DefenceTURK.com

ULUSLARARASI SAVUNMA SANAYİ VE STRATEJİK DEĞERLENDİRMELER => Genel Askeri Konular Ve Stratejik Değerlendirmeler => Konuyu başlatan: SKYWOLF - 02 Aralık 2012, 11:59:09

Başlık: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 02 Aralık 2012, 11:59:09
Türkiye - ABD İlişkileri

Türkiye ABD'den THAAD ve Awacs pazarlığında

Sınıra yerleştirilecek patriotlara paralel olarak Türkiye ABD'den iki güvenlik sistemi için kıran kırana pazarlığa oturdu.

(http://i.ensonhaber.com/resimler/diger/esh8298_2.jpg)
02.12.2012 - 08:30

Suriye krizi nedeniyle sınıra NATO'dan patriot talep eden Türkiye bu güvenlik tedbirinin yetersiz olduğıunun düşünüyor. Arayışlarına devam eden Türkiye'nin hedefi erken vurma özelliğine sahip THAAD ve Avacs erken uyarı sistemi arayışına girdi. ABD ile kıran kırana bir pazarlık yürüten Türkiye her iki uyarı sisteminden birini patriotlarla entegre hale getirip güvenlik riskini en aza indirgemeye çalışıyor.
AWACS 22 YIL ÖNCE TÜRKİYE'YE GÖNDERİLMİŞTİ

Türkiye, NATO'ya yaptığı Patriot başvurusunda, korunması gereken bölgelerin listesini bildirmiş, bu çerçevede 20 Patriot füze bataryası talep etmişti. Ancak NATO, ittifak bünyesinde yalnızca 24 adet batarya olduğu için bu talebin tamamını karşılayamayacağını bildirdi. Türkiye'nin ihtiyacını karşılamak için yeni bir plan gündeme geldi. Buna göre, en riskli alanlar öncelik sırasına göre yeniden listelenecek. Bu risk analizi gözetilerek NATO'nun 8 adet Patriot füze bataryası Türkiye'de konuşlandırılacak. 877 kilometrelik Suriye sınırının etkili bir şekilde korunması için ek önlemler de devreye girecek. 2013 yılında kendi Awacslarına (erken uyarı uçağı) sahip olması hedeflenen Türkiye, bu süreye kadar ABD'nin envanterindeki uçaklardan yararlanacak. Benzer bir koruma sistemi 2003'deki Körfez Savaşı'nda da uygulanmıştı. 10 yıl önceki entegre sistem, Awacs erken uyarı uçakları, 5 Patriot hava savunma bataryası ile kimyasal ve biyolojik savunma ekipmanından oluşuyordu. Awacslar 1990'da Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgal ettiğinde de Türkiye'ye gönderilmişti.

Fazladan Faiz Ödeyecek Kadar Zengin misiniz? En Uygun Konut Kredisi için Hemen Tıklayın
Bu Alet Devrim Niteliğinde!
THAAD PATRIOTLARDAN DAHA GELİŞMİŞ BİR FÜZE

Patriotların nereye yerleştirileceği konusunda NATO uzmanlarının incelemeleri sürerken, AK Parti yönetimi, bu kez de, "Suriye'den yönelebilecek tehditler" gerekçesiyle ABD'den THAAD (Terminal High Altitude Area Defense) istemiyle görüşmelere başladı. THAAD, Patriot'tan daha gelişkin bir füze olarak biliniyor.

Malatya Kürecik'e yerleştirilen ve "füze kalkanı" olarak bilinen radarla uyumlu çalışan ve hedefi çok önceden tespit ederek vurabilen THAAD, 90'lı yılların sonunda Scud füzelerine karşı üretildi. THAAD'larla vurulup imha edilen füzeler serpintileriyle bile hedefine zarar veremiyor.

Suriye'nin elindeki kimyasal silahların hedefi olmaktan çekinen Türkiye, hava savunmasında patriotların yetersiz kalacağını düşünüyor. Çünkü Patriotlar yüksek irtifada kullanılamıyor ve kimyasal serpintileri önlemekte yetersiz kalıyorlar.
Türkiye, bu nedenle, Patriot'ların tamamlayıcısı olarak topraklarında THAAD sisteminin mutlaka kurulmasını talep ediyor.
ABD'nin elindeyse ancak bir adet gezer THAAD sitemi var ve onu da bir süreliğine Türkiye istiyor. ABD, sistemi yine geçici bir süre için Güney Kore'nin de istediğini belirterek, konuyu düşüneceğini açıkladı.

THAAD NEDİR?

TERMİNAL Safhası Yüksek İrtifa Hava Savunması. 1987'de Scud türü kıtalararası balistik füzelere karşı tasarlandı. Uzun yıllar süren testlerin ardından 2008'de Amerikan Kara Kuvvetleri'nin envanterine girdi. Üretici firması Lockheed Martin. Bir THAAD bataryasında 24 füze, üç fırlatıcı, bir ateşleme merkezi bulunuyor. Buna Kürecik'e yerleştirilen X bandı türü radar da dahil. Herbir bataryanın toplam maliyeti 310 milyon dolar. 6.27 metre uzunluğundaki füzelerin 200 km menzili var. Füze savunma sistemi olarak, sadece 20 km menzili olan, NATO'nun Türkiye'ye konuşlandıracağı Patriotların bir üst aşaması.
Ayrıca radar avantajıyla, hedefi çok önce saptayıp harekete geçebiliyor ve 150 km'lik irtifa özelliğiyle saldırı füzesini atmosfer dışında imha edip serpinti riskini ortadan kaldırabiliyor. Suriye'nin elindeki kimyasal silahlara karşı en son üç hafta önce Körfez ülkeleri Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri de ABD'den THAAD sistemi talep etmişti. Bu iki ülkenin ABD'den satın almak istediği, ancak satımı ABD Kongresi'nin onayına bağlı olan sistemin toplam maliyetinin ise 7.6 milyar dolar olduğu açıklanmıştı.
http://www.ensonhaber.com/turkiye-abdden-thaad-ve-awacs-pazarliginda-2012-12-02.html (http://www.ensonhaber.com/turkiye-abdden-thaad-ve-awacs-pazarliginda-2012-12-02.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: мคяครℓเ - 17 Mayıs 2015, 14:39:48
Türk teğmen ABD'li gaz şirketini iflastan kurtardı

(http://i.ensonhaber.com/resimler/diger/c_5191.jpg)


ABD'nin ünlü askeri akademisi West Point'e giden, mezun olup Güneydoğu'da terörist kovalayan Cem Hacıoğlu, ABD'li gaz şirketinin CEO'su oldu.
(http://i.ensonhaber.com/resimler/diger/v_9940.jpg)
ABD'nin ünlü West Point askeri akademisini bitirdikten sonra elinde silahı ile Bingöl'de PKK'ya karşı savaşan Cem Hacıoğlu (47), Dünya Bankası'ndan iş teklifi alınca ABD'ye gitti. Hacıoğlu şu anda hızla büyüyen bir enerji firmasının CEO'su.

TÜRKİYE'NİN TEK İSMİ OLDU
Kuleli Askeri Lisesi son sınıfında okurken ABD'nin en ünlü devlet adamları ve komutanlarını yetiştiren West Point Askeri Akademisi'nin sınavlarına giren Cem Hacıoğlu, o yıllarda ABD ile imzalanan anlaşma gereği her yıl gönderilen tek öğrenci olmaya hak kazandı. West Point'te matematik ağırlıklı ekonomi ve inşaat mühedisliği okuyan Hacıoğlu, yaz aylarında Türkiye'ye dönmek yerine Dünya Bankası'nda staj yaptı. Genç teğmen, 1992 yılında Hürriyet'in de izlediği mezuniyet töreninde Amerikalı okul arkadaşlarıyla şapkasını havaya atarak piyade teğmen olarak Türk ordusuna katıldı.

ROTAYI AMERİKA'YA ÇEVİRDİ
PKK ile mücadelenin kızıştığı 1990'lı yıllarda Bingöl'deki birliğinde dağ taş demeden terörist peşinde koşan Hacıoğlu'nun kalbinde, askerlikten çok ekonomi, girişimcilik yatıyordu. Dağlarda operasyonlara çıkarken, Dünya Bankası'ndan telefon geldi. Hacıoğlu da bu telefon üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayrılarak, rotasını tekrar Amerika'ya çevirdi.
(http://i.ensonhaber.com/resimler/diger/c_7329.jpg)
MIT'DE MASTER
ABD'nin başkenti Washington'da, Dünya Bankası'nda araştırma analisti olarak işe başladı. Ancak kafasında başka planlar vardı. İş idaresi masteri (MBA) programlarından birine girebilmek için gece gündüz ders çalıştı. Ve ABD'nin en prestijli üniversitelerinden Massachusetts Institute of Technology'nin (MIT) Sloan School of Management programını kazandı. 1998 yılında MIT'den aldığı MBA diplomasını cebine koyan Hacıoglu'nun yeni durağı bu defa bir finans kurumu olan Merrill Lynch'in New York'taki yatırım bankacılığı departmanıydı. Buradaki 3 yıllık tecrübe, Cem'e finans dünyasının daha sıradışı ve girilmesi bir o kadar da zor olan "Hedge Fund/Private Equity" dünyasının kapılarını açtı. Sırasıyla önemli firmalarda portöy yöneticisi olarak çalıştı.

SONUNDA CEO'LUK
Ardından, Hacıoğlu'nun önüne, CEO'luk sunacak çok önemli bir fırsat çıktı. Portföy yöneticiliğini yaptığı ve sıvı doğal gaz (LNG) üretip pazarlayan "Applied LNG" isimli bir firma hatalı yönetim sonucu iflas tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Şirketin başına geçmesi teklif edildi. Cem, eşi ve 5 aylık bebekleri Efe'yi de yanına alarak Dallas'a yerleşti. Hacıoğlu 15 ay içinde çökme eşiğinde olan "Applied LNG"yi ayağa kaldırmayı başardı.

HEDEFİ EN BÜYÜK OLMAK
Cem Hacıoğlu'nun CEO koltuğuna otunmasının ardından Applied LNG'de elemanlar motive olmuş, temel faaliyet ve fonksiyonlar düzene girmiş ve borçlar yeniden yapılandırılmıştı. Hacıoğlu, genel merkezi üretim tesislerine daha yakın ve müşterilerin yoğun olduğu Los Angeles şehrine taşıdı.

300 MİLYON DOLAR
Kapasitesinin yüzde 45'ini kullanan fabrikayi yüzde 100 kapasiteye çıkardı, kapanmak üzere olan firmanın değerini 300 milyon dolara çıkardı. Ayrıca, dünyanın en büyük para fonlarından birini ikinci bir üretim tesisi açmak için şirkete yatırım yapmaya ikna etti. Hacıoğlu'nun şimdi hedefinde LNG konusunda en büyük veöncü firma olmak var.

http://m.ensonhaber.com/haber.php?id=360723 (http://m.ensonhaber.com/haber.php?id=360723)

Böyle cıkan haberleri paylaşmak ve takip etmek icin buradan devam etmek sürekli başlık acmak tan iyidir diye düşünerek acmayı uygun gördüm...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Mayıs 2015, 15:17:54
Konularlar ilgili gelişmeleri kendi başlıklarında paylaşınız!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: мคяครℓเ - 17 Mayıs 2015, 16:20:04
Konularlar ilgili gelişmeleri kendi başlıklarında paylaşınız!

Hocam haklisiniz da. Cogunun basligi yok. Herbirine yeni baslikta fuzuli konulari cogaltiyor. Genel olarak cok olmayan ve basligi olmayan haberler(Düsen Roket,Nepaldeki Helikopter vb) böyle bir baslik altinda toplanmasi daha iyi olmazmi...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 09 Ekim 2015, 08:28:11
ABD hâlâ bu silah sistemlerini Türkiye'ye vermiyor
Tolga TANIŞ /WASHINGTON08 Ekim 2015
ABD hâlâ bu silah sistemlerini Türkiye'ye vermiyor

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/98/620x350/5616a7980f25447680bd7fc1.jpg)

Türkiye ve ABD’nin başta Suriye olmak üzere bölgesel konulardaki farklı yaklaşımları, iki NATO müttefiki arasındaki savunma işbirliğine de yansıdı. Ankara’nın Washington’dan uzun süredir talep ettiği dört ayrı silah sistemi için satış izinleri tıkandı. Konu, Yüksek Seviye Savunma Grubu görüşmelerinde de ele alındı. İşte Türkiye’nin ulusal güvenlik açısından önemli gördüğü ancak bir türlü satış izni alamadığı silah sistemleri:

1) SİLAHLI İHA’LAR: Türkiye’nin ABD’den onay beklediği silah satışları arasında geçmişi en eskiye dayanananı, insansız hava araçları (İHA) alımı meselesi. Ankara, hem MQ-1 Predator hem de MQ-9 Reaper İHA’lar için eski Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy zamanında ABD yönetimine biri 2008 Aralık, diğeri 2009 Şubat ayında olmak üzere iki ayrı talep mektubu (LOR) gönderdi. Kongre’yle gayriresmi istişare için bile Nisan 2010 tarihi verildi. 2010’da önce İran’ın nükleer programı için Türkiye ve Brezilya’nın arabuluculuğa soyunup Tahran yönetimiyle bir anlaşma imzalamaları ve ardından gelen Mavi Marmara krizi ise sürecin durmasına neden oldu. Nitekim 2010 başında göreve gelen eski Büyükelçi Namık Tan’ın 2014 başına kadar süren mesaisinin bir bölümünü İHA’ların satışı konusu oluşturdu. Ancak olmadı. Satış, şimdiki Büyükelçi Serdar Kılıç’a devroldu. Ve neredeyse 7 yıldır konu hiç ilerlemedi. En son, Amerikan Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı’nın (DSCA), Obama yönetiminin geçen şubat açıkladığı İHA’ların müttefiklere satışına ilişkin yeni düzenlemeye göre Türkiye’den LOR talebi olacaktı. Ses yok.

2) GENEL MAKSAT HELİKOPTERLERİ: Ankara, genel maksat helikopteri ihtiyacı için Amerikan Sikorsky firması ile Nisan 2011’de sözleşme müzakerelerine başlama kararı aldı. Ve Türkiye’de ortak üretim şartları da içeren bir sözleşme nihayet Şubat 2014’te sonuçlandı. Buna göre Türkiye Sikorsky’den 109 helikopter satın alacak, ayrıca Türkiye’de üretilecek aynı sayıda helikopter de yurtdışına ihraç edilecekti. Her şey hazır olmasına rağmen ABD yönetiminden satış sözleşmesine onay için uzun süre yanıt gelmedi. Sikorsky’yle imzalar atıldıktan tam 18 ay sonra gönderilen cevapta ise sözleşmede birçok provizyon talebi oldu. Türk tarafı ne kadar provizyon talep edildiğini açıklamıyor. Üzerinde çalıştıklarını söyleyip bunların geri alınacağını umuyorlar. Ancak aylar sonra gelen cevapta tamamlanmış bir sözleşme üzerinde bu kadar çok değişiklik talebini şaşkınlıkla karşılıyorlar.

3) AKILLI MÜHİMMAT: Türkiye için PKK’yla mücadelenin yeniden başladığı bir dönemde en kritik konu. Kısaca PGM de denilen ve hedefe isabet oranını artırmak, sivil kayıpları önlemek için kullanılan akıllı mühimmatları Türkiye daha önce ABD’den tedarik etti ve 2010’dan beri de bu sistemler envanterinde. Nitekim, ABD yönetiminin daha önce verdiği izin kapsamında, limit dolmadığı için Boeing firmasından yapılan ‘Ortak Doğrudan Saldırı Levazımat’ (JDAM) alımları halen sürüyor. Ancak sorun, bu akıllı mühimmat ve kitlerinin üretimi 1.5-2 yılı buluyor. Ve Türkiye’nin ABD’den daha önce aldığı alım izni yakında limite ulaşacağından, Washington yönetiminin Türkiye’ye akıllı mühimmat satışı için yeni bir izin vermesi gerekiyor. O izin ise geçen seneden beri bir türlü çıkmıyor. Savunma kaynakları, tedarikte bir aksama yaşanmaması için izinde son tarihin çoktan aşıldığını söylüyorlar. Yani eğer ABD izni verip, Türkiye’nin alacağı akıllı mühimmatların üretiminin tamamlanmasını beklemeden bu malzemeleri öncesinde kendi stoğundan karşılama yoluna gitmezse, TSK, PKK’yla savaşta yoğun biçimde kullanılan bu mühimmattan bir süre yoksun kalacak.

4) FİRKATEYN VE RÖMORKOR: Türkiye, ABD’den uzun süredir ikisi yüzer halde, biri yedek parça olarak kullanılmak üzere üç Oliver Hazard Perry sınıfı fırkateyn ve bir de okyanus römorkörü edinmek istiyor. Nitekim Amerikan Donanması’nın da emekliye ayırdığı Perry sınıfı fİrkateynlerden ikisi aslında 2012 sonunda Amerikan Kongresi’nde hazırlanan bir yasa ekiyle Türkiye’ye hibe edilecekti. Ama iş Washington’daki Türkiye lobilerine takıldı. Türk savunma kaynakları, şimdi işin daha kolay olduğunu çünkü bütçe kesintileri sonrası bu sene emekliye ayrılacak Perry sınıfı fİrkateynlere Türkiye’den başka kimsenin talip olmadığını söylüyorlar. Ancak buna rağmen Türkiye’ye satış onayı verilmemesi, Türk tarafında engellerin teknik değil politik olduğu düşüncesini doğuruyor.

http://www.hurriyet.com.tr/abd-hala-vermiyor-30267905 (http://www.hurriyet.com.tr/abd-hala-vermiyor-30267905)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: мคяครℓเ - 09 Ekim 2015, 12:35:13
Müttefikimiz ya böyle müttefik varken düşmana gerek varmı...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Nisan 2018, 08:54:07
Trump'tan sabaha karşı çok sert 'Türkiye tweeti'

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5ad6cba32269a2169cf1c452.jpg)

ABD Başkanı Donald Trump, terör örgütü FETÖ ve PKK adına suç işlediği iddiasıyla hakkında 35 yıl hapis cezası istenen ABD vatandaşı papaz Andrew Craig Brunson hakkında bir tweet paylaştı.
Trump, daha önce de Türkiye'den tahliyesini istediği ABD vatandaşı din adamı Brunson'un tutukluluk halinin devamına karar verilmesi sonrası bu konuya ilişkin bir tweet attı.

Donald J. Trump

@realDonaldTrump
 Pastor Andrew Brunson, a fine gentleman and Christian leader in the United States, is on trial and being persecuted in Turkey for no reason. They call him a Spy, but I am more a Spy than he is. Hopefully he will be allowed to come home to his beautiful family where he belongs!

Trump'ın bu sabaha karşı attığı tweet'te şu ifadeler yer alıyor...

"Amerika'da iyi bir beyefendi ve Hrıstiyan lider olan Rahip Brunson yok yere Türkiye'de yargılanıyor ve zulme uğruyor. Ona casus diyorlar ben ondan daha fazla casusumdur. Umuyorum ki evine ve ait olduğu güzel ailesine dönmesine izin verilecek."

Brunson, pazartesi günü hâkim karşısına çıkmış, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti rahibin tutukluluk halinin devamına karar vermişti.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/trumptan-sabaha-karsi-cok-sert-turkiye-tweeti-40808518 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/trumptan-sabaha-karsi-cok-sert-turkiye-tweeti-40808518)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: xxx - 18 Nisan 2018, 09:51:40
Adam doğruları sölemiş  kendisinin casus olduğunu  itiraf etmiş :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tepegöz - 18 Nisan 2018, 15:11:18
Yalnız davadaki gizli tanık hikayesi biryerden tanıdık geliyor.
Almanya ya bir kıyak yapıp ajanını serbest bırakmıştı çok bağımsız mahkememiz!!!
Burada bu adamcağızıda serbest bırakır bağımsız mahkememiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BlackHawk89 - 04 Mayıs 2018, 01:49:09
Rusya koşturuyor, Çin bir yandan geliyor ama abd gelip bizim ülkeyi bölmeye, küçük ikinci Çin yapmaya çalışıyor. Ab'nin dibinde olduğumuz için, bizim aylık 200 dolara günde 12 saat izinsiz çalışan olmamızın istendiğini düşünüyorum. Malum Çin aşırı güçlendikçe ucuz üretim yerleri değiştirilmek istenecektir. Hem Abnin dibinde olmamız, hem Asya-ortadoğu bağlantımız olması, hem 3 tarafımızın stratejik deniz olup, hem nüfusumuzu fazla olup, ucuz işgücü için sürekli mülteci doldurulması, gibi sebeplere dayandırıyorum. Özellikle başkanlık sistemi ile tek kişi ne derse o olacak ve bu duruma itiraz edemeyeceğiz. Hele ki bu kadar borçlu bir devlet-özel sektör varken bütün kıymetli topraklarımızı ingiliz,amerikan,yahudi üçlüsüne vermek zorunda kaldığımızda.

Ben gerçekten abdnin bizi küçücük ülke yapmaya çalışmasını, nükleer silahımızın-uzun menzilli balistik füzemizin olmamasını istemesini buna bağlıyorum. Bu planı büyük İsrail için feda edileceklere bağlıyorum.

Yoksa niye her zaman stratejik ortak denilen abd bizim Ukraynadan roket yakıtı-motoru teknolojisi transferimizi engellesin?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan - 04 Mayıs 2018, 09:01:02
Keşke dediklerin doğru olsaydı ama maalesef ABD o iş için Hindistan ı seçti.
Ayrıca Türkiye o kadar ucuz iş gücü olan bir ülke değil artık. 400 dolar civarında Türkiye de asgari ücret bile. Ucuz ücret 200 dolardır dünyada 400 değil.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 04 Mayıs 2018, 09:25:47
ABD'nin bizi küçük Çin yapmaya çalışıyor fikrine ben de katılmıyorum. Bizden daha ucuza çalıştırabilecekleri çok daha fazla insan var. Artan nüfus birilerinin sandığının aksine ülke için iyi değil. Kişi başına düşen milli gelirin daha da azalması demek. Giderlerin daha fazla artması demek. Özellikle de eğitimsiz nüfus tam bir felaket! Maalesef eğitim sistemimiz de eğitim veremiyor! Avrupa'nın nüfusu azalıyor. Ancak mesela bizi kıskandığı iddia edilen Almanya bu sene yaklaşık 136 milyar Euro cari fazla olduğunu açıkladı!

Geleceği görebilmek için geçmişe bakmak yeterli.

Kalabalık ve cahil bir toplumu günümüz iletişim silahlarıyla (medya, internet vs) istediğiniz şekilde yönlendirebilirsiniz!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 30 Mayıs 2018, 08:40:30
ABD'den peş peşe Türkiye açıklamaları

(http://idora.milliyet.com.tr/YeniAnaResim/2018/05/30/son-dakika-abd-den-pes-pese-turkiye-aciklamalari-11591931.Jpeg)

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Menbiç konusunda ABD ve Türkiye arasındaki görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.

ABD Hava Kuvvetleri Genel Sekreteri Heather Wilson, Türkiye'nin S-400 füzesi almasının NATO ittifakı açısından bir sorun teşkil etmediğini ve ülkesinin de Ankara'nın Rus S-400 sistemi almasına ilişkin sorunun bir parçası olduğunu söyledi.

Bakanlık Sözcüsü Nauert de, günlük basın toplantısında bir soru üzerine Menbiç konusunda açıklamalar yaptı. Nauert açıklamasında, "Suriye dahil olmak üzere ortak kaygılarımızın olduğu konularda (Türkiye ile) görüşmeler devam ediyor" dedi.

Nauert, geçen hafta Türkiye-ABD Çalışma Grubu'nun Ankara'da bir araya  geldiğine işaret ederek, görüşmelerin 4 Haziran'da Dışişleri Bakanı Mevlüt  Çavuşoğlu ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo arasında Washington'da gerçekleşeceğini belirtti.

"Henüz Türk Hükümeti ile varılmış bir anlaşma yok." ifadesini kullanan  Nauert, "Suriye dahil olmak üzere ortak kaygılarımızın olduğu konularda  görüşmeler devam ediyor." dedi.

Sözcü Nauert, ayrıca tarafların Menbiç konusunda yol haritasını çıkardığını kaydetti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo  ile 4 Haziran'da Washington'da görüşecek.

S-400 AÇIKLAMASI

ABD Hava Kuvvetleri Genel Sekreteri Wilson, Washington merkezli Atlantik Konseyi'nin düzenlediği "ABD İttifaklarını Güçlendirme" başlıklı panelde konuştu.

(http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2018/05/30/fft16_mf11591930.Jpeg)

Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemlerini almasına ilişkin  bir soruya yanıt veren Wilson, konuyla ilgili operasyonel kaygılarının olduğunu  ve bunun Dışişleri ile Savunma bakanlıkları nezdinde Türkiye ile görüşüldüğünü ifade etti.

Wilson, şu değerlendirmede bulundu:

"Özellikle de  gelişmiş savaş uçaklarının Türkiye'de konuşlu olduğu  yer bakımından operasyonel sorunlar var. Onlar NATO ittifakı içinde ve aynı  zamanda ABD uçakları var, F-35'ler gibi. Türkiye F-35 ortağı ancak onların bu  uçakları S-400’lere yakın bir yerde tutmasını istemeyiz. Türkiye ile görüşmeler  devam ediyor ve Türkiye bu uçakları teslim almadan bu sorunun çözüleceği  konusunda umutluyum."

"ABD DE BURADA SORUNUN PARÇASI"

"Türkiye'nin S-400 alması NATO ittifakı içerisinde bir sorun teşkil  eder mi" sorusuna Wilson, şu yanıtı verdi:

"Hayır, öyle düşünmüyorum. Bu sorunları doğrudan NATO ittifakına  bağlamıyorum. Her zaman müttefiklerimizin NATO ile ortak çalışacak ve tehdit  teşkil etmeyecek ekipman almasını istiyoruz. Bu durum başka yerlerde de var.  Bazen ABD de sorunun bir parçası. Örneğin, insansız, uzaktan kumandalı hava  araçları almak isteyen bazı müttefiklerimiz var. İhracat sınırlamalarından dolayı  biz onlara satamıyoruz. Dolayısıyla onları Çin yapımı insansız hava araçları ve  istihbarat, gözlem ve keşif araçlarını almaya zorlayan bir duruma sokuyoruz. Bu  sorunlara neden oluyor."

Heather Wilson, ABD’nin bu konuda müttefiklerine yardımcı olacak bir  ortak olması ve onları ekipman taleplerini karşılayacak şekilde ihracat  sınırlamalarını ayarlaması gerektiğini kaydetti.

ABD’de İsrail’in bölgedeki askeri üstünlüğüne zarar verecek bir silah  satışı konusunda sınırlama bulunduğundan dolayı bir çok Arap ülkesi insansız hava  araçlarını Çin'den alıyor.

Türkiye de S-400 alımına, ABD'nin Patriot füzelerini vermemesini gerekçe gösteriyor.

http://www.milliyet.com.tr/abd-den-turkiye-ve-s-400-dunya-2678788/ (http://www.milliyet.com.tr/abd-den-turkiye-ve-s-400-dunya-2678788/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Atsızbey - 26 Temmuz 2018, 19:08:14
Bu arada papaz serbest bırakılmaz ise ağır yatırımlar gelecekmiş trump öyle diyor
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BlackHawk89 - 26 Temmuz 2018, 21:34:25
Suriyeli adama soruyorlar Türkler işsiz diye, adam banane Türkler işsizse diyor. Bu adam vatandaş yapılmış ve oy kullanmış.

Lays'in eyalet sistemi reklamları. Kafaya konulmuşuz belli ki.

Rahip konusunda taviz verilmeyip, hapiste tutulmalıydı. Kredi ambargosuda geliyor galiba. Bu arada Çin den büyük ihtimalle çok yüksek faizli kredi aldık, 3.6 milyar dolar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 26 Temmuz 2018, 21:39:20
Eğer bu tehditler cevapsız kalırsa yuh olsun derim başkada birşey demem. Hadi iptal etsin Boing'e olan uçak siparişlerini helal olsun dicem fakat fadikal bir tepki beklemiyorum. Sonucta bu hükümetin huyunu çok iyi biliyorum. Burdaki akpli arkadaşlar "incirlik ve kürecik kapatılsın , natodan çıkılsın , akşam namazını new yorkta kılalım" kafası yaşayacaklardır kesin ama onlarda içten içe ne olup ne olmayacagını iyi biliyolar. Sonucta Amerika kılıcdaroglu değilki mikrofonu alan çayda çıra oynar gibi sallasın. twitterdan iki cümle gerisi yok. hadi bekliyoruz pehlivanlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Coder - 27 Temmuz 2018, 01:09:04
Yahu amerika istediği kadar ambargo koysun. Bizim için en iyisi olur. Yarın ciddi bir problemde nelere ihtiyacımız olacakmış onları öğreniriz. Kıbrısta da aynı şey başımıza gelmişti. Aselsan kuruldu. Çıkartma gemileri vs. yaptık.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 27 Temmuz 2018, 03:31:01
Eğer bu tehditler cevapsız kalırsa yuh olsun derim başkada birşey demem. Hadi iptal etsin Boing'e olan uçak siparişlerini helal olsun dicem fakat fadikal bir tepki beklemiyorum. Sonucta bu hükümetin huyunu çok iyi biliyorum. Burdaki akpli arkadaşlar "incirlik ve kürecik kapatılsın , natodan çıkılsın , akşam namazını new yorkta kılalım" kafası yaşayacaklardır kesin ama onlarda içten içe ne olup ne olmayacagını iyi biliyolar. Sonucta Amerika kılıcdaroglu değilki mikrofonu alan çayda çıra oynar gibi sallasın. twitterdan iki cümle gerisi yok. hadi bekliyoruz pehlivanlar.

Senin siyasetten zerre anlamadığın ortada biz niye boing ile olan anlaşmayı fesh ediyoruz ? Alınan bir karar varmı ABD başkanı bunları onayladımı daha 3 mekanizmadan geçmesi gereken atış serbest alandan sıkıyorlar biz niye kendimizi ortaya atalım kardeşim birde sendeki sıkıntı sen ülke menfaati ile Parti ayrımlarını karıştırıyorsun buda senin sonun işte yazık yapacak birşey yok bu ülke 3 kuruşa kazanılmadı parayada satılmadı çok çileler çekildi varsın olsun biz yine çekeriz tıpkı atalarımız gibi sen var git yoluna
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 27 Temmuz 2018, 10:02:24
Ne diyor bu ya. Ben piyangodan çıktı sanıyordum dengesize bak.Abd başkanının senatodan geçen bir tasarıda sadece bir oy hakkının olduğunu , baskanin bu tür kararları çiğneyerek farklı bir karar alamayacagindan haberin yok gelmiş burda parasız avukatlık yapıyorsun. Adam Twitter'dan kendisi yazdı büyük yaptırımlar uygulanacak Türkiye'ye diye gelmiş  başkan onaylamadı  diyor şaka gibi ya..Zaten kim AKP'ye laf söylese siyasetten anlamıyor , kim aksi bişey yapsa fetocu vatan haini. Boş muhabbet yapma. Varsa iddialarimi çürütecek tezin konuş. Gelmiş burda vatan millet Sakarya edebiyatı yapıyorsun.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Atsızbey - 27 Temmuz 2018, 10:29:03
Eğer bu tehditler cevapsız kalırsa yuh olsun derim başkada birşey demem. Hadi iptal etsin Boing'e olan uçak siparişlerini helal olsun dicem fakat fadikal bir tepki beklemiyorum. Sonucta bu hükümetin huyunu çok iyi biliyorum. Burdaki akpli arkadaşlar "incirlik ve kürecik kapatılsın , natodan çıkılsın , akşam namazını new yorkta kılalım" kafası yaşayacaklardır kesin ama onlarda içten içe ne olup ne olmayacagını iyi biliyolar. Sonucta Amerika kılıcdaroglu değilki mikrofonu alan çayda çıra oynar gibi sallasın. twitterdan iki cümle gerisi yok. hadi bekliyoruz pehlivanlar.

Senin siyasetten zerre anlamadığın ortada biz niye boing ile olan anlaşmayı fesh ediyoruz ? Alınan bir karar varmı ABD başkanı bunları onayladımı daha 3 mekanizmadan geçmesi gereken atış serbest alandan sıkıyorlar biz niye kendimizi ortaya atalım kardeşim birde sendeki sıkıntı sen ülke menfaati ile Parti ayrımlarını karıştırıyorsun buda senin sonun işte yazık yapacak birşey yok bu ülke 3 kuruşa kazanılmadı parayada satılmadı çok çileler çekildi varsın olsun biz yine çekeriz tıpkı atalarımız gibi sen var git yoluna

Biz boeing siparişini iptal etmemize gerek kalmayacak çünkü adamlar zaten yaptırım yapacaklar...aslinda bu cowboyların bu çıkışı papazla ilgili değil gerçekte biz bunlarla s400 ve patriot konusunda anlaşamdikki konu buraya kadar geldi
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: OKÇULAR - 27 Temmuz 2018, 10:35:46
ABD dışişleri bakanı Pompeo ya gazetecilerin Trump'ın BRUNSON açıklaması sorulduğunda ''bilgim dahilinde değil'' demiş.

Ya alicingöz oynuyorlar yada Trump bakanlığı bilgilendirmeye bile gerek duymuyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 27 Temmuz 2018, 10:57:46
Bu konuda birbirinizi kırmaya gerek yok. Şu aşamada yapabileceğimiz bir şey yok!
Söz konusu rahip şu an yargılanma aşamasında. Kendisine yöneltilen suçlamalar da hafife alınır gibi değil!
ABD vatandaşı olması, onun suçsuz olduğu anlamına gelmiyor. Somut deliller varsa bunlar mahkemede tartışılır ve ona göre bir karar verilir.
Hal böyleyken ABD yönetiminin, henüz yargı aşaması tamamlanmamış bir davada kendi vatandaşını suçsuz yere alıkoyduğumuzu öne sürerek bize yaptırım uygulama hakkı hukuken var mıdır? Bence olmamalıdır. Bunu öne sürerek bize karşı daha önce anlaşmalarla bağlanmış teslimatları yapmaması, bize karşı oldukça yüklü tazminat ödemesi anlamına gelmeli! Mantıklı düşünürsek aklıma gelenler bunlar. Aramızdaki hukukçu arkadaşlar daha iyi bilirler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: sephiroturk - 27 Temmuz 2018, 11:19:40
Allah ABD nin belasını versin ...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 27 Temmuz 2018, 11:30:33
Bu adam ajan ise neden ev hapsi veriliyor ? Dünyada ajanlıkla suçladığı kişiye ev hapsi veren başka bir ülke var mı cidden merak ediyorum. Ya ajan diyip içeri atacaksın yada değil diyip postalayacaksin. Biz ikisinide yapmiyoruz.Deniz Yücel denen herifede ajan dendi o kadar ortam gerildi ne oldu ? Serbest kaldı. Bu heriftede ortam iyice gerilip ertesi gün serbest kalacak ise bu halkın aklıyla dalga geçmektir. burda bana kızan akpli arkadaşlar şu örneği hiç unutmasin
 Almanlar Ruslar kapılarına dayanana kadar savaşı kazandık sanıp gobek atiyolardi.Cunki başlarındaki herif Hitler halkı böyle uyutuyordu...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 27 Temmuz 2018, 12:24:31
Ne diyor bu ya. Ben piyangodan çıktı sanıyordum dengesize bak.Abd başkanının senatodan geçen bir tasarıda sadece bir oy hakkının olduğunu , baskanin bu tür kararları çiğneyerek farklı bir karar alamayacagindan haberin yok gelmiş burda parasız avukatlık yapıyorsun. Adam Twitter'dan kendisi yazdı büyük yaptırımlar uygulanacak Türkiye'ye diye gelmiş  başkan onaylamadı  diyor şaka gibi ya..Zaten kim AKP'ye laf söylese siyasetten anlamıyor , kim aksi bişey yapsa fetocu vatan haini. Boş muhabbet yapma. Varsa iddialarimi çürütecek tezin konuş. Gelmiş burda vatan millet Sakarya edebiyatı yapıyorsun.

Asıl sen boş yapma temsilciler meclisinden geçtimi onu söyle bakayım sen önce ??? Senetadon geçecek Temsilciler Meclisinden geçecek başkana çıkacak biz ne dedik birde bilmişlik yapıyorsun
AKP ile ne alakası var senin beynin nerede yahu bu akp meselesi değil devlet meselesidir sen nesin kimsin neyi savunursun bilemem ama yazından neler olmasını dört gözle beklediğin ortada acınacak durumdasın

He bu arada bay çok bilmiş Başkanın bir oyu var diye saçma sapan bir tez ortaya atmışsın farklı bir karar alamaz felan diye zırvalamışsın
Başkanın veto ettiği bir teklifin yasalaşması için her iki mecliste(Seneto ve Temsilciler Meclisi)'de yeniden oylanması ve üçte iki çoğunlukla onaylanması gereklidir. Aksi taktirde yasalaşmaz kanun bunları bir öğren bir oyu varmış he şurda sahil kısmında kum var oynarsan
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 27 Temmuz 2018, 12:56:10
Trumpa güveniyor Leyla ya. ayrıca tahrik etmeye devam edersen üslubum değişecek bunuda soyluyum
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 27 Temmuz 2018, 15:03:48
Yabgu, firtinabaskan...

Lütfen biraz sakin. Üslubunuzu düzeltiniz.

Bu herhangi bir siyasi partinin değil, devletin meselesi gerçekten. Siyasi partiler gelir geçer. Ama devlet baki kalmalıdır. Siyasi propagandaya izin vermediğimizi iyi biliyorsunuz. Açıkçası ben ne iktidar partisinden, ne de muhalefet partilerinden memnun değilim! Ülkemiz yanlış siyasi uygulamalar, günü kurtarmaya yönelik politikalar nedeniyle her zaman zor durumlara düşüyor. Bu bugün de böyle, geçmişte de böyleydi. Yapılması gereken kritik hamlelerde geç kalıyoruz. Sonra da durumu kurtarmaya çalışıyoruz. Uzun vadeli planlarımız yok. Olanlar da bize ait değilmiş gibi görünüyor.

Önümüzdeki dönemde ABD ile ilişkilerimiz, geçmişte olmadığı kadar sertleşecek gibi görünüyor. Bunun bize büyük zararları olacağı gibi, faydaları da var. Aslında ekonomik olarak dışa bağımlılığımız bu derece yüksek olmasaydı, gerçekten faydalı olurdu. Ancak ABD'nin etkisi, sadece doğrudan kendisini baskısı değil, pek çok ülkenin bize baskı uygulamasına neden olacak. Her zaman da öyle olmuştur. Yani sorunu sadece F-35 uçaklarının teslimatının ertelenmesi olarak görmeyin. Yakın gelecekte, ABD baskısıyla, ABD dışındaki pek çok ülkeden benzer davranışlar görebiliriz! Dışarıdan edinmek olduğumuz pek çok şeyde aklımıza gelmeyecek engellemelerle karşılaşabiliriz!

Ülkemizde demokrasiyle gelmiş olan mevcut yönetimi devirmek için silahlı darbe girişiminde bulunan bir terör örgütü, maalesef müttefik olarak gördüğümüz bir ülkenin gizli servisinin bir kolu! Bu çok açık ve net! Bu noktada artık liderler birbirlerinin yüzlerine gülerken ekranlarda, arka planda büyük bir soğuk savaş sürmekte!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 27 Temmuz 2018, 15:10:39
Abi ben Amerika haklı demiyorum. Lakin bunca hataya rağmen bazılarının süt dökmüş kedi olması tuhaf. bu ajan suçlu mu değil mi bizim devlet daha bunu soyleyemiyor. Suçlu ise ev hapsi nedir ? Madem amerikayla aramızı bozacak kadar büyük suç işledi cezası ev hapsi mi bunun ? Yok amerikayla aramızı düzelsin diye hapisten eve tasidilarsa direk serbest bırak sınır dışı et. Diyorsunuz ki bu hükümet değil devlet meselesi. Bende diyorum ki bu rahip serbest bırakılabilir biri ise ve birakilmiyorsa bunun cezasını doların yükselmesiyle biz halk olarak çekiyoruz. Kim yapıyor bu yanlışları petagonya hükümeti mi ? Almanya ile laf dalaşına girdiler sonra serbest bıraktılar. Madem bırakacaksın neden artislik yapıyorsun. Bana kalsa atın içeri curusun ama oda yok. Ne yapacakları bile belli değil.. bu zihniyet Alice harikalar diyarında yaşıyor zaten onlara göre ülke güllük gulistanlik.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 27 Temmuz 2018, 15:14:47
Abd perde arkasından israil-iran barışmasını da ayarlıyor. Arapların ayağa kalkmasını engellemek için tabiki. acemler de yahudiler de iyi biliyor ki Arap milliyetçiliği uyanırsa başları çok ağrır. Bu yüzden siyasal islamı yaratıp, diktatörleri devirdiler.

Bence bu ülkenin sorunu bu. Önce söz verip sonra tutmuyor. Karşılığı sert olunca da ağlıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 27 Temmuz 2018, 16:35:40
Trumpa güveniyor Leyla ya. ayrıca tahrik etmeye devam edersen üslubum değişecek bunuda soyluyum

Öncellikle sayın yetkili sözünüz kulağımda merak etmeyin

Sana gelince dediğim gibi şu yazındanda anlaşılacağı gibi hiçbirşeyden anlamayan birisin Trump'a güveni nereden çıkardın hayal ürünü benim dediğim adamlar zarf atıyor yersen sen hemen karşılık dur bir bakalım delikanlı sakin bir rahatla yahu kararı alması gereken onaylaması gereken çok makam var o yüzden konuyu çarpıtmana hiç gerek yok devletler konulara senin gibi direk dalsa idi şu tarihi birçok ülke göremezdi neyse adamın ev hapsine çıkarılmasının sebebi sağlık sorunları önce bir niye çıkarılmış bunları araştır ha keza bu devletin planıda olabilir yemdir buda kimseyi bağlamaz devletin çeşitli enstürmanları vardır bunlar kullanılır biz bir adım attık atarsan alırsında denmiş olabilir he yok tehdit edersen bu ülkede anca yabgu gibiler korkar başkada birşey olmaz oda birşey değiştirmez yani ;)

Sayın yönetici size katılmadığın nokta ise planlama konusu devletin bir değil binlerce planı vardır bunlar işletilir hangisinin mantıklı olduğu değil o zaman hangisinin işe yaradığı önemlidir 100 yıllık projeyi türkiye uygulayabilecek durumda değildir zincirler kırıldı kim kiminle nerede nasıl anlaşır neler yapar hiç belli olmaz bakınız rusya-abd  düne kadar abye rest çeken amerika bugün anlaştık dediği gibi yaptırım uygularım çine dediği gibi senato bugün karar aldığı gibi kaldırır vs vs ayak oyunlarına ayak uydurmak gereklidir bakınız BRİCS RTE kalkınma bankasında olmak istiyoruz söylemi vs vs rabbim ülkemize ve milletimize güzel günler göstersin.

Sevgiyle.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 27 Temmuz 2018, 17:25:12

Sayın yönetici size katılmadığın nokta ise planlama konusu devletin bir değil binlerce planı vardır bunlar işletilir hangisinin mantıklı olduğu değil o zaman hangisinin işe yaradığı önemlidir 100 yıllık projeyi türkiye uygulayabilecek durumda değildir zincirler kırıldı kim kiminle nerede nasıl anlaşır neler yapar hiç belli olmaz bakınız rusya-abd  düne kadar abye rest çeken amerika bugün anlaştık dediği gibi yaptırım uygularım çine dediği gibi senato bugün karar aldığı gibi kaldırır vs vs ayak oyunlarına ayak uydurmak gereklidir bakınız BRİCS RTE kalkınma bankasında olmak istiyoruz söylemi vs vs rabbim ülkemize ve milletimize güzel günler göstersin.

Sevgiyle.

Pek katılmıyorum buna. Yakın tarihimiz bunun pek çok örneği ile dolu. Örneğin Suriye politikası. İşin başında yanlış ata oynadık. Baktık bizim at kaybediyor. Verilen sözler de tutulmuyor. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarına mecbur kaldık. Sonuç milyarlarca dolar zarar ve bakmak zorunda olduğumuz milyonlarca Suriyeli!

Benzer bir durum çözüm süreci planında da vardı. Yine yanlış hesap ve yine milyarlarca dolar zarar...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 27 Temmuz 2018, 17:47:40
Yanlış at, kazanan at dedin de aklıma geldi. rte, BRICS ülkelerine katılmak istiyoruz demiş. sakın ha, aman ha diyeyim anlayan anlar!  ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 27 Temmuz 2018, 18:50:50

Sayın yönetici size katılmadığın nokta ise planlama konusu devletin bir değil binlerce planı vardır bunlar işletilir hangisinin mantıklı olduğu değil o zaman hangisinin işe yaradığı önemlidir 100 yıllık projeyi türkiye uygulayabilecek durumda değildir zincirler kırıldı kim kiminle nerede nasıl anlaşır neler yapar hiç belli olmaz bakınız rusya-abd  düne kadar abye rest çeken amerika bugün anlaştık dediği gibi yaptırım uygularım çine dediği gibi senato bugün karar aldığı gibi kaldırır vs vs ayak oyunlarına ayak uydurmak gereklidir bakınız BRİCS RTE kalkınma bankasında olmak istiyoruz söylemi vs vs rabbim ülkemize ve milletimize güzel günler göstersin.

Sevgiyle.

Pek katılmıyorum buna. Yakın tarihimiz bunun pek çok örneği ile dolu. Örneğin Suriye politikası. İşin başında yanlış ata oynadık. Baktık bizim at kaybediyor. Verilen sözler de tutulmuyor. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarına mecbur kaldık. Sonuç milyarlarca dolar zarar ve bakmak zorunda olduğumuz milyonlarca Suriyeli!

Benzer bir durum çözüm süreci planında da vardı. Yine yanlış hesap ve yine milyarlarca dolar zarar...

Herşeyi doğru planlamak özellikle bizim bölgemizde malasef pek mümkün olmuyor saatlik değişen olaylar oluyor buna göre rotayı döndürebilmek bile büyük meseledir dünya üzerinde Türkiyenin bir örneği daha yokki bir sürü düşman tarafından çeşitli oyunlarla karşılaşan terör vs vs buna rağmen verilen refleksler yerindedir aksi olsa bu ülke çoktan suriye ırak olmuştu. Tabiki yanlışlar olacaktır önemli olan bunları doğrultmak suriyeli konusuna gelince ben sizinle malasef aynı düşünmüyorum suriyeli bakmak ülkeye külfet getiriyor tabiki ancak bunun hem geçmiş hemde gelecek için katkıları birgün görülecektir bana göre önemli olan kısmı güçü tamamlamaktır tam manasıyla bölgesel güç olmayı başardıkdan sonra bu yardım ettiklerinizi parasız bile yönlendirebilirsiniz
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 27 Temmuz 2018, 18:53:11
Yanlış at, kazanan at dedin de aklıma geldi. rte, BRICS ülkelerine katılmak istiyoruz demiş. sakın ha, aman ha diyeyim anlayan anlar!  ;D

BRİCS'in kurduğu katılım bankası için söyledi ve kredi derecelendirme kuruluşu için ama katılım konusundada senin korktuğun kadar ABD'de bu ülkelerden aşırı korkuyor öyleki 10 yıla kalmaz içlerinden biri varki ÇİN dünya liderliğini eline alacak potonsiyele erişiyor.

Bu arada şu yukardaki Yabgu denilen arkadaşa ithafen yeni düşen bir haberi ileteyim ;

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Trump'ın Türkiye'ye yaptırım tehdidinin askeri ilişkileri etkilemediğini, iyi ilişkiler içinde olduklarını söyledi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 27 Temmuz 2018, 19:47:16

... suriyeli konusuna gelince ben sizinle malasef aynı düşünmüyorum suriyeli bakmak ülkeye külfet getiriyor tabiki ancak bunun hem geçmiş hemde gelecek için katkıları birgün görülecektir bana göre önemli olan kısmı güçü tamamlamaktır tam manasıyla bölgesel güç olmayı başardıkdan sonra bu yardım ettiklerinizi parasız bile yönlendirebilirsiniz

2000-2011 tarihleri arasında Türkiye-Suriye komşuluk ilişkileri, tarihin en yüksek seviyelerine ulaşmıştı. Yakınlaşma biraz daha ilerletilebilseydi; bir sonra ki aşamada ''Türkiye-Suriye Konfederasyonu'' bile kurulabilirdi -ki niyetler o yöndeydi. Yani, ortak hareket eden bağımsız devletler... Yanlış hesap veya yönlendirmeler sonucu, ortak hareket edebileceğimiz bir ülke yerine; ser-sefil, perişan edilmiş bir halk bulduk. Buradan bir başarı hikayesi çıkartılamaz. 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 27 Temmuz 2018, 19:58:09

... suriyeli konusuna gelince ben sizinle malasef aynı düşünmüyorum suriyeli bakmak ülkeye külfet getiriyor tabiki ancak bunun hem geçmiş hemde gelecek için katkıları birgün görülecektir bana göre önemli olan kısmı güçü tamamlamaktır tam manasıyla bölgesel güç olmayı başardıkdan sonra bu yardım ettiklerinizi parasız bile yönlendirebilirsiniz

2000-2011 tarihleri arasında Türkiye-Suriye komşuluk ilişkileri, tarihin en yüksek seviyelerine ulaşmıştı. Yakınlaşma biraz daha ilerletilebilseydi; bir sonra ki aşamada ''Türkiye-Suriye Konfederasyonu'' bile kurulabilirdi -ki niyetler o yöndeydi. Yani, ortak hareket eden bağımsız devletler... Yanlış hesap veya yönlendirmeler sonucu, ortak hareket edebileceğimiz bir ülke yerine; ser-sefil, perişan edilmiş bir halk bulduk. Buradan bir başarı hikayesi çıkartılamaz.

Şuan için evet haklı olabilirsiniz ileride ne olur o bakılan suriliyelilerden çocuklarından yiğenlerinden neler olur bilinmez
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 27 Temmuz 2018, 22:08:16
amerika ile askeri ilişkiler iyimiş ve gelmiş burda ağzını gere gere bunu söylüyor. Kafasına çuval geçirdiler senin askerinin ağzını açamadın şimdi mi askeri ilişkileri keseceksin , biz başından beri amerika kılıcdarogluna benzemez. Öyle boş boş atıp tutamazsın diyoruz zaten. Ne bekliyordun incirliğin boşaltılabileceğini mi ? Heralde askeri bir halt yiyemeyeceksin. O paça olsa zamanında yapardın bunu..

Suriyeliler konusunda uzun vadede yararlı olacagına inanıyormuş vatandaş. Ne gibi mesela ? Bu gelenlerin kaçta kaçı okumuş ? Okuyanın seviyesi nedir ? Sen eğer mülteciler konusunda İngiltere ve Amerika gibi olacagız kafası yaşıyorsan gerçi şaşırmam sana. Suriyenin Afganistanın en serseri kopuk takımını ülkeye almışız ve uzun vadede iyi şeyler bekliyoruz. Belki çenenizi az bir kessenizde ülkedeki okuyanlar kaçmasalar bir taraflara. Sırf işe alan adam fetöcü çıktı diye iki bilgisayar mühendisi karı koca işinden edildi. Haksızlıga uğradı İspanyaya gittiler. Nefret ettirdiniz vatanlarındna insanları. Düne kadar feötü fetö diye ağladınız fetöyle alakası olmayanları vatanlarından ettiniz. Az bir susun artık ya.kendi ülkelerine küfür edenlerin Türkiyeye yararlı olacagına inanıyormuş. Yaa arkadaş. Bunlar insanın aklıyla alay ediyor ya. Gelmiş saçma sapan konuşuyor akp propagandası yapmaktan başka bir halt bildiği yok. adımıda bir daha skaın ağzına alma birader. Bu sana son uyarım. Ben bundansonra sana cevap vermicem. Sende sakın benim yorumlarıma zıplama. Sizin gibi çapsızlar yüzünden ban yemek istemiyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 27 Temmuz 2018, 22:42:10
Forum burasi arkadaşlar. Cevaplar havada uçuşacak tabi.

Şimdi biz pyd'ye pkk'ya karşiyiz ya. Neden? Niye kontrol edemiyoruz bu adamlari? Neden öso denen beceriksizlere mecbur kaldik? Bak israil, Hamas'i kurdu filistin direnişini bölüp-kirip-yozlaştirmak için. Sen de yap.

Bağdadi, herkesi kirdi geçirdi, bir tek yahudilere dokunmuyor ne hikmetse?!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 28 Temmuz 2018, 01:04:08

Sayın yönetici size katılmadığın nokta ise planlama konusu devletin bir değil binlerce planı vardır bunlar işletilir hangisinin mantıklı olduğu değil o zaman hangisinin işe yaradığı önemlidir 100 yıllık projeyi türkiye uygulayabilecek durumda değildir zincirler kırıldı kim kiminle nerede nasıl anlaşır neler yapar hiç belli olmaz bakınız rusya-abd  düne kadar abye rest çeken amerika bugün anlaştık dediği gibi yaptırım uygularım çine dediği gibi senato bugün karar aldığı gibi kaldırır vs vs ayak oyunlarına ayak uydurmak gereklidir bakınız BRİCS RTE kalkınma bankasında olmak istiyoruz söylemi vs vs rabbim ülkemize ve milletimize güzel günler göstersin.

Sevgiyle.

Pek katılmıyorum buna. Yakın tarihimiz bunun pek çok örneği ile dolu. Örneğin Suriye politikası. İşin başında yanlış ata oynadık. Baktık bizim at kaybediyor. Verilen sözler de tutulmuyor. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarına mecbur kaldık. Sonuç milyarlarca dolar zarar ve bakmak zorunda olduğumuz milyonlarca Suriyeli!

Benzer bir durum çözüm süreci planında da vardı. Yine yanlış hesap ve yine milyarlarca dolar zarar...

Herşeyi doğru planlamak özellikle bizim bölgemizde malasef pek mümkün olmuyor saatlik değişen olaylar oluyor buna göre rotayı döndürebilmek bile büyük meseledir dünya üzerinde Türkiyenin bir örneği daha yokki bir sürü düşman tarafından çeşitli oyunlarla karşılaşan terör vs vs buna rağmen verilen refleksler yerindedir aksi olsa bu ülke çoktan suriye ırak olmuştu. Tabiki yanlışlar olacaktır önemli olan bunları doğrultmak suriyeli konusuna gelince ben sizinle malasef aynı düşünmüyorum suriyeli bakmak ülkeye külfet getiriyor tabiki ancak bunun hem geçmiş hemde gelecek için katkıları birgün görülecektir bana göre önemli olan kısmı güçü tamamlamaktır tam manasıyla bölgesel güç olmayı başardıkdan sonra bu yardım ettiklerinizi parasız bile yönlendirebilirsiniz

Ne yazık ki bu söylediğine de katılamıyorum. Şu vermiş olduğum iki örnek için bile, biz bu forumda en başında olacakları söylemiştik. Söylediklerimiz nedense harfi harfine gerçekleşiyor genelde. Biz bütün bu olumsuzları en başından fark edebilirken, devletin istihbarat dahil bütün olanaklarına sahip olanlar her zaman bildiklerini okuyor ve sonuç hep zarar.

Eğer bu verdiğim örnekler ve daha nice hatalar yapılmamış olsaydı, şimdi zararda değil, kasamızda kalacak olan milyarlarca dolarla, sağlam ekonomimizle , çok farklı bir konumda olacaktık!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 28 Temmuz 2018, 09:39:28
Dünyada artık ilişkiler menfatlar üzerine gerçekleşiyor . Yani eski kalıcı dostluklar , stratejik ortaklıkların devri kapandı.

Bizler de Türkiye  olarak madem bunu idrak ettiğimizi söylüyoruz o zaman yeni oluşuma göre stratejiler ve politikalar geliştirmeliyiz .  Tabi  politika ve stratejileri geliştirirken öncelikle devletin iç organlarımızın sağlıklı adil olması  ,ekonomizin ve mali durumumumuz oluşabilecek karşı politikalardan mininimum etkilenebilecek şekilde geliştirip düzenlemeliyiz . Tabii  bunu sırf dış etkenlerden korunmak amacıyle  değil öncelikle kendi halkımız için yapmalıyız. Ne zaman devlet anlayışı ve işleyişi  gelişirse o zaman rakiplerimize  veya bizlere yıllardan beri şantaj ve tehtitte bulunmakta olan ülkelerin ellerindeki bir takım kozları da kullanılmaz hale getirmiş oluruz.
Belirtmiş olduğum konuları ise ancak gerçekci bir demokrasi anlayışı ile çozülebileceği kanısındayım.
Uzun lafın kısası milletce uyanmalıyız. Hesap sorabilir olmalayız , aksi taktirde önceki iktidarlar veya şimdikiler gibi yönetildiğimiz sürece  onlar günü kurtarma yolunu , bizler de burada ABD denin , AB nin veya yarın bir başkasının şantajını tartışmaya devam ederiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ARUYGUN - 28 Temmuz 2018, 09:48:07
Çok sığ düşünüyoruz. Cahil cesareti derler ya aynen durum bu. Zaman ve mekanı değerlendiremiyoruz değişimleri görüp ayak uyduramıyoruz anlık reflekslerle hareket edip durumu kurtarıyoruz bazende olmuyor.  Benim kendi düşüncem Türk olarak kendimizi çok büyük görmemiz birde buna islamın bence yanlış yorumlanan biat felsefesi eklenince olay içinden çıkılmaz hal bir alıyor.

Şu durumu şöyle açıklayayım

Elbette milliyetçi ve dini duygularımız olacak ama milliyetçiliğin bir sınırı olduğunu anlamamız gerekli. Ülkenin içinde bir çok etnik gurup olduğunu ve hatta refah düzeyin artıkça yeni gelenlerin ve geleceklerin de bu ülkenin bir parçası olduğunu hissetirmeli ve bunu sağlamalıyız.  Saf milliyetçilik yaparsak bu sağlanamaz bir süre sonra diğer etnik grupların karşı milliyetçilik akımları ile uğraşır durursunuz.

Dinimizin akıl ve mantık, hatta ilim ve irfan dini olduğunu bilmemiz gerekli garip garip tarikat yapılarının veya  Şeh , derviş , Ermiş , gibi ne olduğu belli olmayan kendine bile bir hikmeti olmayan kişilerin peşinden gideceğine onlara biat edeceğine insanlara daha yararlı ilimin ve bilimin peşinden gitsinler bunlar ile uğraşan insanların müriti olup insanlığa yardımları dokunsun islam dininin yasakları ve yapmanı istedikleri belli ve açıktır.  Hatırladığım ( Türkçe Kur'ân mealinde ) "apaçık ayetler olarak indirdik."   der.  Bende derim ozaman o şehler dervişler Allahın sözü üstüne söz söyleme hakkını kimden ve nasıl alırlar.İnsanlarımızı kendi istekleri için hurafelere nasıl yönlendirirler bu hakkı nasıl kendilkerinde bulurlar bunlar İslam dinini nasıl yüceltirler aklım almıyor.
      İslamın bize emrettiği gibi yaşamak kişiyi bağlar ama islamın bize bir insanlık kardeşliği sunduğunu unutmamak yanlış yapan kardeşlerimizi uyarmak ve doğruyu söylemek gerekir daha sonrası için kişinin yanlışnıan devam edip etmemesi onu bağlar. Bizler görevimizi yaptıktan sonra yanlız biat ettiğimiz Allaha o kardeşlerimiz için doğru yola yönlendirmesi için dua etmemiz yeterlidir.



Lütfen arkadaşlar şunuda unutmadan ekleyeyim yabancı güçler Türkiyenin gelişmesini istemiyorlar  bizi sömürüyorlar her tarafımız düşmanlarla sarılı gibi garip bir açıklama yapmanızı anlamıyorum beynim bunu duyduğunda cidden YANIYOR. Bildiğiniz mavi ekran oluyor.  Hangi devlet bir başka devletin gelişip güçlenmesini ve kendini geçmesini ister merak ediyorum cidden bunu söyleyen devlet var mı  varsada cidden özür diliyorum bu sözlerim için.  Az akıl ya akıl lütfen yani  büyük harfle AKIL.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 28 Temmuz 2018, 12:02:32
Yahu bu ülke milletleşememiş, milletleşme niyeti de olmayan bir toplama kampı zaten. Bulgar, laz, kürd, zaza, gürcü... Allah ne verdiyse göçmüş zamanında. Hepsinin de talepleri var. İmkanlar kısıtlı. Nasıl olacak?

TC'yi bile ermeni ve rumları şutlayarak kurabildik. Bakalım kısmet.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: sephiroturk - 28 Temmuz 2018, 12:09:18
Lütfen arkadaşlar şunuda unutmadan ekleyeyim yabancı güçler Türkiyenin gelişmesini istemiyorlar  bizi sömürüyorlar her tarafımız düşmanlarla sarılı gibi garip bir açıklama yapmanızı anlamıyorum beynim bunu duyduğunda cidden YANIYOR. Bildiğiniz mavi ekran oluyor.  Hangi devlet bir başka devletin gelişip güçlenmesini ve kendini geçmesini ister merak ediyorum cidden bunu söyleyen devlet var mı  varsada cidden özür diliyorum bu sözlerim için.  Az akıl ya akıl lütfen yani  büyük harfle AKIL.
sen öyle düşünüyorsun diye akıllı biz geri zekalımıyız  ???
Hatta senin dediklerine karşı şunu idaa ediyorum : Türkiye dünyanın en fazla dış güçlerin saldırılarına maruz kalan ülkedir , şimdi istersen mavi ekran ol istersen komple yan  ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ARUYGUN - 28 Temmuz 2018, 13:18:38
Yine akıl diyeyim. Belki hata bendedir. Yanlış anlattım.  Sephiroturk  arkadaşım.  yazdığımdan dış güçlere maruz kalmıyoruz diye bir durum çıkarmışsın doğru anladıysam. Benim anlatmak istediğim bu tip argümanlar sunup bunun arkasına saklanmayı anlamıyorum. Anlamadığım için yanıyorum. Ben yine yanayım problem değil. Hiç bir yabancı devlet rakibi olan bir devletin güçlenmesini istemez.  gelişmek istiyorsak sömürülmek istemiyorsak bize saldıran dış güçlerden daha çok çalışmak çalışmak çalışmak zorundayız.  AKIL dediğim şeyi kullanıp daha çok çalışmak çalışmak çalışmak zorundayız. bahane üretmeye gerekyok.

Uyvar arkadaşım milletleşme niyeti 1923 ile başladı ve devam ediyor. Dediğin doğru birçok etnik grup var. Bunların sancıları halen devam ediyor devam edecek Eski Türk devletlerinde bu durumu güç ile halletmişiz osmanlı ile bir çok etnik grubu yine güç ve bazılarınıda yönetimden ufak paylar vererek halletmişiz. Şimdiki durum da ise uzlaşma kültürü ve karşılıklı konuşma kültürünü geliştiriyoruz.  Allaha inandığım kadar evrimede inanırım. Bildiğimiz hayat devam ettikçe insanlık buna ayak uyduracak ve evrilecektir.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 28 Temmuz 2018, 13:25:31
@aruygun

Ben sana benim çözümümü söyleyeyim: Ya kılıç, ya tehcir, ya da zorunlu evlilik. Bir nesilde problem solved.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ARUYGUN - 28 Temmuz 2018, 13:33:47
Herkesin görüşüne saygım var.  Umarım benim görüşüm kazanır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 28 Temmuz 2018, 14:30:06
Benim her görüşe saygim yok. Kazanan da benim görüşüm zaten.

Yönetimden ufak pay dediğiniz de bakanliktan başliyor bu arada.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 28 Temmuz 2018, 14:56:59
ABD bir din görevlisi için temsilciler meclisinde karar çıkarttırıyor, bizim Halkbank genel müdür yardımcımız ABD'de tutuklu, Türkiye'den ses soluk yok. Kapalı kapılar ardında ne türlü pazarlıklar yapılıyorsa artık bu benim hiç hoşuma gitmiyor. ABD'de başkan ayrı telden çalıyor, savunma bakanı ayrı telden çalıyor ya da bunlar bizimle resmen dalga geçiyor. Umarım sonunda bu baskıya boyun eğmek zorunda kalmayız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 29 Temmuz 2018, 04:34:44
ABD bir din görevlisi için temsilciler meclisinde karar çıkarttırıyor, bizim Halkbank genel müdür yardımcımız ABD'de tutuklu, Türkiye'den ses soluk yok. Kapalı kapılar ardında ne türlü pazarlıklar yapılıyorsa artık bu benim hiç hoşuma gitmiyor. ABD'de başkan ayrı telden çalıyor, savunma bakanı ayrı telden çalıyor ya da bunlar bizimle resmen dalga geçiyor. Umarım sonunda bu baskıya boyun eğmek zorunda kalmayız.
Neden ses çıksınki. Bu hükümet devletin bankasını işin içine katıp fırıldak çevirmeye kalktı onuda eline yüzüne bulaştırdı. Bir tarafta dünyanın karşısında durdugu bir ülkeye (iran) para aklamaya çalışan bankanın genel müdür yardımcısı , diğer tarafta ne halt yemiş olursa olsun hristiyan dünya için önemli biri olan peder. Koy bakalım hangisi daha agır basıyor. Birde o kadar vukuatlıyızki , Amerika "pederi fethullaha gülene takas için sebepsiz yere ellerinde tutuyolar" dediğinde bunu çürütecek bir delil ortaya koyamıyoruz. Adaların birinde ajanlıkla suçlanan 4-5 kişi yakalanmıştı. Bir villada harita açmışlar ülkeyi bölme hesapları yapıyolar diye yansımıştı haberlere. Ne oldu o "ajanlar" ? Serbest. Kendi halkımız içinde dahi genel görüş "mevcut sistemin istediği kişiyi fetöcü ithamıyla yerinden etme" algısı var. Halkın bunu düşünüyorken elin teksas kafalısı Amerikalısına ne anlatacaksın. Burda kaç defa yazdım. Bizim devlet aklımız yok. İsteyenin zoruna gitsin. devletler bir fikirle akılla ayakta durur. Tek kişinin düşünceleriyle değil. Tek kişinin o günki moduyla alakalıda değil. Bir aklın olmayınca , bir sistemin olmayınca yaptıgın işleri böyle eline yüzüne bulaştırırsın. Düne kadar kendi tvlerinde ekrana çıkartıp "hayırsever işadamı" algısı yarattıkları Reza Zarrab neden Amerikaya gidip teslim oldu. Ne çevirdikleri belli değil. Sonra burdan birileriniz çıkıyor ve diyorki bu devlet meselesi hükümet değil. Bu devlet meselesi şahıs değil. Amerikanın başımıza ördüğü binlerce olay var sonuna kadar katılıyorum. en başta pkk belasını beslediler besliyolar. Lakin bugünki durumda kimse mevcut hükümetin hiç suçu yok onlar süt dökmüş kedi muamelesi yapıpta insanın aklıyla oynamasın. Olmayan beyinlerinde fırtına estiriyolar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BlackHawk89 - 29 Temmuz 2018, 19:25:01
Pence'den yeni mesaj; Abd Rahip Brunson bırakılana kadar Türkiye'ye yaptırım uygulamaya hazır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mavi1991 - 29 Temmuz 2018, 20:25:10
Ne kıymetli din adamları varmış, bu ne lan adamlar neredeyse savaş çıkaracaklar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 29 Temmuz 2018, 20:47:33
Geçti borun pazari.

abd, bir din adami vatandaşini bile alamayacak görüntü vererek hrıstiyan dünyadaki liderliğini kaybetti.

Artik iflah olmazlar. Bundan sonrasi rampa aşağı!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 29 Temmuz 2018, 20:58:12
ABD bir din görevlisi için temsilciler meclisinde karar çıkarttırıyor, bizim Halkbank genel müdür yardımcımız ABD'de tutuklu, Türkiye'den ses soluk yok. Kapalı kapılar ardında ne türlü pazarlıklar yapılıyorsa artık bu benim hiç hoşuma gitmiyor. ABD'de başkan ayrı telden çalıyor, savunma bakanı ayrı telden çalıyor ya da bunlar bizimle resmen dalga geçiyor. Umarım sonunda bu baskıya boyun eğmek zorunda kalmayız.
Neden ses çıksınki. Bu hükümet devletin bankasını işin içine katıp fırıldak çevirmeye kalktı onuda eline yüzüne bulaştırdı. Bir tarafta dünyanın karşısında durdugu bir ülkeye (iran) para aklamaya çalışan bankanın genel müdür yardımcısı , diğer tarafta ne halt yemiş olursa olsun hristiyan dünya için önemli biri olan peder. Koy bakalım hangisi daha agır basıyor. Birde o kadar vukuatlıyızki , Amerika "pederi fethullaha gülene takas için sebepsiz yere ellerinde tutuyolar" dediğinde bunu çürütecek bir delil ortaya koyamıyoruz. Adaların birinde ajanlıkla suçlanan 4-5 kişi yakalanmıştı. Bir villada harita açmışlar ülkeyi bölme hesapları yapıyolar diye yansımıştı haberlere. Ne oldu o "ajanlar" ? Serbest. Kendi halkımız içinde dahi genel görüş "mevcut sistemin istediği kişiyi fetöcü ithamıyla yerinden etme" algısı var. Halkın bunu düşünüyorken elin teksas kafalısı Amerikalısına ne anlatacaksın. Burda kaç defa yazdım. Bizim devlet aklımız yok. İsteyenin zoruna gitsin. devletler bir fikirle akılla ayakta durur. Tek kişinin düşünceleriyle değil. Tek kişinin o günki moduyla alakalıda değil. Bir aklın olmayınca , bir sistemin olmayınca yaptıgın işleri böyle eline yüzüne bulaştırırsın. Düne kadar kendi tvlerinde ekrana çıkartıp "hayırsever işadamı" algısı yarattıkları Reza Zarrab neden Amerikaya gidip teslim oldu. Ne çevirdikleri belli değil. Sonra burdan birileriniz çıkıyor ve diyorki bu devlet meselesi hükümet değil. Bu devlet meselesi şahıs değil. Amerikanın başımıza ördüğü binlerce olay var sonuna kadar katılıyorum. en başta pkk belasını beslediler besliyolar. Lakin bugünki durumda kimse mevcut hükümetin hiç suçu yok onlar süt dökmüş kedi muamelesi yapıpta insanın aklıyla oynamasın. Olmayan beyinlerinde fırtına estiriyolar.

Sen önce abd seviciliğini bırak milli ol sonra konuş her lafın her sözünde aşağalık kompleksine bürünmüşsün bunuda ileri görüşlü ve adeletli söylüyormuşsun gibi gösterip durmayı bırak sen kimsin devletin aklını sorgulamak kim nesin bu ülke için ne yaptın bu vatan için isimsiz kaç kişi şehit oluyor haberin varmı ahlaksız herif tek kişi dediğin ismini versene bu ithamlarda bulunuyorsun asıl sen aklını başına al fırtınalar esmesin o beyin olması gereken yerde !!! İranla iş çevirmiş niye senin gibi abd uşağımı olması gerekiyordu devletin ??? bizim çıkarlarımız önemli senin veya senin vatanın abdnin değil hükümete laf çakacam diye devlete laf çakmaya devam edersen beynine mıh gibi çakarlar bilgin olsun

Not: Sayın yönetim bu adam bu yorumlarıyla aleni olarak suç işliyor lütfen buna müsahama göstermeyin. Abd ağzıyla konuşup yargılaması bitmemiş kanıtları olmayan bir olay hakkında devlet eline yüzüne bulaştırdı demek suçtur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 29 Temmuz 2018, 22:29:45
ABD bir din görevlisi için temsilciler meclisinde karar çıkarttırıyor, bizim Halkbank genel müdür yardımcımız ABD'de tutuklu, Türkiye'den ses soluk yok. Kapalı kapılar ardında ne türlü pazarlıklar yapılıyorsa artık bu benim hiç hoşuma gitmiyor. ABD'de başkan ayrı telden çalıyor, savunma bakanı ayrı telden çalıyor ya da bunlar bizimle resmen dalga geçiyor. Umarım sonunda bu baskıya boyun eğmek zorunda kalmayız.
Neden ses çıksınki. Bu hükümet devletin bankasını işin içine katıp fırıldak çevirmeye kalktı onuda eline yüzüne bulaştırdı. Bir tarafta dünyanın karşısında durdugu bir ülkeye (iran) para aklamaya çalışan bankanın genel müdür yardımcısı , diğer tarafta ne halt yemiş olursa olsun hristiyan dünya için önemli biri olan peder. Koy bakalım hangisi daha agır basıyor. Birde o kadar vukuatlıyızki , Amerika "pederi fethullaha gülene takas için sebepsiz yere ellerinde tutuyolar" dediğinde bunu çürütecek bir delil ortaya koyamıyoruz. Adaların birinde ajanlıkla suçlanan 4-5 kişi yakalanmıştı. Bir villada harita açmışlar ülkeyi bölme hesapları yapıyolar diye yansımıştı haberlere. Ne oldu o "ajanlar" ? Serbest. Kendi halkımız içinde dahi genel görüş "mevcut sistemin istediği kişiyi fetöcü ithamıyla yerinden etme" algısı var. Halkın bunu düşünüyorken elin teksas kafalısı Amerikalısına ne anlatacaksın. Burda kaç defa yazdım. Bizim devlet aklımız yok. İsteyenin zoruna gitsin. devletler bir fikirle akılla ayakta durur. Tek kişinin düşünceleriyle değil. Tek kişinin o günki moduyla alakalıda değil. Bir aklın olmayınca , bir sistemin olmayınca yaptıgın işleri böyle eline yüzüne bulaştırırsın. Düne kadar kendi tvlerinde ekrana çıkartıp "hayırsever işadamı" algısı yarattıkları Reza Zarrab neden Amerikaya gidip teslim oldu. Ne çevirdikleri belli değil. Sonra burdan birileriniz çıkıyor ve diyorki bu devlet meselesi hükümet değil. Bu devlet meselesi şahıs değil. Amerikanın başımıza ördüğü binlerce olay var sonuna kadar katılıyorum. en başta pkk belasını beslediler besliyolar. Lakin bugünki durumda kimse mevcut hükümetin hiç suçu yok onlar süt dökmüş kedi muamelesi yapıpta insanın aklıyla oynamasın. Olmayan beyinlerinde fırtına estiriyolar.

Sen önce abd seviciliğini bırak milli ol sonra konuş her lafın her sözünde aşağalık kompleksine bürünmüşsün bunuda ileri görüşlü ve adeletli söylüyormuşsun gibi gösterip durmayı bırak sen kimsin devletin aklını sorgulamak kim nesin bu ülke için ne yaptın bu vatan için isimsiz kaç kişi şehit oluyor haberin varmı ahlaksız herif tek kişi dediğin ismini versene bu ithamlarda bulunuyorsun asıl sen aklını başına al fırtınalar esmesin o beyin olması gereken yerde !!! İranla iş çevirmiş niye senin gibi abd uşağımı olması gerekiyordu devletin ??? bizim çıkarlarımız önemli senin veya senin vatanın abdnin değil hükümete laf çakacam diye devlete laf çakmaya devam edersen beynine mıh gibi çakarlar bilgin olsun

Not: Sayın yönetim bu adam bu yorumlarıyla aleni olarak suç işliyor lütfen buna müsahama göstermeyin. Abd ağzıyla konuşup yargılaması bitmemiş kanıtları olmayan bir olay hakkında devlet eline yüzüne bulaştırdı demek suçtur.
Milli olmayıda mı sizden öğrencez ? Bu ülkenin 80 milyon vatandaşındna biri isem 80 milyonda 1 olan konuşma , ifade etme hakkımı kullanırım bunu engellemeyede senin çapın yetmez. Ne yaptın vatan için diyor ? 7 ekim 2007de 13 arkadaşımı 100 metre ilerimde şehit verdim ben , arkadaşımın o halini görünce 4-5 yıl et yiyemedim . ne içindi ? sizin mantaliteniz birkaç yıl sonra açılım kafası yaşasın diye miydi ? haburdan içeri 30 teröristi davulla karşılasın diye miydi ? Sen kimsin bana vatanseverliği milliliği öğretiyorsun be adam.. Suç işliyormuşumda bak bak. Yukarda da dedim bu beyin yapısı karşı tarafa zeka olarak üstün gelemeyince direk birşeylerle suçlar. ya fetöcülük yada amerikancılık. Ben tabiki eleştircem . Bu ülkede yaşıyorsam tabiki eleştircem. Herşeye okey diyip ferman padişahındır kafası yaşamıycam. Benim çocugum bu ülkede yaşayacaksa aydınlık bir Türkiye peşinde tabiki koşcam. Bizim çıkarlarımız önemli diyor senin çıkarın falan önemli değil. Sizin çıkarlarınız hükümetin başta durması üzerine kurulu. Sizin çıkarlarınız bu ülkedeki Atatürk algısını yıkıp Tayyipci bir zihniyete bürümek.Ben hükümet nedir devlet nedir çok iyi biliyorum. Yazdıgım yazıda bana devlete karşı tek söylenmiş laf söyle ama yok algıda seçicisin nede olsa , Kaç kez burda devletçi adamım demişim. Senin gibi parti ayincisi değil. Benim ideolojim senin partici düşünce tarzının çok ötesindedir. Ayrıca duruşması bitmemiş falan filan diye saçmalamışsın. Böyle ağzı açlıktan kokan insanların yarım akıllarıyla birşeyleri savunuyor olması sizler için ne kadar üzücü bir durum. Ben tiksiniyorum sizin şu parasız avukatlıgınızdan artık.birde tehdit ederek sindirmeye çalışma. Bak ikide bir bunu yapıyorsun yapma. komik oluyor. Kaç yaşındasın sen ? suçmuşta , milli değilmişizde , amerikancıymışızda , melemenciyim onuda söyleseydin keşke çok güzel kaşarlı melemen yaparım. Bak buda bir destek sağlar sana bunuda not al.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 29 Temmuz 2018, 23:17:53
Arkadaşlar sakin olalım lütfen bu hükümet ya da parti meselesi değil milli bir mesele haline geldi. Ülkemiz üzerinde oluşturulmaya çalışılan baskı ve tehditi kavga ederek değil milletçe birlikte ve beraber olarak bertaraf edebiliriz. ABD, Türkiye'ye eskisi gibi her şeyi yaptıramayacağını, Türkiye'nin Araplarınki gibi kabile devleti değil, demokratik bir hukuk devleti olduğunu artık anlamak zorundadır. Sevsekte, sevmesekte şu anda halkın iradesiyle seçilmiş bir Cumhurbaşkanının kurduğu hükümetle yönetilmekteyiz. Çevremiz bu kadar yangın yeriyken, içte ve dışta terörle mücadele ederken birbirimizle kavga etmek bize birşey kazandırmayacağı gibi  ileride çok zarar görebiliriz. Birbirimizle kavga etmek yerine çeşitli çözüm yolları üretmek ve görüş alışverişinde bulunmak daha yerinde olacaktır. Bu benim naçizane fikrim ve saygıdeğer forumdaşlarımdan ricamdır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 30 Temmuz 2018, 00:22:30
Olay bir papazın ya da misyonerin alıkonulması değil. Bu adamın ajan olduğu ortaya çıktı. Twitter'da son birkaç gündür dolaşan fotoğraflar var ve bu ajan Kürtleri Hristiyanlaştırma projesinin önemli ayaklarından birisi. Bunun yanında FETÖ, DHKP-C ve PKK gibi terörist örgütlerle çok yakın ilişkileri içinde olduğu biliniyor. 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında da önemli görevleri olduğu söyleniyor. Bu adam sıradan bir papaz olsa ABD bu kadar gürültü koparmaz. Bu adamın ötmesinden korkuyorlar belli ki.

Bir de ABD'deki ara seçim muhabbeti var. Trump'ın tabanı Orta Amerika'da yaşayan Redneck denilen ABD'nin en çomar, en cahil, en bağnaz kesimi. Aşırı sağcı ve aşırı milliyetçiler ve ülkeyi yönetenlerin gücünü göstermesini, sesini çıkarmasını, tehdit etmesini çok seviyorlar. Şimdi bir de seçim olunca Trump bunların gönlünü hoş etmek için böyle artistikler yapabiliyor.

Bunun yanında ABD'nin İran'ı işgal etme ve tam ambargo istemi var. Türkiye'den dahi petrol alışverişini kesmesini istemiş Trump. Erdoğan geçen hafta bunu reddettiğini ve en büyük petrol alınımı İran'dan yaptıklarını, alternatifin olmadığını söyledi. Üstüne üstelik İran, Çin ve Rusya ile yerli para birimleriyle ticarette önemli bir konu. Şimdi şöyle söyleyeyim; ABD bastığı her dolardan para kazanıyor. Buna senyoraj geliri denir. Dünya ticaretinin %90'ı ABD Dolarından yapılıyor ve bunun payının düşmesi demek, ABD'nin para kaybetmesi demek.

Olaya dar bir pencereden bakmayın anlayacağınız. Çok katmanlı bir mesele var şu an ABD ve Türkiye arasında. ABD tehditlerle bunun önüne geçme peşinde.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 30 Temmuz 2018, 08:45:33
Kürdleri hrıstiyanlaştirma derken bugüne kadar kaç kürdü hrıstiyanlaştirabilmiş acaba? Bir de kürdler bizim gözümüzde zaten "Zerdüşt" değil miydi?

15 temmuz da bana göre darbe değil tiyatroydu. Birileri kupon arsalara kondu firsattan istifade!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 30 Temmuz 2018, 09:25:59
Yabgu için ırkçı deseniz tamam derim de, amerikancı demek hiç tanımadığınız anlamına gelir. Ha bir de hiç tanımadığınız birine bu vatan için ne yaptın ki diyerek aşağılamaya çalışmak ayrı bir fiyasko. Bu ülkede herkes aynı düşüncede olmak zorunda değil! Dolayısıyla sizinle aynı düşüncede olmayan herkes vatan haini değil! Hatta sizden bile fazla vatansever olabilir, bilemezsiniz!
Bunu bilemeyenler, yakın geçmişte Fethullah CIA ajanırdır dediğimizde, bize muhterem hoca efendimize iftira atmayın diyen beyinsizlerin ta kendileridir. Düne kadar tapındıkları hocaefendilerini ölümüne savunanlar, bugün farklı düşünenleri vatan haini ilan edecek kadar beyinsizliklerine devam ediyorlar.

Bu nedenle, bu beyinsizlerle aynı duruma düşmeyin!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Atsızbey - 30 Temmuz 2018, 09:55:43
Yabgu için ırkçı deseniz tamam derim de, amerikancı demek hiç tanımadığınız anlamına gelir. Ha bir de hiç tanımadığınız birine bu vatan için ne yaptın ki diyerek aşağılamaya çalışmak ayrı bir fiyasko. Bu ülkede herkes aynı düşüncede olmak zorunda değil! Dolayısıyla sizinle aynı düşüncede olmayan herkes vatan haini değil! Hatta sizden bile fazla vatansever olabilir, bilemezsiniz!
Bunu bilemeyenler, yakın geçmişte Fethullah CIA ajanırdır dediğimizde, bize muhterem hoca efendimize iftira atmayın diyen beyinsizlerin ta kendileridir. Düne kadar tapındıkları hocaefendilerini ölümüne savunanlar, bugün farklı düşünenleri vatan haini ilan edecek kadar beyinsizliklerine devam ediyorlar.

Bu nedenle, bu beyinsizlerle aynı duruma düşmeyin!

+1
Hocam aynen katılıyorum

Zaten ırkçı bir insana vatan haini demek başlı başına bir cahillik...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 30 Temmuz 2018, 12:10:30
Ne irkçisi ama? Türk irkçisi mi, kürd irkçisi mi, slav irkçisi mi?

Elin rizeli slav mafya bozuntusu ülkücü diye çikti ortaya!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Atsızbey - 30 Temmuz 2018, 12:16:19
Ne irkçisi ama? Türk irkçisi mi, kürd irkçisi mi, slav irkçisi mi?

Elin rizeli slav mafya bozuntusu ülkücü diye çikti ortaya!
[/quote

Türk ırkcısı ..zaten Türk değilse zaten türk ırkcısı diyemiz...hocam ülkücüler de zaten ırkçı değil aslında türkçü bile değiller de...neyse
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Coder - 30 Temmuz 2018, 21:18:21
Yagbu muhalif olayım derken bir çok kere farkında olmadan gaflet ve dalalet içerisinde oluyorsun.  Bence bu kadar radikalleşme.







ABD bir din görevlisi için temsilciler meclisinde karar çıkarttırıyor, bizim Halkbank genel müdür yardımcımız ABD'de tutuklu, Türkiye'den ses soluk yok. Kapalı kapılar ardında ne türlü pazarlıklar yapılıyorsa artık bu benim hiç hoşuma gitmiyor. ABD'de başkan ayrı telden çalıyor, savunma bakanı ayrı telden çalıyor ya da bunlar bizimle resmen dalga geçiyor. Umarım sonunda bu baskıya boyun eğmek zorunda kalmayız.
Neden ses çıksınki. Bu hükümet devletin bankasını işin içine katıp fırıldak çevirmeye kalktı onuda eline yüzüne bulaştırdı. Bir tarafta dünyanın karşısında durdugu bir ülkeye (iran) para aklamaya çalışan bankanın genel müdür yardımcısı , diğer tarafta ne halt yemiş olursa olsun hristiyan dünya için önemli biri olan peder. Koy bakalım hangisi daha agır basıyor. Birde o kadar vukuatlıyızki , Amerika "pederi fethullaha gülene takas için sebepsiz yere ellerinde tutuyolar" dediğinde bunu çürütecek bir delil ortaya koyamıyoruz. Adaların birinde ajanlıkla suçlanan 4-5 kişi yakalanmıştı. Bir villada harita açmışlar ülkeyi bölme hesapları yapıyolar diye yansımıştı haberlere. Ne oldu o "ajanlar" ? Serbest. Kendi halkımız içinde dahi genel görüş "mevcut sistemin istediği kişiyi fetöcü ithamıyla yerinden etme" algısı var. Halkın bunu düşünüyorken elin teksas kafalısı Amerikalısına ne anlatacaksın. Burda kaç defa yazdım. Bizim devlet aklımız yok. İsteyenin zoruna gitsin. devletler bir fikirle akılla ayakta durur. Tek kişinin düşünceleriyle değil. Tek kişinin o günki moduyla alakalıda değil. Bir aklın olmayınca , bir sistemin olmayınca yaptıgın işleri böyle eline yüzüne bulaştırırsın. Düne kadar kendi tvlerinde ekrana çıkartıp "hayırsever işadamı" algısı yarattıkları Reza Zarrab neden Amerikaya gidip teslim oldu. Ne çevirdikleri belli değil. Sonra burdan birileriniz çıkıyor ve diyorki bu devlet meselesi hükümet değil. Bu devlet meselesi şahıs değil. Amerikanın başımıza ördüğü binlerce olay var sonuna kadar katılıyorum. en başta pkk belasını beslediler besliyolar. Lakin bugünki durumda kimse mevcut hükümetin hiç suçu yok onlar süt dökmüş kedi muamelesi yapıpta insanın aklıyla oynamasın. Olmayan beyinlerinde fırtına estiriyolar.

Sen önce abd seviciliğini bırak milli ol sonra konuş her lafın her sözünde aşağalık kompleksine bürünmüşsün bunuda ileri görüşlü ve adeletli söylüyormuşsun gibi gösterip durmayı bırak sen kimsin devletin aklını sorgulamak kim nesin bu ülke için ne yaptın bu vatan için isimsiz kaç kişi şehit oluyor haberin varmı ahlaksız herif tek kişi dediğin ismini versene bu ithamlarda bulunuyorsun asıl sen aklını başına al fırtınalar esmesin o beyin olması gereken yerde !!! İranla iş çevirmiş niye senin gibi abd uşağımı olması gerekiyordu devletin ??? bizim çıkarlarımız önemli senin veya senin vatanın abdnin değil hükümete laf çakacam diye devlete laf çakmaya devam edersen beynine mıh gibi çakarlar bilgin olsun

Not: Sayın yönetim bu adam bu yorumlarıyla aleni olarak suç işliyor lütfen buna müsahama göstermeyin. Abd ağzıyla konuşup yargılaması bitmemiş kanıtları olmayan bir olay hakkında devlet eline yüzüne bulaştırdı demek suçtur.
Milli olmayıda mı sizden öğrencez ? Bu ülkenin 80 milyon vatandaşındna biri isem 80 milyonda 1 olan konuşma , ifade etme hakkımı kullanırım bunu engellemeyede senin çapın yetmez. Ne yaptın vatan için diyor ? 7 ekim 2007de 13 arkadaşımı 100 metre ilerimde şehit verdim ben , arkadaşımın o halini görünce 4-5 yıl et yiyemedim . ne içindi ? sizin mantaliteniz birkaç yıl sonra açılım kafası yaşasın diye miydi ? haburdan içeri 30 teröristi davulla karşılasın diye miydi ? Sen kimsin bana vatanseverliği milliliği öğretiyorsun be adam.. Suç işliyormuşumda bak bak. Yukarda da dedim bu beyin yapısı karşı tarafa zeka olarak üstün gelemeyince direk birşeylerle suçlar. ya fetöcülük yada amerikancılık. Ben tabiki eleştircem . Bu ülkede yaşıyorsam tabiki eleştircem. Herşeye okey diyip ferman padişahındır kafası yaşamıycam. Benim çocugum bu ülkede yaşayacaksa aydınlık bir Türkiye peşinde tabiki koşcam. Bizim çıkarlarımız önemli diyor senin çıkarın falan önemli değil. Sizin çıkarlarınız hükümetin başta durması üzerine kurulu. Sizin çıkarlarınız bu ülkedeki Atatürk algısını yıkıp Tayyipci bir zihniyete bürümek.Ben hükümet nedir devlet nedir çok iyi biliyorum. Yazdıgım yazıda bana devlete karşı tek söylenmiş laf söyle ama yok algıda seçicisin nede olsa , Kaç kez burda devletçi adamım demişim. Senin gibi parti ayincisi değil. Benim ideolojim senin partici düşünce tarzının çok ötesindedir. Ayrıca duruşması bitmemiş falan filan diye saçmalamışsın. Böyle ağzı açlıktan kokan insanların yarım akıllarıyla birşeyleri savunuyor olması sizler için ne kadar üzücü bir durum. Ben tiksiniyorum sizin şu parasız avukatlıgınızdan artık.birde tehdit ederek sindirmeye çalışma. Bak ikide bir bunu yapıyorsun yapma. komik oluyor. Kaç yaşındasın sen ? suçmuşta , milli değilmişizde , amerikancıymışızda , melemenciyim onuda söyleseydin keşke çok güzel kaşarlı melemen yaparım. Bak buda bir destek sağlar sana bunuda not al.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Canik - 31 Temmuz 2018, 01:52:52
Kürdleri hrıstiyanlaştirma derken bugüne kadar kaç kürdü hrıstiyanlaştirabilmiş acaba? Bir de kürdler bizim gözümüzde zaten "Zerdüşt" değil miydi?

15 temmuz da bana göre darbe değil tiyatroydu. Birileri kupon arsalara kondu firsattan istifade!
15 temmuz tiyatroydu yani Gülen darbe başarısız olunca sabah bu açıklamayı yapmıştı  böyle bir algı oluşturmuştu helal olsun aşı tutmuş  vatan haini sizi kandirmayida başarmış!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 31 Temmuz 2018, 02:11:02
Bana öyle geliyor ki, bazı kavramlar son derece özensiz kullanılıyor. Örneğin ırkçılık gibi... Yaradılış itibariyle hiç bir ırkın diğer bir ırka karşı üstünlüğü yoktur. Bilimsel araştırmalar göstermiştir ki; benzer yaşam koşullarında büyüyüp yetiştirilen farklı ırklara mensup insanların -doğuştan gelen bazı özellikler hariç- birbirlerine karşı zeka veya yetenek bakımından üstünlükleri yoktur. Örnek vermek gerekirse; zenci kadınların beyazlara göre daha rahat doğum yapmasının nedeni; yaradılış itibariyle kalça kemiklerinin daha geniş olmasından kaynaklanmaktadır. Buna benzer özellikleri üstünlük olarak betimleyeceksek, muhakkak ki her ırkın belli konularda üstünlüğü vardır. Örneğin Çin' linin göz çekikliği üstünlük belirtisiyse; zencinin deri rengi de Çinliye göre üstünlüktür. Nitekim Afrika sıcağında pancar gibi yanacaktır:) O nedenle bu gibi şeyleri üstünlük sembolü olarak görememek lazım.

Meseleye dini açıdan yaklaşacak olursak; ayet-i kelime ''Üstünlük Takvadadır'' diyor. Mesela üstünlük çok namaz kılandadır veya çok oruç tutandadır diyor mu! Takva ise; KORUNMA, SAKINMA demektir. Peki kime karşı korunma veya sakınma? El cevap: her şeye karşı! Kendine karşı, doğaya karşı, diğer yaratılanlara karşı... Ne diyor; Yaratılanı sev, yaratandan ötürü! Kendini de koru, ayrıca diğer yaratılanları da... Çünkü bunlar yaratanın emanetidir ve her birinini rızalığı vardır. Yeri geldiğinde kendinden de razı olmalısın. Ona da nefis muhasebesi diyoruz. Yeri geldiğinde Allah razı olsun diyoruz; peki sen kendinden razı mısın? Bu nefis muhasebesini ve öz eleştiriyi her daim yapmak lazımdır. Yeri geliyor, yapmaya çalışıyor. Allah günahlarımızı affetsin.

Türkçülük, Tengricilik açısından meseleye yaklaşacak olursak; burada da ırkçılığın zerresinden söz edilemez. Bir Türkçü, bir Tengrici; bütün tabiatı sever. Çünkü canlı-cansız her nesnenin ruhu olduğuna inanır. Ağacın, taş'ın, toprağın, kaya parçasının, akan derenin, çağlayan pınarın... Bunlara kötü davranırsan, kötülük görürsün. Sana hizmet edene hizmetkar olmasın -der. Hizmet edersen hizmet görürsün. Örneğin arabanı periyodik bakıma götürmezsen yolda kalırsın; dereye pislersen, oradan su içemezsin gibi...  İçersen domuz gibi olursun. Domuz yaradılış itibariyle o pisliği tolere edebilir lakin sen edemezsin. O nedenle kim olduğunu bilmen lazım.

Bir kemalist olarak meseleye yaklaşacak olursam; Büyük Atatürk, iki lafında birinde neden Türklüğü yüceltmiştir? Örneğin, '' Hayattaki tek üstünlüğüm Türk olarak doğmaktır'' gibi... Bana göre Atatürk' ün Türklük bilincinde kesinlikle ırkçılık yoktur fakat katıksız Türkçülük vardır. Atatürk kendi milletini özünden çok sevmektedir ve milletini yüceltmek, ileriye götürmek istemektedir. Fakat bunu yaparken diğer milletlerin sırtına binmeyi asla düşünmemiştir. O da Türklüğün şanındandır.

Efenim, bendeniz de öz be öz, katıksız, saf kan, halis bir Türk evladı olarak; Türk olmaktan büyük bir şeref duymakla birlikte meseleye aynen Atamızın baktığı pencereden bakmış bulunuyorum.       
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 31 Temmuz 2018, 03:07:30
Kürdleri hrıstiyanlaştirma derken bugüne kadar kaç kürdü hrıstiyanlaştirabilmiş acaba? Bir de kürdler bizim gözümüzde zaten "Zerdüşt" değil miydi?

15 temmuz da bana göre darbe değil tiyatroydu. Birileri kupon arsalara kondu firsattan istifade!

Tiyatro ise bununla ilgili argümanların neler? O kadar asker hayatlarını bilerek, isteyerek, sırf Erdoğan başkan olsun diye mi kararttı? Altan kardeşler darbeden 1 gün önce bile darbeden bahsederken, FETÖ'cüler darbe anında sosyal medyadan sevinç çığlıkları atarken, ordu içinde ismi bilinmeyen kahramanlar FETÖ'cü sözde subaylara karşı mücadele ederken, tanklar, helikopterler, uçaklar meydanlara çıkmışken bana tiyatro olabileceği ile ilgili tek bir kanıt ya da argüman söyle.

Şunu dersen ki; Erdoğan'ın ve devletin darbe olacağından haberi vardı. Buna ben de katılıyorum. Erdoğan'ın tatile çıkması, yerinin sır gibi saklanmaya çalışılması aslında darbeden haberleri olduğunun, olabileceğinin göstergesi ama tarihi konusunda kesin bir bilgileri yoktu. Darbe olacağı bile belirlenen darbe saatinden 12 saat önce MİT'e sızdırıldı. Onun için darbe saati erkene çekildi. Deşifre olduklarını farkettikleri zaman darbe saati beklenmeden işleme konuldu. Bazıları bu saatte darbe olmaz bu tiyatro diyor ama darbe normalde gece 3'ten yani çoğu kişi uyuduktan sonra başlayacaktı.

Akın Öztürk gerçekten torunlarını görmek için mi Akıncı'daydı o saatte? Adil Öksüz gerçekten arsa bakmaya gittiği için mi Akıncı'ydaydı? Bu adam asker değil, arsa bakmaya Akıncı üstüne gidiyor yani? Ortada bal gibi de bir darbe var. Ergenekon, Balyoz gibi yalanlarla kahraman subaylarımıza iftira atan, yargı ve emniyet güçleriyle hükümete opersayon yapabilecek kadar kudrete sahip olan FETÖ bal gibi darbeye kalkıştı. Zaman Gazetesi'nin darbeden 9 ay önceki reklamları, FETÖ'cü akademisyenlerin keşke bir profesör değil de albay olsaydım dediği bir yerde bu darbenin tiyatrodan ibaret olduğunu kimse bana inandıramaz.

Hükümete muhalif olmakla gerçekleri görmemek, görememek apayrı şeyler. Ahmet Altan 1 Kasım seçimlerinden sonra bu iş darbeyle biter diyor. Ekrem Dumanlı gidecek, gitmek zorunda kalacak diyor. Bunları neye güvenerek söylüyorlar? Sadece bu söylemler, bu eylemler bile bu darbenin FETÖ tezgahı olduğunun kanıtıdır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 31 Temmuz 2018, 07:19:11
@canik

Asil kandirilanlar sizlersiniz. Tek bir argümanim var. Diğerlerini yasal süreçlere sakliyorum. Derdest edilmiş hulusinin kafasina sikilsaydi darbe başariliydi! Gerisi laf kalabaliği!!!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 31 Temmuz 2018, 07:31:03
@partikül

Mustafa kemal'in ekmeğini yiye yiye bitiremediniz 95 yildir. Unutma ki fetö de pkk da kemalist zihniyetin egemen olduğu dönemde yetişti. Demek ki eksik, hatali ve yetersizsiniz!

Bir de mesajlarini hep uzun tutuyorsun. Sonuna geldiğimde başini unutuyorum! Derdini meramini anlatmak bu kadar zor olmamali.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 31 Temmuz 2018, 10:38:00


Bir de mesajlarini hep uzun tutuyorsun. Sonuna geldiğimde başini unutuyorum! Derdini meramini anlatmak bu kadar zor olmamali.

İlginç. Kitap okumadan bugünlere nasıl geldiniz?

Uzun mesajlar sizi bu kadar zorluyorsa...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 31 Temmuz 2018, 10:41:59
@partikül

Mustafa kemal'in ekmeğini yiye yiye bitiremediniz 95 yildir. Unutma ki fetö de pkk da kemalist zihniyetin egemen olduğu dönemde yetişti. Demek ki eksik, hatali ve yetersizsiniz!

Bir de mesajlarini hep uzun tutuyorsun. Sonuna geldiğimde başini unutuyorum! Derdini meramini anlatmak bu kadar zor olmamali.

Bana göre Atatürk' ten sonra ki dönem için Kemalizm' den söz edilemez. Kemalist şair Attila İlhan' ın söylediği gibi;

Yıllar gelir geçer, kuşlar gelir geçer,
Her geçen seni bizden parça parça götürür,
Mustafa'm Mustafa Kemal'im.

-diyordu. Aynen de dediği gibi olmuştur. İnönü' yle başlayan süreç, sağ iktidarlar döneminde daha yozlaştırılmış; en son siyasal İslamcılar döneminde iş rejim değişikliğine kadar gitmiştir. Her gelen Atatürk' e ihanet etmiştir. Fakat biz onlardan değiliz. Yahu, düşünebiliyor musunuz; bir ülkenin genel kurmay başkanı; Atatürk' ü hapse düştüğüm zaman daha iyi anladım diyebiliyor (!) O paşaya demek lazım ki, sen Atatürk' ü daha evvelden anlayabilseydin durduk yere hapse girmezdin! Biz onlardan da değiliz hocam. Zaten bizim gibiler numuneliktir. O nedenle gücümüz Türk milletini yüceltmeye yetmiyor. Türk milletini asıl itibariyle kendine ihanet etmektedir. Zaten Türk' ün aklı son saniyede başına gelir. Şayet öyle olmasaydı Türk olduğumuzu nereden anlayacaktık!

---

Uyanın üzerine bu iletiyi kısa tutmaya çalıştım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 31 Temmuz 2018, 22:40:44
Yabgu için ırkçı deseniz tamam derim de, amerikancı demek hiç tanımadığınız anlamına gelir. Ha bir de hiç tanımadığınız birine bu vatan için ne yaptın ki diyerek aşağılamaya çalışmak ayrı bir fiyasko. Bu ülkede herkes aynı düşüncede olmak zorunda değil! Dolayısıyla sizinle aynı düşüncede olmayan herkes vatan haini değil! Hatta sizden bile fazla vatansever olabilir, bilemezsiniz!
Bunu bilemeyenler, yakın geçmişte Fethullah CIA ajanırdır dediğimizde, bize muhterem hoca efendimize iftira atmayın diyen beyinsizlerin ta kendileridir. Düne kadar tapındıkları hocaefendilerini ölümüne savunanlar, bugün farklı düşünenleri vatan haini ilan edecek kadar beyinsizliklerine devam ediyorlar.

Bu nedenle, bu beyinsizlerle aynı duruma düşmeyin!

Beni  bahsettiğiniz kişilerin fetö olayları ilgilendirmez onun başı 1960 lar sonrasında başlar  yabgu denilen şahıs arkadaşlarını şehit düşüren  adamların ağzıyla konuşup sonrada ben nerede devlete sallamışım yok onu yapmışım vs deme şanşı yoktur..

Açın bakın Terörist liderleri rudawlarda vs nelerden bahsediyor aynı ağız aynı kelamlar yok şöyleymiş yok böyleymiş halkbank işi çevirmişler kim söyledi bunu kanıtın nerde senin hele bir sun bakalım abd savcısı henüz sunamadı belki senide telefonlarla felan arayıp söylemişlerdir evraklar eksiktiya fetöyü istemek için bu dildenmi konuşayım seninle o bağnaz partili düşüncelerini nefret tohumlarını devlet üzerinden saçamazsın bunu bil !!!

Genel olarakda herkese diyorumki mesele parti değil devlet meselesidir. Ben burda çoğu konuyu takip ediyorum bugünde tesadüf bir yazı gördüm burda çoğu zati muhterem ürettiğimiz ürünlerin motorları hakkında eziklerken İsrail Merkava tanklarını eğitim gören çocuklara büyük bir abide olarak sunuyor  ancak motoru alman mtudan alınma israilde kimse yahu bu tankın motoru alman demiyor demek istediğim noktada tam olarak burasıdır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 01 Ağustos 2018, 08:39:31
Almanya, israile artik mtu motorlarini satmayacağini açikladi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 01 Ağustos 2018, 15:47:52
Yabgu için ırkçı deseniz tamam derim de, amerikancı demek hiç tanımadığınız anlamına gelir. Ha bir de hiç tanımadığınız birine bu vatan için ne yaptın ki diyerek aşağılamaya çalışmak ayrı bir fiyasko. Bu ülkede herkes aynı düşüncede olmak zorunda değil! Dolayısıyla sizinle aynı düşüncede olmayan herkes vatan haini değil! Hatta sizden bile fazla vatansever olabilir, bilemezsiniz!
Bunu bilemeyenler, yakın geçmişte Fethullah CIA ajanırdır dediğimizde, bize muhterem hoca efendimize iftira atmayın diyen beyinsizlerin ta kendileridir. Düne kadar tapındıkları hocaefendilerini ölümüne savunanlar, bugün farklı düşünenleri vatan haini ilan edecek kadar beyinsizliklerine devam ediyorlar.

Bu nedenle, bu beyinsizlerle aynı duruma düşmeyin!

Beni  bahsettiğiniz kişilerin fetö olayları ilgilendirmez onun başı 1960 lar sonrasında başlar  yabgu denilen şahıs arkadaşlarını şehit düşüren  adamların ağzıyla konuşup sonrada ben nerede devlete sallamışım yok onu yapmışım vs deme şanşı yoktur..

Açın bakın Terörist liderleri rudawlarda vs nelerden bahsediyor aynı ağız aynı kelamlar yok şöyleymiş yok böyleymiş halkbank işi çevirmişler kim söyledi bunu kanıtın nerde senin hele bir sun bakalım abd savcısı henüz sunamadı belki senide telefonlarla felan arayıp söylemişlerdir evraklar eksiktiya fetöyü istemek için bu dildenmi konuşayım seninle o bağnaz partili düşüncelerini nefret tohumlarını devlet üzerinden saçamazsın bunu bil !!!

Genel olarakda herkese diyorumki mesele parti değil devlet meselesidir. Ben burda çoğu konuyu takip ediyorum bugünde tesadüf bir yazı gördüm burda çoğu zati muhterem ürettiğimiz ürünlerin motorları hakkında eziklerken İsrail Merkava tanklarını eğitim gören çocuklara büyük bir abide olarak sunuyor  ancak motoru alman mtudan alınma israilde kimse yahu bu tankın motoru alman demiyor demek istediğim noktada tam olarak burasıdır.

Beni de rudaw veya başka yerdeki dingillerin dedikleri ilgilendirmez. Yabgu uzun süredir forumumuzda ve onun herhangi bir terör örgütünü desteklediğini hiç sanmıyorum. Şu sizin gibi düşünmeyenleri terörist ilan etme huyundan vazgeçmeniz, devletin bekası açısından daha önemli bence!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: P4RS - 01 Ağustos 2018, 16:31:05
@partikül

Mustafa kemal'in ekmeğini yiye yiye bitiremediniz 95 yildir. Unutma ki fetö de pkk da kemalist zihniyetin egemen olduğu dönemde yetişti. Demek ki eksik, hatali ve yetersizsiniz!

Bir de mesajlarini hep uzun tutuyorsun. Sonuna geldiğimde başini unutuyorum! Derdini meramini anlatmak bu kadar zor olmamali.

Ya demek öyle olmuş. Fetönün kim döneminde serpildiği belli, benzer oluşumlara bugün dokunulmuyor bile.  Nur tayfasının hepsi aynı diğerleri de onlardan farklı değil. Ülkenin geri kalmış cahil,yobaz ve çıkarcı kısmı destekledi sözde müslümanlar sorular çalınırken milletin kul hakkına girilirken gıkı bile çıkmadı,  pastadan pay düşer diye çoluğunu çoğunu bunların kuçaklarına attılar. Bu yaşanan 30-40 yıl önce değil 10-15 yıl içinde oldu. 5 yıl önce hoca efendi diyeceksin diyenler suçu cumhuriyete ve kemalist(hangi dönem bu 1950 den sonra chp var mı ?) döneme bağlıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 01 Ağustos 2018, 23:42:52
Yabgu için ırkçı deseniz tamam derim de, amerikancı demek hiç tanımadığınız anlamına gelir. Ha bir de hiç tanımadığınız birine bu vatan için ne yaptın ki diyerek aşağılamaya çalışmak ayrı bir fiyasko. Bu ülkede herkes aynı düşüncede olmak zorunda değil! Dolayısıyla sizinle aynı düşüncede olmayan herkes vatan haini değil! Hatta sizden bile fazla vatansever olabilir, bilemezsiniz!
Bunu bilemeyenler, yakın geçmişte Fethullah CIA ajanırdır dediğimizde, bize muhterem hoca efendimize iftira atmayın diyen beyinsizlerin ta kendileridir. Düne kadar tapındıkları hocaefendilerini ölümüne savunanlar, bugün farklı düşünenleri vatan haini ilan edecek kadar beyinsizliklerine devam ediyorlar.

Bu nedenle, bu beyinsizlerle aynı duruma düşmeyin!

Beni  bahsettiğiniz kişilerin fetö olayları ilgilendirmez onun başı 1960 lar sonrasında başlar  yabgu denilen şahıs arkadaşlarını şehit düşüren  adamların ağzıyla konuşup sonrada ben nerede devlete sallamışım yok onu yapmışım vs deme şanşı yoktur..

Açın bakın Terörist liderleri rudawlarda vs nelerden bahsediyor aynı ağız aynı kelamlar yok şöyleymiş yok böyleymiş halkbank işi çevirmişler kim söyledi bunu kanıtın nerde senin hele bir sun bakalım abd savcısı henüz sunamadı belki senide telefonlarla felan arayıp söylemişlerdir evraklar eksiktiya fetöyü istemek için bu dildenmi konuşayım seninle o bağnaz partili düşüncelerini nefret tohumlarını devlet üzerinden saçamazsın bunu bil !!!

Genel olarakda herkese diyorumki mesele parti değil devlet meselesidir. Ben burda çoğu konuyu takip ediyorum bugünde tesadüf bir yazı gördüm burda çoğu zati muhterem ürettiğimiz ürünlerin motorları hakkında eziklerken İsrail Merkava tanklarını eğitim gören çocuklara büyük bir abide olarak sunuyor  ancak motoru alman mtudan alınma israilde kimse yahu bu tankın motoru alman demiyor demek istediğim noktada tam olarak burasıdır.

Beni de rudaw veya başka yerdeki dingillerin dedikleri ilgilendirmez. Yabgu uzun süredir forumumuzda ve onun herhangi bir terör örgütünü desteklediğini hiç sanmıyorum. Şu sizin gibi düşünmeyenleri terörist ilan etme huyundan vazgeçmeniz, devletin bekası açısından daha önemli bence!

Sayın skywolf takmışsınız sizin gibi olmayanı vatan haini demeyi bırakın biz kimiz ??? illa akplimi olmam gerekiyor ben atadan Ülkücüyüm devlet gelenekleriyle büyüdük bunu bir bilin sonra insanları sınıflandırmayı bırakın bence sıkıntı orada başlıyor ben yazdıklarına binayen konuşuyorum partisi dini dili ırkı beni ilgilendirmiyor teşekkürler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 01 Ağustos 2018, 23:45:48
@partikül

Mustafa kemal'in ekmeğini yiye yiye bitiremediniz 95 yildir. Unutma ki fetö de pkk da kemalist zihniyetin egemen olduğu dönemde yetişti. Demek ki eksik, hatali ve yetersizsiniz!

Bir de mesajlarini hep uzun tutuyorsun. Sonuna geldiğimde başini unutuyorum! Derdini meramini anlatmak bu kadar zor olmamali.

Ya demek öyle olmuş. Fetönün kim döneminde serpildiği belli, benzer oluşumlara bugün dokunulmuyor bile.  Nur tayfasının hepsi aynı diğerleri de onlardan farklı değil. Ülkenin geri kalmış cahil,yobaz ve çıkarcı kısmı destekledi sözde müslümanlar sorular çalınırken milletin kul hakkına girilirken gıkı bile çıkmadı,  pastadan pay düşer diye çoluğunu çoğunu bunların kuçaklarına attılar. Bu yaşanan 30-40 yıl önce değil 10-15 yıl içinde oldu. 5 yıl önce hoca efendi diyeceksin diyenler suçu cumhuriyete ve kemalist(hangi dönem bu 1950 den sonra chp var mı ?) döneme bağlıyor.

Kardeşim sadece şu kısmına birşey yazmak istedim savunma formundayız o yüzden herkes az çok anlar

" Bu yaşanan 30-40 yıl önce değil 10-15 yıl içinde oldu."  Peki Bu Generaller TSK'da 10-15 yıldamı çıkmışlar bu rütbelere acaba ??? merak ettiğimden soruyorum
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Ağustos 2018, 09:39:25
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "ABD ile soğuk savaştan kalma ittifak döneminin sona erdiğini ifade ederek, artık yeni bir ilişki düzeyi kurulması gerektiğini söyledi." Ağızlarından ilk defa doğru bir laf çıkmış.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Atsızbey - 02 Ağustos 2018, 09:51:37
Arkadaşlar abd senatosu f35'ler için yaptırım kararı aldı...f 35 bizim için bitti diyebilirmiyiz?...tabii hükümet abdnin baskısına boyun eğmez ise.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 02 Ağustos 2018, 09:56:46
Hükümet e tavsiyem: çatişarak ölsünler. Çünkü esir alinmayacak!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: P4RS - 02 Ağustos 2018, 10:33:25
@partikül

Mustafa kemal'in ekmeğini yiye yiye bitiremediniz 95 yildir. Unutma ki fetö de pkk da kemalist zihniyetin egemen olduğu dönemde yetişti. Demek ki eksik, hatali ve yetersizsiniz!

Bir de mesajlarini hep uzun tutuyorsun. Sonuna geldiğimde başini unutuyorum! Derdini meramini anlatmak bu kadar zor olmamali.

Ya demek öyle olmuş. Fetönün kim döneminde serpildiği belli, benzer oluşumlara bugün dokunulmuyor bile.  Nur tayfasının hepsi aynı diğerleri de onlardan farklı değil. Ülkenin geri kalmış cahil,yobaz ve çıkarcı kısmı destekledi sözde müslümanlar sorular çalınırken milletin kul hakkına girilirken gıkı bile çıkmadı,  pastadan pay düşer diye çoluğunu çoğunu bunların kuçaklarına attılar. Bu yaşanan 30-40 yıl önce değil 10-15 yıl içinde oldu. 5 yıl önce hoca efendi diyeceksin diyenler suçu cumhuriyete ve kemalist(hangi dönem bu 1950 den sonra chp var mı ?) döneme bağlıyor.

Kardeşim sadece şu kısmına birşey yazmak istedim savunma formundayız o yüzden herkes az çok anlar

" Bu yaşanan 30-40 yıl önce değil 10-15 yıl içinde oldu."  Peki Bu Generaller TSK'da 10-15 yıldamı çıkmışlar bu rütbelere acaba ??? merak ettiğimden soruyorum

Evet bu süre içerisinde çıkmışlar. Kim kaldırdı yaşta asker atmayı, kim her istediklerini verdi ?  Kendi kadroları için kaçta genaral harcadılar bu sürede, yahu genel kurmay başkanı bile istifa etti giti başka ülkede mi yaşadınız bunlar olurken.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: OKÇULAR - 02 Ağustos 2018, 14:53:49
Arkadaşlar abd senatosu f35'ler için yaptırım kararı aldı...f 35 bizim için bitti diyebilirmiyiz?...tabii hükümet abdnin baskısına boyun eğmez ise.

Niye hemen bitiriyoruz ? S-400 ve F-35 i mutlaka envantere alınacak. Siyasi demeçlerde ve ülkeler arası ilişkilerde dalgalanma olur ama en sonunda nihayete erer. Geçmişte F-4 uçaklarını envantere alırken de aynı sürünceme var idi.

Bu kadar karamsar olmayın.

Alıntı
Muhammet METİN/Kokpit.aero

Türkiye'nin NATO'ya girmesiyle birlikte modernleşme çalışmalarına hız veren Hava Kuvvetleri, 1970'lerin başında envanterinde ön hatta F-104G, F-5A ve F-100C/D/F Super Sabre'lerden oluşan bir hava gücüne sahipti. Ancak özellikle hava-yer ve hava-hava görevlerinde daha çok silah taşıyabilen, geniş harekât çapına sahip yeni bir savaş uçağı ihtiyacı bulunuyordu.

Vietnam Savaşı sırasında dünyaya adını duyuran F-4 Phantom serisi uçaklar için uzun süren görüşmelerin ardından sipariş verilmesine karar verildi. 1973 yılında 'Peace Diamond - Barış Elması' olarak adlandırılan projeyle ilk 40 adetlik F-4E Phantom savaş uçağı siparişine imza atıldı. Anlaşmanın imzasının ardından Kıbrıs olayları giderek tırmanmaya başlıyordu. Kamuoyu tarafından 'Fantom' olarak adlandırılan uçaklar büyük bir merakla beklenmeye başlanmıştı.

1974'te Türk pilotları F-4E eğitimleri için ABD'ye gönderildi. Burada ilk öğretmen pilotlar yetiştirilecek ve Eskişehir'den başlayarak F-100 uçakları yerini F-4E'ye bırakacaktı. Eskişehir ile birlikte Malatya Erhaç da F-4E'lere sahip olacaktı. Milli Bütçe'den satın alınan 40 adet uçağın teslimat arifesinde 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekâtı başladı. Bunu ağustosta ikinci harekât izledi.

Harekâtın üzerine ilk iki F-4E uçağı 30 Ağustos 1974'te teslim edildi. İlk olarak 112'nci filo kuruldu. 5 Şubat 1975'e kadar 22 uçağın teslimatı tamamlandı. Ancak Phantom'ların gelişleri, Kıbrıs Barış Harekâtı ardından alınan ambargoya takıldı. Kalan uçaklar ancak 1978'de envantere girebildi. Eskişehir'de 112. Filo'yu Malatya'da 171, daha sonrasında Eskişehir 111. Filo ve 1978'de de 172. Filo izledi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 02 Ağustos 2018, 17:07:59
Alıntı yapılan: firtinabaskan

Sayın skywolf takmışsınız sizin gibi olmayanı vatan haini demeyi bırakın biz kimiz ??? illa akplimi olmam gerekiyor ben atadan Ülkücüyüm devlet  ekleriyle büyüdük bunu bir bilin sonra insanları sınıflandırmayı bırakın bence sıkıntı orada başlıyor ben yazdıklarına binayen konuşuyorum partisi dini dili ırkı beni ilgilendirmiyor teşekkürler.
Ben kimseyi ayırmıyorum farkındaysan. Sen ayırıyorsun. Ülkücü veya akpli (ne demekse), ya da başka bir şey olmanız, size, sizin gibi düşünmeyenleri terörist ilan etme hakkı tanımaz.

Darbe girişiminde bulunan generallerin çoğu son 15 yıl içerisinde orduya girmediler, doğrudur. Ancak "ne istediler de vermedik" diyen, gerçekten de hem fetöyü, hem de diğer dış bağlantılı cemaatlere her istediklerini verdi. Devletin bekasını düşünen subaylara kumpas kurulurken "ben bu davanın savcısıyım" diyenler, bu darbe girişiminin araştırılması için mecliste komisyon kurulmasına ve tüm şaibelerin ortadan kaldırılmasına izin vermedikçe, bu konuda soru işaretleri oldukça,  bu konuda genelden farklı düşünüp "tiyatro" diyenler her zaman olacaktır. Devletin selameti için bu konu derinlemesine araştırılmalı ve hiç bir gizem kalmamalıdır.

Konumuza dönersek, bu seferki durum geçmiştekilere oranla daha farklı gibi.. Doğrudan ülkemizin demokratik yapısına bir saldırı var, kaynayan bir ortadoğu var ayakta kalan bir kaç ülkeden biriyiz. Bu gerilim ambargo tehditleri ile başladı, yaptırımlara doğru ilerliyor, bunun devamında bizi zor günler bekliyor.

Bir köprüde karşılaşmış iki inatçı keçi...
Bu gerilimin sonu bir sıcak çatışmaya kadar gidebilir mi?
Yoksa keçilerden biri gidecek mi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Atsızbey - 02 Ağustos 2018, 18:46:06
Arkadaşlar abd senatosu f35'ler için yaptırım kararı aldı...f 35 bizim için bitti diyebilirmiyiz?...tabii hükümet abdnin baskısına boyun eğmez ise.

Niye hemen bitiriyoruz ? S-400 ve F-35 i mutlaka envantere alınacak. Siyasi demeçlerde ve ülkeler arası ilişkilerde dalgalanma olur ama en sonunda nihayete erer. Geçmişte F-4 uçaklarını envantere alırken de aynı sürünceme var idi.

Bu kadar karamsar olmayın.

Alıntı
Muhammet METİN/Kokpit.aero

Türkiye'nin NATO'ya girmesiyle birlikte modernleşme çalışmalarına hız veren Hava Kuvvetleri, 1970'lerin başında envanterinde ön hatta F-104G, F-5A ve F-100C/D/F Super Sabre'lerden oluşan bir hava gücüne sahipti. Ancak özellikle hava-yer ve hava-hava görevlerinde daha çok silah taşıyabilen, geniş harekât çapına sahip yeni bir savaş uçağı ihtiyacı bulunuyordu.

Vietnam Savaşı sırasında dünyaya adını duyuran F-4 Phantom serisi uçaklar için uzun süren görüşmelerin ardından sipariş verilmesine karar verildi. 1973 yılında 'Peace Diamond - Barış Elması' olarak adlandırılan projeyle ilk 40 adetlik F-4E Phantom savaş uçağı siparişine imza atıldı. Anlaşmanın imzasının ardından Kıbrıs olayları giderek tırmanmaya başlıyordu. Kamuoyu tarafından 'Fantom' olarak adlandırılan uçaklar büyük bir merakla beklenmeye başlanmıştı.

1974'te Türk pilotları F-4E eğitimleri için ABD'ye gönderildi. Burada ilk öğretmen pilotlar yetiştirilecek ve Eskişehir'den başlayarak F-100 uçakları yerini F-4E'ye bırakacaktı. Eskişehir ile birlikte Malatya Erhaç da F-4E'lere sahip olacaktı. Milli Bütçe'den satın alınan 40 adet uçağın teslimat arifesinde 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekâtı başladı. Bunu ağustosta ikinci harekât izledi.

Harekâtın üzerine ilk iki F-4E uçağı 30 Ağustos 1974'te teslim edildi. İlk olarak 112'nci filo kuruldu. 5 Şubat 1975'e kadar 22 uçağın teslimatı tamamlandı. Ancak Phantom'ların gelişleri, Kıbrıs Barış Harekâtı ardından alınan ambargoya takıldı. Kalan uçaklar ancak 1978'de envantere girebildi. Eskişehir'de 112. Filo'yu Malatya'da 171, daha sonrasında Eskişehir 111. Filo ve 1978'de de 172. Filo izledi.

Sayın okçular o zaman dünya 2 bloktu,türkiye'yi kaybetmek istemezdi türkiye yi kaybetmek ortadoğuyu tamamen kaybetmek demekti,türkiye de o zamanlar komünizm tehlikeside vardı...ama şimdi öylemi ?...adamların BOP denen büyük israil projesi var ve bu projenin gerçekleşmesi için gerekirse türkiyenin işgal edilmesi var,suudi arabistan ve mısır hızla silahlanıyorlar acaba kimin için?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 02 Ağustos 2018, 19:42:47
Alıntı yapılan: firtinabaskan

Sayın skywolf takmışsınız sizin gibi olmayanı vatan haini demeyi bırakın biz kimiz ??? illa akplimi olmam gerekiyor ben atadan Ülkücüyüm devlet  ekleriyle büyüdük bunu bir bilin sonra insanları sınıflandırmayı bırakın bence sıkıntı orada başlıyor ben yazdıklarına binayen konuşuyorum partisi dini dili ırkı beni ilgilendirmiyor teşekkürler.
Ben kimseyi ayırmıyorum farkındaysan. Sen ayırıyorsun. Ülkücü veya akpli (ne demekse), ya da başka bir şey olmanız, size, sizin gibi düşünmeyenleri terörist ilan etme hakkı tanımaz.

Darbe girişiminde bulunan generallerin çoğu son 15 yıl içerisinde orduya girmediler, doğrudur. Ancak "ne istediler de vermedik" diyen, gerçekten de hem fetöyü, hem de diğer dış bağlantılı cemaatlere her istediklerini verdi. Devletin bekasını düşünen subaylara kumpas kurulurken "ben bu davanın savcısıyım" diyenler, bu darbe girişiminin araştırılması için mecliste komisyon kurulmasına ve tüm şaibelerin ortadan kaldırılmasına izin vermedikçe, bu konuda soru işaretleri oldukça,  bu konuda genelden farklı düşünüp "tiyatro" diyenler her zaman olacaktır. Devletin selameti için bu konu derinlemesine araştırılmalı ve hiç bir gizem kalmamalıdır.

Konumuza dönersek, bu seferki durum geçmiştekilere oranla daha farklı gibi.. Doğrudan ülkemizin demokratik yapısına bir saldırı var, kaynayan bir ortadoğu var ayakta kalan bir kaç ülkeden biriyiz. Bu gerilim ambargo tehditleri ile başladı, yaptırımlara doğru ilerliyor, bunun devamında bizi zor günler bekliyor.

Bir köprüde karşılaşmış iki inatçı keçi...
Bu gerilimin sonu bir sıcak çatışmaya kadar gidebilir mi?
Yoksa keçilerden biri gidecek mi?

Yaptırımlarla türkiyeden birşey elde edemezler evet biraz zor günler geçireceğimiz aşikar ama biz bundan daha güçlü çıkacağız bakalım kim kimden neleri götürüyor rusya çin vs ne hamleler gelecek hepsini izlemek lazım Rabbim Türkü korusun ve yüceltsin diyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 02 Ağustos 2018, 19:45:34
@partikül

Mustafa kemal'in ekmeğini yiye yiye bitiremediniz 95 yildir. Unutma ki fetö de pkk da kemalist zihniyetin egemen olduğu dönemde yetişti. Demek ki eksik, hatali ve yetersizsiniz!

Bir de mesajlarini hep uzun tutuyorsun. Sonuna geldiğimde başini unutuyorum! Derdini meramini anlatmak bu kadar zor olmamali.

Ya demek öyle olmuş. Fetönün kim döneminde serpildiği belli, benzer oluşumlara bugün dokunulmuyor bile.  Nur tayfasının hepsi aynı diğerleri de onlardan farklı değil. Ülkenin geri kalmış cahil,yobaz ve çıkarcı kısmı destekledi sözde müslümanlar sorular çalınırken milletin kul hakkına girilirken gıkı bile çıkmadı,  pastadan pay düşer diye çoluğunu çoğunu bunların kuçaklarına attılar. Bu yaşanan 30-40 yıl önce değil 10-15 yıl içinde oldu. 5 yıl önce hoca efendi diyeceksin diyenler suçu cumhuriyete ve kemalist(hangi dönem bu 1950 den sonra chp var mı ?) döneme bağlıyor.

Kardeşim sadece şu kısmına birşey yazmak istedim savunma formundayız o yüzden herkes az çok anlar

" Bu yaşanan 30-40 yıl önce değil 10-15 yıl içinde oldu."  Peki Bu Generaller TSK'da 10-15 yıldamı çıkmışlar bu rütbelere acaba ??? merak ettiğimden soruyorum

Evet bu süre içerisinde çıkmışlar. Kim kaldırdı yaşta asker atmayı, kim her istediklerini verdi ?  Kendi kadroları için kaçta genaral harcadılar bu sürede, yahu genel kurmay başkanı bile istifa etti giti başka ülkede mi yaşadınız bunlar olurken.

Evet bu sürede dediğin için sana verecek bir cevap göremiyorum kardeşim kolay gelsin. Aynı genel kurmay başkanın tek savaşanın kim olduğunu söylediğinide dinlemiş olman gerekli neyse..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 02 Ağustos 2018, 20:20:32


Yaptırımlarla türkiyeden birşey elde edemezler evet biraz zor günler geçireceğimiz aşikar ama biz bundan daha güçlü çıkacağız bakalım kim kimden neleri götürüyor rusya çin vs ne hamleler gelecek hepsini izlemek lazım Rabbim Türkü korusun ve yüceltsin diyorum.

Geçmişte yaptirimlarla (darbe-ekonomik kriz) hükümetleri goturduler. Rusya, Çeçenistan'da ilk bomba patladiğinda döner. Çin'i zaten ağzina bile alma!

Bakalim kimden neler gidiyor hakkaten...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 02 Ağustos 2018, 20:32:21
Amerika'yla bozulan ilişkiler bugünün mesele değildir. Ana çatışma noktaları 90'lı yıllara kadar dayanıyor. Turgut Özal' ın ''1 koyup 3 alacağız'' şeklinde formüle ettiği Irak projesine TSK karşı çıkmıştı. Yaşı yetenler hatırlayacaktır, dönemin Genel Kurmay Başkanı Necip Torumtay; ''TSK, Irak' la savaşa girmeyecektir'' diyerek Turgut Özal' a rest çekerek istifa etmişti. Ondan sonraki süreç TSK' ya karşı Amerikan Gladyosunun operasyonları şeklinde devam etti. Faili meçhuller, şunlar bunlar derken; Türkiye' nin direnç noktaları yıpratılmaya çalışıldı.

Mevcut AKP hükumeti de bir ABD projesi olarak Türkiye' nin başına getirilmiştir. Bu hükumet ve ona yamadıkları Amerikan Gladyosu (FETÖ) marifetiyle Türkiye Cumhuriyeti' ne çok büyük zarar verdiler. Devleti içten içe kemirerek, ülkeyi adeta işgale hazır hale getirdiler. Nasıl ki Turgut Özal, Irak konusunda yanlış hesap yapmıştır; aynı hatanın daha beterini RTE' ye yaptırdılar. Yahu, insan hiç geçmişten ders almaz mı! Turgut Özal döneminde başaramadıklarını az kalsın RTE döneminde başaracaklardı. Neyse ki RTE saf değiştirerek, yapmış olduğu yanlıştan bir şekilde dönmeyi başardı.

Bütün bunların en temelinde ki mesele ise; bir takım insanların Türkiye Cumhuriyeti' ni içlerine sindirememeleri olmuştur. İsmet İnönü' den başlayan süreç; Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Tansu Çiller, Abdullah Gül ve en son RTE' ye kadar gelmiştir. İşte bu siyasal çizgi, bir türlü Atatürk devrimlerini hazmedememiştir. Bu hazımsızlık sonucunda ülkeyi adeta uçurumun kenarına kadar getirdiler. Aslına bakarsanız Türkiye Cumhuriyeti tarihi; mandacıların, amerikancıların, hazımsızların tarihidir. Netice itibariyle bu kadar hazımsızlığa rağmen, amerikancılık yaparak bir yere varamayacaklarını anlamış olacaklar ki; hazımsızlıkları devam etmekle birlikte, Amerikancılık çizgisinden ayrılarak daha milli bir noktaya gelmeyi başardılar. Daha doğrusu hayat şartları zorladı.   
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 02 Ağustos 2018, 20:59:33
Tr'de iktidara talip her güç odaği dış destek arar. Zira anadolu cografyasi tek basina iktidar yetistirebilecek berekete sahip degildir.

Bence trdeki iktidar amerikancilardan rusculara geçti. Ya da gecirildi ve bu ugurda amerikan "asset"leri gozden çikarildi.

Dikkat ederseniz abd ve rusya kavga eder gibi gorunmelerine ragmen birbirlerinin tekerine comak sokmuyorlar. Çin'i görmezden geliyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Coder - 03 Ağustos 2018, 00:13:22
Tr'de iktidara talip her güç odaği dış destek arar. Zira anadolu cografyasi tek basina iktidar yetistirebilecek berekete sahip degildir.

Bence trdeki iktidar amerikancilardan rusculara geçti. Ya da gecirildi ve bu ugurda amerikan "asset"leri gozden çikarildi.

Dikkat ederseniz abd ve rusya kavga eder gibi gorunmelerine ragmen birbirlerinin tekerine comak sokmuyorlar. Çin'i görmezden geliyorlar.

Sanırım biraz tarih dersine ihtiyacınız var. Fakat bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır. Selçuklulardan başlayabilirsiniz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 03 Ağustos 2018, 00:22:28
@coder

Haklisin. Kaalu belaya kadar götürmek gerek işi.

Şaka misin sen arkadaşim? Selçuklu, Osmanli mi kaldi? Kurtuluş savasini bile sovyet ve hint müslümanlari (bugunku Pakistan) sayesinde kazandin!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Coder - 03 Ağustos 2018, 00:29:28
Tekrar ediyorum. Tarihi facebookta ergenler tarafından yönetilen sayfalardan öğrenmeyiniz. Kolay gelsin.

@coder

Haklisin. Kaalu belaya kadar götürmek gerek işi.

Şaka misin sen arkadaşim? Selçuklu, Osmanli mi kaldi? Kurtuluş savasini bile sovyet ve hint müslümanlari (bugunku Pakistan) sayesinde kazandin!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 03 Ağustos 2018, 00:33:50
Kesinlikle. Tarihi çok bilmiş geçinen demogoglardan da öğrenmem. Öğrettirmem!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 03 Ağustos 2018, 00:59:27
Anadolu toprakları, konum olarak zaten zor bir coğrafyadır. Jeopolitik dinamiklerin kesişim noktasıdır, ana karaların çarpışma noktasıdır, çıkar çatışmaların düğümlendiği merkez, tarihin başladığı yerdir. Bu topraklarda yaşamak zaten zordur. Her babayiğidin de harcı değildir. Bütün bunları hesaba katarsak; Türk milleti bütün bu dinamikleri iyi veya kötü idare edebilmiştir. Açıkçası, başka bir kavim olsaydı; bu kadar idare edebilir miydi? Orası muamma!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: gokkurt - 03 Ağustos 2018, 03:51:23
Selçuklu ve Osmanlı muz cumhuriyeti miydi? Bu topraklar medeniyetin beşiği öyle şey olur mu?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: OKÇULAR - 03 Ağustos 2018, 10:42:52
dünya 2 bloktu,türkiye'yi kaybetmek istemezdi türkiye yi kaybetmek ortadoğuyu tamamen kaybetmek demekti,türkiye de o zamanlar komünizm tehlikeside vardı...ama şimdi öylemi ?...adamların BOP denen büyük israil projesi var ve bu projenin gerçekleşmesi için gerekirse türkiyenin işgal edilmesi var,suudi arabistan ve mısır hızla silahlanıyorlar acaba kimin için?

Batı dünyası yine Türkiyeyi kaybetmek istemez ama geçmişe göre bizde rahat durmuyoruz. Rusya ve Arap ülkeleri ile ilişkiler, Kuzey Irak ve Suriye de faaliyetler, askeri üsler, Petrol arama vs ortaya yeni bir oyuncu çıktı ve azar ve kulağı çekme artık işe yaramıyor. Yinede ABD kesip atıyor mu? Hayır. İkili görüşmeler devam ediyor. Trump un siyaseti gerilimi bir noktaya kadar çıkarıp taviz sonrası iki demeç ile ilişki seviyesini normale getirmek şeklinde işliyor. Peki bu politik ve siyasi hamleler bize yapılınca yada biz yapınca neden hemen demoralize oluyoruz? F-35 projesini bitiriyoruz anlamış değilim.

İlişkilerin daha kötüye gideceği günler gelmedi henüz. Hele petrol arama gemimiz bir Akdeniz'e çıksın. 3'ünçü hava limanı faaliyete geçip Avrupa'daki hava trafiği Türkiye'ye kaysın. Suriye'de Rusya ile beraber ABD ye ''kış kış'' diyelim esas kıyamet o zaman kopacak. İyi mi olur? Zaman gösterecek.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 03 Ağustos 2018, 10:47:04
Amerika'yla bozulan ilişkiler bugünün mesele değildir. Ana çatışma noktaları 90'lı yıllara kadar dayanıyor. Turgut Özal' ın ''1 koyup 3 alacağız'' şeklinde formüle ettiği Irak projesine TSK karşı çıkmıştı. Yaşı yetenler hatırlayacaktır, dönemin Genel Kurmay Başkanı Necip Torumtay; ''TSK, Irak' la savaşa girmeyecektir'' diyerek Turgut Özal' a rest çekerek istifa etmişti. Ondan sonraki süreç TSK' ya karşı Amerikan Gladyosunun operasyonları şeklinde devam etti. Faili meçhuller, şunlar bunlar derken; Türkiye' nin direnç noktaları yıpratılmaya çalışıldı.

Mevcut AKP hükumeti de bir ABD projesi olarak Türkiye' nin başına getirilmiştir. Bu hükumet ve ona yamadıkları Amerikan Gladyosu (FETÖ) marifetiyle Türkiye Cumhuriyeti' ne çok büyük zarar verdiler. Devleti içten içe kemirerek, ülkeyi adeta işgale hazır hale getirdiler. Nasıl ki Turgut Özal, Irak konusunda yanlış hesap yapmıştır; aynı hatanın daha beterini RTE' ye yaptırdılar. Yahu, insan hiç geçmişten ders almaz mı! Turgut Özal döneminde başaramadıklarını az kalsın RTE döneminde başaracaklardı. Neyse ki RTE saf değiştirerek, yapmış olduğu yanlıştan bir şekilde dönmeyi başardı.

Bütün bunların en temelinde ki mesele ise; bir takım insanların Türkiye Cumhuriyeti' ni içlerine sindirememeleri olmuştur. İsmet İnönü' den başlayan süreç; Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Tansu Çiller, Abdullah Gül ve en son RTE' ye kadar gelmiştir. İşte bu siyasal çizgi, bir türlü Atatürk devrimlerini hazmedememiştir. Bu hazımsızlık sonucunda ülkeyi adeta uçurumun kenarına kadar getirdiler. Aslına bakarsanız Türkiye Cumhuriyeti tarihi; mandacıların, amerikancıların, hazımsızların tarihidir. Netice itibariyle bu kadar hazımsızlığa rağmen, amerikancılık yaparak bir yere varamayacaklarını anlamış olacaklar ki; hazımsızlıkları devam etmekle birlikte, Amerikancılık çizgisinden ayrılarak daha milli bir noktaya gelmeyi başardılar. Daha doğrusu hayat şartları zorladı.   
Şimdiye kadar yorumlarınızdan en beğendiğim bu. Geçmiş dış politikayı sizden iyi özetleyemezdim.

O bahsı geçen Necip Torumtayın istifasını iyi hatırlıyorum. Rahmetli Turgut Özal’ın düşüncesinin altında yatan Musul ve Kerkük’e uzanmak ve o bölgede btö nün yuvalanmasına engel olmaktı. Adam cesaretini kaybedince istifasını sundu. O zamanın şartları tam yerindeydi. Ancak birileri uzaktan " hayır olmaz " demiş anlaşılan.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 03 Ağustos 2018, 11:32:52
Alıntı
Türkiye, ambargo uygulayan ABD'nin 21 üssünü kapattı. ABD Bayrakları indirildi, yerine Türk Bayrakları çekildi.
25 TEMMUZ 1975
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 03 Ağustos 2018, 14:52:06
Türk- ABD ilişkisi şu aralık yine cok sancılı.
 Malesef sıkıntı sadece ABD ile sınırlı olmayıp bir çok AB ülkesi ile de sıkıntı yaşamaktayız ama konumuzun başlığı ABD olduğu için sadece bu konuya değineceğim. Malesef ABD ile yaşamakta olduğumuz bu günkü sıkıntı ne ilk ne de son. Sırf bu nedenlerden  dolayı ,öncelikle şantajlara , askeri ambargolara , ekonomik ve mali kısıntılara karşı Türkiye olarak en az etkilenecek şekilde gerçekci  stratejiler geliştirmek zorundayız.
Bu stratejilerse ancak  tüm siyasi partilerin  destekleyeceği demokratik uygulanabilir çözümler yaratmak sureti ile yaratılıp uygulanabilir. Hamaset veya ferdi politikalar ile yol alamayacağımız aşikar.
Bizler ülkemizdeki demokratik ayıplarımızı ne kadar çabuk kaldırırsak ,öncelikle kendi insanımıza   hızmet yapmış hem de hasımlarımızın elindeki kozları azaltmış oluruz.

Ör: Adalet sistemimiz .
Yıllardır yargıları devam etmekte olan davalarda insanlar hapisanelerde yatmakta . Kimileri yargı sürecinde aramızdan ayrılmışlar. Kimileri yıllarca yargılama sonrasında bereat etmiş , yargılama ve bereat sonrası işe geri işe dönüs kısıtlı.  Hayatının bir evresini boşuna yıllarca hapislerde geçiren insanlar veya hayatlarını tutuklu oldukları sürecde kaybedenlere tazminat yok kadar az. Turukluluk sürecinde tutuklu aileleri perişan. Bütün bu yazdıklarımı kendi insanlarımıza uyguluyoruz malesef sanırım siysi görüşümüz ne olursa olsun hiç bir arkadaşım bu tür durumlardan hoşnut olamaz.
 Gelelim ABD li rahip olayına .Velev rahip suçlu veya suçsuz neticede yargılaması gereğinden fazla uzun sürüyor. Adamı tutukladık ve hapise attık  rahatlık ile ev hapsinde tutulabilirdi . ABD nin kendi vatandaşının bu durumda olmasına şarlayacağını bilmemiz gerekiyordu . ABD nin bizlere açıktan şantaj tehdittlerde bulunmayacağı ön görmemiz gerekiyordu.
Johnson mektubunu unuttukmu? Kıbrıs barış harekatı sonrası Silah ambargosu ? Midnight expres filimini hatırlayanlar konuyu bilir uyuşturucu kullanıcısı/alıcısı ABD vatandasını tutuklamamız sonrası örtülü silah ambargosu uygulanmıştı ‘’2 x Destroyer deniz kuvetlerine verilişi geciktirilmişti’’ ya yakın geçmişimizdeki çuval olayı?

Demek ki stratejik ortaklık falan bunlar boş kavramlar. Yani bizleri avutmak için karşı tarafın bizim gönlümüzü okşamak için ara sıra dillendirmekte olduğu içi boş bir kavram .Türkiye an gereği veya geçmişte stratejik bir ortak olabilir ama vazgeçilemez değil. ABD nin Stratejisi değiştiği anda öneminiz ve ağırlığınız değişir. Yani uzun lafın kısası ortak cıkarlarmız örtüştüğü sürece ortağız . Siyasi görüşlerimizi bir tarafa bırakıp gerçekci öngörüler ile stratejiler geliştirip uygulayalım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 03 Ağustos 2018, 16:28:12
Yeryüzündeki herkes güçlü müttefik zayif düşman ister. Tr uzun zamandir güçlü değildi. Sürüyü yakalayamiyordu. Üstüne üstlük efendisine dikleniyordu. Sakalini tıraş ettiler. Sakal yeniden uzadi, hem de daha gür. Bu sefer kol kesmeden birakmazlar! Tek kolla dilendirirler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 04 Ağustos 2018, 17:25:19
Konuyla ilgili olmayan iletiler temizlendi. Yoldayım ve siteyle şu an ilgilenemiyorum. Akhisar - Balıkesir arasında oba yörük sofrasında mola verdim. Size bunları yazarken gözlememi yiyip ayranımı yudumluyorum. ☺

Bazı arkadaşları yaşlarına uygun davranmaya davet ediyorum. Özellikle Uyvar'ı...

Lütfen konuyu dağıtmayalım. Bugün ABD'ye yaptırım olabilecek bir kaç şeyden bahsetmiş galiba cumhurbaşkanı. Ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Bilenler paylaşırsa sevinirim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 04 Ağustos 2018, 17:58:15
Ben de yöneticileri siteyi adam gibi yonetmeye davet ediyorum. Ozellikle Skywolf'u. Ortada bisey yokken davayla tehdit edilirsem cevabi mahkeme celbi olur. Goze goz dise dis!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 05 Ağustos 2018, 13:41:00
Ben de yöneticileri siteyi adam gibi yonetmeye davet ediyorum. Ozellikle Skywolf'u. Ortada bisey yokken davayla tehdit edilirsem cevabi mahkeme celbi olur. Goze goz dise dis!


İsteyen istediğini mahkemeye verebilir.  İletileri silmiyoruz, sadece farklı bir bölüme saklıyoruz.  Tabi savcılık sizi ne kadar ciddiye alır bilemem. Yok sen öyle dedin, yok ben demedim , şöyle dedim. O dedi, bu dedi,  benim babam senin babanı döver vs. O kadar işimizin arasında, çoluk çocukla uğraşacak zamanız yok da diyebilirler. İlle de ısrar ederseniz saçma bir konu yüzünden senelerce mahkemelerde uğraşır durursunuz.

Bunun yerine yaşınıza uygun davranarak mantıklı şekilde konuları tartışsanız daha iyi olmaz mı?

Bakınız konuyla ilgili müthi bir gelişme paylaşmış habercilermiz...  ;D ;D

Rahip Brunson'ın eşi kiliseye gitti... Türk bayrağı detayı

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5b66d2dfb5a7931f9c233f31.jpg)

İZMİR'in Konak ilçesinde, ev hapsinde bulunan ABD'li rahip Andrew Craig Brunson'ın eşi Norine Brunson, pazar ayinine katılmak üzere eşinin görevli olduğu Diriliş Kilisesi'ne gitti. Kilisenin kapısında, Türk bayrağının asılı olduğu görüldü.

FETÖ ile terör örgütü PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla tutuklanan, sağlık sorunları gerekçe gösterilerek, cezası ev hapsine çevrilen ABD'li rahip Andrew Craig Brunson'ın eşi Norine Brunson, pazar ayinine katılmak için Alsancak'taki Bornova Sokağı'nda bulunan Diriliş Kilisesi'ne gitti.

Sivil polisler, kilisenin çevresinde önlem alırken, pencereler ile kapıların kapalı olduğu görüldü. Kilisenin giriş kapısının üst bölümünde ise Türk bayrağının asılı olduğu görüldü.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/rahip-brunsonin-esi-kiliseye-gitti-turk-bayragi-detayi-40918855 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/rahip-brunsonin-esi-kiliseye-gitti-turk-bayragi-detayi-40918855)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 08 Ağustos 2018, 08:44:20
ABD'den 'Papaz Brunson' açıklaması: Önemli bir işaret...

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5b69f7d3b5a79312443c556a.jpg)

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo arasında gerçekleşen telefon görüşmelerinin ve birebir görüşmelerin, Papaz Andrew Craig Brunson konusu adına önemli bir işaret olduğunu belirtti.
Sözcü Nauert, İzmir'de terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla ev hapsinde bulunan ABD'li din adamı Andrew Craig Brunson ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Nauert, Çavuşoğlu ile Pompeo arasındaki görüşmeye atıf yaparak, "Telefon görüşmesi yapmış olmak önemli bir işaret. Sohbet etmiş olmaları kesinlikle zarar vermez, biz bu yüzden diyaloğun önemine güveniyoruz." ifadesini kullandı.

Türkiye ile ABD arasında bir anlaşmaya varılıp varılmadığı hakkındaki bir soruya ise Nauert, "Eğer bir anlaşmaya varılmış olsaydı Papaz Brunson ve diğer Amerikalılar burada, evlerinde olurlardı." şeklinde yanıt verdi.

Brunson konusunda "çok gayret gösterdiklerini" belirten Nauert, Türk ve ABD'li heyetler arasında Washington'da yapılması beklenen görüşme hakkında bilgi vermekten kaçındı.

İDDİANAMEDEN


Terör örgütleri FETÖ ve PKK adına 9 Aralık 2016'da suç işlediği iddiasıyla tutuklanan ABD'li papaz Brunson hakkında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan iddianamede, Brunson'un din adamı görüntüsü altında söz konusu terör örgütleri adına suç işlediği ve genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğu, örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek iş birliği yaptığı belirtilmişti.

Brunson'ın FETÖ'nün üst düzey mensupları ile kod isimlerini bilerek görüştüğü, bu kapsamda örgütün sözde eski Ege bölgesi imamı ile firari Bekir Baz ve yardımcısı Murat Safa ile hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasından dava açılan tutuklu sanık Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı Taner Kılıç ile görüşmeler yaparak strateji belirlediği iddia edilmişti.

EV HAPSİ

Brunson'ın ABD'li bir askere gönderdiği 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin başarısız olmasından üzüntü duyduğuna ilişkin mesaj içeriklerine yer verilen iddianamede, cep telefonundaki, "Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk. İsa'ya dönmek için gerekli koşullar oluştu. Darbe teşebbüsü bir şoktu. Birçok Türk geçmişte de olduğu gibi askeriyeye güvendi ancak bu sefer çok geçti. Ve darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama. Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda biz kazanacağız." mesajı da dosyaya eklenmişti.

Teknik incelemede de sanık Brunson'ın, görüşmediğini öne sürdüğü FETÖ'nün sözde Ege bölge imamı firari sanık Bekir Baz ile birbirlerine çok yakın yerde 293 kez GSM sinyali de tespit edilmişti.

Mahkeme, 25 Temmuz'da dosya üzerinde yaptığı incelemede, Brunson'ın tutukluluğunu ev hapsine çevirerek sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirmişti.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abdden-papaz-brunson-aciklamasi-onemli-bir-isaret-40921589 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abdden-papaz-brunson-aciklamasi-onemli-bir-isaret-40921589)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 08 Ağustos 2018, 10:45:51
Teknik incelemede belirtilen 293 defa Fetö imamı ve Bronsonun bir birine çok yakın GSM sinyal alımı konusu!

293 yakın sinsal ne demek onu bir acıklayım öncelikle.
Fetö imamı ile Bronsonun  cep telefonları ayni baz istasyonundan veya bir birine komşulukları olan baz istasyonlarından hizmet almışlar demektir.
Bu durumda her iki zat'ın da ayni mahallede ortak kapsama alanında belli aralıklar ile dolaşmıs  olduklarını gösterir yani ne fazla ne az .
Yani elde bu iki MSISDN  numarasının görüştüğünü destekler bir kanıt yok.

Dilerim Bronson hakkında  diğer iddialar daha sağlam, yoksa bu tür iddialar ile kimseyi cezalandırmak mümkün olmaz.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 08 Ağustos 2018, 10:55:26
Yahu 15 temmuzdan sonra kamudan 200bin kisi atilmadi mi? Demek oluyor ki her mahallede bir fetöcü var zaten. Bu yeni birsey degil ki. Konuşma yoksa mahkemede delil olmaz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 08 Ağustos 2018, 14:53:56
papazi brunson verdikmi yoksa  buda geri vites  alistik
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 10 Ağustos 2018, 08:33:39
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert: Türkiye ile müzakere süreci devam ediyor

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, ülkesinin Türkiye'ye yönelik yaptırım kararlarıyla ilgili olarak ABD'ye giden ve burada bir dizi görüşme gerçekleştiren Türk heyetin Türkiye'ye dönmesinin ardından yaptığı açıklamada, 'Müzakere süreci devam ediyor.' dedi.
Bakanlık Sözcüsü Nauert, günlük basın toplantısında kendisine yöneltilen soru üzerine Türk heyetinin ABD'deki temaslarına ilişkin açıklama yaptı.

Sözcü Nauert, "Türkiye ile çok kapsamlı bir ilişkimiz var ve Türkiye hükümetiyle bu konuları her görüşmemizde konuşuyoruz. Dün, Türkiye hükümeti yetkilileriyle yaptığımız görüşmeler çok geniş kapsamlıydı. Açık bir şekilde Rahip Andrew Brunson'ın eve dönmesi gerektiğini söyledik." dedi.

"Bu (görüşmelerin) bir kısmını kamuoyuna açık bir şekilde tartışmayacağız." diyen Nauert, "İlerleme olarak Brunson'ın eve dönmesini görüyoruz. Görüşmelerin içeriği hakkında tanımlamalar yapmayacağız." ifadesini kullandı.

Başkanlığını Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal'ın yaptığı 9 kişilik Türk heyeti Washington'a gelerek, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı'nda görüşmeler yapmıştı.

Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan 3'er temsilcinin bulunduğu Türk heyetinin temaslarına Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç da eşlik etmişti.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-disisleri-bakanligi-sozcusu-nauert-turkiye-ile-muzakere-sureci-devam-ediyor-40923974 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-disisleri-bakanligi-sozcusu-nauert-turkiye-ile-muzakere-sureci-devam-ediyor-40923974)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 10 Ağustos 2018, 16:54:11
ABD Başkanı Trump'tan Türkiye'ye ilişkin skandal paylaşım

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5b6d8d0367b0a80db021c944.jpg)

ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'ye yönelik skandal paylaşımlarına bir yenisini ekleyerek, çelik ve alüminyum için gümrük verilerini vergileri iki katına çıkardığını duyurdu.
Trump, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Türk lirasının ABD doları karşısında hızla düştüğünü" ifade ederek, Türkiye'den gelen çelik ve alüminyum üzerindeki gümrük vergilerinin ikiye katlanmasına onay verdiğini duyurdu.

Trump, "Alüminyumda bu oran artık yüzde 20, çelikte de yüzde 50 olacak. Türkiye ile ilişkilerimiz bu dönemde iyi değil." ifadelerini kullandı.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-baskani-trumptan-turkiye-tweeti-40924811 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-baskani-trumptan-turkiye-tweeti-40924811)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan - 10 Ağustos 2018, 18:58:08
Rahibi serbest bıraksınlar yüz bin Türküde hristiyan yapmalarına izin verelim bu meseleyi kapatalım önerim bu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 10 Ağustos 2018, 20:53:57
Rahibi işkenceyle öldürelim, onlar da 8-10 şehre atom bombasi atsinlar, 20-30 milyon insan ölsün. Ulke rahatlasin. Suriye gibi olmak istemiyorum. Benim de önerim bu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: yakusha - 10 Ağustos 2018, 22:46:18
Hakan Atilla dönmeden Rahip de serbest kalmaz, 1 yıl daha bu sürer gibi. Uzun bir ambargo sürecine hazır olmak gerekir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 10 Ağustos 2018, 22:49:49
Hakan Atilla dönerse tr, iran'a dalacak demektir. Benim de teorim bu!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 10 Ağustos 2018, 23:04:40
Rahibi serbest bıraksınlar yüz bin Türküde hristiyan yapmalarına izin verelim bu meseleyi kapatalım önerim bu.

Sen sağlam bir doktora görünmen lazım. Benim önerim bu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Raptor44 - 11 Ağustos 2018, 00:22:33
Hakan Atilla dönmeden Rahip de serbest kalmaz, 1 yıl daha bu sürer gibi. Uzun bir ambargo sürecine hazır olmak gerekir.
Katılıyorum uzun bir ambargo bizi bekliyor Trumpın son mesajında sonra bunu çok iyi anladım ne olursa olsun o ambargo yenilecek muhakkak Rahip serbest kalmamalı gerçi ABD bize ambargo uygulayacak lakin tüketim mallarında sanmıyorum ben olsam ABD menşeli firma ve ürünleri ülkeye sokmam bu tarz durumda gençleri görüyoruz ceplerinde para yok millete hava basmak için krediyle iPhonelar macler havada uçuşuyor Apple Türkiyedeki karini ciddi oranda azaltabiliriz bu sayede tabi yapılırmı bilmem onun yerine ise xioami popo gibi çin markalarını ülkeye sokabiliriz bu markalar çok popüler ürünleri ile tanınıyor hatta ben bile Xiaomi mi mix 2 kullanıyorum tabi bu tarz bir durumda ülke gençleri çok yüklenirler devlete oda ayrı konu 35-40 yaş ve üstü ambargolara aliskinda gençler ne yapar hiç bir fikrim yok
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Ağustos 2018, 08:32:32
Cumhurbaşkanı Erdoğan New York Times'a yazdı: 'Türkiye zaman belirledi ve ABD dinlemezse...'

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5b6e55e77af50711e406716d.jpg)

Cumhurbaşkanı Erdoğan New York Times'a makale yazdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Kötülüğün dünyanın her yerinde pusuya yattığı bir dönemde, uzun zamandır müttefikimiz olan ABD'nin Türkiye'ye karşı attığı tek taraflı adımlar sadece ABD'nin çıkarlarına ve güvenliğine zarar verir. Çok geç olmadan, Washington ilişkilerimizin asimetrik olabileceği yanlış düşüncesini bir kenara bırakmalı ve Türkiye'nin alternatiflere sahip olduğunu kabul etmelidir. Bu tek taraflılık ve saygısızlık trendini tersine çeviremezlerse yeni dost ve müttefikler aramaya başlayacağız. ABD, Türkiye'nin egemenliğine saygı duymaya başlayıp, milletimizin karşı karşıya olduğu tehlikeleri anladığını ispatlayamazsa ortaklığımız riske girebilir. Türkiye zaman belirledi ve ABD dinlemezse bir kez daha kendi göbeğini kendi kesecek' değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, New York Times gazetesi için İngilizce kaleme aldığı "Türkiye, ABD ile Krizi Nasıl Görüyor?" başlıklı makalede, iki ülke arasında son dönemde yaşanan gerginliğe değindi.

Türkiye ve ABD'nin son 60 yıldır stratejik ortak ve NATO müttefiki olduğuna, iki ülkenin Soğuk Savaş döneminde ve sonrasında karşılaştıkları ortak zorluklara karşı omuz omuza durduğuna işaret eden Erdoğan, "Türkiye, yıllar boyunca ne zaman gerekli olsa ABD'nin yardımına koştu. Kore'de askerlerimiz birlikte çarpıştı. Küba füze krizinin en yüksek olduğu dönemde, Türkiye topraklarında Jüpiter füzelerinin konuşlanmasına izin vererek ABD'nin durumu yatıştırma çabalarına katkı sağladı. 11 Eylül terör saldırılarının ardından Washington bu kötülüğü yapanlara karşılık vermek için dostlarını ve müttefiklerini beklediğinde, askeri birliklerimizi buradaki NATO misyonunu başarıya kavuşturmak için Afganistan'a gönderdik." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, öte yandan ABD'nin, Türk halkının endişelerini anlayamadığını ve saygı duyamadığını vurguladı.

Son yıllarda iki ülkenin ortaklığının ABD tarafından anlaşmazlıklarla sınandığını kaydeden Erdoğan, "Ne yazık ki bu tehlikeli trendi tersine çevirme çabalarımız boşa çıktı. ABD, Türkiye'nin egemenliğine saygı duymaya başlayıp, milletimizin karşı karşıya olduğu tehlikeleri anladığını ispatlayamazsa ortaklığımız riske girebilir." değerlendirmesine yer verdi.

"FETÖ'nün darbe girişimine tepkisi tatmin edicilikten uzaktı"

Erdoğan, Türkiye'nin, Pensilvanya'da yaşayan Fetullah Gülen'in elebaşı olduğu Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) mensupları tarafından 15 Temmuz 2016'da saldırıya uğradığını hatırlattı.

ABD'nin, bu darbe girişimi ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili tutumuna da değinen Erdoğan, ifadelerini şöyle sürdürdü:
"FETÖ'cüler hükümetime karşı kanlı bir darbe yapmaya çalıştı. O gece milyonlarca vatandaş, şüphesiz ki ABD'lilerin Pearl Harbour ve 11 Eylül saldırılarından sonra deneyimlediği vatana bağlılık hissiyatıyla sokaklara döküldü. Uzun zamandır benim seçim kampanyalarımı yöneten sevgili arkadaşım Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da aralarında olduğu 251 masum insan ülkemizin özgürlüğü için en ağır bedeli ödedi. Ailemin ve benim ardımdan gelen ölüm mangası başarılı olsaydı ben de onlardan biri olacaktım. Türk halkı, ABD'den bu saldırıyı kesin bir dille kınamasını ve Türkiye'nin seçilmiş hükümetiyle dayanışmasını dile getirmesini istedi. ABD bunu yapmadı. ABD'nin olaya tepkisi tatmin edicilikten uzaktı. Türk demokrasisinin yanında olmak yerine ABD yetkilileri ihtiyatlı bir şekilde 'Türkiye'de istikrar, barış ve devamlılık' çağrısında bulundu. Bu da yetmezmiş gibi Türkiye'nin iki taraflı bir anlaşma ile Fetullah Gülen'in iadesi için yaptığı talepte hiçbir ilerleme kaydedilmedi."

Erdoğan, Türkiye-ABD ilişkilerinde başka bir hayal kırıklığının ise terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD/YPG'ye ABD'nin verdiği destek olduğuna dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yazısında bu konuyla ilgili, "Türk makamlarının tahminlerine göre, Washington son yıllarda PYD/YPG'ye silah vermek için 5 bin kamyon ve 2 bin kargo uçağı kullandı. Hükümetim, ABD'li yetkililerin PKK'nın Suriye'deki müttefiklerine eğitim ve teçhizat verme kararlarından duyduğumuz endişeyi tekrar tekrar paylaştı. Ne yazık ki sözlerimize kulak tıkandı ve ABD silahları en nihayetinde sivil halkımızı ve Suriye, Irak ve Türkiye'deki güvenlik güçlerimizi hedef almak için kullanıldı." görüşünü paylaştı.

"Milli çıkarlarımızı korumak için gerekli adımları atacağız"

Son günlerde ABD'nin, hakkında bir terör örgütüne yardım ettiği suçlaması bulunan Amerikan vatandaşı Andrew Brunson'ın Türk polisi tarafından tutuklanmasını gerekçe göstererek Türkiye ile tansiyonu artıracak birçok adım attığını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Donald Trump'ı birçok toplantımız ve konuşmamızda uyardığım gibi hukuki sürece saygı duymak yerine, ABD dost bir millete karşı haddini aşan tehditler yayımladı ve Bakanlar Kurulumuzun birçok üyesine yaptırım uyguladı. Bu karar kabul edilemez, mantıksız ve en nihayetinde uzun süreli dostluğumuza zarar verici nitelikteydi. Türkiye'nin tehditlere cevap vermediğini göstermek için birkaç ABD'li yetkiliye yaptırım kararı aldık. Biz hep aynı prensibe bağlı kalacağız: Hükümetimi hukuki sürece müdahale etmeye zorlamaya çalışmak anayasamıza ya da ortak demokratik değerlerimize uygun değildir.
Türkiye zaman belirledi ve ABD dinlemezse bir kez daha kendi göbeğini kendi kesecek. 1970'lerde Türkiye, Washington'ın itirazlarına rağmen Kıbrıs Rumları tarafından Türk kökenlilere karşı uygulanan soykırımı engellemek için Kıbrıs'a girdi. Son zamanlarda Washington'ın Suriye'nin kuzeyinden gelen milli güvenlik tehditleriyle ilgili bizim endişelerimizin ciddiyetini anlayamaması, DEAŞ'ın NATO sınırlarına erişimini kesen ve YPG'yi Afrin kentinden çıkaran iki askeri operasyonla sonuçlandı. Bu durumlarda olduğu gibi milli çıkarlarımızı korumak için gerekli adımları atacağız."

Erdoğan yazısına şu ifadelerle son verdi:
"Kötülüğün dünyanın her yerinde pusuya yattığı bir dönemde, uzun zamandır müttefikimiz olan ABD'nin Türkiye'ye karşı attığı tek taraflı adımlar sadece ABD'nin çıkarlarına ve güvenliğine zarar verir. Çok geç olmadan, Washington ilişkilerimizin asimetrik olabileceği yanlış düşüncesini bir kenara bırakmalı ve Türkiye'nin alternatiflere sahip olduğunu kabul etmelidir. Bu tek taraflılık ve saygısızlık trendini tersine çeviremezlerse yeni dost ve müttefikler aramaya başlayacağız."

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-cumhurbaskani-erdogan-new-york-timesa-yazdi-turkiye-zaman-belirledi-ve-abd-dinlemezse-40925199 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-cumhurbaskani-erdogan-new-york-timesa-yazdi-turkiye-zaman-belirledi-ve-abd-dinlemezse-40925199)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Ağustos 2018, 08:49:24
Cumhurbaşkanı Erdoğan çok mantıklı konuşmuş. En azından halka seslendiğinde sarf ettiğine benzer "sizin dolarınız varsa bizim de Allah'ımız var" gibi cümleler kullanmamış.  İki ülke arasında müttefiklik gerekliliklerini Türkiye'nin yerine getirdiğinin altını koyu renkli kalın çizgilerle çizerek vurgulamış. ABD'nin, daha doğrusu ABD yönetiminin Türkiye politikasının ABD'ye büyük zarar vereceğini net şekilde belirtmiş ve ABD dışında seçeneklerimiz olduğunu da açık açık söylemiş.

Genelde haklı olanların değil güçlü olanların galip geldiği dünyamızda, bu gerilimden dilerim fazla zarar görmeden kurtuluruz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ARUYGUN - 11 Ağustos 2018, 10:23:27
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/konutta-yeni-kampanya-40925079 (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/konutta-yeni-kampanya-40925079)

Bu haber doğruysa konuşması ile uygulamanın farklı olduğunu gösteriyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: yakusha - 11 Ağustos 2018, 20:05:04
Sonuçta elde birikmiş yoğun bir konut stoğu var, bunların eritilmesi ve firmaların iflas ettirilmeMEsi gerekiyor, firmaları iflas ettirirsek bu sefer de kurtarmak veya bir şekilde borçlarını tahsil etmek gerekecek. Bitmemiş binaları kimse satamayacağına göre bu konutları maliyetine falan firmalar elden çıkartıp zararı azaltmaya çalışacak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 11 Ağustos 2018, 20:24:51
Valla benim duyduğum inşaat firmalarina haber gitmiş "parti bitti beyler" diye. Eldekileri bitirip yeni projeye başlamayacaklar. Guya Suriye bize pazar olacakti ama evdeki hesap carsiya uymadi.

Firmalar maliyetine satiş yaparak zarari azaltmaz, nakite döner ki bu da birşeydir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mavi1991 - 11 Ağustos 2018, 21:33:17
Size türkiyedeki inşaat işini bir anlatayım ve ekonominin neden bu kadar kırılgan olduğunu biraz daha kafanızda canlanır;

Devlet gider imara açılmamış ya da hazine arazisi yanına yol, köprü veya metro yapar,

Tabi projeye başlamadan önce oradaki araziler süpürülür

Sonra arsa sahipleri inşaata başlamak için gider bankalardan kredi çeker,

Banka içeriye para bulayım diye yabancı kaynaklardan kredi çeker

Alın size dış borç, sonra ülke ekonomisini şaha kaldıracak olan yerli ve milli mütahitlerimiz faiz ve artan borç yükünü daire fiyatlarına yansıtır sonra ne mi olur eflasyon artar, işin diğer bir kötü yanı yerli sermayede üretimi artıracak ve cari açığı kapatacak yatırımlar yerine beton ekonomisine yatırım yapmış olup elde fiyatları aşırı pahalı konut stoğu kalmıştır. Şimdi de yabancı yatırımcı ülkeye sıcak para getiremeyince ne mi oluyor dış borç sürekli artar iken yapı stoğu kışın yazın öyle güzel güzel olduğu yerde duruyor işin berbart yanı bu ülkede herkes kısa yoldan zengin olmak istiyor fakat topluca batıyoruz
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Canik - 12 Ağustos 2018, 04:47:22
Valla benim duyduğum inşaat firmalarina haber gitmiş "parti bitti beyler" diye. Eldekileri bitirip yeni projeye başlamayacaklar. Guya Suriye bize pazar olacakti ama evdeki hesap carsiya uymadi.

Firmalar maliyetine satiş yaparak zarari azaltmaz, nakite döner ki bu da birşeydir.
Nakitlede ihracata dönük işlere gireceklerdir kurun yüksekliğinden faydalanmak isteyeceklerdir çünkü doların düşük seyrettiği dönemde 1 tl olacak deniliyordu hatırlarsınız ihracaatci firmalar ihracatı bırakıp müteahitlige baslamislardi şimdi de tekrar ihracata başlayabilirler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 12 Ağustos 2018, 11:04:50
İran'dan peş peşe Türkiye mesajları

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5b6f3c440f2544248cd14e86.jpg)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, ABD’nin Türkiye’ye karşı izlediği politikayı eleştirerek, "İran devleti ve halkı olarak her zaman Türk halkı ve devletinin yanında yer aldık ve alacağız" dedi.

İran devlet televizyonunda açıklamalarda bulunan Kasımi, "Türkiye yalnız değil. Türk halkı kendini yalnız hissetmesin. Daima Türklerin yanında olacağız ve yapabileceğimiz her türlü desteği hazırız" diye konuştu.

Türkiye’nin sınırları dışından yapılan baskılara karşı mutlaka başarı sağlayacağını söyleyen İranlı Sözcü, "Milletlerin iradesi zorla ve baskıyla değiştirilemez" şeklinde konuştu.

Türkiye ve İran’ın oluşan yeni şartlarda birbirine gereken yardımı verebileceğini kaydeden Kasımi, "Birbirimize iyi ortak olabiliriz" diye konuştu.

ZARİF DE DESTEK VERMİŞTİ

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD'nin Türkiye'ye yönelik başlattığı baskılara karşı Türkiye'nin yanında olduklarını duyurmuştu.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/irandan-pes-pese-turkiye-mesajlari-40925836 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/irandan-pes-pese-turkiye-mesajlari-40925836)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 12 Ağustos 2018, 11:38:22
Suriye'de bu adamlar bizim karşımızda değil miydi yahu? Hangi dağda kurt öldü?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 12 Ağustos 2018, 12:44:28
Suriye'de bu adamlar bizim karşımızda değil miydi yahu? Hangi dağda kurt öldü?

En başından yanlış yapan zaten bizdik. Onlar jeopolitiğin kurallarına uygun hareket ettiler. Oysa ki biz -daha doğrusu AKP hükumetleri; akıl ve mantık sınırlarını zorlayarak, kesinlikle yapılmaması gereken işlere kalkıştıkları için işbu iki komşu devlet; ne yazık ki karşı saflarda konumlanmak zorunda kalmıştır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 12 Ağustos 2018, 16:26:53
Trump'a çok sert İncirlik uyarısı

Türkiye'den aldığı demir ve alüminyuma fahiş vergi artışı getirerek Türkiye ekonomisi hedef alan ABD Başkanı Trump'a, Washington Post yazarı Brian Klaas İncirlik'teki nükleer bombaları hatırlatarak tepki gösterdi.

ABD Başkanı Donald Trump, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın "Yeni Ekonomi Yaklaşımı" sunumu yaptığı sırada attığı bir tweet, Türkiye'de piyasaları alt üst etti. ABD'nin Türkiye'den aldığı demir ve alüminyuma iki katı vergi getirdiğini açıklayan Trump, TL'yi de doğrudan hedef alarak Türkiye'ye karşı düşmanca bir yaklaşım sergiledi.
TRUMP'A İNCİRLİK HATIRLATMASI: NÜKLEER FÜZELERİ UNUTMA!
 
Trump'ın bu adımı, Türkiye'de olduğu kadar ABD ve dünyanın geri kalanında da ses getirdi. Washington Post yazarı ve uluslararası politikalar uzmanı Brian Klaas ise, ABD cephesinden Trump'a en ilginç uyarıyı yapan isim oldu. Twitter hesabından Trump'ın tweet'ine cevap veren Klaas "Erdoğan 'ın hayranı değilim, ama Trump'ın yaptığı pervasız bir çıkış. Türkiye bir NATO üyesi ve Türkiye'de bulunan bir ABD hava üssünde (İncirlik) 50 nükleer bomba bulunuyor. Trump'ın tweetleri ciddi ulusal ve uluslararası güvenlik riskleri teşkil etmeye devam ediyor" dedi.
 
http://www.gazetevatan.com/trump-a-cok-sert-incirlik-uyarisi-1189938-dunya/ (http://www.gazetevatan.com/trump-a-cok-sert-incirlik-uyarisi-1189938-dunya/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 12 Ağustos 2018, 17:32:21
Suriye'de bu adamlar bizim karşımızda değil miydi yahu? Hangi dağda kurt öldü?

En başından yanlış yapan zaten bizdik. Onlar jeopolitiğin kurallarına uygun hareket ettiler. Oysa ki biz -daha doğrusu AKP hükumetleri; akıl ve mantık sınırlarını zorlayarak, kesinlikle yapılmaması gereken işlere kalkıştıkları için işbu iki komşu devlet; ne yazık ki karşı saflarda konumlanmak zorunda kalmıştır.

En başindan yanliş yapan bizdik ama yenilgi başgosterince tornistan yapmamaliydik. Milli duruş, plan-proje yok ki! Dişaridan sufle gelince yap, olmayan firsati gör kaçırma, aha işte sonuç! Bizim uzerimize proje kurgulanmaz. Çapimizi belli ettik tüm dunyaya!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 14 Ağustos 2018, 00:15:07
Gündeme uygun...  ;D ;D
(https://scontent.fada1-7.fna.fbcdn.net/v/t1.0-9/39105184_1047868718713144_1620375510196420608_n.jpg?_nc_cat=0&oh=2887a6865b4f9935f6125dbe7acda356&oe=5BF79881)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Raptor44 - 14 Ağustos 2018, 07:27:28
Gündeme uygun...  ;D ;D
(https://scontent.fada1-7.fna.fbcdn.net/v/t1.0-9/39105184_1047868718713144_1620375510196420608_n.jpg?_nc_cat=0&oh=2887a6865b4f9935f6125dbe7acda356&oe=5BF79881)
Gündeme Uygun lakin şöyle bir senaryo düşünelim ABD Türkiye şu anki durumda iken ırak ve Yunanistan üzerinde saldırıya geçti diyelim birde ihtimal dahilinde güney Kıbrıs Rum yönetiminde ki uskerdende saldırıya geçtiler Ankara'ya varmaları ne kadar zamanlarını alır ben diyorum ki 1 ayı bulmaz hadi 1,5 ay diyelim iyimser olarak gerilla taktiklerini uygulamaya konulacak bu millet Arap toplumu değil sonuçta mücadele ederler ABD'ye cehennemi yaşattık diyelim ve çekildiler çekildikten sonraki tabloyu hayal edebiliyor musunuz acaba
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: yahyaay - 14 Ağustos 2018, 09:10:11
kurtuluş savaşında varmaları ne kadar zaman ve sonuçta olduysa o kadar zamanda olur ve sonuçlarına katlanırlar..Ülkenizi küçümsemeyiniz ve kendinize biraz olsun güveniniz..Artık ordan burdan girerlerse ne kadar zamanda şurada olurdan çok bizim genişleme gzüergahlarımız üzerinde yorum yapmalısınız...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 14 Ağustos 2018, 09:35:20
Abd'de şu anda Şahinler ve güvercinler arasinda şöyle bir tartişma gecmiyorsa ne olayim: "-basicam nuke'u yeter artik! -nolur yapma. daha yeni ev, araba, ihtiyaç kredisi çekti!"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ARUYGUN - 14 Ağustos 2018, 10:07:24
Gündeme uygun...  ;D ;D
(https://scontent.fada1-7.fna.fbcdn.net/v/t1.0-9/39105184_1047868718713144_1620375510196420608_n.jpg?_nc_cat=0&oh=2887a6865b4f9935f6125dbe7acda356&oe=5BF79881)
Gündeme Uygun lakin şöyle bir senaryo düşünelim ABD Türkiye şu anki durumda iken ırak ve Yunanistan üzerinde saldırıya geçti diyelim birde ihtimal dahilinde güney Kıbrıs Rum yönetiminde ki uskerdende saldırıya geçtiler Ankara'ya varmaları ne kadar zamanlarını alır ben diyorum ki 1 ayı bulmaz hadi 1,5 ay diyelim iyimser olarak gerilla taktiklerini uygulamaya konulacak bu millet Arap toplumu değil sonuçta mücadele ederler ABD'ye cehennemi yaşattık diyelim ve çekildiler çekildikten sonraki tabloyu hayal edebiliyor musunuz acaba

Her ne kadar şu anki hükümete muhalefet olsamda yaptıkları bazı uygulamaları yanlış ve ayırıcı politika izlediklerini düşünsemde Yunanistan tarafından gelecek veya gelmeye teşebbüs edecek olanlar için tek söyleyeceğim şudur;  Bu dünyada cehennemi yaşamak istiyorlarsa denesinler. 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 14 Ağustos 2018, 10:26:31

Gündeme Uygun lakin şöyle bir senaryo düşünelim ABD Türkiye şu anki durumda iken ırak ve Yunanistan üzerinde saldırıya geçti diyelim birde ihtimal dahilinde güney Kıbrıs Rum yönetiminde ki uskerdende saldırıya geçtiler Ankara'ya varmaları ne kadar zamanlarını alır ben diyorum ki 1 ayı bulmaz hadi 1,5 ay diyelim iyimser olarak gerilla taktiklerini uygulamaya konulacak bu millet Arap toplumu değil sonuçta mücadele ederler ABD'ye cehennemi yaşattık diyelim ve çekildiler çekildikten sonraki tabloyu hayal edebiliyor musunuz acaba

Bağdat'a ve Şam'a varmaları gibi mi!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan - 14 Ağustos 2018, 12:17:14
Liselinin biri amarikalı bir general diye uydurmuş bizde gerçek sanıyoruz. Hangi general demiş ne zaman nerede niye demiş. Uydurma Türkün Türke propogandası.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 14 Ağustos 2018, 13:05:01
Liselinin biri amarikalı bir general diye uydurmuş bizde gerçek sanıyoruz. Hangi general demiş ne zaman nerede niye demiş. Uydurma Türkün Türke propogandası.


http://www.haber7.com/dunya/haber/2559281-abdli-generalden-turkiye-itirafi (http://www.haber7.com/dunya/haber/2559281-abdli-generalden-turkiye-itirafi)

Ölme!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Raptor44 - 14 Ağustos 2018, 17:48:46
kurtuluş savaşında varmaları ne kadar zaman ve sonuçta olduysa o kadar zamanda olur ve sonuçlarına katlanırlar..Ülkenizi küçümsemeyiniz ve kendinize biraz olsun güveniniz..Artık ordan burdan girerlerse ne kadar zamanda şurada olurdan çok bizim genişleme gzüergahlarımız üzerinde yorum yapmalısınız...
Ülkeme güveniyorum lakin şunuda biliyorum karşımızda dünyanın en modern kara deniz ve hava gücüne sahip ordusu var ve kurtuluş savaşı ndaki savaş mantığı değişti birlikler çok fazla motorize ve hızlı hareket ediyor dikkat ederseniz geldikleri takdirde onlara cehennemi yaşatırız dedim ülkeme orduma halkıma çok güveniyorum ben

Gündeme uygun...  ;D ;D
(https://scontent.fada1-7.fna.fbcdn.net/v/t1.0-9/39105184_1047868718713144_1620375510196420608_n.jpg?_nc_cat=0&oh=2887a6865b4f9935f6125dbe7acda356&oe=5BF79881)
Gündeme Uygun lakin şöyle bir senaryo düşünelim ABD Türkiye şu anki durumda iken ırak ve Yunanistan üzerinde saldırıya geçti diyelim birde ihtimal dahilinde güney Kıbrıs Rum yönetiminde ki uskerdende saldırıya geçtiler Ankara'ya varmaları ne kadar zamanlarını alır ben diyorum ki 1 ayı bulmaz hadi 1,5 ay diyelim iyimser olarak gerilla taktiklerini uygulamaya konulacak bu millet Arap toplumu değil sonuçta mücadele ederler ABD'ye cehennemi yaşattık diyelim ve çekildiler çekildikten sonraki tabloyu hayal edebiliyor musunuz acaba

Her ne kadar şu anki hükümete muhalefet olsamda yaptıkları bazı uygulamaları yanlış ve ayırıcı politika izlediklerini düşünsemde Yunanistan tarafından gelecek veya gelmeye teşebbüs edecek olanlar için tek söyleyeceğim şudur;  Bu dünyada cehennemi yaşamak istiyorlarsa denesinler. 
Sadece Yunanistan değil nereden gelirse saldırı cehennemin kapılarını açarız
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Raptor44 - 14 Ağustos 2018, 17:53:19
Birde şu var şuan ABD bizi dünya çapında şeytan gibi gösterme çabasına girişti özellikle rahibi kullanarak hristiyan dünyasında ne kadar ülkeler kendilerine laik desede din onlar için çok büyük bir güç eminim önümüzdeki günlerde sözde Ermeni katliamı ve doğuda asla böyle bir şey in olmadığı Kürtleri katlediyor kar gibi yalanlari dış basında çok gorucez tıpkı ABD bin ırak istilası öncesi önceden dostu olan Saddam'ı şeytan gibi göstermesi gibi
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan - 14 Ağustos 2018, 17:59:44
Amarika bizi böyle onore ederek agrasifliğe kendine aşırı güvenmeye şovenizme de itekliyor olabilir dikkatli olmak gerek. Eski CIA başkanı durduk yerde Türkler kahramandır güçlüdür öyledir böyledir dedimmi durup bir bityeniği aramak gerek. bunlar Saddam a da zamanında çok güçlü bölgesel güç filan derlerdi adamı gaza getirip İran a saldırttılar sonra Kuveyt i alacağına inandırdılar başına geleni görüyorsunuz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 14 Ağustos 2018, 18:52:20
korkmayin   Türk demek felaket  demek

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 14 Ağustos 2018, 19:16:47
Bu abd, eger bu bastaki kifayetsiz muhterisler yuzunden bize savaş acarsa, Yunanlilarin kayiklarla kacmasi tekne turu kalir!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Ağustos 2018, 08:40:43
Beyaz Saray'dan Brunson açıklaması: Trump büyük hayal kırıklığı yaşıyor

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5b73511c0f254422585e3fb1.jpg)

Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Ofisi Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, bugün basın mensupları ile bir araya geldi. Sanders, gazetecilerin Türkiye ile ABD arasında devam eden Brunson krizi hakkındaki sorularını cevapladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert ise, Türk tarafı ile diyaloğun sürdüğünü ve Pastör Brunson meselesi de dahil pek çok konuyu konuşmaya devam ettiklerini kaydetti. İki ülkenin görüştüğü pek çok konu olduğuna işaret eden Nauert, görüşülen alanların hepsinin açıklamalara yansımadığını ekledi.

Pastör Andrew Brunson’ın tutukluğunun devamı nedeniyle Trump yönetimi ile Ankara arasında yaşanan kriz salı günü hem Beyaz Saray’daki hem de ABD Dışişleri’ndeki basın brifinglerinin ana gündem maddelerinden biriydi.

Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Başkan Trump'ın Brunson'ın bırakılmaması karşısında hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. Sanders, "Başkan, Pastör Brunson, elçilik çalışanları ve diğer Amerikan vatandaşlarının serbest bırakılmaması karşısında büyük hayal kırıklığı yaşıyor" dedi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç'ın dün Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği görüşmeyi hatırlatan Sanders, "Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton dün Türkiye Büyükelçisi ile Beyaz Saray'da görüştü. Konu hakkındaki devam eden endişelerimizi aktardık" ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail'in bir Türk vatandaşını tutuklaması meselesinde İsrail hükümetine Türk vatandaşını bırakması için telkinde bulunulduğunu hatırlatarak, Rahip Brunson meselesinde Türkiye'nin tavrının bir hayal kırıklığı olup olmadığı sorusu üzerine ise Sanders, "Başkan Donald Trump Rahip Brunson'un serbest bırakılmaması meselesinde büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor" şeklinde konuştu.

Nauert, ABD’nin Türkiye misyonunda yeni göreve başlayan Maslahatgüzharı Jeffrey Hovenier’in salı günü Pastör Brunson’ı ziyaret ettiğini de hatırlatarak Brunson’ın sağlık durumunda herhangi bir değişiklik olmadığını kaydetti.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/beyaz-saraydan-brunson-aciklamasi-trump-buyuk-hayal-kirikligi-yasiyor-40928726 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/beyaz-saraydan-brunson-aciklamasi-trump-buyuk-hayal-kirikligi-yasiyor-40928726)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: bostancıbaşı - 15 Ağustos 2018, 16:20:39
Bir musibet bin nasihatten iyidir
gerçi bu Amerika'nın bize bilmem kaçıcı kazığı ya o ayrı mesele
gelelim Türk Amerikan ilişkilerine
hatırlarsanız apo yakalandığında burada bir İtalya malları boykotu başlamıştı ne buzdolapları arabalar yakıldı kırıldı
şimdi t 129 ve diğer bir çok ticari alanda bir numaralı ortağımız
şu an ABD ile aramızın kötü olduğu adamların İsrailli ve kendi çıkarları için bizi görmezden gelmeye çalıştığı ve pk ypg ye destek verdiği da doğrudur
KİŞİSEL OLARAK ABD YE OLAN ASKERİ BAĞIMLILIĞIMIZDAN BEDELİ NE OLURSA OLSUN KURTULMAMIZ GEREKTİĞİNİ HAL DAHA SAVUNUYORUM
AMA
biz s400 de f35 de cihinokları da alacağız ve Amerika ile de bir şekilde işleri asgari müşterekte bir şekilde bağlayacağız
Türkiye bir muz cumhuriyeti değil
adb Türkiye olmadan öyle üslerini yunanistana bulgaristana taşıyıp ortadoğuda varlığını ve etkinliğini koruyamaz
trump bu arada elinden geleni ardına koymayacak ama bu kaçınılmaz
ne Amerika o kadar salak
ne de maalesef Amerika sız bir dünya mümkün
yeterki biz şu an birlik olalım
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Raptor44 - 15 Ağustos 2018, 19:55:19
Trump pın hayal kırıklığının sebebi belli bizi kolay lokma sandı hemen pes edicegimizi düşündü lakin pes etmedik etmicezde bu arada katar 15 milyar dolarlık yatırım yapıcağını açıkladı çok iyi bir haber lakin hangi sektörlere
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 15 Ağustos 2018, 19:59:12
Trump bizi bitirmeye calisiyor ama onun emir kulu Katar bize yatirim karari aliyor. 15 milyar dolarlik hem de... Eski kurla 30 milyar dolarlik yani.

Bu hikayede garip olan birseyler var.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 15 Ağustos 2018, 21:59:02
Trump bizi bitirmeye calisiyor ama onun emir kulu Katar bize yatirim karari aliyor. 15 milyar dolarlik hem de... Eski kurla 30 milyar dolarlik yani.

Bu hikayede garip olan birseyler var.

Katar Sermayesi adı altında piyasaya sürülecek paranın, zamanında Türkiye' den Katar' a götürülmüş nakit olduğu konusunda şüphelerim var. Şu kadar yıldır yapılan ihaleler, kupon araziler, şunlar bunlar -bu paralar nereye gitti (?) Kanıtım yok, akıl yürütmekten ibarettir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Ağustos 2018, 08:26:51
ABD'den Türkiye'ye küstah tehdit

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5b75be4d67b0a90a2c5341d4.jpg)

ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, “Türkiye Papaz Brunson’ı serbest bırakmazsa daha fazla yaptırım uygulayacağız” dedi.
ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, FETÖ ve PKK adına suç işlediği iddiasıyla tutuklanan Rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılmaması halinde daha fazla yaptırım uygulamaya hazır olduklarını söyledi. Steven Mnuchin yaptığı açıklamada, “Türkiye Papaz Brunson’ı serbest bırakmazsa daha fazla yaptırım uygulayacağız” ifadelerini kullandı.

TRUMP'TAN AÇIKLAMA

Beyaz Saray'daki kabine toplantısı sırasında Hazine Bakanı Steven Mnuchin'den Türkiye'ye uygulanan yaptırımlarla ilgili güncelleme isteyen ABD Başkanı Donald Trump ''İyi bir dost olmadıklarını kanıtladılar. Orada muhteşem bir Hıristiyan rahip var. O masum bir adam'' iddiasında bulundu.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/abdden-turkiyeye-kustah-tehdit-40930753 (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/abdden-turkiyeye-kustah-tehdit-40930753)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: uzasem06 - 17 Ağustos 2018, 10:17:39
Adam hakli. Türkiyede o kadar muhtesem bir rahip varki.  Dolar  karsiligi ve PKK destegi ile  Kürtleri Dinlerinden cikariyor. Hele birde cocuklari egitip Türkiyeye karsi fisekliyor.  O kadar muhtesemki.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Ağustos 2018, 11:08:10
Alıntı
Önceki gün de Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Papaz Brunson’a adil olmayan ve kötü yaklaşımlarda bulunmakla suçladıkları Türkiye’nin tutumu için, “Bu yönetim tarafından unutulmayacaktır” ifadelerini kullanmıştı.

Özellikle bir kısım Amerikalılar, Trump’ın Papaz Brunson ile ilgili açıklamalarının amacının, Kasım ayı seçimleri yaklaşırken medya ile yaşadığı anlaşmazlık, göçmen politikalarındaki başarısızlığı ve Rusya ilişkileri gibi sorunlarda dikkatleri kendisinden uzaklaştırmak ve beyaz Hristiyan seçmenin desteğini toplamak olduğu görüşünde birleşiyor.

[url]http://www.milliyet.com.tr/trump-tan-gece-yarisi-kustah-dunya-2726469/[/url] ([url]http://www.milliyet.com.tr/trump-tan-gece-yarisi-kustah-dunya-2726469/[/url])
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 17 Ağustos 2018, 17:23:36
Yaklaşan ABD seçiminde oy fazlası alabilmek amacı ile STRATEJİK MÜTEFFİK demekki satılabilirmiş !

Herharle fazla yoruma gerek yok artık gerisini de bizler düşünelim STRATEJİK mi ? Yoksa MÜTEFFİK miyiz ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Ağustos 2018, 17:57:17
Almanya'daki seçimler öncesinde de Merkel Türkiye'ye fazla yükleniyordu ve ilişkilerimiz gerilmişti. Benzer durum Hollanda ile de yaşanmıştı.
Ancak ABD ile durum bence daha farklı. Söz edilen seçim sonrası gerilim fazla azalmayacak bence!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mavi1991 - 17 Ağustos 2018, 20:28:59
adamlar bizi ve bölgeyi parçalamaya kafaya takmışlar seçimlerden sonra pek birşey değişmeyebilir
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci - 20 Ağustos 2018, 14:35:21
Türk Amerikan iliskileri üzerine Emekli Büyükelçi Ümit Pamir ve Dr. Berk Esen inin Amerikanin sesiyle yaptiklari mülakat.

https://www.amerikaninsesi.com/a/turkiye-abd-%C4%B1l%C4%B1skileri-yon-desg%C4%B1st%C4%B1rme-noktas%C4%B1nda-m%C4%B1/4535003.html (https://www.amerikaninsesi.com/a/turkiye-abd-%C4%B1l%C4%B1skileri-yon-desg%C4%B1st%C4%B1rme-noktas%C4%B1nda-m%C4%B1/4535003.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Coder - 23 Ağustos 2018, 05:10:56
Tüm sorunun kaynağı israildir. Bölgede ayakları üstünde duran bir devlet istememektedir. Türk devleti ayakta durmaya çalıştığı sürece artık ne amerika ile nede israille arası iyi olacaktır. Bahsettiğim devlet yüzölçümü ve nufüs bakımından çok düşük rakamlara sahip olsa bile amerika'nın içine çöreklenmiş bir devlettir. Daha önce israilli jetler tarafından bombalanan amerikan gemisine bile amerikalılar sesini çıkartamamıştır. Ona göre israilin amerikadaki nüfusunu hesab edin.

Almanya'daki seçimler öncesinde de Merkel Türkiye'ye fazla yükleniyordu ve ilişkilerimiz gerilmişti. Benzer durum Hollanda ile de yaşanmıştı.
Ancak ABD ile durum bence daha farklı. Söz edilen seçim sonrası gerilim fazla azalmayacak bence!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 24 Ağustos 2018, 01:30:19
ABD'den S-400 açıklaması

(http://www.kokpit.aero//image/data/Askeri%20yabanci/rusya/s400/aciklama2.jpg)

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, geçtiğimiz günlerde Rus yetkililerden gelen ‘S-400 sözleşmesini 2019’da hayata geçirmeye başlayacağız’ açıklaması üzerine bir kez daha ülkesinin Ankara’nın S-400 füze savunma sistemini almasına karşı olduğunu söyledi.

Hürriyet’te yer alan haberde, Nauert, ‘Bu gerçekleşirse bizim açımızdan çok kaygı verici olur’ dedi. Sözcü, ülkelere ve kurumlara karşı yaptırımları neyin tetikleyeceğini Türkiye de dahil ABD’nin bütün müttefiklerine çok açık bir şekilde anlatıldığını hatırlattı.

‘KALIN’IN HALKBANK DEMECİNİ GÖRMEDİM’

Nauert, perşembe günkü basın brifinginde Türkiye’yi ilgilendiren önemli başlıklarla ilgili soruları yanıtladı. Nauert’e, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ABD’nin Halkbank’a yönelik bazı haksız ve mesnetsiz iddiaları gündeme getirmeye çalıştığını öne süren sözleri soruldu. Kalın’ın sözkonusu demecini görmediğini belirten Nauert, bu nedenle de yorum yapmak istemediğini söyledi. Nauert, bu dosyanın zaten Dışişleri’nin değil ABD Hazine ve Savunma bakanlıklarının konusu olduğunu da ekledi.

'YAPTIRIMLARI AÇIKÇA ANLATTIK'

S-400 füze savunma sistemini üreten Rosoboronexport yetkililerinden geçenlerde gelen Türkiye ile yapılan sözleşmeyi 2019’da uygulamaya koymayı planladıkları yönüdeki açıklamalar da Nauert’e hatırlatıldı.

Nauert şunları söyledi: ‘Bu haberi de ben şahsen görmedim ama eğer bu gerçekleşirse bizim açımızdan çok kaygı verici olur. S-400’lerin Türkiye dahil tüm müttefiklerimiz tarafından kullanılması bizim politikamıza ters. Sorunun temel sebebi bu sistemlerin NATO sistemleri ile uyumlu olmaması. Dolayısıyla da müttefik ve ortaklarımızın S-400’leri satın almasına karşıyız. Ülkelere ve kurumlara karşı yaptırımları neyin tetikleyeceğini bütün müttefiklerimize çok açık bir şekilde anlattık.’
http://www.kokpit.aero/abd-den-s-400-aciklamasi (http://www.kokpit.aero/abd-den-s-400-aciklamasi)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 27 Ağustos 2018, 17:39:27
ABD heyeti Türkiye’de… İşte ilk mesaj

ABD kongre heyeti Ankara’ya geldi. Heyetin Dışişleri ve Savunma Bakanlığı yetkilileriyle görüştüğü öğrenildi.
Heyetin “ilişkilerin iyileştirilmesini istiyoruz” mesajı verdiği belirtildi.

NTV’nin duyurduğu habere göre heyet, Türkiye’nin S-400’lerden vazgeçmesi halinde F-35’lerin tesliminde engellerin kaldırılabileceğini ifade etti.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/abd-heyeti-turkiyede-iste-ilk-mesaj-40938415 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/abd-heyeti-turkiyede-iste-ilk-mesaj-40938415)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 27 Ağustos 2018, 17:55:23
Almanya’dan önemli Türkiye açıklaması! ‘Avrupa tepki göstermeli

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5b83ef017152d80420209682.jpg)

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı yaptırımlara karşı Avrupa’nın tepki göstermesi gerektiğini söyledi.
Basın mensuplarına açıklama yapan Bakan Maas, ABD’nin, Avrupa ve Almanya’yı ilgilendiren yaptırım politikasına yanıt verilmesi için Avrupalıları kışkırttığına dikkat çekti. Maas yaptığı açıklamada, “Rusya, Türkiye ve Çin’e uygulanan ve belki de ileride diğer ortaklarımıza uygulanabilecek plansız ve spesifik olmayan yaptırımlar nedeniyle ABD’ye tepki göstermeliyiz” dedi.

"ABD ile ilişkileri gözden geçirme vakti geldi"

Maas, 3 Ekim’de ABD’de başlayacak “Almanya Yılı”nın Amerikan yönetimine yönelik yeni siyaset geliştirilmesi için kullanılabileceğine işaret ederek, “Transatlantik ortaklığını bilinçli, eleştirel ve hatta özeleştiriye dayalı bir şekilde gözden geçirmenin zamanı geldi” dedi.

ABD’nin yeni Rusya yaptırımları bugün devreye girdi

İngiltere’de yaşayan eski Rus ajan Sergey Skripal ve kızının Rusya tarafından zehirlendiği şüphesiyle ABD, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlarını bugün yürürlüğe koydu.

Yaptırımlar gereğince, Rusya'ya 'acil insani yardım' gerekmedikçe her türlü dış yardımın yapılması, silah ve hem askeri hem sivil amaçlarla kullanılan ürünlerin ihracatı yasaklanmıştı. Öte yandan, Rusya'ya herhangi bir kurum, ajans tarafından veya ABD hükümetinden herhangi bir araç üzerinden kredi, kredi garantisi ya da finansal destek sağlanması yasaklandı.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/almanyadan-flas-turkiye-aciklamasi-avrupa-tepki-gostermeli-40938450?utm_source=email&utm_medium=newsletter&utm_channel=Mail&utm_content=manset_baslik (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/almanyadan-flas-turkiye-aciklamasi-avrupa-tepki-gostermeli-40938450?utm_source=email&utm_medium=newsletter&utm_channel=Mail&utm_content=manset_baslik)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 27 Ağustos 2018, 21:59:33
ABD heyeti Türkiye’de… İşte ilk mesaj

ABD kongre heyeti Ankara’ya geldi. Heyetin Dışişleri ve Savunma Bakanlığı yetkilileriyle görüştüğü öğrenildi.
Heyetin “ilişkilerin iyileştirilmesini istiyoruz” mesajı verdiği belirtildi.

NTV’nin duyurduğu habere göre heyet, Türkiye’nin S-400’lerden vazgeçmesi halinde F-35’lerin tesliminde engellerin kaldırılabileceğini ifade etti.

[url]http://www.hurriyet.com.tr/gundem/abd-heyeti-turkiyede-iste-ilk-mesaj-40938415[/url] ([url]http://www.hurriyet.com.tr/gundem/abd-heyeti-turkiyede-iste-ilk-mesaj-40938415[/url])


Yanıt: Defolun gidin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 28 Ağustos 2018, 08:33:56
ABD heyeti Türkiye’de… İşte ilk mesaj

ABD kongre heyeti Ankara’ya geldi. Heyetin Dışişleri ve Savunma Bakanlığı yetkilileriyle görüştüğü öğrenildi.
Heyetin “ilişkilerin iyileştirilmesini istiyoruz” mesajı verdiği belirtildi.

NTV’nin duyurduğu habere göre heyet, Türkiye’nin S-400’lerden vazgeçmesi halinde F-35’lerin tesliminde engellerin kaldırılabileceğini ifade etti.

[url]http://www.hurriyet.com.tr/gundem/abd-heyeti-turkiyede-iste-ilk-mesaj-40938415[/url] ([url]http://www.hurriyet.com.tr/gundem/abd-heyeti-turkiyede-iste-ilk-mesaj-40938415[/url])


Yanıt: Defolun gidin.


+1000
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: uzasem06 - 28 Ağustos 2018, 13:29:58
Hocam en  iyi yanit. Bence  Tamam vazgecerim Ama bana F35 sin kaynak kodlarini ver ve yazili bir anlasma ile bundan sonra hic sorun olmayacak olur. Tabii Patriot laridan beklenirse.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: bostancıbaşı - 28 Ağustos 2018, 13:50:44
bu saatten sonra şart şurt olmaz o eşik geçildi peşinatı verildi anlaşması imzalandı...s 400 den vazgeçmek imkansız daha doğrusu büyük hata olur
İsrail f35  i s400 lerin burnunun dibinde operasyonel kullanıyor...ruslar ordan alacağı veriyi alıyor zaten o işin hikayesi..
akıllarınca pişmiş aşa su katacaklar

klasik amerikan ayak oyunları yemez (yemememiz lazım)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: bostancıbaşı - 28 Ağustos 2018, 13:53:27
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu Litvanya’da mevkidaşı ile yaptığı basın toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Çavuşoğlu, ABD'nin, Rusya'dan alınacak olan S-400'ler için 'kararınızı gözden geçirin' çağrısına yanıt vererek "Amerika patriotları bize satma garantisi veriyor mu? F-35'te bile her gün tehditler, yok kongreden geçmez, yok şu olmaz bu olmaz, hep böyle şartlar. Ama benim hava savunmamı korumam lazım. Herkeste füze var, bu füzelere karşı ben kendi ülkemi savunacak sistemi almak durumundayım. Bu benim için bir tercih değil, bir zorunluluk" dedi.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-cavusoglu-s-400ler-bizim-icin-tercih-degil-zorunluluk-40939156 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-cavusoglu-s-400ler-bizim-icin-tercih-degil-zorunluluk-40939156)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: yakusha - 29 Ağustos 2018, 22:07:38
Türkiyedeki Amerikan personeli sayısı = Amerikadaki Türk personel sayısına eşitlensin, ilave olarak Amerikan türkiyedeki elçiliği de Türkiye'nin amerika elçiliği ile aynı m2 olarak yeniden düzenlensin.

Karşılıklılık!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 30 Ağustos 2018, 01:43:53
Türkiyedeki Amerikan personeli sayısı = Amerikadaki Türk personel sayısına eşitlensin, ilave olarak Amerikan türkiyedeki elçiliği de Türkiye'nin amerika elçiliği ile aynı m2 olarak yeniden düzenlensin.

Karşılıklılık!

Sonra ne olacak peki! Nedir bu çocuk oyunu gibi tavırlar? Dış siyasetin ciddiyeti bu mudur? Radyodan imalı şarkılar da yollayım Trump'a. Belki anlar da hatasından geri döner.  :)

Şaka bir yana ciddi tepkiler vermek gerekir. Ki gözlemleyebildiğim kadarıyla şu ana kadar oldukça başarılıyız. Forumda bir kaç ay önce demiştim, belki hatırlayanlarınız olur; ABD böyle davranmaya devam ederse, tek seçeneğin kendisi olmadığını hissettirmek lazım! Ben olsam Rusya ile temasa geçerim, işbirliği içerisine gireceğimizi ortaya koyar, hiç bir şey yapamazsak öyle bir hava yaratırım. Dediklerimi harfiyen yapıyorlar.

Bundan sonraki aşamada, şaka gibi ama ABD bu kafayla devam ederse NATO'dan çıkartılabilir, hatta yerine Rusya getirilebilir! Çünkü ABD'nin baskısı sadece bize değil, Avrupa'ya, Rusya'ya Güney Amerika'ya, Asya'ya vs... Bu ülkelerin hiç biri diğerine zorla bir şeyler dayatmıyor. Ama ABD hepsine dayatıyor. Ve bu ABD'yi yalnızlaştırıyor. Avrupa ülkeleri artık seslerini yükseltmeye başladılar. ABD'siz bir ortak savunmadan bahsediyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan - 30 Ağustos 2018, 02:42:52
"Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz" çok güzel bir yanıttı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 30 Ağustos 2018, 11:08:51
"Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz" çok güzel bir yanıttı.

+1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 07 Eylül 2018, 08:28:28
‘ABD savunma alanında Yunanistan’a yakınlaşıyor’

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5b91933cc03c0d0cd06a6d2e.jpg)

ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, salı günü Atina’ya gelerek Yunan mevkidaşı Evangelos Apostolakis ile iki ülke arasında savunma işbirliğinin geliştirilmesi olanaklarını masaya yatırdı
Yunan medyasında yer alan haberlere göre, Dunford-Apostolakis görüşmesinde ABD’nin Yunanistan’daki askeri varlığını arttırması ve iki ülke silahlı kuvvetleri arasında daha fazla sayıda ortak tatbikat gerçekleştirilmesi konuşuldu. Türkiye ile ilişkilerinde gerilim yaşayan ABD’nin, bölgedeki askeri varlığını arttırabilmek için Yunanistan’a yakınlaştığı yorumları yapıldı. Aynı haberlerde, Yunanistan’ın ABD’ye yeni askeri üs tahsis etmeyi önerdiği, Dunford’ın da bu teklifi değerlendireceğini söylediği öne sürüldü.

Dunford, “Coğrafyaya, Libya ile Suriye’de devam eden mevcut operasyonlara ve Doğu Akdeniz’de yapılabilecek olası operasyonlara bakarsanız, Yunanistan’daki fırsatların oldukça önemli olduğunu görürsünüz” diye konuştu.

‘İNCİRLİK’E ALTERNATİF’ İDDİASI

ABD’nin, Girit adasındaki Suda deniz üssü ile Larisa şehrindeki hava üssünü kullanma yetkisi bulunuyor. Yunan basınında, Suda üssünün genişletilerek, İncirlik üssüne alternatif olabileceği de iddia edildi. Yunan Real News gazetesi, ABD’nin Kıbrıs Rum Kesimi’nde de üs kurma imkanlarını araştırdığını yazdı. Dunford-Apostolakis görüşmesinde, karşılıklı eğitim programlarının yanı sıra, bilgi alışverişinin de arttırılması kararlaştırıldı. Görüşmede ayrıca, Yunan Genelkurmay Başkanı’nın, Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’deki tutumundan (ihlal iddiaları) şikâyet ettiği öğrenildi.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-savunma-alaninda-yunanistana-yakinlasiyor-40948888 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-savunma-alaninda-yunanistana-yakinlasiyor-40948888)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: bostancıbaşı - 07 Eylül 2018, 09:16:00
Yunanistan'a üs açar açmaz o ayrı mesele
taktik ve teknik olarak Girit Suriye sahillene 912 km ırak sınırına 1312 km
incirlik Suriye sınırına 109 km ırağa 500 km

a10 menzil 3500 km
f16 menzil 3900 km
f15 menzil 5550 km

bu değerler cft hariç değerler ve havada ikmalsiz
yanisi 10-15 dakika ila 30 dakika içinde scramble kalkıp müdahale edebileceğin mesafelere müdahale süren 2-3 kat artıyor
o yüzden incirlik ABD için önemli değil söylemleri bir karşı propaganda onu geçin adb nin şu an Ortadoğu'da bu üsten kıymetli bir üssü yok nokta

ha incirlik kapatılsın mı kapatılsın ülkemde yabancı bir askeri varlık istemiyorum kalben
ama mantıklı düşünürsek yaptığın bir işin sana karını zararını hesaplamak lazım o ayrı
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 07 Eylül 2018, 11:29:12
Yunanistan'a üs açar açmaz o ayrı mesele
taktik ve teknik olarak Girit Suriye sahillene 912 km ırak sınırına 1312 km
incirlik Suriye sınırına 109 km ırağa 500 km

a10 menzil 3500 km
f16 menzil 3900 km
f15 menzil 5550 km

bu değerler cft hariç değerler ve havada ikmalsiz
yanisi 10-15 dakika ila 30 dakika içinde scramble kalkıp müdahale edebileceğin mesafelere müdahale süren 2-3 kat artıyor
o yüzden incirlik ABD için önemli değil söylemleri bir karşı propaganda onu geçin adb nin şu an Ortadoğu'da bu üsten kıymetli bir üssü yok nokta

ha incirlik kapatılsın mı kapatılsın ülkemde yabancı bir askeri varlık istemiyorum kalben
ama mantıklı düşünürsek yaptığın bir işin sana karını zararını hesaplamak lazım o ayrı


+1
Suriye ve Libya için düşünülecek olursa Yunanistan'daki üslerin pek verimli olabileceğini sanmıyorum.
Ancak hedef sadece Suriye ve Libya ile mi sınırlı gerçekten? ABD eski Varşova Paktı ülkelerine de yerleşiyor. Rusya ve Türkiye hedefte olabilir mi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: bostancıbaşı - 07 Eylül 2018, 11:33:41
zaten girtteki üs ancak o değdin durumda mantıklı ancak sky.. o zaman film bambaşka olur ki o da bambaşka bir stratejik değerlendirme konusu ilgililerine ..D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan - 07 Eylül 2018, 13:33:00
Yunanistan a gelene kadar Kıbrıs da İngiliz üsleri zaten var istedikleri gibi kullanabildikleri. Türkiye deki üssün faydası Türk hava sahasının kullanılmasıdır. Girit den havalanan uçak Irak a nasıl gidecek mesela.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 07 Eylül 2018, 13:48:45
@ bostancıbaşı

Objektif yorumunuz gayet yerinde. Artıları ve eksikleri güzel analiz edilmiş.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: bostancıbaşı - 07 Eylül 2018, 13:56:58
@ bostancıbaşı

Objektif yorumunuz gayet yerinde. Artıları ve eksikleri güzel analiz edilmiş.

Teşekkür ederim..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: yakusha - 07 Eylül 2018, 23:29:31
Nato'dan çıkışımız için bizi kışkırtıyor gibiler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Raptor44 - 08 Eylül 2018, 12:59:32
Nato'dan çıkışımız için bizi kışkırtıyor gibiler.
Olabilri bizi çıkartıp sonrasında bize karşı askeri bir operasyon düzenlemek istiyor olabilirler
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 08 Eylül 2018, 13:59:53
Nato dan çıkmamızı isteyen kim ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 13 Eylül 2018, 11:20:01
WSJ: Türkiye ile gerilim yaşayan ABD, Yunanistan'daki askeri varlığını büyütmek istiyor

© AFP 2018 / ANGELOS TZORTZINIS
ABD
14:43 12.09.2018(Güncellendi 14:49 12.09.2018) URL'yi kısaltın 0 315
Türkiye ile diplomatik gerilim yaşayan ABD, Yunanistan'daki askeri varlığını genişletmek istiyor. Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, ABD'li askeri yetkililerin bu ülkedeki donanma ve hava üslerini daha sık kullanmanın da yer aldığı bir dizi seçeneği Yunan yetkililerle görüştüğünü yazdı.

