DefenceTURK.com
TÜRK SAVUNMA SANAYİ => Yerli Hava Sistemleri ile İlgili Gelişmeler => Konuyu başlatan: SKYWOLF - 24 Ocak 2015, 05:57:11
-
Türkiye'nin Gizli PAK-FA Ortaklığı
(http://i.resimyukle.xyz/5TA4.jpg)
DefenceTurk.com haber merkezinin yaklaşık bir yıldır araştırdığı konu hakkında net bilgilere ulaşıldı. Uzun yıllardır varlığı bilinen, ancak prototipleri ortaya çıkana kadar detayları tam olarak bilinmeyen, Rusya'nın beşinci nesil savaş uçağı PAK-FA'nın gizli bir yönü daha aydınlığa kavuşuyor.
DefenceTurk.com haber merkezindeki arkadaşlarımızın girişimlerine cevap vermeyen Türk yetkililerin aksine Rusya Savunma Bakanlığı yetkilileri konuyla ilgili oldukça bilgilendirici açıklamalarda bulundular. Ortağı olduğu JSF projesinde bitmek bilmeyen aksaklıklar, kaynak kodlarına erişim izninin verilmemesi, birim fiyatların çok yüksek olması gibi olumsuz nedenlerle kararsız kalan Türkiye'nin kendi savaş uçağını geliştirme arzusu nedeniyle yaklaşık bir yıldır PAK-FA projesine dahil olduğu bu açıklamalar arasında.
Hatta açıklamalara göre üzerinde ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasının da bulunduğu 12. prototip ile Türk pilotlar çok gizli test uçuşları gerçekleştiriyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkiliye göre; bir NATO üyesi olan Türkiye, herhangi bir engellemeye maruz kalmamak için bu konudaki çalışmalarını gizliyor. Bu gizliliği devam ettirmek için de Avrupalı bazı uçak üreticileri ile Milli Savaş Uçağı Projesi için sözde geliştirme anlaşmaları imzalıyor. Ancak çalışmalar belirli bir aşamaya geldiği için bu gizlilik her an kalkabilir.
Aynı yetkiliye göre Yıldırım Projesi olarak adlandırılan bu projede Türkiye için üretilecek olan uçaklar orijinal PAK-FA uçağından büyük farklılıklara sahipler. Tamamen yerli yazılımlara sahip olan uçak, dışarıdan alınan silah seçeneklerinin yanında Türkiye'nin kendi geliştirdiği silah sistemleri ile donatılacak. Radar izi çok düşük olan uçağın gövdesi de Türkiye'de üretilecek. Uçakta kullanılacak motorların bazı kısımları Rusya'dan hazır olarak gelecekler. Ancak bu motorlar Amerikan F-22 uçaklarındakinden daha etkili ısı ve radar izini azaltacak şekilde Türk mühendisleri tarafından geliştirilen diğer motor parçaları ile birleştirilerek monte edilecekler. Bu motor düzeni ile ilgili çalışmaların tamamladığı ve şu an yapımı tamamlanmak üzere olan 13. prototipin bu sistemle test edileceği de elde edilen bilgiler arasında. Böylelikle ortaya çıkacak olan uçağın dünyanın en gelişmiş savaş uçağı olacağı da bir gerçek!
Çalışmalar bu hızla devam ederse, 2023 yılında Milli Savaş Uçağının ilk uçuşunu gerçekleştirmek istediğini belirten Türkiye, aslında bu proje ile 2023 yılında en az iki Yıldırım filosunu aktif olarak kullanıyor olabilecek. Toplamda 350 uçağa sahip olmak isteyen Türkiye'nin bu projeye aktaracağı miktarın ise 12 milyar dolar civarında olması tahmin ediliyor.
Yine adının açıklanmasını istemeyen bir başka yetkili, her iki ülke arasındaki işbirliğinin sadece bu konuyla sınırlı olmadığını, zaman içerisinde güzel süprizlerin yaşanabileceğini belitti. Ancak bu süprizlerin hangi konularda olabileceği hakkında herhangi bir açıklama yapmadı.
Bu gelişmeler hakkında en başından beri bilgi sahibi olan birkaç stratejist, Türkiye'nin bu yolu seçmesinin sadece F-35 projesindeki aksaklıklar nedeniyle gerçekleşmediğini belirttiler. Enerji kaynaklarına tek başına sahip olmak isteyen Avrupa ve ABD'nin Rusya'yı Ortadoğu, Akdeniz ve Karadeniz'den uzaklaştırma çabaları karşısında Rusya'nın bölgedeki en stratejik ülke olan Türkiye ile işbirliği içerisine girmesinin her iki ülke çıkarları açısından uygun olduğunu dile getirdiler. Bugünlerde çatışmaların yaşandığı Ukrayna üzerinden Avrupa'ya ulaştırılan Rus doğalgazının, yeni bir hat ile sadece Türkiye üzerinden geçirilmesinin de bu işbirliğinin bir sonucu olduğunu da söylediler. "Bu işbirliğinin ilerleyişine bağlı olarak ilerleyen günlerde Türkiye'nin Suriye konusundaki politikasının değiştirmesi ile Karabağ'daki Ermeni işgalinin de sona erebileceği, bunun da Türkiye'ye her açıdan büyük faydalar sağlayacağı örneklerden sadece birkaçı" dediler.
Not: Bu haber DefenceTurk.com sitesinin güldürmek ve aynı zamanda düşündürmek amaçlı hazırladığı bir çeşit şakadır! 8)
DefenceTurk.com
-
Güzel bir şakaymış ;D Yerli yazılım kısmına kadar şüphe ile (gerçekten olabilir mi diye) okuyordum fakat yerli yazılım kısmını görünce ışık yandı ::)
-
Abi böyle şaka yapilirmi ya bütün hayallerim i yıktın bi anda
-
" Her Şakanın Altında Bir Gerçek Yatar "
Gerçek tarafi, F-35 terk edilmesi gereken bir proje , T-50 ise bir alternatif
-
Bu şakaya bazı arkadaşlarımız bozulmuş olabilir. :D
Ama gerçekten düşünmemiz gereken bir konuyu vurgulamak için yazılmış minik bir yazı sadece. Amacı F-35'den vazgeçip, PAK-FA'ya ortak olalım düşüncesi de yaratmak değil. Kendimizi tam bağımsız, sözü geçen bir ülke olarak görüp ama gerçekte nedense hep başkalarının isteklerine göre yönledirilen bir ülke olduğumuz gerçeğine atıf söz konusu. Bulunduğumuz stratejik konumun bizlere sunduğu fırsatları değerlendirmek yerine, sadece kendi çıkarları peşinde koşan fırıldak karakterli müttefiklerimizin elimize tutuşturdukları yol haritalarıyla ilerliyoruz. Geleceğimizi bizler değil, başkaları planlıyor. Yazıda sadece Rusya'nın bugünkü durumundan "ülkemize ne gibi çıkarlar" sağlayabileceğimize dair hayali minik örnekler bulunuyor.
