DefenceTURK.com

ULUSLARARASI SAVUNMA SANAYİ VE STRATEJİK DEĞERLENDİRMELER => Genel Askeri Konular Ve Stratejik Değerlendirmeler => Konuyu başlatan: BATTLESTAR - 11 Kasım 2023, 15:31:41

Başlık: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: BATTLESTAR - 11 Kasım 2023, 15:31:41
Evet bunu cevaplamak zor ama videoda osmanlı devletinin 15-16.yy'da savaş alanında sağladığı güç çarpanının günümüzde hangi ordularca sağlanabileceğini tespit etmişler. Güzel bir eğlence videosu olmuş.

http://youtu.be/W4rDGMIy6nM (http://youtu.be/W4rDGMIy6nM)
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: putty - 11 Kasım 2023, 15:41:01
Amariklaya İngilizler Fransızlar Portekizliler İspanyollar gitmiş oraları kolonileştirmiş. Hepsi haritada Atlantiğe kıyısı olan Amarika ile karşı karşıya ülkeler. Bir ülke daha vardı bu şekilde ama o gitmedi. Fas daki Osmanlı ülkesi. Niye donanma düzüp Amarikaya gidip oraları da biraz olsun ele geçirmedik. Oranın kaynaklarından mahrum kalınca Avrupa bizi parasıyla geçti. Bu sınırlar 1600 lü yıllardaki sınırlarımız Amerika biz İstanbulu aldıktan 40 yıl filan sonra keşfedildi. Kronolojiye bakarsak dünya amerika Avustralya yı okyanusları keşfederken biz askercilik oynamışız kusura bakmayın ama. Bu harita bu muhteşemlikteyken Avrupa Amarikayı tamamen istila etmişti ne anlatıyoruz

(https://yazgez.com/upload/photos/2022/04/92eNwpPYU6EzDW4v7Fc3_04_b7fad7c779bc692be9b3eca953f5b2a2_image.jpg)
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: DoganTuran - 11 Kasım 2023, 16:20:30
Selamlar,
2023'de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı "Ülkemiz topraklarını da içeren vadedilmiş topraklar hezeyanıyla nükleer silah kullanma tehditleriyle sabrımızı zorluyorlar." dediği bir zamandayız...
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Denizci16 - 11 Kasım 2023, 16:28:54
Amariklaya İngilizler Fransızlar Portekizliler İspanyollar gitmiş oraları kolonileştirmiş. Hepsi haritada Atlantiğe kıyısı olan Amarika ile karşı karşıya ülkeler. Bir ülke daha vardı bu şekilde ama o gitmedi. Fas daki Osmanlı ülkesi. Niye donanma düzüp Amarikaya gidip oraları da biraz olsun ele geçirmedik. Oranın kaynaklarından mahrum kalınca Avrupa bizi parasıyla geçti. Bu sınırlar 1600 lü yıllardaki sınırlarımız Amerika biz İstanbulu aldıktan 40 yıl filan sonra keşfedildi. Kronolojiye bakarsak dünya amerika Avustralya yı okyanusları keşfederken biz askercilik oynamışız kusura bakmayın ama. Bu harita bu muhteşemlikteyken Avrupa Amarikayı tamamen istila etmişti ne anlatıyoruz

(https://yazgez.com/upload/photos/2022/04/92eNwpPYU6EzDW4v7Fc3_04_b7fad7c779bc692be9b3eca953f5b2a2_image.jpg)

+1 anlatılmayan gerçeklikler.
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Denizci16 - 11 Kasım 2023, 16:31:29
Selamlar,
2023'de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı "Ülkemiz topraklarını da içeren vadedilmiş topraklar hezeyanıyla nükleer silah kullanma tehditleriyle sabrımızı zorluyorlar." dediği bir zamandayız...

Kim bizi tehdit edebilir ki biz NATO ülkesiyiz ve topraklarımızda NATO'ya ait b61 nükleer silahları var ve iddaalara göre bu nükleer silahların bir kısmının tamamen kullanımı bize ait.
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Denizci16 - 11 Kasım 2023, 16:37:55
Sn. Battlestar osmanlı silahlarından bahsederken özellikle tüfeklerden bize arkebüslerden bahsedibilir misiniz? Tarih öğretmeni olduğunuz için soruyorum.
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Yasar - 11 Kasım 2023, 18:33:40
Amariklaya İngilizler Fransızlar Portekizliler İspanyollar gitmiş oraları kolonileştirmiş. Hepsi haritada Atlantiğe kıyısı olan Amarika ile karşı karşıya ülkeler. Bir ülke daha vardı bu şekilde ama o gitmedi. Fas daki Osmanlı ülkesi. Niye donanma düzüp Amarikaya gidip oraları da biraz olsun ele geçirmedik. Oranın kaynaklarından mahrum kalınca Avrupa bizi parasıyla geçti. Bu sınırlar 1600 lü yıllardaki sınırlarımız Amerika biz İstanbulu aldıktan 40 yıl filan sonra keşfedildi. Kronolojiye bakarsak dünya amerika Avustralya yı okyanusları keşfederken biz askercilik oynamışız kusura bakmayın ama. Bu harita bu muhteşemlikteyken Avrupa Amarikayı tamamen istila etmişti ne anlatıyoruz

(https://yazgez.com/upload/photos/2022/04/92eNwpPYU6EzDW4v7Fc3_04_b7fad7c779bc692be9b3eca953f5b2a2_image.jpg)

+1 anlatılmayan gerçeklikler.

Bu kadar abartmayın bu Osmanlı’yı ve bu fetih işlerini. Bu harita yanlış bir defa. Fas’ı çok uğraşmalarına rağmen fethedemedi Osmanlı. Cezayir’in de kıyı kesimlerinde hükümranlığı var. Fas’ta bir ara kendi Vasalı olarak bir krallık oluşturmaya çalıştı ama olmadı. Sudan’ı ise Kavalalı Mehmet Ali Paşa almıştır.
Osmanlı, Suudi Arabistan’ın orta kesimlerine hiç gitmedi. Yemenin güney bölgelerini alamadı (bilhassa stratejik Aden’i alamadı). Karadeniz’in doğusunda belli bir süre egemenliği var. Buraları asıl, İran’daki Türkler daha çok yönettiler. İran’ı da bu kadar derinlemesine hiç bir zaman işgal etmedi Osmanlı. Kısa bir süre için Tebriz’e girdi. Sonra ayrıldı. Bugünkü İran ve İran/Irak sınırı asıl sınırdı. Arabistan’ın doğusunda Kuveyt ve güneyini hiç bir zaman işgal etmedi Osmanlı. Kuveyt 1520’lerde Portekiz kolonisiydi. 1800lerde Osmanlı tehdidi altında kalan Kuwait, İngiliz İmparatorluğu koruması altına girdi. Osmanlı’nın Arap yarımadasının Doğu’sunda tek işi, Katar emirliğine asker gönderip diş güçlerden korunmasına yardımıdır.
Avrupa’ya gelince, işgal edilen topraklarda tam bir hükümranlık sağlanmamıştır. Macaristan’a bir Türk vali atanmış. Bir garnizon asker bırakılmış, Macar birisi yeni kral olarak seçilmiş ve Osmanlı’ya vergi vermiştir. Aynısı Sırbistan için de geçerlidir. Macaristan’ı 140 sene, Romanya’yı 300 sene, Sırbistan’ı 400 yıl işgal etmiş olmalarına rağmen Osmanlı hükümranlığı tam olarak uygulanmamıştır. Bazı savaşlarda Sırp birlikleri gelip Osmanlı safında savaşsa da (Ankara savaşı gibi) bunlar genel de sırp kralının kızkardeşi ile olan evlilik nedeniyle destek alınmasıdır.

İngilizler Hindistan’da çok daha kısa kalmalarına rağmen Hint tümenler oluşturmuşlar ve bölgesel ve denizaşırı savaşlarda bu tümenleri kullanmışlardır. Hindistan’ın kanuni ikinci dili İngilizcedir hala. Biz ise devşirme yeniçeri birlikleri dışında (ki son zamanlarda Anadolu çocukları da yeniçeri olarak kaydediliyordu) işgal edilen topraklardaki halkı kullanmamışız. Dilimizi ve kültürümüzü aşılayamamışız. Senede bir defa sefer yapıp vergi toplayıp geri dönmüşüz. Bulgarlar ve Macarların özü Türk olmalarına rağmen bunları tekrar Türkleştirme yerine kendi hallerine bırakmışız. Sonra da adamlar bize düşman olmuşlar.

