Gönderen Konu: Türkiye - ABD İlişkileri  (Okunma sayısı 217737 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Afşar1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 450
  • 30
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #260 : 14 Ocak 2019, 13:10:27 »
hadi bakalım maraton başlıyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Lüksemburg Dışişleri ve Avrupa Bakanı Jean Asselborn ile ortak basın toplantısı düzenledi.

 Çavuşoğlu konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump'a, "Stratejik ortaklar Twitter, sosyal medya üzerinden konuşmaz" dedi. PKK/YPG konusunda Avrupa'yı eleştiren Bakan Çavuşoğlu mevkidaşı Asselborn'un yüzüne karşı, "Eğer bu kadar çok seviyorsanız YPG’lileri PKK’lıları zaten ülkelerinizde yeterince var, alır götürürsünüz" dedi.
Çavuşoğlu şunları söyledi:

Bir daha Türkiye’de darbe olmasın ve terör tehdidine karşı ülkemizi korumak için tedbir aldık. Ve demokrasiyi savunan herkesten destek bekliyoruz. AB ülkeleri de dahil yeterince destek vermedik diyorlar. PKK’nın YPG’nin ve FETÖ’nün kara propagandası yüzünden halen yanlış bilgiler içinde farklı yorumlar geliyor. Bugün, Adalet Bakanlığımızdan randevu da alırız, gerçek bilgileri rakamlarıyla beraber öğrenebilirsiniz dedik.

Bugün teröre karşı Fransa, Belçika ve terörden etkilenen ülkelerin yasa değişiklikleri, yine OHAL gibi aldığı tedbirlere karşı diğer Lüksemburg dahil ‘dayanışma’ adı altında, ses çıkartmaması ve destek vermesi; Türkiye’ye gelirken bile tereddüt eden ülkelerin Türkiye’ye ders vermeye çalışmasını ülke ve millet olarak kabul edemeyiz. Burada samimiyet bekliyoruz. Bunları reddettiğimizi söylemek isteriz.

Suriye'de tek taraflı müdahaleye karşıyız diyorsunuz. O zaman gelin birlikte mücadele edelim.

Karşımızdaki terör örgütüyle ikili anlaşmaya göre mi hareket edeceğiz?

Siz diyorsunuz ki “Suriye’nin bağımsızlığını istiyoruz” Fakat bu terör örgütü şu anda Suriye topraklarının yüzde 33’ünü, neredeyse üçte birini işgal ediyor. Bölmek için. Ona karşı niye ses çıkaramıyorsunuz? DEAŞ’a karşı olduğunuzu söylüyorsunuz da diğerlerine karşı olduğunu söylemiyorsunuz. Bu da Avrupalıların güvenilirliğini zedeliyor.

TRUMP'IN AÇIKLAMALARI

Stratejik ortaklar Twitter, sosyal medya üzerinden konuşmaz. Sayın Trump cumhurbaşkanımızı iki defa arayarak Suriye’den çekilmek istediklerini söylediler. Daha iki gün önce Pompeo ile görüştük. Bolton ziyareti ortada. Bize verilen belgeye karşı bizim de cevabımızı ABD’ye gönderiyoruz.

30 km gibi bir güvenli bölgenin, bununla ilgili ABD’den bir teklif gelmedi ama bu ABD’nin de fikri değil. Bu sayın Cumhurbaşkanımızın tüm Avrupalılara teklifidir, Ruslar da dahil. Her görüşmede gündeme getirdik. Obama yönetimi bunu gerçekçi bulmuyordu. Bahanelerle bu fikrimizi desteklemediler. Şimdi Türkiye’nin kararlılığını gördükten sonra bu fikri ortaya attılar.

Bizim derdimiz nedir? Suriye’yi bölmek isteyen terör örgütü var. biz bu terör örgütünü hedef alıyoruz. Özellikle cumhurbaşkanımızın defalarca Trump’a, Kürtlerle, YPG hatta SDG… Biz Kürtlerin düşmanı değiliz, Kürtleri en çok savunan ülke biz olmuşuzdur. Kürt kardeşlerimizin haklarını her zaman savunmaya devam edeceğiz.

Trump’ın içinde bulunduğu zorluğu biliyoruz. Üzerinde baskı var. Güvenlikle ilgili birimleri ABD’nin çekilmemesi için baskı yapıyor. Son tweeetin iç politika konusu olduğunu biliyoruz. Müttefikler Twitter, sosyal medya üzerinden görüşmez. Kullandığı tehdit diline gelince, biz hiçbir tehditten korkmayacağımızı ve pabuç bırakmayacağımızı defalarca söyledik, geçmişte de söyledik. Türkiye’yi ekonomik olarak tehdit ederek bir yere varılamaz.