Bir ülkeyi yönetmek; kendine nasıl muhteşem bir saray yaptırmayı hayal etmek değil, dünyada, özellikle çevremizde gerçekleşen gelişmelerden ülkemin çıkarlarına nasıl fırsatlar yaratabilirim diyerek hayal gücünü zorlamak, hatta bu gelişmeleri ülkemin çıkarları için nasıl yönlendirebilirim diyerek kafa yormak, bu konuda ülkendeki uzmanlara da kafa yordurmak ve eyleme geçmektir. Yoksa dünya lideri değil, öyle olduğunu sanan, ama boyununa ipi geçirenlerin işleri bittikten sonra sonunda kesmek için mezbahaya götürdükleri bir sığır olursun! Tıpkı Saddam gibi, Kaddafi gibi!
-
Peki panda daha mı ucuz? Yada Ruslar bize teknoloji verecekler mi? Panda seçeneği kulağa güzel gelsede böyle bir Seçimin olmasi zor.
-
" Her Şakanın Altında Bir Gerçek Yatar "
Gerçek tarafi, F-35 terk edilmesi gereken bir proje , T-50 ise bir alternatif
Ülkemizde son yaşananlara bakarsak aslında bir şaka olarak hazırladığımız bu konunun zayıf da olsa, gerçeğe dönüşme olasılığı bulunuyor. Gerçekleştirilen darbe girişimi sonrası, darbeyi tertipleyenlerin elebaşı olan fettullah güleni sözde müttefikimiz ABD'nin teslim etmeye yanaşmaması batı ile bağların zayıflamasına, hatta kopmasına neden olabilir. Kaldı ki gülenin teslim edilmesi bile sorunun çözümü değil aslında!
Bütün bu olaylar sonrasında çeşitli söylentiler var. Türkiye'nin ABD ve AB'ya resti çekmesi, hatta NATO'dan çıkması, Rusya ile stratejik ortaklık yoluna gitmesi gibi. Tabi bu durumda F-35 gibi batıyla ortak olduğumuz projelerle de bağımızın kopması demek. SadeceF-35 değil, milli savaş uçağı gibi projelerin, Ukrayna gibi ülkelerle olan ilişkilerimizin durumu da tersine dönebilir.
Yaşadığımız dünya, özellikle üzerinde yaşadığımız coğrafya, hatta ülkemiz tam bir aksiyon filmi gibi olaylara sahne oluyor. 24 Kasım'da Rus uçağının düşürülmesi sonrası kanlı bıçaklı olduğumuz Rusya ile stratejik ortaklık dile getiriliyor. Bu durumda "kardeşim esadlı" yıllara geri dönüş de yapabiliriz.
Önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanı Rusya lilderi Putin ile görüşmeye gidecek. Bakalım gelecek neler getirecek bize?
-
''Bu saatten sonra canını düşünen soysuz köpektir'' diyorya Barış binbaşı;Bende bu saatten sonra hiçbirşeye şaşırmam artık.Eskiden imkansız hatta masal/hikaye gelen konular artık epey ciddi olaylar olarak ortada dururken Rus ortaklığı ve PAK-FA tercihine de şaşırmam artık.
Batılı dostlarımızın,dostluklarının bilmem kaçıncı testinde de başarısız olmaları ve bir türlü bünyeye adapte olamayışımız bir yana;çevremizde gelişen olaylar her geçen gün bizi batı bloğundan koparıyor gibi görünüyor.Aslında bizim artık bağımsız politikalar izlememiz ve ona göre müttefiklik ilişkileri oluşturmamız gerekirken 2.dünya savaşı artığı bir politika olan,bir bloğa yaslanıp diğer bloğa düşman olma lüksümüzün bittiği günler yaşadık yaşıyoruz.Bu politikalar artık ihtiyaca cevap vermediğini bağırırken çoklu ve girift politik yapılar arasındaki ilişki ağının içinde boğulmaya başladığımzı hisseder olduk epeyce zamandır.Ülkemizin politik duruşunun yeni bir mecraya oturtulması için çabalarken eski dostalarımızın ! verdiği vereceği tepkilerle şekil almaya değil bağımsız ve özgüveni olan bir geleceğin inşasına çabalıyoruz/çabalamalıyız.
Bu yeni politik duruşumuzu oluştururken geleceğe güvenle bakabilmek adına iç yapımızın acilen barışçıl yollardan bir araya getirilmesine ihtiyacımız en üst seviyeden alarm veriyor.Bunu sağlayamazsak iki ileri bir geri adımlarla nereye varacağı belli olmayan ufuklara yelken açar,kim bilir azgın dalgaları olan denizlerde gemiyi parçalara ayrılmış olarak bulabiliriz.
Bu yeni yapıyı oluşturabilirsek önümüz açık,dünyanın her ülkesi ve paktı ile bağımsız ilişkileri olan,ekonomik gelişmesi belli bir çizgide ilerleyen ve askeri gücü yeterli büyüklüğe ulaşmış olan,halkı refah içinde yaşayan bir topluma dönüşürüz,hem de tahmin ettiğimizden bile kısa sürede.Ancak bunun olabilmesi için acilen hangi yolda yürüyeceğimize karar vermeli ve ona uygun adımlar atmalıyız.
Bu son olay göstermiştir ki artık başımızın çaresine bakmalı,kimseyi ebedi dost,kimseyi ebedi düşman olarak görmeyi bırakmalıyız.Politik duruş sergilemeli ve halkımzın ve ülkemizin geleceğini inşaa etmeyi birinci şart kabul ederek ona uygun adımlar atamalıyız,ama acilen...yoksa adım atacak halimiz kalmayacak...
-
Pak-Fa da ney yaf, biz pak-fa degil super mushak aliyoruz hemi de kaynak kodlari ile beraber.
Hayaller ve gercekler ;D
-
''Bu saatten sonra canını düşünen soysuz köpektir'' diyorya Barış binbaşı;Bende bu saatten sonra hiçbirşeye şaşırmam artık.Eskiden imkansız hatta masal/hikaye gelen konular artık epey ciddi olaylar olarak ortada dururken Rus ortaklığı ve PAK-FA tercihine de şaşırmam artık.
