Anket

Hükümetin "kürt açılımı" politikasını destekliyormusunuz?

Hayır desteklemiyorum,şiddetle karşıyım
61 (77.2%)
Evet destekliyorum, çok olumlu buluyorum
10 (12.7%)
Kararsızım, çünkü sonuçları hakkında emin olamıyorum
8 (10.1%)

Toplam Oy Verenler: 79

Gönderen Konu: PKK İle Mücadele  (Okunma sayısı 1423891 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: PKK İle Mücadele
« Yanıtla #100 : 05 Ağustos 2009, 16:58:58 »
Kesinlikle karşıyım. Nedir Kürt açılımı? var olmayan bir Kürt sorunu üzerinde gerçekleştirilmeye çalışılan, ülkenin bütünlüğüne karşı yapılan bir plan. Kim istiyor bunu? Başta pkk ve onu maşa olarak kullananlar.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: PKK İle Mücadele
« Yanıtla #101 : 05 Ağustos 2009, 22:11:19 »
Erdoğan DTP'yle görüştüğü sıralarda asker sınıra asker yığdı. Bu yığınak akşam saatlerinde Kuzey Irak'a bomba yağdırdı.

Hakkari'nin Irak sınırında bulunan Çukurca İlçesi'nde konuşlu askeri birliklerden Kuzey Irak yönüne doğru yoğun top atışı yapıldı. Yarım saat süren top atışları ilçe merkezinden de duyuldu.

Kuzey Irak sınırına sıfır noktasındaki Çukurca İlçesi'nde Darsinki Tepesi ile Işıklı Köyü'nde konuşlanan askeri birliklerden, bugün saat 17.30 sıralarında yoğun şekilde top atışı yapıldı. Kuzey Irak'taki PKK terör örgütüne ait kamplara yönelik düzenlenen ve yarım saat süren top atışları ilçe merkezinden de duyuldu.


http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=202642
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı dreamlistan61

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 170
  • 0
Ynt: PKK İle Mücadele
« Yanıtla #102 : 05 Ağustos 2009, 23:00:29 »
kesinlikle arkadaşa katılıyorum

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: PKK İle Mücadele
« Yanıtla #103 : 05 Ağustos 2009, 23:38:55 »
Genel olarak bakacak olursak ABD artık kademeli olarak Irak'tan çekiliyor. Çünkü oradaki enerji kaynaklarının kontrolünü tamamen ele geçirdi.  Peşmergelerle birlikte güvenliği sağlayabilecek kadar askerini orada bırakıp çekilecek ve bu işgalin üzerine bıraktığı ağır ekonomik yükü hafifletecek.  Zaten BOP da bunu gerektiriyor. İlerisi için gerekli zemini hazırladı.

Bu noktada ABD'nin bölgeden çekilmesi kimler için son derece tehlikeli biraz düşünelim!
ABD bölgeden çekildiğinde, Irak'ın kuzeyine yerleşmiş olan terör örgütü, arkasını dayadığı işgalcilerin yokluğunda Türk Ordusu ile başbaşa kaldığında, Terör nedeniyle Türkiye ile Irak arasında sıcak çatışmaya varabilecek  gerilimler oluştuğunda  ne yapabilecek? Türkiye'nin önünde ona dur diyebilecek bir  güç olmayacak bu durumda. Eskiden olduğu gibi...

Biraz daha düşünelim. Zamanlamaya bakalım. ABD Irak'tan çekilmeyi planlıyor ve Türkiye'de birileri dağdaki eşkiyaları birer melek gösterme gayretlerine hız veriyorlar. Kürt sorunu adı altında nedense memleketin her köşesnde olan  dertleri sadece Kürt kökenli vatandaşların sorunlarıymış gibi gösterip, bölge halkının gerçek sorunlarını yok sayarak hareket eden bir grup terörist sözcüsü bir anda ülke gündemine yerleşiyor. Açık bir şekilde terör örgütünün sözcülüğünü yapan bu grupla ülkenin yöneticileri var olmayan bu sorunun çözümü için görüşüyorlar. Devlet teröristlerle masaya oturuyor. Toplumu da bir sürü psikolojisi içerisine sokarak bu duruma inandırmaya çalışıyorlar.

