Gönderen Konu: Akdeniz'de Enerji Krizi  (Okunma sayısı 263076 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6612
  • 185
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #420 : 16 Haziran 2019, 18:06:23 »
Alıntı
Cumhurbaskani Erdogan: Dogu Akdeniz’deki aramalarimizi devam ettirecegiz. Silahli Kuvvetlerimiz ve tum imkanlarimizla personelimizi ve gemilerimizi korumaya devam edecegiz.

Çevrimdışı fırtına06

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 5028
  • 231
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #421 : 16 Haziran 2019, 18:09:39 »
GKRY'nin İsrail ve Yunanistan ile oluşturduğu East-Med projesi, Doğu Akdeniz'de bulunan doğal gaz kaynaklarını Avrupa'ya taşımayı amaçlamaktaydı. Ekonomik sebeplerden ötürü planlarını gerçekleştiremeyen Rumlar, Afrodit yatağından çıkacak olan gazı, sıvılaştırılmış biçimde Mısır üzerinde ihraç etmeyi planlıyor. Mısır projesi gerçekleşmezse tek çıkış yolu Türkiye.



Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından uluslararası hukuka aykırı bir biçimde tek taraflı ilan edilen Münhasır Ekonomik Bölge'de (MEB) yer alan Afrodit doğal gaz yatağının kullanımı konusunda tek yol Mısır. Rum Kıbrıs Hidrokarbon Şirketi (EİK), GKRY'nin ilan ettiği sözde Münhasır Ekonomik Bölge'de yer alan Afrodit yatağı ile ilgili açıklamalarda bulundu. EİK'e göre, Mısır'daki doğal gaz santralleri ve piyasalar göz önüne alındığı takdirde tek çare, doğal gazın Mısır'a ihracı ve bu süreçte Mısır altyapısının kullanılması.

Rum Kıbrıs Hidrokarbon Şirketi (EİK), yatırımcıların nihai kararını alması için gereken prosedürden bahsederek, sürecin en az 3 yıl süreceği uyarısında bulundu.

GKRY, İsrail ve Yunanistan'ın oluşturduğu East-Med, denizin 3.3. km derinliğinden geçen 2 bin km'lik boru hattını 2025'de tamamlamayı ön görüyor. Bu proje gerçekleştiği takdirde dünyanın deniz altındaki en uzun doğal gaz boru hattı olacak.

Enerji uzmanları, maliyeti 15 milyar doları bulacak olan bu boru hattının, doğal gazın küresel piyasası dikkate alındığı takdirde karlı bir yatırım olmadığı uyarısında bulunuyor. Uzmanlar bölgedeki doğal gazın, Türkiye'deki Ceyhan boru hattı ile Avrupa'ya sevkiyatının güvenli ve ekonomik tek seçenek olduğunu vurguluyor.

YUNANİSTAN NEYİN HAZIRLIĞINDA?

Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmalarını bahane edip kuzey sınırına ve Ege adalarına silah ve asker yığdığı ortaya çıktı. Türkiye ile Rumlar arasında doğal gaz sondaj krizi sürerken Yunanistan'ın geceleri kuzey sınırına ve Ege adalarına askeri sevkiyat yapığı ortaya çıktı. Yunan medyasında yer alan habere göre Yunanistan, geceler Epir bölgesindeki askeri güçlerini Rafina limanından Ege adalarına ve kuzey bölgelere sevk ediyor. Pronews'te yer alan haberdeki fotoğrafa göre askerler gemiye binmeden önce sırayla bir papaz tarafından kutsanıyor.