Batılı dostlarımızın,dostluklarının bilmem kaçıncı testinde de başarısız olmaları ve bir türlü bünyeye adapte olamayışımız bir yana;çevremizde gelişen olaylar her geçen gün bizi batı bloğundan koparıyor gibi görünüyor.Aslında bizim artık bağımsız politikalar izlememiz ve ona göre müttefiklik ilişkileri oluşturmamız gerekirken 2.dünya savaşı artığı bir politika olan,bir bloğa yaslanıp diğer bloğa düşman olma lüksümüzün bittiği günler yaşadık yaşıyoruz.Bu politikalar artık ihtiyaca cevap vermediğini bağırırken çoklu ve girift politik yapılar arasındaki ilişki ağının içinde boğulmaya başladığımzı hisseder olduk epeyce zamandır.Ülkemizin politik duruşunun yeni bir mecraya oturtulması için çabalarken eski dostalarımızın ! verdiği vereceği tepkilerle şekil almaya değil bağımsız ve özgüveni olan bir geleceğin inşasına çabalıyoruz/çabalamalıyız.
Bu yeni politik duruşumuzu oluştururken geleceğe güvenle bakabilmek adına iç yapımızın acilen barışçıl yollardan bir araya getirilmesine ihtiyacımız en üst seviyeden alarm veriyor.Bunu sağlayamazsak iki ileri bir geri adımlarla nereye varacağı belli olmayan ufuklara yelken açar,kim bilir azgın dalgaları olan denizlerde gemiyi parçalara ayrılmış olarak bulabiliriz.
Bu yeni yapıyı oluşturabilirsek önümüz açık,dünyanın her ülkesi ve paktı ile bağımsız ilişkileri olan,ekonomik gelişmesi belli bir çizgide ilerleyen ve askeri gücü yeterli büyüklüğe ulaşmış olan,halkı refah içinde yaşayan bir topluma dönüşürüz,hem de tahmin ettiğimizden bile kısa sürede.Ancak bunun olabilmesi için acilen hangi yolda yürüyeceğimize karar vermeli ve ona uygun adımlar atmalıyız.
Bu son olay göstermiştir ki artık başımızın çaresine bakmalı,kimseyi ebedi dost,kimseyi ebedi düşman olarak görmeyi bırakmalıyız.Politik duruş sergilemeli ve halkımzın ve ülkemizin geleceğini inşaa etmeyi birinci şart kabul ederek ona uygun adımlar atamalıyız,ama acilen...yoksa adım atacak halimiz kalmayacak...
+1
Olması gereken de budur. Dostluk ve müttefiklik çıkarlar çatışmaya başlayınca biter. Ülkeler arasında da çıkarlar her zaman öncelikli olmalıdır! Sürekli değişen şartlara göre stratejik öneme sahip konularda başka ülkelere güvenmemeliyiz!
-
''Bu saatten sonra canını düşünen soysuz köpektir'' diyorya Barış binbaşı;Bende bu saatten sonra hiçbirşeye şaşırmam artık.Eskiden imkansız hatta masal/hikaye gelen konular artık epey ciddi olaylar olarak ortada dururken Rus ortaklığı ve PAK-FA tercihine de şaşırmam artık.
Batılı dostlarımızın,dostluklarının bilmem kaçıncı testinde de başarısız olmaları ve bir türlü bünyeye adapte olamayışımız bir yana;çevremizde gelişen olaylar her geçen gün bizi batı bloğundan koparıyor gibi görünüyor.Aslında bizim artık bağımsız politikalar izlememiz ve ona göre müttefiklik ilişkileri oluşturmamız gerekirken 2.dünya savaşı artığı bir politika olan,bir bloğa yaslanıp diğer bloğa düşman olma lüksümüzün bittiği günler yaşadık yaşıyoruz.Bu politikalar artık ihtiyaca cevap vermediğini bağırırken çoklu ve girift politik yapılar arasındaki ilişki ağının içinde boğulmaya başladığımzı hisseder olduk epeyce zamandır.Ülkemizin politik duruşunun yeni bir mecraya oturtulması için çabalarken eski dostalarımızın ! verdiği vereceği tepkilerle şekil almaya değil bağımsız ve özgüveni olan bir geleceğin inşasına çabalıyoruz/çabalamalıyız.
Bu yeni politik duruşumuzu oluştururken geleceğe güvenle bakabilmek adına iç yapımızın acilen barışçıl yollardan bir araya getirilmesine ihtiyacımız en üst seviyeden alarm veriyor.Bunu sağlayamazsak iki ileri bir geri adımlarla nereye varacağı belli olmayan ufuklara yelken açar,kim bilir azgın dalgaları olan denizlerde gemiyi parçalara ayrılmış olarak bulabiliriz.
Bu yeni yapıyı oluşturabilirsek önümüz açık,dünyanın her ülkesi ve paktı ile bağımsız ilişkileri olan,ekonomik gelişmesi belli bir çizgide ilerleyen ve askeri gücü yeterli büyüklüğe ulaşmış olan,halkı refah içinde yaşayan bir topluma dönüşürüz,hem de tahmin ettiğimizden bile kısa sürede.Ancak bunun olabilmesi için acilen hangi yolda yürüyeceğimize karar vermeli ve ona uygun adımlar atmalıyız.
Bu son olay göstermiştir ki artık başımızın çaresine bakmalı,kimseyi ebedi dost,kimseyi ebedi düşman olarak görmeyi bırakmalıyız.Politik duruş sergilemeli ve halkımzın ve ülkemizin geleceğini inşaa etmeyi birinci şart kabul ederek ona uygun adımlar atamalıyız,ama acilen...yoksa adım atacak halimiz kalmayacak...
+1
dost ülke yok ortak çakarları olan ülkeler vardır
-
Bu yeni yapıyı oluşturabilirsek önümüz açık,dünyanın her ülkesi ve paktı ile bağımsız ilişkileri olan,ekonomik gelişmesi belli bir çizgide ilerleyen ve askeri gücü yeterli büyüklüğe ulaşmış olan,halkı refah içinde yaşayan bir topluma dönüşürüz,hem de tahmin ettiğimizden bile kısa sürede.Ancak bunun olabilmesi için acilen hangi yolda yürüyeceğimize karar vermeli ve ona uygun adımlar atmalıyız.
Yol belli... Mustafa Kemal Atatürk' ün açmış olduğu masır medeniyet yolu.
Bu yoldan nasıl gidilir diye sorulacak olursa;
- '' Yurt' da Barış, Dünya' da Barış'' ilkesinden hareketle; ilk etapda İÇ CEPHEYİ TAHKİM ETMEK gerekiyor. Toplumsal Barış ve mutabakatın sağlanması için ÖTEKİLEŞTİRİCİ POLİTİKALARDAN bir an evvel vazgeçmek şarttır. Ki vazgeçmiş gibi görüntü sergiliyorlar (!) İnşallah öyledir.