Kuzey Kıbrıs- Kıbrıs Cumhuriyeti
© AP PHOTO / PETROS KARADJİAS
‘Kıbrıs’a Türkiye üssünün kurulması için geç bile kalındı, bu adım Kıbrıs sorununun çözümüne de olumlu etki yapar’
WSJ'ye konuşan ABD'li yetkililer hem jeopolitik hem de coğrafi faktörlerin Yunanistan'ı ABD ordusu için cazip kıldığını söyledi. Gazeteye konuşan yetkililer siyasi olarak Yunan-ABD ilişkilerinin en üst noktada olduğunu ve iki ülkenin de NATO müttefikleri Türkiye hakkında endişeleri olduğunu söyledi.
Gazete coğrafi olarak da Yunanistan'ın 'tüm yıl boyunca uçuş eğitimi' için de uygun hava durumuna sahip olduğunu belirtti. Ülkeye yaptıkları son ziyarette Yunan hükümetinin ve ana muhalefetinin 'yeni düşüncelere açık olduğunu' söyleyen ABD'li yetkililer, Yunanistan'daki tesisleri daha fazla kullanma ve geçici olarak daha fazla ABD askeri konuşlandırma konularında 'fırsat gördüklerini' aktardı.

DUNFORD: YUNANİSTAN'DAKİ FIRSATLAR HAYLİ ÖNEMLİ

Gazete ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford'ın seyahati sırasında yanındaki gazetecilere yaptığı açıklamada Yunanistan'ın Suriye ve Kuzey Afrika'daki operasyonlarına yakınlığını vurgulayarak  Yunanistan'ın coğrafyası ve bu ülkedeki fırsatlar hayli önemli" dediğini aktardı.

Gazete ABD'nin Yunan üslerini kullanmayı genişletmeye halihazırda başladığını ve bu baharda silahsız MQ-9 Reaper tipi insansız hava araçlarının bu ülkedeki Larissa Hava Üssü'nden kalkarak operasyonlar gerçekleştirmeye başladığının altını çizdi.

Yetkililer, ABD Avrupa Kuvvetleri ve NATO Müttefik Kuvvetler Harekat Komutanı Curtis Scaparrotti liderliğinde yapılan görüşmelerin hazırlık niteliğinde olduğunu ve kalıcı asker ya da teçhizat konuşlandırma teklifleri içermediğini belirtirken, Yunanistan'ın bir dizi avantaj önerdiğini söyledi.

'YUNANİSTAN'LA İKİLİ İLİŞKİMİZ TÜRKİYE PAHASINA DEĞİL'

İncirlik Üssü
© AFP 2018 / TARIK TINAZAY
‘Türkiye, İncirlik Üssü'nü kapatabilir, ABD buna hazırlıklı olmalı'
Ancak Yunanistan'ın kaynaklarının daha fazla kullanımının Türkiye'deki İncirlik Üssü'ndeki ABD operasyonlarının yerini tutması amacı taşımadığı vurgulandı. Dunford "Yunanistan'la ikili ilişkimiz hiçbir şekilde Türkiye pahasına değil" ifadelerini kullandı.
Gazete İncirlik'in Suriye'ye daha yakın olduğunu ve NATO opersyonları için tasarlandığını ancak 2016'daki darbe girişiminin ardından Türkiye'nin Rusya'dan hava savunma sistemleri alması ve Türkiye'nin terör örgütü alarak kabul ettiği YPG'ye ABD'nin yardımı nedeniyle iki ülke ilişkilerinin gerilmesinin Yunanistan'ın bu konuda çekicileşmesine katkı yaptığını belirtti.

Haberde Türkiye'nin 2015 yılında ABD'nin İncirlik'ten yapacağı operasyon tiplerine kısıtlama getirdiği ve bunun karşılığında ABD'nin Suriye operasyonları için kaynaklarını Katar gibi ülkelere yönlendirdiğini de hatırlattı.

ABD ordusunun yıllarca Girit'teki Suda Körfezi'nde bulunan donama üssünü kullandığı belirtilirken gazeteye konuşan bir ABD'li yetkili Suda Körfezi'nin şu anda tam kapasiteyle kullanılması nedeniyle diğer seçenekler üzerinde durulduğunu kaydetti.

Haberde Yunan diplomatik kaynakların doğrudan askeri işbirliği konusunda yorum yapmadığı ancak Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos'un bu ay Selanik'teki bir konuşmasında ABD ve Yunanistan ilişkilerini överek "Geleceğe birlikte gideceğiz. Askeri anlaşmalar genişleyecek ve bu, Yunanistan'ın Akdeniz'deki stratejik ortaklığına yardım edecek" dediğini de hatırlattı.

https://tr.sputniknews.com/abd/201809121035163280-wsj-turkiye-abd-gerilim-yunanistan-askeri-varlik-buyutme-istegi/
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 27 Eylül 2018, 08:20:47
Trump'tan son dakika Türkiye açıklaması

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5bac06787af5070f3c274df3.jpg)

ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'nin İdlib mutabakatındaki çabalarına ilişkin, "Milyonlarca insan öldürülecekti ve bu bir utanç olacaktı. Şunu da belirteyim: Türkiye'nin çok büyük yardımı dokundu. Türkiye çok iyi. Türkiye tüm bu durum konusunda bize çok yardımcı oldu." dedi. Trump dün Türkiye ile ilgili yaptığı ilk açıklamada "İdlib müzakerelerine yardım ettiği için Türkiye’ye teşekkür ediyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Birleşmiş Milletler (BM) 73. Genel Kurul Görüşmeleri kapsamında New York'ta bulunan Trump, geniş katılımlı bir basın toplantısı düzenledi. İdlib'deki katliam ihtimalini bir gazeteciden duyduğunu belirten Trump, daha sonra New York Times gazetesinde bu bölgeyle ilgili geniş bir haber okuduğunu söyledi.

Trump, bunun üzerine Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'a, Suriye rejiminin İran ve Rusya'nın desteğiyle milyonlarca insanı katletmesini engellemeleri talimatı verdiğini anlattı.

Sosyal medya üzerinden de bu konuda açıklama yaptığını hatırlatan Trump, "Buna izin vermeyin dedim. Bu onların orada bir ameliyat yapmayacakları anlamına gelmez, teröristlerle ilgili veya terörist olarak gördükleriyle ilgili yapmaları gerekeni yapacaklar ama milyonlarca insanı öldürmeyin dedim ve durdu, gördünüz. Kimse bunun için bana kredi vermedi ama olsun." ifadelerini kullandı.

Rusya, İran ve rejimin İdlib'de "katliam yapmamasından" dolayı memnun olduğunu anlatan Trump, "Milyonlarca insan öldürülecekti ve bu bir utanç olacaktı. Şunu da belirteyim: Türkiye'nin çok büyük yardımı dokundu. Türkiye çok iyi. Türkiye tüm bu durum konusunda bize çok yardımcı oldu." değerlendirmesinde bulundu.


"İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ DESTEKLİYORUM"

Donald Trump, İsrail ile Filistin arasında iki devletli çözümle sonuçlanacak bir anlaşmayı desteklediğini belirtti.

Trump, "İki devletli çözüm olacağını düşünüyorum. Bir yönüyle zor bir anlaşma çünkü toprak işleri var, toprak sınırlarının belirlenmesi durumu var ve birçok çizim ve başka şeyler gerekir ama diğer yönüyle de iyi olacağını düşünüyorum çünkü insanların kendi toprakları ve yönetimleri olacak." diye konuştu.
İsrail ve Filistin'de halkın da iki devletli bir çözümü kabul edeceğine inandığını kaydeden Trump, "İsrailliler ve Filistinliler tek devlet istiyorlarsa bana uyar, iki devlet istiyorlarsa bu da bana uyar. Onlar mutluysa ben de mutluyum." açıklamasını yaptı.

"KİM İLE ATIŞMALARIMIZA GÜLÜYORUZ"

Trump ayrıca, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile iyi bir ilişkisi olduğunu ifade ederek, Kim'in kendisine gönderdiği mektubu "güzel bir sanat eseri" olarak niteledi.

Kuzey Kore'ye müzakere karşılığında herhangi bir taviz vermediğini aktaran Trump, Kim Jong-un ile eski atışmalarına ilişkin, "Şimdi ikimiz de onlara gülüyoruz." ifadesine yer verdi.

Pyongyang'ın, görüşmeleri sonucunda balistik füze testlerini durdurduğunu söyleyen Trump, görevine seçilmemiş olsaydı ABD'nin Kuzey Kore ile savaşa gideceğini iddia etti.

İLK AÇIKLAMADA TEŞEKKÜR ETMİŞTİ

Trump dün BM Güvenlik Konseyi oturumuna başkanlık etmiş ve Türkiye’ye İdlib’e saldırıyı önlemek için çözüm bulma konusundaki çabaları için teşekkür etmişti.


Trump “İdlib müzakerelerine yardım ettiği için Türkiye’ye teşekkür ediyorum. Kapımız yardım için açık” ifadelerini kullanmıştı.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/trumptan-son-dakika-turkiye-aciklamasi-40969109 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/trumptan-son-dakika-turkiye-aciklamasi-40969109)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Musti19 - 28 Eylül 2018, 23:20:32
Biz NATO dan çıkalım mı diye tartışırken Ekonomi Amerikalı McKinsey şirketine emanet edildi arkadaşlar.

Ekonomi McKinsey şirketine emanet

Hazine Bakanı ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, geçen hafta açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile ilgili değerlendirmelerde bulundu...

Albayrak, Birleşmiş Milletler 73. Genel Kurul görüşmeleri için bulunduğu New York'ta, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen 9. Türkiye Yatırım Konferansında konuştu.

16 BAKANLIK MCKINSEY KONTROLÜNDE OLACAK

Albayrak, YEP’in üç ana başlığı kapsadığını vurgularken, bunları dengelenme, disiplin ve dönüşüm olarak sıraladı.

Özellikle değişim ile ilgili yeni bir birim kurduklarını aktaran Albayrak, “Yeni program bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdik. 16 bakanlıktan temsilcilerin bulunduğu bu ofis, tüm hedeflerimizi ve sonuçlarımızı her çeyrekte kontrol edecek” dedi.

McKinsey’in işletmelere, kamu kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına yönetim danışmanlığı hizmeti veren ABD merkezli uluslararası firma olduğu biliniyor.

NEREDE NASIL KURULDU

1926 yılında James McKinsey tarafından Chicago’da kurulan dünyanın ilk yönetim danışmanlığı şirketinin merkezi New York’ta bulunuyor. İstanbul ve Ankara dahil toplamda 44 farklı ülkede 83 ofisi olan firma, 10 binin üzerinde çalışanı ve 3 milyar dolarlık bir ciroya sahip.

2001’DE HİZMET VERDİĞİ ŞİRKET NASIL BATTI

Danışmanlık şirketi McKinsey'in adı, ABD’li enerji devi Enron’un batmasına giden süreçte de gündeme gelmişti.

Öyle ki, gözlemciler, Enron'u "McKinsey'in yarattığını" söylüyorlardı. Skandalın patlak vermesine dek dünyanın "en prestijli" danışmanlık şirketi olarak bilinen McKinsey’in, Enron'un, çeşitli usulsüzlükler ile ABD'nin en büyük tekellerinden biri haline gelmesini sağlayan kuruluş olduğu iddia edilmişti.

McKinsey tavsiyeleri ile Enron, kısa zaman içinde, ABD'de enerji dağıtımı yapan bir şirketten, uluslararası faaliyet yürüten dev bir "piyasa belirleyici" haline geldi. İnternet üzerinden petrol ve doğalgaz sözleşmeleri satılıyor, tedarikçiler bulunuyor, fiyat indirimleri yapılıyordu.

2000 yılının ilk 9 ayında Enron'un kârı yüzde 45 artışla 1 milyar dolar sınırına dayandı; ciro ise iki kat artarak 60 milyar dolar oldu. Enron'un o dönemdeki genel müdürü olan Jeffrey Skilling, 1979-90 arasında McKinsey'de çalışmıştı. Bu dönemde Enron, McKinsey'in eski yöneticileriyle doldu.

Danışmanlık şirketi, Enron'u adeta bir tür "deney hayvanı" gibi kullanıyor, yeni yönetim taktiklerini Enron üzerinde deniyordu. Danışmanlık şirketi, Enron'u 20 farklı projede kullandı. Dahası, McKinsey yöneticisi Richard Foster, Ekim 2000 ile Ekim 2001 arasında Enron'un 6 yönetim kurulu toplantısına bizzat katıldı. Enron'un yükselişi, Bush yönetiminden bağımsız değildi. Bush tarafından Teksas eyaletindeki kamu idaresinin başına getirilen Brett Perlman, 5 yıl boyunca McKinsey için çalışmış, bu arada Enron'un elektronik ticaret sistemine geçişini sağlamıştı. McKinsey'in Enron'a sunduğu saldırgan ticaret taktikleri, şirketin sonunu da getirdi. Büyük ölçüde McKinsey tarafından yaratılan "Enron mucizesi", birkaç yıl içinde felaketle sonuçlandı.

Şirketin muhasebe usulsüzlükleri, borsa yolsuzlukları yaptığı, ancak bu yolla borsadaki değerini yüksek tutabildiği anlaşıldı. Gerçekler ortaya çıktığında McKinsey "gemiyi" terk etti ve Enron'un batışını uzaktan seyretti. Dev şirketin iflası ile on binlerce Enron çalışanı işini ve emeklilik haklarını yitirdi, beş parasız sokakta kaldı. Arthur Andersen adlı muhasebe şirketinin başı, Enron'un muhasebe usulsüzlüklerine karıştığı için epey ağrıdı. Ama Enron faciasının asıl yaratıcısı olan McKinsey, bütün bu yıkımdan fazla yara almadan çıkmayı başardı. (Kaynak: Evrensel / 16 Ağustos 2004)

MERKEZ BANKASI ESKİ BAŞKANINDAN TEPKİ

İYİ Parti Ankara Milletvekili ve Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz ise McKinsey kararına tepki gösterdi.

Sosyal medya hesabından “IMF” benzetmesi yapan Yılmaz, “Damat Albayrak: ‘ABD’li danışmanlık şirketi McKinsey ile anlaştık.’ Yine cinlik, yine yan yola sapmak. Akıllarınca IMF’siz program yapmış gibi yaparak sorunu çözecekler! Görecekler işler düşündükleri gibi gitmeyecek” ifadelerini paylaştı.

YÖNETİCİSİ BEŞİR ATALAY’IN DAMADI

Öte yandan McKinsey Ankara ofisinin yöneticisi Ali Üstün işadamı Bilal ibrahim Üstün'ün oğlu olmasıyla da biliniyor. Aynı zamanda Ali Üstün, İçişleri Eski Bakanı Beşir Atalay'ın kızı Zeynep Atalay ile evli.

2008 yılında gerçekleştirilen Nikahta 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dönemin TBMM Başkanı Köksal Toptan, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile AKP eski Manisa Milletvekili Bülent Arınç şahitlik yapmıştı.

kaynak : https://odatv.com/ekonomi-mckinsey-sirketine-emanet-27091810.html
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 29 Eylül 2018, 04:17:47
Ekonomi nasıl teslim ediliyor birde açıklarsan sevindirici olur keza kendileri danışmanlık veriyorlar sadece herhangi bir yaptırım karar alma vs yetkisi olmaz danışmanında dünya üzerinde siz bir izah ederseniz anlamak istiyorum
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 29 Eylül 2018, 08:55:38
Bu Amerikalılar "Dıj güj" değil miydi? Bize ekonomik operasyon yapmıyorlar mıydı? Niye danışmanlık için Amerikalılara gidiliyor?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 29 Eylül 2018, 10:57:20
Bu şey olabilir mi ? Ali koç başkanlığa geldiğinde fenerbahçe bütçesini kontrol etmek için şirket getirmişti. Gelirler, giderler bütçenin altını oyanları bulmak için.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Afşar1 - 29 Eylül 2018, 12:23:52
Ekonomi nasıl teslim ediliyor birde açıklarsan sevindirici olur keza kendileri danışmanlık veriyorlar sadece herhangi bir yaptırım karar alma vs yetkisi olmaz danışmanında dünya üzerinde siz bir izah ederseniz anlamak istiyorum

Büyük oranda ABD nin de baltaladığı ekonomiye yine ABD malı danışmanın danışmanlık etmesi size de garip gelmiyor mu ?
Garip gelmiyorsa lütfen açıkça yazın.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 29 Eylül 2018, 13:22:49
McKinsey Danışmanlık Şirketinin karanlık ilişkiler ağını şuraya yapıştırmış olduğum linkten okuyabilirsiniz. 

http://www.8sutunamanset.com/kuresel-dublormckinsey/ (http://www.8sutunamanset.com/kuresel-dublormckinsey/)


''McKinsey'' hakkında dikkat çeken paragraf;

Yani McKinsey’in uluslararası finans sistemindeki kilit rolü krizdeki ülkeleri IMF’in boyunduruğuna hazırlamak ve varlıklarının küresel sermayeye transferini sağlamak, kimi ülkelerde finansal güçlerle siyaseti yönlendirmek…
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 29 Eylül 2018, 17:41:51
Ekonomi nasıl teslim ediliyor birde açıklarsan sevindirici olur keza kendileri danışmanlık veriyorlar sadece herhangi bir yaptırım karar alma vs yetkisi olmaz danışmanında dünya üzerinde siz bir izah ederseniz anlamak istiyorum

Büyük oranda ABD nin de baltaladığı ekonomiye yine ABD malı danışmanın danışmanlık etmesi size de garip gelmiyor mu ?
Garip gelmiyorsa lütfen açıkça yazın.

Garip gelmiyor zira danışmanlar amerikalı değil dünyanın her kesiminden uluslararası danışmanlık firması ki benim değindiğim nokta bu değil arkadaşın birinin geride yazısıda 16 bakanlık ve ekonomi teslim edildi ne demek yahu bir yapı oluşturuluyor ve bu danışmanlık firmasında bakacak danışman hedeflere yakınlaşıp yakınlaşmadığı hakkında bilgi verecek bu kuruma herhangi bir yaptırımı yetkisi vs olmayan bir danışman danışırsın sana bilgi verir uymak zorunda değilsin fikrini beğenmek zorunda değilsin vs vs yani bu kadar kuru gürültü yapacak birşey yok ortada gören sanacak ekonomi bakan yardımcısı atandı bu firma veyahut bu kurumun başına atandı danışmanı çağırırsın kurum toplantısında anlat dersin nerede ne imkanlar var oda sana fikirlerini söyler daha ileri gidemez gerisi kuruma kalmış fikrini beğenir beğenmez uyar uymaz vs
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Afşar1 - 29 Eylül 2018, 18:07:27
Hala düşmana tüm verilerin neden açıldığına anlam veremiyorum.
Danışmana danışırsın bunu yaparken elde avuçta hangi veri varsa vermek zorundasındır.
Holding vb de çalışanlar bunu bilir.
Neyse siyasi tartışmalarda bulunmayacağım.
Altay konusun da bir arkadaş bir yorum yapmış(firmalardan para mı alacaksınız vb tarzında) bu şekilde medeni olarak tartışıp bir noktaya varamayız...

McKinsey firması hakkında ne biliyoruz?
ABD'li uluslararası yönetim danışmanlık firması olan McKinsey kamu ve özel sektörün ekonomi politikalarını ve kararlarını analiz ederek bu yönde raporlar hazırlıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 06 Ekim 2018, 12:56:09
Hadi bazılarının gözü aydın bir karalama kampanyasının daha sonuna geldiler :)

RTE: Amerikadan, McKinsey’den danışmanlık hizmeti almayacağız. Biz bize yeteriz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 06 Ekim 2018, 14:58:18
Hadi bazılarının gözü aydın bir karalama kampanyasının daha sonuna geldiler :)

RTE: Amerikadan, McKinsey’den danışmanlık hizmeti almayacağız. Biz bize yeteriz.
biz buna karalama kampanyasının sonu demiyoruz. Tepki görünce meydana gelen U dönüşü diyoruz. Bu tür yanlislarda ısrar edilmemesini doğru buluyorum. Yalniz bu U dönüşü mevcut sistemin biz bize yeteriz demesinden ziyade halkın tepkisi ile olmuştur. Yani böyle bir anlaşmada ülkenin başındaki kişinin haberinin olmaması yada o kişi okeylemeden anlaşma yapılmasına inanacak kadar gerizekalı değiliz :))yinede zararin  ucundan dönüldü. Ben danışmanlık şirketiyle çalışılmasına karşı değilim. Yalnız profesyonel bir şirketten destek alacak kadar profesyonel dusunuyor isek keşke o görevlere zamanında profesyonelleri getirebilse idik
 En çokta senin adına sevindim firtinabaskan. Cidden :)) yapılan yanlışın sende farkindaydin ama bu U dönüşü senide benide mutlu etti.umarim bundan sonraki yanlışlara objektif bakıp "bu yanlis" demeyi biliriz. Neyse happy time ""
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 06 Ekim 2018, 16:11:06
Memlekete hayirli olsun. Bu haberi aldigimda Afyonspor-Karabuksor macini izliyordum. Maç 5-0 bitti!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 06 Ekim 2018, 16:45:42
Zannedersem Mc Kinsey Kuruluşunu IMF ile karıştırıyorsunuz.  Her kuruluşu paranoyak gözüyle bakmadan evvel bir araştırın bilmiyorsanız Hazreti Google’ la danışın.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 06 Ekim 2018, 17:19:30
Zannedersem Mc Kinsey Kuruluşunu IMF ile karıştırıyorsunuz.  Her kuruluşu paranoyak gözüyle bakmadan evvel bir araştırın bilmiyorsanız Hazreti Google’ la danışın.
MC Kinsey'i ilk defa sizin haşmetli hazretliniz sayesinde duydugumuz için daha önce araştırma ihtiyacı duymadık çok özür dileriz. İMF ile Mc Kinseyi karıştırmak ne haddimize mesela biri 3 harfli diğeri 8. Asıl sorun ne biliyor musun Tigerfish. Senin yada benim ideolojim değil. Vatan. Seninde benimde derdimiz vatan.Bunu çok içten ve samimi söylüyorum umarım samimiyetime inanırsın. Düne kadar genelkurmayın kozmik odasına girilmesini haklı bulanlarda vardı bu ülkede. Sırf kendi ideolojileri bunun yapılmasını uygun gördüğü için sessiz kalanlar vardı. Şimdi gelmiş burda amerikanlı şirketi şunla yada bunla karıştırma diyorsun. Karıştırmıyoruz abi , biz sakiniz lütfen bir siz karıştırmayın ülkeyi :D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 06 Ekim 2018, 17:22:24
Neyse susuyorum bu konuda. Yazdıgım cümleler yüzünden SKYWOLFten özür dileye dileye bir hal oldum.Bir yenisini dileyecek yüzüm kalmadı. Ben bulaşmıyım en iyisi :)) herkes haklı
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 06 Ekim 2018, 18:19:14
Hadi bazılarının gözü aydın bir karalama kampanyasının daha sonuna geldiler :)

RTE: Amerikadan, McKinsey’den danışmanlık hizmeti almayacağız. Biz bize yeteriz.
biz buna karalama kampanyasının sonu demiyoruz. Tepki görünce meydana gelen U dönüşü diyoruz. Bu tür yanlislarda ısrar edilmemesini doğru buluyorum. Yalniz bu U dönüşü mevcut sistemin biz bize yeteriz demesinden ziyade halkın tepkisi ile olmuştur. Yani böyle bir anlaşmada ülkenin başındaki kişinin haberinin olmaması yada o kişi okeylemeden anlaşma yapılmasına inanacak kadar gerizekalı değiliz :))yinede zararin  ucundan dönüldü. Ben danışmanlık şirketiyle çalışılmasına karşı değilim. Yalnız profesyonel bir şirketten destek alacak kadar profesyonel dusunuyor isek keşke o görevlere zamanında profesyonelleri getirebilse idik
 En çokta senin adına sevindim firtinabaskan. Cidden :)) yapılan yanlışın sende farkindaydin ama bu U dönüşü senide benide mutlu etti.umarim bundan sonraki yanlışlara objektif bakıp "bu yanlis" demeyi biliriz. Neyse happy time ""

Yav he he tepki görünce U dönüşü demen beni çok güldürdü :))

Şunu kabullenmiş olmanda enteresan türkiyede her kurum ve kişinin Cumhurbaşkanından haberdar olmadan birşey yapması büyük adam vesselam milyonlarca kişinin işini tek başına yapıyor :D
tepkili olanlar danışman ile yöneticinin vasıflarını ayırt ettiğinde daha eşit olur tartışmalar ;)
Cumhurbaşkanı niye iptal ettirdiğinide söyledi zaten ben yanlışa yanlış derim yanlış olursa eğer ama ben parasını verip danışmanlık yaptırdığım adamı çok önemsemem fark orada :D netici itibari ile parayla tuttuğum adam ben patron arada fark var neyse sevgilerle.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 06 Ekim 2018, 18:20:37
Zannedersem Mc Kinsey Kuruluşunu IMF ile karıştırıyorsunuz.  Her kuruluşu paranoyak gözüyle bakmadan evvel bir araştırın bilmiyorsanız Hazreti Google’ la danışın.
MC Kinsey'i ilk defa sizin haşmetli hazretliniz sayesinde duydugumuz için daha önce araştırma ihtiyacı duymadık çok özür dileriz. İMF ile Mc Kinseyi karıştırmak ne haddimize mesela biri 3 harfli diğeri 8. Asıl sorun ne biliyor musun Tigerfish. Senin yada benim ideolojim değil. Vatan. Seninde benimde derdimiz vatan.Bunu çok içten ve samimi söylüyorum umarım samimiyetime inanırsın. Düne kadar genelkurmayın kozmik odasına girilmesini haklı bulanlarda vardı bu ülkede. Sırf kendi ideolojileri bunun yapılmasını uygun gördüğü için sessiz kalanlar vardı. Şimdi gelmiş burda amerikanlı şirketi şunla yada bunla karıştırma diyorsun. Karıştırmıyoruz abi , biz sakiniz lütfen bir siz karıştırmayın ülkeyi :D

Yabgu umarım amerikan ürünleri kullanmıyorsundur bu kadar karşı olduğuna göre pc'yi felan bırak keza bilgilerin adamlara gidiyor herşeyini teslim etme güzel kardeşim benden tavsiye :D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 06 Ekim 2018, 18:57:39
Ben Amerika'ya karşı değilim ki , sen beni hiç kamera karşısına geçip " eyyyy amerihaaa " diye bagirdigimi gördün mu ? Ha bagirmis olsam ve evdeki kasanin anahtarını Teksaslı Jeremi'ye versem neyse... o zaman bana hani sen Amerika karsitiydin diyebilirsin. Yoksa bu dediğimi yapan birini mi taniyorsun :)) ayrıca korkma ben uyanık adamimdir cuzdanimi hep kendim tasirim MC kinsey'e tasitmam. Mazallah  dağ ayısı barzaninin bile kandirabildigi insanları MC kinsey ne yapar sen düşün.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 06 Ekim 2018, 19:29:12
Ben Amerika'ya karşı değilim ki , sen beni hiç kamera karşısına geçip " eyyyy amerihaaa " diye bagirdigimi gördün mu ? Ha bagirmis olsam ve evdeki kasanin anahtarını Teksaslı Jeremi'ye versem neyse... o zaman bana hani sen Amerika karsitiydin diyebilirsin. Yoksa bu dediğimi yapan birini mi taniyorsun :)) ayrıca korkma ben uyanık adamimdir cuzdanimi hep kendim tasirim MC kinsey'e tasitmam. Mazallah  dağ ayısı barzaninin bile kandirabildigi insanları MC kinsey ne yapar sen düşün.

Yabgu sorduğum soruda S virajı yapma gerek yok :)
Sen önce bir anlat bakalım DANIŞMAN nedir yetkileri nelerdir görevleri nelerdir. DANIŞMAN'a neden karşısın sözleşme esnasında yanlarında bulundunmu ? veyahut eline sözleşmemi geçti çok eminsinya kasanın anahtarının verildiğini gerçi dalga geçerler adamla danışman ve kasa anahtarı :D sen şirket felan yönetme sonucu belli batarsın danışmana anahtar verilmez öyle inandığın için senin için sıkıntı büyük. Ben Allah(C.C)'den başka kimseden korkmam sen içini ferah tut MC kinseyle akrabalık mevcutmu sana bazı bilgilermi verdi.Dünya gelişiyor 3 yaşındaki çocuk babasını bile yeri geliyor ağlayarak kandırıyor kanmak insanı bir durumdur önemli olan yanlışa düşmemek ve devam etmemek düşüncenin tarafında olanların tarafı belli olduğu için siyasi olarak senin için bunlar pek önemli değil at tutarsa :D

hadi kal sağlıcakla.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 06 Ekim 2018, 20:03:58
"Kanmak insani bir durumdur" - "yeri geliyor bir çocuk aglayarak babasını kandırabiliyor". Bak bunlar senin cümlelerin. Öncelikle devlet insan değildir. Devletler güvenmez. Çıkar ilişkisine dayalı iş birliği yapar. devlet aklı denilen birşey vardır. Amerikada devlet aklı Trump'ın aklı demek değildir hani bizde bir kişini aklı tüm devletin aklıdır ya ha o Amerikada öyle olmuyor. O mekanizmanın içinde birçok unsur bulunur. Trump görevi bıraksa hatta Melani ile Himalayalar'a tatile gitse bile o sistem o akıl tıkır tıkır çalışır. Yani kanmak insani bir durum demek devletin acziyetini gösterir insancıllığını değil.İkinci yorumunda çocuklar ağlayarak babasını kandırıyor demişsin. evet bir çocuk babasını kandırır en fazla oyuncak bebek aldırır.  Ama senin devletin aldatılır ise 250 insan ölür. devlet elden gider. Kozmik odana girilir. meclisin bombalanır , tüm bilgilerin kaçırılır. O yüzden saçma cümlelerin ile devlet aklını bir tutma. Ama bunlar konumuz değil tabiki. Bunlar sana öğretici bilgilerdi. Siz devleti mahallenizdeki bakkal dükkanı mı sanıyorsunuz yahu. Hiç mi ders almazsınız kozmik oda olayından. Neymiş ben şirketime danışman almazsam batarmışım. Ben şirketime danışman alırım lakin sizin aklınıza gelmeyen birşeyide yaparım. Önce şirketin başına işin uzmanı olan bir yönetici koyarım.Şirketi damadımın üstüne yapmam :)) O yöneticinin eksik kaldıgı konularda tabiki danışman alırım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 06 Ekim 2018, 21:15:22
Sıkıntı, devleti şirket gibi yönetmeye çalışmaktan kaynaklanıyor. Oysaki devlet, şirket gibi yönetilmez; devlet devlet gibi yönetilir. Anlamak istemeyenler için basitleştirecek olursak; ŞİRKET BAŞA KUZGUN LEŞE değil, DEVLET BAŞA KUZGUN LEŞE!

Bir diğer sıkıntı:

Emaneti liyakat sahibine değil de; eş, dost, akraba, enişte, damat, elti, görümce, kaynana, kaynata, dünür, bacanak, emmi oğlu, teyze kızı...arasında bölüştürmekten kaynaklanıyor. Şimdi Allah için; Damat' ın damat olmaktan başka ne özelliği var! Koskoca Türkiye Cumhuriyeti' nin ekonomisini yönetebilecek bilgi, görgü, deneyim, iş tecrübesi, entellektüel sermayeye sahip mi (?) Bu yönetim anlayışına kısaca; MU'AVİYECİ YÖNETİM ANLAYIŞI diyoruz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 07 Ekim 2018, 01:16:22
"Kanmak insani bir durumdur" - "yeri geliyor bir çocuk aglayarak babasını kandırabiliyor". Bak bunlar senin cümlelerin. Öncelikle devlet insan değildir. Devletler güvenmez. Çıkar ilişkisine dayalı iş birliği yapar. devlet aklı denilen birşey vardır. Amerikada devlet aklı Trump'ın aklı demek değildir hani bizde bir kişini aklı tüm devletin aklıdır ya ha o Amerikada öyle olmuyor. O mekanizmanın içinde birçok unsur bulunur. Trump görevi bıraksa hatta Melani ile Himalayalar'a tatile gitse bile o sistem o akıl tıkır tıkır çalışır. Yani kanmak insani bir durum demek devletin acziyetini gösterir insancıllığını değil.İkinci yorumunda çocuklar ağlayarak babasını kandırıyor demişsin. evet bir çocuk babasını kandırır en fazla oyuncak bebek aldırır.  Ama senin devletin aldatılır ise 250 insan ölür. devlet elden gider. Kozmik odana girilir. meclisin bombalanır , tüm bilgilerin kaçırılır. O yüzden saçma cümlelerin ile devlet aklını bir tutma. Ama bunlar konumuz değil tabiki. Bunlar sana öğretici bilgilerdi. Siz devleti mahallenizdeki bakkal dükkanı mı sanıyorsunuz yahu. Hiç mi ders almazsınız kozmik oda olayından. Neymiş ben şirketime danışman almazsam batarmışım. Ben şirketime danışman alırım lakin sizin aklınıza gelmeyen birşeyide yaparım. Önce şirketin başına işin uzmanı olan bir yönetici koyarım.Şirketi damadımın üstüne yapmam :)) O yöneticinin eksik kaldıgı konularda tabiki danışman alırım.

Ben ne söylemişim sen devlet insan ayrımına girmişsin ben sana bir kaç şey söyliyim cevaplarını merakla bekliyorum. Kozmik Oda'ya nasıl girildi kimler hangi delil belgelerle hangi hakim savcı kararıyla hangi isimlerle girdi he şimdi savcıyı oraya kimler atadı diye sizin tarafın çok saçma bir savunma mekanizması var hakim ve savcı olduysan nerede olduğunun bir önemi yoktur cevabına göre detaylandırırım. İkincisi mesele damat ise Bayraktar İHA'da DAMAT yapıyor yapmasınmı DAMAT sonuçta he ne dersin ? Sen veyahut siz DAMAT dediğiniz kişi hakkında ne biliyorsunuz neyi ne kadar bildiğini ne biliyorsunuz sen kendini ne sanıyorsun önemli kısım o herşeye bu kadar net kararlar veriyorsunda devlete millete katkın ne senin ne ürettin hangi şirketin CEO'luğunu yapıyorsun nerenin karar mercisisin her haltı siz biliyorsunuz kimse hiçbir şey bilmiyor sizin Kemal dervişlerinizi gördü bu ülke bu vatandaş yazar kasaların havalarda uçuştuğu zamanlarda canlı yayınlar girerdi o yüzden herşeyi bilmişlik yapmaya kalkma zira o aklın sende kalsın damat olması birşeyi ifade etmez etse etse güveni ifade eder.

Amerikada devlet aklından bahsetmişsin Amerikada Devlet Aklı yoktur o işi geçeceksin körü körüne yazılar yazma amerikada kurumlar vardır Pentagon,CİA yani benim ülkemde ağlayıp zırladığınız Derin devlet meselesidir.
Bu arada türkiyedede sistem çalışmaya başladı meraklanma aksaklıklar olur zira uzun yıllar ülkede hiçbirşey yapılmadığı ("yapılanında kapatıldığı")bir sistemide olmadığı için emekleme aşamasında

Birde şu klişe olmuş devlet aklı devlet aklını işletenler robotlarmıdır acaba :) ilahi bir güçmüdür netice itibari ile insandır insan yazdığın şeyin klişeden öteye gitmediği bir zırvalık devletin olsa olsa yapısı olur.Tabi ülkemizde devlet aklı devlet aklı diye kafalara kazıdılar çünki otorite tanınmadığı için heryerde çomak sokulduğu için beğenilmeyen başbakan hop ipe devlet aklı tabi osmanlıya her türlü lafı söylerler ama devlet aklından bahsederler hangi devlet 1923 de kurulan devletin aklındanmı bahsediyoruz ?? Yoksa Osmanlı zamanından gelen devlettenmi ?? neyse uzun uzaya yazarım ama gerek yok
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 07 Ekim 2018, 03:00:11
Devlet Aklı odur ki; uzun soluklu stratejiler belirleyebilme kabiliyetidir. Strateji belirlemekteki temel amaç; devlet ve milletin selametini temin edebilmek ve asıl itibariyle Devletin beka sorunlarına çözümler üretebilmektir. Buradan hareketle Türk milleti tarih boyunca hiç bir dönem devletsiz kalmamıştır lakin kurmuş olduğu devletlerin tamamı da yıkılmıştır. Demek ki Devlet Aklında bir takım zafiyet noktaları var!

İşte son Türk Devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bir Devlet Aklına dayanmaktadır ve büyük mücadeleler sonucu kurulmuştur. Şöyle ki; Osmanlı Devleti gerileme dönemine girdiğinde devletin varlığı da tehlikeye girmişti. Bu tehlikeyi sezinleyen devlet ricali, kötü gidişatı durdurabilmek için çareler aramış ve ona uygun stratejiler belirlemişti. Bu kapsamda bir takım senaryolar hayata geçirilmiş, bir takım düzenlemeler yapılmış ancak kötü gidişata engel olunamamıştır. Netice itibariyle kötünün kötüsü -en kötü senaryo gerçekleşmiş ve devletin elinde, devletin asli unsuru olan BÜYÜK TÜRK MİLLETİNDEN başka dayanak noktası kalmamıştı. İşte Büyük Atatürk, tam da burada devreye girmiş ve DEVLET AKLI' nın surete bürünen yüzü olmuştur. Uyguladığı stratejiler, harekat planları veya Devrimler; DEVLET AKLININ önceden belirlediği stratejiler olup bunlardan bi haber olarak ortalığa atılan lakırdıları anlamak mümkün değildir.

Diyorlar ki; Atatürk geldi millete zorla şapka taktırdı, Alfabeyi değiştirdi, Hilafeti-Saltanatı kaldırdı... yok efendim şunları bunları yaptı (!) Bilmezler ki bunlar DEVLET AKLININ yüz yıllık planlarıdır. Örneğin Alfabenin değiştirilmesi tee Abdülaziz zamanında gündeme gelmiştir. Efenim şapkaydı şuydu buydu... bunlar II. Mahmut döneminde planlanmış ve uygulamaya çalışılmıştır. Ancak yapabilirlik kabiliyeti yoktu. İşte DEVLET ADAMI odur ki; zor zamanda çözümler üretebilen kişidir.

İstanbul İngilizler tarafından işgal edildiğinde; Büyük Atatürk hangi öz güvene dayanarak GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER diyebilmiştir veyahut hiç kimsenin haberi yokken YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDİYORUZ demiştir! Bu öz güveni nereden bulmuştur? Çünkü bunlar üzerinde uzunca yıllar çalışılmış konular olup, artık zamanı geldiğinde hayata geçirilecek projelerdi. O nedenle tavsiyemiz odur ki; 1923 Cumhuriyetle, Milli Mücadeleyle, Atatürk' le uğraşmaktan vazgeçsinler. Bunlar devlet aklının stratejileridir ve Milletin ve Devletin selameti için yapılması zaruri olan devrimlerdi. Sayesinde bugünleri yaşayabiliyoruz. Unutulmamalıdır ki Devlet Aklı; en zaruri yerde devreye girer ve gündelik polemiklerle uğraşmaz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 07 Ekim 2018, 03:39:35
Devlet Aklı odur ki; uzun soluklu stratejiler belirleyebilme kabiliyetidir. Strateji belirlemekteki temel amaç; devlet ve milletin selametini temin edebilmek ve asıl itibariyle Devletin beka sorunlarına çözümler üretebilmektir. Buradan hareketle Türk milleti tarih boyunca hiç bir dönem devletsiz kalmamıştır lakin kurmuş olduğu devletlerin tamamı da yıkılmıştır. Demek ki Devlet Aklında bir takım zafiyet noktaları var!

İşte son Türk Devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bir Devlet Aklına dayanmaktadır ve büyük mücadeleler sonucu kurulmuştur. Şöyle ki; Osmanlı Devleti gerileme dönemine girdiğinde devletin varlığı da tehlikeye girmişti. Bu tehlikeyi sezinleyen devlet ricali, kötü gidişatı durdurabilmek için çareler aramış ve ona uygun stratejiler belirlemişti. Bu kapsamda bir takım senaryolar hayata geçirilmiş, bir takım düzenlemeler yapılmış ancak kötü gidişata engel olunamamıştır. Netice itibariyle kötünün kötüsü -en kötü senaryo gerçekleşmiş ve devletin elinde, devletin asli unsuru olan BÜYÜK TÜRK MİLLETİNDEN başka dayanak noktası kalmamıştı. İşte Büyük Atatürk, tam da burada devreye girmiş ve DEVLET AKLI' nın surete bürünen yüzü olmuştur. Uyguladığı stratejiler, harekat planları veya Devrimler; DEVLET AKLININ önceden belirlediği stratejiler olup bunlardan bi haber olarak ortalığa atılan lakırdıları anlamak mümkün değildir.

Diyorlar ki; Atatürk geldi millete zorla şapka taktırdı, Alfabeyi değiştirdi, Hilafeti-Saltanatı kaldırdı... yok efendim şunları bunları yaptı (!) Bilmezler ki bunlar DEVLET AKLININ yüz yıllık planlarıdır. Örneğin Alfabenin değiştirilmesi tee Abdülaziz zamanında gündeme gelmiştir. Efenim şapkaydı şuydu buydu... bunlar II. Mahmut döneminde planlanmış ve uygulamaya çalışılmıştır. Ancak yapabilirlik kabiliyeti yoktu. İşte DEVLET ADAMI odur ki; zor zamanda çözümler üretebilen kişidir.

İstanbul İngilizler tarafından işgal edildiğinde; Büyük Atatürk hangi öz güvene dayanarak GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER diyebilmiştir veyahut hiç kimsenin haberi yokken YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDİYORUZ demiştir! Bu öz güveni nereden bulmuştur? Çünkü bunlar üzerinde uzunca yıllar çalışılmış konular olup, artık zamanı geldiğinde hayata geçirilecek projelerdi. O nedenle tavsiyemiz odur ki; 1923 Cumhuriyetle, Milli Mücadeleyle, Atatürk' le uğraşmaktan vazgeçsinler. Bunlar devlet aklının stratejileridir ve Milletin ve Devletin selameti için yapılması zaruri olan devrimlerdi. Sayesinde bugünleri yaşayabiliyoruz. Unutulmamalıdır ki Devlet Aklı; en zaruri yerde devreye girer ve gündelik polemiklerle uğraşmaz.

Partikül kardeş yazının bazı yerlerine katılıyorum bazı yerlerine katılmıyorum ama asıl konu olan devlet aklı demekki insan aklıdır hani insan değildir diyorya bazı arkadaşlar ondan dolayı diyorum atatürkle bazı uç noktalar hariç kimsenin uğraştığıda yok atatürk'ün sadece adını kullanan bir kısım var atatürkü Allah(c.c) gören var atatürk'ü sevmeyende olabilir ama bunun temel sebeplerinede bakmak lazımdır acaba atayı bu uç kısımlara ve bir altına sevdirmeyen Atatürk'ün adını kullanıp Atatürk'ün tasvip etmeyeceği şeyler yapanlarmıdır bunların üzerinde epey çalışma yapılması lazımdır.Şahsen ben Atatürküde çok severim FSM'yide Kanuniye kısaca ben ecdadın her birini sever sayarım he birini çok seversin birini az seversin o sana kalmıştır ama birini sevipde ötekine tu kaka dedinmi orada bana göre yanlış var demektir.Yorumundan ötürü teşekkür ederim ayrıca
Önceki yorumlara gelecek olursak sırf kişiyi veya partiyi ve zümreyi sevmediğin için herşeye çamur atma çabasına girmek herşeyi kötülemek saçma abye şikayet edeni çıktı ülkeyi gerçi oda ayrı misalen şikayet eden sözüm ona Atatürk'çü Ata yaşasa aynı gün Taksimde  dar ağacı kurardı misal demek istediğim kardeşim sen ülkemi seviyorum diyeceksin herşeyi kötüleyeceksin herşeyin altında birşey arıyacaksın sıkıştınmı ülkemi seviyorum bilmem ne bunlar boş şeyler laiklikde elden gidiyordu şeriat geliyordu atatürk unutturulmaya çalışılıyordu tıpkı sağ sol davaları başı açık kapalı durumları vs ülkenin enerjisini hep boşa harcama durumları bunuda ne yazıkki hep içerden yapıyorlar bugün çıkmış sözüm ona yeni sağcı parti bazı şeyleri kaşımaya karışıklık çıkarmaya çalışıyor sonuç sağcıyı sağcıya kırdırma çalışmaları hoş beyhude yemez bu millet onları her olaydan öyle veya böyle ders alınıyor.takım tutar gibi görüş tutmaya karşıyım ama danışman abd merkezli diye ki o şirketin %90 farklı ülkelerden danışman barındırıyor ekonomi abdye verildi imf geldi mantığı kadar saçma bir mantık üzerinden algı operasyonu boş bir olayda ama sinek misali mide bulandırmasın diye kestirip atıldı ne oldu ne çıkarım elde edebildiler koca bir 0 he yok elinde bir bilgi varsa legal illegal yetki anlaşması vs vs çık tvye söyle zaten işin bu millettede desinki he bu böyle diyor ama bak böyleymiş kuru gürültüye hacet yok ülkenin uğraşması gereken çok daha elzem ve önemli işleri var

sevgiyle.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 07 Ekim 2018, 09:08:03
Şu ulkeyi ab'ye sikayet etme geyigi de baydi artik. Bunu diyen adamlar genelde nedimof gibi putinci cikiyor! "Bati beni tanimadi ben de ulkeyi zorla yonetirim"

O isin sonu silivride birilerine yalvar yakar mektup yazarken bitiyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 07 Ekim 2018, 11:55:17
...ama asıl konu olan devlet aklı demekki insan aklıdır...

Devlet Aklı netice itibariyle insan aklıdır -doğru fakat ORTAK AKILDIR. Tek bir kişinini aklı değildir. Modern dünyada ''Devlet'' denilen şey asıl itibariyle TÜZEL KİŞİLİKTİR. Yani elle tutulan gözle görülebilen somut birşey değildir. Ne Kraldır, ne Sultandır, ne Padişahtır... Devlet yaşayan bir organizmadır. Fakat burada zafiyet noktaları var. Devlet Aklı' nı kişi aklında indirgediğiniz zaman ''Ortak Akıldan'' kopmuş olursunuz ki işte o zaman  yanlış yapmaya başlarsınız.

DEVLET OLMAK nedir biliyor musunuz? YÖNETEBİLME KABİLİYETİDİR. Şimdi siz devlet olmuşsunuz fakat ekonomiyi yönetemiyorsunuz -diyelim. Böyle birşey olabilir mi?  Sen devlet değil misin, senin insanlık tarihiyle başlayan bilgi birikimin yok mu, senin üniversitelerin, kurumların, yetişmiş insan gücün yok mu? Nasıl ekonomiyi yönetemezsiniz yav! Şurada seksen milyon insanız. Seksen milyon içinden 100-200 tane yetişmiş eleman çıkartamayacak mıyız? Ha... demek ki devlet yönetilebilir olmaktan çıkmıştır. Yönetebilir olmak demek, devlet olabilmek demektir. Yönetemiyorsan, ya kabile devletisin ya da devlet yönetimini zafiyete uğrattın demektir.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 07 Ekim 2018, 13:25:07
Şu ulkeyi ab'ye sikayet etme geyigi de baydi artik. Bunu diyen adamlar genelde nedimof gibi putinci cikiyor! "Bati beni tanimadi ben de ulkeyi zorla yonetirim"

O isin sonu silivride birilerine yalvar yakar mektup yazarken bitiyor.

Uyvar o iş geyik değil haberin olsun hatta 1 tık ilerisi türkiyeye yatırım yapmayındır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 07 Ekim 2018, 13:31:11
...ama asıl konu olan devlet aklı demekki insan aklıdır...

Devlet Aklı netice itibariyle insan aklıdır -doğru fakat ORTAK AKILDIR. Tek bir kişinini aklı değildir. Modern dünyada ''Devlet'' denilen şey asıl itibariyle TÜZEL KİŞİLİKTİR. Yani elle tutulan gözle görülebilen somut birşey değildir. Ne Kraldır, ne Sultandır, ne Padişahtır... Devlet yaşayan bir organizmadır. Fakat burada zafiyet noktaları var. Devlet Aklı' nı kişi aklında indirgediğiniz zaman ''Ortak Akıldan'' kopmuş olursunuz ki işte o zaman  yanlış yapmaya başlarsınız.

DEVLET OLMAK nedir biliyor musunuz? YÖNETEBİLME KABİLİYETİDİR. Şimdi siz devlet olmuşsunuz fakat ekonomiyi yönetemiyorsunuz -diyelim. Böyle birşey olabilir mi?  Sen devlet değil misin, senin insanlık tarihiyle başlayan bilgi birikimin yok mu, senin üniversitelerin, kurumların, yetişmiş insan gücün yok mu? Nasıl ekonomiyi yönetemezsiniz yav! Şurada seksen milyon insanız. Seksen milyon içinden 100-200 tane yetişmiş eleman çıkartamayacak mıyız? Ha... demek ki devlet yönetilebilir olmaktan çıkmıştır. Yönetebilir olmak demek, devlet olabilmek demektir. Yönetemiyorsan, ya kabile devletisin ya da devlet yönetimini zafiyete uğrattın demektir.

Ee bir zahmet fırsat versinlerde devlet aklını kullansın ozaman kim nereye gelirse onun adamı damat yok o yok bu yok şu herşeye karşıyız mantığı yani devlet aklı demek senin gibi düşünen akıl demek değildir.Ülkede henüz ortak akıl çok yok katılırım ama önemli kurumlar arasında ortak akıl mevcuttur.Neyse konu çok fazla uzadı tekrardan yorumlarından ötürü teşekkür ederim partikül iyi günler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 12 Ekim 2018, 16:28:24
Brunson artık serbest...

Mahkeme Rahip Brunson kararını verdi

PKK ve FETÖ’ye casusluk yaptığı iddiasıyla 35 yıl hapis cezasıyla yargılanan papaz Andrew Craig Brunson hakkında karar çıktı. Mahkeme, Rahip Brunson'un ev hapsi ve yurt dışı yasağını kaldırdı. Brunson'a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ancak yattığı süre göz önüne alınarak tahliye edildi.
İzmir’de, terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği, casusluk yaptığı iddiasıyla tutukluluğu ev hapsine çevrilen ABD uyruklu din adamı Andrew Craig Brunson, 4’üncü kez hakim karşısına çıktı.

ABD'li Brunson'un yargılandığı davada savcı, sanığın TCK'nın 314/3 ve 220/7 maddeleri gereğince cezalandırılması yönünde mütalaa verdi. Savcı, Brunson hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasını ve örgüte üye olmaktan 10 yıla kadar hapis talep etti.

Savcının mütalaasının ardından duruşmaya kaldığı yerden devam edildi. Mahkeme Başkanı Brunson’a savunma için söz verdi.

Brunson, “Ben masum bir adamım. İsa’yı seviyorum, Türkiye’yi seviyorum” dedi. Mahkeme Başkanı Brunson ve avukatına ek savunma süresini hatırlattı. Ek savuna süresi isteyip istemediklerini sordu. Brunson ve avukatı ek savunma süresi istemedi. Avukatı Brunson’un beraatını istedi.

MAHKEME KARARINI AÇIKLADI

FETÖ ve PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla 35 yıl hapis istemiyle yargılanan ABD’li Rahip Andrew Craig Brunson’un duruşmasında mahkeme, kararını açıkladı.

Mahkeme heyeti, Brunson’ın tahliyesine karar vererek, yurt dışına çıkış yasağını da kaldırdı. Mahkeme heyeti, ayrıca Brunson'a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası da verdi.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-mahkeme-rahip-brunson-kararini-verdi-40985185 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-mahkeme-rahip-brunson-kararini-verdi-40985185)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan - 12 Ekim 2018, 17:09:23
3 yıl vermişse nasıl tahliye oluyor
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 12 Ekim 2018, 17:14:44
35 yılla yargıla , 3 yıl ceza ver ,yattıgı süreyi göz önüne alıp serbest bırak :D direk serbest bıraksalardı "madem ceza vermeyecektin neden yargıladın" eleştirisine maruz kalacaklardı , bari yattıgı kadar ceza verelimde işin içinden çıkalım denmiş gibi duruyor. Sonra dünyaya Türkiyede yargı bağımsız de tabi canım. Tabi hepimiz biliyorduk serbest kalacagını şaşıran varsa cidden üzülürüm.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan - 12 Ekim 2018, 17:23:06
Hani gizli tanık filan vardı yalançımıymış yani o tanık. Yalançı ise onun hakkında da mahkemeyi yanıltmaktan dava açılsın değilse niye beraat etti.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 12 Ekim 2018, 17:44:59
Hani gizli tanık filan vardı yalançımıymış yani o tanık. Yalançı ise onun hakkında da mahkemeyi yanıltmaktan dava açılsın değilse niye beraat etti.

Bazı tanıkların ifade değiştirdiği söyleniyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Afşar1 - 12 Ekim 2018, 17:50:22
Hani gizli tanık filan vardı yalançımıymış yani o tanık. Yalançı ise onun hakkında da mahkemeyi yanıltmaktan dava açılsın değilse niye beraat etti.

Bazı tanıkların ifade değiştirdiği söyleniyor.

Abi yemin ederim ben bir şey anlamadım.
Neden restleştik neden ekonomik zarara uğradık biz ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 12 Ekim 2018, 17:55:56
35 yılla yargıla , 3 yıl ceza ver ,yattıgı süreyi göz önüne alıp serbest bırak :D direk serbest bıraksalardı "madem ceza vermeyecektin neden yargıladın" eleştirisine maruz kalacaklardı , bari yattıgı kadar ceza verelimde işin içinden çıkalım denmiş gibi duruyor. Sonra dünyaya Türkiyede yargı bağımsız de tabi canım. Tabi hepimiz biliyorduk serbest kalacagını şaşıran varsa cidden üzülürüm.

 Baktılar salçanın  fiyatı el yakıyor senin hatırına pastörü serbest bıraktılar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 12 Ekim 2018, 17:58:17
Hani gizli tanık filan vardı yalançımıymış yani o tanık. Yalançı ise onun hakkında da mahkemeyi yanıltmaktan dava açılsın değilse niye beraat etti.

Bazı tanıkların ifade değiştirdiği söyleniyor.

Abi yemin ederim ben bir şey anlamadım.
Neden restleştik neden ekonomik zarara uğradık biz ?
Hani gizli tanık filan vardı yalançımıymış yani o tanık. Yalançı ise onun hakkında da mahkemeyi yanıltmaktan dava açılsın değilse niye beraat etti.

Bazı tanıkların ifade değiştirdiği söyleniyor.

Abi yemin ederim ben bir şey anlamadım.
Neden restleştik neden ekonomik zarara uğradık biz ?
Hani gizli tanık filan vardı yalançımıymış yani o tanık. Yalançı ise onun hakkında da mahkemeyi yanıltmaktan dava açılsın değilse niye beraat etti.

Bazı tanıkların ifade değiştirdiği söyleniyor.

Abi yemin ederim ben bir şey anlamadım.
Neden restleştik neden ekonomik zarara uğradık biz ?

 Gerçekten anlamadın mı ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 12 Ekim 2018, 17:59:38
Bende kim çıkıp yazdıgıma muhalefet edecek diye bekliyordum :))) hiç yanılmadım. Bari sen anlat sayın avukat 35 yılla yargılanan bir casus nasıl 3 yıl ceza alır. Neden serbest bırakılır. Bir adam ya suçludur ya suçsuz. Şuan verilen karar ile sen bana bu adam suçlu ise neden şuanda dışarda oldugunu , suçsuz ise neden 35 yılla yargılandıgını açıklada bilgileneyim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 12 Ekim 2018, 18:19:16
 Senin hatırınımı  kıracağım ben?  O kadar ısrar ediyorsun anlatayım .

 Pastörün  eninde sonunda serbest bırakılacağı belliydi o sadece karşı tarafına  mesaj vermek için bir “ ver papazı al papazı “ ‘ın pazarlığı için  maşaydı. O papaza karşı olan suçlamalar %100 doğru da olsa eninde sonunda fazla hapis yatmadan yine de serbest  bırakacaklardı.

Zarrabın ve baskıyla ondan alınan ifadesiyle Halkbank ‘ın eski genelmüdürün Amerika’da hapis yatmasından sonra Brunsonun tutuklanmasına şaşırman beni şaşırtıyor açıkcası.  Buna kulislerine arkasında  dış siyasetinde  siyasi kavga derler .

Ama bakıyorum senin öğreneceğin daha çok şeyler var aslanım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 12 Ekim 2018, 18:44:42
Bende kim çıkıp yazdıgıma muhalefet edecek diye bekliyordum :))) hiç yanılmadım. Bari sen anlat sayın avukat 35 yılla yargılanan bir casus nasıl 3 yıl ceza alır. Neden serbest bırakılır. Bir adam ya suçludur ya suçsuz. Şuan verilen karar ile sen bana bu adam suçlu ise neden şuanda dışarda oldugunu , suçsuz ise neden 35 yılla yargılandıgını açıklada bilgileneyim.

Kardeşim sizide anlamak pek mümkün değil yargı bağımsızmı olsun bağımlımı 4 tane ana tanık ifadelerini değiştirdi yok öyle değildi dedi ben öyle demedim dedi ne yapacaktı mahkeme hımm öyle olmasa bile bu suçlardan yinede yargılanmasımı gerekiyor demesini bekliyordun ? Bu davadan sonra amerika mahkemelerine bakmak ayrıca bu 4 tanığa bakmak gerekecek.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 12 Ekim 2018, 18:46:51
Hani gizli tanık filan vardı yalançımıymış yani o tanık. Yalançı ise onun hakkında da mahkemeyi yanıltmaktan dava açılsın değilse niye beraat etti.

Tanık yalan söyledim demiyor serkan güzel bir kılıfla diyorki ben öyle demedim ben sadece onunda bu işin içinde olabileceğini söylemek istedim diyor böyle oluncada mahkeme pek birşey yapamıyor malasef.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 12 Ekim 2018, 19:09:53
Tanık ifade değiştirmiş :))))))) buda serbest bıraktırmış. Ya bak hiç samimi değilsiniz. İnanın bana. Yazdıgınız kelimeler hiç samimi değil. Kendinizin dahi inanmadıgı şeyleri buraya yazıyorsunuz. Ben adım kadar eminim içinizden "ne oluyoruz yahu" demiştirsiniz. Ben sizin şahsiyetinize söylemiyorum. Lakin uçak kazasından sonra Putine küfür edip cuma namazını moskovada kılarız diyenle bugün Putin adamdır kalleş trump diyenler aynı kitle. Bu bir örnekti. Ortada bir saçmalık var. Neden saçma demiyorsunuz. Yok zarrab falan diyorsun. Zarrabı düne kadar "hayırsever işadamı" diye halka iteleyen zihniyet benim zihniyetim değildi. Bugün arkasından etmediğiniz laf kalmıyor. Yani neden fikirleriniz mevcut sisteminkiyle aynı olmak zorunda.Hata insanlara mahsus herkes hata yapar. Yanlışta yapar. Aldatılabilir. Ama siz insanların yanlış yaptık , aldatıldık , hata yaptık demesine izin vermeden savunuyorsunuz. Neden savunuyorsun belki evet hata yaptık diyecekler o zaman kendi kendine "ben neyin kafasını yaşıyordum" demiycek misin :)) Ortada bir saçmalık var ve buna saçmalık demek için muhalif olmana lüzum yok. Göz var nizam var. :D yaa arkadaş tuhafsınız tigerfish salça ne oldu hani ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 12 Ekim 2018, 19:39:36
 İstediğin kadar beğenmedim butonu bana yapıştır benim ortaya koyduğum gerçekleri hiçbir şey değiştiremez.

Siyasettin kurtlar sofrası olduğunu bir gün inşallah sen de anlarsın.

 Pasteur ün serbest kalmasına iyiyimi veyahut kötü bir kararlıydı tartışmıyorum.  Sonuçta onun serbest bırakılması ile bir takım taviz koparmak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 12 Ekim 2018, 20:18:23
Tabii ki adama ufak da olsa bir ceza kesilmesi gerekirdi , yoksa adam beni boşuna bu kadar zaman aslı astarı olmayan nedenlerden dolayı içerde yatırdınız deyip bizden bir de tazminat isterdi ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BlackHawk89 - 12 Ekim 2018, 20:22:40
Kanserlik bir ülkeyiz. Başımıza gelen her şey hak tır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 12 Ekim 2018, 21:06:23
Tanık ifade değiştirmiş :))))))) buda serbest bıraktırmış. Ya bak hiç samimi değilsiniz. İnanın bana. Yazdıgınız kelimeler hiç samimi değil. Kendinizin dahi inanmadıgı şeyleri buraya yazıyorsunuz. Ben adım kadar eminim içinizden "ne oluyoruz yahu" demiştirsiniz. Ben sizin şahsiyetinize söylemiyorum. Lakin uçak kazasından sonra Putine küfür edip cuma namazını moskovada kılarız diyenle bugün Putin adamdır kalleş trump diyenler aynı kitle. Bu bir örnekti. Ortada bir saçmalık var. Neden saçma demiyorsunuz. Yok zarrab falan diyorsun. Zarrabı düne kadar "hayırsever işadamı" diye halka iteleyen zihniyet benim zihniyetim değildi. Bugün arkasından etmediğiniz laf kalmıyor. Yani neden fikirleriniz mevcut sisteminkiyle aynı olmak zorunda.Hata insanlara mahsus herkes hata yapar. Yanlışta yapar. Aldatılabilir. Ama siz insanların yanlış yaptık , aldatıldık , hata yaptık demesine izin vermeden savunuyorsunuz. Neden savunuyorsun belki evet hata yaptık diyecekler o zaman kendi kendine "ben neyin kafasını yaşıyordum" demiycek misin :)) Ortada bir saçmalık var ve buna saçmalık demek için muhalif olmana lüzum yok. Göz var nizam var. :D yaa arkadaş tuhafsınız tigerfish salça ne oldu hani ?

Bak kardeş senin siyasi görüşün senin gözünü kör etmiş içinde hep bir çıkarım oluşturmaya çalışıyorsun o yüzden banada sen samimiyetsiz geliyorsun.

Şimdi düne kadar bu adam niye tutukluydu deniyordu ondan öncesindede yargımız bağımsız değil diye oralar buralar yırtılıyordu yurtdışındada konuşmak dahil bu adamı öyle veya böyle 550 güne yakın cezaevinde yatırıldı.Yatmasına sebep olan 4 tanık ifade değiştirdi bu yasal haktır belli çerçevelerde tabi onlarda nizamına uydurdu doğal olarak atılı olan suçların birçoğu ortadan kalktı.Savcıda ona göre mutala verdi.Netice itibari ile serbest ee size öyle olsa olmuyor böyle olsa olmuyor yargı bağımlı olsa dert olmasa dert oluyor.
Bu olayın tabiki siyasi boyutu vardır dünyadada bu böyledir bakınız rusya abd karşılıklı mahkeme kararlarına vs
Bu arada kardeşim sende sıkıntı var şu konuda siyaset denilen şey ve ülke çıkarları denen şey yıllık aylık günlük saatlik saniyelik değişiklik gösterebilir önce bunu bir idrak etmen şart.bak senin gibi tek düze sabit gitmeye çalışan kim(k.Kore) bile değişiklik gösterebiliyor duruşunda misal asıl sen ne istiyorsun onu söyle zarrabdan felan bahsetmişsin ülke menfaati için bugün iyi olan yarın kötü olabilir bunda devlet açısından herhangi bir sıkıntı yoktur olamazda tıpkı istihbaratçılara söylenen klişede olduğu gibi tanımayız kimse devletten üstün değildir bunuda unutmayalım.

Ama yine tekarlıyorum sen ve senin gibiler ne istiyorsunuz hele bir onu söyleyin elindeki deliller gitmiş 4 tanık ifade değiştirmiş ona rağmen 35 yıl mı isteseydi savcı mesela ? yani bu mümkün değilde size göre olabilir.Yoksa en başından serbestmi kalsaydı yoksa Abd'ye dayılanmamızı veyahut kafa tutmamızımı istemiyorsunuz ???? her denilene eyvallah mı dememiz gerekiyor ? Hani arada sırada yazıyorsunya konularda türküz böyle şöyle diye bunu bir kenera yaz evet biz Türk'üz kimseden korkumuz yok atara atar gidere gider 10 gün gider 550 gün gider ama gider

Düne kadar abd büyükelçisi önünde eğilip bükülenleri bu millet gördü bildi hatta özellikle tanıdığım aşırı solcu bazı emekli abilerim kafa tutulmaz elektriğimizi keserler diye hala korkuyorlar neyse uzatmaya gerek yok
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 12 Ekim 2018, 21:07:25
Kanserlik bir ülkeyiz. Başımıza gelen her şey hak tır.

Başına burunson denen lale yüzündenmi geldi herşey ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 12 Ekim 2018, 21:35:19
@fırtınabaskan Daha mahkemede ne oldu bitti kimse bilmeden maşallah hakimden çok bilgi sahibi olmuşsun.Bak Tengrici olmama rağmen sana dua ediyorum nazar değmesin diye... Ne ara yazdın çizdin birde içine girip oynadın bu senaryonun. Sen böyle çırpındıkça gülesim geliyor. Harcanıyorsun bence. Seni görünce aklıma herifin tekinin her lafına maşallah inşallah diyen kitle geliyor. Lakin o kitle tüm o  maşallahlarının inşallahlarının sonunda gemiyi ilk terkeden fareye döndüler. Bakalım izleyip görecez diğer fareler ne zaman terkedecek gemiyi bekliyoruz :))
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 12 Ekim 2018, 21:39:58
abd pasifik  10 Türkiye  0 otur masana
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Ekim 2018, 01:17:17
Türk yargısı bağımsız ve hukuka uygun karar verebiliyor olsaydı; öyle inanıyorum ki Rahip Branson, hak ettiği cezaya çarptırılabilirdi. Hiç kimse de kılını kıpırdatamazdı. Amerikalı da biliyor, Tük Hukuk Sisteminin bağımsız karar veremediğini... Sonuç itibariyle güç ve baskı unsurunu kullanarak vatandaşını kurtarmaya çalışmıştır. Bu durumu kendisi için bir prestij meselesi haline de getirdi.

Akıllara ERGENEKON ve BALYOZ davaları geliyor. O dönem Amerikan ajanlarının öğrettiği kumpas teknikleriyle Türk ordusu ve vatansever aydınlar kodese tıkılmıştı. Şimdi Amerikalı bu teknikleri veya Türk yargısının içinde bulunduğu vaziyeti bilmiyor mu! Yalan, iftira, kumpas, Hile-i Şeriyye... Türk Hukuk Sisteminde gırla gidiyordu. Hatta dönemin Reis-i Cumhuru Abdullah Gül, Ergenekon davası sanıkları için Emniyet Müdürünün yapmış olduğu sunuma binaen; ''BANA ANLATTIĞINIZI DELİLLENDİRİP SAVCIYA DA ANLATIN, HEPSİ YAKALANSIN, YARGILANSIN'' diyebiliyordu. Neticede uygun savcı bulundu, deliller icat edildi, yalancı tanıklar ayarlandı ve Türk Ordusu kodese tıkıldı. Genel Kurmay Başkanı, Terör Örgütü Lideri olarak hapse atıldı. Düşünebiliyor musunuz; Türk Ordusunun Genel Kurmay Başkanı ; Terör Örgütü Lideri olarak lanse edildi. Onlara göre Genel Kurmay Başkanı terörist başıysa, terör örgütü kimdi peki? ONLARA GÖRE TÜRK ORDUSUYDU (!!!!!) Tam da burada YUHHHHHHH! demekten kendimizi alamıyoruz.

Hocam şimdi bunların tamamı yaşandı mı? Türk milletinin en temiz, en vatansever, en aydın insanları kodeslere tıkıldı mı? Tabi olarak bu vatansever insanları kirletebilmek için aralarına bazı mafyatik tipleri de eklemleyi verdiler...Bu tekniklerin tamamını Amerikalı akıl hocalarından öğrenmediler mi? Şimdi Amerikalı bunların tamamını biliyor, zaten kendi kumpasıydı. Netice itibariyle, hukuk içinde sonuç alınamayacağını da biliyor ( İşte Ergenekon sürecinde Türk Ordusunun hatası buydu- generallerini kesinlikle vermeyecekti.) Sonuç olarak Amerikan Coni' si, güç kullanarak sonuç almaya çalışmıştır. Tehditle, şantajla, baskıyla Türk Hukukuna söz geçirebilmiştir.

İnsanların içine sindiremediği şey; Hukuk Sistemin içine düştüğü durumdur. Baskıyla, şantajla, adam kayırmayla sonuç alınabildiğini bakan gözler görüyor. FETÖ' cülükten hapse girmiş nice para babaları, bu memlekette kefaletle serbest bırakıldı! Kimi FETÖ' cüler parayla kimi FETÖ' cü Ajan provokatör ise uluslar arası şantajla serbest bırakılmıştır. Arada ki fark işte bu (!) Bu meselede züğürt tesellisi diyebileceğimiz, Türk Devletinini onurunu iyi-kötü kurtaran tek bir nokta varsa; ajan provokatöre en azından 3 Yıl, 1 Ay, 15 Gün hapis cezası vermişler...! İnfaz yasası gereği yattığı süreyi dikkate nazara alarak da serbest bırakmışlar. En azından bunu akıl edebilmişler; bu kısmı tebrik etmek lazım(!)

Ez cümle... kıssadan hisse diyeceğimiz odur ki; Türk yargısı bağımsız karar verebiliyor olsaydı, değil Amerika feriştahı gelse hukukun elinden o CIA Ajanını kurtaramazdı. Çünkü delil var, ispat var, hukukun bağımsızlığı var, siyasetin müdahalesi yok... Kararın arkasında durmak son derece kolay olurdu ve hç bir güç kılını kıpırdatamazdı. Fakat bu duruma kendileri getirdiler. Ne ekersen onu biçersin hocam. O nedenle hukukun bağımsızlığı esastır.     
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 13 Ekim 2018, 02:45:07
Ben hesapladim. İnfaz yasasini da poşet yapmislar. En az 3 ay daha yatmasi gerekiyordu. Ama emir buyuk yerden gelmis anlasilan!

"Baskan trump selam soyledi. Kasim ayindaki kongre secimlerine yetistirin dedi!"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 13 Ekim 2018, 08:21:52
Bu durumda herkes yargının tam bağımsız olmadığını belirtiyor anladığım kadarıyla! Yanlış mı anlıyorum? Birileri istediklerini aklıyor, istediklerini suçlayabiliyor, öyle mi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 13 Ekim 2018, 11:18:28
@fırtınabaskan Daha mahkemede ne oldu bitti kimse bilmeden maşallah hakimden çok bilgi sahibi olmuşsun.Bak Tengrici olmama rağmen sana dua ediyorum nazar değmesin diye... Ne ara yazdın çizdin birde içine girip oynadın bu senaryonun. Sen böyle çırpındıkça gülesim geliyor. Harcanıyorsun bence. Seni görünce aklıma herifin tekinin her lafına maşallah inşallah diyen kitle geliyor. Lakin o kitle tüm o  maşallahlarının inşallahlarının sonunda gemiyi ilk terkeden fareye döndüler. Bakalım izleyip görecez diğer fareler ne zaman terkedecek gemiyi bekliyoruz :))

Dünyaya açıl biraz ya mahkemenin gerekçeli kararına bakıpmı karar vereceksin :D
yani sen diyorsunki 4 kişi ifadesini değiştirmemiş öylemi ??? kıvırmadan söyle anlattıklarımla yazdıkların tutmuyor o yüzden diyorum.
Maşallah inşallah meselesine gelince benim hiç işim olmadı ama senin şu yazına binayen sen içlerindemiydin bu kadar kesin bilgi veriyorsun yoksa haberlere binayenmi :DDDD

hadi işine bak
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: firtinabaskan - 13 Ekim 2018, 11:27:46
Türk yargısı bağımsız ve hukuka uygun karar verebiliyor olsaydı; öyle inanıyorum ki Rahip Branson, hak ettiği cezaya çarptırılabilirdi. Hiç kimse de kılını kıpırdatamazdı. Amerikalı da biliyor, Tük Hukuk Sisteminin bağımsız karar veremediğini... Sonuç itibariyle güç ve baskı unsurunu kullanarak vatandaşını kurtarmaya çalışmıştır. Bu durumu kendisi için bir prestij meselesi haline de getirdi.

Akıllara ERGENEKON ve BALYOZ davaları geliyor. O dönem Amerikan ajanlarının öğrettiği kumpas teknikleriyle Türk ordusu ve vatansever aydınlar kodese tıkılmıştı. Şimdi Amerikalı bu teknikleri veya Türk yargısının içinde bulunduğu vaziyeti bilmiyor mu! Yalan, iftira, kumpas, Hile-i Şeriyye... Türk Hukuk Sisteminde gırla gidiyordu. Hatta dönemin Reis-i Cumhuru Abdullah Gül, Ergenekon davası sanıkları için Emniyet Müdürünün yapmış olduğu sunuma binaen; ''BANA ANLATTIĞINIZI DELİLLENDİRİP SAVCIYA DA ANLATIN, HEPSİ YAKALANSIN, YARGILANSIN'' diyebiliyordu. Neticede uygun savcı bulundu, deliller icat edildi, yalancı tanıklar ayarlandı ve Türk Ordusu kodese tıkıldı. Genel Kurmay Başkanı, Terör Örgütü Lideri olarak hapse atıldı. Düşünebiliyor musunuz; Türk Ordusunun Genel Kurmay Başkanı ; Terör Örgütü Lideri olarak lanse edildi. Onlara göre Genel Kurmay Başkanı terörist başıysa, terör örgütü kimdi peki? ONLARA GÖRE TÜRK ORDUSUYDU (!!!!!) Tam da burada YUHHHHHHH! demekten kendimizi alamıyoruz.

Hocam şimdi bunların tamamı yaşandı mı? Türk milletinin en temiz, en vatansever, en aydın insanları kodeslere tıkıldı mı? Tabi olarak bu vatansever insanları kirletebilmek için aralarına bazı mafyatik tipleri de eklemleyi verdiler...Bu tekniklerin tamamını Amerikalı akıl hocalarından öğrenmediler mi? Şimdi Amerikalı bunların tamamını biliyor, zaten kendi kumpasıydı. Netice itibariyle, hukuk içinde sonuç alınamayacağını da biliyor ( İşte Ergenekon sürecinde Türk Ordusunun hatası buydu- generallerini kesinlikle vermeyecekti.) Sonuç olarak Amerikan Coni' si, güç kullanarak sonuç almaya çalışmıştır. Tehditle, şantajla, baskıyla Türk Hukukuna söz geçirebilmiştir.

İnsanların içine sindiremediği şey; Hukuk Sistemin içine düştüğü durumdur. Baskıyla, şantajla, adam kayırmayla sonuç alınabildiğini bakan gözler görüyor. FETÖ' cülükten hapse girmiş nice para babaları, bu memlekette kefaletle serbest bırakıldı! Kimi FETÖ' cüler parayla kimi FETÖ' cü Ajan provokatör ise uluslar arası şantajla serbest bırakılmıştır. Arada ki fark işte bu (!) Bu meselede züğürt tesellisi diyebileceğimiz, Türk Devletinini onurunu iyi-kötü kurtaran tek bir nokta varsa; ajan provokatöre en azından 3 Yıl, 1 Ay, 15 Gün hapis cezası vermişler...! İnfaz yasası gereği yattığı süreyi dikkate nazara alarak da serbest bırakmışlar. En azından bunu akıl edebilmişler; bu kısmı tebrik etmek lazım(!)

Ez cümle... kıssadan hisse diyeceğimiz odur ki; Türk yargısı bağımsız karar verebiliyor olsaydı, değil Amerika feriştahı gelse hukukun elinden o CIA Ajanını kurtaramazdı. Çünkü delil var, ispat var, hukukun bağımsızlığı var, siyasetin müdahalesi yok... Kararın arkasında durmak son derece kolay olurdu ve hç bir güç kılını kıpırdatamazdı. Fakat bu duruma kendileri getirdiler. Ne ekersen onu biçersin hocam. O nedenle hukukun bağımsızlığı esastır.   

Partikül hoca yazının tamamını okudum dönemin genelkurmay başkanı kısmında birşeyi hatırlatmak isterim RTE karşı çıkmıştı.Yazının büyük bölümüne katılmak ile birlikte CIA ajanını mahkemede savcı istesede suçlamaların temel dayanağı olan 4 kişi ifadesini değiştirince isnat edilen suçlar değişiyor malasef milli sporcu bile kıvırdı bu olayda öyle birşey yok diye
sonuç kısmında yargı dünyanın hiçbiryerinde zaten tam bağımsız olamaz olmamıştırda zaten ülkemizde ise çok geçmişten gelen eski bir bakanın biz binlerce kendi adamımızı aldık demesinden bunu anlamak güç değil zaten hatta konuyla pek alakası yok ama örnek vereyim yaşadığımız bir olay çünki
Kartal adliyesinde zabıt katibi alımı vardı sınav başarıyla geçildi klavye 1. olarak bitirildi son olarak ceza reisiyle mülakat kısmı içeri girdik isim ne oğuzhan tamam dışarı çık sonuç elendi :D tek soru tek olay o yüzden çok kasmaya gerek yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bogü Alp - 13 Ekim 2018, 12:56:10
Rahip Brunson olayı hükümet ABD ilişkilerinden çok Türkiye'nin Abdye karşı direncidir. Dolar 8leri gördü. Enflasyon arttı ve dünya da ufak çaplı bir ekonomik ve siyasi kriz silsilesi meydana geldi. Bu Brunson denen adam pkk destekçisiydi. Hükümet olağanca gücüyle direndi ama ne yazık ki buraya kadar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 13 Ekim 2018, 13:30:59
Rahip Brunson olayı hükümet ABD ilişkilerinden çok Türkiye'nin Abdye karşı direncidir. Dolar 8leri gördü. Enflasyon arttı ve dünya da ufak çaplı bir ekonomik ve siyasi kriz silsilesi meydana geldi. Bu Brunson denen adam pkk destekçisiydi. Hükümet olağanca gücüyle direndi ama ne yazık ki buraya kadar.

Çok sesliliğe her zaman savunurum kişilerin görüşleri ne olursa olsun her zaman saygı duyar ama bu o görüşü onayladığım anlamına gelmez.

Öncelikle ekonomi konusunu irdeleyim. Ekenomik durumumuzun rayından çıkması ve enflasyonun artması ABD li rahibin tutuklanmasına bağlı olduğunu sanmıyorum. Ekonominin uzunca bir süreden beri kötüye gitmekte olduğunu ve hali ile buna bağlı olarak enflasyonun da artacağını birçok kez uzmanlar dillendirdiler. Yani bunun böyle olacağını sağır sultan dahi duymuş olması gerekir.

Rahip Bronson olayı şayet ekonomiyi ve enflasyonun artmasında rol oynamiş ise o zaman ekonominin  ne kadar sağlıksız ve kırılgan olduğunu gösterir. '' Bu durumda Allah acıdı da tututkladığımız sadece rahip demekle geçiyorum bir de patrik piskopos olsa vay helimize''

Hukuki süreç konusuna gelince .Hali ile yeterince hazırlık yapılmadan uzun süreçli bir tutuklu yargılamanın özellikle ABD ve AB vatandaşları konusunda riskler oluşturacağı önceki tecrübelere dayanılarak bilinmeli ve buna göre yargılama yapılmalı idi.

Son olarak ise hükümet buraya kadar direnebildi görüşünüz sonrası açıktan şu soru sorulur '' Yani devletimizin borusu ancak kendi halkına öter ''


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 13 Ekim 2018, 13:36:56
Kara oglani cok ararariz  daha 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bogü Alp - 13 Ekim 2018, 13:47:03
Efendim öncelikle yaptığım yoruma saygı gösterdiğiniz için teşekkür ederim.
Demokrasi çok seslilik gibi kavramlar için de cehalet ihanet ve fitne fucur varsa iyi olmuyor. Cahil kötü niyetli bir adamın söz hakkına sahip olmasını hiç bir zaman tasvip de etmem.
Rahip Brunson gerilen Türkiye ABD ilişkilerine paralel olaylar dizisinden bir tanesi ondan önce 15 temmuz s400 füze krizi gibi olaylar da mevcuttu.
Ülkemizin maalesef ticaret hacminin çoğu batı ve Amerika ile Amerika ile ilişkiler gerilince ülkemizin ticaret hacmi düştü. Brunson da bu olayın sosu gibi bir şey oldu tam tadını verdi. Dolar euro arttı ve enflasyon fırladı.
Tabi bu durum Hükümetin savunma sanayisi haricinde yıllardır uyguladığı eksik üretim politikaları da oldukça etkilidir. Yıllar öncesinden tarım ve sanayiye önem verseydik durumumuz şimdiki gibi olmazdı ama illaki bir siyasi kriz çıkardı ama bu kadar etkisi yüksek olmazdı.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Ekim 2018, 14:26:21
Bu durumda herkes yargının tam bağımsız olmadığını belirtiyor anladığım kadarıyla! Yanlış mı anlıyorum? Birileri istediklerini aklıyor, istediklerini suçlayabiliyor, öyle mi?

FETÖ zamanında aynen dediğiniz gibiydi. Çünkü amaç devleti ele geçirmekti. Devleti ele geçirmek isteyen dış mihraklı bir güçte; hak, hukuk, adalet, vicdan, vatanseverlik gibi kavramlar aranmaz. Zaten Hile-i Şeriyye cevaz da veriyor...

Hocam, siyasi konularda aynen dediğiniz gibidir. Fakat adi uçlar için aynı şeyleri söylemek haksızlık olur. İşte falanca adam kapkaç yapmış, adam bıçaklamış, trafik kazası nedeniyle ölüme sebebiyet vermiş diyelim; oralarda hukuk sistemi gayet yerinde işliyor. Taki büyük başlardan birinini yakını işbu suçları işlememiş olsun! Bir şekilde suç karartılıyor. Örneğin Cem Gariboğlu diye bir zat vardı; bir kızcağızı kesip doğramıştı. Örneğin ben bu şahsız hapiste intihar ettiğine kesinlikle inanmıyorum. Veyahut da bir siyasetçinin oğlu trafik kazasında ölüme sebebiyet veriyor... Sonuç; SIFIR. Hukuk sadece fakir, fukara, güçsüz, yetim veya gariban olduğu zaman tam anlamıyla işliyor. Ensesi kalın olan bir şekilde yırtıyor. Malesef Türkiye' de durum bu şekilde. Bu uygulamalar eskiden de vardı lakin kör parmağın gözüne şeklinde göstere göstere hukuksuzluk yapmaya cesaret edilemiyordu. Beğenmedikleri 90' lı yıllarda hukuk daha muntazam işliyordu.   
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 13 Ekim 2018, 16:15:04
Son bes senedir birileri "insanlar devlete, hukuka, adalete inancini yitirsin de sokaklarda birbirini kessin" diye elinden geleni yapiyor-mus gibi gorunuyor.

Boşuna ugrasiyorsunuz. Kontrollu kaos bu ulkede ise yaramaz. Herseyi devletten bekleyen pasif karakterlilerin ulkesi burasi. Ama birileri sizden gelen paralarla iyice semirdi. Semirsinler, kesilince iyi et cikar!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Ekim 2018, 17:34:18
Sosyal medyada takip ediyoruz, bazıları Rahip Branson ile Fırat' ın doğusuna yapılması beklenen muhtemel harekat arasında ilişki kurmuş. Güya diyorlar ki; verdik papazı aldık papazı! Aldığımız papaz ise Fırat doğusuna harekat yapabilme yetkisi veya anlaşmasıymış. Güya harekat yaparsak Amerika bu işe karışmazmış(!)

Bazıları halâ sivrisinekten yağ çıkartma derdinde. Aman hükumete toz kondurmayalım mantığıyla alakasız konular arasında ilişki kuruyorlar. Rahip Branson hadisesiyle, Fırat' ın doğusuna yapılacak harekat arasında ilişki kurulamaz. Bunlar doğrudan alakası olmayan konular.   
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Ekim 2018, 17:46:29

Boşuna ugrasiyorsunuz. Kontrollu kaos bu ulkede ise yaramaz. Herseyi devletten bekleyen pasif karakterlilerin ulkesi burasi. Ama birileri sizden gelen paralarla iyice semirdi. Semirsinler, kesilince iyi et cikar!

Fakat bir yerde de işe yarıyor. Diğer ülkelerden farkı, sosyal dinamikleri harekete geçirmek son derece zordur. Şayet küçücük kıvılcımla alev alabilen bir tabiatımız olsaydı; memleket şimdiye kadar seksen kere bölünmüştü. Bu özelliği nedeniyle belki vatandaş hakkını aramakta sıkıntı çekebiliyor lakin en azından birbirine düşmüyor. Ya sabır çekip, günü kurtarmaya bakıyor. O nedenle Türk milletini yönetmek kolaydır.  Dediğin gibi bu özelliğini kullanarak vatandaşı enayi yurduna koymak son yılların modası oldu. Vatandaş şimdilik ya sabır çekmeye devam ediyor.   
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 14 Ekim 2018, 11:02:20
Aslinda cok kolaydir da... Okyanus otesi her koltugu tutmus. Orasi isterse corum, maras, sivas, gazi mahallesi olaylari olur. İstemezse kislanin kapisindan donulur.

Turkiye artik irak olmustur. İstihbari yontemlerle yon verilemez. Suriye'de yasanilanlarin burada da olacagini dusunen varsa yanilir. Cunku orada birikmis bir enerji vardi. Kontrollu bir tiyatroyla bosalttilar. Herkes yerinde kaldi ama sakinlesti! Bir sonraki tiyatroya kadar!!!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Ekim 2018, 09:09:44
http://www.milliyet.com.tr/15-abd-firmasi-yatirima-geliyor-ekonomi-2760071/ (http://www.milliyet.com.tr/15-abd-firmasi-yatirima-geliyor-ekonomi-2760071/)

Yazık oldu kırılan ıphone telefonlara...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 15 Ekim 2018, 09:37:30
[url]http://www.milliyet.com.tr/15-abd-firmasi-yatirima-geliyor-ekonomi-2760071/[/url] ([url]http://www.milliyet.com.tr/15-abd-firmasi-yatirima-geliyor-ekonomi-2760071/[/url])

Yazık oldu kırılan ıphone telefonlara...
15 temmuzdan sonraki dolar çalkantısinda da Araplar 100 milyar dolar getirecekti , para akacakti ülkeye. Bu havuz medya insanları o kadar aptal yerine koyuyor ki cidden inanan var mı merak ediyorum. Canik - tigerfish- firtinabaskan  üçlüsü bile inanmamistir buna.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan - 15 Ekim 2018, 10:19:17
yüzmilyarlarca dolarmış yatırımda hesap kitapta bilmiyorlar. Amerika kendi ülkesine bile yüzmilyarlarca dolar yatırım yapmıyor
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Ekim 2018, 10:33:11
Ben en çok şunun gibilere şaşıyorum ve acıyorum. >> https://youtu.be/fgPg6wpS6HU

İnandığım değerleri göz önüne alırsak, bunlara ahirette epey mehter verecekler gibi...

Komik mi desem! Vahim mi desem! Karar veremiyorum.
Galiba en uygun kelime "yazık"!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 15 Ekim 2018, 10:47:25
Ben aslında gemiyle alakalı orantısız cahilliğe vurgu yapacaktım ama bunlar hep aynı
(http://resimag.com/p1/83a333a454.png)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Canik - 15 Ekim 2018, 11:14:18
yüzmilyarlarca dolarmış yatırımda hesap kitapta bilmiyorlar. Amerika kendi ülkesine bile yüzmilyarlarca dolar yatırım yapmıyor
Basın bu hatayı çok yapıyor milyon doları milyar dolar yazıyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Ekim 2018, 11:24:30
Ben aslında gemiyle alakalı orantısız cahilliğe vurgu yapacaktım ama bunlar hep aynı
([url]http://resimag.com/p1/83a333a454.png[/url])



yüzmilyarlarca dolarmış yatırımda hesap kitapta bilmiyorlar. Amerika kendi ülkesine bile yüzmilyarlarca dolar yatırım yapmıyor

Basın bu hatayı çok yapıyor milyon doları milyar dolar yazıyorlar.


Bence bunlar cehalet veya hata değil! Bilerek yapıyorlar!
Nasıl olsa inanacak milyonlar var diye düşünüyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yabgu - 15 Ekim 2018, 11:42:05
yüzmilyarlarca dolarmış yatırımda hesap kitapta bilmiyorlar. Amerika kendi ülkesine bile yüzmilyarlarca dolar yatırım yapmıyor
Basın bu hatayı çok yapıyor milyon doları milyar dolar yazıyorlar.
Milyon ile milyarı ayırt edememek basit bir hatadan ziyade işini ciddiye almamaktır. Bu heriflerin yazdıklarıyla , bize gösterdği şeylerle algılarımız değişiyor , düşüncelerimiz okudugumuz haberler dogrultusunda şekle bürünüyor. Bana göre bu basit bir hatadan ziyade toplumsal mühendisliktir. Çünki ne zaman ülke ekonomik acıdan alabora olsa bir yerlerden milyarlarca dolar gelecek kafası "YAŞATILIYOR". Bu bir muhabirin yazım hatasından ziyade bilinçli yapılmış birşey.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Ekim 2018, 11:58:42
yüzmilyarlarca dolarmış yatırımda hesap kitapta bilmiyorlar. Amerika kendi ülkesine bile yüzmilyarlarca dolar yatırım yapmıyor
Basın bu hatayı çok yapıyor milyon doları milyar dolar yazıyorlar.
Milyon ile milyarı ayırt edememek basit bir hatadan ziyade işini ciddiye almamaktır. Bu heriflerin yazdıklarıyla , bize gösterdği şeylerle algılarımız değişiyor , düşüncelerimiz okudugumuz haberler dogrultusunda şekle bürünüyor. Bana göre bu basit bir hatadan ziyade toplumsal mühendisliktir. Çünki ne zaman ülke ekonomik acıdan alabora olsa bir yerlerden milyarlarca dolar gelecek kafası "YAŞATILIYOR". Bu bir muhabirin yazım hatasından ziyade bilinçli yapılmış birşey.

+1
Aynen öyle!
Bunu zaten aklı başında herkes biliyor. "Bilmemezlikten gelenler" bile!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Ekim 2018, 23:15:37
https://twitter.com/bbcturkce/status/1051847023157276672
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: OKÇULAR - 16 Ekim 2018, 10:48:05
Türk tarafından sonra ABD tarafı da Rahip Brunson için kesin dille pazarlık konusu olmadığını ifade etmiş.

Yani mahkemeden 2 hafta önce ABD den gelen ''Uzlaşma'' heyeti normalde Topkapı sarayını ziyarete gelmiş. Bir anda 2 gizli tanık gördükleri rüya sebebiyle ifade değiştirmiş.

Birde adama ajan diyorlar. Ne güzel kağıttan günah çıkarttırıyor!

(https://www.middleeasteye.net/sites/default/files/styles/main_image_article_page/public/main-images/brunson%3Atrump-afp-10%3A13%3A18%202.jpg)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: OKÇULAR - 17 Ekim 2018, 13:54:09
 Önce ABD Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey.  Ardından Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Türkiye geldi. Suriye de ise Kimliği belirsiz bir grup ABD yapını silah ve araçlar ile YPG ye şok baskınlar yapmaya başladı. Münbiç de siperler kazılıyor. Sanki herkes Brunson'un serbest kalmasını bekliyormuş gibi.. Biz yine pazarlık yok deyip olayların bundan sonraki gelişimini takip edecez.

Yalnız bu resmi paylaşmam lazım.  :D
(https://i.hizliresim.com/Z3GL7V.jpg)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Ekim 2018, 14:28:55
Ortadoğuda Suudi rejimine bir baskı var. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın da ortadan kaybolması ve Suudi yönetiminin bu konuda ciddi şekilde suçlanması sonucu ABD nezdinden Suudilerin geriye çekilmesi, Türkiye'nin de öne çıkması söz konusu. Rahibin bedava verilmiş olacağına kimse inanmaz. Ancak rahibin, güvenilmez ABD'nin vaadleriyle de serbest bırakıldığını sanmıyorum. Vaad değil icraat olmuş olması lazım!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan - 17 Ekim 2018, 14:44:39
Şöyle bir soru sordum diyelim.
Burada öldürülen gazeteci ve Suudi devletinden oluşan tabloda bir tanesi radikal dinci diğeri daha ılımlı taraf acaba hangisi radikal hangisi ılımlı taraftır?

Bu soruyu sorunca tabloda biri  Washington Post da köşe yazıları olan Amerika ya kaçmak zorunda kalmış bir muhalif Suudi gazeteci diğeride kadınlara araba kullanmayı yasaklamış içki içeni hapse atan dine hakaret edeni kılıçla insanların önünde idam eden bir ülke.

Hangisi aşırı dinci radikat fundamantalist hangisi ılımlı islam yanlısı bunların?

Herkes gazeteciyi ılımlı zanneder ama aslında o radikal dinci Büyükelçilikteki adamlar ise ülkeyi bunlara karşı koruyan yani aşırı islamcılara karşı savaş açmış ılımlı taraftalar

Bunun farkında mısınız bilmiyorum ama tam tersi olduğunu zannettiğinizi düşünüyorum

Biz hangi taraftayız peki. Gazetecinin tarafındayız tabiki ya ne olacaktı.

 Acaba farkındamısınız Suudi rejiminin dinciler ile savaşta olduğunun ezelden beri kendisini bu saldırılara karşı koruduğunun. Peki bütün Arap devletlerinin bunu yaptığının tağğğ öteden beri üstelik farkındamısınız.
Efendim dincinin  Washington Post da ne işi var. Feto nun ne işi varsa onunda o işi var işte

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Ekim 2018, 14:53:51
Şöyle bir soru sordum diyelim.
Burada öldürülen gazeteci ve Suudi devletinden oluşan tabloda bir tanesi radikal dinci diğeri daha ılımlı taraf acaba hangisi radikal hangisi ılımlı taraftır?

Bu soruyu sorunca tabloda biri  Washington Post da köşe yazıları olan Amerika ya kaçmak zorunda kalmış bir muhalif Suudi gazeteci diğeride kadınlara araba kullanmayı yasaklamış içki içeni hapse atan dine hakaret edeni kılıçla insanların önünde idam eden bir ülke.

Hangisi aşırı dinci radikat fundamantalist hangisi ılımlı islam yanlısı bunların?

Herkes gazeteciyi ılımlı zanneder ama aslında o radikal dinci Büyükelçilikteki adamlar ise ülkeyi bunlara karşı koruyan yani aşırı islamcılara karşı savaş açmış ılımlı taraftalar

Bunun farkında mısınız bilmiyorum ama tam tersi olduğunu zannettiğinizi düşünüyorum

Biz hangi taraftayız peki. Gazetecinin tarafındayız tabiki ya ne olacaktı.

 Acaba farkındamısınız Suudi rejiminin dinciler ile savaşta olduğunun ezelden beri kendisini bu saldırılara karşı koruduğunun. Peki bütün Arap devletlerinin bunu yaptığının tağğğ öteden beri üstelik farkındamısınız.
Efendim dincinin  Washington Post da ne işi var. Feto nun ne işi varsa onunda o işi var işte



Ben iki taraftan da değilim Serkan. Yesinler birbirlerini.  ;D ;D
Onlar birbirlerini yerken biz de aradan Münbiç'i vs çıkaralım diyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: OKÇULAR - 17 Ekim 2018, 15:01:13
Biz hangi taraftayız peki. Gazetecinin tarafındayız tabiki ya ne olacaktı.

Serkan Cemal kaşıkcının selamı var sana ''Hapı yuttu'' diyor.

Hangi taraftasın?  8) 8)
(https://i.hizliresim.com/1EzYRN.jpg)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Raptor44 - 17 Ekim 2018, 15:21:36
Buna katılmıyorum serkan lakin iyi bir pazarlık olduğu ortada silahlı örgütün YPG ye saldırdığını duymamıştım kaynak atabilirmisiniz
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Kasım 2018, 08:45:14
Erdoğan ile Trump'tan önemli görüşme: Kaşıkçı, FETÖ, PKK...

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5bef459267b0a92af0d4e6f7.jpg)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump telefonda görüştü.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, görüşmede, ikili meselelerin yanı sıra, Cemal Kaşıkçı cinayeti, ABD'de devam eden FETÖ soruşturmaları, Suriye'de terörle mücadele faaliyetleri ve ikili ekonomik ilişkiler hakkında fikir teatisinde bulunuldu.

Erdoğan, Trump'a, Kaliforniya'daki orman yangınlarında hayatlarını kaybedenler için taziyelerini iletti.

Cemal Kaşıkçı cinayetinin tüm yönleriyle aydınlatılması ve olayın örtbas edilmesine izin verilmemesi hususunda mutabık kalan iki lider, tüm terör örgütleriyle mücadele konusunda, Türkiye Cumhuriyeti ve ABD'nin daha yakın işbirliği içerisinde olmasının önemini vurguladı.

İki lider, Münbiç yol haritası çerçevesinde ortak devriye faaliyetlerinin başlamasından duydukları memnuniyeti ifade ederek, sürecin bir an önce tamamlanması konusunu da görüştü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin PKK terör örgütünün Suriye koluna yardımlarının sona erdirilmesi hususundaki beklentilerini de dile getirdi.

Fransa'da gerçekleştirdikleri görüşmede ele alınan konuların takibinin önemine değinen iki lider, ülkeleri arasındaki işbirliğinin her alanda daha da geliştirilmesi noktasında kararlılıklarını teyit etti.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/erdogan-ile-trumptan-onemli-gorusme-kasikci-feto-pkk-41021864 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/erdogan-ile-trumptan-onemli-gorusme-kasikci-feto-pkk-41021864)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 29 Kasım 2018, 11:53:01
Pentagon'un Türkiye raporunun detayları ortaya çıktı

ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon) 15 Kasım’da Kongre'ye sunduğu ve Türk-Amerikan ilişkilerindeki güncel durumun kapsamlı şekilde değerlendirildiği raporun detayları ortaya çıktı.
Anadolu Ajansı, iki hafta önce Pentagon’un Senato ve Temsilciler Meclisine sunduğu raporun tasnif dışı özetine ulaştı.

12 sayfalık raporun iki sayfalık özetinde Türkiye'nin NATO'nun güneydoğu kanadında "sıra dışı bir jeostratejik konuma sahip olduğu" ve "bu nedenle ABD ile Türkiye’nin önemli bölgesel menfaatleri" paylaştığına dikkat çekildi.

TÜRKİYE'NİN ABD İÇİN ÖNEMİNE VURGU

Türkiye'nin NATO'nun ikinci büyük ordusuna sahip olduğu ve bu askeri gücü de NATO menfaatleri için kullanmaya istekli olduğu ifade edilen raporda şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye'nin 2024 itibariyle Gayrisafi Yurtiçi Hasılası'nın yüzde 2'si kadar savunma harcaması yapma konusunda tutarlı bir planı var. Aynı zamanda (Türkiye) revizyonist güçlerle rekabette, haydut devletleri caydırmada ve onlara karşı koymada, devam eden DEAŞ'la mücadele kampanyası ve diğer uluslararası terör gruplarına karşı çabalarda kritik bir oyuncudur."

İki ülke arasındaki tansiyona rağmen Türkiye'nin başta üs ve NATO görevlerine katkı sağlama olmak üzere birçok konuda üretken bir askeri ortak olduğu belirten raporda, Türkiye'nin ABD ordusunun operasyon ve lojistik destek faaliyetleri için üs, liman ve boğazlarını kullanmasına izin verdiğine işaret edildi.

Raporda Türkiye'deki 2 binden fazla ABD askerinin yanı sıra radar ve hava unsurlarının ABD Avrupa Komutanlığı ile Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın Irak ve Suriye'deki operasyonları dahil birçok operasyonuna katkı sağladığı bilgisine yer verildi.

Türkiye'nin Rusya ve İran'la belli alanlarda iş birliği yapması ile Amerikan vatandaşları ve Amerikan misyonlarındaki yerel çalışanları tutuklamasının ABD için temel rahatsızlık konuları olduğu ifade edilen raporda, bunlara rağmen ABD ile Türkiye'nin önemli bölgesel ortak menfaatlerinin olduğuna vurgu yapıldı.

TÜRKİYE'NİN S-400 ALIMI

ABD'nin YPG/PKK ile iş birliği yapmasının ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i iade etmemesinin, Türkiye tarafından "iki ülke arasındaki ilişkilerin altını oyan unsurlar" olarak algılandığı belirtilen raporda şunlar kaydedildi:

"Türkiye, hava araçlarını ve balistik füzeleri (kendisine karşı) artan bir bölgesel güvenlik tehdidi olarak algılamaktadır ve yıllardır süren hava ve füze savunma sistemi arayışından dolayı rahatsızdır. Bu bağlamda Türkiye, ilk kez Temmuz 2017'de Rusya'dan karadan havaya S-400 füze sistemlerini almak için anlaşma yaptığını duyurmuştur."

Türkiye'nin defalarca ve kamuoyuna açık bir şekilde S-400 alım anlaşmasının tamamlandığını açıkladığı belirtilirken ilk S-400 teslimatının Temmuz 2019'da gerçekleşeceği ifade edildi.

Raporda, "Buna karşın ABD hükümeti, Türk hükümetine S-400 alımının ABD-Türkiye ikili ilişkilerine ve Türkiye'nin NATO içindeki rolüne olumsuz etkisinin kaçınılmaz olacağını belirtmiştir." ifadelerine yer verildi.

Bunların yanı sıra Türkiye'nin, Amerika Düşmanlarına Yaptırımlarla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında potansiyel yaptırımlara maruz kalabileceği, F-35 uçaklarındaki alım ve endüstriyel haklarını riske atabileceği, NATO ile ortak çalışabilirliğinin azalabileceği ve Rusya'ya artan bağımlılıktan kaynaklanan zaafiyetlerinin ortaya çıkabileceği belirtildi.

CAATSA yasasının etkilerinin yaptırım uygulanacak olan kuruma bağlı olacağı ifade edilen raporda, ABD'nin Türkiye'ye bu konuda yaptırım uygulaması durumunda ortak savunma programları ve askeri endüstrideki iş birliği dahil iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da karmaşık hale gelebileceği ileri sürüldü.

Raporda şu ifadelere yer verildi:

"Bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla, F-35 Müşterek Taarruz Uçağı, PATRIOT Hava ve Füze Savunma Sistemleri, CH-47 Chinook ağır nakliye helikopteri, UH-60 Black Hawk helikopteri ve F-16 avcı uçağı da Türk alım programlarından etkilenecekler arasındadır."

TÜRKİYE'NİN F-35 PROGRAMINA KATILIMI

Raporda, F-35 programına katılımı konusunda ise Türkiye'nin programa 2002'de dahil olduğu ve şimdiye kadar 1,25 milyar dolar yatırım yaptığı ifade edildi.

Ankara'nın 100 adet F-35A uçağı almayı planladığı ifade edilen raporda, Türkiye'nin aynı zamanda Müşterek Taarruz Uçağı Programının önemli bir endüstriyel katılımcısı olduğuna vurgu yapıldı.

Türkiye'nin ulusal seviyede F-35 uçağının motoru olan F135 motorunun son montaj ve kontrol tedarikçisi, aynı zamanda motorun Bölgesel Bakım, Onarım ve Yükseltme Tesisi olarak seçildiğine işaret edilen raporda, "Türkiye S-400 alımına devam ederse yönetim, Türkiye'nin sekizinci ortak olarak katılımının devam edip etmeyeceğini tekrar değerlendirecektir." denildi.

TÜRKİYE'YE S-400 ALTERNATİFİ PAKET

Raporda Türkiye'ye sunulan alternatiflere ilişkin şu ifadelere yer verildi:

"Yönetim, Türkiye'nin tüm savunma gereksinimlerini karşılayacak güçlü, kabiliyetli ve NATO ile çalışabilir bir hava ve füze sistemi sağlamak üzere bir paket hazırladı. Paketin bazı kısımlarının Kongreye tebliğ edilmesi gerekiyor. Kongrenin Türkiye'ye Dış Askeri Satış ve Direkt Ticari Satış konusunda destek vermesi, Türkiye'ye S-400 alımından çekilmesini sağlayacak gerçek bir alternatif sunmak açısından önemlidir."

ABD Başkanı Donald Trump'ın ağustos ayında imzaladığı Savunma Bakanlığı bütçe yasası, yasalaştıktan sonra Pentagon'un en geç 90 gün içinde Türk-Amerikan ilişkilerine ve Türkiye’nin F-35 programına katılımına yönelik bir rapor hazırlamasını öngörüyordu.

ABD Savunma Bakanı James Mattis, 7 Temmuz'da Kongreye yazdığı mektupta, Türkiye'ye F-35 uçaklarının satışının durdurulması girişimlerine karşı çıkmış ve bunun "tedarik zincirinde sıkıntıya neden olacağı ve uçak fiyatlarını yükseltebileceği" uyarısında bulunmuştu.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/pentagonun-turkiye-raporunun-detaylari-ortaya-cikti-41034911 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/pentagonun-turkiye-raporunun-detaylari-ortaya-cikti-41034911)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 04 Ocak 2019, 08:32:49
Pompeo'dan skandal açıklama

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5c2eded467b0a925ccbeafd9.jpg)

Suriye konusunda Trump'ın verdiği talimatlara değinen Bakan Pompeo, burada Türkiye'ye ilişkin skandal bir ifade kullandı.

Pompeo, "Bunları tüm cephelerde yerine getireceğiz. Sadece çekilme değil, Başkan'ın ortaya koyduğu diğer tüm unsurlar: Türklerin Kürtleri katletmemelerini sağlamanın önemi, Suriye'de dini azınlıkların korunması; tüm bunlar, halen ABD'nin ortaya koyduğu misyonunun parçasıdır." diye konuştu.

"ERDOĞAN'LA ÇALIŞMAMIZ GEREKEN ÇOK ALAN VAR"

Sunucunun Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ilişkin "güvenilir bir ortak mı?" sorusuna yanıt veren Pompeo, "Türklerle üzerinde çalışmamız gereken çok şey var. NATO müttefikiler. Amerikalıların ilgilendiği ve Amerikalıların güvenliğini sağlayan şeylere oldukça destek oldukları yerler var." ifadesini kullandı.

Türkiye ile ilgili kaygı duydukları konuların da bulunduğunu savunan Pompeo, Türk yetkililerle görüşmelerin devam ettiğini belirtti.

Önümüzdeki hafta Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in Türkiye'ye gideceğini hatırlatan Pompeo, "ABD için iyi sonuçlar elde etmek üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk yönetimi ile çalışmamız gereken çok alan var." değerlendirmesini yaptı.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/pompeodan-skandal-aciklama-41072409 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/pompeodan-skandal-aciklama-41072409)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Afşar1 - 04 Ocak 2019, 09:26:27
Kendi yaptıklarını unutmuş deyyus ! olmadık laflar ediyor pis herif biz kimseyi katletmiyoruz !
Afrine kimin kılına zarar geldi ! aksine şehit üsteğmenimizin naaşına yerel halktan saygısızlık yapan bile oldu !
Biz yine kimseye el sürmedik ! sen kendi geçmişine bakıp öyle konuş !
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 14 Ocak 2019, 08:30:02
Trump'ın skandal tweet'ine Türkiye'den çok sert cevap

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/5c3bd81d0f2544297c91fcf5)

Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye hakkında 'Kürtler'e saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvedeceğiz' şeklinde tweet atan ABD Başkanı Trump'a çok sert cevap verdi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Başkanı Trump'ın Türkiye Kürtleri vurursa onları ekonomik olarak yıkıma uğratırız" ifadesine sert tepki gösterdi.

Twitter hesabı üzerinden ABD Başkanı'na yanıt veren Kalın, "Suriyeli Kürtleri PKK ile bir tutmak ölümcül bir hatadır. Türkiye Kürtlerle değil, teröristlerle savaşıyor. Kürtleri ve Suriyelileri tüm terör tehditlerine karşı koruyacağız.

Teröristler sizin müttefikiniz olamaz. Türkiye, ABD'den iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı onurlandırmasını ve bu durumun teröristlerin propagandasıyla gölgelenmesini istememektedir. DAEŞ, PKK, PYD ve YPG arasında hiçbir fark yoktur. Onlara karşı savaşmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

TRUMP'TAN SURİYE AÇIKLAMASI

ABD Başkanı Donald Trump, "DEAŞ'ın mülki halifeliğinin kalan az kısmını sert ve birçok yönden vurmaya devam ederken uzun zamandır gerçekleşmesi gereken Suriye'den çekilmeye başlıyoruz. Tekrar toparlanırsa yakınlardaki üslerden tekrar saldıracağız." ifadesini kullandı.

ABD'nin Suriye'den çekilme sürecine ilişkin tartışmalar devam ederken Trump'tan tepki çeken bir açıklama geldi.

Twitter hesabından paylaşımda bulunan Trump, "DEAŞ'ın mülki halifeliğinin kalan az kısmını sert ve birçok yönden vurmaya devam ederken uzun zamandır gerçekleşmesi gereken Suriye'den çekilmeye başlıyoruz. Tekrar toparlanırsa yakınlardaki üslerden tekrar saldıracağız. Kürtler'e saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvedeceğiz. 20 millik güvenli bölge kuracağız. Aynı şekilde Kürtler'in de Türkiye'yi provoke etmesini istemiyoruz. Rusya, İran ve Suriye, ABD'nin doğal düşmanları DEAŞ'ı Suriye'de imha etmesinin uzun dönemde faydalananları olacak. Biz de faydalanacağız ama şu anda askerlerimizi eve getirme zamanı. Sonsuz Savaşları Bitireceğiz." ifadelerini kullandı.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-trumpin-skandal-tweetine-turkiyeden-cok-sert-cevap-41082045 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-trumpin-skandal-tweetine-turkiyeden-cok-sert-cevap-41082045)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Afşar1 - 14 Ocak 2019, 11:48:42
Bakalım işin sonu nereye varacak !
iyice sarpa sardı olaylar.
Bu oynağı iyi etkiliyorlar, acaba seni indiririz falan diye mi tehdit ediyorlar içerden :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 14 Ocak 2019, 12:00:15
Bakalım işin sonu nereye varacak !
iyice sarpa sardı olaylar.
Bu oynağı iyi etkiliyorlar, acaba seni indiririz falan diye mi tehdit ediyorlar içerden :)

Bu zahten apaçık ortada. Ellerinden gelse daha dünden indireceklerdi. Trumpın çekilme kararından sonra kuduruk bakanlar sinirlerinden nasıl bir bir istifasını sundu veyahut görevine son verildi? Inaniyorum küskünler bunu bir kenara yazdılar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Afşar1 - 14 Ocak 2019, 13:10:27
hadi bakalım maraton başlıyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Lüksemburg Dışişleri ve Avrupa Bakanı Jean Asselborn ile ortak basın toplantısı düzenledi.

 Çavuşoğlu konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump'a, "Stratejik ortaklar Twitter, sosyal medya üzerinden konuşmaz" dedi. PKK/YPG konusunda Avrupa'yı eleştiren Bakan Çavuşoğlu mevkidaşı Asselborn'un yüzüne karşı, "Eğer bu kadar çok seviyorsanız YPG’lileri PKK’lıları zaten ülkelerinizde yeterince var, alır götürürsünüz" dedi.
Çavuşoğlu şunları söyledi:

Bir daha Türkiye’de darbe olmasın ve terör tehdidine karşı ülkemizi korumak için tedbir aldık. Ve demokrasiyi savunan herkesten destek bekliyoruz. AB ülkeleri de dahil yeterince destek vermedik diyorlar. PKK’nın YPG’nin ve FETÖ’nün kara propagandası yüzünden halen yanlış bilgiler içinde farklı yorumlar geliyor. Bugün, Adalet Bakanlığımızdan randevu da alırız, gerçek bilgileri rakamlarıyla beraber öğrenebilirsiniz dedik.

Bugün teröre karşı Fransa, Belçika ve terörden etkilenen ülkelerin yasa değişiklikleri, yine OHAL gibi aldığı tedbirlere karşı diğer Lüksemburg dahil ‘dayanışma’ adı altında, ses çıkartmaması ve destek vermesi; Türkiye’ye gelirken bile tereddüt eden ülkelerin Türkiye’ye ders vermeye çalışmasını ülke ve millet olarak kabul edemeyiz. Burada samimiyet bekliyoruz. Bunları reddettiğimizi söylemek isteriz.

Suriye'de tek taraflı müdahaleye karşıyız diyorsunuz. O zaman gelin birlikte mücadele edelim.

Karşımızdaki terör örgütüyle ikili anlaşmaya göre mi hareket edeceğiz?

Siz diyorsunuz ki “Suriye’nin bağımsızlığını istiyoruz” Fakat bu terör örgütü şu anda Suriye topraklarının yüzde 33’ünü, neredeyse üçte birini işgal ediyor. Bölmek için. Ona karşı niye ses çıkaramıyorsunuz? DEAŞ’a karşı olduğunuzu söylüyorsunuz da diğerlerine karşı olduğunu söylemiyorsunuz. Bu da Avrupalıların güvenilirliğini zedeliyor.

TRUMP'IN AÇIKLAMALARI

Stratejik ortaklar Twitter, sosyal medya üzerinden konuşmaz. Sayın Trump cumhurbaşkanımızı iki defa arayarak Suriye’den çekilmek istediklerini söylediler. Daha iki gün önce Pompeo ile görüştük. Bolton ziyareti ortada. Bize verilen belgeye karşı bizim de cevabımızı ABD’ye gönderiyoruz.

30 km gibi bir güvenli bölgenin, bununla ilgili ABD’den bir teklif gelmedi ama bu ABD’nin de fikri değil. Bu sayın Cumhurbaşkanımızın tüm Avrupalılara teklifidir, Ruslar da dahil. Her görüşmede gündeme getirdik. Obama yönetimi bunu gerçekçi bulmuyordu. Bahanelerle bu fikrimizi desteklemediler. Şimdi Türkiye’nin kararlılığını gördükten sonra bu fikri ortaya attılar.

Bizim derdimiz nedir? Suriye’yi bölmek isteyen terör örgütü var. biz bu terör örgütünü hedef alıyoruz. Özellikle cumhurbaşkanımızın defalarca Trump’a, Kürtlerle, YPG hatta SDG… Biz Kürtlerin düşmanı değiliz, Kürtleri en çok savunan ülke biz olmuşuzdur. Kürt kardeşlerimizin haklarını her zaman savunmaya devam edeceğiz.

Trump’ın içinde bulunduğu zorluğu biliyoruz. Üzerinde baskı var. Güvenlikle ilgili birimleri ABD’nin çekilmemesi için baskı yapıyor. Son tweeetin iç politika konusu olduğunu biliyoruz. Müttefikler Twitter, sosyal medya üzerinden görüşmez. Kullandığı tehdit diline gelince, biz hiçbir tehditten korkmayacağımızı ve pabuç bırakmayacağımızı defalarca söyledik, geçmişte de söyledik. Türkiye’yi ekonomik olarak tehdit ederek bir yere varılamaz.

Biz ne olursa olsun, zorluklar ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti olarak bertaraf etmek için ne gerekiyorsa onu yaparız. Bir tarafta ekonomik zorluklar, diğer taraftan terör tehdidi. Bu millet der ki, ben aç kalırım, Çanakkale’de Kurtuluş Savaşı’nda olduğum gibi boyun eğmem der ve bu millet devlet olarak ne gerekiyorsa biz onu yaparız. Baskı altında Trump’ın açıklamalarını ve kullandığı dili doğru bulmuyoruz.

İDLİB'DEKİ SON GELİŞMELER

İdlib bir terör yuvası olduysa o bölgede yaşayan Suriye halkı da değildir, Türkiye de değildir. sorumlusu rejimdir ve rejimi destekleyen ülkelerdir. O teröristiler İdlib bölgesine kim gönderdi? Bunlar gönderdi. Rejim ve destekçileri gönderdi. Hatta Dara’dan o teröristleri İdlib’e bıraktılar. Amaçları da belliydi. Bu teröristlerin burada durmasını bahane ederek buraya saldırmak… Ve rejim de saldırdı. Ama İdlib muhtırasını Rusya ile imzaladık. Radikal gruplar, teröristler bundan rahatsızlar.

Fakat başından beri siyasi sürece inanmayan rejim de ihlallerini yer yer devam ettiriyor. İdlib muhtırası başarılı bir şekilde uygulanmıştır. Ufak tefek aksaklıkları gidermek için birimlerimiz zaten beraber çalışıyor. Fakat HTŞ’nin ya da El Nusra’nın terör örgütlerinin İdlib bölgesinin yüzde 50’sini ele geçirdi söylemi doğru değildir.

Yabancı terörist savaşçılar… NATO’da ben bu konuyu gündeme getirdim, tüm dışişleri bakanları güldüler. Ne yapacağız? Bunlar sizin vatandaşlarınız. Türkiye ihlallerin önlenmesi ve İdlib muhtırasının devamı ve uygulanması konusunda elinden geleni yapıyor.

"TELEFON GÖRÜŞMESİ OLABİLİR"

Her şeyden önce telefon görüşmesi niye olmasın? Ben de Pompeo ile değerlendireceğiz. Onlar aradığı zaman biz hemen cevap veriyoruz. Biz aradığımız zaman karşı tarafta olumlu cevap geliyor. Bu diyalog varken neden Twitter üzerinden açıklama yapıldı? Sadece liderler ve bakanlar düzeyinde değil, ortak çalışma gruplarımızın toplantıları yapılıyor. Keza Patriot ile ilgili görüşmeler devam ediyor. Aynı şekilde FBI’ın FETÖ soruşturması konusunda heyet gelmişti.

Bir tanesi Suriye üzerineydi. Tillerson Münbiç yol haritasını onaylamadan önce komisyonları kurduk. İkincisi konsolosluk meseleleriyle ilgili, üçüncüsü de PKK ile mücadeleyle ilgili çalışma grubu. Amerikan tarafı 5 Şubat’ta toplantıyı gerçekleştirmek istediler. Arkadaşlarımız da gidiyor. Sedat Önal’ın başkanlığında bizim heyetimiz gidecek.

Zaten 6 Şubat’ta da DEAŞ’a karşı mücadele koalisyonunun toplantısı var. Evet burada Lüksemburg dahil 65 ülke var DEAŞ'a karşı. Fakat bugüne kadar DEAŞ’a karşı mücadele eden tek ülke Türkiye olmuştur.

"VERDİĞİNİZ PARALAR PKK'YA SİLAH OLARAK GİTMİŞTİR"

Sizlerin verdiğiniz paralar PKK’ya YPG’ye silah olarak gitmiştir. Ve biz sadece Suriye'de 3 binden fazla DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik. Ben o toplantıların hepsine katıldım. Dostlar alışverişte görsün toplantılar. Herkes iki üç dakika konuşmasını yapıyor, dağılıp gidiyor, iş yine bize kalıyor.

"EĞER BU KADAR ÇOK SEVİYORSANIZ..."

Hiçbir ülke göğüs göğüse çarpışmamıştır, Türkiye’den başka. Şimdi bir terör örgütüne karşı çarpışırken iyi, diğerine geldiği zaman savunmaya geçiyoruz. Eğer bu kadar çok seviyorsanız bu YPG’lileri PKK’lıları; zaten ülkelerinizde yeterince var, onları da alır götürürsünüz. Avrupa'da zaten yeterince faaliyette bulunuyorlar, para bile topluyorlar.

JEAN ASSELBORN - LÜKSEMBURG DIŞİŞLERİ BAKANI:

Twitter ile ilgili olarak ben de söylediklerinize katılıyorum. Doğrudan görüşmek gerektiğine inanıyorum. Lüksemburg 60 küsur ülke ile birlikte DEAŞ’a karşı oluşturulan koalisyonun içinde. Mali olarak destek sağlıyoruz. Buradaki koalisyonu DEAŞ’a karşı bir koalisyon. İkinci olarak da Suriye’de hali hazırda çok sayıda askeri operasyon düzenlenmiş durumda.

Türkiye güçlü ve büyük bir ülke olarak Suriye üzerinde etkisi olan bir ülke. Sadece diplomasi kanalları kullanarak Suriye’de bir çözüm bulunmalı. Türkiye başarabilir diye düşünüyorum.

Neredeyse tüm AB üyesi ülkeleri gibi, Lüksemburg da, bazı AB ülkeleri kabul etmek istemediler. Biz kabul ettik. Bunların birkaç bin olduğunu söyleyebilirim. Ancak barınma ve iş bulma konusunda henüz tam çözülmüş değil. Suriye yeniden inşa edilme sürecine girdikten sonra isteyenlerin ülkelerine dönmesine tabi ki sıcak bakarız.


http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-bakan-cavusoglu-ortak-basin-toplantisinda-konusuyor-41082056 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-bakan-cavusoglu-ortak-basin-toplantisinda-konusuyor-41082056)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Afşar1 - 14 Ocak 2019, 13:11:13
Yani açıktan tehdit etmeye başladılar galiba :) onu demek istemiştim.

Bakalım işin sonu nereye varacak !
iyice sarpa sardı olaylar.
Bu oynağı iyi etkiliyorlar, acaba seni indiririz falan diye mi tehdit ediyorlar içerden :)

Bu zahten apaçık ortada. Ellerinden gelse daha dünden indireceklerdi. Trumpın çekilme kararından sonra kuduruk bakanlar sinirlerinden nasıl bir bir istifasını sundu veyahut görevine son verildi? Inaniyorum küskünler bunu bir kenara yazdılar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Afşar1 - 14 Ocak 2019, 14:58:32
evet devam ediyoruz;

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Orta Doğu ziyareti kapsamında seyahat ettiği Suudi Arabistan'da açıklamalarda bulundu.
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Donald Trump'ın Twitter hesabı üzerinden Türkiye hakkında yazdığı tweete ilişkin, "Bunu Trump'a sormanız gerekiyor. Sanırım Trump yaptırım benzeri uygulamalardan bahsediyor" dedi.

Trump'ın Suriye'den çekilme konusunda fikrini değiştirmediğini söyleyen Pompeo, Suriye'de güvenli bölge hakkında bir soruya, sınır hattının korunması için seçenekleri değerlendirdikleri yanıtını verdi.

CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ

Suudi yetkililerle ülkelerindeki insan hakları ihlalleri hakkında görüştüklerini söyleyen ve Cemal Kaşıkçı cinayetine de değinen Pompeo, cinayette parmağı olan herkesin sorumlu tutulması gerektiğini belirtti.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-trumpin-skandal-tweetinin-ardindan-pompeodan-ilk-aciklama-41082549 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-trumpin-skandal-tweetinin-ardindan-pompeodan-ilk-aciklama-41082549)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 14 Ocak 2019, 22:29:44
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’a Türkiye’nin Kürtlerle hiçbir sorunu olmadığını, Türkiye’nin amacının ulusal güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütleri DEAŞ, PKK ve PKK’nın Suriye uzantıları ile mücadele etmek olduğunu vurguladı.

Erdoğan ile Trump kritik bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmeyle ilgili Beştepe’den yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Donald Trump ile bu akşam bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir. Görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye’de yaşanan son gelişmeler ele alınmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız, mevkidaşının Suriye’den çekilme kararını memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek, bu çerçevede Türkiye olarak NATO müttefikimiz ABD’ye her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu hatırlatmışlardır. Bölgede otorite boşluğu meydana gelmemesi için Münbiç Yol Haritası’nın tamamlanması, ayrıca çekilme kararının hayata geçirilmesini engellemek isteyen unsurlara fırsat verilmemesi gerektiğini vurgulayan iki lider, kamuoyuna yönelik sağlıklı iletişimin önemine değinmişlerdir.

GÜVENLİ BÖLGEYİ KONUŞTULAR

Sayın Cumhurbaşkanımız ve ABD Başkanı Sayın Trump, Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde ülkenin kuzeyinde terörden arındırılmış güvenli bir bölge oluşturulması fikrini de ele almışlardır.

Sayın Cumhurbaşkanımız görüşmede, Türkiye’nin Kürtlerle hiçbir sorunu olmadığını, ülkemizin amacının ulusal güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütleri DEAŞ, PKK ve PKK’nın Suriye uzantıları ile mücadele etmek olduğunu vurgulamışlardır. Görüşmede ikili ekonomik ilişkilerin ileri seviyelere yükseltilmesi hususunda mutabık kalmışlardır.”

Trump'ın Türkiye hakkında 'Kürtler'e saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvedeceğiz' şeklindeki  tweeti tepki çekmişti. .

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/erdogan-ve-trump-gorustu-41082998 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/erdogan-ve-trump-gorustu-41082998)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Afşar1 - 15 Ocak 2019, 07:46:30
Dengesiz ağız değiştirmiş.
kiminle konuşsa ondan yana tavır alıyor :) artık dolar bile alıştı tehdit falan saymayıp çok yükselmedi.
Tez zamanda bu boyunduruktan kurtulmak dileğiyle... Aminnnnnn


ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeye ilişkin, "ABD ile Türkiye arasındaki ekonomik gelişme hakkında konuştuk, ki burada gerçekten genişleme için büyük bir potansiyel var." yorumunu yaptı.
ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dün telefonda yaptığı görüşmeye ilişkin Twitter hesabından bir açıklama yaptı.

Trump, açıklamasında, "DEAŞ kalıntılarına karşı son iki haftadır verdiğimiz başarılı mücadele ve 20 millik (32 kilometre) güvenli bölge dahil ilgili tüm meseleler hakkında nerede durduğumuzu aktarmak için Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştum. Ayrıca ABD ile Türkiye arasındaki ekonomik gelişme hakkında da konuştuk, ki burada gerçekten genişleme için büyük bir potansiyel var." ifadelerine yer verdi.

GÖRÜŞME SONRASI AÇIKLAMALAR

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşmişti.

İkili ilişkilerin yanı sıra Suriye'de yaşanan son gelişmelerin ele alındığı görüşmede, Erdoğan, mevkidaşının Suriye'den çekilme kararını memnuniyetle karşıladıklarını ifade etmişti. Erdoğan, bu çerçevede Türkiye'nin, NATO'da müttefiki olan ABD'ye her türlü desteği vermeye hazır olduğunu hatırlatmıştı.

Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders da Erdoğan ile Trump arasındaki telefon görüşmesine ilişkin yazılı bir açıklama yapmıştı. Sanders, Erdoğan ile Trump arasındaki görüşmede, ABD'nin Suriye'den geri çekilmesi de dahil ikili ilişkilerin ele alındığını bildirmişti.


http://www.hurriyet.com.tr/dunya/trumptan-turkiye-mesaji-aramizdaki-ekonomik-41083115 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/trumptan-turkiye-mesaji-aramizdaki-ekonomik-41083115)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hyperspace - 15 Ocak 2019, 17:05:02
  Bu güvenli bölge meselesi eğer içimizdeki mülteciler o bölgeye yerleştirilecekse bir nebze kabul edilebilir belki ama ypg yi korumayı amaçlıyorsa asla kabul edilmemeli
 yoksa K.Iraktaki Barzanistan modeline benzer bir yapı oluşacaktır orada.Bu hatayı bir kez yaptık 2.kez tekrarlarsak ileride bölünmeyi kendi ellerimizle hazırlamış oluruz.Ypg yi vurmadan varılacak hiçbir çözüm çözüm değildir taviz vermektir
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 15 Ocak 2019, 17:40:46
1. Körfez Savaşından sonra Koalisyon güçleri (Kısaca ABD) Saddam kuvvetlerine 36. paralelin kuzeyini yasaklamışlardı. Bu görev tanımına uygun olarak da ÇEKİÇ GÜÇ adıyla adıyla bir kuvvet oluşturulup İncirlik Üssüne konuşlandırmışlardı. Türkiye bu Çekiç Güçten çok çekti! Aynı şekilde Suriye' de de aynı planı uygulamaya koydular. KESİNLİKLE KABUL EDİLMEMELİDİR.

Bir daha belirtelim, çok geç olmadan Esad' la anlaşıp Amerikan planlarını bertaraf etmeye mecburuz. Aksi taktirde nur topu gibi Kürt devletimiz olacak! İleri aşamada Türkiye' yi bölecek sürecin fitilini kendi elimizle ateşlenmiş oluruz. Esad' la şu şartlarda anlaşma yolları aramalıyız;

-Türkiye' deki mültecilerin geri kabulü,
-Türk denetiminde ki silahlı güçler için çıkartılacak ''Af Yasası'' veyahut haklarını koruyacak diğer ayrıcalılar,
-Kürtlere Otonomi, muhtariyet ya da Federasyon gibi ayrıcalıkların tanınmaması..

gibi seçenekler karşılığında (seçenekler uzatılabilir, kısa kesiyorum) Suriye'yle diyalog sürecinin başlaması ve Suriye' nin geleceğinini birlikte ve yeniden inşası...

Kısacası ABD' yi bölgeden defetmeye mecburuz. Aksi taktirde başımıza çok çorap örecektir.   
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bogü Alp - 16 Ocak 2019, 02:32:08
Esad şu an herkesle iyi geçinme derdinde. Pkk/pydnin arkasında Amerika olduğu için daha bir ılıman yaklaşıyor. Bize karşı  pkk/pyd aleyhine adımlar atıyor. Pkk/pydye karşı lehlerine adım atıyor. Çok da güzel ikili oynuyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 16 Ocak 2019, 12:46:25
Önerilmekte olan plan içeriği , halen netlik kazanmasa da, planın ismindeki ‘’ güvenli bölge tanımı ‘’ bizleri 1991 yılı Irak 32 ci paralel de yaratılmış olan güvenli bölge yi anımsatmasından dolayı  ürkütücü dür.O zamanki plan da önceleri iyi niyetli olarak yapıldığı düşünülmekle birlikte, sonraları planın  asıl amacının uygulamadaki  boşluklardan yararlanılarak ,asıl gizli hedef olarak başımıza nelerin sarılmak istendiğini ve sarıldığını hep birlikte acı ile yaşadık ve yaşamaktayız.

Önerilen ve konuşulmakta olan yeni plan Fıratın doğusundan başlayan ve uzunluğu 460 Km ,derinliği 32km olan bir hattın güvenli bölge adı altında PKK/PYD ve DEAS dan arındırmaktan ibaret olduğu belirtilmekte.

Fıratın doğusunda pek DEAŞ olmadığına göre asıl hedef ,ABD’nin Suriyedeki mütefiki olan PKK/PYD nin bu bölgeden Suriyenin içlerine güvenli olarak nakledilmesinden ibaret. ABD bu plan mahiyetinde ,PKK/PYD yi korumakle birlikte, Türkiyenin güvenliğini de PKK/PYD nin sınırımızdan uzaklaştırılması ile sağlamış olup ,ilerde olası  yapılabilecek operasyonların önünü almış olmayı planlıyor. (kontrol mekanizması net değil)

Manbiç Konusuna gelince ,Manbiç Fıratın batısında kalması ,32 km dışında olması ,ayrıetten  Rusların Tel Rıfatta  ,ABD nin de bizleri Manbij de uygulamış oldukları oyalama taktiklerinden dolayı bu bölgeler ayrı birer  PKK/PYD  kontrolunde cep olarak kalacakları görülülüyor.

Yeni plan ile Türkiyenin kazancı ilk aşamada oluşturulacak olan güvenli bölge sayesinde kayıp vermeden PKK/PYD nin sınırından uzaklaştırılmasını sağlanması görünse de uzun sürede planın oluşturacağı riskler ki ‘’Sn Partikül bunları güzelce açıkladı’’ Türkiye açısından çok sıkıntı yaratacağı kanısındayım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 19 Ocak 2019, 11:42:29
Mesaj içeriği hep ayni !

https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/arabulucu-senator-basin-toplantisi-duzenliyor-3184003/ (https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/arabulucu-senator-basin-toplantisi-duzenliyor-3184003/)

Graham, "Obama büyük stratejik bir hata yaptı, PYD-YPG’yi silahlandırdı" dedi. '' Sanki Trump döneminde  farklı işlem yapıldı''

Dunfort planı;

-PYD'yi Türkiye sınırından içeriye çekilmesi '' Türkler harekat yapmadan mütefiklerimizi koruyabileceğimiz alana nakledelim''
-PYD'ye verilen ağır silahların geri alınmasını '' Ninniye devam ''
–Sonrda bir tampon bölge oluşturup Türkiye’nin güvenlik endişelerini ortadan kaldırılmasını öngörüyor '' PKK/PYD nin boşaltacağı alanı da Rus/ Rejim güçleri doldurmaması için bizlerin de içinde bulunduğu bir tampon oluşturalım''



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 19 Ocak 2019, 12:58:24
ABD'li senatör Lindsey Graham'dan itiraf gibi açıklama

Türkiye temasları sona eren ABD'li senatör Lindsey Graham basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
ABD’li senatör Lindsey Graham, Ankara’daki görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile yaptığı görüşmelerden sonra basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile piyanist Fazıl Say’ın konserine gittiğini hatırlatan Graham, daveti için Erdoğan’a teşekkür etti.

Görüşmelerinde Suriye konusunun öne çıktığını aktaran Graham, Obama dönemindeki ABD stratejisinin hatalı olduğunu belirterek, “PYD/YPG’nin silahlandırılması planını öğrendiğimde bunun Türkiye için ne anlama geldiğini çok iyi biliyordum. YPG’nin siyasi kolu PKK ile bağlantılıdır. Kanıtlar gayet açıktır.” diye konuştu.

Graham, ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusundan çekilme isteğini değerlendirirken, “(Yönetimin) Çekilme isteğini anlıyorum. Ama planlı olmayan bir çekilme kaos olur. Başkan Donald Trump’a Obama’nın yaptığını yapmaması, yani öylece çıkıp gitmemesi konusunda uyardım.” diye konuştu.

ABD’nin çekilmesinin üç amaca hizmet etmesi gerektiğini söyleyen Graham, DEAŞ’ın yenilgiye uğratılması, İran’ın zaferinin engellenmesinin altını çizdikten sonra, şöyle devam etti:

“Bunlar kadar önemli olan bir şey de şu. Türkiye'yi korumalı ve Suriye'de Türkiye için ortaya çıkardığımız (YPG/PKK) sorunu çözmeliyiz. Başkan’a söyledim. Eğer çekilirsek ve bunu düzgün yapmazsak Türkiye için bir kabus yaratmış oluruz. Obama, YPG’yi silahlandırarak Türkiye için bir kabus yarattı. Trump, çekilmede çok dikkatli olmalı ve bu sorunu Türkiye’nin kucağına bırakmamalı.”

Graham, ABD’nin bu amaçlara ulaşmadan çekilmesinin bölgede daha geniş bir savaşa yol açabileceğini söyledi. Graham, “Çekilme, DEAŞ’a karşı verilen savaşı sonlandırmayacak, yeni bir savaş başlatacak.” dedi.

Türkiye’nin bu durumda Suriye’deki silahlı terör unsurlarını temizlemek zorunda kalacağını ifade eden Graham, “Bunların bazıları bizim silahlandırdığımız gruplar.” diye konuştu.

Washington'ın PKK/YPG sorunuyla, "Türkiye'nin bu sorunun çözüldüğüne ikna olacağı ve gelecekteki ABD müttefiklerinin Washington ile çalışmanın iyi bir şey olduğuna ikna edecek" bir biçimde ilgilenmesi gerektiğini dile getiren Graham, şöyle devam etti:

"Sanırım General Dunford'ın bu hedefleri tamamlayacak bir planı var. (PKK) YPG unsurlarını buradan uzaklaştıracak Türkiye'nin kendisine tehdit hissetmeyeceği yönünde (ABD Genelkurmay Başkanı) General (Joseph) Dunford'ın bir planı var. Bu bölgede Türkiye'nin ulusal güvenlik kaygılarını giderecek bir tampon bölge oluşturabiliriz. Tüm bunları yaparken geçmişte bize yardım eden insanların kaygılarını da gidermeyi başarmış oluruz. Bunu doğru yapmamız önemli. Benim 2016'da neyin geleceğini görmüş olmam üzücü. Asıl bunu (tampon bölge) doğru yapamamanın sonuçları 2016'dakinden çok daha feci olabilir."

Graham, Arap ülkelerinin Esed rejimiyle çalışma kararlarının kendi "riskleri" olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bana ve birçok Kongre üyesine göre, Esed bir savaş suçlusu. Trump'ın kimyasal saldırılara yanıt verme biçimini takdir ettim. Erdoğan, Esed ailesiyle bir ilişkisi bulunmasına rağmen tutumunda çok kararlıydı. Esed ile çalışmayı düşündü. Ancak ne zaman ki Esed 400 bin kişiyi öldürdü bu adamın meşruiyetini sürdürmesinin mümkün olmadığına karar verdi. Amaç çatışmayı sonlandırmak, Cenevre'ye giderek, yeni bir anlaşma sağlamak, anayasanın yazımı ve sonrasında seçimleri gerçekleştirmek. İşte hedefimiz bu ama bu hedefi nasıl gerçekleştirirsiniz? Bunun için neye ihtiyacınız var, elinizde koza ihtiyacınız var. Kuzey Suriye'yi İranlılara bırakmak bu amacınıza katkı sağlamaz. Bizim çekilmemiz İsrail'deki dostlarımıza, Tahran'dan Beyrut'a Suriye'nin içinden geçen süper hızlı bir otoban bırakacağımız yönünde bir imaj verecektir. İsrailli dostlarımız için Suriye, ikinci bir Lübnan haline gelecektir."

PKK/YPG, eğer ki Esed rejimiyle çalışmayı tercih ederse bunun kendilerinin aldığı risk olduğunu belirten Graham, "Benim öngördüğüm güvenli bölge, Münbiç yol haritası ortaya konmadan hayata geçmesi mümkün görünmüyor. İlk başta bizim ABD olarak yapmamız gereken, Münbiç yol haritasını hayata geçirmek. Bunlar da ortak devriye, YPG'nin Münbiç'ten uzaklaştırılması, sonrasında Fırat'ın doğusuna uzanan bir tampon bölge. Eğer ki Münbiç'i doğru şekilde yapamazsak, tampon bölgeyi doğru yapabileceğimizi düşünmüyorum. Ama Münbiç yol haritasını doğru şekilde yürütebilirsek, güvenli bölge herkes için kazan-kazan durumunu ortaya çıkartacaktır." diye konuştu.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-abdli-senator-lindsey-grahamdan-itiraf-gibi-aciklama-41087919 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-abdli-senator-lindsey-grahamdan-itiraf-gibi-aciklama-41087919)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 19 Ocak 2019, 23:38:53
İbrahim Kalın'dan Brett McGurk'a sert tepki

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5c43509367b0a90ad40a7091.jpg)

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Başkanı Donald Trump'ın terör örgütü DEAŞ'la Mücadele eski Özel Temsilcisi Brett McGurk'ün Türkiye'yi hedef alan ifadelerine tepki gösterdi.

Kalın, McGurk'ün, Washington Post'ta 20 Ocak'ta yayımlanmak üzere kaleme aldığı yazısında Türkiye aleyhinde kullandığı ifadelere Twitter'dan yanıt verdi.

McGurk'ün, ABD'nin Suriye'den çekilme kararına ilişkin kaleme aldığı değerlendirmesinde Türkiye karşıtı söylemleri ve terör örgütlerini öven ifadelerine cevaben Kalın, şunları kaydetti:

"Analiziniz hatalı. Türkiye'ye karşı yönelttiğiniz suçlamalar tam anlamıyla saçmalık, yalnızca bir PKK propagandasının tekrarı. Türkiye, yüz binlerce Suriyeli Arap, Kürt, Süryani ve diğerlerinin hayatını kurtardı. PKK'ya yeni bir hayat vermek istiyorsunuz. Bu gerçekleşmeyecek."

ABD’nin eski DEAŞ ile Mücadele Koalisyonu Özel Temsilcisi Brett McGurk, Türkiye'nin Suriye'deki durumuyla ilgili açıklamasında, Türkiye’nin güvenilir partner olmadığını söylemişti. Türkiye'nin Suriye'de, aralarında aşırılık yanlılarının da bulunduğu muhalif gruplarına destek verdiğini iddia eden McGurk, bu grupların çok küçük olduğunu, bu yüzden ABD'nin desteklediği Demokratik Suriye Güçleri'ne (DSG) alternatif olamayacağını açıklamıştı.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/ibrahim-kalindan-brett-mcgurka-sert-tepki-41088507 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/ibrahim-kalindan-brett-mcgurka-sert-tepki-41088507)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 06 Şubat 2019, 09:45:18
Türkiye'den ABD'ye Savunma Sektöründe İşbirliği Çağrısı

05 Şubat 2019
Yıldız Yazıcıoğlu

ANKARA —
Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Serdar Demirel, Türkiye’nin artık savunma sektöründe tasarım ve üretim becerilerini geliştirdiğine işaret etti. Serdar, ABD’li sektör temsilcilerine “Türk savunma sanayiini beraber geliştirelim ve birlikte üçüncü ülkelere gidelim” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) ev sahipliğinde, “Türkiye - ABD Uzay, Havacılık ve Savunma Sektörleri Toplantısı” yapıldı. Toplantıya Türkiye’de kamu girişimciliğiyle de öne çıkan TAİ, ROKETSAN, HAVELSAN kuruluşları ile ABD’li Metro Aerospace, Nova Power Solutions, Infinity Air, Taylor Devices, Van Horn Aviation gibi şirketlerin temsilcileri katıldı.

Toplantıda Türk tarafınca ABD savunma sektörüne yönelik “Türkiye artık sadece alıcı değil ortak üretici de olmalı” mesajı verildi.

Ayrıca ABD ile Türkiye’nin son dönemde Suriye konusunda yaşadığı görüş ayrılıkları nedeniyle savunma sektöründeki işbirliğinden vazgeçilmemesi gerektiğine dikkat çekildi.

Savunma Sanayisi Başkan Yardımcısı Serdar Demirel, dünyadaki ilk 100 savunma sanayi şirketi listesindeki Türk şirketlerinin sayısını beşe çıkartmayı hedeflediklerini anlattı.

Demirel, F-35 askeri uçak projesinde Türkiye’nin “tasarım ortağı” olduğunu anımsatarak bu projedeki ortaklık örneğinde olduğu gibi ABD’deki şirketlere Türkiye’yle ortak savunma projeleri geliştirmeleri çağrısı yaptı.

Demirel, “ABD ile ilişkilerimiz ‘sizden ne alabiliriz’ yerine ‘birlikte ne yapabiliriz’ noktasına geldi. Türk savunma sanayisini geldiği aşamada beraber geliştirelim ve birlikte üçüncü ülkelere gidelim. Türkiye ve ABD dünyanın iki kıtasında yer alan ancak bugüne değin pek çok işbirliğine imza atmış ülkeler, dolayısıyla savunma sanayinde ortaya konulacak yeni projelerle iki ülke arasındaki işbirliği ve ticaret hacminin artmasını diliyorum” dedi.

TOBB Savunma Sanayisi Sektör Meclis Başkanı ve Emekli Tuğgeneral Yılmaz Küçükseyhan da, ABD iş dünyasına iki ülke arasındaki işbirliğini attırmak için lobi faaliyetleri yürütme çağrısı yaptı.

Küçükseyhan, 1974 yılındaki Kıbrıs meselesi ve sonrasındaki ambargolar dolayısıyla Türkiye’nin savunma sanayisinde “balık yemek” yerine “balık tutmayı” öğrendiğini söyledi. Dolayısıyla Türkiye’nin artık savunma sektöründeki üretici rolünü dikkate almak gerektiğini kaydeden Küçükseyhan, Türkiye’nin savunma ihtiyaçlarının yüzde 68’ini artık yerli üretimle karşıladığını belirtti. “Bu oranı önümüzdeki 5-10 yılda yüzde 80’e getirmeyi hedefliyoruz. Güç paketi, uçak motoru, modernizasyon çalışmalarıyla yüzde 80’e ulaşacağımızı düşünüyoruz” diyen Küçükseyhan, dolayısıyla ABD savunma sektörünce artık Türkiye’ye “ortak üretici” olarak bakılması gerektiğini söyledi. Küçükseyhan, ABD’li iş adamlarına “Türkiye’deki temaslarınız doğrudan satış yerine ortak üretim ve ortak satış çerçevesinde, işbirliği ana konsepti kapsamında olmalı” mesajını verdi.

''Siyasi ilişkiler tümseklere neden oluyor''

Toplantıda, iki ülke savunma ve havacılık sektörleri konusunda ABD tarafı adına Amerika – Türk Konseyi (ATC) Başkanı General James Logan Jones ile ABD Ticaret Odası Ortadoğu ve Türkiye Bölümü Kıdemli Başkan Yardımcısı Khush Choksy söz aldı.

General Jones, ABD ile Türkiye ilişkilerinin stratejik önemini vurguladı, ancak politik söylemler nedeniyle uzun bir yola benzettiği ilişkilerde birkaç “tümsek” yaşandığını söyledi.

Ama bunun her alana yansımayacağını da kaydeden Jones, çünkü ABD ve Türkiye ilişkilerinde ortak değerlere sahip, özgürlüğü ve dünyayı daha iyi bir yer yapmayı amaçlayan iki arkadaş arasındaki gibi bir ilişki olduğunu ifade etti.

Ancak bunun kamusal savunma sektörü ve özel sektördeki işbirliğine yansımayacağını dile getiren Jones, özetle, “Ben inanıyorum ki özel sektör, dış politika konusunda etkili bir araç. Elbette dış politikalara saygı duyuyorum. Özel sektör ise, birbirimizi diğerine ve kamuoyuna anlatmaya yardımcı olacaktır. İki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek üzere çalışılmaya devam edilmesi bence çok önemli. ABD ve Türkiye’nin ilişkilerindeki tümseklerin üstesinden gelmesi çok önemli. Böylece ortaklığımızı hiçbir zaman kaybetmeyiz çünkü birlikte çalışıyoruz” ifadesini kullandı.

Bu arada Jones ve beraberindeki heyet üyeleri, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu da makamında ziyaret ederek görüştü.

ABD Ticaret Odası temsilcisi Choksy de, iki ülke arasında ticari ilişkilerde 1700 civarında şirket tarafından faaliyet yürütüldüğünü ve bu şirketler açısından siyasi ilişkilerde sorun yaşanmamasının önemli olduğunu anlattı. Bu nedenle ABD Ticaret Odası olarak 2019 yılında üç ana başlıkta çalışmayı planladıklarını kaydeden Choksy, birinci başlıkta iş dünyası olarak öncelikle en üst düzeyde ABD ve Türkiye arasında diyalog yürütülmesini özellikle de hükümetler arasında diyalog sağlanmasını savunacaklarını söyledi.

İkinci başlıkta ABD Kongresi nezdinde Türkiye’yi ve önemini anlatmayı sürdüreceklerini belirten Choksy, iş dünyası olarak Ankara ve Washington’un birbirini daha iyi anlamasını sağlamayı teşvik edeceklerini dile getirdi. Choksy, üçüncü başlıkta ise Atlanta, Los Angeles, Chicago gibi merkezlerde ABD ve Türk şirketlerince ortak yatırımlar üzerinde çalışılması konusuna eğileceklerini kaydetti.

TOBB’tan ABD’ye “çelik vergisi” mesajı

Toplantıda, TOBB Yönetim Kurulu üyesi Faik Yavuz ise, ABD’ye “çelik ithalatı” meselesinde Türkiye’ye yönelik gümrük vergilendirmesi uygulamasını yeniden düşünmesi çağrısı yaptı.

Yavuz, “Ticaret savaşları kavramının tekrar gündeme gelmiş olması, iş dünyası olarak bizleri rahatsız ediyor. ABD’nin ithalat kısıtlaması getirdiği ülkeler genel anlamıyla ABD’nin ticaret açığı verdiği ülkelerdir. Ancak Türkiye – ABD ticaretinde, ABD sürekli olarak ticaret fazlası veriyor. 2010-2017 yılları arasındaki karşılıklı ticaretimizde, ABD’nin ticaret fazlası yaklaşık 55 milyar dolardır. Buna rağmen ABD yönetimi, Türkiye’den çelik ithalatına yüzde 25 vergi getirdi. Sonra da bu oranı ikiye katlamasını, tüm bunları hakkaniyetli bulmuyor ve aramızdaki ittifak ruhuna uygun görmüyoruz. Bu uygulama 2018 yılında Türkiye’nin ABD’ye demir-çelik ürünleri ihracatını son derece olumsuz etkilemiştir. Türkiye’nin bu uygulamadan muaf tutulması, hem ikili ticarete hem de ikili ilişkilerimize katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

https://www.amerikaninsesi.com/a/turkiye-abd-savunma-sanayisi-yeni-umut/4772107.html (https://www.amerikaninsesi.com/a/turkiye-abd-savunma-sanayisi-yeni-umut/4772107.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Şubat 2019, 08:45:19
(https://pbs.twimg.com/media/DzTPYzwWwAARLLj.jpg)

Geçtiğimiz hafta Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, #NATO Savunma Bakanları Toplantıları kapsamında ABD Savunma Bakan Vekili Patrick M. Shanahan ile bir araya geldi. Fotoğrafa bakınca kavga ediyorlar gibi düşünülebilir. Özellikle de soldaki kırmızı kravatlının bakışları çok sert! Bir gerginlik var havada...

Ama sonrasında...

(https://pbs.twimg.com/media/DzTPe6sX4AIkZoH.jpg)

Sanıyorum anlaşmışlar.  :)
Yüzler gülüyor.

https://www.msb.gov.tr/SlaytHaber/1322019-21874 (https://www.msb.gov.tr/SlaytHaber/1322019-21874)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 18 Şubat 2019, 10:54:16
Hulusi paşa kara harp okulu mezunu olduğundan iyi seviyede ingilizce bildiğini hatta eskilerden yemek yeme adabına kadar eğitim aldığını birde üstüne karsu, kurmaylık eğitimi süreçlerinden geçtiğinden bu ortamlarda ingilizce bilmeyen gariban bakanlar gibi köşede suskun kalmayacağını düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 05 Mart 2019, 17:14:17
ABD Savunma Bakanlığı: Türkiye'nin S-400 almasının ağır sonuçları olur

Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı Sözcüsü Eric Pahon, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri alan Türkiye'yi 'ağır sonuçların' beklediği uyarısında bulundu.

Rus haber ajansı TASS'a açıklamada bulunan Pahon, "Türkiye'nin hava savunmasını geliştirmek istediğinin farkındayız ama Rus S-400 sistemleri alımının ABD ile Türkiye arasındaki savunma işbirliği üzerinde ağır sonuçları olacaktır." dedi.


Türkiye'nin hava savunma sistemleri geliştirebilmesi için alternatif çözümler aradıklarını belirten Pahon, buna rağmen S-400 füzeleri alınması durumunda çok geniş kapsamlı sonuçların ortaya çıkacağını söyledi. Pahon ayrıca, NATO kapsamında işbirliğinin devam edebilmesi için iletişim kanallarını açık tuttuklarını vurguladı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu cuma günü yaptığı bir açıklamada Türkiye'nin hava savunma sistemlerine ihtiyaç duyduğunu, ABD'den Patriot sistemleri alınamadığı için Rus S-400 füzelerinin alınmasına karar verildiğini söylemişti. Çavuşoğlu, devam eden pazarlıkların olumlu sonuç vermesi durumunda ise Amerikalılardan Patriot sistemlerinin alabileceğini dile getirmişti.

https://tr.euronews.com/2019/03/05/abd-savunma-bakanligi-turkiye-nin-s-400-almasinin-agir-sonuclari-olur
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mavi1991 - 05 Mart 2019, 18:05:49
s*kt*r lan
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 05 Mart 2019, 18:54:10
s*kt*r lan

Bir o kadarda benden.

 Duyan zannedecek atom bombası aldık Ruslardan.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 05 Mart 2019, 19:07:26
Bu konunun sadece S-400' lerle alakası yok bugün baskıyla S-400'den vazgeçersin yarın sana başka bir şey dayatır, onuda yaparsın öbür gün başka bir şey alma ya da yapma der. Bir kere bu tavizi verdin mi hem saygınlığın ve itibarın yerle bir olur, hem de Rusya ile bu sefer geri dönülmez bir felaket süreci yaşarsın. Turist göndermeyi kestiklerinde ülkenin turizminin nasıl kan ağladığı, perişan olduğunu hepimiz gördük, yaşadık. Bu Ülkede savunma sanayii varsa bu Amerikan ambargoları sayesinde var, bu sefer göbeğimizi kendimiz keseriz. Amerika ile artık ne müttefikiz ne de stratejik ortak artık bu gerçeğin kabul edilmesi lazım. Yarın bir gün Pakistan örneğinde olduğu gibi F-16'ları ya da daha başka Amerikan malı silahları Yunan, Rum Veya İsraillilere karşı kullanmaya kalksak aynısı bizim başımıza gelecek.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 05 Mart 2019, 19:19:07
Ormanın birinde...

Aslanlar toplanmış.

"Yahu" demişler, "Hesapta kralız, açlıktan öleceğiz birader... Maymuna saldırsak, ağaca kaçıyor; fillere saldırsak, fazla büyük... Ceylanlar hızlı, yetişemiyoruz; kuşa dalsak, uçuyor; e balık yakalayacak halimiz de yok... N’aapsak?"

Bir tanesi "En iyisi, öküzlere saldıralım" demiş, "iri yarı görünüyorlar ama, ne pençeleri var, ne dişleri diş... Tam dişimize göre!"

Olur mu? Olur.

Hücum!

Ama evdeki hesap çarşıya uymamış; öküz, öyle yabana atılacak hayvan değilmiş meğer... Organize oluyorlar, topluca savunma yapıyorlar, püskürtüyorlarmış.

Aslanlar aç bilaç.

N’aapsak, n’aapsak?

"Tilkiye danışalım" demişler.

Tilki "kolay" demiş, "beni, öküzlerin yaşadığı zengin otlakların prensi yapın, işinizi halledeyim..."

Kabul etmişler.

Tilki, elinde beyaz bayrakla öküzlere gitmiş, "saygıdeğer öküzler" demiş, "aslında aslanlar uysaldır, sizi de çok seviyorlar... Ama şu aranızdaki sarı öküz var ya, sarı öküz, işte sorun o... Görünce tahrik oluyorlar, canları çekiyor, verin şu sarı öküzü, kurtulun kardeşim, huzur içinde yaşayın!"

Öküz heyeti düşünmüş taşınmış, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla, verivemişler sarı öküzü...

Aslanlar da afiyetle yemiş.

Bir gün, iki gün...

Tilki gene gelmiş.

"Bakın gördüğünüz gibi, saldırılar kesildi, mutlu mutlu yaşıyorsunuz" demiş ve eklemiş: "Ama şu benekli öküz var ya, benekli öküz, o burada olduğu sürece size rahat yüzü yok arkadaş, canları çekiyor, verin, kurtulun!"

Öküz heyeti düşünmüş, "otlağın selameti için" teslim etmiş benekli öküzü.

Üç gün, dört gün...

Tilki gene gelmiş.

Kuyruğu uzun olanı...

Burnu beyaz olanı...

Tombul olanı...

Tek tek alıp, gitmiş.

Otlak seyrelmiş.

Aslanlar semirmiş.

Bir gün... Tilki gelmemiş!

Gerek kalmamış çünkü.

Direkt aslan gelmiş.

"Hanginizi istiyorsam, canım hanginizi çekiyorsa, onu vereceksiniz, adamı hasta etmeyin" demiş.

Otların arasında tir tir titreyen, tek tük kalmış öküzler, "keşke sarı öküzü vermeseydik" demiş ama, iş işten geçmiş.


O Sarı S-400'ü vermeyelim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 05 Mart 2019, 19:49:03
Bir hikaye de benden,herkes hissesini alsın bu hikayeden ;

Derenin yukarısında su içerken, aşağıda duran kuzuyu gören kurt onu yemeyi kafaya koyar. Bir sebep olsun diye de kuzuya seslenir. "Sen benim suyumu niye bulandırıyorsun?" der.
Kuzu bir bulunduğu yere, bir  kurdun bulunduğu yere bakar der ki: "Kurt abi, sen yukarıdasın, ben ise aşağıda. Su aşağı doğru akıyor. Suyunu nasıl bulandırabilirim ki!"
Kurt kuzunun mantıklı cevabına daha sert bir sesle cevap verir: "Sen bana yalancı mı diyorsun?"
Kurdun diklenmesinden ürken kuzu, "Size yalancı demek istemedim" der.
Kurt iddiasını tekrarlar: "O halde benim suyumu bulandırdığını kabul et. Ben seni yiyeceğim..."
Evet, maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmekse ve hır çıkarmak için binbir sebep (S-400)  ortaya sürülmüşse, suyun hangi tarafa aktığının hiçbir önemi olmaz!


50 kg vücutla 120 kiloluk adama rest çekerseniz dayağı yersiniz... Önce bir vücut geliştir , biraz serpil sonra kafa tut ... ABD haydut bunu hepimiz kabul ediyoruz...Ama her açıdan zayıfken Eyyy ...  Üyyyy le adamın üzerine gidersen zararlı sen çıkarsın...
Bu meselenin aslında S-400 meselesi olmadığını ; asıl meselenin "ben senin politikalarını (En başta İRAN,İsrail,Mısır,Kürt koridoru vb.) beğenmiyorum , ben seni bir şekilde cezalandıracağım" meselesi olduğunu artık idrak etmek lazım...
Bizim medya da yok S-400 , Patriot'dan daha ucuz , daha uzun menzilli radarı var vs...vs... yorumları yapıyor...

Biz o sopayı,dayağı yiyeceğiz orası kesin. 1950'den beri ABD'nin kucağına oturmakla o cezayı zaten hakkettik... Verdi ABD traktörü yattık,verdi uçağı , tankı yattık, verdi de verdi.... yattık da yattık... Adam benim politikalarımın dışına çıkmayacaksınız Ortadoğu'da dediğinde ; EYYYYY ABD deyince beyzbol sopaları, muşta'lar çıkmaya başladı...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 06 Mart 2019, 01:59:44
Türkiye NATO içinde kalarak, bağımsızlığını idame ettirebilir mi? dersek; Hiç zannetmiyorum. Zaten 70 yıldır yarı bağımlı ülkeyiz. Güçlenemiyorsak, bana göre en önemli dış nedeni budur. Aynı sitem içerisinde 170 yıl değil 1070 yıl kalsak bile mevcut şartlar aynen devam edecektir.

Mesela ne olabilir  ::)

-En büyük 17'nci veya 20' nci ekonomi olmaya devam edersin fakat bir gıdım ileriye gidemezsin. 
-Bölgede ki hak ve menfaatlerini koruyamazsın.
-Ülke kaynaklarını etkin şekilde kullanamazsın.
-İyi bir eğitim sistemi vücuda getirip insanlarını çağdaş eğitim modeliyle eğitemezsin; yaptırmazlar!
-Tarikatlar, cemaatler, sivil toplum örgütleri marifetiyle bünyende her zaman için % 10 hain kontenjanı barındırırsın. Zaten eğitim sistemi adeta hain yetiştiriyor.

-İleri teknolojiyi üretmene müsaade etmezler. Düşük teknolojiyle, ucuz iş gücü olmaya devam edersin, belki de edemezsin! Çünkü yapay zeka, ucuz iş gücüne olan gereksinimi ortadan kaldıracağından; belkide varlığının bir anlamı kalmayacaktır. Yaşasan da olur yaşamasan da! Zaten dünya nüfusu almış başını gidiyor; onların hesabına göre dünya üzerinde 500 Milyon insanın yaşaması yeterlidir. Ya diğerleri? Diğerleri ya yok olacaktır ya da köleleştirilecektir. Bu dünyada Zencilere, Çingenelere, Müslümanlara, Türklere, Beyaz ırka, diğer yerli halklara yaşama hakkı yoktur. Belki Hispanikler bile bu yok oluştan nasibini alacaktır. Fakat Türkler ve Müslümanların hiç yaşama şansı yok. Belki beyaz ırktan Japonlara, Korelilere veya silah zoruyla da olsa Çinlilere yaşama hakkı tanıyabilirler Ancak Türkler ve Müslümanlara asla!

Bu gelecek öngörüsüyle, artık şu mandacı zihniyetten kurtulma zamanı yaklaşmaktadır. Yok efenim bunu vermem, şunu yaptırmam, onu aldırmam(!) Nedir bu yav... Ali kıran baş kesen misin?   

   
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 06 Mart 2019, 09:57:43
Bu noktada askeri bağımsızlığınızı kazanabilmeniz için önce ekonomik ve siyasi bağımsızlığınızı bu devletlere kabul ettirmek zorundasınız.

Ekonomik açıdan baktığımızda Amerika devletine rest çekmek için benzer ekonomik güce (aynı demiyorum) sahip olmanız gerekiyor.
Türkiye'nin bütün maddi gücünü toplarsanız 3 trilyon 104.9 milyar liralık bir GSMH durumunu görürsünüz.Peki Amerikanın GSMH oranı nedir diye sorduğumuzda 19,61 trilyon dolar olduğunu net görebilirsiniz.

Bakın bizim GSMH'mız 3 trilyon diyoruz ya o tl parası ile 3 trilyon dolara vurduğunuzda 566 milyar dolara tekabül ediyor.
Yani didiştiğimiz devlet bizden tamı tamına 35 kat daha büyük bir ekonomi.

Askeri savunma harcamalarına baktığımızda ise durum zaten içler acısı bir halde.
Amerika senelik savunma harcaması 700 milyar dolar iken Türkiye'nin savunma harcaması 3 Milyar dolar seviyesinde.

Bilim teknolojide ise sürünmemiz devam ediyor.Amerika araştırma geliştirme fonları yaklaşık 100 milyar dolara ulaşırken Türkiye'nin bilim ve teknolojiye ayırdığı para sadece 2 milyar dolar seviyesinde.Yani yaklaşık 50 katlık bir uçurumdan bahsediyoruz.

Dolayısı ile böyle güzel bilgiler eşliğinde size diyeceğim o dur ki biz Amerikaya göre Sudan seviyesinde bir devletiz.Dolayısı ile kendimizi dev aynasında görerek biz Osmanlı torunuyuz cihana hükmederiz istesek laga lugasından vazgeçmek zorundayız.Bugün Nato ve Amerika odaklı olmamızın sebebi zayıf bir ülke olmamızdan kaynaklanmaktadır.Güzel özelliğimiz savaşçı ve direnişci bir ülkeyiz ama tepenizde binlerce Tomahawk yerken malesef o delikanlılık toprağa kömür şeklinde yazılıyor.

Bugün biat etmemiz gereken ülke Amerika Birleşik devletleridir.Ha sen ondan daha güçlü veya İngiltere gibi denk bağımsız bir ülke olursan tabiki kimseye biat etmen gerekmez.Kendi altyapın ile kendi sistemlerin ile küresel ekonomide yerini alıp ürünlerini satar-kullanırsın.

Tabi bölgesel güç olabilmek içinde oldukça zayıfız.Bölge ülkelerde Tanzim çadırları kurulmuyor sonuçta.

İşte kürsüye çıkıp asrın lideri süper güç Türkiye demekle bu işler yürümüyor.Veya Katardan aldığın paralarla askeri proje üretmek ilede olmuyor.Zayıf ve güçsüz bir devlet olarak üye olunan organizasyonun dışında hareket edersen yaptırımlarıda göze alıcaksın demektir.

O yüzden S-400 sistemi için uygulanan Ambargo bizleri ülkemizin nereye gittiği ve nasıl tembel bir toplum olduğumuzun (yumurta kapıya dayanana kadar) güzel bir yansımasıdır diyebilirim.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 06 Mart 2019, 10:34:38
2000'li yılların ilk çeyreğinin sonlarındayız ve halen kendisini evrenin merkezinde sanan zavallı insanoğlunun egosuyla uğraşıyoruz. Güce sahip olan, diğerlerinin özgürlük hakkına da sahip olduğunu sanıyor. Halen gelişmemiş bilinç seviyesinde insanoğlu! Halen kendi kuyusunu kazdığının farkında değil!

ABD şu kadar güçlü, bu kadar güçlü vs... İstediğine istediğini yapar vs.

ABD yaratıcı değil! İstediğine istediğini yapamaz!

"Benim, milletimin, ülkemin çıkarlarının başladığı yerde ABD'nin çıkarları biter! "
Amerikan çıkarları şunu gerektiriyormuş, bunu gerektiriyormuş vs fark etmez. Umurumda bile olmaz! Nasıl ki bizim çıkarlarımız onların umurunda değilse!

ABD ile baş edebilmek için onun benzeri güçte olmak da gerekmez! Bugün ABD'den nefret eden ülkeler sayısı o kadar fazla ki! Etmeyen sadece bir avuç ülke var. Güç, onu kullanabilirseniz işe yarar. Yoksa, oturup beklemekle eşeklik arasında bir fark yok! Bekledikçe sırtınıza semer vururlar.

Bugünkü durumumuza bakarsak yakın geçmişe göre " biraz" daha iyi, ama olması gerekenden çok daha kötü durumdayız. Ancak devran döner bir gün...

Bugünün şartlarında ülkenin kuruluşundaki ruhu yakalarsak tekrar, 10 yılda solucan deliğine girip çok ileri gider gibi yol alırız.

Şu an bunu başarabilecek siyasi bir irade yok maalesef. Mevcut yapının da, bunu yapabileceklere yol vermesi de mümkün görünmüyor. Ama umut her zaman var! Çünkü halen bunu başarabilecek birileri var!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 06 Mart 2019, 10:51:06
Çok güzel ve net olarak ne yapmamız ve olması gerekeni açıkladınız Sn Skywolf.

Sanırım iki cümle ile mevcut durum şöyle özetlenebilir

 ABD ve benzerl ülkelere alanı yeterince doldurmayarak fırsatı  veren bizleriz;  Mevcut durumun düzeltilmesini de dışardan medet ummamalıyız çözüm içimizde .
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Raptor44 - 06 Mart 2019, 11:07:51
Master ın düşüncelerine katılmıyorum. Skywolf un dedikleri doğru düzgün bir strateji izleyerek ABD karşıtı Ülkeler ve hükümetler ile direk veya dolaylı yoldan ittifak yaparsak  ve ABD ye mümkün oldukça az yer verip farklı pazarlarda yer alırsak kurtulabiliriz bu durumda ABD baskısı  artıcak lakin boyun eymeyip dayanırdak sonunda bu durumdan minimum zararla çıkabiliriz
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 06 Mart 2019, 11:51:33
Dileyen katılır dileyen katılmaz.Ama bu gerçek ile yaşamak ağır gelebilir.Mahalle kavgası değil bu hadi Amerikanın düşmanları var birleşelim yıkalım gibi çocukca hayallere kapılmak ütopik bir düşüncedir.Bugün Amerika'ya düşman olan K.Kore bile yeri geldiğinde diplomasi ile görüşmeler yapabiliyorsa bu ulusal çıkarları gereğidir.Ülkeler arası dostluk veya düşmanlık yoktur.Sadece çıkarlar vardır.Biz duygusal baktığımız bu dünyada gerek Avrupada gerek Amerikada gerek diğer gelişmiş ülkeler tarafından daima taşeron devlet olma vazifesine devam edeceğiz.

Bir ülkenin kendi bağımsızlığını kazanabilmesi için bir çok temel nokta vardır.

*Ekonomi (-)
*Bilim Eğitim/Araştırma (-)
*Hukuk Sistemi (-)
*Diplomasi (-)
*İnsan Hakları (-)
*Kültür düzeyi/gelişmişlik (-)

Bunlar olduktan sonra (+) işte o zaman belki bir umut olabilir.Ama tabi yaklaşık Cumhuriyet kurulduktan ve Atatürk vefat ettikten sonraki 80 küsür senede bu başarılamamışsa bu saaten sonra o temeli oturtamazsınız.O yüzden fazla umut bağlayıp bir gün bizde Atatürkün dediği ileri medeniyet düzeyine erişeceğiz hayaline kapılmamak lazım.

Vatanı kurtarmak kolaydır kazanırsınız/kaybedersiniz velhasıl onu idame ettirmek bir sanattır.

Bunu başarabilen bir ülke olduğumuz zaman Amerikanın Merkez şubesi değil komşu banka olacağız.




Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 06 Mart 2019, 14:59:16
Dileyen katılır dileyen katılmaz.Ama bu gerçek ile yaşamak ağır gelebilir.Mahalle kavgası değil bu hadi Amerikanın düşmanları var birleşelim yıkalım gibi çocukca hayallere kapılmak ütopik bir düşüncedir.Bugün Amerika'ya düşman olan K.Kore bile yeri geldiğinde diplomasi ile görüşmeler yapabiliyorsa bu ulusal çıkarları gereğidir.Ülkeler arası dostluk veya düşmanlık yoktur.Sadece çıkarlar vardır.Biz duygusal baktığımız bu dünyada gerek Avrupada gerek Amerikada gerek diğer gelişmiş ülkeler tarafından daima taşeron devlet olma vazifesine devam edeceğiz.

Bir ülkenin kendi bağımsızlığını kazanabilmesi için bir çok temel nokta vardır.

*Ekonomi (-)
*Bilim Eğitim/Araştırma (-)
*Hukuk Sistemi (-)
*Diplomasi (-)
*İnsan Hakları (-)
*Kültür düzeyi/gelişmişlik (-)

Bunlar olduktan sonra (+) işte o zaman belki bir umut olabilir.Ama tabi yaklaşık Cumhuriyet kurulduktan ve Atatürk vefat ettikten sonraki 80 küsür senede bu başarılamamışsa bu saaten sonra o temeli oturtamazsınız.O yüzden fazla umut bağlayıp bir gün bizde Atatürkün dediği ileri medeniyet düzeyine erişeceğiz hayaline kapılmamak lazım.

Vatanı kurtarmak kolaydır kazanırsınız/kaybedersiniz velhasıl onu idame ettirmek bir sanattır.

Bunu başarabilen bir ülke olduğumuz zaman Amerikanın Merkez şubesi değil komşu banka olacağız.

Doğrudur. Mahalle kavgası değil bu! Ama biz bu ülkeyi, kimsenin taşeronu olmama mücadelesi vererek kurmadık mı!
Bu ülkenin kendi bağımsızlığını kazanabilmesi için yukarıda belirtmiş olduğunuz maddeleri ilk 10 yıl içerisinde (+) haline getirmedik mi?

Sonrasında kurucu lider ve ekibi bu dünyadan ayrıldığında bu maddeler zaman içerisinde (-) olmadılar mı?

Bugün çoğunluk bir kurtarıcı bekliyor. Çünkü buna alıştırılmışız.  Gökkurt geldi, Türkler'e yol gösterdi, Demirdağ'dan çıkardı vs. Cumhuriyet tarihi boyunca da Atatürk'ün Türk Milletini düşman işgalinden nasıl kurtardığı eğitim sistemimizde öğretiliyor. Herkes sürekli bekliyor. Oysa daha önce dediğim gibi bekleyenlerin sırtına semeri vurup istedikleri gibi kullanırlar...

Bir Atatürk daha beklemek boşuna. Atatürk bile zor durumda kaldığınızda benim gibi birini bekleyin dememişken neden insanlar bekliyor! O kadar güzel sözleri dışında, sadece gençliğe hitabesinde bile ne yapılması gerektiğini açık açık söylemiş.

Millet olarak çok tuhaf bir ruh hali içerisindeyiz. Mesela çoğunluk bir futbol takımına destek verir. Tuttukları takım maç kazanamıyorsa, ruhsuz olduklarından, yeterince antrenman yapmadıklarından, pres yapmadıklarından, çalışmadıklarından vs bahseder. Hep şikayet ederler. Peki kendileri birey olarak ülkeleri ve gelecekleri için nasıl bir ruh hali ile çalışıyorlar? Neler yapıyorlar? Kendilerini geliştiriyorlar mı? İnsanlığa, doğaya daha fazla nasıl fayda sağlayabileceklerine kafa yoruyorlar mı?

Genel olarak HAYIR! Arabesk kültürü ile yetişmiş, sürekli sızlanan ve pek bir şey beğenmeyen, tembel, kendilerini geliştirmeyen insanlar...

Bu ülkeyi bir parti senelerdir tek başına yönetiyor ve övünüyor; halkın yarısı kendilerine destek veriyor diye. Oysa o yarının da çoğunluğu, sadece diğerlerine hiç güvenmediği, onlar gelirse her şeyin daha kötü olacağına inandığı için oy veriyor. Gerçekten iyi olduklarına inandıkları için değil, kötünün iyisi olduklarını düşündükleri için. Diğer yarısı da nefret ediyor. Çok tuhaf bir durum...

ABD'nin merkez şubesi değil komşu bankası olabilmek için halen benim umudum var. Çünkü yukarıda bahsettiğim tembel insanlar sınıfına uymayan , gerçekten aydınlanmış ve aydınlatma iştahına sahip, mantıklı insanlar da var. Nefislerinin kölesi olmayan bu insanlar toplumun içerisinde azınlıkta da olsalar, zamanı geldiğinde diğerlerinin talebiyle yeniden yükselişi sağlayacaklar.

Ancak yeniden yükselebilmek için bazen dibe vurmak gerekir!

Şimdi konumuza dönelim. Ben birey olarak ayağıma giyeceğim ayakkabıya kendim karar verebiliyorum. Ayağımı  rahat hissettirecek beğendiğim ayakkabıyı alıyorum. Akşam yemeğinde ne yiyeceğime ben karar veriyorum. Hangi kitabı okuyacağımı ben biliyorum. Nereye seyahat edeceğime de ben karar veriyorum. Çünkü ben özgür bir bireyim.

Aynı şekilde özgür bir ülke olarak hangi ülkeden hangi silah sistemini alacağımıza da biz karar veririz. Trump ve saz arkadaşları değil!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hyperspace - 06 Mart 2019, 15:25:44
   Sayın Battlestar bir önceki sayfada anlattığınız Tilki-Aslan-Öküz hikayesi harika doğrusu tam da bizim durumumuzu anlatıyor kesinlikle.Arkadaşlar bu işin sonu yok.Dün papazdı,bugün S-400,yarın Suriyede ypg devleti,öbürsü gün Kıbrıs,diğer gün Doğu Akdeniz ve Ege.Bu böyle sürer gider ve emin olun her meselede bu F-35 ve Patriotları şimdi S-400 konusunda olduğu gibi bu meselelerde de demoklesin kılıcı gibi üzerimizde sallandırır şantaj malzemesi olarak kullanırlar.O yüzden ne pahasına olursa olsun S-400 den geri dönüş olmaz bunu yapacak olan ülkenin itibarını onurunu yerle bir eder bu saatten sonra ve dipsiz bir yalnızlığa sürüklenirsiniz.
   Bu konuda yapılması gereken bana göre abd nin hergün tehdit kokan bu açıklamalarına Hiçbir şekilde cevap vermeyip muhatap olmamak.S-400 teslim tarihine kadar bırakalım hiç sesimiz çıkmasın işi sessiz sedasız götürelim.Yine personelimizi sessiz sedasız eğitime gönderelim.Biraz daha dayanalım az kaldı şurada bırakalım istediği kadar havlasın abd.Bizim sessiz kalmamız tepki vermememiz daha çok çıldırtacaktır onları.Haa işi abartacak olurlarsa da başta İncirlik olmak üzere ne kadar abd üssü varsa hepsini gündeme getiririz ve Kürecik radarını da paketler ellerine veririz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 06 Mart 2019, 15:27:02
Bu yazdıklarımı bütün arkadaşların okumasını tavsiye ederim ;


Türkiye'nin Amerika özelindeki tüm sorunlarının en büyük sebebi = İSRAİL

1-) Amerika her ne kadar çok uluslu bir göçmen devleti ise de Türkiye için 2015 öncesi fetö ne ise Abd içinde şu an israil odur. Devletin bütün kritik kademelerine yahudiler yerleşmiştir. Siz israille çıkar çatışması yaşayıp Amerika ile aranızı iyi tutamazsınız.

2-) İsrail'n şu an müthiş bir koruma güdüsü var. Çünkü adamların 2. dünya savaşına kadar tarih boyunca gördükleri zulüm vs. bir kenara bırakalım. Devletleri kurulduğundan bari araplarla 3 kere büyük 4-5 kere de ufak çapta savaşa girdi. Terör olaylarını vs. hiç saymıyorum.

3-) Doğal olarak adamlar önleyici saldırı modelini benimsemişler. Çevrelerinde kendileriyle iyi dostlukları olmayan bir devlet istemiyorlar. Varsa'da bunu kendileriyle münakaşaya girmeden ortaya kaldırmaya yönelik bir stratejileri var son 20-30 yıldır. Yani nedir İsrail için 1- Çevre güvenliğini sağlamak direk savaşa girecek bir ülke bırakmamak, 2. Filistin'de problemsiz genişlemesini engelleyecek durumları ortadan kaldırmak., 3. Büyük İsrail topraklarında güçlenecek bir devlet yapısı olmasını engellemek.

4-) Amerika neden Irak'a girdi ? Oysaki sonradan iran'a karşı en has müttefiki olan ırak'a birde. Sakın Petrol demeyin. Irak'tan daha fazla rezerve sahip venezuella gibi yanı başında ülkeler varken veya daha iyi rezerve sahip daha ufak ülkeler varken . Irak'dan aldıkları petrol ırak savaşının maliyetini karşılayacağını hiç ama hiç sanmıyorum.

5-) Saddam körfez öncesi gerçekten güçlenmiş ve tehlikeli bir liderdi. Ordusu düyanın en büyük 5. ordusuydu. Elinde scud füzeleri vardı. Ve sadece kendisinin savaşması bile sorun olabilecekken suriye, mısır vb. ülkelerle ortak bir saldırıyı israil için alarmların çalması demekti. O yüzden ne oldu ilk körfez savaşı daha sonra'da ırak savaşıyla saddam'ı ebediyete yolladılar .

6-) Tabi Irak'ın yıkılması İsrail'i bayağı rahatlattı. Ancak tabi başta eski düşmanları Mısır ve Suriye olmak üzere Tüm tehlike yaratabilecek arap ülkelerinde ARAP BAHARI denilen bir silsile planladılar. Ve şu an geldiğimiz noktada İsrail hiç olmadığı kadar işgal tehditinden uzak. Düşünün ya kaç kere savaştığı mısırla el eleler.


Bizi ilgilendiren kısım ;

7-) Şu an israille ikili ilişkilerimizin iyi olmadığı malum. Mavi marmara ve davos olayı malum. Bunun üzerine adamlarla ilk başta olmasada sonradan dolaylı olarak esad'a yarayacak şekilde Rusya ile işbirliğine giriyorsun.Üstüne üstlük filistin konusunda hamilik yapmaya çalışıyorsun. Bölge halkı seni umut olarak görüyor. Ve en önemlisi adamın hemen satmak ve profitable (Türkçesini unuttum) hale getirmek istediği gaz projesinde hem antlaşmaya yanaşmıyor hemde bunu en çok tehdit eden ülkesin. Ve bu şartlarda Amerika ile iyi olmayı bekliyorsun. Zaten trump şu an abd'de tartışılan bir lider en büyük güvencesi israilli senatörler. Sana bir şey demez mi sanıyorsun ? En basitinden adamın damadı geleceğin başkanı denilen adam yahudi. C'mooon derler adama.

8-) Burda asıl mesela Türkiye'ye F-35 verdirmemek değil ( Belki Yunan senatörler için olabilir.) Türkiye'ye S-400 aldırmamak. İsrail o S-400'lerin kıbrıs'a veya mersine kara konuşlu atmaca- bora ve koral hisar ailesiyle yerleştirildiğinde bunun Türk donanmasıyla birleşince nasıl bir güç çarpanı olduğunu ve Türkiye'nin gerektiğinde çat diye uçak vurabildiğini biliyorlar.


Sonuç Olarak ;

9-) Ben şu an ülkemizin İsrail politikasını suçlayamam sağ muhafazakar bir yönetimimiz var . Gerek siyasi kaygılardan gerekse de dini ve vicdani endişelerden dolayı bölgedeki müslümanları korumaya ve himaye etmeye çalışıyor olabiliriz. Ama ekonomi ve eğitim bu haldeyken , savunma sanayii tam bağımsızlık kazanmamışken arkamızda güvenebileceğimiz bir müttefik yokken biz bu mücadeleyi nereye kadar sürdüreceğiz ? Elinde sonunda bizi de bir şekilde kırıp İslam'ın tüm kalelerini düşürmeleri içten bile değil.

10-) Tamam abd'ye rest çekelim üsleri kapatalım , boykot vs. ne gerekiyorsa , venezuellaya üs felan açalım . Sonra ne olacak şu an nato'da olmamız ve bazı antlaşmalar bizi Amerika'nın hedef tahtasından sakınıyorken o zaman ne olacak bizi ne koruyacak ? Rusya'mı. İncirliği kaldıracağız Ruslara üs açacağız bu sefer. Ne fark edecek . Rusya şu an güçlü evet ama uydularını savunma caydırıcılığı Amerika kadar değil. Ben her zaman yakındakine oranla uzaktaki rakibi dost olarak görmeyi tercih ederim.

11-) Peki biz ne yapabiliriz ? Tüm müslüman ülkeler içinde yahudilerle en çok anlaşma ihtimali olan ülke biziz. Neden ? Tarih boyunca bu adamları kaç kere himaye etmişiz. İspanyada Endülüsle , daha sonra Osmanlıyla adamları korumuş ve kurtarmışız. 2. Dünya savaşında bu adamların İsrail'e gidişlerinde bunlara yardım ettiğimiz kadar kimse etmemiş. Arap- İsrail savaşlarında Arapların yanında taraf tutmamışız.

12-) Bizim yapmamız gereken bu yukarıda bahsettiğim doneleri kullanarak ve kendi çıkarlarımızdan taviz vermeden çatışmalı konuları diplomasi yoluyla çözmek.  Mesela ;

Akdeniz Meselesi ;

Burada israilin mısır ve rumlarla işbirliği yapmasının sebebi kendi gaz rezervlerinin tek baına avrupaya taşınmasının ve satılmasının kazançlı olmaması yüzünden toplu bir altyapı kurulması daha kolay. Ve Mısırlar gaz buldu bir an önce Rumlarında gazı bulup satmaya başlayıp altyapı kurmak dertleri. Ama biz ne yapıyoruz Rum alanlarında sondaj çalışmalarını engelleyip hak iddia ediyoruz. Tabi bu adamların işine gelmiyor. Açıkcası bir öz eleştiride yapalım adamlar senelerce bizden bir hareket beklediler ama biz çok geç kaldık en son kafalarına göre Türkiye'yede bir alan bırakıp eez ilan ettiler. (Kıbrısın kuzeyini bize bıraktıkları haritalar. Girit yüzünden bize daracık eez bıraktıkları kışkırtma haritalarını demiyorum.)

Bizim ne yapmamız lazım ilk olarak kendi eez'mizi ilan etmemiz lazım. Ardından israille görüşüp gazı ortak çıkartıp gazı Türkiye üzerinden çok ucuz bir şekilde TANAP(Trans Anadolu Hattı)'na bağlayıp hatta gerekirse kktc'ninde içinde olacağı bir formulle Rum ve Mısır Rezervlerini de bizim üzerimizden satılması konusunda teklif vermeliyiz. Win to Win herkez kazanır hem İsrail başta ülkeler çok kolay ve ucuz bir şekilde rezervlerini satarlar. Hemde bu kadar tantanaya gerek kalmaz.


Suriye Meselesi ;

İsrail Suriye'nin üçe bölünmesini istiyor. Aynı ıraktaki gibi Şİİ, SÜNNİ, KÜRT . Hatta bir süre biz Ruslarla işbirliği yapmadan Öso'yu da destekliyorlardı . Ama ne zaman biz Ruslarla işbirliği yapıp Öso Esad'a yarar şekilde İşid ve Kürtlerle (İsrail'in bölgedeki silahlı gücü) mücadele etmeye başlayınca işler tersine döndü. Birde sen İran ile el ele sıkışınca iş tersine döndü. Şu an biz Esad'a olumlu bakabilir bir durumdayız.

Peki ne yapabiliriz ? Biz İsraille görüşüp Suriye'yi üç'e bölünme yönünde politika taraftarı olabiliriz. Ama bu 3. tarafın Kürtler değilde Türkmenler olması üzerinde baskı yapabiliriz. Yani ÖSO, Şİİler, Kürtler değilde, Sünni Öso, Şiiler, Türkmenler olarak  olması yönünde zaten kürtlerden nüfus olarak fazla Türkmenler orada bizdeki suriyelileride Türkmen bölgesine göçürürsek yapı sağlanır.


Filistin Meselesi ;

Arkadaşlar size bir soru ? İsrail Filistin topraklarının tümüne bir işgal harekatına başlasa engelleyebilirmiyiz ? Hayır. Kuduüsümü vuracağız ne yapacağız. Filistini düşmanca himaye etmektense İsraille ikili ilişkilerle olayları yatıştırır şekilde bir politika izlemek daha mantıklı olacaktır.


13-) Bu yaptıklarımız İsrail'in işine yarayacak mı ? Evet. Daha fazla yahudi mahallesi kuracaklar mı ? Evet. Bizi yanlarına çektiklerini düşünüp gururlanacaklar mı ? Evet. Ancak aksi takdirde biz bu poker'i bu elle oynarsak bizi iflas ettirirler. Bırakalım biraz çin daha güçlensin abd çin ipek yoluna karşı kuvvetlerini Orta asya'ya kaydırsın ki orda da bize işleri düşecek. İran'a sıra gelince bölmek için bize ihtiyaçarı olacak kuşkusuz ki en büyük parçalardan biri iranda güney azerbaycan olacak. Avrupa kendi ordusunu ve düzeninini kursun abd sistem olarak çatırdamaya başlasın ki şu an yükselişleri durdu.

14-) Tabi bizde bu süreçte F-35 baskıları, dolar baskıları, siyasal baskılar azalsın bizle motor vb. konularda işbirliği yapan şirketler baskılarla çekilmesin. G.Kore gibi bazılarının değneğine sürtünmeden tarımda yerlileşmeyi havzalaşmayı ve makineleşmeyi arttıralım, sanayide yerli hamleleri somutlaştıralım, Savunmada satan ülke olalım , eğitimde pisa'da gelişim kaydedelim araştırma üniversiteleri kampüs liseler gibi projeleri tekrar gündeme alalım. Kısacası elimizin daha iyi olduğu bir elde celaleddin harzemşah değil baybars olalım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 06 Mart 2019, 15:46:00
+1

İşte umut vaad eden insanlardan biri...
Kendisini sürekli geliştiriyor ve hep daha ilerisi için, daha iyisi için kafa yoruyor.
Bu nedenle içim biraz daha rahat.


Son iletileri ayırıp ABD ile ilişkiler konusuna bağladım...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci - 06 Mart 2019, 16:22:03
Battlestar, güzel bir analiz olmus, elinize saglik. Bence  yahudiler sadece ABD de degil , birçok avrupa ülkesindede devletin  kritik kademelerine yerleşmiş. Biliyorsunuz geçenlerde Fransa da siyonist kelimesini kullanarak yapilan sözlü ataklari, kanununlarla yasaklanmis  antisemit kavraminin içine aldilar. Fransada yahudiler çok güçlü. 
Naçizane kanaatim : Türkiyenin  tüm  menfaatleri (Dogu Akdeniz, güney dogu Anadolu, vs)  icin , hizli bir sekilde iliskilerimizi, diplomatik agirlikli olarak, önce Israille sonrada Misirla normallestirmeliyiz. Bu hersey  güllük gülistanlik olsun demek degil. Akabinde ABD ve körfez ülkeleriye münasebetler düzelecek ve hatta Yunanistan yumusayacaktir. Unutmuyalim cürmümüz kadar yer yakariz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Raptor44 - 06 Mart 2019, 17:40:23
Battlestar ın planı güzel bir plan lakin vicdanen bakıyorum zaten benim dini düşüncemi bilen biliyor sırf Filistinli veya müslüman diye o insanlara yapılan insanlık dışı olaylara gözümüzü kapıcak olmamız ne kadar etik
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 06 Mart 2019, 18:04:54
Battlestar ın planı güzel bir plan lakin vicdanen bakıyorum zaten benim dini düşüncemi bilen biliyor sırf Filistinli veya müslüman diye o insanlara yapılan insanlık dışı olaylara gözümüzü kapıcak olmamız ne kadar etik

Çinle olan ilişkilerimiz için Doğu Türkistan'a göz yummamız ne kadar etikse o kadar. Zaten ben göz yumalım demiyorum. Bu adamların haklarını bunlara lanetleyici bir şekilde destek verip eyyy israil diye şov yaparak değilde israille iyi ilişkiler geliştirip diplomasi yoluyla ve israile biraz daha ilerleme fırsatı verecek çatışmaları önleyici ara bulucu rolde olalım.

Yada şöyle daha popüler bir şekilde anlatayım;

Şimdi israil'in mahallenin kaslı kuvvetli arkası kuvvetli(abd) kabadayısı , filistini'de bu kabadayı tarafından devamlı dayak yiyen cılız genci olduğunu düşünün. Bizde kabadayıyla benzer güçte çok gerekmedikçe dalaşmak istemeyen eşit güçteki(belki biraz daha toy) karşı delikanlı olarak düşünün.

Şimdi biz  israil kabadayısına bir yumruk çakamayacaksak bu delikanlıyı yürü be oğlum arkandayım, saldır , haklı olan sensin deyip himaye de etsek o adamın gidip dayak yiyip döneceği kesin. Ancak biz aralarına girip yav durun dövüşmeyin, sakin olun , filistin sende akıllı dur, israil sende hakkına saygılı ol vs. bu şekil itidal yanlısı sakinleştirici bir politika izlersek hem adamın yediği dayak azalır hemde israil bize kinlenmez.

Çünkü bu kinin sonu er yada geç büyük abisini çağırıp sağlam bir mahalle kavgası yaşanması demektir ki şu an biz bundan kurtulamayız . Ama itidalli olur o sırada güçlenir israilin güvencesi sarsılır kendisi zafiyete düştüğünde gücün yeterse çökersin. Olay budur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 06 Mart 2019, 18:37:24
Sn Battlestar uzunca  ve oldukça doğru bir analiz ile doğru noktalar saptamış.

'' Belki gözümden kaçmış olabilir  veya ben kaçırmış olabilirim '' Dünyada emperyalist ülkeler her zaman kendilerinden daha güçsüz olan ülkeleri sömürmeye , ekonomisini bozmaya, şantaj ve hatta ve hatta kaba kuvvetle kendince doğru olduğuna inandığı ama aslında kendisinin menfaatleri amacına hizmet eden politikalar izlemekten vazgeçmeyecek. 

O zaman Türkiye olarak yapmamız gereken, emperyalist ülkelerin veya  yakın çevremizde oluşacak yeni oluşumların faydalanabileceği kendi bünyemizde bulabilecekleri manevra alanlarını ortadan kaldırıcı siyasi (Siyasiden kastım mevcut yapı),yapısal ,ekonomik sosyal reformlar yapmak zorundayız.  Bizler ne kadar  evimizi iyi düzenlersek hasmımıza da o kadar az manevra alanı bırakmış oluruz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 06 Mart 2019, 19:06:14
Sayın Battlestar.

Bu İsrail konusunda sizinle tamamen hemfikiriz. İsrail ile ilişkilerimiz iyi olsaydı sadece Doğu Akdeniz ‘de bugünlerde gibi başımız ağrımayacaktı ve Filistin konusunda tansiyon düşürücü rolümüz olabilirdi. Ne kadar haklı olsakta elimize geçen sıfır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 06 Mart 2019, 19:23:51
BATTLESTAR' ın analizine okudum yalnız ben diğer arkadaşlar gibi bu görüşlere olumlu bakmıyorum. Hatta çok yanlış tespitler olduğu söylemem lazım. İlk önce eleştirilerimi dile getireyim, sonrasında kendi düşüncelerimi ayrıca yazarım.

Özetle BATTLESTAR arkadaşımız diyor ki,

Amerika dünyayı kontrol ediyor, Amerikayı' da Yahudiler! O halde İsrail' le iyi ilişkiler kurmalıyım ki yolum-bahtım açık olsun...! Önermesi kabaca bu şekilde.

Oysaki İsrail' in kendi ajandası var. Analiz yaparken, İsrail' in bir din devleti olduğu gerçeğini unutmayalım. Dinin olduğu yerde akıl mantık hak getire! Adamlar üç bin yıllık din kuramı üzerinden siyaset yürütüyorlar. Büyük İsrail diyor, vadedilmiş topraklar diyor, bereketli hilal diyor... Öteki taraftan, yok efendim Evanjelistiydi, yok efendim Protestaynıydı... Tanrıyı Kıyamete zorlayalım, büyük savaştan çıksın (Armageddon) yok efendim bu savaştan sonra Tanrı Krallığı kurulsun... falan. Şimdi sen bu tip adamlarla muhatapsın. Adamların resmen gözü dönmüş ve hedeflerine son derece yaklaşmışlardır. Adamlar hakikaten de orta doğuyu hallaç pamuğu gibi savurdular yani.

Hal böyleyken... yok Suriye' yi bölelim, yok İran' ın bölünmesine yardımcı olalım! Yapmayın arkadaşlar gözünüzü seveyim. Bunlar çok yanlış düşünceler yani... Tam tersine İsrail' i dengeleyecek bir bariyere ihtiyacımız vardır. Bakınız; Arap Sonbaharı öncesi dönemde, İsrail' e karşı bölgede ki en sağlam iki devlet Suriye ve İran' dı. Suriye' nin içine ettiler, İran' ı da karıştırmaya çalışıyorlar. Ve hatta bu İsrail dediğiniz ülke, Türkiye ve İran' ı mezhep kavgası üzerinden; kafa kafaya kapıştırmayı amaçlıyordu. FETÖ Kalkışması başarılı olsaydı, mezhep kavgası üzerinden İran' la savaşa tutuşacaktık. Aynen İran-Irak Savaşında olduğu gibi, bölgenin en kadim iki devletini birbiriyle savaştırıp tüketeceklerdi. Bunları göremiyor musunuz? Kaldı ki PKK destekleyenler istihbarat örgütleri sayın deseler, en birinciliğe CIA ve MOSSAD yazılır. Barzani ailesini koruyup kollayan yine bunlar. Barzanistan kurulursa hemen tanırız diyenler yine bunlar. FETÖ' nün arkasında ki güç yine bunlar... 

Kısacası ver-kurtul ile olacak işler değildir. Şirinlik yaparak da hiçbir şey elde edemezsiniz. Bu adamlar güçten kuvvetten anlar kardeşim. Şer ittifakına karşı gücün yetmiyorsa, dengeleyecek ittifakları kurmalısın. Bu kapsamda Suriye' nin toprak bütünlüğü önemlidir. İran' ın karışmasına müsaade etmemek lazım. Arkada silah sistemleriyle bölge ülkelerini destekleyecek Rusya var... uzak doğuda Çin desteğinden mahrum kalmamak lazım. Yok Uygur mezalimiydi, yok şuydu buydu. Bu tür çarpıtmalara prim vermemek lazım. Oyuna gelmemek lazım. Sağlam durmak lazım. Ver-Kurtul ile bu işler olmaz hocam. 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 06 Mart 2019, 20:10:32
BATTLESTAR' ın analizine okudum yalnız ben diğer arkadaşlar gibi bu görüşlere olumlu bakmıyorum. Hatta çok yanlış tespitler olduğu söylemem lazım. İlk önce eleştirilerimi dile getireyim, sonrasında kendi düşüncelerimi ayrıca yazarım.

Özetle BATTLESTAR arkadaşımız diyor ki,

Amerika dünyayı kontrol ediyor, Amerikayı' da Yahudiler! O halde İsrail' le iyi ilişkiler kurmalıyım ki yolum-bahtım açık olsun...! Önermesi kabaca bu şekilde.

Oysaki İsrail' in kendi ajandası var. Analiz yaparken, İsrail' in bir din devleti olduğu gerçeğini unutmayalım. Dinin olduğu yerde akıl mantık hak getire! Adamlar üç bin yıllık din kuramı üzerinden siyaset yürütüyorlar. Büyük İsrail diyor, vadedilmiş topraklar diyor, bereketli hilal diyor... Öteki taraftan, yok efendim Evanjelistiydi, yok efendim Protestaynıydı... Tanrıyı Kıyamete zorlayalım, büyük savaştan çıksın (Armageddon) yok efendim bu savaştan sonra Tanrı Krallığı kurulsun... falan. Şimdi sen bu tip adamlarla muhatapsın. Adamların resmen gözü dönmüş ve hedeflerine son derece yaklaşmışlardır. Adamlar hakikaten de orta doğuyu hallaç pamuğu gibi savurdular yani.

Hal böyleyken... yok Suriye' yi bölelim, yok İran' ın bölünmesine yardımcı olalım! Yapmayın arkadaşlar gözünüzü seveyim. Bunlar çok yanlış düşünceler yani... Tam tersine İsrail' i dengeleyecek bir bariyere ihtiyacımız vardır. Bakınız; Arap Sonbaharı öncesi dönemde, İsrail' e karşı bölgede ki en sağlam iki devlet Suriye ve İran' dı. Suriye' nin içine ettiler, İran' ı da karıştırmaya çalışıyorlar. Ve hatta bu İsrail dediğiniz ülke, Türkiye ve İran' ı mezhep kavgası üzerinden; kafa kafaya kapıştırmayı amaçlıyordu. FETÖ Kalkışması başarılı olsaydı, mezhep kavgası üzerinden İran' la savaşa tutuşacaktık. Aynen İran-Irak Savaşında olduğu gibi, bölgenin en kadim iki devletini birbiriyle savaştırıp tüketeceklerdi. Bunları göremiyor musunuz? Kaldı ki PKK destekleyenler istihbarat örgütleri sayın deseler, en birinciliğe CIA ve MOSSAD yazılır. Barzani ailesini koruyup kollayan yine bunlar. Barzanistan kurulursa hemen tanırız diyenler yine bunlar. FETÖ' nün arkasında ki güç yine bunlar... 

Kısacası ver-kurtul ile olacak işler değildir. Şirinlik yaparak da hiçbir şey elde edemezsiniz. Bu adamlar güçten kuvvetten anlar kardeşim. Şer ittifakına karşı gücün yetmiyorsa, dengeleyecek ittifakları kurmalısın. Bu kapsamda Suriye' nin toprak bütünlüğü önemlidir. İran' ın karışmasına müsaade etmemek lazım. Arkada silah sistemleriyle bölge ülkelerini destekleyecek Rusya var... uzak doğuda Çin desteğinden mahrum kalmamak lazım. Yok Uygur mezalimiydi, yok şuydu buydu. Bu tür çarpıtmalara prim vermemek lazım. Oyuna gelmemek lazım. Sağlam durmak lazım. Ver-Kurtul ile bu işler olmaz hocam.

Yanlış okumuşsunuz sayın partikül . Ver kurtul değil benim bakış açım . Sadece çıkarlarını düşmanlıkla değil politika ve ikili ilişkileri koruyarak kullan. Ya bu büyük israil muhabbeti biraz komplo teorisi gibi .Tamam ben üstte popüler söylem diye değerlendirdim ama benim bu israil üzerine çalışmış iki hocam vardı. Bir çok yahudi ile görüştüler. Yahudilerin öyle büyük israil felan gibi bir hayalleri yok. Yahu zaten dünyadaki tüm yahudi kanı taşıyan herkesi toplasan 20 milyon eder maksimum o büyük israili kontrol edebilmek için kafadan 150 milyon nüfus lazım.Bu bazı siyonistlerin söylemleri sadece kaldı ki orjinal büyük israil sadece bizim antakyayı kapsıyor. Güzel hayal ama gerçekçi değil.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 06 Mart 2019, 21:08:53
...Ya bu büyük israil muhabbeti biraz komplo teorisi gibi .Tamam ben üstte popüler söylem diye değerlendirdim ama benim bu israil üzerine çalışmış iki hocam vardı. Bir çok yahudi ile görüştüler. Yahudilerin öyle büyük israil felan gibi bir hayalleri yok. Yahu zaten dünyadaki tüm yahudi kanı taşıyan herkesi toplasan 20 milyon eder maksimum o büyük israili kontrol edebilmek için kafadan 150 milyon nüfus lazım.Bu bazı siyonistlerin söylemleri sadece kaldı ki orjinal büyük israil sadece bizim antakyayı kapsıyor. Güzel hayal ama gerçekçi değil.

Yahudi'den Yahudi'ye fark var, onu kabul ederim fakat komplo teorisi olup olmadığını test etmek için tarihin seyrine bakmak lazım.

Derler ki, Yahudilerin bir kısmı İsrail devletinin kurulmasına bile karşıymış... Teferruatını tam hatırlamıyorum lakin kutsal metinlerin bir yerinde, vakti zamanı gelmeden önce İsrail devletinin kurulmaması gerektiği yazıyormuş! Kuruluşunu meşrulaştırmak için Hitler' in tezgaha getirildiği söyleniyor. Bu şekilde '' devletsiz olduğumuz için soykırıma maruz kaldık'' propagandası yapılmış. Zaten finans kapital Siyonistlerin elinde olduğu için... devlet kurmak için bi' sıkıntıları yoktu fakat dünya Yahudilerini O devletin vatandaşı olmaya razı etmeleri gerekiyordu -gibi bir iddia var.

Neyse, bu kısmı geçiyorum... biz olguya bakalım. İsrail' in kuruluşunu ve yayılma politikasını bilmeyen yoktur. Araplarla 3 savaş, şu kadar çatışma falan... Sonuçta Arapları perişan ettiler. Mısır bir şekilde ehlileştirildi. Irak yerle yeksan edildi. Ürdün desen, İngiliz sömürgesi... Arabistan desen; dünya üzerinde böyle ucube bir devletin hiç var olmaması gerekiyordu. Libya' yı ve Kaddafi' yi yok ettiler... Geriye Arap namı hesabına, kala kala Suriye kalmıştı, onu da bizimkilerin marifetiyle yerle yeksan ettiler... Efendime söyleyeyim, İran sürekli diken üstünde; ha bugün bombalayacaklar ha yarın... İç savaş çıkartmaya çalıştılar; bereket versin ki bu sefer Türkiye dik durmayı başardı. Terör koridoru kurmaya çalıştılar... olmadı Barzani devletini kurdurmaya teşebbüs ettiler; bunların hepsi Türkiye' nin dik duruşuyla engellenmiştir. İsrail' le iyi geçineceğiz diye ılımlı yılışık bir politika uygulanmış olsaydı; bugün nur topu gibi Barzani devletini kucağımızda bulacaktık. Babası İsrail, peki anası kim olacaktı sizce? Hain evlat Ökkeş gibi  çocuk doğurtturacaklardı. Bu hain evlat, bizim himayemizde büyüyüp palazlandıktan sonra hain evlat olduğunu hatırlayıp Türkiye' den parça koparacaktı. Yani tam olarak ''Besle kargayı oysun gözünü!'' olacaktı. Bereket versin ki bunların hepsini engelledik.

Hocam, adamlar siyasetini 100-150 yıl önceden belirlemiş. Bu söylenen şeyler günlük politikalar değildir. Zamanı geldiğinde gündeme getirilen programlardır. Bunları görebilmek lazım. ABD-İsrail-Arabistan şer eksenine ancak başka bir eksenle karşılık verebilirsiniz. Terazinin iki kefesi gibi... Öteki türlü nasıl olur biliyor musunuz? O örneği kim vermişti! Terazinin bi' kefesine iki tonluk sarı öküzü koyduğunuzu varsayalım; diğer kefesine iki tonluk ağırlık koymadığınız zaman; adam parasını vermeden sarı öküzü alıp gidiyor(!) Ilımlı politikanın sonucu bu şekilde olur. Yani pahalıya ödetmek lazım. Öyle bedavaya yok yani. Yok Barzani devletiymiş, yok bilmem ne... O işler yaş.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 06 Mart 2019, 21:36:19
Bu konuda bende Partikül ile aynı düşüncedeyim. Israil ile Battlestar'ın dediği gibi ilişkinin kurulma ihtimali mümkün değil. Israil gözü dönmüş adeta. Ne yaparsanız yapın Kudüsten, Filistinden vazgeçiremezsiniz. Vadedilmiş topraklar Israil için adeta yaşama sebebi. Bu kadar silahlanma ne içindir ? Neye hazırlıktır ? Böyle düşüncede bir devlet ile ilişki kurmak mümkün değil. Bizim Ypg, Pkk, Barzani, Israil, Ermenistan, Yunanistan bu şer devletlerinin hepsi ile çok net politikalarımızın olması lazım. Ilımlı politikalar yarardan çok zarar getirir. Çözüm süreci, Barzani ile ilişkiler hepsi buna örnektir. Yoksa bende isterdim israil ile iyi ilişki kurup Filistin davasında orta yolu bulalım. Filistinlilerin haklarını koruyalım. Hemde içinde bulunduğumuz durumdan çıkalım. Ama bu devlet yapısıyla bu mümkün değil.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 06 Mart 2019, 21:38:55
...Ya bu büyük israil muhabbeti biraz komplo teorisi gibi .Tamam ben üstte popüler söylem diye değerlendirdim ama benim bu israil üzerine çalışmış iki hocam vardı. Bir çok yahudi ile görüştüler. Yahudilerin öyle büyük israil felan gibi bir hayalleri yok. Yahu zaten dünyadaki tüm yahudi kanı taşıyan herkesi toplasan 20 milyon eder maksimum o büyük israili kontrol edebilmek için kafadan 150 milyon nüfus lazım.Bu bazı siyonistlerin söylemleri sadece kaldı ki orjinal büyük israil sadece bizim antakyayı kapsıyor. Güzel hayal ama gerçekçi değil.

Yahudi'den Yahudi'ye fark var, onu kabul ederim fakat komplo teorisi olup olmadığını test etmek için tarihin seyrine bakmak lazım.

Derler ki, Yahudilerin bir kısmı İsrail devletinin kurulmasına bile karşıymış... Teferruatını tam hatırlamıyorum lakin kutsal metinlerin bir yerinde, vakti zamanı gelmeden önce İsrail devletinin kurulmaması gerektiği yazıyormuş! Kuruluşunu meşrulaştırmak için Hitler' in tezgaha getirildiği söyleniyor. Bu şekilde '' devletsiz olduğumuz için soykırıma maruz kaldık'' propagandası yapılmış. Zaten finans kapital Siyonistlerin elinde olduğu için... devlet kurmak için bi' sıkıntıları yoktu fakat dünya Yahudilerini O devletin vatandaşı olmaya razı etmeleri gerekiyordu -gibi bir iddia var.

Neyse, bu kısmı geçiyorum... biz olguya bakalım. İsrail' in kuruluşunu ve yayılma politikasını bilmeyen yoktur. Araplarla 3 savaş, şu kadar çatışma falan... Sonuçta Arapları perişan ettiler. Mısır bir şekilde ehlileştirildi. Irak yerle yeksan edildi. Ürdün desen, İngiliz sömürgesi... Arabistan desen; dünya üzerinde böyle ucube bir devletin hiç var olmaması gerekiyordu. Libya' yı ve Kaddafi' yi yok ettiler... Geriye Arap namı hesabına, kala kala Suriye kalmıştı, onu da bizimkilerin marifetiyle yerle yeksan ettiler... Efendime söyleyeyim, İran sürekli diken üstünde; ha bugün bombalayacaklar ha yarın... İç savaş çıkartmaya çalıştılar; bereket versin ki bu sefer Türkiye dik durmayı başardı. Terör koridoru kurmaya çalıştılar... olmadı Barzani devletini kurdurmaya teşebbüs ettiler; bunların hepsi Türkiye' nin dik duruşuyla engellenmiştir. İsrail' le iyi geçineceğiz diye ılımlı yılışık bir politika uygulanmış olsaydı; bugün nur topu gibi Barzani devletini kucağımızda bulacaktık. Babası İsrail, peki anası kim olacaktı sizce? Hain evlat Ökkeş gibi  çocuk doğurtturacaklardı. Bu hain evlat, bizim himayemizde büyüyüp palazlandıktan sonra hain evlat olduğunu hatırlayıp Türkiye' den parça koparacaktı. Yani tam olarak ''Besle kargayı oysun gözünü!'' olacaktı. Bereket versin ki bunların hepsini engelledik.

Hocam, adamlar siyasetini 100-150 yıl önceden belirlemiş. Bu söylenen şeyler günlük politikalar değildir. Zamanı geldiğinde gündeme getirilen programlardır. Bunları görebilmek lazım. ABD-İsrail-Arabistan şer eksenine ancak başka bir eksenle karşılık verebilirsiniz. Terazinin iki kefesi gibi... Öteki türlü nasıl olur biliyor musunuz? O örneği kim vermişti! Terazinin bi' kefesine iki tonluk sarı öküzü koyduğunuzu varsayalım; diğer kefesine iki tonluk ağırlık koymadığınız zaman; adam parasını vermeden sarı öküzü alıp gidiyor(!) Ilımlı politikanın sonucu bu şekilde olur. Yani pahalıya ödetmek lazım. Öyle bedavaya yok yani. Yok Barzani devletiymiş, yok bilmem ne... O işler yaş.

