DefenceTURK.com

HOBİLERİNİZ, TASARIM VE DİĞER KONULAR => Genel Konular => Konuyu başlatan: BlackHawk89 - 06 Nisan 2018, 11:55:11

Başlık: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 06 Nisan 2018, 11:55:11
Dolar $5.97 - Euro €6.58

Brüt dış borç 445+ Milyar Dolar

İşsizlik %22+

Enflasyon %20+

Bu böyle daha nereye kadar gidecek. İthalattan vazgeçmeyen ülke ekonomisi nereye kadar dayanacak?
Bunca gereksiz israf edilen vergiler ne zaman bitecek?
İnsanımız mutsuz,umutsuz. İş bulsa çalışıyor ama hakkını alamıyor. Haftalık 50-60 saatin altında çalışan tek kişi görmedim ben. Sosyalleşme, dünyayı keşfetme sıfır.

Dövizin yüksekliği dış borcu katladıkça katlıyor. İç piyasada bu parayı ödeyebilecek kadar para varmı bilinmiyor.

OHAL yüzünden işler durdu, durmayanınki feci azaldı. İflas eden şirketler çok.
Ev kiraları, fiyatları olmasın gerekenden %400-%1000 fazla.
İnsanlar araba olarak hâlâ 1990 modellere 40+ Bin tlden fazla ödemek zorunda kalıyor.
Bu kadar işsizlik olan yere birde mülteciler dolduruluyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 06 Nisan 2018, 12:16:23
 Bu verilerin kaynağını öğrenebilir miyim ?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 06 Nisan 2018, 13:24:52
Bu verilerin kaynağını öğrenebilir miyim ?

Googledan karmaşık çektim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 06 Nisan 2018, 13:53:14
Dış borç vs ekonomik verileri resmi İnternet sitelerinden de görebilirsiniz.

Yalnız forumumuz savunma sanayi içerikli. Tabi ki ekonomiyle savunmanın alakası var. Ancak bu tür konular, siyasi fanatizmle gözleri kör edilmiş üyelerimiz arasında kısır tartışmalara neden oluyor. Bu da forumun amacından uzaklaşmasıba beden oluyor. Sıcak bakamıyorum. Henüz toplum olarak, siyasi konularda gerçekçi tartışmalara, seviye olarak hazır değiliz!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mavi1991 - 06 Nisan 2018, 14:16:13
Siyasi konularda sanki futbol takımı tutar gibi konuşuyoruz, birde sadece konuşarak insanların oy değiştireceğini zannetmiyorum kısacası çok faydalı değil anca birbirimizin kalbini kırarırız
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 06 Nisan 2018, 15:14:47
Kabahat sizin Skywolf.

Elementer konuları sabote edenlere yaptırım uygulayacaksınız.

Bu arada dünkü müdahaleniz için size teşekkür ediyorum.



Savunma sanayi ve işletme iktisat birbirine bağlayan çok yakın konu. Bunu sevyesel düzeyde tartışa bilirsek ne ala olur.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 06 Nisan 2018, 20:30:17
Çok iyi hatırlıyorum 2017 yılıydı dolar 3.37 altına inmişti , Cumhurbaşkanının ekonomiden sorumlu başdanışmanı  "dolar düşüyor tüccar zarar ediyor merkez bankası buna önlem almalı" dedi ve o gün bugündür dolar yükseliyor. Bana inanmayan arkadaşlar internetten araştırabilir.Kesinlikle bulacaklar.
 
Diğer konu ben bazı arkadaşları anlamıyorum. Türkiyede doların 4- 4,5 seviyelerinde olması anormal bir durum değilki , anormal olan 1 doların 1 tl , 2 tl hatta ve hatta 3 tl oldugu zamanlardı. Sizin aklınız alabiliyor mu 1 doların 1 tl olabilmesini ? Diyelimki  yolcu uçağı alacaksın.. Satacak dogru düzgün birşeyimiz olmadıgı için bugday satacaz. Yüzbinlerce insanın 1 yıl boyunca emek verdiği bugdayın hepsi amerikada 1 ay çalışan 1000 kişinin yaptıgı bir uçağa bedel. Kaldıki bugdayıda Rusyadan alıyoruz.

Aslında şans insanın eline geçiyorda biz başaramıyoruz.Kafamızı kullanmış olsaydık şuan G-20de 7-8. sıralarda olabilirdik.  2. dünya savaşından sonra Amerikalılar ülkelerinde çalıştırmak üzere Japon işci götürüyolar. Japonlar ülkedeki okumuş zeki insanları yolluyor Amerikaya veya diğer gelişmiş ülkelere... O zeki Japonlar gittikleri yerde öğrendiklerini en kısa sürede Japonyaya getiriyor. Biz Almanyaya kimleri gönderdik ve ne geldi ? Nerde okuma yazma bilmeyen , köyünden bir adım dışarı atmamış varsa yolladık. benim akrabalarımda var. Almanyadan birşeyler kapıp gelen bir Türk iş adamı var mı bizde yok.Almanyada bu kadar nüfusu olupta Almanyadan birşey getirememek salaklıktır yahu.Aklım almıyor :((
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: wazz - 06 Nisan 2018, 21:42:36
evet o dediğiniz şeyi bende görmüştüm
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 06 Nisan 2018, 22:18:17
Almanyadan birşeyler kapıp gelen bir Türk iş adamı var mı bizde yok.

Var.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 06 Nisan 2018, 22:56:08
Almanyadan birşeyler kapıp gelen bir Türk iş adamı var mı bizde yok.

Var.
SKYWOLFten bekliyordum zaten bir tepki... Kim var abi ? Gerçi haklısın unutmuşum Yimpaşın sahibi Almanyadakileri dolandırmış ellerinde ne varsa kapıp gelmişti onu mu kastetin ?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 06 Nisan 2018, 23:31:27
Almanyadan birşeyler kapıp gelen bir Türk iş adamı var mı bizde yok.

Var.
SKYWOLFten bekliyordum zaten bir tepki... Kim var abi ? Gerçi haklısın unutmuşum Yimpaşın sahibi Almanyadakileri dolandırmış ellerinde ne varsa kapıp gelmişti onu mu kastetin ?

Hayır. Patronum Almanya'dan gelme. Orada edindiği bilgiyle ülkesinde iş yapıyor. Türkiye'nin sektöründe öncü olan bir firmanın sahibi!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mavi1991 - 07 Nisan 2018, 00:11:23
figes'in sahibide alaman göçmeni
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 07 Nisan 2018, 00:28:59
Almanyadan birşeyler kapıp gelen bir Türk iş adamı var mı bizde yok.

Var.
SKYWOLFten bekliyordum zaten bir tepki... Kim var abi ? Gerçi haklısın unutmuşum Yimpaşın sahibi Almanyadakileri dolandırmış ellerinde ne varsa kapıp gelmişti onu mu kastetin ?

Hayır. Patronum Almanya'dan gelme. Orada edindiği bilgiyle ülkesinde iş yapıyor. Türkiye'nin sektöründe öncü olan bir firmanın sahibi!
Abi ben Almanın arabasının , endüstri makinasının falanının filanının teknolojisini , metalurji bilgisini alıp gelmekten bahsediyorum. Patronuna saygılar ne iş yapar bilmiyorum aslında ne demek istediğimi çok iyi anlıyorsun kanımca , ben Türkiyeye gelip kaz çiftliği veya salça fabrikası kuran adamlardan bahsetmiyorum. Bunlar lazım değil mi ? İllaki lazım ama bu işleri bırakın Türkiyedeki yapsın. Almanların birçok teknoloji şirketinde Türkler var , en basitinden yahu vida yapmayı öğreninde gelin şu ülkede vida yapın vida. O basit vidayı kaliteli yapmaktan aciziz. CNC Punch hakkında bilgisi olan arkadaşlar bilirler. Onların böyle 20-30 cm uzunlugunda takımları vardır ve çok pahalılardır.Bunu yapamıyorsun Türkiyede O kıytırık metal parçasını yurt dışından getirtiyoruz ki aylarca bekliyorsun.Ben bu sanayiinin endüstrinin içindeki biriyim. Bana kimse ekonomimiz düzeliyor , Türkiyede şu üretiliyor bu üretiliyor demesin. Ben Türkiyede ne yapılabilir ne yapılamaz iyi bilirim. Devlet yerli makinaya teşvik verir ama yerli makinanın içindeki tüm teknolojik aletler ithaldir. Biz daha paslanmaz çelik yapamıyoruz. Yerli ve milli otomobil diyoruz. Okey. nesi yerli olacak ? o arabayı yapacagın fabrikadaki makinalar ithal olacak.otomobildeki tüm teknolojik ürünler ithal olacak. Otomobilin koltugu bile ithal olacak çünki biz otomobil koltugu yapabilen bir millette değiliz. Almanlar bile Japonlardan alıyor koltukları mersedesti sanırım. Herşeyi ithal olan arabayıda bize ucuza vermeyecekler. Ben burdaki herkesten cok istiyorum yerli arabayı ama içi ithal ürün dolu yerli araba istemiyorum. hele hele bana milli diye dayatılmasını hiç istemem. Bize bu bilgiler lazım. O kıytırık vidayı yapacak adam lazım bize yahu bunları alıp geleceksin Almanyadan.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 07 Nisan 2018, 00:33:56
figes'in sahibide alaman göçmeni
sen diyince baktımda e varmış neden kullanamıyoruz bu tür şirketleri o halde...Buda aynı sorunun bir parçası değil mi zaten...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Canik - 07 Nisan 2018, 09:44:04
Çok iyi hatırlıyorum 2017 yılıydı dolar 3.37 altına inmişti , Cumhurbaşkanının ekonomiden sorumlu başdanışmanı  "dolar düşüyor tüccar zarar ediyor merkez bankası buna önlem almalı" dedi ve o gün bugündür dolar yükseliyor. Bana inanmayan arkadaşlar internetten araştırabilir.Kesinlikle bulacaklar.
 
Diğer konu ben bazı arkadaşları anlamıyorum. Türkiyede doların 4- 4,5 seviyelerinde olması anormal bir durum değilki , anormal olan 1 doların 1 tl , 2 tl hatta ve hatta 3 tl oldugu zamanlardı. Sizin aklınız alabiliyor mu 1 doların 1 tl olabilmesini ? Diyelimki  yolcu uçağı alacaksın.. Satacak dogru düzgün birşeyimiz olmadıgı için bugday satacaz. Yüzbinlerce insanın 1 yıl boyunca emek verdiği bugdayın hepsi amerikada 1 ay çalışan 1000 kişinin yaptıgı bir uçağa bedel. Kaldıki bugdayıda Rusyadan alıyoruz.

Aslında şans insanın eline geçiyorda biz başaramıyoruz.Kafamızı kullanmış olsaydık şuan G-20de 7-8. sıralarda olabilirdik.  2. dünya savaşından sonra Amerikalılar ülkelerinde çalıştırmak üzere Japon işci götürüyolar. Japonlar ülkedeki okumuş zeki insanları yolluyor Amerikaya veya diğer gelişmiş ülkelere... O zeki Japonlar gittikleri yerde öğrendiklerini en kısa sürede Japonyaya getiriyor. Biz Almanyaya kimleri gönderdik ve ne geldi ? Nerde okuma yazma bilmeyen , köyünden bir adım dışarı atmamış varsa yolladık. benim akrabalarımda var. Almanyadan birşeyler kapıp gelen bir Türk iş adamı var mı bizde yok.Almanyada bu kadar nüfusu olupta Almanyadan birşey getirememek salaklıktır yahu.Aklım almıyor :((
Dolar 3 tl değildi  2 tl altındaydı ve ihracatçı firmalar ihracatı bırakıp müteahitlige başlamıştı.Ayrica Japonya eğitime gönderdiği öğrencileri denetliyor cezalandırıyor sanayi devrimi için herşeyi yapiyor , Osmanlıdan sanayi devrimi için gidenlerse mason olup gelip ülkelerinde darbe yapıyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 07 Nisan 2018, 11:18:28
Çok iyi hatırlıyorum 2017 yılıydı dolar 3.37 altına inmişti , Cumhurbaşkanının ekonomiden sorumlu başdanışmanı  "dolar düşüyor tüccar zarar ediyor merkez bankası buna önlem almalı" dedi ve o gün bugündür dolar yükseliyor. Bana inanmayan arkadaşlar internetten araştırabilir.Kesinlikle bulacaklar.
 
Diğer konu ben bazı arkadaşları anlamıyorum. Türkiyede doların 4- 4,5 seviyelerinde olması anormal bir durum değilki , anormal olan 1 doların 1 tl , 2 tl hatta ve hatta 3 tl oldugu zamanlardı. Sizin aklınız alabiliyor mu 1 doların 1 tl olabilmesini ? Diyelimki  yolcu uçağı alacaksın.. Satacak dogru düzgün birşeyimiz olmadıgı için bugday satacaz. Yüzbinlerce insanın 1 yıl boyunca emek verdiği bugdayın hepsi amerikada 1 ay çalışan 1000 kişinin yaptıgı bir uçağa bedel. Kaldıki bugdayıda Rusyadan alıyoruz.

Aslında şans insanın eline geçiyorda biz başaramıyoruz.Kafamızı kullanmış olsaydık şuan G-20de 7-8. sıralarda olabilirdik.  2. dünya savaşından sonra Amerikalılar ülkelerinde çalıştırmak üzere Japon işci götürüyolar. Japonlar ülkedeki okumuş zeki insanları yolluyor Amerikaya veya diğer gelişmiş ülkelere... O zeki Japonlar gittikleri yerde öğrendiklerini en kısa sürede Japonyaya getiriyor. Biz Almanyaya kimleri gönderdik ve ne geldi ? Nerde okuma yazma bilmeyen , köyünden bir adım dışarı atmamış varsa yolladık. benim akrabalarımda var. Almanyadan birşeyler kapıp gelen bir Türk iş adamı var mı bizde yok.Almanyada bu kadar nüfusu olupta Almanyadan birşey getirememek salaklıktır yahu.Aklım almıyor :((
Dolar 3 tl değildi  2 tl altındaydı ve ihracatçı firmalar ihracatı bırakıp müteahitlige başlamıştı.Ayrica Japonya eğitime gönderdiği öğrencileri denetliyor cezalandırıyor sanayi devrimi için herşeyi yapiyor , Osmanlıdan sanayi devrimi için gidenlerse mason olup gelip ülkelerinde darbe yapıyorlar.

Masonu bilmemde yazar olarak döndükleri kesin :D
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Merzifonlu - 07 Nisan 2018, 14:24:14
Konudan bağımsız olarak, sığ sağ (aslında sığ islamcı) siyasetin bir ön yargısı var. Bu zevata göre batı tarzı eğitim alanlar illaki mason falan oluyor, kendi milletine düşman kesiliyor.

Yahu adama sormazlar mı: Sizin yağan yağmurda beraber ıslandığınız fetö darbe yapmadı mı? Hain işine gelen her kılığa girmeyecek mi? Madem batıda öğretilen bilim-teknoloji kötü, son dönemin moda deyimiyle "yerli ve milli" değil, o zaman alternatifi ne? Ortadoğuda bir yerlerde CERN falan var da biz mi görmedik?

Ekonomiye gelirsek, sorunun bence 2 ayağı var:

a) Türk, Türke düşman. Rekabeti karşısındakini iflas ettirmek sanıyor. Bir örnek: Çorumda çelik toptancılığı yapan bir firma vardı, ismi lazım değil. Adamlar sektör değiştirip un fabrikaları için makine üretmeye karar verdiler. Rekabet(!) edecekler ya, girdikleri ihalelerde saçma sapan şekilde fiyat kırdılar. Sonuçta iflas ettiler ve Çorum ekonomisine en az 5 yolla zarar verdiler. 1- Çorumda hacimli işlem yapabilecek çelik toptancısı kalmadı. 2-Diğer makine imalatçılarının alacakları işe de engel oldular. 3- İhalesini aldıkları işler yarım kaldığından, fabrika yatırımcısı da zarar gördü. 4- Bunlara borç veren finans kurumları da hanelerine zarar yazdı. 5- Çalışanları işini kaybetti...

b) Ekonomi en başından montaj ekonomisi olarak kurgulanmış, bu nedenle ithalat kalemleri gereğinden fazla. Bu kurgunun nedeni ise toplumun bilim üretmeyi bilmemesi. Bilim üretilemeyince teknoloji de üretilemiyor ve dışarıdan alınıyor.

Dolar, doldur boşalt misali iner çıkar, o temelde sorun değil.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 07 Nisan 2018, 15:35:44
GSMH´nin Dollar bazinda gerileme bile var. Bu da döviz politikasinin yanlis sonuclari. Piyasalarin durulmasi ve TL sabitlenmesi icin piyasa faizi artmasi lazim yabanci yatirimciyi cekmek icin. Bunun baska cikar yolu yok. Kredi alicilar icin ardindan zor dönem baslayacak. Tüketim piyasasi bir müddet yavaslayacak ve büyüme düsecek hatta ressesyona bile girebilir.  Ileriye dönük piyasaya sabitlestirmek ve reel büyümeyi yakalamak icin bu zorlu dönemden gecmeye mecburuz. Kredi tesvikiyle felaketi ancak erteleyebilirsiniz ama önleyemessiniz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 07 Nisan 2018, 15:47:25
İhracat aylık 15 milyar dolar ı aştı. Bu güne kadar 14 bile olamamıştı 11-13 arasında global krizden beri yıllardır dolaşıyordu birden bire 15 oldu 14 ü bile atlayıp. Bence durum iyi ihracat herşey dir o iyiyse kalan her şey yalandır. Birazda savaş ekonomisi var onuda atlamayalım savaşta bir ülkeyiz biz. Bankalar üzerinde ayrıca normal olarak yandaşa yağma yapma payıda her iktidarımızda var bu iktidarda aşağı kalmaz. Bakın Hürriyeti Ziraat bankasının 1 milyar dolar kredisi ile almışlar. 2 senesi geri ödemesiz 10 yıl vade ile. 1 milyar doları bu ülkeye fabrika yada rafineri kurucam desen vermezler ama gazete satın alana veriyorlar. Önceki iktidarlar bankaları kökünden veriyordu yandaşa bunlar kredi veriyor oda bir gelişme aslında. Demirel Özal Çiller filan olsa al gülüm banka senin olsun derdi içinde ne varsa al kullan. Ecevit geldi bu bankalara el koydu Kemal Derviş kanunarı ile şimdi kimse cesaret edemiyor banka imtiyazı dağıtmaya. Onun yerine kredi veriliyor. Yine yani devletin parası havuzdan kaçıyor deliklerden. Ama ihracat rakamları süper gidiyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Mermi - 07 Nisan 2018, 16:10:31
GSMH´nin Dollar bazinda gerileme bile var. Bu da döviz politikasinin yanlis sonuclari. Piyasalarin durulmasi ve TL sabitlenmesi icin piyasa faizi artmasi lazim yabanci yatirimciyi cekmek icin. Bunun baska cikar yolu yok. Kredi alicilar icin ardindan zor dönem baslayacak. Tüketim piyasasi bir müddet yavaslayacak ve büyüme düsecek hatta ressesyona bile girebilir.  Ileriye dönük piyasaya sabitlestirmek ve reel büyümeyi yakalamak icin bu zorlu dönemden gecmeye mecburuz. Kredi tesvikiyle felaketi ancak erteleyebilirsiniz ama önleyemessiniz.

Haklısınız. Benim şöyle bir düşüncem var bu konuda;

Türkiyede son zamanlarda artan dolar sayesinde bütçemizde yüksek artış gösterdi. Hükümet, belediyelerin, eğitim bakanlığının, diğer baknlıkların bütçelerinde ciddi artışlar yaptı. Bence bu yanlış oldu. Bu bakanlıklar bu paraları tamamen çimentoya yatırıyor. Eğitim bakanlığı bütçe artışından anladığı daha fazla okul yıkıp, yenisini yapmak. Belediyenin anladığı, sahili , parkları yıkıp, yıkıp yapmak. Ankara belediyesinin dinazor rezaletini hepimiz şahit olduk. Paraları gereksiz yerlere harcıyorlar.

2018 bütçemiz 763 milyar TL. Bütçemizin 600, 650 milyar TL olan kısmı Eğitim, sağlık gibi ihtiyaçlarımızı fazlasıyla görür. 2017 bütçemiz 645 milyar TL idi. Yıllık 100 milyar TL bütçe artışımız var.

Ben diyorum ki, bu kadar bütçe artışını betona, çimentoya yatırmadan doğrudan vatandaşın cebine yansıtsak. Şöyle, ben geçen hesap yaptım. 3000 TL altında çalışan işçi sayımız tam 12 milyon kişi. 12 milyon insanımıza her ay ilave 400 TL teşfik yapsak. Bütçeye maliyeti 55 milyar TL civarı yapıyor. Ve bu 55 milyar TL doğrudan ekonomiye giriyor. Bu para halkın en alt kesimine gidiyor. Ve zaten zor geçinen vatandaşlarımız bu parayla doğrudan alışveriş yapacak. Meselâ 2 kilo elma alacaksa 4 kilo alacak. 5 kilo portakal alacaksa 8 kilo alacak. 3 kilo süt alacaksa 5 kilo alacak vs. Bu parayı piyasada kullanacak. Ve iç piyasa canlanacak üretim artacak. Ayrıyetten vatandaşın refahıda artmış olacak yani 1 taşta birkaç kuş vurmuş olacağız.

2019 yılı için 1600 Tl askeri ücreti 400 Tl artış yaparak 2000 TL yapabiliriz ki 3 sene önce 1000 TLden 1300 TL oldu yani ne ekonomi, nede işveren batmadı. Ayrıyetten 400 TL devlet teşviği ile  düşük gelirli vatandaşımızın gelirini 2400 TL yapabiliriz. Ve bunun sadece devlete yükü 55 milyar TL çok sınırlı yükü var. Işverenlere 400 TL ek yükü olacak. Ancak zaten yıllık 200 TL artış yapılıyor ilave 200 TL daha arttıracak. Iç tüketiminde canlanması zaten işvereninde işine gelecek yani oda zararlı çıkmayacak.

Bu şekilde büyümemizide çok daha fazla artırabiliriz ve vatandaşımızın refahını da artırabiliriz. Saygılar..
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 07 Nisan 2018, 16:16:27
Mermi işte bu senin dediğin önü alınamaz enflasyon başlangıcı oluyor. Maaşa zam mala zam maaşa zam mala zam kolaycılığı Bu sorunları maaşa zama güvenmeden çözmeye çalışmak ondan sonra çalışana zararını telafi edecek maaş vermek gerek.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 07 Nisan 2018, 16:26:04
@ Mermi

Hükumet pek konvansyonel olmayan kararlar almistir gecmiste. Sizin öneriniz tüketimci icin bir nevi rahatlayici bir tesvik.

 Görünürde.

 Nereden bileceksin 4 kilo elma yerine son model I phone 8 almayacagini? Gitti para yine disariya.

Bizim millet ayagini yorganina göre uzatmaya ilk önce ögrensinler. Temel sorunlardan biri de bu.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 07 Nisan 2018, 16:27:08
Mermi işte bu senin dediğin önü alınamaz enflasyon başlangıcı oluyor. Maaşa zam mala zam maaşa zam mala zam kolaycılığı Bu sorunları maaşa zama güvenmeden çözmeye çalışmak ondan sonra çalışana zararını telafi edecek maaş vermek gerek.

Bir sey anlayamadim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Mermi - 07 Nisan 2018, 16:31:20
Serkan, maaşlara zaten ilave 200 TL artış yapılıyor. 200 Tl daha artış yapacak işveren. 400 TL'si zaten devlet teşviği olarak vatandaşın cebine girecek. Bi düşün 800 TL ilave artış olacak. Marketlerimiz , pazarlarımız müşteri kaynar. Büyümemize çok ciddi katkı sağlar. Ve bu büyüme de sağlıklı büyüme olur. Neticede düşük gelirli vatandaş, gidip son model araba alacak hali yok. Doğrudan meyve, sebze, giyim gibi ihtiyaçlarını görecek. İthalatı arttırmadan ciddi büyüme ivmesine girebiliriz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Mermi - 07 Nisan 2018, 16:32:54
@ Mermi

Hükumet pek konvansyonel olmayan kararlar almistir gecmiste. Sizin öneriniz tüketimci icin bir nevi rahatlayici bir tesvik.

 Görünürde.

 Nereden bileceksin 4 kilo elma yerine son model I phone 8 almayacagini? Gitti para yine disariya.

Bizim millet ayagini yorganina göre uzatmaya ilk önce ögrensinler. Temel sorunlardan biri de bu.

Hocam, alırsada sınırlı olur. Ben genel anlamda almaz diyorum. Genele bakmak lazım. Hem zaten almak isteyen şimdi de alıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 07 Nisan 2018, 23:13:24
GSMH´nin Dollar bazinda gerileme bile var. Bu da döviz politikasinin yanlis sonuclari. Piyasalarin durulmasi ve TL sabitlenmesi icin piyasa faizi artmasi lazim yabanci yatirimciyi cekmek icin. Bunun baska cikar yolu yok. Kredi alicilar icin ardindan zor dönem baslayacak. Tüketim piyasasi bir müddet yavaslayacak ve büyüme düsecek hatta ressesyona bile girebilir.  Ileriye dönük piyasaya sabitlestirmek ve reel büyümeyi yakalamak icin bu zorlu dönemden gecmeye mecburuz. Kredi tesvikiyle felaketi ancak erteleyebilirsiniz ama önleyemessiniz.

Haklısınız. Benim şöyle bir düşüncem var bu konuda;

Türkiyede son zamanlarda artan dolar sayesinde bütçemizde yüksek artış gösterdi. Hükümet, belediyelerin, eğitim bakanlığının, diğer baknlıkların bütçelerinde ciddi artışlar yaptı. Bence bu yanlış oldu. Bu bakanlıklar bu paraları tamamen çimentoya yatırıyor. Eğitim bakanlığı bütçe artışından anladığı daha fazla okul yıkıp, yenisini yapmak. Belediyenin anladığı, sahili , parkları yıkıp, yıkıp yapmak. Ankara belediyesinin dinazor rezaletini hepimiz şahit olduk. Paraları gereksiz yerlere harcıyorlar.

2018 bütçemiz 763 milyar TL. Bütçemizin 600, 650 milyar TL olan kısmı Eğitim, sağlık gibi ihtiyaçlarımızı fazlasıyla görür. 2017 bütçemiz 645 milyar TL idi. Yıllık 100 milyar TL bütçe artışımız var.

Ben diyorum ki, bu kadar bütçe artışını betona, çimentoya yatırmadan doğrudan vatandaşın cebine yansıtsak. Şöyle, ben geçen hesap yaptım. 3000 TL altında çalışan işçi sayımız tam 12 milyon kişi. 12 milyon insanımıza her ay ilave 400 TL teşfik yapsak. Bütçeye maliyeti 55 milyar TL civarı yapıyor. Ve bu 55 milyar TL doğrudan ekonomiye giriyor. Bu para halkın en alt kesimine gidiyor. Ve zaten zor geçinen vatandaşlarımız bu parayla doğrudan alışveriş yapacak. Meselâ 2 kilo elma alacaksa 4 kilo alacak. 5 kilo portakal alacaksa 8 kilo alacak. 3 kilo süt alacaksa 5 kilo alacak vs. Bu parayı piyasada kullanacak. Ve iç piyasa canlanacak üretim artacak. Ayrıyetten vatandaşın refahıda artmış olacak yani 1 taşta birkaç kuş vurmuş olacağız.

2019 yılı için 1600 Tl askeri ücreti 400 Tl artış yaparak 2000 TL yapabiliriz ki 3 sene önce 1000 TLden 1300 TL oldu yani ne ekonomi, nede işveren batmadı. Ayrıyetten 400 TL devlet teşviği ile  düşük gelirli vatandaşımızın gelirini 2400 TL yapabiliriz. Ve bunun sadece devlete yükü 55 milyar TL çok sınırlı yükü var. Işverenlere 400 TL ek yükü olacak. Ancak zaten yıllık 200 TL artış yapılıyor ilave 200 TL daha arttıracak. Iç tüketiminde canlanması zaten işvereninde işine gelecek yani oda zararlı çıkmayacak.

Bu şekilde büyümemizide çok daha fazla artırabiliriz ve vatandaşımızın refahını da artırabiliriz. Saygılar..

+1
Mantıklı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Canik - 08 Nisan 2018, 00:55:58
Bana göre şu anda en büyük sorun belediyelerdir resmen milletin malı yağmalanıyor yahu zabıta kimdir 6 bin tl maaş alır polis 4 bin tl alırken polis haftalık en az 60 saat çalışıyor zabıta 40 saat , zabıta maaşının ikm maaşıyla aynı olması yani 3.5bin tl olması gerekir ayrıca bir diğer örnek belediyede şoför 5 bin maas aliyor devletteyse 3 bin ... say say bitmez biran once belediyeler dizginlenmeli devlette neyse belediye en fazla o kadarini odeyebilecek cok buyuk bir israf ve ekonomik kriz engellenebilir bu sayede ...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 08 Nisan 2018, 00:58:51
Bana göre şu anda en büyük sorun belediyelerdir resmen milletin malı yağmalanıyor yahu zabıta kimdir 6 bin tl maaş alır polis 4 bin tl alırken polis haftalık en az 60 saat çalışıyor zabıta 40 saat , zabıta maaşının ikm maaşıyla aynı olması yani 3.5bin tl olması gerekir ayrıca bir diğer örnek belediyede şoför 5 bin maas aliyor devletteyse 3 bin ... say say bitmez biran once belediyeler dizginlenmeli devlette neyse belediye en fazla o kadarini odeyebilecek cok buyuk bir israf ve ekonomik kriz engellenebilir bu sayede ...

Ahhh keşke sadece çalışanların maaşı sorun olsa!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: sephiroturk - 08 Nisan 2018, 01:24:04
Türkiye ekonomisi, ekonomi yapmali ! mesela :
Enerjide, dogu ve güney doguda halen kaçak elektirik kullanimi artarak devam ediyor nerde ekonomi ?? Bunu çözmeden santral yapsan ne olur ...
Yerel yönetimler, saçma sapan işlerle ugraşiyorlar ...partili, bagimsiz fark etmiyor ,belediyeler ilçenin girişine "hoşgeldiniz" yazmak için milyarlarca para döküyor başkasi çikip kendi heykelini yaptiriyor birde bunlara açiliş tertipleyeni mi ararsiniz hepsi bizde var
Saglikta, yeşil kart örnegi vereyim, hastaydim eczaneye gidip ilaç aliyorum , eczaci "neden kuzeninin yeşil kartini getirmedin ona yazardik" diyor, bunu yapanlarin  sayisini siz düşünün
Suriyelilere harcanan para 30 milyar dolari geçti, 7 yila dagitsak 4 milyar dolar eder , Esad halkina yilda 4 milyar dolar harciyormuydu ? hiç sanmam .
Milletimiz kredi çekip Iphone aliyor , işte Türkiye ekonomisi paranin oldugu ama bazen yanlis harcandigi yerdir bana göre
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Destroyed - 08 Nisan 2018, 01:48:45
Ben bu tür konularda yorum yapmayı bıraktım çünkü konuşuyoruz konuşuyoruz fakat hep konuştuğumuzla kalıyoruz. Merkez bankası yıl sonu dolar tahmini 4.10 tl idi oda herşey yolunda gider ise. Dolar şimdiden 4.10 oldu nerdeyse. Bu gün tarih 8 nisan 2018. Not alın 8 nisan 2019 da dolar 5.10 euro 6 benzin 7 lira civarı olacak bu gidişle. Yani anlayacağınız ekonomi pert. Yüzde 10 büyümüş... gidip bunları cahil cühelaya anlatsın. Gelişen ekonominin para birimi sürekli değer kaybediyorsa  salatalığı elime alıp ona anlatırım ama aksini iddia edeni kale bile almam. Ekonominin geliştiği falan yok çarklar yüksek vergilerle uzatmaları oynuyor, kendimizi kandırmayalım. 20 yaşındaki araba en az 30.000 tl bu ülkede. Fizikçi,kimyacı,matematikçi başüstünde taşınması gerekirken işsiz işsiz geziyor. Arkadaşın dediği gibi zabıta memuru 6 bin lira maaş alıyor. 

Fizik öğretmeni ataması: 204 - 346  (http://www.mebpersonel.com/ogretmen-atamalari/fizik-ogretmenligi-kontenjan-tahminleri-meb-2018-h220267.html (http://www.mebpersonel.com/ogretmen-atamalari/fizik-ogretmenligi-kontenjan-tahminleri-meb-2018-h220267.html))


Kimya öğretmeni ataması: 237 - 395
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi  öğretmeni: 1386 - 2.128 (yanlış anlaşılmasın dine karşı değilim)
Şimdi soruyorum size Ekonominin kötüye gitmesi kadar normal bişey var mı bu durumda? Neden şaşırıyoruz? alkollü araba kullanırsan kaza yaparsın, 2+2=4, Perşembenin geleceği çarşambadan belli değil mi?
Bu konudaki son yorumumdur...

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 08 Nisan 2018, 05:47:28
Asgari ücretin artması bu ülke için iyi birşey mi kötü birşey mi hiç anlamadım... kısa dönemde işci için iyi iken uzun  dönemde Türkiye ekonomisi için zarardır aslında...18 yaşındaki çocuk okuldan cıkıyor sanayide 1600 lira ile işe başlıyor. 4 yıldır çalışıp 2000 lira alan usta yarısı kalfalar var. hatta ve hatta cogu yerde 2000 lira alan usta var. Bu 18 yaşındaki arkadaş için 1600 lira mükemmel bir para. Sadece temizlik ve çaya bakarak bile bu parayı kazandıgı için çocuk usta olma hissiyatı taşımıyor. Zaten her yıl 200 lira zam gelecek asgari ücrete diyor ben usta olsamda olmasamda seneye 1800 lira alcam kafası yaşıyor. Bu sanayi için zarar. Zaten sanayilerde arkadan çırak yetişmiyor. Çocukta "sanayide yağın pisin içinde çalışacagıma giderim bir magazada çalışırım karı kızın içinde keyfime bakarım yine aynı parayı alırım" zihni var.. Sen sanayiyi teşvik etmemişsin. Dogru düzgün çırak yok. Genç arkadaşlar artık zora gelemiyor. Geliyor  çalışıyor aman yapamam diyor çekiyor gidiyor. Birçok sanayici çırak bulamadıgı için suriyeli ıraklı çalıştırıyor. hiçbirşey bilmeyen eleman için 1600 lira çok büyük bir para. Adamların usta olma yolunu kapatıyoruz resmen. Bu adamları usta olmaya teşvik edecek birşeyler lazım. Herhangi bir sanayi dalında ustalaşma yılı en az 5-6 yıldır. Buda en az... 2 ay tutamıyorsun veletleri nerde usta olacak bunlar zaten 1600 lira veriyoruz adamlara dururlar mı hiç bu ülkenin sanayisini suriyelilere ıraklılara bırakıyoruz yavaş yavaş.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Mermi - 08 Nisan 2018, 10:25:35
Yabgu@

Hocam, şuan sanki çok mu para veriyoruz. 1600 TL, 400 $ yapıyor. Elin Amerikası 2000 $ vererek sanayisini geliştiriyor. Ayrıyetten IPHONE orada 1500 $. Düşün adam 1 maaşına IPHONE alıyor. Üste para kalıyor. Sen 4 maaşına anca alabiliyorsun. Sanayide çocul tabi durmaz. Sen 17, 18 yaşında ki çocuğu akşama kadar köle gibi çalıştırırsan tabi ki durmaz. Bak bende 20 yaşındayım. Yazları 3 aylığına üniversite ara verdiği için işe girerim. İhtiyaçlarınmı karşılamak için. Adamın ölüsünü çıkartıyorlar. Hani 1600 TL yi layık görmüyorsun ya. 10 bin TL alması lazım aslında sanayide çalışan işçinin. Ben fakir sanayici görmedim. 15 çalışanı olan işletme sahibinin bile oğlunun altında Porshe var. Daha ne verilecez bu adamlara. O kadar teşvik alıyorlar. Hâlâ montaj sanayiciler. Hiç birisi üretmiyor. Üreten çok az. Artık daha fazla sanayici karşısında gariban halkı ezdirmememiz lazım. Benim söylediğim gayet mantıklı. 400 + 400 Teşfivle 800 Tl doğrudan halkın cebine girecek. Toplam 12 milyon vatandaşımıza 110 milyar TL aylık teşvik. Sanayici, devlet ortaklığıyla. Bu para piyasada dönecek ve çarpan etkisi yapacak. 400, 500 milyar TL ekonomimize ilave katlı sağlar. Ayrıyetten halkın refahını da arttırır. Atalarımız ne demiş; insanı yaşat ki, devlet yaşasın.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Canik - 08 Nisan 2018, 11:30:02
Ben bu tür konularda yorum yapmayı bıraktım çünkü konuşuyoruz konuşuyoruz fakat hep konuştuğumuzla kalıyoruz. Merkez bankası yıl sonu dolar tahmini 4.10 tl idi oda herşey yolunda gider ise. Dolar şimdiden 4.10 oldu nerdeyse. Bu gün tarih 8 nisan 2018. Not alın 8 nisan 2019 da dolar 5.10 euro 6 benzin 7 lira civarı olacak bu gidişle. Yani anlayacağınız ekonomi pert. Yüzde 10 büyümüş... gidip bunları cahil cühelaya anlatsın. Gelişen ekonominin para birimi sürekli değer kaybediyorsa  salatalığı elime alıp ona anlatırım ama aksini iddia edeni kale bile almam. Ekonominin geliştiği falan yok çarklar yüksek vergilerle uzatmaları oynuyor, kendimizi kandırmayalım. 20 yaşındaki araba en az 30.000 tl bu ülkede. Fizikçi,kimyacı,matematikçi başüstünde taşınması gerekirken işsiz işsiz geziyor. Arkadaşın dediği gibi zabıta memuru 6 bin lira maaş alıyor. 

Fizik öğretmeni ataması: 204 - 346  ([url]http://www.mebpersonel.com/ogretmen-atamalari/fizik-ogretmenligi-kontenjan-tahminleri-meb-2018-h220267.html[/url] ([url]http://www.mebpersonel.com/ogretmen-atamalari/fizik-ogretmenligi-kontenjan-tahminleri-meb-2018-h220267.html[/url]))


Kimya öğretmeni ataması: 237 - 395
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi  öğretmeni: 1386 - 2.128 (yanlış anlaşılmasın dine karşı değilim)
Şimdi soruyorum size Ekonominin kötüye gitmesi kadar normal bişey var mı bu durumda? Neden şaşırıyoruz? alkollü araba kullanırsan kaza yaparsın, 2+2=4, Perşembenin geleceği çarşambadan belli değil mi?
Bu konudaki son yorumumdur...

Doların yükselmesinden korkmayın dolar düştüğü zaman ihracatçı sanayici üretimi bırakıp mutahitlige başlamıştı doların yükselmesi uzun vadede daha faydalı olacaktır ben bunu petrol olmaması ve bu sayede sanayinin gelişmesi gibi yorumluyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Canik - 08 Nisan 2018, 11:33:56
Asgari ücretin artması bu ülke için iyi birşey mi kötü birşey mi hiç anlamadım... kısa dönemde işci için iyi iken uzun  dönemde Türkiye ekonomisi için zarardır aslında...18 yaşındaki çocuk okuldan cıkıyor sanayide 1600 lira ile işe başlıyor. 4 yıldır çalışıp 2000 lira alan usta yarısı kalfalar var. hatta ve hatta cogu yerde 2000 lira alan usta var. Bu 18 yaşındaki arkadaş için 1600 lira mükemmel bir para. Sadece temizlik ve çaya bakarak bile bu parayı kazandıgı için çocuk usta olma hissiyatı taşımıyor. Zaten her yıl 200 lira zam gelecek asgari ücrete diyor ben usta olsamda olmasamda seneye 1800 lira alcam kafası yaşıyor. Bu sanayi için zarar. Zaten sanayilerde arkadan çırak yetişmiyor. Çocukta "sanayide yağın pisin içinde çalışacagıma giderim bir magazada çalışırım karı kızın içinde keyfime bakarım yine aynı parayı alırım" zihni var.. Sen sanayiyi teşvik etmemişsin. Dogru düzgün çırak yok. Genç arkadaşlar artık zora gelemiyor. Geliyor  çalışıyor aman yapamam diyor çekiyor gidiyor. Birçok sanayici çırak bulamadıgı için suriyeli ıraklı çalıştırıyor. hiçbirşey bilmeyen eleman için 1600 lira çok büyük bir para. Adamların usta olma yolunu kapatıyoruz resmen. Bu adamları usta olmaya teşvik edecek birşeyler lazım. Herhangi bir sanayi dalında ustalaşma yılı en az 5-6 yıldır. Buda en az... 2 ay tutamıyorsun veletleri nerde usta olacak bunlar zaten 1600 lira veriyoruz adamlara dururlar mı hiç bu ülkenin sanayisini suriyelilere ıraklılara bırakıyoruz yavaş yavaş.
Çok doğru bir tespit... buradan su sonuc cikiyor sanayici para  kazanamiyor ya da usta çok?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 08 Nisan 2018, 11:42:04
Yabgu@

Hocam, şuan sanki çok mu para veriyoruz. 1600 TL, 400 $ yapıyor. Elin Amerikası 2000 $ vererek sanayisini geliştiriyor. Ayrıyetten IPHONE orada 1500 $. Düşün adam 1 maaşına IPHONE alıyor. Üste para kalıyor. Sen 4 maaşına anca alabiliyorsun. Sanayide çocul tabi durmaz. Sen 17, 18 yaşında ki çocuğu akşama kadar köle gibi çalıştırırsan tabi ki durmaz. Bak bende 20 yaşındayım. Yazları 3 aylığına üniversite ara verdiği için işe girerim. İhtiyaçlarınmı karşılamak için. Adamın ölüsünü çıkartıyorlar. Hani 1600 TL yi layık görmüyorsun ya. 10 bin TL alması lazım aslında sanayide çalışan işçinin. Ben fakir sanayici görmedim. 15 çalışanı olan işletme sahibinin bile oğlunun altında Porshe var. Daha ne verilecez bu adamlara. O kadar teşvik alıyorlar. Hâlâ montaj sanayiciler. Hiç birisi üretmiyor. Üreten çok az. Artık daha fazla sanayici karşısında gariban halkı ezdirmememiz lazım. Benim söylediğim gayet mantıklı. 400 + 400 Teşfivle 800 Tl doğrudan halkın cebine girecek. Toplam 12 milyon vatandaşımıza 110 milyar TL aylık teşvik. Sanayici, devlet ortaklığıyla. Bu para piyasada dönecek ve çarpan etkisi yapacak. 400, 500 milyar TL ekonomimize ilave katlı sağlar. Ayrıyetten halkın refahını da arttırır. Atalarımız ne demiş; insanı yaşat ki, devlet yaşasın.
Birader ne demek istediğimi ya anlamadın yada anladın kafa ütülüyorsun. Ben işciye verilen parada değilim. isterse 20.000 lira alsın. patron oglu porşe sürüyorsa bunuda patrondan vergi almayan devlete sor bana değil. Yukarda altını çize çize 18 yaşındaki veletler için 1600 lira asgari ücret fazla dedim çünki bu para ustalaşmalarını engelliyor. Adam fabrikada ne iş yaparsa yapsın seneye 200+ zam alacagını biliyor. Bu rahatlık var adamda anlatabiliyor muyum ?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 08 Nisan 2018, 11:50:33
Yabgu senin gibi adamları patronlar fabrikalara personel müdürü yapıyor hep.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 08 Nisan 2018, 12:14:12
Yabgu senin gibi adamları patronlar fabrikalara personel müdürü yapıyor hep.
Serkancım senide DEFENCETURK sayfasında özel üye yapmışlar ama bir özelliğini göremedik. Benim yazıklarımdan ne anlam çıkardında personel müdürü olabileceğim aklına geldi. Al eksi sana
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 08 Nisan 2018, 12:29:45
18 yaşında adamlara asgari ücreti çok görüyorsun ondan dedim. Sen annesi hastaneye yatana izin de vermezsin 18 yaşında dediğin meslek lisesini bitirmiş işe girmiş adam asgari ücreti niye hak etmesin iki plastiği bir birine takan ilk okul mezunları alıyor o parayı
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Mermi - 08 Nisan 2018, 12:30:48
Yabgu@

Hocam, şuan sanki çok mu para veriyoruz. 1600 TL, 400 $ yapıyor. Elin Amerikası 2000 $ vererek sanayisini geliştiriyor. Ayrıyetten IPHONE orada 1500 $. Düşün adam 1 maaşına IPHONE alıyor. Üste para kalıyor. Sen 4 maaşına anca alabiliyorsun. Sanayide çocul tabi durmaz. Sen 17, 18 yaşında ki çocuğu akşama kadar köle gibi çalıştırırsan tabi ki durmaz. Bak bende 20 yaşındayım. Yazları 3 aylığına üniversite ara verdiği için işe girerim. İhtiyaçlarınmı karşılamak için. Adamın ölüsünü çıkartıyorlar. Hani 1600 TL yi layık görmüyorsun ya. 10 bin TL alması lazım aslında sanayide çalışan işçinin. Ben fakir sanayici görmedim. 15 çalışanı olan işletme sahibinin bile oğlunun altında Porshe var. Daha ne verilecez bu adamlara. O kadar teşvik alıyorlar. Hâlâ montaj sanayiciler. Hiç birisi üretmiyor. Üreten çok az. Artık daha fazla sanayici karşısında gariban halkı ezdirmememiz lazım. Benim söylediğim gayet mantıklı. 400 + 400 Teşfivle 800 Tl doğrudan halkın cebine girecek. Toplam 12 milyon vatandaşımıza 110 milyar TL aylık teşvik. Sanayici, devlet ortaklığıyla. Bu para piyasada dönecek ve çarpan etkisi yapacak. 400, 500 milyar TL ekonomimize ilave katlı sağlar. Ayrıyetten halkın refahını da arttırır. Atalarımız ne demiş; insanı yaşat ki, devlet yaşasın.
Birader ne demek istediğimi ya anlamadın yada anladın kafa ütülüyorsun. Ben işciye verilen parada değilim. isterse 20.000 lira alsın. patron oglu porşe sürüyorsa bunuda patrondan vergi almayan devlete sor bana değil. Yukarda altını çize çize 18 yaşındaki veletler için 1600 lira asgari ücret fazla dedim çünki bu para ustalaşmalarını engelliyor. Adam fabrikada ne iş yaparsa yapsın seneye 200+ zam alacagını biliyor. Bu rahatlık var adamda anlatabiliyor muyum ?
Sen o 18 yaşında ki çocuğa az para vereceksen ona göre çalıştıracaksın. Sadece işi öğreteceksin. Tuvalet temizletmeyeceksin, çöp artırmayacaksın, yerleri temizletmeyeceksin, hem az verip hemde 30 yaşında ki işçi gibi çalıştırmayacaksın. Önce sanayici bu standartlara ulaşsın sonra 18 yaşındakine az mı, çok mu  vericez onu tartışırız. Ayrıyetten Abd örneğini orada niye olmuyor diye verdim. Orada bu dediğin uygulama yok. Artı paralarında değerli. Orada ki çocuk alacağı 2000 dolar maaşla kral gibi yaşar 2, 3 sene biriktirse parasınıa Ford Mustang alır.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 08 Nisan 2018, 12:33:35
Siz hangi devirde yaşıyorsunuz sanayide 18 yaşında iş öğretilecek çırak gibi adammı kaldı sizin 18 yaşında dediğiniz adamlar 1 senedir staj yapan CNC de program yazan bilgisayarda teknik resim çizen gençlar artık
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Mermi - 08 Nisan 2018, 12:35:35
Siz hangi devirde yaşıyorsunuz sanayide 18 yaşında iş öğretilecek çırak gibi adammı kaldı sizin 18 yaşında dediğiniz adamlar 1 senedir staj yapama CNC de progra myazan bilgisayarda teknik resim çizen gençlar artık
Yahu serkan bende biliyorum tabi ki. Yabgu bu şekilde konuşuyor bende ona cevap veriyorum. Yabgu çocuk diyor, bende çocuğu 30 yaşında ki işçi gibi çalıştırıyorlar diyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 08 Nisan 2018, 12:49:23
18 yaşında adamlara asgari ücreti çok görüyorsun ondan dedim. Sen annesi hastaneye yatana izin de vermezsin 18 yaşında dediğin meslek lisesini bitirmiş işe girmiş adam asgari ücreti niye hak etmesin iki plastiği bir birine takan ilk okul mezunları alıyor o parayı
Serkan günlerden pazar diye algılarını mı kapadın ? yoksa ne var ne yok başkasına kiraya mı verdin ? Ben kimseye birşeyi çok görmediğimi 30 defa yazdım ama anlamamakta ısrar edene başka birşey demiycem. Benim burda asıl anlatmak istediğim nokta o rahatlama hissi yahu. O rahatlamaya engel olup cocugu yada genci her ne haltsa ustalıga götürebiliyorsan alkışlarım seni. Bunun asgari ücretle alakası yok diyebiliyorsan fikir sun. Yok personel müdürymüşüm falan filan amaan serkan ya cidden.

Mermi güzel kardeşim yoruyorsun beni :)) ne amerikasından bahsediyorsun ne guatemalasından dostum :)sanayide 5-10 kişilik yerler vardır ve burda çıraklar tuvalette temizler çayada bakar etrafıda temizler. Kimse çırağa usta işide yaptırmaz neyin kafasını yaşıyorsun. 30 yaşındaki kişinin işi demişsinde neyi kastettin anlamadım. Sen yaşın küçük oldugundan birde yaz aylarında çalıştıgından belki dolusundur ama sanayinin işleyişi budur. En basit kaportacıda çırağa ne yaptıracaklar. Zımpara yapar çaya bakar. Bu budur. Türkiye budur. Ben sana şuan o zımpara yapacakçırağı bulamıyorsun diyorum , bulduklarında ustalaşamıyor. Çünki asgari ücret zamlarından dolayı her yıl +200 alacagını biliyor. Bu rahatlık var. Bu rahatlık ilerlemelerini engelliyor diyorum sen hala amerika diyorsun cart diyorsun curt diyorsun. Güzle kardeşim sanayiyi iyi bilirim. Bu sorun varsa var oldugundandır çıraklara karşı husumetimden falan değil. Bunu anlatmaya çalışıyorum anla artık da.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 08 Nisan 2018, 12:55:17
Bir şey bilmiyorsun konuşma fabrikalar işyerleri hakkında. Ne rahatlaması ne rehaveti herkes hayat mücadelesi veriyor kafandan uydurma bilip bilmeden yok otomatik 200 tl alırsaymış da gevşermişte. Kafandan bir dünya yaratma uydurup uydurup. Bugün sanayide yeni işe girenle emekliliği gelen arasındaki maaş farkı bir kaç yüz tl herkes asgari ücretle çalışıyor bu ülkede sen rehavetten bahsediyorsun. Sanayi dediğimde koca fabrika yani kaportacı değil. Birde çok biliyor gibi konuşuyor hayatında bir fabrika imalathane içi gördünmü acaba gözlerinle.  Çıraklar tuvalet temizlermiş. Çırak kaldımı Türkiye'de lise eğitimi mecburi oldu haberin yokmu. Türk filimlerinden aklında kalanları bize satma artık sanayide öyle minik çocuklar çalışmıyor hepsi okulda çünkü
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 08 Nisan 2018, 13:11:57
Bir şey bilmiyorsun konuşma fabrikalar işyerleri hakkında. Ne rahatlaması ne rehaveti herkes hayat mücadelesi veriyor kafandan uydurma bilip bilmeden yok otomatik 200 tl alırsaymış da gevşermişte. Kafandan bir dünya yaratma uydurup uydurup. Bugün sanayide yeni işe girenle emekliliği gelen arasındaki maaş farkı bir kaç yüz tl herkes asgari ücretle çalışıyor bu ülkede sen rehavetten bahsediyorsun. Sanayi dediğimde koca fabrika yani kaportacı değil. Birde çok biliyor gibi konuşuyor hayatında bir fabrika imalathane içi gördünmü acaba gözlerinle.  Çıraklar tuvalet temizlermiş. Çırak kaldımı Türkiye'de lise eğitimi mecburi oldu haberin yokmu. Türk filimlerinden aklında kalanları bize satma artık sanayide öyle minik çocuklar çalışmıyor hepsi okulda çünkü
Sen ne tür bir oluşumsun serkan cidden. Çok biliyormuşumda la bildiğim mevzuyu konuşuyorum gevşiyoılar mı evet gevşiyolar. Fabrika görmüşmüyüm senden çok gördüğüm üstüne yemin ederim serkan. Ne iş yaptıgımı dahi bilmiyorsun boş boş konuşma. Sanayii dediğinde fabrika olurmuş kaportacı olmazmış bu bile cahilliğini ortaya cıkarıyor. Ostimde kaç tane fabrika var yada ivedikte. %90ı 5-10 kişilik küçük sanayi işletmeleridir.Daha büyük işletmelerden bahsetmiyorum burda..Büyük fabrikaların çırakla ne işi olacak. Gelmiş olmayan beyninle demogoji yapıyorsun burda. Kaç yaşındaısn ne ayaksın bilmiyorum ama gel misafirim ol Ankarada gezidiriyim san ane nedir ne değildir. Biliyorumki konuşuyorum bilmiyorsan sus boş boş laf kalabalıgı yapma adamında asabını bozma da.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 08 Nisan 2018, 13:17:55
Çırak diye bir şey yok sen bunu bilmiyorsun daha. Lise ve orta öğrenim mecburi artık Türkiye de bir tane bile senin dediğin gibi çırak kalmadı bundan bile haberin yok bize ahkam kesiyorsun. Yazın bir iki ay eşin dostun dükkanda çalışan varsa vardır ama o bile yasak kimse yapmıyor pek. Berberde çırak görüyormusun saç kestirmeye gidince artık mesela eskiden her berberde yerleri süpüren bir çocuk olurdu varmı artık. Ağrı ya git orada da yok hiç bir yerde yok daha bunu bilmiyon bize ahkam kesiyon. İçini dolduramadığın hakaretler etme neyse diyeceğin onu de. Kim sana 90 tane beğeni attı hiç inanmıyorum benim eksilerle senin artılar kesin senin fake üyeliklerinden
Sen böyle çıraklar var zannediyon dimi hayalindeki sanayide hala.

(http://galeri.fisek.org.tr/main.php?g2_view=core.DownloadItem&g2_itemId=763&g2_serialNumber=4)

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Mermi - 08 Nisan 2018, 13:21:16
Bu ülkenin sorunları bitmez. Birbirimizi kırmaya gerek yok. Herkez ülkesini sevdiği için ortaya kendince bir düşünce atıyor. Karşılıklı saygı çerçevesinde tartışalım. Yabguya katılmasamda söyledikleri neticede bir düşüncedir. Onunda kendine göre bir doğruları vardır.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 08 Nisan 2018, 13:29:19
Çırak diye bir şey yok sen bunu bilmiyorsun daha. Lise ve orta öğrenim mecburi artık Türkiye de bir tane bile senin dediğin gibi çırak kalmadı bundan bile haberin yok bize ahkam kesiyorsun. Yazın bir iki ay eşin dostun dükkanda çalışan varsa vardır ama o bile yasak kimse yapmıyor pek. Berberde çırak görüyormusun saç kestirmeye gidince artık mesela eskiden her berberde yerleri süpüren bir çocuk olurdu varmı artık. Ağrı ya git orada da yok hiç bir yerde yok daha bunu bilmiyon bize ahkam kesiyon. İçini dolduramadığın hakaretler etme neyse diyeceğin onu de. Kim sana 90 tane beğeni attı hiç inanmıyorum benim eksilerle senin artılar kesin senin fake üyeliklerinden
Güzel kardeşim gel Ankaraya misafirim ol. Sana nerde ne kadar kaç yaşında çırak var göstereyim.Aileden gelen kaç yıllık sanayiciyim la tabiki senden iyi bilcem Ankara sanayisinin durumunu adama bak. Fabrika görmüşmüymüşüm.. Şurda bi sorundan bahsediyoruz. Bilmiyorsan sus.Bilenin bir bildiği vardır de bir karışma herşeye maydanoz olma. Ben kendi vatanımdan insanlar dururken suriyeli görünce sinir oluyorum. Nedne benim vatandaşım çalışmıyor diye. Sebeplerinide sundum. Benim Türküm iş begenmiyor. Kendini geliştirmiyor. Ben nedeni asgari ücret diyorum sen baska şeye bagla. Neyin tribindesin. SKYWOLF şu artıları kimin attıgını gösteren bişrşey varsa su arkadaşa göster artık beni sinirt stres etmeye başladı. yeter da kendin boş boş konuşarak 38 tane almışsın zaten neyin kafasındasın.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 08 Nisan 2018, 13:31:52
İnternet nedense çok yavaş. Yorumlar kombo gelirse yaşadığım sorundan kaynaklı olabilir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 08 Nisan 2018, 13:33:15
Ayrıca çırak diyince aklına neden ufak çocuk geliyor.30 yaşında çıraklar var yahu. Bunu bile bilmiyorsun daha
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: wazz - 08 Nisan 2018, 14:52:59
18 yaşına kadar çırak olarak çalıştım ve hala devam eden yapan sanayiler var örneğin imes sanayi sitesinde çok
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 08 Nisan 2018, 17:10:16
Çevir kazı yanmasın 30 yaşında çırak olamazmıymış.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 08 Nisan 2018, 17:42:59
Çevir kazı yanmasın 30 yaşında çırak olamazmıymış.
bilmem çocuk fotosu paylaşıp duyarlılık kasarken kendine sordun mu bu soruyu ? Kendi aile işletmemizde 32 yasında bir arkadaş var. Bu sene 7. yılı olacak. 7 yıl önce işe girerken düğünü olmuş pederde yeni evlendi diye normalinden fazla maaş verdi bu arkadaşa..Geldiği gibi duruyor üstüne birşey koyamadı. Birde 3 yıllık eleman var CNC kullanıyor babası trafik kazasında vefat etmiş ailesine bakıyor.. Adam sıfırdan başladı CNC operatörü oldu. Makinayı tamamen öğrendiğinde bu arkadaşa CNC operatorleri ne kadar alıyorsa o kadar vermeyi düşünüyoruz. Adam Taner dediğim kişinin önüne geçti. Benim yukarda anlatmak istediğim özetle şuydu. Biz en başta Tanere evli diye alacagı paranın bir bucuk iki katını vererek yanlış mı yaptık ? Bunun gibi bir sürü örnek var diyorum çevremde. Yaşı önemli değil. Sanayide çocuk cırak kalmadıgını bende biliyorum. Ama çıraklar sadece cocuk değilki. Ama yasları ne olursa olsun adamlarda bir rahatlık var. Ben burdan çıkarsam gittiğim yerde 1600 - 1800e yine işe girerim bir yıl sonrada 200 lira zamımı alırım kafası yaşıyolar. İş seçtikleri gibi birde en hafif zorluğa katlanamıyolar. Bu bile başlı başına bir sorundur. Arkadaş yukarda dediki. Çırak temizlik yapmaz , tuvalet temizlemez , çay demlemez birde 30 yasındaki adamın işini yapmaz. E ne yapacak bu çırak ? Ufak bir sanayi işletmesi diyelim. Adamların 3 gibi işi bitti. O çırak arkadaş ne yapacak tabiki etrafı süpürecek.Etrafı süpürmek kötü birşey mi ? Tuvalet temizlemek kötü birşey mi ? Ufak bir işletmede temizlikçi yoksa tabiki çırak temizleyecek sekreteri , muhasebeciyi veya çizimciyi mi yolluyayım temizle diye.Sanki ben kurdum bu düzeni. Bana saldırıyorsun. HAdi sizin dediğiniz gibi yapalım o halde asgari ücreti 4000 lira yapın neler olacak. Hadi asgari ücret 4000 lira oldugu takdirde sanayi senin anlayışınla nasıl olumlu yönde etkilkecek söyle bana serkan bende diyeyim evet haklılar ben düşüncemde yanlışmışım. Hadi bekliyorum
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 08 Nisan 2018, 18:30:53
Sen barışırsan bende barışırım
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yabgu - 08 Nisan 2018, 18:43:05
Sen barışırsan bende barışırım
ben kimseyle küsmem artılarıma laf atma yeter , ileri gittim biraz özür dilerim yalnız anlatmak istediğim şey sizin anladıgınız şey değildi bunu bilin yeter.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 08 Nisan 2018, 18:46:37
Yok yok ben abarttım ben özür dilerim
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Mermi - 08 Nisan 2018, 18:59:34
İkinizede benden birer artı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 08 Nisan 2018, 19:01:09
Bende Yabgu ya bir artı  artık arkadaşız 90 dı 91 olacak
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 07 Ağustos 2018, 07:45:35
Büyük bir develüasyon var.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 10 Ağustos 2018, 07:37:08
Çok fena develüasyon var.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 10 Ağustos 2018, 09:05:58
Evet resmen bir devalüasyon. Bunların başsebeplerinden biri gereğinden fazla sürdürülen expansif finanspolitikasıdır. Uzun vadede dış yatırıma zemin kalmıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 10 Ağustos 2018, 09:26:28
Evet resmen bir devalüasyon. Bunların başsebeplerinden gereğinden fazla sürdürülen expansion finanspolitikasıdır. Uzun vadede dış yatırıma zemin kalmıyor.

Az önce gözümün önünde 6.50 tl oldu dolar hocam. Vallahi elim titriyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 10 Ağustos 2018, 09:28:45
Bu kur kolay toparlanmaz artık. Şpekülativlerin insafına kalmış durum.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 10 Ağustos 2018, 09:37:22
Geçmiş olsun. Dolar altı Lirayı geçti.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Afşar1 - 10 Ağustos 2018, 09:48:26
Çok fazla oynuyor anlam veremiyorum.
Artık dönülmez nokta falan kalmadı sanırım :(
Develüasyon oldu ve kimse dile getiremiyor sanırım.

Devalüasyon, sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satınalma gücünün, hükümetçe alınan bir kararla düşürülmesidir. Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Raptor44 - 10 Ağustos 2018, 14:36:59
Çok fazla oynuyor anlam veremiyorum.
Artık dönülmez nokta falan kalmadı sanırım :(
Develüasyon oldu ve kimse dile getiremiyor sanırım.

Devalüasyon, sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satınalma gücünün, hükümetçe alınan bir kararla düşürülmesidir. Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir
Peki bunu gizliden yaptılarsa amaç ne
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 10 Ağustos 2018, 14:38:50
Bir an 6,5 TL oldu ve müdahale edilmeden 5,8'e geriledi!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 10 Ağustos 2018, 15:20:02
Çok fazla oynuyor anlam veremiyorum.
Artık dönülmez nokta falan kalmadı sanırım :(
Develüasyon oldu ve kimse dile getiremiyor sanırım.

Devalüasyon, sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satınalma gücünün, hükümetçe alınan bir kararla düşürülmesidir. Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir
Peki bunu gizliden yaptılarsa amaç ne

Kırılgan piyasayı daha fazla tedirgin etmemek için. Son haftalarda yaşanan kur gerilemesi resmen devalüasyonun karekterini taşıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Afşar1 - 10 Ağustos 2018, 15:42:14
Şuanki yapılan açıklamadan ne çıkacak yada ne kadar yararlı olacak acaba ?
Şuan 6.13 oldu :( ben sade bir vatandaşım borcum yok çok şükür maaşlı çalışanım.
Hepimiz gibi endişeleniyorum üzülüyorum tedirginim :(
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 10 Ağustos 2018, 16:24:43
$6.50 şuan.  €7.43

O kadar boş konuştular ki. Birde Trump bey twit attı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 10 Ağustos 2018, 16:40:06
6,8'e kadar çıktığı söyleniyor. İlginç!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 10 Ağustos 2018, 17:06:57
$6.50 şuan.  €7.43

O kadar boş konuştular ki. Birde Trump bey twit attı.

Asagilik herif atesin icine daha daha benzin döküyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Afşar1 - 10 Ağustos 2018, 17:12:50
ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'ye yönelik skandal paylaşımlarına bir yenisini ekleyerek, çelik ve alüminyum için gümrük verilerini vergileri iki katına çıkardığını duyurdu.
Trump, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Türk lirasının ABD doları karşısında hızla düştüğünü" ifade ederek, Türkiye'den gelen çelik ve alüminyum üzerindeki gümrük vergilerinin ikiye katlanmasına onay verdiğini duyurdu.

Trump, "Alüminyumda bu oran artık yüzde 20, çelikte de yüzde 50 olacak. Türkiye ile ilişkilerimiz bu dönemde iyi değil." ifadelerini kullandı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 10 Ağustos 2018, 17:43:07
Bu durum yabancıları da tedirgin ediyor. Türkiye'nin büyük bir krize girmesinden korkuyorlar. Çünkü Türkiye yabancı bankalara aşırı borçlu ve kriz nedeniyle borcunu ödeyemezse yabancı bankaların da batabileceği dillendiriliyor. Domino etkisi olabilir diyorlar!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 10 Ağustos 2018, 18:55:37
Bu durum yabancıları da tedirgin ediyor. Türkiye'nin büyük bir krize girmesinden korkuyorlar. Çünkü Türkiye yabancı bankalara aşırı borçlu ve kriz nedeniyle borcunu ödeyemezse yabancı bankaların da batabileceği dillendiriliyor. Domino etkisi olabilir diyorlar!

Hocam kimse söylemiyor ama biz 2015'ten beri doğrusal bir krizdeyiz. Devletin borcu 100+ Milyar Dolar olsada ödenebilir gayet rahat. Ama özel sektör 350+ Milyar Dolarlık borcunu ödeyemez. Tabii kısa dönemli değil tamamı. Sadece 100+ Milyar Doları 1 yıl içinde ödenmeli. Mümkünatı yok IMF olmadan bu paea bulunamaz. Yerel seçim sonrası IMFden para istenecek diyorum ben. Yoksa bahsedildiği gibi tümden iflas verilir. Zaten 1 yıla yakındır çoğunluk inşaat firması başta olmak üzere çoğu sektörde batmalar, konkordatolar, iflas ertlemeler verildi - veriliyor. Tabii birde kriz fırsatçıları var. Zarar etmesede zarar etmiş gibi gözüken, paralar ile kaçan ve kaçacak olanlar.

Diğer ülkelerin gündemine girdiğimizi biliyorum. Zira biz iflas edersek bunun yayılmasından korkuyorlar. Özellikle Türkiye'nin karmaşıklaştırılmış demografisi yüzünden milyonlarca karışık mültecinin AB ye akın etmesinden.

En başında şu inşaat işi cüzi kârlar ile işin ehli tarafından yapılanlarda olsaydı bugün bu hale gelinmezdi. Ne olurdu sanki bir kutu gibi evden 1'e 10 yerine 1'e 2 kazanmaya çalışsalardı... 60 bin tlye maâl et, ama 600 bin tlye satmaya kalk... Hazine garantili işler zaten felaket.

Haa bu arada çok kritik bir konu var. Devlet sürekli karşılıksız para basıyor, özellikle emekli ikramiyesi olayı için sadece 20+ Milyar TL basıldı 1.5 ayda. Her karşılıksız para devasa enflasyon getiriyor. Birde her sene verilen müthiş Cari açık.

Türkiye borçlarını kolay çevirebilecek bir ülke, yeter ki her önüne gelenle atışmasın, yeterki alttan almasını bilsin.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 11 Ağustos 2018, 21:35:56
Şuan ortadaki iddialar;

- 15+ büyük inşaat firması battı, projeler durdu, ödenekler yapılmıyor lakin açıklanmıyor.
- IMF ile gizli şekilde görüşülüyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Canik - 12 Ağustos 2018, 04:37:04
Bu durum yabancıları da tedirgin ediyor. Türkiye'nin büyük bir krize girmesinden korkuyorlar. Çünkü Türkiye yabancı bankalara aşırı borçlu ve kriz nedeniyle borcunu ödeyemezse yabancı bankaların da batabileceği dillendiriliyor. Domino etkisi olabilir diyorlar!



Haa bu arada çok kritik bir konu var. Devlet sürekli karşılıksız para basıyor, özellikle emekli ikramiyesi olayı için sadece 20+ Milyar TL basıldı 1.5 ayda. Her karşılıksız para devasa enflasyon getiriyor. Birde her sene verilen müthiş Cari açık.

Bu paranın basıldığına dair bir kaynağın var mı yoksa kaynak bizzat sen misin?Enflasyonun artması ithal mala gelen zamlarla ve bazı yapısal sorunlarla ilgilidir.Ayrica ihracaat artmakta ve ihracaatin ithalatı karşılama oranı yükselmektedir.Ekonomi yine rekor bir buyumeye imza atacak. 3. Havalimanı 2 ay sonra açılıyor ayrıca diğer projeler savunma dahil en ufak bir kesinti yok ilerliyor yani kurun yükselmesi için hiçbir sebep yok ortada tamamen ekonomik bir operasyonla kur yükseliyor yükseltiliyor inşallah başarısız olacaklar.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Canik - 12 Ağustos 2018, 04:39:48
Bu durum yabancıları da tedirgin ediyor. Türkiye'nin büyük bir krize girmesinden korkuyorlar. Çünkü Türkiye yabancı bankalara aşırı borçlu ve kriz nedeniyle borcunu ödeyemezse yabancı bankaların da batabileceği dillendiriliyor. Domino etkisi olabilir diyorlar!



Haa bu arada çok kritik bir konu var. Devlet sürekli karşılıksız para basıyor, özellikle emekli ikramiyesi olayı için sadece 20+ Milyar TL basıldı 1.5 ayda. Her karşılıksız para devasa enflasyon getiriyor. Birde her sene verilen müthiş Cari açık.

Bu paranın basıldığına dair bir kaynağın var mı yoksa kaynak bizzat sen misin?Enflasyonun artması ithal mala gelen zamlarla ve bazı yapısal sorunlarla ilgilidir.Ayrica ihracaat artmakta ve ihracaatin ithalatı karşılama oranı yükselmektedir.Ekonomi yine rekor bir buyumeye imza atacak. 3. Havalimanı 2 ay sonra açılıyor ayrıca diğer projeler savunma dahil en ufak bir kesinti yok ilerliyor yani kurun yükselmesi için hiçbir sebep yok ortada tamamen ekonomik bir operasyonla kur yükseliyor yükseltiliyor inşallah başarısız olacaklar.
Ek olarak turizmde rekor doluluk oranları yaşanıyor oteller yüzde yüz dolu havayolu şirketleri özellikle thy ilk defa yüzde 80 dolulugun üzerine çıkmış durumda.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 12 Ağustos 2018, 08:34:09



Bu paranın basıldığına dair bir kaynağın var mı yoksa kaynak bizzat sen misin?
[/quote]

http://www.haberayyildiz.com/gundem/merkez-bankasi-para-basiyor-turkiye-ekonomisi-cokuyor-18951h.html (http://www.haberayyildiz.com/gundem/merkez-bankasi-para-basiyor-turkiye-ekonomisi-cokuyor-18951h.html)

Tedavüldeki para miktarı bir anda çok hızlı arttı. Para arzı 5 yıldır hafif hafif arttırılıyordu zaten, yalnız karşılık olarak altınımız yok.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 12 Ağustos 2018, 13:21:25
Arkadaşlar ekonomist değilim ancak iktisat ve ekonomi tarihini çok okumuş bir insan olarak bizim ekonomik sıkıntımızın temelinde çok büyük bir felsefik sorunun yattığına inanıyorum. Sorunun ismi KAPİTALİST LİBERAL EKONOMİ. Akp başa geldikten sonra Türkiye az da olsa karma ekonomik sistemde olan konumunu nerdeyse tamamen Kapitalist Liberal Ekonomiye kaydırdı. Bunu nasıl yaptı devlete ait zarar eden veya ettirilen tüm şirket ve yapıların çoğunu özelleştirdi ki bu halk arasında " aaa ülkeyi satıyorlar olarak algılandı. "

Akp'nin Liberal Ekonomik sistemi şöyleydi; Devlet bir şirket ve yapı kurmaz . Ülkenin ihtiyacı olan alanlara teşvik yapar, paket açıklar, halk gelir şirket açar üretimi karşılar ihracat  yapar devlet vergi üzerinden payını alır.Aslında bir devlet için güzel bir sistem. Ama şunu atladılar, Türk insanının genlerinde TÜCCARLIK ,TİCARET, SANAYİCİLİK YOK.Bizim atalarımız askerlikle uğraşan hayvancılık yapan çiftçilerdi. İstisnalar dışında hiçbir zaman deniz kıyısında yaşayıp deniz ticareti yapan, yüzyıllardır şehirlerde yaşamış burdaki pazarlarda tüccarlığı genlerimize işletmiş, deve kervanlarıyla yüzyıllarca mal taşımış bir millet OLMADIK. Bilimsel olarak bir kaç nesil tarafından tekrarlanan davranışlar artık o insanların genlerine işliyor ve kalıcı oluyor. Bu fiziksel özelliklerde bile geçerli kutuplara gidin yaşayın kardan yansıyan güneş yüzünden 5 nesil boyunca gözleriniz çekikleşir sonra afrikaya gitseniz bile çocuklarınız çekik gözlü doğar. Veya beyaz tenli karıştırıyor olabilirim. Yani bu özellik bizim genlerimizde yok. Zaten osmanlı'da da , selçuklu da da ticaret ve zanaatkarlık genelde gayrimüslimler üzerinden ilerlemiş bir sektör.  Kurtuluş savaşından sonra gönderilmeleriylede elimizde kalan  bir avucu ülkenin tepe noktasını oluşturuyor zaten.


Tabi birde devlet eliyle desteklenen Sabancı ve Koç var. Yıllarca sabancı sabancı kayserili adamlar vs . denildi. Kayseriye gidin bakın şehirde ermenilerin ticari hayatta çok büyük izleri var. Çarşıya girin bir tane kuyumcu bulamazsınız hepsinin ismi Sarraf. Yani belliki sabancının geçmişinde de bir ilişki var. Koç'un geçmişinide bilmesemde cumhuriyet kadroları tarafından 100 yıldır itelene itelene bir yerlere gelmiş bir oluşum. O yüzden AKP'nin bu Teşvik sistemine bağlı LİBERAL EKONOMİ'nin işe yarayacağı bir toplum yapısına sahip değiliz. Çünkü ;

+ Bizim sanayicimiz hiçbir zaman riske girip ileri teknolojilere yatırım yapmaz
+ Parasını riske atmaz. Binbir garantiyle bir işe girer.
+ Koç gibi elaleme sıfırdan araç yapar ama o firmalar darılmasın diye milli araba yapılamaz intihardır der.
+ Arge nedir bilmez , Girişim ruhu yoktur , zaten ticari olarak ihracat ilişkilerinde bireysel olarak patronlar sıfırdır.
+ Bir sektörü tutturdumu ölümüne oradan devam eder yatırım yapmaz.

Halka dönelim ;

+ Elinde bir parası olursa asla ticarete girmez, direk ev alır kira yer kendini garantiye alır
+ Çiftci devletin verdiği teşvik kredisiyle yatırım yapmaz gider oğlanın kınasını düğününü yapar.
+ Tarladan biraz kar etsin üretimi arttırmak için iyi tohuma gübreye ilaca yatırım yapacağına gider ihtiyacı olmamasına rağmen traktörü büyütür yenisini alır çeker ilçe kahvehanesinn önüne birde ağzında sigara hava ata ata kağıt oynar.
+ Şehirde kobi kredisini çeken kobi biraz beli doğrulttumu işletmeyi büyütmez gider bmw 5.20 alır dik yaka gömlek kızlar seri köz getir tayfa olur.


O yüzden Türk insanı iyi Askerdir, Çalışkandır, Zekidir, Vicdanlıdır ama iyi Tüccar değildir, Sanayici hiç değildir. Koskoca Türkiye ekonomisi de devletin teşvikleriyle özel sektörün keyfine bırakılacak bir sektör asla OLMAMALIDIR. Bizler Abd değiliz orada MAKE MONEY yani para yapmak gibi bir kültür var. İnsanların en büyük amacı biraz para kazanıp bir şirket bir kuruluş kurup büyümek. Orda tabi devlet teşvik yapar özel sektör hemen doldurur.


O yüzden bizim ÇÖZÜMÜMÜZ = KARMA EKONOMİK MODEL, DEVLETÇİLİK, DEVLETÇİLİK, DEVLETÇİLİK'dir .


Bu sistemde devlet bir alanda şirket veya ithalat fazlası gördüğünde teşvik yapmaz. Direk o alanda bir şirket kurar . Bu şirketi devlet büyütür bir seviyeye getirir bu şirket tam devletçi modelde devlet şirketi olarak devam eder, Karma sistemde ise devlet şirketin bir kısmını özel sektöre satar veya halka açar kademe kademe özel sektöre kaydırır.

Atatürk döneminde her ne kadar İzmir İktisat Kongresinde Liberal bir izlenim verilse de - Ki bunun sebebi Lozan'ın imzalanması içindir(ayrıntı isteyen özel mesaj atabilir)- o dönemdeki kurulan sanayi devletçilik sayesinde kurulmuştur. 1929 ekonomik krizinden bu ülke devletçilik sayesinde kurtulmuştur. Devam eden nato'ya giriş dönemi, amerikanlaşma ve Demokrat Parti dönemlerinde birazda demokrat parti Varlık vergisi ve Milli koruma kanunu'nun gazıyla başa geldiğinden ve bu vergilerin DEVLETÇİLİK ile bağdaştırılmasından Devletçilik biraz ötelendi zaten nato ve abd etkisi üstünden silindir gibi geçti. Bu sistem doğru uygulanırsa halkımız için en etkili ekonomik sistem gibi bunun en güzel modern örneğini SAVUNMA SANAYİSİ'nde görüyoruz. Devlet destekli kurulan şirketler devamlı ordu tarafından sübvanse edildi müsteşarlıkta şirketleri yapılanma ve arge konusunda kordine edince bir ana Savunma Sanayisi ve birde özel savunma sanayi şirketleri çeperi oluştu. Ben açıkcası TSKGV'yi bir özel sektör olarak görmüyorum.

(https://www.kocaelizirve.com/upload/images/27138_3.jpg)

Şimdi gel gelelim şu an içinde olduğumuz ekonomik duruma ne yazıkki kötü bir durum. Bizim bu durumdan kalıcı olarak çıkmamızın tek yolu ;

YURTİÇİNDE TL İLE YATIRIM YAPIP ÜRET, YURTDIŞINA DOLAR İLE SAT.

Kısaca üret,üret,üret.

Ve bunu en hızlı nasıl yapabiliriz = Devletçilik.

En hızlı hangi sektörlerde yapabiliriz = Tarım ve Hayvancılık, Tekstil, Yazılım, Enerji

Tarım ve Hayvancılık : Senelerdir Tarım ülkesi olarak nitelendirildik ama ne yazık ki şu an dışardan büyük oranda tarımsal ürün ve hayvan ithal ediyoruz. Ve çoğunda dolarlarda dışarıya gidiyor. Arkadaşlar ülkemiz cennet ama ne yazıkki en kötü çiftcisinin evinde tarımla ilgili en az 15 kitap varken bizim bunlarla şu anki sistemle mücadele etmemiz zor.  O yüzden bu işe devletin girmesi ŞART. Keza bizim miletimiz zaten aylık garanti kazancı sever.

O yüzden devlet belirli süre ekilmeyen arazilere veya devlet arazilerine üretimden yüzde pay karşılığı devlet tarım arazileri kapsamına alıp çiftcilerin garanti asgari ücret karşılığı ziraat mühendisleri tarafından yönlendirilerek tamamen modern tarım araçları ve tarım yöntemleriyle tarım yapacağı aynı sistemin hayvancılık konusunda da uygulanıp devlet çiftliklerinin kurulacağı ve hayvanların tam üretkenlikte hayvanların her şeyinden yararlanıldığı  bir sistemin kurulması ve halkın burda verimle çalışması daha mantıklı. Ayrıca devlet nerde ne yetişeceğini ne kadarın yeterli olacağı ve ne kadarın ihracata ayrılacağını belirleyeceğinden gayet verimli olacağı malum.

Ayrıca bu ofisler bir tsk vazifesi görür ise ve bir tarım sanayisi müsteşarlığı kurarsa ülkemizde Tarım sanayisinin gelişeceğini ve ülkeye dolar sağlayacağını düşünüyorum.


Tekstil : Senelerdir Tekstilde başa oynayan bir ülkeydik. Hatta tekstil pamuğu yetiştirmek için gap gibi büyük bir projeye giriştik. Ama ne oldu çin o müthiş üretim altyapısı ile özellike ucuz kuma ve tekstil ürünlerini sirkülase ettiler. Bizim burada yapmamız gereken daha kaliteli dokuma hammaddelerine yatırım yapıp bu türleri yetiştirip hali hazırdaki tekstil şirketlerini yurtdışına yaymak için devletin ya kendi şirketini kurması yada bu şirketlere ortak olması lazım.

Yazılım  = Getiri sağlaması en kolay alanlardan birisi. Devlet ortaklıklı bir kaç yazılım şirketi kurulup bu şirketlerin proje başvurusu tabanlı çalışması mantıklı olur. Değerli projeleri toplayıp bunlar üzerine çalışmak için Türkiyenin en iyi yazılım mühendislerini aselsan gibi toplayacak bir kuruluş ülkemize çok ciddi dolar girdisi sağlayacaktır. 

Enerji = Arkadaşlar ülkemizin cidden kanayan yarası ülkedeki doların yaklaşık 3 te 1'ini ıınmak ve üstünden elektrik üretmek için doğalgaz'a ve araçlarımız ve çeşitli alanlar için petrole veriyoruz. Ve evet ülkemizde Petrol ve doğalgaz yok kadar az . Biz bu iki bağımlılığımızı ne kadar azaltabilirsek o kadar bizim için iyi olacak. Çok büyük bir kazanç cebimizde kalacak.
Peki bunu nasıl yaparız ? İlk olarak başta temiz enerji yatırımları ve en önemliside ne yazıkki çabukcak nükleer enerjiye yatırımı arttırıp nükleer santral yapabilir seviyeye gelecek teknoloji transferini sağlayıp kendi santrallerimizi yaparak ülkedeki enerji üretim kabiliyetine çağ atlatmamız lazım .

Çünkü eğer böyle yaparsak milli otomobil projesinede destek olack şekilde ülkede elektrikli otomobili teşvik ederek petrole olan ihtiyacı aşırı düşürebiliriz, amerikadaki gibi klima bazlı elektrikle soğutma ve ısıtma sistemlerini ülkemizde yeni yapılarda şart koşarak doğalgazdan ve tabiki doğalgazla işleyen elektrik üretim tesiserini kpatarak doğalgazada iden parayı aşırı sınırlayarak bütçenin yüzde 20-30'una yakın bir dolar'ı ek kazanç gibi cebimizde muhafaza edebilir ve enerjide bağımsız olabiliriz.


Sanayi : Bu alanda da güney Kore'nin zamanında yaptığı gibi her alanda belirli devlet ortaklıklı ve destekli şirketler seçerek bunları bir thy gibi uluslararası arenaya çıkarmak ve bir savunma sanayisi müsteşarlığı modeli veya bu modelin evriltilmiş versiyonlarını uygulamamız lazım. Mesela buna Togg ile başlayabiliriz. Ama bu sektörde de Devletçiliğin olması itici güç olması şart. Çünkü riske girmeyi düşünen dünyayı takip eden bir sanayicimiz yok.


Tabi bunlardan ayrı bütün bu sektörlerde çalıştırmanız gereken bir nitelikli iş gücü kısmı var . Ve bu eğitimle ilgili kısım bambaşka bir konu. Belki onuda başka bir yazıda fikirlerimden bahsederim. Kısaca benim düşüncem ve fikirlerim budur. Doğru bulunur veya bulunamaz. 
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 12 Ağustos 2018, 21:26:24
B.Erdoğan bey'in bugünkü konuşması çok fenaydı. Yarın 10 tl civarını görürsek şaşırmam.

Dövizin yükselmesinin bence en kötü etkisi gıda zamlanması ve savunma sanayiiyi etkilemesi.
10 milyar dolar bütçe zaten çok azdı. 6 milyar dolara düşmüş. Arda mevlütoğlunun twitter hesabında gördüm.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: P4RS - 13 Ağustos 2018, 00:26:57
Ya bilerek böyle yapıyor yada ....

Diyecek bi şey yok.

Yağ kuyruğu vardı diye yuhlattığı insanların 10 1 kadar bile bir şey bildiği yok.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: UYVAR - 13 Ağustos 2018, 03:54:39
Arkadaşlar ekonomist değilim ancak iktisat ve ekonomi tarihini çok okumuş bir insan olarak bizim ekonomik sıkıntımızın temelinde çok büyük bir felsefik sorunun yattığına inanıyorum. Sorunun ismi KAPİTALİST LİBERAL EKONOMİ. Akp başa geldikten sonra Türkiye az da olsa karma ekonomik sistemde olan konumunu nerdeyse tamamen Kapitalist Liberal Ekonomiye kaydırdı. Bunu nasıl yaptı devlete ait zarar eden veya ettirilen tüm şirket ve yapıların çoğunu özelleştirdi ki bu halk arasında " aaa ülkeyi satıyorlar olarak algılandı. "

Akp'nin Liberal Ekonomik sistemi şöyleydi; Devlet bir şirket ve yapı kurmaz . Ülkenin ihtiyacı olan alanlara teşvik yapar, paket açıklar, halk gelir şirket açar üretimi karşılar ihracat  yapar devlet vergi üzerinden payını alır.Aslında bir devlet için güzel bir sistem. Ama şunu atladılar, Türk insanının genlerinde TÜCCARLIK ,TİCARET, SANAYİCİLİK YOK.Bizim atalarımız askerlikle uğraşan hayvancılık yapan çiftçilerdi. İstisnalar dışında hiçbir zaman deniz kıyısında yaşayıp deniz ticareti yapan, yüzyıllardır şehirlerde yaşamış burdaki pazarlarda tüccarlığı genlerimize işletmiş, deve kervanlarıyla yüzyıllarca mal taşımış bir millet OLMADIK. Bilimsel olarak bir kaç nesil tarafından tekrarlanan davranışlar artık o insanların genlerine işliyor ve kalıcı oluyor. Bu fiziksel özelliklerde bile geçerli kutuplara gidin yaşayın kardan yansıyan güneş yüzünden 5 nesil boyunca gözleriniz çekikleşir sonra afrikaya gitseniz bile çocuklarınız çekik gözlü doğar. Veya beyaz tenli karıştırıyor olabilirim. Yani bu özellik bizim genlerimizde yok. Zaten osmanlı'da da , selçuklu da da ticaret ve zanaatkarlık genelde gayrimüslimler üzerinden ilerlemiş bir sektör.  Kurtuluş savaşından sonra gönderilmeleriylede elimizde kalan  bir avucu ülkenin tepe noktasını oluşturuyor zaten.


Tabi birde devlet eliyle desteklenen Sabancı ve Koç var. Yıllarca sabancı sabancı kayserili adamlar vs . denildi. Kayseriye gidin bakın şehirde ermenilerin ticari hayatta çok büyük izleri var. Çarşıya girin bir tane kuyumcu bulamazsınız hepsinin ismi Sarraf. Yani belliki sabancının geçmişinde de bir ilişki var. Koç'un geçmişinide bilmesemde cumhuriyet kadroları tarafından 100 yıldır itelene itelene bir yerlere gelmiş bir oluşum. O yüzden AKP'nin bu Teşvik sistemine bağlı LİBERAL EKONOMİ'nin işe yarayacağı bir toplum yapısına sahip değiliz. Çünkü ;

+ Bizim sanayicimiz hiçbir zaman riske girip ileri teknolojilere yatırım yapmaz
+ Parasını riske atmaz. Binbir garantiyle bir işe girer.
+ Koç gibi elaleme sıfırdan araç yapar ama o firmalar darılmasın diye milli araba yapılamaz intihardır der.
+ Arge nedir bilmez , Girişim ruhu yoktur , zaten ticari olarak ihracat ilişkilerinde bireysel olarak patronlar sıfırdır.
+ Bir sektörü tutturdumu ölümüne oradan devam eder yatırım yapmaz.

Halka dönelim ;

+ Elinde bir parası olursa asla ticarete girmez, direk ev alır kira yer kendini garantiye alır
+ Çiftci devletin verdiği teşvik kredisiyle yatırım yapmaz gider oğlanın kınasını düğününü yapar.
+ Tarladan biraz kar etsin üretimi arttırmak için iyi tohuma gübreye ilaca yatırım yapacağına gider ihtiyacı olmamasına rağmen traktörü büyütür yenisini alır çeker ilçe kahvehanesinn önüne birde ağzında sigara hava ata ata kağıt oynar.
+ Şehirde kobi kredisini çeken kobi biraz beli doğrulttumu işletmeyi büyütmez gider bmw 5.20 alır dik yaka gömlek kızlar seri köz getir tayfa olur.


O yüzden Türk insanı iyi Askerdir, Çalışkandır, Zekidir, Vicdanlıdır ama iyi Tüccar değildir, Sanayici hiç değildir. Koskoca Türkiye ekonomisi de devletin teşvikleriyle özel sektörün keyfine bırakılacak bir sektör asla OLMAMALIDIR. Bizler Abd değiliz orada MAKE MONEY yani para yapmak gibi bir kültür var. İnsanların en büyük amacı biraz para kazanıp bir şirket bir kuruluş kurup büyümek. Orda tabi devlet teşvik yapar özel sektör hemen doldurur.


O yüzden bizim ÇÖZÜMÜMÜZ = KARMA EKONOMİK MODEL, DEVLETÇİLİK, DEVLETÇİLİK, DEVLETÇİLİK'dir .


Bu sistemde devlet bir alanda şirket veya ithalat fazlası gördüğünde teşvik yapmaz. Direk o alanda bir şirket kurar . Bu şirketi devlet büyütür bir seviyeye getirir bu şirket tam devletçi modelde devlet şirketi olarak devam eder, Karma sistemde ise devlet şirketin bir kısmını özel sektöre satar veya halka açar kademe kademe özel sektöre kaydırır.

Atatürk döneminde her ne kadar İzmir İktisat Kongresinde Liberal bir izlenim verilse de - Ki bunun sebebi Lozan'ın imzalanması içindir(ayrıntı isteyen özel mesaj atabilir)- o dönemdeki kurulan sanayi devletçilik sayesinde kurulmuştur. 1929 ekonomik krizinden bu ülke devletçilik sayesinde kurtulmuştur. Devam eden nato'ya giriş dönemi, amerikanlaşma ve Demokrat Parti dönemlerinde birazda demokrat parti Varlık vergisi ve Milli koruma kanunu'nun gazıyla başa geldiğinden ve bu vergilerin DEVLETÇİLİK ile bağdaştırılmasından Devletçilik biraz ötelendi zaten nato ve abd etkisi üstünden silindir gibi geçti. Bu sistem doğru uygulanırsa halkımız için en etkili ekonomik sistem gibi bunun en güzel modern örneğini SAVUNMA SANAYİSİ'nde görüyoruz. Devlet destekli kurulan şirketler devamlı ordu tarafından sübvanse edildi müsteşarlıkta şirketleri yapılanma ve arge konusunda kordine edince bir ana Savunma Sanayisi ve birde özel savunma sanayi şirketleri çeperi oluştu. Ben açıkcası TSKGV'yi bir özel sektör olarak görmüyorum.

(https://www.kocaelizirve.com/upload/images/27138_3.jpg)

Şimdi gel gelelim şu an içinde olduğumuz ekonomik duruma ne yazıkki kötü bir durum. Bizim bu durumdan kalıcı olarak çıkmamızın tek yolu ;

YURTİÇİNDE TL İLE YATIRIM YAPIP ÜRET, YURTDIŞINA DOLAR İLE SAT.

Kısaca üret,üret,üret.

Ve bunu en hızlı nasıl yapabiliriz = Devletçilik.

En hızlı hangi sektörlerde yapabiliriz = Tarım ve Hayvancılık, Tekstil, Yazılım, Enerji

Tarım ve Hayvancılık : Senelerdir Tarım ülkesi olarak nitelendirildik ama ne yazık ki şu an dışardan büyük oranda tarımsal ürün ve hayvan ithal ediyoruz. Ve çoğunda dolarlarda dışarıya gidiyor. Arkadaşlar ülkemiz cennet ama ne yazıkki en kötü çiftcisinin evinde tarımla ilgili en az 15 kitap varken bizim bunlarla şu anki sistemle mücadele etmemiz zor.  O yüzden bu işe devletin girmesi ŞART. Keza bizim miletimiz zaten aylık garanti kazancı sever.

O yüzden devlet belirli süre ekilmeyen arazilere veya devlet arazilerine üretimden yüzde pay karşılığı devlet tarım arazileri kapsamına alıp çiftcilerin garanti asgari ücret karşılığı ziraat mühendisleri tarafından yönlendirilerek tamamen modern tarım araçları ve tarım yöntemleriyle tarım yapacağı aynı sistemin hayvancılık konusunda da uygulanıp devlet çiftliklerinin kurulacağı ve hayvanların tam üretkenlikte hayvanların her şeyinden yararlanıldığı  bir sistemin kurulması ve halkın burda verimle çalışması daha mantıklı. Ayrıca devlet nerde ne yetişeceğini ne kadarın yeterli olacağı ve ne kadarın ihracata ayrılacağını belirleyeceğinden gayet verimli olacağı malum.

Ayrıca bu ofisler bir tsk vazifesi görür ise ve bir tarım sanayisi müsteşarlığı kurarsa ülkemizde Tarım sanayisinin gelişeceğini ve ülkeye dolar sağlayacağını düşünüyorum.


Tekstil : Senelerdir Tekstilde başa oynayan bir ülkeydik. Hatta tekstil pamuğu yetiştirmek için gap gibi büyük bir projeye giriştik. Ama ne oldu çin o müthiş üretim altyapısı ile özellike ucuz kuma ve tekstil ürünlerini sirkülase ettiler. Bizim burada yapmamız gereken daha kaliteli dokuma hammaddelerine yatırım yapıp bu türleri yetiştirip hali hazırdaki tekstil şirketlerini yurtdışına yaymak için devletin ya kendi şirketini kurması yada bu şirketlere ortak olması lazım.

Yazılım  = Getiri sağlaması en kolay alanlardan birisi. Devlet ortaklıklı bir kaç yazılım şirketi kurulup bu şirketlerin proje başvurusu tabanlı çalışması mantıklı olur. Değerli projeleri toplayıp bunlar üzerine çalışmak için Türkiyenin en iyi yazılım mühendislerini aselsan gibi toplayacak bir kuruluş ülkemize çok ciddi dolar girdisi sağlayacaktır. 

Enerji = Arkadaşlar ülkemizin cidden kanayan yarası ülkedeki doların yaklaşık 3 te 1'ini ıınmak ve üstünden elektrik üretmek için doğalgaz'a ve araçlarımız ve çeşitli alanlar için petrole veriyoruz. Ve evet ülkemizde Petrol ve doğalgaz yok kadar az . Biz bu iki bağımlılığımızı ne kadar azaltabilirsek o kadar bizim için iyi olacak. Çok büyük bir kazanç cebimizde kalacak.
Peki bunu nasıl yaparız ? İlk olarak başta temiz enerji yatırımları ve en önemliside ne yazıkki çabukcak nükleer enerjiye yatırımı arttırıp nükleer santral yapabilir seviyeye gelecek teknoloji transferini sağlayıp kendi santrallerimizi yaparak ülkedeki enerji üretim kabiliyetine çağ atlatmamız lazım .

Çünkü eğer böyle yaparsak milli otomobil projesinede destek olack şekilde ülkede elektrikli otomobili teşvik ederek petrole olan ihtiyacı aşırı düşürebiliriz, amerikadaki gibi klima bazlı elektrikle soğutma ve ısıtma sistemlerini ülkemizde yeni yapılarda şart koşarak doğalgazdan ve tabiki doğalgazla işleyen elektrik üretim tesiserini kpatarak doğalgazada iden parayı aşırı sınırlayarak bütçenin yüzde 20-30'una yakın bir dolar'ı ek kazanç gibi cebimizde muhafaza edebilir ve enerjide bağımsız olabiliriz.