- Eğitim Sistemini fabrika ayarlarına döndürmek ŞART. Milli Eğitim Sistemi VATAN HAİNİ yetiştirmemelidir. En son uygulamada FETÖ okulları kapatıldı- kapatılıyor biliyorsunuz. On binlerce öğretmen, yüzbinlerce öğrenci (!) Bu devlet nasıl ayakta duruyor, şaşılacak şey doğrusu. Adanm gibi Tevhid-i Tedrisat Kanunu ruhuna uygun eğitim sistemi getirilmelidir.
-Ekonomik manipülasyonları maruz kalmamak için; ekonomik sistemi rant, finans, sıcak para mantığından kurtarım reel ekonomik modele geçiş yapmak lazımdır.
-İç ve Dış güvenliğin tesisi açısından bir an evvel ORDU, EMNİYET, İSTİHBARAT TEŞKİLATLARININ yeniden yapılandırılması ve bir takım cemaatlerin veya partililerin arka bahçesi olmaktan kurtarılması lazımdır. Bu cemaat gider, öteki cemaat gelir... Ordular cemaatler, cemiyetler, mensubiyetler üzerinden yapılandırılamaz. 2000 yıllık Türk Ordusunu getirip bir cemiyetin veya cemaatin silahlı gücü haline getiremezsiniz. Mensubiyet duygusu sadece devlete olur.
-
The National Interest: Rusya ve Türkiye Su-57 savaş uçaklarını birlikte mi üretecek?
(https://www.defenceturk.net/wp-content/uploads/2020/08/MMU-Su-57-savas-ucagi-defence-turk.jpg)
“Türkiye – ABD arasındaki ilişkiler, akıllara Türkiye – Rusya ortaklığını getirdi”
ABD merkezli yayın kuruluşu The National Interest’e konu olan içerikte ABD ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki gergin ilişkiler Türk-Rus ortaklığında bir projeye yönelim şeklinde yorumlandı. Bahse konu içerik Rusya’nın devam eden projesine genel bir bakış sunarken alt metinde ise Türkiye’nin beşinci nesil bir savaş uçağı ihtiyacını karşılamak için programa ortak olabileceği vurgulandı.
İçerikte yer alan, özellikle stealth platformlar açısından, Türk-Rus havacılık endüstrilerinin işbirliği için uygun zeminin olabileceği iddiası her iki ülkenin “çıkarları ve imkanları” çerçevesinde aktarıldı. Her iki ülkenin de teorik olarak olası bir ortaklıktan büyük oranda fayda elde edeceği ifade edilirken bu husus; Rusya’nın motor üretimi konusundaki uzmanlığı ve Türkiye’nin savaş uçağı geliştirmek için nakit akışı sağlaması ile gerçekleşebileceği ifade edildi.
Su-57’nin Gelecekteki Ortakları”
National Interest Su-57 programının potansiyel ortaklarını değerlendirirken “Çin ve Türkiye gibi birkaç ülke Su-57 programının gelecekteki ortakları olarak kabul edilmektedir” ifadelerine yer verildi.
https://www.defenceturk.net/the-national-interest-rusya-ve-turkiye-su-57-savas-ucaklarini-birlikte-mi-uretecek (https://www.defenceturk.net/the-national-interest-rusya-ve-turkiye-su-57-savas-ucaklarini-birlikte-mi-uretecek)
-
Abi bizi bir salın ya valla ya bırakın peşimizi.
-
Bir savaş uçağı üretmediğimiz kalmıştı ruslar ile üretemediğimiz yakında oda olur.
Su 57 özelinde diyeceğim şudur hem hava-hava hem hava-yer uçağını tek bir uçak bünyesinde alabileceğimiz anlamına gelir.
S400ortaklığı ve işbirliğinden sonra neden olmasın bir 40-80adet olsa tf-x yapılana kadarki boşluğu doldursa fena olmaz hani
Açıkçası f35in birdaha adını bile aratmaz kendisinin yerini dolduracak bir uçak olarak kendisinden söz ettirir.
F35leri vermeyen abd düşünsün bence su 57 üzerinde durulmalı
-
Bir savaş uçağı üretemediği iz kalmıştı ruslar ile üretemediği iz yakında oda olur.
Su 57 özelinde diyeceğim şudur hem hava-hava hem hava-yer uçağını tek bir uçak bünyesinde alabileceğimiz anlamına gelir.
S400ortaklığı ve işbirliğinden sonra neden olmasın bir 40-80adet olsa tf-x yapılana kadarki boşluğu doldursa fena olmaz hani
Açıkçası f35in birdaha adını bile aratmaz kendisinin yerini dolduracak bir uçak olarak kendisinden söz ettirir.
F35leri vermeyen abd düşünsün bence su 57 üzerinde durulmalı
Sn denizci16 son bir kaç gündür Ruslar ile işbirliği yapalım vb diyorsunuz :D aman yapmayın ne su-57 ne helikopter hiç bir şekilde güvenilmez bunlara
-
Peki öyle olsun sn commander ben zaten kendi yağımızda kendimiz kavrulcağımıza inanıyorum kimseden medet ummayalım sadece işbirliklerimizi ve işbirliği olanaklarını gözardı etmeyelim
-
Peki öyle olsun sn commander ben zaten kendi yağımızda kendimiz kavrulcağımıza inanıyorum kimseden medet ummayalım sadece işbirliklerimizi ve işbirliği olanaklarını gözardı etmeyelim
Rusların ne yapacağı belli olmaz yapacaksan yerli milli yapacaksın başka çare yok valla. Hem Ruslara yakın olursak Amerika daha fazla şey yapar iki ucu şeyli değnek.
-
Ben böyle bi uçak alımının olacağını sanmıyorum. Zaten f16 ların yerli radar ve avionik modernizasyonu ile yerli hava hava mühimmatı bitmek üzere. Bunlar devreye girince ne pakfa nede şişman uçağa gerek kalmayacak.
Hava yer dede 1 filo f16 ile Akıncılar yeter. Hele birde Mius devreye girince hava yer de ihtiyaç tamamen görülmüş olur.
F 16 ların motor nozullarını hareketli hale getirip, aesa radar takarsak f16 lar uzun süre işimizi görür.
Öyle anlatıldığı gibi, şişman uçaklar, ülkemizin içlerine kadar girip operasyon yapamazlar.
Bizim uçaktan ziyade, havada radara ihtiyacımız var. Akıncı gibi bir platformun gövdesinin alt ve üstünün yan taraflarına 4 aesa radarı takıp uzun süreli havada devriye yaptırırsak, şişman uçakların yüksek irtifadan yer radarlarından kaçma şansını 0 a indirmiş oluruz.
Ha daha da aklımıza yatmadı, pasif radar ile yer gözlem kabiliyetimizi artırabiliriz.
Tfx/Mmu dan başka bir ihtimali aklımıza getirmeye gerek yok bence.
