Anket

Sizce Türkiye Suriye'ye yapılacak bir askeri müdahaleye katılmalı mı?

Katılmamalı. Bizi hiç iligilendirmez.
18 (18%)
Kesinlikle katılmalı. Çünkü müdahale sonrası Suriye'de söz sahibi olmamız için şart.
53 (53%)
Engel olmalı. Çünkü Suriye'den sonra sıra İran'a, ondan sonra da sıra bize gelecek.
24 (24%)
Başka bir düşüncem var. Aşağıda paylaşıyorum.
5 (5%)

Toplam Oy Verenler: 100

Gönderen Konu: Suriye Krizi  (Okunma sayısı 499163 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı UYVAR

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2045
  • -111
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1630 : 19 Eylül 2018, 00:13:29 »
Kavga etmeyin yahu siz kardeşsiniz!
''Başarının sırrı amaca sadakattir.''

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1631 : 19 Eylül 2018, 00:17:44 »
Kavga etmeyin yahu siz kardeşsiniz!

Kavga eden yok ki!
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı UYVAR

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2045
  • -111
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1632 : 19 Eylül 2018, 00:25:45 »
Dogrudur. Bunlar demokratik munazaralar.
''Başarının sırrı amaca sadakattir.''

Çevrimdışı Raptor44

  • İnsanlar yaptıklarıyla yargılanır
  • Özel Üye
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 845
  • -72
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1633 : 19 Eylül 2018, 00:34:06 »
Adam gibi bir HSSmiz olmadıgı için her haltı rusyaya danışan bizde kendimize biraz pay çıkaralım. Bazı arkadaşlarımız kızacak belki ama Türk askerinin oldugu yere (İdlib) operasyon meselesini ordan oraya koşup masa başında çözüyoruz. Karşı tarafta bir "Türk askeri varlığı" korkusu yok. Biraz sert olacak belki ama aşırı bir "şefkat" saçmalığı dolanıyor ortada. Türk askeri şöyle şefkatlidir , Türk askeri böyle iyilik severdir. Türk askeri şunu vurmaz bunu vurmaz. Şuna bilmem ne yapmaz. Bu resmen ordunun sonunu hazırlar. Bu cümleleri duyan terörist 3. katın bodrumunda iş görür diğer katlara cocukları oturtur. Ben cocukları vuralım demiyorum ama birazda Türk askerinin savaş meydanında ne kadar korkutucu oldugunu gösterelim. cengizhan elçilerini öldürdü diye harzemşahların topragında taş üstünde taş koymadı. Nefes alan canlı bırakmadı. Tiksindim artık şu polyannacılıktan. Dünyaya düzenli askerlik nedir öğreten TÜRK japon animelerindeki perilere döndürülüyor. Asker yahu ne şefkati.

Ne alaka!
Türk askeri savaş meydanında düşmana çiçek mi atıyor sanıyorsun sen. Sadece Fırat Kalkanı ve Zeytindalı operasyonlarında öldürülen binlerce terörist mutluluktan mı geberdi! Neredeyse hergün izlediğimiz, uçaklar, ihalar vs vurulan terör hedefi görüntüleri gerçek değil mi?

Türk askeri tabi ki şefkatlidir. Gittiği her yerde mazlumların yarasını sarmıştır, bundan sonra da saracaktır! Türk askeri çoluk çocuğu vurmaz! Polyannacılık değil bu! Bu, senin anlayacağın dille, genlerimizde var olan bir özellik. Bu özelliği özümseyemeyenler, anlayamayanlar kendilerini boşuna Türk olarak görmesinler. En yakın hastaneye gidip DNA testi yaptırsınlar. Hitlerle falan akraba çıkarlar belki!
Tam bir şeyler yazıcam derken iletiyi okudum ben de kesinlikle katılıyorum
IRK, DİN, DİL, MEZHEP ÖNEMLİ DEĞİLDİR ÖNEMLİ OLAN BU ÜLKE İÇİN YAPTIKLARINDIR

Çevrimdışı Yabgu

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 724
  • -96
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1634 : 19 Eylül 2018, 08:01:28 »
Raptor44 hangimize katildin abi ?
TURK OGUZ BEGLERİ BUDUN EŞİDİN. ÜZE TENGRİ BASMASAR , ASRA YİR TELİNMESER , TÜRK BUDUN , İLİNGİN TÖRÜNGÜN KİM ARTATI UDAÇI ERTİ ?

