Anket

Sizce Türkiye Suriye'ye yapılacak bir askeri müdahaleye katılmalı mı?

Katılmamalı. Bizi hiç iligilendirmez.
18 (18%)
Kesinlikle katılmalı. Çünkü müdahale sonrası Suriye'de söz sahibi olmamız için şart.
53 (53%)
Engel olmalı. Çünkü Suriye'den sonra sıra İran'a, ondan sonra da sıra bize gelecek.
24 (24%)
Başka bir düşüncem var. Aşağıda paylaşıyorum.
5 (5%)

Toplam Oy Verenler: 100

Gönderen Konu: Suriye Krizi  (Okunma sayısı 504602 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Raptor44

  • İnsanlar yaptıklarıyla yargılanır
  • Özel Üye
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 845
  • -72
  • DefenceTurk.com
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1590 : 06 Eylül 2018, 02:02:53 »
İdlibe olası bir harekat düzenleme ihtimalimiz varmı
« Son Düzenleme: 06 Eylül 2018, 15:02:23 Gönderen: Raptor44 »
IRK, DİN, DİL, MEZHEP ÖNEMLİ DEĞİLDİR ÖNEMLİ OLAN BU ÜLKE İÇİN YAPTIKLARINDIR


Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1592 : 07 Eylül 2018, 08:25:46 »
ABD'den flaş İdlib açıklaması: Kanıt var...

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, İdlib'e ilişkin açıklamalarda bulundu. Bölgede kimyasal silah saldırısı hazırlığı yapıldığına dair birçok kanıt olduğunu söyledi.
İdlib'deki durumun çok tehlikeli olduğunu söyleyen Jeffrey "Kimyasal silah hazırlandığına dair birçok kanıt var" dedi. ABD'nin İdlib'de operasyon yapmak için defalarca izin istediğini belirten temsilci, bölgede hava harekatı yapıp yapmayacaklarına ilişkin bilgi vermedi.

James Jeffrey, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın lider olarak bir geleceği olmadığını, ancak onu görevden almanın ABD'nin işi olmadığını söyledi. "Suriye için büyük bir diplomatik girişimin zamanı geldi" diyen ABD'li diplomat, Birleşmiş Milletler ve ABD müttefiklerinin de destek verebileceğini ifade etti.

DAEŞ'i kalıcı olarak yenmek için Suriye'de kalmaya devam edeceklerini de dile getiren Jeffrey, ABD Başkanı Donald Trump'ın da bu fikre destek verdiğini söyledi. Trump daha önce Suriye'den çekileceklerini açıklamıştı.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-abdden-flas-idlib-aciklamasi-kanit-var-40948901
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1593 : 07 Eylül 2018, 13:56:10 »
Dünya ayakta! İdlib'e yeni bombardıman...



Tahran'daki kritik zirvenin başlamasına saatler kala, Suriyeli muhaliflerin kontrolündeki vilayeti iki Suriye ve üç Rus savaş uçağı vurdu. Saldırının ilk görüntüleri geldi.

Suriye iç savaşının düğümünün çözüleceği yer olan İdlib'e, bugün yeni hava saldırıları düzenleniyor.

İran'ın başkenti Tahran'da Türkiye, Rusya ve İran liderlerini bir araya getirecek kritik zirve başlamadan saatler önce, saldırı haberleri geldi.

İki Suriye ve üç Rus savaş uçağı, İdlib'in güneyindeki farklı noktaları bombardımana tutuyor.

Yerel kaynaklar, Han Şeyhun, El Habit, Tel Assas, Kefer Zita ve Kefr Ayn gibi noktalar hedef alındığını bildiriyor.

Patlama seslerinin duyulduğu El Habit'te en az bir can kaybı, çok sayıda yaralı var.

Muhaliflere ait uçak gözlemevi, sosyal medya üzerinden "Hımeymim askeri üssünden  kalkan Rusya'ya ait üç ve Esed rejimine bağlı iki savaş uçağı Hama ve İdlib'in güneyindeki sivil yerleşimlere ve muhaliflerin cephe hatlarına hava saldırısı düzenledi" paylaşımını yaptı.