Hocam Kürt isyanı 94 de israil vs. tarafından üretilmiş bir durum değil ki . Alın bakın önceki kürt/terör ve isyanları ;

Babanzade Abdurrahman Paşa�isyanı (1806- Musul)
Babanzade Ahmet Paşa isyanı (1812 – Musul)
Zaza’ların isyanı (1820)
Yezidilerin isyanı (1830- Hakkari)
Şerefhan isyanı (1831- Bitlis)
Bedirhan isyanı (1835- Botan)
Garzan isyanı (1839- Diyarbakır)
Ubeydullah İsyanı (1881- Hakkari)
Bedirhan Osman Paşa ve kardeşi Hüseyin Paşa isyanı (1872-Mardin-Cizre)
Bedirhan Emin Ali isyanı (1889- Erzincan)
Bedirhaniler ve Halil Rema isyanı (1912-Mardin)
Şeyh Selim Şehabettin ve Ali isyanı (1912- Bitlis)
Koşgari isyanı (1920- Koşgiri)
 

CUMHURİYET DÖNEMİ AYAKLANMALARI:
 

Nasturi isyanı (1924- Hakkari)
Jilyan isyanı (1926- Siirt)
Şeyh Sait isyanı (1925- Bingöl-Muş-Diyarbakır)
Seit Taha ve Seit Abdullah isyanı (1925-Şemdinli)
Reşkotan ve Reman isyanı (1925- Diyarbakır)
Eruh’lu Yakup Ağa ve oğulları (1926-Pervani)
Güyan isyanı (1926-Siirt)
Haco isyanı (1926- Nusaybin)
I. Ağrı isyanı (1926)
Koçuşağı isyanı (1926- Silvan)
Hakkari- Beytüşşebab isyanı (1926)
Mutki isyanı (1927- Bitlis)
II. Ağrı isyanı
Biçar harekatı (1927- Silvan)
Zilanlı Resul Ağa isyanı (1929- Eruh)
Zeylan isyanı (1930- Van)
Tutaklı Ali Can isyanı (1930- Tutak-Bulanık-Hınıs)
Oramar isyanı (1930- Van)
III. Ağrı harekatı (1930)
Buban aşireti isyanı (1934- Bitlis)
Abdurrahman isyanı (1935-Siirt)
Abdulkuddüs isyanı (1935-Siirt)
Sason isyanı (1935-Siirt)
Dersim isyanı (1937-Tunceli)


Yani kürtler her zaman başkaldıran bir güruhtu. Ama bir süre sonra Türkiyelileştiler. Önceki dönemde cidden böyle uçurumlaşma derecesinde bir kürt-Türk olayı yoktu. İşçilermizi almanyaya gittiğinde hepsine Türk dendi. En fazla yurt içinde doğulu denildi. Ama herşey Çekiç Güçle değişti. Ülkemize gelen kürtler bizdekileri tamamiyle değiştirdi.

Amerikanın Irakı kafasında 3 e bölmek için desteklediği Barzaninin yaptıkları bizdeki kürtleri'de etkiledi. O yüzden bir süre sonra bizde de maoist bir yapılanma olarak çıktı. Ancak sonraki dönemde tabi bize ayar çekmek için kullandılar. Kim kullanmadı ki ? Yunanı, Almanı, Rusu vs. vs. Ama ben israilin Türkiye'nin doğudaki vilayetleri daha sonra ele geçirmek üzere kürtlere işgal ettirmek için pkk'yı kurduğunu düşünmüyorum. O biraz eşşeğe değnekle tutulan havuç.

Ayrıca barzani seçimleri yaptı kursa kurdururlardı. Ki resmileşti sayılır bizde bir kaç kınama ve sınır çatışması dışında  ne yapardık bilemiyorum. Kuzey ırak'ı işgal edemeyeceğimiz malum.Direk amerikan kuvvetleriyle çatışmaya gireriz.

Tabi herkesin fikri kendine mantıklı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 06 Mart 2019, 23:05:12
Arkadaşlar güzelce  fikir teatisinde bulunuyorsunuz, çoğu konuda da görüşünüze katılıyorum.

''Ancak tüm enerjimizi ,zihnimizi dış mihraklar ile mücadeleye ayırmaktansa ,belirli bir kısmı ile kendi evimizi nasıl acilen toparlayabiliriz'e  ayırsak yararlı olur diye düşünürüm''

Kişisel görüşüm evimizi toparlamadan ,dışarının toparlanmasında ancak sınırlı oranda başarılı olabiliriz.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 06 Mart 2019, 23:26:52
Bu S-400 meselinde İsrail'in parmağı olduğu bilinen bir şey. Battlestar'ın analizlerinde katıldığım yerler var katılmadığım yerler de var.

Benim düşüncem İsrail'in dolayısıyla ABD'deki Yahudi Lobisi'nin bastırması nedeniyle F-35 işi sürekli kaşınıyor.

Şimdi S-400 meselesi ayrı, F-35 meselesi ayrı bana göre.

S-400 güç çarpanını çok değiştirecek bir unsur olacak. Özellikle Akdeniz'de S-400 sayesinde Türkiye'nin eli inanılmaz güçlenecek. Akdeniz'deki petrol ve doğalgazı kapma hayali kuranların oyunu bozulacak.

F-35 meselesinde ise İsrail bu bölgede F-35'in sadece kendisinde olması derdinde. Adamlar yüzsüz yüzsüz ''Türkiye'nin uçaklarını bize verin'' diyebilecek kadar ileri gidiyorlar.

ABD, Trump Başkanlığında Türkiye'ye düşmanlığını açıktan gösteriyor. Obama ya da Bush döneminde bu daha perde arkasından yapılıyorken Trump bunu açıktan yapıyor.

Türkiye yol haritasını belirlemeli. F-35 konusunu sonuna kadar zorlanmalı. Olmazsa da hızlıca alternatiflere yönelilmeli.

Bu işin cidden suyu çıktı. Sürekli S-400 alırsanız şu olur, bunu yaparız gibi tehditlerden gına geldi. Ya adam gibi çıkın Türkiye'yi projeden çıkarın herkes yoluna baksın ya da Türkiye'nin önüne mantıklı seçenekler sunun. Çocuk gibi trip atmalar, sözde tehditlere artık karnımız tok.

F-35'in diğer bir sıkıntısı ise projenin maliyetinin beklentilerin kat be kat üzerine çıkması. Bu parayı çıkarabilmek için binlerce F-35 satmak zorundalar. Uçak beklenildiği kadar iyi de değil. Proje başında F-22 ve F-16'nın görevlerini aynı anda yapabilecek bir uçak olarak düşününldü ama ne F-22 kadar başarılı bir 5. Nesil uçak, ne de F-16 kadar kıvrak ve hızlı.

F-35 alamamamız dünyanın sonu değil. Dediğim gibi sonuna kadar zorlamalıyız ama bir yere kadar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 07 Mart 2019, 01:27:57
Hocam Kürt isyanı 94 de israil vs. tarafından üretilmiş bir durum değil ki . Alın bakın önceki kürt/terör ve isyanları ;

Cumhuriyet öncesi dönem Kürt isyanları analiz edildiğinde, sorumlu koltuğunda oturan üç aşiretten söz etmek mümkündür. Bunlar Bananzade, Soranzade ve Bedirhan aşiretleridir. Bu üç aşiretin geçmişlerinin Yahudiliğe çıktığına dair iddialar ve hatta bu konuda yazılmış kitaplar var. İddialar ne kadar kesindir orasını bilemiyoruz. Fakat bu üç aşiret hakkında gizemli bir durumun varlığı açıktır. Geçmişleri pek bilinmiyor yani... Fakat destekleyici iddialar var. Örneğin emekli askerlerden Erdal Sarızeybek' in ''Cemaatler ve Barzani'' kitabında bu konu etraflıca işlenmiştir. Bu kitabın temel konusu Kürt isyanlarıyla Yahudilik ve sonradan kurulan İsrail devleti arasında ki bağlantıdır. Ve hatta Nakşibendilik Tarikatının Halidiye kolu hakkında da ilginç iddialar var. Bu Nakşi/Halidiye kolu meşhurdur... Cübbeli, Cübbesiz bir sürü din adamı veyahut bunların zaviyesinden çıkmış devlet adamı tarafından Türkiye' nin yönetildiği iddia ediliyor. Kısacası Tarikat, Cemat ve Aşiret ilişkileri üzerinden Yahudi bağlantısı ve iki bin yıllık planlar...!

Bir diğer iddia, yine Kürt ayaklanmalarından Nasturi ayaklanmasına konu olan Nasturi aşireti hakkında. Bu aşiretin  kayıp 13. Yahudi kabilesi olduğu iddiası var... Zaten Barzani aşiretinin Yahudi bağlantısı ayyuka çıktı... Peki bu adamların Irak topraklarında ne işi var dersek; onun tarihçesi şöyledir. Yahudi 1. krallık zamanında Babil Kralı Hammurabi; tapınağı ve krallığı yok ediyor. İlk Yahudi sürgünü o devirde Babil yani bugün ki Irak topraklarına yapılıyor. İkinci Sürgün olayı ise Asur devleti zamanda yaşanıyor. Sürgün edilen Yahudierin bugün ki Peşmerge bölgesine getirildiği ve o gün bugündür orada yaşadıkları ifade edilmektedir. Devamla, Tevrat' ın kahin Ezra vasıtasıyla bugün ki Irak topraklarında yazıldığı ifade ediliyor.

Özetle, Kürt olarak nitelediğimiz bir takım aşiretlerin aslında Yahudilerle bağlantılı olduğu ve ne hikmetse bu aşiretlerin sürekli olarak ayaklandığına dair bir iddia daha var. bana göre de bu iddia kayda değerdir. Zırt pırt ayaklanan iş bu aşiretler hakkında etraflıca bir araştırma yapılmadığından, iddiaların doğruluğu hakkında tam anlamıyla hüküm veremiyoruz. Fakat bir takım ipuçlarından ve tarih okumalarından, bir takım bağlantılar olduğu anlaşılıyor. O nedenle Kürt ayaklanmalarıyla Yahudilik arasında ki ilişkiyi hafife almamak lazım. 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 07 Mart 2019, 02:03:58
Valla o kayıp 13. Kabileyi kuzey irak'ta arayan da var. Azerbaycan dolaylarinda arayani da... Malum Hazarlar yahudiligi benimsemisti.

Ben öyle bir kabile oldugundan bile supheliyim. Stratejik gerceklere altlik yapiliyor sanki.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 07 Mart 2019, 09:12:05
Israil'in elindeki F-35'lere ancak 5. Nesil başka bir uçakla karşı koyulabilir. S400 israil için ciddi tehdit değil. Asıl tehdit bizim F-35 almamız. Baksanıza almamamız için 40 takla atıyorlar. Yunan savunma sitelerine bakmanızı tavsiye ederim. Yorumlara bakıyorum, F-35'lerin bize verilmesinden inanılmaz rahatsızlar. Hatta Türkiyenin S400 alıp Abd'den ambargo yemesini isteyen o kadar çok kişi varki anlatamam. S400 evet biryere kadar etkili ancak. F-35'lerin bize verilmemesi ve diğer ambargolar dikkate alındığında götürüsü getirisinden çok fazla. Bunu gören israil ve Yunanistan çok memnun.

F-35'lerin alternatifler yok. Hava kuvvetleri EF-2000, Gripen, Rafael almayacak bu saatten sonra. Alsak bile anlaşma yapması, teslimat, pilot eğitimi vs baya zaman alır o nedenle TF-X beklenir. TF-X gelene kadar yani minimum 15 yıl Hava kuvvetleri sadece F-16 uçurmak zorunda kalacak. F-4'lerde emekli edilince muharip uçak sayımız azalacak bile. F-35'ler ile Hava kuvvetleri adeta farklı bir boyuta geçecek. Bölgedeki üstünlüğümüzü garantileyeceğiz. Dokunulmaz bir ülke olacağız. Deniz kuvvetler dünyanın heryerinde orta ölçekte operasyon yapma kabiliyetine ulaşacak. Suriyede, Irakta kimsenin haberi olmadan operasyon yapabileceğiz. İrak hava savunma sistemi alacak mı almayacak mı diye kaygılanmayacağız. Suriye S300'lerle bize kilit atarmı diye kaygılanmayacağız. Yunan jetlerine haberleri olmadan F-35'ler ile angaje olduğumuzda oldukları paniği, sabahında gazetelerdeki o manşetleri gördüğümüzde bize gıpta ile baktıklarında göğsümuz kabaracak. Mısır Rafael almış, Mig-35 almış diye kaygılanmayacağız. Çünkü elimizde bütün 4. Nesil uçakların üzerinde bir uçak var. Hepsini alt edebiliriz. F-35 daha yeni bir uçak olmasına raģmen çok iyi bir uçak. Birde ilerde block 20,30,40 şeklinde gelistiğiniz düşünsenize. Bakın F-16 nerden nereye geldi. Ama bu EF-2000, Gripen , Mig, Su hepsi gelişimi bitti maksimuma ulaştılar. Bunlara para yatırmak ancak enayililik olur. Suud, Mısır, BAE hariç 4. Nesil uçak alan varmı ? Anlayacağınız, F-35'leri alamamak bizim için çok büyük stratejik bir hata olur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 07 Mart 2019, 10:41:53
Israil'in elindeki F-35'lere ancak 5. Nesil başka bir uçakla karşı koyulabilir. S400 israil için ciddi tehdit değil. Asıl tehdit bizim F-35 almamız. Baksanıza almamamız için 40 takla atıyorlar. Yunan savunma sitelerine bakmanızı tavsiye ederim. Yorumlara bakıyorum, F-35'lerin bize verilmesinden inanılmaz rahatsızlar. Hatta Türkiyenin S400 alıp Abd'den ambargo yemesini isteyen o kadar çok kişi varki anlatamam. S400 evet biryere kadar etkili ancak. F-35'lerin bize verilmemesi ve diğer ambargolar dikkate alındığında götürüsü getirisinden çok fazla.



Bunun hemen hemen aynısını diğer forumda yazmıştım. CAATSA tam olarak uygulanırsa Kazan’ımdan çok kaybımız olacak. Ancak o düşman yasasını kime karşı yürütüyorsun? Nato müttefiğin ne kadar sana düşman olabilir? İncirlik hava üssünü hesaba katıyorlarsa başka hangi ülkede personelin güvenlik zaafı olmadan serbest hareket edebilecekler? Kürecik üssüne daha değinmedim. İpler kopma noktasına geldiğinde bu durumlar reel olarak önlerinde canlanacak.

Patriotların komuta sistemlerini üretiyorsak o onların menfaatlerine göre üretiliyor ekonomik olarak. Aynısı TAİ de üretilen Boeing üniteler içinde geçerli.

Kötü ihtimalle uçakların teslimatı seneleri alabilir. Eninde sonunda bu uçaklar gelecek.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 07 Mart 2019, 10:55:40
Kesinlikle eninde sonunda F-35 ler gelicektir.Ama tabi Amerikan çıkarlarına uyulduğu sürece.

Şunu kabul etmemiz gerekiyor.Sahip olduğumuz 3-5 askeri teknoloji ile bütün dünyanın yarısına ürettiği teknoloji ile ihraç üsleri olan bir güce karşı koyamazsınız.Bu adamlar şu an bütün Avrupayı Ruslara karşı koruyorlar.Bunun dışında Güney Koreyi -Kuzey Kore'ye karşı Hindistanı- Çin'e karşı İsrail'i ortadoğu ve Türkiye'ye karşı koruyorlar.

Bu kadar geniş bir güc'e karşı hiç bir şey yapılamaz.Ha yapan küresel güçler olur (Çin,Rusya) gibi ama onlarında problemleri başlarından aşkın ve en az 100 sene sonra Amerika gibi bir teknoloji katmanına ulaşmaları öngörülüyor.

Dolayısı ile Kürecik kapansa Amerika zaten Afganistan üzerinden İran'ı kontrol edebilir.Rusya kontrol altında tutulmak isteniyorsa zaten Polonya,Bulgaristan,Ukrayna bu iş için gayet ideal yerler.Ha Ortadoğuyu kontrol etmek istiyorlarsa Mısır,İsrail,Suudi Arabistan,Katar,Irak ta tonla üsleri mevcut durumda.

Yani Soğuk savaşta önemli idi İncirlik şu an hiç bir kıymeti mevcut değil.O dönem bu saydığım ülkeler Sovyet egemenliği altında olduğundan biz kıymetli idik ama şu an hemen hemen hepsi Amerika tarafından egemenliğine bağlanmış durumda.

Rusya'nın Akdenizdeki son kalesi Suriye o yüzden hemen çöreklendiler.Konu Esad'a yardım veya DEAŞ zaten değil Akdenizdei son kalesini kaybetmek demek Rusyanın Akdenizde söz sahibi olmaması demektir.

O yüzden bizim bu restleşmede kazanacaklarımız %0.000000 olarak kayda geçirilmekte.Amerikanın kaybı ise teşaron ordu ve devlet olur ki Türkiye'nin yerine geçmek isteyen bir Yunanistan var iken zararlı çıkacağını hiç sanmıyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 07 Mart 2019, 11:15:29
Yapılmakta olan tehditlerin gerçekleşmesi halinde bir takım olumsuzluklar getirebileceğini bilsek de ''ABD  nin bak söylemlerimizle bile Türkleri etkileyebiliyoruz  inancı vermemeliyiz''

ABD ye karşın uygulanabilecek doğru politika ,''ABD nin yapmakta olduğu tüm şantaj tehdit içerikli olumsuz açıklamalara karşın ,bizlerin sakin ,diplomatik , haklı tezlerimizi tekrarlayıcı ,iletişim kanallarımızı açık tutmamız kanımca en mantıklısı''

ABD nin tehditleri ne zaman fiiliyatta geçerse o zaman bizlerde o oranda elimizde bulunan  kozları oynamaya oynamaya başlarız. (Elimizde olan kozları ABD bilmiş olsa bile bizlerin onları oynayana dek dillendirmemize gerek yok)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 07 Mart 2019, 11:34:21

Şunu kabul etmemiz gerekiyor.Sahip olduğumuz 3-5 askeri teknoloji ile bütün dünyanın yarısına ürettiği teknoloji ile ihraç üsleri olan bir güce karşı koyamazsınız.Bu adamlar şu an bütün Avrupayı Ruslara karşı koruyorlar.Bunun dışında Güney Koreyi -Kuzey Kore'ye karşı Hindistanı- Çin'e karşı İsrail'i ortadoğu ve Türkiye'ye karşı koruyorlar.

Bu kadar geniş bir güc'e karşı hiç bir şey yapılamaz.Ha yapan küresel güçler olur (Çin,Rusya) gibi ama onlarında problemleri başlarından aşkın ve en az 100 sene sonra Amerika gibi bir teknoloji katmanına ulaşmaları öngörülüyor.

Dolayısı ile Kürecik kapansa Amerika zaten Afganistan üzerinden İran'ı kontrol edebilir.Rusya kontrol altında tutulmak isteniyorsa zaten Polonya,Bulgaristan,Ukrayna bu iş için gayet ideal yerler.Ha Ortadoğuyu kontrol etmek istiyorlarsa Mısır,İsrail,Suudi Arabistan,Katar,Irak ta tonla üsleri mevcut durumda.

Yani Soğuk savaşta önemli idi İncirlik şu an hiç bir kıymeti mevcut değil.O dönem bu saydığım ülkeler Sovyet egemenliği altında olduğundan biz kıymetli idik ama şu an hemen hemen hepsi Amerika tarafından egemenliğine bağlanmış durumda.

Rusya'nın Akdenizdeki son kalesi Suriye o yüzden hemen çöreklendiler.Konu Esad'a yardım veya DEAŞ zaten değil Akdenizdei son kalesini kaybetmek demek Rusyanın Akdenizde söz sahibi olmaması demektir.

O yüzden bizim bu restleşmede kazanacaklarımız %0.000000 olarak kayda geçirilmekte.Amerikanın kaybı ise teşaron ordu ve devlet olur ki Türkiye'nin yerine geçmek isteyen bir Yunanistan var iken zararlı çıkacağını hiç sanmıyorum.

Sn Master yorumunuzu okudum içerisinde çözüm önerinizin ne olduğu hakkında bir bilgi göremiyorum ?
ABD  tehditleri fiiliyata geçtiği zaman elbette etki  olacağı gibi karşı tepki doğurmasıda normaldir. Bu bağlamda elimizdeki kartların bir kısmını oynamak zorunda kalınacağı da aşikar .''Neticede eeeee yapacak bir şey yokmuş diyip köşemize çakilecek halimiz olduğunu herhalde düşünmüyorsunuz''
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 07 Mart 2019, 11:38:29
Abd ile bizim bu halimizle boy ölçüşmemiz mümkün değil. Biz onu anlatmaya çalışıyoruz. Ne kadar gerilim yüksekse  o kadar kaybediyoruz. Bak Rahip bronsan meselesinde Abd ne tür bir yaptırım uyguladı ? Tek yaptığı Twitter'dan twit atmak ondan başka ne yaptı ? Dolar oldu 7 TL daha oyun başlamadan bu hale geldik. Abd söylemlerini artırsaydı, ciddi yaptırımlar uygulasaydı ne hale gelirdik bir düşünsene ? Mecbur kaldık Rahibi serbest bırakmak zorunda kaldık. Şuan ki ekonomik halimizle tamamen batı sistemine bağlıyız. Ekonomimiz alarm veriyor. Işsizlik son verilerle %13 seviyelerine geldi bu halde nasıl Abd'ye karşı dik durma mücadelesi verebiliyoruz ? Daha oyun başlamadan bir twit ile dolar 7 TL oluyor bu halde nasıl mücadele etmeyi amaçliyorsun. CAATSA ile Abd TAI'yi hedef alsa ingilizler bizle çalişır mı ? Al iste MMU'da yatti :) bu halde neyin mucadelesi bu onu anlayamiyorum ben. Ha 10 sene sonra TF-X üretilir, ekonomik veriler düzelir, cari açık son bulur merkez bankası rezervleri minimim 300, 500 milyar dolar olur o zaman düşünebiliriz. Ama hal böyleyken Abd ile gerilimi yükseltmek bizim için inanılmaz derece zararlı oluyor. Abd içinse hiç hissedilmiyor bile. Hal boyle oluncada düşmanlarımız seviniyor. Başka birşey olduğu yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 07 Mart 2019, 11:40:56
En baştan bizim S400 işine girmememiz lazımdı. Haddimizi bilmemiz lazımdı. Madem girdik şimdi ne yapıp ne edip bu işi çozmemiz lazim. Aksi düşünülemez. Abd isterse yaptırım uygulasın, isterse F-35 vermesin söylemleri düşünülmemeli. Böyle senaryoda çok büyük kayıplara uğrarız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 07 Mart 2019, 12:05:24

Şunu kabul etmemiz gerekiyor.Sahip olduğumuz 3-5 askeri teknoloji ile bütün dünyanın yarısına ürettiği teknoloji ile ihraç üsleri olan bir güce karşı koyamazsınız.Bu adamlar şu an bütün Avrupayı Ruslara karşı koruyorlar.Bunun dışında Güney Koreyi -Kuzey Kore'ye karşı Hindistanı- Çin'e karşı İsrail'i ortadoğu ve Türkiye'ye karşı koruyorlar.

Bu kadar geniş bir güc'e karşı hiç bir şey yapılamaz.Ha yapan küresel güçler olur (Çin,Rusya) gibi ama onlarında problemleri başlarından aşkın ve en az 100 sene sonra Amerika gibi bir teknoloji katmanına ulaşmaları öngörülüyor.

Dolayısı ile Kürecik kapansa Amerika zaten Afganistan üzerinden İran'ı kontrol edebilir.Rusya kontrol altında tutulmak isteniyorsa zaten Polonya,Bulgaristan,Ukrayna bu iş için gayet ideal yerler.Ha Ortadoğuyu kontrol etmek istiyorlarsa Mısır,İsrail,Suudi Arabistan,Katar,Irak ta tonla üsleri mevcut durumda.

Yani Soğuk savaşta önemli idi İncirlik şu an hiç bir kıymeti mevcut değil.O dönem bu saydığım ülkeler Sovyet egemenliği altında olduğundan biz kıymetli idik ama şu an hemen hemen hepsi Amerika tarafından egemenliğine bağlanmış durumda.

Rusya'nın Akdenizdeki son kalesi Suriye o yüzden hemen çöreklendiler.Konu Esad'a yardım veya DEAŞ zaten değil Akdenizdei son kalesini kaybetmek demek Rusyanın Akdenizde söz sahibi olmaması demektir.

O yüzden bizim bu restleşmede kazanacaklarımız %0.000000 olarak kayda geçirilmekte.Amerikanın kaybı ise teşaron ordu ve devlet olur ki Türkiye'nin yerine geçmek isteyen bir Yunanistan var iken zararlı çıkacağını hiç sanmıyorum.

Sn Master yorumunuzu okudum içerisinde çözüm önerinizin ne olduğu hakkında bir bilgi göremiyorum ?
ABD  tehditleri fiiliyata geçtiği zaman elbette etki  olacağı gibi karşı tepki doğurmasıda normaldir. Bu bağlamda elimizdeki kartların bir kısmını oynamak zorunda kalınacağı da aşikar .''Neticede eeeee yapacak bir şey yokmuş diyip köşemize çakilecek halimiz olduğunu herhalde düşünmüyorsunuz''

Güçlü bir devletin/kendine yeten bir devletin öncelikle güçlü bir ekonomik programa sahip olması gerekiyor.Bu program orta ve dar gelirliyi zengin alana olabildiğince yaklaştırmalıdır.

Güçlü bir ekonomik program (yerli üretim,sağlık sistemi,vergilerin azaltılması,ar-ge teşviki ve çalışanların sosyal güvencelerinin sağlanması gibi 240 tane kalemi içermekte)

Güçlü ekonomiyi oluşturduktan sonra sıra geldi gelen kaynağı değerlendirmeye.

Öncelikle Eğitim sistemini yap-boz şeklinden küresel eğitim sistemi baz alınarak oluşturulacak bir Türk eğitim sistemine çevirmek.Bilimsel araştırmalar,akademik eğitim,uzay teknolojileri gibi bir çok alanda öğrenciler ve akademisyenleri desteklemeli.Zırt pırt Cumhurbaşkanının kişisel keyfi ile atamalar değil belirli akademik başarılara göre Üniversite yönetimlerini oluşturmalı.

Ondan sonra eğitim kısmı tamamlandıktan sonra bu eğitimden çıkan bireylerin üretim ekonomisine katılmasını sağlamak ve geleceğin üretim ve faliyet sahalarını araştırmak.Bunları geliştirmek Endüstri 4.0 temelinde daha etkin daha yüksek teknolojiyi üretmek ve ihraç etmek.

Bu da bitti sıra geldi askeri alana;

Askeri alanda yapısal ve yönetimsel reformlar yapılmalı.Askeri teknolojileri heyyt huuy ile değil diplomasinin ince kısımları ve kazan-kazan noktasında teknolojisi olan ülkeler ile ortak üretilmeli.Siyasal yapıda değil devlet menfaati güdülmeli.

Ama tabi bunların olması imkansız bu düzende.O yüzden boşverin sahi tanzimde domates 3.5 lira alalım güzel bir menemen yapayım size....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 07 Mart 2019, 12:33:19
En baştan bizim S400 işine girmememiz lazımdı. Haddimizi bilmemiz lazımdı. Madem girdik şimdi ne yapıp ne edip bu işi çozmemiz lazim. Aksi düşünülemez. Abd isterse yaptırım uygulasın, isterse F-35 vermesin söylemleri düşünülmemeli. Böyle senaryoda çok büyük kayıplara uğrarız.

Aslında bende baştan S-400 sistemlerine karşıydım. Tot olmadan bu sistemleri ancak sınırlı kullanabilirsiniz. Kesin kısmi teknoloji transfer vardır. Yoksa kendi sistemimize entegre etmessek menzilli ufuğun sınırı kadar 90 km’de kalır.

Amerika’nın derdi aslına bakarsan tamamen başka. Türkiye artık fiffi ünvanın büyük kısmını üzerindekini atıyor bugünlerde. Bunu Avrupa da hele Almanya kabullenmekte zorlanıyorlar. Birde bunun üstüne Rusya ile her alanda sevişmemize kıskanc karı gibi Amerika tırmalıyor yüzümüzü gözümüzü. Aklıyla tehdit ve şantajla Türkleri kendi çizgisine oturtacak. Bundanda milletin karnı artık tok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 07 Mart 2019, 12:40:42

Şunu kabul etmemiz gerekiyor.Sahip olduğumuz 3-5 askeri teknoloji ile bütün dünyanın yarısına ürettiği teknoloji ile ihraç üsleri olan bir güce karşı koyamazsınız.Bu adamlar şu an bütün Avrupayı Ruslara karşı koruyorlar.Bunun dışında Güney Koreyi -Kuzey Kore'ye karşı Hindistanı- Çin'e karşı İsrail'i ortadoğu ve Türkiye'ye karşı koruyorlar.

Bu kadar geniş bir güc'e karşı hiç bir şey yapılamaz.Ha yapan küresel güçler olur (Çin,Rusya) gibi ama onlarında problemleri başlarından aşkın ve en az 100 sene sonra Amerika gibi bir teknoloji katmanına ulaşmaları öngörülüyor.

Dolayısı ile Kürecik kapansa Amerika zaten Afganistan üzerinden İran'ı kontrol edebilir.Rusya kontrol altında tutulmak isteniyorsa zaten Polonya,Bulgaristan,Ukrayna bu iş için gayet ideal yerler.Ha Ortadoğuyu kontrol etmek istiyorlarsa Mısır,İsrail,Suudi Arabistan,Katar,Irak ta tonla üsleri mevcut durumda.

Yani Soğuk savaşta önemli idi İncirlik şu an hiç bir kıymeti mevcut değil.O dönem bu saydığım ülkeler Sovyet egemenliği altında olduğundan biz kıymetli idik ama şu an hemen hemen hepsi Amerika tarafından egemenliğine bağlanmış durumda.

Rusya'nın Akdenizdeki son kalesi Suriye o yüzden hemen çöreklendiler.Konu Esad'a yardım veya DEAŞ zaten değil Akdenizdei son kalesini kaybetmek demek Rusyanın Akdenizde söz sahibi olmaması demektir.

O yüzden bizim bu restleşmede kazanacaklarımız %0.000000 olarak kayda geçirilmekte.Amerikanın kaybı ise teşaron ordu ve devlet olur ki Türkiye'nin yerine geçmek isteyen bir Yunanistan var iken zararlı çıkacağını hiç sanmıyorum.

Sn Master yorumunuzu okudum içerisinde çözüm önerinizin ne olduğu hakkında bir bilgi göremiyorum ?
ABD  tehditleri fiiliyata geçtiği zaman elbette etki  olacağı gibi karşı tepki doğurmasıda normaldir. Bu bağlamda elimizdeki kartların bir kısmını oynamak zorunda kalınacağı da aşikar .''Neticede eeeee yapacak bir şey yokmuş diyip köşemize çakilecek halimiz olduğunu herhalde düşünmüyorsunuz''

Güçlü bir devletin/kendine yeten bir devletin öncelikle güçlü bir ekonomik programa sahip olması gerekiyor.Bu program orta ve dar gelirliyi zengin alana olabildiğince yaklaştırmalıdır.

Güçlü bir ekonomik program (yerli üretim,sağlık sistemi,vergilerin azaltılması,ar-ge teşviki ve çalışanların sosyal güvencelerinin sağlanması gibi 240 tane kalemi içermekte)

Güçlü ekonomiyi oluşturduktan sonra sıra geldi gelen kaynağı değerlendirmeye.

Öncelikle Eğitim sistemini yap-boz şeklinden küresel eğitim sistemi baz alınarak oluşturulacak bir Türk eğitim sistemine çevirmek.Bilimsel araştırmalar,akademik eğitim,uzay teknolojileri gibi bir çok alanda öğrenciler ve akademisyenleri desteklemeli.Zırt pırt Cumhurbaşkanının kişisel keyfi ile atamalar değil belirli akademik başarılara göre Üniversite yönetimlerini oluşturmalı.

Ondan sonra eğitim kısmı tamamlandıktan sonra bu eğitimden çıkan bireylerin üretim ekonomisine katılmasını sağlamak ve geleceğin üretim ve faliyet sahalarını araştırmak.Bunları geliştirmek Endüstri 4.0 temelinde daha etkin daha yüksek teknolojiyi üretmek ve ihraç etmek.

Bu da bitti sıra geldi askeri alana;

Askeri alanda yapısal ve yönetimsel reformlar yapılmalı.Askeri teknolojileri heyyt huuy ile değil diplomasinin ince kısımları ve kazan-kazan noktasında teknolojisi olan ülkeler ile ortak üretilmeli.Siyasal yapıda değil devlet menfaati güdülmeli.

Ama tabi bunların olması imkansız bu düzende.O yüzden boşverin sahi tanzimde domates 3.5 lira alalım güzel bir menemen yapayım size....

 Yazdıklarınızın hepsi doğru  yapılması ve uygulanması gereken bahsettiğiniz gibi  eğitim sistemi uygulanmalı.

Bende size soruyorum eğitim sistemi  ve onu takip eden reformlar uygulanmasaydı bu günlere gelebilirmiydik?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 07 Mart 2019, 12:42:18
En baştan bizim S400 işine girmememiz lazımdı. Haddimizi bilmemiz lazımdı. Madem girdik şimdi ne yapıp ne edip bu işi çozmemiz lazim. Aksi düşünülemez. Abd isterse yaptırım uygulasın, isterse F-35 vermesin söylemleri düşünülmemeli. Böyle senaryoda çok büyük kayıplara uğrarız.

Aslında bende baştan S-400 sistemlerine karşıydım. Tot olmadan bu sistemleri ancak sınırlı kullanabilirsiniz. Kesin kısmi teknoloji transfer vardır. Yoksa kendi sistemimize entegre etmessek menzilli ufuğun sınırı kadar 90 km’de kalır.

Amerika’nın derdi aslına bakarsan tamamen başka. Türkiye artık fiffi ünvanın büyük kısmını üzerindekini atıyor bugünlerde. Bunu Avrupa da hele Almanya kabullenmekte zorlanıyorlar. Birde bunun üstüne Rusya ile her alanda sevişmemize kıskanc karı gibi Amerika tırmalıyor yüzümüzü gözümüzü. Aklıyla tehdit ve şantajla Türkleri kendi çizgisine oturtacak. Bundanda milletin karnı artık tok.
Umarım dediğiniz gibi olur. Bu konuda gerçekten yanılmak istiyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 07 Mart 2019, 12:50:44
Sn Master, son yorumunuzda bahsetmekte olduğunuz yapısal iç düzenlemelerin gerekliliği konusunda fikirlerimiz yakın. Ancak konu başlığımız olan ve  Sizin de bildiğiniz gibi ABD ile mutabık kalmadığımız birden çok sorun mevcut PKK/YDP,Suriye,S400,F35... Bu konuların birikiminden dolayı taraflar arasında oluşmuş olan genel bir güvensizlik olduğu da aşikar ancak şu anda tartışmakta olduğumuz  konu S400 ve F35 odaklı olduğundan bunlara yönelik çözüm önerinizi paylaşabilirmisiniz lütfen?

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 07 Mart 2019, 13:21:17
Sn Master'e bakarsan S-400'leri iptal edelim verdiğimiz 2,5 milyar dolar yansın. Rusya ile bu sefer geri dönülemez  bir küslük yaşayalım, Suriye'deki etkimiz tamamen kaybolsun. Sam amca her höööyt!!!! dediğinde "peki amca" deyip sessizce bir kenarda dünyada olup biteni izleyelim..Ha bu arada 5 milyon Rus turisti unutmayalım. Turizmde çöktü, Sam amca bize 5 milyon turist gönderir (yersen).
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 07 Mart 2019, 13:37:29
Sn Fırtına06 haklı olabilirsiniz ama yine de Sn Master'in görüşünü de görmek daha doğru olur. '' bu konuda amma ısrar etmişim'' :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: th3 - 07 Mart 2019, 13:58:49
S400 alımı iptal edilince durum normalleşecek mi ? Suriye'de, Irak'da, Doğu Akdeniz'de yine taviz istenirse ne olacak. Asıl sorunları sürtüşmeden kaçınmak adına görmezden gelince F-35 ne işe yarayacak, ABD destekli terör örgütlerine f-35 ile hava desteği mi verilecek ?

F-35 gelmezse ülke işgale uğrayacak değil ancak f-35 uğruna verilecek tavizler yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Üzerine çalışılması gereken kısım en kötü senaryoda ambargonun f-35 ile sınırlı kalmasını sağlamak olmalı diye düşünüyorum. İki ülke de pragmatik, realist bir dış politika izlemiyor. Sorunun abd için sonuçlarını hatırlatacak, nato'dan ayrılma, su-57/j-21 alımı temalı söylentiler abd kamuoyu aracılığıyla bir baskı yaratabilir. Cumhuriyetçilerin her yaptığı, Demokratların her söylediği yanlış olarak değerlendirilen bir dönemde tartışılacak ciddi bir malzeme olur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 07 Mart 2019, 14:48:14
Sn Master'e bakarsan S-400'leri iptal edelim verdiğimiz 2,5 milyar dolar yansın. Rusya ile bu sefer geri dönülemez  bir küslük yaşayalım, Suriye'deki etkimiz tamamen kaybolsun. Sam amca her höööyt!!!! dediğinde "peki amca" deyip sessizce bir kenarda dünyada olup biteni izleyelim..Ha bu arada 5 milyon Rus turisti unutmayalım. Turizmde çöktü, Sam amca bize 5 milyon turist gönderir (yersen).

Eğer sizin küresel ölçekte ilk 10 da bir ekonomik ve askeri gücünüz mevcut değilse malesef S-400 leri iade etmek veya performans vermeyeceği bir alanda kullanmak zorundasınız.

Yoksa 1974 ten sonraki Ambargoyu mumla aratır Amerika.

Ki o kadar çökük bir ekonomimiz var ki 2000'lerde Sezer Anayasa kitapçığını attığındaki etkinin artık sadece bir tweet ile yapılabildiğini herkes görmüştür sanırım.

Biz nasıl Yunanistan S-300 füzesi aldığında vururuz dedi isek ve Yunan geri adım atmak zorunda kaldı ise Türkiye'de Amerika karşısında bu geri adımı atmak zorunda.
Bunu kabullenip kabullenmemek kişisel görüşünüzdür.

Biz S-400 aldık sanki şöyle bir hava var Sam amcaya resti çektik biz artık bağımsızız Türkiye kendi kararlarını kendi veriyor algısı var ki bu çok yanlış.Rusya'nın uçağını düşürdüğümüzde Suriye hava sahasına burnumuzu sokamadık sizce neden ?
Amerika ile o dönem sürtüşmelerimiz başlamıştı İsrail ile zaten Papazdık.Akdenizde ve dibimizde ki savaşa müdahil bile olamadık.
Sonra bizim beştepelinin aklına inanılmaz bir fikir geldi.
Rus Mig uçağını Fetö düşürdü !!!
Sonra arka planda bunun bir diyeti vardı.Nasıl Amerika Katar'a silah al yoksa sopayı yersin dediyse.Rusya'da Amerika ile sürtüşmede olan Türkiye'ye S-400 al ödeşelim dedi.
Sonra ılımlaşan ilişkiler derken şimdi Rusya hariç çevremiz ve avrupa resmen bize cephe açtı.

Şimdi bağımsız olduk heyt be dediğinizi duyar gibiyim ama Rusların kucağına oturduk.Biraz fiyatımızı yüksek tuttuk o kadar neticede her kucakta bir güzel oturan bir devletimiz var.

Bağımsızlık diye sizlere yutturuyorlar sadece o kadar.

Hani birileri Amerikaya çoğu ülke düşman diyordu ya.Hah Amerikanın 20 düşmanı varsa Türkiye'nin 150 düşmanı var.
O yüzden bizim bu devirde heleki ortadoğuda bu kadar taşlar yerinden oynar iken hiç fazladan düşman edinme lüksümüz yok malesef.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 07 Mart 2019, 15:03:39
Süper ekonomi olmasada Çökük ekonomi görüşünüz dayanıksız. İktisatta spekülasyondan nasibini almamış ülke yok bu globalleşen dünyada. Zannedersem o konuda biraz vakıfsızlığınız var.

Sizin deyiminizle autark girişimlerden vazgeçelim. Yanlışsam düzeltin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 07 Mart 2019, 15:34:18
Hay hay ekonomiyede girelim isterseniz her alanda sözle değil kanıtlar konuşmayı severim.

2018 yılı ülkemizde kaç kuruluş açılmış bakalım;

Kapanan İşletme Sayısı: 13 bin 517
İşsizlik Sayısı:3 milyon 531 bin kişi

Açılan işletme sayısı:5 bin 443

Aylık:TÜFE: -% 0,40
ÜFE: -% 2,22
Yıllık: TÜFE: % 20,30
ÜFE: % 33,64

Devletin toplam 10 senede yaptığı borç durumu

(https://odatv.com/images/resimler/t1(4).jpg)

Son 10 senedeki ekonomik verileri güzel bir tablo ile sunalım.

(https://i.ibb.co/bXMJdnR/Capture.png)

Son 10 sene kapanan işyeri sayısı

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/590x332/582eb91feb10bb0608b3ab53.jpg)

Son 10 sene büyüme oranlarının durumu.

(https://www.dogrulukpayi.com/image/content/B39nTfO.png)

Son 10 sene benzin fiyatları.

(https://img-s1.onedio.com/id-5af5f00a118099711c283eca/rev-0/w-635/listing/f-jpg-webp/s-d3ea58f306dc87aab637895ff39381b9251c7bba.webp)

Son 10 sene Tarım alım gücü fiyatları.

(https://www.dogrulukpayi.com/image/content/Ekran%20Resmi%202015-12-21%2010.51.44.png)

Tarım işletme giderleri sıralaması.

(https://im.businessht.com.tr/2015/05/08/ver1431099315/1075784_fd58abdf5060eb4297bb7ad5ad11a98d_orj.jpg)

Bilgi sahibi olmadan lütfen fikir sahibi olmayalım.Çünkü komik kaçıyor :)

Türkiye ekonomisi 2000 yılının krizinden daha kötü bir halde.

Hayallerden uyanma zamanı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 07 Mart 2019, 15:50:42
Pardon belki detayları kaçırdım  Sn Master , elbette sadece S400 de diretmekle bağımsızlık elde edilemez .Ama gelinen nokta itibarı ile , geri dönüş yapıldığı anda ABD'nin her istediğini ayni yöntemle elde etme yolunu açmış olmazmıyız?

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 07 Mart 2019, 15:51:35
Hay hay ekonomiyede girelim isterseniz her alanda sözle değil kanıtlar konuşmayı severim.

2018 yılı ülkemizde kaç kuruluş açılmış bakalım;

Kapanan İşletme Sayısı: 13 bin 517
İşsizlik Sayısı:3 milyon 531 bin kişi

Açılan işletme sayısı:5 bin 443

Aylık:TÜFE: -% 0,40
ÜFE: -% 2,22
Yıllık: TÜFE: % 20,30
ÜFE: % 33,64

Devletin toplam 10 senede yaptığı borç durumu

([url]https://odatv.com/images/resimler/t1(4).jpg)[/url]

Son 10 senedeki ekonomik verileri güzel bir tablo ile sunalım.

([url]https://i.ibb.co/bXMJdnR/Capture.png[/url])

Son 10 sene kapanan işyeri sayısı

([url]http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/590x332/582eb91feb10bb0608b3ab53.jpg[/url])

Son 10 sene büyüme oranlarının durumu.

([url]https://www.dogrulukpayi.com/image/content/B39nTfO.png[/url])

Son 10 sene benzin fiyatları.

([url]https://img-s1.onedio.com/id-5af5f00a118099711c283eca/rev-0/w-635/listing/f-jpg-webp/s-d3ea58f306dc87aab637895ff39381b9251c7bba.webp[/url])

Son 10 sene Tarım alım gücü fiyatları.

([url]https://www.dogrulukpayi.com/image/content/Ekran%20Resmi%202015-12-21%2010.51.44.png[/url])

Tarım işletme giderleri sıralaması.

([url]https://im.businessht.com.tr/2015/05/08/ver1431099315/1075784_fd58abdf5060eb4297bb7ad5ad11a98d_orj.jpg[/url])

Bilgi sahibi olmadan lütfen fikir sahibi olmayalım.Çünkü komik kaçıyor :)

Türkiye ekonomisi 2000 yılının krizinden daha kötü bir halde.

Hayallerden uyanma zamanı.
Hay hay ekonomiyede girelim isterseniz her alanda sözle değil kanıtlar konuşmayı severim.

2018 yılı ülkemizde kaç kuruluş açılmış bakalım;

Kapanan İşletme Sayısı: 13 bin 517
İşsizlik Sayısı:3 milyon 531 bin kişi

Açılan işletme sayısı:5 bin 443

Aylık:TÜFE: -% 0,40
ÜFE: -% 2,22
Yıllık: TÜFE: % 20,30
ÜFE: % 33,64

Devletin toplam 10 senede yaptığı borç durumu

([url]https://odatv.com/images/resimler/t1(4).jpg)[/url]

Son 10 senedeki ekonomik verileri güzel bir tablo ile sunalım.

([url]https://i.ibb.co/bXMJdnR/Capture.png[/url])

Son 10 sene kapanan işyeri sayısı

([url]http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/590x332/582eb91feb10bb0608b3ab53.jpg[/url])

Son 10 sene büyüme oranlarının durumu.

([url]https://www.dogrulukpayi.com/image/content/B39nTfO.png[/url])

Son 10 sene benzin fiyatları.

([url]https://img-s1.onedio.com/id-5af5f00a118099711c283eca/rev-0/w-635/listing/f-jpg-webp/s-d3ea58f306dc87aab637895ff39381b9251c7bba.webp[/url])

Son 10 sene Tarım alım gücü fiyatları.

([url]https://www.dogrulukpayi.com/image/content/Ekran%20Resmi%202015-12-21%2010.51.44.png[/url])

Tarım işletme giderleri sıralaması.

([url]https://im.businessht.com.tr/2015/05/08/ver1431099315/1075784_fd58abdf5060eb4297bb7ad5ad11a98d_orj.jpg[/url])

Bilgi sahibi olmadan lütfen fikir sahibi olmayalım.Çünkü komik kaçıyor :)

Türkiye ekonomisi 2000 yılının krizinden daha kötü bir halde.

Hayallerden uyanma zamanı.



1. İşletme ve iktisat benim mesleğim


2. Vakıfsızlığınız halen devam ediyor


3. Lütfen bir daha kaynak eklemek istiyorsanız hızlı resim kullanmayın yorum alanınızın yarısı boş görünüyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 07 Mart 2019, 15:55:50
Bana ülkemizin ekonomik verilerini sunmak yerine iktisat ve işletme benim mesleğim demeniz çok komik bir durum olmuş.

Ama olabilir saygı duyarım neticede bakkal yönetmek ile devletin ekonomik verilerini analiz etmek arasında büyük bir fark var.

Karşı argümanlarınızı sunmanızı merak ile bekliyorum.

Ülkemizin son 10 senesinin bir analizini sunup bana ülkemiz ekonomik göstergeleri şu şudur şu kadar büyümüştür şu kadar daralma olmuştur tarzında ayrıntılı bir rapor oluşturursanız sevinirim.Ben bakarım ülkemiz hangi seviyede.

Tanzimde patlıcan 2.5 lira kaçırmayın derim :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 07 Mart 2019, 16:08:13
Tanzimde patlıcan 2.5 lira kaçırmayın derim :)
]

Ekonomiye uzmanlarına bırakayım ama şu patlıcan yorumu güzel. Bizim pazar fiyatı Patlıcan/Melanzane Nere Kg. 1 (italia) PREZZO: € 2,69.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 07 Mart 2019, 16:30:18
Bana ülkemizin ekonomik verilerini sunmak yerine iktisat ve işletme benim mesleğim demeniz çok komik bir durum olmuş.

Ama olabilir saygı duyarım neticede bakkal yönetmek ile devletin ekonomik verilerini analiz etmek arasında büyük bir fark var.

Karşı argümanlarınızı sunmanızı merak ile bekliyorum.

Ülkemizin son 10 senesinin bir analizini sunup bana ülkemiz ekonomik göstergeleri şu şudur şu kadar büyümüştür şu kadar daralma olmuştur tarzında ayrıntılı bir rapor oluşturursanız sevinirim.Ben bakarım ülkemiz hangi seviyede.

Tanzimde patlıcan 2.5 lira kaçırmayın derim :)

3. Paragrafımı geri çekiyorum. Sunduğunuz kaynaklar görünüyor.

Ne yazık kendi sunduğunuz grafikleri analiz etmekten yoksunsunuz.

Arzu ettiğiniz kaynakları size sunacağım. Ama onlardan birşey anlarmısınız orası bana muamma.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci - 07 Mart 2019, 16:33:08
Sayin Master evet su tartistigimiz konularda ekonomi çok önemli. Uzan zamandan beri, verilerine güvendigim Kanada  sitesini izliyorum. Bana ekonomi ve ekonomi disinda birçok konuda karsilastirmali senelik gelismeleri izleme imkani veriyor. Malesef site Fransizca ama Google sagolsun tercüme edebiliriz. Ileti asagida

http://perspective.usherbrooke.ca/bilan/servlet/BMTendanceStatPays?codeTheme=2&codeStat=SI.POV.DDAY&codePays=TUR&optionsPeriodes=peReEco&codeTheme2=2&codeStat2=SI.POV.DDAY&codePays2=FRA&optionsDetPeriodes=avecNumeros (http://perspective.usherbrooke.ca/bilan/servlet/BMTendanceStatPays?codeTheme=2&codeStat=SI.POV.DDAY&codePays=TUR&optionsPeriodes=peReEco&codeTheme2=2&codeStat2=SI.POV.DDAY&codePays2=FRA&optionsDetPeriodes=avecNumeros)

Durumumuz mükemmel degil ama hiçte kötü degil. Hepimizin bildigi gibi istatistiklerde neyi görmek istersek onu görürüz.
Dis borçlarda küçük bir karsilastirma : Türkiye dis borç ~ 45% Milligelir, Fransa dis borç ~ 97% Milligelir. Bu Almanya hariç birçok  avrupa ülkesi için geçerli. Tabi Türkiye nin problemleriyle  Fransanin problemleri ayni degil.
S-400 <=> F-35 zor bir denklem. Forumda çesitli görüsler yorumlar var. Hepsi çok kiymetli.
S-400 leri yunanistanin S-300 ler için yaptigi gibi, bizimde  Kibris a yerlestirme imkanimiz varmi ? Uzman arkadaslar bu konuda ne düsünür ?



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 07 Mart 2019, 17:07:29
S-400 leri yunanistanin S-300 ler için yaptigi gibi, bizimde  Kibris a yerlestirme imkanimiz varmi ? Uzman arkadaslar bu konuda ne düsünür ?

Sn Denizci S400 kıbrısa yerleşimi sorunuza  yanıtım şoyle.
1)  S400 belirli bir kısmının , kıbrısa konuşlandırılma imkanı var yok diyebilmek için öncelikle Türkiye ile Rusya arasındaki alım sözleşmesinde herhangi bir kısıtlayıcı madde olup olmadığına bakmak gerek.
2) S400 siparişimiz ,GKRY zamanında sipariş vermiş olduğu S300 den daha büyük daha kapsamlı . Yani  tüm sistemleri adaya konuşlandırmak  biraz mantıksız bir yaklaşım olur.
3) S400 alımının  ABD tarfından öne sürülen sıkıntı  nereye konuşlandırılacağından dolayı değil ,S400lerin Nato sistemlerine entegrasyon sorunu iddiası ve  siparişini vermiş olduğumuz F35 lerin Radar izlerinin Ruslarca elde edilme  varsayımı yatmakta.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 07 Mart 2019, 17:07:57
Sayin Master evet su tartistigimiz konularda ekonomi çok önemli. Uzan zamandan beri, verilerine güvendigim Kanada  sitesini izliyorum. Bana ekonomi ve ekonomi disinda birçok konuda karsilastirmali senelik gelismeleri izleme imkani veriyor. Malesef site Fransizca ama Google sagolsun tercüme edebiliriz. Ileti asagida

[url]http://perspective.usherbrooke.ca/bilan/servlet/BMTendanceStatPays?codeTheme=2&codeStat=SI.POV.DDAY&codePays=TUR&optionsPeriodes=peReEco&codeTheme2=2&codeStat2=SI.POV.DDAY&codePays2=FRA&optionsDetPeriodes=avecNumeros[/url] ([url]http://perspective.usherbrooke.ca/bilan/servlet/BMTendanceStatPays?codeTheme=2&codeStat=SI.POV.DDAY&codePays=TUR&optionsPeriodes=peReEco&codeTheme2=2&codeStat2=SI.POV.DDAY&codePays2=FRA&optionsDetPeriodes=avecNumeros[/url])

Durumumuz mükemmel degil ama hiçte kötü degil. Hepimizin bildigi gibi istatistiklerde neyi görmek istersek onu görürüz.
Dis borçlarda küçük bir karsilastirma : Türkiye dis borç ~ 45% Milligelir, Fransa dis borç ~ 97% Milligelir. Bu Almanya hariç birçok  avrupa ülkesi için geçerli. Tabi Türkiye nin problemleriyle  Fransanin problemleri ayni degil.
S-400 <=> F-35 zor bir denklem. Forumda çesitli görüsler yorumlar var. Hepsi çok kiymetli.
S-400 leri yunanistanin S-300 ler için yaptigi gibi, bizimde  Kibris a yerlestirme imkanimiz varmi ? Uzman arkadaslar bu konuda ne düsünür ?






Bu saygıdeğer arkadaşımız sadece rakamları görüyor yüzde payı değil. Bilmeyen için karamsarlık orda başlıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 07 Mart 2019, 17:13:10
Bana ülkemizin ekonomik verilerini sunmak yerine iktisat ve işletme benim mesleğim demeniz çok komik bir durum olmuş.

Ama olabilir saygı duyarım neticede bakkal yönetmek ile devletin ekonomik verilerini analiz etmek arasında büyük bir fark var.

Karşı argümanlarınızı sunmanızı merak ile bekliyorum.

Ülkemizin son 10 senesinin bir analizini sunup bana ülkemiz ekonomik göstergeleri şu şudur şu kadar büyümüştür şu kadar daralma olmuştur tarzında ayrıntılı bir rapor oluşturursanız sevinirim.Ben bakarım ülkemiz hangi seviyede.

Tanzimde patlıcan 2.5 lira kaçırmayın derim :)

3. Paragrafımı geri çekiyorum. Sunduğunuz kaynaklar görünüyor.

Ne yazık kendi sunduğunuz grafikleri analiz etmekten yoksunsunuz.

Arzu ettiğiniz kaynakları size sunacağım. Ama onlardan birşey anlarmısınız orası bana muamma.

Siz sunun Türkiye'nin o müthiş ekonomik verilerini biz burda tartışalım.

Yeterki sunun bakalım son 10 yılda ülke ekonomisi ne şekil almış.

Yoksa bahsettiğiniz ülke paralel Türkiye'mi :)

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 07 Mart 2019, 18:23:30
Yunanlıların elindeki s-300 bir kenara sa-8 gecko lar tor-m1'ler ve bunların devasa arama radarları bunlar f-16'ları onların radar izini vs almıyor mu ? Daha geçen bunların koruduğu yere kendileri f-22 lerle gitmedimi ? İsrail F-35'leri ile giritteki s-300 lerin menziline girip girip çıkmadımı ? S-300 olmasa da diğerleri Nato sistemine dahil mi ? Değil mi ?

İlk önce bu soruların cevabını resmi ağızdan istemeliyiz ? Ha yine olmadı illa istiyorsak f-35'i deriz ki 2021'e kadar ben savaş durumları dışında  f-35'lerle s-400 leri benzer menzil içinde tutmayacağım. 2021'de hisar sistemini geliştirdiğimde s-400'leri ankara ve istanbulun balistik korumasında bağımsız kullanacağım. Zaten 2021'e kadar elimizde fazla f-35 olmayacaktır.

Kendi salahiyetimiz açısından da alınan bu ilk A modeli f-35'leri alıp geri kalan sadece 40 adet iki filo B modeli F-35 sipariş edip bunu Tfx 'e kadar  karada daha sonrada denizde kullanmak lazımdır. Açıkcası koca ülkenin hava yer kabiliyeti ve milyar dolarları böyle kritik bir sisteme emanet edilemez.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 07 Mart 2019, 22:57:03
Sevgili arkadaşlar kimse Türk ekonomisi çok berbat dediği yok. Sn@Master'de onu demiyor. Ekonomimiz inanılmaz derece kırılgan, bir Tiwit ile para birimizim %40 değer kaybetti. Olası bir ambargo altından kalkamayacak derece kırılgan bir ekonomiye sahibiz. Sebebi ise cari açık vermemiz ve sıcak paraya ihtiyaç duymamız. Her yıl cari açık sebebiyle 40 milyar dolar civarı açık veriyoruz. 40 milyar dolar acıği ise sicak para girisiyle ve merkez bankası nin piyasaya dolar satarak karşılıyoruz.

Şimdi soruyorum size; ABD bize yaptırım uygularsa bu ülkeye sıcak para girer mi ? Merkez bankası rezervlerde 2 yılda 135 milyar dolardan 80 milyar dolara düştüğüne göre bu çark daha ne kadar doner ?

Mesela bir Rusya değiliz neden; Rusya cari fazla veriyor ve merkez bankası rezervleri 400 milyar dolar. Abd istediği kadar ambargo uygulasın adam her yıl fazla veriyor. Ve elinde mermi gibi 400 milyar doları hazır bekletiyor. Rusya dayanır ama biz dayanamayız. Ekonomimiz fena değil ama çok çok kırılgan.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 08 Mart 2019, 00:31:41
Arkadaşlar, insanlık yeni bir çağa girmek üzere. Türk milleti olarak, Aydınlanma ve Sanayi Devrimini kaçırdık. Bu önceki devirlerin hakkını veren milletler, 350-400 senedir dünyaya hükmediyorlar. İnsanlığı ileriye götüren bütün devrimler O milletlerin ürünüdür. Bizler ise  insanlık namına hemen hemen hiç bir şey üretemedik. Üretenlerin ürettiklerini tükettik. Onlara muhtaç olduk ve zamanla onların kölesi olduk. Bunun en büyük kabahati bizdedir. Dervişin biri demiş ki;

- Beni bir kere kandırırlarsa suç kandıranın,
- İkinci defa kandırırlarsa, suçun yarısı benim diğer yarısı kandıranın,
- Beni üçüncü defa kandırırlarsa; artık suçun tamamı benimdir demiş.

İki tere treni kaçırdık (Aydınlanma ve Sanayi devrimi) üçüncü defa da aynı treni kaçırırsak; artık bütün kabahat bizdedir. Bahane üretecek argümanlar tükenmiştir. Yok efendim coğrafi keşifler olmuştu, ticaret yolları değişmişti, delikli demir icat olmuş mertlik bozulmuştu, yeniçeriler ayaklanmıştı, sadrazamlar rüşvet yemişti, yok efendim ayakkabımın bağcığı düğümlenmişti... Artık bu bahanelerin bi' tarafa bırakmak zorundayız. Artık üçüncü tren istasyona doğru yaklaşmaktadır. Üstelik, cuf cuf bağıra bağıra geliyor. Trenin vagonuna atladık atladık, atlayamadık geçmiş olsun! en az 400 sene sürüm sürüm sürünürüz.

O nedenle bağımsızlığımızı yeniden kazanmamız gerekiyor. Üçün beşin hesabını yapacak zaman değildir. Bu işin temeli eğitimdir. Aklı başında nesiller yetiştirmek zorundayız. Bunun ön koşulu Tam Bağımsız Türkiye olamaktan geçiyor. Eleştirel düşünebilen, soran sorgulayan, araştıran, geliştiren, analitik düşünebilen çağdaş insanlara ihtiyaç var. Bu işler İslamcılıkla, Osmancılılıkla, Batıcılıkla şunla bunla olacak işler değildir. Tam bağımsız ülke olmak zorundayız. Bunu başarabilmek için tüm bağımlılıklarımızdan bir an evvel kurtulmamız gerekiyor.

Atlantik-NATO sistemi içerisinde Türkiye için gelecek olmadığı 70 sene zarfında görülmüştür. Mandacılar marifetiyle Atatürk' ün öngördüğü eğitim sistemi iğdiş edilmiştir. Aynı sistemle 25 sene daha gidebilseydik; bugün dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olabilirdik. ENGELLEDİLER...! NATO' cular, Atlantikçiler engelledi hocam. FETÖ misali devletin en kılcal damarına kadar girmiş olan mandacı işbirlikçileri marifetiyle engellediler, Köy Enstitülerini kapatarak engellediler, Amerikancılık yaparak engellediler, Batı hayranlığı yaparak engellediler, Türk milletini aşağılayarak engellediler, din-iman edebiyatıyla engellediler... Diyorum ki, Atlantik sistemi içinde kalmaya devam edersek; kılcal damarlarımıza kadar nüfus etmiş mandacılar marifetiyle bu treni de kaçıracağız.

Bir dizide çok beğendiğim bir replik vardı;

'' Şimdi yeni bir hakikati şafağındayız. Maksat sadece savaşı kazanmaksa F-35 gibileriyle savaş kazanılır. Maksat yeni bir fikir inşa etmekse; BİZE MUSTAFA KEMAL LAZIM'' -diyordu.

Tabi ki F-35 kısmını ben ekledim:)) Fikir versin diye.

Mustafa Kemal demek Tam Bağımsızlık demektir. Ve tam bağımsız olmadan gümbür gümbür gelen treni yakalayamayız. Asıl mesele budur.

https://www.youtube.com/watch?v=MubWV-j_ejU (http://www.youtube.com/watch?v=MubWV-j_ejU#)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 08 Mart 2019, 01:48:01
Hocam endüstri 4.0 diyen var, dijital devrim diyen var, sayısal çağ diyen var... fakat öyle bir dönüşüm geliyor ki, bu dönüşüme ayak uyduramayanlar -Darvincilerin deyimiyle- doğal seleksiyonu tabi olacaktır. İşte F-35' den bahsediyoruz...Savunma Sanayinde dijital devrimin öncülerindendir. Proje '96 yılında başladı diyorlar öyle değil mi? Yahu HTML protokolü CERN Labaratuarlarında 1990 yılında geliştirildi. Finlandiyalı bir çocuk LİNUX işletim sistemini 1991 yılında yayınladı. Efenim GOOGLE Arama Motoru, Stanford üniversitesinde 1996 yılında geliştirildi... Düşünebiliyor musunuz! Bunlar olurken, adamlar geleceği öngörmüşler ve F-35 programını başlatmışlar  :o

Hocam, yeni yeni meslekler geliyor. Nedir mesela;

- Dijital dedektiflik ve sanal güvenlik uzmanlığı
- Büyük veri uzamanlığı
- Yapay zeka programcılığı
- Sanal gerçeklik uzmanlığı

... gibi. Yahu, mevcut mesleklerin bile ismi değişiyor. Örneğin artık Muhasebecilere, ''Muhasebe Mühendisi'' diyecekler! Komik geliyor, öyle değil mi? Hocam bunlar artık gündemlerimiz girmeye başladı. Yeni çağ yaklaşıyor, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekili İsmet Bey' in dediği gibi; YENİ BİR HAKİKATİN ŞAFAĞİNDAYIZ. O nedenle şimdiden şafak saymaya başlasalar iyi olur. Aha şuraya yazıyorum; 10-15 sene içerisinde yepyeni bir dünyaya uyanacağız. Treni yakalayan yakalar, yakalayamayana GEÇMİŞ OLSUN! Bir sonraki trenin gelmesini en az 400 sene bekleyecektir.

Hocam o nedenle bağımlılıklarımızdan kurtulmak zorundayız. İlk önce şu Atlantikçilikten, Batıcılıktan, İslamcılık ve Osmanlıcıklıktan kurtulmamız gerekiyor. Atlanticilik ve Batıcılık ; treni yakalamak isteyen şahsı istasyonda ki elektrik direğine zincirlerken; İslamcılık ve Osmanlıcık akımları; ters istikametten gelen ve insanlığı geçmişe götüren ve kömürle çalışan kara trene mahkum etmektedir. Şimdi tam da zurnanın zırt dediği yerdeyiz.

Artık demir almak gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan


Kararımızı vereceğiz... ya İslamcılık treniyle geçmişe gideceğiz. Ya Amerikancılık zinciriyle tren istasyonunda ki elektirk direğine sabitleneceğiz ya da Mustafa Kemal' in tam bağımsızlık şiarıyla yaklaşan trenin vagonuna atlayacağız. başka yolu yok hocam!

Hocam sendeniz olarak; elin kolun bağlıyken, yaklaşan gelecek trenine atlayabilir misin yav!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alp - 08 Mart 2019, 01:52:42
Arkadaşlar, insanlık yeni bir çağa girmek üzere. Türk milleti olarak, Aydınlanma ve Sanayi Devrimini kaçırdık. Bu önceki devirlerin hakkını veren milletler, 350-400 senedir dünyaya hükmediyorlar. İnsanlığı ileriye götüren bütün devrimler O milletlerin ürünüdür. Bizler ise  insanlık namına hemen hemen hiç bir şey üretemedik. Üretenlerin ürettiklerini tükettik. Onlara muhtaç olduk ve zamanla onların kölesi olduk. Bunun en büyük kabahati bizdedir. Dervişin biri demiş ki;

- Beni bir kere kandırırlarsa suç kandıranın,
- İkinci defa kandırırlarsa, suçun yarısı benim diğer yarısı kandıranın,
- Beni üçüncü defa kandırırlarsa; artık suçun tamamı benimdir demiş.

İki tere treni kaçırdık (Aydınlanma ve Sanayi devrimi) üçüncü defa da aynı treni kaçırırsak; artık bütün kabahat bizdedir. Bahane üretecek argümanlar tükenmiştir. Yok efendim coğrafi keşifler olmuştu, ticaret yolları değişmişti, delikli demir icat olmuş mertlik bozulmuştu, yeniçeriler ayaklanmıştı, sadrazamlar rüşvet yemişti, yok efendim ayakkabımın bağcığı düğümlenmişti... Artık bu bahanelerin bi' tarafa bırakmak zorundayız. Artık üçüncü tren istasyona doğru yaklaşmaktadır. Üstelik, cuf cuf bağıra bağıra geliyor. Trenin vagonuna atladık atladık, atlayamadık geçmiş olsun! en az 400 sene sürüm sürüm sürünürüz.

O nedenle bağımsızlığımızı yeniden kazanmamız gerekiyor. Üçün beşin hesabını yapacak zaman değildir. Bu işin temeli eğitimdir. Aklı başında nesiller yetiştirmek zorundayız. Bunun ön koşulu Tam Bağımsız Türkiye olamaktan geçiyor. Eleştirel düşünebilen, soran sorgulayan, araştıran, geliştiren, analitik düşünebilen çağdaş insanlara ihtiyaç var. Bu işler İslamcılıkla, Osmancılılıkla, Batıcılıkla şunla bunla olacak işler değildir. Tam bağımsız ülke olmak zorundayız. Bunu başarabilmek için tüm bağımlılıklarımızdan bir an evvel kurtulmamız gerekiyor.

Atlantik-NATO sistemi içerisinde Türkiye için gelecek olmadığı 70 sene zarfında görülmüştür. Mandacılar marifetiyle Atatürk' ün öngördüğü eğitim sistemi iğdiş edilmiştir. Aynı sistemle 25 sene daha gidebilseydik; bugün dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olabilirdik. ENGELLEDİLER...! NATO' cular, Atlantikçiler engelledi hocam. FETÖ misali devletin en kılcal damarına kadar girmiş olan mandacı işbirlikçileri marifetiyle engellediler, Köy Enstitülerini kapatarak engellediler, Amerikancılık yaparak engellediler, Batı hayranlığı yaparak engellediler, Türk milletini aşağılayarak engellediler, din-iman edebiyatıyla engellediler... Diyorum ki, Atlantik sistemi içinde kalmaya devam edersek; kılcal damarlarımıza kadar nüfus etmiş mandacılar marifetiyle bu treni de kaçıracağız.

Bir dizide çok beğendiğim bir replik vardı;

'' Şimdi yeni bir hakikati şafağındayız. Maksat sadece savaşı kazanmaksa F-35 gibileriyle savaş kazanılır. Maksat yeni bir fikir inşa etmekse; BİZE MUSTAFA KEMAL LAZIM'' -diyordu.

Tabi ki F-35 kısmını ben ekledim:)) Fikir versin diye.

Mustafa Kemal demek Tam Bağımsızlık demektir. Ve tam bağımsız olmadan gümbür gümbür gelen treni yakalayamayız. Asıl mesele budur.

[url]https://www.youtube.com/watch?v=MubWV-j_ejU[/url] ([url]http://www.youtube.com/watch?v=MubWV-j_ejU#[/url])

Hangi dizi bu kendi kulağımka duymak istiyorum... Dediği gibi A.S.'in Sezarın hakkı Sezara......
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 08 Mart 2019, 01:55:24
Hangi dizi bu kendi kulağımız duymak istiyorum... Dediği gibi A.S.'in Sezarın hakkı Cezada......

Hocam kocaman linki koymuşuz, görünmüyor mu?

Aha da bu : https://www.youtube.com/watch?v=MubWV-j_ejU (https://www.youtube.com/watch?v=MubWV-j_ejU)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alp - 08 Mart 2019, 02:01:44
Kusuruma bakmayasın bakıyorum...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alp - 08 Mart 2019, 02:15:46
İzledim, güzel parmak basmış... Güzel soru vermiş, Maksat ne? Demiş...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 08 Mart 2019, 16:35:41
Arkadaşlar önce küçük bir hatırlatma yapayım, konumuz Türkiye-ABD ilişkileri. Neticede fikir teatisi edidiyorsunuz asabi olmanıza gerek yok. :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 08 Mart 2019, 16:56:31
Konu Türk-Amerikan İlişkileri... Kendi üslübuma göre düşüncelerimi ifade etmeye çalıştım. Özetlersek, S400 alacağız diye bir takım yaptırımlara muhattap olma durumu söz konusu olabilir. Ve bu durum 70 yıldır süreklilik arzediyor. Yeni çağa girerken, artık bu duruma bir son vermek lazımdır diyorum. Aksi taktirde geleceğimizi kaybedeceğiz. Çünkü Amerikan bağımlılığı, sadece savunma sanayisinde değil her alanda hayatımızı etkiliyor. Tam bağımsız politikalar geliştirebilmek için her türlü bağımlılıktan kurtulmak lazımdır diyorum. Ekonomik ve siyasi bağımsızlığımızı elde etmek zorundayız. Yeni çağa girerken yeni imkanlar var. Bunları değerlendirelim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ムゲン - 08 Mart 2019, 16:59:23
Bu forumu çok eskidendir takip ediyorum üye olmak yeni nasip oldu. Yıllar öncede burda yazanlar oluyordu ama daha bir saygı içerisindeydi sanki. Bir konuyla ilgili habere bakmak istediğimde gereksiz muhabbetlerden dolayı gerçekten bilgi yazanların yorumlarinida eş geçmek zorunda kalıyoruz. Açıkçası yeni üye oldum teşekkür ederim yönetici beyfendi kabul etti isteğimi ama inanın soguyoruz siteden... Yani buraya silah teknolojileri hakkında bilgi almak için geliyoruz ama saçma bir kargaşa ve tartışma ortamı benimle birlikte birçok kişiyi irite ediyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 08 Mart 2019, 17:18:43
Bu forumu çok eskidendir takip ediyorum üye olmak yeni nasip oldu. Yıllar öncede burda yazanlar oluyordu ama daha bir saygı içerisindeydi sanki. Bir konuyla ilgili habere bakmak istediğimde gereksiz muhabbetlerden dolayı gerçekten bilgi yazanların yorumlarinida eş geçmek zorunda kalıyoruz. Açıkçası yeni üye oldum teşekkür ederim yönetici beyfendi kabul etti isteğimi ama inanın soguyoruz siteden... Yani buraya silah teknolojileri hakkında bilgi almak için geliyoruz ama saçma bir kargaşa ve tartışma ortamı benimle birlikte birçok kişiyi irite ediyor.

+1

Hoş geldiniz.
Eleştirinizde haklısınız. Bizler de bu durumdan rahatsızız. Ancak ülkemizde insanlar sürekli fanatizmle dolduruldukları için bu durum giderek artıyor. Aynı gemide yol alanların birbirlerini çeşitli şekillerde sınıflandırarak dışlamaları, içerisinde bulundukları gemiyi batırmaya çalışmaları ve bunun farkında dahi olmamaları hiç hoş değil!

Biz forum içerisinde bunu engellemek için, arkadaşlık havası içerisinde forumun içeriğindeki konuların tartışılmasını teşvik etmeye çalışıyoruz elimizden geldiğince.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 08 Mart 2019, 17:49:07
Bu forumu çok eskidendir takip ediyorum üye olmak yeni nasip oldu. Yıllar öncede burda yazanlar oluyordu ama daha bir saygı içerisindeydi sanki. Bir konuyla ilgili habere bakmak istediğimde gereksiz muhabbetlerden dolayı gerçekten bilgi yazanların yorumlarinida eş geçmek zorunda kalıyoruz. Açıkçası yeni üye oldum teşekkür ederim yönetici beyfendi kabul etti isteğimi ama inanın soguyoruz siteden... Yani buraya silah teknolojileri hakkında bilgi almak için geliyoruz ama saçma bir kargaşa ve tartışma ortamı benimle birlikte birçok kişiyi irite ediyor.

Bu tarz forumlar sadece bilgi paylaşımı için oluşturulmamakta.Ha bilgi almak istiyorsanız bir çok askeri haber sitesi mevcut durumda ordan güncel bilgileri alabilirsiniz.

Bu forumlar aynı zamanda kişilerin farklı düşüncelerini tartışma alanlarıdır.Bir haber sitesi değildir sadece haberi versin geçsin.O zaman dinamik formlar yerine statik formlar olur her gün bir füze bir silah üretilen bir ülke değiliz sonuçta.

Forumlar varolan durumu tartışmak için oluşturulur.Bundan rahatsız olanların normal haber kaynaklarına yönelmesi gerekir.Neticede artık son 2 senedir bir çok savunma haber portalı var ordan okunabilir.

Bunu rahatsız olan kitlenize iletmenizi rica ediyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 08 Mart 2019, 18:05:41
Master’ a (+1) .... çok doğru.zaten bundan 2-3 sene önceki sıkıntımız buydu. Skywolf’ un üstün gayretlerine rağmen katılımcılar yorum yazmaktan çekiyordu. Yorum yaza yaza bu çekingenliği aştığımızı düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ムゲン - 08 Mart 2019, 18:06:19
Forum kurucusu sayın skywolf gereken hassasiyeti gosterdi.. sayin master fikri cuceleriniz sizin olsun basit tartismalariniza eşlik edemiycem. Eskiden adı yabgu olan biri vardı sizin gibi her halta aldıran , o gidince düzelir diye umuyordum ama yerini doldurmuslar hemen. Neyse tekrar yönetici beye teşekkür ederim. Bu sadece dışardan bir gözün yorumuydu. Sağlıcakla kalın
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hyperspace - 08 Mart 2019, 19:32:27
https://twitter.com/haskologlu/status/1104055206906679297
    Gün geçmiyor ki bir tehdit mesajı gelmesin.Gerçekten artık bu mesele bir onur ve dik duruş meselesine dönüşmüştür geri adım atmanın bedeli biat etmekten çok daha faza olacaktır bu saatten sonra.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 08 Mart 2019, 22:26:17
Leventkepir1 defalarca hakaret içerikli iletiler gönderdiği için süresiz uzaklaştırıldı.

Lütfen psikolojik sorunları olanlar foruma üye olmak yerine psikoloğa gitsinler. Ve lütfen forumu karıştırmak için kimse üye olmasın. Burada "aklı başında insanlar gibi" savunma sanayi ve strateji konularında seviyeli tartışmalar yapmak isteyen herkese kapımız açık.

Kimseyi forumdan uzaklaştırmak istemiyorum ancak bazıları malesef buna mecbur bırakıyor. Acaba kendilerine dışarıdan baktıklarında yaptıklarını yakıştırıyorlar mı?

Forum kuralları arasında ülkemizin kurucusu Atatürk hakkında yerinde maddeler bulunuyor. Dini, siyaseti, ırkı, mezhepleri vs kullanarak kendilerine çıkar sağlayanlar olduğu gibi Atatürkçülüğün ardına sığınan kötü niyetli bazı kişilerin olabileceği gerçeğini göz ardı etmeyerek, bu konuda "pire için yorgan yakmayarak", düşünceniz ne olursa olsun, ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki söylemlerinize dikkat etmeniz yerinde olur. Kimse kimseyi zorla sevmek zorunda değil, zorla düşüncelerini benimsemek zorunda değil. Ancak o kadar büyük işler başarmış bir lidere saygı duymak zorunda! Özellikle bu forumda bunun aksine izin vermemiz mümkün değil!.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 08 Mart 2019, 22:33:56
Hocam hertürlü farklı görüş ve konu zaten ifade edilmelidir forum ortamında herkezin görüşüne saygım vardır Atatürk hakkında da farklı görüşleri olanlar olabilir fakat bu görüşlerimizi eleştiri sınırlarını aşmadan ve kullandığımız kelimelere dikkat ederek anlatmalıyız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 08 Mart 2019, 22:40:15
Hocam hertürlü farklı görüş ve konu zaten ifade edilmelidir forum ortamında herkezin görüşüne saygım vardır Atatürk hakkında da farklı görüşleri olanlar olabilir fakat bu görüşlerimizi eleştiri sınırlarını aşmadan ve kullandığımız kelimelere dikkat ederek anlatmalıyız.

+1
Haklısın. Bunu yapamayan veya yapmakta zorlananlar var. Bazıları anlatmak istediklerini anlatırken ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. Bu galiba biraz yetenek meselesi. Yanlış anlaşılmaya sebep olurken çıkardıkları yangının üzerine benzin dökmeleri de ayrı bir dert.

Arkadaşlar saygı çok önemli. Lütfen dikkat edelim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bogü Alp - 13 Mart 2019, 06:07:01
Bu ülkenin hiç bir zaman Ne Amerikayla ne de Natoyla arası iyi oldu. Türkiye deki her kesimden insanın Amerika ve muttefiklerine karşı bir tepkisi ve nefreti var. Amerikan politikalarını da kabul edenler de karşılıklı çıkar ve ticari ilişki yönünden bakıyor. F.tocu ve mezopotamya eşekleri hariç tabi.
Türkiye için en doğru strateji başta askeri teknolojiler olmak üzere kendi milli ve yerli teknolojilerini geliştirmek olmalıdır. Her ne kadar bize sıcak baksa da Rusyayla ilişkileri denge de tutmaya çalışmak olmalıdır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Mart 2019, 16:02:05
Sıkça dile getirilen ve popüler bir deyim olan ''silah sistemini seçen paktını seçer'' diyorlar ya..Bu kapsamda soralım; Amerika bizi ne kadar seviyor veyahut müttefik olarak görüyor (?) Bizler F-35' di, yok efenim Patriot' du diye tartışa duralım... Amerikanın jeopolitik planları nelerdir ve Türkiye için nasıl bir gelecek öngörüyor?

1991 sonrası dönemi göz önüne getirdiğimizde, Amerikan planlarının sürekli olarak Türkiye' nin aleyhine işlediğini göreceklerdir. Öyle ki 2015 yılına kadar Amerikan güdümlü Suriye politikamıza rağmen, terör devleti kurabilmek için ellerinden geleni yaptılar. Ve hatta bu eylemi Türkiye' nin her türlü itirazına rağmen; gıdım gıdım, göstere göstere, büyük bir umursamazlık içinde  ve en sadık müttefikinin itirazlarına rağmen yaptılar.

Demem o ki; sen istediğin kadar F-35' de, Patriot de... ne dersen de! Adam senin için güzel bir gelecek öngörmüyor. Seni bölüp parçalamak isteyen bir devletin, bundan sonra ki dönem için hassas teknolojiler verebileceğini düşünebilir misin?  O nedenle sevgili dostlar, projelerin mümkün mertebe Amerikan sistemlerinden bağımsız olacak şekilde geliştirilmesi taraftarıyım. Bu kapsamda Çin ve Rusya ile olan münasebetlerimizi daha da geliştirelim diyorum. Ve göreceksiniz, bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Çünkü, adamlar artık bizi müttefik olarak bile görmüyor. 

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 13 Mart 2019, 16:10:52
Sıkça dile getirilen ve popüler bir deyim olan ''silah sistemini seçen paktını seçer'' diyorlar ya..Bu kapsamda soralım; Amerika bizi ne kadar seviyor veyahut müttefik olarak görüyor (?) Bizler F-35' di, yok efenim Patriot' du diye tartışa duralım... Amerikanın jeopolitik planları nelerdir ve Türkiye için nasıl bir gelecek öngörüyor?

1991 sonrası dönemi göz önüne getirdiğimizde, Amerikan planlarının sürekli olarak Türkiye' nin aleyhine işlediğini göreceklerdir. Öyle ki 2015 yılına kadar Amerikan güdümlü Suriye politikamıza rağmen, terör devleti kurabilmek için ellerinden geleni yaptılar. Ve hatta bu eylemi Türkiye' nin her türlü itirazına rağmen; gıdım gıdım, göstere göstere, büyük bir umursamazlık içinde  ve en sadık müttefikinin itirazlarına rağmen yaptılar.

Demem o ki; sen istediğin kadar F-35' de, Patriot de... ne dersen de! Adam senin için güzel bir gelecek öngörmüyor. Seni bölüp parçalamak isteyen bir devletin, bundan sonra ki dönem için hassas teknolojiler verebileceğini düşünebilir misin?  O nedenle sevgili dostlar, projelerin mümkün mertebe Amerikan sistemlerinden bağımsız olacak şekilde geliştirilmesi taraftarıyım. Bu kapsamda Çin ve Rusya ile olan münasebetlerimizi daha da geliştirelim diyorum. Ve göreceksiniz, bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Çünkü, adamlar artık bizi müttefik olarak bile görmüyor. 


Yani artık net bir şekilde, kırılma noktasındayız mı diyorsun yani?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 13 Mart 2019, 16:49:07

Yani artık net bir şekilde, kırılma noktasındayız mı diyorsun yani?
[/quote]

Sorunuzun Sn partikül'e olduğunun farkındayım.

Sanırım soruya doğru cevap verebilmek için  konunun açılması gerek. Ör ortaklık,ittifak stratejik ortak dan biz gerçekte ne alıyoruz ?  Dünya ne anlıyor bir karşılaştırma yapmakta yarar var. Unutmayalım hiç bir ittifak ,ortaklık sonsuza dek sürmez . Ortaklıklar , itifaklarda aynen canlılarda olduğu gibi doğma ,gelişme ,yaşlanma ve ölüm gibi evreleri mevcut. Ortaklık üyeliği de bulunduğunuz ittifak ile sizin ülkenizin öncelikleri ,menfaatleri örtüşdüğü sürece devam eder.

O zaman hali üreteceğimiz ve bünyemizde bulundurmayı planladığımız silah sistemleri de bizlere hangi tarafı seçersek o tarafa mümkün olduğunca uyarlanabilir esnekliği sağlayabilir olmalı diye düşünüyorum.
 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Mart 2019, 17:00:07
Yani artık net bir şekilde, kırılma noktasındayız mı diyorsun yani?

Aynen öyle diyorum ve bunu yıllardır söylüyorum. Ve bu gerçeği tek gören ben değilim. Bu uğurda canlarını vermiş nice değerli insan vardır. Türkiye' de ki aydın cinayetlerine baksınlar. Bu cinayetlerin arkasında ki organizasyona baksınlar... -Efendime söyleyeyim- gazeteciler, yazarlar, akademisyenleri, paşalar... nice değerli insan Türkiye' nin bağımsızlığını savunduğu için öldürülmüştür. Uğur Mumcu' lar, Necip Hablemitoğlu' ları, Eşref Bitlis paşalar... bunların tamamı Amerikan politikalarına muhalefet ettiği için öldürülmüştür. Hepsi aydındır, hepsi millidir, hepsi Atatürkçü' dür. Bir tane Amerikancı-Natocu' nun kim vurduya gittiği görülmüş mü (!)

Amerika, Türkiye' yi OLTADA Kİ BALIK olarak görüyordu. Amerika için saçını süpürge etmesi gereken; efendim... vur deyince vuran, öl deyince ölen... bir fedai gibi -çok afedersiniz- bir sokak kadını gibi görüyordu. İşine yarayacak kadarını verdi, fazlasını vermedi. Çünkü fazlasını vermiş olsa, oltada ki balık kaçacak...! Buna rağmen tarihin seyrinde omurgalı, bağımsız, milli ve vatanseverce hareketler de yapılabilmiştir. Kıbrıs harekatı budur, Irak' ın Kuzeyine defalarca yapılan sınır ötesi harekat budur. Efendime söyleyim... Hendek Operasyonları budur, FK  ve Zetindalı Harekatları bunlardandır.

Ben Amerika' yı kendime hiçbir zaman müttefik olarak göremedim. Ezelden beridir Amerikan karşıtıyım. Bir takım saplantılar nedeniyle değil, yukarıda saydığım ve saymadığım pek çok gerekçe nedeniyle. Ve ben diyorum ki; Amerika' dan paçayı kurtaramadığımız sürece, orta düzey bir devlet olmaktan kurtulamayacağız. Çünkü bi' cenderenin-kısır döngünün içine almışlar. Bu cendereden ancak radikal kararlar neticesinde kurtulabiliriz. Ve zaman buna müsaittir. Doğu' da yükselen Çin gerçeği var, yukarıda kendini toparlamayı başarmış Rusya gerçeği var. Ve o Rusya ki... Amerika' nın Suriye planlarının içine etmiştir.

Kısacası, gerekçelerimi ve jeopolitik gidişatı saydıkça sayarım... Madem ki silah seçmek pakt seçmektir; Amerika' da beni müttefik olarak görmekten vazgeçtiğine göre kendi başımın çaresine bakmam gerekiyor. 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 13 Mart 2019, 17:16:58
Büyük oranda katılıyorum Partikül. Hatta geçmişe bakarak geleceği görebileceğimizi hatırlatarak, eğer gerçekten gerçek bir kırılma noktasındaysak, bu dönemin oldukça fırtınalı geçeceğini düşünüyorum. Yukarıda bazılarını belirttiğin cinayetlerin daha fazlaları, örtülü ambargolar,  ekonominin sıkıştırılması, terör olaylarının artması, iç karışıklıklar gibi olayların bu durumda dramatik olarak artması gerekmiyor mu? Çünkü karşımızdaki "ya benimsin ya da toprağın" zihniyetindeki bir devlet değil mi?

Bu konuda bir belirsizlik söz konusu...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Mart 2019, 17:34:51
Aslına bakarsan sevgili dostum, Türkiye feda edilemeyecek kadar değerli bir ülkedir. Fakat adam gözünü öyle bir karatmış ki; ''22 ülkenin sınırlarını veya rejimlerini değiştireceğim diyerek'' yola çıktı. Ve 11 Eylül saldırısını, bu uğurda basamak olarak kullandı. Güya El-Kaide (Bin Ladin) yapmış (!) Peki sen, El-Kaideyi yok etmek için Afganistan' a saldırmadın mı? ''Ya bendensin ya değilsin'' diyerek dünya ülkelerini tehdit etmedin mi? Bush oğlu Bush' un işbu söylemi halen kulaklarımızdadır. Peki birader... madem ki ''El-Kaide teröristtir'' diyordun; Suriye' de bunca zaman niye El-kaideyi, El-Nusrayı destekledin? IŞİD' i kuran sen; IŞİD' e karşı YPG' yi kuran ve destekleyen yine sen (!)

Silah tedarik zinciri, Jeopolitik gerçeklerden bağımsız olarak düşünülemez. Hem varlık yokluk mücadelesi vereceğim hem de beni yok etmek isteyenden silah tedarik edeceğim (!) Burada bir tuhaflık yok mu? İşte diğer arkadaşların anlamak istemedikleri gerçeklik budur. Çocuk oyuncağı mı bu? Söz konusu olan milletin geleceğidir. Amerika' dan tedarik edilmek istenen kompleks silah sistemlerinin,  mantar tabancasından farkı olabileceğini düşünmüyorum. İhtiyaç halinde; ya yedek parçasını vermeyecektir, ya kullanım kısıtı getirecektir ya da alenen ambargo uygulayacaktır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 13 Mart 2019, 17:39:11
Fransa ayrı sebeplerden dolayı Nato'nun askeri çalışmalarından ,Yunanistan ise kıbrıs 1974 olaylarını behane ederek Nato dan ayrılmıştı. Her ülke de daha sonraki yıllarda Nato ya geri dönüş yaptılar.   Evet biz ne Fransayız ne de Yunanistan .Durumumuz ve sıkıntılarımız değişik ama Nato'dan ayrılmak de pek kazanç sağlamıyormuş demek ki .

Mümkün ise Natodan çıkmaktan sa  ilişkileri askıya almayı tercih ederim . Evet geçmişte de Rusya ile ilişkilerimiz daha dengeli yürümüş olsada bunun bazı sebepleri vardır bunlardan bir tanesi de Nato da olduğumuz içindir yoksa Ruslar bizleri çok sevdiklerinden olduğunu pek sanmıyorum .

Bu nedenle ister ismini kırılma noktası ister makas değiştirme olarak koyun ,gerek ABD veya gerekse başka birinin kucağına oturduğumuz sürece sonuç bir birine pek yakın olacağı kanısındayım aralarındaki fark yöntem sadece. Bu nendenden dolayı  mümkün oldukça bağımsız bir politikaya odaklanmalıyız ,gerektiği yerde de denge politikası gütmeliyiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 13 Mart 2019, 17:56:02
Türkiye 80 yıldır kucaktan kucağa zaten oturuyor sağolsun İnönü döneminden şimdiki döneme kadar oturmadığı kucak kalmadı.

Zaten kucaktan kucağa geçtiği için biz bugün bağımsızlığı sadece resmi günler geldiğinde heyoooo Atatuyykk bizi kurtardııı heyooo diyoruz ve kutluyoruz.

Bayraklar asıyoruz egomuzu tatmin ediyoruz haaa gerçekte ise Amerikanın kulluğunu yapıyoruz.Amerika'ya dileniyoruz abi F-35 ler abi sözde Ermeni tasarını geçirme abi onu yapma abi bunu yapma.Abi gözünün yağını yiyeyim YPG ye destek verme abi k.ırak a hareket yapayım diye diye yalvarıp durursun.

Güneş harekatını hatırlamak lazım örnekler bol hemde çok bol.

Sonra burda Amerikan mşli ürünler ile ego yapıyoruz heyyt güçlü Türkiye diye kimin aleti ile kime hava atıyorsun yabancı derler adama.

Tank yapıyorsun Transmisyonu Kore, motoru alman Atak yapıyorsun motoru Amerikan İha yapıyorsun optiği İsrailden TF-X yapıcam diyorsun motoru İngiltereden-Amerikadan.

Sonra bağımsız karar alıyorsun diyorsun gidiyorsun Rusların kucağına oturup S-400 alıyorsun ve bununla bağımsız siyaset izliyoruz diyorsun.

Sözün özü sen bölgesel güç veya süper güç olmadığın sürece o kucakta oturucaksın alttakide kendini rahatlatıcak varmı ötesi yok.

Burda onu kapatırız bunu kapatırız süperiz mükemmeliz edebiyatcılarına güzel cevap oldu bu gerçekler acıdır.O kucağa oturuyorsan o gelen şeyin acısını elbet hissediceksin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Mart 2019, 17:58:31
Kısa vadede NATO' dan çıkmanın zararları olabileceği düşüncesine katılırım. Fakat bu kaçınılmaz bir gündem maddesi olarak karşımıza gelecektir. Ne yazık ki bu memlekette Amerika' dan çok Amerikancı, NATO' dan çok NATO' cu var... Ve herkesimden! Bölücüler Amerika' yı kurtarıcı olarak görüyordu. BİJİ OBAMA söylemlerini unutmadık.

İçimizde ki Amerikancı, NATO' cu veyahut Amerikan Gladyosundan kurtulamadığımız sürece bağımsız politikalar izleyebileceğimizi düşünemiyorum. Adamlar her partinin içinde... her tarikatın, her cemaatin içine nüfus etmişler. Bir şekilde Amerikan politikalarını uygulayacaklardır. Peki gücü nereden alıyor dersek; Türkiye' nin bağımlılıklarından! Bağımlı olduğumuz için Gladyo' dan paçayı bir türlü kurtaramıyoruz. Uygun zamanda NATO' dan çıkalım; Gladyo' nun kökü kazınır.

Size bir şey söyleyim mi? te Tansu Çiller zamanında ''Özel Eğitim Kurumlarına'' izin verilmişti. Tehlikenin varlığını ta o zamanla fark etmiştim. En temel devrim kanunlarından ''Tevhid-i Tedrisat Kanunu'' deliniyordu. O okullardan terörist yetiştirileceğini taaaaa o zamanlar görmüştüm. Buradan hareketle, NATO içinde kalarak sağlıklı nesiller yetiştirebileceğimizi düşünebilir misiniz?  Adamlar devlete sızmış, bilinçli olarak eğitim kalitesini düşürüyorlar. Bu vaziyet içinde, Türkiye' nin güzel bir geleceği olabilir mi? Yahu benim kapımın ödünde, bir tarikatın eğitim kurumu var. Buralardan mühendis, doktor, avukat veyahut bilgisayar mühendisi çıkabilir mi? Çıksa bile kime hizmet eder; Türk milletine mi yoksa Amerika' ya mı? İşte kime hizmet ettiklerini gördük! Resmen kendi devletini gammazlayacak ajan yetiştirmişiz. 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 13 Mart 2019, 17:59:38
Niyetleri Türkiye'yi Irak ve Suriye gibi parçalamak değil de sadece her zamanki gibi kontrol altında tutabilmek olabilir mi? Sadece Türkiye'nin daha fazla güçlenmesini istemiyor olabilir mi? Bölgedeki ABD çıkarlarına taş koyabilecek bölgesel bir güç yerine, ABD'nin sözünden çıkmayan bir devlet olmasını istiyor olabilirler mi?

Ülkemizi uzun yıllardır tek başına yöneten bir iktidar partisi var ve yapılan darbe girişimi bile bunu değiştiremedi. Darbe girişimi öncesine kadar neredeyse ABD ile her konuda aynı çizgide hareket ederken, bugün gittikçe açılan bir ara söz konusu. Bu ayrım, mevcut iktidar için geri dönülemez bir noktaya varmak üzere. Bu noktadan sonra geri adım atarsa, bugüne kadarki en büyük geri dönüşünü yapmış olur ve bu durum varlığının temellerini ciddi seviyede sarsar. Geri adım atmazsa da, ülkemizin karşılaşacağı zorlukların baş sorumlusu olarak gösterileceği için yine zor durumda kalacak!

Diğer yandan ABD tarafından bakarsak, mesela F-35'lerin teslim edilmemesi, bu konuda ciddi beklentisi olan Türkiye'yi başka ortalıklara yönlendirecektir. Buna mecbur bırakacaktır. Bu noktadan sonra ABD, Türkiye'yi tamamen kaybedebilir. Sadece güçlü bir müttefiki ve büyük bir pazarı kaybetmek değil, bu belki de ABD'nin bu bölgedeki tüm çıkarlarının sonu bile olabilir! Ayrıca kendisini toparlayan Rusya ve yükselen Çin bu fırsatı değerlendirmeye can atacak kadar zeki insanlar tarafından yönetiliyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Mart 2019, 18:23:04
Niyetleri Türkiye'yi Irak ve Suriye gibi parçalamak değil de sadece her zamanki gibi kontrol altında tutabilmek olabilir mi? Sadece Türkiye'nin daha fazla güçlenmesini istemiyor olabilir mi? Bölgedeki ABD çıkarlarına taş koyabilecek bölgesel bir güç yerine, ABD'nin sözünden çıkmayan bir devlet olmasını istiyor olabilirler mi?

Olamaz, çünkü eylemleri ortada. Yirmi sene öncesinde harita yayınlamışlar, bunları deklare etmişler... Efenim, Askeri ataşelerin veyahut görevli subayların gözüne sokarcasına; NATO karargahlarında bu haritaları göstermişler, protesto edilince de ''kusura bakmayın bi' yanlışlık oldu!'' demişler. İtiraz eden paşaları tutuklatmışlar.... Suriye' deki rejimi değiştirmek için bastırmışlar, değiştiremeyince Suriye' yi parçalamak için bir diğer müttefiki kullanmışlar. Yok Şii Hilali' ydi yok Esad şöyleydi diyerek de milleti kandırmışlar! Benim saftrik vatandaşım da '' Yeni Osmanlıcılık Siyasetine'' alet olmuş ve gitmiş Suriye devletine karşı savaşmış... En nihayetinde devletin son dakika refleksiyle Türkiye Cumhuriyeti harakiri yapmaktan kurtarılmış. Vaziyet bu şekilde cereyan etmişken... Amerika Türkiye' yi kontrol etmek istemiş olsa bile BÖLEREK KONTROL ETMEK İSTİYORDU.

Soru şu:

Amerikan menfaatleri açısından; Türkiye' yi bir bütün halinde kontrol etmek mi daha iyidir yoksa bölerek kontrol etmek mi?

Bölerek kontrol etmenin daha hayırlı olacağı kanaatine varmışlar. Türkiye' yi küçülterek kontrol etmek istiyorlardı. Zaten Türkiye' den kopartacağı diğer parça avucunun içindeydi. Yani kendi devleti olacaktı. Peşmerge kılıklı adamların devlet yönetebileceğine ihtimal verebilir misin? Anca mayın eşeği olmaya yararlar.

 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Mart 2019, 18:37:57
Sonra bağımsız karar alıyorsun diyorsun gidiyorsun Rusların kucağına oturup S-400 alıyorsun ve bununla bağımsız siyaset izliyoruz diyorsun.

Amiral Soner POLAT' ın bu konu hakkında güzel bir köşe yazısı çıktı. Şu makaleyi okumanı rica ederim. Kısaca diyor ki, S-400 doğru ve siyasi bir tercihtir. Türkiye bir gün savaşmak zorunda kalırsa; emin olun ki o devlet Batı Asya devleti olmayacaktır. Yani, asıl tehdit kendi müttefiklerinden geliyor -diyor.  Yazıyı okuduktan sonra analizini merak ediyorum.

https://www.aydinlik.com.tr/s-400-sadece-bir-fuze-midir-soner-polat-kose-yazilari-mart-2019 (https://www.aydinlik.com.tr/s-400-sadece-bir-fuze-midir-soner-polat-kose-yazilari-mart-2019)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 13 Mart 2019, 18:55:58
Soru şu:
Amerikan menfaatleri açısından; Türkiye' yi bir bütün halinde kontrol etmek mi daha iyidir yoksa bölerek kontrol etmek mi?
Bölerek kontrol etmenin daha hayırlı olacağı kanaatine varmışlar. Türkiye' yi küçülterek kontrol etmek istiyorlardı. Zaten Türkiye' den kopartacağı diğer parça avucunun içindeydi. Yani kendi devleti olacaktı. Peşmerge kılıklı adamların devlet yönetebileceğine ihtimal verebilir misin? Anca mayın eşeği olmaya yararlar.

Güzel olduğu kadar doğru bir analiz .

Şunu bir de tersten okusak . ''ABD bizi  önce böldürüp sonra da kalan + bölünmüşün sahibi oluyor '' Bu plan istenildiği gibi sonuçlanmamış olsa da ABD yine kaybetmiş sayılmıyor .Çünkü neticede ABD bizlerin bölünme olasılığı olan bölgeye tüm kaynaklarımızı ayırmamızdan dolayı  kontrol altında tutmuş olmuyormu?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 13 Mart 2019, 19:54:59
ABD neden YPG'yi destekliyor? Kürtleri sevdikleri için mi? Ben Suriye iç savaşı çıkınca da aynı şeyi söyledim... Bir cinayet davasında dedektifler önce bu cinayetten kim kazanç-fayda sağlar diye düşünür...

Suriye'nin bölünmesi en çok kime yarar sağladı? Sunni terör örgütü  IŞİD'in  İran'nın hemen yanında palazlanması en çok kime yarar sağladı? İran'a komşu olacak ve ona saldırmak için bir sıçrama tahtası olacak deniz ile bağlantılı ABD destekli bir kürt devleti   en çok kime yarar sağlar?

Tek cevap : İSRAİL....   

Bütün bu ortadoğuyu dizayn etme çabasının tek nedeni; İsrail'in dolayısıyla ABD'nin güveniği .... Biz de hala  Suriye yıkılırsa sünniler zafer kazanacak  zanneden , mezhepçilik anlayışı peşindeyiz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Mart 2019, 20:05:49
...Çünkü neticede ABD bizlerin bölünme olasılığı olan bölgeye tüm kaynaklarımızı ayırmamızdan dolayı  kontrol altında tutmuş olmuyor mu?

Orası öyle... Hocam öyle bir tezgah kurmuşlar ki! içeriden dışarıdan, sağdan soldan, yukarıdan aşağıdan... tam anlamıyla cenderenin içine almışlar. Öyle ki, sağcıyım diyen de Amerikan planlarına hizmet ediyor, solcuyum diyende. Amerikancılığı yukarıdan aşağıya, yani tepeden inme siyasetlerle uygulayabildikleri gibi; aşağıdan yukarıya, yani halk hareketi şeklinde veyahut sivil toplum örgütleri marifetiyle de dikte ettirebiliyorlardı. Öyle bir kumpasın içine düşürmüşler ki; sıradan vatandaşlara, din-iman edebiyatı üzerinden Amerikancılık yaptırabiliyorlar.

Bakınız ne yapmışlar; hem Türkiye' nin başına bölücü terörü bela etmişler, hem de devlet içinde yuvalanarak bölücü terörün kangrene dönüşmesine ön ayak olmuşlar. Mücadele ediyorsun ediyorsun; sonuç yok! Bir rivayete göre 500 Milyar dolar, bir rivayete göre 1 Trilyon dolar kaynak aktarmışız. Bu kaynağı 40 yıl içerisinde sanayi ve eğitim alt yapısına yatırsaydık acaba Türkiye olarak bugün hangi seviyede olurduk?

Adamlar senin eğitim politikanı, sanayi politikanı, dış siyaset politikanı, ekonomi politikanı, savunma politikanı... velhasıl bütün politikalarını yönetmiş veyahut kontrol etmiş. Doğal olarak en gelişmiş ülkeler sıralamasında,  17' nci ekonomiden 1 tık yukarıya çıkmamızın imkan ve ihtimal yok. Peki bunu nasıl başarmışlar? Hani diyorlar ya '' İÇİMİZDE Kİ İRLANDALILAR'' sayesinde yani İçimizdeki Amerikancılar sayesinde başarmışlar. yahu adamcağız ruhunu ve bedenini Amerikan nam ve hesabına kiraya vermiş. Ölürüm de Amerikanın sözünden çıkmam diyor! Bu şekilde Türkiye' nin gelişip güçlenebilmesi mümkün müdür? 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 13 Mart 2019, 22:06:35
İçine bulunduğumuz sorununların sorumluları bizler olduğumuza göre muhatabı da biz olmalıyız. Başkalarından veya yeni bir kurtarıcının gelip bizleri kurtarmasını bekleyerek değerli zamanımızı boşuna harcamayalım. ''Zaten kurtarıcı hakkımızı daha önce de kullanmıştık''

Sanırım ilk yapmamız gerekenleri şöyle sıralayabiliriz.
kendi aramazdaki didişmeye son verme.
Sadece kişisel getirisi olan politikalara son verme.
Gerçekci ilimin yol göstermiş olduğu eğitim sayesinde vatandaşlarımızın daha iyi eğitim almasını sağlamak.
kaliteli öngörülü siyasiler yetiştirmek .....

''Neticede herşeyin kökeninde eğitim yatmakta''
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 13 Mart 2019, 22:23:43
Mesele F-35'ten çok öncesine dayanıyor aslında. Özellikle 2016'ya kadar Suriye politikamız ABD ile paraleldi. Tüm bunlara rağmen ABD, DAEŞ'i yenmesi için PKK/PYD'ye ciddi miktarda silah desteği sağlamaya başladı. Son söylenen rakamlar 10 binlerce TIR'ı aşkın silah, mühimmat ve hatta zırhlı araç desteği verildi.

Türkiye defalarca bunu yapmaması gerektiğini söylese de ABD, Kürt teröristleri etkisi altına almıştı. Bu süreçte bizim güney sınırlarımızdaki şehirlerimize çeşitli top atışları dahi yaptılar.

Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları ABD'nin ciddi anlamda zoruna gitti. Defalarca bu operasyonu durdurmamız gerektiğini ifade ettiler. Bu sürecin neticesinde işler bugüne kadar geldi.

Hatırlayın: Sayın Cumhurbaşkanı, 2017 Mayıs ayında yaptığı ABD ziyaretinde Trump'a sipariş edilen bazı silah sistemlerinin hala teslim edilmediğini, bunu hızlandırması gerektiğini söylemişti. Yani F-35'e kalana kadar pek çok silahı, sistemi örtülü olarak ABD bize vermedi.

Aslında bunun tek açıklaması var. Türkiye'nin inisiyatif alıp Suriye'de kendi başına politika belirlemesi ABD'nin işine gelmiyor. Bu süreçte PKK'ya ciddi miktarda silah ve politik destek verdi/veriyor. İlişkiler eskisine göre çok daha gergin durumda. Bunun sonu nereye varacak cidden merak ediyorum
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 13 Mart 2019, 22:41:13
Sn Archangegel99 ; Deylim ki haklısınız ve sorun 2016 yılından başlamış olsun.''Yanlış anlamayın haksızsınız demiyorum'' 
ABD nin Türkiye üzerine tezgahlamaya başladığı politikalar bence çok daha eskilere daymakta , yakın zamanda olanlar sadece plandaki modifikasyonlar . '' metaforik olarak yazıyorum ABD bir terzi . Terzi müsterrisini hiç bir yere kaptırmak istemez günün modasına göre de müşterisine sürekli  takım ,pantalon, gömlek biçer''
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hyperspace - 13 Mart 2019, 22:44:09
 Bazıları S-400 lerden vazgeçince abd ile aranın düzeleceğini doların artmayacağını ekonominin güllük gülistanlık olacağını zannaediyor herhalde.Hani Brunsonu bıraktık işler düzeldi mi ? Hayır çünkü o zaman tek mesele Brunson değildi şimdi de tek mesele S-400 değil.Bu konuda da istedikleri tavizi verirsek F-35 leri ve Patriotları kolayca alabileceğimizi zannetmeyin sakın.Bunları S-400 harici diğer meselelerde de baskı ve şantaj unsuru olarak kullanacaklar.Ta ki istediklerini yaptırana kadar.Ypg,Kıbrıs,İran,Doğu Akdeniz,Ege,Rusya,Çin,Avrasya...Bunların hepsi sırayla gündeme gelecektir.Eh bu yaşamsal çıkarlarından vazgeçmiş bir Türkiye F-35 alsa ne olur almasa ne olur Patriot alsa ne olur almasa ne olur.Silah ülkenin güvenliğini sağlamak ve çıkarlarını korumak için alınır.Bunlar olmadıktan sonra dünyanın en güçlü silahlarını al hiçbir anlamı yoktur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 13 Mart 2019, 23:02:33
Bazıları S-400 lerden vazgeçince abd ile aranın düzeleceğini doların artmayacağını ekonominin güllük gülistanlık olacağını zannaediyor herhalde.Hani Brunsonu bıraktık işler düzeldi mi ? Hayır çünkü o zaman tek mesele Brunson değildi şimdi de tek mesele S-400 değil.Bu konuda da istedikleri tavizi verirsek F-35 leri ve Patriotları kolayca alabileceğimizi zannetmeyin sakın.Bunları S-400 harici diğer meselelerde de baskı ve şantaj unsuru olarak kullanacaklar.Ta ki istediklerini yaptırana kadar.Ypg,Kıbrıs,İran,Doğu Akdeniz,Ege,Rusya,Çin,Avrasya...Bunların hepsi sırayla gündeme gelecektir.Eh bu yaşamsal çıkarlarından vazgeçmiş bir Türkiye F-35 alsa ne olur almasa ne olur Patriot alsa ne olur almasa ne olur.Silah ülkenin güvenliğini sağlamak ve çıkarlarını korumak için alınır.Bunlar olmadıktan sonra dünyanın en güçlü silahlarını al hiçbir anlamı yoktur.

+1

Sen F-35 yeter ki ver; karşılığında terör devletine de eyvallah, doğu akdeniz' de ki ekonomik çıkar alanlarımdan da vazgeçerim, al Kıbrıs' da senin olsun... yeter ki F-35' i bana ver (!) İşte biz bu ruh haline SİLAH FETİŞİZMİ diyoruz. Bunları verdikten sonra F-35' i ne yapacaksın peki, turşusunu mu kuracan!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 13 Mart 2019, 23:27:13
Mesele F-35'ten çok öncesine dayanıyor aslında. Özellikle 2016'ya kadar Suriye politikamız ABD ile paraleldi. Tüm bunlara rağmen ABD, DAEŞ'i yenmesi için PKK/PYD'ye ciddi miktarda silah desteği sağlamaya başladı. Son söylenen rakamlar 10 binlerce TIR'ı aşkın silah, mühimmat ve hatta zırhlı araç desteği verildi.

Türkiye defalarca bunu yapmaması gerektiğini söylese de ABD, Kürt teröristleri etkisi altına almıştı. Bu süreçte bizim güney sınırlarımızdaki şehirlerimize çeşitli top atışları dahi yaptılar.

Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları ABD'nin ciddi anlamda zoruna gitti. Defalarca bu operasyonu durdurmamız gerektiğini ifade ettiler. Bu sürecin neticesinde işler bugüne kadar geldi.

Hatırlayın: Sayın Cumhurbaşkanı, 2017 Mayıs ayında yaptığı ABD ziyaretinde Trump'a sipariş edilen bazı silah sistemlerinin hala teslim edilmediğini, bunu hızlandırması gerektiğini söylemişti. Yani F-35'e kalana kadar pek çok silahı, sistemi örtülü olarak ABD bize vermedi.

Aslında bunun tek açıklaması var. Türkiye'nin inisiyatif alıp Suriye'de kendi başına politika belirlemesi ABD'nin işine gelmiyor. Bu süreçte PKK'ya ciddi miktarda silah ve politik destek verdi/veriyor. İlişkiler eskisine göre çok daha gergin durumda. Bunun sonu nereye varacak cidden merak ediyorum

Mesele 2016'dan çok çoook ötelere dayanıyor. Dostum Partikül gayet açık bir şekilde, uzun zaman öncesinden bu yana dile getirdiğimiz bir gerçeği bir kere daha vurguladı. Zamanında haritalar yayınlayarak zaten amacı belli etmişlerdi. 1. Dünya Savaşı sonrası gerçekleşmeyen emellere ulaşmak azmi aslında 80'lerde yeniden körüklenmişe benziyor. Asalanın bitmesi ve hemen sonrasında pkknın ortaya çıkması, ortadoğuda sürekli yaratılan savaş ortamı, Körfez Savaşları, Suriye'de savaş, Işid, darbe girişimi vs.... Bunların hepsi gördüğümüz, pek çoğu ön gördüğümüz şeylerdi.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 14 Mart 2019, 00:04:50
Ercan Çitlioğlu' nun ''Ölümcül Tahteravalli'' kitabında PKK-Asala İlişkisi; yer, zaman ve mekan belirtilerek en ince ayrıntısına kadar anlatılıyordu. Bekaa Vadisinde yapılan toplantıda; Asala-PKK ittifakının senede bağlanması, Asala' nın PKK içinde faaliyetlerine devam edeceğinin kararlaştırılması; bunu yapmasında ki amacın, Türkiye' de halk desteğinden mahrum olması ve yeteri kadar örgütlenememesi gösteriliyordu. O nedenle kendini Kürt bölücü hareketinini içine monte ederek, sanki Kürtçülük yapıyormuş gibi Taşnakçılık faaliyetlerine devam edeceği... Kısacası Asala bitmedi, PKK' nın içinde varlığını devam ettiriyor.

Teşhisi doğru koyalım. F-35 veya S-400 meselesi Jeopolitik bir meseledir. Yani sadece silah tedarik meselesi değildir. O nedenle jeopolitik meselelerin çözümü de Jeopolitik olur. Yani, stratejik  bir problemi taktik hamlelerle çözemezsiniz.

Buradan hareketle, bazı arkadaşlar; S-400 milli radar ağına bağlanamıyor, NATO sistemlerine uyumsuz, diğer sistemlerle konuşamıyor; o nedenle S-400' den vazgeçelim ve Patriot alalım gibi bir takım gerekçeler üretiyordu. Bendeniz ve diğer birkaç arkadaş dahil olmak üzere, yıllardır bu görüşün tersinde ki argümanlarımızı dile getirdik. O nedenle de diğer bazı ortamlarda; Perinçekçilikle, Komünistlikle ve hatta Rusçulukla itham edildik. Oysaki tutarlı bir mantık silsilesinden bahsediyorduk. Jeopolitik bir konuyu taktik düzlemde hakkını vererek analiz edemezsiniz. Peki o arkadaşlarımızın söyledikleri yanlış mıydı? hayır doğruydu. Bu gerçekleri tartışa tartışa, göre öğrene teyit de ettik etmesine de ... mesele başka bir meseleydi.

Bizim Amerika' yla olan problemimiz S-400 meselesi değildir. O işin bahanesidir. Bir dönem Türkiye' yi yönetenler; büyük bir gaflet neticesi, terör örgütüyle pazarlığa oturdular ve onlara özerklik sözü verdiler. Bu gafletten döndükleri için dananın kuyruğu kopmuştur. Amerika' nın Suriye politikasına da taş koyunca; ipler tamamen kopmuştur. Meselenin özü budur hocam.

Şimdi işin aslı böyle olunca, üçün beşin hesabı yapılabilir mi! Söz konusu olan vatan toprağıdır. Söz konusu vatansa F-35 teferruattır diyoruz. 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Mart 2019, 08:36:44
ABD'nin skandal raporuna çok sert tepki: Kınıyoruz!

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5c8ad5dd0f254431f45224c8.jpg)

Dışişleri Bakanlığı ABD Dışişleri Bakanlığınca yayımlanan 2018 Türkiye İnsan Hakları Raporuna sert tepki gösterdi. Açıklamada "ABD’nin bu yılki raporunda da ülkemizin PKK, FETÖ/PDY, DEAŞ ve DHKP-C başta olmak üzere azılı terör örgütleriyle olan haklı mücadelesini idrak edemediğini hayal kırıklığı ile görüyoruz. Raporda, ülkemizin ve bölgemizin güvenliğinin sağlanması için uluslararası hukuk ve insan haklarına saygı çerçevesinde yürütülen terörle mücadele çabalarımız insan hakları ihlali gibi yansıtılmıştır. Bu yaklaşımı reddediyoruz" denildi. Raporda kullanılan “siyasi tutuklu” ifadesi kınandı.
Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması şu şekilde:

"İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi, ülkemizin vazgeçilmez önceliklerindendir. Yalnızca vatandaşlarımızın değil, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanın sahip olduğu hakların korunması ve karşılaştıkları insan hakları ihlallerinin önlenmesi için gösterdiğimiz çabalar bunun en büyük kanıtıdır.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl 190’dan fazla ülke için hazırlanarak ABD Kongresine sunulan mutat belgelerden olan ve 13 Mart 2019 tarihinde yayımlanan 2018 Türkiye İnsan Hakları Raporu, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, ülkemizle ilgili asılsız iddialar, gerçekdışı bilgiler ve önyargılı yorumlar içermektedir.

PKK, FETÖ/PDY, DEAŞ VE DHKP-C

ABD’nin bu yılki raporunda da ülkemizin PKK, FETÖ/PDY, DEAŞ ve DHKP-C başta olmak üzere azılı terör örgütleriyle olan haklı mücadelesini idrak edemediğini hayal kırıklığı ile görüyoruz. Raporda, ülkemizin ve bölgemizin güvenliğinin sağlanması için uluslararası hukuk ve insan haklarına saygı çerçevesinde yürütülen terörle mücadele çabalarımız insan hakları ihlali gibi yansıtılmıştır. Bu yaklaşımı reddediyoruz.

Teröre destek verenleri ve 15 Temmuz terörist darbe girişiminin arkasında olanları “siyasi tutuklu” olarak niteleyen görüşlere yer veren raporun ne denli tarafgir olduğu açıkça ortadadır. FETÖ elebaşına evsahipliği yapan bir ülkede hazırlanan bu rapor, malum çevrelerin görüşlerine alet olmak suretiyle, ülkemize yönelik 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin arkasında kimlerin bulunduğu algısını güçlendirmektedir. İnsan haklarını siyasileştirmekten ve böylece insan hakları ilkeleri için mücadeleye zarar vermekten başka hiçbir işlevi olmayan bu nitelendirmeyi kınıyoruz.

Dünyanın birçok bölgesinde yaptığı operasyonlarda binlerce sivilin ölümüne sebep olanların, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında sivillere herhangi bir zarar gelmemesini sağlayarak bölge halkının dahi takdirini kazanan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni sözde sivil ölümlerle itham etmesi kesinlikle kabul edilemez.

CİDDİYETSİZLİKTİR

Karanlık insan hakları tarihi tüm dünyanın malumu olan ve hatta daha geçtiğimiz yıl boyunca, çocuklar dahil, göçmenlere yaptığı zulümle gündeme oturan bir ülkenin, ironik şekilde Türkiye’yi suçlaması en hafif deyimiyle ciddiyetsizliktir.

Olağanüstü hali geride bıraktığımız geçtiğimiz yılda, Reform Eylem Grubu toplantılarında da teyit edilen, yargı ve temel haklar alanındaki reformlar çerçevesinde atılan adımlara raporda yer verilmemesi ise iyiniyetli değerlendirilemez.

Objektiflikten tamamen uzak olan bu raporun siyasi saiklere göre şekillendirildiği açıktır. 2018 raporu, bu haliyle ABD’nin on yıllardır dünyadaki insan haklarının durumu hakkında bir izleme mekanizması işlevi gördüğü iddiasında olan yıllık insan hakları raporu geleneğinin güvenilirliğine de zarar vermektedir.

Önümüzdeki dönemde de terörle mücadelemizi en başta vatandaşlarımızın insan haklarını korumak gayesiyle kararlılıkla sürdüreceğiz. Bunu yaparken temel hak ve özgürlüklerin korunmasına ve demokrasi ve hukukun üstünlüğü temelinde daha da güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımızı kesintisiz olarak sürdüreceğiz."

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/abdnin-o-raporuna-cok-sert-tepki-kiniyoruz-41149651?utm_source=email&utm_medium=newsletter&utm_channel=Mail&utm_content=manset_gorsel (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/abdnin-o-raporuna-cok-sert-tepki-kiniyoruz-41149651?utm_source=email&utm_medium=newsletter&utm_channel=Mail&utm_content=manset_gorsel)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Mart 2019, 08:44:01
Alıntı
PATRIOT’LAR

SEÇİM sonrası ile başladık, bu konuyla devam edelim. Ekonomi kadar önemli bir diğer başlık artık “S-400” başlığında toplanan ABD ile Türkiye arasındaki sorunlar yumağı. Önceki yazılarımda ABD’nin S-400’lere, FETÖ ve YPG terör örgütlerine bakış açısını özetlemiştim. Artık iki ülke arasındaki sorunların hepsi Amerika tarafından S-400 başlığı altına alınmış durumda. Amerikalılar:

- S-400 ile Patriot’un birlikte alınamayacağını, S-400 alma kararlılığı sürerse Patriot teklifinin masadan kalkacağını,

- Tercihin sadece hava savunma sistemi tercihi olmadığını, bunun aynı zamanda ABD ve Rusya arasında bir tercih olduğunu,

- Türkiye S-400’ü konuşlandırdığı an bunun bazı sonuçlarının olacağını,


- Türkiye’ye sunulan Patriot teklifinin bugüne kadar verilmiş en iyi teklif olduğunu, hiçbir NATO üyesi ülkeye böyle bir teklif verilmediği açıklamalarıyla, görüşmelerde ifade ettikleri sözleriyle, bilgilendirmeleriyle açık bir şekilde ortaya koyuyor. Seçim sonrası Türkiye-ABD ilişkileri açısından bir anlamda kilit rolü oynayacak olan bu mesele, 1 Nisan gününden itibaren en önemli gündem başlıklarından biri olacak. Gelelim Amerikalıların bu tezlerine Türkiye ne dediğine...

ANKARA: ÖNŞART İSTEMİYORUZ

Amerikalıların S-400 alan ülkeye, CAATSA yani ABD’nin Düşmanlarına Dönük Yaptırımlar Yasası’na dayanarak yaptırım uygulayacağı açıklamalarına ise Ankara, “Patriot alımına ilişkin kısıtlama önceki ABD yönetiminden kaynaklandı. Türkiye ile Rusya anlaşması da CAATSA’nın kabul edildiği Temmuz 2017 öncesinde yapıldı. Yaptırıma konu olmamamız gerek” yanıtını veriyor.

PATRIOT RAKAMLARI

Peki ABD’lilerin iddia ettiği gibi Patriot teklifi bugüne kadar yapılmış en iyi teklif mi? ABD’liler ayrıntıları paylaşmak istememişti. Ankara’daki kaynaklarıma sordum. Edindiğim bilgiler şöyle:

- Patriot’un fiyatı S-400’ün fiyatının
bir buçuk katı.

- Daha önce teklif ettikleri fiyatı da yükseltmişler.

- ABD peşinat olarak önümüzdeki iki ayda yaklaşık 1 milyar dolar istiyor.

- Erken teslimat için buldukları formül ise bir başka ülke için hazırlanan bataryayı ekim ayında Türkiye’ye yönlendirmek.

- Teknoloji transferi yok.

ABD ŞANTAJI HAYATA GEÇER Mİ?

Amerikalılar iki ülke açısından şu an masadaki en kritik konuyu, yaptırım tehdidini yine masaya koydular. Ankara’nın buna da yanıtı var. Öncelikle ilişkilerin yaptırımlarla farklı bir noktaya gitmesinin sonucundan sadece Türkiye değil, ABD de zarar görür. Üstelik ABD’nin kaygı duyduğu Türkiye-Rusya yakınlaşmasına da tam tersi yönde etki yapar. Hükümet yetkilileri
“Eğer F-35’leri vermezlerse hukuki yollara başvururuz” diyor. Bunun dışındaki yaptırımlar ise ‘göğüslenebilir’ ifadesiyle tanımlanıyor.

[url]http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/hande-firat/1-nisanin-gundemi-ekonomide-yeni-reform-paketi-41149687[/url] ([url]http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/hande-firat/1-nisanin-gundemi-ekonomide-yeni-reform-paketi-41149687[/url])
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Mart 2019, 23:02:07
Sanırım anlatamadım. Yeni nesil uçak diyorum. Hani şöyle radara yakalanmayan F-35 uçakları var ya! Onun gibi olanlardan bahsediyorum. Bu başlıkta bahsedilen.

Bir soru: Önümüzdeki 10 yıl içerisinde elimizde yeni nesil savaş uçakları ve gelişmiş hava savunma sistemleri olmazsa, ülkemizin Irak ve Suriye gibi parçalanmasına engel olabilme olasılığımız ne kadardır?

Şu an mesela Irak ve Suriye'de bombalar yağdıran sözde müttefiklerimizle aramızda bir savaş olsa, sahip olduğumuz uçaklarla epey canlarını yakabiliriz.

Ancak 10 sene sonra F-35 sayısı artacak. Sözde müttefiklerin ordularında  epey fazla sayılarda göreve başlayacak. Ayrıca İsrail'de de kullanıma giderecek. Belki Yunanistan bile kullanmaya başlayacak.

Bu süre sonunda elimizde yeni nesil (hürkuş, hürjet F-16 vs değil) uçaklar ve gelişmiş hava savunma sistemlerimiz olmazsa bu bizler için olağan üzeri bir tehdit demektir! Uçaklarımızı daha üslerinde yerdeyken vurabilirler. Hava kuvvetlerimiz olmadan diğer kuvvetlerin de pek başarılı olamayacağı açık. Bilmem tehlikenin farkında mısınız?

Şu soruyu bu başlıkta tekrar sorayım. Acaba elimizde yeni nesil savaş uçakları ve gelişmiş hava savunma sistemleri olmazsa neler olabilir?

Bir zamanlar şehir efsanesi olarak dillendirilse de artık resmi ağzılarda mırıldanmaya başlanan, F-35 uçaklarına sahip olsak bile istediğimiz şekilde kullanamayacağımız iddiasını düşünelim. Senaryoya S400'lerden vazgeçtik göre 10 sene sonra elimizde bir miktar F-35 var. Halen tam olarak gelişmiş bir hava savunma sistemine sahip değiliz. MMU ise sürekli ertelenmekte!

Şu sıralar bir krize yol açmaya gebe olan Akdeniz'deki enerji kapışması o dönem patlamaya hazır bir bomba gibi. Halen Suriye'de karşıklık söz konusu ve halen Fırat'ın doğusundaki terör örgütüne silah yardımına devam edilmekte.

Bu arada Yunanistan üs ve enerji kaynaklarından pay karşılığı borçlarını öenmli ölçüde azaltmış, F-35 dahil pek çok gelişmiş silahlara sahip olmaya başlamış. Ege adalarını İsrail'den aldığı gelişmiş hava sistemleri ile donatıyor. İsrail ise çok daha fazla F-35 uçağı ile Ortadoğu'da istediğine bombalar yağdırmakta. Mısır da ordusunu oldukça güçlendirmiş durumda. Onlar da eskiyen uçaklarını yeni nesil uçaklarla değiştirmeye başlıyorlar!

Putin sonrası Rusya yeniden güç kaybetmeye başlamış. Kırım'ı arkasına batının desteğini alan Ukrayna'ya kaptırmış durumda. Karadeniz'de ABD üsleri var artık. Suriye'de ise artık etkisini kaybeden Rusya ve artan terör örgütleri nedeniyle sivil yaşam neredeyse yok! Esad'ın akibeti belli değil! İran halen ambargo altında. Suriye ve Irak'ta desteklediği gruplar sürekli ABD ve İsrail tarafından vuruldukları için hezimete uğramışlar...

Araplar ise her zamankinden daha fazla mezhep kavgaları vs çekişmelerle birbirlerinin kuyusunu kazmakta...

Biz ise kırılgan ekonomimizle bir ileri iki geri...

Böyle patlamaya hazır bir bomba gibi ortamda bir terör saldırısının sorumlusu olarak gösterilmek, insan hakları ihlalleri, anti demoktatik yönetim suçlamaları vs gibi çeşitli bahanelerle hedef tahtasına konulduğumuzu düşünelim.

Film bu ya; geçmişte Irak'ın, Suriye'nin başına gelen bir bakmışsınız başımıza gelmiş.  :o :o
Bir zamanlar müttefikimiz olan ABD ve saz arkdaşları bir anda düşmanımız oluvermiş. Sonunda gerilim bir sıcak çatışmaya dönüşmüş durumda. Senelerdir ABD yapımı silah sistemlerinin ABD'ye karşı kullanımının mümkün olmayacağı iddiası da bir anda gerçeğe dönüşmüş.  Sahip olduğunu varsaydığımız F-35 uçaklarımız bir anda çalışmaz olmuşlar.

1. Körfez Savaşı'nda Bağdat'a ilk bombayı radara yakalanmayan bir F-117 savaş uçağının attığını düşünürsek, elimizde çalışmayan F-35  ve belki de F-16 uçaklarına karşın Ege, Karadeniz, Akdeniz ve Ortadoğu'daki üslerden havalanacak olan pek çok F-35  ve onların eşlik edecekleri B-2 uçakları, üç tarafımızdaki denizlerde bulunan sayısız savaş gemisi ve denizaltılardan fırlatılan onlarca seyir füzesi ile 9 ana jet üssümüzü  ve hava savunma sistemlerimizi bir anda ortadan kaldırabilirler! Uçamayan F-35'ler, F-16'lar ile Akıncılar, Ankalar, Hürkuşlar, Hürjetler, Ataklar daha yerdeyken vurulabilir... İkinci dalgada ise Arifiye ve Kayseri'deki ana bakım fabrikaları, MKEK tesisleri, TAI ve TEİ tesisleri vs ile BMC, FNSS (!), Otokar, Baykar vs özel savunma şirketlerinin tesisleri imha edilebilir... Sonraki aşamalarda diğer askeri birlikler hedef alınabilir. Bu aşamada senelerdir silahlandırılan terör örgütü de hava desteği ile şehirlerimizi işgal etmeye başlayabilir...

Bu noktada filmi geri sarıp S400'leri alıp, zaten işimize yaramayacağını düşündüğümüz F-35 uçaklarını gözden çıkardığımızı varsayarsak yukarıdaki tabloda pek değişen bir şey olmayacak. Çünkü sadece 2 S400 sistemi ve bir avuç eski nesil savaş uçağı ile başarı sağlamak güç.

Ne yazık ki şu an bulunduğumuz noktadan böyle bir felaket senaryosunun gerçkelşme ihtimali olduğunu görebiliriz. Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümü. Böyle bir felaket olasılığı bizlere yine yokluklar içerisinden yeni destanlar yazma olanağı sağlasa da, bizim böylesine kötü bir duruma düşme olasılığını ortadan kaldırabilecek dönüş noktasını henüz maaşmış olabiliriz belki de!

Biraz da iyimser bakarsak, 80 milyonluk bastırılımış duyguları baskı altında  kolaylıkla dışa vurulabilen 80 -100 milyon kadarlık nüfusu olan bir milleti işgal altında tutmayı mantıklı bulabilecek bir akıllı var mıdır! Dünya da çok sayıda dengesiz lider olsa da halen yeni bir Hitler karakterli olan yok gibi görünüyor. Tabi ilerleyen günler neler gösterir bilinmez!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 29 Mart 2019, 20:13:17
NATO ve ABD askeri çevrelerinde Türkiye’yi hedef alan askeri senaryoların sayısı artıyor. Amerika Denizcilik Enstitüsü’nün yayınladığı “Donanma Taktikleri ve Deniz Harekatı” kitabında Türkiye ve ABD, Ege’de savaştırılırken, 6. Filo Türk donanmasına saldırıyor. Önsözünü ABD Deniz Kuvvetleri Komutanı John M. Richardson’ın yazdığı kitapta “Ege savaşı” diye bir bölüm bulunuyor. Kurguya göre Türk-Yunan gerilimi geri dönülemez bir aşamaya geliyor. Bölgede bulunan ABD donanması Yunanistan’ı destekleyen bir pozisyon alıyor ve iki donanma karşı karşıya geliyor.

(http://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/13/6_filo_turkiyeye_saldiracak_1553828515_963.jpg)

Doğu Akdeniz enerjisini Avrupa’ya ulaştıracak projelerde Türkiye’yi dışlayan ittifaklara açık destek veren Amerika’da skandal bir savaş senaryosu kaleme alındı. Amerikan deniz piyadelerine taktik ve strateji üreten ve daha önce NATO SACEUR (Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargâhı) görevinde de bulunmuş emekli Oramiral James Stavridis’in başkanlığını yaptığı ‘The US Naval Enstitute’ (Denizcilik Enstitüsü) tarafından 2018 yılında yayımlanan ‘Fleet Tactics and Naval Operations’ (Donanma Taktikleri ve Deniz Harekâtı) adlı kitapta ‘Ege Savaşı’ başlıklı bir bölüm açıldı. Amerikan donanmasında önemli görevlerde bulunmuş emekli Yüzbaşı Wayne P. Hughes Jr. ve emekli Amiral Robert P. Girrier’in kaleme aldığı kitapta, harekât alanı olarak belirlenen Ege Denizi’nde Türk Deniz Kuvvetleri ile ABD 6. Filosu’nun savaşı canlandırıldı.

(http://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/13/GIWCY_1553828392_1354.jpg)
Senaryoya göre Yunanistan, Güney Kıbrıs’a taktik balistik füzeler yerleştirme kararı alıyor. Türkiye, bunun olmaması yönünde Atina’yı sert şekilde uyarıyor. Geri adım atmayıp Kıbrıs’a doğru dümen kıran Yunan gemileri Türk ordusunca batırılıyor.

‘DOST GÖRÜNÜMLÜ GÜÇLÜ BİR DÜŞMAN’

Kitabın ‘Ege Savaşı’ başlıklı 15. bölümünde, senaryolaştırılan olaylarda Türkiye’nin gerçek coğrafi haritaları kullanıldı. Türk ve Yunan yetkililerin ortaya koyabileceği düşünce ve davranışları tahmin ederek hikayeleştirme yapıldı. Kitapta Türkiye, ‘uzun süredir dostluk içinde olunan güçlü bir düşman’ olarak tasvir edildi. Kıyı hattı sınırlandırılmış bir harekât alanında karşılaşılabilecek zorluklar üzerine kurgulanan savaş senaryosunda, ‘ezeli iki düşman’ olarak tarif edilen Türkiye ile Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki muhtemel bir savaşının ABD tarafından önlenmesi çabaları işlendi. Amerikan donanmasının bölgede görevli 6. Filosu’nun Türk Deniz Kuvvetleri’yle karşı karşıya geldiği senaryo uyarınca, Kıbrıs nedeniyle ilişkileri iyice gerilmiş durumdaki Ankara-Atina arasında sıcak bir çatışma çıkması, ardından ABD’nin Yunanistan’ı destekler bir pozisyon alması anlatıldı. Kitaba göre, olası bir Türkiye-Yunanistan savaşında ABD 6. Filosu, Türk donanmasına karşı Yunan saflarında olacak.

(http://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/13/aRMkv_1553828413_4622.jpg)
Türk komandoları, Ege’deki Limni, Midilli, Sakız, Sisam ve Kos adalarına amfibi harekâta başlıyor.

ABD’Lİ AMİRALİN BAŞUCU ESERİ

Kitabın girişinde, içeriğin tamamen yazarların kendi görüşleri olduğu ve ABD Savunma Bakanlığı ile bağlılarının bakışını yansıtmadığı notu düşüldü. Ancak gerek yayımcı kuruluşun Amerikan donanmasına taktik ve strateji üreten bir enstitü oluşu, gerek kitabın yazarlarının kimliği, gerekse ABD Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral John M. Richardson’un kitabın önsözünü yazarak verdiği destek düşünüldüğünde sözkonusu yayında işlenenlere ‘raslantı’ gözüyle bakılmıyor. Richardson, üç serisi yayımlanan kitapların kütüphanesindeki en değerli yayımlar arasında olduğunu söyledi. Türkiye üzerine senaryolar yazılan askeri kitabın ilk sürümünde ABD ve Sovyet Deniz Kuvvetleri arasında hayali bir deniz harbi konu edilmişti. Kitabın ikinci sürümünde ise tehlikeli sularda harekât icra eden bir komutanın içinde bulunduğu durum çerçevesinde senaryolar çizilmişti. Türkiye-ABD deniz savaşını konu alan son kitap ise serinin üçüncü sürümü. Mevcut çağın tehditleri ve ileri teknoloji kullanım gereksinimlerinden bahseden Orgeneral Richardson, çağımızda deniz kuvvetlerinin uzaklarda savaşmak zorunda kalacağını belirterek, “Deniz kontrol oyunu tekrar başladı ve harekete geçmemiz gerekiyor. Bu konuda yeni taktikler yol gösterici olacak” ifadelerini kullandı. Richardson, “Yüzbaşı Hughes bizi taktiklerimizi en iyi şekilde güncelleme yolunda yeni strateji ve politik düşünceler konusunda bilgilendirdi” diye yazdı.

(http://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/13/ChlFU_1553828439_4292.jpg)
Kıbrıs güneyindeki ABD uçak gemisi Harry S. Truman ile Doğu Akdeniz’deki Amerikan savaş gemileri Türkiye’ye karşı pozisyon alıyor.

Oterite görülüyor

Kitabın yazarlarından emekli Yüzbaşı Wayne P. Hughes Jr., Kaliforniya, Monterey’deki Donanma Yüksek Lisans Okulu İşletme ve Bilişim Bilimleri Enstitüsü’nün onursal profesörü. Hughes, kaleme aldığı yayınlarla Amerika’da deniz taktiği konusunda önde gelen otoritelerden biri olarak ün salmış bir isim.

(http://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/13/XbSl2_1553828456_6755.jpg)
Kuzeyde Sakız, güneyde ise Amorgos adalarında üslenen Amerikan birlikleri Ayvalık, İzmir, Çeşme, Kuşadası ve Bodrum’u hedef alıyor. Girit kuzeyindeki takımadalar çevresinde de Türk donanmasıyla 6. Filo’nun muharebeleri öngörülüyor.

Kitabın diğer yazarı emekli Amiral Robert P. Girrier ise birkaç yıl öncesine kadar Amerikan donanmasında önemli görevlerde bulunmuş ve kaleme aldığı yayınlarla donanmanın politika üretimine ciddi katkılar sunmuş. Bu yönüyle Donanma Taktikleri ve Deniz Harekâtı kitabı, Türkiye ve Yunanistan arasında olası bir savaşta Amerika’nın konuya ilişkin yaklaşımlarına yönelik açık ipuçları verdiği gibi, Amerikan düşünce kuruluşlarınca, ABD ile NATO üyesi bir ülke arasında çatışma çıkabileceğinin öngörüldüğünü de ortaya koydu.

http://www.haber7.com/guncel/haber/2846410-6-filo-turkiyeye-saldiracak/?detay=2 (http://www.haber7.com/guncel/haber/2846410-6-filo-turkiyeye-saldiracak/?detay=2)


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 29 Mart 2019, 21:55:52
Acilen Türk olarak Atom bombasi sahip olmamiz gerekir

orta dogudaki yilanin basini kesmek icin
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 31 Mart 2019, 17:57:01
Türkiye ile ABD arasında S-400 hava füze savunma sistemi nedeniyle başlayan kriz, Washington yönetiminin F-35 uçaklarını vermeme tehdidiyle en üst noktaya taşındı.

(http://www.kokpit.aero//image/data/f35/su-35-1.jpg)

Türkiye’nin Rusya ile aylar önce imza attığı ve teslimat tarihleri bile belli olan S-400 anlaşmasını iptal etmesini isteyen ABD, aksi takdirde F-35 uçaklarını vermeme ve Türkiye’yi uçağın üretim programından çıkarmakla tehdit ediyor.

Krizin en üst seviyeye çıktığı ortamda Moskova’dan ilginç bir iddia geldi. Rus askeri analist Viktor Litovkin, “ABD F-35’i Türkiye’ye teslim etmemeye karar verirse, Ankara kesinlikle Su-35’i satın alacak'' dedi. Her iki uçağın da benzer özelliklere sahip olduğunu ifade eden Litovkin, uçakları Türk ordusuna sorunsuzca entegre etmek için fazla çaba sarfedilmesinin gerekmeyeceğini vurguladı.

http://www.kokpit.aero/turkiye-su-35-alir-mi (http://www.kokpit.aero/turkiye-su-35-alir-mi)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Minikfil - 31 Mart 2019, 18:14:25
Benim gemi gibi batmayan koskoca anadolu topraklarım olacak ben adaları topa tutmayacağım, amfibi çıkarma yapmayacağım fırtına obüsü gibi obüsleri çıkarıp oynatmayacağım sonra bunlar yarım ada etmeyen muhteşem gemileriyle zafer kutlayacaklar. Yahu amerikan donanması da kahkaha kriziymiş ya  :D Buralar enkaz yığını olur.

O rus uçağı işi de gülme krizi birileri anlatsın da gülelim. (Kendileri kullanmıyorlar). Bence S400 yeterli biz yapalım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 31 Mart 2019, 18:23:30
Öncelikle haberin asparagas olduğu kanısındayım. S35 alımı  ve entegrasyonu elbette imkansız değil  ,ama bahsedildiği kadar da kolay değil .
S35 alımına karar vermek THK  sadece bu uçağı satın almaktan ibaret demek değil. Ayni zamanda eğitim, lojistik, IFF,eldeki füzelerin entegrasyonu ,hangarların ve alanlarda gerekli yapı değişiklikleri dokumentasyon ,eğitim gibi konuların da birlikte gelmesi demektir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Minikfil - 31 Mart 2019, 18:27:25
Anlaşmaya uysunlar tazminatı versinler de biz yapalım. Öyle rusla anlaşıp bastırmakla olmuyor o işler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 31 Mart 2019, 20:08:42
Alo merkez, karadeniz sahil şeridi pozisyon almakta zorlaniyor. 😀

Heriflerin pusulasi sasti. Bir o yana bir bu yana!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 02 Nisan 2019, 09:13:22
Birileri forumda algı operasyonu yapıyorsunuz Amerika uçakları teslim edicek falan diye rüyalarda geziyordu :)

Erken öten civcivin kafasını horoz gagalarmış dua edin bu ekipmanlar sadece gelmesin diğer aldığımız ürünlerin ekipmanlarını keserler ise o zaman yüce lideriniz Beyaz Saray a işçi kadrosundan girer anca öyle affedilir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 02 Nisan 2019, 09:23:21
Yüce liderin bir adı varmı?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 02 Nisan 2019, 09:56:56
Aaaa hic bilmemezlik yapmayin S 400 ile bagimsiz hava savunmasina sahip olucaz diyen kisi tabi daha Amerikanin sopasini yemedi o beyzbol sopasi oval ofiste bosuna durmuyor :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Nisan 2019, 10:04:33
Aaaa hic bilmemezlik yapmayin S 400 ile bagimsiz hava savunmasina sahip olucaz diyen kisi tabi daha Amerikanin sopasini yemedi o beyzbol sopasi oval ofiste bosuna durmuyor :)
 
Sayın master sen oval ofise gittiğinde seni iyi karşılarlar orada merak etme oradaki yüce dünya liderine pizza felan ısmarlatırsın bu kadar savunduğuna göre. Konu dışına çıkmayalım diyorum ama zorla çıkarttırıyorsunuz :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 02 Nisan 2019, 10:10:35
Rahatsiz olanlar ortaya cikmaya basladi guzel gelisme :)

Ruyalardan uyanmaya baslayip laf atmalar geldigine gore edilicek kelime fazla kalmamis desene

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Nisan 2019, 10:26:54
Hiç rahatsız olmadım zaten beklenen birşeydi bu ama o F-35'ler eninde sonunda gelecek Türkiye'ye göreceksiniz. Geldiğinde ne olacaksa sanki her ülkeye karşı kullanabileceğiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 02 Nisan 2019, 10:47:10
@fırtına06 Hocam, halkımızda çok büyük hayalcilik var. ABD ile savaşı ciddi ciddi düşünenden tutta. Fetih yapmayı, Koral ile atılan füzeyi tersine ABD' ye göndermeyi. Bu nasıl bir anlayış ? Bende muhafazakâr bir insanım. Artık bunları gördükçe sinirlerim boşalıyor. Hiç dünyadan bir haber, hiç birşey bilmeden bu hayalcilik nedir. Ülkeler refah seviyeleri, Şehirleriyle, ürettikleri teknolojileriyle övünürken biz neyle övünüyoruz ? Ne ile nasıl dünya lideri olunuyor ? Bir bayraktar iha üretildi göklere çıkardık.  Son operasyonda Anka kullanılmiş ama medya full bayraktar iha diye söyledi. Anka nerde ? Halbuki bayraktar taktik iha. Anka daha üst versiyonu. Nasıl bu hale geldik. Fanatizme kaydı. Fanatikce destekliyoruz. Hiç sorgulamıyoruz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 02 Nisan 2019, 10:49:38
Rahatsiz olanlar ortaya cikmaya basladi guzel gelisme :)

Ruyalardan uyanmaya baslayip laf atmalar geldigine gore edilicek kelime fazla kalmamis desene



Evet rüyalardan uyanmaya başladık. Anlaşılan Amerikanın narkozu artık etkisini yitirmiş.Gözler açıldığında elimizdeki Washingtonun direktifleriyle karşılaştık. Bunu tabi sizin gibi bir Zombie farketmez.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Nisan 2019, 11:01:09
@fırtına06 Hocam, halkımızda çok büyük hayalcilik var. ABD ile savaşı ciddi ciddi düşünenden tutta. Fetih yapmayı, Koral ile atılan füzeyi tersine ABD' ye göndermeyi. Bu nasıl bir anlayış ? Bende muhafazakâr bir insanım. Artık bunları gördükçe sinirlerim boşalıyor. Hiç dünyadan bir haber, hiç birşey bilmeden bu hayalcilik nedir. Ülkeler refah seviyeleri, Şehirleriyle, ürettikleri teknolojileriyle övünürken biz neyle övünüyoruz ? Ne ile nasıl dünya lideri olunuyor ? Bir bayraktar iha üretildi göklere çıkardık.  Son operasyonda Anka kullanılmiş ama medya full bayraktar iha diye söyledi. Anka nerde ? Halbuki bayraktar taktik iha. Anka daha üst versiyonu. Nasıl bu hale geldik. Fanatizme kaydı. Fanatikce destekliyoruz. Hiç sorgulamıyoruz.

Hocam inanın değindiğiniz konulara herkezden çok ben kızıyorum ama yapacak birşey yok aynı ülkede yaşıyoruz sonuçta. Bu insanlara basın ve sosyal medya yoluyla öyle bir propaganda yapılıyorki sanki herşey güllük gülistanlık ve herşeyi yapabiliriz. Ama işin ucu böyle değil tabi gerçekçi olmak lazım. Diğer taraftan ABD'nin yaptığıda yanlış önceden Patriot verdilerde bizmi almadık? Şimdi S-400 almaya karar verdikten sonramı akılları başlarına geldi? Bu sadece S-400'lerle sınırlı kalacak bir konumu? Buna resmen ikiyüzlülük denir başka birşey denmez. Sizce gerçekten ABD bizi stratejik ortak veya müttefik olarak görüyormu? Daha tartışılacak çok şey var ama işte olduğum için yazamıyorum.İki tarafında hataları var bakalım kim ilk olarak geri adım atacak bekleyip göreceğiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 02 Nisan 2019, 11:17:39
Hocam, benim vurgulamak istediğim konu; biz Nato ülkesiyiz. Patriot verdi aslında ama istediğimiz şekilde vermedi. Eurosam Samp-T' de vermişti. Bende Patriot hayranı değilim kişisel tercihim Samp-T' dir. Ama biz ısrarla gittik S-400 aldık. Bu tercihimizde etkili olan konu 15 temmuz darbe girişimi oldu. Bir anlık öfkeyle yaptık bunu sonucunu hesaba katmadan. Benim kızdığım nokta bu. Turkiye Cumhuriyeti devleti öfke ile hareket edemez. Biz Nato üyesiyiz. Ve Nato'nun baş düşmanından böylesine stratejik bir silah alıyoruz. Buna elbette karşı çıkacaklar. Biz nasıl ki ABD baş düşmanımız  Ypg'yi destekliyor diye karşı çıkıyorsak. Onlarda başdüşmanlarından silah almamıza karşı çıkarlar. Şimdi bizimkiler diyorki. Onlar baş düşmanımıza silah veriyor. Bizde onların baş düşmanından silah alıyoruz. Şimdi onlar yanlış yaptı diye biz demi yanlış yapalım ? Bana kalsa ne Rusya ne ABD ikisinede hiç dokunmadan 3, 4 sistem samp-t al bu konu kapansın. Benim itirazım buna. Yeni kriz alanları üretmemize. Iş yerindeyseniz. Akşam cevap verirsiniz hocam.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Nisan 2019, 11:28:49
Hocam teknik konuları bilemiyorum fakat bunun sadece ABD- Rusya meselesi olduğuna inanmıyorum. S-400 alanında dünyanın en iyi hava savunma sistemi fakat biz bunu NATO altyapısı ve sistemlerine entegre edemeyeceğimiz için tam randımanla kullanamayacağız. Biz Patriotları Obama zamanında istedik fakat ABD kongresi bizim bu sistemi almamıza izin vermedi. Aynı şey silahlı ihalar içinde geçerli. Silahlı iha vermediler şimdi kendimiz yaptık.Flir vermediler biz yaptık sonra daha ucuz fiyattan vermek istediler. S-400 almaya karar verdikten sonra Patriotlar için izin çıktı olaya sadece tek taraflı bakmamak lazım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Nutuk - 02 Nisan 2019, 11:33:13
S400 bir yana, ama Amerika ciddi ciddi S400'u problem goruyor, belkide sadece bir kilif olarak kulaniyor

Soyle bir yakin gecmise bakarsak Amerika zaten bize bir ortulu ambargo uyguluyor,  cabuk unutan bir milletiz:
1) Super cobra helikopterleri icin yillarca israrla istemekten yuzumuz kizardi ama Amerika T_129 uretime gectikten sonra vermeye basladi (yani is isten gectikten sonra)
2) Baris kartali projemiz olabildigince geciktirildi, hatta Avusturalya bizden sonra ismarladigi baris kartallarini bizden evvel aldi
3) Predator istedik, cevap bile vermeyi tenezul etmediler
4) Agir aksak yeni uretime gecen Blackhawk helikopterleri olabildigince geciktirildi
5) Istek uzerini bize ayrilan iki perry sinifi firkateyni 2015'te dondurdular, hatta tamamen iptal ettiler


Simdi S-400den vazgecince Amerika ile hersey hal mi olacak? Adamlar resmen PKK'yi silahlandiriyor (az buz da degil 25000 tir silah)

De ki F35'i aldik, daha simdiden teslim edilmeden bu kadar oyunlar oynayan Amerika ondan sonra daha neler yapacak? Yazilima erisim zaten vermiyor, silah ekleme isteklerimizi "protokoller" bahane edilerek senelerce surumcemede birakacaklar. Modernizasyonda ucagin maliyeti kadar onumuze fatura koyacaklar.




F35 tamam piyasadaki en gelismis ucak ama Amerikanin izin verdigi kadar gelismisligini kullanabilecegiz, cazibesini buyuk oranda kaybediyor.



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 02 Nisan 2019, 11:38:15
Hocam teknik konuları bilemiyorum fakat bunun sadece ABD- Rusya meselesi olduğuna inanmıyorum. S-400 alanında dünyanın en iyi hava savunma sistemi fakat biz bunu NATO altyapısı ve sistemlerine entegre edemeyeceğimiz için tam randımanla kullanamayacağız. Biz Patriotları Obama zamanında istedik fakat ABD kongresi bizim bu sistemi almamıza izin vermedi. Aynı şey silahlı ihalar içinde geçerli. Silahlı iha vermediler şimdi kendimiz yaptık.Flir vermediler biz yaptık sonra daha ucuz fiyattan vermek istediler. S-400 almaya karar verdikten sonra Patriotlar için izin çıktı olaya sadece tek taraflı bakmamak lazım.
Hocam, tek taraflı bakmıyorum. Adam vermeyeceği sistemi, T-loramids ihalesine niye soksun ? Biz teknoloji transferi ve ortak üretim istedik onu kabul etmediler. Vermedi değil. S-400'de teknoloji transferi ve ortak üretim var mı ? Hani bak üretiliyor sistemler neyini biz üretiyoruz ? Hadi diyelim ABD vermedi. Eurosam Samp-T var alternatifi işte. Üstelik bak adamlarla ortaklıkta kurduk.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Nisan 2019, 11:54:14
Hocam teknik konuları bilemiyorum fakat bunun sadece ABD- Rusya meselesi olduğuna inanmıyorum. S-400 alanında dünyanın en iyi hava savunma sistemi fakat biz bunu NATO altyapısı ve sistemlerine entegre edemeyeceğimiz için tam randımanla kullanamayacağız. Biz Patriotları Obama zamanında istedik fakat ABD kongresi bizim bu sistemi almamıza izin vermedi. Aynı şey silahlı ihalar içinde geçerli. Silahlı iha vermediler şimdi kendimiz yaptık.Flir vermediler biz yaptık sonra daha ucuz fiyattan vermek istediler. S-400 almaya karar verdikten sonra Patriotlar için izin çıktı olaya sadece tek taraflı bakmamak lazım.
Hocam, tek taraflı bakmıyorum. Adam vermeyeceği sistemi, T-loramids ihalesine niye soksun ? Biz teknoloji transferi ve ortak üretim istedik onu kabul etmediler. Vermedi değil. S-400'de teknoloji transferi ve ortak üretim var mı ? Hani bak üretiliyor sistemler neyini biz üretiyoruz ? Hadi diyelim ABD vermedi. Eurosam Samp-T var alternatifi işte. Üstelik bak adamlarla ortaklıkta kurduk.

Belki yeterli bir sistem değildi bizimkiler için bizimkiler ne düşündü bilemiyorum daha önce yazdığım gibi bizimde hatalarımız var fakat Nutuk hocamında belirttiği gibi her zaman örtülü bir ambargo ile karşı karşıya olduğumuz kesin.Biz kendi başımıza bir şeyler yapmaya kalktığımız için başımıza bunlar geliyor çünkü herşey için ağız eğip boyun büken bir ülke değiliz çok şükür kendi çapımızda birşeyler yapmaya çalışıyoruz ve geçte kalsak bazı şeylerde başarıyoruzda biraz kendimize güvenmemiz lazım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 02 Nisan 2019, 11:59:35
Bundan sonraki süreçte;

Her ne olursa olsun. Bizim S-400'leri zorunlu aldığımız ve Nato üyesi olduğumuz vurgulanmalı. Bu işi S-400 ile F-35 arasında olup biten bir sürece çevirmemiz lazım. S-400'e karşılık F-35 verilmemesi süreci.

Arkasından F-4'lerin yerine EF-Typoon, Rafale, Gripen 3 tane alternatif var. Içlerinde en akla yatan EF-Typoon olur. Olmadı Gripen almak. Rafale'ye ben Fransadan ötürü sıcak bakmıyorum.

EF alsak meteor füzelerinde etkili. Çift motorlu ve harekât yarıçapı yüksek bir uçak. Ciddi oranda işimize yarar. Gökdoğan/Bozdoğan Som/Hgk enteğreli olsa baya güzel olur.


F-16, EF, S-400 iyi bir üçlü olur. Yunanı perisan eder aslına bakarsak. Diğer projeler aynen devam eder. En iyi senaryo budur bana göre.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 02 Nisan 2019, 13:57:44
CAATSA 231.Madde durumuna kalırsak F-16 ları zaten belirli bir süre sonra uçuramayacağız.Bunun yanında ilk 1 sene sonrasında uçamayacak olan hava araçlarını saymak gerekirse;

F-16 (Tamamı)
F-4 2020 (Kullanımda olanlar)
F-5(Kullanımda olanlar)
S-70 (Tamamı)
CH-47  (Tamamı)
S-70 Seahawk  (Tamamı)
Barış Kartalı (Heik)  (Tamamı)
T-129  (Tamamı)
TFX (Motor sorunu proje)
Hürjet (Motor sorunu proje)
Super Cobra  (Tamamı)
Cobra  (Tamamı)
C-130  (Tamamı)


EF hayali kurmayın CAATSA anlaşması müteffik kuvvetlerinide kapsıyor.Ambargo uygulanan ülkeye askeri silah temini ve satışını yasaklıyor (Bknz. Fransa Mistral olayı)

Türkiye'nin Çin ve Rus ürünleri dışında hiç bir seçeneği yok.

İşte Amerikanın bizim ordu üzerindeki gerçek gücünü hep birlikte görüyoruz.Bu sadece hava kuvvetleri ayağı işin deniz ve kara kuvvetleri parça tedarik ayağına girmiyorum bile.

Şimdi soranlarınız olacak eyyy Master Amerikayı övdün o kadar peki napalım taşmı yiyelim ?

Onu liderinizin ne zaman öteceğini tam bilmemesinden ötürü ceremesini ülke olarak malesef çekiceksiniz.Dediğim gibi 2-3 proje başarınca havaya girmemek lazım.Millet marsa gidiyor biz 2 iha 1 prototip tank 1-2 gemi yaptık diye birden baş aktörlerden sandık kendimizi.Ama işin ayağı öyle değil.

Süper bir askeri ve ekonomik güce kafa tutabilicek mantaliteye ulaşmak öncelikle kendinizin ekonomik ve teknolojik olarak ilk 5 ülke arasına girmenize bağlıdır.

Efendim 1974 sonrası ambargo yedik askeri sanayimiz gelişti yalanlarına inanmayın o denilen Ambargo 2 sene sürdü soğuk savaş olduğundan ötürüde Amerika Türkiye'yi kaybetmek istemedi.

Şimdi ise zaten Amerikanın rakibi yok akdeniz tamamen elinde Ruslar ekonomik zorluklarla uğraşıyor Çin desen pasifikte sıkışmış durumda.

Şimdi teknoloji daha önemli 1970 lerde mekanik sistemlere yapılan ambargoyu bir şekil telafi edersiniz ama 2020 lerdeki askeri teknolojiyi kaçırırsanız ve ilerletemezsseniz ülkeniz ciddi şekilde tehtit altına girer.

Bir tuş ile Amerika bütün hava araçlarını indirdi 2 tuş kullansa ortada ordu diye bir şey kalmaz.

Ama bu sizin suçunuz değil o meşhur Marshall yardımları ile kendini Amerikanın kucağına atan iktidar ve ordu yönetiminde.

Ceremesini siz çekiyorsunuz sadece.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 02 Nisan 2019, 14:14:47
Bu dediklerinde haklısın. Hepsi doğru. Işte bende bu nedenle karşı çıkıyorum S-400'lere. Bir anlık öfke ile alınmış bir karar bana göre. Bu iş sadece F-35 verilmemesi meselesi değil. S-400 isterse Balistik füzeyide vursun. Sisteme de enteğrede edelim. Her türlü zararlı bir tercih.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Nisan 2019, 14:22:32
Ne yapabiliriz sizce? Her iki seçenektede tamamen zararlı çıkacağız bu işten S-400'lerin iptal olması demek verilen 2.5 milyar doların çöpe gitmesi demek, Suriye'nin tamamen kaybedilmesi demek, Rusya'nın kaybedilmesi demek, turizmle beraber ekonominin tamamen çökmesi demek. İtibarımızın tamamen yerlebir olmasını saymıyorum bile . Bir taraftada ABD var hangi seçenekten az zararla çıkarız sizce?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 02 Nisan 2019, 14:55:11
Ben eğer ülke yönetiminde olsaydım şu şekilde bir planlama yapardım.

S-400 sistemini geçici olarak askıya alır Amerika ile anlaşma yoluna giderdim.Bu anlaşmanın adıda Köprüden geçene kadar sevgili pandaya dayı deme adı altında yürütürdüm.
F-35 projesinden çekilir eğer anlaşma bedeli geri ödeniyorsa istenir ve konuyu kaybetmiş bir ülke edasında (ama aslında bazen kazanmak için geri çekilmek gerekir) sessiz sedasız işi bitirirdim.
Amerika'yı bu konuda ikna ettikten sonra ve sular durulduktan sonra elimdeki hava araçlarını olası bir ambargo noktasında ne şekilde yerine farklı alternatifler getirebileceğimi planlardım.
Mesela genel maksat helikopteri S-70 ler evet iyi performans düşük bakım maliyeti var ama bir noktada bağımlı olmanın bedeli bize bu şekilde dönüyorsa eğer ortak üretim ile (İtalya) motoru Amerika mşli olmayacak şekilde planlayarak S-70 türevi  ve Naval versiyonlarını tedarik edip üretirdim.Zaten yerli deniz/kara mühimmatlarımızın entegresinde sorun yaşamayacağımızdan ötürü aviyonik sistemler dahil (Aselsan) T-129 modeli bir sistemi (tabi başta yapılan motor hatasından ders alarak) geliştirerek envantere alırdım.
Gökbey projesini hızlandırıp bu projede 2 farklı sınıfta üretimine ağırlık verirdim.Gökbey-A ve B modelleri bunları Sahil güvenlik,Jandarma ve Deniz kuvvetleri için yapılandırır bu şekilde kullanmalarını sağlardım.
Eğitim ve Jet eğitim uçağı alanında Hürkuş üretimini hızlandırır.Hürjet için muadili olmasada Çin veya Rusya'dan motor tedarik ederdim.Daha sonrasında zaten ilişkiler geliştiğinden ötürü yerli jet motoru noktasında kesenin ağzını açardım.
Hava savunma sistemlerinde ise Amerikayı kıllandırmadan EUROSAM ile projeyi hızlandırırdım.Hisar A ve O sistemlerinin yanında uzun menzilli bu sistem için hemen anlaşmayı devreye sokar bu noktada yakın çalışma yaparak sistemleri hızlı bir şekilde geliştirirdim.

CH-47 türevine gelince onun yerine şu anlık ağır nakliye sınıfı helikopteri hemen alamayacağımızı düşünür isek Amerika ile normale dönen  süreçte yedek parça (en az 2 -3 sene yeticek şekilde tedarik ederdim.Eğer olası ambargo olacaksa da 2-3 sene bizi idare edicek ama alternatife yönlenebilicek zamanı kazandırıcak bir planlamamız olurdu.

Barış Kartalı HEİK noktasında ise Hava SOJ biliyorsunuz TAİ ve Aselsanın ortak projesi bu noktada 3-4 sene içerisinde 4 adet Airbus uçağı (A330-300) olabilir,Hava Soj için üretilmesi planlanan Radar sisteminin daha geniş bant izleme kapasitesine sahip olan versiyonunu üretir onu monte ederdim.Bu şekilde HEİK sistemlerinde sadece uçak dışında bir bağımlılık durumu olmazdı.

T129 B modeli için eğer olası bir ambargo tehtit hala devam ediyorsa  Ukrayna-Rus veya Çin motorlarından bir tanesini tercih ederdim.Yerli motorun üretilmesi ve devreye alınması bu siklette biraz zor olucağından ötürü geçen süreç zarfında eğer bu ülkeler ile teknoloji transferi konularını halledersek en azından motor konusunda daha hızlı ilerleyip TUSAŞ ile beraber gökbey için nasıl projelendirme yapabiliyorsak bunuda T129 B modelleri için hayata geçirirdim.Performans olarak evet bir T800 olmazdı ama en azından 1 sene sonra yerde kalmasının önüne geçmiş olurduk.

Nakiye uçağı konusunda C-130 lar yerine Ukrayna ile bu konuda AN-188 serisi için görüşmelere başlardım.

Elimizi kolumuzu bağlayan F-16,F-4,F-5,CH-47 ve Cobralar içinde malesef bazı parçalarını tersine mühendislik ile bunları (İran gibi)uçar halde tutmaya çalışmamız gerekiyor.

TF-X  ve Hürjet içinde motor en temel nokta olduğunu düşünürsek Klimov RD-93 türevi bir motor ile devam etmemiz gerekicektir.Tabi burda siyasi ilişkilerinde önemli büyük.

Zor olurdu bazı isterlerimizi karşılamayabilir ama mecbur böyle bir yola girmek zorundayız.Amerika askeri ekonomisi ile zaten bizim gibi ülkere dikte yolu ile istediğini yaptırabiliyor.Bu noktada bizim tedarik rotamızı Rusya-Avrupa-Çin olarak yavaş yavaş Amerikan kartalını ürkütmeden yapmamız lazım.O yüzden diyorum 2-3 proje bize yetmiyor.Sakın küçümsediğim anlamına gelmesin ama bazı konularda hala ciddi şekilde adamların ellerine bakıyoruz.




Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 02 Nisan 2019, 14:56:43
Şu aşamada kanımca yapılması gereken şey sakinliğimizi korumak , bizler ne kadar karşı tarfa strese girdiğimizi gösterirsek onların o kadar ekmeğine bal sürmüş oluruz.
Şu anda değerlendirme yapma zamanı değil , değerlendirme çıkış yolu bulunduktan sonra yapılmalı.
Şu anda yapılması gereken sakin olup tezlerimizi herkesin anlayacağı şekilde tekrar tekrar usanmadan  Nato ,AB sair ülkelere anlatmak.

Şayet ABD katıksız uzunca bir süre bizlere  Sn Masterin açıklamış olduğu şekilde bir ceza verme kararını uygulamaya koyacağını sanmamakle birlikte ,olur  da uzunca bir süre için uygulamaya koyar ise o zaman ABD nin bizi gözden çıkartmış olduğunun en net kanıtı olur. Böyle bir ilişkinin de sürmesine sanırım gerek yoktur ve inceldiği yerden ilişkinin  tümü veya uzunca bir süre için kopmasında zarar olmaz.  Ben halen her teknik ve siyasi sorunun mutlak bir çozüm yolu olduğuna inanmaktayım, ancak elbette  bir bedel ödenilecek !


 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 02 Nisan 2019, 15:11:49
Bu dediklerinde haklısın. Hepsi doğru. Işte bende bu nedenle karşı çıkıyorum S-400'lere. Bir anlık öfke ile alınmış bir karar bana göre. Bu iş sadece F-35 verilmemesi meselesi değil. S-400 isterse Balistik füzeyide vursun. Sisteme de enteğrede edelim. Her türlü zararlı bir tercih.



Tamamen doğru ve katılıyorum. 2012 senesinde Rus ve Türk askeri yetkililerin bir araya  gelerek bizimkilerin S400 Sistemleri için israr ettiklerini Rusların ciddi kaynaklarından öğrenmiştim. Rus askeri bu sistemin satışına önceleri  karşı çıkıyordu.

Ne olduysa 15 Temmuzdan sonra oldu ve Putin satışa sıcak bakmaya başladı. Batının Türkiye de darbe sırasında tutumu  bizimkilerde ciddi itibar kaybına sebep oldu. Bu güvensizlik ortamı ne yazık hala devam ediyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 02 Nisan 2019, 15:36:28
Tigerfish hocam; işte bu Putin'in stratejisi. Stratejik aklı. Yiğidi öldür hakkını yeme. Lakin bu kurnazlığı ( aslında kurnazlık değil. Kendi ülkesi için çok akıllı bir strateji ) beni ürkütüyor. Ukrayna ilede çok harika ilişkileri vardı. Bir anda ülkeyi folloşa çevirdi. Kurt gibi çok akıllı ama çok sinsi. Aynı zeka birgün bizide vurabilir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: th3 - 02 Nisan 2019, 16:48:01
Hükümetin ambargoyu göze alacağını sanmıyorum. Bir şekilde s-400 sorunu halledilecektir. En ideal senaryo ne f-35 ne de s-400 almamak gibi görünüyor. Ekonomik durum ortadayken sürekli yeni sorunlara gebe, işlevselliği tartışmalı bir uçak için bu kadar büyük bir mali külfete katlanmak pek akıllıca değil. Potansiyel düşmanlar belli, bir miktar ikinci el f-16 veya Gripen ile yola devam edilebilir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 02 Nisan 2019, 18:10:07
Ben eğer ülke yönetiminde olsaydım şu şekilde bir planlama yapardım.

S-400 sistemini geçici olarak askıya alır Amerika ile anlaşma yoluna giderdim.Bu anlaşmanın adıda Köprüden geçene kadar sevgili pandaya dayı deme adı altında yürütürdüm.
F-35 projesinden çekilir eğer anlaşma bedeli geri ödeniyorsa istenir ve konuyu kaybetmiş bir ülke edasında (ama aslında bazen kazanmak için geri çekilmek gerekir) sessiz sedasız işi bitirirdim.
Amerika'yı bu konuda ikna ettikten sonra ve sular durulduktan sonra elimdeki hava araçlarını olası bir ambargo noktasında ne şekilde yerine farklı alternatifler getirebileceğimi planlardım.
Mesela genel maksat helikopteri S-70 ler evet iyi performans düşük bakım maliyeti var ama bir noktada bağımlı olmanın bedeli bize bu şekilde dönüyorsa eğer ortak üretim ile (İtalya) motoru Amerika mşli olmayacak şekilde planlayarak S-70 türevi  ve Naval versiyonlarını tedarik edip üretirdim.Zaten yerli deniz/kara mühimmatlarımızın entegresinde sorun yaşamayacağımızdan ötürü aviyonik sistemler dahil (Aselsan) T-129 modeli bir sistemi (tabi başta yapılan motor hatasından ders alarak) geliştirerek envantere alırdım.
Gökbey projesini hızlandırıp bu projede 2 farklı sınıfta üretimine ağırlık verirdim.Gökbey-A ve B modelleri bunları Sahil güvenlik,Jandarma ve Deniz kuvvetleri için yapılandırır bu şekilde kullanmalarını sağlardım.
Eğitim ve Jet eğitim uçağı alanında Hürkuş üretimini hızlandırır.Hürjet için muadili olmasada Çin veya Rusya'dan motor tedarik ederdim.Daha sonrasında zaten ilişkiler geliştiğinden ötürü yerli jet motoru noktasında kesenin ağzını açardım.
Hava savunma sistemlerinde ise Amerikayı kıllandırmadan EUROSAM ile projeyi hızlandırırdım.Hisar A ve O sistemlerinin yanında uzun menzilli bu sistem için hemen anlaşmayı devreye sokar bu noktada yakın çalışma yaparak sistemleri hızlı bir şekilde geliştirirdim.

CH-47 türevine gelince onun yerine şu anlık ağır nakliye sınıfı helikopteri hemen alamayacağımızı düşünür isek Amerika ile normale dönen  süreçte yedek parça (en az 2 -3 sene yeticek şekilde tedarik ederdim.Eğer olası ambargo olacaksa da 2-3 sene bizi idare edicek ama alternatife yönlenebilicek zamanı kazandırıcak bir planlamamız olurdu.

Barış Kartalı HEİK noktasında ise Hava SOJ biliyorsunuz TAİ ve Aselsanın ortak projesi bu noktada 3-4 sene içerisinde 4 adet Airbus uçağı (A330-300) olabilir,Hava Soj için üretilmesi planlanan Radar sisteminin daha geniş bant izleme kapasitesine sahip olan versiyonunu üretir onu monte ederdim.Bu şekilde HEİK sistemlerinde sadece uçak dışında bir bağımlılık durumu olmazdı.

T129 B modeli için eğer olası bir ambargo tehtit hala devam ediyorsa  Ukrayna-Rus veya Çin motorlarından bir tanesini tercih ederdim.Yerli motorun üretilmesi ve devreye alınması bu siklette biraz zor olucağından ötürü geçen süreç zarfında eğer bu ülkeler ile teknoloji transferi konularını halledersek en azından motor konusunda daha hızlı ilerleyip TUSAŞ ile beraber gökbey için nasıl projelendirme yapabiliyorsak bunuda T129 B modelleri için hayata geçirirdim.Performans olarak evet bir T800 olmazdı ama en azından 1 sene sonra yerde kalmasının önüne geçmiş olurduk.

Nakiye uçağı konusunda C-130 lar yerine Ukrayna ile bu konuda AN-188 serisi için görüşmelere başlardım.

Elimizi kolumuzu bağlayan F-16,F-4,F-5,CH-47 ve Cobralar içinde malesef bazı parçalarını tersine mühendislik ile bunları (İran gibi)uçar halde tutmaya çalışmamız gerekiyor.

TF-X  ve Hürjet içinde motor en temel nokta olduğunu düşünürsek Klimov RD-93 türevi bir motor ile devam etmemiz gerekicektir.Tabi burda siyasi ilişkilerinde önemli büyük.

Zor olurdu bazı isterlerimizi karşılamayabilir ama mecbur böyle bir yola girmek zorundayız.Amerika askeri ekonomisi ile zaten bizim gibi ülkere dikte yolu ile istediğini yaptırabiliyor.Bu noktada bizim tedarik rotamızı Rusya-Avrupa-Çin olarak yavaş yavaş Amerikan kartalını ürkütmeden yapmamız lazım.O yüzden diyorum 2-3 proje bize yetmiyor.Sakın küçümsediğim anlamına gelmesin ama bazı konularda hala ciddi şekilde adamların ellerine bakıyoruz.


Mantıklı da bunu fark ettirmeden nasıl yapacağız? F-35 bizim için acil ihtiyaç mesela! O prjeden sessiz sedasız çelikdiğimizi düşünürsek, ABD yerine ne koyacağımızı bizimkilerden önce sorgular!

Bütün bu yazdıklarını zaten olası bir ambargoda yapamaz mıyız? S400'ü aldıktan sonra...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 02 Nisan 2019, 19:01:37
Ben eğer ülke yönetiminde olsaydım şu şekilde bir planlama yapardım.

S-400 sistemini geçici olarak askıya alır Amerika ile anlaşma yoluna giderdim.Bu anlaşmanın adıda Köprüden geçene kadar sevgili pandaya dayı deme adı altında yürütürdüm.
F-35 projesinden çekilir eğer anlaşma bedeli geri ödeniyorsa istenir ve konuyu kaybetmiş bir ülke edasında (ama aslında bazen kazanmak için geri çekilmek gerekir) sessiz sedasız işi bitirirdim.
Amerika'yı bu konuda ikna ettikten sonra ve sular durulduktan sonra elimdeki hava araçlarını olası bir ambargo noktasında ne şekilde yerine farklı alternatifler getirebileceğimi planlardım.
Mesela genel maksat helikopteri S-70 ler evet iyi performans düşük bakım maliyeti var ama bir noktada bağımlı olmanın bedeli bize bu şekilde dönüyorsa eğer ortak üretim ile (İtalya) motoru Amerika mşli olmayacak şekilde planlayarak S-70 türevi  ve Naval versiyonlarını tedarik edip üretirdim.Zaten yerli deniz/kara mühimmatlarımızın entegresinde sorun yaşamayacağımızdan ötürü aviyonik sistemler dahil (Aselsan) T-129 modeli bir sistemi (tabi başta yapılan motor hatasından ders alarak) geliştirerek envantere alırdım.
Gökbey projesini hızlandırıp bu projede 2 farklı sınıfta üretimine ağırlık verirdim.Gökbey-A ve B modelleri bunları Sahil güvenlik,Jandarma ve Deniz kuvvetleri için yapılandırır bu şekilde kullanmalarını sağlardım.
Eğitim ve Jet eğitim uçağı alanında Hürkuş üretimini hızlandırır.Hürjet için muadili olmasada Çin veya Rusya'dan motor tedarik ederdim.Daha sonrasında zaten ilişkiler geliştiğinden ötürü yerli jet motoru noktasında kesenin ağzını açardım.
Hava savunma sistemlerinde ise Amerikayı kıllandırmadan EUROSAM ile projeyi hızlandırırdım.Hisar A ve O sistemlerinin yanında uzun menzilli bu sistem için hemen anlaşmayı devreye sokar bu noktada yakın çalışma yaparak sistemleri hızlı bir şekilde geliştirirdim.

CH-47 türevine gelince onun yerine şu anlık ağır nakliye sınıfı helikopteri hemen alamayacağımızı düşünür isek Amerika ile normale dönen  süreçte yedek parça (en az 2 -3 sene yeticek şekilde tedarik ederdim.Eğer olası ambargo olacaksa da 2-3 sene bizi idare edicek ama alternatife yönlenebilicek zamanı kazandırıcak bir planlamamız olurdu.

Barış Kartalı HEİK noktasında ise Hava SOJ biliyorsunuz TAİ ve Aselsanın ortak projesi bu noktada 3-4 sene içerisinde 4 adet Airbus uçağı (A330-300) olabilir,Hava Soj için üretilmesi planlanan Radar sisteminin daha geniş bant izleme kapasitesine sahip olan versiyonunu üretir onu monte ederdim.Bu şekilde HEİK sistemlerinde sadece uçak dışında bir bağımlılık durumu olmazdı.

T129 B modeli için eğer olası bir ambargo tehtit hala devam ediyorsa  Ukrayna-Rus veya Çin motorlarından bir tanesini tercih ederdim.Yerli motorun üretilmesi ve devreye alınması bu siklette biraz zor olucağından ötürü geçen süreç zarfında eğer bu ülkeler ile teknoloji transferi konularını halledersek en azından motor konusunda daha hızlı ilerleyip TUSAŞ ile beraber gökbey için nasıl projelendirme yapabiliyorsak bunuda T129 B modelleri için hayata geçirirdim.Performans olarak evet bir T800 olmazdı ama en azından 1 sene sonra yerde kalmasının önüne geçmiş olurduk.

Nakiye uçağı konusunda C-130 lar yerine Ukrayna ile bu konuda AN-188 serisi için görüşmelere başlardım.

Elimizi kolumuzu bağlayan F-16,F-4,F-5,CH-47 ve Cobralar içinde malesef bazı parçalarını tersine mühendislik ile bunları (İran gibi)uçar halde tutmaya çalışmamız gerekiyor.

TF-X  ve Hürjet içinde motor en temel nokta olduğunu düşünürsek Klimov RD-93 türevi bir motor ile devam etmemiz gerekicektir.Tabi burda siyasi ilişkilerinde önemli büyük.

Zor olurdu bazı isterlerimizi karşılamayabilir ama mecbur böyle bir yola girmek zorundayız.Amerika askeri ekonomisi ile zaten bizim gibi ülkere dikte yolu ile istediğini yaptırabiliyor.Bu noktada bizim tedarik rotamızı Rusya-Avrupa-Çin olarak yavaş yavaş Amerikan kartalını ürkütmeden yapmamız lazım.O yüzden diyorum 2-3 proje bize yetmiyor.Sakın küçümsediğim anlamına gelmesin ama bazı konularda hala ciddi şekilde adamların ellerine bakıyoruz.


Mantıklı da bunu fark ettirmeden nasıl yapacağız? F-35 bizim için acil ihtiyaç mesela! O prjeden sessiz sedasız çelikdiğimizi düşünürsek, ABD yerine ne koyacağımızı bizimkilerden önce sorgular!

Bütün bu yazdıklarını zaten olası bir ambargoda yapamaz mıyız? S400'ü aldıktan sonra...

Bence buna biraz erken olur. Elimizdeki tayarelerin üzerinde modifikasyonlara giristigimizde Amerikayla iliskiler tamamen kopmus olacak. Yani Iran modeli.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ムゲン - 02 Nisan 2019, 19:13:51
Yalnız o bu değilde Rusların hakkını vermek lazım. S400 hakkında konuşmayan "bir rus yetkili" kalmadı. Öyle güzel okşadılarki bizi. Kedinin gıdısını okşarsın kafayı kaldırır ya öyle baktık. Az biraz anladımki "devlet aklı" bakımından Amerika ve Rusya farklı bir kulvarda...Buna İngiltereyide katabiliriz. Bu 3 ülkeyle devlet aklı kafasında yarışmak öyle kolay değil. Bu 3 ülkeyi ilgilendiren bir plan yaparken en ince ayrıntısına kadar düşünmezsen , bunlar o en ince ayrıntıyı bulur kendi fikrini sana karşı kullanır. Buna hayranlık mı duyuyorum ? Belki. Devletler böyle yönetilmeli...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alp - 02 Nisan 2019, 19:25:37
Tam bağımsızlık için Dögol-Fransız modeli ama önce nükleri deneyecen öyle bir yeteneğin olduğunu ispatlayacaksın sonra  yapılanmada model değişikliği... Az birazda büyük üreticilerin ( firma bazlı) fosoncusu ve/veya tedarikçisi oldunmu daha izolede edemezler...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Nisan 2019, 19:45:29
Bir şeyin doğru olması ; zamanının doğru olmasına bağlıdır... Bu ne demek?

Biz S-400 alımı konusunda sonuna kadar haklıyız . Teknoloji transferi+maliyetinin ucuzluğu +etkinlik her konuda S-400 en iyi seçimdi... 

Ama  bu demek değil ki doğru bir seçimdi... ABD'yi karşına alacağını bile bile bunu yapanların mutlaka alternatifleri de vardır. Nedir bu alternatif?
Bence ; R (Reverse) yapacağız... Blöf yaptık ama ABD blöfümüzü gördü... Pas demekten başka bir seçeneğimiz kalmadı... Çünkü masada kaybedeceğimiz çok şey var....

NOT:Son dakika haberi; ABD , F-35 pilotlarının eğitimlerini de durdurduğunu açıkladı....  :o :o :o
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 02 Nisan 2019, 19:53:00
Daha bu başlangıç arkadaşlar daha önceleri dediğim gibi Amerikanın Akdeniz bölgesindeki hakimiyetinden sonra Türkiye'nin hiç bir önemi kalmamıştır.

Bunun yanında çok ciddi ambargolar gelicek bilginiz olsun.

Hem ekonomik hemde askeri Kasım ayına kadar ciddi krizlere gebeyiz.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Nisan 2019, 19:55:14
Savunma Bakanlığı görevini vekâleten sürdüren Patrick Shanahan, bir açıklama yaparak Türkiye'nin Rusya'dan almayı planladığı S-400 füzelerinden dolayı Washington'ın F-35 savaş uçaklarının teslimatını iptal etme meselesinin çözülmesini umduğunu söyledi.

(https://cdntr1.img.sputniknews.com/images/103446/80/1034468028.jpg)

Shanahan, "Umarım sorunu çözeceğiz ve böylece (Türkiye) Patriotlar ve F-35'ler olmak üzere doğru savunma ekipmanına sahip olacak" açıklamasında bulundu.
Bakan ayrıca halihazırda Türk Hava Kuvvetleri pilotlarının eğitimi için kullanılan ve ABD'deki Luke Hava Üssü'nde bulunan iki adet F-35'in de yakında Türkiye'ye teslim edilmesini beklediğini kaydetti.

Savunma Bakanı'nın bu sözleri ABD'nin Türk pilotlarının F-35 eğitim uçuşlarını durdurduğu ve teknik ekibin eğitimini askıya aldığı belirtmesinin hemen ardından geldi.

Pentagon dün de, F-35 uçaklarıyla ilgili tüm eğitim teçhizatının ve diğer malzemelerin Türkiye'ye gönderimini durdurduğunu açıklamıştı.

https://tr.sputniknews.com/abd/201904021038578253-pentagon-shanahan-f35-meselesini-cozmeyi-umuyoruz/
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 02 Nisan 2019, 20:08:05
Hepinizin kafasında S-400 füzesini neden aldık neden böyle bir belayı başımıza bile bile sardık dediğinizi duyar gibiyim ama bu olayın arka planı cidden farklı arkadaşlar.

S-400 füze sisteminin alınmasındaki temel sebep 2 tane;

Birincisi Suriyede vurduğumuz Rus uçağı.
İkincisi Suriye içerisindeki YPG koridorunu kesme durumu.

Rus uçağı düşürüldükten sonra Moskova-Ankara trafiğinde çok ciddi artış yaşandı.Burda açıklamak gerekirse basına yansımayan noktası Rusların doğu sınır bölgemizi tamamen kapatıp Soğuk savaş dönemindeki hava hakimiyeti alanına döndürmekti amacı (artvin üzerinde uçan Sovyet savaş uçakları makalesini okuyanınıza vardır) Eskiden THK ve TSK birimleri kuzey doğu bölgesinde kendi hava sahasında bile uçamıyordu.Çünkü çok ciddi Rus savunma sistemleri ve uçakları o bölgeyi kapatmıştı.Hatta ara ara Ağrı üzerinde uçuş yaptıklarıda rivayet edilmekte.Bu planlamanın aynısının Suriyede yapılmaya başlanması Ankarayı ciddi endişelendirdi.

Rusya ciddi şekilde Suriye hava sahasını ve kara bölgesine 1 km dahi giremezsin mesajı verdi.Bunu gören devlet de Ruslara bu olayın Fetönün işi olduğu birimlerini bağlamadığını açıkladı.Ama bunu kendisi değil Rusya talep etti çünkü Amerikanın bile yapamadığı cesaret edemediği bir olayı Türkiye gibi az gelişmiş bir ülkenin göz göre göre yapması onlar için ve bölgedeki etkinliği için çok ciddi karizma cizdirmesi idi.Uluslarası ağırlığının kalkabilme endişesinde olan Rusya önlemlerini dahada sıkılaştırdı ve bizim Doğu anadoludaki hava hakimiyetimizi keskin bir şekilde yok etti (S-300/S400).

Türkiye Moskovaya heyet gönderdi bunun üzerine Rus Heyeti ile olan görüşmesinde belirlenen diyeti ödemeyi kabul etti.

Buna göre Rusya'nın planı S-400 füze sistemini Türkiye'ye vererek ilk defa batı bloğundaki bir ülkeye en gelişmiş teknolojilere sahip Rus mşli bir ürün vermenin yanı sıra Hava savunma pazarında ciddi bir prestij kazanarak askeri ticari alanını genişleticekti.Bunun yanında bu sistemi alan Türkiye hem Abd ile arası bozulucak hemde yanlızlaşan Türkiye'yi kendi safhına çekip kullanabilicekti.

İşte bu yüzden bu sistem alındı arkadaşlar bu o dönemki diyetin bir faturası diyebiliriz.



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 02 Nisan 2019, 20:10:07
Ben ABD'nin tamamı ile bizi gözden çıkaracak veya bizim ABD ile ilişkimizi sonlandıracak kadar keskin bir karar alacağını sanmıyorum. Tabii ki ABD'nin sözünü tüm uyarılarına karşın  dinlemediğimiz ve ilerde başkalarına da örnek olması amacı ile süper güç olduğunu göstermek için bize bir ceza kesecektir.

ABD'nin niye Türkiyeye karşın çok keskin bir cezalandırma yapmayı tercih etmeyeceği düşüncemi de şu şekilde açıklayabilirim. ABD'nin bizi tamamı ile gözden çıkarması veya bizim kesilecek olan cezaya mukabil ilişkimizi kesmemiz demek ABD'nin  uzunca bir süre veya tümü ile bu kartı bize karşı oynayamamsı demktir. Böyle bir durumda ABD 'nin bölgede şu anda Türkiye kartını pek kullanır olmasada ileride gerektiğinde kullanamama riskini  teşkil ettiği gibi ticari olarak da iyi bir müşterisinin  başka alternatiflere yönlenmesini sağlar.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Nisan 2019, 20:21:52
Sayın Master dediklerinize katılmıyorum... Bizim savunma politikamız belli...

Önce kendimiz yapmaya çalışırız...
Olmuyorsa , yapabilen bir ülkeyle ortak üretim yaparız.
O da olmuyorsa nerede en ucuza,biraz da olsa teknoloji transferine yeşil ışık yakılırsa biz gidip onu alırız...

S-400 burada 3. seçenek oluyor... Patriot hem pahalı hem de hazır verelim,teknoloji transferi yasak dedikleri için olmadı...

Bir de 2-3 sayfa önce yazınızın bir yerinde  Gripen alternatif olur demişsiniz... Gripen'ı alternatif gören arkadaşlar bu uçağın motorunun  ABD YAPIMI GE Aviation F414 motoru olduğunu unutuyorlar galiba...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 02 Nisan 2019, 20:37:31
S 400 sisteminde hangi ortak uretim mevcut bana aciklarmisiniz ?

Hangi parcasini uretiyoruz veya ortak uretiyoruz ?

Ben gripen ile alakali bir sey yazmadim hic bir zaman karistirdiniz sanirim.

Benim gozumle gordugum  bir husus bu inanmak veya inanmamak sizlere kalmis.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 02 Nisan 2019, 20:58:29
.... İşte bu yüzden bu sistem alındı arkadaşlar bu o dönemki diyetin bir faturası diyebiliriz.

S-400' lerin alım kararının Su-24' ün diyeti olduğu  kanısında değilim. Çok yüzeysel bir değerlendirme olur. Yani size tam olarak katılamayacağım... Benim değerlendirmem ise şöyledir;

Herkes biliyor ki AKP-Cemaat birlikteliği, bir ABD projesi olarak vücuda getirilmiştir. Bunlar ülkeyi yıllarca birlikte yönettiler. Ancak öyle bir zaman geldi ki, Fettullahçılar artık AKP' ye ihtiyaçları kalmadığını düşünmeye başladı. MİT Müsteşarına Operasyon çekmeye niyetlendiler. Arka planda neler yaşandı, elbette o kadarını bilmiyoruz lakin işte ipler orada kopma noktasına geldi. İçinden geçtikleri vaziyet, AKP' nin yeni bir tehdit değerlendirmesi yapmasına vesile olmuştur. Zaman içerisinde parti içerisinde tasviyeler başladı. Amerikancı kanat bir şekilde partiden dışlandı... Abdullah Gül' ler, Davutoğlu' ları, Ali Babacan' lar falan... Bu şekilde AKP, gittikçe Amerikan güdümünden kurtularak daha milli bir çizgiye gelmek durumunda kaldı. Üstüne ''Çözüm Sürecine'' son verilerek bölücü terörün üzerine kararlılıkla gidilince; törör örgütü hendeklere gömüldü. Bunun üzerine Amerikan casusluk şebekesinin (FETÖ) marifetiyle, Türkiye' nin çeşitli şehirlerinde ardı ardına canlı bomba eylemleri yapıldı. Bi' PKK, bi' IŞİD derken... millet neredeyse sokağa çıkamaz hale geldi. Bunların tamamı AMERİKAN' NIN TÜRKİYE' DEKİ ÖRTÜLÜ OPERASONLARIDIR. Doğal olarak, Amerika' yla olan müttefiklik ilişkileri sorgulanmaya başlandı. Üstüne yine FETÖ marifetiyle SU-24 uçağının düşürülmesi olayı falan derken, işin ucu 15 TEMMUZ KALKIŞMASINA kadar geldi. Yetmedi, Rusya' nın Ankara Büyükelçisini öldürdüler.

Arkadaşlar bu olayların tamamı, Amerikan' nın casusluk örgütü FETÖ marifetiyle tezgahlanmıştır. Emirlerin direkt, Amerikalılardan alındığı anlaşılıyor. Yahu... daha neler neler. Evveliyatında bunlar gitti, Türkiye' nin en mahrem odasına YANİ KOZMİK ODAYA bile girdiler. Savaş planlarımız çalındı. İsmail Hakkı Pekin Paşa' nın dediğine göre, sırf bu yüzden yüzlerce istihbarat elemanımız deşifre oldu ve yanlış olmasın; istihbaratçılardan 800 tanesi, terör örgütü tarafından infaz edildi. Üstüne yetmezmiş gibi müttefik bildiğimiz ABD; YPG/PYD güçlerine on binlerce TIR dolusu silah ve mühimmat yardımında bulundu...

İşte S-400 alım kararına böyle gelişen bir süreç sonucunda karar verildi. Yani olayı sadece Su-24 olayının diyeti olarak göremeyiz. Direkt olarak Amerika tarafından hedef tahtasına oturtulduk. Tabiatıyla da Refleks geliştirmemiz doğaldır.

Kanaatime göre F-35' ler bir şekilde Türkiye' ye verilecektir.  Ha...! vermezlerse de dünyanın sonu değildir. Türkiye bir şekilde yolunu bulacaktır. Böyle müttefik düşman başına diyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 02 Nisan 2019, 21:02:31
Buyukelcinin neden vuruldugunu biri bana aciklayabilir mi? Su su nedenlerle diye. Ben bilmiyorum da...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Nisan 2019, 21:09:12
S 400 sisteminde hangi ortak uretim mevcut bana aciklarmisiniz ?

Hangi parcasini uretiyoruz veya ortak uretiyoruz ?

Ben gripen ile alakali bir sey yazmadim hic bir zaman karistirdiniz sanirim.

Benim gozumle gordugum  bir husus bu inanmak veya inanmamak sizlere kalmis.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rus S-400 füze savunma sistemlerinin ilk partisinin 2019'un sonuna doğru teslim almayı beklediklerini ve ardından ortak üretime başlayacaklarını söyledi. Ben bu noktada radarın mı füzenin mi ortak üretimine karar verildi bilemiyorum...Bu arada Gripen diyen arkadaş Sayın Mermi  imiş Pardon....
Ben hala Türkiye'nin direkt Rusya baskısıyla S-400 aldığına inanamıyorum...  ABD'nin Arapları haraca kesip , diyet ödettiği gibi Rusya aynı şeyi bize yapıyor demek bana pek mantıklı gelmedi...Yine de fikrinize saygılıyım...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ムゲン - 02 Nisan 2019, 21:24:23
Haklı aslında... Darbe girişiminin amerika katkısıyla yapılmasına istinaden herhangi bir amerikan malı hssnin alınmayacagı belli... Amerika isterse patriotları bedava versin S400 gene alınacak bundan şüphe eden var mı ? Çünki tepkiliyiz karşı tarafa. E Ruslarda senin bu tepkini biliyor. Her türlü alacaksın o sistemi diyor ve Türkiye ile Amerika arasındaki S400den Rusya inanılmaz prim yaptı. Rus silahlarına ilginin bu kadar oldugu , gündemden hiç düşmediği bu dönemden baska bir dönem olmuş mudur acaba ? Rusların Afrin tavizini unutmamak lazım. Yani Afrini Türkiyeye bedavaya bırakması bana mantıklı gelmiyor. Bedava bıraktı herhangi bir karşılık istemedi diyen arkadaş nedenlerinide açıklarsa sevinirim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ACE - 02 Nisan 2019, 21:40:45
Sayın Partikül, bu dedikleriniz bir kaç defa adeta dilimin ucuna geldi ama söylemeye çekindim çünkü Fetö hakkında yapılan her eleştiride konunun başka yere çekilme veya "konuyu siyasete getirme" suçlamasına sebep olabiliyor.

Açıkçası içgüdülerim bana Recep Tayyip Erdoğanın Amerika tarafından tasfiye edilip yerine Fettullah Gülen'in getirilmeye çalışıldığını hissettirdi hep. Adeta İrandaki Humeyni hareketi gibi bişey olacaktı Amerikaya göre. Ama Erdoğan bu tehlikeyi gördü ve koltuğu terk etmedi. 17-25 aralık ayakkabı kutusu olayları, dershanelerin kapatılması vs. bana hep bunu hissettirdi. Dediğiniz gibi her şey böyle başladı ve 15 temmuz ile pik yaptı. S-400 veya F-35 falan hikaye... Geri adım atsan bu sefer belki de başka yerden sıkıştıracaklar.

Suriye gerginliğinin bu dönemle paralel seyri bizim açımızdan kötü oldu. Daha önce dışişlerinde ani değişiklikler ve dik durmayışımız üzerine olan iddialarımın bazıları bu dönemin sonucudur. Rus uçağını düşürüp emri ben verdim demek. Ardından ben değil fetö yaptı demek. Papazı casus ilan etmek ama iç siyasette kayba uğramamak için salıvermek falan... bunlar S-400 vs F-35 kavgasında blöf yapamayacağımızı ve bir süre sonra geri çekileceğimizi gösteren emareler. Geçmişteki geri dönüşlerimiz elimizi böyle zayıflatıyor işte.

Ayrıca her şeyin en çok gerileceği nokta Akdenizdeki doğalgaz tartışmasında çıkacak. Final orası. Yunanistan İsrail ve Mısırı besliyorlar. dananın kuyruğu orada kopar. Yoksa şu an bizi zorlayacak doğal bir düşmanımız yok çevremizde.

Biz nasıl Amerikadan artık medet ummuyorsak onlar da bizden uzaklaşıp yeni müttefikler yaratıyor. Biz Amerika için neden önemliydik? bulunduğumuz konumla Rusyayı ve özellikle İranı tehdit ediyorduk. Şimdi İran'ın üzerine saldırtmak için Suudilere silah satıyorlar. Hürmüz boğazındaki o kadar gerginlik bunu gösteriyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 02 Nisan 2019, 21:56:28
Son Dakika haberi olarak geçti.... ABD, Türk F-35 pilotlarının eğitimini de askıya almış. İpler iyice gerilmeye başladı, bakalım bu işin sonu nereye varacak.? Tahminlerim var gerçi de... şimdilik biraz gözlem yapalım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 03 Nisan 2019, 08:29:00
Pentagon: Türk pilotlar eğitime devam ediyor

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/03/s_3047.jpg)

ABD Savunma Bakanlığı, Türk pilot ve bakım ekibine Arizona'da verilen F-35 eğitimlerinin devam ettiğini açıkladı.

ABD Senatosu'ndaki Silahlı Kuvvetler Komitesi'nin yeni başkanı James Inhofe'nin ABD'nin Türk pilotlarının, şimdiye kadar Florida, Teksas ve Arizona'da gerçekleştirdiği F-35 eğitim uçuşlarını durdurduğunu ve teknik ekibin eğitimini askıya aldığını duyurmuştu.

Bu açıklamalardan 7 saat sonra Pentagon'dan konu ile ilgili yeni açıklama geldi. Pentagon Sözcüsü Yarbay Mike Andrews, "Türk pilot ve bakım ekiplerinin Luke Hava Üssü'ndeki eğitimleri devam ediyor." dedi.

"EĞİTİMLERE DEVAM"
Oklahoma Senatörü Cumhuriyetçi James Inhofe'un "Luke Hava Üssü'nde Türklerin F-35'leri ile ilgili eğitimleri durduracağımıza yönelik bir karar alındı" ifadesinin hatırlatılması üzerine Sözcü Andrews, "Eğitimlerin devam ettiğini teyit ettim" yanıtını verdi.

Sözcü, Pentagon'un dün Türkiye'ye kasım ayında gönderilmesi planlanan iki F-35 uçağı için hazırlık faaliyetlerinin ve uçakla ilgili malzemelerin sevkiyatlarının durdurulmasına yönelik açıklamasının bu eğitim faaliyetlerini kapsayıp kapsamadığına ilişkin soruya ise yanıt vermekten kaçındı.

https://www.ensonhaber.com/pentagon-turk-pilotlarin-f-35-egitimleri-devam-ediyor.html (https://www.ensonhaber.com/pentagon-turk-pilotlarin-f-35-egitimleri-devam-ediyor.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 04 Nisan 2019, 08:22:55
ABD yine tehdit dolu açıklamalar yaptı

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/04/sd_4638.jpg)

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 almasının yıkıcı sonuçları olacağını söyleyerek açık bir tehditte bulundu.
Türkiye'nin Rusya ile iş birliği yapmasını kaldıramayan ABD, baskı yapmaya kalkıyor.

"TÜRKİYE'Yİ UYARDIK"
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Robert Palladino, yaptığı açıklamada, "Bakan Pompeo, bölgedeki tek taraflı Türk askeri harekatının potansiyel olarak yıkıcı sonuçları olacağına dair uyarıda bulunurken, kuzeydoğu Suriye ile ilgili devam eden müzakerelere destek verdiğini belirtti" ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra Pompeo'nun "S400'lerin alınmasından endişeli" olduklarını söylediği ve Türkiye'de tutuklu bulunan ABD vatandaşlarının serbest bırakılması gerektiğini belirttiği kaydedildi.

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/04/asd_2078.jpg)

Pompeo'nun açıklaması, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in "Türkiye'nin S-400 alımı NATO'ya çok büyük risk arz ediyor. Eğer Türkiye S-400 alımına devam ederse F-35 programından çıkarılma riskiyle karşı karşıya kalır. Türkiye mutlaka bir seçim yapmalı" şeklindeki açıklamasının ardından geldi.

https://www.ensonhaber.com/abd-yine-tehdit-dolu-aciklamalar-yapti.html (https://www.ensonhaber.com/abd-yine-tehdit-dolu-aciklamalar-yapti.html)


Alıntı
Borisov: Türkiye’nin S-400'den vazgeçeceğini düşünmüyoruz

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/03/yuriy-borisov_2062.jpg)

Rusya Başbakan Yardımcısı Borisov, Rusya'nın Türkiye’nin Rus S-400 komplekslerinden vazgeçmesinden endişe duymadığını söyledi.
Rusya Başbakan Yardımcısı Yuriy Borisov, Rusya’nın kontratın bozulmasından endişe duyup duymadığına ilişkin soru üzerine, “Şimdilik Türkiye, imzalanan kontratın yükümlülüklerine bağlı ve bunları kesin bir şekilde yerine getiriyor. Geri kalan herşey dedikodu. Bu yüzden şimdilik bir endişemiz yok.” ifadelerini kullandı.


https://www.ensonhaber.com/borisov-turkiyenin-s-400den-vazgececegini-dusunmuyoruz.html (https://www.ensonhaber.com/borisov-turkiyenin-s-400den-vazgececegini-dusunmuyoruz.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 04 Nisan 2019, 08:33:12
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: 'ABD artık karar vermeli'

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5ca50fe767b0a931bc1e677f.jpg)

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “ABD artık karar vermeli. Türkiye'nin müttefiki olarak mı kalmak istiyor yoksa NATO müttefikinin düşmanlarına karşı savunmasını baltalamak için teröristlerle işbirliği yaparak dostluğumuzu riske mi atmak istiyor?” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alımına ilişkin yorumuna cevap olarak Twitter hesabından şu paylaşımı yaptı:

“ABD artık karar vermeli. Türkiye'nin müttefiki olarak mı kalmak istiyor yoksa NATO müttefikinin düşmanlarına karşı savunmasını baltalamak için teröristlerle işbirliği yaparak dostluğumuzu riske mi atmak istiyor?”

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-cumhurbaskani-yardimcisi-oktay-abd-artik-karar-vermeli-41171701 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-cumhurbaskani-yardimcisi-oktay-abd-artik-karar-vermeli-41171701)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 04 Nisan 2019, 10:54:00
https://www.haberturk.com/fatih-altayli-su-57-pazarligi-yapmaliyiz-2423491 (https://www.haberturk.com/fatih-altayli-su-57-pazarligi-yapmaliyiz-2423491)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 04 Nisan 2019, 12:39:22
Bence de bir karar vermeli. Ya buradaki hizmetkarlarini alip gotursun, ya da onlara burada darbe yaptirmaya, butik devlet kurdurmaya kalkmasin!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: apak - 04 Nisan 2019, 12:56:43
https://www.haberturk.com/fatih-altayli-su-57-pazarligi-yapmaliyiz-2423491 (https://www.haberturk.com/fatih-altayli-su-57-pazarligi-yapmaliyiz-2423491)
araştırmadan yazılmış bir yazı bence türkiyenin ihtiyacı ne , neye göre su 57 alınmalı ,istesekte rus bize daha kendinin tamamlayamadığı bu uçağı verirmi, f 35 ler başka ülkelere verilirse bizim için ne sonuçlar doğurur hiçbir veri yok, dün serdar turgutta yazmış yandaş ağızla f 35 türkiyeye verilmezsse yıkım olur f 35 projesi için demis,  projedeki hatalardan dem vurmuş sürekli aklın mantığın yerini kibir ve hamaset aldığı zaman böyle oluyor, bir an önce akılcı adımlar atıp f 35 projesinde yer almalıyız,nato nun bize getirileri tartışılmazdır 4 g altyapısı bile nato bağlantılarıyla olmuştur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 04 Nisan 2019, 12:58:26
Bence de bir karar vermeli. Ya buradaki hizmetkarlarini alip gotursun, ya da onlara burada darbe yaptirmaya, butik devlet kurdurmaya kalkmasin!

+ 1


Ayda bir doğru söyledin. Bence de karar bu şekilde verilmeli.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 04 Nisan 2019, 14:03:32
Bence de bir karar vermeli. Ya buradaki hizmetkarlarini alip gotursun, ya da onlara burada darbe yaptirmaya, butik devlet kurdurmaya kalkmasin!

+ 1


Ayda bir doğru söyledin. Bence de karar bu şekilde verilmeli.

Yok ben hep dogrulari soylerim de kiminin isine gelir kiminin gelmez.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 04 Nisan 2019, 22:25:45
Bazı yazılanları okuyorum da... şaşırmamak elde değil. Efendim neymiş; Putin şöyle tehkile bir adammış, yok efendim Rusya şöyle lanet bir ülkeymiş! ... Zamanında şunları, şunları, şunları yapmışlar da bu nedenlerle şöyle böyle şeyler olmuş!

Yahu şu Amerika sevdası, şu F-35 sevgisi nelere kâdir miş!

Meselenin çok yönlü politik bir mesele olduğunu bir  türlü kabul etmek istemiyorlar. Ya meseleyi teknik detaylara boğup, politik sonuçlarını hiç hesaba katmıyorlar ya da eskinin soğuk savaş dönemi mantığıyla hareket ederek anti komünist bir çizgide meseleyi irdelemeye çalışıyorlar... Ne kadar da yanlış tahliller yapıyorlar yahu. Şaşırmamak elde değil.


 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 04 Nisan 2019, 22:46:11
Çavuşoğlu: ''Patriot'ların fiyatı ve diğer konularda ABD ile anlaşabileceklerini ama sürecin ilerlemesi için Kongrenin onayının gerekeceğini söyledi.''

https://tr.sputniknews.com/turkiye/201904041038622424-cavusoglu-patriot-abd-kongre/

Ne yapmaya çalışıyorlar anlamıyorum Suudiler kadar zengin bir ülkemiyizde her sistemden almaya çalışıyoruz? Olmayacak duaya amin demeye çalışıyorlar. Birde Eurosam ile ortaklığımız var. Oldu olacak FD-2000, Aster-30  felanda alalımda hava savunma füzelerinden koleksiyon yaparız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 04 Nisan 2019, 22:48:42
Çavuşoğlu: ''Patriot'ların fiyatı ve diğer konularda ABD ile anlaşabileceklerini ama sürecin ilerlemesi için Kongrenin onayının gerekeceğini söyledi.''

https://tr.sputniknews.com/turkiye/201904041038622424-cavusoglu-patriot-abd-kongre/

Ne yapmaya çalışıyorlar anlamıyorum Suudiler kadar zengin bir ülkemiyizde her sistemden almaya çalışıyoruz? Olmayacak duaya amin demeye çalışıyorlar. Birde Eurosam ile ortaklığımız var. Oldu olacak FD-2000, Aster-30  felanda alalımda hava savunma füzelerinden koleksiyon yaparız.

Çok basit 2. sistemi Amerikanlardan alacak.Doğu sistemlerine karşı Patriotları, Batılılara karşı S-400'ü konuşlandıracak . Win to win.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 04 Nisan 2019, 22:55:33
Çavuşoğlu: ''Patriot'ların fiyatı ve diğer konularda ABD ile anlaşabileceklerini ama sürecin ilerlemesi için Kongrenin onayının gerekeceğini söyledi.''

https://tr.sputniknews.com/turkiye/201904041038622424-cavusoglu-patriot-abd-kongre/

Ne yapmaya çalışıyorlar anlamıyorum Suudiler kadar zengin bir ülkemiyizde her sistemden almaya çalışıyoruz? Olmayacak duaya amin demeye çalışıyorlar. Birde Eurosam ile ortaklığımız var. Oldu olacak FD-2000, Aster-30  felanda alalımda hava savunma füzelerinden koleksiyon yaparız.

Çok basit 2. sistemi Amerikanlardan alacak.Doğu sistemlerine karşı Patriotları, Batılılara karşı S-400'ü konuşlandıracak . Win to win.

Bizimkiler akılları sıra uyanıklık yapmaya çalışıyorlar ama iki sistemi birlikte kullandırtmazlar yok öyle 3 kuruşa beş köfte... Adam sana bırak Patriot'u, S-400 alırsan uçak yok, yedek parça yok diyor sen hala Patriot'tan bahsediyorsun..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ムゲン - 05 Nisan 2019, 07:04:00
Şu son günlerde özellikle sputnik'e yansıyan haberlerde rus uzmanlar yemiyor içmiyor Abd-Türkiye hakkında yorum yapıyor. Ne zaman baksam bir rus yetkili susmuyor hep konusuyor. :S
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 05 Nisan 2019, 08:44:06
Bence Abd son raddeye kadar zorlanmalı her çözüm yolu denenmeli ve en sonda patriottan en yüksek teknoloji transferi oranı tutturularak F-35 seçilmeli.

Son zamanda S400 ve F-35 hakkında bir yazı yazıyorum ve şu an için kanaatım bu.

Neden ?

+ Tfx ve diger savunma projelerini riske atamayız.
+ F-35 ler için harcayacağımız paranın daha fazlası parça üretimiyle ülkemize dolaylı yoldanda devlete donecek.
+ 3 sene sonra menzili değişse de yerli bir uzun menzilli hava savunma sistemimiz olacak ancak F-35 olmazsa yeni bir 5.nesil stealth uçak bulamayacağımız gibi yerlisinide katadan 12-15 seneyi bulacak.
+ S-400 leri almazsak onun rakip ülkelere gitme ihtimali yokken F-35'lerin gitme ihtimali var ve bu ülkeler israil mısır veya yunanistan olursa bizim için çok fena olur.

O yüzden en mantıklısı F-35 iff sisteminde serbestlik, istediğimiz silahları entegre etme ve serbest kullanım garantisi almak ve maksimum teknoloji transferi şartıyla kabul edebiliriz.

Tabi yine F-16 lar üzerine yerli radar ve modernize izni alatak hava kuvvetlerini yerlileştirmemiz lazım. Buna ekte S-400 lerin füze kısmını yerli bir sisteme Koreliler gibi entegre edebiliriz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Master - 05 Nisan 2019, 09:26:07
Her zaman söylüyorum ekonomik ve siyasi olarak kendi kendine yetebilen bir ülke olmadığın sürece her zaman bağımlı olarak hareket etmen lazım.

Misal Hindistan hem Amerikan hem Rus sistemleri alabiliyor neden çünkü ekonomisi ve insan kaynağı ile bölgesel güç olmanın yanı sıra dünyada ağırlığı olan bir ülke.

Misal Çin hem Boeing ile anlaşma yapabiliyor hem S-400 alabiliyor ama Amerika oturup Çin'e kardeşim sen S-400 alırsan bütün firmalarına CAATS uygularım demiyor çünkü küresel bir güç.

Yunanistan S-300 leri modernize ediyor ama Abd ses çıkarmıyor neden ?Çünkü hem Ermeni hem Rum hemde Yahudi lobisi tarafından sınırsız desteğe sahip.E Amerikayı bilmeyenleriniz için ufak bir not bu 3 lobi gücü Amerikanın ekonomik gücünün yarısından fazlasını elinde bulunduruyorlar.Dolayısı ile her seçilen Başkanın onların ağızlarına bakması normal.

Peki Türkiye hiç bir ağırlığı yok lobi desen markette satılan peynir zanneder,Ekonomi desen zaten bir Twit ile 100 milyar dolar zarara giriyor,Toplum desen kutuplaşma halinde,Dış politika desen THY büyükelçilere çalışıyor (habire geri çekip sonra geri gönderiyor) dolayısı ile küresel algıda Türkiye zayıf güçsüz ve etkisiz bir ülke ki katılıyorum.

O yüzden Amerikanın himayesini kabul etmekten başka çaresi yok Türkiye'nin öyle burda forumlardaki gibi atıp tutarak Vatan savunmaya çalışanların veya Tv lerde A haber yıkaması ile gelenler acı gerçeği Rahip davasındaki gibi hissedicekler.

