Gönderen Konu: Sohbet...  (Okunma sayısı 291620 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı serkan

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1282
  • -115
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet...
« Yanıtla #800 : 30 Eylül 2019, 15:23:44 »
Ehli kitap dinler çok tartışmalı bir alan. Yani bu üç din neredeyse zeus lu artemisli herkül lü pagan dinler kadar hikayemsi masalımsı kurgudadır. Museviliğin öyküsünün eski yunandaki artemisten filan saçmalık anlamında hiç bir farkı yok. Benim itikatime göre gerçek olabilecek inanışlar var. Mesela eski Türklerin özü itibarı ile doğaya saygıya hayranlığa dayanan inanışları bana çok gerçekçi geliyor yada afrikalı yerlilerin filan inanışları yada ateşe tapanların inanışları çok daha masum geliyor. Yani bu dinler gibi çok inanış var genel itibarı ile bunlar doğadaki etraftaki mucizelere hayranlık üzerine kuruludur ve deism e benzerler özü itibarı ile. İçlerinde öyküler yoktur sadece bir yaratıcı illaki var olmalı temeli üstüne kurulu inanışlar var. Bunların peygamberi kitabı olmadığı için disiplinsiz dinlerdir gelişemez alaya alınır ama aslında çok masum dinlerdir. Hadi o dine inanalım değil tabi bu inancak bir şey yok sonuçta hepsi deism yani bir yaratan var ama dinler göndermemiştir inancı. Neye inanırsan inan artık nasıl kendini ifade edersen et yapacak bir şey yok gerçek durum budur hoşuna gitsede gitmesede.
beğen

Ankhises

  • Ziyaretçi
Ynt: Sohbet...
« Yanıtla #801 : 30 Eylül 2019, 15:27:59 »
Yemen in mazisini bilen bilir bu ülke daha bir kaç on yıl öncesine kadar güney yemen kuzey yemen diye iki parçaydı sonra birleştiler ama birleşememişler belliki. Almanya lar Kore ler birleşir bunlar aynı halkın kominizm le ayrılmış hali ama Yemen de meshep farkı var bu çok zor bir birleşme.
Bunların çaresini ben size söyleyim. Laikliktir tek çaresi ve gelecekte en geç 2050 ye kadar bu işler çözülecek bu tarihlerde kimse Sünni Şii Alevi Nusayri diye ayrı yaşamayı düşünmeyecek. Dindarlığın son asrındayız dindarlık mutlak doğru olan bir şey değildir çok tartışmalı bir konudur. İnternet çağı dindarlığın sonunu hazırlıyor. 2050 yılı geldiğinde namaz kılan 20 yaşında Suudi nüfus % 1 bile olmayacak bunu buraya yazıyorum. 2150 demiyorum 2050 yani 30 yıl sonra. İnternet çağı hiç olmadığı kadar taşları yerinden oynattı. Türkiye de ataistlerin oranı on yılda üç kat artmış bu muhafazakar kamu oyu araştırmaları sonucunda çıkan bir rakam. Oran çok düşün %1 den % 3 çıkmış ama sonuçta üç kat artmış artış hızı jet hızında. Burada deistlerin rakamı yok onların rakamı çok daha ilginçtir çünkü ataistlik aşırı entellektüel bir yöneliş ancak prof doçent filan olursan inanılabilecek bir şey dincilerde bu yüzden her dinden uzaklaşanı ataist diye damgalarlar sonrada sorarlar her şey tesadüflerle kendi kendine nasıl olacak diye filan gelde cevap ver bizim gibi avam tabakası olarak. Ama deistler allah var dinler inandırıcı değil diyor buna imam hatipliler bile çok ikna olabiliyor mesela ama sonuçta oda dinden çıkıp serbest kalıyor ataist de. Yani deist lerin oranı bugün çok hızla artıyor. Bende deist oldum mesela bana dindarlık hiç inanılır gelmiyor gençlerin zaten dinle imanla alakası kalmamış imam hatipli bile bu işleri eskisi gibi sahiplenmiyor. Yani dinler baskınlığını kaybedince insanlar huzur bulacaklar ortadoğuda ve bir medeniyet yeşerecek koskoca coğrafyada.
Aranızda görüşlerime katılan var ise beğen tuşuna bassın şu anda eksi 70 puandayım bakalım kaç tane itikatı gevşemiş  arkadaş var aramızda merak ediyorum
Not: 20 dakikada -69 a yükseldim.