Osmanlı’nın Doğu Avrupa’yı işgali enteresandır, iki büyük veba salgını yıllarına denktir. 1350’li yıllarda Orta ve Batı Avrupa nüfusunun %40’ını kaybetmiştir. 1500 ve 1600’lü yıllarda iki defa daha veba büyük kırım yaratmıştır. Şans eseri, Osmanlı’yı teğet geçmiştir bu hastalık.

Muhteşem dediğimiz Kanuni, gitmiş Orta Avrupa’ya ve Viyana kapılarına yürümüş. Asıl düşman halbuki Kuzey Doğu’da. Rusya üzerine yürüseydi ya! 1571’de Kırım Hanı Devlet Giray, bir miktar Osmanlı birlikleriyle ve Büyük bir Kırım ordusuyla Moskova’ya girmiş ve Moskova’yı yakıp yıkmıştır. Talan hoşuna gidince ikinci sene gene gitmiş ama bu sefer mağlup olmuşlardır. Halbuki Moskova’yı o gün alıp işgal etse ve ayrılmasa, bugün Rusya olmayacaktı.
O dönemin en güçlü ordusuna sahip, bir söylentiye göre 400bin atlısı olan Kanunı’nin ordusu, 1540’larda tüm Rusya’yı işgal edebilir, ve bugün kurmaya çalıştığımız Türk birliğini kurabilirdi. 1552’deki Kazan hanlığının Ruslar tarafından işgali ve Kazan Türklerinin soykırıma uğramaları engellenebilirdi. Tüm Rusya Ural’ların doğusuna kadar Türk olurdu.

Osmanlı’nın ekonomisi sefer ve vergi sayesinde ayakta duruyordu. Halkından yeterli gelir alamıyordu. Habsburglar ise tam tersine iyi bir vergi sistemi ile kuvvetli ekonomiyle ordularını güçlendirmişler ve 1600’lerden sonra bize karşı neredeyse her savaşı kazanmışlardır. Habsburglar’ın kuruluşu da Osmanlı’yla aynı yıllara denktir. İkisi de 1918’de yok olmuşlardır.

https://www.youtube.com/watch?v=KuwanQyGKHw (https://www.youtube.com/watch?v=KuwanQyGKHw)
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: baryshx - 11 Kasım 2023, 20:09:18
Osmanlı'daki Türklük ve İslam hassasiyetini sadece Yunanistan ve Bulgaristan'a bakarak anlayabiliriz. 500-600 yıl hakim olunan bir ülkenin dili nasıl Türkçe olmaz, dini nasıl İslam olmaz? Sevgi pıtırcığı bir imparatorluk muydu? O zaman bu İmparatorluk olmaz...Hani fetih kafir ülkeyi İslam yapmak için yapılırdı?

Söyleyince de o kadar saygılıydı ki dine, dile, milletlere falan deniyor. Tam komedi...

Bugün ermeni, rum ve yahudi kökenliler niye Osmanlı'yı istiyor sizce, onlar niye rahatsız Türkiye'den? (Mesela Türk ve Türkiye düşmanı Sevan Nişanyan tam bir Osmanlı aşığıdır) Çünkü bunlar Osmanlı'da kraldı. Bütün yönetim, ticaret ve devlet aygıtları ellerindeydi. Diğer tüm Türkler, kürtler, Çerkezler v.b. İnsan yerine bile konulmuyordu.

https://x.com/Mehmet66725437/status/1722956790533341628?s=20

Osmanlı için önemli olan saltanatlık ve onun devamı. Yani, kendi ailelerinin ikbali, millet umurlarında bile değil.

Sevr'de de bunu görebiliriz. Onlar için İç Anadolu ve Karadeniz'de küçük bir bölge bile yeterli. Yeter ki saltanatlık devam etsin.

https://x.com/Saka_larr/status/1315981128621318145?s=20

"1897 tarihinde, bir ingiliz gezgini şunları söylüyordu: "Türk adı nadiren kullanılır, onun iki yolda kullanıldığını işittim; ya bir ırkı ayırt eden deyim olarak, örneğin bir köyün 'Türk' veya Türkmen' olup olmadığını sorarsın, ya da bir hakaret deyimi olarak, örneğin ingilizce söyleyeceğin 'eşek kafalı' anlamında, 'Türk kafa' diye homurdanırsın."
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: sahin1 - 11 Kasım 2023, 20:14:05
Bu bölümün başlığı ile içeriği arasında uyumsuzluk olduğunu görüyorum. Başlık: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de yaşasaydı Ne Olurdu? İçerik ise genel bir Osmanlı eleştirisi.
Bence başlığı değiştirelim.
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: mehmet05 - 11 Kasım 2023, 21:31:06
Osmanlı tartışmalarına baktığımda şaşırıyorum. İnsanlar bir devleti ne zannediyorlar. Devlet organizasyonunu irdelemeden nasıl sadece askeri güç, savaş ve toprak üzerinden tartışmalara giriyorlar. Tabi o zaman kimsenin ayakları yere basmıyor. Konu gerçek dışı mecralara taşınıyor.

 
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Archangel99 - 11 Kasım 2023, 21:49:52
Konu ne? Yazılan ''bazı'' yorumlar ne?

Osmanlı'nın en güçlü dönemleri Yavuz Sultan Selim Han ve Kanunu Sultan Süleyman Han'ın dönemleridir. Bugün ABD ne ise o günde Osmanlı o'ydu. Bu açıdan ele aldığımız zaman Birleşik Devlet ordusunun gücü neyse Osmanlı'nın gücü de o olurdu. İstediği her ülkeye yaptırım yapabilir, istediği her bölgede askeri operasyon düzenleyebilirdi. Çıkarlarını her ülkeye dayatabilecek güce sahipti.

Fransa Kralı'na emir veren, Avusturya Arşidük'ünü Osmanlı sadrazamına denk gören, 3 kıtada hüküm süren bir devletin ABD'den bile güçlü olma ihtimali hayli fazlaydı.

Osmanlı zirve dönemimde günümüz tabiriyle bir süper güçtü. Gerek ekonomik, gerekse askeri anlamda dünyanın en güçlü devletiydi.

Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: putty - 11 Kasım 2023, 21:55:18
Osmanlı en kudretli zamanında bile tek ayağı çukurda bir imparatorluktu maalesef. İç isyanlar çekişmeler mücadeleler dengeler kardeş kavgaları taht kavgaları krizler hiç bir dönemde huzur bulmadı gelecek korusu yaşamadığı bir dönem olmadı. Ayrıca başkasının yurdunda demografik dezavantajlar ile bir Türk devleti kurmak çok zor işti. Çumhuriyetin ilk yılında bile Ege de demografik denge yarı yarıya Hristiyan idi. Bir sihirli küre Sultan Süleyman a bu günkü devleti gösterse çok şükür yarabbi başarmışız derdi sevinirdi bu sınırlarda bu devletin devam ettiğini gördüğünde. O zamanı yaşayanların başka bildiği bir şeyde koca koca imparatorlukların kolaycacık tarihten silinebildiği gerçeği idi. Bir ters rüzgar esiyordu ne Roma be Bizans ne Hun ne Cengizhan duramıyordu yıkılıyordu o çağın normali zaten buydu. Bu yüzden emin olun Osmanlı en kudretli döneminde bile şu anki Türkiye ye imrenirdi. Osmangazi den beri bu devletin en tantanalı en ihtişamlı dönemi Cumhuriyet dönemidir. Bakmayın o koca sınırların olduğu devirlere o sınırlar Anadolu'ya kadar çekilirken zaman kazanma amaçlı ileri hatlarımızdı işini de yaptı çok değerli iki yüz yıl kazandırdı bize. Sınırlarımızı Anadolu'da kursaydık burası bize yeter deseydik çoktan tarihten silinmiştik. Gidebildiğimiz kadar gittik savaşa savaşa geri çekildik Anayurdu tesis edebildik. Elin Anadolu'sunda anayurt kurmak muhteşem bir başarıdır. Dünyanın en güzel vatanı Amarikadır sonra Fransa'dır sonra burasıdır. Millet Arabistan da Arap devleti Türkistan'da Türk devleti kuramazken biz elin gavurunun topraklarında çok şükür Türk devleti kurabildik
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: M.B.T - 11 Kasım 2023, 22:00:55
Osmanlı en kudretli zamanında bile tek ayağı çukurda bir imparatorluktu maalesef. İç isyanlar çekişmeler mücadeleler dengeler kardeş kavgaları taht kavgaları krizler hiç bir dönemde huzur bulmadı gelecek korusu yaşamadığı bir dönem olmadı. Bir sihirli küre Sultan Süleyman a bu günkü devleti gösterse çok şükür yarabbi başarmışız derdi sevinirdi bu sınırlarda bu devletin devam ettiğini gördüğünde. O zamanı yaşayanların başka bildiği bir şeyde koca koca imparatorlukların kolaycacık tarihten silinebildiği gerçeği idi. Bir ters rüzgar esiyordu ne Roma be Bizans ne Hun ne Cengizhan duramıyordu yıkılıyordu o çağın normali zaten buydu. Bu yüzden emin olun Osmanlı en kudretli döneminde bile şu anki Türkiye ye imrenirdi. Osmangazi den beri bu devletin en tantanalı en ihtişamlı dönemi Cumhuriyet dönemidir. Bakmayın o koca sınırların olduğu devirlere o sınırlar Anadolu'ya kadar çekilirken zaman kazanma amaçlı ileri hatlarımızdı işini de yaptı çok değerli iki yüz yıl kazandırdı bize. Sınırlarımızı Anadolu'da kursaydık burası bize yeter deseydik çoktan tarihten silinmiştik. Gidebildiğimiz kadar gittik savaşa savaşa geri çekildik Anayurdu tesis edebildik. Elin Anadolu'sunda anayurt kurmak muhteşem bir başarıdır. Dünyanın en güzel vatanı Amarikadır sonra Fransa'dır sonra burasıdır
:)
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Gökbörü - 11 Kasım 2023, 22:11:33
Şimdiki sosyal, ekonomik, teknolojik imkan ve koşullar ile tarihi yorumlamak bizi yanlislara iter...

