Gönderen Konu: Sohbet odası  (Okunma sayısı 41955 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı baryshx

  • DefenceTurk
  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 814
  • 58
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #130 : 05 Mart 2024, 16:57:04 »
Ne işi yapıyosun afedersin Lübnan a gittiğine göre durumlar iyidir

Turizm falan işte.
Lübnan diğer Arap ülkelerinden farklı ülke. Müslümanı şii/sunni, hristiyanı, yahudisi bir arada yaşayan , artı Hizbullah'ı da katarsak eşi benzeri olmayan toplum.
Lübnan ve Tunus arap kökenli değil zaten. Fenikelilerin soyundan gelmeler. Ünlü Kartaca kentlerinden. Hannibal'da Tunus'lu bir Fenikeli.

Fenikeliler Türkiye, İsrail, Suriye, Libya ve Kıbrıs’a da yerleştiler ama esas merkezleri Tunus ve sonrasında Lübnan. Zaten, bu iki ülkedeki dna analizleri de bunu gösteriyor.

Mesela bilinenin aksine Fas ve Cezayir'de eski Amazigh (Berberi) ülkeleri, Moritanya'da aynı şekilde. Herkes arap sanıyor bu ülkeleri ve milletleri. Aynı bizim siyasal islamcıların Türkleri arap olarak tanımlaması ve bunun için uğraşmayalım gibi.

Çevrimdışı putty

  • 2023 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2784
  • 292
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #131 : 05 Mart 2024, 17:44:41 »
Bizi de Arap yapacaklardı yarıda kaldı

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuteybe_bin_M%C3%BCslim

Çevrimdışı Kapgan

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 182
  • 21
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #132 : 05 Mart 2024, 19:36:45 »
Bizi de Arap yapacaklardı yarıda kaldı

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuteybe_bin_M%C3%BCslim

Bunlar 20. yüzyılın yanlış bilgileri. Kuteybe bin Müslim'in işgal edip katliam yaptığı şehirlerde o yüzyılda Türk nüfus yok. Bugünkü Özbekistan ve Türkmenistan bölgelerinin Türkleşmesi daha sonraki çağlarda vuku buluyor.

Çevrimdışı putty

  • 2023 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2784
  • 292
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #133 : 05 Mart 2024, 20:08:12 »
Kimi yapmış peki Moğollar olamaz onlar hala Müslüman değiller Ruslar Ermeniler Gürcüler filanda olamaz. Geriye bir tek İranlılarımı yapmış onları yapsa Sünni olurlardı.

Çevrimdışı Kapgan

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 182
  • 21
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #134 : 05 Mart 2024, 21:52:27 »
O bölge Soğdlar'ın yaşadığı bir bölgedir. Dünyanın en talihsiz halkı olarak adlandırılabilirler. İlk olarak, Emeviler büyük katliamlar gerçekleştirdi. Daha sonra da Cengiz ordusu Emeviler'e rahmet okuttu. Sonuç olarak, hayatta kalanlar Türkleştiler.

Konudan bağımsız olarak, İran zaten Şah İsmail'in iktidarına kadar çoğunlukla Sünni idi.

Çevrimdışı putty

  • 2023 Yılın Üyesi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 2784
  • 292
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #135 : 06 Mart 2024, 00:32:47 »
O zaman iyi içim huzur buldu sağol

Çevrimdışı mehmet05

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1497
  • 134
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #136 : 06 Mart 2024, 01:06:33 »
Yine geldik Türklerin kökeni meselesine,