-
Biraz daha İnsansız araçlar tasarlamak gerekiyor yani ihalara önem vermek gerek akıncı aynı görevi yapıyor bakınız takalım 6-8 tane Bozdoğan veya Gökdoğan aesa radar 2-3 tane Yunan uçağını düşürdü bile yeter.
-
Kendimiz yapalım yapmasına da , onu yapana kadar acil ihtiyacımızı olabilecek en iyi şekilde giderebilecek işbirliklerine kapıyı kapatmayalım. Bence Su-57'yi birlikte üretelim derlerse, ki pek ihtiaml vermiyorum, ben kesinlikle evet derim. Ruslara güvenilmez vs hikaye bunlar. Müttefiklere güvendik de ne oldu senelerdir. Bize karşı desteklemedikleri ülke, terör örgütü vs kalmadı. Ortağı olduğumuz silah projesinden bile çıkardılar. Senelerdir hep gizli ve açık ambargolar uyguladılar. Ülke yönetimini ele geçirmek için devlet içerisinde gizli örgütler yerleştirdiler, darbeler yaptılar vs. Say say bitmez yedikleri haltlar. Bugün de korsanlık peşindeler.
Kimse kusura bakmasın, ne AESAradarlı F-16, ne henüz ortalıkta görünmeye MİUS, ne de maketinden başka birşeyi olmayan TF-X bu konudaki acil ihtiyacımızı giderecek çözümler değiller. Elinde şu an kullanımda stealth uçağı bulunan ülkelerin caydırıcılığının yerini tutturamazlar.
-
MMU dışında hiçbir uçak alımına olumlu bakmıyorum.
ABD başkanlık seçimleri sonrası F-35,S-400 ambargosu ,F-35'lere verdiğimiz paranın ne olacağı konusu kesinliğe kavuşur ona göre de vaziyet alırız...
Her halükârda teslim edilecek F-35'ler ya da alınacak ek F-16'lar bizim ABD ile yapacağımız son savaş uçağı alışverişi olacaktır...
"Yeni bir Dünya kurulu ve Türkiye orada yerini alır"
ABD kucağından inip Rus kucağına oturmaya gerek yok.
Çok tartıştık , çok kavga ettik ,3-5 radikal görüş hariç mevcut uçaklar,iha'lar ve olası ek F-16 alımıyla bu MMU'ya geçiş sürecini atlatmamız gerektiğine karar vermiştik diye hatırlıyorum...
-
MMU dışında hiçbir uçak alımına olumlu bakmıyorum.
ABD başkanlık seçimleri sonrası F-35,S-400 ambargosu ,F-35'lere verdiğimiz paranın ne olacağı konusu kesinliğe kavuşur ona göre de vaziyet alırız...
Her halükârda teslim edilecek F-35'ler ya da alınacak ek F-16'lar bizim ABD ile yapacağımız son savaş uçağı alışverişi olacaktır...
"Yeni bir Dünya kurulu ve Türkiye orada yerini alır"
ABD kucağından inip Rus kucağına oturmaya gerek yok.
Çok tartıştık , çok kavga ettik ,3-5 radikal görüş hariç mevcut uçaklar,iha'lar ve olası ek F-16 alımıyla bu MMU'ya geçiş sürecini atlatmamız gerektiğine karar vermiştik diye hatırlıyorum...
ABD seçimlerinden sonraki durumun iyiye gideceğine dair pek kimsenin umudu yok. Hayal içerisinde yaşamaya da bizim zamanımız yok.
Her zaman diyorum ki sahip olmadığımız teknolojiler konusunda, bu teknolojilere sahip olanlarla işbirliği yolları aramalıyız. Önümüze gelen fırsatları aptalca bahanelerle tepersek daha çok bakarız, trene bakar gibi. Tonla para harcarız, ama başarılı olamayabiliriz. Öngöremediğimiz pek çok sorunla karşılaşırız. Günümüzde pek çok örneğini yaşadığımız gibi.
İhtiyaçlarımız için, özellikle de acil olanları için işbirliğine girişmek asla birinin kucağından inip diğerinin kucağına binmek değildir. Ha siz şimdiye de buna alışkın olduğunuz için hep böyle olacağını düşünebilirsiniz o ayrı mesele. İşbirliği karşılıklı olur. İşin başında oturur anlaşırsınız. Karşı tarafın kuralları olduğu gibi kendi kurallarınızı da karşı tarafa kabul ettirirsiniz. Ettiremezseniz işbirliği zaten olmaz. Her şey karşılıklı çıkar ilişkisi içerisinde gerçekleşir.
-
Hocam MMU belli değil, F-35 belli değil şuan elinden oyuncak alınan çocuk gibiyiz hiç bir şeyimiz yok. F-16'lar ve sihalar var birde hürjet durum cidden çok karışık. Ya hürjeti adam edip oradan ilerleyeceğiz yada tek MMU. Ben bütün parayı mmu basarım diğerleri bir şey olacağı yoktur.
-
Hocam MMU belli değil, F-35 belli değil şuan elinden oyuncak alınan çocuk gibiyiz hiç bir şeyimiz yok. F-16'lar ve sihalar var birde hürjet durum cidden çok karışık. Ya hürjeti adam edip oradan ilerleyeceğiz yada tek MMU. Ben bütün parayı mmu basarım diğerleri bir şey olacağı yoktur.
Tamam da MMU ne zaman hazır olacak? MMU'nun yapım amacı F-16'ların yerini alacak yerli bir savaş uçağımız olması. Ancak ömürlerini dolduran F-4'lerimiz var. Çoktan emekli olmalıydılar. F-35'ler onların yerini alacaktı ama olmadı! Olacak gibi de görünmüyor. Bu boşluğu SİHA'larla doldurmaya çalışıyoruz. İşe yarıyor. Ancak ne dereceye kadar yarayabilir! Gelişmiş hava savunma sistemlerine sahip ordularla mücadele etmeye kalktığımızda bu avantajımız yeterli olacak mı? Yoksa bir anda kanatlarımızı kırılabilir mi?
Bize acil olarak yeni nesil bir uçak lazım.
Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Kendi sistemlerimizi yapalım. Tamam yapalım, kimse buna karşı değil! Ama bizde olmayan teknolojileri geliştirmemiz için olanlarla işbirliği şart. Yoksa o projelerin çoğu uzadıkça uzar. Bazıları tıkanır ve iptal olur. İhtiyaç ne kadar bekleyebilir?
-
Hocam merak ediyorum hangi ülke 5. Nesil uçağını hizmete aldı ben söyleyeyim bir Amerika. Ruslar desen daha motor sorunu para sorunu üretim sorunu çin desen onlarda motor sorunu.