O zamanki koşul ve imkanlara göre, diğer imparatatorluklara kıyasla neyi daha iyi, neyi daha kötü yapmış ya da yapamamistir seklinde yaklasmak daha sağlıklı olur...

Başka çok uluslu imparatorluklar :

Hakim oldukları milletlere kendi dilini, dinini ne kadar başarılı şekilde kabul ettirmistir? (Örnek: Avusturya Macaristan İmparatorluğu sayesinde o bölgedeki herkes Almanca mi konuşuyor bugün?)

Hakim olduklari yerlerde düzen nasıl kurmustur, devlet otoritesini gercek anlamda tesis edebilmismidir ?
(Örnek Kutsal Roma İmparatorluğunun darmadağın yapisi ya da Avrupadaki Feodal düzen)

Sahip olduğu cografyanin ekonomik ve insani degerini ne kadar etkili kullanmistir?
(Örnek: Sınıflar arasında geçiş mümkünmudur? Meritokrasi varmidir?)

Kurulusundan 18. Yüzyıla kadar göreceli olarak Osmanlı, kıyasla bunu daha iyi başarmis, ancak daha sonra çok geriye düşmüştur...

Kendi dini-dili olayını gelince elma ile armudu karsilastirmayalim...

Batililar bunu büyük olcude
1. Devlet otoritesinin hatta kavraminin olmadığı ya da çok yazif olduğu Amerika ve Afrika kitasinda
2. Teknolojik olarak resmen arada yuzyillar kadar fark olan
3. Getirdikleri hastaliklar sebebiyle  nüfuslarin büyük oranda kendiliginden eridigi
4. Ne dil, ne din, ne de kültürel olarak bir birlik oluşturamamis
5. Sanayii ve ekonomik altyapısı kendilerine kıyasla yok sayılacak...

Rakiplere karşı nispeten yakın ve modern çağ sayılabilecek 18. Yüzyılın ikinci yarısı ve 19. Yüzyılda yapmıştır..

Osmanlı'nın bulunduğu yere, karşılaştığı rakiplere, Avrupa ve orta doğudaki oturmuş sosyolojik yapilara, dinlere,yani genel ortama bakarsanız yukarıda yazdiklarimla daglar kafar fark olduğu açıktır

Baska bir açıdan bakalım...acaba Osmanlı'nın herkesi Türk ve Müslüman yapacak gücü varmıydi? Atıyorum 16. 17.yuzyilda herhangi bir devletin böyle bir kapasitesi varmiydi? (Avrupadaki 30 yil savaslarina bir bakin).
Böyle bir politika uygulasa bu kadar buyuyebilirmiydi ya da uzun soluklu olabilirmiydi? Birde böyle düşünmek lazim

Uzun lafin kisasi, 21 yüzyıl imkanları, düşünce yapısı ve beklentileri ile 400 sene öncesini eleştirmek kolay...
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: putty - 11 Kasım 2023, 22:33:39
Biz İstanbul'u aldıktan 40 yıl sonra Amarika keşfedildi Avustralya filan keşfedildi yani 1500 lü yılları 1600 lü yılları bir hayal edin dünya başka dünyalara yelken açmıştı gemiler dolusu servet Avrupa'ya akıyordu. Biz ise askerin maaşını ödeme derdindeydik en ihtişamlı zamanlarda bile. Bakma Türkten toprak almak kolay değil diye sınırları koruduk yoksa tablo az çok düşünen görür hiç bir dönem iyi değildi. Portekiz'in İspanyol'un kıtalar keşfettiği Arjantin'i Brezilyayı Amerika'yı filan sömürdüğü istila ettiği yıllarda biz balkanda bir kırsal yeri aldık diye coşmayalım hiç. Gemiler dolusu gümüş altın geliyordu o vakit ülkelere biz ise Mısır dan gelecek vergi ile yeniçerinin maaşını denkleştirirsek seviniyorduk. Kronolojik olarak bir hayal edin 1500 de İngiltere Hollanda Portekiz İspanya nelerle meşguldü biz nelerle meşguldük. O tabloda hangi muhteşem Süleyman mutlu olurdu ki.
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: mehmet05 - 11 Kasım 2023, 22:45:39
Osmanlı 2. Murat/Fatih Dönemine kadar, asıl olarak Osmanlı Sülalesine ve Türk Aşiretlerine dayanıyordu denilebilir.

Bu dönemden sonra özellikle Fatih Döneminde , Roma/Bizans imparatorluk kültürünün örnek alınması ile, Protestan Hristiyan dini yapı yerine Müslümanlık yanısıra tek tanrılı dinlere saygı yapısına geçildi. O dönemde zaten milliyetçilik diye bir kavram olmamakla, imparatorluk dönemi ve Yeniçeri Ocağı merkezli askeri ve bürokratik yapıya geçilmekle, Türklerin önemi imparatorlukta gittikçe daha geriye atılmaya başladı öyle ki Türkler İstanbul'a izinle girebiliyorlardı.

İşin gerçeği zamanla Osmanlı iki ana güç üzerinde duruyordu. Padişah ve Yeniçeri Ocağı/Enderun. Padişahlar, Yeniçeriler ile kökleri olmayan sadece kendilerine bağlı/sadık asker ve bürokratlar oluşturmak istemişlerdir. Ancak Yeniçeri Ocağının yapısı dikkatli incelendiğinde, Yeniçeri Kullarının aslında hiç de öyle masum olmadıkları, çok ciddi bir güç ve siyaset odağı oldukları anlaşılabilecektir. Öyle ki, Yeniçeriler başlangıcından beri bir sendika gibi, padişahla maaş pazarlığı yapıp uzlaşmadığında kazan kaldırıyordu. Devletin güçlü ve savaşlardan zaferle döndüğü dönemlerde bu pek problem olmasa da, savaşlarda ganimet geliri peşinde koşan yeniçerilerin ; yerli yersiz sefere çıkılması istemleri ile saraya isyan etmesi, işine gelmeyen paşaları, hatta padişahları yerlerinden edilmesi, hatta infazlarını sağlaması, esnafları haraca bağlaması, kahvehaneler işleterek, buralarda uyuşturucu satmaları (4. Murat'ın  yasaklarının önemli bir sebebi suç odağı olmuş yeniçeri ocağının ıslah edilmesi amaçlıdır) gibi problemleri vardır. Islah kabul etmeyen, disiplin ve kurumsallıktan uzaklaşan, dönemin modern askerlik gereklerinden uzak ve bunlara direnen Yeniçeri Ocağı, bir dönem geldi ki bizzat kendisi devlet için en büyük tehdit haline geldi. Öyleki Genç Osman'a tecavüze varan yozlaşma ve tehdit, imparatorluğun üzerinde durduğu sacayaklarından birindeki saklatlığı ortaya koymaktadır.