Haberde Yunanistan'ın bölgedeki gerilimin yanı sıra Türkiye'nin Rusya ile S-400 anlaşması ve bölgedeki baskın rolü sebebiyle sınır ve stratejik bölgelerini güçlendirmek amacıyla yığınak yaptığı ileri sürüldü.

http://www.haber7.com/dunya/haber/2869988-yunanistanin-plani-suya-dustu-tek-cikis-yolu-turkiye/?detay=1

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2341
  • 183
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #422 : 17 Haziran 2019, 11:17:58 »
‘Sondaj’ çıkmazı;

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yoğun diplomatik perde gerisi faaliyetlerine rağmen, Fatih sondaj gemisinin Baf açıklarında sondaj çalışması konusunda çıkmaz içerisinde bulunduğu haber verildi.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yoğun diplomatik perde gerisi faaliyetlerine rağmen, Fatih sondaj gemisinin Baf açıklarında sondaj çalışması konusunda çıkmaz içerisinde bulunduğu haber verildi.

Politis; “Kıbrıs Nasıl Türkiye’nin Rehini Oldu… Fatih Yüzünden Çıkmazla Karşı Karşıya” başlığıyla manşete çektiği haberinde, Rum tarafının Fatih’in çalışmalarının iptal edilmesi konusunda içerisinde bulunduğu çıkmazın hem Rum Dışişleri Bakanlığı’nın sondajı konusunda gerçekte ne olduğunun teyit edilemediği açıklamasıyla, hem de AB’nin Türkiye’ye yaptırım uygulama konusunda ortaya koyacağı tepkinin Rum tarafının beklediğinden ‘hafif’ olacağı yönündeki bilgilerle netleştiğine dikkat çekti.

Habere göre, Atina’daki Türk Büyükelçiliği’nin geçen hafta yabancı diplomasi muhabirlerine yaptığı bilgilendirmede, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Fatih çalışanları için uluslararası tutuklama karşı önlemler alacağı anlaşıldı. Buna göre, Ankara Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tutuklama emirlerinin üçüncü bir ülke tarafından icra edilmesi halinde bunun söz konusu ülkenin Türkiye ile ilişkilerinde ciddi sorun yaratacağını ve Rum tutuklama emirlerinden cesaretlenecek şirketleri de eş değerde sonuç verecek şekilde cezalandırmaktan çekinmeyeceğini gösterdi.

Fatih’in çalışmalarına bir Amerikan şirketinin müdahil olmasının Kıbrıs’ın güneyinin tutuklama emirlerini etkisiz hale getirmekte olduğunu kaydeden gazete, Yeni Şafak gazetesinin, Türk Deniz Kuvvetleri emekli amirali Cem Gürdeniz’in önerilerini temel alan 6 maddelik karşı tedbir yayınladığına dikkat çekti.
 
AB’den yaptırım yolunu açacak bir açıklama beklenmiyor
Habere göre, Suriye’deki çarpışmaların yeniden alevlenmesi ışığı altında mevcut jeopolitik konjonktür ve Türkiye’nin mülteciler konusunda oynadığı rolden dolayı bu konuda, 20-21 Haziran’daki Avrupa Konseyi’nde de “Türkiye’ye ekonomik yaptırım uygulanması yolunu açmayacak rutin ifadeler dışında özel bir atıf yapılmayacağı” anlaşılıyor. Gazetenin iyi bilgili kaynakları böyle bir gelişmenin, Rum tarafının “son savunma hattı” olarak uluslararası tutuklama emirlerinin icrası yönünde baskı yolunu açmak suretiyle (Rum yönetiminin)  içerisine girdiği çıkmazı tescil edeceğini” biliyor ve söylüyor.

Gazete, “Kıbrıs: Doğu Akdeniz’in Rehini” başlıklı haberinde ise, Rum siyasi liderliğinin, Türkiye’nin Ada’nın kara ve deniz bölgelerini “grileştirmesine” müsaade ederek Rum tarafını Doğu Akdeniz’de rehin tuttuğunu, “bugün Rum Dışişleri Bakanı’nın, tutuklama emrini vermek için mahkeme emri ile TPAO CEO’sun peşinde koştuğunu” yazdı.

