Gönderen Konu: Bor kaymağı Yahudilere...  (Okunma sayısı 4643 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı attila_han

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1
  • 0
Bor kaymağı Yahudilere...
« : 10 Temmuz 2012, 04:09:26 »
AKP, devlet eliyle işletilen bor, trona gibi kaynakları Rothschild ailesine bırakacak!
Hükümet, işletmesi Eti Maden’de bulunan bor, trona, asfaltit, uranyum ve toryum gibi stratejik madenleri, “hizmet alımı” adı altında yabancıya açıyor. Bor arzının yüzde 70’ini elinde tutan Yahudi aile Rothschildler, Avustralya merkezli şirketiyle dünya bor rezervinin yüzde 75’ine sahip Türkiye’ye çöreklenecek.


AKP’den Rothschild’le
Rio Tinto’ya davetiye
İşletme hakkı Eti Maden’de olan bor, trona, asfaltit, uranyum ve toryum gibi stratejik madenler Rothschild’lerin Rio Tinto şirketine yem ediliyor.


Haber: Salim Yavaşoğlu
AKP iktidarı, “devlet eliyle işletilen madenler” kapsamındaki bor tuzları,  trona, asfaltit ile nükleer enerji hammaddeleri uranyum ve toryum madenlerini “hizmet alımı” adı altında özelleştirerek, yabancı tekellere peşkeş çekip, Eti Maden’i, bitirmek için kolları sıvadı.  Dünyada ekonomik olarak işletilebilecek stratejik bor madeni rezervlerinin yüzde 75’i önümüzdeki yüzyılda ülkemizin bor yatakları dünyanın tek kaynağı haline gelecek. Bor tuzları, nükleer enerji hammaddeleri uranyum ve toryum, madenlerinin imtiyazı ülkemizde ETİ Holding A.Ş:’ye ait. ETİ Holding’in en büyük rakibi ise dünyanın her yerinde faaliyet gösteren, 1820’den beri kapitalizme damgasını vuran yahudi kökenli Avrupalı banker Rothschild ailesinin denetimindeki Rio Tinto. Eti Holding ve Rio Tinto Boraks (US Boraks-Boraks Argentina-NACC-Avustralya BHP-Billiton) dünya bor arzının yüzde 70’ini karşılıyor. Bor pazarındaki payını Eti Maden’e kaptıran Rothschild’ler, pazarda kaybettiklerini masa başında kazanmak için harekete geçti.

İş 2005’te pişirildi
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, 2005 yılı Avustralya gezisi sırasında Rio Tinto Şirketi’nin Avustralya’daki uzantısı BHP-Billiton’la Türkiye borlarını işletme ve pazarlama konusunda görüşmeler yaptığı iddiaları kamuoyunda yer almıştı.  Türkiye’nin gündeminin toz-duman içinde olduğu bu günlerde Başbakan Erdoğan’ın onayıyla TBMM Başkanlığına gönderilen kanun tasarısıyla bor madenlerinin özelleştirilmesinin önü açılıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından imzalanarak 5 Mart 2012 tarihinde Başbakanlığa iletilen “Bor Tuzları, Trona ve Asfaltit Madenleri ile Nükleer Enerji Hammaddelerinin İşletilmesini, Linyit ve Demir Sahalarının Bazılarının İadesini Düzenleyen Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Başbakan’ın imzasıyla, 20 Mart 2012 tarihinde Meclis Başkanlığı’na gönderildi. Tasarıya göre; devredilen kuruluşların madenleri 3 yıldan fazla yani 49 veya 99 yıl gibi daha fazla süreler işletilmesine Yüksek Planlama Kurulu karar verecek.

