Gönderen Konu: YUNANİSTAN TRAKYA ÜZERİNDEN TÜRKİYE'YE SALDIRACAKTI....  (Okunma sayısı 4161 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Subutay

  • Bölüm Yetkilisi
  • DefenceTurk
  • *****
  • İleti: 231
  • 0
Alıntı
Yunanistan, Trakya üzerinden Türkiye'ye saldıracaktı!"


      ABD Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs krizini de içeren 1973-76 dönemine ait Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan arşivlerini kamuoyunun bilgisine açtı. Arşivlerde yer alan resmi bir istihbarat raporunda, Türkiye’nin Kıbrıs’taki 1’inci Barış Harekatı’nın ardından Yunanistan’ın, Trakya üzerinden Türkiye’ye saldırmayı düşündüğü belirtildi.
      Raporda, ABD istihbaratının, 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’taki Rum darbesini önceden belirleyemediği için darbenin engellenemediği, Türkiye’nin 20 Temmuz’daki 1’inci Barış Harekatı’nın ise istihbarat birimlerince günü dahil tespit edilmesine karşın, Washington tarafından önlenemediği dile getirildi.
      Toplam 873 sayfadan oluşan arşivlerde, en belirgin konu olarak Kıbrıs krizi yer alırken, yayımlanan belgeler, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’in Türk, Yunan, Kıbrıs ve İngiliz liderleriyle ve ABD başkanlarıyla görüşmelerinin metinlerini, Kissinger’in bakanlığının ve diğer Amerikan kurumlarının üst düzey yetkilileriyle toplantılarının tutanaklarını, Ankara, Atina ve Lefkoşa’daki büyükelçiliklerle yapılan yazışmaları ve bazı değerlendirme raporlarını kapsıyor.
      Belgelerin büyük çoğunluğu kamuoyunun bilgisine sunulurken, bazı belgelerde bazı cümle ve paragrafların, hala devam eden hassasiyetten dolayı gizlilik derecelerinin kaldırılmadığı ve sansürlendiği görüldü.
 
70’li yıllardan 70’li yıllardan itibaren dünya siyasetinin gündemine oturan Kıbrıs krizi ABD’yi büyük ölçüde sarsan Watergate skandalının sonucunda Başkan Richard Nixon’ın istifa ettiği ve yerine yardımcısı Gerald Ford’un geçtiği çok kritik bir döneme rastladı…

İSTİHBARAT SIKINTISI ……



      Arşivlerde yer alan en ilginç belgelerden biri olan, ABD istihbaratı tarafından hazırlanarak dönemin Merkezi Haberalma Dairesi (CİA) başkanı William Colby’ye sunulan "Ocak 1975" tarihli raporda, Kıbrıs krizi, ABD istihbarat kuruluşlarının performansı açısından değerlendirildi.
      Raporda, Kıbrıs’ta Yunan cuntası tarafından desteklenen darbenin hazırlıklarının yapıldığı 3-15 Temmuz 1974 tarihleri arasında Amerikan istihbaratının, bu darbenin geleceğini göremediği, dolayısıyla da Kıbrıs’ta o dönem Devlet Başkanı olan Başpiskopos Makarios’un devrilmesinin önlenemediği ve Washington’ın bu duruma tamamen hazırlıksız yakalandığı yazıldı.
      Raporda, hazırlıkları 15-20 Temmuz arasında yapılan Türkiye’nin 1’inci Barış Harekatı’nin ise ABD istihbaratı tarafından "günü bile belirlenerek" Dışişleri Bakanlığı’a iletildiği, ancak bu bilginin kendisine ulaşmadığını ileri süren Dışişleri Bakanlığının önlem almaması yüzünden Türkiye’nin müdahalesinin engellenemediği kaydedildi.

