Gönderen Konu: Türkiye - ABD İlişkileri  (Okunma sayısı 217809 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tigerfish

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2179
  • 191
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #330 : 07 Mart 2019, 17:07:57 »
Sayin Master evet su tartistigimiz konularda ekonomi çok önemli. Uzan zamandan beri, verilerine güvendigim Kanada  sitesini izliyorum. Bana ekonomi ve ekonomi disinda birçok konuda karsilastirmali senelik gelismeleri izleme imkani veriyor. Malesef site Fransizca ama Google sagolsun tercüme edebiliriz. Ileti asagida

http://perspective.usherbrooke.ca/bilan/servlet/BMTendanceStatPays?codeTheme=2&codeStat=SI.POV.DDAY&codePays=TUR&optionsPeriodes=peReEco&codeTheme2=2&codeStat2=SI.POV.DDAY&codePays2=FRA&optionsDetPeriodes=avecNumeros

Durumumuz mükemmel degil ama hiçte kötü degil. Hepimizin bildigi gibi istatistiklerde neyi görmek istersek onu görürüz.
Dis borçlarda küçük bir karsilastirma : Türkiye dis borç ~ 45% Milligelir, Fransa dis borç ~ 97% Milligelir. Bu Almanya hariç birçok  avrupa ülkesi için geçerli. Tabi Türkiye nin problemleriyle  Fransanin problemleri ayni degil.
S-400 <=> F-35 zor bir denklem. Forumda çesitli görüsler yorumlar var. Hepsi çok kiymetli.
S-400 leri yunanistanin S-300 ler için yaptigi gibi, bizimde  Kibris a yerlestirme imkanimiz varmi ? Uzman arkadaslar bu konuda ne düsünür ?






Bu saygıdeğer arkadaşımız sadece rakamları görüyor yüzde payı değil. Bilmeyen için karamsarlık orda başlıyor.

Çevrimdışı Master

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 75
  • -53
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #331 : 07 Mart 2019, 17:13:10 »
Bana ülkemizin ekonomik verilerini sunmak yerine iktisat ve işletme benim mesleğim demeniz çok komik bir durum olmuş.

Ama olabilir saygı duyarım neticede bakkal yönetmek ile devletin ekonomik verilerini analiz etmek arasında büyük bir fark var.

Karşı argümanlarınızı sunmanızı merak ile bekliyorum.

Ülkemizin son 10 senesinin bir analizini sunup bana ülkemiz ekonomik göstergeleri şu şudur şu kadar büyümüştür şu kadar daralma olmuştur tarzında ayrıntılı bir rapor oluşturursanız sevinirim.Ben bakarım ülkemiz hangi seviyede.

Tanzimde patlıcan 2.5 lira kaçırmayın derim :)

3. Paragrafımı geri çekiyorum. Sunduğunuz kaynaklar görünüyor.

Ne yazık kendi sunduğunuz grafikleri analiz etmekten yoksunsunuz.

Arzu ettiğiniz kaynakları size sunacağım. Ama onlardan birşey anlarmısınız orası bana muamma.

Siz sunun Türkiye'nin o müthiş ekonomik verilerini biz burda tartışalım.

Yeterki sunun bakalım son 10 yılda ülke ekonomisi ne şekil almış.

Yoksa bahsettiğiniz ülke paralel Türkiye'mi :)


Çevrimdışı BATTLESTAR

  • 2018 ve 2019 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2669
  • 315
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #332 : 07 Mart 2019, 18:23:30 »
Yunanlıların elindeki s-300 bir kenara sa-8 gecko lar tor-m1'ler ve bunların devasa arama radarları bunlar f-16'ları onların radar izini vs almıyor mu ? Daha geçen bunların koruduğu yere kendileri f-22 lerle gitmedimi ? İsrail F-35'leri ile giritteki s-300 lerin menziline girip girip çıkmadımı ? S-300 olmasa da diğerleri Nato sistemine dahil mi ? Değil mi ?

İlk önce bu soruların cevabını resmi ağızdan istemeliyiz ? Ha yine olmadı illa istiyorsak f-35'i deriz ki 2021'e kadar ben savaş durumları dışında  f-35'lerle s-400 leri benzer menzil içinde tutmayacağım. 2021'de hisar sistemini geliştirdiğimde s-400'leri ankara ve istanbulun balistik korumasında bağımsız kullanacağım. Zaten 2021'e kadar elimizde fazla f-35 olmayacaktır.