-
Kaç kere yazdık, tartıştık şu S-400'leri almasaydık hala F-35'lerin bize verileceğini sananlar varya çok şaşırıyorum cidden. İsrail bölgede kendinden başka hiçbir ülkede böyle bir gelişmiş savaş uçağının olmasını istemedi - istemiyor. Ayrıca Amerikan Kongresi ve Senatosu'ndaki çoğunluk yoğun bir şekilde Türkiye karşıtı. Avrupa'da bize karşı takınılan tutum da belli. Kiminle işbirliği yapacaksın kendi yapamadığın silah sistemleri konusunda? Ya Ruslar, ya Çinliler ya da Pakistan'la. Başka seçeneğimiz varmı sizce?
Rus silah sistemleri alıyoruz diye bizi suçlayıp eleştirenler aynı silah sistemlerini onlardan istediğimizde ya bize vermiyorlar ya da istediğimiz yerde kullandırtmıyorlar asıl bu iki yüzlülük ve çifte standarttır.
-
Hocam merak ediyorum hangi ülke 5. Nesil uçağını hizmete aldı ben söyleyeyim bir Amerika. Ruslar desen daha motor sorunu para sorunu üretim sorunu çin desen onlarda motor sorunu.
Ruslar Çinliler seri üretime başladı. Yakında servise girecek.
Yalnız bizim için tehdit sadece ABD, Rusya ve Çin değil! İsrail de 5. nesil uçaklar kullanıyor mesela. Yakın tarihte Yunanistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri vs gerilimli olduğumuz ülkeler de sahip olabilirler! O zaman maça 3-0 yenik başlarız!
Motor sorunu olan ülkeler bile bizim için bir fırsattır aslında. Bizim de motor sorunumuz var. MMU ve diğer pprojeler için ihtiyacımız var. Ama tecrübemiz yok. Görüşelim, motoru birlikte geliştirelim diyelim. Mülkiyet hakkına ortak olalım. Teknolojimiz gelişsin.
-
Hocam merak ediyorum hangi ülke 5. Nesil uçağını hizmete aldı ben söyleyeyim bir Amerika. Ruslar desen daha motor sorunu para sorunu üretim sorunu çin desen onlarda motor sorunu.
Ruslar Çinliler seri üretime başladı. Yakında servise girecek.
Yalnız bizim için tehdit sadece ABD, Rusya ve Çin değil! İsrail de 5. nesil uçaklar kullanıyor mesela. Yakın tarihte Yunanistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri vs gerilimli olduğumuz ülkeler de sahip olabilirler! O zaman maça 3-0 yenik başlarız!
Motor sorunu olan ülkeler bile bizim için bir fırsattır aslında. Bizim de motor sorunumuz var. MMU ve diğer pprojeler için ihtiyacımız var. Ama tecrübemiz yok. Görüşelim, motoru birlikte geliştirelim diyelim. Mülkiyet hakkına ortak olalım. Teknolojimiz gelişsin.
Hocam J-20 seri üretime başladı evet Çinliler ile motor sorununu çözeriz onlarda alt yapı var hem finans para da bol. Ama işte J-20 bize uygun mudur vb en iyisi şöyle olmalı uçağı direk alsak motor ile birlikte sonra elektronik altyapı radar vb biz koysak füzeler de zaten yerli nasill olurdu acaba
-
Hocam merak ediyorum hangi ülke 5. Nesil uçağını hizmete aldı ben söyleyeyim bir Amerika. Ruslar desen daha motor sorunu para sorunu üretim sorunu çin desen onlarda motor sorunu.
Ruslar Çinliler seri üretime başladı. Yakında servise girecek.
Yalnız bizim için tehdit sadece ABD, Rusya ve Çin değil! İsrail de 5. nesil uçaklar kullanıyor mesela. Yakın tarihte Yunanistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri vs gerilimli olduğumuz ülkeler de sahip olabilirler! O zaman maça 3-0 yenik başlarız!
Motor sorunu olan ülkeler bile bizim için bir fırsattır aslında. Bizim de motor sorunumuz var. MMU ve diğer pprojeler için ihtiyacımız var. Ama tecrübemiz yok. Görüşelim, motoru birlikte geliştirelim diyelim. Mülkiyet hakkına ortak olalım. Teknolojimiz gelişsin.
Hocam J-20 seri üretime başladı evet Çinliler ile motor sorununu çözeriz onlarda alt yapı var hem finans para da bol. Ama işte J-20 bize uygun mudur vb en iyisi şöyle olmalı uçağı direk alsak motor ile birlikte sonra elektronik altyapı radar vb biz koysak füzeler de zaten yerli nasill olurdu acaba
J-20 bize uygun olsa bile Çin'in J-20'yi başka ülkeye satmayacağına dair haberler çıkmıştı. Ama çakma F-35 J-31'i satarlar diye düşünüyorum ki yanlış hatırlamıyorsam Çin J-31'i başka ülkelerede ihraç etmek için geliştirdi.
-
Ruslarin Su57 yi bize satmak isteyebilirler, ama ortak uretime falan yanasacaklarini sanmiyorum. Bizi NATOdan uzaklastirmak icin Rus propagandasi. Hani S400 ve S500 leri bile ortak uretmiyormuyduk bir ara :)
Rusya, Amerika gibi ulkeler en son teknoloji ya da kritik onem sahibi olan silah sistemlerini en iyi muttefiklerine bile vermiyorlar. Ingiltere ve Amerika can ciger ama Amerika bagzi sistemleri onlara bile satmiyor misal.
MMU'da arkadaslar gibi iyimser degilim, Altayin ucan versyonu olacagi kanattindeyim, ki tank yapmak ucak yapmaktan daha kolay olsa gerek..
Savas ucagi ihtiyacininda SIHA ile kapatilamayacagi kanaatindeyim. Dogu Akdenizde ve Egede karsimizda terrorist degil, ordular olacak..F-16 ya da Typhoonlara SIHA ile mi karsilik vereceksiniz?
Onun icin kesinlikle (son olmasi dilegiyle) ya isbirligine ya da hazir alima gitmeliyiz. Isbirligine bile gitsek yeni projeler de MMU gibi yillar sureceginden en mantiklisi hali hazirda piyasada olan ve kanitlanmis seceneklerden en uygunun almaktir diye dusunuyorum (Su57 ve Cinli taklitler bence kanitlanmis degiller)
Burada uzmanlari var, onlar seceneklerden hangisi bize daha uygun anlatsin..