Tam olarak anlamadım kusura bakmayın, tartışmalı olan nedir ? Din mi yoksa fanatiklik mi ?
Fanatiklik ama sorun şuki karşındakiler fanatik olduguna inanmıyor. Bu ugurda yaptıkları herşeyi dogru kabul ediyolar ve bunun sonucunda savaşlar , ölümler yıkımlar meydana geliyor. Irak ve Suriyede sorunların temeli mezhepsel fanatikliktir. İşte tam burada senin din mi yoksa fanatiklik mi sorun cevap buluyor. Bir takım insanlar cehaletin , bağnazlıgın , eğitimsizliğin gölgesinde bu fanatiklik/radikallik ugruna birbirlerini bogazlarken bazılarıda ortadaki bu din kargaşasından soguyor/kopuyor. Adam evinde , sokagında , mahallesinde veya şehrinde bu tür saçmalıklardan uzak huzurlu yaşamak istiyor lakin sen o adamı batı özentisi laik p."ç diye yaftalıyorsun. (sana demiyorum algıdan bahsediyorum). Bu bizim ülkemizdeki sorun. Birde halkı hiç eğitim almamış ülkeleri düşünelim. Hiç düşünüyor musunuz neden müslüman ülkeler hep savaşla boguşuyor diye. Çünki eğitim yok , çünki din eğitimi matematik , fen , sosyoloji kısaca bilim okumaktan daha değerli görülüyor. Çünki iki dua bilen 5 matematik formülü çözebilenden daha kıymetli görülüyor. Bu ikisini bir araya getirebilen ülkelerde var.Getiremeyen ülkeler ise sen alevisin , sen sünnisin sen şucusun bucusun kavgasından öteye gidemiyor. Yemeninde , Suriyeninde , Irak'ında , Libyanında sorunu bu. Filistini bu gruba dahil etmiyorum. Çünki Filistin mezhep savaşı vermiyor. Kısacası ülkelerdeki bizde de dahil çarpık cemaatler , tarikatlar şeyhler hacılar hocalar oldukca ve bunlar at koşturmaya devam ettikçe birgün Yemen olmayacagımızın garantisi yok. Çünki çok iyi biliyoruz ki bu ülkenin zayıf noktası mezhepciliktir.

Çevrimdışı ACE

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 746
  • 132
Ynt: Sohbet...
« Yanıtla #802 : 30 Eylül 2019, 15:39:58 »
Ülkemizdeki nonteizm (ateizm deizm agnostisizm apateizm vs.) oranı bir çok kaynakta %15 civarı deniliyor ki etrafıma bakınca ben de bu artışı görüyorum. Geçmişte klişe halde kullanılan bir tanım vardı bu ülkenin %98’i müslüman deniliyordu.

İnsanlar tanrıya inansa dahi bunu illa bir din ve rituel üstünden yapma fikrinden uzaklaşıyor. Çünkü dini rituel diye öyle saçma şeyler üretiliyor ki bilginin, mantığın internet ile rahatça ulaşılır olduğu bu çağda insanlar o ritüelle birlikte dini de sorgulayıp soğuyor. Cemaat evlerinde okuyup da kendi kendine durumu sorgulayan ve ateist olan gençler tanıyorum. Tanrının varlığını yokluğunu sorgulamayı bir kenara bırakıp (apateizm) günlük işlere yoğunlaşan ve evrensel ahlak kurallarına göre başkalarına kötülük yapmayan bir kuşak geliyor.