Beşar Esad'ın başında bulunduğu Şam rejimi ile destekçileri Rusya ve İran, haftalardır İdlib'e operasyon sinyali veriyordu. İlk hava saldrıları hafta başında gerçekleşti.

Türkiye, ABD ve diğer Batılı devletler ile Birleşmiş Milletler, üç milyondan fazla insanın sıkışıp kaldığı İdlib'e bir askeri harekatın felakete yol açacağı uyarısını yapıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Rusya lideri Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile, İdlib'i masaya yatıracak. Üç ülke daha önce İdlib'i çatışmasızlık bölgesi ilan etmişti.

http://www.milliyet.com.tr/son-dakika-idlib-e-yeni-hava-dunya-2738080/
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1594 : 07 Eylül 2018, 16:05:15 »
! No longer available


Sınırdaki duvarın üzerine elektrikli tel vs döşemedikçe bu duvar bir işe yaramaz!
« Son Düzenleme: 07 Eylül 2018, 16:11:30 Gönderen: SKYWOLF »
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1595 : 07 Eylül 2018, 16:10:54 »
Tahran'da tarihi İdlib zirvesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi'ne katılmak üzere İran'da. Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin Tahran'daki İdlib görüşmesi başladı. Erdoğan tarihi zirvede 'ateşkes' çağrısında bulundu. Ruhani de "Teröristler silahlı eylemlerine son versin" derken Putin de "Silahları bırakma çağrısı yaptık" dedi. Toplantının ardından 12 maddelik ortak bildiri yayınlandı. İşte o bildiri...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in üçlü İdlib zirvesi Tahran'da başladı.

Baş başa ikili görüşmelerin ardından liderler ortak toplantıda önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihi zirvede, "Bugün burada bir ateşkes ilanı yapabilirsek inanıyorum ki bu zirvenin en önemli adımlarından biri olacaktır" dedi.

LİDERLERDEN ORTAK AÇIKLAMA

Zirvenin sona ermesinin ardından üç lider ortak açıklama yapıyor. Ortak açıklamada söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan; " Bizim burada bulunmamızın nedeni yaşanan insani drama son vermenin yollarını aramaktır. Üçlü zirveler Suriye’de istikrar ortamının tesisi yönünde belli bir mesafenin alınmasına katkı sağlamıştır. Yangını seyretmek yerine söndürmenin yollarını arıyoruz. Türkiye olarak Suriye’de rejimin dizginlenmemesini yol açacağı tehlikeleri dile getirdik. İdlib adeta tüm Suriye’nin küçük bir modeli konumundadır. Sivillerin güvenliğini hiçe sayan yöntemler teröristlerin ekmeğine yağ sürmekten başka fayda sağlamayacaktır. İdlib halkının yeni felaketlere maruz kalmasını asla onaylamıyoruz. İdlib meselesi Astana ruhuna sadık kalınarak çözülmelidir. İdlib halkının kaçacağı yer Türkiye. 3,5 milyon mülteci daha ev sahipliği yapmaya gücümüz yetmez.

Putin : Sayın Başkan Erdoğan'ı destekliyorum. Teröristler sivilleri siper olarak kullanıyor.

İŞTE TARİHİ ZİRVENİN SONUCU

1. Astana formatının Ocak 2017’den bu yana sağladığı başarılardan, özellikle de Suriye Arap Cumhuriyeti genelindeki şiddetin azaltılmasında katedilen ilerlemeden ve ülkede barış, güvenlik ile istikrara yapılan katkıdan duydukları memnuniyeti ifade etmişlerdir.

2. Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile BM Şartı’nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli ve devam eden taahhütlerini vurgulamış ve bunlara herkes tarafından saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizmişlerdir. Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğini yinelemişlerdir. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.

3. Sahadaki güncel durumu ele almışlar, 4 Nisan 2018 tarihinde Ankara’da yapılan son toplantılarının ardından Suriye Arap Cumhuriyeti’yle ilgili meydana gelen gelişmeleri değerlendirmişler ve aralarındaki mutabakat uyarınca üçlü eşgüdümü sürdürmek hususunda hemfikir kalmışlardır. Bu çerçevede, İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki durumu görüşmüşler ve bu konuyu yukarıda belirtilen ilkelere ve Astana formatını tanımlayan işbirliği ruhuna uygun olarak ele almayı kararlaştırmışlardır.

4. BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ’la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terörist grupların ateşkes rejimine katılmış veya katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından da dahil olmak üzere büyük önem arzettiğinin altını çizmişlerdir.

5. Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inançlarını yinelemişlerdir. Siyasi sürecin Soçi’de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin kararları ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak ilerletilmesi amacıyla aralarındaki aktif işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir.

6. Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde bir siyasi çözüme ulaşma sürecini ilerletme amaçlı ortak çabaları sürdürme konusundaki kararlılıklarını yinelemişler ve Anayasa Komitesi’nin kurulması ile çalışmalarının başlatılmasına yardımcı olmaya yönelik taahhütlerini vurgulamışlardır. Kıdemli memurları ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi arasındaki yararlı istişarelerden duydukları memnuniyeti vurgulamışlardır.

7. Bütün Suriyelilerin normal ve huzurlu bir hayata yeniden kavuşmalarına ve acılarının hafifletilmesine yönelik tüm çabalara destek olma ihtiyacını vurgulamışlardır. Bu bağlamda, ilave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, sosyal ve ekonomik tesisler de dahil olmak üzere temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta Birleşmiş Milletler ve insani ajansları olmak üzere uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır.

8. İhtiyaç duyan tüm Suriyelilere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma yoluyla, sivillerin korunması ve insani durumun iyileştirilmesini hedefleyen ortak çabaları sürdürmedeki kararlılıklarını yinelemişlerdir.

9. Sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacının altını çizmişlerdir. Bu amaçla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve diğer uluslararası uzmanlık kuruluşları da dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflar arasındaki eşgüdüm ihtiyacını vurgulamışlardır. [Suriyeli mülteciler ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler hakkında uluslararası bir konferansın toplanması fikrini değerlendirmek hususunda mutabık kalmışlardır.]

10. BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) uzmanlarının katılımıyla yürütülen, alıkonulanlar/kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti Çalışma Grubu’nun faaliyetlerindeki ilerlemeyi memnuniyetle karşılamışlardır.

11. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin’in daveti üzerine, bir sonraki toplantılarını Rusya Federasyonu’nda yapmayı kararlaştırmışlardır.

12. Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanları, Tahran’daki Üçlü Zirve’ye evsahipliği yapmalarından ötürü İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Hasan Ruhani’ye içten teşekkürlerini sunmuşlardır.



ERDOĞAN: ATEŞKES İLANI OLURSA ÖNEMLİ BİR ADIM OLACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda söz aldı. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Sayın Ruhani’ye ev sahipliği için şükranlarımı sunuyorum. Zirveden çıkacak sonuçlar tüm dünya tarafından sabırsızlıkla bekleniyor. Bu beklentileri boşa çıkarmayacağımıza inanıyorum. Suriye'nin siyasi birliği sağlanmalı. Astana kapsamında hayata geçirdiğimi en kritik adım gerginliği azaltma bölgelerini tesisiydi. Ancak bunlar zamanla farklı bahanelerle tasfiye edildi. Bunlardan geriye sadece İdlib kaldı. Burada muhalefet yaşanan gelişmeler nedeniyle aldatıldıklarını düşünüyorlar. Türkiye olarak şehitler verdiğimiz bu sürecin şu an itibariyle çok riskli bir yere geldiğini düşünüyoruz. İdlib sadece Suriye’nin geleceği için değil bizim milli güvenliğimiz ve bölgenin geleceği için de öneme sahiptir. İdlib’e yapılacak saldırı felaketle sonuçlanacaktır. Teröristlerle mücadelede zaman ve sabra dayanan yöntemlere gerek var. İdlib’in kan gölüne dönmesini asla istemiyoruz. Siz dostlarımızdan da bu çabalarımıza destek olmanızı bekliyoruz. İdlib için makul bir çıkış yolu bulmalıyız. Astana garantörlerinin Suriye’de yeni bir insani kriz yaşanmasına izin vermeyecekleri mesajı bu zirveden dünya kamuoyuna verilmelidir. Fırat’ın doğusunda arzu etmediğimiz gelişmeler yaşanıyor. Bir takım yabancı güçlerin attığı adımların artık bambaşka bir yere yöneldiği bir gerçektir. ABD’nin bölgede bir diğer terör örgütünü güçlendirmesinden fevkalade rahatsızız. Türkiye bölgedeki varlığını korumakta kararlıdır. Türkiye göçmen ağırlama kapasitesini doldurmuştur. Suriye rejimimin de göz yummasıyla terör örgütü varlığını kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Bu durum aynı zamanda Suriye’nin toprak bütünlüğüne de tehdit oluşturuyor. Bu zirveden çıkacak sonuçların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Herkes Tahran bildirisini bekliyor. 12 maddelik bu bildiriyi toplantının ardından sunacağız. Bir sonraki toplantımız da Rusya'da olacak. İdlib'de çok sayıda sivil var, dikkatli olmalıyız. Bombardıman durmalı sivillere zarar veriyor. İdlib halkı ciddi manada korku içinde, göç başladı. Bugün burada bir ateşkes ilanı yapabilirsek inanıyorum ki bu zirvenin en önemli adımlarından bir olacaktır ve sivilleri rahatlatacaktır.