Diğer taraftan devlet benim, benim devletim diyen Padişahların ise kurumsal olarak gücü sadece Yeniçeri/Enderun ile zaman zaman paylaşması ve/veya gücü onlar aracılığı ile kullanması bakımından ise,  Osmanlı'Padişahlarının uzun zaman gücü kendi sülalesi içinde bile paylaşmadığı, bu bakımdan kurumsallaşamadığını söylemek de mümkündür. Yani Osmanlı fazlası ile bireysel olarak Padişahın yetenek ve gücü ile yeniçeri ocağının yetenek ve gücüne mahkum kalmaktadır. Oysa devlet yapısının sistematik olup, kurumsal sistemin devleti yönetmesi gerekmektedir. İnsan müdahalesi ancak daha iyi bir yapı kurmak (modernize etmek) veya sistemin çarkları bozulduğunda gerekli olmalıdır.  Devletlerin sistematik yapısı yüzyıllar geçip, iletişim, ulaştırma geliştikçe daha da ilerledi. Şimdiki modern devlet yapılarına geldik. Osmanlı imparatorlukların düşmanı olan milliyetçilik akımları doğmadan demografik olarak idare etti. Askeri olarak ise 1700ler sonrası hızla geri kalmaya başladı. İşin gerçeği Osmanlı çöken yeniçeri sistemi yerine 1850lere kadar etkili bir ordu kuramadı. O tarihte modern ve eğitimli ordu yapılanmaları modern eğitim ve mühendislik anlayışları ile başlamış ise de, zaten daha önce başlamış olan milliyetçiliğin imparatorlukları yıkan akımları karşısında etkisiz kaldı.   İmparatorluk kurumsallaşma, sitem bakımından da ayanlarla gücün paylaşılmasından başlayarak azınlıklara haklar gibi girişimlerde bulunmuş ise de, bunlar ancak yerel derebeyleriin güç kazanıp, milliyetçi akımların daha da güçlenmesinden başka işe yaramamıştır.

Aslında eğitimsiz bir kişi olup, ancak çok zeki bir insan olduğu belli olan, ve dönemi, toplumu Osmanlı'dan çok daha iyi okuduğu belli olan (kinaye ama ben eğitimsiz ve okuma yazma bilmediği söylenen Kavalalı'nın okuma yazma bilmediğini düşünmüyorum. sadece kendisi bunu saklamış olabilir) Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın düzensiz yedek birliklerde askerlikten paşalığa yükselişi ve dönemi olayları incelerseniz Osmanlı'nın o dönem acıklı halini daha iyi anlarsınız. Kısa zamanda Osmanlı'dan çok daha eğitimli ve modern bir ordu hazırlayan Mehmet Ali Paşa'nın Suudi Haşimi isyanından Yunan isyanına kadar isyanları bastırırken, sonradan Osmanlı sözünde durmadı diyerek Kütahya'ya kadar ilerlemesi karşısında Osmanlı'nın ilk olarak Kürt Aşiretlere askeri güç olarak mecbur kalması, ardından paşasına yenilen Osmanlı'yı biz de yenebiliriz diye Kürtlerin de isyana başlaması, zamanla devlet yanlısı Kürtler anlayışının Hamidiye Alaylarına dönüşmesi ile bu kuvveti elinde bulunduranların yol açtıkları sorunlar ve halen bu gücün ve derebeyliklerinin özlemi içinde bulunmaları, daha derinlemesine işin dini boyutu

Bir yerde halen devlet kurumu ve sistem sınavını veriyor, güç savaşları yaşanıyor. Bu noktada belki Putty'nın A tip, B tipi noktasına da geliyoruz. Ama Osmanlı'nın yaşadığı bu süreçleri anlamadan, devlet kurumu ve sistematiğini anlamadan,  modern devlete kötü gözle  bakmak, ancak o birilerinin aşırı güçlü olup, devletin aslında zayıf olduğu günlere özlem olabilir. Özellikle Türk Halkının bunu çok iyi anlaması, irdelemesi gerekmektedir.   Devlet kurumu, hukuk, sistem çok önemlidir. Şahıslar geçicidir. İngiliz İmparatorluğu, kuruluşundan beri 4-5 imparatorluk sülalesi değişmiştir. Ama devlet değişmemiştir. Çünkü Magna Cartasından başlayarak Anayasası, kurumsallığı vardır. Devletin kurumsallığı, kral veya sülalesinin ötesindedir. Osmanlı'da ise devlet,  öylesine padişahın şahsına bakar ki, bırakın sülale değişmesini, kardeş, kardeş çocuğu  bile tehdit görülüp, katli kanunlaştırılmıştır. 
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: putty - 11 Kasım 2023, 23:00:34
Bir beğeni ateşledim memet
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Denizci16 - 11 Kasım 2023, 23:09:22
Şimdiki sosyal, ekonomik, teknolojik imkan ve koşullar ile tarihi yorumlamak bizi yanlislara iter...

O zamanki koşul ve imkanlara göre, diğer imparatatorluklara kıyasla neyi daha iyi, neyi daha kötü yapmış ya da yapamamistir seklinde yaklasmak daha sağlıklı olur...

Başka çok uluslu imparatorluklar :

Hakim oldukları milletlere kendi dilini, dinini ne kadar başarılı şekilde kabul ettirmistir? (Örnek: Avusturya Macaristan İmparatorluğu sayesinde o bölgedeki herkes Almanca mi konuşuyor bugün?)

Hakim olduklari yerlerde düzen nasıl kurmustur, devlet otoritesini gercek anlamda tesis edebilmismidir ?
(Örnek Kutsal Roma İmparatorluğunun darmadağın yapisi ya da Avrupadaki Feodal düzen)

Sahip olduğu cografyanin ekonomik ve insani degerini ne kadar etkili kullanmistir?
(Örnek: Sınıflar arasında geçiş mümkünmudur? Meritokrasi varımdır?)

Kurulusundan 18. Yüzyıla kadar göreceli olarak Osmanlı, kıyasla bunu daha iyi başarmis, ancak daha sonra çok geriye düşmüştur...

Kendi dini-dili olayını gelince elma ile armudu karsilastirmayalim...

Batililar bunu büyük olcude
1. Devlet otoritesinin hatta kavraminin olmadığı ya da çok yazif olduğu Amerika ve Afrika kitasinda
2. Teknolojik olarak resmen arada yuzyillar kadar fark olan
3. Getirdikleri hastaliklar sebebiyle  nüfuslarin büyük oranda kendiliginden eridigi
4. Ne dil, ne din, ne de kültürel olarak bir birlik oluşturamamis
5. Sanayii ve ekonomik altyapısı kendilerine kıyasla yok sayılacak...

Rakiplere karşı nispeten yakın ve modern çağ sayılabilecek 18. Yüzyılın ikinci yarısı ve 19. Yüzyılda yapmıştır..