Biz ne olursa olsun, zorluklar ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti olarak bertaraf etmek için ne gerekiyorsa onu yaparız. Bir tarafta ekonomik zorluklar, diğer taraftan terör tehdidi. Bu millet der ki, ben aç kalırım, Çanakkale’de Kurtuluş Savaşı’nda olduğum gibi boyun eğmem der ve bu millet devlet olarak ne gerekiyorsa biz onu yaparız. Baskı altında Trump’ın açıklamalarını ve kullandığı dili doğru bulmuyoruz.

İDLİB'DEKİ SON GELİŞMELER

İdlib bir terör yuvası olduysa o bölgede yaşayan Suriye halkı da değildir, Türkiye de değildir. sorumlusu rejimdir ve rejimi destekleyen ülkelerdir. O teröristiler İdlib bölgesine kim gönderdi? Bunlar gönderdi. Rejim ve destekçileri gönderdi. Hatta Dara’dan o teröristleri İdlib’e bıraktılar. Amaçları da belliydi. Bu teröristlerin burada durmasını bahane ederek buraya saldırmak… Ve rejim de saldırdı. Ama İdlib muhtırasını Rusya ile imzaladık. Radikal gruplar, teröristler bundan rahatsızlar.

Fakat başından beri siyasi sürece inanmayan rejim de ihlallerini yer yer devam ettiriyor. İdlib muhtırası başarılı bir şekilde uygulanmıştır. Ufak tefek aksaklıkları gidermek için birimlerimiz zaten beraber çalışıyor. Fakat HTŞ’nin ya da El Nusra’nın terör örgütlerinin İdlib bölgesinin yüzde 50’sini ele geçirdi söylemi doğru değildir.

Yabancı terörist savaşçılar… NATO’da ben bu konuyu gündeme getirdim, tüm dışişleri bakanları güldüler. Ne yapacağız? Bunlar sizin vatandaşlarınız. Türkiye ihlallerin önlenmesi ve İdlib muhtırasının devamı ve uygulanması konusunda elinden geleni yapıyor.

"TELEFON GÖRÜŞMESİ OLABİLİR"

Her şeyden önce telefon görüşmesi niye olmasın? Ben de Pompeo ile değerlendireceğiz. Onlar aradığı zaman biz hemen cevap veriyoruz. Biz aradığımız zaman karşı tarafta olumlu cevap geliyor. Bu diyalog varken neden Twitter üzerinden açıklama yapıldı? Sadece liderler ve bakanlar düzeyinde değil, ortak çalışma gruplarımızın toplantıları yapılıyor. Keza Patriot ile ilgili görüşmeler devam ediyor. Aynı şekilde FBI’ın FETÖ soruşturması konusunda heyet gelmişti.

Bir tanesi Suriye üzerineydi. Tillerson Münbiç yol haritasını onaylamadan önce komisyonları kurduk. İkincisi konsolosluk meseleleriyle ilgili, üçüncüsü de PKK ile mücadeleyle ilgili çalışma grubu. Amerikan tarafı 5 Şubat’ta toplantıyı gerçekleştirmek istediler. Arkadaşlarımız da gidiyor. Sedat Önal’ın başkanlığında bizim heyetimiz gidecek.

Zaten 6 Şubat’ta da DEAŞ’a karşı mücadele koalisyonunun toplantısı var. Evet burada Lüksemburg dahil 65 ülke var DEAŞ'a karşı. Fakat bugüne kadar DEAŞ’a karşı mücadele eden tek ülke Türkiye olmuştur.

"VERDİĞİNİZ PARALAR PKK'YA SİLAH OLARAK GİTMİŞTİR"

Sizlerin verdiğiniz paralar PKK’ya YPG’ye silah olarak gitmiştir. Ve biz sadece Suriye'de 3 binden fazla DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik. Ben o toplantıların hepsine katıldım. Dostlar alışverişte görsün toplantılar. Herkes iki üç dakika konuşmasını yapıyor, dağılıp gidiyor, iş yine bize kalıyor.

"EĞER BU KADAR ÇOK SEVİYORSANIZ..."

Hiçbir ülke göğüs göğüse çarpışmamıştır, Türkiye’den başka. Şimdi bir terör örgütüne karşı çarpışırken iyi, diğerine geldiği zaman savunmaya geçiyoruz. Eğer bu kadar çok seviyorsanız bu YPG’lileri PKK’lıları; zaten ülkelerinizde yeterince var, onları da alır götürürsünüz. Avrupa'da zaten yeterince faaliyette bulunuyorlar, para bile topluyorlar.