RUHANİ: İLK VE SON ROL SURİYE HALKININDIR

İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin açıklamalarından satır başları şöyle;

Biz Suriye’deki savaşın alevlerini söndürmek için bütünlüğünü korumak için, geleceğini kendi belirleme hakkına saygı duymak için ortak bir kalıp belirlemek çok önemliydi. Biz Suriye krizini çözmek için askeri seçeneğin işe yaramadığını vurgulamıştık. Bu çalışma Astana sürecinin devamı niteliğindedir. İran cumhuriyeti Suriye hükümetinin isteği üzerine bu ülkede bulundu. Bu bulunma ne gelecekte ne geçmişte kendi karar ve görüşümüzü zorla kabul ettirmek yönünde olmamıştır. Biz bölgedeki bazı ülkelerin terör ve ayrılıkçı endişelerini anlıyoruz. Ama bunu için en etkili yöntemin Suriye hükümetiyle işbirliği yapılması olduğuna inanıyoruz. Biz barış için savaşıyoruz. Bu mücadele sivillere zarar vermemeli. İşgalci bir rejim olan Siyonist rejim terörizmle mücadele ettiğini iddia edemez. Bu rejimin işgal ettiği Suriye topraklarını derhal terk etmesi gerekir. Kanunsuzca Suriye’de bulunan siyonist rejimi destekleyen ABD hükümetinden olumlu ve yapıcı bir rol alacağı beklenemez. Suriye’nin geleceği için ilk ve son rol Suriye halkına aittir. Suriye krizi sonlandırması için Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyulmalıdır. Özellikle İdlib’de terörle mücadele devam etmelidir. Suriye’ye yardım etmek uluslararası toplumun gündeminde olmalıdır. ABD’nin oradaki varlığı derhal son bulmalıdır.



PUTİN: DAHA ÖNCE ALINAN KARARLAR BAŞARILI OLDU

İşte toplantıda Rusya Devlet Başkanı Putin'in konuşmasından satır başları;

Suriye'de kalan teröristler İdlib'de bulunuyor. Daha önceki zirvelerde alınan kararlar başarılı bir şekilde hayata geçiriliyor. Uluslararası terörizm hemen hemen yok edildi. Suriye topraklarının neredeyse tamamı kontrol altına alındı. Kalanlar İdlib çatışmasızlık bölgesinde yer alıyor. Çeşitli provokasyonlar hazırlıyorlar. Hatta kimyasal silahların kullanımıyla oluyor bu provokasyonlar.



REUTERS: KADER ANI

Reuters haber ajansı üçlü zirveyi, "İdlib'in kaderine Türkiye, Rusya ve İran karar verecek" diye duyurdu.



Türkiye'nin sınırındaki İdlib'de rejimin kimyasal silah kullanılmasından ve yaşayan 4 milyon sivilin hayatından endişe ediliyor. Yeni saldırılar büyük bir göç dalgasını tekrar harekete geçirebilir.



İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Suriye konulu üçlü zirve kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu, toplantıların ikili ilişkileri görüşmek için de bir fırsat olduğunu söyledi. Velencek Toplantı Salonu'nda Erdoğan'ı karşılayan Ruhani, kendisini Tahran'da görmekten mutluluk duyduğunu ifade etti.



Ruhani, "Bugün 3 ülke olarak bölgesel sorunları çözmek üzere üçüncü zirve toplantımızı yapıyoruz. Bu görüşme, iki ülke meselelerini konuşmak ve müzakere etmek için de bir fırsattır. Tahran'a tekrar hoş geldiniz. Bu yolculuğunuzun iki ülke ve iki millet için hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum." diye konuştu. Daha sonra toplantı, basına kapalı devam etti. Erdoğan, İran Liderler Konferans Salonu'nda Ruhani'nin ev sahipliğindeki Suriye meselesi için yapılacak Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi'ne iştirak ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a İran seyahatinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, MİT Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın da bulunduğu heyet eşlik ediyor.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-erdogan-ve-ruhani-gorusmesi-basladi-40949318
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1596 : 08 Eylül 2018, 08:24:52 »
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Böyle bir oyunun ortağı da seyircisi de olamayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Twitter hesabından Türkçe, İngilizce, Farsça ve Rusça mesajlar paylaştı. Erdoğan, "Rejimin çıkarları uğruna on binlerce masum insanın öldürülmesine göz yumulması durumunda, böyle bir oyunun ortağı da seyircisi de olamayız." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamasında, "Türkiye olarak, baştan beri Suriye’de akan kanın durması için mücadele ettik. Hiçbir ayrım gözetmeden Suriyeli kardeşlerimize sahip çıktık. Dün olduğu gibi bugün de tek bir Suriyeli kardeşimizin dahi burnunun kanamasını istemiyoruz." ifadelerine yer verdi.

Erdoğan'ın mesajları şöyle:

Türkiye olarak, baştan beri Suriye’de akan kanın durması için mücadele ettik. Hiçbir ayrım gözetmeden Suriyeli kardeşlerimize sahip çıktık. Dün olduğu gibi bugün de tek bir Suriyeli kardeşimizin dahi burnunun kanamasını istemiyoruz.

Bugün aziz kardeşim Sayın Ruhani'nin ev sahipliği ve değerli dostum Sayın Putin'in katılımıyla gerçekleştirdiğimiz Türkiye-Rusya-İran üçlü Zirvesine atfettiğimiz önem Suriyeli kardeşlerimizin geleceğine yönelik hassasiyetimizden kaynaklanıyor.

Bugün gerçekleştirilen Tahran Zirvesinde Türkiye, Suriyeli sivillerin can güvenliğini hiçe sayan yöntemlerin, teröristlerin ekmeğine yağ sürmekten başka hiçbir fayda sağlamayacağını açıkça ifade etmiştir.

Rejimin çıkarları uğruna on binlerce masum insanın öldürülmesine göz yumulması durumunda, biz böyle bir oyunun ortağı da seyircisi de olamayız.

İdlib meselesi, yeni acılara, yeni gerginliklere, yeni sıkıntılara mahal vermeden Astana ruhuna sadık kalınarak çözülmelidir. Astana'da mutabakata vardığımız ilkelerin muhafazası, Suriye krizine sürdürülebilir siyasi çözüm bulunması bakımından da mühimdir.

Terörle mücadele kisvesi altında sahada oldu-bittilere gidilmemesi, Suriye’nin toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin milli güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durulması gerekmektedir.

3,5 milyonu aşkın Suriyeliye ev sahipliği yapan bir ülke olarak, mültecilerin gönüllü ve güvenli biçimde geri dönüşlerinin sağlanması ve Suriye ihtilafına tüm paydaşların ortak bir zeminde buluştuğu kalıcı bir çözüm bulunması için çalışmaya devam edeceğiz.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cumhurbaskani-erdogan-boyle-bir-oyunun-ortagi-da-seyircisi-de-olamayiz-40949934
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1597 : 08 Eylül 2018, 10:28:55 »
İbrahim Kalın: Türk askeri oradayken göze alamazlar…



Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın çok çarpıcı İdlib değerlendirmesi geldi. Kalın "Türkiye'nin İdlib'de 12 gözlem noktası bulunuyor. Türk askerlerinin varlığı, muhtemel bir saldırıyı önlemenin tek garantisi. Zira Rus savaş uçakları ve rejim kara kuvvetleri, Türk askerleri oradayken bir saldırı gerçekleştirmeyi göze alamaz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "İdlib'e yönelik herhangi bir saldırı ölüm ve yıkımdan başka bir şey getirmeyecek olup hem Cenevre hem de Astana süreçlerindeki tüm siyasi çabaları baltalayacak, bu da Esed rejiminin ahlaksız bir zaferi olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Kalın, Daily Sabah gazetesinde "İdlib Çıkmazı: Uluslararası Sistemin Yeni Sınavı" başlıklı bir yazı kaleme aldı.     

Yazısında Suriye savaşının, yedinci yılında "kaos, insani dram ve siyasi çalkantı" üretmeye devam ettiğini belirten Kalın, sağlam ve sürdürülebilir bir siyasi çözüm olmadan devam eden siyasi ve askeri çatışmaların yalnızca mevcut krizi daha da tırmandıracağına dikkati çekti.     

İdlib ve çevresindeki son gelişmelerin durumu iyileştirmek yerine daha da vahim hale getireceğine işaret eden Kalın, "Suriye'yi aşan bir mesele haline gelen bu savaşın Suriye halkına hiçbir faydası olmadığı ortadadır.  Küresel ve bölgesel güçler arasında yürütülen bir vesayet savaşına tanık oluyoruz.  Daha fazla güç ve nüfuz elde etme isteği ve açgözlü dürtülerin neden olduğu bu vahşetin kaynağı sadece silahlar değil. Eğer taraflar farklı bir yaklaşıma sahip olsaydı, sağduyu, erdem ve merhamete dayalı bir çözüm uzun süre önce mümkün olabilirdi." ifadelerini kullandı.     

Dünyanın, Suriye halkına ekseriyetle sırtını döndüğünü kaydeden Kalın, Suriye halkının acılarına desteklerin sözde kaldığını, esas aktörlerin savaşı durdurmak için ya çok az şey yaptığını ya da hiçbir şey yapmadığını aktardı.     

"TERÖRİST GRUPLAR DA SURİYE TOPRAKLARINDAKİ ÖLÜM VE YIKIMDAN SORUMLUDUR"     

Kalın, "Herkes savaşın ikiz canavarları arasında sıkışan Suriye halkını izlemekle yetindi. Yüzlerce insanını katleden acımasız Esed rejimi ve DEAŞ ile PKK’ya bağlı PYD-YPG gibi farklı terörist gruplar da Suriye topraklarındaki ölüm ve yıkımdan sorumludur." değerlendirmesini yaptı.     

Cenevre ve Astana süreçlerinin kısmen sonuç verdiyse de akan kanı durduramadığını anlatan Kalın, Amerika'nın Kuzeydoğu Suriye'deki varlıklarını meşrulaştırmak için DEAŞ'ı kullandığını belirtti.     

DEAŞ tehdidinin büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla ABD'nin, Türkiye ile stratejik ortaklığını ihlal etme pahasına Suriye'deki PKK ile ilişkilerini meşrulaştırmanın yollarını aradığını kaydeden Kalın, yazısında "Türkiye’nin bu karanlık ilişkiyi durdurma konusunda yaptığı çağrılara ABD kulaklarını tıkamış durumda. Rejim ve destekçileri İran ve Rusya da Levant'ta yeni bir harita çizme gayelerini haklı çıkarmak için DEAŞ canavarını kullanıyor. Tüm bu unsurların Suriye’deki ılımlı muhalif grupları siyasi ve askeri olarak yok ettiğine veya zayıflattığına şahit olduk." ifadelerine yer verdi.     