Güneyin “son savunma hattı” uygulamaya konursa…
Habere göre, Kıbrıslı Rum ve yabancı diplomatlar; “bu tür emirlerin otomatikman AB içerisinde giriş-çıkış sistemlerine otomatik olarak girdiğine işaret ederek, birkaç ay içerisinde (Fatih sondajını tamamladığında) Fatih’te çalışan bazı yabancıların izahat vermek üzere tutuklandığını görseler şaşırmayacaklarını” söylediler.
Tutuklananlardan bazılarının yargılanmak üzere Güney Kıbrıs’a iade edilip edilemeyeceğini, bunun o kadar kolay mı olduğunu soran gazete, özetle şunları yazdı:

“Bir yanda Kıbrıs’ın, kendi MEB yasasının çiğnendiği iddiası var. Ancak öte yanda, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ilan ettiği gibi, Fatih’in sondaj yaptığı yerin Türk MEB’i olduğunu söyleyen Türk yasası var. Sözgelimi bir Norveç vatandaşı Fransa’da Kıbrıs tutuklama emrine dayanılarak tutuklansa Fransız mahkemesi ve ülkenin yetkili makamları bütün versiyonları incelemek zorundadır. Neticede de Kıbrıs ile Türkiye arasında MEB anlaşması olmadığı sonucuna varacaktır.
Kıbrıs sorununun toprak müzakerelerine benzer bir kısır döngü…
Türkiye, Kıbrıslı Türkler olmadan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımıyor, görüşmeyi de kabul etmez. Fransa mahkemesi ne yapabilir? Kıbrıs sorunu çözülsün kararı mı alacak? Biz Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ait bölgede sondaj yaptığını söylüyoruz ancak bölge uluslararasında tescil edilmiş değil. Deniz Hukuku tahtında Türkiye, tartışmalı olan bir bölgede sondaj yapıyor. Gerek ABD’nin gerek İngiltere’nin açıklamalarında ısrarla, ‘claimed areas’ (tartışmalı bölgeler) deniliyor ancak Kıbrıs Cumhuriyeti, bu kendiliğinden anlaşılır şeyi söylediği için İngiltere’ye saldırmayı seçti.

Bu anlatılanlar, trajik bir ironi ile 1974 ve sonrasında Kıbrıs sorunundaki toprak ile ilgili görüşmelere benziyor. Şikayetlerle, kararlarla ve hareketlerle aniden yeni bir kısır döngüye girdik.  Kıbrıs MEB’indeki bugünkü kriz maalesef, Kıbrıs’ın oyunu Türkiye’nin seçtiği sahada oynamaya sürüklendiği, yeni sonu gelmez tartışmalara doğru gidiyor.”

 Fatih’e, sondaj için gerekli malzemeler olan çimento ve çamur Fileleftheros ise; “Sondaj Matkabı Deniz Tabanında… Sondaj İçin Kullanılan Malzemeler, Çimento ve Çamur Fatih’e… Tedbir Alınması İçin Avrupa Birliği’nde Diplomatik Savaş” başlık ve spotlarıyla manşete çektiği haberinde Rum Yönetimi’nin elinde, Fatih’in sondaja başladığını gösteren ciddi göstergeler bulunduğunu yazdı.
Rum Yönetimi’nin elindeki göstergelerin, Türk gemilerinin Fatih’e çimento ve çamur taşımasıyla alakalı olduğunu, bu malzemelerin sondaj için kullanıldığını yazan gazete hem bu olgunun hem de Yavuz sondaj gemisinin temmuz ayında Karpaz körfezine gelecek olmasının “Türk projelerinin uygulama aşamasında olmakla kalmayıp sona kadar gideceğini de gösterdiğini” yazdı.