O yüzden Avrupa din üzerine politikayı çoktan bıraktı. Bu Irk üzerine olan politikaya da sirayet etti. İngiltereye gittiğinizde bir sürü hint veya orta doğu kökenli tip görüyoruz.

Biz ve çevremiz halen sünni şii muhabbetinde.

Çevrimdışı Afşar1

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 450
  • 30
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet...
« Yanıtla #803 : 30 Eylül 2019, 15:43:46 »
Yemen in mazisini bilen bilir bu ülke daha bir kaç on yıl öncesine kadar güney yemen kuzey yemen diye iki parçaydı sonra birleştiler ama birleşememişler belliki. Almanya lar Kore ler birleşir bunlar aynı halkın kominizm le ayrılmış hali ama Yemen de meshep farkı var bu çok zor bir birleşme.
Bunların çaresini ben size söyleyim. Laikliktir tek çaresi ve gelecekte en geç 2050 ye kadar bu işler çözülecek bu tarihlerde kimse Sünni Şii Alevi Nusayri diye ayrı yaşamayı düşünmeyecek. Dindarlığın son asrındayız dindarlık mutlak doğru olan bir şey değildir çok tartışmalı bir konudur. İnternet çağı dindarlığın sonunu hazırlıyor. 2050 yılı geldiğinde namaz kılan 20 yaşında Suudi nüfus % 1 bile olmayacak bunu buraya yazıyorum. 2150 demiyorum 2050 yani 30 yıl sonra. İnternet çağı hiç olmadığı kadar taşları yerinden oynattı. Türkiye de ataistlerin oranı on yılda üç kat artmış bu muhafazakar kamu oyu araştırmaları sonucunda çıkan bir rakam. Oran çok düşün %1 den % 3 çıkmış ama sonuçta üç kat artmış artış hızı jet hızında. Burada deistlerin rakamı yok onların rakamı çok daha ilginçtir çünkü ataistlik aşırı entellektüel bir yöneliş ancak prof doçent filan olursan inanılabilecek bir şey dincilerde bu yüzden her dinden uzaklaşanı ataist diye damgalarlar sonrada sorarlar her şey tesadüflerle kendi kendine nasıl olacak diye filan gelde cevap ver bizim gibi avam tabakası olarak. Ama deistler allah var dinler inandırıcı değil diyor buna imam hatipliler bile çok ikna olabiliyor mesela ama sonuçta oda dinden çıkıp serbest kalıyor ataist de. Yani deist lerin oranı bugün çok hızla artıyor. Bende deist oldum mesela bana dindarlık hiç inanılır gelmiyor gençlerin zaten dinle imanla alakası kalmamış imam hatipli bile bu işleri eskisi gibi sahiplenmiyor. Yani dinler baskınlığını kaybedince insanlar huzur bulacaklar ortadoğuda ve bir medeniyet yeşerecek koskoca coğrafyada.
Aranızda görüşlerime katılan var ise beğen tuşuna bassın şu anda eksi 70 puandayım bakalım kaç tane itikatı gevşemiş  arkadaş var aramızda merak ediyorum
Not: 20 dakikada -69 a yükseldim.

