Anket

Sizce Türkiye Suriye'ye yapılacak bir askeri müdahaleye katılmalı mı?

Katılmamalı. Bizi hiç iligilendirmez.
18 (18%)
Kesinlikle katılmalı. Çünkü müdahale sonrası Suriye'de söz sahibi olmamız için şart.
53 (53%)
Engel olmalı. Çünkü Suriye'den sonra sıra İran'a, ondan sonra da sıra bize gelecek.
24 (24%)
Başka bir düşüncem var. Aşağıda paylaşıyorum.
5 (5%)

Toplam Oy Verenler: 100

Gönderen Konu: Suriye Krizi  (Okunma sayısı 505689 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı P4RS

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 24
  • 8
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2120 : 04 Şubat 2020, 14:31:13 »
Nasıl iiletişimcisin sen ;)

Çevrimdışı zirfak

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 235
  • 17
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2121 : 04 Şubat 2020, 14:44:31 »
İletişimci değilim sade vatandaşım. ;) Siyaset konuştuğum tek yer sandık başıdır.

Çevrimdışı P4RS

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 24
  • 8
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2122 : 04 Şubat 2020, 15:03:40 »
Sandık başında konuşuyorsan can hıraş şekilde birilerini savunmak zorunda değilsin yada yaptığı açık hatalara kılıf uydurma zorunluluğun yok.

Çevrimdışı zirfak

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 235
  • 17
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2123 : 04 Şubat 2020, 15:15:45 »
Türkiye öyle veya böyle denge politikasını yapmak zorunda. NATO 2016 önce bize dayattığı şeyler, kürtlere özerklik, kuralsız serbest piyasa, 2016 darbesi vs.. Yönümüzü mecbur rusya ya çevirdik. Şimdi de Rusya libyada, idlibte ve fıratın doğusunda ters yapınca tekrar NATO dedik. Koşulsuz bitarafa bağlanma beklenmemesi gerekir. Bu yaptığımızı abd de, rusya da biliyor.


NATO nun dayattığı için falan değil birilerinin kandırılmasının sonucu bunu açık açık söyleyemek gerek. Yine 2013 de sızan wikileaks de yayınlanan belgelerde ABD nin kimlerle çalışacağı falan hepsi açıkça ortaya dökülmüştü  yani dayatılan bir durum olmadı. Tam tersine birileri korkuya kapıldı hata üstü hata yaptı. Süleyman Soylu CnnTürk de yayınında Fetönün nasıl ikna ettiğini net şekilde anlatı. İnsanların aklıyla dalga geçmeyin ayıptır ya.

https://youtu.be/b_NU1mcqq4A?t=4470

1:14:29 kendisi anlatıyor nasıl kandırıldıklarını.

İnsanların aklıyla dalga geçmeyin ayıptır ya.
Ben hiç bir mesajımda kişiler üzerinden konuşmadım. bu kişi gider diğer kişi gelir, gene kişiler üzerinden konuşmam. öyle veya böyle abd yıllardır Türk dış politikasına yön veriyor(1-2 istisna hariç). 2011 suriye krizinde  aldığımız pozisyon , 2013 çözüm süreci, imf dayatması gibi ve 15 temmuz darbesi vb... suriyede kapı komşumuz olan rusyayla ilişkileri düzelltik. ama emperyal devletlerin politikası hep aynıdır. 1 koyup 5 alırlar ve kendi politikalarını dayatmaya çalışıyolar. rusyada aynısnı yapıyor şu anda .

Çözüm sürecinin nasıl olduğu gayet açık utanmadan dışarıdan baskı geldi diye nasıl savunuyorsun. İmf süreciymiş yeni bir ekonomik model değişim mi uyguladı mı hükumet şimdiye kadar hayır ekonomi iyi iken bundan şikayet etti mi hayır. 15 temmuz süreciymiş hoca efendi hoca efendi diye bi taraflarını yırtan ben değildim o kandırmış zaten. 2011 suriye krizi gibi bir olay yok sınır komşunu istikrarsızlaştırmak için elimizden geleni yaptık. Rusya-Türkiye ticareti 20m - 4m dolar gibi saçma bir açık şeklinde bende düzeltirim bu mu düzeltme.