Kendi salahiyetimiz açısından da alınan bu ilk A modeli f-35'leri alıp geri kalan sadece 40 adet iki filo B modeli F-35 sipariş edip bunu Tfx 'e kadar  karada daha sonrada denizde kullanmak lazımdır. Açıkcası koca ülkenin hava yer kabiliyeti ve milyar dolarları böyle kritik bir sisteme emanet edilemez.
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Çevrimdışı Mermi

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1069
  • 28
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #333 : 07 Mart 2019, 22:57:03 »
Sevgili arkadaşlar kimse Türk ekonomisi çok berbat dediği yok. Sn@Master'de onu demiyor. Ekonomimiz inanılmaz derece kırılgan, bir Tiwit ile para birimizim %40 değer kaybetti. Olası bir ambargo altından kalkamayacak derece kırılgan bir ekonomiye sahibiz. Sebebi ise cari açık vermemiz ve sıcak paraya ihtiyaç duymamız. Her yıl cari açık sebebiyle 40 milyar dolar civarı açık veriyoruz. 40 milyar dolar acıği ise sicak para girisiyle ve merkez bankası nin piyasaya dolar satarak karşılıyoruz.

Şimdi soruyorum size; ABD bize yaptırım uygularsa bu ülkeye sıcak para girer mi ? Merkez bankası rezervlerde 2 yılda 135 milyar dolardan 80 milyar dolara düştüğüne göre bu çark daha ne kadar doner ?

Mesela bir Rusya değiliz neden; Rusya cari fazla veriyor ve merkez bankası rezervleri 400 milyar dolar. Abd istediği kadar ambargo uygulasın adam her yıl fazla veriyor. Ve elinde mermi gibi 400 milyar doları hazır bekletiyor. Rusya dayanır ama biz dayanamayız. Ekonomimiz fena değil ama çok çok kırılgan.
« Son Düzenleme: 07 Mart 2019, 23:06:46 Gönderen: Mermi »

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #334 : 08 Mart 2019, 00:31:41 »
Arkadaşlar, insanlık yeni bir çağa girmek üzere. Türk milleti olarak, Aydınlanma ve Sanayi Devrimini kaçırdık. Bu önceki devirlerin hakkını veren milletler, 350-400 senedir dünyaya hükmediyorlar. İnsanlığı ileriye götüren bütün devrimler O milletlerin ürünüdür. Bizler ise  insanlık namına hemen hemen hiç bir şey üretemedik. Üretenlerin ürettiklerini tükettik. Onlara muhtaç olduk ve zamanla onların kölesi olduk. Bunun en büyük kabahati bizdedir. Dervişin biri demiş ki;

- Beni bir kere kandırırlarsa suç kandıranın,
- İkinci defa kandırırlarsa, suçun yarısı benim diğer yarısı kandıranın,
- Beni üçüncü defa kandırırlarsa; artık suçun tamamı benimdir demiş.

İki tere treni kaçırdık (Aydınlanma ve Sanayi devrimi) üçüncü defa da aynı treni kaçırırsak; artık bütün kabahat bizdedir. Bahane üretecek argümanlar tükenmiştir. Yok efendim coğrafi keşifler olmuştu, ticaret yolları değişmişti, delikli demir icat olmuş mertlik bozulmuştu, yeniçeriler ayaklanmıştı, sadrazamlar rüşvet yemişti, yok efendim ayakkabımın bağcığı düğümlenmişti... Artık bu bahanelerin bi' tarafa bırakmak zorundayız. Artık üçüncü tren istasyona doğru yaklaşmaktadır. Üstelik, cuf cuf bağıra bağıra geliyor. Trenin vagonuna atladık atladık, atlayamadık geçmiş olsun! en az 400 sene sürüm sürüm sürünürüz.

O nedenle bağımsızlığımızı yeniden kazanmamız gerekiyor. Üçün beşin hesabını yapacak zaman değildir. Bu işin temeli eğitimdir. Aklı başında nesiller yetiştirmek zorundayız. Bunun ön koşulu Tam Bağımsız Türkiye olamaktan geçiyor. Eleştirel düşünebilen, soran sorgulayan, araştıran, geliştiren, analitik düşünebilen çağdaş insanlara ihtiyaç var. Bu işler İslamcılıkla, Osmancılılıkla, Batıcılıkla şunla bunla olacak işler değildir. Tam bağımsız ülke olmak zorundayız. Bunu başarabilmek için tüm bağımlılıklarımızdan bir an evvel kurtulmamız gerekiyor.

Atlantik-NATO sistemi içerisinde Türkiye için gelecek olmadığı 70 sene zarfında görülmüştür. Mandacılar marifetiyle Atatürk' ün öngördüğü eğitim sistemi iğdiş edilmiştir. Aynı sistemle 25 sene daha gidebilseydik; bugün dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olabilirdik. ENGELLEDİLER...! NATO' cular, Atlantikçiler engelledi hocam. FETÖ misali devletin en kılcal damarına kadar girmiş olan mandacı işbirlikçileri marifetiyle engellediler, Köy Enstitülerini kapatarak engellediler, Amerikancılık yaparak engellediler, Batı hayranlığı yaparak engellediler, Türk milletini aşağılayarak engellediler, din-iman edebiyatıyla engellediler... Diyorum ki, Atlantik sistemi içinde kalmaya devam edersek; kılcal damarlarımıza kadar nüfus etmiş mandacılar marifetiyle bu treni de kaçıracağız.