Tam olarak anlamadım kusura bakmayın, tartışmalı olan nedir ? Din mi yoksa fanatiklik mi ?
Fanatiklik ama sorun şuki karşındakiler fanatik olduguna inanmıyor. Bu ugurda yaptıkları herşeyi dogru kabul ediyolar ve bunun sonucunda savaşlar , ölümler yıkımlar meydana geliyor. Irak ve Suriyede sorunların temeli mezhepsel fanatikliktir. İşte tam burada senin din mi yoksa fanatiklik mi sorun cevap buluyor. Bir takım insanlar cehaletin , bağnazlıgın , eğitimsizliğin gölgesinde bu fanatiklik/radikallik ugruna birbirlerini bogazlarken bazılarıda ortadaki bu din kargaşasından soguyor/kopuyor. Adam evinde , sokagında , mahallesinde veya şehrinde bu tür saçmalıklardan uzak huzurlu yaşamak istiyor lakin sen o adamı batı özentisi laik p."ç diye yaftalıyorsun. (sana demiyorum algıdan bahsediyorum). Bu bizim ülkemizdeki sorun. Birde halkı hiç eğitim almamış ülkeleri düşünelim. Hiç düşünüyor musunuz neden müslüman ülkeler hep savaşla boguşuyor diye. Çünki eğitim yok , çünki din eğitimi matematik , fen , sosyoloji kısaca bilim okumaktan daha değerli görülüyor. Çünki iki dua bilen 5 matematik formülü çözebilenden daha kıymetli görülüyor. Bu ikisini bir araya getirebilen ülkelerde var.Getiremeyen ülkeler ise sen alevisin , sen sünnisin sen şucusun bucusun kavgasından öteye gidemiyor. Yemeninde , Suriyeninde , Irak'ında , Libyanında sorunu bu. Filistini bu gruba dahil etmiyorum. Çünki Filistin mezhep savaşı vermiyor. Kısacası ülkelerdeki bizde de dahil çarpık cemaatler , tarikatlar şeyhler hacılar hocalar oldukca ve bunlar at koşturmaya devam ettikçe birgün Yemen olmayacagımızın garantisi yok. Çünki çok iyi biliyoruz ki bu ülkenin zayıf noktası mezhepciliktir.

Tam da aklımdakiler söylemişsiniz.
Serkan beyin söyledikleri bu konuyu başka yere bağlar ama sizin dedikleriniz ortadoğunun gerçeği.
Müslümanlar ilk emri 'oku' olan dinimizi 'dinle' olarak çevirdikleri için(dinledikleri kişinin kim olduğu önemli değil) şehler şıhlar bitmiyor bitmez...
Edit:imla
« Son Düzenleme: 30 Eylül 2019, 15:45:18 Gönderen: Afşar1 »

Çevrimdışı serkan

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1282
  • -115
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet...
« Yanıtla #804 : 30 Eylül 2019, 15:54:00 »
Bu evrensel bir mevzu bizle İslam ile alakalı bir konu konuşmuyoruz elbette. Hristiyan dünyasında bunu yaşıyor öbürleride yaşıyor bizde bir dünya vatandaşı olarak bunu yaşıyoruz rüzgar bu yönden esiyor İslam çatışması değil bunuda görmek gerek. İslam ile ilişkisini ise ben şöyle görüyorum. Sanılanın aksine İslam dini çok daha zayıf bu anlamda diğer dinlerden. Bir müslüman iyi müslüman kalabilmek için yani cenneti hakedebilmek için bir Hristiyan dan bin kat daha fazla efor sarfetmesi gerekiyor. Bir Yunanlı için sofu katı Hristiyan olmak boynuna haç takmaktan ibaret ama sadece iyi bir hristiyan olmak yetecek ise ara sıra isa mesih fila nde inanıyorum de oldu bitti iki durumdada cennettesin. Bu durumda neden çok çıkıntılık edipte arızalı bir insan olup Allaha sıkışınca dua etme güzelliğinden feragat edip deist olasın. Bir çok Hristiyan mesela Amerika da gayet sıkı dindardır tartışmaz yani bu konuları ama niye tartışsınki evin önüne bir amerika nbayrağı asar boynuna bir haç takar senede üç beş kerede kliseye gider koltuğuna oturur papazı dinler al sana iyi hiristiyan. Biz ise kalan ömrümüzde iki üç saatte bir namaz kılacağız birini aksatsak yandık cehennemde. Ben müslümanım dediğimde cehenneme gideceğimi biliyorum çünkü namaz yok cuma yok filan. Bu durumda deist olup kendimi aklıyorum çünkü cehenneme razı gelmekte yetmiyor bu seni ahlaksız şerefsiz bir insan yapıyor ben niye kötü müslüman kalıpta şerefsiz yaşayım bu dünyayı ve sonrada öbüründe cehennemde yanayım. Halbuki Amerikalı da bal gibi biliyor benim inandıklarımın doğru olduğuna ama niye keyfini konforunu ritüellerini bozsun hayatına abukluk soksun deist ataist filan olup. İyi hiristiyanım diyen deistler deist inancına göre cehenneme gitmiyorki canı ne dilerse yapar hiristiyanım derse der. Bu sorun var İslamda öbür dinlere göre. İslam insnaları milimetrik seviyede bile kendinden uzaklaştırmışsa mecburen deisme itikliyor yoksa cehennemde yanacak adam ama Hristiyan km lerce dinden uzaklaşsada  ona bir ceza yok o zaman zoru ne Hristiyan adam deist olsun. Korkarım 100 yıl sonra bütün Müslümanlar deist filan olurken ara ara biraz Hristiyan göreceğiz yine belkide