JEAN ASSELBORN - LÜKSEMBURG DIŞİŞLERİ BAKANI:

Twitter ile ilgili olarak ben de söylediklerinize katılıyorum. Doğrudan görüşmek gerektiğine inanıyorum. Lüksemburg 60 küsur ülke ile birlikte DEAŞ’a karşı oluşturulan koalisyonun içinde. Mali olarak destek sağlıyoruz. Buradaki koalisyonu DEAŞ’a karşı bir koalisyon. İkinci olarak da Suriye’de hali hazırda çok sayıda askeri operasyon düzenlenmiş durumda.

Türkiye güçlü ve büyük bir ülke olarak Suriye üzerinde etkisi olan bir ülke. Sadece diplomasi kanalları kullanarak Suriye’de bir çözüm bulunmalı. Türkiye başarabilir diye düşünüyorum.

Neredeyse tüm AB üyesi ülkeleri gibi, Lüksemburg da, bazı AB ülkeleri kabul etmek istemediler. Biz kabul ettik. Bunların birkaç bin olduğunu söyleyebilirim. Ancak barınma ve iş bulma konusunda henüz tam çözülmüş değil. Suriye yeniden inşa edilme sürecine girdikten sonra isteyenlerin ülkelerine dönmesine tabi ki sıcak bakarız.


http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-bakan-cavusoglu-ortak-basin-toplantisinda-konusuyor-41082056

Çevrimdışı Afşar1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 450
  • 30
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #261 : 14 Ocak 2019, 13:11:13 »
Yani açıktan tehdit etmeye başladılar galiba :) onu demek istemiştim.

Bakalım işin sonu nereye varacak !
iyice sarpa sardı olaylar.
Bu oynağı iyi etkiliyorlar, acaba seni indiririz falan diye mi tehdit ediyorlar içerden :)

Bu zahten apaçık ortada. Ellerinden gelse daha dünden indireceklerdi. Trumpın çekilme kararından sonra kuduruk bakanlar sinirlerinden nasıl bir bir istifasını sundu veyahut görevine son verildi? Inaniyorum küskünler bunu bir kenara yazdılar.

Çevrimdışı Afşar1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 450
  • 30
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #262 : 14 Ocak 2019, 14:58:32 »
evet devam ediyoruz;

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Orta Doğu ziyareti kapsamında seyahat ettiği Suudi Arabistan'da açıklamalarda bulundu.
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Donald Trump'ın Twitter hesabı üzerinden Türkiye hakkında yazdığı tweete ilişkin, "Bunu Trump'a sormanız gerekiyor. Sanırım Trump yaptırım benzeri uygulamalardan bahsediyor" dedi.

Trump'ın Suriye'den çekilme konusunda fikrini değiştirmediğini söyleyen Pompeo, Suriye'de güvenli bölge hakkında bir soruya, sınır hattının korunması için seçenekleri değerlendirdikleri yanıtını verdi.

CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ

Suudi yetkililerle ülkelerindeki insan hakları ihlalleri hakkında görüştüklerini söyleyen ve Cemal Kaşıkçı cinayetine de değinen Pompeo, cinayette parmağı olan herkesin sorumlu tutulması gerektiğini belirtti.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-trumpin-skandal-tweetinin-ardindan-pompeodan-ilk-aciklama-41082549

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #263 : 14 Ocak 2019, 22:29:44 »
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’a Türkiye’nin Kürtlerle hiçbir sorunu olmadığını, Türkiye’nin amacının ulusal güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütleri DEAŞ, PKK ve PKK’nın Suriye uzantıları ile mücadele etmek olduğunu vurguladı.

Erdoğan ile Trump kritik bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmeyle ilgili Beştepe’den yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Donald Trump ile bu akşam bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir. Görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye’de yaşanan son gelişmeler ele alınmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız, mevkidaşının Suriye’den çekilme kararını memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek, bu çerçevede Türkiye olarak NATO müttefikimiz ABD’ye her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu hatırlatmışlardır. Bölgede otorite boşluğu meydana gelmemesi için Münbiç Yol Haritası’nın tamamlanması, ayrıca çekilme kararının hayata geçirilmesini engellemek isteyen unsurlara fırsat verilmemesi gerektiğini vurgulayan iki lider, kamuoyuna yönelik sağlıklı iletişimin önemine değinmişlerdir.