Altın yumurtlayan tavuk
Kanun Tasarı’sının gerekçesinde ise, “Devlet eliyle işletme, kavramından ne anlaşılması gerektiği konusunda tartışmalar yaşanmaya başlaması ve farklı görüşlerin ortaya çıkması sonucu çok önemli yeraltı zenginliklerimizden olan anılan kanun kapsamındaki madenlerden beklenen gelirin sağlanmaması riski ortaya çıkmıştır” deniliyor. Ancak, Petrol-İş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın’ın yaptırdığı araştırma; Tasarı’nın bu gerekçesini çürütüyor. Buna göre; “Eti Maden’in 2011 yılında toplam satışı, miktar bazında 2 milyon tona, değer olarak ise 852 milyon dolar düzeyine ulaşmıştır. Satış geliri, 2010 yılına göre miktar bazında 25, değer bazında  yüzde 32 düzeyinde artış göstermiştir. İhracat ise 2011 ylında yine yüzde 32 oranında artarak 831 milyon dolar olmuştur. Eti Maden’in her yıl artan ihracatı, ülkemiz ekonomisi için önemli meblağda döviz tasarrufu sağlamaktadır. Eti Maden, 2011 yılında brüt kârını yüzde 68 oranında artırarak 291 milyon dolardan, 487 milyon dolara çıkarmıştır.” Eti Maden, bu rakamlarla Rothschild, ailesinin denetimindeki Rio Tinto’nun pazar payını da kaptı. 1980’li yıllarda pazardaki payı yüzde 25 olan  Eti Maden, 2011 yılında dünya bor pazarındaki payını yüzde 49’a yükseltti. Rio Tinto’nun yanısıra, dünyada sınırlı rezervler nedeniyle, hammaddeye ulaşım, yatırım ve pazara girme maliyeti oldukça yüksek olan bor madenciliğine girmek isteyen diğer yabancı madencilik şirketlerinin de Eti Maden’in elindeki bor rezervlerini kullanmak isteyecekleri ortadadır.
Dev madencilik şirketlerinin, çerçevesi ne olursa olsun ülkemizdeki dünyanın  yüzde 72’lik bor rezervlerini kullanma hakkı elde etmeleri, dünya pazarındaki güçlerini artıracak, buna karşılık Eti Maden’i zayıflatacaktır. Kaldı ki, tüm büyük tekeller gibi, BHP Billiton, Rio Tinto vb. dev maden flirketlerinin nihai hedefi pazarda rakip şirketleri saf dışı bırakmak ya da bünyesine katmaktır.


Osmanlı’yı borç
batağına sokan aile
Amerikan dolarını da basan, Yahudi kokenli İngiliz aile, bankacılık, tefecilik yaparak zengin oldu. Avrupa krallık hanedanlarıyla akraba oldular. 19. yüzyılda savaş ticaretleri ile ünlendiler. Afrika’da elmas ve altın madenlerinin yerliler öldürülerek yağmalanmasından, Süveyş Kanalı’nın İngilizler tarafindan ele geçirilmesine kadar bir çok siyasi olayı ve o olaylarla ilgili saldırıları, insanların öldürülmesini finanse ettiler. Waterloo Savaşı’nda İngiltere’ye mal kaçıran birlikleri finanse ettiler. Bir yandan savaşı finanse ederken diğer yandan da hükümetlere yüksek faizle borç verdiler.

İngiliz hazinesi
İspanya’daki İngiliz ordusunu  finanse etmek amacıyla Fransa’dan altın taşıdılar. Bu çabaları Nathen Mayer Rothschild’e “İngiliz Hazinesinin Temsilcisi” unvanını kazandırdı. Avrupa’da bir çok hükümeti borçla haraca bağladılar. Çin’in mağlubiyeti ile biten Afyon savaşının ardından Rothschild ailesi, İngiliz hakimiyetine geçen Hong Kong’un kontrolünü de yardımlarının karşılığı olarak aldı. HSBC (Hong Kong Shangai Bank Corporation) Bankı kurdular. Afyon ticareti de Rothschild’lerin tekeline geçti. Almanya’da Siemens, AEG, Bosch gibi bir çok şirketin kuruluşunu finanse ettiler.