Bu görüşlerime saygı duyuyorsanız beğen tuşunu tıklayın şu anda puanım eksi 67 bakalım kaç kişiyiz herkes anlasın
« Son Düzenleme: 30 Eylül 2019, 16:07:46 Gönderen: serkan »
beğen

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet...
« Yanıtla #805 : 30 Eylül 2019, 23:34:19 »
.... Mesela eski Türklerin özü itibarı ile doğaya saygıya hayranlığa dayanan inanışları bana çok gerçekçi geliyor...

@Serkan arkadaşımız üst üste birkaç güzel ileti sıraladığı için, beğeni puanına +1 ekleyerek -65' e çıkartmanın mutluluğunu yaşıyorum:) Söz... bir saat sonra +1 daha.

Mesela yukarıdaki cümle ne kadar güzel öyle değil mi?

Eski Türkler -diyor, doğaya saygı -diyor, bana daha gerçekçi geliyor -diyor; bunlar güzel şeyler:) Bu itibarla benden +2 puanı hak etmiş oldu...

Yalnız arkadaşımızın arada sırada ayarları bozuluyor. Galiba eski alışkanlıkları depreşiyor... aslında normaldir. Şair Cenap Şahabettin' in güzel olduğu kadar meşhur bir sözü vardır, der ki;

Köhnemiş fikirler paslı çivilere benzer, çıkartıp atması güç olur!

Hakikaten doğruymuş... Buradan hareketle arada sırada köhnemiş; Alevi-Sünni, Yavuz-Şah İsmail, Yıldırım Beyazıt-Timur, Yeniçeri Ocağı-Bektaşi Tarikatı gibi konulara girmiş olsa da nasıl oluyorsa artık; bir vakit sonra mantıklı çıkarımlar yapmayı başarabiliyor. Bu arada @Sekan arkadaşın Abdülhamit-Atatürk kıyaslamasına hiç denk gelmedim! Ben mi kaçırdım acaba?

Kendi fikrimi anlatacak olursam; artık mevcut kitabi dinlerin insanlığın gündeminden çıkması lazım. Nedir onlar; Hristiyanlık, Müslümanlık ve Musevilik... Buralardan pek hayırlı şeyler çıkacağı yok! Hristiyanlık Hristiyanlık değil, Musevilik Musevilik değil... İslamiyetin de cılkını çıkarttılar! O nedenle sevgili dostlar; ben deniz de kendimi güncellemek suretiyle eski inanç köklerime geri dönmüş bulunuyorum. Her ne kadar @Serkan arkadaşı yersek de; yeri geldiği zaman benim de kalıplaşmış düşüncelerim açığa çıkabiliyor... Demek ki her insanın bir takım köhnemiş fikirleri olabiliyor muş! Zaten hiç bir zaman mevcut Muaviye dininin bir inananı olmadım... kendime göre bir Vahdet-i Vücut inancım vardı... Zaten köklerini Gök Tengri inancından alıyor. Galiba benim açımdan değişen birşey olmadı! sadece inancımın içine sızmış bulunan Arap geleneklerinden sıyrılmaya çalışıyorum, hepsi bu... O itibarla @Serkan arkadaşın hakikati arama mücadelesi daha çetin olacağa benziyor.
« Son Düzenleme: 30 Eylül 2019, 23:41:20 Gönderen: Partikül »

Ankhises

  • Ziyaretçi
Ynt: Sohbet...
« Yanıtla #806 : 30 Eylül 2019, 23:54:27 »
.... Mesela eski Türklerin özü itibarı ile doğaya saygıya hayranlığa dayanan inanışları bana çok gerçekçi geliyor...