Ortada denge politikası falan yok kandırılan korkutulan ve ikna edilen birileri var. Bunun adı ne denge ne politika.

Çözüm sürecinin nasıl olduğu gayet açık utanmadan dışarıdan baskı geldi diye nasıl savunuyorsun.

Sandık başında konuşuyorsan can hıraş şekilde birilerini savunmak zorunda değilsin yada yaptığı açık hatalara kılıf uydurma zorunluluğun yok.

Benim mesajlarımı alıntılayarak verdiğiniz cevaplarda hakaret boyutunda kelimeler kullandınız ve de bende cevap vermeyeceğimi söyledim. Sondan bir önceki mesajınızda da espri mahiyetinde bir cevap vermişsiniz ya da ben böyle anladım. konuyu tatlıya bağlamak adına ben de bir mesaj yazdım.Gene kötü bir üslupla cevap yazmışsınız. Niyet okuyuculuk  yaparak beni suçlayamazsınız. Sizi terbiyeye davet ediyorum.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2124 : 04 Şubat 2020, 15:18:15 »
Konu dışındaki tartışmaları özel mesaj yoluyla yapar mısınız?
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş sözler: Rejime Şubat sonuna kadar süre...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda önemli değerlendirmelerde bulunuyor. ''Suriye konusunda izleyeceğimiz stratejiyi paylaşmak istiyorum'' diyen Erdoğan, ''Askerlerimize yapılan saldırı Türkiye açısından Suriye’de yeni bir dönemin miladıdır'' dedi. Şubat ayında rejimin gözlem noktalarının gerisine çekilmesini umut ettiklerini belirten Erdoğan, ''Rejim bunu yapmazsa Türkiye Cumhuriyeti bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır'' ifadelerini kullandı.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Önceki gün İdlib’de uğradıkları alçak saldırı sonucu şehit olan askeri ve sivil personelimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Suriye konusunda izleyeceğimiz stratejiyi paylaşmak istiyorum.
Türkiye’nin Suriye’deki varlığı basit çıkar hesapları sonucu ortaya çıkmış değildir.
Yıllarca sabrettik. Suriye halkına desteğimizi hep sınırlarımızın bu tarafında verdik.

ADANA MUTABAKATI ANLAŞMASININ GEREĞİ ORADAYIZ

2015 yılından itibaren Suriye’deki kriz tamamen kontrolden çıktı. Rejim ve terör örgütlerinin sınırlarımızı taciz etmeye başladığı bir noktaya ulaştı.
Rusya ile yaşadığımız ve provokasyon olarak kabul ettiğimiz FETÖ’nün doğrudan içinde olduğu uçak krizi Suriye krizini daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.

Suriye hükümetiyle 1998’de imzaladığımız Adana mutabakatı Türkiye’ye Suriye topraklarında operasyon yürütme hakkı tanıyor.
Bu çerçevede ilk olarak 2016 Ağustos'unda Fırat Kalkanı harekatını başlattık. 3 bin DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirerek Cerablus ve El Bab’ı temizledik.
Bizim elimizde kapı gibi Adana Mutabakatı anlaşması var ve biz bu anlaşmanın gereği oradayız. Fırat Kalkanı harekatı DEAŞ’a karşı yapılan tek ciddi operasyondur.

DÜNYA VAHŞETE SESSİZ KALDI

Suriye rejimi ağır bir yıkımın ardından Halep’i ele geçirmekle meşguldü.
2017 yılında Astana görüşmeleri başladı. İdlib, Humus, Hama, Lazkiye, Doğu Guta bölgelerinin çatışmasızlık alanı olması kabul edildi.
Ama bu mutabakata uymadılar. Dünya bu vahşete sessiz kaldı.
2018 yılı Ocak ayındaki Zeytindalı Harekatı ile Afrin’i de teröristlerden temizledik. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4500’ü buldu.
Rusya ile Soçi’de İdlib’de gerginliği azaltma bölgesi konusunda anlaştık.
Tüm bu süreçleri ABD ile birlikte Rusya ile birlikte en üst düzeyde tesis ettiğimiz temaslarla yürüttük.
Sınırlarımızda bir terör koridoru oluşturma gayretleri hiç durmadı. Amacın bir terör örgütü eliyle Suriye’yi bölme olduğu açıktı.
Amaç petrol kuyularıydı.