Sanayi : Bu alanda da güney Kore'nin zamanında yaptığı gibi her alanda belirli devlet ortaklıklı ve destekli şirketler seçerek bunları bir thy gibi uluslararası arenaya çıkarmak ve bir savunma sanayisi müsteşarlığı modeli veya bu modelin evriltilmiş versiyonlarını uygulamamız lazım. Mesela buna Togg ile başlayabiliriz. Ama bu sektörde de Devletçiliğin olması itici güç olması şart. Çünkü riske girmeyi düşünen dünyayı takip eden bir sanayicimiz yok.


Tabi bunlardan ayrı bütün bu sektörlerde çalıştırmanız gereken bir nitelikli iş gücü kısmı var . Ve bu eğitimle ilgili kısım bambaşka bir konu. Belki onuda başka bir yazıda fikirlerimden bahsederim. Kısaca benim düşüncem ve fikirlerim budur. Doğru bulunur veya bulunamaz. 

Zaten salarin Ermeni mallarina coktugu, koclarinda sabetayci oldugu soylenir bazi internet sitelerinde.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 18 Ağustos 2018, 09:54:46
Savunma Sanayii Başkanlığı'ndan Türk Lirası hamlesi

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), imzalanan sözleşmeler kapsamında dolar olarak verilen teminatların Türk Lirası’na çevrileceğini ve ilk defa imzalanacak sözleşmeler kapsamında verilecek olan teminatların Türk Lirası olarak belirleneceğini açıkladı.

Savunma Sanayii Başkanlığından yapılan açıklamada, “Başkanlığımız tarafından, imzalanmış olan sözleşmeler kapsamında dolar olarak verilmiş teminatların Türk Lirası'na çevrilmesi ve ilk defa imzalanacak sözleşmeler kapsamında verilecek olan teminatların Türk Lirası olarak belirlenmesi kararlaştırıldı” denildi.

http://www.milliyet.com.tr/son-dakika-savunma-sanayii-ekonomi-2726837/ (http://www.milliyet.com.tr/son-dakika-savunma-sanayii-ekonomi-2726837/)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 06 Ekim 2018, 22:04:46
Ne ise hafta içerisinde sayın cumhur başkanımızın açıklaması ile bir nebze rahatladım.

''Ekonomideki durumun,  Rahip Brunson ile alakası yok . Sorun yakında aşılacak''


Ben bu açıklamadan önce gerçekten kara kara düşünmekte idim .
 ''Rahip tutuklanınca ekonomimiz böyle olursa , Allah etmesin Piskopos veya kardinali tutuklarsak  memleket ekonomimiz ne olur'' ;D

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 27 Kasım 2018, 13:57:56
Bizler Osmanlıya kızıyoruz . Neden Amerikaya gitmedi veya coğrafi keşiflere katılmadı diyoruz. Adamlar ne güzel abd'den altınları gümüşleri getirmiş ve ekonomilerini çoşturmuşlar diyoruz.

Ancak şu an yeni bir Amerikanın keşfi gerçekleşiyor ve biz bundan bir haberiz ve büyük ihtimal gelecek nesiller bundan dolayı bize öfkelenecek.

Biz bu yeni nesil Amerikanın keşfine SPACE MİNİNG yani UZAY MADENCİLİĞİ diyoruz. Dünyanın egemen güçleri şu sıralar dünyanın dış çeperinden dünyada aşırı pahalı ve aşırı değerli madenler getirmeye çalışıyor.

İlerde bu madenlerle üretebilecekleri yeni nesil askeri ve sivil teknolojiler sanayi ürünleri ile dünya ekonomisini kuşkusuz fethedecekler.

Ha biz ha deyince buna dahil olamasakta çalışmaları hızlandırıp çeşitli bu konudaki ortaklıklara yatırım yapmalıyız. Yoksa gelişmekte olan bir ülkeden köleleşmekte olan bir ülkeye dönebiliriz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Canik - 27 Kasım 2018, 15:12:04
Bizler Osmanlıya kızıyoruz . Neden Amerikaya gitmedi veya coğrafi keşiflere katılmadı diyoruz. Adamlar ne güzel abd'den altınları gümüşleri getirmiş ve ekonomilerini çoşturmuşlar diyoruz.

Ancak şu an yeni bir Amerikanın keşfi gerçekleşiyor ve biz bundan bir haberiz ve büyük ihtimal gelecek nesiller bundan dolayı bize öfkelenecek.

Biz bu yeni nesil Amerikanın keşfine SPACE MİNİNG yani UZAY MADENCİLİĞİ diyoruz. Dünyanın egemen güçleri şu sıralar dünyanın dış çeperinden dünyada aşırı pahalı ve aşırı değerli madenler getirmeye çalışıyor.

İlerde bu madenlerle üretebilecekleri yeni nesil askeri ve sivil teknolojiler sanayi ürünleri ile dünya ekonomisini kuşkusuz fethedecekler.

Ha biz ha deyince buna dahil olamasakta çalışmaları hızlandırıp çeşitli bu konudaki ortaklıklara yatırım yapmalıyız. Yoksa gelişmekte olan bir ülkeden köleleşmekte olan bir ülkeye dönebiliriz.
Uzaydaki madenleri mi isleyecen!Elinin altındaki boru , toryumu islede uzaydakiler eksik kalsın!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Canik - 27 Kasım 2018, 15:16:31
Şu anda yapılması gereken Merkezin en az 300 baz puan faiz indirimine gitmesidir 6.8 lik kur faiziyle gidiyoruz dolar olmuş 5.23 eğer hemen indirim gelirse çok kısa sürede neticesini  enflasyonda görebileceğiz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 27 Kasım 2018, 15:18:56
Bizler Osmanlıya kızıyoruz . Neden Amerikaya gitmedi veya coğrafi keşiflere katılmadı diyoruz. Adamlar ne güzel abd'den altınları gümüşleri getirmiş ve ekonomilerini çoşturmuşlar diyoruz.

Ancak şu an yeni bir Amerikanın keşfi gerçekleşiyor ve biz bundan bir haberiz ve büyük ihtimal gelecek nesiller bundan dolayı bize öfkelenecek.

Biz bu yeni nesil Amerikanın keşfine SPACE MİNİNG yani UZAY MADENCİLİĞİ diyoruz. Dünyanın egemen güçleri şu sıralar dünyanın dış çeperinden dünyada aşırı pahalı ve aşırı değerli madenler getirmeye çalışıyor.

İlerde bu madenlerle üretebilecekleri yeni nesil askeri ve sivil teknolojiler sanayi ürünleri ile dünya ekonomisini kuşkusuz fethedecekler.

Ha biz ha deyince buna dahil olamasakta çalışmaları hızlandırıp çeşitli bu konudaki ortaklıklara yatırım yapmalıyız. Yoksa gelişmekte olan bir ülkeden köleleşmekte olan bir ülkeye dönebiliriz.
Uzaydaki madenleri mi isleyecen!Elinin altındaki boru , toryumu islede uzaydakiler eksik kalsın!

Boryumu bu kadar abrtmaya gerek yok verimli bir tuzdur sonuçta. Bazı kullanılabileceği alanlar var zırhtır, yakıttır o konuda da uğraşıyoruz. Toryum ise nükleer tercihlere bağımlı bir madde biraz.

Benim üstte bahsettiğim bu maddeleri ilk olarak getirmek veya getirecek şirketlerde ortak ve söz sahibi olmak . Keza uzay madenciliği yasalarına göre madeni bulan şirketler bunların sahibi olacak. Ciddi maden bölgelerini kaptırırsak çok pişman oluruz. İlk getirebilelim de işlemesi bir kenarda kalsın.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 27 Kasım 2018, 15:30:18
Dış çeper olarak kastettiğin nedir? Atmosferin dış katmanlarından mı?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 27 Kasım 2018, 15:36:18
Dış çeper olarak kastettiğin nedir? Atmosferin dış katmanlarından mı?

Kaynakların en sağlam olduğu yer marsla jüpiter arasındaki asteroid kuşağı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Canik - 27 Kasım 2018, 18:02:40
Bizler Osmanlıya kızıyoruz . Neden Amerikaya gitmedi veya coğrafi keşiflere katılmadı diyoruz. Adamlar ne güzel abd'den altınları gümüşleri getirmiş ve ekonomilerini çoşturmuşlar diyoruz.

Ancak şu an yeni bir Amerikanın keşfi gerçekleşiyor ve biz bundan bir haberiz ve büyük ihtimal gelecek nesiller bundan dolayı bize öfkelenecek.

Biz bu yeni nesil Amerikanın keşfine SPACE MİNİNG yani UZAY MADENCİLİĞİ diyoruz. Dünyanın egemen güçleri şu sıralar dünyanın dış çeperinden dünyada aşırı pahalı ve aşırı değerli madenler getirmeye çalışıyor.

İlerde bu madenlerle üretebilecekleri yeni nesil askeri ve sivil teknolojiler sanayi ürünleri ile dünya ekonomisini kuşkusuz fethedecekler.

Ha biz ha deyince buna dahil olamasakta çalışmaları hızlandırıp çeşitli bu konudaki ortaklıklara yatırım yapmalıyız. Yoksa gelişmekte olan bir ülkeden köleleşmekte olan bir ülkeye dönebiliriz.
Uzaydaki madenleri mi isleyecen!Elinin altındaki boru , toryumu islede uzaydakiler eksik kalsın!

Boryumu bu kadar abrtmaya gerek yok verimli bir tuzdur sonuçta. Bazı kullanılabileceği alanlar var zırhtır, yakıttır o konuda da uğraşıyoruz. Toryum ise nükleer tercihlere bağımlı bir madde biraz.

Benim üstte bahsettiğim bu maddeleri ilk olarak getirmek veya getirecek şirketlerde ortak ve söz sahibi olmak . Keza uzay madenciliği yasalarına göre madeni bulan şirketler bunların sahibi olacak. Ciddi maden bölgelerini kaptırırsak çok pişman oluruz. İlk getirebilelim de işlemesi bir kenarda kalsın.
Bormatik ı duydun mu ?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 27 Kasım 2018, 18:05:50
Bizler Osmanlıya kızıyoruz . Neden Amerikaya gitmedi veya coğrafi keşiflere katılmadı diyoruz. Adamlar ne güzel abd'den altınları gümüşleri getirmiş ve ekonomilerini çoşturmuşlar diyoruz.

Ancak şu an yeni bir Amerikanın keşfi gerçekleşiyor ve biz bundan bir haberiz ve büyük ihtimal gelecek nesiller bundan dolayı bize öfkelenecek.

Biz bu yeni nesil Amerikanın keşfine SPACE MİNİNG yani UZAY MADENCİLİĞİ diyoruz. Dünyanın egemen güçleri şu sıralar dünyanın dış çeperinden dünyada aşırı pahalı ve aşırı değerli madenler getirmeye çalışıyor.

İlerde bu madenlerle üretebilecekleri yeni nesil askeri ve sivil teknolojiler sanayi ürünleri ile dünya ekonomisini kuşkusuz fethedecekler.

Ha biz ha deyince buna dahil olamasakta çalışmaları hızlandırıp çeşitli bu konudaki ortaklıklara yatırım yapmalıyız. Yoksa gelişmekte olan bir ülkeden köleleşmekte olan bir ülkeye dönebiliriz.
Uzaydaki madenleri mi isleyecen!Elinin altındaki boru , toryumu islede uzaydakiler eksik kalsın!

Boryumu bu kadar abrtmaya gerek yok verimli bir tuzdur sonuçta. Bazı kullanılabileceği alanlar var zırhtır, yakıttır o konuda da uğraşıyoruz. Toryum ise nükleer tercihlere bağımlı bir madde biraz.

Benim üstte bahsettiğim bu maddeleri ilk olarak getirmek veya getirecek şirketlerde ortak ve söz sahibi olmak . Keza uzay madenciliği yasalarına göre madeni bulan şirketler bunların sahibi olacak. Ciddi maden bölgelerini kaptırırsak çok pişman oluruz. İlk getirebilelim de işlemesi bir kenarda kalsın.
Bormatik ı duydun mu ?

Deterjan olanını söylüyorsaız lisansta çalıştığım internet mağzasından hr gün ucuz diye kutu kutu satardık kalitesizliğinden dolayıda yarısına yakını iadeye dönerdi.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Canik - 27 Kasım 2018, 21:40:31
Bormatik kalitesiz değil parasıyla bile bulunamıyor yok piyasada ayrıca satiliyorsa hangi markette var söyle bende alayım  mesele  bormatik değil  senin bildigin gibi kullanım alanı sınırlı değil çok geniş.Bormatik in özelliğine gelince içinde glikoz yok anlayabildiğini sanıyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: fatihvskamil - 23 Ocak 2019, 19:07:17
https://www.instagram.com/p/Bs-On8WA3uc/?utm_source=ig_share_sheet&igshid=oh50xj7yx7vr (https://www.instagram.com/p/Bs-On8WA3uc/?utm_source=ig_share_sheet&igshid=oh50xj7yx7vr)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 30 Ocak 2019, 15:33:57
Türkiye'de bir ilk...
Motorin fiyatı benzin fiyatını geçti!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: fırtına06 - 30 Ocak 2019, 23:45:08
Türkiye'de bir ilk...
Motorin fiyatı benzin fiyatını geçti!

Tamam vergi vermek vatandaşlık görevidir de o kadar ağır vergi yüküyle karşı karşıyayız ki yakında alıp verdiğimiz nefes sayısı kadar vergi alırlar diye korkmaya başladım.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 31 Ocak 2019, 12:48:39

Tamam vergi vermek vatandaşlık görevidir de o kadar ağır vergi yüküyle karşı karşıyayız ki yakında alıp verdiğimiz nefes sayısı kadar vergi alırlar diye korkmaya başladım.

Resmi kurumların çoğu özelleşti. Para basan yollar, köprüler vs. Devletin giderleri sürekli artarken gelirleri ise neredeyse sadece halktan alınan vergiler olarak kaldı!

Ülkemizin ekonomisi genel olarak inşaat sektörü sayesinde ayakta duruyordu. Pek çok konut yapıldı. Şu meşhur faiz lobisinden alınan uzun vadeli krediler sayesinde bu çark belli bir süre döndü. Uzun vadeli, düşük faizli kredilerle vatandaşlar ev, araba vs aldılar. Tabi o uzun vade süresince gelirlerini bağlamış oldular. Alabilen aldı. Piyasa doyuma ulaştı ve sonunda tıkandı. Artık alan neredeyse yok. Çünkü herkes borçlu! Daha ne alabilecekler! Senelerini borç ödemeye adamışlar!

Ekonominin bugünkü kötü durumunun nedenlerinden biri bu sadece!

Güçlü ekonomi için  üretmek ve ürettiğini dışarıya satmak gerekir. Biz ise tam tersini yapıyoruz. Önceden ürettiklerimizi geliştirmek yerine artık üretmiyor, neredeyse her şeyi dışarıdan alıyoruz! Vahim hata!

Nefes konusunda sana katılıyorum. Diyorum bu aralar zaten, yakında hepimize birer gaz maskesi takacaklar. O maskede bir de sayaç olacak. Aldığımız nefesi metreküp olarak faturalandıracaklar! Ödemedin mi nefesini kesecekler! Gidişat onu gösteriyor!  ::)

Azla yetinen, kolay yönlendirilebilen, basit teknolojilerle uyutulabilen, düşük eğitimli kalabalık nüfus yerine; sürekli gelişmeyi, daha iyisini yapmayı hedefleyen, başarmaya çalışan, uzman seviyesinde çok iyi eğitimli, yüksek bilinçli, kalabalık olmayan nüfus ve yüksek teknoloji...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 31 Ocak 2019, 13:25:31
Sn Skywolf yapmış olduğunuz yorum malesef ve malesef gerçeğin taa kendisi olmakle birlikte bazı arkadaşlar yorumunuz hakkında pek mutabık kalmayacakları kesin .Her durumda doğruyu söyleyebilmek irade ister benden size +1

Beyler eksilernizi Skywolf değil bana verin ben kolleksiyonculuğu severim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 28 Şubat 2019, 23:22:19
https://www.youtube.com/watch?v=73mKUu38MsM&t=7s (https://www.youtube.com/watch?v=73mKUu38MsM&t=7s)

Bir çoğunuz görmüştür ancak şu videoyu bir kez daha gözlerinizi kapatıp dinleyin. Bu anın şöyle bir önemi vardır. Türkler tarihin her döneminde ilk 3-5'de olmuş bir millettir. Ancak bir kaç zaman vardır ki Türklük işte o zaman tüm dünyaya aleni olarak ALEM BUYSA KRAL BENİM  demiştir. Bu durum sadece 2 anda olmuştur . Birisi Atilla'nın avrupa seferi diğeride işte bu kanuni dönemidir. İstanbulun fethi ve 2. ve sonrası haçlı seferlerinde haçlıları ezdikten sonraki dönemler daha düşük yoğunluklu olarak söylenebilir.

Peki biz bunu defalarca nasıl başardık ?

Osmanlı bunu öyle ruhani evliyalarla felan değil bir zahati Eğitim, bilim, üretim ile başardı. Osmanlının başarısı dünyanın en iyi eğitimli ve en gelişmiş ve teknolojik silahlarını üretip kullanan ordusuna sahip olup, tımar gibi dönemin en etkili tarımsal üretim ve vergilendirme sisteminden , sefer ganimetinden, ipek yolu gelirlerinden ve tekstil üretiminde Hindistanla dünyanın en büyük üreticisi olması (dönemin en büyük sanayi kolu otomotiv, bilişim vs gibi düşünün) sayesinde dünyanın en büyük ekonomisi olması ve eğitimde ve bilimde günümüzün üniversitesini karşılayan gelişmiş bir medrese ağına sahipti ve gerçekten bilim yapılan yerlerdi. Anadoluda bir sürü tıp , uzay gözlem fizik ve matematik medreseleri vs. vardı. (Kanuni dönemine kadar ) ve burdan gelen bilgi üretimini askeri ve üretim alanlarında kullandığından dolayı buralara geldi.

Biz bunu böyle başardık.

Yani şu an Ordumuzu milli silahlarla ve dünyanın en iyi eğitim talimatnameleri vs. ile donatmak ve eğitmeliyiz. Ama onun için ülkemizin sağlam bir ekonomisi olması lazım . Tabi ki bunun içinde iyi bir eğitim sistemi lazım.

Ekonomi konusunda ;

Bu iş şu anki gibi şu sektöre teşvik bu sektöre teşvik , gıdım gıdım ihracatı her alanda arttırmaya çabalayalım. Böyle olmaz. Bunun bazı sebebleri var. Daha sonra açıklarız. Artık devletin devletçi yüzünü gösterip kollarını sıvayıp tüm imkanlarıyla bazı sektörlerde sübvanse devlet kuruluşları kurmalıdır. Tıpkı savunma sanayisi gibi .

Savunma sanayisi nasıl parlamıştır ?

Alım garantisi, Ordu isterleri ve standartları ve o standartlara çıkmak için gerekli teknolojiyi transfer, arge vs . yöntemiyle elde etme planlamasını yapan bir ssm.

Bu mekanizmayı ev elektroniği, otomotiv, elektronik vb. sektörlere uygularsak verim alırız. Tabi herşeyden önce tarım ve haycancılığı canlandırmak lazımdır ki .  Burada birazda tarım ve hayvancılık bakanlığının tekrar silbaştan yapıp , Tarımda ve Hayvancılıkta şirketleşmeyi desteklemesi gerekirse devletleştirip devlet çiftlikleri kurup toplu olarak arazileri kiralayıp çiftcileri burda sabit düşük ücretle çalıştırması ve modern ve makineleşmiş tarımı devlet eliyle uygulaması lazımdır. Yoksa bizim çiftçimizden ne bilinçli tarım yapar, nede verim alır . Buna güvenirsek işimiz yaş.


O yüzden ya devlet başa ya kuzgun leşe. Ne bizim sanayimiz avrupalı sanayici gibi eğitimli risk seven vizyoner ve edepli ki sübvanse ve teşviği kullanabilecek birileri değildir. Nede çiftçimiz Avrupa çiftçisi gibidir. O yüzden devletin kollarını sıvaması lazım.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 01 Mart 2019, 01:37:44
Yukarıdaki alıntıya eleştiri olarak; Kanuni döneminin öyle pek de methedilecek bir dönem olduğu kanaatinde değilim -ki tarihçiler; Kanuni dönemini, gerilemenin başlangıcı olarak kabul ederler. Dönemin şa' şası, geçmişin mirasından gelmektedir. Kaldı ki Osmanlı Devletinin en parlak dönemi olarak Fatih dönemi gösterilir. Kanuni dönemiyse, bağnazlık sürecinin iyice devlete egemen olduğu dönem olarak tarihe geçmiştir. Örneğin Osmalı' da çokça meşhur olan Kadızadeliler Hareketi vardır. Bu adamlar o kadar bağnaz insanlardı ki, Padişahı kışkırtmaları sonucu; döneminin en meşhur matematikçisi olan Takiyüddin Raşid' in kurmuş olduğu rasathaneyi, denizden top atışlarıyla yıktırmayı başarmışlardır. Zaten sonraki dönemde bu bağnazlık hareketleri, Osmanlı' nın başını yiyen en büyük belalardan birisi olmuştur. Günümüzde etkileri halen devam ediyor.

Kanuni' nin bir diğer yanlışı, ilk defa kapitülasyonları uygulayan padişah olmasıdır. İlk kapitülasyonlar bilindiği üzere Fransızlara verilmişti. Diğer ülkeler, kapitülasyonlarla elde ettiği ayrıcalıklar sonucunda Osmanlı pazarına egemen olmuşlar ve Osmanlı' nın geleneksel ticaret hayatını yok etmişlerdir. Öyle ki bu beladan kalıcı olarak kurtulmak Mustafa Kemal Atatürk' e nasip olmuştur. Bakınız, etkileri kaç yüzyıl devam etmiş!

Kısacası Kanuni Sultan Süleyman; öyle engin görüşlü, çağının ilerisinde bir insan değildi. Orta çağın diğer krallarından pek bir farkı yoktu. Büyüklüğü, devletin köklü geleneklerinden gelmektedir. Yani geçmişin mirasını yemiştir. Zaten akabinde çöküş başlamıştır.


Ekonomi politikalarına gelince de...

Tarım politikalarında şirketleşmeden daha çok kooperatifleşmeyi teşvik etmek lazım. Niye diyecek olursak; ne yazık ki Türkiye' deki şirketlerin %95' i ismen şirkettir. Şirket olmak demek; tüzel kişilik hukuki yapısının ''Limited şirketi'' veya ''Anonim Şirketi'' olması demek değildir. Şirketleşmenin beraberinde ''Kurumsal Kültür'' yada ''Kurumsallaşma'' getirmesi beklenirken; bir de bakıyorsunuz ki, şirketlerin %95' i adeta mahalle bakkalı veya ''adi şirket'' gibi yönetilmektedir. Bu anlayış devlet kademesinde de aynen mevcuttur. Örneğin diyorlar ya, devleti şirket gibi yöneteceğiz diye; oysaki devleti aile şirketi gibi yönetiyorlar. Aynı anlayış, en dipten en tepeye kadar aynı şekilde devam edip gitmektedir. Kısacası anlayışta bir ''taşralık anlayışı'' söz konusudur. Böyle şirketlerin uzun süre devam etmesi zaten beklenemez. Kaldı ki Türkiye' deki şirketlerin ortalama ömrü 15-20 senedir. Sonrasında ya tasfiyeye girerler ya da iflas edip batarlar.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 01 Mart 2019, 01:51:19
Fakat buna benzer eleştirileri sıralamakla birlikte ekonomik hayatın canlanmasında DEVLETÇİLİK olmazsa olmaz koşuldur. Bu kısma katılıyorum yani... Bir icraatın yapılması icap ediyorsa,  falanca müteşebbisin keyfini bekleyecek lüksümüz yoktur. Bu işler;  yok efendim teşviklerle, şunla bunla olacak iş değildir. Bizzat elini taşın altına sokman icap ediyor.

Türkiye' nin kullanılamayan büyük bir potansiyeli var. şu kadar tarım arazisi, şu kadar meralar falan... Örneğin Doğu Anadolu' nun imkanlarını kullanamıyoruz. Müthiş potansiyeller var. Müteşebbise deniliyor ki, falanca bölgede yatırım yaparsan; şu kadar kredi, şu kadar arazi, şu kadar makine parkı, şu kadar teşvik paketinden yararlanabilirsin deniliyor. Gelinen noktaya bakıyorsun, büyük ümitlerle hayata geçirilen teşvik paketlerinden faydalanabilenler vaya faydalanmak isteyenlerin sayısı bir elin parmağını geçmiyor. Demek ki, müteşebbisin çekindiği alanları devletin doldurması lazımdır.

Bir diğer yanlış ise devletin yapmış olduğu büyük yanlışlardır. Zamanında diğer ülkelere peşkeş çekilen alanlar nedeniyle Türk köylüsünün, Türk çiftçisinin belini kırdılar. Örneğin tohumculuk konusu! Milleti İsrail' den tohum almaya mecbur ettiler. Köylüye kendi yerli tohumunu satmayı yasakladılar. Ondan sonra da ağla dur!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 01 Mart 2019, 09:22:34
Güzel bir analiz Sn Partikül
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 01 Mart 2019, 20:11:27
Yukarıdaki alıntıya eleştiri olarak; Kanuni döneminin öyle pek de methedilecek bir dönem olduğu kanaatinde değilim -ki tarihçiler; Kanuni dönemini, gerilemenin başlangıcı olarak kabul ederler. Dönemin şa' şası, geçmişin mirasından gelmektedir. Kaldı ki Osmanlı Devletinin en parlak dönemi olarak Fatih dönemi gösterilir. Kanuni dönemiyse, bağnazlık sürecinin iyice devlete egemen olduğu dönem olarak tarihe geçmiştir. Örneğin Osmalı' da çokça meşhur olan Kadızadeliler Hareketi vardır. Bu adamlar o kadar bağnaz insanlardı ki, Padişahı kışkırtmaları sonucu; döneminin en meşhur matematikçisi olan Takiyüddin Raşid' in kurmuş olduğu rasathaneyi, denizden top atışlarıyla yıktırmayı başarmışlardır. Zaten sonraki dönemde bu bağnazlık hareketleri, Osmanlı' nın başını yiyen en büyük belalardan birisi olmuştur. Günümüzde etkileri halen devam ediyor.

Kanuni' nin bir diğer yanlışı, ilk defa kapitülasyonları uygulayan padişah olmasıdır. İlk kapitülasyonlar bilindiği üzere Fransızlara verilmişti. Diğer ülkeler, kapitülasyonlarla elde ettiği ayrıcalıklar sonucunda Osmanlı pazarına egemen olmuşlar ve Osmanlı' nın geleneksel ticaret hayatını yok etmişlerdir. Öyle ki bu beladan kalıcı olarak kurtulmak Mustafa Kemal Atatürk' e nasip olmuştur. Bakınız, etkileri kaç yüzyıl devam etmiş!

Kısacası Kanuni Sultan Süleyman; öyle engin görüşlü, çağının ilerisinde bir insan değildi. Orta çağın diğer krallarından pek bir farkı yoktu. Büyüklüğü, devletin köklü geleneklerinden gelmektedir. Yani geçmişin mirasını yemiştir. Zaten akabinde çöküş başlamıştır.


Tarihle ilgili kısmı alıntıladım hocam. O kısma bir cevap vereyim.Partikül hocam iktisat tarihine ilgili bir Askeri Tarihçi olarak size şunu diyebilirim ki Lisansa ve yüksek lisansa gittiğinizde bilinçli bir insansanız o klasik tarih kitaplarında yazanların ve halk arasında bilinen ortak anlayışların aslında yanlış olduğunu veya yanlış anlaşıldırıldıklarını anlıyorsunuz.

1-) İlk olarak ben o iletide kanuniyi değil kanuni dönemindeki gelinmiş olan seviyeyi birazda övmüştüm. Kanuniyi değil. Bu arada bende yönetim anlamında zirveyi Fatih görürüm. Çok severim ama emin olun halkı bizim kadar sevmezdi. O ayrı bir durum. Kanuniye dönersek kesinlikle başarısız bir padişah değil . Her ne kadar babasından dünyanın en güçlü ordusunu ve en dolu hazinesini devralmışsa da öyle 100-150.000 kişilik ordularla macaristanı işgal etmek Almanların saip olduğu toprakların içlerine girmek, habsburg ordusuyla  kedi fare oyunu oynamak akdenizi bir Türk gölü haline getirmek her babayiğitin harcı değil keza eğer devlet mirasından gelen bir şey olsa oğlu ve torunu zamanında da buna yakın bazı durumlar görürdük.

2-) Şimdi hocam bazı yanlışlar var . Bu Osmanlı Tarihin'de çok yapılan bir hata. Nedir ? Kanuni'den sonra çöküş başladı... Çok yanlış . Noldu yani adam öldü Osmanlı birden hadi çöküyoruz dedi ve gitti mi ? Hayır . Bu tarz çöküşler çok uzun zamanlara yayılan bir kişiye bağlanmayan bir çok sebebi olan süreçlerdir.Ha dersen ki çöküş değil gerileme . Tamam ama o zamanda şunu atlarsın. Kanuni'den sonra gerileme başlamış olabilir. Ama şunu'da unutma gerilemeye ilk başladığın an zaten çıktığın en yüksek noktadır. Yani kanuni eğer çıkılabilen en yüksek noktaysa (sınır olarak değil kudret olarak) mantıken ondan sonraki dönemde gerilemenin başlangıcıdır.

3-) Gelelim kapitülasyon meselesine şimdi sizin yorumunuza göre burada büyük bir anakronizm var. Şimdinin açısından geçmişe baktığımızda bize kapitülasyon olayı hata gibi geliyor. Ama bunu diyen adam Osmanlı'nın iktisat anlayışını bilmiyordur. Şimdi Osmanlı ekonomisi üç ana anlayışa dayanır. İaşecilik fiskalizm ve gelenekselcilik. Bizim işimize yarayacak iaşeciliği ele alırsak ; adamdaki anlayış şu ben çok büyük bir devletim (OSMANLI) zaten her şeyimi üretiyorum, ama o sene hasatta üretimde bir sorun olursa tüm ürünlerde ihracatı değil ithalatı teşvik edeyim ki piyasada bol bol mal olsun fiyatlar düşük olsun ve halkım aç kalmasın ucuza mal alsın.

O kapitülasyonun çıktığı kafa böyle bir kafa ama asıl sebebi o değil tabi. Avrupa için romalılardan sonra papalık ve total bir roma germen imparatorluğu egemenliği ve akabinde habsburg hakimiyeti vardı. Bu hakimiyetten ilk kurtulmak isteyen Fransızlar oldu. Kanuni'de yaptığı siyasi, askeri ve ekonomik işbirliği ve teşvikleri ile fransayı bu birlikten ayırmaktı . Başarılı da oldu. Hem avrupayı karıştırdı hem habsburgların güçlü bir birlik kurmasını engelledi. Birleşik fransız osmanlı donanmaları nice'de kışlayıp italya yarım adasını topa tutup yağmaladı kaç kere. Bu büyük bir şey yani. Kaldı ki bu olmasa siz avrupayı 1683'den çok daha önce fransanında dahil olduğu çok daha büyük bir birlikle karşınızda bulurdunuz.

BONUS-) Bu gerileme geri kalma olayı hakkında da bir kaç laf etmek daha istedim. Bu işi hakkıyla yapan hocalara ve kaynaklara baktığınızda şunu anlıyorsunuz. Osmanlının gerilemesi veya varolan seviyesinden gerilemesi gibi bir durum söz konusu değil. Osmanlı en iyi zamanındaki durum gibi devam ediyor. Ama bu batılı gavurlar aşırı bir ilerleme kaydediyorlar. Bizi üstün yapan şeyleri bizden çok daha iyi şekilde yaptılar ve birden bir fırlama yaşandı. Yani adam senin talimli merkez orduna karşı çok daha büyük ve az maliyetli talimatnameye dayalı tüfekli ordu kuruyor, topu standartizeleştiriyor kurmaylık makamını buluyor, gidiyor hint deniz yolunu keşfedip senin gümrük gelirlerini yok ediyor. Manifaktürüleri kurup senden tekstilde daha üste çıkıyor. Ve sen bu trende bir çıkış yaparak cevap veremiyorsun. Bununda farklı sebepleri var . Oralara girip uzatmaya gerek yok .

Ama bu takuyiddin olayı falan sembolik olaylar böyle şeyler gırla var. öncesinde de. Ki bu olay Kanuni dönemi değil oğlu dönemi zamanında olmuştur. Kağıt üstünde geleceği görmenin günah olduğu felan ama siz bir inceleyin o dönem kimin çıkarını zedelemiş o olay.  Mesela neymiş isyan olmuş matbaa'yı kapatmışlar. Yalan. Adamlar ellemiyor matbaa kendiliğinden satış yapamadığından kapanıyor. Bununda kendinde iç nedenleri var. Neymiş namussuz yeniçeriler yeni teknoloji silahlara geçmek istemiyormuş. Lan adam karşıdan sana tüfek yağdırıyor sen enayimisinde kılıçla okla savaşmaya devam edeceksin. Osmanlı her dönem askeri teknolojiyi istisnalar dışında devamlı takip etmiş. Ama işin teknolojiyi benimsemek , sistematik ve taktiksel kullanımı ve kitlesel üretimi ve kullanımı konusunda bazı sorunları var.

Velhasıl kelam gerilemeden çok ilerleyememe vardı.Bana göre.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 01 Mart 2019, 22:02:37
2-) Şimdi hocam bazı yanlışlar var . Bu Osmanlı Tarihin'de çok yapılan bir hata. Nedir ? Kanuni'den sonra çöküş başladı... Çok yanlış . Noldu yani adam öldü Osmanlı birden hadi çöküyoruz dedi ve gitti mi ? Hayır . Bu tarz çöküşler çok uzun zamanlara yayılan bir kişiye bağlanmayan bir çok sebebi olan süreçlerdir.

Elbette tarihin her dönemi hakkında değişik değişik fikirler ileri sürülebilir. Farklı ekollere bağlı, farklı farklı bakış açıları olabilir... Diğer konuları, her zaman için tartışabileceğimizi ifade ederken; ben de şu kısım için düşüncemi paylaşmış olayım.

Osmanlı' da ekonomik hayatın çöküşü belli başlı olgulara bağlanır. Bazılarına göre evveliyatı, İstanbul' un fethine kadar dayandırılır. Akabinde dünya ticaret yollarının değişmesi, Avrupa' daki Reform ve Rönesans hareketleri, coğrafi keşifler ve buna bağlı olarak zenginleşme... akabinde aydınlanma devrimi ve sonrasında sanayi devrimi... falan.Osmanlı bunların hiçbirisine ayak uyduramamıştır. Peki niye ayak uyduramamıştır? Yaşadığı çağı çözümlemesine, genel gidişatı öngörmesine engel olan şeyler nelerdi? 

Elbette ki çöküşün sorumluluğunu tek bir kişinin sırtına yıkacak değiliz. Osmanlı doğal sınırlarına ulaşmıştı, artık ilerleyebileceği yer kalmamıştı, coğrafi kısıtlamaları vardı -diyenler de var. Yani Kanuni, ülkeyi batırmış yok etmiş bir insan değildir. Benim eleştiri noktam; Kanuni' yi zirve noktası olarak görme çabasıdır. Kendi tabiriyle '' Ben ki Allah' ın yeryüzünde ki gölgesi, üç denizin, yedi iklimin, yirmi sekiz ülkenin, seksen sekiz milletin, yüzseksekiz halkın padişahı; atası Sultan Beyazıt han oğlu, Sultan Yavuz han oğlu, Sultan Süleyman hanım. Sen ki Fransuasın...'' gibi... Bu gibi ifadeler hepimizin hoşuna gider gitmesine de... zaten bu ifade tarzı, orta çağın genel geçer ifade tarzıdır. Bu ifade tarzını Yavuzda' da görürsün, Timur' da da görürsün, Cengiz Han' da da görürsün... alayında vardır. Dönemin anlayışına göre yalan da değildir.

Osmanlı dönemi üretim araçlarını, yaşam tarzını, ekonomik hayatını analiz eden çok güzel kitaplar vardır. Gerilemeyi enine boyuna analiz eden, nedenlerini sıralayan; hatta farklı bakış açılarıyla olaya derinlik katan düşünürler var. Örneğin ''Toynbee'' diyor ki;

''Osmanlı Türkleri, tabiatın ve iklimin baskısıyla stepleri bırakıp harikulade bir cüretle başka uygarlıklara bağlı milletleri idareleri altına aldıkları zaman; çok büyük , başarılması güç ve o ölçüde tehlikeli bir işe girişmiş oluyorlardı. Onların bu hareketleri, tıpkı aşılması olanaksız sarp bir kayalığa tırmanmak isteyen cüretkar, cesur, kudretli, yetenekli fakat işinin ehli olmayan bir dağcının tecrübesine benzer. Başkalarının cesaret edemeyeceği kayalığa tırmanmak isteyen Türkler; akıllara durgunluk veren şekilde dağın bir bölümüne kadar çıkmayı başarmışlardır. Fakat dağı aşıp öteki tarafa geçmeye güçleri yetmemiştir. Geri kalan güçlerini de çıkabildikleri yerde tutunmak için harcamışlardır. Gel gör ki, diğer göçebe kavimleri bu kadarını bile başaramamıştır.''

-diyerek, sorumluluğu biraz da göçebe kültürüne yüklüyor.

Kısacası, konu çok derin bir konudur. üzerine ciltler dolusu kitap yazılmıştır. Benim vurgulamak istediğim şeyse; öyle aliyül alâ bir durum olmadığını ifade etmeye çalışmaktan ibarettir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 01 Mart 2019, 22:44:40
Sn Partikül ve Battlestar tebrikler güzel analizler.

Görüşleriniz örtüşmese de her iki taraf formda çoğu arkadaşın yaptığı gibi işin kolayına gidip  ''kafadan beğenmedim tıklamaktansa '' görüşlerinizi daha da açmak sureti ile karşı taraf ile makulu bulmaya çalışmanız güzel. ''

o kadar da olmalı birisi 2017 diğeri 2018 bir numarası ;)

Tesekkürler
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 01 Mart 2019, 23:10:47
2-) Şimdi hocam bazı yanlışlar var . Bu Osmanlı Tarihin'de çok yapılan bir hata. Nedir ? Kanuni'den sonra çöküş başladı... Çok yanlış . Noldu yani adam öldü Osmanlı birden hadi çöküyoruz dedi ve gitti mi ? Hayır . Bu tarz çöküşler çok uzun zamanlara yayılan bir kişiye bağlanmayan bir çok sebebi olan süreçlerdir.

Elbette tarihin her dönemi hakkında değişik değişik fikirler ileri sürülebilir. Farklı ekollere bağlı, farklı farklı bakış açıları olabilir... Diğer konuları, her zaman için tartışabileceğimizi ifade ederken; ben de şu kısım için düşüncemi paylaşmış olayım.

Osmanlı' da ekonomik hayatın çöküşü belli başlı olgulara bağlanır. Bazılarına göre evveliyatı, İstanbul' un fethine kadar dayandırılır. Akabinde dünya ticaret yollarının değişmesi, Avrupa' daki Reform ve Rönesans hareketleri, coğrafi keşifler ve buna bağlı olarak zenginleşme... akabinde aydınlanma devrimi ve sonrasında sanayi devrimi... falan.Osmanlı bunların hiçbirisine ayak uyduramamıştır. Peki niye ayak uyduramamıştır? Yaşadığı çağı çözümlemesine, genel gidişatı öngörmesine engel olan şeyler nelerdi? 

Elbette ki çöküşün sorumluluğunu tek bir kişinin sırtına yıkacak değiliz. Osmanlı doğal sınırlarına ulaşmıştı, artık ilerleyebileceği yer kalmamıştı, coğrafi kısıtlamaları vardı -diyenler de var. Yani Kanuni, ülkeyi batırmış yok etmiş bir insan değildir. Benim eleştiri noktam; Kanuni' yi zirve noktası olarak görme çabasıdır. Kendi tabiriyle '' Ben ki Allah' ın yeryüzünde ki gölgesi, üç denizin, yedi iklimin, yirmi sekiz ülkenin, seksen sekiz milletin, yüzseksekiz halkın padişahı; atası Sultan Beyazıt han oğlu, Sultan Yavuz han oğlu, Sultan Süleyman hanım. Sen ki Fransuasın...'' gibi... Bu gibi ifadeler hepimizin hoşuna gider gitmesine de... zaten bu ifade tarzı, orta çağın genel geçer ifade tarzıdır. Bu ifade tarzını Yavuzda' da görürsün, Timur' da da görürsün, Cengiz Han' da da görürsün... alayında vardır. Dönemin anlayışına göre yalan da değildir.

Osmanlı dönemi üretim araçlarını, yaşam tarzını, ekonomik hayatını analiz eden çok güzel kitaplar vardır. Gerilemeyi enine boyuna analiz eden, nedenlerini sıralayan; hatta farklı bakış açılarıyla olaya derinlik katan düşünürler var. Örneğin ''Toynbee'' diyor ki;

''Osmanlı Türkleri, tabiatın ve iklimin baskısıyla stepleri bırakıp harikulade bir cüretle başka uygarlıklara bağlı milletleri idareleri altına aldıkları zaman; çok büyük , başarılması güç ve o ölçüde tehlikeli bir işe girişmiş oluyorlardı. Onların bu hareketleri, tıpkı aşılması olanaksız sarp bir kayalığa tırmanmak isteyen cüretkar, cesur, kudretli, yetenekli fakat işinin ehli olmayan bir dağcının tecrübesine benzer. Başkalarının cesaret edemeyeceği kayalığa tırmanmak isteyen Türkler; akıllara durgunluk veren şekilde dağın bir bölümüne kadar çıkmayı başarmışlardır. Fakat dağı aşıp öteki tarafa geçmeye güçleri yetmemiştir. Geri kalan güçlerini de çıkabildikleri yerde tutunmak için harcamışlardır. Gel gör ki, diğer göçebe kavimleri bu kadarını bile başaramamıştır.''

-diyerek, sorumluluğu biraz da göçebe kültürüne yüklüyor.

Kısacası, konu çok derin bir konudur. üzerine ciltler dolusu kitap yazılmıştır. Benim vurgulamak istediğim şeyse; öyle aliyül alâ bir durum olmadığını ifade etmeye çalışmaktan ibarettir.

Partikül hocam biz ister isteyelim ister istemeyelim Osmanlıların avrupa tarihini en çok etkilediği korku yarattığı ve saygı kazandığı dönem bu kanuni dönemi. Ancak kanuni aşırı süper bir padişah olduğundan değil Osmanlının sınırları artık avrupanın içlerine ilerlediğinden, yavuzun hazineyi doldurduğundan ve ordunun altın dönemini yaşadığından dolayı.O yüzden bu dönem bayağı ikonik o yüzden döneme avrupalılar bile Muhteşem Yüzyıl diyor. Bunu mesela şöyle düşün. Osmanlıyı Abd, habsburguda Rusya olarak düşünün abd gelip Rus topraklarını ukraynayı vs en yakın müttefikleri işgal edip devamlı Rusya topraklarına girip devamlı savaşmaya çalıştığı ama Putin'in devamlı kaçak dövüştüğünü düşünün. Böyle bir dönem. Ama bu Trump süper bir başkan diyemidir hayır. Abd gücünün zirvesinde diyedir. Hani biz diyoruz Fatih önemli iyi felan. Fatih'in yenilgileri var. Kıl payı kurtulduğu zamanlar var. İstanbulu biz büyük bir fetih olarak görsekte o orduyla bizans muhafız alayını yense değil yenemese zaten olay olurdu.vs. vs.


Tonybee'ye gelince o biraz şarkiyatçı bakıyor . Yani sana orada demek istiyor ki bunlar zaten göçebe (alt metinde barbar) kavim medeniyet bunların işi değil, Osmanlı yine iyi yaptı diyor yani. Biz ne yapalım şimdi avrupalıları vizigotlukları, ostrogotluklarıyla mı değerlendirelim aralarında hiç bir benzerlik kalmamış. Bir insan Osmanlı'da çalışa bazen böyle fikirleri olabiliyor. Hammer'inde Osmanlı Tarihi ünlüdür ama Hammer'in söylemleri tasvib edilmez.

Şimdi gelelim ilk başta bahsettiğiniz çöküş konusuna hocam benim fikrim şu; bu adamların seni yakalaması hatta fark atmasına neden olan şeyler olan Amerika'nın keşfi, Coğrafi Keşifler, Rönesans, Reform, donanma teknolojisinin gelişimi , çakmaktaşlı tüfekli merkezi orduların kurulması vb. süreçler gerçekleşirken ve adamlar bunlarla uğraşırken sen zaten gücünün en tepesindeydin. Tek geliyordu yeniyordun, toplaşıp geliyorlardı yeniyordun, para akıyordu . Yani bir tanzime gerek yoktu. Tabi bu geri kalış fark edildiğinde aradaki fark çok ciddiydi. Ve bizim o farkı kapatmak için onlardan daha hızlı olmamız lazımdı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 02 Mart 2019, 00:31:24
Türk ekonomisinin tarihsel gelişimi ve Türkiye' ye olan etkileri benim de ilgi alanıma giriyor. Bu itibarla zamanında temin ettiğim kaynaklar ve tarih okumalarımdan çıkarttığım sonuçlar vardır. Bunları yeri geldikçe paylaşmaya çalışırım. Bizim aradığımız cevap şudur;

-Bir zamanlar dünya' ya hükmeden büyük Türk milleti, ne olmuştur da batı medeniyetinin gerisinde kalmıştır?

İşte bu sorunun cevabını arıyoruz. Bizler gibi tarihte bu sorunun cevabını arayan yaklaşımlar olmuştur. Bu anlayışlar, bilimsel olabileceği gibi ideolojik anlayışları da bünyesinde barındırıyordu. Bir anlayışa göre; batının tekniği almakta geç kaldığımız vurgulanırken, diğer bir anlayışa göre; kültürel yozlaşma sonucunda özümüzden uzaklaştık- din elden gidince de geri kaldık...! Asr-ı Saadete geri dönersek tekrar dünyaya hükmedebiliriz (!) gibi...


Bilimsel yaklaşım ise; coğrafi keşifler ve ticaret yollarının değişmesiyle birlikte; dünya ticaret hayatının Akdeniz çanağından çıkarak okyanuslar bölgesine açılması olarak gösteriliyor. İlginçtir, bu gerçeği tee 16. yy da gören devlet adamları olmuştur. mesela notlarıma bakıyorum şimdi; Lütfi paşa diye bir zat, zamanında Asâfname diye bir yazı kaleme alarak padişahları uyarmıştır. Sultan Selim ve Kanuni' ye ithafen; İstanbul' un velinimetinin deniz olduğu; gemiler gelmezse İstanbul' un batacağı, kafirlerin deniz savaşlarında Osmanlıdan ileri gittiği, bu durumun düzeltilmesi gerektiğini'' vurgulayarak ifade etmeye çalışmış. Başka bir Osmanlı denizcisi 1580' de 3. Murat' a ithafen hazırladığı bir raporda; Avrupalıların Amerika, Hindistan ve Basra Körfezine yerleşmelerinin sakıncaları anlatılış; tedbir olarak Süveyş kanalının açılması ve Hint Okyanusunun kafirlerden temizlenmesi zarureti olduğu'' ifade edilmiş... Düşünebiliyor musunuz, daha o tarihlerde tehlikenin farkına varanlar olmuş ve bir takım tedbirler önerilmiş. Gelin görün ki bu kapsamda yapılan mücadeleden Portekiz galip gelmiştir. Hatta ve hatta bu mağlubiyet; koca Piri Reis' in kellesine mal olmuştur.

Kısacası o kadar çok neden var ki.... bir kısmı Osmanlı' nın yetersizliğinden bir kısmı ise müdahil olamadığı dış etkenlerden kaynaklanıyordu. Akabinde tımar sistemi de bozulmuş; iç ayaklanmalar, isyanlar derken kötü gidişata Islahat çalışmaları da engel olamamıştır.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 03 Mart 2019, 17:14:26
Türk ekonomisi ile ilgili savunma forumları gibi forumlar var mı ?

Yoksa kurulması faydalı olmaz mı ?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan - 03 Mart 2019, 17:22:35
O muhabbetler döner dolanır borsa forumuna dönüşür Akbank şöyle Lassa böyle Borsa şunu gördü, FED açıklaması filan anlamayız biz bir şey
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 03 Mart 2019, 20:16:01
Türk ekonomisi niye gelişemedi soruna cevap aramaya devam ediyoruz… Şöyle ki, diğer milletler peşi sıra gelişirken; ne olmuştu da Türk milleti ticaret hayatında geri kalmıştı? Bu konu niye önemli, çünkü geri kalmak demek aynı zamanda sömürülmek anlamına geliyordu.

Daha önce de bahsettiğimiz üzere bunun tarihsel veya coğrafi nedenleri olduğu gibi, yapılan büyük yanlışlar yanında engelleyemediğimiz dış etkenler bacağı da bulunuyordu.

Tarihsel nedenler olarak; Coğrafi keşifler, buna bağlı olarak ticaret yollarının değişmesi, okyanuslara açılamamak gibi nedenler sayılabilir. Buna mukabil, şayet kendi haline bırakılabilseydi gelişme imkanları olan ancak bir şekilde engellenmiş bulunan milli sanayi alt yapısı bulunuyordu.  Bakınız Büyük Atatürk bu konuyu nasıl analiz etmiş; 1 Mart 1922 tarihli Millet Meclisinin 3. Toplantı Yılı Açılış Konuşmasından;

‘’ ....Malumunuzdur ki, memleketimiz iktisadi teşkilat ve muhit itibariyle kuvvetli bir halde bulunmuyordu. Ferdi iktisat kıymetleri de serbest rekabete mukavemet edecek dereceye varmamıştı. Tanzimat’ın açtığı serbest ticaret devri, Avrupa rekabetine karşı kendini müdafaa edemeyen iktisadiyatımızı bir de iktisadi kapitülasyon zinciriyle bağladı (1838 İngiliz Ticaret Antlaşmasından bahsediyor) Teşkilat ve ferdi kıymet bakımından iktisat sahasında bizden çok kuvvetli olanlar, memleketimizde bir de fazladan olarak imtiyazlı mevkide bulunuyorlardı. Temettü vergisi vermiyorlardı. Gümrüklerimizi ellerinde tutuyorlardı. İstedikleri zaman istedikleri eşyayı, istedikleri şartlar altında memleketimize sokuyorlardı. Bütün iktisadi şubelerimize de bu sayede hâkim olmuşlardı.
Efendiler, bize karşı yapılan rekabet hakikaten; çok gayri meşru, hakikaten çok kahrediciydi. Rakiplerimiz bu sayede müsait sanayimizi de mahvettiler. Zira atimizi de yaraladılar. İktisadi ve mali gelişme ve olgunlaşmamızın önüne geçtiler.’’

-diyerek son derece güzel bir saptama yapmıştı. Gerçekten de İktisat tarihi derslerinden öğrendiğimize göre Osmanlı’ nın idam fermanı 1838 Antlaşmasıdır. İngilizlerle yapılan bu anlaşmanın akabinde diğer milletlerle de benzer içerikli anlaşmalar yapılmıştır. Bunun sonucunda, tarihsel olarak gelişme imkanlarına/alt yapısına sahip olan Türk ticaret hayatı bitirilmiş-yok edilmiştir.  Oysa ki Almanya, Amerika, Japonya gibi ülkeler milli iktisatlarını korumak suretiyle sanayileşme imkanını elde etmişlerdi. Kısacası milli iktisatın gelişebilmesinin ön koşulu bağımsızlıktır. Saydığımız devletler ilk önce milli birliklerini kurmuşlar, bağımsızlıklarını kazanmışlar ve milli sanayileri gelişene kadar geçen sürede; korumacı iktisat politikalarıyla gelişmiş ülkelerin (O dönem için İngiltere ) yıkıcı etkisinden kendilerini korumuşlardır. Negatif örnek olarak ise bizim dışımızda İrlanda örneği de verilir. İngiltere’ den bir türlü paçayı kurtaramayan İrlanda; her türlü sanayi alt yapısı ve imkanlarına sahip olduğu halde İngiltere etkisiyle milli sanayisinin gelişmesini sağlayamamış ve hatta zaman içerisinde sanayi alt yapısını kaybetmiştir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 04 Mart 2019, 00:19:08
Sn Partikül ve Battlestar  ,

Bugünlerde her kesimden vatandaşın az çok kabul etmekte olduğu bir gerçek mevcut  '' Türkiye Ekonomik sıkıntı ile yüzyüze''
Burada amacım siyasal bir tartışma açmak değil ,,burası bir Savunma forumu olduğu için sorum savunma yatırımlarının sürdürebilirliği ve savunma harcamaları ile ilgili olacak.

Türk ekonomisinin mevcut durumu ve ekonominin olası kötüleşmesi halinde , ne derece özel şirketlerce yapılmakta olan savunma yatırımlarını diş ortaksız devam ettirebilir? 

Ekononomik kötüleşme ile devletin tüm kalemlerde de olduğu gibi Savunma bütçesi ve SSM tarfından yapıılmakta olan savunma yatırımları ne derece etkilenebilir?


Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 04 Mart 2019, 02:10:33
Savunma bütçesi genel bütçenin yüzde 4'ü felan. Ayrıca yapılan yatırımlar ihracat olarakta geri dönüyor. Proje bazında sorun olmaz ama tedarik antlaşmaları konusunda biraz gecikme olabilir.

--------------------------------------------------------------------
Bizim bu ekonomi konusunda cidden acilen bir şey yapmamız lazım. Bu iş öyle ufak ufak sektörleri teşviklerle ufak ihracat artışlarıyla bu iş olmaz.
Bence ilk iş devletin ciddi bir tasarrufa gitmesi lazım. Bunu açıktan yapamayacağı malum. Gizli kapsamlı bir kurulla kritik işler dışında ciddi bir kemer sıkma politikasına girip edilecek tasarrufu yatırım fonu isimli ayrı bir fona yatırmalı.

Bizim en hızlı kazanç sağlayacağımız sektör nedir ? TARIM. Şu an ülkemiz dünyanın en büyük tarım ambarlarından biri olma potansiyelinde. Sadece ithalatı yurt içinden karşılayıp kendi kendimize yetsek tarım ihracat geliri kadar gelir kasada kalıyor.

Bunun ana sebebleri nedir ;

+ Tarım alet/araçları, mazot, gübre,tohum, ilaç ithal ve yüksek vergili olduğundan çok pahalı.
+ Tarım toprakları bölünmüş, çiftçiler modern tarım faliyetlerini gerçekleştirecek alanlara sahip değil.
+Çiftçi bilinçsiz nasıl modern tarım yapacağını ne zaman neyi nasıl dikeceğini bilmiyor.
+ Özellikle geçmişte kendilerine verilen sübvanse paraları farklı yerlere harcamaları.
vs.

Devlet ne yapabilir ;

İlk olarak bu Yatırım Fonunu şöyle güzel amaçlar için kullanabilir. İlk olarak bizim çiftçimize nerede, neyi nasıl ne kadar yapacağını söyleyecek ve kontrol edecek biri lazım. Şu an herşey çiftçinin insiyatifinde devlet bir şeylere çabalıyor ama çiftçi ne eker gerekirse talep kadarını alıyor geri kalanını ithal ediyor. O yüzden devletin büyük bir yapılanmaya ve yan yatırımlara gitmesi lazım peki bunlar nedir ?

Ana Yapılanma : Toprak Mahsülleri ofisi mi kullanılır veya yeni bir oluşum mu olur bilmem. Biz buna Toprak Mahsulleri Kurumu diyelim.Bunun görevi üstte bahsedilen fonu aşağıdaki işler için kullanmak ;

+ Türkiye'nin tarım haritasını çıkartıp tüm illerin toprak ve iklim analizi ile nerede ne verimle yetiştirilir belirlemek. Türkiye'nin senelik ortalama tarım ihtiyacının kotalarını belirlemek. Mesela atıyorum Türkiye'nin yılık domates ihtiyacı xxx ton ve bu en verimli şuralarda gelişir ve tedariği şu şu bölgelerden sağlanacak.

+ Toprak Mahsülleri Kurumu Sözleşmeli Üreticilik sistemine geçecek. Bu kapsamda anlaşılan her üreticiye Kurum Tarım Kart diye kredi kartı gibi bir kart sağlayacak. Anlaşmayı yapan Çiftçi devlet ondan ne yetiştirmesini hangi ilaç ve gübreyi kullanması ve ne zaman ondan isterse ekim, sürüm, biçim zamanlarına uyarak üretim sağlayacak. Kurumda kişinin tarlasına ilk başta kapasitesini belirlemek amaçlı ekspertiz yollayıp onla belirli bir hasada alım garantisi vererek anlaşacak.

+ Eğer Çiftçi beklenen şartlardan cayarsa devletin yıl içinde kontrol ve tavsiye vermek için yollayacağı ziraat mühendislerine karşı çıkarsa devletin sağlayacağı tüm imkanlardan devletin zararını ödeyecek. Peki bu sözleşmeyi ödeyip kartı alan üretici nelerden faydalanacak ;

+ Yatırım Fonundan karşılanmak üzere ; Vergisiz veya düşük vergili Mazot, Vergisiz veya düşük vergili tohum, Vergisiz veya düşük vergili gübre, Vergisiz veya düşük vergili ilaç, Vergisiz veya düşük vergili tarım alet ve araçları.

+ Buna ek devletin benzer bir formülle anlaşıp Vergisiz veya düşük vergili mazot sayesinde daha makul dekar başı ücretlerle çalışan İlaçlama, Döver-Biçer vs. hizmetleri. Devamlı gelip arsaları kontrol eden ve geçici nem, iklim ölçüm aletleriyle hasadın ne zaman en verimli olacağını söyleyen aletlerle hasad/ekim yöntem tarihi belirtme.

+ Çiftçinin üretimini bilmediği ürün tipleri için geçici yetiştirme kursları.

Yan Yatırımlar ;

+ Yeni veya herhangi bir üniversiteyi, TARIM ÜNİVERSİTESİ'ne çevirme . Buraya Türkiyenin bu alandaki en iyi hocalarını doldurma , hocalar ve öğrencilerle enstitüler'de yerli tohum, yerli ilaç, gübre tarzı yeni karışımlar, yerli tarım aletleri vb. alanlarda araştırma yapmalarını sağlama.
+ Eğer üretici istek açarsa o köydeki uzun süredir üretim yapılmamış arazileri hasadın cüzi bir kısmı karşılığı sahiplerinden kiralayıp çiftciye sunma.
+Modern tarım aletleriyle modern tarım yapan çiftçileri premium çiftçiler gibi bir klasmana alıp yüksek fiyattan alım garantisiyle halkı bu yöne teşvik etmek.
+ Üretilen ürünleri bizden alıp avrupaya daha pahalıdan satan ülkelere mani olup onlarla benzer fiyatlardan Avrupaya satmayı amaçlıyacak bir şirket yapılanma kurmak.
+ Benzer bir formulü hayvancılığa uyarlamak.



Böylece devlet her ne kadar topraklar kendine ait olmasa da kendininmiş gibi çiftçileri kontrol edilmesi sağlanacak. Devlet Tarımda yarı dışa bağımlılığı aşıp ekstradan da ciddi paralar kazanabiliriz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 04 Mart 2019, 02:44:39
Yıllarca terörün nasıl bitirileceği konusunda düşünceler üretip yazılar yazdık durduk. Zannettik ki, devlet bilmiyormuş da biz biliyor muşuz! Yanılmışız:) Bunu farkettiğimden kendimden birazcık olsun utanmıştım. Oysaki devlet, her şeyi biliyormuş ve her şeyin farkındaymış. Şu kadar eğitim kurumu, şu kadar üniversite, şu kadar devlet kurumu var. Bu kurumlarda çalışarak pişmiş; şu kadar bürokrat, şu kadar devlet adamı, şu kadar yetişmiş insan gücü var. Bütün bu imkanlara rağmen halen devlet yönetmeyi beceremiyorlarsa, bu işin başka yönleri olması lazım dedik -ki hakikaten doğruymuş!

Bunu her alan için düşünebilirsiniz. Ekonomi diyelim... şayet ekonomi kötüye gidiyorsa, bu durum bilinçli bir tercihin sonucudur. Zannetmeyin ki onlar akılsızdır. Şu kadar iktisat fakültesi, şu kadar ekonomi profesörü, şu kadar maliyeci, efendime söyleyelim şu kadar ziraat fakültesi olduğu halde, halen ekonominin içine, tarımın içine, sanayinin içine edebiliyorlarsa; bu bilinçli bir tercihin sonucudur. Bunu böyle bilmek lazım.

Sıradan bir Partikül olarak bendeniz, gidişatın sonunu yıllar öncesinden görebiliyor ve bunu dile getirebiliyorsam; nasıl oluyor da devlet yöneten adamlar gidişatın vahametini göremiyor? Ben daha mı akıllıyım yani! Tam aksine onlar daha zeki ve daha akıllıdır. Benim gibileri suya götürüp susuz getiriler. Peki niye böyle oluyor o zaman; çünkü bunların hepsi bilinçli bir tercihin sonucudur. Bugün itibariyle ulaştığım sonuç budur. 
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 04 Mart 2019, 02:49:40
Biz fikirler üretmeye devam edelim ama bunun böyle olduğunu da bilelim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 04 Mart 2019, 03:00:55
Yıllarca terörün nasıl bitirileceği konusunda düşünceler üretip yazılar yazdık durduk. Zannettik ki, devlet bilmiyormuş da biz biliyor muşuz! Yanılmışız:) Bunu farkettiğimden kendimden birazcık olsun utanmıştım. Oysaki devlet, her şeyi biliyormuş ve her şeyin farkındaymış. Şu kadar eğitim kurumu, şu kadar üniversite, şu kadar devlet kurumu var. Bu kurumlarda çalışarak pişmiş; şu kadar bürokrat, şu kadar devlet adamı, şu kadar yetişmiş insan gücü var. Bütün bu imkanlara rağmen halen devlet yönetmeyi beceremiyorlarsa, bu işin başka yönleri olması lazım dedik -ki hakikaten doğruymuş!

Bunu her alan için düşünebilirsiniz. Ekonomi diyelim... şayet ekonomi kötüye gidiyorsa, bu durum bilinçli bir tercihin sonucudur. Zannetmeyin ki onlar akılsızdır. Şu kadar iktisat fakültesi, şu kadar ekonomi profesörü, şu kadar maliyeci, efendime söyleyelim şu kadar ziraat fakültesi olduğu halde, halen ekonominin içine, tarımın içine, sanayinin içine edebiliyorlarsa; bu bilinçli bir tercihin sonucudur. Bunu böyle bilmek lazım.

Sıradan bir Partikül olarak bendeniz, gidişatın sonunu yıllar öncesinden görebiliyor ve bunu dile getirebiliyorsam; nasıl oluyor da devlet yöneten adamlar gidişatın vahametini göremiyor? Ben daha mı akıllıyım yani! Tam aksine onlar daha zeki ve daha akıllıdır. Benim gibileri suya götürüp susuz getiriler. Peki niye böyle oluyor o zaman; çünkü bunların hepsi bilinçli bir tercihin sonucudur. Bugün itibariyle ulaştığım sonuç budur.

Hocam bazende devletler cidden akıl tutulması yaşayabiliyor. Koskoca imparatorluklar içinde akıllı adamlarda olsa senelerce bize benzer taktiklere yeniliyorlar, Keza Osmanlı deli petronun tek hayatta yaptığı yenilikleri 200 sene de yapamıyor vs. vs.

Akıl tutulmasının nedeni de bazı yapısal ve genetik sorunlar. Bizim ekonomimizin en büyük sorunu biri full liberal bir ekonomi olmak istemesi ve bunun bizim genetik yapımızla uyuşmaması. Yok abi biz bir malı üretmeyi pazarlamayı,girişimciliği yatırım yapmayı bilmiyoruz, sabretmiyoruz Tüccar millet değiliz. Çiftçimiz desen liberal bir tarım için güvenilmeyecek seviyede. Onda da girişim vs. sıfır. Herkes garantici . Sen böyle bir ortamda sübvansiyonla, teşvikle iş yapamazsın.

E Atatürk İzmir iktisat Kongresin'de modelimiz liberal ekonomi dedi. Yav adam onu neden dedi. Antlaşmada yabancılar kapitülasyonları kaldırmak istemedi de söyledi.  Türkiye sizin o cumhuriyet kurumları dediğiniz çoğu yolu devletçilikle kurdu. 2. dünya savaşı ve ekonomik krizleri bu şekilde halletti. Ancak abd sevgimiz depreştiğinden beri mecburen normalsiniz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 04 Mart 2019, 03:22:38
Durumun farkında olduğumuzu bilmeleri açısından bunları yazdıktan sonra, kısaca yapılması gerekenleri arkadaşım gibi bende sıralamak isterim. Hocam, aslında tek bir sıralama var; o da FABRİKA AYARLARINA GERİ DÖNMEK.

Benim bir usulüm vardır; başım dara düştüğü zaman ya açar NUTUK okurum, ya Mustafa Kemal' in konuya ilişkin düşüncelerini analiz ederim ya da benzer durumlarda yapılan doğruları mevcut durumla karşılaştırırım. Peki geçmişte yapılanların doğru sonuçlar doğurduğunu nereden bileceğiz? dersek; orada da doğruyla yanlışı, iyi ile kötüyü birbirinden ayırt edebilme yetisinden bahsetmek gerekir. Örneğin şu devirde halen adamın biri çıkıp da '' harf inkılabı yaptılar, bir gecede milleti cahil bıraktılar'' diyebiliyorsa; bu adamcağız ya doğru ile yanlışı ayırt edebilecek yeterlilikte değildir ya da dış istihbarat servislerinin bilinçli veya bilinçsiz gönüllü etki ajanlığını yapmaktadır.

Ekonomi de aynı şekilde; defalarca yaşanmış ve tecrübe edilmiş örnekler var. Bunlar zamanında mecliste konuşulmuş, özel çalışma grupları oluşturulmuş, uygulamaları yapılmış, olumlu sonuçları görülmüş... fakat ne hikmetse bir şekilde doğru yapılan işlerden vazgeçilmiştir. Mesela bir örnek verelim;

Yine Atatürk' ün 1 Mart 1922 tarihli Meclis konuşma tutanaklarından;

''Efendiler! mazinin ve düşmanın memleket ve milletimizi bütün medeniyet dünyasıyla birlikte ileriye yürümekten men etmiş olan zincirleri, bugün bizi az zamanda fevkalade teşebbüslerde ve icraatta bulunmaya mecbur ediyor. Ancak bu mecburiyetin tatmini ve zayiatın telafisi bugünkü mali kudretimizin üzerindedir. Bundan dolayı hükumetimizin her medeni devlet gibi harici borçlanmalar yapmasına lüzum vardır. Şu kadar ki, borç alınan yabancı paralarını, şimd,ye kadar Babıâli' nin yaptığı tarzda ödemeye mecbur değilmişiz gibi, maksatsız israf ve harcamayla borç yükümüzü arttırarak mali bağımsızlığımızı tehlikeye düşürmeye kat'iyen karşıyım''    

Yahu, şu kadarcık cümleden bile ne kadar güzel sonuçlar çıkartılabiliyor. kaldı ki Atatürk' ün sırf bu konuşması 15-20 sayfa! Bakınız ne kadar güzel özetlemiş. İlerleyen bölümlerde diyor ki, Osmanlı borç paraları aldı aldı gereksiz yerlere harcayarak alınan borcu mantıksızca israf etti. Üretime yatırmadı. Borç ödeme günü geldiğinde de çuvalladı diyor. Allah aşkına şimdi ki durumda da aynı şeyleri yaşamıyor muyuz? Borcu döndürmek için hemen 50 Milyar dolara, kısa vadede ise 250 milyar dolara ihtiyaç var. Şu durumda devlet yönetenlere ne diyeceksin. Bunlara akılsız denebilir mi?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 09 Mart 2019, 12:22:28
silindi
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 18 Mart 2019, 12:07:16
Bu aralar SDE think tank kuruluşu yazarlarından öğretim üyesi Erkin Ekrem hocamızla bol bol istişare şansımız oluyor. Kalkınmada ve stratejide çin modelini vs. inceliyoruz.

Ülke ekonomimizin gerçekten doğru bir yöntemde ve strateji'de tekrar planlamamız gerekiyor. https://atlas.media.mit.edu/en/profile/country/tur/ bu site çok güzel bir site ülkelerin bütün ticaret verilerini her alanda bulabilirsiniz. Ordaki veriler 2017 verileri ancak 2018 ithalatımız 223 milyar, ihracatımız ise 168 milyar dolar 30 milyar da turizmi eklersek 198 milyar dolarda genel ihracat diyebiliriz. Dış ticaret açığımız 25 milyar dolar. Yani biz şu an Türk turizminin tüm yıllık gelirinin 2 katı getirecek bir iştirakte bulunsak bile ve ithalatımızı ihracat oranımızdan arttırmadan yaşasak ve dış ticaret fazlasıyla borçlarımızı kapatsak dahi bizim 466 milyar dolarlık dış borcu kapatmamız kafadan 20 SENE sürüyor.

Yani buradan anlıyoruz ki bu sağı solu eşeleyim, gram teşviklerle sektörlerde milim milim ilerleyim günü kurtarayımlarla bu YANGIN sönmez. Ve müdahale edemediğimiz her an bu dahada artar.

Peki Ne Yapabiliriz ?

Her kalkınmanın başı TASARRUF'dan geçer. Hükümetimizin şapkayı önüne koyup bir Tasarruf Fonu kurup Eğitim, Sağlık ve Savunma bakanlıkları dışındaki tüm bütçelerden tasarrufa gidilmesi gerekmektedir. Kusura bakılmasın ama o audilerden mercedeslerden inilecek. Yoksa domates, sütün, pirinç'in fiyatı DÜŞMEZ.

Oluşturulacak tasarruf fonu şu kritik alanlarda kullanılmalı ;

1-) Tarım ve Hayvancılıkta Şirketleşme ve Sanayileşme ;

Ülkemizin en büyük sorunlarından birisi . Benzetmek gerekirse Venezuella kadar petrol rezervimiz var ama biz batman petrolleri kadar kazanç sağlıyoruz.Ve bütün büyük güçler tarımda iyi yerlere gelebildikten sonra sanayide ciddi bir güç olmuştur. Bunun bazı sebepleri var ;

+ Çiftçi bilinçsiz.
+ Gerekli tarım devrimi yapılamamış. Devrim dediğimiz traktörle ekim dikim ve biçerdövere batı 50 sene önce geçti.
+ Geniş havzada kazançlı tarım yapılamıyor.
+ Yapılan hasatta katma değerle değerlendirilemiyor.
+ Hatta ve hatta avrupalılar bizden aldıkları mahsulleri, mahsul halleriyle avrupaya bizden daha pahalıya satıyorlar. Örn: Hiç portakal üretmeyen Hollanda portakalı bizden alıp bizim avrupaya sattığımızdan 2.5-3 katına avrupaya satıyor.

Devletimizin şunu görmesi lazım. Artık dünyada tarım eski usul köylü üretsin , bana satsın ben alayım ülkelere satayım gibi saf duygularla ilerlemiyor. Dünyada bazı çatı gıda şirketleri var. Bunlar dev şirketler. Bunların kendi tarım alanları, yaylakları vs.leri var. Burada dünyanın en modern tarım teknikleriyle üretim yapıyor. Bu mahsulü toplatıyor. Tabi bu mahsulü ekerken biçerken kendine bağlı tarım enstitüleri ve üniversitelerinde geliştirilen ve yine şirkete bağlı  tohum,ilaç şirketlerinde satılan ürünleri kullanıyor. Mahsulü yine kendine bağlı şirketlerde ürün yapıyor ve bunuda kendine bağlı reklam şirketleri ve fuar organizasyonlarıyla tanıtım satıyor.

Çözüm :

I-Bizim devletin tasarruf fonundan çatı bir kit yani kamu iktisadi teşkilatı şirketi kurması, bu şirketin hasadın maddi değerinin belirli bir kısmına belirlediğim verimli tarım bölgelerinde özellikle de uzun süre dikim ekim yapılmayan arazileri kiralamalı. Çiftçileri ise traktör ve tarım aletleriyle birlikte sözleşmeli olarak işe almalı. Devlet ülkenin tarım ihtiyacını belirleyip (örn. senelik şu kadar patates şu kadar ton narenciye vs.) ülke topraklarında en verimli nereden alınabilirse bunu belirleyip bu çiftçileri bu arazilerde devamlı ziraat mühendisleri eşliğinde modern yöntemlerle, modern ilaç ve gübrelerle , modern aletlerle , toprağın ve hava şartlarının durumunu dikkate alıp ekim dikim yapılacak ve hasat zamanını belirleyen makinelerin eşliğinde en yüksek verimle ülke ne kadar neye ihtiyacı varsa mahsul almalıyız.

II- Yine aynı şekilde bu Kit şirkete bağlı havza ve otlaklarda ihtiyaca yönelik büyükbaş ve küçükbaş üretimi yapılıp bunların doğumu, gelişimi ve verimi izlenip kaliteli aşılama yem ile fabrika tipi üretim yapılmalı.

III-Kendi ihtiyacımız ve üstünü aldıktan sonra bu yüksek standartta mahsulü bu çatı KİT şirkete bağlı kurulacak yüksek kalite gıda şirketlerinde katma değerle üretilip yine kit şirkete bağlı reklam şirketleriyle tüm dünyaya tanıtılıp satılmalı.

IV- Tabi bu şirkete bağlı bir üniversite ki bu alanda ülkenin tüm parlak öğretim üyelerinin toplandığı bir yer olmalı. Bu üniversite tarım yöntemleri , hayvan ırk ıslahı, tarım ve hayvancılık ilaçları ve gübre üzerine ar-ge yapmalı. Yine bu kit şirketinin kendi bünyesinde yerli ilaç ve gübre,tohum şirketleri olmalı.

V- Bu kit hisseleri hakim hisse devlette kalacak şekilde borsaya da açılabilir. Böylece hem yeni yatırım çıkar hemde şirketin ekstra devletleşmesi önlenir. Onun dışında tabi bu iştiraki yönetecek kişilerin alanında ekstra yetenekli kişiler olması çalışan profilinin liyakatli ve kadrosuz , sözleşmeli olması verimliliği arttıracaktır.


Kısaca toparlarsak devlet tasarruf fonunun kuracağı çatı şirket ülkede kiralayacağı üretim arazilerinde o arazide en verimli ne yetişiyorsa ülke genel ihtiyacına ve ihracata yönelik sözleşmeli işe alacağı bölge ahalisine modern ve milli tarım ilaç, gübre, tohumlar ve tarım ölçüm ve teşhis aletleriyle ve ziraat mühendisleri gözetiminde havza tipi tarım yaparak elde edeceği mahsulü kendine bağlı veya işbirlikli gıda şirketlerinde ürettirip bunu tüm dünyaya kendine bağlı reklam ve pazarlama organizasyonlarıyla tüm dünya pazarlarında (örneğin çin mesela dünyanın 5 te 1'i) düşük karla satarak piyasa sağlamak ve buralarda kalıcı olmak . İşte bu size kazandırır.


NOT: Şu an sadece tarım ve hayvancılıkla ilgili yazabildim. Diğer sektörleri devamında yazacağım.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 18 Mart 2019, 16:34:10
Sayın BATTLESTAR,

Devlet sürekli seçim ekonomisi uyguladığı için hayatta tasarruf edemez. Tasarruftan anladığıda anca vergi arttırımı olur. Bu yıl vergi gelirleri bütçeye hiç tutmayacak. 2013 te hatta daha öncesinde bir sürü önlem alınmalıydı. Sıcak paranın biteceği biliniyordu. Bizse akılsız gibi dövizle borçlana borçlana aşırı verimsiz ekonomide bizi aşan borç yaptık. Şuan bu borç paraların çoğu inşaat şirketlerinin kasasında, çakal patronların yurtdışı bankalarında, karadeniz kurnazının cebinde...

Bu para onlardan zorla geri alınmadan borç ödeyemez ülke.

Cari açık ile gelinecek son noktaya gelindi. 10 yılda 10 milyon mülteci eklendi ülkeye. Bunlarda kaldırılamıyor. İşsizliği %20+ olan ülkede işler düzelmez.

Demem o ki. Bu ülkeyi isterse fed yönetsin düzeltemez. Boşuna çabalamayalım. Bırakın batsın.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ムゲン - 18 Mart 2019, 21:25:46
9 milyon nüfuslu Hollanda tarımda harikalar yaratıp yıllık 100+ milyar avro tarım ürünü ihracatı yapıyor ,  8 milyonluk İsrailin tarım tohumları tüm dünyada dolaşırken artık biraz kendimize gelmemiz gerekiyor. Geçen günlerde internette geziyordu. 2018 yılında Fransaya gelen yabancı turist sayısı 88 milyon. Onu 86 milyonla İspanya izliyor. Allah aşkına Eiffel kulesinden başka neyi var Fransanın ? İspanyanın bazı sahilleri güzel desekte en büyük turisti Barcelona şehri çekiyor. Ne var Barcelonada ? Futbol takımından başka bir haltı yok. Ama bizim ülkemize gelen turistin toplamından daha cok turist çekiyor. Bizde herşey var , deniz isteyene deniz , tarih isteyene tarih , doğa isteyene doğa. Yalnız halk olarak sakin değiliz. Az biraz sakin olabilsek bu ülke yıllık 100 milyon turisti gözü kapalı çeker. Yemin ediyorum. Hong Kong'da ne var ? Singapurun çatısında havuz bulunan otelinden başka neyi var ? Hiçbirşeyleri yok. Bizde ne var ? Kapadokyaya gelen Japona tecavüz edip öldürürsen Japonlar gelmez. Tüm Almanlara pkklı damgası vurursan Alman gelmez. 100 yıl öncesinin kafasını yaşayıp her İngilize Osmanlıyı bunlar yıktı kafası yaşarsan ingiliz gelmez. Allahu ekber tekbirleriyle 8 kişi 3 Koreli kızı kovalarsanız Koreliler gelmez. İtalyan kadın bisikletle tüm avrupayı geçti Türkiyede tecavüze ugradı öldürüldü. Şort giyene tekme at , alkol içeni döv gelir mi turist ? gelmez. Sahillere bakıyorum nerde kıro keko var dolmuş. Kadın görünce gözleri yerinden dönüyor bu kitlenin. Biz bu turiste muhtacız. Muhtac olmak istemiyorsan farklı sektörlerde gelişeceksin. Kıytırık Yunanistan deniz ticaret filosu bakımından dünyada ilk sırada. yıllık 90-95 milyar avro gelirleri var ve sadece gemilerden geliyor bu rakam.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 19 Mart 2019, 00:56:54
Bu aralar SDE think tank kuruluşu yazarlarından öğretim üyesi Erkin Ekrem hocamızla bol bol istişare şansımız oluyor. Kalkınmada ve stratejide çin modelini vs. inceliyoruz.

Ülke ekonomimizin gerçekten doğru bir yöntemde ve strateji'de tekrar planlamamız gerekiyor. https://atlas.media.mit.edu/en/profile/country/tur/ bu site çok güzel bir site ülkelerin bütün ticaret verilerini her alanda bulabilirsiniz. Ordaki veriler 2017 verileri ancak 2018 ithalatımız 223 milyar, ihracatımız ise 168 milyar dolar 30 milyar da turizmi eklersek 198 milyar dolarda genel ihracat diyebiliriz. Dış ticaret açığımız 25 milyar dolar. Yani biz şu an Türk turizminin tüm yıllık gelirinin 2 katı getirecek bir iştirakte bulunsak bile ve ithalatımızı ihracat oranımızdan arttırmadan yaşasak ve dış ticaret fazlasıyla borçlarımızı kapatsak dahi bizim 466 milyar dolarlık dış borcu kapatmamız kafadan 20 SENE sürüyor.

Yani buradan anlıyoruz ki bu sağı solu eşeleyim, gram teşviklerle sektörlerde milim milim ilerleyim günü kurtarayımlarla bu YANGIN sönmez. Ve müdahale edemediğimiz her an bu dahada artar.

Peki Ne Yapabiliriz ?

Her kalkınmanın başı TASARRUF'dan geçer. Hükümetimizin şapkayı önüne koyup bir Tasarruf Fonu kurup Eğitim, Sağlık ve Savunma bakanlıkları dışındaki tüm bütçelerden tasarrufa gidilmesi gerekmektedir. Kusura bakılmasın ama o audilerden mercedeslerden inilecek. Yoksa domates, sütün, pirinç'in fiyatı DÜŞMEZ.

Oluşturulacak tasarruf fonu şu kritik alanlarda kullanılmalı ;

1-) Tarım ve Hayvancılıkta Şirketleşme ve Sanayileşme ;

Ülkemizin en büyük sorunlarından birisi . Benzetmek gerekirse Venezuella kadar petrol rezervimiz var ama biz batman petrolleri kadar kazanç sağlıyoruz.Ve bütün büyük güçler tarımda iyi yerlere gelebildikten sonra sanayide ciddi bir güç olmuştur. Bunun bazı sebepleri var ;

+ Çiftçi bilinçsiz.
+ Gerekli tarım devrimi yapılamamış. Devrim dediğimiz traktörle ekim dikim ve biçerdövere batı 50 sene önce geçti.
+ Geniş havzada kazançlı tarım yapılamıyor.
+ Yapılan hasatta katma değerle değerlendirilemiyor.
+ Hatta ve hatta avrupalılar bizden aldıkları mahsulleri, mahsul halleriyle avrupaya bizden daha pahalıya satıyorlar. Örn: Hiç portakal üretmeyen Hollanda portakalı bizden alıp bizim avrupaya sattığımızdan 2.5-3 katına avrupaya satıyor.

Devletimizin şunu görmesi lazım. Artık dünyada tarım eski usul köylü üretsin , bana satsın ben alayım ülkelere satayım gibi saf duygularla ilerlemiyor. Dünyada bazı çatı gıda şirketleri var. Bunlar dev şirketler. Bunların kendi tarım alanları, yaylakları vs.leri var. Burada dünyanın en modern tarım teknikleriyle üretim yapıyor. Bu mahsulü toplatıyor. Tabi bu mahsulü ekerken biçerken kendine bağlı tarım enstitüleri ve üniversitelerinde geliştirilen ve yine şirkete bağlı  tohum,ilaç şirketlerinde satılan ürünleri kullanıyor. Mahsulü yine kendine bağlı şirketlerde ürün yapıyor ve bunuda kendine bağlı reklam şirketleri ve fuar organizasyonlarıyla tanıtım satıyor.

Çözüm :

I-Bizim devletin tasarruf fonundan çatı bir kit yani kamu iktisadi teşkilatı şirketi kurması, bu şirketin hasadın maddi değerinin belirli bir kısmına belirlediğim verimli tarım bölgelerinde özellikle de uzun süre dikim ekim yapılmayan arazileri kiralamalı. Çiftçileri ise traktör ve tarım aletleriyle birlikte sözleşmeli olarak işe almalı. Devlet ülkenin tarım ihtiyacını belirleyip (örn. senelik şu kadar patates şu kadar ton narenciye vs.) ülke topraklarında en verimli nereden alınabilirse bunu belirleyip bu çiftçileri bu arazilerde devamlı ziraat mühendisleri eşliğinde modern yöntemlerle, modern ilaç ve gübrelerle , modern aletlerle , toprağın ve hava şartlarının durumunu dikkate alıp ekim dikim yapılacak ve hasat zamanını belirleyen makinelerin eşliğinde en yüksek verimle ülke ne kadar neye ihtiyacı varsa mahsul almalıyız.

II- Yine aynı şekilde bu Kit şirkete bağlı havza ve otlaklarda ihtiyaca yönelik büyükbaş ve küçükbaş üretimi yapılıp bunların doğumu, gelişimi ve verimi izlenip kaliteli aşılama yem ile fabrika tipi üretim yapılmalı.

III-Kendi ihtiyacımız ve üstünü aldıktan sonra bu yüksek standartta mahsulü bu çatı KİT şirkete bağlı kurulacak yüksek kalite gıda şirketlerinde katma değerle üretilip yine kit şirkete bağlı reklam şirketleriyle tüm dünyaya tanıtılıp satılmalı.

IV- Tabi bu şirkete bağlı bir üniversite ki bu alanda ülkenin tüm parlak öğretim üyelerinin toplandığı bir yer olmalı. Bu üniversite tarım yöntemleri , hayvan ırk ıslahı, tarım ve hayvancılık ilaçları ve gübre üzerine ar-ge yapmalı. Yine bu kit şirketinin kendi bünyesinde yerli ilaç ve gübre,tohum şirketleri olmalı.

V- Bu kit hisseleri hakim hisse devlette kalacak şekilde borsaya da açılabilir. Böylece hem yeni yatırım çıkar hemde şirketin ekstra devletleşmesi önlenir. Onun dışında tabi bu iştiraki yönetecek kişilerin alanında ekstra yetenekli kişiler olması çalışan profilinin liyakatli ve kadrosuz , sözleşmeli olması verimliliği arttıracaktır.


Kısaca toparlarsak devlet tasarruf fonunun kuracağı çatı şirket ülkede kiralayacağı üretim arazilerinde o arazide en verimli ne yetişiyorsa ülke genel ihtiyacına ve ihracata yönelik sözleşmeli işe alacağı bölge ahalisine modern ve milli tarım ilaç, gübre, tohumlar ve tarım ölçüm ve teşhis aletleriyle ve ziraat mühendisleri gözetiminde havza tipi tarım yaparak elde edeceği mahsulü kendine bağlı veya işbirlikli gıda şirketlerinde ürettirip bunu tüm dünyaya kendine bağlı reklam ve pazarlama organizasyonlarıyla tüm dünya pazarlarında (örneğin çin mesela dünyanın 5 te 1'i) düşük karla satarak piyasa sağlamak ve buralarda kalıcı olmak . İşte bu size kazandırır.


NOT: Şu an sadece tarım ve hayvancılıkla ilgili yazabildim. Diğer sektörleri devamında yazacağım.

ENERJİ POLİTİKASI ;

Türkiye senelik 40+ milyar dolar parasını enerji ithalatına veriyor. Bunun büyük bölümü doğalgaz ve petrole gidiyor. Petrol malum , doğalgazın bu kadar geniş yer tutmasının nedeni ise elektrik üretim altyapımızın ciddi bir kısmının doğalgazla çalışan elektrik üretim santrallerinden karşılanıyor olması. Akıllı hamleler ile bu ithalata bağımlı altyapımızı yarı yarıya düşürebiliriz. Eğer akdeniz'den de gaz çıkarsa daha da rahatlarız. Peki bu hamleler nedir ;

+ Ülkede çok hızlı bir şekilde elektrik dolum altyapısını yaygınlaştırarak kurmak ve bunda arge yapmak . Ülkede elektrikli araç alımını desteklemek vergi muafiyeti sağlamak ve evre evre senelere yayarak benzin,dizel ve tüplü arabaları yasaklamak. Çünkü biz bir şekilde üretim altyapımızı güncelleyerek elektrik üretiriz ama olmayan petrol veya gazı çıkartamayız. Bu petrol ithalatını minimize edebilir.

+Milli otomobil markasını elektrikli/hybrid modeller üzerine inşa edip avantajlı fiyatlardan vermek.

+ Ev ısınma sistemlerinde doğalgazdan çok yeni yapılacak yapılarda Amerika'daki gibi ısınma, soğuma ve pişirmede elektrik temelli klima sistemini kullandırmak standart kılmak.(Eğer verimliyse). Yine üstteki sebepten dolayı.

+ Yerli rüzgar tribünü , güneş enerjisi, dalga enerjisi vb. alanlardaki teknolojileri yerlileştirmek ve bu enerjileri had safhada kullanmak .

+ Tabi bu yetmeyeceğinden Nükleer santral programına tam gaz devam edip, yerli olarak bu tesisleri kurma altyapısına uğraşmak . Reaktör tasarımı inşasıvb. konularda uzmanlaşmak .


Bence böylece bütçedeki gediği yamarız. Kesinlikle yapmak gerekir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 19 Mart 2019, 00:57:40
Üretimden anladığımız sadece konut inşaatı olunca sonu bu olacağı ortadaydı. Ülke ne yazık ki Belediye Başkanı kafasıyla yönetiliyor. Devlet-Müteahhit sarmalı kırılmalı. Dış politikamıza bile kötü şekilde sirayet etmiş.

Suriye ile ilgili politikamız ve beklentilerimize dair yurtdışında demeç verilirken yetkililerimiz şunu diyordu “Suriyenin yeniden inşaasında rol almak istiyoruz”

Ben bunu duyduğumda Suriyenin demografik yapısı, kültürü, yasama,yürütme,yargı veya demokratik diğer konular ele alınıyor sanmıştım. Meğerse bizimkiler cidden orada gidip bina yapmaktan bahsediyormuş. “Toki ev yapsın hastane yapsın vs” Detayları görünce şok oldum utandım.

Dünya ortadoğuda enerji ve tabi kaynaklar üzerine çatışıyor. Demografik yapı üzerine oynuyor; kendi dil ve kültürünü hakim kılmaya çalışıyor. biz hala ev yapalım derdindeyiz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 19 Mart 2019, 02:04:09
Ben bunu duyduğumda Suriyenin demografik yapısı, kültürü, yasama,yürütme,yargı veya demokratik diğer konular ele alınıyor sanmıştım. Meğerse bizimkiler cidden orada gidip bina yapmaktan bahsediyormuş. “Toki ev yapsın hastane yapsın vs” Detayları görünce şok oldum utandım.

Suriye' ye ev yapabilmek için, tabii olarak ilk önce istikrarın sağlanması gerekiyor. O açıdan henüz resmi kanaldan Suriye devletiyle müzakerelere başlamış değiller. Ne diyorlar; şayet öyle yaparsak Esad Rejimini meşrulaştırır mışız (!)  Yahu, adam zaten Suriye' nin hem meşru lideri hem de meşru lideriydi. BM' de Suriye devletini El Kaide mi temsil ediyor zannediyorlar?

Bütün bunlar olurken -iki hafta önce olması lazım- Çin devlet ikici başkanı Suriye' ye resmi ziyarette bulundu. Esad' la da görüştü. Bunlar basına yansıdı yani... Özetle diyorlar ki: Suriye' yle ekonomik ilişkilerimizi güçlendirmek ve Suriye' nin yeniden inşasında görev almak istiyoruz -diyorlar. Bir de bizim yaptığımıza bakın! Üstüne 3-5 milyon Suriyeliyi besliyoruz. Maliyeti 45-50 Milyar dolar olmuştur herhalde...!

Şu memleketin aklı başında birkaç düzine devlet adamı olmuş olsaydı, memleket iş bu hale gelmezdi! Mevcutlarında üstüne çullanarak, gerçek devlet adamlarını görev yapamaz hale getirdiler. Bir kısmını Ergenekon-Balyoz gibi operasyonlarla etkisiz hale getirirken; bir kısmı da lanet olsun diyerek, devlet işlerinden deyip elini eteğini çekmiştir.

Şimdi bu işin iki yolu var

1- Ya gelirlerinizi arttıracaksınız
2- Ya da giderlerinizi azaltacaksınız.

Gelirleri artırmak bugünden yarına olacak iş değildir. O halde ilk iş olarak giderleri azaltacaksınız. O nedenle ekonominin başı tasarruftur derler. Yemden, içmeden, eğitimden, sağlıktan tasarruf olmayacağına göre; ilk başta israfı önleyerek işe başlamak lazım. Fakat mevcut hükumetin bunları yapacağından hiç ümidim yok. Bunca yılın tecrübesine dayanarak söyleyebilirim ki, mevcut kaynakları da tüketeceklerdir. Allah vermesin belki de dereleri, gölleri, dağları, tepeleri sayacaklar! Zaten 4 yıl daha seçim yok... bindirecekler dolaylı vergiyi, milletin yastık altındakini de elinden alacaklar. Vergi müfettişleri seçim sonunu iple gözlüyormuş. Aldığımız duyumlara göre, aynen sahaya girmek için sabırsızlıkla bekleyen forvet oyuncusu gibiler miş. Bakalım kimlere gol artacaklar? Milletin a' sına küfreden Cengiz İnşaata gol atabileceklerini hiç zannetmiyorum! Güçleri anca bize yeter.   
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 19 Mart 2019, 08:31:43
Bir ülkenin ekonomisi sadece halktan alınan vergilerle sağlanıyorsa ve o ülkenin ithalatı ihracatından çok fazlaysa fazla bir şey konuşmaya gerek yok aslında...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 19 Mart 2019, 10:42:53
+80 Milyonluk ülkemizde elbette aklıbaşında beş on adam bulunur. Ama öncelikle o insanları dinleyip anlamaya çalışan  olurmu ondan şüpheliyim. Çünkü gözlerimiz ve kulaklarımız  ve hali ile beyinizimizi uzunca bir zamandan beri pek kullandığımız pek söylenemez . Millet olarak bu durumda ilken aklı başında olan insanlar ne derece ülkemizdeki düzeysiz siyasetin parçası olmasını ister o başka konu.

Ölüm hariç herşeyin bir çözümü olduğuna göre Türk ekonomisinin nasıl sağlığına kavuşturulabileceği konusununda bir çözümü elbette vardır. Ama öncelikle her hastalıkta olduğu gibi hastanın önce hasta olduğunu idrak etmesi gerekir  bizler daha hasta olduğumuzu dahi kabullenmekte zorlanıyoruz. Daha sonrası  sizlerinde bahsetmiş olduğunuz gibi gelirleri artırmak, gereksiz harcamlara son vermek yani tassarufa  ve benzeri uygulamakle tedavi yapılabilir. Sadece ekonomik uygulamalar ile de mevcut durumun altından kalkmak kanımca imkansız bu nedenle yapısal değişikliklerin de uygulanması gerekecek.

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 19 Mart 2019, 16:13:49
Bir ülkenin ekonomisi sadece halktan alınan vergilerle sağlanıyorsa ve o ülkenin ithalatı ihracatından çok fazlaysa fazla bir şey konuşmaya gerek yok aslında...

Hocam zaten bütçenin %85' i vergi gelirlerinden oluşuyor. Diğer gelirler ise; para cezaları, faiz gelirleri, sermaye gelirleri, teşebbüs ve mülkiyet gelirleri, alınan bağış ve yardımlar, özel bütçe gelirleri gibi adlar altında toplanıyor. Bu diğer gelirler kaleminin %45' i sadece para cezası ve faiz gelirlerinden oluşmaktadır. Bu rakamlar 2017 rakamlarıdır. Henüz 2018 resmi rakamları netleşmedi.

Tabii olarak, önemli olan asıl kısım; bu toplanan gelirlerin nasıl ve nerelere harcandığı konusudur. Verimli şekilde kullanılabiliyor mu? Kısa vadede toplanan gelirleri arttırmanın pek bir imkanı yok gibi görünüyor. Vergi dilimlerini arttırmaya çalışmak, milletin cebine göz dikmek gibi olacağından; asıl yapılması gereken iş devletin kemer sıkmasıdır. Hırsızlık, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, devlet malını yağmalama ... gibi hususların var olmadığını, hiç bir şekilde yaşanmadığını varsayarak, işbu kısımları es geçiyorum! 

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 19 Mart 2019, 16:46:11
Bütçenin büyük oranda vergiden oluşması normal. Ancak o vergiye bakmak gerek! Ekonomisi üretime dayalı bir ülkeye mükemmel derim. Ama ekonominiz ranta dayalıysa vay halinize!

Çalışma, üretme, üreteni de kapat, hep dışarıdan al, sürekli tüket, gelirleri savur vs...
Peki sonra....

Kendimi bildim bileli komik bir tartışma var ülkemizde. Türkiye tarım ülkesi mi olmalı, sanayi mi? Yahu Türkiye'nin sahip olduğu özellikler o kadar mükemmel ki, hem mükemmel bir tarım ülkesi de olabilir, aynı anda mükemmel bir sanayi ülkesi de olabilir, yanına mükemmel bir turizm ülkesi de olabilir. Bizim her şeyi yapabilecek kadar insanımız ve toprağımız var.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 19 Mart 2019, 17:06:14

Kendimi bildim bileli komik bir tartışma var ülkemizde. Türkiye tarım ülkesi mi olmalı, sanayi mi? Yahu Türkiye'nin sahip olduğu özellikler o kadar mükemmel ki, hem mükemmel bir tarım ülkesi de olabilir, aynı anda mükemmel bir sanayi ülkesi de olabilir, yanına mükemmel bir turizm ülkesi de olabilir. Bizim her şeyi yapabilecek kadar insanımız ve toprağımız var.

