Gönderen Konu: Çanakkale Boğazı'nda Yatan DUMLUPINAR Denizaltısı  (Okunma sayısı 3279 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SKYWOLF

  • SKYWOLF
  • Genel Yetkili
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 44317
  • 615
Çanakkale Boğazı'nda Yatan  DUMLUPINAR Denizaltısı



Akdeniz''de yapılan NATO tatbikatına katılan 1. İnönü ve Dumlupınar denizaltı gemileri, manevraların ardından Gölcük''e dönmek üzere yola çıktılar. Yıl 1953... 4 Nisan pazar günü....................

Gün henüz ağarmamışken Çanakkale Boğazı''na giriş yapan iki denizaltı gemisi, olacaklardan habersiz eve dönüyordu. sakin geçen yolculuk saat 02.10 sularında Dumlupınar için son buldu.

Dumlupınar, Naraburnu açıklarına yaklaşırken geminin güvertesinde süvari kıdemli yüzbaşı Sabri Çelebioğlu, Üsteğmen Kemal Ünver, üsteğmen Hüseyin Yumuk, Astsubay Hüseyin Akış ve Astsubay Hüseyin İnkaya bulunuyordu.

Ancak Çanakkale Boğazı''nın sularında sessiz sedasız ilerleyen tek gemi Dumlupınar değildi. İstanbul yönünden gelen İsveç bandıralı ‘‘Naboland’’ şilebi de aynı dakikalarda Naraburnu açıklarına gelmişti. kaptanlığını Oscar Lorentzon''un yaptığı naboland ile dumlupınar, birkaç dakika sonra korkunç bir gürültüyle çarpışacak ve bu çarpışma Eceabat sahilinde dahi duyulacaktı.

Astsubay Hüseyin İnkaya, nöbetçi olmamasına karşın vardiya dışı görevine devam ediyordu. Nara önlerine gelinirken rotada dikkatini çeken değişiklik üzerine köprü üstüne çıktı. tam bu sırada güvertede bulunan sekiz kişi, ne olduğunu anlayamadan suya yuvarlandı.

Naboland, Dumlupınar’a tam baş tarafından bindirmişti. çarpışmanın gürültüsü eceabat limanı''nda demirlemiş olan gemilerce de duyuldu. darbenin şiddetine dayanamayan Dumlupınar, birkaç saniye içinde Çanakkale boğazı''nın karanlık ve soğuk sularına gömüldü.

Denizaltının tüm elektriği kesilmişti. gemilerinin baş taraftan itibaren su aldığını gören denizciler hızla kıç torpido dairesine doğru harekete geçti. kıç torpidoya varana kadar da arkadaşlarının birçoğunu kaybettiler. Dumlupınar batarken sadece 22 denizci de kıç torpido dairesine ulaşmayı başarmıştı. Dumlupınar ilk şehitlerini böylelikle vermiş oldu.

Aynı gece Eceabat limanı''nda demirli bulunan gümrük motorundaki personel, acil olarak kaza mahalline çağırıldı. gümrük motoru, Naboland''dan atılan tahlisiye sandallarına çıkmış ve can yeleklerine sarılmış Dumlupınar mürettebatını görerek motora aldı ve Çanakkale’de hastaneye ulaştırdı.

Gün ağarmıştı. balıkçı tekneleri, Dumlupınar’ın batarken su yüzüne fırlattığı haberleşme şamandırasını gördü. gümrük motorunun ikinci çarkçısı Selim Yoludüz şamandıraya uzandı ve üzerindeki yazıyı okudu:

‘‘Deniz kuvvetlerine bağlı Dumlupınar Denizaltısı burada battı. kapağı açın ve denizaltıyla irtibat kurun.’’

Yoludüz kapağı açtı, şamandıranın içindeki ahizeyi kaldırdı ve ümitle ‘‘alo’’ dedi.

Telefondaki ses, ‘‘Buyrun, ben Astsubay Selami’’ dedi.

Beklediği karşılığı alan Selim Yoludüz, astsubay Selami''ye ne durumda olduklarını sordu. astsubay Selami, geminin 15 derece sancak yönünde yatık ve elektriğin kesik olduğunu, 22 kişi olarak kıç torpido dairesine girebildiklerini söyledi.
Sağ kalan 22 kişiyi kurtarmak için herkes seferber oldu. Bu arada oksijeni idareli kullanmaları için, gereksiz yere konuşmamaları, şarkı Türkü söylememeleri ve sigara içmemeleri konusunda uyarılar yapıldı.
Selim Yoludüz ‘‘endişelenmeyin. kurtaran yolda. sizi oradan çıkaracağız’’ dedi.

Astsubay Selami''nin cevabı, Selim Yoludüz''ün kulağına ve kalbine işledi:

‘‘Ailelerimize selam söylüyoruz. bizi kurtaracağınızdan eminiz.

vatan sağ olsun...’’


Bu, astsubay Selami''nin boğazın yüzeyindekilerle yaptığı ilk konuşma oldu.

Saatler süren kurtarma çalışmalarının sonunda, umutların tükendiği anda karanlıkta bekleyen 22 kişiye, herşey yine aynı sözcüklerle anlatıldı; konuşabilirler, Türkü söyleyebilirler ve hatta sigara bile içebilirler.

Saat 11:00 sularında olay Mahaline gelen kurtaran gemisinin tüm çabaları sonuçsuz kaldı. bir süre sonra bir konuşma daha yapmak için şamandıranın başına gidildi ve ahize kaldırıldı. ahizenin diğer ucundan sadece dualar, ezan sesleri ve iniltiler geliyordu. saat 15:00 sularında ise muhabere şamandırasını tutan telefon kablosu koptu. bir daha Dumlupınar mürettebatından haber alınamadı.

Şamandıradaki telefon hattının öbür ucundan, tüm Türkiye, denizaltıda tevekkülle ölüme yapılan hüzünlü ama başı dik Türküsünü dinledi.

Ah bir ataş ver cigaramı yakayım
Sen salın (sallan) gel ben boyuna bakayım
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği

Ah vur ataşı gavur sinem ko yansın
Arkadaşlar uykulardan uyansın
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği

“ ARTIK BiRER CiGARA YAKALIM MI KUMANDAN …"

<a href="http://www.dailymotion.com/video/x668vq_selma-gecer-ah-bir-atay-ver-2-kanal_music" target="_blank" class="aeva_link bbc_link new_win">http://www.dailymotion.com/video/x668vq_selma-gecer-ah-bir-atay-ver-2-kanal_music</a>
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com