Habere göre Rum yönetimi, Fatih’in sondajı yapıp yapmadığına dair bilgileri doğrulamıyor ama yalanlamıyor da ancak olasılık,  Fatih’in deniz tabanını
delmiş olması yönünde ağır basıyor. Türk tarafından gelen, sondaj matkabının 2 bin metreye ulaştığı bilgisi de doğrulanamıyor. Ancak hem bu hareket hem de Yavuz sondaj gemisinin temmuz ayında bölgeye gelecek olması Hristodulidis AB’den tutumunu güncelleyip Türkiye’ye uygun cevabı verme taahhüdünü yerine getirmesini isteyecek “Avrupa Birliği Türkiye’ye karşı aşamalı da olsa yaptırım kararı almazsa Ankara cesaretlenecek ve kontrol edilemeyecek” ifadesini kullanan gazeteye göre Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini yarın Dış Konular Konseyi’nde gündeme getirerek AB’den “tutumunu güncelleyerek Türkiye’ye uygun cevabı verme taahhüdünü yerine getirmesini” isteyecek. Hristodulidis, Salı gün görüşülecek olan Zirve karar taslağına, MEB ile ilgili Rum tezlerini içeren bir paragraf eklenmesini de isteyecek.Gazete, bunun kolay olmayacağına da dikkat çekerek özetle şunları yazdı:

“Türkiye, Londra’nın da desteğini alarak NATO üyesi sıfatını kullanıyor. AB üyeleri arasındaki Kuzey Atlantik Paktı üyesi ülkelere, Zirve’de yaptırımlara rıza gösterirlerse kendisinin de NATO çerçevesinde ona göre davranacağını iletiyor. Bu olgularla, neredeyse bütün üye ülkeler Kıbrıs Cumhuriyeti’nin desteklenmesi yönünde söylemi tırmandırmak gerektiğini anlıyor ancak hiçbiri tedbirden söz etmiyor. Bütün ihtimaller açık, perde gerisi yoğun ve baskıcı.” Gazete, Akdeniz’e kıyısı olan AB üyesi ülkelerin (MED7) Malta’da düzenlenen 6’ncı MED7 Zirvesi’nden sonra yaptıkları açıklamalarla ve ortak beyanları ile Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgedeki egemenlik haklarına destek belirttiklerini hatırlattı.

Habere göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmenuel Macron da, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine son vermesi, “AB’nin de bu konuda hiçbir zafiyet göstermemesi gerektiğini” söylerken, MED7 ortak beyanında; “AB’den konuya müdahil kalmasını ve Türkiye’nin yasadışı faaliyetlerine son vermemesi halinde Kıbrıs’la tam dayanışma içerisinde, uygun önlemleri almayı incelemesini istiyoruz” denildi.
Alithia da haberi; “Malta Üzerinden Brüksel’e… AB’nin Perşembe ve Cuma Günkü Zirve Toplantısı Arifesinde Önemli Gelişme ve Sağlam Zemin… MED7’ler Kıbrıs’ı Desteklemeye Varız Dedi ve AB’yi Kıbrıs MEB’indeki Faaliyetlerine Son Vermemesi Hainde Türkiye’ye Karşı Tedbir Almayı İncelemeye Çağırdılar” başlık ve spotlarıyla manşete çekti.

http://www.yeniduzen.com/sondaj-cikmazi-116025h.htm






Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2341
  • 183
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #423 : 17 Haziran 2019, 23:10:12 »
vakti olan bu Videoyu izlesin.

https://www.youtube.com/watch?v=UnXHPr2tx6Q

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2341
  • 183
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #424 : 18 Haziran 2019, 18:03:14 »
Yavuz sondaj gemisi bölgeye geliyor;

TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Yavuz sondaj gemimizi perşembe günü uğurlayacağız... Temmuz başı gibi KTC'den almış olduğumuz ruhsat sahası üzerinde ilk sondajına başlamış olacak."

TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez,
"Yavuz sondaj gemimizi perşembe günü uğurlayacağız. Şu anda tersanedeki bakım ve upgrade çalışmaları devam ediyor. Onlar da temmuz başı gibi KKTC'den almış olduğumuz ruhsat sahası üzerinde ilk sondajına başlamış olacak." dedi.