İyi organize olunabidiği taktirde kendi kendine yeterli tarımı olan ,ekonomik olarak gelişmiş ,turizim alanında doğal güzelliğinin ve mevcut tarihi potansiyelini etkin şekilde kulanabilen bir ülke olabilme şansımız her zaman mevcut yeterki bizler isteyelim ,inanalım ve bunu yapmak için elbirliğince çalışalım.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 19 Mart 2019, 17:26:14
Bütçenin büyük oranda vergiden oluşması normal. Ancak o vergiye bakmak gerek! Ekonomisi üretime dayalı bir ülkeye mükemmel derim. Ama ekonominiz ranta dayalıysa vay halinize!


Vergi liberal kapitalizm'in hüküm sürdüğü yerlerde devletlerin maaşıdır hocam. Amerika gibi iyi çalışan yerlerde var. Bizim gibi zıvanadan çıkmış örnekleri de var. Eğer senin ülken sanayileşmiş bir ülkeyse ülkende yerli mallar ağırlıkta kullanılıyorsan kendi şirketinden ihracat vergisi alırsın, hammaddeden ithalat vergisi alırsın, gelirinden gelir vergisi alırsın, işçilerine verdikleri maaştan vergi alırsın , işçilerin alıp kullandıkları herşeyden vergi alırsın. Alırsında alırsın yani.  Ama senin ülkende genelde ithal mallar egemense yabancı firmadan bir gümrük vergisi alırsın ki oda oranı çok düştü, bir kaç ufak vergi alırsın onun dışında dayarsın vergiyi kdv'ye dayarsın vergiyi lüks tüketime , dayarsın vergiyi gelire halkın maaş 10 ken 5 olur aldığı ürün 1 ken 3 paraya olur. Sonuç günümüz.


Kendimi bildim bileli komik bir tartışma var ülkemizde. Türkiye tarım ülkesi mi olmalı, sanayi mi? Yahu Türkiye'nin sahip olduğu özellikler o kadar mükemmel ki, hem mükemmel bir tarım ülkesi de olabilir, aynı anda mükemmel bir sanayi ülkesi de olabilir, yanına mükemmel bir turizm ülkesi de olabilir. Bizim her şeyi yapabilecek kadar insanımız ve toprağımız var.

Şu an tarım'da ve turizm'de avrupa seviyesinde olsak bütçe açığını çok rahat kapatır ve borçları ödeyecek parayı kenara koymaya başlardık. Bir kaç ana sanayi sektöründe bir kaç şirketi sübvanse etsek şu an gümbür gümbür bölgesel güçlüğe aday oluruz. Ancak şu anki klasik tarım anlayışıyla tarım ve hayvancılığı, insanlardaki şu anki bilinç ve suça yatkınlıkla ile hukuk sistemi ve komşularla olan ilişkiler (özellikle yunanistan) bu seviyede olursa bu coğrafya turizm ve tarıma uygun bir yer olmaz.

Tabi böyle şeyler durduk yere değişmez. Bizim Stratejik teşhis ve tenkid, Stratejik Planlama ve Stratejik Uygulama dediğimiz üç aşamalı bir plan vardır.  Bu 3 aşamalı planın en az 2 aşamasının yapılacağı yer yıllardır DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI idi. Bu kurum 2004'te Kalkınma bakanlığına lagvedildi. Kalkınma bakanlığıda geçen sene Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na lagvedildi. Bu kadar önemli bir kurum lagvedile lagvedile bir  hal oldu. Duyduguma göre öncedende çeşitli tarikatların ilk ve en çok yapılandığı yermiş DPT ve Kalkınma bakanlığı , e yani çoğu yurtdışı işbirlikli olan bu yapıların ilk böyle en kritik yerlere yuvalanması normaldir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 19 Mart 2019, 17:57:11
Ekonomik planlama basit ifade ile neticede bir planlama ve projeksiyon dayalı bir iş. Her hükümet de kendi planını veya bir daha önceki plan üzerinde modifikasyonlar yapmak sureti ile kendi planını uygular. İyi veya kötü neticede ülkemizde tüm demokratik hükümetler seçim ile iktidara gelmekte. Yani kendi planlarını uygulamaktalar. O zama sorun bizler seçmenlerde diye düşünüyorum . Neticede icraat yapan kimlerse ve başarısız olduğuna kanaat getirmişsek o zaman yaptığından veya yapamadığından sorumlu .  Bizler de demokrasinin bir parçası denetleyicisi  seçmen olarak şayet yapılan içraatlardan hoşnut değilsek o zaman iktidarda bulunan her kimlerse onalardan hesap sorabilmeliyiz .
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BlackHawk89 - 20 Mart 2019, 20:16:48
10 milyon mülteci abi. Ve kalıcı konut yapımı başlıyormuş. Adamlar gitmeyecek. Yanlarında beş kuruş getirmedi çoğu. Tr deki ekmeği 10 milyon kişiyle daha bölüşmek demek. Daha önce yetmiyordu şimdi hiç yetmeyecek.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 21 Mart 2019, 13:54:12
10 milyon mülteci abi. Ve kalıcı konut yapımı başlıyormuş. Adamlar gitmeyecek. Yanlarında beş kuruş getirmedi çoğu. Tr deki ekmeği 10 milyon kişiyle daha bölüşmek demek. Daha önce yetmiyordu şimdi hiç yetmeyecek.

+1

Bizim kırılgan ekonomimizi sağlam bir ekonomiye dönüştürebilmek için üretimi ve ihracatı artırmamız lazım diyoruz. Yani kısa ve uzun vadede ülkeye kar sağlayacak şeylere yatırım yapmamız gerekiyor. Ama biz nelere yatırım yapıyoruz basit bir örnek! >> https://www.yeniasir.com.tr/galeri/sayfalama/denizlide-dunyanin-en-buyuk-horoz-heykeli-icin-guinnesse-basvuru-yapilacak/4 (https://www.yeniasir.com.tr/galeri/sayfalama/denizlide-dunyanin-en-buyuk-horoz-heykeli-icin-guinnesse-basvuru-yapilacak/4)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 25 Temmuz 2019, 16:26:42
TCMB faiz indirimi kararı: 425 baz puan.

TCMB bir hafta vadeli repo faiz oranını 425 baz puan indirdi, %19,75 (Beklenti %21,50, önceki %24,00)

Böylece faiz politikası 20 puanın altına inmiş oldu
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Hilal-i Ahmer - 26 Temmuz 2019, 11:39:29
10 milyon mülteci abi. Ve kalıcı konut yapımı başlıyormuş. Adamlar gitmeyecek. Yanlarında beş kuruş getirmedi çoğu. Tr deki ekmeği 10 milyon kişiyle daha bölüşmek demek. Daha önce yetmiyordu şimdi hiç yetmeyecek.

Ülkede şu an gayri resmi rakamlara göre 5.700.000 Suriyeli mevcut.
Doğum oranlarına baktığımızda 3.2 ortalamaya sahipler.Bu yüzde 4 lik büyüme oranına sahipler.
Bu da her sene 288.000 Türkiye doğumlu Suriye Uyruklu vatandaş anlamına geliyor.
Gelecek 10 senede toplam Suriye kökenli vatandaş sayımız 2.280.000 civarı artarak 7.980.000 e geleceği tahmin ediliyor.
Tabi bu sadece yüzde 4 sabit kalır ise.Yükselirse toplamda 10 milyon civarı olacaklar ve ekonomiye çok ciddi yük getiricekleri aşikar.

Tabi siyasi haklarını ve özerklik talep etme noktalarını ayrı tutuyorum.

Ne dersiniz bir Suriyeİstan isterlermi :)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 07 Eylül 2019, 16:58:38
Kendi insanımız için en uygun ekonomik tip hakkındaki düşüncelerim ;

Devletçiliğin biraz daha sosyalizme kayan ama ateist değil dini değerlerini muhafaza eden modern bir yorumudur. Muhafazakar Milliyetçi ama Demokrat ve modern bir insan olsamda bana göre bu böyledir. Türkiye'nin yükselişe geçmesinin de asıl anahtarı budur. 

Neden ?

Çünkü mevcut neo liberal sistem Sanayiden hizmet sektörüne oradan tarım sektörüne ülkemiz vatandaşının genlerine uymamaktadır. Ve bu ülkemize adeta yerinde saydırmaktadır.

Sebep ?

Bizim insanımız genel olarak temelinde çiftci/hayvancı savaşçı bir toplumdur. Bu toplumun genlerinde denizcilik yoktur, tüccarlık yoktur, girişimcilik ve risk alma yoktur. Ha avrupalı da buna anasının karnından sahip olmuyor . Mesela oda denizci balıkçı olsada çoban bir toplum değil. Ama o eğitim ile bunu aşıyor. O istediği zaman en iyi şekilde hayvancılığı araştırıp en iyi şekilde yapacak donanıma sahip oluyor. Bizim gibi enişteeee yazın 5 inek alıp köye gidek diye gidip o 5 ineğide batırıp dönmüyor.

Bu yüzden eğitilmiş, gelişmiş ve okumuş bir topluma da sahip değiliz. Önemli ileri gelenlerimiz okumuş insanlarımız var ama halkımız bünye açısından standart osmanlı toplumunun modern bir versiyonudur.  Bu tarz toplumlar kurulu sistemler içinde örneğin almanyadaki türkler çarkları müthiş çevirir ama o çarkı kuramaz. Biat etme , bir aileye , tarikata, partiye ait olma eğilimi ve isteği fazladır. Ve her zaman garanticidir. Kafasındaki konfor standartını sağlar ve riske girmez.


Size bir kaç örnekle Türk insanının şu an neden liberal sisteme uygun olmadığını anlatayım ;

Tarım :

Devletimiz liberal bir devlet olarak kendi çiftliğini açıp hayvan beslemez tarım yaptırmaz. Ne yapar hangi alanda üretimi arttırmak istiyorsa sübvansiyon kredi verir, hibe yapar , vergi affı ve indirimi yapar , şu an yapamıyor ama mazotu ucuzlatır vs.
Çiftciden de bu yardımı alıp kendiside sermaye koyup atıyorum mısır üretimini arttırması bunu modern yöntemlere yapmasını ve o sene veya dönem devlete em kendini kurtaracak hemde ihracat yapacak kadar mısır üretmesi beklenir.

Ama bizim çiftcimiz ne yapar . Gider parayı alır. Toprağın gerektirdiğinden daha güçlü ve modern traktörü alır . İlçede kahvehane önüne çekip ağzında cugara kağıt oynar. Mısır'dan verim almayı bilmediğinden ve arazisi az olduğundan profitable yani kazançlı bir üretim yapamaz veya malı da zayi eder.  E zaten elindeki tohum ve ilaçlar takviyeler genetiği ile oynanmıştır. Oda devletin ayıbı . Velhasıl parayı batırır veya zar zor kurtarır.  Kısaca teşvikte yalan olur verimde.

Devlet dışarıdan tarımsal ürün alır. Koskoca devlet bu çağda hala senin tarımsal nüfusunun yarısını oluşturan omuzunda dirgen , tırpan tin tin tarlaya giden dedeyi bekleyemez abi. Hayvancılıkta yine aynı . Kitlesel hayvancılık yerine ahırda tarım yapıyor. Mera hayvancılığı yapıyor. Eyvallah kardeşim . Mera hayvanı daha lezzetli ama koca ülke senin ahırında yetişecek bakımsız, süt verimi düşük, üremesi allaha emanet  hayvanları bekleyemez.

Dünyada bu iş şöyle yapılıyor. Büyük tarım ve Hayvancılık şirketlerine kendilerine ait büyük arazilerde, yüksek bilgi , yüksek teçhizat ve büyük topraklarda , milli ve ucuz araç ve mazot, genetiğiyle oynanmamış tohum ve ilaçlarla ve verimliliği yüksek hayvan türleriyle bu işi yapan yerel üreticilerle oluyor.  Ama işte biz şu an bu sistemi kuramayız. Neden ? Çünkü yukarıda bahsettiğimiz garantici ve eğitimsiz köylü toplumdan dolayı neden böyle bir sisteme sakat burjuvamızı ikna ederiz.

Çözüm ;

Bunun şu anlık çözümü basit. Halk tamamiyle eğitilene ve aydınlanana kadar(ki bu uzun bir süreçtir. Bu süreci dinsizleşmek olarak algılamayalım. Bilinçli ve eğitimli islam rönesansındaki müslüman olana kadar diyelim) devletin bil fiil bizzat bu üretim odaklarına çobanlık yapması gerekmektedir.

Devletin bu yolda ilk başta şu üç çatı oluşumu kurup başına Tarım ve Hayvancılık bakanlıklarını oturtması lazımdır. Bunlar ;

+Tarım ve Hayvancılık Üniversiteleri ; Bir kaç adet uygulamaya uygun şehirlerde normal değil araştırma üniversitesi olarak görev yapacak üniversitelerdir. Bünyesinde bu alanda Türkiyedeki ve dünyadan bulunabilecek en iyi hocaların getirileceği Yerli ve verimli tohum, hayvan türlerinin verimlileştirilmesi ve geliştirilmesi, tarım alet ve makinelerinin geliştirilmesi ve tarımsal ilaçların geliştirilmesi  arge'sini geliştirmek ve gelişmiş yurtdışında yükseklisans doktora yaptırılmış ziraat mühendisliği ve baytarları yetiştirmek. Sonuçta üniversite devletin ar&ge birimidir.

+Tarım Alet Ve Gereçleri Müsteşarlığı/ Başkanlığı ; Bu kurum tamamiyle bir şirketler gurubu veya holding görevi görecek.  Görevide şudur ; 

- Tarım üretiminin ihtiyaç duyduğu Tarım aleti, Tohum, gübre, ilaç  gibi gereçleri üreten yerli veya yoksa yenisini kurup şirketleri kendi altında toplamak.

- Tıpkı zamanın Savunma Sanayi Müsteşarlığı gibi; ihtiyaç duyulan yerli ve milli verimli tarım alet ve gereçleri hakkında ihale açmak bu ihalede altındaki ilgili şirketi ana yüklenici yapmak o alanda araştırma yapan Tarım Ve Hayvancılık üniversitesini ve kobiyide alt yüklenici yapmak.  Mesela Milli elektrikli traktör projesi olacak.  Üretimi yapacak Tümosan'ı ana yüklenici yapacak.  Arge birimleri Konya Tarım Ve Hayvancılık Üniversitesini ve Aselsanı  teknoloji alt yüklenici yapacak atıyorum Dma yıda alt parça alt yüklenicisi yapacak ve aşağıda bahsettiğim yapılanma için alım veya kiralama yapacak.

- Buna atıyorum Modern şeftali tohumu projesi , modern ve yerli bilmem ne ilacı projesi vs . gibi varyasyonları olacak. Ama model yukarıdaki gibi olacak.

+ Tarım & Hayvancılık Kamu İktisadi Teşebbüsü Şirketi ; Belkide en önemlisi . Başında bu tarz dünyanın büyük tarım şirketlerinden birinde Ceo'luk yapmış veya bu konuma haiz bir ceo olacak (Togg'daki Tuncay Karakaş gibi) ve diğer çalışanlarda kamu şirketi olmasına rağmen kadrolu değil sözleşmeli çalışan olacak ve iş performansına göre
 sözleşme yenilenecek böylece o meşhur Kit ve kamu uyuşukluğu giderilecek.Bu kurulacak kamu şirketinin görevleri  ;

- Tarım ve Hayvancılık  bakanlığının belirlediği ülkenin gelecek senelerdeki Tarımsal ve Hayvansal ihtiyaçları ve İhracat hedeflerinin gereğince ihtiyaç duyacağı ürünleri ülkenin hangi bölgesinde iklim ve toprak yapısına bağlı olarak  Ülke coğrafyasına ayırmak.

- Yıllık veya 5 yıllık hedeflenen üretim için gereken Modern Tarım Aletini ilk başta halktan kiralama yöntemiyle alacak. Evet basbaya mehmet emmi motorun köyde yatacağına ver bana sana şu kadar üründen pay diyecek.  Eğer yeterli olmazsa Tarım Alet Ve Gereçleri Müsteşarlığı/ Başkanlığı 'ndan ihaleyle üreticilerden tarım aleti satın alacak veya kiralayacak . (Tabi bunlar illaki yerli ve milli araçlar olacak bir süre sonra)

- Tohum, ilaç, gübre vb. diğer tüm gereçler Tarım Alet Ve Gereçleri Müsteşarlığı/ Başkanlığınca bağlı yerli şirketlere yerli, milli ve verimli olarak Üniversite Ar&ge'si ile ürettirdiğini her yıl toplu alımdan ve vergi muafiyetinden dolayı ucuza ve verimli olarak sağlayacak.

- Üretim için gerekli boş ve verimli devlet arazileri ve köylü arazilerini kira yoluyla alacak. Ve bunları birleştirip bu alanları devasa Tarım Şantiyelerine çevirecek.

- En önemlisi de Bünyesine bu devasa tarım şantiyelerinde çalışacak işçiyi de bizzat köylüden temin edecek. Yani kendi tarlanda bilinçsizce debeleneceğine gel bende bilinçli tarım yap al sanada garanti asgari ücret diyecek (Halkımızın bam teli garanti maaş) Önceden nasıl karnını doyuracağını hesaplayan çiftçi buna direkt atlamazsa ben hiçbir şey bilmiyorum.

-  Buranın farkı bu devasa şantiye alanlarında çiftçinin nasıl inşaatta usta başı ve mimar varsa veya şantiyede mühendis başlarındaysa ; burda da ziraat mühendisi veya baytar  o bölgeye ne zaman ne ne şekilde ekilip ne şekilde biçilecek hangi yöntemle verim alınacak bunu modern yöntemlerle belirleyip bunlara sadece emirle uygulatacak. Hem iş üstünde eğitim görecekler hemde verimli tarım olacak .

-  Bu şirket ayrıca yerel kabzımalları ve şirketlerin direkt çiftciyi dolandırmasını önleyecek çünkü ürünün pazarlara marketlere ve ferro, çaykur, torku , ülker vb. yapılara satılmasında otorite olacağından burada da zarar edilmeyecek ve hem tüketiciye de ucuz ve kaliteli ürün sağlanacak.

- Ayrıca önemli limanlara devlet tarafından kurulacak soğuk hava depolarıyla planlı ve devlet elli üretim olacağından stoklanacak ürünler dünyaya ihraç edilecek ve önemli Tarım ve hayvancılık devlerinden biri olmanın önü açılacak.


Böylece Ulusal ekonomik gelişmenin Tarım ayağı halledilecek. Keza en sanayici ülke bile Tarım'ı halletmeden o noktalara gelemez. Amerika bile sanayisini Tarımsal sanayi temellerinden geliştirmiş bir ülkedir. Bahsettiğim sistemin özel şirket ve kamu destekli sadece ufak bir uygulamasından alınan verim işte aşağıdadır; 

http://www.seragroup.info/kabali/proje.html?fbclid=IwAR1ShHA0Ln-WuLdzggnoz9HAFkSNq6NErehGyqs-nmRKJvXFhcRN5c8146w (http://www.seragroup.info/kabali/proje.html?fbclid=IwAR1ShHA0Ln-WuLdzggnoz9HAFkSNq6NErehGyqs-nmRKJvXFhcRN5c8146w)


SANAYİ ;

Türkiyede şu sistemde sanayi gelişmez. Gelişemez . Çünkü kodu bozuk bir alt sistemin üzerine inşa edilmeye çalışıyor. Sanayi devriminin temelinde icatlar ve burjuva vardır. Burjuva adamı demek elindeki sermayeyi yeni alanlarda kullanana değerlendiren ve para kazanan insandır.

Ama bizim insanımız Burjuva insanı değildir. Çünkü bu genlerinde ve kodlarında yoktur.

Neden ?

Toplumumuz hala Standart Çiftci-Çoban Osmanlı halkı ekonomik kimliğini genlerinde taşıdığından Ticaret yapma kabiliyeti çoğumuzun genlerinde yoktur. Risk almayı asla sevmeyiz. Elimizde biraz para mı var . Asla iş kurmayız gider direkt faize atarız muhafazakarsak ev alır kiraya veririz. Çünkü o güvenli kapıdır. Ha bu korkunun nedeni de yine eğitimsizliktendir. Bir şirket ve oluşumu hakkında çok bilgi sahibi olmadan o sektörde emek vermeden açmaya çalıştığımızdan batarız.

Hadi bir üst halk seviyesine geçelim. Diyelimki şirketi açtık elimiz azıcık para gördü. Dİrekt lüks araba, lüks ev , villa , tatil , karı-kız , nargile kafede köz çevirmece. Elindeki işi tutmaya çalışmaca çünkü para kazandıran bir güvenli iş buldu mu yeter güvenli liman. Daha büyüteyim vs. yok .

Hadi en üst seviyeye çıkalım Sanayici dedğimiz kişiler. Çoğu fason üretici. Hiçbiri devlet tarafından binbir garanti verilmeden bir işe asla girmez. Devlet binbir teşvik gel bak bu işe gir kazancın garanti demeden atılım girişimcilik sıfırdır.  O yüzden bu adamlardan sen microsoft , tesla vs. bekleyemezsin. Çünkü eğitimsizlikten kaynaklı para kaybetme korkusu genlerinde vardır. Evet bir holding sahibi tüm atılım alanlarında gerekli bilgiye sahip olamayabilir ama bu bilgiye sahip yönetici kadrosuna sahip olup bunları muhafaza etmeyi bilmelidir. Oda tabi yine bizde yoktur.

Çözüm ;

Çözüm basittir.  Bu seferde devlet aklı sanayicilere çobanlık yapacaktır. Bu alanda en önemli silah gümrük vergisi  olacaktır.

Neden ?

Çünkü şirketlerimiz verilen sübvansiyonu cebe indirme ve devleti ve halkı nasıl en kolay sağarım cebimi doldururum kafasında olduğundan bu şirketlere ve vizyonlarına güvenilemez.

Nasıl Olacak ?

+ Şöyle ki Devlet ilk başta hedef sektörler belirleyecek . Bu sektörlerde çalışacak Kamu İktisadi Teşebbüsü başında o alanda tecrübeli bir Ceo olan ve çalışanları kadrolu değil sözleşmeli olan bir şirket kuracak. Bu şirketlerle kendi alanlarında devletin seçeceği şirketler veya birden fazlası Şirket gurupları kuracak.

+ Bu şirket gruplarında  yönetim %51 Kamu %49 özel şirket adına olacak. Oluşturulacak ortaklık eğer yeterli seviyedeyse işbirliği yapılan özel şirketin markasını veya satın alınacak yabancı bir şirketin markasını veya yeni oluşturulacak bir şirketin ismini kullanabilecek.

+ Mesela bir örnek devlet Ev Teknolojileri Üretim Aş isimli bir Kit kuracak. Ve bu şirket Vestel ve Beko ile bir Ortaklık Gurubu kuracak. Evet bu şirketler dünyada iş yapıyor . Ülkede de ama  Bu ortaklık ilk iş ortak bir isimle veya atıyorum en güçlü isim nedir dünyada Beko  bu isimle bir ortaklığa girip güç birliği yapacak.

+ Peki devlet bu şirketlere ne verecek ki bu şirketler böyle bir ortaklığa girecekler ? Devlet ilk olarak elindeki üniversitelerle bu şirketlerin arge birimlerini birleştirecek . Vatandaşa kaliteli mal ürettirecek . Ve gümrük vergisi ile bu şirketlerin karşısındaki herhangi bir yabancı şirketi iç pazarda silecek. Mesela atıyorum taksit hakkını sadece bu oluşuma verecek o alanda , devlet tvlerinde bedava reklamlarını çakacak. Kamu çalışanlarına ucuz ürün verecek. Elektrik, su , doğalgaz vergi affını saymıyorum.

+ Devlet böylece bu şirketlere kendi ülke pazarımızda müthiş bir egenemenlik verecek. Böylece ülkedeki satışları ve parayı o sektörde elinde toplayan şirket aşama aşama ilk Türki ve müslüman ve afrika coğrafyalarında yayılacak. O pazarları ele geçirince büyük bir güçle Avrupa, Amerika ve Asya ya girecek.

+ Böylece devlet kendi devlerini kendi elleriyle kendisi yaratacak. Sektörler 6 firmanın 5 milyar doları paylaştığı değilde 2 firmanın 15 milyarı paylaştığı yapılara dönecek. Ama devletin vergi kazancı 3'e katlanacak böylece.


Arkadaşlar buna benzer bir yapı savunma sanayii'nde tskgv ve müsteşarlık öncülüğünde yapıldı ve çok başarılı olduğu malum.  Onuda geçelim bahsettiğim sistem zamanında Kore'nin samsung, hyundai vb. şirketlere yaptığının benzeridir. Bir farklı fraksiyonuda Çin tarafından Huaweii, Nevs vb. şirketlere yapılmaktadır. Gelişimleri Malum.


Tabi bu atılımlar Eğitimsiz bir hiçtir ve o kısımda ele alınmalıdır ancak suser'in fazla işi vardır.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 07 Eylül 2019, 20:47:16
Ülkenin kalkınması için gerekli olan şeyler.
1- Adalet
2-Kaliteli Eğitim

Adaletin ne etkisi var diyebilirsiniz ama insanların genel yaşayış şekli ve ülkenin vergiden dolayı gelirini etkiliyor. Anlatayım.

Ülkenin kalkınması için gereken şey üretim ve yurt dışına satıştır. Yurt dışına mal satan ihracatçıyı yasalarla vergilerle kollarsan ülkeye ihracatçıları uluslararası pazarda rekabet gücü yüksek hale getirir yurda giren paranın içerde sirkülasyonu ile ekonomin büyür.

Buraya kadar her şey güzel; zamanında ihracatçıların vergi iadesi alacağı hükümler alındı ama işadamı görünümlü yüzlerce dolandırıcı naylon faturalarla hayali ihracat yapmış gibi gösterip devleti dolandırdı. Eğer adalet sistemi polisinden hakimine tıkır tıkır işleseydi uygulama halen devam ederdi. Adaletsizlik devlete güvensizlik ve buna bağlı beyin göçüne bile sebep oluyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Ankhises - 07 Eylül 2019, 21:24:18
Sayın BATTLESTAR arkadaşımızın yazdıklarının bazılarına katılmasamda vereceğim cevaplar siyasi ve ideolojik oldugu için yazdıklarımı sildim ve konuya dahil olmamaya karar verdim...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 07 Eylül 2019, 21:45:18
Arkadaşlarımız düşünmüş, taşınmışlar ve çok güzel çözüm önerileriyle fikirlerini paylaşmışlar, teşekkür ederiz... Katkı olsun diye, ben de en temel sıkıntıya dikkat çekmiş olayım.

Şunu şöyle yapmalıyız, bunu böyle yapmalıyız; şöyle yaparsak böyle olur, böyle yaparsak şöyle olur -diyoruz ya...! Peki bunları yapmamıza engel olan şey denir? Çözüm önerilerini bildiğimiz halde, bilinen şeyleri niye yapamıyoruz?

Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti; TAM BAĞIMSIZ BİR DEVLET DEĞİLDİR.

En temel sıkıntımız bu... Malesef, kendi projelerimizi değil  bize dayatılanları yapıyoruz. Ama her alanda devran bu şekilde dönmektedir. Eğitimde, sağlıkta, sanayide, ekonomide, dış politikada, iç siyasette... her yerde bu şekilde...

Ve işin garibi, biz bu filmi daha önceden de seyretmiştik. Osmanlının son yüzyılına baksınlar... Ne olmuştu, Devlet-i Aliye resmen yabancı elçiliklerin, misyonerlerin, para babalarının, bankerlerin oyuncağı haline gelmişti. Kanuni döneminde verilmeye başlanan Kapitülasyonlar, Osmanlı devletinin sosyal düzenin iyice bozmuş ve millet fakr-u zaruriye içinde harap ve bitap düşmüştü... Memleketin zenginlikleri, memleket sahiplerine değil de bir grup soysuzun eline geçmiş ve daha beteri; devlet kaynakları emperyalist devletler tarafından sömürülmüştü...

Bütün bu rezilliklerden kurtulabilmek için İstiklâl Harbi verdik ve kurtulduk da... Manda ve Himayeyi kabul etmedik, düşmanı denize döktük, Kapitülasyonları kaldırdık, kurum ve kuruluşlarıyla egemen-üniter bir devlet kurduk... gelin görün ki en nihayetinde gidip devletin anahtarını Amerikalıya, Avrupalıya teslim ettik... Onlar da gerekeni yaptılar! İçimizde ki hazımsızlar; ağalık, beylik ve derebeylik sevdalılarıyla ittifak kurarak millete ait olanı milletin elinden aldılar. Artık köşe başları tutulmuştu... Kendi için değil, memleket adına bir iş kotarmak isteyenlere yaşama hakkı tanımayacaklardı.

Hani derler ya... Bu memlekette yapılan hiç bir iyilik cezasız kalmaz!

Doğrudur, aynen katılıyorum. memleket adına iş mi yapacaksın! mutlaka önüne bin bir türlü engel çıkartırlar. İş yapmana müsaade etmezler, bir şekilde ayağını mutlaka kaydırırlar. O nedenle yapılacak en önemli iş; MİLLETE AİT OLANI GERİ ALMAKTIR.

Bunu başarabilmek için, devrimsel bir hamleye ihtiyaç var. Bunu kim yapar, nasıl yapar, nasıl olur... orası ayrı dava olmakla birlikte en temel sıkıntımız; siyasetimizi ağaların, beylerin, din bezirganlarının, AB' ci-Amerikancı mandacıların, milli hasletleri gelişmemiş Arapçıların ve kendi milletine düşman kesilmiş soysuzların elinden kurtarmaktır.

 

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 07 Eylül 2019, 23:59:31
Tam bagimsiz olmamanin elbette bir takim konulara direk yansimasi olmakta ama ancak hepsini tam bagimsiz olmayasimiza baglamak kanimca toptancilik olur .

Kanimca konunun temelinde egitim konusu yatmakta .
Osmanlidan simdiye kadar olan tum iktidarlar kendine gore dogru gordukleri egitim sistemini yururluge koymaya calistilar.Ancak ana sorun gercek Ihtiyac duymus oldugumuz egitim sistemini  olusturmak yerine cogu zaman disardan sistem ithal etmeye calistik . Bazen de ithal sistemi yerlilestirmeye calistik.

Halbuki cozum disardaki ileri sitemleri incelyerek, kendi ulkemizin ihtiyaclarini karsilayabilecegi modern dunyaya rahatlikle ayak uydurabilecek kisilerin yetismesine olanak veren kendi "Milli Egitim Sistemimizin" yaratilmasindan gecer.

Disaridan ithal etmis oldugumuz egitim sistemleri cogu zaman ulkemizin ihtiyaclarina tam karsilik verememekte .

Ulkemizi yoneten iktidarlar genelde ihtiyac olunan egitimin tabandan tavana esit olarak yayilmasina olanak saglamak icin gerekli yatirimlari yapmayi bir yana ,daha fazla kendi siyasi goruslerinilerini yesertmek icin egitim sistemimizi bir arac olarak kullanmaktalar. 

TC sayet sosyal bir devlet ise, o zaman egitimi oncelikle tabandan tavana kadar tum halkimizin esit olarak yararlanabilecegi bir sistem olusturulmali . Okutulan mufredat bilgileri oncelikle ulkemizde ve modern dunyada gecerli olacak, zihni acik tek tip gorus sahibi olmayan ,konulari tartisabilecek arastirmaci bir nesil yetistirecek bir sistem olmali.

 "Kotu ekonomiden ,adaletin varligindan yoklugundan anlayan, verdigi oyun degerini bilen, sorgulamaya alisik ,elestiriye acik bilgili gorgulu saygili fertler yetistirebilmemiz icin temelde  ,Egitim Egitim  gerisi hikaye.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 08 Eylül 2019, 02:15:47
Tam bagimsiz olmamanin elbette bir takim konulara direk yansimasi olmakta ama ancak hepsini tam bagimsiz olmayasimiza baglamak kanimca toptancilik olur .

Bunların hepsi, bağımsızlık kavramını içinde barındıran konulardır. Peki, eğitim sistemimiz niye rezil durumdadır -diyecek olursak; çünkü eğitim sistemimizin rezil, kepaze, berbat olması isteniyor. Zeki, çalışkan, akıllı, ahlaklı, analitik düşünebilen modern insan yetiştirmek istemiyorlar. İşte asıl mesele bu. Peki niye istemiyorlar?

Şayet istemiş olsalardı... Dünyada bir sürü örneği var, örneğin Finlandiya... Her sene Finlandiya' ya inceleme kafileleri gönderilir; onlar Finlandiya' yı gezer, tozar, yer içerler, sonuç: sıfır kere sıfır, elde var sıfır! Çünkü her şey göstermelik, her şey yalan üzerine kurulmuş. Gerçek anlamda iş yapmak, problem çözmek istemiyorlar. Rezil bir sistem üzerinden; milleti kandırmak, söğüşlemek, koyun gibi gütmek üzerine bir düzen kurulmuş. Bu memlekette; yüzyıllardır kendini çoban, milleti ise davar sürüsü olarak gören bir takım sınıfsal tabakalar var. İşte ağa, bey, derebey sınıfı dediğimiz bu insanlar; milletin çocuğunun okuyup adam olmasını istemiyor. Çünkü sülük gibi, asalak gibi kan emmeye alışmışlar. Camdan köşklerinin parçalanmasını, ellerinden alınmasını istemiyorlar. Ve işbu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit etmek suretiyle  yeni bir komprador sınıfı oluşturdular... Bunlara da kısaca İŞBİRLİKÇİ diyoruz. Şahsi menfaatlerinin devamlılığı için dış güçlerin siyasi emelleriyle birlik içinde çalışıyorlar. Dış güçler ise bu tip insanlara; KULLANIŞLI AHMAKLAR diyor.

Sevgili arkadaşlar... bu konular ilk defa düşünülmüş, araştırılmış, derinlemesine analiz edilmiş konular değildir. memleketin niye bu halde olduğu anlatan çok esaslı araştırmalar var. Zaten bende bu araştırmalardan beslenerek görüş beyan ediyorum. Örneğin Doğan AVCIOĞLU' nun TÜRKİYE' NİN DÜZENİ isimli iki ciltlik çok güzel bir analiz çalışması var.. okusunlar. Türkiye niye bu halde? tarihin köklerinden alarak bu günlere kadar incelemiştir. Türkiye' deki sosyal sınıflar, Türkiye' nin ekonomik düzeni, ekonomik sistemin tarih içindeki seyri, diğer devletlerin sistemleriyle karşılaştırma, yapılan yanlışlar ve bu yanlışları sürdürmekte niye ısrar edilmektedir gibi şahane konu başlıkları altındaki bilgi havuzundan beslenebilirsiniz. Ve göreceksiniz ki, asıl mesele BAĞIMSIZLIKTIR.

Bağımsız olmak demek; FİKRİ HÜR, VİCDANI HÜR, İRFANI HÜR NESİLLER YETİŞTİRMEK demektir. Bağımsız olmayan bir irade, hür nesiller yetiştirebilir mi? Mümkün değil... O nedenle, Türk milletinin bağımsız olması istemiyor. Çünkü bağımsız hareket edebilen bir iradenin neler yapabileceğini öngöremezsiniz. Her an tepelerine çökebiliriz! İstenmiyor...

O nedenle diyoruz ki, tek kurtuluş reçetesi; daha önceden de bizi kurtaran reçetedir. Çünkü denedik, başarıya ulaştığını gördük. Bir zamanlar TÜRK MUCİZESİ diyorlardı... Fakat işbirlikçi, orta çağ kalıntılarının marifetiyle bağımsızlığımız yerle yeksan edilmiştir. 
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 08 Eylül 2019, 08:24:37
Dün “Kaliteli Eğitim” dedim ama açmamıştım. Bir ülkeyi düzeltmek istiyorsan çocuklarını düzeltmen gerekiyor önce. Mevcut yetişkin nesil değiştirilmesi daha zordur.

Hiç istediğim bir seçenek değildi ama çocuğumu özel okula yazdırıyorum. İlkokulda yabancı dil olayına baştan el konulacak gibi. Derslere hem sınıf öğretmeni hem de ingilizce öğretmeni aynı anda girecek birlikte işleyecekmiş. İkinci sınıftan itibaren de ikinci bir yabancı dil dersi var seçmeli (ispanyolca, almanca, çince vs) okulun kendi havuzuydu at çiftliğiydi derken bazı kursları da kendi içinde halletmiş oluyorum. En büyük dileğim ise merak edip sorgulayan ve araştıran bir çocuk olması.

Niye Devlet okuluna göndermekten korkuyorum? Çünkü eğitime yatırım anlamında yapılan tek şey İmam Hatip Okulu açmak; din içerikli müfredatı arttırmak, yabancı dil seçeneği olarak arapçayı sunmak. Eskiden (Almanca Fransızca dil dersleri olurdu şimdi hiç görmüyorum)

Din, kişinin kendi vicdanı ve psikolojisi çerçevesinde üzerine yoğunlaştığı bir şey. İnsan psikolojisine faydalı ama fazlası da obsesif yapıp vizyonunu kısabiliyor. Günün her anında din düşünmesi o kişiyi donanım olarak geliştirmiyor ve diğer kendini geliştireceği alanlardan zaman olarak alıkoyabiliyor. İnanın İslam alemi kadar gün içerisinde bu kadar din konuşulan bir yer yok. Avrupa Amerika Doğu Asya vs insanlar günlük işleriyle uğraşır; işini yapar, okulunu okur, sporunu yapar, kendini geliştireceği bir kurs, hobi, sanat veya aktiviteye gider yeni şeyler öğrenir, kitap okur. İhtiyaç duyduğunda ise ibadethanesine gider duasını eder. Bizdeki milyonlar gibi hayatı cami ve kahve arasında geçmez.

 Daha önce de yazmıştım. Erasmus, öğrencilerin vizyonuna çok faydalı geliyor; keşke lise seviyesine alınabilse. Dünyayı tanıdıkça hedefleri şekilleniyor ve kendilerine güven geliyor. Müfredatımız ve öğretmenlerimiz, öğrencileri bilgiyi sorgulayan araştıran bir şekle sokmadıkça işimiz zor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci - 08 Eylül 2019, 15:58:22
Ülkenin kalkınması için gerekli olan şeyler.
1- Adalet
2-Kaliteli Eğitim

Adaletin ne etkisi var diyebilirsiniz ama insanların genel yaşayış şekli ve ülkenin vergiden dolayı gelirini etkiliyor. Anlatayım.

Ülkenin kalkınması için gereken şey üretim ve yurt dışına satıştır. Yurt dışına mal satan ihracatçıyı yasalarla vergilerle kollarsan ülkeye ihracatçıları uluslararası pazarda rekabet gücü yüksek hale getirir yurda giren paranın içerde sirkülasyonu ile ekonomin büyür.

Buraya kadar her şey güzel; zamanında ihracatçıların vergi iadesi alacağı hükümler alındı ama işadamı görünümlü yüzlerce dolandırıcı naylon faturalarla hayali ihracat yapmış gibi gösterip devleti dolandırdı. Eğer adalet sistemi polisinden hakimine tıkır tıkır işleseydi uygulama halen devam ederdi. Adaletsizlik devlete güvensizlik ve buna bağlı beyin göçüne bile sebep oluyor.

Sayin ACE ben "Kaliteli Egitim" i en ön siraya koymak istiyorum. Gerisi kendinden gelir
Hepimizin Egitim ve Kalite  kelimeri ile ilgili birbirinden farkli dünceleri, gürüsleri, anlayislari, hatta kirmizi cizgileri var.
En kisa zamanda millet olarak bu hususta ortak paydada birlesmemiz sart. söylemenin kolay ve icrata koymanin çok zor oldugunu biliyorum.
Orta ve Lise egitimimde ki en büyük kazancim sorgulamayi, soru sormayi az çok ögrenmis olmam. Ancak  "Uygulama" , önyargili ve sorgulamayi bilmiyen, belkide istemiyen, çevre yüzünden Türkiyede çok zor,  yurtdisinda  daha kolay ve imkanli oldu.
 

   
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 12 Kasım 2019, 01:38:13
Arkadaşlar bir konuda fikrinizi alacağım.

Düzenli bir Konsorsiyumlaştırma Türk sanayisini düzgün bir yola sokabilir mi ? Konsorsiyumlaştırmadan kastım nedir ?

Bizim firmalarımızın sorunu nedir. Doğru pazara doğru ürünü yeterli reklam ile pazarlayamaması. Pazar yaratamaması. Bununda ana sebebi arge ve reklam bütçelerinin az olması.Bütçe az olunca da çalıştıkları reklam, pazarlama şirketleri de küresel olmuyor. İç pazarda çırpınıyorlar. Devlet ne yaptı yerli otomobil projesinde ? Birden fazla şirketi birleştirdi. Bir planlama yaptı altyapı yatırımı yaptı ciddi de bir ceo getirdi. Projede çok güzel ilerliyor.

Ben diyorum ki devlet ağırlıklı yurtışından aldığımız veya yurtdışına satamadığımız alanlarda ülke içindeki bir kaç şirketi birleşik bir konsorsiyum (volkswagen group gibi) kurulmaya teşvik edemez mi ?

Örneğin Cep telefonu ;

Ülkede 3 ana üretici var Vestel, Casper, General Mobile iç pazara genelde çinden makyajlı ürün satıyorlar. Ama tabi bir arge bölümleri var. Ama anca iç pazara küçük bir pazar payıyla satıyorlar. Samsung'u yıkabiliyorlar mı iç pazarda ? Hayır. Apple ? Hayır.

Peki.

Devlet 3 şirkete dese ki gelin ortak bir konsorsiyum kuralım ismi ister yeni bir isim olsun. İster aranızda pazar güvenilirliği en yüksek olanı koyalım. Konsorsiyum sadece iç pazarı veya dış pazarı veya her iki pazarı kapsayabilir.

Şimdi bu iş şirketin arge + reklam + pazarlama bütçeleri , arge + reklam + pazarlama ekipleri  ve üretim altyapıları birleştiğinde TÜRKİYE pazarının hepsini olmasada ciddi bir kısmını ele geçirmeleri içten bile olmayacaktır.

Bunlar tek iken ülkedeki tüm teknoloji eleştirmenlerini, Youtuberları, Reklam yüzlerini satın alamayacakken birlikte olurlarlarsa yapabilirler ve birazda sağlam bir telefon ve satış sonrası destek sağlarlarsa tada pazar paylarını arttırırlar. Tabi devlette bir süre bu konsorsiyumları sübvanse edecek.

Daha sonra bu konsorsiyumlar ilk Türki Cumhuriyetler sonra Müslüman devletler sonra güney Amerika, sonra Doğu Avrupa ve mümkünse kuzey avrupa ve Amerika pazarlarında seviye seviye pazar kazana kazana devam edecekler.

Hatta mesela Aselsanla iş birliği yapıp optik tecrübesini kullanıp kamera veya yerli işlemci çakılın telefon versiyonu felan yapabilirler. İlk başlarda ucuz modellere koyarlar gelişince de iyi modellere
----------------------------------------

Bu tarz konsorsiyumlar her alanda olabilir. Yerli tohum üreticisi, yerli tarım ilacı üreticisi, yerli gübre üreticisi, yerli traktör ve tarım aletleri üreticisini birleştirip tarım a.ş. kurabilir veya Tümosan, hattat, erkunt gibi firmalara konsorsiyum kurup daha marka yüzü düzgün güvenilir ve reklam vs. oranı yüksek bir konsorsiyum  kurulabilir.

--------------------------------------------

Örnekler çoğalabilir. Bu konsorsiyum usulü Almanlarda daha çok sanırım özellikle otomotiv sektöründe. Japon ve Koreliler özellikle belirli alanlarda belirli şirketleri tekkeleştirip sübvanse edip büyütüyorlar . Biz bunu bmc'de deniyoruz mesela . Ancak seçilen şirketin bu işe uygunluğu tartışmalı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: UYVAR - 12 Kasım 2019, 02:18:36
Alman, Japon, Koreli bunlar milletlesmeyi tamamlamis ulkeler. Bizim gibi yamali bohca degil. Kadro, kontenjan, asiretcilik dertleri yok. Oralardaki sistem bizde calismaz.

Konsorsiyum isi eyyamciliktir bizde. Herkes bilir tr'de ic dengeler geregi bir kesimin, cenahin guclenmesine izin verilmez. Guclenirse budanir. Konsorsiyum olusturulursa da feto gibi yapilarin sizmasi kolaylasir.

Dolayisiyla once biz gitmesi gerekenleri bir budayalim. Konsorsiyuma gerek kalmayacak zaten!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 12 Kasım 2019, 02:35:36
Alman, Japon, Koreli bunlar milletlesmeyi tamamlamis ulkeler. Bizim gibi yamali bohca degil. Kadro, kontenjan, asiretcilik dertleri yok. Oralardaki sistem bizde calismaz.

Konsorsiyum isi eyyamciliktir bizde. Herkes bilir tr'de ic dengeler geregi bir kesimin, cenahin guclenmesine izin verilmez. Guclenirse budanir. Konsorsiyum olusturulursa da feto gibi yapilarin sizmasi kolaylasir.

Dolayisiyla once biz gitmesi gerekenleri bir budayalim. Konsorsiyuma gerek kalmayacak zaten!

Gitmesi gerekenden kasıt ?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: UYVAR - 12 Kasım 2019, 02:39:23
Asalak, rusvetci, korumaci, illegal, sovenist sermaye yapisi ve etnisitiler.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 12 Kasım 2019, 02:46:34
Mesele konsorsiyum kurmak değil ki, mesele tamamen politik. Gümrükleri sonuna kadar açmışsın. En niteliksiz ürünler bile elini kolunu sallaya sallaya pazara girebiliyor. Ayrıca ithal etmenin maliyeti, üretmenin maliyetinden daha düşüktür. Bir ithalatçıyı düşünelim; 20-30 personelle çarkı döndürebilirken, üretim yapacak firmanın beklide binlerce insanı istihdam etmesi gerekecek. İnsanla uğraşmak kolay değildir. Bunların sosyal güvenlik primlerini, tazminatlarını, yolluklarını, ikramiyelerini, sendikal haklarını falan da hesaba katarsanız... istihdam yaratmak ciddi efor isteyen, motivasyon gerektiren ve getirisinin götürüsünden fazla olması gerektiren işlerdir.

Bir diğer mesele, AR-GE ve İnovasyon meselesi... rekabetçi piyasalara açılacaksınız, sürekli kendinizi güncellemeniz gerekiyor. Eskiden olduğu şekliyle bir Murat 131 veya Renault Toros' u; on beş-yirmi yıl bir millete kakalayamazsınız. Arka planda üniversite desteği, tasarım büroları-enstitüleri, teknoloji merkezleri ve geniş devlet desteğiyle başarabileceğiniz işlerdir. Özelikle teknoloji odaklı işlerde rekabetçi olabilmek son derece zor iştir.

Düşünebiliyor musunuz, memlekette bir tane ciddi tasarım okulu yok! Örneğin tekstil sektörünü ele alalım; tasarım okulları olmadan veya arka planda güzel sanat birikimi olmadan; hangi tasarımla hangi modayı yaratacaksınız?

Dünya çapında bir tane markamız yok diyoruz, peki niye yok? Onlarca İşletme-İktisat-Ekonomi fakültesi var. Buralarda sabahtan akşama kadar pazarlama ve diğer yardımcı dersleri okutulur. O kadar profesör, o kadar doçent var; bir tanecik marka niye yaratmamışlar! O kadar CEO var, üstelik bunlar yurt dışında okumuş insanlar... Bugüne kadar niye başaramamışlar?

Bu işler milletçe, devletçe seferberlik gerektiren işlerdir. Arkasında politik kararlılık ve siyasal irade gerektirir. Örneğin bir işe şevkle başlıyorsun; hoppala iktidar değişiyor, yaptığın bütün emekler biranda heba oluyor. Al sana ALTAY Tankı! Bu iktidardan önce alınmış kararlar vardı. Dönemin büyük sanayicileri çağrıldı ve denildi ki; TSK bundan böyle ihtiyaçlarını yurt içinden karşılama yoluna gidecektir. İmkanları seferber edeceğiz, şu sektörlerde adım adım yerlileşmeye gidiyoruz. Sizlerden gayret ve yatırım bekliyoruz -mealen- denildi. Adamlar bu güvenceye binaen yatırımlara başladı; örneğin Vestel Savunma Sanayine dahil oldu, peki sonuç; ürettiği ''Karayel İHA'' elinde patladı. O projenin sesi soluğu çıkıyor mu? Hiç haber yok! Diğer örnek, RMK... Adamlara 4 tane Sahil Güvenlik Gemisi yaptırıldı... sonra MİLGEM İhalesini kazandığı halde iptal ettiler... Bildiğim kadarıyla RMK Tersanesi en sonunda askeri alandan çekildi. (Yanlışım varsa düzeltsinler)

Kısacası iş, sadece konsorsiyum kurma meselesi değildir. İşin en temelinde devlet politikası gerektirir. Örneğin Korelilerin Hyundai markası bu şekilde doğmuştur. Devlet yönlendirmesiyle, zorlaya zorlaya; motive ede ede... Kaldı ki Türk milleti duygusal millettir. Hemencik gaza gelir, anında demoralize oluruz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: fırtına06 - 12 Kasım 2019, 09:06:48
Arkadaşlar bir konuda fikrinizi alacağım.

Düzenli bir Konsorsiyumlaştırma Türk sanayisini düzgün bir yola sokabilir mi ? Konsorsiyumlaştırmadan kastım nedir ?

Bizim firmalarımızın sorunu nedir. Doğru pazara doğru ürünü yeterli reklam ile pazarlayamaması. Pazar yaratamaması. Bununda ana sebebi arge ve reklam bütçelerinin az olması.Bütçe az olunca da çalıştıkları reklam, pazarlama şirketleri de küresel olmuyor. İç pazarda çırpınıyorlar. Devlet ne yaptı yerli otomobil projesinde ? Birden fazla şirketi birleştirdi. Bir planlama yaptı altyapı yatırımı yaptı ciddi de bir ceo getirdi. Projede çok güzel ilerliyor.

Ben diyorum ki devlet ağırlıklı yurtışından aldığımız veya yurtdışına satamadığımız alanlarda ülke içindeki bir kaç şirketi birleşik bir konsorsiyum (volkswagen group gibi) kurulmaya teşvik edemez mi ?

Örneğin Cep telefonu ;

Ülkede 3 ana üretici var Vestel, Casper, General Mobile iç pazara genelde çinden makyajlı ürün satıyorlar. Ama tabi bir arge bölümleri var. Ama anca iç pazara küçük bir pazar payıyla satıyorlar. Samsung'u yıkabiliyorlar mı iç pazarda ? Hayır. Apple ? Hayır.

Peki.

Devlet 3 şirkete dese ki gelin ortak bir konsorsiyum kuralım ismi ister yeni bir isim olsun. İster aranızda pazar güvenilirliği en yüksek olanı koyalım. Konsorsiyum sadece iç pazarı veya dış pazarı veya her iki pazarı kapsayabilir.

Şimdi bu iş şirketin arge + reklam + pazarlama bütçeleri , arge + reklam + pazarlama ekipleri  ve üretim altyapıları birleştiğinde TÜRKİYE pazarının hepsini olmasada ciddi bir kısmını ele geçirmeleri içten bile olmayacaktır.

Bunlar tek iken ülkedeki tüm teknoloji eleştirmenlerini, Youtuberları, Reklam yüzlerini satın alamayacakken birlikte olurlarlarsa yapabilirler ve birazda sağlam bir telefon ve satış sonrası destek sağlarlarsa tada pazar paylarını arttırırlar. Tabi devlette bir süre bu konsorsiyumları sübvanse edecek.

Daha sonra bu konsorsiyumlar ilk Türki Cumhuriyetler sonra Müslüman devletler sonra güney Amerika, sonra Doğu Avrupa ve mümkünse kuzey avrupa ve Amerika pazarlarında seviye seviye pazar kazana kazana devam edecekler.

Hatta mesela Aselsanla iş birliği yapıp optik tecrübesini kullanıp kamera veya yerli işlemci çakılın telefon versiyonu felan yapabilirler. İlk başlarda ucuz modellere koyarlar gelişince de iyi modellere
----------------------------------------

Bu tarz konsorsiyumlar her alanda olabilir. Yerli tohum üreticisi, yerli tarım ilacı üreticisi, yerli gübre üreticisi, yerli traktör ve tarım aletleri üreticisini birleştirip tarım a.ş. kurabilir veya Tümosan, hattat, erkunt gibi firmalara konsorsiyum kurup daha marka yüzü düzgün güvenilir ve reklam vs. oranı yüksek bir konsorsiyum  kurulabilir.

--------------------------------------------

Örnekler çoğalabilir. Bu konsorsiyum usulü Almanlarda daha çok sanırım özellikle otomotiv sektöründe. Japon ve Koreliler özellikle belirli alanlarda belirli şirketleri tekkeleştirip sübvanse edip büyütüyorlar . Biz bunu bmc'de deniyoruz mesela . Ancak seçilen şirketin bu işe uygunluğu tartışmalı.

Hocam üretim, üretim, üretim ve ARGE teknolojileri en önemli konu. Vestel, Casper, General Mobile gibi firmalar bilgisayar, televizyon, akıllı telefon gibi birçok cihazın parçalarını yurtdışından ithal ederek birleştirip satarken, Samsung bataryasını da, işlemcisini de, raminide, ekranını da, ekran panellerini de diğer çoğu parçayı da kendisi üretiyor.

Kendimiz böyle kritik teknolojileri üretemediğimiz sürece Samsung gibi dünya çapındaki markalarla rekabet etmemiz imkansız gibi birşey. ARGE'ye yatırım yapan Vestel gibi şirketlerimiz var tabiki fakat hem yapılan yatırım yetersiz, hemde bunu ciddi şekilde yapan şirketlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Birde tüketim toplumu olmaya doğru hızla yaklaştığımız gerçeği var maalesef. ABD gibi ülkelerin toplumları da tüketim toplumu olmalarına rağmen ülke içinde üretilen malı tüketip ekonomiyi canlı tutuyorlar. Biz ise ürettiğimiz çoğu ürünün hammaddesini  bile dışarıdan ithal ediyoruz. Bunun sonucunda da ihracat, ithalatı karşılamıyor ve bir türlü cari açıktan kurtulamıyoruz.

Bu böyle sürüp gider eğer bu döngüden kurtulmak istiyorsak ürettiğimiz ürünün hammaddesini kendimiz çıkarıp işlemek için tesisler, fabrikalar kurmalı bunun içinde ARGE'ye önem vermeliyiz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 12 Kasım 2019, 11:15:31
Arkadaşlar bir konuda fikrinizi alacağım.

Düzenli bir Konsorsiyumlaştırma Türk sanayisini düzgün bir yola sokabilir mi ? Konsorsiyumlaştırmadan kastım nedir ?

Bizim firmalarımızın sorunu nedir. Doğru pazara doğru ürünü yeterli reklam ile pazarlayamaması. Pazar yaratamaması. Bununda ana sebebi arge ve reklam bütçelerinin az olması.Bütçe az olunca da çalıştıkları reklam, pazarlama şirketleri de küresel olmuyor. İç pazarda çırpınıyorlar. Devlet ne yaptı yerli otomobil projesinde ? Birden fazla şirketi birleştirdi. Bir planlama yaptı altyapı yatırımı yaptı ciddi de bir ceo getirdi. Projede çok güzel ilerliyor.

Ben diyorum ki devlet ağırlıklı yurtışından aldığımız veya yurtdışına satamadığımız alanlarda ülke içindeki bir kaç şirketi birleşik bir konsorsiyum (volkswagen group gibi) kurulmaya teşvik edemez mi ?

Örneğin Cep telefonu ;

Ülkede 3 ana üretici var Vestel, Casper, General Mobile iç pazara genelde çinden makyajlı ürün satıyorlar. Ama tabi bir arge bölümleri var. Ama anca iç pazara küçük bir pazar payıyla satıyorlar. Samsung'u yıkabiliyorlar mı iç pazarda ? Hayır. Apple ? Hayır.

Peki.

Devlet 3 şirkete dese ki gelin ortak bir konsorsiyum kuralım ismi ister yeni bir isim olsun. İster aranızda pazar güvenilirliği en yüksek olanı koyalım. Konsorsiyum sadece iç pazarı veya dış pazarı veya her iki pazarı kapsayabilir.

Şimdi bu iş şirketin arge + reklam + pazarlama bütçeleri , arge + reklam + pazarlama ekipleri  ve üretim altyapıları birleştiğinde TÜRKİYE pazarının hepsini olmasada ciddi bir kısmını ele geçirmeleri içten bile olmayacaktır.

Bunlar tek iken ülkedeki tüm teknoloji eleştirmenlerini, Youtuberları, Reklam yüzlerini satın alamayacakken birlikte olurlarlarsa yapabilirler ve birazda sağlam bir telefon ve satış sonrası destek sağlarlarsa tada pazar paylarını arttırırlar. Tabi devlette bir süre bu konsorsiyumları sübvanse edecek.

Daha sonra bu konsorsiyumlar ilk Türki Cumhuriyetler sonra Müslüman devletler sonra güney Amerika, sonra Doğu Avrupa ve mümkünse kuzey avrupa ve Amerika pazarlarında seviye seviye pazar kazana kazana devam edecekler.

Hatta mesela Aselsanla iş birliği yapıp optik tecrübesini kullanıp kamera veya yerli işlemci çakılın telefon versiyonu felan yapabilirler. İlk başlarda ucuz modellere koyarlar gelişince de iyi modellere
----------------------------------------

Bu tarz konsorsiyumlar her alanda olabilir. Yerli tohum üreticisi, yerli tarım ilacı üreticisi, yerli gübre üreticisi, yerli traktör ve tarım aletleri üreticisini birleştirip tarım a.ş. kurabilir veya Tümosan, hattat, erkunt gibi firmalara konsorsiyum kurup daha marka yüzü düzgün güvenilir ve reklam vs. oranı yüksek bir konsorsiyum  kurulabilir.

--------------------------------------------

Örnekler çoğalabilir. Bu konsorsiyum usulü Almanlarda daha çok sanırım özellikle otomotiv sektöründe. Japon ve Koreliler özellikle belirli alanlarda belirli şirketleri tekkeleştirip sübvanse edip büyütüyorlar . Biz bunu bmc'de deniyoruz mesela . Ancak seçilen şirketin bu işe uygunluğu tartışmalı.

Hocam üretim, üretim, üretim ve ARGE teknolojileri en önemli konu. Vestel, Casper, General Mobile gibi firmalar bilgisayar, televizyon, akıllı telefon gibi birçok cihazın parçalarını yurtdışından ithal ederek birleştirip satarken, Samsung bataryasını da, işlemcisini de, raminide, ekranını da, ekran panellerini de diğer çoğu parçayı da kendisi üretiyor.

Kendimiz böyle kritik teknolojileri üretemediğimiz sürece Samsung gibi dünya çapındaki markalarla rekabet etmemiz imkansız gibi birşey. ARGE'ye yatırım yapan Vestel gibi şirketlerimiz var tabiki fakat hem yapılan yatırım yetersiz, hemde bunu ciddi şekikde yapan şirketlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Birde tüketim toplumu olmaya doğru hızla yaklaştığımız gerçeği var maalesef. ABD gibi ülkelerin toplumları da tüketim toplumu olmalarına rağmen ülke içinde üretilen malı tüketip ekonomiyi canlı tutuyorlar. Biz ise ürettiğimiz çoğu ürünün hammedesini  bile dışarıdan ithal ediyoruz. Bunun sonucunda da ihracat, ithalatı karşılamıyor ve bir türlü cari açıktan kurtulamıyoruz.

Bu böyle sürüp gider eğer bu döngüden kurtulmak istiyorsak ürettiğimiz ürünün hammaddesini kendimiz çıkarıp işlemek için tesisler, fabrikalar kurmalı bunun içinde ARGE'ye önem vermeliyiz.

Bende senin gibi düşünüyorum hocam. Ancak işte anlatmak istediğim Arge için para lazım, mühendis lazım, altyapı lazım. Para içinde satış lazım, satış içinde reklam ve pazarlama lazım.

Bu satış pazarlamada reklamda oynayan kişiden tut mağazalardaki standının ilgi çekici ve büyüklüğüne veya satış sonrası kusurlu malı tamir edip mi verdiğine yoksa direkt mi değiştirdiğine  bir çok şeyi etkiler.

Marka imajı yapmak güç birliği ve para varsa kolay. Yaparsın biraz sağlam bir telefon reklamda çakarsın telefonumuz şu kadar dayanıklı bu kadar suda yüzüyor vs. altada apple gibi mikronluk yazıyla bu reklam özel ekipmanla çekilmiştir yazarsın. Teknoloji eleştirmeni mağaza görevlileri öf şöyle iyi böyle iyi dedirttinmi tamam.
Onuda geçtim yine pazarı ele geçiremiyorsan gümrük vergisi diye bir silah var. Devlet almayı bırakırsa  dolar yükselir vergide artarsa bunların fiyat tavan yapar.
Sende yeterince iyiysen illaki alacaklar.

Ha sen pazarı geliştirince aselsanla sensör, optik, işlemci , vestelle batarya, ekran vs. geliştirilir. Ha yeterli gelişmişlikte değilse de ucuz modellerde kullanırsın belirli bir yaş kitlesine çakarsın.Karlılığını arttırdığında da Türki cumhuriyetlere, Müslüman Devletlere, Güney Amerikaya sırasıyla pazarları ele geçirerek girersiniz.Bu devletler zaten Türkiyeyi bir abi olarak görüyorlar Türk dizileride yaygın ordaki karakterlerle basarsın reklamı .

Ama bunları tek başına bir şirket yapabilirmi ? Hayır. Yapamazlar. Çünkü Türkiye yeterince eğitim açısından ileri ve insanlarda girişimcilik ruhu gelişmemiş. Herkes garantici. O yüzden Türkiye kendi sanayi devlerini yaratmak zorundadır.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 12 Kasım 2019, 12:52:20
biz sözde bir tarım ve hayvancılık ülkesiyiz.bu açıdan zenginiz . ancak hala 100 sene önceki tarım anlayışının traktörlüsünü yapıyoruz.

+mazotu , gübreyi, ilacı ucuzlatın tarım kurtulurcu arkadaşlar o iş onla kalmaz. bunlar ucuz bile olsa çiftcimizin eğitim seviyesi yüksek değil. çiftcimiz hangi toprak ve iklimde ne zaman ne dikileceğini hangi gübre , hangi ilacı ne şekilde nasıl kullanıcağını sulama, harman zamanlarının ne olacağını vs. hiç bilmiyor.

+ bilse bile ucuz ve yerli, kaliteli tohum firması yok, tarım ve hayvan ilacı firması yok , traktör firması var ama kaliteli ve ucuz değil , döverbiçer üreten bir irman var oda çok alt kalite ve yetersiz piyasada diğer tarım aletlerine girmiyorum.

+ ben tarım ülkesiyim diyen bir ülkenin en kötü odtü itü gibi bir tarım üniversitesi olması lazım. bu adamlar tohumları ıslah edecek, tarım ilaçları geliştirecek hatta elektrikli traktör projesinde alt yüklenici olacak vs.

+ ülkede tarımı yönetmesi gereken bir kurum ve bir merci olması lazım. evet tarım ve hayvancılık vs. var. ama teşvik vermek ve kota koymak dışında çiftciyi nasıl yönlendirebilir ? hiç bir şekilde. burada çiftcininde suçu var devletten teşvik alıyor oğlanı evlendiriyor , teşvik alıyor araba alıyor, teşvik alıyor ev yaptırıyor. abi al o teşviği arazini büyüt, al tarım aleti al , al o teşviği motoru yenile , al yatırım yap kazancın olunca al bunları .

+ o yüzden devletin bunu yönlendirmesi lazım. ilk olarak asla çiftciye teşvik olarak trink para vermeyecek. bakanlık bir şirket tarım a.ş. gibi olacak. bizim ülkemiz seneye hangi tarım ürünlerini ne kadar üretecek bu net üretim için biz ne kadar ekmeliyiz buna hangi topraklarımız en yüksek faydada müsait. bunları belirleyecek .

sonra devlet diyecekki sevgili çiftcim benim bir tarım programım var. ismi tc. çiftcim.
bundan sonra teşvik yok. ancak eğer bu programa üye olup kartını çıkartırsan. arazini kaydedeceksin ben ne istiyorsam onu ekeceksin , ben sana düzenli olarak ziraat mühendisini yollayacağım . o senin tarlanda makinelerle ölçüm yapacak şu zamanda biç şunukullan diyecek bunu harfiyen yapacaksın .bende sana o kartla ucuz mazot, ucuz veya ücretsiz döver biçer , ucuz tohum, ucuz gübreyi direk vereceğim. ve bunu da kullandığını denetleyeceğim. sonuç olarak devlet istediği kalitede istediği miktarda ziraat ve et ürününü elde etmiş olacak.

+ tabi iş böyle bitmiyor. devlet bu sistemi yerli tohum , ilaç, gübre , tarım aleti şirketleriyle besleyecek oralardan aldıracak. eğer böyle bir şirket yoksa sıfırdan kuracak veya olan ama küçük çaplı 2-3 yerli şirketi konsorsiyumla birleştirecek.
onun dışında çıkan ürünü şirketlere , marketlere ve ülkelere aracı kabzımallar değil, devlet verecek.

son aşamada devlet bu hammaddeyi işleyip dünyaya satacak ülker, eti gibi gıda sektörünün her alanında devler yaratmak. ve en önemlisi bunları üst bir konsorsiyumda birleştirip gıda devleri yaratmak . bu güzel topraklar yabancı gıda devlerinin hammadde pazarı değil . üstünde yaşayan halkı kalkındıran bir nimet olsun .
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 13 Kasım 2019, 00:33:08
Bizde şirketler, ya mamülü dışarıdan alıp ülkeye satarak ticaret yapmak için veya çeşitli yollarla Devletten ihale alıp sömürmek için kuruluyor. Arge yapıp tasarım ve yaratıcılıkla dünyada rekabet edebilir bir ürün üretip satmaya çalışan 3-5 şirket var o kadar. Kültürümüz Devletin bütçesini yağmalama veya ticaretçi adı altında birbirini dolandırma kültürü. O yüzden hatrı sayılır kalitede teknolojik yerli ürünümüz yok gibi.

Vestel Casper vs telefon yapıyor diyorsun ama bakıyorsun ki adamlar Çinden komponentleri devreleri işlemcileri alıp montaj ediyor en fazla. Devlet de onları teşvik için birsürü şey yapıyor.

Yerli araba diyorsun adamlar hep yurtdışından bir firmanın hazır projesini alıp dayanıyor biz yapacağız diye. Neymiş Hyundai ile ortakmış. Proje, motor karoser aktarması vs Koreden eeee?! Diğeri de Fiat ile giriyor. Adam gibi rekabet etmez bunlar. Çoğu yurtdışı şirketlerin buradaki distribütörlüğünden öte değildir.

Üretim ekonomisine geçmeliyiz ama inşaat sektörü lokomotif değilse  tabi...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 14 Kasım 2019, 17:13:39
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/EJRtVK4XUAA9-4w?format=jpg&name=small)
Ostim Ossa,AKMOT firması tarafından özellikle beyin ameliyatlarında kullanılan kemik kesme motorunu geliştirildi.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: UYVAR - 14 Kasım 2019, 17:18:56
Bu pazara girmek lazim. Secenekler cok fazla. Amputasyon ameliyatlari seker hastaligina bagli olarak artiyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 01 Aralık 2019, 15:03:44
Alıntı
Yerli Ve Milli Kredi Derecelendirme Kuruluşumuz, JCR Avrasya

Türkiye Japon Devi JCR Kredi Derecelendirme Kuruluşunun %85 Hisseni Satın aldi.
(https://pbs.twimg.com/media/EKpwCQJWsAAGOl-?format=jpg&name=small)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 04 Aralık 2019, 12:26:09
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/EK6_e-qWsAAqJNP?format=jpg&name=small)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 04 Aralık 2019, 17:18:40
Şu Yemen'e sattığımız hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri dikkatimi çekti. Diğerleri hadi yeni yeni üretmeye başladığımız kalemler sayılır bunun yanında. Tarım ürünleri her zaman vardı. Peki bu kalemdeki tarım ürünlerinden ithal ettiğimiz miktar ne kadar?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 04 Aralık 2019, 23:51:40
Şu Yemen'e sattığımız hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri dikkatimi çekti. Diğerleri hadi yeni yeni üretmeye başladığımız kalemler sayılır bunun yanında. Tarım ürünleri her zaman vardı. Peki bu kalemdeki tarım ürünlerinden ithal ettiğimiz miktar ne kadar?

https://oec.world/tr/profile/country/tur/

hocam şöyle bir site var. Hangi ülke ne satıyor ne alıyor. Kim kime ne kadar ne satıyor. Hangi ürünleri kim ne kadar satıyor alıyor hepsi var. Hoşunuza gidebilir. İlgili arkadaşlar bakabilir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Ankhises - 24 Aralık 2019, 19:03:30
Bu köprü hatırladıgım kadarıyla 2,5-3 milyar dolara yapıldı yani en azından millete bu rakam söylendi...Lakin %51ini 660 milyon dolara satıyoruz. Neden ? Alemin malı biz miyiz yahu... 2018de Devleti yönetenlerin , Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi köprülerine verdiği garanti geçiş sayısı yakalanamadıgı için zaten özel şirketlere 1 milyar 700 milyon lira para ödenmiş senin benim vergilerimden.. 2019un son ayındayız aynı bu rakam kadar yine para ödedi devletimiz şirketlere... Madem köprünün %51'i 660 milyon dolar her yıl geçmeyen araçlar için milyarlarca lirayı köprüyü yapan şirketlere vermektense devlet olarak direk köprüyü satın alsana daha ucuza geliyor. Hem her yıl cebinden para cıkmayacak hemde vatandaşına daha ucuz belkide bedava ulaşım sağlarsın ama hayır öyle yapmamışız Çinlilere satıyormuşuz. Biz bu milleti yeterince yedik karnımız doydu birazda siz yiyin demişler resmen...


http://www.patronlardunyasi.com/haber/Yavuz-Sultan-Selim-Koprusu-nun-yuzde-51-i-660-milyon-dolara-satiliyor/229481 (http://www.patronlardunyasi.com/haber/Yavuz-Sultan-Selim-Koprusu-nun-yuzde-51-i-660-milyon-dolara-satiliyor/229481)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 11 Şubat 2020, 22:40:06
Alıntı
Türkiye Vagon Sanayisi Anonim Şirketi (TÜVASAŞ) alüminyum gövdeli Milli Elektrikli Tren setlerini üretmeye başladı.
youtu.be/dFxFKRBtZd8 (http://youtu.be/dFxFKRBtZd8)youtu.be/dSENUMkKIKk (http://youtu.be/dSENUMkKIKk)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 27 Mart 2020, 13:18:50
Canım sıkıldı biraz bir şeyler karalayayım dedim.

Konu "TÜRK TARIMININ SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ"

(https://www.tarimdanhaber.com/images/resize/100/656x400/haberler/2019/11/cumhurbaskanligindan_tarim_hamlesi_h13200_b240c.jpg)

Arkadaşlar Tarım bir ülkenin ekonomisinin temelidir. Bu klasik bir sözdür ancak Clive Ponting'in Dünya Tarihi ve Allan Nevins'in Amerikan Tarihi kitaplarını okursanız ; gelişmiş ülkelerin sanayi'den önce ilk başta tarım sorununu nasıl halledip daha sonra sanayide ilerlediklerini , Amerikanın dahi sanayisinin tarımsal makineleşmeden ortaya çıktığını göreceksinizdir.  Burada Türk Tarımının en büyük 5 sorununa parmak basacak bunlara çözüm önerilerine kendi fikirlerimce vereceğim.

1- Ekilecek Alan Problemi;

Ülkemizde çok büyük derecede şehirlere göç var. Göçler gerçekleşdikten sonra ebeveynlerin ölmesi sonucu ekim alanlarının parçalanması sorunu var. Daha yeni yeni önüne geçilmeye çalışılan bir sorun bu. Diğer yandan köylerde tarım yapan az sayıdaki ailenin elinde çok az ekim alanı kalıyor başkalarının arazilerini de araları iyi olan bir kaç ailenin anca ekip biçebiliyorlar. Geri kalanı da öyle boş boş yatıyor. Az alan ekilmesi ve kitlesel tarım yapılamaması çiftçinin gelirinin düşük olmasına, yeterli makinalaşamaması ve işini büyütememesine neden oluyor.

Çözüm :

Devlet isteyenin hemen istemeyenin de gönüllü olarak sahibine belli bir yüzdeden mahsül payı karşılığında tüm boş tarlaları bir sistem altında toplar. Çiftciler ise bu tarlaları ekmek ve mahsülden yüzdeyi o sistemden asıl tarla sahibine yatırmak üzere kendi çevresindeki arazileri kiralayabilecekleri bir sistem kurulması lazım. Böylece çiftciler tüm arazileri değerlendirebilip çok mahsul alıp bunları'da paraya çevirerek tarıma yatırım yapabilecekler.

2- Mazot, Gübre , Tohum, İlaç Ücretleri ;

Şimdi bu sorun büyük bir sorun. Bu sorunu aşmanın yolu ilk aşamada aslında Savunma sanayi müsteşarlığı gibi Tarım ve hayvancılık araç ve aletleri müsteşarlığı kurmak. Daha sonra 2-3 tane farklı bölgelerde Tarım üniversiteleri açmak veya halihazırdakileri buna çevirmek. Bu üniversiteleri Araştırma üniversiteleri klasmanına alıp öğrenci sayılarını düşürüp bu alanda başarılı araştırma görevlilerini ders vermek amaçlı kullanmak ve profesör ve doçentleri daha çok arge projelerinde ve bilimsel çalışmalarda kullanmak.

Diğer yandan bu müsteşarlığın bu üniversite safhasını hallettikten sonra diğer bir görevi, Traktör, Tarım Aleti, Hayvancılık Aleti, Tohum, İlaç, Gübre vb. alanlarda faliyet gösteren yerli şirketleri tek bir konsorsiyum (ana yüklenici ve alt yüklenici olarak) oluşturmak. Örneğin Traktör ve tarım makineleri alanında Tümosan, Türk Traktör, Hattat gibi firmaları üst bir konsorsiyumda birleştirecekler. Burada amaç bu firmalar kendi isimleriyle üretime devam etselerde bir şirket gibi yönetilecek.Finans, arge , yedek parça ve servis altyapıları birleştirilecek . Mesela Tümosan Lüks ve güçlü traktör segmentinde, Türktraktör orta sınıf hattat ise mesela sadece Döverbiçer'e felan odaklanabilir.

Ama tabi bunlarda ana esas elektrikli veya hybrid olması çünkü ülkemizde petrol sıkıntısı var. Diğer yandan bu çatı şirketler devlet tarafından devamlı olarak sübvanse edilecekler.  Bu müsteşarlığın en önemli görevi ise üstte bahsettiğim üniversiteler ile şirketleri birleştirerek şirketlerin üniversiteler ve kendi alanları ile ilgili bölümleri arge merkezi gibi kullanmalarını sağlamak. Böylece şirketler satış yaptıkça arge bütçeleri artıp üniversitelere verecek , verdikçede arge artıp üniversiteler kendilerini geliştirecekeler.

Böylece milli tohum , milli gübre ve milli tarım hayvancılık alet ve ilaçları üretildiğinde verimli ve ucuz olarak yine yerli şirketlerimiz bunu satacak ve fiyatlar mazot dışında düşecek. Mazot işinide elektrikli tarım aletleri sayesinde düşürmek mümkün olabilecektir.

3- Devletin Tarım Destekleri ;

Buda çok önemli bir konu çünkü devlet bazen şartsız, bazende bazı şartlar altında çiftciye kredi ve hibe veriyor. Ancak verdikten sonrası tamamen meçhul. Adam alıyor hibeyi devletten gidiyor oğlana düğün yapıyor, ihtiyacından büyük motor alıp ilçede kahvehane önünde ağzında cugara kağıt oynuyor. O yüzden devletin bu hibe ve kredileri nakdi değilde ayni yapması lazım.

Nasıl ?

Mesela Çiftçi için kredi kartı gibi bir kart yapılabilir visa altyapısıyla, Çiftciye mazot al diye eline para saymaktansa, bu kartta belirli miktarda mazotu benzinciden alabileceği bir kredi koyabilir, Sadece devletin kendi seçtiği yerli tohum, gübre , ilaç ve tarım aletleri şirketlerinde geçerli kotalar karta tanımlayarak verdiği parayı sadece tarım ve hayvancılık amaçlı kullanmasını sağlayabilir.

4- Bilinçli Tarım- Tarım A.Ş.

Şimdi bizim çiftçi ve hayvancımızın en büyük sorunu eski yöntemle ve eğitimsiz yapılan bilinçsiz tarımdır. Çiftçimizinde çoğu yaşlıdır. Bu saatten sonra eğitilmesi zordur. Evinde 50 tane tarım hakkında kitap olan hollandalı bir çiftçi ile aynı performansı beklemek anlamsız. Tarım dünyada şu an bizim eski çiftçi ekip getirecek , devlet alıp satacak usulü artık kalktı. Şimdi şirketler çiftcileri bir işçi gibi kullanıyor. Ne yazık ki bu sömürü alanlarından birisi de ülkemiz. Özellikle fındık ve çay konusunda bazı yabancı firmaların hasat yeriyiz.

Şu saatten sonrada çiftcimizin kendi insiyatifi ile kitlesel anlamda büyük topraklar edinip, ekip-biçip , hasadıyla yeni tarım aletleri alıp , tarım hakkında kitaplar okuyup büyük çiftlikler kurmasını vs. bekleyemeyiz.  O yüzden bizim şu saatten sonra Tarım ve Hayvancılık bakanlığını Tarım ve Hayvancılık A.Ş. gibi kullanmaktan başka çaremiz yok.  Mecbur çiftçileri de işçi gibi kullanacağız.

Bu nasıl olacak  ;

Devlet ilk olarak senelik Türkiyenin hangi tarım ve hayvancılık ürününde ne kadar ihtiyacının olduğunun bir ortalaması alınıp ihtiyaçlar belirlenmeli. Daha sonra bu ürünler ülkemizin neresinde yetişmeye daha uygunsa o ürünler o il ve ilçelere bölünmeli. Devlet demeli ki ey halkım kim gelir tarım bakanlığına üye olur ve benim resmi üreticim olursan ben sana 3. maddede bahsettiğim teşvik kartını vereceğim , mahsülünü de alacağım. Sen ne kadar büyük arazi ekebilecek isen 1. maddedeki durumdan araziyi kirala, benim istediğim araziye istediğim ürünü benim verdiğim kartla 2. maddede belirtilen yerli şirketlerden verimli ve ucuz , yerli tohum, ilaç, gübre yi al benim istediğim gibi ek, büyüt ve biç.

Peki Nasıl Devletin İstediği Gibi ?

Devlet ilçe tarım ofislerinde görevli mühendisler , ekim, büyütme ve biçim dönemlerinde köy köy gezerek buradaki lisanslı üreticileri gezerek bu dönemlerde gerek uydudan gereksede ellerindeki aletlerle çiftçiye ne zaman ne şekilde ekim yapacağına dair çiftciyi yönlendirmeli buna uymayan çiftçilerin lisansı iptal edilmeli. Telefon uygulaması üzerinden  bunlara bildirilmeli.

Bir diğer konuda devlet sadece işçileri ve onların traktörlerini değil. İşçileri döver biçerleri ve tarım aletleri ile de kiralayabilmeli. Böylece çiftciye düşük fiyatlı bu hizmetleri otomatik olarak sağlamalı. Diğer yandan yine bu uygulamalarda çiftçiyi daha fazla üretime teşvik için mesela hedef listesi olmalı. Çiftci senelik üretim hacmini ve niteliğini arttırdıkça otomatik hibesi artmalı. Atıyorum sulu tarıma geçerse  yüzde bilmem kaçı devletten olmalı hibesi artmalı vs. gibi devamlı çiftçi teşvik edilmeli.

E arazi var , Ucuz tohum, gübre, ilaç var, en verimli üreteceğin mahsülü de seçmişsin, e nasıl yapacağın ve ne zaman yapacağın da devamlı ölçümler yapılarak sana bildiriliyor. Alım garantisi de var. E sana sadece üretmek kalıyor çiftçi ve hayvancı kardeşim.

5- Markalaştırma ve Reklam en nihayetinde İhracat

Genel olarak sektörün sorunlarından birisi de bu. Şimdi bu büyük organizasyon 1 senede yapılmaz. Mesela ilk sene devlet tanıtımı yapar ve başvuruları alır . Bu süreçte alıcı şirketler ile de devlet anlaşmalar yapar. Devlet der ki 2 sene sonra ülker atıyorum şu kadar susam alacak , x marka bu kadar elma alacak vs. bu anlaşmalar yapılır. Üretim ihtiyaçları belirlenir buna göre devlet alınan başvurulardan lisansları dağıtır ve üretim başlar.

Bir kaç dönem sonra devlet bu döngüyü sağlayıp ülkede verimli tarımı gerçekleştirdikten sonra çok büyük bir ham madde sağlayıcı olduktan sonra artık katma değer getirecek bir yapılanmaya gitmek zorundadır. Ülkemizde ilk akla gelen eti, ülker , torku gibi devler var. Ancak bunlar dünya'da isimleri ülker dışında pek olmayan devletler.  Eğer bunlar devletin içinde bulunduğu Unilever gibi bir çatı konsorsiyumda birleşir ortak finans, halkla ilişkiler, arge, insans kaynakları vb. birimlere sahip olur fazla bütçeyi de arge ve reklama ayırırlarsa ve çatı konsorsiyum dağıtıcı vasıtasıyla tüm dünyada pazarlanırlarsa devletin sağlayacağı ucuz hammadde ile birlikte de git gide dünya pazarlarında yer edinirler.  Bu sadece abur cubur değil et ve süt , yağ , bal tüm gıda alanında neden olmasın ? Tabi bu bunla da kalmayacak devlet direkt olarak meyve sebze konusunda bim a-101, migros, çağdaş gibi satıcılarla düşük fiyattan satış sözüyle bu ürünleri onlara sağlayacak ve buna ek Bu mağazalardan bir çatı konsorsiyum kurup bir marka oluşturup veya atıyorum  a-101 ismi ile her şirketten gelecek bütçe ile hedef ülkelere a-101'ler açacak. Neden bizimde bir aldi miz , wallmart'ımız , ikea'mız olmasın ? İlla bunu avrupaya değil , Türki ve müslüman ülkelere güney amerikaya kurabiliriz. Sürümden kazanabiliriz. Bu mağazalarda ne kadar kendi ürünlerimiz satılırsa bu bir katalizör olur sektör için.


Benim şu an aklıma gelen budur dostlar, bu konuda sizinde önerileriniz varsa dinlemek isterim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 27 Mart 2020, 14:38:39
Guzel bir calisma olmus Sn  BATTLESTAR. Ancak bizleri yillardan beri idare etmekte olan degisik iktidarlarin Tarim politakalarini terk edisi malesef bayagi eskiye dayaniyor."Cumhuriyetimizin ilk yillari ve bir miktar Ecevit donemini saymazsak"

Malesef yillar icerisinde milletin efendisi olan koylu ve tarim bilincli ve bilincsiz olarak iktidarlarin oncelikli planlarinda pek yer gostermedi ,secim zamanlari haric. Neticede ozellikle Ozal ve mevcut iktidar doneminde ise  su anki gorunumune gelmis oldu.  Elbette bu iktidarlarca kendilerine gore baska oncelikler mevcuttu sanayi urunleri ....vs tarim mesakatli bir sektor kar orani sanayi urunlerine gore daha dusuk .... ancak bir zamanlar tarim da ve Hayvancilikta kendi kendimize yeterli olan ulkemiz bugunlerde malesef siralamiyi birakin samana kadar ithal eden bir ulke oldu.

Elbette sanayilesmis bir ulke olmamiz hepsimizin hayali ancak tarim ve hayvanciligin onemi hic bir zaman stratejik konumunu kaybetmemesi gerek .Neticede her birey yemeden icmeden hayatta kalmasi mumkun olmadigina gore demek ki her zaman icin Tarim ve hayvancilik onemli.


Tarim ve hayvanciligimizin moderinize edilebilmesi icin once gercekci master planlar hazirlamak ve bu planlara gore tarim ve hayvancilik ile ilgilenen koylumuzun modern tarim ve hayvancilik uretimi uzerine egitilebilmeli bunun icin eski koylunun rahat ulasabilecegi uygulamali egitim yontemlerinin kullanilip kullanilamayacagi tekrardan gozden gecirilmeli gerektirirse gelistirilmeli. Universitelerimiz bu konularda on ayak olmali . Devlet kalifiye ziraat muhendisleri ve veterinerleri ogretmen kadrosu acabilmeli bu ogretmenler koylumuzun ayagina gidebilir olmali.Sn BATTLESTAR in bahsetmis oldugu gibi tohumculuk konusuna yatirim yapilip kendi ulkemizin sartlarina uygun tohumlar gelistirilmeli. Ziraat ve hayvancilikta yurdumuzda satilmakta olan ve kullanimda olan tum ilaclar tekrardan gozden gecirilip satis ve kullanimda AB istandarlarina uygunluk  getirilmeli ve etkin denetim saglanmali.Ciftci ve hayvancilarimiz olmaz sa olmaz ,elektrik akar yakit, tohum,alet avadanlik icin gerekli maddi susbansiyonlar ve krediler ozellikle devlet bankalari " Ziraat Bankasi"ve sair uygun sarlar ile bankalarca saglanmali. Tarim ve hayvancilik sektorunde olusabilecek dogal afetler ve hastaliklara karsin sigortalanabilir olmali.  Devlet oncelikli olarak kar marjini dusuk de olsa ziraat ve hayvancilik alanlarina yapilacak yatirimlarina onculuk edip yatirimcilara gerekli sartlarda kolaylik gostermeli. Zirai alanlarin sair kullanimlar icin kullanilmasinin one gecilmesi icin devlet kontrol mekanizmasi gelistirmeli ve uygulamali.


Tarim ve Hayvancilik konusunda onca yazilabilecek konu mevcut .Ancak baslangic olarak oncelikle devletimizin bu konunun onemini idrak etmesi ve gercekci adimlar atmaya karar vermesi ile baslanabilir. 
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 27 Mart 2020, 15:50:09
Guzel bir calisma olmus Sn  BATTLESTAR. Ancak bizleri yillardan beri idare etmekte olan degisik iktidarlarin Tarim politakalarini terk edisi malesef bayagi eskiye dayaniyor."Cumhuriyetimizin ilk yillari ve bir miktar Ecevit donemini saymazsak"

Malesef yillar icerisinde milletin efendisi olan koylu ve tarim bilincli ve bilincsiz olarak iktidarlarin oncelikli planlarinda pek yer gostermedi ,secim zamanlari haric. Neticede ozellikle Ozal ve mevcut iktidar doneminde ise  su anki gorunumune gelmis oldu.  Elbette bu iktidarlarca kendilerine gore baska oncelikler mevcuttu sanayi urunleri ....vs tarim mesakatli bir sektor kar orani sanayi urunlerine gore daha dusuk .... ancak bir zamanlar tarim da ve Hayvancilikta kendi kendimize yeterli olan ulkemiz bugunlerde malesef siralamiyi birakin samana kadar ithal eden bir ulke oldu.

Elbette sanayilesmis bir ulke olmamiz hepsimizin hayali ancak tarim ve hayvanciligin onemi hic bir zaman stratejik konumunu kaybetmemesi gerek .Neticede her birey yemeden icmeden hayatta kalmasi mumkun olmadigina gore demek ki her zaman icin Tarim ve hayvancilik onemli.


Tarim ve hayvanciligimizin moderinize edilebilmesi icin once gercekci master planlar hazirlamak ve bu planlara gore tarim ve hayvancilik ile ilgilenen koylumuzun modern tarim ve hayvancilik uretimi uzerine egitilebilmeli bunun icin eski koylunun rahat ulasabilecegi uygulamali egitim yontemlerinin kullanilip kullanilamayacagi tekrardan gozden gecirilmeli gerektirirse gelistirilmeli. Universitelerimiz bu konularda on ayak olmali . Devlet kalifiye ziraat muhendisleri ve veterinerleri ogretmen kadrosu acabilmeli bu ogretmenler koylumuzun ayagina gidebilir olmali.Sn BATTLESTAR in bahsetmis oldugu gibi tohumculuk konusuna yatirim yapilip kendi ulkemizin sartlarina uygun tohumlar gelistirilmeli. Ziraat ve hayvancilikta yurdumuzda satilmakta olan ve kullanimda olan tum ilaclar tekrardan gozden gecirilip satis ve kullanimda AB istandarlarina uygunluk  getirilmeli ve etkin denetim saglanmali.Ciftci ve hayvancilarimiz olmaz sa olmaz ,elektrik akar yakit, tohum,alet avadanlik icin gerekli maddi susbansiyonlar ve krediler ozellikle devlet bankalari " Ziraat Bankasi"ve sair uygun sarlar ile bankalarca saglanmali. Tarim ve hayvancilik sektorunde olusabilecek dogal afetler ve hastaliklara karsin sigortalanabilir olmali.  Devlet oncelikli olarak kar marjini dusuk de olsa ziraat ve hayvancilik alanlarina yapilacak yatirimlarina onculuk edip yatirimcilara gerekli sartlarda kolaylik gostermeli. Zirai alanlarin sair kullanimlar icin kullanilmasinin one gecilmesi icin devlet kontrol mekanizmasi gelistirmeli ve uygulamali.


Tarim ve Hayvancilik konusunda onca yazilabilecek konu mevcut .Ancak baslangic olarak oncelikle devletimizin bu konunun onemini idrak etmesi ve gercekci adimlar atmaya karar vermesi ile baslanabilir.

Hocam güzel şeyler yazmışsınız çoğuna katılıyorum. Ancak eski nesilin şu saatten sonra eğitilebileceğini yeni nesilinde köylerde çiftçi olmaya ikna edilebileceğini sanmıyorum.

Bence ikimizinde bahsettiği yöntemleri bir bir yapılmalı ama gelecek nesil için şimdiden İNSANSIZ TARIM ALETLERİ üzerine şirketlerimizin kafa yorması gerekmektedir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 27 Mart 2020, 17:38:02
İnsansız tarım makinaları olmalı  ama bizler insanlısını bile ne kadar yapabiliyoruz? Traktör arkasına bağlanan makinalar vs yapılabiliyor. Ancak daha büyük araçlar, hasat yapan araçlar vs genelde Hollanda yapımı. Genelde Hasat zamanı kiralanıyorlar ve bir günde oldukça fazla alanda hasat yapıyorlar.

Bölük pörçük hale gelen ekim alanları nasıl birleştirilebilir? Aslında bu konuda her şeyi devletten beklemeye gerek yok. Mesela bir ya da bir kaç köy kendi aralarında organize edebilirler. Herkes bir traktör alacağına , herkesin ortak kullanacağı traktör ve diğer araçlar, makinalar olabilir. Bunun dışında ekim alanlarını değerlendirecek özel girişimler olabilir. Büyük alanlar birleştirilerek büyük çiftlikler kurulabilir. Bu çiftliklerde yeni mahsuller, yeni yöntemler geliştirilebilir. Verim artırma çalışmaları yapılabilir. İnsansız, güneş enerjisi ile çalışan makinalar geliştirilebilir. Yapılabilecek çok şey var.

Sadece tarım değil, tarım ürünlerinin tüketiciye ulaştırılması konusunda ciddi çalışmalar yapılabilir. Üretilenlerin tazeliğini koruyacak şekilde üreticiden tüketiciye kadar uzanan yoldaki yolculuğunda yalıtımlı nakil araçları, yalıtımlı depolar, yalıtımlı lojistik merkezleri yapılabilir. Ürünlerin yurt dışına hızlı nakli konusunda ciddi çalışmalar yapılabilir.

Yapılabilecek çok şey var. Var da kim yapacak o ayrı bir mesele!

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 27 Mart 2020, 18:00:37

Bölük pörçük hale gelen ekim alanları nasıl birleştirilebilir? Aslında bu konuda her şeyi devletten beklemeye gerek yok. Mesela bir ya da bir kaç köy kendi aralarında organize edebilirler. Herkes bir traktör alacağına , herkesin ortak kullanacağı traktör ve diğer araçlar, makinalar olabilir. Bunun dışında ekim alanlarını değerlendirecek özel girişimler olabilir. Büyük alanlar birleştirilerek büyük çiftlikler kurulabilir. Bu çiftliklerde yeni mahsuller, yeni yöntemler geliştirilebilir.

Hocam onu bizim köylüler mi yapacak ? Adam komşu akrabası 10 beygir fazlalı traktör aldı diye çatır çatır çatlıyor. Ortak mal alsa siz az kullandınız biz çok kullandık şurasını bozdunuz vs. davasından çeker çeker birbirlerini vururlar. Ayrıca bizim köylümüz bunları düşünecek kadar eğitimli değil. İşte sorunda burada. Eğitim yoksa olana kadar devlet bunları gütmeli.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 27 Mart 2020, 18:15:29

Bölük pörçük hale gelen ekim alanları nasıl birleştirilebilir? Aslında bu konuda her şeyi devletten beklemeye gerek yok. Mesela bir ya da bir kaç köy kendi aralarında organize edebilirler. Herkes bir traktör alacağına , herkesin ortak kullanacağı traktör ve diğer araçlar, makinalar olabilir. Bunun dışında ekim alanlarını değerlendirecek özel girişimler olabilir. Büyük alanlar birleştirilerek büyük çiftlikler kurulabilir. Bu çiftliklerde yeni mahsuller, yeni yöntemler geliştirilebilir.

Hocam onu bizim köylüler mi yapacak ? Adam komşu akrabası 10 beygir fazlalı traktör aldı diye çatır çatır çatlıyor. Ortak mal alsa siz az kullandınız biz çok kullandık şurasını bozdunuz vs. davasından çeker çeker birbirlerini vururlar. Ayrıca bizim köylümüz bunları düşünecek kadar eğitimli değil. İşte sorunda burada. Eğitim yoksa olana kadar devlet bunları gütmeli.

Bence bu konuda genelleme yapmayalım. :)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 27 Mart 2020, 18:21:32

Bölük pörçük hale gelen ekim alanları nasıl birleştirilebilir? Aslında bu konuda her şeyi devletten beklemeye gerek yok. Mesela bir ya da bir kaç köy kendi aralarında organize edebilirler. Herkes bir traktör alacağına , herkesin ortak kullanacağı traktör ve diğer araçlar, makinalar olabilir. Bunun dışında ekim alanlarını değerlendirecek özel girişimler olabilir. Büyük alanlar birleştirilerek büyük çiftlikler kurulabilir. Bu çiftliklerde yeni mahsuller, yeni yöntemler geliştirilebilir.

Hocam onu bizim köylüler mi yapacak ? Adam komşu akrabası 10 beygir fazlalı traktör aldı diye çatır çatır çatlıyor. Ortak mal alsa siz az kullandınız biz çok kullandık şurasını bozdunuz vs. davasından çeker çeker birbirlerini vururlar. Ayrıca bizim köylümüz bunları düşünecek kadar eğitimli değil. İşte sorunda burada. Eğitim yoksa olana kadar devlet bunları gütmeli.

Bence bu konuda genelleme yapmayalım. :)

Doğru haklısınız bir an gaflete düşüp genelleme yaptım. Ama bence ağırlık bu yönde.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 21 Mayıs 2020, 15:22:16
Alıntı
Japonya Başbakanı Abe

Türkiye 'ye malı destek sağlamayı planlıyoruz. Açıklaması yaptı.
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1262663155743932417
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1263421202695102464

Swap hattı kurmak için dört ülkeyle görüşen Türkiye'nin iki ülke ile anlaşma sağladığı Japonya ve İngiltere merkez bankalarından 10'ar milyar dolar karşılığı döviz sağlayacağı belirtiliyor: Habertürk
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1262662703740530688

Katar merkez bankası ile TCMB swap anlaşmasını 15 milyar dolara yükseltti.
https://mobile.twitter.com/temmuz1919/status/1262992691568218113

TCMB faiz indirimi kararı: 50 baz puan.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Commander - 21 Mayıs 2020, 16:26:47
Valla 17 yaşındayım neler gördüm daha neler göreceğim acaba
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 21 Mayıs 2020, 23:27:25
İnsansız tarım makinaları olmalı  ama bizler insanlısını bile ne kadar yapabiliyoruz? Traktör arkasına bağlanan makinalar vs yapılabiliyor. Ancak daha büyük araçlar, hasat yapan araçlar vs genelde Hollanda yapımı. Genelde Hasat zamanı kiralanıyorlar ve bir günde oldukça fazla alanda hasat yapıyorlar.