Dediğim gibi Türkiye böyle davranmaya devam ederse başına oval ofisteki beyzbol sopasını çok yer.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 05 Nisan 2019, 15:50:03
Her zaman söylüyorum ekonomik ve siyasi olarak kendi kendine yetebilen bir ülke olmadığın sürece her zaman bağımlı olarak hareket etmen lazım.

Misal Hindistan hem Amerikan hem Rus sistemleri alabiliyor neden çünkü ekonomisi ve insan kaynağı ile bölgesel güç olmanın yanı sıra dünyada ağırlığı olan bir ülke.

Misal Çin hem Boeing ile anlaşma yapabiliyor hem S-400 alabiliyor ama Amerika oturup Çin'e kardeşim sen S-400 alırsan bütün firmalarına CAATS uygularım demiyor çünkü küresel bir güç.

Yunanistan S-300 leri modernize ediyor ama Abd ses çıkarmıyor neden ?Çünkü hem Ermeni hem Rum hemde Yahudi lobisi tarafından sınırsız desteğe sahip.E Amerikayı bilmeyenleriniz için ufak bir not bu 3 lobi gücü Amerikanın ekonomik gücünün yarısından fazlasını elinde bulunduruyorlar.Dolayısı ile her seçilen Başkanın onların ağızlarına bakması normal.

Peki Türkiye hiç bir ağırlığı yok lobi desen markette satılan peynir zanneder,Ekonomi desen zaten bir Twit ile 100 milyar dolar zarara giriyor,Toplum desen kutuplaşma halinde,Dış politika desen THY büyükelçilere çalışıyor (habire geri çekip sonra geri gönderiyor) dolayısı ile küresel algıda Türkiye zayıf güçsüz ve etkisiz bir ülke ki katılıyorum.

O yüzden Amerikanın himayesini kabul etmekten başka çaresi yok Türkiye'nin öyle burda forumlardaki gibi atıp tutarak Vatan savunmaya çalışanların veya Tv lerde A haber yıkaması ile gelenler acı gerçeği Rahip davasındaki gibi hissedicekler.

Dediğim gibi Türkiye böyle davranmaya devam ederse başına oval ofisteki beyzbol sopasını çok yer.


+1
Ancak lobiler de bizim gibi ülkelerin parasını yemek için oldukça hevesliler. Mesela daha önce yahudi lobisi ile aramız iyiydi. Sırf ABD başkanı 24 nisandaki konuşmasında soykırım demesin diye lobilere yatırım yapıyorduk. Diğer konuları saymaya gerek dahi yok.

Birilerinin birilerini sömüreceği şekilde kurdukları düzen, dünya geliştikçe ve güç dengeleri değiştikçe yıkılmaya mahkumdur. Tarih her zaman tekerrürde. Yani ABD bile bir gün yıkılacak. Öyle görünüyor ki bunu kendi kendine yapacak. Eskiden ABD sahip olduğu güç nedeniyle genel olarak saygınlık görürdü. Zaten filmleri vs bilinçaltı çalışmalarıyla ABD'yi her zaman dünyayı kurtaran kahraman olarak gösterirlerdi. Şimdi ise İsrail harici en yakın müttefiklerini bile azarlayan, istediğini haksız yere zorla yaptırmaya çalışan despot bir ABD izlenimi var dünya kamuoyunda.

Bize gelirsek, ekonomimizi güçlü kılabilmemiz için dünya pazarlarında yarışabilecek ürünler üretmemiz gerek! Yol, köprü, bina yaparak, ülke kaynaklarını çeşitli vakıflar aracılığıyla ülkeye gram faydası olmayan cemaat vs oluşumlara aktararak (çok zayıf bir ihtimal de olsa belki de böyle görünmesi isteniyor), ürettiğimiz ürünlerin üretimini engelleyip dışarıdan almayı seçerek, işi hak edene değil, yakın olana vererek, dış siyasette rüzgara göre yön değiştirerek vs asla güçlü ekonomi olamayız. Hatta kısa sürede iflasın eşiğine geliriz!

Forumumuzun içeriğine uygun olarak savunma sanayimizi ele alırsak, genelde eskiye oranda çok daha geniş kapsamlı çalışmalar içerisinde olduğumuz ve çoğu konuda başarı sağladığımız bir gerçek. Ancak ekonomi konularındaki kötü duruma yol açan nedenler olmasaydı, çok çok daha ileride olacağımız da açık şekilde görülüyor. Savunma sanayimiz olması gerektiği kadar iyi durumda olmasa da, mevcut durumun geçmişe göre kıyaslanmasında iyi olduğu konusunda herkes hemfikir. Ancak savunma sanayimizin şu anki durumu, ülke ekonomisini düzeltmeye kesinlikle yeterli değil! Hatta ekonominin kötü gidişatı savunma sanayimizi olumsuz etkileyebilir.

Son seçimlerde de gördüğümüz gibi bir taraf ülkemizin beka sorunu olduğunu öne sürüyordu. Bu sorunun çözümü için kendilerini öne çıkarıyorlardı. Ancak ülkemizin kuruluşunda, hatta kurulmasından önce bile beka sorunu vardı! Her zaman vardı! Her zaman da var olacak. Bu sadece bizim için değil, her ülke için geçerli. Dış güçler vs, sadece bahane. Eskiden de vardılar. Sadece son dönemde ortaya çıkmadılar. ABD, İsrail, Rusya vs ne kadar tehdit varsa dün kurulmadılar. Zaten hep buradaydılar.

Dış bağımlılıktan kurtulmamız için ekonomik olarak gücümüzü toparlamalıyız. Bunu yapabilecek yeterli kaynaklarımız ve insanımız var. Bunları israf edeceğimize akılcı kullanmamız bizi şaha kaldıracaktır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 05 Nisan 2019, 16:05:44
Her zaman söylüyorum ekonomik ve siyasi olarak kendi kendine yetebilen bir ülke olmadığın sürece her zaman bağımlı olarak hareket etmen lazım.

O yüzden Amerikanın himayesini kabul etmekten başka çaresi yok Türkiye'nin öyle burda forumlardaki gibi atıp tutarak Vatan savunmaya çalışanların veya Tv lerde A haber yıkaması ile gelenler acı gerçeği Rahip davasındaki gibi hissedicekler.

Dediğim gibi Türkiye böyle davranmaya devam ederse başına oval ofisteki beyzbol sopasını çok yer.

Bir kısmını alıntıladığım, arkadaşımızın şu görüşlerine katılmamız mümkün değildir. Özetle ne demek isteniyor; askeri, ekonomik ve siyaseten güçlü bir ülke olmadığımız için ABD himayesini kabul edelim (!)

Şayet 1920' li yıllarda bu cümleyi sarf etmiş olsalardı; direkt MANDA VE HİMAYECİ olarak damgalanmış olacaklardı. Oysaki Erzurum Kongresi' nin en önemli kararı; MANDA VE HİMAYE KABUL EDİLEMEZ kararıdır. İşte Kurtuluş Savaşına bu karar üzerine girilmiştir. Şayet '' Manda ve Himayeyi kabul ediyor idiysek'' biz niye Kurtuluş Savaşı na katlandık ki? Aynen günümüzde olduğu gibi, O dönemin de -sözüm ona- aydın geçinen Amerikancıları vardı; ''Biz yapamayız, biz edemeyiz. Bizim şuyumuz yok, bizim buyumuz yok... En iyisi mi Amerikan himayesini kabul edelim de... bari kendimizi geliştirene kadar geçecek sürede himaye altında yaşayalım. Aksi taktirde bize yaşama hakkı tanımazlar''  diyorlardı. Fakat bütün bu olumsuz durumlara rağmen biz Türk Oğlu çıktı ve MANDA VE HİMAYE KABUL EDİLEMEZ kararını kabul ettirdi. Kurtuluş savaşı bu şekilde kazanıldı. Fakat sonra ki süreçte ne oldu; Atatürk kadar ufku olmayan silah arkadaşları, Atatürk' ün kazandırdıklarını götürüp altın tepside Amerika' ya teslim ettiler.

Bir sorunun cevabını versinler;

Askeri, ekonomik ve Siyaseten güçlü bir devlet olabilmek için her türlü bağımlılıktan kurtulmak gerekir mi, gerekmez mi?  Yani... bağımlı bir devletin, güçlü bir devlet olması mümkün müdür, değil midir?

Aynen eroin müptelası gibi... Amerikan belasından kurtulmadığınız sürece müptelalıktan da kurtulmanız  mümkün değildir. Askeri, ekonomik ve siyaseten güçlü olmanız kesinlikle mümkün olmayacaktır. Çünkü adamlar bütün sisteminizi kontrol ediyorlar. Örneğin, eğitim seferberliği yapacak olsak diyelim; kesinlikle müsaade etmezler. İçimize o kadar girmişler ki, bir şekilde süreci sabote ederler -ki ediyorlar. Adam devşiriyorlar, ajan yetiştiriyorlar, gericiliği destekliyorlar ve bir şekilde gelişmene engel oluyorlar.

Cevap versinler;

Bağımlı bir ülke nasıl güçlenir,
Bağımlı bir ülke nasıl gelişir?   
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ムゲン - 05 Nisan 2019, 16:34:04
Bağımlı olmaktan vazgeçmenin en temel kuralı üretimdir. Biz ne üretiyoruz ? Hep gördüğüm bir laf var "Savunma sanayisi gelişmiş ülkelerin sanayiside gelişmiştir." Bu lafın ne kadar realitesi var tartışılır. Mesela Rusya savunma sanayi ve uzayda kendini ispatlamış bir ülke. Sormak lazım evinizde - çevrenizde -işyerinizde Lada otomobilden baska (ki oda 90 küsür modeller) Rus malı ne kullanıyoruz. ? Rusya Savunma sanayiisindeki teknolojisini sanayiye evirememiş.  Biz ne yapıyoruz ? Daha savunma sanayiisinde emekleyen bir ülke olarak kendimizi en uçta görme kafası yaşıyoruz. Rusyada devletin teşvik etmediği yada daha açık söylemle yaptıgı ürünü devlete satmayan hiçbir şirket gelişmemiş. Aynısı şuan bizim ülkemizde var.  Birde gelişmiş ülke sanayilerini savunma sanayine entegre eden Kore - Japonya - İsveç gibi ülkeler varki bana göre içlerinde en kafası rahat olanlar bunlar. Hindistan gibi bir örnek var elimizde... Geçenlerde Kendisinden hızlı giden bir uyduyu HSS ile vurdular. Türkiyede bile bir grup Hindistan başkanının propagandası oldugunu Hindistanın bunu yapamayacagını yazdı. Yahu Nasa çalışanlarının %35i Hindli. Nasıl yapamaz ? Yapıyor adamlar. yazılımda mühendislikte gerçekten çok ilerdeler. Biz bağımsızlık dediğimiz dünyanın neresindeyiz ? Tamam bagımsızlık falan çok güzelde , bunu istemek için ne yaptık. Bugün dolar düştüğünde bu ülkedeki halk aç kalıyorsa bagımlısın kardeşim. İstesende istemesende bagımlısın.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 05 Nisan 2019, 16:43:27
+ 1 Partikül

Güce itaat kavramını bu ülkenin kuruluşunda ortadan kaldırmıştık. Bize güçlerini dayatmaya çalışanları perişan etmiştik. Mecburduk bunu yapmaya. Başarması zordu ama başardık.

Sonrasındaki süreçte kimsenin himayesini istemedik aslında. Sadece şartlar bizi birileriyle müttefik olmaya zorladı. Müttefik kelimesinin Türkçe karşılığı bağlaşık kelimesidir ve anlamı da "Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan (kimse veya topluluk)" demektir. Biz de anlaşarak birileriyle müttefik olduk. Bir  tehdite karşı bir amaçla...

Ülkenin mevcut durumu, yatırımların yapılması gereken diğer alanlara aktarılması gibi nedenlerle...
Ancak süreç ilerledikçe,  ülke hep çeşitli ideolojilerle kutuplaştırıldıkça, o ilk günlerdeki mükemmel hava ortadan kalktı. Ülkeyi kalkındırmak, halkın refah seviyesini artırmak, güç ve barışın teminatı olmak gibi amaçlar yerine, karşı ideolojinin devleti ele geçirmesine karşı koymak, birbirlerinin kuyusunu kazmak vs gibi olumsuz davranışlarla büyük zaman ve kaynak tükettik.

Bu süre sonunda biz yerimizde sayarken müttefiklik ilişkisi gün geçtikçe tek taraflı bir sömürüye, en sonunda da dayatmaya dönüşmüş gibi görünüyor. Bugün özellikle savunma sistemlerimizin genel olarak müttefikimiz diye nitelendirdiğimiz ABD'ye bağlı olması, bu bağı koparmaya henüz yeterli gücümüzün olmaması bizim için bir handikap. Senin belirttiğin benzetme durumu net şekilde özetliyor. Maalesef bu konuda müptela durumdayız.

Peki müptela olanlar nasıl bu durumdan kurtuluyorlar? Ya aynen devam ediyorlar, ya da bıçak gibi iradeleriyle kesip atıyorlar, hayatlarından çıkartıyorlar.

Ülke olarak bu noktadayız ya da varmak üzereyiz!

Asıl önemli olan bu noktadan sonra ne yapacağımız. Öyle ki halen pek çoğumuz, bizi bu noktaya getiren zihniyetin etkisi altındayız!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 05 Nisan 2019, 16:48:57
Bağımlılık sarmalına kapılmışız. Bu bir SARMAL... Bu zinciri bir yerinden kırmak gerekiyor. Aksi taktirde kıyamet gününe kadar yarı bağımlı bir ülke olarak kalmaya devam edeceğiz. Hatta bağımlı olarak yaşayabileceğimizden bile şüpheliyim! Çünkü yeni çağda, gelişememiş ülkelere yaşam hakkı tanınmayacak. Dünya yeni bir hesaplaşma dönemine giriyor. Doğu' da Çin güneşi yükseliyor. Amerika doğuda yükselen güneşi batırmaya çalışıyor. Fakat eşik aşıldı, durduramayacağı bir döneme girdik veya giriyoruz. Hesap günü yaklaşıyor. Belki, 10-15 sene sonra ki büyük hesaplaşmaya hazır olmak gerekmiyor mu?

Amerika, ''safını seç'' diyor. Ya bizdensiz ya da kara toprağın! Eğer ki bizden olmaya karar vermişsen, Kıbrıs' dan askerini çek, Doğu Akdeniz' de ki iddialarından vazgeç, Suriye' nin kuzeyinde Terör devleti kurulmasına müzaade et... ve hatta kurulacak bu devleti himaye et... kendi yönetim biçimini değiştir; federatif/ özerk sisteme geç... eeeee bende sana F-35 vereyim (!)

Arkadaşlar, yapılmak istenen anlaşma budur. Allah aşkına, bunun kabul edilebilir tarafımı var mı? 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 05 Nisan 2019, 16:54:25
Bismarck'in bir lafi vardir.

"Fransiz imparatoru 3. Napoleon (amcasi ile yetenek acisindan mukayese bile edilemez) bana Avusturya'daki Alman halklari uzerindeki haklarimizdan ya vazgecmemizi ya da kanli bir savasi secmemizi oneren bir not verdi. Benim cevabim ise netti: Tereddutsuz savas!"

O yuzden rahat olun.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 05 Nisan 2019, 17:12:12

...
...
...
Asıl önemli olan bu noktadan sonra ne yapacağımız. Öyle ki halen pek çoğumuz, bizi bu noktaya getiren zihniyetin etkisi altındayız!

+1

Doğu' da doğan güneş, yeni fırsatları da beraberinde müjdeliyor. Hocam, batı medeniyetinin özünde baskı ve sömürü düzeni vardır. Sömüre bildiği yere kadar sömürür, sömüremediği yerde ise denetim altında tutmaya çalışır. Şuan Amerikanın yapmak istediği şey de tam olarak budur. Yaşanan birtakım elim olaylar nedeniyle, 70 yıllık sömürü düzeni biraz olsun zafiyete uğradı. Eksen kayması olmasın, oltada ki balık kaçmasın, sömürü düzeni bozulmasın diyerekten Türkiye üzerine büyük bir baskı kurmaya çalışıyorlar. Ne yazık ki zayıf yönlerimiz çoktur. En başta ekonomi... fakat bunları aşabileceğimiz imkanlarımız da vardır. Zor ama imkansız değil.

Hocam, şu dönemde vereceğimiz karar bundan sonra ki 100-150 yıla damgasını vuracaktır. Manda düzenine tamam mı, devam mı?  Artık yeter diyebilirsek; önümüzde aynen Kurtuluş Savaşında olduğu şekliyle mücadele dönemi var. Mandacılığa devam dersek; hem geleceğimizi kaybedeceğiz hem de gelecek dönemin fırsatlarını. Ve gyeni süreçte Türkiye, varlığını ancak küçülerek devam ettirebilecektir.

-Kafadan Kıbrıs gider.
-Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde özerk statü uygulanır -ki bunun adı, orta vadede bölünmedir.
-Ekonomik ve siyasal bağımlılık devam eder.
-Ve hatta Türkiye, gelecek dönemin çatışma bölgesi haline gelebilir.

Çünkü Manda kabul edildiği anda, Türk milletinin bütün direnç noktaları, bütün kaleleri yıkılacaktır. Örneğin deseler ki, Karadeniz' i NATO güvenlik şemsiyesi altına alıyoruz demiş olsalar; Türkiye' nin hali nice olur? Çünkü Mandayı kabul ettiğiniz anda, Türkiye' nin siyasal düzeni yeniden şekillenecek demektir. Bütün vatanseverler hapse tıkılır, hapisde ki FETÖ' cüler, PKK' lılar dışarı çıkartılır. Bu güçler, iktidara getirilir. Türkiye bir yandan Rusya, diğer yandan İran' la mücadele dönemine girmeye zorlanır. Zaten FETÖ' cüler en büyük hayali Türk-İran Savaşını çıkarta bilmekti. Türkiye ele geçirildiği zaman geriye bir tek İran kalacağından; Türkiye gibi maşa varken, İran' la kendileri niye savaşsın ki? Bunlar 5-10 sene savaştırılır, birbirlerini iyice tükettikleri kertede iki ülkede işgal edilir. Ve Türkiye yarı bağımlılıktan tam sömürü dönemine geçer. Ondan sonra ki sürek 1000 sene. Belke ki bir Atatürk çıkagelsin!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 05 Nisan 2019, 17:40:44
Master,

Bence son yazılan iletileri tekrar oku.
Yine yanlış hedefe mermi atıyorsun! Gözlüklerini takıver bir zahmet!
Asarız keseriz diyen yok! Üretmekten bahseden çok!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ACE - 05 Nisan 2019, 21:17:29
Silah ve savaş taktiği tartışırken sonunda hep üretim teknoloji ve ekonomiye dönmek zorunda kalıyoruz çünkü biliyoruz ki teknoloji gün geçtikçe insan gücüne, insan inancına, kuru taktiklere galip geliyor. Çünkü isterseniz günde 1000 şınav çeken, amuda durup hedefi gözünden vuran bordo berelileriniz olsun. Adam 500 km uzaktan gönderdiği SİHA ile o kuvveti vurabiliyor. Bilim ve teknolojiyi yakalamak şart.

Ama bu nasıl olacak? Liyakatin olmadığı, herkesin Ailesini, hemşerisini, aşiretini, tarikatını kolladığı; her fırsatta cehalete prim tanınan ve her fırsatta ahlaken cılız ve disiplinin hor görüldüğü menfaatçi bir ortamda... Kimse kendini bu ülkenin paydaşı olarak görmüyor; çoğu bir ideolojinin, mezhebin veya ırkın çıkarını savunuyor en basitinden. Kusura bakmayın ama ekonomi-teknoloji talebinin de altında aslında eğitim,disiplin,saygı ve ahlak sorunumuz var. Yukarıda arkadaşın biri kıyaslarken dile getirdi; İsveç,Kore,Japonya...  Farkın sebebini anlamışsınızdır. Bir konu var mesela İsveçte yapılan bir işlem ve vatandaşın beyanı esas, Türk olarak hemen aklına geliyor "ya vatandaş yalan söylerse?" İsveçli adam bunu bir türlü anlamıyor. Ciddiyim. "Neden yalan söylesin ki?!?" diyor. Adamlarda bırak insanı, devlete yalan söyleme diye bir şey yok. Ama sorsan biz onlardan milliyetçiyiz asarız keseriz kanımız feda...

Atatürk bu durumu en az 120 sene önceden görmüş; eğitime, bilime, endüstriye yatırım yapmış. Sadece iyi bir asker demek o yüzden haksızlık olur. Ancak gel gelelim ki o öldükten sonra sağ sol farketmeksizin vizyonsuz,tembel,çıkarcı,hizipçi onlarca büyüğümüz tarafından ortada hiç bir sebep yokken Amerikanın kucağına oturtulmuşuz.

Başta aile içi eğitimden tut anaokulu ve ilköğretime bakınca bu sistemde gidişat değişecek gibi durmuyor. Ahlakın ön planda tutulduğu; yarışçılıktan ziyade sorgulayıcı bir eğitimin yaratılması; her işin ehline verilmesi gerekiyor.

Almanya, İngiltere, Japonya, Kore yıkılsa da ayağa kalkıyorken biz sürekli yerlerde yuvarlanıyoruz. Çünkü sebebi insanın içinde saklı... Şimdi bakınca konuştuğumuz füze ve uçak muhabbetleri ne kadar da havada kalıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 05 Nisan 2019, 21:32:01
+1 ACE

Aslında ruhumuzu kaybetmişiz. Özümüze nasıl dönebiliriz onu da bilemiyorum. Mevcut sistemle imkansız. Geçmişse bakarsak genelde büyük felaketler sonrası, bıçak kemiğe dayanınca harekete geçmişiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ムゲン - 05 Nisan 2019, 21:35:14
Biz herşeyi toplumdan kaybediyoruz. Biz aklınıza gelebilecek her konuda ayrışmış bir toplumuz maşallah bunuda körükleyen siyasetcilerimiz hiç eksik olmuyor. Tüm devlet daireleri belediyeleri yozlaşmış bir ülkeyiz. Japonya , Kore , Almanya birkaç ülke daha sayabilirsiniz. Hepsi büyük bir savaştan çıktıktan sonra atılım yapıyor. O savaşın sonunda birlik sağlanıyor. Deniliyorki "bakın biz birbirimize sahip çıkmaz isek bizi mahvederler". Biz bu mücadeleyi verdik mi ? verdik. Mustafa Kemal Atatürk'ün atılımları bu ülkede sanayileşme , endüstrileşme , sanatta bilimde ilerleme üzerine kuruluydu. Biz o hedefleri taşıyan ülkeyi bilimde gelişmek isteyeni ülkeden kaçırtan , sanatı - sanatçıyı dışlayan , kendisinden olmayana ölüm kafası yaşayan bir topluma dönüştük. Bu tür toplumlarda gelişme olmaz. Bu tür toplumlarda refah - huzur - adalet olmaz. 2019 yılında bu ülkenin eğitim sistemi ilkokul cocuklarına türban taktırabilme , okullarda bilmem ne cemaatlerin seminerlerinin verilmesi bilmem ne vakfının propaganda yapabilmesine olanak saglayan saçma sapan bir sisteme dönüştü. Biz böyle mi gelişcez ? Bu kafayla mı Amerikaya kafa tutacaksın. Saçmalamanında bir limiti var. Boş laflarla kendinizi kandırıp duruyorsunuz. Bu ülkede sorun yok diyen adamın zekasından da beyninden de şüphe ederim. Bu ülkedeki sorunda hem içerde hem dışarda meyvelerini böyle veriyor. İster Amerikaya bagımsız ol ister bagımlı kendimizi yönetene ağzımızı açamaz iken gidip elalemin devletini eleştirmek bana çok boş geliyor. Hepiniz korkuyorsunuz. herkes korkuyor. Bugün sokakta yürüyen emekli amcama siyasetle ilgili soru soruluyor korkuyor. Sonra çıkıp burda ağzımızı aca aca diyecezki Amerika bizi bölmeye çalışıyor. Bizi esas bölmeye çalışana , ayrıştırana , dışlayana , ötekileştirene tek bir cümle laf yok. Süpersiniz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 05 Nisan 2019, 21:44:52
Çarpım tablosunu bilmeyen lise öğrencisinin babasına ; "Senin oğlunu ODTÜ elektrik mühendisliğine alalım mı?" diye sor . Babası "Evet" der...

İşte bizim tek ve en önemli sorunumuz bu...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ACE - 05 Nisan 2019, 21:54:57
Çarpım tablosunu bilmeyen lise öğrencisinin babasına ; "Senin oğlunu ODTÜ elektrik mühendisliğine alalım mı?" diye sor . Babası "Evet" der...

İşte bizim tek ve en önemli sorunumuz bu...

20.000 lira ver çocuğunu o okula sokalım deseler verir. ki verilmişliği de vardır. hatta bunu cemaatçilik için dahi yaptılar ve bunun sorumluları halen ortalıktalar. Fetö olayı patlamasa kimse dile getirmeyecekti.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 05 Nisan 2019, 22:28:11
Benim anlatmak istediğim para , menfaat  karşılığı bir yerlere gelme meselesi değil. Bundan bağımsız  olarak  toplumumuzdaki bir "ahlaksızlık" realitesi ;

İnsanlar sahip oldukları yetenek ve çalışmalarına göre bir mevkiye gelmeli (Liyakat)

Dışarıya çık herkese sor ;"Evet , İnsanlar sahip oldukları yetenek ve çalışmalarına göre bir mevkiye gelmeli" der.

Ama senin oğlun çarpım tablosu bilmiyor , mühendislik okuyabilir mi ? diye sor cevabı yine "Evet , tabiiki okur" olur...

Demek ki insanlar çıkarcı ve bencildir. O zaman toplumun dizayn,eğitim vb.  işini insanın ve politikacıların insiyatifine bırakmayacaksın.

İnsanı devreden çıkaracaksın... Çok katı , teknolojiye dayalı istihdam , sınav , eleme politikası geliştireceksin...

Yoksa yarın bugün Aselsan ,TAİ vb. firmalarımız bir elin parmaklarını geçmez halde kalır...Hatta adam kayırmacılıkla , yandaşlar doldurulup yok olma noktasına bile getirilir...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 05 Nisan 2019, 22:40:23
Atatürk sonrası dönemde ''Küçük Amerika Olacağız'' söylemiyle yola çıkanlar yüzünden,  az kalsın; Büyük Honduras, Büyük Panama, Büyük Kolombia, Büyük Nikaragua, Büyük Filipinler oluyorduk ki... olmadık. Neyse ki paçayı son anda kurtadık. Az kasın Muz Cumhuriyeti oluyorduk.

Şahsi görüşüm; bağımsızlığımız elde etmediğimiz sürece gelişmiş bir ülke olabilmemiz mümkün değildir.  O nedenle mümkün mertebe kendimize oyun alanları/ özgürlük alanları yaratabilmemiz lazım. Anca buralarda top çevirebiliriz. Yeni dünyanın, yeni imkanlarını kullanabilmeliyiz. Kendimizi mümkün mertebe çeşitlendirmeliyiz. Amerika' ya kaldıysa; Git çekice, gel körüğe...! -ömrün boyunca Amerika' ya çıraklık yetsen bile; bizim kapımızda çok hamallık ettin; artık gel seni kalfa yapalım demeyecektir. Bulmuş enayiyi, bırakır mı?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 05 Nisan 2019, 23:18:54
Arkadaşlar izlenen politikalardan ,icraatlardan,ekonomiden, hukukumuzdan,sağlığmızdan ,eğtimimizden ,geleceğimizden ,çevreye verdiğimiz zararlardan, say babam say genelde memnun olmadığımızı belirtip şikayette bulunmaktayız .İyi güzel de bu icraatleri yapan siyasiler gökten memleketimize zembil ile gelmediler. Tüm siyasetcilerimizi, liderlerimizi ara dönemler hariç  kör topal yapılmakta olan seçimlerle tekrar tekrar bizler seçmekteyiz .Yani kusur çapsızlık sadece seçilenlerde değil ,asıl kusur onları  tüm başarısızlıklarına rağmen   adeta football takımı tutar gibi parti tutan ve bu siyasileri tekrar tekrar uslanmadan seçmekte ısrarcı olan  bizler suçlu değilmiyiz?

Ne zaman seçilmişlerin bizlere hükmetmek için oraya seçilmediklerini anlarız ve onlardan hesap sormaya başlarız ,o zaman onun bunu kölesi olmaktan çıkarız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 05 Nisan 2019, 23:28:13
Atatürk sonrası dönemde ''Küçük Amerika Olacağız'' söylemiyle yola çıkanlar yüzünden,  az kalsın; Büyük Honduras, Büyük Panama, Büyük Kolombia, Büyük Nikaragua, Büyük Filipinler oluyorduk ki... olmadık. Neyse ki paçayı son anda kurtadık. Az kasın Muz Cumhuriyeti oluyorduk.

Şahsi görüşüm; bağımsızlığımız elde etmediğimiz sürece gelişmiş bir ülke olabilmemiz mümkün değildir.  O nedenle mümkün mertebe kendimize oyun alanları/ özgürlük alanları yaratabilmemiz lazım. Anca buralarda top çevirebiliriz. Yeni dünyanın, yeni imkanlarını kullanabilmeliyiz. Kendimizi mümkün mertebe çeşitlendirmeliyiz. Amerika' ya kaldıysa; Git çekice, gel körüğe...! -ömrün boyunca Amerika' ya çıraklık yetsen bile; bizim kapımızda çok hamallık ettin; artık gel seni kalfa yapalım demeyecektir. Bulmuş enayiyi, bırakır mı?

Valla gitmek isteyen gitsin. Ben hain demem. Kalip burada emir beklemelerinden iyidir. Oradan gelen teknoloji ile burada önlerini alamayiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 05 Nisan 2019, 23:53:06
Arkadaşlar izlenen politikalardan ,icraatlardan,ekonomiden, hukukumuzdan,sağlığmızdan ,eğtimimizden ,geleceğimizden ,çevreye verdiğimiz zararlardan, say babam say genelde memnun olmadığımızı belirtip şikayette bulunmaktayız iyi güzel de bu icraatleri yapan zatlar gökten memleketimize zembil ile gelmediler siyasetcileri liderleri ara dönemler hariç iyi kötü kör topal yapılmakta olan seçimlerde tekrar tekrar bizler seçmekteyiz .Yani kusur çapsızlık sadece onlardamı var peki bu insanları tekrar tekrar adeta football takımı tutar mahiyetinde uslanmadan seçmekte ısrarcı olan  bizler suçlu değilmiyiz?

Ne zaman o seçilmişlerin bizlere hükmet için oraya seçilmediklerini anlarız ve onlardan hesap sormaya başlarız o zaman onun bunu kölesi olmaktan çıkarız.

Aslında bizler suçlu değiliz. Mevcut siyasi sistem içerisinde mantıklı, doğru sözler ortaya koyanları öylesine karalarlar ki asla tutunamazlar.

Eskiden daha fazla demokrasi vardı. Siyasi liderler bir arada canlı yayınlarda bile seviyeli bir şekilde tartışabiliyorlardı. Şimdi öyle mi? Bütün kanallarda bir lider, karşısında kendisine bağlı gazeteciler... Sorulacak sorular bile belli. Haliyle cevaplar belli...

Sürekli algı operasyonu diyenler, aslında bunun en profesyonelini yapıyorlar. Artık bunu yaparken de artık o kadar abartıyorlar ki ters tepiyor. İnsanların karşısına sürekli çıkardıkları şeyler artık bıkkınlık veriyor.

Hani Master sık dile getiriyor, bizdeki medyanın palavralarına o kadar çok inanan insan var ki! Mesela savunma konularında bütün dünya bizi kıskanıyor sanıyorlar. Sorsan dünyanın en iyi uçağını yapıyoruz. Ama ABD bize F-35 vermiyor diye kızarlar. Madem dünyanın en iyi savaş uçağını yapıyoruz, neden F-35 almak için uğraşıyoruz düşünemiyorlar. Dünyanın en iyi tankını yapıyoruz ve Almanlar bizi kıskanıyor diyorlar. Sonra Almanlara kızıyorlar tank motoru vermiyorlar diye. Motoru bile olmayan dünyanın en iyi tankı!

Siyasi ideolojilerin ülkeye verdiği zararı hiç bir dış güç veremedi!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 05 Nisan 2019, 23:54:03
Hocam, eskiden vatandaşa çok kızar, çok hayıflanırdım. Tamam... seçilmiş insanlar da bu toplumun içinden çıkıyor çıkmasına da... fakat kurgulanmış bir tiyatro da yok mu? Vatandaşın önüne doğru programları, doğru kişileri koymazsanız; mecburen içlerinden bir tanesini seçiyor. Seçilmişlerin geneli de birbirinden beterdir. Nerede hayırsız, nerede uğursuz insan varsa, adeta köşe başlarını zapt etmiş durumdalar. Asıl sorumluluk, aydınım diyenlerde değil midir? Aydınım diyorsan, vatandaşını aydınlatacaksın. Çünkü sen görevini yapmayınca, öteki adam vatandaşı uyutuyor. Din ile uyutuyor, edebiyatla uyutuyor,  yüksek perdeden sallayarak uyutuyor. Bütün dünyada böyledir. Vatandaş bilmez ki hocam! Bilmek zorunda da değildir. Gündelik geçim derdiyle uğraşan insanlardan çok fazla şeyler bekleyemezsiniz...

En nihayetinde bu memleketi bu millet kurtarmadı mı? Analar evlatlarını cephelere göndermedi mi? İki öküzden bir tanesini, iki çorabından bir tanesini götürüp ordusuna bağışlamadı mı? Yeri geldi canını da verdi... Daha ne yapsın hocam! Asıl şerefsizlik, şerefsizlik yapanlardadır.

Atatürk kadar ufku geniş bir insan olmamakla birlikte, İsmet İnönü ne diyordu;

Bir memlekette namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadığı sürece; o memlekete kurtuluş yoktur! diyordu.

İşte, cesur olamayan insanlardan bir tanesi de kendisidir. Namusludur ancak cesur değildir. Zaten Büyük Atatürk İnönü' nün siciline ''risk alamaz'' diye yazmıştı. Çünkü kendisi doğu cephesinde komutanıydı ve aynı zamanda sicil subayıydı. İnönü aşırı ihtiyatlılığıyla nam salmış bir insan olarak, risk almaktan kaçınırdı. Atatürk' ün Lozan' a o nedenle İnönü' yü gönderdiği söylenir. Hesapsız işler yapmasın, meceraya girmesin diye. Oysaki Atatürk; ne İnönü kadar aşırı İhtiyatlı, ne de Enver paşa kadar hesapsız iş yapan bir insan değildi. Atatürk hesaplı risk alabiliyordu. Sakarya Savaşı, Baş Kumandanlık Meydan Savaşı en güzel delilleridir.

Demek ki, bir memleketin kurtuluşu yöneticilerin namus ve cesaretiyle mümkündür. Adam namusludur ama cesur değildir... Buradan kurtuluş bekleyemezsiniz. Adam namussuzdur ama cesurdur. Oradan da bi' cacık olmaz. zaten namussuzlar cesur olur...

Velhasıl, vatandaş yeri zamanı geldiğinde zaten yapması gerekeni yapıyor. Asıl sıkıntı, karar makamlarında oturanlardadır. Çünkü yol gösterciler bunlar olacak. Madem ki aydınım, eğitimliyim diyorsun; sorumluluk duygusuyla hareket etmeleri lazımdı. Bu avam' ın, halkın işi değildir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 06 Nisan 2019, 00:14:11
Sn Skywolf ve Sn Partiküle Teşekkürler her ikinizin yorumu da gayet yerinde ve çok doğru.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 06 Nisan 2019, 13:32:35
Simdi 15 temmuz'da itirafcilarin ifadelerini gorduk. Yurtdisina "yeter ki bizi taniyin ne isterseniz yapacagiz" diyenlere ne demokrasisi verebilirsin ki?

Herif kendini buraya ait gormuyor, gözü yukseklerde kifayetsiz muhterisin. Bir de acentecilik kapti mi al sana otopark mafyasi.

Etnik ve ideolojik olarak homojen degiliz bir kere. Mesele o!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ムゲン - 06 Nisan 2019, 15:47:21
Simdi 15 temmuz'da itirafcilarin ifadelerini gorduk. Yurtdisina "yeter ki bizi taniyin ne isterseniz yapacagiz" diyenlere ne demokrasisi verebilirsin ki?

Herif kendini buraya ait gormuyor, gözü yukseklerde kifayetsiz muhterisin. Bir de acentecilik kapti mi al sana otopark mafyasi.

Etnik ve ideolojik olarak homojen degiliz bir kere. Mesele o!
İlk başta bu şoparları sırf cemaatten diye orduya alırken yeteneklerine zekasına vatan - millet mantalitesine bakmadan alırsan yarın 15 temmuz gibi olaylarda seni satmasına şaşırmayacaksın. Çünki bu şoparların dini cemaatlerde kafaları o denli yıkanıyorki ya adam annesini babasını reddediyor yinede cemaatten vazgecmiyor. Bu kitlenin bana - devletime - milletime hiçbir katkısı olmaz. katkısı olacak tek yer köpeği oldugu yerdir. O yüzden bugün fetö temizlenir yerlerini yarın diğer cemaatler kapar. hükümet fetöden az bir ders almış olsa bugün bu ülkede cemaat saçmalıklarından eser kalmazdı. Bugün kendi tekelindeki cematleri orduya sokacakki yarın seçimi kaybettiğinde kontrol edebileceği bir kitle olsun elinin altında.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 06 Nisan 2019, 17:59:48
Simdi 15 temmuz'da itirafcilarin ifadelerini gorduk. Yurtdisina "yeter ki bizi taniyin ne isterseniz yapacagiz" diyenlere ne demokrasisi verebilirsin ki?

Herif kendini buraya ait gormuyor, gözü yukseklerde kifayetsiz muhterisin. Bir de acentecilik kapti mi al sana otopark mafyasi.

Etnik ve ideolojik olarak homojen degiliz bir kere. Mesele o!
İlk başta bu şoparları sırf cemaatten diye orduya alırken yeteneklerine zekasına vatan - millet mantalitesine bakmadan alırsan yarın 15 temmuz gibi olaylarda seni satmasına şaşırmayacaksın. Çünki bu şoparların dini cemaatlerde kafaları o denli yıkanıyorki ya adam annesini babasını reddediyor yinede cemaatten vazgecmiyor. Bu kitlenin bana - devletime - milletime hiçbir katkısı olmaz. katkısı olacak tek yer köpeği oldugu yerdir. O yüzden bugün fetö temizlenir yerlerini yarın diğer cemaatler kapar. hükümet fetöden az bir ders almış olsa bugün bu ülkede cemaat saçmalıklarından eser kalmazdı. Bugün kendi tekelindeki cematleri orduya sokacakki yarın seçimi kaybettiğinde kontrol edebileceği bir kitle olsun elinin altında.

Abdulhamit'in hassa ordusu, irak cumhuriyet muhafizlari, esadin sebbihalari...

Sonunu biliyorsun hocam.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 06 Nisan 2019, 19:54:31
Bazı yazılanları okuyorum da... şaşırmamak elde değil. Efendim neymiş; Putin şöyle tehkile bir adammış, yok efendim Rusya şöyle lanet bir ülkeymiş! ... Zamanında şunları, şunları, şunları yapmışlar da bu nedenlerle şöyle böyle şeyler olmuş!

Yahu şu Amerika sevdası, şu F-35 sevgisi nelere kâdir miş!

Meselenin çok yönlü politik bir mesele olduğunu bir  türlü kabul etmek istemiyorlar. Ya meseleyi teknik detaylara boğup, politik sonuçlarını hiç hesaba katmıyorlar ya da eskinin soğuk savaş dönemi mantığıyla hareket ederek anti komünist bir çizgide meseleyi irdelemeye çalışıyorlar... Ne kadar da yanlış tahliller yapıyorlar yahu. Şaşırmamak elde değil.


 

Zamaninda Ruslarin bize sunlari bunlari yaptiklarini size saymakla bitiremem. Yooo bize her daim yanlis yaptkiklari yok. Kurtulus savasindan sonra sanayinimizin temelini kim atti bir düsünün?

Ama soruyorum size. Icimizden bu gecmisi bilen kac kisi var? Cumhurriyetin kurulusunda ruslarin yardimi gözardi edilmezken ne zaman birden bire onlar tüh kaka oldu?


Buyrun. Artik Manifesto olan yasanmis gercekler tarih kitablarinda, heykelerde ve arsivlerde kayitlidir. Bunu inkar eden cumhurriyet kurulusundan zerre kadar bir bilgisi yok demektir. Bizim rahmetlik olan büyüklerimiz Ruslarin hakkini son nefeslerine kadar korumuslardir. Peki simdi hangi konsesüzü yasiyoruz ki ruslari zorla bir düsman kilifina sokalim?

Belki bu Anektot bizleri az cok aydinlatabilir.






Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda Ruslar ve oynadıklari önemli rol

Belki bilmezsiniz ama Taksim Cumhuriyet Anıt’ında Atatürk’ün sağında iki Rus yer almaktadır. Bu kişiler ünlü Rus mareşal Kliment Voroşilov ile ünlü Soviyet KGB kurucusu Mihail Frunze. Bu kişiler Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluşunda oynadıkları önemli rolü Atatürk’ün özel emri ile tüm gelecek nesiller için asla unutulmasınlar diye burada yer almaktadırlar. Ne yazık ki günümüzün Türk nesli bu kişilerin ne adlarını biliyor ne de ne yaptıklarını…

16 Mart 1921 yılında özel törende Rusya Sovyet Federal Sosyalist Cumhuriyet’i ile Türkiye arasında “Dostluk ve kardeşlik sözleşmesi” imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre henüz kurulmamış Türkiye Cumhuriyet’ine Türk milletinin yabancı istilacılardan özgürlüğünü kazanabilmesi için 1878 yılından beri Rusya sınırlarına dahil edilen Kars, Ardağan ve Artvin bölgeleri verilmiştir. Sözleşmeye göre Rusya Türk halkına 10 milyon altın ruble ile askeri mühimmat hibe edecekti

Ağustos 1921’de Rusya Mikail Frundze’yi Türkiye’ye elçi olarak atamıştır. Frundze Türkiye’de Aralık 1921 ile Ocak 1922 tarihleri arasında bulunmuştur. Türkiye’nin bulunduğu ağır ekonomik durumunu ve içinden çıkamadığı savaşı Rus halkına ve Sovyet yönetimine ileten Frundze acilen Türkiye halkı için yardımının arttırılmasını istemiştir. Rusya bulunduğu ağır ekonomik durumuna henüz yeni biten iç ve dış düşmanlara karşı verilen savaşa rağmen Frundze’ye kulak vermiş ve yardımını esirgememiştir.
S. Aralov yazdığı hatıra kitabında Türkiye’ye gitmeden önce Lenin’in kendisine söylediği sözleri şöyle vermektedir.Lenin:

“Türk halkı özgürlük savaşını vermektedir. Merkez Komitesi oraya savaş sanatını bildiğiniz için yolluyor”.
Yabancı istilacılara karşı geçilecek taaruz öncesi hazırlık aşamasında 1922 Mart-Nisan aylarında Mustafa Kemal’in davetlisi olarak elçi S. Aralov, askeri ataşe K. Zvonaryov ve Azerbaycan elçisi İbrahim Abilov’un katılımı ile tüm Türk silahlı kuvvetleri denetimden geçmiştir. Misafirler kara ve atlı birlikleri ziyaret etmiş, iki ordunun komuta merkezlerine gitmiş, Konya’da bulunan yedek ordunun denetiminde bulunmuşlardır.

Misafirlerin katılımı ile Türk Silahlı kuvvetlerin ilk yıldönümü kutlaması gerçekleşmiştir. Kutlamalardan sonra misafirler Türk askerlerine hediyeler dağıtmıştır. Hediyelerin üstünde Türkçe olarak “Sovyet Kızıl Ordusundan Türk Askerine” diye bir yazı bulunuyormuş.

16 Mart 1921’de imzalanan sözleşme çerçevesinde taarruz öncesi 1921-1922 yıllarında Rusya’nın Novorossiysk, Tuapse ve Batum limanlarından Türkiye’ye 39 bin adet tüfek, 327 adet makineli tüfek, 54 top, 63 milyon tüfek mermisi, 147 bin top mermisi, giysiler vs getirilmiştir. Bunun dışında Rus Beyaz ordusunun 1918’de doğu sınırlarda bıraktığı tüm askeri muhhimat da Türkiye’ye getirilmiştir.

1921 yılında iki savaş gemisi “Jutkiy” (Korkunç) ile “Jivoy” (Canlı) Türkiye’ye hibe edilmiştir.
Rusya Hükümeti Ankara’da hala Makine Kimya olarak bilinen mermi üretim fabrikasının kurulması için tüm gerekli donanımı hibe etmiştir. Donanım ile birlikte çok miktarda hammadde de getirilmiştir ve Türk işçilere eğitim verilmiştir.

Bunun dışında Moskova’da imzalanan sözleşmeye göre Türkiye halkına vaad edilen 200,6 kg saf altın Sovyet diplomatik misyonun başında bulunan Y. Upmal-Angarskiy tarafından Türkiye Hükümetine teslim edilmiştir.

Mikail Frundze yetim kalan Türk çocuklarının barınması için kurulacak olan yetimhaneler için 100 bin altın ruble Türkiye Hükümetine Trabzon’da teslim etmiştir. S. Aralov ise Nisan 1922’de Türk Silahlı Kuvvetlerine ayrıca tipografi ve sinema aparatları için 20 bin lira hibe etmiştir. Aynı zamanda Aralov Rusya Hükümeti tarafından vaad edilen 10 milyon altın ruble yardımının son 3.5 milyonluk kısmını da Türkiye’ye geldiğinde beraberinde getirmiştir.

İki halkın kardeşlik bağları Lozan ön görüşmelerinde ve Lozan antlaşması esnasında daha da pekileşmiştir. SSCB Hükümeti 1922-23 yıllarında Türkiye’nin boğazlar üzerindeki tek başına hakim olması gerektiğinin tezini savunarak Türkiye’ye destek çıkmıştır.

Lozan antlaşmazından sonra Türkiye bağımsızlığını kazanmış tüm yabancı istilacıların Türkiye’den çekilmesi sağlanmıştır. TBMM Mustafa Kemal Atatürk’ü ilk Cumhurbaşkanı seçmiştir. 31 Ekim 1923’te SSCB Merkez Komitesinin başkanı M. Kalinin (Dönenmiş SSCB başkanı) Atatürk’e yolladığı teleğramda şunları söyledi:

“Sovyet Sosyalist Cumhuriyetlerin Birliği halkları adına nihayi olarak despot monarşi rejiminin kalkması ve Türkiye Cumhuriyet’inin kurulması dolayısıyla kardeş Türk milletini ve dost Türkiye hükümetini sıcakça selamlıyorum. Sizi, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa’yi, yabancı istilacılara karşı kahramanca savaşan Türk milletinin üstün yetenekli yönetici olarak Türkiye Cumhuriyet’inin Cumhurbaşkanı seçildiğiniz için tebrik ediyorum. Eminim ki, asla bağı kopmayacak halklarımız arasındaki dostluk zaman içerisinde gittikçe pekişecektir ve iki devletin de gelişmesine vesile olacaktır.”

Ağustos 1928’de açılan Türkiye Cumhuriyet Anıtı gelecek nesiller için Türkiye Cumhuriyet’inin kurucuları yer almıştır. İşte Atatürk’ün sağında yer alan Türk halkının kahramanları, Türkiye Cumhuriyetin kurucuları arasında yer alan Kliment Voroşilov il Mikail Frundze:
Surits zamanında Voroşilov ziyareti esnasında SSBC ile Türkiye arasında dostluk ve işbirliği sözleşmesi imzalanmıştır. Bir çok kültürel ve siyasi gelişmelerde Türkiye ve SSCB birlikte hareket etmiştir.

Yeni bağımsız devletlerin gelişmesi adına, emperyalizm ve kapitalizm’den bağımsız olmak için SSCB birçok devlete elinden gelen yardımı üstlenmiştir. Sadece Türkiye’de Atatürk zamanında SSCB desteği ile birçok hafif ve ağır sanayi fabrikaları kurulmuştur.
İsmet İnönü’nün başında bulunduğu heyet 25 Nisan 1932’de SSCB’yi ziyaret eder. Kendisi burada 15 gün boyu 70 fabrikayı ziyaret ederken yanında bulunan tekstil uzmanları Şerif Onay ile Kamil İbrahim SSCB’de ta 9 Hazirana kadar kalarak SSCB’nin endüstrisini incelemişlerdir.

Heyetin Stalin’den istediği yardım kısa zamanda Türkiye’ye ulaşmıştır. SSCB kardeş Türk halkının kalkınması için gerekli çalışmaları tespit edecek heyeti göndermiştir. SSCB Devlet Gelişmesinin Planlama Enstitüsü başkanı Prof. Orlov’un başındaki heyet Türkiye’ye gelerek 22 Eylül 1932’de raporunu hazırlamıştır ve sunmuştur. Gitmeden önce İstanbul Üniversitesinde konferans veren Orlov şunları söyledi:
“Sevinçle emin oldum ki aklı ile enerjileri ile eğitimi ile Türk mühendisleri ne bizden ne de başka ülkelerdeki mühendislerden farklı değildir. Kendileri bize gayet iyi yardımcı olmuştur. Neden Avrupa’dan mühendis çağırdığınızı açıkçası anlamış değilim.”
21 Ocak1934’te imzalanan sözleşme ile SSCB Türkiye’ye verdiği 20 yıllık faizsiz kredi ile daha önce Prof.Orlov tarafından belirlenen Nazilli (Denizli) ve Kayseri mevkilerinde iki tekstil fabrikası kuruluşu kararlaştırılmıştır. Fabrikalar Sovyet mühendisler tarafından kurulmuş tüm teçhizat Rusya’dan getirilmiştir. Atatürk fabrikaların açılışını ölümünden bir ay önce yapmıştır.
Türkiye o dönemde Osmanlı’dan kalan borçların ağır yükü altında kalmıştır. SSCB halklarının yardımı ile Türkiye ekonomisi ilk defa nefes almıştır. SSCB Hükümeti yaptığı tüm yardımları para karşılığı değil barter yani değiş tokuş şeklinde yapmıştır. SSCB yaptığı yardımlar karşılığında Türkiye’nin ürettiği ürünleri almaya kabul ederek Türkiye’nin bu ürünleri dış pazarda satma zorluğundan kurtarmıştır. Türkiye eski sanayı bakanı Mehmet Turgut 1964’te yazdığı kitapta bu antlaşmayı Türkiye’de devletçiliğin başlangıcı olarak nitelendirmiştir. Fabrikalar Türkiye’deki ilk tekstil fabrikaları olmuştur. Fabrikalar kurulurken SSCB’de eğitim gören Türk işçileri ve mühendisleri kısa zamanda fabrikayı çalıştırır hale gelmişlerdir.

Aynı dönemde nihayı olarak TC Merkez bankası da Sovyetlerin yardımı ile kurulmuştur. Daha önce bu görevi üstleyen Ottoman bankası yabancıların elinde idi.
Sonraki dönemlerde SSCB benzer antlaşmalar çerçevesinde ta 1980lerin sonuna kadar Türkiye’de İskenderun, Karabük demir çelik fabrikaları dahil ilk demir çelik fabrikalarını, ilk petrol arıtım fabrikası TÜPRAŞ’ı, Mersin ve İskenderun limanları dahil bir çok liman, ilk Alüminyum fabrikasını, ziraat sanayisi, tarımcılık sanayisini ve bir çok alanda daha Türk halkının yardımına koşmuştur. Sovyetler sayısı 50 bini geçen Türk mühendisini ve işçisini eğitmiştir.


https://www.turkishnews.com/tr/content/2017/12/13/turkiye-cumhuriyetinin-kurulusunda-ruslar-ve-oynadiklari-onemli-rol/ (https://www.turkishnews.com/tr/content/2017/12/13/turkiye-cumhuriyetinin-kurulusunda-ruslar-ve-oynadiklari-onemli-rol/)


Rus-Amerikan cakismasinin bir komik bagimliligini daha ortaya koyalim.  NASA´nin ve ticari  uydu firlatmasi Delta V roketleriyle gerceklesiyor. Bilin bakalim roket motorlari nerden temin ediliyor.
On seneden beri amerikan Roket üretici (ULA United Launch Alliance) rus üretimi RD-180 roket motoru kullaniyor.Bu kurulus Lokheed Martin ve Boeing´in bir Joint Venture kurulusudur. Komersiyel uydu firlatmanin motor temini 2021é kadar yaptirim disi antlasmayla garantilenmistir.

Ama bu arada bizim S-400 teminimiz "tüh kaka,seni yaramaz cocuk sana simdi gösteririm" kapsamina girdigini unutmayalim.


Sayin Partikülün dedigi gibi bu kadar cifte standarti kaldirmak icin ya karekter ya migde ister.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 08 Nisan 2019, 08:44:12
Amerikan medyasında Türkiye'ye yaptırım tehdidi

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/08/fg_9157.jpg)

S-400 krizinin ekonomik sarsıntıya yol açabileceğini yazarak açık açık tehdit ifadeleri kullanan Amerikan medyası, Türkiye'nin kararlılığının farkında.

NATO müttfeki ABD, Türkiye'yi yıllarca istediği silahlar konusunda oyaladı. Türkiye de kendi planlanlarını yaparak Rusya ile S-400 konusunda anlaştı.

Bu anlaşmadan sonra Türkiye'ye Patriot satmak isteyen ABD, baskı ve tehditlerle Rusya ile yapılan anlaşmanın iptal edilmesini bekliyor. Ancak Türkiye her seferinde kararlılığını gösterdi.

"SONUÇLARI OLURMUŞ"
Amerikan medyası Türkiye'nin S-400 almasının 'sonuçları' olacağını söyleyerek Türkiye'yi tehdit etmeye kalkıyor. Amerika'nın Sesi adlı sitenin Türkçe servsi haberinde, "S-400 krizi: Türk ekonomisi büyük bir sarsıntı daha geçirecek" başlığını kullandı.

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/08/dsa_9659.jpg)

BRUNSON KRİZİNE BENZETTİLER
Haberde ayrıca görüşlerine yer verilen kişi, "Türkiye önümüzdeki dönemde Brunson krizi sırasındakinden daha sert yaptırımlara maru kalabilir." ifadelerini kullandı.

https://www.ensonhaber.com/amerikan-medyasinda-turkiyeye-yaptirim-tehdidi.html (https://www.ensonhaber.com/amerikan-medyasinda-turkiyeye-yaptirim-tehdidi.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 08 Nisan 2019, 09:25:19
VOA  Yorumu her ne kadar da tehdit görünse de bizlerin aklından geçen olasılı risk değilmi? :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 10 Nisan 2019, 08:30:26
ABD senatörlerinden Türkiye'ye S-400 tehdidi

ABD Senatosu'nun dış ilişkiler ve savunma alanında önemli rol oynayan dört üyesi, Türkiye'yi S-400 alması halinde olası her türlü yaptırımla tehdit etti.
AA | 10.04.2019 - 03:40..

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/10/ads_8693.jpg)

Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Parti'den Oklahoma Senatörü Jim Inhofe, Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Kıdemli Üyesi Demokrat Parti'den Rhode Island Senatörü Jack Reed, Senato Dış İlişkileri Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Parti'den Idaho Senatörü Jim Risch ve Senato Dış İlişkileri Komitesi Kıdemli Üyesi Demokrat Parti'den New Jersey Senatörü Bob Menendez, New York Times gazetesinde "Türkiye, ABD ile Rusya arasında seçim yapmak zorunda" başlıklı makaleye yayımladı.

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/10/jim-inhofe_6350.jpg)

Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Parti'den Oklahoma Senatörü Jim Inhofe

"YA F-35 YA DA S-400, İKİSİ BİRDEN OLMAZ"
BBC Türkçe'nin aktardığı makalede, 'Türkiye'nin yılsonuna kadar ya F-35 yeni nesil savaş uçağına ya da Rus yapımı S-400 karadan havaya füze savunma sisteminden birine sahip olmuş olacağı ancak her ikisine birden aynı anda sahip olamayacağı' vurgulandı.

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/10/jack-reed_4282.jpg)
Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Kıdemli Üyesi Demokrat Parti'den Rhode Island Senatörü Jack Reed

"TÜRKİYE'NİN DÜNYADAKİ YERİ AÇISINDAN ÇOK DERİN SONUÇLAR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı tercihin 'Türkiye'nin dünyadaki yeri, ABD ile ilişkileri ve NATO'daki konumu açısından çok derin sonuçlar' ortaya çıkartacağı savunularak şu yorumlar yapıldı:

"Türkiye'nin S-400 alması, NATO kapsamında verdiği taahhütleri ihlal edecek ve müttefikleriyle birlikte operasyon yapma kabiliyetini azaltacak."

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/10/jim-risch_4798.jpg)
Senato Dış İlişkileri Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Parti'den Idaho Senatörü Jim Risch

"RUS RADARI F-35'İ ÇÖZER"
"Radar sisteminin Rus ordusuna F-35'in nasıl çalıştığını anlama olanağı tanımasından dolayı S-400'ün satın alınması kabul edilemez bir risktir. Bu tehdit, Pentagon'u geçen hafta içerisinde Türkiye'nin F-35'leriyle ilgili bazı faaliyetlerini askıya almaya zorladı."

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/10/bob-menendez_7204.jpg)
Senato Dış İlişkileri Komitesi Kıdemli Üyesi Demokrat Parti'den New Jersey Senatörü Bob Menendez

"2012'DEN BERİ PATRIOT TEKLİF EDİYORUZ"
"Türkiye'nin hava savunma konusunda meşru ihtiyaçları var. 2012 yılından beri ABD S-400'e alternatif olarak Patriot hava savunma sistemlerini öneriyor, ancak bu öneri Türkiye tarafından reddedildi."

"Türkiye'ye S-400'ün temmuz ayında, F-35'lerin ise kasım ayında teslim edilmesi planlanıyor ve bu nedenle de artık Sayın Erdoğan'ın bir tercih yapması gerekiyor. Umudumuz, S-400'den vazgeçip Türkiye'yi havadan Patriot sistemiyle koruması ve F-35 anlaşmasını kurtarması."

"S-400'Ü TERCİH EDERSE YAPTIRIMLAR BAŞLAR"
"Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tercihi bu yönde olmaz ve S-400'lerin teslimatını kabul ederse, Türkiye'ye ABD’nin Düşmanlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında ABD hukuku çerçevesinde yaptırım uygulanacaktır."

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/10/s-400_5625.jpg)

"TÜRK EKONOMİSİNE AĞIR HASAR VERİR"
"Bu yaptırımlar Türkiye'nin ekonomisine ağır hasar vereceği gibi uluslararası piyasaları da olumsuz etkileyecek, doğrudan yabancı yatırımları kaçıracak ve Türkiye'nin havacılık ve savunma sanayine zarar verecektir."

"HİÇBİR F-35 TÜRKİYE TOPRAKLARINA ULAŞAMAZ"
"Dahası, hiçbir F-35 uçağı Türkiye'nin topraklarına ulaşmayacaktır ve Türkiye'nin parça üretimi, tamirat ve bakım hizmeti gibi F-35 programına katılımı da durdurularak, programın üretim ve arz zincirinden Türk şirketleri çıkartılacaktır."

"YERİ DOLDURULMAZ DEĞİL"
"Bunun olması için her türlü yasal adım atmaya kararlıyız. Türkiye, F-35 programının önemli bir ortağıdır ancak yeri doldurulamaz değildir."

"RUSYA İLE İLİŞKİLER BOZULURSA HER TÜRLÜ YARDIM EDERİZ"
Türkiye ile ABD arasında Suriye, Karadeniz, terörle mücadele ve diğer ikili meselelerde daha fazla işbirliği yapmak isteğinden söz eden, ancak F-35 programının yanı sıra Türkiye'nin de dahil olduğu NATO ittifakının yeteneklerini de korumayı amaçladıklarını dile getiren 4 senatör şöyle devam etti:

"Türkiye'nin Rusya ile Suriye, enerji, tarım, turizm ve daha birçok alanda ihtiyaçlara dayanan bir ilişkisi olduğunu anlıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400'den vazgeçerse, Sayın Putin de bu alanlardan birinde karşılık verebilir.

Böylesine tatsız bir durum olması halinde, bu fırtına dinene kadar Türkiye'ye yardımcı olmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya kararlıyız."

"PUTİN, TÜRKİYE'NİN MÜTTEFİĞİ OLAMAZ"
"S-400 satın alarak Kremlin'e hürmet göstermek Türkiye'nin çıkarına değildir. Putin, Sovyetler Birliği ya da çarlık rejimi döneminden daha fazla Türkiye'nin müttefiki değildir. Putin, S-400'ler ile Türkiye'yi Batı'dan ayırmaya çalışıyor."

"Eğer bunda başarılı olursa, Türkiye'nin çıkarına attığı adımlar daha da azalacaktır. Türkiye müttefiklerinden ne kadar koparsa, Putin'in de bu ilişkide sahip olduğu güç o kadar artar. Rusya ne yapabiliyorsa yapar, Türkiye de bunun acısını çeker."

"Putin, Batı'ya stratejik bir şekilde çapalanmış olan ve NATO'ya bağlı bir Türkiye'den hem korkuyor hem de buna saygı duyuyor. Sayın Erdoğan'ın ülkesi için bu geleceği Putin'in bölücü S-400 taktiğini reddederek, hava savunma ihtiyacını Patriot sistemi ile karşılayarak ve F-35 programında önemli bir ortak olmaya devam ederek seçmesini umuyoruz."

https://www.ensonhaber.com/abd-senatorlerinden-turkiyeye-s-400-tehdidi.html (https://www.ensonhaber.com/abd-senatorlerinden-turkiyeye-s-400-tehdidi.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 10 Nisan 2019, 09:00:45
Rusya.

Ve sizin canınız ceheneme.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 10 Nisan 2019, 09:39:23
Çin.

Devsirdiginiz kahpelerinizi de alin gidin. Bize yeterince hizmet ettiler. Artigimizla idare edin!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: yahyaay - 10 Nisan 2019, 09:59:56
TÜRKİYE
Dünyaya yeter.. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 10 Nisan 2019, 10:04:39
Bu senatörler sanırım ABD'nin bugüne kadar verdiği hangi sözü tuttuğu konusunda bizi aydınlatabilecek bilgiye sahip değiller. Türkiye'nin siyasetine emrivakilerle doğrudan müdahale etme cüretini nereden buluyorlar kendilerine sormak lazım! Bu tip söylemlerle, tehditlerle ilişkilerin asla düzelemeyeceğini, Türkiye'yi tamamen kaybedebileceklerini, bu durumun Türkiye kadar kendilerini de olumsuz etkileyeceğini artık anlamaları gerek! Türk milleti tehdit edilmeyi sevmez!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: M.B.T - 10 Nisan 2019, 10:28:43
aBD iyice zıvanadan çıktı.her ülkeye istediğini yaptırmaya çalışıyor!Ya benim olacaksın yada kara toprağın mantığı ile saldırıyor.Orta doğuyu paramparça etti.Ne pakistan kaldı nede sudan.Bu alçak devlet dünyada saldırmadığı devlet çok az.İngiliz ve itrail şer devletleri hariç.
Sanane nereden alırsak alırız!!!!Patroitlerini al....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 10 Nisan 2019, 10:43:01
Çin.

Devsirdiginiz kahpelerinizi de alin gidin. Bize yeterince hizmet ettiler. Artigimizla idare edin!

Uyvar bu son zamanlarda yorumlarını beğenmeye başladım. Samimiyetle söylüyorum.

👍
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 10 Nisan 2019, 11:28:52
Alıntı
ABD TEMASLARI (S-400 - F-35)


Ziyaretimiz çok faydalı geçti. S-400'ü neden almak zorunda açıkladığımızda ABD'li senatörler biz böyle olduğunu bilmiyorduk, bize böyle söylemediler dediler. S-400 Hava Savunma Sistemi NATO sistemi ile çelişmez.NATO üyesi bazı ülkelerde de S-300 alanlar var. Bu konularda söz söyleyecek kişi NATO Genel Sekreteri'dir. Türkiye'nin NATO üyeliğini sorgulamak absürt bir şeydir. Sürekli yaptırımlardan bahsediyorlar. Biz bu anlaşmayı CATSA (Amerika Düşmanlarına Yaptırımla Karşı Koyma Yasası) kararınından önce imzaladık. ABD'nin tehditvari açıklamaları dostluğumuza zarar vermektedir. S-400, F-35'e yönelik bir tehdit oluşturur diyorlar. Biz en başından beri Rusya'ya da bu sistemin tamamen Türkiye'nin kontrolünde olması gerektiğini söyledik. NATO uzmanları da incelerse tehdit oluşturmadığını görür.

POMPEO'NUN F-35 AÇIKLAMASI

CATSA yaptırımlarından bahsettik. Bu yaptırımlardan önce satın aldığımızı ve bitmiş bir anlaşma olduğunu söyledik. CATSA'nın da F-35'leri kapsamadığını net bir şekilde söyledik.

PATRIOT GÖRÜŞMELERİ

ABD'nin Patriot satma garantisi yok, onay süreci var. Bizim sadece bir tane S-400'e ihtiyacımız yok daha fazla sisteme ihtiyacımız var. ABD Patriot satmak istemezse yarın biz ikinci S-400'ü de alabiliriz, başka bir hava savunma sistemi de alabiliriz. ABD Patriot satmak isterse alırız. Müttefiklerden almayı tercih ederiz. ABD Türkiye'ye Patriot sistemi satma garantisi vermedi.

Kendi uçaklarımızı üretmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Önemli mesafe katettik. F-35 olmazsa ben yine ihtiyacım olan uçağı başka bir yerden almak durumundayım. Ta ki kendi uçağımı üretene kadar.

SURİYE'DE GÜVENLİ BÖLGE

Pompeo görüşmede 'Harekatın yıkıcı sonuçları olur' demedi. Güvenliğini bizim tesis etmediğimiz bir bölgede biz kendimizi güvende hissedemeyiz. Bizim orada olmamız lazım. Burada oluşacak her yapıda Türkiye'nin öncülük etmesi gerekir. Bu durum Suriye'nin sınır güvenliği açısından da önemlidir.

TRUMP'IN TÜRKİYE ZİYARETİ

Trump, birkaç defa ziyaret etmek istediğini söyledi.

[url]http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-bakan-cavusoglundan-pompeoya-s-400-cevabi-41134942[/url] ([url]http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-bakan-cavusoglundan-pompeoya-s-400-cevabi-41134942[/url])
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 10 Nisan 2019, 13:34:01
Madem Amerikanlar kendilerini demokrasinin simgesi olarak görüyor bunu çok iyi bilmeleri gerek ki güçsüzün sözü güçlünün yanında eşittir. Yoksa bu itimatsızlık sadece Türkiye’nin zararına değildir. Nato içinde Amerikanların tutumu beraberliği sonunda baltalayacak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 12 Nisan 2019, 10:21:38
Trump'ın Türkiye Büyükelçisi adayından S-400 mesajı

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/12/ii_7368.jpg)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye Büyükelçiliğine aday gösterdiği David Michael Satterfield, S-400 konusunda Türkiye'ye baskı yapacağını söyledi.

Satterfield, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesinin adaylık oturumunda soruları yanıtladı.

ABD-Türkiye ilişkilerinin zorlu bir dönemden geçtiğini söyleyen Satterfield, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi almasına ilişkin, ''Türkiye, F-35 programına katılımını büyük riske atıyor ve yaptırımlarla karşı karşıya.'' değerlendirmesinde bulundu.

"TÜRKİYE'YE DOĞRU KARAR İÇİN BASKI YAPACAĞIM"
Türkiye'nin kritik bir NATO üyesi olarak bir seçim yapması gerektiğini belirten Satterfield, "Onaylanırsam, Türkiye'ye doğru stratejik kararı vermesi için baskı yapacağım." ifadesini kullandı.

"S-400 ALIRSANIZ, PATRİOT DA SATMAYIZ"
Satterfield, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alınması durumunda ABD'nin Türkiye'ye Patriot füze savunma sistemi satışı da yapmayacağını kaydetti.

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/12/michael-satterfield_3031.jpg)
 
"SÜRECİ İZLİYORUZ"
Türkiye'deki yerel seçimlere ilişkin de açıklamada bulunan Satterfield, ''Türkiye demokratik bir ülke ve biz bu şeffaf sürece herkes tarafından tamamen saygı gösterilmesini istiyoruz ve bu şekilde sandığa gidenlerin iradesi de tanınmış olur. Süreci yakından izliyeceğiz.'' dedi.

Halen ABD Dışişleri Bakanlığında Yakın Doğu İlişkilerinden sorumlu müsteşar olarak görev yapan Satterfield, Ankara Büyükelçisi olabilmesi için Senatoda yapılacak oylamayı bekliyor.

DAVİD MİCHAEL SATTERFİELD KİMDİR
Satterfield, ABD Dışişleri Bakanlığının en kıdemli kariyer diplomatlarından biri olarak öne çıkıyor.

1980 yılından beri özellikle Orta Doğu'da birçok farklı görevde bulunan Satterfield, 1954 yılında doğdu.

Hali hazırda ABD Dışişleri Bakanlığında Yakın Doğu İlişkilerinden sorumlu müsteşar olarak görev yapan Satterfield, Türkiye, Rusya ve İran arasındaki Astana sürecine ABD'nin gözlemcisi olarak katıldı.

Satterfield, eski Başkan Barack Obama döneminde ise Sina Yarımadası'nda barışı korumakla yükümlü "Çok Uluslu Güç ve Gözlemciler"in genel direktörü olarak görev yaptı. Satterfield, yine Obama döneminde 2013-2014 yıllarında Mısır'da geçici maslahatgüzar olarak bulundu.

George W. Bush döneminin Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Irak'tan sorumlu kıdemli danışmanı olarak görev yapan Satterfield, Lübnan, Suriye, Tunus, Suudi Arabistan Büyükelçiliklerinde de farklı birçok görevde yer aldı.

2017'de göreve başlayan Trump yönetimi, aynı yıl içinde Türkiye Büyükelçisi John Bass'ı Afganistan Büyükelçisi olarak atamış, Bass'tan sonra Türkiye'ye büyükelçi ataması yapılmamıştı

https://www.ensonhaber.com/trumpin-turkiye-buyukelcisi-adayindan-s-400-mesaji.html (https://www.ensonhaber.com/trumpin-turkiye-buyukelcisi-adayindan-s-400-mesaji.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Atsızbey - 16 Nisan 2019, 08:55:23
Damat berat,trumpla görüşmüş görüşme çok olumlu geçmiş hatta anlaşmaya varmışlar öyle diyo damat...ticareti 75 milyar dollara çıkaracaklarmış bakalım bu görüşmeden sonra dollar ne kadar yükselecek?...acaba ne tavizler verdiler?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Nisan 2019, 08:28:38
Hulusi Akar, ABD'li mevkidaşını uyardı

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/17/asd_593.jpg)

Teröristlerin maket uçaklarla saldırmaya çalıştığını belirten Bakan Akar, "Suriye topraklarında gözümüz yok, dışarıdan tehlikeleri önleyeceğiz." dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD’de sürdürdüğü temaslar çerçevesinde ABD Savunma Bakanı Vekili Patrick M. Shanahan ile görüştü.

Akar, ve Shanahan'ın görüşmesinde Suriye'deki gelişmeler, ikili ilişkiler, diğer bölgesel güvenlik konular ile savunma sanayindeki işbirliği konularının ele alındığı açıklandı.

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/17/asd_9898.jpg)

"TERÖRİSTLER MAKET UÇAKLARLA SALDIRIYOR"
Görüşmenin en önemli konularından biri şüphesiz terör örgütü YPG'nin durumuydu. Hulusi Akar, Shanahan'a "Niye orada 30-40 kilometreden bahsediyoruz. Son zamanlarda teröristler maket uçaklara patlayıcı koyarak ülkemizdeki karakollarımıza, insanlarımıza karşı kullanıyorlar. Biz 'Teröristleri alın, silahlarını toplayın, bunları 30-40 kilometrenin dışına çıkarın' diyoruz. Bizim temel teklifimiz bu. Bu maket uçakların menzili takriben 30-40 kilometre. Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgedeki yeteneği ve müsait olan tek güç. Burada esas olan maksat. Bizim maksadımız hudutlarımızın ve halkımızın güvenliğini sağlamak. Bizim derdimiz bu. Biz Suriye'nin hem politik kişiliğine hem toprak bütünlüğüne son derece saygılıyız. Hiçbir şekilde Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Bizim meselemiz terörist unsurlardan ülkemize karşı gelen risk, tehdit, tehlike." ifadelerini kullandı.

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/17/ads_1743.jpg)

S-400 ALIMI DA KONUŞULDU
Görüşmede, Suriye'de oluşturulması düşünülen Güvenli Bölge ile F-35 uçaklarının teslimi, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler ve S-400 alımının da konuşulduğu kaydedildi. Bakanlığın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Görüşmede, Suriye’deki son dönem gelişmeler, ikili ilişkiler, diğer bölgesel güvenlik konuları ile savunma sanayindeki işbirliği konuları ele alındı.Bu kapsamda Bakan Akar tarafından Suriye’de oluşturulması düşünülen Güvenli Bölge, S-400 alımı, F-35 uçakları ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler hakkındaki görüşlerimiz ve taleplerimiz dile getirildi.Görüşmede, Türkiye ile ABD arasındaki stratejik ortaklık çerçevesindeki işbirliğinin, iki ülkenin, bölgenin ve tüm dünyanın istikrar ve güvenliği için önemi vurgulandı."

https://www.ensonhaber.com/hulusi-akar-abdli-mevkidasini-uyardi.html (https://www.ensonhaber.com/hulusi-akar-abdli-mevkidasini-uyardi.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 29 Nisan 2019, 08:30:31
ABD yaptırım konusunda ısrarcı

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/04/29/sad_1117.jpg)

İran'dan diğer ülkelere göre daha ucuza petrol ve doğalgaz alan Türkiye, ABD baskısıyla karşı karşıya.

ABD, Türkiye dahil 8 ülkenin İran ile ticareti tamamen kesmesini isityor. Yaptırımları ağırlaştırma kararı alan ABD, bu tavrıyla İran'dan büyük tepki alıyor.

Konuyla ilgili ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'dan yeni bir açıklama daha geldi. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in yaptırımlardan diğer ülkelerin memnun olmadığını belirten açıklamalara yanıt veren Bolton, "Pozisyonumuz belli" dedi.

ABD yaptırım konusunda ısrarcı

"NASIL SONLANACAK GÖRECEĞİZ"
Bolton açıklamalarından şu ifadelere yer verdi: "Çinli şirketlerin yaptığı açıklamalar var, İran'dan doğalgaz almayı durduracaklarına dair. Birkaç hafta önce de Türk Dışişleri Bakanı'yla görüştüm. Daha o zaman İran doğalgazını almaktan kaçınmaları için atmaları gereken adımları görüşüyordum. Bu süreç nasıl sonlanacak göreceğiz. Biz pozisyonumuzu net bir şekilde açıkladık."

https://www.ensonhaber.com/abd-yaptirim-konusunda-israrci.html (https://www.ensonhaber.com/abd-yaptirim-konusunda-israrci.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 29 Nisan 2019, 10:26:24
Büyük devletler, özellikle de ABD yönetiminin ergenler gibi davrandığını görüyoruz. Hatta tipik Amerikan filmlerindeki, okullarda gruplaşan, kendi gruplarından olmayanları düşman olarak gören, hak, hukuk tanımadan her istediğini yapacağını sanan ergenler gibiler aynı. Grubun lideri birine kıl kaptı mı, bütün grup o kişiye düşman olmak zorunda. Hem o kişiye, hem de o kişinin etrafındakilere... Hem de öldüresiye!

Gerçek hayatta ise eşşek kadar adamlar ama bunu yapanlar.

Allah akıl fikir versin...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 29 Nisan 2019, 10:53:39
Türkiye' nin Amerikayla olan tek probleminin S-400' ler olmadığı tekraren görülmüş oldu. Tamam S-400' leri almıyoruz demiş olsak; bu seferde İran' dan gaz alma diyecekler.  Ona da eyvallah desek, bu sefer de Kıbrıs' dan askerini çek ve Doğu Akdeniz' de ki bütün haklarından vazgeç diyecekler. Ona da eyvallah desek; bu sefer de Suriye' deki PYD/YPG oluşumuna müdahale etme, hatta bizim nam ve hesabımıza teröristleri koru! diyecekler. Ona da eyvallah desek; Doğu Anadoluyu özerk bölge ilan et, federasyona geç -diyecekler. Ona da eyvallah etsek; bir tane mezar kaz, içine gir ve öl diyecekler! Gidişat, bu kadar net.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Mayıs 2019, 12:03:55
ABD Türkiye'ye uyguladığı çelik vergisini indirdi

ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'den yapılan çelik ithalatında uygulanan yüzde 50'lik vergilendirmeyi, yüzde 25'e çektiğini açıkladı.

ABD ile Türkiye arasında yaşanan papaz gerilimi sırasında Türkiye'ye karşı yaptırım olarak çelik ithalatında vergi artışına giden Donald Trump, geri adım atarak vergide indirim yapıldığını açıkladı.

Başkan Trump açıklamasında, ABD'nin Türkiye'den alınan çeliğe gümrükte yüzde 50 düzeyinde uygulanan vergilendirmenin, yüzde 25'e çekildiğini duyurdu.

Trump'ın bu kararı almasının arkasındaki en önemli etken, Çin'e uygulanan vergilendirme ve yaptırım listesinin daha sert olması. Özellikle bu noktada üretim hattındaki tedarik zincirinde problem yaşamak istemeyen ABD'nin, bu yola gittiği belirtiliyor.

TİCARETTE VERGİ

Trump'ın açıklamarındaki bir diğer önemli ayrıntı da vergilendirmeyle ilgili. ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'yi vergi avantajı sağlanan ülkeler listesinden çıkartırken artık gelen ürünlerin tamamı vergiye tabi tutulacak.

"Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi" olarak adlandırılan program 1974'te yürürlüğe girerek, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 131 gelişmekte olan ülkeye toplam 3 bin 474 üründe ABD pazarına gümrüksüz giriş imkanı sağlıyordu.

AĞUSTOS 2018'DE ARTIRILMIŞTI
ABD Başkanı Trump, Ağustos 2018'de, yüzde 20 olan vergiyi 50 seviyesine getirerek milyar dolarlık çelik piyasasına darbe vurmuş, ithalatçıları zor duruma sokmuştu.

Türkiye'nin 2017 yılındaki 9,5 milyar dolarlık toplam demir çelik ihracatının 1 milyar doları, ABD'ye gerçekleştirilmişti.

https://www.ensonhaber.com/abd-turkiyeye-uyguladigi-celik-vergisini-indirdi.html (https://www.ensonhaber.com/abd-turkiyeye-uyguladigi-celik-vergisini-indirdi.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 17 Mayıs 2019, 12:38:19
Eniştem beni niye öptü diye sormama kalmadı. American Empire Çin’le kavgalı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 22 Mayıs 2019, 08:41:05
Türkiye, ABD menşeli ürünlerde gümrük vergisini indirdi

Türkiye, geçtiğimiz hafta çelik ithalatında vergi indirimine giden ABD'ye, 22 üründe gümrük vergisini yarıya indirerek karşılık verdi.

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı'na göre 11 Haziran 2018 tarihinde yürürlüğe giren bazı ABD mallarının ithalatına ilişkin ek vergilerde değişikliğe gidildi.

ABD GEÇEN HAFTA İNDİRMİŞTİ
Buna Türkiye, ABD menşeli 22 üründe gümrük vergisini yarıya indirdi. Hatırlanacağı üzere ABD, geçen hafta Türkiye'den yaptığı çelik ithalatına uyguladığı yüzde 50 oranındaki gümrük vergisinin yüzde 25'e indirdiğini bildirmişti.

Türkiye'nin yarıya indirdiği ürünler şöyle:

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/05/22/asd_8198.jpg)

https://www.ensonhaber.com/turkiye-abd-menseli-urunlerde-gumruk-vergisini-indirdi.html (https://www.ensonhaber.com/turkiye-abd-menseli-urunlerde-gumruk-vergisini-indirdi.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 26 Mayıs 2019, 12:45:57
Suriye kuzeyi ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi çevrelemek isteyen ABD, şimdi de Yunanistan’ın liman kenti Dedeağaç’ta ‘düşmanca’ adımlar atıyor. ABD, Türkiye’ye sadece 60 km uzaklıkta bulunan kente 700 zırhlı araç ve 2 bin askeri sevk etti. Olağanüstü sevkiyatla ne amaçlandığı merak ediliyor.

(http://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/21/abd_turkiyeyi_mi_kusatiyor_tehlikeli_sevkiyat_1558840052_1953.jpg)

Irak ve Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’yi çevrelemeye çalışan ABD ve müttefikleri, şimdi de Doğu Akdeniz-Ege merkezli büyük kuşatmaya hız verdi. Arama/sondaj çalışmalarını sürdüren Türkiye bölgede tüm gücüyle bayrak gösterirken ‘Türkiyesiz Doğu Akdeniz’ isteyen ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail başta olmak üzere birçok ülke bölgeye olağanüstü boyutlarda yığınak yapıyor. Doğu Akdeniz’deki savaş gemisi sayısı 200’ü aştı. Son 2 yılda Romanya ve Bulgaristan’daki askeri üsleri büyütüp buraları gelişmiş füzeler ve ek personelle tahkim eden ABD, şimdi de Yunanistan’daki varlığını güçlendiriyor.

700 ZIRHLI 2 BİN ASKER

Doğu Akdeniz’de Mısır, İsrail, Yunanistan bloğuyla ittifak yapan ABD, Türkiye’yi karadan da çevrelemek istiyor. Türkiye’ye sadece 60 kilometre uzaklıkta bulunan Dedeağaç’a ‘tatkibat’ bahanesiyle Avrupa’nın değişik ülkelerinden zırhlı araçlar ve askerler gönderildi. Atina’daki ABD Büyükelçiliği, ülkeye toplam 700 civarında zırhlı araç ve ekipman sevk edildiğini duyurdu. Yunan basını ise Dedeağaç’a 2 bin ABD askeri yollandığını yazdı.

Yunanlılar, Girit ve Suda Körfezi’nin ardından Edirne’nin dibindeki Dedeağaç’ı da ABD askerlerine açtı.

DEDEAĞAÇ’A RADAR SİSTEMİ

Uzun süredir Dedeağaç’taki limanı askeri kullanıma açmak ve genişletmek için çalışmalar yürüten Amerikalılar, bölgeye yeni nesil radar sistemi kurma kararı almıştı. Meriç bölgesiyle kuzey Ege adalarını tarayabilecek, hava ve karadan ses ve görüntü tespiti yapacak kapasitedeki radar sistemi faaliyete geçtiğinde Boğazlardaki hareketliliğin her an gözlemlenebileceği belirtiliyor. Toplanan veriler önce Dedeağaç Limanı’ndaki merkeze ardından da Atina ve ABD karargahlarına aktarılacak.

(http://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/21/zUDsN_1558839999_8556.jpg)

ÇIKARMA GEMİLERİ BÖLGEDE

Pentagon’un bölgedeki varlığı bununla da sınırlı değil. Petrol devi ExxonMobil’in araştırma gemilerine eşlik etmek için çok sayıda savaş gemisi Doğu Akdeniz’de bayrak gösteriyor. ABD’nin üç adet çıkarma gemisi ile 2500 kişilik mürettebata sahip donanma keşif birimini de bölgede konuşlandırdığı kaydediliyor. Gemilerde Cobra helikopterleri, savaş uçakları ve karadan havaya füzeler bulunuyor.

İSRAİL BİZİ GÖZETLEYECEK

Ege’de radar konuşlandıran tek ülke ABD değil. Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın müttefiki İsrail de Girit Adası’na radar sistemi inşa etmeye başladı. Yunan ve İsrail basınına göre ‘The Long Horizon’ adlı sistem iki ülkeye de Doğu Akdeniz havzasını gözlemleme imkânı tanıyacak. Bu sistemle İsrail, Türk ordusunun Doğu Akdeniz’deki tüm hareketlerini yakından takip edecek.

İNGİLTERE’DEN 121 UÇAK

Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde askeri varlığı yıllar öncesine dayanan İngiltere ise buradaki askeri üslerini aktif hale getirdi. İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait 6 adet F-35 tipi savaş uçağı önceki gün ilk kez Norfolk’taki Marham Üssü’nden havalanarak Güney Kıbrıs’taki Ağrotur Üssü’ne indi. İngiltere Hava Kuvvetleri, sonbahara kadar üslere toplam 121 adet F-35B tipi savaş uçağı sevk edileceğini duyurdu.

FRANSIZLAR DA KIBRIS’TA

Akdeniz’deki enerjiye çöreklenmek isteyen Fransa da geçtiğimiz hafta kritik bir adım attı. Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis ile Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Fransa’ya deniz üssü verilmesine ilişkin bir anlaşma imzaladı. 6 ay içinde hayata geçirilmesi planlanan askeri anlaşmanın ilk etabı için Fransız uzmanlar deniz üssünün inşa edileceği Vasiliko bölgesinde çalışmalara başladı. Basına sızan 9 maddelik anlaşmaya göre deniz üssü ‘ileri operasyonel menzilli’ nitelikte olacak. Ayrıca Fransız donanması, Türkiye’nin Rum sözde parsellerinde faaliyet gösteren Fransız petrol şirketi Total’e yönelik olası müdahalelerini göğüsleyecek. Paris bunun yanında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ait gemilerin modernizasyonuna yardımcı olacak.

BAE-MISIR DA KOALİSYONDA

Türkiye karşıtı koalisyonun diğer ayağını da Körfez’in çıbanbaşı ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır oluşturuyor. Rum Yönetimi ve Yunanistan’la Türkiye karşıtı birçok askeri ve ticari anlaşmaya imza atan iki ülke, geçtiğimiz nisan ayında Ege ve Doğu Akdeniz’in kesişim noktası Mora yarımadası sathında düzenlenen tatbikata katılmıştı.

http://www.haber7.com/guncel/haber/2863893-abd-turkiyeyi-mi-kusatiyor-tehlikeli-sevkiyat/?detay=2 (http://www.haber7.com/guncel/haber/2863893-abd-turkiyeyi-mi-kusatiyor-tehlikeli-sevkiyat/?detay=2)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 30 Mayıs 2019, 08:36:44
ABD: Yunanistan'a yığınak yapmıyoruz

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/05/30/abd-yunanistan-yiginak_3164.jpg)

Pentagon Sözcüsü, ABD'nin Yunanistan'a yığınak yaptığı iddialarını yalanladı.

ABD Kara Kuvvetlerinin Yunanistan'ın Alexandrapolis limanına 700 civarında askeri araç sevk ettiği iddiaları üzerine AA muhabirine açıklama yapan Eric Pahon, "ABD, uzun zamandır planlanan yaz tatbikatları serisinin parçası olarak Yunanistan'da liman operasyonları yürütüyor." ifadelerine yer verdi.

"BU TÜR SEVKİYATLAR SIK SIK YAPILIYOR"
Bu tür sevkiyat operasyonlarının NATO müttefiki ülkelerle sık sık yapıldığına işaret eden Pahon, "Söz konusu Yunan limanı 9 tatbikatın yapılacağı Balkan ve Güney Avrupa ülkelerine kilit bir giriş güzergahıdır." değerlendirmesinde bulundu.

"MÜTTEFİKLERİMİZE KARŞI AÇIK VE ŞEFFAFIZ"
ABD'nin Yunanistan'a yığınak yaptığı iddialarına değinen Pahon, şu ifadeleri kullandı:

"Sevkiyatlarımız konusunda müttefik ve ortaklarımıza karşı açık ve şeffafız. ABD'nin Yunanistan'a yığınak yaptığına yönelik Rus propagandası tamamen yanlış ve Türkiye, ABD ve Yunanistan arasını açmak üzere dizayn edilmiştir. Ruslar yalan ve dezenformasyon ile müttefikler arasındaki ilişkileri sarsmanın peşinde ve bunlar ortaya çıktıkça bu yanlışları işaret etme konusunda uyanık olacağız."

https://www.ensonhaber.com/abd-yunanistana-yiginak-yapmiyoruz.html (https://www.ensonhaber.com/abd-yunanistana-yiginak-yapmiyoruz.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 30 Mayıs 2019, 12:24:42
Ruslar dogru söylüyor  abd hangi seyleri dogru yapiyorki

deas- dogu akdeniz-suriye

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Haziran 2019, 08:39:41
Dışişleri'nden ABD'ye sert tepki

Dışişleri Bakanlığı, ABD Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen ABD-Türkiye ittifakına yönelik endişelerin ifade edilmesi başlıklı karara tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen “ABD-Türkiye ittifakına yönelik endişelerin ifade edilmesi” başlıklı kararın, Türkiye ile ABD arasındaki köklü dostluk ve müttefiklik ilişkileriyle hiçbir şekilde bağdaşmadığını belirtti.

Sözcü Aksoy açıklamasında, “Kararda Türkiye'nin dış politikası ve yargı sistemi hakkında yer verilen haksız ve temelsiz iddiaların kabul edilmesi asla mümkün değildir” dedi.

Aksoy, dost ve müttefik ülkeler arasında görüş farklılıklarının giderilmesinin en etkili yolun diyalog ve ülkelerin egemen kararlarına saygı gösterilmesi olduğunu vurgulayarak, “Bunun yerine, hiçbir bağlayıcılığı bulunmayan ve karşılıklı güvenin artırılmasına hizmet etmeyen kararların alınması, tehdit ve yaptırım dilinin gündemde tutulmaya devam edilmesi ve birtakım suni miadlar konulması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-disislerinden-abdye-sert-tepki-41240119 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-disislerinden-abdye-sert-tepki-41240119)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Haziran 2019, 12:18:57
NATO'nun ABD'li komutanı: Türkiye ile ilişkilerimiz pozitif

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/06/18/asd_8495.jpg)

S-400 krizinin Türkiye-ABD ilişkilerini bozduğu dönemde ABD'li komutandan olumlu bir açıklama geldi.

NATO’nun Avrupa Müttefik Kuvvetler Hava Komutanı Tod Wolters, ABD ile Türkiye arasındaki askeri ilişkilerin ‘kesinlikle, olumlu bir biçimde hâlâ sağlam olduğunu’ söyledi.

Wolters, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile ABD Savunma Bakanı vekili Patrick Shahanan’ın önümüzdeki hafta Brüksel’de yapılacak NATO Savunma Bakanları zirvesinde bir araya gelme ihtimali olduğunu da hatırlattı.

https://www.ensonhaber.com/natonun-abdli-komutani-turkiye-ile-iliskilerimiz-pozit.html (https://www.ensonhaber.com/natonun-abdli-komutani-turkiye-ile-iliskilerimiz-pozit.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 28 Haziran 2019, 09:16:55
G-20 başladı bakalım. Gelen ilk fotolarda Trump ile Erdoğan can ciğer kuzu sarması gibiydiler, hiç kriz yokmuş gibiler. Yapacakları görüşmede S-400 konusunda ne konuşulacak çok merak ediyorum. Umarım olumlu bir sonuç cıkarda ortalık sakinleşir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 28 Haziran 2019, 09:24:38
-Donald S400 konusuna cidden karsi misiniz? Eger oyleyse bir telefon yeterdi.

-Reccy, sen bizim dediklerimize bakma. Rusya hristiyan klubune üye. Ama Çin cisss!


Not: tamamen hayal urunudur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 28 Haziran 2019, 09:35:33
-Donald S400 konusuna cidden karsi misiniz? Eger oyleyse bir telefon yeterdi.

-Reccy, sen bizim dediklerimize bakma. Rusya hristiyan klubune üye. Ama Çin cisss!


Not: tamamen hayal urunudur.

Buda iyiydi.     :D :D :D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 28 Haziran 2019, 10:43:43
Trump ve CB nin  Japonyadaki goruntuleri kanimca sadece PR calismasindan ibaret.
Neticede Sn Trump in ne kadar dengeli bir kisiligi oldugunu artik sagir sultan dahi bilir .
Ayrietten unutmayalim ABD de gucler ayrilligi mevcut ve faal bu durumda Trump in yetkisi sonsuz olmadigi gibi Trump bir sonraki term icin de CB adayligini hedeflemekte . CB ligini tekrardan kazanabilmesi icin Kongre uyeleri ve hali ile lobileri goz ardi edemez.

Bu nedenle Sn CB nimizin Trump dan aldigi izlenime gore yatirim uygulanmayacagina dair bir yorum paylasmasina acikcasi temenniden oteye gidebilecegini sanmiyorum. Ayrica hic bir batili ulke, is ile dostlugu   karistirmaz.Batili ulkeler  O anki gecerli politikalari ne gerektiriyorsa ona gore uygun hareket ederler.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 29 Haziran 2019, 08:33:47
Erdoğan - Trump görüşmesinde ilk mesajlar...

(http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5d16e8f867b0a92b744187f5.jpg)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'nin yapıldığı INTEX Osaka Fuar Merkezi'ndeki temasları kapsamında ABD Başkanı Donald Trump ile görüştü. Görüşme yaklaşık 40 dakika sürdü. Görüşmenin başında iki lider şu açıklamaları yaptı.

TRUMP: TÜRKİYE'YE ADİL DAVRANILMADI

"Büyük oranda ticaretle ilgili görüşme yaptık. Bunu dörde katlamayı planlıyoruz. İlişkilerimizden çok memnunuz. Askeri ticarete de başlama kararı aldık. Sizinle birlikte olmak bir onurdur.

Erdoğan dostane ilişkiler içinde olduğum bir lider. Türkiye'yi ziyaret etmeyi planlıyorum, tarih netleşmedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Obama yönetiminden Patriot almak istedi fakat izin verilmedi. Obama döneminde Türkiye’ye adil davranılmadı.

(S-400 konusu) Karışık bir konu. Farklı çözümler arıyoruz. (Türkiye'ye karşı) Adil olmak zorundasınız.

ERDOĞAN: ÇOK ANLAMLI BULUYORUM

G-20 Zirvesi'nde bu şekilde bir araya gelişimizi anlamlı buluyorum. Şu anda 75 milyar dolarlık bir ekonomi ticaret hacmi noktasındaki zirveye doğru ilerleme hamlemiz var. Savunma sanayisine yönelik attığımız adımlar, atacağımız adımlar var ama her şeyden öte bir stratejik ortaklığımız var. Bu stratejik ortaklığımız tabii birçok alanda dayanışmamızı adeta teşvik ediyor. Bundan sonraki süreçte de bu dayanışmamızın aynı şekilde devam edeceğine olan inancım tamdır."

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-erdogan-trump-gorusmesi-basladi-41258646 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-erdogan-trump-gorusmesi-basladi-41258646)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 29 Haziran 2019, 14:54:38
ABD Başkanı Trump, “Obama adil davranmadı. Erdoğan’ın suçu yok” dedi.

(http://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/26/trump_erdogan_gorusmesi_sonrasi_abdden_son_dakika_aciklamasi_1561794837_2032.jpg)

"Savunmaları için S-400'lere ihtiyaçları vardı. Sonrasında Rusya'ya gittiler ve S-400 aldılar. Çünkü benden önceki selefim olan yönetim satın almalarına izin vermedi. Müttefikimiz olmasına rağmen, büyük ordusu olmasına rağmen. Türkiye’nin askerleri son derece güçlü ve İdlib’de birlikte çalışıyoruz.

Çok iyi anlaşıyoruz Türkiye ile. Hiç adil değildi, Patriot almak istedi ama Obama hayır dedi. Sürekli hayır dediler. Ve savunması için ihtiyacı vardı. Sonra Rusya’ya gittiler S-400 aldılar. Çünkü Patriot almasına izin vermediler. Benden önceki yönetim bunu satın almasına izin vermedi.

PARASINI ÖDEDİĞİ UÇAKLARI İSTİYORLAR

Bunun o kadar da iyi olmadığını düşünüyorum. Çok para verdiler, anlaşma yapıp aldılar. Bizim ülkemizden gittiler dediler ki "Bunu kullanmanızı istemiyoruz. Bize iyilik yapın, biz size patriotları satacağız.” Çok geç, sistem satın almıştı. Bu arada 116 tane de F-35 satın aldı. Ve daha da almak istiyorlar. Şimdi de parasını ödediği uçakların teslimatını istiyor.

Şimdi haber geçecekler, “Son dakika… Trump Türkiye’yi seviyor.” Hayır ben ülkemizi seviyorum ama bunu söylemek zorundayım. Erdoğan'a haksızlık edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, biliyorsunuz Rahip Brunson’ı geri verdi.

Erdoğan benim bakış açımdan da oldukça çetin biri. Ama ona adaletsiz davranıldığını düşünüyorum. Çünkü Patriot alamazsın dedik ve başka sistem alındıktan sonra fikrimizi değiştirdik. Karmaşık bir konu. Üzerinde çalışıyoruz”

http://video.haber7.com/video-galeri/141808-trumptan-f-35ler-ile-ilgili-cok-onemli-aciklama (http://video.haber7.com/video-galeri/141808-trumptan-f-35ler-ile-ilgili-cok-onemli-aciklama)

Trump başka konuşuyor, Pentagon başka, Temsilciler Meclisi ve Senato başka konuşuyor. Bu kadar samimiyetsizlik olmaz. Madem öyle Erdoğan'ın yüzüne karşı'da S- 400 alırsan F-35'leri unut diye söyle yarın bir gün Pentagon ve ABD dışişleri çıkar tehditlere devam eder sanki tutacak bu iş bitti işte. BİTTİ....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Haziran 2019, 15:03:17
ABD'ye kızıyoruz ama dikkat ederseniz  İran ve Şii yayılmacılığı artık propaganda aşamasını geçip , tüm Arabistan yarımadasında iç isyanlarla ülke yönetimlerini ele geçirecek kadar arttı.

Bu bizim avantaja çevirilebilecek bir durum. ABD, şu aşamada Türkiye gibi bir devletin İran'a pasifte olsa destek vermesine imkan verecek Türkiye aleyhtarı bir karara imza atmaz bence.

Çünkü 2020 başkanlık seçimleri öncesi Trump bir şeyler planlıyor olabilir İran'a karşı... Cumhuriyetçilerin en sevdiği şeydir "dış düşmana karşı paldır küldür dalmak"...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 29 Haziran 2019, 15:38:13
Trump in uzerinde durdugu konular, S400 lerin niye Turkiye tarafindan alinmak zorunda kalindigi ,bir de ABD nin Turkiye ile yollari ayirma niyetinde olmadigini belirtmesi genel olarak ozetlenebilir.

Bu aciklama goz onune alinarak kanimca halen temkinli olmamizda yarar vardir . F35 lerin konusu halen muallak , Yatirim uygulanmayacak denmedi , her iki konu ile olumsuz teklif ABD kongresinde beklemekte.

Japonyadaki gorusmeler neticesinde olusan olumlu atmosferin ne kadar daha surdurulebilir oldugu cok bilinmeyenli denkleme benzemekte  cunku ABD ile anlasamadigimiz konular saymakla bitmez. " S400-F35, Yatirim, ortakliga aykiri ust perdeden konusma tehdit, YPG/PKK silahlandirma , Suriye politikasi, Dogu Akdeniz politikasi, Iran politikasi ve yatirimlar.... :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 29 Haziran 2019, 16:41:00
Toparlayalim.

2006'daki Lubnan/Hizbullah operasyonu ile Akdeniz'de birseylerin degismeye basladigini gorduk.

Sonra Tunus, Libya, Misir, Suriye... Silahi seven liderler birer birer gitti. Yerlerine ya kaos, ya hadim edilmis, borca batirilmis hukumetler getirildi.

Abd, bolgeden cekiliyor ama yerine Çin"in gelmesini de istemiyor. Light paramiliter ortaklarina birakip gidecek. Çünkü onlar emir alip, soz dinliyor. Suudiler son anda ipten döndüler.

Yaklasan İran operasyonunda ben tarafsiz kalmayi oneriyorum. Suudiler bile el altindan İran'a destek verebilir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 29 Haziran 2019, 17:41:55
incirlik-kürecik abd  kaybetmek istemiyor birde

rus-cin ucagini alacagimizi bildigi icin temkilli aciklama yapdi trump

üzünenler   yahudiler-yunanlilar olacak gibi icimizdeki truvacilar-fetöcüler olacak

S400- kiytirik kumanda ucak  gelecek gözüküyor
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 29 Haziran 2019, 18:39:21
İran'a girmeleri bize 15-20 sene verir. Ama bir sonraki hedef biz oluruz. Bu kadar sene içinde nükleer balistik ve ekonomik savunma sanayi gelişimimizi tamamlarsak buyursun girsinler. Bizim işimize bile gelir. Abd İran'ı parçalamak için mutlaka kuzeyden Güney azerbaycanı özerkleştirecek peşmergeler gibi. Belki bu sayede orta asya Türk devletleriyle kara bağlantısı sağlarız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 29 Haziran 2019, 18:42:01
İran'a girmeleri bize 15-20 sene verir. Ama bir sonraki hedef biz oluruz. Bu kadar sene içinde nükleer balistik ve ekonomik savunma sanayi gelişimimizi tamamlarsak buyursun girsinler. Bizim işimize bile gelir. Abd İran'ı parçalamak için mutlaka kuzeyden Güney azerbaycanı özerkleştirecek peşmergeler gibi. Belki bu sayede orta asya Türk devletleriyle kara bağlantısı sağlarız.

Kuzey irak'i da bize birakacakti guya. Herifler hanzo cikti!

Girmek isteyen olursa girsin tutan yok!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 29 Haziran 2019, 18:46:56
İran'a girmeleri bize 15-20 sene verir. Ama bir sonraki hedef biz oluruz. Bu kadar sene içinde nükleer balistik ve ekonomik savunma sanayi gelişimimizi tamamlarsak buyursun girsinler. Bizim işimize bile gelir. Abd İran'ı parçalamak için mutlaka kuzeyden Güney azerbaycanı özerkleştirecek peşmergeler gibi. Belki bu sayede orta asya Türk devletleriyle kara bağlantısı sağlarız.

Kuzey irak'i da bize birakacakti guya. Herifler hanzo cikti!

Girmek isteyen olursa girsin tutan yok!
İran'ı Türk, Kürt, Pers diye bölerler. Zaten Perslerin etnik nüfus üstünlüğü yok diye hatırlıyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 29 Haziran 2019, 19:08:29
youtube yunanlilara baktim  aciklamalardan özgünler

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Raptor44 - 29 Haziran 2019, 19:42:52
İran'a girmeleri bize 15-20 sene verir. Ama bir sonraki hedef biz oluruz. Bu kadar sene içinde nükleer balistik ve ekonomik savunma sanayi gelişimimizi tamamlarsak buyursun girsinler. Bizim işimize bile gelir. Abd İran'ı parçalamak için mutlaka kuzeyden Güney azerbaycanı özerkleştirecek peşmergeler gibi. Belki bu sayede orta asya Türk devletleriyle kara bağlantısı sağlarız.
20 senede kendimizi ABD ve müttefiklerine karşı savunucak veya koruyacak güce ulaşamayız. En azından yardım almadan Pakistan dan nükleer ve balistik teknolojisi, İngiltere veya Rusya dan motor ve havacılık teknolojileri gibi yardımlar alamaz isek biteriz. Birde kara bağlantımız olsa nolur olmasa nolur ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 29 Haziran 2019, 20:36:20
kisisel gorusum ABD Iran isine  hic bulasmamak. Iran kapi komsumuz  ABD ise binlerce  km otemizde bu gun yuzumuze guler yarin aleyhimize calisir .Iran ile kucumsenemeyecek bir sureden beri rekabet haric pek sorun yasadik denilemez. Komsumuzun bolunmesi uzerine de plan kurmayi birakin hayali bile milli guvenligimiz acisindan tehlikeli oldugu kadar sakincali olarak nitelerim. Iran da bulunan rejimi sevmeyebiliriz,Iranin  bolge cografyasinda oynamaya calistigi rolleri desteklemeyebiliriz ama neticede Iran kapi komsumuz. Ayrietten ABD nin uygulamakta oldugu Iran politikasinin da dayangi ve gercekciligi ne ? Iranin bolgede yapmakta olduklarini baska ulkeler fazlasi ile yapmakta dimi. Iran/Persia ABD den de eskilere dayanan bir ulke oldugu gibi, edebi, kulturel ,sanatta ,hatta siyasette ABD den eksigi olduguna pek inanmiyorum belirtmis oldugum konularda Iranin  fazlasiin olduguna inanmaktayim.

ABD nin butun derdi Iran ile Israilin guvenligine tehtit olusturan politika izlemesinden kaynaklaniyor. Yoksa Sah Zamani Iranin en buyuk hamisi ABD gozu kulagi ise Israil idi.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 29 Haziran 2019, 21:52:46
iran neden medyalik hareketli is ler yapiyor

bu gün yarin uranyumu zenginlestirecem   her zaman iran geldine cekidüzen vermesi gerekir

iran Türkiyenin boku olamaz
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 29 Haziran 2019, 22:12:00
iran neden medyalik hareketli is ler yapiyor

bu gün yarin uranyumu zenginlestirecem   her zaman iran geldine cekidüzen vermesi gerekir

iran Türkiyenin boku olamaz


Olmaya olamaz da şu İran'ın elindeki füze gücü insanı çok imrendiriyor be hocam. Elinde 1500 - 2000 km menzilli füzeler olduğunu düşünsene Yunanistan 280km menzilli Bora'dan bu kadar korkuyor elimizde uzun menzilli füzeler olsa İsrail, Yunanistan, Ermenistan ne yapardı acaba...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: The Qonqueror - 29 Haziran 2019, 22:15:34
https://twitter.com/rusencenter/status/1145027879585177600?s=21

CAATSA gelmiyor diyor...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 29 Haziran 2019, 22:22:21
elimizde 1500-2000 km menzilli balistik füze olmayisi

pakistanin yardim yapmadi bize nedenmi cin itemedi

360 km bora verdiler biz kendimiz yapdik

800 km yildirim füzesini  dahada gelistire biliriz

yakit tankini uzatiriz   isdedigimiz menzilinine ulasiriz

bunu ayni görüsümümü yunanlilarda söyledi

istersekde  bosna hersek  üssümüz var oraya  Bora füzesini koyariz

360 km yasiyor ama  500 km menziline  rahat cikar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ムゲン - 29 Haziran 2019, 23:04:00
Arkadaşlar bilmiyorum dikkatinizi çekiyor mu ama son yıllarda önüne gelen ülke / ülkeyi bırak örgüt , dingil bir general dahi Türkiye Cumhuriyeti Devletini tehdit edebilir duruma geldi. Dibimizde askerimiz şehit oluyor ve gidip elalemin ülkesine bak askerimizi şehit ettiler diyoruz , o ülkeden medet umuyoruz. Kuzey Irakta şoparlar üssümüzü yakıp yıkıyor havaya dahi ateş edemiyoruz. Bir ülkede Orduların , füzelerin , silahların , askerlerin varolma sebebi o ülkeye karşı girişimde bulunacak yapıyı korkutma / caydırma gerekirse çatışma/yok etmek içindir. Yani temelinde karşı tarafı korkutmak/caydırmak yatar. Suriyenin içine girmişiz , girme amacımızda varolan rejimin liderini devirmek.Adam askerine kurşun sıkıyor. E buna cevap vermeyeceksen neden ordasın abi ? İdlibtekileri korumak için mi... E askerimi neden korumuyorsun , neden intikamını almıyorsun.? Bir Türk dünyaya bedeldi hani..Şimdi çıkıp biri derki "cevap verilmiş. Bilmem nere bombalanmış , Bilmem kaç rejim askeri ölmüş.". Valla 15 temmuza kadarda kandil bombalanıyor sanıyorduk meger dağı taşı bombalayıp gelmişler. Ben şehit olan askerimin intikamının alınıp alınmadıgını nerden bilcem ? Rejim tarafından kuru sıkı sıksalar ya mit başkanı yada GKB Hulusi Akar uçağa binip Rusyaya koşuyor. Bu mu bagımsızlık ? Elin it oglu iti askerime kurşun sıkacak biz Rusyaya mı şikayet edecez. Alın nur topu gibi bir TSKnız oldu.. Gururlanın. Sizin eseriniz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 30 Haziran 2019, 01:11:04
iran neden medyalik hareketli is ler yapiyor

bu gün yarin uranyumu zenginlestirecem   her zaman iran geldine cekidüzen vermesi gerekir

iran Türkiyenin boku olamaz


Olmaya olamaz da şu İran'ın elindeki füze gücü insanı çok imrendiriyor be hocam. Elinde 1500 - 2000 km menzilli füzeler olduğunu düşünsene Yunanistan 280km menzilli Bora'dan bu kadar korkuyor elimizde uzun menzilli füzeler olsa İsrail, Yunanistan, Ermenistan ne yapardı acaba...

Hocam Füze konusunda İran’ın imrenilecek bir tarafı yok. Ordu Daeş’e balistik füze saldırısı yaparken ücte biri yarı yolda kaldı. Deir Er Zor yerine 70 kilometre kuzeyinde gümledi Zülfikerleri. Çok imrenilecek bir CEP verileri.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 30 Haziran 2019, 12:24:32
Medyada ki zaten tarafsız değil, sosyal medyada (normal medyanın gazıyla) gördüğümüz kadarıyla sanki ABD ile ilişkilerimiz düzelmiş görüntüsü veriliyor.

Acaba öyle mi?

Cumhurbaşkanı genelde diğer liderlere dostum diye hitap eder. Batılı olanlare özellikle. Ancak batı ile aramızda bir fark var. Onların da bir liderleri vardır. Bizim gibi demokratik olarak seçilmiş. Ancak onlardaki liderler tek adam değildir! Bütün kararları bir kişinin düşüncelerine göre almıyorlar. Yani o liderlerin uluslararası ilişkilerdeki nazik söylemleri ile imzasını atacağı eylemler arasında çok fark olabilir. O söylemler, yaklaşmakta olan bir seçime göre farklılık taşıyabilirler. Söylediği şeylerin yapılmasını engelleyecek ve hatta tam aksinin yapılmasını sağlaacak başka güçler bulunur.

Trump'un bazılarımızın gururunu okşayan sözlerine rağmen, Trump'un söylemlerinin aksine söylemlerii her gün dile getiren Pentagon, bir yığın bürokrat ve ABD'yi gerçek anlamda yöneten bir kongre var! Hayallerinizi yıkmak istemem ama bu güzel sözlerin ardında, durumun farkında olan bazı arkadaşların dile getirmeye çalıştıkları gibi İran'a karşı yapılan bir hazırlık var gibi görünüyor. Suriye'nin de kendisini toparlayamacağı kadar karıştırıldığı günümüzde Ortadoğu'da İsrail için en ciddi tehdit olarak kalan İran'a karşı!

Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi ile İran haricindeki diğer ülkelerin İsrail için bir tehdit olmaktan çıkarıldığı, İsrail ve ABD çıkarlarına daha uygun hale getirildiği göz önüne alınırsa, sıranın İran'a geldiği düşünülürse, kısa vadede ABD ile ilişkilerimizede bir yumuşama görülebilir. Ancak uzun vadede ülkemiz için zor günler bizi bekliyor diyebilirim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alp - 30 Haziran 2019, 12:59:05
Makine çağını kaçırdık. Teknoloji veya Dijitalleşme çağını kaçırmamamız lazım...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 30 Haziran 2019, 13:19:10
Medyada ki zaten tarafsız değil, sosyal medyada (normal medyanın gazıyla) gördüğümüz kadarıyla sanki ABD ile ilişkilerimiz düzelmiş görüntüsü veriliyor.

Acaba öyle mi?

Cumhurbaşkanı genelde diğer liderlere dostum diye hitap eder. Batılı olanlare özellikle. Ancak batı ile aramızda bir fark var. Onların da bir liderleri vardır. Bizim gibi demokratik olarak seçilmiş. Ancak onlardaki liderler tek adam değildir! Bütün kararları bir kişinin düşüncelerine göre almıyorlar. Yani o liderlerin uluslararası ilişkilerdeki nazik söylemleri ile imzasını atacağı eylemler arasında çok fark olabilir. O söylemler, yaklaşmakta olan bir seçime göre farklılık taşıyabilirler. Söylediği şeylerin yapılmasını engelleyecek ve hatta tam aksinin yapılmasını sağlaacak başka güçler bulunur.

Trump'un bazılarımızın gururunu okşayan sözlerine rağmen, Trump'un söylemlerinin aksine söylemlerii her gün dile getiren Pentagon, bir yığın bürokrat ve ABD'yi gerçek anlamda yöneten bir kongre var! Hayallerinizi yıkmak istemem ama bu güzel sözlerin ardında, durumun farkında olan bazı arkadaşların dile getirmeye çalıştıkları gibi İran'a karşı yapılan bir hazırlık var gibi görünüyor. Suriye'nin de kendisini toparlayamacağı kadar karıştırıldığı günümüzde Ortadoğu'da İsrail için en ciddi tehdit olarak kalan İran'a karşı!

Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi ile İran haricindeki diğer ülkelerin İsrail için bir tehdit olmaktan çıkarıldığı, İsrail ve ABD çıkarlarına daha uygun hale getirildiği göz önüne alınırsa, sıranın İran'a geldiği düşünülürse, kısa vadede ABD ile ilişkilerimizede bir yumuşama görülebilir. Ancak uzun vadede ülkemiz için zor günler bizi bekliyor diyebilirim.

Hafta sonu aradan bir çıksın ABD tehditlerine devam edecektir. Temmuz ayına girmek üzereyiz. S-400 parçaları gelmeye başlasın göreceğiz zaten neyin ne  olduğunu. İran konusunda ise şunu unutmamamız lazım İran Ordusu kolay lokma değil. ABD ve İsrail, Irak ve Suriye'deki gibi ellerini kollarını sallayarak İran'a giremeyeceklerini iyi biliyorlar bence. Sadece bu da değil İran'a karşı bir operasyon halinde bütün Ortadoğu yangın yerine dönecektir. ABD ve İsrail'in Ortadoğu'daki çıkarları büyük oranda zarar görecektir.

Anadolu Ajansı'nın şöyle bir yazısı var şuraya bırakayım ABD'nin İran'a karşı operasyonunun riskleri hakkında...

ABD'nin İran'ı çevreleme stratejisi ve riskler

ABD'nin ve Körfez'deki müttefiklerinin İran'ı kuşatma stratejisi, Tahran'ın yıllardır izlediği yayılma politikası nedeniyle coğrafi olarak geniş bir sahayı ilgilendiren riskli bir hamle niteliği taşıyor.

(https://cdnuploads.aa.com.tr/uploads/Contents/2019/05/27/thumbs_b_c_357813dcbe60c4dc2be723457f9764cc.jpg)

Trump yönetiminin İran’a yönelik çevreleme faaliyetlerini hızlandırması, kurulan çok yönlü siyasi ve ekonomik baskıların yanı sıra bölgeye yapılan tahkimatla askeri açıdan da gözdağı vermesi, Körfez’de yeni bir savaşın patlak verebileceği endişelerine yol açtı. ABD’nin ve Körfez’deki müttefiklerinin İran’ı kuşatma stratejisi, İran’ın yayılma politikası nedeniyle coğrafi olarak geniş bir sahayı ve Fars-Arap ihtilafının kökenleri dikkate alındığında ise uzun bir tarihi geçmişi ilgilendiren riskli bir hamle niteliği taşıyor.

Farslarla Arap toplumu arasında tarihi köklere sahip bir husumet bulunduğu konuyla ilgilenenler için bilinen bir gerçek. İslam öncesi dönemde İran’ın Arap yarımadasının doğusunu ve bugünkü Yemen topraklarını işgal ederek Arap kabilelerini sıkıştırdığı ve bu yüzden de Farslara yönelik tarihsel bir korkunun kolektif Arap hafızasında var olageldiği bilinmektedir. İran’ın tarihinde Pers ve Sasani imparatorluklarından sonra üçüncü kez bu derece büyük bir yayılma siyaseti izlediğini söylemek yanlış bir tespit olmaz. İran İslam Devrimi (aynı zamanda devrimin ihracı üzerinden kendini ayakta tutma politikası izlediği için) üç aşamalı bir siyaset geliştirdi. Bunlardan en önde geleni Orta Doğu ülkelerindeki Şii azınlıkları (Yemen, Kuveyt, Suudi Arabistan vb.) ve bazı ülkelerdeki Şii çoğunluğu (Irak, Bahreyn vb.) ideolojik motivasyonla mobilize ederek kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmektir. Diğeri, Fars kökenli milletlere (Afgan, Hazara, Tacik, Ermeni) yönelik Aryan milliyetçiliği üzerinden kurduğu yakınlık siyaseti olarak kodlanabilir. Üçüncüsü de Sünni ülkelerde “İrancılık” olarak bildiğimiz, protest bir İslam toplumu savunusu temelinde şekillenen taraftar toplama siyasetidir. İran seksenli yıllardan beri, hangi hedef ülke veya topluma hangi siyaset uygun düşüyorsa onu uygulamakta ve nüfuz elde etmeye çalışmaktadır.

Devrimin önderi Ayetullah Humeyni, Kum merkezli İran Şiası ile irtibatlı olan Arap dünyasındaki Şii unsurlar vasıtasıyla örgütlenme politikasını yürürlüğe koydu. Humeyni nasıl İran’daki molla sınıfını politize edip ideolojik bilinç kazandırmış ve 2500 yıllık monarşiyi bu yolla ortadan kaldırmışsa, aynı metodla Orta Doğu’daki Arap Şia’sını da politize ederek ideolojik formatta örgütlemeyi ve monarşileri tehdit etmeyi amaçladı. Bu doğrultuda 1982 yılında Lübnan’da Hizbullah kurduruldu. Hizbullah’ın amacı İsrail’e karşı bir direniş cephesi oluşturarak Filistinli örgütlerden daha fazla İsrail karşıtı bir güç merkezi oluşturup Arap dünyasının da sempatisini toplamaktı. Hizbullah bu yolda başarılı da oldu. 2006 yılında İsrail’in Lübnan’ı işgal girişimi Hizbullah tarafından başarılı bir şekilde püskürtüldü ve İran’ın bölgedeki gücü de bir kez daha kanıtlandı. İran Hizbullah, İslami Cihad ve benzeri örgütler üzerinden İsrail düşmanlığını sıklet merkezi yaparak kendisine düşman olması muhtemel Müslüman unsurları pasifize etmektedir. Bu strateji 1979’dan beridir başarılı olmaktadır.

Ülke dışındaki savunma hattı

Humeyni’ye karşı ABD ve Suudiler başta olmak üzere Körfez ülkeleri Saddam Hüseyin’i fonlayıp silahlandırarak İran’ın üzerine sürseler de, Şah döneminin ordu mensuplarının önemli bir kısmını tasfiye etmiş olmasına rağmen Humeyni rejimi, sekiz yıl süren savaşta başarılı bir şekilde kendini savundu ve Irak’a üstünlük kurabilmeyi başardı. Hatta bu dönemde silah sıkıntısı çeken Humeyni rejimi, Hizbullah’ın Lübnan’da kaçırarak rehin aldığı Amerikan vatandaşları karşılığında gizlice ABD’den silah sevkiyatı yapmayı başardı. Reagan yönetimi Saddam’dan ve diğer Körfez ülkelerinden habersiz olarak rehineler karşılığında İran’a silah satmak zorunda bırakıldı.

Suriye’de iç savaşın başlamasının akabinde Hizbullah’ın İsrail’e odaklanan tehdit algısı Suriye’deki muhalif gruplara kaydı; hatta deyim yerindeyse Hizbullah’ın tehdit algısı değişti. Hizbullah’ın kuvvetleri Esed rejiminin Şam’da ayakta kalabilmesi için 2012 yılından beri savaşıyor. Tehdit algısının değişiminin arkasındaki asıl güç kuşkusuz İran’dı. Nitekim bölgede Hizbullah’ın varlığı İran’ın varlığı olarak okunmakta, ülke dışında operasyonlar yapan Kudüs Güçleri’nin lideri Kasım Süleymani sık sık Suriye’de görünmektedir. Askeri gücünün yanı sıra Hizbullah, yönettiği belediyeler ve meclisteki temsilcileriyle de ülke siyasetinde belirleyici aktörlerden biri haline gelmiş durumda.


ABD’deki neo-con yönetim 2003 yılında Irak operasyonunu yaparken zihinlerinde Saddam sonrası İran’a rakip olabilecek demokratik bir Şii Irak oluşturmak vardı. Fakat işler hiç de o yönde gelişmedi ve İran süreç içinde Irak’a ABD’den daha başarılı bir şekilde nüfuz etti.
İran’ın Arap Şiasını kontrolü sadece Hizbullah ile değil, Bahreyn, Kuveyt, Suudi Arabistan, Yemen ve Irak’ta da kendini göstermekte. Irak’ta 2010 yılındaki seçimlerden İyad Allavi liderliğindeki Irakiyye Koalisyonu birinci çıkmasına rağmen hükümet, İran’ın devreye girmesiyle Nuri el-Maliki liderliğindeki Dava Partisi’ne kurduruldu. Maliki’nin aşırı İran yanlılığı ve Sünni kesimi dışlayıcı politikaları, Sünni kesimlerde büyük infiale yol açarken sonuçları bakımından da ülke için felaket oldu. Sünni siyasetçilere yönelik suikastların ve tutuklamaların artması, Sünni kabilelerin devletten dışlanması, Sünni devlet memurlarının Baasçılıkla suçlanarak bürokrasiden tasfiyesi, en sonunda DEAŞ gibi bir tehdidin yükselerek bölgenin kan gölüne dönmesine yol açtı.

ABD’deki neo-con yönetim 2003 yılında Irak operasyonunu yaparken zihinlerinde Saddam sonrası İran’a rakip olabilecek demokratik bir Şii Irak oluşturmak vardı. Fakat işler hiç de o yönde gelişmedi ve İran süreç içinde Irak’a ABD’den daha başarılı bir şekilde nüfuz etti. Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi, Bedir Tugayları, Mehdi Ordusu, Ketaib Hizbullah, Asaib ehl el-Hak gibi irili ufaklı pek çok Şii fraksiyon, İran’ın Irak üzerindeki siyasetine hizmet eder şekilde hareket edegeldiler. DEAŞ’a karşı yürütülen savaşta kritik rol oynayan Haşdi Şabi milisleri de eklendiğinde, bu grupların Irak’ı bir bakıma “İran’ın kalkanı” haline getirdiği söylenebilir.

İran’ın devlet dışı aktörleri yönlendirmede ciddi bir deneyim kazandığı da ifade edilmeli. Örneğin Irak’ta Mukteda Sadr’ın Mehdi Ordusu grubunun İran’a karşı sesini yükseltmeye başlaması ve daha müstakil bir yol izlemeye çalışması üzerine, grubun içindeki farklı fraksiyonlara destek vererek Ketaib Hizbullah ve Asaib ehl el-Hak isminde yeni grupların ortaya çıkmasına neden oldu ve Sadr’ın hareketini zayıflattı.

ABD İran’ın nüfuzunu sınırlandırmayı hedefliyor

İran’ın yakın işbirliği içinde olduğu ve desteklediği diğer bir önemli devlet dışı aktör de Yemen’deki Ensarullah hareketidir. 1992 yılında kurulan Ensarullah, Yemen’de isyan eden Zeydi toplumunun temsilcisi konumundaki Husi klanının siyasi ve askeri örgütlenmesinin adıdır. Zeydilik, Şiiliğin farklı bir alt kolu olup On İki İmam Şiasından da büyük ölçüde farklıdır. Fakat İran’ın genel anlamda Şiilik üzerinden gittiği, Zeydiye mezhebi ile On İki İmam Şiası (Caferiye) arasında mezhepsel bağ oluşturarak bunu siyasi düzleme taşımaya çalıştığı düşünülmektedir. Ensarullah tıpkı Hizbullah benzeri bir örgütlenme stratejisi izlemiş, vakıf tarzı sosyal dayanışma ve yardımlaşma, hatta eğitim kurumu şeklinde yapılanmıştır. Ensarullah liderlerinden Husi ailesinin ileri gelenlerinin 1970’li ve 1980’li yıllarda İran’da ideolojik ve dini eğitim aldıkları iddialar arasındadır.

Suudilerle yakın işbirliği içinde olan Yemen’in sabık devlet başkanı Ali Abdullah Salih’in Zeydi topluma yönelik dışlayıcı politikaları neticesinde ilk kez 2004 yılında Hüseyin Husi önderliğinde ayaklanan Husiler, süreç içinde İran’dan ve Hizbullah’tan aldıkları destekle 2014’te başkent Sana’yı ele geçirmeyi başardılar. Hatta bunun üzerine Aden’e kaçan Devlet Başkanı Mansur Hadi, Ensarullah’ın Aden’i de ele geçirebileceği endişesiyle 2015’te Suudi Arabistan’a kaçmak zorunda kaldı. Bugün Ensarullah’ın Suudi Arabistan’a Yemen’den fırlattığı roket ve füzelerin İran tarafından temin edildiği ve bu füzelerle Babu’l Mendeb boğazını geçmeye çalışan Suudi tankerlerinin vurulduğu ifade edilmektedir. Husi/Ensarullah yanlısı medya ve yayın organlarının İran ve Hizbullah yardımıyla faaliyet göstermesi, Ensarullah militanlarının Hizbullah yetkililerince eğitilmeleri, Hizbullah ile Ensarullah arasında hem ideolojik ve hem de lojistik anlamda işbirliğinin bulunduğunu göstermektedir.


ABD’nin İran’ın bölgedeki nüfuzunu sınırlandırma çabalarının Hizbullah, Ensarullah ve Haşdi Şabi gibi silahlı devlet dışı aktörler üzerinde odaklanacağı, tarafların muhtemel müzakeresinde de öncelikle ele alınacak konunun bu silahlı gruplar olacağı öngörülebilir.
2014 yılında başkent Sana’nın Husiler tarafından ele geçirilmesinin akabinde İranlı parlamenter Ali Reza Zekani’nin “Bağdat, Beyrut ve Şam’dan sonra dördüncü Arap başkentinin de İran’ın güdümüne girdiğini” ifade etmesi, İran’ın bölgedeki yayılma stratejisinin boyutları ve bu doğrultudaki kazanımlarını göstermesi açısından önemli bir açıklamaydı.

İşaret edilen devlet dışı aktörler Orta Doğu’da faaliyet gösterdikleri devletleri bir şekilde İran’ın kalkanı haline getirmektedirler. İran’ın ABD-İsrail karşıtlığı üzerinden geliştirdiği siyasal söylemle örgütlediği bu tür devlet dışı aktörler, birincil derecede İran’ın yararlandığı unsurlar olmuştur. Devlet dışı aktör olmayan tek istisnanın ise Esed yönetimindeki Suriye Arap Cumhuriyeti olduğu görülmektedir. Onun dışında İran’ın iş birliği yaptığı tüm aktörlerin silahlı milis gruplar olması, İran rejiminin yayılma stratejisinin devlet dışı aktörler üzerine kurguladığını ortaya koymaktadır.

İran’ın ülke dışındaki savunma hatları, ABD’nin ve Körfez’deki müttefiklerinin Tahran’ı çevreleme stratejisinin önündeki başlıca engeller olarak görünüyor. ABD’nin İran’ın bölgedeki nüfuzunu sınırlandırma çabalarının Hizbullah, Ensarullah ve Haşdi Şabi gibi silahlı devlet dışı aktörler üzerinde odaklanacağı, tarafların muhtemel müzakeresinde de öncelikle ele alınacak konunun bu silahlı gruplar olacağı öngörülebilir. Ancak ülke dışındaki milis güçlerle ittifakını rejimin devamlılığı açısından başlıca dayanaklardan biri haline getiren İran’ın, ABD ve Körfez’deki müttefiklerinin beklentilerini karşılayacak adımlar atması zor görünüyor.

https://www.aa.com.tr/tr/analiz/abdnin-irani-cevreleme-stratejisi-ve-riskler/1490249 (https://www.aa.com.tr/tr/analiz/abdnin-irani-cevreleme-stratejisi-ve-riskler/1490249)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 02 Temmuz 2019, 14:01:44
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/D-bKWrgXYAIaNlX?format=jpg&name=small)
(https://pbs.twimg.com/media/D-bKWrgX4AMD9UT?format=jpg&name=small)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Temmuz 2019, 14:40:56
Amerikan yayın kuruluşu Bloomberg, muhtemel ABD yaptırımları karşısında Türkiye'nin ABD üretimi silahların kritik yedek parçalarını stokladığını yazdı.

Türk yetkililere dayandırılan haberde, stoklama kararının ilk olarak ne zaman verildiğinin net olmadığı ifade edildi. Söz konusu yetkililer, hazırlıkların ABD ambargolarının gerçekleşmesi ihtimali nedeniyle yapıldığını ifade etti.

Washington Yönetimi, 2018’den bu yana Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın aldığı gerekçesiyle Türkiye’ye yaptırım tehdidinde bulunuyor.

Türkiye’nin savunma stratejisini bilen iki Türk yetkili, Bloomberg’e yaptıkları açıklamada, Türkiye’nin F-16 savaş uçaklarının ve başkaca askeri donanımların parçalarını topladığını ifade etti.

Söz konusu yetkililer, Türkiye’nin balistik füze teknolojisini edinmeye kararlı olduğunu ve yeni jenerasyon S-400’lerin ortak üretiminde yer almayı amaçladığını da sözlerine ekledi.

Yetkililer, hangi parçaların toplandığına, nereden satın alındığına ve stoklama işleminin ne kadar süreceğine ilişkin bilgi vermedi.

ERDOĞAN-TRUMP GÖRÜŞMESİNDE ILIMLI MESAJLAR

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump, Japonya’nın Osaka kentinde gerçekleştirilen G20 Zirvesi sırasında bir araya gelmiş ve iki ülke arasında yaşanan S-400 krizi başta olmak üzere kritik konuları masaya yatırmıştı.

Başkan Trump, Ankara Yönetimi’nin S-400’leri satın almaya mecbur bırakıldığını, eski ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye’ye adil davranmadığını belirtmişti.

https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-bloombergten-flas-iddia-turkiye-muhtemel-abd-yaptirimlarina-karsi-kritik-hamle-5209067/ (https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-bloombergten-flas-iddia-turkiye-muhtemel-abd-yaptirimlarina-karsi-kritik-hamle-5209067/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ムゲン - 02 Temmuz 2019, 14:43:22
bana saçma geliyor. madem bir görüşmeyle çözülecekti kaç yıldır neyin kafasını yaşadık biz ? Karşı taraftan bizimkilerin söylemlerini destekleyen hiçbirşey yok. Madem yaptırım yok şimdiye kadar teslimatının bitmiş olması gereken Chinok helikopterler nerde ? 2018'in sonunda teslim almamız gereken 4 chinok henüz ortada yok. T70 helikopter projesinde ilk test helikopteri 2017 yılında gelmiş 2020ye girecez henüz proje yok ortada.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 18 Temmuz 2019, 20:39:55
ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'yle ilgili yeni bir açıklama yaptı. Trump, ''S-400 konusunda Türkiye'ye şu anda yaptırım uygulamayı düşünmüyorum.'' ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump, "S-400 konusunda Türkiye'ye şu an yaptırım arayışında değilim" ifadelerini kullandı.

http://www.haber7.com/guncel/haber/2879561-trumptan-yeni-turkiye-aciklamasi (http://www.haber7.com/guncel/haber/2879561-trumptan-yeni-turkiye-aciklamasi)

Bu iş sadece F-35 projesinden çıkarılmamızla kalacak gibi görünüyor hayırlısı bakalım....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan - 18 Temmuz 2019, 22:16:27
Daha ne olacaktı F35 zaten konuştuğumuz şeyler
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 18 Temmuz 2019, 22:35:32
Daha ne olacaktı F35 zaten konuştuğumuz şeyler

Daha ne olacaktısı varmı adamlar CAATSA yaptırımları kapsamında diğer Amerikan silahlarından tutunda, ekonomik yaptırımlara kadar herşeyden bahsediyorlardı. Herkes F-35'lerle yırtarsak gene iyi diye düşünüyordu. Bazı şeyleri çok çabuk unutuveriyoruz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 19 Temmuz 2019, 20:21:04
ABD'de Türkiye'ye yaptırım uygulanması için karar tasarısı hazırlandığı iddia edildi

Reuters'ın haberine göre ABD'de Cumhuriyetçi Senatörler Rick Scott ve Todd Young, ABD Senatosu'na Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın alan Türkiye'ye yaptırım uygulanması için çağrıda bulunduğu bir karar tasarısı sundu.

Türkiye'ye S-400 sevkiyatının başlamasının ardından gözler sevkiyat öncesi yaptırım tehdidinde bulunan ABD'ye çevrildi. ABD'de Türkiye yönelik yaptırım uygulanması noktasında bazı sesler olsa da ABD Başkanı Donald dün yaptığı açıklamada "Yaptırım düşünmüyorum" dedi.

(https://foto.haberler.com/haber/2019/07/19/abd-de-turkiye-ye-yaptirim-uygulanmasi-icin-karar-12258764_3842_o.jpg)

"BÜYÜK BİR TEHDİT"
ABD'de bazı senatörler Türkiye'ye yaptırım uygulanması için harekete geçti. Reuters'ın ele geçirdiği karar tasarısının taslağında, Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemini satın alması "ABD'nin güvenlik hakkına doğrudan ve büyük bir tehdit" olarak tanımlanıyor.

CAATSA'NIN TAMAMEN UYGULANMASI ÖNGÖRÜLÜYOR
Karar tasarısının kabul edilmesi durumunda Türkiye'ye 'ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında belirlenen yaptırımların tamamen uygulanması' öngörülüyor.

Cumhuriyetçi Senatör ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump yönetimine 'Rusya'nın oluşturduğu tehdidin değerlendirilmesi ve Türkiye'nin daimi NATO üyeliğinin gözden geçirilmesi için NATO'ya toplantı talebinde bulunması' çağrısı yaptı.

DEMOKRATLARDAN DESTEK
Senato'nun Dıilişkiler Komitesi'nden Demokrat Senatör Bob Menendez de, Türkiye'yi F-35 programından çıkarmanın yeterli olmadığını ifade etti. Yazılı açıklamasında Menendez, "Yasalar açıkça 'Rusya'nın savunma ve istihbarat sektörleriyle 'önemli işlemler yapanlar' için cezalar öngörüyor, bu da açıkça S-400 sisteminin teslimatını da içerir" dedi.

Menendez ayrıca, Trump'ın CAATSA'yı uygulamayı reddetmesi durumunda ABD yönetimini Türkiye'ye yaptırım uygulamaya zorlayacak bir yasa tasarısı sunacağını söyledi.

CAATSA NEDİR?
Kongre'nin 2017'de onayladığı CAATSA yasası, Rusya, İran ve Kuzey Kore'ye son dönemlerde uygulanan yaptırımların önünü açmıştı.

Eylül 2018'de ise ilk kez Çin'in Merkezi Askeri Komisyonu'nun Cihaz Geliştirme Departmanı'na karşı CAATSA altında dolaylı yaptırım uygulandı.

Yasa, ABD Başkanı'nın aralarında vize yasağı getirmek, ABD merkezli ithalat-ihracat bankasına (ABD Eximbank) erişimi engellemek, ABD finans kurumlarıyla işlemleri kısıtlamak ve ihracat ruhsatlarını iptal etmek gibi seçeneklerin olduğu 12 yaptırım maddesinden 5'ini seçmesini öngörüyor.

Ancak CAATSA, yaptırımlar için takvim oluşturulmasında belirleyici olmuyor, dolayısıyla ABD Başkanı Trump'ın yaptırımları süresiz erteleme yetkisi de bulunuyor.

https://www.haberler.com/reuters-abd-de-cumhuriyetciler-turkiye-ye-yaptirim-12258764-haberi/ (https://www.haberler.com/reuters-abd-de-cumhuriyetciler-turkiye-ye-yaptirim-12258764-haberi/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 20 Temmuz 2019, 10:58:48
Amerika ve diğer NATO ülkeleri F-35 projesinde olsun diğer projelerde olsun zaten bize örtülü bir ambargo uyguluyordu. Türkiye F-35 projesinin ana ortaklarından biri olmasına rağmen kaç yıldır bir tane bile F-35 fiili olarak teslim edilmedi. Bizden çok sonra uçakları sipariş eden İsrail geçenlerde 16. F-35'ini teslim alıp uçurmaya başladı. Japonya, Güney Kore gibi ülkelere bile F-35 teslimatı yapıldı.

2018 yılının sonunda teslimatı bitmesi gereken Chinook'ların 4'ü hala teslim edilmedi. Barış kartalı projesinde bile uçaklarımızın teslimatı uzun süre geciktirildi. T70 Genel maksat helikopter projesinden hala ses seda yok, TF-X projesinde İngilizler işi olabildiğince ağırdan alıyorlar, uçak ve helikopter motoru konusunda önümüze sürekli sorun çıkarılıyor bu daha saymakla bitmez.

Ondan sonra ağlamaya başlıyorlar yok Türkiye niye batı sistemlerini bırakıyor diye. Forumda da yazıldığı gibi bir ülkenin kendi mehfaati herşeyin üzerindedir kardeşim sen vermeyip sorun çıkarıyorsan ya, ben ya başka yerden alırım, ya da kendi imkanlarımla yapar kullanırım. Bu ikiyüzlülük ve riyakarlıktan başka birşey değil. Kendi yaptıklarını görme ondan sonra Türkiye Batıdan kopuyormuş oh ne ala !!!!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 20 Temmuz 2019, 11:16:52
Dostum bu dediğin dönüşüm, kendi içimizde olmalıydı. Oluyordu da zaten. Atak, Altay, milgem, siha. Bir sonrası; Siper, MMU, TF-2000, Atak 2 bu süreç kendi içimizde devam ediyordu. Çok değil 10 sene sonra tamamen bütün ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılayacak noktaya gelecektik zaten. Bu tür atraksiyonlara girmeye gerek yoktu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 20 Temmuz 2019, 13:00:24

Alıntı
EHA MEDYA
@eha_medya

Hakan Atilla, ABD’deki cezaevinden tahliye edildi.

▪️Göçmenlik Dairesi'ne teslim edilen Hakan Atilla, buradaki sürecin tamamlanmasının ardından Türkiye'ye dönecek.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 22 Temmuz 2019, 19:35:13
Alıntı
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: “S-400’lerin kullanılması için açık olması lazım. S-400 sistemi sürekli açık olacak ki, herhangi bir tehlike olduğunda tespit edecek, açık olmazsa tehdit geldiğini nereden anlayacaksınız." “S-400’ler Patriot’tan çok daha ileri.” F-35’leri vermezlerse de başka alternatiflere yöneliriz. Ama diyelim ki her şey çok kötü gitti, olmadı, F-35'i de bize vermediler diyelim. Türkiye'nin de yeni nesil uçaklara ihtiyacı var, kendimiz üretinceye kadar. O zaman nasıl S-400 için başka arayışlar içine girdik ve en son S-400 anlaşmasını Rusya ile yaptıysak. Kendimiz üretene kadar, bu ihtiyacı gidermek için alternatiflere yöneliriz."
Alıntı
Mevlüt Çavuşoğlu: "ABD ile güvenli bölge konusunda anlaşamazsak Fırat'ın doğusuna operasyon kısa süre içinde başlayacak."
Alıntı
Çavuşoğlu AB ile mültecilerin geri kabul anlaşmasının askıya alındığını açıkladı.
Alıntı
Çavuşoğlu'ndan Avrupa'ya: “Eksen kayması eleştirilerine gülüyorum. Eksen, Türkiye’nin kendisidir. Siz oralara gidince eksen kayması olmuyor da biz gidince mi oluyor? Benim dış politikam size mi bağlı ? Biz orada (AB) hiçbir şey yapmadan kapının önünde bekleyecek bir ülke değiliz"
Alıntı
Cavusoglu: “Ağustos ayında yeni bölgelere yeni açılımlarımız olacak. Dünya değişiyor. Dış politikada yeni açılımlarımız olacak. Beklentiler, zorluklar farklı.”
Alıntı
Cavusoglu: “Bize yönelik ABD’nin çok olumsuz adımları olursa bizim de ABD’ye vereceğimiz cevaplar var. Bunu tercih etmeyiz. Sağlıklı bir ilişki istiyoruz. Düşmanca tutum sergilerlerse karşı adım atarız.”
Alıntı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: “ABD'deki farklı sesler azaldı.” : İHA
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 24 Temmuz 2019, 10:24:04
Beyaz Saray'da Türkiye konulu toplantı bitti

Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'ın, Türkiye'ye yaptırımlar konusunda senatörlerle görüşmesi 1 saat 10 dakika sürdü.
AA | 24.07.2019 - 01:20..

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon S-400 alımını gerekçe göstererek, Türkiye'nin F-35 savaş uçağı programından çıkarılması için sürecin başlatıldığını duyurmasından sonra ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da  Türkiye'ye yaptırımlar konusunda senatörlerle görüşmek için bir araya geldi. 1 saat 10 dakika süren toplantı sona erdi.

TRUMP YAPTIRIM KONUSUNDA BASKI YAPAN İSİMLERLE GÖRÜŞTÜ
Trump, toplantıda Cumhuriyetçi Parti'nin önde gelen isimleri Lindsey Graham ve Rick Scott gibi yaptırım konusunda baskı yapan senatörlerle de görüştü.

https://www.ensonhaber.com/beyaz-sarayda-turkiye-konulu-toplanti-bitti.html (https://www.ensonhaber.com/beyaz-sarayda-turkiye-konulu-toplanti-bitti.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 29 Temmuz 2019, 09:34:00
Cumhurbaşkanı eğer ABD yaptırım söylemlerine devam ederse Boeing siparişlerini gözden geçiririz dedi. Şuan Türkiye'nin 75 adet 737 Max ve 25 adet 787 siparişi bulunuyor.

Ayrıca bir Rus havacılık yetkilisi Türkiye ile MC-21, SSJ-100 yolcu uçakları ve bazı helikopterlerin ortak üretimini görüştüklerini açıklandı.

MC-21 yolcu uçağı Boeing 737 ve Airbus A320'ye rakip olarak geliştirildi. 165-211 yolcu kapasitesi ve 6500 km menzili var. Uçakta ABD yapımı Partt Whitney ve Rus üretimi motor kullanılabilecek. ABD yapımı motor A320'de kullanılan bilinen bir motor. Bakım, yedek parça olarak ülkemize avantaj sağlar.

Sukhoi Super Jet 100 ise 2015'te üretime giren 215 civarı sipariş alan 65'i teslim edilen Rus bölgesel yolcu uçağı. Uçak 2-3 defa kazaya karıştı. Ayrıca bazı hava yolları yedek parça sorunu nedeniyle uçaktan memnun değil. Uçağı Rus Sukhoi ve İtalyan Finmeccania ortak geliştirdi. Uçak 75-95 yolcu kapasitesiteli.

Sukhoi uçağı sorunlu ve bölgesel olarak nitelendirilen küçük bir uçak. Ancak MC-21 işimize yarar. Türk havayolu şirketleri alabilir ve ihracatta yapabiliriz. MC-21'i ortak üretmemiz havacılık sanayimize çok şey kazandırır.

(https://scontent-vie1-1.xx.fbcdn.net/v/t1.0-9/67156257_2568716433152142_6899352528475914240_n.jpg?_nc_cat=105&_nc_oc=AQlh6lBLvMDOPgEwLBy-apR8aTCSK0g-dW5vE91B_xTVlbKOqhjjfw851ajqum2BIaA&_nc_ht=scontent-vie1-1.xx&oh=afa5eaea1b526ceb7de679e3cee237e8&oe=5DEDA51A)

Türk Savunma Sanayi Haberleri Facebook sayfasından alıntıdır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 12 Ağustos 2019, 21:03:38
Bu Amerika bizim etrafımızı sarıyordu hani ? pyd-pkk ile bir olup bizi böleceklerdi hani ? Bekamız çok büyük tehlikedeydi hani ?Tüm bunları konuş konuş sonra bizi bölecek ülkeyle müşterek harekat merkezi kur. Bu Amerika değil miydi tırlar dolusu silah veren pkkya ? bu Amerika değil miydi 15 temmuzun planlayıcısı ? Madem bu kadar sıkı fıkıydık neden F35lerdne olduk ? Madem aramız kötü bu müşterek güvenli bölge kafası nedir ? Bir karar verin arkadaş. Bu Amerika dost mu düşman mı ? allah bullak olduk artık millet olarak. Ortası yok bu işin. Bizi bölecekler dediğin ülkeyle ortak olunmaz.. Nedir bu dengesizlik aklım almıyor


Şöyle bir örnek vermek istiyorum. Mesela Suriyedeki bir köyden pkklı biri askerlerimize kurşun sıktı. Örnek ya askerimiz şehit oldu diyelim. Bu pkklı kurşun sıkarken yanında da Amerikalı askerler olsun. Benim askerim karşı kurşun sıksın ve pkklılarla beraber Amerikalı askerleride öldürdü diyelim. Bu asker kahraman mı olacak yoksa ikili ilişkileri bozmaya çalışan fetöcü - vatan haini mi ? İşte bu amerikayla olan durumumuzun özeti.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 13 Ağustos 2019, 01:50:22
Kandırıldık is loading.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 13 Ağustos 2019, 03:27:06
Kandırıldık is loading.

Bu sefer kimse yemez. Paralari da tukeniyor zaten. O milliyetci magduriyet dalgasi bunlari da yutar!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 13 Ağustos 2019, 22:09:02
Kandırıldık is loading.

Bu sefer kimse yemez. Paralari da tukeniyor zaten. O milliyetci magduriyet dalgasi bunlari da yutar!
Bugünden itibaren sayalım. KANDIRILDIK - ALDATILDIK ve OYALATILDIK...  İlk hangisini duyacaz bakalım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 13 Ağustos 2019, 22:55:04
Kandırıldık is loading.

Bu sefer kimse yemez. Paralari da tukeniyor zaten. O milliyetci magduriyet dalgasi bunlari da yutar!
Bugünden itibaren sayalım. KANDIRILDIK - ALDATILDIK ve OYALATILDIK...  İlk hangisini duyacaz bakalım.

Hicbirini.

Bunlardan birini agzina alanin siyasi ikbali biter. Kandirilan kenara beyler!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 14 Ağustos 2019, 09:35:08
Arkadaşlar konu iyice çığırından çıkmaya başlayacağı için müdahale ediyorum. Bu forum bir savunma sanayi forumu, burada kimsenin kimseye iftira atma ve suçlamada bulunmaya hakkı yok! The Qonqueror bu sefer sadece uyarıyorum birisi veya birileri hakkında birşeyler yazarken hemen peşin hüküm vermemeni, daha dikkatli olmanı,yazacaklarını seçerken daha özenli olmanı tavsiye ederim!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 14 Ağustos 2019, 09:47:54
ABD Hava Kuvvetleri Avrupa ve Afrika Komutanı General Jeffrey L. Harrigian, Türkiye’ye F-35 tesliminin iptali ve S-400 alımıyla ilgili yaptırımlar nedeniyle İncirlik’teki faaliyetleri için hiçbir tehdit görmediklerini belirtti.

(https://cdntr1.img.sputniknews.com/images/102737/24/1027372426.jpg)

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ABD’nin S-400 yaptırımına İncirlik üssü dahil yanıt verileceğini söylemesi sonrası ABD Hava Kuvvetleri Avrupa ve Afrika Komutanı telefonla basına brifing verdi.

General Jeffrey L. Harrigian, gazetecilere "Askeri işbirliğimize odaklanmaya devam ediyoruz, bu ilişkilerimiz çok güçlü kalıyor. Türk Hava Kuvvetleri bize destek vermeye devam ediyor" diyerek şöyle devam etti:

"İncirlik’teki herhangi bir operasyona etki konusunda hiçbir endişem yok. Askeri anlamda yakın işbirliğimiz sürüyor ve burada hiçbir değişiklik görmüyorum."

https://tr.sputniknews.com/abd/201908131039910543-abdli-komutan-f-35-iptali-sonrasi-turkiyeyle-iliskileri-degerlendirdi-hicbir-endisem-yok/
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 14 Ağustos 2019, 10:43:17
Arkadaşlar konu iyice çığırından çıkmaya başlayacağı için müdahale ediyorum. Bu forum bir savunma sanayi forumu, burada kimsenin kimseye iftira atma ve suçlamada bulunmaya hakkı yok! The Qonqueror bu sefer sadece uyarıyorum birisi veya birileri hakkında birşeyler yazarken hemen peşin hüküm vermemeni, daha dikkatli olmanı,yazdıklarını seçerken daha özenli olmanı tavsiye ederim!
Sadece uyarıyor musunuz ? Ciddi misiniz ? Yani bu düşüncelerin paylaşıldıgı sitede insanlara fikirleri/düşünceleri sırf kendisiyle aynı değil diye herhangi bir terör örgütü mensubu olma iftirası atmanın cezası uyarı mı ? İftira atmak gibi alçakça bir eylemin cezası uyarı mı olmalı ? Ben o şahsın siteden yasaklanmasını talep ediyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 14 Ağustos 2019, 11:04:43
Arkadaşlar konu iyice çığırından çıkmaya başlayacağı için müdahale ediyorum. Bu forum bir savunma sanayi forumu, burada kimsenin kimseye iftira atma ve suçlamada bulunmaya hakkı yok! The Qonqueror bu sefer sadece uyarıyorum birisi veya birileri hakkında birşeyler yazarken hemen peşin hüküm vermemeni, daha dikkatli olmanı,yazdıklarını seçerken daha özenli olmanı tavsiye ederim!
Sadece uyarıyor musunuz ? Ciddi misiniz ? Yani bu düşüncelerin paylaşıldıgı sitede insanlara fikirleri/düşünceleri sırf kendisiyle aynı değil diye herhangi bir terör örgütü mensubu olma iftirası atmanın cezası uyarı mı ? İftira atmak gibi alçakça bir eylemin cezası uyarı mı olmalı ? Ben o şahsın siteden yasaklanmasını talep ediyorum.

Sayın Ankhises öncelikle sakin olmanızı tavsiye ederim. Hemen ilk olayda forumdan atılma cezası ağır kaçacaktır. Uyarı yapıldı aynı olayın tekrar etmesi halinde gerekli cezai işlem uygulanacaktır bundan şüpheniz olmasın. Ben hiçbir arkadaşın forumdan uzaklaştırılması ve ya atılması taraftarı değilim fakat bu forumumuzdaki kurallara uyulması şartıyla mümkün. Kurallara uymayan cezasını çeker bu kadar basit.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 14 Ağustos 2019, 13:06:53
Forumu gereksiz yere meşgul etmeme adına kapatıyorum konuyu ama bu tür iftira vb. alçak ithamların basite alınmasına karşıyım. O şahsın zoruna giden kısım Suriyede oluşturulması düşünülen güvenli bölgenin Amerikayla yapılmasına olan itirazımız. Benim ülkemi bölmeye çalışan ülkeyi resmi olarak sınıra yerleştiriyoruz. Bunu tabiki eleştircem. Buna önayak olan kişileri tabiki eleştircem. Keşke biraz eleştiri kültürümüz ülkece gelişse  "o yapmışsa kesin doğrudur" kafasından kurtulsak... Bakın oluşturulması gündemde olan güvenli bölgenin detaylarının bu şekilde oldugu geziyor internette. Yerleşim yerlerine Türk askerinin giremeyeğide konuşulanlar arasında... Hemen hemen Amerika tek hakim güvenli bölgede.. Bu görsel doğru ise hanginiz hazmediyorsunuz bunu. Tamam eleştirmeyelim. Herşeye okey diyelim. Susalım Kim konuşacak o zaman ülkede. Benim gözümde bu bir güvenli bölge değil resmi olarak Amerikan ordusunun sınırımıza yerleşmesidir. Kaldıki Amerikanın devamlı bizi böleceğini söyleyen sizsiniz sınıra yerleştirende sizsiniz. Bir Türk olarak zoruma gidiyor.

(http://resimag.com/p1/33cfa8555f2.jpeg)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 14 Ağustos 2019, 13:13:44
Forumu gereksiz yere meşgul etmeme adına kapatıyorum konuyu ama bu tür iftira vb. alçak ithamların basite alınmasına karşıyım. O şahsın zoruna giden kısım Suriyede oluşturulması düşünülen güvenli bölgenin Amerikayla yapılmasına olan itirazımız. Benim ülkemi bölmeye çalışan ülkeyi resmi olarak sınıra yerleştiriyoruz. Bunu tabiki eleştircem. Buna önayak olan kişileri tabiki eleştircem. Keşke biraz eleştiri kültürümüz ülkece gelişse  "o yapmışsa kesin doğrudur" kafasından kurtulsak... Bakın oluşturulması gündemde olan güvenli bölgenin detaylarının bu şekilde oldugu geziyor internette. Yerleşim yerlerine Türk askerinin giremeyeğide konuşulanlar arasında... Hemen hemen Amerika tek hakim güvenli bölgede.. Bu görsel doğru ise hanginiz hazmediyorsunuz bunu. Tamam eleştirmeyelim. Herşeye okey diyelim. Susalım Kim konuşacak o zaman ülkede. Benim gözümde bu bir güvenli bölge değil resmi olarak Amerikan ordusunun sınırımıza yerleşmesidir. Kaldıki Amerikanın devamlı bizi böleceğini söyleyen sizsiniz sınıra yerleştirende sizsiniz. Bir Türk olarak zoruma gidiyor.

([url]http://resimag.com/p1/33cfa8555f2.jpeg[/url])


Bu harita gerçeği yansıtıyorsa, güvenli bölge bu haritanın sarı renkli kısımları, yani ypgnin bulunduğu bölge oluyor. ABD, ypg ile aramıza girip kalkan görevi görecek demektir. Pkk Türkiye içerisinde eylemlerine devam ederken, bizim ypg hedeflerine operasyon düzenlememize engel olurlar.

Tabi bu harita belirttiğim gibi gerçeği yansıtıyorsa!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 14 Ağustos 2019, 13:16:32
Forumu gereksiz yere meşgul etmeme adına kapatıyorum konuyu ama bu tür iftira vb. alçak ithamların basite alınmasına karşıyım. O şahsın zoruna giden kısım Suriyede oluşturulması düşünülen güvenli bölgenin Amerikayla yapılmasına olan itirazımız. Benim ülkemi bölmeye çalışan ülkeyi resmi olarak sınıra yerleştiriyoruz. Bunu tabiki eleştircem. Buna önayak olan kişileri tabiki eleştircem. Keşke biraz eleştiri kültürümüz ülkece gelişse  "o yapmışsa kesin doğrudur" kafasından kurtulsak... Bakın oluşturulması gündemde olan güvenli bölgenin detaylarının bu şekilde oldugu geziyor internette. Yerleşim yerlerine Türk askerinin giremeyeğide konuşulanlar arasında... Hemen hemen Amerika tek hakim güvenli bölgede.. Bu görsel doğru ise hanginiz hazmediyorsunuz bunu. Tamam eleştirmeyelim. Herşeye okey diyelim. Susalım Kim konuşacak o zaman ülkede. Benim gözümde bu bir güvenli bölge değil resmi olarak Amerikan ordusunun sınırımıza yerleşmesidir. Kaldıki Amerikanın devamlı bizi böleceğini söyleyen sizsiniz sınıra yerleştirende sizsiniz. Bir Türk olarak zoruma gidiyor.

([url]http://resimag.com/p1/33cfa8555f2.jpeg[/url])


Bu harita gerçeği yansıtıyorsa, güvenli bölge bu haritanın sarı renkli kısımları, yani ypgnin bulunduğu bölge oluyor. ABD, ypg ile aramıza girip kalkan görevi görecek demektir. Pkk Türkiye içerisinde eylemlerine devam ederken, bizim ypg hedeflerine operasyon düzenlememize engel olurlar.

Tabi bu harita belirttiğim gibi gerçeği yansıtıyorsa!
Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya'nın haberiymiş hocam... kaynak @Acemal71
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ACE - 14 Ağustos 2019, 13:27:48
“Güvenli bölge mi istiyorsunuz? Tamam be olm al bak güvenli bölge ben tutuyorum bişey atmazlar burdan hadi tatlım...”

Amerika 5 yaşındaki velet muamelesi yapıyor bize. Suç da bizde. (Oraya gireriz, buraya gireceğiz, cumayı şamda kılarız...)

Bakın bu ülke (Türkiye) Irakta operasyona girerken tarih ve konum bilgileri vererek girdi hatırlıyorum. Hatta bir siyasi de çıkıp “teröristler geleceğimizi görünce ardına bakmadan kaçıyor” gibi bir cümle kurduydu. Terörist kışkışlanmaz öldürülür...

Biz gireriz alırız yaparız deyince adamlar önlem alıyor. Susun bir kardeşim ya. Baktın sorun var gir 2 günde nereye gireceksen. Cav cav cav bu ne zevzeklik.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 14 Ağustos 2019, 14:39:56
kaynagin ve Haritanin gercekligi halen onaylanmamis olmakle, zikredilen kaynagin iktidara yakinligidan dolayi haberin degerlendirilmesinde yarar oldugu kanisindayim. "Harita nabiz yoklamak amaci ile de paylasilmis olabilir"

Gorusum arkadaslarinkinden fazla degisikolmamakle birlikte, belirtilen harita uzerinde anlasilmis harita ise simdiye kadar devletimizin dile getirmekte oldugu guvenlik sorunlarini bertaraf icin yeterli olmyacagi gibi, ilerisi icin de YPG/PKK nin Suriyede barinmalarina ve Turkiye tarafindan leride yapilacak herhangi bir mudahaleye karsin adeta kalkan gorevi saglayacaktir.

Ayrietten paylasilan haritadaki ilk cepte  kontrol TC+ABD ortak gorunmekte . Halbuki talebimiz hattin kontrolunun bizde olmasi idi.

Belirtilmekte olan toplam guvenlik seridi derinligi talep edilenin cok altinda .

Haritada Suriye Irak birlesim hattinin nasil oldugu gorulememekte .Halbuki  hedeflerimizden biri PYD/PKK nin Irak /Suriye  hattinin ayristirmakti.

Ozet olarak bu haritaya bakarak ,lehimize birsey gormekte  zorlaniyorum desem yanlis olmaz. :)


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 14 Ağustos 2019, 18:32:10
Ben bu görselin gerçekliğine biraz inanıyorum gerçek değilse bile gerçeği buna çok yakın olacaktır. Diyelimki gerçek..Bakın orda birçok kürt yerleşim alanı var. Türk askerinin oraya girmesi demek pkk ile Amerikanın ters düşmesi demek olacaktır. Bugüne kadar pkk amerikaya sığınırdı bence artık amerika pkkya sığınacak çünki Amerikanın suriyede kalabilmesi için sebeplerden biri olan işid yok artık. Amerikanın bölgede kalabilmesini sağlayacak sebebi biz ellerimizle verdik. Artık Amerikaya neden Suriyedesin diye soruldugunda verecek bir cevabı var. "Kürtleri  Türklerden , Türkleri Kürtlerden koruyoruz"... Bitti. Kızdıgım nokta Amerika şuan gerçekten sardı etrafımızı. Araya Amerikalı askerlerin girmesi demek , suriyede bulunan pkklıların artık Türk askerinin aniden baskın yapma korkusundan kurtulması demektir. pkklılar Türkiye sınırını Amerika sayesinde güvene alınca nereye gidecek ? Bizim pençe operasyonu yaptıgımız bölgelere... İşte bir diğer sıkıntıda burda çıkıyor. Bu operasyonu kendimiz yapsak operasyonu Sincar dağına kadar götürür , pkklıların geçiş kapısı olan bu dağı bertaraf edebilirdik.O şansıda kaybettik. Artık Amerikalıların bize pay biçtiği 5 kmlik alana hapsolduk. Tekrar diyorum tüm konuşmalar bu görsel üzerine lakin diyelimki devlet bu görseli yalanladı ve dedi ki Güvenli bölge 30 km alanda olacak ve bu 30 kmlik derinlik boyunca Türk askeri bulunacak. İşte o zaman bir Türk evladı olarak ben askerimin 30 km derinliğe kadar inip inmediğini nerden bilcem ? Belki bu görsel gerçek tepki çekmemek için yalanlanacak. Bunu bile bilemiycez.. Suriye gerçeğini kim söylicek bize ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: zirfak - 15 Ağustos 2019, 09:34:17
''Haritada yer alan güvenli bölge planı anlaşmada uzlaşılan gerçeği yansıtmıyor.Bu, anlaşmanın başında bize sunulan ve "size bir teklif hakkı daha veriyoruz" deyip reddettiğimiz planın haritası.''

''Aradan bir hafta geçtikten sonra ABD heyeti bir daha gelmişti. Anlaşmada derinlik 30km'dir. İlk 8km sadece Türk ordusunun bulunduğu bölgedir.Anlaşma uygulanacak mı yoksa Menbiç gibi yılan hikayesine mi dönecek, onu göreceğiz.''

''İlk 8km'de Türk ordusu tek başına bulunacak. Geriye kalan 22km'de ABD ve Türk ordusu beraber bulunacak. Ayrıca ypg/pyd'nin güvenli bölgeye en yakın noktası en az 7km uzaklıkta olacak. Anlaşma budur.''

''ABD bu anlaşmaya uyarsa dişimi kırarım. ABD için çok büyük kayıplar var anlaşmada, birincisi de ortak alanda ikmal yollarının Türkiye'ye verilmesi.

Dolayısıyla öyle veya böyle biz ABD'ye 'rağmen' gireceğiz oraya. Diplomatcılığa bir doyamadılar o yüzden böyle oluyor.''

''Sincar'dan başlayıp Fırat nehrine kadar söz konusu güvenli bölgede bulunan bütün ikmal yollarının Türk Ordusu denetiminde kalmasını kabul etti ABD.
Bu istediğin zaman operasyon yapabilirsin." demek. Anlaşmaya uyacaklarını pek düşünmüyorum, küçük bir taviz değil.''

Twitter alıntıdır KARASAKAL

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 15 Ağustos 2019, 14:55:21
Asıl anlaşma yapılacak ülke Suriye' dir. Amerika hangi hakka dayanarak Suriye' de bulunuyor ki! Amerikanın bulunduğu konum gayri meşrudur. Suriye ile anlaşıp PYD/YPG/PKK' nın üzerine birlikte yürümek gerekiyordu. Orası Suriye toprağıdır, Amerika' ya ne oluyor? Suriye' yle birlikte hareket etmiş olsaydık; bölgeden Amerika' yı da def ederdik. Neticede Suriye' nin arkasında da Rusya ve İran var... Geri planda Çin bile destek verecektir. 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 15 Ağustos 2019, 15:29:58
ABD o bölge de Suriye askerlerini kaç defa vurdu haberin var mı. Israil bile her ay düzenli operasyon düzenliyor rejime. Hadi bakalım hamle yapsın bu rejimin sonu olur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 15 Ağustos 2019, 15:44:50
ABD o bölge de Suriye askerlerini kaç defa vurdu haberin var mı. Israil bile her ay düzenli operasyon düzenliyor rejime. Hadi bakalım hamle yapsın bu rejimin sonu olur.

Abd, rejime degil rusya'ya gozdagi icin orada. Ruslar muhalifleri vurunca abd gozukuyor.

Rejimi vuran israil. Kendince sebepleri var. Esad giderse radikallerin gelme korkusu gibi...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 15 Ağustos 2019, 16:11:02
ABD o bölge de Suriye askerlerini kaç defa vurdu haberin var mı. Israil bile her ay düzenli operasyon düzenliyor rejime. Hadi bakalım hamle yapsın bu rejimin sonu olur.

Abd, rejime degil rusya'ya gozdagi icin orada. Ruslar muhalifleri vurunca abd gozukuyor.

Rejimi vuran israil. Kendince sebepleri var. Esad giderse radikallerin gelme korkusu gibi...
Esad'ın zaten ayakta durma sebebi bu. Esad kendi istediği veya o çok övündükleri direnişleri için ayakta durmuyor. Israil ve ABD dokunmadıkları için ayakta kalabiliyorlar. Ama varolması israil ve ABD ' nin çıkarına olmasın orada 1 hafta duramaz. Israil Suriyeyi taş devrine yollar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 15 Ağustos 2019, 16:17:50
ABD o bölge de Suriye askerlerini kaç defa vurdu haberin var mı. Israil bile her ay düzenli operasyon düzenliyor rejime. Hadi bakalım hamle yapsın bu rejimin sonu olur.

Amerika Suriye' yi vurdu diye, Suriye kendi ülkesini savunmayacak mı yani? Türkiye bu işe olur vermiş olsaydı, bölgede Amerika'ya karşı güçlü bir cephe kurulmuş olacaktı. Bu sayede YPG/PYD' nin kökü kazınırdı. Şimdi ki durumda ne oluyor derseniz; sıkıntılı durumlar sümen altı ediliyor, pislikler halının altına süpürülüyor, problemler gelecek tarihlere öteleniyor. Çözümleri öteleme işi, sadece İsrail/Amerikan stratejik ortaklığına yarar. Bizlerin mevcut stratejiden herhangi bir kazancı yoktur.

Irak örneğinde aynı şeyleri yaşadık... Ötelenen sorunlar, karşımıza Kürdistan/Barzanistan Özerk Bölgesi olarak çıkmadı mı! Körfez Savaşından sonra Irak Anayasasını değiştirdiler (Amerikalılar dikte etti) bu şekilde Irak devleti Kürt, Şii, Sünni olarak parçalara bölündü... Aynısını burada yapacaklar ve sonraki aşamada Irak ve Suriye Kürtlerini birleştirecekler. Peki sonuç itibariyle ne olacak; İran hududundan başlamak üzere Akdeniz'e kadar bir ''Haydut Devlet'' kurulacak!

Arkadaşlar, Amerika'yla mücadele etmeden bu devletin kurulmasını engellemek mümkün değildir. Artık bu gerçeği kabul edin.

Peki ne diyorlar?

-Amerika' yla mücadele etmeden, vekil devletin kurulmasını engelleyeceğim(!)

Kusura bakmasınlar ama öyle bir dünya yok!

Hani şöyle bir örnek verirler ya...

Hem ''Varan''  olsun, hem pencere kenarı olsun, hem de yanıma güzel bir bayan otursun!

Öyle bir dünya yok Hocam!

Vekil Devlet kurulmasını istemiyorsanız Amerika' yla mücadele edeceksiniz. Çünkü adam niyeti bozmuş; yüzdüm yüzdüm kuyruğuna geldim... İlla da bu devleti kuracağım! diyor. peki ne yapacaksınız. Karşınızda dişli bir düşman var, boru değildir. Düşmana karşı güçlerinizi birleştirmekten başka çare yoktur. Aksi taktirde geçmiş olsun!

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 15 Ağustos 2019, 16:54:07
Ben bize birşey olacağını düşünmüyorum. Öyle terör örgütleriyle Türkiye'ye kimse diz çöktüremez. Tankla toplada olmaz o iş. Suriye ile ortaklaşa Ypg'yi vuralım diyorsun bize OK. Problem yok. Ama Suriye için problem değil mi ? ABD bizimle savaşacak hali yok. Fıratın Doğusuna operasyon yapacağız demiştik. Trump araya girdide çekileceğiz falan dediler. Yani bizim karşımıza aslında çıkamıyorlar. Ama Suriye aynısını derse ne olur sence ? Suriye diye bir devlet kalmaz net. ABD kuzeyde bize bulaşmaz ama rejimi mahveder. Kuzeyde kaybettiklerini Güneyde alır. Bizim için dediğini doğru kabul etsek bile Suriye için yolun sonu olur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 15 Ağustos 2019, 17:14:56
Peki, Suriye' ye hangi hakla saldıracaklar? Önceki saldırıları bir bahaneye dayandırılıyordu. Ne yapmışlardı; kendi teröristlerine attırdıkları kimyasalları, sanki Suriye Devleti kullanmış gibi bahane üretmişlerdi. yani Kimyasal Silahlar üzerinden meşruiyet arayışına girmişlerdi... Yok sivillerdi, yok şuydu, yok buydu! Yani tırıvırı işler, hikayeden bahaneler.

Bakınız, Amerika bile olsa; bir saldırı düzenleyeceği zaman uluslararası meşruiyet zemini arıyor... Öyle kafasına göre; ben yaptım oldu! diyemiyor. Şimdi düşünelim; Suriye hükumeti bir ültimatom vermek suretiyle; YPG/PYD güçlerine silahlarını bırakmasını ya da teslim etmesini dikte etmiş olsa; aksi taktirde devletin güvenliği ve toprak bütünlüğü için savaşacağını dikte etmiş olsa ne olurdu? Arkasında da Türkiye, Rusya ve İran var -diyelim... Amerika, topraklarını savunamazsın diyebilir mi? Halen BM nezdinde Suriye Devleti meşru bir devletir. Fakat zaman daralıyor, PYD/YPG güçlerine bir özerk statü yaratabilirler ve bunu da meşru bir zemine oturta bilirlerse; işte O zaman Suriye devletine karşı güç kullanma hakları olduğunu ileri sürebilirler.

Baka bir örnek; biliyorsunuz ki bir kaç yıl önce Barzani ''bağımsızlığımı ilan edeceğim'' diyerek horozlanmaya başladı. peki ne oldu? Türkiye, İran, ırak güçleri Barzani' nin tepesine çullanınca çark etmek zorunda kaldı... Suriye' deki durumun O mertebeye gelmesine kesinlikle müsaade edilemez.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 15 Ağustos 2019, 17:24:53
Işın içinde güç varsa uluslar arası meşruiyet çokta önemli değil ki. Yazınızın başında; kimyasal kullandılar sonra bunu Suriye hükümeti kullandı diye bahane ettiler. Dediniz. Gene aynısını yapar çok mu zor ? Işın içine silah, güç girince haklı olmuşsunuz çokta farketmiyor. Inanın son radde de Rusyada çekilir gider. Esad için ülkesini savaşa sokacak hali yok. Iran için ne demişti en son Rusya itfaiye değil dedi. Işte herşey gözümüzün önünde. Bundan sonrasını tahmin etmek zor değil bence.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 15 Ağustos 2019, 17:50:31
Amerika elbette yeni bir bahane üretebilir. Mesela kendi teröristlerine bir kimyasal attırır oradan da yürür gider fakat O yürüyüşün menzili kısa olur. Kimyasal silah kullandın bahanesine yapabileceğinin en fazla şey; Akdeniz' den 160 tane Tomahawk sallar -hepsi bu... Kara gücüyle gelemez, Suriye' yi işgal edemez. Hava gücüyle saldıramaz -hava sahasını Rusya kontrol ediyor.

Yapılacak en akıllı iş, Amerika' yla çatışmayı göze alarak; Kuzeyden Türkiye, güneyden Suriye... YPG/PYD kara gücünü imha etmektir. Edemiyorsanız; en kurak, en bereketsiz, en işlevsiz topraklara yani çöl' e sürmektir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 15 Ağustos 2019, 20:59:51
''Haritada yer alan güvenli bölge planı anlaşmada uzlaşılan gerçeği yansıtmıyor.Bu, anlaşmanın başında bize sunulan ve "size bir teklif hakkı daha veriyoruz" deyip reddettiğimiz planın haritası.''

''Aradan bir hafta geçtikten sonra ABD heyeti bir daha gelmişti. Anlaşmada derinlik 30km'dir. İlk 8km sadece Türk ordusunun bulunduğu bölgedir.Anlaşma uygulanacak mı yoksa Menbiç gibi yılan hikayesine mi dönecek, onu göreceğiz.''

''İlk 8km'de Türk ordusu tek başına bulunacak. Geriye kalan 22km'de ABD ve Türk ordusu beraber bulunacak. Ayrıca ypg/pyd'nin güvenli bölgeye en yakın noktası en az 7km uzaklıkta olacak. Anlaşma budur.''

''ABD bu anlaşmaya uyarsa dişimi kırarım. ABD için çok büyük kayıplar var anlaşmada, birincisi de ortak alanda ikmal yollarının Türkiye'ye verilmesi.

Dolayısıyla öyle veya böyle biz ABD'ye 'rağmen' gireceğiz oraya. Diplomatcılığa bir doyamadılar o yüzden böyle oluyor.''

''Sincar'dan başlayıp Fırat nehrine kadar söz konusu güvenli bölgede bulunan bütün ikmal yollarının Türk Ordusu denetiminde kalmasını kabul etti ABD.
Bu istediğin zaman operasyon yapabilirsin." demek. Anlaşmaya uyacaklarını pek düşünmüyorum, küçük bir taviz değil.''

Twitter alıntıdır KARASAKAL
Ben KARASAKL falan tanımam kardeş , Kim bu karasakal devlet mi ? Sahte bir görsel ise bunu devlet yalanlayacak. Bu görseli yayınlayan kişi devletiin sözünün geçtiği gazetelerden birinde çalışan yılların gazetecisi...Ben bir yalanlama görmedim  aksine sanki bu görselin sızmasından rahatsız olunmuşcasına "henüz güvenli bölgenin detaylarını konuşmadık" , "daha anlaşacagımız birçok konu var" var gibi bu görseli doğrulayan basit laflar edildi. Bu görsel yalanlanmadı bu çok ilginç mesela. Beni o bu şu ne demiş ilgilendirmiyor devlet yalanlamış mı yalanlamamış mı bu ilgilendiriyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: zirfak - 16 Ağustos 2019, 08:31:29
''Haritada yer alan güvenli bölge planı anlaşmada uzlaşılan gerçeği yansıtmıyor.Bu, anlaşmanın başında bize sunulan ve "size bir teklif hakkı daha veriyoruz" deyip reddettiğimiz planın haritası.''

''Aradan bir hafta geçtikten sonra ABD heyeti bir daha gelmişti. Anlaşmada derinlik 30km'dir. İlk 8km sadece Türk ordusunun bulunduğu bölgedir.Anlaşma uygulanacak mı yoksa Menbiç gibi yılan hikayesine mi dönecek, onu göreceğiz.''

''İlk 8km'de Türk ordusu tek başına bulunacak. Geriye kalan 22km'de ABD ve Türk ordusu beraber bulunacak. Ayrıca ypg/pyd'nin güvenli bölgeye en yakın noktası en az 7km uzaklıkta olacak. Anlaşma budur.''

''ABD bu anlaşmaya uyarsa dişimi kırarım. ABD için çok büyük kayıplar var anlaşmada, birincisi de ortak alanda ikmal yollarının Türkiye'ye verilmesi.

Dolayısıyla öyle veya böyle biz ABD'ye 'rağmen' gireceğiz oraya. Diplomatcılığa bir doyamadılar o yüzden böyle oluyor.''

''Sincar'dan başlayıp Fırat nehrine kadar söz konusu güvenli bölgede bulunan bütün ikmal yollarının Türk Ordusu denetiminde kalmasını kabul etti ABD.
Bu istediğin zaman operasyon yapabilirsin." demek. Anlaşmaya uyacaklarını pek düşünmüyorum, küçük bir taviz değil.''

Twitter alıntıdır KARASAKAL
Ben KARASAKL falan tanımam kardeş , Kim bu karasakal devlet mi ? Sahte bir görsel ise bunu devlet yalanlayacak. Bu görseli yayınlayan kişi devletiin sözünün geçtiği gazetelerden birinde çalışan yılların gazetecisi...Ben bir yalanlama görmedim  aksine sanki bu görselin sızmasından rahatsız olunmuşcasına "henüz güvenli bölgenin detaylarını konuşmadık" , "daha anlaşacagımız birçok konu var" var gibi bu görseli doğrulayan basit laflar edildi. Bu görsel yalanlanmadı bu çok ilginç mesela. Beni o bu şu ne demiş ilgilendirmiyor devlet yalanlamış mı yalanlamamış mı bu ilgilendiriyor.

gazetecinin bişey bilmediği yakında görülecek .muhtemelen yalanlama da gelmiştir.bahsedilen 32 km güvenli bölge işi gerçekçi değil .biz ancak ilk 10 kmsine sahip olacağız gerisi de muhtemelen abd ye ait olacak. ve evet ne yazıkki ırakta olduğu gibi burda da özerk bişey deneyecekler. tutarmı tutmazmı bizim manevralarımız belirleyecek. evet oyunkuran bir ülke değiliz ama bari en azından bölgesel çapta oyunbozan bir devlet olabilelim
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 16 Ağustos 2019, 10:22:00
''Haritada yer alan güvenli bölge planı anlaşmada uzlaşılan gerçeği yansıtmıyor.Bu, anlaşmanın başında bize sunulan ve "size bir teklif hakkı daha veriyoruz" deyip reddettiğimiz planın haritası.''

''Aradan bir hafta geçtikten sonra ABD heyeti bir daha gelmişti. Anlaşmada derinlik 30km'dir. İlk 8km sadece Türk ordusunun bulunduğu bölgedir.Anlaşma uygulanacak mı yoksa Menbiç gibi yılan hikayesine mi dönecek, onu göreceğiz.''

''İlk 8km'de Türk ordusu tek başına bulunacak. Geriye kalan 22km'de ABD ve Türk ordusu beraber bulunacak. Ayrıca ypg/pyd'nin güvenli bölgeye en yakın noktası en az 7km uzaklıkta olacak. Anlaşma budur.''

''ABD bu anlaşmaya uyarsa dişimi kırarım. ABD için çok büyük kayıplar var anlaşmada, birincisi de ortak alanda ikmal yollarının Türkiye'ye verilmesi.

Dolayısıyla öyle veya böyle biz ABD'ye 'rağmen' gireceğiz oraya. Diplomatcılığa bir doyamadılar o yüzden böyle oluyor.''

''Sincar'dan başlayıp Fırat nehrine kadar söz konusu güvenli bölgede bulunan bütün ikmal yollarının Türk Ordusu denetiminde kalmasını kabul etti ABD.
Bu istediğin zaman operasyon yapabilirsin." demek. Anlaşmaya uyacaklarını pek düşünmüyorum, küçük bir taviz değil.''

Twitter alıntıdır KARASAKAL
Ben KARASAKL falan tanımam kardeş , Kim bu karasakal devlet mi ? Sahte bir görsel ise bunu devlet yalanlayacak. Bu görseli yayınlayan kişi devletiin sözünün geçtiği gazetelerden birinde çalışan yılların gazetecisi...Ben bir yalanlama görmedim  aksine sanki bu görselin sızmasından rahatsız olunmuşcasına "henüz güvenli bölgenin detaylarını konuşmadık" , "daha anlaşacagımız birçok konu var" var gibi bu görseli doğrulayan basit laflar edildi. Bu görsel yalanlanmadı bu çok ilginç mesela. Beni o bu şu ne demiş ilgilendirmiyor devlet yalanlamış mı yalanlamamış mı bu ilgilendiriyor.

gazetecinin bişey bilmediği yakında görülecek .muhtemelen yalanlama da gelmiştir.bahsedilen 32 km güvenli bölge işi gerçekçi değil .biz ancak ilk 10 kmsine sahip olacağız gerisi de muhtemelen abd ye ait olacak. ve evet ne yazıkki ırakta olduğu gibi burda da özerk bişey deneyecekler. tutarmı tutmazmı bizim manevralarımız belirleyecek. evet oyunkuran bir ülke değiliz ama bari en azından bölgesel çapta oyunbozan bir devlet olabilelim
Oyun bozan mı ? Üstad Amerikan askerlerini sınırımız boyunca yerleştirecek resmi bir anlaşma yaptık :)) Yani adamlar bizi resmi bir şekilde sardı.Bu mu oyun bozmak ?  pkk ile arana bir devlet koydun bu ne demek biliyor musun ? Artık karşı taraf meşruiyet kazandı demek.İstesekte istemesekte kendi ellerimizle pkkyı mesrulaştırıyoruz. Düşünün ya biz Amerikayla bir anlaşma yapıyoruz karşı tarafta Amerikayla bir anlaşma yapıyor. Amerika karşı tarafın planını sana sunuyor. Bu karşında bir güç oldugunu kabul etmektir. Ben anlamam bizim muhatabımız amerika falan laflarını... Araya güvenli bölge kafasında koyacagın bir Amerika demek , Suriyenin doğusunda bir devlet kurulur sende izlersin demektir çünki artık kapısında Amerika gibi bodyguardı olan bir pkk var ve o bodyguardı o kapıya biz bizzat anlaşmayla koyduk. Bir gece ansızın gelebilirizden bir gece ansızın pkk devleti kurulabilire evrildik ve oyundan bahsediyorsunuz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 16 Ağustos 2019, 10:35:30
Fırat Kalkanı ve Zeytindalı operasyonları oyun bozmaktı. Ama içeriği net olarak belli olmayan, buna karşılık her yerde dillendirilen koşullardaki güvenli bölge anlaşması kesinlikle oyun bozmak değil, oyuna gelmek demektir! Madem ki ABD ile güvenli bölge konusunda anlaşmaya varıldı, bu anlaşmanın detayları ayrıntılı olarak kamuoyu ile paylaşılmalıdır! Yoksa her kafadan ses çıkar, olan şey olmadığı gibi görünebilir!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 16 Ağustos 2019, 13:13:46
Fırat Kalkanı ve Zeytindalı operasyonları oyun bozmaktı. Ama içeriği net olarak belli olmayan, buna karşılık her yerde dillendirilen koşullardaki güvenli bölge anlaşması kesinlikle oyun bozmak değil, oyuna gelmek demektir! Madem ki ABD ile güvenli bölge konusunda anlaşmaya varıldı, bu anlaşmanın detayları ayrıntılı olarak kamuoyu ile paylaşılmalıdır! Yoksa her kafadan ses çıkar, olan şey olmadığı gibi görünebilir!

Fırat Kalkanı ve Zeytindalı operasyonları oyun bozmaktı ,dogru buna katiliyorum. Ancak Firatin dogusundan ta Irak sinirina kadar olan sinir hattimiz PKK/PYD kontrolunde .Planlanan operasyonun ana amaci bu hattin temizlenmesini amacliyordu . Simdi ise ABD ve TC nin bu hatti belirli bir derinlige gore ortak denetimi tartisilmakta . Bu da demektir PKK/PYD , ABD gucleri tarafindan  koruma kalkani altina alinmasidir.

 Zeytin dali ve Firat operasyonu ile onlenmis olan PKK/PYD nin Akdenize acilim plani, TC nin bolgede kaldigi surecece surdurulebilir. Yani Suriyedeki PKK/PYD kontrolundeki ve kuzey Iraktaki  Otonom Kurt bolgesinin birlesmesi ile Akdenize kadar ulasma olasiligi zaman icerisinde olasi.

" ABD ve Kurt plani, ilk once Suriyede Otonomi ,sonra Irak Otonom bolgesi ile birlesip , Akdenize ulasmaktir"
Bu  olasiligi onleyebilmenin tek yolu  oyle mediamizda yazilmakta oldugugibi Ihalarmiz havadan Firatin Dogusunu kontrol ediyor ile falan olacak gibi degil.Kontrol karadan askerimizin o bolgeye girmesi ile ancak bolge kontrol edilebilir .Karadan ayagimizin basmadigi alani kontrol altina tutmamiz olanak disi kimse kimseyi kandirmasin.

Unutmayalim ki  Elbab ve Afrin bolgesinden Suriyede bir uzlasma oldugu zaman ve yeni anayasanin onylanmasi ile zaman icerisinde ayrilacagiz iste o zamana dek bizlerin ABD planinin engellememiz sart.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hilal-i Ahmer - 16 Ağustos 2019, 13:37:44
Konuya farklı bir bakış açısı getirmek adına;

Bizim olmayan bir toprak parçasındamı düşmanı karşılamak daha faydalıdır,yoksa kendi sınırlarının içerisinde ve önündemi ?

O yüzden 5 Km de olsa 15 km de olsa sonuçta siz düşmanı sınırınızın uzağında karşılayacaksınız.

Hatırlarım taaa bundan 50 yıl pardon 5 sene önce sınırın ötesine ne havadan ne karadan geçemiyorduk.Gelen bütün tehtitleri sınırımızda karşılamak ve bertaraf etmemiz lazımdı.

Şimdi ise bizim olmayan topraklar üstünde 30 km az yetmez tartışmaları sürüyor.

Nerden nereye :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: zirfak - 16 Ağustos 2019, 16:41:07
''Haritada yer alan güvenli bölge planı anlaşmada uzlaşılan gerçeği yansıtmıyor.Bu, anlaşmanın başında bize sunulan ve "size bir teklif hakkı daha veriyoruz" deyip reddettiğimiz planın haritası.''

''Aradan bir hafta geçtikten sonra ABD heyeti bir daha gelmişti. Anlaşmada derinlik 30km'dir. İlk 8km sadece Türk ordusunun bulunduğu bölgedir.Anlaşma uygulanacak mı yoksa Menbiç gibi yılan hikayesine mi dönecek, onu göreceğiz.''

''İlk 8km'de Türk ordusu tek başına bulunacak. Geriye kalan 22km'de ABD ve Türk ordusu beraber bulunacak. Ayrıca ypg/pyd'nin güvenli bölgeye en yakın noktası en az 7km uzaklıkta olacak. Anlaşma budur.''

''ABD bu anlaşmaya uyarsa dişimi kırarım. ABD için çok büyük kayıplar var anlaşmada, birincisi de ortak alanda ikmal yollarının Türkiye'ye verilmesi.

Dolayısıyla öyle veya böyle biz ABD'ye 'rağmen' gireceğiz oraya. Diplomatcılığa bir doyamadılar o yüzden böyle oluyor.''

''Sincar'dan başlayıp Fırat nehrine kadar söz konusu güvenli bölgede bulunan bütün ikmal yollarının Türk Ordusu denetiminde kalmasını kabul etti ABD.
Bu istediğin zaman operasyon yapabilirsin." demek. Anlaşmaya uyacaklarını pek düşünmüyorum, küçük bir taviz değil.''

Twitter alıntıdır KARASAKAL
Ben KARASAKL falan tanımam kardeş , Kim bu karasakal devlet mi ? Sahte bir görsel ise bunu devlet yalanlayacak. Bu görseli yayınlayan kişi devletiin sözünün geçtiği gazetelerden birinde çalışan yılların gazetecisi...Ben bir yalanlama görmedim  aksine sanki bu görselin sızmasından rahatsız olunmuşcasına "henüz güvenli bölgenin detaylarını konuşmadık" , "daha anlaşacagımız birçok konu var" var gibi bu görseli doğrulayan basit laflar edildi. Bu görsel yalanlanmadı bu çok ilginç mesela. Beni o bu şu ne demiş ilgilendirmiyor devlet yalanlamış mı yalanlamamış mı bu ilgilendiriyor.

gazetecinin bişey bilmediği yakında görülecek .muhtemelen yalanlama da gelmiştir.bahsedilen 32 km güvenli bölge işi gerçekçi değil .biz ancak ilk 10 kmsine sahip olacağız gerisi de muhtemelen abd ye ait olacak. ve evet ne yazıkki ırakta olduğu gibi burda da özerk bişey deneyecekler. tutarmı tutmazmı bizim manevralarımız belirleyecek. evet oyunkuran bir ülke değiliz ama bari en azından bölgesel çapta oyunbozan bir devlet olabilelim
Oyun bozan mı ? Üstad Amerikan askerlerini sınırımız boyunca yerleştirecek resmi bir anlaşma yaptık :)) Yani adamlar bizi resmi bir şekilde sardı.Bu mu oyun bozmak ?  pkk ile arana bir devlet koydun bu ne demek biliyor musun ? Artık karşı taraf meşruiyet kazandı demek.İstesekte istemesekte kendi ellerimizle pkkyı mesrulaştırıyoruz. Düşünün ya biz Amerikayla bir anlaşma yapıyoruz karşı tarafta Amerikayla bir anlaşma yapıyor. Amerika karşı tarafın planını sana sunuyor. Bu karşında bir güç oldugunu kabul etmektir. Ben anlamam bizim muhatabımız amerika falan laflarını... Araya güvenli bölge kafasında koyacagın bir Amerika demek , Suriyenin doğusunda bir devlet kurulur sende izlersin demektir çünki artık kapısında Amerika gibi bodyguardı olan bir pkk var ve o bodyguardı o kapıya biz bizzat anlaşmayla koyduk. Bir gece ansızın gelebilirizden bir gece ansızın pkk devleti kurulabilire evrildik ve oyundan bahsediyorsunuz.

Binlerce km öteden rusya ve abd gelip suriyeye yerleştimi?
rusya ve abd kendi aralarında suriye konusunda anlaştımı?
dünyada kimsenin bu paylaşıma sesi çıktımı?
fıratın doğusuna bırak suriye askerini , rusyanın askeri girebiliyormu?

bu soruların cevabını benden daha iyi biliyorsunuz. Türkiye nin çıkarı her zaman denge politikası gütmektir. Bunu da başarbildiğimiz ölçülerde fırat kalkanı ve zeytindalı hareketlerinde yaptık ve evet oyun bozduk.

fıratın doğusu meselesinde 'ipleri koparmadan' asker sokabilmemizin tek yolu bu anlaşmadır . ve eğer denildiği gibi ilk 10 km bizim kontrolümüzde,2.bölge Türk+abd kontrolünde,3. bölge abd kontrolünde ve ypgnin en yakın mesafesi sınırımıza 40 km ise(ypg kürt çogunluklu şehirlere giremezse diğer yerlerde tutunamayacaktır) ve tüm ikmal yolları bizim kontrolümüzde ise bu anlaşma bizim için yararlı olabilir. önceki Mesajımda da dediğim gibi bundan sonra yapacağımız manevralar oyunbozan devlet olabileceğimizi gösterecek bence

ypgyi müttefiklerimiz olan abd binlerce tır silah yardımı yaparak,fransa başkanlık sarayında ağırlayarak,rusya moskovada irtibat bürosu açarak meşrulaştırıyor ne yazıkki. Herbiri kendi oyuncağı yapmak istiyor bunları. bizim yapabileceğimiz tek şey karıncanın belini incitmeden ... (sürç lisan ettiysem affoluna)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 17 Ağustos 2019, 16:30:56
Bu görseldeki işaretli bölgeler ne anlama geliyor ?

(http://resimag.com/p1/a5920ac98bf.jpeg)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 19 Ağustos 2019, 19:42:00
ABD Deniz Kuvvetleri’nin Avrupa ve Afrika bölgelerinde görev yapan 6’ıncı filosuna ait USS PORTER (DDG-78) Destroyeri, Gölcük Donanma Komutanlığı’na bir ziyarette bulundu.

(https://savunmasanayist.com/wp-content/uploads/2019/08/g%C3%96LC%C3%9CK.jpg)

Çok nadir gerçekleşen bu ziyaret ile ilgili olarak ABD Deniz Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, “Arleigh Burke sınıfı güdümlü füze destroyeri USS Porter (DDG 78), Karadeniz’deki varlığımızın ve NATO müttefikleri ve bölgesel ortaklarımıza desteğimizin bir parçası olarak planlanan liman ziyaretini tamamladıktan sonra 18 Ağustos 2019’da Gölcük’ten yola çıktı.

Limandayken, gemi ve mürettebat, Türkiye’nin doğusundaki 1999 depremine yönelik çelenk seremonisine katıldı. Bu ziyaret sırasında Türkiye ile olan askeri bağlarımızı güçlendirirken, misafirperverliğin için çok müteşekkiriz Gölcük. Ayrıca, mürettebat, hak ettiği özgürlüğün tadını çıkardı ve yakınlardaki İstanbul’un zengin kültürünü deneyimledi” ifadelerine yer verildi.

(https://savunmasanayist.com/wp-content/uploads/2019/08/Arleigh-Burke--696x464.jpg)

Arleigh Burke sınıfı güdümlü füze destroyeri olan USS Porter (DDG 78), 1999 yılında ABD Deniz Kuvvetleri envanterine girmiştir. Azami 9000 ton muharebe deplasmanına sahip Destroyer; 154 metre uzunluğa, 4 adet General Electric LM2500-30 gaz türbin tahrik sistemine, 30 knot+ hıza ve 4.400 mil menzile sahiptir. Toplamda 291 kişilik mürettebat kapasitesi bulunan gemi; AESA tabanlı radara, SM serisi hava savunma füzesi ile Tomahawk atılabilen 2x Mk-41 dikey atım sistemine, Harpoon füze lançerine, Phalanx CIWS’e, SeaRam’a ve Mk-46 torpidosu fırlatma kabiliyeti bulunan 2 adet torpido tüpüne sahiptir.

https://savunmasanayist.com/2019/08/18/abd-destroyeri-turkiyeye-liman-ziyaretinde-bulundu/
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 28 Ağustos 2019, 00:05:24
ABD Temsilciler Meclisi, Trump'a yine çağrı yaptı

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/08/27/asd_5844.jpg)

Rusya'dan Ankara'ya ikinci S-400 sevkiyatının gerçekleştiği günde ABD Temsilciler Meclisi'nden yine yaptırım çağrısı geldi.

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 hava savunma sisteminin ikinci sevkiyatının başlaması haberi üzerine ABD Başkanı Donald Trump'a 'Türkiye'ye yaptırım uygulaması' çağrısında bulundu.
TRUMP'A YAPTIRIM ÇAĞRISI

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'nun Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Başkan Trump, ABD yasasının da gerektirdiği gibi Türkiye’ye S-400 alımı sebebiyle yaptırım uygulamalısınız" denilirken, "Türkiye çıkarlarına en iyi şekilde ABD ile iş birliğiyle ulaşır, Kremlin'le değil" ifadesi kullanıldı.

Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 hava savunma sisteminin ikinci sevkiyatı bugün başlamıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Rusya'da bir araya gelmesinin ardından S-400 hava savunma sisteminin parçalarını taşıyan Rus nakliye uçağı Ankara'ya iniş yapmıştı.

https://www.ensonhaber.com/abd-kongresi-trumpa-yine-cagri-yapti.html (https://www.ensonhaber.com/abd-kongresi-trumpa-yine-cagri-yapti.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 29 Ağustos 2019, 11:03:14
İran'a ait petrol tankeri Adrian Darya-1'in Türk deniz sularına girdiği ve yükünü Mersin limanına boşaltacagı iddia ediliyor. Geminin devrim muhafızlarına ait oldugu iddia edilmiş ve Amerika tarafından kara listeye alınmıştı. Ayrıca gemiye limanını açan ülkeleri Amerika yaptırımla tehdit etmişti.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 29 Ağustos 2019, 15:11:55
İran'a ait petrol tankeri Adrian Darya-1'in Türk deniz sularına girdiği ve yükünü Mersin limanına boşaltacagı iddia ediliyor. Geminin devrim muhafızlarına ait oldugu iddia edilmiş ve Amerika tarafından kara listeye alınmıştı. Ayrıca gemiye limanını açan ülkeleri Amerika yaptırımla tehdit etmişti.
İran’a ait petrol tankeri Adrian Darya-1  yönünü Mersin Limanından çevirdi. Muhtemelen Türk makamlarından uyarıda bulunuldu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Afşar1 - 29 Ağustos 2019, 16:11:31
Hocam gemi el değiştirmişti, yüküyle birlikte isimsiz bir satın alma vardı en son.
o konudan bilginiz var mı ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 29 Ağustos 2019, 16:25:14
Hocam gemi el değiştirmişti, yüküyle birlikte isimsiz bir satın alma vardı en son.
o konudan bilginiz var mı ?
Geminin el değiştirdiği hatta satın alanın bir Türk oldugu dahi iddia edildi ama Amerika tarafından kara listeye alınmış , yüklü ve yükünü boşaltacak limanı olmayan gemiyi alacak bir kerizin varlığına inanmıyorum. İran istediği kadar gemi şahsa satıldı , bizimle alakası yok desede pek inandırıcılıgı olmaz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 31 Ağustos 2019, 00:15:15
Ruh gibi çöktü üstümüze lanet gemi ya yine kaptırdı geliyor. DİB Mevlüt Çavusoglu Lübnan sularına gidiyor demişti ama geminin istikameti İskenderun gözüküyor. Yok mu Devriye gemisi falan kovuyor mu batırıyor mu gemi başımıza bela oldu resmen

(https://resmim.net/f/NpiL3d.png)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 31 Ağustos 2019, 20:16:23
Milliyet Gazetesi yazarı Verda Özer'in Türk-Amerikan ilişkileri ile ilgili bir yazısı.

Patriot mu geliyor?

Erdoğan: Bizi F-35 programından çıkarmanız hoş bir karar değil. Lütfen bu kararı revize edin.

Trump: Peki şu an Patriot sistemi satın alabilir misiniz?

Erdoğan: Eğer teklifiniz taleplerimizi karşılarsa, ciddi şekilde Patriot’larla ilgileniyoruz.

Trump: Patriot alırsanız, F-35 uçakları tamamdır. Ama bunun için S-400’ü kutusundan çıkarmayın, yeter.

Bu diyalog iki gün önce bire bir Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump arasındaki telefon görüşmesinde geçiyor. Hem de Erdoğan’ın kritik Moskova ziyaretinin hemen akabinde ve güvenli bölge görüşmelerinin kasvetli gölgesinde.

Bu da her şeyden önce şunu gösteriyor: Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alması üzerine kopan fırtına yavaş yavaş diniyor. İki liderin de gösterdiği çaba ve aralarındaki sıcak diyalog, Türkiye’nin Batılı ve Rus savunma kaynakları arasında kurmaya çalıştığı dengeyi rayına oturtmaya gebe.
Bu günlerde müzakere edilen güvenli bölge, İdlib, Patriot, S-400 gibi konular da Türkiye-ABD-Rusya arasında kurulan yeni dengenin ayakları sadece.

Güvenli bölgenin detayları

Resmin tamamını anlamak için, önce güvenli bölge (GB) başlığından başlayalım. Malum, GB ile ilgili olarak hem Türk basınında, hem yabancı medyada çokça yazılıp çizildi. Görüştüğüm Türk kaynağım, yapılan anlaşmanın tüm detaylarını benimle paylaşıyor.

İlk aşama olarak Tel Abyad-Resulayn arasında 125 km’lik bir mesafede kurulması kararlaştırılan GB’yi Ankara, Fırat’ın başladığı noktadan Irak sınırına kadar uzatmak istiyor. Ki bu, 440 km’lik bir mesafe. Derinliğini de 30 km’ye genişletme derdinde. Böylece PKK bağlantılı unsurlar, Türkiye sınırından epey uzaklaştırılmış olacak. Washington ise bu derinliğe ayak diriyor. Ama adım adım alan büyütülüyor.

Bununla birlikte, ABD en başta GB’de Türk askerinin bulunmasına ve uçaklarının uçmasına “zinhar” karşıydı. Oysaki şu an Türk İHA’ları gözlem uçuşu yapıyor. Tehdit görüldüğü takdirde Türk savaş uçaklarının girmesi de müzakere ediliyor. ABD’nin “1 Türk askerine karşılık 1 Amerikan askeri” formülünü ise Ankara reddetmiş. “Biz ihtiyaç olduğu kadar asker göndeririz” talebinin bu günlerde kabul görmesini bekliyor.

Buna mukabil, ABD Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) GB’ye girmesini şimdilik kabul etmezken, mültecilerin güvenlik sağlandığında bu bölgeye geri dönmelerini bizzat Trump Erdoğan’la görüşmesinde olumlu karşılamış.

Kaynağım, Urfa’daki Ortak Harekât Merkezi’nde bulunan iki ülke askerlerinin de 1-2 hafta içinde ortak devriyeye başlayacağını söylüyor.

Rus uçağı mı?

ABD ile müzakere paketine Rusya’yı da ekleyin. Dört gün önce Moskova’da Putin’le görüşüp, sonra da 3-4 saatini Rusya Havacılık Fuarı’nı gezmeye ayıran Erdoğan, her iki ülkeyle pazarlıkta elini güçlendirmeye çalışıyor. Moskova ziyaretiyle eş zamanlı olarak S-400 sisteminin 2. bataryasının Ankara’ya ulaşması da, bu gezinin Havacılık Fuarı’na denk getirilmesi de, pazarlık kozunu artıran hamleler.


Putin de elbette boş durmuyor. O da Rus 5. nesil savaş uçağı olan Su-57’yi bizzat Erdoğan’a fuarı gezdirirken ısmarladığı dondurma eşliğinde satmaya çalışırken... Türkiye’nin ABD’den F-35 yerine Rus Su-57 almasını sağlayarak, Washington’a gol atmaya çalışıyor.

Erdoğan ise Putin’in attığı Su-57 pasını almadı, topu sahada bıraktı. Dolayısıyla, ziyaret sonrasında Rus basınında çıkan “Teslimat konusunda Türkiye ile görüşme yapıldı” haberleri gerçeği yansıtmıyor.

Patriot alınır mı?

Kıssadan hisse; henüz hiçbir şey sonlanmış değil. Ankara ve Washington en baştaki “maksimalist” taleplerini şimdilik kenara koymuş, birbirine yaklaşmaya ve orta yolu bulmaya çalışıyor. Türkiye S-400’den de, GB’den de taviz vermeyerek “kararlılığını koruyan bir esneklik” gösteriyor.

Aynı esneme payı ABD tarafına da hakim. Hatırlarsanız, S-400’lerle ilgili olarak Washington ilk etapta “Türkiye-Rusya arasında anlaşma yapıldığı anda, CAATSA yaptırımları devreye girer” diyordu. Sonra bu tehdidi, “S-400 teslimatı olduğu anda yaptırım uygularız” seviyesine çekti. Şimdi ise “Kutudan çıkarmayın yeter” çizgisinde.

Gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere: Peki, bu durumda Patriot işi ne olacak? Kaynağım, şu anda iki tarafı da tatmin edecek bir çözüm bulunamadığı için “karşılıklı arayışın” devam ettiğini söylüyor. Bu da, S-400 teslimatının biteceği nisan ayına kadar müzakerelerin süreceğini, kapının Patriot’a açık olduğunu gösteriyor.

Bayezid-i Bestami ne demiş: “Aramakla bulunmaz ama bulanlar ancak arayanlardandır.” İki taraf da harıl harıl aradığına göre, belli ki en az faturayı çıkartmak üzere bulunacak bir çare.

www.milliyet.com.tr/amp/yazarlar/verda-ozer/patriot-mu-geliyor-6025308 (http://www.milliyet.com.tr/amp/yazarlar/verda-ozer/patriot-mu-geliyor-6025308)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 31 Ağustos 2019, 20:45:09
Yine yeniden...

Abd'nin derdi Çin'e karsi bir koalisyon cephesi olusturabilmek. Bunun icin ab'nin guvenligi şart. O guvenlik nereden basliyor: Kürecik!

Tartisilan mesele, abd bizi kume düşürüp Rusya'ya paslamak istiyor. Biz ise çamura yatip "beni terkedemezsin" diyoruz.

Kurtleri, irani, hindistani hep anti-Çin cephe olarak elinde tutmak istiyor. Yani pyd ile dansi bizim canimizi yakmak ya da Kürdistan kurmak icin degil. Umurunda bile olmaz. Asil mesele olur da abd ortadogudan cekilirse Çin'in gelip yerlesemeyecegi bir ortam yaratmak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 31 Ağustos 2019, 20:47:55
Bunu ayri yazmaliyim. Bence son gelismelerden sonra Putin -taraf degistirmese bile- abd'ye eskisi kadar guvenmeyecek.

Bilgiye dayali degil, sadece hissiyat.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 31 Ağustos 2019, 22:52:45
abd dogu akdeniz de bizim oldugumuz yerde olmazi gerekir

rumlarin yaninda  erdogan bu konuyuda acmasi geerekirdi trumpa

dogu akdenizde zararimiz 100 milyar dolar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 31 Ağustos 2019, 23:56:51
abd dogu akdeniz de bizim oldugumuz yerde olmazi gerekir

rumlarin yaninda  erdogan bu konuyuda acmasi geerekirdi trumpa

dogu akdenizde zararimiz 100 milyar dolar

Bir şey anladıysam arab  olayım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 01 Eylül 2019, 00:00:57
abd dogu akdeniz de bizim oldugumuz yerde olmazi gerekir

rumlarin yaninda  erdogan bu konuyuda acmasi geerekirdi trumpa

dogu akdenizde zararimiz 100 milyar dolar

Bir şey anladıysam arab  olayım.

Abd, dogu akdeniz'de bizim pozisyonumuza destek vermesi gerekir.

Erdogan'in, rumlara karsi Türkiye'ye destek konusunu trump'a acmasi gerekirdi.

Dogu akdeniz'de zararimiz 100 milyar dolar.

Sanirim 🤔
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 01 Eylül 2019, 00:08:20
abd dogu akdeniz de bizim oldugumuz yerde olmazi gerekir

rumlarin yaninda  erdogan bu konuyuda acmasi geerekirdi trumpa

dogu akdenizde zararimiz 100 milyar dolar

Bir şey anladıysam arab  olayım.

Abd, dogu akdeniz'de bizim pozisyonumuza destek vermesi gerekir.

Erdogan'in, rumlara karsi Türkiye'ye destek konusunu trump'a acmasi gerekirdi.

Dogu akdeniz'de zararimiz 100 milyar dolar.

Sanirim 🤔
İşin yoksa bu yazıyı Trump'a ingilizce anlat.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ACE - 01 Eylül 2019, 12:12:06
abd dogu akdeniz de bizim oldugumuz yerde olmazi gerekir

rumlarin yaninda  erdogan bu konuyuda acmasi geerekirdi trumpa

dogu akdenizde zararimiz 100 milyar dolar

Bir şey anladıysam arab  olayım.

Abd, dogu akdeniz'de bizim pozisyonumuza destek vermesi gerekir.

Erdogan'in, rumlara karsi Türkiye'ye destek konusunu trump'a acmasi gerekirdi.

Dogu akdeniz'de zararimiz 100 milyar dolar.

Sanirim 🤔
İşin yoksa bu yazıyı Trump'a ingilizce anlat.

Google translate’e aynen koydum ve “bunu mu demek istiyorsunuz?” diye ön bir düzeltme talep etti ve devam ettim.

Çevirisi bu oldu.
“must be where we are in the usa mediterranean
 next to the rumors should have opened this issue erdogan trumpa
 our loss in the eastern mediterranean is 100 billion dollars”

Bunu Trump’a yollayın ağlasın 😁

Neyse konuya dönersek eğer bu haber doğruysa karşılıklı inatlaşma durumunun galibi Amerika olmuşa benziyor. (Tabi doğruysa)
Böyle olursa şayet bir daha blöflerimiz hiç ciddiye alınmaz daha baştan kafamıza vururlar. İyice boyunduruğa gireriz. Vatandaş olarak da madem bunu yapacaktın ne diye o kadar atar yaptın deriz. Ama doğruysa çünkü bu tarz bir haberi bizim medyamız gizler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 01 Eylül 2019, 15:21:40
bizim medya gizledi cünkü yandas medya

trump-yahudiler biliyor
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 06 Eylül 2019, 00:26:16
ABD Dışişleri Bakanlığı vatandaşlarına Batman, Bingol, Bitlis, Diyarbakir, Gaziantep, Hakkari, Hatay, Kilis, Mardin, Sanliurfa, Siirt, Sirnak, Tunceli ve Van illerine seyahat yapmama uyarısı yapmış.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 06 Eylül 2019, 08:02:30
Ucuz algi oyunlari bunlar. Gene bolge halkini karalayip kimbilir hangi adamlarini parlatacaklar?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 06 Eylül 2019, 15:16:58
Ucuz algi oyunlari bunlar. Gene bolge halkini karalayip kimbilir hangi adamlarini parlatacaklar?

Bu yine çok nadir ama yüzde yüz katıldığım yorumlarından biri.

Ama şu bir gerçek PKK itlerine karşı günden güne bölge halkın tepkisi artıyor ve Amerika’nın  bu satılmışların yoluyla etkisi azalıyor.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 21 Eylül 2019, 00:34:54
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/EE3RuReWwAIBTcq?format=jpg&name=small)
ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden Filipetti, Maduro'nun Türkiye ziyareti sonrası bir Türk şirketinin Venezuela'dan 900 milyon dolarlık altın alması ile ilgili, "Venezuella'daki diktatörlüğü desteklemeyi seçen herhangi bir ülkeye karşı kesinlikle sabrımız yok"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 21 Eylül 2019, 08:30:07
Bizim de Suriye ve Irak'da terörü destekleyen herhangi bir ülkeye karşı kesinlikle sabrımız yok!

Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=HydXqAp9Pe0#)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 21 Eylül 2019, 16:25:26
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kritik F-35 ve PATRIOT açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan; üst düzey temaslarda bulunmak üzere bir ziyarette bulunacağı Amerika Birleşik Devletlerine hareket etmeden önce, havaalanında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile Türkiye arasındaki temaslarda yoğun olarak tartışılan PATRIOT Hava Savunma Füze Sistemi ve F-35 Lightning II savaş uçağı alımıyla ilgili olarak birtakım açıklamalarda bulundu.

(https://savunmasanayist.com/wp-content/uploads/2019/09/Erdo%C4%9Fan-696x351.png)

Konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan açıklamada, “PATRIOT’lar konusunda Sayın Trump, telefon görüşmemizde “bu hala gündemimizde mi?” diye söylediğinde, ben kendisine telefonda evet dedim yani biz S-400’leri şu anda nasıl aldıysak, kısa bir süre sonra bunların ülkemiz genelindeki yerleşim planları gerçekleşiyor. Ama, PATRIOT noktasında da şartlar itibariyle yani özellikle ortak üretim ve kredi, buna benzer önemli şartlar var. Bunlar eğer olacaksa, biz sizden de bunları alabiliriz dedik. Şu anda o da zaten bunların gündeminde.