Dönmez, AA muhabirine, Doğu Akdeniz'de yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin Kıbrıs Adası açıklarındaki doğal gaz arama çalışmalarına ilişkin olarak Dönmez, Fatih Sondaj Gemisi’nin ikinci sondajını Finike-1 aldı sahada devam ettiğini belirtti. Oradaki suyun derinliğinin 2 bin 300 metre civarında olduğunu aktaran Dönmez, şunları söyledi:

"Şu anda da sondajımız 3 bin metreleri aşmış durumda. Hedef derinliğimiz deniz seviyesinden itibaren 5 bin-5 bin 500 metreler seviyesine inmek. Yaklaşık 100-120 günlük bir iş programımız var. Temmuz sonuna doğru hedeflenen noktaya ulaşmış olacağız. Tabii başından beri söylediğimiz bir şey var. Bu işin garantisi yok. Sondaj yapmadan ne var ne yok bilme imkanımız yok. Ümitliyiz tabii orada da. Doğu Akdeniz'de Türkiye’yi enerji denkleminin dışına atmaya çalışanlar, Türkiyesiz realistik bir çözümün olmadığının farkında ama ifade edemiyorlar."

Kıbrıs'ta yaşayan soydaşların ve KKTC'nin haklarını da sonuna kadar savunacaklarını ifade ettiklerini de anımsatan Dönmez, adil bir paylaşımdan yana olduklarını vurguladı."PERŞEMBE GÜNÜ UĞURLAYACAĞIZ"
Uluslararası hukuka uygun olarak tüm işlemlerin devam ettirildiğini ve bundan sonra da kararlılıkla bunun sürdürüleceğine dikkati çeken Dönmez, "İkinci gemimiz de hazırlanmak üzere. Yavuz sondaj gemimizi perşembe günü uğurlayacağız. Şu anda tersanedeki bakım ve upgrade çalışmaları devam ediyor.
Perşembe günü uğurlayacağız. Temmuz başı gibi KKTC'den almış olduğumuz ruhsat sahası üzerinde ilk sondajına başlamış olacak." ifadelerini kullandı.

Dönmez, bu lokasyonların tespit edilirken yoğun ve detaylı çalışmalar yapıldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:"Uzmanlar değerlendiriyor, yerine göre dışarıdan destek, servis almak suretiyle yapılan çalışmaların teyidi ve doğruluğu sağlanmış oluyor, ondan sonra lokasyona karar verilmiş oluyor. Son derece teknolojik bir operasyon. Bu iki gemimizde zaten dünyada bu çapta bu özellikteki 15-16 gemiden birisi."

Operasyonları büyük oranda yerli personelle yaptıklarına ve yerlileşme oranının gittikçe arttığına da işaret eden Dönmez, "Hem Yavuz'la hem Fatih'le gerek Akdeniz'de gerekse Karadeniz'de bu sondajlarımıza devam edeceğiz." dedi.

SİSMİK ARAMA GEMİLERİ SAHADA
Aynı zamanda iki tanede sismik araştırma gemisi olduğunu anımsatan Dönmez, bunlardan Barbaros Hayrettin Paşa'nın şu anda adanın güneyinde gerek KKTC'den almış olduğu ruhsat alanını ve gerekse kendi verdikleri ruhsat alanlarında sismik aramalarına, araştırmalarına devam ettiğini anlattı.
Dönmez, MTA'ya ait Oruç Reis Gemisi'nin ise bir süre Karadeniz'de çalıştığını hatırlatarak, "Şu anda o da Marmara’da hidrokarbon rezervlerini araştırma çalışmalarına devam ediyor. Özetle iki sismik arama gemimiz, iki de sondaj gemimizle bize ait sularda, kıta sahalarımızda hidrokarbon zenginliğimiz varsa arayıp, bulmak için çalışıyoruz, gayret gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.

http://www.yeniduzen.com/yavuz-sondaj-gemisi-bolgeye-geliyor-116059h.htm


« Son Düzenleme: 18 Haziran 2019, 18:04:36 Gönderen: metin62 »

Çevrimiçi カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6612
  • 185
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #425 : 18 Haziran 2019, 20:46:55 »
Ada'da 1974’ten beridir kapalı olan 'Hayalet Şehir' Kapalı Maraş'ın açılması için düğmeye basıldı. KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı
Kapalı Maraş'a uzman bir ekibin girerek, envanter çalışması yapması kararı alındığını açıkladı.