Gerçekleşen bütün bu olaylar, olmayan bir sorunu ortadan kaldırmayacağı gibi, uzun vadede ülkenin bütnlüğünü ciddi şekilde tehlikeye düşürecek girişimlerden başka birşey değildir. Bunların da vebali olabilecekleri bilmeden veya bilerek bu adımları atanların üzerinedir.
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı WOLF

  • Site Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 256
  • 0
Ynt: PKK İle Mücadele
« Yanıtla #104 : 05 Ağustos 2009, 23:58:51 »
Genel olarak bakacak olursak ABD artık kademeli olarak Irak'tan çekiliyor. Çünkü oradaki enerji kaynaklarının kontrolünü tamamen ele geçirdi.  Peşmergelerle birlikte güvenliği sağlayabilecek kadar askerini orada bırakıp çekilecek ve bu işgalin üzerine bıraktığı ağır ekonomik yükü hafifletecek.  Zaten BOP da bunu gerektiriyor. İlerisi için gerekli zemini hazırladı.

Bu noktada ABD'nin bölgeden çekilmesi kimler için son derece tehlikeli biraz düşünelim!
ABD bölgeden çekildiğinde, Irak'ın kuzeyine yerleşmiş olan terör örgütü, arkasını dayadığı işgalcilerin yokluğunda Türk Ordusu ile başbaşa kaldığında, Terör nedeniyle Türkiye ile Irak arasında sıcak çatışmaya varabilecek  gerilimler oluştuğunda  ne yapabilecek? Türkiye'nin önünde ona dur diyebilecek bir  güç olmayacak bu durumda. Eskiden olduğu gibi...

Biraz daha düşünelim. Zamanlamaya bakalım. ABD Irak'tan çekilmeyi planlıyor ve Türkiye'de birileri dağdaki eşkiyaları birer melek gösterme gayretlerine hız veriyorlar. Kürt sorunu adı altında nedense memleketin her köşesnde olan  dertleri sadece Kürt kökenli vatandaşların sorunlarıymış gibi gösterip, bölge halkının gerçek sorunlarını yok sayarak hareket eden bir grup terörist sözcüsü bir anda ülke gündemine yerleşiyor. Açık bir şekilde terör örgütünün sözcülüğünü yapan bu grupla ülkenin yöneticileri var olmayan bu sorunun çözümü için görüşüyorlar. Devlet teröristlerle masaya oturuyor. Toplumu da bir sürü psikolojisi içerisine sokarak bu duruma inandırmaya çalışıyorlar.

Gerçekleşen bütün bu olaylar, olmayan bir sorunu ortadan kaldırmayacağı gibi, uzun vadede ülkenin bütnlüğünü ciddi şekilde tehlikeye düşürecek girişimlerden başka birşey değildir. Bunların da vebali olabilecekleri bilmeden veya bilerek bu adımları atanların üzerinedir.

+100000000


Ben Orta Asya'dan türeyen Anadolu'da büyüyen Avrupa içlerine yürüyen Türküm...

Çevrimdışı RekarnO

  • DefenceTurk
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 2181
  • 2
Ynt: PKK İle Mücadele
« Yanıtla #105 : 06 Ağustos 2009, 12:24:14 »
Genel olarak bakacak olursak ABD artık kademeli olarak Irak'tan çekiliyor. Çünkü oradaki enerji kaynaklarının kontrolünü tamamen ele geçirdi.  Peşmergelerle birlikte güvenliği sağlayabilecek kadar askerini orada bırakıp çekilecek ve bu işgalin üzerine bıraktığı ağır ekonomik yükü hafifletecek.  Zaten BOP da bunu gerektiriyor. İlerisi için gerekli zemini hazırladı.