Bölük pörçük hale gelen ekim alanları nasıl birleştirilebilir? Aslında bu konuda her şeyi devletten beklemeye gerek yok. Mesela bir ya da bir kaç köy kendi aralarında organize edebilirler. Herkes bir traktör alacağına , herkesin ortak kullanacağı traktör ve diğer araçlar, makinalar olabilir. Bunun dışında ekim alanlarını değerlendirecek özel girişimler olabilir. Büyük alanlar birleştirilerek büyük çiftlikler kurulabilir. Bu çiftliklerde yeni mahsuller, yeni yöntemler geliştirilebilir. Verim artırma çalışmaları yapılabilir. İnsansız, güneş enerjisi ile çalışan makinalar geliştirilebilir. Yapılabilecek çok şey var.

Sadece tarım değil, tarım ürünlerinin tüketiciye ulaştırılması konusunda ciddi çalışmalar yapılabilir. Üretilenlerin tazeliğini koruyacak şekilde üreticiden tüketiciye kadar uzanan yoldaki yolculuğunda yalıtımlı nakil araçları, yalıtımlı depolar, yalıtımlı lojistik merkezleri yapılabilir. Ürünlerin yurt dışına hızlı nakli konusunda ciddi çalışmalar yapılabilir.

Yapılabilecek çok şey var. Var da kim yapacak o ayrı bir mesele!

Hocam endüstriyel tarım şirketlerinden bahsediyorsunuz biraz. Bazı ülkelerde dediğiniz gibi şirketleşmiş bir tarım var ve şirket tek başına 400-500 hektarlık bir tarlaya 10 biçerdöveri yanyana koyup giriyor.

Bölük pörçük arazilerin birleştirilmesi hususunda da konu arazi toplulaştırması adıyla anılıyor ve bu konuda Devletin müdürlükleri var. Kişiye ait farklı yerlerdeki araziler birleştiriliyor. Şekli uzun ince veya geometrik olarak sorunlu arazilerin daha fazla yakıt sarfiyatına sebep olduğu görüldüğü için mümkün olduğunca toplu ve kareye yakın formda yeniden düzenleniyor.

Tarımsal olarak bahsettiğiniz otomasyon şu an için bize gereksiz çünkü işçinin de kazanması gerekiyor yani en azından traktörü sürecek biri lazım ama mesela dümdüz olması gereken çeltik tarlaları için GPS ile ölçüm yaparak yüzey reglajı yapan otomatik makineler var. Tarla bildiğin dümdüz oluyor.

Bizim asıl sorunumuz insanımızdan kaynaklanan teoriden pratiğe inme sorunları var. İlacın bilinçsiz kullanımı, modern ve yeni fikirlere kapalılık, örneğin sera kültürünün yerleşmemesi,  sulamanın bilinçsizce olması. Çocukluğumun serüvenidir GAP projesi, barajlar kanallar sular taşındı Güneydoğu Anadoluda çok yere ama istenen tarımsal tepki alınamadı. Çünkü köylü suyu bol buldu ve vahşice şaldır şuldur suya boğdu tarlalarını. Bol bol suluyor işte ne var diyebilirsiniz. Bu tarz sulamadan dolayı su buharlaştıkça geriye sudaki tuz çözeltisi toprakta biriktiği için bir süre sonra tarlalar ölmeye başlıyor.

Genelleme yapmayalım ama köylümüz eğitimsiz işte. Sulama gibi ilaçlamada da öyle bilinçsiz ve inat davranıyorlar ki meyve sebzenin üzerinde kanserojenlerle salata yapıyoruz. Rusya bile kabul edilemez bulup geri gönderiyor. Bir çok ilçemiz var gayet tarımsal ve kendine has ürünü var ama yörede kanser vakası patlamış yıllardır çünkü ilaçlarken önce kendisi kapıyor.

Ahlaki problemler de var. Devlet destekleme yapıyor ama mesela doğuda bir ilçe duydum herkes şeker pancarı desteği alıyor ama kimsenin ektiği yok. Gidip parasını alıyor; memur da gerek rüşvet gerek tehditle sessiz. Hatta toplamda ilçenin yüzölçümünden fazla ekim alanı varmış nasıl beyan ettilerse.

Bunun dışında Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ama bomboş duran çok büyük araziler var atıl vaziyette. Bunlar kullanılabilir (en basitinden binlerce hektar bakımsız arazide badem zeytin falan diksen az biraz tutsa yine büyük bir kazançtır) Yine bir çok tarla da İstanbullu zenginlerce rant için satın alınıp bir kenarda bekletiliyor. Adam tarımı umursamıyor ki; yazlık yapıp satacağı bir zamanı bekliyor.


Tabi ayrıca üretilen ürünün asıl kazananı çiftçi değil aracı olduğu için bazı köylüler yılgınlık içinde. Sen domatese 10 lira verirken tarlada bunu 2 liraya satamıyor adam. Aracı ucuzlayan malı çöpe döküyor ki azalınca değeri artsın karı yükselsin. (Bunlar vatan hainidir bak söyleyim) Bu ülkede vatandaşın ucuz meyve sebze yemesi işine gelmeyen insanlar var.

Devlet de çiftçisini bu konuda desteklemezse işler düzelmez. Arap şeyhinin ülkemize gelip yatına litresini 1 liradan aldığı mazotu emekçiye 7 liradan satarsan olmaz tabi.

Ziraatçi değilim; Bunlar benim görebildiklerim. İşin içine besiciliği de katarsan ohooo!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: apak - 22 Mayıs 2020, 00:25:15
Bence türkiyedeki asıl sorun çiftçinin iyi bilgilendirilememesi yani yönlendirmenin iyi yapılamaması, evet tarlalardaki bölünme ve traktör adet olarak fazla ama emin olun bunlar çok büyük sorunlar değil bizi kurtaracak şey endistürüyel çiftliklerde değil,bilinçli desteklenen köydeki gariban çiftçidir, çünkü insanlar bişey ekmek ,dikmek istemiyor maliyetlerden dolayı ki haklılar özellikle anlamadığım bugün yerli deden kalma bir domates tohumunu ektiğinizde hiç bir destekleme yada yardım alamıyorsunuz ,üstüne yaptırımlar doğuyor.yani tvden her yeri ekelim verimli topraklarımızı değerlendirelim diyoruzda, icraatta hiçbirşey yok, ama rakamlara bakıyorsunuz bilmem kaç milyarlık destekleme verildi,ülkesini düşünen sözde değil ,partizanlıktan uzak,gerçekten milli bir politika üretmemiz lazım diye düşünüyorum.Çiftçiyi tüccarla baş başa bırakmamalıyız,devletin gücünü çiftçi görürse arkasında emin olun güzel işler yapar,ama aydının bir köyündeki zeytinci köyüne kamyonetle gelen hırsız kılıklı 2 tüccara malını satmak zorunda kalmamalı.devlet organize olmalı önce,yoksa vahşi hayat en kolay ne para ederse insanlar onu ekmek ister.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 22 Mayıs 2020, 11:53:00
Alıntı
Anadolu sütüne Çin yolu açıldı.

Mevzu peynirden teyağı ve süt tozuna kadar en az 6 milyar dolarlık süt ürünleri pazarı.
(https://pbs.twimg.com/media/EYmzKAhXsAAQvOf?format=jpg&name=medium)
mp.weixin.qq.com/s/LQSvSOCoxsanQWx9-McQHA
https://mobile.twitter.com/Dragonomi/status/1263738156735750144
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 09 Haziran 2020, 13:20:36
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/EZXAth2XsAAhPZM?format=jpg&name=medium)
Brezilya’ya 650 Adet Solunum Cihazı İhraç Edildi.
Biosys
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Commander - 09 Haziran 2020, 13:37:07
Tanesi 17.500 dolar çok iyi para yapıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: UYVAR - 09 Haziran 2020, 13:40:36
Tanesi 17.500 dolar çok iyi para yapıyor.

Ben kolay begenmem. Ama 1 milyar dolar ediyor dediginiz gibiyse. Aselsan biraksin silah isini bence.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Commander - 09 Haziran 2020, 13:45:45
Aslında sağlık sistemlerine biraz kafa yorsak ki ASELSAN yapıyor. Çok iyi paralar var birde dolar bazında oh oh maşallah. Birde Cumhurbaşkanımız 60.000 adet sipariş geldiğini söyledi şimdi ki dolar kuru ile bir solunum cihazı aşağı yukarı 120.000 TL yapıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 09 Haziran 2020, 14:22:13
Aslında sağlık sistemlerine biraz kafa yorsak ki ASELSAN yapıyor. Çok iyi paralar var birde dolar bazında oh oh maşallah. Birde Cumhurbaşkanımız 60.000 adet sipariş geldiğini söyledi şimdi ki dolar kuru ile bir solunum cihazı aşağı yukarı 120.000 TL yapıyor.

Mantıklı olanda bu hocam , eğer sen her sene ülkenin en parlak beyinlerinin büyük kısmını tıp fakültelerine veriyorsan , ülkende her yere devasa şehir hastaneleri kuruyorsan , sağlık turizmin iyiyse , yapman gereken ilaç ve tıbbi araç gereç alanında milli bir altyapı kurmak ilk ithalatı sonlandırmak sonrada ihracatı tetiklemek zaten merkez bir konumda olduğumuzdan bu yolla çok para kazanacağımızdan eminim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 09 Haziran 2020, 15:07:20
"En parlak beyinler Tıp bölümüne gidiyor."

Aslında çok irdelenmesi gereken bir cümle... Savunma sanayi bu öğrencilere burs sağlayıp savunma sanayi ile ilgili mühendislik bölümlerine çekmeli.
Atıyorum Lys 'de ilk 2000 öğrenciye ayda 3000 tl burs Alanlarında mezun olunca savunma şirketlerinde 5  yıl çalışma şartıyla mesela.

Her tara doktor avukat doldu. Metalürji mühendisi lazım , malzeme mühendisi lazım sensör-optik  vb sistem mühendisi lazım vs vs...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 09 Haziran 2020, 15:13:16
"En parlak beyinler Tıp bölümüne gidiyor."

Aslında çok irdelenmesi gereken bir cümle... Savunma sanayi bu öğrencilere burs sağlayıp savunma sanayi ile ilgili mühendislik bölümlerine çekmeli.
Atıyorum Lys 'de ilk 2000 öğrenciye ayda 3000 tl burs Alanlarında mezun olunca savunma şirketlerinde 5  yıl çalışma şartıyla mesela.

Her tara doktor avukat doldu. Metalürji mühendisi lazım , malzeme mühendisi lazım sensör-optik  vb sistem mühendisi lazım vs vs...

O tür şeyler için iş garantili özelleşmiş eğitim veren üniversiteler lazım hocam ; Atıyorum , Cerrahpaşa Tıp Üniversiteis, Atıyorum İstanbul Mühendislik Üniversitesi veya Savunma Sanayi Üniversitesi, Konya Ziraat Üniversitesi gibi .
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 09 Haziran 2020, 15:22:19
"En parlak beyinler Tıp bölümüne gidiyor."

Aslında çok irdelenmesi gereken bir cümle... Savunma sanayi bu öğrencilere burs sağlayıp savunma sanayi ile ilgili mühendislik bölümlerine çekmeli.
Atıyorum Lys 'de ilk 2000 öğrenciye ayda 3000 tl burs Alanlarında mezun olunca savunma şirketlerinde 5  yıl çalışma şartıyla mesela.

Her tara doktor avukat doldu. Metalürji mühendisi lazım , malzeme mühendisi lazım sensör-optik  vb sistem mühendisi lazım vs vs...

O tür şeyler için iş garantili özelleşmiş eğitim veren üniversiteler lazım hocam ; Atıyorum , Cerrahpaşa Tıp Üniversiteis, Atıyorum İstanbul Mühendislik Üniversitesi veya Savunma Sanayi Üniversitesi, Konya Ziraat Üniversitesi gibi .

Hocam ben bunu yıllardır savunuyorum 205 üniversitemiz var. 4 tanesi de savunma sistemleri üniversitesine dönüştürmek neden kimsenin aklına gelmiyor.
Savunma sanayinde para -iş gücü ihtiyacı olduğunu da anladı herkes...Buraya talep çok olur...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 09 Haziran 2020, 15:39:21
Mantıklı olanda bu hocam , eğer sen her sene ülkenin en parlak beyinlerinin büyük kısmını tıp fakültelerine veriyorsan , ülkende her yere devasa şehir hastaneleri kuruyorsan , sağlık turizmin iyiyse , yapman gereken ilaç ve tıbbi araç gereç alanında milli bir altyapı kurmak ilk ithalatı sonlandırmak sonrada ihracatı tetiklemek zaten merkez bir konumda olduğumuzdan bu yolla çok para kazanacağımızdan eminim.

Bence fazla Ticari bir bakis oldu gibi ;)

Ulkemizdeki saglik alanindaki sorunlarimiz temelden basliyor. Tip fakultelerinin yetersizligi.Dr larimizin buyuk bir bolumunun ilk kadavra ile karsilasmalari ancak mezuniyet sonrasina denk gelebiliyor " Yani verilen egitim agirlikli olarak teoriye bagli".Saglik alaninda calisanlarimizin aldiklari maasa ozluk haklarina ve calisma sartlarina hic deginmiyorum. Hali ile butun temel sorunlarimizi alt alta koydugumuzda  saglik kalitemiz de ortaya cikar.

Vatandasina temel saglik hizmetinden ilerisini vermekte zorlanan ulkem de, koca sehir hastaneleri olmus ne yazar.

" Dr, Saglikci dedigin kitlenin zor gunlerinde yaptiklari fedakarliklarin karsiligini ancak kuru alkisla yetinildigi veya hasta yakinlari tarafindan gun asiri dayak yiyen saglik personelinin haberlerini boy boy okudugumuz, adaletin kendilerini savunmadigi saglikcilarin oldugu ulkeden bahsediyoruz .

Parali kesimin yararlandigi saglik sisteminden veya yabancinin yaralandigi saglik turiziminden degil.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 09 Haziran 2020, 15:49:41
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/EZV6QQAWoAAKAkE?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/ssysfakb/status/1266756968217272322
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 09 Haziran 2020, 16:53:11
Ohooo solunum cihazları, oyun şirketleri vs, parayı bulmuşuz.  ;D ;D
Allah bereket versin.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 09 Haziran 2020, 17:41:01
Yalnız, bu solunum cihazların ambalajları biraz dandik olmuş. Düşün, O kadar para veriyorsun; cihaz karton kutu içinde geliyor! Twitter' da gördüm, cihazları teslim ederken; kutular yamulmuş, yırtılmış... Olmaz ama! Nasrettin Hoca; Ye Kürküm Ye..! demiş. Daha profesyonel olabilirdi. Bu şekilde, 17.500$ olmaz da 18.500$ olur.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 09 Haziran 2020, 21:04:38
"En parlak beyinler Tıp bölümüne gidiyor."

Aslında çok irdelenmesi gereken bir cümle... Savunma sanayi bu öğrencilere burs sağlayıp savunma sanayi ile ilgili mühendislik bölümlerine çekmeli.
Atıyorum Lys 'de ilk 2000 öğrenciye ayda 3000 tl burs Alanlarında mezun olunca savunma şirketlerinde 5  yıl çalışma şartıyla mesela.

Her tara doktor avukat doldu. Metalürji mühendisi lazım , malzeme mühendisi lazım sensör-optik  vb sistem mühendisi lazım vs vs...

O tür şeyler için iş garantili özelleşmiş eğitim veren üniversiteler lazım hocam ; Atıyorum , Cerrahpaşa Tıp Üniversiteis, Atıyorum İstanbul Mühendislik Üniversitesi veya Savunma Sanayi Üniversitesi, Konya Ziraat Üniversitesi gibi .

Hocam ben bunu yıllardır savunuyorum 205 üniversitemiz var. 4 tanesi de savunma sistemleri üniversitesine dönüştürmek neden kimsenin aklına gelmiyor.
Savunma sanayinde para -iş gücü ihtiyacı olduğunu da anladı herkes...Buraya talep çok olur...

Hocam sizin ilacınız enstitü ve araştırma merkezleri. Enstitüler belirli bir amaç doğrultusunda çalışırlar. Üniversitelerin bir parçası olabileceği gibi onlardan ayrı da olabilir.
Örnekler;
Adli Tıp Enstitüsü
Tarla bitkileri araştırma enstitüsü
Tübitakın bünyesindeki Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi

Ve sizin dike getirdiğinize uygun olarak TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (yani SAGE)
Sage sürekli kısaltma olarak anıldığı için tarafınızca unutulmuş olabilir ama esasen bizim bu konuda da çalışmak için bürokratik ve şematik altyapısı hazır bir kurumumuz var yani.

Ama daha spesifik konularda da enstitüler çoğaltılabilir. Sadece deniz veya hava için yahut malzeme üretimine dair.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 09 Haziran 2020, 22:05:58
Hocam enstitüler daha çok üniversite eğitimini bitirmiş , belirli uzmanlık dalında ilave eğitim görmüş uzmanlarla kurulan özel amaçlı kurumlar diye düşünüyorum...

Ben üniversite önerirken biz bu savunma sanayi yapısını toplumun tabanına yaymak için öneri yaptım.Örneğin üniversite sınavında ülkenin ilk 5000 kişisi içine girmiş zehir gibi gençleri bu sektöre kazandırmaktan bahsediyorum. Sadece mühendislik değil kimya , fizik alanları ile alt düzey savunma sanayi teknisyen eğitimi de aynı üniversite içinde olmalı...

Benim arkadaş ilk 1000'e girdi , elektronik mühendisi oldu , köye baz istasyonu dikmeye gidiyor. Adamın hayali neydi ne oldu...😀

Aç Ankaraya kara sistemleri üniversitesi , aç İzmire deniz sistemleri üniversitesi , aç İstanbul a hava sistemleri üniversitesi... Aç Bursa'ya motor sistemleri üniversitesi...Sanki bina yok...

Buradan mezunları al sage,aselsan vb.

Normal mühendisin Aselsan'a,Tai'ye girmesiyle zaten bu sistemlerin eğitimini almış bu mühendislerin girmesi-verimli aynı olmaz..

5 sene bu eğitimi alan mühendis-teknisyen daha o kuruma gitmeden kafasında projelerle yoğurulmuş olarak gider...

Cumhurbaşkanı olsam ilk işim MMU için bütçeden özel kaynak ayırmak ve 5 tane savunma sistemleri üniversitesi açmak olurdu😎😎😎

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 09 Haziran 2020, 23:19:52
Hocam enstitüler daha çok üniversite eğitimini bitirmiş , belirli uzmanlık dalında ilave eğitim görmüş uzmanlarla kurulan özel amaçlı kurumlar diye düşünüyorum...

Ben üniversite önerirken biz bu savunma sanayi yapısını toplumun tabanına yaymak için öneri yaptım.Örneğin üniversite sınavında ülkenin ilk 5000 kişisi içine girmiş zehir gibi gençleri bu sektöre kazandırmaktan bahsediyorum. Sadece mühendislik değil kimya , fizik alanları ile alt düzey savunma sanayi teknisyen eğitimi de aynı üniversite içinde olmalı...

Benim arkadaş ilk 1000'e girdi , elektronik mühendisi oldu , köye baz istasyonu dikmeye gidiyor. Adamın hayali neydi ne oldu...😀

Aç Ankaraya kara sistemleri üniversitesi , aç İzmire deniz sistemleri üniversitesi , aç İstanbul a hava sistemleri üniversitesi... Aç Bursa'ya motor sistemleri üniversitesi...Sanki bina yok...

Buradan mezunları al sage,aselsan vb.

Normal mühendisin Aselsan'a,Tai'ye girmesiyle zaten bu sistemlerin eğitimini almış bu mühendislerin girmesi-verimli aynı olmaz..

5 sene bu eğitimi alan mühendis-teknisyen daha o kuruma gitmeden kafasında projelerle yoğurulmuş olarak gider...

Cumhurbaşkanı olsam ilk işim MMU için bütçeden özel kaynak ayırmak ve 5 tane savunma sistemleri üniversitesi açmak olurdu😎😎😎

Hocam öyle çok spesifik olarak bu konuların üniversitesini kurmaya gerek yok. Sistem o şekilde işlemiyor yani tam. Bu sefer iş dalında yığılma veya boşta kalma olabilir. Zaten direkt savunma sanayi için bölüm programı yok, olmaz da. Dünyada bile.

Kuzenim var sınavda ilk 300-500 içinde kazanmıştı şimdi dediğiniz gibi bir gsm şirketinde. Asker arkadaşım vardı Aselsanda çalıştı vs ama sonra sanırım şu an yurtdışında. Neden böyle? Çünkü para ve imkanlar. Asıl önemli olan belirli bir alt temel eğitimi almış ve konuya merak salan, uzmanlaşmak isteyenlere araştırma geliştirme yapacakları ortam ve kaynak sunmak. (Bu sadece savunma sanayi olarak algılanmasın) ne yazık ki bina ile bu iş bitmiyor hocam. Yarını nasıl çıkartırım diye düşünmeyecek bu araştırmacılar. Merak ettikleri konu için Laboratuvar teçhizat vs yatırım desteği alabilmeliler. Bunlar ancak o konuda fon ayrılmış enstitü veya araştırma merkezleri ile olur (üniversiteler daha çok temel eğitim ve meslek eğitimine dönüktür) Bu konuda Tayvanı örnek gösteren arkadaşlarım oldu. Sadece elektronik üzerine yoğunlaşmış bir enstitü; Türk bile olsanız başvurduğunuzda size hayatı idame ettirecek bir burs, araştırma için talep ettiğinizde malzeme ve teçhizat için binlerce dolarlık harcama yetkisini emrine sunan bir merkez. Yurtdışında gideceğiniz seminer ve incelemeler için kişi ve mesafe kısıtlaması olmadan uçak parası, barınma ve temel harcama için ödenek temini. (Yine Türk veya başka bir ülke vatandaşı olsanız da)

Mesela metalurji enstitüsü düşünelim; kimya, seramik, metalurji, makine mühendisliği ve benzeri farklı disiplinlere açık ortam ve malzeme teminiyle bu kişiler amaçlı veya amaçsız sürekli yeni şeyler denese elbet bişeyler çıkacaktır.

Isıya dayanımlı en esnek metali de bulacak, korozyona dayanımlı en uygun alaşımı da. Belki o an işine yaramayacak ama bulunan malzemelerden elde edilen deney ve test sonuçları kütüphanesi ileride işe yaratacak. Yeni nesil motor bloğu için en uygun malzemeyi arayan bir firma enstitüye başvurup danışmanlık veya formül alacak. Yahut gaz türbin motor için gereken bıçak alaşımı buradaki çalışmalarda çoktan bulunmuş olacak.  Seramik veya cam üretimi de dahil. Konuya sadece savunma sanayi derseniz sonuçları kısıtlamış olursunuz.

Bu arada bize de Avrupa Birliğinden eğitim ve benzeri için fonlar, burslar  geliyor ama eminim bir kısmı birilerine kazanç sağlama veya büyükbaşları Avrupada seminerlerde gezdirme adına harcanıyordur.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 09 Haziran 2020, 23:26:00
O zaman sage gibi enstitüleri artırmak daha mantıklı galiba...
Tabi Dünya'da bu enstitülerin yaptıkları işi zaten dev savunma şirketlerinin arge'leri de yapıyor...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 09 Haziran 2020, 23:43:15
O zaman sage gibi enstitüleri artırmak daha mantıklı galiba...
Tabi Dünya'da bu enstitülerin yaptıkları işi zaten dev savunma şirketlerinin arge'leri de yapıyor...

Evet hocam onlar da yapıyor ama bazen sadece tek bir konuda takılı kalıp ona fon ayırıyorlar. Mesela cep telefonu firması işlemci üzerine yoğunlaşıyor ama alanı dışına çıkma misyonu yok.

Devletin bilimsel merkezleri ise araştırmanın getirisini ikinci plana atar, mutlak bir sonuç ve ürün beklemez. Bir şey bulunmadıysa en azından hangi yolun denenip de başarısızlığa ulaştığını bulmak da bir kazanç. Ayrıca bambaşka bir şey üretmek istenirken alakasız bir dala yarayacak malzeme bulunabiliyor. Şirketler bu konuda daha İsteksiz ve ketum. Hele ki ülkemizde zorlayan da yok. Dışarıdan buluşu getir burada sat.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 13 Haziran 2020, 23:27:11
Alıntı
youtu.be/Fitaz8Zpqrs (http://youtu.be/Fitaz8Zpqrs)youtu.be/BoU9wFFuc1E (http://youtu.be/BoU9wFFuc1E)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 15 Haziran 2020, 03:12:16
Türk ekonomisine en kısa zamanda mesafe katettirecek şeyler hakkında düşünüyorum. Birşeyler yazayım dedim.

Bence en hızlı sonuç alınabilecek yöntemler ;

1- Tarım gelirlerinin arttırılması. Türkiye gerçekten müthiş bir potansiyele sahip ancak değerlendirilmiyor akıllı bir kaç senelik hamleler ve planlarla tarım geliri 60 milyardan 90 milyara çok rahat gider. Çünkü Türkiye de ki tarım modern traktörle yapılan 16.yy tarımından farksız.  Bakın tarım a.ş 'den falan bahsetmiyorum .

+ Çiftçi ne ekeceğini bilmiyor. Bir sene bir ürün iyi para verdiyse birini ekiyor onun fiyatı düşüp zarar ediyor.

+ Yine çiftçimiz cahil neyden en iyi verim nasıl alınır , tarım nasıl yapılır 1 kitap bile okumamış çoğu.

+ Kendi toprağında nelerden daha yüksek verim alacağını bilmiyor.

+ Aldığı desteği verimli değil saçma alanlarda kullanıyor .

+ tabi kullandığı mazot, ilaç, gübre, tohum pahalı yabancı ve verimsiz.

+ Yine hayvancımız da sıkıntı da ülkemizin para kazanması için ahır tipi hayvancılığa geçmesi lazım.

Şimdi ben eğer tarım ve hayvancılık bakanı olsam. Bir kere bakanlığı tarım ve hayvancılık a.ş gibi düzenlerim. Büyük bir arge departmanı , pazarlama departmanı,  lojistik departmanı , eğitim doktrin departmanı, insan kaynakları kordinasyon departmanları vb. departmanlar koyarım.

Çiftçi ve hayvancıyı halk olarak değil bu şirketin çalışanları olarak konumlandırırım ;

Tarımda ;

- Nasıl savunma sanayi her silah platformu için değişik şirketler oluşturdu ise , bende ilaç, gübre, tohum, yem ve diğer tarım malzemeleri için yerli firmalar kurarım bunu ya varolanla anlaşarak eğer birden fazla ise konsorsiyum ile birleştirerek  yoksa da sıfırdan kurarak sağlarım .

- Bu şirketlerin  Araştırma geliştirme kısımlarını , pazarlama kısımlarını kapattırırım.  Ülkede bir kaç üniversiteyi tarım ve hayvancılık üniversitesine çevirir, burada sadece tarım ve hayvancılıkla ilgili bölümler açarım.  Derslere genelde araştırma görevlilerini sokup prof ve doçları proje geliştirme ve bilim yapmada kullanırım. Böylece firmaların arge giderleri üniversitelere aktıkça üniversiteler gelişir (humbolt tipi.)

- Bu üniversitelerde geliştirdiğim verimli ata tohum, ehlileştirilmiş hayvan türleri, verimli yerli tarım ve hayvan ilaçları vb. leri anlaştığım yerli fabrikalarda ürettiririm. Ardından Türkiyeyi ne nerede en yüksek verimde yetişiyorsa ilçelerini tarım havzalarına bölerim. (Türkiyenin ihtiyaçları ve tarım hedeflerine göre.) 

- Sonra da çiftciye derimki , ey çiftci bu sene hibe ve destek yok. Eğer tarım bakanlığına kayıt yaptırırsan ve benim dediğim şeyi , benim dediğim şekilde eker biçersen  sana hibe ve desteği nakit para ile değil , direkt olarak yerli ürettirdiğim ilaç, tohum, gübre vb. ile vereceğim.  Hatta hazine arazisini de tarım yap diye sana açacağım. Zaten tarlaları parçalayamıyorsunuz. 5-10 sene ekilmeyen tarlalarada sana ekme hakkı . 

- Eğer çiftçi derseki ey beyim iyide ben senin ekmemi istediğin şeyi ekmeyi bilmiyorum. Sorun yok. Tarım üniversitelerinde açtığım 2 senelik tarım myo'larda  eğitim almış iş garantisi ile bünyeme kattığım teknikerleri köylere dağıtacağım. Onlar gelecek tarlalarda size gösterecek hemde tarlalarınızda ölçüm yapıp hasat zamanları ilaç zamanları eğer hastalık geliyorsa o konularda uyaracak oda 5-10 köye sorumlu ettiğim tarım mühendisine hesap verecek.  Ve sana alım garantisi de veriyorum.

- Hasatlar tamamlandığında devlet mahsülü alacak ve mağazalara gıda firmalarına vs diyecek ki gelin ürünü benden alın aracı kabzımala gerek yok.

Böylece devlet ilk olarak yerli ve verimli tohum, gübre, ilaç ile verimi arttıracak ve ülkeden az para çıkacak, çiftci parayı çar çur etmeyecek, ülkede her yerde ne verimliyse nasıl olması gerekiyorsa öyle ekilecek ve toplanacak, kabzımallar aradan çıktığından da halk daha ucuz bunlara ulaşacak. Devlette kazandığı karı pazarlama birimleriyle ürünleri yurt dışına satmak için lojistiğe ve yine alıcı makamlardan  konsorsiyumlaştırma ile gıda devleri yaratmaya yatırabilir.

Gelelim Hayvancılığa  ;

+ Devlet hayvancılığa hibe ve kredi vermek yerine  ilçelere besi çiftlikleri kurup, köylülerden hayvanlarını buraya getirmelerini isteyip hatta durumu müsait olanları burda işe alıp yine başlarına ziraat mühendisleri, baytarlar ve hayvancılık teknikerlerini adeta bir ustabaşı gibi verip modern makinalarla, yöntemlerle besi hayvancılığı yaparak burdaki verimi tavan yaptırıp , köylünün hayvanından sağlanan, et, süt, yoğurt, yün vb. kazançlardan devlet ufak bir pay alıp direk köylüye yolladığı bir sistem yapabilir. Köylüde çoban bulup para bayılmak yerine çiftliğe verir hayvanını. Satmak ve sistemden çıkarmak istediğinde  çıkarabilir.

+ Devlet buradan sağlanan ürün ve hayvanları şirketlere bakanlık çatısında pazarlama birimiyle aracısız satar.  Kazandığı kazancı Arge için ünilere, pazarlamaya, lojistiğe  ve 3. maddede açıklayacağım konsorsiyumlaşmaya aktarır.

2- Petrol ve Doğalgaz'a olan bağımlılığın azaltılması. Kısaca arkadaşlar ülkemizde petrol ve doğalgaz yok . Ancak biz göbekten bağlıyız.  Senede 30-40 milyar parada buraya cayır cayır gidiyor.  Bizim bir an önce bunlara olan bağlılığı azaltmamız lazım. Petrolü kullandığımız alanlar bariz, doğalgaz ise evlerde ve elektrik üretmek için tesislerde kullanılıyor. Bunun çözümü şu ;

+-İlk olarak alternatif enerji kaynaklarına ve tabikide nükleer enerjiye büyük bir pay ayırmak , rüzgar türbini, güneş paneli, dalga enerjisi altyapısını yerli olarak kazanmak ve kurmak diğer yandan yabancı şirketlere nükleer santralleri kurdurmak ve bir süre sonra bunu kendimiz yapabilir hale gelmek.

+- Ülkede yüksek enerji arzını sağlarken ,  doğalgaz tabanlı elektrik üretim tesislerini kapamak.

3- Ülkede elektrikli araba şarj altyapısını kurmak .

+- Yerli elektrikli araç şirketlerini teşvik edip başta kamu olmak üzere hybrid ve tam elektrikli araçlara yönelmek uzun vadede dizel ve benzinli hatta tüplüleri yasaklamak (uzun vadede)

+- Geriye kalan Doğalgaz ve petrol talebini doğu akdenizdeki hidrokarbon yataklarından karşılamaya çalışmak.


Böylece enerjiye bayıldığımız paranın büyük bölümü yurt içinde kalır.


3-  KONSORSİYUMLAŞTIRMA veya en azından İHRACAT KONSORSİYUMLARI.

Günümüzde özellikle avrupada aile şirketlerinden koca dev şirket gruplarının  oluşmasının ana nedenlerinden birisi bu durumdur. Kısaca bu şöyledir ;

Devlet ülkede çok fazla ithalat ettiği bir ürünü veya ihraç payını arttırmak istediği bir ürünü  yurt içinde üretip satmak için bununla alakalı şirketleri bir araya toplayıp çatı bir limited şirket kurması .

+ Örnek veriyorum, devlet cep telefonu ithalatını azaltmak istiyor, hatta ortadoğu , balkanlar, türki devletler ve güney amerikaya telefon satmak istiyor. Diyor ki gel bakalım vestel, general mobile, casper. Siz yerli tel üretiyorsunuz bazılarınız çinden getiriyor değiştirip satıyor, ama iyi kötü 3 farklı arge biriminiz var, 3 farklı pazarlama biriminiz, 3 farklı üretim ve yine 3 farklı teknik servis biriminiz ve bütçeniz var.

Ben devlet olarak şirketlerinizin telekomünikasyon  kısımlarının ilgili birimlerini tek bir çatı şirkette birleştiriyorum bu alanlara ayırdığınız bütçeleri bu şirkette birleştiriyoruz ve güç birliği ile çok daha yerli ve güçlü bir marka oluşturuyoruz.  Hatta geliştireceğiniz yerli telefona alt yüklenici bile veriyorum al işlemciyi aselsan yapsın vs. de diyebiliyorsunuz.

+ Bu mantığı tüm sektörlerde uygulayabiliriz. Ancak sadece Yurtdışı odaklıda yapabilirsiniz. Nasıl Koç hem bekoyu hem arçelikte aynı şeyleri ufak değişikliklerle farklı firmalarda satıyor. Sizde bu firmaları sadece Yurtdışındaki satışlarda tek bir çatı şirkette birleştirirsiniz.  Yerelde benzer ürünleri farklı fraksiyonlarda veya farklı fiyat bantlarını hedefleyerek  satış yaparlar.

+ İlla kendileride şirket kurmak zorunda değil. Bazen bir alan olurki uluslararası adı olmayan bir şirketiniz olur ,  iki üç şirketi birleştirir ve yabancı isimli bir şirket alıp onun ismini kullandırırsınız. Yine telefondan örnek vereyim , mesela bizim 3 şirket ihracat için zor durumdaki alcatel'in veya atıyorum asus'un telefon kısmını ve isim hakkını alıp onun için üretim yapması gibi. Mesela arçelik grundig'e yaptı bunu.

+ Her alanda uygulanabilir , mesela gıda da bile olur. Nasıl olur, Eti, Ülker, Torku gider ortaklığa birleştirir birimleri, herkes marka değeri ve koydukları paraya göre bir hissesi olur atıyorum yüzde 40 eti , yüzde 40 ülker yüzde 20 torku . Bunların ortak güç birliği yapmış arge, üretim ve pazarlama birimleri  3 fiyat biriminde veya sektörün farklı alanlarında ürünleri teşkil eder. Nedir mesela Eti çok pahalı ama en güzel atıştırmalıkları yapar, ülker orta kesime ve fiyata hitap eder, torku'da en ucuz ve basit sınıfta ürün üretir ama geliri yine hisselerine göre paylaşırlar.  Türkiyedeki Gıda sektörünün toplam gücünü ihracatta arge, pazarlama ve üretim reklam olarak kullanır ve unilever, fritolay vb. şirketlere dönüşür atıyorum gider sprite'ı alırlar, bakarsın lays'i alırlar.

+ Devlet bu tarz konsorsiyumlaşmaları savunma sanayisinde çok başarılı uyguluyor. En son türasaşta ve milli araba togg'da uyguladı ve şu an olması gerektiği gibi güzel gidiyor umut ediyor bu yöntemle  tüm sanayimizi ve tarımımızı ihracat pazarlarında büyük şirketlere dönüşmek konusunda fayda sağlarlar.

----------------------------------------------------

ilk iki yöntemle turizm gelirleride katılınca senede 50 milyar dolar arası ihracat fazlası çıkarıp bunu 3. maddeyi destekleme ve teşvikte kullanabilirler.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 15 Haziran 2020, 04:21:00
Sadece enerji konusunda ve nükleerde şu araştırmayı yapmıştım

Günlük 100.000 yada 110 bin küsüratli megawat yada gb gigabat türünden tüketimimiz var
Bunun yarısı sanayi alanında kullanılıyor.

Akkuyu'nun kapasitesi günlük 5000 megawatt tam kurulumu dahilinde olan bir üretimi sözkonusu olacak tam kabiliyeti bu....

Biz bu santralden 8-10 adet  ürettiğimizde enerji ihtiyacımızın yüzde 40-50 lik bir kısmını karşılamış olacağız.

Laflafı açıyor ustelik bu santral için gereken elementler olan uranyum plutonyum ve toryum gibi elementlerden rezerv olarak sadece toryum konusunda dünyanın en büyük 5 ülkesinden biriyiz hintliler bile uydularından bakıp bize bu zenginliğimizi zamanında gelip bize söylemişliği var.

Durum bu olunca en ucuz kısmı ama yakıt sorunumuz yok demekte yanlış olmaz.

Bir diğer konu böylece enerjiye verceğimiz 30-50 milyar dolarlık cari açığı yarıya indirme imkanımız var.
Ayrıca sanayı cevrelerine bedava yada işletim masrafı adı altındasadece abonmanlık parası vererek sanayicimizi deyim yerinde ise bedava elektrip verip dünya devleri yada bölgedeki diğer üretici ülkeler ile yarıştırma onları geçme imkanımız olabiliyor .

Sadece cari açık azalmıyor yanında birde ihracatı arttırma imkanı ve potansiyeli oluyor böylecelikle

Tek ama tek dezavantajı ilk kurulum maliyeti akkuyu bize 20 milyar dolara malolacak en azından söylenen bu

Burda birşey belirtmek istiyorum siyasete girmeden ve konuyu siyasallaştırmadan

Bu tabiki alım garantili ve uzun yıllar ruslara işletme hakkı ile yapılıyor. Yani para gene ruslara gidiyor  30-40 yıl boyunca  bizim pek kazancımız yok gibi tabi bu durumda dün doğalgaz alıyor idik para ruslara gidiyor bugün nükleer isletiyoruz para gene ruslara gidiyor gibi durum oluşturuyor arada değişen tek şey materyaller oluyor.

Hal böyle olunca bize bir artısı olmuyor.

Sadece ruslar 20 milyar dolarlık üretme masrafını karşılıyor.

Benim önerim şu siyasetten de kastım şu chp nin iş bankasında 20 milyarlık hissesi var bizde bu alım garantisi ve yurtdışına para kaçırmak yerine chp bu hisseleri karşılığında ruslardan direk akkuyu nükleer santralini alsın.

Herkez Atatürk'ün mirası olur mu böyle birşey diye itiraz edebilir ama amaç ve kapsam başka chp böylelikle yine halka hizmet etmiş olur.

Hem Atatürk bu parayı türk tarih ve dil kurumunun kullanması için bu hisseleri verdi ve aynı şekil yapılan sayıştay denetlemeleri idi galiba chp yönetimi bu paranın bir kuruşunu dahi kendi adına kullanmadı ve kullanmamışlığı(hoş bana göre mevcut iktidarlar her başa gelince devletin tüm imkanlarını sesini duyurmak için kendi adına propaganda da kullanmak için kullanmasında sorun olmuyor iken chp'nin işbankaları hisselerini kendi adına kullanmamaları sorun olmamalı,ses çıkarılmamalı yoksa muhalefetin sesini duymuyacağız memlekette medya vesair ortamda) ama konu bu değil.

Mesele chp yi banka hissedarı bir partiden alıp bir enerji şirketi sahibi bir parti konumuna getiirmek ve bunda da kamuyararını gözetmek tabi bu durumu chp kadrolarına doğru bir biçimde aksetmek ve aksettirilmesini sağlamak doğru bir biçimde konuyu aktarmak yapacakları fedakarlık ile ben enerjideki bir ithalat kalemimi yabancı menşeeli bir firmadan yada ülkeden alarak devam ettirme yerine yerli firmayı tercih edip bir ithalat kaleminden kurtulma imkanım olmuş olur.

Rusya ya dolar bazlı nükleer den ödeme garantisi vermişken bu chp ile tl bazında yapılır hatta bazı yıllar borç ertelemesi bile yapılabilir artı yani pozitif yönleri bunlar.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 15 Haziran 2020, 04:40:25
Hoş devlet dediğimiz kurum laik üniter olduğu için kumarahanelerinde tekrar açılması taraftarıyım

Basit bir ülke gibi gözüken filipinliler sırf turizm geliriyle yıllık 50-60 milyar dolarlık gelir kalemi sağlıyabiliyorlar.

Tabi bir konuya açıklık getireyim kendi ülkemin insanıma değil turistler için yurtdışından gelen turistler için kumarhaneleri serbest bırakılması taratarıyım yurtdışı döviz gelirlerini arttırmak maksatlı.

Ben olsam bunu yapar turizm cenneti haline getiririm ülkeyi
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 15 Haziran 2020, 11:41:45
Hoş devlet dediğimiz kurum laik üniter olduğu için kumarahanelerinde tekrar açılması taraftarıyım

Basit bir ülke gibi gözüken filipinliler sırf turizm geliriyle yıllık 50-60 milyar dolarlık gelir kalemi sağlıyabiliyorlar.

Tabi bir konuya açıklık getireyim kendi ülkemin insanıma değil turistler için yurtdışından gelen turistler için kumarhaneleri serbest bırakılması taratarıyım yurtdışı döviz gelirlerini arttırmak maksatlı.

Ben olsam bunu yapar turizm cenneti haline getiririm ülkeyi

Yorumunuza bir miktar katkida bulunayim Sn Denizci16,

Kumarhane lerin kapatilmasi ile yok edilebilecegi mantiginin dogru olmadigina inaniyorum.Bunu yapmak ile ancak bu tur yerlerin tamami ile mafia kontrolunda yer altina inmesinin onu acilmis olunur.
Boyle bir durumda ise devletin bu sektorler uzerindeki kontrolu 0 olur.

TC kumarhaneleri kapatmak sureti ile bu alanin yurt icerisindeki kismini yer altina inmesine neden oldu, sektorun ana isleticilerini ise KKTC ye yonlendirmek sureti ile KKTC nin kumarhane ,Betoffice ler cennet "Mini Montecarlo " hedeflemistir. KKTC de bulunan butun lux otellerin hepsinde kumarhaneler mevcut her kose basi Betoffice ler turemis ,Kumarhaneleri isleten kesim kilik degistirmis mafia , musterilerinin buyuk kismi bildiginiz it kopuk maganda. Bu insanlar doldur bosalt misali adaya gelislerinde otellere limuzin karsilanan kumarini oynadiktan sonra yine mafia kontrolundeki adada bulunan sayisiz gece kulupu adi altinda batakhanelere dalan turistlerle dolu tasiyor. KKTC devleti ise mafia kontrolundeki bu sektorlerden verginin asgarisini ancak alabilmekte , guvenlik gucleri ve halk ise bu kontrol disi sektorun getirmekte oldugu yozlasma ile nasil mucade edilebilinecegini arastirmakta. " Yani uzun lafin kisasi ulke ekenomisi icin Kumarhanelere guvenmek hata cunku bu isin  Toplum dan goturusu getirisinden kat ve kat fazla" 

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Commander - 06 Ağustos 2020, 14:40:24
1 ABD Doları= 7,26 TL
1 Euro= 8,59
1 Türk Lirası= 0,14

Sıkı tutunun batıyoruz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 06 Ağustos 2020, 14:50:33
Yanıyorsun Fuat abiiiii 8) 8) 8)

1 Euro 8 lira demek ki Türk lirası 8 kat daha değerli diyen insanların ülkesi güzel ülkem...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 06 Ağustos 2020, 18:59:09
Hoş devlet dediğimiz kurum laik üniter olduğu için kumarahanelerinde tekrar açılması taraftarıyım

Basit bir ülke gibi gözüken filipinliler sırf turizm geliriyle yıllık 50-60 milyar dolarlık gelir kalemi sağlıyabiliyorlar.

Tabi bir konuya açıklık getireyim kendi ülkemin insanıma değil turistler için yurtdışından gelen turistler için kumarhaneleri serbest bırakılması taratarıyım yurtdışı döviz gelirlerini arttırmak maksatlı.

Ben olsam bunu yapar turizm cenneti haline getiririm ülkeyi

Yorumunuza bir miktar katkida bulunayim Sn Denizci16,

Kumarhane lerin kapatilmasi ile yok edilebilecegi mantiginin dogru olmadigina inaniyorum.Bunu yapmak ile ancak bu tur yerlerin tamami ile mafia kontrolunda yer altina inmesinin onu acilmis olunur.
Boyle bir durumda ise devletin bu sektorler uzerindeki kontrolu 0 olur.

TC kumarhaneleri kapatmak sureti ile bu alanin yurt icerisindeki kismini yer altina inmesine neden oldu, sektorun ana isleticilerini ise KKTC ye yonlendirmek sureti ile KKTC nin kumarhane ,Betoffice ler cennet "Mini Montecarlo " hedeflemistir. KKTC de bulunan butun lux otellerin hepsinde kumarhaneler mevcut her kose basi Betoffice ler turemis ,Kumarhaneleri isleten kesim kilik degistirmis mafia , musterilerinin buyuk kismi bildiginiz it kopuk maganda. Bu insanlar doldur bosalt misali adaya gelislerinde otellere limuzin karsilanan kumarini oynadiktan sonra yine mafia kontrolundeki adada bulunan sayisiz gece kulupu adi altinda batakhanelere dalan turistlerle dolu tasiyor. KKTC devleti ise mafia kontrolundeki bu sektorlerden verginin asgarisini ancak alabilmekte , guvenlik gucleri ve halk ise bu kontrol disi sektorun getirmekte oldugu yozlasma ile nasil mucade edilebilinecegini arastirmakta. " Yani uzun lafin kisasi ulke ekenomisi icin Kumarhanelere guvenmek hata cunku bu isin  Toplum dan goturusu getirisinden kat ve kat fazla"

Millet dovizini Gurcistan, Bulgaristan, KKTC'de haracayacagina burada harcasin.

Ilavaten turist ceker ve is kapisi olur..

Denetleyemiyoruz ya da denetlemek istemiyoruz demek denetlenemez anlamina da gelmez..

Las Vegas nasil denetliyor? Vakti zamaninda orasi da mafya kayniyormus, temizlemisler...

Sirf Las Vegas senelik Turkiyeye gelen turist kadar turist cekiyor..
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Commander - 06 Ağustos 2020, 19:18:50
Valla siyasi boyutunu bilmem ama hayatımızı yaşamak hakkımız. Benim yaşımdaki gençlerin altında bmwler,mercedesler ellerinde son model telefonlar oyun konsolları rahat bir yaşam sürüyorlar ben ise buradan üniden sonra nereye gideceğimi düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 06 Ağustos 2020, 19:22:31
Valla siyasi boyutunu bilmem ama hayatımızı yaşamak hakkımız. Benim yaşımdaki gençlerin altında bmwler,mercedesler ellerinde son model telefonlar oyun konsolları rahat bir yaşam sürüyorlar ben ise buradan üniden sonra nereye gideceğimi düşünüyorum.

Tabi ki hakkinizda bu soylediginiz gencler hangi ulke icin gecerli?

Dunyada gelismis ulkelerde bile en zengin kesimin disinda gencler boyle yasamiyor..hepsinin altinda BMW mercedes ya da son model telefon yok..
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Commander - 06 Ağustos 2020, 19:28:14
Tabi ki doğru hocam ama trde bir telefon en az 3-4 bin TL benim şuan elimdeki telefon 1.500 tlye almıştım şuan 3000 ABD fiyatı ise 150-200 dolar ne kadar ucuz demi. Avrupa'da adam 5-10 bin euroya 2. El araba alabiliyor eski bir bmw bile.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 06 Ağustos 2020, 19:52:56
Tabi ki doğru hocam ama trde bir telefon en az 3-4 bin TL benim şuan elimdeki telefon 1.500 tlye almıştım şuan 3000 ABD fiyatı ise 150-200 dolar ne kadar ucuz demi. Avrupa'da adam 5-10 bin euroya 2. El araba alabiliyor eski bir bmw bile.

Anladim...
Teknoloji ve uretim atagi yapmadan anca boyle hocam malesef...
Senelerin, yuzyillarin birikimi..

Kendine yeten ve disariya ihrac edip rakipleriyle mucadele edebilecek, markalasmis urunlerin yok ya da sinirli sayida
Yeralti, yerustu kaynaklarini dogru kullanmiyorsun
Kendi bilimin, bulusun yok
Varsa da bunlari dogru isletecek, yonetecek, paraya donusturecek kadrolarin yok..
Birsey basarildigi anda, basaran kisinin tek derdi hemen yabanci sirkete satip tatile cikmak..
Elindeki insan kaynagini tutamiyorsun memlekette
Dunyanin en cok ciro yapan, en karli, en cok bulus yapan sirketleri arasinda adin okunmuyor..

Bugunden yarina cozulmez...

Senin durumuna cagre olmaz ama temele inip yeniden insa etmeden duzelmesi zor..

"Aydinlanmis", vatansever insanlar  nesiller yetistirmeden, bunlari memlekette tutmadan ve bu insanlari yonetici ve karar verici kadrolara getirmeden olacak is degil..

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 06 Ağustos 2020, 21:23:00
Bugün bir banka müdürü arkadaşla konuştum. Tam bir panik havasındaydı. Umarım söylediği gibi gitmiyordur.

Ülkenin yönetici kesiminde halen bir şeylerin nefret ve intikam havası hakim gibi. Ülkenin gidişatından çok yandaş fikirlilerin daha güçlü olması ön planda tutuluyor. Halen siz-biz savaşı sürüyor. Sen ise apolitik bile olsan ekonomide yanlış gittiğini düşündüğün bir şeyi burada dile getirdiğin için yargılanabilirsin.

Lokomotif sektörümüzün inşaat olması bile komedi. Neyse; susuyorum :) 
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Ankhises - 07 Ağustos 2020, 12:56:10
Ekonomi kötü diyorsun "dimdik ayaktayız" diyorlar,  Ya sen ayaktasinda ekonomi yıkılıyor... işsizlik aldı başını gitti diyorsun "Bizi yildiramayacaksiniz" diyorlar... insanlar ac diyorsun "iphone kuyruğundan belli" diyolar. Bazı insanlar iphone aldı diye ac insanları zengin sanan zavallı beyinsizler var bu ülkede... Herşeyden önce ülkenin berbat gidişini görmeyen,  görmek istemeyen , sırf kendi ideolojisi iktidarda diye bazı şeyleri kabul etmeyen ideoloji.manyaklari var bu ülkede... Tuik'e olan güven bitmiş,  sayıştaya olan güven bitmiş,  adalete hukuka olan güven bitmiş. Yakın tarihe kadar bu ülke insanının en güvendiği kurum TSKydi. Bugün hala öyle mi ? Hiç-bir kuruma güven kalmamış. Yabancı yatırımcı parasını alan kaçıyor. Yerli iş insanına işçi çıkarmayı yasaklamışsın sonra şu kadar çalışan var diyorsun. Kaldır yasağı bal işsizlik ne boyuta geliyor
 Böyle yasaklarla,  tehditlerle ülke yönetiyoruz.  Herşey bitti birde kanal Istanbulumuz var. Ayranı yok içmeye tahtiravalliyle gider hacete... Bana özelden yazan forumdan arkadaşımızın dediği gibi sıfırdan basaksehiri yaparken para o kadar tatlı geldi ki yeni basaksehirler yapip inşaatçı yandaşlarıyla voleyi vurmaları lazım. Birileride alkışlamaya devam etsin
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 07 Ağustos 2020, 13:13:38
... Tuik'e olan güven bitmiş,  sayıştaya olan güven bitmiş,  adalete hukuka olan güven bitmiş. Yakın tarihe kadar bu ülke insanının en güvendiği kurum TSKydi. Bugün hala öyle mi ? Hiç-bir kuruma güven kalmamış...

Yenisini kurmak için eskiye olan rağbetin sıfırlanması gerekiyordu. Bu adamlar Kemalist düzeni yıkmak için geldiler. Onlara göre Tagut düzeni, Firavun düzeni..! İyide yıkmaya çalıştıkları şey TÜRKLÜK ve SON BÜYÜK TÜRK DEVLETİ' dir. Onlara göre Türklük ayaklar altına alınacak ve yerine sözüm ona ANADOLU FEDERE İSLAM CUMHURİYETİ kurulacaktı. Öyle inanıyorum ki, Tarih baba Türklüğe yapılan işbu ihaneti affetmeyecektir. Evel Allah' ın izniyle; gitmemek üzere gelmişlerdi ama gelmemek üzere gidecekler. 
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 07 Ağustos 2020, 15:37:17
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a piyasadaki hareketlilik soruldu. Cumhurbaşkanı corona virüsü sebebiyle dünya ekonomisinin bir süreçten geçtiğini belirterek iktidara geldiklerinden bu yana milli gelirin yükseldiğini söyledi. Erdoğan Türkiye ekonomisini buzdolabı örneği ile anlatırken, "Buzdolabı satışlarına bakıyoruz. 2002'de 1 milyon 88 bindi. 2017 itibariyle 3 milyon 107 bin, 2019'da ise 2 milyon 486 bin adede çıktı" diye konuştu. Erdoğan sosyal medyada büyük eleştirilerin odağında olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a da destek mesajı verdi.

Buzdolabı alın , yılbaşına kadar iyi prim yapacak.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Commander - 07 Ağustos 2020, 15:49:48
Neyse Silivri soğuktur.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 07 Ağustos 2020, 16:45:58
Neyse Silivri soğuktur.

Memlekettin düştüğü duruma bak , ağzımızı açamıyoruz🤨🤨🤨
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 07 Ağustos 2020, 17:34:01
Neyse Silivri soğuktur.

Memlekettin düştüğü duruma bak , ağzımızı açamıyoruz🤨🤨🤨

Serkan1976-Partikül:
Ekonomi şöyle güzel, dış ilişkiler böyle güzel... Cenab-ı Hak Zat-ı Şahanelerini başımızdan eksik etmesin :P İhtirâz-ı ta’neden kalmakdadır âhım nihân. Bir hakîkat kalmasın âlemde Allahım nihâââââân.

Commander:
Bu mevsimde Karayipler sıcak olur! :)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: UYVAR - 07 Ağustos 2020, 17:50:03
Neyse Silivri soğuktur.

Memlekettin düştüğü duruma bak , ağzımızı açamıyoruz🤨🤨🤨

Yok yahu. Silivri kayniyordur simdi. Ben de agzimi aciyorum. Kimse karismiyor. 😀

Konusmak isteyen konusur, susmak isteyen susar. Memlekette demokrasi var! 😁
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 07 Ağustos 2020, 18:40:06
"Buzdolabı satışlarına bakıyoruz. 2002'de 1 milyon 88 bindi. 2017 itibariyle 3 milyon 107 bin, 2019'da ise 2 milyon 486 bin adede çıktı" diye konuştu. Erdoğan sosyal medyada büyük eleştirilerin odağında olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a da destek mesajı verdi.


CB> Danismanlara " Acilen bana ekonominin tikirinda oldugunu TL nin deger kayibinin dis mihraklar tarafindan yaratildigini gosterecek ornek bulun ki millete sunalim.

Efendim Buzdolabi satislarindaki artis 2017 den beri sureklilik arzediyor sizce yeterlimi  evet ama acilen TL hakkinda da birseyler bulun bulusturun. MB kasasinda doluluktan yer kalmadigi icin acilen satis yapmamiz gerekir desek ;)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yasar - 07 Ağustos 2020, 18:55:51
Ekonomi kötü diyorsun "dimdik ayaktayız" diyorlar,  Ya sen ayaktasinda ekonomi yıkılıyor... işsizlik aldı başını gitti diyorsun "Bizi yildiramayacaksiniz" diyorlar... insanlar ac diyorsun "iphone kuyruğundan belli" diyolar. Bazı insanlar iphone aldı diye ac insanları zengin sanan zavallı beyinsizler var bu ülkede... Herşeyden önce ülkenin berbat gidişini görmeyen,  görmek istemeyen , sırf kendi ideolojisi iktidarda diye bazı şeyleri kabul etmeyen ideoloji.manyaklari var bu ülkede... Tuik'e olan güven bitmiş,  sayıştaya olan güven bitmiş,  adalete hukuka olan güven bitmiş. Yakın tarihe kadar bu ülke insanının en güvendiği kurum TSKydi. Bugün hala öyle mi ? Hiç-bir kuruma güven kalmamış. Yabancı yatırımcı parasını alan kaçıyor. Yerli iş insanına işçi çıkarmayı yasaklamışsın sonra şu kadar çalışan var diyorsun. Kaldır yasağı bal işsizlik ne boyuta geliyor
 Böyle yasaklarla,  tehditlerle ülke yönetiyoruz.  Herşey bitti birde kanal Istanbulumuz var. Ayranı yok içmeye tahtiravalliyle gider hacete... Bana özelden yazan forumdan arkadaşımızın dediği gibi sıfırdan basaksehiri yaparken para o kadar tatlı geldi ki yeni basaksehirler yapip inşaatçı yandaşlarıyla voleyi vurmaları lazım. Birileride alkışlamaya devam etsin

+1
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Ankhises - 07 Ağustos 2020, 20:23:03
Ekonomi kötü diyorsun "dimdik ayaktayız" diyorlar,  Ya sen ayaktasinda ekonomi yıkılıyor... işsizlik aldı başını gitti diyorsun "Bizi yildiramayacaksiniz" diyorlar... insanlar ac diyorsun "iphone kuyruğundan belli" diyolar. Bazı insanlar iphone aldı diye ac insanları zengin sanan zavallı beyinsizler var bu ülkede... Herşeyden önce ülkenin berbat gidişini görmeyen,  görmek istemeyen , sırf kendi ideolojisi iktidarda diye bazı şeyleri kabul etmeyen ideoloji.manyaklari var bu ülkede... Tuik'e olan güven bitmiş,  sayıştaya olan güven bitmiş,  adalete hukuka olan güven bitmiş. Yakın tarihe kadar bu ülke insanının en güvendiği kurum TSKydi. Bugün hala öyle mi ? Hiç-bir kuruma güven kalmamış. Yabancı yatırımcı parasını alan kaçıyor. Yerli iş insanına işçi çıkarmayı yasaklamışsın sonra şu kadar çalışan var diyorsun. Kaldır yasağı bal işsizlik ne boyuta geliyor
 Böyle yasaklarla,  tehditlerle ülke yönetiyoruz.  Herşey bitti birde kanal Istanbulumuz var. Ayranı yok içmeye tahtiravalliyle gider hacete... Bana özelden yazan forumdan arkadaşımızın dediği gibi sıfırdan basaksehiri yaparken para o kadar tatlı geldi ki yeni basaksehirler yapip inşaatçı yandaşlarıyla voleyi vurmaları lazım. Birileride alkışlamaya devam etsin

+1
hep +1 diyorsun icraat yok aynı sayıda duruyor :D

Arkadaşlar bu ülkenin ekonomi bakanı bundan 1-2 yıl önce "ekonomimiz -3 (eksi üç) büyüdü " demiş birisi gerisini siz düşünün. Ekonominin eksiye düşmesi daralmak , küçülmek anlamına gelir ama bunlar 80 milyonun gözünün içine baka baka -3 büyüdük dedi yahu.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 11 Ağustos 2020, 12:20:07
Türk Lirası, yabancı para birimleri karşısında hızla erimeye devam ederken dünyanın en fakir ülkelerinden biri olarak bilinen Papua Yeni Gine’de kullanılan para birimi “kina” bile TL’den daha değerli duruma geldi. 1 Papua Yeni Gine Kinası 2,08 TL’ye eşit " Ucusa gectik kemerleri baglayiniz lutfen"

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Galanth - 11 Ağustos 2020, 13:10:01
Eski Sovyetler'in dağılıp 15 ayrı ülkeye bölünmesinde 3 adet ana sebep gösterilirken, bunlardan en önemlisi ABD ile girdiği silahlanma yarışının, ekonomiyi yok etmesiydi.
F16 nın bir saatlik uçuş maliyeti 65.000-85.000 dolar diye biliyorum.
Silahları yerli ve milli yapmak maalesef sadece maliyeti azaltır.
Japon ve Alman sanayisinin gücü, 2.Dünya savaşından sonra ordu kurmalarının engellenmesiydi, bu sayede  silahlanmaya gidecek paraları endüstriye aktı.

https://www.haberler.com/f-16-savas-ucaginin-bir-saatlik-ucus-maliyeti-250-7559341-haberi/ (https://www.haberler.com/f-16-savas-ucaginin-bir-saatlik-ucus-maliyeti-250-7559341-haberi/)
https://odatv4.com/sovyetler-birligi-neden-yikildi-2612101200.html (https://odatv4.com/sovyetler-birligi-neden-yikildi-2612101200.html)
https://www.milliyet.com.tr/dunya/mihail-gorbacovun-durumu-kotuye-gidiyor-1952546 (https://www.milliyet.com.tr/dunya/mihail-gorbacovun-durumu-kotuye-gidiyor-1952546)
https://www.mepanews.com/yukselisin-ve-cokusun-diyalektigi-sovyetler-birligi-neden-yikildi-6027h.htm (https://www.mepanews.com/yukselisin-ve-cokusun-diyalektigi-sovyetler-birligi-neden-yikildi-6027h.htm)
https://tarihibilgi.org/sovyetler-birligi-dagildi/ (https://tarihibilgi.org/sovyetler-birligi-dagildi/)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 30 Ağustos 2020, 00:21:55
Alıntı
Dünyanın en büyük dijital dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezi, MESS Teknoloji Merkezi.

• Toplam 4 Milyar TL yatırımla 4 bin vatandaşımızın istihdam edildiği 40 yeni fabrika

• Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi

Projelerin AR-GE'sini TÜBİTAK, yatırım harcamalarını KOSGEB finanse ederken, bakanlığımız da devlet desteklerini verecek. 10 projenin detaylarına da kısaca değinmek istiyorum.

Atlas firmamız, bina ısıtmasında kullanılan motor, sürücü kartı ve pompa aksamlarını ilk defa ülkemizde üretecek.

Dirinler firmamız, büyük ebatlı rüzgar tirbün malzemelerini üretecek ve 5 yılda 329 milyon liralık katma değer oluşturacak.

Ermaksan, dünyada 800x800 milimetre üretim kapasitesine sahip büyük boyutlu eklemeli imalat makinasını üreten ikinci firma olacak.

WAT motor şirketi, servo motor sistemlerini geliştirecek.

Durmazlar Makina, ultra hızlı lazerler ve eklemeli imalat makinalarında kullanılan tek modlu lazerleri üretecek.

Akım metal CNC takım tezgahlarını hem geliştirecek hem de seri üretimini gerçekleştirecek.

İğrek Makine yüksek teknolojili CNC takım tezgahlarını yerli ve milli kaynaklarla imal edecek.

Polat Makina süper kritik akışkan sistemlerin seri üretimini gerçekleştirecek. Böylelikle teknolojik olarak dışa bağımlı olduğumuz bu sistemler yerli ve milli olacak.

Dualus firması, savunma sanayiinde sıklıkla kullanılan bilya vidalı milleri üretecek. Bu bilyalar, güdümlü mühimmatların olmazsa olmazlarıdır.

Bu 10 projeye yakında yenilerini dahil ederek 2 milyar TL'nin üzerinde sabit yatırımı makina sektörüne kazandıracağız.

Hamle programını ulaşım araçlarını, kimya, eczacılık, elektronik gibi diğer sektörlerde gerçekleştireceğiz. Böylece yılda yaklaşık 30 milyar dolar cari açık verdiğimiz bir ürün grubunu yerlileştirmiş olacağız.

Ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olsun.
(https://pbs.twimg.com/media/EgmIYLaWsAMYRob?format=jpg&name=medium)
(https://pbs.twimg.com/media/EgmIYTFX0AEur3w?format=jpg&name=medium)
(https://pbs.twimg.com/media/EgmIYOIWsAEaQ6a?format=jpg&name=medium)
(https://pbs.twimg.com/media/EgmIYXdXgAAJisZ?format=jpg&name=medium)youtu.be/bJXXEE1hBiA (http://youtu.be/bJXXEE1hBiA)https://mobile.twitter.com/varank/status/1299719924873601028 (https://mobile.twitter.com/varank/status/1299719924873601028)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Alpars - 30 Ağustos 2020, 08:06:17
Yılda 30 milyar dolar bizim için gayet iyi bi para. İnşAllah olur. Yarım kalmasında.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 30 Ağustos 2020, 16:05:15
Yılda 30 milyar dolar bizim için gayet iyi bi para. İnşAllah olur. Yarım kalmasında.

Ben sanmıyorum o kadar katkı olacağını 30 milyar dolar demek ülkenin enerji ithalatına denk para demek.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 31 Ağustos 2020, 23:36:49
Epeydir bu kadar gülmemiştim...

https://mobile.twitter.com/SaadetPartisi/status/1300480993527201793
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Deniz16 - 01 Eylül 2020, 00:01:51
Hakikaten güzel ironi yapmışlar devletinden. Com daha pahalısı yok üretmediğimiz otomobilden üreticiden daha çok kazandık diyor ya.... aynen öyle doğru söylemiş.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 04 Eylül 2020, 23:15:51
Ülkemizin en büyük kanayan yarası ekonomidir. Cidden şu ülkenin temizinden yıllık 30-40 milyar dolar bir cari fazlası olsa tüm sektörlere çok güzel teşvikler verip ülke sanayisindeki yerlilik payı ve ihracatı coşturabilir. Elinde uygun silah, eğitimli personel ve siyasi irade olunca senelerdir uğraşılan terörü nasıl geldiği yere gömdüğümüzü gördük.

Ekonomide de öyle eğer para varsa, teşvik varsa üretim var, ihraç var. Ama ne dense şu an ülkecek ekonomide her alanda bir seferberlik göstermemiz gerekirken kimseden kıpırdama yok. Daha çok sanayi alanında ufak yerlileştirme projeleri var. Oda biraz hükümetle özdeşleştiği içindir.

Herkes bir yerden gaz çıksın, bir yerden petrol fırlasın diye bekliyor. Yattığımız yerden Arap gibi kazanalım. Sonra üzülüyoruz doğuda petrol çıkmıyor diye. Ulan senin bütün taşın toprağın altın. Hollandaya bak adamların ülkeleri konya kadar, Nüfusları 4 te 1'imiz, tarım ve hayvancılıktan kazandıkları senelik para 80 milyar euro. Bizim taş çatlasa herşey toplam 20 milyar euro civarı. Sizi temin ederim, Türkiye de en az 4-5 tane konya gibi alan çıkar.

Yani anlayacağınız biz şu an hollanda kadar verimli tarım hayvancılık yaopsak 250-300 milyar dolar para kazanırız. Kim petrol-doğalgazdan bu kadar kazanıyor ? Onda da gözüm yok. Tüm kapasitemizle adamların 4 te 1'i verim sağlasak kazancağımız para 80 milyar euro bugünün 60 milyar euro fazlası +10 da ithalatı sıfırlarız eder sana +70 milyar euro kar.

Senelik 40 milyar dolar enerji ithalatımız onu kapatsak (tamamıyla kapanmasa da) + sadece ülkemizin ihityacı kadarını da satsak 40+40 milyar dolar = 80 milyar dolar para eder.  80+70= 150 milyar.  Hadi tahminlerimizde 20 milyar dolar az olsa , olmaz ya bu ekonomik aktivite için 30 milyar dolarda yine ithalata para gitti . Gitmez ya, yine elinde kemiksiz 100 milyar dolar senelik cari fazla kalır. Senelik 100 Milyar dolar demek senelik 100 Tf-2000 = 1000 mmu = 10 000 altay. Yani daha ne deyim. Senelik diyorum. Sanayiden hiçbir şey anlamıyorsan sadece yurdışından şirket avına çık satın al altyapıyı bize taşı ismini kullan satış yap.


Tekrar tarım konusuna dönersek. Hollanda nasıl bu kadar verimli çalışıyor derseniz. Okudumki adamlar aslında benim uzun süredir yazdığım tarım devrimi fikrini gerçekte uyguluyorlarmış. Şöyle anlatılıyor ;

Hollanda’da Sistem Nasıl İşliyor

Örnekler ile anlatım yapalım; tarım araziniz kayıtlı olan kooperatif yetkilisi sizi çağırıyor. 500 dekar arazinizde şu ürünleri yetiştireceksiniz diyor. Tamam diyorsunuz, sonra sizi mühendislere yönlendiriyor, mühendisler size işleyişi açıklıyor. Arazide buluşmak üzere ayrılıyorsunuz. Arazi bir fiil gezilerek neler yapılması gerektiği anlatılıyor. Bunu belgeleri olan çiftçiler ya da kooperatifin vereceği teknik personel ile yapabiliyorsunuz. Ayrıca makine parkınız yani hangi araçlarınız var onları da bildiriyorsunuz ki, eksik makineniz olmasın.

Diyelim ki arazinizde farklı şeyler ekmek istiyorsunuz, 500 dekar da, lale, gül, patates, soğan, arpa, buğday v.b. bunu yapamazsınız. Çünkü kooperatif deki yönetici ve mühendisler size bunun getiri hesabını yapıyor ve onaylamıyorlar. Ekim yapılacak ürünler onaylandıktan sonra, ekim için plan ve program yapılıyor ve ona göre çalışma başlıyor. Atılacak ilaçlar, kullanılacak su, yapılacak kesim ve kontroller tamamen kooperatif yetkilileri tarafından size bildiriliyor ve siz ona aykırı hareket edemiyorsunuz. Hasat zamanı da personel desteği sağlanıyor ve hasat yapılıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Commander - 05 Eylül 2020, 00:20:30
Ayrıca teknoloji olarak çok gerideyiz teknoloji dediğim telefon bilgisayar ve parçaları. Bu kadar zor olmamalı en son ASELSAN işlemci yapıyordu ama ne oldu bilmiyorum. Yerli firmalar birleşip telefon üretilmeli kopya olsun tasarım sorun değil parçaları önemli tr fiyatı uygun yapacaksın yurt dışına 200-350 euro satacaksın bir telefondan temiz 3 bin tl gelir ülkeye döviz girmiş olur. Kamera işlemcisi hepsi yerli olacak zor bir şey ama yapılır neler yapmıyoruz. Pc parçaları desek işimiz zor intel amd gibi şirketler var.
Tabi devlette maddi destek sağlayacak.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 05 Eylül 2020, 00:28:41
Ayrıca teknoloji olarak çok gerideyiz teknoloji dediğim telefon bilgisayar ve parçaları. Bu kadar zor olmamalı en son ASELSAN işlemci yapıyordu ama ne oldu bilmiyorum. Yerli firmalar birleşip telefon üretilmeli kopya olsun tasarım sorun değil parçaları önemli tr fiyatı uygun yapacaksın yurt dışına 200-350 euro satacaksın bir telefondan temiz 3 bin tl gelir ülkeye döviz girmiş olur. Kamera işlemcisi hepsi yerli olacak zor bir şey ama yapılır neler yapmıyoruz. Pc parçaları desek işimiz zor intel amd gibi şirketler var.
Tabi devlette maddi destek sağlayacak.

O saydığınız alt sistemleri dünyada üreten bir kaç ana üretici var zaten, alıcıda onlara bakarak alıyor genelde. Zaten zart diye onların kalitesini tutturmak zor.O yüzden o dediğiniz alanlarda iş yapacaksak ya gerçekten sağlam bir markayı atıyorum asus'un telefon kısmını alacağız ve ismini kullanacağız. Yada gideceğiz, İran'a, brezilyaya, türki devletlere fakir arap devletlere satacağız. Şirketler bu pazarlarda tecrübe kazanıp ve sermaye biriktirince artık avrupa ve lüks segmentte tüketiciyi kendine çekebilecek inovasyonlarla pazar payı edinmeye çabalamalı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 29 Eylül 2020, 13:35:35
Sn.Bakan Albayrak: Döviz kuru benim için hiç önemli değil.

Dunya gazetesi yonetim kurulu baskani ile yapmis oldugu toplantida .Albayrak , “Döviz kuru benim için hiç önemli değil. Hiç işin o tarafına bakmıyorum. Sanayi sağlam, üretim tarafı sağlam. Kur meselesinden en kârlı çıkan biz olacağız, çünkü artık kurun kontrolü bizim elimizde.” dediğini söyledi.

https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/bakan-albayrak-doviz-kuru-benim-icin-hic-onemli-degil-6059500/ (https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/bakan-albayrak-doviz-kuru-benim-icin-hic-onemli-degil-6059500/)

Sn Bakan Albayrak bu gun Yeni Ekonomi Programı'nı açıkladı !

https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/son-dakika-bakan-albayrak-yeni-ekonomi-programini-acikliyor-41623139 (https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/son-dakika-bakan-albayrak-yeni-ekonomi-programini-acikliyor-41623139)

** Bir hafta once aciklanan yeni ekononomi programi strese dayanamayip, hakkin rahmetine kavustugu icin bugun yenisi aciklanmak zorunda kaldi. ;)




Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Commander - 29 Eylül 2020, 13:44:27
Gençliğim gitti bunun hesabını kim verecek bakalım.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Ankhises - 29 Eylül 2020, 15:08:45
Gençliğim gitti bunun hesabını kim verecek bakalım.
"cografya kaderdir" gibi sacma bir laf uretip bunu halka kabul ettirmeye calisanlar...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Commander - 29 Eylül 2020, 15:32:36
Gençliğim gitti bunun hesabını kim verecek bakalım.
"cografya kaderdir" gibi sacma bir laf uretip bunu halka kabul ettirmeye calisanlar...

Hocam coğrafya kaderdir diyenler bazı konularda haklılar. Türkiye'nin durumu açık herkes görüyor ekonomi kötü gençler işsiz rahat yaşam yok basit bir telefon almak için kaç ay çalışmak gerek.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Galanth - 29 Eylül 2020, 19:09:18

Ekonomi deyip geçmemeli.

Almanya 2 Dünya savaşında silahla ele geçiremediği Avrupa'yı.
Bugün ekonomik gücüyle ele geçirmiş durumda.

ABD'nin sık sık uyguladığı ekonomik yaptırımlara bakarsak en büyük silahları sanki atom bombası değil.

Suudi Arabistan artık Türk ürünlerini 1.Ekimden sonra, ülkesine sokmuyor. 2019 ihracatımız. 3.185 milyar usd ,ithalatımız 1.922 usd .
Gitti 1.263 milyar Usd/yıl

Korkarım Bizim Atmaca,Som ....gibi silahlar maalesef virgülden sonra etkili olacak şekilde.

Savaşı, Yerli malı, Ekonomi ve Eğitim alanlarına da seferberlik gibi yaymalıyız. Tek silah üretimi ile maalesef  başaramayız.


Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Commander - 29 Eylül 2020, 19:38:36
Maalesef tek sığınamız savunma sanayi. Bu başarıları eğitim sanat ekonomi gibi yerlerde nedense göremiyoruz neden ?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 08 Ekim 2020, 12:33:22
JP Morgan’dan dolar için 4 çarpıcı senaryo: Biden seçilirse…

Bu sabah dolar/TL 7,90, euro/TL 9,30'u aşarak rekor tazelerken, ABD'li dev yatırım bankası JP Morgan'dan TL'yi ilgilendiren çok çarpıcı bir rapor geldi. ABD başkanlık seçimi sonuçları ve sonuçların gelişen ülke para birimlerine etkisi konusunda 4 farklı senaryo hazırlayan banka, Biden'ın başkan seçilmesi durumunda en çok kaybedecek para birimlerinin TL ve Rus Rublesi olacağını öne sürdü.

https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/jp-morgandan-dolar-icin-4-carpici-senaryo-biden-secilirse-6071846/ (https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/jp-morgandan-dolar-icin-4-carpici-senaryo-biden-secilirse-6071846/)

** Ne Aci bir durum. "Kendi para birimimizin deger kaybetmesi veya azacik daha istikrarli seyir edebilmesi , bir baska ulkenin baskanlik secim sonucana gore netlik kazanacagi ongorulmekte. " Para bizim paramiz ama gelecegi baskalirinin elinde" :-[
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 25 Ekim 2020, 23:40:49
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/ElLMh4qW0AAknjL?format=jpg&name=medium)
Milteksan Milli CNC Kontrol Ünitesinin Makina Sanayiine Tanıtımı Yapıldı.

( Milteksan )
youtube.com/watch?v=W5Lz4B2t_LY (http://youtube.com/watch?v=W5Lz4B2t_LY) :)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 22 Aralık 2020, 15:19:18
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/Ep1vlObXUAARBUC?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/temmuz1919/status/1341348534126305280 (https://mobile.twitter.com/temmuz1919/status/1341348534126305280)
https://mobile.twitter.com/ntv/status/1341348898904936448 (https://mobile.twitter.com/ntv/status/1341348898904936448)



Salcomp'tan Türkiye'ye teknoloji yatırımı

Elektrik ve elektronik cihazların yedek parça imalatı üzerine Finlandiya'da kurulan Salcomp, Türkiye'de cep telefonu fabrikası kurmaya hazırlanıyor. Fabrikanın tüm teknik çözümlerini ise Kontrolmatik ve Molen Grup üstelenecek. 2 bin kişiye istihdam yaratması beklenen yatırım için imzalar atıldı.
https://www.dunya.com/sirketler/salcomptan-turkiyeye-teknoloji-yatirimi-haberi-604155 (https://www.dunya.com/sirketler/salcomptan-turkiyeye-teknoloji-yatirimi-haberi-604155)

Oppo ve Samsung Türkiye'de üretime geliyor

Türkiye mobil telefon pazarının iki aktif oyuncusu Türkiye'de üretime başlıyor. Çinli mobil telefon üreticisi Oppo yeni yılın ilk ayında İstanbul ve Kocaeli'de kurulacak tesiste üretime başlamayı planlıyor. Söz konusu yatırımın büyüklüğü 50 milyon dolara yaklaşıyor. Türkiye'de üretime hazırlanan bir diğer üretici Samsung ise ilk etapta alt yüklenici aracılığıyla üretime geçmeyi hedefliyor
https://www.bloomberght.com/oppo-ve-samsung-turkiye-de-uretime-geliyor-2271150 (https://www.bloomberght.com/oppo-ve-samsung-turkiye-de-uretime-geliyor-2271150)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Bukrek - 23 Aralık 2020, 14:12:01
Arkadaşlar bilmediğim için soruyorum, o yüzden şimdiden kusura bakmayın ama merak ettiğim konular şunlar;
1- Bu bulunan Altın rezervi kamuya ait bir şirketin mi yoksa özel bir şirketin ya da iştirakin mi sahasında
2- Eğer bulunan rezerv Özel bir İştirakin sahasındaysa bu durumda bulunan rezervin devletimize ne tür faydası olacak?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Merzifonlu - 23 Aralık 2020, 14:44:01
Arkadaşlar bilmediğim için soruyorum, o yüzden şimdiden kusura bakmayın ama merak ettiğim konular şunlar;
1- Bu bulunan Altın rezervi kamuya ait bir şirketin mi yoksa özel bir şirketin ya da iştirakin mi sahasında
2- Eğer bulunan rezerv Özel bir İştirakin sahasındaysa bu durumda bulunan rezervin devletimize ne tür faydası olacak?

İster kamu isterse özel şirket olsun, yeni getirilen kanunla ilk satınalma hakkı TC devletine ait. Altın da Merkez Bankası için döviz rezervi sayıldığından, temelde döviz kazanıyorsunuz. Faydası petrol veya doğalgaz bulmakla eşdeğerdir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 23 Aralık 2020, 15:14:07
İster kamu isterse özel şirket olsun, yeni getirilen kanunla ilk satınalma hakkı TC devletine ait. Altın da Merkez Bankası için döviz rezervi sayıldığından, temelde döviz kazanıyorsunuz. Faydası petrol veya doğalgaz bulmakla eşdeğerdir.

Sn Merzifonlu Hocam getirilerini guzel ozetlemissiniz, ya goturuler?

Once hep nedense medyamiz guzel ve uzun uzadiya potansiyel olasi rakami telafuz etmekte.
Acliktan bogazi kurumus milletimiz ise ah ne kadar guzel demekte .Kimse su olasi rakamin altina cok ama cok uzun zaman bir daha geri gelmeyecek zararlari alt alta koyup hesabi net olarak gormemizi aklindan gecirmiyor.  Hade maddi kayiplari gectik ya cokuklarimizin gelecegi olan doga cevre  onu nasil telafi edecegiz ?

Butun bunlar bir yana su altin madenin cikartim islemini bakalim hangi dost firma alacak. Ve gercekte de devletin kasasina  ne girecek ;)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Merzifonlu - 23 Aralık 2020, 16:22:53
İşi madencilik olmayan bu kuruluşumuz, altını kendisi çıkartacakmış! Her işin bir uzmanı yolu yordamı vardır, böyle saçmalık mı olur? Türk işi saçmalık olacağa benzer bu işin sonu. Götürü tartışmasında konuşulacak çok şey var da, neyse...

Arkadaş faydası nedir diye sordu, ben de en optimal durumda faydasını izah ettim işte. Ayrıca o şekilde bir rezerv varsa bile 2025 yılından önce kasaya nakit girişi olamaz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 23 Aralık 2020, 17:34:48
Arkadaş faydası nedir diye sordu, ben de en optimal durumda faydasını izah ettim işte. Ayrıca o şekilde bir rezerv varsa bile 2025 yılından önce kasaya nakit girişi olamaz.

Dogrusunu yaptin  ;)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 24 Aralık 2020, 11:07:19
Dogru sekilde isletilip degerlendirilirse dogal olaak faydasi olur...

Sahsen bu gibi dogal kaynaklarin ozel firmalar tarafindan degil (yabanci firmalar tarafindan hic degil), devlet tarafindan dogurdan cikartip degelerndirilmesi taraftariyim..

Doga tahribatina girersek..

Dogal kaynaklari cok zengin olan ve isleten gelismis ulkelerde (Kanada, Avustralya), olagan sartlarda isletmeyi yapan firmalar isletme ruhsati alabilmek icin bir "geri donusum" plani sunarlar. Yani, firma madeni cikarttiktan sonra dogayi 3-5 sene icerisinde orada hic faaliyet yapilmamis gibi eski haline nasil dondurecegini planlar ve bu denetlenir. Firma madeni cikarttiktan sonra bile bu islemleri yerine getirmek sahada ilgili birimleri calismaya devam eder (ornek olarak cukurlari doldurmak, bitki ortusunu ekimi, yeniden toprak olurturmak, gerekiyorsa dereleri islah etmek artik ne gerekiyorsa)
Yerine getirilmedigi takdirde fahis cezalar (para cezasi, ruhsat iptali, bir daha ruhsat alamama, firma yoneticilerine cezai yapitirimlar gibi) uygulanir.

Belki seyredenleriniz vardir, Discovery Channel'de "Altin Pesinde" diye bir program var, orada birkac sefer bunlardan bahsedilir ve denetleyen kurumlar teftise geldiginde, madencilerin hepsinin kalbine iner korkudan..

Uzun lafin kisasi, gerektigi gibi denetlenir ve yapilirsa dogaya zarari en aza iner..Eminim ki  bunu yapabilecek altyapi ve bilgi birikimi bizde de mevcuttur..


Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 24 Aralık 2020, 12:14:07

Dogru sekilde isletilip degerlendirilirse dogal olaak faydasi olur...
Uzun lafin kisasi, gerektigi gibi denetlenir ve yapilirsa dogaya zarari en aza iner..Eminim ki  bunu yapabilecek altyapi ve bilgi birikimi bizde de mevcuttur..

Sn Gökbörü konuyu guzelce acmis ve belirtmis oldugu noktalar da dogru oldugu kanisindayim.

** Peki bizim yanlis yapmakta israr ettigimiz ,veya eksik biraktigimiz nelerdir ki Sn Gökbörü nun dediklerinin hepsini TV lerdeki dokumenterlerde pek guzel gore biliyoruz ,ama ulkemizdeki uygulamalarda bu izlediklerimizin benzerlerini yanindan dahi gecmiyoruz . Iste  problemlerin cevabini burada aramamiz gerek diye dusunuyorum?  ;)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Merzifonlu - 24 Aralık 2020, 20:55:11
Kuvvetler ayrımının olmadığı, hesap vermeyen ve şeffaflıktan uzak bir devlet, neyi doğru yapacak da maden çıkartacak?
Çapsız ve de hırsız siyasilerin yağmasına zemin hazırlar öyle bir devlet aygıtı.

Her işin usulü, yolu yordamı ve uzmanlığı vardır. Devletlerin uzmanlığı da idareciliktir, üretim değildir... Devlet doğru üretim yapsa, MKEK'ten şikayet etmezdik. Bu nedenle, herkes işini yapsın.

Bu devlet fetişizminden vazgeçelim. Devlet fetişizmi, siyaset sınıfına gereğinden fazla güç aktarmaktan başka bir sonuç doğurmaz. Ve İngiliz Tarihçi Lord Acton'un dediği gibi: Güç yozlaştırır!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 24 Aralık 2020, 22:03:02
Antisthenes bir gün Atinalılara şöyle seslenmiş:
— Ey Atinalılar, hiç vakit kaybetmeden bütün eşeklerin at olduğunu ilan edelim...
Kalabalık biraz hayret, biraz merakla sormuş:
— Peki bunun ne yararı olacak?
— Hiç değilse eşekler tarafından idare edilmek utancından kurtulmuş oluruz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 24 Aralık 2020, 22:33:40
Kuvvetler ayrımının olmadığı, hesap vermeyen ve şeffaflıktan uzak bir devlet, neyi doğru yapacak da maden çıkartacak?
Çapsız ve de hırsız siyasilerin yağmasına zemin hazırlar öyle bir devlet aygıtı.

Mesele maden çıkartmak değil ki! mesele çıkartılan madenin nerelere, kimlere peşkeş çekildiğidir. Devletin yeraltı ve yerüstü kaynakları göz göre göre yağmalandığı için maden çıkartılmasına da işletilmesine de karşıyım. Allah' a dua ediyoruz yahu... İnşallah maden bulunmaz, inşallah bulunan madenler işletilemez diye. Çünkü biliyoruz ki, alanın bulanın elinde kalacak; yağmalanacak, talan edilecek, peşkeş çekilecek!

Halbuki değerli maden yatakları ahlaklı insanlar marifetiyle çıkartılıyor olsaydı; memleketin kalkınmasına, halkın refahına doğrudan katkısı olacaktı. Oysaki mevcut durumda, bulunan maden yatakları özel sektöre devrediliyor; onlar da eti benim kemiği senin mantığıyla ülke kaynaklarını yağmalıyor. Devlet ise buna göz yumuyor. Çünkü çürüme o raddeye ulaştı ki, bürokrasi özel sektörle bir olup ülkeyi yağmalamaya başladı.

Merak edilen konu şu;

Türklerde yağma kültürünün bu kadar yaygın olmasının nedeni nedir? Göçebe kültürüyle bir alakası olabilir mi?

Eski Türklerde Kaan' lar, yılın belli dönemlerinde evinin-otağının yağmalanmasına izin verir miş! Acaba bu kültür halen devam mı ediyor? Acaba ''Devlet malı deniz, yemeyen domuz!'' anlayışı buradan mı geliyor?  Fakat şunu da biliyoruz ki; Cengiz Han döneminde hırsızlık yapanları çok acılı bir ölüm bekliyordu. Eriyik hale getirilmiş altın, hırsızlık yapan kişinin ağzına boşaltılıyor muş! Demek ki göçebe kültürüyle yetişmiş halklar için her iki uçtan örnekler görmek de mümkündür. Yağmaya izin veren kültür, yeri geldiği zaman yağma yapana en acımasız cezaları verebiliyordu.

Görünen o ki, hali hazırda yağmaya izin verilme dönemini yaşıyoruz. Fakat bu dönem geçicidir... töre gereği, eriyik altının hırsızların boğazına damlatıldığı dönemi görme ihtimali de vardır. Öyle ya! Madem ki Türk' üz.... O nedenle hırsızların, hırsızlık yaparken iki kere düşünmesi gerektiğini hatırlamaları gerekiyor.

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 25 Aralık 2020, 12:35:25
Alıntı
Dışişleri: Birleşik Krallık ile ülkemiz arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmasına yönelik hazırlıklar  son aşamasına gelmiştir.
https://mobile.twitter.com/pagrup/status/1342371245069889548
https://mobile.twitter.com/temmuz1919/status/1342371750827479040
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 25 Aralık 2020, 13:14:48
KKTC’ye aktarılan kaynak, İstanbul’a ayrılan kaynağın yaklaşık iki katı.

İstanbul Kalkınma Ajansı, 2021 yılı Destek Programı kapsamında toplamda 458 milyon TL kaynağı İstanbul’a aktardı, KKTC’ye ise Başbakan Ersan Saner’in son Ankara ziyaretinin ardından 890 milyon TL kaynak aktarıldı.

https://www.kibrisgazetesi.com/ekonomi/kktcye-aktarilan-kaynak-istanbula-ayrilan-kaynagin-yaklasik-h102255.html (https://www.kibrisgazetesi.com/ekonomi/kktcye-aktarilan-kaynak-istanbula-ayrilan-kaynagin-yaklasik-h102255.html)

** Ne diyecegimi bilemiyorum.Ama kesin olan kantarin topuzu kacmis.
 Bir kefede memleketim KKTC. Diger kefede ise KKTC nufusunun yaklasik 40 kati olan kocaman mega sehir Istanbul.

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 28 Aralık 2020, 15:29:09
Alıntı
Oppo ve Samsung'un ardından Güney Koreli LG ile Çinli TCL de Türkiye'ye geliyor.
(https://pbs.twimg.com/media/EqPI0uIXYAAX6f3?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/UretimYerli/status/1343137930961973248
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 29 Aralık 2020, 22:13:49
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/card_img/1343905791921836032/7ujfVdv6?format=jpg&name=medium)
İngiltere Savunma Bakanlığı yetkilileri, son dönemdeki çatışmalarda (Karabağ, Libya, Suriye) Türk SİHA'larının etkinliğini örnek göstererek daha ucuza üretilen SİHA'lardan satın almak istediklerini bildirmiş.
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1343981993802010630


İngiltere ve Türkiye arasında serbest ticaret anlaşması (STA) için imzalar atıldı.
Taraflar olarak 'tarifesiz' STA hedeflemiştik, bu gerçekleşti. Anlaşma, tüm sanayi ve tarım ürünlerini içeriyor.
(https://pbs.twimg.com/media/EqZ9UPJXIAAC66r?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1343899370127822850


Ukrayna'nın Ekonomi Bakan yardımcısı Türkiye ile serbest ticaret anlaşması imzalamaya yakın olduklarını duyurdu.
https://dailysabah.com/business/econo
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 23 Ocak 2021, 15:53:28
Alıntı
youtu.be/agkex2NEhgY (http://youtu.be/agkex2NEhgY)youtu.be/BdOT7EwSq8E (http://youtu.be/BdOT7EwSq8E)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 20 Mart 2021, 01:31:24
Alıntı
Etiyopya ile Türkiye arasındaki ilişki en iyi seviyede.

Etiyopya, Türkiye'ye tarım ürünleri ihraç ederken, Türkiye Etiyopya'ya makine, çelik ve demir ihraç etmektedir.

Türkiye, 200 firma 2,5 milyar $ yatırım yaparak 25 bin Etiyopyalıya iş imkanı oluşturdu.

-All Africa
https://mobile.twitter.com/5inan_
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Merzifonlu - 20 Mart 2021, 02:29:58
Merkez bankası başkanı uçuruldu. Yine yeniden.  ;)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 20 Mart 2021, 04:44:32
Merkez baskanin gorevden alinmasi sonrasinda ,hafta basi piyasalarin acilmasi ile yabanci para birimleri de ucusa gecer." Sozumu dinlemeyip Faizi citasini surekli artirirsan ucarsin sn baskan ;)"
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Merzifonlu - 20 Mart 2021, 10:02:33
Merkez baskanin gorevden alinmasi sonrasinda ,hafta basi piyasalarin acilmasi ile yabanci para birimleri de ucusa gecer." Sozumu dinlemeyip Faizi citasini surekli artirirsan ucarsin sn baskan ;)"

Pazartesi uçamaz, bence o gün fiyatı baskılarlar. Ama 1-2 hafta içinde 8-9 TL gayet olasıdır. Hükumet seçime gidiyor bence. Ağustos'un sonu gibi genel seçim olur diye tahmin ediyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 20 Mart 2021, 10:53:03
Merkez baskanin gorevden alinmasi sonrasinda ,hafta basi piyasalarin acilmasi ile yabanci para birimleri de ucusa gecer." Sozumu dinlemeyip Faizi citasini surekli artirirsan ucarsin sn baskan ;)"

Pazartesi uçamaz, bence o gün fiyatı baskılarlar. Ama 1-2 hafta içinde 8-9 TL gayet olasıdır. Hükumet seçime gidiyor bence. Ağustos'un sonu gibi genel seçim olur diye tahmin ediyorum.

Onumuzde secim oldugu konusunda size katiliyorum. Parti kapatma  calismalarinin ve zamanlasinin da bununla direk ilgili oldugunu dusunuyorum. Doviz piyasasi ,ve uluslar arasi piyasalar Merkez bankasi baskanin alasagi edilmesini Merkez bankasina yonelik mudahale sayip dovizin fitilinin tekrardan ateslenmesi ile dovizin dalgalanmaya girecegine inaniyorum .Parti kapatma konusunda sadece ekonomik degil siyasi dalgalanmalara neden olacagi kesin. Boyle bir durumda da Turkiye ekonomisinin terbulans suresi de uzayacak. Ulkemiz genelinde agirlikli olarak kullanilan Cin asisi ve Covid salgini .Yakinda ulkemizde baslayacak olan Turizim sezonu onune de AB tarafindan tas konmakta."Yani bu pazardan da parali olan Turist payini pek alamayacagiz"

Ulke ekonomimiz uzunca bir sureden buyana darbogaz icerisinde . Hukumetin ve merkez bankasinin elinde makyaj yapmaya dahi pek yeterli enstrumani kalmadi. Issizlik saklanamayacak boyutlara coktan ulasmis.
Uzun yillardir iktidarda kalmis hukumetin yipranmisligi yaninda, CB siteminin getirmis oldugu sikintilar da goz onune alindigi zaman  iktidari olusturan siyasi partiler mevcut oy dagilimini kendi lehine cevirip sonrasinda secim hazirliginda olduklari goruluyor. "Iktidarin mevcut durumu ic acici durmamakle birlikte, alternatif  muhalefetinki de pek guven verecek bir durumda gorunmuyor . " Umutsuzluk degil ama ulkemizin bu basarisizliklari , hedeflemis oldugumuz cagdas ulkeler arasina katilmamizi geciktirdigi kadar ,isimizi de zorlastiriyor"
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Partikül - 20 Mart 2021, 15:55:52

Pazartesi uçamaz, bence o gün fiyatı baskılarlar. Ama 1-2 hafta içinde 8-9 TL gayet olasıdır. Hükumet seçime gidiyor bence. Ağustos'un sonu gibi genel seçim olur diye tahmin ediyorum.

