Anket

Sizce Türkiye Suriye'ye yapılacak bir askeri müdahaleye katılmalı mı?

Katılmamalı. Bizi hiç iligilendirmez.
18 (18%)
Kesinlikle katılmalı. Çünkü müdahale sonrası Suriye'de söz sahibi olmamız için şart.
53 (53%)
Engel olmalı. Çünkü Suriye'den sonra sıra İran'a, ondan sonra da sıra bize gelecek.
24 (24%)
Başka bir düşüncem var. Aşağıda paylaşıyorum.
5 (5%)

Toplam Oy Verenler: 100

Gönderen Konu: Suriye Krizi  (Okunma sayısı 503664 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı serkan1976

  • 2022 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 7731
  • 457
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2200 : 12 Şubat 2020, 10:17:13 »
Tekrar soruyorum , bizim Suriye içinde ne işimiz var? Bu olayların en başında "Ortadoğu bataklığına girmeyelim" demedik mi hepimiz?

Gorunen sebeplere bakarsak :

1- masum sivillerin siddetle zorunlu goce tabi kaldirilip ulke demografimizin degismesini engellemek.
2- Ana karamiza sinir bolgelere direkt veya uydu kuvvetler vasitasiyla kontrol altina alip bu noktalari teror yapilandirmalarindan ayirip ulkemize yapilacak en direkt saldirilari otelemek.
3- Esat gibi arap bahari sonrasi aleyhimize donmus bir liderle sinirdas bir devletin olmanin onune gecmek.
4- Hadi artik masaya oturalim denildiginde turkmenler icin mantikli bir gelecek olusturacak kadar soz sahibi olabilecegimiz bolgeyi elimizde tutmak.
5- Ve ayrica tabi bu isin sonunda mali zararimizi karsilayacak ekonomik bir somurgede bulmak.

Ihtimaller bunlar.

Görüşlerinizin hiçbirine maalesef katılmıyorum. Çünkü olaya sadece Suriye özelinde bakıyorsunuz. Sebep 2010 yılında Tunus'ta başlatılan Arap baharı ile özelleştirilen BOP 'dir...
Tunus,mısır,cezayir,ürdün,körfez ülkelerinde yönetimlere bu süreçte ya Abd-İsrail politikalarına uyumlu adamlar geldi yada değişmeyen liderlerde sıra bize de gelir diye korkudan içlerine kapandı....
Yok Esad halkına kötü davranıyormuş vs...vs... Bunlar sadece bahaneydi...Sebep İsrail-Abd eksenli grupları iktidara taşımak veya uyumlu hale gelmeye zorlamaktı.
Şu anda mısır-israil donanması ortak tatbikat yapıyor. Bu bile ne demek istediğimin kanıtı...
Bizi de devlet aklı olmadığından , zaten iktidarımızın mezhepsel -ideolojik fantazileri olduğunu bildiklerinden işin içine kolayca sokuverdiler...
Sizin saydığınız 5 madde ; Türk halkını Suriye'ye müdahaleye ikna etmek için kullandığı basit argümanlar... Sizin gibi akıllı insanların bu basit nedenlerle Suriye olaylarını meşru görmesi beni ayrıca üzdü...
Sonuç: Bu olaylardan en büyük faydayı kim gördü: Tartışmasız İsrail. 50 yıldır kendisinin en büyük düşmanları Suriye,mısır, libya dağıldı gitti...
Bir cinayette her zaman bu işten kim fayda sağladı ona bakacaksınız. Suriye bu savaşı kazansa bile 20 yıl belini doğrultamaz... İsrail en az 20 yıl bekaasını garantiledi

Çevrimdışı BATTLESTAR

  • 2018 ve 2019 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2672
  • 315
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2201 : 12 Şubat 2020, 10:24:52 »
Tekrar soruyorum , bizim Suriye içinde ne işimiz var? Bu olayların en başında "Ortadoğu bataklığına girmeyelim" demedik mi hepimiz?