Osmanlı'nın bulunduğu yere, karşılaştığı rakiplere, Avrupa ve orta doğudaki oturmuş sosyolojik yapilara, dinlere,yani genel ortama bakarsanız yukarıda yazdiklarimla daglar kafar fark olduğu açıktır

Baska bir açıdan bakalım...acaba Osmanlı'nın herkesi Türk ve Müslüman yapacak gücü varmıydi? Atıyorum 16. 17.yuzyilda herhangi bir devletin böyle bir kapasitesi varmiydi? (Avrupadaki 30 yil savaslarina bir bakin).
Böyle bir politika uygulasa bu kadar buyuyebilirmiydi ya da uzun soluklu olabilirmiydi? Birde böyle düşünmek lazim

Uzun lafin kisasi, 21 yüzyıl imkanları, düşünce yapısı ve beklentileri ile 400 sene öncesini eleştirmek kolay...
+1
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Denizci16 - 11 Kasım 2023, 23:10:06
Osmanlı en kudretli zamanında bile tek ayağı çukurda bir imparatorluktu maalesef. İç isyanlar çekişmeler mücadeleler dengeler kardeş kavgaları taht kavgaları krizler hiç bir dönemde huzur bulmadı gelecek korusu yaşamadığı bir dönem olmadı. Ayrıca başkasının yurdunda demografik dezavantajlar ile bir Türk devleti kurmak çok zor işti. Çumhuriyetin ilk yılında bile Ege de demografik denge yarı yarıya Hristiyan idi. Bir sihirli küre Sultan Süleyman a bu günkü devleti gösterse çok şükür yarabbi başarmışız derdi sevinirdi bu sınırlarda bu devletin devam ettiğini gördüğünde. O zamanı yaşayanların başka bildiği bir şeyde koca koca imparatorlukların kolaycacık tarihten silinebildiği gerçeği idi. Bir ters rüzgar esiyordu ne Roma be Bizans ne Hun ne Cengizhan duramıyordu yıkılıyordu o çağın normali zaten buydu. Bu yüzden emin olun Osmanlı en kudretli döneminde bile şu anki Türkiye ye imrenirdi. Osmangazi den beri bu devletin en tantanalı en ihtişamlı dönemi Cumhuriyet dönemidir. Bakmayın o koca sınırların olduğu devirlere o sınırlar Anadolu'ya kadar çekilirken zaman kazanma amaçlı ileri hatlarımızdı işini de yaptı çok değerli iki yüz yıl kazandırdı bize. Sınırlarımızı Anadolu'da kursaydık burası bize yeter deseydik çoktan tarihten silinmiştik. Gidebildiğimiz kadar gittik savaşa savaşa geri çekildik Anayurdu tesis edebildik. Elin Anadolu'sunda anayurt kurmak muhteşem bir başarıdır. Dünyanın en güzel vatanı Amarikadır sonra Fransa'dır sonra burasıdır. Millet Arabistan da Arap devleti Türkistan'da Türk devleti kuramazken biz elin gavurunun topraklarında çok şükür Türk devleti kurabildik

+1
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Denizci16 - 11 Kasım 2023, 23:11:14
Osmanlı 2. Murat/Fatih Dönemine kadar, asıl olarak Osmanlı Sülalesine ve Türk Aşiretlerine dayanıyordu denilebilir.

Bu dönemden sonra özellikle Fatih Döneminde , Roma/Bizans imparatorluk kültürünün örnek alınması ile, Protestan Hristiyan dini yapı yerine Müslümanlık yanısıra tek tanrılı dinlere saygı yapısına geçildi. O dönemde zaten milliyetçilik diye bir kavram olmamakla, imparatorluk dönemi ve Yeniçeri Ocağı merkezli askeri ve bürokratik yapıya geçilmekle, Türklerin önemi imparatorlukta gittikçe daha geriye atılmaya başladı öyle ki Türkler İstanbul'a izinle girebiliyorlardı.

İşin gerçeği zamanla Osmanlı iki ana güç üzerinde duruyordu. Padişah ve Yeniçeri Ocağı/Enderun. Padişahlar, Yeniçeriler ile kökleri olmayan sadece kendilerine bağlı/sadık asker ve bürokratlar oluşturmak istemişlerdir. Ancak Yeniçeri Ocağının yapısı dikkatli incelendiğinde, Yeniçeri Kullarının aslında hiç de öyle masum olmadıkları, çok ciddi bir güç ve siyaset odağı oldukları anlaşılabilecektir. Öyle ki, Yeniçeriler başlangıcından beri bir sendika gibi, padişahla maaş pazarlığı yapıp uzlaşmadığında kazan kaldırıyordu. Devletin güçlü ve savaşlardan zaferle döndüğü dönemlerde bu pek problem olmasa da, savaşlarda ganimet geliri peşinde koşan yeniçerilerin ; yerli yersiz sefere çıkılması istemleri ile saraya isyan etmesi, işine gelmeyen paşaları, hatta padişahları yerlerinden edilmesi, hatta infazlarını sağlaması, esnafları haraca bağlaması, kahvehaneler işleterek, buralarda uyuşturucu satmaları (4. Murat'ın  yasaklarının önemli bir sebebi suç odağı olmuş yeniçeri ocağının ıslah edilmesi amaçlıdır) gibi problemleri vardır. Islah kabul etmeyen, disiplin ve kurumsallıktan uzaklaşan, dönemin modern askerlik gereklerinden uzak ve bunlara direnen Yeniçeri Ocağı, bir dönem geldi ki bizzat kendisi devlet için en büyük tehdit haline geldi. Öyleki Genç Osman'a tecavüze varan yozlaşma ve tehdit, imparatorluğun üzerinde durduğu sacayaklarından birindeki saklatlığı ortaya koymaktadır.

Diğer taraftan devlet benim, benim devletim diyen Padişahların ise kurumsal olarak gücü sadece Yeniçeri/Enderun ile zaman zaman paylaşması ve/veya gücü onlar aracılığı ile kullanması bakımından ise,  Osmanlı'Padişahlarının uzun zaman gücü kendi sülalesi içinde bile paylaşmadığı, bu bakımdan kurumsallaşamadığını söylemek de mümkündür. Yani Osmanlı fazlası ile bireysel olarak Padişahın yetenek ve gücü ile yeniçeri ocağının yetenek ve gücüne mahkum kalmaktadır. Oysa devlet yapısının sistematik olup, kurumsal sistemin devleti yönetmesi gerekmektedir. İnsan müdahalesi ancak daha iyi bir yapı kurmak (modernize etmek) veya sistemin çarkları bozulduğunda gerekli olmalıdır.  Devkletleirn sistematik yapısı yüzyıllar geçip, iletişim, ulaştırma geliştikçe daha da ilerledi. Şimdiki modern devlet yapılarına geldik. Osmanlı imparatorlukların düşmanı olan milliyetçilik akımları doğmadan demografik olarak idare etti. Askeri olarak ise 1700ler sonrası hızla geri kalmaya başladı. İşin gerçeği Osmanlı çöken yeniçeri sistemi yerine 1850lere kadar etikil bir ordu kuramadı. O tarihte modern ve eğitimli ordu yapılanmaları modern eğitim ve mühendislik anlayışları ile başlamış ise de, zaten daha önce başlamış olan milliyetçiliğin imparatorlukları yıkan akımları karşısında etksiz kaldı.   İmparatorluk kurumsallaşma, sitem bakımından da ayanlarla gücün paylaşılmasından başlayarak azınlıklara haklar gibi girişimlerde bulunmuş ise de, bunlar ancak yerel derebeyleriin güç kazanıp, milliyetçi akımların daha da güçlenmesinden başka işe yaramamıştır.

Aslında eğitimsiz bir kişi olup, ancak çok zeki bir insan olduğu belli olan, ve dönemi, toplumu Osmanlı'dan çok daha iyi okuduğu belli olan (kinaye ama ben eğitimsiz ve okuma yazma bilmediği söylenen Kavalalı'nın okuma yazma bilmediğini düşünmüyorum. sadece kendisi bunu saklamış olabilir) Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın düzensiz yedek birliklerde askerlikten paşalığa yükselişi ve dönemi olayları incelerseniz Osmanlı'nın o dönem acıklı halini daha iyi anlarsınız. Kısa zamanda Osmanlı'dan çok daha eğitimli ve modern bir ordu hazırlayan Mehmet Ali Paşa'nın Suudi Haşimi isyanından Yunan isyanına kadar isyanları bastırırken, sonradan Osmanlı sözünde durmadı diyerek Kütahya'ya kadar ilerlemesi karşısında Osmanlı'nın ilk olarak Kürt Aşiretlere askeri güç olarak mecbur kalması, ardından paşasına yenilen Osmanlı'yı biz de yenebiliriz diye Kürtlerin de isyana başlaması, zamanla devlet yanlısı Kürtler anlayışının Hamidiye Alaylarına dönüşmesi ile bu kuvveti elinde bulunduranların yol açtıkları sorunlar ve halen bu gücün ve derebeyliklerinin özlemi içinde bulunmaları, daha derinlemesine işin dini boyutu

Bir yerde halen devlet kurumu ve sistem sınavını veriyor, güç savaşları yaşanıyor. Bu noktada belki Putty'nın A tip, B tipi noktasına da geliyoruz. Ama Osmanlı'nın yaşadığı bu süreçleri anlamadan, devlet kurumu ve sistematiğini anlamadan,  modern devlete kötü gözle  bakmak, ancak o birilerinin aşırı güçlü olup, devletin aslında zayıf olduğu günlere özlem olabilir ancak. Özellikle Türk Halkının bunu çok iyi anlaması, irdelemesi gerekmektedir.   Devlet kurumu, hukuk, sistem çok önemlidir. Şahıslar geçicidir. İngiliz İmparatorluğu, kuruluşundan beri 4-5 imparatorluk sülalesi değişmiştir. Ama devlet değişmemiştir. Çünkü Magna Cartasından başlayarak Anayasası, kurumsallığı vardır. Devletim kurumsallığı, kral veya sülalesinin ötesindedir. Osmanlı'da ise devlet,  öylesine padişahın şahsına bakar ki, bırakın sülale değişmesini, kardeş, kardeş çocuğu  bile tehdit görülüp, katli kanunlaştırılmıştır.
+1
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: baryshx - 12 Kasım 2023, 00:23:41
Uzun lafin kisasi, 21 yüzyıl imkanları, düşünce yapısı ve beklentileri ile 400 sene öncesini eleştirmek kolay...