Yalnız hükümeti genel seçim değil, iç karışıklık ortamı kurtarır. Seçime gitse kaybedecek, bu belli bir şey yani! niye seçime gitsin ki? Süreci analiz ettiğimizde; önce devlet madalyasından Atatürk sulietini çıkarttılar, ardından bir gece yarısı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesini iptal ettiler. İmzalayan kendileri, iptal eden kendileri..! Sonra Merkez Bankası Başkanını görevden aldılar... iki ay önce göreve atayan kendileri, görevden alan kendileri falan! Keyfi bir yönetim halidir sürüp gidiyor.

Keşke şöyle ''Gezi Parkı Olayları gibi bir olay çıksa da..! diye içlerinden geçirdiklerini duyar gibiyim. Madalyadan Atatürk figürünü niye çıkartıyorsun arkadaş! Milletin sinir uçlarına dokunarak hadise çıkartmaya yönelik bir hamle yaptıklarını değerlendiriyorum. Aksi halde memleketi idare edemiyorlar.. İlla bir iç huzursuzluk ortamı yaratılması gerekiyor. Mevcut şekilde iktidarlarını daim etmeleri mümkün değildir. Vatandaşların sakin, sabırlı ve itidalli davranması gerekiyor. Şu aşamada her türlü kışkırtmaya rağmen ''LA HAVLE VELA KUVVETE İLLA BİLLAHİL ALİYYİL AZİM'' demek en doğru yol olsa gerek!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 20 Mart 2021, 17:10:31
Yol yaptılar , fakiri-fukarayı-engelliyi-göçeni maaşa bağladılar ,hastane ,stad ,toki vb. yaptılar... Çok güzel hizmetler bunlar...

Peki diğerleri neden bunları yapmadı-yapamadı? Çünkü para yoktu....

Peki bunlar nasıl yaptı? Parayı buldular da yaptılar...Parayı da 80 senede devletin sahip olduğu bütün kit'leri , fabrikaları satarak buldular...

Artık satacak birşey kalmadı , vergilere yüklendiler...100 liralık arabayı 300'e satıyorlar aradaki devlete vergi ...vs...vs...vs...

Satacak mal , deniz kalmadı... Yapısal reform şart....
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 20 Mart 2021, 19:41:34
Iktidar acisindan secime gitmenin mantigi anlamiyorum..

Korona asisi yayginlasip, ekonomi biraz toparlasa o zaman secime gitmek mantikli olmaz mi?

En azindan hafif bir duzelme bile "bakin biz duzelttik" deme sansini vermez mi? Birde 3-5 taviz vererek sikintili olunan ulkelerle iliskiler rayina oturdumu tamam (taviz verilmemeli bence o ayri konu)

Bu sene secime gidilse, ne elde edilecek ?

Benim kafam almadi..
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 20 Mart 2021, 21:09:51
Yol yaptılar , fakiri-fukarayı-engelliyi-göçeni maaşa bağladılar ,hastane ,stad ,toki vb. yaptılar... Çok güzel hizmetler bunlar...

Peki diğerleri neden bunları yapmadı-yapamadı? Çünkü para yoktu....

Peki bunlar nasıl yaptı? Parayı buldular da yaptılar...Parayı da 80 senede devletin sahip olduğu bütün kit'leri , fabrikaları satarak buldular...

Artık satacak birşey kalmadı , vergilere yüklendiler...100 liralık arabayı 300'e satıyorlar aradaki devlete vergi ...vs...vs...vs...

Satacak mal , deniz kalmadı... Yapısal reform şart....


Bu yorum bir ironi miydi. Ciddiyeti ve espri bazen ayırt edemediğim günler oluyor da....
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 20 Mart 2021, 21:13:00
Iktidar acisindan secime gitmenin mantigi anlamiyorum..

Bu sene secime gidilse, ne elde edilecek ?

Benim kafam almadi..

Ben kisisel gorusumu paylasayim belki yardimci olur Sn Gökbörü ;)

"Iktidar acisindan secime gitmenin mantigi anlamiyorum" 
Gelecek secim normal sartlar altinda HAZ 2023.  Bu tarihe kadar mevcut iktidarin bu sekilde iktidarda kalabilmesi oldukca zor. Zor  derken  muhalefet baskisindan bahsetmiyorum. Baski derken kastim Ekonominin icerisinde bulundugu zorluk, Issizlik,Siyasal durum , dis baskilar.

Yani hukumet mutlak surrette mevcut durumdan cikis yolu bulmasi lazim.
Cikis yolu iki sekilde gerceklesebilir. Birincisi gerekli duzenlemeler ve calismalar tamalandiktan sonra iktidarin erken secim karari almasi. Ikinci yol ise iktidarin mevcut sekilde reformlar ile durumdan kurtulabilmesidir. Ikinci yol icin  yani Reform yapabilmek icin hukumetin kan degisimi yaninda radikal cozumler uygulamasi gerekmektedir ki bunu da 2023  secim arifesinde yapmaz cunku uygulanmasi gereken ilac acidir.

Bu sene secime gidilse, ne elde edilecek ?
Iktidarin planlamis oldugu bir erken secim sonunda, 2023 yili yani ulkemizin kurulusunun 100 yilinda iktidar olarak adini tarihimize yazdirmis olur.2023 de yeni umutlarin dagitimi yaninda ,iktidarin daha onceki donemlerde basaramadigi ana hedefleri neler kalmis  ise onlari yapabilmenin onunu acmis olur.

Sahsen yapilacak bir sonraki secimin de kazananin yine mevcut iktidar olacagini dusunuyorum. Niye derseniz ulkemizde oy vereneler kendilerine yakin gordukleri partiye gore oy vermekteler de ondan yani aynen football takimi tutan tarftar misali yapilan icraat veya basari basarisizlik birincil kriter degil.



 


Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 20 Mart 2021, 21:53:20
Yol yaptılar , fakiri-fukarayı-engelliyi-göçeni maaşa bağladılar ,hastane ,stad ,toki vb. yaptılar... Çok güzel hizmetler bunlar...

Peki diğerleri neden bunları yapmadı-yapamadı? Çünkü para yoktu....

Peki bunlar nasıl yaptı? Parayı buldular da yaptılar...Parayı da 80 senede devletin sahip olduğu bütün kit'leri , fabrikaları satarak buldular...

Artık satacak birşey kalmadı , vergilere yüklendiler...100 liralık arabayı 300'e satıyorlar aradaki devlete vergi ...vs...vs...vs...

Satacak mal , deniz kalmadı... Yapısal reform şart....


Bu yorum bir ironi miydi. Ciddiyeti ve espri bazen ayırt edemediğim günler oluyor da....

😏😏😏😏😏
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Alpars - 21 Mart 2021, 00:24:49
Metin hocam, neye kime göre başarı yada başarısızlık.

Sizin başarı kriterinizle başkasının başarı kriteri farklıdır.

Ben bu futbol takımı tutar gibi oy verme deyimine katılmıyorum. Aksine milletimiz gayet kendi kriterine göre tartarak  oy veriyor.

Bu kriter kimine göre iş, kimine göre ihale, kimine göre de yardım. Herkes ihtiyacına göre oy veriyor.

İhtiyaç hiyerarşsine baktığınızda, milletin çoğu geliri az insanlar olduğundan, ilk kriter güvenlik, daha sonra karın tokluğu.

Böyle olunca da, insanlar önce ülke güvenliği daha sonra ise tokluk diyor. Tok olanlar da keyif arıyor.

Yani gayet mantıksal bir işleyiş var.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: korsan - 25 Haziran 2021, 12:55:36
"5 şehir hastanesini işleten Rönesans şirketini sattı. Rekabet Kurumu, Danimarkalı ISS Facilities'e hisselerin devrini Perşembe günü onayladı.
Adana, Yozgat, Elazığ, Bursa ile İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura şehir hastanelerini işleten Rönesans Holding bu hastaneleri Sağlık Bakanlığı ile Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle inşa etmişti.
Rekabet Kurumu, Perşembe günü söz konusu devir işlemini onayladığını duyurdu.
Rekabet Kurumu'ndan yapılan açıklamada, “Rönesans Sağlık Yatırım Anonim Şirketi ve Şam Yapı Anonim Şirketi elinde bulunan Rönesans İşletme Hizmetleri Danışmanlığı AŞ nezdindeki hisselerin yaklaşık %100'ünün ISS Tesis Yönetim Hizmetleri AŞ tarafından devralınması işlemine ilişkin olarak da Rekabet Kurulu 17.06.2021 tarih ve 21-31/401-203 sayı ile ilgili işleme izin vermiştir.” denildi."


https://haber.sol.org.tr/haber/5-sehir-hastanesi-danimarkali-patronlara-emanet-307862

BMC   ile birlikte ikinci el değiştirme sanırım.
bakalım nereye gidecek bu işler?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: korsan - 01 Ekim 2021, 12:28:57
Stapway  güncel fiyatı:

https://www.dacia.com.tr/modeller/yeni-sandero-stepway.html (https://www.dacia.com.tr/modeller/yeni-sandero-stepway.html)

stepway Şubat fiyat listesi:

https://tr.motor1.com/news/488584/2021-dacia-sandero-stepway-turkiye/ (https://tr.motor1.com/news/488584/2021-dacia-sandero-stepway-turkiye/)

memlekete acilen kurdan çok etkilenmeyecek düzeyde  yerli,  benzinli veya dizel bir tomofil gerekiyor.

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 01 Ekim 2021, 13:10:11
Sayın Korsanın ihracını öneriyorum
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: korsan - 02 Ekim 2021, 14:38:45
ilginç bilgiler var.

"Amerika Birleşik Devletleri’ne 2020 yılı Eylül ayından sektör ihracatı 62 milyon 45 bin dolar olarak gerçekleşmişti. Sektör ihracatı önceki yılın aynı dönemine göre %30 artış göstererek 80 milyon 687 bin dolar olarak gerçekleşti. 2021 yılının ilk dokuz ayında ise sektör tarafından ABD’ye, önceki yılının aynı dönemine (530 milyon 677 bin dolar idi) kıyasla %53,9 artışla, toplamda 816 milyon 596 bin dolar ihracat gerçekleştirildi."


Çin’e 31 milyon 177 bin dolar,
Hindistan’a 24 milyon 500 bin dolar,
Rusya Federasyonu’na 16 milyon 571 bin dolar,
---
Pakistan’a 8 milyon 443 bin dolar,



https://www.defenceturk.net/turk-savunma-ve-havacilik-sanayii-ihracati-2-milyar-dolari-asti (https://www.defenceturk.net/turk-savunma-ve-havacilik-sanayii-ihracati-2-milyar-dolari-asti)

Amerika ile ticaret net  bir şekilde artıyor, asıl ilginciyse istikrarlı bir artış gibi.
ABD ve diğer batılı ülkelerle olan ticarette tabiki ofset  etkisi  vardır.
orada  mesela Almanya ile olan ticareti ofsete bağlıyorum;  ama mesela Rusya ile  de minik bir ticaret var.


Hindistan ve Çin de ilginç,  asıl ilginciyse  Pakistan'a ihracatın bu üç ülkeden geride kalması.

diğer husus ise Rusya, Çin, Hindistan ve Pakistan'a yapılan ihracatın tamamı ABD'yi bırak bir Almanya kadar bile olamamış bu kadar gayrete, Asya kıtasını tanıtma faliyetlerine rağmen.


Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 17 Aralık 2021, 13:40:26
Son dönemde dövizde müthiş bir artış var bildiğinize üzere. Bunun nedeni sadece Merkez Bankasının faiz indirimi midir? Ekonomik kriterler yıllardır benzer seviyelerdeyken birden bu kadar artışın nedenleri nedir? Bütün sistemi bir arada tutan bir vida çıkarıldı sanki! Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar açıklayabilir mi?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 17 Aralık 2021, 14:14:10
Son dönemde dövizde müthiş bir artış var bildiğinize üzere. Bunun nedeni sadece Merkez Bankasının faiz indirimi midir? Ekonomik kriterler yıllardır benzer seviyelerdeyken birden bu kadar artışın nedenleri nedir? Bütün sistemi bir arada tutan bir vida çıkarıldı sanki! Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar açıklayabilir mi?

Ekonomi alanim degil ama tahminimce;

1- Karar vericilerin bilinen ve kabul gormus ekonomik teorileri biraktiklari izlenimi vermeleri nedeniyle olusan bir guvensizlik
2- TL'deki deger kaybinin ve enflasyonun artmaya devam edecegi beklentisiyle alim gucunu korumak amaciyla herkesin dovize yonelmesi
3 - Yukaridaki maddelerin olusturdugu bir ortamda, spekulasyona cok acik bir ortam olustugu icin spekulatif hamlelerde bulunan yurtdisindaki fonlar, oyuncular
4- Turk ekonomisinin, on yillardir gelmekte olan yapisal sorunlari : Uretimde Disa asiri bagimlilik, yuksek borc, yanlis yatirimlar, dis ticaret acigi vs.

Yapmak istedikleriniz dogru olsa bile kullanacaginiz yontemlerinde dogru olmasi lazim ki sonuc istediginiz gibi olsun.

Ekonomide hesap kitap teori kadar psikoloji ve beklenti yonetimide cok onemli..



Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: korsan - 17 Aralık 2021, 14:25:36
kendi düşüncemi  özetleyeyim.

Derviş planı,  belirli bir dönemi kapsayan bir plandı ve beş altı yıl önce bitti.
gece eleştirildi,  sabah harfiyen uygulandı;   ama faydalı oldu,  ön görüleri büyük oranda tuttu.

"muhalefetin bence en büyük başarısızlığı,  bunu doğru düzgün anlatamamaktır"

bizim beş altı yıl önce yeni bir plan yapmamız gerekiyordu.

plan,
plan,
plan.

bitmiş olan planı uzatma planları değil,  yeni dönemi anlayıp,  buna göre hazırlanmış yeni bir plan.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: fırtına06 - 17 Aralık 2021, 19:31:17
Şu 1-2 senelik zamanda kaç adet Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı yetkilisi değişti artık saymaktan vazgeçtim. Ekonominin ve bağımsız kurumların ayarlarıyla bu kadar oynarsan yabancı yatırımcı ve kendi halkın sana nasıl güvenecek? Halkın şu anda bankalarda yanlış hatırlamıyorsam 252 milyar dolar dövizi var başka bir şey yazmaya gerek yok herhalde.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 17 Aralık 2021, 20:07:24
Şu 1-2 senelik zamanda kaç adet Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı yetkilisi değişti artık saymaktan vazgeçtim. Ekonominin ve bağımsız kurumların ayarlarıyla bu kadar oynarsan yabancı yatırımcı ve kendi halkın sana nasıl güvenecek? Halkın şu anda bankalarda yanlış hatırlamıyorsam 252 milyar dolar dövizi var başka bir şey yazmaya gerek yok herhalde.

Hocam beceremedik olmadı; düşündüğümüz gerçekleşmedi vs dersin eyvallah. Ama parasını dolarda tutan haindir derken ülkendeki köprü otoyol havalimanı vb ihaleleri TL değil de Dolar üzerinden yapmazsın ama yaa

Ekonominin böyle olacağını ben aylar önceden gördüm yazmışımdır. Çoğu aklı selim insan da öyle. Bu bekleniyordu.

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 17 Aralık 2021, 20:51:06
Bu konuda cok sey yazmak isterim ancak icimden gelmiyor .

Hele su sabahtan aksama tv lerde bizlere halen pembe hayeller satmaya calisan satilmis bezirgan takimini gordukce resmen icim karariyor. >:(
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 17 Aralık 2021, 21:24:09
Dikkat ederseniz pandemi , Çin-ABD çekişmesi nedeniyle uluslararası sermaye yeni üretim üsleri aramakta....

Navlun maliyetlerindeki artış (Kovid-19 öncesi, bir konteynerin Şanghay'dan Los Angeles'a nakliyesinin maliyeti yaklaşık 1.600 dolardı. Bugün, aynı rotada navlun için ödenecek fatura tutarı, tam 20 bin dolar.) ve son olarak enerji krizinin yarattığı maliyet artışları karşısında Batılı ülkelerin, Çin'den tedarik stratejilerini gözden geçiriyor.

Ayrıca Çin , Dünya'nın ucuz işgücü pazarı olduğu bu  süreçte o kadar çok para kazandı ki artık üretimini yaptığı  dünya devlerinin ürünlerini (cep telefonu,elektronik ürünler vb)  kendi yarattığı teknoloji-markalarla üreterek pazarlarını bile ele geçirdi...(Huawei,Xiaomi vb.)Yani Dünya devleri için artık Asya pazarı cazip olmaktan çıktı , Çünkü Çinli firmalar hegomonya kurdu bu piyasalarda...

Sonuç itibarıyla artık birçok Avrupalı ve Amerikalı şirket, Çin’de üretimi ya da Çin’den tedarik seçeneğini ciddi şekilde sorguluyor.

Şimdi bu aşamada bizimkiler ülkeye bu uluslararası firmaları Türkiye'ye çekebilmek için -Çin'in Dünya devi olmasının ilk dönem en önemli nedeni olan üretim maliyetlerinin düşüklüğünü- gerçekleştirmek için dövizin yükselmesine  , ülke parasının değerinin düşerek ucuz işgücü olan yeni bir Vietnam-Çin yaratmayı planlıyorlar...
Bu uluslararası firmaları çekebilmek için yaptıkları ilk plan...

İkincisi ; Döviz kuru yükselir ise ülkenin parası değer kaybederse diğer ülkelerin para birimlerinin değeri artar. Böylece parasının değeri yükselen ülkeler (Zengin ülkeleri geçtim Bulgaristan vb. ülkeler bile) ucuz mal olan Türkiye'den mal almak için sıraya girerler...
Yerli firmaların ihracatı artar...

Sonuç ; bizimkiler ucuz işgücü (ulusal paranın değerini düşürüp sömürülmeye hazır bir kitle yaratmak)  ve teşviklerle  "dini , milleti olmaz dedikleri parayı" kazanmaya çalışıyorlar...

Ama Türk milleti bir sömürü düzeni yaratmayı amaçlayan bu güruha gereken cevabı sandıkta verecektir...




Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 19 Aralık 2021, 15:23:59
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=kLbKN9yJEUE#)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 23 Aralık 2021, 15:05:26
Alıntı
Pakistan-İran-Türkiye yük treni seferleri başladı.
(https://pbs.twimg.com/media/FHSPNqJXIAcAODQ?format=jpg&name=medium)
Pakistan'ın başkenti İslamabad'dan başlayan, İran'ın başkenti Tahran'dan geçen ve İstanbul'da son bulan yük treni seferleri başladı.

Hat toplam 6543 km uzunluğunda. Şu anda bir sefer 10-14 günde tamamlanıyor.

Yapılacak iyileştirmeler ile yolculuk süresi 3 güne düşürülebilecek.

Yük treni seferi Pakistan-İstanbul arasındaki deniz yolculuğuna göre %50 daha uygun maliyete sahip.

Proje Pakistan'daki gecikmeler sebebiyle 2011'de durmuştu.

Hatta yolcu treni seferleri de başlatılacak.
(https://pbs.twimg.com/media/FHSPJskXwAgY9x5?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/mavivatannet
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 23 Aralık 2021, 18:45:17
Orient Express gibi müthiş bir proje olur...Çok talep olur....
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 24 Aralık 2021, 12:18:58
Dikkat ederseniz pandemi , Çin-ABD çekişmesi nedeniyle uluslararası sermaye yeni üretim üsleri aramakta....

Navlun maliyetlerindeki artış (Kovid-19 öncesi, bir konteynerin Şanghay'dan Los Angeles'a nakliyesinin maliyeti yaklaşık 1.600 dolardı. Bugün, aynı rotada navlun için ödenecek fatura tutarı, tam 20 bin dolar.) ve son olarak enerji krizinin yarattığı maliyet artışları karşısında Batılı ülkelerin, Çin'den tedarik stratejilerini gözden geçiriyor.

Ayrıca Çin , Dünya'nın ucuz işgücü pazarı olduğu bu  süreçte o kadar çok para kazandı ki artık üretimini yaptığı  dünya devlerinin ürünlerini (cep telefonu,elektronik ürünler vb)  kendi yarattığı teknoloji-markalarla üreterek pazarlarını bile ele geçirdi...(Huawei,Xiaomi vb.)Yani Dünya devleri için artık Asya pazarı cazip olmaktan çıktı , Çünkü Çinli firmalar hegomonya kurdu bu piyasalarda...

Sonuç itibarıyla artık birçok Avrupalı ve Amerikalı şirket, Çin’de üretimi ya da Çin’den tedarik seçeneğini ciddi şekilde sorguluyor.

Şimdi bu aşamada bizimkiler ülkeye bu uluslararası firmaları Türkiye'ye çekebilmek için -Çin'in Dünya devi olmasının ilk dönem en önemli nedeni olan üretim maliyetlerinin düşüklüğünü- gerçekleştirmek için dövizin yükselmesine  , ülke parasının değerinin düşerek ucuz işgücü olan yeni bir Vietnam-Çin yaratmayı planlıyorlar...
Bu uluslararası firmaları çekebilmek için yaptıkları ilk plan...

İkincisi ; Döviz kuru yükselir ise ülkenin parası değer kaybederse diğer ülkelerin para birimlerinin değeri artar. Böylece parasının değeri yükselen ülkeler (Zengin ülkeleri geçtim Bulgaristan vb. ülkeler bile) ucuz mal olan Türkiye'den mal almak için sıraya girerler...
Yerli firmaların ihracatı artar...

Sonuç ; bizimkiler ucuz işgücü (ulusal paranın değerini düşürüp sömürülmeye hazır bir kitle yaratmak)  ve teşviklerle  "dini , milleti olmaz dedikleri parayı" kazanmaya çalışıyorlar...

Ama Türk milleti bir sömürü düzeni yaratmayı amaçlayan bu güruha gereken cevabı sandıkta verecektir...


Uretime, ihracata, yerli ve milli markalara dayali bir ekonomi modeli dogru yaklasim

"Cin modeline" benzer bir model uygulanmak isteniyor mu emin degilim ama basinda "Cin modeli" nin ne demek oldugunu tam anlamiyla bilenlerin cok az olduguna eminim ..

"5. Nesil radar gorunmeyen F-16" gibi bir "Cin modeli" tartismasi yapiyor basin ..:)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: comanchee - 24 Aralık 2021, 15:21:48
Kasım 2021 MGK Toplantısı açıklaması 2. madde kusura bakmayın kendi sitelerinden kopyaladım büyük punto kullanmışlar.

2. TÜRKİYE’NİN İNŞA ETTİĞİ SAĞLAM ALTYAPI ÜZERİNDE, HEDEFLERİNE UYGUN ŞEKİLDE YATIRIM, ÜRETİM, İSTİHDAM VE İHRACAT ODAKLI EKONOMİ POLİTİKALARINI HAYATA GEÇİRME SÜRECİNDE KARŞILAŞTIĞI VE KARŞILAŞABİLECEĞİ SINAMALAR İLE TEHDİTLER DEĞERLENDİRİLMİŞ, CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA HER ALANDA OLDUĞU GİBİ İKTİSADİ OLARAK DA GÜÇLÜ ŞEKİLDE ULAŞMA KARARLILIĞI TEYİT EDİLMİŞTİR.

Türkiye ne zaman daralsa faiz arttırıp sıcak para toplamıştır genel iktisat ilmi kuralları ışığında. Sıcak para acı biber gibidir, yemesi keyifli lakin nihai aşamada......Sırf bu madde üzerine sayfalarca yorum yapılabilir. Buradaki sağlam alt yapı vurgusu hep küçümsenmiştir. Osmangazi-YSS ve 18 Mart Köprüsü, Marmara ring hattı, marmaraydan yük treni seferleri, duble yollar, demiryollarının rehabilitasyonu ges,hes ve resler ile nes yapımı vs.vs. Betona gömülen paranın artık kazanca dönüşme  vakti geldi diyor devlet. Bunlar şu ana kadar enerji yatırımları hariç hep milli gelire katkısı göreceli olan harcamalardı
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 24 Aralık 2021, 15:42:25
Dikkat ederseniz pandemi , Çin-ABD çekişmesi nedeniyle uluslararası sermaye yeni üretim üsleri aramakta....

Navlun maliyetlerindeki artış (Kovid-19 öncesi, bir konteynerin Şanghay'dan Los Angeles'a nakliyesinin maliyeti yaklaşık 1.600 dolardı. Bugün, aynı rotada navlun için ödenecek fatura tutarı, tam 20 bin dolar.) ve son olarak enerji krizinin yarattığı maliyet artışları karşısında Batılı ülkelerin, Çin'den tedarik stratejilerini gözden geçiriyor.

Ayrıca Çin , Dünya'nın ucuz işgücü pazarı olduğu bu  süreçte o kadar çok para kazandı ki artık üretimini yaptığı  dünya devlerinin ürünlerini (cep telefonu,elektronik ürünler vb)  kendi yarattığı teknoloji-markalarla üreterek pazarlarını bile ele geçirdi...(Huawei,Xiaomi vb.)Yani Dünya devleri için artık Asya pazarı cazip olmaktan çıktı , Çünkü Çinli firmalar hegomonya kurdu bu piyasalarda...

Sonuç itibarıyla artık birçok Avrupalı ve Amerikalı şirket, Çin’de üretimi ya da Çin’den tedarik seçeneğini ciddi şekilde sorguluyor.

Şimdi bu aşamada bizimkiler ülkeye bu uluslararası firmaları Türkiye'ye çekebilmek için -Çin'in Dünya devi olmasının ilk dönem en önemli nedeni olan üretim maliyetlerinin düşüklüğünü- gerçekleştirmek için dövizin yükselmesine  , ülke parasının değerinin düşerek ucuz işgücü olan yeni bir Vietnam-Çin yaratmayı planlıyorlar...
Bu uluslararası firmaları çekebilmek için yaptıkları ilk plan...

İkincisi ; Döviz kuru yükselir ise ülkenin parası değer kaybederse diğer ülkelerin para birimlerinin değeri artar. Böylece parasının değeri yükselen ülkeler (Zengin ülkeleri geçtim Bulgaristan vb. ülkeler bile) ucuz mal olan Türkiye'den mal almak için sıraya girerler...
Yerli firmaların ihracatı artar...


Batı'nın Çin'e karşı yaptırımları ve daha ucuz üretim alanları aradığı doğru. Ülkemiz bu konuda avantajlı. Ancak kuru yükselterek, yani paranın değerini düşürerek işçiliği ve fiyatları düşürmek çelişkili. Çoğu konuda dışa bağımlı olan ülkemizde kur yükseldiğinde buna bağlı olarak fiyatlar da yükseliyor. Hatta kurdaki dalgalanmalar artık tsunami boyutunda olduğu için ihracat yapabilecek firmalar yatırım yapmaya çekiniyor.

Üretici hammadde alıyor, bir bakmışsın kur göğe yükselmiş. Üretici satış fiyatlarını artırmak zorunda kalıyor. Artırmazsa yeni üretim için hammadde bile alamayacak! Kur yukarıdayken hammadde alıyor. Bir bakmışsın kur yerlere düşmüş. Bu sefer de yüksek fiyattan aldığı hammaddenin fiyatının altına inemeyeceği için fiyatlarda indirim yapamıyor. Yüksek maliyete ürettiği malları, kar ederek elden çıkarmadan düşük fiyata hammadde alıp ürün fiyatlarını düşürmesi zaman alıyor. Zaman alıyor olsa bile yarının ne olacağı belli değil!

İlginç bir kısır döngü!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 24 Aralık 2021, 16:35:27
Dikkat ederseniz pandemi , Çin-ABD çekişmesi nedeniyle uluslararası sermaye yeni üretim üsleri aramakta....

Navlun maliyetlerindeki artış (Kovid-19 öncesi, bir konteynerin Şanghay'dan Los Angeles'a nakliyesinin maliyeti yaklaşık 1.600 dolardı. Bugün, aynı rotada navlun için ödenecek fatura tutarı, tam 20 bin dolar.) ve son olarak enerji krizinin yarattığı maliyet artışları karşısında Batılı ülkelerin, Çin'den tedarik stratejilerini gözden geçiriyor.

Ayrıca Çin , Dünya'nın ucuz işgücü pazarı olduğu bu  süreçte o kadar çok para kazandı ki artık üretimini yaptığı  dünya devlerinin ürünlerini (cep telefonu,elektronik ürünler vb)  kendi yarattığı teknoloji-markalarla üreterek pazarlarını bile ele geçirdi...(Huawei,Xiaomi vb.)Yani Dünya devleri için artık Asya pazarı cazip olmaktan çıktı , Çünkü Çinli firmalar hegomonya kurdu bu piyasalarda...

Sonuç itibarıyla artık birçok Avrupalı ve Amerikalı şirket, Çin’de üretimi ya da Çin’den tedarik seçeneğini ciddi şekilde sorguluyor.

Şimdi bu aşamada bizimkiler ülkeye bu uluslararası firmaları Türkiye'ye çekebilmek için -Çin'in Dünya devi olmasının ilk dönem en önemli nedeni olan üretim maliyetlerinin düşüklüğünü- gerçekleştirmek için dövizin yükselmesine  , ülke parasının değerinin düşerek ucuz işgücü olan yeni bir Vietnam-Çin yaratmayı planlıyorlar...
Bu uluslararası firmaları çekebilmek için yaptıkları ilk plan...

İkincisi ; Döviz kuru yükselir ise ülkenin parası değer kaybederse diğer ülkelerin para birimlerinin değeri artar. Böylece parasının değeri yükselen ülkeler (Zengin ülkeleri geçtim Bulgaristan vb. ülkeler bile) ucuz mal olan Türkiye'den mal almak için sıraya girerler...
Yerli firmaların ihracatı artar...


Batı'nın Çin'e karşı yaptırımları ve daha ucuz üretim alanları aradığı doğru. Ülkemiz bu konuda avantajlı. Ancak kuru yükselterek, yani paranın değerini düşürerek işçiliği ve fiyatları düşürmek çelişkili. Çoğu konuda dışa bağımlı olan ülkemizde kur yükseldiğinde buna bağlı olarak fiyatlar da yükseliyor. Hatta kurdaki dalgalanmalar artık tsunami boyutunda olduğu için ihracat yapabilecek firmalar yatırım yapmaya çekiniyor.

Üretici hammadde alıyor, bir bakmışsın kur göğe yükselmiş. Üretici satış fiyatlarını artırmak zorunda kalıyor. Artırmazsa yeni üretim için hammadde bile alamayacak! Kur yukarıdayken hammadde alıyor. Bir bakmışsın kur yerlere düşmüş. Bu sefer de yüksek fiyattan aldığı hammaddenin fiyatının altına inemeyeceği için fiyatlarda indirim yapamıyor. Yüksek maliyete ürettiği malları, kar ederek elden çıkarmadan düşük fiyata hammadde alıp ürün fiyatlarını düşürmesi zaman alıyor. Zaman alıyor olsa bile yarının ne olacağı belli değil!

İlginç bir kısır döngü!

O zaman mumkun olduguca yerli hammadde kullanmaya calisacagiz ve hammadde kaynaklarinin pesine dusecegiz..
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: korsan - 25 Aralık 2021, 14:46:12
"Osmangazi-YSS ve 18 Mart Köprüsü, Marmara ring hattı, marmaraydan yük treni seferleri, duble yollar, demiryollarının rehabilitasyonu ges,hes ve resler ile nes yapımı vs.vs. Betona gömülen paranın artık kazanca dönüşme  vakti geldi diyor devlet. Bunlar şu ana kadar enerji yatırımları hariç hep milli gelire katkısı göreceli olan harcamalardı"

ne demek istediğinizi anlayamadım?

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 27 Aralık 2021, 03:20:23
Alıntı
TÜRKİYE |  TEDARİK ZİNCİRİ
(https://pbs.twimg.com/card_img/1475141383988121600/64MmAkRD?format=jpg&name=medium)
 Japon Kaga Electronics, Türkiye ye baskılı devre kartı  fabrikası kuracak ve  üretiminin bir kısmını Çin ve Güneydoğu Asya'dan kaydıracak.

 Üretimi çeşitlendirecek ve tedarik zinciri risklerini azaltacak.
https://mobile.twitter.com/NikkeiAsia/status/1475141378891997191 (https://mobile.twitter.com/NikkeiAsia/status/1475141378891997191)


ASELSAN üretimi milli X-Ray cihazı kullanıma alındı
(https://www.savunmasanayist.com/wp-content/uploads/2021/12/aselsan-x-ray-780x470.jpg)
ASELSAN,  Türkiye’nin teknolojik bağımsızlık vizyonu ışığında sivil sahalardaki atılımlarını devam ettiriyor. ASELSAN Güvenlik Sistemleri ürün ailesine ARIN X-Ray Bagaj Kontrol Cihazları eklendi.

ASELSAN X-Ray Cihazları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gaziantep’te gerçekleştirdiği toplu açılış töreni ile kullanıma alındı. Yerli ve milli X-Ray cihazını yerinde inceleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikleri hakkında bilgi aldı.

Güvenlik Amaçlı kullanılan X-Ray Bagaj Kontrol Cihazları; havaalanları, limanlar, sınır kapıları, gümrükler, devlet binaları gibi birçok tesisin güvenliğinin sağlanmasında kritik öneme sahip bulunuyor. Yeni geliştirilmiş cihazlar, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğüne Gaziantep Havalimanında kullanılmak üzere teslim edildi.

“Bir milli başarı öyküsü daha”
ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, geliştirilen sistem için, “Bir milli başarı öyküsü daha” değerlendirmesinde bulundu. Prof. Dr. Haluk Görgün, “ASELSAN mühendislerinin milli imkanlarla kısa sürede geliştirdiği ARIN X-Ray Bagaj Kontrol Cihazlarımız Gaziantep’e ve ülkemize hayırlı olsun. Nerede yüksek teknoloji varsa ASELSAN’ın milli imzası orada olmaya devam edecek” dedi.

ASELSAN ARIN X-RAY_1
(https://www.savunmasanayist.com/wp-content/uploads/2021/12/ASELSAN-ARIN-X-RAY_1-scaled-e1640525843147.jpg)
ASELSAN ve HTR’nin yerli olarak milli imkanlar ile 11 ay gibi kısa bir sürede geliştirdiği ARIN X-Ray Bagaj Kontrol Cihazlarının ilk teslimatı Gaziantep Havalimanı yeni terminal binasına yapıldı.

ASELSAN ile DHMİ arasında 14 Aralık 2020 tarihinde DHMİ 30 Adet Çift Açılı X-Ray Bagaj Kontrol Cihazı Temini ve Tesisi İşi Sözleşmesi imzalanmıştı. Açılışı 25 Aralık 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gerçekleştirilen Gaziantep Havalimanı yeni terminal binasına ASELSAN ve HTR tarafından birlikte geliştirilen ASELSAN ARIN X-Ray Bagaj Kontrol Cihazlarından 18 adet teslim edildi.

ASELSAN ARIN X-Ray Bagaj Kontrol Cihazları, etkin atom numarasına göre organik, inorganik, metal madde ayrımı ve 6 renkli gösterim yapabiliyor. Cihazlarda otomatik patlayıcı tespiti, yüksek yoğunluklu bölgeyi görüntüleme, yüksek yoğunluk alarmı, yoğunlukta zoom kabiliyeti (renkli ve siyah beyaz), organik sıyırma, otomatik geometrik ve radyometrik düzeltme fonksiyonu, tünel giriş – çıkışlarının kamerayla izlenmesi ile genişletilebilir kurgusal tehdit kütüphanesi kabiliyetleri bulunuyor.

Proje kapsamında Tokat Havalimanı yeni terminal binasına da 12 adet ASELSAN ARIN X-Ray Bagaj Kontrol Cihazı 2022 senesi içinde teslim edilecek.
https://www.savunmasanayist.com/aselsan-uretimi-milli-x-ray-cihazi-kullanima-alindi/ (https://www.savunmasanayist.com/aselsan-uretimi-milli-x-ray-cihazi-kullanima-alindi/)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 05 Ocak 2022, 16:55:45
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/card_img/1480783522600296448/k9fH1I6Y?format=png&name=900x900)
DAWN | Yaklaşık on yıllık bir aradan sonra, İslamabad - İstanbul arasındaki ilk yük treni, yolculuğunu 13 günde tamamlayarak Ankara'ya ulaştı. İkinci bir tren şimdiden Türkiye'ye doğru yola çıktı. Türkiye'den de İslamabad yönüne seferler başlatılıyor.

dawn.com
First Islamabad-Istanbul train reaches Turkey
https://mobile.twitter.com/hermes_z/status/1478649886417506307
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 11 Ocak 2022, 23:27:38
Alıntı
Al-Araby | Türk malları, çeşitli sektörlerde baskın bir varlığa sahip olan Çin mallarının yerini alarak Mısır pazarının daha geniş alanlarını ele geçirdi.
(https://pbs.twimg.com/card_img/1480092528091226112/3ZYzv7A4?format=jpg&name=medium)
@egyptianmuslim0
alaraby.co.uk
السلع التركية تزيح الصينية في مصر... عروض كبيرة بالأسواق و"المولات"
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yasar - 12 Ocak 2022, 00:15:36
Alıntı
Al-Araby | Türk malları, çeşitli sektörlerde baskın bir varlığa sahip olan Çin mallarının yerini alarak Mısır pazarının daha geniş alanlarını ele geçirdi.
(https://pbs.twimg.com/card_img/1480092528091226112/3ZYzv7A4?format=jpg&name=medium)
@egyptianmuslim0
alaraby.co.uk
السلع التركية تزيح الصينية في مصر... عروض كبيرة بالأسواق و"المولات"

Pardon ama, bu haberin Türkiye Ekonomisi ile ne alakası var? Sokaktaki ve mutfaktaki yangını dindirecek bir haber mi bu? Türkiye’yi tekrar G20’ye sokacak bir atılım mi bu?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 06 Eylül 2022, 14:26:48
Alıntı
TürkTraktör, daha önce yurt dışından tedarik ettiği TR6 seri kabinlerin yerli üretimine Erenler Fabrikası'nda başladı.

(https://pbs.twimg.com/media/Fb89d9SWQAA0aDy?format=jpg&name=medium)
#YerliveMilliSanayi#MilliTeknolojiHamlesi
https://mobile.twitter.com/eurodolar1980x
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 08 Eylül 2022, 19:52:33
Alıntı
Rusya'ya ihracat artıyor.

Türkiye'nin Rusya'ya ihracatı Ağustos’ta %87,2 artışla 738,5 milyon dolara ulaştı.

Lider sektör 167 milyon dolarla Kimyevi maddeler

Makine ve aksamları: 71.3 milyon $
Otomotiv endüstrisi: 62.2 milyon $
Yaş meyve ve sebze: 62 milyon $

https://mobile.twitter.com/NejatOzonay/status/1567813963181690880?cxt=HHwWgMC81cWf_8ErAAAA
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Ekim 2022, 11:44:28
Türkün gücü ihracat bu ay 22,6 milyar dolar olmuş. Az para değil tabi Allah bereket versin ama bir takılıp kalma görüyorum tekrar. Bu kadar avantaj varken ihracatın fırlayıp gitmemesi ilginç. Kur avantajı var Çin Rusya avantajı var hala neden kitlendik kaldık hayret bir şey.  Türkiye'nin ihracatında ara ara böyle takılıp kalmalar oluyor yine öyle bir döngüye girdik galiba. 150 milyar dolar olan ihracatı on yılda 160 milyar dolara çıkartabilmiştik mesela. Oysa Kemal Derviş iki senede ihracatı iki katına fırlatmıştı. Türkiya nın potansiyelini kullanamadığı kitlenip kaldığı dönemlere çok üzülüyorum. Her şeyin doğrusunu seçip yapan gümbür gümbür bir Türkiye istiyorum. Ne konuda olursa olsun iki seçenekle karşılaşınca hep doğru olan yola giren her günü doğru yollara saparak ilerleyen bir ülkede yaşasak on yılda İspanya 20 yılda Fransa oluruz. Ben devlet gibi bir muhteşem organizasyonun bir soru ile karşılaşınca yanlış şıkkı seçmesine isyan ediyorum. Bu kadar insan yanlışı seçmemeli hep doğruyu seçmeli. Türk devleti değil Nijerya da seçmemeli devlet dediğinin en dandiğinde bile yüzlerce binlerce akıllı adam vardır.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gosform - 05 Ekim 2022, 00:14:29
Türkün gücü ihracat bu ay 22,6 milyar dolar olmuş. Az para değil tabi Allah bereket versin ama bir takılıp kalma görüyorum tekrar. Bu kadar avantaj varken ihracatın fırlayıp gitmemesi ilginç. Kur avantajı var Çin Rusya avantajı var hala neden kitlendik kaldık hayret bir şey.  Türkiye'nin ihracatında ara ara böyle takılıp kalmalar oluyor yine öyle bir döngüye girdik galiba. 150 milyar dolar olan ihracatı on yılda 160 milyar dolara çıkartabilmiştik mesela. Oysa Kemal Derviş iki senede ihracatı iki katına fırlatmıştı. Türkiya nın potansiyelini kullanamadığı kitlenip kaldığı dönemlere çok üzülüyorum. Her şeyin doğrusunu seçip yapan gümbür gümbür bir Türkiye istiyorum. Ne konuda olursa olsun iki seçenekle karşılaşınca hep doğru olan yola giren her günü doğru yollara saparak ilerleyen bir ülkede yaşasak on yılda İspanya 20 yılda Fransa oluruz. Ben devlet gibi bir muhteşem organizasyonun bir soru ile karşılaşınca yanlış şıkkı seçmesine isyan ediyorum. Bu kadar insan yanlışı seçmemeli hep doğruyu seçmeli. Türk devleti değil Nijerya da seçmemeli devlet dediğinin en dandiğinde bile yüzlerce binlerce akıllı adam vardır.

Cevap basit girdiler ithal :) enerji, ham madde, nakliye (yakıt) vs. hatta yanlış hatırlamıyorsam 2021 sonları 2022 başları sanayi şirketleri için kısa süreli enerji tüketim kısıtlaması getirilmişti.

Son bir yıl içerisinde döviz fiyatları yükseldi ama cari açık zıpladı yani ihracattan elde edilen dövizden daha fazlası ithalata gitti.

Döviz fiyatları yükselirse ihracat artar ama ihracata konu olan malın üretimi için gerekli olan enerji ve ham madde yurt dışından tedarik ediliyor ise artan ihracatın bir anlamı olmaz şekil A Türkiye, aksine cari açık artar.

Mesela Karadeniz'de bulunan doğal gazın olabilecek en kısa sürede kullanılmaya başlanması bu gidişatın değişmesine yardımcı olabilir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: korsan2 - 04 Kasım 2022, 15:06:33
https://www.bloomberght.com/caykur-504-milyon-tl-zarar-etti-2318621 (https://www.bloomberght.com/caykur-504-milyon-tl-zarar-etti-2318621)

bu rakamlar doğru mu?
iddialar beni benden aldı resmen.
umarım doğru değildir.

millet 1940'daki  pervaneli uçak fabrikasına takmış kafayı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: baryshx - 04 Kasım 2022, 15:31:19
https://www.bloomberght.com/caykur-504-milyon-tl-zarar-etti-2318621 (https://www.bloomberght.com/caykur-504-milyon-tl-zarar-etti-2318621)

bu rakamlar doğru mu?
iddialar beni benden aldı resmen.
umarım doğru değildir.

millet 1940'daki  pervaneli uçak fabrikasına takmış kafayı.
Hikmet işte, varlık fonuna geçtiğinden beri zarar ediyor. Halbuki her şeyi özelleştirmiyorlar mıydı, bu çaykur niye duruyor? Para basan Türk Telekom ve Tüpraş satıldıktan sonra, thy ve çaykur'un esamesi okunmaz pek.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 26 Kasım 2022, 17:38:49
Alıntı
Türkiye, üretimin Çin'den uzaklaşıp Avrupa'ya yaklaşmasından en çok yararlanan 3 ülkeden biri oldu.

(https://pbs.twimg.com/media/FiavibHWIAMxnjc?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/Elis_Gj/status/1596156131860443138?cxt=HHwWhMDT2fHi16YsAAAA
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 26 Kasım 2022, 18:56:36
https://www.bloomberght.com/caykur-504-milyon-tl-zarar-etti-2318621 (https://www.bloomberght.com/caykur-504-milyon-tl-zarar-etti-2318621)

bu rakamlar doğru mu?
iddialar beni benden aldı resmen.
umarım doğru değildir.

millet 1940'daki  pervaneli uçak fabrikasına takmış kafayı.
Hikmet işte, varlık fonuna geçtiğinden beri zarar ediyor. Halbuki her şeyi özelleştirmiyorlar mıydı, bu çaykur niye duruyor? Para basan Türk Telekom ve Tüpraş satıldıktan sonra, thy ve çaykur'un esamesi okunmaz pek.

Karadenizli hemşehrileri nerede iş bulacak? Meydanlarda çay nasıl fırlatılacak?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: カメせ - 03 Aralık 2022, 19:26:41
Alıntı
MAKİNE İHRACATINDA YENİ REKOR

Türkiye'nin makine ihracatı 10 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,7 artarak 20,5 milyar dolar oldu.

Türkiye en fazla ihracatı 4 milyar dolarla ABD ve Almanya'ya yaptı.

(https://pbs.twimg.com/media/FibMSkLXEAYDN2L?format=jpg&name=medium)
@turkihracat
https://mobile.twitter.com/ogzhn_uyg/status/1596187739921481730?cxt=HHwWhIDUjdyS5qYsAAAA
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: korsan2 - 09 Aralık 2022, 11:17:23
https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/eyt-cokusu-1594914 (https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/eyt-cokusu-1594914)


ilginç ve farklı bir bakış açısıyla konuyu ele almış.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 30 Mart 2023, 22:08:46
Bu ayki ihracat inşallah 25 milyar dolar olur
Yazık bu güzel ülkeye. Böyle bir ülkeyi dünyanın pırlantası yapmamak için çok uğraşmak lazım gerçekten. Süper değil sıradan mesela Hırvatistan Bulgaristan gibi bu ülke yönetilse şimdiye uçmuş gitmiştik ekmek çarpsın. Bir asırdır bu ülkeyi sevdiğim sevmediğim bütün yönetenlerin kalkınmaktan bin kat önemli başka öncelikleri oldu hep kalkınmak hep teferruat oldu. Taraflar bir orta yol bulsa da bu kavgalar bir bitse kalkınmaktan başka hiç bir derdi olmasa idare etmek isteyenlerin ne güzel olacak.  Belki şimdi bizimkiler iktidar olacak ama onlarında kalkınmak ikinci dertleri olacak biliyorum ben.

Türkiya önüne set gerilmiş bir nehirdir arkasında deryalar kadar potansiyel birikmiş bir ülkedir bize kalan duvardaki deliklerden çatlaklardan sızan fışkırık sular biz onlarla 18. ekonomi filan oluyoruz yine de. Bu uçakları arabaları gemileri mobilyaları makineleri o çatlaklardan akabilen fışkırık sularla yapıyoruz. Şu ülkeyi 20 yıllığına Portekiz e versek bize bu ülkeyi Fransa olarak geri verir. Anadolu yarım adasında bilinen yazılı tarihte hüküm sürmüş en zavallı durumda ülke Türkiye dir. Son 2000 yıldır dünyanın süper güçlerinin merkezi Anadolu idi. Sadece Türkiye istisnadır . Burada bir Amarika olmalıydı demiyorum Amarika gerçekten her potansiyeli ile yeni Roma imparatorluğuna çok yakışan bir ülke ama Anadoluda en azından bir Japonya kesinlikle olmalıydı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 03 Nisan 2023, 03:37:51
20 yıl önceki Kemal Derviş ekonomik programı en zıt koalisyona rağmen Türkiye de 2 senede enflasyonu % 110 dan % 35 e düşürdü İhracatı 22 milyar dolardan 45 milyar dolara çıkarttı gazeteciler Kemal Derviş e ne zaman paradan sıfır atılacak diye sormaya başlamışlardı daha erken enflasyonun tek haneye düşmesi lazım bir kaç sene sürer dedi gerçekten de öyle oldu ama seçimlerden sonraya kaldı sıfır atmak. IMF den alınan kredi ile tüm yüksek faizli kısa vadeli borçlar yapılandırırldı ödenebilir hale geldi . Kredi kartı borcunuzun aylık ödemesinin maaşınızı geçtiği durumda bir banka size maaşınızın onda biri kadar taksitle bankadan çok daha düşük faizle kredi verse ekonominiz nasıl düzelir IMF bizide öyle düze çıkarttı. Ama taksitleri öderken ülkedeki her arızayı düzettirdi bize 40 yaşında emeklilik veren Demirelin kanunundan emekli olunca çalıştığı son aydan daha yüksek maaş alan emekliye kadar müdahale ettiler. İhale kanunu bankacılık kanunları çıktı imf zoruyla hiç bir yerde alavere dalavere yapılamaz hale geldi. Şu anda Yunanistan da aynısını yaşıyor AB ona kredi veriyor ama anasından emdiği süt burnundan geliyor sonuçta ülke Alman ahlakı ile sil baştan oldu şimdi Yunanlılar kalkınma çizgisine girdiler. Bizi de IMF böyle ıslah etti bütün devlet işleyişi Almanya Amarika kalitesine çekildi. Her kredi diliminde IMF bir şeyler dayattı bize borç geri ödemeleri de de sıkıştıkça bize kolaylaştırıcı çözümler sundular. Türkiye işte bu şartlarda dünyanın hayranlıkla izledii bir on yıl yaşadı. Taki 2013 de IMF ye son borcumuzu da ödeyip özgür bir kuş olup kendi kararlarımızı kendimiz alabilene kadar. 2013 den sonra ihale kanunları bankacılık kanunları merkez bankası özerkliği filan yeniden Türkleştirildi

Sonuç bu işte. Kişi başı milli gelirde IMF ile Mayıs 2013 de yollarımız ayrıldıktan sonra özgür bir kuş olduktan sonra tablo. Mayıs 2013 de yapılandırılmış borçların borcunu ödedik yakın geçmişin en iyi durumunda idik işlerin kötüye gitmesi için hiç bir mantıklı ekonomik sebep yoktu tüm amaçlara ulaşılmıştı borçlar temizlenmişti çok kolay ödenebilir hale gelmişti ama tepetaklak çakıldık yine de o haftadan itibaren

(https://pbs.twimg.com/media/EvZAIeuXcAgXN_G.png)

Dünya ortalamasına göre ülkelerin milli gelir karşılaştırması. Yani bir global soruna bağlamak isteyen çıkabilir diye koyuyorum. Bulgaristan 20 yıl önce çeyreğimiz kadar kişi başı milli geliri vardı şu anda bizi geçtiler arabaları ile hafta sonu eğlencesi Edirne'ye gelip alışveriş edip dönüyorlar

(https://lh3.googleusercontent.com/-7zdheDrk75Q/YW7RRyd03lI/AAAAAAAAea8/A67lRjQAlW0tjbOxH9yyTsZgk0DyMwH-gCLcBGAsYHQ/w640-h624/image.png)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 03 Nisan 2023, 16:05:02
Sevgili Re, bu 2015teki ekonomik kırılmanın ne kadarı ekonomik ne kadarı siyasi,  ekonomik olarak büyüyen ülkelerin ne kadarı Derviş aksine parasal genişleme politikalarını uyguluyor, parasal genişlemenin yarattığı herhangi bir sıkıntı var mı, varsa ne ? Bunların cevaplarını bilmeden çıktığımız her yol sancılı olacaktır. Kendine çarpan TIRin plakasını almadan ona buna suçlama getirilen yerde bize daha çok TİR çarpar.

Dünya ekonomik düzeni ve mevcut global durum ile ilgili faydalı bir video

http://youtu.be/LvsNC5FUg8g (http://youtu.be/LvsNC5FUg8g)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 03 Nisan 2023, 16:11:36
grafikler yalan söylemez
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 03 Nisan 2023, 20:38:57
(https://resmim.net/cdn/2023/04/03/SSXyGb.jpg) (https://resmim.net/)

Adam 50 kere reddetti hala Mehmet Şimşek'in kapısını aşındırıyorlar ekonomiyi kurtarsın diye ama Mehmet Şimşek "Ben bile kurtaramam" deyip topa girmiyor...
Ekonomi "Onların doları varsa bizim de Allah'ımız var" , “DOLAR DOLSA NE OLUR DOLMASA NE OLUR” kafasıyla yönetilirse bu olur işte...

Allah'tan Arjantin pesosu ve Libya lirası var da sonunculuktan kurtulduk...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 03 Nisan 2023, 23:47:08
grafikler yalan söylemez


Pöh. Özellikle Türkiye'de olmak üzere, dünyada grafikler hep yalan söylüyor zaten. O enflasyon sepeti kaç kez değişti. Merak etme biz de Amerikalılardan öğrendik zamanında bu numaraları. 1929 krizi, Bretton Woods sistemi, petro dolar istemi, türev ekonomi sistemi. Bunları bilmeyen, anlamayan birinin gerçeği ancak grafikler vs olur. Fiziki altın, gümüş yerine yatırım olarak devamlı basılan, karşılıksız arzı artırılan altın, gümüş sertifikaları alır, sonra neden altın gümüş artmıyor der. Petrol, Bakır, Emtea ihtiyacı olmaksızın fonlar türev piyasalarda petrolei bakıra, emteaya dalar. ABD, AB sınırsız para basar, sonra yedirmek için türev piyasalara, borsalara yönlendirip, parayı onlara angaje ederler. Sonra reel piyasaların binlerce katı türev piyasa boyutu ortaya çıkar. Reel piyasalardan binlerce kat büyük para piyasaları meydana gelir. Dünyada reel Gayri Safi Hasılanın bin katı borç piyasası meydana gelir. Sonra 2008 krizindeki gibi bir bakarlar 500 dolarlık morgage kredi zincirinin teminatı sadece 1 dolarlık ipotek. Aslında paranın, sertifikaların, senetlerin karşılıksız olduğu ortaya çıkar. Birkaç bin mudi aynı anda bankalarından nakit isteseler koca koca bankaların batacağı ortaya çıkar. Deutche Bank, Credit Swiss, vs vs nice bankanın aktif, likit yeterliliklerinin olmadığı ortaya çıkar. Ekonomilerde uzatmaları oynarken para basarsın, sonra bastığın para enflasyon yaptığında bastığın parayı geri çekmek için tahvil faizlerini artırırsın, ama bu kez bankaları emekli fonlarını batırırsın. Bunu da gizlemek için gizli fon kurarak batık parayı hokus pokus ile oraya aktarırsın. Ama mesela buna hayır deme gafleti gösteren seçilmiş İngiliz Başbakanının bir saatte istifasını alan garip bir sistemdir bu, garip sahipleri ile.   Toplumsal olarak kalabalıkların bunları bilme anlama ihtimali de pek yoktur. Geriye toplumsal olarak  gerçek ölçütleri pazar, akaryakıt, maaş, döviz vs kalır. Ama bu sadece sağılan insanlığın algısıdır. Bunları bilen ve anlayanların ise büyük bir kesmi Beggar Vance Efsanesindeki gibi araziyi okuyup, araziye uyar. Azınlık ise sistemlerine, ölümlü tanrıcılık oynayanlara isyan eder.

Alın size bir video, dünya ekonomisini yöneten insanların nasıl saçma sapan insanlar olduğunu görün;

   http://m.facebook.com/100064250966479/videos/kabalac%C4%B1-imf-ba%C5%9Fkan%C4%B1-lagarde-konu%C5%9Fmas%C4%B1nda-sihirli-7-rakam%C4%B1n%C4%B1n-numerolojik-%C5%9Fifrel/311709463301305/?locale=tr_TR (http://m.facebook.com/100064250966479/videos/kabalac%C4%B1-imf-ba%C5%9Fkan%C4%B1-lagarde-konu%C5%9Fmas%C4%B1nda-sihirli-7-rakam%C4%B1n%C4%B1n-numerolojik-%C5%9Fifrel/311709463301305/?locale=tr_TR) 

http://youtu.be/QYmViPTndxw (http://youtu.be/QYmViPTndxw)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 03 Nisan 2023, 23:56:51
İşler yolundamı yani 
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 04 Nisan 2023, 00:36:03
Yanıtı yukarıda. Ama fiiliyatta bir profesör arkadaşımın dediği gibi, birilerine her zaman kriz var, birilerine de her zaman fırsat. Ben kriz tarafında olmamaya çalışıp, fırsatçı olmayı da gururuna yediremeyen taraftayım. Bireysel olarak durum böyle.

Ülke olarak ise, ekonomi aslında, siyasi, askeri ve üretim gücünün bir bileşkesi. Batı küreselleşme ideolojisi ile bilgi toplumu, üretim toplumu, tarım toplumu ayırımı yapıp kendine bilgi toplumunu, Çin ve Uzak Doğu'ya üretim toplumunu, bize ise biraz tarım biraz üretim toplumu yakıştırırken, ASLINDA kendisi bu üçlü saçayağının üretim faktörünü kaybetti. Oysa bilgi toplumu olabilmek için de üretim ile deney, pratik şarttı. Buna karşın üretime başlayan Uzak Doğulu'da geri zekalı değil ya o da bilgi üretmeye başladı. ( gerçi Aryanların br teorisi var. Uzakdoğuluların ortalama zekası daha fazla olsa da, mucit dahelar Aryanlardan çıkar diye) Yine Çin ve Rusya'nın üretim, enerji kaynakları ile siyasi güç de erozyona uğramaya başladı. Şimdi 2000 sonrasında asıl olarak sadece para piyasaları ile hizmet piyasaları gibi reel üretime dayanmayan ekonomileri ile batı bir noktaya geldi çattı. Nüklüer silahlar olmasa dünya savaşı aslında çoktan çıkacaktı. Ama bu da nüklüer silahlar olduğundan mümkün olmadı. Neyseki Putin'in gerzekliği ve megolomanlığı yardımlarına koştu. Ama çephede Ruslar rezil olsalar da ekonomik olarak iyi direndi.  Ancak göründüğü kadarıyla petro-dolar sistemi ile türev sanal ekonomi ciddi  sıkıntıda ve patlarsa çok büyük patlayacak. Dahası patlarsa belki birilerine her kriz fırsat olduğu gibi bu efendiler kendilerine belki yeni bir sistem kuracaklar.

Bizim açımızdan baktığımızda mesele yine geliyor dayanıyor dış politikaya. Suriye, YPG, Rusya, Doğu Akdeniz, Fetö politikalarında çatışınca, Trump'ın, Biden'ın  tehditleri ile bize kredi musluklarını kapattıkları açık. zaten 2003 sonrası ekonomik mucize de aslen sadece ABD'nin parasal genişleme politikasına dayanıyordu. Aslen bu dönemde tüm dünya istatistik, rakamsal, grafik anlamında büyüdü. Ama güzel güzel yemenin dedikleri gibi, .... 2008 ve 2015 gibi FED'in parsal genişlemeyi durdurup para yakma denemelerinden vazgeçmelerle ötelenen global krizlerle beraber, Türkiye'ye kredi musluklarının SİYASİ kararlarla kapatılması sonrası her yıl batan Türkiye beklentisine karşın bugüne kadar geldik. Siyasi karar çünkü Türkiye'nin GSMH/Borç oranı Batılı ülkeler başta, dünya ortalamasına göre baya iyi aslında. Ötesinde Ecevit'in 10 milyar dolar için düşürüldüğü dönemde ise bu oran mükemmel olmasına rağmen SİYASİ olarak batırıldık biz. Cumhurbaşkanının daha sonradan kandırıldım, özür dilerim dediği politikaların uygulanması için.  Ama bu sene gerçekten zor bir sene. Buna karşın işte Ecevit'in düşürülmesine sebep politika isterlerinin aktif takipçisi konumunda olan Babacan, Davutoğlu ve TESEV takipçisi politikacıların iddiaları biz bu kredi musluklarını tekrar açacağız. Ama açıkladığım gibi bu muslukların kapatılması siyasi saiklerle idi. Şimdi musluklar açılacak ise bunun siyasi diyeti ne olacak, asıl soru bu ???

           
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Türkay - 04 Nisan 2023, 08:32:35
      Türkiye ye kapatılan kredi muslukları ??? enteresan geldi. Cumhuriyet tarihinin tüm borçlarını bir araya getirsek şimdiki dış borcu karşılayamayız. Üzerine 2 trilyon vergi + merkez bankasını boşalt + ne varsa sat---sonuç; dıj güjler. Ağılı koruyacak it çakalla işbirliği yaparsa sen ne yaparsan yap.

    Ekonominin çarklarını işleten piyasa oyuncuları yurtdışına bu kadar para transferi sağlarsa, kaynaklar üretim yerine faize gider. Sarmala girersiniz. Faizi karşılamak için daha yüksek faizle borçlanmaya başlarsınız. Zinciri kırmak zorlaşır.
    Yunanistan da eskiden Papandreu Ab den çok yüklü yardım aldı ancak sadece yol yaptı. Üretime yönelmedi.
    Piyasayı bu sarmala alıştırmak yerine üretime kaynak aktarmak gerekir. Musluğun başındakilerin önemli kararları bunu sağlar. Eskiden DPT devlet planlama teşkilatı kısmi de olsa bunu başarırdı.
    Sonuçta tüm piyasa aktörleri paradan para kazanmaya alıştı. KKM diyoruz banka kazanıyor-para gücü olan %2-3 neyse o kazanıyor. Üretime gidecek kaynak farklı bir yere gidiyor.
    Derviş le birlikte o dönem koşullarında dünyada artan dolar arzını aldık ve yedik. Şimdi nasıl ödeyeceğiz derken Libor +5-10 arası borçlanıyoruz. Pandemiyle birlikte daha da zorlandık.
    Tüm ekonomi çarkını yeniden gözden geçirmeliyiz--kaynakları aktaracağımız alanları yeniden belirlemeliyiz--İhracat rekoru haberlerine inanmadan, ithalat rekorunu da neden kırdığımız anlayıp önlem almalıyız.
    Özetle ekonomi için yapısal reformlar başta olmak üzere keskin kararlar alıp, yurtdışına kaçan parayı/insan kaynağını önlemeliyiz. Piyasada buna yol açan her kimse ekarte etmeliyiz. Piyasa (%2-5 arası yapıya bakarsak isimler/şirketler/kurumlar netleşir.) dışardaki çakallarla bir olmuş bizim koyunları kesip kebap yapıyor.
    Umarım ifade edebilmişimdir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 04 Nisan 2023, 10:22:38
      Türkiye ye kapatılan kredi muslukları ??? enteresan geldi. Cumhuriyet tarihinin tüm borçlarını bir araya getirsek şimdiki dış borcu karşılayamayız. Üzerine 2 trilyon vergi + merkez bankasını boşalt + ne varsa sat---sonuç; dıj güjler. Ağılı koruyacak it çakalla işbirliği yaparsa sen ne yaparsan yap.

Buna biraz açıklık getirin lütfen.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: tumucin - 04 Nisan 2023, 12:14:42
1 dolar 20 lira olurmu  nasil yönetim bu böyle
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Türkay - 04 Nisan 2023, 12:24:01
    Ekonominin çarklarını işleten piyasa oyuncuları yurtdışına bu kadar para transferi sağlarsa, kaynaklar üretim yerine faize gider. Sarmala girersiniz. Faizi karşılamak için daha yüksek faizle borçlanmaya başlarsınız. Zinciri kırmak zorlaşır.
    Yunanistan da eskiden Papandreu Ab den çok yüklü yardım aldı ancak sadece yol yaptı. Üretime yönelmedi.
    Piyasayı bu sarmala alıştırmak yerine üretime kaynak aktarmak gerekir. Musluğun başındakilerin önemli kararları bunu sağlar. Eskiden DPT devlet planlama teşkilatı kısmi de olsa bunu başarırdı.
    Sonuçta tüm piyasa aktörleri paradan para kazanmaya alıştı. KKM diyoruz banka kazanıyor-para gücü olan %2-3 neyse o kazanıyor. Üretime gidecek kaynak farklı bir yere gidiyor.
    Derviş le birlikte o dönem koşullarında dünyada artan dolar arzını aldık ve yedik. Şimdi nasıl ödeyeceğiz derken Libor +5-10 arası borçlanıyoruz. Pandemiyle birlikte daha da zorlandık.
    Tüm ekonomi çarkını yeniden gözden geçirmeliyiz--kaynakları aktaracağımız alanları yeniden belirlemeliyiz--İhracat rekoru haberlerine inanmadan, ithalat rekorunu da neden kırdığımız anlayıp önlem almalıyız.
    Özetle ekonomi için yapısal reformlar başta olmak üzere keskin kararlar alıp, yurtdışına kaçan parayı/insan kaynağını önlemeliyiz. Piyasada buna yol açan her kimse ekarte etmeliyiz. Piyasa (%2-5 arası yapıya bakarsak isimler/şirketler/kurumlar netleşir.) dışardaki çakallarla bir olmuş bizim koyunları kesip kebap yapıyor.
    Umarım ifade edebilmişimdir.
   
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Nisan 2023, 14:12:47
Aylık ihracat açıklandı 23,6 milyar dolar. İyi para bu yıllık 280 milyar dolar eder. 300 milyar dolar yıllık ihracat barajını aşmak için 25 milyar dolar aylık ihracat yapmamız gerek. Avusturya nın filan gerisinde olmamız çok sinir bozucu
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 03 Eylül 2023, 16:58:27
Alıntı
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ankara Etimesgut'ta düzenlenen TEKNOFEST'in son gününde yerli insansız savaş uçağı KIZILELMA'ya ilişkin çarpıcı bir açıklama yaptı. Bakan Şimşek, “Tam bağımsız Türkiye ve müreffeh Türkiye'nin yolu tabii ki üretimden geçiyor. İhracattan geçiyor.

Sayın Bakan doğru söylemiş. Daha önce de Kamu harcamalarında tasarruf önlemleri alacaklarını söylemişlerdi. Acaba yerel yönetimlere aktarılan hazine payı hakkında bir tasarrufları olacak mı? Çünkü bu konuda ciddi bir israf var. Özellikle yerel seçimler öncesi göz boyama amaçlı yapılan yatırımlar her yerde.

Örneğin 8 senedir oturduğum sokak  gerçekten berbat durumda. Bu sokak bu şehrin en işlek alışveriş merkezine yolcu taşıyan dolmuş hattı üzerinde. Ancak araçla giderken varsa böbrek taşlarınızı düşürebilirsiniz. Ayrıca her yağmurda oturduğum binanın önü gölete dönüşüyor. Bir komşum bu konuda beledeiyeye başvuruda bulunmuş ve verilen cevap o binada oturanlarn imzası gerekiyor olmuş. Yahu yapılması gereken bir hizmet için neden imza topluyoruz? Ben ondan bağımsız olarak bir tanıdık aracılığıya, belediyede bu işlerle ilgili kişiyle iletişime geçtim. Hergün oradan geçiyorum hiç öyle bir şey görmedim dedi. Kendisine fotoğraf gönderdiğimiz halde!

Neyse gelelim ekonomimizin neden her zaman kötü olduğu konusundaki sayısız örnekten biri olan konuya. Bizim girişimlerimize rağmen, bu hizmete ihtiyaç olduğu halde hiçbirşey yapmayan yetkililer bir sonraki sokağa asfalt döktüler. Tabi bununla da yetinmediler. Mevcut kaldırım taşlarını söktüler. Yerine yeni taşlarla yep yeni kaldırımlar yaptılar. Hatta oldukça afilli sokak lambaları da diktiler. Bu da ne ki! Kaldırımlardaki bütün ağaçları söküp yerine yenilerini diktiler. Gayet güzel görünüyor. Acaba o sokata oturanlar bütün bunlar için aralarında imza toplamışlar mıydı?

Bu arada dün gece yağmur yağdı ve kapının önündeki aracım şu anda yine su içerinde duruyor!

Bir yanda ihtiyaç olduğu halde giderilemeyen sorunlar, diğer yanda o sorunları gidermek için kullanılması gereken kaynakları oraya harcamak yerine, sadece göz boyama amaçlı var olan sağlam yapıyı bozup kaynaları yenisini yapmaya harcayan zihniyet. Kaldı ki ülke ekonomisi bu kadar zor durumdayken, hergün vergiler, yakıt, gıda vs bir sürü şeye zam gelirken bu kadar gamsızca davranmak normalde insanı şaşırtır. Bu sadece buraya has değil, ülkemizin genelinde karşılaşacabileceğimiz bir durum. Ekomimizin neden berbat olduğuna dair sadece minik bir örnek!

Oturduğum mahallenin muhtarının kim olduğunu bile bilmem. Ama öğreneceğim ve yerel seçimlerde kesinlikle ona oy vermeyeceğim. Tabi mevcut belediye başkanına da...
Ancak var olanı söküp yerine yenisini yaptıklarıyla gayet güzel propaganda yapacaklarını ve bu propagandayla gayet iyi oy alacaklarını da biliyorum.

Hazine ve Maliye Bakanımızın dedği gibi; Tam bağımsız Türkiye ve müreffeh Türkiye'nin yolu tabii ki üretimden geçiyor. İhracattan geçiyor. Bu tartışmasız bir gerçek!

Ancak söylemle eylem ne yazık ki hiç uyumlu değil! Üretime aktarılacak tonla para ne yazık ki sürekli israf ediliyor! Ve biz bu kısır döngüden ne yazık ki asla kurtulamıyoruz!

Ülkemiz, bugünümüz ve yarınımız için ciddi bir zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 03 Eylül 2023, 17:11:02
Hollywood'un ünlü Sunset Bulvarı’na tam 75 yıl sonra asfaltı törenle yenilendi. Amarikada kamu yatırımları kaldırıma varana kadar en az bir asır ömür biçilerek yapılırlar. 

Amarikada kaldırımlar böyle bildiğin beton. Neden böyle çünkü bir asır ömür biçerek yapıyorlar her işlerini.
(https://i1.imgiz.com/rshots/9374/amerikada-okuyan-turk-gencinin-bir-gunu_9374690-18170_1920x1080.jpg)





Direkler niye böyle ahşap çünkü 70 yıldır değiştirmiyor ondan. Bir kere direği dikmiş bir daha ne direği daha iyisi ile değiştirirler nede yer altına taşırlar kabloları onun projesini 70 yıl önceki mühendis yapmış kapatmış projeyi bitti artık onun işi

(https://indigodergisi.com/wp-content/uploads/2013/10/foto%C4%9F8.jpg)



Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 03 Eylül 2023, 17:50:02
Ingilizlerde böyle...

Bir şey yapilsin mi yapilmasin mi diye  10 sene fizibilite çalışması, bir 10 sene de inşaat çalışması  yapiyorlar ama yaptıkları her ne ise ufak tefek bakım ve güncellemeler ile 200 sene gidiyor...örnek yaptıkları demiryollari ve metrolar..

Tabii Ingilizlerde "yeni bir şey yapmama" olayını epeyce abartmışlar ama dk. Başı yeniden yapmak ile 200 sene dokunmamak arasında bir orta yol bulunur elbet..

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 03 Eylül 2023, 17:57:02
Evet arkadaşlar bizde para neden hep altyapı çalışmalarına harcanıyor,evet bu düşündürücü ben bu olayı halk söğüşlemek amacıyla bilinçli olarak yapılan yatırımlar olarak görmekteyim...100 yıl gitmesi gereken çalışma 5-10 yıl gidiyor yol,kaldırım, elektrik direği, kanalizasyon vesaire
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 03 Eylül 2023, 18:02:01
Ne zaman bilincli bir sekilde  Mahalle muhtarimizdan tutun da yolumuzu sokagimiza hizmet veren belediye baskani dahil bizleri idare etmekte olan iktidarlardan vergimi niye car cur ediyorsun , niye duzgun altyapi saglamiyorsun ..... gibi her konuda tepeden tirnaga hesap sormaya basladigimiz zaman bir seyler degismeye mecbur kalinacaktir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 03 Eylül 2023, 18:05:58
Sn.metin62 biz seçebiliriz denetleme ve sorgulama bizim işimiz değil, öyle bir yetkimiz yok sadece yaptıklarına göre oyumuzu belirleyebiliriz...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 03 Eylül 2023, 18:06:51
Ne zaman bilincli bir sekilde  Mahalle muhtarimizdan tutun da yolumuzu sokagimiza hizmet veren belediye baskani dahil bizleri idare etmekte olan iktidarlardan vergimi niye car cur ediyorsun , niye duzgun altyapi saglamiyorsun ..... gibi her konuda tepeden tirnaga hesap sormaya basladigimiz zaman bir seyler degismeye mecbur kalinacaktir.

Bu zamanda bunu yaparsan hain ilan edilebilirsin. Bilinçli, saf bir kötülük var ne yazık ki!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 03 Eylül 2023, 18:49:20
Ne zaman bilincli bir sekilde  Mahalle muhtarimizdan tutun da yolumuzu sokagimiza hizmet veren belediye baskani dahil bizleri idare etmekte olan iktidarlardan vergimi niye car cur ediyorsun , niye duzgun altyapi saglamiyorsun ..... gibi her konuda tepeden tirnaga hesap sormaya basladigimiz zaman bir seyler degismeye mecbur kalinacaktir.

Bu zamanda bunu yaparsan hain ilan edilebilirsin. Bilinçli, saf bir kötülük var ne yazık ki!

+1 kasteddiğim buydu birinin yada birilerinin rantına çomak sokmuş olunur
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Eylül 2023, 10:29:00
Ağustos ihracatı % 1.6 artmış 21.6 milyar olmuş. Kemal Derviş bugünkü gibi ekonomiyi düzeltmek için görev verilince ihracat tek çıkış şansımız demişti ve ihracat artışı % 30 olmuştu şimdi ise çakıldık 20 - 22 milyar doşara kaldık hiç tık yok ihracatta. % 1.6 artış nedir zaten doların enflasyonu yıllık en az %4 Allah sonumuzu hayır etsin ihracatın attacağı martacağı yok anladım artık. Petrol bari çıksa.  Körfez den hani para gelecekti tık yok herkes batalım diye bekliyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Ocak - 04 Eylül 2023, 11:13:58

 Sayın re, tespitlerinize katılıyorum ve arttırıyorum, kısa zaman içinde emperyal geçmişimize geri dönmemiz gerekecek, maalesef konjönktür uygun demiyorum aslında bize bunu dayatıyor,

 Önümüzdeki günlerde olacak toplantılardan sonra ben öncelikle Suriye ve Irak coğrafyası derinliklerine doğru sınır genişlemesi bekliyorum enazından defacto bir petrol sahamız olacaktır.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Eylül 2023, 11:45:53
Anlat anlat heycanlı oluyor
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Heartbang - 04 Eylül 2023, 18:59:59

 Sayın re, tespitlerinize katılıyorum ve arttırıyorum, kısa zaman içinde emperyal geçmişimize geri dönmemiz gerekecek, maalesef konjönktür uygun demiyorum aslında bize bunu dayatıyor,

 Önümüzdeki günlerde olacak toplantılardan sonra ben öncelikle Suriye ve Irak coğrafyası derinliklerine doğru sınır genişlemesi bekliyorum enazından defacto bir petrol sahamız olacaktır.
+1. ırak ve suriyeyi devlet diye saymamıza gerek yok artık.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Alp - 04 Eylül 2023, 21:09:10
Bende şöyle bir his var; petrolün sahalarımız olacak cümlesiyle ilgili olarak…
100 yıl önce petrolün değerini anlayan İngilizler ve diğer paydaşları, Türklerin bu gelire ulaşmasını engellemeliyiz hatta biz sahip olmalıyız dedi ve aldı … Bugün ise dünya yeni teknolojilerle fosil yakıtları 25 yıl içinde terk edecek ve fosil yakıtlar artık karlı olmaktan çıkacak…. Acaba diyorum, Emperyaller emebilecek olduğumu emdim,  geriye posası ve/veya artık karlı olmayan 25 senesi kalmış petrole sahip skolastik düşüncenin altında ezilmiş arapları, Türklere geri itme vakti geldimi diyorlar, ne dersiniz?
Bizde Kutsal toprakları geri aldık diye, çöl bedevilerine bedava koruma sağlıyacağız… Acaba!!!… Bana kalırsa, bu bile İngiliz zekasının, petrolün 100. yılı sonrası projeksiyonun bir parçası olabilir gerçekten de, sizce?
Biz kahraman edasıyla tekrar zerre maddi faydası olmayan bir toplumla tekrar demografik yapımızı dejenere edeceğiz…
Zerre yararı olmayan bir topluma bedava Jandarmalık yapacağız… Yapacaksakta fosil yakıtların artık karlı olmadığı ve/veya Jandarmalığın artık karlı olmadığı güne kadar yapmamız lazım; buda bir ticaret…

Din kardeşi cümlesine gelirsek, Arap isyanında gördük biz kardeşimizi…

Jandarmalığı kesinlikle maddi karı olduğu sürece yapmalı, sonrasıda bu millete kimse ajistasyon yapmamalı…
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: kdg - 05 Eylül 2023, 04:12:00
Öncelikle dünyanın gündemi biz değiliz, bu bahsedilen ülkelerin birincil meselesi yine biz değiliz bunu bir anlamamız lazım. Bu milletler bizden korkmuyor, çekinmiyor çünkü çoğu kendi ülkesinin dahi haritada yerini bilmiyor. İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılar gayet insan hatası kaynaklı, uzun süre yapılan yanlış para politikasının sonucu. Bunu kabul edip sindirmek, hayal dünyasından çıkmak lazım. Yok suriyeden toprak, yok iraktan toprak… Yahu irakta 40 50 km içeri girersen ülkendeki türk nüfusunu yüzde 50 55 lere çekersin. Ne toprağı ne genişlemesi? Her görüşten, her inançtan yetişmiş insanımız bunalmış ve nefes almakta zorlanırken gerçek şeyleri konuşmanın  vakti gelmedi mi artık?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 01 Ekim 2023, 13:58:28
Bu ay ihracat 23 milyar doları aşar inşallah
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Fedakar _asker - 01 Ekim 2023, 17:15:53
        Türkiye'nin ASELSAN öncülüğünde yerli ve milli markalar oluşturması gereklidir . 
        Hastahanelerde kullanılan bazı önemli cihazlar  aselsanda üretilebiliyor, bunları seri üretime sokacak  dünya sağlık sektörünün hizmetinde yeni bir marka oluşturmak gerekiyor oluşturulabilir.
        Cep telefonu tablet gibi cihazlarda en azından çin kalitesinde ürünler çıkartıp Dünya piyasalarında yer edinecek bir marka gerekiyor buda gelinen alt yapı itibariyle yapılabilir.
        Alman markalarına bakın Audi, BMW, Mercedes, ......
Gibi birçok marka var bizdede birçok yerli elektrikli otomobil markası oluşturulabilir henüz yolun başı çin bu konuda başı çekiyor. Ve tutturacak gibi görünüyor.
         Ara mal ithalatı artık son bulmalı yerli üreticiler ara malını artık ülkemizde ürettirmeli böyle bir şirket bir çok konuda üreticilerimize hizmet verebilir  Türkiye ve çin işçilik konusunda birbirine yaklaşık artık, nakliye de maliyete eklendiğinde yerli üretim daha ekonomiktir.   Dünya çapında markalar oluşturmamız lazım
Mısır, Bangladeş ....gibi 90, 100 dolar ile çalışan ülkelerle rekabet edemeyiz. Ve etmemeliyiz   Almanya, Fransa, İtalya ve artık yeni Çin i marka üreten kaliteye önem veren çini örnek  almalıyız bu istikbalimiz için en önemli bir konudur.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 01 Ekim 2023, 18:16:10
Türkiye de iklim kötü maalesef önce onu düzeltmek lazım
Ülke tekrar enflasyon muhasebesine geçti böyle ülkede işmi yapılır.
KDV 18 den 12 ye filan düşeceğine 20 ye çıkartıldı biz gelişiyor muyuz geriliyor muyuz bunca zamanın bize ödülü KDV yi arttırmak mıdır. Ülkeler sıkıntıları aşar ilerler biz ne ayıp şey ne yüzle KDV yi iki puan arttırdık düşüreceğimize.

Bizim cep telefonu araba chip filan üretme isteğimiz büyük soru işaretleri olan işler yaparız ama büyük mücadeleler istiyor bu işlerin bize iyi gideceğinin hiç bir işareti yok meydan okuyup yapacağız eğer yaparsak. ama mesela bilgisayar oyunu sektöründe Türkiye şaşırtıcı bir ülke oldu. Birilerinin buradan bir ışık görüp bunun üstüne düşmesi gerekiyor. Milyarlarca dolar değere ulaşan satılan oyun firmalarımız var yeni yatırımlar geliyor filan. Ama biz paypal ı yasakladık paypal sız internette dünyaya satış yapmanın yollarını bulmak zorunda birisi oyun filan yapsa. Ekşi sözlüğü öbür sözlükleri wowturkey i yasakladık. Ekşisözlük dediğin şey belki de milyar dolarlık site olabilecek bir şey ama adamlara nefes aldırmıyoruz. İnternette nefes alınamıyor Türkiye de biz nasıl buradan para kazandıralım ülkeye. Turizm ülkesiyiz UBER yasak çoluk çocuk zeytinyağlı köy üretimi sabun yurt dışına satacak paypal yasak. yokmu bunları düşünen birileri sorunları çöze çöze ilerleyelim. Slovenya filan bizim bu yasakları görmüş ben size alavere dalavere yaparım paypal sağlarım diyor bakın bu mesela bir devlet aklıdır onlar bizim yasaklardan para kazanıyor biz yasağı kaldırmanın gereğine uyanamıyoruz. Bizim yasaklardan yabancılar üstümüze çullanmış ağızlarının suyu akıyo VPN satıyorlar yasak sitelere girelim diye. 100 tane amerikalı çevirin VPN nedir bir tanesi bilmez
Devlet dediğin her gün daha iyiye gider daha kötüye değil. Bugün ülkedeki 100 sorunu daha çözmenin aklını bulmalı devlet dediğin. Hep daha iyi hep daha iyi olmalı işler. Polonya filan elini yıkamaya sabun bulamayan ülkeler oldu bir avrupa medeniyeti refahı
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: DelKu - 01 Ekim 2023, 20:09:35
Wowturkey yasaklanmadı yalnız, kendi sonunu kendisi hazırladı ve battı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 01 Ekim 2023, 20:10:45
batmasaydı kapatırlardı aynı şey
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 02 Ekim 2023, 14:29:02

Türkiye nin kara para aklaması nedeniyle gri listeye girme hakkında bir video.
Ara ara  çıkan Varlık Barışı denen kanunlar bizi bu duruma soktu

Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=MZSFGYQYdU4#)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 03 Ekim 2023, 13:19:23
Bugün ihracat açıklanırsa inşallah 25 milyar doları geçeriz. 
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Ekim 2023, 14:06:24
Aylık ihracat açıklandı yine yine yine 22.6 milyar dolar çakıldık kaldık şu aralığa bunu nasıl 30 milyar dolar yapacağız biz böyle gidişle

Star gazetesine bayılıyorum binde 3 artışla Cumhuriyet rekoru kırmışız. Yok bide geri gitseydik bari rekor kırmayacağız da ne yapacaktık normal olan her ay yeni bir rekor kırmaktır. Benim oğlum bu ay kendi boy rekorunu kırdı gibi

Bakan Bolat: Eylül'de ihracat 22 milyar 670 milyon dolar oldu
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 'Eylülde ihracatımız yıllık yüzde 0,3 artışla 22 milyar 670 milyon dolar olarak gerçekleşti. Cumhuriyet tarihimizin en yüksek eylül ihracatına ulaştık.' dedi.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 04 Ekim 2023, 14:42:47
Sn.re geçemiyeceğimizi biliyordum
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Ekim 2023, 17:23:57
Amarika'da doların enflasyonu % 10 olmuş bizimkiler ihracatı binde üç arttırdık diye göbek atıyorlar. Nüfus bile binde 10 artıyor Türkiye de. Biz böyle ihracatı yılda bindelik seviyede arttırsak yazık bize

Selçuklu yıkılmasa çok iyiydi  rönesansı bile yaşardık onlar devam etseydi

Şuna bakın osmanlı çadırda dolaşırken adamlar böyle şeyler yapıyordu. Çok zaman ziyan ettik biz

(https://i20.haber7.net/resize/1280x720//haber/haber7/photos/2016/08/selcuklu_eserlerinde_korkutan_tehdit_1456226104_4772.jpg)

(https://i.ytimg.com/vi/Pw6UjWegJJk/maxresdefault.jpg)

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Ekim 2023, 23:59:52
Savunma sanayi ihracatı ilk 9 ayda 3,8 milyar dolar olmuş. Bu sene 6 milyar dolar hedefi tutmayacak 5 milyar dolar olacak gibi görünüyor. Allah bereket versin iyi rakam. Bu rakamlar savunma sanayinin ihracata dayalı büyümesi için asgari seviyede de olsa yeterli rakamlardır.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 05 Ekim 2023, 01:29:49
Bizim daha çok ürün siparişi vermemiz lazım ki sipariş gelsin sn. re.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Merzifonlu - 05 Ekim 2023, 02:01:11
ABD devleti için borçlanabilme krizi çıkacak bu gidişle. ABD 10 yıllk tahvil faizleri tırmanıp duruyor. Yani kimse uzun vadeli olarak borç vermiyor ABD'ne.

Son derece, vasıfsız+sorumsuz+yozlaşmış, bir politikacı sınıfına sahipler şu anda. Adamlar, sözde Cumhuriyetçi ama aslında Trump'çı olan 8 vekilin de oyuyla, Temsilciler Meclisi Başkanını alaşağı ettiler yaw... ABD siyasi tarihinde bir ilk yaşandı. Menendez bunların yanında zemzem suyunda yıkanmış bile sayılabilir bence!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 05 Ekim 2023, 02:25:28
Bu borçlanma krizi bize nasıl yansır sn. Merzifonlu
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Merzifonlu - 05 Ekim 2023, 02:35:10
Bu borçlanma krizi bize nasıl yansır sn. Merzifonlu

Çok kötü yansır. İhracat, alıcıların pili bittiği için durma noktasına gelir. Küresel olarak stagflasyon (durgunluk içindeyken hiper enflasyon) pik yapar. Bu da herkes için tam bir yıkımdır.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 05 Ekim 2023, 02:40:21
Siz bunları yazarken boğazımı temizlemek zorunda kaldım durum vahim...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 05 Ekim 2023, 03:09:49
Arkadaşlar biz savunma ihracatımızı nasıl arttırırız ?

Fikri olanlar...

Mesela biz fsm yani foregin military sales

Yani kredili satış yapıp buna göre ülkelere uygun kredi verebilir miyiz?ABD gibi
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 05 Ekim 2023, 09:20:44
BBC News - Why a certificate to own a car in Singapore now costs $106,000
https://www.bbc.co.uk/news/business-67014420 (https://www.bbc.co.uk/news/business-67014420)

Benim önerim bu...:)

Singapurda 1990dan itibaren araba sahibi olabilmek için ozel ruhsat zorunlulugu var...ruhsat yoksa araba alıp trafiğe çıkamıyorsun..

2  haftada bir devlet açık arttırma yöntemiyle 10 senelik ruhsat satiyor..açılış fiyatı 106 bin dolar...

Araba satışınada ithalat vergilerini bindirmisler basit bir sedan bile 200 bin dolar olmuş.. ruhsat fiyatı dahil değil

Hem çevreci, hem trafiği rahatlatıyor, hemde gelir kapısı
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 05 Ekim 2023, 09:41:39
Oppps, ÖTV üstüne ballı kaymaklı olur bu.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 29 Ekim 2023, 15:28:59
Enflasyon olunca bir süre sonra yeni madeni para basmak gerekir. Şu anda 1 tl çok yetersiz kalıyor 10 tl bile madeni para gerekiyor. Biraz ayıp yanıda var tabi daha büyük madeni para basmanın bu yüzden uzun zamandır öteleniyordu.
Cumhuriyetin 100 yılına istinaden 5000 tl değerli madeni para basılmış saygıya bakar mısınız. Kaç tane basılmış bin tane filan değil 100 milyon tane basılmış. Nasıl büyük saygı helal olsun

(https://i01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2023/10/28/logo-2.jpg)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 29 Ekim 2023, 16:07:55
Garip, bu para taklit edilir. Kopyası kolay, maliyeti düşük. Altın olsa hadi değeridir. Ama bu para tedavül görür elden ele dolaşır, alışverişte kullanılır mı? Alışveriş karşılığı sana verilse alır mısın? Sahtesi için sorumlusu kim olur? 100 milyon tane. Toplam  5 Trilyon lira.Dile kolay. Her vatandaşa gel paranı kaymakamlıktan, PTTden imza karşılığı al mı diyecekler. Kağıt para Merkez Bankası aracılığıyla arz edilirken, demir para darphane tarafından doğrudan basılır????
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: baryshx - 29 Ekim 2023, 17:59:23
Enflasyon olunca bir süre sonra yeni madeni para basmak gerekir. Şu anda 1 tl çok yetersiz kalıyor 10 tl bile madeni para gerekiyor. Biraz ayıp yanıda var tabi daha büyük madeni para basmanın bu yüzden uzun zamandır öteleniyordu.
Cumhuriyetin 100 yılına istinaden 5000 tl değerli madeni para basılmış saygıya bakar mısınız. Kaç tane basılmış bin tane filan değil 100 milyon tane basılmış. Nasıl büyük saygı helal olsun

(https://i01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2023/10/28/logo-2.jpg)
Eski günler aklıma geldi.  ;D :P

(https://img.imgyukle.com/2023/10/29/yV9tKs.jpeg)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: sahin1 - 29 Ekim 2023, 22:05:25
Arkadaşlar, basılan para 5.- (BEŞ) TL. Yani 1.-TL'nin 5 katı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: DelKu - 29 Ekim 2023, 23:08:53
Çünkü metal 1 tl nin maliyeti, 1 liradan daha fazla tutuyordu, eskilerde 2.5 lira vardı belki o denenebilirdi.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 30 Ekim 2023, 03:42:34
Beşin sağına ay koymuşlar sıfır gibi duruyor 50 lira yada yarım lira gibi görünüyor. Bizim için sorun değil ama turist filan eline alsa bunu 50 tl sanır. 5 rakamının merkezde olması gerekir bir kere onu sola yanaştırırsan orada iki dijitlik sayı bekler insan. Ön tarafta da 100 yazıyor turistin kafası karışacak bu 50 tl mi 100 tl mi diye
Eski paranın zarafetine bakın yeni paranın zarafetine bakın. 

(https://i.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/07/iecrop/10-31_16_9_1531834526.jpg?w=390&h=219&mode=crop)

(https://i01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2023/10/28/logo-2.jpg)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 30 Ekim 2023, 09:37:42
Beşin sağına ay koymuşlar sıfır gibi duruyor 50 lira yada yarım lira gibi görünüyor. Bizim için sorun değil ama turist filan eline alsa bunu 50 tl sanır. 5 rakamının merkezde olması gerekir bir kere onu sola yanaştırırsan orada iki dijitlik sayı bekler insan. Ön tarafta da 100 yazıyor turistin kafası karışacak bu 50 tl mi 100 tl mi diye
Eski paranın zarafetine bakın yeni paranın zarafetine bakın. 

(https://i.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/07/iecrop/10-31_16_9_1531834526.jpg?w=390&h=219&mode=crop)

(https://i01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2023/10/28/logo-2.jpg)
. Biz de sana güvendik metal 5000 TL basılmış diye yorum yaptık.  :-[
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 30 Ekim 2023, 13:59:59
hepimiz çok güldük sana mehmet
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 29 Kasım 2023, 01:20:15
Arkadaşlar dolar olarak 1250 dolar üstü kazanan iki düzine kadar ülke var bunlar Almanya İtalya Fransa Amarika filan yanı sıra İsrail Güney Afrika Yeni Zelanda Singapur filan gibi ülkeleri de içeriyor. Birde 600-800 dolar gibi bir tık altı ülkeler var Yunanistan gibi mesela. Yunanistan a gidince oradaki refahı görebiliyorsunuz bir Almanya değiller ama fenada değiller. Türkiye ise hep 250 - 400 arta ara bu aralıkta dolaştı. Şimdi maaşlar aşağı yukarı 2024 de 650 - 850 dolar gibi bir aralığa ulaşacak bu bir sıçramadır


(https://im.haberturk.com/2021/12/09/3277691_4f915cc07019706bd9f022d632ff991a.jpg)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Kaptan-I Derya - 29 Kasım 2023, 03:30:26
Arkadaşlar dolar olarak 1250 dolar üstü kazanan iki düzine kadar ülke var bunlar Almanya İtalya Fransa Amarika filan yanı sıra İsrail Güney Afrika Yeni Zelanda Singapur filan gibi ülkeleri de içeriyor. Birde 600-800 dolar gibi bir tık altı ülkeler var Yunanistan gibi mesela. Yunanistan a gidince oradaki refahı görebiliyorsunuz bir Almanya değiller ama fenada değiller. Türkiye ise hep 250 - 400 arta ara bu aralıkta dolaştı. Şimdi maaşlar aşağı yukarı 2024 de 650 - 850 dolar gibi bir aralığa ulaşacak bu bir sıçramadır


(https://im.haberturk.com/2021/12/09/3277691_4f915cc07019706bd9f022d632ff991a.jpg)
Biraz siyasete kaçacak ama ...
Vatandaşa bu hükümet para veriyorsa bunu mutlaka alır. Daha 2-3 gün önce borsa ve döviz işlemlerinden yüzde 40'a kadar vergi alınması için yetki almaya uğraşmıyorlar mı.
Ya da yeni yurtdışı harcı 31000 TL'ye kadar artırılacağı açıklandı
Benzine 8-9 TL zam konuşuyor.
Yarın otomobillere yüzde 80 ila 120  arasında ekstra zam gelir
Konut zammı gelir
Gıdalarda bulunan yüzde 1 kdv yüzde 10 olur
MTV Vergisi 6 kez alınır
Elektriğe suya doğalgaza zam üstüne zam yağar
Hatay da yapmaya çalıştıkları gibi özel alan belirlerler ve bu alanda malı mülkü olan herkesin elinden devlet malını alır
gelir de gelir yeterki bu hükümet vergi alacağı bir alanı bulsun anında yapışır. Üniversitede yabancı kontenjanlarına bakın isterseniz. Ne seviyelere ulaşmış. Ya da Milli Eğitim Bakanı açıklamıştı 2023'te 1 milyonu geçmişti. Yakında 2. sınıf halk olan Türk halkına eğitim ücreti gelir. Türk milletinin çocukları parayla okula gider. Mülteci ve Afrikalılar parasız okusunlar ama
Nede olsa bu toprakların gerçek sahibi ve bu devletin kurucusu onlar(!)
Benim bir fikrim daha var boğaza bir çip takılacak, bu çip sensör sayesinde aldığın oksijen kadar vergi kesecek. Aselsan sensör konusunda baya gelişti. Yapabilir.
İstedikleri kadar dolarla maaş göstersinler. Yüksek enflasyonun ekonomik dengeyi bozması+ bu fırsatın getirdiği millete geçirme sevdalıları+ Hükümetin vergi politikası ile 1 gram refah gelmez.
700 dolar asgari ücret olsun ben 300_400 dolar alınan 2010-2011 yılını tercih ederim. Burda o dönemlerde maaş slmış insanlar var. Onlar daha iyi karşılaştırma yapacaklardır
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 29 Kasım 2023, 06:42:13
Arkadaşlar dolar olarak 1250 dolar üstü kazanan iki düzine kadar ülke var bunlar Almanya İtalya Fransa Amarika filan yanı sıra İsrail Güney Afrika Yeni Zelanda Singapur filan gibi ülkeleri de içeriyor. Birde 600-800 dolar gibi bir tık altı ülkeler var Yunanistan gibi mesela. Yunanistan a gidince oradaki refahı görebiliyorsunuz bir Almanya değiller ama fenada değiller. Türkiye ise hep 250 - 400 arta ara bu aralıkta dolaştı. Şimdi maaşlar aşağı yukarı 2024 de 650 - 850 dolar gibi bir aralığa ulaşacak bu bir sıçramadır


(https://im.haberturk.com/2021/12/09/3277691_4f915cc07019706bd9f022d632ff991a.jpg)
Biraz siyasete kaçacak ama ...
Vatandaşa bu hükümet para veriyorsa bunu mutlaka alır. Daha 2-3 gün önce borsa ve döviz işlemlerinden yüzde 40'a kadar vergi alınması için yetki almaya uğraşmıyorlar mı.
Ya da yeni yurtdışı harcı 31000 TL'ye kadar artırılacağı açıklandı
Benzine 8-9 TL zam konuşuyor.
Yarın otomobillere yüzde 80 ila 120  arasında ekstra zam gelir
Konut zammı gelir
Gıdalarda bulunan yüzde 1 kdv yüzde 10 olur
MTV Vergisi 6 kez alınır
Elektriğe suya doğalgaza zam üstüne zam yağar
Hatay da yapmaya çalıştıkları gibi özel alan belirlerler ve bu alanda malı mülkü olan herkesin elinden devlet malını alır
gelir de gelir yeterki bu hükümet vergi alacağı bir alanı bulsun anında yapışır. Üniversitede yabancı kontenjanlarına bakın isterseniz. Ne seviyelere ulaşmış. Ya da Milli Eğitim Bakanı açıklamıştı 2023'te 1 milyonu geçmişti. Yakında 2. sınıf halk olan Türk halkına eğitim ücreti gelir. Türk milletinin çocukları parayla okula gider. Mülteci ve Afrikalılar parasız okusunlar ama
Nede olsa bu toprakların gerçek sahibi ve bu devletin kurucusu onlar(!)
Benim bir fikrim daha var boğaza bir çip takılacak, bu çip sensör sayesinde aldığın oksijen kadar vergi kesecek. Aselsan sensör konusunda baya gelişti. Yapabilir.
İstedikleri kadar dolarla maaş göstersinler. Yüksek enflasyonun ekonomik dengeyi bozması+ bu fırsatın getirdiği millete geçirme sevdalıları+ Hükümetin vergi politikası ile 1 gram refah gelmez.
700 dolar asgari ücret olsun ben 300_400 dolar alınan 2010-2011 yılını tercih ederim. Burda o dönemlerde maaş slmış insanlar var. Onlar daha iyi karşılaştırma yapacaklardır
+1
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 29 Kasım 2023, 10:18:08
Hükümet her şeye zam yapar. Sonra da yükselen enflasyon için market zincirlerini falan suçlar. Klasik... :D :D
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 29 Kasım 2023, 11:10:35
Kasım ihracatı 23 milyar doları geçsin inşallah
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 29 Kasım 2023, 12:28:28
Bizi kıskandığı söylenen Avrupa'daki insanların yüzde kaçı asgari ücretle : bizim insanlarımızın yüzde kaçı asgari ücretle geçiniyor bi baksınlar....

