Biz bu vatanı, harmanlarımızda, elimizdeki orakları atıp, alın teri döktüğümüz, sabırla büyüttüğümüz ekinleri çiğneyip, ezerek kurtarmaya koştuk. Ne geride bırakılan sarı başak taneleri, ne ana, ne baba, ne yar, ne evlat… Vatan vardı o an sadece ve hep “O” oldu sonrasında.
Aradan yıllar geçti, evet çok şey değişti; hükümetler, muhalefetler, yasalar, başbakanlar ve reisicumhurlar! Kendileri değiştikçe, yüreği “Vatan” diye çarpanları da değişti sandılar. Görmediler; çünkü bakmadılar. Duymadılar; çünkü dinlemediler. Acımadı yürekleri; çünkü yanmadılar, çünkü sevmediler, sahiplenmediler vatanı çünkü koltukları kadar.
Gitmedi onların evlatları cepheye… Korktular çünkü, gönderemediler! Korktukları için de boyun eğdiler, göz yumdular. “Açılım” dediler, “Birlik” dediler, “Ağlamasın analar” dediler. Yine gelip “ANALARA” sığındılar…
Analar ağlıyor bugün de, dün gibi! Ama korkmuyorlar ! Onlar “Bedelini öderiz yine de vazgeçmeyiz” , analarsa “Biz bedelini çoktan ödedik , bırakmayız” diyorlar.
Soruyoruz sizlere “Nedir vazgeçemediğiniz? ”
Siz ki, bir milletten vazgeçtiniz, o milletin onurundan vazgeçtiniz, vatandan vazgeçtiniz. Kekik kokulu köylerinin isimlerinden, Türkçemizden vazgeçtiniz. Geriye ne kaldı ki? Dürüst olun ve doğruyu söyleyin, nedir vazgeçemediğiniz?
Biz değil miyiz; daha haberi gelmeden gece rüyalarında, oğulun kendisinden “ŞEHİT” haberini alıp, kan oturmuş yüreğiyle uyanarak, sedir kenarlarında, avlularda, camlarda ağlayıp dua eden analar, yarlar? Biz değil miyiz “babam ne zaman gelecek?” diye soran şehidin kutsal miraslarına ne cevap vereceğini bilemeyip, düğümlenip kahrolanlar? Eşkiyaların kurşunuyla parçalanıp bu topraklara akan kanı, emeğiyle, sütüyle besleyen biz değil miyiz? O zaman hesabı da biz soracağız, bize vereceksiniz!
Vatanın elinden alınanlardır, anaların elinden alınanlar…
On oğul olsa sineden kopan, toprağa tohum olsun, bin olsun. Vatan sağolsun!
YAŞASIN VATAN, YAŞASIN TÜRK MİLLETİ !
Rüya MERİÇ
Hak ve Eşitlik Partisi
Kadın Kolları Başkanı