Gönderen Konu: Erdoğan'dan Endonezya'da önemli açıklamalar  (Okunma sayısı 3497 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Erdoğan'dan Endonezya'da önemli açıklamalar
« : 09 Kasım 2012, 08:04:26 »

Erdoğan'dan Endonezya'da önemli açıklamalar

Başbakan Erdoğan, Endonezya'da açıklamalarda bulundu.
09.11.2012 - 06:12



Başbakan Erdoğan, Endonezya'da düzenlenen 5. Bali Demokrasi Forumu'nun ikinci gününde düzenlenen panelde konuştu.
BM, IMF VE AGIT YENİLENMELİ

Dünya barışı adına değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, geçen yüzyılla bu yüzyılın karşılaştırmasını yaptı. Geçen yüzyılın ilk yarısının savaşlarla, çatışmalarla geçtiğini hatırlatan Erdoğan, ikinci yarıyla ilgili bunların getirdiği sıkıntıların olduğuna dikkat çekti. Başbakan Erdoğan; IMF, BM ve AGIT'in güncellenmesi gerektiğine işaret ederek, kararların ideolojik olarak oluştuğunu söyledi. Erdoğan, uluslararası teröre de değindi. "Benim teröristim iyi, seninki kötü anlayışı var." dedi.
İDAM KONUSU YİNE GÜNDEMDE

İdam konusuna da dikkat çeken Erdoğan, Norveç'teki olayı örnek göstererek, "İdam cezasının da haklı bir sebebi vardır. Bu konuda kendi demokrasimizi çek etmemiz lazım." dedi.

BM'yi İsrail, Somali ve Myanmar'daki krizi çözmemekle eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF ve Türkiye ilişkileri hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
BM'YE FİLİSTİN TEPKİSİ

BM'de alınan kararların çoğu zaman ideolojik bir yaklaşımla verildiğinin altını çizen Erdoğan, Filistin'in İsrail hayır dediği için dışlandığını belirtti. "Özellikle siyasiler olarak bizlerin adil olması gerekiyor" diyen Erdoğan, insanlık olarak adalete ihtiyacımız olduğunu ifade etti.

Uluslararası kuruluşlarda sözünü ettiği değişimin, ''farklılıkları yönetme ve ortak paydalar temelinde küresel adalet duygusunu tatmin konusundaki becerilerinin artırılmasıyla'' ilgili olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
BM ACZİYET İÇİNDE

''Dünyanın bütün ülkelerinin, devletlerinin yer aldığı BM topluluğunun, BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin dışında etkinliği nedir? Bunun ele alınması lazım. Bu 5 daimi üyenin iki dudağının arasında her şey. Bunun bir tanesi, bir olaya 'ret' dediği zaman, 'veto' dediği zaman oradan sizin bir netice çıkarmanız mümkün değil. Yıllar yılı yaşadığımız bir İsrail-Filistin olayını halen BM çözememiştir, son dönemlerdeki İsrail-Gazze olayını BM çözememiştir, Somali'de acziyet içindedir, aynı şekilde Myanmar'da acziyet içindedir. BM bunları çözmek için var, bunları halletmek için vardır. Ne zaman devreye girecek, ne yapacak?

IMF, kime, nerede, nasıl yardım elini uzatıyor, hangi şartlarda yardım elini uzatıyor, bunlar çok çok önemli. Örneğin herhangi bir para biriminin etkisi altında mı dünya yönetilecek, onun döviz baskısı altında mı dünya yönetilecek, yoksa uluslararası en azından değişmezliği, bir belirleyiciliği olan bir altın gibi, tarihten bu yana her zaman onurunu koruyan bir birime niçin geçilmez, düşündürücüdür.''
IMF İLE ÇALIŞMAYI ARZU ETMİYORUZ

Başbakan Erdoğan, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) bazı ülkeler için bir çıkış, reçete gibi gösterildiğini ancak bunun tam aksine IMF'nın çalıştığı ülkelerde ciddi sıkıntılara neden olduğunu belirtti.

Türkiye'nin de IMF ile yaptığı çalışmaların bedelini çok ağır ödediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Biz şu anda 3 dönemdir Stand-by anlaşması yapmıyoruz. 23,5 milyar dolarla devraldık, şu anda 1,3 milyar dolarla duruyoruz. Nisan ayı itibariyle de bunu sıfırlayacağız. IMF ile çalışmayı da arzu etmiyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, ''Gönül arzu ederdi ki IMF bir Uluslararası Para Fonu olarak darda, zorda kalmış ülkelerin adete tulumbasına su akıtan bir birim olsun ve bu tulumba üretmeye başlasın. Böyle bir durum söz konusu değil, bunu başarmamız gerekiyor'' dedi.
http://www.ensonhaber.com/basbakan-erdogan-endonezyada-konusuyor-2012-11-09.html
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Erdoğan'dan Endonezya'da önemli açıklamalar
« Yanıtla #1 : 09 Kasım 2012, 08:13:10 »
Başbakan gerçekten önemli ve gerekli açıklamalarda bulunmuş. İnşallah dediklerine önem verenler olur.
« Son Düzenleme: 09 Kasım 2012, 08:53:44 Gönderen: SKYWOLF »
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı мคяครℓเ