Belki utanırlar diyeceğim ama zor.... Gerçi geçim sıkıntısından  yakınan emekli-asgari ücretlilere de pek inanmamak lazım hallerinden aslında memnunlar ki bu sisteme sürekli "Evet" oyu veriyorlar ....

Bim'de poşet parası vermemek için cebinde poşetle gezenler ihracat rekoru kırdık, uçuyoruz diye seviniyor... Bu ülkede yaşamak bir ayrıcalık gerçekten...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 29 Kasım 2023, 14:09:05
Hükümet her şeye zam yapar. Sonra da yükselen enflasyon için market zincirlerini falan suçlar. Klasik... :D :D

Evet doğru terör örgütü üç harfliler piyasada istedikleri gibi at koşturuyorlar yani bunda anlamayacak ne var? Hükümet maaşları %60 zam yapsa üç harfli cinler %160 zam yapıyorlar.

Ama kabahat bizim millette sadece devlette değil. Gıda tüccarların yakasına yapışacak yerde kabahat hükümet de ondan sonra nerede millet nerede diye ağlayıp dururlar. Bizim insanlar tepkilerini ortaya koymadıkça soyunmaya mahkum olurlar. Kendi düşen ağlamaz
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yasar - 29 Kasım 2023, 14:32:11
Hükümet her şeye zam yapar. Sonra da yükselen enflasyon için market zincirlerini falan suçlar. Klasik... :D :D

Evet doğru terör örgütü üç harfliler piyasada istedikleri gibi at koşturuyorlar yani bunda anlamayacak ne var? Hükümet maaşları %60 zam yapsa üç harfli cinler %160 zam yapıyorlar.

Ama kabahat bizim millette sadece devlette değil. Gıda tüccarların yakasına yapışacak yerde kabahat hükümet de ondan sonra nerede millet nerede diye ağlayıp dururlar. Bizim insanlar tepkilerini ortaya koymadıkça soyunmaya mahkum olurlar. Kendi düşen ağlamaz
Doğru teşhis. Ama eksik.
Neme lazımcılık bitecek, hesap verilebilirlik garanti altına alınacak; ve halk bu konuda proaktif davranmaya teşvik edilecek. En önemlisi hemen her kademeye yerleşmiş kokuşmuşluk, kayırmacılık ve yolsuzlukla mücadele etkin hale getirilecek. Otokontrol yaygınlaşacak ve halkın eğitim düzeyi yükseltilecek.

Bunlar gerçekleşirse yukarıdaki tartışmaya gerek kalmaz
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 29 Kasım 2023, 15:51:46
Fiyat istikrarını izleyeceği politikayla hükümet sağlar...Tabiki tüm suç hükümette...

Uçururken hükümet uçurdu ; çakılınca açgözlü esnaf....

Beceremiyorsa gidecek...Becerecek adam gelecek

Kes cezayı 3 harflilere,  işine gelince sana diz çökmeyene vergi müfettişi göndermeyi biliyorlar
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 29 Kasım 2023, 16:18:17
Hükümet her şeye zam yapar. Sonra da yükselen enflasyon için market zincirlerini falan suçlar. Klasik... :D :D

Evet doğru terör örgütü üç harfliler piyasada istedikleri gibi at koşturuyorlar yani bunda anlamayacak ne var? Hükümet maaşları %60 zam yapsa üç harfli cinler %160 zam yapıyorlar.

Bu hiç gerçekçi bir açıklama değil. Bu hükümet 20 seneden fazladır iktidarda. Üç harfli marketler de yaklaşık aynı süredir var. Nedense son yıllarda cin olmak akıllarına gelmiş. YERSEN!

Bu kadar şov yapıp başkalarını suçlayacaklarına o marketlere göndersinler müfettişleri, gelir-gider tablolarına bakılsın, maliyetleri neymiş, ne kadar artmış, neden artmış, bir yerde para veya mal kaçıran mı olmuş vs, araştırır hesabı kesersin. Hükmeden değil misin? Sana konuş, birilerini suçla diye mi hükmet yetkisi verildi! Sadece sana dokunanlara değil, millete dokunanlara hesap sor diye yetki verildi!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Kaptan-I Derya - 29 Kasım 2023, 16:31:22
Bizi kıskandığı söylenen Avrupa'daki insanların yüzde kaçı asgari ücretle : bizim insanlarımızın yüzde kaçı asgari ücretle geçiniyor bi baksınlar....

Belki utanırlar diyeceğim ama zor.... Gerçi geçim sıkıntısından  yakınan emekli-asgari ücretlilere de pek inanmamak lazım hallerinden aslında memnunlar ki bu sisteme sürekli "Evet" oyu veriyorlar ....

Bim'de poşet parası vermemek için cebinde poşetle gezenler ihracat rekoru kırdık, uçuyoruz diye seviniyor... Bu ülkede yaşamak bir ayrıcalık gerçekten...
+1
İlk maddede yazdığınızı anlatmanın zorluğu. Anlamayan hiçbir şeyi anlamıyor. Ama bunu anlatmak ekstra zor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Kaptan-I Derya - 29 Kasım 2023, 16:38:25
Hükümet her şeye zam yapar. Sonra da yükselen enflasyon için market zincirlerini falan suçlar. Klasik... :D :D

Evet doğru terör örgütü üç harfliler piyasada istedikleri gibi at koşturuyorlar yani bunda anlamayacak ne var? Hükümet maaşları %60 zam yapsa üç harfli cinler %160 zam yapıyorlar.

Ama kabahat bizim millette sadece devlette değil. Gıda tüccarların yakasına yapışacak yerde kabahat hükümet de ondan sonra nerede millet nerede diye ağlayıp dururlar. Bizim insanlar tepkilerini ortaya koymadıkça soyunmaya mahkum olurlar. Kendi düşen ağlamaz
Doğru teşhis. Ama eksik.
Neme lazımcılık bitecek, hesap verilebilirlik garanti altına alınacak; ve halk bu konuda proaktif davranmaya teşvik edilecek. En önemlisi hemen her kademeye yerleşmiş kokuşmuşluk, kayırmacılık ve yolsuzlukla mücadele etkin hale getirilecek. Otokontrol yaygınlaşacak ve halkın eğitim düzeyi yükseltilecek.

Bunlar gerçekleşirse yukarıdaki tartışmaya gerek kalmaz
Dedikleriniz doğru fakat Türk toplumu bu dediklerinize hiç hiç hiç uygun bir toplum değil. Maalesef toplumumuz bilinçli hukuku vs bilen bir toplum değil. 100 yıllık cumhuriyetiz. Cumhuriyetin temel ilkelerini bilmiyorlar. Cumhuriyetin özünü, cumhuriyet vatandaşı olmayı geçtim. Türkiye gibi ülkelerde sorun olduktan sonra düzeltilmez, sorun olmadan düzeltilmesi lazımdır. Çünkü o sorunu halk kendi bilinçsizliği, cehaleti ile daha da derinleştirir. Yüksek enflasyona sebep olan yöneticiler hiç ağlamasınlar, bu tip toplumlarda bundan nemalanacak faydalanacak insan çok olur. Yüksek enflasyonun getirdiği sosyokültürel sorunlar çok çok daha fazla oluyor. Bunun önüne Tabiki geçilebilir. Ama çok zor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Kaptan-I Derya - 29 Kasım 2023, 16:40:37
Fiyat istikrarını izleyeceği politikayla hükümet sağlar...Tabiki tüm suç hükümette...

Uçururken hükümet uçurdu ; çakılınca açgözlü esnaf....

Beceremiyorsa gidecek...Becerecek adam gelecek

Kes cezayı 3 harflilere,  işine gelince sana diz çökmeyene vergi müfettişi göndermeyi biliyorlar
3 harfli olmaz, Amerika olur , baktı o da olmadı yahudi lobisi hiç olmadı dünyayı yöneten aile bulur ona suçu atar geçeriz.  Rockefeller buna müsait gibi 
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 29 Kasım 2023, 17:21:24
BİM'in kimin olduğunu yazdırtmasınlar...

Hep söylerim ben bu yaşa geldim daha "Lâ ilâhe illallah" ne demekmiş yeni öğrendim...
“Allah'tan başka Tanrı yoktur " zannediyordum ki orada Tanrı ile kastedilen put,insan vs. diye düşünüyordum halbuki orada tapınmayın denilen şey aslında "PARA" imiş....
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 03 Aralık 2023, 08:25:42
Kasım 2023 ihracatı 23 milyar dolar olmuş. Gümbür gümbür geliyoruz
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 03 Aralık 2023, 09:21:18
Kasım 2023 ihracatı 23 milyar dolar olmuş. Gümbür gümbür geliyoruz

Belli  , enflasyon olmuş %200 hala gümbür gümbür geliyoruz masalları...

Niye ihracat artıyor? Çünkü Türk parasının değeri sıfır ,  adamlar en ucuz malı Türkiye'den alıyor da ondan ihracat artıyor.   Kocaman işadamları döviz fiyatlarının artmasını sever...

Emeğe en az para burada nasıl olsa , ecnebiler daha az para verip aynı malı buradan alıyor... Eğer emeğe değerini verirsen mal zamlanacak adam artık senden mal almayacak-ihracat düşecek...Yani ne kadar sömürü varsa o kadar ihracat artar...

Biraz Marxist kuram oldu gibi ama idare edin...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 03 Aralık 2023, 17:02:24
Dış ticaret fazlası verilmediği sürece isterse 100 milyar dolar olsun farketmez...haticeye değil neticeye bakacağız..

Dis borç ve enflasyon ile büyüme modelinden vazgeçilmesi lazim...son 50 sendir aşağı yukarı böyle sadece son zamanların değil...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 15 Aralık 2023, 10:42:00
Bu rakamlar hakkında ne düşünüyorsunuz. Bizim döviz gelirimiz ithalata yetmezken üstüne bu kadar parayı nerden bulacağız. Venezuella mı olacağız yoksa mazallah

Vadesine 1 yıl veya daha az kalan kısa vadeli dış borç stoku ekim ayında 219,9 milyar dolarla rekor tazeledi.
https://www.sozcu.com.tr/kisa-vadeli-dis-borc-ekimde-rekor-kirdi-p8762 (https://www.sozcu.com.tr/kisa-vadeli-dis-borc-ekimde-rekor-kirdi-p8762)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 15 Aralık 2023, 10:43:42
Bu rakamlar hakkında ne düşünüyorsunuz. Bizim döviz gelirimiz ithalata yetmezken üstüne bu kadar parayı nerden bulacağız. Venezuella mı olacağız yoksa mazallah

Vadesine 1 yıl veya daha az kalan kısa vadeli dış borç stoku ekim ayında 219,9 milyar dolarla rekor tazeledi.
https://www.sozcu.com.tr/kisa-vadeli-dis-borc-ekimde-rekor-kirdi-p8762 (https://www.sozcu.com.tr/kisa-vadeli-dis-borc-ekimde-rekor-kirdi-p8762)

Bu yıl ne kadar cari açık vericez acaba
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Kaptan-I Derya - 15 Aralık 2023, 11:52:57
Bu rakamlar hakkında ne düşünüyorsunuz. Bizim döviz gelirimiz ithalata yetmezken üstüne bu kadar parayı nerden bulacağız. Venezuella mı olacağız yoksa mazallah

Vadesine 1 yıl veya daha az kalan kısa vadeli dış borç stoku ekim ayında 219,9 milyar dolarla rekor tazeledi.
https://www.sozcu.com.tr/kisa-vadeli-dis-borc-ekimde-rekor-kirdi-p8762 (https://www.sozcu.com.tr/kisa-vadeli-dis-borc-ekimde-rekor-kirdi-p8762)

Bu yıl ne kadar cari açık vericez acaba
100 milyar doları geçecek gibi. Bu paranın önemli bir kısmı yurtdışından altın ithalatı olduğunu belirtmek isterim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 15 Aralık 2023, 12:47:32
Dis ticaret acigi ve cari acik farkli seyler, ikincisine hizmet gelir giderleri dahil. Ilk 10 aylik ticaret acigi 77 milyar dolar, cari acik 40 milyar dolar. Yil sonu cari acik 50 milyar dolara yaklasabilir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 15 Aralık 2023, 12:50:58
Belirttiginiz gibi altin onemli rol oynuyo cari acikta. Ilk 10 ayda altin haric cari acik sadece 17 milyar dolar.

https://www.dunya.com/kose-yazisi/cari-dengede-iyilesme-devam-ediyor/713330 (https://www.dunya.com/kose-yazisi/cari-dengede-iyilesme-devam-ediyor/713330)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 15 Aralık 2023, 13:08:12
Prof Doğu moratoryum olasılığı varmı hiç. Borcu yapılandıracak kapılarıda küstürdük çünkü
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 15 Aralık 2023, 13:22:51
Prof Doğu moratoryum olasılığı varmı hiç. Borcu yapılandıracak kapılarıda küstürdük çünkü
Moratoryum riski icin en iyi olcu cds primidir 5 yillik hazine tahvilleri icin.

Cds primimiz (batma riski diye cevirebiliriz) 700 puanlardan 300 puanin altina kadar geldi alti ayda, ve son 3 yilin en dusugunde. Soyle diyebiliriz batma ihtimalimiz son 3 yilda hic bu kadar az olmamisti. Yaza dogru 200 puanlara kadar gerileyebilecegi soyleniyo tabi ekonomi yonetimi ayni sekilde devam ederse.

Rezervlerde de onemli bir artis var son aylarda (swap haric net rezerv de pek yok ama.) Yabancilar ozellikle tahvillere yogun ilgi gosteriyo son bir aydir, borsaya pek girmeselerde.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 15 Aralık 2023, 13:39:21
İyi bari öyleyse
Bir beğeni ateşledim 
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: korsan2 - 22 Aralık 2023, 13:37:44
 yolcu uçağı siparişiyle ilgili haberler okuyorum;  ama  bu sipariş kesinleşti mi?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 22 Aralık 2023, 14:32:51
yolcu uçağı siparişiyle ilgili haberler okuyorum;  ama  bu sipariş kesinleşti mi?

Evet kesinleşti.

150 adet Airbus A321Neo kesin 100 adet opsiyon

60 adet Airbus A350-900 kesin 20 adet opsiyon

15 Adet Airbus A350-1000 kesin

5 Adet A350F kesin 5 adet opsiyon sipariş olmak üzere;

355 adet Airbus alımı için resmi anlaşma imzalandı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: korsan2 - 22 Aralık 2023, 15:49:54
listede A330 MRTT   yok mu?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 22 Aralık 2023, 16:57:31
listede A330 MRTT   yok mu?

Hayır. Tanker uçak siparişini THK verir THY değil. THY en fazla bakım onarım işini üstlenir.

Öte yandan THY'nin elinde eskimeye başlayan A330-200 uçaklarından var. Bunların önümüzdeki yıllarda tanker uçağa çevrilmesi gündemde. Alım yerine kendi uçağımızı bu tür bir dönüşüme tabi tutabiliriz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: DoganTuran - 22 Aralık 2023, 19:36:51
Selamlar,
İleride çocukların rahat edeceği bir ülke 450 milyar dolar dış borç, 6 Trilyon 573 milyar TL iç borç, bunlardan ayrı Garanti geçiş, garanti hasta, garanti yolcu anlaşmalarına Devletin ödeyeceği rakam 37,5 milyar dolar. İktisadi açıdan, bu borçları çocuklarımız değil, torunları dahi sadece ödeseler, belki onların çocukları rahat edebilir...

2023 yılı itibarıyla Türkiye ekonomisi nominal GSYİH'ye 980 milyar dolar ve buna göre en iyi ihtimalle dünyanın en büyük 17. ekonomisiyken, 10. ekonomisi Birezilya ise 2,1 Trilyon dolar nominal GSYİH'ya sahip. Diğer bir değişle; İç ve dış borç toplamı, Ülke yıllık gelirinin 2 katından fazla bir rakama tekamül etmekte.

Ülkenin dört tarafı terör örgütleriyle ve Üslerle çevrelenmiş ve içeride de motivasyonu sende olmayan başı boş milyonlarca farklı "Medeniyetlerden, Kültürlerden" gruplar...

Bunları belirtmek istedim ki gerçeklere göre değerlendirelim. Ülke-Devlet aklı ve/veya Sistemi gibi kavramlar ancak ülkenin temel çıkarları gözetilerek yapılan yaklaşımların sonucu olabilir. Devleti, Sistemi, geleceği; yine bu kavramlarda olgunlaşmış sonuçlarda değil de, bir fikir, oligarşik strateji veya hamasette ararsanız, her seferinde bir önceki şartları arar ve aratırsınız.

Daha temel bir çok sayılabilir ancak İleriye dönük kötümser olmamak adına; Gerçekleri görelim ki her hal ve şartta umudumuz olsun.

Konuda ise; şöylede bakılabilir, ABD'nin ve NATO'nun tüm ikaz, tehdit ve ambargosuna, bozulmuş ekonomik şartlara rağmen Ülke ve Millet çıkarları gereği Kıbrıs'a çıkartma yapmış bir Ülke.
Adalar dahil işgal edilmiş, etrafı askeri üs ve terör örgütleriyle sarılmış, içerisine milyonlarca farkı "Medeni-yet" den kaçak vs. grupları almış, ekonomik dengeleri bozulmuş bir ülke... İnsanların izah etmek istedi; İçinde bulunduğumuz şu durumun oluş serüvenindeki yaşanmışlıkların, başkaca serüvenlere dönüştürülmemesi...

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Yasar - 22 Aralık 2023, 19:40:03
Selamlar,
İleride çocukların rahat edeceği bir ülke 450 milyar dolar dış borç, 6 Trilyon 573 milyar TL iç borç, bunlardan ayrı Garanti geçiş, garanti hasta, garanti yolcu anlaşmalarına Devletin ödeyeceği rakam 37,5 milyar dolar. İktisadi açıdan, bu borçları çocuklar değil, torunlar dahi sadece ödeseler, belki onların çocukları rahat edebilir...

2023 yılı itibarıyla Türkiye ekonomisi nominal GSYİH'ye 980 milyar dolar ve buna göre göre dünyanın en büyük 17. ekonomisiyken, 10. ekonomisi Birezilya ise 2,1 Trilyon dolar nominal GSYİH'ya sahip. Diğer bir değişle; İç ve dış borç toplamı, Ülke yıllık gelirinin 2 katından fazla bir rakama tekamül etmekte.

Ülkenin dört tarafı terör örgütleriyle ve Üslerle çevrelenmiş ve içeride de motivasyonu sende olmayan başı boş milyonlarca farklı "Medeniyetlerden, Kültürlerden" gruplar...

Bunları belirtmek istedim ki gerçeklere göre değerlendirelim. Ülke-Devlet aklı ve/veya Sistemi gibi kavramlar ancak ülkenin temel çıkarları gözetilerek yapılan yaklaşımların sonucu olabilir. Devleti, Sistemi, geleceği yine bu kavramlarda olgunlaşmış sonuçlarda değil de, bir fikir, oligarşik strateji veya hamasette ararsanız, her seferinde bir önceki şartları aratırsınız.

Daha temel bir çok sayılabilir ancak İleriye dönük kötümser olmamak adına; Gerçekleri görelim ki her hal ve şartta umudumuz olsun.

Konu da ise; şöylede bakılabilir, ABD'nin ve NATO'nun tüm ikaz, tehdit ve ambargosuna rağmen Ülke ve Millet çıkarları gereği Kıbrıs'a çıkartma yapmış bir Ülke.
Adalar dahil işgal edilmiş, etrafı askeri üs ve terör örgütleriyle sarılmış, içerisine milyonlarca farkı "Medeni-yet" den kaçak vs. grupları almış, ekonomik dengeleri bozulmuş bir ülke... İnsanların izah etmek istedi, içinde bulunduğumuz şu durumun oluş serüvenindeki yaşanmışlıkların, başka serüvenlere dönüştürülmemesi...
+1
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 22 Aralık 2023, 19:55:04
Selamlar,
İleride çocukların rahat edeceği bir ülke 450 milyar dolar dış borç, 6 Trilyon 573 milyar TL iç borç, bunlardan ayrı Garanti geçiş, garanti hasta, garanti yolcu anlaşmalarına Devletin ödeyeceği rakam 37,5 milyar dolar. İktisadi açıdan, bu borçları çocuklar değil, torunlar dahi sadece ödeseler, belki onların çocukları rahat edebilir...

2023 yılı itibarıyla Türkiye ekonomisi nominal GSYİH'ye 980 milyar dolar ve buna göre en iyi ihtimalle dünyanın en büyük 17. ekonomisiyken, 10. ekonomisi Birezilya ise 2,1 Trilyon dolar nominal GSYİH'ya sahip. Diğer bir değişle; İç ve dış borç toplamı, Ülke yıllık gelirinin 2 katından fazla bir rakama tekamül etmekte.

Ülkenin dört tarafı terör örgütleriyle ve Üslerle çevrelenmiş ve içeride de motivasyonu sende olmayan başı boş milyonlarca farklı "Medeniyetlerden, Kültürlerden" gruplar...

Bunları belirtmek istedim ki gerçeklere göre değerlendirelim. Ülke-Devlet aklı ve/veya Sistemi gibi kavramlar ancak ülkenin temel çıkarları gözetilerek yapılan yaklaşımların sonucu olabilir. Devleti, Sistemi, geleceği yine bu kavramlarda olgunlaşmış sonuçlarda değil de, bir fikir, oligarşik strateji veya hamasette ararsanız, her seferinde bir önceki şartları aratırsınız.

Daha temel bir çok sayılabilir ancak İleriye dönük kötümser olmamak adına; Gerçekleri görelim ki her hal ve şartta umudumuz olsun.

Konu da ise; şöylede bakılabilir, ABD'nin ve NATO'nun tüm ikaz, tehdit ve ambargosuna rağmen Ülke ve Millet çıkarları gereği Kıbrıs'a çıkartma yapmış bir Ülke.
Adalar dahil işgal edilmiş, etrafı askeri üs ve terör örgütleriyle sarılmış, içerisine milyonlarca farkı "Medeni-yet" den kaçak vs. grupları almış, ekonomik dengeleri bozulmuş bir ülke... İnsanların izah etmek istedi, içinde bulunduğumuz şu durumun oluş serüvenindeki yaşanmışlıkların, başka serüvenlere dönüştürülmemesi...

Sayin Dogan, bahsettiginiz 450 milyar dolar dis borc stogu, alacaklarimizin dusuldugu net dis borc stogu daha anlamli bir veri, ve net dis borc stogumuz 267 milyar dolar civarinda ekim ayi itibariyle, bu da milli gelirimizin %26'sina denk gelmekte. Bu gayet iyi bir oran, asagidaki linkte ulkelerin net dis borc stoklarinin gayri safi milli hasilaya oranlari verilmekte (imf'nin 2022 yili verileri), gelismis ulkeler genel itibariyle %100lerin ustunde. Mesela, japonya %214.  Gelismekte olan ulkelere gore bile iyi bir oranimiz var, mesela brezilya %81, hindistan %55.

https://www.imf.org/external/datamapper/CG_DEBT_GDP@GDD/CHN/FRA/DEU/ITA/JPN/GBR/USA (https://www.imf.org/external/datamapper/CG_DEBT_GDP@GDD/CHN/FRA/DEU/ITA/JPN/GBR/USA)


Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 22 Aralık 2023, 19:57:06
Kısa vadeli borç mu fazla acaba
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: fırtına06 - 22 Aralık 2023, 20:01:15
Kısa vadeli borç mu fazla acaba

Kısa vadeli dış borçta yeni rekor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre vadesine 1 yıl ya da daha az kalmış dış borç stoku 211 milyar dolarla rekor seviyeye yükseldİ...

https://www.bloomberght.com/kisa-vadeli-dis-borcta-yeni-rekor-2340255 (https://www.bloomberght.com/kisa-vadeli-dis-borcta-yeni-rekor-2340255)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 22 Aralık 2023, 20:32:45
Kısa vadeli borç mu fazla acaba

Kısa vadeli dış borçta yeni rekor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre vadesine 1 yıl ya da daha az kalmış dış borç stoku 211 milyar dolarla rekor seviyeye yükseldİ...

https://www.bloomberght.com/kisa-vadeli-dis-borcta-yeni-rekor-2340255 (https://www.bloomberght.com/kisa-vadeli-dis-borcta-yeni-rekor-2340255)

Sayin firtina, bu 211 milyar dolarin cogunlugu ozel sektoru ait (%60 kadari). Geriye kalanlar da merkez bankasi ve kamu arasinda yaklasik esit oranda paylasiliyo. Ayrica bu 211 milyar dolar icinde alacaklarimiz dahil degil, brut yani net degil. Mesela ithalat odemeleri dahil ama ihracat alacaklarimiz dahil degil, veya devletin tahvil odemeleri dahil ama merkez bankasinin elinde tuttugu amerikan tahvilleri dahil degil.

Sayin putty, dis borc vademiz gelismis ulkelere gore daha kisa ve uzatilmasi kesinlikle gerekli ama cok da kotu durumda degiliz ozellikle toplam kamu borcunun dusuklugunu hesaba katarsak.

https://www.dunya.com/ekonomi/kisa-vadeli-dis-borc-stoku-211-milyar-dolari-asti-haberi-708019 (https://www.dunya.com/ekonomi/kisa-vadeli-dis-borc-stoku-211-milyar-dolari-asti-haberi-708019)

https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/tr/tcmb+tr/main+menu/istatistikler/odemeler+dengesi+ve+ilgili+istatistikler/kisa+vadeli+dis+borc+istatistiklerii/ (https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/tr/tcmb+tr/main+menu/istatistikler/odemeler+dengesi+ve+ilgili+istatistikler/kisa+vadeli+dis+borc+istatistiklerii/)

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 22 Aralık 2023, 20:37:31
Niye krizdeyiz peki her şey iyiyse onu da de bari içimiz rahatlasın. Ama kriz yok deme lütfen
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 22 Aralık 2023, 20:55:05
Kusura bakmayin ama bakis acisi yanlis...

ozel sektör ya da degil, kısa ya da uzun vade farketmez...hedef borcun olmaması olmalı...sürekli bir sekilde cari fazla vermek olmalı...

Diyeceksiniz ki esas borç bulunamazsa durum vahim, siz de haklısınız...

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: DoganTuran - 22 Aralık 2023, 20:56:33
Sn. Prof. Dogu,
Teknik olarak haklısınız ancak Ülke verilerinde Ödemeler dengesinde Blanco aktifinde ne görünüyor, hangi kaleme tahmini gerçekleşme oranı ne gösterilmiş bunları görmek gerekiyor. Mesela 2024 yılı turizm gelirlerine 80 m. usd  yazılmış mı. Yoksa bu net hata noksan çıktıları, bir şeylerden karşılarız mı düşünülüyor bunları bilemiyoruz. O yüzden borç hanesindeki yekûn tutarı önceliyorum.

Diğer açıdan, iç borç stokunun net'inin karşılanması ya yüksek vergi ile verdiğini alıp, çevirme ki burada hanenin tüketimi garanti olmayacağından aynı anda para genişlemesine gidip enflasyonu 20 lerde göze alacaklar veya direk para basarak ödeme=enflasyon ve buna dayalı alım gücü düşen para üzerinden TUİK verileriyle ödeme yoluna gidecekler. Her hal ve karda olan Vatandaşın elindeki değer ve ederin erimesiyle sonuçlanacaktır. İç borçta da böyle zorlu süreçler KKM ile birlikte önümüzde bekliyor.

İç dolaşımdaki veriler öyle tuhaflaştı ki; Merkez Bankası Rezervlerinin rekor kırarak 146,5 Milyar dolara çıktı deyip, Bürüt söyleniyor ancak bu net rezervin -45 Milyar dolar olduğu gerçeğini değiştirmiyor, tıpkı yüksek faizle 2021 ve 2022 aldığın kredilerin vadesiyle birlikte kısa dönem borcu ödemede ciddi zorluklar yaşanacağı gibi.

Sonuç olarak bunlar hal yoluna konmaz mı? Konur tabiki ancak zaman, gerçeklik ve disiplin ister.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 22 Aralık 2023, 20:58:50
Niye krizdeyiz peki her şey iyiyse onu da de bari içimiz rahatlasın. Ama kriz yok deme lütfen
Krizden kastiniz ekonomi bilimindeki kriz tanimi ise o soyle: Iki ceyrek ust uste ekonominin buyumemesi. Bu tanimla turkiyenin krizde oldugunu iddia eden herhangi bir ekonomist oldugunu tahmin etmiyorum bu seneki buyumenin %5'e yakin olacagindan. Issizlik orani da son 10 yilin en dusuk seviyelerinde.

Krizden kastiniz insanlarin alim gucunun dusuklugu ise 2009lu yillara gore. O bambaska bir konu. 2002-2008 doneminde ulkenin sicak paraya bogulmasiyla el parasiyla gecici bir refah olusturuldu. Ihracatin ithalati karsilama orani ve sanayi uretimi dip yapmistir bu donemde ithalatin ucuz olmasindan. Tabi bu surdurulemez bir durumdu. Sicak paranin daha sonraki donemde cikisiyla refah ortami kayboldu, tabi bunu ucube para politikasi ve covid hizlandirmistir.

https://www.bloomberght.com/issizlik-11-yilin-en-dusugunde-2343637 (https://www.bloomberght.com/issizlik-11-yilin-en-dusugunde-2343637)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 22 Aralık 2023, 21:04:29
Ülke ekonomisi büyürken , insanların alım gücünün düşmesi nasıl oluyor?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: DoganTuran - 22 Aralık 2023, 21:10:16
Oligarşik büyüme yaklaşımı denebilir. GSYİH mesela 100 milyondan alıp, 86 milyona bölerek Kişi başı milli gelir açıklamak gibi... Enfilasyonun %7-8 civarına düşmediği her ay, Enfilasyon oranında cebindeki para değer kaybeder. Düşük ücretlerle, düşük maliyetli iş gücü de AB'den daha uygun maliyetli üretim yapmanı sağlar ki buda ihracat yoluyla büyümeni tetikler. Ancak bu dediğim gibi ekonomik refah dengesi tercihinden çok belirli bir zümrenin, oligartın zenginleşmesinin tercih edilmesidir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 22 Aralık 2023, 21:32:15
Sn. Prof. Dogu,
Teknik olarak haklısınız ancak Ülke verilerinde Ödemeler dengesinde Blanco aktifinde ne görünüyor, hangi kaleme tahmini gerçekleşme oranı ne gösterilmiş bunları görmek gerekiyor. Mesela 2024 yılı turizm gelirlerine 80 m. usd  yazılmış mı. Yoksa bu net hata noksan çıktıları, bir şeylerden karşılarız mı düşünülüyor bunları bilemiyoruz. O yüzden borç hanesindeki yekûn tutarı önceliyorum.

Diğer açıdan, iç borç stokunun net'inin karşılanması ya yüksek vergi ile verdiğini alıp, çevirme ki burada hanenin tüketimi garanti olmayacağından aynı anda para genişlemesine gidip enflasyonu 20 lerde göze alacaklar veya direk para basarak ödeme=enflasyon ve buna dayalı alım gücü düşen para üzerinden TUİK verileriyle ödeme yoluna gidecekler. Her hal ve karda olan Vatandaşın elindeki değer ve ederin erimesiyle sonuçlanacaktır. İç borçta da böyle zorlu süreçler KKM ile birlikte önümüzde bekliyor.

İç dolaşımdaki veriler öyle tuhaflaştı ki; Merkez Bankası Rezervlerinin rekor kırarak 146,5 Milyar dolara çıktı deyip, Bürüt söyleniyor ancak bu net rezervin -45 Milyar dolar olduğu gerçeğini değiştirmiyor, tıpkı yüksek faizle 2021 ve 2022 aldığın kredilerin vadesiyle birlikte kısa dönem borcu ödemede ciddi zorluklar yaşanacağı gibi.

Sonuç olarak bunlar hal yoluna konmaz mı? Konur tabiki ancak zaman, gerçeklik ve disiplin ister.

Sayin Dogan, rezervler hakkindaki yorumunuza katiliyorum. Medyada surekli brut ve net rezervden bahsediliyo artida olduklari icin (bunlar 140 milyar dolar ve 25 dolar civarlarinda). Ama swap haric net rezerv bence en dogru rezerv gostergesi, dediginiz gibi eksilerde, -40 milyar dolar civarinda. Secimden bu yana onemli azalis var (-60 milyar dolarlari gormustu) ama tabi artiya cikmasi kesinlikle gerekli.

Net dis borc stogunda bir katekulli yapiliyor mu? Yeni tabirle finansal muhendislik. Yapilsa yapilsa swap kalemlerinde yapilabilir diye dusunuyorum, tum alacak verecekler hesaplandigi icin onun da mevcut kurlardan hesaplanmasi lazim. Ama o konuda bir sey duymadim.

Net hata noksan cari denge ile finansal denge arasindaki olcum yanlisligini ifade ediyor. Mesela turizm gelirini tam olarak hesaplamak mumkun degil, turistlerin 7/24 ne yaptigini gozlemlenememesinden dolayi. Bazi yillarda net hata noksan fazla cikiyor ama nedenini tam olarak bilmiyorum. Bunlarin bir kismi iran ve rusya ambargolarinin delinmesi ile ilgili oldugu soyleniyor.

Borcla ilgili olarak da borcu borc ile ceviyoruz diger devletler gibi. Daha oncede bahsetmistim, cds primimiz 700lerden 285 puana dustu 6 ayda. Yani 10 yillik 10000$ degerinde tc hazine tahvilini sadece 285 dolara sigortalatabilirsiniz. Yani kamunun oyle buyuk bir odeme riski olsa, hic bir sigorta sirketi turk tahvillerini bu kadar ucuza sigortalamaz. Tabi cds primimiz hala yuksek diger gelismekte olan ulkelere gore ama cok ucukta degil.

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 22 Aralık 2023, 21:39:45
Ülke ekonomisi büyürken , insanların alım gücünün düşmesi nasıl oluyor?
Alim gucu 2018-2021 yillarinda cok dustu. 2022 ve 2023 yillarinda bir onceki yillara gore daha iyi ama tabi 2009 yilina gore mesela daha kotu.

Ayrica alim gucu ve buyume ayni yonde gitmesi gerekmiyor teknik olarak. Buyume toplam urettiginiz mal miktarinin artisini olcer, alim gucu tuketicilerin maaslariyla ne kadar urun alabildiklerini. Mal uretiminiz artip ayni donemde kurda develuasyon olursa buyume olur ama alim gucu duser.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 22 Aralık 2023, 22:47:13
Dünyada %5 büyüyüp faiz oranı %45 olan başka ülke var mı? Yoksa bu da mı sizin tabirinizle Finansal mühendislik bence yalan-dolan ?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 22 Aralık 2023, 22:50:07
Bu linkte ay ay TUIK enflasyon rakamları var. Ordaki rakamları Excel e kopyaladım sağınada bir formül atadım yıllar içinde TUIK rakamlarına göre bir ürünün fiyatının şimdi olması gereken zamlı fiyatını buluyor
İnternetten bir tane fiş buldum 1.5 litre coca cola nın fiyatına baktım 2.7 tl tarihte 2013 ün 11. ayı


https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Istatistikler/Enflasyon+Verileri/Tuketici+Fiyatlari (https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Istatistikler/Enflasyon+Verileri/Tuketici+Fiyatlari)

(https://cdn.listelist.com/wp-content/uploads/2018/12/Screen-Shot-2018-12-06-at-21.03.09.png)

Benim excel hesabıma göre coca cola nın şimdiki fiyatı 21,39 tl olması gerekiyorddu ama şu anda fiyatı bu linkten bakabilirsininz 33 tl yani iki katı TUIK hesabının

https://www.akakce.com/gazli-icecek/en-ucuz-coca-cola-1-5-lt-fiyati,5104658.html?gad_source=1&gclid=CjwKCAiAhJWsBhAaEiwAmrNyq2rwpT4LloDYhiUttf7gS7SXK_TizDzPY1sU1ygOl6i0XJrn4UqVvhoCkHgQAvD_BwE (https://www.akakce.com/gazli-icecek/en-ucuz-coca-cola-1-5-lt-fiyati,5104658.html?gad_source=1&gclid=CjwKCAiAhJWsBhAaEiwAmrNyq2rwpT4LloDYhiUttf7gS7SXK_TizDzPY1sU1ygOl6i0XJrn4UqVvhoCkHgQAvD_BwE)



AY         TUİK      fiyat
2013 de 2,7 tl olan 1,5 lt coca cola şimdi TUIK verilerine göre 21,39 olması gerekiyor ama 33 tl

12-2023             ₺21,39
11-2023   3,28      ₺20,71
10-2023   3,43      ₺20,02
09-2023   4,75      ₺19,12
08-2023   9,09      ₺17,52
07-2023   9,49      ₺16,00
06-2023   3,92      ₺15,40
05-2023   0,04      ₺15,39
04-2023   2,39      ₺15,04
03-2023   2,29      ₺14,70
02-2023   3,15      ₺14,25
01-2023   6,65      ₺13,36
12-2022   1,18      ₺13,21
11-2022   2,88      ₺12,84
10-2022   3,54      ₺12,40
09-2022   3,08      ₺12,03
08-2022   1,46      ₺11,85
07-2022   2,37      ₺11,58
06-2022   4,95      ₺11,03
05-2022   2,98      ₺10,71
04-2022   7,25      ₺9,99
03-2022   5,46      ₺9,47
02-2022   4,81      ₺9,04
01-2022   11,10      ₺8,13
12-2021   13,58      ₺7,16
11-2021   3,51      ₺6,92
10-2021   2,39      ₺6,76
09-2021   1,25      ₺6,67
08-2021   1,12      ₺6,60
07-2021   1,80      ₺6,48
06-2021   1,94      ₺6,36
05-2021   0,89      ₺6,30
04-2021   1,68      ₺6,20
03-2021   1,08      ₺6,13
02-2021   0,91      ₺6,08
01-2021   1,68      ₺5,98
12-2020   1,25      ₺5,90
11-2020   2,30      ₺5,77
10-2020   2,13      ₺5,65
09-2020   0,97      ₺5,60
08-2020   0,86      ₺5,55
07-2020   0,58      ₺5,52
06-2020   1,13      ₺5,46
05-2020   1,36      ₺5,38
04-2020   0,85      ₺5,34
03-2020   0,57      ₺5,31
02-2020   0,35      ₺5,29
01-2020   1,35      ₺5,22
12-2019   0,74      ₺5,18
11-2019   0,38      ₺5,16
10-2019   2,00      ₺5,06
09-2019   0,99      ₺5,01
08-2019   0,86      ₺4,97
07-2019   1,36      ₺4,90
06-2019   0,03      ₺4,90
05-2019   0,95      ₺4,85
04-2019   1,69      ₺4,77
03-2019   1,03      ₺4,72
02-2019   0,16      ₺4,72
01-2019   1,06      ₺4,67
12-2018   -0,40      ₺4,68
11-2018   -1,44      ₺4,75
10-2018   2,67      ₺4,63
09-2018   6,30      ₺4,35
08-2018   2,30      ₺4,26
07-2018   0,55      ₺4,23
06-2018   2,61      ₺4,13
05-2018   1,62      ₺4,06
04-2018   1,87      ₺3,99
03-2018   0,99      ₺3,95
02-2018   0,73      ₺3,92
01-2018   1,02      ₺3,88
12-2017   0,69      ₺3,85
11-2017   1,49      ₺3,80
10-2017   2,08      ₺3,72
09-2017   0,65      ₺3,69
08-2017   0,52      ₺3,67
07-2017   0,15      ₺3,67
06-2017   -0,27      ₺3,68
05-2017   0,45      ₺3,66
04-2017   1,31      ₺3,62
03-2017   1,02      ₺3,58
02-2017   0,81      ₺3,55
01-2017   2,46      ₺3,47
12-2016   1,64      ₺3,41
11-2016   0,52      ₺3,39
10-2016   1,44      ₺3,34
09-2016   0,18      ₺3,34
08-2016   -0,29      ₺3,35
07-2016   1,16      ₺3,31
06-2016   0,47      ₺3,29
05-2016   0,58      ₺3,27
04-2016   0,78      ₺3,25
03-2016   -0,04      ₺3,25
02-2016   -0,02      ₺3,25
01-2016   1,82      ₺3,19
12-2015   0,21      ₺3,19
11-2015   0,67      ₺3,16
10-2015   1,55      ₺3,12
09-2015   0,89      ₺3,09
08-2015   0,40      ₺3,08
07-2015   0,09      ₺3,07
06-2015   -0,51      ₺3,09
05-2015   0,56      ₺3,07
04-2015   1,63      ₺3,02
03-2015   1,19      ₺2,99
02-2015   0,71      ₺2,97
01-2015   1,10      ₺2,93
12-2014   -0,44      ₺2,95
11-2014   0,18      ₺2,94
10-2014   1,90      ₺2,89
09-2014   0,14      ₺2,88
08-2014   0,09      ₺2,88
07-2014   0,45      ₺2,87
06-2014   0,31      ₺2,86
05-2014   0,40      ₺2,85
04-2014   1,34      ₺2,81
03-2014   1,13      ₺2,78
02-2014   0,43      ₺2,77
01-2014   1,98      ₺2,71
12-2013   0,46      ₺2,70
11-2013   0,01      ₺2,70





Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SH - 23 Aralık 2023, 01:46:25
Sorsan, derler ki o formülde bir sürü kalem var. Hatırladığım kadarıyla pinpon topu ve dinamit gibi şeyler de var. Peki desen ki hangi kalem sizin dediğiniz oranda zamlandı. Ağızlarını açamazlar. Bir tane kalem yok ki TÜİK'e göre zamlanmış olsun.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 23 Aralık 2023, 08:51:14
Gida enflasyonuna ayri bakmak lazım...

O zaman büyük ihtimalle "enflasyondan" daha yüksek çıkacaktır...enflasyon sepetini sırf gida urunleri yapacak hesaplamak yani..
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 23 Aralık 2023, 10:30:11
yanlış yapmışım arkadaşlar özür dilerim fişi gece gece 2013 yerine 2016 okumuşum biraz daha yüksek çıkıyor ama yinede güncel rakamlarda değil

2013 de 2,7 tl olan 1,5 lt coca cola şimdi TUIK verilerine göre 21,39 olması gerekiyor ama 33 tl

12-2023             ₺21,39
11-2023   3,28      ₺20,71
10-2023   3,43      ₺20,02
09-2023   4,75      ₺19,12
08-2023   9,09      ₺17,52
07-2023   9,49      ₺16,00
06-2023   3,92      ₺15,40
05-2023   0,04      ₺15,39
04-2023   2,39      ₺15,04
03-2023   2,29      ₺14,70
02-2023   3,15      ₺14,25
01-2023   6,65      ₺13,36
12-2022   1,18      ₺13,21
11-2022   2,88      ₺12,84
10-2022   3,54      ₺12,40
09-2022   3,08      ₺12,03
08-2022   1,46      ₺11,85
07-2022   2,37      ₺11,58
06-2022   4,95      ₺11,03
05-2022   2,98      ₺10,71
04-2022   7,25      ₺9,99
03-2022   5,46      ₺9,47
02-2022   4,81      ₺9,04
01-2022   11,10      ₺8,13
12-2021   13,58      ₺7,16
11-2021   3,51      ₺6,92
10-2021   2,39      ₺6,76
09-2021   1,25      ₺6,67
08-2021   1,12      ₺6,60
07-2021   1,80      ₺6,48
06-2021   1,94      ₺6,36
05-2021   0,89      ₺6,30
04-2021   1,68      ₺6,20
03-2021   1,08      ₺6,13
02-2021   0,91      ₺6,08
01-2021   1,68      ₺5,98
12-2020   1,25      ₺5,90
11-2020   2,30      ₺5,77
10-2020   2,13      ₺5,65
09-2020   0,97      ₺5,60
08-2020   0,86      ₺5,55
07-2020   0,58      ₺5,52
06-2020   1,13      ₺5,46
05-2020   1,36      ₺5,38
04-2020   0,85      ₺5,34
03-2020   0,57      ₺5,31
02-2020   0,35      ₺5,29
01-2020   1,35      ₺5,22
12-2019   0,74      ₺5,18
11-2019   0,38      ₺5,16
10-2019   2,00      ₺5,06
09-2019   0,99      ₺5,01
08-2019   0,86      ₺4,97
07-2019   1,36      ₺4,90
06-2019   0,03      ₺4,90
05-2019   0,95      ₺4,85
04-2019   1,69      ₺4,77
03-2019   1,03      ₺4,72
02-2019   0,16      ₺4,72
01-2019   1,06      ₺4,67
12-2018   -0,40      ₺4,68
11-2018   -1,44      ₺4,75
10-2018   2,67      ₺4,63
09-2018   6,30      ₺4,35
08-2018   2,30      ₺4,26
07-2018   0,55      ₺4,23
06-2018   2,61      ₺4,13
05-2018   1,62      ₺4,06
04-2018   1,87      ₺3,99
03-2018   0,99      ₺3,95
02-2018   0,73      ₺3,92
01-2018   1,02      ₺3,88
12-2017   0,69      ₺3,85
11-2017   1,49      ₺3,80
10-2017   2,08      ₺3,72
09-2017   0,65      ₺3,69
08-2017   0,52      ₺3,67
07-2017   0,15      ₺3,67
06-2017   -0,27      ₺3,68
05-2017   0,45      ₺3,66
04-2017   1,31      ₺3,62
03-2017   1,02      ₺3,58
02-2017   0,81      ₺3,55
01-2017   2,46      ₺3,47
12-2016   1,64      ₺3,41
11-2016   0,52      ₺3,39
10-2016   1,44      ₺3,34
09-2016   0,18      ₺3,34
08-2016   -0,29      ₺3,35
07-2016   1,16      ₺3,31
06-2016   0,47      ₺3,29
05-2016   0,58      ₺3,27
04-2016   0,78      ₺3,25
03-2016   -0,04      ₺3,25
02-2016   -0,02      ₺3,25
01-2016   1,82      ₺3,19
12-2015   0,21      ₺3,19
11-2015   0,67      ₺3,16
10-2015   1,55      ₺3,12
09-2015   0,89      ₺3,09
08-2015   0,40      ₺3,08
07-2015   0,09      ₺3,07
06-2015   -0,51      ₺3,09
05-2015   0,56      ₺3,07
04-2015   1,63      ₺3,02
03-2015   1,19      ₺2,99
02-2015   0,71      ₺2,97
01-2015   1,10      ₺2,93
12-2014   -0,44      ₺2,95
11-2014   0,18      ₺2,94
10-2014   1,90      ₺2,89
09-2014   0,14      ₺2,88
08-2014   0,09      ₺2,88
07-2014   0,45      ₺2,87
06-2014   0,31      ₺2,86
05-2014   0,40      ₺2,85
04-2014   1,34      ₺2,81
03-2014   1,13      ₺2,78
02-2014   0,43      ₺2,77
01-2014   1,98      ₺2,71
12-2013   0,46      ₺2,70
11-2013   0,01      ₺2,70


Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 23 Aralık 2023, 10:41:27
Bana 2005 sonrası eski tarihli bir yazar kasa fişi bulup buraya koyun ordaki istediğiniz fiyatın listesini yapacağım.


2006 nın 6. ayında ekmek 0,3 tl ona bakalım inşallah. 4,23 tl olması gerekiyor şimdi ekmek ama 10 tl
(https://img-s1.onedio.com/id-5cc55a7ed82dbecc65459cd0/rev-0/w-1200/h-1600/f-jpg/s-68c9b8c4d8453181243700a35c26093c24988e3b.jpg)

                   ₺4,23
11-2023   3,28      ₺4,09
10-2023   3,43      ₺3,96
09-2023   4,75      ₺3,78
08-2023   9,09      ₺3,46
07-2023   9,49      ₺3,16
06-2023   3,92      ₺3,04
05-2023   0,04      ₺3,04
04-2023   2,39      ₺2,97
03-2023   2,29      ₺2,90
02-2023   3,15      ₺2,82
01-2023   6,65      ₺2,64
12-2022   1,18      ₺2,61
11-2022   2,88      ₺2,54
10-2022   3,54      ₺2,45
09-2022   3,08      ₺2,38
08-2022   1,46      ₺2,34
07-2022   2,37      ₺2,29
06-2022   4,95      ₺2,18
05-2022   2,98      ₺2,12
04-2022   7,25      ₺1,97
03-2022   5,46      ₺1,87
02-2022   4,81      ₺1,79
01-2022   11,10      ₺1,61
12-2021   13,58      ₺1,42
11-2021   3,51      ₺1,37
10-2021   2,39      ₺1,34
09-2021   1,25      ₺1,32
08-2021   1,12      ₺1,30
07-2021   1,80      ₺1,28
06-2021   1,94      ₺1,26
05-2021   0,89      ₺1,25
04-2021   1,68      ₺1,23
03-2021   1,08      ₺1,21
02-2021   0,91      ₺1,20
01-2021   1,68      ₺1,18
12-2020   1,25      ₺1,17
11-2020   2,30      ₺1,14
10-2020   2,13      ₺1,12
09-2020   0,97      ₺1,11
08-2020   0,86      ₺1,10
07-2020   0,58      ₺1,09
06-2020   1,13      ₺1,08
05-2020   1,36      ₺1,06
04-2020   0,85      ₺1,05
03-2020   0,57      ₺1,05
02-2020   0,35      ₺1,05
01-2020   1,35      ₺1,03
12-2019   0,74      ₺1,02
11-2019   0,38      ₺1,02
10-2019   2,00      ₺1,00
09-2019   0,99      ₺0,99
08-2019   0,86      ₺0,98
07-2019   1,36      ₺0,97
06-2019   0,03      ₺0,97
05-2019   0,95      ₺0,96
04-2019   1,69      ₺0,94
03-2019   1,03      ₺0,93
02-2019   0,16      ₺0,93
01-2019   1,06      ₺0,92
12-2018   -0,40      ₺0,93
11-2018   -1,44      ₺0,94
10-2018   2,67      ₺0,91
09-2018   6,30      ₺0,86
08-2018   2,30      ₺0,84
07-2018   0,55      ₺0,84
06-2018   2,61      ₺0,82
05-2018   1,62      ₺0,80
04-2018   1,87      ₺0,79
03-2018   0,99      ₺0,78
02-2018   0,73      ₺0,77
01-2018   1,02      ₺0,77
12-2017   0,69      ₺0,76
11-2017   1,49      ₺0,75
10-2017   2,08      ₺0,73
09-2017   0,65      ₺0,73
08-2017   0,52      ₺0,73
07-2017   0,15      ₺0,73
06-2017   -0,27      ₺0,73
05-2017   0,45      ₺0,72
04-2017   1,31      ₺0,71
03-2017   1,02      ₺0,71
02-2017   0,81      ₺0,70
01-2017   2,46      ₺0,68
12-2016   1,64      ₺0,67
11-2016   0,52      ₺0,67
10-2016   1,44      ₺0,66
09-2016   0,18      ₺0,66
08-2016   -0,29      ₺0,66
07-2016   1,16      ₺0,65
06-2016   0,47      ₺0,65
05-2016   0,58      ₺0,65
04-2016   0,78      ₺0,64
03-2016   -0,04      ₺0,64
02-2016   -0,02      ₺0,64
01-2016   1,82      ₺0,63
12-2015   0,21      ₺0,63
11-2015   0,67      ₺0,63
10-2015   1,55      ₺0,62
09-2015   0,89      ₺0,61
08-2015   0,40      ₺0,61
07-2015   0,09      ₺0,61
06-2015   -0,51      ₺0,61
05-2015   0,56      ₺0,61
04-2015   1,63      ₺0,60
03-2015   1,19      ₺0,59
02-2015   0,71      ₺0,59
01-2015   1,10      ₺0,58
12-2014   -0,44      ₺0,58
11-2014   0,18      ₺0,58
10-2014   1,90      ₺0,57
09-2014   0,14      ₺0,57
08-2014   0,09      ₺0,57
07-2014   0,45      ₺0,57
06-2014   0,31      ₺0,56
05-2014   0,40      ₺0,56
04-2014   1,34      ₺0,56
03-2014   1,13      ₺0,55
02-2014   0,43      ₺0,55
01-2014   1,98      ₺0,54
12-2013   0,46      ₺0,53
11-2013   0,01      ₺0,53
10-2013   1,80      ₺0,52
09-2013   0,77      ₺0,52
08-2013   -0,10      ₺0,52
07-2013   0,31      ₺0,52
06-2013   0,76      ₺0,52
05-2013   0,15      ₺0,51
04-2013   0,42      ₺0,51
03-2013   0,66      ₺0,51
02-2013   0,30      ₺0,51
01-2013   1,65      ₺0,50
12-2012   0,38      ₺0,50
11-2012   0,38      ₺0,50
10-2012   1,96      ₺0,49
09-2012   1,03      ₺0,48
08-2012   0,56      ₺0,48
07-2012   -0,23      ₺0,48
06-2012   -0,90      ₺0,48
05-2012   -0,21      ₺0,48
04-2012   1,52      ₺0,48
03-2012   0,41      ₺0,48
02-2012   0,56      ₺0,47
01-2012   0,56      ₺0,47
12-2011   0,58      ₺0,47
11-2011   1,73      ₺0,46
10-2011   3,27      ₺0,44
09-2011   0,75      ₺0,44
08-2011   0,73      ₺0,44
07-2011   -0,41      ₺0,44
06-2011   -1,43      ₺0,45
05-2011   2,42      ₺0,44
04-2011   0,87      ₺0,43
03-2011   0,42      ₺0,43
02-2011   0,73      ₺0,43
01-2011   0,41      ₺0,43
12-2010   -0,30      ₺0,43
11-2010   0,03      ₺0,43
10-2010   1,83      ₺0,42
09-2010   1,23      ₺0,41
08-2010   0,40      ₺0,41
07-2010   -0,48      ₺0,41
06-2010   -0,56      ₺0,42
05-2010   -0,36      ₺0,42
04-2010   0,60      ₺0,42
03-2010   0,58      ₺0,41
02-2010   1,45      ₺0,41
01-2010   1,85      ₺0,40
12-2009   0,53      ₺0,40
11-2009   1,27      ₺0,39
10-2009   2,41      ₺0,38
09-2009   0,39      ₺0,38
08-2009   -0,30      ₺0,38
07-2009   0,25      ₺0,38
06-2009   0,11      ₺0,38
05-2009   0,64      ₺0,38
04-2009   0,02      ₺0,38
03-2009   1,10      ₺0,38
02-2009   -0,34      ₺0,38
01-2009   0,29      ₺0,38
12-2008   -0,41      ₺0,38
11-2008   0,83      ₺0,37
10-2008   2,60      ₺0,36
09-2008   0,45      ₺0,36
08-2008   -0,24      ₺0,36
07-2008   0,58      ₺0,36
06-2008   -0,36      ₺0,36
05-2008   1,49      ₺0,36
04-2008   1,68      ₺0,35
03-2008   0,96      ₺0,35
02-2008   1,29      ₺0,34
01-2008   0,80      ₺0,34
12-2007   0,22      ₺0,34
11-2007   1,95      ₺0,33
10-2007   1,81      ₺0,33
09-2007   1,03      ₺0,32
08-2007   0,02      ₺0,32
07-2007   -0,73      ₺0,33
06-2007   -0,24      ₺0,33
05-2007   0,50      ₺0,33
04-2007   1,21      ₺0,32
03-2007   0,92      ₺0,32
02-2007   0,43      ₺0,32
01-2007   1,00      ₺0,31
12-2006   0,23      ₺0,31
11-2006   1,29      ₺0,31
10-2006   1,27      ₺0,31
09-2006   1,29      ₺0,30
08-2006   -0,44      ₺0,30
07-2006   0,85      ₺0,30
06-2006   0,34      ₺0,30
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 23 Aralık 2023, 10:57:17
1 litre süt 2016 nın 3. ayında fiyatı 1,75 tl şimdi olması gereken fiyat 11,52 tl. Şimdiki fiyatı linkten görebilirsiniz 37 tl
https://www.akakce.com/sut/en-ucuz-pinar-1-lt-yarim-yagli-fiyati,367158298.html (https://www.akakce.com/sut/en-ucuz-pinar-1-lt-yarim-yagli-fiyati,367158298.html)

(https://forum.donanimhaber.com/cache-v2?path=http%3a%2f%2fstore.donanimhaber.com%2f5b%2f0b%2f43%2f5b0b4395b12cf48895f23531005cb76c.jpg&t=114975801&width=240&text=1)


12-2023             ₺11,52
11-2023   3,28      ₺11,15
10-2023   3,43      ₺10,78
09-2023   4,75      ₺10,29
08-2023   9,09      ₺9,44
07-2023   9,49      ₺8,62
06-2023   3,92      ₺8,29
05-2023   0,04      ₺8,29
04-2023   2,39      ₺8,10
03-2023   2,29      ₺7,91
02-2023   3,15      ₺7,67
01-2023   6,65      ₺7,19
12-2022   1,18      ₺7,11
11-2022   2,88      ₺6,91
10-2022   3,54      ₺6,68
09-2022   3,08      ₺6,48
08-2022   1,46      ₺6,38
07-2022   2,37      ₺6,23
06-2022   4,95      ₺5,94
05-2022   2,98      ₺5,77
04-2022   7,25      ₺5,38
03-2022   5,46      ₺5,10
02-2022   4,81      ₺4,87
01-2022   11,10      ₺4,38
12-2021   13,58      ₺3,86
11-2021   3,51      ₺3,73
10-2021   2,39      ₺3,64
09-2021   1,25      ₺3,59
08-2021   1,12      ₺3,55
07-2021   1,80      ₺3,49
06-2021   1,94      ₺3,42
05-2021   0,89      ₺3,39
04-2021   1,68      ₺3,34
03-2021   1,08      ₺3,30
02-2021   0,91      ₺3,27
01-2021   1,68      ₺3,22
12-2020   1,25      ₺3,18
11-2020   2,30      ₺3,11
10-2020   2,13      ₺3,04
09-2020   0,97      ₺3,01
08-2020   0,86      ₺2,99
07-2020   0,58      ₺2,97
06-2020   1,13      ₺2,94
05-2020   1,36      ₺2,90
04-2020   0,85      ₺2,87
03-2020   0,57      ₺2,86
02-2020   0,35      ₺2,85
01-2020   1,35      ₺2,81
12-2019   0,74      ₺2,79
11-2019   0,38      ₺2,78
10-2019   2,00      ₺2,72
09-2019   0,99      ₺2,70
08-2019   0,86      ₺2,67
07-2019   1,36      ₺2,64
06-2019   0,03      ₺2,64
05-2019   0,95      ₺2,61
04-2019   1,69      ₺2,57
03-2019   1,03      ₺2,54
02-2019   0,16      ₺2,54
01-2019   1,06      ₺2,51
12-2018   -0,40      ₺2,52
11-2018   -1,44      ₺2,56
10-2018   2,67      ₺2,49
09-2018   6,30      ₺2,34
08-2018   2,30      ₺2,29
07-2018   0,55      ₺2,28
06-2018   2,61      ₺2,22
05-2018   1,62      ₺2,19
04-2018   1,87      ₺2,15
03-2018   0,99      ₺2,13
02-2018   0,73      ₺2,11
01-2018   1,02      ₺2,09
12-2017   0,69      ₺2,07
11-2017   1,49      ₺2,04
10-2017   2,08      ₺2,00
09-2017   0,65      ₺1,99
08-2017   0,52      ₺1,98
07-2017   0,15      ₺1,98
06-2017   -0,27      ₺1,98
05-2017   0,45      ₺1,97
04-2017   1,31      ₺1,95
03-2017   1,02      ₺1,93
02-2017   0,81      ₺1,91
01-2017   2,46      ₺1,87
12-2016   1,64      ₺1,84
11-2016   0,52      ₺1,83
10-2016   1,44      ₺1,80
09-2016   0,18      ₺1,80
08-2016   -0,29      ₺1,80
07-2016   1,16      ₺1,78
06-2016   0,47      ₺1,77
05-2016   0,58      ₺1,76
04-2016   0,78      ₺1,75
03-2016   -0,04      ₺1,75
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 23 Aralık 2023, 10:58:26
Bu fiyatlara değişen kdv oranlarınıda ahlaken eklemek gerekiyor
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 23 Aralık 2023, 13:57:20
Halkın büyük çoğunluğu TÜİK verilerine güvenmiyor. Çeşitli ortamlarda  karşılaştığımız, "TÜİK verilerine göre şöyle iyiyiz, böyle iyiyiz" diye saçmalayan trolleri zaten ciddiye almıyorum.
Kısa ve öz: Kral çıplak!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 23 Aralık 2023, 17:24:36
Hafta sonları Tahir Sarıkaya'yı izliyorum sabah Beyaz TV'de , siz de mutlaka izleyin 1 haftanın yorgunluğunu deşarj olarak atarsınız 2 saatte... 
"Abi ülkede kriz var diyorlar ; geçen gün AVM'ye gittim otoparkta yer yoktu , bu nasıl kriz" dedi...

Yani yandaşların olaya bakışı bu... Sayın Bakan durumu özetlemiş tek örnekle zaten

Berat Albayrak: “Ay'a 4 şeritli yol yapacağız" desek inanacak seçmenimiz var."

Sonuç: Biz ülkede kriz var desek kriz var ; kriz yok desek ülkede kriz yok  :D :D :D

Neyse yine biraz siyasete girdik , az önce markete-pazara gittim en sarı etiketli ürünleri aldım .1500 tl gitti...Onun efkarı bastı biraz...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 23 Aralık 2023, 21:25:19
Türkiyede para sorunu yok. Paranın bazı yerlerde ve sektörlerde fazla toplanması sorunu var. O yüzden kriz varken hala çevrede insanlar alışverişte ve arabaları vs. var.

Ülkede vergi vermemek bir ata sporu gibi. Büyük şirketlerin yaptıklarını olaylara pek hakim olamadığımdan bilemiyorum ama vergi kaçırmak en ufak esnafına kadar sinmiş durumda.

İstanbulun merkezi ilçelerinden birinde çarşıya çıkıyorum. kurumsal yerler dışında nakit alışveriş dışında fiş kesmek diye bir şey yok. Özellikle eskinin milyoncuları tarzı yerler, bakkal, manav, emlakçı, taksici, hırdavatçı, dolmuşçu vs. vs.

Adama nakit parayı uzatıyorum alıyor üstünü veriyor. Fiş kesmek diye birşeyden haberi yok. Kredi kartı uzatınca da yarısının yüz şekli değişiyor bir kısmıda farklı fiyat çekiyor. Çünkü pos  kullanırsa vergi verecek.
Ha birde yüklü paralarda fasttan at furyası başladı.

Diğer yandan asıl darbe sabit maaşlı çalışanlara vuruyor. Enflasyon oranın karşılığı alınamadığından git gide alım gücü düşüyor. Ama esnaf ve iş sahibi için bu sıkıntı değil. İşçisine zam yaptı, hammadde arttı hop direk ürüne zam yapıyor. Ne yazıkki insanlarda kişisel konforunu bozmak istemiyor ne yazıkki. Mecburen alıyor. Burda insanlarıda suçlamak yanlış. Adam ne kadar maaliyet artarsa o kadar zam yapıyor. Alım gücü düşmüyor. Hatta aldığı ev arabayı annesi babası üstüne karısı üstüne alıp kendi şirketinide fiş kesmeden zararda gösterip çocuğuna burs bile aldırıyor.


Devlet bu işe şöyle bir şekilde kompanse ediyor. Vergiyi direk tüketim araçlarına yolluyor. Mtv, akaryakıt, tüketim vb. ama bu seferde sabit maaşlı çalışana ekstra yük biniyor.

Sabit maaşlı çalışanlar ne yazıkki o köşedeki dönerci abi, sevgi dolu bakkal manav amcanın aldığı passatları, evleri, köyde yaptırdığı prefabrik vs. hep senin üstüne yüklediği vergi yükünün ciddi bir katkısıyla yapılmış olabilir.

O meşhur kahvecinin önündeki son model lüks araba çok kazanılıp alınan bir şey değil. Bir şirket sahibinin bir filodan yıllık kiralayıp maaliyetini de vergiden düşerek büyük oranda bedavaya getirdiği araba. O arabada el altından parayla bağlanan satış temsilcisi ve yetkili satıcı müdürü yüzünden toplu filolara çekilen ve seninde üstüne yüzde 10 fazla elden aksesuar parası ödeyerek alabildiğin veya yok çekilen araba.(Neyse en azından bu araba işini biraz çözebildiler.)


Bu işin sonu nakit para kalkıp anlık kolay para transferide yapılabilen ve bunun kimliğinizle kullanabildiğiniz kredi kartına dönmeden bitmez galiba.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 28 Aralık 2023, 14:47:35


Türkün gücü

Merkez Bankası rezervleri, mayıs sonundan bu yana 47 milyar dolar artarak 145,5 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı.


https://www.star.com.tr/ekonomi/merkez-bankasi-rezervleri-tum-zamanlarin-yeni-rekorunu-kirdi-haber-1838510/ (https://www.star.com.tr/ekonomi/merkez-bankasi-rezervleri-tum-zamanlarin-yeni-rekorunu-kirdi-haber-1838510/)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 28 Aralık 2023, 14:57:36


Türkün gücü

Merkez Bankası rezervleri, mayıs sonundan bu yana 47 milyar dolar artarak 145,5 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı.


https://www.star.com.tr/ekonomi/merkez-bankasi-rezervleri-tum-zamanlarin-yeni-rekorunu-kirdi-haber-1838510/ (https://www.star.com.tr/ekonomi/merkez-bankasi-rezervleri-tum-zamanlarin-yeni-rekorunu-kirdi-haber-1838510/)

Rezerv olarak gosterilen meblag nereden geldi ? Ve neyin karsiliginda ?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 28 Aralık 2023, 17:01:42


Türkün gücü

Merkez Bankası rezervleri, mayıs sonundan bu yana 47 milyar dolar artarak 145,5 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı.


https://www.star.com.tr/ekonomi/merkez-bankasi-rezervleri-tum-zamanlarin-yeni-rekorunu-kirdi-haber-1838510/ (https://www.star.com.tr/ekonomi/merkez-bankasi-rezervleri-tum-zamanlarin-yeni-rekorunu-kirdi-haber-1838510/)
Brut rezervden ziyade swap haric rezervlere bakmak lazim. Yurt ici bankalarla bir swap anlasmasi yaparak bile brut rezervi kagit ustunde artirabilirsiniz. Swap haric net rezerv -40 milyar dolar civarinda. Swap haric net rezervin  20 milyar dolar artti secimden bu yana, ama hala yuklu miktarda ekside, gidilecek uzun bir yol var yani. Artisin onemli nedenlerinden birisi altinin dolar bazinda deger kazanmasi, ve merkez bankasinin piyasadan az da olsa dolar toplamasi.

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 29 Aralık 2023, 21:57:35
Yastık altındaki altın ve dövizi ekonomiye kazandırmak gerek.

300 Milyar $ yatıyor yastık altında. Bunun %10'u bile ekonomiye kazandırılsa 30 milyar $ gibi inanılmaz bir para yapıyor. %20'sini kazandırsan 60 Milyar $ yapıyor. Yabancı yatırımcı, dış finansman deyip duruyoruz 2-3 yıldır. Lakin bizim böyle bir paraya ihtiyacımız yok. Yastık altındaki paranın %20'sini bile ekonomiye kazandırmak inanılmaz nefes aldırır ülkeye

Yastık altındaki paranın ne ülkeye ne de kişiye bir faydası yok. Orada yatıp duruyor. Ne satıyorlar ne ekonomiye kazandırıyorlar. Maalesef insanımız yastık altındaki paranın kimseye fayda getirmediğini anlayamadı.

Geçenlerde bir akrabamın yaşlı komşusunun polis kılığında evine gelip 30 bin dolarını almışlar. Teyze paranı neden bankaya yatırmadın? Neden o kadar parayı evde tuttun dediklerinde de bankadan çalarlar, bir şey olur diye korktum evde sakladım demiş. Neredeyse 800 bin liradan fazla parasını alıp gitmişler. Site kameralarına da bakmışlar polis şapkası, güneş gözlükleri yüzleri görünmediği için kim olduğunu da bulamıyorlarmış.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 29 Aralık 2023, 22:05:12
Hırsızlar çöker diye altınlarını çıkarmıyor millet... Türkiye artık Anayasa mahkemesi kararlarının bile iplenmediği "  kimin gücü kime yeterse " ülkesine döndü... Kimse çıkarın altınlarınızı ekonomiye can katsın masallarını dinlemez...

Hâlâ ülkenin ne halde döndürüldüğünü anlayamadınız maalesef...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 29 Aralık 2023, 22:20:24
Hırsızlar çöker diye altınlarını çıkarmıyor millet... Türkiye artık Anayasa mahkemesi kararlarının bile iplenmediği "  kimin gücü kime yeterse " ülkesine döndü... Kimse çıkarın altınlarınızı ekonomiye can katsın masallarını dinlemez...

Hâlâ ülkenin ne halde döndürüldüğünü anlayamadınız maalesef...

3 yıldır HDP'yi kapatmayan, ama nerede bir devlet düşmanı nerede bir vatan haini varsa olağanüstü toplanıp hak ihlali veren, devleti tazminata mahkum eden AYM önce işini doğru düzgün yapsın, adaletli olsun sonra kararları iplenir.

Mecliste sürekli Öcalan sloganları atan, her fırsatta PKK'ya yardım ve yataklık ettiklerini, siyasi uzantısı olduklarını açıkça dile getiren bu parti neredeyse 3 yıldır kapatılmıyor. Defalarca ek iddianame yazılmasına rağmen AYM 3 yıldır HDP'yi kapatma davasını gündemine almadı.

Öte yandan anayasada Yargıtay kararını AYM bozar diye bir şey yok. AYM süper temyiz mahkemesi değil. Açıkçası son dönemde AYM'nin kendisi anayasayı çiğnemekte.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 29 Aralık 2023, 23:05:01
Bence de AYM , HDP'yi kapatsın , altınlar yastık altından çıkmaya başlar...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 29 Aralık 2023, 23:15:11
Bence de AYM , HDP'yi kapatsın , altınlar yastık altından çıkmaya başlar...

O altınları hiçbir parti yastık altından çıkartamaz. BU geleneksel güvence parasıdır. Ancak ev, arsa gibi güvence verecek şeyler için yastık altından çıkar, nakde çevrilir, ama bir başkasının yastık altına gider.

İnsanların anlamadığı şey şu, bugünün ekonomisi, sanal türev ekonomisi. Altının bu piyasaya kote olabilmesi için bankaların, finans kurumlarının uhdesine geçerek, onların 1 gr altın için 50-100 gr türev veya altın mevduat hesabı açıp, üzerinden krediler kullandırması, vs gerekir.

Aslında bunun için bazı finans aracı yöntemleri olabilir ama o da bende kalsın.   
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 29 Aralık 2023, 23:16:06
Bence de AYM , HDP'yi kapatsın , altınlar yastık altından çıkmaya başlar...

(https://media4.giphy.com/media/v1.Y2lkPTc5MGI3NjExczNrdjZzanprc2Q0bTA5YnkxZWxlb250Mzh2eGVodjdueW45dmk0MiZlcD12MV9pbnRlcm5hbF9naWZfYnlfaWQmY3Q9Zw/hvq8ONQhQ1XLq/giphy.gif)

+1

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 29 Aralık 2023, 23:29:36
Yastık altındaki altın ve dövizi ekonomiye kazandırmak gerek.

300 Milyar $ yatıyor yastık altında. Bunun %10'u bile ekonomiye kazandırılsa 30 milyar $ gibi inanılmaz bir para yapıyor. %20'sini kazandırsan 60 Milyar $ yapıyor. Yabancı yatırımcı, dış finansman deyip duruyoruz 2-3 yıldır. Lakin bizim böyle bir paraya ihtiyacımız yok. Yastık altındaki paranın %20'sini bile ekonomiye kazandırmak inanılmaz nefes aldırır ülkeye

Yastık altındaki paranın ne ülkeye ne de kişiye bir faydası yok. Orada yatıp duruyor. Ne satıyorlar ne ekonomiye kazandırıyorlar. Maalesef insanımız yastık altındaki paranın kimseye fayda getirmediğini anlayamadı.

Geçenlerde bir akrabamın yaşlı komşusunun polis kılığında evine gelip 30 bin dolarını almışlar. Teyze paranı neden bankaya yatırmadın? Neden o kadar parayı evde tuttun dediklerinde de bankadan çalarlar, bir şey olur diye korktum evde sakladım demiş. Neredeyse 800 bin liradan fazla parasını alıp gitmişler. Site kameralarına da bakmışlar polis şapkası, güneş gözlükleri yüzleri görünmediği için kim olduğunu da bulamıyorlarmış.

Altinlarin yastik altindan cikma mevzusu en azindan 30 yildir surekli gundeme getirilir ama basari saglanamaz, sonra konu kapanir, paraya ihtiyac oldugu zaman tekrar acilir ve bu boyle devam eder. Yastik altinda ne kadar altin olduguyla ilgili benim bildigim bir calisma yok, ama yuklu miktarda oldugu kesin.

Bizim gibi altini gostermeyi seven, dugunlerde taki senlikleri, cocuklara ceyrek takilan toplumlarda (hindistan, arap&fars ulkeleri) altinin yastik altindan cikmasi zor. Ciksada bankalardaki kasalara konulmaya basladi, yani halen ekonomik olarak islevsiz. Bankalar altin hesaplari sunsada, pratik olarak cok islevli degiller.

Altin uzun vadede cok iyi bir yatirim olmasada, savas zamanlarinda ulke paralarina guven azaldigi icin, genellikle deger kazanir ve sigorta islevi gorur. Yani yarin bir gun bir dunya savasi cikarsa, altin muthis deger kazanir, bu da bizim gibi ulkeler acisindan en azindan savasin finansmaninda onemli islev gorur.

Son olarak da altindan once yastik altindaki dolar/eurolarin ekonomiye kazandirilmasi daha kolay olur. O da tabi enflasyonun dusurup tl'nin deger kaybini onlemekten geciyor.


Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 29 Aralık 2023, 23:41:29
Bence de AYM , HDP'yi kapatsın , altınlar yastık altından çıkmaya başlar...

Kapatmasın. Sonra Yargıtay da çıkıp AYM'ye işine bak seni sallamıyorum der. Zira Anayasa'ya göre üst mahkemelerin arasında bir üstünlük derecesi belirlenmemiştir. Yargıtay'da bundan aldığı yetkiyle AYM'ye ''Benim verdiğim kararı bozamazsın, senin kararın yok hükmündedir der.''

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: baryshx - 29 Aralık 2023, 23:44:28
Hırsızlar çöker diye altınlarını çıkarmıyor millet... Türkiye artık Anayasa mahkemesi kararlarının bile iplenmediği "  kimin gücü kime yeterse " ülkesine döndü... Kimse çıkarın altınlarınızı ekonomiye can katsın masallarını dinlemez...

Hâlâ ülkenin ne halde döndürüldüğünü anlayamadınız maalesef...

3 yıldır HDP'yi kapatmayan, ama nerede bir devlet düşmanı nerede bir vatan haini varsa olağanüstü toplanıp hak ihlali veren, devleti tazminata mahkum eden AYM önce işini doğru düzgün yapsın, adaletli olsun sonra kararları iplenir.

Mecliste sürekli Öcalan sloganları atan, her fırsatta PKK'ya yardım ve yataklık ettiklerini, siyasi uzantısı olduklarını açıkça dile getiren bu parti neredeyse 3 yıldır kapatılmıyor. Defalarca ek iddianame yazılmasına rağmen AYM 3 yıldır HDP'yi kapatma davasını gündemine almadı.

Öte yandan anayasada Yargıtay kararını AYM bozar diye bir şey yok. AYM süper temyiz mahkemesi değil. Açıkçası son dönemde AYM'nin kendisi anayasayı çiğnemekte.
Sendeki bu özgüven nereden geliyor onu anlamadım. 3 yıldır bunu AYM gündemine getirtmeyenin hükümet olmadığını nereden biliyorsun? Hatırlarsan AYM Akp'yi de kapatmadı. Akp'nin demokratik, laik ve hukuk devletine saygılı bir parti olduğu sebebiyle.

Sen şimdi Akp'nin parti kapatmayı zorlaştıran yasalar çıkarttığından da bir habersindir. Belki bu yasalar yüzünden bile Hdp/DEM partisi kapatılamayacak. Zaten kapatsa ne olur. Yeni isimle geri geliyorlar. Komedi bir döngü...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 30 Aralık 2023, 00:01:12
Hırsızlar çöker diye altınlarını çıkarmıyor millet... Türkiye artık Anayasa mahkemesi kararlarının bile iplenmediği "  kimin gücü kime yeterse " ülkesine döndü... Kimse çıkarın altınlarınızı ekonomiye can katsın masallarını dinlemez...

Hâlâ ülkenin ne halde döndürüldüğünü anlayamadınız maalesef...

3 yıldır HDP'yi kapatmayan, ama nerede bir devlet düşmanı nerede bir vatan haini varsa olağanüstü toplanıp hak ihlali veren, devleti tazminata mahkum eden AYM önce işini doğru düzgün yapsın, adaletli olsun sonra kararları iplenir.

Mecliste sürekli Öcalan sloganları atan, her fırsatta PKK'ya yardım ve yataklık ettiklerini, siyasi uzantısı olduklarını açıkça dile getiren bu parti neredeyse 3 yıldır kapatılmıyor. Defalarca ek iddianame yazılmasına rağmen AYM 3 yıldır HDP'yi kapatma davasını gündemine almadı.

Öte yandan anayasada Yargıtay kararını AYM bozar diye bir şey yok. AYM süper temyiz mahkemesi değil. Açıkçası son dönemde AYM'nin kendisi anayasayı çiğnemekte.
Sendeki bu özgüven nereden geliyor onu anlamadım. 3 yıldır bunu AYM gündemine getirtmeyenin hükümet olmadığını nereden biliyorsun? Hatırlarsan AYM Akp'yi de kapatmadı. Akp'nin demokratik, laik ve hukuk devletine saygılı bir parti olduğu sebebiyle.

Sen şimdi Akp'nin parti kapatmayı zorlaştıran yasalar çıkarttığından da bir habersindir. Belki bu yasalar yüzünden bile Hdp/DEM partisi kapatılamayacak. Zaten kapatsa ne olur. Yeni isimle geri geliyorlar. Komedi bir döngü...

Özgüvenim kendimden geliyor bir sorun mu var? Rahatsız mı oldun?

Hükümet ve ortakları daha yakın zamanda AYM'yi bu konuda uyardı takip ettiysen bilirsin. Tabii HDP'nin siyasi ortağı CHP daha 1 hafta önce mecliste ortak bildiriye imza atmazken, sınır ötesi operasyon tezkerelerine hayır oyu verirken maşallah sesiniz çıkmıyor. Kafalar devekuşu misali toprağın altında. Biz bir şey söyledik mi özellikle sen başlıyorsun bir sancılanmaya. Ne iş?

Burada ne yazacağımı, ne fikir belirteceğimi sana mı soracağım? Sen kimsin?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: baryshx - 30 Aralık 2023, 00:10:19
Hırsızlar çöker diye altınlarını çıkarmıyor millet... Türkiye artık Anayasa mahkemesi kararlarının bile iplenmediği "  kimin gücü kime yeterse " ülkesine döndü... Kimse çıkarın altınlarınızı ekonomiye can katsın masallarını dinlemez...

Hâlâ ülkenin ne halde döndürüldüğünü anlayamadınız maalesef...

3 yıldır HDP'yi kapatmayan, ama nerede bir devlet düşmanı nerede bir vatan haini varsa olağanüstü toplanıp hak ihlali veren, devleti tazminata mahkum eden AYM önce işini doğru düzgün yapsın, adaletli olsun sonra kararları iplenir.

Mecliste sürekli Öcalan sloganları atan, her fırsatta PKK'ya yardım ve yataklık ettiklerini, siyasi uzantısı olduklarını açıkça dile getiren bu parti neredeyse 3 yıldır kapatılmıyor. Defalarca ek iddianame yazılmasına rağmen AYM 3 yıldır HDP'yi kapatma davasını gündemine almadı.

Öte yandan anayasada Yargıtay kararını AYM bozar diye bir şey yok. AYM süper temyiz mahkemesi değil. Açıkçası son dönemde AYM'nin kendisi anayasayı çiğnemekte.
Sendeki bu özgüven nereden geliyor onu anlamadım. 3 yıldır bunu AYM gündemine getirtmeyenin hükümet olmadığını nereden biliyorsun? Hatırlarsan AYM Akp'yi de kapatmadı. Akp'nin demokratik, laik ve hukuk devletine saygılı bir parti olduğu sebebiyle.

Sen şimdi Akp'nin parti kapatmayı zorlaştıran yasalar çıkarttığından da bir habersindir. Belki bu yasalar yüzünden bile Hdp/DEM partisi kapatılamayacak. Zaten kapatsa ne olur. Yeni isimle geri geliyorlar. Komedi bir döngü...

Özgüvenim kendimden geliyor bir sorun mu var? Rahatsız mı oldun?

Hükümet ve ortakları daha yakın zamanda AYM'yi bu konuda uyardı takip ettiysen bilirsin. Tabii HDP'nin siyasi ortağı CHP daha 1 hafta önce mecliste ortak bildiriye imza atmazken, sınır ötesi operasyon tezkerelerine hayır oyu verirken maşallah sesiniz çıkmıyor. Kafalar devekuşu misali toprağın altında. Biz bir şey söyledik mi özellikle sen başlıyorsun bir sancılanmaya. Ne iş?

Burada ne yazacağımı, ne fikir belirteceğimi sana mı soracağım? Sen kimsin?

Cahil cühela yorumlar yapıyorsun. Meclisteki tüm partiler boş ve iş yapmaz. Hiç olmasalar ülke için daha iyi. Bana kalsa tüm partiler kapatılmalı, yeni bir anlayış ile siyaset kurumu yenilenmeli

Sen geçen de Kemalizm, Kemalistler falan diye laga luga ettin. Kemalist kime denir biliyor musun? Bunu ilk kullanan kimler?

Bunu İlk Kurtuluş Savaşı dönemi düşman kuvvetleri İngilizler, Fransızca, Yunanlılar v.b. kullandı. Ülkenin kurtuluşu için ayaklanan, savaşan ve can verenler için kullanılıyordu.

Bir kimse Kemalist değilse, nedir sence?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 30 Aralık 2023, 00:23:13
Hırsızlar çöker diye altınlarını çıkarmıyor millet... Türkiye artık Anayasa mahkemesi kararlarının bile iplenmediği "  kimin gücü kime yeterse " ülkesine döndü... Kimse çıkarın altınlarınızı ekonomiye can katsın masallarını dinlemez...

Hâlâ ülkenin ne halde döndürüldüğünü anlayamadınız maalesef...

3 yıldır HDP'yi kapatmayan, ama nerede bir devlet düşmanı nerede bir vatan haini varsa olağanüstü toplanıp hak ihlali veren, devleti tazminata mahkum eden AYM önce işini doğru düzgün yapsın, adaletli olsun sonra kararları iplenir.

Mecliste sürekli Öcalan sloganları atan, her fırsatta PKK'ya yardım ve yataklık ettiklerini, siyasi uzantısı olduklarını açıkça dile getiren bu parti neredeyse 3 yıldır kapatılmıyor. Defalarca ek iddianame yazılmasına rağmen AYM 3 yıldır HDP'yi kapatma davasını gündemine almadı.

Öte yandan anayasada Yargıtay kararını AYM bozar diye bir şey yok. AYM süper temyiz mahkemesi değil. Açıkçası son dönemde AYM'nin kendisi anayasayı çiğnemekte.
Sendeki bu özgüven nereden geliyor onu anlamadım. 3 yıldır bunu AYM gündemine getirtmeyenin hükümet olmadığını nereden biliyorsun? Hatırlarsan AYM Akp'yi de kapatmadı. Akp'nin demokratik, laik ve hukuk devletine saygılı bir parti olduğu sebebiyle.

Sen şimdi Akp'nin parti kapatmayı zorlaştıran yasalar çıkarttığından da bir habersindir. Belki bu yasalar yüzünden bile Hdp/DEM partisi kapatılamayacak. Zaten kapatsa ne olur. Yeni isimle geri geliyorlar. Komedi bir döngü...

Özgüvenim kendimden geliyor bir sorun mu var? Rahatsız mı oldun?

Hükümet ve ortakları daha yakın zamanda AYM'yi bu konuda uyardı takip ettiysen bilirsin. Tabii HDP'nin siyasi ortağı CHP daha 1 hafta önce mecliste ortak bildiriye imza atmazken, sınır ötesi operasyon tezkerelerine hayır oyu verirken maşallah sesiniz çıkmıyor. Kafalar devekuşu misali toprağın altında. Biz bir şey söyledik mi özellikle sen başlıyorsun bir sancılanmaya. Ne iş?

Burada ne yazacağımı, ne fikir belirteceğimi sana mı soracağım? Sen kimsin?

Cahil cühela yorumlar yapıyorsun. Meclisteki tüm partiler boş ve iş yapmaz. Hiç olmasalar ülke için daha iyi. Bana kalsa tüm partiler kapatılmalı, yeni bir anlayış ile siyaset kurumu yenilenmeli

Sen geçen de Kemalizm, Kemalistler falan diye laga luga ettin. Kemalist kime denir biliyor musun? Bunu ilk kullanan kimler?

Bunu İlk Kurtuluş Savaşı dönemi düşman kuvvetleri İngilizler, Fransızca, Yunanlılar v.b. kullandı. Ülkenin kurtuluşu için ayaklanan, savaşan ve can verenler için kullanılıyordu.

Bir kimse Kemalist değilse, nedir sence?

Ne demişim ben kemalizme? @Putty dedi ki bu uçakları yapan TUSAŞ'ta, Baykar'da çalışanların hepsi kemalist iktidara oy veren mühendis yok burada dedi.

Ben de emin ol çoğu kemalist değildir dedim.

Ne var bunda? Burada kemalizme nerede laf atmışım nerede ''laga luga'' yapmışım?

İddiamın arkasındayım. Çoğu mühendis kemalist değildir orada çalışan. Hele Baykar'da çalışanların büyük çoğunluğu hükümete yakındır.

Buluttan nem kapıyorsun. Dünya ve ülke senin hayallerindeki gibi yer değil. İster kabul edersin ister etmezsin. Beni de zerre enterese etmez.

Daha okuduğunu anlamaktan acizsiz bir de bana cahil diyorsun.

Senin insanların ne fikrine, ne düşüncesine ne de söylemlerine saygın var. Kendin gibi düşünmeyen herkesi trollükle, cahillikle itham eden gereksizin tekisin.

Hep üst perdeden bakıp karşıt görüşte olan herkesin senden daha eğitimsiz, daha düşük zekalı sanıyorsun. Asıl cahillik ve trollük budur.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 30 Aralık 2023, 00:58:45
Yazık ya bu millet daha çok oyuna gelir.

2007 falan gibi, Remzi GÜR'ün Kıbrıs'ta Şeyh Nazım Kıbrısi ile bir videosu  vardı. Şeyh Nazım yakında Cumhuriyet yıkılacak falan diyor. ABD vs konuşuyorlar. Nazım Kıbrisi coşuyor, başlıyor İngiliz'i övmeye, İngiliz'in toprağında yine güneş hiç batmayacak vs diyor.

10 sene sonra bu video ve diğer Nazım Kıbrisi videoları güya Osmanlıcı hesaplarca paylaşılmaya başlanmış, tescilli İngiliz Ajanı Nazım Kıbrısi üzerinden Osmanlıcılık yapıyorlar güya, ama videoyu editlemişler, Nazım Kıbrısi'nin İngiliz'i övdüğü, aslında İngiliz adamı olduğunu ortaya koyduğu kısımları kesmişler, böyle adamlar üzerinden propaganda yapanın aslında İngiliz İstihbaratı olmasından daha doğal ne vardır ?

1 yıl civarı falan bazı milliyetçi görünümlü hesaplar, birden Şehit Binbaşı Esat Oktay Yıldıran propagandaları kısa videoları yapıp, ama kendisini "işkenceci olarak parlatıyor", sonradan öğreniyoruz ki, "o dönemlerle eş zamanlı olarak birileri de işkenceci olarak kötüleyen" film projesine başlamış, daha sonra filmin vizyona girmesine eş zamanlı olarak bir bakıyoruz, İzmir'de bir okula " Şehit Binbaşı Esat Oktay Yıldıran" ismi veriliyor, bir iki gün sonra valilik ismi iptal ediyor.  Burada da kimse baya bu işlerin tesadüf olduğunu söyleyemez açıkça birileri, birdenbire bu konuda iki taraflı eş zamanlı işlemeye başlamış, okula da isim verip kaldırarak iyice soslamasını yapmış, ancak PKK'nın (muhtemelen İsrail talimatı ile)  12 askerimizi şehit etmesi ile etkisiz kalacak bu propaganda planlaması şimdilik askıya alınmış gibi gözüküyor. Sadece benim hüsnü kuruntum mu, bana hiç öyle gelmiyor.

Demem o ki, propagandaya, lafa söze bakmayın, öze , yaptığı etkiye bakın. Elin gavuru, istihbaratı zaafı olan, kullanacak adam arar zaten. İyi kullanacağını iyice parlatır, yemler ki iyice kendisine bağımlı eder. Kendisine bağlayamadığını, koz, açık vermeyeni de sevmez. Bir çarka da, birileri muhtemelen fark etmeden, maddi, manevi faydacı kaygılarla girer.  İş yaptığını zanneden bir de bakar sadece halt etmiş, zarar vermiş, kullanılmış olur.   

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 30 Aralık 2023, 01:02:58
Bana kalsa tüm partiler kapatılmalı, yeni bir anlayış ile siyaset kurumu yenilenmeli

Bak bu konuda sana kesinlikle katılıyorum. Mevcut siyasi yapı ile bu mümkün değil. İnsaların birbirii yemesi ile prim yapan anlayışı ortadan kaldırmak imkansız derecesinde zor. Özellikle birbirini yiyen insanlar düştükleri tuzağın farkına varıp fanatizmi bir kenara bırakmadıkça...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: DelKu - 30 Aralık 2023, 01:32:01
Bu arada Anayasa mahkemesi, insanlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gitmesin diye bir çeşit üst mahkeme haline bizatihi bu iktidar tarafından getirilmiştir(2012), o zaman  ki amaç sürekli Türkiye aleyhine çıkan AİHM kararlarını törpülemekti.
 Yani 2010 anasaya değişikliği ile yapılan adalet reformu ! sonucunda AYM’ne yargıtay kararlarını bir nevi temiz hakkı tanınmıştır, ve de Yargıtay’ın ben Anayasa Mahkemesini takmam o benim üstüm değildir diye bir keyfiyeti yoktur, mahkemeler arasında hiyeraşi vardır, bu nedenle AYM'nin bireysel başvuruda verdiği ihlal kararlarına Yargıtay'ın direnmesi mümkün değildir. AYM kararlarına uyulmaması anayasal suçtur, bu suç da öyle basit bir suç değildir arzu eden açıp anayasal suçların karşılığına bakabilirler. Bunun hesabı bugün olmasa bile yarın fena halde sorulur ,birçokları cevap veremez hale gelirler
Bunun yanı sıra ben şu mahkeme  kararını beğenmedim uygulamam bu benim çıkarıma göre uygularım herhangi bir hukuk devletinde görülebilecek birşey de değildir .
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 30 Aralık 2023, 01:44:16
Bu arada Anayasa mahkemesi, insanlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gitmesin diye bir çeşit üst mahkeme haline bizatihi bu iktidar tarafından getirilmiştir(2012), o zaman  ki amaç sürekli Türkiye aleyhine çıkan AİHM kararlarını törpülemekti.
 Yani 2010 anasaya değişikliği ile yapılan adalet reformu ! sonucunda AYM’ne yargıtay kararlarını bir nevi temiz hakkı tanınmıştır, ve de Yargıtay’ın ben Anayasa Mahkemesini takmam o benim üstüm değildir diye bir keyfiyeti yoktur, mahkemeler arasında hiyeraşi vardır, bu nedenle AYM'nin bireysel başvuruda verdiği ihlal kararlarına Yargıtay'ın direnmesi mümkün değildir. AYM kararlarına uyulmaması anayasal suçtur, bu suç da öyle basit bir suç değildir arzu eden açıp anayasal suçların karşılığına bakabilirler. Bunun hesabı bugün olmasa bile yarın fena halde sorulur ,birçokları cevap veremez hale gelirler
Bunun yanı sıra ben şu mahkeme  kararını beğenmedim uygulamam bu benim çıkarıma göre uygularım herhangi bir hukuk devletinde görülebilecek birşey de değildir .

Benim eleştirim burada şudur: AYM toplum için bazı hassas konularda sürekli ayak direrken, sürekli gündemine almazken bazı konularda ise süper temyiz mahkemesi görevini üstlenmiş gibi hızlıca gündeme alıp hak ihlali kararları vermesi.

Örnek vereyim. Can Atalay konusu. Mahkeme kararına göre bu şahıs seçilmiş hükümeti ortadan kaldırma ve anayasayı askıya alma suçlarından ceza alıyor. Cezası Yargıtay'a gidiyor ama henüz onanmıyor. AYM hemen devreye girip hak ihlali kararı verip kişinin serbest bırakılmasını hükmediyor. Yargıtay bunun üzerine Anayasa'ya göre yargı yollarının henüz kapanmadığını, cezanın onanmadığını söylüyor.

Yargıtay'ın açıklaması şu: Anayasa'nın 148. maddesi uyarınca ben henüz cezayı onamadan sen hak ihlali kararı veremezsin. Hak ihlali kararının verilebilmesi için olağan kanun yollarının tüketilmesi gerekir. Ayrıca Anayasanın 154. maddesinin 1. fıkrasına göre adli yargıda son karar mercii Yargıtay. Kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.”  Anayasa'ya göre AYM'nin yaptığı açık şekilde suç. Resmen Anayasanın 148. maddesi çiğnenmekte. Peki neden Yargıtay dışında bir kurum çıkıp AYM anayasayı çiğnemekte, kanun yolları tüketilmeden, Yargıtay kararı onamadan AYM nasıl yetkisini aşıp hatta yetki gaspı yapıp bir kararı nasıl verebilir demiyor?