Gorunen sebeplere bakarsak :

1- masum sivillerin siddetle zorunlu goce tabi kaldirilip ulke demografimizin degismesini engellemek.
2- Ana karamiza sinir bolgelere direkt veya uydu kuvvetler vasitasiyla kontrol altina alip bu noktalari teror yapilandirmalarindan ayirip ulkemize yapilacak en direkt saldirilari otelemek.
3- Esat gibi arap bahari sonrasi aleyhimize donmus bir liderle sinirdas bir devletin olmanin onune gecmek.
4- Hadi artik masaya oturalim denildiginde turkmenler icin mantikli bir gelecek olusturacak kadar soz sahibi olabilecegimiz bolgeyi elimizde tutmak.
5- Ve ayrica tabi bu isin sonunda mali zararimizi karsilayacak ekonomik bir somurgede bulmak.

Ihtimaller bunlar.

Görüşlerinizin hiçbirine maalesef katılmıyorum. Çünkü olaya sadece Suriye özelinde bakıyorsunuz. Sebep 2010 yılında Tunus'ta başlatılan Arap baharı ile özelleştirilen BOP 'dir...
Tunus,mısır,cezayir,ürdün,körfez ülkelerinde yönetimlere bu süreçte ya Abd-İsrail politikalarına uyumlu adamlar geldi yada değişmeyen liderlerde sıra bize de gelir diye korkudan içlerine kapandı....
Yok Esad halkına kötü davranıyormuş vs...vs... Bunlar sadece bahaneydi...Sebep İsrail-Abd eksenli grupları iktidara taşımak veya uyumlu hale gelmeye zorlamaktı.
Şu anda mısır-israil donanması ortak tatbikat yapıyor. Bu bile ne demek istediğimin kanıtı...
Bizi de devlet aklı olmadığından , zaten iktidarımızın mezhepsel -ideolojik fantazileri olduğunu bildiklerinden işin içine kolayca sokuverdiler...
Sizin saydığınız 5 madde ; Türk halkını Suriye'ye müdahaleye ikna etmek için kullandığı basit argümanlar... Sizin gibi akıllı insanların bu basit nedenlerle Suriye olaylarını meşru görmesi beni ayrıca üzdü...
Sonuç: Bu olaylardan en büyük faydayı kim gördü: Tartışmasız İsrail. 50 yıldır kendisinin en büyük düşmanları Suriye,mısır, libya dağıldı gitti...
Bir cinayette her zaman bu işten kim fayda sağladı ona bakacaksınız. Suriye bu savaşı kazansa bile 20 yıl belini doğrultamaz... İsrail en az 20 yıl bekaasını garantiledi

Onlar benim fikirlerim degil hocam. Su konjonkturde bizim orada olma sebeplerimiz hakkinda ihtimaller. Yoksa abd ve israilin veya bizim davutoglu donemi amac ve menfaatlerimiz ayri tabiki.
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Çevrimdışı metin62

  • 2020 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2340
  • 182
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2202 : 12 Şubat 2020, 10:36:55 »
Tekrar soruyorum , bizim Suriye içinde ne işimiz var? Bu olayların en başında "Ortadoğu bataklığına girmeyelim" demedik mi hepimiz?

Gorunen sebeplere bakarsak :

1- masum sivillerin siddetle zorunlu goce tabi kaldirilip ulke demografimizin degismesini engellemek.
2- Ana karamiza sinir bolgelere direkt veya uydu kuvvetler vasitasiyla kontrol altina alip bu noktalari teror yapilandirmalarindan ayirip ulkemize yapilacak en direkt saldirilari otelemek.
3- Esat gibi arap bahari sonrasi aleyhimize donmus bir liderle sinirdas bir devletin olmanin onune gecmek.
4- Hadi artik masaya oturalim denildiginde turkmenler icin mantikli bir gelecek olusturacak kadar soz sahibi olabilecegimiz bolgeyi elimizde tutmak.
5- Ve ayrica tabi bu isin sonunda mali zararimizi karsilayacak ekonomik bir somurgede bulmak.

Ihtimaller bunlar.


Sn Serkan1976 Siralanmis olan maddeler Suriye icin gecerli zaten sorunuzun ilk kismida bu idi diye ben de anladim. Sn BATTLESTAR in siralamis oldugu maddelere bu bakis acisindan degerlendirsek 1,2,4 kanimca gecerli nedenler . 4 numarali madde konusunda aciklayici bilgi sonrasinda dahi ayni goruste degilim ."Konu etiklik ile ilgili degil sadece biz bu tur uygulamayi baskalarina yaparsak yarin baskalarinin bu bizlere karsin yapacagi veya yapmaya calismis oldugu uygulama mesruluk kazanir"  5 ci madde pek halen aklima yatmadi sanki bir nevi kaputulasyon kokusu algiliyorum gibi . Ama yine de aciklayici bilgiler icin tesekkurler tum maddelerde anlasamasak da toptan red  dogru olmadigi kanisindayim.