Bugünkü Türkmenistan bölgesi bronz çağı öncesinde BMAC, Bactira Bölgesi olarak geçiyor. BMAC kültürünün İndo Aryan olduğu konusunda bilim dünyasında genel bir kabul var. Ama işin ilginç tarafı bugünkü Türkmenistan ile Kuzey Hindistan arasındaki bölgenin aslında Sümer Medeniyetinin de eski memleketi olduğu meselesi. Sümerler tarihte Irak medeniyeti olarak ortaya çıkmakta ise de, aslen bu bölgenin insanları ve Türkneistan tarafında bilinen yazılı devir öncesi MÖ 5000 yıllarına giden ve Sümerlerle ortak sanat bağları olan şehir kültürü kalıntıları var. Sümer dili her ne kadar 250 civarı antik Türkçe kelime içerse de aslen bir Dravid/Tamil dili. Yani, İndo Aryanlar bölgeye gelmeden önce bölgede Dravid/Tamil asıllı Sümerler yaşıyorlardı ve onlar kendileri ile de karışmış olan komşuları Türklerle ticaret yapıp beraber yaşıyor olmalılardı ki 250 civarı antik ortak kelime normalde doğrudan akrabalık demek olsa da, Dravid/Tamil kelimelerin çok daha yaygın olması, bizim Sümer akrabalığımızın biraz iç güveysi kaçtığına işaret etmekte. Yani özet olarak tarihi olarak Türkmenistan civarında Türklerin olması kaçınılmaz.

Ondan sonra ise İskitlere değinmek gerekiyor. İskitler bilindiği kadarıyla bir konfederasyon. Batı dünyası genel olarak İskitleri İrani olarak kabul etmekte ise de, kımız içmeleri, kurgan kültürlerinin bulunması, atlı göçebe olmaları, halı kilim düğümlerinin Türk usulü olması kültür olarak onları Türk olarak gösteriyor. Diğewr taraftan henüz hiçbir iskit yazıtı okunamamış olsa da garip bir şekilde batı bilim dünyası bu insanların İrani dil konuştuklarını iddia edip, diğer dillerde kabul edilen İskitçe kelimeleri benzetme yolu ile irani değerlendirmektedirler. Bu bizim ne yaygara-niyagara, arkan saz-arkansas benzetmeleri gibi durum ciddi ciddi kabul görmekte ise de, Heredot gibi tarihçilerin veya Yunan -Roma kültürünün , İrani/pers dili ile İskit dilinin aynı kökenli olup olmadığını bilmesi gerektiği açıktır. Öte yandan Perslerle İskitler dil olarak anlaşamadıkları gibi kültür olarak da anlaşamamaktadırlar ki, düşman toplumlardır.  Bunun ötesinde, gerek Perslerin, gerekse Soğdların kendi alfabeleri olmasına karşın İskitlerin Türkler gibi Runik asıllı Alfabe kullanmış olmaları da bugüne kadar irdelenmemiş, ancak geniş olarak değerlendirilmesi gereken bir husustur.

Diğer bir nokta ise Bulgar Türklerinin, İdil (Volga) boylarına göçmeden önce vatanlarının bugünün Türkmenistan/Özbekistan civarı olması meselesidir. 

Üçüncü mesele Göktürk hakimiyetidir ki,

Bu hususlar Türkmenistan civarında Soğdların devamlı olarak Türk Kültürü ile beraber ve içiçe yaşadıklarını ortaya koyan olgulardır. zaten işin doğalı da budur, zira Soğdlar, barışcıl, ticaret yapan, Türklerle her zaman iyi geçinen bir toplum olmuşlardır. Onlar da İrani olmalarına karşın Persliler ile ise her zaman karşı cephelerde olup, onları koruyup kollayan genelde Türkler olmuştur.

Orta Asya'ya İslam akınları konusuna geri dönersek, İslam akınları ile Türkmenistan bölgesi öncesinde karşılaşan asıl olarak Hazar Kağanlığıdır. Bilindiği üzere, Göktürk/Bizans İttifakını, bir yerde Göktürklerin temsilcisi uç devleti olarak Hazarlar ele almış ve Bizans ile beraber Sasanileri çöküşe götürmüş, ardından Araplara kolayca fethedebilecekleri bir İran bırakmışlardır. Araplar Bölgeye geldiğinde Hazarlar Kafkasya tarafı ile ilgilense de, yine de Göktürklerin bağlı devleti olarak Arap ordularına büyük darbeler vurdular. Araplar geldiğinde Türkmenistan ve Horasan tarafları Göktürklere bağlı idi. Bu bakımdan her de kadar Arap akınları sırasında şehirli halk Soğdlu olup, ganimet peşinde koşan Arap askerleri asıl aolarak Soğdlu şehirlilere, tüccarlara dokunmuş, zararı onlara verip, göçebe Türklerle pek ilgileri olmamış ise de, sonuçta Araplarla savaşanlar da Göktürk bağlı Türk askerler olmuştur.