GÜVENLİ BÖLGEYİ KONUŞTULAR

Sayın Cumhurbaşkanımız ve ABD Başkanı Sayın Trump, Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde ülkenin kuzeyinde terörden arındırılmış güvenli bir bölge oluşturulması fikrini de ele almışlardır.

Sayın Cumhurbaşkanımız görüşmede, Türkiye’nin Kürtlerle hiçbir sorunu olmadığını, ülkemizin amacının ulusal güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütleri DEAŞ, PKK ve PKK’nın Suriye uzantıları ile mücadele etmek olduğunu vurgulamışlardır. Görüşmede ikili ekonomik ilişkilerin ileri seviyelere yükseltilmesi hususunda mutabık kalmışlardır.”

Trump'ın Türkiye hakkında 'Kürtler'e saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvedeceğiz' şeklindeki  tweeti tepki çekmişti. .

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/erdogan-ve-trump-gorustu-41082998
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı Afşar1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 450
  • 30
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #264 : 15 Ocak 2019, 07:46:30 »
Dengesiz ağız değiştirmiş.
kiminle konuşsa ondan yana tavır alıyor :) artık dolar bile alıştı tehdit falan saymayıp çok yükselmedi.
Tez zamanda bu boyunduruktan kurtulmak dileğiyle... Aminnnnnn


ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeye ilişkin, "ABD ile Türkiye arasındaki ekonomik gelişme hakkında konuştuk, ki burada gerçekten genişleme için büyük bir potansiyel var." yorumunu yaptı.
ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dün telefonda yaptığı görüşmeye ilişkin Twitter hesabından bir açıklama yaptı.

Trump, açıklamasında, "DEAŞ kalıntılarına karşı son iki haftadır verdiğimiz başarılı mücadele ve 20 millik (32 kilometre) güvenli bölge dahil ilgili tüm meseleler hakkında nerede durduğumuzu aktarmak için Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştum. Ayrıca ABD ile Türkiye arasındaki ekonomik gelişme hakkında da konuştuk, ki burada gerçekten genişleme için büyük bir potansiyel var." ifadelerine yer verdi.

GÖRÜŞME SONRASI AÇIKLAMALAR

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşmişti.

İkili ilişkilerin yanı sıra Suriye'de yaşanan son gelişmelerin ele alındığı görüşmede, Erdoğan, mevkidaşının Suriye'den çekilme kararını memnuniyetle karşıladıklarını ifade etmişti. Erdoğan, bu çerçevede Türkiye'nin, NATO'da müttefiki olan ABD'ye her türlü desteği vermeye hazır olduğunu hatırlatmıştı.

Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders da Erdoğan ile Trump arasındaki telefon görüşmesine ilişkin yazılı bir açıklama yapmıştı. Sanders, Erdoğan ile Trump arasındaki görüşmede, ABD'nin Suriye'den geri çekilmesi de dahil ikili ilişkilerin ele alındığını bildirmişti.


http://www.hurriyet.com.tr/dunya/trumptan-turkiye-mesaji-aramizdaki-ekonomik-41083115

Çevrimdışı Hyperspace

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 532
  • 58
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #265 : 15 Ocak 2019, 17:05:02 »
  Bu güvenli bölge meselesi eğer içimizdeki mülteciler o bölgeye yerleştirilecekse bir nebze kabul edilebilir belki ama ypg yi korumayı amaçlıyorsa asla kabul edilmemeli
 yoksa K.Iraktaki Barzanistan modeline benzer bir yapı oluşacaktır orada.Bu hatayı bir kez yaptık 2.kez tekrarlarsak ileride bölünmeyi kendi ellerimizle hazırlamış oluruz.Ypg yi vurmadan varılacak hiçbir çözüm çözüm değildir taviz vermektir

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #266 : 15 Ocak 2019, 17:40:46 »
1. Körfez Savaşından sonra Koalisyon güçleri (Kısaca ABD) Saddam kuvvetlerine 36. paralelin kuzeyini yasaklamışlardı. Bu görev tanımına uygun olarak da ÇEKİÇ GÜÇ adıyla adıyla bir kuvvet oluşturulup İncirlik Üssüne konuşlandırmışlardı. Türkiye bu Çekiç Güçten çok çekti! Aynı şekilde Suriye' de de aynı planı uygulamaya koydular. KESİNLİKLE KABUL EDİLMEMELİDİR.