Tabi bunları hallederken, F-35’leri bir kenara koymamız mümkün değil. Çünkü F-35’lerle ilgili biz 1 milyar 350 milyon dolar ödeme yaptık. F-35’lerde biz üreticiyiz. Bunun bir kısım malzemeleri malum bizde üretiliyor ki bu bir offset kapsamında atılmış bir adımdır. Bunları yapan bir ülkeye, böyle bir uygulama adil bir uygulama değildir. Bütün bunlar tabi karşılıklı bir anlaşma çerçevesinde yürütülürse, bizim aykırı düşünmemiz söz konusu değil” ifadelerine yer verildi.

https://savunmasanayist.com/haberler/cumhurbaskani-erdogandan-kritik-f-35-ve-patriot-aciklamasi/
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 24 Eylül 2019, 09:38:16
ABD'nin Türkiye'ye F-35 ve ekonomi içerikli bir teklif sunması bekleniyor... Alüminyum ve çelikte gümrük vergisinin düşürülmesi bekleniyor. Teklif ABD'nin Türkiye büyükelçisi tarafından sözlü olarak iletildi.

 
S-400 Hava Savunma Sistemi'nin Rusya'dan satın almasının ardından yaşanan F-35 krizi sonrası, gerilen ilişkiler sonrası ABD, Türkiye ile ilişkilerinde yapıcı bir safhaya hazırlanılıyor. ABD tarafından hazılanan ve ikili ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılmasını öngören 'serbest ticaret anlaşması' paketinin Türkiye'ye sunulması bekleniyor.

Edinilen bilgilere göre, hazırlanan 'serbest ticaret anlaşması' paketinin çerçevesini Türkiye-ABD ticaret hacminin 100 milyar dolar seviyesine çıkarılması oluşturacak. Paket içerisinde Türkiye'ye Patriot füze savunma sisteminin satışı, F-35 programına ilişkin yeni tekliflerin sunulması ile alüminyum ve çelikten alınan gümrük vergilerinin düşürülmesi gibi konu başlıkları yer alacak.

ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi David Satterfield'in önceki Cuma günü Cumhurbaşkanlığı'nda bu konu hakkında bilgilendirme yaptığı öğrenildi.

Konulan 100 milyar dolarlık hedef üzerinde yapılan çalışmalar kapsamında ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, bu ay başında Türkiye'ye gelerek Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile görüşmüştü.

ABD'Lİ SENATÖR GRAHAM: TÜRKİYE'Yİ GERİ KAZANDIRMAK ÖNEMLİ

ABD'li Senatör Lyndsay Graham, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la New York'ta gerçekleştirdiği görüşmede, "Türkiye'yi F-35 programına geri kazandırmanın önemli olduğu kanaatindeyim. Belki, Türkiye ile serbest ticaret anlaşması bile olabilir" demişti.

ERDOĞAN, TRUMP İLE GÖRÜŞECEK

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında bir görüşme yapılmasına ilişkin mutabakata varıldığı ve görüşme için planlamaların yapıldığı da öğrenildi.

http://www.haber7.com/dunya/haber/2899492-son-dakika-haberi-abdden-turkiyeye-yeni-teklif/?detay=1 (http://www.haber7.com/dunya/haber/2899492-son-dakika-haberi-abdden-turkiyeye-yeni-teklif/?detay=1)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 24 Eylül 2019, 09:49:08
Bu teklif karşılığında Türkiye'den Suriye'deki terör oluşumuna müdahale etmemesi istenildiğine dair bir söylenti dolaşıyor ortalıkta.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 24 Eylül 2019, 09:59:45
Sayın Skywolf, bende benzer bir şey söyleyecektim.
Ancak bana öyle geliyor ki Trump, Suriye’den çıkacak. Bizim girmemizi bekliyor. “Bunlar benim Nato müttefikim kusura bakmayın çatışamam” diyecek Kürt’lere. Kazığı yiyecek Kürt’ler. Pentagon ve Şahinler gurubu Kürt’lere desteğin sürmesini istese de Trump olaya ticari açıdan bakıyor. İş adamı ne de olsa.
Ama İsrail’in emniyeti için bizimle ve Rusya ile İran’ı bir şekilde Suriye denkleminden çıkarmak isteyecektir. En azından garanti isteyecektir bizden ve Rusya’dan İran’ın İsrail’e saldırmaması için.
Önümüzdeki günler enteresan olaylara gebe. F35 leri verecekler gibi görünüyor. S-400 ler için de her iki tarafın yüzünün kızarmayacağı bir çözüm bulacaklardır mutlaka.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 24 Eylül 2019, 10:32:31
ABD nin yapacagi aciklanan yeni teklifi hakkinda ,teklifi olumadan yorum yapmam pek saglikli olmayacagi asikar ama ben yine de ABDn nin teklifinin icerigini sanki gorebiliyorum. ::)

Oncelikle ABD nin TC  biriken F35 ve sair acik konular hakinda pek zorda kaldigini ve bu nedenle yeni teklif sundugu kanisinda degilim.  Yapilacak olan teklif mevcut ABD-TC iliskilerini daha da kotulesmemesi ,ayni zamanda Trump in tekrardan baskan adayi olmaya niyetlendigi su siralarda karsisina sorun olarak cikmayacak bir denge politikasindan ibaret oldugu kanisindayim.

F35 konusunda ABD nin geri adim atmayacagi ama mevcut artik kullanilamaz olan sayet TC S400 satin alirasa ve ulkesine S400 getirirse diye surmekte oldugu vadesi gecen on sartlar yerine  TC nin S400 faaliyete gecirmeme konusunda israrci olacagi kanisindayim. Patriot satisi konusunda ise ABD gayet istekli ve bunu da S400 lerin faaliyete gecmemesi konusuna baglayacaktir.

Gelelim TC acisindan  yapilabilecekler.

Oncelikle teklifin icerigini gormeden on sart konusmamaliyiz . Olasi teklifte S400 lerin aktif yapilmamsi sarti kabul edilemez . Neticede bizler S400 ABD nin Patriotu zamaninda bize satmamasi nedeni ile almaya mecbur kalip aldik .Ihtiyacimiz olarak Ulkemizin oz savunmasi TC ce satin alinan herhangi bir silah sitemi uzerinde ,TC devleti haricinde hic bir ulkenin sitemin kurulumu aktif edilmesi veya kullnimi hakkinda soz sahibi olmasi dusunulemez.

F35 konusunda. Mevcut F35 projesinin  TC olarak kurucu ortak ulkelerinden oldugumuz,TC nin yapilan on anlasma carcevesinde  100 F35 alimina ve belirli miktar F35 parcalarinin da yurt icerisinde ortak uretimini onaylayarak gerekli yurt ici yatirimlarini gerceklestirmis , ABD de TC namina uretilen 4  F35 ucagini teslim almis olsada tarafinizca  S400 alimi behanesi one surulerek ,kanunsuz olarak uygulanan yasaklar nedeni ile yurdumuza getirilemedigini tekrardan hatirlatmakta yarar vardir.

Mevcut F35 Alimi konusunda tarafimizca belirtildigi uzere konuyu S400 veya baska bir silah sistemine iliskilendirmeksizin tedarigine ve ivedilikle ABD de tarafimizca teslim alinan ama TC ne getirilemeyen 4 F35 ulkemize ulastirilmasi sonrasi daha once yapilan anlasmaya islevlik kazandirabiliriz.

Hatta sahsi dusuncem verilen 100 F35 siparisinin onceligini modifiye edilmesidir . Ornegin 70 F35 ve 30 F35B olarak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 24 Eylül 2019, 13:57:45
ben kiytirik kumanda  35 alinmacagini düsünüyorum

Rusya'dan S-400, F-35, Türkiye ve ABD açıklaması!
Rusya Savunma Bakanlığı, Türkiye'ye S-400 füze savunma sistemi sevkiyatı sebebiyle ABD'nin, F-35 savaş uçağının sırlarının ortaya çıkmasından endişelenmesinin temelsiz olmadığını duyurdu

Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Pentagon'un Türkiye'ye sevk edilen S-400 füze savunma sistemleri hakkındaki endişelerinin haklı olduğu belirtildi.

Rusya Savunma Bakanlığı açıklamasında, "Pentagon'un Türkiye merkezli S-400 füze savunma sistemleri konusundaki korkması ve F-35 savaş uçağı sırlarının ortaya çıkartılmasından endişelenmesi temelsiz değil" sözlerine yer verdi.

ABD’nin Kaliningrad Bölgesi’nde Rusya’nın hava savunma sistemlerine girebileceği iddiasıyla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan bakanlık, sistemlerin "görünmez olduğunu" belirtti. Açıklamada, Rusya’nın Baltık sınırlarına yaklaşan NATO pilotlarının, bölgenin ne kadar iyi korunduğunun "oldukça farkında" olduğu da vurgulandı.

KAYNAK: HABER7 / DIŞ HABERLER SERVİSİ
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 24 Eylül 2019, 19:22:18
Alıntı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Güvenlik Kurulu'nda konuşma yaparken gösterdiği Suriye Güvenli Bölge haritası.(https://pbs.twimg.com/media/EFPa6mIXYAAtJKG?format=png&name=small)
Trump:  Gelecek globalistlere değil, vatanseverlere ait. Tüm ülkelerin kendi sınırlarını mutlak olarak koruma hakkı vardır.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 26 Eylül 2019, 22:46:57
Sn Trump-CB Erdogan ile ABD de yapilmasi beklenen ve Firatin dogusu konusunda tahamullumuzun kalmadigini belirtecegi bas basa  gorusmesi gerceklesmedi .Firatin dogusu konusundaki vermis oldugumuz iki haftalik sure de doldu . Sirada ne var ???
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 28 Eylül 2019, 15:24:49
İngiltere’de savaş uçaklarının katıldığı Hindi Avı (Turkey Shoot) adlı yarışmaya F-15E Strike Eagle uçaklarıyla destek verdiğini duyuran ABD Hava Kuvvetlerinin, konuyla ilgili paylaşımında hindi sesine vurgu yaparak “cesaret ve gulu gulu” başlıklı mizahi bir dil kullanması Türkiye aleyhine yapılan algı operasyonunun bir parçası olarak yorumlandı.

(http://www.kokpit.aero//image/data/necdet%20gursoy/1f15hindi2.jpg)

Amerikalıların hem hindiye hem de Türkiye'ye 'Turkey' demesinin ardında bir takım tarihi süreçler bulunsa da ABD Hava Kuvvetleri’nin İngiltere, RAF Lakenheath Hava Üssü’ndeki avcı filolar arasında düzenlenen “Hindi Avı” (Turkey Shoot) yarışmasına savaş uçaklarıyla destek verdiğini duyurması ve bunu cesaret ve gulu gulu (Guts & Gobble) şeklinde provokatif bir başlık altında sunması Türkiye aleyhine olumsuz bir algı operasyonu oluşturulmaya çalışıldığı izlenimi uyandırdı.

ABD Hava Kuvvetleri 48’nci Hava Kanadı’nın organize ettiği ve F-15E Strike Eagle savaş uçaklarıyla destek verdiği “Hindi Avı” savaş pilotlarının, istihbarat uzmanlarının ve uçak bakımcıların hava savaşına hazırlık ve performansının test edildiği operasyonel bir yarışma olarak nitelendirildi.

Türkiye’nin bazı NATO tatbikatlarında olduğu gibi zaman zaman hedef ülke haline getirildiği göz önüne alındığında bu etkinliğin Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna gerçekleştirmeye hazırlandığı olası bir operasyonun öncesine denk getirilmesi de akıllarda bazı soru işaretleri bıraktı.

http://www.kokpit.aero/hindi-avi (http://www.kokpit.aero/hindi-avi)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 28 Eylül 2019, 16:10:30
İllaki bu tatbikatı kendimize karşı yorumlamayı gerek görmüyorum. Ancak bizim İngiliz dostlarımız bize karşı bir muharebede “ gulu gulu “ bağıra bağıra  bir gecede nasıl kaçtıkları halen tarihlerde silinemeyecek kadar kazılmıştır. Bu müthiş askeri  tahliyenin rekorunu kıran Guinnes rekorlar kitabı  başka bir aday görmemiştir . Dünnkirchen paniği bunun yanında devede bir kulak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 28 Eylül 2019, 17:05:09
kokpit.aero hükümete  karsi  muhafelet  etmis

tatbikatla ne ilgisi var  suriye nin
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 28 Eylül 2019, 19:00:25
İllaki bu tatbikatı kendimize karşı yorumlamayı gerek görmüyorum. Ancak bizim İngiliz dostlarımız bize karşı bir muharebede “ gulu gulu “ bağıra bağıra  bir gecede nasıl kaçtıkları halen tarihlerde silinemeyecek kadar kazılmıştır. Bu müthiş askeri  tahliyenin rekorunu kıran Guinnes rekorlar kitabı  başka bir aday görmemiştir . Dünnkirchen paniği bunun yanında devede bir kulak.

Canakkale'de mi olmus bu olay? Nedir detaylari? Abes birseyse dm'den de atabilirsiniz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 29 Eylül 2019, 12:49:03
İllaki bu tatbikatı kendimize karşı yorumlamayı gerek görmüyorum. Ancak bizim İngiliz dostlarımız bize karşı bir muharebede “ gulu gulu “ bağıra bağıra  bir gecede nasıl kaçtıkları halen tarihlerde silinemeyecek kadar kazılmıştır. Bu müthiş askeri  tahliyenin rekorunu kıran Guinnes rekorlar kitabı  başka bir aday görmemiştir . Dünnkirchen paniği bunun yanında devede bir kulak.

Canakkale'de mi olmus bu olay? Nedir detaylari? Abes birseyse dm'den de atabilirsiniz.
Evet Canakkalede? Cok basarilli bir tahliye idi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 01 Ekim 2019, 11:26:27
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/EFvIubOXYAAAEMG?format=jpg&name=small)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hyperspace - 02 Ekim 2019, 17:05:15
Sayın Skywolf, bende benzer bir şey söyleyecektim.
Ancak bana öyle geliyor ki Trump, Suriye’den çıkacak. Bizim girmemizi bekliyor. “Bunlar benim Nato müttefikim kusura bakmayın çatışamam” diyecek Kürt’lere. Kazığı yiyecek Kürt’ler. Pentagon ve Şahinler gurubu Kürt’lere desteğin sürmesini istese de Trump olaya ticari açıdan bakıyor. İş adamı ne de olsa.
Ama İsrail’in emniyeti için bizimle ve Rusya ile İran’ı bir şekilde Suriye denkleminden çıkarmak isteyecektir. En azından garanti isteyecektir bizden ve Rusya’dan İran’ın İsrail’e saldırmaması için.
Önümüzdeki günler enteresan olaylara gebe. F35 leri verecekler gibi görünüyor. S-400 ler için de her iki tarafın yüzünün kızarmayacağı bir çözüm bulacaklardır mutlaka.

    Abd madem çıkacaktı Suriyeden neden milyarlarca dolar silah yardımı ve eğitim desteği verdi ypg ye ve hala da veriyor? Keşke çıksa bizim işimiz çok kolaylaşır o zaman ama hiç de öyle görünmüyor.Aralık 2018 de çıkacaklarını söylediler ama bırakın çıkmayı daha da çok yerleştiler ve daha fazla silah yardımı yaptılar ypg ye.Ayrıca S-400 konusunda her iki tarafın yüzünün kızarmayacağı çözüm nedir ve ne olabilir sizce?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 02 Ekim 2019, 17:13:34
ABD, Suriye' den çıkmaz. Projesi tıkır tıkır işliyor. Bu konunun sadece Trump' ın karar verebileceği bir konu olmadığı anlaşılmıştır. Geçen zaman zarfında aynı şeyler tekrar dile getirilmişti. Sonrasında bir devlet yetkilisi çıkıp; Suriye' ye yeni askeri personel gönderilebileceği söylemişti. Yani Amerika' da ikinci bir Amerika var, zaten aralarında kavga edip duruyorlar. Bizim yapmamız gereken iş, Suriye ile anlaşıp PYD/YPG terör oluşumunu ortadan kaldırmak olmalıdır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: bostancıbaşı - 03 Ekim 2019, 11:37:26
ABD, Suriye' den çıkmaz. Projesi tıkır tıkır işliyor. Bu konunun sadece Trump' ın karar verebileceği bir konu olmadığı anlaşılmıştır. Geçen zaman zarfında aynı şeyler tekrar dile getirilmişti. Sonrasında bir devlet yetkilisi çıkıp; Suriye' ye yeni askeri personel gönderilebileceği söylemişti. Yani Amerika' da ikinci bir Amerika var, zaten aralarında kavga edip duruyorlar. Bizim yapmamız gereken iş, Suriye ile anlaşıp PYD/YPG terör oluşumunu ortadan kaldırmak olmalıdır.

bir zamanlar Vietnam içinde öyle diyorlarda 20 yıl uğraştılar sonuç G. Kore hariç bölge çinin arka bahçesi oldu yani demem o ki

Amerika 10-15 yıl önceki yaptım oldu diyen Amerika değil daha doğrusu rus/çin bloku 10-15 yıl öncesine göre çok daha güçlü ve faal..

ABD istemese de Ortadoğu'da 1990 1. körfez savaşı ile kurduğu mutlak egemenliği kaybedecek işler bence onlar için çok da tıkrında değil artık yakın gelecekte  mısırda ve sudi arabistandaki gelişmeler Abd için hayra alamet değil her iki kuklasınında istikbali karanlık diğer ülkeler sadece konu mankeni onları geçiniz ( BAE Katar Bahreyn Ürdün Vs)

Asıl soru bunun bize suriye özelinden yansımaları ne olur hayırmı şermi ona bakmak lazım
Suriye ile anlaşmak demişken Ortada bir suriye devletimi kaldi
İran ve Rusya ile anlaşmak lazım dersen bak o tamam ve olması gerken bu bu iki ülkede bizim komşumuz abd 12000 km ötede
Esadın herhangi bir konuda insiyatifi yok

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 03 Ekim 2019, 12:06:39
Savaşlar 50 yıl önceki gibi değil. Teknoloji çok gelişti. Adam iha ile havadan tespit edip, denizden, havdan vuruyor. Özel kuvvetler ile orada ki halkı örgütleyip kendi askerini dahi savaştırmadan askeri amaçlarına ulaşabiliyor.  Suriyede ABD işte yaptığı hava desteği ve özel kuvvetlerle danışmanlık yapıyor sonuç olarak oturduğu çoğrafyada bak. Kuzeyde biz harekât yapmasaydık denize de ulaşırlardı. Ülkenin 3'te 2'sini işgal ederlerdi. Şuan da sorun ülkeleri işgal etmek değil, Gelişmiş ülkeler için asker kaybetmek. ABD irana girsin bir kaç güne 3, 4 haneli asker kaybı olsun Trump belki istifa etmek zorunda kalır. ABD ıraklı talan etti Saddamı aştı kesti ama 5 bin asker kaybı var sürekli ABD halkı buradan vuruyor. Normalde harekâtın amacı neydi nükleer altyapıyı tahrip etmek, Saddanı devirmek şuanda bunlar oldu ama bunlar konuşulmuyor. Modern ülkeler heleki ABD için herhangi bir ülkeyi işgal etmek eskisi kadar zor değil artık.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hyperspace - 03 Ekim 2019, 15:35:48
ABD, Suriye' den çıkmaz. Projesi tıkır tıkır işliyor. Bu konunun sadece Trump' ın karar verebileceği bir konu olmadığı anlaşılmıştır. Geçen zaman zarfında aynı şeyler tekrar dile getirilmişti. Sonrasında bir devlet yetkilisi çıkıp; Suriye' ye yeni askeri personel gönderilebileceği söylemişti. Yani Amerika' da ikinci bir Amerika var, zaten aralarında kavga edip duruyorlar. Bizim yapmamız gereken iş, Suriye ile anlaşıp PYD/YPG terör oluşumunu ortadan kaldırmak olmalıdır.

bir zamanlar Vietnam içinde öyle diyorlarda 20 yıl uğraştılar sonuç G. Kore hariç bölge çinin arka bahçesi oldu yani demem o ki

Amerika 10-15 yıl önceki yaptım oldu diyen Amerika değil daha doğrusu rus/çin bloku 10-15 yıl öncesine göre çok daha güçlü ve faal..

ABD istemese de Ortadoğu'da 1990 1. körfez savaşı ile kurduğu mutlak egemenliği kaybedecek işler bence onlar için çok da tıkrında değil artık yakın gelecekte  mısırda ve sudi arabistandaki gelişmeler Abd için hayra alamet değil her iki kuklasınında istikbali karanlık diğer ülkeler sadece konu mankeni onları geçiniz ( BAE Katar Bahreyn Ürdün Vs)

Asıl soru bunun bize suriye özelinden yansımaları ne olur hayırmı şermi ona bakmak lazım
Suriye ile anlaşmak demişken Ortada bir suriye devletimi kaldi
İran ve Rusya ile anlaşmak lazım dersen bak o tamam ve olması gerken bu bu iki ülkede bizim komşumuz abd 12000 km ötede
Esadın herhangi bir konuda insiyatifi yok

   Rusya ve İran da Esadla anlaşmamız gerektiğini defalarca söylediler söylüyorlar yalnız.Adana mutabakatı yeniden hayata geçecekse bunu Rusya ve İranla değil Esad hükümetiyle yapacağız sonuçta.Ayrıca ypg yi hain ilan etmesi de işbirliğine hazırım mesajıdır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 03 Ekim 2019, 19:33:42
Suriye ile anlaşmak demişken Ortada bir suriye devletimi kaldi
İran ve Rusya ile anlaşmak lazım dersen bak o tamam ve olması gerken bu bu iki ülkede bizim komşumuz abd 12000 km ötede
Esadın herhangi bir konuda insiyatifi yok

Bahsettiğiniz bu argüman sık sık dile getiriliyor; ''Esad' ın hükmü yok, anlaşacaksak Rusya' yla anlaşalım'' diyorlar. Oysaki Rusya, anlaşacaksanız Esad' la anlaşın diyor. Sizce burada bir tuhaflık yok mu?

Özellikle diğer forumlarda bu argümanı savunanlara sıklıkla denk geliyoruz. Öyle anlaşılıyor ki, sizi de etkilemişler..! Ortak noktaları nedir biliyor musunuz; ESAD DÜŞMANLIĞI!

Peki bunu niye yapıyorlar dersek; bir kısmı genel eğilime aykırı olmasın diye bu fikri savunurken, diğer bir kısım; hükumetin yanlış politikalarıyla politize olmuş veya mezhepçi-ideolojik bakış açısıyla meseleye yaklaşanlardır. Sizin, genel eğilime aykırı olmasın diye bu fikri savunduğunuz kanaatindeyim.

Hem savaşıyorlar hem de savaştığı ülkeyi muhatap almıyorlar? Peki kiminle savaşıyorlar; hayaletlerle mi?

Muhatap almadıkları Suriye Hükumeti; SAVAŞI KAZANDI. Üstelik topraklarının % 65-70' ini kontrol eder hale geldi. Elbette ki Rusya ve İran' ın desteğiyle... Bu durum Suriye' de bir devlet olmadığı anlamına gelir mi?

Dikkat edin, bu tezi ileri sürenler; sürekli ateşe odun taşıyorlar. Hatta isim isim dile getirebilirim... O derece yani. Çözümsüzlük üretiyorlar, kamuoyu oluşturuyorlar ve kamuoyunu yanlış yönlendiriyorlar. Sizi tenzih ederim ama bu tip adamlar isim isim, cisim cisim bellidir. Alet olmamak lazım...

Hakikat odur ki, çözüm; Esad ile anlaşmaktan geçiyor. Esad demek Suriye Devleti demektir. Suriye devletiyle anlaşacaksın Suriye' den Amerika' yı kovalayacaksın. Bunun başka yolu yok. Amerika' yı Suriye' den defedebilecek tek gerçek otorite Suriye devletidir. Niye biliyor musunuz? Çünkü adamların topraklarını savunmaya hakkı var. Hem yasaldır, hem meşrudur. Diğer ülkeler hangi, gerekçeyle Amerika' ya ''kış kış'' diyebilir ki! Sen kim oluyorsun ki! sana ne oluyor -derler. Zaten Suriye Devleti' yle anlaşmamızı istemeyecek en birinci devlet Amerika' dır. Bizimkiler de , Amerikan ateşine odun taşıyor. Hükumet desen, zaten Türk tarihinin gördüğü en başarırız hükumettir. Resmen Fetret Devri' ni yaşıyoruz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 04 Ekim 2019, 11:16:55
Amerika basınından Fırat'ın doğusu yankıları

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/10/04/s_9761.jpg)

ABD medyası, Türkiye'nin tez zamanda Fırat'ın doğusuna gireceğinden endişeli ama ülke yönetiminin durdurmak yerine çekileceğini belirttiler.

ABD'li yetkililerin Türkiye'nin yakın zamanda Fırat'ın doğusuna harekat düzenlemesinden giderek daha çok endişelendiğini belirten ABD medyası, Trump yönetiminin, NATO müttefikiyle çatışmaya girmemek için bölgeden bütün askerlerini çekerek YPG'yi kaderine terk edeceğine dair görüşleri aktardı.

"TÜRKİYE AĞIR SİLAHLARLA GİRERSE, ABD ÇIKAR"
Ülke medyasında Türkiye'nin ABD'yi köşeye sıkıştırdığı haberleştirilirken, Wall Street Journal olaya başka bir açıdan yaklaştı.

Gazetede, "Türkiye'nin çok sayıda asker ve ağır silahlarla geniş çaplı sınır ötesi harekat düzenlemesi halinde, bir NATO müttefikiyle potansiyel çatışmadan kaçınmak için ABD'nin Suriye'de geriye kalan 1.000 küsur askerini çekmekten başka çaresi kalmayabileceğini yetkililer söyledi" ifadelerine yer verildi.

https://www.ensonhaber.com/amerikada-gundem-firatin-dogusu.html (https://www.ensonhaber.com/amerikada-gundem-firatin-dogusu.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 21 Ekim 2019, 23:14:02
Son dakika… Pompeo: Trump, ihtiyaç halinde Türkiye’ye askeri harekâta hazır;

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, "Başkan Trump, ihtiyaç halinde Türkiye'ye askeri harekât yapılması için hazırlıklı" açıklamasını yaptı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo CNBC’de yer alan demecinde, Trump’ın gerekli görülmesi durumunda Türkiye’ye karşı bir askeri harekât gerçekleştirebileceğini belirtti.

Wilfred Frost’a konuşan Pompeo, “Savaştansa barışı yeğleriz” dedi ve eğer askeri bir operasyona gerek duyulursa Trump’ın bunun için hazırlıklı olduğu mesajını verdi.

Pompeo ayrıca ekonomik yaptırımların yanı sıra diplomatik yaptırımların da kullanılabileceğini söyledi.

https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-pompeo-trump-ihtiyac-halinde-turkiyeye-askeri-harekata-hazir-5403316/ (https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-pompeo-trump-ihtiyac-halinde-turkiyeye-askeri-harekata-hazir-5403316/)

Bir defa kaptirdinmi arkasi gelir derler ya, ABD ile stratejik mutefiklik iste boyle birsey. Ne ise yarin da Rusyayi gorecegiz bakalim hangi hava calacak. Zamaninda husnu kuruntumuzu bir yere birakip Suriye ile direk irtibat kurmus olsaydik  PKK/YPG nin Rejim ile dans etmesinin onu kesilmis olunurdu, Rusya memnun olurdu ABD ise Suriyede yegane isgalci guc olarak kalmis olurdu . "PKK/PYD /ISID vs terorist olduguna gore"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 21 Ekim 2019, 23:17:01
Son dakika… Pompeo: Trump, ihtiyaç halinde Türkiye’ye askeri harekâta hazır;

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, "Başkan Trump, ihtiyaç halinde Türkiye'ye askeri harekât yapılması için hazırlıklı" açıklamasını yaptı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo CNBC’de yer alan demecinde, Trump’ın gerekli görülmesi durumunda Türkiye’ye karşı bir askeri harekât gerçekleştirebileceğini belirtti.

Wilfred Frost’a konuşan Pompeo, “Savaştansa barışı yeğleriz” dedi ve eğer askeri bir operasyona gerek duyulursa Trump’ın bunun için hazırlıklı olduğu mesajını verdi.

Pompeo ayrıca ekonomik yaptırımların yanı sıra diplomatik yaptırımların da kullanılabileceğini söyledi.

https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-pompeo-trump-ihtiyac-halinde-turkiyeye-askeri-harekata-hazir-5403316/ (https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-pompeo-trump-ihtiyac-halinde-turkiyeye-askeri-harekata-hazir-5403316/)

Bir defa kaptirdinmi arkasi gelir derler ya, ABD ile stratejik mutefiklik iste boyle birsey. Ne ise yarin da Rusyayi gorecegiz bakalim hangi hava calacak. Zamaninda husnu kuruntumuzu bir yere birakip Suriye ile direk irtibat kurmus olsaydik  PKK/YPG nin Rejim ile dans etmesinin onu kesilmis olunurdu, Rusya memnun olurdu ABD ise Suriyede yegane isgalci guc olarak kalmis olurdu . "PKK/PYD /ISID vs terorist olduguna gore"
Trump'ta pompeoda o kadar gerizekalı değiller. :))) Bunlar tvlere verilmiş propaganda cümleleri dikkate almaya değmez.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 22 Ekim 2019, 00:50:31
Son dakika… Pompeo: Trump, ihtiyaç halinde Türkiye’ye askeri harekâta hazır;

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, "Başkan Trump, ihtiyaç halinde Türkiye'ye askeri harekât yapılması için hazırlıklı" açıklamasını yaptı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo CNBC’de yer alan demecinde, Trump’ın gerekli görülmesi durumunda Türkiye’ye karşı bir askeri harekât gerçekleştirebileceğini belirtti.

Wilfred Frost’a konuşan Pompeo, “Savaştansa barışı yeğleriz” dedi ve eğer askeri bir operasyona gerek duyulursa Trump’ın bunun için hazırlıklı olduğu mesajını verdi.

Pompeo ayrıca ekonomik yaptırımların yanı sıra diplomatik yaptırımların da kullanılabileceğini söyledi.

https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-pompeo-trump-ihtiyac-halinde-turkiyeye-askeri-harekata-hazir-5403316/ (https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-pompeo-trump-ihtiyac-halinde-turkiyeye-askeri-harekata-hazir-5403316/)

Bir defa kaptirdinmi arkasi gelir derler ya, ABD ile stratejik mutefiklik iste boyle birsey. Ne ise yarin da Rusyayi gorecegiz bakalim hangi hava calacak. Zamaninda husnu kuruntumuzu bir yere birakip Suriye ile direk irtibat kurmus olsaydik  PKK/YPG nin Rejim ile dans etmesinin onu kesilmis olunurdu, Rusya memnun olurdu ABD ise Suriyede yegane isgalci guc olarak kalmis olurdu . "PKK/PYD /ISID vs terorist olduguna gore"
Trump'ta pompeoda o kadar gerizekalı değiller. :))) Bunlar tvlere verilmiş propaganda cümleleri dikkate almaya değmez.

CNBC'nin Pompeo'nun Türkiye açıklamasını yanlış aktardığına dair iddialar var. Eğer doğruysa ki bende inanmıyorum ABD, YPG-PKK için Türkiye'yi gözden çıkarmış demektir. Zaten bunlar bu örgüte müttefikimiz dedikleri an bizim aramızdaki dostlukta, müttefiklikte bitmiş oldu. Bu saatten sonra Türk- Amerikan ilişkilerinin eskisi gibi olacağına inanmıyorum. Avrupa içinde aynı şeyler geçerli özellikle Fransa - Almanya ikilisi bize karşı düşmanca bir tutum içerisindeler. Bunların hicbirinin unutulacağını zannetmiyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 22 Ekim 2019, 02:48:58
Son dakika… Pompeo: Trump, ihtiyaç halinde Türkiye’ye askeri harekâta hazır;

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, "Başkan Trump, ihtiyaç halinde Türkiye'ye askeri harekât yapılması için hazırlıklı" açıklamasını yaptı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo CNBC’de yer alan demecinde, Trump’ın gerekli görülmesi durumunda Türkiye’ye karşı bir askeri harekât gerçekleştirebileceğini belirtti.

Wilfred Frost’a konuşan Pompeo, “Savaştansa barışı yeğleriz” dedi ve eğer askeri bir operasyona gerek duyulursa Trump’ın bunun için hazırlıklı olduğu mesajını verdi.

Pompeo ayrıca ekonomik yaptırımların yanı sıra diplomatik yaptırımların da kullanılabileceğini söyledi.

https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-pompeo-trump-ihtiyac-halinde-turkiyeye-askeri-harekata-hazir-5403316/ (https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-pompeo-trump-ihtiyac-halinde-turkiyeye-askeri-harekata-hazir-5403316/)

Bir defa kaptirdinmi arkasi gelir derler ya, ABD ile stratejik mutefiklik iste boyle birsey. Ne ise yarin da Rusyayi gorecegiz bakalim hangi hava calacak. Zamaninda husnu kuruntumuzu bir yere birakip Suriye ile direk irtibat kurmus olsaydik  PKK/YPG nin Rejim ile dans etmesinin onu kesilmis olunurdu, Rusya memnun olurdu ABD ise Suriyede yegane isgalci guc olarak kalmis olurdu . "PKK/PYD /ISID vs terorist olduguna gore"
Trump'ta pompeoda o kadar gerizekalı değiller. :))) Bunlar tvlere verilmiş propaganda cümleleri dikkate almaya değmez.

CNBC'nin Pompeo'nun Türkiye açıklamasını yanlış aktardığına dair iddialar var. Eğer doğruysa ki bende inanmıyorum ABD, YPG-PKK için Türkiye'yi gözden çıkarmış demektir. Zaten bunlar bu örgüte müttefikimiz dedikleri an bizim aramızdaki dostlukta, müttefiklikte bitmiş oldu. Bu saatten sonra Türk- Amerikan ilişkilerinin eskisi gibi olacağına inanmıyorum. Avrupa içinde aynı şeyler geçerli özellikle Fransa - Almanya ikilisi bize karşı düşmanca bir tutum içerisindeler. Bunların hicbirinin unutulacağını zannetmiyorum.
CNBC’nin verdiği “Trump, Türkiye’ye karşı askeri harekate hazır.” Açıklaması gerçek değil. Pompeo: “Trump, bölgesel olarak harekata hazır” anlamında söylemiş fakat milyonlarca abonesi olan CNBC, “Trump, Türkiye’ye karşı askeri harekata hazır” şeklinde vermiş.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 22 Ekim 2019, 15:44:59
Bu ABD seçimleri ne zaman acep... ABD kamuoyu , basını, aklı başında okumuş kesimi Trump'a karşı ... İlk seçimde defolup gider inşallah sarı kafa...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 22 Ekim 2019, 16:58:37
Bu ABD seçimleri ne zaman acep... ABD kamuoyu , basını, aklı başında okumuş kesimi Trump'a karşı ... İlk seçimde defolup gider inşallah sarı kafa...
Tam tersi Trump her ne kadar tehdit edip dursada şuan Amerikanın başında Trumpın oturması bizim için büyük şans. Sadece yerel medyayı takip edenler trump bize karşı çok tehditkar sanabilir lakin dünyayı takip edenler bilirki Macron'u , Merkel'i aşağılamasının yanında bizimki dağın yanında fare kalır... Adamın tavrı bu Fransaymış , Almanyaymış Türkiyeymiş ayırmıyor ve bana kalırsa içinde kaldıgı durumlardan dolayı tehdip edip dursada ben Trumpın bize karşı çok bile kibar oldugunu düşünüyorum. Trump'a kalsa F35ler elimizde olurdu , Trump'a kalsa hiç ambargo yemezdik , Trump'a kalsa şuanki op. hiç yapmazdık. mecbur bırakılıyor çünki amerikada sistem Türkiyedeki gibi 1 kişi ne derse o olacak yapıda değil. Başkandan üstün kurullar var onu geçtim kendi tarafından baskılar var. Evet karakteri berbat biri lakin emin olun yediğimiz ambargoların 1000 beterini yemediysek Trump sayesindedir. Böyle düşünün.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 22 Ekim 2019, 17:28:15
Bu ABD seçimleri ne zaman acep... ABD kamuoyu , basını, aklı başında okumuş kesimi Trump'a karşı ... İlk seçimde defolup gider inşallah sarı kafa...
Tam tersi Trump her ne kadar tehdit edip dursada şuan Amerikanın başında Trumpın oturması bizim için büyük şans. Sadece yerel medyayı takip edenler trump bize karşı çok tehditkar sanabilir lakin dünyayı takip edenler bilirki Macron'u , Merkel'i aşağılamasının yanında bizimki dağın yanında fare kalır... Adamın tavrı bu Fransaymış , Almanyaymış Türkiyeymiş ayırmıyor ve bana kalırsa içinde kaldıgı durumlardan dolayı tehdip edip dursada ben Trumpın bize karşı çok bile kibar oldugunu düşünüyorum. Trump'a kalsa F35ler elimizde olurdu , Trump'a kalsa hiç ambargo yemezdik , Trump'a kalsa şuanki op. hiç yapmazdık. mecbur bırakılıyor çünki amerikada sistem Türkiyedeki gibi 1 kişi ne derse o olacak yapıda değil. Başkandan üstün kurullar var onu geçtim kendi tarafından baskılar var. Evet karakteri berbat biri lakin emin olun yediğimiz ambargoların 1000 beterini yemediysek Trump sayesindedir. Böyle düşünün.

Katılıyorum.

Mesela Obama olsaydı şimdi biz Barış Pınarı harekatını yapamayabilirdik. ABD askerleri çekilmezdi. Aksine daha da çoğalırdı. Trump ABD'nin gereksiz yere yaptığı askeri harcamaları azaltıyor. Bu harcamalar nedeniyle oldukça para kazanan bazı kesimler haliyle çeşitli yollardan tepki gösteriyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Commander - 22 Ekim 2019, 17:35:09
13 Kasımda olacak olan toplantı'da umarım F-35'ler ile ilgili sorun çözülür.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 22 Ekim 2019, 17:43:56
Size kesinlikle katılmıyorum... Trump kukla olacak ve çevresinin etkisiyle hareket edecek birisi değil... Trump ; diğer ABD başkanları gibi iyi hukuk eğitimi almış veya ABD ordusunda çeşitli görevlerde bulunan , tabandan gelmiş orta sınıf bir adam değil.

Bu adam zengin oğlu zengin yanında onlarca CEO-Danışman çalıştırmış biri...Öyle sağındakinden solundakinden etkilenecek biri değil...Adam tam işadamı...Konuşmalarına bakarsanız Araplardan -Avrupalılara kadar herkesi müşteri gözüyle gören paraya-güce tapan biri... Adam , kötülüğün,pragmatizmin vücut bulmuş hali... Onun için varsa yoksa güç arzusu var...

Adamın damadı etkisiyle  yahudi çıkarları için çalışması da yine bu yüzden...Yahudi lobisi desteğiyle başkanlığını pekiştirmek istiyor , yoksa yahudileri felan taktığı da yok... Adamın dini imanı güç-para...

Zaten sürekli aynı cümleyi kuruyor dikkat ederseniz..."Amerika'yi yeniden büyük yapıyıyoruz" Hep aynı cümleyi kuruyor..."Make America great again" (Amerika'yı yeniden büyük yap) sloganı ile başa geldi zaten...

Adam Rusya ile doğalgaz hat anlaşması yapan Almanya'yı bizden daha kötü azarladı... İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'yıa
Mozarella dedi şaşkın Trump  :)

F-35 yerine bize yaptırım tehditi ile F-104 bile satar.  ::)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 22 Ekim 2019, 17:50:42
Size kesinlikle katılmıyorum... Trump kukla olacak ve çevresinin etkisiyle hareket edecek birisi değil... Trump ; diğer ABD başkanları gibi iyi hukuk eğitimi almış veya ABD ordusunda çeşitli görevlerde bulunan , tabandan gelmiş orta sınıf bir adam değil.

Bu adam zengin oğlu zengin yanında onlarca CEO-Danışman çalıştırmış biri...Öyle sağındakinden solundakinden etkilenecek biri değil...Adam tam işadamı...Konuşmalarına bakarsanız Araplardan -Avrupalılara kadar herkesi müşteri gözüyle gören paraya-güce tapan biri...


Öyle olmadığını iddia etmiyorum ki zaten. Tam olarak bu şekilde olduğunu düşünüyorum hatta. Bu nedenle ABD kongresinde yuvalanmış olan yiyici takımı onu yönlendiremiyor. Bu nedenle Kongre ile arasında hep gerilim var. O kongreye kalsa bize müthiş yaptırımlar uygulayacaklar. F-35'lerin gelmemesi vs hep oradaki yiyicilerin işi. Trump gün geçtikçe gerçekleri daha net görüyor gibi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 22 Ekim 2019, 18:03:33
Kisileri tartismayin.

Obama, kime sopa gosterdi?

Misir'a gidip "abd artik islamla savasmayacak" diyen kimdi? Sonra da 1 yil icinde 2 darbe yaptiran?

15 temmuz kimin zamaninda oldu?

Ben obama-trump arasinda fark gormuyorum. Ortada bop projesi var, bir de onun yerel isbirlikcileri.

Siradaki ulkelere yardim elini uzatmak daha hayirlidir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 22 Ekim 2019, 18:23:45
Size kesinlikle katılmıyorum... Trump kukla olacak ve çevresinin etkisiyle hareket edecek birisi değil... Trump ; diğer ABD başkanları gibi iyi hukuk eğitimi almış veya ABD ordusunda çeşitli görevlerde bulunan , tabandan gelmiş orta sınıf bir adam değil.

Bu adam zengin oğlu zengin yanında onlarca CEO-Danışman çalıştırmış biri...Öyle sağındakinden solundakinden etkilenecek biri değil...Adam tam işadamı...Konuşmalarına bakarsanız Araplardan -Avrupalılara kadar herkesi müşteri gözüyle gören paraya-güce tapan biri... Adam , kötülüğün,pragmatizmin vücut bulmuş hali... Onun için varsa yoksa güç arzusu var...

Adamın damadı etkisiyle  yahudi çıkarları için çalışması da yine bu yüzden...Yahudi lobisi desteğiyle başkanlığını pekiştirmek istiyor , yoksa yahudileri felan taktığı da yok... Adamın dini imanı güç-para...

Zaten sürekli aynı cümleyi kuruyor dikkat ederseniz..."Amerika'yi yeniden büyük yapıyıyoruz" Hep aynı cümleyi kuruyor..."Make America great again" (Amerika'yı yeniden büyük yap) sloganı ile başa geldi zaten...

Adam Rusya ile doğalgaz hat anlaşması yapan Almanya'yı bizden daha kötü azarladı... İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'yıa
Mozarella dedi şaşkın Trump  :)

F-35 yerine bize yaptırım tehditi ile F-104 bile satar.  ::)
Tabiki büyük amerika diyecek. O adam oy kazanmak zorunda. Biz bile süper güç olduk bazılarına göre o adamda büyük güç desin ne olmuş :)) İyide bunlardan bize ne ? Yani Türkiye'ye ne ? Kimse adam mükemmel demiyor.Kimse hareketleri harika demiyor. Banane , bize ne. Bizi trump'ın Türkiyeye bakış açısı enterese eder. İtalya başbakanına isterse kaşar peyniri desin bu onların sorunu... Trumpla bugün düştüğümüz durumlara bakalım.
1.Konu Fetö.. Kimin zamanında darbe girişimi oldu ? Obama. Türkiye ile Amerikanın arası Obama zamanında bozuldu ve bu miras Trumpa kaldı. trump hadi fethullahı Türkiyeye verelim diyemez öyle bir yetkisi yok.
2. konu Suriye... Kimin zamanında girildi ? Obama. kiminle beraber Türkiye ile... Şimdi çıkıp o bölgede pkk var diye Trumpa kızıyoruz. Tırlarca silah veriyor diye kızıyoruz. E pkk o bölgede cirit atarken sen ne yapıyordun demezler mi adama ? Derler.
3.Konu Rusya. Adam bizim neden S400 aldıgımızın gayet farkında.. Onu almaya mecbur bırakıldıgımızı kendisi bizzat söyledi.

Trump isterse dünyaya savaş açsın bizi ilgilendirmiyor.  Arkamdan darbe yapacagına yüzüme aptal diyen insan daha makbuldür.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 22 Ekim 2019, 18:59:42
Kisileri tartismayin.

Obama, kime sopa gosterdi?

Misir'a gidip "abd artik islamla savasmayacak" diyen kimdi? Sonra da 1 yil icinde 2 darbe yaptiran?

15 temmuz kimin zamaninda oldu?

Ben obama-trump arasinda fark gormuyorum. Ortada bop projesi var, bir de onun yerel isbirlikcileri.

Siradaki ulkelere yardim elini uzatmak daha hayirlidir.

Bana kalsa O Bama Trump´tan  kat kat berbatdi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: bostancıbaşı - 23 Ekim 2019, 13:15:51
Size kesinlikle katılmıyorum... Trump kukla olacak ve çevresinin etkisiyle hareket edecek birisi değil... Trump ; diğer ABD başkanları gibi iyi hukuk eğitimi almış veya ABD ordusunda çeşitli görevlerde bulunan , tabandan gelmiş orta sınıf bir adam değil.

Bu adam zengin oğlu zengin yanında onlarca CEO-Danışman çalıştırmış biri...Öyle sağındakinden solundakinden etkilenecek biri değil...Adam tam işadamı...Konuşmalarına bakarsanız Araplardan -Avrupalılara kadar herkesi müşteri gözüyle gören paraya-güce tapan biri... Adam , kötülüğün,pragmatizmin vücut bulmuş hali... Onun için varsa yoksa güç arzusu var...

Adamın damadı etkisiyle  yahudi çıkarları için çalışması da yine bu yüzden...Yahudi lobisi desteğiyle başkanlığını pekiştirmek istiyor , yoksa yahudileri felan taktığı da yok... Adamın dini imanı güç-para...

Zaten sürekli aynı cümleyi kuruyor dikkat ederseniz..."Amerika'yi yeniden büyük yapıyıyoruz" Hep aynı cümleyi kuruyor..."Make America great again" (Amerika'yı yeniden büyük yap) sloganı ile başa geldi zaten...

Adam Rusya ile doğalgaz hat anlaşması yapan Almanya'yı bizden daha kötü azarladı... İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'yıa
Mozarella dedi şaşkın Trump  :)

F-35 yerine bize yaptırım tehditi ile F-104 bile satar.  ::)
Tabiki büyük amerika diyecek. O adam oy kazanmak zorunda. Biz bile süper güç olduk bazılarına göre o adamda büyük güç desin ne olmuş :)) İyide bunlardan bize ne ? Yani Türkiye'ye ne ? Kimse adam mükemmel demiyor.Kimse hareketleri harika demiyor. Banane , bize ne. Bizi trump'ın Türkiyeye bakış açısı enterese eder. İtalya başbakanına isterse kaşar peyniri desin bu onların sorunu... Trumpla bugün düştüğümüz durumlara bakalım.
1.Konu Fetö.. Kimin zamanında darbe girişimi oldu ? Obama. Türkiye ile Amerikanın arası Obama zamanında bozuldu ve bu miras Trumpa kaldı. trump hadi fethullahı Türkiyeye verelim diyemez öyle bir yetkisi yok.
2. konu Suriye... Kimin zamanında girildi ? Obama. kiminle beraber Türkiye ile... Şimdi çıkıp o bölgede pkk var diye Trumpa kızıyoruz. Tırlarca silah veriyor diye kızıyoruz. E pkk o bölgede cirit atarken sen ne yapıyordun demezler mi adama ? Derler.
3.Konu Rusya. Adam bizim neden S400 aldıgımızın gayet farkında.. Onu almaya mecbur bırakıldıgımızı kendisi bizzat söyledi.

Trump isterse dünyaya savaş açsın bizi ilgilendirmiyor.  Arkamdan darbe yapacagına yüzüme aptal diyen insan daha makbuldür.

+1
Kisileri tartismayin.

Obama, kime sopa gosterdi?

Misir'a gidip "abd artik islamla savasmayacak" diyen kimdi? Sonra da 1 yil icinde 2 darbe yaptiran?

15 temmuz kimin zamaninda oldu?

Ben obama-trump arasinda fark gormuyorum. Ortada bop projesi var, bir de onun yerel isbirlikcileri.

Siradaki ulkelere yardim elini uzatmak daha hayirlidir.

Bana kalsa O Bama Trump´tan  kat kat berbatdi.

turump müflis tüccar düz adam ama derin devlet orda da derin devlet işte
ama obama ve ekibi (hele o hilary yokmu) tam bir.......sinsi ve İsrail taşeronu
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 23 Ekim 2019, 14:02:07
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Putin ‘Müsaade etmeyiz’ dedi…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin’in daveti üzerine geldiğimiz Soçi’de önemli bir anlaşmayı gerçekleştirmiş olduk. Bu anlaşma ile terör koridoruna bir darbe daha vurduk." dedi. Erdoğan ayrıca açıklamasında "Biz Sayın Putin’e bir hatırlatma yaptık; sizin dediğinizin değişik bir versiyonuydu. Dedik ki 'Bunlar icabında rejimin elbiselerini giymek suretiyle arazide kalırsa ne olur?' 'Müsaade etmeyiz' dedi. Takipte olacağız." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dün günübirlik ziyaret ettiği Rusya’da, terörle mücadele, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin sağlanması ile mültecilerin geri dönüşü noktasında tarihi bir mutabakata imza atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gazetecilerin sorularına verdiği cevaplar ve değerlendirmeleri şöyle;

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin’in daveti üzerine geldiğimiz Soçi’de önemli bir anlaşmayı gerçekleştirmiş olduk. Ülkemizin güvenlik kaygılarını teyit eden ve Suriye’ye barış ve istikrar getirmeyi hedef alan bu anlaşma yoğun bir çalışma sonucunda beklenen neticeye varmış oldu.

Bu anlaşma ile terör koridoruna bir darbe daha vurduk, Suriye’nin toprak bütünlüğünü güçlendirecek bir adım attık, Astana sürecinde önemli bir kazanım elde ettik, Barış Pınarı Harekatının bir meyvesini daha aldık, mültecilerin evlerine dönüşlerini kolaylaştıracak bir zemin oluşturduk. Bu kazanımlar ışığında Suriye’de siyasi sürecin ilerletilmesi için çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanı bu davet için teşekkür ederiz. Biz de tarihi bir toplantıya şahitlik ettik. Somut olarak daha net anlayabilmemiz için birkaç noktada sorum olacak. Kamışlı’nın dahil edilmemesi gibi bir ifade oldu. Bu tam olarak ne anlama geliyor? Ortak devriyenin dışında ama YPG’nin olmayacağı 30 kilometre alanın içinde mi Kamışlı?

Kamışlı’nın özelliği şu; Kamışlı şu an itibarıyla Rus askerleri ile rejim güçlerinin bulunduğu bir yer. Dolayısıyla orada bizimle karşı karşıya gelmek gibi bir şeyi arzu etmiyorlar. Biz de zaten böyle bir şeyi arzu etmedik ve başından itibaren Kamışlı tarafında böyle bir şeye girmedik.

SORU: ABD ile anlaşmamızda bir süre vardı. Burada da bir süre var, 150 saat… Eğer Türkiye PKK-YPG güçleri çıkmayı reddederse kalan yerlere askeri harekat seçeneğini masada tutuyor mu? Bir de Türkiye-Rusya arasında kurulacak mekanizmanın bir yerinde bir şekilde rejim de yer alacak mı?

Gerek ABD gerekse Rusya ile olan bu anlaşmalarımızda eğer verilen sözler yerine gelmezse bizim için atılması gereken adımlarda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Amerika ile yapılan anlaşma kısmında yine aynı operasyonumuzu kararlılıkla devam ettiririz. Rusya ile ilgili olarak da Sayın Putin çok kararlı konuştu, “Biz bunları buralardan kesinlikle atarız” dedi. Şimdi tabi bu sözü verdiğine göre atılmayınca bizim görev başlar. O da aynen diğerleri ile ne ise bunlarla da o olacaktır. Değişen bir şey olmaz. Süreci göreceğiz.

SORU: Bu 30 kilometre alandan PKK-PYD nereye çekilecek?

Güneye...

SORU: Peki isim değiştirerek Suriye’de rejim ordusunun içine girer mi? Tekrar Türkiye için tehdit olmaya devam eder mi?

Bu konu ile ilgili olarak zaten biz Sayın Putin’e bir hatırlatma yaptık; sizin dediğinizin değişik bir versiyonuydu. Dedik ki “Bunlar icabında rejimin elbiselerini giymek suretiyle arazide kalırsa ne olur?” “Müsaade etmeyiz” dedi. Takipte olacağız.

SORU: Mutabakatta dikkatimizi çeken bir ifade oldu. Adana Mutabakatı bu süreçte çok sık gündeme getirildi Rusya tarafından. Hatta en son Lavrov değişebileceğine atıfta bulundu. Mutabakatta da “Rusya Federasyonu Adana Mutabakatının uygulamasını kolaylaştırır” deniliyor. Bu ne anlama geliyor?

Bizim geçmişte yaptığımız Adana Mutabakatına yönelik herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Rejimin Adana Mutabakatı ile ilgili zaman zaman değiştirme yaklaşımları oldu. Lavrov’un söylediği de yumuşatmaya, kolaylaştırmaya yöneliktir aslında. Adana Mutabakatını ilk defa gündeme getiren de Rusya tarafı olmuştur. O günden bugüne kadar zaten Adana Mutabakatı özellikle bizim Suriye’ye girişimizin en önemli dayanağıdır.

SORU: Bu mutabakatta biz Suriye rejimine ilişkin bir ifade okumadık ancak bundan sonra Türkiye ve Suriye rejimi arasında farklı bir ilişki modeli geliştirilmesi söz olabilir mi?

Bundan sonraki süreçle ilgili olarak biz başta Rusya-Suriye münasebetlerinden hareketle kendimiz için bunu çok daha isabetli bir yol olarak görüyoruz ve bugünkü görüşmelerde de bunun bu süreci çok daha kolay kılacağını gördük ve buna inandık.

Temennim odur ki bundan sonraki süreçte de biz bu münasebetleri kolaylaştıracak adımları Dışişleri bakanlığı olsun, savunma bakanlığı olsun, istihbarat olsun, bunları devreye sokarak Rusya tarafından bu işi sürekli gündeme aldık ve gündemde de… Bunlar zaman zaman bize olumlu neticeler de verdi. Bundan sonraki süreçte de biz bunları tabi yine kullanacağız, bundan istifade de edeceğiz.

SORU: PKK’nın sözde kanton ilan ettiği Ayn el-Arab ele alındı mı? PKK-YPG’den nasıl temizlenecek? Bununla birlikte Sayın Putin’in çok uluslu Suriye tanımı içinde Kürtler vurgusu vardı. Suriye Milli Ordusu’nun temsil ettiği kitleye bir vurgu yapılmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında Rusya’nın bizim Ayn el-Arab’a girmemiz konusunda her zaman bazı davetleri olmuştur. Fakat ABD’nin de tam tersine oraya girmememiz istikametinde yaklaşımı olmuştur. Bu yaklaşım aslında Obama döneminde de böyleydi. Ki biliyorsunuz Obama uçaklarla Kobani’ye silah, mühimmat, her türlü şeyi indirdi ve oradan adeta bizim ülkemize onlar bir huruç harekatı başlattılar. Bugün eğer 350 bin Kobanili ülkemizdeyse bunun müsebbibi birinci derecede Obama’dır ve şu anda bunlar bizde. “Türkiye’de Suriye’nin kuzeyinden hiç Kürt yok” diyenler yalan söylüyor. Bunun dışında tabi sayıları 3 milyon 600 bine ulaşan Suriyelilere baktığımız zaman ağırlıklı Arap. Onun dışında Ezidi vesaire de var. Biz burada gerek Ruslara gerekse Amerikalılara hepsini anlattık. Bunlardan sonra zaten bu neticeye vardık.

Şu an itibarıyla özellikle ısrarla bir şey kullanılıyor; devamlı “Kürtler aşağı Kürtler yukarı.” Bizim oradaki Kürtlerle bir sorunumuz yok. Bizim derdimiz buradaki teröristlerdir ama bunlar öyle anlatıyorlar ki olayı… “Kürtler…” Amerikalılardan da böyle dinliyoruz, maalesef Ruslardan da… Herkes… Dün akşam onu da söyledim “Bunu bu şekilde kullanmanız Kürt kardeşlerimize saygısızlıktır. Bu saygısızlığı yapıyorsunuz. Lütfen böyle kullanmayın, bizim mücadele ettiğimiz PKK’dır, YPG’dir, yani teröristlerdir. Teröristin hangi ırktan, hangi dinden geldiğinin ne önemi var. Terörist teröristtir.”

Mesela DEAŞ… DEAŞ’ın içinde İngilizi var, Almanı var, Fransızı var, Hollandalısı var vesaire… Az da olsa Türk de var. Şimdi biz DEAŞ’ı tanımlarken hangi ırkı öne çıkaracağız? Olmaz! Bu işi bir etnik mücadelenin içine sokmamak lazım. Eğer böyle yaparsak yarın biz başka faturalarla karşı karşıya kalırız. Bunlara dikkat etmemiz lazım. Tabi biz yazılı kayıtlara girerken asla bunu Kürtler diye girmiyoruz. Tamamen terör örgütü olarak giriyoruz. Buradaki olayı da bu şekilde kayda girmiş olduk.

SORU: Ayn el-Arap gündeme geldi mi?

Tabi Ayn el-Arab konusunu da konuştuk. Şu anda biliyorsunuz özellikle Tel Abyad-Resulayn arasında yeni bir durum var. Bu bizim için şu anda adeta kazanılmış hak gibidir. Bu demek değil ki orada kalıcıyız. Böyle bir şey yok. Buraların gerçek sahibi Suriye. Biz bir işgal ordusu değiliz. Böyle bir özelliğimiz yok. Buranın gerçek sahipleri şu anda bizdeki 3 milyon 650 bin mülteci ve onlar gönüllülük esasına göre eğer buralara dönecek olurlarsa orada kendi topraklarında hayatlarını sürdürebilirler.

Bunun dışında bir durum daha var, o da şu, biliyorsunuz bizim hazırlamış olduğumuz bir plan, proje var. Uluslararası donörler toplantısı yapmak kaydıyla belli imkanlar sağlanırsa istiyoruz ki buralarda yapacağımız yerleşim alanlarındaki konutlar, sağlık tesisleri, okullar vesaire ile gelsin Suriyeliler, buraların sahipleri buralara yerleşsin. Hedefimiz bu. Kobani de aynı şekilde bunların içerisinde ve Kobani ile ilgili süreci de Ruslarla beraber yine aynı şekilde yürüteceğiz.

SORU: Eğer bu mutabakat başarılı olursa Barış Pınarı Harekatından sonra teşkil edilen yerde hemen imar çalışmasına başlama arzusunda mısınız?

Biz o arzudayız da fakat şu anda kime teklif ettiysek hepsi “gayet güzel gerçekten çok hoş” dese de “hadi maddi kaynak” dediğiniz zaman “işte biz o kaynağı Lübnan’a verdik, işte biz onu Ürdün’e verdik” deyip hep topu taça atıyorlar. Hiçbirisinden şu anda olumlu bir cevap alamadık. Olumlu cevap gelmeyince de geriye tek bir şey kalıyor. O da uluslararası dönerler toplantısı için BM’yi devreye sokmak. Bundan bir netice alır mıyız alamaz mıyız bilemem.

SORU: Hemen bir girişim başlatılacak mı?

Şimdi biz bu yaptığımız mutabakatları da, gerek ABD gerek Rusya gerekse koalisyon güçleri, bunu şimdiden BM’ye ileteceğiz ve BM eli ile bu işi yaygınlaştıralım istiyoruz.

SORU: ABD’ye gidecek misiniz? 13 Kasım’da Sayın Trump ile görüşme olacak mı?

Şu an öyle gözüküyor.

SORU: Türkiye-ABD, Türkiye-Rusya arka arkaya böyle sonuç alıcı mutabakatlar sağlarken Avrupa’dan da birtakım sesler yükselmeye başladı. Almanyası ayrı Fransası ayrı… Bütün bu devam eden süreç içerisinde Avrupa’yı nerede görüyorsunuz?

İki gün önce Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson aradı ve “Merkel, Macron, ben ve siz dörtlü olarak bir araya gelsek” dedi. Onlar Londra’yı teklif ettiler. Ben de “Londra olmaz ancak İstanbul olabilir. Ya da sınıra yakın illerimiz Gaziantep veya Şanlıurfa olabilir. Buralarda yapabiliriz. Tarih olarak siz aranızda görüşün ve o adımı atalım.” dedim. “Bunlar da olmaz diyorsanız o zaman 3-4 Aralık’ta malum Londra’da NATO Liderler Zirvesi var. Bu NATO Liderler Zirvesinin öncesinde veya akabinde orada yapabiliriz” dedim.

SORU: Sonuç itibarıyla bu mutabakatların neticesinde ABD ve Rusya PKK-YPG konusunda yola çıktığınızdaki konumdan başka bir yere geldi mi? Türkiye’nin “bunların terör örgütü olduğu” tezinin kabul edildiğini düşünüyor musunuz?

ABD ile yaptığımız anlaşmadaki hususları bundan sonra da yakından takip edeceğiz. Rusya ile yaptığımız bu 150 saatlik olay da 23 Ekim’de 12:00 itibarıyla başlayacak. Onun neticesi ne olur onu da göreceğiz. Eğer orada olumlu ve hayırlı bir netice alırsak o zaman da zaten mesele kalmaz.

SORU: Ama hiç olmazsa algı açısından bir yere geldiklerini düşünmüyor musunuz?

Yani şu anda bize göre gelinen bir yer yok. Çünkü ortada Suriye Milli Ordusunda şehitlerimiz var. Aynı şekilde bizim sivil ve asker şehitlerimiz var, yaralılarımız var. Buna bir yere geldik diyemeyiz. Bunların durması lazım. Algı itibariyle elbette artık eskisi gibi büyük bir aymazlıkla, kolay kolay “YPG ayrıdır, PKK ayrıdır” diyemezler!

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cumhurbaskani-erdogan-putin-buna-izin-vermeyiz-dedi-41357019 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cumhurbaskani-erdogan-putin-buna-izin-vermeyiz-dedi-41357019)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 23 Ekim 2019, 14:06:05
ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Rayburn YPG/PKK'nın çevirmeninin yüzüne kalem fırlatmış

The National Interest'in özel haberinde, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile YPG/PKK/SDG'nin üyeleri arasında gergin geçen görüşmelerin yapıldığı bildirildi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye politikasını yöneten Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile YPG/PKK/SDG'nin üyeleri arasında gergin geçen görüşmelerin yapıldığı bildirildi.

The National Interest'in çeşitli kaynaklardan edindiği bilgilere dayandırdığı özel haberinde, YPG/PKK/SDG'nin üyeleriyle ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri arasında kapalı kapılar ardında gergin geçen görüşmelerin yapıldığı, bir keresinde bir dışişleri bakanlığı yetkilisinin bağırarak çevirmenin yüzüne kalem fırlattığı belirtildi.

ABD Dışişleri Bakanlığının, üst kademedeki üyelerini fırçalayarak YPG/PKK/SDG'yi defalarca Suriye'deki muhalif unsurla çalışmaya zorladığı kaydedilen haberde, olaydan ilk elden haberi olan bir kaynağın, Suriye özel temsilcisi olan ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Joel Rayburn'ün bu görüşmelerden birinde YPG/PKK/SDG üyelerine bağırdığını ve çevirmenin yüzüne kalem fırlattığını aktardığı ifade edildi.
Olaylardan dolaylı bilgi sahibi olan iki kaynağın da bu vakayı teyit ettiği kaydedildi.

Habere göre, kaynaklardan biri, "Rayburn'ün Suriyeli muhalif grupları sevdiğini, bu grupların İran'a karşı koyabileceğini düşündüğünü" söyledi.
İlk etapta The National Interest'in haberini çarşamba gününe kadar yayınlamaktan kaçınmasını isteyen ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün, bu sürenin, "anlamlı, faydalı cevaplar" için "birkaç farklı kaynaktan bilgi edinilmesini" mümkün kılacağını izah ettiği, bundan bir buçuk saat sonra ise "SDG'den (SDG adını kullanan YPG/PKK), Suriye Müzakere Komisyonu ve Beyaz Baretliler dahil olmak üzere geniş kesitten ilgili taraflarla diyaloğa girmesini istedikleri" açıklamasını yaptı.

Trump'ın oteli Kürtler için anma etkinliğini iptal etti

Uluslararası Sınır İttifakı (FAI) isimli Hristiyan bir yardım kuruluşu tarafından ABD Başkanı Donald Trump'ın Washington'daki Trump International Hotel'de Kürtler için yapmayı planladığı anma etkinliği otel tarafından iptal edildi.

The Washington Post gazetesinde yer alan habere göre, Orta Doğu'ya tıbbi yardım da sağlayan Hristiyan yardım kuruluşu FAI'nın yöneticisi Charlene Struebing, otel personelinin Kürtler için anma etkinliğinin "güvenlik endişesi" nedeniyle iptal edildiğini söylediğini aktardı.

Washington Emniyet Biriminden bir yetkili, bu etkinlikle ilgili herhangi bir güvenlik tehdidi bilgisi almadıklarını söyledi.
FAI'nın kurucusu Dalton Thomas, etkinliğin iptal edilme nedeninin "anlaşılmaz" olduğunu ifade etti.
Etkinliğin, pazar günü Grand Hyatt Washington Hotel'de yapılacağı belirtildi.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-disisleri-bakani-yardimcisi-rayburn-ypg-pkknin-cevirmeninin-yuzune-kalem-firlatmis-41356987 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-disisleri-bakani-yardimcisi-rayburn-ypg-pkknin-cevirmeninin-yuzune-kalem-firlatmis-41356987)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 23 Ekim 2019, 19:19:52
ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'nin Suriye'ye operasyonu bağlamında getirilen yaptırımların kaldırılması için talimat verdiğini açıkladı.

(https://cdntr1.img.sputniknews.com/images//104024/99/1040249904.jpg)

ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılması emrini verdiğini söyledi. Trump ''Suriye’den çıkıyoruz. 30 gün süreyle kalmamız gerekiyordu ama bu neredeyse 10 yıl önceydi'' şeklinde konuştu. DSG Komutanı Mazlum Kobani'ye teşekkür eden Trump, Kobani'nin kendisine IŞİD konusunda güvence verdiğini söyledi.

​Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çok kısa bir süre içinde biraraya gelebileceğini söyleyerek, ''Erdoğan ile çok iyi bir ilişkimiz var'' ifadesini kullandı.

YAPTIRIMLAR, HAZİNE BAKANLIĞI SİTESİNDEN ÇIKARILDI

ABD Hazine Bakanlığı, Türkiye'nin Suriye'ye operasyonu sonrası Savunma ve Enerji Bakanlıklarına ve üç bakana uygulanan yaptırımların kaldırıldığını açıkladı. Yaptırımlar Hazine Bakanlığı'nın sitesinden de kaldırıldı.

https://tr.sputniknews.com/abd/201910231040456751-trump-turkiyeye-yonelik-yaptirimlarin-kaldirilmasi-emrini-verdim/
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 24 Ekim 2019, 21:02:18
Esper: Türkiye yanlış yolda ilerliyor ve Rusya'ya yakınlaşıyor

ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Türkiye'nin 'yanlış yolda ilerlediğini' ve 'Rusya'ya yakınlaştığını' savundu.

(https://cdntr1.img.sputniknews.com/images//104038/73/1040387320.jpg)

ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Alman Marshall Vakfı'nda Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'nı değerlendirdi.
Türkiye'nin operasyonunu 'sınırsız işgal' ifadeleriyle tanımlayan Esper, operasyonun Koalisyon güçlerinin 'müttefik Kürt güçleriyle birlikte' IŞİD'e karşı verdiği mücadelenin kazanımlarını tehlikeye attığını söyledi.

"Türkiye bizi çok kötü bir pozisyona sokuyor" diyen Esper ayrıca, Türkiye'nin 'eskisi gibi sorumlu bir müttefik olması gerektiğini' söyledi ve "Türkiye yanlış yolda ilerliyor ve Rusya'ya yakınlaşıyor" ifadelerini kullandı.

Esper daha önce de Suriye'nin kuzeyindeki Kürt oluşumlara karşı işlenen savaş suçlarıyla ilgili verilerin doğrulanması durumunda bundan Türkiye'yi sorumlu tutacaklarını söylemişti.

'TÜRKİYE'YLE İLİŞKİLERİ NASIL DÜZELTECEĞİMİZİ ŞU ANDA BİLMİYORUM'

ABD'nin Türkiye'yle ilişkileri düzeltme stratejisi bulunup bulunmadığı sorusu üzerine Ankara'yla nasıl düzelteceklerini şu anda bilmediğini söyleyen Esper, "Bunun İttifak içinde, başkentlerimizde, ikili ve çok taraflı düzeylerde istişare edilmesi gerekiyor. Bugün için bir çözümüm yok ancak temaslara devam edeceğiz" diye ekledi.

https://tr.sputniknews.com/abd/201910241040461354-esper-turkiye-rusyaya-yakinlasarak-yanlis-yone-gidiyor/
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 24 Ekim 2019, 23:43:50
Kürt oluşuma karşı işlenen savaş suçlarıymışmış. Eskisi gibi sorumlu müttefik olmalıymışız. Hem iftira at, hem emrivaki yap! Bu kafayla Türkiye ile ilişkileri belki rüyanızda düzeltirsiniz!  >:( >:(
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 25 Ekim 2019, 00:32:30
Kürt oluşuma karşı işlenen savaş suçlarıymışmış. Eskisi gibi sorumlu müttefik olmalıymışız. Hem iftira at, hem emrivaki yap! Bu kafayla Türkiye ile ilişkileri belki rüyanızda düzeltirsiniz!  >:( >:(
Kürtlere devlet hediye etmenin zeminini hazırlıyor amerika. Malum dünyada çatıştır , böl , parçala taktiğiyle meşhurdur kendileri... Uluslararası topluma "mazlum kürtlerin asil savunucuları" gözükmek zorundalar. Amerika pkknın , ypgnin ne oldugunu inanın senden benden iyi biliyor. Suriyedeki kürtlere silah verirken bunun pkk yoluyla Türklere karşı kullanılacagınıda biliyordu. Benim kızdıgım nokta tamda burası... Yıllardır Amerikaya israile kızıyoruz pkkya silah veriyorsunuz diye... Bu adamların karakteri belli. 100 yıldır belli. Marshal yardımlarından tut bilmem falan filancaya kadar kızıyoruz. Artık devlet yetkililerinin Amerikaya oraya buraya seslenmesi , pkkya silah veriyorsunuz demesi benim zoruma gidiyor. Düşünün birisi yan komşunuza sizi öldürmesi için silah veriyor ve siz sadece pencereden izliyorsunuz.. Yıllardır bunu yapıyor ve siz evinizin penceresinden sadece izlemekle yetinip silah getirene serzenişten öteye gidemiyorsunuz... Ben silahı getiren kadar o pencereden izleyenede laf ederim. Biz devlet olarak izledik. Biz devlet olarak pkknın bu denli büyümesini izledik. Devlet olarak Irak'ın , Suriyenin bu hale gelmesini izledik. Elimizde dünyanın sayılı ordularından biri vardı ama sadece izledik. Bugün çıkıyor mete yarar gibi tuhaf oluşumlar oyun kuruyoruz diyor. Yahu oyun falan kurmuyoruz ülkenin bir tarafına 5 milyon suriyeliden dolayı ayı kaçtı onu çıkarmaya çalışıyoruz. Ne oyunu :))) Yanımızdaki ülkede eli silahlı 80.000 teröristlik ülke kuruluyor nasıl bir oyun bu :))  Hakan Fidanla Hulusi Akar Soçiye gittiği kadar memleketlerine gitmemiştir. Bu adamlar Soçiye neden gidiyolar acaba PubG oynamaya mı sanıyorsunuz. Yanımızdaki kıytırık Suriyede şunu yapcaz diye izin almaya gidiyoruz. Şuna katılırım. Güvenli bölge sayesinde pkknın hayalleri yıkıldı mı ? yıkıldı. Kaç defadır söylemekten dilimin tüyü bitti lakin tekrar söylicem. Evet güvenli bölge pkkya karşı kazanılmış bir başarıdır lakin o kadar hatalar yapıldıki biraz aklıselim davransak bunlara gerek bile kalmayacaktı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 25 Ekim 2019, 08:38:09
Aslında silahlar verilirken izlediklerinde bambaşka bir alemlerdeydiler. Devleti sarmış bir gizli yapı ile mücadele içindeydiler. Öncesinde de o yapı ile beraber yürüdük biz bu yollarda şarkısı söylerken pembe rüyalar alemindeydiler. Hatta bugün karşı durduklarımızın, karşı durdukları projelerine eşbaşkanlık yapacak kadar rüyalar alemine dalmışlardı.

Ama sonra rüya sona erdi, gerçeklerle yüzleştiler! O rüyalar aleminden çıkabilmeleri için birilerinin uyandırmaya çalışması fayda etmedi. Bir kaç ayı gerekiyormuş!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 30 Ekim 2019, 08:31:24
ABD'den 2 skandal karar! Türkiye'den çok sert tepki

ABD Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik operasyonuna ilişkin Türkiye'ye bazı yaptırımlar getirilmesini öngören yasa tasarısını oy çokluğu ile kabul etmesinin ardından Dışişleri Bakanlığı'ndan sert tepki geldi. Bakanlıktan yapılan açıklamada "ABD Temsilciler Meclisi’nce bugün kabul edilen kararı reddediyoruz." denildi ve "Barış Pınarı Harekatımız gerekçe gösterilerek ülkemize yaptırım uygulanmasını öngören bir yasa tasarısının ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edilmesini şiddetle kınıyoruz." ifadeleri kullanıldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da "Barış Pınarı Harekatı’yla büyük oyunu bozduk. Projeleri hüsrana uğrayanlar raflardaki köhne tasarılara sarıldılar. Bizden bu yolla intikam alacaklarını sananlar yanılıyorlar. Tarihi siyasete alet edenlerin bu utanç verici kararı; Hükümetimizin ve Halkımızın gözünde yok hükmündedir!" dedi.

1915 Ermeni olaylarının soykırım olarak tanınmasını öngören karar tasarısı ile Türkiye’ye Suriye’nin kuzeyine gerçekleştirdiği Barış Pınarı harekâtı nedeniyle yaptırımlar öngören yasa tasarısı ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edildi.

405 EVET, 11 HAYIR

“Ermeni soykırımını anmanın ABD politikası olduğu, soykırımı inkâr çabalarının reddedildiği ve bu konuda eğitimin desteklendiği” ifade edilen tavsiye niteliğindeki karar tasarısının bağlayıcılığı bulunmuyor. Söz konusu karar 405 ‘evet’e karşı 11 ‘hayır’ oyu ile geçti.

Benzer tasarı 2010’da da gündeme gelmiş, Türkiye’nin tepkisi üzerine dönemin başkanı Barack Obama’nın devreye girmesiyle Temsilciler Meclisi’nde oylanmamıştı. Türkiye’ye yaptırım öngören yasa tasarısı ise 400 ‘evet’e karşı 16 ‘hayır’ ile kabul edildi.

Tasarı sonraki aşamada Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato’da ele alınacak. Burada da kabul edilmesi halinde son onay için ABD Başkanı Donald Trump’ın önüne gidecek. Trump’ın veto yetkisi bulunuyor.



Pakette Suriye operasyonuyla ilgili Türk yetkililere vize verilmemesi ve varsa ABD’deki varlıklarının dondurulması gibi yaptırımlar yer alıyor. Ayrıca Türk savunma sanayi ve Halkbank da hedef alınıyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Ermeni tasarısının kabulünün ardından “utanç verici bir karar” diyerek ABD’li vekillere tepki gösterdi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA

Dışişleri Bakanlığından konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, "ABD Temsilciler Meclisi'nce bugün kabul edilen 'Ermeni Soykırımı konusunda ABD'nin Tutumunu Teyit' başlıklı, Temsilciler Meclisi'nin hissiyatını yansıtan H.Res.296 sayılı kararı reddediyoruz. İç politika saikleriyle alınmış olan bu kararın tarihi ve hukuki dayanağı bulunmamaktadır." ifadelerine yer verildi.

Barış Pınarı Harekatı'nı engelleyemeyerek hüsrana uğrayanların, Türkiye'den bu yolla intikam almaya çalışmalarının yanılgı olduğu belirtilen açıklamada, "Bu kararın Türk Hükümeti ve halkı nezdinde hiçbir geçerliliği ve hükmü bulunmamaktadır." değerlendirmesi yapıldı.
Açıklamada, kararın yasal bağlayıcılığının bulunmadığına vurgu yapılarak, "ABD'deki Ermeni lobisi ve Türkiye aleyhtarı çevreleri memnun etmeye yönelik siyasi bir adım olmanın ötesinde bir anlam da taşımamaktadır. Tarihin meclislerin siyasi hissiyatına göre şekillendirilmeye çalışılmasından daha vahim bir yanılgı olamaz." denildi.

Kararın, 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi Sözleşmesi hükümleriyle bağdaşmayacak şekilde soykırım isnadında bulunması hasebiyle ABD hukukuna ve uluslararası hukuka da aykırı olduğu belirtilen açıklamada, "Uluslararası hukukta 1915 olaylarını 'soykırım' olarak tanımlayan bir karar bulunmamaktadır. Aksine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu konunun meşru bir tartışma konusu olduğunu hükme bağlamıştır. Söz konusu dönemde vuku bulan gelişmeler siyasetin değil tarih biliminin alanıdır." ifadelerine yer verildi.

Türkiye'nin "Ortak Tarih Komisyonu" kurulması yönünde 2005 yılında yapmış olduğu önerinin Ermenistan tarafından reddedildiği hatırlatılan açıklamada, şunlara işaret edildi:

"Uluslararası ve bölgesel güvenlik bakımından fevkalade hassas bir dönemde alınan, Türkiye ve ABD ilişkilerini zora sokmaya yönelik bu kararın ABD'nin ulusal çıkarlarına verdiği ve vereceği zararların takdiri Amerikalı siyasetçi ve yöneticiler ile ABD halkınındır. Öte yandan, ABD Yönetimi'nin 1915 olayları konusundaki tutumunda bir değişiklik olmaması da not edilmiştir. Şüphesiz bu karar ABD Temsilciler Meclisi'nin saygınlığına gölge düşürdüğü gibi, Türkiye kamuoyundaki ABD algısına da olumsuz yansıyacaktır. Türkiye ve ABD arasındaki müttefiklik bağının ve dostane ilişkilerin devamına destek veren Amerikalı dostlarımızın bu vahim hatayı sorgulayacaklarına ve sorumlularının ABD halkının vicdanında yargılanacağına inanıyoruz."

BAKAN ÇAVUŞOĞLU: KARAR YOK HÜKMÜNDEDİR

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Twitter'dan yaptığı açıklamada "Daha fazla Barış Pınarı Harekatı’yla büyük oyunu bozduk. Projeleri hüsrana uğrayanlar raflardaki köhne tasarılara sarıldılar. Bizden bu yolla intikam alacaklarını sananlar yanılıyorlar.Tarihi siyasete alet edenlerin bu utanç verici kararı; Hükümetimizin ve Halkımızın gözünde yok hükmündedir!" dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜ KALIN'DAN ABD'YE TEPKİ

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Amerikan Temsilciler Meclisi'nin Ermeni tasarısı, tarihin siyasete alet edilmesinin utanç verici örneklerinden biridir." ifadelerini kullandı.

Sözcü Kalın, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda ABD Temsilciler Meclisi'nin sözde "Ermeni soykırımı" tasarısını kabul etmesine tepki göstererek, şunları kaydetti:

"Amerikan Temsilciler Meclisi'nin Ermeni tasarısı, tarihin siyasete alet edilmesinin utanç verici örneklerinden biridir. Türkiye'ye soykırım suçlamasında bulunanlar önce kendi tarihlerine ve destekledikleri ASALA ve PKK terör örgütlerinin kanlı geçmişine baksınlar."

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-abdden-2-skandal-karar-turkiyeden-cok-sert-tepki-41362314 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-abdden-2-skandal-karar-turkiyeden-cok-sert-tepki-41362314)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 30 Ekim 2019, 11:38:20
Sn Bakanimizin  mesaji sert olsa ne olur kendisinin demeci ancak icimizde yanki bulur simdiye kadar hep bu boyle oldu. Hatta defalarca elcimizi geri cektik bir sure sonra da geri gonderdik ama simdiye kadar hic karsi tarfin almis oldugu bir karari  yapmis oldugumuz hamlelerden dolayi geri aldigini duydunuzmu?  demek ki stratejimiz yanlis once dogru tani koyalim. Elbette protesto etmemiz gerekir ancak yillardir hep ayni konulari tartisiyoruz biz Ermeni diyasporasina karsin ne yapiyoruz ve gercekten ne kadar basariliyiz . Bence yeterince konuya odaklanmadigimiz gibi pek bir sey de yapmiyoruz yapilanlar genelde ice donuk ve kucuk olcekli halbuki karsi taraf tam organize genis butce ve destek kitlesine sahip. Bu konu sadece devlet organlari ile cozulemez lobicilikten tutun da akademistyenlerin surekli dista bu konuyu islemeleri gerek bunun icin sise butce ve organizasyon gerekir . Bizler deve kusu gibi kafamizi kuma o kadar gommusuz ki dunyadan haberimiz yok sadece kendi dunyamizda yasamaktayiz  bu konunun ABD secim yilinda Trump koseye sikisik ikien ve muhalifler her oyu hesaplarken zengin Ermeni lobisinin bosta oturacagini beklemek sadece becereksizligin eseridir. Defalarca Ermeni konusu yahudi lobisinin yardimlari ile etkisizlestirildi e malum onlardan da artik birsey bekleyemeyiz cunku kavgaliyiz. Bazilarimiz Azeri lobisi diyecek evet bir nebze yardimlari mevcut ama etkin degiller etkin olsalar karabag ile ilgili tezleri savusturabilirlerdi.  Su anda kendi ulkemiz disinda siyasi ve diplomatik olarak asiri yalnizlik yasamaktayiz siyasi ve diplomatik kadrolarimiz yetersiz konuya gercekten hakim akademistlerimizin  sayisi hem az  hem de unuversitelerimizin bu konu icin ayirabilecegi/yararlanabilecegi  mali destek yetersiz . Hali ile bizler bu kor dongu devam ettigi surece bizler malesef hep basarisiz olacagiz .
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 30 Ekim 2019, 14:08:13
Büyükelcimiz ne isi var abd yurta gelmelidir
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 30 Ekim 2019, 14:27:12
Büyükelcimiz ne isi var abd yurta gelmelidir

Sn Tumucin nin gorusune katilmamaktayim. 

ABD ile iliskilerimiz uzunca bir sureden beri limoni olabilir ancak ,Buyukelcinin geri cekilmesi gecici bir sure icin veya tamami ile kanimca protestodan baska bir sye hizmet etmez. Bilakis  ben diplomatik sikinti yasamakta oldugumuz ulkelere diplomasi tecrubesi yuksek ,diyalogu cok iyi olan o ulkenin tercihen lisanini bilen diplomatlarin gorevlendirilmesi gerekliligini dusunmekteyim. Diplomatlar ve buyukelciler  gorevleri de soyle ozetlenebilir.Ayrietten iliskilerimiz limoni olsada ABD ile ilskilerimiz cok yonlu oldugundan dolayi mutlak surette  yuksek duzeyde temsilliyet gerekliligine inanmaktayim

Devletler, diplomatik ilişkide bulundukları her ülkeye mukim bir büyükelçi göndermeyebilirler. ... Büyükelçinin temsil işlevi dışındaki başlıca görevi, ülkesi ile nezdinde görevli bulunduğu ülke(ler) arasında siyasi, askeri, ekonomik, toplumsal, kültürel vd ilişkileri geliştirmeye çalıșmaktır.

Burada tavir almasi gereken Sn CB dir ki o tavir da  sadece ice donuk yanit  olmayip ABD yapmayi planladigi ziyareti iptal etmesidir. " unutmayalim Trump ABD de bir oncesi planlanan gorusmeyi iptal etmisti gerektiginde, bizler tarafindan da iptal edilebilir"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 30 Ekim 2019, 15:06:18
Ya bu tür atraksiyonlara ne gerek var. Dünyada diplomasi diye birşey vardır ve bunu AKILLI insanlar kullanır. Amerikan senatosu bir karar mı aldı. Aynı eşdeğerde bir yasayı meclise sokarsın. Amerika Japonyada soykırım işledi  , Vietnamda soykırım işledi der çıkarsın. Yok şunu yaparız yok bunu yaparız asarız keserizlerden bıktım. Bu kafayla devlet yönetilmez. Mesela size karşı alınan bir karar mı var. O karara hemen cevap vermeyeceksiniz. Verdiğiniz an , ülkece zıpladıgınız an o karar önem kazanmış olur. Amerika ermeni soykırımını kabul etse ne etmese ne abi Türkler tepki gösterince değer kazanıyor.Almanyada da böyle birşey olmuştu ne oldu ? Almanların eline ne geçti ? Hiçbirşey. Aynısı amerika içinde geçerli. Bizim devlet yetkililerimiz hemen fırlayıp açıklama yapma yarışına giriyor. Ya bir susun. Bu konuyu önemsediğinizi herkese ilan ederseniz tabiki kullanırlar. Birde çıkıp "Türklerin tarihinde soykırım yoktur" diyoruz. Ya adamlar senin soyundaki soykırımla ilgilenmiyor. Adamlar eline geçen kozu kullanıyor. O kozu verme onlara işte... Eyyy diye bagırarak senatodan kararın geçmesini engelleyeceğini sanan insanlar var bu ülkede... Eyy diye bagırmak yerine ermeni tasarısıyla ilgili hiç ağzımızı açmasak , ilgilenmiyormuş gibi davransak Amerikanın böyle bir kozu hiç olmayacaktı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 30 Ekim 2019, 15:17:49
Erdoğan grup toplantısının ardından gazetecilere yaptığı değerlendirmede ise 13 Kasım'da yapılması planlanan ABD ziyaretiyle ilgili olarak “Henüz kararımı vermedim dedi

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-cumhurbaskani-erdogandan-onemli-aciklamalar-41362798 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-cumhurbaskani-erdogandan-onemli-aciklamalar-41362798)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 30 Ekim 2019, 15:37:11
Japonlara, Vietnamlılara gerek yok. Kızılderili soykırımını geçir meclisinden ki tarihin en acı soykırımlarından biridir, bak nasıl kudurmaya başlıyor ABD.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 30 Ekim 2019, 16:18:44
DonnieBrasco ve Fırtına
+1 ikinize de
Ağzınıza sağlık.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 30 Ekim 2019, 16:27:24
Japonlara, Vietnamlılara gerek yok. Kızılderili soykırımını geçir meclisinden ki tarihin en acı soykırımlarından biridir, bak nasıl kudurmaya başlıyor ABD.

bu tur eylemlerin ABD nezdinde bir etki yapacagini hic sanmiyorum. Bu tur eylemlerinbasarisiz olma nedeni ise su , Amerikali denen 101 ulkenin toplaminidan olusmus vatandaslarin milliyetci tepkileri bizimkinden daha degisiktir.ABD vatandasi genelde kendi ulkesindeki olup bitenle ilgilenir. Ermeni tezi gibi oyunlar ise daha fazla lobiler tarafindan harmanlanan siyasiler tarafindan yapilmakta . Etkili olmak istersek isi o memleketin kurallarina gore oynamamiz daha etkili olur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 30 Ekim 2019, 17:52:01
Japonlara, Vietnamlılara gerek yok. Kızılderili soykırımını geçir meclisinden ki tarihin en acı soykırımlarından biridir, bak nasıl kudurmaya başlıyor ABD.

bu tur eylemlerin ABD nezdinde bir etki yapacagini hic sanmiyorum. Bu tur eylemlerinbasarisiz olma nedeni ise su , Amerikali denen 101 ulkenin toplaminidan olusmus vatandaslarin milliyetci tepkileri bizimkinden daha degisiktir.ABD vatandasi genelde kendi ulkesindeki olup bitenle ilgilenir. Ermeni tezi gibi oyunlar ise daha fazla lobiler tarafindan harmanlanan siyasiler tarafindan yapilmakta . Etkili olmak istersek isi o memleketin kurallarina gore oynamamiz daha etkili olur.
Alacagımız karar Amerikayı yeniden keşfetmek değil amerikaya mesaj verme anlamı taşıyor. İncirliği veya Amerikan elçiliklerini kapatmak ufak düşünceler ürünüdür. Amerika bu ülkeye bomba atsa dahi İncirliği kapatmayacaksın. Dünyanın herhangi bir yerindeki Türklerin başına birşey gelmesine karşılık kafasına çuval geçirilmelik en az 500-1000 tane Amerikan askerini elinin altında tutacaksın. Yani incirliği unutun... Birde biz duygusal bir toplumuz onlarca kez kandırılmamızdan da belli olacaga üzere kararları mantık değilde duygularla alıyoruz. Amerikaya öyle bir mesaj vereceksin ki bu hem ilerde başına bela olmayacak hemde mesaj yerine ulaşacak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 30 Ekim 2019, 18:11:49
herşeyi geçtimde birşey söylücem. Şimdi bu forumda iktidar yanlılarıda var muhaliflerde... Ortak kaygımız vatan - bayrak - asker -polis kısaca milli değerlerimiz. Bunlar söz konusu oldugunda Atatürkçüsü - milliyetcisi - sağcısı solcusu hep bir olduk/oluruz. Lakin hepimiz Devletin , vatanın beka sorunları oldugunu bildiğimiz gibi birde şahsi hatalarla ortaya çıkan sorunların varlıgından haberdarız. Kimsede yarım aklı - olmayan beyniyle bu şahsi meseleleri vatanın bekası gibi göstermeye kalkmasın. Nedir bu şahsi meseleler diyeceksiniz mesela Halkbank olayı ? Kim ne biliyor halkbank hakkında... Mesela Rıza Zerrab olayında ne biliyoruz. Bunlar neden bize karşı koz olarak kullanılıyor. devlet bankasını , devletin en itibarlı kurumunu çamurun içine hangi sebeple bıraktılar. ne gibi faaliyetlerde bulundular. Ben Suriye konusunda her türlü askerimin yanındayımda halkbank olayı ne abi ? Devleti kapatmışlar neler çeviriyolar bilmiyoruz. Neden bu bankayla alakalı insanlar tutuklanıyor. Kimse merak etmiyor mu
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 30 Ekim 2019, 20:37:27
herşeyi geçtimde birşey söylücem. Şimdi bu forumda iktidar yanlılarıda var muhaliflerde... Ortak kaygımız vatan - bayrak - asker -polis kısaca milli değerlerimiz. Bunlar söz konusu oldugunda Atatürkçüsü - milliyetcisi - sağcısı solcusu hep bir olduk/oluruz.


+1 DonnieBrasco

Dis politika ortak gelistirilir ve buna 100% katilmaktayim

Basarilari iktidar nasil  sahipleniyorsa ,basarisizliklarini da sahiplenebilmeli . Ancak bizde durum pek oyle olmuyor malesef. Gonul ister demokratik ulkelerde oldugu gibi dis politika siyasi partilerce ortaklasa tartisilabilsin ve ulkemizin lehine en iyi sekilde olacak sekilde gelistirilsin. Bizde  malesef boyle olmamakta ortak anlayis dendimi  sanki katilim olarak iktidarin her dedigine muhalafetin katiksiz evet denmesi anlasilir .
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 31 Ekim 2019, 11:06:50
Kanimca Sn Sedat Erginin bugunku  makalesine tasimis oldugu "ABD Kongresi’ndeki tablo çok rahatsız edici" okunmasinda yarar vardir. Karar bizim icin yok hukmunde demekle isi cok basite indirgemis oluruz . Oncelikle bu kararin, olasi sonuclarini dusunmemizde yarar oldugu kadar ilesrisi icin nasil onlemler alinmasi gerekliligini dusunmeliyiz.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/abd-kongresindeki-tablo-cok-rahatsiz-edici-41363355 (http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/abd-kongresindeki-tablo-cok-rahatsiz-edici-41363355)

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 10 Kasım 2019, 21:55:04
Bu gun beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, ABD Kongresi'nin S-400'lerden vazgeçilmemesi durumunda Türkiye'ye yönelik yaptırım kararı almaya hazır olduğu belirtildi.Ve bunun CB  ABD ziyaretinde kendisine deklere edilecegi belirtildi.

https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-abdden-skandal-yaptirim-karari-5442351/ (https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/son-dakika-abdden-skandal-yaptirim-karari-5442351/)

"Baris pinari Oncesi" TC adina Beyaz saraydan iki kaba mektup gonderildi . Birinci mektup aciktan bizlere kabaca sopa gostermek ,ikincisinde  ise  PKK/YPG /SDG  Suriye sorumlusunu muhatap almamiz istenip  teroristin mesaji iletildi.

Biz ne yaptik once gelen mektup falan yokmus gibi davrandik ,mektup olayi ortaya cikinca biz  mektubu yok mahalinde sayiyoruz  deyip mektubu cope attik dendi . Bu arada ikinci mektubun da oldugu ortaya cikti .

Sonra da ABD ye gidilmelimi  gitmeyelimmi  tartismasi yapilir gibi oldu ki gidilecegi bilindigi halde.
Eeeee mektuplar ne olacak dendi , ABD ye gidince Trump in masasina koyup iyade edilecek ve yuzune de mektup un kabul edilmez oldugu soylenecek falan filen dendi.

Bizler mektup krizini nasil sonlandiracagiz dusuncesini tartisirken , ABD  senatosunda da once Ermeni dosyasi sonrasinda ise alyhimizde yatirim pakati rekor cogunlukla onaylandi .Hem de onaylayanlarin buyuk kismini Trump in partilileri olusturdu.

Devam etmekte olan Baris pinari harekatimiz da gelen baskilar uzerine hedeflenen 440 km nin ancak 120 km sine ulasilmasi ile gelen baskilardan dolayi durdurulmak zorunda kalindi.

S400 alimi ile haksiz olarak dondurulan F35  teslimatlari ve sevkiyati konusunda herhangi bir gelisme lehimize yasanmadi.

ABD,  TC  ust duzey burokratlarinin ABD de deki mal varliklari ve hesaplarinin  arastirilmasi ve dondurulmasi icin onerge sundu ve oneri kabul edildi. Arastirilacak ve hesabi dondurulabilecek arasinda TC CB da dahil.

Peki biz ne yaptik veyayapmaktayiz.

Sn CB nimizin ABD de oldugu surede planlanmis ama Trump in son dakika gorusmeyi ital etemsi unutulup butun bu rezaletten sonra tekrardan  Trumpin ayagina  gitmeye razi olundu.

Tum ust duzey TC burakratlarimiza  yapilan santaja buyrun arastirin gayri mesru heasabimiz mal varligimiz var ise dondurun denilemedi.

Trump ile gorusulmesi gerekiyorsa ABD  ye Trump in yapacagi bir sonraki avrupaya gezisinde veya olasi Nato toplantisinda gorusebiliriz denilemedi.

Turkiye Cumhuriyetini vatandaslarini alenen rencide eden mektuplar icin  ABD nin Ankara buyuk  elcisini dis islerine cagirip  elden Trump tarfindan sayin CB nina gonderilen mektuplar geri iyade edilip bu tur yaklasimlarin kabul edilemeyecegi mesaji  Sn Trump a iletilmek uzere elciye verilmedi.

Kusura bakilmasin olur da bu kadar beceriksizligi yapabilmek de maharet gerektirir  :D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 10 Kasım 2019, 23:32:31
Sorunların çözümü için görüşmek önemli. Bu görüşme daha önce planlanmıştı. Peki çözüm sağlayacak mı? Karış taraf çözüm istiyor mu? Yoksa  yeni dayatmalarla geri mi döneceğiz! İpler koptu kopacak. ABD'nin tehditleri artık mide bulandırıcılık sınırını da aştı! Halen bizi muz cumhuriyeti sanıyorlar. Bugün aramızdan ayrılşının 81 yıl olduğu Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ülke bu! Başkalarına benzemeyiz!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 11 Kasım 2019, 02:19:52
Eninde sonunda Amerikan belasından kurtulmak zorundayız. Aksi taktirde Türkiye' nin geleceği pek parlak görünmüyor. Ne yazık ki, 2. Dünya Savaşından sonra bağımsızlığımızı koruyamadık. O dönemin yöneticileri, birazda Atatürk ve Cumhuriyet' le hesaplaşabilmek için Türkiye' yi Amerikan zinciriyle demir kazığa bağladılar. Amerika, Türkiye' nin ayağındaki prangadır.  Bir diğer pranga ise Avrupa Birliğidir. İki ayağında iki prangayla yaşamaya mahkum edilmiş Türk milleti, aynen zincirlerinden kurtulup göklere yükselmek isteyen kartal misali; ayağında ki zincirlere rağmen kanat çırpıp durmaktadır. Uçmak istiyor ama uçamıyor, yükselmek istiyor ama yükselemiyor... Ne acınası bir durumdur.  Ama eninde sonunda bu beladan kurtulacağız . Ve Atatürk' ün ifadesiyle: YÜKSEL TÜRK! SENİN İÇİN YÜKSEKLİĞİN HUDUDU YOKTUR.

Peki, ayağımdaki zincirlere rağmen nasıl yükseleceğim. Demek ki evvela zincirlerimizden kurtulmamız gerekiyor. Ve yine Atatürk diyor ki: TÜRKLER, ÇETİN İŞLERİ BAŞARMAK İÇİN YARATILMIŞTIR.

Bana göre çok güzel bir tespittir. Zaten tarihimizi inceleyecek olursak; hep müşkül bir durum, sürekli olarak mücadelelerle geçen dönemler, ardı arkası kesilmeyen savaşlar; buna mukabil milletimizin dirayeti, feraseti, fedakarlığı... Liyakatsiz yöneticilerine rağmen, memleketi yönetemeyenlere rağmen; gafletlere, delaletlere ve hatta ihanetlere rağmen milletimiz dimdik ayaktadır.

İşte Amerika'ya bağlanma süreci de böyle bir ihanetin sonucudur. Oysaki Atatürk' ümüz ne demişti; MUHTEREM MİLLETİME ŞUNU TAVSİYE EDERİM Kİ; BAŞINA GEÇİRECEĞİ İNSANLARIN KANLARINDAKİ VE VİCDANLARINDAKİ CEVHER-İ ASLİYİ TAYİN ETMEKTEN BİRAN UZAK OLMASINLAR.

Tarih bize öğretmiştir ki Türk milletinin başında dirayetli, ferasetli, liyakatli insanlar olduğu zaman harikalar yaratırken; yeteneksiz, beceriksiz, bilgisiz yöneticiler olduğu zamanlarda adeta yok olmanın eşiğine gelmiştir. Bu gerçeği Orhun Anıtlarında bile görürsünüz. Yeri geldi örnek verelim;

Orhun Anıtlarının Doğu cephesinden yazılan kısmından -mealen- alıntı yapacak olursak;

'' Atam Bumin Kaan, İstemi kağan; bilgili kağan imiş, cesur kağan imiş. Buyrukları da bilgili imiş, cesur imiş. Beyleri de, milleti de doğru imiş. Onun için ili öylece tutmuş, Töreyi düzenlemiş. Dizliye diz çöktürmüş başlıya baş eğdirmiş...

Sonraki kağanlar bilgisiz imiş, kötü kağan imiş. Buyruğu da bilgisiz imiş, kötü imiş... Beyleri, milleti ahenksiz olduğu için; Çin milleti hilekar ve sahtekar olduğu için, aldatıcı olduğu için, küçük kardeşi büyük kardeşe düşürdüğü için, Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkartmış...''


Aman yarabbi, sanki bugünü anlatıyor! O zamanın Çin' i bugünün Amerika'sı... Peki ne değişti? Hilekarlık mı değişti, bilgisizlik mi değişti, kardeşi kardeşe düşürmek mi değişti... Ne değişti? Görüldüğü gibi hiçbir şey değişmedi. Türk milleti aynı Türk milleti, düşman yine aynı düşman, bilgisizlik yine aynı bilgisizlik!

Atam Bilge Kağan işte bu öğütleri veriyor! O dönemin Bilge Kağanı bu dönemin Atatürk' ü... Hayatı milletine yol göstermekle geçmiş. Doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü, haklıyı haksızı, güzeli çirkini birbirinden ayırt etmek de bu milletin boynunun borcudur.   

 

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 14 Kasım 2019, 08:42:41
"Mektubu Trump'a takdim ettim"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump arasında merakla beklenen kritik buluşma dün Beyaz Saray’da gerçekleşti. Erdoğan ve Trump hem ikili hem de heyetlerarası görüşmelerde Suriye, F-35, S-400 gibi önemli başlıkları ele aldı. Erdoğan, “Bugün Sayın Başkan’a mektupları verdik. Ferhat Abdi Şahin gibi bir teröristin, ABD gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzüntü ile karşıladım” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ve eşi Melania Trump tarafından karşılandı. İki lider Oval Ofis’te 1 saat 15 dakika görüştü. Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Trump’ın eşi Melania Trump da yer aldığı görüşmede Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien da hazır bulundu.

Görüşmenin ardından heyetlerarası çalışma yemeğine geçen Erdoğan ve Trump, senatörlerle görüşüp daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan basın toplantısında şunları söyledi:

YENİ SAYFA AÇMAKTA KARARLIYIZ

“Bugün Sayın Başkan ile gündemimizde yer alan konularda samimi görüşmeler kaydettik. Türk–Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı zeminlerde ilerlemesi konusunda hemfikiriz. İlişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız. Milli güvenliğimizi tehdit eden terör oluşumları konusunda Sayın Başkan ile karşılıklı irademizi teyit ettik. DEAŞ’a karşı ortak mücadelemizin sürdürülmesinin önemine değindik.

ÜZÜNTÜ İLE KARŞILADIM

(Trump’ın mektubu) Bugün Sayın Başkan’a mektupları takdim ettim ve Ferhat Abdi Şahin gibi bir teröristin, ABD gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzüntü ile karşıladım. Yüzlerce insanımızın öldürülmesine sebep olan ve Apo’nun da manevi oğlum dediği bir teröristtir. ABD tarafından bu şekilde karşılanması doğrusu bizi üzmüştür. Bu şahıs Rusya tarafından da bu şekilde karşılanmıştır. Hassasiyet içerisinde olmamız lazım. Bugün bize yarın bir başkasına. Bunlarla ilgili de belgeleri verdim. Hatta CIA teşkilatının bu adamın terörist olduğu belgelemiş. Bu belgeyi de ben kendilerine takdim ettim. Gelen mektubu da yine aynı şekilde kendilerine verdik.

Barış Pınarı harekâtı, terörle mücadelede yeni ve önemli bir adım atmıştır. PKK/YPG bu mutabakatı bozmak için askerimizi, sivilleri hedef alan provokatif saldırılar düzenliyor. Buna rağmen biz Suriye’de krize kalıcı çözüm bulmak için ABD ile olan mutabakatımıza bağlılığımızı sürdürüyoruz.

ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK

Önümüze ikili münasebetleri dinamitleyecek yeni sorunlar koymaya gayret ediyorlar. 29 Ekim’de Temsilciler Meclisi’nde alınan kararların tam da bu amaca hizmet ettiğini ve ilişkilerimize gölge düşürme maiyetinde olduğumu Sayın Başkan ile paylaştım. Bu konuda alnımız ak, başımız dik özgüvenimiz tamdır. Türkiye bu konuda diyalogdan ve özgür tartışma ortamından yanadır.

GERİ KABUL ETMEDE HEMFİKİRİZ

Ülkemiz DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele veren tek NATO ülkesidir. Hapishanelerimizde 1216 DEAŞ’lı var. Avrupadakiler başta olmak üzere kaynak ülkeleri geri kabule ikna etme konusunda Sayın Başkan ile ortak anlayışa sahibiz. Güvenli bölge çağrım hayata geçirilmediği için on binlerce masum hayatını kaybetti. 365 bin Suriyelinin kendi topraklarına geri dönüşünü sağladık Cerablus’ta. Sayın Trump ile başlattığımız projeyi hayata geçirebilirsek önümüzdeki dönemde geri dönenlerin sayısı daha da artacaktır.

FETULLAH GÜLEN’İN İADESİ

Birçok belgeleri özellikle bu seyahatimizde kendilerine takdim ettik. Olayların faili olan insanın Amerika’da 400 dönüm bir arazide yaşayarak dünyadaki diğer yerleri de idare etmesi kabul edilir bir durum değildir. Bu seyahatimizde belgeler ayrıca getirdik. Temenni ederim bu belgeler ışığında bizden nasıl teröristler istendiğinde biz veriyorsak onlar da bize bu teröristi verirler.

SORUNUMUZ TERÖR ÖRGÜTLERİYLE

Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz terör örgütleriyle. Kim bunlar, YPG/PYD, bunlar PKK’nın uzantılarıdır. Parlamentoda benim partimin 50’yi aşkın Kürt milletvekili vardır. Terörist teröristtir. Mücadeleyi vermezseniz bedelini yarın çok ağır ödersiniz.”

ÇOK GÜZEL ÜRETKEN BİR TOPLANTI

Cumhurbaşkan Erdoğan ile ABD Başkanı Trump baş başa, heyetlerarası ve senatörlerle görüşmelerin ardından kameraların karşısında geçti. Trump şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tutuklu bulunan Serkan Gölge’yi bıraktığından dolayı çok teşekkür ediyorum. Çok farklı bir şekilde tutuklu haldeydi, bunun için de teşekkür ediyorum, çok iyi bir katkıydı kendisi tarafından. Önümüzdeki günlerde buraya gelecek. Bu bizim için oldukça güzel bir haber, Amerika için güzel bir haber. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çok açık ve üretken bir toplantı gerçekleştirdik. Farklı maddelere değindik. Suriye’deki durumu konuştuk.

ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUM

Türkiye ve ABD, olağanüstü başarılar elde etti ve daha da iyi bir duruma gelmesini bekliyoruz. Bugün Cumhurbaşkanına ortaklığı ve işbirliğinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Barış içinde bir Ortadoğu’nun olmasını istiyoruz. Türkiye’nin yapması gerektiğini ve devam ettirmesi gerektiğini umuyoruz. Ateşkesin zor olsa da devam ettiğini düşünüyorum. Afganistan’da da oradaki DEAŞ ile mücadele konusunda birlikte Bağdadi’yi yok ettik. Bazı bölgelere giriş yapacağımızı biliyorlardı ve bize bu konuda oldukça yardımcı oldular. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve vatandaşlarına teröre karşı sürekli olan mücadeleden dolayı teşekkür etmek istiyorum.

S-400 BİZİM İÇİN ZORLUK OLUŞTURUYOR

Ticaret ve güvenlik ekipmanları konusunda görüşme gerçekleştirdik. Türkiye ABD’deki birçok savunma programına destek sağlıyor. Mesela F-35 uçaklarının parçalarını üretiyor. Türkiye’nin S-400’ü alması bizim için zorluk oluşturuyor. Bunu sürekli konuşuyoruz, umarım bu durumu da düzeltebiliriz. Güvenlik danışmanlarıyla S-400 sorununa çözüm getirmesi için konuştuk.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması için talimat verdik. Ticaretimiz kat kat artabilir, yaklaşık 100 milyar dolar düzeyine getirmek istiyoruz. Hedefimiz iki ülke arasındaki ticareti artırmak. Anlaşmamız devam ediyor, hızlı bir şekilde yol kat ediyoruz. Amacımız ticaret ve yatırıma olan kısıtlamaları ortadan kaldırmak. Türkiye’nin de pazarını ABD’ye açmasını istiyoruz, bunu yapıyorlar zaten ciddi oranda. Türkiye ile ABD arasındaki müttefiklik sadece Ortadoğu’da değil. İki ülke arasında iyi bir dostluk oluşturmayı umuyoruz. İyi bir ilişkimizin olduğunu düşünüyorum.”

40 MİLYAR DOLAR ÇOK PARA

(Senatörlerle buluşma) Senatoyu aradım ve bazılarını çağırdım. Bugün 5 senatör aramıza katıldı. Bunlar Ortadoğu’da barış isteyen insanlar. Çok açık sözlü bir görüşme gerçekleştirdik. Çok büyük ilerleme sağladık. (Suriyeli sığınmacılar) Erdoğan 40 milyar dolar harcadıklarını söyledi. Bu çok para. Başka kaynaklardan da bunu duydum. Avrupa’nın katkısı ise sadece 3 milyar. Yardım etmeleri gerekiyor. Bunu yapmayız ama o teröristleri serbest bırakırsak gitmek isteyecekleri yerler onları almayan Avrupa ülkeleri olacak. Çatışma sırasında bazı DEAŞ’lılar kaçmıştı. Ama önemli değil Türkiye onları tekrar yakaladı.”

BİRBİRİMİZİ ÇOK İYİ ANLIYORUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, görüşmelerden önce açıklama yaptı. ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ağırlamaktan şeref duyduğunu ifade ederek, “Sınır güçlü bir şekilde yerinde duruyor. Ateşkes de devam ediyor. Kürtlerle görüştük gayet memnunlar. Biliyorsunuz askerlerimizi belli bir süre öncesinde çekmiştik. Artık diğer insanların sınırları için endişelenmeyi kesmemiz gerektiğini düşünüyordum. Kendi sınırlarımızı korumamız gerekiyor. Cumhurbaşkanı’nı da gerçekleştirdikleri çabadan dolayı tebrik ediyorum. Sınırınızın güvende olmasından memnunuz. Sadece petrolü güvenceye almak için askerleri bıraktık. Cumhurbaşkanı ile dostuz. Uzun zamandır dostuz. İlk günden beri dostuz. Birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Sorunlarımızı çok iyi anlıyoruz. Bahsettiğimiz bölgede Türkiye’den de çok insan hayatını kaybetti. Bunun için de bir şeyler yapmamız lazım. Bu tek yönlü bir yol değil ” ifadelerini kullandı.

Trump, ticaret anlaşmasına değinerek, “Çok az ticaret yapıyoruz. Dünyanın en iyi ürünleri bizde. Ticari ilişkilerimizi dikkate değer oranda arttırmayı düşünüyoruz. 100 milyar dolara ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Şuanda 20 milyar dolar gibi bir rakam var ve bu 100 milyar dolara çıkabilir. Bu hızlı çok kısa sürede hızlıca 100 milyar dolara çıkarabileceğimizi düşünüyoruz. S-400’ler konusunu da konuşacağız, F-35’leri de konuşacağız” açıklamasını yaptı.
Trump açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

LİDERİNİ ÖLDÜRDÜK, MUTLUYUZ

“Türkiye DEAŞ’lıları yakından takip ediyor. Göreve geldiğimde DEAŞ’lılar her taraftaydılar. Biliyorsunuz yüzde yüzünü yok ettik. Geçen hafta da lideri ve kurucusunu da öldürdük. Bu başarıdan çok mutluyuz. İki numaralı ismi de ortadan kaldırdık. Üç numaralı ismin de da peşindeyiz. Bir numara olacağını düşünürken şu anda kaçıyor. DEAŞ konusunda çok başarılıyız. DEAŞ göreve geldiğim dönemle alakası yok. Dünyanın her yerinde savaşçısı vardı. Artık hapishanedeler. Türkiye’de yakın zamanda 100 DEAŞ’lıyı yakaladı ve onlarla ilgili gerekeni yapıyor.” m AA

Heyetlerarası görüşmeye AK Parti milletvekili Mahir Ünal ile MHP milletvekili İsmail Faruk Aksu da katıldı. Toplantıda İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un önünde bulunan ‘Türkiye’nin Teröre Karşı Mücadelesi’ kitapçığı dikkat çekti.

İLETİŞİMLE SORUNLARI ÇÖZEBİLİRİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Ticaret Odası, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Yuvarlak Masa Toplantısı’na katıldı. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda Erdoğan, “Pek çok kritik gelişmenin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Buradaki bazı çevreler stratejik müttefik ilişkisinin önemini kavrayamıyor. Başkan Trump ile aramızda tesis ettiğimiz samimi iletişim ile sorunları çözeceğimize inanıyorum” diye konuştu.

ABD ile Türkiye arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hedefi kapsamında 5 sektör üzerinde durmaya karar verdiklerini anlatan Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşmede bu hedef doğrultusunda atılabilecek adımları ele alacaklarını ifade etti. Erdoğan ayrıca, ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasını beklediklerini vurguladı. “Siyasi gerilimler nedeniyle ekonomimize yönelik tehditkâr davranış sergilenmesi doğru değil” diyen Erdoğan ‘her konunun kendi mecrasında’ yürütülmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımların yüzde 13 artarak 13 milyar dolara ulaştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Türkiye’ye en fazla yatırım yapan altıncı ülke olduğunun altını çizdi.

BÜYÜK ŞİRKETLERİN TEMSİLCİLERİ KATILDI

Toplantıya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın katıldı. Ayrıca aralarında Pepsico, Google, UPS, Hilton, The Coca Cola Company, GE, Citi, Uber, THY, Limak, TAV, Borusan, Kale Group gibi şirketlerin temsilcileri ile Türkiye Varlık Fonu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Nasdaq ve Amerika Ticaret Odası gibi kuruluşların temsilcileri de toplantıda hazır bulundu. (Razi CANİKLİGİL/WASHINGTON)

OVAL OFİS’TE SENATÖRLERLE BULUŞMA

m ABD Başkanı Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ikili ve heyetler arası görüşmelerin ardından ABD’li senatörlerle bir araya geldi. Oval Ofis’teki buluşmaya Cumhuriyetçi senatörler Lindsey Graham, Rick Scott, Ted Cruz, Jim Risch ve Joni Ernts katıldı.

Suriye’nin kuzeyi ve Kürtlerle ilgili sorular soran senatörlere güvenli bölgenin önemini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: “Yaptığımız yatırım 40 milyar dolar, Avrupa’dan bize gelen ise maalesef sadece 3 milyar avrodur. Sizin Kürt diye zikrettiğiniz, PYD/YPG. Bunlar terör örgütü, bunlar PKK’nın yan kuruluşlarıdır. Ferhat Abdi Şahin (Mazlum Kobani), Apo denilen bölücü terör örgütü başının aslında manevi evladıdır.”

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/sorunlarimizi-cok-iyi-anliyoruz-41373681 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/sorunlarimizi-cok-iyi-anliyoruz-41373681)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 14 Kasım 2019, 08:44:00
Senatör Lindsey Graham, ABD Senatosu'ndaki Ermeni tasarısını bloke etti

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5dcce3f1c9de3d08849c4449.jpg)

ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, 1915 Ermeni olaylarının Senato tarafından "soykırım" olarak tanınmasını öngören bir karar tasarısının oylanmasını bloke etti.
ABD Senatosu'nda Demokrat Senatör Bob Menendez, sözde "Ermeni soykırımının resmen tanınmasını" öngören bir karar tasarısının Genel Kurul'da oylanmasını talep etti.

Söz konusu talep karşısında Cumhuriyetçi Senatör Graham, tasarının oylanmasına karşı görüş bildirdi ve oylamayı bloke etti.

"SENATÖRLER TARİHİ YENİDEN YAZMAMALI"

Graham, burada yaptığı açıklamada, "Kısa süre önce Türkiye'nin askeri operasyonundan dolayı Suriye'de karşılaştığımız sorunlar hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Trump ile görüştüm. Umarım Türkiye ve Ermenistan bir araya gelebilir ve bu sorunu (1915 olaylarını) ele alır. Senatörler tarihi yeniden yazmamalı ve onu olduğundan farklı göstermemeli." değerlendirmesinde bulundu.

Graham ayrıca, kararını geçmişe bakarak değil, Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğine bakarak aldığını belirtti.

Graham'in söz konusu kararının, Beyaz Saray'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bazı Cumhuriyetçi senatörlerin katıldığı toplantıdan birkaç saat sonra gündeme gelmesi dikkati çekti.

ABD Senatosunda yapılacak tasarı oylamalarında herhangi bir senatör, karşı görüş bildirerek oylamanın yapılmasını bloke edebiliyor.

ABD Temsilciler Meclisi, 29 Ekim günü yaptığı oylamada, 1915 Ermeni olaylarını "soykırım" olarak tanıyan bir karar tasarısını kabul etmişti.

Temsilciler Meclisi Demokrat Vekili Adam Schiff tarafından nisan ayında sunulan söz konusu tasarı, 11 "hayır" oyuna karşılık 405 "evet" oyuyla meclisten geçmişti.

Türkiye ise söz konusu kararın "yok hükmünde" olduğunu açıklamış ve söz konusu adımın kabul edilemez olduğunu vurgulamıştı.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/senator-lindsey-graham-abd-senatosundaki-ermeni-tasarisini-bloke-etti-41373739 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/senator-lindsey-graham-abd-senatosundaki-ermeni-tasarisini-bloke-etti-41373739)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 14 Kasım 2019, 11:27:05
Senator Lindsey in ABD senatonsunda yeni Ermeni tasarisini bloke etmesi guzel haber . Ancak Lindsey tasrinin blokesi sonrasinda yapmis oldugu aciklamanin satir aralarini iyi okumamiz gerek . "Mevcut durumun sartlar gerektiginde degisebilecegini aciklamakta sayin Senator" Sn Lindsey iki hafta once ABD senatosunca oylanmis olan tasarilarin sonucuna bakip  bugun oylanmis olan sonuc ile kiyaslayina getirdi durumu.Yani bizimle paralel hareket edilmedigi zaman destek kaybolura bagladi durumu. Dupeduz santaj.

Sn CB aciklamalari onemli ancak kanimca ortak aciklama tutanaklarina gore degerlendirme yapilmasi daha dogru bir yaklasim olur. Yine de ABD nin sozlu veya yazili olarak yapmis oldugu anlasmalara veya aciklamalara ne kadar sadik kaldigi ayri bir konu . ABD ile sorunlarmiz cozulme yolunda veya Trump bizi anliyor demek, senatorler bizi anladilar diyebilmek  icin su anda fazla iyimser olmamiz gerekiyor . Bizlerin tam olarak nelerin degistigini , veya degisim egiliminde oldugunu gorup anlayabilmemiz  icin fazla uzun zaman gerekmeyecegi kanisindayim. Her sorunun cozumunde  oncelikli olarak diplomasiye yer olduguna inanan biri olarak Cumhur Baskanimizin  ABD ile diyalog yolunu secmesinin dogru karar oldugu kanisindayim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 14 Kasım 2019, 15:26:50
Senator Lindsey in ABD senatonsunda yeni Ermeni tasarisini bloke etmesi guzel haber . Ancak Lindsey tasrinin blokesi sonrasinda yapmis oldugu aciklamanin satir aralarini iyi okumamiz gerek . "Mevcut durumun sartlar gerektiginde degisebilecegini aciklamakta sayin Senator" Sn Lindsey iki hafta once ABD senatosunca oylanmis olan tasarilarin sonucuna bakip  bugun oylanmis olan sonuc ile kiyaslayina getirdi durumu.Yani bizimle paralel hareket edilmedigi zaman destek kaybolura bagladi durumu. Dupeduz santaj.

Sn CB aciklamalari onemli ancak kanimca ortak aciklama tutanaklarina gore degerlendirme yapilmasi daha dogru bir yaklasim olur. Yine de ABD nin sozlu veya yazili olarak yapmis oldugu anlasmalara veya aciklamalara ne kadar sadik kaldigi ayri bir konu . ABD ile sorunlarmiz cozulme yolunda veya Trump bizi anliyor demek, senatorler bizi anladilar diyebilmek  icin su anda fazla iyimser olmamiz gerekiyor . Bizlerin tam olarak nelerin degistigini , veya degisim egiliminde oldugunu gorup anlayabilmemiz  icin fazla uzun zaman gerekmeyecegi kanisindayim. Her sorunun cozumunde  oncelikli olarak diplomasiye yer olduguna inanan biri olarak Cumhur Baskanimizin  ABD ile diyalog yolunu secmesinin dogru karar oldugu kanisindayim.
Ben senatör Lindsey kadar g.tu başı ayrı oynayan başka birini görmedim. Bakın bize en düşman senatörü bile anlarım sebepleri vardır önyargısı vardır der geçerim. Lakin bu herif çok tehlikeli.. Bugün dediği yarını tutmuyor. bir bakıyorsunuz Türkiye sevdalısı oluyor bir bakmışsınız en radikal ypg savaşcısı.. Amerikanın perinçeki sanki lavuk. Her yeri ayrı oynuyor
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 14 Kasım 2019, 16:21:35
Karaktersiz biri. Enine boyuna düşünmeden fevri davranıyor. 2 ağzına bal sürdüğün zaman kolları indiriyor aşşa. Bu adamı kullanmak lazım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Kasım 2019, 10:11:38
"Gerekeni söyledim dersini aldı"

Ahmet HAKAN
ahmethakan@hurriyet.com.tr

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye karşıtlarının sözcüsü gibi davranan senatör Graham’le Beyaz Saray’da ne konuştuklarına ilişkin soruya bu yanıtı verdi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Beyaz Saray’da ABD Başkanı Trump ve beş senatörle görüşmesini anlatırken “Biri dedi ki ‘Rusya mı size düşman ABD mi?’ Böyle bir siyaset anlayışı olur mu? ‘Ben düşman oluşturmak istemiyorum’ dedim. Amerika da Rusya da dostum olsun istiyorum” dedi. Erdoğan ABD dönüşü öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlarken şu mesajları verdi:

TRUMP SAMİMİ BİR ÇABA İÇİNDE

“(ABD ziyaretinde ele alınan konular) Suriye’deki gelişmeler, ABD ile vardığımız 17 Ekim mutabakatı, PKK/YPG terör unsurlarının bölgeden tamamen çıkartılması, DEAŞ’la mücadele, DEAŞ’lı tutukluların durumu, siyasi sürecin ilerletilmesi, güvenli bölge, S-400, Patriot ve F-35 programı, NATO’daki dayanışmamız, 3-4 Aralık’taki NATO Liderler Zirvesi ve genel olarak terörle mücadele konuları üzerinde yoğunlaştık. FETÖ konusunu da ayrıca konuştuk. Tabii ABD’deki siyasi ortamı da ele aldık.

Bu sorunların karşılıklı saygı ve milli çıkarlar temelinde çözümü için Sayın Trump’ın samimi bir çaba içinde olduğunu söyleyebilirim. Trump’a karşı olan çevrelerin ilişkilerimizin bozulması için yoğun bir çaba içinde olduğunu da ifade etmemde fayda var. 1915 olaylarıyla ilgili tasarının bir yaptırım yasasıyla birlikte Temsilciler Meclisi’nden geçirilmesinin temel sebebi de zaten bu. Özellikle Ermeni meselesi ve 1915 olaylarıyla ilgili olarak hem Sayın Trump’a hem Beyaz Saray’da buluştuğumuz senatörlere detaylı bilgi verdim ve tarihi hadiselerin siyasileştirilmesinin büyük bir hata olduğunu kendilerine anlattım.

SENATÖRLERE ANLATMA İMKÂNIMIZ OLDU

Sayın Trump’ın Oval Ofis’e davet ettiği beş senatöre Suriye’deki durumu, YPG’nin bir terör örgütü olduğunu ve S-400 konusunu anlatma imkânımız oldu. Patriot’ları almaya hazır olduğumuzu Sayın Trump’a söyledim. F-35 programının müşterisi değil ortağı olduğumuzu da kendilerine hatırlattım. Biz NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahibiz. Amerika ile de güçlü ilişkilerimiz var. Fakat savunma kaynaklarımızı çeşitlendirmek de ulusal çıkarlarımızın ve egemenlik haklarımızın bir gereğidir. “S-400’ü de savunma sistemlerimizin içerisinde önemsiyoruz. Uygun şartlarda verecekseniz biz Partiot’ları da alabiliriz” dedik. “Patriot’ları alırken S-400’ü tamamen kaldırma teklifini biz egemenlik haklarımız üzerinde bir tasarruf olarak görüyoruz ve kesinlikle doğru bulmuyoruz. Aynı şeyi Yunanistan için bugüne kadar hiç söylemediniz. Şu anda Yunanistan’da S-300 var. Orası için hiç böyle bir ses çıkmadı. Orası için böyle bir adım atmıyorsunuz?” dedik. Dolayısıyla bu konudaki tavrı biz, özellikle egemenlik haklarımız üzerinde bir tasarruf olarak görüyoruz.

Bu kadar ısrarı görünce S-400 meselesinin çözümü için dedik ki “Gelin bizim tarafta İbrahim Bey, öbür tarafta ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı O’Brien birlikte NATO’nun koordinatörlüğünde Savunma Bakanlıklarımızı da devreye sokmak suretiyle bir çalışma başlatalım ve neticesinde durumu görelim”.

Çünkü diyorlar ki “S-400 F-35’le koordineli bir savunma sistemi değil.” Zaten F-35’i vermiyorsun ki. Bu da ayrı bir olay. 2 milyar 400 milyon dolar bir total fiyatı var. Biz şu ana kadar 1 milyar 400 milyon dolarını ödemişiz ve siz bize daha bir tane F-35 vermiş değilsiniz. Hep söylediğimiz şey şu; biz müşteri değil ortağız. Şu anda bu görevlendirmeyi yaptık. Temennim odur ki çalışmalar sonunda olumlu bir netice alırız. Fakat ben burada da yine Trump’ı çok daha olumlu gördüm. Yaklaşımlarında daha yapıcı gördüm.

Heyetler arası görüşmede ise özellikle 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine nasıl ulaşacağımızı, Halkbank meselesini ve karşılıklı yatırım teşviki konularını ele aldık.

TÜRKİYE ALEYHİNE İKLİMİN SORUMLULARI

Amerika’da ülkemiz aleyhine oluşturulan siyasi iklimin hangi saiklerle yapıldığını ve arkasında kimler olduğunu biliyoruz. Dezenformasyon faaliyetlerine karşı haklı tezlerimizi her platformda anlatmaya devam edeceğiz. Bu hususlar dikkate alındığında ziyaretimizin genel manada olumlu geçtiğini söyleyebilirim. Görüş ayrılıklarını aşmanın yolu, doğru bilgiye dayalı sağlıklı diyalogdur. Bu alandaki çalışmalarımıza da ara vermeden devam edeceğiz.

PATRIOT SEBEBİYLE S-400’Ü BIRAKAMAM

S-400 meselesinin çözümü için ABD ile planlanan koordinasyon çalışmasının muhtevası nedir?

S-400’ü alıyoruz. Bir parti kaldı sadece. Onlarla görüşülecek olan işin teknik, teknolojik boyutu. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg bu konuda ne diyor? “NATO üyesi ortaklarımızın hangi silahı alacağının ya da almayacağının kararını biz vermeyiz. Bu kendi takdirleridir” diyor. Onlar da hiçbir şey diyemediler. Kaldı ki en sıkı bağlayıcı husus şudur; bizim bu noktada Rusya ile stratejik bazı çalışmalarımız var. Rusya’dan yılda 20-25 milyar metreküp doğalgaz alıyoruz. Şimdi yeni bir şey başlıyor. Avrupa bu hattan bizden doğalgaz çekecek. Putin orada da çok mert bir davranış yaptı. “Türkiye kime olur verirse biz de ona veririz” diyor. Ayrıca geçiş için Türkiye’nin ayrı bir ücret alma şansı var. Bir taraftan Türk Akımı, öbür taraftan da TANAP geliyor şimdi. Doğalgaz Avrupa’nın pek çok ülkesine giderken biz stratejik bir önem kazanıyoruz. Ben şimdi Patriot sebebiyle S-400’ü bırakamam ki... Sen bana Patriot vereceksen ver.

YUNANİSTAN’A AYNI ŞEYİ SÖYLEYEBİLİYOR MUSUN?

Trump “Senatörlerle görüşüyoruz, bu sorunu çözebileceğimi düşünüyorum” dedi. Beyaz Saray açıklamasında “Diğer konularda ilerlenebilmesi için S-400 sorunları çözülmeli” ifadesi kullanıldı. Bu konuda son nokta nedir? S-400’lerin aktive edilmemesi gündeme gelebilir mi?

Kendilerine çok açık söyledik. Bizim şu anda Rusya ile de ikili ilişkilerimiz var. Bu ilişkimizi bozamayız. Benim bizzat Sayın Trump’a da söylediğim gibi, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Bey muhatabı Pompeo’ya söyledi, Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Bey muhatabına söyledi, İbrahim Bey muhatabına söyledi. Biz de etraflıca bir markaja alıyoruz. Bizim şimdi Türk Akımı’nı hesaba katmama şansımız var mı? “Hakkınızdır devam edin ama S-400’lerin üzerinden de traktörle geçin” gibi laf ediyorlar. Dedik ki böyle bir şeyi yapmak bir defa mümkün değil. Bu tür ilişkimizi bir kenara atamayız. Şu anda turizmde Rusya bütün ülkeleri geçti ve bu noktada bir numaralı ortağımız. Ticaret hacmimiz 30 milyar dolara doğru gidiyor. Putin zaten bu konuda kararlı olduğunu ortaya koyuyor. Şimdi bizim kalkıp S-400’ü bırakıp tamamen Patriot’a yönelmemiz gibi bir şey olamaz. “Ama biz Patriot’u da alalım” dedik. Ama S-400’ü de alacağız. Çünkü bizim çok yönlü bir savunma sistemini kurma anlayışımız var. Yani elimizde o da olacak, o da olacak.

O MU DÜŞMAN BEN Mİ DÜŞMAN

İhtiyacımız var mı peki?

Bu bizi daha güçlü kılar, düşmanımızı da caydırır. Mesela, isim vermeyeceğim biri dedi ki “Rusya mı size düşman ABD mi?” Yani bunlar bu şekilde siyasetçi. Böyle bir siyaset anlayışı olur mu? Ben de tabii burada sadece bir şey söyledim, “Ben düşman oluşturmak istemiyorum” dedim. Amerika da Rusya da benim dostum olsun istiyorum. Bizim gayretlerimiz bunun için. Adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Tabii bu da onları biraz rahatsız ediyor. Şu anda bir taraftan her şeyi kazan-kazan esasına göre bizim üzerimize bina edeceğini söyleyeceksin, bir taraftan da “O mu düşman ben mi düşman” diye soracaksın. Bu siyaset bitti artık. Öbür taraftan da petrol falan diyeceksin. Biz dedik ki bizim Suriye’nin petrolünde gözümüz yok. Ama sizin var. Zaten orayı paylaşanlar paylaşmış. Kamışlı malum, Deyrizor malum. Bazen gülüyorlar, bazen farklı bir yere doğru savruluyorlar.

GÜVENLİ BÖLGE: NATO’DA DA ANLATACAĞIM

ABD’nin silah verdiği PKK-PYD’nin dışına çekilmesi istenen 32 kilometre hat sonunda PKK-PYD ilişkisi bu hattın ötesinde devam ederse Türkiye’nin stratejisi nasıl olur?

Sayın Trump ve senatörlerle konuşurken kendilerine de söyledim; burada en önemli konu 20 mil yani 32 kilometre derinlik. Sayın Trump 444 km genişlik olarak kendisi söyledi bunu. Biz şu anda Tel Abyad ile Resulayn arası 120 kilometreyi kontrol altına aldık. Tabii derinlikle birlikte alan 4 bin kilometrekarenin üzerinde. “Güvenli bölge teklifini biz Obama’ya yapmıştık. Sizin döneminizde de yaptık. Gelin şimdi şu güvenli bölgeyi halledelim” dedik. Trump buna yanaştı, “Bunu Avrupa ülkelerine de söyledim” dedi.

Allah nasip ederse 3-4 Aralık NATO Liderler Toplantısı’nda da güvenli bölge konusunu gündeme getireceğim. Gündeme getirdiğimizde NATO ülkelerinin tavrı ne olacak göreceğiz. Bu iş lafla olmuyor. Türkiye olarak biz zaten şu ana kadar yapacağımızı yaptık, yapıyoruz. NATO Zirvesi’nde olumlu yaklaşımlar alabilir ve en azından bir uluslararası donörler ya da NATO ülkeleri donörler toplantısından bir şeyler çıkartabilirsek, zaten bunun plan proje çalışmasını yaptık. İlk etapta kuzeyde bir barış koridoruyla ilgili adımları atabiliriz. Barış koridorunda biz konutlar, sağlık merkezleri, okullar ve kamu binaları inşa ettiğimiz anda buranın havası zaten değişecek.

‘VATANDAŞ OLARAK ALAMAZ MISINIZ’ SORUSU

“Demografik yapıyı mı değiştiriyorsunuz?” diyorlar. Bunun demografik yapıyla ne ilgisi var? Orada oturanlar varsa biz zaten onları direkt kendi yerlerine taşırız. Kim bunlar? Suriyeliler. Oraya onlar gelip oturacak. Diyorlar ki “Siz İdlib’dekileri mi oraya getireceksiniz?” İdlib’dekiyle bunun alakası yok ki. Şu anda bizim derdimiz Türkiye’de olanları bir an önce kendi topraklarına kavuşturmak. Gayretimiz bunun için. Yapacağımız iş bu. Bu bizi biraz rahatlatacak. Biz şu anda çadır kentleri neredeyse tamamen kaldırdık. Konteyner kentler var bir de. Bunun dışında şehirlere yayıldılar. Mesela Trump dedi ki “Bunları vatandaş olarak alamaz mısınız?” Dedik ki “Biz zaten şu anda seçici olarak alıyoruz. Bunların içinde doktoru var, mühendisi var, avukatı var, öğretmeni var, ebeler var. Bunlar şehirlerde kendileri yerleşiyorlar. Biz bunları zaten vatandaş yapıyoruz. Fakat bir de bunların dışında çok çok zor durumda olup, kötü şartlarda yaşayanlar da var. Biz istiyoruz ki bunları da buralardan kurtaralım ve onlar da kendi topraklarında çok daha huzur içinde yaşama imkânı bulsunlar. Trump “Bu konuda ben Avrupa ülkelerine gerekli çağrıyı yaptım” diyor. Kendisi “Biz şu kadar veririz” demedi ama ben zorlayacağım.

TRUMP VİDEOYU İZLEYİNCE ETKİLENDİ

Görüşmede bir video izlettiniz. Bir de masada Türkiye’nin terörle mücadelesini anlatan bir kitapçık gördük.

Biz bunları kendilerine verdik. Bir de FETÖ’nün burada yaptıklarıyla ilgili ayrıntılı bir kitabı bütün o senatörlere verdik. Döner dönmez senatörlerin tamamına bir set olarak göndereceğiz. Bu videoyu izledikten sonraki tavırlarında, bana göre en önemli hava Sayın Başkan’da oldu. O bayağı etkilendi. Diğerleri de zaten Abdi Şahin olayına farklı baktıkları için onu hâlâ sahiplenmeye çalışıyorlar ve en önemlisi de olaya “Türkiye Kürtlere karşıymış” gibi bakıyorlar. Benim parlamentomda 50 Kürt milletvekilim var. Olaya bir de buradan bakın. Biz Güneydoğu başta olmak üzere bölgelerin şehircilik anlayışını değiştirdik. Bizim iktidar dönemimizde yapılan yatırımı, hiçbir hükümet yapmamıştır. Kendilerine de söyledim: “Bir gezin oraları. Kürtlere yönelik olumsuz bir yaklaşım var mı yerinde görün.”

SİZİN CIA BELGENİZ

Terörist Mazlum Kobani ile ilgili CIA belgesinden bahsettiniz.

Tabii bu gizli bir belge. CIA Ferit Abdi Şahin’in nasıl bir terörist olduğunu belge ile bizim istihbarat teşkilatımıza gönderdi. Biz de “Buyurun, biz söylemiyoruz, CIA sizin istihbarat teşkilatınız, size onun evrakını veriyoruz” dedik.

SURİYE’NİN PETROL GELİRİ

Suriye’nin yeniden inşası için bu petrol gelirinin kullanılması teklif edilebilir mi?

Benim şu anda hafıza kaydımda o var. Amerika’ya ve Rusya’ya gerekirse bizim onu teklif etmemiz lazım. Tabii bir de şu var; gerek Deyrizor’un gerekse Kamışlı’nın petrolünün kalitesi çok düşük. Oralarda kaliteli bir petrol yok. Deyrizor petrollerini daha çok PYD-YPG alıyor, rejime satıyor ve buradan mali noktadaki imkânlarını elde ediyor.

FETÖ’YÜ HİMAYE

FETÖ’nün ABD tarafından himaye edilmesi konusunda bir değişiklik gözlemlediniz mi?

5 senatöre ve kendisine bu konuyu izah ettim. Zaten basın toplantısında da bütün dünyanın gözü önünde söyledim. Ama şu an itibarıyla hâlâ bizim beklediğimiz noktada değiller. Söylediklerinde elle tutulur bir şey yok. Biz şimdi yine bütün adli deliller ile dosyaları kendilerine verdik. Adalet bakanlıkları arasındaki görüşmeler hâlâ devam ediyor, edecek. Yılmadan usanmadan takip edeceğiz.

GRAHAM YORUMU: DERSİNİ ALDI

Beyaz Saray’a çağrılan senatörlerden biri Lindsey Graham idi. Önceden Türkiye dostu açıklamalar yapıyordu. Sonra bir anda adeta Türkiye karşıtı cephenin sözcülerinden biri haline geldi. Bu çelişkiyi sordunuz mu?

Ben kendisine gerekenleri söyledim. Bugün dersini aldı.

Senatörlerle görüşme nasıl geçti? İkna oldular mı?

Senatörlerin gelmesi teklifini Trump kendisi yaptı. Onları benim ikna etmemi ve dolayısıyla kendisi de rahatlamak istedi. Ben dedim ki “Sayın Başkan uygun bulursanız ben Kongre’ye hitap edeyim. Kongre’de bunu bir konuşalım ki işin aslı nedir, bunu bizzat bizden duysunlar. ” Sayın Trump “Bu işi geniş bir basın toplantısı ile yapalım. Soru cevaplarla ulaşmak istediğimiz yere ulaşırız. Şimdilik Senato’dan bir grubu alalım” dedi. Buraya öyle geldik.

Bu ziyarette malum mektubu iade ettiğinizi söylediniz. Tepkileri ne oldu? Tepkileri olmadı. Böyle bir teröristle ABD Başkanı’nın görüşmesini ben yadırgıyorum. Bunu basın toplantısında söylediğime göre ikili toplantıda hayli hayli söyledim. ABD gibi bir ülkenin başkanı böyle bir teröristle nasıl görüşür? Uluslararası terörle mücadeleyi nasıl yürüteceğiz? Bir terörist önemli bir devletin başı ile görüşebiliyor ve arabuluculuk için de bu isim teklif edilebiliyorsa işin suyu çıkmış demektir. Tabii Kılıçdaroğlu’na da mektup iade edildi diye bir haber vermek lazım.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/gerekeni-soyledim-dersini-aldi-41374513 (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/gerekeni-soyledim-dersini-aldi-41374513)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 15 Kasım 2019, 11:01:47
Bu s400-f35 işinde bir sakatlık var;
1. S400 alınırsa ABD ile aramızın açılacağı ve proğram dışı kalacağımız bilinirken neden s400 teslim tarihini 1 sene geciktirmedik. Bu şekilde f35 lerin ilk birkaçı şu anda elimizde idi. Şimdi s400 alımına dönebilirdik.
2. Bizi proğram dışı bırakamayacaklarına o kadar mi inanmıştık? Bu kadar mi saf davrandık? Gene mi aldatıldık? Göre göre proğram dışına itildik. Erdoğan’a bu kadar yanlış bilgiyi kim verdi?
3. Şeytanın avukatı olup dersem; bu f35 lerin ALIS sistemi ile dışa bağımlı oluşu ve görünmezlik olayının da söylendiği gibi bir şey olmadığı konusunda Ruslardan iyi bir bilgi alıp bilinçli olarak proğramın dışına itilmemiz için mi bu s400ler alındı? Bu danışıklı bir döğüşmüydü?
4. Yoksa bu sefer Ruslar mi bizi kandırdı? Biz dış ilişkilerde bu kadar mi aciziz? Bu kadar mi amatörüz?
5. Yoksa bütün bunlar bir ‘vendetta’ sonucumu? 15 Temmuz öncesi FETÖ ve ABD nin yapmayı planladığı kalkışmayı ve kendi hayatına kastedildiğini Ruslar’dan detaylı olarak öğrenen Erdoğan , ABD den öç mü alıyor?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 03 Aralık 2019, 10:59:31
Demokrat Senatör Chris Van Hollen ile Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya mektup yazarak, CAATSA yaptırımlarının Türkiye'ye uygulanması, aksi takdirde bunun diğer ülkelere "korkunç bir sinyal" vereceğini savundu. ABD Savunma Bakanı Mark Esper ise son dakika açıklamasında, Türkiye'ye NATO'nun Baltıklar ve Polonya'ya yönelik savunma planlarını engellememesi çağrısında bulundu.

ABD'de Cumhuriyetçilerin önde gelen senatörlerinden Lindsey Graham ile Demokratlardan Chris Van Hollen, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya gönderdikleri mektupta, "Sabır gösterme zamanı geçti. Yasayı (CAATSA) uygulama zamanınız geldi. Yasanın uygulanmaması, diğer ülkelere ABD yasalarının herhangi bir sonucu olmadan ihlal edilebileceği gibi korkunç bir mesaj verecektir" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'YE YAPTIRIM TASARISI GELECEK HAFTA MASAYA GETİRİLECEK"

Amerikalı Kongre üyeleri, Türkiye'nin Suriye'de başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nın ardından Ankara'ya yönelik tavrını sertleştirmişti. Reuters'ın haberine göre; Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin Cumhuriyetçi Başkanı Jim Risch, gazetecilere yaptığı açıklamada, komitenin Türkiye'ye sert yaptırımlar öngören farklı bir tasarıyı gelecek hafta oylayacağını söyledi. Bunun Türkiye'ye yönelik sabrının azaldığı anlamına gelip gelmediği yolundaki bir soruya Senatör Risch şu yanıtı verdi: "O çoktan olmuştu."

TRUMP, TÜRKİYE'YE YAPTIRIMIN ÖNÜNDE DURDU

Türkiye, Rusya'dan satın aldığı S-400 savunma sistemini geçtiğimiz Temmuz ayında teslim almaya başlamış, sistemin beşinci nesil yeni savaş uçağı teknolojisine ilişkin bilgileri çalabileceği endişesini dile getiren ABD de, Türkiye'yi ortak üreticilerinden olduğu F-35 programından çıkarmıştı. Ancak Trump, kısaca CAATSA olarak bilinen ve Rus savunma sektörüyle iş yapan ülkelere yaptırım uygulanmasını öngören ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası uyarınca, Türkiye'ye yaptırım uygulamamış ve gerçek sorumlunun Patriotl'arı vermeyen Obama yönetimi olduğunu dile getirmişti.

TÜRKİYE'YE SORUŞTURMA AÇABİLİRİZ"

ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi, dijital hizmet vergisi uygulayarak ABD şirketlerinin kârını azaltan ülkelere gümrük vergilerini artırabileceğini açıkladı. ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer, ABD'nin Fransa'ya bu vergisinin uluslararası vergilendirme politikalarıyla uyumsuz olduğunu ve ABD şirketlerine haksız vergi getirdiği gerekçesiyle soruşturma açıldığını hatırlattı. Lighthizer, dijital hizmet vergisi uygulayan Türkiye, Avusturya ve İtalya'ya da benzer soruşturmalar açmayı değerlendirdiklerini söyledi.

ESPER: TÜRKİYE NATO PLANININ ÖNÜNÜ TIKAMAMALI

ABD Savunma Bakanı (Pentagon) Mark Esper, İngiltere'de NATO'nun 70. yılı vesilesiyle gerçekleştirilecek zirve öncesi Türkiye hakkında son dakika açıklamalarda bulundu. Reuters haber ajansına konuşan Esper, Türkiye'nin Baltık ülkeleri ve Polonya'nın savunmasına yönelik NATO planının önünü tıkamaması gerektiğini söyledi.

"Ankara'ya mesajım savunma planlarını ilerletmek" diyen Esper, "Bu Türkiye'nin kendine özgü çekinceleri nedeniyle engellenemez. İttifakın birliği ve hazırlıklı olması, büyük meselelere odaklanmanız gerektiğini anlamına gelir. Büyük mesele de NATO'nun hazırlık seviyesidir. Herkes Türkiye'nin gündemine göre hareket etme konusunda istekli değil. Herkes tehditleri Türkiye'nin gördüğü şekilde görmüyor" ifadelerini kullandı.

http://www.haber7.com/dunya/haber/2921284-son-dakika-natoda-kaos-abdden-pes-pese-turkiyeye-yaptirim-cikisi/?detay=2 (http://www.haber7.com/dunya/haber/2921284-son-dakika-natoda-kaos-abdden-pes-pese-turkiyeye-yaptirim-cikisi/?detay=2)

Türkiye - ABD ilişkilerinde, dananın kuyruğunun kopacağı bir döneme giriyoruz. S-400'ler için Türkiye'ninde, ABD'ninde geri adım atmaya niyeti yok. Bana bu olaylar  İsmet İnönü'nün ABD ambargoları kaşısında söylediği: "Yeni şartlarda yeni bir dünya kurulur ve Türkiye' de bu dünyada yerini bulur." sözünü hatırlatıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 03 Aralık 2019, 12:01:01
ABD li senatorlerin TC ne CAATSA uygulanmasi konusunda her firsati degerlendirmekte olduklari kesin ancak bunu son 48 saat icerisinde surekli gundemde tutmalari Nato daki TC nun tavrindan kaynaklanmakta yani benim dedigimi yapmazsan CAATSA yi getirir demeye getiriyor. Bu nedenle Nato zirvesinde TC olarak dogru ve net cevap vermemiz tezimizin anlasilmasi acisindan onemli bir firsat.

CAATSA ya gelince her firsatta bu ve benzeri santajlari ileri surmeye ABD devam edip bunlarin bir kismini da yururluge koyacagi kesin.  Neticede ABD li senatorlerin beyanatlarinda belirtilmis oldugu gibi TC ni izlemekte olan sair ulkelere de gozdagi verilmesi ABD acisindan kacinilmaz ,aksi halde ABD silah sanayi buyuk pazar kaybetmis olur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 03 Aralık 2019, 13:01:35
Nato'dan cikarsin olur biter. Surekli "Ayrilicam senden" deyip evde oturan sevgili gibiyiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 03 Aralık 2019, 14:03:41
 Trump'tan Türkiye ve Erdoğan mesajı

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5de636467af5071d905eea25.jpg)

İngiltere'nin başkenti Londra'da NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Donald Trump, "Türkiye'yi seviyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkilerimiz iyi. Türkiye çok iyi bir NATO üyesi" dedi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, "Türkiye askeri operasyonunu durdurdu. Şiddette ciddi bir azalma var. Bundan sonra siyasi çözüm için çabalamalıyız." sözlerini söyledi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve ABD Başkanı Donald Trump, Londra’da NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamında bir araya geldi.

Trump, Macron'un skandal açıklamasını 'nahoş' olarak nitelendirdi ve "NATO'yu küçük düşürücü" dedi. Trump, ayrıca "NATO büyük bir amaç için hizmet ediyor." dedi

'NATO için böyle bir açıklama yapamazsınız" diyen Trump ayrıca Fransa ekonomisinin iyi olmadığını vurguladı.

Öte yandan Trump, "Türkiye'yi seviyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkilerimiz iyi. Türkiye çok iyi bir NATO üyesi" dedi.

Türkiye'nin Bağdadi operasyonunda çok yardımcı olduğunu söyleyen Trump "Türkiye ABD silahlarını almak istiyordu fakat Obama bunu engelledi. Bu yüzden onlar da Rusya'dan aldılar" dedi.

STOLTENBERG:SİYASİ ÇÖZÜM İÇİN ÇABALAMALIYIZ

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Türkiye askeri operasyonunu durdurdu. Şiddette ciddi bir azalma var. Bundan sonra siyasi çözüm için çabalamalıyız." dedi.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/trumptan-turkiye-ve-erdogan-mesaji-41388337 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/trumptan-turkiye-ve-erdogan-mesaji-41388337)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 03 Aralık 2019, 14:12:37
Nato'dan cikarsin olur biter. Surekli "Ayrilicam senden" deyip evde oturan sevgili gibiyiz.

Sn UYVAR in gorusune katilmiyorum " kisisel degil"

TC Nanto dan ayrilma gibi bir dusuncesi oldugunu acikcasi dusunmuyorum. Niye Uyvar arkadasimin gorusune katilmadigima gelince. Oncelikle Nato uyesi olmamiz bizim icin siyasi oldugu kadar askeri olarak da onemli bunun ozet aciklamasi su Nato bati itifakkini temsil etmektedir  bunun siyasi acilimi ise Nato uyesi olarak batili ulkeler arasinda oldugumuz kanitlanmakta. Savunma acisindan su anda  dostumuz olan qancak ilerde degisebilen Rusya karsin bir alternatif ve noturleme organizasyonu. Nato uyesi olmamiz GKRY nin Natoya girisine engel. Her ne kadar Nato uyelerinin bazilari ile gorus farkliligimiz olsada birlik icerisinde kalmamiz gerekliligine inanmaktayim.  " her sinir uclarimiza basilan yerden kizip ayrilmak dogru bir yontem olmadigi kanisindayim .Bizim Nato ya  girsimiz baskalirinin elini kolunu sallayarak girmesi gi gerceklesmedi biz bu organizasyona cok agir bedeller odeyerek uye olabildik simdi niye meydani bazi ulkelere kizip meydani onlara birakalim?  derdimizi anlatana kadar  mucadel etmeliyiz  siyaset ve diplomasi bunu gerektir"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 03 Aralık 2019, 15:17:27
Ben sana Nato'dakilerin "kisisel olmayan" kurumsal goruslerini yazayim.

Türk ordusu bizi, Kunuri'de kurtardi, soguk savasta bogazlari tuttu, ileri karakol oldu ama biz de onu koruyarak borcumuzu ödedik. Alttan öyle bir nesil geliyor ki, alayi batili degerlere düşman, iseyaramaz serseri takimi. Bunlarin ne batiyla ne de natoyla alakalari kalmamis. Bu nedenle hicbir nato silahi artik satilmayacak.

Tr'li muhatap cevap verir: Efendim, biz bunu kendi kamuoyumuza anlatamayiz. Fakat size ayar veriyormus gibi gorunmek oy almamizi, secim kazanmamizi kolaylastiriyor. Bi sayede hic degilse sivil alanda isbirligimizi surdurebiliyoruz. Batili sirketler is yapabiliyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 10 Aralık 2019, 09:51:27
S-400 ve F-35 krizi - Amerikan Kongresi'nden Trump'a çağrı: ABD, Türkiye'ye yaptırım uygulasın

ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu'nun Silahlı Hizmetler Komisyonları, aylar süren pazarlıkların ardından Amerikan Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) 738 milyar dolarlık 2020 yılı bütçesinde anlaşma sağladı.

ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu'nun Silahlı Hizmetler Komisyonları, aylar süren pazarlıkların ardından Amerikan Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) 738 milyar dolarlık 2020 yılı bütçesinde anlaşma sağladı. İki komisyon da, Trump yönetimine, Rus S-400 füze savunma sistemini satın aldığı için Türkiye'ye yaptırım uygulanması çağrısı yaptı.

Komisyonların üzerinde mutabık kaldığı Ulusal Savunma Yetki Yasası'nın (NDAA) yıl bitmeden ABD Kongresi'nden geçmesi ve Başkan Donald Trump'ın onayına sunulması bekleniyor.

İki Komisyon'un Türkiye'yle ilgili önerileri ise bağlayıcılığı değil ve tavsiye niteliğinde.

ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu Silahlı Kuvvetler Komisyonları, F-35 savaş uçaklarının Türkiye'ye transferinin yasaklanmasını istedi.

Komisyonlar, Türkiye'nin S-400 füze savunma sistemini satın almasının F-35 programını tehdit ettiğini ve Trump yönetiminin Ankara'ya yaptırım uygulamasını gerektirdiği yönünde görüş birliğine vardı.

Ayrıca Rusya'yla her tür askeri işbirliğinin yasaklanması da önerilirken, Türkiye'ye, Kuzey Akım 2 ve TürkAkım projeleri nedeniyle de yaptırım uygulanabileceği belirtildi.

ABD'de Temsilciler Meclisi Demokratların, Senato ise Cumhuriyetçilerin kontrolünde.

Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki anlaşmazlık yüzünden uzun süre Pentagon bütçesine yönelik müzakereler kilitlenmişti.

www.haberler.com/amp/s-400-ve-f-35-krizi-amerikan-kongresi-nden-trump-a-12702368-haberi/ (http://www.haberler.com/amp/s-400-ve-f-35-krizi-amerikan-kongresi-nden-trump-a-12702368-haberi/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 11 Aralık 2019, 19:55:50
ABD Senatosu Dışişleri Komisyonu’nda Türkiye’ye yaptırım öngören tasarı oylandı. Oylamada 18 evet, 4 hayır oyu çıktı. Tasarı ileriki günlerde Senato'ya sunularak oylanacak.

http://www.haber7.com/dunya/haber/2923931-son-dakika-abdde-turkiyeye-yaptirim-tasarisi-onaylandi (http://www.haber7.com/dunya/haber/2923931-son-dakika-abdde-turkiyeye-yaptirim-tasarisi-onaylandi)

Evet arkadaşlar Senato'daki oylamadan ne çıkacağını hepimiz biliyoruz. Bu sefer Trump'unda müdahale edeceğini sanmıyorum. Bizimkiler geri adım atmazsa ki ihtimal vermiyorum buna, F-35'leri kesin olarak unutabiliriz. Türk- Amerikan ilişkilerinde iki tarafı da zor günler bekliyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 12 Aralık 2019, 03:03:08
Türk-Amerikan ilişkilerinde öyle bir gerçeklik oluştu ki, adeta bakan gözler görüyor. Amerika penceresinden denklem şu şekilde kuruldu; NE KADAR ÇOK MİLLİ ÇIKARLARINIZI ÖNCELERSENİZ, O KADAR ÇOK AMERİKAN YAPTIRIMINA MUHATAP OLURSUNUZ!

Biz zaten öyle olduğunu biliyorduk da hayata sağ cenahtan bakanlar meseleyi daha yeni yeni idrak etmeye başladı...

Günaydın..!

Peki niye öyle?

Çünkü Amerika hegamon bir devlettir ve sihirli kelime AMERİKAN ÇIKARLARI' dır. ''Amerikan Çıkarları'' dediğiniz zaman akan sular durur. Bütün dünya bir yana, Amerikan çıkarları bir yana! kapitalist sistemde; sosyal ilişkiler, toplumsal yapı, ekonomik yapı, uluslararası ilişkiler ve aklınıza gelebilecek hemen her şey  çıkarlar üzerine kurulmuştur. Çıkmayan hiçbir konu yok, her şey çıkar!

Hal böyle olunca, Türkiye olarak da milli menfaatlerini gözetince; ne yazık ki Amerikan hışmından kurtulamıyorsun. Ya sarı öküzü vereceksin, ya bu diyardan gideceksin -diyor.

Peki, bizler Türk milleti olarak; sarı öküzü vermeyeceğimizi ilan ettiğimize göre bundan sonra ne yapmalıyız?

Karşımızda gözü dönmüş, eli sopalı, sağa sola ha bire posta koyan mahallenin kabadayısı var. Bizim etimiz budumuz belli... tek başımıza bu kabadayıya diklenecebilecek gücümüz yok. Bize dayak atmak için kolları sıvamış durumda... Ambargo haberleri peşi sıra gelmek üzere... Ne yapacağız, bu kabadayıdan paçayı nasıl kurtaracağız?

İşte burada ''stratejinin kanunları'' gündeme geliyor. Strateji baba diyor ki; bir dünya gücüyle çıkarlarınız çatışıyorsa, kendinizi korumak için başka bir dünya gücüyle ittifak kurmak zorunda kalırsınız -diyor. Yani ''düşmanımın düşmanı dostumdur'' gibi birşey..! Buradan hareketle, Türk-Anlantik çatışması  nedeniyle Türkiye mecburi bir istikamete yöneliyor. Kimileri buna AVRASYACILIK demektedir.

Bazıları da diyor ki; ben Amerikan karşıtıyım ama Avrasyacı değilim!

İyide kardeş, O zaman Amerika' ya karşı kendini nasıl savunacaksın? Stratej Baba' dan daha mı iyi biliyorsun yani? Terazi var, terazinin kefesini dengeleyeceksin. Peki nasıl dengeleyeceksin? Bir hegamon gücün karşısına başka bir hegamon gücü konumlandırmadan terazinin kefesini nasıl dengeleyeceksin?

Diyorlar ki,

S-400' ü ver F-35' i al..!

Ne yani, çözüm yolunuz bu mu?

Adam senin topraklarına göz dikmiş, seni Doğu Akdeniz' den defetmek istiyor; sarı öküzü ver, F-35' i al diyor. Bu kabadayıyla nasıl mücadele edeceksin?

Yarın ambargolar zibil gibi yağacak. Yok onu satmam, yok bunu vermem..! Eee... ülke olarak ihtiyaçlarımı bir şekilde karşılamak zorundayım. O durumda Amerikan politikalarından bağımsız hareket etmem gerekiyor. Amerika bakış açısıyla; bu dünya çıkarlar dünyası demiştik; ee... çıkarlar örtüşmüyorsa çatışma kaçınılmaz demektir.

O halde; ''Hem Amerikan karşıtıyım hem de Avrasyacı değilim'' ifadesi saçmalık olmuyor mu? Hayatın seni mecbur bıraktığı alanlar var. Zor var, zorlama var, zorun rolü var... Bu gerçeği de inkar edemezsiniz.

 

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 17 Aralık 2019, 22:19:43
ABD Senatosu, Rus doğal gazını Avrupa'ya taşıyacak olan TürkAkımı projesi, S-400'ler ve F-35'lerle ilgili yaptırımları içeren 738 milyar dolarlık savunma bütçesini onayladı.

(https://foto.haberler.com/haber/2019/12/17/abd-senatosu-turk-akimi-na-yonelik-yaptirimlari-12728011_4187_o.jpg)

ABD Senatosu, TürkAkımı doğal gaz boru hattına yönelik yaptırımları ve Ukrayna'ya 300 milyon dolarlık yardım içeren toplam 738 milyar dolarlık savunma bütçesini onayladı.

Bu aşamadan sonra belgenin, ABD Başkanı Donald Trump'ın onayına sunulması gerekiyor. Trump, onaylanan bütçeyi beklemeksizin imzalamaya hazır olduğunu açıklamıştı.

ABD'deki Türkiye karşıtlığının neden olduğu yasa tasarılarına bir yenisi daha eklendi. Kongre'de yapılan oylamada 2020 yılı için ABD savunma bütçesini içeren yasa tasarısı kabul edildi.

TÜRKİYE VE RUSYA'YA ÇEŞİTLİ YAPTIRIMLAR GELECEK
Tasarı, Rusya'dan S-400 savunma sistemi satın alması nedeniyle Türkiye'ye üretici ortaklarından olduğu ancak projeye katılımının askıya alındığı F-35 savaş uçaklarının sevkiyatını yasaklıyor. Aynı zamanda S-400 alımı Rusya savunma sektörü ile yapılan önemli düzeyde bir alışveriş olarak tanımlanıyor ve ABD yasası gereği Türkiye'ye yaptırım uygulanması gerektiği belirtiliyor.

Tasarıda Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıması öngörülen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 8 Ocak'ta İstanbul'da açılışını yapacağı Türk Akımı ve Rusya'nın TürkAkımı projesine yönelik yaptırım uygulanmasını da içeriyor. Rusya ile askeri düzeyde işbirliğini de yasaklıyor.

TRUMP İMZALAYACAĞINI AÇIKLAMIŞTI
Kogre'nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi'nde geçen ve şimdi de Senato tarafından kabul edilen yasa tasarısı Başkan Trump'ın önüne gelecek. Trump daha önce savunma bütçesiyle ilgili yasayı imzalamak için hazır olduğunu belirmişti.

https://www.haberler.com/abd-senatosu-turk-akimi-na-yonelik-yaptirimlari-12728011-haberi/ (https://www.haberler.com/abd-senatosu-turk-akimi-na-yonelik-yaptirimlari-12728011-haberi/)

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 17 Aralık 2019, 22:22:14
Dışişleri Bakanlığı, ABD Temsilciler Meclisinde ve Senatosunda kabul edilen 2020 yılı Ulusal Savunma Yetki Yasası taslağında ilişkin "Türkiye'ye düşman çevrelerin etkisiyle iç siyasi hesaplaşmaların peşinde koşan kongre üyeleri, ABD ile ilişkilerimizin iyileşmesi vizyonuna zarar vermeye devam etmektedir." açıklamasında bulundu.

ABD Senatosu, Rus doğal gazını Avrupa'ya taşıyacak olan TürkAkımı projesi, S-400'ler ve F-35'lerle ilgili yaptırımları içeren 738 milyar dolarlık savunma bütçesini onayladı.

Dışişleri Bakanlığı, ABD Temsilciler Meclisinde ve Senatosunda Türkiye'ye de yaptırım kararlarının olduğu 2020 yılı Ulusal Savunma Yetki Yasası taslağının kabul edilmesine ilişkin sert tepki gösterdi.

Bakanlık, yaptığı yazılı açıklamada Kongre üyelerinin ABD ile ilişkilerin iyileştirilmesi vizyonuna zarar verdiğine değindi. Bakanlık, Türkiye’nin aleyhindeki bu tasarruflara karşı gerekli tedbirlerin alınacağından da kimse şüphe duymaması gerektiğini bildirdi.

Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklama şu şekilde:

"ABD Temsilciler Meclisi’nde ve Senatosu’nda kabul edilen 2020 yılı Ulusal Savunma Yetki Yasası taslağında ülkemize karşı yine hasmane unsurlar yer almaktadır. Türkiye’ye düşman çevrelerin etkisiyle iç siyasi hesaplaşmaların peşinde koşan Kongre üyeleri, ABD ile ilişkilerimizin iyileştirilmesi vizyonuna zarar vermeye devam etmektedir.

Bu yasa çerçevesinde ülkemizin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği F-35 programına katılımının haksız bir şekilde engellenmesi, S-400 tedariğimizle ilgili olarak ülkemize yaptırım çağrısının yinelenmesi, benzer şekilde yasada TürkAkım projesine de yer verilmesi, Kongre’nin egemen bir devlet olarak aldığımız kararlara karşı saygısızlığının ve akıl dışı hasmane tutumunun sürdüğünü göstermektedir.

"TEHLİKELİ BİR TIRMANIŞA YOL AÇMAKTAN BAŞKA BİR SONUÇ DOĞURMAYACAKTIR"

Kıbrıs Adası’na uygulanan ABD silah ambargosunun GKRY’ye yönelik olarak kaldırılması teşebbüsleri ise Ada’daki çözüm çabalarına sekte vurmaktan ve tehlikeli bir tırmanışa yol açmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır.

"GEREKLİ TEDBİRLERİN ALINACAĞINDAN KİMSE ŞÜPHE DUYMASIN"

Tehdit ve yaptırım dilinin, Türkiye’yi ulusal güvenliğini sağlamak için gerekli adımları kararlılıkla atmaktan asla vazgeçiremeyeceğini bir kez daha hatırlatırız. Türkiye’nin aleyhindeki bu tasarruflara karşı gerekli tedbirleri alacağından kimse şüphe duymamalıdır."

http://www.haber7.com/guncel/haber/2925763-turkiyeden-abd-kongresine-tepki (http://www.haber7.com/guncel/haber/2925763-turkiyeden-abd-kongresine-tepki)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 20 Aralık 2019, 18:09:03
ABD Başkanı Donald Trump Twitter hesabından 2020 yılı savunma bütçesini bugün onaylayacağını duyurdu. Bütçede Türkiye'ye yaptırımlar var.

http://www.haber7.com/dunya/haber/2926755-son-dakika-trumptan-turkiyeye-yaptirim-aciklamasi-mesaji-verdi (http://www.haber7.com/dunya/haber/2926755-son-dakika-trumptan-turkiyeye-yaptirim-aciklamasi-mesaji-verdi)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 20 Aralık 2019, 21:54:47
ABD Savunma Bakanı Mark Esper, kabiliyetli bir ordusu olan Türkiye'nin uzun yıllardır ABD müttefiki olduğunu vurgulayarak, "Onları NATO ittifakına yaklaştırmamız lazım." dedi. Mark Esper, Türkiye'nin kapatma resti çektiği İncirlik Üssü, S-400'ler ve F-35 hakkında açıklamalar yaptı.

(https://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/51/Et2TS_1576861678_7841.jpg)

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley ile Pentagon'da ortak basın toplantısı düzenleyen Esper, "Türkiye uzun yıllardır önemli bir NATO ortağı. Kore'den Afganistan'a kadar bizimle savaştılar. Mevkidaşımla (Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar) rutin olarak görüşüyorum. S-400'leri kabul ettiler bu da F-35'leri almayacaklar demektir." diye konuştu.

'BUNUN NEDENİ NEDİR....'

İncirlik üssüne yönelik medyada çıkan açıklamaları konusunda ise Esper, "Bunun nedeni nedir ve ne kadar ciddi olduklarını anlamak için görüşmem gerekiyor. Görüşümüz şudur, onları NATO ittifakına yaklaştırmamız gerekir. Çünkü kabiliyetli bir orduları var ve uzun yıllardır müttefikimizler." ifadelerini kullandı.

http://www.haber7.com/dunya/haber/2926777-abdden-son-dakika-incirlik-s-400-ve-f-35-aciklamasi (http://www.haber7.com/dunya/haber/2926777-abdden-son-dakika-incirlik-s-400-ve-f-35-aciklamasi)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 21 Aralık 2019, 11:06:14
Trump, Türkiye'ye yaptırımları içeren savunma bütçesini onayladı

(https://icdn.ensonhaber.com/resimler/diger/kok/2019/12/21/ggu_4063.jpg)

ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'ye yönelik yaptırımları da içeren savunma bütçesini imzaladı.

ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'ye yaptırımların da yer aldığı 2020 savunma bütçe tasarısını, Maryland eyaletindeki Andrews hava üssünde imzaladı.

S-400'lerle ilgili CAATSA yaptırımları, F-35 uçaklarının teslimatının engellenmesi ve Rumlara uygulanan silah ambargosunun kaldırılmasını içeren tasarı, aynı zamanda 8 Ocak'ta İstanbul'da açılışı planlanan Türk Akımı Doğalgaz hattı ile Rusya'nın Kuzey Akım-2 projesine yönelik yaptırımları da içeriyor.

S-400 ALAN TÜRKİYE'YE F-35 VERİLMEYECEK
Tasarıda, Ankara'nın S-400 hava savunma sistemlerini alım işlemlerine devam ettiği gerekçesiyle Türkiye'ye F-35 uçaklarının teslim edilmemesi öngörülüyor. Aynı zamanda, Türkiye'ye ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırım Yoluyla Mücadele (CAATSA) Yasası kapsamında yaptırım uygulanması gerektiği ifade ediliyor.

TÜRKİYE'NİN SİPARİŞLERİ İÇİN 440 MİLYON DOLARLIK FON
Bütçenin, 'Ulusal Savunma Stratejisi Kapsamında Modernizasyon Programlar' kısmında ise Türkiye'nin F-35 uçaklarına ilişkin bir detay yer alıyor.

Buna göre, "Türkiye tarafından sipariş edilen uçakların alımı için 440 milyon dolarlık" fon ayrılması öngörülüyor.

TÜRKİYE, F-35 PROGRAMINDAN ÇIKARILACAK
Tasarı, Türkiye'nin F-35 programından çıkarılmasını öngörüyor. Ayırca tasarıda, Savunma Bakanlığı'na, F-35 üretim bantları olan Lot 12, 13 ve 14 kapsamında, Türkiye'nin siparişlerinin en üst seviyeye çıkararak üretime sokması ve ABD Hava Kuvvetleri için yapılandırılarak satın alması için ek fon sağlıyor.

TÜRK AKIMI VE KUZEY AKIMI-2'YE YAPTIRIMLAR
Tasarıda, Rus enerji ihracatına katkı sağlayan enerji boru hatlarının inşasında çalışan bazı gemi şirketlerine yaptırım uygulanması şartı da getiriliyor.

Bütçe tasarısında, "Bu yasanın kanunlaşmasından sonra 60 günde ve sonraki her 90 günde Dışişleri Bakanlığı, Hazine Bakanlığı'na danışarak, Kuzey Akımı-2 ve Türk Akım projeleri veya bu projelerin yerine inşa edilecek diğer projelerin inşası için deniz seviyesinden 100 fit ve üzeri derinliğe boru hattı döşeyen gemilerin tespitine ilişkin raporu, ilgili Kongre komitelerine sunacaktır" ifadeleri yer alıyor.

RUMLARA SİLAH AMBARGOSU KALKIYOR
Tasarıda Türkiye'yi ilgilendiren bir diğer madde ise, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne yönelik silah ambargolarının kaldırılması. Tasarı, söz konusu ambargoların kaldırılmasını öngörüyor ancak Rumlara silah satış ve transferlerine sınırlamalar getiriyor.

Tasarıya göre ABD Başkanı, Rumlara 'para aklama denetimleri konusunda ABD ile çalıştığını' ve 'Rus askeri gemilerinin adaya bakım ve yakıt ikmali için demirlememesi için gerekli adımları attığını' Kongre'nin ilgili komitelerine teyit etmediği sürece ambargolar kaldırılmayacak.

İSRAİL, YUNAN VE RUMLARLA ENERJİ-ASKERİ İŞBİRLİĞİ
İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs ile birlikte Doğu Akdeniz’deki enerji iş birliğini kolaylaştırmak için ABD-Doğu Akdeniz Enerji Merkezi'nin kurulması öngörülüyor.

Yunanistan'a 3 milyon dolar 'dış askeri finansman' desteği talep edilen tasarıda, 'Uluslararası Askeri Eğitim ve Talim Yardımı' başlığı altında Yunanistan'a 2020 yılı için 1.3 milyon, 2021 yılı için 1.5 milyon ve 2022 için 1.8 milyon dolar; Kıbrıs'a ise 2020’de 200 bin, 2021’de 500 bin ve 2022’de ise 750 bin dolar yardımın aktarılması hesaplanıyor.

YUNANİSTAN VE RUMLARA "KORUMA"
Buna ilaveten Rumların münhasır ekonomik bölgesine ve Yunanistan'ın hava sahasına ilişkin herhangi bir müdahalenin ABD Dışişleri Bakanlığı ve diğer ilgili mekanizmalarca tespit ve rapor edilmesi de tasarıya eklenen maddeler arasında yer aldı.

https://www.ensonhaber.com/trump-turkiyeye-yaptrim-iceren-butceyi-onayladi.html (https://www.ensonhaber.com/trump-turkiyeye-yaptrim-iceren-butceyi-onayladi.html)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 21 Aralık 2019, 12:29:42
Demekki büyük güçler tarihte böyle böyle yıkılıyormuş. Şu yaptıkları hareketler iç siyasete karşı o sözde şovenist ve başarılı ancak Amerika çıkarları için o kadar hatalı kararlar ki . Şu an adeta Ortadoğuya bir daha dönememenin adımlarını atıyor.

Hasbam sanıyor ki Türkiye'ye gerek yok suudi arabistandan, İsrailden girerim ortadoğuya, ama düşünmüyor ki Türkiyeyi kaybedip Rusya'ya yakınlaştırınca ve Kuzey Ortadoğu'yu (Suriye, Irak) kaybedince Rusya'nın sudi arabistan ve bae'ye iş atmayacağınımı düşünüyor.  Bu tarz ülkeler diktatörlükle yönetildiklerinden bir gün biri geir darbe ile tehdit eder ona yaklaşır yarın başka birisi tehdit eder ona yanaşır.

Sonuç olarak abd Ortadoğuyu kaybederse, Asya'yı zaten çin pazarı haline getirmekle meşgul, Avrupa'da kendi ortak sanayi ve pazar sistemini kurmakla meşgul. O zaman abd nereye mal satacak toplam pazarı ortadoğunun yarısı etmeyecek Afrika ve G.Amerika'ya mı ?

Şu an ellerindeki en büyük güç bilişim firmaları ve bazı son kullanıcı firmaları. Bunlar Google, Microsoft, Tesla gibi firmalar. Ancak en dünya çapında tekel olanları Google ve Microsoft. Apple, Tesla, Ford  bunlar kolayca pazarda Çin ve doğu firmaları tarafından alaşağı edilebilecek şirketler. Ancak Google ve Microsoft biraz tekeller. Bu avantajları üzerinden tıpkı nasıl bize savunma sanayisinde yaptırım uyguluyorlarsa tüm dünya daki ekonomik hasımlarına'da google ve microsoft üzerinden yaptırım uyguluyor. Bknz. Huaweii, Bknz. Yandex'le olan kapışmaları. Eğer Doğu şirketleri Google ve Microsoft'un tekel olduğu alanlarda da acılı bir süreç sonucunda alternatif üretirlerse işte o zaman bu iş sona yaklaşır.

Aslında Amerika'nın sonunun ne olacağı gayet açık ve net. Bazı sebepler ve mesleğim gereği Amerika ile ilgili bazı tarihsel sosyal ve ekonomik dengeleri takip etmiş birisi olarak , eğer Amerika Ekonomik savaşı kaybederse , her şeyini kaybeder.

Neden ?

Çünkü Abd homojen ve açık ve tek bir üstüne kurulu bir devlet değil. Birden fazla ana ırk (Avrupalı, Siyahi, hispanik ) ve birçok alt ırk'ın oluşturduğu bir multikültürel devlet. Adeta dünyanın en büyük demokratik imparatorluğu. Bu devletin ögelerini bir arada tutan tek şey ise ekonomi daha özelinde açarsak alım gücü ve değerli para, rahat yaşam .

Eğer amerika pazarları kaybeder ve parayı'da kaybederse , kaybettiği pazarların büyük kısmını ele geçiren Çin artık Amerikalı firmaların fason üretimlerine ihtiyacı kalmayıp bunları ülkeden çıkartırsaki (ki bunları Amerika şu an kendi çekmeye çalışıyor. ) bu seferde Amerikan üretimi hiçbir mal eskisi kadar fiyat/performans- verim olayına sahip olmadığından Amerika'da ne satın alım gücü yüksek olacak ne o 10 adet uçak gemisi saldırı guruplarını dünyada yüzdürebilecek ekonomiye sahip olacak. 

Buda Amerika'yı parçalayacak . Nasıl mı ?

Amerika bir eyaletler birliğidir. Şu an bile bazı eyaletleri rahat durmamaktadır. Amerika üstte bahsettiğim olaylar sonucu ekonomik egemenliğini kaybettiği an eyaletler çok büyük zarar edecek ve California, Massachusetts, Neywork vb. Amerika'da sadece eyalet ihracatı bir çok ülkeden üstün paranın kaynağı eyaletler konforları etkilendiğinden diğer zarar eden eyaletlerin yükünü taşımak istemeyecekler ve ittifaktan ayrılacaklar. Öyle veya böyle.  Para birlikten her ayrıldığında ittifak daha da sarsılacak. Sonuç olarak Amerikanın dünyada artan milliyetçilik uyarınca da Kuzeyli Avrupalı Anglo Sakson bir eyalet birliği, Orta ve Güneybatıda daha çok siyahilerin ağırlıkta olacağı bir afro Amerikan eyalet birliği ve güneyde hispanik texas'ın başı çektiği bir eyalet birliği olarak 3'e ayrılacak. Hatta bu ayrışım da iç savaş dahi olabilir.

Ardından tabi bu üç koalisyon bir master yani usta'ya ihtiyacı olacak. Kuzey anglo sakson liberalleri zaten hiç şaşmaz Yahudilerden ayrılmazlar. Hispanilklerde sudan çıkmış balık olacağından İspanyol köklerinden kelli Avrupa İspanya'yı kullanarak onlara teknolojik ve sanayi uzmanlığına soyunur. Afro'lar ise zaten teknoloji ve sanayi bakımından teknisyen, nco ve işçi kafasına alışık olduklarından mecburen ya Rusya yada Çin'e yanaşır ve üs verir.

Sonra ne mi olacak ? Let the game begins ... Amerika kıtasının kaymağını kim yiyecek savaşları başlasın. Allah'ın sopası yok....


---------------------

Tabi bu benim istek veya komplo teorim değil belki yüzyıllar sürecek öngürüm sadece. Bu kafayla gitsinler bakalım sonuç ne olacak göreceğiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 23 Aralık 2019, 23:16:16
Trump Yönetimi, Türkiye'ye yaptırım uygulamak isteyen senatörlere 7 sayfalık bir rapor gönderdi. Türkiye'ye yaptırım öngören tasarıya karşı çıkılan raporda "Uygulanması gereken yaptırımlar, Türkiye'yi Rusya'ya yakınlaştırır" ifadeleri kullanıldı.

Daha önce S-400'ler nedeniyle Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını engelleyen Trump yönetimi bir kez daha devreye girdi. The Daily Beast Gazetesi; Trump yönetiminin, Rusya'dan satın aldığı S-400'ler nedeniyle Türkiye'nin yaptırım öngören Senato kararına karşı çıkan yedi sayfalık bir bilgilendirme notu hazırladığını ve bunu Senato'ya gönderdiğini yazdı.

"TÜRKİYE'Yİ RUSYA'YA YAKINLAŞTIRIR"
Dışişleri Bakanlığı tarafından kaleme alınan iç yazışma notunda, yaptırım kararının Türkiye ile Rusya'yı daha da yakınlaştıracağına dikkat çekildi. Bunun yanı sıra yönetimin Suriyeli Kürt mültecilerin ABD'ye girişini onaylayan tasarıya da karşı çıktığı ifade ediliyor. Tasarıda Halkbank'a yönelik yaptırımlar bulunuyor.

"YAPTIRIMLAR SAVUNMA TİCARETİNİ BİTİREBİLİR"
Uygulanacak olan bu yaptırımların ABD ve Türkiye arasındaki savunma ticaretini tamamen bitireceğine ve Türkiye'yi düşmanların eksenine iteceğine vurgu yapılıyor. Trump yönetiminin raporda ifade edilen çekincelerinden bir diğeri ise "Türkiye'nin NATO'da bir parya konumuna düşeceği ve Rusya'nın bunu kullanacağı".

NATO, TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİ İLE GÜÇLÜ
Konuyla ilgili konuşan bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ABD'nin Türkiye ile NATO ortaklığını güçlü tutmak istediğini söyledi: "NATO, Türkiye'nin üyeliği ile daha güçlü ve bu yaklaşık 70 yıldır böyle. Türkiye, onyıllardır NATO'nun müşterek savunmasına önemli katkılar sunuyor."

Ayrıca Suriyeli Kürt mültecilere ABD'ye giriş onayı verilmesini öngören tasarıya da karşı çıkılıyor. Trump yönetimine göre 9 aylık değerlendirme süresi ulusal güvenliğe yönelik hayati tehditleri belirlemek için yeterli değil.

NE OLMUŞTU?
ABD Başkanı Donald Trump, içerisinde Türkiye'ye yaptırımların da yer aldığı 2020 savunma bütçesini imzalamıştı. Trump'ın onayladığı bütçede Türkiye'ye S-400, F-35 ve TürkAkım projesiyle ilgili Türkiye'ye yaptırım uygulanacak.

TÜRKİYE'YE ÇEŞİTLİ YAPTIRIMLAR GELECEK
Tasarının Türkiye ile ilgili kısmında, Ankara'nın S-400 hava savunma sistemlerini alım işlemlerine devam ettiği gerekçesiyle Türkiye'ye F-35 uçaklarının teslim edilmemesi öngörülüyor.

Aynı zamanda Türkiye'ye ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırım Yoluyla Mücadele (CAATSA) Yasası kapsamında yaptırım uygulanması gerektiği belirtiliyor.

Bütçenin, "Ulusal Savunma Stratejisi Kapsamında Modernizasyon Programları" kısmında da Türkiye tarafından sipariş edilen uçakların alımı için 440 milyon dolarlık fon ayrılacağı kaydediliyor.

Tasarıda Türkiye'nin F-35 programından çıkarılması gerektiği vurgulanıyor.

Tasarı, Savunma Bakanlığı'na, F-35 üretim bantları olan Lot 12, 13 ve 14 kapsamında, Türkiye'nin siparişlerini en üst seviyeye çıkararak üretime sokması ve ABD Hava Kuvvetleri için yapılandırılarak satın alması için ek fon sağlıyor.

RUSYA ORTAKLI TÜRKAKIM'A YAPTIRIM
Tasarıda, Rus enerji ihracatına katkı sağlayan enerji boru hatlarının inşasında çalışan bazı gemi şirketlerine yaptırım uygulanması şartı da bulunuyor.

Bütçe tasarısında, "Bu yasanın kanunlaşmasından sonraki 60 ve sonraki her 90 günde Dışişleri Bakanlığı, Hazine Bakanlığı'na danışarak Kuzey Akımı 2 ve TürkAkım projeleri veya bu projelerin yerine inşa edilecek diğer projelerin inşası için deniz seviyesinden 100 fit ve üzeri derinliğe boru hattı döşeyen gemilerin tespitine ilişkin raporu, ilgili kongre komitelerine sunacaktır" hükmü bulunuyor.

Bu projelere gemi sağlayan yabancı kişi ve kuruluşların da yaptırım için tespit edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

https://www.haberler.com/trump-turkiye-yaptirimlarini-onlemek-icin-12746816-haberi/ (https://www.haberler.com/trump-turkiye-yaptirimlarini-onlemek-icin-12746816-haberi/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 24 Aralık 2019, 09:06:31
Trump Yönetimi, Türkiye'ye yaptırım uygulamak isteyen senatörlere 7 sayfalık bir rapor gönderdi. Türkiye'ye yaptırım öngören tasarıya karşı çıkılan raporda "Uygulanması gereken yaptırımlar, Türkiye'yi Rusya'ya yakınlaştırır" ifadeleri kullanıldı.

Daha önce S-400'ler nedeniyle Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını engelleyen Trump yönetimi bir kez daha devreye girdi. The Daily Beast Gazetesi; Trump yönetiminin, Rusya'dan satın aldığı S-400'ler nedeniyle Türkiye'nin yaptırım öngören Senato kararına karşı çıkan yedi sayfalık bir bilgilendirme notu hazırladığını ve bunu Senato'ya gönderdiğini yazdı.

"TÜRKİYE'Yİ RUSYA'YA YAKINLAŞTIRIR"
Dışişleri Bakanlığı tarafından kaleme alınan iç yazışma notunda, yaptırım kararının Türkiye ile Rusya'yı daha da yakınlaştıracağına dikkat çekildi. Bunun yanı sıra yönetimin Suriyeli Kürt mültecilerin ABD'ye girişini onaylayan tasarıya da karşı çıktığı ifade ediliyor. Tasarıda Halkbank'a yönelik yaptırımlar bulunuyor.

"YAPTIRIMLAR SAVUNMA TİCARETİNİ BİTİREBİLİR"
Uygulanacak olan bu yaptırımların ABD ve Türkiye arasındaki savunma ticaretini tamamen bitireceğine ve Türkiye'yi düşmanların eksenine iteceğine vurgu yapılıyor. Trump yönetiminin raporda ifade edilen çekincelerinden bir diğeri ise "Türkiye'nin NATO'da bir parya konumuna düşeceği ve Rusya'nın bunu kullanacağı".

NATO, TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİ İLE GÜÇLÜ
Konuyla ilgili konuşan bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ABD'nin Türkiye ile NATO ortaklığını güçlü tutmak istediğini söyledi: "NATO, Türkiye'nin üyeliği ile daha güçlü ve bu yaklaşık 70 yıldır böyle. Türkiye, onyıllardır NATO'nun müşterek savunmasına önemli katkılar sunuyor."

Ayrıca Suriyeli Kürt mültecilere ABD'ye giriş onayı verilmesini öngören tasarıya da karşı çıkılıyor. Trump yönetimine göre 9 aylık değerlendirme süresi ulusal güvenliğe yönelik hayati tehditleri belirlemek için yeterli değil.

NE OLMUŞTU?
ABD Başkanı Donald Trump, içerisinde Türkiye'ye yaptırımların da yer aldığı 2020 savunma bütçesini imzalamıştı. Trump'ın onayladığı bütçede Türkiye'ye S-400, F-35 ve TürkAkım projesiyle ilgili Türkiye'ye yaptırım uygulanacak.

TÜRKİYE'YE ÇEŞİTLİ YAPTIRIMLAR GELECEK
Tasarının Türkiye ile ilgili kısmında, Ankara'nın S-400 hava savunma sistemlerini alım işlemlerine devam ettiği gerekçesiyle Türkiye'ye F-35 uçaklarının teslim edilmemesi öngörülüyor.

Aynı zamanda Türkiye'ye ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırım Yoluyla Mücadele (CAATSA) Yasası kapsamında yaptırım uygulanması gerektiği belirtiliyor.

Bütçenin, "Ulusal Savunma Stratejisi Kapsamında Modernizasyon Programları" kısmında da Türkiye tarafından sipariş edilen uçakların alımı için 440 milyon dolarlık fon ayrılacağı kaydediliyor.

Tasarıda Türkiye'nin F-35 programından çıkarılması gerektiği vurgulanıyor.

Tasarı, Savunma Bakanlığı'na, F-35 üretim bantları olan Lot 12, 13 ve 14 kapsamında, Türkiye'nin siparişlerini en üst seviyeye çıkararak üretime sokması ve ABD Hava Kuvvetleri için yapılandırılarak satın alması için ek fon sağlıyor.

RUSYA ORTAKLI TÜRKAKIM'A YAPTIRIM
Tasarıda, Rus enerji ihracatına katkı sağlayan enerji boru hatlarının inşasında çalışan bazı gemi şirketlerine yaptırım uygulanması şartı da bulunuyor.

Bütçe tasarısında, "Bu yasanın kanunlaşmasından sonraki 60 ve sonraki her 90 günde Dışişleri Bakanlığı, Hazine Bakanlığı'na danışarak Kuzey Akımı 2 ve TürkAkım projeleri veya bu projelerin yerine inşa edilecek diğer projelerin inşası için deniz seviyesinden 100 fit ve üzeri derinliğe boru hattı döşeyen gemilerin tespitine ilişkin raporu, ilgili kongre komitelerine sunacaktır" hükmü bulunuyor.

Bu projelere gemi sağlayan yabancı kişi ve kuruluşların da yaptırım için tespit edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

https://www.haberler.com/trump-turkiye-yaptirimlarini-onlemek-icin-12746816-haberi/ (https://www.haberler.com/trump-turkiye-yaptirimlarini-onlemek-icin-12746816-haberi/)

Bu haberin lanse edilisi pek dogru olmadigi kanisindayim .  Boyle dusunmemin ana nedeni ise bu belirtilmis olan maddeler bir torba yasa kapasminda temsilciler meclisi ve kongrenin onaylanmasi sonrasinda yasa Trump trafindan onaylanmistir.  Yani bu maddelerin tekrar gorusulmesi veya iptali soz konusu degil.

Bir sonraki asamada Trumpin yapabilecegi tek adim,  torba yasada belirtilmis olan maddelerin icerisinden Turk ABD iliskilerini en az etkileyebilecegine inandiklari arasinda secim yapip yururluge koymasidir. " Azil durumunda olan Trumpa ,her ne kadar da Sn CB nimiz ile cok iyi anlasiyoruz desede ne kadar guvenilebilir"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 28 Şubat 2020, 11:00:09
ABD’nin NATO Daimi Temsilcisi Kay Bailey Hutchison, Suriye’deki gelişmeler bağlamında, Türkiye’nin Rus S-400 hava savunma sistemlerinden vazgeçeceğini umduklarını belirtti.

(https://cdntr1.img.sputniknews.com/img/103965/16/1039651655_0:0:1049:568_1000x0_80_0_1_40cc6e86da264aa0145a1b70711c2e03.jpg.webp)

Hutchison, bugünkü basın toplantısında, Türkiye’ye, S-400’leri almaması gerektiğini anlatmaya çalıştıklarını belirterek, “Umarım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bizim onların geçmişinin ve geleceğinin müttefiki olduğumuzu ve S-400’ten vazgeçmeleri gerektiğini görür” dedi.

Hutchison, Suriye’de şu anda gelişen durumun, “Türkiye ve Rusya arasında yaşanan her şeye ağır basması” gerektiğini söyledi.

Daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib ve S-400 konularının farklı olduğunu dile getirmişti.

https://tr.sputniknews.com/abd/202002281041499201-abd-umariz-turkiye-idlibdeki-olaylar-sonrasi-s-400den-vazgecer/
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: P4RS - 28 Şubat 2020, 11:22:26
Sputink şu manipülatif haberlerini farkında vararak okumaktda fayda var.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 29 Şubat 2020, 17:19:54
Politico: Türkiye'nin Patriot talebi ABD Dışişleri ile Pentagon arasında çatlak oluşturdu

ABD Dışişleri Bakanlığı ile Savunma Bakanlığı (Pentagon) arasında Türkiye'nin Patriot talebine verilecek yanıt konusunda anlaşmazlık yaşandığı belirtildi.

(https://cdntr1.img.sputniknews.com/img/103127/45/1031274545_0:0:1000:541_1000x0_80_0_1_1950d3aa9f73f865d44f0ce16d25a2f5.jpg.webp)

ABD merkezli Politico sitesi, dört kaynağa dayandırdığı haberinde ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in Pentagon'a Türkiye'ye Patriot savunma sistemi gönderilmesi için baskı yaptığını yazdı.

Jeffrey'in Pentagon'a Türkiye'nin Suriye ordusunun saldırılarını püskürtebilmesi için Patriotlara ihtiyacı olduğunu söylemesine karşın, Pentagon'un bu hamleyi sorumsuzluk olarak gördüğü ve ortaya çıkacak küresel sonuçlardan endişe duyduğu ifade edildi.

"ABD yönetiminde yaşanan görüş ayrılığı, Washington'un uzun süredir devam eden, çok taraflı savaşın üstesinden gelmekte ne kadar zorlandığını gösteriyor" diye devam eden Politico, Pentagon'un bu talebin yerine getirilmesinin kötü bir örnek teşkil edeceğini ve Suriye ile Rusya'nın planlarını değiştirmeyeceğini düşündüğünü vurguladı.

Geçen hafta Savunma Bakanı Hulusi Akar, Washington'un İdlib konusunda Türkiye'ye Patriot batarya desteği verebileceğini belirtmişti.

CNN Türk'e konuşan Hulusi Akar, "ABD'nin ne gibi bir desteği olabilir?" sorusu karşısında "Ülkemize karşı hem hava, füze tehdidi var, hem de yaşanmış bazı olaylar var. Daha önce yapıldığı şekliyle hava savunma bataryaları gönderdiler yine füze tehditlerine karşı Patriot batarya desteği olabilir. Ayrıca bu konuda NATO Genel Sekreterinin de çeşitli açıklamaları var. Stoltenberg de bu konuyu yakinen takip etmekte, onların da bir takım teşvikleri, planları, uygulamaları önümüzdeki günlerde ortaya çıkabilir" yanıtını vermişti.

https://tr.sputniknews.com/abd/202002291041507935-politico-turkiyenin-patriot-talebi-abd-disisleri-ile-pentagon-arasinda-catlak-olusturdu/
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 29 Şubat 2020, 17:41:49
Bir iki batarya Pac-2 ve Pac-3 Mse karışık kiralasalar yeter.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 29 Şubat 2020, 17:47:54
Kİralık değil, doğrudan görevlendirme olmalı.
Acil olarak NATO'dan hava savunma sistemi talep etmemiz ve NATO'nun da bu sistemi derhal bize göndermesi gerekli. Yoksa NATO'nun hiç bir caydırcılığı kalmaz!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 29 Şubat 2020, 17:51:33
Kİralık değil, doğrudan görevlendirme olmalı.
Acil olarak NATO'dan hava savunma sistemi talep etmemiz ve NATO'nun da bu sistemi derhal bize göndermesi gerekli. Yoksa NATO'nun hiç bir caydırcılığı kalmaz!

Kiralık daha hızlı bir formül. Personel eğitimi, alım şartnameler vs. gibi süreçler bitene kadar zaten siper gelmiş olur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 29 Şubat 2020, 18:01:14
Savaş hali içerisindeyiz. NATO'nun bir numaralı düşmanı ile her an çatışmaya girme olasılığımız var. O nedenle NATO personeliyle birlikte talep edeceğimiz sistemi bize sağlamak zorunda. NE hızlı formül bu. Bu aşamadan sonra talep edersek o sistemi bize kiralayabilirler, gönderecekleri personel ile bizim personelimize eğitim verebilirler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Şubat 2020, 18:28:38
Suriye , Nato toprakları içinde değil... Olay nato üyesi ülke toprakları içinde  olursa Nato devreye girer... Doğrudan ABD ile iş görmek gerekir...

Daha önce  Türkiye'ye Nato'nun gönderdiği ispanya , Hollanda Patriot sistemleri ; Suriye'den Türkiye topraklarına gelecek saldırılar için konuşlandırıldı...

Yani Türkiye'den İspanyollar Patriot ateşlesin , bu füze de Suriye'de uçak vursun diye değil... Nato'dan hiç bir şey beklemeyin... Belki Awacks uçakları ile İdlib bölgesi hakkında istihbarat verirler o kadar...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 29 Şubat 2020, 18:32:47
Savaş hali içerisindeyiz. NATO'nun bir numaralı düşmanı ile her an çatışmaya girme olasılığımız var. O nedenle NATO personeliyle birlikte talep edeceğimiz sistemi bize sağlamak zorunda. NE hızlı formül bu. Bu aşamadan sonra talep edersek o sistemi bize kiralayabilirler, gönderecekleri personel ile bizim personelimize eğitim verebilirler.

Zaten kiralamadan bahsediyorum hocam. İlk safhada asıl sistemler gelene ve eğitimler bitene kadar kiralık sistem olabilir. Nato görevlendirmesiyle. Ama bu zor bir senaryo. Keza nato Türk toprağı dışında bir Rus uçağına ateş edecek nato görevli bir hava savunma birliği istemez bu alenen savaş ilanıdır.

Bilmiyorum çok karışık bir durum. Ama şu bir gerçek bu gidişle siper gelse bile patriot pac-3 mse'ye anti balistik savunması için ihtiyacımız olacak. Keza S-400'ler şu an çöp.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 29 Şubat 2020, 20:20:26
Sn Battlestar, S400 ler çöp değil.
Bunlar açılıp incelenecek.
1990 sonu, 2000 li yılların başında Belarus ve Ukrayna’ dan s300 sistemi satın alındı. İyice incelendi Konya’da ve akabinde Koral üretildi.
Bunların füzelerinden bir kaçı da açılıp incelenecek. Geri kalanlarına bizim elektronik sistemlerimiz takılıp hava savunma sistemimize katılacaklar. Bu füzeler yüksek hipersonik hızda füzeler.
Sonra pac3 lerin max irtifası 23 km. İskander füzesini vurmak için s400 füzesi hızında ama 40-60km irtifada çalışan füzeler lazım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 29 Şubat 2020, 20:45:39
Sn Battlestar, S400 ler çöp değil.
Bunlar açılıp incelenecek.
1990 sonu, 2000 li yılların başında Belarus ve Ukrayna’ dan s300 sistemi satın alındı. İyice incelendi Konya’da ve akabinde Koral üretildi.
Bunların füzelerinden bir kaçı da açılıp incelenecek. Geri kalanlarına bizim elektronik sistemlerimiz takılıp hava savunma sistemimize katılacaklar. Bu füzeler yüksek hipersonik hızda füzeler.
Sonra pac3 lerin max irtifası 23 km. İskander füzesini vurmak için s400 füzesi hızında ama 40-60km irtifada çalışan füzeler lazım.


Pac-3 mse 40 km irtifası var.

http://www.deagel.com/Defensive-Weapons/Patriot-PAC-3-MSE_a001152004.aspx (http://www.deagel.com/Defensive-Weapons/Patriot-PAC-3-MSE_a001152004.aspx)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 29 Şubat 2020, 21:05:47
Sn Battlestar, S400 ler çöp değil.
Bunlar açılıp incelenecek.
1990 sonu, 2000 li yılların başında Belarus ve Ukrayna’ dan s300 sistemi satın alındı. İyice incelendi Konya’da ve akabinde Koral üretildi.
Bunların füzelerinden bir kaçı da açılıp incelenecek. Geri kalanlarına bizim elektronik sistemlerimiz takılıp hava savunma sistemimize katılacaklar. Bu füzeler yüksek hipersonik hızda füzeler.
Sonra pac3 lerin max irtifası 23 km. İskander füzesini vurmak için s400 füzesi hızında ama 40-60km irtifada çalışan füzeler lazım.


Pac-3 mse 40 km irtifası var.

[url]http://www.deagel.com/Defensive-Weapons/Patriot-PAC-3-MSE_a001152004.aspx[/url] ([url]http://www.deagel.com/Defensive-Weapons/Patriot-PAC-3-MSE_a001152004.aspx[/url])


Evet mse nin irtifası 40 km . Ben pac3 ün künü almışım.
Ama değişmiyor yazdığım. İskander ya da Khinzal gibi bir füzeyi durduramaz . Bunlar 50-60 km irtifada uçuyor. 5 mach hızla uçan pac3 mse 12 mach hızındaki khinzal’ı nasıl vuracak? Hele Khinzal devamlı manevra yapıyorsa?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 29 Şubat 2020, 21:42:19
Sn Battlestar, S400 ler çöp değil.
Bunlar açılıp incelenecek.
1990 sonu, 2000 li yılların başında Belarus ve Ukrayna’ dan s300 sistemi satın alındı. İyice incelendi Konya’da ve akabinde Koral üretildi.
Bunların füzelerinden bir kaçı da açılıp incelenecek. Geri kalanlarına bizim elektronik sistemlerimiz takılıp hava savunma sistemimize katılacaklar. Bu füzeler yüksek hipersonik hızda füzeler.
Sonra pac3 lerin max irtifası 23 km. İskander füzesini vurmak için s400 füzesi hızında ama 40-60km irtifada çalışan füzeler lazım.
Yahu neresini övüyon şu sistemin. Neyinden faydalanacaksın. Bize 1 kattıysa 10 götürdü. Şuan senin elinde F-35 olsaydı nasıl bir pozisyonda olurdun. Acilen kurtulmak lazım. Zaten Rusya ile sözleşmede 3. Ülkelere gönderilmesi konusu var. Çok rahat kurtulabiliriz. Kurtulmadan önce ABD ile oturup enine boyuna konuşup. F-35 ve Pac 3 karşılığında yola gitsin truva atını. Adam senin 33 askerini şehit etmiş. Koskoca taburunu vurmuş. Hatta ABD'ye yolla incelesinler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 29 Şubat 2020, 21:45:07
Sn Battlestar, S400 ler çöp değil.
Bunlar açılıp incelenecek.
1990 sonu, 2000 li yılların başında Belarus ve Ukrayna’ dan s300 sistemi satın alındı. İyice incelendi Konya’da ve akabinde Koral üretildi.
Bunların füzelerinden bir kaçı da açılıp incelenecek. Geri kalanlarına bizim elektronik sistemlerimiz takılıp hava savunma sistemimize katılacaklar. Bu füzeler yüksek hipersonik hızda füzeler.
Sonra pac3 lerin max irtifası 23 km. İskander füzesini vurmak için s400 füzesi hızında ama 40-60km irtifada çalışan füzeler lazım.


Pac-3 mse 40 km irtifası var.

[url]http://www.deagel.com/Defensive-Weapons/Patriot-PAC-3-MSE_a001152004.aspx[/url] ([url]http://www.deagel.com/Defensive-Weapons/Patriot-PAC-3-MSE_a001152004.aspx[/url])


Evet mse nin irtifası 40 km . Ben pac3 ün künü almışım.
Ama değişmiyor yazdığım. İskander ya da Khinzal gibi bir füzeyi durduramaz . Bunlar 50-60 km irtifada uçuyor. 5 mach hızla uçan pac3 mse 12 mach hızındaki khinzal’ı nasıl vuracak? Hele Khinzal devamlı manevra yapıyorsa?


Thaad bile mach 8 . Khinzal için şu an tek tehdit sm-3'ün son versiyonu. İskander'e gelince bunlar balistik füze mid course'a kadar yükselir ondan sonra düşüşe geçerler sürekli bir irtifada yükselme durumu yoktur. Troposfere girerken vurmak mümkün.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 01 Mart 2020, 12:44:42
Sn Battlestar, S400 ler çöp değil.
Bunlar açılıp incelenecek.
1990 sonu, 2000 li yılların başında Belarus ve Ukrayna’ dan s300 sistemi satın alındı. İyice incelendi Konya’da ve akabinde Koral üretildi.
Bunların füzelerinden bir kaçı da açılıp incelenecek. Geri kalanlarına bizim elektronik sistemlerimiz takılıp hava savunma sistemimize katılacaklar. Bu füzeler yüksek hipersonik hızda füzeler.
Sonra pac3 lerin max irtifası 23 km. İskander füzesini vurmak için s400 füzesi hızında ama 40-60km irtifada çalışan füzeler lazım.
Yahu neresini övüyon şu sistemin. Neyinden faydalanacaksın. Bize 1 kattıysa 10 götürdü. Şuan senin elinde F-35 olsaydı nasıl bir pozisyonda olurdun. Acilen kurtulmak lazım. Zaten Rusya ile sözleşmede 3. Ülkelere gönderilmesi konusu var. Çok rahat kurtulabiliriz. Kurtulmadan önce ABD ile oturup enine boyuna konuşup. F-35 ve Pac 3 karşılığında yola gitsin truva atını. Adam senin 33 askerini şehit etmiş. Koskoca taburunu vurmuş. Hatta ABD'ye yolla incelesinler.
Bak güzel kardeşim, bu övgü değil. Öneri. Testiyi kırmışsın zaten s400 leri alarak. Hiç olmazsa ödediğin 2.5 milyar doların karşılığını al. Batıda dahi 400km ötedeki hedefine 16 mach hızla uçan hss füzesi yok. Kullandıkları yakıt teknolojisi senin elindeki teknolojiden ileride. Soğuk fırlatma teknolojisi sende yok. Hazır yemek pişmiş önüne gelmiş. Parasınıda ödemişsin. Bak bakalım içine ne koymuşlar. İşine yarayacak kısımlarınıda kendi teknolojine göre uyarla. Radar sistemlerini kapat. Aç içini incele. Sonra ABD ye git kapattım. Kullanmayacağım de ve ABD ile f35 işine bir daha bak.
Sonra f35 lerde büyük bir matah değil aslında. Seni her bakımdan ABD ye bağımlı hale getirecekti. İsrail’e verdiği gibi kaynak kodlarını sana açıp verseydi, olurdu. Ama MMU hazır olana kadar sana hem askeri açıdan hemde stealth uçak yapma bilgini geliştirmen açısından lazım olacak bir uçak. 100 adet değil ama MMU üretime girene kadar 30 adet f35B ve 40 adet de f35A al. Alabiliyorsan.
Her işte bir hayır vardır derler. Bu işte diş politikada devamlı kandırılanların kulağına  küpe olur inşallah. Obama kandırdıydı. Şimdide Putin kandırdı. Bütün bu kandırılmaların hesabını zavallı Mehmet ödüyor ama!!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bogü Alp - 02 Mart 2020, 00:17:01
Askeri ekipman yardımı yapılacak deniyordu. Muttefikimiz Amerika inşallah excalibur obuslerinden gönderirdi bir işe yarar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 02 Mart 2020, 09:56:10
Öyle çok birşey yollamalarına gerek yok 1 Filo F-35, 1 sistem patriot. Sonra yaslanıp izleyebilirler popcornla.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 02 Mart 2020, 10:14:19
Her işte bir hayır vardır derler. Bu işte diş politikada devamlı kandırılanların kulağına  küpe olur inşallah. Obama kandırdıydı. Şimdide Putin kandırdı. Bütün bu kandırılmaların hesabını zavallı Mehmet ödüyor ama!!

Hocam, kimsenin kandırdığı falan yok. Tamamen bizimkilerin beceriksizliği! Bi' onunla, bi' bununla... sözüm ona şark kurnazlığı yapacaklar. Denge siyaseti bu değildir. Bu şekilde kim bizimle iş tutar ki? Dünya' nın en yalnız milletiyiz. Suriye' nin bile dostları var, bizim yok... Güvenilmez dış siyasetin sonucudur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 02 Mart 2020, 10:54:01
ABD'den Türkiye'ye kritik ziyaret

ABD'nin BM daimi temsilcisi Kelly Craft ve Donald Trump'ın Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey bu gece Ankara'ya gelecek.
Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, bu gece gelecek olan Craft ve Jeffrey, Ankara'daki temasları sırasında Türk yetkililerle Suriye konulu görüşmeler yapacak.

