Gönderen Konu: Akdeniz'de Enerji Krizi  (Okunma sayısı 259598 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gökbörü

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1464
  • 135
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #840 : 23 Temmuz 2020, 18:24:32 »
Konu Ege ve Akdenizin disina tasacak ama,

Tek bildigim bu yaptiklarimiza strateji denemez...

Sanirim, "Biz olmazsak yurumez" diyip herkesi masaya oturmaya zorlamak istiyoruz, ama o kadar yanlis uygulama yapiyoruz ki millet masayi baska odaya tasiyip bize karsi birlesiyor, "onlar olmadan yurumez" demektense "gelin onlar olmadan yurutelim" diyorlar..

Bu ve bunun gibi olaylarin sayisi cogaldikca anliyorum ki, eger cikarlarimizi korumak ve gelecegimizi garantiye almak istiyorsak kisa vadede (1-2 sene) olmasa da orta vadede (5-10 yil) mudahil oldugumuz ya da olacagimiz bir yerde dolayli ya da dogrudan karisimizdaki kuvvetlere ve destekcilerine cok ciddi bir yenilgi tattirmamiz ve ne istediysek fazlasini alarak sonlandirmamiz lazim. Oyle bir tokat olmaliki, kendilerine gelip 19.yy. dan uyansinlar. Bu olmadikca, bildiriymis, hak-hukuk-mantikmis, diplomasiymis vs. islemeyecek.

Artik Esad'imi atarsin, Libya ya cikartma yapip Misir sinirina mi dayanirsin, Nahcivandan girer Erivandan cikip Hazarda cay mi icersin, Ege de 1 haftada 12 adayi mi alirsin, onu baskalari hesaplasin.

Jeopolitik ortam ileride bu kadar musait olmayabilir, tekrar iki ya da 3 uc kutuplu duzen pekisirse harekat alanimiz simdiki kadar genis olmayabilir..

Eger diyorsaniz ki esas olarak bunu yapmaya gucumuz yetmez, o zaman hic bosuna masraf yapmayalim, gucumuzu yeterli hale getirmeye yatiralim, Cin gibi 40-50 sene sesimiz cikmasin, sonra uyanan dev olarak yeniden sahaya inelim...

« Son Düzenleme: 23 Temmuz 2020, 18:36:43 Gönderen: Gökbörü »
What is steel compared to the hand that wields it?

Çevrimdışı Mermi

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1069
  • 28
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #841 : 23 Temmuz 2020, 20:00:06 »
Konu Ege ve Akdenizin disina tasacak ama,

Tek bildigim bu yaptiklarimiza strateji denemez...

Sanirim, "Biz olmazsak yurumez" diyip herkesi masaya oturmaya zorlamak istiyoruz, ama o kadar yanlis uygulama yapiyoruz ki millet masayi baska odaya tasiyip bize karsi birlesiyor, "onlar olmadan yurumez" demektense "gelin onlar olmadan yurutelim" diyorlar..

Bu ve bunun gibi olaylarin sayisi cogaldikca anliyorum ki, eger cikarlarimizi korumak ve gelecegimizi garantiye almak istiyorsak kisa vadede (1-2 sene) olmasa da orta vadede (5-10 yil) mudahil oldugumuz ya da olacagimiz bir yerde dolayli ya da dogrudan karisimizdaki kuvvetlere ve destekcilerine cok ciddi bir yenilgi tattirmamiz ve ne istediysek fazlasini alarak sonlandirmamiz lazim. Oyle bir tokat olmaliki, kendilerine gelip 19.yy. dan uyansinlar. Bu olmadikca, bildiriymis, hak-hukuk-mantikmis, diplomasiymis vs. islemeyecek.

Artik Esad'imi atarsin, Libya ya cikartma yapip Misir sinirina mi dayanirsin, Nahcivandan girer Erivandan cikip Hazarda cay mi icersin, Ege de 1 haftada 12 adayi mi alirsin, onu baskalari hesaplasin.

Jeopolitik ortam ileride bu kadar musait olmayabilir, tekrar iki ya da 3 uc kutuplu duzen pekisirse harekat alanimiz simdiki kadar genis olmayabilir..