Madem her şeye AYM karar verecek Yargıtay, Danıştay, YSK neden var? Bu üst mahkemeler ne görev yapacak her konuda AYM kararı olacaksa? Anayasaya göre YSK kararları kesindir. Verdiği kararı AYM'ye götüremezsin. Yahut AYM YSK'nın verdiği kararı bozamaz. Şimdi AYM kalkıp dese ki ''Ben üst mahkemeyim. O nedenle YSK kararını anayasaya aykırı bularak bozuyorum.'' Ne olacak?

Öte yandan yüksek mahkemeler arasında bir üstünlük sıralaması söz konusu değildir. Anayasa hiç bir üst mahkemeye sen 1. sıradasın, sen 4. sıradasın gibi bir belirtmeye gitmemiştir. Aksi durumda her mahkeme yetki gaspı yapmaya kalkar ki mevcut durumda AYM bunu sürekli yapıyor.

Bu arada bana göre anayasa değişirse yapılacak ilk işlerden birisi bireysel başvuru hakkının kaldırılması olmalı. Mevcut AYM'nin en son ne zaman millet ve devlet lehine bir karar aldığını hatırlamıyorum. Bir siyasiye hakaret ettiği için cezaevine giren birisinin bireysel başvurusunu reddeden AYM, Can Atalay yahut terör örgütleriyle iltisaklı yahut irtibatlı kişiler oldu mu olağanüstü toplanıp hak ihlali kararı vermekte veya tazminata hükmetmekte.

Buyurun 10 Kasım 2023 tarihli Yargıtay açıklaması: AYM'nin net şekilde Anayasayı çiğneyip yetki gaspı yaptığı ilgili maddeleri örnekleyerek belirtmişler.

https://www.yargitay.gov.tr/item/1755/basin-aciklamasi (https://www.yargitay.gov.tr/item/1755/basin-aciklamasi)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Bordo_43 - 30 Aralık 2023, 09:54:13
Benim ve birkaç  iki defa müebbet ile yargılandığımız iki defa beraat aldığımız davadan dolayı aym başvuru yaptım ve jet hızıyla kabul etmedi.Bize acılan davadaki iddianameyi buraya yazsam çoğunuz şaşırıp kalırsınız hem pusuya düşeceksınız hem
Kurtulacaksınız catışma esnasında kaçakçı vurmaktan dava açılacak
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: baryshx - 30 Aralık 2023, 13:27:27
Kriz olduğunu Cumhurbaşkanı bile kabul ediyor. Merkez bankası başkanı bile ev ve kira fiyatları uçmuş bu nasıl iş diyor. Ama Allah'tan korkmazlar, kuldan utanmazlar hâlâ her şey çok güzel diyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 30 Aralık 2023, 13:28:04
Konu ; yastık altındaki altınların ekonomiye katılması gerektiğini söyleyen Archangel99 'a cevap yazmakla başladı, AYM kararlarına kadar gitti...

Siz istediğin kadar  "Yastık altındaki mevduatlarınızı milli ekonomiye kazandırın" milliyetçilik nutukları atın ,
sizin hukuka saygı göstermediğinizi , beğenmediğiniz mahkeme kararlarını uygulamadığınızı , ülke liderlerinin 2-3 ayda bir  yüksek mahkeme başkanlarına "sizin ipiniz kimlerin elinde" şeklinde suçladığını gören iş insanları bu ülkede yatırım da yapmaz , halk da yastık altındaki altınlarının hukukun güvencesinde olmadığını anlayacaklarından bu çağrılarınıza da kulak asmaz...

Ben bu sözlerimi Türkiye için söylemedim , bu yazdıklarımın Türkiye ile ilgisi yok ... Tamamen paralel bir evrendeki bir ülke için söyledim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 30 Aralık 2023, 13:52:07
Ne yastıkmış arkadaş. Kendimi bildim bileli ekonomoyi yönetmeyi beceremeyip eline yüzüne bulaştıranlar milletin yastığının altındakilere gözünü dikiyor. Çok bereketliymiş herhalde ki bitmek bilmiyor. Maşallah... Maşallah...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 30 Aralık 2023, 14:48:43
Konu ; yastık altındaki altınların ekonomiye katılması gerektiğini söyleyen Archangel99 'a cevap yazmakla başladı, AYM kararlarına kadar gitti...

Siz istediğin kadar  "Yastık altındaki mevduatlarınızı milli ekonomiye kazandırın" milliyetçilik nutukları atın ,
sizin hukuka saygı göstermediğinizi , beğenmediğiniz mahkeme kararlarını uygulamadığınızı , ülke liderlerinin 2-3 ayda bir  yüksek mahkeme başkanlarına "sizin ipiniz kimlerin elinde" şeklinde suçladığını gören iş insanları bu ülkede yatırım da yapmaz , halk da yastık altındaki altınlarının hukukun güvencesinde olmadığını anlayacaklarından bu çağrılarınıza da kulak asmaz...

Ben bu sözlerimi Türkiye için söylemedim , bu yazdıklarımın Türkiye ile ilgisi yok ... Tamamen paralel bir evrendeki bir ülke için söyledim.

Çin dünyanın en demokratik ve hukuka en saygılı ülkesi olmalı ki çılgınlar gibi yatırım çekti. Yoksa bu kadar yatırım çekemez sefalet içinde yaşarlardı(!) :)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 30 Aralık 2023, 14:52:55
Ne yastıkmış arkadaş. Kendimi bildim bileli ekonomoyi yönetmeyi beceremeyip eline yüzüne bulaştıranlar milletin yastığının altındakilere gözünü dikiyor. Çok bereketliymiş herhalde ki bitmek bilmiyor. Maşallah... Maşallah...

Kimsenin kimsenin parasına gözünü diktiği yok. Yastık altındaki paranın ekonomiye kazandırılmasının nesi kötü? Zorla alacaklar gibi yazmışsınız. Kullanılmayan gömülenmiş paranın ekonomiye bir faydası yok. İslami açıdan paranın bu şekilde kenarda bekletilmesi de caiz değil.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 30 Aralık 2023, 14:59:28
Ne yastıkmış arkadaş. Kendimi bildim bileli ekonomoyi yönetmeyi beceremeyip eline yüzüne bulaştıranlar milletin yastığının altındakilere gözünü dikiyor. Çok bereketliymiş herhalde ki bitmek bilmiyor. Maşallah... Maşallah...

Kimsenin kimsenin parasına gözünü diktiği yok. Yastık altındaki paranın ekonomiye kazandırılmasının nesi kötü? Zorla alacaklar gibi yazmışsınız. Kullanılmayan gömülenmiş paranın ekonomiye bir faydası yok. İslami açıdan paranın bu şekilde kenarda bekletilmesi de caiz değil.


Ooooo olaya İslami açıdan caiz mi değil mi diye bakarsak daha çok yazarız bu sayfada...

"İslami açıdan paranın bu şekilde kenarda bekletilmesi de caiz değil" diye paraya çökmeyeceklerinin garantisi var mı?  :D :D :D
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 30 Aralık 2023, 15:07:46
Ne yastıkmış arkadaş. Kendimi bildim bileli ekonomoyi yönetmeyi beceremeyip eline yüzüne bulaştıranlar milletin yastığının altındakilere gözünü dikiyor. Çok bereketliymiş herhalde ki bitmek bilmiyor. Maşallah... Maşallah...

Kimsenin kimsenin parasına gözünü diktiği yok. Yastık altındaki paranın ekonomiye kazandırılmasının nesi kötü? Zorla alacaklar gibi yazmışsınız. Kullanılmayan gömülenmiş paranın ekonomiye bir faydası yok. İslami açıdan paranın bu şekilde kenarda bekletilmesi de caiz değil.


Ooooo olaya İslami açıdan caiz mi değil mi diye bakarsak daha çok yazarız bu sayfada...

"İslami açıdan paranın bu şekilde kenarda bekletilmesi de caiz değil" diye paraya çökmeyeceklerinin garantisi var mı?  :D :D :D

Kimin bankadaki parasına çöktüler onu da söyle?

Bankadaki paraya çökmüyorlar ama yastık altındaki para sisteme girerse çökme ihtimalleri var yani öyle mi? Ne kadar enteresan :)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 30 Aralık 2023, 15:25:11
Çin dünyanın en demokratik ve hukuka en saygılı ülkesi olmalı ki çılgınlar gibi yatırım çekti. Yoksa bu kadar yatırım çekemez sefalet içinde yaşarlardı(!) :)
Maalesef bizim ulkede boyle bir algi var. Zannediyolar ki demokratik/hukuk devleti falan olunca sanayilesme kendiliginden oluveriyo. 20 yuzyildaki hemen hemen tum sanayilesme atilimlari diktatorluk/tek adam sistemleri altinda olusmustur. Guney Kore bunun en guzel ornegi. 1960larin basinda sanayinin isgucunden sadece %1.5 pay aldigi bir ekonomi, 20 yilda yari iletken teknolojileri ureten bir ekonomiye donusmustur vizyoner bir diktator sayesinde. Sili bir zamanlarin en fakir ulkesiydi guney amerikada, pinochet sayesinde su an en iyi ekonomilerden biri guney amerikada. Cin ve singapur diger ornekler. 19 yuzyila giderseniz japonya'nin atilimi da meiji restorasyonu iledir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 30 Aralık 2023, 15:31:58
Çin dünyanın en demokratik ve hukuka en saygılı ülkesi olmalı ki çılgınlar gibi yatırım çekti. Yoksa bu kadar yatırım çekemez sefalet içinde yaşarlardı(!) :)
Maalesef bizim ulkede boyle bir algi var. Zannediyolar ki demokratik/hukuk devleti falan olunca sanayilesme kendiliginden oluveriyo. 20 yuzyildaki hemen hemen tum sanayilesme atilimlari diktatorluk/tek adam sistemleri altinda olusmustur. Guney Kore bunun en guzel ornegi. 1960larin basinda sanayinin isgucunden sadece %1.5 pay aldigi bir ekonomi, 20 yilda yari iletken teknolojileri ureten bir ekonomiye donusmustur vizyoner bir diktator sayesinde. Sili bir zamanlarin en fakir ulkesiydi guney amerikada, pinochet sayesinde su an en iyi ekonomilerden biri guney amerikada. Cin ve singapur diger ornekler. 19 yuzyila giderseniz japonya'nin atilimi da meiji restorasyonu iledir.

İşte insanları kandırmak bu kadar basit. Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü diyeceksin bitecek.

Seçilmiş iktidar partisine kapatma davası açıldığında bugün hukuk demokrasi diye kafa ütüleyenler 2008 yılında Ankara'da savcılar varmış diyerek göbek atıyordu.

Demokrasi, milli irade ne oldu? İşinize gelince Ankara'da savcılar varmış diye sevineceksin işinize gelmeyince hukuk yok yatırım gelmez diyeceksin. Gelmez tabii. Sen %50 oy almış iktidarı hukuk eliyle kapatmaya çalışırsan gelmez. Bunu diyen oldu mu? Olmadı. Çünkü ikiyüzlüler.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 30 Aralık 2023, 15:57:20
Insanlarin derdi hukuk falan degil. Kendi dusuncesi haksizliga ugrayinca hukuk der ama, ama tam tersi durumda hukuksuzluk neferi olabilir tabi kilifina uydurmak kaydi ile.




Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: aydındurmus - 30 Aralık 2023, 16:11:01
https://www.youtube.com/watch?v=9DD_L0Hj3v8 (https://www.youtube.com/watch?v=9DD_L0Hj3v8)

Ekonomimiz çok kötü hatta battığımız için aynı anda bunları yapıyoruz bu programda söylenen imalattaki araçların toplam tutarı ne kadar .
1990 lı yıllarda LST çıkarma gemisi tersanede parasızlık sebebi ile 4 sene bekledi şimdi yapılana bak.

Kısaca oturarak bol keseden atmakla sahadaki iş aynı olmuyor.

Tansu ÇİLLER Ekonomi profösörü idi ulkeyi 5 nisan krizine sürükledi o günlerde tasarruf amacı ile asgeriyede yazıcılık yaptığım dönemde tassaruf amaçlı olarak ön yüzü kullanılmış kağıtları iç yazışmalarda kullanıyorduk NERDEN NEREYE...

GEÇMİŞİ BİLMEYENLER DÜNÜN BUGÜN GİBİ AYNI OLDUĞUNU ZANNEDİYORLAR....
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: inca - 30 Aralık 2023, 16:27:59
Bu arada Anayasa mahkemesi, insanlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gitmesin diye bir çeşit üst mahkeme haline bizatihi bu iktidar tarafından getirilmiştir(2012), o zaman  ki amaç sürekli Türkiye aleyhine çıkan AİHM kararlarını törpülemekti.
 Yani 2010 anasaya değişikliği ile yapılan adalet reformu ! sonucunda AYM’ne yargıtay kararlarını bir nevi temiz hakkı tanınmıştır, ve de Yargıtay’ın ben Anayasa Mahkemesini takmam o benim üstüm değildir diye bir keyfiyeti yoktur, mahkemeler arasında hiyeraşi vardır, bu nedenle AYM'nin bireysel başvuruda verdiği ihlal kararlarına Yargıtay'ın direnmesi mümkün değildir. AYM kararlarına uyulmaması anayasal suçtur, bu suç da öyle basit bir suç değildir arzu eden açıp anayasal suçların karşılığına bakabilirler. Bunun hesabı bugün olmasa bile yarın fena halde sorulur ,birçokları cevap veremez hale gelirler
Bunun yanı sıra ben şu mahkeme  kararını beğenmedim uygulamam bu benim çıkarıma göre uygularım herhangi bir hukuk devletinde görülebilecek birşey de değildir .

Benim eleştirim burada şudur: AYM toplum için bazı hassas konularda sürekli ayak direrken, sürekli gündemine almazken bazı konularda ise süper temyiz mahkemesi görevini üstlenmiş gibi hızlıca gündeme alıp hak ihlali kararları vermesi.

Örnek vereyim. Can Atalay konusu. Mahkeme kararına göre bu şahıs seçilmiş hükümeti ortadan kaldırma ve anayasayı askıya alma suçlarından ceza alıyor. Cezası Yargıtay'a gidiyor ama henüz onanmıyor. AYM hemen devreye girip hak ihlali kararı verip kişinin serbest bırakılmasını hükmediyor. Yargıtay bunun üzerine Anayasa'ya göre yargı yollarının henüz kapanmadığını, cezanın onanmadığını söylüyor.

Yargıtay'ın açıklaması şu: Anayasa'nın 148. maddesi uyarınca ben henüz cezayı onamadan sen hak ihlali kararı veremezsin. Hak ihlali kararının verilebilmesi için olağan kanun yollarının tüketilmesi gerekir. Ayrıca Anayasanın 154. maddesinin 1. fıkrasına göre adli yargıda son karar mercii Yargıtay. Kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.”  Anayasa'ya göre AYM'nin yaptığı açık şekilde suç. Resmen Anayasanın 148. maddesi çiğnenmekte. Peki neden Yargıtay dışında bir kurum çıkıp AYM anayasayı çiğnemekte, kanun yolları tüketilmeden, Yargıtay kararı onamadan AYM nasıl yetkisini aşıp hatta yetki gaspı yapıp bir kararı nasıl verebilir demiyor?

Madem her şeye AYM karar verecek Yargıtay, Danıştay, YSK neden var? Bu üst mahkemeler ne görev yapacak her konuda AYM kararı olacaksa? Anayasaya göre YSK kararları kesindir. Verdiği kararı AYM'ye götüremezsin. Yahut AYM YSK'nın verdiği kararı bozamaz. Şimdi AYM kalkıp dese ki ''Ben üst mahkemeyim. O nedenle YSK kararını anayasaya aykırı bularak bozuyorum.'' Ne olacak?

Öte yandan yüksek mahkemeler arasında bir üstünlük sıralaması söz konusu değildir. Anayasa hiç bir üst mahkemeye sen 1. sıradasın, sen 4. sıradasın gibi bir belirtmeye gitmemiştir. Aksi durumda her mahkeme yetki gaspı yapmaya kalkar ki mevcut durumda AYM bunu sürekli yapıyor.

Bu arada bana göre anayasa değişirse yapılacak ilk işlerden birisi bireysel başvuru hakkının kaldırılması olmalı. Mevcut AYM'nin en son ne zaman millet ve devlet lehine bir karar aldığını hatırlamıyorum. Bir siyasiye hakaret ettiği için cezaevine giren birisinin bireysel başvurusunu reddeden AYM, Can Atalay yahut terör örgütleriyle iltisaklı yahut irtibatlı kişiler oldu mu olağanüstü toplanıp hak ihlali kararı vermekte veya tazminata hükmetmekte.

Buyurun 10 Kasım 2023 tarihli Yargıtay açıklaması: AYM'nin net şekilde Anayasayı çiğneyip yetki gaspı yaptığı ilgili maddeleri örnekleyerek belirtmişler.

https://www.yargitay.gov.tr/item/1755/basin-aciklamasi (https://www.yargitay.gov.tr/item/1755/basin-aciklamasi)

  Çok güzel tane tane izah etmişsiniz tebrikler.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: aydındurmus - 30 Aralık 2023, 16:42:16
AYM'nin 1.görevi TBMM tarafından çıkarılan yasaların anayasaya uygun olup olmadığını denetler ve gereken yorumu yapar.Yapılan denetlemede gerekçeli karar ile çıkarılan yasayı iptal veya onaylayabilir.
2.verilen görev ise yapılan yargılamalar sonucunda verilen kararın anayasaya uygun yapılıp yapılmadığını inceler ve gerekli makama gerekçeli kararı ile bilgi verilerek tekrar yapılması yönünde tavsiyede bulunabilir.
Aksi durumda İŞ GÜZARLIK yapmış olur...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 30 Aralık 2023, 17:25:01
Padişahın biri halkının vergiye karşı hangi noktadan sonra direneceklerini test etmek ister. Bunun için vezirlerini çağırır.

Vezirleri huzura çıkar, saygılı bir şekilde beklerler.

Padişah;

— Köprülere adam koyun, geçenden bir akçe alsınlar! der.

Aradan bir süre geçtikten sonra Padişah vezirlerine sorar:
— Nasıl, halk hayatından memnun mudur? Herhangi bir şikâyet var mı?

Vezirler:
— Hiç bir tepki yok Sultanım!

— İyi o zaman. Köprünün diğer tarafına da bir adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın!

Aradan bir süre geçmiş, Padişah tekrar sormuş vezirlerine:
— Var mı halinden şikâyet eden?
— Yok!

Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş:
— Köprülerin ortasına da birer adam koyun, gelip geçeni …. yapsın!

Aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen Padişah, çağırmış vezirlerini,
—Halkı dinleyelim hele bir, demiş. Gitmişler köye, Padişah sormuş:
— Halinizden memnun musunuz, var mı bir şikâyetiniz?

Ses yok. Padişah tekrar :
—Taş üstünde taş omuz üstünde baş komam! Var mı şikâyeti olan hemen söylesin! Diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:

—Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!
—Eeee! demiş Padişah bir umutla… Ne olmuş o köprünün ortasındaki adama?

— Aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz, mümkünse bir adam daha koysanız…

Siz memnunsanız baştakiler açısından sorun zaten yok...Siz ekonomimizin güzelliklerini pohpohlamaya devam edin...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Kaptan-I Derya - 30 Aralık 2023, 17:54:23
Hırsızlar çöker diye altınlarını çıkarmıyor millet... Türkiye artık Anayasa mahkemesi kararlarının bile iplenmediği "  kimin gücü kime yeterse " ülkesine döndü... Kimse çıkarın altınlarınızı ekonomiye can katsın masallarını dinlemez...

Hâlâ ülkenin ne halde döndürüldüğünü anlayamadınız maalesef...

+1. Hemen hemen her işimi kredi kartı, mobil bankacılık ile yapan, elektronik alışverişi çok daha fazla seven hatta bazen yanında 5TL nakit para bile gezdirmeyen üniversiteli ben yıllardır gerek harçlıklar gerek çalışarak gerek biriktirerek elde ettiğim parayı ki çok bir şey değil aslında , yastık altında saklıyorum. Çünkü her an bir vergi çıkartıp elinizdeki altının gramının yüzde 40’ı vergi alınacak denilebilir. Ya da bankaya alınan altının TL değeri verilecek denilebilir. Ülkede hukuk, yasa düzen mi kaldı Allah aşkına. Devletin bankasına güvenmiyorum güvenmeyeceğim. Çağ dışısın diyebilirsiniz ama bu hükümetten her şeyi beklerim. Bankadaki paranız artık bizim bile diyebilirler. Hiç şaşırmam. Soğan ekmek yeriz yine de dayanırız propagandası da yapıldı mı ülkedeki bir kesim oyunu da seve seve atar. Kısacası milleti olduğum toplumumun demokrasisine  güvenmediğim için bu ülkeyi yöneten hükümetler de her şeyi yapar ve yanan yandığıyla kalır. Böyle bir şey hiç oldumu ki derseniz zaten bir kez olur bazı şeyler. Bu ülkede 20 yıldır alınan deprem vergisi vardı, ne oldu o paraya, gerekli yere harcadık dedi hükümet bitti gitti. Kim birşey dedi. Toplumumuz pusula önünde tepki gösterebildi mi. Hükümet doğru düzgün bu para hakkında açıklama bile yapmadı. Böyle bir topluma bende yapmam, iki manipülasyon, karşı çıkanlara din düşmanı Amerika’nın adamı deyip propaganda ile çözmek varken.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: aydındurmus - 30 Aralık 2023, 18:04:41
Padişahın biri halkının vergiye karşı hangi noktadan sonra direneceklerini test etmek ister. Bunun için vezirlerini çağırır.

Vezirleri huzura çıkar, saygılı bir şekilde beklerler.

Padişah;

— Köprülere adam koyun, geçenden bir akçe alsınlar! der.

Aradan bir süre geçtikten sonra Padişah vezirlerine sorar:
— Nasıl, halk hayatından memnun mudur? Herhangi bir şikâyet var mı?

Vezirler:
— Hiç bir tepki yok Sultanım!

— İyi o zaman. Köprünün diğer tarafına da bir adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın!

Aradan bir süre geçmiş, Padişah tekrar sormuş vezirlerine:
— Var mı halinden şikâyet eden?
— Yok!

Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş:
— Köprülerin ortasına da birer adam koyun, gelip geçeni …. yapsın!

Aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen Padişah, çağırmış vezirlerini,
—Halkı dinleyelim hele bir, demiş. Gitmişler köye, Padişah sormuş:
— Halinizden memnun musunuz, var mı bir şikâyetiniz?

Ses yok. Padişah tekrar :
—Taş üstünde taş omuz üstünde baş komam! Var mı şikâyeti olan hemen söylesin! Diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:

—Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!
—Eeee! demiş Padişah bir umutla… Ne olmuş o köprünün ortasındaki adama?

— Aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz, mümkünse bir adam daha koysanız…

Siz memnunsanız baştakiler açısından sorun zaten yok...Siz ekonomimizin güzelliklerini pohpohlamaya devam edin...

Lafınız bana ise ben sapı da samanı da görüyorum.
Ben emekliyim sözüm meclisten dışarı KERİZ gibi yıllarca tavandan sigorta pirimi yatırmış ve 9040 gün ile emekli oldum ve şu an ilan edilen asgari ücretin altında maaş alıyor ve 3 ocak 2024 zammının ne olacağını kara kara düşünüyorum fakat öyle ekonomi bitti battık diye bağırıp çağırmıyor ve kimseleri de gereğinden fazla eleştirmiyorum geçmişte yapılanları bugün de yapılanları ve şu anki ekonomik durumumuzu analiz ediyor ve ona göre yorum yapıyorum.
Ben attığım linkte yapılanları söyledim geçmişte tersanede parasızlıktan gemi 4 yıl yatmış bugün ise aynı anda bu kadar gemi yapılıyor.
Nasreddin hocanın bir sözü var ""....KEDİ VAR İSE KIYMA NEREDE EĞER KIYMA İSE KEDİ NEREDE"" yani para yoksa ekonomi eyvah eyvah batık yok olduksa bunlar nasıl ve ne ile yapılıyor.
Eleştirmek güzeldir lakin yapıcı olursa bozuk saat dahi günde 2 defa doğru zamanı gösterir...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 30 Aralık 2023, 18:38:11
Hırsızlar çöker diye altınlarını çıkarmıyor millet... Türkiye artık Anayasa mahkemesi kararlarının bile iplenmediği "  kimin gücü kime yeterse " ülkesine döndü... Kimse çıkarın altınlarınızı ekonomiye can katsın masallarını dinlemez...

Hâlâ ülkenin ne halde döndürüldüğünü anlayamadınız maalesef...

3 yıldır HDP'yi kapatmayan, ama nerede bir devlet düşmanı nerede bir vatan haini varsa olağanüstü toplanıp hak ihlali veren, devleti tazminata mahkum eden AYM önce işini doğru düzgün yapsın, adaletli olsun sonra kararları iplenir.

Mecliste sürekli Öcalan sloganları atan, her fırsatta PKK'ya yardım ve yataklık ettiklerini, siyasi uzantısı olduklarını açıkça dile getiren bu parti neredeyse 3 yıldır kapatılmıyor. Defalarca ek iddianame yazılmasına rağmen AYM 3 yıldır HDP'yi kapatma davasını gündemine almadı.

Öte yandan anayasada Yargıtay kararını AYM bozar diye bir şey yok. AYM süper temyiz mahkemesi değil. Açıkçası son dönemde AYM'nin kendisi anayasayı çiğnemekte.
Sendeki bu özgüven nereden geliyor onu anlamadım. 3 yıldır bunu AYM gündemine getirtmeyenin hükümet olmadığını nereden biliyorsun? Hatırlarsan AYM Akp'yi de kapatmadı. Akp'nin demokratik, laik ve hukuk devletine saygılı bir parti olduğu sebebiyle.

Sen şimdi Akp'nin parti kapatmayı zorlaştıran yasalar çıkarttığından da bir habersindir. Belki bu yasalar yüzünden bile Hdp/DEM partisi kapatılamayacak. Zaten kapatsa ne olur. Yeni isimle geri geliyorlar. Komedi bir döngü...

Özgüvenim kendimden geliyor bir sorun mu var? Rahatsız mı oldun?

Hükümet ve ortakları daha yakın zamanda AYM'yi bu konuda uyardı takip ettiysen bilirsin. Tabii HDP'nin siyasi ortağı CHP daha 1 hafta önce mecliste ortak bildiriye imza atmazken, sınır ötesi operasyon tezkerelerine hayır oyu verirken maşallah sesiniz çıkmıyor. Kafalar devekuşu misali toprağın altında. Biz bir şey söyledik mi özellikle sen başlıyorsun bir sancılanmaya. Ne iş?

Burada ne yazacağımı, ne fikir belirteceğimi sana mı soracağım? Sen kimsin?

Cahil cühela yorumlar yapıyorsun. Meclisteki tüm partiler boş ve iş yapmaz. Hiç olmasalar ülke için daha iyi. Bana kalsa tüm partiler kapatılmalı, yeni bir anlayış ile siyaset kurumu yenilenmeli

Sen geçen de Kemalizm, Kemalistler falan diye laga luga ettin. Kemalist kime denir biliyor musun? Bunu ilk kullanan kimler?

Bunu İlk Kurtuluş Savaşı dönemi düşman kuvvetleri İngilizler, Fransızca, Yunanlılar v.b. kullandı. Ülkenin kurtuluşu için ayaklanan, savaşan ve can verenler için kullanılıyordu.

Bir kimse Kemalist değilse, nedir sence?

Kemalizm 1930larda ortaya atilmis bir kavramdir, kisaca alti ok'u temsil eder. Kurtulus savasi ile herhangi bir alakasi yoktur. Zaten Ataturk siyaset geregi kurtulus savasinda amacini padisahi kurtarmak olarak gizlemistir, bu amac kemalist ideoloji ile taban tabana zittir. (kaynak: cankaya, Falih Rifki Atay, kendisi bir kemalisttir.)

Kemalist olmadan once, kemalizmin en azindan ne oldugunu bilmekte fayda var.

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 30 Aralık 2023, 18:53:54
Hadi yeni yıl müjdesi benden gelsin ; asrın ekonomisti Mehmet Şimşek'ten yeni yıl hediyesi , 2. evden sonra tapu harcı katlanarak artacakmış... :D :D :D

Bu nasıl bir çılgınlıktır bunların ekonomi yönetimini beğenenler var hâlâ?
Her gördüğün alana vergi koyarak-artırarak ekonomi mi düzeleceğini zannediyorlar...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 30 Aralık 2023, 18:55:53
Ben tartışmanın ilk yorumunda yastık altındaki altın ve dövizin ekonomiye kazandırılmasından bahsetmiştim.

Konuyu bir anda hukuka, AYM kararlarının tanınıp tanınmamasına getirenlerin konuyu benim AYM kararına getirmekle suçlamasına açıkçası güldüm.

Bu paralara devletin el koyacağından şüphelendiği için yastık altında saklamayanlar bence hiç durmasın salı günü bankaya koşup varsa mevduattaki paralarını da çekip yastık altına saklasın. Zira devlet isterse onlara da çökebilir.

Allah aşkına komik, gerçeklikle bağdaşmayan yorumlarla kendinize güldürtmeyin insanları.

Birisi hukuku öne sürüp yatırım gelmeyeceğinden bahseder, (Ortada devasa Çin örneği var.) Paranın dini, imanı, cinsiyeti, yasası olmaz. Para kazanacağını düşünen her yatırımcı parasını istediği yere götürür.

Türkiye'de hukuk, demokrasi olmadığı tezleri de yine çocukça. Belki de dünyadaki en demokratik ülkeyiz. PKK'lılar mecliste cirit atıyor. Atatürk'ün partisiyiz diye ortalarda dolaşanlar oy için onlara gülücükler dağıtıyor. Hukuk sistemimiz maşallah teröristlerin yanında. Sürekli hakları mağdur edildi diye karar açıklıyor. İstedikleri gibi at koşturuyorlar. Ne ABD'de, ne İngiltere'de bu kadar demokrasi ve hukuk yok.

Demokrasi ve hukuk yok diyenlerin özlem duyduğu zamanları da bilmiyor değiliz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 30 Aralık 2023, 19:04:46
HDP'nin kapanmasini niye istiyoruz? Zaten surekli kapanip yenisi aciliyo. Adamlarin (iltifat var burda) oyu surekli olarak dusuyor 2015'ten bu yana her secim daha ilimli olmaya calismalarina ragmen. Zaten belediyelerine de kayyumlar ataniyo, tek aldiklari hazine yardimi ve milletvekili maaslari, onlarda mevcuttaki milliyetci uyanis ile iki secim daha surer veya surmez.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: aydındurmus - 30 Aralık 2023, 19:26:08
Hadi yeni yıl müjdesi benden gelsin ; asrın ekonomisti Mehmet Şimşek'ten yeni yıl hediyesi , 2. evden sonra tapu harcı katlanarak artacakmış... :D :D :D

Bu nasıl bir çılgınlıktır bunların ekonomi yönetimini beğenenler var hâlâ?
Her gördüğün alana vergi koyarak-artırarak ekonomi mi düzeleceğini zannediyorlar...

O malum kişiyi bende sevmem lakin o harç alım işinin kesinlikle aym den döneceğini düşünüyorum zira Ana Yasanın EŞİTLİK ile ilgili yasasına uygun olmadığından iptal edilir...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 30 Aralık 2023, 20:30:21
Bu gece akıyor maaşallah ....

2024 yılında Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne yüzde 58 zam
Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne (MTV) 2024 yılında, 2023'ün yeniden değerleme oranı olan yüzde 58,46 oranında zam geldi.

Belki bunu da iptal ederler...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: baryshx - 30 Aralık 2023, 21:37:00
Yeni üyelerin çoğu troll söyleyeyim size adminler. Troll ve wovturkey midir nedir o forum elemanları.

Adamlar demokrasi karşıtlığı, hukuk devleti karşıtlığı, monarşi özlemi, sadece kendilerine milli irade v.b. ne ararsan var.

Vizyoner lidermiş ;D Sanki dünyada kaç ülkede çıkmış ve kaç tane çıkmış?
Bir lider duruşundan, konuşmasından, davranışlarından, sözünün doğruluğundan, siyasi ve ekonomik vizyonundan belli olur. Zaten, öyle bir lidere de tüm ülke saygı duyar.

Atatürk demokrasiyi getirdi. Bu demokrasi sayesinde kulluktan vatandaşlığa çıktılar. Bununla kalmayıp ben de dahil (Ankara'nın bir köyünde doğdum) köydeki, dağdaki çobanlar, çiftçiler v.b.'leri ülkede önemli makamlara mevkilere geldi. Gel gör ki Atatürk'ü ve demokrasiyi beğenmiyorlar. Birde tartışmaya açıyorlar akılları sıra, bunlar pelikancı, üfürükçü ve etnikçi tiplerin taktikleri

Biride bana laf sokuyor aklı sıra. Kemalizmi bilmediğim hezayanına nereden kapıldın?  Normalde yorumuma bakınca bildiğimi bilmen lazımdı, kafan basıyorsa.

Orada ne dediğini tam hatırlamadığım için, aklımda kalan Kemalistler sözüydü ve ona cevap verdim. Açıklamam Kemalizm ile ilgili bir şey içeriyor mu?

Bu soruyu sana ve o arkadaşa bir daha soruyorum. Düşmanlarımızın tabiriyle siz Kemalist misiniz, değil misiniz? Bir insan Kemalist değilse ne olur? Zıttı nedir?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 30 Aralık 2023, 21:48:22
Devlet açısından Ekonomi ile ilgili görev-problemler harç ve vergi yoluyla toplanan paranın ihale ve benzeri harcamalarla sisteme sokulmasıdır aslında. Burada adaletsizlik olduğu için yıllardır belimiz doğrulmuyor.

Vergi yükü ne yazık ki sadece maaşlı kesimin üstüne yüklenmiş vaziyette. Maaşlı kitle gelir vergisini maaşını alırken kesintilerle veriyor. Şirket sahipleri ise sahte masraflar göstererek gelir vergisini kaçırıyor. Zaten hayatı güzel olan şirket sahibi adam her yerde düşünmeksizin para harcayabiliyor. Devlete vereceğime harcarım diyor.

1- Araba alıyor ya da kiralıyor vergiden düşüyor.
2- Arabaya yakıt alıyor vergiden düşüyor.
3- Yemek yiyor faturasını alıp vergiden düşüyor.
4- Bilgisayar beğeniyor alıyor vergiden düşüyor.
5- Markete gidiyor alışveriş yapıyor vergiden düşüyor.

Düşemediği bir tek alkol; onu da gittiği restoranda faturayı yemek olarak kestirip yine vergiden düşüyor. Kalamar karides sipariş verirken fiyatına bile bakmıyor kafa rahat.

Hatta bak bazıları Devlet kontrolünde Hayırsever olarak okul yaptırıyor. Okul yapılırken arazi devletten, beton, demir, işçilik vs hepsini vergiden düşebiliyor hayırsever. Bir de üstüne metazoriyle kendi adını veriyor. Herkes de ne kadar iyi hayırlı biri diyor.

Peki hayır yapılırken yapılan harcamayı şişirdiğini düşünün bu işten karlı çıkmak bile mümkün. Herkesin saygı duyduğu bir hayırseversin ayrıca.

Daha bir de kayıt dışı kirli yollarla kazanılan paralar var be bu toplanan verginin ihalelerle şirketlere dağıtılması var. Evet yediği çikolatayı bile vergiden düşen şirketlere.

Bu ülkede adalet sadece mahkeme değil hiçbir yerde yok. Liyakatsizlik, eşitsizlik vs insanlardaki ülke sevgisini emdikçe yeni usulsüzlükler kaçışlar kapıda
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 30 Aralık 2023, 23:08:00
Yeni üyelerin çoğu troll söyleyeyim size adminler. Troll ve wovturkey midir nedir o forum elemanları.

Adamlar demokrasi karşıtlığı, hukuk devleti karşıtlığı, monarşi özlemi, sadece kendilerine milli irade v.b. ne ararsan var.

Vizyoner lidermiş ;D Sanki dünyada kaç ülkede çıkmış ve kaç tane çıkmış?
Bir lider duruşundan, konuşmasından, davranışlarından, sözünün doğruluğundan, siyasi ve ekonomik vizyonundan belli olur. Zaten, öyle bir lidere de tüm ülke saygı duyar.

Atatürk demokrasiyi getirdi. Bu demokrasi sayesinde kulluktan vatandaşlığa çıktılar. Bununla kalmayıp ben de dahil (Ankara'nın bir köyünde doğdum) köydeki, dağdaki çobanlar, çiftçiler v.b.'leri ülkede önemli makamlara mevkilere geldi. Gel gör ki Atatürk'ü ve demokrasiyi beğenmiyorlar. Birde tartışmaya açıyorlar akılları sıra, bunlar pelikancı, üfürükçü ve etnikçi tiplerin taktikleri

Biride bana laf sokuyor aklı sıra. Kemalizmi bilmediğim hezayanına nereden kapıldın?  Normalde yorumuma bakınca bildiğimi bilmen lazımdı, kafan basıyorsa.

Orada ne dediğini tam hatırlamadığım için, aklımda kalan Kemalistler sözüydü ve ona cevap verdim. Açıklamam Kemalizm ile ilgili bir şey içeriyor mu?

Bu soruyu sana ve o arkadaşa bir daha soruyorum. Düşmanlarımızın tabiriyle siz Kemalist misiniz, değil misiniz? Bir insan Kemalist değilse ne olur? Zıttı nedir?

Yani hala kemalizmle kurtulus savasini bagdastirmaya calisiyosun? Ne denebilir ki? Ayrica Ataturk cumhuriyeti getirmistir demokrasiyi degil. Cumhuriyet ve demokrasi ayni seyler degil. Turkiye'nin demokrasiye gecisi Amerikan zoruyla 1946 secimleri ile baslamistir. Turk siyasi tarihi uzerine bir suru guzel kitap vardir, kemal karpat ve oral sander basta olmak uzere. Fikir belirtmeden once bilgi sahibi olmakta fayda var.

Yanlisin uzerinde bu kadar israr etmene gerek yok, herkes bazi seyleri bilmeyebilir, forumlar bunun icin var.

Herhalde sunu sormaya calisiyorsun: Ataturk'u sever miyim? Evet, cok severim. Kemalist miyim? Hayir. Vatani veya Turk buyuklerini sevmek icin kemalist olmak gerekmiyor.





Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: sahin1 - 30 Aralık 2023, 23:52:16
Ufak bir not da ben düşeyim. Arkadaşlar, Kemalizm ile Atatürkçülük aynı şeyler değildir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 30 Aralık 2023, 23:56:53
Hocam biraz kavram kargaşası var gibi. Kemalist hareket aslında Kurtuluş Savaşı hareketidir. Anti emperyalist ve milli iradeyi, tam bağımsızlıkçı bakış açısı ile öne çıkar, birleştiricidir. Genelde 6 ok ile özdeşleştirilen siyasi de denebilecek bakış açısı ise Atatürkçülüktür. Yani Kemalizm, Atatürkçülükten çok önce, Kurtuluş Savaşı'nda ortaya çıkar. İngilizler Anadolu Bağımsızlık hareketini Kemalist İsyancılar olarak adlandırır. Eş zamanlı Suriye'de batılı güçlere karşı hareketler bile Kemalist olarak adlandırılmıştır ki muhtemelen rol modeli olmasından kaynaklanır. Bu Suriye meselesi de ilginçtir aslında, Baas Arap milli öncesinde Suudi vs tarafları haricinde Anadolu'ya yakın Arap toprakları aslında baya Türk'e, Türkiye'ye yakın Türkiye'yi tercih edecek insanlardır
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 31 Aralık 2023, 00:38:45
Hocam biraz kavram kargaşası var gibi. Kemalist hareket aslında Kurtuluş Savaşı hareketidir. Anti emperyalist ve milli iradeyi, tam bağımsızlıkçı bakış açısı ile öne çıkar, birleştiricidir. Genelde 6 ok ile özdeşleştirilen siyasi de denebilecek bakış açısı ise Atatürkçülüktür. Yani Kemalizm, Atatürkçülükten çok önce, Kurtuluş Savaşı'nda ortaya çıkar. İngilizler Anadolu Bağımsızlık hareketini Kemalist İsyancılar olarak adlandırır. Eş zamanlı Suriye'de batılı güçlere karşı hareketler bile Kemalist olarak adlandırılmıştır ki muhtemelen rol modeli olmasından kaynaklanır. Bu Suriye meselesi de ilginçtir aslında, Baas Arap milli öncesinde Suudi vs tarafları haricinde Anadolu'ya yakın Arap toprakları aslında baya Türk'e, Türkiye'ye yakın Türkiye'yi tercih edecek insanlardır

Sayin Mehmet, bizzat Ataturk'un katildigi dorduncu kurultayda 1935 yilinda Kemalizm parti programina aliniyo ve soyle bir ifade var:
“Yalnız birkaç sene için değil, istikbale de şâmil olan tasavvurlarımızın ana hatları burada toplu bir halde yazılmıştır. Partiye esas olan bütün bu prensipler (Kamâlizm) yoludur” denilerek, altı ilkenin son bir defa tanımları yapılmıştır ki, bu tanımlar hiçbir değişikliğe uğramaksızın, 5 Şubat 1937 tarihinde anayasanın ikinci maddesinde yerini alacaktır."

Ataturk ve arkadaslarindan kullandigi Kemalizm tanimi basitce alti oktur. Yani baskalari bu tanimi kullansa bir sey demiycem ama bizzat Ataturk ve arkadaslari boyle tanimlamistir.

Ayrica, genellikle her hareket baslarda kurucusunun ismiyle tanimlanir (mesela maocular, apocular, berbat hareketler olsada.) Yani ingilizlerin veya istanbuldaki hukumetin ankara hareketine kurtulus hareketi demesini beklememek lazim mantiksal olarak, kemalciler gibi isimler kullanmalari gayet normal.

https://atamdergi.gov.tr/tam-metin/209/tur

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kemalizm



Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 31 Aralık 2023, 01:17:30
Mustafa Kemal bir ideoloji icat etmedi. O çağın dünyasının en iyi görünen şeylerini dayattı. Evet bu bir dayatmaydı ama bir icat yada kominizm nazizin gibi ideolpji değild. Evet bir baskıydı eğer bize ağır gelnişse bu bizim kabahatimizdendi istenenlerin zorluğundan değil. Eğer Kemalizim varsa Belçikada Kemalisttir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: baryshx - 31 Aralık 2023, 02:59:25
Hocam biraz kavram kargaşası var gibi. Kemalist hareket aslında Kurtuluş Savaşı hareketidir. Anti emperyalist ve milli iradeyi, tam bağımsızlıkçı bakış açısı ile öne çıkar, birleştiricidir. Genelde 6 ok ile özdeşleştirilen siyasi de denebilecek bakış açısı ise Atatürkçülüktür. Yani Kemalizm, Atatürkçülükten çok önce, Kurtuluş Savaşı'nda ortaya çıkar. İngilizler Anadolu Bağımsızlık hareketini Kemalist İsyancılar olarak adlandırır. Eş zamanlı Suriye'de batılı güçlere karşı hareketler bile Kemalist olarak adlandırılmıştır ki muhtemelen rol modeli olmasından kaynaklanır. Bu Suriye meselesi de ilginçtir aslında, Baas Arap milli öncesinde Suudi vs tarafları haricinde Anadolu'ya yakın Arap toprakları aslında baya Türk'e, Türkiye'ye yakın Türkiye'yi tercih edecek insanlardır

Ne güzel Kemalistleri söylemiş.

Ötekisi daha Kemalizm cart curt diyor. Kemalizm dünyada olmayan bir şeyi Türklere dayatmıyor ki, gayet evrensel düşünceler. Aynılarını git Fransa'da da görürsün, sanırsın öcü, sanırsın dinden çıkacaksın. Biraz birey, vatandaş olduğunun, Türk olduğunun farkına varacaksın. Koyun gibi güdülmeyeceksin.

Adamların troll olduğu verdiği diktatör veya monarşi örneklerinden belli. Ekstrem örnekler, hangi devirde yaşadıklarını unutuyorlar. Artık herkes okuyor, izliyor, dünyayı takip ediyor ve belli bir bilgi birikimi var. Bu yüzyılda artık gelip bizi bir lider kurtaracak veya uçuracak düşüncesi ancak Afrika ülkeleri, arap ülkeleri, Afganistan, Pakistan, İran, K.Kore v.b. ülkeler için geçerlidir. Bu saatten sonra kimse partilerin ve liderlerin peşinden koşmaz. Süleyman peygamber gelir, mutlak monarşinin başı olur. O zaman tamam, ben de okeyim.

Yo yani, ülke öyle bir yönetime geçse, böyle rahat rahat yazıp, gülüp eğleneceğimiz düşüncesine nereden kapılıyorlar onu anlamadım. Hiç mi ibret almazlar, dünya ve çevremiz örnekler ile dolu, bu yozlaşma ve baskı getirecektir.

Konu ekonomi ama troller hedef şaşırtıyorlar akılları sıra. Muhalefet bunu demiş, mahkeme bunu yapmış, fox tv şunu demiş, kılışdar şunu giymiş. İktidar ve muhalefet hayatından memnun, al gülüm ver gülüm ilerliyor işler. Siz niye milleti daha da mahvedecek fikirleri siyasetçilerin aklına sokuyorsunuz? ;D Cumhuriyet, demokrasi, güçler ayrılığı kaka, padişahlık negzel len...hemde 2023 Türkiye'sinde ;D

Bu foruma engelleme seçeneği gelirse çok iyi olur. Bu tür troll saçmalıklarını görmemek iyi olurdu.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 31 Aralık 2023, 03:41:07
Katılıyorum. Forumda engelleme seçeneği gelmeli.

Başta senin gibi herkese hakaret eden, troll diyen, zekasını düşük gören ama başkasını itham ettiği şeyleri bizatihi üzerinde taşıyan senin gibi bir gereksizin yorumlarını okumama gerek kalmaz.

İnsanlara ideoloji dayatmak senin haddine mi? Herkese hakaret ediyorsun, herkesi cahillikle, trollükle itham edin forumun ağası gibi takılıyorsun. Haddini bil artık. Liseli ergenler gibi ona buna laf atacaksan git Ekşi Sözlük'te takıl git Twitter'da takıl.

Foruma katkın sıfır. Tek yaptığın kuru hamaset ona buna laf atma millete hakaret etme yaftalarda bulunma. Maalesef yönetimde buna sessiz kalıp çanak tutmakta. Biz en ufak bir eleştiri getirdik mi yorumlarımız kaldırılırken senin herkese hakaretler ettiğin, herkese suçlamalarda bulunduğun yorumlarına tek bir yaptırım gelmedi.

Burada her gün siyasetin dibine vurup takılıyorsun, muhalefete tek bir eleştiri yazılınca ayarların bozuluyor. Bu kadar rahatsız oluyorsun aktif siyasete başla buradan vatan kurtarma.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: kdg - 31 Aralık 2023, 04:09:13
Katılıyorum. Forumda engelleme seçeneği gelmeli.

Başta senin gibi herkese hakaret eden, troll diyen, zekasını düşük gören ama başkasını itham ettiği şeyleri bizatihi üzerinde taşıyan senin gibi bir gereksizin yorumlarını okumama gerek kalmaz.

İnsanlara ideoloji dayatmak senin haddine mi? Herkese hakaret ediyorsun, herkesi cahillikle, trollükle itham edin forumun ağası gibi takılıyorsun. Haddini bil artık. Liseli ergenler gibi ona buna laf atacaksan git Ekşi Sözlük'te takıl git Twitter'da takıl.

Foruma katkın sıfır. Tek yaptığın kuru hamaset ona buna laf atma millete hakaret etme yaftalarda bulunma. Maalesef yönetimde buna sessiz kalıp çanak tutmakta. Biz en ufak bir eleştiri getirdik mi yorumlarımız kaldırılırken senin herkese hakaretler ettiğin, herkese suçlamalarda bulunduğun yorumlarına tek bir yaptırım gelmedi.

Burada her gün siyasetin dibine vurup takılıyorsun, muhalefete tek bir eleştiri yazılınca ayarların bozuluyor. Bu kadar rahatsız oluyorsun aktif siyasete başla buradan vatan kurtarma.

 +1
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: M.B.T - 31 Aralık 2023, 07:52:18
Hocam biraz kavram kargaşası var gibi. Kemalist hareket aslında Kurtuluş Savaşı hareketidir. Anti emperyalist ve milli iradeyi, tam bağımsızlıkçı bakış açısı ile öne çıkar, birleştiricidir. Genelde 6 ok ile özdeşleştirilen siyasi de denebilecek bakış açısı ise Atatürkçülüktür. Yani Kemalizm, Atatürkçülükten çok önce, Kurtuluş Savaşı'nda ortaya çıkar. İngilizler Anadolu Bağımsızlık hareketini Kemalist İsyancılar olarak adlandırır. Eş zamanlı Suriye'de batılı güçlere karşı hareketler bile Kemalist olarak adlandırılmıştır ki muhtemelen rol modeli olmasından kaynaklanır. Bu Suriye meselesi de ilginçtir aslında, Baas Arap milli öncesinde Suudi vs tarafları haricinde Anadolu'ya yakın Arap toprakları aslında baya Türk'e, Türkiye'ye yakın Türkiye'yi tercih edecek insanlardır

Sayin Mehmet, bizzat Ataturk'un katildigi dorduncu kurultayda 1935 yilinda Kemalizm parti programina aliniyo ve soyle bir ifade var:
“Yalnız birkaç sene için değil, istikbale de şâmil olan tasavvurlarımızın ana hatları burada toplu bir halde yazılmıştır. Partiye esas olan bütün bu prensipler (Kamâlizm) yoludur” denilerek, altı ilkenin son bir defa tanımları yapılmıştır ki, bu tanımlar hiçbir değişikliğe uğramaksızın, 5 Şubat 1937 tarihinde anayasanın ikinci maddesinde yerini alacaktır."

Ataturk ve arkadaslarindan kullandigi Kemalizm tanimi basitce alti oktur. Yani baskalari bu tanimi kullansa bir sey demiycem ama bizzat Ataturk ve arkadaslari boyle tanimlamistir.

Ayrica, genellikle her hareket baslarda kurucusunun ismiyle tanimlanir (mesela maocular, apocular, berbat hareketler olsada.) Yani ingilizlerin veya istanbuldaki hukumetin ankara hareketine kurtulus hareketi demesini beklememek lazim mantiksal olarak, kemalciler gibi isimler kullanmalari gayet normal.

https://atamdergi.gov.tr/tam-metin/209/tur

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kemalizm
+1000
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 31 Aralık 2023, 10:44:09
Katılıyorum. Forumda engelleme seçeneği gelmeli.

Başta senin gibi herkese hakaret eden, troll diyen, zekasını düşük gören ama başkasını itham ettiği şeyleri bizatihi üzerinde taşıyan senin gibi bir gereksizin yorumlarını okumama gerek kalmaz.

İnsanlara ideoloji dayatmak senin haddine mi? Herkese hakaret ediyorsun, herkesi cahillikle, trollükle itham edin forumun ağası gibi takılıyorsun. Haddini bil artık. Liseli ergenler gibi ona buna laf atacaksan git Ekşi Sözlük'te takıl git Twitter'da takıl.

Foruma katkın sıfır. Tek yaptığın kuru hamaset ona buna laf atma millete hakaret etme yaftalarda bulunma. Maalesef yönetimde buna sessiz kalıp çanak tutmakta. Biz en ufak bir eleştiri getirdik mi yorumlarımız kaldırılırken senin herkese hakaretler ettiğin, herkese suçlamalarda bulunduğun yorumlarına tek bir yaptırım gelmedi.

Burada her gün siyasetin dibine vurup takılıyorsun, muhalefete tek bir eleştiri yazılınca ayarların bozuluyor. Bu kadar rahatsız oluyorsun aktif siyasete başla buradan vatan kurtarma.

Tek yaptırım gelmedi dediğin arkadaş daha önze uzaklatırma cezası aldı. Uyarıda da bulunduk.
Aynı şeyi sen de yapıyorsun. Sana da çanak tutuyoruz o zaman!
Haksız değil! Trol gibi davranan at gözlüklü çok kişi var toplumumuzda. Farklı düşünceye tahammülü olmayanlara bir derece alıştık da, işine gelmeyen her konuda uzman gibi davranıp kendi ideolojisini aklamaya çalışanlar çok mide bulandırıcı. Kimbilir yaptıklarından ne gibi kazançları var!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 31 Aralık 2023, 13:02:42
Katılıyorum. Forumda engelleme seçeneği gelmeli.

Başta senin gibi herkese hakaret eden, troll diyen, zekasını düşük gören ama başkasını itham ettiği şeyleri bizatihi üzerinde taşıyan senin gibi bir gereksizin yorumlarını okumama gerek kalmaz.

İnsanlara ideoloji dayatmak senin haddine mi? Herkese hakaret ediyorsun, herkesi cahillikle, trollükle itham edin forumun ağası gibi takılıyorsun. Haddini bil artık. Liseli ergenler gibi ona buna laf atacaksan git Ekşi Sözlük'te takıl git Twitter'da takıl.

Foruma katkın sıfır. Tek yaptığın kuru hamaset ona buna laf atma millete hakaret etme yaftalarda bulunma. Maalesef yönetimde buna sessiz kalıp çanak tutmakta. Biz en ufak bir eleştiri getirdik mi yorumlarımız kaldırılırken senin herkese hakaretler ettiğin, herkese suçlamalarda bulunduğun yorumlarına tek bir yaptırım gelmedi.

Burada her gün siyasetin dibine vurup takılıyorsun, muhalefete tek bir eleştiri yazılınca ayarların bozuluyor. Bu kadar rahatsız oluyorsun aktif siyasete başla buradan vatan kurtarma.

Tek yaptırım gelmedi dediğin arkadaş daha önze uzaklatırma cezası aldı. Uyarıda da bulunduk.
Aynı şeyi sen de yapıyorsun. Sana da çanak tutuyoruz o zaman!
Haksız değil! Trol gibi davranan at gözlüklü çok kişi var toplumumuzda. Farklı düşünceye tahammülü olmayanlara bir derece alıştık da, işine gelmeyen her konuda uzman gibi davranıp kendi ideolojisini aklamaya çalışanlar çok mide bulandırıcı. Kimbilir yaptıklarından ne gibi kazançları var!

Ben de kuralları çiğniyorsam bana da ceza verin sorun olmaz.

Lakin bu arkadaşın tek derdinin forumda kendi görüşüne sahip olmayan herkese hakaret etmek olduğu da ortada. Bunun hakaretlerine sessiz kalmam. Kafasına göre ona buna cahil troll diyerek kim bilir ne kazanca sahip!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 31 Aralık 2023, 14:08:58
Ne güzel Kemalistleri söylemiş.

Ötekisi daha Kemalizm cart curt diyor. Kemalizm dünyada olmayan bir şeyi Türklere dayatmıyor ki, gayet evrensel düşünceler. Aynılarını git Fransa'da da görürsün, sanırsın öcü, sanırsın dinden çıkacaksın. Biraz birey, vatandaş olduğunun, Türk olduğunun farkına varacaksın. Koyun gibi güdülmeyeceksin.

Adamların troll olduğu verdiği diktatör veya monarşi örneklerinden belli. Ekstrem örnekler, hangi devirde yaşadıklarını unutuyorlar. Artık herkes okuyor, izliyor, dünyayı takip ediyor ve belli bir bilgi birikimi var. Bu yüzyılda artık gelip bizi bir lider kurtaracak veya uçuracak düşüncesi ancak Afrika ülkeleri, arap ülkeleri, Afganistan, Pakistan, İran, K.Kore v.b. ülkeler için geçerlidir. Bu saatten sonra kimse partilerin ve liderlerin peşinden koşmaz. Süleyman peygamber gelir, mutlak monarşinin başı olur. O zaman tamam, ben de okeyim.

Yo yani, ülke öyle bir yönetime geçse, böyle rahat rahat yazıp, gülüp eğleneceğimiz düşüncesine nereden kapılıyorlar onu anlamadım. Hiç mi ibret almazlar, dünya ve çevremiz örnekler ile dolu, bu yozlaşma ve baskı getirecektir.

Konu ekonomi ama troller hedef şaşırtıyorlar akılları sıra. Muhalefet bunu demiş, mahkeme bunu yapmış, fox tv şunu demiş, kılışdar şunu giymiş. İktidar ve muhalefet hayatından memnun, al gülüm ver gülüm ilerliyor işler. Siz niye milleti daha da mahvedecek fikirleri siyasetçilerin aklına sokuyorsunuz? ;D Cumhuriyet, demokrasi, güçler ayrılığı kaka, padişahlık negzel len...hemde 2023 Türkiye'sinde ;D

Bu foruma engelleme seçeneği gelirse çok iyi olur. Bu tür troll saçmalıklarını görmemek iyi olurdu.

Ben sadece 20 yuzyildaki hemen hemen tum basarili sanayilesme hamlelerinin diktatorluk/tek adam rejimlerinde oldugunu soyledim. Yani bu teoriyi curutecek ornekler verseydin gayet guzel bilgilendirici bir ekonomik tartisma olabilirdi. Hadi o bir yana, bu teoriden monarsi/padisahlik hayrani oldugum cikarimini yaptin, demokrasi cumhuriyet arasindaki farki bilmeyen birinin boyle dusunmesini cok yadirgamasamda, bahsettigim diktatorluklerin hemen hemen hepsi cumhuriyet rejimindedir. Peki bu teoriden niye bahsettim? Hukuk/demokrasi aleyhtari oldugum icin degil, medyada surekli karsimiza cikan hukuk/demokrasi olursa sanayilesme olur dayatmasinin 20inci yuzyildaki sanayilesme verileriyle celistigini gostermek icin. Zaten ekonomi biliminde gayet iyi bilinen bir konudur: en verimli ekonomik sistem iyi/ussal diktatorluktur (benevolent dictatorship), sonra demokrasi gelir.

Kemalizm vb konu disi olgulari ben acmadim, ve bu konularda sadece nesnel yargilarda bulundum tanimlarini vererek, iyidir kotudur gibi herhangi bir oznel yargim yok. Bulmaca cozer gibi bahsettigim konulardan beni etiketlemeye calisip konuyu saptirman cok trajik. Unutma ki bulmaca cozmekte belli bir bilgi ister, yoksa yasli dedeler gibi kafaya gore doldurursun.



Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 31 Aralık 2023, 15:39:11
Katılıyorum. Forumda engelleme seçeneği gelmeli.

Başta senin gibi herkese hakaret eden, troll diyen, zekasını düşük gören ama başkasını itham ettiği şeyleri bizatihi üzerinde taşıyan senin gibi bir gereksizin yorumlarını okumama gerek kalmaz.

İnsanlara ideoloji dayatmak senin haddine mi? Herkese hakaret ediyorsun, herkesi cahillikle, trollükle itham edin forumun ağası gibi takılıyorsun. Haddini bil artık. Liseli ergenler gibi ona buna laf atacaksan git Ekşi Sözlük'te takıl git Twitter'da takıl.

Foruma katkın sıfır. Tek yaptığın kuru hamaset ona buna laf atma millete hakaret etme yaftalarda bulunma. Maalesef yönetimde buna sessiz kalıp çanak tutmakta. Biz en ufak bir eleştiri getirdik mi yorumlarımız kaldırılırken senin herkese hakaretler ettiğin, herkese suçlamalarda bulunduğun yorumlarına tek bir yaptırım gelmedi.

Burada her gün siyasetin dibine vurup takılıyorsun, muhalefete tek bir eleştiri yazılınca ayarların bozuluyor. Bu kadar rahatsız oluyorsun aktif siyasete başla buradan vatan kurtarma.

Arkadaşın farklı bir trollük tarzı var. Okurken gülmedim desem yalan olur. Karikatürde füzenin ucuna taramalı takmak isteyen çocukla aynı mizah anlayışına sahip.

Tanıdık geliyor mu?
Daha da hatırlatayım mı?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: İbrahim - 31 Aralık 2023, 15:42:20
Peki archangel'in geçmişte 1 kişiye -ki o kişi de gerçekten trole benziyor- demiş olması "keyfiyetsiz herkese troll demek" işini kendisinin de yaptığı anlamına mı gelir?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: inca - 31 Aralık 2023, 15:53:10
Katılıyorum. Forumda engelleme seçeneği gelmeli.

Başta senin gibi herkese hakaret eden, troll diyen, zekasını düşük gören ama başkasını itham ettiği şeyleri bizatihi üzerinde taşıyan senin gibi bir gereksizin yorumlarını okumama gerek kalmaz.

İnsanlara ideoloji dayatmak senin haddine mi? Herkese hakaret ediyorsun, herkesi cahillikle, trollükle itham edin forumun ağası gibi takılıyorsun. Haddini bil artık. Liseli ergenler gibi ona buna laf atacaksan git Ekşi Sözlük'te takıl git Twitter'da takıl.

Foruma katkın sıfır. Tek yaptığın kuru hamaset ona buna laf atma millete hakaret etme yaftalarda bulunma. Maalesef yönetimde buna sessiz kalıp çanak tutmakta. Biz en ufak bir eleştiri getirdik mi yorumlarımız kaldırılırken senin herkese hakaretler ettiğin, herkese suçlamalarda bulunduğun yorumlarına tek bir yaptırım gelmedi.

Burada her gün siyasetin dibine vurup takılıyorsun, muhalefete tek bir eleştiri yazılınca ayarların bozuluyor. Bu kadar rahatsız oluyorsun aktif siyasete başla buradan vatan kurtarma.

 +1
  Muhalefet ve muhalif fikirlerden rahatsız olmuyorum ama boş konuşmayı ,saldırgan tavrı ,kakofoni haline gelen tartışmaları bende rahatsız edici buluyorum. Karşıt fikirde olmak saygısızlığı ve hakareti legal hale getirmez lütfen kalan son savunma sanayi forumunu kirletmeyelim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 31 Aralık 2023, 15:57:22
Katılıyorum. Forumda engelleme seçeneği gelmeli.

Başta senin gibi herkese hakaret eden, troll diyen, zekasını düşük gören ama başkasını itham ettiği şeyleri bizatihi üzerinde taşıyan senin gibi bir gereksizin yorumlarını okumama gerek kalmaz.

İnsanlara ideoloji dayatmak senin haddine mi? Herkese hakaret ediyorsun, herkesi cahillikle, trollükle itham edin forumun ağası gibi takılıyorsun. Haddini bil artık. Liseli ergenler gibi ona buna laf atacaksan git Ekşi Sözlük'te takıl git Twitter'da takıl.

Foruma katkın sıfır. Tek yaptığın kuru hamaset ona buna laf atma millete hakaret etme yaftalarda bulunma. Maalesef yönetimde buna sessiz kalıp çanak tutmakta. Biz en ufak bir eleştiri getirdik mi yorumlarımız kaldırılırken senin herkese hakaretler ettiğin, herkese suçlamalarda bulunduğun yorumlarına tek bir yaptırım gelmedi.

Burada her gün siyasetin dibine vurup takılıyorsun, muhalefete tek bir eleştiri yazılınca ayarların bozuluyor. Bu kadar rahatsız oluyorsun aktif siyasete başla buradan vatan kurtarma.

Arkadaşın farklı bir trollük tarzı var. Okurken gülmedim desem yalan olur. Karikatürde füzenin ucuna taramalı takmak isteyen çocukla aynı mizah anlayışına sahip.

Tanıdık geliyor mu?
Daha da hatırlatayım mı?

Ben cevap vermeden aşağıdaki bir üyemiz cevap vermiş zaten. Benim o arkadaşa neden troll dediğim belli. Yazdıklarıyla herkes tarafından benzer ifade kullanılmıştı. Burada başka kime troll demişim örnek veriniz lütfen
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: inca - 31 Aralık 2023, 16:01:34

Ben sadece 20 yuzyildaki hemen hemen tum basarili sanayilesme hamlelerinin diktatorluk/tek adam rejimlerinde oldugunu soyledim. Yani bu teoriyi curutecek ornekler verseydin gayet guzel bilgilendirici bir ekonomik tartisma olabilirdi. Hadi o bir yana, bu teoriden monarsi/padisahlik hayrani oldugum cikarimini yaptin, demokrasi cumhuriyet arasindaki farki bilmeyen birinin boyle dusunmesini cok yadirgamasamda, bahsettigim diktatorluklerin hemen hemen hepsi cumhuriyet rejimindedir. Peki bu teoriden niye bahsettim? Hukuk/demokrasi aleyhtari oldugum icin degil, medyada surekli karsimiza cikan hukuk/demokrasi olursa sanayilesme olur dayatmasinin 20inci yuzyildaki sanayilesme verileriyle celistigini gostermek icin. Zaten ekonomi biliminde gayet iyi bilinen bir konudur: en verimli ekonomik sistem iyi/ussal diktatorluktur (benevolent dictatorship), sonra demokrasi gelir.

Kemalizm vb konu disi olgulari ben acmadim, ve bu konularda sadece nesnel yargilarda bulundum tanimlarini vererek, iyidir kotudur gibi herhangi bir oznel yargim yok. Bulmaca cozer gibi bahsettigim konulardan beni etiketlemeye calisip konuyu saptirman cok trajik. Unutma ki bulmaca cozmekte belli bir bilgi ister, yoksa yasli dedeler gibi kafaya gore doldurursun.
  +1
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: aydındurmus - 31 Aralık 2023, 16:35:09
Yeni üyelerin çoğu troll söyleyeyim size adminler. Troll ve wovturkey midir nedir o forum elemanları.

Adamlar demokrasi karşıtlığı, hukuk devleti karşıtlığı, monarşi özlemi, sadece kendilerine milli irade v.b. ne ararsan var.

Vizyoner lidermiş ;D Sanki dünyada kaç ülkede çıkmış ve kaç tane çıkmış?
Bir lider duruşundan, konuşmasından, davranışlarından, sözünün doğruluğundan, siyasi ve ekonomik vizyonundan belli olur. Zaten, öyle bir lidere de tüm ülke saygı duyar.

Atatürk demokrasiyi getirdi. Bu demokrasi sayesinde kulluktan vatandaşlığa çıktılar. Bununla kalmayıp ben de dahil (Ankara'nın bir köyünde doğdum) köydeki, dağdaki çobanlar, çiftçiler v.b.'leri ülkede önemli makamlara mevkilere geldi. Gel gör ki Atatürk'ü ve demokrasiyi beğenmiyorlar. Birde tartışmaya açıyorlar akılları sıra, bunlar pelikancı, üfürükçü ve etnikçi tiplerin taktikleri

Biride bana laf sokuyor aklı sıra. Kemalizmi bilmediğim hezayanına nereden kapıldın?  Normalde yorumuma bakınca bildiğimi bilmen lazımdı, kafan basıyorsa.

Orada ne dediğini tam hatırlamadığım için, aklımda kalan Kemalistler sözüydü ve ona cevap verdim. Açıklamam Kemalizm ile ilgili bir şey içeriyor mu?

Bu soruyu sana ve o arkadaşa bir daha soruyorum. Düşmanlarımızın tabiriyle siz Kemalist misiniz, değil misiniz? Bir insan Kemalist değilse ne olur? Zıttı nedir?

Yani hala kemalizmle kurtulus savasini bagdastirmaya calisiyosun? Ne denebilir ki? Ayrica Ataturk cumhuriyeti getirmistir demokrasiyi degil. Cumhuriyet ve demokrasi ayni seyler degil. Turkiye'nin demokrasiye gecisi Amerikan zoruyla 1946 secimleri ile baslamistir. Turk siyasi tarihi uzerine bir suru guzel kitap vardir, kemal karpat ve oral sander basta olmak uzere. Fikir belirtmeden once bilgi sahibi olmakta fayda var.

Yanlisin uzerinde bu kadar israr etmene gerek yok, herkes bazi seyleri bilmeyebilir, forumlar bunun icin var.

Herhalde sunu sormaya calisiyorsun: Ataturk'u sever miyim? Evet, cok severim. Kemalist miyim? Hayir. Vatani veya Turk buyuklerini sevmek icin kemalist olmak gerekmiyor.

Rahmetli ATATÜRK 1920 yılından öldüğü 1938 yılına kadar kendisi en az 2 tane parti kurmuş demokrasiye geçmek istemiş lakin bazı sebeplerden dolayı kurduğu partiyi kapatmak zorunda kalmıştır eğer bugun ATATÜRK yasasaydı kesinlikle son kurmuş olduğu partiyide kapatırdı.
O bize ALLAHU TEALANIN bir lütfu idi kıymetini bilelim dönemin çok çok ileri düşünce sahibi bir liderdi eğer yasasa idi 1940ların ortalarında uzay çalışmalarına başlamış bugun ise uzay filomuzun ve kolonimizin olduğu günleri yaşıyor olacaktık....
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 10 Ocak 2024, 22:39:41
Bir beyin göçü hikayesi. Gitmiş geri gelmiş neler yapıyor. 100 kişi gitse bir tanesi böyle dönse kardayızdır
 
https://www.youtube.com/watch?v=TfSBxg2G4IA (https://www.youtube.com/watch?v=TfSBxg2G4IA)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: AlicanAli__ - 13 Ocak 2024, 21:33:31
Türkiye 2023 yılında 1.1 trilyon dolarla rekor GDPye ulaştı, bundan önceki rekor 2014 yılındaki 960 milyar dolardı. Unuttuğumuz bir şey var ama doların kendi içinde enflasyonu, daha doğru olsun diye altınla bir hesaplama yaptım.

2014 yılında Türkiye GDPsi 24bin ton altın büyüklüğünde(ozamanki kurla 960 milyar dolar).
2023 yılında Türkiye GDPsi 17bin don altın değerinde(bugünki altın kuruyla 1.1trilyon dolar). yuvarlak hesap yazdım.

Yani 2014teki seviyeyi yakalayabilmek için yaklaşık olarak 1.5 trilyon dolarlık bir GDPye ulaşmak gerek. Nasıl bir ekonomik kriz geçirildiyse 10 yıldır toparlanmamış, 2 yıl daha lazım en az
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 13 Ocak 2024, 21:53:31
Türkiye 2023 yılında 1.1 trilyon dolarla rekor GDPye ulaştı, bundan önceki rekor 2014 yılındaki 960 milyar dolardı. Unuttuğumuz bir şey var ama doların kendi içinde enflasyonu, daha doğru olsun diye altınla bir hesaplama yaptım.

2014 yılında Türkiye GDPsi 24bin ton altın büyüklüğünde(ozamanki kurla 960 milyar dolar).
2023 yılında Türkiye GDPsi 17bin don altın değerinde(bugünki altın kuruyla 1.1trilyon dolar). yuvarlak hesap yazdım.

Yani 2014teki seviyeyi yakalayabilmek için yaklaşık olarak 1.5 trilyon dolarlık bir GDPye ulaşmak gerek. Nasıl bir ekonomik kriz geçirildiyse 10 yıldır toparlanmamış, 2 yıl daha lazım en az

Oncelikle, dolardaki deger kaybini amerika'nin acikladigi enflasyon miktari ile olcmek gerek (asagidaki linkte son 10 yilin rakamlari var). Altin fiyatlari savas ve uluslararasi fiyatlardan cok etkilendigi icin cok mantikli bir enflasyon gostergesi degildir. Ikincisi de 2013'deki alim gucundeki zirve 2002-2009 yillari arasinda ali babacan onderliginde ulkenin sicak paraya bogulmasinin getirdigi balon bir zirvedir. Zaten 2010 yilinda sanayi uretimi dip yapmistir (sanayinin gsmh payi), 2013 sonrasinda gelen sicak para evine donusuyle balon refah ortadan kalkmistir. Uretimle gelmeyen hic bir refah kalici olmaz zaten.

https://www.usinflationcalculator.com/inflation/current-inflation-rates/ (https://www.usinflationcalculator.com/inflation/current-inflation-rates/)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 14 Ocak 2024, 01:40:13
Gençler bu sene giyim kuşamları ile çok bariz şekilde fakirleşmişler bunu görebiliyorum. 5 sene önce giyim kuşam para değildi şimdi çorap bile olmuş 150 tl.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: AlicanAli__ - 14 Ocak 2024, 01:42:10

Oncelikle, dolardaki deger kaybini amerika'nin acikladigi enflasyon miktari ile olcmek gerek (asagidaki linkte son 10 yilin rakamlari var). Altin fiyatlari savas ve uluslararasi fiyatlardan cok etkilendigi icin cok mantikli bir enflasyon gostergesi degildir. Ikincisi de 2013'deki alim gucundeki zirve 2002-2009 yillari arasinda ali babacan onderliginde ulkenin sicak paraya bogulmasinin getirdigi balon bir zirvedir. Zaten 2010 yilinda sanayi uretimi dip yapmistir (sanayinin gsmh payi), 2013 sonrasinda gelen sicak para evine donusuyle balon refah ortadan kalkmistir. Uretimle gelmeyen hic bir refah kalici olmaz zaten.

https://www.usinflationcalculator.com/inflation/current-inflation-rates/ (https://www.usinflationcalculator.com/inflation/current-inflation-rates/)

Linkteki resmi rakamlara göre hesaplayınca totalde %31 enflasyon çıkıyor
960 milyar dolara %31 katacak olursak totalde 1.3 trilyon dolar çıkıyor, ABDnin enflasyon verilerine göre de hâlâ 2014 seviyesine ulaşılmamış durumda, 2 yıl demiştim, en az 1 yıl olarak güncelleyelim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 14 Ocak 2024, 10:47:52
Gençler bu sene giyim kuşamları ile çok bariz şekilde fakirleşmişler bunu görebiliyorum. 5 sene önce giyim kuşam para değildi şimdi çorap bile olmuş 150 tl.

Bunlar siyonistlerin dedikoduları aslında ülkede enflasyon yok , algı oyunları bunlar...
Baksanıza AVM'ler dolup taşıyor...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 14 Ocak 2024, 11:25:04
Gençler bu sene giyim kuşamları ile çok bariz şekilde fakirleşmişler bunu görebiliyorum. 5 sene önce giyim kuşam para değildi şimdi çorap bile olmuş 150 tl.

Bunlar siyonistlerin dedikoduları aslında ülkede enflasyon yok , algı oyunları bunlar...
Baksanıza AVM'ler dolup taşıyor...

Lütfen bilir kişilerin aralarına girme.


Üstatlar ne güzel tartışıyorlar ama mutlaka bir şeyi sabote edecek olan biri var.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 14 Ocak 2024, 11:36:23
Gençler bu sene giyim kuşamları ile çok bariz şekilde fakirleşmişler bunu görebiliyorum. 5 sene önce giyim kuşam para değildi şimdi çorap bile olmuş 150 tl.

Bunlar siyonistlerin dedikoduları aslında ülkede enflasyon yok , algı oyunları bunlar...
Baksanıza AVM'ler dolup taşıyor...

Lütfen bilir kişilerin aralarına girme.


Üstatlar ne güzel tartışıyorlar ama mutlaka bir şeyi sabote edecek olan biri var.

Tamam...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 14 Ocak 2024, 15:41:57
Bu ülkenin en güzel zamanı 2002 sonrası ;

yani 2002 ile 2009 arası zamanı...Bunda belki özelleştirmelerinde etkisi olabilir aynı şekil uygulanan sıkı mali politikaların yani kemal derviş politikalarında etkisi olabilir Ama yiğidi öldür ve hakkını vermek Adına Bu yıllar Akp hükümetini Altın yılları idi Kendilerine teşekkür etmeyi ve Allah razı olsun demeyi borç bilirim muhalif bile olsam..

Bunuda kısmen 2013-2014 yıllarına kadar sürdürdüler..

Şimdi benim hatırladığım o yıllarda

Kafelere gitmek ,çay bahçeleri vesaire gibi yerlerde takılmak ailenizin size verdiği harçlıkla bile mümkündü.

Yada aynı Ailenizden aldığınız harçlıkla bar pub meyhane disko gibi yerlerde ayda bir garanti belki bu sayı haftada bire kadar çıkabiliyordu Aynı şekil asgari ücretli ve aileniz yani Annenizin ,babanızın yanında yaşıyorsanız zaten Ayda 4-5 kez bu saydığım mekanlarda takılabiliyordunuz.

Şimdi burda vurgulamak istediğim değişen sosyal olgular

Kısaca daha dışarıda dolaşan ve mekanlarda takılabilen genç ve dinamik nüfus var iken yani sosyallaşabilen,aktif bir nüfus var iken...

Şimdi ise evinde tablet ve bilgisayar ile hayatını ve ömrünü geçiren bir nüfus var özellikle ekonomik yetersizliğin nedeniyle yani bir dönüşüm söz konusu

Aynı şekil döviz kurunun yani 1,5 TL bir dolara eşitti sanıyorsam yada yanlış hatırlamıyorsam bununda etkisi alım gücümüzü etkiliyordu olumlu anlamda

Bilgisayar yada laptop alım konusunu yanlış hatırlıyor olabilirim yanlışım varsa düzeltirsiniz

Örnek

Bir laptop 1000 dolar ise bugün kü kurla yaklaşık 30000 TL yani asgeri ücreti aşıyor

O zamanlar yani döviz kuru 1 dolar1,5 TL iken,bir laptop 500-600 dolar idi. yani 700-800 lira asgeri ücreti gene aşabiliyordu fakat bu zamanki gibi uçurum yoktu....

Konuyu bağlamak gerekirse,Kısaca ve işin özeti biz nerde ve nasıl hatalar yaptık ki yada bu refah bolluk zamanında neleri yapmaktan kendimizi imtina ettik ki bu duruma geldik üstadlardan dinlemek isterim yada forumdaşlardan...

-Yolsuzluk diyebilirsiniz
-Ekonomiyi betona yatırdık diyebilirsiniz
-Üretime ve üretim için gerekli kaynağı kullanmadık diyebilirsiniz
-Bolluk zamanı gereksiz harcama çılgınlığına girmemiz mi?
-Teknoloji devi olmak yada markalaşamamak mı?
-Devlet yetkililerin lüks merakı mı?
-Alım garantili ihaleler diyebilirsiniz?

Kısaca biz nerde yanlış yaptık.




Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: fırtına06 - 14 Ocak 2024, 17:04:18
Bu ülkenin en güzel zamanı 2002 sonrası ;

yani 2002 ile 2009 arası zamanı...Bunda belki özelleştirmelerinde etkisi olabilir aynı şekil uygulanan sıkı mali politikaların yani kemal derviş politikalarında etkisi olabilir Ama yiğidi öldür ve hakkını vermek Adına Bu yıllar Akp hükümetini Altın yılları idi Kendilerine teşekkür etmeyi ve Allah razı olsun demeyi borç bilirim muhalif bile olsam..

Bunuda kısmen 2013-2014 yıllarına kadar sürdürdüler..

Şimdi benim hatırladığım o yıllarda

Kafelere gitmek ,çay bahçeleri vesaire gibi yerlerde takılmak ailenizin size verdiği harçlıkla bile mümkündü.

Yada aynı Ailenizden aldığınız harçlıkla bar pub meyhane disko gibi yerlerde ayda bir garanti belki bu sayı haftada bire kadar çıkabiliyordu Aynı şekil asgari ücretli ve aileniz yani Annenizin ,babanızın yanında yaşıyorsanız zaten Ayda 4-5 kez bu saydığım mekanlarda takılabiliyordunuz.

Şimdi burda vurgulamak istediğim değişen sosyal olgular

Kısaca daha dışarıda dolaşan ve mekanlarda takılabilen genç ve dinamik nüfus var iken yani sosyallaşabilen,aktif bir nüfus var iken...

Şimdi ise evinde tablet ve bilgisayar ile hayatını ve ömrünü geçiren bir nüfus var özellikle ekonomik yetersizliğin nedeniyle yani bir dönüşüm söz konusu

Aynı şekil döviz kurunun yani 1,5 TL bir dolara eşitti sanıyorsam yada yanlış hatırlamıyorsam bununda etkisi alım gücümüzü etkiliyordu olumlu anlamda

Bilgisayar yada laptop alım konusunu yanlış hatırlıyor olabilirim yanlışım varsa düzeltirsiniz

Örnek

Bir laptop 1000 dolar ise bugün kü kurla yaklaşık 30000 TL yani asgeri ücreti aşıyor

O zamanlar yani döviz kuru 1 dolar1,5 TL iken,bir laptop 500-600 dolar idi. yani 700-800 lira asgeri ücreti gene aşabiliyordu fakat bu zamanki gibi uçurum yoktu....

Konuyu bağlamak gerekirse,Kısaca ve işin özeti biz nerde ve nasıl hatalar yaptık ki yada bu refah bolluk zamanında neleri yapmaktan kendimizi imtina ettik ki bu duruma geldik üstadlardan dinlemek isterim yada forumdaşlardan...

-Yolsuzluk diyebilirsiniz
-Ekonomiyi betona yatırdık diyebilirsiniz
-Üretime ve üretim için gerekli kaynağı kullanmadık diyebilirsiniz
-Bolluk zamanı gereksiz harcama çılgınlığına girmemiz mi?
-Teknoloji devi olmak yada markalaşamamak mı?
-Devlet yetkililerin lüks merakı mı?
-Alım garantili ihaleler diyebilirsiniz?

Kısaca biz nerde yanlış yaptık.

Nerede yanlış yaptık, ülkeye akan sıcak paraya güvenip yatırımı, istihdamı, üretimi boş verdik tüketim çılgını bir ülke haline geldik. Ülkeden 2013'ten sonra sıcak para çıkışı başlayınca ne olduğunu anlayamadık kriz üzerine kriz yaşamaya başladık. Gezi olayları, hendek terörü, darbe girişimi, pandemi ve depremlerde üst üste gelip ekonomiye darbe üzerine darbe vurunca ülke maalesef bu hale geldi. En kısa açıklamayı yapmaya çalıştım daha yazılacak çok şey var ama işte.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: AlicanAli__ - 14 Ocak 2024, 17:22:13
Bu ülkenin en güzel zamanı 2002 sonrası ;

O zamanlar yani döviz kuru 1 dolar1,5 TL iken,bir laptop 500-600 dolar idi. yani 700-800 lira asgeri ücreti gene aşabiliyordu fakat bu zamanki gibi uçurum yoktu....

Konuyu bağlamak gerekirse,Kısaca ve işin özeti biz nerde ve nasıl hatalar yaptık ki yada bu refah bolluk zamanında neleri yapmaktan kendimizi imtina ettik ki bu duruma geldik üstadlardan dinlemek isterim yada forumdaşlardan...

-Yolsuzluk diyebilirsiniz
-Ekonomiyi betona yatırdık diyebilirsiniz
-Üretime ve üretim için gerekli kaynağı kullanmadık diyebilirsiniz
-Bolluk zamanı gereksiz harcama çılgınlığına girmemiz mi?
-Teknoloji devi olmak yada markalaşamamak mı?
-Devlet yetkililerin lüks merakı mı?
-Alım garantili ihaleler diyebilirsiniz?

Kısaca biz nerde yanlış yaptık.

Krize döviz konusunda bakmayı yanlış buluyorum, döviz yükselir veya düşer, önemli olan o kur bazında halkın kazancıdır.

Tek bir sebep yok bir çok sebep var, şöyle sıralayabiliriz:
1) liberal ekonomik politikalardan devletçi politikalara geçiş - yüksek vergiler, vergi nekadar düşerse ekonomi okadar canlanır - tabi bunun için de sosyal yardımlardan ve gereksiz kamu harcamalarından feragat etmek gerekir. Erken yaşta emeklilik gibi bir saçmalık olamaz bile

2) Dünya ekonomi krizi - unutmamak gerekir ki kriz sadece Türkiyede yaşanmadı, tüm dünyada enflasyon çok yükseldi, hem yerel hem küresel kriz birbiriyle birleşince maalesef kötü sonuçları oldu.

3) İktidarın dış politikası, çoğu zaman dünyaya verilen radikal islamcı ve stabil olmayan imaj, ülkeye güvensizlik getirdi, böyle bir durumda çoğu şirketin fabrikalarını ülkede tutmaya zorlanırsınız, mesela türkiyede üretim yapan çok sayıda fabrika ya büyütme projelerini iptal ettiler ya da komple fabrikayı taşıdılar. Miting alanlarında ey almanya ey hollanda ey amerika diye gezerseniz, bir defa iki defa da sorun olmaz ama sürekli olunca senin imajını zedeler, şirketler venezuelaya dönüşmenden korkar ve yatırım yapmaz.
"karıncayı ... belini incitmeyeceksin" şeklinde hareket edilse bukadar olmazdı.

4) Damadın Ekonomi bakanı yapılması, Faiz konusundaki inat, ısrarla gereken yapıpsal reformların yapılmaması.

5) Katma değeri yüksek ürün üreten şirketlere vergi indirimi yapıp teşvik etmek yerine inşaatçıları teşvik etmek.

6) Yol yatırımları doğruydu, kalkınma için yol şarttır, ama demiryolu yatırımları yapılmadı.

7) 10 milyon sığınmacı ve kaçak, Ülke ekonomisini resmen yokettiler, şöyle düşünün ülkenin %13ünü sığınmacılar oluşturdu aniden, yani total ülke ekonomisinden her bireye düşen pay bi anda %13 azaldı, ki zaten bundan sonra daha da düştü.

8 ) Hatırlarsınız şirketlere el koyulmaya başlanması, Doğan holdingi korkutarak sattırdılar mesela, böyle bi atmosferde kim nasıl ülkede yatırım yapacak.

9) Pandemide tüm ekonomiyi durdurmak, herkesi eve kapatmak

10) Çözüm sürecinin maliyeti, (Güneydoğunun yeniden inşası)

Bi çok ülke gezdim, çok rahat söyleyebilirim ki Türk milleti dünyanın en çalışkan milletidir. avrupada 8 saat(1 saati mola) çalışırken insanlar burdaki insanımız 12 saatten fazla çalışıyor, 2 iş yapıyor. Girişimcilik yapıyor, iş kuruyor batıyor tekrar kuruyor. İyi bi desteklense, küçük esnaftan vergi alınmasa, yüksek katma değerli üreticilerden vergi alınmasa, gereksiz bakanlıklar kapatılsa çok büyümüştük
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 14 Ocak 2024, 17:50:31
Bu ülkenin en güzel zamanı 2002 sonrası ;

yani 2002 ile 2009 arası zamanı...
Bankadan yuklu bir kredi cekip dunya tatiline cikarsaniz, hayatinizin en guzel yilini gecirirsiniz. Ama sonraki yillarda krediyi oderken de hayatinizin en kotu zamanlarini gecirirsiniz.

2002-2009 arasinda cok dogru mali reformlar yapilsa da, ozel sektorun borclulugu cok ciddi seviyede artmistir. Bu donemde yurt disindan gelen dolarlar ile bol bol gayrimenkul ve insaat projeleri yaptik. Bu gelen dolarlar tl'ye deger kazandirdi ve tuketici bayram etti. Ama sanayici ve ihracatci icin tam tersi oldu. Imalat sanayinin gsmh orani %15 seviyesine kadar dustu (su anki seviye %23'lerde), ihracatin ithalati karsilama orani %60larin bile altina geldi. 2013 sonrasinda sicak paranin cikisi ve ozel sektorun yuklendigi borclari odeme zamani gelince, tl deger kaybetmeye baslaci ve tuketicinin bayrami bitti. Olan bundan ibaret. Ben bu refah donemi uretim yuzunden olusmadigi icin kalici olmadigini ve balon bir refah oldugunu dusunuyorum.

Onemli olan bu olanlardan ders cikarmak. Ulkemiz refaha erecekse bu sanayi projeleri yani uretimle olacak. Ben bu konuda, savunma sanayi, togg vb yatirimlari cok olumlu buluyorum. Cok sukur iktidarda bunun farkina varmis olacak ki, artik kanalistanbul gibi insaat projeleri yerine, ithal ikame ve teknoloji transferi gibi yollarla uretime daha odaklanmis gorunuyor.









Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 14 Ocak 2024, 18:19:13
Bu arada COVİD dönemi dünyanın en büyük servet aktarımı dönmlerinden biri olmuştur. Dünya çapında gelir dağılımı hiç olmadığı kadar bozulmuştur. Buna karşın bizde COVİD döneminde olmasa bile ise kur korumalı mevduat  bankalara çok büyük bir servet aktarımına sebep olmuştur.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: AlicanAli__ - 14 Ocak 2024, 19:25:34
Bu ülkenin en güzel zamanı 2002 sonrası ;

yani 2002 ile 2009 arası zamanı...
Bankadan yuklu bir kredi cekip dunya tatiline cikarsaniz, hayatinizin en guzel yilini gecirirsiniz. Ama sonraki yillarda krediyi oderken de hayatinizin en kotu zamanlarini gecirirsiniz.

2002-2009 arasinda cok dogru mali reformlar yapilsa da, ozel sektorun borclulugu cok ciddi seviyede artmistir. Bu donemde yurt disindan gelen dolarlar ile bol bol gayrimenkul ve insaat projeleri yaptik. Bu gelen dolarlar tl'ye deger kazandirdi ve tuketici bayram etti. Ama sanayici ve ihracatci icin tam tersi oldu. Imalat sanayinin gsmh orani %15 seviyesine kadar dustu (su anki seviye %23'lerde), ihracatin ithalati karsilama orani %60larin bile altina geldi. 2013 sonrasinda sicak paranin cikisi ve ozel sektorun yuklendigi borclari odeme zamani gelince, tl deger kaybetmeye baslaci ve tuketicinin bayrami bitti. Olan bundan ibaret. Ben bu refah donemi uretim yuzunden olusmadigi icin kalici olmadigini ve balon bir refah oldugunu dusunuyorum.

Onemli olan bu olanlardan ders cikarmak. Ulkemiz refaha erecekse bu sanayi projeleri yani uretimle olacak. Ben bu konuda, savunma sanayi, togg vb yatirimlari cok olumlu buluyorum. Cok sukur iktidarda bunun farkina varmis olacak ki, artik kanalistanbul gibi insaat projeleri yerine, ithal ikame ve teknoloji transferi gibi yollarla uretime daha odaklanmis gorunuyor.

Yol yapımları gerekliydi, ama onun dışında ordaki mesele AKPnin kendi burjuvazisini kendi zenginlerini yaratmak istediğinden kaynaklıydı, bunu da en kolay inşaatla yaptı, Koç ve sabancı gibi dev şirketlerin yerine kendi holdinglerini mesela demirören grup gibi grupları getirmeye uğraştı, Altay tankının koçun elinden alınması buna bir örnek
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 17 Ocak 2024, 11:55:50
Doğrudan dış yatırım yağıyor maşallah

https://www.sozcu.com.tr/sehir-hastaneleri-de-araplara-satiliyor-p15957 (https://www.sozcu.com.tr/sehir-hastaneleri-de-araplara-satiliyor-p15957)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 24 Şubat 2024, 13:51:28
Türkiye'yi 20 şer yıllık aralıklarla gelişmesini yorumluyorum

1920-1940 arası  dönemde devrimler olmuş temel sanayi alt yapıları kurulmuş demiryolları büyütülmüş ordu oluşturulmuş eğitim kurumları universiteler kurulmuş

1940-1960 arası dönemde ikinci dünya savaşı ve sonrası sorunları yaşanmış ama bakıyorum 1960 Türkiyesi bayağı değişmiş ülkede şehirleşme hamlesi başlatılmış ülke bayağı batılı görüntüye değişmiş. Videolar var youtube da 1940 filimleri görselleri ile 1960 görselleri arasında her şey değişmiş

1960-1980 arası ise inanılmaz bir kalkınma dönemi olmuş. Nerdeyse şu andaki bütün medarı iftiharlarımız bu dönemde kurulmuş Otomobil kamyon otobüs beyaz eşya tv radyo çamaşır makinesi elektrik süpürgesi otomobil lastiği lokomotif gemi üretimi rafineriler hemen her şey bu 20 yılda kurulmuş. Üstelikl bu dönemde kıbrısı aldık amborgo yaşandı ve alay edilen terör dönemi kuyruklar dönemi filan da yaşandı.

1980- 2000 yılları arası askeri ihtilal Kenan Evren dönemi olarak başladı Özal Demirel Çiller Mesut yılmaz Ecevit İnönü neler neler gördü Türkiye enflasyon canavarı vardı ama ülkede müthiş bir revizyon değişim yaşandı. Serbest piyasa ekonomisine geçildi otoyollar yapıldı THY dünya starı oldu turizm sıfırdan dünya devine dönüştü ihracat 1.5 milyar dolardan 45 milyar dolara çıktı F16 lar filan üretildi. Yolsuzluklar oldu şaibeler oldu ama ülke buna rağmen kalkındı. 1980 de mahallede bir kişide araba varken 2 kişide telefon varken 2000 de park edecek yer yoktu sokakta telefon kiracıya bile aynı gün çıkıyordu tv siyah beyaz tek kanaldan 3 uydulu bin  kanala çıktı

2000-2020 arasında ise hiç bir şey olmadı bir tek top tüfek ürettik. Bunu biraz sataşmak için yapıyorum ama gerçekten sinirimi bozduğu için yalan atmadan yapıyorum. Her 20 yıl bir önceki sermayenin üstüne inşa edildi ve daha çok imkana sahipti daha çok şey başarmak için kaynağı daha fazlaydı. Bu son 20 yıl da bir önceki 20 yılın kaynaklarını seferber etti muazzam bir imkan devredildi bir trilyon dolarlık ekonomi 45 milyar dolarlık ihracat devredildi o para ile bizim Fransa olmamız gerekirdi şimdiye kadar ama battıkça battık perişan olduk kalkınacağımıza. Elimizde bir tek Kaan kaldı gurur durulacak. Koca ülke bir Kaan olabildi bu 20 yılda. Bu ülkenin sermayesi layığı ile edebiyle kullanılmadı bu dönemde bu çok belli

Sonuç olarak analizimi bağlıyorum. Bu ülke 1960-1980 arasındaki gibi kalkınsa şimdi Fransa olmuştuk refah olarak en muhteşem 20 yıl 60-80 arası. O kadar muhteşemki hala o dönemin Sezen aksu filan sanatçıları ile idare ediyoruz mesela.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 24 Şubat 2024, 14:38:25
Thy 1980-2000 arasi dunya stari olmus, 1995 dogumlu birisi herhalde bunu yazan, ne kaynak var ne bir bilgi. 2003'te 65 tane ucakla olmus herhalde dunya stari (su an 440 tane ve dunyada 8-9'uncu sirada piyasa degeri olarak.) Neyse uzunca bir sey yazmaya degecek bir yazi olmamis.

Sayin putty'nin askeri konulardaki bilgisini olcecek seviyede askeri bilgim yok ama diger konularda ust duzeyde bir bilgi yoklugu mevcut.

https://companiesmarketcap.com/airlines/largest-airlines-by-market-cap/
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 24 Şubat 2024, 14:56:58
Thy 1980-2000 arasi dunya stari olmus, 1995 dogumlu birisi herhalde bunu yazan, ne kaynak var ne bir bilgi. 2003'te 65 tane ucakla olmus herhalde dunya stari (su an 440 tane ve dunyada 8-9'uncu sirada piyasa degeri olarak.) Neyse uzunca bir sey yazmaya degecek bir yazi olmamis.

Sayin putty'nin askeri konulardaki bilgisini olcecek seviyede askeri bilgim yok ama diger konularda ust duzeyde bir bilgi yoklugu mevcut.

https://companiesmarketcap.com/airlines/largest-airlines-by-market-cap/

Takip ettiğiniz araştırmalar benim hoşuma gidiyor
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 24 Şubat 2024, 15:07:12
Takip ettiğiniz araştırmalar benim hoşuma gidiyor
Tesekkur ederim, ben de daha nice arastirmalar var :)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 24 Şubat 2024, 15:17:30
66 uçak küçük rakam değil ki bende onu kastediyorum işte 66 uçak olmuştu
Döner ekmek olmuş 200 lira ne anlatıyonuz hala daha
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 24 Şubat 2024, 15:44:47
66 uçak küçük rakam değil ki bende onu kastediyorum işte 66 uçak olmuştu
Döner ekmek olmuş 200 lira ne anlatıyonuz hala daha

Sayin putty, ekte thy'nin 2000 yilindan bu yana toplam ne kadar yolcuyu ne kadar mesafe'ye ucurdugunun (yolcu sayisi carpi km) bilgisi var. Bu reel bir olcut (dolar veya herhangi bir para biriminde degil). 2000 yilinda 17.96M olan miktar 2022'de 163M'ye cikmis. Tahminen 2023 rakami 180M civarinda olacaktir. Yani 2000-2023 arasinda reel olarak 10 kat civarinda bir buyume yakalamis THY.