@Serkan arkadaşımız üst üste birkaç güzel iletiyi sıraladığı için, beğeni puanına +1 ekleyerek -65' e çıkartmanın mutluluğunu yaşıyorum:) Söz... bir saat sonra +1 daha.

Mesela yukarıdaki cümle ne kadar güzel öyle değil mi?

Eski Türler -diyor, doğaya saygı -diyor, bana daha gerçekçi geliyor -diyor; bunlar güzel şeyler:) Bu itibarla benden +2 puanı hak etmiş oldu...

Yalnız arkadaşımızın arada sırada ayarları bozuluyor. Galiba eski alışkanlıkları depreşiyor... aslında normaldir. Şair Cenap Şahabettin' in güzel olduğu kadar meşhur bir sözü vardır, der ki;

Köhnemiş fikirler paslı çivilere benzer, çıkartıp atması güç olur!

Hakikaten doğruymuş... Buradan hareketle arada sırada köhnemiş; Alevi-Sünni, Yavuz-Şah İsmail, Yıldırım Beyazıt-Timur, Yeniçeri Ocağı-Bektaşi Tarikatı gibi konulara girmiş olsa da nasıl oluyorsa artık; bir vakit sonra mantıklı çıkarımlar yapmayı başarabiliyor. Bu arada @Sekan arkadaşın Abdülhamit-Atatürk kıyaslamasına hiç denk gelmedim! Ben mi kaçırdım acaba?

Kendi fikrimi anlatacak olursam; artık mevcut kitabi dinlerin insanlığın gündemin çıkması lazım. Nedir onlar; Hristiyanlık, Müslümanlık ve Musevilik... Buralardan pek hayırlı şeyler çıkmıyor. Hristiyanlık Hristiyanlık değil, Musevilik Musevilik değil... İslamiyetin de cılkını çıkarttılar! O nedenle sevgili dostlar; ben deniz de kendimi güncellemek suretiyle Eski İnanç köklerime geri dönmüş bulunuyorum. Her ne kadar @Serkan arkadaşı yerse de; yeri geldiği zaman benim de kalıplaşmış düşüncelerim açığa çıkabiliyor... Demek ki her insanın bir takım köhnemiş fikirleri olabiliyor muş! Zaten hiç bir zaman mevcut Muaviye dininin bir inananı olmadım... kendime göre bir Vahdet-i Vücut inancım vardı... Zaten köklerini Gök Tengri inancından alıyor. Galiba benim açımdan değişen birşey olmadı. sadece inancımın içine sızmış bulunan Arap geleneklerinden sıyrılmaya çalışıyorum, hepsi bu... O itibarla @Serkan' ın hakikati arama mücadelesi daha çetin olacağa benziyor.
Bir dönem bende tengrizmi araştırmaya yönelmiştim. Sonra kendime neden tengrizm ? diye sordum. Atalarımızın dini oldugu için dedim yine kendime...Cevap aslında cok saçmaydı. Birçok felsefik dinler gelmiş geçmiş ama ben atalarımız yüzünden tengrizmi düşündüm sadece... Kitabi bilgi olarak okudugumuzda yaşam şekli olarak şamanizm din olarakta tengrizm harikalar ama ne şamanizmin nede tengrizmin 2020 yılında metropolde yaşayan insanların dini olabileceğini sanmıyorum. Beton duvarlar içinde yaşayan, otomobili olan , elinde cep telefonu , karşısında laptop , ağzında marlboro , chivas viski içen biri ne Tengrici nede Şamanist olamaz. (ki ben böyleyim).. Bu sadece insanın kendini kandırmasıdır. nedenide belli İslam'dan yada baska bir dinden kaçan bir insanın kendini boşlukta hissetmemesi için sarıldıgı bir kurtarıcı gibi.. kendi adıma konuşuyorum tabi bunları...Kendimden örnek veriyorum. Benim atalarımın dinini tam benimsiyebilmem için bozkırda çadırda yaşayıp at sürmem lazım. Başka türlü soruldugunda cevap verilen bir isimden öteye gidemez Gök Tanrıcılık.