Bir daha belirtelim, çok geç olmadan Esad' la anlaşıp Amerikan planlarını bertaraf etmeye mecburuz. Aksi taktirde nur topu gibi Kürt devletimiz olacak! İleri aşamada Türkiye' yi bölecek sürecin fitilini kendi elimizle ateşlenmiş oluruz. Esad' la şu şartlarda anlaşma yolları aramalıyız;

-Türkiye' deki mültecilerin geri kabulü,
-Türk denetiminde ki silahlı güçler için çıkartılacak ''Af Yasası'' veyahut haklarını koruyacak diğer ayrıcalılar,
-Kürtlere Otonomi, muhtariyet ya da Federasyon gibi ayrıcalıkların tanınmaması..

gibi seçenekler karşılığında (seçenekler uzatılabilir, kısa kesiyorum) Suriye'yle diyalog sürecinin başlaması ve Suriye' nin geleceğinini birlikte ve yeniden inşası...

Kısacası ABD' yi bölgeden defetmeye mecburuz. Aksi taktirde başımıza çok çorap örecektir.   

Çevrimdışı Bogü Alp

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 604
  • 43
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #267 : 16 Ocak 2019, 02:32:08 »
Esad şu an herkesle iyi geçinme derdinde. Pkk/pydnin arkasında Amerika olduğu için daha bir ılıman yaklaşıyor. Bize karşı  pkk/pyd aleyhine adımlar atıyor. Pkk/pydye karşı lehlerine adım atıyor. Çok da güzel ikili oynuyor.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2337
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #268 : 16 Ocak 2019, 12:46:25 »
Önerilmekte olan plan içeriği , halen netlik kazanmasa da, planın ismindeki ‘’ güvenli bölge tanımı ‘’ bizleri 1991 yılı Irak 32 ci paralel de yaratılmış olan güvenli bölge yi anımsatmasından dolayı  ürkütücü dür.O zamanki plan da önceleri iyi niyetli olarak yapıldığı düşünülmekle birlikte, sonraları planın  asıl amacının uygulamadaki  boşluklardan yararlanılarak ,asıl gizli hedef olarak başımıza nelerin sarılmak istendiğini ve sarıldığını hep birlikte acı ile yaşadık ve yaşamaktayız.

Önerilen ve konuşulmakta olan yeni plan Fıratın doğusundan başlayan ve uzunluğu 460 Km ,derinliği 32km olan bir hattın güvenli bölge adı altında PKK/PYD ve DEAS dan arındırmaktan ibaret olduğu belirtilmekte.

Fıratın doğusunda pek DEAŞ olmadığına göre asıl hedef ,ABD’nin Suriyedeki mütefiki olan PKK/PYD nin bu bölgeden Suriyenin içlerine güvenli olarak nakledilmesinden ibaret. ABD bu plan mahiyetinde ,PKK/PYD yi korumakle birlikte, Türkiyenin güvenliğini de PKK/PYD nin sınırımızdan uzaklaştırılması ile sağlamış olup ,ilerde olası  yapılabilecek operasyonların önünü almış olmayı planlıyor. (kontrol mekanizması net değil)

Manbiç Konusuna gelince ,Manbiç Fıratın batısında kalması ,32 km dışında olması ,ayrıetten  Rusların Tel Rıfatta  ,ABD nin de bizleri Manbij de uygulamış oldukları oyalama taktiklerinden dolayı bu bölgeler ayrı birer  PKK/PYD  kontrolunde cep olarak kalacakları görülülüyor.

Yeni plan ile Türkiyenin kazancı ilk aşamada oluşturulacak olan güvenli bölge sayesinde kayıp vermeden PKK/PYD nin sınırından uzaklaştırılmasını sağlanması görünse de uzun sürede planın oluşturacağı riskler ki ‘’Sn Partikül bunları güzelce açıkladı’’ Türkiye açısından çok sıkıntı yaratacağı kanısındayım.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2337
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
« Yanıtla #269 : 19 Ocak 2019, 11:42:29 »
Mesaj içeriği hep ayni !

https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/arabulucu-senator-basin-toplantisi-duzenliyor-3184003/

Graham, "Obama büyük stratejik bir hata yaptı, PYD-YPG’yi silahlandırdı" dedi. '' Sanki Trump döneminde  farklı işlem yapıldı''

Dunfort planı;

-PYD'yi Türkiye sınırından içeriye çekilmesi '' Türkler harekat yapmadan mütefiklerimizi koruyabileceğimiz alana nakledelim''
-PYD'ye verilen ağır silahların geri alınmasını '' Ninniye devam ''
–Sonrda bir tampon bölge oluşturup Türkiye’nin güvenlik endişelerini ortadan kaldırılmasını öngörüyor '' PKK/PYD nin boşaltacağı alanı da Rus/ Rejim güçleri doldurmaması için bizlerin de içinde bulunduğu bir tampon oluşturalım''