Bize baskı yaptıkları için seçimlerden sonra demokratların gitmesini, cumhuriyetçilerin gelmesini isteyen kitle ile yakın geçmişte bizi F-35 projesinden çıkartan cumhuriyetçilerin yönetimden ayrılmasını isteyen kitle aynı kitle. Bunlar akıntıya göre dümen çeviren, laf ebeliği yapan, Amerikan siyasi ve strateji yönetimi hakkında zerre bilgisi olmayan boş kitle!
ABD bu şekilde baskı yaparak bize büyük iyilik yapıyor. Eğer bugüne kadar bize istediğimiz her şeyi vermiş olsalardı, biz sadece yol yaptık, tünel açtık, köprü yaptık, toplu konut yaptık vs inşaat işleriyle övünen insanların yoğun olduğu bir toplumda monoton bir hayata devam ederdik. Başımızda kim olursa olsun durum aynı olurdu, sadece renk değiştiridi!
Oysa şimdi ısrarla bu milletin sinir uçlarına baskı yaparak bizi uyandırıyorlar. Neredeyse hemen hegün bir gerilim, hergün bir macera... Mecbur kaldığımız için savunma sanayimizi hızla geliştriyoruz, enerjide bağımsız olmaya çalışıyoruz, ekonomiyi güçlendirmeye çalışıyoruz, üretimi artırmak için uğraşıyoruz vs. Milletimizi alıştırılan ataletten kurtarmak için ille birilerinin sırtımızda sopa kırması lazım. Bu nedenle aslında ABD ve saz arkadaşlarına teşekkür etmek gerek.
Bu arkadaşların 100 yıl önceki yöneticileri çok daha kurnazlardı. Uzun süre Türk milletini uyutabildiler. Bu milleti yok etmek için büyük fırsat yakalamışlardı. Ancak Göksel Plan mı dersiniz, yoksa Yaratıcı mı dersiniz , ne derseniz deyin bu oyunda bize en büyük kartı verdiler: Mustafa Kemal Atatürk. O bu milleti uyandırdı ve kurtardı. Özüne döndürmeye çalıştı. O büyük kaos içerisinde bu ülkeyi kurdu ve ilk 10 yıl içerisinde müthiş verim sağladı. Onun aramızdan ayrılışından sonra herşey yavaş sayılmayacak bir hızda eski monotonluğuna döndü.
Oysaki o aramızdan ayrılırken anahtarı bize bırakmıştı: "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
Bunu çoğunluk anlayamadı!