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet...
« Yanıtla #807 : 01 Ekim 2019, 00:24:52 »
Gök Tengricilik, aslında insanlığın kurtuluş reçetesidir... temelinde insana, doğaya, hayvana, çevreye saygı yatıyor. Kısacası ''erdemli insan'' olmanın reçetesidir.

Aslında bütün dinler insanlara erdemli olmayı emrediyor. Hiç bir din ''kötü ol'' demiyor. İslamda da var; İyiliği emret kötülükten sakın! İşte asıl sıkıntı burada; emir kipi var. Emrederek iyilik yapılmaz, zorla güzellik olmaz, hazıra dağlar dayanmaz!

Örneğin; adam öldürme, zina yapma, yalan söyleme, hırsızlık yapma! diyor. Peki, Allah emrettiği halde bunların hepsi yaşanmıyor mu? Üstelik cezası da var; 40 değnek, 80 falaka... yok elini kesti, kafasını koparttı, kazığa oturttu! Öteki tarafta cehennem zebanileri, katran kazanlar, cehennem ateşleri, cehennem odunları... eeee nasıl olacak bu iş? O kadar cezaya rağmen adam hırsızlık yapmaya, yalan söylemeye devam ediyor. Erdem bunun neresinde... Oysaki erdemli insan, hiç bir yaptırıma lüzum kalmadan kendiliğinden güzellik yapan, bilerek hareket edendir. İslamiyette İnsan-ı Kâmil diyorlar... Yani olgun insan, tam insan. Tam olan güzeldir, eksik olan güzel değildir. Kur' an' nın en son ayeti bile ''artık dininizi tamamladım'' şeklindedir.

İnsanın erdemli olabilmesi için herhangi bir inanca sahip olması gerekmez. İnançsız da olsa, erdemli olan erdemlidir. Ve dünyanın geleceğini erdemli insanlar kurtaracaktır, inançlı insanlar değil. İnançlı insanlar kendilerini kurtarmaya çalışıyor. Burada çok büyük bir bencillik var... Başkasına iyilik yapmış olsa bile bunu sevap kazanmak için yapıyor... Bu durumda erdemli davranıştan söz etmek mümkün müdür?

Yaşadığımız çağda şehir kültüründe Gök Tengri inancı olmaz diyorsun ya... pekala da olur, hem de çok güzel olurdu. O şekilde inanmış olsalardı; şehirleri beton yığınına çevirmezlerdi. Diğer canlılara yaşam alanı bırakırlardı. Havayı, suyu, toprağı kirletmezlerdi... İnsana saygı tanrıya saygı anlayışıyla; hiç kimse başkasını hakkına hukukuna tecavüz etmezdi... Ve bunu Allah korkusu nedeniyle değil de insan olduğu için yapacaktı. Bundan daha güzeli olabilir mi? Bu şekilde dünya kurtulurdu, insanlık kurtulurdu, tabiat kurtulurdu, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre bırakılabilirdi. Kitaplı dinlerin bunları başaramadığı anlaşılmıştır. Çünkü özünde bencillik var.

Ankhises

  • Ziyaretçi
Ynt: Sohbet...
« Yanıtla #808 : 01 Ekim 2019, 00:43:18 »
Gök Tengricilik, aslında insanlığın kurtuluş reçetesidir... temelinde insana, doğaya, hayvana, çevreye saygı yatıyor. Kısacası ''erdemli insan'' olmanın reçetesidir.