Bunun üzerine 2019 yılı Ekim ayında ABD ile de gereken mutabakatı sağlayarak Barış Pınarı Harekatı'nı başlattık.

BU SALDIRI SURİYE'DE YENİ BİR DÖNEMİN MİLADIDIR

Bugün geldiğimiz noktada ne İdlib'de ne de Barış Pınarı Harekatı bölgesindeki güvenli bölge mutabakatlarının işlemediğini görüyoruz.
Suriye’de anlaşmalara uyulmuyor.
Askerlerimize yapılan saldırı Türkiye açısından Suriye’de yeni bir dönemin miladıdır. Çünkü bu askerlerimize karşı taammüden yapılmış bir saldırıdır.
Türk askerinin kanını aktığı bir yerde hiçbir şeyin eskisi gibi devam etmesine izin veremeyiz.
Taraflardan biri uymayacaksa bu mutabakatlar neden yapılıyor?

HER KİM 'TÜRKİYE'NİN SURİYE'DE NE İŞİ VAR?' DİYORSA GAFİLDİR

Rejim denilen kuklanın kendi ülkesinde herhangi bir karşılığı yokken suni solunumla yaşatıldığının farkında olmadığımız mı düşünülüyor.
Ülkemizdeki Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerine bilinçli olarak dönmelerin engellendiğini bilmediğimiz mi sanılıyor.
Türkiye her ne yapacaksa bunu hiçbir masumun canına zarar gelmeden yapma prensibiyle hareket ediyor. Aksi takdirde zalimlerden bir farkımız kalmaz.
Medeniyetimizin ve kültürümüzün bize gösterdiği yol 'zalimin başını ezmek mazluma sahip çıkmaktır.'
Her kim “Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?” diyorsa ya gafildir ya da taammüden bu milletin hasmıdır.
Bölgemizin güvenliği ve huzuru için çalışmayı sürdüreceğiz.

REJİM BUNU YAPMAZSA TÜRKİYE CUMHURİYETİ YAPMAK ZORUNDA KALACAKTIR

İdlib’den harekete geçen kişi sayısı 1 milyona yaklaştı. Kimsenin böyle bir yükü omuzlarımıza yükleme hakkı yoktur.
Bu çarpık fotoğrafı düzelterek İdlib halkının evinde güvenle yaşatmakta kararlıyız.
Bundan sonra mutabakat ihlallerine göz yummayacağız.
Rejimin gözlem noktası sınırlarına çekilmesini dün akşam Sayın Putin’e ifade ettim.
Şubat ayı içinde rejimin gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesi umut ediyoruz.
Rejim bunu yapmazsa Türkiye Cumhuriyeti bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır.
Rejimin ihlalleri muhalif grupların ihlallerinden kat ve kat fazladır.
Dost unsurlara havadan ve karadan yapılan her saldırı kaynağına bakılmaksızın misliyle cevaplandırılacaktır.
Madem İdlib’deki askerlerimizin güvenliği sağlanamıyor bunu bizzat yapma hakkımıza kimse itiraz edemez.

PUTİN İLE KAPSAMLI BİR TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPTIM

TSK’nın hava ve kara unsurları tüm harekat bölgesinde serbestçe hareket edecek gerektiğinde operasyon yürüteceklerdir.
Tel Rıfat bölgesi derhal teröristlerden temizlenerek Suriye halkına bırakılmalıdır.
Barış Pınarı Harekatı bölgesinde halen terör örgütü kontrolünde olan kısımlar vardır.
Türkiye bu bölgelerle ilgili mutabakatlarında terör örgütünün ülkemize karşı saldırılarının durdurulması şartını ortaya koymuştur. Bu beklentimiz karşılanamadı.