Soğdların bugünkü temsilcileri Taciklerdir. Tacikler yarıya yakın oranda Türk karışık olmakla birlikte, sonuç olarak İrani bir millettir. Buna karşın Arap ve Moğol akınları ile Soğd/Doğu İranilerin Türklerle karıştığı veya Türklerle beraber göç ettiği de tarihi muhtemel gerçeklik olup, bu insanların dillerini koruyan kısmını Zazalar olarak tahmin etmek mümkün olmakla birlikte, Zazalarda da yoğun bir şekilde Türk karışımına rastlamak şaşırtıcı olmayacaktır.           

Çevrimdışı Kapgan

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 182
  • 21
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #137 : 06 Mart 2024, 04:00:58 »
Mehmet Bey, Ön Bulgarlar'ın anavatanlarının bugünkü Türkmenistan ve Özbekistan olduğu bilgisini hangi kaynaktan edindiniz? Sadece Bulgarlar değil, "r"li Türkçe konuşan herhangi bir Türk halkının, bahsettiğiniz bölgede tarihin bir döneminde yaşadığına dair kanıt var mı?

Çevrimdışı mehmet05

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1497
  • 134
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #138 : 06 Mart 2024, 08:06:29 »
Mehmet Bey, Ön Bulgarlar'ın anavatanlarının bugünkü Türkmenistan ve Özbekistan olduğu bilgisini hangi kaynaktan edindiniz? Sadece Bulgarlar değil, "r"li Türkçe konuşan herhangi bir Türk halkının, bahsettiğiniz bölgede tarihin bir döneminde yaşadığına dair kanıt var mı?

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/352662

Çevrimdışı mehmet05

  • DefenceTurk
  • *
  • İleti: 1497
  • 134
  • DefenceTurk.com
Ynt: Sohbet odası
« Yanıtla #139 : 06 Mart 2024, 11:28:48 »
Ön Türk tarihi bizim için gerçekten bilinmezlikler ile dolu. Ama Türkçe, Sümerce, Macar ilişkileri düşünülüp, antik Türkçe ile antik Moğolca arasında bağın, bu bağlardan çok daha zayıf olduğu değerlendirildiğinde, Türkçe'nin dolayısıyla Türklüğün doğduğu toprakların Güney Urallar ile Türkmenistan -Ozbekistan arası topraklar olması ihtimali bence daha yüksek. Bu bakımdan Türkler İndo -Aryan kültürden farklı olmakla beraber, ilk olarak bu bölgede kendisine has bir bölge halkları geçiş toplumu oluşturmuş olabilir. Tarihi ve genetik kanıtlar, İpek ve baharat yollarının bronz çağı ve öncesinde de önemli göç ve ticaret yolu olduğunu ortaya koyuyor. Türkleri doğu Asyalı olarak kabul eden görüş ise bana göre dil ve genetik olarak cuvalliyor. Her ne kadar çekik göz Orta Asya'da yaygın ise de, Moğollar ile sonradan karıştıkları belli bir iki Türk halkı dışında Türklerin genelde Moğol C genini taşımamaları, yine tüm doğu Asya halklarında olan Çin O geninin Türklerde bulunmaması, tüm Doğu Asya dilleri en az %50 Çince kelime içerirken Türkçede hemen hemen hiç Çince kelime olmaması, Moğolca ile antik kelime ortaklığının çok zayıf olması ve ayrıca Türkçe'nin kendisine has tarım kelimeleri olup, ürünlerin Doğu Asya'da rastlanan ürünler olmaması Türklerin doğu Asya kökenli olma ihtimalini zayıflatıyor. Doğu Asya'lı ve özellikle kuzey doğu Asya ile karışmış isek de burada asıl olarak doğuş noktasını, Türk kültürünün ilk meydana geldiği yeri ifade etmeye çalışıyorum.
« Son Düzenleme: 06 Mart 2024, 11:30:42 Gönderen: mehmet05 »