Bu noktada ABD'nin bölgeden çekilmesi kimler için son derece tehlikeli biraz düşünelim!
ABD bölgeden çekildiğinde, Irak'ın kuzeyine yerleşmiş olan terör örgütü, arkasını dayadığı işgalcilerin yokluğunda Türk Ordusu ile başbaşa kaldığında, Terör nedeniyle Türkiye ile Irak arasında sıcak çatışmaya varabilecek  gerilimler oluştuğunda  ne yapabilecek? Türkiye'nin önünde ona dur diyebilecek bir  güç olmayacak bu durumda. Eskiden olduğu gibi...

Biraz daha düşünelim. Zamanlamaya bakalım. ABD Irak'tan çekilmeyi planlıyor ve Türkiye'de birileri dağdaki eşkiyaları birer melek gösterme gayretlerine hız veriyorlar. Kürt sorunu adı altında nedense memleketin her köşesnde olan  dertleri sadece Kürt kökenli vatandaşların sorunlarıymış gibi gösterip, bölge halkının gerçek sorunlarını yok sayarak hareket eden bir grup terörist sözcüsü bir anda ülke gündemine yerleşiyor. Açık bir şekilde terör örgütünün sözcülüğünü yapan bu grupla ülkenin yöneticileri var olmayan bu sorunun çözümü için görüşüyorlar. Devlet teröristlerle masaya oturuyor. Toplumu da bir sürü psikolojisi içerisine sokarak bu duruma inandırmaya çalışıyorlar.

Gerçekleşen bütün bu olaylar, olmayan bir sorunu ortadan kaldırmayacağı gibi, uzun vadede ülkenin bütnlüğünü ciddi şekilde tehlikeye düşürecek girişimlerden başka birşey değildir. Bunların da vebali olabilecekleri bilmeden veya bilerek bu adımları atanların üzerinedir.

+100000000

+100000000+1

şiddetle katılıyorum..

Çevrimdışı Şahinbey

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 514
  • 0
Ynt: PKK İle Mücadele
« Yanıtla #106 : 10 Ağustos 2009, 09:10:30 »
Türkiye, 'Kürt sorunu'nu nasıl çözeceğini tartışırken ilginç öneriler gelmeye başladı...

Milliyet yazarı Kadir Gürsel, Türkiye'nin odaklandığı "Kürt sorunu" ve "Kürt açılımı" polemikleriyle ilgili sorulmamış bir soru soruyor..

Ümit Pamir'in önerisi ışığında...
Kürtlerden boşanmayı tartışabilmek -1-
Milliyet, Kürt sorununun çözümü konusundaki tartışmaya tarihsel önemde bir katkı yaptı ve yapıyor; farkında mısınız?

Devrim Sevimay'ın hazırladığı "Türkiye Kendi Modelini Arıyor" başlıklı diziden söz ediyorum. Bugünkü Milliyet'te yedinci bölümü yayımlanan dizide her gün değişik ve hatta zıt fikirlere sahip üç kanaat önderinin çözüm konusundaki düşüncelerine yer veriliyor... Böylece okur, hem Kürt sorunu odaklı düşünce yelpazesinin bütününü görmüş oluyor, hem de yeni fikir ve önerilerle yüzleşiyor.
Bunlar arasında, Emekli Büyükelçi Ümit Pamir'in önceki gün, "Kürtler ayrılmak istiyorlarsa bunun aşamaları konuşulur" başlığıyla yayımlanan görüş ve önerilerini henüz okumadıysanız, aşağıda vereceğim özetiyle yetinmeyin, mutlaka bulup tamamını okuyun...

NEDEN Mİ?
Çünkü sorunun adının, Türkiye'de ilk olarak 1987'de Milliyet'te Mehmet Ali Birand tarafından "Kürt sorunu" olarak konulmasının üzerinden geçen 22 yıl boyunca, ortaya atılmış en isabetli, en özlü ve en cesur çözüm önerisi Ümit Pamir'inkidir...
Emekli Büyükelçi Pamir'le birlikte, benzer bir cesareti onun görüşlerini kamuoyuna yansıtma konusunda gösteren gazetemi de kutluyorum.

AYRILMAK MI İSTİYORSUNUZ?
Pamir, "bence Türklerle Kürtlerin birlikte mi, yoksa ayrı ayrı mı yaşamak istedikleri saptaması referandumla yapılmalıdır ve bir an önce yapılmalıdır" diyor.