Madem bu saldırılar garantör ülkeler tarafından sağlanamıyor bizim bu işi bizzat kendimizin yapması kaçınılmaz hale gelecektir.
Önümüzdeki günlerde beklediğimiz adımlar atılmadığı takdirde Barış Pınarı Harekat bölgesinden operasyonu sürdürmekten çekinmeyeceğiz.
Suriye’deki krizi sona erene kadar en doğru en sağlıklı en güvenli ve sürdürülebilir çözümü bulmaktır.
Rusya ile dostluğumuzun sürmesine özel önem veriyoruz.
Rusya’dan tek beklentimiz Suriye’deki hassasiyetlerimizi daha iyi anlamasıdır.
Dün akşam Sayın Putin ile verimli ve kapsamlı bir telefon görüşmesi yaptım.
Kendisiyle tekrar bir araya geleceğiz.

TÜRKİYE'NİN SURİYE TOPRAKLARINDA KALMAK GİBİ BİR AMACI YOKTUR

Suriye’de ABD, İran, Avrupa ülkeleri, Körfez ülkelerinden bazıları, PKK terör örgütü, az da olsa DEAŞ kalıntılar var.
Velhasıl Suriye’de herkes var. Elbette Türkiye’ de var.
Buna karşı Suriye’de sadece Türkiye’nin varlığından rahatsızlık duyuluyor.
Üstelik bu rahatsızlığı en çok da Suriye krizinin bugünlere gelmesinde payı olanlar dile getiriyor.
Bu kadar Suriyeli 4 milyon bizim topraklarımızda kalıyor.
Onlara biz ev sahipliği yapıyoruz. Bakın şimdi briket barınaklar yapmaya başladık.
Bunlara işte İdlib’den gelmekte olan Suriyelileri yerleştirmeyi planladık.
Biz dertliyiz ya. Bunların böyle bir derdi var mı? Hiçbirinin böyle bir derdi yok. Onlarında derdi acaba biz bu PKK’yı daha fazla nasıl silahlandırırız? Öyle silahlandıralım ki bunlar Türkiye’ye karşı ayakta dursunlar.
Rejimin terör örgütlerinin etnik yapılarına karşı tavrını çok iyi bilirim.
“Ne işimiz var orada?” diyor Bay Kemal. Bay Kemal Misak-ı Milli’nin altında kimin imzası var onu araştır.
Sen diyorsun ya CHP Atatürk’ün partisidir. Ama sen kimin partisi olduğunun bile farkında değilsin.
Suriye’de herkes var sadece halkını temsil eden bir yönetim yok.
Burada olmaya en çok hakkı bulunan Adana Mutabakatıyla Türkiye’dir bunu da böyle bilesin.
Halkını katleden rejimin sadece Rusya ve İran’ın desteği ile ayakta kalması da kimseyi rahatsız etmiyor.
Türkiye’nin Suriye topraklarında kalmak gibi bir amacı yoktur.
Ne zaman halkını temsil eden bir yönetim gelir, terör örgütlerinden temizlenir, Suriye’ye istikrar gelir Türkiye’nin Suriye’de işi kalmaz.
Suriye’nin siyasi istikrarı ve toprak bütünlüğü ne kadar çabuk sağlanırsa bizim işimiz de o zaman biter.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-haberler-cumhurbaskani-erdogandan-onemli-aciklamalar-41439469
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2343
  • 183
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2126 : 05 Şubat 2020, 13:35:12 »
Sn CB beyanini okuyunca halen devam etmekte olan  israrci hatali Idlip politikasindaki gorusunu surdurmek oldugunu anlasiliyor. "Acikca Suriye rejim kuvvetlerinin mevcut gozlem noktalarimizin ilerisine cekilmelerini ,sayet cekilmezler ise bizim rejimi o hatta cekebilecegimiz mesajini vermekte.