Ucak gemisinede lazim, herhalde onda tek secenek 2. el Harrier kaldi
-
Onun icin kesinlikle (son olmasi dilegiyle) ya isbirligine ya da hazir alima gitmeliyiz. Isbirligine bile gitsek yeni projeler de MMU gibi yillar sureceginden en mantiklisi hali hazirda piyasada olan ve kanitlanmis seceneklerden en uygunun almaktir diye dusunuyorum (Su57 ve Cinli taklitler bence kanitlanmis degiller)
Bu mantığa göre kanıtlanmış 5. nesil tek uçak F-22. Onu da bırakın bizi hiç kimseye satmıyorlar. :)
-
Savas ucagi ihtiyacininda SIHA ile kapatilamayacagi kanaatindeyim. Dogu Akdenizde ve Egede karsimizda terrorist degil, ordular olacak..F-16 ya da Typhoonlara SIHA ile mi karsilik vereceksiniz?
Bu durum kullanılış yerine, konsepte, sensör ağına ve elbette SİHA'sına göre değişir. Tıpkı tanklar gibi, jet motorlu uçaklar da yeri dolmaz araçlar değildir. Yeter ki kurmay aklınız ve buna uyum gösterecek esnek bir savunma sanayiniz olsun.
Yine tıpkı tank tartışmasında tank yerine kullanılabilecek zırhlı araçlara gereken 1000-1200 HP dizel motor gibi, MİUS için de mütevazi bir jet motoru lazım ve çok acilen lazım. Bence öncelikle Siper ve akabinde Akıncı'ya eşlik edecek iki ayrı tip MİUS şart. Kara saldırıları ve hava önleme için.
Diğer yandan, TFX'in "Uçan Altay" namzeti olduğu fikrine katılıyorum. Seri üretimler için F110 veya muadili bir motorun tedariği sağlanamazsa, garanti gibi bir şey bu...
Ben olsam Çin'e motoru takılmış ve içi boş MİUS gövdeleri sipariş ederdim peşin peşin. Silahlarını ve sensörleri ve yazılımını biz ekleriz burada.
-
Onun icin kesinlikle (son olmasi dilegiyle) ya isbirligine ya da hazir alima gitmeliyiz. Isbirligine bile gitsek yeni projeler de MMU gibi yillar sureceginden en mantiklisi hali hazirda piyasada olan ve kanitlanmis seceneklerden en uygunun almaktir diye dusunuyorum (Su57 ve Cinli taklitler bence kanitlanmis degiller)
Bu mantığa göre kanıtlanmış 5. nesil tek uçak F-22. Onu da bırakın bizi hiç kimseye satmıyorlar. :)
5. Nesil olsun diye bir sey soylemedim, ihtiyaci gorsun yeter..
"Son model" olsun diyorsaniz, o zaman baska..
Son model olsun bizim olsun derken yaya kalmayalim da..
-
Eldeki F-16'ları neden blok 70 seviyesine çıkartmıyoruz ki anlaşalım yapalım. Yada Viper siparişi verelim madem F-35 yok yapacak bişey yok.
-
Çin' le ortak proje üretme taraftarıyım. hem bu adamlar Pakistan'a JF-17 uçaklarını tasarladı... Demek ki, bizimle de çalışabilirler. Şöyle bir teklifle gidelim;
''Vakti zamanında kazanmış olduğunuz hava savunma sistem ihalesini iptal etmek zorunda kaldık ama aradan çok sular geçti. O dönem FETÖ vardı, bizimde AKP olarak aklımız başımızda değildi..! hata ettik, şimdi kim dost kim düşman öğrenmiş olduk. Gelin hep birlikte 5. nesil uçak geliştirelim. F-35' e alternatif olsun. Dost ve kardeş ülkeler var... Pakistan, Azerbaycan, Katar, Malezya... şudur budur. Hep birlikte bu işi kotarabiliriz. Eyy Çin, senin 5. nesil uçak geliştirme tecrübenden istifade etmek istiyoruz. Bu sayede sen de kuşatılmışlıktan kurtulmuş olacaksın. Doğu Türkistan meselesini de hallettik mi, senden iyisi yok..!''
dediğimiz anda, Çin' lilerin bu teklife balıklama atlayacağını umut ediyorum. Çinliler stratejiden anlar, meselenin detaylarını anlatmakta hiçbir şekilde zorlanmayız. Daha LEB demeden, 5. nesil uçak geliştirmek için ortaklık teklif ettiğimizi anlayacaklardır. Ne de olsa Sun Tzu' nun öğrencileri:)
-
J-20 olmaz ama J-31 var prototipi 2021 yılında ilk uçuşunu yapacak 2023 gibi seri üretime girer. İhraç versiyonu ve en iyisi. Zaten 2023'e kadar hava-hava füzelerimiz hazır olacak aesa radar da hazır olacak. En iyisi uçağı alıp kendimiz koyacağız her şeyini daha iyi uçak olacaktır.
-
Japonlar bizle is yapmaya yanasirmi acaba?
Onlarinda 5. nesil projesi var diye biliyorum, ondan sordum..
Mitsubishi X-2 Shinshin
-
Çin' le ortak proje üretme taraftarıyım. hem bu adamlar Pakistan'a JF-17 uçaklarını tasarladı... Demek ki, bizimle de çalışabilirler. Şöyle bir teklifle gidelim;
''Vakti zamanında kazanmış olduğunuz hava savunma sistem ihalesini iptal etmek zorunda kaldık ama aradan çok sular geçti. O dönem FETÖ vardı, bizimde AKP olarak aklımız başımızda değildi..! hata ettik, şimdi kim dost kim düşman öğrenmiş olduk. Gelin hep birlikte 5. nesil uçak geliştirelim. F-35' e alternatif olsun. Dost ve kardeş ülkeler var... Pakistan, Azerbaycan, Katar, Malezya... şudur budur. Hep birlikte bu işi kotarabiliriz. Eyy Çin, senin 5. nesil uçak geliştirme tecrübenden istifade etmek istiyoruz. Bu sayede sen de kuşatılmışlıktan kurtulmuş olacaksın. Doğu Türkistan meselesini de hallettik mi, senden iyisi yok..!''
dediğimiz anda, Çin' lilerin bu teklife balıklama atlayacağını umut ediyorum. Çinliler stratejiden anlar, meselenin detaylarını anlatmakta hiçbir şekilde zorlanmayız. Daha LEB demeden, 5. nesil uçak geliştirmek için ortaklık teklif ettiğimizi anlayacaklardır. Ne de olsa Sun Tzu' nun öğrencileri:)
Sn Partikül,
Çok güzel bir yaklaşım olur. Ama biz MMU ‘dan ümidimizi kestik ve BAE Systems’in bize verdiği teknik yardımın işe yaramayacağı ve bu uçağı kotaramayacağımızı mı düşünüyoruz da Çin’le beraber üretelim diyoruz?
Böyle bir yaklaşımı finansal bakımdan düşünüyorsak Çin’e biz ne vereceğiz? Böyle bir yaklaşımda, şu anda kullandığımız batı teknolojilerinin Çin’le paylaşımına ABD nasıl bakar?