Altına hücum
Amerika kıtasında altın uğruna yerli katliamlarında önemli rol oynarken, altın ve diğer madenleri yağmaladılar. Osmanlı Kırım Savaşı sırasında ilk dış borçlanmasını Rothschild’lere yaptı. Osmanlı’nın çözülmeye başlamasıyla birlikte Rothschild’ler iki koldan Orta Doğu’ya sızmaya başladılar. Bir kolunu Irak’ın oluşturduğu sızmanın en önemli nedeni Mezopotamya’daki zengin petrol kaynakları oluşturuyordu. BP ve Royal Dutch Shell ile Irak pazarına girdiler. Diğer sızma ise bölgenin güneyinde Siyonizmi siyasal ağırlık merkezi haline getirerek gerçekleştirdikleridir. İsrail’in kurulmasını sağladılar. 2 Dünya Savaşı’nda Rothschild’in parası Hitler’e sermaye olmuştur. Hitler’in savaştan önceki yıllarda inanılmaz savunma harcamaları ve büyüyen askeri gücü Rothschild hanedanlığının yardımı ve onayıyla oluşturuldu.


Şirketi
kurtarma planı
Eti Maden’in, yükselmesi Rio Tinto’yu geriletiyor. Eti Maden’in, “hizmet alımı” adı altında özelleştirilmesi ise Başbakan Erdoğan’ın, 2005 yılında Avustralya’da  Rothschild’lerin  şirketi BHP-Billiton’la yaptığı anlaşma birlikte ele alındığında bu işin pazardan soyutlanmak üzere olan Rio Tinto’yu kurtarmaya yönelik olduğu ortaya çıkıyor. Araştırma da bu durum şöyle anlatılıyor: “Rio Tinto Borax’ın sahip olduğu ABD’de Kaliforniya ve Arjantin’deki bor rezervleri verili üretim seviyesiyle hızla tükeniyor. Söz konusu yataklarda, bor giderek daha derinlerden çıkartılmaya başlanmıştır. Ayrıca Güney Amerika’da yer alan bor cevheri yatakları 4 bin metrenin üzerinde bulunmaktadır ve ulaşılması oldukça zordur. Dünya bor yataklarının bir kısmı ise daha pahalı olan yeraltı madenciliği ile çıkarılabilmektedir. Dolayısıyla, yatakları sığ ve açık ocak işletmesine elverişli zengin rezervleriyle Eti Maden, başta Rio Tinto Borax olmak üzere tüm rakiplerine göre üretim maliyetleri açısından oldukça avantajlı konumdadır. Buna, ülkemizin dünya pazarlarına daha yakın olan coğrafi konumu düşünüldüğünde, Eti Maden’in lojistik avantajını eklemek de mümkündür.”


Tüzmen BHP ile anlaştı
Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, bu anlaşmanın imzalandığı Avustralya ziyareti sırasında BHP Billiton yöneticileri ile yaptığı görüşmenin ardından basına şunları söylemişti: ’Firma, Türkiye’deki bütün yeraltı kaynaklarıyla ilgileniyor. Özellikle kendilerinin ilgilendiği, bor madeninin zenginleştirilmesi. Tespitlerine göre, Türkiye’nin boru işlemeden satmasının, katma değer üretmeden satmasının, ülke ekonomisi açısından çok fazla bir katkısı olmadığı. Kendileri, borun işlenmesi ve diğer ürünlere ayrıştırılması alanında sahip oldukları teknolojik birikimi Türkiye’ye vermek istediklerini, açık bir dille ifade ettiler. Bu konuda girişimler yaptıklarını, özelleştirmeleri takip ettiklerini ve Eti Bor ile bu konuda çalışmalar yapmak istediklerini söylediler.’
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=69997

Çevrimdışı adrenalintürk

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 5
  • 0
Ynt: Bor kaymağı Yahudilere...
« Yanıtla #1 : 29 Nisan 2013, 19:23:21 »
uzun yıllardır bor madenleri satılacak diye haberler yapılıyor.bu haberlerin aksine devlet defalarca bor madenlerinin kesinlikle özelleştirilmeyeceğini açıkladı.borun maden olarak değilde işlenmiş olarak satılması için eti bor işletmeleri kuruldu ve borik asit gibi ürünler üreterek satıyorlar.yeni ürünler için yoğun ar-ge çalışmaları yapılıyor.


