Asker istedi de hükümet teskere vermedi mi, ya da hükümet teskere verdi de askere kullandırmadı mı? ya da hükümet teskere verdi de asker mi kullanmadı?
Yazı yazıyorsunuz ama benlininizle değil tamamen bilinçaltındaki birikimlerle yazıyorsunuz.
O zaman size şu yakışır, 'Evet hükümet teskere verdi ama operasyonda yaptırmadı'...
Oldumu ? rahatmısınız? egonuz tatmin oldu mu? kendinizi daha yüksek gördünüz mü? herkesden daha ileri oldunuz mu?
Ne kadara siyasete batmışsınız... Varsa derdiniz gidin seçimlerde çıkarın hıncınızı. ha yapamıyorsanız da herşeyi bilen adam ayağı yapmayacaksınız... bu ülke sizden ibaret değil. Bazıları nasıl size gözyumuyor sabır gösteriyorsa sizde bazılarına aynı tavrı sergileyeceksiniz.
Yok yapamıyorum derseniz buralara yazmayın, gidin Taraf a köşe yazarı olun..o zaman belki birileri sizi dinler...
Gerçekler neden bu kadar acı geliyor? Nereden kaynaklanıyor bu kuyruk acısı? Neden siyasete bulaşıyor oluyoruz gerçeği birilerinin yüzüne vurunca?
Hükümet yetkisini en son ne zaman kullandı? Güneş Operasyonunda diye hatırlıyorum. O zaman da mecburiyetten yapmadı mı? Asker de yetki verilsin gerekeni yaparız demişti. Artan terör olayları sonucunda milletin artan tepkisine karşı daha fazla dayanamamıştı. Hatırlamak isteyenler hatırlayabilir.
Sürekli demokrasiden bahsedilir. Ama demokrasiden bahsedenler nedense kendilerini veya desteklediklerini eleştirdiklerinde düşman kesilir. Nasıl demokrasiyse bu. Genel olarak şu kabul edilemiyor: Bir ülkede kötü giden herşeyden, o kötü gidenleri düzeltmeyi vaad ederek seçilenler sorumlu tutulurlar. Bunu kabul ederek göreve talip olurlar ve göreve başlarlar. Bu ülkenin her vatandaşı, gerçekleşmeyen her vaat için, devletin yerine getirmediği her sorumlukluk için, ülkesi için gördüğü her tehlike için birilerine bunun nedenlerini sorma, gerektiğinde sorgulama hakkına sahiptir. Çünkü en büyük sorumluluk onlara aittir. BU ÜLKE SADECE BU ÜLKEYİ YÖNETENLERİN VE DESTEKÇİLERİNİN DEĞİL, TÜM MİLLETİNDİR. Demokrasi bunu gerektirir.
Askerin görevi de sınırlar ötesinde ülkeyi yönetenlerin verdikleri direktiflere bağlıdır. Bu sadece bizde değil, bütün dünyada böyledir. Üstelik asırlardır, yeni de değil. Bu bilginin dışında sorumluluğu başkalarının üzerine yıkıp hesap sormak zır cehaletten başka birşey değildir