Amerikalı heyetin Türkiye'de bulundukları sürede ayrıca BM ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelmesi bekleniyor. Bu görüşmelerde Suriye'de rejim saldırıları nedeniyle ortaya çıkan insani krizin ele alınması planlanıyor.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-haberler-abdden-turkiyeye-kritik-ziyaret-41458884 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-haberler-abdden-turkiyeye-kritik-ziyaret-41458884)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 02 Mart 2020, 11:14:25
Sn Battlestar, S400 ler çöp değil.
Bunlar açılıp incelenecek.
1990 sonu, 2000 li yılların başında Belarus ve Ukrayna’ dan s300 sistemi satın alındı. İyice incelendi Konya’da ve akabinde Koral üretildi.
Bunların füzelerinden bir kaçı da açılıp incelenecek. Geri kalanlarına bizim elektronik sistemlerimiz takılıp hava savunma sistemimize katılacaklar. Bu füzeler yüksek hipersonik hızda füzeler.
Sonra pac3 lerin max irtifası 23 km. İskander füzesini vurmak için s400 füzesi hızında ama 40-60km irtifada çalışan füzeler lazım.
Yahu neresini övüyon şu sistemin. Neyinden faydalanacaksın. Bize 1 kattıysa 10 götürdü. Şuan senin elinde F-35 olsaydı nasıl bir pozisyonda olurdun. Acilen kurtulmak lazım. Zaten Rusya ile sözleşmede 3. Ülkelere gönderilmesi konusu var. Çok rahat kurtulabiliriz. Kurtulmadan önce ABD ile oturup enine boyuna konuşup. F-35 ve Pac 3 karşılığında yola gitsin truva atını. Adam senin 33 askerini şehit etmiş. Koskoca taburunu vurmuş. Hatta ABD'ye yolla incelesinler.
Bak güzel kardeşim, bu övgü değil. Öneri. Testiyi kırmışsın zaten s400 leri alarak. Hiç olmazsa ödediğin 2.5 milyar doların karşılığını al. Batıda dahi 400km ötedeki hedefine 16 mach hızla uçan hss füzesi yok. Kullandıkları yakıt teknolojisi senin elindeki teknolojiden ileride. Soğuk fırlatma teknolojisi sende yok. Hazır yemek pişmiş önüne gelmiş. Parasınıda ödemişsin. Bak bakalım içine ne koymuşlar. İşine yarayacak kısımlarınıda kendi teknolojine göre uyarla. Radar sistemlerini kapat. Aç içini incele. Sonra ABD ye git kapattım. Kullanmayacağım de ve ABD ile f35 işine bir daha bak.
Sonra f35 lerde büyük bir matah değil aslında. Seni her bakımdan ABD ye bağımlı hale getirecekti. İsrail’e verdiği gibi kaynak kodlarını sana açıp verseydi, olurdu. Ama MMU hazır olana kadar sana hem askeri açıdan hemde stealth uçak yapma bilgini geliştirmen açısından lazım olacak bir uçak. 100 adet değil ama MMU üretime girene kadar 30 adet f35B ve 40 adet de f35A al. Alabiliyorsan.
Her işte bir hayır vardır derler. Bu işte diş politikada devamlı kandırılanların kulağına  küpe olur inşallah. Obama kandırdıydı. Şimdide Putin kandırdı. Bütün bu kandırılmaların hesabını zavallı Mehmet ödüyor ama!!
Hocam, sen Mach hızına takılmışsın. S-400'ler o 400 km menzili savaş uçağına yemez. Bir F-16 için etkili menzil taş çatlasa 150-200 km yapar. Daha altını söyleyenlerde var. Ayrıca F-16'nın üzerinde EH kabiliyeti var. Yerde EH sistemlerin var vs. Hadi F-16'ya kilit atma cüreti gösterdi. Antiradyasyon füzen var.  Doğrudan radar sinyallerini takip edip, S-400'ün radarını imha edebilirsin vs. Yani saldıran her zaman kazanır 10 füze salla yetmedi mi bir 10 daha yetmedi mi bir 10 daha. Eğer ABD'yi dediğine ikna ediyorsan OK. Ama edemiyorsan göndereceksin başka çare yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 02 Mart 2020, 11:31:27
Fuzeler kalacak. Sirf abdyi kudurtmak icin kalacak. Gonderen sivil-asker her kimse vatan hainidir!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 02 Mart 2020, 14:23:29
Sn Battlestar, S400 ler çöp değil.
Bunlar açılıp incelenecek.
1990 sonu, 2000 li yılların başında Belarus ve Ukrayna’ dan s300 sistemi satın alındı. İyice incelendi Konya’da ve akabinde Koral üretildi.
Bunların füzelerinden bir kaçı da açılıp incelenecek. Geri kalanlarına bizim elektronik sistemlerimiz takılıp hava savunma sistemimize katılacaklar. Bu füzeler yüksek hipersonik hızda füzeler.
Sonra pac3 lerin max irtifası 23 km. İskander füzesini vurmak için s400 füzesi hızında ama 40-60km irtifada çalışan füzeler lazım.
Yahu neresini övüyon şu sistemin. Neyinden faydalanacaksın. Bize 1 kattıysa 10 götürdü. Şuan senin elinde F-35 olsaydı nasıl bir pozisyonda olurdun. Acilen kurtulmak lazım. Zaten Rusya ile sözleşmede 3. Ülkelere gönderilmesi konusu var. Çok rahat kurtulabiliriz. Kurtulmadan önce ABD ile oturup enine boyuna konuşup. F-35 ve Pac 3 karşılığında yola gitsin truva atını. Adam senin 33 askerini şehit etmiş. Koskoca taburunu vurmuş. Hatta ABD'ye yolla incelesinler.
Bak güzel kardeşim, bu övgü değil. Öneri. Testiyi kırmışsın zaten s400 leri alarak. Hiç olmazsa ödediğin 2.5 milyar doların karşılığını al. Batıda dahi 400km ötedeki hedefine 16 mach hızla uçan hss füzesi yok. Kullandıkları yakıt teknolojisi senin elindeki teknolojiden ileride. Soğuk fırlatma teknolojisi sende yok. Hazır yemek pişmiş önüne gelmiş. Parasınıda ödemişsin. Bak bakalım içine ne koymuşlar. İşine yarayacak kısımlarınıda kendi teknolojine göre uyarla. Radar sistemlerini kapat. Aç içini incele. Sonra ABD ye git kapattım. Kullanmayacağım de ve ABD ile f35 işine bir daha bak.
Sonra f35 lerde büyük bir matah değil aslında. Seni her bakımdan ABD ye bağımlı hale getirecekti. İsrail’e verdiği gibi kaynak kodlarını sana açıp verseydi, olurdu. Ama MMU hazır olana kadar sana hem askeri açıdan hemde stealth uçak yapma bilgini geliştirmen açısından lazım olacak bir uçak. 100 adet değil ama MMU üretime girene kadar 30 adet f35B ve 40 adet de f35A al. Alabiliyorsan.
Her işte bir hayır vardır derler. Bu işte diş politikada devamlı kandırılanların kulağına  küpe olur inşallah. Obama kandırdıydı. Şimdide Putin kandırdı. Bütün bu kandırılmaların hesabını zavallı Mehmet ödüyor ama!!
Hocam, sen Mach hızına takılmışsın. S-400'ler o 400 km menzili savaş uçağına yemez. Bir F-16 için etkili menzil taş çatlasa 150-200 km yapar. Daha altını söyleyenlerde var. Ayrıca F-16'nın üzerinde EH kabiliyeti var. Yerde EH sistemlerin var vs. Hadi F-16'ya kilit atma cüreti gösterdi. Antiradyasyon füzen var.  Doğrudan radar sinyallerini takip edip, S-400'ün radarını imha edebilirsin vs. Yani saldıran her zaman kazanır 10 füze salla yetmedi mi bir 10 daha yetmedi mi bir 10 daha. Eğer ABD'yi dediğine ikna ediyorsan OK. Ama edemiyorsan göndereceksin başka çare yok.
Bunun mach hızı takıntısıyla alakası yok.  Sadece Yerden kontrollü radarla atarsan Awacs’lı, ağ bağlantılı radar sistemi kullanmıyorsan söylediğin menziller en iyi hali. Önemli olan bu füzenin ideal şartlarda ağ bağlantılı radar sistemi ile  30km yükseklikte havadaki bir hedefe 400 km gidebilmesi. Sende böyle teknoloji yok. Elindeki füzelerin en iyisi “balistik” menzili ile bu kadar bile gidemiyor. Halbuki bu füze balistik gidiyor olsa kimbilir kaç yüz km öteye gider? Bu ebatta bir füzeyi bu hızda bu mesafeye gönderen teknolojiyi birisi sana hazır getirmiş. İncelememek aptallıktır.
Daha önce de söylediğim gibi s300 leri incelememiz ile edindiğimiz bilgi sonucu Koral yapıldı. som yapıldı. Stealth geometrisi ve boyası olan Som, S400 avcısı zaten. Bu füzeyi Koral’la birlikte atıldığında durdurabilecek sistemi zor bulursun. Elinde bunlar varken “S400 de S400” deyip inat edip bunların yüzünden f35 lerin sana getireceği avantajları kaybetmek hangi akıldı o zaten ortada! F35’in büyük kısmını ben üretiyorum , benden vazgeçemezler mantığı ile üstün akıllı birisi yönlendirdi bunları.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 10 Mart 2020, 19:18:47
ABD seçimlerinde bu Trump'tan kurtulmamızın tek yolunun 3 Kasım 2020'deki Başkanlık Seçimlerinde aday olan Eski New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg olduğunu yazmıştım.

Kötü haber geldi. Michael Bloomberg ; eski başkan Obama'nın yardımcısı olan , 1988 ve 2008 yıllarında iki kez Demokrat partiden başkanlık için aday adayı olan ama ikisini de ön seçimde kaybeden Joe  Biden lehine adaylıktan çekildi...

Joe Biden bir mucize olmazsa Trump karşısında nakavt olur. 4 sene daha Trump'ı çekmek zorunda kalırız...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 10 Mart 2020, 19:47:02
Trump bizim lehimize çalışıyor adam :) O olmasa başımıza kim bilir neler gelecekti. Barış pınarı harekâtında bütün grahamcılara, Pentagon'a rağmen bizi destekledi. Kurtulup ne yapacağız. 1 dönem daha umarım seçilir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 10 Mart 2020, 21:37:27
Trump bizim lehimize çalışıyor adam :) O olmasa başımıza kim bilir neler gelecekti. Barış pınarı harekâtında bütün grahamcılara, Pentagon'a rağmen bizi destekledi. Kurtulup ne yapacağız. 1 dönem daha umarım seçilir.

Tespitlerin tamamen dogru.

 Ne yazik siyaseti analiz edebilen bir elin parmagin sayisi kadar var.

Trump tekrar secilirse ozaman F-35´lerin gelisini seyredin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 10 Mart 2020, 22:18:20
Stokholm sendromu ne demek , ikinizin yorumlarını okuyunca anladım..Adam demoklesin kılıcı gibi kafamızın üstünde bizi tehdit edecek ne kadar koz varsa sürekli kullanıyor, aşağılıyor, hakaret ediyor.
Fetö Amerikada,ypg bunlarla palazlandı binlerce ton silah verildi,parasını verdiğin silahları alamıyorsun hala Trump iyi adam diye saçmaliyorsunuz.
Siz emperyalist oyuncağı olmayı iyice iyice iyice özümsemişsiniz...

Size bu kafayla uzun bir ömür dilerim...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 10 Mart 2020, 22:30:21
Bir şey soracam madem Barış Pınarı Harekatında Trump bizi destekledi operasyonu durdurmazsanız ekonominizi batırırım diye tweet atan Obama mıydı?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 10 Mart 2020, 22:32:16
Tekrar tekrar uyarıyorum kurduğumuz ve kullandığımız kelimelere dikkat edelim. Böyle devam ederseniz forum kuralları ve konu dışındaki iletiler uyarılmadan direk taşınacaktır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 10 Mart 2020, 22:38:04
Bir şey soracam madem Barış Pınarı Harekatında Trump bizi destekledi operasyonu durdurmazsanız ekonominizi batırırım diye tweet atan Obama mıydı?
ivanka yada trumpin küçük ogludur..sarı çiyan bir oğlu var eski türk filmlerindeki Salih Güney gibi heran aileyi felakete götürebilecek potansiyele sahip ... Trumpin eline telefonu alıp Twitter'a birşeyler yazmasini hayal edemiyorum kesinlikle ya ivanka yada sarı çiyan...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 10 Mart 2020, 22:48:32
Pentagon’dan Türkiye’ye Patriot koşulu: S-400’ü geri gönderin

ABD Savunma Bakan Yardımcısı Jonathan Hoffman, Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemlerini Rusya’ya iade etmediği sürece Patriot hava savunma sistemlerini alamayacağını belirtti.

(https://cdntr1.img.sputniknews.com/img/104097/92/1040979257_0:386:3071:2048_1000x0_80_0_1_07c2b0e569c7bd86274c8994ae89fcd2.jpg.webp)

Hoffman, bugünkü basın toplantısında, “Bakanın (ABD Savunma Bakanı Mark Esper) bu konudaki duruşu, bakanlık görevine geldiği andan itibaren netti. Türkiye, S-400’ü iade etmediği sürece Patriot alamaz” dedi.

Brüksel'de konferans bağlantısıyla gazetecilerle basın toplantısı düzenleyen ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi  James Jeffrey, 'NATO'nun İdlib'de Türkiye'ye yardım etmek için ne yapabileceğine baktıklarını' söyleyerek "Patriot hava savunma sistemlerinin konuşlanması dahil her şey masada" mesajını vermişti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, konuya ilişkin şu açıklamayı yapmıştı: "Patriot konusunda bildiğiniz gibi biz Amerika’ya şu teklifi de yaptık; 'Eğer verecekseniz siz de bize Patriot verin. Biz sizden de Patriot alırız.' Ancak S-400 konusunda tabi onlar da epeyce yumuşadılar, 'S-400’leri devreye almayacağınıza dair bize söz verin' noktasına geldiler."

https://tr.sputniknews.com/abd/202003101041569665-pentagondan-turkiyeye-patriot-kosulu-s-400u-geri-gonderin/
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 10 Mart 2020, 22:51:22
(http://Rusya'dan 'Suriye'de 8 Pantsir hava savunma sisteminin yok edildiği' iddiasına yanıt)

Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye’de 8 adet Pantsir hava savunma sisteminin yok edildiği yönünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulan verilerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı.

(https://cdntr1.img.sputniknews.com/img/102304/43/1023044368_96:524:2913:2048_1000x0_80_0_1_0473c8b7545c80faa7f3e74322268075.jpg.webp)

Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye'nin İdlib bölgesinde 8 Pantsir hava savunma sisteminin imha edildiği yönündeki haberlere yanıt verdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, bu tür bilgilerin "abartıdan daha fazlası" olduğu ifade edildi.

Suriye ordusunun elindeki Pantsir dahil temel hava savunma sistemlerinin Şam etrafında konuşlu olduğunu hatırlatan Bakanlık, İdlib bölgesinde Suriye ordusuna sadece 4 Pantsir’in yardım ettiğini bildirdi.

Türkiye'e ait insansız hava araçlarının yoğun saldırılarında 2 Pantsir'in hasar gördüğü aktarılan açıklamada, sistemlerin askerler tarafından onarıldığı belirtildi.

https://tr.sputniknews.com/savunma/202003101041569857-rusyadan-suriyede-8-pantsir-hava-savunma-sisteminin-yok-edildigi-iddiasina-yanit/
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 10 Mart 2020, 23:14:38
Stokholm sendromu ne demek , ikinizin yorumlarını okuyunca anladım..Adam demoklesin kılıcı gibi kafamızın üstünde bizi tehdit edecek ne kadar koz varsa sürekli kullanıyor, aşağılıyor, hakaret ediyor.
Fetö Amerikada,ypg bunlarla palazlandı binlerce ton silah verildi,parasını verdiğin silahları alamıyorsun hala Trump iyi adam diye saçmaliyorsunuz.
Siz emperyalist oyuncağı olmayı iyice iyice iyice özümsemişsiniz...

Size bu kafayla uzun bir ömür dilerim...
Serkan samimi söylüyorum çok düz mantık bir adamsın. Olayları üst üste koyarak analiz yeteneğin yok. Adam bir twit atmış ona bakıp yorum yapıyorsun. Ulan bütün bu Ypg, Fetö, Patriot olayını başımıza obama döneminde örülmedi mi ? Darbe zamanı gazeteciler Trump'a soruyor diyorki biz işimize bakalım. ABD 'nin dünya kadar sorunu var diyen kendisi. Ypg konusunda bütün pentagon ve Cia rağmen çekime fikrini ortaya atan kendisi. Hatta bir ara ülkeden şaşırdılar tek başına bir anda çekilme fikrini öne attı. Bak obama ypg'yi soktu sınırımıza adam çekilme fikrini öne attı. Burayı iyi anla. Kendi medya kuruluşları türkiye sivilleri vuruyor ima ederek başka görüntüleri gösterdi adam retwite yapıp fake news diyerek bizi savundu. Her fırsatta bize F-35 vermek istediğini söylüyor. ABD patriot vermediği için S400 aldı diyerek kendi ülkesini eleştiriyor. Ulan daha adam ne yapsın. Tabiki de kendi ılkesinide savunacak arada veya yol yapacak. Pentagon ve CIA, Yahudi lobisine rağmen kolaymı bu işler.Trump o sözlerle kendi elemanlarının gazını almaya çalışıyor. Ama kendi fikrinde çekilmek var. F-35'leri bize vermek var. Sen bunu bile anlayamıyorsun. Erdoğan ABD başkanı olsa bu kadar bizi savunamazdı. Diyorum ya senin analiz yeteneğin yok. Düz mantıksın.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 10 Mart 2020, 23:48:57
Pentagon’dan çok kritik Patriot çıkışı!

ABD Savunma Bakanlığı, Türkiye'nin talep ettiği Patriot hava savunma sistemleri için açıklamada bulundu. Bakanlık, Türkiye'nin S-400'leri geri vermediği sürece Patriot alamayacağını vurguladi.

https://www.sozcu.com.tr/2020/dunya/son-dakika-pentagondan-cok-kritik-patriot-cikisi-5672320/ (https://www.sozcu.com.tr/2020/dunya/son-dakika-pentagondan-cok-kritik-patriot-cikisi-5672320/)

* Yazik bu milleti samar oglanina dondurduler etkin politikalari neticesinde. Resmen  asagilaniyoruz. >:(
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 11 Mart 2020, 01:03:41
Bizde Aster 30 aliriz oldu bitti

abd  patriotlari baska yerine soksunlar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 11 Mart 2020, 02:15:58
Yıllar önce yazmıştım burada yine yazıyorum.devlet yönetmek kitap haline getirilse bahsedilen ulkeler İngiltere , Amerika , İsrail ve Rusya olur. Devlet yönetmek devlet adamlarının işidir ve hiçbir akıllı devlet kendi kaderini siyasetçilere teslim etmez. Biz harika siyasetçiler çıkaran bir ülkeyiz. Bunu yürekten söylüyorum hafif bir kampanya ile siyasetcilerimiz her ülkede belirli bir oy oranına ulaşır. kitleye hitap etmek , kontrol etmek , sandık için hesaplamalar yapmak bir siyasetcinin en büyük meziyetleridir. Siyasetcinin devlet adamı ile arasındaki fark biri devleti ön planda tutarken diğeri alacağı oyu ön planda tutmasıdır. Bunu sen ,ben anlamayız.Bazen devlet için yaptıkları şeylerin gerçekte oy içindir , oy için yaptıklarını sandigimiz şey ise devletin bekası için olabilir.iste bu kararı verebilmek devlet adamıyla siyasetçiyi birbirinden ayırır. Devletlere devlet aklını verende o devlet adamlaridir siyasetçiler değil.Rusya ve Amerika devlet aklı olan ülkelerdir zirvede İngiltere bulunur hiç şüphesiz. Bu ülkeler ile ilişkiler kuruyorsaniz siyaset diliyle değil devlet aklıyla iletişim kurarsınız yoksa sizi avuclarinda oynatirlar siz farkında bile olmazsınız. Putin bir siyasetçi değildir , kökten gelen bir devlet adamıdır. Amerikan başkanlık koltugunda kimin oturdugunun hiç önemi yok sistem ulkesidir. Herşey sistemlere bağlı ister Trump kazansın ister başkası amerikan devletinin rotası asla değişmez. İsrailde mossad ile yakın ilişkiniz yoksa vekil bile olamazsınız.cogu vekilde zaten eski mossad ajanidir. Devletçilik geleneginden gelirler. Şu bunun akrabası su şunun kardeşi hadi surda ise başlasın yok öyle bir dünya... Zamanında Osmanlı döneminde Osmanlı'nın süregelen bir devlet kültürü vardı ve gücüyle birleşince kendisini süper güç yapıyordu. Şuanda ne büyük bir gucumuz var nede devlet aklımız nede devlet adamlarımız... Siyasetcilere saygım var ama siyasetçi olmaları devlet adamı olabilecekleri anlamına gelmiyor , olamiyolarda zaten..Yakın tarihlerde Rauf Denktaş gibi bir devlet adamı tanıdık bana göre kibrisida dahil ettigimizde ender olan devlet adamı olan kişilerdendi.. Çok sevdiğim siyasetçiler var Muhsin Yazıcıoğlu gibi ama ülkesine karşı aşırı bağlı ve duygusal biri olduğundan onuda devlet adamı olarak görmüyordum. Devlet adamligini şeye benzetirim , galatasarayliyim en gıcık kaptigim kişi aziz yildirimdir ama yine Galatasaray başkanı nasıl olmalı sorusuna vereceğim cevap tektir aziz yıldırım gibi biri... Karakter olarak kişiden kişiye göre degissede kulübü için her haltı yiyecek biri işte devlet başkanı böyle olmali... Devlet başkanlarının dostu olmaz , kankasi olmaz , küstugu ülke olmaz , barıştığı ülke olmaz. Çıkarları olan ülkelerle uzlaşılari olur..Aksi halde amerikanin Rusya'nın elinde şamar oglanina döner hangisi hişt dese diğerine koşar durursun..

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 11 Mart 2020, 02:58:33
İsrail'i yoneten mossad degil ordudur. Sanilanin aksine knesset ve hukumetin uzerinde ordunun etkisi daha fazladir. Zira ordu abd-pentagon ile daha icli dislidir. Netanyahu'nun kendisi ve abisi ozel kuvvetcidir.

Bir de israilde devlet akli yoktur. Yahudide devlet yonetme kabiliyeti yoktur çünkü. Tipki hindistandaki gibi kast sistemi vardir. Askenaz>sefarad>falasa siralamasi vardir. Üst kademe yoneticiler hep askenazlardan olusur.

İsrail bir sarmasiga benzer. Nasilki sarmasik dolanabilecegi bir agaca muhtactir, israil de ona yön verecek bir üst akila ihtiyac duyar. Son zamanlarda bu rusya oldu. Zira ab ve abd'den yüz bulamiyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 11 Mart 2020, 03:06:41
Stokholm sendromu ne demek , ikinizin yorumlarını okuyunca anladım..Adam demoklesin kılıcı gibi kafamızın üstünde bizi tehdit edecek ne kadar koz varsa sürekli kullanıyor, aşağılıyor, hakaret ediyor.
Fetö Amerikada,ypg bunlarla palazlandı binlerce ton silah verildi,parasını verdiğin silahları alamıyorsun hala Trump iyi adam diye saçmaliyorsunuz.
Siz emperyalist oyuncağı olmayı iyice iyice iyice özümsemişsiniz...

Size bu kafayla uzun bir ömür dilerim...

Yaşın kaç ve boyun posun nedir bizi Amerikan aşığı yapıp teşhisi yapıştırıyorsun? Aramızda Rus hayranları olabilir ama bana bu forumda bir tane Amerikan hayranı göster. Ha biri vardı o da şutlandı. Forumdan o ukala üye atılmasaydı belki onun yerine ben uçardım çünkü sabrımı zorlayıp bana saydırıyordu.
F-35’leri istemekle ne zamandan beri amerikancı olunuyor. 94 senesinde başvurduğumuz ve 98 senesinde konsorsiyuma ortaklığa üye olduğumuzun kendi malımızı ve ürünümüzü istemekle hata mı yapmış olduk? Beşinci nesil jetlerden tecrübemiz yok denecek kadar az. Bu uçaklar uzay mekiği gibi kaliteli olmasa bizim MMU projenin ilk basamakları olacaktı.

Trump a kalsa uçakları hemen verecek ancak kongreyle ve yahudi lobinin bazı kesimlerle başı belada. Herşeye rağmen adam tiçaret hacmini Türkiye ile artırmak istiyor. Bunuda mı gözlemleyemediniz?

Açıkça belli. Seçimlere kadar fırtınanın dinmesini bekliyor.

Biraz rasyonel ve derin düşünün ve aynı cevapları bana tekrarlatmayın.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 11 Mart 2020, 03:11:00
Devlet adamı, arayarak bulunacak bir şey olmadığı için, küçük yaşlardan itibaren yetiştirilerek hazırlanmış insanlardan seçilmiş olması gerekir. Zeki, akıllı, yetenekli çocukları bulup; bugünlerden geleceğe yönelik hazırlık yapmak gerekiyor.

Küçük yaşlardan itibaren küçük çocuklara ahlak, terbiye, görgü, edep-erkan, sağlıklı-ölçülü ve kendine yeter yaşam tarzını benimsetmekle birlikte; iletişim becerisi, yabancı dil, aritmetik düşünme, kıvrak ve sosyal zeka, akıl yürütme gibi üstün yeteneklerin de kazandırılmış olması gerekir. Bu şekilde geleneğin yöneticileri; öz güveni tam ve aynı zamanda sınırlarını bilen, çevresini ve dünyayı tanıyan yetenekli nesiller yetiştirmiş olursunuz.

Yani başa getireceğimiz adamın yeteneklerini, özellikleri, kişiliğini bilerek başa getirmiş olmamız gerekiyor. Fakat gerçek hayatta öyle mi oluyor! Ağzı laf yapan herhangi bir kasaba siyasetçinin memleketin başına bela olması içten bile değildir. Adnan menderes döneminden bugüne kadar siyasetçi profiline bakarsanız, tamamına yakını böyledir. Arada bir iki tane istisna çıkması genel kaideyi değiştirmiyor. O istisna dediklerimizin çeşitli zafiyetleri ve yanılgıları nedeniyle Türk milletine maliyetleri çok büyük olmuştur.

Büyük Atatürk' ümüzün dediği gibi;

Efendiler! sırası gelmişken aziz milletime şunu tavsiye ederim ki; bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!

Büyük Atatürk' ün bu hedefe ulaşabilmek için düşündüğü bir takıp tedbirlerden söz edilir. Örneğin Atatürk' ün gizli vasiyeti anlamında: İş Bankasından ki hisselerinin nemalandırılmasından elde edilecek gelirin bir bölümü ile; bütün yurdun taranmasıyla keşfedilecek yetenekli çocukların; devlet adamı yetiştirilmek üzere özel eğitimlerden geçirilmesini vasiyet ettiğini okumuştum. Diyelim ki, gizli vasiyet diye bir şey yok! peki bunun yapılması gerektiğini akıl edebilen var mı? Onun olmadığı da anlaşılıyor. Nitekim, halen kasaba siyasetçilerinin yanılgılarıyla baş etmeye çalışıyoruz. Devlet adamı yetiştirmemek; ülkeye yapılmış en büyük ihanettir.     
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 11 Mart 2020, 04:23:05
Pkkyi besleyen , uçakları vermeyen , patriot vermeyen , kritik silahların satis izninde senatoyu oyalayan (bunu skorsky T70 helikopter izninde gördük) askerimizin kafasına çuval geçiren , tatbikatta ki gemimizi vuran daha sayamayacagim birçok kötü duruma bizi dusuren unsur Amerikan başkanı değildi pentagondu.obama kim nerenin iti olmuş ki pkkya silah yardımı yapsın. Pentagon istemediği sürece tek bir.mermi yollanmas bu tarafa... Obama şunu yaptı Trump bunu yaptı bırakın bunları bu kişiler piyon bize katıl dedikleri halde katilmadigimiz ırak Savaşı'ndan bu yana gıcık gidiyor bu Pentagon adamlar ciddi hırs yapmis. Yani bizi zayıflatmak için pkkya sağladıkları desteği Rusya'da Kafkas halklara saglasalar bugün Rusya diye bir ülke kalmazdı. Abartma diyebilirsiniz lakin ben bunu düşünüyorum yani neden cecenler gibi sağcı (sağcı örgütler genelde amerikanci olur) dururken neden.komunist pkkya destek verdiler anlamıyorum. Bu bölgede Amerika'nın en son isteyeceği şey komünist bir devlet olması lazimken kurmak için her haltı yediler. Ortadoğu'da heran Rusya kontrolü altına girmesi muhtemel komünist bir ülke mi yoksa Rusya topraklarına yakın yönlendirilmeye müsait müslüman Çeçenistan mi ? Çok saçma değil mi ya. Adamlar Rusya'dan daha çok çabalıyor komünist bir pkk devleti kurmak için...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 11 Mart 2020, 06:55:25
Yangu'ya katılıyorum. Irak harbine dahil olmamamız Pentagon'a fena koymuşa benziyor. Atamadılar bir türlü. BPH durmamalıydı. Tel rıfat ve münbiç alınmalıydı. Erken durdurduk yanlış yaptık. Kimle aşık attığını sahada ABD' ye göstermemiz gerekiyordu. Mesajı verdik ama tam veremedik. Pentagonun iyi bir derse ihtiyacı var. Ama bu S400 alarak olmamalıydı ben en başından beri bunu savunuyorum. Yok yere kendimize zarar verdik. ABD' ye cevap vermenin yolu Fetö'yü idam Ypg'yi paramparça etmendi. Bizimkiler bunu yapamadı S400 alarak mesaj vermek gibi basit oyunlara girdiler. Kendilerine de zarar verdiler. Koca orduyu F-16'ya teslim ettik. F4'ler emekli edilecek. 15 sene var MMU için İsrailin filan F-35 aldığı yerde bizim bu kabiliyete erişmemiz gerekiyordu. Güvenlik açığı oluştu. Hava kuvvetleri yıllardır F-35'e yatırım yapıyor. Uçak ihtiyacımıza rağmen F-35 beklendi. Deniz kuvvetleri aynı şekil Tcg Anadoluyu F-35B için tasarladı. Bu kadar yatırımlar yapıldı sen gittin 1 Sistem S400 için feda ettin. Bu nasıl bir mesaj vermek ? Kendi ayağına sıkarak Pentagon'a mesaj mı verilir ? Üstelik gittin harekâtı yarıda durdurdun. Vatana ihanetten idam edeceğin fetöculeri benim vergimle besliyorsun.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Mart 2020, 08:39:00
F-35'lerin verilmemesinin nedeninin halen S400 sistemini satın almamız olduğunu düşünenlere gülüyorum. ABD'nin bize gıcık olmasının nedeni Irak'a girmememizden daha da öncesine dayanıyor. ABD kontrol edemeyeceği müttefik istemiyor. Ya ABD'nin kontrolünde olursunuz, ya da karşısında! Büyük Ortadoğu Projesinden hedef ülkelerin dışındaki her ülke bu durumda. Bu hedefler içerisindeki müttefikler de sıraları gelene kadar bu konumdalar. Ancak bu proje büyük oranda sekteye uğradı.

Trump bizler için genelde mantıklı ve iyi şeyler söylemekte. Duygusal milletiz, hemen yelkenleri suya indiririz. Ancak iplerin tamamı onun elinde değil. Söylediği mantıklı şeyler aslında Türkiye ile iplerin tamamen kopmasına engel olma çabası. İyi polis- kötü polis oyunu sadece...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 11 Mart 2020, 09:17:54
Sayın mermi ve tigerfish ABD , skywolf'u dediği gibi kitapta bilinen en eski oyunu oynuyor. İyi polis-kötü polis ama sonuçta hedef aynı : kendi politikasına boyun eğmeyen herkesi, sahip olduğu güç ile sindirmek... Türklerin söyleyişiyle "ya seve seve(Trump taktiği İyi polis) ya da si... si...(pentagon taktiği  kötü  polis)
..

Sözüm ona Pentagon , sürekli bizi zorlayan açıklama ve girişimler yapan kötü polis ; Trump ise  bize sıcak gelen açıklamalar yapan ( gerçi adam sürekli bizi aşağılıyor ve yaptırımlarla tehdit ediyorken nasıl böyle düşünüyorsunuz  onu da anlamıyorum ama neyse) iyi polisi oynuyor...

Pentagon; S-400 bahanesi ile size patriot da f-35 de yermeyiz diyecek , pkk'yı silahlandiracak, fetö'yü saklayacak, her fırsatta kendi kararlarına uymayınca ambargo silahını çekecek  ve bu yaşananlarda Trump'ın onayı olmayacak...???
 
Gerçekten buna inanıyorsanız ben stratejik derinlikte düşünemeyen, düz mantık saf bir adam olduğumu kabul ediyorum..

Trump' a kalsa f-35 hemen gelirmiş. Tabiki gelir ama neyin karşılığında gelir ? Adam paradan başka birşey düşünmeyen, siyonist,ırkçı  birisi... Tüm Abd böyle düşünürken sizin hala onu savunmanız bir dönem daha kalsın demeniz de çok  ilginç.
Trump başkanlık dönemi boyunca Türkiye lehine tek bir şey yaptı mı ? Bir tane iyi şey söyleyin lütfen...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 11 Mart 2020, 10:56:57
Sayın mermi ve tigerfish ABD , skywolf'u dediği gibi kitapta bilinen en eski oyunu oynuyor. İyi polis-kötü polis ama sonuçta hedef aynı : kendi politikasına boyun eğmeyen herkesi, sahip olduğu güç ile sindirmek... Türklerin söyleyişiyle "ya seve seve(Trump taktiği İyi polis) ya da si... si...(pentagon taktiği  kötü  polis)
..

Sözüm ona Pentagon , sürekli bizi zorlayan açıklama ve girişimler yapan kötü polis ; Trump ise  bize sıcak gelen açıklamalar yapan ( gerçi adam sürekli bizi aşağılıyor ve yaptırımlarla tehdit ediyorken nasıl böyle düşünüyorsunuz  onu da anlamıyorum ama neyse) iyi polisi oynuyor...

Pentagon; S-400 bahanesi ile size patriot da f-35 de yermeyiz diyecek , pkk'yı silahlandiracak, fetö'yü saklayacak, her fırsatta kendi kararlarına uymayınca ambargo silahını çekecek  ve bu yaşananlarda Trump'ın onayı olmayacak...???
 
Gerçekten buna inanıyorsanız ben stratejik derinlikte düşünemeyen, düz mantık saf bir adam olduğumu kabul ediyorum..

Trump' a kalsa f-35 hemen gelirmiş. Tabiki gelir ama neyin karşılığında gelir ? Adam paradan başka birşey düşünmeyen, siyonist,ırkçı  birisi... Tüm Abd böyle düşünürken sizin hala onu savunmanız bir dönem daha kalsın demeniz de çok  ilginç.
Trump başkanlık dönemi boyunca Türkiye lehine tek bir şey yaptı mı ? Bir tane iyi şey söyleyin lütfen...
hocam Pentagon izin almaz izin alacak biri olsa Trump pentagondan izin alır... Trumpin oturduğu Amerikan başkanlık koltuğu mu önemli yoksa pentagon mu diye sorsan direk Pentagon derim. Suriye'de PYD adında bir örgüt varmış trumpin umrunda mı sence adını bile bilmiyordur pydnin... Trump kadın peşinde koşmaktan ne ara fırsat bulmus ki Ortadoğu uzerinde proje üretsin? Anlatmaya çalıştığım şey bu... Yani Trump çokta önemli bir adam değil Amerika için..
 Biz gibi diğer ülkeler için önemli ama Amerikalılar için değil...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 11 Mart 2020, 11:13:12
Biraz konu dagildi sanirim Suriyeden ABD nin dis politikasinda hangi faktorlerin etkili olduguna donustu .

Sahsi dusuncem ABD veya sair kuresel etkin dis politika izlemekte olan cogu devletin dis politikasi siyasi kisilerin gorusune gore yonlendirilmez. Dis politika bir stratejidir yani ice donuk politika uygulamalarina benzemez .Dis politika bir cirpida degismez .Dis politikanin olusturulmasi yillarca alir bu nedenle bir ulke dis politikasinda degisiklik yapilmasina karar verildiginde o devletin surdurmekte oldugu o stratejinin artik gecersiz oldugu gorulup anlasilmasi neticesinde degisiklige gidilir. " Yani bizdeki uygulamalar bize has bir sitemdir"

Dis politika degisikligi her ruzgar esmesi ile bir o yone bir bu yone savurulmamali. Elbette dis politikada da bir takim rotuslar uygulanabilir ama ana stratejide belirlenen hedefler  gecersiz kilinana dek genelde uygulamay devam edilir.  ABD de gucler ayriligi mevcut ve uygulanmakta .Yani secimi kazanan her kim olursa olsun gerek devletin yapisal siteminin isleyisi gerekse siyasal anlayis neticesinde  temsilciler meclisi,senato, pentagon ve sonunda baskan arasinda bir uzlasi olur yani baskan degistirmekle  ABD makas degistirmez .
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: zirfak - 11 Mart 2020, 11:14:37
Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Tüm yetiştirme yurtlarına el atılsa ve baştan aşağı sistemi değiştirip, osmanlı enderun u gibi bir sistem geliştirip, yeteneklerine göre devletin tüm kadrolarına yerleştirilebilir. Asker, polis, ajan vs
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 11 Mart 2020, 12:51:22
ABD başkanı değişirse dış politikası da değişir. En azından Cumhuriyetçi parti gibi şahinci politika güden bir başkan yerine Demokratlar gelse bu değişim daha fazla görülür. Demokratlar,  Suriye-Ïran-israil politikalarında bize daha ılımlı yaklaşır...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 11 Mart 2020, 13:11:54
ABD başkanı değişirse dış politikası da değişir. En azından Cumhuriyetçi parti gibi şahinci politika güden bir başkan yerine Demokratlar gelse bu değişim daha fazla görülür. Demokratlar,  Suriye-Ïran-israil politikalarında bize daha ılımlı yaklaşır...
değişmez yarın Amerika başkanı değişsin bizimkilerin yapacağı ilk şey fatoşu (feto elebaşısı) isteyecek , Amerikan başkanının verme yetkisi olmadığı için bizimkiler yine istediğini alamayacak bu seferde fatoşu vermediler diye yeni yonetimlede husumetli olacaklar. Ha şu konuda katılırım Trump karakter olarak pic bir insan bakıyorum en dostane davrandığı kişilerden biri bizim CB lakin Twitter'da tehdit etmeler dahi bu sarı çiyana asla guvenilmemesi gerektiğini gösteriyor. Bu arada arkadaşlar başlık turkiye Amerika ilişkileri tabiki Amerika'dan bahsedecez konu neden dağılsın.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 11 Mart 2020, 13:38:57
ABD dis politikasinda Turkiyeye karsin koklu degisiklik olabilmesi icin oncelikle uygulanan politika nedeni ile ABD halkinin caninin acitacak veya tasvip etmeyecegi bir durum olusmasi gerekir diye dusunurum. Ancak boyle bir durumda koklu degisiklik yapilir. ABD nin uzunca bir sureden beri Turkiye hakkindaki dusuncesi pek olumlu degil ,bunun nedenleri saymakla bitmez ,acikcasi Turkiye ABD onunde bazen ayak bagi bazen kontrolunden cikan bir ulke yani ABD ve hamisi Israil politikalarina risk olusturdugu surece bu durum degisecegine inanmiyorum. Yani ABD ile iliskimiz oyle bazilarimizin gormek veya belirttigi gibi degil kor topal inisli cikisli ilerlemekte. Her iki ulke nin bir birine ihtiyaci oldugu asikar bu nedenle kopma beklenilmemesi gerek. ABD ilen olan bu inisli cikisli iliskimizi ve ABD nin bize karsin uygulamaktaki politikalari baskan degisimi ile gerceklesmesini beklemekten se ABD olan iliskimizdeki torbulanslardan direk etkilenmemizi minimuma indirmek icin dunyadaki sair denge unsurlari en azindan asgari derecede ilskilerimizi gelistirmeliyiz. "Malesef  su anda yedi cihan ile kavgaliyiz bu nedenle de her sahada yalniz oldugumuz kadar kirilganiz burada kendi basarisizligimizin on planda oldugu kanisindayim"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Mart 2020, 15:07:22
Bu arada arkadaşlar başlık Türkiye -Amerika ilişkileri tabiki Amerika'dan bahsedecez konu neden dağılsın.

İletiler Suriye Krizi konusundaydı. Metin62 ağabeyimiz o nedenle konu bütünlüğünden bahsetmişti. Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgili olanda oradaki iletiler oradan ayrılarak bu konuya eklendi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 11 Mart 2020, 15:28:28
Yerli savunma sanayi geliştirmek zor derken bizim kastettiğimiz şey buydu zaten. Sadece teknoloji arge-para-muhendis kadro yetkinliği değildi ana zorluk. Bunlar aşılırdı .
Esas zorluk ABD-AB-RUSYA gibi ağaları ürkütmeden bu işi yapmaktı . İşte biz bunu beceremedik...
Bir iki iha ve mühimmatınız var diye
  bu ağalardan bağımsız hareket etmeye başlayınca işler karıştı... ABD tepkilerini bu açıdan değerlendirmeliyiz bence

Başlık: ABD’li Temsilcilerden Türkiye’ye yönelik CAATSA tasarısı
Gönderen: fırtına06 - 18 Temmuz 2020, 15:39:53
ABD Temsilciler Meclisi üyeleri, S-400 hava savunma sistemi alımı sebebi ile Türkiye’ye CAATSA yaptırımlarının uygulanmasını içeren bir tasarı hazırladılar.

Edinilen bilgiye göre; ABD Temsilciler Meclisi üyeleri Adam Kinzinger, Abigail Spanberger ve Michael McCaul, S-400 Hava Savunma Füze Sistemi alımı sebebiyle Türkiye’ye CAATSA (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) yaptırımlarının uygulanmasını içeren bir yasa tasarısı hazırladılar. Söz konusu yasa tasarısını ABD Kongresi’ne sunan Temsilciler, yasa tasarısının temel dayanağının ise “Rusya’nın Silah İhracatı İle Mücadele Yasası” olduğunu belirttiler.

(https://www.savunmasanayist.com/wp-content/uploads/2020/07/S-400-2-696x464.jpg)

Kongre üyesi Kinzinger, “NATO ittifakı, ABD ve müttefiklerimiz için kritik öneme sahip ancak onu güçlü bir ortaklık haline getirmek için NATO üyelerimizin ittifakımızın ilkelerini, görevlerini ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekiyor. Türkiye, bir NATO ülkesinin liderliğini yansıtmayan şüpheli kararlar almaya devam etti. Bir yıl önce bu hafta Türkiye, NATO üyelerinin Rusya ile yapılan bu silah anlaşması hakkındaki uyarılarını görmezden geldi ve Rus yapımı S-400 füze savunma sisteminin ilk partisini kabul etti. Eylemlerinin hoş görülmeyeceğini ve ciddi sonuçlarla karşılanacağını çok açık bir şekilde belirtmeliyiz. Mevzuatımız bunu yapıyor ve Türkiye’nin eylemlerini açıkça yaptırım gerektiren bir suç haline getiriyor.” dedi.

Türkiye, F-35 katılımcısı ülkeler listesinden çıkartıldı

Müşterek Taarruz Uçağı (JSF) Programı kapsamında geliştirilen F-35 Lightning II savaş uçağının ana yüklenicisi olan ABD’li Lockheed Martin şirketi, Haziran ayında tepki çekici bir karara imza attı. Şirket, F-35 Lightning II savaş uçağı ile ilgili olarak açılan web sitesinde bulunan “Küresel Katılımcılar” listesinden, Türkiye’nin adını sildi.

Şirket bu kararı, geçtiğimiz haftalarda Amerika Birleşik Devletleri Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi tarafından hazırlanan 2021 Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA) kapsamında Türk Hava Kuvvetleri için üretilen 6 adet F-35A Lightning II savaş uçağının, gerekli modifikasyonların yapılmasının ardından ABD Hava Kuvvetleri’ne satışına onay verilmesinin ardından aldı.

Halihazırda söz konusu sitenin ilgili kısmında; Avustralya, Belçika, Kanada, Danimarka, Finlandiya, İsrail, İtalya, Japonya, Hollanda, Norveç, Polonya, Güney Kore, İsviçre, İngiltere ve ABD olmak üzere toplam 15 ülkenin adı geçiyor. Türkiye, Müşterek Taarruz Uçağı Programı kapsamındaki 9 orijinal katılımcı ülke arasında bulunuyordu.

https://www.savunmasanayist.com/abdli-temsilcilerden-turkiyeye-yonelik-caatsa-tasarisi/ (https://www.savunmasanayist.com/abdli-temsilcilerden-turkiyeye-yonelik-caatsa-tasarisi/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Temmuz 2020, 17:46:48
Eğerki böyle bir şeye yeltenirlerse ABD ile bütün ilişkilerimizi askıya alacağımızı açıklamamız lazım. Müttefiklik vs artık rafa kalkar. ABD'nin çıkarlarına uygun olarak bölgedeki yapılanmalarımız vs herşey ABD aleyhine değişir. Türkiye hiç bir ülkenin keyfine göre hareket edecek değildir! Bu hiçbir ülkenin içerisinde ABD'de bulunuyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Temmuz 2020, 18:03:41
Eğerki böyle bir şeye yeltenirlerse ABD ile bütün ilişkilerimizi askıya alacağımızı açıklamamız lazım. Müttefiklik vs artık rafa kalkar. ABD'nin çıkarlarına uygun olarak bölgedeki yapılanmalarımız vs herşey ABD aleyhine değişir. Türkiye hiç bir ülkenin keyfine göre hareket edecek değildir! Bu hiçbir ülkenin içerisinde ABD'de bulunuyor.

Hemen İncirlik kapatılsın.
Sağcıların büyük rüyası Ayasofya açıldı ; solcuların büyük rüyası İncirlik kapatılırsa toplumsal barış da sağlanmış olur.
Ya da S-400 , fetöcü ilan edilsin Rusya'ya geri gönderilsin. Sam amca ile ilişkimizi bozdu şerefsiz fetöcü soba boruları.

Şaka bir yana ne yapabiliriz ki Abd'ye karşı? Fare dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Commander - 18 Temmuz 2020, 18:29:31
Hocam elimizde bişey yokki ne yapsak hemen yaptırım. Elimizde bir şey yok yaptık diyelim ağır yaptırımlar gelirse ve kalıcı diyelim savunma sanayiyi unutalım ve ekonomiyi unutalım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 18 Temmuz 2020, 18:40:02
Eğerki böyle bir şeye yeltenirlerse ABD ile bütün ilişkilerimizi askıya alacağımızı açıklamamız lazım. Müttefiklik vs artık rafa kalkar. ABD'nin çıkarlarına uygun olarak bölgedeki yapılanmalarımız vs herşey ABD aleyhine değişir. Türkiye hiç bir ülkenin keyfine göre hareket edecek değildir! Bu hiçbir ülkenin içerisinde ABD'de bulunuyor.

Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık.

" ABD - RUSYA"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Temmuz 2020, 18:45:42
Onu S-400 alırken düşünecektik.
Bir silah sistemi almak , pakt seçmek gibidir.




Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 18 Temmuz 2020, 18:59:54
CAATSA cercevesinde bir suru potansiyel yaptirim var, tahminim sirketleri ve kisileri hedef almayi secerler, butun ekonomiyi degil..

Bu S-400 isi iyice bulasti, eninde sonunda vazgecmek zorunda kalacagiz gibime geliyor. Malesef yine her zamanki gibi cok konusarak kendimizi koseye sikistirdik. Yok aldik , yok geldi, yok aciyoruz, yok kapiyoruz. Tukurdugunu yalamadan sessiz sakin geri adim atmak da imkansiza yakin...

Malesef hic diplomasi bilmiyoruz, boyle konular sakiz gibi cumlealemin onunde cignenmemeli, manevra alanimizi kendimiz tikiyoruz...

Bir isi sessiz ve derinden yapip, sonra gerektiginde konusmasini bir ogrenebilsek zaten...

Her isimizi bagira cagira onceden ilan et, ondan sonra karsi taraf onlem alip mudahale edince sasir kal..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 18 Temmuz 2020, 19:13:50
Abd'nin karşısında bir tavır yada adım atılmak isteniyorsa.

Rusya ile ilişkiler çok daha sıcak konuma getirebilir.

Örneğin takm türkiye azerbeycan kazakistan moğolistan askeri işbirliğini kapsıyor.

Sende bir tane daha takm kurabilirsin türk avrasya kuvvetleri merkezi şeklinde bunda ise rusyayı davet edip rusyayı kurucu ülke yapıp bir pakt oluşturabilirsin

Ülkeler ise şu şekil olabilir

Rusya
Türkiye
Kazakistan
Azerbeycan
Türkmenistan
Özbekistan
Kırgızistan
Moğolistan.
Bir anlamda da pakistan

Ruslara da liderlik vericen...

Bu işin diğer boyutu ise afganistan üzerinden ve birdaki uyuşturucu ticareti üzerinden batıyı vurarak dizginlemeye çalışıcan büyük ilaç şirketlerini etkiliyecen.abd yi rusya pakistan ve iran ile afganistanda  dizginlemeye çalışıcan bir nevi geçişi kapat bakalım bu ülkelerle birdaha nerden geçiş yapabiliyor .

Birdiğeri çin ile ilişkileri geliştirme ile buda pakistan iran veTürkiye ile birlikte tarihi baharat ve ipek yollarını geliştirmekten ve tekrar oluşturmaktan geçer.çin in pakistan ile sınırları var tarihi yolları burdan oluşturarak işe başlıyacan

Neden mi ?

Çin donanma kuruyor asya da abd ve müttefikleti olan japonya g.Kore ve avusturalya tarafından sıkıştırılcağını biliyor.bu yüzden kıyısından 2000 km ötesi için ad/a2 bölgeleri ile yapay adalar oluşturuyor.çin belki sarı denizde kendisini koruyacak güce ulaşacaktır.

Ama mallarının serbest dolaşımı için tarihi baharat ve ipek yollarına ihtiyacı var çünkü bir kriz esnasında çin bu faaliyelerini denizden sürdüremez ...

Abd de çin i dizginlemek istiyor sende o zaman bunun karşısında duracaksın ve baharat ile ipek yolu projesinin bir parçası olacaksın.

Abd için yapılcak en iyi iki adım

Çin ile baharat ipekyollarını geliştirmek

İkinci adım ise rusya ile birlikte avrasya stratejik kuvvetleri komutanlığını oluşturabilmek

bu iki gücü oluşturabilmen lazım


Abd nin caatsa yaptırımlarına ve dışlamalarına bu şekil karşılık verebilirsin
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 18 Temmuz 2020, 19:22:21
Abd'nin karşısında bir tavır yada adım atılmak isteniyorsa.

Rusya ile ilişkiler çok daha sıcak konuma getirebilir.

Örneğin takm türkiye azerbeycan kazakistan moğolistan askeri işbirliğini kapsıyor.

Sende bir tane daha takm kurabilirsin türk avrasya kuvvetleri merkezi şeklinde bunda ise rusyayı davet edip rusyayı kurucu ülke yapıp bir pakt oluşturabilirsin

Ülkeler ise şu şekil olabilir

Rusya
Türkiye
Kazakistan
Azerbeycan
Türkmenistan
Özbekistan
Kırgızistan
Moğolistan.
Bir anlamda da pakistan

Ruslara da liderlik vericen...

Bu işin diğer boyutu ise afganistan üzerinden ve birdaki uyuşturucu ticareti üzerinden batıyı vurarak dizginlemeye çalışıcan büyük ilaç şirketlerini etkiliyecen.abd yi rusya pakistan ve iran ile afganistanda  dizginlemeye çalışıcan bir nevi geçişi kapat bakalım bu ülkelerle birdaha nerden geçiş yapabiliyor .

Birdiğeri çin ile ilişkileri geliştirme ile buda pakistan iran veTürkiye ile birlikte tarihi baharat ve ipek yollarını geliştirmekten ve tekrar oluşturmaktan geçer.çin in pakistan ile sınırları var tarihi yolları burdan oluşturarak işe başlıyacan

Neden mi ?

Çin donanma kuruyor asya da abd ve müttefikleti olan japonya g.Kore ve avusturalya tarafından sıkıştırılcağını biliyor.bu yüzden kıyısından 2000 km ötesi için ad/a2 bölgeleri ile yapay adalar oluşturuyor.çin belki sarı denizde kendisini koruyacak güce ulaşacaktır.

Ama mallarının serbest dolaşımı için tarihi baharat ve ipek yollarına ihtiyacı var çünkü bir kriz esnasında çin bu faaliyelerini denizden sürdüremez ...

Abd de çin i dizginlemek istiyor sende o zaman bunun karşısında duracaksın ve baharat ile ipek yolu projesinin bir parçası olacaksın.

Abd için yapılcak en iyi iki adım

Çin ile baharat ipekyollarını geliştirmek

İkinci adım ise rusya ile birlikte avrasya stratejik kuvvetleri komutanlığını oluşturabilmek

bu iki gücü oluşturabilmen lazım


Abd nin caatsa yaptırımlarına ve dışlamalarına bu şekil karşılık verebilirsin


ABD ye guven olmaz ama, Cin ve Rusya'ya hic guven olmaz derim..

Iliskileri gelistirebiliriz ama yagmurdan kacarken doluya yakalanmayalim..

Hem Rusya hem Cin icin Bati paktinin icinde oldugumuz icin degerimiz var, koptugumuz ve onlara daha cok baglandigimiz anda bize cok farkli davranacaklarini ve agir sartlar dayatacaklarina samimi olarak inaniyorum. Stalin nasil bogazlari ve dogu anadoluyu istedi, hatirladiniz mi?

Bu pakt onerisini de tehlikeli buluyorum, sanki SSCByi tektar kurup icinide Turkiyeyi katiyoruz kendi elimizle..

ABD'de cikarina bakiyor, tarihi veya kulturel bir dusmanliginin olmadigi kanattindeyim..en azindan Cin ve Rusyanin ki kadar degil..Hadi Cin uzakta diyelim ama Rusya...onlar kadar basimiza bela olan baska bir ulke var mi tarihimizde?

Imparatorlugumuzun yikilisinda bas rollerden birini oynayan, milyonlarca soydasimiza soykirim uygulayan ve surgun eden bir memleketten konusuryorsunuz...

.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Temmuz 2020, 19:59:43
Kimseye güven olmaz. Her zaman diyoruz ya, ülkeler arasında çıkarlar olur, dostluk olmaz diye. Okyanusun ötesindeki müttefikimizim bize atmadığı kazık kalmadı, aklınca bir de ceza vereceklermiş. Bunlar gibi müttefik düşman başına. Bunlara taviz verilmez. Elinizi verirseniz kolunuzu kaptırırsınız.

Bu coğrafya o kadar karışık ki; bir konuca çıkarlarımız ortak olanla başka konuda karşıkarşıya geliyoruz. Bu biraz da bizim dış siyasetteki düşüncesizliğimizden. Duygusal yönetim anlayışının net sonucu! Eğer mantıklı bir yaklaşım olsaydı mesela bugün Akdeniz'de karşımızda olan ülkelerin çoğu yanımızda olurdu. Suriye'de kaos belki de hiç olmazdı!

Dış siyasette duygusallığa yer vermeden, çıkarlarımız için kimlerle ortak hareket edilebilir, kimlerle taviz vermeden işbirliği yapılabilir, yeni ortaklıklar kurulabilir, enerji ve ticaret yolları, hammadde, ürün ve teknoloji transferi, yeni pazar seçenekleri vs araştırılmalı. Diplomatik yollar taviz vermeden sonuna kadar kullanılmalı. işbirliğinin diğer ortaklara neler kazandırabileceği net şekilde gösterilmeli. Yoksa öyle bunlar şucu, şunlar bucu diyerek paldır küldür her yere dalarsak işimiz zor. Önüne gelen birşeyler dayatır bize böyle. Amerikanı ayrı, Almanı ayrı, Fransızı ayrı uğraşır dururuz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 18 Temmuz 2020, 20:14:44
Daha halen S400 sebep görenlere sasiriyorum. Ben basta bu sistemlere ne kadar muhalif olsamda arkada yatan bas neden Israil. Israil kendi bölgesine yakin moderin havakuvvetleri istemiyor ve gerizekali Amerikan Kongresi Yahudi lobinin güdümünde oldugu apacik ortada. S- 400´leri sebep olarak görenlere gülerim .
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 18 Temmuz 2020, 21:03:12
Bunun S-400'lerle alakası olmadığını sağır sultan biliyor zaten. Asıl mesele S-400 değil, ABD güdümünden çıkıp artık her dediklerini yapmadığımız için kötü olduk biz. ABD'nin Ortadoğu'daki her planına çomak sokmaya başladık her yerde karşılarında bizi görmeye başladılar. Bu da onları delirtmeye yetiyor zaten.

Birde İsrail ile aramız bozulunca biliyorsunuz zaten İsrail - ABD simbiyotik bir ilişki içerisinde otomatikman bu ABD ilişkilerine de yansıyor. İsrail Ortadoğu'da kendisinden başka hiçbir ülkede F-35 savaş uçakları olmasını istemiyor S-400'lerde buna bahane oldu. S-400'ler olmasa yüzde yüz eminim ki başka bir bahane ile bu uçaklar bize verilmeyecekti.

Biz ABD'nin hiçbir zaman müttefiki veya stratejik ortağı olmadık. Her zaman birşekilde kullanıldık. Ne zaman kendimiz birşeyler yapmaya kalksak hemen aba altından sopa gösterildi bize, bu olaylara Eşref Bitlis'in uçağının esrarengiz bir biçimde düşmesi, Muavenet'in ABD uçak gemisi tarafından bence bilerek vurulması, hatta son yaşanan darbe girişimi bile örnek gösterilebilir...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 19 Temmuz 2020, 00:08:27
Figüran , filmde her an jön'den dayak yiyebilir.

Osmanlı bir zamanlar jön'dü , çökerken figüran oldu.
Bu zamanın jön'ü de ABD , figuranı da biz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 19 Temmuz 2020, 00:45:46
Figüran , filmde her an jön'den dayak yiyebilir.

Osmanlı bir zamanlar jön'dü , çökerken figüran oldu.
Bu zamanın jön'ü de ABD , figuranı da biz.

😃😃

Yalnız şöyle balkan bozgunu gibi bir dayak gelse, bir toplumsal hafizalar tazelense iyi olmaz mi?

Hayir benim korktugum kendi dayak atmaz, hasimina dovdurtur, kendi kurtarici rolü oynar!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 19 Temmuz 2020, 01:08:21
Figüran , filmde her an jön'den dayak yiyebilir.

Osmanlı bir zamanlar jön'dü , çökerken figüran oldu.
Bu zamanın jön'ü de ABD , figuranı da biz.

😃😃

Yalnız şöyle balkan bozgunu gibi bir dayak gelse, bir toplumsal hafizalar tazelense iyi olmaz mi?

Hayir benim korktugum kendi dayak atmaz, hasimina dovdurtur, kendi kurtarici rolü oynar!
mazlum olmayalimda...
Başlık: Türkiye’ye yönelik CAATSA tasarısı Temsilciler Meclisi’nden geçti
Gönderen: fırtına06 - 22 Temmuz 2020, 22:46:26
ABD’li Temsilciler tarafından hazırlanan ve Türkiye’ye yönelik CAATSA yaptırımlarının onaylanmasını içeren yasa tasarısı, Temsilciler Meclisi tarafından onaylandı.

(https://www.savunmasanayist.com/wp-content/uploads/2019/05/s400-1024x670-696x455.jpg)

Geçtiğimiz günlerde ABD Temsilciler Meclisi üyeleri Adam Kinzinger, Abigail Spanberger ve Michael McCaul, S-400 Hava Savunma Füze Sistemi alımı sebebiyle Türkiye’ye CAATSA (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) yaptırımlarının uygulanmasını içeren bir yasa tasarısı hazırlamışlardı. Edinilen bilgiye göre söz konusu yasa tasarısı, ABD Temsilciler Meclisi tarafından oy birliği ile onaylandı.

Yasa tasarısının yürürlüğe girmesi için ABD Senatosundan da geçip, ABD Başkanı Donald Trump tarafından onaylanması gerekiyor.

Kongre üyesi Kinzinger; söz konusu tasarı ile ilgili olarak, “NATO ittifakı, ABD ve müttefiklerimiz için kritik öneme sahip ancak onu güçlü bir ortaklık haline getirmek için NATO üyelerimizin ittifakımızın ilkelerini, görevlerini ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekiyor. Türkiye, bir NATO ülkesinin liderliğini yansıtmayan şüpheli kararlar almaya devam etti. Bir yıl önce bu hafta Türkiye, NATO üyelerinin Rusya ile yapılan bu silah anlaşması hakkındaki uyarılarını görmezden geldi ve Rus yapımı S-400 füze savunma sisteminin ilk partisini kabul etti. Eylemlerinin hoş görülmeyeceğini ve ciddi sonuçlarla karşılanacağını çok açık bir şekilde belirtmeliyiz. Mevzuatımız bunu yapıyor ve Türkiye’nin eylemlerini açıkça yaptırım gerektiren bir suç haline getiriyor.” ifadelerinde bulunmuştu.

Medyada CAATSA olarak bilinen “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası”,  2017 yılında yürürlüğe girdi. Yasa kapsamında Rusya, İran ve Kuzey Kore’ye çeşitli yaptırımlar uygulandı. S-400 krizinin ardından Türkiye’nin de bu yasa gereği yaptırımlara maruz bırakılabileceği dile getiriliyor. ABD Temsilciler Meclisi üyeleri, lobilerin de baskıları ile bu yönde yoğun çaba harcamaktalar.

https://www.savunmasanayist.com/turkiyeye-yonelik-caatsa-tasarisi-temsilciler-meclisinden-gecti/ (https://www.savunmasanayist.com/turkiyeye-yonelik-caatsa-tasarisi-temsilciler-meclisinden-gecti/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 22 Temmuz 2020, 22:59:28
Dik dur eğilme diyeceğim ama büyük bir R bekliyorum.

Tigerfish hocam yine bana kızacak ama " Ne oldu S-400'lerin aktive edilme işi?" 😎😎😎
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 22 Temmuz 2020, 23:27:09
Tamam simdi anlasildi niye ansizin ABD bize Libya konusunda gulucukler gonderirken bizler apar topar Libyada Ruslar ile iften puften maddeler uzerine anlasildigi aciklamasi yaptigimiz.  CAATSA nin yasallasmasi icin bir miktar daha yol kat edilmesi lazim or Senato onayi sonra Trump in sunulan yatirim listesinden 5 tanesini secimi gibi. "Ama bu yil bize CAATSA dokunur kesin cunku secim var ABD de ve Trump mecbur" Bizler de ABD ye bak Rusya ile anlasirsam Libyadan Ruslari atmaniz zorlasir mesaji veriyoruz" 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 29 Temmuz 2020, 15:28:06
Sam Amca gerek yunanlilari gerekse bizleri uzmemis . "Tecrube herkesi idare edeceksin" ;)

MSB duyurdu: ABD uçak gemisi muharebe grubu ile Akdeniz’de eğitim icra edildi
Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Akdeniz Kalkanı Harekâtında görevli TCG KEMALREİS ile ABD EISENHOWER Uçak Gemisi Muharebe Grubu arasında 28 Temmuz 2020 tarihinde Orta ve Doğu Akdeniz’de Deniz Eğitimleri icra edildi"

https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/msb-duyurdu-abd-ucak-gemisi-ile-akdenizde-egitim-icra-edildi-5959721/ (https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/msb-duyurdu-abd-ucak-gemisi-ile-akdenizde-egitim-icra-edildi-5959721/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Temmuz 2020, 18:01:34
Gemi Alman , silahlar Amerikan , bayrak Türk bayrağı...

Şöyle gururla seyreden motorları da , silah sistemleri de radarları da Türk malı bir savaş gemisi göremeden göçüp gideceğiz galiba...

3 tarafı denizlerle çevrili , dünya tarihinin en güçlü devletlerini içinden çıkarmış bir millet olarak ne kadar üzüntü verici bir durum...

Ah ben o bilime inanmayan hükümdarlara ne diyeyim ki😤😤😤😤
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 29 Temmuz 2020, 19:59:14
Sn Serkan1976,
Tam rahmetli babam gibi konuştunuz.
Her fırsatta bizi geri bırakan o Osmanlı hükümdarlarına kahrederdi.
Tersanelerimiz Meko200 sınıfı gemileri inşa ederek harp gemisi nasıl yapılır öğrendi. Milgemlere bu şekilde geldik. Aynı işlemi denizaltılarımızda da yaşıyoruz. MiLDEN bu tecrübelerin sonunda ortaya çıkmaya başlayacak.
TCG Kemalreis, Barbaros sınıfı. Bu gemi ve diğer 3 kardeşi esaslı bir “yerli” modernizasyondan geçecek. Milgemlerden elde edilen radar izi küçültme tecrübesinden tutun silah ve elektronik aksamlarına  ve radarlarına varıncaya kadar yerli parçalarla donatılacaklar.
Yavaş yavaş yerlilik oranları artıyor.
Motorlara bakıldığında bu geminin üzerindeki 2 adet GE LM2500 gaz türbini dünyanın en iyisi. Bunu bu kadar iyi yapan başka firma yok. Dizel motorları da MTU. Orada da durum aynı. Kendi motor firmalarımız ileride hem gaz türbinini hemde naval dizel motorlarını yapabilecek düzeye gelebilirler. Ama zorlanmaları gerekir. Hem satışı hem de üretimi bu kadar zor olan bu aksamları hazır alabilirken kolay yol seçiliyor.
Silahlarda ESSM biliyorsunuz Roketsan’ın da ortak olduğu grup tarafında geliştiriliyor. Gemi konuşlu Siper hss lerimiz üzerine çalışılıyor. Atmaca füzeleri, Gökdeniz Cwis hazır. Yerli RAM çalışmaları sürüyor. Baş topu istenirse yerli olabilir. Radarlar artık yerli ASELSAN imalatı. Torpılimiz artık yerli.  Yarın EMT topu da gelebilir. Laser silahları da. Helikopterlerimizde yerli olabilir.
Meko200 ler yapılırkenki yabancı oranımız ile aynı değiliz artık.
Başlık: Biden'dan skandal sözler! 'Erdoğan'ı yenmeleri için onları desteklemeliyiz'
Gönderen: SKYWOLF - 15 Ağustos 2020, 23:11:38
Biden'dan skandal sözler! 'Erdoğan'ı yenmeleri için onları desteklemeliyiz'

(https://i2.milimaj.com/i/milliyet/75/0x410/5f382f065542871914a999ce.jpg)

ABD’deki başkanlık seçimlerinde Donald Trump’a rakip olan Joe Biden, bir konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldı. Biden, muhaliflere destek vererek, Türkiye'deki iktidarı değiştirebilecekleri yönünde skandal sözlere imza attı.
Biden'dan skandal sözler! 'Erdoğan'ı yenmeleri için onları desteklemeliyiz'

Amerika Birleşik Devletleri'nde şuanki başkan Donald Trump'a rakip olan demokratların adayı Joe Biden'dan dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bir toplantısında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan Biden, Erdoğan'a karşı muhalifleri desteklemeleri gerektiğini savundu.

SKANDAL SÖZLER

Joe Biden, muhaliflere destek vererek, Türkiye'deki iktidarı değiştirebilecekleri yönünde sözler skandal sözlere imza attı.

"Yapacağım en son şey, ona (Erdoğan'a) Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu" şeklinde ifadeler kullanan Joe Biden, diğer taraftan Türkiye'nin bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edecekleriyle ilgilenmeleri gerektiğini söyledi.

Joe Biden, ocak ayında yaptığı skandal konuşmasında şunları kaydetti:

"Bence ona (Erdoğan'a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamento'ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için... Bu iş bir süre iyi gidiyordu.

Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli.

Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz.

Yapacağım en son şey, ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu. Kesinlikle en son şey. Ve onlara Kürtlerle ilgili olarak birkaç görüşmem oldu. O dönem henüz üzerlerine gitmiyorlardı.

Yani şunu göstermemiz lazım. Türkiye, Rusya'ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Uzun bir zaman önce o elmadan bir ısırık aldılar. Ama şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar. Yani çok endişeliyim. Hava üslerimiz ve onlara erişimimize dair de çok endişeliyim. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek, onun bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek bizim için son derece fazla iş olacak.

Özellikle Doğu Akdeniz'de petrolle ilgili faaliyetleri ve görüşülmesi uzun sürecek olan çok sayıda başka şey... Ama cevabım 'evet, endişeliyim.'"

https://www.milliyet.com.tr/dunya/bidendan-skandal-sozler-erdogani-yenmeleri-icin-onlari-desteklemeliyiz-6282798 (https://www.milliyet.com.tr/dunya/bidendan-skandal-sozler-erdogani-yenmeleri-icin-onlari-desteklemeliyiz-6282798)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Ağustos 2020, 23:19:28
Hani trump giderse yerine gelecek olan sayesinde ABD ile ilişkilerimizin düzeleceğini düşünen arkadaşlara demiştim ya, Trump giderse daha beteri gelecek, ABD ile ilişkilerimiz Trump'a değil bizim hükümeti gidip gitmemesine bağlı diye. Bakınız Bidon nasıl haklı çıkartıyor.

Bu şahıslar tüm dünyayı yönettiklerini sandıkları için her ülkenin iç işlerini burunlarını sokup istediklerini yaptırmaya çalışıyorlar. Genelde başarılı da oluyorlar. Halen dünyanın büyük bir kısmını muz cumhuriyeti olarak görmeye devam ediyorlar. Onlara göre bizler kendi çıkarlarımız için değil, onların çıkarları için çabaladığımız sürece hayatta kalabiliriz.

Bu arada siyasete kayacak ama, bu açıklamalarla değiştirmek istedikleri iktidara verebilecekleri en büyük desteği vermiş oldular.

Kısacası Bidon, Trump'dan daha zeki olmadığını kanıtlamış oldu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 15 Ağustos 2020, 23:28:22

Bu arada siyasete kayacak ama, bu açıklamalarla değiştirmek istedikleri iktidara verebilecekleri en büyük desteği vermiş oldular.


Joe Biden'ın 19 Ocak'ta New York Times'a yaptığı ve Türkiye siyasetini dizayn etmeye yönelik sözleri bugün gündem oldu." Birileri de uzerinden 7 ay gecmis olan bu demeci yeni imis gibi bugun kullanmaya ihtiyac gormus . Peki niye simdi  ;)

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 15 Ağustos 2020, 23:36:16
diyorsunuz ki hırsızın hiç suçu yok.tüm suç ev sahibinde.bence azıcık vatansever muhalefete dönün elin abd li itinin ne anlatmaya çalıştığını bir anlayın.demekki muhalefetle ortak çıkarları var adamların ama bu çıkarlar bizden çok onlara yarıyor belliki. muhalefeti desteklediklerine göre .allah kör muhalefetten korsun hepimizi
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Galanth - 16 Ağustos 2020, 00:00:30
Deyrizor’da İki lideri suikasta kurban giden Al Akidet aşireti başkaldırmış. ABD bölgeyi nedense Türkiye’ye bırakacağına Ruslara bırakacak. Menbiç ve diğer yerleri Ruslara bırakmadı mı.
Libya’da da Türkiye olmasında kim olursa olsun anlayışı yok mu?
Nihayetinde, Ruslar’da Hıristiyan.
Ayasofya’nın amacı ve zamanlaması doğrumuydu? Bilemem,
Oysa ,ABD-Rusya çatışması en çok bizim işimize yarardı.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 16 Ağustos 2020, 00:01:21

Bu arada siyasete kayacak ama, bu açıklamalarla değiştirmek istedikleri iktidara verebilecekleri en büyük desteği vermiş oldular.


Joe Biden'ın 19 Ocak'ta New York Times'a yaptığı ve Türkiye siyasetini dizayn etmeye yönelik sözleri bugün gündem oldu." Birileri de uzerinden 7 ay gecmis olan bu demeci yeni imis gibi bugun kullanmaya ihtiyac gormus . Peki niye simdi  ;)



7 ay önce forumdaki bazı arkadaşlar görmemişler bu açıklamaları da ondan.   ;D ;D ;D

Şaka bir yana uyanık çok bizde...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 16 Ağustos 2020, 00:22:15
Bu açıklamalar gerçekten 7 ay öncesine ait ise Biden bu sözlerini gerçekleştirmeye başlamış demektir.

Çünkü muhalefet "7 ay önceki açıklamayı hükümet niye şimdi ortaya koydu?" diye haklı olarak hükümeti sıkıştırır.

Bu açıklamaların şimdi çıkması bana fetö tarzı gibi geldi...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 16 Ağustos 2020, 10:01:20
Görünen o ki biden iktidara müthiş bir silah vermiş. Artık bir kaç seçim, bunlar dış güçler destekli, bunlar başa gelirse bizi yıkar, diye seçimdeki kritik milliyetçi oyları alabilir.

Biden bunu bilmeyecek kadar aptal mı ? Değil.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 17 Ağustos 2020, 22:49:51
Trump’tan çok konuşulacak Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklaması!
ABD Başkanı Donald Trump, bir televizyon kanalına yaptığı telefon bağlantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. Trump, seçimlerdeki rakibi Biden için, "Erdoğan ile başa çıkabilecek zihinsel kapasiteden yoksun bir ABD Başkanı olmamalı" ifadelerini kullandı.

https://www.sozcu.com.tr/2020/dunya/trumptan-cok-konusulacak-cumhurbaskani-erdogan-aciklamasi-5992073/ (https://www.sozcu.com.tr/2020/dunya/trumptan-cok-konusulacak-cumhurbaskani-erdogan-aciklamasi-5992073/)

** Enteresan bir aciklama .Aciklamanin sonuc kismindaki son cumle ise belirleyici.

ABD secimlerine az bir zaman kalmis olmasindan dolayi , baskan adaylarinin gundeminde bolca Turkiyenin de yer alacagi kesin oldugu kadar kendimizi bir takim ust perdeden tehtitlere de hazirlamakta yarar vardir.  "Secimde her iki adayin Yahudi,Ermeni,Yunan lobilerinden maksimum destek almak amacindalar"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Ağustos 2020, 10:30:03
Ben Biden bunağına diyecek bir şeyim yok.
Ama Trump'ın bizim için yaptığı olumlu birşey var mı ki herkes birden Trumpçı oldu?

Suriye'de 25km'nin altında fırat'ın doğusunda Kürt devleti kurdu.
F-35'leri vermedi.
Her alanda gizli silah ambargosu getirdi.
Libya,Doğu Akdeniz'de sesi çıkmıyor bizi Ruslarla başbaşa bıraktı
İsrailin her yaptığı kanunsuzlukları onayladı.

Tek iyi şey MMU için 5 tane motor göndermesi ki onun da devamının geleceği şüpheli...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Galanth - 18 Ağustos 2020, 10:44:57
FED’in kurucu hissedarı olan 8 bankanın sahiplerinin kimler olduğu açık kaynaklarda bulunmakta.
‘’FED Başkanını (Chairman) Devlet Başkanı atamakta ve senato da onaylamaktadır; ama gelin görün ki, senatörleri de yine aynı bankacılık sektörü seçmektedir. Bilindiği üzere, seçim kampanyalarına bankacılık sektörü milyar dolarlık yardımlar yapmaktadır.’’(alıntıdır)
ABD ile olan ilişkilerimizi incelerken, aslında FED’in sahipleri ile olan ilişkilerimiz irdeliyoruz.
http://www.ekonomikyorumlar.com.tr/files/articles/152820005999_4.pdf (http://www.ekonomikyorumlar.com.tr/files/articles/152820005999_4.pdf)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Ağustos 2020, 11:18:20
Ben Biden bunağına diyecek bir şeyim yok.
Ama Trump'ın bizim için yaptığı olumlu birşey var mı ki herkes birden Trumpçı oldu?

Suriye'de 25km'nin altında fırat'ın doğusunda Kürt devleti kurdu.
F-35'leri vermedi.
Her alanda gizli silah ambargosu getirdi.
Libya,Doğu Akdeniz'de sesi çıkmıyor bizi Ruslarla başbaşa bıraktı
İsrailin her yaptığı kanunsuzlukları onayladı.

Tek iyi şey MMU için 5 tane motor göndermesi ki onun da devamının geleceği şüpheli...

Biz duygusal milletiz. Duruma göre öldürürüz. Duruma göre başımızın tacı ederiz. Çabuk gaza geliriz.  ;D ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 18 Ağustos 2020, 11:50:08
Metin hocam, aslında o ifadede Kuzey Kore liderinin de adı geçiyormuş ama site yazmamış.

Yani aslında trump cumhurbaşkanını kötüler listesinde zikrediyor aklınca. Amaç farklı bence. Adam kendini överken herkesi gömmekten çekinmiyor. Yani ego tavanda adamda.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 18 Ağustos 2020, 12:17:43
Arkadaslar, Trump "dunya yuvarlaktir" dese bile inanmayin..

Amerikan devletini temsil ettigini , politika falan belirledigini sanmayin.

Twitterda takilan, etrafindaki herkesin "aman bugun basimiza ne is acacak" dedigi, ciddi ruhsal sorunlari olan bir adam..

CIA, Pentagon, Senato ve Temsilciler Meclisine odaklanin, gerisi hikaye..

Biden in da secim kampanyasinda soylediklerine fazla takilmayin. Secilene kadar herseyi soylerler, politikaci dedigin adamin fitratinda var...

Secilip de devlet baskani oldugu zaman isler ciddiye binince farkli olur..

Zaten sorun Biden ya da Trump degil. Turkiye ve ABDnin stratejik hedefleri birbiriyle zit, onun icin iliskileri yonetmek, anlasmak cok zor, ABD baskani olarak bir Turk bile secilse cozulmez..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 18 Ağustos 2020, 12:40:02
Ben Biden bunağına diyecek bir şeyim yok.
Ama Trump'ın bizim için yaptığı olumlu birşey var mı ki herkes birden Trumpçı oldu?

Suriye'de 25km'nin altında fırat'ın doğusunda Kürt devleti kurdu.
F-35'leri vermedi.
Her alanda gizli silah ambargosu getirdi.
Libya,Doğu Akdeniz'de sesi çıkmıyor bizi Ruslarla başbaşa bıraktı
İsrailin her yaptığı kanunsuzlukları onayladı.

Tek iyi şey MMU için 5 tane motor göndermesi ki onun da devamının geleceği şüpheli...

Bekara kari bosamak kolay.

N´apsin sari kafa? Adamin basa senelerden beri basi kongreyle dertte. Corap gibi bakan degistiriyor. Bu dikkatinizden kacti mi?


Tokyo da G-20 toplantisinin ve ikilli görüsmelerin ardinda basina bugüne kadar hangi baskan Türkiye haklidir demis?

Bakalim secimlerden sonra bir temizlik yapabilecek mi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 18 Ağustos 2020, 13:36:17
Ben Biden bunağına diyecek bir şeyim yok.
Ama Trump'ın bizim için yaptığı olumlu birşey var mı ki herkes birden Trumpçı oldu?

Suriye'de 25km'nin altında fırat'ın doğusunda Kürt devleti kurdu.
F-35'leri vermedi.
Her alanda gizli silah ambargosu getirdi.
Libya,Doğu Akdeniz'de sesi çıkmıyor bizi Ruslarla başbaşa bıraktı
İsrailin her yaptığı kanunsuzlukları onayladı.

Tek iyi şey MMU için 5 tane motor göndermesi ki onun da devamının geleceği şüpheli...

Bekara kari bosamak kolay.

N´apsin sari kafa? Adamin basa senelerden beri basi kongreyle dertte. Corap gibi bakan degistiriyor. Bu dikkatinizden kacti mi?


Tokyo da G-20 toplantisinin ve ikilli görüsmelerin ardinda basina bugüne kadar hangi baskan Türkiye haklidir demis?

Bakalim secimlerden sonra bir temizlik yapabilecek mi?
Sn Tigerfish,
Son cümlenizden anladığım Trump seçilecek tekrar diyorsunuz. Bir duyum mu var?
Kamuoyu yoklamaları Biden’ı önde gösteriyor deniyor. Ama Biden katolik. Keneddy dışında seçilen katolik başkan yok.
Ayrıca benim yahudi lobisi ile alakalı bazı duyumlarıma göre de Trump seçilecek deniyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 18 Ağustos 2020, 13:48:12
Adam kendini överken herkesi gömmekten çekinmiyor. Yani ego tavanda adamda.

Sn Alpars .Trump CB Erdogan cetin ceviz ,ben ona ne yapmasi gerekeni soyluyorum diyor. " Yani cetin ceviz olsada bana sokmeze getiriyor"

Trump in ego centric, kisilik proplemi olan birisi oldugu kesin . Bu sadece soyledikleri degil mimic ve tavirlarindan da belli. Kisacasi kaba saba birisi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Ağustos 2020, 14:32:20
Sn Tigerfish'e göre Trump çok iyi , çevresi kötü.

Yani adamı rahat bıraksalar Türkiye ile şeker gibi geçinir... 😎😎😎

Aslında olan  şu; Trump manyağın teki. Tüm ABD bunu anladı bir tek Sn. Tigerfish ve 3-5 forumdaş maalesef anlayamadı.... Türkleri iplediği felan da yok... Biz ona göre sıradan,sömürülecek  az gelişmiş bir ülkeyiz hepsi bu...

Hükümet S-400 aktive etme işini ABD seçimlerine kadar askıya aldı, Trump seçilince F-35'lerin geleceğini düşünüyor(düşlüyor)🤔🤔🤔

 Biden kazanacak seçimi...Biden yerine başka bir aday olsaydı daha açık farkla kazanırdı Demokratlar.
Trump ne kadar da Yahudi lobi ve sermayesi için elinden geleni yapsa da ABD halkı , Trump'ın manyak olduğunu 1 seçim döneminde anladı.Artık oy vermez.

Trump seneye kitap yazar ancak ... Onun işi bitti.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 18 Ağustos 2020, 15:20:23
Ben Biden bunağına diyecek bir şeyim yok.
Ama Trump'ın bizim için yaptığı olumlu birşey var mı ki herkes birden Trumpçı oldu?

Suriye'de 25km'nin altında fırat'ın doğusunda Kürt devleti kurdu.
F-35'leri vermedi.
Her alanda gizli silah ambargosu getirdi.
Libya,Doğu Akdeniz'de sesi çıkmıyor bizi Ruslarla başbaşa bıraktı
İsrailin her yaptığı kanunsuzlukları onayladı.

Tek iyi şey MMU için 5 tane motor göndermesi ki onun da devamının geleceği şüpheli...

Bekara kari bosamak kolay.

N´apsin sari kafa? Adamin basa senelerden beri basi kongreyle dertte. Corap gibi bakan degistiriyor. Bu dikkatinizden kacti mi?


Tokyo da G-20 toplantisinin ve ikilli görüsmelerin ardinda basina bugüne kadar hangi baskan Türkiye haklidir demis?

Bakalim secimlerden sonra bir temizlik yapabilecek mi?
Sn Tigerfish,
Son cümlenizden anladığım Trump seçilecek tekrar diyorsunuz. Bir duyum mu var?
Kamuoyu yoklamaları Biden’ı önde gösteriyor deniyor. Ama Biden katolik. Keneddy dışında seçilen katolik başkan yok.
Ayrıca benim yahudi lobisi ile alakalı bazı duyumlarıma göre de Trump seçilecek deniyor.

Anketler Trump´i on puan geride gösterse de secimlerde durum degisiyor. Finanz sektörü simdiki baskanin isinden gayet memnun. Secmenlere verdigi tüm vaatleri yerine getiren tarihe gecen ilk baskan olarak görülüyor.

Bunu iddia eden ben degil derin strateji arastirma kurumlarin verdigi hesaplar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 18 Ağustos 2020, 15:31:55
Sn Tigerfish'e göre Trump çok iyi , çevresi kötü.

Yani adamı rahat bıraksalar Türkiye ile şeker gibi geçinir... 😎😎😎

Aslında olan  şu; Trump manyağın teki. Tüm ABD bunu anladı bir tek Sn. Tigerfish ve 3-5 forumdaş maalesef anlayamadı.... Türkleri iplediği felan da yok... Biz ona göre sıradan,sömürülecek  az gelişmiş bir ülkeyiz hepsi bu...

Hükümet S-400 aktive etme işini ABD seçimlerine kadar askıya aldı, Trump seçilince F-35'lerin geleceğini düşünüyor(düşlüyor)🤔🤔🤔

 Biden kazanacak seçimi...Biden yerine başka bir aday olsaydı daha açık farkla kazanırdı Demokratlar.
Trump ne kadar da Yahudi lobi ve sermayesi için elinden geleni yapsa da ABD halkı , Trump'ın manyak olduğunu 1 seçim döneminde anladı.Artık oy vermez.

Trump seneye kitap yazar ancak ... Onun işi bitti.

Cenabi Allah akil dagitirken sen nerdeydin? Derin analizler bu cagimizda artik magrifet mi sayiliyor?

Trum in manyak oldugunu secimlerden önce secmenler bilmemis secimden sonra mi farkina varmislar bay pekbilmis( Hillary Clinton? She had been slonged?


Ama bay pekbilmis Türkiyeye olan tavri Trump´a dayandiriyor. Pentagon, gerizekali kongre üyeleri, lobiler bunu icinde hic dahil degillermis.


Huzurlarinizda kendi hayali uyduruklarini birinci sinif arastirma olarak satan bay pekbilmis.

Alkis lütfen   :D

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Ağustos 2020, 15:59:06
Seçimden sonra  kim haklı ortaya çıkacak.
Bence Trump seçimi kaybedecek...

Ben ABD-Dünya haberlerinden okuduklarıma bakarak Trump'ın kaybedeceğini düşünüyorum. Hepsi bu...

Pentagon,kongre,lobiler Türkiye'ye karşı olumsuz tutumda olabilir ama bu Trump'ın bize karşı iyi olduğunu kanıtlamaz ki...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Galanth - 18 Ağustos 2020, 16:30:08
İsrail, bölgedeki diğer ülkelerin hava kuvvetlerinin güçlenmemesi için başta savaş uçağı ve İHA teknolojisi olmak üzere silah ticaretine kadar karşı çıkıyor. İsrail ve ABD arasında on yıllardır geçerli mutabakat gereği ABD de bu ülkelere askeri dengeyi değiştirebilecek silah ve teknoloji satışı gerçekleştirmiyor. (Alıntı)
https://www.milliyet.com.tr/dunya/tarihi-skandalda-gizli-madde-ifsa-oldu-iste-rusvet-6284633 (https://www.milliyet.com.tr/dunya/tarihi-skandalda-gizli-madde-ifsa-oldu-iste-rusvet-6284633)

S-400'ler olmasa bile başka bir bahane ile F35'ler verimeyecekti zaten.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 18 Ağustos 2020, 17:28:57
İsrail, bölgedeki diğer ülkelerin hava kuvvetlerinin güçlenmemesi için başta savaş uçağı ve İHA teknolojisi olmak üzere silah ticaretine kadar karşı çıkıyor. İsrail ve ABD arasında on yıllardır geçerli mutabakat gereği ABD de bu ülkelere askeri dengeyi değiştirebilecek silah ve teknoloji satışı gerçekleştirmiyor. (Alıntı)
https://www.milliyet.com.tr/dunya/tarihi-skandalda-gizli-madde-ifsa-oldu-iste-rusvet-6284633 (https://www.milliyet.com.tr/dunya/tarihi-skandalda-gizli-madde-ifsa-oldu-iste-rusvet-6284633)

S-400'ler olmasa bile başka bir bahane ile F35'ler verimeyecekti zaten.
Ümmetçi zihniyet filistin diye diye İsrail ile papaz olmasaydı F-35'leri çok rahat alırdık. S-400 ya da başka bir konu bahane değil, olayın sebebi tamamen bizimkilerin ihvancı/ümmetçi takılıyor oluşu diye düşünüyorum ama bu tartışmaları çok yaptık artık geçmişe mazi deme vakti, tüm gücümüzü TF-X programına vermek dışında bir seçeneğimiz yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 18 Ağustos 2020, 18:10:11
Trump çok farklı bir kişilik yapısına sahip. İnsanlar farklı kişilere ilgi duyuyor. Manyak diyerek geçiştirilemez. O manyak dediğiniz adam ABD de milyarder ve ABD başkanı. Bu işler manyaklıkla olur mu ? Adamın kendine has farklı yöntemleri var. Nato için bile çıktı artistlukler yaptı değişik işler yaptı Almanya bile aşamalı olarak bütçeyi %2 yapmayı planlıyor. Körfezi tamamen kendisine bağladı adam gözlerine baka baka sizde para çok sizi koruyoruz bize verin diyor. Adamlar emir kulu gibi veriyor. Bu öyle basit işler değil. Obama bunları yapamazdı bana göre. Zaten hiç bir şeyde yapmadı gitti.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Ağustos 2020, 19:01:33
Ben Trump'a "manyak" derken ne demek istiyordum sizce?
Masanın üstüne çıkıp dans mı eder dedim...

Adamın hayatını okumak lazım. Üslûp "manyak" demek istedim ...

Adam da kocaman bir ego var etrafındakiler dahil tüm dünyayı aşağılıyor. Bu adam medya ve paranın gücü ve ABD halkının yapısına hitap ederek başkan oldu.
Bunun manyak ( patavatsız,egolu vb) olduğunu  artık ABD anladı, medya desteği sıfır. Halk bir daha buna oy vermez...

Adamın yanında bakan,kongre üyesi,danışman kalmamasının nedeni bu manyak,egolu,laf dinlemez,patavatsız  yapısı...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 18 Ağustos 2020, 19:50:48
Emin olun ABD'de de bizimki gibi bir yönetim şekli olsaydı Trump'un tek lafıyla F-35'ler de , Patriotlar da çoktan bize teslim edilmişti de kulllanmaya başlamıştık bile. Çünkü Trump'un tek sevdiği şey para ve ABD'ye sürekli para kazandırmak derdinde. Onun için Çin ve diğer ülkelerde üretim yapan Amerikalı şirketleri tehdit ederek ABD'de üretim yapmaya zorluyor ve sürekli  dünyada ticaret yaptığı bir çok ülkeye ek vergiler getiriyor. Ben Biden gibi bir Türk düşmanının ABD'ye başkan olmasındansa Trump'u tercih ederim şahsen. Obama'nın  başkanlığı döneminde başkan yardımcısı olan Biden dış politikada çok aktifti. Türk-Amerikan ilişkilerindeki bozulmanın baş mimarlarından biri de Biden'dir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Ağustos 2020, 20:06:10
Emin olun ABD'de de bizimki gibi bir yönetim şekli olsaydı Trump'un tek lafıyla F-35'ler de , Patriotlar da çoktan bize teslim edilmişti de kulllanmaya başlamıştık bile. Çünkü Trump'un tek sevdiği şey para ve ABD'ye sürekli para kazandırmak derdinde. Onun için Çin ve diğer ülkelerde üretim yapan Amerikalı şirketleri tehdit ederek ABD'de üretim yapmaya zorluyor ve sürekli  dünyada ticaret yaptığı bir çok ülkeye ek vergiler getiriyor. Ben Biden gibi bir Türk düşmanının ABD'ye başkan olmasındansa Trump'u tercih ederim şahsen. Obama'nın  başkanlığı döneminde başkan yardımcısı olan Biden dış politikada çok aktifti. Türk-Amerikan ilişkilerindeki bozulmanın baş mimarlarından biri de Biden'dir.


+1
ABD'deki iki grubun çekişmesi, oradaki yapı sayesinde ABD'nin sonu olacağa benziyor. Trump ego manyağı bir çılgın gibi görünüyor olsa da para kazanma konusunda bir uzman. Ona kalsa bize F-35'leri de patriotları da, aklımıza gelmeyecek dahi pek çok şeyi satar. Yeterki parası ödensin.  Ama tek başına karar veremez.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 18 Ağustos 2020, 21:27:50
Bir miktar spekulasyon yapsak.

Ilk THK F-35 nin Turkiye gelis tarihi kasim 2019 olarak aciklanmisti  resmi olarak S400 oncesi.
TSK  onlarca yil  HSS  olmadan durumu idare etmek zorunda birakilmis . Sayet ABD menseli olmayan HSS tedarik arayisimizi ilk F-35 lerin nin THK teslimine kadar bekletmis olsak durum nasil olurdu?

Ilk parti F-35 THK bunyesine katilmis olurdu ve su anki durum olusmadigi gibi F-35 gorunmezligi vs de gormus olurduk ?

 ABD ilk parti F-35 leri teslimati sonrasinda S400 anlasmasi yapilabilirdi  ." 25.8.2017 de Sn CB boyle bir anlasmanin  varligini ilk defa acikladi"  S400 ler teslim tarihinden bu gune kadar aktif hale getirilmedigi dusunulurse  ne kazandik ne kaybettik?



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 18 Ağustos 2020, 22:14:15
Halen bizim S-400 isine blof olsun diye girdigimizi, blofun goruldugunde de kagitlarin elimizde kaldigi kanaatindeyim..

Umut Patriotlarda ortak uretim, teknoloji transferiydi, onu zorlamak icin kullandik..

Tukurdugumuzu yalamayacagimiz icin bu kadar basin ve dunya onunde bir konuda almak zorunda kaldik ve elimizde kaldi..

Caktirmadan elimizden cikarana kadar ha actik ha acacagiz diye avutup, konu biraz sogunca depoya koyariz..

Olan paramiza oldu..

Neyse olan oldu onumuzdeki maclara bakacagiz..

Ne olacak diye de merak ediyorum ha fenomen bir dizi gibi gozlerimi alamiyorum..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 19 Ağustos 2020, 00:21:06
Emin olun ABD'de de bizimki gibi bir yönetim şekli olsaydı Trump'un tek lafıyla F-35'ler de , Patriotlar da çoktan bize teslim edilmişti de kulllanmaya başlamıştık bile. Çünkü Trump'un tek sevdiği şey para ve ABD'ye sürekli para kazandırmak derdinde. Onun için Çin ve diğer ülkelerde üretim yapan Amerikalı şirketleri tehdit ederek ABD'de üretim yapmaya zorluyor ve sürekli  dünyada ticaret yaptığı bir çok ülkeye ek vergiler getiriyor. Ben Biden gibi bir Türk düşmanının ABD'ye başkan olmasındansa Trump'u tercih ederim şahsen. Obama'nın  başkanlığı döneminde başkan yardımcısı olan Biden dış politikada çok aktifti. Türk-Amerikan ilişkilerindeki bozulmanın baş mimarlarından biri de Biden'dir.


+1

Aman hocam ne yaptiniz?


Simdi sizin de benim gibi adiniz cikar 90´a inmez 80´e. Trump secimi kazanir der demez damgayi yedim.

Birde F-35 gelecek derseniz ben o zaman Serkanin gazabindan sizi kimse kurtaramaz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 19 Ağustos 2020, 00:37:06
Trump seçimi kaybedecek / 
F-35 gelmeyecek /       
S-400'ler  ABD seçimlerinden sonra , F-35'in gelmeyeceğini bizim hükümet kabullenene kadar aktive olmayacak./
F-35 'lere verdiğimiz para ile başka şeyler alacağız Abd'den

Benim öngörülerim bunlar....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Commander - 19 Ağustos 2020, 00:41:33
Valla yerli ve millî sanayinin önemi işte birilerinin hep eline düşüyoruz. Açıkçası F-35'ler gelecek bu yıl mi tabi ki hayır ama 2021 sonlarına doğru gelecek zaman geldiğinde + çakarım buraya. S-400 depoda kalmak suretiyle F-35 verilecek ha bunlar olmadı. Ya para iade eder bu olmaz yada F-16 verir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 27 Ağustos 2020, 19:31:35
https://www.savunmasanayist.com/abd-hava-kuvvetlerinden-turkiyedeki-uslere-dev-yatirim/ (https://www.savunmasanayist.com/abd-hava-kuvvetlerinden-turkiyedeki-uslere-dev-yatirim/)
Türkiye’deki 3 üsse ve İspanya’daki 1 üsse yatırım yapmak için ABD 1 milyar dolar ayırdı.
ABD ile papaz oluyoruz diyoruz. Adamlar bize yatırım yapıyorlar. Gel çık bu işin içinden!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ugurkarakaya25 - 27 Ağustos 2020, 20:47:30
https://www.savunmasanayist.com/abd-hava-kuvvetlerinden-turkiyedeki-uslere-dev-yatirim/ (https://www.savunmasanayist.com/abd-hava-kuvvetlerinden-turkiyedeki-uslere-dev-yatirim/)
Türkiye’deki 3 üsse ve İspanya’daki 1 üsse yatırım yapmak için ABD 1 milyar dolar ayırdı.
ABD ile papaz oluyoruz diyoruz. Adamlar bize yatırım yapıyorlar. Gel çık bu işin içinden!

siyasi olarak çatışıyor gibi gözüksekte askeri anlamda çok farklı yaklaşımlarımız yok demekki.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 24 Eylül 2020, 20:23:21
ABD, Huawei’in Türkiye’deki faaliyetlerinden rahatsız

Trump hükümeti tarafından yoğun baskı uygulanan Huawei, şimdi de Türkiye'deki faaliyetleri nedeniyle ambargoya maruz kalabilir. ABD, Huawei'in Türkiye’deki faaliyetlerinden rahatsız.

(https://www.donanimhaber.com/cache-v2/?t=20200924191322&width=-1&text=0&path=https://www.donanimhaber.com/images/images/haber/125338/abd-huawei-in-turkiye-deki-faaliyetlerinden-rahatsiz125338_0.jpg)

Çinli teknoloji devi Huawei, ABD hükümeti tarafından yoğun baskıya maruz bırakılıyor. Trump hükümeti Huawei’in Google servislerini kullanmasını yasakladı. ABD’deki 5G ağında Huawei ekipmanları ve parçalarının kullanımı durduruldu.

Trump hükümeti, Çin Komünist Partisi hükümetinin Huawei ve ZTE gibi teknoloji firmalarına baskı yaparak ABD’li kişileri dinlediğini ve kişisel verilerini incelediğini iddia etmişti. Bu nedenle Çinli teknoloji firmalarına ambargo uygulanıyor. Bazı analistlerin iddiasına göre ise ABD’li firmalar, 5G yarışında Huawei'in epey gerisinde kaldı. ABD, bu nedenle Huawei'e ve diğer Çinli şirketlere ambargo uyguluyor.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo açıkladı

ABD, Huawei baskısı bir adım daha ileriye götürüyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Huawei’in ve diğer Çinli şirketlerin Türkiye’deki faaliyetlerinden rahatsız olduğunu belirtti. Türkiye’de özellikle de 5G ağ çalışmalarında yoğunluklu olarak Huawei ve ZTE ekipmanları kullanıyor. Ülkemizdeki cep telefonu satışlarında da Huawei önemli paya sahip.

ABD Dışişleri Başkanı Mike Pompeo, “Savunma ve iletişim ağlarımızın güvenliği olduğundan emin olmamız gerekiyor. Çinli telekomünikasyon şirklerinin Türkiye veya başka ülkelerde faaliyetlerini artırmasından sadece askeri ağlarımız veya güvenlik ağlarımız etkilenmeyecek. ABD'li diğer verilerimizi de korumamız gerekiyor.” dedi.

Pompeo: "Türkiye olumsuz etkilenecek"

Washington Examiner, konuyla ilgili haberinde ülkemiz ile Çin arasındaki ekonomik ilişkiye de vurgu yapıyor. Çin’in yeni ticaret yolu projesi olan “Bir Kuşak, Bir Yol” projesinin Türkiye’de nüfuz kurma amacı kullandığını belirtiyor. Haberde Foreign Policy’deki bir makaleye vurgu yapılarak 2016 ile 2019 yılları arasında 3 milyar dolar yatırım yapıldığı ve 2020 sonuna kadar bu rakamın 2 katına çıkarılmasının hedeflendiği belirtiliyor. ABD Dışişleri Başkanı Pompeo, Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ilişkinin altını çizerek Türkiye’nin bundan olumsuz etkileneceğini söyledi. Pompeo'nun bu sözleri, ABD'nin Türkiye'ye ek yaptırımlar uygulayabileceği anlamına geliyor.

İletişimde yerlilik önemli

Türkiye, ABD ile Çin arasındaki teknoloji savaşında henüz bir taraf tutmuş değil. Türkiye’de herhangi bir baskı olmadan Çinli ve ABD’li cihazlar kullanılıyor. Operatörlerin ağ ekipmanı olarak hangi ülkeden ekipman tedarik edeceği konusunda baskı yapılmıyor. İki ülkenin Türkiye üzerindeki çıkarcı yaklaşımı, telekomünikasyon altyapımızda yerliliğe önem vermemiz gerektiğini gösteriyor. Türkiye, iletişimde veri güvenliği için 4.5G şebekesi için kullanılan ekipmanların ve yazılımların belirli oranda yerli olması şart koşulmuştu. Hatta yerli baz istasyonu ULAK, şu an da 1300 noktada faaliyet gösteriyor. Ancak 5G’ye geçişle birlikte şebekemizdeki yerlilik oranı düşecek. Operatörler 5G şebekesi için çoğunlukla Huawei’in ekipmanlarını kullanıyor. Huawei’in yanı sıra Ericcson, ZTE ve Nokia üretimi cihazlar kullanılırken ABD’li cihazların kullanım oranı epey düşük.

https://www.donanimhaber.com/abd-huawei-in-turkiye-deki-faaliyetlerinden-rahatsiz--125338 (https://www.donanimhaber.com/abd-huawei-in-turkiye-deki-faaliyetlerinden-rahatsiz--125338)

Sizce S-400 meselesi olmasaydı ABD bu konuyu F-35'ler için baskı aracı olarak kullanırmıydı? Bence yüzde yüz kullanırdı alın size bir bahane daha...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 24 Eylül 2020, 21:13:01
ABD, Huawei’in Türkiye’deki faaliyetlerinden rahatsız

Pompeo: "Türkiye olumsuz etkilenecek"

Washington Examiner, konuyla ilgili haberinde ülkemiz ile Çin arasındaki ekonomik ilişkiye de vurgu yapıyor. Çin’in yeni ticaret yolu projesi olan “Bir Kuşak, Bir Yol” projesinin Türkiye’de nüfuz kurma amacı kullandığını belirtiyor. Haberde Foreign Policy’deki bir makaleye vurgu yapılarak 2016 ile 2019 yılları arasında 3 milyar dolar yatırım yapıldığı ve 2020 sonuna kadar bu rakamın 2 katına çıkarılmasının hedeflendiği belirtiliyor. ABD Dışişleri Başkanı Pompeo, Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ilişkinin altını çizerek Türkiye’nin bundan olumsuz etkileneceğini söyledi. Pompeo'nun bu sözleri, ABD'nin Türkiye'ye ek yaptırımlar uygulayabileceği anlamına geliyor.


Zaten bizle ilgili en büyük sorunlarından birisi de budur. Bu proje sonunda Çin, Aliexpressten sipariş edilen bir şeyi 1 hafta içinde Avrupa'ya ulaştırmayı hedefliyor.  Böyle bir durumun ülke ekonomilerine  nasıl bir zarar vereceğini düşündünüz mü hiç ? En basitinden ben bugün arabama bir multimedya taktıracaktım. Baktım burada yerlisi 4 bin aliexpresste aynı konsept 2 bine geliyor vergisiyle. 1 haftada gelecekse niye burada yaptırayım ki ?

Öyle kimse gümrük vergisi koyarak da bunu engelleyemez. Hangi birine koyacaksınız ? Adamlarla ta 2018'de 23 milyar ticaret hacmin var. Özellikle avrupa devletleri öyle kafasına göre bizimkiler gibi vergide koyamaz. Bu ıvır zıvırlar hikaye asıl şamata siz forddan sıfır araç almak isteyip size 5 ay tarih verdiklerinde sizin gidip çok daha iyisi veya eşdeğerini daha ucuza 1 haftada çinden getirebilen çinli markalardan aldığınızda kopacak.

Zaten huaweii bilişim ve elektronik sektöründe her alanı sardı laptoptan, tv'ye ordan telefona kadar heryeri sardı. Şimdi google ve android engeli ile önlerine bir set koydular ama nereye kadar ? Adamlarda para var, iş gücü var, araştırma üniversiteleri var. Kısa bir zamanda eşdeğerini yapacaklardır. İşte o zaman elektronik, yazılım ve bilişim sektörünü, otomotivi kaptıran batı  birde bir kuşak, bir yol darbesiyle ne yapacak göreceğiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 24 Eylül 2020, 21:31:40
Rahatsız oldukları kesin zaten!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 24 Eylül 2020, 21:44:59
Rahatsız oldukları kesin zaten!

Umarın çin ezer geçer bunları. Amerika'nın  kovboy şapkasına, Çin'in dousunu tercih ederim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Commander - 24 Eylül 2020, 21:59:47
Çin teknoloji yönünden baya yol oldu Xiaomi, Oppo, Huawei gibi markalar ile dünyayı sarıyor. Zaten amacı bizim gibi ülkeler iPhone çok pahalı 10-15 bin tl onun yerine 2000-3000 arası f/p ürünü yaparak pazarlıyor. Kaldı ki iPhone bazı parçaları da Çin'den geliyor her iki ülke birbirine birşey yapamaz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 24 Eylül 2020, 22:00:31
Rahatsız oldukları kesin zaten!

Umarın çin ezer geçer bunları. Amerika'nın  kovboy şapkasına, Çin'in dousunu tercih ederim.
Çin'in büyük işler başlatmasını bende istiyorum. Rusya çok üçkâğıtçı devlet ABD'yi aratır ama Çin öyle değil. Gelişsin, güçlensin o güçlendikçe ABD buraları terk edecek. Sorunlar büyüdükçe öyle kolay müttefik harcayamayacaklar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 24 Eylül 2020, 22:27:04
Çanakkale'yi gezerken Seyit Onbaşı'nın sırtında taşıdığı top mermili heykelin altında "made in PRC" yazısını görünce bu Çinlilerin Dünyaya hakim olacağını anlamıştım.

Adamlar , tükenmez kalem üretme hızında destroyer , uçak üretiyor.

1,5 milyar sıkı disiplinlı insan geleceği inşaa ediyor.

Bizim işçilerde 5'de mesai bitiyor , daha saat 3'te ellerini yıkamaya gidiyor...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 24 Eylül 2020, 23:13:06
Kore ???
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Commander - 24 Eylül 2020, 23:24:42
Çanakkale'yi gezerken Seyit Onbaşı'nın sırtında taşıdığı top mermili heykelin altında "made in PRC" yazısını görünce bu Çinlilerin Dünyaya hakim olacağını anlamıştım.

Adamlar , tükenmez kalem üretme hızında destroyer , uçak üretiyor.

1,5 milyar sıkı disiplinlı insan geleceği inşaa ediyor.

Bizim işçilerde 5'de mesai bitiyor , daha saat 3'te ellerini yıkamaya gidiyor...
hocam made in prc , Kore mali demek çin değil. Ama hikâyeniz öyle olduğu için acaba bilinçli mı yazdı diyede düşünmedim değil

Made in prc Çin malı demek İngilizce kısaltılmışı hocam
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 24 Eylül 2020, 23:59:52
Çanakkale'yi gezerken Seyit Onbaşı'nın sırtında taşıdığı top mermili heykelin altında "made in PRC" yazısını görünce bu Çinlilerin Dünyaya hakim olacağını anlamıştım.

Adamlar , tükenmez kalem üretme hızında destroyer , uçak üretiyor.

1,5 milyar sıkı disiplinlı insan geleceği inşaa ediyor.

Bizim işçilerde 5'de mesai bitiyor , daha saat 3'te ellerini yıkamaya gidiyor...
hocam made in prc , Kore mali demek çin değil. Ama hikâyeniz öyle olduğu için acaba bilinçli mı yazdı diyede düşünmedim değil

Made in prc Çin malı demek İngilizce kısaltılmışı hocam
cidden ha ben bu yaşıma kadar hep Kore sanıyordum. :S cinliler direk "made in china" demiyor mu ya valla bak
 
Kore ???
hocam sizide yanıttım kusura bakmayın ben made in prcyi neden bilmiyorum hep Kore sanıyordum
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 25 Eylül 2020, 01:38:37
cidden ha ben bu yaşıma kadar hep Kore sanıyordum. :S cinliler direk "made in china" demiyor mu ya valla bak

Dünyadaki ''kalitesiz ve ucuz Çin malı'' algısını yıkmak için yapmış oldukları bir çeşit algı operasyonu veya taktik diyebiliriz. ''Made in China'' demiyor da Çin Halk Cumhuriyeti anlamında ''Made in PRC'' diyor. Bu şekilde müşterileri kandırmış oluyor -ki görünüşe göre başarılı da olmuşlar:) Kim bilir Kore malı zannederek kaç çeşit ürün satın aldın!

Bundan bir kaç sene önce, Almanya' yla bir çeşit işbirliğine gittikleri okumuştum. Almanya' dan kaliteli ürün prosesi karşılığında Çin pazarından bir takım imtiyazlar mı ne vermişlerdi. Yani Almanya' dan kaliteli ürün nasıl üretilir onu öğrenmeye çalışıyorlardı. Öyle anlaşılıyor ki epey mesafe kat etmişler. Artık hiç kimse Çin malıdır diye; Huaweı, OPPO, Xıaomı almam demiyor. Hatta ben bile düşünüyorum:) yıllardır Ipohe kullanırım, artık bıkkınlık geldi. İki şey yüklüyorsun hemen hafıza doluyor. Normalde öldürene kadar kullanırım gerçi de... Iphone' lar da çok pahalı be kardeşim! Şimdi durduk yere 10-12 bin TL bayılacak halimiz de yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Commander - 25 Eylül 2020, 01:48:03
cidden ha ben bu yaşıma kadar hep Kore sanıyordum. :S cinliler direk "made in china" demiyor mu ya valla bak



Bundan bir kaç sene önce, Almanya' yla bir çeşit işbirliğine gittikleri okumuştum. Almanya' dan kaliteli ürün prosesi karşılığında Çin pazarından bir takım imtiyazlar mı ne vermişlerdi. Yani Almanya' dan kaliteli ürün nasıl üretilir onu öğrenmeye çalışıyorlardı. Öyle anlaşılıyor ki epey mesafe kat etmişler. Artık hiç kimse Çin malıdır diye; Huaweı, OPPO, Xıaomı almam demiyor. Hatta ben bile düşünüyorum:) yıllardır Ipohe kullanırım, artık bıkkınlık geldi. İki şey yüklüyorsun hemen hafıza doluyor. Normalde öldürene kadar kullanırım gerçi de... Iphone' lar da çok pahalı be kardeşim! Şimdi durduk yere 10-12 bin TL bayılacak halimiz de yok.

Valla bende iPhone kullanıyordum ömrünü tamamladı Xiaomi aldım,şimdi telefon sağolsun devlet yeni vergi koyduğu için 2 katı oldu. iPhone iyi güzel ama tr için pahalı bir ürün.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 25 Eylül 2020, 02:51:49
cidden ha ben bu yaşıma kadar hep Kore sanıyordum. :S cinliler direk "made in china" demiyor mu ya valla bak

Dünyadaki ''kalitesiz ve ucuz Çin malı'' algısını yıkmak için yapmış oldukları bir çeşit algı operasyonu veya taktik diyebiliriz. ''Made in China'' demiyor da Çin Halk Cumhuriyeti anlamında ''Made in PRC'' diyor. Bu şekilde müşterileri kandırmış oluyor -ki görünüşe göre başarılı da olmuşlar:) Kim bilir Kore malı zannederek kaç çeşit ürün satın aldın!

Bundan bir kaç sene önce, Almanya' yla bir çeşit işbirliğine gittikleri okumuştum. Almanya' dan kaliteli ürün prosesi karşılığında Çin pazarından bir takım imtiyazlar mı ne vermişlerdi. Yani Almanya' dan kaliteli ürün nasıl üretilir onu öğrenmeye çalışıyorlardı. Öyle anlaşılıyor ki epey mesafe kat etmişler. Artık hiç kimse Çin malıdır diye; Huaweı, OPPO, Xıaomı almam demiyor. Hatta ben bile düşünüyorum:) yıllardır Ipohe kullanırım, artık bıkkınlık geldi. İki şey yüklüyorsun hemen hafıza doluyor. Normalde öldürene kadar kullanırım gerçi de... Iphone' lar da çok pahalı be kardeşim! Şimdi durduk yere 10-12 bin TL bayılacak halimiz de yok.
Almanyadan sadece öğrenmekle kalmıyorlar,  bir-çok kritik teknoloji yapan şirketide satin aldilar/aliyolar... Hatta yillar once Almanyada buna dair bir hareketlenme olmuştu Çinlilerin bu tür şirketleri almasını engellemeye dair... Açıkçası ülkemiz acısından devlet destekli olsun yada olmasın yurtdışında bu tür şirketlerin alınması taraftariyim lakin teknoloji getirecek sirket almiyoruz/alamıyoruz. Oyak'in zirh çeliği uretimi yapan Finlandiyali miilux oy'u alip manisada fabrika kurması dışında buna başka bir örnek bilmiyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 25 Eylül 2020, 11:43:12
Rahatsız oldukları kesin zaten!

Umarın çin ezer geçer bunları. Amerika'nın  kovboy şapkasına, Çin'in dousunu tercih ederim.
Çin'in büyük işler başlatmasını bende istiyorum. Rusya çok üçkâğıtçı devlet ABD'yi aratır ama Çin öyle değil. Gelişsin, güçlensin o güçlendikçe ABD buraları terk edecek. Sorunlar büyüdükçe öyle kolay müttefik harcayamayacaklar.

"Cin uckagitci degil" lafina kusura bakmayin katilamayacagim..Tek farklari ABD ya da Rusya kadar goze batmadan, cok daha uzun vadeli yapiyorlar, sinsice...

Paza girene, piyasayi ele gecirene kadar (sadece ekonomik anlamda piyasa degil, siyasi, kulturel olarak da) herseye eyvallah, guc ellerine gectimi Rusya ya da ABDden beter oluyorlar

Cin "zararsiz kuvvettir" palavrasina kanmayalim, istedikleride o zaten..

Her ulke ile isbirligi yapilir gerektiginde ama, Mozambik bile Turkiyede fazla guc kazansa tehlikedir..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 25 Eylül 2020, 12:14:19
Rahatsız oldukları kesin zaten!

Umarın çin ezer geçer bunları. Amerika'nın  kovboy şapkasına, Çin'in dousunu tercih ederim.
Çin'in büyük işler başlatmasını bende istiyorum. Rusya çok üçkâğıtçı devlet ABD'yi aratır ama Çin öyle değil. Gelişsin, güçlensin o güçlendikçe ABD buraları terk edecek. Sorunlar büyüdükçe öyle kolay müttefik harcayamayacaklar.

"Cin uckagitci degil" lafina kusura bakmayin katilamayacagim..Tek farklari ABD ya da Rusya kadar goze batmadan, cok daha uzun vadeli yapiyorlar, sinsice...

Paza girene, piyasayi ele gecirene kadar (sadece ekonomik anlamda piyasa degil, siyasi, kulturel olarak da) herseye eyvallah, guc ellerine gectimi Rusya ya da ABDden beter oluyorlar

Cin "zararsiz kuvvettir" palavrasina kanmayalim, istedikleride o zaten..

Her ulke ile isbirligi yapilir gerektiginde ama, Mozambik bile Turkiyede fazla guc kazansa tehlikedir..
Haklısınız ben Çin gelişsin Çinden uçak alalım göbekten bağlanalım veya gereğinden fazla işbirliği yapalım demiyorum. Çin güçlenirse ABD ile denge oluşturur. Tek kutuplu dünya olunca tamamen ABD ne derse o oluyor. Yolsa ben Çin ile ekonomik işbirliği dışında hiçbir yakınlaşmaya sıcak bakmıyorum. Ama büyüsün birilerini dengelesin. Yoksa o birileri her olayda yaptırım söyleminden vazgeçmeyecek. Bizim için demiyorum. Herkes için geçerli bu. Yeri geliyor Japonya içinde söylüyor.
Başlık: Biden'dan Trump yönetimine skandal çağrı! 'Türkiye'ye baskı yapmalı'
Gönderen: SKYWOLF - 07 Ekim 2020, 00:18:58
Biden'dan Trump yönetimine skandal çağrı! 'Türkiye'ye baskı yapmalı'

ABD'de Demokrat Parti başkan adayı Joe Biden, Donald Trump yönetimine, "Yunanistan'a yönelik herhangi bir provokatif eylemden kaçınması için Türkiye'ye baskı yapmalı" çağrısında bulundu.

3 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerine ilişkin hazırlıklarını sürdüren Demokratların adayı ve eski Başkan Yardımcısı Biden, Doğu Akdeniz ve Türkiye konusunda yazılı bir açıklama yaptı.

Biden, açıklamasında, "Trump yönetimi, Yunanistan'a yönelik bölgede herhangi bir provokatif eylemden kaçınması, askeri tehditleri bırakması ve diplomasi için alan yaratması konusunda Türkiye'ye baskı yapmalı." ifadelerini kullandı.

NATO'nun Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginliği azaltma çabalarını desteklediğini kaydeden Biden'ın Yunanistan'ın eylemlerine ilişkin herhangi bir yorum yapmaması dikkati çekti.

SKANDAL AYASOFYA ÇAĞRISI

Biden ayrıca, 86 yıl sonra müzeden camiye çevrilen Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin tekrar müze statüsüne çevrilmesi konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulundu. Eski Başkan Yardımcısı, "Başkan Erdoğan'a Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi kararını geri alarak, Ortodoks inancı da dahil olmak üzere herkesin eşit haklara sahip olabileceği müze statüsüne geri çevrilmesi çağrısı yapıyorum." ifadesini kullandı.

Biden'ın ocak ayında New York Times'a verdiği bir röportajda Türkiye'deki seçilmiş iktidarı hedef alan ve geçen ay kamuoyuna yansıyan açıklamalarına Ankara sert tepki göstermişti.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-bidendan-trump-yonetimine-skandal-cagri-turkiyeye-baski-yapmali-41629572 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-bidendan-trump-yonetimine-skandal-cagri-turkiyeye-baski-yapmali-41629572)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 07 Ekim 2020, 00:19:46
ABD seçimlerinden sonra ilişkiler düzelecek, F-35 falan gelecek diye bekleyenler varsa halen, boşuna beklemesin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 07 Ekim 2020, 00:41:07
ABD seçimlerinden sonra ilişkiler düzeleceki F-35 falan gelecek diye bekleyenler varsa halen, boşuna beklemesin.

Ama niye boyle aksam aksam  olumsuz seyler soyleyip el alemin moralini bozuyorsun hocam ;)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 07 Ekim 2020, 16:47:20
Israil kökenli herif ileriyi görmüş Trumpa damat olmuş bugün Israilin 80 yıllık tüm problemlerini çözüyor... Bizimde artık ileriyi görmemiz lazım. Dar alanda kısa paslarla olmuyor. Bundan 15-20 yıl sonra amerika başkanı olması muhtemel kişiyi bulup damat kayınço elti görümce neyse artık bir şekilde akraba olmak şart  ;D  ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 07 Ekim 2020, 17:17:12
Israil kökenli herif ileriyi görmüş Trumpa damat olmuş bugün Israilin 80 yıllık tüm problemlerini çözüyor... Bizimde artık ileriyi görmemiz lazım. Dar alanda kısa paslarla olmuyor. Bundan 15-20 yıl sonra amerika başkanı olması muhtemel kişiyi bulup damat kayınço elti görümce neyse artık bir şekilde akraba olmak şart  ;D  ;D


Doğrudan başkan olmasını sağlasak!
Başkan olması pek bir şeyi değiştirecek mi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 07 Ekim 2020, 18:03:23
Israil kökenli herif ileriyi görmüş Trumpa damat olmuş bugün Israilin 80 yıllık tüm problemlerini çözüyor... Bizimde artık ileriyi görmemiz lazım. Dar alanda kısa paslarla olmuyor. Bundan 15-20 yıl sonra amerika başkanı olması muhtemel kişiyi bulup damat kayınço elti görümce neyse artık bir şekilde akraba olmak şart  ;D  ;D


Doğrudan başkan olmasını sağlasak!
Başkan olması pek bir şeyi değiştirecek mi?
Ortadoğuda tüm Arap devletler Israil ile kanka olma yarışına girdi demekki ise yarıyor. (Ben israil ile ezeli dusman olalim , onlar yahudi olsunler gebersinler kafasi yasayan biri degilim keske tum renkleriyle ortadoguda baris olsa ) Trump'in damadı ortadoğu ve korfezde mekik dokuyor.  Damat olmasa arkasinda yahudi lobisi olmasina ragmen bu kadar etkili olabilir miydi yada bu denli muhatap bulabilir miydi ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 07 Ekim 2020, 18:27:59
Artık şu bakış açısını bırakmamız lazım. Biz Türküz biz hristiyan değiliz bizi asla gerçek müttefik yapmazlar. E Koreli anglo sakson mu ? Japon, Anglo Sakson mu ? Hristiyan mı ?, Ya Hintli ? Burada asıl mesele uzun vadede biz hangi dünya gücü ile ortak çıkarlara sahibiz ?

Bu kesinlikle Rusya değil. Genişleme alanlarıyla biz ve bizim çevremiz direkt olarak uyuşuyor. Hemde yakındaki tarihi düşman, Çin belki ama çin'in bizi direkt olarak desteklemesi kısıtlı olur. Küresel güç değiller ve bize çok uzaklar. Avrupa mıdır ? O da değildir. Malum Osmanlı sendromları var ve sanayimizi geliştirmemiz direk olarak onların pazar aralıklarını tehdit ediyor.

Geriye ne kalıyor ? Abd ve İsrail. Bu ikisi oynaması en tehlikeli ve aynı zamanda en çok ortak noktamız olan ikilidir. Tarihi sebeplerden dolayı son 15 sene dışında israile en dostane ülke Türkiye ve Türkler. İsrail'in en büyük düşmanı kimdir ? İran. İsrail'in iranı parçalamak için kullanması gereken ilk topluluk kimdir ? Türkler. O yüzden Azerilere bu kadar ölüp bitiyorlar.

Açıkcası iran bizim için bir dost değil. Asla da olmamıştır. Bir kere yüzyıllık tarihi düşmanımız. Düşünün Osmanlı en zayıf zamanlarında bile Ruslarla işbirliği yapıp bu adamlara saldırmışlığı var.  Bu adamlarda ne dinen bizle bir bağlantı kuruyor, ne rejimen seviyorlar nede dini olarak bizle kendilerini aynı kefeye koyuyorlar. İranlılar, Şii'lik denen müslümanlık ve zerdüştlüğün karışımı ayrı bir din diyebileceğimiz bir şeye inanıyorlar. Amaçları da şiiliği kullanarak Arap yarımadasını ele geçirmek. Hem geçmişin intikamını almak hemde güç kazanmak. bir sonraki hedefleri de buradan aldıkları güçle Anadoluyu vurup, Pers imparatorluğunu kurmak.  En azından şunu bir izleyin ;

Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=iWv4iv-JcTA#)

Eğer şu an iran parçalara bölünüp kuzeyinde Türki devletler ile kara bağlantısnı sağlayan bir güney azerbaycan kurulursa bu bizim her türlü işimize gelir.

Neden ?

1- Şu an Türki devletler çok büyük yer altı kaynakları ve enerji kaynaklarına sahip. Çevre ülkelerde bundan olduğundan ve denize kıyıları olmamasından dolayı bunları avrupa ve dünyaya açamıyorlar. Mesela hazardan boru hattı geçirip bunların petrol ve doğalgazı avrupaya satmak istiyoruz ama Rusya tefe koyuyor hazara olan sınırından dolayı.

Eğer biz bunu satabilsek Orta Asyadaki Bağımsız Türk devletlerinin ihracatlarını 3 katına katlar ve bu ülkelerin gelişmeleri için müthiş bir para rezervine sahip olurlar. Para oldukdan sonra Türkiye Kae benzeri melez şirketlerle oraları kalkındırır zaten. Sınırlarda bağlı olduktan sonra siyasal anlamda eu benzeri bir Türk birliği yaratıp eu ordusu gibi bir eu kolordusu benzeri kolordu kurup (ki tabanı kuruldu bknz: takm) çok kolay olur.

Böyle bir durum israil ve abd'nin'de işine gelir. Çünkü Rusya şu an Türk devletlerini eğer bir dünya savaşı çıkarsa direk olarak kendi tarafında savaşa girecek kuvvetler olarak görüyorlar. Ancak böyle bir strateji izlersek hem bu gerçekleşmez, hemde şu an Rusya topraklarında olan bağımsız Türk devletlerinin de bağımsızlık kazanmaya cesaret etmelerine sebep olur.

Yani bu yüzden olabildiğince İran'ın dağılması ve Kuzeyinde Türki devletlerle bağlantımızı kuracak bir güney azerbaycan yönünde faaliyet göstermemiz ve Türki devletlerin devlet başkanlıklarını gerektiğinde iktidarlarını korumak için Rus yanlısı olacak diktatörlerden kurtarıp halkının faydasını düşünen, Türk birliği için çabalayan demokratik liderlerin gelmesini sağlamalıyız.

Bu konuda da ancak Abd/İsrail ile işbirliği yapabiliriz. Ama bunu yaparken çok dikkatli olmamız ve ülke bütünlüğümüz ve ekonomik çıkarlarımızı zedelemeden, bunlara zarar verecek abd/israil plan ve isteklerini bize zarar vermeyecek çözüm yöntemleri ile çözmeliyiz. Atıyorum Terör örgütünü bir gaz koridoru oluşturmak için kullanıyorlar. Biz kendi üzerimizden boru hattını taşıyacak bir teklifle gitmeliyiz vb.

Peki bu bize yakışır mı ? İsrail gibi müslümanları öldüren ve filistini ele geçirmek isteyen bir ülkeyle işbirliği yaparak Allah karşısında nasıl hesap veririz ?

Ne yazık ki biz şu anki konjonktürde müslümanları koruyacak güçte değiliz ve çok fazla baskı altındayız. Abd'de, Rus'ta, Çin'de  çıkarlarına uygun gördüğü sürece Türk ve Müslümanları öldürüyor. Şu an israil komple Filistini ilhak etse ve abd İsrail sınırına bir ordu yerleştirse ne yapabileceğiz ? Hadi Abd olmasa bile ne yapabileceğiz ? Hiçbir şey. 

Diğer yandan bütün müslüman arap devletler adamla dost ve adamların emrinde. Hani israil istese ordu kurup bize saldırabilecek tıynetteler. E bu durumda biz ne yapabiliriz ? Bizim yapabileceğimiz tek şey, gerekli gücü ekonomik, sanayi ve enerji bağımsızlığını sağlayarak ondan sonra Müslümanları korumak için bu adamlar ile tersleşmek lazım. Onun dışında Müslümanları daha barışçıl ve müzakere yöntemiyle korumak lazım. Peygamberimiz bile yeri geldiğinde akabe biatı gibi güç toplamak amaçlı müşriklerle olan savaşa ara vermiştir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 07 Ekim 2020, 19:15:14
Artık şu bakış açısını bırakmamız lazım. Biz Türküz biz hristiyan değiliz bizi asla gerçek müttefik yapmazlar. E Koreli anglo sakson mu ? Japon, Anglo Sakson mu ? Hristiyan mı ?, Ya Hintli ? Burada asıl mesele uzun vadede biz hangi dünya gücü ile ortak çıkarlara sahibiz ?

Bu kesinlikle Rusya değil. Genişleme alanlarıyla biz ve bizim çevremiz direkt olarak uyuşuyor. Hemde yakındaki tarihi düşman, Çin belki ama çin'in bizi direkt olarak desteklemesi kısıtlı olur. Küresel güç değiller ve bize çok uzaklar. Avrupa mıdır ? O da değildir. Malum Osmanlı sendromları var ve sanayimizi geliştirmemiz direk olarak onların pazar aralıklarını tehdit ediyor.

Geriye ne kalıyor ? Abd ve İsrail. Bu ikisi oynaması en tehlikeli ve aynı zamanda en çok ortak noktamız olan ikilidir. Tarihi sebeplerden dolayı son 15 sene dışında israile en dostane ülke Türkiye ve Türkler. İsrail'in en büyük düşmanı kimdir ? İran. İsrail'in iranı parçalamak için kullanması gereken ilk topluluk kimdir ? Türkler. O yüzden Azerilere bu kadar ölüp bitiyorlar.

Açıkcası iran bizim için bir dost değil. Asla da olmamıştır. Bir kere yüzyıllık tarihi düşmanımız. Düşünün Osmanlı en zayıf zamanlarında bile Ruslarla işbirliği yapıp bu adamlara saldırmışlığı var.  Bu adamlarda ne dinen bizle bir bağlantı kuruyor, ne rejimen seviyorlar nede dini olarak bizle kendilerini aynı kefeye koyuyorlar. İranlılar, Şii'lik denen müslümanlık ve zerdüştlüğün karışımı ayrı bir din diyebileceğimiz bir şeye inanıyorlar. Amaçları da şiiliği kullanarak Arap yarımadasını ele geçirmek. Hem geçmişin intikamını almak hemde güç kazanmak. bir sonraki hedefleri de buradan aldıkları güçle Anadoluyu vurup, Pers imparatorluğunu kurmak.  En azından şunu bir izleyin ;

Error 404 (Not Found)!!1 ([url]http://www.youtube.com/watch?v=iWv4iv-JcTA#[/url])

Eğer şu an iran parçalara bölünüp kuzeyinde Türki devletler ile kara bağlantısnı sağlayan bir güney azerbaycan kurulursa bu bizim her türlü işimize gelir.

Neden ?

1- Şu an Türki devletler çok büyük yer altı kaynakları ve enerji kaynaklarına sahip. Çevre ülkelerde bundan olduğundan ve denize kıyıları olmamasından dolayı bunları avrupa ve dünyaya açamıyorlar. Mesela hazardan boru hattı geçirip bunların petrol ve doğalgazı avrupaya satmak istiyoruz ama Rusya tefe koyuyor hazara olan sınırından dolayı.

Eğer biz bunu satabilsek Orta Asyadaki Bağımsız Türk devletlerinin ihracatlarını 3 katına katlar ve bu ülkelerin gelişmeleri için müthiş bir para rezervine sahip olurlar. Para oldukdan sonra Türkiye Kae benzeri melez şirketlerle oraları kalkındırır zaten. Sınırlarda bağlı olduktan sonra siyasal anlamda eu benzeri bir Türk birliği yaratıp eu ordusu gibi bir eu kolordusu benzeri kolordu kurup (ki tabanı kuruldu bknz: takm) çok kolay olur.

Böyle bir durum israil ve abd'nin'de işine gelir. Çünkü Rusya şu an Türk devletlerini eğer bir dünya savaşı çıkarsa direk olarak kendi tarafında savaşa girecek kuvvetler olarak görüyorlar. Ancak böyle bir strateji izlersek hem bu gerçekleşmez, hemde şu an Rusya topraklarında olan bağımsız Türk devletlerinin de bağımsızlık kazanmaya cesaret etmelerine sebep olur.

Yani bu yüzden olabildiğince İran'ın dağılması ve Kuzeyinde Türki devletlerle bağlantımızı kuracak bir güney azerbaycan yönünde faaliyet göstermemiz ve Türki devletlerin devlet başkanlıklarını gerektiğinde iktidarlarını korumak için Rus yanlısı olacak diktatörlerden kurtarıp halkının faydasını düşünen, Türk birliği için çabalayan demokratik liderlerin gelmesini sağlamalıyız.

Bu konuda da ancak Abd/İsrail ile işbirliği yapabiliriz. Ama bunu yaparken çok dikkatli olmamız ve ülke bütünlüğümüz ve ekonomik çıkarlarımızı zedelemeden, bunlara zarar verecek abd/israil plan ve isteklerini bize zarar vermeyecek çözüm yöntemleri ile çözmeliyiz. Atıyorum Terör örgütünü bir gaz koridoru oluşturmak için kullanıyorlar. Biz kendi üzerimizden boru hattını taşıyacak bir teklifle gitmeliyiz vb.

Peki bu bize yakışır mı ? İsrail gibi müslümanları öldüren ve filistini ele geçirmek isteyen bir ülkeyle işbirliği yaparak Allah karşısında nasıl hesap veririz ?

Ne yazık ki biz şu anki konjonktürde müslümanları koruyacak güçte değiliz ve çok fazla baskı altındayız. Abd'de, Rus'ta, Çin'de  çıkarlarına uygun gördüğü sürece Türk ve Müslümanları öldürüyor. Şu an israil komple Filistini ilhak etse ve abd İsrail sınırına bir ordu yerleştirse ne yapabileceğiz ? Hadi Abd olmasa bile ne yapabileceğiz ? Hiçbir şey. 

Diğer yandan bütün müslüman arap devletler adamla dost ve adamların emrinde. Hani israil istese ordu kurup bize saldırabilecek tıynetteler. E bu durumda biz ne yapabiliriz ? Bizim yapabileceğimiz tek şey, gerekli gücü ekonomik, sanayi ve enerji bağımsızlığını sağlayarak ondan sonra Müslümanları korumak için bu adamlar ile tersleşmek lazım. Onun dışında Müslümanları daha barışçıl ve müzakere yöntemiyle korumak lazım. Peygamberimiz bile yeri geldiğinde akabe biatı gibi güç toplamak amaçlı müşriklerle olan savaşa ara vermiştir.


+1000

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ugurkarakaya25 - 07 Ekim 2020, 20:03:55
Artık şu bakış açısını bırakmamız lazım. Biz Türküz biz hristiyan değiliz bizi asla gerçek müttefik yapmazlar. E Koreli anglo sakson mu ? Japon, Anglo Sakson mu ? Hristiyan mı ?, Ya Hintli ? Burada asıl mesele uzun vadede biz hangi dünya gücü ile ortak çıkarlara sahibiz ?

Bu kesinlikle Rusya değil. Genişleme alanlarıyla biz ve bizim çevremiz direkt olarak uyuşuyor. Hemde yakındaki tarihi düşman, Çin belki ama çin'in bizi direkt olarak desteklemesi kısıtlı olur. Küresel güç değiller ve bize çok uzaklar. Avrupa mıdır ? O da değildir. Malum Osmanlı sendromları var ve sanayimizi geliştirmemiz direk olarak onların pazar aralıklarını tehdit ediyor.

Geriye ne kalıyor ? Abd ve İsrail. Bu ikisi oynaması en tehlikeli ve aynı zamanda en çok ortak noktamız olan ikilidir. Tarihi sebeplerden dolayı son 15 sene dışında israile en dostane ülke Türkiye ve Türkler. İsrail'in en büyük düşmanı kimdir ? İran. İsrail'in iranı parçalamak için kullanması gereken ilk topluluk kimdir ? Türkler. O yüzden Azerilere bu kadar ölüp bitiyorlar.

Açıkcası iran bizim için bir dost değil. Asla da olmamıştır. Bir kere yüzyıllık tarihi düşmanımız. Düşünün Osmanlı en zayıf zamanlarında bile Ruslarla işbirliği yapıp bu adamlara saldırmışlığı var.  Bu adamlarda ne dinen bizle bir bağlantı kuruyor, ne rejimen seviyorlar nede dini olarak bizle kendilerini aynı kefeye koyuyorlar. İranlılar, Şii'lik denen müslümanlık ve zerdüştlüğün karışımı ayrı bir din diyebileceğimiz bir şeye inanıyorlar. Amaçları da şiiliği kullanarak Arap yarımadasını ele geçirmek. Hem geçmişin intikamını almak hemde güç kazanmak. bir sonraki hedefleri de buradan aldıkları güçle Anadoluyu vurup, Pers imparatorluğunu kurmak.  En azından şunu bir izleyin ;

Error 404 (Not Found)!!1 ([url]http://www.youtube.com/watch?v=iWv4iv-JcTA#[/url])

Eğer şu an iran parçalara bölünüp kuzeyinde Türki devletler ile kara bağlantısnı sağlayan bir güney azerbaycan kurulursa bu bizim her türlü işimize gelir.

Neden ?

1- Şu an Türki devletler çok büyük yer altı kaynakları ve enerji kaynaklarına sahip. Çevre ülkelerde bundan olduğundan ve denize kıyıları olmamasından dolayı bunları avrupa ve dünyaya açamıyorlar. Mesela hazardan boru hattı geçirip bunların petrol ve doğalgazı avrupaya satmak istiyoruz ama Rusya tefe koyuyor hazara olan sınırından dolayı.

Eğer biz bunu satabilsek Orta Asyadaki Bağımsız Türk devletlerinin ihracatlarını 3 katına katlar ve bu ülkelerin gelişmeleri için müthiş bir para rezervine sahip olurlar. Para oldukdan sonra Türkiye Kae benzeri melez şirketlerle oraları kalkındırır zaten. Sınırlarda bağlı olduktan sonra siyasal anlamda eu benzeri bir Türk birliği yaratıp eu ordusu gibi bir eu kolordusu benzeri kolordu kurup (ki tabanı kuruldu bknz: takm) çok kolay olur.

Böyle bir durum israil ve abd'nin'de işine gelir. Çünkü Rusya şu an Türk devletlerini eğer bir dünya savaşı çıkarsa direk olarak kendi tarafında savaşa girecek kuvvetler olarak görüyorlar. Ancak böyle bir strateji izlersek hem bu gerçekleşmez, hemde şu an Rusya topraklarında olan bağımsız Türk devletlerinin de bağımsızlık kazanmaya cesaret etmelerine sebep olur.

Yani bu yüzden olabildiğince İran'ın dağılması ve Kuzeyinde Türki devletlerle bağlantımızı kuracak bir güney azerbaycan yönünde faaliyet göstermemiz ve Türki devletlerin devlet başkanlıklarını gerektiğinde iktidarlarını korumak için Rus yanlısı olacak diktatörlerden kurtarıp halkının faydasını düşünen, Türk birliği için çabalayan demokratik liderlerin gelmesini sağlamalıyız.

Bu konuda da ancak Abd/İsrail ile işbirliği yapabiliriz. Ama bunu yaparken çok dikkatli olmamız ve ülke bütünlüğümüz ve ekonomik çıkarlarımızı zedelemeden, bunlara zarar verecek abd/israil plan ve isteklerini bize zarar vermeyecek çözüm yöntemleri ile çözmeliyiz. Atıyorum Terör örgütünü bir gaz koridoru oluşturmak için kullanıyorlar. Biz kendi üzerimizden boru hattını taşıyacak bir teklifle gitmeliyiz vb.

Peki bu bize yakışır mı ? İsrail gibi müslümanları öldüren ve filistini ele geçirmek isteyen bir ülkeyle işbirliği yaparak Allah karşısında nasıl hesap veririz ?

Ne yazık ki biz şu anki konjonktürde müslümanları koruyacak güçte değiliz ve çok fazla baskı altındayız. Abd'de, Rus'ta, Çin'de  çıkarlarına uygun gördüğü sürece Türk ve Müslümanları öldürüyor. Şu an israil komple Filistini ilhak etse ve abd İsrail sınırına bir ordu yerleştirse ne yapabileceğiz ? Hadi Abd olmasa bile ne yapabileceğiz ? Hiçbir şey. 

Diğer yandan bütün müslüman arap devletler adamla dost ve adamların emrinde. Hani israil istese ordu kurup bize saldırabilecek tıynetteler. E bu durumda biz ne yapabiliriz ? Bizim yapabileceğimiz tek şey, gerekli gücü ekonomik, sanayi ve enerji bağımsızlığını sağlayarak ondan sonra Müslümanları korumak için bu adamlar ile tersleşmek lazım. Onun dışında Müslümanları daha barışçıl ve müzakere yöntemiyle korumak lazım. Peygamberimiz bile yeri geldiğinde akabe biatı gibi güç toplamak amaçlı müşriklerle olan savaşa ara vermiştir.


+1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 07 Ekim 2020, 21:21:04
Artık şu bakış açısını bırakmamız lazım. Biz Türküz biz hristiyan değiliz bizi asla gerçek müttefik yapmazlar. E Koreli anglo sakson mu ? Japon, Anglo Sakson mu ? Hristiyan mı ?, Ya Hintli ? Burada asıl mesele uzun vadede biz hangi dünya gücü ile ortak çıkarlara sahibiz ?

Bu kesinlikle Rusya değil. Genişleme alanlarıyla biz ve bizim çevremiz direkt olarak uyuşuyor. Hemde yakındaki tarihi düşman, Çin belki ama çin'in bizi direkt olarak desteklemesi kısıtlı olur. Küresel güç değiller ve bize çok uzaklar. Avrupa mıdır ? O da değildir. Malum Osmanlı sendromları var ve sanayimizi geliştirmemiz direk olarak onların pazar aralıklarını tehdit ediyor.

Geriye ne kalıyor ? Abd ve İsrail. Bu ikisi oynaması en tehlikeli ve aynı zamanda en çok ortak noktamız olan ikilidir. Tarihi sebeplerden dolayı son 15 sene dışında israile en dostane ülke Türkiye ve Türkler. İsrail'in en büyük düşmanı kimdir ? İran. İsrail'in iranı parçalamak için kullanması gereken ilk topluluk kimdir ? Türkler. O yüzden Azerilere bu kadar ölüp bitiyorlar.

Açıkcası iran bizim için bir dost değil. Asla da olmamıştır. Bir kere yüzyıllık tarihi düşmanımız. Düşünün Osmanlı en zayıf zamanlarında bile Ruslarla işbirliği yapıp bu adamlara saldırmışlığı var.  Bu adamlarda ne dinen bizle bir bağlantı kuruyor, ne rejimen seviyorlar nede dini olarak bizle kendilerini aynı kefeye koyuyorlar. İranlılar, Şii'lik denen müslümanlık ve zerdüştlüğün karışımı ayrı bir din diyebileceğimiz bir şeye inanıyorlar. Amaçları da şiiliği kullanarak Arap yarımadasını ele geçirmek. Hem geçmişin intikamını almak hemde güç kazanmak. bir sonraki hedefleri de buradan aldıkları güçle Anadoluyu vurup, Pers imparatorluğunu kurmak.  En azından şunu bir izleyin ;

Error 404 (Not Found)!!1 ([url]http://www.youtube.com/watch?v=iWv4iv-JcTA#[/url])

Eğer şu an iran parçalara bölünüp kuzeyinde Türki devletler ile kara bağlantısnı sağlayan bir güney azerbaycan kurulursa bu bizim her türlü işimize gelir.

Neden ?

1- Şu an Türki devletler çok büyük yer altı kaynakları ve enerji kaynaklarına sahip. Çevre ülkelerde bundan olduğundan ve denize kıyıları olmamasından dolayı bunları avrupa ve dünyaya açamıyorlar. Mesela hazardan boru hattı geçirip bunların petrol ve doğalgazı avrupaya satmak istiyoruz ama Rusya tefe koyuyor hazara olan sınırından dolayı.

Eğer biz bunu satabilsek Orta Asyadaki Bağımsız Türk devletlerinin ihracatlarını 3 katına katlar ve bu ülkelerin gelişmeleri için müthiş bir para rezervine sahip olurlar. Para oldukdan sonra Türkiye Kae benzeri melez şirketlerle oraları kalkındırır zaten. Sınırlarda bağlı olduktan sonra siyasal anlamda eu benzeri bir Türk birliği yaratıp eu ordusu gibi bir eu kolordusu benzeri kolordu kurup (ki tabanı kuruldu bknz: takm) çok kolay olur.

Böyle bir durum israil ve abd'nin'de işine gelir. Çünkü Rusya şu an Türk devletlerini eğer bir dünya savaşı çıkarsa direk olarak kendi tarafında savaşa girecek kuvvetler olarak görüyorlar. Ancak böyle bir strateji izlersek hem bu gerçekleşmez, hemde şu an Rusya topraklarında olan bağımsız Türk devletlerinin de bağımsızlık kazanmaya cesaret etmelerine sebep olur.

Yani bu yüzden olabildiğince İran'ın dağılması ve Kuzeyinde Türki devletlerle bağlantımızı kuracak bir güney azerbaycan yönünde faaliyet göstermemiz ve Türki devletlerin devlet başkanlıklarını gerektiğinde iktidarlarını korumak için Rus yanlısı olacak diktatörlerden kurtarıp halkının faydasını düşünen, Türk birliği için çabalayan demokratik liderlerin gelmesini sağlamalıyız.

Bu konuda da ancak Abd/İsrail ile işbirliği yapabiliriz. Ama bunu yaparken çok dikkatli olmamız ve ülke bütünlüğümüz ve ekonomik çıkarlarımızı zedelemeden, bunlara zarar verecek abd/israil plan ve isteklerini bize zarar vermeyecek çözüm yöntemleri ile çözmeliyiz. Atıyorum Terör örgütünü bir gaz koridoru oluşturmak için kullanıyorlar. Biz kendi üzerimizden boru hattını taşıyacak bir teklifle gitmeliyiz vb.

Peki bu bize yakışır mı ? İsrail gibi müslümanları öldüren ve filistini ele geçirmek isteyen bir ülkeyle işbirliği yaparak Allah karşısında nasıl hesap veririz ?

Ne yazık ki biz şu anki konjonktürde müslümanları koruyacak güçte değiliz ve çok fazla baskı altındayız. Abd'de, Rus'ta, Çin'de  çıkarlarına uygun gördüğü sürece Türk ve Müslümanları öldürüyor. Şu an israil komple Filistini ilhak etse ve abd İsrail sınırına bir ordu yerleştirse ne yapabileceğiz ? Hadi Abd olmasa bile ne yapabileceğiz ? Hiçbir şey. 

Diğer yandan bütün müslüman arap devletler adamla dost ve adamların emrinde. Hani israil istese ordu kurup bize saldırabilecek tıynetteler. E bu durumda biz ne yapabiliriz ? Bizim yapabileceğimiz tek şey, gerekli gücü ekonomik, sanayi ve enerji bağımsızlığını sağlayarak ondan sonra Müslümanları korumak için bu adamlar ile tersleşmek lazım. Onun dışında Müslümanları daha barışçıl ve müzakere yöntemiyle korumak lazım. Peygamberimiz bile yeri geldiğinde akabe biatı gibi güç toplamak amaçlı müşriklerle olan savaşa ara vermiştir.


-1
İran'ı, yönetim şeklini, dünya görüşlerini vs sevmem. Ancak yüzıllık düşmanlığımızda en son ne zaman savaştığımızı hatılayamadım. Kaç yüzyıl önceydi?

İran'ın parçalanmasını çok isteyen devletler aynı şeyleri bizler için de istiyor. Daha önce Irak ve Suriye için de istedikleri gibi. Peki İran'daki Türklerin böyle bir düşüncesi var mı? Ya da Diğer Türk devletleri bahsettiğin şekilde bizimle işbirliği içerisine girmeyi gerçekten istiyorlar mı?

İran'ın parçalanmasından bahsediyorsunuz. Hayret içerisinde beğenenleri de görüyorum. Uzun yıllardır sınırlarımızdaki parçalanmaya çalışılan diğer komşular yüzünden uğradığımız milyarlarca dolar zararı, birbirine düşürülen ve hayatını kaybeden o kadar masum insanı hatırlayan yok!

Yok adam olmayız biz...

İnsanlık, özellikle batı artık şunu öğrenmeli,  bir ülkeye uygulanan ambargolar, o ülkenin buna neden olan olumsuzluklarını ortadan kaldırmıyor. Tam tersine daha da körüklüyor. İnsanlar bilinçsiz ve baskı altında, nefret dolu ve gelişmeden uzak yaşıyorlar. Daha fanatik...
Kendilerine baskı yapan yönetimlere daha bağımlı.
İran gibi, Kuzey Kore gibi...
Kendilerinden daha ileri seviyedeki ülkelerin yaşam tarzlarını hissedemedikleri için ne kadar kötü bir konumda olduklarını fark edip uyanışa geçemiyor çoğu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 07 Ekim 2020, 22:13:27
Artık şu bakış açısını bırakmamız lazım. Biz Türküz biz hristiyan değiliz bizi asla gerçek müttefik yapmazlar. E Koreli anglo sakson mu ? Japon, Anglo Sakson mu ? Hristiyan mı ?, Ya Hintli ? Burada asıl mesele uzun vadede biz hangi dünya gücü ile ortak çıkarlara sahibiz ?

Bu kesinlikle Rusya değil. Genişleme alanlarıyla biz ve bizim çevremiz direkt olarak uyuşuyor. Hemde yakındaki tarihi düşman, Çin belki ama çin'in bizi direkt olarak desteklemesi kısıtlı olur. Küresel güç değiller ve bize çok uzaklar. Avrupa mıdır ? O da değildir. Malum Osmanlı sendromları var ve sanayimizi geliştirmemiz direk olarak onların pazar aralıklarını tehdit ediyor.

Geriye ne kalıyor ? Abd ve İsrail. Bu ikisi oynaması en tehlikeli ve aynı zamanda en çok ortak noktamız olan ikilidir. Tarihi sebeplerden dolayı son 15 sene dışında israile en dostane ülke Türkiye ve Türkler. İsrail'in en büyük düşmanı kimdir ? İran. İsrail'in iranı parçalamak için kullanması gereken ilk topluluk kimdir ? Türkler. O yüzden Azerilere bu kadar ölüp bitiyorlar.

Açıkcası iran bizim için bir dost değil. Asla da olmamıştır. Bir kere yüzyıllık tarihi düşmanımız. Düşünün Osmanlı en zayıf zamanlarında bile Ruslarla işbirliği yapıp bu adamlara saldırmışlığı var.  Bu adamlarda ne dinen bizle bir bağlantı kuruyor, ne rejimen seviyorlar nede dini olarak bizle kendilerini aynı kefeye koyuyorlar. İranlılar, Şii'lik denen müslümanlık ve zerdüştlüğün karışımı ayrı bir din diyebileceğimiz bir şeye inanıyorlar. Amaçları da şiiliği kullanarak Arap yarımadasını ele geçirmek. Hem geçmişin intikamını almak hemde güç kazanmak. bir sonraki hedefleri de buradan aldıkları güçle Anadoluyu vurup, Pers imparatorluğunu kurmak.  En azından şunu bir izleyin ;

Error 404 (Not Found)!!1 ([url]http://www.youtube.com/watch?v=iWv4iv-JcTA#[/url])

Eğer şu an iran parçalara bölünüp kuzeyinde Türki devletler ile kara bağlantısnı sağlayan bir güney azerbaycan kurulursa bu bizim her türlü işimize gelir.

Neden ?

1- Şu an Türki devletler çok büyük yer altı kaynakları ve enerji kaynaklarına sahip. Çevre ülkelerde bundan olduğundan ve denize kıyıları olmamasından dolayı bunları avrupa ve dünyaya açamıyorlar. Mesela hazardan boru hattı geçirip bunların petrol ve doğalgazı avrupaya satmak istiyoruz ama Rusya tefe koyuyor hazara olan sınırından dolayı.

Eğer biz bunu satabilsek Orta Asyadaki Bağımsız Türk devletlerinin ihracatlarını 3 katına katlar ve bu ülkelerin gelişmeleri için müthiş bir para rezervine sahip olurlar. Para oldukdan sonra Türkiye Kae benzeri melez şirketlerle oraları kalkındırır zaten. Sınırlarda bağlı olduktan sonra siyasal anlamda eu benzeri bir Türk birliği yaratıp eu ordusu gibi bir eu kolordusu benzeri kolordu kurup (ki tabanı kuruldu bknz: takm) çok kolay olur.

Böyle bir durum israil ve abd'nin'de işine gelir. Çünkü Rusya şu an Türk devletlerini eğer bir dünya savaşı çıkarsa direk olarak kendi tarafında savaşa girecek kuvvetler olarak görüyorlar. Ancak böyle bir strateji izlersek hem bu gerçekleşmez, hemde şu an Rusya topraklarında olan bağımsız Türk devletlerinin de bağımsızlık kazanmaya cesaret etmelerine sebep olur.

Yani bu yüzden olabildiğince İran'ın dağılması ve Kuzeyinde Türki devletlerle bağlantımızı kuracak bir güney azerbaycan yönünde faaliyet göstermemiz ve Türki devletlerin devlet başkanlıklarını gerektiğinde iktidarlarını korumak için Rus yanlısı olacak diktatörlerden kurtarıp halkının faydasını düşünen, Türk birliği için çabalayan demokratik liderlerin gelmesini sağlamalıyız.

Bu konuda da ancak Abd/İsrail ile işbirliği yapabiliriz. Ama bunu yaparken çok dikkatli olmamız ve ülke bütünlüğümüz ve ekonomik çıkarlarımızı zedelemeden, bunlara zarar verecek abd/israil plan ve isteklerini bize zarar vermeyecek çözüm yöntemleri ile çözmeliyiz. Atıyorum Terör örgütünü bir gaz koridoru oluşturmak için kullanıyorlar. Biz kendi üzerimizden boru hattını taşıyacak bir teklifle gitmeliyiz vb.

Peki bu bize yakışır mı ? İsrail gibi müslümanları öldüren ve filistini ele geçirmek isteyen bir ülkeyle işbirliği yaparak Allah karşısında nasıl hesap veririz ?

Ne yazık ki biz şu anki konjonktürde müslümanları koruyacak güçte değiliz ve çok fazla baskı altındayız. Abd'de, Rus'ta, Çin'de  çıkarlarına uygun gördüğü sürece Türk ve Müslümanları öldürüyor. Şu an israil komple Filistini ilhak etse ve abd İsrail sınırına bir ordu yerleştirse ne yapabileceğiz ? Hadi Abd olmasa bile ne yapabileceğiz ? Hiçbir şey. 

Diğer yandan bütün müslüman arap devletler adamla dost ve adamların emrinde. Hani israil istese ordu kurup bize saldırabilecek tıynetteler. E bu durumda biz ne yapabiliriz ? Bizim yapabileceğimiz tek şey, gerekli gücü ekonomik, sanayi ve enerji bağımsızlığını sağlayarak ondan sonra Müslümanları korumak için bu adamlar ile tersleşmek lazım. Onun dışında Müslümanları daha barışçıl ve müzakere yöntemiyle korumak lazım. Peygamberimiz bile yeri geldiğinde akabe biatı gibi güç toplamak amaçlı müşriklerle olan savaşa ara vermiştir.


-1
İran'ı, yönetim şeklini, dünya görüşlerini vs sevmem. Ancak yüzıllık düşmanlığımızda en son ne zaman savaştığımızı hatılayamadım. Kaç yüzyıl önceydi?

İran'ın parçalnmasını çok isteyen devletler aynı şeyleri bizler için de istiyor. Daha önce Irak ve Suriye için de istedikleri gibi. Peki İran'daki Türklerin böyle bir düşüncesi var mı? Ya da Diğer Türk devletleri baahsettiğin şekilde bizimle işbirliği içerisine girmeyi gerçekten istiyorlar mı?

İran'ın parçalanmasından bahsediyorsunuz. Hayret içerisinde beğenenleri de görüyorum. Uzun yıllardır sınırlarımızdaki parçalanmaya çalışılan diğer komşular yüzünden uğradığımız milyarlarca doları, birbirine düşürülen ve hayatını kaybeden o kadar masum insanı hatırlayan yok!

Yok adam olmayız biz...

İnsanlık, özellikle batı artık şunu öğrenmeli,  bir ülkeye uygulanan ambargolar, o ülkenin buna neden olan olumsuzluklarını ortadan kaldırmıyor. Tam tersine daha da körüklüyor. İnsanlar bilinçsiz ve baskı altında, nefret dolu ve gelişmeden uzak yaşıyorlar. Daha fanatik...
Kendilerine baskı yapan yönetimlere daha bağımlı.
İran gibi, Kuzey Kore gibi...
Kendilerinden daha ileri seviyedeki ülkelerin yaşam tarzlarını hissedemedikleri için ne kadar kötü bir konumda olduklarını fark edip uyanışa geçemiyor çoğu.


+1

Bölgemizde parçalanmadan kalan son iki büyük müslüman devlet  İran ve Türkiye kaldı. İran'ın kendi yayılmacı politikalarını ve Türkiye'ye karşı olan tarihten gelen tutumunu bir kenara bırakırsak İran'ın parçalanması kadar bize zarar verecek bir olay olamaz. Yarın bir gün İran parçalandığında sıranın bizde olduğu o kadar aşikar bir olayki bu görmezden gelinemez. Sınırdaşımız olan iki devlet Suriye ve Irak'ın durumları ortadayken sınırımızda yeni bir Suriye, Irak yaratmayı Türkiye kesinlikle kaldıramaz. İran'ın parçalanması Suriye, Irak gibide olmaz maalesef  daha  vahim ve felaket durumlarla karşılaşabiliriz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 07 Ekim 2020, 22:16:31
Kore ve İsrail kullandıkları devlet bu yüzden onlara başka davranırlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 07 Ekim 2020, 23:25:38
Artık şu bakış açısını bırakmamız lazım. Biz Türküz biz hristiyan değiliz bizi asla gerçek müttefik yapmazlar. E Koreli anglo sakson mu ? Japon, Anglo Sakson mu ? Hristiyan mı ?, Ya Hintli ? Burada asıl mesele uzun vadede biz hangi dünya gücü ile ortak çıkarlara sahibiz ?

Bu kesinlikle Rusya değil. Genişleme alanlarıyla biz ve bizim çevremiz direkt olarak uyuşuyor. Hemde yakındaki tarihi düşman, Çin belki ama çin'in bizi direkt olarak desteklemesi kısıtlı olur. Küresel güç değiller ve bize çok uzaklar. Avrupa mıdır ? O da değildir. Malum Osmanlı sendromları var ve sanayimizi geliştirmemiz direk olarak onların pazar aralıklarını tehdit ediyor.

Geriye ne kalıyor ? Abd ve İsrail. Bu ikisi oynaması en tehlikeli ve aynı zamanda en çok ortak noktamız olan ikilidir. Tarihi sebeplerden dolayı son 15 sene dışında israile en dostane ülke Türkiye ve Türkler. İsrail'in en büyük düşmanı kimdir ? İran. İsrail'in iranı parçalamak için kullanması gereken ilk topluluk kimdir ? Türkler. O yüzden Azerilere bu kadar ölüp bitiyorlar.

Açıkcası iran bizim için bir dost değil. Asla da olmamıştır. Bir kere yüzyıllık tarihi düşmanımız. Düşünün Osmanlı en zayıf zamanlarında bile Ruslarla işbirliği yapıp bu adamlara saldırmışlığı var.  Bu adamlarda ne dinen bizle bir bağlantı kuruyor, ne rejimen seviyorlar nede dini olarak bizle kendilerini aynı kefeye koyuyorlar. İranlılar, Şii'lik denen müslümanlık ve zerdüştlüğün karışımı ayrı bir din diyebileceğimiz bir şeye inanıyorlar. Amaçları da şiiliği kullanarak Arap yarımadasını ele geçirmek. Hem geçmişin intikamını almak hemde güç kazanmak. bir sonraki hedefleri de buradan aldıkları güçle Anadoluyu vurup, Pers imparatorluğunu kurmak.  En azından şunu bir izleyin ;

Error 404 (Not Found)!!1 ([url]http://www.youtube.com/watch?v=iWv4iv-JcTA#[/url])

Eğer şu an iran parçalara bölünüp kuzeyinde Türki devletler ile kara bağlantısnı sağlayan bir güney azerbaycan kurulursa bu bizim her türlü işimize gelir.

Neden ?

1- Şu an Türki devletler çok büyük yer altı kaynakları ve enerji kaynaklarına sahip. Çevre ülkelerde bundan olduğundan ve denize kıyıları olmamasından dolayı bunları avrupa ve dünyaya açamıyorlar. Mesela hazardan boru hattı geçirip bunların petrol ve doğalgazı avrupaya satmak istiyoruz ama Rusya tefe koyuyor hazara olan sınırından dolayı.

Eğer biz bunu satabilsek Orta Asyadaki Bağımsız Türk devletlerinin ihracatlarını 3 katına katlar ve bu ülkelerin gelişmeleri için müthiş bir para rezervine sahip olurlar. Para oldukdan sonra Türkiye Kae benzeri melez şirketlerle oraları kalkındırır zaten. Sınırlarda bağlı olduktan sonra siyasal anlamda eu benzeri bir Türk birliği yaratıp eu ordusu gibi bir eu kolordusu benzeri kolordu kurup (ki tabanı kuruldu bknz: takm) çok kolay olur.

Böyle bir durum israil ve abd'nin'de işine gelir. Çünkü Rusya şu an Türk devletlerini eğer bir dünya savaşı çıkarsa direk olarak kendi tarafında savaşa girecek kuvvetler olarak görüyorlar. Ancak böyle bir strateji izlersek hem bu gerçekleşmez, hemde şu an Rusya topraklarında olan bağımsız Türk devletlerinin de bağımsızlık kazanmaya cesaret etmelerine sebep olur.

Yani bu yüzden olabildiğince İran'ın dağılması ve Kuzeyinde Türki devletlerle bağlantımızı kuracak bir güney azerbaycan yönünde faaliyet göstermemiz ve Türki devletlerin devlet başkanlıklarını gerektiğinde iktidarlarını korumak için Rus yanlısı olacak diktatörlerden kurtarıp halkının faydasını düşünen, Türk birliği için çabalayan demokratik liderlerin gelmesini sağlamalıyız.

Bu konuda da ancak Abd/İsrail ile işbirliği yapabiliriz. Ama bunu yaparken çok dikkatli olmamız ve ülke bütünlüğümüz ve ekonomik çıkarlarımızı zedelemeden, bunlara zarar verecek abd/israil plan ve isteklerini bize zarar vermeyecek çözüm yöntemleri ile çözmeliyiz. Atıyorum Terör örgütünü bir gaz koridoru oluşturmak için kullanıyorlar. Biz kendi üzerimizden boru hattını taşıyacak bir teklifle gitmeliyiz vb.

Peki bu bize yakışır mı ? İsrail gibi müslümanları öldüren ve filistini ele geçirmek isteyen bir ülkeyle işbirliği yaparak Allah karşısında nasıl hesap veririz ?

Ne yazık ki biz şu anki konjonktürde müslümanları koruyacak güçte değiliz ve çok fazla baskı altındayız. Abd'de, Rus'ta, Çin'de  çıkarlarına uygun gördüğü sürece Türk ve Müslümanları öldürüyor. Şu an israil komple Filistini ilhak etse ve abd İsrail sınırına bir ordu yerleştirse ne yapabileceğiz ? Hadi Abd olmasa bile ne yapabileceğiz ? Hiçbir şey. 

Diğer yandan bütün müslüman arap devletler adamla dost ve adamların emrinde. Hani israil istese ordu kurup bize saldırabilecek tıynetteler. E bu durumda biz ne yapabiliriz ? Bizim yapabileceğimiz tek şey, gerekli gücü ekonomik, sanayi ve enerji bağımsızlığını sağlayarak ondan sonra Müslümanları korumak için bu adamlar ile tersleşmek lazım. Onun dışında Müslümanları daha barışçıl ve müzakere yöntemiyle korumak lazım. Peygamberimiz bile yeri geldiğinde akabe biatı gibi güç toplamak amaçlı müşriklerle olan savaşa ara vermiştir.


-1
İran'ı, yönetim şeklini, dünya görüşlerini vs sevmem. Ancak yüzıllık düşmanlığımızda en son ne zaman savaştığımızı hatılayamadım. Kaç yüzyıl önceydi?

İran'ın parçalnmasını çok isteyen devletler aynı şeyleri bizler için de istiyor. Daha önce Irak ve Suriye için de istedikleri gibi. Peki İran'daki Türklerin böyle bir düşüncesi var mı? Ya da Diğer Türk devletleri baahsettiğin şekilde bizimle işbirliği içerisine girmeyi gerçekten istiyorlar mı?

İran'ın parçalanmasından bahsediyorsunuz. Hayret içerisinde beğenenleri de görüyorum. Uzun yıllardır sınırlarımızdaki parçalanmaya çalışılan diğer komşular yüzünden uğradığımız milyarlarca doları, birbirine düşürülen ve hayatını kaybeden o kadar masum insanı hatırlayan yok!

Yok adam olmayız biz...

İnsanlık, özellikle batı artık şunu öğrenmeli,  bir ülkeye uygulanan ambargolar, o ülkenin buna neden olan olumsuzluklarını ortadan kaldırmıyor. Tam tersine daha da körüklüyor. İnsanlar bilinçsiz ve baskı altında, nefret dolu ve gelişmeden uzak yaşıyorlar. Daha fanatik...
Kendilerine baskı yapan yönetimlere daha bağımlı.
İran gibi, Kuzey Kore gibi...
Kendilerinden daha ileri seviyedeki ülkelerin yaşam tarzlarını hissedemedikleri için ne kadar kötü bir konumda olduklarını fark edip uyanışa geçemiyor çoğu.


+1

Bölgemizde parçalanmadan kalan son iki büyük müslüman devlet  İran ve Türkiye kaldı. İran'ın kendi yayılmacı politikalarını ve Türkiye'ye karşı olan tarihten gelen tutumunu bir kenara bırakırsak İran'ın parçalanması kadar bize zarar verecek bir olay olamaz. Yarın bir gün İran parçalandığında sıranın bizde olduğu o kadar aşikar bir olayki bu görmezden gelinemez. Sınırdaşımız olan iki devlet Suriye ve Irak'ın durumları ortadayken sınırımızda yeni bir Suriye, Irak yaratmayı Türkiye kesinlikle kaldıramaz. İran'ın parçalanması Suriye, Irak gibide olmaz maalesef  daha  vahim ve felaket durumlarla karşılaşabiliriz.


İran dişini geçireceğini bilse emin olun savaşırdık hocam. En son 1823'de savaştık ondan sonrada II. Mahmut devrimleri sağ olsun pek cesaret edemediler.

Bu adamlar bizim ırkımızı, mezhebimizi ve Laik Cumhuriyet rejimini kendileri için büyük bir tehdit olarak görüyorlar.  Siz bu adamları biraz daha tanımanız lazım. Emin olun şu an biz onlarla aynı durumda olsak Abd'ye siz sadece havadan destek verin biz işgal ederiz diye ordu hazırlarlardı.

Kaldı ki kendileri kaşınıyor, sünni devletlerde şii diktatörlükler kurmaya çalışıp onları kontrol ederek İsrail'i tehdit edersen ve yeni kurdukları düşmansız çeperi bozmaya çalışırsan adam tabi sana düşmanlık yapar.

Kusura bakmayın ama benim 30 küsür askerimin başına 1.5 tonluk lazer güdümlü bombaların atılmasına vesile olan ve buna sevinen hiçbir devlet benden şevkatte beklemesin dostlukta.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 07 Ekim 2020, 23:28:56
Hocam , geçen de sordum yine sorayım.

İran parçalanınca  bölgede nasıl bir durum oluşur? İran coğrafyasında nasıl bir oluşum ortaya çıkar?
Biraz beyin fırtınası yapalım...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 07 Ekim 2020, 23:34:08
Artık şu bakış açısını bırakmamız lazım....
-1

SKYWOLF arkadaşıma (+1)


...İran'ın parçalanmasından bahsediyorsunuz. Hayret içerisinde beğenenleri de görüyorum...

Alıntı kalabalığı olmasın diye, iletinin içinden sadece vurgu yapacağım yeri aldığımı belirterek söze başlamış olayım...

Meseleyi stratejik düşünebilme yeteneği bambaşka bir meziyet olsa gerek. İçinden geçtiğimiz süreçte İran' ı bölüp parçalamayı düşünmek ve oradan memleket adına bir kazanç sağlayabileceğimizi farz etmek, son derece yanlış ve stratejik bir hatadır.

Şimdi iki arkadaşımızın iletisini analiz ettiğimizde;

BATTLESTAR arkadaşımız taktik zekayı temsil ederken,
SKYWOLF arkadaşımız stratejik zekayı temsil ediyor.

Ve stratejinin bir numaralı kuralı;

''stratejik hatalar taktik doğrularla düzeltilemez''


Ve nitekim de düzeltilemiyor. İşte görüyorsunuz... Suriye' nin kuzeyine üç tane sınır ötesi harekat yaptığımız halde, halen postu kurtarabilmiş değiliz. Türkiye' nin Suriye politikası, stratejik hataya çok güzel bir örnektir. 

İşte görüyorsunuz, üç tane doğru taktik hamle, bir tane stratejik hatayı kurtarmaya yetmiyor. Demek ki strateji; oyunun ortasında değil, oyuna başlamadan önce kurgulanması gereken bir iş miş!

BATTLESTAR arkadaşımız diyor ki; fırsat bu fırsat..! İran' ı parçalanmasına göz yumalım ve hatta destek verelim ki Türk Cumhuriyetleriyle bağlantıyı kuralım!

Türk Cumhuriyetleriyle birleşmeyi herkesten çok ben isterim... ama fırsat bu fırsat değil! Ben kendi hesaplarıma göre 50 yıllık süre biçiyorum. Bu süre, her alanda güç toplama süresi olacaktır. Türkçesi, zamana ihtiyacımız var. Biliyorsunuz ki, erken öten horozun başını keserler! her işin yeri zamanı var. Günü geldiğinde dost ve kardeş ülkelerin bir çatı altında birleşebileceği ülküsüyle yaşıyoruz. Belki biz göremeyeceğiz ama şimdiden hazırlıklarını yapmamız gerekiyor. Fikri altyapısı oluşturulur, Türklük şuuru canlandırılır, askeri ve ekonomik bakımından dost ve kardeş ülkelere lokomotif olacak yetkinliğe ulaşabilirsek; zaten gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.

Şuan yapılacak en akıllı iş; darbe almadan güç biriktirmeye odaklanmak ve milli menfaatlerimizi sonuna kadar korumaya çalışmaktır. Daha öte hedefler, Türkiye' nin mevcut imkan ve kabiliyetlerini aşar.


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bukrek - 08 Ekim 2020, 00:00:36
İran'ın parçalanması şartları sağlandıktan sonra (İran tehdit olmaktan da çıkmış olacağı için) ABD, İsrail ve Rusya işbirliğine girecek ve İran'ın kuzeyinden Azerbaycan'ın Güney hattı boyunca birazı Kürdistan birazı Ermenistan olmak üzere de facto oluşumlar kurmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Bizim Azerbaycan ve Türk Cumhuriyetlerle birleşmemizi engellemek için muhtemelen Çin, Fransa ve AB de dahil işbirliği yaparlar.
Böyle bir durumda hem Fiili savaşı göze almalıyız hem de Azerbaycan ile birlikte bir çok can kaybını da göze almamız gerekir. Bu süreçte İran halkının da tabi çok fazla can kaybı olacaktır. Karşı cephenin ise vekil savaşı yapabileceği Irak, Suriye, İran, Ermenistan ve daha sayamadığım bir çok coğrafyadan kullanabileceği piyonları olacaktır. Karşı cephenin para ve silah üstünlüğü de cabası.
Ben "Güç Oyunu Bozar" lafına inanırım, fakat bu şartlarda İran'ın parçalanmasını istemezdim. Bunu kendi elimizle yapmanın (Ya da bölünmesine yardım etmenin) vebali ve riski çok büyük olur. Ciddi bedel ödemek, çok can alıp, çok şehit vermek gerekir.
Ancak engelleyemeyeceğimiz şekilde olaylar gelişir de İran parçalanma aşamasına gelirse bu durumda artık her türlü bedel göze alınmalıdır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 08 Ekim 2020, 00:29:09
iranla iligili pek bilgi sahibi değilsiniz.öncelikle iran fanatik bir sapkın güruhun elinde.üstelik 35-40 milyon azerbaycan türküne ev sahipliği yapsa bile asıl akıl sahipliğide yapıyor.yani o türk diye bildiğiniz insanların çoğu fanatik şia destekçisi ve maalesef az bir kısmı türklük davasında sabit duruyor.diyelimki bu güruh türklik bilinci ağır bastı ve ayaklandı iran devrim muhafızları esada rahmet okutacak zulümler sergilerler ve en az 20-25 m türk sığınmacıyı topraklarımıza sürerler.öldürdükleride cabası olur.iran devriminde halkın desteğini iyice bir incelerseniz durumun vehametini anlayacaksınız.iranda gece hayatı isyan eden iranlı gençler gibi batı propagandası üç beş olayı görüp bunların iranda çoğunluk olduğu algısına kapılmayasınız.iranda halk sapkın şia idareyi desteklemektedir.iranda kürtler ve türkler herzaman hedef tahtasındadır.iran bu tarz bir olayı çoktan düşünüp pna göre katliam planlarını yapmıştır.o yüzden iranın savunma sanayii ile ilgili acem palavralarını görüpte bu işte de palavra sıkacağını düşünmek sadece fecaatdir.iranın en iyi bildiği şey fitne bölücülük hainlik ve arkadan vurmadır.kendi halkını kurşuna dizmekten deen ufak pişmanlık duymaz
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 08 Ekim 2020, 00:30:44
Herkesin kendi fikrine saygım sonsuz. Türkiye eğer bir güç olmak istiyorsa sanayisini geliştirmeli. Ve bunun için en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, Enerji, Hammadde, Yer altı kaynakları ve pazar alanı. Türkiye enerji açığını kapatmadan ekstra sermaye sağlaması çok zor.

Diğer yandan sermaye sağlasa bile yine enerjiye ihtiyacımız var, işleyecek ham maddeye ihtiyacımız var ve satacak pazara ihtiyacımız var.

Bu devletlerde ihtiyacımız olan petrol, doğalgaz, altın ve diğer hammaddeler gırla var. Bende Amerika gibi eyaletimiz yapıp yönetelim demiyorum. Ancak bu orta asya türki devletler ve azerbaycanın dünyaya açılan kapıları çoğunun yok veya sınırlıdır. Çünkü izole haldeler, üstten Rusya, arkadan çin, alttan afganistan ve hindistan, pakistan ve solda hazar ve iran.

E tabi kimse bu ülkelerle gümrüksüz mal transferi antlaşması yapmaz. Ancak biz bu ülkelerle sınır bağlantısı kurar ve topraklarımızı dünya limanlarına açılmaları için kullandırırsak, sadece petrol,doğalgaz ve altından kendi ekonomilerini en az 3 kat büyütür ve böylece hem biz ihtiyacımız olan enerji ve hammadde kaynağını bulmuş oluruz, hemde ürettiğimiz malları rahatça satın alacak ülkeler olur. Yani onların kazandığı para artık bizim ekonomimizde olur.

E tabi bu devletler orada izole bir hazine gibi beklerken İran yıkılmasın tabi Ortadoğuyu karıştırmaya devam, bizi çekememeye ve arkamızdan vurmaya devam etsin. Hayır yani bu iran yıkılmasın düşüncesinin de arka planı eğer bize büyük güçler saldırsa acaba bize iran yardım eder mi ? Merak etmeyin etmezler. Ayrıca batı ittifakında iki devleti de aynı anda yenecek güç var. Gerekli propagandaya ve gerekli bm koalisyonunun teşkil edilecek finansmanın sağlanmasına bakar.

Şunu bilmeliyiz ki müslüman olan ve Türk olan devletler arasında bir gücü en iyi kullanacak, koruyacak ve yönetecek zeka, dünya görüşü ve güç Türkiyede, bu yüzden olabildiğince tüm potansiyel bizde toparlanmalı, yoksa kendi kum çeperimiz de debelenip durmak zorunda kalacağız. Şu anki ekonomik durumumuz ortada, hükümet değişse bile durumu düzeltebilecek tek görüş bunun için abd ve israil'e taviz verecek.

Zaten iran öyle veya böyle yıkılacak, en azından güney azerbaycan ayrılacak, siz bakmayın irana sadıklar, seviyorlar laflarına şeriatın kılıcı altında mutlu olmaya mecbursundur. Amerika İsraili güvene aldıktan sonraki hedefi orta asya olacaktır. Çünkü çin ipek yolunun kalbi orası ve son zamanlarda ciddi anlamda cihadcı doldu, yakın zamanda akıllı olmazlarsa yeni bi yıkım yaşanabilir. Paramızı doğru ata oynamalıyız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 08 Ekim 2020, 00:36:08
Türk cumhuriyetlerle birleşmek mi? İyi de onlar bunu istiyor mu? Biz 74'den beri burnumuzun dibindeki Kıbrıs sorunuyla uğraşıyoruz mesela. Orada bağımsız bir Türk devleti var, çoğunluk tanımasa da. Peki onlar bizimle birleşmeyi neden hiç düşünmedi mi? Buna engel olan faktörler nelerdir? hemen yanıbaşımızdaki KKTC gibi küçük bir ülke ile bile bunu başaramazken bizden binlerce kilometre uzaktakilerle bunu düşünmek biraz hayalcilik değil mi?



İran dişini geçireceğini bilse emin olun savaşırdık hocam. En son 1823'de savaştık ondan sonrada II. Mahmut devrimleri sağ olsun pek cesaret edemediler.

Bu adamlar bizim ırkımızı, mezhebimizi ve Laik Cumhuriyet rejimini kendileri için büyük bir tehdit olarak görüyorlar.  Siz bu adamları biraz daha tanımanız lazım. Emin olun şu an biz onlarla aynı durumda olsak Abd'ye siz sadece havadan destek verin biz işgal ederiz diye ordu hazırlarlardı.

Kaldı ki kendileri kaşınıyor, sünni devletlerde şii diktatörlükler kurmaya çalışıp onları kontrol ederek İsrail'i tehdit edersen ve yeni kurdukları düşmansız çeperi bozmaya çalışırsan adam tabi sana düşmanlık yapar.

Kusura bakmayın ama benim 30 küsür askerimin başına 1.5 tonluk lazer güdümlü bombaların atılmasına vesile olan ve buna sevinen hiçbir devlet benden şevkatte beklemesin dostlukta.

Biraz daha tanımama gerek yok. Onların ne mal oldularını biliyorum. Buna rağmen tekrar ediyorum. ABD, İsrail ve saz arkadaşlarının ipiyle kuyuya her indiğimizde en büyük zararı biz gördük. Bizi her zaman mal gibi ortada bıraktılar. Onlar her zaman her şeyi sömürdüler. Biz her zaman savaştan kaçanlara bakmak zorunda kaldık. Savaşlar nedenile bölgedeki pazarımızı hep kaybettik. Milyarlarca dolar kaybettik. Milyonlarca insan öldü!

Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra arık biz ABD'nin maşası değiliz! Devlet içerisine sızan hainlerin ülkemiz çıkarlarına ters düşen yönlendirmeleri artık yok.

Sen de kusura bakma ama bugün İran'ı parçalamaktan söz edenlerin geçmişte Şam'da cuma namazı kılacağız diyenleri gaza getirenlerle aynı kişiler olduğunu görmezden gelmeden, onların Suriye'nin toprak bütünlüğünü ortadan kaldırıp terör devleti kurma çabalarına engel olurken 30 küsür askerimizin başına 1,5 tonluk lazer güdümlü bombaların atılmasına vesile olanları iyi analiz etmek gerek!  Bunlara karşı halen şefkat ve doatluk içerisinde yanıp tutuşanlar, aman amerikan seçimlerinden sonra s400'leri bir yere saklar, F-35'leri alırız hayalleri kuranlar, rüya aleminde yaşayıp tüm ortadoğuyu kasıp kavuran mezhep çatışmasına, bu çatışmayı körükleyenlerin kucağına balıklama atlayanlar ne yazık ki yakın geçmişi bile okuyamadan geleceğe şekil verebileceklerini sanıyorlar. Ülkemiz üzerindeki yoğun baskının farkında değil misiniz? Bugün başkalarının gazına gelip bir başka bir ülke için düşündüğünüz planların, size gaz verenler tarafından sizler için de planlandığının farkında değil misiniz?
Değilsiniz!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 08 Ekim 2020, 00:39:40
İran'ın parçalanması şartları sağlandıktan sonra (İran tehdit olmaktan da çıkmış olacağı için) ABD, İsrail ve Rusya işbirliğine girecek ve İran'ın kuzeyinden Azerbaycan'ın Güney hattı boyunca birazı Kürdistan birazı Ermenistan olmak üzere de facto oluşumlar kurmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Bizim Azerbaycan ve Türk Cumhuriyetlerle birleşmemizi engellemek için muhtemelen Çin, Fransa ve AB de dahil işbirliği yaparlar.
Böyle bir durumda hem Fiili savaşı göze almalıyız hem de Azerbaycan ile birlikte bir çok can kaybını da göze almamız gerekir. Bu süreçte İran halkının da tabi çok fazla can kaybı olacaktır. Karşı cephenin ise vekil savaşı yapabileceği Irak, Suriye, İran, Ermenistan ve daha sayamadığım bir çok coğrafyadan kullanabileceği piyonları olacaktır. Karşı cephenin para ve silah üstünlüğü de cabası.
Ben "Güç Oyunu Bozar" lafına inanırım, fakat bu şartlarda İran'ın parçalanmasını istemezdim. Bunu kendi elimizle yapmanın (Ya da bölünmesine yardım etmenin) vebali ve riski çok büyük olur. Ciddi bedel ödemek, çok can alıp, çok şehit vermek gerekir.
Ancak engelleyemeyeceğimiz şekilde olaylar gelişir de İran parçalanma aşamasına gelirse bu durumda artık her türlü bedel göze alınmalıdır.

Neden Abd Türkiye ve Türki devletlerin birleşmesini istemesin ki ? Birleştirmeyip napacak, Ruslarla mücadelesinde karşısına bu 5 ülkeyi mi alacak ? Aksine destekler ve birleştirir böylece hem Rusyayı yaralar, Rusyadaki Türki devletlere cesaret kazandırır ve parçalanmasına ön ayak olur. Diğer taraftan işin sonunda kendi koalisyonunda yaralacak ve ileride çine karşı tampon olacak bir güç kazanır. Bu tarz bir güç zaten kapasite olarak 100 sene için Rusya kadar sosyo ekonomik bir güç yaratamayacak bir kuvvet olacakken birde.

iranla iligili pek bilgi sahibi değilsiniz.öncelikle iran fanatik bir sapkın güruhun elinde.üstelik 35-40 milyon azerbaycan türküne ev sahipliği yapsa bile asıl akıl sahipliğide yapıyor.yani o türk diye bildiğiniz insanların çoğu fanatik şia destekçisi ve maalesef az bir kısmı türklük davasında sabit duruyor.diyelimki bu güruh türklik bilinci ağır bastı ve ayaklandı iran devrim muhafızları esada rahmet okutacak zulümler sergilerler ve en az 20-25 m türk sığınmacıyı topraklarımıza sürerler.öldürdükleride cabası olur.iran devriminde halkın desteğini iyice bir incelerseniz durumun vehametini anlayacaksınız.iranda gece hayatı isyan eden iranlı gençler gibi batı propagandası üç beş olayı görüp bunların iranda çoğunluk olduğu algısına kapılmayasınız.iranda halk sapkın şia idareyi desteklemektedir.iranda kürtler ve türkler herzaman hedef tahtasındadır.iran bu tarz bir olayı çoktan düşünüp pna göre katliam planlarını yapmıştır.o yüzden iranın savunma sanayii ile ilgili acem palavralarını görüpte bu işte de palavra sıkacağını düşünmek sadece fecaatdir.iranın en iyi bildiği şey fitne bölücülük hainlik ve arkadan vurmadır.kendi halkını kurşuna dizmekten deen ufak pişmanlık duymaz

İrana müdahale etmek için çok işe yarar bir senaryo, ayrıca avrupa ve israil oraları silahlandırmadan böyle bir kalkışmaya yeltendirmez. Ben iran'ın, Irak kadar bile dayanabileceğini sanmıyorum, orduları zamane ırak ordusundan daha kötü bir ordunun, modifiyeli versiyonu gibi birşey. Birde komuta kademelerini satın alırlarsa tamamdır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 08 Ekim 2020, 00:57:40
Türk cumhuriyetlerle birleşmek mi? İyi de onlar bunu istiyor mu? Biz 74'den beri burnumuzun dibindeki Kıbrıs sorunuyla uğraşıyoruz mesela. Orada bağımsız bir Türk devleti var, çoğunluk tanımasa da. Peki onlar bizimle birleşmeyi neden hiç düşünmedi mi? Buna engel olan faktörler nelerdir? hemen yanıbaşımızdaki KKTC gibi küçük bir ülke ile bile bunu başaramazken bizden binlerce kilometre uzaktakilerle bunu düşünmek biraz hayalcilik değil mi?

Hocam ben birleşmekten bahsetmiyorum. Kara bağlantısı kurmaktan bahsediyorum. Böylece bu ülkeleri dünyaya açılımını sağlayıp, ekonomilerini geliştirip yine bunlardan enerji, ham madde ve pazar alanı sağlayabiliriz. Avrupa birliği tarzı bir yapılanma düşünün.


Biraz daha tanımama gerek yok. Onların ne mal oldularını biliyorum. Buna rağmen tekrar ediyorum. ABD, İsrail ve saz arkadaşlarının ipiyle kuyuya her indiğimizde en büyük zararı biz gördük. Bizi her zaman mal gibi ortada bıraktılar. Onlar her zaman her şeyi sömürdüler. Biz her zaman savaştan kaçanlara bakmak zorunda kaldık. Savaşlar nedenile bölgedeki pazarımızı hep kaybettik. Milyarlarca dolar kaybettik. Milyonlarca insan öldü!

Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra arık biz ABD'nin maşası değiliz! Devlet içerisine sızan hainlerin ülkemiz çıkarlarına ters düşen yönlendirmeleri artık yok.

Sen de kusura bakma ama bugün İran'ı parçalamaktan söz edenlerin geçmişte Şam'da cuma namazı kılacağız diyenleri gaza getirenlerle aynı kişiler olduğunu görmezden gelmeden, onların Suriye'nin toprak bütünlüğünü ortadan kaldırıp terör devleti kurma çabalarına engel olurken 30 küsür askerimizin başına 1,5 tonluk lazer güdümlü bombaların atılmasına vesile olanları iyi analiz etmek gerek!  Bunlara karşı halen şefkat ve doatluk içerisinde yanıp tutuşanlar, aman amerikan seçimlerinden sonra s400'leri bir yere saklar, F-35'leri alırız hayalleri kuranlar, rüya aleminde yaşayıp tüm ortadoğuyu kasıp kavuran mezhep çatışmasına, bu çatışmayı körükleyenlerin kucağına balıklama atlayanlar ne yazık ki yakın geçmişi bile okuyamadan geleceğe şekil verebileceklerini sanıyorlar. Ülkemiz üzerindeki yoğun baskının farkında değil misiniz? Bugün başkalarının gazına gelip bir başka bir ülke için düşündüğünüz planların, size gaz verenler tarafından sizler için de planlandığının farkında değil misiniz?
Değilsiniz!

Hocam bu hep böyledir. Bu ülkedeki tüm darbeleri, abd yapmıştır. Bunu mevcut darbe yapılan hükümetlerin son yıllarında Rusya ile olan yaklaşmalarına bakarak görebilirsiniz. Zaten siz benim Suriye'de izlenen siyasetin ve gelinen gazları görmeyecek ve destekleyecek bir adam olmadığımı bilmeniz lazım.

Ama iran farklı, Suriye de veya ırakta bize farklı bir şey katacak hiçbir şey yok. Ha diğer yandan şunuda unutmamak lazım, suriye ve ırak şu an parçalı olmasa bu devletlerin pkk'ya bir şey yapmayacakları ve bizim kendi sınırlarımızdan ileride askeri bir hat çekip oralara kurularak sınırlarımızı ve şehirlerimizi güvene almamıza izin verecek bir hal olmazdı.

Ama dediğim gibi iran farklı bu işin sonucunda bizim önümüzü açacak bir gelişme var. O yüzden doğru ata oynamalıyız diyorum. İran yüzyıllardır önümüzdeki bir tıpa, Türki devletler her ne kadar  bazı sorunlar olsa da bizim kandaşımız ve kardeşimiz. Tıpkı ailedeki gibi bir kardeşinizle kavgalısınızdır ama o sonuçta kardeşimizdir. Sırtımızı bir yere dayayacaksak Türklere dayayacağız, araplara falan değil.

Ha partnerlik olayına gelince, F-35 hayali falan da kurmuyorum ve partnerlik olacaksa eskisi gibi uydu devlet olarak değil saygıdeğer müttefiklik seviyesinde olacak, Abd'yi de o kadar içe sokmaya gerek yok. 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 08 Ekim 2020, 01:27:46
Türk cumhuriyetlerle birleşmek mi? İyi de onlar bunu istiyor mu? Biz 74'den beri burnumuzun dibindeki Kıbrıs sorunuyla uğraşıyoruz mesela. Orada bağımsız bir Türk devleti var, çoğunluk tanımasa da. Peki onlar bizimle birleşmeyi neden hiç düşünmedi mi? Buna engel olan faktörler nelerdir? hemen yanıbaşımızdaki KKTC gibi küçük bir ülke ile bile bunu başaramazken bizden binlerce kilometre uzaktakilerle bunu düşünmek biraz hayalcilik değil mi?

Hocam ben birleşmekten bahsetmiyorum. Kara bağlantısı kurmaktan bahsediyorum. Böylece bu ülkeleri dünyaya açılımını sağlayıp, ekonomilerini geliştirip yine bunlardan enerji, ham madde ve pazar alanı sağlayabiliriz. Avrupa birliği tarzı bir yapılanma düşünün.

Ben bunu sana demedim zaten. Sana yazdıklarımda senden alıntı var. AB benzeri bir yapılanma olabilir. Olabilmesi için gerekli şartlar varsa neden olmasın. Şu anda olabilir. 30 sene önce de olabilirdi mesela. Ama bizim yaklaşımımız iyi değil. Çünkü senin açıklamalarında olduğu gibi neredeyse onları sömürge gibi görüyor pek çoğumuz. Onlar da bu şekilde algıladıkları için sıcak bakmıyorlar. Zaten o kadar olanak olsaydı kotrol eden Rusya çok daha ileride olurdu şu an. İşin daha acısı hayallerini yıkmak gibi olmasın ama Rusya'yı kendilerine daha yakın görenler de hiç az değil!

Açık ve net şekilde bu günlerde ABD tarafından bu yana İran'a karşı bir gizli kampanya başlatıldığı görünüyor! Daha önce de defalarca olmuştu ama bu defa o kadar net ki! Demek ki içeridekiler henüz tam olarak temizlenmemiş! Hemen gaza geliyorsunu malesef. İran hiçbir zaman kolay lokma olmadı. Şu anda da değil! Köklü bir devlet anlayışı var. Irak veya Suriye gibi değil! Onlar gibi kolay ayrıştırılır bir yapıda da değil! ABD ile bundan sonra saygıdeğer müttefiklik hayali de hayalden öteye geçemez artık. Kiminle müttefik olacağız, yönetimi sırasında ortağı olduğumuz F-35 projesinden çıkarıldığımız Trump'la mı? Yoksa her söyleminde Türkiye'yi hedef alan Biden'la  mı?

Bizim önümüze tıpa olan İran'dan önce Ermenistan var mesela. 30 senedir Türk toprağını işgal ediyorlar. Daha yeni geri alınıyor oralar. Alınsa da öyle bir yapılanmışlar ki! Düşmanlık konusunda Yunanistan var mesela. Yüzerek geçebiliriz Yunan adalarına. Her alanda kuyumuzu kazıyorlar. Yaşı genç olanlar hatırlamaz belki ama hani şu farklı ülkeler tarafından desteklenen pkk terör örgütünün lideri Kenya'da Yunan büyükelçiliğinden çıkarılıp paketlenmişti. İlle bir düşman arıyorsanız önce bu devletlerin hakkından gelmeye bakın. İran'la Suriye ve Irak'ta mücedelenize devam edin ama İran'ın toprak bütünlüğünü hedef alanların gazına gelip o bataklığa asla girmeyin.  Ambargo altındaki İran'ın bizi yıkmaya yetecek gücü falan zaten yok. Gidin Ege adalarınızı geri alın daha kolay. Kıbrıs'ı çözün. Akdenizdeki enerjiyi iyi değerlendirin. Ekonomiyi canlandırın. Sağlam adımlarla ilerleyerek büyüyün. Hitler gibi uçuk hayallerin peşinde koşup felakete sürüklenmeyin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 08 Ekim 2020, 01:59:47
Türk Cumhuriyetleriyle birleşme fikri geçmişten günümüze uzanan bir ülküdür. Bana göre bu hedefi gerçekleştirebilmenin yegâne yolu, din/mezhep taassubundan kurtulmaktır. Meseleye mezhep temelli yaklaşıp da; AMA ONLAR Şİİ! dediğimiz anda davayı baştan kaybederiz. Zaten Osmanlıyı yıpratıp tüketen savaşlar, asıl itibariyle işbu Türk-İran savaşları olmuştur. Çünkü Türk-İran Savaşları iç dinamikleri harekete geçirmiş, Osmanlı devletinin iç karışıklıklara sürüklenmesine sebebiyet vermiştir. Hatta bugünün derdi olan Kürt meselesi bile o günlerden miras kalmış bir meseledir.

Rus tarihçi Minorsky diyor ki;

‘’ İranlıların, Türk okyanusu içinde erimesini engelleyen doktrin Şiilik olmuştur.!’’

İngiliz Tarihçi john Andrew Boyle ise;

‘’ İran’ ı Türkleşmekten kurtaranların yine Türkler olması paradoksal bir gerçektir’’ diyor. Görüldüğü üzere; Türk’ ün Türk’ e husumeti Türk’ ün görebileceği en büyük felakettir. Bu felaketin Anadolu’ya yansıması Celali İsyanları şeklinde olmuş ve ne yazık ki Türk milleti birbirini yiyerek tüketmiştir. İşte Türk’ ün sakınması gereken en büyük felaket budur.

Yapılacak en mantıklı hareket, yeterli askeri ve ekonomik gücü toplayana kadar geçecek sürede TÜRKLÜK ŞUURUNU DİRİ TUTMAKTIR.

İran’ ın parçalanması kesinlikle bizim işimize gelmez. Çünkü dünya sadece Türklerden meydana gelmiyor. Engellemek isteyen, yeni bir dünya gücünün hortlamasını istemeyecek yeteri kadar devlet mevcuttur. Ayrıca SKYWOLF’ un dediği gibi; biz birleşmek istiyoruz da… acaba onlar da istiyor mu?

İşte onların da istemesini sağlayacak formül;

1-   Güçlü ekonomi

2-   Süper askeri güç

3-   Türklük şuuru

Bu üç unsuru aynı anda sağlayabilirsek, Türkiye Cumhuriyeti bir çekim merkezi haline gelecek; birleşemesek bile ortak hareket kabiliyetine kavuşacağız. Türk evladı olarak bir şeyler ihraç edeceksek, Türklük şuuru ihraç ediyor olmamız gerekir. Büyük Atatürk; Türk Dil Kurumu’ nu, Türk Tarih Kurumu’ nu laf olsun diye kurmadı herhalde! Bir amaca hizmet etmesi için kuruldu ve O amaca hizmet etmek zorundadır.  İlk önce kendimizi şuurlandırıp sonra etrafımıza ışık olmak zorundayız. Ayrıca bu işleri İran' la kavga etmeden çözmenin yolları da vardır.



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 08 Ekim 2020, 02:11:26


Ben bunu sana demedim zaten. Sana yazdıklarımda senden alıntı var. AB benzeri bir yapılanma olabilir. Olabilmesi için gerekli şartlar varsa neden olmasın. Şu anda olabilir. 30 sene önce de olabilirdi mesela. Ama bizim yaklaşımımız iyi değil. Çünkü senin açıklamalarında olduğu gibi neredeyse onları sömürge gibi görüyor pek çoğumuz. Onlar da bu şekilde algıladıkları için sıcak bakmıyorlar. Zaten o kadar olanak olsaydı kotrol eden Rusya çok daha ileride olurdu şu an. İşin daha acısı hayallerini yıkmak gibi olmasın ama Rusya'yı kendilerine daha yakın görenler de hiç az değil!


30 sene önceki Türkiye ile şimdiki Türkiyenin, ekonomik, askeri ve siyasi anlamda eti budu bir değil hocam. Ben o ülkeleri sömürge olarak görmüyorum. Sadece kaynaklarını dünya pazarlarına ulaştırarak sermaye elde etmelerini ve bu sermaye ile de ülkelerini kalkındırmalarına yardım etmeyi hedefliyorum.

Evet bu devletlerde Rusyayı kendilerine yakın görenler var. Bunda haklısınız hocam çünkü bu adamlar izole bir şekilde Rusun kucağında olduklarından Rustan korkuyorlar ve liderleri etkisinde kalıyor, özellikle diktatöryalarını korumak için. Rusya'da bu sayede bu devletleri birbirine düşürüyor, lokalleştirerek birbirinden uzaklaştırıyor ve kültürel asimilasyon oluşturuyor. İşte bu yüzden bir an önce bağlantı sağlayıp oraya koruma altına almamız lazım. Ekonomilerini dünyaya açmamız lazım. Para varsa ve koruyacak güç varsa Rus'a minnet etmeye gerek yok. Ama şu düzende ellerindeler, bir an önce acele de etmezsek bağlantıyı kursak bile sadece milyonlarca sergey şoygu ile karşılaşacağız.



Açık ve net şekilde bu günlerde ABD tarafından bu yana İran'a karşı bir gizli kampanya başlatıldığı görünüyor! Daha önce de defalarca olmuştu ama bu defa o kadar net ki! Demek ki içeridekiler henüz tam olarak temizlenmemiş! Hemen gaza geliyorsunu malesef. İran hiçbir zaman kolay lokma olmadı. Şu anda da değil! Köklü bir devlet anlayışı var. Irak veya Suriye gibi değil! Onlar gibi kolay ayrıştırılır bir yapıda da değil! ABD ile bundan sonra saygıdeğer müttefiklik hayali de hayalden öteye geçemez artık. Kiminle müttefik olacağız, yönetimi sırasında ortağı olduğumuz F-35 projesinden çıkarıldığımız Trump'la mı? Yoksa her söyleminde Türkiye'yi hedef alan Biden'la  mı?


Hocam bu devlet geleneği sözüne de hastayım, adamların envanteri berbat, adamların 81 milyonluk ülkelerinin sadece 22 milyon civarı has iranlı, şu an yönetimdeki rejimdense yabancı postalı sevecek ciddi bir kitle var. Yav herşeyi bırakın 15 temmuzda bizim gibi bir ülkede bile orduya nasıl sızıldığı görüldü, siz düşünün ki İran'a nasıl sızılmıştır. Muhtemel bir savaşta bu kripto askerler bizde yer değiştirseydi ordunun omurgası paramparça olurdu. Allahtan ucuz atlattık.

(https://aysekocsworld.files.wordpress.com/2013/12/iran-ethnic-map-turks-turkic-azeri-azerbaijani-south-azerbaijan.jpg)

Kaldı ki zaten kara bağlantısını sağlamak için sadece iranlılardan biraz farklı mazenderan bölgesini sahiplenmemiz gerek gerisi zaten Türk.

ABD ile bundan sonra saygıdeğer müttefiklik hayali de hayalden öteye geçemez artık. Kiminle müttefik olacağız, yönetimi sırasında ortağı olduğumuz F-35 projesinden çıkarıldığımız Trump'la mı? Yoksa her söyleminde Türkiye'yi hedef alan Biden'la  mı?

Bu sorunun cevabını biz değil, siyasi irade ve dış işleri verecek. Şöyle bir bakarsak her ülkenin bizle sorunu var. Bakın ülkelerin ebedi dostlukları değil, ebedi çıkar ilişkileri vardır. Abd bizle çok iyiyken neden böyle olduk, bu sorunun çözümü ve uygulanması nedir, bunları yapacak yer dış işleridir. Zaten ordumuz kadar etkin bir dış işlerimiz etkin olsa bu durumlara hiç düşmezdik.

Bize Amerika'nın iran propagandasından etkilendiğini düşünüyorsunuz da hocam bende sizin bu Amerikanın yaptırımları ve f-35 meselesinin sizi ciddi anlamda etkileyip Amerikayı silmenize neden olduğunu düşünüyorum. Amerikadaki parti ve liderlerin bizle arasının kötü olup olmaması gibi bir durum olamaz.

Amerikan başkanı alacağı oya bakar, Amerika da iki parti olduğundan seçimler genelde eşite yakın çıkar ve bazı kilit grupların oyları çok önemlidir. Amerikan parlementosundaki yahudi gücü malum, ermeni ve rum lobisi de fena değil, sen hepsiyle takışarak o f-35'i alamazsın.

Eskiden olsa yahudi lobisi bizi desteklediğinden durumu eşitliyorduk ama mavi marmara ve sonrasındaki süreçte adamlarda bizim taraftan çekilince diğer tarafa terazi ağır bastı. Bakmayın siz Yahudi lobisi önceden rum lobilerine karşı bizi çok kolladılar. Ama işte dünyanın ve abd'nin fetösü'de bu yahudiler, aran kötü olunca kamboçyadan tut sibiryaya kadar sana atar yapıyor.



Bizim önümüze tıpa olan İran'dan önce Ermenistan var mesela. 30 senedir Türk toprağını işgal ediyorlar. Daha yeni geri alınıyor oralar. Alınsa da öyle bir yapılanmışlar ki! Düşmanlık konusunda Yunanistan var mesela. Yüzerek geçebiliriz Yunan adalarına. Her alanda kuyumuzu kazıyorlar. Yaşı genç olanlar hatırlamaz belki ama hani şu farklı ülkeler tarafından desteklenen pkk terör örgütünün lideri Kenya'da Yunan büyükelçiliğinden çıkarılıp paketlenmişti. İlle bir düşman arıyorsanız önce bu devletlerin hakkından gelmeye bakın. İran'la Suriye ve Irak'ta mücedelenize devam edin ama İran'ın toprak bütünlüğünü hedef alanların gazına gelip o bataklığa asla girmeyin.  Ambargo altındaki İran'ın bizi yıkmaya yetecek gücü falan zaten yok. Gidin Ege adalarınızı geri alın daha kolay. Kıbrıs'ı çözün. Akdenizdeki enerjiyi iyi değerlendirin. Ekonomiyi canlandırın. Sağlam adımlarla ilerleyerek büyüyün. Hitler gibi uçuk hayallerin peşinde koşup felakete sürüklenmeyin.

Hocam elde imkan olsa yapılır tabi. Rus varken Ermeni'yi ilhak edebilir misin ? Avrupa ve Amerika sana adaları verdirtir mi ?  Yapılabilise yapılırdı zaten. E ozaman ne yapacağız en zayıf hedefe yürüyüp güç toplayacağız. Oda iran tabi tek başımıza değil, büyükler vuracak bizde yardım edeceğiz. Tarih boyunca tüm liderler güçlü düşmandansa ilk ufakları temizeyip güç kazanmıştır. Osmanlı'da zamanında bu beylikleri ele geçirmeyim kutsal toprakları muhtemel bir haçlı seferinden korusun diye bıraksaydı tek başına hiçbir balkan savaşını kazanamazdı. Parçalanmış güç güç değildir. Bu kitli hazine olan Türki devletler ile ekonomik güç birliği yapmak zorundayız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 08 Ekim 2020, 08:44:09
Kusura bakma da Battlestar, Rus varken ABD ve AB varken onların sana İran'ı yedireceğine gerçekten inanıyor musun? Yunanı yedirmeyenler oradaki enerji kaynaklarını bie tepsiyle mi sunacaklar? Ne zaman sözlerinde durduklarını aranızda hatırlayanınız var mı?Sadece kendi çıkarları bizi kendi çıkarları için kullanırlar. Bir koyup üç alacağız derken yine başka bir şey alacağımız kesin ve net! Hatta bu defa öncekilerine oranla büyük bir felaket yaşayacağımız kesin. Bu masallara her defasına inanıp balıklama atlayanlara şaşıyorum.

Ayrıca İran'ı çok fazla küçümsüyorsun. Yunanistan daha zor diyorsun. Ciddi misin? Her ne kadar askeri kapasitesi eski de olsa bugün ABD ve müttefikleri halen İran ile savaşmaktan çekiniyorlar. O kadar gelişmiş teknolojilerine, yığınla silahlarına rağmen acaba neden? Irak ve Suriye tecrübelerine de bakacak olursak bu çekincelerinde pek de haksız sayılmazlar aslında.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ugurkarakaya25 - 08 Ekim 2020, 10:07:12
Kusura bakma da Battlestar, Rus varken ABD ve AB varken onların sana İran'ı yedireceğine gerçekten inanıyor musun? Yunanı yedirmeyenler oradaki enerji kaynaklarını bie tepsiyle mi sunacaklar? Ne zaman sözlerinde durduklarını aranızda hatırlayanınız var mı?Sadece kendi çıkarları bizi kendi çıkarları için kullanırlar. Bir koyup üç alacağız derken yine başka bir şey alacağımız kesin ve net! Hatta bu defa öncekilerine oranla büyük bir felaket yaşayacağımız kesin. Bu masallara her defasına inanıp balıklama atlayanlara şaşıyorum.

Ayrıca İran'ı çok fazla küçümsüyorsun. Yunanistan daha zor diyorsun. Ciddi misin? Her ne kadar askeri kapasitesi eski de olsa bugün ABD ve müttefikleri halen İran ile savaşmaktan çekiniyorlar. O kadar gelişmiş teknolojilerine, yığınla silahlarına rağmen acaba neden? Irak ve Suriye tecrübelerine de bakacak olursak bu çekincelerinde pek de haksız sayılmazlar aslında.

hocam bence iran ı öcü gibi gösterip hem arap devletlerine silah satıyolar hemde israil in yanına çekiyolar, aynı safdayız diye. iran a saldırıp kontrol edilemez kaos olacağına kontrol edebildikleri kamplaşma yapıyolar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 08 Ekim 2020, 10:23:47
Kusura bakma da Battlestar, Rus varken ABD ve AB varken onların sana İran'ı yedireceğine gerçekten inanıyor musun? Yunanı yedirmeyenler oradaki enerji kaynaklarını bie tepsiyle mi sunacaklar? Ne zaman sözlerinde durduklarını aranızda hatırlayanınız var mı?Sadece kendi çıkarları bizi kendi çıkarları için kullanırlar. Bir koyup üç alacağız derken yine başka bir şey alacağımız kesin ve net! Hatta bu defa öncekilerine oranla büyük bir felaket yaşayacağımız kesin. Bu masallara her defasına inanıp balıklama atlayanlara şaşıyorum.

Ayrıca İran'ı çok fazla küçümsüyorsun. Yunanistan daha zor diyorsun. Ciddi misin? Her ne kadar askeri kapasitesi eski de olsa bugün ABD ve müttefikleri halen İran ile savaşmaktan çekiniyorlar. O kadar gelişmiş teknolojilerine, yığınla silahlarına rağmen acaba neden? Irak ve Suriye tecrübelerine de bakacak olursak bu çekincelerinde pek de haksız sayılmazlar aslında.

hocam bence iran ı öcü gibi gösterip hem arap devletlerine silah satıyolar hemde israil in yanına çekiyolar, aynı safdayız diye. iran a saldırıp kontrol edilemez kaos olacağına kontrol edebildikleri kamplaşma yapıyolar.

+1

İran'ı öcü gibi göstermek için önce İran'ı gerçekten öcü yaptılar. Ortadoğuda etnik ayrımcılık ve mezhepçilik müthiş körükleniyor. Özellikle İran gibi dünyaya kapalı baskı altındaki ülkelerde bu çok etkili oluyor. İran üzerindeki baskı ve en büyük düşmanı olarak gördüğü İsrail'e karşı Irak ve Suriye'de mezhep ayrımcılığını kullanıyor. Yemen'de de rakibi gördüğü Suudilere karşı aynı durum söz konusu.  Kısacası İran aslında pek de masum değil!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 08 Ekim 2020, 10:49:02
Bizim her zaman icin oncelikli hedefimiz komsularimiz ile iyi gecinmek olmali. Komsularimizin ic sorunlarina hic bir zaman karisilmamali.Hele hele onlari parcalamak ,bolmek uzere ne kendimize ait bir politikamiz ,ne de baskalarinin  gazina vaatlerine  inanip o politikalari destekleyerek veya parcasi olmamaliyiz.

" Yazdiklarimdan komsularimiz ile olan her sorunumuza eyvallah deyelim demiyorum"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 08 Ekim 2020, 11:13:05
Battlestar hocam bunları yazan gerçekten siz misiniz?
Siz yazılarını zevkle okuduğumuz Battlestar olamazsınız
Hesabınızı , Ahmet Davutoğlu ele geçirmiş galiba...

Şam'da Cuma namazı kılacağız diye gaza getirdiler şimdi Suriye'nin yarısı Taksim'de Cuma namazı kılıyor...

Dikkat edin İran'ı parçalamak , emperyalistleri saymazsak sadece siyasal radikal selefi doktrinidir...

Yahu akıllı millet emperyalist güç veya tehditlerle arasına tampon bir ülke  koymak ister,  siz İran'ı parçalayıp emperyalistler ve iran kürt devletiyle komşu olmak istiyorsunuz....

Emperyalizm için güzel şey İran'ı parçalamksa bunun daha mükemmeli bu işi Türkiye ile savaştırarak yapmakt8r. 1 taş ile 2 kuş
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: zirfak - 08 Ekim 2020, 11:31:31
Cumhuriyetçilerin sırası irak,suriye,Iran,Türkiye
Demokratların sırası irak,suriye,Türkiye,Iran.
Nitekim 2016da hamlesini yapmışlardır.
Her ne kadar bizim hakkımızda iyi dusunmeselerde  iran hakkında nötr olmalıyız. Çünkü sıra bize gelecektir. Iran coğrafyamızdaki olumsuzluklarda %50 paysahibidir ve çok uyanık olmamız lazımdır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 08 Ekim 2020, 11:32:26
Kusura bakma da Battlestar, Rus varken ABD ve AB varken onların sana İran'ı yedireceğine gerçekten inanıyor musun? Yunanı yedirmeyenler oradaki enerji kaynaklarını bie tepsiyle mi sunacaklar? Ne zaman sözlerinde durduklarını aranızda hatırlayanınız var mı?Sadece kendi çıkarları bizi kendi çıkarları için kullanırlar. Bir koyup üç alacağız derken yine başka bir şey alacağımız kesin ve net! Hatta bu defa öncekilerine oranla büyük bir felaket yaşayacağımız kesin. Bu masallara her defasına inanıp balıklama atlayanlara şaşıyorum.

Ayrıca İran'ı çok fazla küçümsüyorsun. Yunanistan daha zor diyorsun. Ciddi misin? Her ne kadar askeri kapasitesi eski de olsa bugün ABD ve müttefikleri halen İran ile savaşmaktan çekiniyorlar. O kadar gelişmiş teknolojilerine, yığınla silahlarına rağmen acaba neden? Irak ve Suriye tecrübelerine de bakacak olursak bu çekincelerinde pek de haksız sayılmazlar aslında.

İşte bende biz olsak da olmasak da, adamlar bölecek ve yiyecek, bari içinde olalım da Türkleri bahane edip kuzey azerbaycan ve kuzey bağlantı hattını kurtaralım diyorum. Yoksa biz istesek de, istemesek de Amerika ve müttefikleri, İran'ı vurduğu vakit iranlılar pakistana, Türki devletlere ve bize sığınacak. Biz dahil olsak da olmasak da.

Yani demek istediğim taraf olup kuzey hattını ister onlar vererek isterse de biz nasıl fırat kalkanı, zeytindalı vb. operasyonlarda yaparak aldıysak bunu yapmamız lazım. Taraf olup saygıdeğer müttefikliğimizi kanıtlamaz ve hakkımızı istemezsek, adamlar yine kürtleri kullanır bizde izleriz. Zamanında özalın dediği yapılsaydı, şu an abd bu kürtlere bu kadar toprak vaadedip silahlandırmak zorunda kalmazdı ve biz teröre karşı kaybettiğimizden çok daha az şehit ve ekonomik kayıpla bu işten çıkardık.

Neyse artık iranla sınırımızı da kızey ırak kürt yönetimi ile birleştirirlerse doğuya açılan en büyük sınır kapımızı açmaları ve doğu ile ticaret yapmak için kürtlere yalvarırız. Kısaca toparlarsak biz olmasak bölünmeyecek iranı biz böldürelim demiyorum, zaten bölünecek biz de fırsatı kaçırmayalım diyorum. Diğer yandan fetö zamanında bize nasıl yayıldıysa dünyaya öyle yayılmış yahudilerle herkes gibi arayı sıcak tutalım diyorum.

İran'ı küçümsemiyorum hocam. Çok uluslu ve ayrılmaya müsait bir devlet, adam gibi devlet gelenekleri olsa molla rejimini başta tutmazlardı zaten.  Ordularında 20-30 seneden genç platform yok, tek başına bir sürü arap devletle mücadele etmiş israil bile sınırdaş olsa şans tanımayacağı bir devletten bahsediyoruz.

Amerika ve batılıların İran'dan korktuğunu sanmak bence yanlış hocam. Adamlar zamanında dünyanın en güçlü 6. ordusu ırak'a girdiler. Şimdi teknoloji çok daha ileri ve hedefteki ülke çok daha güçsüz. Zaten cia, mossad şimdiden bir çok mollayı, generali avucuna almıştır.

Amerikayı ve İsrailli şu an İran işgalinden geri tutan iki neden var.

1- Amerika halkının buna hazır olmaması: Yani adamlar henüz irana tam düşmanlık beslemiyor, 11 eylül gibi bir şey olması lazım ve Amerikadaki halk arasında şu an bir iç karışıklık mevcut.