-
Japonlar bizle is yapmaya yanasirmi acaba?
Onlarinda 5. nesil projesi var diye biliyorum, ondan sordum..
Mitsubishi X-2 Shinshin
O proje yürütülmüyor galiba ama F-3 Savaş uçağı projeleri var 2027-28 gibi üretime girecekmiş.
-
Japonlar bizle is yapmaya yanasirmi acaba?
Onlarinda 5. nesil projesi var diye biliyorum, ondan sordum..
Mitsubishi X-2 Shinshin
Maalesef Japonlar bize veya bir başkasına savunma sanayisinde kullanmak üzere CNC tezgahı bile satamaz malum 2.Dünya Savaşı sonrası imzaladığı antlaşma.
-
https://c4defence.com/Gundem/japonya-fx-fighter-projesine-yabancilara-aciyor/10641/1
Japon’lar 5. Nesil uçakları için ortak arıyorlarmış.
-
Çin' le ortak proje üretme taraftarıyım. hem bu adamlar Pakistan'a JF-17 uçaklarını tasarladı... Demek ki, bizimle de çalışabilirler. Şöyle bir teklifle gidelim;
''Vakti zamanında kazanmış olduğunuz hava savunma sistem ihalesini iptal etmek zorunda kaldık ama aradan çok sular geçti. O dönem FETÖ vardı, bizimde AKP olarak aklımız başımızda değildi..! hata ettik, şimdi kim dost kim düşman öğrenmiş olduk. Gelin hep birlikte 5. nesil uçak geliştirelim. F-35' e alternatif olsun. Dost ve kardeş ülkeler var... Pakistan, Azerbaycan, Katar, Malezya... şudur budur. Hep birlikte bu işi kotarabiliriz. Eyy Çin, senin 5. nesil uçak geliştirme tecrübenden istifade etmek istiyoruz. Bu sayede sen de kuşatılmışlıktan kurtulmuş olacaksın. Doğu Türkistan meselesini de hallettik mi, senden iyisi yok..!''
dediğimiz anda, Çin' lilerin bu teklife balıklama atlayacağını umut ediyorum. Çinliler stratejiden anlar, meselenin detaylarını anlatmakta hiçbir şekilde zorlanmayız. Daha LEB demeden, 5. nesil uçak geliştirmek için ortaklık teklif ettiğimizi anlayacaklardır. Ne de olsa Sun Tzu' nun öğrencileri:)
Sn Partikül,
Çok güzel bir yaklaşım olur. Ama biz MMU ‘dan ümidimizi kestik ve BAE Systems’in bize verdiği teknik yardımın işe yaramayacağı ve bu uçağı kotaramayacağımızı mı düşünüyoruz da Çin’le beraber üretelim diyoruz?
Böyle bir yaklaşımı finansal bakımdan düşünüyorsak Çin’e biz ne vereceğiz? Böyle bir yaklaşımda, şu anda kullandığımız batı teknolojilerinin Çin’le paylaşımına ABD nasıl bakar?
İngilize, Amerikalıya olan güven bunalımı nedeniyle böyle bir yaklaşımı öne sürdüm. Bu Anglo Saksonlar aynı babanın ikiz çocuklarıdır. Bunların huyları birbirine çekmiştir. Al birini vur ötekine... bunların sağı solu belli olmaz. Bakınız, İngiltere ha' bire Kıbrıs' daki askeri üslere F-35 takviyesi yapıyor. Niye acaba? Bir diğer örnek; FETÖ kalkışması başarılı olsaydı, kendi vatandaşlarının güvenliğini bahane ederek Anadolu' ya 10 Bin İngiliz komandosuyla çıkartma yapacakları o günün medyasında yerini almıştır. İşte bu gibi ifadeler bizim beynimize mıh gibi kazınmıştır. Nasıl ki Çuval olayını unutmadık; bu 10 bin İngiliz komandosunu da ölene kadar unutmayacağız.
Açık söylemek gerekirse, ben bu adamlara güvenmiyorum. Çünkü bu adamların yaşadığımız coğrafyada yüzyıllardır düre gelen emelleri var. Osmanlı Devletini parçalayan, Yahudi Devletini kuran, Arap milletini param parça eden hep bu İngilizlerdir. İngilizler kurnaz olur, içten pazarlık yapar, sinsice yaklaşır, rengini belli etmez. Hiç beklemediğin anda darbeyi indirir. Hani bir Afrika atasözü var ya; BİR NEHİRDE İKİ BALIK KAVGA EDİYORSA, BİLİN Kİ ORADAN BİR İNGİLİZ GEÇMİŞTİR!
Ne güzel değil mi, kapak gibi söz! Afrikalı kazık yiye yiye bu atasözünü geliştirmeyi başarmış! Bunlar tecrübeyle sabittir. Tarihten misal vereceğim; biliyorsunuz bizim 1. Dünya savaşı öncesi sipariş ettiğimiz iki adet savaş gemimize el koymuşlardı. Üstelik parasını ödediğimiz halde... Aynen emmi oğullarının F-35 olayında yaptığı gibi! Adam bi' kere yaptıysa bi daha yapar... Biliyorsunuz ki, aynı suda iki kere yıkanılmaz. Açıkçası bu adamlara güvenmiyorum. Çünkü Orta doğu' da, Akdeniz' de, Kıbrıs' da, Süveyş Kanalında falan... her yerde menfaatleri var. Eeee Türkiye' de kabuğunu kırıp bölgesel güç olmak istiyor. Kurnaz İngiliz, bölge gücü olmamızı niye istesin? Çünkü kendi bölge çıkarları zarar görecek... Velhasıl kelam uçağı geliştirirler ama son dakika vermezler. Olan bizim zamanımıza olur... Bi' 50 yıl daha bekle! O nedenle batılılarla iş yapma taraftarı değilim. Çin bile olsa, doğu milletleri daha güvenilir geliyor. Örneğin müttefikimiz Çin değilde Japonya olsa, tadından yenmez. Lakin onlar Amerikan tutsağı... Olmuyor işte.
-
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. @IsmailDemirSSB : DEMİR :
(https://pbs.twimg.com/media/FB5aPjvWUAII2qP?format=jpg&name=medium)
youtu.be/quI_FDohk9o (http://youtu.be/quI_FDohk9o)https://mobile.twitter.com/kanerkurt/status/1449695513276788743 (https://mobile.twitter.com/kanerkurt/status/1449695513276788743)
“Savaş uçağı konusunda hiçbir defteri kapatmadık. Su-57 ve Su-35 de dahil."
(https://pbs.twimg.com/media/FBu-2gPXMAQlTUh?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/Dromercay (https://mobile.twitter.com/Dromercay)