  • Özel Üye
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1656
  • 24
  • DefenceTurk.com
Türkiye'nin Yumşak Gücü...
« Yanıtla #2 : 27 Mayıs 2015, 19:09:39 »
TÜRKİYE’NİN YUMUŞAK GÜCÜ

Asya ülkeleri Güneydoğu Asya sularındaki Rohingya göçmenleri sorununa bir çözüm bulmaya çalışırken çabalara Asyalı olmayan bir ülke müdahil oldu: Türkiye.Türkiye on yılı aşkın bir süredir yurtdışında yardım projeleri yürütüyor. Kimileri büyük ölçekli olan bu projeler başından sonuna başarıyla yürütülerek yardım sağlanan ülkelerin saygısının kazanılmasını sağladı. Bu yeni intiyatif Türkiye’nin Güneydoğu Asya’daki ilk yardım girişimi değil; Türkiye 2004 yılında Hint Okyanusu’nda yaşanan tsunaminin ardından Kuzey Sumatra’nın Aceh bölgesindeki yardım faaliyetlerinde de önemli bir rol oynamıştı.

TÜRKİYE’NİN YUMUŞAK GÜCÜ
Yayın Organı : New Straits Times
Yayın Tarihi : 27 Mayıs 2015
Ülke : Malezya
Yazar : Farish Noor
Çeviri Şekli : Özet
Görsel Kaynak : AA
     Asya ülkeleri Güneydoğu Asya sularındaki Rohingya göçmenleri sorununa bir çözüm bulmaya çalışırken çabalara Asyalı olmayan bir ülke müdahil oldu: Türkiye.

     Endonezya'nin Jakarta şehrinde başkan yardımcılığının görev yaptığı Uluslararası Göç Örgütü ile birlikte hareket eden Başbakan Ahmet Davutoğlu 19 Mayıs günü, denizde kaybolduğu düşünülen Rohingyalıları kurtarmak amacıyla bir Türk savaş gemisinin bölgeye doğru yola çıktığını söyledi.

     Türkiye’nin Rohingyalılar meselesine dahil olmasının zamanlaması ve şekli manidar. Türkiye’nin katkısının denizde mahsur kalan Rohingyalıları kurtarmayı hedefleyen bir gemi olması da not edilmeli.

     Türkiye bu zamana kadar Rohingyalıları göçe zorlayan Myanmar’daki iç siyasi kriz konusuna değinmedi ve Rohingya krizi konusunda iki tarafı da suçlayıcı bir açıklamada bulunmadı. Türkiye Myanmar’daki siyasi sorun yerine denizde mahsur kalan Rohingyalılara odaklandı.

     Türkiye on yılı aşkın bir süredir yurtdışında yardım projeleri yürütüyor. Kimileri büyük ölçekli olan bu projeler başından sonuna başarıyla yürütülerek yardım sağlanan ülkelerin saygısının kazanılmasını sağladı. Bu yeni intiyatif Türkiye’nin Güneydoğu Asya’daki ilk yardım girişimi değil; Türkiye 2004 yılında Hint Okyanusu’nda yaşanan tsunaminin ardından Kuzey Sumatra’nın Aceh bölgesindeki yardım faaliyetlerinde de önemli bir rol oynamıştı.

     2004 yılında Türkiye’nin Aceh’ye olan yardımları gündeme taşınmış, Acehliler tarafından da memnuniyetle karşılanmıştı.

     O dönemde kendileriyle yaptığım röportajlarda Acehliler zor anlarında bir Müslüman ülkenin yardımlarına gelmesine mutlu olduklarını belirtmiş, pek çok Açehli ise geçmişte Aceh Krallığı ve Osmanlı İmparatorluğu arasında kurulan bağları anmıştı.

     Türk yardım faaliyetleri yalnızca lojistik ve yardım malzemeleri açısından başarılı olmakla kalmamış, Acehlilerin muhtemelen Türklerin işgalci güçlere karşı Açehlilere yardımı sebebiyle Osmanlı mirası hakkındaki olumlu kanaatlerini de hatırlamalarını da sağlamıştı.

     Bir diğer ilgin gözlemim de Endonezya makamları tarafından yasaklanan Özgür Aceh Hareketi’nin (GAM) bayrağına büyük benzerlik taşıyan Türk bayrağının son derece popüler hale gelmiş olmasıydı. Pek çok Acehli Türk bayrağını evlerine gururla asmıştı.