Eger diyorsaniz ki esas olarak bunu yapmaya gucumuz yetmez, o zaman hic bosuna masraf yapmayalim, gucumuzu yeterli hale getirmeye yatiralim, Cin gibi 40-50 sene sesimiz cikmasin, sonra uyanan dev olarak yeniden sahaya inelim...
Hocam yanlış düşünüyorsunuz bence. Irak olsun, Suriye olsun boşuna orada değiliz. Doğu Akdenizde yaptıklarımız olsun tamamen savunma amaçlı yapıyoruz. Adamlar okyanus ötesinden gelmiş terör sokuyor içimize. Öteki nokta kadar ada yüzünden bizi Antalya körfezine mahkú ediyor. Biz savunuyoruz başka birşey değil. Eğer bu mücadeleyi vermezsek yarın Ankara göbeğinde patlayan bombaları durduramayız. Burnumuzun dibinden geçen boru hatlarını doğu Akdenizin zenginlikleri taşınırken izleriz. Son derece doğru hamleler yaptık. Hep derim TSK mâlesef hükümetin politikalarının 5 sene gerisinden geliyor. 2010 'da patlayan Suriye krizi şuan olsaydı Rus ayısı odaya yerleşmeden belki devirirdik. Mısır ile yaşadığımız kriz evet güçlüyüz ama 5 sene sonra olsaydı Soj uçaklar, Aip denizaltı, yeni frkateynler, gezgin AESA'lı uçaklar vs çok farklı olabilirdi. Ama genede yapılması gerekeni yapıyoruz.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2338
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #842 : 23 Temmuz 2020, 20:54:57 »
Hocam yanlış düşünüyorsunuz bence. Irak olsun, Suriye olsun boşuna orada değiliz. Doğu Akdenizde yaptıklarımız olsun tamamen savunma amaçlı yapıyoruz.

Sn Mermi Irak,Suriye ,Libya,Dogu Akdeniz,Ege,Misir israil,Azerbaycan, bulunmamiz yanlis oldugundan bahsetmiyoruz . Bahsetmekte oldugumuz bu sorunlara iktidarin bakis ve yaklasim tarzimizin yanlislarindan bahsediyoruz. Bu sorunlarin buyuk bir kisminda "gomlegin ilk dugmesini yanlis ilikledik " bu nedenden dolayi istedigimiz sonuclari alabilme olasiligimizin zor oldugundan bahsediyoruz. Dis politika kisiler ,hissiyat uzerine kurgulanamaz bu isin dogasi bu bunu ben soylemiyorum bunu da bizler degitiremeyiz. Malesef devletimiz  hatali dis politika izlemesinden  dolayi bu ve benzeri bahsetmis oldugumuz sorunlarda istenilen hedeflere ulasamiyoruz .


Çevrimdışı カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6559
  • 185
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #843 : 23 Temmuz 2020, 21:10:19 »
Alıntı
Füze testi sebebiyle Doğu Akdeniz’de, Meis Adası yakınlarında yeni NAVTEX yayınlandı.

Doğu Akdeniz’de yeni bir NAVTEX ilanı yayınladı.

Edinilen bilgiye göre Türkiye Cumhuriyeti, bugün saat 15:07 itibari ile Doğu Akdeniz’de yeni NAVTEX ilanında bulundu. Söz konusu NAVTEX ilanın gerekçesi olarak ise Antalya Körfezi’nde Meis Adası’nın hemen Doğusunda yer alan bölgede Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından icra edilecek füze atış testleri gösterildi. NAVTEX’te atış testlerinin, 18 Ağustos tarihinde saat 06:00 ve 15:00 aralığında yapılacağı belirtildi.
https://www.savunmasanayist.com/turkiyeden-fuze-testi-sebebiyle-dogu-akdenizde-yeni-navtex/amp/?__twitter_impression=true

Çevrimdışı ugurkarakaya25

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 323
  • 16
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #844 : 23 Temmuz 2020, 21:20:51 »
Hocam yanlış düşünüyorsunuz bence. Irak olsun, Suriye olsun boşuna orada değiliz. Doğu Akdenizde yaptıklarımız olsun tamamen savunma amaçlı yapıyoruz.

Sn Mermi Irak,Suriye ,Libya,Dogu Akdeniz,Ege,Misir israil,Azerbaycan, bulunmamiz yanlis oldugundan bahsetmiyoruz . Bahsetmekte oldugumuz bu sorunlara iktidarin bakis ve yaklasim tarzimizin yanlislarindan bahsediyoruz. Bu sorunlarin buyuk bir kisminda "gomlegin ilk dugmesini yanlis ilikledik " bu nedenden dolayi istedigimiz sonuclari alabilme olasiligimizin zor oldugundan bahsediyoruz. Dis politika kisiler ,hissiyat uzerine kurgulanamaz bu isin dogasi bu bunu ben soylemiyorum bunu da bizler degitiremeyiz. Malesef devletimiz  hatali dis politika izlemesinden  dolayi bu ve benzeri bahsetmis oldugumuz sorunlarda istenilen hedeflere ulasamiyoruz .