KKTC’ye Deniz ve Hava Üssü.

Kibris ve Dogu Akdeniz’de gorev yapan Deniz Kuvvetleri Komutanligi unsurlarimizin ikmal ihtiyaclarinin daha rahat karsilanmasi icin KKTC’de bir lojistik liman kurulmasi faaliyetleri hizlandi.

Bu amacla DzKK.ligindan bir ekip Gazimağusa ve Iskele‘de yer tespit calismalari yapti.
DHA’ya konuyla ilgili konuşan üst düzey bir yetkili, “Doğu Akdeniz’de hak ve menfaatlerimizi korumak adına bölgede bulunan savaş gemilerimizin çalışmalarının aksamaması için KKTC’de ‘ikmal limanı’ konusunda bir çalışma var” dedi.
« Son Düzenleme: 18 Haziran 2019, 21:35:09 Gönderen: カメせ »

Çevrimdışı fırtına06

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 5028
  • 231
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #426 : 18 Haziran 2019, 21:34:34 »


 Doğu Akdeniz'de görev yapan savaş gemilerinin lojstik ihtiyaçlarının daha rahat sağlanması amacıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 'lojistik liman' konusunda çalışma başlattı.
Ankara, başta ABD, İsrail ve Fransa'nın Güney Kıbrıs'ta 'askeri üs' edinme çalışmaları sonrasında Ada'da askeri liman konusunda harekete geçti. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan bir ekip bu amaçla KKTC'ye gitti. KKTC'de askeri ve diplomatik yetkililerle görüşmeler yapan ekip, Ankara'ya döndü. Fatih sondaj gemisinin Doğu Akdeniz'de sondaj çalışmalarına başlamasıyla birlikte bölgede bulunan savaş gemilerinin lojistik anlamda güçlendirilmesi kararı alındı. Buna göre savaş gemilerinin KKTC'de Gazimağusa veya İskele ilçelerinde, 'ikmal yapabileceği' bir liman yapılması için yer tespit çalışması yapıldı.

DENİZDE VE HAVADA GÜÇLÜ TÜRKİYE

KKTC yönetiminin de 'deniz limanı' konusuna destek verdiği belirtildi. Ankara'nın da Gazimağusa veya İskele'de bir deniz limanı kurulması konusunda gerekli çalışmaların yapılması talimatını verdiği bildirildi.
DHA'ya konuyla ilgili konuşan üst düzey bir yetkili, "Doğu Akdeniz'de hak ve menfaatlerimizi korumak adına bölgede bulunan savaş gemilerimizin çalışmalarının aksamaması için KKTC'de 'ikmal limanı' konusunda bir çalışma var" dedi.
KKTC Başbakanı Ersin Tatar da Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuktan aldığı güç ile hareket ettiğini kaydetti. "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de sadece denizde değil havada da etkin olması önemlidir. Bu Kıbrıslı Türklerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla önemlidir" diyen Tatar şöyle devam etti:
"Doğu Akdeniz'de en uzun sahili olan ülkedir Türkiye. Türkiye, Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye'nin bölgedeki haklarını korumak için adımlar atmaktadır. Türkiye ile KKTC birlikte hareket etmektedir. Doğu Akdeniz'deki politikalarımız örtüşmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri ile KKTC askeri güçleri de birlikte çalışmalar yapmaktadır. Yapılan tatbikatlar bunun önemli mesajlarıdır. Kimse çıkıp da bir şey diyemez, garantör ülkemiz Türkiye'nin attığı adımlara."