400 sene önce yine de koca bir dünya devleti var.

2023 yılında Lozan'ı eleştirmenin dayanılmaz hafifliği yanında hiçbir şey. Bitmiş, bölünmüş bir ülke var.
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: putty - 12 Kasım 2023, 01:34:07
Osmanlı bir mucize gerçekleştirmiş elini bırakıp ayaklarını öpmek gerek Anadolu'da bir Türk devleti kurmak dünyanın en zor işiydi onu başardılar. O devletten geriye bu kadar bir Türk devleti kaldı diye üzülenler olabilir hiç ama hiç üzülecek bir şey yok en fazla zaten bu kadar kalırdı mucizenin zaten kendisi bu kadar büyük bir devleti dünya tarihinden koparabilmiş olmamızdır. Çadırlarla geldik dünyanın en gözde yerini Anadoluyu bizim yaptık mucize bu zaten. Bilmem kaç milyon km kareden bu kadar kaldı filan çok saçma zaten amaç bu devletti burası bizim elde edebileceğimiz neredeyse en büyük yurttur. Belki bir şeyler başka türlü olsa adalar Trakya filanda bizim olabilirdi üzüleceksek onlara üzülebiliriz ama Macaristanı Kudüs ü Libyayı nasıl kaybettik diye üzülmek çok anlamsız olur.
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Merzifonlu - 12 Kasım 2023, 02:35:33
Osmanlı tartışmasına, farklı bir perspektifle, ufak bir katkı yapayım. Kanuni döneminde dahi Osmanlı bütçesi cari açık veriyordu.

Cari açıkla, gelir-gider açığını karıştırmayın. 1527/1528 yıllarında, Osmanlı bütçesi fazla vermiştir örneğin. Yani devletin topladığı vergi, harcamasından fazlaydı. Ama yine de bütçe cari açık vermiştir, çünkü devletin harcadığı döviz, ticaret yoluyla kazandığından fazlaydı.

Ancak, o dönemde devlet enerji açığı vermediği için, cari açık önemli bir sorun değildi. Bugün ise enerji açığı verdiğimiz için, cari açık vermemiz ölümcül sonuçlar üretiyor.

Eğer bir gün, olur da cari fazla vermeyi becerirsek, emin olun, bu İstanbul'un fethi kadar tarihi bir olay olacaktır. Hatta bence, Türk tarihindeki en önemli kırılma anı olacaktır.
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Denizci16 - 12 Kasım 2023, 03:21:42
Osmanlı tartışmasına, farklı bir perspektifle, ufak bir katkı yapayım. Kanuni döneminde dahi Osmanlı bütçesi cari açık veriyordu.

Cari açıkla, gelir-gider açığını karıştırmayın. 1527/1528 yıllarında, Osmanlı bütçesi fazla vermiştir örneğin. Yani devletin topladığı vergi, harcamasından fazlaydı. Ama yine de bütçe cari açık vermiştir, çünkü devletin harcadığı döviz, ticaret yoluyla kazandığından fazlaydı.

Ancak, o dönemde devlet enerji açığı vermediği için, cari açık önemli bir sorun değildi. Bugün ise enerji açığı verdiğimiz için, cari açık vermemiz ölümcül sonuçlar üretiyor.

Eğer bir gün, olur da cari fazla vermeyi becerirsek, emin olun, bu İstanbul'un fethi kadar tarihi bir olay olacaktır. Hatta bence, Türk tarihindeki en önemli kırılma anı olacaktır.
+1
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: BATTLESTAR - 12 Kasım 2023, 10:49:05
Sn. Battlestar osmanlı silahlarından bahsederken özellikle tüfeklerden bize arkebüslerden bahsedibilir misiniz? Tarih öğretmeni olduğunuz için soruyorum.

Şimdi efenim;

Osmanlılar Barutla erken tanışmış ve bunu standartizeye yakın kullanabilmiş bir millettir. Arkebüzde bu işin ilk örnekleridir. Kosova savaşından sonra avrupadan öğrenilen bu icat ilk geldiğinde çok ilkel bir haldeydi.

Tüfekten daha çok el topu minvalindeydi. Ancak zamanla daha hafifledi; tetik tertibatı aslında ateşleme anlamında uzun süreli yanabilen bir fitilin barut dolu bir yatağa teması sonucu oluşan reaksiyonla ortaya çıkan basınçla misketin atılmasından kaynaklıydı.

Bu silahlar fitilli olduğu ve namluda bir ekstra delik olduğu için basınç erken düşüyor ve misket fazla uzağa gitmediği gibi yiv sistemi olmadığındanda moa'sı yani isabet oranı çok düşüktü. İlk kullanıldıkları sıralarda adam öldürmekten çok çıkan ses ve dumanla düşmanı korkutmaya yarıyordu.

Zamanla osmanlıların yılankavi dediğimiz s şekilli tetiği bulması, yani sizin fitili o S şekilli mekanizmanın ucuna takıp tetiği indirdiğinizde direkt olarak ateşleme yatağına değerek reaksiyonu başlatmasıyla doldurma işlemini biraz daha pratikleştirdiler.

Osmanlı Ordusunda arkebüzleri genelde acemiler ve kemankeş olmayan ortalar (alaylar) kullanmaktaydı. Bilindiği gibi kompozit Türk yayı yapımı zor, maliyetli ve uzun süren bir savaş aletidir. Üstüne üstlük kullanmayı öğrenmek yıllar gerektiren bir eğitimi gerektirir. Onu da geçtim daha uzun menzilli yüksek libre yayları kullanmak dahada ustalık gerektirir ki bunu başarmak biraz yetenek ve kültür ister.

Yeniçerilerde genelde balkan hristiyanları olduklarından yay kullanamayanları genelde arkebüs kullandılar. Fire by rank dediğimiz sıralı ateş osmanlı'da geç gelişsede volley fire dediğimiz baraj ateşi erken yıllardan kullanılan bir yöntemdi. Bilindiğinin aksine osmanlı ordusu genel karakterinde (bazı padişahlar ve komutanlar farklı kullanmış olabilir.) bir saldırı değil savunma ordusudur. Özellikle merkez kapıkulu ordusu savunma ordusudur.

Eyalet ordusu daha ofansif kullanılabilmektedir. Tımarlı sipahiler ve yanlarındaki cebelular düşmanı ok yağmuruna tutarak peşine takar ve merkez ordusunun menzilli silahları olan toplar, arkebüzler ve okların menzili içine çekerler. Düşman bir kere bu ateş menzili içine girdiğinde  zaten halihazırda çok adam kaybetmiştir. iki seçenek vardır ya osmanlı ordusuna cephe taarruuzu yapmak yada kaçmak. Ancak bu esnada onları bölgeye çeken sipahi ve cebelular kanatları ve bazende geriyi kapatmıştır.

Merkez ordusunun misket, top ve ok yağmuruna doğru hücuma kalkan düşman merkez ordunun ön saflarına yetişebilseler bile orada ilk mızraklı azaplar arkalarında ok-kılıç taşıyan azap piyadeleri akabinde teberli zırhlı yeniçeri ortaları onların arkasında arkebüz-yaylı piyade yeniçeriler ve en son ağır zırhlı seçkin tecrübeli yeniçerileri geçmek zorundaydılar. Düşman bütün bu safları yardığında artık tüfekli acemi oğlanları onlarıda aşarlarsa birbirine zincirli batarya topları ve son olarak bunlarıda aşarlarsa tarih kitaplarından bildiğimiz her birinin ayrı bir özel görevi olan ve esasında savaşta padişahın etrafında saf tutmuş 6 ağır süvari bölüğü olan ALTI BÖLÜK HALKI ile karşı karşıya kalacaklardı. Osmanlı merkez ordusu safları tam mevcudunda olduğu savaşlarda aşılması çok zor çelik bir duvardı.