Aslında bütün dinler insanlara erdemli olmayı emrediyor. Hiç bir din ''kötü ol'' demiyor. İslamda da var; İyiliği emret kötülükten sakın! İşte asıl sıkıntı burada; emir kipi var. Emrederek iyilik yapılmaz, zorla güzellik olmaz, hazıra dağlar dayanmaz!

Örneğin; adam öldürme, zina yapma, yalan söyleme, hırsızlık yapma! diyor. Peki, Allah emrettiği halde bunların hepsi yaşanmıyor mu? Üstelik cezası da var; 40 değnek, 80 falaka... yok elini kesti, kafasını koparttı, kazığa oturttu! Öteki tarafta cehennem zebanileri, katran kazanlar, cehennem ateşleri, cehennem odunları... eeee nasıl olacak bu iş? O kadar cezaya rağmen adam hırsızlık yapmaya, yalan söylemeye devam ediyor. Erdem bunun neresinde... Oysaki erdemli insan, hiç bir yaptırıma lüzum kalmadan kendiliğinden güzellik yapan, bilerek hareket edendir. İslamiyette İnsan-ı Kâmil diyorlar... Yani olgun insan, tam insan. Tam olan güzeldir, eksik olan güzel değildir. Kur' an' nın en son ayeti bile ''artık dininizi tamamladım'' şeklindedir.

İnsanın erdemli olabilmesi için herhangi bir inanca sahip olması gerekmez. İnançsız da olsa, erdemli olan erdemlidir. Ve dünyanın geleceğini erdemli insanlar kurtaracaktır, inançlı insanlar değil. İnançlı insanlar kendilerini kurtarmaya çalışıyor. Burada çok büyük bir bencillik var... Başkasına iyilik yapmış olsa bile bunu sevap kazanmak için yapıyor... Bu durumda erdemli davranıştan söz etmek mümkün müdür?

Yaşadığımız çağda şehir kültüründe Gök Tengri inancı olmaz diyorsun ya... pekala da olur, hem de çok güzel olurdu. O şekilde inanmış olsalardı; şehirleri beton yığınına çevirmezlerdi. Diğer canlılara yaşam alanı bırakırlardı. Havayı, suyu, toprağı kirletmezlerdi... İnsana saygı tanrıya saygı anlayışıyla; hiç kimse başkasını hakkına hukukuna tecavüz etmezdi... Ve bunu Allah korkusu nedeniyle değil de insan olduğu için yapacaktı. Bundan daha güzeli olabilir mi? Bu şekilde dünya kurtulurdu, insanlık kurtulurdu, tabiat kurtulurdu, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre bırakılabilirdi. Kitaplı dinlerin bunları başaramadığı anlaşılmıştır. Çünkü özünde bencillik var.
Haklısınız belkide böylesi daha iyidir.

Çevrimdışı Partikül

  • 2017 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 1555
  • 197
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet...
« Yanıtla #809 : 01 Ekim 2019, 00:59:40 »
Bazen sosyal medyada güzel iletilere denk geliyoruz, mesela;

Hristiyanlara İlk Emir: Komşunu Sev! Komşusunu sevmedi,
Yahudilere İlk Emir: Öldürmeyeceksin! Kendinden olmayanları öldürdü,
Müslümana İlk Emir: Oku! Allah Rızası için bile okumadı.


Bir diğeri;

Kur' an' ın İlk Emri Oku;
Okuyanlar solcu, okumayanlar dinci oldu!


Atasözümüz vardır;
Emir demiri keser derler; galiba mevzu bahis olan din olunca, emir demiri kesmemiş!

Emirle değil; akılla, vicdanla, ahlakla, basiretle...

meselelere bu şekilde yaklaşmış olsaydık, her şey daha güzel olmaz mıydı?
« Son Düzenleme: 01 Ekim 2019, 01:02:13 Gönderen: Partikül »