Oncelikle Soci anlasmasina gore  idlipte bulunma amacimizda biz de dahil tum taraflarca sapmalar yapilmis oldugu asikar. " Yukumlulukler gerceklestirilememis veya gerceklestirilememesi icin ozen gosterilmemis"
Bu bakis acisindan bakarak Idlip ile Socide yapilan anlasma kaduk oldugu artik resmen belli olmustur. O zaman TC olarak Idlipte yapmamiz gereken nedir "sahsi gorusum" Idlipte bulunan mevcut gozlem noktalarimizin ozellikle rejim bolgesinde kalanlari yani islevini yitirmis olanlari sinirimiza dogru geri cekip sinir hattimizdan 20-25 mil derinliginde bir guvenli bolge olusturacak sekilde tekrardan konuslandirmaliyiz.

Olusacak bu guvenli bolgeye Rejim kuvvetlerinin ilerleyisini onlemek icin gerekli onlemleri almaliyiz hatta buguvenli bolgenin olusturulmasinda BM lereden ve AB ulkelerinin destegini arkamiza almaliyiz. Buradaki amacimizin Idlipte sikismis ve gunluk hayatlari cekilmez hale gelen gocmenlerin kalabilecegi bir bolge yaratilmalidir ki rejimden kacan insanlarin memleketimiz sinirlari icine girmesini onleyebilmek icin. Destek alinip yaratilacak boyle bir olusuma Rusyanin  ve Iranin da fazla ayak surebilecegini sanmiyorum.

Idlip de bizim rejimi mevcut gozlem noktalarimizin ilerisine cekilmesini beklemek veya onlara karsin operasyon  hata olacaktir. Neticede rejim dedigimiz  BM tarafindan kabul edilen Suriyenin resmi devleti ve bu devlet topraklarindaki karsit silahli guruplara karsin mucadelede bulunmakta " evet futursuzce  ama konu bu degil"
Bu noktada ister bugunku rejim isterse yenileri her zaman komsumuz Suriye devleti olacaktir ve bizler de bu devlet ile iyi komsuluk iliskileri kurmamiz sadece bu konuda degil sair konularda da lehimize olacagindan bir butunluk icerisinde degerlendirilmesi sarttir "or  Dogu Akdeniz" Bi rdiger konu ise rejime karsin takinacagimiz boyle bir tutum da Rusya olan iliskilerimiz etkilenecektir ki su anda Rusya ile bu iliskiyi bozmak lehimize olmayacaktir.

Bir diger konu ise El Bab ,Afrin ve Firatin dogusunda tamamlayamidigimiz operasyonlarin ana nedeni PKK/PYD olusumunu sinirlarimizdan uazk tutmak, ABD nin planladigi oyunu bozmak idi. Bu nedenle oz guvenligimiz icin operasyonlar yapip nice sehitler vermis bulunuyoruz ama neticede bu ugurda sehitlerin verilmesinin verilmesinin kabul edilir bir aciklamasi olmustur. Idlipte malesef bahsetmis oldugumuz bir tehdit mevcut degil bu nedenle niye ilerisi icin barismak istedigim Suriye devleti ile carpismaya girip mehmetciklerimizin elzem olmayan nedenlerden dolayi kayip edilmesine sebep olalim.  kanimca inadi ve hasameti bir yana birakip daha gercekci bir Idlip politikasinin zamani coktan geldi hatta gecmekte .













Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2343
  • 183
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2127 : 05 Şubat 2020, 20:08:48 »
Millî Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (AİHSFS) HİSAR-A, Suriye’ye konuşlandırılacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “HİSAR-A hava savunma sistemini, mümkün olan en kısa sürede Suriye sınırına konuşlandırarak önemli bir eksikliği gidermiş olacağız.” dedi.

Hisar -A  El Bab ve Afrine mi konuslandirilacak ?
Bolgedeki TSK unsurlarinin hava korumasi  simdiye dek yurt icindeki sistemler tarafindan mi saglanmakta idi?
ElBab ve Afrin de hava kontrolu tamami ile TSK sorumlulugundami ,Yoksa Rus ,ABD guclerine bilgilendirme
zorunlulugu varmi?
Idlip havava sorumlugu kime ait ?