2- Belkide en önemlisi de ÇİN. Amerika şu an çoğu gücünü çekip pasifiğe kaydırıyor ve çini izole etmeye çalışıyor. Çünkü çin şu an tüm dünyadan üsler alıyor ve deli gibi savaş gemisi, denizaltı ve uçak gemisi yapıyor. Eğer minimum 10 sene sürecek bir iran macerasına atılırlarsa 10 sene sonra karşılarında Tüm donanmasını tıpkı abd'nin yaptığı gibi dünyadaki bölgelere bölen ve filo filo paylaştırmış ve bu filolar ve askeri üsler vasıtasıyla ülkelerdeki siyasi yapıyı şekillendiren ve askeri gücü sayesinde sanayi ürünlerine geniş pazar bulan bir küresel Çin ile karşılaşacaklar. İşte bunu istemiyorlar. Zaten çin eğer bir kuşak bir yol projesini tamamlar ve hedefledikleri aliexpress'ten alınan herhangi ucuz bir ürünü bu arabada olur sanayi hammaddeside olur cep telefonuda olur , hızlı trenlerle 1 hafta içinde asya ve avrupaya ulaştıma hedefini gerçekleştirirse batının firmalarının bir bir düşüşünü izleriz. Çünkü düşük fiyat ve maliyet ile kimse başa çıkamaz.

Neyse bu biraz kişisel görüşlerin ağır bastığı bir kör dövüşüne döndü. Bakalım tarih bize neyi gösterecek.

Bizim her zaman icin oncelikli hedefimiz komsularimiz ile iyi gecinmek olmali. Komsularimizin ic sorunlarina hic bir zaman karisilmamali.Hele hele onlari parcalamak ,bolmek uzere ne kendimize ait bir politikamiz ,ne de baskalarinin  gazina vaatlerine  inanip o politikalari destekleyerek veya parcasi olmamaliyiz.

" Yazdiklarimdan komsularimiz ile olan her sorunumuza eyvallah deyelim demiyorum"

Evet güzel bir düşünce, ancak içinde olduğumuz coğrafyada imkansız bir şey. Biz danimarka veya portekiz değiliz. Biz iyi davransak, ileride fırsat bulduğunda iranın nasıl ülkemizdeki şii ve bağlantılı kitleyi bize karşı kışkırtacağı ve şii destekli terör oluşumlarını özellikle doğuda oluşturacağını göreceksiniz. Çünkü bunu daha öncede yaptılar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 08 Ekim 2020, 11:45:30
İran ordusu hava kuvvetleri 30 yıldır 1 tane uçak envantere almadı. Kara kuvvetleri Suriye seviyesinde. Sadece balistik füze envanteri var ki onlarda Cep değerleri kötü sadece sivil insanları hedef alırlar. Kasım Süleymani olayında attıkları füzelerle 1 ABD askeri dahi hayatını kaybetmedi. Üstelik gittiler yolcu uçağını vurdular. Olası bir ABD müdahalesinde Saddam gibi olurlar çok net. ABD şuan Iran'ı kullanarak Körfeze deli gibi silah satıyor bu satışlar bitsin şu seçimlerde anlatılsın o zama görün bakalım ne oluyor. Yunan hava kuvvetleri kıyas dahi edilmez bunlarla. Biz müdahale edelim demiyoruz zaten ABD müdahale ederse bir planımız olsun. İstesekte istemesekte sonuçta ABD müdahale edecekse eder. Kendi çıkarlarımız gereği Türkmenistan bölgesine kadar birşekilde çözmemiz lazım. Çok büyük potansiyel var.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 08 Ekim 2020, 12:14:23
İran ordusu hava kuvvetleri 30 yıldır 1 tane uçak envantere almadı. Kara kuvvetleri Suriye seviyesinde. Sadece balistik füze envanteri var ki onlarda Cep değerleri kötü sadece sivil insanları hedef alırlar. Kasım Süleymani olayında attıkları füzelerle 1 ABD askeri dahi hayatını kaybetmedi. Üstelik gittiler yolcu uçağını vurdular. Olası bir ABD müdahalesinde Saddam gibi olurlar çok net. ABD şuan Iran'ı kullanarak Körfeze deli gibi silah satıyor bu satışlar bitsin şu seçimlerde anlatılsın o zama görün bakalım ne oluyor. Yunan hava kuvvetleri kıyas dahi edilmez bunlarla. Biz müdahale edelim demiyoruz zaten ABD müdahale ederse bir planımız olsun. İstesekte istemesekte sonuçta ABD müdahale edecekse eder. Kendi çıkarlarımız gereği Türkmenistan bölgesine kadar birşekilde çözmemiz lazım. Çok büyük potansiyel var.

Evet askeri olarak kötü durumdalar. Ancak İran Irak ve Suriye gibi içerisine farklı grupların yoğun çekiştiği bir yapıda değil! Senelerdir ambargo altında olmaları da onları çözmedi, tam tersi etki yaptı. İran ordusunu havadan istedikleri kadar bombalayabilirler. Ancak karadan kontrol altına alamazlar. Tüm Ortadoğu Filistin benzeri bir kaosa döner.

Battlestar kardeşim. Irak ve Suriye için de nasıl olsa birileri saldıracak, biz payımızı alalım demiştik. Aynı şeyleri tekrar edip duruyoruz. Tarih bilgini mi unuttun nedir? Amacımız komşuların bölünmesi değil, toprak bütünlüğünün korunması olmalı diye diye tüy bitti dilimizde! Hiç görmezsiniz içerisinde bulunduğumuz durumu!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 08 Ekim 2020, 12:28:35
İran ordusu hava kuvvetleri 30 yıldır 1 tane uçak envantere almadı. Kara kuvvetleri Suriye seviyesinde. Sadece balistik füze envanteri var ki onlarda Cep değerleri kötü sadece sivil insanları hedef alırlar. Kasım Süleymani olayında attıkları füzelerle 1 ABD askeri dahi hayatını kaybetmedi. Üstelik gittiler yolcu uçağını vurdular. Olası bir ABD müdahalesinde Saddam gibi olurlar çok net. ABD şuan Iran'ı kullanarak Körfeze deli gibi silah satıyor bu satışlar bitsin şu seçimlerde anlatılsın o zama görün bakalım ne oluyor. Yunan hava kuvvetleri kıyas dahi edilmez bunlarla. Biz müdahale edelim demiyoruz zaten ABD müdahale ederse bir planımız olsun. İstesekte istemesekte sonuçta ABD müdahale edecekse eder. Kendi çıkarlarımız gereği Türkmenistan bölgesine kadar birşekilde çözmemiz lazım. Çok büyük potansiyel var.

Sonunda beni anlayan bir arkadaş, teşekkürler.  Ancak ben arkadaşları da anlıyorum. Popüler siyasi kültürün sırayla işgal ediyorlar yav, sırada biz varız ön yargısı etkilemiş. Ama şunu zaten görmeleri lazım. Biz zaten İŞGAL EDİLDİK. Biz zaten on seneler önce ekonomik olarak ve fikri olarak işgal ettiler. Batı toplumu gibi yaşıyoruz, ordumuz nato'nun en büyük 2. ordusu, bir çok alanda adamlarla ortak antlaşmaları kabul etmiş durumdayız ve batı paktındayız.

Bizim batı paktı ve Amerika ile aramızı bozan şey, Amerika ortadoğuyu dizayn ederken taşeronluk yapmamamız ve bizim yerimize bu işi yaptırdıkları Kürtleri bizim çıkarlarımıza ters düşen vaadlerle kandırmaları. Son zamanlarda bozan diğer şey ise İsraile muhalif  zümrelerin bizim cumhurbaşkanını kurtarıcı gibi görüp onu ikonlaştırması ve bunun hem israili bize karşı bilemesi hemde bizim bunun gazına gelerek israille aramızı bozucu hamlelere girmemiz.

Şu an zaten körfez savaşına müdahil olsak ve 2003'te tezkere geçseydi, Irakı kuzeyden vurmak için abd'nin kürtlere ihtiyacı falan kalmazdı. Bizde senelerce 10 bine yakın şehit ve 2 katı gazi vermez ve milyarlarca dolar kaybetmezdik. Zaten israille mavi marmara ve sonrası dönemide yaşasak şu an adamlar için emin olun müttefiklik olarak japonyadan ve Koreden farkımız olmazdı. Ne çabuk unuttunuz 2000'lerin başında bize küçük amerika deniyordu.

Evet mısır, ırak ve suriyenin teker teker düşmesi ve yönetim değiştirmesi sizi korkutabilir. Ama bunlar zaten baas denilen islami komunizmi temel alan ve rus bağımlısı ve her fırsatta israille savaşan bir devletti. Ama biz öyle değiliz. Biz zaten suudiler gibi batı paktında müslüman bir devlettik. Suudi ve bae korkuyor mu mesela İran yıkılırsa sıra bize gelir diye ? Hayır. Keza iran'da İsraili tehdit eden, islami molla rejimi tarafından yönetilen ve rus yanlısı bir devlet.

Şimdi iran molla rejimi yerine demokratik bir rejime sahip olsa, Ortadoğuda şii hilali kurmak istemese, İran'ın birinci maşası olmak istemese , neden İran'ı vursunlar ki ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 08 Ekim 2020, 12:53:24
İran ordusu hava kuvvetleri 30 yıldır 1 tane uçak envantere almadı. Kara kuvvetleri Suriye seviyesinde. Sadece balistik füze envanteri var ki onlarda Cep değerleri kötü sadece sivil insanları hedef alırlar. Kasım Süleymani olayında attıkları füzelerle 1 ABD askeri dahi hayatını kaybetmedi. Üstelik gittiler yolcu uçağını vurdular. Olası bir ABD müdahalesinde Saddam gibi olurlar çok net. ABD şuan Iran'ı kullanarak Körfeze deli gibi silah satıyor bu satışlar bitsin şu seçimlerde anlatılsın o zama görün bakalım ne oluyor. Yunan hava kuvvetleri kıyas dahi edilmez bunlarla. Biz müdahale edelim demiyoruz zaten ABD müdahale ederse bir planımız olsun. İstesekte istemesekte sonuçta ABD müdahale edecekse eder. Kendi çıkarlarımız gereği Türkmenistan bölgesine kadar birşekilde çözmemiz lazım. Çok büyük potansiyel var.

Sonunda beni anlayan bir arkadaş, teşekkürler.  Ancak ben arkadaşları da anlıyorum. Popüler siyasi kültürün sırayla işgal ediyorlar yav, sırada biz varız ön yargısı etkilemiş. Ama şunu zaten görmeleri lazım. Biz zaten İŞGAL EDİLDİK. Biz zaten on seneler önce ekonomik olarak ve fikri olarak işgal ettiler. Batı toplumu gibi yaşıyoruz, ordumuz nato'nun en büyük 2. ordusu, bir çok alanda adamlarla ortak antlaşmaları kabul etmiş durumdayız ve batı paktındayız.

Bizim batı paktı ve Amerika ile aramızı bozan şey, Amerika ortadoğuyu dizayn ederken taşeronluk yapmamamız ve bizim yerimize bu işi yaptırdıkları Kürtleri bizim çıkarlarımıza ters düşen vaadlerle kandırmaları. Son zamanlarda bozan diğer şey ise İsraile muhalif  zümrelerin bizim cumhurbaşkanını kurtarıcı gibi görüp onu ikonlaştırması ve bunun hem israili bize karşı bilemesi hemde bizim bunun gazına gelerek israille aramızı bozucu hamlelere girmemiz.

Şu an zaten körfez savaşına müdahil olsak ve 2003'te tezkere geçseydi, Irakı kuzeyden vurmak için abd'nin kürtlere ihtiyacı falan kalmazdı. Bizde senelerce 10 bine yakın şehit ve 2 katı gazi vermez ve milyarlarca dolar kaybetmezdik. Zaten israille mavi marmara ve sonrası dönemide yaşasak şu an adamlar için emin olun müttefiklik olarak japonyadan ve Koreden farkımız olmazdı. Ne çabuk unuttunuz 2000'lerin başında bize küçük amerika deniyordu.

Evet mısır, ırak ve suriyenin teker teker düşmesi ve yönetim değiştirmesi sizi korkutabilir. Ama bunlar zaten baas denilen islami komunizmi temel alan ve rus bağımlısı ve her fırsatta israille savaşan bir devletti. Ama biz öyle değiliz. Biz zaten suudiler gibi batı paktında müslüman bir devlettik. Suudi ve bae korkuyor mu mesela İran yıkılırsa sıra bize gelir diye ? Hayır. Keza iran'da İsraili tehdit eden, islami molla rejimi tarafından yönetilen ve rus yanlısı bir devlet.

Şimdi iran molla rejimi yerine demokratik bir rejime sahip olsa, Ortadoğuda şii hilali kurmak istemese, İran'ın birinci maşası olmak istemese , neden İran'ı vursunlar ki ?
Evet Hocam, sanıyorlar ki Nato gelecek Türkiye'yi işgal edecek. Türkiye zaten Batı gibi yaşıyor. Nato üyesi, incirlik olsun kürecik olsun nato üsleri mevcut. İzmir Nato'nun kara kuvvetleri kararğahı var. Biz zaten işgale uğramışız. Gençlere bakın herkes batılı gibi değil miyiz. Neyini işgal edecek bu ülkenin. Rus kuklası, orotiter rejimler ile bu ülkeyi kıyas etmek onların yerine koymak tam anlamıyla birşey bilmemezlik. Şuanda yaşanılan olay ABD'nin ortadoğu planları ile ters düşüyoruz ve bu nedenle sorun yaşanıyor. Merkel ile Trump arasıda limoni. Bunlar herzaman olur. Yeri gelir anlaşırsın yeri gelir sorunlar yaşanır ama iki tarafta müttefik olduklarını her fırsatta söylıyor. Beğensekte beğenmesekte böyle, ben böyle olmasını istemezdim ama biz tamamen batıyı benimsemiş bir ülkeyiz. Batı ile müttefik bir ülkeyiz. Bunu batı da söylüyor. Onlarda Türkiye ile ne kadar sorun olursa olsun Nato üyesi olduğunu söylüyorlar ve Suriye , Irak gibi ülkelerle kıyas dahi etmiyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 08 Ekim 2020, 13:04:31
...Sadece balistik füze envanteri var ki onlarda Cep değerleri kötü sadece sivil insanları hedef alırlar. Kasım Süleymani olayında attıkları füzelerle 1 ABD askeri dahi hayatını kaybetmedi.

İran' ın balistik misillemesi gayet başarılı oldu. Hedefleri, beklenmeyecek hassasiyetle vurdular. ABD açısından can kaybının olmamasının nedeni; İran' ın yapacak olduğu misillemeyi Kuveyt üzerinden ABD' ye sızdırmasıdır. Bu şekilde misilleme gün ve saatini öğrenen Amerikalılar, sığınaklara çekilerek can kaybından kurtuldular.

Bu tercih İran' ın bilinçli bir tercihiydi. Can kaybı oluşsaydı, bu seferde ABD' nin misilleme yapacağını düşündüklerinden, bilgiyi ABD' ye sızdırdılar.  Dikkat edilirse ABD, İran saldırısına karşılık vermedi. Demek ki, İran' ın meseleyi büyütmek istemediğini ve sadece ulusal onurunu kurtarabilmek için karşılık vermek zorunda olduğunu anladılar. Hangarların, tesislerin, üslerin vurulmasını sineye çektiler. Çünkü İran isteseydi, suikastin bedelini ABD' ye çok pahalıya ödetirdi. Yapmadılar ama paniklediler... ABD' nin karşılık vereceğini düşünerek kendi uçaklarını vurdular.

İran açısından bu saldırı hem zafiyetlerini hem de füze kabiliyetlerini gösteren ilginç bir deneyim oldu. ABD, İran' ın balistik füze teknolojisine saygı duyulması gerektiğini anladı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 08 Ekim 2020, 13:26:15
...Sadece balistik füze envanteri var ki onlarda Cep değerleri kötü sadece sivil insanları hedef alırlar. Kasım Süleymani olayında attıkları füzelerle 1 ABD askeri dahi hayatını kaybetmedi.

İran' ın balistik misillemesi gayet başarılı oldu. Hedefleri, beklenmeyecek hassasiyetle vurdular. ABD açısından can kaybının olmamasının nedeni; İran' ın yapacak olduğu misillemeyi Kuveyt üzerinden ABD' ye sızdırmasıdır. Bu şekilde misilleme gün ve saatini öğrenen Amerikalılar, sığınaklara çekilerek can kaybından kurtuldular.

Bu tercih İran' ın bilinçli bir tercihiydi. Can kaybı oluşsaydı, bu seferde ABD' nin misilleme yapacağını düşündüklerinden, bilgiyi ABD' ye sızdırdılar.  Dikkat edilirse ABD, İran saldırısına karşılık vermedi. Demek ki, İran' ın meseleyi büyütmek istemediğini ve sadece ulusal onurunu kurtarabilmek için karşılık vermek zorunda olduğunu anladılar. Hangarların, tesislerin, üslerin vurulmasını sineye çektiler. Çünkü İran isteseydi, suikastin bedelini ABD' ye çok pahalıya ödetirdi. Yapmadılar ama paniklediler... ABD' nin karşılık vereceğini düşünerek kendi uçaklarını vurdular.

İran açısından bu saldırı hem zafiyetlerini hem de füze kabiliyetlerini gösteren ilginç bir deneyim oldu. ABD, İran' ın balistik füze teknolojisine saygı duyulması gerektiğini anladı.
Bu anlattıklarından ben İran'ın ne kadar aciz bir devlet olduğunu çıkarıyorum. En büyük 2. Adamı Kasım süleymani öldürülmüş misilleme yapıyor onuda ABD'ye haber veriyor askerleriniz ölmesin diye. Böyleyse eğer çok daha vahim bir durum bu. Kaldı ki ABD bölgede boşuna Arleig burke gezdirmiyor, Malatya-ya bin km menzilli radar üssü kurmadı. Aynı radar Katar da var. Bütün iran izleniyor. O füzeler ateşlendiği ana anlık bütün bölgedeki ABD üsleri uyarılıyor. Yani boşuna İran zahmet etmiş eğer dediğiniz doğruysa. O vurulan üslerde HSS yoktu. Sonra ABD bütün askerlerini Erbil'e çekti. ABD iran için harekât planı o füzeler ateşlenmeden imhasına yönelik. Kaldı ki güçlü olan taraf ve ilk saldıracak taraf ABD. Yani hepsini yerde imha edebilir. Edemese bile bölgede ki ABD üsleri tehlikede demektir ve savaş zamanı o üsler kırmızı alarm düzeyinde olur. Personel' in çoğu sığınakta olacaktır. ABD o üslerden vurmayacak. Uçak gemilerinden ve B-2 uçaklarından vuracak. Yani iran'ın ulaşamayacağı sistemlerden çok uzaklardan hedef alacak. İran'ın vurabileceği üsler tamamen sığınakta olacak savaş anı. Ya işte savaş tecrübesi ve teknoloji böyle birşey. Üretmezsen sana dayatılana razı gelirsin. Elin kolun bağlı kalırsın. İran üretmek yerine proxy örgütleri ile süper gücüm, pers imparatorluğu kurucam diye kalktı kasım süleymani ile oturdu. Şimdi sırada büyük işgal var.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ugurkarakaya25 - 08 Ekim 2020, 15:10:02
Kusura bakma da Battlestar, Rus varken ABD ve AB varken onların sana İran'ı yedireceğine gerçekten inanıyor musun? Yunanı yedirmeyenler oradaki enerji kaynaklarını bie tepsiyle mi sunacaklar? Ne zaman sözlerinde durduklarını aranızda hatırlayanınız var mı?Sadece kendi çıkarları bizi kendi çıkarları için kullanırlar. Bir koyup üç alacağız derken yine başka bir şey alacağımız kesin ve net! Hatta bu defa öncekilerine oranla büyük bir felaket yaşayacağımız kesin. Bu masallara her defasına inanıp balıklama atlayanlara şaşıyorum.

Ayrıca İran'ı çok fazla küçümsüyorsun. Yunanistan daha zor diyorsun. Ciddi misin? Her ne kadar askeri kapasitesi eski de olsa bugün ABD ve müttefikleri halen İran ile savaşmaktan çekiniyorlar. O kadar gelişmiş teknolojilerine, yığınla silahlarına rağmen acaba neden? Irak ve Suriye tecrübelerine de bakacak olursak bu çekincelerinde pek de haksız sayılmazlar aslında.

hocam bence iran ı öcü gibi gösterip hem arap devletlerine silah satıyolar hemde israil in yanına çekiyolar, aynı safdayız diye. iran a saldırıp kontrol edilemez kaos olacağına kontrol edebildikleri kamplaşma yapıyolar.

+1

İran'ı öcü gibi göstermek için önce İran'ı gerçekten öcü yaptılar. Ortadoğuda etnik ayrımcılık ve mezhepçilik müthiş körükleniyor. Özellikle İran gibi dünyaya kapalı baskı altındaki ülkelerde bu çok etkili oluyor. İran üzerindeki baskı ve en büyük düşmanı olarak gördüğü İsrail'e karşı Irak ve Suriye'de mezhep ayrımcılığını kullanıyor. Yemen'de de rakibi gördüğü Suudilere karşı aynı durum söz konusu.  Kısacası İran aslında pek de masum değil!

sütten çıkmış ak kaşık değil iran tabi ki.. ben şahsen sn battlestar gibi düşünüyorum. iran ve karşı cephe arasında kalıyoruz. bize fazla seçenek bırakmıyor iran maalesef. abd de bize soracak değil iran a saldırırken. biz kendi hesabımızz göre hareket edecez mecburen.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ugurkarakaya25 - 08 Ekim 2020, 15:17:30
...Sadece balistik füze envanteri var ki onlarda Cep değerleri kötü sadece sivil insanları hedef alırlar. Kasım Süleymani olayında attıkları füzelerle 1 ABD askeri dahi hayatını kaybetmedi.

İran' ın balistik misillemesi gayet başarılı oldu. Hedefleri, beklenmeyecek hassasiyetle vurdular. ABD açısından can kaybının olmamasının nedeni; İran' ın yapacak olduğu misillemeyi Kuveyt üzerinden ABD' ye sızdırmasıdır. Bu şekilde misilleme gün ve saatini öğrenen Amerikalılar, sığınaklara çekilerek can kaybından kurtuldular.

Bu tercih İran' ın bilinçli bir tercihiydi. Can kaybı oluşsaydı, bu seferde ABD' nin misilleme yapacağını düşündüklerinden, bilgiyi ABD' ye sızdırdılar.  Dikkat edilirse ABD, İran saldırısına karşılık vermedi. Demek ki, İran' ın meseleyi büyütmek istemediğini ve sadece ulusal onurunu kurtarabilmek için karşılık vermek zorunda olduğunu anladılar. Hangarların, tesislerin, üslerin vurulmasını sineye çektiler. Çünkü İran isteseydi, suikastin bedelini ABD' ye çok pahalıya ödetirdi. Yapmadılar ama paniklediler... ABD' nin karşılık vereceğini düşünerek kendi uçaklarını vurdular.

İran açısından bu saldırı hem zafiyetlerini hem de füze kabiliyetlerini gösteren ilginç bir deneyim oldu. ABD, İran' ın balistik füze teknolojisine saygı duyulması gerektiğini anladı.

abd lilerin süleymani saldırısı sonrası açıklamalarında; iran a orantılı karşılık verilmesi telkini vardı. iran da gereğini yaptı, hem halkın gazını aldı hemde abd yi çok hırpalamadı. yoksa abd nin nasıl tepki verececeğini iyi biliyolar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 08 Ekim 2020, 16:34:45
İran ordusu hava kuvvetleri 30 yıldır 1 tane uçak envantere almadı. Kara kuvvetleri Suriye seviyesinde. Sadece balistik füze envanteri var ki onlarda Cep değerleri kötü sadece sivil insanları hedef alırlar. Kasım Süleymani olayında attıkları füzelerle 1 ABD askeri dahi hayatını kaybetmedi. Üstelik gittiler yolcu uçağını vurdular. Olası bir ABD müdahalesinde Saddam gibi olurlar çok net. ABD şuan Iran'ı kullanarak Körfeze deli gibi silah satıyor bu satışlar bitsin şu seçimlerde anlatılsın o zama görün bakalım ne oluyor. Yunan hava kuvvetleri kıyas dahi edilmez bunlarla. Biz müdahale edelim demiyoruz zaten ABD müdahale ederse bir planımız olsun. İstesekte istemesekte sonuçta ABD müdahale edecekse eder. Kendi çıkarlarımız gereği Türkmenistan bölgesine kadar birşekilde çözmemiz lazım. Çok büyük potansiyel var.

İran'ı havadan vurabilirsiniz fakat karadan işgal etmeye kalkmak ABD gibi bir ülke için bile çılgınlıktan başka bir şey olmaz. Bunun ABD'ye maliyeti akıl almaz boyutlarda olabilir ayrıca büyük kayıplar verirler. Zaten İran gibi kayalık, dağlık, sarp arazileri olan büyük bir ülkeyi karadan  işgal etmek çok zordur.

Bildiğimiz gibi İran Ordusu 3 ana kola ayrılmakta; İran Ordusu, Devrim Muhafızları ve gayrı resmi olarak ordu sayılmasa ordu kadar silahlı olan Besiç milisleri. Mollalar kendi ordularına güvenmedikleri için Devrim Muhafızlarını kurmuşlardı. Devrim Muhafızlarının, İran Ordusundan daha modern silah ve ekipmana sahip olduğu düşünülüyor. Mollaların bir gün kendilerine karşı olabilir diye İran Ordusunu bilerek modernize etmedikleri söyleniyordu. ABD müdahalesine geçecek olursak  2. Körfez Savaşı sırasında Irak Ordusu savaşmadan teslim olmuştu İran'la böyle bir durumla karşılaşacağımızı düşünmüyorum. Suriye konusuda Rusya müdahale etmeseydi çoktan muhalifler Suriye'de Esad'ı indirmişlerdi Rusların müdahalesi muhaliflerin bütün planlarını bozdu. Sadede gelecek olursak İran'ın parçalanması en azından yakın zamanda ben mümkün görmüyorum.


Şu an zaten körfez savaşına müdahil olsak ve 2003'te tezkere geçseydi, Irakı kuzeyden vurmak için abd'nin kürtlere ihtiyacı falan kalmazdı. Bizde senelerce 10 bine yakın şehit ve 2 katı gazi vermez ve milyarlarca dolar kaybetmezdik. Zaten israille mavi marmara ve sonrası dönemide yaşasak şu an adamlar için emin olun müttefiklik olarak japonyadan ve Koreden farkımız olmazdı. Ne çabuk unuttunuz 2000'lerin başında bize küçük amerika deniyordu.


Hocam hatırlıyorumda Mersin Limanı açıklarında binlerce Amerikan askeri gemilere doluşmuş TBMM'nin Irak tezkeresini çıkarmasını bekliyordu. Eğer tezkere çıksaydı 150.000 Amerikan askerinin Türkiye'den Irak'a geçeceği tahmin ediliyordu. Sizce tezkere geçseydi ve Irak, Türkiye sınırından işgal edilseydi ABD'liler Türkiye topraklarından çıkacaklarmıydı? Hiç zannetmiyorum. Ben şahsen topraklarımda binlerce Amerikan askerinin kalıcı hale gelmesini kesinlikle reddederdim. Bunun olacağını tahmin eden iktidar partisi milletvekilleri bile tezkereye hayır oyu vererek belki de Türkiye Cumhuriyeti'nin gayri resmide olsa ABD tarafından işgalini önlemiş oldular. Amerikalılar bu olaydan dolayı hala Türkiye'yi cezalandırma derdindeler. Bunun acısını kolay kolay unutabileceklerini de zannetmiyorum. Bunun için ben ABD'nin müttefiğimizde, stratejik ortağımızda olduklarını düşünmüyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 08 Ekim 2020, 17:26:37
ABD, Iran'ı karadan işgal etmeyecek. Kürtleri ve Arapları kullancak kullanabilirse İran daki Türkleri kullanacak İsrail boşuna Azerbaycan'a yatırım yapmıyor. Merak edilmesin ABD askeri postalları karaya basmaz. Özel kuvvet ve özel operasyon birlikleri halkı örgütleyecektir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 08 Ekim 2020, 17:44:01

Hocam hatırlıyorumda Mersin Limanı açıklarında binlerce Amerikan askeri gemilere doluşmuş TBMM'nin Irak tezkeresini çıkarmasını bekliyordu. Eğer tezkere çıksaydı 150.000 Amerikan askerinin Türkiye'den Irak'a geçeceği tahmin ediliyordu. Sizce tezkere geçseydi ve Irak, Türkiye sınırından işgal edilseydi ABD'liler Türkiye topraklarından çıkacaklarmıydı? Hiç zannetmiyorum. Ben şahsen topraklarımda binlerce Amerikan askerinin kalıcı hale gelmesini kesinlikle reddederdim. Bunun olacağını tahmin eden iktidar partisi milletvekilleri bile tezkereye hayır oyu vererek belki de Türkiye Cumhuriyeti'nin gayri resmide olsa ABD tarafından işgalini önlemiş oldular. Amerikalılar bu olaydan dolayı hala Türkiye'yi cezalandırma derdindeler. Bunun acısını kolay kolay unutabileceklerini de zannetmiyorum. Bunun için ben ABD'nin müttefiğimizde, stratejik ortağımızda olduklarını düşünmüyorum.

+1

Hayret etmemek elde değil! Halen 2003 tezkeresinin geçmesi gerektiğini savunanlar var. 1 Mart Tezkeresi geçseydi, bugün Türkiye diye bir devlet yoktu.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 08 Ekim 2020, 18:15:32
ABD, Iran'ı karadan işgal etmeyecek. Kürtleri ve Arapları kullancak kullanabilirse İran daki Türkleri kullanacak İsrail boşuna Azerbaycan'a yatırım yapmıyor. Merak edilmesin ABD askeri postalları karaya basmaz. Özel kuvvet ve özel operasyon birlikleri halkı örgütleyecektir.

+1

Bir de bizdekiler gibi bu işe gönüllü katılacakları kullanacaklardır. İşleri bitince de bütün bu grupları birbirine düşürecekler. Her zaman yaptıkları gibi. Küçük ve birbirlerine düşman ama onlara bağlı, tüm kaynaklarını sömürebilecekleri devletçikler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 08 Ekim 2020, 18:18:09
Forumdaslar boyle "buyuk resim" konularini konusmak cok keyifli oluyor.

Karsit goruste olsa, herkesin yuregine eline saglik diyerekten 3-5 madde corbaya katkim olsun..

1. Batili devletlerin Iranin kara isgalina giriseceklerini sanmiyorum, rejim degisikligi icin kullanisli kimler varsa onlari kullanirlar.

2. Iran'in cokmesi, hatta rejiminin bile degismesi bizim icin tehlikeldir. Ambargo ve kisitlamalardan arindirilmis, dunyaya acilmis, yer alti kaynaklari bol olan, AB ve ABD'den silanlanabilen Iran, her yerde bize dogrudan rakip olur ve emin olunki bizi rahat birakmaz (bu hali ile bile birakmiyor)

3. Irani, eninde sonunda halledecekler. Bunu engellemek mumkun degildir. Geciktirmek mumkundur. Vakti gelene kadar hazirlanip,  vakit geldiginde Suriye gibi yalpalanip taktik mudahaleler yapacagimiza, dogru bir strateji kurup kimsenin etkisinde kalmadan gerekeni yapmamiz gerekecektir. "Yedirmezler" diyenler oluyor, "yemesini" bileceksin arkadas kim kime neyi yedirmis? Kimse Irani fethedelim demiyor. Duruma gore, icabinda ileride orta asya ile kara baglantisini kurmana kapi acacak gerekli mudahaleleri yapacaksin. Bu ne sekilde olur, onu anlik durum belirler, onemli olan gorebilip harekete gecebilmek. Sira bize gelir diyenler var, sira zaten 1683'ten beri bizde arkadaslar! Rusya ya da Amerikanin gucu ayni anda hem bizle, hem Iranla ugrasmaya haydi haydi yeter, kafasini takmasina bakar.

4. Turkiyenin daha gelismis,refah ve soz sahibi olabilmesi icin enerji kaynaklarina ve koridorlarina hakim olmasi lazim. Bunun icin doguya acilmasi lazim. Bunun icin Orta Asya cumhuriyetleriyle iliskilerini gelistirmesi, dogrudan tek ulke olamasa bile AB tarzi bir birliktelik kurmasi onemli bir carpan olur. Elbet onumuze tas koyan cok olacaktir, bu da dogaldir.  Bir is zor diye bastan vazgecmekle hicbir yere varilmaz. KKTC-Azerbaycan gibi yakinlardan baslarsin, yavas yavas ilerlersin. AB simdiki halinin temellerini 50-60 sene once atti. Bunun hayata gecmesi icin eninde sonunda bir kara baglantisi gerekecektir. Su anki Azeryaycan-Ermenistan konusu bile bunu icin bir firsattir, degelendirilmesini bilene (Nahcivan-Karabag arasindaki Ermeni topraklarindan bahsediyorum)

5.  Dort numaraninonundeki en buyuk engeller Rusya, Iran ve dolayli olarak Cin olacaktir. Bunlarin dusmanlariyla cikarima uyuyorsa ve hedefine ulastiriyorsa sonuna kadar isbirligi yaparim. Zaten oturup milletimizin son 2500 yillik tarihine baksaniz, bu ucu kadar bize eziyet cektirip, yurdundan yolundan ettiren ulke/millet var mi?

6. Tarihimiz ve cografyamiz, Iskandinav ulkeleri ya da Isvicre tarzi dis politika uygulama izin vermez. "Tarafsizlik", "islere bulasmama" , "diplomasi", " sorunlara karismama" tarzindan yaklasimlar gercekci degildir. Keske olsa.. Eninde sonunda isler gelip bizi buluyor, onun icin bizi bulmadan, onleyici guc kullanarak hedeflerimize ulasmamiz lazim..

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 08 Ekim 2020, 18:42:22
ABD, Iran'ı karadan işgal etmeyecek. Kürtleri ve Arapları kullancak kullanabilirse İran daki Türkleri kullanacak İsrail boşuna Azerbaycan'a yatırım yapmıyor. Merak edilmesin ABD askeri postalları karaya basmaz. Özel kuvvet ve özel operasyon birlikleri halkı örgütleyecektir.

+1

Bir de bizdekiler gibi bu işe gönüllü katılacakları kullanacaklardır. İşleri bitince de bütün bu grupları birbirine düşürecekler. Her zaman yaptıkları gibi. Küçük ve birbirlerine düşman ama onlara bağlı, tüm kaynaklarını sömürebilecekleri devletçikler.
Bizimkiler akıllı olacak. Kendilerini kullandırtmayacak. Bizim çıkarımız belli. Tebriz merkezli ilk etapta eyalet olacak bu kırmızı çizgimiz gerkirse güç kullanırız. Gerisine karışmayız. Büyuk hedeflerimiz yok. Tahran rejimine düşmanlık beslemiyoruz. ABD ile saz arkadaşlığı yapmayacağız. Anlatabildim demi taraf değiliz aslında. Ama savaşı seyretmeyeceğiz tebriz kırmızı çizgimiz. Düzen bozulursa tebriz bizim o kadar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 09 Ekim 2020, 12:45:21
https://twitter.com/diplomatikstji/status/1314486631630503936?s=19

İşte Türk düsmanı Acem bu!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 19 Ekim 2020, 22:11:52
Görünen o ki esas Türk düşmanı seçimi kazanacak! >> https://www.milliyet.com.tr/dunya/son-dakika-trumpa-kotu-haber-biden-farkli-onde-6334229 (https://www.milliyet.com.tr/dunya/son-dakika-trumpa-kotu-haber-biden-farkli-onde-6334229)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 19 Ekim 2020, 23:12:50
sari kafa rusya  sayesinde kazanmisti
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Merzifonlu - 20 Ekim 2020, 11:11:04
Görünen o ki esas Türk düşmanı seçimi kazanacak! >> https://www.milliyet.com.tr/dunya/son-dakika-trumpa-kotu-haber-biden-farkli-onde-6334229 (https://www.milliyet.com.tr/dunya/son-dakika-trumpa-kotu-haber-biden-farkli-onde-6334229)

Esas Türk düşmanı mı?  ;D Mevcut yönetimin dışişileri bakanı Pompeo, "Umarım Ermenistan kendini savunabilir." diye beyanat veriyor. Sanki işgalci Ermenistan değilmiş gibi. Bu adamlar sözkonusuysa, hepsi esas Türk düşmanı. Fırsat vermeyeceksin.

O yüzden Biden falan farketmez, takılmayın fazla.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 20 Ekim 2020, 12:33:36
Görünen o ki esas Türk düşmanı seçimi kazanacak! >> https://www.milliyet.com.tr/dunya/son-dakika-trumpa-kotu-haber-biden-farkli-onde-6334229 (https://www.milliyet.com.tr/dunya/son-dakika-trumpa-kotu-haber-biden-farkli-onde-6334229)

Esas Türk düşmanı mı?  ;D Mevcut yönetimin dışişileri bakanı Pompeo, "Umarım Ermenistan kendini savunabilir." diye beyanat veriyor. Sanki işgalci Ermenistan değilmiş gibi. Bu adamlar sözkonusuysa, hepsi esas Türk düşmanı. Fırsat vermeyeceksin.

O yüzden Biden falan farketmez, takılmayın fazla.

+1

Turk dusmani olmayanlari saymakla baslayalim, isimiz daha cabuk biter :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 20 Ekim 2020, 13:17:57
Pompeo "umarım" der, ama bidon "yaptırım uygulayalım" der. O daha azılı!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: zirfak - 21 Ekim 2020, 16:54:22
Pompeo "umarım" der, ama bidon "yaptırım uygulayalım" der. O daha azılı!
Bidon başkan yardımcısıyken 15 temmuz darbesi olmuştu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mavi1991 - 21 Ekim 2020, 23:57:56
O ihtiyar moruğun Allah belasını versin pis mikrop
Başlık: ABD'den skandal Türkiye kararı! Terör tehdidi bahanesi ile askıya alındı
Gönderen: fırtına06 - 23 Ekim 2020, 19:53:22
ABD, Türkiye'de faaliyet gösteren konsolosluklarına ilişkin "durdurma açıklaması" yaptı. Açıklamaya göre Washington yönetimini Türkiye'deki konsolosluk faaliyetlerini diplomatik güvenlik nedeniyle askıya aldığını duyurdu.

Uluslararası ajanslardan gelen son dakika bilgisine göre; ABD, Türkiye'deki ABD diplomatik misyonlarının 'potansiyel terör saldırısı ve kaçırmalara ilişkin' güvenilir istihbaratına ulaştığını açıklayıp, Türkiye'de faaliyet gösteren konsolosluklarına ilişkin "durdurma" kararı aldı.

ABD VATANDAŞLARINA UYARI

Ankara, İstanbul, Adana ve İzmir'deki ABD misyonlarının görevlerinin geçici olarak askıya alındığı belirtilen açıklamada, mevcut randevusu olan kişilere yeniden planlama yapıldıktan sonra e-posta yoluyla bilgi verileceği belirtildi.

TÜRKİYE'NİN S-400 TESTİ RAHATSIZ ETMİŞTİ

Geçtiğimiz hafta , Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin Sinop yakınlarındaki bir tatbikatta, S-400 savunma sistemini test ettiğine dair haberlerle ilgili olarak, bunun doğru olması halinde "ağır sonuçlar" doğuracağını ifade etmişti.

(https://i1.haber7.net//haber/haber7/photos/2020/43/YTHhr_1603455443_2045.jpg)

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 sistemi edinmesinin dahi "kabul edilemez" olduğunu ve sistemin aktive edilmesi halinde bunun iki ülke arasındaki güvenlik ilişkileri açısından "ağır sonuçları" olacağı tehdidinde bulunmuştu.

ABD'NİN TEPKİSİNE ERDOĞAN'DAN REST: SİZE SORACAK DEĞİLİZ

(https://i1.haber7.net//haber/haber7/photos/2020/43/orhxC_1603455569_2984.jpg)

ABD'den gelen açıklamaya cevap veren Erdoğan, "Sinop'taki testlerin yapıldığı doğrudur. Test yapmayı kalkıp da ABD'ye soracak değiliz. Burada Rusya'ya ait silah olması, demek ki bu beyefendileri rahatsız ediyor. Biz kararlıyız, yolumuza aynı şekilde devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

https://www.haber7.com/dunya/haber/3026636-son-dakika-haberi-abdden-skandal-turkiye-karari-teror-tehdidi-bahanesi-ile-askiya-alindi/?detay=2 (https://www.haber7.com/dunya/haber/3026636-son-dakika-haberi-abdden-skandal-turkiye-karari-teror-tehdidi-bahanesi-ile-askiya-alindi/?detay=2)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 08 Kasım 2020, 01:05:40
Biden kesinleşirse yaptırım ve ambargolara hazır olun. Adamın şakası yok arkadaşlar. Biden Türkiye'ye karsı hiçbir şekilde töleranslı olmayacaktır. Kongrede bekleyen Türkiye aleyhindeki pek çok kararı hemen onaylayacağına inanıyorum.  Türk - Amerikan ilişkilerinin gideceği yön bu haberden de belli zaten:

Joe Biden: ABD'de seçimler sonrası Washington'un ilk Türkiye gündemi S-400 yaptırımları:

ABD'de Joe Biden'ın kazandığı başkanlık seçimlerini tüm dünya gibi Türkiye de yakından izledi. Seçim sonrası ise Ankara-Washington ilişkilerinin ilk gündemini S-400 yaptırımlarının belirlemesi kaçınılmaz olacak.

ABD Kongresi'nin Aralık ayı ortasına kadar yasalaştırmayı öngördüğü 2021 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası, Rusya'dan S-400 satın alan ve denemesi de yapan Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını içeriyor. Diplomatik kaynaklar, yasanın Amerikan Kongresi'nin her iki kanadında da 3'te 2'lik bir çoğunlukla onaylanma olasılığına ve böylece Başkan Trump'ın yasayı veto edemeyeceğine dikkat çekiyorlar.

ABD seçimlerinin sonucu Türk-Amerikan ilişkilerinin uzun vadede nasıl şekilleneceğini göstermesi açısından çok önemli olacak. Ancak ABD Kongresi'nde yasalaşmayı bekleyen 2021 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA), iki müttefik arasında hemen kısa vadede yaşanabilecek büyük bir sorunun sinyallerini veriyor.

Yaklaşık 740 milyar dolarlık bir bütçeyi içeren yasa, ABD Savunma Bakanlığı'nın 2021 yılı planlaması, Amerikan ordusuna gerekli askeri ekipmanlarının alınması ve harcama yapılması, dünyaya yayılmış birliklerin stratejik konumlandırmalarının gerçekleştirilmesi gibi yaşamsal öneme sahip maddeleri içeriyor.

Yasanın 1292 sayılı bölümü ise Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın alan Türkiye'ye yaptırım uygulanması çağrısını içeriyor. Cumhuriyetçi ve Demokrat Kongre üyelerinin girişimiyle 2021 Savunma Yasası'na eklenen bölüm, 2017 Ağustos'unda Başkan Donald Trump'ın onayıyla yürürlüğe giren Amerika'nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası'nın (CAATSA) Türkiye'ye karşı uygulanmasını kapsıyor.

https://www.haberler.com/abd-de-secimler-sonrasi-washington-un-ilk-turkiye-13720913-haberi/ (https://www.haberler.com/abd-de-secimler-sonrasi-washington-un-ilk-turkiye-13720913-haberi/)



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 08 Kasım 2020, 11:54:35
Bence, beyaz sarayda kimin olduğunun bir önemi yok. Nasıl olsa onlar hep kendi çıkarları doğrultusunda olayların vuku bulmasını isteyecekler. Ortak çıkara bakmıyorlar ki.

Bu yüzden bu yeni düzene alışalım. Biz artık onların istediği gibi olmayacağız. Bu karşılıklılık düzeni içerisinde ortak çıkar varsa beraber hareket, olmadığı yerde karşılıklı mücadele. Tabi ki mücadele için yanımıza dostlar, ortaklar v.s lazım denge için. Bu nedenle onlar kıllık yaptıkça biz de Rus, Çin, AB ne kadar politik, askeri, ekonomik güç unsuru varsa kullanacağız.

Ellerinde tek koz ekonomi kaldı, ki orada da sadece kur üzerinden gidebiliyorlar. Bu kur oyunu da bir yerde artık çökecektir. Tl düştükçe bu seferde üretim ülkemize kayacaktır. Bence bağımsızlık için mücadeleye devam etmeliyiz. Bu bize ileride çok fayda sağlayacak.

Yaptırım yapsalar ne olacak, yine kendileri zarar edecek. Abd bir piyasadan çekildikçe başkaları sanki boş mu bırakacak. Hayır hemen Doldurmak için üşüşecekler.

Biz yeter ki silah geliştirmeye devam edelim. Silah eninde sonunda bize parayı getirecektir. Dünyanın kuralı bu. Hele hele Dünyayı karşımızda bir halde toplamadan nükleer yapabilirsek işte o zaman kurtlar sofrasında yerimiz otomatikman açılır diye düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 08 Kasım 2020, 13:52:26
Biden  gelisi ve Trump gidisi ve Turkiye uzerindeki olasi etki  haftalardir bikmadan usanmadan tum kanallarda islenmekte.

Oncelikle Trump veya Biden arasinda kisilikleri haricinde fazla bir fark olmadigini dusunuyorum. Her ikisi de neticede ABD baskani ve ABD cikarlari ve taraftar kitlesinin talepleri carcevesinde adim atmaktalar. Bu nedenle ne birisi Turkiye asigi ne de digeri. 

ABD ile sancili iliskilerimiz yillardan beri devam etmekte ve baiden ile de devam edecegine eminim yani eksen falan kaymasi olmaz.  Trump zamaninda mevcut ana anlasmazlik konularimiz neler ise onlar Biden zamaninda da devam edecek . Trump anlasmazlik konularini zamana yayip isine geldiginde tehdit unsuru olarak kullanmayi tercih eden ,saati saatina uymayan dengesiz oldugu kadar cikarci riyakar bir baskan idi. Biden nin trump kadar saati saati ne uymayan bir kisilik sahibi olmadigini biliyoruz yani daha istikrarli . Bu cercevede en azindan bu bir + oldugu kanisindayim.

ABD ile anlasamadigimiz ve derin ayriliklarimiz oldugu konular ki bunlar bizler icin de olmazsa olmaz konular .
S400, CATSA
Halk bankasi
Dogu Akdeniz
Kibris konusu
Ermeni sorunu
Turkiyedeki Kurt sorununa bakis acisi
Irak ve Suriyedeki SDG /PKK destegi
Yunanistan kita sahanligi,adalar
Libya

Ustte siralamis oldugum  ana konularda. Yeni secilmis olan  Biden ile bir onceki Trump zamninda  oldugu gibi anlasabilecegimizi sanmiyorum.Ancak Biden bu sorunlarin hepsine bir anda olumsuz tvair takinacagini sanmiyorum. Biden bu liste icerisinden mevcut iktidari yipratici ama direk Turk halkini karsisina almayacak adimlar atacagi kanisindayim. ABD nin hedefi Turkiyeyi kaymetmekten yana degil onu yonlendirebilinen bir mutefik cizgisine cekmek olduguna inaniyorum.

Bu durumda elbette bizlerinde hatalarimizi konusabilir oldugu kadar duzeltmemiz gerekliligine inaniyorum.
Ornegin ABD ile ayristigimiz konularin bazilari bizlerin olmazsa olmazi . Ancak belirli konularda ABD ile kurumlar arasi ilski kurmak surati ve daha demokratik bir cizgi izleyerek adimlar atabiliriz. Ekonomimizin bu kadar kirilgan olmasi malesef ABD ile direk ilgili degil bizim ekonomimizin sagliksiz olusundan ve uzunca bir sureden beri dogru yonetilememesi kaynaklidir. " tek adam politakisi ve gerekli adimlari atilmamasi, her yere mudahale...."

Kendimiz hatalarimizi kabul edip duzelttigimiz zaman baskalari da bizim uzerimizde surekli demokleksin kilicini sallayamaz.





Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 03 Aralık 2020, 08:29:10
https://www.hurriyet.com.tr/galeri-son-dakika-secilmis-abd-baskani-bidendan-bomba-turkiye-aciklamasi-41678268/6 (https://www.hurriyet.com.tr/galeri-son-dakika-secilmis-abd-baskani-bidendan-bomba-turkiye-aciklamasi-41678268/6)
Başlık: ABD’den Türkiye’ye yönelik CAATSA yaptırımı için yeni hamle
Gönderen: fırtına06 - 04 Aralık 2020, 20:27:19
Amerika Birleşik Devletleri, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’a yönelik 2021 Mali Yılı İçin Ulusal Savunma Yetkilendirme Kanunu’na ilişkin Komisyon Raporu’nu yayımladı.

ABD tarafından yayımlanan ve ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un 2021 Yılı Bütçesi’nin ele alındığı Komisyon Raporu’nda; Türkiye’ye, S-400 Triumf Hava Savunma Füze Sistemi (HSFS) tedariki sebebiyle CAATSA (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) yaptırımlarının uygulanmasını içeren bir madde de bulunuyor.

(https://www.savunmasanayist.com/wp-content/uploads/2019/06/russia-S-400-air-defense-system.jpg)

Komisyon Raporu’nda Türkiye’nin S-400 alımıyla ilgili hususlar, şu şekilde:

“(1) Rusya Federasyonu’nun Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) müttefiklerine veya başka herhangi bir rakibin saldırısını caydırmak;

(2) ulusal savunmaya yeterli ve verimli yatırımlar yapmak da dahil olmak üzere, ittifak savunma taahhütlerini yerine getirdiklerinden emin olmak için NATO müttefikleri ile birlikte çalışmaya devam etmek;

(3) tüm NATO müttefiklerinin demokratik kurumlarını ve uygulamalarını Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 2.Maddesi’nin hedeflerine uygun olarak sürdürmek ve güçlendirmek için çalışmak;

(4) Türkiye’nin önemli bir NATO müttefiki ve Amerika Birleşik Devletleri için önemli bir askeri ortak olarak kalmasını sağlamak, önemli NATO ve Amerika Birleşik Devletleri misyonlarına katkıda bulunmak ve Birleşik Devletler askeri operasyonları ve lojistik ihtiyaçları için destek sağlamak;

(5) NATO müttefiklerine modern, NATO ile birlikte çalışabilir askeri teçhizatı edinme ve kullanma ve Rus veya eski Sovyet dönemi savunma malzemelerine bağımlılıklarını azaltma konusunda yardımcı olmak;

(6) NATO üye devletlerinin Rusya’nın habis etkisine karşı koyma kapasitesini güçlendirme fırsatlarını teşvik etmek; ve

7) Amerika’nın Düşmanlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Mücadele Yasası’nı tam olarak uygulamak.

(b) BELİRLEME – Türkiye Hükümeti’nin S-400 hava savunma sisteminin 12 Temmuz 2019’dan itibaren Rusya Federasyonu’ndan devralınması, Amerika’nın Düşmanlarına Yaptırım Yoluyla Karşı Mücadele Yasası’nın 231. bölümünde açıklandığı gibi önemli bir işlem teşkil etmektedir.

(c) YAPTIRIMLARIN UYGULANMASI – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 30 gün içinde Başkan, Yaptırım Yoluyla Düşmanlarla Mücadele Yasasının 235. bölümünde açıklanan yaptırımlardan beş veya daha fazlasını uygulayacaktır.”

Komisyon Raporu’na göre ABD Hükümeti; 2021 Mali Yılı İçin Ulusal Savunma Yetkilendirme Kanunu’nun kabul edilmesi durumunda, 30 gün içerisinde Türkiye’ye CAATSA yaptırımlarını uygulamak zorunda. Özellikle Temsilciler Meclisi, Türkiye’ye CAATSA yaptırımlarının uygulanmasını istemekte.

https://www.savunmasanayist.com/abdden-turkiyeye-yonelik-caatsa-yaptirimi-icin-yeni-hamle/ (https://www.savunmasanayist.com/abdden-turkiyeye-yonelik-caatsa-yaptirimi-icin-yeni-hamle/)

Başlık: ABD Başkanı Trump Türkiye'ye yönelik 12 maddelik yaptırım paketini imzaladı
Gönderen: fırtına06 - 11 Aralık 2020, 10:38:57
ABD Başkanı Trump çark etti! Türkiye'ye yönelik 12 maddelik yaptırım paketini imzaladı

Daha önce Türkiye'ye yaptırımı da öngören 740 milyar dolarlık savunma bütçesine onay vermeyeceğini ifade eden ABD Başkanı Trump, Dışişleri Bakanı Pompeo'nun girişimleri sonucunda Türkiye'ye S-400 hava savunma sistemi aldığı için yaptırım uygulanmasını öngören 12 maddelik tedbir paketini imzaladı.

ABD ve Türkiye arasında muammaya dönüşen S-400 yaptırımlarıyla ilgili sıcak gelişme yaşandı. ABD Başkanı Donald Trump, görev süresinin bitmesine sayılı günler kala kritik bir karar verdi.Daha önce Türkiye'ye yaptırımı da öngören 740 milyar dolarlık savunma bütçesine onay vermeyeceğini belirten Trump, "Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçilerin, oldukça zayıf olan ve benim veto edeceğim Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'na (NDAA) 'hayır' oyu vereceğini umuyorum" ifadesini kullanmıştı.

POMPEO İKNA ETTİ

Ancak Bloomberg'in haberine göre Trump çark etti. Bloomberg'e konuşan iki kaynak, Trump'ın Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun girişimleri sonucunda Türkiye'ye S-400 hava savunma sistemi aldığı için yaptırım uygulanmasını öngören tedbir paketini imzaladığını duyurdu.Beyaz Saray'dan konuyla ilgili bir açıklama gelmezken, Bloomberg'e konuşan kaynaklar yaptırımların kime uygulanacağı ve kapsamı hakkında bilgi vermedi. Ancak yaptırımların ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında uygulanacağı belirtildi.

(https://foto.haberler.com/haber/2020/12/11/abd-baskani-trump-cark-etti-turkiye-ye-yaptirim-13793184_4424_m.jpg)

UYGULANABİLECEK YAPTIRIMLAR

Trump'ın onayladığı tasarıda, Trump'tan Türkiye'ye 30 gün içinde CAATSA'da yer alan 12 yaptırımdan en az beşini uygulaması talep ediliyordu.

İşte o 12 madde:

1. ABD Başkanı ABD Eximbank'ı (ithalat-ihracat bankası), yaptırım uygulanan kişinin ülkeden mal ve hizmet ithal etmesiyle ilgili sigorta ve garanti edinimi ile kredi uzatımı konularında onay vermemesi için yönlendirebilir.

2. ABD Başkanı ABD hükümetine, yaptırım uygulanan kişinin ülkeden herhangi bir dayanıklı mal veya teknoloji ithal etmesine izin verecek lisans veya yetki belgesi vermemesi yönünde direktif verebilir. Bu maddenin kapsamına askeri mühimmat ve nükleer bağlantılı malzemeler de giriyor.

3. ABD Başkanı, ABD'deki finans kurumlarına yaptırım uygulanan kişiye kredi vermeme yönünde direktif verebilir. Buna göre, yaptırım uygulanan kişi ABD'den toplamda en fazla 10 milyon dolar kredi kullanabilir.

4. ABD Başkanı, uluslararası finansal kuruluşlarındaki (IMF, Dünya Bankası gibi) ABD'li üst düzey yöneticilere, yaptırım uygulanan kişiye kaynak aktarılmaması için görüş bildirmeleri veya bu kuruluşların, yaptırım uygulanacak kişinin faydasına olabilecek kredi verme kararlarına karşı oy kullanmaları yönünde direktif verebilir.

5. Yaptırım uygulanan taraf finans kurumuysa, bu kurumun ABD piyasasındaki işlemleri kısıtlanırken, ABD devlet tahvillerine erişimi engelleniyor.

6. ABD yönetimi yaptırım uygulanan kişiden mal ve hizmet tedarik etmeyi durdurabilir.

7. ABD Başkanı, ABD'nin yetki alanı dahilinde, yaptırım uygulanan kişinin faydasına olacak herhangi bir döviz alım-satım işlemi yapmasını engelleyebilir.

8. ABD Başkanı, ABD'nin yetki alanı dahilinde, yaptırım uygulanacak kişinin faydasına olacak bir ödeme veya kredi aktarımının finansal kuruluşlar arasında veya finansal kuruluşlar aracılığıyla ya da finansal kuruluşlara yapılmasını engelleyebilir.

9. Yaptırım uygulanan kişinin ABD'de mülk edinmesi ve bir mülkle ilgili her türlü işlemi yapması engellenebilir.

10. ABD Başkanı, ABD'li bir kişi veya kurumun yaptırım uygulanan tarafa yatırım yapmasını veya her türlü tahvil ürünü almasını engelleyebilir.

11. ABD Başkanı, ABD Dışişleri Bakanlığı'na, kapsamı Başkan tarafından belirlenmek üzere yaptırım uygulanan tarafla ilgili kişilere vize kısıtlaması getirmesi için direktif verebilir. Başkan ABD İçgüvenlik Bakanlığı'na bu kişilerin ülkeden çıkarılması talimatını da verebilir.

12. ABD Başkanı, yaptırım uygulanan tarafın yöneticilerine ve yetkililerine bahsedilen yaptırımları uygulayabilir.

REUTERS: SSB BAŞKANI'NA UYGULANACAK

Öte yandan ikisi ABD'li yetkili olmak üzere konu hakkında bilgi sahibi dört kaynağın Reuters'a verdiği bilgiye göre yaptırımlar Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) ve SSB Başkanı İsmail Demir'e uygulanacak.Reuters'a konuşan üst düzey Türk yetkili, "Yaptırımlar sonuç vermez. Ters etki yapar. İlişkilere zarar verir. Türkiye bu sorunların diplomasi ve müzakere yoluyla çözümünden yanadır. Tek taraflı dayatmaları kabul etmeyiz" dedi.

https://www.haberler.com/abd-baskani-trump-cark-etti-turkiye-ye-yaptirim-13793184-haberi/ (https://www.haberler.com/abd-baskani-trump-cark-etti-turkiye-ye-yaptirim-13793184-haberi/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 11 Aralık 2020, 13:19:31
Trump'çılar buyrun görüşlerinizi alalım😎😎😎

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Aralık 2020, 13:33:02
Trump'çılar buyrun görüşlerinizi alalım😎😎😎


(https://pbs.twimg.com/media/EZMsQVzWsAEAKwZ.jpg)

Hain! Böyle söz vermemiştin bize Trump Reis.  ;D ;D ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 11 Aralık 2020, 13:46:39
Trump'çılar buyrun görüşlerinizi alalım😎😎😎


(https://pbs.twimg.com/media/EZMsQVzWsAEAKwZ.jpg)

Hain! Böyle söz vermemiştin bize Trump Reis.  ;D ;D ;D

Photo Shopta olsa zalıma bıyık nasıl yakışmış  ;D ;D ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 11 Aralık 2020, 14:05:16
Yunanlılar davet ettikleri ABD subaylarının önünde S-300 ateşliyor ses yok , bizim S-400'e yaptırım...

ABD , S-400'lerimizi feci kıskanıyor...😎😎😎
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Aralık 2020, 14:18:10
Yunanlılar davet ettikleri ABD subaylarının önünde S-300 ateşliyor ses yok , bizim S-400'e yaptırım...

ABD , S-400'lerimizi feci kıskanıyor...😎😎😎

Geçen gerçekleştirdiğimiz S400 denemelerini izleyen Biden iç çekip "keşke benim olsa" demiş.  ;D ;D ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 11 Aralık 2020, 15:11:09
Trump'a yetki verildi. Bakalım 12
yaptırım içinden hangisini seçecek?

Askeri araç satışında ambargo koyarsa biz de "tam yağlı  bidon tulum peyniri" satışını durduralım da Amerika  Abdülhamit'in torunlarıyla uğraşmanın ne demek olduğunu anlasın....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 11 Aralık 2020, 15:33:15
Son duyumlarıma göre Amerikanın Tokat asma yaprağı sektöründe gözü olduğu yönünde... rockfeller , rotschild , soros ve steau bukres sag bekine dikkat edin derim gelecegi parlak. Yahu bizim millet tirlatti iyice bazıları o kadar ipin ucunu kopardiki F35i kötülemeye başladı. Adamlar oturmuş uğraşmış tarihin görmüş görebileceği en teknolojik uçan bilgisayarını yapmış bizimkiler beğenmiyor. Adama sen kimsin derler ya :D Bunlar kasabın önündeki kedidende beter.  Amerika ile sorunlarımıza bakıyorum şöyle bir bugüne kadar askerimizin kafasına çuval geçirmeden tut , örgütleri desteklemeye herseyde parmağı var. Bugunki soruna bakıyorum. 2011 yılına kadar el ele kol kola Turkiyede at koşturan bir cemaat'in kendi arasındaki mücadeleden dolayı faturanın Turkiyeye kesilmesi olarak görüyorum.  Amerika bugüne kadar harikaydida feto başını vermeyincemı kötü oldu ? Askerimin kafasına çuval geçirildiğinde nota verin denildiğinde müzik notası mı diyenler bugün amerikan düşmanlığı yapıyor bana hiç.samimi gelmiyor. Şeriatçı olsun , solcu olsun Turkiyeden kaçan herkes soluğu amerikada alıyorsa demekki bayaga asiksiniz bu ülkeye... aman dingonun ahırı gibi ülke olduk.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 11 Aralık 2020, 17:22:43
Son duyumlarıma göre Amerikanın Tokat asma yaprağı sektöründe gözü olduğu yönünde... rockfeller , rotschild , soros ve steau bukres sag bekine dikkat edin derim gelecegi parlak. Yahu bizim millet tirlatti iyice bazıları o kadar ipin ucunu kopardiki F35i kötülemeye başladı. Adamlar oturmuş uğraşmış tarihin görmüş görebileceği en teknolojik uçan bilgisayarını yapmış bizimkiler beğenmiyor. Adama sen kimsin derler ya :D Bunlar kasabın önündeki kedidende beter.  Amerika ile sorunlarımıza bakıyorum şöyle bir bugüne kadar askerimizin kafasına çuval geçirmeden tut , örgütleri desteklemeye herseyde parmağı var. Bugunki soruna bakıyorum. 2011 yılına kadar el ele kol kola Turkiyede at koşturan bir cemaat'in kendi arasındaki mücadeleden dolayı faturanın Turkiyeye kesilmesi olarak görüyorum.  Amerika bugüne kadar harikaydida feto başını vermeyincemı kötü oldu ? Askerimin kafasına çuval geçirildiğinde nota verin denildiğinde müzik notası mı diyenler bugün amerikan düşmanlığı yapıyor bana hiç.samimi gelmiyor. Şeriatçı olsun , solcu olsun Turkiyeden kaçan herkes soluğu amerikada alıyorsa demekki bayaga asiksiniz bu ülkeye... aman dingonun ahırı gibi ülke olduk.

Ne alakasi  var bunun? Bit icin yorgan mi yakilacak? Basimiza cuval gectigi icin tüm iliskileri keselim, önümüze cikani keselim asalim......


Madem dingonun ahiri olduk " The United States are waiting for you".


Iyi yolculuklar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 11 Aralık 2020, 18:23:15
Son duyumlarıma göre Amerikanın Tokat asma yaprağı sektöründe gözü olduğu yönünde... rockfeller , rotschild , soros ve steau bukres sag bekine dikkat edin derim gelecegi parlak. Yahu bizim millet tirlatti iyice bazıları o kadar ipin ucunu kopardiki F35i kötülemeye başladı. Adamlar oturmuş uğraşmış tarihin görmüş görebileceği en teknolojik uçan bilgisayarını yapmış bizimkiler beğenmiyor. Adama sen kimsin derler ya :D Bunlar kasabın önündeki kedidende beter.  Amerika ile sorunlarımıza bakıyorum şöyle bir bugüne kadar askerimizin kafasına çuval geçirmeden tut , örgütleri desteklemeye herseyde parmağı var. Bugunki soruna bakıyorum. 2011 yılına kadar el ele kol kola Turkiyede at koşturan bir cemaat'in kendi arasındaki mücadeleden dolayı faturanın Turkiyeye kesilmesi olarak görüyorum.  Amerika bugüne kadar harikaydida feto başını vermeyincemı kötü oldu ? Askerimin kafasına çuval geçirildiğinde nota verin denildiğinde müzik notası mı diyenler bugün amerikan düşmanlığı yapıyor bana hiç.samimi gelmiyor. Şeriatçı olsun , solcu olsun Turkiyeden kaçan herkes soluğu amerikada alıyorsa demekki bayaga asiksiniz bu ülkeye... aman dingonun ahırı gibi ülke olduk.

Ne alakasi  var bunun? Bit icin yorgan mi yakilacak? Basimiza cuval gectigi icin tüm iliskileri keselim, önümüze cikani keselim asalim......


Madem dingonun ahiri olduk " The United States are waiting for you".


Iyi yolculuklar.
Insanlara ekşimiş yoğurt suyu tadı vermekten vazgeçmelisin
Senin gibi yurtdışında yaşayıp Turkiyeyi alice harikalar diyarı sanan insanlara birşey söylemiyorum
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 11 Aralık 2020, 21:51:35
ABD Senatosu, S-400 hava savunma sistemleri nedeniyle Türkiye'ye yaptırım içeren tasarıyı onayladı..

https://www.haberler.com/abd-senatosu-740-milyar-dolarlik-savunma-butcesini-13795129-haberi/ (https://www.haberler.com/abd-senatosu-740-milyar-dolarlik-savunma-butcesini-13795129-haberi/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 11 Aralık 2020, 22:26:08
Son duyumlarıma göre Amerikanın Tokat asma yaprağı sektöründe gözü olduğu yönünde... rockfeller , rotschild , soros ve steau bukres sag bekine dikkat edin derim gelecegi parlak. Yahu bizim millet tirlatti iyice bazıları o kadar ipin ucunu kopardiki F35i kötülemeye başladı. Adamlar oturmuş uğraşmış tarihin görmüş görebileceği en teknolojik uçan bilgisayarını yapmış bizimkiler beğenmiyor. Adama sen kimsin derler ya :D Bunlar kasabın önündeki kedidende beter.  Amerika ile sorunlarımıza bakıyorum şöyle bir bugüne kadar askerimizin kafasına çuval geçirmeden tut , örgütleri desteklemeye herseyde parmağı var. Bugunki soruna bakıyorum. 2011 yılına kadar el ele kol kola Turkiyede at koşturan bir cemaat'in kendi arasındaki mücadeleden dolayı faturanın Turkiyeye kesilmesi olarak görüyorum.  Amerika bugüne kadar harikaydida feto başını vermeyincemı kötü oldu ? Askerimin kafasına çuval geçirildiğinde nota verin denildiğinde müzik notası mı diyenler bugün amerikan düşmanlığı yapıyor bana hiç.samimi gelmiyor. Şeriatçı olsun , solcu olsun Turkiyeden kaçan herkes soluğu amerikada alıyorsa demekki bayaga asiksiniz bu ülkeye... aman dingonun ahırı gibi ülke olduk.

Ne alakasi  var bunun? Bit icin yorgan mi yakilacak? Basimiza cuval gectigi icin tüm iliskileri keselim, önümüze cikani keselim asalim......


Madem dingonun ahiri olduk " The United States are waiting for you".


Iyi yolculuklar.
Insanlara ekşimiş yoğurt suyu tadı vermekten vazgeçmelisin
Senin gibi yurtdışında yaşayıp Turkiyeyi alice harikalar diyarı sanan insanlara birşey söylemiyorum

Şu korona belasını bir atlatalım seneye benim havamı gör. iPad ’ dan tut C serisine kadar kimse  forsumdan geçemeyecek.

Az mı çalıştık bunun için?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 13 Aralık 2020, 12:28:39
Son duyumlarıma göre Amerikanın Tokat asma yaprağı sektöründe gözü olduğu yönünde... rockfeller , rotschild , soros ve steau bukres sag bekine dikkat edin derim gelecegi parlak. Yahu bizim millet tirlatti iyice bazıları o kadar ipin ucunu kopardiki F35i kötülemeye başladı. Adamlar oturmuş uğraşmış tarihin görmüş görebileceği en teknolojik uçan bilgisayarını yapmış bizimkiler beğenmiyor. Adama sen kimsin derler ya :D Bunlar kasabın önündeki kedidende beter.  Amerika ile sorunlarımıza bakıyorum şöyle bir bugüne kadar askerimizin kafasına çuval geçirmeden tut , örgütleri desteklemeye herseyde parmağı var. Bugunki soruna bakıyorum. 2011 yılına kadar el ele kol kola Turkiyede at koşturan bir cemaat'in kendi arasındaki mücadeleden dolayı faturanın Turkiyeye kesilmesi olarak görüyorum.  Amerika bugüne kadar harikaydida feto başını vermeyincemı kötü oldu ? Askerimin kafasına çuval geçirildiğinde nota verin denildiğinde müzik notası mı diyenler bugün amerikan düşmanlığı yapıyor bana hiç.samimi gelmiyor. Şeriatçı olsun , solcu olsun Turkiyeden kaçan herkes soluğu amerikada alıyorsa demekki bayaga asiksiniz bu ülkeye... aman dingonun ahırı gibi ülke olduk.

Ne alakasi  var bunun? Bit icin yorgan mi yakilacak? Basimiza cuval gectigi icin tüm iliskileri keselim, önümüze cikani keselim asalim......


Madem dingonun ahiri olduk " The United States are waiting for you".


Iyi yolculuklar.


İyi de mesela İsrail, Suriye ve Mısır konusunda pire için yorgan yakmadık mı?


Ülkemizdeki siyasi görüş anlayışı fanatizm seviyesinde olduğu için böyle çelişkili yorumlar, benim gibi mevcut siyasi yapının ülkenin genelinin hayrına uygun olmadığını düşünenler için komik söylemler oluyor.

Genel olarak tartışmalara baktığımda herkes haklı. Herkesin haklı olduğu yerde kimse haklı değildir!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 13 Aralık 2020, 13:50:24
Hocam bu ülkede cahil,eğitimsiz olanların kurdukları şirket,dükkân,oto kiralama,emlakçı vb bürolarına bakın.
%90'nında arkada Osmanlı tuğrası vardır...

Biz Ermenilerin vb. grupların yayınladıkları harita ve yayınları eleştiriyoruz ama bıraksanız biz de dünyaya hakim olmak istiyoruz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: assslan - 13 Aralık 2020, 14:26:59

İyi de mesela İsrail, Suriye ve Mısır konusunda pire için yorgan yakmadık mı?

Aslında bu ülkelerle ilişkilerin bozulmasının temel sebebi bizim bölgedeki nüfuzumuzu artırmak için dini kullanmamız oldu. Biz dini kullanınca bazı tavırları göstermeye mecbur kaldık.  Buna bir de ölçüsüz, fevri tepkiler eklenince ortaya şimdiki durum çıktı.

Halbuki ortadoğu ülkeleri ile ilişkiler kurulurken din kardeşliği argümanı yerine ticaret kardeşliğine ağırlık verseydik, karşılıklı çıkar ilişkileriyle kazan - kazan durumunu oturtabilseydik bölgede şu an çok daha iyi ilişkilere sahip olurduk.

Tabii yine şu an yaşadığımız sorunların bir kısmını yaşayacaktık. Çünkü siz bir pazara sonradan girerseniz, o pazara hakim olan ağa babaları sizin canınızı sıkacaktır. Ancak yaşayacağımız sorunlar yine de daha mücadele edilebilir düzeyde olacaktı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 13 Aralık 2020, 23:35:07
ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Türkiye'ye S-400 füze savunma sistemlerini satın alması nedeniyle yaptırımların önünü açan ve 740 milyar dolarlık savunma bütçesini içeren tasarıyı veto edeceğini açıkladı. Trump, 'Yeni savunma bütçemizin en büyük kazananı Çin! Veto edeceğim' dedi.

Tasarı hem Senato'dan hem de Temsilciler Meclisi'nden üçte iki çoğunlukla geçtiği için Başkan'ın vetosu geçersiz sayılabilecek.

https://www.haberler.com/trump-turkiye-ye-yaptirimlari-da-iceren-yeni-13798356-haberi/ (https://www.haberler.com/trump-turkiye-ye-yaptirimlari-da-iceren-yeni-13798356-haberi/)
Başlık: ABD'den Türkiye'ye yaptırım kararı
Gönderen: fırtına06 - 14 Aralık 2020, 21:38:10
ABD, Rusya'dan S-400 sistemlerinin alımı nedeniyle Türkiye'ye bazı yaptırımlar uygulama kararı aldı.

ABD Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve Başkanlık yetkililerinden Mustafa Alper Deniz, Serhat Gençoğlu ve Faruk Yiğit'in yaptırım listesine eklendiği bilgisi paylaşıldı.

(https://i13.haber7.net/haber/haber7/bigmanset/2020/51/abdden_turkiyeye_yaptirim_karari_1607971272_9631.jpg)

"10 MİLYON DOLARI AŞAN KREDİ BORÇ VERİLMESİ KISITLANDI"

ABD Dışişleri Bakanlığından konuyla ilgili açıklama yapan üst düzey bir yetkili, SSB'ye yönelik yaptırımların, "ABD'nin ürün ve teknolojileri için ihracat lisansı ve yetkilerinin verilmesinin yasaklandığını" kaydetti.

Yetkili, herhangi bir uluslararası finansal kuruluşun SSB'ye 10 milyon doları aşan kredi ve borç vermesinin kısıtlandığını ve SSB yetkililerinin ABD'ye girişinin de yasaklandığını ifade etti.

POMPEO: "TÜRKİYE'Yİ BİR AN ÖNCE ABD İLE KOORDİNASYON İÇİNDE S-400 SORUNUNU ÇÖZMEYE DAVET EDİYORUM"

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, "Türkiye'yi bir an önce ABD ile koordinasyon içinde S-400 sorununu çözmeye davet ediyorum. Türkiye değerli bir müttefikimiz ve ABD'nin önemli bir bölgesel güvenlik ortağıdır. Bir an önce Türkiye'nin S-400'e sahip olması engelini ortadan kaldırarak verimli savunma sektörü iş birliğimizi sürdürmeyi umuyoruz." açıklamasında bulundu.

Pompeo, Rusya'dan S-400 sistemlerinin alımı nedeniyle Türkiye'ye karşı alınan yaptırım kararına ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.

Türkiye Savunma Sanayii Başkanlığına (SSB) CAATSA kapsamında yaptırım kararı alındığına işaret eden Pompeo, "Yaptırımlar, SSB'ye tüm ABD ihracat lisansı ve yetkisinin yasaklanmasını, SSB Başkanı ve diğer SSB çalışanlarının mal varlıklarına el konulmasını ve vize kısıtlamasına dahil edilmesini kapsıyor." ifadesini kullandı.

Pompeo, "ABD, birçok vesile ile Türkiye'ye S-400 alımının ABD ordusunun teknolojisini ve personelini tehlikeye atacağı, Rusya'nın savunma sektörüne ek fon sağlayacağı ve Rusya'nın Türk Silahlı Kuvvetleri ve savunma sanayine erişim sağlayacağı konularında uyarıda bulunmuştur. Ancak buna rağmen Türkiye, alternatifleri bulunmasına rağmen S-400 satın alma ve test etme konusunda kararlı davranmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin bu adımının, F-35 programından çıkarılması ile sonuçlandığına işaret eden Pompeo, CAATSA yaptırımlarını uygulama konusunda kararlı olduklarını belirtti.

Pompeo açıklamasında, şunları kaydetti:

"Türkiye'yi bir an önce ABD ile koordinasyon içeresinde S-400 sorununu çözmeye davet ediyorum. Türkiye değerli bir müttefikimiz ve ABD'nin önemli bir bölgesel güvenlik ortağıdır. Bir an önce Türkiye'nin S-400'e sahip olması engelini ortadan kaldırarak verimli savunma sektörü iş birliğimizi sürdürmeyi umuyoruz."

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN ÇOK SERT TEPKİ

Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin bu kararına çok sert tepki geldi. Dışişleri açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

ABD’nin, S-400 hava savunma sistemlerini tedariğimiz nedeniyle bugün açıkladığı ve Türkiye’ye karşı tek taraflı yaptırımlar içeren kararını kınıyor ve reddediyoruz.

Türkiye’yi zamanında S-400 sistemlerini tedarik etmeye sevk eden koşullar herkes tarafından gayet iyi bilinmektedir. Nitekim bizzat Başkan Trump da bir çok vesileyle bu konuda Türkiye’nin haklılığını teslim etmiştir.

Öte yandan, S-400’lerin NATO sistemleri bakımından bir zafiyet yaratacağına dair ABD iddiaları da teknik dayanaktan yoksundur. Kaldı ki Türkiye, bu konuda NATO’nun da katılacağı teknik bir çalışma grubu kurulmasını teklif ederek, meselenin siyasi önyargılardan uzak bir şekilde, nesnel ve gerçekçi bir zeminde ele alınmasını defaatle önermiştir.

Bu itibarla, ABD’nin konuyu iki müttefike yakışır şekilde diyalog ve diplomasi yoluyla çözme yönündeki önerimizi kabul etmeyerek, tek taraflı yaptırımlara başvurması her türlü izandan yoksun bir davranıştır.

Türkiye, ilişkilerimizi olumsuz yönde etkilemesi kaçınılmaz olan bu karara karşı gerekli adımları atacak, uygun gördüğü şekilde ve zamanlamayla mukabelede bulunacaktır. Türkiye, ulusal güvenliğini sağlamak için gerekli gördüğü tedbirleri almaktan da imtina etmeyecektir.

Bu anlayışla, ABD’yi, bugün açıklanan bu haksız yaptırım kararını gözden geçirmeye ve bu vahim yanlıştan bir an evvel geri dönmeye davet ediyor, Türkiye olarak meseleyi müttefiklik ruhuna uygun şekilde, diyalog ve diplomasi yoluyla ele almaya hazır olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.

https://www.haber7.com/dunya/haber/3045064-abdden-turkiyeye-yaptirim-karari/?detay=2 (https://www.haber7.com/dunya/haber/3045064-abdden-turkiyeye-yaptirim-karari/?detay=2)

Yunan bayram etmeye başlamıştır belkide milli gün ilan ederler bugünü bellimi olur....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 14 Aralık 2020, 21:58:09
Eyyyyyyyyy Amerika..... Sen kendini ne zannediyorsun....

ihracaat lisansları iptal...
Aldık mı başımıza belayı😎😎😎
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 14 Aralık 2020, 23:35:58
Eyyyyyyyyy Amerika..... Sen kendini ne zannediyorsun....


Dostum Bideni aradım. Telefonu dostum Trump açtı. Henüz bosaltmamis beyaz sarayı... Dostum Trump ile caatsa konusunu konuştuk. Melania ve Ivankada bu konuda bizi haklı bulduklarını söylediler.Dostum Trump evi boşaltıp anahtarı dostum Bidene verirken konudan bahsedeceğini söyledi. Dostum Trumpin bu konuya ne kadar ehemmiyet verdiğimizi dostum Bidene anlatması Turkiyenin diplomatik alanda geldiği yeri gösterir..   
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 15 Aralık 2020, 00:27:37
2. bir Altay vakasını yüreğim kaldırmaz MMU ne olacak şimdi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 15 Aralık 2020, 00:50:06
2. bir Altay vakasını yüreğim kaldırmaz MMU ne olacak şimdi?
MMU ingiliz bae systems'in teknik desteğiyle yapılıyor şuan için amerikan yaptırımlarına uğrayacak bir durumu yok. Ingilizler genelde Amerikalıların yaptırımlarını pek takmazlar.is yapacakları ülkeye giderler ve iş yaparlar buda kraliçe etkisi sanırım. Lakin diğer tüm konularda özellikle Italyanlarla pekçok anlaşmamız var bunlar etkilenecektir..Bu gibi durumlarda Israil ve Ingiltere gibi ülkelerle aranızın iyi olması gerekiyor cunki bu iki ülke bu gibi durumlarda sadece kendi çıkarlarını düşünür ve size zorlandığınız konularda teknik destek verecek güce sahipler... Bunu diğer ülkelerde bulamazsınız Japonya dahil. Amerika gik diyecek diye çekinirler. Mesela her ülke Azerbaycana askeri ekipman satmaya cekinirken israil çatır çatır satar... Sen satmaya kalksan Amerika tepene biner. Azerbaycanla Israilin arasının iyi olmasını ben bu bakımdan çok iyi buluyorum.Karabagda Türk ihalari kadar israil sistemleride aktif kullanıldı. Israil açıkça Karabagda azerbaycanin yanında durdu diyebiliriz. Ermenistan ve Rusyada dahil.kimse Israile ağzını açamadı. Ingilizlerde böyle... Bu iki ülkenin kara kasını kara gözünü sevmek zorunda değiliz,  yanlışlarında tabiki tepkini göstereceksin ama aranizida kötü tutmayacaksın. Bunlar benim görüşüm tabi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 15 Aralık 2020, 01:01:37
2. bir Altay vakasını yüreğim kaldırmaz MMU ne olacak şimdi?
MMU ingiliz bae systems'in teknik desteğiyle yapılıyor şuan için amerikan yaptırımlarına uğrayacak bir durumu yok. Ingilizler genelde Amerikalıların yaptırımlarını pek takmazlar.is yapacakları ülkeye giderler ve iş yaparlar buda kraliçe etkisi sanırım. Lakin diğer tüm konularda özellikle Italyanlarla pekçok anlaşmamız var bunlar etkilenecektir..Bu gibi durumlarda Israil ve Ingiltere gibi ülkelerle aranızın iyi olması gerekiyor cunki bu iki ülke bu gibi durumlarda sadece kendi çıkarlarını düşünür ve size zorlandığınız konularda teknik destek verecek güce sahipler... Bunu diğer ülkelerde bulamazsınız Japonya dahil. Amerika gik diyecek diye çekinirler. Mesela her ülke Azerbaycana askeri ekipman satmaya cekinirken israil çatır çatır satar... Sen satmaya kalksan Amerika tepene biner. Azerbaycanla Israilin arasının iyi olmasını ben bu bakımdan çok iyi buluyorum.Karabagda Türk ihalari kadar israil sistemleride aktif kullanıldı. Israil açıkça Karabagda azerbaycanin yanında durdu diyebiliriz. Ermenistan ve Rusyada dahil.kimse Israile ağzını açamadı. Ingilizlerde böyle... Bu iki ülkenin kara kasını kara gözünü sevmek zorunda değiliz,  yanlışlarında tabiki tepkini göstereceksin ama aranizida kötü tutmayacaksın. Bunlar benim görüşüm tabi.
Beni korkutan BAE Systems değil malum F-110 motorları.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Aralık 2020, 08:40:42
Beni korkutan BAE Systems değil malum F-110 motorları.

MMU'da Altay'dan farklı olarak yerli motor geliştirme konusunda çalışmaların başlatıldı. Tabi henüz temel olan bu çalışmaların ilk meyveleri helikopterlerde kullanılacak olan motorlar. MMU prototipleri ABD motoru ile uçacak. Ancak seri üretim aşamasında hangi motorun kullanılacağı belirsiz. Yerli motor olabilir mi muamma. Olmazsa başka seçenek var mı büyük gizem...

Eyyyyyyyyy Amerika..... Sen kendini ne zannediyorsun....


Dostum Bideni aradım. Telefonu dostum Trump açtı. Henüz bosaltmamis beyaz sarayı... Dostum Trump ile caatsa konusunu konuştuk. Melania ve Ivankada bu konuda bizi haklı bulduklarını söylediler.Dostum Trump evi boşaltıp anahtarı dostum Bidene verirken konudan bahsedeceğini söyledi. Dostum Trumpin bu konuya ne kadar ehemmiyet verdiğimizi dostum Bidene anlatması Turkiyenin diplomatik alanda geldiği yeri gösterir..   

 ;D ;D ;D

Sorsaydın  MMU noktasında sorun da çıkartabilirler miymiş?  ;D ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Aralık 2020, 09:02:20
Milgem korvet veya İ sınıfı da güme gitti...Artık ne ESSM ne Motorları gelmez...

Suriye olayında da "artık geriye dönmek mümkün değil , önümüze bakalım bla   bla  bla " diyen arkadaşlar , burada da aynısını söyleyelim bence "artık geriye dönmek mümkün değil , önümüze bakalım bla   bla  bla "

Bla  bla  bla  bla .... Her hatada aynı savunma mekanizması .

Bakalım sürekli yanlış kararlar veren  bu karar vericilerin aklı başlarına ne zaman gelecek ve dalga geçtikleri MONŞERLERİ ne zaman dinlemeye başlayacaklar....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 15 Aralık 2020, 09:47:38
Hocam bu meselede monşerlik bir olay yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Aralık 2020, 10:50:57
Hocam bu meselede monşerlik bir olay yok.

Hocam ben en başından beri bir düşüncemi dile getirmeye çalışıyorum , daha doğrusu korkumdan tam söyleyemiyorum...

Bütün yaşanan bu olaylar beni 2 seçeneğe götürüyor...

Ya bu karar vericiler çok bilgisiz,beceriksiz bundan dolayı sürekli hatalı kararlar alıyor ;
Ya da bu hatalı dediğimiz kararlar bilinçli olarak alınıyor ki ben artık ardı ardına yapılan bu hataların bilgisizlik ve beceriksiz nedeniyle yapıldığına inanmamaya başladım...

Türkiye kamuoyu  yaratılan algılar ile bilinçli bir akıl tarafından başka bir eksene , alternatif bir düzen anlayışına yönlendirilmeye çalışılıyor...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mimkemal - 15 Aralık 2020, 11:01:19
Bu demek oluyor ki, hiç bir abd ürünü bileşeni ihracat kalemlerimizde kullanamayacağız. Parkistana vereceğimiz gemilerde ki LM motorlarını iptal edeceklermi bakalım. Belki karar öncesi anlaşma diyerek es geçebilirler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: assslan - 15 Aralık 2020, 11:05:49
Her zaman bir seçenek daha olmalı: "Acaba ben bu durumu doğru analiz edemiyor olabilir miyim"
Türkiye doğru işler de yapmıştır, yanlış işler de yapmıştır. Mevcut durumda da yanlışlar çoktur. Ama şu an içinde bulunduğumuz durum yaşamak zorunda olduğumuz bir durumdur. Ben ABD mandası olmayacağım dersen, ABD' nin terör örgütlerine savaş açarsan, Üstüne bir de ABD' nin kontrolü dışında politika üretirsen, hele ki bir de ABD' nin kontrolü dışında silahlanır ve silahlandırırsan bu durumu yaşarsın. Ha ben ABD mandası olacağım dersen sorun yaşamazsın. En fazla ABD seni sömürür, istediğinde böler, istediğinde biçer vs...

Bizim Cumhurbaşkanımız 20 yıldır devletin başında. ABD' de  Aynı kişiye üstün cesaret ödülü de verdiler, diktatör de dediler. Yani işine gelirsen osun, işine gelmezsen busun.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Aralık 2020, 11:15:01
Her zaman bir seçenek daha olmalı: "Acaba ben bu durumu doğru analiz edemiyor olabilir miyim"
Türkiye doğru işler de yapmıştır, yanlış işler de yapmıştır. Mevcut durumda da yanlışlar çoktur. Ama şu an içinde bulunduğumuz durum yaşamak zorunda olduğumuz bir durumdur. Ben ABD mandası olmayacağım dersen, ABD' nin terör örgütlerine savaş açarsan, Üstüne bir de ABD' nin kontrolü dışında politika üretirsen, hele ki bir de ABD' nin kontrolü dışında silahlanır ve silahlandırırsan bu durumu yaşarsın. Ha ben ABD mandası olacağım dersen sorun yaşamazsın. En fazla ABD seni sömürür, istediğinde böler, istediğinde biçer vs...

Bizim Cumhurbaşkanımız 20 yıldır devletin başında. ABD' de  Aynı kişiye üstün cesaret ödülü de verdiler, diktatör de dediler. Yani işine gelirsen osun, işine gelmezsen busun.

+1
Yanlışların çok olmasına rağmen içerisinde bulunduğumuz durumun zorunluluk olduğunu kısaca açıklamışsın. Aynı görüşteyim.

Her zaman diyorum: ABD kendisine bağlı devletler ister. İstediği gibi kullanabileceği devletler. Kendi çıkarları için kullandığı bu devletlerin ne güçlenmesini ister, ne de yıkılmalarını. Bu devletlerin kontrolünü kaybettiğini hissederse, kontrolü tekrar ele geçirmek için ekonomik yaptırımlar, askeri yaptırımlar, darbeler vs çeşitli yollara başvurur.

Ya ABD'nin parmağının ucunda oynatabileceği bir oyuncak olacaksınız, ya da düşmanı olacaksınız. Mantıkları bu şekilde ne yazık ki! Bu mantık nedeniyle de gün geçtikçe kan kaybediyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 15 Aralık 2020, 11:24:19
  Bushun karşısında elleri önünde duruyor diye dalga geçtikleri ecevitin ambargo sonrası yaptığının 10da 1ini yapın gerçekten dünyaya dikleniyormuş diyelim. Incirlikte hala Amerikan askerleri var ise siz 7 düvele TV karşısında diklenen ama olay icraata geldi mı ağzını açamayan birisiniz...Eyyy amerika yok , incirlikten defol amerika var. Ama.bunu diyecek yürek lazım. O beğenmedikleri Ecevitin yaptığını yapabilecek yürekte herkeste yok..

Umarım Atatürk fotoğrafı altına gizlenmiş beyaztroller salça olmazlar ifade özgürlüğüme.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Aralık 2020, 11:53:20
Kimse ABD uşağı ol demedi. Ama sen bıyıkları terlememiş , 40 kg. ağırlığında bir ergenken gidip mahallenin kabadayısına terslik yaparsan dayağı yersin... Yedik de zaten...

Suriye de yaptığın hatalarla zaten hasmane tutumdaki  Batı'yla iyice düşman oldun , 60 senelik Nike Hercule hurda füzelerle yüksek irtifa hava savunması yaparken ve 60 yıl bunu dert ermemişken   acil acil diye gidip Rus füzesi aldın hem de 50 sene kullanacağın F-35'leri bile bile feda ederek.
Bütün bunlara da eyvallah ama sen tam yerli savunma sanayini yoluna koymuşken , usul usul bu süreci tamamlamaya yaklaşmışken " Dünya Türkiye'ye konuşuyor, Osmanlı canlanıyor, mazlumlar korunuyor vb" popülist söylemlerle herkesi kendinize düşman ettiniz...

Yahu önce yerli-bağımsız tankını , motorunu, uçağını,füzeni, gemini yap ondan sonra horozlan.

"Vakitsiz öten horozun başını keserler"
Bir Türk atasözü
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Commander - 15 Aralık 2020, 12:09:41
S-400 bahanesi işin. Araplar Çin'den İha alıyor, mısır Rus uçakları helikopter vb alıyor ses yok biz S-400 alınca ses çıkıyor. Kim ne derse desin artık Çine kayma vaktimiz geldi şahsi görüşüm bu tabi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: OKÇULAR - 15 Aralık 2020, 12:46:15
S-400 bahanesi işin. Araplar Çin'den İha alıyor, mısır Rus uçakları helikopter vb alıyor ses yok biz S-400 alınca ses çıkıyor.

Değil mi?

Güney Kore Rusya ile ortak hava savunma sistemi geliştiriyor. Ama kullanılan ABD sistemleri için sorun yok. Nato üyesi Yunanistan S-300 ile Patriot'u beraber kullanıyor hatta Rusya ile sistemin yükseltilmesi için görüşüyor ama problem edilmiyor. 

MSB S,400 - F-35 ikilisi için gelin beraber çalışalım diyor. "S-400 aldım sana ne" diyerek kesip atılmıyor.

Aynı 1975 de olduğu gibi ABD Türkiye ye ceza kesmek, kulağını çekmek istiyor. Çünkü Monşerleri dinlemiyoruz.  :D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 15 Aralık 2020, 12:54:11
forumda yazan belli başlı kişiler resmen politik sebeplerle abd yaptırımlarından keyif alıyorlar. yorumları okuyunca abd lilar basmış zannettim. yahu adamlar sen onlara kulluk yapmıyorsun diye sana ambargo uyguluyor daha ötesi yok. senin sınırında hatta senin toprağında bölücü faaliyete girişiyor tonlarca silah yolluyor sınır güvenliğini sağladığında büyükelçiliklerinde personel sayesinde teröristlere bomba taşıyor silah taşıyor, ekonomine saldırıyor düşmanlarını destekleyip onların yanında saf tutuyor ,stratejik ortak olduğunu söyleyip sana istediğin silahları kongre bahanesiyle satmıyor , sen kendi silahını yapınca ona da ambargo koymaya kalkıyor ve siz hala hükümetin kararları yanlıştır diyebiliyorsunuz. tayyip bey beka sorunu var diye meydanlarda bas bas bağırırken işte tamda bundan bahsediyordu bence. adam senin ülkeni çepeçevre sarmış belki iç karışıklık çıkarsa işgale girişirim demiş içerdeki piyonlarına sürekli 5. kol faaliyetleri yaptırmaya çalışıyor ve siz hala bizi suçlu görüyorsunuz.tebrikler olayları anlayamama yada siyasi körlükten saçmalama ancak bu şekilde yapılabilirdi. eyy amerika diye dalga geçeceğinize hangi safta olduğunuza bakın derim
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 15 Aralık 2020, 12:56:42
 Türkiye - ABD İlişkileri her zaman inisli cikisli olmustur.  Bu surec icerisinde salt ABD yanlisi veya tam karsiti olanlar her zaman icerimizde olmustur .  Yapmak istedigimiz sey ABD nin cikarlari ile ortustugu veya ona bir engel olusturmadigi zaman dost muteffik.... oldugumuzu vurgulariz . Yapmak istedigimiz sey ABD cikarlarina ters veya engel teskil etmekte ise o zaman ABD de dostumuz ve mutefigimiz olmuyor.

Demek istedigim su demek ki ABD gercekte ne gercek dostumuz ne de mutefigimiz yani kendi cikarlarinin elverdegi sekilde bu iliskiyi surdurmekte. "  ABD  penceresinden bakacak olursak adamlarin izlemekte oldugu politika bir dogrultu cercevesinde kurulmus" Turkiye yani bizlerin pencerimizden baktigimiz zaman inisli yokuslu bazen oldukca sancili bir iliski gormekteyiz. Bu acidan degerlendirdigimiz zaman ABD yi hangi konuma koymamiz konusunda kafamiz oldukca karisik diye dusununmekteyim. Yani ne zaman ABD nin bir dost ve muteffik olmadigini sadece ve sadece kendi cikarlari dogrusunda hareket edecegini kafamiza gecirirsek iste o zaman atmayi planladigimiz tum adimlari getiri goturusunu daha net olarak onceden ongere bilip zamani geldiginde gerekli onlemleri  uygulayabilir oluruz.

Son olarak eklemek istedigim ABD icin belirtmis oldugum yaklasimimiz sair ulkeler icin de gecerlidir  yani dostumuz, mutefigimiz....hepsi bir noktaya kadar sonunda ulkelerin cikarlari ve sratejik hedefleri ile baglantilidir. Ulkelerin politikalari hic bir zaman bir kisiler bazinda da kurgulanmaz.

 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Aralık 2020, 13:29:42
Kimse ABD uşağı ol demedi. Ama sen bıyıkları terlememiş , 40 kg. ağırlığında bir ergenken gidip mahallenin kabadayısına terslik yaparsan dayağı yersin... Yedik de zaten...

Suriye de yaptığın hatalarla zaten hasmane tutumdaki  Batı'yla iyice düşman oldun , 60 senelik Nike Hercule hurda füzelerle yüksek irtifa hava savunması yaparken ve 60 yıl bunu dert ermemişken   acil acil diye gidip Rus füzesi aldın hem de 50 sene kullanacağın F-35'leri bile bile feda ederek.
Bütün bunlara da eyvallah ama sen tam yerli savunma sanayini yoluna koymuşken , usul usul bu süreci tamamlamaya yaklaşmışken " Dünya Türkiye'ye konuşuyor, Osmanlı canlanıyor, mazlumlar korunuyor vb" popülist söylemlerle herkesi kendinize düşman ettiniz...

Yahu önce yerli-bağımsız tankını , motorunu, uçağını,füzeni, gemini yap ondan sonra horozlan.

"Vakitsiz öten horozun başını keserler"
Bir Türk atasözü

Durum bu şekilde değil. 4785623. defa söylüyorum ki F-35'ler S400'e feda edilmedi. Bunu iddia etmek gerçeği görmezden gelmek demektir bu saatten sonra.

Suriye'de başlangıçta hata yaptık. Şam'da cuma namazı kılacağı diyerek! Suriye'yi karıştıranlar kendi çıkarları için kullanabilecekleri silahlı güç ararken balıklama atladık. Ama direkten döndük. Aynı kişiler de bu defa terör devleti kurmak istediler. Karıştırmak için karşılarına başka silahlı güçler de koydular. Çıkarlarımızı korumak için savaşmak zorunda kaldık.

Aynı kişiler ülkemizdeki yönetimi değiştirmek için darbe girişiminde bulundular. Devletimizin tüm birimlerine kadar sızdırdıkları, dünyadaki pek çok devleti de benzer şekilde kontrol eden dini görünümlü bir örgütü kullandılar.

Pek çok kritik teknolojide her zaman sorun çıkardıkları için kendi sistemlerimizi geliştirme yoluna gittik. Buna da gizli ambargolarla engel olmaya çalıştılar. Vermedikleri ve henüz geliştiremediğimiz sistemleri başkalarından temin etme yoluna gittik. Ona da karşı çıktılar.

Kısacası kimse mahallenin kabadayısına horozlanmadı!

Bunu görebilmek için göze bile gerek yok! Gerçek bu.

"Dünya Türkiye'ye konuşuyor, Osmanlı canlanıyor, mazlumlar korunuyor vb" popülist söylemler konusunda ise haklısın. Bunlar da iç siyasete yönelik söylemler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DoganTuran - 15 Aralık 2020, 14:53:37
Kurtla kuzunun hikayesi bilirsiniz..
Siz bütün hesap ve işlerine çomak sokarsanız, "ben anlamam suyumu bulandırıyorsun" demesi çok normal..
SSB'de yapılan çalışmaların finansal ve idari içeriğine bakarsak, etkilemesi çok olası değil.
Cevap mı vermek istiyorsun, Bişe söylemeye gerek yok Hürjet motor ihalesini iptal et, sebep olarakta "sözleşmede belirtilen ihraç hakkının, üretici ülke tarafından ihlal edildiği" ni belirt.. Sonrada yeni şartnameyle çık. Zaten şu aşamada bu kuşu bu motorla uçursan da ihraç edemeyeceğin netleşmiş oldu..

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Aralık 2020, 15:26:38
"Vakitsiz öten horozun başını keserler" sözünün anlamını bir kavrasanız bütün problemlerimiz çözülecek aslında...

Selcuk kardeş; Türkiye 'nin bekaa sorunu varmış.

Bekaa sorunu varsa sen kendini bekaa sorunu yaşayacak duruma neden sokuyorsun? Niye önlemini almıyorsun.?

İşiniz gücünüz kendi hatalarınızı başkasına yamamak
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 15 Aralık 2020, 15:37:33
Kurtla kuzunun hikayesi bilirsiniz..
Siz bütün hesap ve işlerine çomak sokarsanız, "ben anlamam suyumu bulandırıyorsun" demesi çok normal..
SSB'de yapılan çalışmaların finansal ve idari içeriğine bakarsak, etkilemesi çok olası değil.
Cevap mı vermek istiyorsun, Bişe söylemeye gerek yok Hürjet motor ihalesini iptal et, sebep olarakta "sözleşmede belirtilen ihraç hakkının, üretici ülke tarafından ihlal edildiği" ni belirt.. Sonrada yeni şartnameyle çık. Zaten şu aşamada bu kuşu bu motorla uçursan da ihraç edemeyeceğin netleşmiş oldu..



Harzemsah...? Sen misin?

Hayir sensen yeni rutben hayirli olsun. Esad'in gunleri sayili mi hala?

Neyse, abd yaptirim uyguluyorsa Medicalnpark, Medicana gibi saglik gruplarinin lisansini iptal ederek baslayalim.

Monserlerin, ustadlarin da arkasindan teneke baglayalim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 15 Aralık 2020, 16:08:11
"Vakitsiz öten horozun başını keserler" sözünün anlamını bir kavrasanız bütün problemlerimiz çözülecek aslında...

Selcuk kardeş; Türkiye 'nin bekaa sorunu varmış.

Bekaa sorunu varsa sen kendini bekaa sorunu yaşayacak duruma neden sokuyorsun? Niye önlemini almıyorsun.?

İşiniz gücünüz kendi hatalarınızı başkasına yamamak
bence sen bir psikoloğa görün kardeş.ne hatamız varmış söylesene.ülkenin yurtdışındaki menfaatlerini bırakalımmı yada abd ne emrederse emret patron mu diyelim.yahu adamın yaptıkları ortada daha hala suçu ülkemizde aramak bence sadece başka devlete hizmettir. sana kalsa vakitsiz öten horoz hiç ötmesin diyeceksin.bu kendine savaşarak alan açtığın bir mecra birilerinin ayağına basarak ezerek çiğneyerek geçmezsen asla ayakta kalamazsın yada ayakta bırakmazlar.ecevit öyle süklüm püklüm kalarak ülkemizi yeterince rezil ederken abdlilerin tam istediği formda olduğumuzu tüm dünyaya ilan ediyordu.şimdi o tip bir siyasetçiyi karşılarında bulamadıkları sadece kendi çıkarlarını önemseyen bir devlet politikası izleyen bir devletle muhattap olduklarını ve buna izin vermemek için her tür kozu deneyeceklerini anlamış olmamız lazım ama hala anlayamamakta ısrar ediyorsunuz.
adamlar senin o erken öttüğünü iddia ettiğin horozun kafasını kesmek istiyor sen daha hala erken ötmesine takmışsın.yahu bu adamların istediği gibi olsa füze yapsan bile deneyemez yüksek irtifa hava savunma sistemi alamaz. donanmanı güçlendiremez lhd felan hiç düşünemezdin.altay tankı bile hazır alım olur sonrada sana ambargo koyarlardı.suriyeye girmene zaten izin vermez libyayı aklına bile getiremezdin.heleki mavi vatan dediğimiz alan sevilla haritasının  birebir aynısı olurdu. o zaman senin gibi düşünen muhaliflerin hiç sesi çıkmazdı bence.
bilimde occamın usturası denen bir prensip vardır basitçe bir oalyı açıklamak için en basit mantık en doğru olandır türü bir hikaye işte. burda olan şu abd sana darbe yapmış yapmaya kalkışmış darbecileri korumuş seni bölüp parçalama planlarını aşikarane yapan terörist üreten teröristleri besleyen destekleyen,etrafında sana düşman ülkeleri destekleyip silahlandıran o ülkelerde üsler kuran asker yığan, senin dibinde biyolojik silah deneyleri yapan,ülkende yıllaca siyasi süikastler yaptıran taşeronları ile hem ekonomik hem siyasi kargaşa yaratan seni kullanıp atan bir ülke iken biz bu duruma karşı çıkıp kendi kendimize yetebilme peşine düştüğümüzde kendi çıkarlarımızı gözettiğimizde onun ayağına bastığımızda ambargo ekonomik saldırı tarzı her tür girişimi görünce sence occamın usturası prensibine göre ne düşünmemiz gerekirdi?
ben basitçe söyleyin her normal türk insanı bunun bu ülkenin geleceğine karşı yapılmış bir saldırı olarak görürdü.
abd 10000 km öteden suriyeye ermenistana doğu akdenize müdahale hakkı olduğunu düşünüyorken biz bu alanlarda hak iddia ettiğimizde mi sorun oluyor?bence cidden bir psikoloğa görünün çünkü bu kadar siyasi körlük başka şekilde düzelmez
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Aralık 2020, 16:26:19
Tamam ben de aynı şeyi söylüyorum zaten ...Siz aslansınız , kaplansınız ... Tamam çöz o zaman bu sorun...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 15 Aralık 2020, 16:31:32
Hala Ecevit'e çamur atmaktan utanmıyorsunuz demi "süklüm püklüm" durmuşmuş yav he he. Buyrun sizin icraatlerinizi görelim, ABD'ye "müzik notası" vererek başlayabilirsiniz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 15 Aralık 2020, 16:34:53
çözecek olan zaten adımlarını atmış yıllardır uğraşıyor ve bana görede doğrusunu yapıyor yoksa bu tarz forumlarda onu yaptık bunu yaptık diye konuşacak birşey bulamaz yerine abd şunu yaptı rusya bunu yaptı tarzında geyik muhabbeti dönerdi.
benim asıl merak ettiğim senin gibilere göre nasıl çözülmesi gerektiği? manda? himaye ? yada ezikliğe devam mı?
belkide el pençe divan olup 51. abd eyaleti mi olmak?
burda öyle türklük atraksiyonlarına girenlere tek soru türk özgür olmazsa ne olur(el cevap türki cumhuriyetlerin zombi halkı)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 15 Aralık 2020, 16:37:28
Hala Ecevit'e çamur atmaktan utanmıyorsunuz demi "süklüm püklüm" durmuşmuş yav he he. Buyrun sizin icraatlerinizi görelim, ABD'ye "müzik notası" vererek başlayabilirsiniz.
ecevit hangi notayı vermiş sol fa sol.... clinton bence ona gerekli notayı verip yollamış zaten sizede tatavasını yapmak kalmış.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mimkemal - 15 Aralık 2020, 16:38:50
Suriye de nasıl hatalar yaptık arkadaşlar açıklayabilirmi ? Sınırımızın dibinde terör örgütüne devlet kurdurmalarına gözmü yummalıydık ? Suriye yi biz nasıl karıştırdık hangi kanıt ve argümanınız var ? Suriye yi biz karıştırdıysak neden ABD ve Fransa seyir füzeleri ile Suriye yi vurdu ? İşidi Türkiye mi kurdu ? Önce İşid ile Sözde Pyd yi savaştırıp ordan Pyd yi dış dünyaya yine sözde terör ile savaşan kahraman imajı yaratıp o terör örgütünü meşuraştıran Türkiye miydi ? Suriye de ki azınlıklara silah yardımını sabote eden vatan hainlerini tutuklamak hatamıydı ?  Türkiye de öyle iki yüzlü bir hain mualefet var ki hangi platformda ve hangi konuda olursa olsun Türkiye yi haksız çıkarmaya kendilerini amaç edinmişler. Bu kişiler Aynanda Türkiye işide destek veriyor, Türki ye suriye yi böldü, Pyd terörist değil Türkiye Kürtleri eziyor diyebiliyor. ABD terör örgütlerine tüm dünyanın gözü önünde milyardolarlarca yığınak yaparken sesi çıkmıyor ama Türkiye kendi soydaşlarına silah yardımı yaptığında teröristlere destek vermiş oluyor ? Bence Türkiye nin yaptı hatalardan çok bazılarının kendilerine sormaları lazım ben kime hizmet ediyorum diye ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 15 Aralık 2020, 16:42:41
Hala Ecevit'e çamur atmaktan utanmıyorsunuz demi "süklüm püklüm" durmuşmuş yav he he. Buyrun sizin icraatlerinizi görelim, ABD'ye "müzik notası" vererek başlayabilirsiniz.
ecevit hangi notayı vermiş sol fa sol.... clinton bence ona gerekli notayı verip yollamış zaten sizede tatavasını yapmak kalmış.
Ecevit zamanında ABD üsslerini kapatmadı mı hala ne notası vermiş diyorsunuz? Buyrun siz verin notayı ABD orada artık sol anahtarı mı gönderirsiniz si bemol mü gönderirsiniz bilemem?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 15 Aralık 2020, 16:45:13
bu forumda bu kadar kör muhalefet yapanlara soru size göre bugüne kadar yaptıklarımızı yapmayıp ne yapmalıydık?esada bulaşma israile karışma ab ve abd nin suyuna git libyayı boşver mavi vatanı düşünme azerbaycanı ve katarı sallama somali açlıktan ölsün gibi mi ?lütfen yazın da bilelim siyasi perspektifinizi.dış ilişkilerde onca hata yapılıyorsa bu yaptıklarımızın neresi yanlış bizde bilelim.ve mümkünse yanlışımızın ne olduğunun altını doldurarak yazın bizde üstün bilgilerinizden faydalanalım
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 15 Aralık 2020, 16:47:43
Hala Ecevit'e çamur atmaktan utanmıyorsunuz demi "süklüm püklüm" durmuşmuş yav he he. Buyrun sizin icraatlerinizi görelim, ABD'ye "müzik notası" vererek başlayabilirsiniz.
ecevit hangi notayı vermiş sol fa sol.... clinton bence ona gerekli notayı verip yollamış zaten sizede tatavasını yapmak kalmış.
Ecevit zamanında ABD üsslerini kapatmadı mı hala ne notası vermiş diyorsunuz? Buyrun siz verin notayı ABD orada artık sol anahtarı mı gönderirsiniz si bemol mü gönderirsiniz bilemem?
bunu birde clintona anlat bence.adam gülmeye muhtaç kalmıştır bu aralar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 15 Aralık 2020, 16:51:27
Hala Ecevit'e çamur atmaktan utanmıyorsunuz demi "süklüm püklüm" durmuşmuş yav he he. Buyrun sizin icraatlerinizi görelim, ABD'ye "müzik notası" vererek başlayabilirsiniz.
ecevit hangi notayı vermiş sol fa sol.... clinton bence ona gerekli notayı verip yollamış zaten sizede tatavasını yapmak kalmış.
Ecevit zamanında ABD üsslerini kapatmadı mı hala ne notası vermiş diyorsunuz? Buyrun siz verin notayı ABD orada artık sol anahtarı mı gönderirsiniz si bemol mü gönderirsiniz bilemem?
bunu birde clintona anlat bence.adam gülmeye muhtaç kalmıştır bu aralar
Olur anlatırım hatta uğramışken Obama'yı da bir ziyaret ederim imzalı beyzbol sopası ister misin Obamadan?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 15 Aralık 2020, 16:52:44
işine yarayacaksa al valla çünkü obamanın işine yaramamıştıda  ;D ;D ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mimkemal - 15 Aralık 2020, 16:53:15
bu forumda bu kadar kör muhalefet yapanlara soru size göre bugüne kadar yaptıklarımızı yapmayıp ne yapmalıydık?esada bulaşma israile karışma ab ve abd nin suyuna git libyayı boşver mavi vatanı düşünme azerbaycanı ve katarı sallama somali açlıktan ölsün gibi mi ?lütfen yazın da bilelim siyasi perspektifinizi.dış ilişkilerde onca hata yapılıyorsa bu yaptıklarımızın neresi yanlış bizde bilelim.ve mümkünse yanlışımızın ne olduğunun altını doldurarak yazın bizde üstün bilgilerinizden faydalanalım

Türkiye nin Amerikan güdümünden çıkmasından, kendi kararlarını verip kendi politikalarını izlemesinden, Amerikan hurdalarını hibe almayı bırakıp kendi silahlarını yapmaya kalmasından hatta o silahları başkalarına satmaya çalışmasından bir de Türkiye gibi kendi çıkarlarını Amerika ya ve onun yancılarına  karşı korumaya çalışan devletlere yardım etmesinden dolayı rahatsızlar. Fakat bunu açık açık söyleyemiyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 15 Aralık 2020, 16:54:15
işine yarayacaksa al valla çünkü obamanın işine yaramamıştıda  ;D ;D ;D
Ben Amerikan futbolu seviyorum sopayla işim olmaz ;)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 15 Aralık 2020, 16:58:07
işine yarayacaksa al valla çünkü obamanın işine yaramamıştıda  ;D ;D ;D
Ben Amerikan futbolu seviyorum sopayla işim olmaz ;)
belli. kahrolsun abd 5. filo defol diyen solculuktan abd li solculuğa evriliş hikayesi
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 15 Aralık 2020, 17:00:39
işine yarayacaksa al valla çünkü obamanın işine yaramamıştıda  ;D ;D ;D
Ben Amerikan futbolu seviyorum sopayla işim olmaz ;)
belli. kahrolsun abd 5. filo defol diyen solculuktan abd li solculuğa evriliş hikayesi
Size göre sizle aynı fikirden olmayan herkes solcu zaten. Solcu değilim hiçbir zaman olmadım, solcu olmasam bile Ecevit gibi bir devlet adamına alenen iftira atmanıza da sessiz kalacak halim yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Aralık 2020, 17:12:32
bu forumda bu kadar kör muhalefet yapanlara soru size göre bugüne kadar yaptıklarımızı yapmayıp ne yapmalıydık?esada bulaşma israile karışma ab ve abd nin suyuna git libyayı boşver mavi vatanı düşünme azerbaycanı ve katarı sallama somali açlıktan ölsün gibi mi ?lütfen yazın da bilelim siyasi perspektifinizi.dış ilişkilerde onca hata yapılıyorsa bu yaptıklarımızın neresi yanlış bizde bilelim.ve mümkünse yanlışımızın ne olduğunun altını doldurarak yazın bizde üstün bilgilerinizden faydalanalım

Türkiye nin Amerikan güdümünden çıkmasından, kendi kararlarını verip kendi politikalarını izlemesinden, Amerikan hurdalarını hibe almayı bırakıp kendi silahlarını yapmaya kalmasından hatta o silahları başkalarına satmaya çalışmasından bir de Türkiye gibi kendi çıkarlarını Amerika ya ve onun yancılarına  karşı korumaya çalışan devletlere yardım etmesinden dolayı rahatsızlar. Fakat bunu açık açık söyleyemiyorlar.

Sonuna kadar sizi destekliyorum ;  Türkiye , ABD güdümünden çıksın  , ABD  hurdaları yerine kendi silah sistemlerimizi kullanalım , ürettiğimiz yerli ve milli silahları satarak gelir elde edelim .
Mesele ne ki? Bu forumda bu dileklere katılmayacak bir kişi bile yok ki... Bizden ne istiyorsunuz onu söyleyin sadece mimkemal , selçukkoçak78 arkadaşlar?

Ben sadece dedim ki " yukarıda saydığımız hedeflere ulaşmamız engellenebilir ABD ve Batı tarafından"

Bu hedeflerimize ulaşmamızı engellemek için ;
Mesela ; İsrail'in en büyük düşmanı sınır komşumuzu  bölmek için silahlı muhaliflerine ev sahipliği yapmamız için hükümetimizi gaza getirebilirler ,
Mesela ; ülkemizin içten ele geçirmesi , ordumuzun çökertilmesi için kurulmuş dini bir cemaate her türlü kolaylığı sağlamamızı keyifle izleyebilirler.

Birkaç tane de siz yazın ki bu canavar Batı'nın hangi tuzaklarına düşmüşüz hangilerine düşmemişiz anlayabilelim..

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 15 Aralık 2020, 18:08:21
bu forumda bu kadar kör muhalefet yapanlara soru size göre bugüne kadar yaptıklarımızı yapmayıp ne yapmalıydık?esada bulaşma israile karışma ab ve abd nin suyuna git libyayı boşver mavi vatanı düşünme azerbaycanı ve katarı sallama somali açlıktan ölsün gibi mi ?lütfen yazın da bilelim siyasi perspektifinizi.dış ilişkilerde onca hata yapılıyorsa bu yaptıklarımızın neresi yanlış bizde bilelim.ve mümkünse yanlışımızın ne olduğunun altını doldurarak yazın bizde üstün bilgilerinizden faydalanalım

Türkiye nin Amerikan güdümünden çıkmasından, kendi kararlarını verip kendi politikalarını izlemesinden, Amerikan hurdalarını hibe almayı bırakıp kendi silahlarını yapmaya kalmasından hatta o silahları başkalarına satmaya çalışmasından bir de Türkiye gibi kendi çıkarlarını Amerika ya ve onun yancılarına  karşı korumaya çalışan devletlere yardım etmesinden dolayı rahatsızlar. Fakat bunu açık açık söyleyemiyorlar.

Sonuna kadar sizi destekliyorum ;  Türkiye , ABD güdümünden çıksın  , ABD  hurdaları yerine kendi silah sistemlerimizi kullanalım , ürettiğimiz yerli ve milli silahları satarak gelir elde edelim .
Mesele ne ki? Bu forumda bu dileklere katılmayacak bir kişi bile yok ki... Bizden ne istiyorsunuz onu söyleyin sadece mimkemal , selçukkoçak78 arkadaşlar?

Ben sadece dedim ki " yukarıda saydığımız hedeflere ulaşmamız engellenebilir ABD ve Batı tarafından"

Bu hedeflerimize ulaşmamızı engellemek için ;
Mesela ; İsrail'in en büyük düşmanı sınır komşumuzu  bölmek için silahlı muhaliflerine ev sahipliği yapmamız için hükümetimizi gaza getirebilirler ,
Mesela ; ülkemizin içten ele geçirmesi , ordumuzun çökertilmesi için kurulmuş dini bir cemaate her türlü kolaylığı sağlamamızı keyifle izleyebilirler.

Birkaç tane de siz yazın ki bu canavar Batı'nın hangi tuzaklarına düşmüşüz hangilerine düşmemişiz anlayabilelim..
o hedeflere ulaşmamız engellenemez ama geciktirebildikleri kadar geciktiricekler.
suriyede arap baharından sonra ilk ayrılıkçı yapılanmayı abd organize etti türkiye değil.suriye ordusundaki komutanlarla görüşüp kıyama ikna etmeleri ve daha sonra bir anda ortada bırakmaları ile durum bir anda karman çorman bir hal aldı daha sonra kuzey ırakta pkk ile görüşen abd li yetkililer ordan suriyeye pkklı asker sevk ettiler durumu dahada karıştırıp bir pkk devletçiği kurup akdenize açılma adımı attılar işte devlet o noktadan sonra sazı eline aldı.önce türkmenlere silah yardımı yapmaya başladı burdan sonrasını hepimiz biliyoruz tırların yakalatılması felan feto şovlarını.daha sonra darbeyle bize engel olmaya çalıştılar.işte o noktadan sonra biz tüm ayaklanan komutanlarla görüşüp birleştirdik çünkü çok yoğun bir göçmen dalgasına sebep oldu esed.halkını kesen biçen kimyasal saldırılar işkenceler tecavüzler katliamlar yapan bir adama dönüştü çünkü arap baharından sağlam çıkamayacağının farkındaydı.ruslarda bu duruma destek verdiler.iran asker yardımı yaptı.bae para yardımı.ama şu an aşırı dercede kırılgan durumda esed çünkü parası bitti.o kadar zor durumdaki iranlı milislere para dağıtamıyor kendi ordusuna sephane alamıyor rusyaya acayip derecede borçlandı.ruslar borçları karşılığında lazkiyeyi alacak sanırım.rusların akdenizdeki ilk toprağı olacak.yani suriyedeki savaş bizim yüzümüzden değil abd yüzünden başladı ama biz mecburen müdahil olduk yoksa yanımızda pkk devleti kurup orta doğuyla bağlantımız kesilecekti.düşünsenize kuveyt yada katara yada arabistana gitmek için pkkdan izin istemek durumunda kalmamızı.devlet tam zamanında müdahil olmasaydı durum aynen bu şekilde olacaktı.kuzey ıraktaki barzani talebani katledilip başada pkklı bir abd kuklasının oturtulduğu akdenize açılmış bir devlet hemde.
israille aramız mavi marmara yüzünden bozulmadı one minute ile bozuldu ondan sonrası çorap söküğü gibi gelişti.one minute haklıydı ama kesinlikle mavi marmara yı yapanlar hatalıydı.o olmasaydı belki normalleşme süreci çoktan başlamış olacak ve boru hattını konuşuyor yada yapıyor olacaktık.ama o yangına benzin bidonu atmak gibi oldu hem kamuoyu hem islam alemi bir anda duruma tepki gösterdi.sonrası malum.
batı ya gelirsek çok eski motomod bir kafa hala siyaseten avrupayı yönetiyor.asla güncel gelişmelere uyum sağlıyamıyor kendilerini geliştiremiyorlar avrupa kaynak açısından fakir bir kıta enerjide iran arabistan libya ve cezayire muhtaçlar.batı akdenizde bir kaynak yok gibi ama doğu akdeniz kaynıyor resmen ve bu kaynaklara göz diktiler ordada biz çıktık önlerine.ambargolar siyasi baskılar pek netice vermedi üstelik askeri olarakta çok savaşabilecek durumda değiller.2. dünya savaşından sonra daha çok kişisel ve sosyal yatırımlara ağırlık vererek benlik ve fert gelişimine dair propagandalar ile halklarını sadece kendini düşünen toplum ve halk bilinci bitmiş arsızlar sürüsüne dönüştürdüler.sonuçta bırakın savaşmayı devleti yok olsa milleti yok olsa umurunda olmayacak devasa bir kitleye sahip oldular.daha ilginci ruslarda bu durumun farkındalar.şu an avrupada savaşacak 3 -4 ülke var bosna sırbistan arnavutluk ve rusya diğer ülkeler asker bile çıkaramaz çıkarsa bile savaştıramazlar.en güvendikleri askeri olarak savaştırabileceklerine inandıkları en büyük kayna ermenistandı onunda son durumu ortada.şu an avrupa ve orta doğu ve batı asyada 3 güç var türkiye rusya ve israil.
yani velhasılkelam bizim attığımız adımlar doğru fakat çok ağırkanlı ve yavaş yürüyor.mesela libyaya çok önceden müdahale etmeliydik suriyede daha derine inmeliydik ben bunları eleştiriyorum mesela ama yapılanın hatalı olduğunu değil eksik bırakılmasını eleştiriyorum.oda büyük ihtimal ülkeler arası pazarlıklar yüzünden oluyordur bunu bilmemizin imkanı yok maalesef biz sadece gördüğümüze göre yorum yapabiliyoruz.kapalı kapılar ardında konuşulanları bilmemiz mümkün değil.
bu hükümet dış politikada çok doğru adımlar atmakta ister beğenin ister beğenmeyin.açılım sürecinden tutunda rahip meselesine kadar her kozu kullanabileceğini gösteriyor dünyaya.yani ensesine vur ekmeğini al tipi devletten yumruğunu gösteren ve hatta çakan bir devlete evrildik.savunma sanayiinde ilaç sanayiinde ve tarımda bağımsızlık sağladığımızda kimseye eyvallahımız olmayacak ambargoları iplemiycez bile şu an bile iplemiyor gibiyiz yani doğru yoldayız.
tarım tamam savunma sanayii nerdeyse tamam ilaç sanayiinde sadece adım attık.iranın durumuna düşürecekleri tek konu ilaç sektörümüz.yoksa diğer sektörlerin çıkışları var
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DoganTuran - 15 Aralık 2020, 18:18:29
Kurtla kuzunun hikayesi bilirsiniz..
Siz bütün hesap ve işlerine çomak sokarsanız, "ben anlamam suyumu bulandırıyorsun" demesi çok normal..
SSB'de yapılan çalışmaların finansal ve idari içeriğine bakarsak, etkilemesi çok olası değil.
Cevap mı vermek istiyorsun, Bişe söylemeye gerek yok Hürjet motor ihalesini iptal et, sebep olarakta "sözleşmede belirtilen ihraç hakkının, üretici ülke tarafından ihlal edildiği" ni belirt.. Sonrada yeni şartnameyle çık. Zaten şu aşamada bu kuşu bu motorla uçursan da ihraç edemeyeceğin netleşmiş oldu..



Harzemsah...? Sen misin?

Hayir sensen yeni rutben hayirli olsun. Esad'in gunleri sayili mi hala?

Neyse, abd yaptirim uyguluyorsa Medicalnpark, Medicana gibi saglik gruplarinin lisansini iptal ederek baslayalim.

Monserlerin, ustadlarin da arkasindan teneke baglayalim.

Esad ile yazdıklarımın bağlantısını kuramadım, herzemsah ile bir üyeyi kastediyorsanız, tanışmadım henüz.
Rütbede, burada sizler gibi üye olmakla birlikte, 2 defa gazilik rütbesi bana yetiyor Allaha şükür. Tebriğiniz bunaysa peşinen de sağolun.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 15 Aralık 2020, 18:27:40
...ecevit öyle süklüm püklüm kalarak ülkemizi yeterince rezil ederken abdlilerin tam istediği formda olduğumuzu tüm dünyaya ilan ediyordu...

Bence Ecevit' e komplo kurdular. Adamcağız Hindistan' a gitmen önce turp gibiydi. Döndükten sonra titremeye başladı... Bana öyle geliyor ki; Amerikancılar, FETÖ' cüler v.s. tarafından Ecevit'in yediği, içtiği bir şeylerin içine ilaç atmış olmalılar! Yoksa adamcağız niye titresin?

Ondan sonra Bülent Ecevit Amerika' ya gitti. Clinton dallamasının önünde süklüm püklüm durmak zorunda kaldı. Çünkü adamcağızın sağlığıyla oynadılar. Rahmetli ayakta zor duruyordu. Çok alçakça bir komploya kurban gittiğini düşünüyorum.

Benim iddiam odur ki;

AKP' Yİ İKTİDARA GETİREBİLMEK İÇİN ECEVİTE KOMPLO KURDULAR.

Elbette bu iddiayı kanıtlayamam. Etme bulma dünyası! İlahi adalet varsa, illaki bu dünyada hesabın sorulması gerektiğine inananlardanım. Herkes ettiğini çeksin kardeşim... Bu da benim arzuhalimdir.

Evecit' in hakkını yediler!

Belki de en yakınındakiler tarafından ihanete uğramıştır. Zaten bu işler hep öyle olur... Hükümetin bozulması, Bahçeli' nin durup dururken HAYDİ ERKEN SEÇİME GİDİYORUZ! demesi falan... Bunlar hep mide bulandıran işler. Ecevit' nde hataları oldu tabiki.. FETÖ' cülerle sarmaş dolaş poz veriyordu.

Neyse... meftanın arkasından konuşmuş gibi olduk hama...! demek ki arkandan konuşulmasını istemiyorsan hayırlı işler yapman gerekiyor muş! Bugün liderleri mefta olmuş olsa, kim bilir arkalarından neler söyleceğiz?

Meselenin özüne gelirsek;

Amerika' nın çifte standartlarına her türlü karşıyız! Suriye meselesini falan bir kenara bırakırsan; S-400 olayında hükümetin hatası olduğunu düşünmüyorum. Bana göre doğru olanı yapmıştır. Ama ben AKP' ye de karşıyım... Ben bütün siyasetçilerin tutuklanıp hapse atılması gerektiğini savunuyorum. Ülkeyi iş bilen teknokratlar yönetmeli; en az 25 yıl.. Seçim meçim yok kardeşim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 15 Aralık 2020, 18:55:49
CAATSA yaptırımı; ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası anlamına geldiğine göre;

Lamı cimi yok;

ABD, TÜRKİYE' Yİ HASIM İLAN ETMİŞTİR.

Türk Dil Kurumuna göre HASIM; DÜŞMAN anlamına geldiğine göre... eğri oturup doğru konuşalım.

Bana göre süratle seferberlik haline hazırlanmak gerekmektedir. Bundan sonraki dönemde Amerika' dan her türlü alçaklık beklenmelidir. Hava savunmamızı acilen güçlendirmeliyiz. Seferberlik tetkik Kurumunu tekrar aktif hale getirmeliyiz. Bir Amerikan işgaline karşı gerekli tedbirler alınmalıdır. Her ne kadar Kozmik Odaya girilip devletin mahrem bilgileri; Amerika, Yunanistan, İsrail v.s. ye verilmiş olsa bile... ( VERENLER, SUÇA ORTAK OLANLAR, YURTDIŞA KAÇANLARIN YAKALANIP İBERTİ ALEM İÇİN....) gerekiyor. Bu kadar hain adam içimizde yaşamaya devam ederken bir Amerikan işgaline karşı nasıl mücadele edeceğiz?

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Aralık 2020, 19:09:14
ABD'ye ne şekilde cevap vermek gerekir?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 15 Aralık 2020, 19:15:50
ABD'ye ne şekilde cevap vermek gerekir?

Yapılabilecek ne var? İncirlik Üssü'nün kapatılması, Kürecik radar üssünün kapatılması, Boğazların bir bahane bulunarak ABD savaş gemilerinin geçişine kapatılması, NATO misyonlarından asker çekilmesi ve yahut askeri ilişkilerin alt düzeylere düşürülmesi seçenekler arasında olabilir tabi ne kadar gerçekçi olur bilemem.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Aralık 2020, 19:44:20
Ben olsam tüm askeri platformlarda ABD malı ürünlerden tamamen vazgeçerim.

Zaten olası F-35 alımının son yabancı uçak alımı olacağı kesindi... Soğukkanlı olalım karara bakalım demiştim.Ambargo kararı alındı , artık alternatiflere dönmek farz oldu.

ABD, motor ve ekipmanlarını da her türlü kopyalama hakkı doğdu bize...
F-110'u vakit kaybetmeden kopyalayıp kendi turbofan motor ailemizi bu motor üzerinden yaratmaya başlamalıyız.

Kısaca radikal bir karar alıp ABD üretimi tüm askeri ekipmana alternatifler üretilmeli.

Çoğu arkadaş hükümetin "R" yapacağını düşünüyordu ama olmadı.

"Soruyorum size...

Topyekün bir savaş mı istiyorsunuz?

Eğer gerekirse, hayal edebileceklerimizden daha büyük ve daha radikal?..

O halde, şimdi, ayağa kalkın ve bırakın, fırtına kopsun!"😎😎😎😎
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 15 Aralık 2020, 20:02:23
kürecik nato misyonları ve abd için vazgeçilmezdir.ama incirlik vazgeçilmez değildir.zaten rusya ve çin için ilk nükleer saldırı noktası kürecik yani malatyadır.incirlik üssü sadece ikincil taktik nükleer saldırıda hizmet edeceği için önem arzeder ama oda ikincil saldırıya gerek kalırsa diye.ama boğazların abd savaş gemilerine kapatılması özellikle ekonomik saldırı ve caatsa yı düşmanlık olarak tanımlarsalar montrö ye uydurarak abd gemilerine kapatılması sağlanabilir.buda abd nin kabus senaryosu olacaktır.sm3 yüklü fırkateyleri yada destroyerlerinin ilk saldırı dalgasında ön safta savaşma şansı ellerinden kaçmış olacaktır.rusların ilk füze atışları biz olmazsak Polonya'da tespit edilebiliyorki ondan sonra geçmiş olsun ab ve abd el fatiha deyip gömmek kalıyor geriye.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Aralık 2020, 20:05:17
Heyecana gerek yok...İlk açıklama geldi...

İbrahim Kalın: Türkiye Yaptırımlara Yanıt Olarak Başka Uluslarla Çalışacak (Bloomberg)

Dediğim gibi ABD yerine başka ülkelerden alım yapılacak...Peyderpey ABD ağırlığı savunma sanayinde sıfırlanacak...(Tam benim dediğim gibi :D)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: assslan - 15 Aralık 2020, 20:24:51
ABD'ye ne şekilde cevap vermek gerekir?
Şu an verilebilecek en iyi cevap Suriye' deki ABD beslemesi terör unsurlarına operasyon düzenlemek olur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 15 Aralık 2020, 20:26:51
Fetöcüler üzünmüstür  ibrahim kalinin aciklamazina
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Aralık 2020, 20:32:16
ABD'ye ne şekilde cevap vermek gerekir?
Şu an verilebilecek en iyi cevap Suriye' deki ABD beslemesi terör unsurlarına operasyon düzenlemek olur.

ABD malı uçaklarla , ABD füzeleriyle vuralım ki daha çok ses gelsin Yankilerden...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 16 Aralık 2020, 08:45:01
ABD'ye ne şekilde cevap vermek gerekir?
Şu an verilebilecek en iyi cevap Suriye' deki ABD beslemesi terör unsurlarına operasyon düzenlemek olur.

+1

Yapılabilecek çok şey var. Ancak bunların hepsini birden yapmayalım. Uygulanacak yaptırımların şiddetine dozu ayarlayarak sırasıyla yapalım. Öncelik bizim çıkarlarımıza tamamen ters olan uygulamalarına darbeyi indirmek. Bunu onlara acı şekilde hissettirmek.

ama boğazların abd savaş gemilerine kapatılması özellikle ekonomik saldırı ve caatsa yı düşmanlık olarak tanımlarsalar montrö ye uydurarak abd gemilerine kapatılması sağlanabilir.buda abd nin kabus senaryosu olacaktır.

+1
Bu da mantıklı. Bizi düşman sıfatına yerleştirip yaptırım yaparlarsa, biz de düşman kabul eder ona göre karşı yaptırımlar uygularız.

Yıllardır ABD ile müttefiktik. Pek çok konuda bize engel oldular. Müttefikken bu kadar başımıza bela olan ABD, bizi düşman olarak kabul ettiğinde neler yapabilir?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 16 Aralık 2020, 12:03:08
S-400 alım opsiyonunu kullanabilir miyiz?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 16 Aralık 2020, 12:30:22
Bugün gördüğüm bir yazı çok hoşuma gitti. O yazıyı baz alarak birşeyler yazmak istedim. Bizi yöneten sistem özellikle son dönemde Trump ile çok yakındı. Dostum falan diyordu. Yalniz Amerika Türkiye değil... Amerikada başkan ile aranızın iyi olması, Amerika ile yasadiginiz sorunların hepsini çözmeye yetmiyor. Bazen o öcü olarak görülen senatörlerle aranızın iyi olması başkandan daha çok işinize yarayabiliyor. Bizi yönetenler sandı ki biz Trumpi kafaya alayım , onun baskısıyla senatodan her kararı etkileriz... Ama olmadı... "dostum" bir diploması dili değildir. "Dostum" bir ülkeyle aranızı özetleyen bir kelime değildir. Turkiyede bir laf vardır,  bir insanın onlarca arkadaşı olabilir ama dostu 1 tanedir. Dost öyle derin kavramdır... Ülkenizin kaderini "dostum" a bağlamak ülkenize vereceğiniz en büyük zarardır. Ocak ayında Biden Erdoğani secimde yenmek adına konuştuğu bir video yayınlamıştı.6 ay sonra Turkiyede viral oldu ve tüm aktroller biden ve amerika nefretli cümleler kurdu. Sorna geçenlerde Erdoğan Biden ile arasının çok iyi olduğunu hatta evinde misafir ettiğini söyledi. Bir-türk olarak merak ediyorum. Bidenin videosu en çok kimin işine yaradı ? Ve yine birkaç gün önce dostum trumptan dostum Bidene geçiş yaptık. Bu adam seni video ile devirmiyor muydu ? Nasıl dost olabilirsin ? Bu nasıl bir kandırmaca... Yarın yine Bidene odaklanıp senatoyu öcü görerek yine acemi devlet politikası uygulayacaksak bugünün olaylarından hiçbirşey öğrenmemişsiniz demektir.Ulkeleri analiz ederken kendi ülkemizdeki yönetim şekli üzerinden değerlendirmemek lazım. Her ülkede bizdeki gibi denetlenmeyen sorgulanmayan bir başkan yok.

Şu natodan çıkalım diyen beyni kitlarada lafim şu.. Natodan çıktığın an Egede gemi gezdiremezsin.. Natodan çıktığın an Akdenizde bu kadar rahat olamazsın. Natodan çıktığın an biri gelir gemi uçak vb birseye zarar verdiğinde Cine veya Rusyaya mı.kosacaksin ? Natodan çıkınca herşeyin aynı kalacağını mı sanıyorsun ? Ne kadar saçma salak bir düşünce bu.
Başlık: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaptırım ilk defa Türkiye'ye uygulanıyor
Gönderen: SKYWOLF - 16 Aralık 2020, 14:25:37
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaptırım ilk defa Türkiye'ye uygulanıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Niğde-Ankara Otoyolu 2. Kesim Açılış Töreni'ne canlı bağlantıyla katıldı. Açılış konuşmasında ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı yaptırımlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan "ABD yaptırımları açıklandı. Çok net ifade ediyorum. 2017'den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye bu yaptırım uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmaktadır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin CAATSA yaptırımlarına ilişkin olarak "İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmaktadır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir" açıklamasında bulundu.

İçinden geçtiğimiz tarihi dönemde en büyük gücümüz, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizdir. Son 7 yıldır uğradığımız her saldırıyı nasıl boşa çıkardıysak bunları da hüsrana uğratacağız. Gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Türkiye büyüdükçe güçlendikçe hedeflerine yaklaştıkça bunlarla bağlantılı olarak istikbal ve egemenlik haklarına sıkı sıkıya bağlı kaldıkça saldırılar artıyor. Tek taraflı yaptırımlarla bizi yolumuzdan çevirmeye çalışıyorlar. AB'nin yaptırım tehditleri vardı. Dün de ABD yaptırımları açıklandı. Çok net ifade ediyorum. 2017'den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye bu yaptırım uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmaktadır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir. Bu karar ülkemize aleni bir saldırıdır. Gerekçe Türkiye'nin Rusya'dan S400 savunma sistemi almış olmasıdır. ABD kendi elindeki hava savunma sistemlerinin ülkemize satışına izin vermiyor. F35'lerin bine yakın parçasını Türkiye üretiyor. ABD ihtiyacımızı başka yerden karşıladık diye yaptırım silahını çekmiştir.

Üstelik bunu kendi yayınladıkları raporlarda alenen belirtiyorlar. S400 konusunda endişeniz varsa teknik çalışma grubu kuralım sorunu çözelim teklifiyle gittik. Maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. S400 konusu olmasaydı başka bir gerekçeyle benzer konulara başvurulacağı belli oluyor. Tehditle yolumuzdan çevirmeye çalışıyorlar.

Savunma sanayimizi her bakımdan bağımsız hale getirmek için iki kat fazla çalışacağız. Projeleri hızlandırıp destekleri artıracağız. İsmail Demir ve ekibine daha çok sahip çıkacağız. Yakın işbirliğiyle yolumuza devam edeceğiz. Ülke olarak böyle bir durumla ilk defa karşılaşmıyor. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra da yaptırıma tabi tutulmuş, bugünkü savunma sanayinin temelleri atılmıştı.

Terörle mücadelemizi sınır ötesi harekatlarımızı savunma sanayi ürünleri ihracatımızı kararlılıkla devam ettireceğiz. Hamdolsun Türkiye bu tür yaptırımlarla kilitlenip kalma noktasını geride bırakmıştı. Elbette sıkıntılar olacaktır ama her sıkıntı çözüm için bir kapı aralayacaktır. Bu şarkı burada bitmez, bir kez daha durmak yok yola devam diyoruz. Nitekim savunma sanayimizden yeni müjdeler alıyoruz. Milli ve yerli HİSAR A envantere giriş öncesi kabul testi yapıldı. Son test birkaç ay gecikti. Normal şartlarda yurtdışından tedarik edilen parçaya ambargo uygulandı. Yerli parçayı kısa sürede geliştirdik, füzeye entegre ettik kısa sürede neticeye ulaştık.

Dolaylı müdahalelerle yerli ürünlerle envantere almaya hazır hale getirdik. HİSAR A füzemizin seri üretimi hayırlı olsun.

Bu güzel hizmetten dolayı Savuna Sanayi Başkanlığı, Aselsan, Roketsan TÜBİTAK'ı tebrik ediyorum.

https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/son-dakika-cumhurbaskani-erdogandan-onemli-aciklamalar-41690231 (https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/son-dakika-cumhurbaskani-erdogandan-onemli-aciklamalar-41690231)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fatihvskamil - 16 Aralık 2020, 16:05:39
Ben yaptırımlara herhangi bir cevap verileceğini sanmıyorum. En azından fiili olarak. Çünkü yaptırımlar Trump ın değil senatonun elinden çıkma, uygulanması mecbur bir karardı. Trump zaten elinden geldiğince geciktirmişti. Yaptırımların daha sonra Biden eliyle uygulanması yerine şuan Trump yönetimi altında uygulanması bizim için daha iyi oldu. Hatırlarsanız bi sürü yaptırım seçeneğinden en az etkisi olan 5 adedini seçeceği tartışılıyordu. Keza tahminimce öyle de oldu. Tabi ki hiç olmasa daha iyi olurdu.Ama Biden yönetimi altında, daha ağır yaptırımlardan bu şekilde kurtulmuş olduğumuzu düşünüyorum. Tabi Biden başa geçince kendisi de yaptırım uygulayabilir. Ama yönetimin gelir gelmez zaten uygulanmış yaptırımları daha da ağırlaştırmaktan kaçınacağı ve beklenenden daha ılımlı bir yol izleyeceği kanaatindeyim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 16 Aralık 2020, 16:37:49
Ben yaptırımlara herhangi bir cevap verileceğini sanmıyorum. En azından fiili olarak. Çünkü yaptırımlar Trump ın değil senatonun elinden çıkma, uygulanması mecbur bir karardı. Trump zaten elinden geldiğince geciktirmişti. Yaptırımların daha sonra Biden eliyle uygulanması yerine şuan Trump yönetimi altında uygulanması bizim için daha iyi oldu. Hatırlarsanız bi sürü yaptırım seçeneğinden en az etkisi olan 5 adedini seçeceği tartışılıyordu. Keza tahminimce öyle de oldu. Tabi ki hiç olmasa daha iyi olurdu.Ama Biden yönetimi altında, daha ağır yaptırımlardan bu şekilde kurtulmuş olduğumuzu düşünüyorum. Tabi Biden başa geçince kendisi de yaptırım uygulayabilir. Ama yönetimin gelir gelmez zaten uygulanmış yaptırımları daha da ağırlaştırmaktan kaçınacağı ve beklenenden daha ılımlı bir yol izleyeceği kanaatindeyim.
kurtulmakmı?sen daha olayın tam farkına varamamışsın arkadaşım.yaptırım kapısını açtılar artık ondan sonra canlarını her sıktığımızda yaptırım kılıcını çekecekler.abd öyle yasaları felan takan bir ülke değil.kendi çıkarı için her antlaşmayı çiğneyip geçen bir kabadayı.ondan sonra ama ile başlayan cümle kurmak artık boşa zaman kaybı.bu noktadan sonra açıklayıcı tek cümle abd türkiyeyi hasım ilan etmiştir olmalıdır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Commander - 16 Aralık 2020, 17:12:25
Adamlara bağlıyız kimse bişey demesin bence ekonomi desen dolar euro üzerinden sıkıyorsa bir şey yap. Savunma sanayi desek bazı kritik parçalar Amerikan malı. Bişey yapamayız bana kalsa Türkiye başkanlığı ile NATO gibi bir şey kurulmalı. En iyisi bu artık kim gelir gelmez orası muamma. Ama burda hem ekonomik hem askeri ilişkiler olur. Askeri projelere ortak vb güzel olurdu hayal bunlar ama.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 16 Aralık 2020, 18:40:14
Ben yaptırımlara herhangi bir cevap verileceğini sanmıyorum. En azından fiili olarak. Çünkü yaptırımlar Trump ın değil senatonun elinden çıkma, uygulanması mecbur bir karardı. Trump zaten elinden geldiğince geciktirmişti. Yaptırımların daha sonra Biden eliyle uygulanması yerine şuan Trump yönetimi altında uygulanması bizim için daha iyi oldu. Hatırlarsanız bi sürü yaptırım seçeneğinden en az etkisi olan 5 adedini seçeceği tartışılıyordu. Keza tahminimce öyle de oldu. Tabi ki hiç olmasa daha iyi olurdu.Ama Biden yönetimi altında, daha ağır yaptırımlardan bu şekilde kurtulmuş olduğumuzu düşünüyorum. Tabi Biden başa geçince kendisi de yaptırım uygulayabilir. Ama yönetimin gelir gelmez zaten uygulanmış yaptırımları daha da ağırlaştırmaktan kaçınacağı ve beklenenden daha ılımlı bir yol izleyeceği kanaatindeyim.

Bu 5 kalem yaptırım hafif felan değil...Arda Mevlütoğlu'nun röpörtajında söylediği gibi , ABD'nin ve Trump'ın sıklıkla vurguladığı gibi en büyük düşmanı Çin'e yaptığı CAATSA yaptırımlarının birebir aynısı...
Çin ve Nato ülkesi Türkiye aynı hasım statüsünde cezalandırıldı...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: assslan - 16 Aralık 2020, 19:14:28
Bir de şuna açıklık getirelim. Trump ne Türkiye' nin ne de Erdoğan' ın dostu değildir. Sadece İyi polisi oynamaktadır. Hepsi bu...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ACE - 16 Aralık 2020, 21:49:20
Recep Tayyip Erdoğan kendi kişisel kararlarıyla başarılı bir Belediye Başkanlığından geliyor olabilir bilmiyorum ama ülke yönetiminde özellikle dış ilişkiler kişisellikten uzak çok daha farklı bir resmiyet ve donanımlı danışman hizmeti istiyor. Dostum Putin, arkadaşım Merkel, kankam Trump vs yok adamlar babasına bile taviz veremiyor. Kararlar kişisel değil. Ama bu konuda Avrupayı da bozduk. Adamlar artık karar alırken ülkeye göre değil RTE özelinde karar alıyor gibiler.

Amerikanın kararlarında biz bununla yüzleşiyoruz. Türkiyedeki gibi Trump dışında kimsenin ağırlığı olmaz diye düşünürken Ermenisi, Rumu ve nedensizce öfke kusarak düşman yaptığımız Yahudiler lobinin ne işe yaradığını bize adeta gösteriyor.

S-400 karşılığında beklenti sadece F-35 olmalıydı. Orantısız bir durum var. Ama caatsa var; Bu Amerikayı haklı kılar mı? Hayır. Düşünün ki biz ülkede bir kanun çıkarıyoruz ve o kanuna dayanarak bir ülkeye mal satan başka bir ülkeye yaptırım uyguluyoruz. Sana ne kardeşim derler. Biz bunu PKK-YPG’ye silah veren Amerikaya yapamadık mesela. Bırak Rusyayı, yıllarca canımızı yakan bir örgüt. Amerikanın dümen suyunda gidilmiyor işte. Çıkarları doğrultusunda çok ucuza harcayabildiği bir müttefikmişiz (müttefik mi? hadi ordan adamlar kolonilerine davranır gibi davranıyormuş)

Ucu düşmanlığa varmayan bir ayrılık uzun vadede iyi bile olabilir çünkü bu ilişkide bencil olan taraf Amerika. Umarım biz yine geçen seferki gibi bir Amerika bir Rusya arasında gidip gelmeyiz.

Rusya veya Çin ile oluşacak bir sürtüşmede müttefikimiz Türkiyemisss şeklinde yanaşacaklardır. Silaha boğdukları Suudiler, Mısır ve Yunanistan eksiğimizi doldurabilecek mi bakalım. Elimize düşmelerini bekliyorum.
Başlık: Türkiye'ye yaptırım uygulayan ABD'den mantık sınırlarını zorlayan açıklama
Gönderen: SKYWOLF - 17 Aralık 2020, 09:04:48
Türkiye'ye yaptırım uygulayan ABD'den mantık sınırlarını zorlayan açıklama

ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi ve Askeri İşlerden Sorumlu Müsteşarı R. Clarke Cooper, Türkiye’ye yönelik ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) yaptırımlarının iki ülke arasında “uzlaşma ve gidilecek yolları belirleme fırsatı sağlayacağını” söyledi.
Cooper, New York Yabancı Basın Merkezi tarafından düzenlenen “Tercih Edilen Güvenlik Ortağı Olarak ABD: 2020'nin Önemli Noktaları ve 2021'e Bakış” konulu brifingde gazetecilere konuştu.

Türkiye’ye yönelik alınan yaptırımlar konusuna değinerek bu konuda başka alternatifleri kalmadığını savunan Cooper, “Yaptırımlar (ABD-Türkiye ilişkilerinde) yeni bir uzlaşı ve gidilecek yolları belirlemek için imkan sağlayacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Cooper, iki ülkenin müttefik olduğuna vurgu yaparak, “Birlikte olmak Türkiye’nin, ABD’nin ve NATO ittifakının en iyi çıkarına olan bir durumdur ve bu alanda uzlaşma aramak en iyisidir. Bu bizim ve Ankara’daki mevkidaşlarımız için biraz çaba gerektirecek bir durumdur.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin uzun vadede NATO müttefiki olarak kalmasını istediklerini vurgulayan Cooper, “ABD (Türkiye ile) yakın ikili ilişkileri sürdürmek istiyor. Tekrar ediyorum, bu alanda uzlaşma arayışında olmamak bizim çıkarımıza değildir.” dedi.

Cooper, “Bu alanda yapılması gereken işler var. Birlikte çalışılabilirlik ve müttefiklik noktasında sadece hava savunma perspektifine değil, Türkiye'ye entegre bir hava savunma perspektifine hitap edecek çözümler var.” diye konuştu.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-disisleri-mustesari-cooper-caatsa-yaptirimlari-uzlasma-firsati-saglayacak-41690660 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-disisleri-mustesari-cooper-caatsa-yaptirimlari-uzlasma-firsati-saglayacak-41690660)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Aralık 2020, 09:10:24
Biri bu beyinsiz Amerikalılara söylesin, bizi ortadoğudaki baskıyla her dediklerini yaptırdıkları kukla devletlerle karıştırmasınlar. Önlerini geleni tehdit ederek istediklerini yaptırabilirler. İşbirliğinde bulunmak istediğini tehdit ederek istediğini yaptırana zorba denir! Türk milleti de zorbalığa tahammül edemez, boyun bükmez, aksine zorbalık yapana haddini bildirir.

Eğer Türkiye ile ilişkilerini düzeltmek istiyorlarsa, bu konudaki politikalarını baştan aşağı değiştirmelerinde fayda var! Yoksa bu işten tek zararlı çıkacak olan Türkiye olmaz!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 17 Aralık 2020, 09:37:44
Biri bu beyinsiz Amerikalılara söylesin, bizi ortadoğudaki baskıyla her dediklerini yaptırdıkları kukla devletlerle karıştırmasınlar. Önlerini geleni tehdit ederek istediklerini yaptırabilirler. İşbirliğinde bulunmak istediğini tehdit ederek istediğini yaptırana zorba denir! Türk milleti de zorbalığa tahammül edemez, boyun bükmez, aksine zorbalık yapana haddini bildirir.

Eğer Türkiye ile ilişkilerini düzeltmek istiyorlarsa, bu konudaki politikalarını baştan aşağı değiştirmelerinde fayda var! Yoksa bu işten tek zararlı çıkacak olan Türkiye olmaz!

Kocasına küsüp kıçını dönen kadın gibi yapalım biz de... Aksiyon tepki yerine Pasif reaksiyonu öneriyorum...Onlarla işbirliğini tamamen keselim....
"Neden bizimle işbirliği yapmıyorsunuz , sizi hasım ilan edip ambargo koyduğumuz için yoksa bize küstünüz mü?"  dediklerinde inkar edip ;
"Yok öyle bir şey Amerika bizim stratejik ortağımız , değerli bir müttefikimiz" deyip geçiştirelim adamları...

3 gün sonra anlarlar işledikleri haltı...Biden göreve başlayana kadar ise zaten tamamen muhattaplığı keselim Sarı kafa ile...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 17 Aralık 2020, 09:40:23
Tsk El-eis ve Tel Tokan'daki gözlem noktalarını taşımış. Bir arkadaş vardı gelse yine bir iki yalan atsada dinlesek... Bu kitle bir tebessüme ne büyük yalanlar sığdırmış meğer  :(
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 17 Aralık 2020, 10:31:09
Biri bu beyinsiz Amerikalılara söylesin, bizi ortadoğudaki baskıyla her dediklerini yaptırdıkları kukla devletlerle karıştırmasınlar. Önlerini geleni tehdit ederek istediklerini yaptırabilirler. İşbirliğinde bulunmak istediğini tehdit ederek istediğini yaptırana zorba denir! Türk milleti de zorbalığa tahammül edemez, boyun bükmez, aksine zorbalık yapana haddini bildirir.

Eğer Türkiye ile ilişkilerini düzeltmek istiyorlarsa, bu konudaki politikalarını baştan aşağı değiştirmelerinde fayda var! Yoksa bu işten tek zararlı çıkacak olan Türkiye olmaz!

Yazdiklarinizi soyleyen ,hatta bol keseden atan tutan cok var. Demek ki adamlara soylenilenler pek ikna edici gelmiyor ve isin lafta kallacagini biliyorlar. O zaman yapmamiz gereken soylemden otesi olmali ki soylendimi  yaparlar olabilsin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 17 Aralık 2020, 11:48:37
Goebbels ne demiş :)"Propagandada kullanılan yalanlar ne kadar büyük olursa insanların onlara inanması kolaylaşır, yalanın etkisi artar."
Biz de gücümüz olmadığı için ancak bunu yaparız , yapabiliriz , yapıyoruz maalesef.
Bu gerçekçi olmayan yol.

Ben 2 yorum önce ne yapılması gerektiğini yazdım. Aksiyon gücün yoksa , pasif davranma gücünü kullanmalıyız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Aralık 2020, 12:13:21
Goebbels ne demiş :)"Propagandada kullanılan yalanlar ne kadar büyük olursa insanların onlara inanması kolaylaşır, yalanın etkisi artar."
Biz de gücümüz olmadığı için ancak bunu yaparız , yapabiliriz , yapıyoruz maalesef.
Bu gerçekçi olmayan yol.

Ben 2 yorum önce ne yapılması gerektiğini yazdım. Aksiyon gücün yoksa , pasif davranma gücünü kullanmalıyız.

Söylediğin şeyin nedeninden bile haberin yok ki!

Bizim ABD ilişkilerimiz çıkarlarımız çakıştığı için bozuldu. Bunda bizim yönetimin de hataları olduğu kesin. Ancak bizim için ABD çıkarları mı, yoksa kendi çıkarlarımız mı önemli! Köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyelim. Tamam da sınırımızda terör devleti kurarlarken dayı dememiz saflık olurdu herhalde! O terör örgütü onlarca yıldır ülkemizi parçalamak için uğraşıyor üstelik. Hem de batının desteğiyle!

Bunun gibi pek çok örnek varken sadece siyasi saplantılarla eleştirmek sorunlara çözüm üretmiyor. Ülkemizdeki muhalefet partileri de zaten sadece bu yüzden hep muhalefette kalıyorlar. Ortada bir sorun var. Ortada bir sorun olduğunu zaten herkes biliyor. Sorunun kaynağını suçlayıp durmak o sorunu ortadan kaldırmıyor. Soruna çözüm bulacak olanlar lazım bize.

S400 konusu çok defa tartışıldı mesela. Sözde müttefiklerimiz bize istediğimiz kritik sistemleri ya vermiyor, ya da zorluk çıkartıyorlar. Biz de o zaman başımızın çaresine bakıyoruz değil mi? Başkasının ne dediği veya yaptığı umurumuzda olmamalı! Biz kendi yolumuzda ilerlemeye devam etmeliyiz. Dünyada sanki başka seçenek yokmuş gibi, sanki tek seçeneğe muhtaçmışız gibi düşünür ve davranırsak, böyle kabadayı kovboyların tehditlerine boyun eğeriz.

Eğmeyeceğiz. Vazgeçilmez olmadıklarını hissedecekler. Bizimle işbirliği içerisinde olan herkesle yola devam ederiz. Sorun çıkaran şımarık çocuklar kendi başlarına oynasınlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 17 Aralık 2020, 12:59:36
Hocam vallahi yazıyor yazıyor siliyorum...
Suriye olayı başlıbaşına bir hataydı.
ABD ile çıkarlarımız çakıştığı için aramız bozuldu...
Çünkü oyuna getirdiler , istediklerini yapmamız için bizi gazladılar...Bizde tuzağa düştük.
Biz önce bataklığın oluşmasına sebep oluyor veya olmasına yol açanlara yardım ediyoruz sonra bataklık bize zarar verince bu sorun nasıl çözülecek diye yırtınıyoruz. 
Peki bu sorun nasıl çözülecek?
Bilmiyorum. Kim soktuysa o çıkarsın bataklıktan...

Cehape zihniyeti aylarca bağırdı..
 "Suriye bataklığına bulaşma" dinlemedin. AKP'nin demek ki akıllıca bir planı var(!)
Bekleyip görelim. Şapkadan tavşan çıkarsınlar...








Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Aralık 2020, 13:11:11

Peki bu sorun nasıl çözülecek?
Bilmiyorum. Kim soktuysa o çıkarsın bataklıktan...

Bekleyip görelim. Şapkadan tavşan çıkarsınlar...


İşte esas sorun bu. Herkes şikayet ediyor ama çözüm sunan yok!
Böyle olunca şikayet ettikleri her şey devam ediyor.

Böyle düşünenlerin sızlanmaya hakları yok!

Bekleyenler zafere asla ulaşamazlar.
Sorunlara çözüm bulanlar bu kısır döngüyü kırabilir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 17 Aralık 2020, 14:27:07
Elimizde ABD ye karsin oynanabilecek bazi enstrumanlar olabilecegini dusunuyorum. Tabii ki ABD bize karsin elinde oynayabilecegi enstruman sayisi bizim elimizdekinden fazla ve daha etkili .Ama bu pasif kalip oturup sadece isi soz soylemekle yetinip belirli bir sure sonrada olayi unutalim anlamina gelmez.

Burada onemli olan elimizdeki sayili enstrumanlara bakip bunlar arasinda salt ABD ye karsin olan ne var ise onlar arasindan biriniveye birkacini secip oynamaliyiz. Oynayacagimiz kart Salt ABD ye karsi hamle olmalidir .Nato veya AB karsiti olmamalidir. Nato her ne kadar da ABD gudumunde olsa ve bizlerin Nato nun guvenilmez bir uyesi oldugumuz havasi yaratilmasinin onune gecmeliyiz.  AB bizimle ile ilgili kararlarini nasil ileriye oteleyip ABD nin arkasina saklanmayi tercih etmislerse  bizler de o zamana kadar mevcut durumumuzu koruyup zamani geldiginde karsi hamle yapmaliyiz.

*Hali ile soracaksiniz ABD ye karsin ne tur hamle uygulayabiliriz.. " Buna karar vermek icin oncelikle ABD nin almis oldugu mueyideleri net olarak bilmek gerek"  Belki bir takim ABD li diplomatlarin ulkemize girislerini yasaklamak ulkemizde bulunan mal varliklarini dondurmak ...,  ulkemizin acacagi devlet ihalerinde ABD li firmalari oncelikten cikartmak. ABD ye yapmakta oldugumuz ve pandemi Covid yardimlarina son vermek " Cok gereksiz bir politika idi  kendi halkim yokluklar icinde kivranirken"   ABD almis oldugu yatirim kararlarini yillik olarak degerlendirip artirip ,azaltip ,kaldirabilir . Bizler de bu cercevede  belirtmis oldugum ornek adimlari daha da gerekirse ileride daha da derinlestirebiliriz. " Su anda yapmamiz gereken en etkili enstrumanlarimizi hemen kizip oynamamak olmalidir"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 17 Aralık 2020, 14:38:48
Hocam vallahi yazıyor yazıyor siliyorum...
Suriye olayı başlıbaşına bir hataydı.
ABD ile çıkarlarımız çakıştığı için aramız bozuldu...
Çünkü oyuna getirdiler , istediklerini yapmamız için bizi gazladılar...Bizde tuzağa düştük.
Biz önce bataklığın oluşmasına sebep oluyor veya olmasına yol açanlara yardım ediyoruz sonra bataklık bize zarar verince bu sorun nasıl çözülecek diye yırtınıyoruz. 
Peki bu sorun nasıl çözülecek?
Bilmiyorum. Kim soktuysa o çıkarsın bataklıktan...

Cehape zihniyeti aylarca bağırdı..
 "Suriye bataklığına bulaşma" dinlemedin. AKP'nin demek ki akıllıca bir planı var(!)
Bekleyip görelim. Şapkadan tavşan çıkarsınlar...










Ne olur Suriye konusunu hiç yazma daha iyi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 17 Aralık 2020, 16:54:02

Peki bu sorun nasıl çözülecek?
Bilmiyorum. Kim soktuysa o çıkarsın bataklıktan...

Bekleyip görelim. Şapkadan tavşan çıkarsınlar...


İşte esas sorun bu. Herkes şikayet ediyor ama çözüm sunan yok!
Böyle olunca şikayet ettikleri her şey devam ediyor.

Böyle düşünenlerin sızlanmaya hakları yok!

Bekleyenler zafere asla ulaşamazlar.
Sorunlara çözüm bulanlar bu kısır döngüyü kırabilir.

Hocam çözümüm var ama bizimkilerle olmaz benim çözümüm.

Suriye ile barış , İsrail ile barış yani Filistin meselesine karışma, Pkk'yı her yerde vur.(İsrail ile barışırsan zaten ABD ile de barışmış olursun)
Suriye ile barışırsak İsrail kızar demeyin çünkü İsrail istediğini aldı Suriye 50 yıl kendisine artık sorun çıkaramaz hale getirildi...

İç politikada etkili olmak için popülist anlayışla Dünya 5'ten büyük diyerek her kangren olmuş dünya meselesinde mevcut statükoyu değiştirmeye kalkarsan şu andaki gibi tüm dünyayı karşına alır yalnız kalırsın...

Sana dünya lideri diyen halklar da işleri ters gidince seni satıverirler.
Tıpkı Filistin'in bize ; onlara o kadar destek vermemize rağmen utanmadan Suriye'den çıkın demesi gibi...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: inca - 17 Aralık 2020, 17:01:31
Goebbels ne demiş :)"Propagandada kullanılan yalanlar ne kadar büyük olursa insanların onlara inanması kolaylaşır, yalanın etkisi artar."
Biz de gücümüz olmadığı için ancak bunu yaparız , yapabiliriz , yapıyoruz maalesef.
Bu gerçekçi olmayan yol.

Ben 2 yorum önce ne yapılması gerektiğini yazdım. Aksiyon gücün yoksa , pasif davranma gücünü kullanmalıyız.

Söylediğin şeyin nedeninden bile haberin yok ki!

Bizim ABD ilişkilerimiz çıkarlarımız çakıştığı için bozuldu. Bunda bizim yönetimin de hataları olduğu kesin. Ancak bizim için ABD çıkarları mı, yoksa kendi çıkarlarımız mı önemli! Köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyelim. Tamam da sınırımızda terör devleti kurarlarken dayı dememiz saflık olurdu herhalde! O terör örgütü onlarca yıldır ülkemizi parçalamak için uğraşıyor üstelik. Hem de batının desteğiyle!

Bunun gibi pek çok örnek varken sadece siyasi saplantılarla eleştirmek sorunlara çözüm üretmiyor. Ülkemizdeki muhalefet partileri de zaten sadece bu yüzden hep muhalefette kalıyorlar. Ortada bir sorun var. Ortada bir sorun olduğunu zaten herkes biliyor. Sorunun kaynağını suçlayıp durmak o sorunu ortadan kaldırmıyor. Soruna çözüm bulacak olanlar lazım bize.

S400 konusu çok defa tartışıldı mesela. Sözde müttefiklerimiz bize istediğimiz kritik sistemleri ya vermiyor, ya da zorluk çıkartıyorlar. Biz de o zaman başımızın çaresine bakıyoruz değil mi? Başkasının ne dediği veya yaptığı umurumuzda olmamalı! Biz kendi yolumuzda ilerlemeye devam etmeliyiz. Dünyada sanki başka seçenek yokmuş gibi, sanki tek seçeneğe muhtaçmışız gibi düşünür ve davranırsak, böyle kabadayı kovboyların tehditlerine boyun eğeriz.

Eğmeyeceğiz. Vazgeçilmez olmadıklarını hissedecekler. Bizimle işbirliği içerisinde olan herkesle yola devam ederiz. Sorun çıkaran şımarık çocuklar kendi başlarına oynasınlar.


Doğru ifade etmişsiniz. +1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 17 Aralık 2020, 17:52:58

Peki bu sorun nasıl çözülecek?
Bilmiyorum. Kim soktuysa o çıkarsın bataklıktan...

Bekleyip görelim. Şapkadan tavşan çıkarsınlar...


İşte esas sorun bu. Herkes şikayet ediyor ama çözüm sunan yok!
Böyle olunca şikayet ettikleri her şey devam ediyor.

Böyle düşünenlerin sızlanmaya hakları yok!

Bekleyenler zafere asla ulaşamazlar.
Sorunlara çözüm bulanlar bu kısır döngüyü kırabilir.

Hocam çözümüm var ama bizimkilerle olmaz benim çözümüm.

Suriye ile barış , İsrail ile barış yani Filistin meselesine karışma, Pkk'yı her yerde vur.(İsrail ile barışırsan zaten ABD ile de barışmış olursun)
Suriye ile barışırsak İsrail kızar demeyin çünkü İsrail istediğini aldı Suriye 50 yıl kendisine artık sorun çıkaramaz hale getirildi...

İç politikada etkili olmak için popülist anlayışla Dünya 5'ten büyük diyerek her kangren olmuş dünya meselesinde mevcut statükoyu değiştirmeye kalkarsan şu andaki gibi tüm dünyayı karşına alır yalnız kalırsın...

Sana dünya lideri diyen halklar da işleri ters gidince seni satıverirler.
Tıpkı Filistin'in bize ; onlara o kadar destek vermemize rağmen utanmadan Suriye'den çıkın demesi gibi...
+1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 17 Aralık 2020, 19:50:43

Peki bu sorun nasıl çözülecek?
Hocam çözümüm var ama bizimkilerle olmaz benim çözümüm.

Suriye ile barış , İsrail ile barış yani Filistin meselesine karışma, Pkk'yı her yerde vur.(İsrail ile barışırsan zaten ABD ile de barışmış olursun)
Suriye ile barışırsak İsrail kızar demeyin çünkü İsrail istediğini aldı Suriye 50 yıl kendisine artık sorun çıkaramaz hale getirildi...

İç politikada etkili olmak için popülist anlayışla Dünya 5'ten büyük diyerek her kangren olmuş dünya meselesinde mevcut statükoyu değiştirmeye kalkarsan şu andaki gibi tüm dünyayı karşına alır yalnız kalırsın...

Sana dünya lideri diyen halklar da işleri ters gidince seni satıverirler.
Tıpkı Filistin'in bize ; onlara o kadar destek vermemize rağmen utanmadan Suriye'den çıkın demesi gibi...

Sn Serkan1976, onerilerin degerli ancak kanimca burada siralamis oldugun onerilerin cogu ABD yi direk hedef almiyor. Oysa getirilmis olan mueyideler direk ABD tarafindan uygulanmakta.  Bu nedenle burada soz konusu Mütekabiliyet olmali .

Suriye devleti ile normallesme ,Israil ile gereksiz polemikler,Filistin devletini gerektigi yerde ve dogru organlarda savunmak. PKK ile mucadele yurt icerisinde ve yurt disinda etkisiz hale getirlene kadar devami bunlarin hepsi zaten yapmamiz gereken olmazsa olmazlar. Bu nedenle bu konularda takinacagimiz tavir direk ABD alinmis bir tavir sayilmaz  diye dusunuyorum . ( Elbette dolayli yoldan belirtilenler ABD ile iliskili ancak net tavir sayilmaz diye dusunuyorum)

Burada amac ABD ye Ulkemizin onlarin kapikulu olmadigimizi gosterip. Sayet ileri tarihlerde bir gun ABD ile iliskimiz duzelecek olur ise bu iliskinin hangi temeller carcevesine oturmasi gerekliligini gosterir olmali.



 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 17 Aralık 2020, 20:14:18
Hocam biz S-400 için değil ABD politikalarına muhalefetten ambargo yedik... ABD çıkarları ne istiyor bölgede ; İsrail'i rahatlatacak , ona düşmanlık etmeyecek  bir siyasi yapı...

Ya kendilerine yakın devletçikler kuracak (PKKYPG) ya da mevcut ülkeleri-yönetimleri bir şekilde İsrail'e düşmanlıktan vazgeçirecek...

Biz ikisine de muhalif görünüyoruz şu an... Yapılacak şey bunlardan birini tercih etmek...
Biz ikinciye çalıştığımızı göstereceğiz... Araplar için İsrail'e sallamayacağız , YPG'yi  yerinden edecek , İsrail'în de mahsur görmeyeceği zayıf bir Suriye devletini destekleyeceğiz....

Arap şeyhleri zaten darbe ile indirileceğiz korkusuyla İsrail'e secde etmeye başladı...Rüşvetle ABD ne üretiyorsa , üzerine atlayıp almaya ABD'ye şirin gözükme derdinde...

Bir tek biz Don Kişot gibi Yel değirmenlerine saldırmaya çalışıyoruz... Zaten bize faydası olmayan insanlar için geleceğimizi kararttık...

Bizim için birinci tehdit sınırımızda kurulacak Kürt devleti  tehditi... Bu boşluğu ya PKK dolduracak ya da Suriye ...Sonsuza kadar sınır ötesinde kalacak halimiz yok... YPG yerine başka bir gücü geçirmeye ikna etmeliyiz ABD ve İsrail'i
Yani İsrail ile barışmak 1. şart...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 17 Aralık 2020, 22:43:21
Heo eleştiriyorsunuz ya çözüm diyenler...

Çözüm için ilk önce hata yapana hatalisin diyebilmeliyizki hata yapan hata yaptığını anlasin ve kabul etsin. Burda 1 kişi çıksın desinki sen bir çözüm sun bizi yonetenler hemen kabul edecek... Buna inanan biri var mı burda?  Bırak amerikayi suriyeyi uzağa gitmeye gerek yok. Kanal Istanbul hatadır diyoruz "Abdulhamidin 100 yıllık ruyasi" diye bir yalan atılıyor tabi kimsede Abdulhamidin kankasi degilki "öyle bir rüyası yoktu" desin. Cahil kitle inanıyor... Karşı çıksan hain ilan ediliyorsun. Bu insanlara ne cozumu sunacaksiniz... Cemaatler tarikatlar yüzünden 15 temmuz yaşamış bir siyasi parti ders alıp bu yapılara karşı önlem alması gerekirken feto bitti merhaba menzil diyorsa kusura bakmayın bu kitleye çözüm sunamazsınız... bırakın çözümü halk için bile katkı sunamazsınız... Halk icin yaptığınız bağış bile devlet içinde devlet olarak görülür.  Gokcegin devletin bir tarafına soktuğu 700 milyon dolarlık göze batmaz ama muhalefetten biri kanal istanbul karşıtı bir bilboard yatırsa devlet parası boşa harcandı diye soruşturma açanlara ne çözüm sunacaksınız...  Ya siz farklı bir ülkede yaşıyorsunuz yada biz
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 18 Aralık 2020, 00:54:34

Yani İsrail ile barışmak 1. şart...

Muhtemelen de öyle olacak... baksanıza Anadolu Ajansı şimdiden altyapıyı hazırlamaya başlamış.

https://twitter.com/anadoluajansi/status/1339687593634512896
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Aralık 2020, 09:33:32
Yetmez ama EVET...... Yine de ben aşağıdaki haberi TRT ,Anadolu Ajansı geçtiği an bu barışın olduğuna ikna olacağım...


"Osmanlı Padişahı II. Bayezid ; Kemal Reis komutasında Osmanlı donanmasını İspanya'ya göndererek, 150 bin Yahudi'nin güvenle, Osmanlı topraklarına ulaşmasını sağlamıştır."  :D :D :D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Aralık 2020, 12:25:24
Heo eleştiriyorsunuz ya çözüm diyenler...

Çözüm için ilk önce hata yapana hatalisin diyebilmeliyizki hata yapan hata yaptığını anlasin ve kabul etsin. Burda 1 kişi çıksın desinki sen bir çözüm sun bizi yonetenler hemen kabul edecek... Buna inanan biri var mı burda?  Bırak amerikayi suriyeyi uzağa gitmeye gerek yok. Kanal Istanbul hatadır diyoruz "Abdulhamidin 100 yıllık ruyasi" diye bir yalan atılıyor tabi kimsede Abdulhamidin kankasi degilki "öyle bir rüyası yoktu" desin. Cahil kitle inanıyor... Karşı çıksan hain ilan ediliyorsun. Bu insanlara ne cozumu sunacaksiniz... Cemaatler tarikatlar yüzünden 15 temmuz yaşamış bir siyasi parti ders alıp bu yapılara karşı önlem alması gerekirken feto bitti merhaba menzil diyorsa kusura bakmayın bu kitleye çözüm sunamazsınız... bırakın çözümü halk için bile katkı sunamazsınız... Halk icin yaptığınız bağış bile devlet içinde devlet olarak görülür.  Gokcegin devletin bir tarafına soktuğu 700 milyon dolarlık göze batmaz ama muhalefetten biri kanal istanbul karşıtı bir bilboard yatırsa devlet parası boşa harcandı diye soruşturma açanlara ne çözüm sunacaksınız...  Ya siz farklı bir ülkede yaşıyorsunuz yada biz

Bütün bunlar boş laf kalabalığından başka bir şey değil. Siyasi saplantılarınız yüzünden bozuk plak gibi aynı şeyleri konuşup tartışmaları konunu içeriğinden uzaklaştırıyorsunuz. Yıllardır bu kadar boş konuşanların ilerledikleri tek bir milimetre bile mesafe yok. Çünkü çözümleri yok. Sadece şikayetleri var! O öyle yapmış, bu böyle yapmış... Ortada bir cenaze var, kimse nasıl kaldırılacağını bilmiyor. Sadece cenaze neden ölmüş, biri mi öldürmüş vs vs... Laf olsun, ego rahatlasın diye ortaya dökülen boş sözler...

Nedense bu kısır döngü içerisinde olduklarının bile farkında değiller.


Yani İsrail ile barışmak 1. şart...

Muhtemelen de öyle olacak... baksanıza Anadolu Ajansı şimdiden altyapıyı hazırlamaya başlamış.

https://twitter.com/anadoluajansi/status/1339687593634512896

Ülkemizin çıkarları için bizimle işbirliği yapmak isteyen herkesle çalışmamız lazım. İşbirliği yapmayanların kapısında yatmaya gerek yok!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 18 Aralık 2020, 16:09:21
Heo eleştiriyorsunuz ya çözüm diyenler...

Çözüm için ilk önce hata yapana hatalisin diyebilmeliyizki hata yapan hata yaptığını anlasin ve kabul etsin. Burda 1 kişi çıksın desinki sen bir çözüm sun bizi yonetenler hemen kabul edecek... Buna inanan biri var mı burda?  Bırak amerikayi suriyeyi uzağa gitmeye gerek yok. Kanal Istanbul hatadır diyoruz "Abdulhamidin 100 yıllık ruyasi" diye bir yalan atılıyor tabi kimsede Abdulhamidin kankasi degilki "öyle bir rüyası yoktu" desin. Cahil kitle inanıyor... Karşı çıksan hain ilan ediliyorsun. Bu insanlara ne cozumu sunacaksiniz... Cemaatler tarikatlar yüzünden 15 temmuz yaşamış bir siyasi parti ders alıp bu yapılara karşı önlem alması gerekirken feto bitti merhaba menzil diyorsa kusura bakmayın bu kitleye çözüm sunamazsınız... bırakın çözümü halk için bile katkı sunamazsınız... Halk icin yaptığınız bağış bile devlet içinde devlet olarak görülür.  Gokcegin devletin bir tarafına soktuğu 700 milyon dolarlık göze batmaz ama muhalefetten biri kanal istanbul karşıtı bir bilboard yatırsa devlet parası boşa harcandı diye soruşturma açanlara ne çözüm sunacaksınız...  Ya siz farklı bir ülkede yaşıyorsunuz yada biz

Bütün bunlar boş laf kalabalığından başka bir şey değil. Siyasi saplantılarınız yüzünden bozuk plak gibi aynı şeyleri konuşup tartışmaları konunu içeriğinden uzaklaştırıyorsunuz. Yıllardır bu kadar boş konuşanların ilerledikleri tek bir milimetre bile mesafe yok. Çünkü çözümleri yok. Sadece şikayetleri var! O öyle yapmış, bu böyle yapmış... Ortada bir cenaze var, kimse nasıl kaldırılacağını bilmiyor. Sadece cenaze neden ölmüş, biri mi öldürmüş vs vs... Laf olsun, ego rahatlasın diye ortaya dökülen boş sözler...

Nedense bu kısır döngü içerisinde olduklarının bile farkında değiller.


Yani İsrail ile barışmak 1. şart...

Muhtemelen de öyle olacak... baksanıza Anadolu Ajansı şimdiden altyapıyı hazırlamaya başlamış.

https://twitter.com/anadoluajansi/status/1339687593634512896

Ülkemizin çıkarları için bizimle işbirliği yapmak isteyen herkesle çalışmamız lazım. İşbirliği yapmayanların kapısında yatmaya gerek yok!

+1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Aralık 2020, 16:32:21
Skywolf hocam sürekli bize ; sorunu tekrar edip durmayın , hataları tekrar tekrar söylemeyin , çözüm getirin  diyorsunuz .
Ama biz hep sorunu söylüyoruz. Çünkü sorun , zaten sorunun birebir kendisi...

Çünkü sorunu yaratanlar çözüme yanaşacak kafaya , dünya görüşüne , vizyona sahip değil ki...

Çözüme karar verecek ve kararları alacak adamlar 5 yaşından  beri "Kudüs bizim , Ayasofya ibadete açılsın , Kahrolsun Siyonizm , Abdülhamit  , Siyonistlerin para ile Filistin'i satın alma teklifini kabul etmemiş vb. ideolojisiyle büyümüş , okumuş ama hep bu kafa yapısındaki kitapları okumuş adamlar...

Bunlara ne çözüm önereceksin ki... 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: assslan - 18 Aralık 2020, 16:58:54
Heo eleştiriyorsunuz ya çözüm diyenler...

Çözüm için ilk önce hata yapana hatalisin diyebilmeliyizki hata yapan hata yaptığını anlasin ve kabul etsin. Burda 1 kişi çıksın desinki sen bir çözüm sun bizi yonetenler hemen kabul edecek... Buna inanan biri var mı burda?  Bırak amerikayi suriyeyi uzağa gitmeye gerek yok. Kanal Istanbul hatadır diyoruz "Abdulhamidin 100 yıllık ruyasi" diye bir yalan atılıyor tabi kimsede Abdulhamidin kankasi degilki "öyle bir rüyası yoktu" desin. Cahil kitle inanıyor... Karşı çıksan hain ilan ediliyorsun. Bu insanlara ne cozumu sunacaksiniz... Cemaatler tarikatlar yüzünden 15 temmuz yaşamış bir siyasi parti ders alıp bu yapılara karşı önlem alması gerekirken feto bitti merhaba menzil diyorsa kusura bakmayın bu kitleye çözüm sunamazsınız... bırakın çözümü halk için bile katkı sunamazsınız... Halk icin yaptığınız bağış bile devlet içinde devlet olarak görülür.  Gokcegin devletin bir tarafına soktuğu 700 milyon dolarlık göze batmaz ama muhalefetten biri kanal istanbul karşıtı bir bilboard yatırsa devlet parası boşa harcandı diye soruşturma açanlara ne çözüm sunacaksınız...  Ya siz farklı bir ülkede yaşıyorsunuz yada biz

Bütün bunlar boş laf kalabalığından başka bir şey değil. Siyasi saplantılarınız yüzünden bozuk plak gibi aynı şeyleri konuşup tartışmaları konunu içeriğinden uzaklaştırıyorsunuz. Yıllardır bu kadar boş konuşanların ilerledikleri tek bir milimetre bile mesafe yok. Çünkü çözümleri yok. Sadece şikayetleri var! O öyle yapmış, bu böyle yapmış... Ortada bir cenaze var, kimse nasıl kaldırılacağını bilmiyor. Sadece cenaze neden ölmüş, biri mi öldürmüş vs vs... Laf olsun, ego rahatlasın diye ortaya dökülen boş sözler...

Nedense bu kısır döngü içerisinde olduklarının bile farkında değiller.


Yani İsrail ile barışmak 1. şart...

Muhtemelen de öyle olacak... baksanıza Anadolu Ajansı şimdiden altyapıyı hazırlamaya başlamış.

https://twitter.com/anadoluajansi/status/1339687593634512896

Ülkemizin çıkarları için bizimle işbirliği yapmak isteyen herkesle çalışmamız lazım. İşbirliği yapmayanların kapısında yatmaya gerek yok!
+1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 18 Aralık 2020, 16:59:43
Skywolf hocam sürekli bize ; sorunu tekrar edip durmayın , hataları tekrar tekrar söylemeyin , çözüm getirin  diyorsunuz .
Ama biz hep sorunu söylüyoruz. Çünkü sorun , zaten sorunun birebir kendisi...

Çünkü sorunu yaratanlar çözüme yanaşacak kafaya , dünya görüşüne , vizyona sahip değil ki...

Çözüme karar verecek ve kararları alacak adamlar 5 yaşından  beri "Kudüs bizim , Ayasofya ibadete açılsın , Kahrolsun Siyonizm , Abdülhamit  , Siyonistlerin para ile Filistin'i satın alma teklifini kabul etmemiş vb. ideolojisiyle büyümüş , okumuş ama hep bu kafa yapısındaki kitapları okumuş adamlar...

Bunlara ne çözüm önereceksin ki...
+1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 18 Aralık 2020, 17:17:22
Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh

İşte çözüm bu...

Bir işgale karşı hazırlık yapmak zorundayız. Türkiye' yi işgal edebilecek dünyada tek bir devlet var; AMERİKA! Amerika' yla eninde sonunda sıcak çatışmaya gireceğimizi öngörüyorum. Amerika' yla çatışma durumu 1990 yılında başladı. Ve süreç tırmanarak devam ediyor.

Amerika, postal bastığı yerden bir daha çıkmıyor. Bakınız Irak' ı işgal edeli yaklaşık 30 sene olmuş! Irak' ın tarihini, zenginliklerini, her şeyini yağmaladılar. Bir de Türkiye' yi işgal ettiğini düşünün..! İşgal edecek kıvama gelindiği vakit ilk önce eniğini gönderecektir. Bir Türk-Yunan Savaşından sonra Amerikan güçlerinin Türkiye' ye işgal harekatı başlatacağını düşünüyorum. Çünkü;

TÜRKİYE' NİN HÜR, BAĞIMSIZ, MÜSTAKİL, KENDİNE YETER BİR DEVLET OLMASI İSTENMİYOR.

Dünyanın en stratejik noktasında güçlü bir devlet demek; bütün emperyalist oyunların bozulması anlamına gelir. O nedenle bir Amerikan işgaline karşı gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: assslan - 18 Aralık 2020, 18:35:22
Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh

İşte çözüm bu...

Bir işgale karşı hazırlık yapmak zorundayız. Türkiye' yi işgal edebilecek dünyada tek bir devlet var; AMERİKA! Amerika' yla eninde sonunda sıcak çatışmaya gireceğimizi öngörüyorum. Amerika' yla çatışma durumu 1990 yılında başladı. Ve süreç tırmanarak devam ediyor.

Amerika, postal bastığı yerden bir daha çıkmıyor. Bakınız Irak' ı işgal edeli yaklaşık 30 sene olmuş! Irak' ın tarihini, zenginliklerini, her şeyini yağmaladılar. Bir de Türkiye' yi işgal ettiğini düşünün..! İşgal edecek kıvama gelindiği vakit ilk önce eniğini gönderecektir. Bir Türk-Yunan Savaşından sonra Amerikan güçlerinin Türkiye' ye işgal harekatı başlatacağını düşünüyorum. Çünkü;

TÜRKİYE' NİN HÜR, BAĞIMSIZ, MÜSTAKİL, KENDİNE YETER BİR DEVLET OLMASI İSTENMİYOR.

Dünyanın en stratejik noktasında güçlü bir devlet demek; bütün emperyalist oyunların bozulması anlamına gelir. O nedenle bir Amerikan işgaline karşı gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor.



Yalnız Amerika genellikle ülkelerin başına bir kukla getirerek o ülkeyi işgal eder. Bu seçimle veya bir darbe ile olur. Ülkemizde her iki yöntemi de bolca kullandı ve 2016 yılına kadar  hep istediğini aldı.  Saddam ve Kaddafi diktatör oldukları için seçim yoluyla devrilme gibi bir ihtimalleri yoktu. Ayrıca ülke içi istihbaratları da kuvvetli olduğundan diğer yollara başvuramadı.

Türkiye' yi savaşmadan eline geçirmek isteyeceklerdir. Ama üzerimize köpekleri hep birlikte salacaklardır da... Sindirmeye çalışacaklar. O yüzden savaşa hazır olmak fikrinize katılıyorum. Zaten ülke de bu yönde hareket ediyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 18 Aralık 2020, 18:57:52
Sayin skywolf hadi döngüyü tekrarlamamak adına bir çözüm onerin dinleyelim. Yıllardır aman siyasete girmeyelim diye sorunun problemin kaynağını konusturmuyorsunuz şimdi cikip cozum diyorsunuz. Twitterda unlu bir.ekonomi profesörü var. Adam hem twitterdan hemde youtube üzerinden Türkiye hangi koşulları yerine getirirse düzelir diye bir video yapmış. Akıt gazetesi ise adamı ekonomik felaket tellalı olarak hedef göstermiş.  Hadi al bu senin çözüm dediğin şeyi yapan birisi. Bugün Necip Hablemitoglunun ölüm yıldönümü... Onunda bir çözümü vardı ülke hakkında fethullah gülen ve feto yapılanmasını deşifre etme acısından... ne oldu ? Silahlı saldırıda hayatını kaybetti. 2009 yılında kamer gencin mecliste bir çözümü vardı yine feto ile ilgili uyarılarda bulundu. Ne oldu? Dövmeye kalkmışlardı adamı... Ne cozumu istiyorsunuz cok merak ediyorum. bir problem varsa problemi yaratan konuşulur eleştirilir   forumdaki iki tane aktrol zirlayacak diye yıllardır eleştiri yaptırmadın. Problemi yaratandan başka her halti konuştuk.  Suriyeyi , iragi , amerikayi konuşuyoruz ama tüm.bunlarda birinci karar verici kişiyi konuşamıyoruz... sonra çözüm onerin.. Sen bir rahat bırak bu insanları problem nedir nasıl ortaya çıkmış konuşalım sonra çözüm iste... Hem yasaklarla insanları konusturmayacaksiniz hemde O insanlardan öneri bekleyeceksiniz harikaymis
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 18 Aralık 2020, 20:06:45
Bir cogunuzun yorumundan Türkiye - ABD İlişkileri konusunda oldukca karamsar gorunuyor !
Ben kisisel olarak karamsar olmanin herhangi bir problemin cozumune yardimci olmadigina inanlardanim. Bu her konuya olumlu bakiyorum anlamina gelmez bir bardagin dolu kismi kadar,cogu kisinin bos gordugu alaninda aslinda bos olmadagina inanlardanim.  TC guclu bir devlettir bazilarimizin yorumlarinda belirtilen ne Irak, ne Suriye ne de baska bir devlete benzemez .Bizlere  bu devleti emanet edenlerin beklentisi ulkemizi onlarin birakmis oldugu konumdan daha ilerilere yuceltmekti " Yeni ne ulkemizi batirmak ,ne da bir Manda altina girmesini saglamak ,ne de karamsar bir millet  olmamiz istendi" Her sorunun bir cozumu oyle veya boyle mevcuttur. Olum haric.

Bu nedenle ben ABD nin ulkemizi isgale yeltenecegine olasilik pek vermiyorum  Boyle bir durumda kendilerine bunun nelere mal olabilecegini de asagi yukari takip edebilecek kadar tarih bilgileri yaninda akillarinin da halen mevcut oldugunu dusunuyorum.

Bazilarimiz Iktidarca yapilmis ve yapilmakta olan  hatalar zincirini once kabullenmesi yaninda bu iktidarin cozum getiremeyecegine inanmakta. Bu bir olasilik ama once gecmisten gunumuze kadar gelen hatalar zencirini benligimizin bir koseseine ucmayacak sekilde yerlestirip iktidara bir sans daha tanimaliyiz diye dusunuyorum . Sayet cikan sonuc yine beklentilerimizi karsilamiyorsa o zaman bir sonraki secimde butun bu olaylari  degerlendirerek oy kullanmaliyiz .  Ancak su anda yapilmasi gereken oncelikle mevcut iktidara cozum icin sans verirken beklentilerimizin ne oldugu mesajini da onlara net olarak vermeliyiz.

ABD ile mevcut problemler yumagini hepsini bir anda veya tek hamle ile cozme imkanimiz malesef yok . Cozumun yolu diplomasidir ,diplomasi derken hamaset degil tatli dille onlarin anlayacagi dilde dogru mesaji verip sonrasinda da verilen mesaja istinaden gerekli adimlarin atilmasi olmali. Aksi durmda ne verilen mesajin kiymeti kalir ne de inandiriciligimizin. Butun bu sorunlar yumagi  rasyonel bir surec icerisinde bazen tek bazen paketler halinde  cozumlenebilir.  Gunu birlik politikalarin yurumedigini artik sanirim ogrenmis bulunuyoruz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 18 Aralık 2020, 20:17:34
...Suriyeyi , iragi , amerikayi konuşuyoruz ama tüm.bunlarda birinci karar verici kişiyi konuşamıyoruz... sonra çözüm onerin...

Her zaman her şey konuşulmaz. Bi' de eline ne geçecek yani? Kervan bir şekilde yürüyor. Konuşmak istiyorsan devranın dönmesini bekleyeceksin. O devran da kolay kolay dönmeyecek.

Geçen gün 2021 Meclis bütçe görüşmelerinde ilginç bir diyalog yaşandı. İyi Parti millet vekillerinden Ahmet Erozan;

-''Bütçeyi iktisatlı kullanın, yılın ikinci yarısı devralacağız''

deyicerince, Mevlüt Çavuşoğlu;

-"Hayrola, ne oluyor? Siz de mi Biden'dan umut bekliyorsunuz yoksa? Ülkede seçim yok. Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz. Yoksa darbe beklentiniz mi var nereden devralacaksınız, kimden devralacaksınız?"

sözleriyle karşılık vermişti. Şuraya dikkat!

''Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz!'' diyor.

O nedenle gerek yok yani! Sonuç üretmeyecek, bir yere varmayacak tartışmalara girmenin hiç gereği yok demek istiyorum.




Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 19 Aralık 2020, 01:31:03
Sayin skywolf hadi döngüyü tekrarlamamak adına bir çözüm onerin dinleyelim. Yıllardır aman siyasete girmeyelim diye sorunun problemin kaynağını konusturmuyorsunuz şimdi cikip cozum diyorsunuz. Twitterda unlu bir.ekonomi profesörü var. Adam hem twitterdan hemde youtube üzerinden Türkiye hangi koşulları yerine getirirse düzelir diye bir video yapmış. Akıt gazetesi ise adamı ekonomik felaket tellalı olarak hedef göstermiş.  Hadi al bu senin çözüm dediğin şeyi yapan birisi. Bugün Necip Hablemitoglunun ölüm yıldönümü... Onunda bir çözümü vardı ülke hakkında fethullah gülen ve feto yapılanmasını deşifre etme acısından... ne oldu ? Silahlı saldırıda hayatını kaybetti. 2009 yılında kamer gencin mecliste bir çözümü vardı yine feto ile ilgili uyarılarda bulundu. Ne oldu? Dövmeye kalkmışlardı adamı... Ne cozumu istiyorsunuz cok merak ediyorum. bir problem varsa problemi yaratan konuşulur eleştirilir   forumdaki iki tane aktrol zirlayacak diye yıllardır eleştiri yaptırmadın. Problemi yaratandan başka her halti konuştuk.  Suriyeyi , iragi , amerikayi konuşuyoruz ama tüm.bunlarda birinci karar verici kişiyi konuşamıyoruz... sonra çözüm onerin.. Sen bir rahat bırak bu insanları problem nedir nasıl ortaya çıkmış konuşalım sonra çözüm iste... Hem yasaklarla insanları konusturmayacaksiniz hemde O insanlardan öneri bekleyeceksiniz harikaymis




Yani İsrail ile barışmak 1. şart...


Muhtemelen de öyle olacak... baksanıza Anadolu Ajansı şimdiden altyapıyı hazırlamaya başlamış.

https://twitter.com/anadoluajansi/status/1339687593634512896


Ülkemizin çıkarları için bizimle işbirliği yapmak isteyen herkesle çalışmamız lazım. İşbirliği yapmayanların kapısında yatmaya gerek yok!

+1



Yabgu,
Papağan gibi sürekli aynı şikayetleri tekrar edip sızlanmak yerine, siyasi takıntılarını bir kenara bırakarak okursan benim ve benim gibi düşünen pek çok arkadaşımızın farklı konularda çözüm önerileri ortaya koyduğunu görebilirsin. Yıllardır forum içeriğine göre tartıştığımız konularda ortaya koyduğumuzu pek çok çözüm önerisinin gerçeğe dönüştüğünü gördük. Demek ki işe yarayan bir şeyler var.

Evet forumda siyasi tartışmalardan uzak durulmasını istiyoruz. Acaba neden bunu istiyoruz? Haydi biraz kafamızı çalıştıralım. Biraz hafızalarımızı zorlayalım. Bu kadar siyasi fanatik içerisinde mantıklı bir tartışma ne zaman yapılabimişki! Kısa sürede sataşmalar başlıyor, hakaretler havada uçuşuyor.  Şunlar bunu yaptı, bunlar şunu yaptı kısır döngüsü sürüp gidiyor. Müdahale edilmese bir derbi maçında birbirlerine küfürler eden rakip taraftarların bulunduğu tirübinlere dönüşüyor ortam. Bunu bilmeyen var mı halen bu forumda? Bunun kimseye zerre faydası yok!

Mesela bu ülkede ilkokuldan, hatta öncesinden başlayarak insanlara, ülkenin kurucusu Mustaf Kemal Atatürk öğretilir. Öğretilmelidir de!
Çoğunluk Atasını çok sever. Onu örnek almamız istenir. Çünkü O, düşman tarafından işgal edilmiş, orduları dağıtılmış, yetişmiş insan gücünü kaybedilen savaşlarda yitirmiş, neredeyse hiç bir şeyi kalmamış yaralı bir milleti ayağa kaldırarak bu ülkeyi kurdu. Bunu nasıl başardı? Bütün gün oturduğu yerde "padişah İmparatorluğu düşmana hediye etti, halk sefalet içerisinde yaşarken kendisi saraylarda sefa sürüyor" vs gibi söylemlerde bulunup şikayet mi etti? Hiç bir şey yapmamanın yarattığı suçluluk duygusunu sürekli başkalarını kötüleyerek bastırmaya mı çalıştı? Yoksa sürekli çalışıp, araştırıp, sorunlara çözüm arayıp sürekli uygulama halinde olarak mı?

Peki ülkede kaç kişi gerçekten Atasını tanıyor ve gerçekten örnek alıyor?

Sorunun kaynağını görmek isteyen aynaya baksın!

Şuraya dikkat!

''Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz!'' diyor.

O nedenle gerek yok yani! Sonuç üretmeyecek, bir yere varmayacak tartışmalara girmenin hiç gereği yok demek istiyorum.



Haksız da sayılmaz. İktidarı seçimle millet veriyor. Bugün bir seçim olsa bir öncekine göre biraz farklı oy dağılımı olsa da sonuç, yani iktidar değişmez. Çünkü yukarıda açıklamaya çalıştığım şekilde muhalefet partilerinin çözüm yerine şikayet etmeleri, sorunlarına çözüm bekleyen millette kendilerine güven oluşturmuyor. Ortaya koydukları net çözümler, projeler vs yok. Diğerleri ise yapmadıkları icraatleri bile çok güzel pazarlayabiliyorlar.

Mevcut iktidara hiç oy vermedim, bundan sonra da vermeyi düşünmüyorum. Beğenmediğim çok özellikleri bulunuyor çünkü. Ancak muhalefet onlardan beter durumda. Hiç birine güvenemiyorum. Mesela yıllar önce yerel seçim öncesi ana muhalefet partisi lideri oturduğum şehre geldi. Kent meydanında güzel bir seçim konuşması yaptı. Konuşmanın sonunda " seçimi kazandıkları takdirde, konuşmayı yaptığı meydanın altına bir otopark yapacaklarını" söyledi ve bir çuval inciri berbat etti. Çünkü yıllardır o meydanın altında bir otopark bulunuyor. Bunun gibi bir yığın örnek var ve malesef yapıcı muhalefet olması gereken muhalefet partileri gerçeklerden uzak. Konuştukları, vaad ettikleri konular hakkında bile yeterli bilgileri yok. Sadece birilerini kötülemeyi muhalif olmak sanıyorlar. Hiç bir çalışmaları yok malesef. Bugün kazara iktidara gelseler ne yapacaklarını bile bilemezler. Ne yazık ki bu kişilerle, mevcut iktidarın son derece zarar verdiği dış ilişkileri düzeltmek bence hayalden de öte!

Karamsar olduğumu düşünenleriniz olacaktır. Ancak gerçekler bunlar. Bu nedenle siyaseti sevmiyorum. Sorunlara çözüm üretmek yerine insanları birbirine düşürüyor. Bugün beğenmediğiniz bir durumu eleştirdiğinizde, tepki gösterdiğinizde, olmaması gerektini dile getirdiğinizde, gerçekte yapılması gerekeni söylediğinizde trol olarak etiketleniyorsunuz. Hemen karşı taraf olarak kabul ediliyorsunuz. Oysa ben bu ortamda hiç bir tarafta değilim. Tüm siyasi yapının gerçek amacına uygun şekilde baştan aşağı değişmesi gerektiğini düşünüyorum. İşte bu son cümle de bir çözüm önerisi. Üzerindeki uzun açıklamaya istinaden...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 19 Aralık 2020, 02:58:59
Şuraya dikkat!

''Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz!'' diyor.

O nedenle gerek yok yani! Sonuç üretmeyecek, bir yere varmayacak tartışmalara girmenin hiç gereği yok demek istiyorum.


...Haksız da sayılmaz. İktidarı seçimle millet veriyor. Bugün bir seçim olsa bir öncekine göre biraz farklı oy dağılımı olsa da sonuç, yani iktidar değişmez...

Yalnız ''seçim olsa da iktidar size verilmeyecek!'' cümlesi o şekilde algılanmadı. '' Seçimi kazanmış olsanız bile iktidar size verilmeyecek'' şeklinde algılandı ki bende öyle anladım -ki haklılık payı var.

En son yerel seçimlerde, 8-10 bin farkla İstanbul Belediyesini İmamoğlu kazanınca; ''Hiç birşey olmamış olsa bile kesinlikle bir şey oldu!'' söyleminden hareketle İstanbul seçimlerini iptal etmişlerdi. Bu karara içerleyen İstanbul' lu 800 Bin oy farkla İmamoğlu' nu tekraren seçmiştir.

Diğer örnek;

Bir önceki yerel seçimlerde Ankara Büyükşehir Başkanlığını Mansur Yavaş' ın kazandığı açıklanacakken; artık ne dolaplar çevirdilerse son anda Büyükşehir Belediye Başkanlığını Melih Gökçek' e hediye ettiler. Ankaralı olduğum için biliyorum; Ankara' nın Seyran bağları semti CHP seçmeninin yoğun olduğu bir bölgedir. Düğüm orada çözülecekti... Mansur Başkan bir at boyu öndeyken; elektrikler kesildi, trafoya kedi girdi... Seyranbağları Seçim Kurulunun olduğu bölgeye silahlı adamlar geldi, sayımların yapılmasını engellenmeye çalıştılar; durumdan haberdar olan halk galeyana geldi -O sırada ben de Ankara' daydım- halk oylarına sahip çıkmak için Seyranbağları Lisesine akın etti ama ne fayda! Atı alan Üsküdar' ı geçmişti. Seçimleri Melih Gökçek' in kazandığı açıklandı. Mansur Başkan sonuçlara itiraz etti, kabul etmedi, seçimleri ben kazandım hakkımı yediler dedi, işi mahkemeye götürdü ama bi' kere ok yaydan çıkmıştı. Hiçbir sonuç alamadı. Çok teessüf ki, Ankaralı hemşerim Melih Gökçek belasından kendini kurtaramadı. Melih Gökçek o kadar nefret edilecek bir insan ki... anlatılacak şey değildir. Şükürler olsun RTE görevinden azletti de Ankaralı hemşerilerim gerçek bir belediye başkanı gördü. Yoksa bu adamdan kurtulmak mümkün değildi. Allah iki yakasını bir araya getirmesin demek istiyorum. Bu da benim bedduamdır.

Bir diğer örnek 2005 seçimleri... AKP seçimi kazanamayınca, koalisyon görüşmeleri başladı. İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELER adı altında yapılan görüşmeler o kadar uzatıldı ki, AKP liderliğinde yapılan koalisyon görüşmelerinden hiçbir sonuç alınamadı. Oysaki sonuç alınamadığı taktirde hükümet kurma görevi CHP' ye verilmesi gerekiyordu... Bu şekilde işi sürüncemeye bırakarak seçimlerin yenilenmesi yoluna gittiler. Yalnız bu seçimlerin bir faydası oldu; sonuçlardan ders çıkaran AKP hükümeti Açılım Sürecinin kendisine zarar verdiğini gördüğünden tekraren terörle mücadele dönemini başlattı.

Özetle örnekler çoğaltılabilir... Benim görüşüme göre,

SİYASİ PARTİLER TASVİYE EDİLMELİDİR.

Suçu olan, suça iştirak eden, bir başka ülkenin nam ve hesabına çalışan, girift ilişkileri olan, bu ilişkilerden menfaat devşiren, haksız şekilde zengin olan ve siyaseti güç elde etmenin bir aracı olarak gören, kirli ilişkileri bilinen, bu ilişkileri sağlam delillerle tespit edilmiş olan, bölücülük yapan, bölücü siyasete alet olan, din işlerini devlet işlerine karıştıran, Laiklik ilkesine alenen muhalefet eden, Türk Ordusuna kumpas kuran, Şanlı Türk Ordusunun belini kıran, vatansever askerleri hapse tıkan, memleketin mahrem bilgilerini diğer ülkelere peşkeş çeken, ajan provakatörlük yapan; alenen devlet, millet, asker, vatan düşmanlığı yapan, bu çabaları bilinen ispat edilen... ne kadar siyasetçi varsa -Azerbaycanlı kardeşlerimizin tabiriyle- HAMISININ TUTUKLANIP KODESE TIKILMASI GEREKMEKTEDİR.

Millet daha fazla bu yükü taşıyamaz. Öyle inanıyorum ki, bu dediğim yapılacak olsa; istisnalar hariç memlekette bir tane siyasetçi kalmaz. Ondan sonraki süreçte yeniden yapılanma sürecine girilir, TEKNOKRATLAR HÜKÜMETİ kurulur. Ve öyle zannediyorum ki, bu dediklerimin hepsi olacak. Aksi taktirde bu cendereden çıkmanın imkanı ihtimali yoktur. Böyle siyasetçilerle bu memleket kurtulmaz. vatandaş olarak ahlaklı, ilkeli, gözü kara, işinin ehli, tutarlı, aklı başında, ilim irfan yolunda memlekete hizmet edecek; kurucu değerleri özümsemiş, yurtsever, vatansever, yürekli temiz insanlara ihtiyacımız var. Artık çevremizde kirlenmiş insanları görmek istemiyoruz. Son zamanlarda biraz biraz Mansur Yavaş yüreğime sıcak gelmeye başlamakla birlikte, neredeyse mevcut siyasetçilerin hiç birinden umudum yoktur.



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 19 Aralık 2020, 04:14:40
Ya papağan gibi aynı şeyleri konuşuyor diyorsun. Devamlı aynı hataları yapanlara ağzını açamayan sizler konuşan insanları yargılamaya hakkınız yok. Mevcut iktidara oy atmadım diyorsun ben herhangi bir partiye oy dahi atmıyorum. Yanı ben burda akpyi eleştirip chp iyi parti mhp falan propagandası yapmıyorum.  Ben ülkesinin içinde bulunduğu durumdan hoşnut olmayan bir insanım ve bunu ifade edince sana ve size göre siyasi hırs yapmış oluyorum...Ben herhangi bir partiye oy veren biri değilim en son oy verdiğim parti mhpdir onada pismanim... Ben siyasi bir muhalif degilim. Vatandasim...ülkemin içinde bulunduğu durum konusunda siyasi iktidarı konusmayacamda şoförler odasını mı konuşacağım. Diyorsunki bizde siyasi tartışma olmuyor tabiki olmaz , at gözlüğü takmış kokan nefesiyle ideolojisine yakın tarafı ölümüne savunan aktrolleri susturdugun gün bu forumda çokta güzel siyaset konuşulur. Ama sen onların yalanlarını yalakaliklarini susturmak yerine bunca insanı asıl konudan uzaklastiriyorsun. Bir isletme kar etmiyorsa müdüre hesap sorulur , gidip reyondaki mayonez konuşulmaz... papagan gibi aynı konular demeden önce bu insanların söylenecek birseyi var , belliki onu ifade etmek istiyorlar demiyorsun... Hayir yasak. Bu forumda ülkenin her seyine karar verenlerin konuşulması yasak... Ulkemde suriye kaçkını bir arap kendini patlatır,  bunu kim neden ülkeye aldı diye konuşamazsın. Devlet bir amerikalı ajanı yakalar trump tehdit edince serbest kalır neden diye soramazsın... Ben ateistim bu forumda ateizm din kisaca tanri bile sorgulandı konuşuldu ama siyaset konuşamazsınız. Bizi yönetenleri sorgulayamazsınız... Olmayan uzaylıyı konuştuk ama hergun ülkenin bir tarafına ayı girmesine sebep olanlari konuşamadık. Aç insan devamlı ekmek der kimsede papağan gibi aynı lafi tekrar etme demez nedenini sorar olmadı ekmek verir. Bu uzun zamandır bende sıkıntı yaratan bir konuydu kendimi tekrarlayıp durmuş olabilirim ha hayır kardeş bizde böyle diyorsanız yapacak birseyimde yok forum senin...Ben burda muhalefet yapınca cebime trilyon girmiyor..Konuşulması gereken konu varki konuşuluyor..  Ama lütfen beni banlayacaksan yapma hesabimi direk sil... En az senin kadar bende sikildim artik bazi şeylerden..iyi geceler
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 19 Aralık 2020, 07:17:48
...Olmayan uzaylıyı konuştuk ama hergun ülkenin bir tarafına ayı girmesine sebep olanlari konuşamadık...

Çok teessüf ederim! Hiç ''olmayan uzaylılar'' olur mu yahu? Uzaylı Sevenler Derneği Başkanı olarak; Uzaylılar vardır ve her zaman var olacaktır:)

Tabii olarak, uzaylıları seviyoruz derken; Allah uzaylıların da hayırlısını nasip etsin. Şimdi sen Yüzüklerin Efendisi olsan; Elf' ler dururken Org' larla muhatap olmak ister misin?:)

Konuya gelecek olursak;

SKYWOLF' un başını belaya sokmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bi' aralar bende senin gibiydim... vakti zamanında ispiyoncunun biri tutmuş, bizleri Cimer' e şikayet edecek olmuş! Neymiş efendim Cumhurbaşkanı' nı eleştiriyor muşuz! yahu arkadaş eleştirmek gereken bir şeyler varsa tabi ki eleştireceğiz! diye düşünüyorduk. Lakin kazın ayağı öyle değilmiş... Eleştiriden hoşlanmıyorlar kardeşim! Sen de bunu anla. Ayrıca devir eleştiri devri değil yani.

Ayrıca bu tür forumların devlet ricali tarafından takip edildiği çok defalarca ispat olunmuştur. Emin ol ki aklı başında, dişe dokunur, işe yarar tek bir cümle görmüş olsunlar; hemencecik o cümleyi veya fikri alıp sahipleniyorlar. Defalarca şahit olduk... işe yarar bir şeylerden bahsederseniz; iki gün sonra, aynen TV kanallarında tekrar edildiğine şahit olabilirsiniz.

Örnek vereyim mesela;

Ortalıkta dron mron hiçbir şey yokken denildi ki; kamikaze dronlar yapalım, gitsin adamın kafasına düşsün! Ondan sonra bu dronların ismi Kamikaze Dronlar kaldı iyi mi:) Belki proje vardı, gizliydi, bitmek üzereydi ama projeye bir isim bulunamamıştı. Adam oradan Kamikaze kelimesini alıp kullanabiliyor mesela. Tam olarak böyle mi oldu bilemiyorum ama öyle olduğu kanaatindeyim.

Daha neler var neler... bir örnek daha;

Yine bu tür, meseleler hakkında konuşulurken dedik ki; yahu bu teröristler Kandil' de , Hakurk' ta şurda burda bir araya gelip içtima yapıyorlar. Öyle az buz da değil yani; vakti zamanında Kandil' de ki içtimalar 300,500 belki de 1000 kişilik terörist gruplarıyla yapılıyordu. Dedik ki, acaba TR serisi roketatarı güdümlendirme imkanı olabilir mi? istihbarat geldiği anda önceden belirlenmiş koordinatlara bunlardan 10-12 tanesini sallamış olsak; teröristlerin içtimasını başlarına yıkabiliriz! demeye kalmadı bir iki sene sonra TRG seri roketlerin imal edildiğini öğrendik... Acaba gerçekten de böyle mi oldu dersen; ben öyle olduğu kanaatindeyim:)

Bak bir örnek daha vereceğim;

Vakti zamanında yakın hava desteği verebilecek küçük çaplı uçaklar hakkında konuşuyorduk. Leonarda M-346FA serisi uçakların THK' na faydası olup olmayacağı konusunu gündeme getirdik. Çünkü en ufak şey için F-16' ları kaldırmak icap ediyordu. Bu uçaklardan satın alsak faydası olmaz mı diye üstatlara sorduk... ne oldu biliyor musun, bir müddet sora Azerbaycan Hava Kuvvetlerinin M-346 alımı için Leonardo şirketiyle konuşmaya başladığı haberi geldi. Diyeceksin ki, acaba gerçekten de böyle mi oldu? valla ben öyle olduğu kanaatindeyim! Sonuçta Türk forumlarını takip eden çok sayıda Azerbaycanlı var. Hiç gündem olmayan bir şey biz konuştuktan sonra gümden oluyorsa; gerçek olmasa bile birazcık kendimize pay çıkartabiliriz demek istiyorum.