çıkarlarımızı korumamız ve pastadan payımızı istiyosak (özellikle kktc hakları bağlamında,)sıkıntılar zaten çıkacaktır.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2338
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #845 : 23 Temmuz 2020, 22:34:32 »
çıkarlarımızı korumamız ve pastadan payımızı istiyosak (özellikle kktc hakları bağlamında,)sıkıntılar zaten çıkacaktır.

Sn Ugurkaya25 tam olarak (özellikle kktc hakları bağlamında) neyi kast ettiginizi pek anlayamadigim icin bu kisma yorum yapamiyorum.

Kibris konusunda butun sucu karsi tarafa yuklememiz dogru olmaz. Bizlerin yapmis ve halen yapmakta oldugu hatalar zinciri devam etmekte.

Kibris sorunumuz diye birsey yok diyen "1954 DP"

Kibrista Taksim ve TMT olusumuna karsi destek vermeyen elci "TC Lefkosa Elcisi Emin Dirvana 1960"

Ornegin GKRY /Kibris Cumhuruiyetinin AB ye girisine  oluru veren bizlerdik. " 2004 Ecevit donemi"

KKTC nin kurucu CB Rauf Denktasi Turkiyeye girisini engeleyen ve Statukoyu temsil ediyor diye silen "iktidar"

GKRY Misir ile MEB imzalanacagini onceden haberi olan "iktidar"

KKTC CB Talat doneminde Anan planina destek veren hatta kibrista yes be anamin referandum sonucnun lehte cikmasinin mimari "iktidar"

Cros montana zirvesi sirasinda askerlessizlesme ve garantorlugun kaldirilmasinin gorusulmesinin onunu acan "iktidar"

Cros montana zirvesi sonrasinda federasyon artik hedefimiz degil diyen "iktidar"

3 Gun Once 20 temmuz Baris harekatinin kutlamalari munasebeti ile Kibrisa gelen CB danismani biz kibrista on sartsiz her turlu yonetim seklini gorusmekten cekinmeyiz aciklamasi yapan "iktidar"

Burada bu kisa kronolojiyi yapmamin nedeni politikamizin ne kadar gunune gore yapilmakta oldugunu gostermeyi amacliyor yoksa amac parmak gostermek degil.



« Son Düzenleme: 23 Temmuz 2020, 22:35:36 Gönderen: metin62 »

Çevrimdışı ugurkarakaya25

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 323
  • 16
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #846 : 23 Temmuz 2020, 23:08:47 »
kktc nin hakları derken, yeraltı zenginliklerinden rumlarla eşit şekilde faydalanmaları ve ab ve abd gibi devlet ve örgütlerden daha fazla siyasi tanınma.. diğer yazdıklarınız doğru hepsi yapıldı. 2000 ler sonrası dönemde iktidar-lar ab ile anlaşarak kıbrıs ın sorun olmaması için anlaşmalar yaptılar veya tavizler verdi. değişen birşey olmadı, çünkü adamlar tamamen adadan çıkmamızı hiçbir şekilde müdahale etmememizi ve yunanistan ın iddia ettiği gibi akdeniz ve ege de kapana kısılmamızı istiyor. kısaca hocam diplomasi çok işe yaramıyor burda. bakınız annan planı. hani evet diyen taraf ab tarafından ödüllendirilecekti.

Çevrimdışı Alpars

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1211
  • 40
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #847 : 24 Temmuz 2020, 00:00:32 »
KKTC nin hakları ancak KKTC uluslar arası arena da devlet olarak tanınınca elde edilebilir. Bu yüzden, ilk hedef Kktc nin dost ülkelerce tanınması sağlanmalı.

Ama bizimkiler bu sefer kktc elden gider diye korkuyor sanki. Çünkü orada ki halk bize epeyce yabancılaşmış sanki.

Hatta bi ara birileri organizasyon yaptı galiba güneydoğudan epey insan oraya göç etti ve yönetimde ki mücadeleci insanlar gitti, bana göre aşırı solcu,  teslimiyetçi, batıcı bazı siyasiler seçildi. Bunlar bence tesadüf değil.

Halbu ki Kktc gibi bir yerde gayet milliyetçi ve dindar insanlar olmalıydı.

Öncelikle Kktc nin sosyal, siyasi, demografik yapısı düzeltilmeli bence.

Çevrimdışı Gökbörü

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1464
  • 135
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #848 : 24 Temmuz 2020, 00:21:37 »
Konu Ege ve Akdenizin disina tasacak ama,

Tek bildigim bu yaptiklarimiza strateji denemez...

