Gönderen Konu: İSTANBUL KANALI  (Okunma sayısı 45341 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Subutay

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 231
  • 0
İSTANBUL KANALI
« : 11 Mayıs 2011, 20:56:20 »
Projenin adı Kanalİstanbul; İstanbul'un Avrupa yakasına açılacak ve Karadeniz ile Marmara Denizi'ni bağlayacak bir suyolu.

Kanal İstanbul Projesi'nin, ulusal güvenliğimiz için büyük bir tehlike içerdiğini düşünüyorum. Bu tehdit, kanalın Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgisinden kaynaklanmaktadır.

Montrö, İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın ve dolaylı olarak Karadeniz'in güvenliğini güvence altına alan bir sözleşmedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerinde inşa edildiği en temel anlaşmalardandır.

Bu sözleşme, boğazlardan askeri ve sivil gemilerin geçişlerini ve boğazların güvenliğini düzenler.

Montrö'ye göre, Karadeniz'e kıyısı olan ve olmayan gemilerin askeri gemilerinin geçişleri belli koşullara bağlanmıştır.

Karadeniz'e kıyısı olmayan bir ülkenin harp gemisi, Boğazlar'dan, önceden izin almak kaydıyla geçebilir ancak Karadeniz'de 21 günden fazla kalamaz.

Karadeniz, Avrupa ve Asya'yı hem kuzey-güney hem de doğu - batı istikametlerinde kontrol eden ayrıca Hazar Havzası ve Kafkaslar'ın geçidi konumunda, son derece stratejik bir denizdir.

Karadeniz'e hakim olan güç, Avrasya'nın giriş kapısının anahtarını elinde bulundurur; Hazar ve Kafkaslar coğrafyalarını doğrudan kontrol edebilir.

Montrö ile Türkiye, hem Soğuk Savaş döneminde SSCB'ye, hem de Soğuk Savaş sonrası dönemde ABD ve Rusya'ya karşı son derece güçlü bir hale gelmiştir. Öte yandan SSCB'den sonra Karadeniz Donanması'nın çürümesi ile birlikte Karadeniz'in tek hakim gücü haline gelmiştir.

Avrasya coğrafyasının. özellikle Kafkas ve Hazar bölgelerinin stratejik öneminin artması ile, ABD'nin bölgede hakimiyet kurma çabaları artmıştır. Renkli devrimler, eski Doğu bloku ülkelerinin NATO üyelikleri ve enerji nakil hatları vasıtası ile bölgeye giriş yapmıştır. Romanya, Bulgaristan, kısmen Ukrayna ve Gürcistan kendi saflarına çekilmiştir.

Ancak Montrö'den dolayı ABD, bölgede kalıcı bir askeri varlık bulunduramamaktadır. Zira denizler yüzyıllardır kuvvet aktarımının (force projection) esas ortamı olmuştur.

ABD ve küresel enerji devleri yıllardır Türkiye'ye, Montrö'nün hükümlerinin bükülmesi veya değiştirilmesi yönünde çok yoğun baskılar uygulamaktadır. Türkiye bu baskılara şimdiye kadar çok başarı ile direnmiştir.

Hatta Türkiye, karşı hamle olarak önce Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı inisiyatifini, ardından da BlackSeaFor görev gücünü kurmuş, tüm dünyaya, özellikle NATO ve ABD'ye "Karadeniz'in güvenlik ve istikrarını biz sağlıyoruz, yabancı bir güce ihtiyaç yok" mesajı vermiştir.

BlackSeaFor NATO içinde kısmen takdir edilirken, sürpriz olmayan bir şekilde ABD ve Gürcistan'ın tepkisi ile karşılaşmıştır.

Türkiye'nin, BlackSeaFor'u kuran stratejik zekası çeşitli operasyonlar ile derdest edilmiş, bu stratejik vizyonu kuran ve Montrö'nün en ön saftaki savunucusu olan Türk Deniz Kuvvetleri, komuta kademesinin büyük kısmının alaşağı edilmesi ile pasifize edilmiştir.

Kanalİstanbul hayata geçtiğinde, bu kanaldan yapılacak deniz trafiğinin hukukî düzenlemesi için Montrö'nün tartışılması ve masaya yatırılması gündeme gelecektir. Türkiye, üretime dayalı olmayan ekonomisi ve kaynak bakımından bağımsız olmayan askeri gücü ile ulusal çıkarlarını sonuna kadar ABD, NATO ve küresel enerji devlerine karşı savunabilecek konumda değildir.