Yukarda verdigim serinin 2000 yili oncesine ait rakamlarini bulamadim. Ama thy'nin 1975 yilinda 21 ucagi var bu 66'ya cikmis 2003 yilina kadar, yani reel olarak 1975-2003 arasi buyumesi 3 bilemedeniz en fazla 4 kattir. 2002-2023 arasindaki buyume 10 kat. Keske bir seyler yazmadan once en azindan bir wiki'ye falan baksaniz.

Doner ekmegin 200 lira olmasi ile thy buyumesi arasinda bir iliski goremiyorum eger thy doner isine girme fikrinde degilse.

https://www.statista.com/statistics/457862/thy-turkish-airlines-transport-volume-in-million-revenue-passenger-km/ (https://www.statista.com/statistics/457862/thy-turkish-airlines-transport-volume-in-million-revenue-passenger-km/)

https://web.archive.org/web/20131220114500/http://investor.turkishairlines.com/documents/ThyInvestorRelations/download/finansal/IFRS_Financials_31_12_2004.pdf (https://web.archive.org/web/20131220114500/http://investor.turkishairlines.com/documents/ThyInvestorRelations/download/finansal/IFRS_Financials_31_12_2004.pdf)




Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 24 Şubat 2024, 15:59:13
Her şey yolunda diyon yani
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 24 Şubat 2024, 16:24:43
Her şey yolunda diyon yani
Tabiki degil, oyle bir iddiamda yok. Ama gelip thy gibi 2002 yili sonrasinda vuku buldugu ortada olan bir basariyi her turlu rakamsal gosterge ile (ciro, yolcu sayisiXkm), alternatif tarih yaratarak eski iktidarlara mal etmeye calismanizda problem.

Son olarak, ilgilenenler icin Luftansa'nin transport volume (kmXyolcu sayisi) 2000'de 92M, yani THY'nin 2000'de 5.5 kati. 2023 rakamlari THY ile nerdeyse benzer. Piyasa degeri olarakta THY daha degerli bir sirket (THY 12.73 M$ Lufthansa 9.56 M$) cuma gunku kapanis degerleri ile. Bu bile THY'nin 2002 sonrasi nasil bir basari oldugunu gosteriyor.

https://www.statista.com/statistics/457742/deutsche-lufthansa-transport-volume-in-million-revenue-passenger-km/ (https://www.statista.com/statistics/457742/deutsche-lufthansa-transport-volume-in-million-revenue-passenger-km/)

https://companiesmarketcap.com/airlines/largest-airlines-by-market-cap/ (https://companiesmarketcap.com/airlines/largest-airlines-by-market-cap/)


Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 24 Şubat 2024, 16:50:16
O yıllarda Türkiyenin nüfusu 45 milyon. Dünyanın nüfusu da yarısıdır hakeza. Ayrıca eskiden uçak çok daha pahalıydı batılılar için bile. Çünkü bir çok yerde batılıların da bizim gibi “vay be çocukken uçağa binmek çok lükstü” dediğine şahit oldum. Yani uçak kullanım yüzdesi çok düşüktü yıllar içinde arttı. Diğer teknolojik ürünler de öyle tabi.

Dolayısıyla bire bir kıyaslamak 1998’deki cep telefonlarıyla veya internetle şimdikileri kıyaslayıp çok başarılıyız demek gibi biraz.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 24 Şubat 2024, 16:56:09
66 uçak küçük rakam değil ki bende onu kastediyorum işte 66 uçak olmuştu
Döner ekmek olmuş 200 lira ne anlatıyonuz hala daha

1933-2002 66 uçak.

2002-2023 374 uçak.

THY'nin şu an 24 Şubat 2024 itibariyle 447 uçağı var. 350 adetten fazla da siparişi var.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 24 Şubat 2024, 17:05:16
O yıllarda Türkiyenin nüfusu 45 milyon. Dünyanın nüfusu da yarısıdır hakeza. Ayrıca eskiden uçak çok daha pahalıydı batılılar için bile. Çünkü bir çok yerde batılıların da bizim gibi “vay be çocukken uçağa binmek çok lükstü” dediğine şahit oldum. Yani uçak kullanım yüzdesi çok düşüktü yıllar içinde arttı. Diğer teknolojik ürünler de öyle tabi.

Dolayısıyla bire bir kıyaslamak 1998’deki cep telefonlarıyla veya internetle şimdikileri kıyaslayıp çok başarılıyız demek gibi biraz.
Ucak trafigi evet dunyada cok artti ama thy'nin 2000 sonrasi basarisini bu aciklayamaz. Dikkat ederseniz sadece thy'nin ucak veya yolcu sayisindaki artis ile iddia etmiyorum bu tezi. Mesela Lufthansa ornegi var yukarda, siz de gidip mesela Delta thy kiyaslamasi yapabilirsiniz 2000-2023 arasi, sonuc pek degismeyecektir. Cirosu reel bazda buyudugu icin basarili oldugunu iddia etmiyorum, rakiplerine gore kat ve kat hizli buyudugu icin basarilidir.

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 24 Şubat 2024, 17:39:52
THY konusunda iki unsur var;

1- 2003 G gibi dünya çapında uçak yakıtı üzerinde vergiler kaldırılarak uçak yakıtı vergisiz hale getirildi bundan dolayı uçak yolculuğu normal sıradan insanlara açılmış oldu bu gelişme sonunda dünya çapında hava yolları birden aşırı bir şekilde büyüme gösterirken sivil yolcu uçağı satışları da patladı.
2. Unsur ise Temel Kotil, kendisi daha  önce de söylediğim gibi çok başarılı bir işletme yöneticisi zira 2008 krizi ve Corona krizi gibi dönemlerde sivil havacılık sektöründe birçok firma krizi yaşarken Türk hava yolları sağlam atılmış  işletme yapısı sayesinde bu krizlerden de büyüyerek çıktı.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: sahin1 - 24 Şubat 2024, 18:09:05
Katkısı olacaksa, 1983 yılında THY uçak sayısı 30, koltuk adedi de yaklaşık 5.000 idi.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: aydındurmus - 24 Şubat 2024, 20:04:50
Türkiye'yi 20 şer yıllık aralıklarla gelişmesini yorumluyorum

1920-1940 arası  dönemde devrimler olmuş temel sanayi alt yapıları kurulmuş demiryolları büyütülmüş ordu oluşturulmuş eğitim kurumları universiteler kurulmuş

1940-1960 arası dönemde ikinci dünya savaşı ve sonrası sorunları yaşanmış ama bakıyorum 1960 Türkiyesi bayağı değişmiş ülkede şehirleşme hamlesi başlatılmış ülke bayağı batılı görüntüye değişmiş. Videolar var youtube da 1940 filimleri görselleri ile 1960 görselleri arasında her şey değişmiş

1960-1980 arası ise inanılmaz bir kalkınma dönemi olmuş. Nerdeyse şu andaki bütün medarı iftiharlarımız bu dönemde kurulmuş Otomobil kamyon otobüs beyaz eşya tv radyo çamaşır makinesi elektrik süpürgesi otomobil lastiği lokomotif gemi üretimi rafineriler hemen her şey bu 20 yılda kurulmuş. Üstelikl bu dönemde kıbrısı aldık amborgo yaşandı ve alay edilen terör dönemi kuyruklar dönemi filan da yaşandı.

1980- 2000 yılları arası askeri ihtilal Kenan Evren dönemi olarak başladı Özal Demirel Çiller Mesut yılmaz Ecevit İnönü neler neler gördü Türkiye enflasyon canavarı vardı ama ülkede müthiş bir revizyon değişim yaşandı. Serbest piyasa ekonomisine geçildi otoyollar yapıldı THY dünya starı oldu turizm sıfırdan dünya devine dönüştü ihracat 1.5 milyar dolardan 45 milyar dolara çıktı F16 lar filan üretildi. Yolsuzluklar oldu şaibeler oldu ama ülke buna rağmen kalkındı. 1980 de mahallede bir kişide araba varken 2 kişide telefon varken 2000 de park edecek yer yoktu sokakta telefon kiracıya bile aynı gün çıkıyordu tv siyah beyaz tek kanaldan 3 uydulu bin  kanala çıktı

2000-2020 arasında ise hiç bir şey olmadı bir tek top tüfek ürettik. Bunu biraz sataşmak için yapıyorum ama gerçekten sinirimi bozduğu için yalan atmadan yapıyorum. Her 20 yıl bir önceki sermayenin üstüne inşa edildi ve daha çok imkana sahipti daha çok şey başarmak için kaynağı daha fazlaydı. Bu son 20 yıl da bir önceki 20 yılın kaynaklarını seferber etti muazzam bir imkan devredildi bir trilyon dolarlık ekonomi 45 milyar dolarlık ihracat devredildi o para ile bizim Fransa olmamız gerekirdi şimdiye kadar ama battıkça battık perişan olduk kalkınacağımıza. Elimizde bir tek Kaan kaldı gurur durulacak. Koca ülke bir Kaan olabildi bu 20 yılda. Bu ülkenin sermayesi layığı ile edebiyle kullanılmadı bu dönemde bu çok belli

Sonuç olarak analizimi bağlıyorum. Bu ülke 1960-1980 arasındaki gibi kalkınsa şimdi Fransa olmuştuk refah olarak en muhteşem 20 yıl 60-80 arası. O kadar muhteşemki hala o dönemin Sezen aksu filan sanatçıları ile idare ediyoruz mesela.

Sayın PUTY bu dediğiniz ekeonomik gelişme hangi ülkede oldu ben 54 yaşındayım eğer türkiyeden bahsediyorsanız dünyada 2.bir türkiye var dıda bizimmi haberimiz yok..........
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 24 Şubat 2024, 20:07:37
Ben gönül gözü açık olanlara yazıyorum onları.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: aydındurmus - 24 Şubat 2024, 20:21:15
Ben gönül gözü açık olanlara yazıyorum onları.


 ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 29 Şubat 2024, 12:39:34
Bu ayın ihracatı 24 milyar dolar olsa keşke.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 01 Mart 2024, 17:17:36
Türkiye de Star gazetesinin ekonomik rakamları yalan değilse iyileşme seyri var galiba. İhracatta aylık rakam 23 altına kitlendi takıldı kaldı. Bu rakam aylık 25 i görürse ben yeni bir şahlanış dönemi başlangıcı olarak umutlanacağım.  Türkiye bazen harap bitap düşüp ölmemek için mecbur yeme arası veriyor o zaman toparlanıp şahlanıyoruz. Şu kriz dönemi de bende o beklentiyi oluşturdu
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 01 Mart 2024, 20:45:02
Artan enflasyona bağlı olarak hammadde, işçilik vs giderler de artıyor. Dolayısıyla üretilen ürün fiyatı da artıyor. Artan fiyatlara rağmen ihracat rakamlarının sabit seviyelerde kalması büyüme değil, küçülmedir bence!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SH - 01 Mart 2024, 21:18:15
Bu ayın ihracatı 24 milyar dolar olsa keşke.

Putty dolarin da enflasyonu %10. Biz aslinda 25'i coktan gecmeliydik.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: aydındurmus - 02 Mart 2024, 10:55:13
Artan enflasyona bağlı olarak hammadde, işçilik vs giderler de artıyor. Dolayısıyla üretilen ürün fiyatı da artıyor. Artan fiyatlara rağmen ihracat rakamlarının sabit seviyelerde kalması büyüme değil, küçülmedir bence!

Türkiye de enflasyonun artmasının ana sebebi DOLAR DIR. nasıl?

1-Petrolü dolar ile alıyoruz dolar artınca nakliye maliyetleri artıyor
2-Artan nakliye ve hammadde maliyetleri sebebi ile ürünlere zam geliyor
3-zamlar sebebi ile üretim maliyeti artıyor hayat pahalılaşıyor işçiliğe zam geliyor 2.maliyet artışı oluyor
4-artan maliyet artışları sebebi ile ürünler zamlanıyor hayat pahalılaşıyor derken kısır döngü sonucu enflasyon sürekli artıyor ve artmaya da devam edecek.
Türkiye de enflasyonun düşmesi için doların düşürülmesi gerekmektedir aksi takdirde enflasyon asla düşmez bilakis sürekli artacaktır...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SKYWOLF - 02 Mart 2024, 13:45:40
Artan enflasyona bağlı olarak hammadde, işçilik vs giderler de artıyor. Dolayısıyla üretilen ürün fiyatı da artıyor. Artan fiyatlara rağmen ihracat rakamlarının sabit seviyelerde kalması büyüme değil, küçülmedir bence!

Türkiye de enflasyonun artmasının ana sebebi DOLAR DIR. nasıl?

1-Petrolü dolar ile alıyoruz dolar artınca nakliye maliyetleri artıyor
2-Artan nakliye ve hammadde maliyetleri sebebi ile ürünlere zam geliyor
3-zamlar sebebi ile üretim maliyeti artıyor hayat pahalılaşıyor işçiliğe zam geliyor 2.maliyet artışı oluyor
4-artan maliyet artışları sebebi ile ürünler zamlanıyor hayat pahalılaşıyor derken kısır döngü sonucu enflasyon sürekli artıyor ve artmaya da devam edecek.
Türkiye de enflasyonun düşmesi için doların düşürülmesi gerekmektedir aksi takdirde enflasyon asla düşmez bilakis sürekli artacaktır...

Peki Türk Lirasının Dolar karşısında bu kadar hızlı değer kaybetmesinin nedeni nedir? Uluslararası piyasada sadece dolar değil, enerjinin ana kaynağı olan petrol de aşırı zamlanmış durumda mesela. Enerji de dışa bağımlılığı nasıl azaltabiliriz? Aynı zamanda sanayi ve tarımda üretimi nasıl artırabiliriz? Birkaç seçim önce propaganda amaçlı gösterilen elektrikli bir traktör vardı. Ne oldu acaba ona? Nitelikli eleman bulmakta zorlandığını söylüyor çoğu kişi. Ülkeye teknik okullar lazımken imam okulu doldurursak, nitelikli insanları da üç kuruş paraya köle gibi kullanmaya  çalışıp yurtdışına kaçırırsak böyle olması gayet doğal!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 02 Mart 2024, 14:07:58
Çok güzel özetlemişsiniz sayın başkanım bir beğeni ateşledim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 02 Mart 2024, 17:46:59
Şubat ihracatı 21.8 milyar dolar. Nasıl bu ihracat 25 milyar dolar olacak çakıldı kaldı koca ülke yazık bize. Polonya filan bizi solladı geçti gitti çoktan yazık bize.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 02 Mart 2024, 20:17:34
Şubat ihracatı 21.8 milyar dolar. Nasıl bu ihracat 25 milyar dolar olacak çakıldı kaldı koca ülke yazık bize. Polonya filan bizi solladı geçti gitti çoktan yazık bize.
Sayin putty, onemli olan ihracat/ithalat orani (aslinda en onemli olan cari acik/gsmh orani hizmet ihracati ve ithalatini kapsadigi icin ama o gecikmeli aciklaniyo.) Ihracatin rekorlar kirmasi pek bir anlam ifade etmiyor ithalat daha hizli artiyorsa. Mesela 2002-2010 yillari arasi ihracat cok artti ama ithalat daha da hizli artti ve bence hic de iyi olmadi.

Subat 2024'te bu oran %75lerde, gecen senenin subat'inda %60 dip seviyesini gormustu kur sabitlenmesinden dolayi. Asil onemli olan, bu sene cari acigin 30m$'in altina dusebilecegi ihracattaki artis ve ithalattaki gerilemeyle. Bu durumda yil sonu cari acik/gsmh orani %2.5 altini gorur ve herhalde son 20 yilin en dusuk orani olur (covid ve 2008 kuresel kriz zamani haric).
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 02 Mart 2024, 20:56:54
İktisaden öyle ama ben iktisattan anlamıyorum benim için ihracat önemlidir. Az ihracat daha az ithalat olup bütçe fazlası vereceğimize çok ihracat ve daha çok ithalat ile bütçe açığı verelim benim için daha iyidir. İhracat demek üretim demektir fabrika demektir. Ayrıca bütün ihracatlar ithalat yapmak içindir zaten. İthalat demek dünya insanlarını dünya kaynaklarını vatandaşın için harcamak demektir iyi bir şeydir yani.
Yinede bir beğeni ateşledim
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 02 Mart 2024, 20:59:13
Merkez bankası rezervleri de artmış
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 02 Mart 2024, 21:23:06
İktisaden öyle ama ben iktisattan anlamıyorum benim için ihracat önemlidir. Az ihracat daha az ithalat olup bütçe fazlası vereceğimize çok ihracat ve daha çok ithalat ile bütçe açığı verelim benim için daha iyidir. İhracat demek üretim demektir fabrika demektir. Ayrıca bütün ihracatlar ithalat yapmak içindir zaten. İthalat demek dünya insanlarını dünya kaynaklarını vatandaşın için harcamak demektir iyi bir şeydir yani.
Yinede bir beğeni ateşledim
Bakis aciniz guzel ama ihracat tam anlamiyla uretimi olcmuyor. Mesela oyle firmalarimiz var ki, cin'den 99 liraya urun aliyor, buna bir lira kendi katma degerini koyup 100 liraya yurt disinda baska yere satiyor. 100 lira ihracata yaziliyor ama aslinda uretim sadece bir lira.

Eskiden tuplu televizyonlari avrupa'ya muthis ihrac ediyorduk ama tupu uzak dogudan aliyorduk, ve o tup toplam televizyon degerinin %80'den fazlasina yaklasik denk geliyordu. Veya bugunlerde bir suru firmamiz var gunes paneli ureten, ama bir ikisi disinda hepsi hucre ve diger onemli kisimlari cin'den alip kucuk bir montajla kendi damgasini vurup satiyor. Yerli bilgisayar ve cep telefonu ureticileri, mersin limaninda indi bindi yapanlar falan bunun diger ornekleri.

Yukardaki nedenlerden oturu ben ihracat/ithalat oranini daha iyi bir uretim gostergesi oldugunu dusunuyorum. Illaki uretim katma degeri olcecekseniz, sanayi uretiminin gsmh payina bakmaniz en iyi gosterge olur.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 09 Mart 2024, 02:03:14
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredini notunu B'den B+'ya yükseltti. Görünümü de durağandan pozitife çevirdi.

Ülkemiz için güzel haber. Not artışı beklenmiyordu. Sadece görünümü durağandan pozitife çevirmesi bekleniyordu. Not artışı pastanın üstündeki krema gibi oldu.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 09 Mart 2024, 02:16:53
Toparladık gümbür gümbür geliyoruz inşallah
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: aydındurmus - 09 Mart 2024, 16:15:44
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredini notunu B'den B+'ya yükseltti. Görünümü de durağandan pozitife çevirdi.

Ülkemiz için güzel haber. Not artışı beklenmiyordu. Sadece görünümü durağandan pozitife çevirmesi bekleniyordu. Not artışı pastanın üstündeki krema gibi oldu.

FİTCH ne kadar dürüst acaba.
Fitch bugün yunanistanın kredi derecesini ne kadarda tutuyor türkiyenin ne kadar.
Türkiyenin ekonomik gücü ne? yunanistanın ekonomik gücü ne? türkiyenin dış borcu gsmh sine oranı ne yunanın ne ben sizin yerinizde olsam türkiyenin ekonomik gücünü   ne fitch e nede ithalat ihracatına bakarım ben vatandaşın alım gücüne bakarım asıl reel güç budur.
Koç 50 milyar dolar ihracat yapmış vatandaşın cebine ne kadar giriyor hiç...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: DelKu - 09 Mart 2024, 17:05:01
Ahlaksız herifler sadece sömürüleriyle ilgileniyor bunlar, aşırı faiz arttırımın ödülü, ülkenin içine edilmiş Fitchin umurunda olur mu, ekonominin toparlandığı filan yok seçimden sonra bir felaket bizi bekliyor faiz artıyor döviz kurları da artıyor , tüm bunlara rağmen enflasyonun da düştüğü filan yok, sadece gözümüz alıştı, seçim sonrası kusursuz fırtına gelecek biz hala güvertede göbek havası eşliğinde göbek atıyoruz Fitchler pitchler de alkış tutuyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: metin62 - 09 Mart 2024, 18:11:27
Cok Spekulatif B den ,+B Spekulatife  Yukselmisiz , Kategorik olarak da Yatirim yapilamaz " Bunu da medyamiz tarfindan basari diye pazarlanmaya calisiliyor" Evet Kredi derecelendirme kuruluslarinin tum karlari dogru denemez isin icerisinde her zaman siyaset de mevcut" Iste bu nedenden dolayidir ki carsi pazar alev icerisinde iken ,halkimizin buyuk bir kismi ay sonunu zor getirirken nasil olur da reelde olmayan gelismede basamak atlanilir " cevap net dis siyasetimizdeki degisim yoksa ekonominin durumu masallah
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 09 Mart 2024, 18:20:53
Ben bu derecelendirme kurumlarına inanıyorum. Puan arttırsalar da azaltsalar da bize yaranamıyorlar. Bu firmaların tek sermayesi güvenilir olmaktır kötü niyetli olurlarsa yada kıyak çekerlerse biterler. Yaptıkları tek iş zaten ülkenin güvenilip güvenilmeyeceğini derecelendirmek babası gelse affetmezde kıyakta yapmazlar
Bu derecelendirme kurumları yıllar önce işlerin kötü gittiğini sıradan vatandaşlar fark etmezken bazı değerlendirmeler ile puan düşürmeye başladıklarında hükümetimiz isyan etmiş lanetler okumuş kendi derecelendirme kurumumuzu kuracağız demişti. Yazık
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 30 Mart 2024, 01:41:42
Mart ihracatları biraz yüksek çıkar bu ayki ihracat 24 milyar dolar psikolojik barajını aşacak inşallah ilk defa.
Sene sonuna doğruda 25 i aşar krizi toparlarız inşallah
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 30 Mart 2024, 11:58:00
Hâlâ bunların ekonomi politikasından umudu olanlar olduğunu bilmek harika...

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bile toparlanmada hedef 2026 derken sizin bu yıl sonu toparlarız demeniz harika bir müjde...

Toparlarız toparlarız da bir ümmetçilik sevdasıyla başka bir macera-çöküşe girmeyeceğimizin garantisi var mı?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 30 Mart 2024, 12:56:41
Sn. Putty nın inşallah maşallah ekonomiyi düzeltiriz vesaire söylemleri tıpkı gora'daki komutan logar bir cisim yaklaşıyor repliğine benziyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 30 Mart 2024, 13:00:42
İşimiz Allaha kaldı ondan inşallah diyorum kelebeği yaratan Allah bizimi kurtaramayacak
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Nisan 2024, 03:11:26
Mart ayı ihracat rakamları neden açıklanmadı çok kötü çıkmış olabilir yoksa gümbür gümbür açıklanırdı
Geçen sene 23,6 milyar dolardı
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 04 Nisan 2024, 04:46:57
Ekonomi demişken biz nerde yanlış yapıyoruz anlamadım mesela Togg

Yılda 175 bin üretim kapasitesi var....

Fakat sipariş yok

Bu yüzden fabrika işçilerinin haftada 2 gün çalışıp 5 gün yattığı söyleniyor.

Alım gücümüz mü düşük

Yerli malına önyargılı mıyız?

Fabrika batarya yatırımı yapcak ama siparişler sıkıntı bir Renault gibi satış rakamı yok
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: kdg - 04 Nisan 2024, 05:35:36
Bu işin togg ile alakası yok. Elektrikli aracın kullanım ve şarj etme alanı ile ilgisi var. İstanbul bahçeşehirdeyim, sitelerin çoğu villa tarzı ve çoğu evde elektrikli araç var çünkü bahçesindeki garajında toggunu da elektrikli jaguarını da rahatça şarj edebiliyor insanlar. Hepsi gelir düzeyi yüksek insanlar. İş yerim ise hem esenyurtta hem bayrampaşada, buralarda çok çok nadir elektrikli araç var, hatta yok çünkü kimse kapısında şarj edemiyor. Mahallelerde zaten normal arabayı kaldırıma çıkarıyor insanlar. İmkanı olan da almıyor bu yüzden. Elektrikli araç işi büyük, iç içe geçmiş şehir ve ilçe merkezlerimizde mümkün değil tutmayacak, buralara yayılmadan da genele yayılmaz bu iş.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: DelKu - 04 Nisan 2024, 06:25:53
Elektrikli araçların zamanla yaşadığı büyük değer kaybını da ekleyin, bizim milletimiz otomobillerini birer emtia olarak görür, kullanıp kullanıp cılkını çıkardıktan sonra bile verdiğinden daha fazlasını kazanmak ister, eletrikli araçlarda bu mümkün değil.
Elektrikli araç hayranı marjinal kitle doyuma ulaştığında çok daha güçlü satış azalmasını göreceğiz, özellikle bizim ki gibi ülkede.

Mesela önümüz bayram yoğun bir trafik olacak insanlar batıdan taa en doğulara 1200-1400 kmlere varan mesafeleri kat ederek köylerine doğdukları köklerinin olduğu yerlere geçici göç edecekler, bunu şimdinin eletrikli araçlarıyla yapmaya kalktıklarında bu mümkün olur mu , kaç günde yerlerine ulaşabilirler ?
Herşeyde olduğu gibi bu işimiz de plansız programsız ,ya allah bismillah kervanı yolda düzeriz tarzı çalışıyoruz sonra da acaba neden eletrikli araç satılmıyor?

Yeterli şarj noktası : fail
Araç menzili : fail
Bozulduğunda ücrada onaracak usta: fail
Yedek parça tedariki : fail
Araç değeri koruma: fail
Yabancı ülkelerde rekabet şansı: fail

Bu kadar eksi ile bu iş zor , hele de dünyada çin in eletrikli araç ordusunu alt edecek müthiş yeniliklerin yoksa. Adamlar evlerinin garajında piyasadan aldıkları malzeme ile kendi elektrikli araçlarını üretir haldeler ( sadece çin için söylemiyorum) senin bu şişkon ile dışarılarda rekabet şansın nedir?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Nisan 2024, 07:21:54
Elektrikli arabalar dünyanın sonunu getirecek dünya savaşına bile yol açabilir. Dünyanın tüm ekonomisi otomotiv üzerine inşa olmuştur yılda 60 milyon otomobil üretiliyor ve bu rakam içten yanmalı araçlara göre kurgulanmış bir düzende. Bütün para otomotiv ile kazanılıp diğer sektörlere dağıtılır. Petrol de otomobil endüstrisine dahildir oda var. Almanya'dan otomobil endüstrisini çıkartın top kek üretimi bile sarsılır. Elektrikli arabalarda rekabet o kadar çetin ki yeterli kar marjı olmayacak yani çarede yok. Otomobilin yerine başka bir üründe şu an için yok. Bir boşluk olacak medeniyetimizde o artık nasıl sonuçlar yaratacak göreceğiz. Alınabilecek bir çözüm yolu şu an için yok görünüyor. Bu durum refaha alışmış ülkelerde kaosa yol açabilir tüm dünya dengeleri yeniden oluşabilir. Çok acayip bir yüz yıla başladık. Herkes eğitimli kültürlü çağdaş ve pastadan pay istiyor ama pasta eskisi kadar bile olmayabilir nasıl insanlar mutlu edilecek. Birde yapay zeka çağı riski var oda mavi yaka ve beyaz yaka lar için tehdit olabilecek iş gücü anlamında. Bence dünya tez çareler üretip 500 milyon nüfusa geri dönmeli böyle bu gezegende on milyar insanla bu şartlarda yaşanmaz. Bakın kaotik dönem başladı her şey maymalamaya başladı dünyada. Tek çare var oda sosyalizm korkarım ki. 21 yy da artık human planet i oluşturmalıyız bu ilkel taş devrine kökleri dayanan yaşam şekli ile artık devam edemeyiz güzel günleri bitti insanlığın
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 04 Nisan 2024, 07:56:45
Sıkıntı şurda O kadar tesis kuruyorsun,yer tesis ediyorsun ondan sonra kapanacak moda geliyor
Yazık günah

Bizim millete de eksi puan vermek lazım bu kadar milli sevdalısı olupta aracın yüzüne bakmaması garip

Aynı şekil yönetimin imtiyazlar vermemesi örnek vergisini düşür,uygun krediler sağla

Bu kadar olumsuzluklar üstüste gelince inşallah sonu Uzel traktör gibi Olmaz.

Neden içten yanmalı motor ile işe kalkışmadık ki...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Nisan 2024, 08:16:14
Üretirken çalışırken edilecek zarardan memlekete zarar gelmez. Batsa ne olur keşke her yanlışımız böyle olsa eğer yanlışsa bile. TOGG olur olmaz önemli değil denediler aferin ben razıyım batarsa da batsın gönlümde kredisi var bu işin. Batacaklarsa üretimden batsınlar
Ama batmak istemiyorlarsa beni dinlesinler. Bu arabanın bu kasvetinden kurtulması lazım. elektrikli arabalar ikea mobilyaları gibi olmalı. Basit minimalist lazım olduğu kadar her şey. Buna kalitede dahil Tesla mesela çok süper kaliteli araba değil basit malzemeler çizgiler özellikler ama toplamda sevimli oluyor aynı ikea gibi. TOGG mercedes yapmaya çalışıyo hala daha olayı çözememiş.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 04 Nisan 2024, 09:33:49
İyide özgüven kaybolursa kimse birdaha yerli araba işine girişmez diye niye düşünmüyor sunuz?

Togg aslında bir psikolojik barajdır, eşiktir yerli bir üretimin kalıcı olup olamıyacağı ile ilgili
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Alp - 04 Nisan 2024, 10:01:20
Bir yandan, şu devletin haklarını satın aldığı SAAB 6 serisi üzerinden, telif bağımsız halk arabası serisi çıkmalı, sedan, haçbek, Doblo tazı birşey birde pikap, halk tipi jip hani Lada niva vardı ya jip işte. İşci sınıfını ve taşrayı motorize etmek adına başarılı bir çalışma olur, diye düşünüyorum. Böylece Aracı lüksten halkın ulaşabileceği enstrüman haline getirmek mümkün olabilir.  Bunun için bir engel yok aslında telif haklarınıda aldı devlet, bildiğim kadarıyla.

Bir de Kaizen tarzını geliştiren, kendi kurumsal anlayışları olan TOYOTA yeni bir araştırma yapmış full elektrikli araç, hibrid araç ve içten yanmalılar arasında karbon salınımı ve araç geri dönüşümü üzerine; full elektrikli araçlar külli zarar çıkmış... Ve hidrojenli konvasyonel motor geliştirilmesi projesine 33 milyar dolar para ayırmış.

Kaynak yok tabii, iş sonrası yorguluktan tablette; orada burada haber okurken geçti önümden haber.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Nisan 2024, 10:08:28
2023 Mart ayı ihracatı 23,6 milyar dolar
2024 Mart ayı ihracatı 22,6 milyar dolar
hayret bişey
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Alp - 04 Nisan 2024, 11:15:10
2023 Mart ayı ihracatı 23,6 milyar dolar
2024 Mart ayı ihracatı 22,6 milyar dolar
hayret bişey

Bu sefer gümbür gümbür gidemedik desenize :(
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Nisan 2024, 11:25:33
Allah büyük hallederiz inşallah. Bence Rusya Ukrayna pazarın daraldı ondan rakamlar yerinde sayıyo
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SH - 04 Nisan 2024, 11:46:59
Bizim hangi alanlarda kuculdugumuzu yazabilecek birisi var mi? Yani bu rakamlar inanilmaz. Polonya buyurken biz neden kuculuyoruz?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 04 Nisan 2024, 11:54:05
2023 Mart ayı ihracatı 23,6 milyar dolar
2024 Mart ayı ihracatı 22,6 milyar dolar
hayret bişey
Bunun nedeni secim nedeniyle kur baskilanmasi. 2023 secimleri arefesinde -66 milyar $ olan swap haric net rezerv, 2024 subat basinda -38 milyar $'a kadar iyilesmisti. Maalasef dolar kuru cikmasin diye merkez bankasi bol bol doviz satti son bir ayda ve rezerv tekrar 65 milyar $'a geriledi.

Haliyle kur baskilaninca ihracatcinin mal satmasi zorlasiyo ve ithalatcinin ki kolaylasiyo ve bundan dolayi mart ayinda ticaret aciginda gecen seneye gore pek bir degisiklik yok, ocak ve subat aylarinda cok onemli iyilesmeler olmus olsada.



Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Nisan 2024, 12:09:50
İthalat daha çok azalmış ama
Neyse Nisan da 25 olur inşallah
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 04 Nisan 2024, 16:09:33
TOGG ortaya çıkarken de çok tartistik...

Savundugum tez:

Ilk modelin elektrikli olması yanlış...

Bu kadar lüks segmentde olması yanlış...

Düşük motor hacminde, dizel ya da petrol motorlu, Türkiye'de sıradan insanların ulasabilecegi bir model ile baslanmaliydi...

Bütün uzak dogulu markalar, şu an Land Rover, Jaguar gibi markalarını sahibi olan hintliler böyle başladı...

Satislar gelip oturunca segment segment modelleri çıkartıp,  mümküse oturmuş bati markaları alarak buyunebilirdi...

Neyse dileriz başarılı olur...

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 04 Nisan 2024, 17:25:03
İthalat daha çok azalmış ama
Neyse Nisan da 25 olur inşallah
Putty, dis ticaret acigi(ithalat ihracat farki) ocakta gecen yilin ayni ayina gore 8 milyar dolar azaldi, subatta 5 milyar dolar azaldi, ama martta sadece 0.8 milyar dolar azalmis. Yani ticaret dengesinde baya iyilesme vardi ocak'ta ama kurun sabitlenmesinden (baska deyisle merkez bankasinin 30 milyar dolar harcamasindan) dolayi mart'ta cok az dusus oldu.

Onumuzdeki surecte merkez bankasi rezervleri arttiracaktir dolar alarak piyasadan, bu da $/tl paritesini arttiracak ve ticaret dengesi iyilestirecektir. Su anki $/tl paritesi kesinlikle surdurulebilir degil.

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 04 Nisan 2024, 17:29:36
Bir beğeni ateşledim
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 04 Nisan 2024, 17:55:00
Türkiye'nin ya enerji problemini çözmesi yada katma değeri yüksek kalemler üretim ve ihracatına başlaması lazım, kur değeri etkisi artık çok anlamlı olmuyor.

TOG konusuna da değinmek gerekirse bu araç bir nevi prestij meselesi olarak görülüyor. Ama ben araçların ömürleri, batarya problemi, ikinci el piyasası durumu karşısında vergi vs bu kadar pahalı bir araca yatırımı kendi adıma anlamlı bulmuyorum. Kendi ihtiyacım, A-B sınıfı arasında, otoyolda da gidecek kadar güvenilir. 120 km hıza çıkabilen 150-200 km menzilli, günlük işe gidiş dönüş yapabileceğim evimin önünde şehir şebekesi ile, belki çatıdan güneş enerjisi ile şarj edebileceğim bir araç. Bu aracın fiyatı da yukarıdaki kaygılarla en fazla 500-600 bin olmalı. Bir Eskişehir firması bu özelliklere yakın bir araç üzerinde çalışıyor bildiğim kadarıyla.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: fırtına06 - 04 Nisan 2024, 19:51:36
İthalat daha çok azalmış ama
Neyse Nisan da 25 olur inşallah
Putty, dis ticaret acigi(ithalat ihracat farki) ocakta gecen yilin ayni ayina gore 8 milyar dolar azaldi, subatta 5 milyar dolar azaldi, ama martta sadece 0.8 milyar dolar azalmis. Yani ticaret dengesinde baya iyilesme vardi ocak'ta ama kurun sabitlenmesinden (baska deyisle merkez bankasinin 30 milyar dolar harcamasindan) dolayi mart'ta cok az dusus oldu.

Onumuzdeki surecte merkez bankasi rezervleri arttiracaktir dolar alarak piyasadan, bu da $/tl paritesini arttiracak ve ticaret dengesi iyilestirecektir. Su anki $/tl paritesi kesinlikle surdurulebilir degil.

Sayın Prof. Doğu şu anki dolar kuru ihracatçı kazanacak diye artınca enflasyonu körüklemeyecekmi? İhracatçı kazanırken doların yükselmesi halka kaybettiriyor maalesef. Sizin dediğiniz gibi doların 40 - 45 TL'lere çıkması maalesef halkı daha da fakirleştirecek çünkü dolar artıyor diye iğneden ipliğe her şeye zam geliyor.

Zaten alım gücü yerlerde gezerken birde doların bu kadar artması milleti perişan edecek ve enflasyonu içinden çıkılması zor yerlere götürecek o zaman ihracat rakamlarının halka ne faydası olacak biri açıklarsa sevinirim.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: baryshx - 04 Nisan 2024, 19:54:25
TOGG ortaya çıkarken de çok tartistik...

Savundugum tez:

Ilk modelin elektrikli olması yanlış...

Bu kadar lüks segmentde olması yanlış...

Düşük motor hacminde, dizel ya da petrol motorlu, Türkiye'de sıradan insanların ulasabilecegi bir model ile baslanmaliydi...

Bütün uzak dogulu markalar, şu an Land Rover, Jaguar gibi markalarını sahibi olan hintliler böyle başladı...

Satislar gelip oturunca segment segment modelleri çıkartıp,  mümküse oturmuş bati markaları alarak buyunebilirdi...

Neyse dileriz başarılı olur...
2 milyona Togg satarsan olmaz bu iş, işçilik bedava, fabrika bedava, vergi yok ama 2 milyon? Çinli 1 milyona elektrikli getiriyor. Komedi...

İçten yanmalı işine girmeliler acil. B ve C sınıfı içten yanmalı. Clio ve İ20 1 milyona satılıyor. Yap B sınıfı, sat 800-900 bine, peynir ekmek gibi gitmezse tüm zararı ben karşılayacağım. ;D :P
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 04 Nisan 2024, 19:59:05
İthalat daha çok azalmış ama
Neyse Nisan da 25 olur inşallah
Putty, dis ticaret acigi(ithalat ihracat farki) ocakta gecen yilin ayni ayina gore 8 milyar dolar azaldi, subatta 5 milyar dolar azaldi, ama martta sadece 0.8 milyar dolar azalmis. Yani ticaret dengesinde baya iyilesme vardi ocak'ta ama kurun sabitlenmesinden (baska deyisle merkez bankasinin 30 milyar dolar harcamasindan) dolayi mart'ta cok az dusus oldu.

Onumuzdeki surecte merkez bankasi rezervleri arttiracaktir dolar alarak piyasadan, bu da $/tl paritesini arttiracak ve ticaret dengesi iyilestirecektir. Su anki $/tl paritesi kesinlikle surdurulebilir degil.

Sayın Prof. Doğu şu anki dolar kuru ithalatçı kazanacak diye artınca enflasyonu körüklemeyecekmi? İhracatçı kazanırken doların yükselmesi halka kaybettiriyor maalesef. Sizin dediğiniz gibi doların 40 - 45 TL'lere çıkması maalesef halkı daha da fakirleştirecek çünkü dolar artıyor diye iğneden ipliğe her şeye zam geliyor.

Zaten alım gücü yerlerde gezerken birde doların bu kadar artması milleti perişan edecek ve enflasyonu içinden çıkılması zor yerlere götürecek o zaman ihracat rakamlarının halka ne faydası olacak biri açıklarsa sevinirim.
+1
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Mehmet75 - 04 Nisan 2024, 20:20:26
*İngiz yemekleri,
*Alman fıkraları,
*İtalyan iş ahlakı,
*Yunan disiplini,
*Fransız kahramanlığı,
*İspanyol mühendisliği,
*Amerikan tarihi

Ve de

*Türk ekonomisi..
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 04 Nisan 2024, 21:13:59
İthalat daha çok azalmış ama
Neyse Nisan da 25 olur inşallah
Putty, dis ticaret acigi(ithalat ihracat farki) ocakta gecen yilin ayni ayina gore 8 milyar dolar azaldi, subatta 5 milyar dolar azaldi, ama martta sadece 0.8 milyar dolar azalmis. Yani ticaret dengesinde baya iyilesme vardi ocak'ta ama kurun sabitlenmesinden (baska deyisle merkez bankasinin 30 milyar dolar harcamasindan) dolayi mart'ta cok az dusus oldu.

Onumuzdeki surecte merkez bankasi rezervleri arttiracaktir dolar alarak piyasadan, bu da $/tl paritesini arttiracak ve ticaret dengesi iyilestirecektir. Su anki $/tl paritesi kesinlikle surdurulebilir degil.

Sayın Prof. Doğu şu anki dolar kuru ithalatçı kazanacak diye artınca enflasyonu körüklemeyecekmi? İhracatçı kazanırken doların yükselmesi halka kaybettiriyor maalesef. Sizin dediğiniz gibi doların 40 - 45 TL'lere çıkması maalesef halkı daha da fakirleştirecek çünkü dolar artıyor diye iğneden ipliğe her şeye zam geliyor.

Zaten alım gücü yerlerde gezerken birde doların bu kadar artması milleti perişan edecek ve enflasyonu içinden çıkılması zor yerlere götürecek o zaman ihracat rakamlarının halka ne faydası olacak biri açıklarsa sevinirim.

Yapılması gerekenler belli...yeter ki istensin...

Ithal ikameci sanayilesme
Katma değeri yüksek üretim
Markalasma
Enerji cesitliligi
Yerli üretim
Hammede ve ara urunde millilesme
Tarım ve hayvancilikta gercek anlamda sanayilesme ve ureticiye destek
Vergi sistemini yeniden yapilandirmak, küçük büyük farketmeden uygulamak ve toplamak
Dolaylı vergilerin payini indirmek
Çağın gereklerine uygun bilimsel ve milli eğitim sistemi
Mültecileri büyük çoğunluğunu göndermek, kalanlari asimile etmek...
Tuketime değil taasarufa yönelmek
Belki daha az buyumek ama istikrarli ve surdurebilir buyumek

Dis borç ağırlıklı büyümeyi bırakmamız lazim...

En zengin firmalara ve kişilere deprem nedeniyle 5 sene süresince varlık vergisi gelmesi lazim

Savunma sanayiinde istendi ne kadar yol ilerledik, ekonomik olarak ilerletmek isteniyorsa orada da yapılır....Ha bedelleri olur ödemeye razimiyiz esas sorun o...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: fırtına06 - 04 Nisan 2024, 21:27:52
İthalat daha çok azalmış ama
Neyse Nisan da 25 olur inşallah
Putty, dis ticaret acigi(ithalat ihracat farki) ocakta gecen yilin ayni ayina gore 8 milyar dolar azaldi, subatta 5 milyar dolar azaldi, ama martta sadece 0.8 milyar dolar azalmis. Yani ticaret dengesinde baya iyilesme vardi ocak'ta ama kurun sabitlenmesinden (baska deyisle merkez bankasinin 30 milyar dolar harcamasindan) dolayi mart'ta cok az dusus oldu.

Onumuzdeki surecte merkez bankasi rezervleri arttiracaktir dolar alarak piyasadan, bu da $/tl paritesini arttiracak ve ticaret dengesi iyilestirecektir. Su anki $/tl paritesi kesinlikle surdurulebilir degil.

Sayın Prof. Doğu şu anki dolar kuru ithalatçı kazanacak diye artınca enflasyonu körüklemeyecekmi? İhracatçı kazanırken doların yükselmesi halka kaybettiriyor maalesef. Sizin dediğiniz gibi doların 40 - 45 TL'lere çıkması maalesef halkı daha da fakirleştirecek çünkü dolar artıyor diye iğneden ipliğe her şeye zam geliyor.

Zaten alım gücü yerlerde gezerken birde doların bu kadar artması milleti perişan edecek ve enflasyonu içinden çıkılması zor yerlere götürecek o zaman ihracat rakamlarının halka ne faydası olacak biri açıklarsa sevinirim.

Yapılması gerekenler belli...yeter ki istensin...

Ithal ikameci sanayilesme
Katma değeri yüksek üretim
Markalasma
Enerji cesitliligi
Yerli üretim
Hammede ve ara urunde millilesme
Tarım ve hayvancilikta gercek anlamda sanayilesme ve ureticiye destek
Vergi sistemini yeniden yapilandirmak, küçük büyük farketmeden uygulamak ve toplamak
Dolaylı vergilerin payini indirmek
Çağın gereklerine uygun bilimsel ve milli eğitim sistemi
Mültecileri büyük çoğunluğunu göndermek, kalanlari asimile etmek...
Tuketime değil taasarufa yönelmek
Belki daha az buyumek ama istikrarli ve surdurebilir buyumek

Savunma sanayiinde istendi ne kadar yol ilerledik, ekonomik olarak ilerletmek isteniyorsa orada da yapılır....Ha bedelleri olur ödemeye razimiyiz esas sorun o...


Mecburlar ekonomiyi düzeltmeye millet ilk sarı kartı gösterdi yerel seçimlerde eğer şu seçimsiz 4 seneyi değerlendiremezlerse sonraki ilk seçimde ikinci sarı karttan kırmızı kartı görecekler.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 04 Nisan 2024, 21:34:12
Togg konusunda burada da yazmışımdır daha önce. Bizim gibi bir ülkenin üretmesi gereken öncelikli araç halkın tabanına hitap etmeliydi. İçten yanmalı pistonlu motordan elektrikliye geçmek otomotiv devleri için bile hala soru işaretleri barındıran ertelenen bir girişim. Bu halk tofaş şahin ve renault torostan geçiş yapacağı bir araç bulamadı. Doblo biraz yaralara merhem olacak gibi oldu :)))

Dünyaya bakınca Hindistanın Tata’sı İranın Hodrosu, Çin’in markaları, İspanyanın Seatı, Çekoslavakyanın Skodası… hepsi halkın tabanına dönük üretimdi. Çinlilerin Volvo’yu alması kaçırdığımız bir başka şanstı belki. Ama biz özgün üretimden deli gibi kaçıyoruz. Onun bunun montajcısı olmakla yetiniyoruz.

Ayrıca Gökbörünün listesi de gayet sade net bir liste ama başımızdakilerin aklında 40 tilki…
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 04 Nisan 2024, 22:28:51
İşte bu togg olayıda tıpkı seçim sonuçları gibi...

İktidarın ülkeye ne kadar kopuk ve yabancı kaldığını gösteririr

Halkın ihtiyaç duyduğu otomobil başka senin ürettiğin araba başka(lüks, pahalı vs.)

Bu iktidar halka otomobili lüks sayıyor ki vergisi üretiminden daha fazlaya geliyor.

Ben herkezten istediğim cevabı aldım,kimse açık olarak bize otomobili çok gördüler demesede dolaylı yoldan onay verdiler.

Halbuki biz halk devleti iken hatırlıyorum tofaş şahin'de kredi kolaylıkları vermiştik kapış kapış gitmiştmişti (Not:Mesele kaliteli üretim değil halk tarafından benimsenmesi)

Ve togg'da olay şuna geliyor madem satamıyacaksın madem bu kadar talep görmüyeceksin kim senin danışmanı kim senin akıl verenin ki Mercedes gibi üs sınıfa hitap eden araba yapmaya çalışıyorsun,onuda eline yüzüne bulaştırıyorsun ,işte halkdan bu kadar köpük olursan kurduğun fabrikanın işçileri haftada iki gün çalışır ,talep olmayan üretim nedeniyle ...

İnşallah tekrar söylüyorum togg'da ,Uzel traktör gibi olmaz ...

Yoksa bu bir psikolojik çöküntüdür.

Buda şu anlama gelir piyasayı Renault Fiat gibi yabancı ortaklı ürünlerin domine etmesine izin vermektir...

Ondan sonra ithalat artıyor artar tabi...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 04 Nisan 2024, 22:55:07
Sayın Prof. Doğu şu anki dolar kuru ihracatçı kazanacak diye artınca enflasyonu körüklemeyecekmi? İhracatçı kazanırken doların yükselmesi halka kaybettiriyor maalesef. Sizin dediğiniz gibi doların 40 - 45 TL'lere çıkması maalesef halkı daha da fakirleştirecek çünkü dolar artıyor diye iğneden ipliğe her şeye zam geliyor.

Zaten alım gücü yerlerde gezerken birde doların bu kadar artması milleti perişan edecek ve enflasyonu içinden çıkılması zor yerlere götürecek o zaman ihracat rakamlarının halka ne faydası olacak biri açıklarsa sevinirim.
Kesinlikle haklisiniz sayin firtina. $/tl artisi halk icin kotu ama uretim&cari denge&rezervler icin gerekli. Tabi bu fasit daireden cikmanin yolu teknolojik urunlere yonelmek yukarda Mehmet bey'in bahsettigi gibi. Mesela baykar veya tusas'in ihracat miktarini hic etkilemez kurdaki oynakliklar kar marji yuksek oldugu icin ama tekstil/celik ureticileri icin ufak bir parite degisikligi buyuk bir olay.

Yaptigimiz ihracatin cogu hamallik malesef. 250 milyar dolar ihracatimiz icinde sadece %4'luk kesim yuksek teknoloji olarak siniflandiriliyo. Bu oran guney Kore'de %17-%30, cin %23, almanya %16 (asagidaki linkte diger ulkeler de var). Biz bu orani %15-20 bandina cikarabilirsek (bence savunma sanayisinin yanina cip/yazilim benzeri bir sektor koyabilirsek mumkun olabilir), $/tl'den cok farkli seyler konusmaya basliyor olacagiz.

https://data.worldbank.org/indicator/TX.VAL.TECH.MF.ZS?locations=KR






Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 04 Nisan 2024, 23:03:22
Bu arada Murat muratoğlu'nun dolar 30 un altına inecek konuşmasını buraya taşıyabilcek var mı?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: SH - 04 Nisan 2024, 23:21:25
Bu arada Murat muratoğlu'nun dolar 30 un altına inecek konuşmasını buraya taşıyabilcek var mı?


Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=_pVUmGBHHV4#)



Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: fırtına06 - 04 Nisan 2024, 23:46:15
Bu arada Murat muratoğlu'nun dolar 30 un altına inecek konuşmasını buraya taşıyabilcek var mı?


Error 404 (Not Found)!!1 ([url]http://www.youtube.com/watch?v=_pVUmGBHHV4#[/url])



Zaten bilinenleri anlatmış enflasyonun yüzde 68,5 olduğuna artık kimsenin inandığı yok. İstedikleri gibi rakamlarla oynasınlar millet kendi cebindeki enflasyon ile uğraşır hale geldi ve artık söylemler etki etmiyor ki sonucunu yerel seçimlerde seçimlerde gördük zaten.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 05 Nisan 2024, 02:41:41
10 gün önce dolar 40 lira olacak diyenler şimdi 30 liranın altına inecek diyor.

Seçimden sonrası tufan diyenler bu lafları etmemiş gibi ekonomide bayram havası esecek diyor.

Dolar 30 liranın altına inecek iddialarına güveniyorlarsa TCMB yıl sonu beklenti anketiyle bayağı bir uçurum olacak gibi. Merkez bankası tahmini 31 Aralık 2024'te dolar tahmini 40 lira.

Bence dolar kolay kolay 30 altına inmez. Yıl sonunda 40 olmasa bile 35-36 arasında olması yüksek ihtimal.

Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 05 Nisan 2024, 02:50:00
Sn Archangel zaten dolar 30 lira'nın altına inecek dememiş insanlara dolar sattırmak için dolar'ı mahsus indurceklerini insanlar bu tuzağa düştükten sonra doların yükseltilceğinden bahsetmiş.kimse dolarını satmasın diyor..

Doların baskılandığından bahsediyor

O değilde Romanya ve Bulgaristan bile kişi başı düşen gelirde üzerimizde...

Şimdi anlıyorum Bulgarların neden Trakya'ya gelip alışveriş yapıp gitmelerini.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 05 Nisan 2024, 03:02:41
Sn Archangel zaten dolar 30 lira'nın altına inecek dememiş insanlara dolar sattırmak için dolar'ı mahsus indurceklerini insanlar bu tuzağa düştükten sonra doların yükseltilceğinden bahsetmiş.kimse dolarını satmasın diyor..

Doların baskılandığından bahsediyor

O değilde Romanya ve Bulgaristan bile kişi başı düşen gelirde üzerimizde...

Şimdi anlıyorum Bulgarların neden Trakya'ya gelip alışveriş yapıp gitmelerini.

Videoyu şimdi izledim saçma sapan analizleri, komik kıyaslamaları tiyatral tarzla anlatınca çok şeyi bildiğini sanan bir gereksiz.

Bir ABD bankası analiz açıklamış buna güvenip dolar satmayın diyor. Bu mu analiz?

Romanya ve Bulgaristan gibi AB üyesi ve toplam nüfusu 25 milyon olan 2 ülke ile Türkiye'yi kıyaslamış.

Allah aşkına buna gülerim ben. Birisinin nüfusu 19, diğerinin nüfusu 6,5 milyon. Şu analizi yapan birisinin kalkıp ekonomiyle alakalı hiç ahkam kesmeye hakkı olamaz. Dinamikleri, nüfusu birbiriyle hiç alakası olmayan 3 ülkeyi kıyas etmiş dalga geçer gibi.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: aydındurmus - 05 Nisan 2024, 10:25:35
Sayın Prof. Doğu şu anki dolar kuru ihracatçı kazanacak diye artınca enflasyonu körüklemeyecekmi? İhracatçı kazanırken doların yükselmesi halka kaybettiriyor maalesef. Sizin dediğiniz gibi doların 40 - 45 TL'lere çıkması maalesef halkı daha da fakirleştirecek çünkü dolar artıyor diye iğneden ipliğe her şeye zam geliyor.

Zaten alım gücü yerlerde gezerken birde doların bu kadar artması milleti perişan edecek ve enflasyonu içinden çıkılması zor yerlere götürecek o zaman ihracat rakamlarının halka ne faydası olacak biri açıklarsa sevinirim.
Kesinlikle haklisiniz sayin firtina. $/tl artisi halk icin kotu ama uretim&cari denge&rezervler icin gerekli. Tabi bu fasit daireden cikmanin yolu teknolojik urunlere yonelmek yukarda Mehmet bey'in bahsettigi gibi. Mesela baykar veya tusas'in ihracat miktarini hic etkilemez kurdaki oynakliklar kar marji yuksek oldugu icin ama tekstil/celik ureticileri icin ufak bir parite degisikligi buyuk bir olay.

Yaptigimiz ihracatin cogu hamallik malesef. 250 milyar dolar ihracatimiz icinde sadece %4'luk kesim yuksek teknoloji olarak siniflandiriliyo. Bu oran guney Kore'de %17-%30, cin %23, almanya %16 (asagidaki linkte diger ulkeler de var). Biz bu orani %15-20 bandina cikarabilirsek (bence savunma sanayisinin yanina cip/yazilim benzeri bir sektor koyabilirsek mumkun olabilir), $/tl'den cok farkli seyler konusmaya basliyor olacagiz.

https://data.worldbank.org/indicator/TX.VAL.TECH.MF.ZS?locations=KR

Kaliteli malın her zaman alıcısı vardır.
Yok doların değeri artınca ihracat artıcak martavalını sıkmayalım bugünkü döviz politikası tamamen bu ülkeyi sömürmeye yöneliktir.
Eğer bir profösör doların değeri artarsa ihracatımz artar savsatasını sunarsa onun sıfatı gereği ona gülerim bu tamamen ne derece sömürüldüğünüzün göstergesidir.
Ürettiğiniz mal kaliteli ise teknolojisi yüksekse her kes alır.
Örnek ferari ile tofaş paranız olsa hangisini alırsınız....
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 05 Nisan 2024, 10:53:12
İhracatın zayıflamasında tekstil üreticilerinin ciddi oranda Mısır'a göçü etkili oldu. Ancak bu tip üretimlerde devalüasyon hemen alıcının fiyat indirimi baskısı ile karşılaşıyor, o bakımdan marka ve teknoloji...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Gökbörü - 05 Nisan 2024, 22:17:59
Dolar düşerse ithalat artar, cari açık artar, yerli üretici hem üretmez, uretende ithalat yapamaz onun için devalüasyon yapmak lazım tantanasi baydı artık...

40 yaşındayım kendimi bildim bileli aynı hikaye...hedef Vietnam, Endonezya, Kambocya, Bangladeş ile yarışmak yani....

Ihtal mala vergi koyarsin, yerli ureticiye, hammede ve urune destek verirsin, markalasir yüksek katma değerli mal uretirsin, hem çalışan hem çalıştıran kalitesini arttırırsin bal gibi ihracat yaparsın...ihracat sırf ürün ile de yapılmaz servis sektörü ihracatı da yapılır (danışmanlık, sağlık örneğin) yeter ki sunduğun şey kaliteli olsun...

Çalışanı karın tokluğuna çalıştirayim, sadece fiyat da rekabet edeyim,yenilik,  ar-ge falan yapmadan aynı mali 20 sene fason-montaj ureteyim, oturduğum yerden para kazanayım, devlet destek versin banka kredi versin aman dolar çok değerli satamiyorum...geçiniz...

Kullandığında daha fazla enerji üreten güvenli bir nükleer füzyon rektörü üret de bak bakalım kimse sana diyor mu TL çok değerli almam diye..

Doların değerine kafa yoracagina TL yi nasıl dolar gibi kuvvetli para yaparsın ona kafa yor...Sonra elalem düşünsün kendi para biriminin bizimkine karşı devalüasyonunu...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 05 Nisan 2024, 22:25:33
Arkadaşlar mesela biz neden sağlık truzimi üzerinde durmuyoruz,çalışmıyoruz ve plan,program başlatmıyoruz ..


Mesela Almanya da kalp kapakçığı değisiki için 6 ay sonrasına randevu alıyorsun yada 3000 Euro, Türkiye de ise 2 hafta sonrasına randevu alabiliyorsun maliyeti 1500 Euro

Bu işkembe-i kübra dan bir örnekti...

Ama bize bazı alanlarda pahalı olmaları ve kuyrukların olması söz konusu

Bunlardan biri mesela saç ekimi...

Kısaca biz yurtdışına doktor  kaybetmek yerine dışardan gelip sağlık almak isteyene hizmet verebiliriz.

Hem burda otellere de faydası olacak hem esnafa..

Bizim niye kafamız çalışmıyor.....?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 06 Nisan 2024, 02:04:11
Arkadaşlar mesela biz neden sağlık truzimi üzerinde durmuyoruz,çalışmıyoruz ve plan,program başlatmıyoruz ..


Mesela Almanya da kalp kapakçığı değisiki için 6 ay sonrasına randevu alıyorsun yada 3000 Euro, Türkiye de ise 2 hafta sonrasına randevu alabiliyorsun maliyeti 1500 Euro

Bu işkembe-i kübra dan bir örnekti...

Ama bize bazı alanlarda pahalı olmaları ve kuyrukların olması söz konusu

Bunlardan biri mesela saç ekimi...

Kısaca biz yurtdışına doktor  kaybetmek yerine dışardan gelip sağlık almak isteyene hizmet verebiliriz.

Hem burda otellere de faydası olacak hem esnafa..

Bizim niye kafamız çalışmıyor.....?

Saglik turizminin yapilmadigini veya uzerinde durulmadigini nerden cikardin? Senelik 4 milyar dolar civarinda gelirimiz var bundan (link asagida). Benim siradan bir disci arkadasim vardi istanbulda, o bile gelirinin cogunu avrupali va arap turistlerden kazandigini soylemisti.

https://www.capital.com.tr/haberler/tum-haberler/saglik-turizmi-4-milyar-dolar-ile-rekor-kirdi (https://www.capital.com.tr/haberler/tum-haberler/saglik-turizmi-4-milyar-dolar-ile-rekor-kirdi)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 06 Nisan 2024, 02:10:49
Dolar düşerse ithalat artar, cari açık artar, yerli üretici hem üretmez, uretende ithalat yapamaz onun için devalüasyon yapmak lazım tantanasi baydı artık...

40 yaşındayım kendimi bildim bileli aynı hikaye...hedef Vietnam, Endonezya, Kambocya, Bangladeş ile yarışmak yani....

Ihtal mala vergi koyarsin, yerli ureticiye, hammede ve urune destek verirsin, markalasir yüksek katma değerli mal uretirsin, hem çalışan hem çalıştıran kalitesini arttırırsin bal gibi ihracat yaparsın...ihracat sırf ürün ile de yapılmaz servis sektörü ihracatı da yapılır (danışmanlık, sağlık örneğin) yeter ki sunduğun şey kaliteli olsun...

Çalışanı karın tokluğuna çalıştirayim, sadece fiyat da rekabet edeyim,yenilik,  ar-ge falan yapmadan aynı mali 20 sene fason-montaj ureteyim, oturduğum yerden para kazanayım, devlet destek versin banka kredi versin aman dolar çok değerli satamiyorum...geçiniz...

Kullandığında daha fazla enerji üreten güvenli bir nükleer füzyon rektörü üret de bak bakalım kimse sana diyor mu TL çok değerli almam diye..

Doların değerine kafa yoracagina TL yi nasıl dolar gibi kuvvetli para yaparsın ona kafa yor...Sonra elalem düşünsün kendi para biriminin bizimkine karşı devalüasyonunu...

Dolar düşük, bu kurla ihracat yapamam diyen katma değeri düşük ürün üretiyordur. Ağlayanların alayı tekstilci.

Türkiye'de asgari ücret 500 doların üstünde. Ama Mısır'da 113 dolar. Bangladeş, Pakistan falan hepsi benzer seviyede. Tekstilci ağlıyorsa ağlasın hatta defolup gitsin. Sen marka yaratamamışsın, hamallık yapıyorsun sonra kur düşük 40 lira olsun diyorsun.

Euro dolardan daha değerli ama Almanya deli gibi ihracat yapıyor çünkü katma değeri var. Rekabet gücü çok yüksek. Avrupa'da tekstil üretimi bitti çünkü maliyeti uçurur. Almanya'da üretilen bir tekstil ürünü Mısır'da üretilene göre kat be kat pahalı gelir. Ama adam tekstil değil makine, otomobil, kimya ürünü ihraç ediyor. Çin aynı şekilde TV, Telefon, Bilgisayar, otomobil, makine ihraç ediyor.

Türkiye'nin kurtuluşu emek yoğun değil sermaye yoğun teknoloji üretip ihraç etmektir. Bir TV ihraç ediyorsun atıyorum 500 dolar. 10 KG gelse kilosu 50 dolar Bir TV'ye karşılık 500 dolarlık tişört karşılığı en az 100 adet tişört demek.

Katma değer üretmeyen herkes kur yükselsin diye ağlar. 5 yıl önce dolar 5,5 liraydı. 6 kat arttı. İhracat 6 kat arttı mı? Böyle bir şey yok. Kur yükselsin diyen emek yoğun üretim yapar, 300 dolar asgari ücret verir çalışanına kalanı cebine atar. Sermaye yoğun üretip yapıp teknoloji satan ağlamaz, emek yoğun üretim yapan ağlar. 40 yıldır bitmedi ağlamaları bu tekstilci çakalların.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 06 Nisan 2024, 02:15:17
Arkadaşlar mesela biz neden sağlık truzimi üzerinde durmuyoruz,çalışmıyoruz ve plan,program başlatmıyoruz ..


Mesela Almanya da kalp kapakçığı değisiki için 6 ay sonrasına randevu alıyorsun yada 3000 Euro, Türkiye de ise 2 hafta sonrasına randevu alabiliyorsun maliyeti 1500 Euro

Bu işkembe-i kübra dan bir örnekti...

Ama bize bazı alanlarda pahalı olmaları ve kuyrukların olması söz konusu

Bunlardan biri mesela saç ekimi...

Kısaca biz yurtdışına doktor  kaybetmek yerine dışardan gelip sağlık almak isteyene hizmet verebiliriz.

Hem burda otellere de faydası olacak hem esnafa..

Bizim niye kafamız çalışmıyor.....?

Saglik turizminin yapilmadigini veya uzerinde durulmadigini nerden cikardin? Senelik 4 milyar dolar civarinda gelirimiz var bundan (link asagida). Benim siradan bir disci arkadasim vardi istanbulda, o bile gelirinin cogunu avrupali va arap turistlerden kazandigini soylemisti.

https://www.capital.com.tr/haberler/tum-haberler/saglik-turizmi-4-milyar-dolar-ile-rekor-kirdi (https://www.capital.com.tr/haberler/tum-haberler/saglik-turizmi-4-milyar-dolar-ile-rekor-kirdi)

Bunu Turlar şeklinde mı? Yapıyoruz...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 06 Nisan 2024, 02:29:04
Bunu Turlar şeklinde mı? Yapıyoruz...
Hepsi nasildir bilmiyorum ama bu biraz saglik turizmini yapan sirketin buyuklugu ile ilgili. Buyuk kurumlar paket halinde (ucak+otel dahil) satarlar, kucuk olanlar (veya daha dusuk kalite olanlar) da daha cok turist kendi ayarliyor ucak otel falan.

Sac ekimi ve dis konusunda ozellikle cok iyiyiz, plastik/genel cerrahi o kadar degil. Doktorlar avrupa'ya gocuyo diye cok haber cikar ama disciler gocuyo diye pek haber olmaz, biraz bundan.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Prof. Dogu - 06 Nisan 2024, 02:38:15

Dolar düşük, bu kurla ihracat yapamam diyen katma değeri düşük ürün üretiyordur. Ağlayanların alayı tekstilci.

Türkiye'de asgari ücret 500 doların üstünde. Ama Mısır'da 113 dolar. Bangladeş, Pakistan falan hepsi benzer seviyede. Tekstilci ağlıyorsa ağlasın hatta defolup gitsin. Sen marka yaratamamışsın, hamallık yapıyorsun sonra kur düşük 40 lira olsun diyorsun.

Euro dolardan daha değerli ama Almanya deli gibi ihracat yapıyor çünkü katma değeri var. Rekabet gücü çok yüksek. Avrupa'da tekstil üretimi bitti çünkü maliyeti uçurur. Almanya'da üretilen bir tekstil ürünü Mısır'da üretilene göre kat be kat pahalı gelir. Ama adam tekstil değil makine, otomobil, kimya ürünü ihraç ediyor. Çin aynı şekilde TV, Telefon, Bilgisayar, otomobil, makine ihraç ediyor.

Türkiye'nin kurtuluşu emek yoğun değil sermaye yoğun teknoloji üretip ihraç etmektir. Bir TV ihraç ediyorsun atıyorum 500 dolar. 10 KG gelse kilosu 50 dolar Bir TV'ye karşılık 500 dolarlık tişört karşılığı en az 100 adet tişört demek.

Katma değer üretmeyen herkes kur yükselsin diye ağlar. 5 yıl önce dolar 5,5 liraydı. 6 kat arttı. İhracat 6 kat arttı mı? Böyle bir şey yok. Kur yükselsin diyen emek yoğun üretim yapar, 300 dolar asgari ücret verir çalışanına kalanı cebine atar. Sermaye yoğun üretip yapıp teknoloji satan ağlamaz, emek yoğun üretim yapan ağlar. 40 yıldır bitmedi ağlamaları bu tekstilci çakalların.

+1. Tum gelismis ulkeler bu sureclerden gecti. Teknolojik sektorlere yoneldikce, teknolojisi dusuk olan sektorler ulkenizden ayrilir. Makineyle gomlek dikmeyi icat eden ingilizler ama bir tane gomlek/corap diken firma
bulamazsiniz orada simdilerde, bilmediklerinden degil Banglades ile rekabet edemeyeceklerinden.

Maalesef ozellikle dogudaki organize sanayi bolgeleri hala fason tekstil ureticileriyle dolu.



Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 06 Nisan 2024, 03:11:16

Dolar düşük, bu kurla ihracat yapamam diyen katma değeri düşük ürün üretiyordur. Ağlayanların alayı tekstilci.

Türkiye'de asgari ücret 500 doların üstünde. Ama Mısır'da 113 dolar. Bangladeş, Pakistan falan hepsi benzer seviyede. Tekstilci ağlıyorsa ağlasın hatta defolup gitsin. Sen marka yaratamamışsın, hamallık yapıyorsun sonra kur düşük 40 lira olsun diyorsun.

Euro dolardan daha değerli ama Almanya deli gibi ihracat yapıyor çünkü katma değeri var. Rekabet gücü çok yüksek. Avrupa'da tekstil üretimi bitti çünkü maliyeti uçurur. Almanya'da üretilen bir tekstil ürünü Mısır'da üretilene göre kat be kat pahalı gelir. Ama adam tekstil değil makine, otomobil, kimya ürünü ihraç ediyor. Çin aynı şekilde TV, Telefon, Bilgisayar, otomobil, makine ihraç ediyor.

Türkiye'nin kurtuluşu emek yoğun değil sermaye yoğun teknoloji üretip ihraç etmektir. Bir TV ihraç ediyorsun atıyorum 500 dolar. 10 KG gelse kilosu 50 dolar Bir TV'ye karşılık 500 dolarlık tişört karşılığı en az 100 adet tişört demek.

Katma değer üretmeyen herkes kur yükselsin diye ağlar. 5 yıl önce dolar 5,5 liraydı. 6 kat arttı. İhracat 6 kat arttı mı? Böyle bir şey yok. Kur yükselsin diyen emek yoğun üretim yapar, 300 dolar asgari ücret verir çalışanına kalanı cebine atar. Sermaye yoğun üretip yapıp teknoloji satan ağlamaz, emek yoğun üretim yapan ağlar. 40 yıldır bitmedi ağlamaları bu tekstilci çakalların.

+1. Tum gelismis ulkeler bu sureclerden gecti. Teknolojik sektorlere yoneldikce, teknolojisi dusuk olan sektorler ulkenizden ayrilir. Makineyle gomlek dikmeyi icat eden ingilizler ama bir tane gomlek/corap diken firma
bulamazsiniz orada simdilerde, bilmediklerinden degil Banglades ile rekabet edemeyeceklerinden.

Maalesef ozellikle dogudaki organize sanayi bolgeleri hala fason tekstil ureticileriyle dolu.

Karşılaştırmalı üstünlük teorisi. Türkiye'de artık fakir, az gelişmiş hatta hiç gelişememiş ülkelerle tekstil konusunda rekabet edemez çünkü adamlardan en az 5-6 kat fazla asgari ücret veriyorsun. Emek yoğun üretim fakir ülkelere kayacak, sermaye yoğun üretime yoğunlaşacaksın. Bugün savunma sanayi at başı olur ama bu sektör sivile de dönüşür ve giderek sermaye yoğun üretimi arttırırsın.

Markan olur rekabet edersin. Bugün Türkiye üretilen bir deri ceket İtalya'ya ya da Fransa'ya 200 dolara ihraç ediliyor, adamlar buna markasını basıyor oluyor 1000 dolar. Sen marka yaratırsan 1000 dolara sen satarsın. Cebine fazladan 800 dolar girer. O zaman kur düşük diye ağlamazsın. Bugün beyaz eşya ya da elektronik sektöründe kur düşük diyen yok, savunma sanayinde kur düşük diyen yok. Makine sektöründe kur düşük diyen yok. Çünkü sermaye ve teknoloji yoğun üretim yapılıyor.

Tekstilciye kalsa asgari ücret 200 dolar olmalı ki daha da zenginleşsin. Bugün Türkiye'de tekstil üretimi giderek düşecek ki düşmeli de. 100 dolara 1 ay çalışacak gelişmemiş çok ülke vatandaşı var. Bugün sen 100 dolara 1 hafta bile çalışamazsın artık. Ama Bangladeşli birisi bu paraya 1 ay çalışır, Vietnamlı çalışır, Pakistanlı çalışır. Mısırlı çalışır, Afrikalı çalışır.

Türkiye yapısal reformları yapıp teknoloji yoğun üretimini %5'lerden 15'lere çıkarmalı ki ihracatı 10 yıl sonra 600-700 milyar dolar olsun. Tekstil üreterek bir yere varamazsın. Marka bile yaratsan bir yere kadar idare eder.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 06 Nisan 2024, 07:23:17
Archangel  sana bir beğeni ateşleyeceğim dedikleri doğru şeyler ama bir uyarıda bulunmak istiyorum. Dünya artık yetmişler seksenler doksanlar değil artık sınıf atlayıp İtalya olmakta ülkeleri kurtarmıyor olabilir. Almanya Fransa panikte biz o sınıfa yükselince huzur bulmayacağız artık maalesef. Üretim çeşitliliğini kaybetmemek gerek devir tekstili bırakalım gemi üretimini bırakalım yüksek teknoloji üretelim devri değil maalesef. Ama bir önerim de yok yani dönüp dolanıp yine senin dediklerine geliriz kafa patlatsak. Çare olsa zaten Almanya yapar adamlar uçuruma gidiyor koşar adım. Kore yi zamanında kurtaran değişim bizi kurtarmayabilir onu demek istiyorum. İşçiyi zenginleştirmek için gerçekten hiç uygun zaman değil. Batıda ücretlerin alım gücü aşağı düşüyor dünya bir revizyon dönemi yaşıyor ilk maaşla araba alınan zaman bitmek üzere batıdada.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 06 Nisan 2024, 23:09:29

Dolar düşük, bu kurla ihracat yapamam diyen katma değeri düşük ürün üretiyordur. Ağlayanların alayı tekstilci.

Türkiye'de asgari ücret 500 doların üstünde. Ama Mısır'da 113 dolar. Bangladeş, Pakistan falan hepsi benzer seviyede. Tekstilci ağlıyorsa ağlasın hatta defolup gitsin. Sen marka yaratamamışsın, hamallık yapıyorsun sonra kur düşük 40 lira olsun diyorsun.

Euro dolardan daha değerli ama Almanya deli gibi ihracat yapıyor çünkü katma değeri var. Rekabet gücü çok yüksek. Avrupa'da tekstil üretimi bitti çünkü maliyeti uçurur. Almanya'da üretilen bir tekstil ürünü Mısır'da üretilene göre kat be kat pahalı gelir. Ama adam tekstil değil makine, otomobil, kimya ürünü ihraç ediyor. Çin aynı şekilde TV, Telefon, Bilgisayar, otomobil, makine ihraç ediyor.

Türkiye'nin kurtuluşu emek yoğun değil sermaye yoğun teknoloji üretip ihraç etmektir. Bir TV ihraç ediyorsun atıyorum 500 dolar. 10 KG gelse kilosu 50 dolar Bir TV'ye karşılık 500 dolarlık tişört karşılığı en az 100 adet tişört demek.

Katma değer üretmeyen herkes kur yükselsin diye ağlar. 5 yıl önce dolar 5,5 liraydı. 6 kat arttı. İhracat 6 kat arttı mı? Böyle bir şey yok. Kur yükselsin diyen emek yoğun üretim yapar, 300 dolar asgari ücret verir çalışanına kalanı cebine atar. Sermaye yoğun üretip yapıp teknoloji satan ağlamaz, emek yoğun üretim yapan ağlar. 40 yıldır bitmedi ağlamaları bu tekstilci çakalların.

+1. Tum gelismis ulkeler bu sureclerden gecti. Teknolojik sektorlere yoneldikce, teknolojisi dusuk olan sektorler ulkenizden ayrilir. Makineyle gomlek dikmeyi icat eden ingilizler ama bir tane gomlek/corap diken firma
bulamazsiniz orada simdilerde, bilmediklerinden degil Banglades ile rekabet edemeyeceklerinden.

Maalesef ozellikle dogudaki organize sanayi bolgeleri hala fason tekstil ureticileriyle dolu.

Karşılaştırmalı üstünlük teorisi. Türkiye'de artık fakir, az gelişmiş hatta hiç gelişememiş ülkelerle tekstil konusunda rekabet edemez çünkü adamlardan en az 5-6 kat fazla asgari ücret veriyorsun. Emek yoğun üretim fakir ülkelere kayacak, sermaye yoğun üretime yoğunlaşacaksın. Bugün savunma sanayi at başı olur ama bu sektör sivile de dönüşür ve giderek sermaye yoğun üretimi arttırırsın.

Markan olur rekabet edersin. Bugün Türkiye üretilen bir deri ceket İtalya'ya ya da Fransa'ya 200 dolara ihraç ediliyor, adamlar buna markasını basıyor oluyor 1000 dolar. Sen marka yaratırsan 1000 dolara sen satarsın. Cebine fazladan 800 dolar girer. O zaman kur düşük diye ağlamazsın. Bugün beyaz eşya ya da elektronik sektöründe kur düşük diyen yok, savunma sanayinde kur düşük diyen yok. Makine sektöründe kur düşük diyen yok. Çünkü sermaye ve teknoloji yoğun üretim yapılıyor.

Tekstilciye kalsa asgari ücret 200 dolar olmalı ki daha da zenginleşsin. Bugün Türkiye'de tekstil üretimi giderek düşecek ki düşmeli de. 100 dolara 1 ay çalışacak gelişmemiş çok ülke vatandaşı var. Bugün sen 100 dolara 1 hafta bile çalışamazsın artık. Ama Bangladeşli birisi bu paraya 1 ay çalışır, Vietnamlı çalışır, Pakistanlı çalışır. Mısırlı çalışır, Afrikalı çalışır.

Türkiye yapısal reformları yapıp teknoloji yoğun üretimini %5'lerden 15'lere çıkarmalı ki ihracatı 10 yıl sonra 600-700 milyar dolar olsun. Tekstil üreterek bir yere varamazsın. Marka bile yaratsan bir yere kadar idare eder.
Bizfe  godaman marka olmaz mı? Bak orada çok yanılıyorsun.

Geçen sene Kığlı’dan 1600 TL’ye tek renk tişörtü aldım
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 08 Nisan 2024, 02:31:13
THY ve Airbus, Türkiye’de üretim yapacak! 30 Türk şirket katılacak!

THY ve Airbus yeni bir anlaşmaya vardı. Bu kapsamda 350 uçağın 20 milyar dolarlık üretimi Türkiye'de yapılacak.

Türk Hava Yolları (THY), Rolls Royce ve Airbus ile iş birliğini büyütmeye karar verdi. Bu kapsamda THY, geçtiğimiz yıl 70 milyar dolar karşılığında verdiği 350 uçaklık siparişin bir kısmını Türkiye’de ürettirmek istiyor. Rolls Royce ve Airbus ile anlaşma sağlayan şirket, 20 milyar dolarlık üretimi ülkemizde gerçekleştirecek.

350 uçağın 20 milyar dolarlık üretimi Türkiye’de
THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat; 28 Nisan’da gerçekleştirilecek imza törenine Türkiye ve İngiltere’nin önde gelen isimlerinin katılacağını açıkladı. Bakanlıkların yanı sıra sivil havacılık sektöründe üretim yapan 30 kadar Türk firmasının da davet edildiğini bildirildi.

(https://static1.simpleflyingimages.com/wordpress/wp-content/uploads/2022/03/Turkish-Airlines-Airbus-A350-941-TC-LGC-(2).jpeg)

Ahmet Bolat, bu anlaşmayla birlikte Türkiye merkezli markalara 20 milyar dolarlık sanayi kapısı açılacağını vurguladı. “TAİ, TUSAŞ ve HAVELSAN gibi kamu şirketlerinin de aralarında bulunduğu şirketler; Airbus’a ve Rolls Royce’a uçak parçası üretecek” dedi.

Üretim sürecinin takibi için THY, Airbus ve Rolls Royce arasında üçlü bir komite kurulacak ve THY bu komitenin koordinatörlüğünü üstlenecek. Bolat, bu anlaşmayla Türk şirketlerin daha fazla parça üreteceğini ve küresel havacılık sanayiinde rekabet edebileceğini söyledi.

“İmzalayacağımız 20 milyar dolarlık anlaşmanın ülkemiz ekonomisine katkısı artırarak devam ettirme hedefimiz var” ifadelerini kullandı.

(https://ares.shiftdelete.net/2023/11/THYden-govde-gosterisi-Rekor-sayida-ucak-siparisi-1.jpg)

Şirket, küresel havacılık sektöründeki tedarik sorunlarına ve üretim sorunlarına rağmen hızla büyüdüğünü ifade etti. Geçen yıl filosuna 46 uçak eklediğini belirtti. Ayrıca 2033 yılına kadar 800 uçağı aşan bir filoya sahip olmayı hedefliyor.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 08 Nisan 2024, 02:45:33
Hayırlı olsun 20 milyar dolar lık iş payı fena rakam değil acaba sipariş uçaklar arasında bölgesel yolcu uçakları var mı?

Aslında bu kısmı biz kendimiz üretmeliydik...

THY senede ne kazandırıyor ki bir anda 350 uçak için 70 milyar dolar gömebiliyoruz?

Merak ettim doğrusu..
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 08 Nisan 2024, 02:53:47
Merak ettim baktım 2022 de 18.4 milyar dolar kazanmışlar demek ki karlı sektör
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Efes - 08 Nisan 2024, 10:15:04
Merak ettim baktım 2022 de 18.4 milyar dolar kazanmışlar demek ki karlı sektör
Denizci millet bayram modunda senin maşallahın var :)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: tumucin - 08 Nisan 2024, 10:55:50
1 dolar  10 lira olacakmi
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Tigerfish - 08 Nisan 2024, 13:15:09
1 dolar  10 lira olacakmi

O nereden çıktı şimdi?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: mehmet05 - 08 Nisan 2024, 13:55:27
10 yıl civarı oldu galiba, Pegasus da yüklü alım yapmıştı. Offsetinin olmaması üzücü.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Archangel99 - 08 Nisan 2024, 22:06:26
1 dolar  10 lira olacakmi

Bugün 1 dolar 10 lira olsun ekonomi biter, ihracat durur ithalat patlaması yaşarız. TL'nin değersiz olması kadar değerli olması da sorun.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 09 Nisan 2024, 01:33:03
Ben sn archangel'dan farklı düşünüyorum ithalat artar ve vatandaş ucuz ürün bulduğu için rahatlar aynı şekil ihracatçı'da ucuzlayan ürünler dolayısıyla dışardan gelen siparişe yetişemiyeceği için ekstra işçi bulma peşine düşer eskisi gibi...

Unuttunuz galiba 2016 da dolar 1.5 TL idi ihracatçılar batıyor muydu?

Tabiki hayır
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: sahin1 - 09 Nisan 2024, 02:02:58
USD'nin 10 TL olması TL'nin fiili 3.2 misli değer kazanması demektir. Böyle bir durumda ihracat rahatlamaz, bilakis zora girer ama ithalat patlar, Kısa sürede cari açık katlanır.
Tavsiye edilecek şey değildir, bu da krizdir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 09 Nisan 2024, 02:46:01
Yav Arkadaş zaten ithalata dayalı ihracat yapıyorsun hammadde enerji yedekparça hep yurtd8şından durum bu iken biz nasıl ihracatta zarar görücez onu anlamadım öyle olsa idi biz zaten dolar 1.5 lira iken  hep zarar eden ihracatımız olmalıydı..

Şimdi 2012 yılında ihracat yapanlar zarar mı ediyordu?

Bana 2012 de ihracat yapanın rakamını verin bu dediklerinizi kabul edeyim
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: sahin1 - 09 Nisan 2024, 02:58:39
O yıllardaki USD'nin olması gereken ve fiilen olan değerine de bakın. Aradan yıllr geçmiş ve USD 32 TL'ye gelmiş ama bu süreçte enflasyon da yaşanmış. Ayrıca uluslararası ekonominin geldiği çizgi ve ABD'nin ekonomik anlayışı da var...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 09 Nisan 2024, 05:54:56
Finansal okur yazarlığı olan arkadaşlara Big Mac Endeksi ni sorucam biraz anlıyorum ama birazda anlamıyorum bu olayı
Eskiden Amarikada Big Mac 3,5 dolarken Türkiye de 1 dolardı. Yani TL üç kat değerliydi. Bunu birileri sübvanse ederek sağlıyordu belki merkez bankası dolar satıyordu faizlerle oynanıyordu filan. Şimdi bir şeyler değişti bizdede Big Mac amarikadaki fiyatlara yükseldi. Aslında normalleşme sağlandı olması gereken oldu. Bu durumda maaşların yükselerek eski refahı yakalamamız ve daha gerçekçi bir ekonomide yola devam etmemiz gerekiyor. Ben yani bu fiyatların yükselleşmesini aslında normalleşme olarak görüyorum. Sorun maaşların normalleşememesi. Buradaki açmaz nedir onu sormak istiyorum. Big Mac Endeksi ne göre Türkiye aslında normalleşti ama sorun ne o zaman tam olarak. Maaşları da yükseltelim olsun bitsin Big Mac Endeksine göre eskiden kaç Big Mac alıyorsak şimdide alalım olmuyor mu öyle. Ne oalcak bunun sonu yanlış olan Big Mac in dünya fiyatlarına yükselmesi olamaz heralde. Ben bu Big Mac Endeksine göre şimdiki ekonominin eski ekonomiden daha sağlıklı olduğuna inanıyorum. Turistin yada Antalyaya yerleşen Rus'un Esenyurt daki ev alıp vatandaş olan Arabın yediği Big Mac in 2 dolarını neden Merkez bankası ödesin. Maaşları yükseltememenin önündeki engel ne. Eskiden kaç Big Mac alınıyorduysa şimdide alalım
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 09 Nisan 2024, 09:03:15
Big Mac satış yaptığı ülkede kaçtan satabiliyorsa o fiyattan satar buna da hiçbir kurum direkt olarak sübvanse vs edemez. Sonuçta Türkiyede işçilik, malzeme vs gideri de Amerikaya göre ucuzdu; yani kar marjı yakındı. Ama pandemiyle birlikte ülkemizde tam açıklanamayan bir enflasyon ortaya çıktı. Diğer ülkelerde de var ama bizde bu dizginlenemiyor bir türlü. Dolar ülkemizde değer kazandı bir ara ve fiyatlar yükseldi eyvallah. (Hatırlarsınız Bulgarlar ülkemize gelip market harcaması yapıyordu) Dolar sabit kaldı ama bizim fiyatlar halen yükseldi. Esnaf kültürümüz az çalışıp çok kazanmak için yanıp tutuşan inatçı ve çıkarcı; ben buna bağlıyorum biraz. Herkes birbirini kışkırtıyor.

Hayvan yemi satan dolar gübre vs çok arttığı için zam yapıyor, çiftçi zam yapıyor; ondan hayvanı alan kasap yapıyor, kasaptan eti alan köfteci yapıyor, ayran tedarikçisi yapıyor.

Yemci köfte yemeye gidiyor “oha fiyatlar çok artmış benim zammın anlamı kalmadı. Giderim arttı” diyor bir zam daha yapıyor. Ardından silsile şeklinde yine yine yine. Uluslararası ekonomiyle alakasız bir meksika dalgası gibi sürekli artıyor. Eskiden bazıları müşteri çekmek için rekabet olarak damping yapardı. Şimdi şirketlerin satıcıların birbirleri ile iletişimi güçlü ve adeta kartel oluşturup damping yapanı afaroz ediyorlar. Patates bile üretseniz bir whatsapp grubunda piyasa şekilleniyordur eminim. Yeni açılmış bir büfe vardı işyerimin karşısında; kadın ucuza tost vs satıyordu. Diğer büfe ve fastfood sahipleri gelip bunu ikna etmeye çalışıyorlar bu da diyor ki “ben geliri gideri hesap ettim bu fiyat beni kurtarıyor” Bu kişiler sonra bunu dışladılar falan CİMER’e bile şikayet ettiler. Şikayet konusu “ucuza satıyor” 😁 Bir mekanı ucuza satış yaptığı için şikayet edebilme şımarıklığına bile sahipler.

Devlet bu zam dalgasında ilk zammı sübvanse edebilse veya sınırlandırabilse işler bu seviyeye gelmezdi belki. Emlak balonu patlarsa belki terse döner işler. Bu zam yağmurundan faydalanmak için ev sahipleri de coştu bir ara ama bakalım. (Haa bu arada ülkeye giren milyonlarca yabancının da etkisi var)
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Merzifonlu - 09 Nisan 2024, 11:07:56
Kronik-yüksek-enflasyon'u yaşamış bir ülkede, bir şekilde düşürülen kronik-yüksek-enflasyon yeniden hortlarsa, eski alışkanlıklar da hortlar!

Açıklanamayan bir şey yok, her şey ortada. Davranışlar bozuldu. Herkes enflasyonun artmasını beklediği için, herkes zamları peşinen yapıyor. Bu zamlar da normal enflasyonu, kronik-yüksek-enflasyon'a çeviriyor.

Faiz silahını 2020 yılında kararlılıkla kullansaydı RTE, enflasyon düşebilirdi. Bu saatten sonra, "Çooook Acılı Adana" olacak... Naci Ağbal'ı görevden almak büyük hataydı!!
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: tumucin - 09 Nisan 2024, 16:17:33
dolarin yükselmezi isteyenlerin sayesinde

lira duvalet kagiti oldu
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: baryshx - 09 Nisan 2024, 16:22:25
Hepsi hükümetin suçu, Avrupa'da veya gelişmiş ekonomilerde niye farklı? O zaman gelişmiş ekonomilerdeki uygulamalara bakıp, ona göre önlem alacaksın. Ülke, saldım çayıra mevlam kayıra şeklinde gidiyor. Liyakat, demokrasi, adalet, güçler dengesi, bağımsız kurumların önemi. Başarıları sahiplenip, başarısızlıkları dış ve iç güçlere bağlamak komedi.

Esnaf, market, müteahhit, turizmci, özel hastaneci ve özel okulcu,  galerici, emlakçı, çiftçi yüzünden oluyor lafı beyin ile söylenmiş bir söz değil. Düzgün ekonomilerde niye olmuyor demezler mi? Çünkü önlem alınmıyor, alınamıyor, becerikli bürokratlar yok. Tek kişi belirliyor her şeyi, bir de danışmanları. Siyasetçilerin hepsi de bu saydıklarımız meslekler içinde, onlarında işine geliyor. Halk aç kalsın önemli değil.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: kdg - 10 Nisan 2024, 04:46:29
Peki belimizi nasıl doğrultabiliriz arkadaşlar fikirleriniz nelerdir?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 10 Nisan 2024, 05:10:03
Bence IMF ye gidip dış borcumuzu yapılandırmamız gerek. Niye bu kapıyı çalmıyoruz bilmiyorum. Kısa vadeli yüksek fazili borcu IMF kredileri ile uzun vadeli düşük fazili borç ile değiştirip yolumuza 2002 den 2013 e kadarki muhteşem ivme ile gideceğiz. Bakın Yunanistan da aynısını yaptı AB kredileri ile borcunu yapılandırdı şimdi gayet iyi büyüyor. Hükümet IMF den çok pırsıyor çünkü Ecevit Kemal Derviş örneği var bu ikili ülkeyi kurtarırken siyasi başarısızlığa uğradılar.  Her zihniyet bu bedeli ödeyemiyor bunun için biraz sol budalalığı lazım. 2028 e kadar çok zaman var toparlanır sanıyoruz ama zaman su gibi akar geçer. Bence bu kafa ile iktidarın en iyi günü bu gün ikinci en iyi günü yarın üçüncü en iyi güne öbür gündür.

Sonraki yapmamız gereken ikinci şeyde göçmenleri ya kamplara yerleştirmek ya sınır dışı etmek. Önce biz bize bir kalmamız lazım ülkenin kimyası bozuldu göçmenlerle ve ucuza vatandaşlık alanlarla. Kışta kıyamette şehirde taksiye binemez hale geldi Türkler gerisini düşünün kiraları ev fiyatlarını her şey yabancıya göre fiyatlanıyor artık ülkede. Ev akıp vatandaş olanlar zaten paraya para demeyen araplar ama içimize girmiş sığınmacılarda artık kominite olmanın getirdiği avantajlı dayanışma ile hepsi esnaf oldu kalkındı biz Türkler ve Kürtler ikinci sınıf olduk
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Ocak - 10 Nisan 2024, 07:44:14

 Cümleten iyi bayramlar

 Ülkemizde hemen hemen her konuda yapısal sorunlar var, bu sorunlar olağanüstü şartlarda çözülebilir dolayısıyla yapılacak her çözüm kısa süreli olacaktır.

 Ekonomi konusunda, bizim günü kurtaracak tek ara çözümümüz ancak petrol ve doğalgaz gibi yeraltı kaynaklarını çıkartarak ülke günlük tüketiminin karşılanması ve enerji ithalatından ötürü kronikleşmiş cari açık sorununa acil müdahaledir.

  Cari açık sorununu bizim acil çözmemiz gereken "ara" çözümdür, bu görece ekonomiyi rahatlatır ama "ana" sorunlarımız o kadar çok ki, bu rahatlama geçici olacaktır.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: DelKu - 10 Nisan 2024, 08:56:10
Bence IMF ye gidip dış borcumuzu yapılandırmamız gerek. Niye bu kapıyı çalmıyoruz bilmiyorum. ….

Biliyorsun ama söylemiyorsun ! Yerine ben söyleyeyim !

Çünkü IMF demek denetim demek , tüm kirli çamaşırların ortalığa saçılması demek, bunca yılın hırsızlıklarının belgelendirilmesi demek, kim ister ??

İsraille olan ticaret arttığını söylediğimde sn Doğu devlet kayıtlarında filan yok  ticaret azalmış demişti mesela , şimdi mecburiyetten o devlet kayıtlarında bile sahtecilik yaptığı birilerinin ortaya çıkıyor, bunun gibi binlerce olayı düşünün.
Sırf enflasyonun gerçek rakkamlarının ortaya çıkması yeterli IMFnin istenmemesi için, hoş imf nin yaptığı ilk şey her zaman maaşlı kesimi ve emeklileri iyice kısıtlamak olmuştur, ama o rakkamlar bile nasıl bir yanıltmaca içinde olduğumuzu gösterecektir.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Efes - 10 Nisan 2024, 08:58:48
Herkese hayırlı bayramlar dilerim

Birkaç gün önce mehmet şimşeğin bir açıklaması vardı,
kamu ihale kanununu AB standartlarına getirmeye yönelik. Bu beni çok sevindirdi ve umutlandırdı. Gerçekten bu yapılırsa bağzı dersler alındığına ve bir zihniyet değişimine işaret eder.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: ACE - 10 Nisan 2024, 13:21:11
Peki belimizi nasıl doğrultabiliriz arkadaşlar fikirleriniz nelerdir?

Halk adaletsizlik seziyor. Bu ekonominin dışında vatandaşlık hissi açısından da tehlikeli. Tüm vergi yükü maaşlı çalışanlara yüklenmiş vaziyette. Fakir zaten vergi vermiyor. Şirketi olan ise lüks arabasını bile vergiden düşüyor. Otelde tatil yapıyor vergiden düşüyor, kalamar karides yiyor vergiden düşüyor. Maaşlı çalışan da yediği yemeği vergiden düşsün madem. Adam Bugatti almış şirket arabası göstermiş vergiden düşüyor ayıptır.

Bir diğer saçma şey; Devlet neden ihaleleri Dolar üzerinden yapıyor? Dövizi kendi ülkende hakim bir konuma getirdikçe kendi değerir zayıflar.

Devletin her türlü affı kesmesi gerekiyor. Vergi affı, infaz affı, imar affı…

İnşaatın lokomotif sektör olma saçmalığı bitsin artık. Müteahhit odaklı ekonomi olmaz.

Eğitimin dahi düzene girmesi gerekiyor. Bazı semtlerde Devlet okulu yok. Çünkü iş özel okullara kaydırılıyor.

Topyekün adam kayırma torpil ve rüşvet nasıl bitecek bakalım.
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: serkan1976 - 10 Nisan 2024, 14:59:29
Herkese iyi bayramlar....

Adalet mülkün temelidir...

Herkes bu sözün ne anlama geldiğine baksın   Türkiye'nin neden bu  halde olduğu ortaya çıkar
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: putty - 15 Nisan 2024, 08:01:27
bitcoin için önereceğiniz bot sitesi var mı
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: BATTLESTAR - 15 Nisan 2024, 10:03:48
Alım Satım valörü 1 gün olacak faiz içermeyen ve günlük getirisi yüzde 0,1'den fazla ve kira sertifikası fonlarına benzer bir risksizlik taşıyan bir yatırım şekli öneriniz var mı?
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: aydındurmus - 15 Nisan 2024, 17:25:53
sy.putty asla bitcoini tavsiye etmem.
En iyi yatırım ya reel sektör (imkb) yada emlak ...
Başlık: Ynt: Türkiye Ekonomisi
Gönderen: Denizci16 - 18 Nisan 2024, 10:54:04
Dünya merkez bankasından alınan kredi muhabbeti ne?
Burda hiç konuşulmadı.

Bu arada Murat Muratoğlu ne güzel söylemiş ekonomi 2.5 yıl önce battı diye ve eklemiş kur korumalı mevduattan 27,5 milyar dolar zarar ettik diye...