FRANSA'YA TEPKİ: KIBRIS'TA HAKKIN YOK

Tatar, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, "Türkiye, Kıbrıs'ın münhasır ekonomik bölgesinde sürdürdüğü yasa dışı faaliyetleri sonlandırmalı" şeklindeki açıklamalarına da tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Macron'a yönelik söylediği,  "Sen ne diyorsun ya, biz buralara kıyıdaşız, Kıbrıs'ta garantörüz. Türkiye garantör, Yunanistan garantör, İngiltere garantör. Sen kimsin?" sözünü hatırlatan Tatar, "Sayın Cumhurbaşkanı, Fransa Cumhurbaşkanı'na çok anlamlı ve yerinde bir cevap vermiştir. Fransa'nın Kıbrıs'ta hiçbir hakkı yoktur. Ama Rum tarafına üs kuruyor. Nereden alıyor bu hukuku? Bu tamamen uluslararası hukuka aykırıdır. Fransa çıkıp Türkiye'ye söz söylüyor. Bu kabul edilemez. Ayrıca Rum yönetimi, Kıbrıs Cumhuriyeti adına böyle anlaşmalar yapamaz" dedi.

İNGİLTERE'NİN İKİ ÜSSÜ VAR

Kıbrıs'ta İngiltere'nin de iki askeri üssü bulunuyor. İngiliz üsleri, Ortadoğu'ya yönelik operasyonda kullanılıyor. İngiliz üslerini ABD'denin de gizli şekilde kullandığı ortaya çıkmıştı.

https://www.dha.com.tr/son-dakika/turkiyeden-kktcde-lojistik-liman-kurulmasi-icin-calisma/haber-1664729

Çevrimdışı ムゲン

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 211
  • -46
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #427 : 18 Haziran 2019, 22:47:42 »
Akdenizi - Egeyi - Adaları eski bir Tümamiralden dinlemek isteyenler için....

https://www.youtube.com/watch?v=UnXHPr2tx6Q
ムゲン (mugen) - Japonca bir kelime olup ,  Türkçede "sonsuz" anlamına gelir.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2341
  • 183
  • DefenceTurk.com
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #428 : 18 Haziran 2019, 23:05:03 »
Sanirim kapali Maras  envanter cikarilmasi konusuda 45 yil kadar gecikme var ;D

Gecen sure dahilinde tum bina ve altyapinin kullanilamaz halde oldugu bir yerde envanter cikarimi fazla uzun surmemeli . Kapali maras /derinya bolgesi bugune dek olasi bir baris planinda kibrisli Rumlara iyade edilebilmek icin iskana acilmadi. Maras dahilinde osmanli kibris Turk vakiflar idaresinin tasinmazlari mevcut oldugu iddia edilmekle birlikte ,bu tasinmazlarin buyuk bir kismi Ingiliz idaresi altinda tazminat karsiligi istimlak edildigi iddia edilmekte. Ayni bolge icerisinde kibris ortdoks kilsesine  ait tasinmazlarda mevcut.   kapali Maras, Derinya bolgesinin KKTC kontrolunde kibrisli Rumlarin geri donusumune ve ortak kullanima acilmasi tezi onerilmis ama kabul gormemistir. " sahsi kanatim Maras konusunda bir gelisme olmayacagi ve konunun tekrar gundeme gelmesinin ana sebebi Dogu Akdeniz konusudur .

KKTC de Deniz ussu kurulumu konusu ise yeni bir konu olmadigini oncelikle belirtmek isterim. Bu konununda tekrardan su gunlerde gundeme getirilme nedeni adanin guneyinde  Fransizlarin lojistik ihtiyaclari icin gerektiginde Mari deniz ussunun kullaniminin teklifidir.

