Tam bir milli güvenlik meselesine dönüştü bu motor sorunu.
Şimdi dönüşmedi, hep öyleydi. Sadece bilmiyormuş gibi yapıyorduk ve kulağımızın üstüne yatıyorduk.
Yapıyorlardı... Yapmaya da devam ediyorlar.
Hallederiz, yaparız, kervan yolda dizilir vs mantığından kurtulmaları lazım bazılarının. Bu tarz projeler uzun soluklu ve ince hesaplanmış projeler olarak yürütülür gelişmiş ülkelerde. O lazım, vermezlerseeeee kendi göbeğimizi kendimiz keseriz ( şu göbekli muhabbetten de midem bulanıyor artık) diyerek çıkılan yollarda evdeki hesabın çarşıya uymaması olasılığı olağanüstü derecede yüksek!
Hayatın her alanında bu zihniyetle karşılaşıyoruz malesef. Ben iş hayatımda çok defa bu durumdan etkileniyorum. Sonuçta bu zihniyettekilerin hatalarını temizlemekle uğraşarak 3 kuruşluk işi 5 veya daha fazla kuruşa yapıyoruz.
Hani bir benzetme vardır: Kötümser tünele bakar, karanlık der ve ilerlemez. Bahane bulur yani. İyimser ise tünelin sonundaki ışığı görür ve çıkış var diyerek koşarak tünele girer. Karşıdan gelen trenin altında kalır ve ölür. Başınıza ne gelirse bu iki sersem yüzünden gelir. Bir de gerçekçi olan vardır. Oradan trenin ne zaman geçeceğini, tünelin uzunluğunu, bu tüneli ne kadar sürede geçebileceğini, tüneldeki güvenlik noktalarını vs araştırır ve emin adımlarla ilerler, sorunsuzca geçer, yoluna devam eder.
Her alanda, özellikle de stratejik öneme pahalı sahip savunma projelerinde gerçekçi olmak lazım.