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1635 : 19 Eylül 2018, 08:22:30 »
Türkiye ve Rusya ezber bozdu! İlk kez yan yana operasyon…



Türkiye, bölgesel bir savaş başlatma riski olan İdlib krizini, ısrarlı diplomatik çabalarla çözerken, ezberleri de bozdu. Suriye’de NATO ve ABD’nin 6 yıldır yanaşmadığı “güvenli bölge” Rusya’nın desteğiyle kuruldu. NATO üyesi Türkiye ilk kez Rusya ile yan yana operasyon yürütecek.
Yeni Şafak’tan Yılmaz Bilgen’in haberine göre; Türkiye’nin İdlib hamlesi Suriye’de kaosun devamını isteyen güçlerin tüm planını bozdu. İç savaş mağduru milyonlarca sığınmacı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın peş peşe hamleleriyle rahat bir nefes aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rus mevkidaşı Vladimir Putin arasında Soçi’de yapılan tarihi anlaşma, ülkede çözüm için vazgeçilmez iki gücün Ankara ile Moskova olduğunu gerçeğini dünyaya ilan etti.

‘Astana ruhu’na bağlı kalınarak İdlib’e saldırı olmaması karşılığında kent sınırlarındaki muhalif savaşçıların elinden ağır silahların alınmasını ve denetimin de Türk askeriyle Rus askerleri tarafından yapılmasını hükme bağlayan Soçi anlaşması, Türkiye’nin Suriye için 6 yıldır dile getirdiği ‘güvenli bölge’ çağrısının hayata geçmesi anlamına geliyor. Ayrıca ilk kez NATO üyesi bir ülkenin askerleri, Rus güvenlik güçleriyle yanyana, ortaklaşa çalışacak. İdlib’de katliam heveslilerinin işgal tasarımını yerlebir eden süreç başarıya ulaştığı takdirde bu, ABD destekli PKK’yı işgal ettiği bölgelerden atmak için de ‘model’ olabilir

ESED-İRAN SALDIRMAYACAK

Soçi zirvesinde Türkiye, İdlib’deki gruplar adına, Rusya ise kendi adına olduğu kadar Esed ve İran adına İdlib’in bir ‘güvenli bölge’ olması için garanti verdi. Esed’in ağır silahları bölgeye 15-20 kilometre uzaklıkta kalacak; rejim kent sınırlarını tank ve toplarla taciz edemeyecek. Varılan anlaşmaya göre muhalifler de mevcut yerlerinde kalacak. 15-20 kilometre derinliğindeki tampon bölgede kalan muhaliflerin ağır silahları iç bölgelere kaydırılacak. Güvenliğin garantörü ise Türkiye ve Rusya olacak. Silahsızlandırılmış güvenli bölgenin kontrolünü iki ülke sağlayacak. Esed ve İran da bu mutabakata uyacak.

15 EKİM’E KADAR TAMAM

Soçi anlaşmasının modeli tamamen yeni bir model ancak ruhu Astana sürecine dayanıyor. İdlib anlaşması, ilişkilerini kısa süre önce ‘stratejik ortaklık’ seviyesine çıkaran Türkiye ve Rusya için ‘sahada güven testi’ anlamı da taşıyor. Güvenli bölgenin sağlıklı yürüyebilmesi yolunda gereken sistem zaten Astana kapsamında kurulmuş durumda ve gözlem noktalarıyla oluşturulmuş altyapı kısa sürede harekete geçirilecek. Ankara ve Moskova, İdlib’deki güvenlik gücü sayısını artıracak. Tüm hazırlıkların 15 Ekim’e kadar tamamlanması bekleniyor. Anlaşma öncesi bölgeye ilişkin sıkı bir hazırlık süreci yürüten Ankara, öncelikle Rus üslerinin emniyetinin sağlanması olmak üzere bölgeden geçen yollar, coğrafi şartlar ve gözetleme vasıtalarının durumu da dahil her türlü ayrıntının incelendiği geniş bir dosyayla Soçi’ye gitti. Detaylı hazırlık süreci, İdlib’in silahlardan arındırılmış bir çatışmasızlık bölgesi olarak tesisi için gerekli çalışmaların Türkiye’de aylar öncesinden yapıldığını gösteriyor. Her türlü ayrıntının düşünülmüş olması, Ankara’nın planlama başarısı olarak not edildi. Erdoğan ile Putin, İdlib dışında Suriye genelinde istikrarın tesisi için yapılacakları da konuştu. Bu amaçla oluşturulan anayasa komisyonu hakkında Cenevre’de yapılan toplantı ve İstanbul’da Almanya ve Fransa temsilcilerinin de katılacağı dörtlü zirve hazırlıklarına ilişkin ayrıntılar da görüşüldü.