Çevrimdışı adrenalintürk

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 5
  • 0
Ynt: Bor kaymağı Yahudilere...
« Yanıtla #2 : 29 Nisan 2013, 19:23:46 »
Eti Maden İşletmeleri, kimya tesislerinde bor madenini işleyerek çeşitli bor türevleri imal ediyor. İşletme Müdürü Recep Şekerci, ülkeye önemli döviz girdisi sağladıklarını, maliyet düşürücü uygulamalar ve teknolojik araştırmalara önem vererek 2005 yılından itibaren dünya pazarında lider haline geldiklerini söyledi. Eti Maden İşletmeleri'nin üretim tesislerinden biri olan Bandırma Bor ve Asit Fabrikaları İşletme Müdürlüğü'nde yaptığı toplantıda Etibor'un bor madenlerini işleyerek, rafine ürünler elde etmek üzere 1964 yılında kurulduğunu anlatan Şekerci, "Dünyada dolaşan bor miktarı 4 milyon ton, bilinen rezerv ise 4 milyar ton civarında. Bunun yaklaşık yüzde 72'si bizde. Bu madenin en fazla kullanıldığı alan cam, seramik, fiber ve izolasyondur" dedi.

İşletmede 1967 yılından bu yana üretim faaliyetlerine artan üretim kapasitesi ile devam edildiğini söyleyen Şekerci, işletmede gerçekleştirilen revizyon sonrasında 2008 yılında 17 milyon lira zarardan 12 milyon lira kara geçtiklerini, bu rakamın 2012 yılında 90 milyon lirayı aştığını anlattı. Şekerci, 2013 yılında rafine bor üretimini 372 bin tona çıkararak toplam 378 milyon TL satış hasılatı hedeflediklerini, ancak bunun kendileri için yeterli olmadığını söyledi.

Şekerci, "Dünyada 4 milyon ton bor üretiliyor. Kurumun stratejik planı doğrultusunda 2023 yılı hedefimiz ise bu rakamın tamamını üretmek. 2 milyar dolar satış hasılatı ve 4,5 milyon ton rafine bor üretimi hedefimiz var" diye konuştu.

Eti Maden İşletmeleri'nin 2005 yılından itibaren dünya bor lideri olduğunu, piyasa fiyatlarının kendileri tarafından belirlendiğini, maden sektöründen kimya sektörüne hızlı bir geçiş yaptıklarını kaydeden Şekerci, "Eğer biz lider isek lider gibi davranmalı, ona göre hareket etmeliyiz. Çevreci ve sosyal olmalıyız" diyerek, işletme bünyesinde 11 milyon lira para harcandıktan sonra daha çevreci olduklarını belirtti.

İşletme bünyesinde olan üretimden de bahseden Şekerci, 2007 yılında 60 bin ton olan üretimlerinin 240 bin tona çıktığını sözlerine ekledi. - BALIKESİR
kaynak:haberler.com

Çevrimdışı adrenalintürk

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 5
  • 0
Ynt: Bor kaymağı Yahudilere...
« Yanıtla #3 : 29 Nisan 2013, 19:25:18 »
Etibor Kimya Sektöründe
Balıkesir'in Bandırma ilçesinde kurulu Eti Holding Genel Müdürlüğü'ne bağlı ETİBOR işletmelerinde gerçekleştirilen 162 milyon liralık yatırım sonrasında 170 milyon dolar ihracat hedefleniyor.

- Balıkesir'in Bandırma ilçesinde kurulu Eti Holding Genel Müdürlüğü'ne bağlı ETİBOR işletmelerinde gerçekleştirilen 162 milyon liralık yatırım sonrasında 170 milyon dolar ihracat hedefleniyor.