Montrö'nün masaya yatırılması demek, doğrudan Montrö'nün, ABD, NATO ve küresel enerji devlerinin istekleri doğrultusunda değişmesi anlamına gelecektir.

Bu ise, Karadeniz'deki Türk hakimiyetinin sona ermesi, bölgedeki ülkelere yerleşmesi önünde bir engel kalmayacak ABD donanması ile karşı karşıya gelinmesi riski, Karadeniz, Kafkaslar ve Hazar'ın jeopolitik denklemindeki ağırlığın kaybedilerek ulusal güvenliğin son derece vahim bir tehdit ile karşılaşması sonuçlarını doğurabilecektir.

Kanal İstanbul Projesi, Türk Devleti'nin ulusal güvenliği için son derece ağır bir tehdittir.

Arda Mevlütoğlu
Kaynak.Asker haber


İleti sahibinin düşüncesi......Altına İmzamı atıyorum.

Çevrimdışı Ice

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 165
  • 0
İSTANBUL KANALI
« Yanıtla #1 : 12 Mayıs 2011, 19:31:17 »
Seçim propagandası kokan gereksiz bir proje.Seçimden sonra yalan olur.

Çevrimdışı enes38

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1421
  • 1
İSTANBUL KANALI
« Yanıtla #2 : 14 Mayıs 2011, 10:34:00 »
Seçim propagandası kokan gereksiz bir proje.Seçimden sonra yalan olur.
projenin maliyeti 20 milyar doları bulacak diyorlar  , böyle ballı bir  proje  kesinlikle iptal olmaz , bu proje sayesinde bazı şirketler (iktidar yandaşı olan harfiyat ve inşaat şirketleri)   türkiye  devleri arasına  girer  yani  proje  kesinlikle  iptal olmaz
yukarıda anlatılan yazıya  yani  ulusal güvenlik  konusundaki endişere kesinlikle katılmıyorum   
bu kanalın  boğazlardan ayrı tutulmasının imkanı yok!  ayrıca  kanal  boğazlardan ayrı  tutulsa  bile  karadenizi  marmaraya bağlıyor  yani karadenizi direk ege denizine bağlamıyor  yani  ulusal  güvenlik  teorisi  bu şekilde  çürüyor
dediğim gibi bu kanala karşıyım  , bu kanal  ormanlarımıza zarar verirken  zenginleri dahada zengin  yapacak , bu projenin götürüsü getireceği  kãrı  aşacak  , bence halkın parasını  çarçur  etmekten başka birşey değil  bu projenin  oylara hiçbir  etkisi olmayacaktır  ama  seçimden  sonra  birilerine  büyük  paralar  kazandıracağına  eminim.

Çevrimdışı kanas

  • DefenceTurk
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 632
  • 0
  • Sevdanın ligi olmaz
İSTANBUL KANALI
« Yanıtla #3 : 14 Mayıs 2011, 12:19:43 »
Ayrıca İstanbul boğazından bedava geçmek varken, kim para verip kanaldan geçer Allah aşkınıza :)
Ne Mutlu Türküm Diyene. Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44295
  • 612
İSTANBUL KANALI
« Yanıtla #4 : 14 Mayıs 2011, 12:27:31 »
Beleş E-5 varken parayla TEM'den gitmeyi tercih edenlerin denizci versiyonları olabilir mi dersin? :D
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Çevrimdışı akrep

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 303
  • 1
İSTANBUL KANALI
« Yanıtla #5 : 14 Mayıs 2011, 12:34:19 »
Ayrıca İstanbul boğazından bedava geçmek varken, kim para verip kanaldan geçer Allah aşkınıza :)
ordan gececek kisiler bilincli gecer... tcari gemilerin cogu orada gecer... nedeni basit.. adamlar yakittan ve zamandan tasaruf sagliyacaklar...oraya gecis parasi verecek kisiler hesaplarini bilen kisiler olur.... tabi turistlerin gemileri istanbul bogazini daha tercih ederler... görüntü icin....

ama tuna nehrine gitmek istiyen gemiler avrupanin icine mal tasimak icin hepsi bu yolu sececek....
kisacasi bu yol cok ragbet görecek ticari büyük gemiler icin...  ticarette menfat ön plandadir....