İŞTE ÇOK KRİTİK HAMLELER

- Türkiye ve Rusya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tahran zirvesindeki teklifi üzerine İdlib’deki ateşkesi güçlendirmek için Soçi’de anlaşma sağladı.

- Mutabakat, İdlib’deki sivillerin can güvenliği yönelik riskleri, olası çatışma halinde göç dalgası ve terör gruplarının sızması olasılıklarını ortadan kaldırmayı hedefliyor.

- Mutabakata göre tüm savaşçılar, saha şartlarına göre oluşturulacak ve 15-20 kilometre derinliğe varacak hatta ağır silahlarını bırakacak.

- Muhalifler, İdlib’deki kontrol alanlarını kendileri kontrol etmeye devam edecek.

- Türkiye ve Rusya, sorumlu bulundukları silahsızlanma bölgelerini eş güdümlü denetleyecek, koordineli bağımsız devriyeler yapacak.

- İki garantör, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi içindeki radikal grupları birlikte belirleyecek, tasfiye süreci yürütecek.

BMGK MUTABAKATI GÖRÜŞTÜ

Türkiye ile Rusya arasındaki mutabakat dün BM Güvenlik Konseyi’nde ele alındı. BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Putin ve Erdoğan’a teşekkür ederek, “Bu toplantıdan çok önemli bir sonuç alındı” dedi. ABD’nin BM Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de saldırganca ifadelerle Rusya’yı suçladı. Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia da mutabakatın tarihi bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Nebenzia, anlaşmanın ayrıca ateşkesin sürdürülmesine ve terörle mücadeleye de katkısı olacağını söyledi. Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu ise “Bu anlaşma sadece İdlib’e yönelik saldırıları engellemekle kalmayacak aynı zamanda nihai hedef olan Suriye’de siyasi sürecini hızlandırma amacına hizmet edecek’’ ifadelerini kullandı.

5 BİN ASKER GİDİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında Soçi’de varılan anlaşma, İdlib kuşatmasının son bulması anlamına geliyor. Zirvede, Lazkiye-Yamadi bölgesinden Halep-Eşrefiyye’ye uzanan cephe hattı boyunca 180 kilometrelik koridorda 15-20 kilometrelik tampon bölge oluşturulması kararlaştırıldı. Türkiye; Lazkiye, Hama ve Halep kırsalı ile birlikte İdlib merkez ve çevresinde yaşayan 5 milyona yakın sivilin can güvenliğini sağlayan taraf oldu. Yürüttüğü çok yönlü diplomasi trafiğiyle 8 bin 500 kilometrekarelik alanı güvenli hale getiren Ankara, Afrin ve Fırat Kalkanı alanları da dahil 14 bin kilometrekarelik güvenli bölge kuşağı oluşturdu. Esed rejiminin ‘Hama kırsalı’, İran’ın ‘Han Şeyhun’, Rusya’nın ise ‘Cisr’eş Şuğur’u istediği süreç sonunda Türkiye’nin dediği oldu ve mevcut durumun korunması sağlandı. Suriye’nin tahıl ambarı niteliğindeki Gab Ovası ile Cisr’eş Şuğur bölgelerinin muhaliflerde kalması kesinleşti. Bu iki bölge, müzakerelerdeki en zorlu başlıkları oluşturdu.

TAZE GÜÇ YOLA ÇIKIYOR

Halep, Hama, Lazkiye kırsalı ve İdlib’i kapsayan güvenli koridor için bölgedeki Mehmetçikler takviye edilecek. Halen 12 olan gözlem noktalarına yeni birimlerin eklenmesi bekleniyor. Yeni sevkiyatın kısa süre içerisinde başlaması ve 5 bin kişilik taze gücün İdlib ve çevresine konuşlanması bekleniyor. 15 kilometre derinliğin 7,5 kilometrelik kısmında yalnızca Türk askeri görev yapacak. ÖSO’ya ait ağır silahların tamamı da envantere kaydedilerek kontrol altında tutulacak.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/turkiye-ve-rusya-ezber-bozdu-ilk-kez-yan-yana-operasyon-40960571
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı serkan

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1282
  • -115
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1636 : 19 Eylül 2018, 08:30:17 »
Türkiye düşmanlığından zarar görülen bir ülke olduğunu ABD de anlayacaktır yakında. Onlar alıştılar eski kimseye faydasıda zararıda dokunamayan Türkiye ye.
beğen