Sanirim, "Biz olmazsak yurumez" diyip herkesi masaya oturmaya zorlamak istiyoruz, ama o kadar yanlis uygulama yapiyoruz ki millet masayi baska odaya tasiyip bize karsi birlesiyor, "onlar olmadan yurumez" demektense "gelin onlar olmadan yurutelim" diyorlar..

Bu ve bunun gibi olaylarin sayisi cogaldikca anliyorum ki, eger cikarlarimizi korumak ve gelecegimizi garantiye almak istiyorsak kisa vadede (1-2 sene) olmasa da orta vadede (5-10 yil) mudahil oldugumuz ya da olacagimiz bir yerde dolayli ya da dogrudan karisimizdaki kuvvetlere ve destekcilerine cok ciddi bir yenilgi tattirmamiz ve ne istediysek fazlasini alarak sonlandirmamiz lazim. Oyle bir tokat olmaliki, kendilerine gelip 19.yy. dan uyansinlar. Bu olmadikca, bildiriymis, hak-hukuk-mantikmis, diplomasiymis vs. islemeyecek.

Artik Esad'imi atarsin, Libya ya cikartma yapip Misir sinirina mi dayanirsin, Nahcivandan girer Erivandan cikip Hazarda cay mi icersin, Ege de 1 haftada 12 adayi mi alirsin, onu baskalari hesaplasin.

Jeopolitik ortam ileride bu kadar musait olmayabilir, tekrar iki ya da 3 uc kutuplu duzen pekisirse harekat alanimiz simdiki kadar genis olmayabilir..

Eger diyorsaniz ki esas olarak bunu yapmaya gucumuz yetmez, o zaman hic bosuna masraf yapmayalim, gucumuzu yeterli hale getirmeye yatiralim, Cin gibi 40-50 sene sesimiz cikmasin, sonra uyanan dev olarak yeniden sahaya inelim...
Hocam yanlış düşünüyorsunuz bence. Irak olsun, Suriye olsun boşuna orada değiliz. Doğu Akdenizde yaptıklarımız olsun tamamen savunma amaçlı yapıyoruz. Adamlar okyanus ötesinden gelmiş terör sokuyor içimize. Öteki nokta kadar ada yüzünden bizi Antalya körfezine mahkú ediyor. Biz savunuyoruz başka birşey değil. Eğer bu mücadeleyi vermezsek yarın Ankara göbeğinde patlayan bombaları durduramayız. Burnumuzun dibinden geçen boru hatlarını doğu Akdenizin zenginlikleri taşınırken izleriz. Son derece doğru hamleler yaptık. Hep derim TSK mâlesef hükümetin politikalarının 5 sene gerisinden geliyor. 2010 'da patlayan Suriye krizi şuan olsaydı Rus ayısı odaya yerleşmeden belki devirirdik. Mısır ile yaşadığımız kriz evet güçlüyüz ama 5 sene sonra olsaydı Soj uçaklar, Aip denizaltı, yeni frkateynler, gezgin AESA'lı uçaklar vs çok farklı olabilirdi. Ama genede yapılması gerekeni yapıyoruz.

Nerede anlasamadik anlayamadim :)

Yapilanlar yapilmamaliydi demedim, tam tersine az, gec, ya da karsi tarafin hamlelerinin iyi hesaplanmadan yapildigi kanaatindeyim.  Iletimi bir daha okursaniz, askeri alanda ezici bir zafer kazanip bunu stratejik bir kazanima donusturmedikce diplomasi vs ise yaramayacagini soyluyorum. Bazi rakiplerimize oranla sinirli bir gucumuz olsa da biraz dikkatli, sakin ve planli uygulayarak cok daha etkin ve masaya yansiyacak bicimde kullanabilecegimiz kanaatindeyim.

Etrafinizda yasanabilecek olaylari kurgulamak, bunlara karsi A,B,C ve D planlarini hazir bulundurmak ve bu planlari gerceklestirecek hazirliklari yapmak temel bir gereklilik degil mi?

Suriye ya da Yunanistan devletleri herhalde dun ortaya cikmadi. Rusya'nin Akdeniz politikasi bu sabah uretilmedi (incelikleri degissede yaklasik 250 yildir uc asagi bes yukari ayni). Yunanistanin Ege Politikasi dun aksam ortaya cikmadi (kurulduklarindan beri ayni).

Bunlara karsilik bizim polikamiz (gunluk tepkisel yaklasimlar disinda) nedir? Bilen ya da anlayan var mi? Her gelen siyasi parti ile temelden degisecek mi?

Dikkat cekmek istedigim nokta bu.