      Değerlendirme raporunda, 20-25 Temmuz arasında ise Atina’nın, Kıbrıs’a mukabele olarak Türkiye’ye Trakya üzerinden saldırmayı düşündüğü, ancak ABD istihbaratının, bu gelişmeyi ayrıntılarıyla önceden belirlediği anlatıldı. Bu bölümde, ABD’nin ne önlem aldığına ilişkin hane ise gizliliği hala kaldırılmadığı  için sansürlendi.
      Raporda, Türkiye’nin 1-15 Ağustos arasında sürdürdüğü 2’nci Barış Harekatı’nın hazırlıklarının ise ABD istihbaratı tarafından tespit edilemediği, dolayısıyla bunun da önlenemediği ifade edildi.

     "DARBECİ SAMPSON, GORİL TİPLİ BİR GANGSTER"……

 Arşivlerdeki belgelerde, Kıbrıs krizi döneminde tarihlerine göre şu ilginç gelişmeler ve açıklamalar aldı. 15 Temmuz 1974: Kıbrıs’taki Rum darbesinin hemen ardından ABD’nin Atina
      Büyükelçisi Joseph Tasca, Dışişleri Bakanlığına gönderdiği telgrafta, "Darbeyi (Yunan cuntası lideri Dimitrios) Yoannides’in yaptırdığı açık" ifadesini kullandı.
      16 Temmuz 1974: Yine ABD’nin Atina büyükelçiliği tarafından bakanlığa
      gönderilen telgrafa göre, Kissinger tarafından Atina’nın niyetini öğrenmesi için görevlendirilen Tasca, Yoannides ile görüştüğünde cunta lideri "küplere bindi", masayı yumrukladı, yere bardaklar atıp kırdı, "15 Temmuz’da Kıbrıs, komünistlerin eline düşmekten kurtarıldı" diye bağırdı ve bu konuyu Türkiye ile hiç görüşmediğini söyledi. 17 Temmuz 1974: Tasca, bakanlığına gönderdiği değerlendirmede, Rum darbesinin elebaşısı Nikos Sampson’u, "goril tipli bir gangster" olarak nitelendirdi. 17 Temmuz 1974: ABD’nin Ankara Büyükelçisi William Macomber, bakanlığına gönderdiği telgrafta, adadaki Türklerin durumunun bariz şekilde kötüleştiğini ve Ankara’nın birkaç gün içinde müdahale edebileceğini yazdı. 17 Temmuz 1974: Kissinger, Başkan Nixon ile telefon görüşmesinde, aslında "komünistlere ve Doğu Bloku’na dayanan" Makarios’un devrilmesinin "pek fena olmadığını" belirterek, "Kıbrıs’ı ne Makarios, ne de o adam (Sampson) yönetmeli" dedi. Nixon da Kissinger’a, çözüm yönünde "ne uygunsa onu yapması" talimatını verdi. 18 Temmuz 1974: ABD Dışişleri Bakanlığınca yapılan değerlendirmede, birinci önceliğin, olası bir Türk müdahalesini ve Kıbrıs’ta iç savaşı engellemek olduğu vurgulandı. 20 Temmuz 1974: Türkiye’nin 1’inci Barış Harekatı’nı başlatmasının hemen ardından Savunma Bakanı James Schlesinger, telefonda görüştüği Kissinger’a, "Türkler, artık adanın bir bölümünü ele geçirmeden durmaz" dedi. Kissinger ise yanıt olarak, "Hayır. Türkler, Sampson olmadan statükoya dönmeyi kabul edeceklerini söylüyor. Eğer Türkler adanın bir parçasını isterse ’çifte enosis’ için çalışmalıyız" diye konuştu.
     
          "TÜRKLER İYİ SAVAŞIR, GÜÇLÜDÜR

20 Temmuz 1974: CIA başkanı Colby, Kissinger’a, "Artık amaç Yunanistan’ı savaşa sokmamak olmalı" dedi ……………………………………………………………………………………………………..
      21 Temmuz 1974: Nixon, Kissinger’a, "Rumlar galiba pek savaşmıyor" dedi.
      Kissinger da "Türkler iyi savaşır, güçlüdür" diye konuştu. ABD Dışişleri Bakanı, Yunanistan’ın savaşa girmemesi durumunda, sorunun fazla büyümeyeceğini, savaş çıkması durumunda ise ABD’nin iki ülkeye de silah vermeyi durdurması gerektiğini ve böylece iki ülkenin uzun süre çarpışamayacağını savundu…………………………………………………………..