Çevrimdışı Afşar1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 450
  • 30
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1637 : 19 Eylül 2018, 10:09:28 »


http://www.kokpit.aero/rus-ucagi-dusurulme-senaryolar

Rus Il-20 nasıl düşürüldü? Gerçekler ve senaryolar
Son Güncelleme: 18/09/18 16:53:575
Paylaş
Rus Hava Kuvvetleri’ne ait Ilyushin IL-20 tipi uçak, dün gece gerçekleştirilen saldırı sırasında Suriye hava savunma sistemi tarafından ‘dost ateşi’ ile düşürüldü. Kokpit.aero yazarı Aybars Meriç, kısıtlı bilgiler ışığı altında olası senaryoları kaleme aldı.

Konu üzerindeki gerçekler şu anda oldukça kalın bir sis tabakasının ardında gizleniyor. Çeşitli açıklamalar yapılsa bile bunlar yeterince güvenilir mi? Doğru mu? Gerçeği birebir yansıtıyor mu? Gelin konuya bu sefer tersten bakalım. Gerçekler değil senaryolar üzerinden yürüyelim. Neler olmuş olabilir sorusunu sorarak başlayalım.

Senaryo 1: Rus sinyal istihbarat uçağı, önceden haber verilen yani Ruslar tarafından bilinen bir saldırıdan maksimum fayda çıkarmak için havalanır. Fakat bu saldırıda İsrail yalnızca F-16’ları değil F-35 Adir uçaklarını da kullanmaktadır. İl-20 bu tayyarelere karşı oldukça kritik veriler toplar. Bu nedenle İsrail uçağı kaotik hava sahasında bilinçli bir şekilde düşürür. Tayyare içerisindeki kritik verilerle birlikte kim vuduya gider.

Senaryo 2: İstihbarat toplayan uçak aktif elektronik dinleme yapmakta ve savaş alanından verileri toplamaktadır. İsrail uçakları da aktif EH ve öz savunma sistemlerini açmıştır. Daha önce de görüldüğü gibi (İsrail Modern F-16I Soufa’sının düşüşü, F-15’in yaralanması.) bu sistemler %100 güvenlik saylayamamaktadır modernize edilmiş Rus yapımı HSS’lere karşı.

Çok sayıda Suriye SAM füzesi ateşlenince İsrail pilotları, İl-20’yi füzelerin geldiği istikametle aramıza koysak düşüncesine kapılırlar. Buna göre manevra yaparlar. İl-20 zaten spesifikasyonlarını bildiği füzelere karşı aktif savunma yapmak zorunda kalır. Fakat gücü ve kabiliyeti gelen kalabalığın tamamını durdurmak için yeterli değildir. Ayrıca arkasında İsrail uçakları da EH yayını yapmaktadır. Bu nedenle karıştırmanın merkezine yönelme (HOJ) özelliğine sahip modernize füzelerden birkaçı isabet kaydederek İl-20 uçağını düşürür.



Senaryo 3: Rus uçağı sinyal istihbaratı toplamak amacıyla önceden belirlenmiş bir rotada faaliyet icra etmektedir. Bunu Rus ve Suriye hava savunma sistemleri de bilmektedir. Fakat ufukta İl-20 için çok değerli bir hedef görünür. Bu bir F-35 Adir uçağı, yeni bir EH sistemi, İsrail yapımı bir EH uçağı veya özel bir seyir füzesi yada Aktif Jammer olabilir vs.vs. Bu nedenle Rus uçağı bu çok değerli fırsatı kaçırmamak ve hedefi daha yakından analiz edebilmek için belirlenen rotasından çıkma riskini alır. Bu nedenle düşmanla birlikte hedef olarak algılanır ve düşürülür. Ya da İsrail tarafından uygun zamanlamayla düşürülür ki kim vurduya gitsin.

Senaryo 4: Rus İl-20 uçağı EH ve öz savunma kabiliyeti açısından kendisinden beklenilenden çok daha kötü bir kabiliyete sahiptir aslında. Ya da başka bir deyişle teknolojik olarak yetersizdir. Bir başka olasılık da bu tayyarenin sadece dinleme amaçlı dizayn edilmiş olması ve harp sahasına farklı tayyareler (eskortlar) ile birlikte sürülmesinin düşünülmüş olmasıdır. Yani konsept olarak bir görev gücünün parçası olarak dizayn edilmiş ve tek başına yetersiz kalmış da olabilir. Her iki halde de uçağın kabiliyeti özellikle öz savunma sistemlerindeki eksiklik dolayısıyla, düşürülmüş olması olasılık dahilindedir.