Tekradan arkebüz meselesine döner ve toparlarsak. Avusturyalı sınır komutanlarının Osmanlı ordusunu tahlil ederek geliştirdikleri pike-shot-ligh cavalry doktini esasında kurulan orduların başarılı olması savaşlara yüksek sayıda arkebüzlü piyadenin gelmesine sebep verdi. Daha sonra arkebüse verilen bu önemle saat mekanizması ustalarının başından çıkan çakmaktaşlı tüfek mekanizması ateş anında namluda tek açık yönü ucu olarak bırakıyor, yağmurda fitilin sönme derdini ortandan kaldırıyordu. Daha fazla basınç daha uzun menzil demekti.

Ancak tozlu osmanlı coğrafyasında çakmaktaşlı tüfeklerin bakım istemesi ve yeniçerilerin bundan imtina etmeleri çakmaktaşlı tüfeğe uzun süre ayak diremelerine sebep oldu. Savaşlarda ellerindeki arkebüslerle çakmaktaşlı tüfek taşıyan ordulara karşı yenildikçe hepten tüfekten soğudular ve çakmaktaşlı tüfeklerin altın çağında ayakta tüfek atmayı frenklik (gavurluk) olarak gören yeniçeri ortaları vardı.

Ağızdan bir tüfeği kitlesel olarak kullanan bir ordu olmak için çok ciddi bir yanaşık düzen eğitimi, manevra eğitimi ve talim gerektirir. Yeniçerilerin bu eğitime mukavemeti, çakmaktaşlı tüfek mukavemeti ile birleşip, bunu yapabilen alternatif askeri yapılanmalar karşısında da isyan etmelerinden dolayı Osmanlı kara kuvvetlerini felç ettiler. Benzer bir bilgisizlik Osmanlı deniz kuvvetlerindeki yelkencilik, akıntı bilimi, seyir konularında da vardı. Kalyon mürettebatı, kaptanı bulmak çok zordu. Ama tabi onlar eğitime biraz daha az direnmekteydiler.

Esasen kapsüllü tüfeklerin ortaya çıkması light infantry akımı ile katı nizamda savaşma zorunluluğu kalksa denizde de buhar makineleri rüzgara ve akıntıya olan bağımlılığı kırsa da -ki bu Osmanlı ordusunun en büyük sorunlarıydı- yeni bir ordu kurulabilirdi. Ancak bu yenilikler oluştuğunda ne osmanlı ekonomisi o eski ekonomiydi nede endüstriyel kabiliyeti o eski kabiliyetti.
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Alp - 12 Kasım 2023, 13:09:31
Sn RE,

Bir kaç mesaj öncesinde ‘Dünyanın en güzel vatanı Amarikadır sonra Fransa'dır sonra burasıdır.’ dediğinizde, neden Amarika neden Fransa, özellikle neden Fransa, özelliği nedir? Merak ettim, yorumunuzu alabilir miyiz?
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: SKYWOLF - 12 Kasım 2023, 13:58:00
İlginç! Üç sayfa olmuş, konu başlığına uygun tek yorum bile yok!
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Kapgan - 12 Kasım 2023, 14:03:12
Ben soruyu tam olarak anlayamadım
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: tumucin - 12 Kasım 2023, 14:25:54
osmanli  öldü


Atatürkün Türkiyesi yasaaaaaaaaaaaaaaaa
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: ACE - 12 Kasım 2023, 20:07:24
Osmanlı iyiydi hoştu ama esasen otoritesi sınırlarının her yerinde aynı değildi. Mısır Hidivliği denen bir yapı var mesela son 100 sene ve kendisini Osmanlı Sarayıyla eşit otoritede görüyordu bir çok zaman.

Tarih bilgimiz ne yazık ki okullarda bize öğretilen Osmanlı tarihi olduğu için ve bir çok mağlubiyeti rezaleti yok sayıp sadece kurulma ve yükselme döneminin zaferlerini anlatan propoganda gibi bir tarihtir. Batının güzel tarafı tarih olarak yenilgiler yanlışlar ve hezimetler de işlenir ki bunlardan ders çıkarılsın.

Kaç kıtaya kaç kilometrekareye adını yazdırmak salt başarıysa bu konuda moğollar birinci sıraya oturur ama gel gelelim medeniyet açısından tarihi ele aldığımızda bilim, teknoloji, sanat akımları, şehirleşme, adalet vb bir çok konuda batının geçtiği basamakları halen geçebilmiş değiliz.

Osmanlı günümüze kadar gelseydi ne yazık ki bilim ve teknolojiye uzaklığı sebebiyle çökmeye yine mahkumdu.
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Merzifonlu - 12 Kasım 2023, 20:45:14
İlginç! Üç sayfa olmuş, konu başlığına uygun tek yorum bile yok!

Konu başlığının tartışılacak bir tarafı yok ki. Video, "1500'lü yılların Osmanlı Ordusu günümüzde var olsaydı, ormanda kaç kaplan gücünde olurdu?" tadında. Neyini tartışacağız bunun?
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: SKYWOLF - 12 Kasım 2023, 21:20:38
İlginç! Üç sayfa olmuş, konu başlığına uygun tek yorum bile yok!

Konu başlığının tartışılacak bir tarafı yok ki. Video, "1500'lü yılların Osmanlı Ordusu günümüzde var olsaydı, ormanda kaç kaplan gücünde olurdu?" tadında. Neyini tartışacağız bunun?

Savunma forumunda bunu tartışmak mı daha mantıklı, yoksa Osmanlı şunu yaptı, bunu yaptı die havanda su dövmek mi?

Size uyup bir konuya dikkat çekeyim o zaman.

https://www.haberturk.com/ramazan/haber/1093625-ikinci-bayezid-kolomba-he-deseydi-amerikada-simdi-turkce-konusulacakti (https://www.haberturk.com/ramazan/haber/1093625-ikinci-bayezid-kolomba-he-deseydi-amerikada-simdi-turkce-konusulacakti)

2. Beyazıd Kolomb'a inanmış olsaydı muhtemelen şu an ABD diye bir devlet olmayacaktı! Muhtemelen Amerika'da büyük bir Türk varlığı olacaktı. Ya da O topraklar için birinci dünya savaşı epey öne alınmış olacaktı. Orada bir Türk devleti olasılığını kabul edersek. Avrupa'dan uzakta, kullanılmamış kaynaklara sahip bir kıta üzerinde akılcı bir yönetimle var olsaydık, hem doğuda em batıda süpergüç olurduk. Tabi tarih bambaşka olurdu!
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: baryshx - 12 Kasım 2023, 21:38:39
İlginç! Üç sayfa olmuş, konu başlığına uygun tek yorum bile yok!

Konu başlığının tartışılacak bir tarafı yok ki. Video, "1500'lü yılların Osmanlı Ordusu günümüzde var olsaydı, ormanda kaç kaplan gücünde olurdu?" tadında. Neyini tartışacağız bunun?

Savunma forumunda bunu tartışmak mı daha mantıklı, yoksa Osmanlı şunu yaptı, bunu yaptı die havanda su dövmek mi?

Size uyup bir konuya dikkat çekeyim o zaman.

https://www.haberturk.com/ramazan/haber/1093625-ikinci-bayezid-kolomba-he-deseydi-amerikada-simdi-turkce-konusulacakti (https://www.haberturk.com/ramazan/haber/1093625-ikinci-bayezid-kolomba-he-deseydi-amerikada-simdi-turkce-konusulacakti)

2. Beyazıd Kolomb'a inanmış olsaydı muhtemelen şu an ABD diye bir devlet olmayacaktı! Muhtemelen Amerika'da büyük bir Türk varlığı olacaktı. Ya da O topraklar için birinci dünya savaşı epey öne alınmış olacaktı. Orada bir Türk devleti olasılığını kabul edersek. Avrupa'dan uzakta, kullanılmamış kaynaklara sahip bir kıta üzerinde akılcı bir yönetimle var olsaydık, hem doğuda em batıda süpergüç olurduk. Tabi tarih bambaşka olurdu!
Osmanlı yönetim politikalarına bakınca, orada sonunda bir Kızılderili devleti kurulurdu.