Etibor Bandırma İşletme Müdürü Recep Şekerci, 1967 yılında Ruslar tarafından kurulan fabrikada modernizasyon çalışmalarının yapıldığını, bu çalışmalarda yaklaşık 162 milyon dolar harcadıklarını belirterek "Eğer yapılması gereken bu revizyonlar Almanya, Avusturya'dan gerçekleştirilseydi bu daha da artardı. Artık Etibor da tamamen Türk mühendis ve işçiliği tarafından üretilen, ithal makinelere göre daha verimli çalışan makineleri ürettik. Bunun yanında 40 milyon dolar olan ihracatımızı 132 milyon dolara yükselttik" dedi.

Gerçekleştirilen yatırımların tamamen çevreci olduğunu vurgulayan Şekerci, "Vatandaşların bacalardan çıktığını gördüğü ve gaz zannettiği şey tamamen su buharıdır" diye konuştu. Şekerci, tesislerde kullanılan elektriğin kendileri tarafından üretildiğini, Bandırma'da bulunan tesiste 70 MW, Sülfirik Asit tesisinde ise buhar ile 75-80 KW elektrik ürettiklerini, fazla gelen enerjiyi ise şebekeye vererek sattıklarını söyledi.

1967 yılından beri rafine bor kimyasalları ürettiklerini söyleyen Şekerci, Bor'un tarımda kullanılmasının tespit edilmesinden sonra Bandırma Bor ve Asit fabrikalarında tamamen Türk Mühendis ve işçiliği ile yılda 8 bin ton bor gübresi (ETİDOT-67) üretmeye başladıklarını söyledi. Bor gübresine asıl talebin yurt dışından geldiğini ifade eden Şekerci, şöyle konuştu: "Amerika, Rusya ve Kanada'dan daha fazla talep geliyor. 8 bin ton kapasiteli bir tesiste Türk çiftçisinden gelen 2012 yılında gelen talep sadece 48 ton. Mikro besleyici bir özelliğe sahip bor gübresi kök ve sap hücrelerini kuvvetlendiriyor ve bu gübrenin maliyeti dönüm başına sadece bir lira. Biz, Türk çiftçisi kazansın istiyoruz."

Açıklamalarında zaman zaman gündeme gelen "Borlar satılıyor" şeklindeki iddiaları değerlendiren Şekerci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Borları satıyoruz, borları ham satıyoruz diye şehir efsaneleri var. Bu algı tamamen yanlış. 2005 yılından itibaren dünya bor pazarında fiyat belirleyen Eti Maden'in liderliği söz konusudur. 870 milyon dolar ihracatın tamamı tabiri caiz ise kemiksiz ettir."

Şekerci, ETİBOR işletmeleri olarak 2013 yılnda 135 milyon lira net kâr hedeflerinin bulunduğunu açıkladı.
kaynak:haberexen.com

Çevrimdışı Dumlupinar99

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 259
  • -2
  • DefenceTurk.com
Ynt: Bor kaymağı Yahudilere...
« Yanıtla #4 : 30 Nisan 2013, 14:17:01 »
Bakin su Kurnazlara Boru Ham Madde olarak satiyorlar ama bize Gubre yaptik diye yutturuyorlar. Bordan Gübre felan olmaz. ABD 8 bin Tonu ne yapiyor? Ham Madde olarak aliyor ve isletiyor. Bordan Zirh Plakalari üretiyor, Bilgisayar Cipleri Üretiminde kullaniyor ve baska ürünler yapiyor. Bundan Milyar Dollarlar kazaniyor.

Kimse kendisini kandirmasin. Türkiye artik Bugday ve Saman ithal eden bir Ülkedir. Biz Bor felan isletemeyiz. Yarin karnimizi doyuracak ekmek bile bulamayiz sicak Paralar ve Krediler kesilirse.. >:(