"UYARI, ÖFKE, ENDİŞE VESAİRE GİBİ AÇIKLAMALAR İLE HİÇBİR YERE VARILAMAZ"     

Suriye muhalif güçlerinin son kalesi olarak İdlib'in kaldığına dikkati çeken Kalın, şöyle devam etti:     

"3,5 milyon nüfusa sahip bu vilayete yönelik herhangi bir saldırı büyük bir insani felakete yol açacaktır. Bu ise Türkiye'ye, buradan da Avrupa'ya ve başka yerlere yeni bir göç dalgasını tetikleyecektir. İdlib’e yönelik herhangi bir saldırı ölüm ve yıkımdan başka bir şey getirmeyecek olup hem Cenevre hem de Astana süreçlerindeki tüm siyasi çabaları baltalayacak, bu da Esed rejiminin ahlaksız bir zaferi olacaktır. Böylece Suriye'de istediğini elde etmenin tek yolunun fark gözetmeksizin acımasızca güç kullanmak olduğu bir kez daha gözler önüne serilecek. Suriye’deki çatışmanın çözüm yolu elbette bu olamaz."     

Kalın, dünyanın İdlib ve çevresindeki çıkmazı önlemek için de çok az çaba gösterdiğini aktararak,  "Uyarı, öfke, endişe vesaire gibi açıklamalar ile hiçbir yere varılamaz. Kimyasal silah kullanması halinde Esed rejimine saldırı tehditleri şu iki nedenden dolayı anlamsızdır. İlk olarak rejim geçmişte kimyasal silah kullanmış ve rejimin bu kapasitesini yok etmek için hiçbir şey yapılmamıştır. Sadece görüntü vermek için yapılan az sayıdaki saldırı hiçbir anlam ifade etmemektedir. İkinci olarak, kimyasal silah kullanımını şarta bağlamak, rejimin konvansiyonel silahlarla katliama devam edebileceğini söylemenin başka bir yoludur. İşte bu, Suriye savaşının utanç verici bir ironisidir. Rejim kimyasal silah kullanmanın yanı sıra konvansiyonel silahlarla çok daha fazla insan öldürmüştür. Ve rejim halen bu iki tehdide sırtını dayamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.     

Avrupa için savaşın sonlanmasının öncelik teşkil etmediğini ve şimdiye kadar bu konuda kayda değer bir öneri ya da çaba göremediklerini belirten Kalın, Avrupa ülkelerinin temel kaygısının 2015 ve 2016'da olduğu gibi yeni bir göç dalgası ile karşı karşıya kalmak olduğunu belirtti.     

Bu konuda Avrupa devletlerinin Türkiye’nin yanında yer aldığını ve bu dayanışmanın güçlenmesinin önemli olduğunu kaydeden Kalın, "Askeri çatışmayı sonlandırma, siyasi çözüme ulaşma ve mültecilere sahip çıkma yükünü Türkiye dahil hiçbir ülke tek başına taşıyamaz.  Avrupalılar bir adım daha öne çıkarak elini taşın altına koymalıdır." ifadesini kullandı.     

İdlib'in Astana anlaşması kapsamında bir çatışmasızlık bölgesi olduğunu hatırlatan Kalın, şunları kaydetti:     

"Üç garantör ülke olan Türkiye, Rusya ve İran burada askeri gözlem noktaları kurdu. Türkiye'nin 12 gözlem noktası bulunuyor. Türk askerlerinin varlığı, muhtemel bir saldırıyı önlemenin tek garantisi. Zira Rus savaş uçakları ve rejim kara kuvvetleri, Türk askerleri oradayken bir saldırı gerçekleştirmeyi göze alamaz (sivilleri ve meşru, ılımlı muhalif güçleri umursamadıklarını biliyoruz). Terörist grupların ortadan kaldırılması gerekçesiyle İdlib’e yapılacak herhangi bir saldırı Astana sürecini baltalayacaktır.     

Türkiye, Suriye'de yeni bir insani felaketi önlemek için elinden geleni yaptı ve bu konuda çabalarına yılmadan devam edecektir. Uluslararası destek mekanizması, kaygı veya Amerikan Başkanı Trump’ın twitinde kullandığı gibi 'öfke' ifadelerinin ötesine geçerek gerek siyasi gerekse mültecilerle ilgili çözüm içeren somut eyleme evrilmelidir. İdlib saatli bomba gibi karşımızda. Eğer uluslararası toplum Suriye’deki savaşı ciddiye alıp Suriye halkını umursadığını gösterebilirse, bu saatli bombayı durdurup yeni bir sürece başlayabiliriz."