Bir dizide çok beğendiğim bir replik vardı;

'' Şimdi yeni bir hakikati şafağındayız. Maksat sadece savaşı kazanmaksa F-35 gibileriyle savaş kazanılır. Maksat yeni bir fikir inşa etmekse; BİZE MUSTAFA KEMAL LAZIM'' -diyordu.

Tabi ki F-35 kısmını ben ekledim:)) Fikir versin diye.

Mustafa Kemal demek Tam Bağımsızlık demektir. Ve tam bağımsız olmadan gümbür gümbür gelen treni yakalayamayız. Asıl mesele budur.

https://www.youtube.com/watch?v=MubWV-j_ejU
« Son Düzenleme: 08 Mart 2019, 00:35:28 Gönderen: Partikül »

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #335 : 08 Mart 2019, 01:48:01 »
Hocam endüstri 4.0 diyen var, dijital devrim diyen var, sayısal çağ diyen var... fakat öyle bir dönüşüm geliyor ki, bu dönüşüme ayak uyduramayanlar -Darvincilerin deyimiyle- doğal seleksiyonu tabi olacaktır. İşte F-35' den bahsediyoruz...Savunma Sanayinde dijital devrimin öncülerindendir. Proje '96 yılında başladı diyorlar öyle değil mi? Yahu HTML protokolü CERN Labaratuarlarında 1990 yılında geliştirildi. Finlandiyalı bir çocuk LİNUX işletim sistemini 1991 yılında yayınladı. Efenim GOOGLE Arama Motoru, Stanford üniversitesinde 1996 yılında geliştirildi... Düşünebiliyor musunuz! Bunlar olurken, adamlar geleceği öngörmüşler ve F-35 programını başlatmışlar  :o

Hocam, yeni yeni meslekler geliyor. Nedir mesela;

- Dijital dedektiflik ve sanal güvenlik uzmanlığı
- Büyük veri uzamanlığı
- Yapay zeka programcılığı
- Sanal gerçeklik uzmanlığı

... gibi. Yahu, mevcut mesleklerin bile ismi değişiyor. Örneğin artık Muhasebecilere, ''Muhasebe Mühendisi'' diyecekler! Komik geliyor, öyle değil mi? Hocam bunlar artık gündemlerimiz girmeye başladı. Yeni çağ yaklaşıyor, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekili İsmet Bey' in dediği gibi; YENİ BİR HAKİKATİN ŞAFAĞİNDAYIZ. O nedenle şimdiden şafak saymaya başlasalar iyi olur. Aha şuraya yazıyorum; 10-15 sene içerisinde yepyeni bir dünyaya uyanacağız. Treni yakalayan yakalar, yakalayamayana GEÇMİŞ OLSUN! Bir sonraki trenin gelmesini en az 400 sene bekleyecektir.

Hocam o nedenle bağımlılıklarımızdan kurtulmak zorundayız. İlk önce şu Atlantikçilikten, Batıcılıktan, İslamcılık ve Osmanlıcıklıktan kurtulmamız gerekiyor. Atlanticilik ve Batıcılık ; treni yakalamak isteyen şahsı istasyonda ki elektrik direğine zincirlerken; İslamcılık ve Osmanlıcık akımları; ters istikametten gelen ve insanlığı geçmişe götüren ve kömürle çalışan kara trene mahkum etmektedir. Şimdi tam da zurnanın zırt dediği yerdeyiz.

Artık demir almak gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan


Kararımızı vereceğiz... ya İslamcılık treniyle geçmişe gideceğiz. Ya Amerikancılık zinciriyle tren istasyonunda ki elektirk direğine sabitleneceğiz ya da Mustafa Kemal' in tam bağımsızlık şiarıyla yaklaşan trenin vagonuna atlayacağız. başka yolu yok hocam!

Hocam sendeniz olarak; elin kolun bağlıyken, yaklaşan gelecek trenine atlayabilir misin yav!
« Son Düzenleme: 08 Mart 2019, 01:53:17 Gönderen: Partikül »

Çevrimdışı Alp

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 583
  • 21
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #336 : 08 Mart 2019, 01:52:42 »
Arkadaşlar, insanlık yeni bir çağa girmek üzere. Türk milleti olarak, Aydınlanma ve Sanayi Devrimini kaçırdık. Bu önceki devirlerin hakkını veren milletler, 350-400 senedir dünyaya hükmediyorlar. İnsanlığı ileriye götüren bütün devrimler O milletlerin ürünüdür. Bizler ise  insanlık namına hemen hemen hiç bir şey üretemedik. Üretenlerin ürettiklerini tükettik. Onlara muhtaç olduk ve zamanla onların kölesi olduk. Bunun en büyük kabahati bizdedir. Dervişin biri demiş ki;

- Beni bir kere kandırırlarsa suç kandıranın,
- İkinci defa kandırırlarsa, suçun yarısı benim diğer yarısı kandıranın,
- Beni üçüncü defa kandırırlarsa; artık suçun tamamı benimdir demiş.