Sayet Idlip hava sahasi Ruslarin sorumluk alaninda ise  Hisar-A kurmus olmamiz  ne kadar islevsel olabilir?

Idlip te Rejim ucaklarini bazen Rus pilotlari tarfindan kullanilmakte oldugu bilinmekte. Sair zamanlarda ise yapilan tum ucuslar Ruslarin bilgisi dahilinde.

Evelsi gunku El Bab da, TSK unsurlarina karsin yapilmis olan hava saldirisi Rus ucaklari tarfindan yapilmis oldugu bircok organda belirtilmekte ,boyle bir ortamda Rus ucagini vurmayi mi planliyoruz?

« Son Düzenleme: 05 Şubat 2020, 20:47:52 Gönderen: metin62 »

Çevrimdışı fırtına06

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 5048
  • 232
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2128 : 05 Şubat 2020, 21:09:02 »
Millî Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (AİHSFS) HİSAR-A, Suriye’ye konuşlandırılacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “HİSAR-A hava savunma sistemini, mümkün olan en kısa sürede Suriye sınırına konuşlandırarak önemli bir eksikliği gidermiş olacağız.” dedi.

Hisar -A  El Bab ve Afrine mi konuslandirilacak ?
Bolgedeki TSK unsurlarinin hava korumasi  simdiye dek yurt icindeki sistemler tarafindan mi saglanmakta idi?
ElBab ve Afrin de hava kontrolu tamami ile TSK sorumlulugundami ,Yoksa Rus ,ABD guclerine bilgilendirme
zorunlulugu varmi?
Idlip havava sorumlugu kime ait ?

Sayet Idlip hava sahasi Ruslarin sorumluk alaninda ise  Hisar-A kurmus olmamiz  ne kadar islevsel olabilir?

Idlip te Rejim ucaklarini bazen Rus pilotlari tarfindan kullanilmakte oldugu bilinmekte. Sair zamanlarda ise yapilan tum ucuslar Ruslarin bilgisi dahilinde.

Evelsi gunku El Bab da, TSK unsurlarina karsin yapilmis olan hava saldirisi Rus ucaklari tarfindan yapilmis oldugu bircok organda belirtilmekte ,boyle bir ortamda Rus ucagini vurmayi mi planliyoruz?

Sayın metin62 dikkat ettiyseniz Cumhurbaşkanımız ''Suriye sınırına konuşlandırılacak'' diye açıklama yapmış yani Suriye'nin içlerine hava savunma sistemi konuşlandırılması şu an için düşünülmüyor olabilir. Fakat  ileriki zamanlarda olabilir tabiki. İlk önce Rusya ile görüşmeler yapılıp rejimin İdlib'teki saldırılarına son vermesi istendi büyük ihtimalle. Eğer rejim saldırmaya devam ederse bu hava savunma sistemlerinden Suriye içlerine konuşlandırılması söz konusu olabilir.

Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2343
  • 183
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2129 : 05 Şubat 2020, 23:14:17 »

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “HİSAR-A hava savunma sistemini, mümkün olan en kısa sürede Suriye sınırına konuşlandırarak önemli bir eksikliği gidermiş olacağız.” dedi.

Sayın metin62 dikkat ettiyseniz Cumhurbaşkanımız ''Suriye sınırına konuşlandırılacak'' diye açıklama yapmış yani Suriye'nin içlerine hava savunma sistemi konuşlandırılması şu an için düşünülmüyor olabilir. Fakat  ileriki zamanlarda olabilir tabiki. İlk önce Rusya ile görüşmeler yapılıp rejimin İdlib'teki saldırılarına son vermesi istendi büyük ihtimalle. Eğer rejim saldırmaya devam ederse bu hava savunma sistemlerinden Suriye içlerine konuşlandırılması söz konusu olabilir.
[/quote]

Uyari icin tesekkurler  Sn Firtina06 . "Resmen kendi kendime lades yapmisim " ;D
« Son Düzenleme: 05 Şubat 2020, 23:57:59 Gönderen: metin62 »