Pamir'in söz konusu referandumun öncelikle yapılmasını istemekteki nedeni de, Kürtlerin iradesinin ne yönde olduğu saptanmadan girişilecek arayışlarla hem soruna kalıcı bir çözüm bulunamayacağı, hem de bunun sorunun daha da derinleşmesine neden olabileceği yönündeki inancı...
Yani, önce referandum, sonra yol haritası öneriyor Pamir.

Önerdiği referandumun sağlıklı sonuçlar vermesi için eksiksiz işleyen bir demokrasinin, tam bir basın ve ifade özgürlüğünün neden vazgeçilmez olduğunu da şu iki cümleyle özetlemiş:

"Bu referandum öncesinde konunun alabildiğine serbest bir ortamda, herkesin her şeyi söyleyebileceği, hiçbir korku altında kalmayacağı bir kampanya süreci yaşanmalıdır. Vatandaşlar neye oy verirlerse, sonradan neyle karşılaşacaklarını baştan bilmeli; tartışmalı, söylenecek her sözü dinleme imkânı bulmalıdır."

Pamir'e göre Kürtlerin üçte ikisinden fazlası "Ayrılmaktan yanayız" derse o zaman bunun aşamaları konuşulacak... "Mesela, ilk başta eyalet sistemiyle başlanır, yavaş yavaş bağımsızlık gündeme gelir" diyor...
Referandumda Kürtlerin üçte ikisinden fazlasının "Ayrılmaktan yana değiliz" demesi halinde Pamir'in önerisi, "bireysel hakların tüm Türkiye için genişletilmesi, buna karşılık kolektif hak taleplerinin artık gündeme gelmemesi..."

Ayrılık ya da birliktelik... Bunlar halkların kaderini çizecek nitelikte tarihi kararlar olacağı için, Pamir'in iki eğilimin kabulü için üçte ikilik nitelikli bir çoğunluk önermesi anlaşılır bir durum...

PAMİR: BU FİKİR SÖYLENMELİYDİ
Peki, yüzde 50'nin bir üstü ile üçte iki'ye tekabül eden yüzde 66,6'lık oran arasındaki bir "irade beyanı" için nasıl bir değerlendirme yapmak gerekiyor?

Pamir'e bu soruyu sordum... "Bu konu teknik ayrıntıya giriyor. Yüzde 60 da olabilir. Açık bıraktım. (Referandum konusunu) Benden önce de düşünen olmuştur mutlaka ama bu fikrin söylenmesi gerekiyordu" dedi.
Pamir, Türklerin Kürtlerden ayrılmak gibi bir talebinin olmadığı gerekçesiyle Türklere "Ayrışmadan mı yanasınız" diye sorulmasını gereksiz buluyor.

Dün Cumhuriyet'te Ali Sirmen, "Ümit Pamir'in önerisine hazır mıyız?" başlıklı yazısında, "Kürt kardeşe tanınan hak, Türk kardeşe neden tanınmasın ki?" diye sormuştu.

Aynı fikirdeyim... Bu konu Türklerin iradesi gözardı edilerek tartışılmamalıdır.

Sorulsa, "Kürtlerle geçerli ve gerçekçi yeni esaslar temelinde birlikte yaşamak"tan yana oy kullanacak bir vatandaş olarak, Pamir'in önerilerini neden çok önemli ve tarihsel nitelikte bulduğumu yarın yazacağım.

Kaynak:http://www.sonsayfa.com/Haberler-kurtlere-referandumla-bagimsizlik-121162.html



Çevrimdışı Şahinbey

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 514
  • 0
Ynt: PKK İle Mücadele
« Yanıtla #107 : 10 Ağustos 2009, 09:15:14 »
Yalçın Küçük'ün ajandasına "Öcalan'a yönelik suikast hazırlığını Mesut Yılmaz haber verdi" şeklinde not düştüğü ortaya çıktı. Öcalan ise ifadesinde "Küçük bilgiyi telefonla iletti" dedi.