Oncelikle sunu belirtmekte yarar vardir 1974 oncesi  Magosa bogazinda /Monargada RMMO Dnz kuvetlerinin kucuk bir ussu mevcuttu. Bu us 1974 sonrasi KTBK denetiminde dir ,ancak bu us su an kucuk botlari barindirabilecek buyukluktedir. Bu bolge her ne kadar da Gazi  Magosa limanindan uzak olmasada bu ussun gunun sartlarina gore gelistirilmesi onemlidir. Bir baska onemli konu Annan planinda karpaz yarim adasinin da  Rumlara iyadesi mevcuttu , olasi bir cozumde Rumlarin talep etmekte olduklari bolgedir. Karpaz yarim adasinin iyadesi demek MEB alanimizin cok daha kuculmesi demek olur onun icin kalici onlem alinmali.

KKTC dahilinde Guzelyurt korfezi/Gemi konagi arasindaki sahili derinlik bakimindan  Dnz kuvvetlerinin buyuk tonajli gemileri icin bir us kurulumuna uygun bir bolgedir. Bu bolge de Annan planina gore Rumlara iyade edilecekti . Guzelyurt olasi bir baris anlasmasinda Rumlar tarafindan talep edilecektir.

KKTC nin toplam sahil uzunlugu GKRY gore daha uzundur bu nedenle Rumlar ve araci devletler lehimize olan bu orani surekli tirpanlanmasi icin on ayak olmaktalar. " Hic unutmamamiz gereken konu ,KKTC nin sahil uzunlugu ne kadar uzun olursa Turkiyenin de MEB i o kadar uzun olur"
« Son Düzenleme: 18 Haziran 2019, 23:13:43 Gönderen: metin62 »

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: Akdeniz'de Enerji Krizi
« Yanıtla #429 : 19 Haziran 2019, 09:03:58 »
AB'den Türkiye'ye Doğu Akdeniz tehdidi



Avrupa Birliği'in, Türkiye'ninDoğu Akdeniz'de yürüttüğü sondaj faaliyetlerini devam ettirmesi durumunda Gümrük birliği anlaşmasının etkileneceğini, programın askıya alınabileceği belirtildi.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yürüttüğü enerji arama ve sondaj faaliyetlerine, Rum yönetiminin özelinde bütün Batı devletleri karşı çıkıyor. ABD'den Fransa'ya Yunanistan'dan Almanya'ya kadar hemen her devletin açıklamalar yaptığı Doğu Akdeniz meselesine ilişkin AB'nin de harekete geçeceği belirtiliyor.

Avrupa Birliği hükümetlerinin Türkiye ile görüşme halinde olduğu Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna dair Türkiye ile yapacağı görüşmeleri dondurmaya karar verdiği belirtildi.



GÜMRÜK BİRLİĞİNİ ASKIYA ALMA PLANI
Taslakta ayrıca sondaj faaliyetlerinin devam etmesi halinde gerilimin artabileceğinin sinyali verildi, "AB, Kıbrıs ile tam dayanışma içinde ve uygun bir şekilde cevap vermeye hazırdır" ifadeleri kullanıldı.



Taslakta, AB ile Türkiye arasındaki üyelik görüşmelerinin de durakladığı hatırlatıldı. Taslağın, AB Dışişleri Bakanları tarafından onaylanması beklenirken, bildiri taslağına dayandırılan haberlere göre AB Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşmasını dondurmayı planlıyor.

"GEREKLİ ÖNLEMLER ALINACAK"
Lüksemburg'da toplanan AB Genel İşler Konseyi'nin ardından yayımlanan sonuç bildirgesinde Doğu Akdeniz açıklarında sondaj faaliyetleri yürüten Türkiye’ye karşı 'gerekli' önlemler alınmasının gündeme getirileceği bildirildi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki mevcut sondaj faaliyetlerinin ciddi endişelere sebep olduğu ve Türkiye'nin henüz Avrupa Birliği'nin bu tür faaliyetleri durdurma çağrısına cevap vermediği belirtildi.

https://www.ensonhaber.com/abden-turkiyeye-dogu-akdeniz-tehdidi.html
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com