     2005 yılında ise büyük bir depremin ardından Keşmir’deki Türk yardım operasyonunda bulunmuştum. Yardım operasyonu başarıyla yürütülüyordu: Türkler yalnızca ilaç ve yardım malzemesi değil Türk üreticiler tarafından bağışlanan yepyeni kıyafetler de getirmişlerdi.

     Türkiye o dönemde pek çok Batılı ülkenin düşük maliyetler ve yüksek kalite standartları sebebiyle Türkiye’ye taşınmış olması sebebiyle moda kıyafetler ve aksesuarda üretiminde önemli bir ülkeydi.

     Aceh’te olduğu gibi karşılaştığım Keşmirliler de Türkleri ve –Çin delegasyonunu- herkesten çok övdüler. Türkler ilaç ve (diğer ülkeler ikinci el kıyafet verirken) yepyeni kıyafetler dağıtıyorlardı, ve Müslümanlardı.

     Türkler ve Keşmirliler –ve Acehliler- arasındaki kültürel ve siyasi yakınlık Batılı kurumların sahip olmadığı önemli bir bağlanma faktörü tesis etti.

     Türkiye’nin Güneydoğu Asya sularında mahsur kalan Müslüman Rohingyalılara yardım etme kararı ülkenin özellikle Müslüman ülkelere ilaç yardımı ve insani yardım ile saygı, tanınırlık ve takdir gibi sofistike yumuşak güçlerin başarılı olduğunu gösteren yumuşak gücünün devrede olması olarak görülmeli.

     Türkiye’nin on yılı aşkındır barışçıl yumuşak güç siyaseti güttüğü bir ortamda ülkenin Rohingya krizinde rol oynamak istemesi sürpriz değil. Yardımın maddi- ekonomik maliyetleri kısmen düşükken, Türkiye’ye getirileri –uluslararası prestij, onur ve sevgi bağlamında- büyük olmuştur.

     Bu noktada Türkiye’nin Rohingyalılara muamelesi konusunda Myanmar’ı eleştirmediği, dolayısıyla ülkenin iç sorunlarına karışmadığı da göz önüne alınmalıdır.

     Bu sayede Türkiye Myanmar hükümeitni karşısına almayarak kendisini bölgeye müdahil olmak değil yardım ve kurtarma faaliyetleri için gelmiş zararsız bir ülke olarak konuşlandırmıştır. Bu siyasi açıdan başarılı konum ülkenin Asya’daki imajına da herhangi siyasi hiçbir zarar vermedi.

     Türkiye’nin müdahalesinin, belki de beklenmedik, bir sonucu da Rohingya meselesini gündeme taşıyarak belki de Asean içindeki ve dışındaki kimi ülkeleri de Rohingya sorununun çözümünde daha uzun vadeli bir rol oynamaya zorlamış olmasıdır.

     Bu sebeple, düşük risk stratejisi Türkiye’nin yararına olmuş ve bu süreç içinde düşman kazanmadan imajını güçlendirmiştir.
http://www.byegm.gov.tr/turkce/haber/turkiyenin-yumusak-gucu-asya-devletlerini-kazaniyor/80472
Konuyla ilgili güzel bir yazı paylaşmak istedim. Keşke biraz daha hızlı sonuclansa su savunma alanındaki projeler. Elimiz güçlendikce kolumuz dahada uzayacak daha rahat ve cesurca uzatacagımızı düşünüyorum...

Çevrimdışı カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6559
  • 185
  • DefenceTurk.com
Erdoğan Endonezya'ya resmi ziyarette bulunacak.
« Yanıtla #3 : 13 Kasım 2022, 03:11:18 »
Alıntı
Erdoğan Endonezya'ya resmi ziyarette bulunacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 13-16 Kasım 2022 tarihlerinde Endonezya'ya resmi ziyarette bulunacak.

Bali'de gerçekleştirilecek G-20 Zirvesi kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Endonezyalı yetkililerle de çeşitli temaslarda bulunacak. Geçtiğimiz hafta Endonezya'da gerçekleştirilen Indo Defence Fuarına Türk firmaları, Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde rekor katılım sağlamış ve birçok ihracat anlaşması imzalanmıştı.


https://mobile.twitter.com/SavunmaSanayiST

Çevrimdışı カメせ

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 6559
  • 185
  • DefenceTurk.com
Erdoğan Endonezya'da.
« Yanıtla #4 : 14 Kasım 2022, 21:10:57 »
Alıntı
G20 Zirvesi için Endonezya'da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Başkanı Widodo ile bir araya geldi.

Erdoğan'a, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir de eşlik ediyor.




G20 Zirvesi için Endonezya’da bulunan Türk ve Endonezyalı savunma bakanları “Askeri Çerçeve Anlaşması” imzaladı.

https://mobile.twitter.com/SavunmaSanayiST