Senaryo 5: Bildiğiniz gibi IFF yani Dost Düşman Tanımlama sistemlerinin sorguları normal aktif yayınlardan oldukça değişik bir yapıdadır. İsrail oldukça sağlam bir EH kabiliyetine sahiptir ve Rus IFF sistemlerini de epeyce etüt etmiştir. Güncel anahtarla birlikte havada bulunan Rus İl-20 uçağından gerekli IFF sinyal yapısını alır. Kopyalar ve tüm İsrail uçakları Suriye ve Rus radarlarında dost olarak görünmeye başlar. Bunun üzerine hasa savunma birliklerinden birinin komutanı inisiyatif alarak IFF anahtarını off durumuna getirir ve havadaki tüm uçan hedefleri düşman olarak algılayacak biçimde ateş etmeye başlar. Bu şekilde İl-20’de düşman olarak addedilip düşürülür.



Senaryo 6: Bu tip bir çatışmadan çıkar sağlayacak bir üçüncü taraf vardır. (ABD, İngiltere, Fransa, İsrail vs.) Havada uçan İl-20’nin sinyal kalitesi ve gücü belirli bir seviyenin üzerine çıkamaz. Fakat kara yada deniz konuşlu güçlü bir sistem, iyonosferden doğru açıyla yansıtmalar yaparak bu tayyarenin hem IFF yayınlarını hem de EH kabiliyetini kirletebilir. Bu tipte bir teknoloji kullanılarak İl-20’nin IFF yada EH öz savunma kabiliyetleri yetersiz hale getirilmiş ve Suriye + Rus hava savunma sistemlerinin kafası karıştırılmış olabilir. Böylece hem İl-20 düşürülmüş, hem sistemin etkinliği test edilmiş, hem de amaçlanan politik fayda sağlanmış olacaktır.

Birçok alternatif senaryo daha üretilebilir. Hatta hali hazırda ürettiğimiz senaryoların birkaçı birleştirilerek hibrit senaryolar haline de getirilebilir. Bununla birlikte aslında senaryoların önemi ve gerçekliği çok da ehemmiyet arz etmez. Çünkü zaten uçak düşmüştür ve Rusya için maksimum verim ve karşılık alabileceği senaryoyu işlemek, bundan çıkar sağlamak çağı gelmiştir. Dolayısıyla gerçekler isteklerin ve çıkarların gölgesinde kalmaya mahkûm olacaktır.

Yine de beyin jimnastiği yapmak ve konudan kendi adımıza dersler çıkarmanın faydası oldukça yüksektir. Bu yazıyı kaleme almaktaki amacım da budur. Rus tarafının son açıklamalarına baktığımızda failin dost ateşi yani Suriye Hava Savunma Sistemleri ama suçlunun ve müsebbibin İsrail olmaya başladığını görmekteyiz.

Bu durum da senaryolarımızın birden fazlasıyla örtüşmektedir. Değerli yöneticilerimize bir hatırlatma yapmak isterim. Konudan Türkiye’nin de çıkar sağlaması ciddi olasılık dahilindedir. Bu nedenle gelişmeleri yakından takip etmek ve aktif bir rol oynamak faydamıza olacaktır.

Kaynak: www.kokpit.aero

Çevrimdışı Tigerfish

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2179
  • 191
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1638 : 19 Eylül 2018, 10:26:22 »
Raptor44 hangimize katildin abi ?

Skywolfa katılıyor aynı benim gibi. Onun cevabına eklenecek bir şey yok.

Çevrimdışı serkan

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1282
  • -115
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1639 : 19 Eylül 2018, 11:28:00 »
Her ülke askerini daha sevgi dolu zanneder. Ama hepsi büyük oranda yanlıştır. Ahlaklı ordular vardır Türk ordusu da bunların biridir ama savaş cehennemin kapısının aralanmasıdır. Rumlara sorun kendilerinin yediği naneleri bilmezler ve samimi olarakta kendilerine yakıştırmazlar biz yapmayız derler. İnanırlarda buna ama asker askerdir Türkü Yunanı Rumu pek değişmez.  Biraz değişir ama bu birazcık kimseyi yavru kedi masumiyetinde filan yapmaz. Youtubee da video var dimi terörist karıyı  attık kayalardan aşağıya. Düşman işte hep aynı
« Son Düzenleme: 19 Eylül 2018, 11:31:44 Gönderen: serkan »
beğen