Gönderen Konu: Ahmet DAVUTOĞLU'nun dış politika stratejisi ve türkiyenin dış politikası  (Okunma sayısı 3896 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı atmaca1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 43
  • 0
arkadaşlar bu bölümde bu konuyu sizinle değerlendirmek istedim siz ne düşünüyorsunuz

Çevrimdışı Deepfear

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 6
  • 0
Bir ülkeyi yöneten bakanlar değil bakanların beyin takımıdır. Ör: çılgın proje sizce başbakanın fikrimi yoksa başbakanın zeki bir danışmanının fikrimi? Bence cevap ikincisi. Komşularla sıfır sorun politikası kademeli olarak değişime uğrayacaktı. Buna uzun yıllar önce karar verilmişti. Ama ne oldu. hiç hesapta olmayan arap baharı başladı. Türkiye Libyada ilk etapta natoyu istemedi. Bu yaptığının da hata olduğunu fark ettiğinde iş işten geçmişti. Yeni kurulan Libya hükümeti Türklere ihale verir mi artık? Vermez tabiki çünkü destek Fransa ve diğer AB ülkelerinden geldi. Suriyede ise Türkiye hemen isyancıları destekledi çünkü Libyadan çıkarılan dersler vardı. İsyancılar Esad'ı devirirse ne ala yok deviremezler ise Türkiye tam birçıkmaza girmiş olacak. İsrail, Güney Kıbrıs, Yunanistan, Suriye ve pkk ile aynı anda başa çıkamayız (hem cephede hem diplomaside)

Çevrimdışı kosavalı1989

  • Özel Üye
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 302
  • 0
türkiye libyada natoyu değil fransayı istemedi !

Çevrimdışı kosavalı1989

  • Özel Üye
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 302
  • 0
ayrıca isyancıları desteklemedi esad yönetimini reform yapmak için ikna etmeye çalıştı ve siviller zarar gördüğü için ortaya bir tepki koydu.

Çevrimdışı Ice

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 165
  • 0
Başarısız heleki 'sıfır' sorun politikası..

Çevrimdışı asderedas

  • CEZALI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 194
  • 2
          Sıfır sorun politikası türkiyeyi bölgesel aktör haline getirmiş,dış politikada ekonomide ve bölgemizde lider olmamızı sağlamıştır.bu yadsınamaz bir gerçektir.osmanlı imparatorluğunun çöküşünden beri türkiye üzerinde oynanan tüm oyunların ana fikrinde bu ülkenin herdaim gelişimini engellemek ekonomik ve siyasi olarak hep sorunlarla boğuşmasını sağlamak yani başını kumdan kaldırtmamak yatar.hatırlayın askeri darbeler, ekonomik krizler ,terör sorunu,milli sanayiiyi tasviye etmek,askeri fabrikaların kapattırılıp dışardan hazır aldırtmak,1 cente muhtaç bırakmak vs,vs,vs,.Ama türkiye jeoplitik olarak öyle bir yerde duruyorki dünyanın merkezi dense yeridir.enerji kaynaklarına yakınlığı,3kıtanın kesişim noktası olması,3 tarafının denizlerle çevrilmiş olması ,dünya ticaret yollarına yakınlığı olması boğazları,vs,vs.türkiyenin bir gücü var fakat hiçbir zaman kullanılmasına müsaade edilmedi ne yazık..bunlar hepimizin ortaokuldan beri coğrafya derslerinden bildiğimiz konular..Evet biz bu sıfır sorun politikasıyla başımızı kumdan kaldırdık maalesef..
          Pekiiii son olaylara bakalım bide,çevremizdeki arap baharı,halkların ayaklanması,pkk nın sürekli barışı sabote etmesi deli gibi sağa sola saldırması,güney kıbrısın akdenizi germesi haklarımızı sabote etmesi,israilin yunanistanla,güney kıbrısla, türkiyeye karşı işbirliğine girmesi,sarkozinin ermenilere soykırımda tam destek vermesi ve türkiyeyi siyasi arenada sıkıştırma hevesi,suriyede esedin  iktidarı bırakmama uğruna türkiyeyle bağlarını koparması 3000 e yakın sivilin ölümüne sebeb olması,bulgaristanda milliyetçiliğin hortlaması türklere saldırıp canlarına ve mallarına zarar vermeleri,yunanistanın çökmesi, ve daha bilmediğimiz neler neler,peki bunların bizim sıfır politikasıyla bir alakası varmı ?bence yok.Biz bölgemizde gücümüze güç katarken çevremiz gittikçe zayıflamakta,bu durumu haazmedemeyen dış güçler bu gidişe dur demenin planlarını kurmaktalar ve oynamaktalar,bu oyunun adıda SIFIR SORUN POLİTİKASInın iflası üzerine kurulu....Benim görüşüm bunlardır herkeze sevgiler saygılar...

Çevrimdışı hopeful73

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 95
  • 0
  • TÜRK KENDİNİDE MAZLUMUDA KORUR.
Der ki Düşünür;

'' Liderlik ancak, ayağa kalkıp; BENDE VARIM diyebilene nasip olur ''

Türkiye iç politika üretmekte bile aczin içinde olmuştur, geçmişten hatırlarız. Dış politikada ise esamesi dahi yoktu... hiç hatırlamayız.

Dengeler çok hızlı değişmeye başladı. Ekonomi ve askeri gücü muazzam olan batının kontrolündeki bir dünya bilirdik hep... Ne oldu sonra; batı ekonomik durgunluk, yaşlılık, savaş yorgunluklarına yenik düşmeye başladı. Doğu yükselen güç aynı zamanda da bir tehdit artık. Batı ve doğunun ortası boş kaldı. İşte bu boşluğun dolması gerekiyor. Çünkü denge korunmak zorunda.

Su akar yatağını bulur.

Tam bu sırada Türkiye yalnızca iç politika ile yetinmeyip dış politika oyuncusu olma yolunu seçti/bu rol biçildi...? orasını bilemem ama ekonomisini ve askeri gücünü de dikkate alıp, bu boşluğun doldurulması gerektiğini farkeden Türkiye bana göre bu yolu kendi seçti çünkü ayağa kalktı yada en azından bunu hatırladı. Sayın Davutoğlunun vizyonu bilinmedik değil. Akademisyen olarak fikirlerini ve kitaplarını biliyoruz.

Birde tabi izzet-i nefsi mevzu bahis olduğunda her insan gözünü karartır. Ülkelerde insanlardan farksızdır.  ( hatırlayınız pkk destekçisi AB ye sert çıkışlar, one minute e götüren sebep: arabulucu iken küçük düşürülmemiz, mavi marmara ile şehit vermemiz, Libyanın sarkozy tarafından işgali, rum-yahudi işbirliği...) Türkiyenin gözü kararmıştır artık. Hele de dünyadaki haksızlıklara dur demek gerektiğine inanan bence gereğinden fazla duygusal ve de izzet-i nefsine halel getirtmeyecek bir hükümetle yönetilmekte iken.

Hatasız politika üretilmişmidir dünyada? olabilir belki ama ben sanmıyorum. Peki ya zamanında hatalı görülüpte sonraları aslında başarılı olduğu görülen politikalar olmamış mıdır? olmuştur elbet. Sıfır sorun politikası şuan için hata olarak görülebilir belki ama ben öyle düşünmüyorum. Tabi bunu zaman gösterecek.

Hayırlısı olsun.