Ergenekon sanığı Prof. Dr. Yalçın Küçük'ten elde edilen belgeler, kamuoyunda 'Mercedes Operasyonu' olarak bilinen, terör örgütü PKK'nın lideri Öcalan'a yönelik suikast girişiminin sızdırılmasına ışık tuttu. Küçük, 3. iddianameye giren günlüğüne 'suikast bilgisini Mesut Yılmaz'ın verdiğini yazdı.

GÜNLÜĞÜNDE İTİRAF ETMİŞ

3. Ergenekon iddianamesinde, Yalçın Küçük'ün PKK ve Öcalan'la ilişkisi ile MİT'in suikast hazırlığının, terörist başına sızdırılmasıyla ilgili çarpıcı bilgilere yer verildi. Buna göre, Öcalan'a telefon ederek suikasti haber veren Küçük, günlük notlarını tuttuğu defterine de bu bilgiyi Mesut Yılmaz'dan aldığını yazdı. Bu bilgi iddianamede şu şekilde yeraldı: "Defterin (97) ile numaralandırılmış sayfasında, "Dün iki dava vardı. İki numaralı mahkemede görüldü. ÖCALAN'a suikastı Mesut YILMAZ'ın önlediğini açıkladım. Mahkeme doğru kabul ettiği izlenimini verdi... Başkan, bunu daha önce devlete neden söylemedin dedi, kızdı. Savcı YILMAZ adına konuşanın ismini sordu, herkes doğru saydı."

EYMÜR'ÜN OPERASYONU

1995 seçimlerinden önce dönemin Başbakan'ı Tansu Çiller, Şam'da bulunan Öcalan'a yönelik bir suikast düzenlenmesi için MİT Müsteşarı Şenkal Atasağun'u görevlendirdiği ortaya çıkmıştı. Dönemin MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün organize ettiği suikast girişimi, Yeşil'in başında bulunduğu bir ekip tarafından üstlenilmişti. Öcalan'ın karargahının yakınına kadar sokulan bomba yüklü araç patlatılmış ancak Öcalan'a suikast bilgisini önceden aldığı için kurtulmuştu. Ergenekon tanığı Mehmet Eymür, iddianameye giren ifadesinde dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'in de suikasti engellediğini ileri sürdü.

Fransa'da değil telefonla sızdırdı

Yalçın Küçük'ün Öcalan'a, suikast hazırlığını nasıl haber verdiğini anlatırken "Fransa'da ikamet ederken, bana iletilen bilgiyi Kürtlerin çoğunlukta olduğu bir kahvehanede, herkesin duyacağı şekilde söyledim" sözlerinin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Öcalan'ın İmralı'da verdiği ifadede Küçük'ün kendisine telefonla suikast yapılacağı bilgisini ilettiği iddianamede şöyle yeraldı:

Öcalan'ın İmralı Cezaevi'nde, D.G.M. Cumhuriyet Savcıları tarafından alınan ilk ifadesinde Yalçın KÜÇÜK'ün olaydan önce kendisine telefon açarak 'bugünlerde size karşı bir saldırı gerçekleştirilecek hazırlıklı olun' dediğini beyan etmiştir.

kaynak:http://www.sonsayfa.com/Haberler-ocalani-suikasttennbspyilmaz-kurtardi-121134.html

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44315
  • 615
Ynt: PKK İle Mücadele
« Yanıtla #108 : 10 Ağustos 2009, 12:04:03 »
Vay be! Bölücülük artık hiçbir şekilde gizlenmiyor ve sınır tanımıyor. Bunu bu hale getirenler kahrolsunlar. >:( >:(
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı Şahinbey

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 514
  • 0
Ynt: PKK İle Mücadele
« Yanıtla #109 : 19 Ağustos 2009, 10:14:13 »
Kürt aydınları eteklerindeki taşları bir bir döküyor.. Herkes içindeki çözüm planını açıklıyor. İşte Kürt aydınlarının görüşleri.