Çevrimdışı Afşar1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 450
  • 30
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2203 : 12 Şubat 2020, 11:35:37 »
18-40 yaşa arası ne kadar suriyeli varsa acil silah altına alınmalıdır.
En acilinden idlibe yollanmalıdır.

Çevrimdışı fırtına06

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 5017
  • 231
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2204 : 12 Şubat 2020, 12:35:41 »
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ak Parti grup toplantısında şöyle konuştu;


"Önceki gün rejim güçlerinin ateşi sonucu İdlib’te şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa niyaz ediyorum. Bu son saldırıyla, bugüne kadar İdlib’te verdiğimiz şehit sayısı 14’ü, yaralı sayısı 45’i buldu. Ülkemizin kontrolü altında tuttuğu yerlerdeki huzur ortamından rahatsız olan terör örgütleri, sürekli insanlık dışı eylemleriyle kana susamışlıklarını gösteriyor. Sadece iki gün önce Afrin’de meydana gelen bombalı araç saldırısında, aralarında çocukların da olduğu tamamı sivil 8 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi yaralandı. Benzer tacizler diğer harekât bölgelerimizdeki sivillere de yöneltiliyor. İdlib’te rejim ve onlarla birlikte hareket eden Rus güçleri ile İran destekli militanlar sürekli sivil halka saldırıyor, katliam yapıyor, kan döküyorlar.

"RUSLAR VE REJİM SİVİL HALKA SALDIRIYOR"

Söze gelince insan haklarını, çocukları, kadınları, sivil hassasiyetini ağızlarından düşürmeyenler, tüm bu saldırılar karşısında derin bir sessizliğe gömülmüş durumdadır. İdlib’le ilgili kimi endişe ifadelerinin de, insan hayatına ve onuruna olan saygıdan değil, başka saiklerden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Herkes gözünü kapatsa, sırtını dönse, vicdanını dondursa da, Türkiye bu duruma seyirci kalmayacaktır.

İdlib’te, rejim ve Ruslar ile yine rejimle birlikte hareket eden güçlerin çoğu saldırılarının, teröristleri değil, doğrudan sivil halkı hedef aldığı gerçeğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Amaç, kolayca işgal etmek için bölge halkını ülkemiz sınırlarına doğru hareketlenmeye zorlayarak sahayı tamamen boşaltmaktır.

"HİÇBİR ŞEYE GÖZ YUMMAYACAĞIZ"

Bugüne kadar, yapılan anlaşmalara, verilen sözlere riayet edilmesini bekleyerek, en az fiili müdahaleyle süreci yönetmeye çalıştık. Ama bize verilen sözler yerine getirilmediği gibi, anlaşmalara da kimse uymuyor. Üstelik bir süredir bu saldırılar doğrudan askerlerimizi, dolayısıyla doğrudan Türkiye’yi de hedef almaya başladı. Madem durum bu, öyleyse biz de artık lafa değil, sadece sahadaki gerçeklere bakarak hareket edeceğiz.

Şubat ayı sonuna kadar rejimi Soçi Muhtırası sınırları dışına, yani gözlem noktalarımızın gerisine çıkartmakta kararlıyız. Bunun için karada ve havada her ne gerekiyorsa çekinmeden, tereddüt etmeden, hiçbir oyalamaya meydan vermeden yapacağız. Bitmez tükenmez toplantıların sonucunu beklemeden, hemen şimdi ne yapmamız gerekiyorsa onun adımlarını atacağız. Bu amaçla son günlerde İdlib’teki askeri gücümüzü ciddi oranda tahkim ettik. Bölgedeki muhalif gruplardan, başıbozuk hareket ederek, rejime saldırı bahanesi verenlere de, artık tavizsiz davranacağımızın mesajını ilettik. Geldiğimiz noktada artık kimsenin taşkınlığına, bağnazlığına, satılmışlığına, provakasyonlarına göz yumacak değiliz.