Osmanlı'nın veya günümüz Türkiye'sinin düşmanı olurlardı.

Osmanlı'nın önce devşirme politikalarından, azınlıkları kayırma politikalarında vazgeçmesi lazım gelirdi. Türk milliyetçiliği akımı başlatması gerekirdi padişahların.
Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Kapgan - 12 Kasım 2023, 22:25:13
2.Beyazıd zamanında dediğiniz gibi Amerika kıtasına çıkılsaydı bile kalıcı olamazdık. Biz asırlar boyunca hakim olduğumuz Kuzey Afrika'dan Güneye dahi inemedik, inmek için de pek meraklı değildik. Biraz indik Portekiz yanlısı yamyam kabileler bizim askerlerimizi yediler maalesef. Türk İmparatorluğu küçük görülecek bir devlet değil tabi ki. Bu devletin ordusunun karşısına yaklaşık bir buçuk asır ordu çıkamadı korkudan. Ama çok ciddi bir şeyler eksik bu devlette, o da bilim. Coğrafya, haritacılık vs.. Bunlar olmadan tutunamazsınız.

Başlık: Ynt: Osmanlı Ordusu En İyi Zamanlarını 2023'de Yaşasaydı Ne Olurdu?
Gönderen: Denizci16 - 12 Kasım 2023, 23:34:19
Sn. Battlestar osmanlı silahlarından bahsederken özellikle tüfeklerden bize arkebüslerden bahsedibilir misiniz? Tarih öğretmeni olduğunuz için soruyorum.

Şimdi efenim;

Osmanlılar Barutla erken tanışmış ve bunu standartizeye yakın kullanabilmiş bir millettir. Arkebüzde bu işin ilk örnekleridir. Kosova savaşından sonra avrupadan öğrenilen bu icat ilk geldiğinde çok ilkel bir haldeydi.

Tüfekten daha çok el topu minvalindeydi. Ancak zamanla daha hafifledi; tetik tertibatı aslında ateşleme anlamında uzun süreli yanabilen bir fitilin barut dolu bir yatağa teması sonucu oluşan reaksiyonla ortaya çıkan basınçla misketin atılmasından kaynaklıydı.

Bu silahlar fitilli olduğu ve namluda bir ekstra delik olduğu için basınç erken düşüyor ve misket fazla uzağa gitmediği gibi yiv sistemi olmadığındanda moa'sı yani isabet oranı çok düşüktü. İlk kullanıldıkları sıralarda adam öldürmekten çok çıkan ses ve dumanla düşmanı korkutmaya yarıyordu.

Zamanla osmanlıların yılankavi dediğimiz s şekilli tetiği bulması, yani sizin fitili o S şekilli mekanizmanın ucuna takıp tetiği indirdiğinizde direkt olarak ateşleme yatağına değerek reaksiyonu başlatmasıyla doldurma işlemini biraz daha pratikleştirdiler.

Osmanlı Ordusunda arkebüzleri genelde acemiler ve kemankeş olmayan ortalar (alaylar) kullanmaktaydı. Bilindiği gibi kompozit Türk yayı yapımı zor, maliyetli ve uzun süren bir savaş aletidir. Üstüne üstlük kullanmayı öğrenmek yıllar gerektiren bir eğitimi gerektirir. Onu da geçtim daha uzun menzilli yüksek libre yayları kullanmak dahada ustalık gerektirir ki bunu başarmak biraz yetenek ve kültür ister.

Yeniçerilerde genelde balkan hristiyanları olduklarından yay kullanamayanları genelde arkebüs kullandılar. Fire by rank dediğimiz sıralı ateş osmanlı'da geç gelişsede volley fire dediğimiz baraj ateşi erken yıllardan kullanılan bir yöntemdi. Bilindiğinin aksine osmanlı ordusu genel karakterinde (bazı padişahlar ve komutanlar farklı kullanmış olabilir.) bir saldırı değil savunma ordusudur. Özellikle merkez kapıkulu ordusu savunma ordusudur.

Eyalet ordusu daha ofansif kullanılabilmektedir. Tımarlı sipahiler ve yanlarındaki cebelular düşmanı ok yağmuruna tutarak peşine takar ve merkez ordusunun menzilli silahları olan toplar, arkebüzler ve okların menzili içine çekerler. Düşman bir kere bu ateş menzili içine girdiğinde  zaten halihazırda çok adam kaybetmiştir. iki seçenek vardır ya osmanlı ordusuna cephe taarruuzu yapmak yada kaçmak. Ancak bu esnada onları bölgeye çeken sipahi ve cebelular kanatları ve bazende geriyi kapatmıştır.

Merkez ordusunun misket, top ve ok yağmuruna doğru hücuma kalkan düşman merkez ordunun ön saflarına yetişebilseler bile orada ilk mızraklı azaplar arkalarında ok-kılıç taşıyan azap piyadeleri akabinde teberli zırhlı yeniçeri ortaları onların arkasında arkebüz-yaylı piyade yeniçeriler ve en son ağır zırhlı seçkin tecrübeli yeniçerileri geçmek zorundaydılar. Düşman bütün bu safları yardığında artık tüfekli acemi oğlanları onlarıda aşarlarsa birbirine zincirli batarya topları ve son olarak bunlarıda aşarlarsa tarih kitaplarından bildiğimiz her birinin ayrı bir özel görevi olan ve esasında savaşta padişahın etrafında saf tutmuş 6 ağır süvari bölüğü olan ALTI BÖLÜK HALKI ile karşı karşıya kalacaklardı. Osmanlı merkez ordusu safları tam mevcudunda olduğu savaşlarda aşılması çok zor çelik bir duvardı.

Tekradan arkebüz meselesine döner ve toparlarsak. Avusturyalı sınır komutanlarının Osmanlı ordusunu tahlil ederek geliştirdikleri pike-shot-ligh cavalry doktini esasında kurulan orduların başarılı olması savaşlara yüksek sayıda arkebüzlü piyadenin gelmesine sebep verdi. Daha sonra arkebüse verilen bu önemle saat mekanizması ustalarının başından çıkan çakmaktaşlı tüfek mekanizması ateş anında namluda tek açık yönü ucu olarak bırakıyor, yağmurda fitilin sönme derdini ortandan kaldırıyordu. Daha fazla basınç daha uzun menzil demekti.

Ancak tozlu osmanlı coğrafyasında çakmaktaşlı tüfeklerin bakım istemesi ve yeniçerilerin bundan imtina etmeleri çakmaktaşlı tüfeğe uzun süre ayak diremelerine sebep oldu. Savaşlarda ellerindeki arkebüslerle çakmaktaşlı tüfek taşıyan ordulara karşı yenildikçe hepten tüfekten soğudular ve çakmaktaşlı tüfeklerin altın çağında ayakta tüfek atmayı frenklik (gavurluk) olarak gören yeniçeri ortaları vardı.

Ağızdan bir tüfeği kitlesel olarak kullanan bir ordu olmak için çok ciddi bir yanaşık düzen eğitimi, manevra eğitimi ve talim gerektirir. Yeniçerilerin bu eğitime mukavemeti, çakmaktaşlı tüfek mukavemeti ile birleşip, bunu yapabilen alternatif askeri yapılanmalar karşısında da isyan etmelerinden dolayı Osmanlı kara kuvvetlerini felç ettiler. Benzer bir bilgisizlik Osmanlı deniz kuvvetlerindeki yelkencilik, akıntı bilimi, seyir konularında da vardı. Kalyon mürettebatı, kaptanı bulmak çok zordu. Ama tabi onlar eğitime biraz daha az direnmekteydiler.

Esasen kapsüllü tüfeklerin ortaya çıkması light infantry akımı ile katı nizamda savaşma zorunluluğu kalksa denizde de buhar makineleri rüzgara ve akıntıya olan bağımlılığı kırsa da -ki bu Osmanlı ordusunun en büyük sorunlarıydı- yeni bir ordu kurulabilirdi. Ancak bu yenilikler oluştuğunda ne osmanlı ekonomisi o eski ekonomiydi nede endüstriyel kabiliyeti o eski kabiliyetti.

Teşekkürler değerli bilgileriniz için.