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/ibrahim-kalin-turk-askeri-oradayken-goze-alamazlar-40950000?utm_source=email&utm_medium=newsletter&utm_channel=Mail&utm_content=manset_gorsel
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1598 : 08 Eylül 2018, 10:32:40 »
Benim bu konuda endişelerim var. Çok kritik bir bölge. Çoğu şey iç içe girmiş durumda. Rus uçakları bombardıman yaparken, birileri (İsrail veya ABD olabilir) bizim gözlem noktalarımıza gizlice havadan saldırı düzenleyebilir. Ne de olsa her ikisinin de bunu yapabilecek stealth uçakları ve gelişmiş elektronik sistemleri var. Bu saldırıyı Rusların gerçekleştirdiği düşüncesi yaratarak, Rusya ile şu ara olan ilişkilerimizi tam tersine çevirebilirler.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: Suriye Krizi
« Yanıtla #1599 : 10 Eylül 2018, 13:22:12 »
Son dakika: İdlib'de okul vuruldu

Rusya ve Esed rejimine ait savaş uçaklarının, İdlib ve Hama illerinde sivil yerleşimlere, bir okula ve askeri muhaliflerin cephe hatlarına saldırıları sonucu 17 kişi yaralandı - Bu kişiler arasında Cercenaz beldesinde bir okula yapılan hava saldırısında yaralanan 2 çocuk da bulunuyor.
Suriye'de Beşşar Esed rejimi ve Rusya'nın, ülkenin kuzeybatısındaki İdlib ve orta kesimlerindeki Hama illerinde düzenlediği hava saldırılarında 17 kişi yaralandı.

AA muhabirinin yerel kaynaklardan aldığı bilgiye göre, Rusya ve Esed rejimine ait savaş uçakları ile rejimin helikopterleri, sabah saatlerinden itibaren İdlib'in güneyindeki, Habit, Cercenaz, Hiş, Temenia, ve Hama'nın Latamne bölgeleri hava saldırılarıyla vuruyor. Saldırılarda 17 sivil yaralandı. Bu kişiler arasında Cercenaz beldesinde bir okula yapılan hava saldırısında yaralanan 2 çocuk da bulunuyor.

Sivil Savunma Müdürü Mustafa Hac Yusuf yaptığı açıklamada, "Sabah saatlerinden bu yana düzenlenen hava saldırılarında çoğunluğu kadın ve çocuk 17 sivil yaralandı." dedi.

Muhaliflere ait uçak gözlemevi yetkilileri, saldırılara ilişkin sosyal medyadan yaptıkları paylaşımda, "Hmeymim askeri üssünden kalkan Rusya'ya ait savaş uçakları ve Esed rejimi savaş uçaklarıyla helikopterleri, Hama ve İdlib'in güneyindeki sivil yerleşimlere ve muhaliflerin cephe hatlarına hava saldırıları düzenledi. Cercenaz beldesindeki okulu Esed rejimine bağlı savaş uçakları vurdu." ifadelerini kullandı.

Savaş uçakları ve helikopterin hava saldırıları devam ediyor.

Son 9 günde 29 sivil öldü

Sivil savunma kaynaklarına göre, bu ayın başından itibaren İdlib'in batısı, güneybatısı ve Hama'nın kuzeyine düzenlenen hava ve kara saldırılarında 29 sivil hayatını kaybetti. En az 71 kişi yaralandı.

Söz konusu sürede, Hama'nın kuzeyinden Keferzita beldesinde bir sivil savunma merkezi ile Has köyündeki yer altı hastanesi ve Hama kırsalındaki Latamne beldesinde bir hastane, düzenlenen hava saldırısında hizmet dışı kaldı.

Suriye'nin kuzeybatısında, askeri muhalifler ve rejim karşıtı silahlı grupların kontrolündeki İdlib ve çevresindeki bazı bölgelerin 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında "gerginliği azaltma bölgesi" ilan edilmesine karşın rejim ve zaman zaman Rusya, bölgeye hava saldırıları düzenlemeye devam ediyor.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-idlibde-okul-vuruldu-40951643
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com