"REJİM GÜÇLERİNİ HER YERDE VURACAĞIZ"

Ülkemizle birlikte mücadelede eden Suriyeli kardeşlerimiz, rejimi Soçi Mutabakatı sınırlarının ötesine atmak üzere harekete geçtiler. Biz de kendilerine her türlü desteği veriyoruz. İdlib’te sivil yerleşim yerlerini vuran hava araçları artık eskisi gibi rahat hareket edemeyeceklerdir. Karada da rejim güçlerini, aynı şekilde belirlediğimiz sınırların ötesine kadar kovalayacağız. Bu süreçte, Gözlem Noktalarındaki veya diğer yerlerdeki askerlerimize en küçük bir zarar gelmesi halinde, bugünden itibaren, İdlib’le ve Soçi Muhtırası sınırlarıyla bağlı kalmadan, rejim güçlerini her yerde vuracağımızı buradan ilan ediyorum.

"EN KÜÇÜK İHLALİ AFFETMEYECEĞİZ"

Türkiye’yi hedef alan herkes, bunun bedelini, sadece saldırı alanında değil, her yerde ödeyeceğini bilmelidir. Harekât bölgelerimize yönelik tacizlere ilişkin karşılık hakkımızı da, gerektiğinde bire 10, bire 50, bire 100 misliyle vereceğimiz, en küçük bir ihlali dahi affetmeyeceğimiz bir döneme girdik.

"KİM KENDİNİ NE KADAR BÜYÜK GÖRÜRSE GÖRSÜN KİMSE GÜVENDE OLAMAZ"

Şehitlerimizin bir tek damla kanını dahi teröristlerin ve rejimin tüm güçlerine değişmeyiz. İdlib başta olmak üzere Suriye halkının hayatta kalma ve onurunu koruma mücadelesine destek vermek, hem tarihi, hem ahlaki, hem insani sorumluluğumuzdur. Şayet bunun için hesap vermemiz gerekiyorsa, her platformda göğsümüzü gere gere ve her türlü bedeli ödeyerek onu da yaparız.

Mehmetçiklerin kanının döküldüğü bir yerde, kendini ne kadar büyük görürse görsün, hiç kimsenin güvende olamayacağını da burada açıkça söylüyorum. Bugün Suriye’de vermekten imtina edeceğimiz mücadeleyi, yarın kendi topraklarımızda yürüteceğimizin bilinciyle, tüm gücümüzü kullanacağız.

"SURİYE GÜVENDE OLACAK Kİ BİZDE GÜVENDE OLALIM"

Unutulmamalıdır ki, Suriye halkının özgürlük mücadelesi, aynı zamanda 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının beka mücadelesidir. Bu mücadeleyi başarıya ulaştırırsak, önümüzdeki yarım asırda, bir asırda Anadolu topraklarında huzurla yaşayabiliriz. Eğer Suriye terör örgütlerinin ve ipi başkalarının elinde kukla rejimlerin elinde kalırsa, bizim de burada güvenliğimiz ve istikrarımız tehdit altına girer. Suriye güvende olacak ki, biz de kendi evimizde rahat edebilelim,"

http://m.haber7.com/siyaset/haber/2942712-son-dakika-cumhurbaskani-erdogandan-suriye-karari-her-yerde-vuracagiz?detay=1