İki tere treni kaçırdık (Aydınlanma ve Sanayi devrimi) üçüncü defa da aynı treni kaçırırsak; artık bütün kabahat bizdedir. Bahane üretecek argümanlar tükenmiştir. Yok efendim coğrafi keşifler olmuştu, ticaret yolları değişmişti, delikli demir icat olmuş mertlik bozulmuştu, yeniçeriler ayaklanmıştı, sadrazamlar rüşvet yemişti, yok efendim ayakkabımın bağcığı düğümlenmişti... Artık bu bahanelerin bi' tarafa bırakmak zorundayız. Artık üçüncü tren istasyona doğru yaklaşmaktadır. Üstelik, cuf cuf bağıra bağıra geliyor. Trenin vagonuna atladık atladık, atlayamadık geçmiş olsun! en az 400 sene sürüm sürüm sürünürüz.

O nedenle bağımsızlığımızı yeniden kazanmamız gerekiyor. Üçün beşin hesabını yapacak zaman değildir. Bu işin temeli eğitimdir. Aklı başında nesiller yetiştirmek zorundayız. Bunun ön koşulu Tam Bağımsız Türkiye olamaktan geçiyor. Eleştirel düşünebilen, soran sorgulayan, araştıran, geliştiren, analitik düşünebilen çağdaş insanlara ihtiyaç var. Bu işler İslamcılıkla, Osmancılılıkla, Batıcılıkla şunla bunla olacak işler değildir. Tam bağımsız ülke olmak zorundayız. Bunu başarabilmek için tüm bağımlılıklarımızdan bir an evvel kurtulmamız gerekiyor.

Atlantik-NATO sistemi içerisinde Türkiye için gelecek olmadığı 70 sene zarfında görülmüştür. Mandacılar marifetiyle Atatürk' ün öngördüğü eğitim sistemi iğdiş edilmiştir. Aynı sistemle 25 sene daha gidebilseydik; bugün dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olabilirdik. ENGELLEDİLER...! NATO' cular, Atlantikçiler engelledi hocam. FETÖ misali devletin en kılcal damarına kadar girmiş olan mandacı işbirlikçileri marifetiyle engellediler, Köy Enstitülerini kapatarak engellediler, Amerikancılık yaparak engellediler, Batı hayranlığı yaparak engellediler, Türk milletini aşağılayarak engellediler, din-iman edebiyatıyla engellediler... Diyorum ki, Atlantik sistemi içinde kalmaya devam edersek; kılcal damarlarımıza kadar nüfus etmiş mandacılar marifetiyle bu treni de kaçıracağız.

Bir dizide çok beğendiğim bir replik vardı;

'' Şimdi yeni bir hakikati şafağındayız. Maksat sadece savaşı kazanmaksa F-35 gibileriyle savaş kazanılır. Maksat yeni bir fikir inşa etmekse; BİZE MUSTAFA KEMAL LAZIM'' -diyordu.

Tabi ki F-35 kısmını ben ekledim:)) Fikir versin diye.

Mustafa Kemal demek Tam Bağımsızlık demektir. Ve tam bağımsız olmadan gümbür gümbür gelen treni yakalayamayız. Asıl mesele budur.

https://www.youtube.com/watch?v=MubWV-j_ejU

Hangi dizi bu kendi kulağımka duymak istiyorum... Dediği gibi A.S.'in Sezarın hakkı Sezara......
« Son Düzenleme: 08 Mart 2019, 01:54:39 Gönderen: Alp »

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #337 : 08 Mart 2019, 01:55:24 »
Hangi dizi bu kendi kulağımız duymak istiyorum... Dediği gibi A.S.'in Sezarın hakkı Cezada......

Hocam kocaman linki koymuşuz, görünmüyor mu?

Aha da bu : https://www.youtube.com/watch?v=MubWV-j_ejU
« Son Düzenleme: 08 Mart 2019, 01:55:56 Gönderen: Partikül »

Çevrimdışı Alp

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 583
  • 21
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #338 : 08 Mart 2019, 02:01:44 »
Kusuruma bakmayasın bakıyorum...

Çevrimdışı Alp

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 583
  • 21
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #339 : 08 Mart 2019, 02:15:46 »
İzledim, güzel parmak basmış... Güzel soru vermiş, Maksat ne? Demiş...
« Son Düzenleme: 08 Mart 2019, 02:17:41 Gönderen: Alp »