Kimi ayrılalım diyor kimi federasyon diyor kimi başka bir şey.. Paketler, mesajlar havada uçuşuyor. Sahi Kürtler ne(ler) istiyor? (2)

Kürt aydınları hayallerindeki bugün için cesur sayılabilecek modelleri dillendiriyorlar.  Sabah'ın tepesindeki isim Erdal Şafak, hassas tartışmada farklı görüşleri gile getirenleri derledi ve bugünkü köşesinde yazdı..

FEDERASYON

Kemal Burkay: "Biz çözüm olarak federasyon istiyoruz. Ayrıca Kürtçe eğitim dili olarak da kabul edilebilir. Fakat bunların bugünden yarına olmayacağını biliyoruz. Şu an Türkiye'de çatışma ortamının bitmesini, bu yolda adımlar atılmasını bile çok önemli buluyoruz. Önce silahlar susmalı, çatışma ortamı sona ermeli, PKK'nın silahlı adamları düze inmeli ve siyasetin yolu açılmalı. Yoksa federasyona ne Türk, ne de Kürt tarafı daha hazır değil. Bu mesele önce barışçı bir ortamda tartışılmalı."

PARLAMENTO, BAYRAK, MARŞ

Mesut Tek: "Kürtler'in kollektif haklarını kullanmaları için, ayrı ve bağımsız devlet kurma anlamında, ayrılmaları bir zorunluluk mu? Eşitlik temelinde kurulacak bir federatif yapıda Kürtler kollektif haklara sahip olamazlar mı? Parlamento, hükümet, bayrak, marş, güvenlik kuvvetleri ve ulusal kurumlara sahip olarak, her iki lehçesi ile anadilimizi eğitim ve idari işlerde özgürce kullanarak, bugüne kadar bu hakları kullanan Türkler'le bir arada yaşamamız mümkün değil mi? Niye olmasın? Bence olur, hem de bal gibi..."

GÜNEY KÜRDİSTAN MODELİ

Yaşar Kaya: "Öncelikle sorun bütün boyutları ile tartışılmalı. Kürtler'in bir bölümü 'Demokratik Özerklik'ten bahsediyor. (Not: Öcalan, DTP ve PKK'nın geliştirdikleri model) Demokratiği anladık, özerklik ne? Bizim okuduğumuz kitaplarda böyle bir siyasi kategoriye rastlanmıyor .Dikkati çeken bir konu da her Kürt parti veya örgütünün dillendirdiği Bask modeli, İrlanda modeli, İtalya modeli, Belçika modeli oluyor da Güney Kürdistan modelini ağızlarına bile almıyorlar. Biraz da güneye baksalar miyop olmaktan kurtulacaklar."

HAYAL BİLE EDİLEMEYECEK ÖZGÜN ÇÖZÜM

Günay Aslan: Aktüel Bakış" sitesinde şöyle diyor: Türkiye ya değişecek, ya da uçurumdan aşağı düşecek. Tercih elbette devleti yönetenlerin. Ancak daha değişmeden, gerçek manada demokratikleşmeden Kürtler'e 'Ayrılmak isterseniz sizi mahvederiz' demek doğru değil. Bu, ahlaken ve siyaseten meşru da değil." Sonra da ekliyor: "Siz önce bir değişin ve demokratikleşin; arkası gelecek. Gerçek manada demokratikleşme halinde ise Türkler ile Kürtler, şimdiye kadar dillendirilmiş bütün modellerin dışında, hayal bile edilemeyecek özgün bir çözüm bulabilecekler."

Sait Aydoğmuş: "Kişi olarak ben, bir ulusal sorunun çözümü sürecinde, birlikte kalıp kalmamanın keyfilik yerine belli koşullarda ulusal, uluslararası, bölgesel birçok etmene bağlı olduğunu bilsem de;hayalimde ve rüyamda hep ayrılmayı gördüm, göreceğim. Her Kürt'ün de özünde böyle rüyalar gördüğüne, göreceğine inancım tam."

Bu haberi ibreti alem olsun diye aldım ve özellikle "terör" başlığına aldım. ..

kaynak:http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=204048
« Son Düzenleme: 19 Ağustos 2009, 10:22:24 Gönderen: SKYWOLF »