Çevrimdışı Mermi

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1069
  • 28
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2205 : 12 Şubat 2020, 13:07:00 »
Türkiye Cumhuriyeti devleti ortadoğuda ne işi var dersenin ülkenize güvenmiyorsunuz demektir. İsrail hayvan gibi heryere saldırırken ABD Kasım Süleymanileri öldürürken bataklığa saplanmıyorda biz mi bataklığa saplanıyoruz ? Demek ki mesele neymiş ? Mesele güçlü olabilmek, mesele teknoloji üretebilmek. Terörle mücadeleden tutta her alanda bir F-16 ile caydırıcı olmaya çalışırsan o F-16'yı kullanamayınca sonuç ortada. Yazdık çizdik bizim acil hava savunma sistemlerine ihtiyacımız var. Hava savunma gemilerine ihtiyacımız var. Harekât yarıçapı yüksek güçlü uçaklara ihtiyacımız var. Zırhlı birliklerimizin modernize edilmesi lazım vuruş gücünü aktif ve pasif savunmalarını güçlendirmemiz gerekiyor dedik. Ama anlatamadık sonrada aa burası bataklıkmış deniyor. Bataklıkta yürüyebilmek için ona göre hazırlanmak gerekir. Adam koymuş S-300'ü S-400'ü kitledi durumu uçak sokamıyorsun. Al sana F-35'in önemi. F-35 ne için var tamda bu durumlar için var. Mesele F-35'te değil savunma sistemlerinin bu kadar gelistiği bir ortamda Stealth bi uçağa kesinlikle ihtiyaç meselesi.  Daha şimdiden stealth bir uçağın önemi ortada ilerde çok üzülücez. Deli gibi bu uçaklara talep var. Ben illa F-35 olacak demiyorum varsa başka alternatif o olsun ama Stealth kesinlikle olsun. Yoksa hava kuvvetleri çok ciddi bir kapasiteden mahrum kalacak. Bizde bize Suriye sınırımız için Rusya ve Rejime karşı etkili olabilecek HSS gerekiyor. Nato bari HSS koysa Hata'ya veya nize satsın, kiralasın. Samp-T çok iyi olurdu.

Çevrimdışı serkan1976

  • 2022 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 7731
  • 457
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2206 : 12 Şubat 2020, 13:47:23 »
Sayın mermi ; " Türkiye'nin ortadoğu da ne işi var diyorsanız , ülkenize güvenmiyorsunuz demektir"diyorsunuz arkasından da HSS'miz yok , Stealth uçağımız yok, hava savunma gemimiz yok ,modern zırhlı tanklarımız yok diyorsunuz... Bunları. envanterine sok da güveneyim Ortadoğuya girerken....Bunlar olmayınca şehitlerle ödüyoruz bu eksikliklerimizi...

Abd ve İsrail ; Suriye ve İran ile savaşta... Sen Suriye ile savaşta mısın?
Şunu yaparsan anlarım.Sınırımdan içeri yapılacak saldırıda vururum dersen tamam. Ama ben ülkendeki kendi ideolojime yakın grupları silahlandırıp sana karşı savaştırıcağım dersen o başka bir yere gider...
Ben size soruyorum Suriye iç savaşından,Suriye'nin yok olmasından en çok kimin yararı olur? Siz bu soruma yanıt verin sayın mermi...



Çevrimdışı fırtına06

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 5017
  • 231
  • DefenceTurk.com
ABD savaş uçakları Esed rejimini vurdu
« Yanıtla #2207 : 12 Şubat 2020, 14:18:53 »
ABD askerleri, Suriye'nin Haseke bölgesinde kendilerini durduran Esed rejimi güçleriyle yaşadıkları arbedede 1 rejim unsurunu öldürdü. ABD savaş uçakları, Haseke'de Esed rejimi güçleriyle yaşadıkları gerginliğin ardından rejime ait 2 askeri noktayı vurdu.

http://m.haber7.com/dunya/haber/2942788-son-dakika-abd-savas-ucaklari-esed-rejimi-vurdu
« Son Düzenleme: 12 Şubat 2020, 14:19:45 Gönderen: fırtına06 »

Çevrimdışı Afşar1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 450
  • 30
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2208 : 12 Şubat 2020, 14:39:44 »
Rejime bu cesaret nereden geldi acaba ?

Çevrimdışı OKÇULAR

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 736
  • 84
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #2209 : 12 Şubat 2020, 14:55:30 »
Rejime bu cesaret nereden geldi acaba ?
Türk askerine yapılan iki saldırı akabinde kim ara buluculuk teklifi sunuyorsa cevabı orada aramak lazım. Suriye de 130 bin İran milisinin olduğu söyleniyor. Yalnız rejim askerleri ile karşı karşıya değiliz.
DÜNYADA BÜTÜN GERCEKLER 3 MERHALEDEN GECER.
1. iLK BAŞLARDA HAFİFE ALINIR ÖNEMSENMEZ
2. ARKASINDAN ŞİDDETLİ BİR DİRENİŞ VE BASKIYA UĞRAR.
3. EN SON TAM BİR DOĞRU OLARAK KABUL EDİLİR..