saygilar

Çevrimdışı enes38

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1421
  • 1
İSTANBUL KANALI
« Yanıtla #6 : 14 Mayıs 2011, 12:42:28 »
kanal  madolyonun  görünen yüzü  birde  bu madolyonun  diğer  tarafı  var
kanal  yapılır  20 milyar dolar  para  halkın vergilerinden  temin edilir , kanal  biter  ve  kanaldan  alınan  harfiyatla  marmara denizinde  adacıklar  oluşur  (örnek Dubai Palmiye Adaları )   bu adacıklar  üzerine  oteller , avm ler , rezidanslar , yalılar vb.  çok  para  getirecek  yapılar  inşaa  edilir , aynı  durum  kanal etrafı  içinde  geçerlidir  ama  burada asıl para getirecek  olan  kanal etrafından çok  adacıklardır.
bunlar  yapılır  ilk bakışta  çok  güzel  projeler  gibi  görünür  ama  bundan asıl  fayda  sağlayan halk değil  yatırımcılar  olur  yani  kanaldan  alınacak  3~5  milyon  dolarlık  geçiş  ücreti için   yapılan  bir  proje  değil.


lale adalar
« Son Düzenleme: 14 Mayıs 2011, 12:46:14 Gönderen: enes38 »

Çevrimdışı akrep

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 303
  • 1
İSTANBUL KANALI
« Yanıtla #7 : 14 Mayıs 2011, 12:44:35 »
kanal  madolyonun  görünen yüzü  birde  bu madolyonun  diğer  tarafı  var
kanal  yapılır  20 milyar dolar  para  halkın vergilerinden  temin edilir , kanal  biter  ve  kanaldan  alınan  harfiyatla  marmara denizinde  adacıklar  oluşur  (örnek Dubai Palmiye Adaları )   bu adacıklar  üzerine  oteller , avm ler , rezidanslar , yalılar vb.  çok  para  getirecek  yapılar  inşaa  edilir , aynı  durum  kanal etrafı  içinde  geçerlidir  ama  burada asıl para getirecek  olan  kanal etrafından çok  adacıklardır.
bunlar  yapılır  ilk bakışta  çok  güzel  projeler  gibi  görünür  ama  bundan asıl  fayda  sağlayan halk değil  yatırımcılar  olur  yani  kanaldan  alınacak  3~5  milyon  dolarlık  geçiş  ücreti için   yapılan  bir  proje  değil.
yazina katiliyorum o konuya girmek istememistim :)
saygilar

Çevrimdışı buhhu

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 31
  • 0
İSTANBUL KANALI
« Yanıtla #8 : 14 Mayıs 2011, 16:16:07 »
Beleş E-5 varken parayla TEM'den gitmeyi tercih edenlerin denizci versiyonları olabilir mi dersin? :D
20 Liralık Spor Ayakkabı varken 200TL Adidas Spor ayakkabı almak gibi oluyor herhalde.

Çevrimdışı kapitalist

  • YASAKLI
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 29
  • 0
İSTANBUL KANALI
« Yanıtla #9 : 14 Mayıs 2011, 18:04:52 »
Türkiye ekonomisi bugün Kanal İstanbul projesi gibi birkaç projeyi aynı anda devam ettirecek potansiyele sahip hatta bu işi yapmaya aday iş adamı bile var 30 milyar doları gözden çıkarmış yani devlet para harcamadan bile gerçekleştirebilir. Montröye gelince bu antlaşma küçük boyutlardaki kuru yük gemileri için kabul edilmiş yani bugün boğazı kullanan gemilerin %80'i bu antlaşmaya tabi değil ve mecburen kanalı kullanıp parasını ödeyecekler yani yıllık milyar dolardan fazla doğrudan gelir sağlanacak dolaylı olarak ise paha biçilmez bir turistik değeri olacak ekonomiye çok büyük katkısı olacak yani bir nevi oradan petrol çıkmış gibi bir kazancımız olacak. Bu proje çok gereklidir 1979 boğaz faciasını araştırın bu patlama boğazın daha dar bir kesiminde olabilirdi ya da köprünün altında. Bu projenin ekonomiye çok büyük katkısı olacak hiçbir götürüsü olmayacaktır. Oradan gelecek parayla 10 kat daha fazla alan ağaçlandırılabilir.