.      21 Temmuz 1974: Başbakan Bülent Ecevit, telefonla görüştüğü Kissinger’a,
      Türkiye’nin ateşkese hazır olduğunu söyledi. Kissinger da "ertesi gün Yunanistan’da darbe olacağını ve Türk-Yunan savaşı tehlikesinin hala sürdüğünü" anlattı.
      22 Temmuz 1974: Yunanistan’da cunta devrildi ve yönetime, sürgünde
      yaşayan deneyimli politikacı Konstantin Karamanlis geldi. 23 Temmuz’da da ateşkes ilan edildi. 23 Temmuz 1974: Kissinger, kurmaylarına, "Makarios’un geri gelmesi çıkarlarımıza uymaz. Türkleri çıkarmak için SSCB’ye başvurabilir" dedi. Bu arada Watergate skandalından dolayı ABD’de Nixon istifa etti, yerine Ford başkan olarak göreve başladı. -’İNGİLİZLERİN TÜRKİYE’Yİ TEHDİDİ APTALCA"- 9 Ağustos 1974: Kissinger, yeni Başkan Ford’a, "İngilizler, Yunanistan’a tam destek veriyor ve Türklere karşı askeri eylem tehdidinde bulunuyor. Bu hayatta duyduğum en aptalca şeylerden biri" dedi. 15 Ağustos 1974: Türkiye’nin 2’nci Barış Harekatı başladı. 15 Ağustos 1947: Kissinger, kurmaylarına, "Türklerden uzaklaşmamamız gerek. Türkler, bir sonraki Orta Doğu savaşında sorun çıkarabilir" dedi. 15 Ağustos 1974: Ecevit, Kissinger’a, ertesi gün New York saatiye 12.00’da ateşkes ilan edileceğini bildirdi. 15 Ağustos 1974: Yunanistan’ın yeni lideri Karamanlis, telefonla görüştüğü Kissinger’dan Türkleri Kıbrıs’tan çıkarmalarını istedi. 15 Ağustos 1974: Kissinger, kurmaylarına, "Yunanlıların tarafına kaymamalıyız. Amerikan karşıtı olan bu ülkeyi (Yunanistan’ı) profesyonel şekilde desteklememeliyiz. Biz, askeri gücümüzü bir NATO müttefikine karşı kullanmayız" dedi. 19 Ağustos 1974: ABD’nin Lefkoşa büyükelçiliği önündeki bir Rum gösterisi sırasında ABD Büyükelçisi Rodger Davies, dışarıdan açılan ateş sonucu öldürüldü.
     