Anlatabildim umarim..



 






« Son Düzenleme: 24 Temmuz 2020, 00:31:36 Gönderen: Gökbörü »
What is steel compared to the hand that wields it?

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2338
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #849 : 24 Temmuz 2020, 00:34:16 »
kktc nin hakları derken, yeraltı zenginliklerinden rumlarla eşit şekilde faydalanmaları ve ab ve abd gibi devlet ve örgütlerden daha fazla siyasi tanınma.. diğer yazdıklarınız doğru hepsi yapıldı. 2000 ler sonrası dönemde iktidar-lar ab ile anlaşarak kıbrıs ın sorun olmaması için anlaşmalar yaptılar veya tavizler verdi. değişen birşey olmadı, çünkü adamlar tamamen adadan çıkmamızı hiçbir şekilde müdahale etmememizi ve yunanistan ın iddia ettiği gibi akdeniz ve ege de kapana kısılmamızı istiyor. kısaca hocam diplomasi çok işe yaramıyor burda. bakınız annan planı. hani evet diyen taraf ab tarafından ödüllendirilecekti.

Sn Ugurkaya25  belirtecegim gorusler kisisel gorusum oldugunu onceden belirtmekte yararli olur.

Oncelikle suna bir aciklik getirelim. Kastiniz sanirim Dogu Akdenizde bulunan Hidro karbon yataklarindan faydalanabilme .

Oncelikle  GKRY/Kibris Cimhuriyetinin ada cevresindeki olasi tum yer alti zenginlikleri uzerinde hak iddia etmekte. Yer alti zenginliklerinin paylasiminin  gerceklesebilmesi icin Kibrisli Rumlarin yani Kibris Cumhuriyetinin Kibrisli Turkleri taniyabilecegi bir statude olmamiz gerekliligini savunmaktalar. Yani KKTC adi altinda bunun mumkunati su an itibari ile kabul gormuyor.

GKRY / Kibris Cum tarafindan onay goren yegane sekil imzalanacak baris anlasmasi sonrasi " ima edilen Federasyon " Kibris Cumhuriyetine baglilik sonucu gerceklesebilecegini savunuyorlar . Tabii esit olarak zenginliklerin bolusumu yerine  nufusa orantili olarak  yani 18% ile 20%  Turk ortaklara verilebilecegini belirtmekteler. Anlasma gerceklesene dek gecek sure icerisinde cikarilacak zenginlikten ise  Kibrisli Turklerin belirlenen hakkinin  Rumlar tarafindan ilerde verilmek uzere bir hesapta biriktireceklerini  belirtmekteler.

Yani KKTC adi altinda paylasimi Rumlar kabul etmiyor.
KKTC olarak bizlerin tezi ise Kibris cumhuriyeti devletinden bizleri silah zoru ile kovdugunuz icin ada cevresinde bulunacak zenginliklerden esit olarak ortaklik hakkimiz oldugu savunuyoruz.

AB ben Kibris cumhuriyetini tanirim muhatabim orasi demekte. ABD ve sair ulkeler de ayni dogrultuda. Yani KKTC  yi TC haricinde resmi olarak taniyan benimseyen pek yok.

Peki KKTC yi kim resmi olarak tanimakta sadece TC . Sair dunya ulkeleri gerek BM kararlarinin baglayiciligi gerekse ABD baskilari neticesinde KKTC yi tanimiyorlar. Peki KKTC yi yegane taniyan TC  KKTC nin taninmasi konusunda yeterince girisimde bulunuyormu cevabi net HAYIR. Turkiye cumhuriyeti KKTC ile devammi ,yoksa federasyon mu olmali arasinda gidip geliyor.

Diplomasi kanallarimizi yeterince verimli isletmedigimiz gibi Turkiye cumhuriyetinin kararli bir kibris politikasili oldugunu pek dusunmuyorum. Bazen batmaz bir ucak gemisi ,bazen ehemiyeti olmayan bir yer ,bazen biz burayi ilhak edelim,bazen verelim de kurtulalim ....... son 50 senedir yazilan cizilenden ornekler ama karsi taraftaki hasimimizin cizgisi hep sabit  bu nedenle  bizler bu konuda pek basarili olamiyoruz.
" once ne istedigimize bir karar verelim"

Sonrasinda diplomasiyi yine deneriz diplomasinin tikandigi yerde de geregini yapariz ama unutmamakta yarar vardir guc kullanarak cozum empoze olsada sonunda yine baris olmasi gerekecek yani diplomasi.
« Son Düzenleme: 24 Temmuz 2020, 00:53:34 Gönderen: metin62 »