Kıbrıs Krizinden Yunanistan Sorumlu…

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kamuoyuna açıklanan, bakanlığın 1973-76 dönemine ait arşivlerinde yer alan belgelerde, dönemin Başkanı Gerald Ford’un, Kıbrıs krizinin patlak vermesinden tamamen Yunanistan’daki cunta yönetimini sorumlu tuttuğu görüldü.
      Belgelere göre Ford, 20 Ağustos 1974’te dönemin Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ile yaptığı görüşmede, "Hatırla, bu duruma Yunan hükümeti sebebiyet verdi ve bu, ABD ve dünya tarafından onaylanmadı. Yunanlılar, bunu yaptığında avantajlarını kullanamadı. Türkler ise bunu başardı dedi..
 Kıbrıs krizinin sonrasındaki dönemlere ait ilgili belgelerde de şu bilgiler yer aldı:
2 Ekim 1974: Kissinger, New York’ta görüştüğü sürgündeki Rum lideri
 Başpiskopos Makarios’a, Başkan Ford yönetiminin, Türkiye’ye karşı silah ambargosu ilan edilmesine karşı olduğunu bildirdi…
13 Kasım1974……………….Makarios, Kissinger’a, "Kıbrıs’taki Türk askerlerinin
sayısının azaltılması aslında bizim lehimize değil. Fazla asker, Türkiye’nın ekonomik problemlerini daha da artırdığı için daha iyi" dedi. Kissinger, "Bunu televizyon kameraları önünde de söyler misiniz?" diye sorunca Makarios, "Hayır" dedi. 7 Ocak 1975: ABD’nin Ankara Büyükelçisi William Macomber, Başkan Ford’un başkanlık ettiği bir toplantıda, ABD Kongresinin Türkiye’ye silah ambargosu ilan edilmesine yönelik adımlarından dolayı Türklerin çok kızgın olduğunu iletti. Kissinger, "Bunun (ambargonun) bedelini yıllarca ödeyeceğiz" diye konuştu. Ocak 1975 tarihli, ABD istihbaratı tarafından hazırlanarak CIA Başkanı William Colby’ye sunulan raporda, ABD istihbaratının, Rum darbesini önceden kestiremediği, Türkiye’nin ilk müdahalesinin ise günüyle belirlenmesine karşın ABD’nin buna karşı önlem alamadığı kaydedildi. Belgelerde şu bilgiler yer aldı: 1 Şubat 1975: Kissinger, silah ambargosu yanlısı ve Türkiye karşıtı Kongre üyelerine hitaben, "Bu adım, bir dış politika felaketi olur" dedi. Ancak Rum asıllı Kongre üyesi John Sarbanes, ambargonun 5 Şubat’ta uygulamaya girmesinde kararlı olduklarını anlattı. 5 Şubat 1975: Başkan Ford, Kongre kararı uyarınca ambargoyu uygulamaya koydu, ancak dile getirdiği muhalefet şerhinde, Türkiye’nin ABD’nin güvenliği için kilit önem taşıdığını ve bu adımın Orta Doğu’da durumu olumsuz etkileyeceğini belirterek komgreden kararı yeniden gözden geçirmesini istedi……………………………………..
ABD –Türkiye İlişkilerinde haşhaş krizi arşivlerin ait olduğu 1973-76 döneminde ayrıca haşhaş ekimi konusu Türk-Amerikan ilişkilerine damgasını vurdu…………………………………………….


      Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit hükümetinin göreve gelmesinin ardından ABD’nin Ankara Büyükelçisi Macomber, 15 Şubat 1974’te bakanlığına gönderdiği telgrafta, Türkiye’nin üç yıl önce yasakladığı haşhaş ekimini yeniden serbest bırakacağı konusunda uyarıda bulundu.
Ecevit de 2 Temmuz 1974’te haşhaş ekiminin, kontrollü olarak altı ilde ve Konya’nın bir bölümünde yeniden başlayacağını ABD tarafına bildirdi.
      Bu durumdan rahatsız olan ABD yönetimi, Kıbrıs krizinden dolayı tepkisini ölçülü tutarak, haşhaş ekiminin denetim altında tutulmaması ve bunun sonucu Türkiye’den kaynaklanan uyuşturucu kaçakçılığının artması durumunda yaptırım uygulanabileceğini belirtmekle yetindi.
      Bu arada, 1973 sonlarında Orta Doğu’da çatışmaların sürdüğü bir ortamda ABD, Türkiye’nin Sovyet askeri uçaklarına hava sahasını fazla açtığını dile getirerek buna tepki gösterdi.
3 Kasım 1973’te ABD’nin Ankara büyükelçisi Macomber, bakanlığına
 gönderdiği mesajda, Türkiye üzerinden Sovyet uçuşlarının olağanın çok üzerine çıktığını   kaydederek, bunun şaşırtıcı olduğu yorumunu yaptı

 
[/i][/b]

KAYNAK..24.12.2007
Milliyet.Com.tr
« Son Düzenleme: 27 Mart 2009, 21:41:48 Gönderen: Subutay »