Şimdi bu satırları okuyup, bizlerle dalga geçen devlet yetkilileri de olabilir:) Bırakın fakirler kendi halinde eylensin! O projenin evveliyatı 15 sene önceye dayanıyor. Bunlar da kendilerine yontuyor diyebilirler:) Ne yapalım yahu, biz fakirler kendi aramızda eyleniyoruz işte! siz bize bakmayın olur mu:) 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ankhises - 19 Aralık 2020, 11:28:26
Ben SKYWOLFun basini belaya sokalim demiyorum. Burda oraya buraya hakaretlerde edelim demiyorum. Ben hakaretsiz hata yapana hata yaptı diyebilelim diyorum. UYVAR dışında kime hakaret etmişim ben bu forumda, ona bile sonradan pişman olmuştum..siyasilere hakaret edecek kadar deli değilim...Biliyorum konular hep kendi etrafında dönüyor cunki hep benzer hatalar yapılıyor. SKYWOLF benim ne demrk istedigimi cok iyi biliyor cunki yillardir bu konudan bahsettiğimi biliyor. Konuları özgürce konusamadiktan sonra konuşmanın ne anlamı var. Azda olsa bana hak verdiğini bile düşünüyorum.  Ben burda Erdogani hunharca eleştirelim demiyorum HATA yapanı konuşalım diyorum. Yoksa kimseyi sıkıntıya sokma gibi bir derdim yok. Neyse ya takdir sayfa sahibinin ben onlarca kez banlandim,  onlarca farklı hesapla yine geldim bunu çok iyi biliyor cunki foruma karşı bir aidiyet duygum var ama azaldı tükendi... Şu saatten sonra farketmiyor...Iyi gunler hepinize
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 19 Aralık 2020, 11:33:10
Ya papağan gibi aynı şeyleri konuşuyor diyorsun. Devamlı aynı hataları yapanlara ağzını açamayan sizler konuşan insanları yargılamaya hakkınız yok. Mevcut iktidara oy atmadım diyorsun ben herhangi bir partiye oy dahi atmıyorum. Yanı ben burda akpyi eleştirip chp iyi parti mhp falan propagandası yapmıyorum.  Ben ülkesinin içinde bulunduğu durumdan hoşnut olmayan bir insanım ve bunu ifade edince sana ve size göre siyasi hırs yapmış oluyorum...Ben herhangi bir partiye oy veren biri değilim en son oy verdiğim parti mhpdir onada pismanim... Ben siyasi bir muhalif degilim. Vatandasim...ülkemin içinde bulunduğu durum konusunda siyasi iktidarı konusmayacamda şoförler odasını mı konuşacağım. Diyorsunki bizde siyasi tartışma olmuyor tabiki olmaz , at gözlüğü takmış kokan nefesiyle ideolojisine yakın tarafı ölümüne savunan aktrolleri susturdugun gün bu forumda çokta güzel siyaset konuşulur. Ama sen onların yalanlarını yalakaliklarini susturmak yerine bunca insanı asıl konudan uzaklastiriyorsun. Bir isletme kar etmiyorsa müdüre hesap sorulur , gidip reyondaki mayonez konuşulmaz... papagan gibi aynı konular demeden önce bu insanların söylenecek birseyi var , belliki onu ifade etmek istiyorlar demiyorsun... Hayir yasak. Bu forumda ülkenin her seyine karar verenlerin konuşulması yasak... Ulkemde suriye kaçkını bir arap kendini patlatır,  bunu kim neden ülkeye aldı diye konuşamazsın. Devlet bir amerikalı ajanı yakalar trump tehdit edince serbest kalır neden diye soramazsın... Ben ateistim bu forumda ateizm din kisaca tanri bile sorgulandı konuşuldu ama siyaset konuşamazsınız. Bizi yönetenleri sorgulayamazsınız... Olmayan uzaylıyı konuştuk ama hergun ülkenin bir tarafına ayı girmesine sebep olanlari konuşamadık. Aç insan devamlı ekmek der kimsede papağan gibi aynı lafi tekrar etme demez nedenini sorar olmadı ekmek verir. Bu uzun zamandır bende sıkıntı yaratan bir konuydu kendimi tekrarlayıp durmuş olabilirim ha hayır kardeş bizde böyle diyorsanız yapacak birseyimde yok forum senin...Ben burda muhalefet yapınca cebime trilyon girmiyor..Konuşulması gereken konu varki konuşuluyor..  Ama lütfen beni banlayacaksan yapma hesabimi direk sil... En az senin kadar bende sikildim artik bazi şeylerden..iyi geceler

Yabgu hocam kusura bakmayında insanlar bu kadar kutuplaşmış, tahammülsüz haldeyken neyin siyasi  tartışmasını, neyin eleştirisini yapacağız? Kendiniz de şahit oluyorsunuz arada siyasi tartışmalar, münakaşalar çıkıyor forumda bugüne kadar hangisi düzgün ilerleyebildi? Bildiğin hepsinin sonu insanların birbirini kırmasıyla, hakaret etmesiyle, yeri geldimi ağıza alınmayacak laflar etmesiyle bitti bizde mecbur müdahale etmek zorunda kaldık. İnsanlar birbirini yerken, neredeyse kavga edecek duruma gelmişken bizde yerimizde oturup izleyecekmiydik? Alın işte Partikül hocam bir örnek vermiş bu da tartışmayı bilmediğimizin bir göstergesi, biz müdahale etmesek işgüzarın birinin bazı lafları ve yazılanları çekemediğinde olayları nerelere getirebileceğinin kanıtı:


SKYWOLF' un başını belaya sokmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bi' aralar bende senin gibiydim... vakti zamanında ispiyoncunun biri tutmuş, bizleri Cimer' e şikayet edecek olmuş! Neymiş efendim Cumhurbaşkanı' nı eleştiriyor muşuz! yahu arkadaş eleştirmek gereken bir şeyler varsa tabi ki eleştireceğiz! diye düşünüyorduk. Lakin kazın ayağı öyle değilmiş... Eleştiriden hoşlanmıyorlar kardeşim! Sen de bunu anla. Ayrıca devir eleştiri devri değil yani.

Size tartışmayın demiyoruz yeri geldiğinde tartışmanıza izin verdiğimiz bile oldu, oluyor hele SKYWOLF hocam benden daha sabırlı ve anlayışlı bu konularda, fakat işler çığırından çıkmaya başladığında da müdahalemizi yapıyoruz, yaparızda bu da böyle bilinsin. İyi forumlar dilerim....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 19 Aralık 2020, 12:21:50
Sanirim Türkiye - ABD İlişkilerinin mevcut duruma gelisini ve yapilan hatalari kibarca tum arkadaslar kendince aciklamis bulnuyor . Artik alanen suclulari ilan etmenin burasi ne yeridir ne de bize su anki durumda bir fayda saglar. Bu nedenle konu basligimiza uygun sekilde ABD ile yasamakta oldugumuz mevcut durumdan ve ileriye donuk olarak da ABD ile iliskimizi nereye ve nasil oturmamiz gerekliligini konusmaya devam edebiliriz.

Su an oncelikli olarak odaklanmamaiz gereken  mevcut durumdan en az etkinlenecek sekilde atmaya planladigimiz adimlar ile  Turkiye Cumhuriyetinin , ABD  den bagimsiz hareket edebilecegimizi gosterme zamanidir . Tabii bu adimlari atarken ofkemizle degil aklimizi kullanarak ilerde ABD ile ne tur bir iliski icerisnde olmak istedigimizi dusunerek gerekli adimlari atmaliyiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 19 Aralık 2020, 13:31:11
S-400 geri gönderilirse ABD bize karşı bu hasmane tutumundan vazgeçer mi? Bence geçer , ilişkiler yumuşar... (Önceden ben de bu hasmane tutumunu sürdürür diyordum)

ABD artık Suriye'nin geleceğinde  varolamayacağını anladı sonuçta istediğinin bir kısmını aldı. Suriye 50 sene belini doğrultamaz,İsrail rahatladı .

Ama ABD ,  Suriye'de büyük hata yapıp büyük düşmanı Rusya'yı Akdeniz'e yerleştirdi. Rusya  , Suriye savaşına girdiği anda zaten ABD'nin tüm hesapları bozuldu...
Suriye'yi yıkıp kendine bağlı federal , sünni-arap-kürt bir devleti peşindeyken bu amaca ulaşamayacağı kesinleşti. Artık Rusya gibi bir dev varken bu işi daha fazla zorlayamaz..Artık alternatiflere bakacaktır.

Bu noktadan sonra ABD artık bölgede ya Türkiye gibi bir ülkeyi yanına alacak politika yürütecek yada Türkiye'nin asla varolmasına müsaade etmeyeceği bir uydu Kürt devleti hayali peşinde koşacak...
Türkiye'nin bu devlete izin vermeyeceğini ve bizi Rusya'nın kucağına attığını farketti ABD .Zaten ABD'nin asıl kızdığı da Rus-Türk yakınlaşmasıydı...

S-400'ü kaldırsak bile ABD bir bahane bulur  düşüncesine ben artık katılmıyorum ABD , bizim Ruslarla yakınlaşmamıza bir daha izin verecek adımlar atmayacaktır...





Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 19 Aralık 2020, 14:11:18
Yine basa döndük.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 19 Aralık 2020, 14:12:48
Sen zaten S400'de takılıp kaldın.

S400'ü aldık. Müttefik bozuntuları bize istediğimiz sistemi vermediği için aldık. Parasını verdik. Kullanacağız. Geriye falan iade ET-ME-YE-CE-ĞİZ. Bunu aklından geçiren yetkili varsa ülkeyi terk etsin.

S400 satın almak hiç bir kanuna aykırı değil. Serbest ticret var dünyada. Askeri olarak da bu konuda herhangi bir yasak yok. Hiç kimse bu nedenle bize yaptırım uygulamaya kalkmasın. Türkiye ABD'nin mandası veya şamaroğlanı bir devlet değil! ABD dünyanın hakimi değil. Bunu herkes kafasına yerleştirsin. Ne ABD, ne de başka bir ülke, benim ülkemin etrafında bizim çıkarlarımıza aykırı hiç bir şey yapamaz. NOKTA!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 19 Aralık 2020, 14:32:50
Skywolf hocam , çözüm getir diyorsun , çözümü söylüyorum bu sefer de çemkiriyorsun😎😎😎

S-400'e neden kızdı ABD? F-35'lerin , Nato sistemlerinin güvenilirliğinı tehdit ettiği için mi? Bunun yalan olduğunu hepimizbiliyoruz...

"Bir silah sistemi almak bir pakt seçmektir"

Yap seçimini diyor ABD. Patriot'u bizim şartlarımız olursa alırız dedik. Kimsenin Patriot,Samp/T vermediği yoktu.

Onlarca hükümet gelip geçti onların aklına hiç mı gelmedi Rus silahı , uçağı almak?
Ama Batı'nın , Doğu'dan daha iyi bir seçim olacağını bildikleri için oraya yönelmediler...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 19 Aralık 2020, 14:43:22
Patriot işi bizim teknoloji transferi isteriz diye diretmemizden yatmadı mı, ben mi yanlış hatırlıyorum?
Ayrıca Patriot vermeyen adam niye HSS ihalesine teklif versin bizimle kafa mı buluyorlardı?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 19 Aralık 2020, 15:05:20
ihale şartnamesinde yada devletin açıklamalarında teknoloji transferi zaten 1. şartken abd bunu bahane ediyor olabilirmi sizce? 3 batarya eski tip patriot ve eski füzelerine zamanında 7.5 milyar $ fiyat çektiler.bu parayla 6 batarya s 400 ve bir tonda füze alabiliyorken neden hem karşı çıktılar hem yüksek fiyat çektiler üstüne üstlük senato garantisi bile vermediler.ama hala ısrarla abd haklıymış da biz haksızmışız gibi yorumlar var.arkadaşlar ya gelişmeleri doğru okuyamıyorsunuz yada devletinize tarafgir bir hasmane tutum sergiliyorsunuz.bence oturun bir düşünün.sscb yıkıldığından beri bu devletin silah ithalatına abd tarafınan ne tür sıkıntılar çıkarılmış bir liste haline getirin bakın o zaman anlarsınız.adamlar ortadoğuda biz dahil özgür devlet istemiyor.kendi kendini yöneten bir devletinde gelişmesini istemiyor.arzı mevudu gerçekleştirme adına her tür plan proje yapılmış uygulamaya geçirilmiş.tek tek adımlar gerçekleştiriliyor iken hala niye böyle oldu niye şöyle oldu diye sormak biraz saçma oluyor.yahu bu adamlar kontrol edemediği bir hss istemiyor çünkü yarın bir gün müdahale ettiğinde kayıp yaşamaya tahamülleri yok.özellike coğrafi olarak kale konumunda bir ülkenin hss sistemi sahibi olması kendileri açısından büyük sıkıntı oluşturacaktır.bu coğrafyadan 5-10 ülke çıkarmadan da vazgeçmeyecekler.yani müttefiklikle yakından uzaktan alakası olmayan bir ülkeden mantıklı hareket beklemek abesle iştigaldir.bu adamlar iç savaşla birbirimiz kesmemizi yeterince zayıf düşüncede işgali planlıyor.ırak afganistan afraikada yeterli denemelerini yaptılar.15 temmuzda harekete geçtiler ama ellerinde patladı.ama bu vazgeçtikleri anlamına gelmiyor özellikle biz savunma sanayiinde daha büyük adımlar attıkça işleri dahada hızlandıracaklar.ne zamanki biz ıcbm yaptığımızı açıklarız işte o zaman açıkça savaş ilanını ve tayyip beyi yeni saddam ilan edip saldırıya geçtiklerinide göreceğiz.bu yazdıklarım öngörü bile değil yaptıklarından yapacaklarını bilmek gibi birşey.adamlar hazırlar ve fırsat kolluyorlar.sadece bahane üretecekleri fırsatı bekliyorlar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 19 Aralık 2020, 15:11:27
Patriot işi bizim teknoloji transferi isteriz diye diretmemizden yatmadı mı, ben mi yanlış hatırlıyorum?
Ayrıca Patriot vermeyen adam niye HSS ihalesine teklif versin bizimle kafa mı buluyorlardı?

Evet tam bu yüzden yatti. 7,5 Miliyar dolara sistemlere bayil ve her update icin tekrar güzel bir bedel öde. Sen sadece benden al ama kendin ne bugün ne de yarin üretme. Onlarin sarti buydu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 19 Aralık 2020, 15:14:02
sscb den sonra abd türkiyeye ihtiyacı kalmadı ve asıl planına döndü ortadoğudaki böl parçala yut planına.kürtler acemler azeriler araplar yezidiler vs.vs kaç parçaya bölebileceklerse bölüp birbirlerine düşürüp sonrada israile güvenlik bahanesiyle yutturacaklar olay bu kadar net.ilk adımları atıldı golan tepeleri ürdün vadisi gibi yerlere ilhak kararı abd tarafından tanındı. yakında suriyede ilerleyip ırağa doru dönecekler oraların işgalinden sonra sırada ürdün  mısır ve biz varız.inanmayan at gözlüklüler için tarih aynen böyle gerçekleştirilmektedir diyorum. planlarını şu an sekteye uğratacak kim var bu coğrafyada sadece biz.üstelik çokta güçlü ve tehlikeli görülmekteyiz.işte bu sebeple abd direkt olaya müdahil olacak.bence hazırlanmak zamanı.ve hükümet yıllardır savunma sanayiinde özgürlük için iyiki çırpınmış diyorum ileride çok işimize yarayacak.suudlar ürdünlüler mısır felan abd silahlarıyla zerre kadar karşı koyamayacaklar.el şeyiyle gerdeğe giremeyeceklerini acı bir tecrübeyle anlayacaklar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 19 Aralık 2020, 15:16:04
ihale şartnamesinde yada devletin açıklamalarında teknoloji transferi zaten 1. şartken abd bunu bahane ediyor olabilirmi sizce? 3 batarya eski tip patriot ve eski füzelerine zamanında 7.5 milyar $ fiyat çektiler.bu parayla 6 batarya s 400 ve bir tonda füze alabiliyorken neden hem karşı çıktılar hem yüksek fiyat çektiler üstüne üstlük senato garantisi bile vermediler.ama hala ısrarla abd haklıymış da biz haksızmışız gibi yorumlar var.arkadaşlar ya gelişmeleri doğru okuyamıyorsunuz yada devletinize tarafgir bir hasmane tutum sergiliyorsunuz.bence oturun bir düşünün.sscb yıkıldığından beri bu devletin silah ithalatına abd tarafınan ne tür sıkıntılar çıkarılmış bir liste haline getirin bakın o zaman anlarsınız.adamlar ortadoğuda biz dahil özgür devlet istemiyor.kendi kendini yöneten bir devletinde gelişmesini istemiyor.arzı mevudu gerçekleştirme adına her tür plan proje yapılmış uygulamaya geçirilmiş.tek tek adımlar gerçekleştiriliyor iken hala niye böyle oldu niye şöyle oldu diye sormak biraz saçma oluyor.yahu bu adamlar kontrol edemediği bir hss istemiyor çünkü yarın bir gün müdahale ettiğinde kayıp yaşamaya tahamülleri yok.özellike coğrafi olarak kale konumunda bir ülkenin hss sistemi sahibi olması kendileri açısından büyük sıkıntı oluşturacaktır.bu coğrafyadan 5-10 ülke çıkarmadan da vazgeçmeyecekler.yani müttefiklikle yakından uzaktan alakası olmayan bir ülkeden mantıklı hareket beklemek abesle iştigaldir.bu adamlar iç savaşla birbirimiz kesmemizi yeterince zayıf düşüncede işgali planlıyor.ırak afganistan afraikada yeterli denemelerini yaptılar.15 temmuzda harekete geçtiler ama ellerinde patladı.ama bu vazgeçtikleri anlamına gelmiyor özellikle biz savunma sanayiinde daha büyük adımlar attıkça işleri dahada hızlandıracaklar.ne zamanki biz ıcbm yaptığımızı açıklarız işte o zaman açıkça savaş ilanını ve tayyip beyi yeni saddam ilan edip saldırıya geçtiklerinide göreceğiz.bu yazdıklarım öngörü bile değil yaptıklarından yapacaklarını bilmek gibi birşey.adamlar hazırlar ve fırsat kolluyorlar.sadece bahane üretecekleri fırsatı bekliyorlar

+1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 19 Aralık 2020, 15:19:19
Patriot işi bizim teknoloji transferi isteriz diye diretmemizden yatmadı mı, ben mi yanlış hatırlıyorum?
Ayrıca Patriot vermeyen adam niye HSS ihalesine teklif versin bizimle kafa mı buluyorlardı?

Evet tam bu yüzden yatti. 7,5 Miliyar dolara sistemlere bayil ve her update icin tekrar güzel bir bedel öde. Sen sadece benden al ama kendin ne bugün ne de yarin üretme. Onlarin sarti buydu.
Fazla fiyat çekmeleri ABD'nin şerefsizliği ama sonuç olarak Patriot satmadılar diye bir durum yok. Biz S-400 ABD patriot satmadı diye değil ABD'ye mesaj vermek için aldık kanısındayım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 19 Aralık 2020, 15:22:49
Bazilarimizin cozum veya cozum baslangici olarak onermekte oldugu S400 geri gonder ,depoya kaldir anahtarin birini de ABD ye ver turu dusunceler elbette bir oneri ancak bunlarin hic biri cozum olmadigi kadar cozum yolunu acarken baska derin sorunlar yaratir bu da .Kendi paramiz ile almak isteyecegimiz veya almis oldugumuz ve kullanmak istedigimiz oz savunma amacli olan bir sitemi ancak baska ucuncu bir devletin  oluruna tabii olusunu kabullenmek dogru bir yaklasim olmadigi kadar kesinlikle Turkiye cumhuriye devletine yakismayacak bir durum arz eder.

Esas konu basligimiza donecek olursak yani Türkiye - ABD İlişkilerine mevcut olan sorunlar yumagi S400 den ibaret olmadigi kadar , mevcut problemler yumaginin esasina bakacak olursak S400  un sadece ABD tarafindan esas sorunlari perdelemek yaninda S400 bir sopa olmasindan ibaret.

Türkiye - ABD İlişkilerinin kokunde yatan esas sorun ABD nin dunyada degismekte olan dis politikasi cercevesinde bolgemizde ve ulkemiz  uzerindeki planlarinin , ulkemizin ulusal cikarlari ve guvenlik anlayisi ile  ile zit  olmasindan kaynaklanmaktadir. Konuya bu gozle bakip degerlendirmek daha dogru olacagi kanisindayim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 19 Aralık 2020, 15:33:10
ister kabul edin ister etmeyin ama abd ve israilin başında fanatik tarih ve din takıntılı adamlar oturmakta.size göre saçma konular onlar için gerçekleştirilmek zorunda olan hedefler sadece.evanjelizm yada eski- yeni ahit tartışmalarının hangi amaçla oluşturulduğu ve nasıl bu kadar kısa sürede büyüdüklerini düşünürseniz olaylar daha netleşir kafanızda.birileri bu toprakları kendi istekleri doğrultuda dizayn etmeye uğraşıyor ve başlarınada 7.5 milyon nüfuslu israili geçirmeye çabalıyor.istedikleri coğrafyada yaklaşık 80 milyon insan yaşadığı halde üstelik.mesele bu 80 milyonu temizlemek.bunu savaşlar ayaklanmalar virüsler yada başka aklınıza ne kadar hin kötülük geliyorsa onla yapacaklar.olaylara bu perspektifden yaklaşırsanız daha çok berraklaşır kafanızda.not:ne demokratlar nede cumhuriyetçiler farklı değildir sadece aynı bokun lacivertidirler. bir tek trump istedikleri kalıpta değildi onuda devirdiler alavare dalavere ile.yani abd li için kimi seçtiğinin önemi yok ikisinde bunlar yönetiyor zaten
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 19 Aralık 2020, 15:35:11
...bu adamlar iç savaşla birbirimiz kesmemizi yeterince zayıf düşüncede işgali planlıyor.ırak afganistan afraikada yeterli denemelerini yaptılar.15 temmuzda harekete geçtiler ama ellerinde patladı.ama bu vazgeçtikleri anlamına gelmiyor...

İletiye aynen katılıyorum +1 ... Yalnız uzun uzun alıntı yapmamak için; iletinin içinden işime yarayan kısmı cımbızla çekip almak suretiyle diyorum ki;

Amerikan işgaline hazır olun!

Şayet FETÖ kalkışması başarılı olsaydı, şimdiye kadar Türk-İran savaşını başlatmışlardı. Peki ne olacaktı; 80 milyonluk iki dev ülke kafa kafaya tokuşturulmak suretiyle yıpratılacak; bu savaş belki de 8-10 yıl sürecekti... Bildiğin yıpratma savaşı yani... İki ülkenin kaynakları tüketip, takati kalmadığı yerde Amerikan Conisi gelip iki devlete birden çökecekti. Bereket versin yapamadılar.

Senaryo 2:

Türk-İran Savaşı çıkartamadıysak O halde Türk-Yunan Savaşı çıkartırız!

Bu senaryoya göre Yunan eniğini üstümüze salmak suretiyle Türk ordusu yıpratılacak; yeterli kıvama geldikten sonra da Amerikan Conisi Türkiye Cumhuriyetini işgal edecekti. Bu tür savaşta Türk ordusunun kayıpları çok olur. Bu eniklerin neredeyse bizim kadar uçakları var. Bir hava savaşında F-16' larımızın büyük bölümünü kaybedeceğimizi düşünürsek; elimizde kalan uçaklar ile Amerikan işgaline mani olmak mümkün olmayacaktır.

Senaryo 3:

Bu işi iç savaş ortamı yaratarak da yapmak isteye bilirler. Memlekette ne idiğü belirsiz 7-8 milyon mülteci, sığınmacı, kaçkın, göçkün insan var. Hükümetin akıl dışı politikaları nedeniyle büyük güvenlik açığı oluştu. İstanbul' u bilenler bilir; geçen gün Aksaray semtine bir işim düştü -ne zamandır gitmiyordum- arkadaş, koca semtte bir tane Türk olmaz mı yahu! Somalili, Etyopyalı, Kenyalı bi' dünya insan... Ortalık zencilerden geçilmiyor. Biraz ilerledim; tipsiz kılıksız adamlar ortalıkta boş boş dolaşıyor. Afganlısı, Suriyelisi, bilmem nerelisi... kendimi mülteci kampındaymışım gibi hissettim. Bugün sokağa çıkma yasağı var, inanmayanlar Aksaray muhitinde dolaşabilir. Bir tane Türk göremezsiniz. Peki bu işin sonu nereye varır dersek; burada çok büyük bir güvenlik açığı var. Düzeltilmesi gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti yolgeçen hanı değildir.


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 19 Aralık 2020, 15:49:02
Patriot işi bizim teknoloji transferi isteriz diye diretmemizden yatmadı mı, ben mi yanlış hatırlıyorum?
Ayrıca Patriot vermeyen adam niye HSS ihalesine teklif versin bizimle kafa mı buluyorlardı?

Evet tam bu yüzden yatti. 7,5 Miliyar dolara sistemlere bayil ve her update icin tekrar güzel bir bedel öde. Sen sadece benden al ama kendin ne bugün ne de yarin üretme. Onlarin sarti buydu.
Fazla fiyat çekmeleri ABD'nin şerefsizliği ama sonuç olarak Patriot satmadılar diye bir durum yok. Biz S-400 ABD patriot satmadı diye değil ABD'ye mesaj vermek için aldık kanısındayım.
Bunda da dogrusun.

Birinci ihalede 2012 senesinde bizimkiler rus heyetine  S-400 ciddi ilgilli olduklarini belirtmislerdi. Ancak Ruslar ihaleye Antey 2500 ile katildilar. S-400 sistemler kendi klasmaninda en iyisi olduklari halde benim ilk zamanlarda endisem vardi. Bu sistemlerin entegresi icin teknoloji transferi sart. Yoksa Iran gibi patir patir ya kendi jetlerimizi ya da yolcu ucaklarini düsürürüz. Zannedersem teknoloji transfer konusunda birseyler döndü. Bunu ama resmiyete dökeceklerini beklemeyin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 19 Aralık 2020, 15:58:45
Patriot işi bizim teknoloji transferi isteriz diye diretmemizden yatmadı mı, ben mi yanlış hatırlıyorum?
Ayrıca Patriot vermeyen adam niye HSS ihalesine teklif versin bizimle kafa mı buluyorlardı?

Evet tam bu yüzden yatti. 7,5 Miliyar dolara sistemlere bayil ve her update icin tekrar güzel bir bedel öde. Sen sadece benden al ama kendin ne bugün ne de yarin üretme. Onlarin sarti buydu.
Fazla fiyat çekmeleri ABD'nin şerefsizliği ama sonuç olarak Patriot satmadılar diye bir durum yok. Biz S-400 ABD patriot satmadı diye değil ABD'ye mesaj vermek için aldık kanısındayım.
Bunda da dogrusun.

Birinci ihalede 2012 senesinde bizimkiler rus heyetine  S-400 ciddi ilgilli olduklarini belirtmislerdi. Ancak Ruslar ihaleye Antey 2500 ile katildilar. S-400 sistemler kendi klasmaninda en iyisi olduklari halde benim ilk zamanlarda endisem vardi. Bu sistemlerin entegresi icin teknoloji transferi sart. Yoksa Iran gibi patir patir ya kendi jetlerimizi ya da yolcu ucaklarini düsürürüz. Zannedersem teknoloji transfer konusunda birseyler döndü. Bunu ama resmiyete dökeceklerini beklemeyin.
+1. Çin sistemi seçildiğinde teknoloji transferi var mıydı pakette yoksa yine acil alım mıydı? Ruslardan ziyade Çin ile saman altından su yürüterek edinebildiğimiz teknolojileri edinmeliyiz kanısındayım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 19 Aralık 2020, 16:09:08
Sayfalardır yazıyorum hala mecalimi anlatamadım. Maalesef forumda bazı arkadaşlar idelojik fanatiklikten dolayı sözlerimizi kasten anlamıyor ve saptırıyor...

200 sene yatmışız birşey üretememişiz savunma sanayinde özellikle. 
20 senedir bir kıpırdanma ile tam atılım yapılacakken bu gelişmemizi görüp engellemek  isteyenler veya iyi niyetli ama tarihselliği anlamayanlar maalesef S-400 tuzağına düştüler...

Bu Türkiye savunma sanayinde güçleniyor , tankını, iha'sını , gemisini ,uçağını batı ile yaptığı işbirliği ile batı eğitim ilkeleriyle üretiyor.
Biz ne yapalım da bunu engelleyelim? Batı teknolojisine ulaşımını engellemek için , bizimkilerin çingen pazarlığı yapıp kâra geçtiklerini zannettikleri S-400 olayını çok güzel bir fırsat olarak kullandılar...

Arkadaşlar bazen daha pahalı bir malı ucuza tercih etmelisin. Çünkü fazladan verdiğin bu bedel  uzun vadede o adamdan motor,optik vb. teknoloji olarak sana geri döner.
Biz kendi hatalarımızla yarattığımız Suriye,Fetö sorunlarını, psikolojideki yansıtma mekanizmasını kullanarak Batı'ya malettik, bu intikam duygusu ile de daha büyük hata yapıp hesap-kitap yapmadan inadına S-400 aldık.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 19 Aralık 2020, 16:24:55
Patriot konusunda farz edelim ki fiyat uygun verilmis olsun ,bunun yaninda ihalede dogru hatirliyorsam bir miktar da teknoloji paylasim madddesi mevcut idi deylim bu konuda da orta yol bulunmus olsun. Ancak bunlar olmus olsa idi de sizlerin kongreden bu satisin gececegine inaniyormuydunuz gercekten?  " Adamlar vakti zamaninda bir avuc kopra helikopteri alimina onay vermediler bizleri yillarca surum surum surundurduler yillar sonra da 2 tane Koprayi bize fahis fiyata sattilar sirf satmadik kartini elimizden almak icin.

Kopralar kime karsi kullanilabilirdi hamisi oldugu PKK ya manivellasi olan Yunanistana karsin. Peki patriot aldiginda kime kullanmayi dusunuyorsun ? hamisi yunanistana veya Irak veya Suriyeden gelecek bir hamleye karsin veya Dogu Akdenizden gelecek hamlelere karsin . Zaten bu saydigim ulkelerden gelebilecek tum karsit hamleler ABD +Israil baglantili degilmi  o zaman niye satsin ,satacak olsa da satacagi mal kendisi ve yandaslarini zora sokmayacak bir sitem olacagi asikar degilmi?

Bu nedenle kendi ozgun urunlerimize sahip oluncaya dek aslinda bizleri salt ne S400 ne de onun yerine Patriot olmus olsaydi kurtarir dusuncesindeyim. Onun icin Türkiye - ABD İlişkileri konusuna  sadece  baska acilardan da bakmakta yarar vardir
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 19 Aralık 2020, 19:00:38
Hocam Apo'yu bize kim verdi? ABD
F-16'ları kim verdi? ABD
Sikorsky'leri kim verdi? ABD
Vs....vs....
Türk ordusunu SBD uçuruyor...

Tamam hayrına vermedi benim sözümden çıkma diye verdi de kim olsa karşılığını maddi,siyasi isterdi...

Bize karşı tavır alsa Tunus'a Anka satar mıydık?
Yani bu naif,çocukça,duygusal yaklaşımları bırakıp pragmatist bakalım olaya...
S-400 alırsak faydası-zararı ne? Patriot/Samp/T alırsak faydası-zararı ne?

5 birim kâr  elde ettiysek 25 birim zarar ettik...
Ben olaya SADECE bu açıdan bakıyorum.

Yoksa ABD pasaportu ,çifte vatandaş olup Osmanlıcı,Abdülhamitçi,Ümmetçi insan çok .

Madem ABD bu kadar kötü niye bir ayakları orada bu zevatın?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 19 Aralık 2020, 19:51:19
Hocam Apo'yu bize kim verdi? ABD
F-16'ları kim verdi? ABD
Sikorsky'leri kim verdi? ABD

Sn Serkan Konunun fazla dagilmamasi amaci ile yorumunuzun ust kismina cevap vermeyi tercih ettim.

Apoyu ABD bize verdi ama ne zaman verdi " Aponun misyonunu ABD ce tamladigina inandigi zaman " 1999

F-16 ABD bize vermek zorunda kaldi cunku ,THK icin o yillarda muharip ucak arayisinda idik ve alternatifler de mevcut idi unutmayalim,diger bir faktor ise ulkemiz halen 1980 darbe rejimi altinda idi yani konjenktur ABD den yana idi. diger bir faktor ise halen sovyetler birligi ayakta idi , son olarak da ABD bize F-16 vermedi kredi ve is karsiliginda ortak urtim ve teknoloji kapsaminda satti yani " Nihai satis" unutmayalim F-16 larimizi bize ciplak olarak satti ve uzun yillar boyle kullanildigini hatirliyorum.

Sikorsky'ler derken  UH60 vs kast ettiginizi dusunuyorum.  Evet ABD bu helikopterleri de satti yani vermedi. Satis yapma amaci ordumuz bunyesinde bulunan yetersiz ve gunu dolmakta olan kendi urunu olan UH1 ailesinden olusan pazar payini kaybetmemek amaci ve neticede  bu helikopterlerin satiminin ABD aleyhine fazla bir risk olusturmayacagi nedeni de biliniyordu. Ama bakiniz O zaman textron urunu olan AH1W  lerin ikici paket satisini engellemistir cunku ABD menfaatlerine ve hamisi oldugu PKK ya karsi etkin kullanilmakta oldugunu gordu. 

Yani sizin de belirttiginiz gibi her kim olursa olsun tabii ki menfaatleri ortusdugu surece mal satar size bu cercevede bizlerin de tek tedarikci uzerine savunmamimizi kurmamiz gerekliligi sarti  ortaya cikmakta.


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 19 Aralık 2020, 21:17:12
Hocam ABD şunu şunun için , bunu bunun için verdi gibi bir hesap fayda getirmez bence... Konu çok dağıldı...

Sonuçta siz de benim gibi bu işi menfaat işi diyorsunuz...

S-400 aldık ; kar-zarar hesabı yapsın arkadaşlar sonuca karar versin...

Ben zarar edeceğimizi , bizi idare edenlerin de bu ambargo restine rağmen ambargo yemeyeceklerine inandıklarını düşünüyorum...

ABD'nin canı cehenneme biz kendi savunma sanayimizi kendimiz de yaparız diyorsanız ona ben de varım... Ama batının teknoloji desteği olmadan daha zor olur bu iş...Olmaz mı? Olur ama daha zor olur... 

Çözüm S-400'ü geri postalamak... Bu benim görüşüm...Batı ile arayı  , savunma sanayimiz ayakta durana kadar düzeltmek. Aramızdaki ihtilaflı-çatışma yaratan konularını soğutmak...

Tabi karar vericilerimiz; Batı ve Amerika'nın gizli niyetleri , düşmanca planları  olduğunu bilerek buna göre hareket ediyorsa orası başka... Sonuna kadar dik duralım o zaman...


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 20 Aralık 2020, 10:27:47
Konu tr-abd iliskileri. Biraz da s400 sosu ama...

İster misiniz abd, bu bolgeyi ruslara devredip gitmis olsun, ayakta ya da hayatta kalacak olanlar da ruslarla calisan diktatör-oligark ikilisi olsun?

Sam amca, dimitriye kiyak olarak da bolgedeki assetlerini giderayak kendi temizliyor olmasin mi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 20 Aralık 2020, 11:10:22
Konu tr-abd iliskileri. Biraz da s400 sosu ama...

İster misiniz abd, bu bolgeyi ruslara devredip gitmis olsun, ayakta ya da hayatta kalacak olanlar da ruslarla calisan diktatör-oligark ikilisi olsun?

Sam amca, dimitriye kiyak olarak da bolgedeki assetlerini giderayak kendi temizliyor olmasin mi?

Tam olarak hangi bölgeleri terk etsin Amerika?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 20 Aralık 2020, 11:16:32
Konu tr-abd iliskileri. Biraz da s400 sosu ama...

İster misiniz abd, bu bolgeyi ruslara devredip gitmis olsun, ayakta ya da hayatta kalacak olanlar da ruslarla calisan diktatör-oligark ikilisi olsun?

Sam amca, dimitriye kiyak olarak da bolgedeki assetlerini giderayak kendi temizliyor olmasin mi?

Tam olarak hangi bölgeleri terk etsin Amerika?

Kesin suralar diyemem. Ama Suudileri bile terkedip gitmis olabilir. Bolgedeki (tüm BOP bölgesi) tum yatirimlarini da kendi yokediyor olabilir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 20 Aralık 2020, 16:17:03
Patriot işi bizim teknoloji transferi isteriz diye diretmemizden yatmadı mı, ben mi yanlış hatırlıyorum?
Ayrıca Patriot vermeyen adam niye HSS ihalesine teklif versin bizimle kafa mı buluyorlardı?

Evet tam bu yüzden yatti. 7,5 Miliyar dolara sistemlere bayil ve her update icin tekrar güzel bir bedel öde. Sen sadece benden al ama kendin ne bugün ne de yarin üretme. Onlarin sarti buydu.
Fazla fiyat çekmeleri ABD'nin şerefsizliği ama sonuç olarak Patriot satmadılar diye bir durum yok. Biz S-400 ABD patriot satmadı diye değil ABD'ye mesaj vermek için aldık kanısındayım.
Bunda da dogrusun.

Birinci ihalede 2012 senesinde bizimkiler rus heyetine  S-400 ciddi ilgilli olduklarini belirtmislerdi. Ancak Ruslar ihaleye Antey 2500 ile katildilar. S-400 sistemler kendi klasmaninda en iyisi olduklari halde benim ilk zamanlarda endisem vardi. Bu sistemlerin entegresi icin teknoloji transferi sart. Yoksa Iran gibi patir patir ya kendi jetlerimizi ya da yolcu ucaklarini düsürürüz. Zannedersem teknoloji transfer konusunda birseyler döndü. Bunu ama resmiyete dökeceklerini beklemeyin.
+1. Çin sistemi seçildiğinde teknoloji transferi var mıydı pakette yoksa yine acil alım mıydı? Ruslardan ziyade Çin ile saman altından su yürüterek edinebildiğimiz teknolojileri edinmeliyiz kanısındayım.

Çin cumhuriyeti ile beraber samanın altından çok su yürüttük. 90’ların ortasında Çinden balistik füze teknolojisisini edindiğimiz de 2004 senesine kadar kimsenin ruhu bile duymadı Taki Yıldırım ve kasırga sistemleri ortaya çıkınca. Bu son ihalede Çinlilerin verdikleri teklif her şartları kabul ediyordu ve her şeyi de içeriyordu bunun arasında teknoloji transferine dahil .

FD-2000 sistemleri İtalyanlarla beraber ürettiğimiz helikopter proje modeli gibi  gerçekleşecekti Ama Amerikanların yoğun baskı sonucu bu ihale fes edildi ve bahanede neymiş efendim Çinliler teknoloji transferine yaklaşmamışlar. Bu tamamen yalan bir Uydurma.

Ha  komik bir olay daha var Güney Kore Ruslarla beraber hava savunma sistemi S-350 ortak bir  üretiyor. Menzilleri 120 km Ve Güney Kore’ye F 35 jetleri satılacak.

Bunun dışında nato ülkelerinin bir çoğu halen rus sistemlerini kullanıyor hele bizim yanıbaşımızdaki komşu S 300 leri resmen aktif kullanıyor. Onlara CAATSA MAATSA yok
Ama bize gelince ne hikmet hemen başımıza üşüşüyorlar.

Elma dağında en ufak bir roket denemesinde hemen amerikanlar başımıza biti veriyorlardı” hop, yine ne halt karıştırıyorsunuz” diye.

Çin halk cumhuriyeti‘nden edindiğimiz balistik füze teknolojisini bir bilselerdi Allah bilir başımıza ne çoraplar örerlerdi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 20 Aralık 2020, 18:28:21
CAATSA ne demek?   " ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası " ...


Sen,ABD politikalarına uymadın ambargo yedin ; Yunanistan,G.Kore ABD politikalarına uygun hareket etti ambargo yemedi... Bu kadar basit...

Bunu görüp de hala "ABD'ye ; G.Kore , Yunanistan'da Rusya'dan silah aldı , onlara neden yaptırım yok? " demek biraz anlamsız oluyor.

"Bu politikalarına devam eder, S-400'ü kaldırmazsan ben de sana silah vermem" dedi ABD...

Biz Tunus'a İHA veriyoruz  , Tunus ; bize "Libya'dan askerini çek" derse biz artık Tunus'a İHA satar mıyız? Satmayız tabi ki...
Tıpkı ABD'nin de bize satmadığı gibi... ABD yerine Rusya bloğunda olsaydık aynısını bu sefer Rusya yapacaktı....

ABD bize: "Hesabını , kitabını yap ona göre hareket et" dedi ...

Bu meseleyi neden bu kadar büyüttünüz , uzattınız anlamadım ki... Çok duygusal bakıyoruz olaylara...

S-400'ü geri gönderip , sivri sivri açıklamalarımızı törpülersek bu iş yumuşar...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 20 Aralık 2020, 19:01:42
Evet, gercekten bu olayi cok uzattik.

S-400´leri derhal geri gönderiyoruz böcekli F-35 lere nasip olmak icin.

Ben Yunanistanin S-500 olmalarina taraftarim ama ben kendimkilerini imha etmeye hazirim.


Libyadan zirtimi pirtimi toplayip geri cekiliyorum ve fransiz Makarna cumhurbaskanindan  özür olarak  koronali ellerinden öpmeye hazirim

" Atina ve Lefkose Dogu Akdeniz sizin. Ben cekiliyorum".

Bundan sonra kimseye iha miha yok. Azeriler baslarin caresine baksinlar.

Pakistan, Endiónezya ve Malezya ile tüm satis antlasmalari fesh ediyorum. Yeter ki "The United States of America" kazansin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 20 Aralık 2020, 19:03:09
CAATSA ne demek?   " ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası " ...


Sen,ABD politikalarına uymadın ambargo yedin ; Yunanistan,G.Kore ABD politikalarına uygun hareket etti ambargo yemedi... Bu kadar basit...

Bunu görüp de hala "ABD'ye ; G.Kore , Yunanistan'da Rusya'dan silah aldı , onlara neden yaptırım yok? " demek biraz anlamsız oluyor.

"Bu politikalarına devam eder, S-400'ü kaldırmazsan ben de sana silah vermem" dedi ABD...

Biz Tunus'a İHA veriyoruz  , Tunus ; bize "Libya'dan askerini çek" derse biz artık Tunus'a İHA satar mıyız? Satmayız tabi ki...
Tıpkı ABD'nin de bize satmadığı gibi... ABD yerine Rusya bloğunda olsaydık aynısını bu sefer Rusya yapacaktı....

ABD bize: "Hesabını , kitabını yap ona göre hareket et" dedi ...

Bu meseleyi neden bu kadar büyüttünüz , uzattınız anlamadım ki... Çok duygusal bakıyoruz olaylara...

S-400'ü geri gönderip , sivri sivri açıklamalarımızı törpülersek bu iş yumuşar...



Bu yorumunu okuyan Penisvanyali hocan seni alnindan sapur supur öper ve yalar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 20 Aralık 2020, 19:22:43
S-400'ü geri gönderip , sivri sivri açıklamalarımızı törpülersek bu iş yumuşar...

Sn Serkan1976  konuyu defalarca ele aldik  sizinde belirtmekte oldugunuz gibi ABD ile yegane sorunumuz S400 degil. Ayni zamanda sizinde belirtmis oldugunuz gibi S400 gondermekle ABD ile sadece kapi aralamis oluyorsunuz yani bir baska deyisle diyalog kapisini araliyorsunuz.

Ancak madalyonun bir de diger tarafi vardir ki o da Turkiye cumhuriyetinin kendi oz savunmasi icin elzem gorup kendi parasi ve ozgur iradesinden feraget edip bir baska ulkenin sopa santaj zorlamasi ile hizaya girmesinin onunu acmis olursunuz. " Bu dediginiz Turkiye Cumhuriyetinin kurulus ve esasinin teskil eden tum temellere aykiridir"  Yani S400 iyidir kotudur , bizlere pahaliya patladi, baska alternatifimiz vardi yoktu alindi ve TSK nin envanterine girmis bulunuyor bunun da bu kadar kulfetten sonra artik depoya kaldirilmayip aktif hale getirilmesi en dogru harek olacaktir.  " Bazi hareketler riskli veya pahaliya patlayacak olsa da geri donulmez olur bu da onlardan biri.  Bagimsizligimiz ,ve ozgurlugumuz herseyden daha degerlidir bunu unutmayalim hic ama hic unutmayalim .
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 20 Aralık 2020, 20:03:27
Hocam S-400'ün geri gönderilmesi derken" Biz egemenliğimizi yitirdik , şantaja boyun eğdik  , alın S-400'leri geri" demeyeceğiz herhalde...

Geri gönderilmek istenirse bir yol bulunur. Örneğin " S-400 anlaşmasında teknoloji transferi maddesine Ruslar uymadı bu şartlar gerçekleşene kadar sistemin dondurulması" vb. açıklama yapılabilir veya farklı bir yol izlenebilir...

Mesele diyaloğa kapı aralamak... Bakın herkese posta koyarak ne kadar yalnızlaştık... Kıçı kırık Mısır , BEA bile bize çemkirip HSS üslerimizi vuruyor...
3 sene sonra aynı kabiliyette bir HSS(Siper) geliştirecekken S-400 için savunma projelerini 10 yıl geriye atmak gereksiz bir risk...
SAMP/T  kiralarız veya başka bir yol buluruz bu 3 yıllık süreçte...

S-400'den sonra S-500 , SU-57 vb. alacaksak sonuna kadar bu S-400 alımının arkasındayım ... Ama konjektürel durum dolayısıyla Batı ile bağları koparmak Yunanistan'ın ve Türk düşmanlarının bayram edeceği bir durum...Keskin sirke küpüne zarar... 

Ayrıca bu ambargo ABD ile sınırlı kalmaz , siz sanıyor musunuz ki ABD ambargo koyunca İngiliz BEA system ile olan MMU projesi veya diğer savunma projeleri aksamayacak? Onlar da mutlaka olumsuz etkilenecek...

Ben burada sağduyuyu , asgari uzlaşmayı temsil ediyorum... Bağırıp çağırarak geldiğimiz nokta belli...


Tigerfish hocam benim yukarıda "Libya'dan çekilelim , D.Akdeniz haklarından vazgeç , Azerbaycan'dan desteğini çek"  diye bir cümlem var mı? S-400 veya Rus sistemi alma , İsrail'e çemkirme Araplar için dedim sadece... Bu ikisini yapalım ABD'nin karşılığını bekleyelim...
Hala hasmane tutum devam ederse sizin dediklerinizi yapalım... (Bu arada F-35'lere " Böcekli F-35 " demeniz çok eğlendirici :D )
Bana yaptığınız Fetöcü yakıştırmanızı da size aynen iade ediyorum... Düşünce özgürlüğüne bakışınız  harika , çevrenizdeki arkadaşlarınız bu özelliğinizi çok seviyordur mutlaka...


NOT: Metin62 hocam siz çok sevyeli , sağduyulu bir insansınız. Ama "ABD doları 10 lira yapınca Rahip'i uçağa koyup ABD'ye uğurlarken" zaten biz o şantaja çoktaaan boyun eğmiştik , sarı öküzü çoktan aslan sürüsüne vermemiş miydik , haksız mıyım hocam? O zaman da bağımsızlığımız , özgürlüğümüz gitmemişse şimdi hiç gitmez. Önemli olan Türkiye'nin uzun dönemli çıkarları bunun içinda savunma sanayimiz  bağımsız olana kadar Batı'yı sömürmeliyiz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 20 Aralık 2020, 23:08:26

 "ABD doları 10 lira yapınca Rahip'i uçağa koyup ABD'ye uğurlarken" zaten biz o şantaja çoktaaan boyun eğmiştik , sarı öküzü çoktan aslan sürüsüne vermemiş miydik , haksız mıyım hocam?

Rahip Bronsonun apar topar ABD ye iyade edilmesinin kesinlikle cok buyuk hata oldugu konusunda sizinle ayni fikirdeyim

Her ne kadar da devletimizi yonetenlerin "Al papazi ver papazi "dusuncesi ile olaya tucar mantigi ile yaklasmis olsalar da, hic bir ciddi devletin yargi sisteminin buna izin vermeyecegini, hele hele de ABD ile  boyle bir takasin mumkunatin olmayacagini bilmis olmalari lazimdi, " Bilmiyorlarsaydi o daha da buyuk kabahat".  Sonuc itibari ile yapilan buyuk hata neticesinde Turk yargi sisteminin bagimsiz olmadigini dunya aleme resmen ilan etmek yaninda kisiye ozgun oldugunu gostermis oldular.
Başlık: F-35’ler için üretime devam
Gönderen: SKYWOLF - 21 Aralık 2020, 08:37:06
F-35’ler için üretime devam


Savunma Sanayii Başkanı (SSB) İsmail Demir gazetelerin Ankara temsilcileriyle buluşarak, ABD’nin CAATSA çerçevesinde Türkiye’ye uyguladığı yaptırımları değerlendirdi. S-400’lerin imzasının 2017 yılından önce atıldığını hatırlatan Demir, “Yaptırıma girmemesi gerekirdi” dedi. ABD yaptırımlarından büyük projelerin etkilenmeyeceğini söyleyen Demir’in açıklamaları özetle şöyle:

YAPTIRIMLAR SADECE SSB’Yİ KAPSIYOR

 Yaptırımlar SSB’nin tedariklerini nasıl etkileyecek? Acil durumda tedarikler TSK üzerinden yapılabilir mi?

SSB’nin doğrudan satın aldığı pek birşey yok. Biz SSB olarak güvenlik güçlerimizin ihtiyaç duyduğu bir projeyi tanımlıyoruz, olgunlaştırıyoruz, ihalesini yapıyoruz, ana yükleniciye veriyoruz ve sonrasında biz takip ediyoruz. Bu süreçte doğrudan alımları da ana yüklenicilerimiz yapıyor. Bu şirketler de yaptırım kapsamında değil. Bu karar Türkiye’ye yaptırım demek değil, bu karar SSB’yi, beni ve ekibimden 3 arkadaşımı kapsıyor. MSB ve savunma sanayii sektörümüz genelde bu kapsamda değil.

F-35’ler için üretime devam

 Yaptırımların Türkiye’ye 1,5-2 milyar dolar zararı olur yorumlarına katılıyor musunuz?

Ben o yorumları gerçekçi bulmuyorum. Bu CAATSA yaptırımlarının şu an için açıklanan çerçevesinde olacak bir şey değil. Bunun ötesinde bir uygulama ve niyet varsa o başka bir şey. Uzunca bir süredir yavaşlatma ve engelleme uygulamaları zaten var.

BÜYÜK PROJELERİMİZİ ETKİLEMEZ

 Yaptırımlar 4-5 yıl sürerse Hürjet, ATAK, F-16 parçaları, MİLGEM gibi projelerde sorun yaşanır deniyor...

Bu CAATSA doğrudan başkanlığımızı hedef alıyor. F-16’nın kullanımda olan diğer ürünlerin idamesi zaten bizde değil. Diğer dediğiniz projelerde de parçaları yüklenicilerimiz alıyor zaten. Onlarda da bir sorun yok. Ama meseleyi keyfiliğe götürüp, şu parçayı vermem, bu üründe ihraç izni verme sürecini uzatırım vs derlerse o başka. O dediğiniz hasmane bir tutum olur. Bu karar onu öngörmüyor.

 Eximbank konusunun size bir zararı olacak mı?

Eximbank kararı da SSB’yi muhatap alıyor, bizim de onun üzerinden yaptığımız bir işlem yok zaten. Yine projelerimiz ve savunma sanayi şirketlerimiz açısından bir sıkıntı yok bu konuda.

S-400 İMZASI 2017’DEN ÖNCEYDİ, YAPTIRIMA GİRMEMESİ GEREK

 S-400’ün tamamen imhası veya kaldırılması durumunda CAATSA kalkar iddiası var. Bu olabilir mi?

Neden S-400 almak durumunda kaldığımızı defalarca anlattık. Aldıktan sonra ortayol bulmakla ilgili çok konuştuk, çok söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda iradesi açık ve net. Bu arada biz S-400’ün imzasını 2017 öncesinde attık, bu anlamda yaptırım kapsamına da aslında girmemesi gerekiyor. Ancak sürecin imza sonrası adımlarının da yaptırım gereken işlemler sınıfına gireceği iddiası ile yaptırıma girmesi gerektiği öne sürülerek bu işlem yapıldı.

 Yaptırımlardan çıkış stratejiniz ne olacak?

CAATSA ilelebet devam etse de bizim için ne olacak? Alınamayan bir ürün varsa yerlileştirmeye devam edeceğiz. Bu yerlileştirmelerin maliyetleri olacak, ama onu da ileriye dönük baktığımızda maliyet olarak görmüyoruz bir kazanç olarak görüyoruz.

F-35’ler için üretime devam

F-35’LER İÇİN TÜRK ŞİRKETLERİ ÜRETİME DEVAM EDİYOR

 F-35’teki son durum nedir? Türk şirketler parça üretimine devam ediyor mu?

F-35’te yaptıkları kendi iç hukuklarına bile aykırıydı. Bizim hukuki çalışmalarımız sürüyor. Türkiye program ortağı olarak üzerine düşeni her zaman yaptı. Türk şirketleri de parça üretimine an itibarıyla devam ediyor.

 F-35’ler gelmiyor, F-16’ların ömrü dolacak, Milli Muharip Uçak olana kadar bu ihtiyaç İHA’larla karşılanabilir mi?

Bir laf vardır, eski uçak yoktur bakımsız uçak vardır. Uçaklarımızın modernizasyonlarını yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Mevcuttaki İHA’larımızın yanında çok daha büyük, daha fazla ve daha ağır mühimmat taşıyan, havadan havaya füze atan İHA’larımız yakında geliyor. Ayrıca insansız jet motorlu uçak projemiz olacak. Hürjet ve ileri modellerinin de daha erken hizmete girmesi mümkün.

MİLLİ UÇAK 2023’TE  HANGARDAN ÇIKACAK

 Milli Muharip Uçak projesinde durum nedir? İngilizlerle olan görüşmeler ne aşamada?

2023 yılında hangardan çıkarıp bütün dünyaya nasıl bir uçak olacağını göstereceğiz. Ardından bir dizi test ve sonrasında uçuşu olacak. Uçağın tasarımı konusunda İngiliz BAE’den mühendislik desteği almak üzere anlaştık ve bu faaliyet devam ediyor. Motor konusunda da Rolls Royce şirketinin Türkiye’de kurduğu bir JV kanalıyla motor tasarlayıp üretme teklifi oldu. Ancak bu teklifte fonlama, fikri mülkiyet ve üretim hakları gibi konuların detaylarında bazı anlaşmazlıklar oldu. Ama biz bir taraftan da yerli şirket olarak kurduğumuz TR Motor üzerinden tasarım çalışmalarını başlattık. TR Motor’un Rolls Royce ile işbirliği konusunda, biz çok makul şartlar ortaya koyduk, bizim dediğimiz şartlara gelirlerse işbirliği mümkün. Uçağın ilk test prototipleri dünyada mevcut iki motor üzerinden yapılacak.

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/hande-firat/f-35ler-icin-uretime-devam-41693904 (https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/hande-firat/f-35ler-icin-uretime-devam-41693904)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: OKÇULAR - 21 Aralık 2020, 12:00:01
Her ne kadar da devletimizi yonetenlerin "Al papazi ver papazi "dusuncesi ile olaya tucar mantigi ile yaklasmis olsalar da, hic bir ciddi devletin yargi sisteminin buna izin vermeyecegini, hele hele de ABD ile  boyle bir takasin mumkunatin olmayacagini bilmis olmalari lazimdi, "

ABD Papaz Bronson'u ver dedi. Bizde papazı verdik. ABD nin tutumunda bir yumuşama olmadı. (belki de adam öttü.)
Aynı ABD yine S-400 kullanma geri ver diyor. Verelim mi?

Şunu yine paylaşıyım. Adamın Papaz olduğunu ispat için beyaz sarayda ayin bile yaptırdılar.
(https://i.hizliresim.com/Z3GL7V.jpg)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 21 Aralık 2020, 12:02:23
Kamera önünde sov yapiyor abd bunun aynisi eskiden  hitler yapardi

bati toplumu budur
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 21 Aralık 2020, 14:21:00

ABD Papaz Bronson'u ver dedi. Bizde papazı verdik. ABD nin tutumunda bir yumuşama olmadı. (belki de adam öttü.)
Aynı ABD yine S-400 kullanma geri ver diyor. Verelim mi?


Sn OKCULAR  her iki konuda da kisisel gorusum net .


Papazin yargilanmasi sonlanmadan verilmesi tamami ile hata. "Papaz ister suclu veya sucsuz , yargi sureci , kaynaklarin saibesi , yargilamanin uzunlugu... ve sonunda bu zatti apar topar ABD ye vermemiz  birakin civisi cikmis olan yarginin tamami ile tohemet altina birakmasi, yarginin ulkemizde kiseye gore degisken olmasi yaninda bagimsiz olmadigini dunya aleme gostermis olduk. " Lafi gevelemeye gerek yok"

Gelelim S400 iyadesi yapilsinmi sorunuza bu sorunun cevabim net HAYIR.
Turkiye Cumhuriyeti  bagimsiz bir ulke oldugu gibi kendi ulusal cikarlari ve savunmasi ne gerektiriyorsa onu baskasinin baskilarina zorbaliklarina santajlarina boyun egmeden yerine getirmekle mukelleftir.

Bu gun S400 yarin baska bir santaj onun icin bu konuda geri vites veya depo kaldirimi ve cift anahtar gibi sacma sapan gunu kurtarma yollari olamaz. Diyeti ne ise katlanmak zorundayiz taa ki kendi ozgun sistemlerimize sahip olana kadar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 21 Aralık 2020, 18:50:23
Biden göreve başlasın , ilk temaslar kurulsun , ABD dış ilişkiler ekibi oluşsun önümüzü daha iyi görürüz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 21 Aralık 2020, 20:11:03
... Önemli olan Türkiye'nin uzun dönemli çıkarları bunun içinda savunma sanayimiz  bağımsız olana kadar Batı'yı sömürmeliyiz...

Yalnız batılı müttefikler, yapmış oldukları hamlelerle enayi olmadıklarını kanıtladılar. Çünkü adamların asıl amacı savunma sanayimizi baltalamak.





Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 21 Aralık 2020, 20:35:11
Yalnız batılı müttefikler, yapmış oldukları hamlelerle enayi olmadıklarını kanıtladılar. Çünkü adamların asıl amacı savunma sanayimizi baltalamak.

Dogru bir tesbit Sn Partikul Hocam. " Savunma sanayimiz gelisip kendimize yeterliligimiz arttikca sozum ola muttefiklerimizin bizlere baski yapabilme kabiliyetinin azaliyor .  Ulkemizin dogal haklarini korunmasinda , Stratejik hedeflerimiz amaci ile uygulamakta oldugumuz planlar sozum ola mutefiklerimizinki ile ortusmedigi zaman Turkiye Cumhuriyetinin sorun olarak gormekteler ve karsilarinda istemiyorlar .

Onlarin gozunden bunu engellemenin en kolay yontemi ekonomimizi finansal kiskaca almak , veya hizla gelismakte olan savunma sanayimizin tamami ile bagimsiz olmasini engellemek oldugunu net olarak goruyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 21 Aralık 2020, 22:38:35
Adamların para kazandığı silah piyasasına girip ticaretlerini bozuyoruz sonra da "sizin silah satacağınız ülkelere artık sizin yerinize  biz silah satacağız bize motor,optik vb. verir misiniz?" diyoruz adamlar vermeyince de kızıyoruz...

Adamların dostu olan ülkelere karşı(bizim düşmanımız olabilir ama onlar için dost) kullanmak için tank,uçak, gemi üreteceğiz , adamlara bize motor,optik vb. verir misiniz?" diyoruz adamlar vermeyince de kızıyoruz...

Ben sizlerin kafa yapısını anlayamıyorum. Adamlar haklı demiyorum ama adamlar olaya böyle bakıyor...

Tıpkı Ermenistan'ın bize " Azerbaycan'ı vurmak için TB2 lazım bize verir misiniz?" deyip biz vermeyince Ermenistanın bize kızması gibi ironik bir durum yaşıyoruz...

Durum bu maalesef...Sadece durum tespiti yaptım...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 22 Aralık 2020, 00:23:45
Elbette ki tek amaçları savunma sanayimizi baltalamak değildir. Yaptırımlar yoluyla aynı zamanda bağımsız politika geliştirmemizi de engellemeye çalışıyorlar. Çünkü bağımsız hareket ettiğimiz zaman oyun bozuyoruz. Milli silah sistemleri, bağımsız hareket etmemize yardımcı oluyor.

Defalarca oyunlarını bozduk... Terör Koridoruna girildi, Barzanistan oluşumu dumura uğratıldı, Doğu Akdeniz' in zenginliklerini gasp edeceklerdi; engelledik... Libya' da başarısız oldular, KKTC' ye milli bir Cumhurbaşkanı seçildi; hu sayede Kıbrıs politikaları dumura uğradı... En son otuz yıldır çözülemeyen Karabağ meselesini kırkdört günde çözdük.

Daha ne olsun?

Bağımsız hareket edince bu kadar iş başardık. Dolayısıyla adamların zoruna gidiyor. Engellemeye çalışıyorlar.. mesele bu kadar açıktır. Şimdi S-400 den vazgeçtik demiş olsak; bu sefer de Libya' dan çık, Doğu Akdeniz' den vazgeç, Kıbrıs' ı AB' ye teslim et, YPG/PYD oluşumunu tanı diyecekler.

Atatürk' ün veciz bir sözü var; BAĞIMSIZLIK BENİM KARAKTERİMDİR diyor. Dolayısıyla bağımsız hareket edemediğin zaman karakter sahibi de olamıyorsun. Türkiye olarak, milli meselelerin hal-i konusunda -şuana kadar- karakterli, omurgalı, şahsiyetli bir siyaset izliyoruz. O nedenle S-400 meselesinde geri atım atmamak gerekiyor. Mazallah, aksi taktirde gerisi çorap söküğü gibi gelir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 22 Aralık 2020, 00:49:48
Adamların para kazandığı silah piyasasına girip ticaretlerini bozuyoruz sonra da "sizin silah satacağınız ülkelere artık sizin yerinize  biz silah satacağız bize motor,optik vb. verir misiniz?" diyoruz adamlar vermeyince de kızıyoruz...

Sn Serkan1976 .Ben  ABD nin dunyadaki silah pazarina girmis olmamiz veya o pastadan pay aldigimiz icin , Turkiye Cumhuriyetine karsi tavir takindigini dusunmuyorum. ABD nin  tavri daha derinlerde yani ulke hedeflerimiz ve cikarlarimizin onlarinki ile ortusmemesi olayin ana kaynagi diye dusunuyorum. "Irak,Suriye,Dogu Akdeniz,kibris,Libya,Ege ,Yunanistan......"

Evet ulusal Savunma sanayimiz gun gectikce gelismekte ama bir gercek var ki o da ,ABD savunma sanayisine ne teknolojik ,ne kapasite, ne kredilendirme bazinda tehdit olusturabilecek bir potansiyeldeyiz mevcut.

Savunma sanayimiz halen cok genc her ne kadar kendimize ozgun bir takim silah sistemleri gelistirebiliyorsak da . Halen bu urunlerin 100% yerli olarak yapamiyoruz .Bazi sistemlerde disa bagimligimiz mevcut .
Bizim savunma sanayimizin klasmaninda dunyada onlarca ulke bulunmakta. Yani dunya silah ve savunma urunlerinde ABD ve sair ana ihracatci ulkelerin tek rakibi biz degiliz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 22 Aralık 2020, 08:39:27
Adamların para kazandığı silah piyasasına girip ticaretlerini bozuyoruz sonra da "sizin silah satacağınız ülkelere artık sizin yerinize  biz silah satacağız bize motor,optik vb. verir misiniz?" diyoruz adamlar vermeyince de kızıyoruz...

Adamların dostu olan ülkelere karşı(bizim düşmanımız olabilir ama onlar için dost) kullanmak için tank,uçak, gemi üreteceğiz , adamlara bize motor,optik vb. verir misiniz?" diyoruz adamlar vermeyince de kızıyoruz...

Ben sizlerin kafa yapısını anlayamıyorum. Adamlar haklı demiyorum ama adamlar olaya böyle bakıyor...

Tıpkı Ermenistan'ın bize " Azerbaycan'ı vurmak için TB2 lazım bize verir misiniz?" deyip biz vermeyince Ermenistanın bize kızması gibi ironik bir durum yaşıyoruz...

Durum bu maalesef...Sadece durum tespiti yaptım...

Çok merak ettim, adamların piyasasının ne kadarına girmişiz? Yüzde olarak ne kadar pay almışız? Mesela Hindistan'ın savaş uçağı ihalesine TF-X'i mi sokmuşuz? Ya da Atak helikopteri mi satmışız yüzlerce? Kaç Altay satmışız elaleme? Ve ya kaç Hisar, Siper vs ?

Kısmen doğrudur, piyasalarına girdiğimiz için endişeleniyorlardır. Ama bunun için Türkiye'nin ekonomisiyle, geleceğiyle oynamayı düşünmüyorlardır.

Peki biz neden savunma sanayine bu kadar yatırım yapıyoruz düşünelim! Sadece satıp para kazanmak için mi? Yoksa sürekli başımıza örülen çoraplardan ve örenlerin engellemelerinden bıktığımız için mi?

Patriot istemişiz zamanında. İstediğimiz özelliklerde vermemişler. Verir gibi yapıp kırk dereden su getiriyorlar he zaman. Yok kongreden geçecekmiş, yok Ermeni lobisiymiş, yok Rum lobisiymiş, insan haklarıymış, Amerikan çıkarlarıymış vs vs. AB de onlardan aşağı değil. Benim verdiğim silahları kendini savunmak için kullanamazsın benzeri saçmalıklar. Alayı da savaştığımız terör örgütlerine tonla para, lojistik destek, silah vs sağlamakta üstelik.

Mezarımızı kazmaya çalışanlardan silah dilenmekten bıkmadık mı?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 22 Aralık 2020, 09:04:27
Hocalarım tabiki söyledikleriniz tamamen doğru zaten bu söylediklerinizin doğru olduğunu ben de belirttim...

Türkiye yavaş yavaş ( İlk girdiğimiz ihalede motorumuzun olmadığı T-129 ile Apache'yi eleyecek halimiz yok) uluslararası savunma ihalelerine girdikçe ve rakiplerimiz potansiyelimizi gördükçe kendi ürettikleri parçaları bize vermekte zorluk çıkarabilir (ekonomik neden)

Ama sizin dediğiniz gibi bir ülke başka bir ülkeye silah satıyor ayrıca bu sattığı silah sistemi o ülke için hayati önem arz ediyorsa aslında sattığı bu silah sistemi sayesinde o ülkeyi kendine de bağımlı yapıyor demektir.

Biz satın almak zorunda kalmadığımız her silah sistemiyle birlikte  o ülkelerin tahakkümünden de çıkıyoruz aslında...Bu bizim için iyi bize silah satan ülke için bir o kadar kötü... Zaten bu kadar yargaranın nedeni de bu...

Benim anlamadığım sizlerin adamların bu yaygarasına neden kızdığı? Bu normal değil mi? Her ülke buna tepki göstermez mi? Bu bağımlılığın devam etmesini istemeleri kadar doğal ne olabilir ki?

Onlar zorluk çıkaracak , biz de bu bağımlılığı azaltmak için mücadele edeceğiz , hepsi bu...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 22 Aralık 2020, 11:29:31
Savaş gemimizi bilerek vur sonra dalga geçer gibi hurda gemilerle bizi avutmaya çalış, uzun süre savaş helikopteri satma sonra 3 tane helikopter için yalvart koskoca ülkeyi 3 helikopteri de fahiş fiyata sat, terörle mücadele için müttefiğiz diye İHA isteyelim, kongre vermiyor bahanesi altına saklan, PKK'yı terör örgütü olarak ilan et sonra 5000 TIR silah gönder bir de dalga geçer gibi bütün belgelerini göndermemize rağmen bize göre Suriye'deki oluşum terör örgütü değildir de, bu ülkede darbe yapmaya çalışan oluşumun başındaki adamı kendi ülkende krallar gibi yaşat daha onlarca şey sayarım nerede müttefiklik nerede stratejik ortaklık? Resmen sana silahta vermem istediğimi de yaparım, hiç bir şeye sesini çıkarma, ama başka ülkeden de almayacaksın, kendinde üretmeyeceksin diyorlar biz muz cumhuriyetimiyiz arkadaş? Kusura bakmasınlar da o günler çok geride kaldı istedikleri kadar ambargo uygulasınlar 1974'te uyguladıkları ambargo ile bu günkü savunma sanayimizin temelleri nasıl atıldıysa inşallah bu günleri de zorlanmadan atlatacağız...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 22 Aralık 2020, 12:06:21
Savaş gemimizi bilerek vur sonra dalga geçer gibi hurda gemilerle bizi avutmaya çalış, uzun süre savaş helikopteri satma sonra 3 tane helikopter için yalvart koskoca ülkeyi 3 helikopteri de fahiş fiyata sat, terörle mücadele için müttefiğiz diye İHA iste kongre vermiyor bahanesi altına saklan, PKK'yı terör örgütü olarak ilan et sonra 5000 TIR silah gönder bir de dalga geçer gibi bütün belgelerini göndermemize rağmen bize göre Suriye'deki oluşum terör örgütü değildir de, bu ülkede darbe yapmaya çalışan oluşumun başındaki adamı kendi ülkende krallar gibi yaşat daha onlarca şey sayarım nerede müttefiklik nerede stratejik ortaklık? Resmen sana silahta vermem istediğimi de yaparım, hiç bir şeye sesini çıkarma, ama başka ülkeden de almayacaksın, kendinde üretmeyeceksin diyorlar biz muz cumhuriyetimiyiz arkadaş? Kusura bakmasınlar da o günler çok geride kaldı istedikleri kadar ambargo uygulasınlar 1974'te uyguladıkları ambargo ile bu günkü savunma sanayimizin temelleri nasıl atıldıysa inşallah bu günleri de zorlanmadan atlatacağız...

Adamlar bir sok yasoiyor. Nato ya üye oldugumuzdan bugüne Amerika Türkiyeyi kaz gibi yoldu. Bunun bir ton örnekleri var.

Cok uslu bir cocuk gibi onlarin cizgilerinden gidiyorduk. Bosuna dememisler Amerikada yagmur yagsa Türkiyede semsiye acilir.

Amerikan Askeriyesi eskiden gizli el altindan PKK teröristlere silah ve lojistik destek veriyordu. Simdi düsmanliklarini artik gizlemelerine tahamülleri kalmadi.

"YPG ve PYD PKK ile alakalari yoktur" diyen Amerika yalancinin ta kendisidir. Afrinde Suratin ortasina bomba yiyen George Washingtonun portresi degil di herhalde.

Benim askerler patir patir terör saldirlarinda sehit düserken ilave 3 AH-1 W Cobra helikopterler icin az ayak diretmedi. Ikinci el 3 adet helikopterler icin tam 111 milyon dolar aldilar. 3 adetten kaldi iki. Bir tanesi operasyonda IGLA füzesiyle dürüldü.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 22 Aralık 2020, 17:41:54
SSB Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Yunanistan Hava Kuvvetlerinin Rafele siparişlerini ve F-35A alım planını değerlendirdi. Prof. Demir “Bir laf vardır, eski uçak yoktur, bakımsız uçak vardır. Uçaklarımızın modernizasyonlarını yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz
dedi.

Yeni uçak alımı düşünülmüyor demek ki...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 24 Aralık 2020, 00:02:57
ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'ye yaptırımları da içeren Savunma Bakanlığı bütçesini veto etti.

https://m.haber7.com/dunya/haber/3048491-son-dakika-trumptan-savunma-bakanligi-butcesine-veto
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 24 Aralık 2020, 00:11:49
Ambargoyu da içeren tasarıyı veto edecek adam neden 12 CAATSA maddesinden 5 tanesini seçti ki , onu anlayamadım...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Commander - 24 Aralık 2020, 00:27:32
Biden gelecek ve...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 30 Aralık 2020, 11:26:51
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'ndan flaş S-400 açıklaması! 'ABD ile ortak çalışma grubu oluşturuldu'

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/disisleri-bakani-cavusoglu-2020nin-en-onemli-olaylarindan-biri-karabag-meselesi-41701969 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/disisleri-bakani-cavusoglu-2020nin-en-onemli-olaylarindan-biri-karabag-meselesi-41701969)

*Bir de ortak calismayi deneyelim.  Sonucta bir degisiklik olacakmi onu zaman icerisinde gorecegiz.
ABD ile 180 derece gorus farkimiz olan yegane konu S400 olmadigina gore ,belki bir takim uzlasilabilecek konularda yakinlasma olabilir. " Ornegin ,Ermenistan,Israil,Misir"

Ama bir gercek vardir ki o da uzlasma bazi konularda saglansa dahi ortada taraflarin biri birine guveni olmayinca bu iliski ne kadar saglikli veya uzun soluklu olur.  " Bu baska bir konu"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 30 Aralık 2020, 12:15:59
Fransa ile de büyükelçiler düzeyinde görüşmeler başlatılacakmış...

Abdnin aylardır kabul ettiremediğimiz " S-400'leriçin çalışma grubu kuralım" teklifimizi kabul etmesi ilginç...
Ne isteyecek bakalım ABD , S-400'ler için...?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: BATTLESTAR - 30 Aralık 2020, 13:48:44
Fransa ile de büyükelçiler düzeyinde görüşmeler başlatılacakmış...

Abdnin aylardır kabul ettiremediğimiz " S-400'leriçin çalışma grubu kuralım" teklifimizi kabul etmesi ilginç...
Ne isteyecek bakalım ABD , S-400'ler için...?

Geçen İsraille ikili ilişkiler için iyi haberler gelmişti. Hatta dediler Aliyev aracılık ediyor. Sonra Iraklılar bizden silah alıp ypg'yi vurmak için buraya geldi şimdi bunlar. Hadi hayırlısı. F-35'in fan sesi duyuldumu ne ? Hatta S-400'ler de aktive edilirse son yayınlanan Siper görselleri de zaten bizde yerli hss var diye lanse edilmiş olabilir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 30 Aralık 2020, 14:09:01
abd liler korkmuslardir Türkiye doguya dogru kayiyor

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mermi - 30 Aralık 2020, 14:33:27
abd liler korkmuslardir Türkiye doguya dogru kayiyor
Mesele doğuya kayması değil. Türkiye olmadan Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar ve karadenizde varlık gösteremezler. Karadeniz onlar için çok önemli yoksa Rus tehlikesi çok daha artar. Kürecik üssü Nato'nun hava savunma projesi içinde çok önemli konumda. Ve Türkiye çok önemli bir pazar. Bütün bunları düşündüğünde Türkiye'yi kaybetmek akıl kârı değil. Bunu her fırsatta söylüyorlar. RTE nin israil çıkışı boşuna değil. Göreceksiniz ilerde ilişkiler bir anda düzelecek hatta ABD bizzat Pkk 'yı kendisi bitirecek. Üst resimde çok büyük konular konuşuluyor. Pkk'nın bitirilmesi, Israil ile doğu Akdenizde anlaşmalar yapılması,  S-400 konusu, CAATSA hatta Iran konusu dahil Aliyev bile bu büyuk resimde bir rolü var artık hepsini bir bütün olarak değerlendirin. 2. Karabağ savaşında Azerbaycan er meydanında kendisini gösterdi. İsrail için ve iran'a olası mudahale konusunda çok daha önemi arttı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 30 Aralık 2020, 16:47:16
Karadeniz, Kürecik üssü ,Israil ile iliskiler ,Pkk ,Doğu Akdeniz, S-400, CAATSA , Iran.

Sn Mermi arkadasimizin paylasmis oldugu konular ABD ile mevcutt sorunlu konularimizdan bazilari. Hatta ben o listeye birkac ekleme daha yapmak istiyorum. " YPG/SDG ,Suriye ,Libya, "Misir,Suudi Arabistan,BAE iliskileri" Yunanistan, Dedeagac ussu,Nato ya gozlemci statusunde GKRY daveti"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Merzifonlu - 30 Aralık 2020, 22:02:10
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'ndan flaş S-400 açıklaması! 'ABD ile ortak çalışma grubu oluşturuldu'

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/disisleri-bakani-cavusoglu-2020nin-en-onemli-olaylarindan-biri-karabag-meselesi-41701969 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/disisleri-bakani-cavusoglu-2020nin-en-onemli-olaylarindan-biri-karabag-meselesi-41701969)

*Bir de ortak calismayi deneyelim.  Sonucta bir degisiklik olacakmi onu zaman icerisinde gorecegiz.
ABD ile 180 derece gorus farkimiz olan yegane konu S400 olmadigina gore ,belki bir takim uzlasilabilecek konularda yakinlasma olabilir. " Ornegin ,Ermenistan,Israil,Misir"

Ama bir gercek vardir ki o da uzlasma bazi konularda saglansa dahi ortada taraflarin biri birine guveni olmayinca bu iliski ne kadar saglikli veya uzun soluklu olur.  " Bu baska bir konu"

SPECIAL | US State Department Spokesperson: • There is no working group to "investigate" the CAATSA sanctions or the threat posed by the S-400 system to the F-35. • The impact of sanctions on existing military cooperation is consulted • We are determined to fully enforce the sanctions.

Dış işleri bakanına ya yanlış bilgi verildi, ya da sayın bakan bize yanlış bilgi verdi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ACE - 30 Aralık 2020, 22:36:28
Rusyanın Amerika karşısında eskisi gibi tehdit olarak görüldüğünü düşünmüyorum. Yıllardır bize alternatifler de düşünüldü. Ama belki ticari kaygılar edinmeye başlamıştır Amerika. Önemli bir müşteriyi kaybetmekle kalmayıp rakip ürettiklerinin farkına varıyor olabilirler.

Amerika ile olacak görüşmeler Caatsa üzerine olsa da konular birbirini açacaktır. Amerikanın bu kadar fevrice kısıtlamalara girmesi bize zararlı olduğu kadar uzun vadede Amerikayı da zarara sokacaktır.  Böyle bir silah satıcısı, diğer olası silah alıcı ülkeleri de ürkütecektir. Amerikan silahı alacak olan ülke Türkiye örneğini inceleyecektir. Bir silah almak onlarca yıl yedek parça tedariği ister en kötü ihtimal. Ardından yaptırım yiyeceği bir sistemde olmayı kim ister.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 30 Aralık 2020, 23:32:53
ABD'ye elini kaptıran kolunu da kaptırır.Marshal yardımlarıyla verdiğimiz elimizi 50 senedir kurtarmaya çalışıyoruz biz de ...

Deniz Gezmişler meşru olmayan yollarla bu kolu kurtarmaya çalıştı ki bu daha kısa sürecek ama kurtardığımız o kolu başkasına daha beter bir emperyalist SSCB'ye verecek bir süreci tercih etti.

Eli-kolu emperyalistlerden  kurtarmanın zor  yolu; bilime,akla,eğitime dayanan Atatürk'ün bize mirası olan yoldur. Daha zor,meşakatli bir süreçtir...

Atatürk' e iyi bakmayan gözler de artık Atatürk 'ün yolundan başka bir yolun çıkar yol olmadığını görüyordur umarım...

Tam bağımsızlık ancak fikri hür , vicdanı hür insanlarla ,akıl ile,bilim ile,pozitif bilimlerle olur...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Galanth - 31 Aralık 2020, 07:06:01
Rusyanın Amerika karşısında eskisi gibi tehdit olarak görüldüğünü düşünmüyorum. 
 

Doğru tespit.

Soğuk savaş sonrası ,Rusya Hıristiyan kulübünün bir üyesi olarak yeni görevlerle donatıldı. Birazda bu sebeple Libya'da Fransa Nato'ya rağmen Rusya tarafında, bizim değil. Suriye'de ABD çekildiği yerleri Ruslara bıraktı bize değil.

Yeni düzende, Rusya Çin'i engelleyebilecek potansiyel müttefik. Hem Yeşil Kuşak sebebiyle  Müslüman karşıtı gibi görünüyor.
 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 31 Aralık 2020, 11:28:15
Rusyanın Amerika karşısında eskisi gibi tehdit olarak görüldüğünü düşünmüyorum. 
 

Doğru tespit.

Soğuk savaş sonrası ,Rusya Hıristiyan kulübünün bir üyesi olarak yeni görevlerle donatıldı. Birazda bu sebeple Libya'da Fransa Nato'ya rağmen Rusya tarafında, bizim değil. Suriye'de ABD çekildiği yerleri Ruslara bıraktı bize değil.

Yeni düzende, Rusya Çin'i engelleyebilecek potansiyel müttefik. Hem Yeşil Kuşak sebebiyle  Müslüman karşıtı gibi görünüyor.

Rusya , ABD için tehdit değil görüşü yanlış ...NATO-ABD , Ukrayna ile Polonya'yı niçin Maginot Hattı'na çevirdi... Dünya'nın silahı , uçağı  bu bölgeye yığıldı...Her gün Rus savaş uçaklarıyla önleme -it dalaşı yaşanıyor...
Rusya ;  Akdeniz'e  inmek için Suriye savaşına girdi , ABD bunu engellesin-bari dengelesin diye hala YPG'yi bize rağmen destekliyor...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 31 Aralık 2020, 12:19:03
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'ndan flaş S-400 açıklaması! 'ABD ile ortak çalışma grubu oluşturuldu'

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/disisleri-bakani-cavusoglu-2020nin-en-onemli-olaylarindan-biri-karabag-meselesi-41701969 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/disisleri-bakani-cavusoglu-2020nin-en-onemli-olaylarindan-biri-karabag-meselesi-41701969)

*Bir de ortak calismayi deneyelim.  Sonucta bir degisiklik olacakmi onu zaman icerisinde gorecegiz.
ABD ile 180 derece gorus farkimiz olan yegane konu S400 olmadigina gore ,belki bir takim uzlasilabilecek konularda yakinlasma olabilir. " Ornegin ,Ermenistan,Israil,Misir"

Ama bir gercek vardir ki o da uzlasma bazi konularda saglansa dahi ortada taraflarin biri birine guveni olmayinca bu iliski ne kadar saglikli veya uzun soluklu olur.  " Bu baska bir konu"

SPECIAL | US State Department Spokesperson: • There is no working group to "investigate" the CAATSA sanctions or the threat posed by the S-400 system to the F-35. • The impact of sanctions on existing military cooperation is consulted • We are determined to fully enforce the sanctions.

Dış işleri bakanına ya yanlış bilgi verildi, ya da sayın bakan bize yanlış bilgi verdi.

Sn Merzifonlu hocamin paylastigi ABD Sozcusunun konuyu yalanlayan haberi yerel yazili medyamizin belli basli dun aksam ve bugunku gazetelerine bir goz attim belki Disisleri bakanligimizin yeni bir aciklamasini gorebilirim diye. Ancak birkac muhalif gazete haricinde yalanlama konusuna deginildigini pek goremedim. konu ile ilgili bir de Disisleri bakanligimizin resmi sitesine baktim orada da konu ile birsey goremedim. Anlasilan bu konuda ketum olmayi tercih ediyoruz !

Merzifonlu hocam kibarca olayin yanlis bilgiye istinaden olmus olabilecegini belirtti.

Ancak ben daha farkli dusunmekteyim. Oncelikle Disisleri bakanligi devlet organlari siralamasi icerisinde kritik ve cok onemli bir bakanlik. Bu nedenle bu bakanliktaki diplomatlarin, musavirlerin bir konuyu teyid etmeden  bakanin bilgisine sunmalari pek gorulen duyulan bir calisma yontemi degil.

Disisleri bakanimiz kendisine boyle onemli bir bilgi kendisine aktarildigi zaman, uzerine baliklama atlamadan once konunun gercek olmadigini teyidini sorup almasi gerekir sayet bir fiil kendisi isin icerisinde degilse.

Efendim insan hali hata olur vs  diye dusunebilirsiniz. Iste o zaman da soyleyecegim su olur . Sayet ABD sonradan kivirmamis ise o zaman Disisleri bakanligimizda  kural yordam eksikligi oldugu gibi .Saflik uzerine kurgulanmis bir yonetim sekli mevcut oldugu izlenimi gosterir.

*Bu ve benzer konularda Disisleri bakanliginin resmi sitesinden ABD sonradan cark etti, ABD sozcusunun aciklamasi yanlis bilgiye dayaniyordu, iste ABD ile anlasilanin konusulanin teyidi denmesi gerekiyordu.
Su anki durumda tohomet altinda kalan Disisleri bakanligi ve Sn Bakanin kendisi oldugu kadar yipratilan Turkiye Cumhuriyetinin Onurudur.


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ugurkarakaya25 - 31 Aralık 2020, 14:32:03
Rusyanın Amerika karşısında eskisi gibi tehdit olarak görüldüğünü düşünmüyorum. 
 

Doğru tespit.

Soğuk savaş sonrası ,Rusya Hıristiyan kulübünün bir üyesi olarak yeni görevlerle donatıldı. Birazda bu sebeple Libya'da Fransa Nato'ya rağmen Rusya tarafında, bizim değil. Suriye'de ABD çekildiği yerleri Ruslara bıraktı bize değil.

Yeni düzende, Rusya Çin'i engelleyebilecek potansiyel müttefik. Hem Yeşil Kuşak sebebiyle  Müslüman karşıtı gibi görünüyor.
+1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 18 Ocak 2021, 12:43:07
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/Er7QzQvW4AAlqaF?format=jpg&name=medium)
ABD ve Yunan Ordusuna ait helikopterler Adalar Denizi'nde hava indirme ve adaya taarruz eğitimleri yaptı.

Tatbikata ABD Ordusuna ait AH-64E Apache, UH-60M, HH-60M helikopterleri ile Yunan Ordusuna ait Apache ve CH-47D Chinook helikopterleri katıldı.

Valopoula Adası'na helikopterler ile özel kuvvet birlikleri indirildi. Birliklerin lazer ile işaretlediği hedefler Apache taarruz helikopterleri ile ateş altına alındı.
https://mobile.twitter.com/mavivatannet/status/1350746527564705795
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 20 Ocak 2021, 15:50:16
Ikinci parti S-400 alimi icin gorusmeler surmekte ve Rusya ile yapacagimiz bir sonraki ikili gorusmede bu konuda gorusulecek diye aciklama yapmak su anda ne kadar dogru idi?

Kisisel gorusum Sn CB bundan birkac gun once yapmis oldugu aciklamanin zamanlamasi yanlis. Oncelikle boyle bir soruya muhatap olmus ise dahi her sorulana yanit verme zorunlulgu yoktur .  ikinci bir parti S-400 ihtiyacimiz varsaki ben olduguna inaniyorum bunu ABD nin bugun koltuguna oturacagi ve bize sasi baktigina inandigimiz yeni CB nin gozunun icerisine  sokmakle ne amac ne?

Elbette S-400 ABD ile yegane anlasamadigimiz veya taban tabana zit oldugumuz konu degil . Ancak ABD butun sair konulari S gecip sorunlarin anasinin S-400 oldugu uzerinden dunyaya mesaj vermekte hal boyle iken almayi planladigimiz ikinci  parti S-400 konusunu niye dillendirerek atese adeta korukle gitmeyi tercih ediyoruz. ABD  CAATSA mueyidelerinin neler oldugunu aciklasin biz de  koltuk degini ile yuruyen ekonomimiz uzerindeki etkisini de gordukten sonra  ABD  ye karsi mesaj olarak biz ne sizin, ne de baskalarinin uygulayacagi mueyidelerden kormadigimiz gibi kenimizin kendi paramiz ve hur irademiz ile ulkemizin gereksinimi olan neyi alip neyi almayacagimizi karar verebilen bir ulkeyiz dedikten sonra ikinci S-400 paketi ile  gerekli aciklamayi o zaman yapmamiz bence daha dogru olurdu.


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 22 Ocak 2021, 17:02:21

Ermenistan'ın ekonomisini büyütmek için yardımı destekliyorum.

Karabağ'da patlak veren düşmanlıkların ışığında, Azerbaycan'a güvenlik yardımımızı gözden geçireceğiz. (T-129 motor işi bitti)

Ermenistan Savunma Bakanı ile çalışmayı dört gözle bekliyorum.

ABD-Yunanistan ilişkileri Doğu Akdeniz'deki çıkarlarımız için önemli ve ilişkilerimizi güçlendireceğiz. (Doğu Akdeniz'de ABD tarafını belli etti , Yunanistan)

Ermenistan'ın güvenlik ihtiyaçlarını destekleyeceğiz.

Eski yönetim, Azerbaycan'ın saldırganlığını aylarca pervasızca izledi.

 — ABD Dışişleri Bakanı Adayı Blinken



Abovvvvvv bu BİDEN yönetimi esmen bizi biçmeye ant içmiş... Her satırı bizim için düşmanca ifadeler....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 22 Ocak 2021, 18:26:00
Biden secimi kazanmasinin arkasinda bircok kisinin dusuncesi ,Trump in tutarsizligi, vurdumduymazligi yaninda ulke icerisindeki zengin Ermeni,Yunan,Yahudi lobilerinin saglamis oldugu kaynak ve oy destegini arkasina alabilmis olmasin buyuk etkisi olmustur.

Bu nedenle konuya bir de bu acidan bakmakta yarar vardir. Alinan destegin elbette bir karsi odemesi olacaktir. Bu odeme ne zaman ve hangi sekillerde onu ilerde hep birlikte gorecegiz.

ABD her ne kadar da bizi guvenilmez sozde muttefik gibi aciklamalar ile itham etsede de bizi tamami ile gozden cikarmak veya bizi masasina  ezdirmek amaci ile dovdurmeye calisacagina ben pek olasilik vermiyorum. Evet siz nasil olur da benim sozumun disina cikmayi dusunursunuz ,bana karsin nasil tavir alirsiniz diyerek canimizi acitmak isteyecekdir. Bunun  cezasini da elinde mevcut bulunan bircok degisik enstrumani degisik oranlarda kullanarak yapabilir." yapacagina da inaniyorum"

Ancak bu had bildirme ,bizleri temelden kaybedecek sekilde yapmayacagina inaniyorum. ABD Sayet kantarin topuzunu kacirdigi durumda. Elinde belki bugun icin pek degeri gormedigi Turkiye kartinin yarin degerli bir karta donusebilir olabilecegini gorebilecek kabiliyette bir ulkedir.

Bir de tersinden dusunelim ABD enseyi kararti ve uzerimizi cizmeye veya masasina cizdirmeye karar verdi.

Once ABD nin bizi cizme olasiligini irdeleyelim.
ABD bize silah, yuksek teknoloji urunleri dallarinda ambargo uygulamaya karar verebilir.O zaman bu ve benzer mueyidelerin dunyada yillardan beri  ABD tarafindan uygulamakta oldugu ulkelere bakarak degerlendirme yapalim. ornegin En yakin sinir komsumuz Iran. Bu ulkeye mueyidenin alasini uyguladi ve halen uygulamakta sonuc itibari ile ne elde edebildi ? Iranin rejimini degistirebildimi? Irani uyguladigi politikalardan vazgectirebildimi? Irani bolup parcalayip yok edebildimi ? malesef hic birini gerceklestiremedi. Irandan kat kat kucuk olan ve ABD nin kapi komsusu minnacik Kubaya bakalim. Bu ulkeye yillardan beri  mueyideler uygulamadimi? peki sonuc olarak ne elde edebildi? Demek ki mueyide ile sonuc almasi imkansiz ancak can acitabilir.

Gelelim masalar ile bizi terbiye ettirmeye.
Yunanistan buyuklugunde bir ulke  bize karsi ne yapabilir ?"Megalo Idea " Istanbulu mu isgal edip Constantinepol yapacaklar? .Istanbulun bilinen nufusu 12M. Yani Yunanistandaki kedi kopek dahil herkesi saymis olsak onalardan daha kalabalik nasil alip idare edecek? .Yillar once beceremedigi Egeyi mi isigal edecek? O da olmaz . O zaman ne yapacak egedeki 2-3 adamizi veya kibrisi mi alacak her ikisi de hayal.
E ne yapacak masa  Yunanistan? Ekonomik bolgelerimiz yaninda bazi ulasabildigi hava uslerimizi ani baskin ile imhami edecek ? o da zor elinde kac tane metor fuzesi veya benzeri fuze var ki ? kac ucagi var ki butun bunlari yapabilsin? biz bu kadar bosmuyuz.  Hade diyelim basardi . Bunun acisinin fazlasi ile kendisinden bir gun cikarmayacagimizi bilmeyecek kadar dar kafalimi Yunanistan.  Buyuk Yunanistan kendisini dev aynasinda gordugu icin gercek gucunun o oldugunu sanabilir ancak yarin etrafindakiler olmayinca ortada sap gibi kalacagini kendisi de halki dabiliyor. Ancak mumkun oldugu kadar teoride mevcut politikasini surdurerek durumdan yararlanmaya calisiyor  ne de olsa ekonomik batakta halk memnun degil cark ancak boyle dondurulebiliyor.

PKK /SDG capulcularini mi kullanarak bizi bolecek ABD .
Bu is de yas son +40 senedir bunu zaten yapiyor ne kadar basari elde etti ki acitma haricinde?

Ben uzun lafin kisasi ABD bugun bu politikalari dusunebilir hatta uygulayabilir . Biz buyuk bir milletiz dunya donuyor ve biz de bu dunyada kendimize yeni yon ve rol bicebilecek bilgi ve kudrete sahip oldugumuza inaniyorum tirsmaya gerek yok sadece uygulayacagimiz adimlari hesapli atmamizin dogru oladuguna inaniyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 28 Ocak 2021, 22:28:39
Biden yönetiminden flaş açıklama: Türkiye'yi Rusya'dan uzak tutmalıyız

Türkiye için "sözde müttefik" ifadelerini kullanan ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın, senatörlere yaptığı detaylı açıklamalarda "Türkiye'yi Rusya'ya yaklaştıracak adımlardan uzak durmalıyız" dediği ortaya çıktı.

(https://i12.haber7.net//haber/haber7/photos/2021/04/biden_yonetiminden_yeni_aciklama_turkiyeyi_rusyadan_uzak_tutmaliyiz_1611732384_8018.jpg)

ABD'nıin çiçeği burnunda başkanı Joe Biden'ın Dışişleri Bakan adayı Antony Blinken, dün onay alarak görevine başladı.

Blinken, geçen hafta Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde, Türkiye düşmanı Bob Menendez'in Türkiye aleyhindeki sorusunu yanıtlarken Ankara için "sözde stratejik ortak" ifadesini kullanmış, bu da tepki çekmişti. Blinken'ın kamuoyu önünde yaptığı açıklamalar dışında bir de senatörlerin yönelttiği yazılı soruları cevapladı. İşte bu bölümde Blinken'ın Türkiye ile ilgili daha detaylı açıklamalarda bulunduğu ortaya çıktı.

Milliyet gazetesindeki köşe yazısında Ali Çınar, Blinken'ın bu açıklamalarına ulaştığını söyledi.

İşte Blinken'ın 4 kritik nokta üzerinden durduğu ve Kongre'de senatörlere yazılı olarak sunduğu Türkiye değerlendirmeleri:

"Türkiye zorlu bir müttefiktir. Başkan seçilen Biden, uluslararası hukuku ihlal eden veya bir NATO müttefiki olarak taahhütlerini ihlal eden Türkiye'nin davranışlarını gündeme getirme sözü verdi. Yönetimimiz, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü önem veriyor.

Terörle mücadele, Suriye'deki çatışmayı sona erdirme ve bölgesel istikrarı sağlama konularında ortak çıkarlarımız var. Türkiye ile ortak öncelikler konusunda işbirliği arayacak ve anlaşmazlıkları çözmek için diyaloğa gireceğiz.

Daha genel olarak, Türkiye'yi Rusya'ya ve diğer düşmanlara yaklaştıracak adımlar atmaktansa, batıya dönük tutmak önemlidir.

Bölgesel meselelerdeki farklılıklar ile Türkiye'yi transatlantik ittifakına geniş ölçüde uyumlu tutmaya çalışacağız."

https://www.haber7.com/dunya/haber/3061398-biden-yonetiminden-flas-aciklama-turkiyeyi-rusyadan-uzak-tutmaliyiz (https://www.haber7.com/dunya/haber/3061398-biden-yonetiminden-flas-aciklama-turkiyeyi-rusyadan-uzak-tutmaliyiz)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 29 Ocak 2021, 01:59:54
Türkiye gibi bir gücün kaybı batı için telafisi olacak bir durum değil.

Ama ABD Türkiye'nin tezlerini ve fikirlerine karşı adeta sağır ve kör taklidi yapıyor. PKK/PYD konusu olsun, Doğu Akdeniz olsun bize karşı ön yargılı ve Türkiye'nin fikirlerine saygısız tutum içerisinde. İki ülke arasında yapısal sorunlar var. Bunlar için ciddi çalışmalar, görüşmeler yapılmalı ki sorunlar çözülsün yahut asgariye indirilsin. Öyle günü birlik görüşmeler, açıklamalar ile bir yere varılacak bir şey yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 29 Ocak 2021, 12:31:27
Hocam, abd sömürmeye, haydutluğa alışmış. Bu yüzden, bizden nemalanamadıkça memnuniyetsizlikleri daha da artacaktır. Bence beter olsunlar.

Ayrıca Nato için askeri, onlar başka kaynakda bulurlar. Mesela Mısır, Libya gibi bir çok arap ülkesi bu kapıya bodoslama dalar. Biraz eğitim ve teçhizat ile ihtiyaç görür hale getirrler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ata Börü - 29 Ocak 2021, 21:01:36
Arkadaslar, bircok prof ve güvenlik uzmaninin defalarca TV de Amerika Türkiye'den vazgecemez demelerine ragmen, gercek su ki Cin ve Rusya dan cok bizi düsman görüyorlar. Bunun sebebi de 2011 de Israil e meydan okumamizdir. Israil ile normallesmez isek bize büyük tavizler verdirecekler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ata Börü - 29 Ocak 2021, 21:10:47
AED (bu Amerikanin baska bir adi, tahmin edin artik) Israilin büyük ölcüde köpekligini yapiyor o nedenle yunana cok yardim edebilir. Israilin radar, elektronik, füze, ve harop gibi yardimlari olabilir ilerde. O zaman ne yapacagiz? F16 lari yenilemek mi B planimiz? Ya da bir cok forumda okuyorum Hürjet ve Akinci mi? Bizim cok ciddi seferberlik yapmamiz lazim (yani ciddi silahlanma kastediyorum) ama maalesef 20 senede 4 korvet yapip havalara giriyoruz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 05 Şubat 2021, 01:34:06
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/EtKULihXEAQEAAJ?format=jpg&name=small)
ABD ihtiyaç fazlası 2.el 1200 adet M1117 Guardian zırhlı araç için istediği 100 milyon dolardan vazgeçti ve  araçları sadece onarım -nakliye bedeli karşılığında Yunanistan'a hibe etti.Yunanlılara ayrıca yakında Almanya'daki üslerde bulunan 350 adet M2 Bradley de verilecek.
https://mobile.twitter.com/snr_toros/status/1356309379293868034
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 05 Şubat 2021, 01:48:52

ABD ihtiyaç fazlası 2.el 1200 adet M1117 Guardian zırhlı araç için istediği 100 milyon dolardan vazgeçti ve  araçları sadece onarım -nakliye bedeli karşılığında Yunanistan'a hibe etti.Yunanlılara ayrıca yakında Almanya'daki üslerde bulunan 350 adet M2 Bradley de verilecek.

Yunan tohumlarına ciddi teveccüh var... Galiba Yunanistan' ı üstümüze salacaklar. Fena silahlandırıyorlar. Hiç hayra alamet değil.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 05 Şubat 2021, 02:00:48

ABD ihtiyaç fazlası 2.el 1200 adet M1117 Guardian zırhlı araç için istediği 100 milyon dolardan vazgeçti ve  araçları sadece onarım -nakliye bedeli karşılığında Yunanistan'a hibe etti.Yunanlılara ayrıca yakında Almanya'daki üslerde bulunan 350 adet M2 Bradley de verilecek.

Yunan tohumlarına ciddi teveccüh var... Galiba Yunanistan' ı üstümüze salacaklar. Fena silahlandırıyorlar. Hiç hayra alamet değil.

ABD şu an açık şekilde bizi düşman ve tehlikeli işler yapan bir ülke olarak görüyor. Yunanistan'ı da bize karşı başta Fransa ve ABD olmak üzere silahlandırıyorlar. Yunanistan'ın afedersin kıçına don alacak parası yok ama AB'nin paralarını silaha yatırıyor. Yani onlarda sağ ceplerinden alıp sol ceplerine koyuyorlar.

Bu araçlardan daha iyilerini üretiyoruz. Sorun olmaz bizim için. Ama öyle görünüyor ki F-35'leri 6-7 yıl içinde Yunanistan'a verecekler. Yunanistan bize saldırırsa geçmiş olsun. Tabii kendileri için. Türkiye'ye elbette zarar verebilirler, hatırı sayılır kayıplarımız da olacaktır ama işin sonunda öyle bir tokat yerler ki bizden taş devrine geri dönerler. Adalardan tutun elinde ne var ne yok kaybeder. Ama 2 NATO ülkesini savaştırırlar mı? Yahut AB savaşın sonunda milyonlarca Yunan mülteciyi teveccühle karşılar mı bilmiyorum. ABD kışkırtsa da Almanya Yunan tohumunu dizginler. Ama bunlara asla güven olmaz. Su uyur düşman uyumaz dedikleri gibi her geçen gün daha da güçlenmeli bu gavur uşağının yaptığı 1 hamleye 2 hamleyle karşılık vermeliyiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 05 Şubat 2021, 02:13:28
Yunanistan' ı koç başı olarak kullanabilirler. Yunanistan dayağı yer oturur gerçi ama asıl fırtına ondan sonra gelecektir. Batıda Yunanistan, doğu' da Kürt YPG/PYD oluşumu; kıskaca alıp Türkiye' yi yıpratabilirler. Bizi iyice yıprattıktan sonra asıl saldırı gücüyle üstüme çullanabilirler.

Amerika'sı bir yandan, Fransa' sı öteki yandan... İşin garibi Müslüman bellediğimiz Mısır' ı da şer ittifaka dahil edebilirler. Öte yanda İsrail sinsi sinsi kuyumuzu kazabilir. Velhasıl memleket fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Aslında olabilir değil, bunlar olacak hocam.

Atatürk' ün gençliğe hitabesinde yazdığı ne varsa tamamı gerçek olacak. Çünkü O satırları yazan insan sıradan bir insan değildi. Biliyordu, görmüştü ve uyarıyordu. 

Nereden biliyordu, sanki evliyaullah mıydı; amma abarttın! diyenler için. Belki zaman yolcusuydu, belki de ışık varlıktı... Ama kesinlikle sıradan bir insan değildi. Bu konuda inancımız tamdır.

Ve felaket adım adım geliyor... Saruman' ın karanlıklar ordusu büyük cenge hazırlanıyor. Ya Allah Bismillah, hadi hayırlısı diyelim. Şimdiden gazamız mübarek olsun.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Galanth - 05 Şubat 2021, 07:16:00
1 Ocak 2021 itibarıyla AB Konseyi Dönem Başkanlığı Portekiz’e geçti.
1 Ocak 2021’de Türkiye’nin NATO bünyesindeki Çok Yüksek Hazırlıklı Müşterek Görev Kuvveti’nin (VJTF) sevk ve idaresini Polonya’dan devraldı.
5 Şubat 2021 ; ABD-Rusya arasında 2010 Nisan ayında Prag’da imzalanan Yeni START Antlaşması’nın, anlaşma sağlanamazsa  bugün son bulacak.
17 Şubat 2021 Çarşamba günü Brüksel’de yapılacak NATO ZİRVE NATO 2030: Yeni Bir Çağ İçin Birliktelik teklif edilecek.
25 Mart 2021 AB  zirvesi

İç içe çok konu var, ama ABD Yunanistan'la aramızda bir savaş isterse bizim pilotlar bir Yunan uçağı düşürüverir veya polisimiz Yunan büyükelçisini konuşma yaparken vuruverir. Yakın tarihte Rusya  ile başımızdan bunlar geçmedi mi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 05 Şubat 2021, 08:06:09
Yunanistan silahlanıyor mu? Yoksa ellerindeki artık kullanım dışı kalması gerekenleri kullanabileceği silah sistemleriyle değiştiriyor mu?

Ben kimsenin önce Yunanı üzerimize salıp bizi yıpratmayı, sonrasında da toplu şekilde bize saldırmayı düşündüğünü sanmıyorum. Çünkü hiçbir zaman kendilerini ateşe atmazlar. Maşaları kullanırlar. Maşalar işe yaramazsa da bir şey yapmazlar. Sadece havlarlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 05 Şubat 2021, 12:01:22
Yunanistan' ı koç başı olarak kullanabilirler. Yunanistan dayağı yer oturur gerçi ama asıl fırtına ondan sonra gelecektir. Batıda Yunanistan, doğu' da Kürt YPG/PYD oluşumu; kıskaca alıp Türkiye' yi yıpratabilirler. Bizi iyice yıprattıktan sonra asıl saldırı gücüyle üstüme çullanabilirler.

Amerika'sı bir yandan, Fransa' sı öteki yandan... İşin garibi Müslüman bellediğimiz Mısır' ı da şer ittifaka dahil edebilirler. Öte yanda İsrail sinsi sinsi kuyumuzu kazabilir. Velhasıl memleket fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Aslında olabilir değil, bunlar olacak hocam.

Atatürk' ün gençliğe hitabesinde yazdığı ne varsa tamamı gerçek olacak. Çünkü O satırları yazan insan sıradan bir insan değildi. Biliyordu, görmüştü ve uyarıyordu. 

Nereden biliyordu, sanki evliyaullah mıydı; amma abarttın! diyenler için. Belki zaman yolcusuydu, belki de ışık varlıktı... Ama kesinlikle sıradan bir insan değildi. Bu konuda inancımız tamdır.

Ve felaket adım adım geliyor... Saruman' ın karanlıklar ordusu büyük cenge hazırlanıyor. Ya Allah Bismillah, hadi hayırlısı diyelim. Şimdiden gazamız mübarek olsun.

Hocam ABD'nin ve diğer batı ülkelerinin, Yunanistan aracılığı ile ve ya doğrudan kendileri saldırmaları durumunda ki, ben her iki durumunda olacağına ihtimal dahi vermiyorum SKYWOLF hocamın yazdığı gibi, Çin ve Rusya'nın boş duracağını mı düşünüyorsunuz? Evet bazı konularda çıkarlarımız uymuyor olabilir Rusya ile fakat bizi ABD'ye yem edeceklerini düşünmüyorum. ABD boşuna mı uğraşıyor bizi Rusya'dan uzaklaştırmak için sizce?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 05 Şubat 2021, 12:14:43
Şu an için savaş kimseye yaramaz. Zaten şu an bizi para, sermaye, kur oyunları ile rahatlıkla durdurabiliyorlar.

Eğer batının, yunanın içinde olacağı bir güç kullanma niyetinde, sadece yunan olmayacaktır. Kurtuluş savaşında anladılar ki tek beceriksiz yunanla bi iş halledilmez. Bu yüzden 20. Yy ın 2. Yarısından itibaren bize karşı 2,5 savaş konsepti daha uygun görülüp kabul gördü.

Şöyle ki, yunan + suriye+pkk , yunan+ermeni+pkk, yunan+bulgar+pkk, yunan+mısır+pkk. Yani akıllarında bu gibi birçok kombinasyonu zaman zaman dillendirdiler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 05 Şubat 2021, 12:23:49

Hocam ABD'nin ve diğer batı ülkelerinin, Yunanistan aracılığı ile ve ya doğrudan kendileri saldırmaları durumunda ki, ben her iki durumunda olacağına ihtimal dahi vermiyorum SKYWOLF hocamın yazdığı gibi, Çin ve Rusya'nın boş duracağını mı düşünüyorsunuz? Evet bazı konularda çıkarlarımız uymuyor olabilir Rusya ile fakat bizi ABD'ye yem edeceklerini düşünmüyorum. ABD boşuna mı uğraşıyor bizi Rusya'dan uzaklaştırmak için sizce?

Rusya işi biraz sakat da... Çin konusunda hak veririm. Çünkü Rusya Çin'den çekiniyor. Günün birinde Türkiye üzerinden Rusya-ABD ittifakı olabilir. Örneğin ABD şöyle bir teklifle gelse Rusya bu teklifi geri çevirebilir mi?

- İstanbul ve Boğazların kontrolü senin olsun karşılığında doğuda Ermenistan, güney doğu' da ise Kürdistan kurulmasına yardım et. Yardım etmiyorsan bile ses çıkartma... en azından Türkiye' ye kuzeyden yardım etme. Karşılığında İstanbul senin olsun. Boğazları da kontrol edeceksin zaten...

Sizce Rusya böyle bir teklife nasıl tepki verir?

_______

Her ne kadar tehdit olarak Yunanistan ve YPG/PYD göstermiş olsak da, bir de içeride IŞİD/DEAŞ belamız var. Bu Amerikan uşakları, Suriyeli sığınmacıların arasına sızarak Türkiye' ye Hicret ettiler. Onların gözü de İstanbul' da.. Allah korusu, bir genel harp durumunda bu IŞİD hücrelerinin harekete geçeceğini öngörebilirsiniz.

Teklifim şu;

Tez zamanda Türkiye' de ki IŞİD hücrelerini tespit edip, militanlarını infaz edin. Kamuoyuna açıklamanıza gerek yok. Sorgulayın ve infaz edin. İnfaz etmek istemiyorsanız, Esad' a teslim edin ki icabına o baksın. Hem Esad' a jest yapmış olursunuz. İkinci aşamada PYD/YPG' nin üzerine Suriye ordusuyla bir olup saldıralım. O cepheyi de dağıttıktan sonra, Yunanistan iyot gibi tek başına kalacaktır. Yalnız IŞİD ve PYD/YPG işi çok acil. Biran evvel bu ikisinin icabına bakmak gerekiyor. Yoksa halimiz haraptır. Devlet derinlerine duyurulur. 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 05 Şubat 2021, 12:37:22
Rusya o teklifi elinin tersiyle iter. ABD'ye güvenilmeyeceğini en iyi bilen ülkelerden biri Rusya. Ayrıca boğazları da Türkler'den almanın ne kadar aptalca bir çaba olacağını da kesin biliyorlardır. Bunu yapabilmeleri için milyonlarca Türk'ün yaşadığı, dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olan İstanbul'u dümdüz etmeleri gerekir.

Diğer konuya gelirsek, bu ülkeyi yönetenlerin arasında Esad'a jest yapmayı düşünenler olduğunu hiç sanmıyorum. Esad'lı Suriye ile bugünkü Türkiye'nin bir araya gelmesi imkansız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 05 Şubat 2021, 13:23:28
Rusya o teklifi elinin tersiyle iter. ABD'ye güvenilmeyeceğini en iyi bilen ülkelerden biri Rusya. Ayrıca boğazları da Türkler'den almanın ne kadar aptalca bir çaba olacağını da kesin biliyorlardır. Bunu yapabilmeleri için milyonlarca Türk'ün yaşadığı, dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olan İstanbul'u dümdüz etmeleri gerekir.

Her devlet aptallık yapabilir... Sonuçta Rusya dünya' nın en akıllısı değildir. Putin ölür yerine Vladimir Jirinovski gibi manyak geçerse; işte o zaman benim ön görülerim gerçek olur. Neticede bir Vladimir gider, bir Vladimir gelir. Gelen gideni aratacağına göre... Rusya' ya bel bağlamamakta fayda var. Zaten Putin' in bir ayağı çukurda diyorlar. Eli ayağı titriyormuş, hastaymış.. hareketlerini kontrol edemiyormuş. Hastalığı ilerlerse, yerine bir manyak geçebilir. Her Rus çarının Putin kadar derin olacağını düşünmemek lazım. Petro' da Çar' dı gerçi ama tarihte nâmı Deli Petro olarak kaldı.

Diğer konu;

Esad' la anlaşsalar çok iyi ederler. Akılsızlığın alemi yoktur. Saydığımız sıkıntılardan kurtulmanın en kolay yolu Esad' la anlaşmaktan geçiyor. Esad' la anlaşabilirsek bir taşla iki kuşu birden vurabiliriz. Esad YPG' nin üstüne çullanmış olsa kim ne diyebilir ki? Biz iki kere çullandık, ikisinde de üstümüze hömerdiler. Harekatı yarım bırakmak zorunda kaldık. Ne yazık ki ABD' ye sözümüz geçmiyor. Şimdi Biden manyağı geldi, hepten nanik yani... O nedenle Esad' la bir olup PYD' nin üstüne çullanmakta büyük faydalar var. Esad' a kim ne diyebilir ki! sonuçta adam kendi topraklarını savunuyor. Bizde havadan destek veririz. Ondan sonra Amerika düşünsün!

Dediğim gibi Esad' la anlaşmak şart ve problemleri çözmenin en pratik yolu. Bir insan kolay yol dururken niye dolambaçlı yollara sapar ki! Halbuki Tük' ün en büyük meziyetlerinden birisi de işi kolay kılmaktır. Türk pratik olandır, Türk pratik zekalıdır. Yoksa bunlar Türk değil mi ::) İşi kolay yoldan yapmayan, işi kolaylaştırmayan adam Türk değildir hocam. hayat zaten yeteri kadar zor, niye hayatı zorlaştırıyorsunuz kardeşim! (bu kısımda devlet büyüklerine sesleniyoruz) İşi en pratik yoldan yapsanıza... Bizi dinlemiyorsanız bari Yunus Emre' ye kulak verin; ne diyor Yunus Emre;

Gelin tanış olalım,
İşi kolay kılalım,
Sevelim sevilelim
Bu dünya kimseye kalmaz.


Yunus Emre' nin dediği gibi; gidip Esad' la tanış olsanıza kardeşim! Derdiniz ne sizin yav? Gidip tanış olun ve işi kolan kılın. Bu dünya size de kalmaz. Bugün varsın yarın yoksun birader. Bari memlekete kırk yılın başı bir hayrınız dokunsun. Hayret bi'şey ya!
 

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 05 Şubat 2021, 13:30:57
İleri görüşlülük ayrı bir meziyettir herkesten böyle bir bakış açısına sahip olmasını bekleme Partikül hocam.
Atraksiyon beklediğiniz adamlar emir subaylarına kadar sızmış cemaati farketmemiş,anlayamamış, kavrayamamış adamlar....
Boş bir beklenti içindesiniz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 05 Şubat 2021, 13:34:24
Putin gider bir gün elbet. Ama Jirinovski benzeri bir deli Rusya'nın başına artık gelmez. Artık çarlık da yok. Rus derin devleti buna izin vermez.

Mevcut durumda Esad'la işbirliği içerisine kimse girmez. Kan davalılar barışır, Esad'la barış olmaz. Bizim öyle bir olasılığımız yok! Esad gider de yerine başka biri gelirse o olasılık ortaya çıkar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 05 Şubat 2021, 13:51:23
Esad Suriyede sadece bir vali konumunda. Yönetimin ipleri Moskovanin elinde, Sam da degil. PYD nin üzerine isteseydi cullanirdi. Ne de olsa Amerikaya usaklik yaparak ülkenin dörtte birini isgal altinda tutuyorlar araplari yerlerinden yurtlarindan ederek. Afrin harekatinda Esadin askerleri Hisbullah ile  beraber kalkip YPG teröristlere destek olmaya kalktilar. Kalabalik konvoylarin üzerlerine MAM´lari ve Firtina toplari yedikten sonra geri kalanlar bagira bagira defolup gitti.

Bu konuda Esad dan halen medet umanlara sasiriyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 05 Şubat 2021, 14:15:14
İleri görüşlülük ayrı bir meziyettir herkesten böyle bir bakış açısına sahip olmasını bekleme Partikül hocam.
Atraksiyon beklediğiniz adamlar emir subaylarına kadar sızmış cemaati farketmemiş,anlayamamış, kavrayamamış adamlar....
Boş bir beklenti içindesiniz...

Şimdi bu satırları okuyunca, filozof tarafım depreşti. Vardır her insanın bir filozof tarafı... Bir yerlerde okumuştum aklımda kalmış. Diyor ki,

Halkın bilgisi; görüp duyduğu kadardır,
Alimlerin bilgisi; ilminin yettiği, aklının erdiği kadardır,
Ariflerin bilgisiyse; önsezilerinin, sağduyularının, öngörülerinin eriştiği yer kadardır. O açıdan en üstün bilgi Ariflerin bilgisidir. Çünkü Arif olan anlar; sezgi gücüyle olacağı olmadan önce bilir, gitmeden dağın arkasını görür.

-diyordu.

O nedenle bir yere kadar haklısın hocam. Ayaklar baş, başlar ayak olursa; gidebileceğin menzil bir arpa boyunu geçemez. O nedenle memleketi Teknokratlar yönetmelidir diyoruz. Demokrasi, memokrasi bu ayakları geçeceksin hocam.  Neticede halkın bilgisi görüp duyduğu kadardır demiştik. Alavere, dalavere, ilizyon, ajitasyon derken...birde bakmışsın sandıktan birinci parti olarak çıkmışsın. Zaten sonuncu parti de birinci olarak çıksaydı sonuç yine değişmeyecekti. Partili sistemlerde her zaman için ayaklar baş olmuştur. Ayaklar baş olursa, memlekette taş üstünde taş kalmaz hocam. Çünkü akılsız başın ayaklara zararı vardır demişler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 05 Şubat 2021, 14:27:11

Mevcut durumda Esad'la işbirliği içerisine kimse girmez. Kan davalılar barışır, Esad'la barış olmaz. Bizim öyle bir olasılığımız yok! Esad gider de yerine başka biri gelirse o olasılık ortaya çıkar.

Esad' la barışmıyorlarsa, bu ağırlık bu sikleti çekmez hocam. Ya Esad gidecek ya da Erdoğan gidecek. Çünkü mevzu bahis olan Türk milletinin geleceğidir. Önümüzde ki süreçte varlık yokluk savaşı vereceğiz. Bu açıkça görünüyor. Büyük savaş başlamadan önce ayak bağı olan unsırları bertaraf etmemiz lazım.

İçeride IŞİD hücrelerini temizledikten sonra PYD/YPG' nin üstine çullanmamız lazım. Aksi taktirde garp cephesinde Yunanla boğuşurken, Cenup' da Suriye Kürtleriyle uğraşmak zorunda kalacağız. Bunu fırsat bilen IŞİD hücreleri harekete geçerek memleketi yaşanmaz hale getirebilirler. Çünkü bu adamlar, meskun mahal savaşlarında uzmanlaşmış insanlar. Gözleri kara ve içleri kin dolu. Fırat Kalkanı' nın, El Bab' ın öcünü almak isteyeceklerdir. Yakalanıp infaz edilmeleri gerekiyor.
Başlık: ABD'den 15 Temmuz ve S-400 açıklaması
Gönderen: SKYWOLF - 05 Şubat 2021, 17:29:00
ABD'den 15 Temmuz ve S-400 açıklaması

ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Satterfield, "Türkiye değerli ve önemli bir NATO ortağı ve stratejik müttefiktir." dedi ve "15 Temmuz'dan ABD'nin sorumlu tutulmasından üzüntülüyüz." ifadelerini kullandı. Satterfield, S-400 konusuyla ilgili de "S-400 sorununun çözülebilmesini umuyoruz. Mümkün değilse, uyguladığımız yaptırımlardan doğrudan etkilenmeyen iş birliğimizin tüm alanlarına odaklanmaya devam edeceğiz." diye de ekledi.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, ABD'nin Ankara Büyükelçiliğinde bazı gazetecilere Türkiye-ABD ilişkilerini değerlendirdi.

Yeni ABD yönetiminin görevinin üçüncü haftasında olduğuna işaret eden Satterfield, yeni yönetimde yer alacak ekiplerin bir araya gelmekte olduğunu bildirdi.

Satterfield, bu bağlamda ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile yakın zamanda bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve ilerleyen dönemde başka görüşmelerin de olmasını umduğunu belirtti.

Ülkesi ve Türkiye arasındaki genel ilişkiler hakkında yaptığı değerlendirmede Satterfield, Türkiye ile ekonomi ve ticaret dahil ilişkilere bütün boyutlarıyla değer verdiklerinin altını çizerek, "Türkiye değerli ve önemli bir NATO ortağı ve stratejik müttefiktir." dedi.

"TÜRK EKONOMİSİNİN TEMEL GÜCÜNE HER ZAMAN GÜVEN DUYDUK"

Büyükelçi Satterfield, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere ilişkin, "Türkiye'de 30 milyar doların üzerinde yatırımımız var. İkili ticaret hacmi 20 milyar doların üzerinde. Türkiye'de bin 700 Amerikan şirketi faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerde 75 binden fazla Türke istihdam sağlıyoruz. Bu, ABD için önemli bir ilişkidir. Türkiye, Türkler ve Amerikalılar için önemli bir ilişki." ifadesini kullandı.

Bir önceki ABD yönteminin, iki ülke arasında 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefi koyduğunu anımsatan Satterfield, halihazırda 20 milyar dolar seviyesindeki ticaret hacmi göz önüne alındığında bu hedefin oldukça iddialı olduğunu ancak bu şekilde tasarlandığını kaydetti.

Satterfield, "Sizi temin ederim ki, buradaki (ABD) misyonu olarak biz ve Washington'daki ajanslar, ABD'deki iş dünyasına Türk ticaretini tanıtmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam ediyoruz." dedi.

Büyükelçi Satterfield, şu ifadeleri kullandı:

"Son birkaç ayda Türkiye'ye doğrudan yabancı yatırım mukabilinde gerçek bir ilerleme gördük ve bu cesaret verici. Türk lirasının değerinin sabitlenmesi de cesaret verici oldu. Bunlar olumlu yönler. Türk ekonomisinin temel gücüne her zaman güven duyduk. Ancak inandırıcı, şeffaf ve öngörülebilir maliye ve para politikaları yoluyla gerçekleştirilmesi, kullanılması ve geri alınması gereken güçlü yönler var. Bu üç kelime benim değil, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın ifadeleri."

"S-400 SORUNUNUN ÇÖZÜLEBİLMESİNİ UMUYORUZ"

Satterfield, Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, ne yazık ki S-400 meselesinin, önceki ABD yönetimini, ABD yasalarını uygulamaya ve CAATSA yasası kapsamında yaptırımlar uygulamaya zorladığını belirtti.

Fakat bu yaptırımları çok hassas bir şekilde hedef aldıklarını belirten Satterfield, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk savunma sektörünü bir bütün olarak etkilemeyi değil, daha çok Savunma Sanayii Başkanlığına özel lisansları hedefledik. Bu adımı üzüntüyle atmak zorunda kaldık. Bir yıldan fazla bir süredir Türkiye'nin S-400'ü satın almasının yarattığı soruna başka bir tatmin edici çözüm bulmanın mümkün olacağını umuyorduk. Sonunda bu mümkün değildi ve ocak ayı sonunda ABD yasasını uyguladık. Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası, CAATSA yaptırımlarından feragat edilebilmesi için Türkiye'nin S-400'e sahip olmamasını şart koşmaktadır. Bu yeni ve çok daha katı bir yasal gerekliliktir ancak ABD'nin yasasıdır. Burada bir şey açıklığa kavuşturmak istiyorum. Çalışma grubu yok, olmayacak. Bu, ABD mevzuat ve yasalarının uygulanmasına ilişkin bir konudur. S-400 sorununun çözülebilmesini umuyoruz ancak mümkün değilse, uyguladığımız yaptırımlardan doğrudan etkilenmeyen iş birliğimizin tüm alanlarına odaklanmaya devam edeceğiz."

"(TÜRKİYE- YUNANİSTAN ARASINDAKİ) GÖRÜŞMELERİN DEVAM ETMESİNİ İSTERİZ"

Satterfield, Türkiye ve Yunanistan arasındaki istişari görüşmelerin 61. turunun İstanbul'da gerçekleşmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Atina'da yapılması planlanan bir sonraki turun yakında gerçekleşmesini umuyoruz. Bu, çok olumlu bir gelişme ve ABD bu gelişmeyi mümkün olan en güçlü şekilde destekliyor. Avrupa ve uluslararası toplumun da bu görüşte olduğunu düşünüyorum. Bu görüşmelerin devam etmesini isteriz. Her iki devletin de güvensizlik yaratan ve tırmanma veya çatışma potansiyeli yaratabilecek tek taraflı eylemlerden kaçınma çabalarının devam ettiğini görmek isteriz."

Satterfield, Türkiye'nin böyle bir atmosfer yaratmak için aldığı önlemleri ve Yunanistan'ın çabalarını takdir ettiklerini vurguladı.

Uzun süredir devam eden, zor ve karmaşık sorunların iyi niyetle, sürekli çaba ve kararlılıkla çözülebileceğini söyleyen Satterfield, "Daha önce daha karmaşık ve zor durumlarda bunu gördük. Burada da olabileceğinden umutluyuz." diye konuştu.

"LİBYA SİYASİ DİYALOG FORUMUNU DESTEKLİYORUZ"

Satterfield, Libya meselesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Hepimiz Libya'daki siyasi değişim meselesiyle ilgileniyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) önderliğindeki Libya Siyasi Diyalog Forumunu destekliyoruz. Bu, BM sürecini desteklemek, Libya'da istikrarın yeniden sağlandığını görmek, yıl sonunda nihai seçim hedefi için yapılan hazırlıkları görmek ve tüm yabancı güçlerin çekilmesi herkesin yararına." ifadesini kullandı.

Bölgedeki gelişmeler konusunda ihtiyatlı şekilde iyimser olduklarını dile getiren Satterfield, "Günün hepimize ne getireceğini göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'DE YENİ YÖNETİM

Büyükelçi Satterfield, yeni ABD yönetiminin, Türkiye'yi ilgilendiren bir dizi uluslararası meseleye ilişkin politika yaklaşımlarını formüle edeceğini belirterek, ABD Başkanı Joe Biden'ın, NATO ve NATO ittifakına yönelik transatlantik ilişkiler için ABD yönetiminin güçlü desteğini tekrar teyit ettiğini hatırlattı.

ABD'nin, Avrupa ile ilişkiler, Avrupa Birliği (AB) fikri ve Türkiye-AB arasındaki yakın bağları şiddetle teşvik ettiğini söyleyen Satterfield, bunun yeni bir mevzu olmadığının altını çizdi.

Satterfield, "Bu hem ABD’nin hem de Türkiye’nin çıkarına ve bu konuda yardımcı olmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz." dedi.

Büyükelçi Satterfield, İran'la ilişkiler konusuna ilişkin de yeni ABD yönetiminin, küresel toplum için son derece karmaşık olan bu zorluğa karşı bir yaklaşımı formüle edeceğini kaydetti.

Yeni ABD yönetiminin ilerleyen dönemde birçok konuya yöneleceğine işaret eden Satterfield, "Radikal aşırıcılık konusunda devam eden endişeler, Suriye, İran ve bölgedeki diğer yerler, bunların hepsi ABD'nin üstleneceği meseleler olacak." ifadesini kullandı.

SATTERFİELD'DEN "15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİYLE İLGİMİZ YOK" AÇIKLAMASI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "15 Temmuz darbe girişiminde ABD'nin rolünün olduğuna ilişkin" sözlerine işaret eden Satterfield, "Üst düzey Türk yetkililerinin, 2016 yılı dahil olmak üzere Türkiye'de gerçekleşen bir dizi gelişmeden ABD'yi sorumlu tutan değerlendirmelerinden endişe duyuyoruz." dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price'ın da bu konuda açıklama yaptığını hatırlatan Satterfield, "Bunlar, asılsız iddialar. Bir müttefikin ve stratejik bir ortağın sorumluluk taşıyan beyanları değiller. Esefle karşılıyoruz." ifadesini kullandı.

Satterfield, Türkiye'de ya da dünyanın neresinde olursa olsun LGBTQI karşıtı açıklamaları da esefle karşıladıklarını belirtti.

HALK BANKASI DAVASI

ABD'deki Halk Bankası davasına ilişkin ise Satterfield, "New York Güney Bölgesi'nde Halk Bankası davasıyla ilgili adli süreç, yalnızca ABD mahkemelerinin meselesidir. Bu, ABD yönetiminin meselesi değildir." diye konuştu.

"SDF İLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ"

Büyükelçi Satterfield, ABD'nin önceki Başkanı Donald Trump döneminde Suriye'nin kuzeyinde YPG/PKK'ya verilen desteğin, ABD'de yeni yönetim tarafından da Türkiye'nin itirazlarına rağmen devam edip etmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, "ABD'nin politikası değişmedi. DEAŞ'ın kuzeydoğu Suriye'de oluşturduğu tehditle, tıpkı bölgenin başka yerlerinde de bu tehdidi ele almak üzere çalıştığımız gibi mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu mücadelede, kuzeydoğu Suriye'de, SDF ile çalışmaya devam ediyoruz." yanıtını verdi.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/abdden-15-temmuz-ve-s-400-aciklamasi-41733769 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/abdden-15-temmuz-ve-s-400-aciklamasi-41733769)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 05 Şubat 2021, 18:50:30
Sn ABD elcisinin vermis oldugu beyanat icerisinde bilinen haricinde yeni bir mesaj bulunmuyor.

+ Turk ekonomisine guven mesaji ile  ulkemizde bulunan ABD  yatirimlarini saglama alma yaninda ABD firmalarinin pazardan dislanmasi hedefleniyor.

+ S400 konusunun ABD nin istegi dogrultusunda cozumden baska secenek olmadigi mesajini veriyor. Cozum olmamasi halinde savunma sanayimizin CAATSA yatirimlarina hedef olacagini belirtiyor.

+ Turkiye-Yunanistan arasindaki sorunlarin taraflar arasinda gorusulmesine baslanimasi yaninda iyi niyet ile cozulebilecegini belirtiyor" IYI niyetin ne oldugunu ABD yonetiminin degisik organlari acikladi .TAVIZ"

+Libya  konusunda diyologdan yana olduklarini ve yil sonuna dek sonuc alinmasini umduklarini belirtti. " Daha once ABD yonetimi yabanci silahli guclerin Libyadan ayrilmasi cagrisini yapmisti"

+15 Temmuz darbesi ile bir ilgimiz yok . Bizi bonu konu ile ilskilendiren beyanatlar bizi rahatsiz ediyor diyor.

+ABD yeni yonetiminin gormek istedigi AB ile iliskilerimizi iyilestirme yaninda Iran ile siki fiki olmamamiz beklentisini veriyor.

+Halk Bankasi sorunu  siyasi degil adlidir mesajini veriyor yani yapacak birsey yok diyor.

+SDF  ye bakis acilarinda degisiklik olmadigi gibi calismaya devam edecekleri mesajini  verdi.

Uzunun makalenin ozu bu . Biz de buna bakarak ne yapacagimizi dusunsek iyi olur.



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 05 Şubat 2021, 19:20:34
Sn ABD elcisinin vermis oldugu beyanat icerisinde bilinen haricinde yeni bir mesaj bulunmuyor.

+ Turk ekonomisine guven mesaji ile  ulkemizde bulunan ABD  yatirimlarini saglama alma yaninda ABD firmalarinin pazardan dislanmasi hedefleniyor.

+ S400 konusunun ABD nin istegi dogrultusunda cozumden baska secenek olmadigi mesajini veriyor. Cozum olmamasi halinde savunma sanayimizin CAATSA yatirimlarina hedef olacagini belirtiyor.

+ Turkiye-Yunanistan arasindaki sorunlarin taraflar arasinda gorusulmesine baslanimasi yaninda iyi niyet ile cozulebilecegini belirtiyor" IYI niyetin ne oldugunu ABD yonetiminin degisik organlari acikladi .TAVIZ"

+Libya  konusunda diyologdan yana olduklarini ve yil sonuna dek sonuc alinmasini umduklarini belirtti. " Daha once ABD yonetimi yabanci silahli guclerin Libyadan ayrilmasi cagrisini yapmisti"

+15 Temmuz darbesi ile bir ilgimiz yok . Bizi bonu konu ile ilskilendiren beyanatlar bizi rahatsiz ediyor diyor.

+ABD yeni yonetiminin gormek istedigi AB ile iliskilerimizi iyilestirme yaninda Iran ile siki fiki olmamamiz beklentisini veriyor.

+Halk Bankasi sorunu  siyasi degil adlidir mesajini veriyor yani yapacak birsey yok diyor.

+SDF  ye bakis acilarinda degisiklik olmadigi gibi calismaya devam edecekleri mesajini  verdi.

Uzunun makalenin ozu bu . Biz de buna bakarak ne yapacagimizi dusunsek iyi olur.





+1

Sayın büyükelçinin demeçlerini aynen benim düşündüğüm gibi tercüme etmişsiniz.

Sonuç: yüzleri kızarmadan yalana devam.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 05 Şubat 2021, 19:51:54
suriyede pkk verdikleri destek  biz sözde müttefik idik ne oldu

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 05 Şubat 2021, 21:57:24
Zaten ABD Dışişleri bakanlığı görevinde Türkiye karşıtı bir isim var. Ayrıca ABD Savunma bakanlığı görevini de PKK'yı Suriye'de silahlandıran bir isim yürütecek bu yönetimle bizim iyi geçinebileceğimize ihtimal veriyormusunuz acaba?

ABD büyükelçisi zaten bilinen konulardan bahsetmiş yani ilişkilerin kötü seyri devam edecek biz hala S-400'ler için çalışma grubu diye inat ededuralım büyükelçi bile çalışma grubu olmayacağını ifade edip kapıyı kapatıyor.

Bakalım ileride Türk - Amerikan ilişkileri nereye doğru gidecek ben şahsen gidilen yönü hiç olumlu bulmuyorum bunun sorumlusu da sözde müttefik ABD'dir. Bu çifte standartı Boğaziçi olaylarında bile belli ettiler bizi özgürlükleri kısıtlamakla itham edenler kendi kongre binalarında yaşanan olayları unutuyorlar...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 05 Şubat 2021, 23:04:38
Adam utanmadan sıkılmadan 15 temmuz dan sorumlu tutulmak bizi üzüyor diyor. Ulan  adam pensilvanyada sizin kontrolünüzde idi, daha hala kıvırmaca.

Ülkemizin ekonomik gücüne güveniyorlarmış mış.  Resmen ekonomimizi batırmakla tehdit ettiler, o kadar dolar kur, oyunu yaptırdılar, daha göz dağı mı veriyorlar.

o kadar ambargo, engelleme yaptılar, uçak vermediler v.s

Utanmadan ypg pkk ile yani teröre destek vermeye devam edeceğiz diyor ya.

lütfen bu adama bir de sayın diye hitap etmeyin. Hepsinin Rabbim belasını versin de kurtulalım isterim.

Coni muz cumhuriyeti artık anlamalı, bu ülkeyi onların istedikleri değil, aziz Türk Milletinin seçtikleri yönetir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 06 Şubat 2021, 00:21:32
Açıklamanın her yerinden iki yüzlülük ve riyakarlık akıyor.

Açıklamalarının altında yatan tek şey: Türkiye bizim çizdiğimiz istikamette yürümeli, başka bir ülkeyle yahut kendi belirlediği bir istikamete girerse Türkiye'ye saldırmaya devam ederiz.

Ekonomisine güveniyoruz dediğiniz ülkenin 3 yıldır ekonomisine saldırıp durdunuz. 3,5 lira olan dolar kuru bir ara 8,5 oldu.

Darbeden sorumlu değiliz dediniz ama terörist başı FETÖ hala ABD'de krallar gibi lüks malikanesinde yaşamakta.

Sözde müttefik dediğiniz Türkiye'nin düşmanına destek vermeye devam edeceklerini açık şekilde söylüyorlar. Sözde müttefik biz miyiz ABD mi artık aşikar.

Bu açıklamalar gösteriyor ki ABD ile olan sorunlar ancak ve ancak Türkiye'nin taviz vermesi ile çözülür. Yani benim sözümden çıkma sana F-35'te veririm, silahta satarım. Sözüme kulak tıkarsan karşında olmaya devam ederim diyor.

ABD ile yapısal sorunlar var. AB ile ilişkilerimiz de sorunlu olsa da diplomasi daha fazla çalıştırılıyor ama ABD tam bir taş kafalı adam gibi davranıyor. Gel oturup konuşalım desen bile hayır ben ne dersem o diyor.

Biden zaten dinozor. Arkasındaki Kamala Harris denilen kadın şeytanın yer yüzüne inmiş hali. Bu yönetim varken ABD ile anlaşmak çok çok zor. Trump ile papaz konusu haricinde doğru düzgün kriz bile yaşamadık. Zeytindalı Harekatında bile göstermelik tepkiler verdi hatta YPG konusunda bile zaman zaman bizim tezlerimize yakın fikirleri beyan etti ama Pentagon adamı hep susturdu. Trump benim ortadoğuda işim yok, ben Çin'i yok edeceğim kafasındaydı. Biden ise hala ortadoğuda b*kunda boncuk arama derdinde. Trump çok kötü diyen sevgili liboşlar da Biden'la haşrolabilirler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 06 Şubat 2021, 16:36:19
İt ürür kervan yürür.  Zaten hatamız hep buydu bizim 50 senedir.ABD başkanı kim olacak, Yunanistan ile aramızda olan 7/10 yardım oranı korunacak mı? vs...vs...

Gelecek adamın ağzına bakma devrini geçip kendi savunma sanayimizi kuracağız bunun dışında sö.ürülmeye devam ederiz...

Trump iyi felan değildi... Yahu nerdeyse Kuzey Suriye'de kürt devleti kurduruyordu , yüzlerce şehit verdik , Libyada Rusları serbest bıraktı, darby destekledi , açık açık ambargo koydu neresi iyi bu adamın yahu...

Biden bu itin bir tık ötesi olur...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 06 Şubat 2021, 17:59:36
Kirby "Türkiye Patriot Hava Savunma Sistemi almak için son on yılda pek çok fırsata sahipti ancak bunun yerine S-400'ü seçti." açıklamasını yaptı. Patriot, Türkiye'ye daha önce (birden fazla) teklif edildi ancak Türkiye'nin talep ettiği bazı kriterler ABD tarafından reddedildi.

ABD Savunma Bakanlığı (PENTAGON) Basın Sekreteri John Kirby, Biden yönetimi döneminde de ABD'nin Türkiye'ye yönelik F-35 satış yasağını kaldırmayacağını açıkladı. Kirby, Türkiye'nin Rusya'ya gelir, erişim ve nüfuz sağlayan S-400'ü seçtiğini belirtti.


ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, Türkiye ile ABD arasında S-400’ler konusunda bir çalışma grubu kurulacağı iddiasını yalanlayarak, “S-400 konusunda Türkiye-ABD arasında bir çalışma grubu yok, olmayacak." açıklamasını yaptı. Ortak grup açıklamasını çavuşoğlu yapmıştı.

F-35 olayı tamamen kapandı...   2. Parti S-400 anlaşması 2 hafta içinde imzalanır... 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 06 Şubat 2021, 18:29:55
Demek ki abd cephesinde de değişen bir şey yok. Türkiye cephesinde de değişen bir şey yok. O zaman aynı tas aynı hamam devam edecek. Trunp döneminden tek fark, bel ki bu bidon bölgemizde bir iki aksiyon denemesi yapmaya çalışır onun sonuna göre devam eder yada durur.

Tabi rusya nın duruşu da önemli. Eğer rusya abd ile anlaşıp hareket etmezse, abd nin pek hareket sahası kalmaz. Özellikle de hindistanın s 400 alım işlemlerine abd ye rağmen devam etmesi rusya ile abd nin arasının iyi olmayacağının da işareti gibi. Bu olay arapların da, rus silahlarına yönelmesine neden olabilirse abd nin eli iyice bağlanır.

Türkiye olarak biz, kazan kazan dan başka bir yöntemi kabul etmemeliyiz. Kesinlikle tek kaynak batıya bağlı kalmamalı, denge politikası gütmeliyiz. Zaten anlaşılmıştır ki, batı bize ambargo uyguladıkça biz güçleniyoruz. Bunu ilk almanlar anlayıp dillendirdi. Ekonomik yaptırımlar ise anca kendi pazarlarını kaybettirmekten başka bir işe yaramıyor. Bu yüzden yakın zamanda bu sıkıştırma politikalardan vaz geçeceklerini bekliyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 06 Şubat 2021, 19:13:41
Eveeeet. Batinin ambargosu devam edecegine gore, hala icinden fetocu cikmaya devam eden tsk'ya el atma vakti geldi. Elimizi korkak alistirmayalim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Galanth - 06 Şubat 2021, 20:12:26
Metternich sistemi; Viyana Kongresi(1815)  .

 Sisteme adını veren Avusturya Başbakanı Metternich, statükonun silah gücüyle korunmasını savunuyordu.

Ona göre ulusçuluk hareketlerinin acımasızca bastırılması ve ulus-devletlerin dağıtılması gerekiyordu.

Kissenger bunu ABD adına uygulamaya başladı .Bugün ABD gizli veya açık Metternich sistemi uygulamaktadır.

BOP bunu öngörür.


https://tr.wikipedia.org/wiki/Metternich_sistemi (https://tr.wikipedia.org/wiki/Metternich_sistemi)
https://www.youtube.com/watch?v=EGiFgIGOIa4 (https://www.youtube.com/watch?v=EGiFgIGOIa4)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 06 Şubat 2021, 22:15:24
Demek ki abd cephesinde de değişen bir şey yok. Türkiye cephesinde de değişen bir şey yok. O zaman aynı tas aynı hamam devam edecek. Trunp döneminden tek fark, bel ki bu bidon bölgemizde bir iki aksiyon denemesi yapmaya çalışır onun sonuna göre devam eder yada durur.

Tabi rusya nın duruşu da önemli. Eğer rusya abd ile anlaşıp hareket etmezse, abd nin pek hareket sahası kalmaz. Özellikle de hindistanın s 400 alım işlemlerine abd ye rağmen devam etmesi rusya ile abd nin arasının iyi olmayacağının da işareti gibi. Bu olay arapların da, rus silahlarına yönelmesine neden olabilirse abd nin eli iyice bağlanır.

Türkiye olarak biz, kazan kazan dan başka bir yöntemi kabul etmemeliyiz. Kesinlikle tek kaynak batıya bağlı kalmamalı, denge politikası gütmeliyiz. Zaten anlaşılmıştır ki, batı bize ambargo uyguladıkça biz güçleniyoruz. Bunu ilk almanlar anlayıp dillendirdi. Ekonomik yaptırımlar ise anca kendi pazarlarını kaybettirmekten başka bir işe yaramıyor. Bu yüzden yakın zamanda bu sıkıştırma politikalardan vaz geçeceklerini bekliyorum.

Blinken geçen hafta Türkiye'yi daha fazla sıkıştırıp Rusya ve Çin eksenine itecek hareketlerden uzak durmamız lazım demişti. Yani onlarda aslında Türkiye'ye yaptıklarının Türkiye'deki ABD'ye bakış açısını değiştirdiğini ve Çin ve Rusya ile ilişkileri geliştirmeye ittiğini çok iyi biliyorlar ama Pentagon ve içerideki bir takım Türk düşmanı lobiler Türkiye'ye baskının devam etmesi için bastırıp duruyorlar.

ABD Kıbrıs harekatında ambargo uygulayınca savunma sanayiinin önemini o zaman farkettik. Şu an bazı ülkelerin satmadığı pek çok kritik sistemi yerlileştirip üretiyoruz. Hala önemli eksikliklerimiz söz konusu ama inşallah onları da halledip kendi göbeğimizi kendimiz kesecek pozisyona tam olarak geleceğiz.

Türkiye şu an Batıya ve NATO'ya güvenmiyor. Haklıyız da. Aynı ittifaktayız dediğimiz ülkeler ne kadar düşmanımız ve rakibimiz varsa hep yan yana kol kola girdiler. Atalarımızın dediği gibi ölmüş eşek kurttan korkmaz. Gün gelecek yaptıkları her şeyin Türkiye'yi daha da güçlendirdiğini, kendi kendine yeten bir ülke konumuna getirdiğini farkedecekler ama iş işten geçmiş olacak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 09 Şubat 2021, 22:19:18
Bloomberg'den S-400 iddiası: Türkiye ABD'ye, tavrını koşullu olarak değiştirebileceği sinyalini verdi

ABD'li yayın kuruluşu Bloomberg haber ajansı, Türkiye'nin, ABD'nin Suriye'deki terör örgütü YPG ile ilişkisini kesmesi halinde, Rusya'dan alınan S-400 füze savunma sistemi konusunda tavrını değiştirme sinyali verdiğini öne sürdü.

Bloomberg'e konuşan ve adları açıklanmayan iki Türk yetkili, Türkiye hükümetinin ABD'nin Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütlerine destek vermeyi bırakması durumunda Ankara'nın S-400 başlığında taviz verebileceğini söyledi.

(https://foto.haberler.com/haber/2021/02/09/bloomberg-den-s-400-iddiasi-turkiye-abd-ye-13917431_7307_o.jpg)

SINIRLI KULLANIM 2 NEDENE BAĞLANDI

İddiaya göre yetkililer, Türkiye'nin S-400 füzelerinin 'sınırlı kullanımını' iki nedenle kabul edebileceğini belirtti: Gelecekte ABD yapımı silahların tedarikinin garanti altına alınması ve Türk ekonomisinin zarar görmesinin önüne geçilmesi.
Bloomberg'e konuşan Türk yetkililer, Ankara'nın, Washington'un Suriye'de terör örgütü YPG'yi daha da güçlendirmesinin önüne geçmek istediğini de kaydetti.Ajanstaki haberde, Türkiye'de bankacılık hisselerinin, ABD'yle ilişkilerin düzeleceği beklentisiyle yüzde 3,4 değer kazandığı, Halkbank hisseleri için de bu oranın yüzde 2,1 olduğu vurgulandı.

AKAR, 'MÜZAKEREYE AÇIĞIZ' DEMİŞTİ

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin'e konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Varşova Paktı üyesi olup sonradan NATO'ya katılan birçok Avrupa ülkesinde hala Sovyet döneminden kalma silah sistemleri var. Bu silahlar da pekala NATO içinde sistemde tutuluyor" demiş ve eklemişti:"Biz de bunu söyledik, Girit'teki S-300'lerde nasıl bir model kullanılıyorsa, bunu müzakereye açığız dedik."Akar ayrıca "ABD ile ilişkilerde en çok hassas olduğumuz konu bu ülkenin PKK'nın Suriye'deki kolu YPG'ye verdiği destektir. Biz ABD ile yürüttüğümüz görüşmelerde S-400'ler konusunda bir çözüm bulabiliriz. Ama YPG konusunda, gerçekleri görmelerini bekliyoruz. Bir çözüm bulamazsak ABD ile ilişkilerde hiçbir yere gidemeyiz" diye konuşmuştu.


ABD YAPTIRIMLAR İÇİN S-400 ŞARTI KOŞMUŞTU

ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield ise geçen hafta gazetecilere yaptığı açıklamada, S-400 konusunda ABD'nin tutumunda bir değişiklik olmadığını söylemişti.Satterfield, "Ocak ayı sonunda yürürlüğe giren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası, CAATSA yaptırımlarının kaldırılması için Türkiye'nin S-400'e sahip olmamasını şart koşuyor. Bu yeni ve daha katı bir yasal zorunluluk, fakat bu bir ABD yasası" demişti.Türkiye, Ekim ayında S-400 füzelerini denedi ama aktive etmedi.

ARALIK AYINDA BAZI CAATSA YAPTIRIMLARI AÇIKLANMIŞTI

ABD, Aralık ayında Türkiye'ye Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın alması nedeniyle CAATSA kapsamında uygulanacak yaptırımları açıkladı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve kurumun yetkilileri yaptırım listesine alındı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen ay yaptığı açıklamada, "Şu anda S-400'de birinci paketi halletmiştik, şimdi de ikinci paket daha önce yaptığımız görüşmeye dayalı olarak devam ediyor. Ay sonu Rusya ile görüşmemiz olacak, bununla beraber birçok konuyu görüşeceğiz" demişti.Bloomberg'e göre Erdoğan'ın bahsettiği görüşmenin ertelenip ertelenmediği henüz bilinmiyor.

https://www.haberler.com/bloomberg-turkiye-abd-ye-s-400-tavrini-kosullu-13917431-haberi/ (https://www.haberler.com/bloomberg-turkiye-abd-ye-s-400-tavrini-kosullu-13917431-haberi/)

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 10 Şubat 2021, 01:37:24
Sn firtina06 nin paylasmis oldugu Bloomberg S400 haberi dilerim dogru degildir. "Sayet dogru ise taklifin kendisi dahi akillara zarar"

+Oncelikle ABD baski yapti diye kendi paramiz ile acil ihtiyacimiz oldugu soylenen ve ulkemizin savunmasi icin elimizde alternatifi olmayan bir sistemden vazgecmemiz veya kullanilmamasinin mantikli bir aciklamasi olamaz.

+ ABD nin YPG geye karsin destegi kesmesi durumunda S400 konusunda taviz. Bu da basli basina cok sacma bir oneri . Yani S400 kaldirip atinca veya depoya koyunca ABD Suriyede YPG ye yapmakta oldugu destegi kesecegine mi inaniyor koca Turkiye Cumhuriyeti. Bir baska deyisle YPG ye karsin ancak S400 de taviz vererek olusan tehdidi bertaraf edebiliriz demek olmuyormu.

+ABD menseli silah alimini garantiye almak ne demek oluyor? ABD ilelebet her silah sisteminin satisini bize onaylayacaklarini mi dusunuyoruz. "guldurmeyin yahu"

Sadece ABD veya onun onay vermis oldugu ulkelerden silah sistemi alabilmek zorunda kalmak  demek,  bizim kapitülasyonu hortlatmamiz demek olur.

kapitülasyon;
Bir ülkede yurttaşların zararına olarak yabancılara verilen ayrıcalık haklar.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 10 Şubat 2021, 10:39:09
Abd de senaro yine başkana orta yapmış.

Euronews.

"ABD'li 54 Senatörden Beyaz Saray'a Türkiye mektubu

Amerika Birleşik Devletleri'nde bazı Senatörler Başkan Joe Biden'e gönderdikleri mektupta insan hakları konusunda Türkiye'ye baskı yapılması çağrısında bulundu.
Senatör Ron Wyden, Marco Rubio, John Thune, Charles Schumer, Richard Durbin ve Roger Wicker'ın imzaladığı mektupta Türkiye'de hükümetin muhaliflere ve gazetecilere yönelik baskıcı politikalar uyguladığına dikkat çekilirken, Erdoğan hükümetinin tüm uyarılara rağmen Rusya'dan S-400 savunma sistemi satın aldığı hatırlatılıyor.

Ron Wyden ve Marco Rubio tarafından hazırlanan mektup Cumhuriyetçi ve Demokratlardan toplamda 54 Senatörün imzasını taşıyor.

Mektupta şu ifadeler yer alıyor:

Mektupta ayrıca "ABD hükümetinin, müttefiklerle insan hakları ve demokrasi konusunda daha açık konuşmalı" denildi. Senatörler, Türkiye'nin dünyanın birçok farklı noktasında ABD ile müttefik halinde olduğunu da hatırlattı.

Öte yandan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ankara ile Batı arasında uzun süredir tartışma konusu olan ve yaptırımlara neden olan S-400 hava savunma sistemleri için Girit modelini önermiş ve " Sürekli kullanacağız diye bir şey yok" dedi.

Amerikan yönetiminin Ankara’nın Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alması üzerine Türkiye’yi F-35 savaş uçağı programından çıkarmasından sonra, üretici firma Lockheed Martin de Türkiye’nin parça üretiminden çıkarıldığını açıklamıştı."

Bunlar hala Türkiyeyi eski Türkiye, muz cumhuriyeti abd yide eski abd  zannediyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 10 Şubat 2021, 10:59:33
"Surekli kullanacak degiliz" ne demek ?

Depo mu demek yani?

Kendi ulkemizde, kendi silahimizi ne zaman kullanacagimizi onlara mi sormaya ragziyiz yani?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 10 Şubat 2021, 11:02:04

"ABD'li 54 Senatörden Beyaz Saray'a Türkiye mektubu

Amerika Birleşik Devletleri'nde bazı Senatörler Başkan Joe Biden'e gönderdikleri mektupta insan hakları konusunda Türkiye'ye baskı yapılması çağrısında bulundu.

Bunlar hala Türkiyeyi eski Türkiye, muz cumhuriyeti abd yide eski abd  zannediyor.

Sahsi dusuncem her ne kadar da ABD nin insan haklari sicili temiz olmasa da bizim kendi ulkemizin scilinde iyilestirme yapabilecegmizi dusunuyorum. Insan haklari sicilinin iyilestirilmesi, diyebilirsiniz ki etkisi ne kadar olabilir ki mevcut konularin cozumunde. Ona da yanitim soyle oncelikle ABD veya bir baskasi icin degil kendi halkimiza karsi yukumlulugumuzden kaynaklanan ve olmazsa olmaz olan ancak yillardir goz ardi ettigimiz bir sorun. insan haklari sicilimizi iyilestirmemiz elbette ABD veya bir baskasi ile olan sorunlarimizi cozmeyecek ancak bize sirf insan haklari gibi alerjik konulara dayanarak yillardir karsimizda olan bir takim parlementerlerin gorusunu etkileyecektir.

Gelelim Muz cumhuriyetine benzetilmemiz konusuna .
Bu konudaki gorusum ABD nin bizi genel olarak bir muz cumhuriyeti olarak gordugunu hic sanmiyorum. Bu jargon daha fazla kendi icimizde iktidarin kullandigi " Biz muz cumhuriyeti degiliz diyerek icteki taraftarlarini yandinda tutmak amacli olarak sik sik dillendirildiginden ibaret oldugunu dusunuyorum"  Yani birde tersden dusunecek olursak bazen ben de yapilanlari gorup okuduktan sonra Muz Cum miyiz yoksa degilmiyiz diye dusunmedim diyemem"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Galanth - 10 Şubat 2021, 17:50:44

YPG karşılığı ,S400 lerin Girit modelini önermek ilginç;
1- Konu YPG olunca bu olası anlaşma mutabakatı hemen sonuçlanmaz , sonuçlanmamasına dikkat edilir.
2- S-400 karşılığı , CAATSA yaptırımlarının kalkması veya F35 programından geri dönülmekten bahsedilmiyor. YPG isteniyor.
3-Büyük ihtimal ile bu konuda anlaşamayacağız. Ama Mart sonuna kadar ( AB-ABD ortak yaptırımlarında) durum yumuşatılmış olacak
4- Anlaşma toplantıları uzadıkça -YPG Suriye de başka partnerler arayacak. Rusya'ya büyük ihtimal ile ya da Suudi-BAE ye devredilecek .Tabii bu durum YPG içinde bölünmelere, teslimiyetlere ABD ye olan güvenin her zamanki gibi sarsılmasına yol açacak.
5-Bu yolun tehlikeli ve vazgeçilmez durumu S-400-YPG anlaşması olmaz ise ABD YPG devletini kurmak için yeterli gerekçeyi bulmuş olacak.
7-Bu arada kuvvetli lobisi olan ABD silah sanayiine selam yollamışız. ABD Parlementosu bunu onaylamaz.
8- Gayri resmi doğrulanmayan kaynaklarda S-400'ü zaten çoktan kopyalamışız. Rusya birlikte uzay çalışmaları yapılacağını haberinden sonra buna inamamak mümkün değil.
Kendi görüşlerimi haddim olmayarak bilginize sunarım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 10 Şubat 2021, 18:33:22
Parasiyla aldigim silahi kullanmak icin, satan taraf bile olmayan biriyle pazarliga, prensip olarak karsiyim, bagimsizliga aykiri bir kavramdir ama hadi diyelim ki zorunda kaldik...

Adamlarin devlet politikasi Kurt Devleti kurdurmak ve bu devleti Akdeniz 'e cikarmak, S-400 u sen kullanma diye bundan vazgececek? Bizde inanacagiz?...

Pazarlik olacaksa, elimimzi yuksekten acalim;

1. F-35 lerin 1 ayda teslimi
2. CAATSAnin aninda kalkmasi
3. Turkiye'den her sene 25,000 Suriyelinin Amerikaya gonderilmesi
4. Teknoloji tranferi ile X adet Patriotun Turkiyeye hibe edilmesi
5. Ilave silah alimlari icin onay ve faizsiz kredi garantisi
6. Ege, Dogu Akdeniz konularinda Turk tezlerine somut destek
7. Suriye'de golge etme, 50km derinlige kadar girerim, karisma..
8. Soyle az kullanilmis tarafindan F15-EX, F-22 ortaya karisik hibe etsinler..
9. Depoda duran az kullanilmis 3-5 destroyer, frikateyn varsa onlari da atin bakalim posete..

S-400ler Nahcivan'a ortak tatbikata gider...anlasmanin sartlarina uymazlarsa geri gelir...

Hepsi tabiki de olmaz , onceliklere gore yarisi olsa, el sikisirsin..

Ha anlasmazlarsa

1- NATO'ya butun askeri katkiyi donduralim
2- Suriyeli multecilerin hepsine AB biletini kurumsal olarak keselim (fiili olarak gemilere koyup Akdenize..)
3- NATO'dan hicbir karari cikarmayalim
4- Hemen Rusya/Cinden soyle 100-150 tane jet siparisi verelim
5- Rus/Cin donanmasi ile soyle bir tatbikat yapalim
6- Karadenize Amerikan/NATO savas gemisi bogazlardan gecerek giremez..
7- Hicbir Amerikan Sirketi ihale alamasin
8- Ekmek arasi 5 porsyon daha S-400 lutfen
9- Hava sahamiz Amerikan Askeri ucaklarina kapatilmistir, baska kapiya.

Biraz da onlar taviz versin..





Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 10 Şubat 2021, 18:39:39
Biz sabah-akşam ABD'yi kkonuşuyoruz ama ABD'nin bizi iplediğini hiç zannetmiyorum...

Abd'ye gitmiş , suyunu içmiş bir arkadaş varsa söylesin:
"ABD veya ABD kamuoyu bizimle zerre kadar ilgileniyor mu?"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 10 Şubat 2021, 19:05:25
Biz sabah-akşam ABD'yi kkonuşuyoruz ama ABD'nin bizi iplediğini hiç zannetmiyorum...

Abd'ye gitmiş , suyunu içmiş bir arkadaş varsa söylesin:
"ABD veya ABD kamuoyu bizimle zerre kadar ilgileniyor mu?"

Genel anlamda, hayir...

Ama ABD kamuoyu genelde Amerika'nin ic isleri ile dogrudan ilgili degilse hicbirsey ile ilgilenmez..(Israil haric)

Kendi baslarina bir evrenler..

Istisnalar var tabii ki ilgilenen, merak eden, olumlu dusunen, bilgisi olan insanlar var..

Su an icin Korona + Trump + Ekonomi + Kim Kardashian - Kanye West :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 10 Şubat 2021, 19:25:15
Biz sabah-akşam ABD'yi kkonuşuyoruz ama ABD'nin bizi iplediğini hiç zannetmiyorum...

Abd'ye gitmiş , suyunu içmiş bir arkadaş varsa söylesin:
"ABD veya ABD kamuoyu bizimle zerre kadar ilgileniyor mu?"

Genel anlamda, hayir...

Ama ABD kamuoyu genelde Amerika'nin ic isleri ile dogrudan ilgili degilse hicbirsey ile ilgilenmez..(Israil haric)

Kendi baslarina bir evrenler..

Istisnalar var tabii ki ilgilenen, merak eden, olumlu dusunen, bilgisi olan insanlar var..

Su an icin Korona + Trump + Ekonomi + Kim Kardashian - Kanye West :)

Aynen...ABD gazete ve yayınlarına bakıyorum...Ufacık bir TÜRKİYE haberi bile yok... Galiba onlar da Almanlar gibi bizi kıskanıyorlar... :D :D :D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 10 Şubat 2021, 20:47:24
Amerikalılar kendini dünyadan farklı gördükleri için bizimle ilgilenmemeleri çok normal. Kendi insanları bile dünyanın geri kalanıyla zerre ilgilenmez. Harita bile okuyamazlar.

Ayrıca şu an COVID-19 salgını, ekonomik kriz, Trump sonrası toparlanma dönemi vs. derken gündeme gelmememiz kadar normal bir şey yok. Ayrıca bu durum lehimize de. Bırakın kendi sorunlarıyla ilgilensinler bir süre. Kafalarını kaldırıp buraya bakınca hep başımıza bela buluyorlar. Sam Amca'nın kendi sorunlarıyla ilgilenmesi her zaman işimize gelir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 11 Şubat 2021, 00:08:57

"ABD'li 54 Senatörden Beyaz Saray'a Türkiye mektubu

Amerika Birleşik Devletleri'nde bazı Senatörler Başkan Joe Biden'e gönderdikleri mektupta insan hakları konusunda Türkiye'ye baskı yapılması çağrısında bulundu.

Bunlar hala Türkiyeyi eski Türkiye, muz cumhuriyeti abd yide eski abd  zannediyor.

Sahsi dusuncem her ne kadar da ABD nin insan haklari sicili temiz olmasa da bizim kendi ulkemizin scilinde iyilestirme yapabilecegmizi dusunuyorum. Insan haklari sicilinin iyilestirilmesi, diyebilirsiniz ki etkisi ne kadar olabilir ki mevcut konularin cozumunde. Ona da yanitim soyle oncelikle ABD veya bir baskasi icin degil kendi halkimiza karsi yukumlulugumuzden kaynaklanan ve olmazsa olmaz olan ancak yillardir goz ardi ettigimiz bir sorun. insan haklari sicilimizi iyilestirmemiz elbette ABD veya bir baskasi ile olan sorunlarimizi cozmeyecek ancak bize sirf insan haklari gibi alerjik konulara dayanarak yillardir karsimizda olan bir takim parlementerlerin gorusunu etkileyecektir.

Gelelim Muz cumhuriyetine benzetilmemiz konusuna .
Bu konudaki gorusum ABD nin bizi genel olarak bir muz cumhuriyeti olarak gordugunu hic sanmiyorum. Bu jargon daha fazla kendi icimizde iktidarin kullandigi " Biz muz cumhuriyeti degiliz diyerek icteki taraftarlarini yandinda tutmak amacli olarak sik sik dillendirildiginden ibaret oldugunu dusunuyorum"  Yani birde tersden dusunecek olursak bazen ben de yapilanlari gorup okuduktan sonra Muz Cum miyiz yoksa degilmiyiz diye dusunmedim diyemem"

Metin 62 hocam, İnsan hakları ucu açık bir konu. Ayrıca batı için, abd ve ab ülkeleri hariç her ülke de insan hakları sorunu vardır. Neden; Çünkü bu bir batı baskı unsurudur. yani insan hakları falan hi ka yeee. Bakınız fransa!? En son çıkardıkları islam karşıtı yada fransız islam ı kabili saçma yasaları görmedik mi? Gösterilerde polis neler neler yaptı. Avrupa da, Abd de insan hakları diye bir şey yoktur. Orda devletin temel niteliğine karşı bir suç işleyin bakalım başınıza neler geliyor. Yani bizde ki, pkk gibi ayrılıkçı bir örgüt orda olsa, o adamlar neler yaparlar. Bakın ingiltere ayrılıkçıları vatandaşlıktan çıkarıyordu!? Ayrıca guantanamo, Cezayir, Fas, Irak, Suriye de olanları unutmadık. Bunlar baskı unsuru için yapılan ayak oyunları. Endişeliyiz, endişeliyiz ayakları.

Orada ki muz cumhuriyeti lafı bizim için değil abd muz cumhuriyeti için. Malum! Son zamanda ne oldukları, foyaları ortaya çıktı. Trump abd nin ipini pazara çıkardı. İntikamı için. Abd dediğin ülkede siyah ten renkli, kızıldereli olmanın anlamı malum. Biz en kötü halimizle bile onlardan daha iyiyiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 11 Şubat 2021, 00:23:15
Bence bizimkilerin hedefi ekonomiyi düzeltmek için şeklen s 400 ü ötelemek gibi bir taktik. Yine aynı taktik, bak biz beyaz bir sayfa açalım, ilişkileri düzeltelim dedik, s 400 ile ilgili taviz teklif ettik ama bidon yönetimi yanaşmadı demeye geliyor iş.

Yoksa bizde hükümet değişmedikçe, abd ile ilgili politikalar değişmeyecek gibi duruyor. neden derseniz, ekonomi yavaş da olsa dönüyor. Savunma sanayii ilerlemeye devam ediyor. Rusya ile ilişkiler olduğu gibi devam ediyor. Yani anlayacağınız oy oranları haricinde bir sıkıntı yok.

Malum bidon, şimdi ki hükümetimize darbe yaptıran obama hükümetinin yada siyasetinin devamı ve adam daha başa gelmeden soft darbe ile hükümetimizi devirmek için plan açıklıyor. Nasıl iyi ilişkiler olabilir ki?

Yılanın dediği gibi "bende kuyruk acısı, sende evlat acısı, biz dost olamayız ama en azından birbirimizi öldürmeyelim!" işte abd ile aramızda anca bu politika güdülebilir gibi geliyor bana.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 11 Şubat 2021, 00:35:31
Bakın, Tua başlıklı konuda, gök kurt hocam bir haber paylaştı. Rus ya ile ülkemizin uzay konusunda birlikte çalışması ile ilgili bir haber. Şimdi bir düşünün bu gerçekleşir ise abd bizim ile iyi geçinir mi? sizce.

İşte abd ile bizim aramızda ki sorun bu. Abd bizi kendisine denk olarak istemiyor. O bizi uydu olarak istiyor. Biz ise bunu kabul etmeyince kavga çıkıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 11 Şubat 2021, 02:13:47
ABD bizi çocuğu olarak görüyor. Ama çocukların da bir gün büyüdüğünü anlayamıyor ya da anlamak istemiyor. Adamların derdi Türkiye'nin kendi sözünden çıkmamasını, çocukların ebeveynlerin sözünden çıkmaması gerektiğini düşünüyor.

Türkiye ise bölgede kendi tezleri ve çıkarları olduğunu, ABD'nin bu tezlere ve çıkarlara kulak kapatmamasını istiyor.

Şimdi Dışişleri bakanlığı sözcüsü açıklama yapıp Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısı yapmış. Şimdi sormak istiyorum: Size ne Osman'dan Ali'den Veli'den? Bu Türkiye'nin iç meselesi? Size mi kaldı Türkiye'nin iç işlerine karışmak.

Lamı cimi yok. ABD, Türkiye'nin iç siyasetine burnunu sokması kabul edilemez. Türkiye'de bir iktidar değişecekse, yahut hukuki meselelerde tutuklu, hükümlü varsa bunda karar verici olan seçmen ve hakimlerdir. Seçmen iktidarı kendi tercihi ile değiştirir. ABD gibi bir vampirin Türk hükümeti ile ilgili açıklamaları olsun, devam eden davalar olsun bunun muhatabı değil ve olamaz.

Batı medyasında çıkan haberlere göre Biden hükümeti, Türk hükümetinin iletişim ve görüşme taleplerine karşılık vermiyormuş. Burada olacak olan benim kanaatime göre bellidir. Hükümet ABD ile olan temasları rutine alacak. Görüşmek istiyorlarsa buyursun gelsinler. Yok, iletişimden kaçıyorlarsa kendileri bilir. Bizimkilerde ısrarla görüşme talebinde bulunmasınlar. Bir noktada zaten iletişim sağlanacak. NATO, BM, G20 vb. toplantılarda zaten muhakkak ayak üstü de olsa görüşme olur.

Biden seçim öncesi ettiği lafların arkasında duruyor gibi görünüyor şimdilik. Yani Türkiye'yi demokrasi ve hukuki adımlarla köşeye sıkıştırma peşinde olacak gibi. Bekleyip görelim. Ama Erdoğan döneminde ilk defa ABD'de seçilen bir başkan ile ilişkiler kopuk başladı. Eski başkanlar ya Türkiye'yi ziyaret etti ya da telefon görüşmesi yaptı. Biden 20 günlük başkanlığında şu ana kadar Türkiye ile her hangi bir temas kurmadı. İlk temas ne zaman olacak hep birlikte göreceğiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Şubat 2021, 07:53:22
ABD bizi veya bir başkasını çocuğu olarak görmez. Kölesi olarak görür. Koşulsuz Amerikan çıkarları için çalışmamızı ister. Her zaman böyledir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 11 Şubat 2021, 09:27:09
Gerçekten bağımsız devlet olmadıkça birileri seni köle görmeye devam eder... ABD olur , İngiltere olur biri mutlaka olur...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 11 Şubat 2021, 16:40:15
Bidon zaten içeriyi daha düzene koyamadı ki, yüzünü dışarı çevirsin. Trump istese her an baskın yapar. Korona kol geziyor. Artık elleri eskisi gibi rahat değil. Hele hele mecliste sandalyeler yarı yarıya iken. Hele bir de polis bir siyah vursa tam mum dikilmiş olur bidon un tabutuna.

Keyifleri bilir ister yanımızda olsunlar, ister karşıda. Dünya artık abd den büyük. Rusya var, çin var denge politikası var. Yerse.

Ne demişler, işte hendek işte deve, ya atlarsın ya geçersin, vaktin olmaz vaz geçersin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 11 Şubat 2021, 17:00:51
Biden , bizim telefonlarımıza bile çıkmıyor.
20 Ocak 'ta göreve başladı adam.
Çünkü  gündemlerinde biz yokuz...

Ben ABD olsam ben de çok şey yapmazdım Türkiye'yi.

Tank motoru için bile uğraşıp duran , sanayi zayıf bir ülkeyle ne yapsın adam.Onlar açısından bizim tek önemli yanımız , bulunduğumuz stratejik konum.

Araplar gibi paramızda yok ki adam silah satmak için bizi arasın...

Sonuçta bu utanmaz Biden  , 20 gündür telefonlarımıza bile bakmıyor...
Başlık: Ynt: Türkiye - Nato İlişkileri
Gönderen: metin62 - 18 Şubat 2021, 17:17:22
NATO'da reform planları masaya yatırılıyor

Toplantının ilk gününde NATO'da reform planları masaya yatırılacak.

 Üye ülkelerin veto hakkını kullanmalarının zorlaştırılması .
 NATO'ya üye olmayan AB ülkeleriyle daha yakın işbirliği .

*Her iki konuda direk bizleri ilgilendiren konu. Veto hakkimizin sulandirilmasi demek olur ki " Dogu Akdeniz,Karadeniz,GKRY,Suriye ... gibi bir cok konuda bizlerin Nato nun mudahil olmasi kartini elimizden alir.

*Diger bir konu ise Natoya uye olmayan ulkeler ile yakin isbirligi. " Burada uzerinde uzunca bir zamandan beri calisilmakta olan plan GKRY  ve GEO " Her iki ulkenin Nato ya yaklasimi bize sikinti yaratir.

www.kibrisgazetesi.com/dunya/nato-da-reform-planlari-masaya-yatiriliyor-h107136.html (http://www.kibrisgazetesi.com/dunya/nato-da-reform-planlari-masaya-yatiriliyor-h107136.html)

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 18 Şubat 2021, 17:55:09
GEO  neresi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Şubat 2021, 18:02:49
Gürcistan galiba
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 18 Şubat 2021, 18:03:29
Gürcistan galiba

Dogrudur pardon
Başlık: Türkiye - ABD İlişkileri.
Gönderen: カメせ - 20 Şubat 2021, 19:00:03
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/card_img/1363121930786770946/SBDvNMCl?format=jpg&name=medium)ABD Yunanistan ile Dedeağaç'ta DEFENDER Europe 2021 tatbikatı gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Tatbikata ABD 150 savaş helikopteri (110 Black Hawk, 25 Apache ve 10 Chinook ağır nakliye helikopteri) ile katılacak. Tatbikata aralarında tanklarında olduğu 1800 zırhlı araç katılacak.
https://mobile.twitter.com/kimlikci_954/status/1363144425300443139
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 11 Mart 2021, 09:42:49
ABD: Türkiye’de gelişmeler olumlu.  ;)

Son haftalarda Türkiye’de olumlu gelişmelerin olduğunu Avrupa Birliği  ve diğer taraflarla diyaloga girdiğini belirten Blinken, “Doğu Akdeniz'de atılan bazı adımları ve özellikle Türkiye'nin enerji kaynakları ya da kıta sahanlığı konularında adımlarını  endişeyle takip ettik. Amerika’nın Doğu Akdeniz'deki tüm tarafların istikrarı, egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanması, anlaşmazlıkların askeri yöntemler ya da provokatif adımlarla değil diplomatik yollarla çözülmesinde rol oynaması önemli” dedi.

S-400 KONUSU DA GÜNDEME GELDİ

Blinken, “S-400 vakasında olduğu gibi NATO müttefiki taahhütlerinin ihlal edildiğini değerlendirdiğimiz Türkiye'nin de atmış olduğu adımlar dahil olmak üzere tüm adımlara dikkat çektik dedi.
Türkiye’de son dönemde bazı ilerlemelerin kaydedildiğini söyleyen Blinken, “Son haftalarda olumlu gelişmelerden biri bölgede tansiyonun düşmesi oldu. Türkiye daha verimli bir şekilde ilerlemek amacıyla AB ile ve diğer taraflarla diyaloğa girdi. Buna destek veriyoruz. Sürecin bu şekilde ilerlemesine yardımcı olmaya çalışmayı da sürdüreceğiz” dedi.

“KIBRIS KONUSUNDA ABD ROL ALACAK”

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Kıbrıs konusunda da soruları yanıtladı.
Ocak ayında göreve başlayan ABD Başkanı Joe Biden’ın ilk seçtiği isimlerden olan Blinken, “Kıbrıs'ta iki bölgeli ve iki toplumlu bir federasyon içinde birleştirecek kapsamlı bir çözümü destekliyoruz. BM’nin üstlendiği kritik rolün desteklenmesi dahil olmak üzere bu ihtimalin ilerletilmesi konusunda çabalara katılacağız ve ABD diplomasisinin süreçte doğrudan rolü olacak” dedi.

https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/abd-turkiyede-gelismeler-olumlu-6307220/ (https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/abd-turkiyede-gelismeler-olumlu-6307220/)

**ABD tarafindan verilmete olan Mesajlarin neler oldugunu ozetleyelim.
Dogu Akdeniz ,EGE ,Enerji kaynaklari ve kita sahanligi konularinda  Turkiye ile ayni goruste degiliz bu konularda onlara gore provokatif nitelendirilen hakkini sahada eylemler yaparak arama.

AB ile diyalog arayisi , Insan haklari konularinda girisimler olumlu.S-400 alimi ile mutefikligimiz ortusmedigi gousunde.

Kibrista Federasyon carcevesindeki cozum seklinden baska alternatifleri karsi olduklari gorusmeleri takip edeceklerini belirtiyorlar " yani gozum ustunuzde diyor"

Eh bizde bas ucumuzda bir turlu calmayan telefonu bekleye duralim. ;)



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Mart 2021, 10:20:00
https://www.milliyet.com.tr/galeri/son-dakika-abdden-skandal-turkiye-cikisi-yunanistanda-bayram-6452414/14 (https://www.milliyet.com.tr/galeri/son-dakika-abdden-skandal-turkiye-cikisi-yunanistanda-bayram-6452414/14)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 11 Mart 2021, 11:47:09
Artik oyle noktaya geldik ki, Otto von Bismarck' in 1860 larda yaptigi bir konusmadaki bazi kisimlar cikarlarimizi korumak ve hakkimizi aramak icin yapilmasi gerekenleri ozetler hale geldi diye dusunuyorum..
Prusya ve Almanya kelimlerini cikartip, Turkiye ve Dunya kelimelerini yerlestirin, tarihleri cikartin,ortaya asagi yukari bu cikar;

"Turkiye'nin dunya içindeki durumu, Turkiye'nın liberal olup olmamasıyla değil, askeri gücüyle belirlenecektir... Turkiye askeri açıdan güçlenmeye çalışmalı ve uygun fırsatları kollamalıdır. Kaldı ki bugüne dek ayağımıza kadar gelen bir iki fırsatı da tepmiş bulunuyoruz. Bize çizilen sağlıksız sınırlar içinde yaşayabilmeniz mümkün değildir. Gunumuzde karsilastigimiz sorunlar, konuşularak ve muzakere ile degil,  ancak kan ve demir ile çözülecektir""

Her gecen gun buna olan inancim artmaktadir..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 11 Mart 2021, 12:29:34
Yunanistan a bir şeyler satmak isteyen herkes adaya gelip bi ce deyip gidiyo. Yunan da bunu bize karşı güç olarak pazarlamaya uğraşıyor. Anca tatbikat yapıyolar. Uçak gemi ne kaktırırsak kardır diyolar.

Öyle, 18 tane radar kedisi rafale, 15 tane şişman kız f35, iki elektronik kutusunu değiştirdiğiniz f16 ile Türkiye gibi koca bir ülkeye kıh (kalk) bile diyemezsiniz. Bunlar anca tribüne oynuyor.

Merak etmeyin, öyle 70 binlik ingiliz ordusu, 70 binlik alman, 70 binlik fransız ordusundan bir Çanakkale yada Anafartalar cephesi çıkmaz. Çıksa çıksa evros cephesi çıkar.

Bir an evvel, Altay tankını üretip Bulgaristan ve makendonya ya 1 er tugay ile gitmeliyiz. Tfx üretilir üretilmez, yine aynı şekilde rusya ya karşı! 1 er filo Mmu da bulgaristan ve romanya ya konmalı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Commander - 11 Mart 2021, 13:00:36
Yunanistan a bir şeyler satmak isteyen herkes adaya gelip bi ce deyip gidiyo. Yunan da bunu bize karşı güç olarak pazarlamaya uğraşıyor. Anca tatbikat yapıyolar. Uçak gemi ne kaktırırsak kardır diyolar.

Öyle, 18 tane radar kedisi rafale, 15 tane şişman kız f35, iki elektronik kutusunu değiştirdiğiniz f16 ile Türkiye gibi koca bir ülkeye kıh (kalk) bile diyemezsiniz. Bunlar anca tribüne oynuyor.

Merak etmeyin, öyle 70 binlik ingiliz ordusu, 70 binlik alman, 70 binlik fransız ordusundan bir Çanakkale yada Anafartalar cephesi çıkmaz. Çıksa çıksa evros cephesi çıkar.

Bir an evvel, Altay tankını üretip Bulgaristan ve makendonya ya 1 er tugay ile gitmeliyiz. Tfx üretilir üretilmez, yine aynı şekilde rusya ya karşı! 1 er filo Mmu da bulgaristan ve romanya ya konmalı.

O F-35'ler bizim F-16'ları çiğ çiğ yer hocam. Yunanistan ayrıca iron dome sistemi alacak diye söylentiler çıktı şimdi. Adamlar bize yetişiyor hatta geçecek bile.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 11 Mart 2021, 13:24:21
Commender hocam, şu f 16 lara aesa radarı bi takalım da bakalım çıtır çıtır ne yiyecekler? Yada siper ve tf 2000 çafrad bitince bakalım o f35 ler ne yiyecek. Ki daha o uçakları almalarına bir kaç yıl var. Bu kadar takılmayın.

Yunan ve yandaşları şu an ege de göçmenlere yaptıkları gibi geri itme yapmaya çalışıyorlar. Yoksa sadece tb 2 ile Akıncı tiha ya  yetemezler inanın.

Şu an Hisar A+, O+, sungur, korkut ile zaten ana karamızda sıkıntı kalmadı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 11 Mart 2021, 13:44:23
Netice olarak o uçaklar arkalarında ateş topu ile uçuyorlar. 50.000 feet de 40 saat uçan Akıncı termalleri ile f35 i de rafale yide  gayet güzel görecek, Mius da o uçakları öpecek. Siz merak etmeyin. Hele o termal kameraları birde uzaya çıkaralım bakın o zaman şenliğe.

Ayrıca, f35 de rafale de, füze atmak için radarı mecbur açık olacak, eee bizim bunca elektronik destek sistemleride eşşek değil ya yerini bulur heralde. Ayrıca, bizim hisar O+ hss lerin neden hem termal, hemde radar arayıcısı var. İşde bu alçakları motorundan vurmak için.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Mart 2021, 14:04:35
Merak ettim, 50.000 feet yükseklikte uçan bir İHA termal görüntüleme ile F-35'i ne kadar mesafede tespit edebilecek? O F-35 ise 50.000 feet yükseklikteki İHA'yı kaç kilometreden tespit edebilir? AESA radarının en önemli özelliklerinden birinin tespit edilmesinin daha güç olması değil mi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 11 Mart 2021, 19:22:02
Hadi biraz mola verin. Size bir hikaye anlatayim.

Soguk savas yillarinda Tom Clancy'nin taslaklarini hazirlayip yayincisina vermedigi bir senaryo vardir. Kisaca şöyle:

2. Dünya savasinin bitmesine yakin, Yalta konferansi duzenlenir. Bu konferansta, Dünya dogu ve bati bloklari arasinda paylasilir. Finlandiya, bati blogunda kalmistir. Ama sovyetler, kış Savaşı'ndan Finlilere kinlidir. Silahsizlandirilmalarini istemektedirler.

Bir ara yol bulunur: Sovyetler, Finlandiya'ya cana yakin davranirlar. Sovyet T serisi tanklar ve Btr'ler hibe ederler. (Gercekten Fin ordusu envanterine t54 ve t72 tanklari girmistir). Ancak oyun bitmemistir. Abd, bu yardimlari bahane ederek Finlandiya'ya silah satmaz. Nükleer silah konuslandirmaz. Finlandiya, ingiltere'ye basvurur. Lord Kitchener(uydurma bir karakter, gerçek Kitchener ile alakasi yok) üstün ingiliz silahlarinin, Fin soguk ikliminde calismayip kendilerini mahcup edebilecegini soyler. Finlandiya kibarca reddedilmistir.

Ama Finliler, bu ihaneti unutmaz. Bir Sovyet generalinin kizina kanca atarlar. Onu yakisikli bir Fin subayiyla tanistirirlar. Kizin akrabalik baglantilarini kullanirlar ve bir Bulgar suikastci yillar sonra Lord Kitchener'i bicaklar. ( İsvec disisleri bakaninin markette bir Sırp tarafindan oldurulmesine ne kadar benziyor degil mi?)

Mola bitti. Sigaralar, kahveler de bittiyse konudan devam. 😀
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 11 Mart 2021, 20:32:32
Gökkurt mhocam, eğer f35 in radarı açıksa zaten termalde görülmesine gerek yok. Sinyal analiz cihazları onu, çok ileriden fark edip en az 2 cihaz ile konumu bulunur. ( REDET gibi sistemler bunun bunun için var)

Termal algılayıcıya gelince, tahminim, yer seviyesindeki sıcaklıkta soğutmalı bir hhf başlığı eğer bir hedef uçağı 15 km den görebiliyorsa, Akıncının  gimbılında ki kocaman, 3-5 mikron dalga boyunda 1000artı+1000artı piksel algılayıcı çözünülürlüklü termal kamera o soğuk havada minimum 50 km den f35 in nozul ısısını rahat görür.

Sıkıntı İran da ve suriye de yaptıkları gibi bir yolcu yada daha büyük bir uçağın gölgesinde uçmaları olur sadece.

Ayrıca hatırlayınız, Suriye de havanın en sıkışık olduğu el ense döneminde f 22 nin Su serisi uçaktan termal imajını paylaşmıştı ruslar. Bunun 30 mil den çekildiği söylenmişti. Ki o kameralar eski tip kameralardı. Yani 10-12 mikron dalga boyu idi. Bu foto ile Ruslar abd lilere açık açık görünmez değilsiniz mesajını gayet açık şekilde verdiler ve abd liler de Fıratın batısına bir daha uçakla giremediler. Daha sonra, işte israilliler rusyanın izni ile f35 leri denedi oda fıs çıktı. Ruslara bile gerek kalmadan ( S 300, S400) rejim ve iranlılar f35 i gördü ve füze salladı. Uçaklardan biri vuruldu, israilliler kuş çarptı dediler, ardından pentagon şartları zorlamayın dedi durdular.

Sonrası malum, şu an abd bile f 15, f 16 siparişi veriyo. Kore, ingiltere, Japonya başka uçak arayışında.

Uyvar hocam, hikaye kesmedi.

Yani bunların ki yerse taktiği, Yemezse gargara yaparlar. Bize yapabilecekleri tek şey dolar kurum idi onu da yaptılar. Ne ülke dağıldı, ne isyan çıktı. Ha o dedeağaç a gelince, Suriyede de abd vardı ama biz yine de girdik. Yani, yunanı dedeağaç da kurtarmaz.



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 11 Mart 2021, 20:34:15
Kesmediyse bütün verelim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 11 Mart 2021, 20:48:57
Yutamayız, kırpda ver. :D

Şu an Abd ve avrupa yunanistanı sırf bizi yaralayıp, kayıp miktarımızı artırıp geç toparlanmamıza sebep olacak silahlar veriyor. Yoksa öyle bizi anında yok edecek, çaresiz bırakacak silahlar veremiyorlar. Çünkü yunan ortodoks yani rus a yakın!

Mesela, Apachi ve silahlı keşif heli veriyor. Ne için, bunlara hhf, stinger takıp s/iha avlatacaklar. Tank vurduracaklar, piyade vurduracaklar. Tank satamıyor, yunanda para yok, tanksavar ve tanksavarlı zırhlı araç satıyor yada hibe ediyor.

Bizde çok zarar görürüz ama yok olmayız. Netice de geride rus tehlikesi var.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 11 Mart 2021, 23:54:01
https://youtu.be/IHdk7r7gIys (https://youtu.be/IHdk7r7gIys)

İlginç geldi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: inca - 12 Mart 2021, 00:16:45
Artik oyle noktaya geldik ki, Otto von Bismarck' in 1860 larda yaptigi bir konusmadaki bazi kisimlar cikarlarimizi korumak ve hakkimizi aramak icin yapilmasi gerekenleri ozetler hale geldi diye dusunuyorum..
Prusya ve Almanya kelimlerini cikartip, Turkiye ve Dunya kelimelerini yerlestirin, tarihleri cikartin,ortaya asagi yukari bu cikar;

"Turkiye'nin dunya içindeki durumu, Turkiye'nın liberal olup olmamasıyla değil, askeri gücüyle belirlenecektir... Turkiye askeri açıdan güçlenmeye çalışmalı ve uygun fırsatları kollamalıdır. Kaldı ki bugüne dek ayağımıza kadar gelen bir iki fırsatı da tepmiş bulunuyoruz. Bize çizilen sağlıksız sınırlar içinde yaşayabilmeniz mümkün değildir. Gunumuzde karsilastigimiz sorunlar, konuşularak ve muzakere ile degil,  ancak kan ve demir ile çözülecektir""

Her gecen gun buna olan inancim artmaktadir..

Maalesef durum tamamen bu +1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 12 Mart 2021, 00:18:14
Bizi çıttır çıttır yiyecek bunlar mı?

http://www.iefimerida.gr/news/393463/vitsas-tha-noikiasoyme-drone-apo-israil-gia-3-hronia-enanti-35-ekat-eyro (http://www.iefimerida.gr/news/393463/vitsas-tha-noikiasoyme-drone-apo-israil-gia-3-hronia-enanti-35-ekat-eyro)

"Abi bizimkiler 30 milyona iha kiralamış ama çok pahalı. Zeus kesin bizi dövecek." ;D

Bizde seviniyoz, Tb 2 300.000 saat uçtu diye.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 12 Mart 2021, 00:35:19
Abd yönetimi hakkında bazı yorumlar.

**-Başlangıçtaki plan, VP Harris'i en üste yerleştirmekti, Biden sadece bir kapı açıcı olarak hizmet ediyor.
Önümüzdeki aylarda onun öldüğünü bile görebilirdik, şaşırmam.

-Açıkça görülüyor ki Biden kötüleşiyor, zihinsel yeteneklerinden değil ve onu zar zor bir arada tutabiliyor. Bu 'başkan'ın dayanabileceğinden çok daha fazlası var ve bu acı verici bir şekilde aşikar hale geliyor.

-Ne Biden ne de Harris hiçbir şeyi yönetmez. Biden bir yer tutucu, Harris bir kukla. Derin Devlet ve savaş makinesi yeniden iktidarda. Biyden iş yapmaz.

-Yahudiler ABD'yi yönetmiyor. ÇOK etkiye sahipler, ancak WASP'ler ABD'yi yönetiyor.

-Zihinsel durumu kötüleşiyor, bu bir gerçek. VP Harris çok geçmeden onun yerini alabilir. ABD 2050'den önce dünyanın hasta adamı olabilir. Kripto para birimleri çağında sonsuz para basımı, petrol petro dolarlarının sonu, savunma bütçesinin aşırı enflasyonu ve yükselen Çin ile başa çıkmak çok zor olacak.

Bir noktada ABD, Çin, Rusya, İran'ın gevşek ittifakıyla ve büyük olasılıkla tek başına savaşmak zorunda. Avrupa ülkelerinin veya başka bir ülkenin yardımcı olacağından şüpheliyim.**

Yakın zamanda beyaz sarayda bi görev değişimi olursa şaşmayın.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 12 Mart 2021, 04:48:56
(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/324x395/6047d91bc9de3d0cd83e0472)

Evet, papa nın ırak a gelişi için kuzey ırak ın bastırdığı pul.

Malum, kuzey ırak yönetimi dini hakkında değişik söylentiler var zaten. Yok yahudiler, yok hristiyanlar v.s.

Neyse ben bu ziyaretin, arkasında abd nin olduğunu düşünüyorum. Sebep de Karabağda haç toprak kaybetti. Bunu başka yerden telafi etme amaçları var gibi. Malum bu topraklar, hıristiyan evangelisler için de önemli. Tesadüf ki papalar yıllardır vatikanda ki inlerinden çıkmaz iken, karabağda toprak el ve din değiştiriyor, abd de yönetim değişiyor ve papa yav diyor çok oturdum, bi müslüman ülke geziyim diyor ve ne hikmetse, ortadoğuda kuzey ırak a geliyor. Sanki iran ve Türkiye buraya kinlensin ve ayrışsınlar diye. Yetmiyor bide pul çıkıyor ortaya. Bilemiyorum ama kesin iranı tahrik içinde bir obje ortaya atılmıştır.

Malum kuzey ırak yönetimi abd güdümünde, papa eğer oraya gidiyorsa, bunun ardı abd ye çıkar gibi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 12 Mart 2021, 04:55:40
Yanlız, birileri bu pap paya hatırlatsın, zamanında Kırıkkale Keskin ilçesinden yani bu topraklardan da Türk milliyetçisi papa çıktı. Gerekirse yine çıkar!!!

Adamlarda ki kine bakın ki! yıllaaar yıllar sonra, abd uşağı, tetikçisi, tedhiş  cemiyeti, hain fetö nün Ergenekon kumpasında, bu milliyetçi papanın torunlarına da çamur atıp onlarıda hapse attılar. Atalarının intikamını yıllar sonra fetö ile torunlardan almaya kalktılar yani. Bknz. Sevgi Erenerol.(Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin kurucusu Zeki Erenerol'un (Papa Eftim) torunudur.)

İşte bunlar bize böyle bakıyo. Medeniyet falan hikaye. Rahmetli Mehmet Akif boşuna mı yazmış, -medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar- işde o canavar bunlar. Moderen canavarlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 12 Mart 2021, 10:59:51
Papa ziyareti dahilinde ortaya cikarilan hatira pullari arasinda bulunan ve ulkemizin sinirlarini da bolgesel kurt yonetimi altinda gosteren harita skandalinin ana sorumlusu kanimca ABD . Kuzey Irak yerel yonetiminin haberi olmadan boyle bir pul basilmasi soz konusu olamaz. Olayin Kuzey Irak yerel bacak sorumlusu "Nechirvan Idris Barzani" Gerci olayin patlak vermesi sonrasi cark edildi .

Papanin Irak ve Kuzey Irak ziyaretinin ana amacina. Papa katolik Hiristiyan dunyasinin ana temsilcisi olmakle birlikte diger Hiristiyan mezhepleri temas icerisinde. Bir onceki Papa nerede ise dunyada ayak basmadigi ulke kalmamisti " mecazi" Bu Papa ise Covid den dolayi daha az mobil . Vatikan bu ziyaretleri o cografyada bulunan Hiristiyanlari "kucaklamak" yani onlara bizler buralara sizler icin geldik bize bagliliginizi surdurun mesaji vermek yaninda Hiristiyanlik tarihinde onemli olan yerleri de ziyaret eder. Irak ziyareti de bu mealde yapildi .Irak savasi oncesi ,Irak topraklari icerisinde yaklasik 1.5M hiristiyan mevcut ici bugun bu sayi ucte biri oraninda bu nedenle bu erozyonu engellemek icin mesaj vermekte. Diger bir konu ise Kuzek Irak niye gitti o bolgede ozellikle Suryani ve benzer guruplar  Hiristiyanlik tarihi icerisinde onem arz etmekte.

Yani buradaki PUL iskandali olayini dogru okumak onemli Papa ziyareti zaman olarak secildi. Olayi tezgahlayan ABD ,masa Irak yerel yonetimi.


Başlık: Ömür boyu hapis cezası aldı. Bugün ise serbest kalması kararı verildi.
Gönderen: カメせ - 12 Mart 2021, 11:53:26
Alıntı
Şehit diplomatımız Kemal Arıkan, 1982'de Ermeni terörist Hampig Sasunyan tarafından Los Angeles'ta öldürdü.

Sasunyan, ömür boyu hapis cezası aldı. Bir gün dahi pişmanlık göstermedi.

Bugün ise serbest kalması kararı verildi.
http://v.aa.com.tr/2172930 (http://v.aa.com.tr/2172930)
https://mobile.twitter.com/kimlikci_954/status/1370176465535373312 (https://mobile.twitter.com/kimlikci_954/status/1370176465535373312)
Başlık: Ynt: Ömür boyu hapis cezası aldı. Bugün ise serbest kalması kararı verildi.
Gönderen: serkan1976 - 12 Mart 2021, 13:11:59
Alıntı
Şehit diplomatımız Kemal Arıkan, 1982'de Ermeni terörist Hampig Sasunyan tarafından Los Angeles'ta öldürdü.

Sasunyan, ömür boyu hapis cezası aldı. Bir gün dahi pişmanlık göstermedi.

Bugün ise serbest kalması kararı verildi.
[url]http://v.aa.com.tr/2172930[/url] ([url]http://v.aa.com.tr/2172930[/url])
[url]https://mobile.twitter.com/kimlikci_954/status/1370176465535373312[/url] ([url]https://mobile.twitter.com/kimlikci_954/status/1370176465535373312[/url])


Kısasa kısas..... Bir daha hiçbir ermeni terörist şartlı tahliye başvurusu bile yapamaz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 19 Mart 2021, 07:31:48
Terör destekçisi Abd kendini yine demokrasinin ardına sığınarak ele verdi.

Alıntı
"ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price yaptığı açıklamada Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi olayını “yakından takip ettiklerini” bildirdi. Price “Halkların Demokratik Partisi’ni kapatma girişimlerini de izliyoruz. Bu, Türk vatandaşlarının oy tercihlerinin haksız yere bozulması olur, demokrasiye daha fazla zarar vermek, milyonlarca Türk vatandaşının temsil hakkını inkar anlamına gelir. Türk hükümetini, Türk anayasası ve uluslararası yükümlülüklerini göz önünde bulundurarak ifade özgürlüğüne saygı duyması çağrısı yapıyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesinin ardından Anadolu Ajansı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtığını duyurmuştu."

Kan emiciler, bize zarar veren herkes onlar için masum özgürlük savaşçısı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 19 Mart 2021, 07:44:45
Bu abd açıklaması haberini şu an cnn de hakan çelik yorumlarken duydum.

Çelik, "Ben avrupada öğrenci iken, ispanya da eta, ingiltere de bask sorunu vardı ve abd, ab onlarla yan yana idi. Birlikte şiddete teröre ayrılıkçılığa karşı hemen açıklama yapıp bu ülkelerin yanında yer alıyorlardı."  diye açıklama yaptı.

Yani yine bize karşı çifte standart içerisinde batılı ülkeler.Konu Türkiye olunca, ne şiddet karşıtlığı kalıyor, nede terörizm. İki yüzlü riyakar batı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 19 Mart 2021, 19:11:26
ABD: Türkiye S-400’lerden vazgeçmeli.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi David M. Satterfield, S-400 konusuna ilişkin açıklama yaptı. "Çözüm için, Türkiye'nin S-400'lere sahip olmaması gerekir" diyen Satterfield, "Rusya ile askeri alışveriş devam ederse daha ciddi yaptırımlar gelir" ifadesini kullandı.

Gazetecilere ABD-Türkiye ilişkilerine ilişkin açıklamalarda bulunan ABD’nin Ankara Büyükelçisi David M. Satterfield şu ifadeleri kullandı:

* Türkiye S-400’lerden vazgeçmeli. Amerikan Kongresi’nde savunabileceğimiz tek çözüm bu.

* Bu bir Türk – ABD meselesi değil, Rusya – ABD meselesidir. Rusya ile askeri alışveriş devam ederse daha ciddi yaptırımlar gelir.

* S-400 krizinin çözümünün yolu, Türkiye’nin S-400’ler sahip olmamasından geçiyor. Bu yaklaşım kişisel değil, tamamen yasal gereklilik.

* Görüş birliği içinde olduğumuz konular ayrılıklardan fazla. Türkiye’nin kritik NATO görevinin de farkındayız.

https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/son-dakika-abd-turkiye-s-400lerden-cazgecmeli-6323719/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber (https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/son-dakika-abd-turkiye-s-400lerden-cazgecmeli-6323719/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber)

** Turkiye Cumhuriyeti  kendi vergi mukelleflerince ,kendisini koruma amacli olarak almis oldugu bir silah sistemi icin niye ABD kongresine karsin kendisini savunmasi gerek ?
ABD kongresi bu dayanagi hangi uluslar arasi veya her iki ulkenin imzalamis bulunan anlasmaya atfen yetkili gormekte?

** Sorun Turk-ABD meselesi degil ve ABD -Rus meselesi ise  Turkiyeyi baglayiciligi da olmamasi gerek .
ABD- Rusya ile kavgali gecinemiyor diye , Turkiye Cumhurriyeti -Rusya ile kavga etmesi veya serbest ticaret ,silah alimini engelleyici Turk veya uluslar arasi yasalarda hic bir dayanak mevcut degildir. Rusyadan alinmis olan S-400 sistemi veya alinmasi dusunulen baska sistemeler Nato bunyesindeki sistemlere entegre edilmedikten sonra .ABD veya Nato nun Turkiyeye  karsin ne soyleyebilecegi ne de uygulamak isteyecegi mueyidelerin hukuki dayanagi vardir. Boyle bir tehdit ve eylem ancak metazoriye dayanilarak uygulanmasi mumkundur.

** Turkiye Cumhuriyeti kendi savunmasi icin gerek gormus oldugu bir sistem aliminda veya sahip olmasinda .ABD dahil hic bir ulkenin kendi adina karar vermesini kabul etmez.

**ABD ile gorus birligi icerisinde oldugumuz konular ayriliklarmizdan rakamsal olarak fazla olabilir.
Ancak ayristigimiz konularin derinligi , ulkemizin cikarlarimizin olumsuz etkilenmesinde ve bu konularin ulke guvenligimizi direk tehdit olusturmasindan dolayi rakamsal olarak az olmalari pek bir sey ifade etmez.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 21 Mart 2021, 19:28:14
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/ExABWNPWQAAYgOV?format=jpg&name=small)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, ABD'nin, müttefiklerinden Rus ekipmanlarından uzak durmasını istediğini belirtti.
https://mobile.twitter.com/MiddleastN/status/1373599390238175235
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 21 Mart 2021, 21:12:59
ABD: Türkiye S-400’lerden vazgeçmeli.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi David M. Satterfield, S-400 konusuna ilişkin açıklama yaptı. "Çözüm için, Türkiye'nin S-400'lere sahip olmaması gerekir" diyen Satterfield, "Rusya ile askeri alışveriş devam ederse daha ciddi yaptırımlar gelir" ifadesini kullandı.

Gazetecilere ABD-Türkiye ilişkilerine ilişkin açıklamalarda bulunan ABD’nin Ankara Büyükelçisi David M. Satterfield şu ifadeleri kullandı:

* Türkiye S-400’lerden vazgeçmeli. Amerikan Kongresi’nde savunabileceğimiz tek çözüm bu.

* Bu bir Türk – ABD meselesi değil, Rusya – ABD meselesidir. Rusya ile askeri alışveriş devam ederse daha ciddi yaptırımlar gelir.

* S-400 krizinin çözümünün yolu, Türkiye’nin S-400’ler sahip olmamasından geçiyor. Bu yaklaşım kişisel değil, tamamen yasal gereklilik.

* Görüş birliği içinde olduğumuz konular ayrılıklardan fazla. Türkiye’nin kritik NATO görevinin de farkındayız.

https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/son-dakika-abd-turkiye-s-400lerden-cazgecmeli-6323719/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber (https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/son-dakika-abd-turkiye-s-400lerden-cazgecmeli-6323719/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber)

Burada çok komik ifadeler var. Örneğin "yasal gereklilik". Yasayı kaldır gereklilik kalmaz sam amuca. :D

S 400 den vaz geçmek demek eski statükoya, yani abd ye bağımlı kalmaya devam demek olduğundan, yemezler sam emmi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 21 Mart 2021, 21:27:34
(https://i.resimyukle.xyz/WbTCTa.jpg) (https://resimyukle.xyz/i/WbTCTa)

s 400 nahcivanaya gidecek orta asya türk cumhuriyetleri rus topragi degildir  put
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 21 Mart 2021, 21:36:00
Azerbaycan’a yollasak da bahane bulurlar.

Hadi Libya’ya yolladık diyelim bu seferde Türk personeli kullanmayacak diye şart koşacaklar.

Washingtonun zillileriyle uğraşamam bu saatten sonra
Başlık: ABD Dışişleri Bakanı Blinken'den Türkiye açıklaması
Gönderen: SKYWOLF - 23 Mart 2021, 12:35:17
ABD Dışişleri Bakanı Blinken'den Türkiye açıklaması

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, "Geçmişte olduğu gibi bugünün tehditlerine de güçlü ve etkili olduğu için ittifakı yeniden canlandırmak istiyoruz." dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı için bakan olarak ilk kez geldiği karargâhta açıklamalarda bulundu.

Türkiye'yi "değerli bir müttefik" olarak nitelendiren Blinken "NATO'da kalmak Ankara'nın da çıkarına" dedi.

Blinken, "Türkiye uzun bir geçmişimiz olan ve değer verdiğimiz bir müttefikimiz. Türkiye'nin NATO'ya olan bağlılığının sürmesi hepimizin çıkarına." ifadesini kullandı.

NATOdan Türkiyenin müttefikliğine önemli vurguNATO'dan Türkiye'nin müttefikliğine önemli vurgu
Uluslararası güçlerin Afganistan'dan çekilmesiyle ilgili bir soruyu yanıtlayan Blinken, bu konudaki değerlendirmelerinin devam ettiğini belirterek, "Belki daha da önemlisi ben buraya dinlemek ve istişare etmek için geldim çünkü müttefiklerin yaptığı şey budur." ifadesini kullandı.

Blinken, ABD askerlerinin Afganistan'dan çekilmesi konusunda şunları söyledi:

"Afganistan'a birlikte gittik, birlikte intibak ettik ve doğru zaman geldiğinde birlikte ayrılacağız. Burada ortak bir kelime var, o da birliktelik. Başkan Biden, çekilmenin son gün olan 1 Mayıs'a yetişmesinin zor olabileceğini söylemişti. Ancak ABD ne yaparsa yapsın müttefiklerinin ne düşündüğünü bilerek yapacak."

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-haberi-abd-disisleri-bakani-blinkenden-turkiye-aciklamasi-41769774 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-haberi-abd-disisleri-bakani-blinkenden-turkiye-aciklamasi-41769774)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 23 Mart 2021, 12:53:55
Bu aklınca bizi NATO'dan çıkarmakla mı tehdit ediyor?

Biri şu akıllıya söylesin. Müttefiklik müttefikinin kuyusunu kazmamakla, ihtiyaçlarını sağlamasına köstek değil yardımcı olmakla,  ortak çıkarlar için birlikte hareket etmekle olur. Aynaya baksınlar bakalım ne kadar müttefik olabilmişler!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 23 Mart 2021, 13:26:26
Bu aklınca bizi NATO'dan çıkarmakla mı tehdit ediyor?


Bence bu aciklamasinda Natodan cikarma tehditi yok. Bilakis daha onceki aciklamalarina kiyasla daha dusuk tonda. " Tekerlegi yaglamak yaninda ,bizi Mutefik olarak degerlendirebilmis"

Bu kazan daha cok su kaldirir. Karadeniz  gundemi bir miktar daha isinirsa, tonu bir miktar daha yumusar. Nato ya veya ABD ye guvenerek sirf gunu kurtarabilmek veya ekonomik acmazlarimizi bir nebze hafiletebilmek icin dahi Rusya ile iliskilerimizi bozacak adimlardan kacinmaliyiz. " Uzun vadede ter etki yapar"

ABD ile taban tabana zit oldugumuz konu basliklari." PKK/PYD, Suriye,Irak, Dogu Akdeniz, S400, Libya "
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 23 Mart 2021, 17:31:08
https://www.ptisidiastima.com/us-foreign-ministers-warns-germany-for-nord-stream-2/ (https://www.ptisidiastima.com/us-foreign-ministers-warns-germany-for-nord-stream-2/)

Coni her yere herkese karışıyor. Neymiş yasasıymış. Sen o yasanı al başına.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 23 Mart 2021, 19:02:07
Ne kadar giciklik yaparlarsa yapsinlar, NATO'dan biz cikmamaliyiz;

1.Hemen Kibris Rum kesimini NATOya alir, Yunanistani bize karsi pazalandirilar
2.NATO'suz Turkiyenin Rusya ile iliskileri degisim gecirir, bize hemen somurge muamelesi yapmaya ve uzerimize cullanmaya baslarlar.
3. Batili devletler hemen Turkiyede karisiklik cikartip aciktan mudahale etme bahanesi elde etmek icin girisime basvururlar.

Adamlar ayni "kutuptayken" bize karsi neler yapiyorlar, birde karsi kutuba gecersek artik hic dizginlemezler kendilerini , kaybedecek birseyleri kalmaz..

NATO'da kalip, bize giciklik yaptikca bizde NATOyu islevsiz hale getirip (herkes onaylamayinca NATO karar alamiyor) onu muzakere araci olarak kullanmaliyiz..

Emin olun, NATO'dan tek tarafli ciksak, NATO'da en az 5-10 devlet gobek atmaya baslar..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 23 Mart 2021, 19:47:52
Nato artik islevsiz bir örgüt. Bizim iceride ya da disarida olmamiz da hicbir anlam ifade etmez. Ne ekonomik ne de askeri gücümüz yok.

Olaki saldiriya ugradik. Nato uyeleri yardima mi gelecek? Olaki saldiran abd. Suçu pkk'ya hasdi sabi'ye, isid'e, dhkpc'ye atmasi kac dakika surer?

İrak'a tüm dünyaya ragmen girdi. Ses cikaranlar da bence sırasını bekleyenlerdi.

Bizi natoda kalmak kurtarmaz. Natodan cikmak da batirmaz. Bizi kendimiz kurtarir/batiririz!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 23 Mart 2021, 20:44:16
Ne kadar giciklik yaparlarsa yapsinlar, NATO'dan biz cikmamaliyiz;

1.Hemen Kibris Rum kesimini NATOya alir, Yunanistani bize karsi pazalandirilar
2.NATO'suz Turkiyenin Rusya ile iliskileri degisim gecirir, bize hemen somurge muamelesi yapmaya ve uzerimize cullanmaya baslarlar.
3. Batili devletler hemen Turkiyede karisiklik cikartip aciktan mudahale etme bahanesi elde etmek icin girisime basvururlar.

Adamlar ayni "kutuptayken" bize karsi neler yapiyorlar, birde karsi kutuba gecersek artik hic dizginlemezler kendilerini , kaybedecek birseyleri kalmaz..

NATO'da kalip, bize giciklik yaptikca bizde NATOyu islevsiz hale getirip (herkes onaylamayinca NATO karar alamiyor) onu muzakere araci olarak kullanmaliyiz..

Emin olun, NATO'dan tek tarafli ciksak, NATO'da en az 5-10 devlet gobek atmaya baslar..

+1

Goruslerinize katiliyorum Sn Gökbörü, "  Nato beklentilerimizin tamami ile karsilamasa da, Nato da kalmak bizim icin disinda olmaktan daha yararli oldugu dusuncesine katiliyorum"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 23 Mart 2021, 21:06:09

İrak'a tüm dünyaya ragmen girdi. Ses cikaranlar da bence sırasını bekleyenlerdi.

Bizi natoda kalmak kurtarmaz. Natodan cikmak da batirmaz. Bizi kendimiz kurtarir/batiririz!

Haklısın hocam. bizi anca biz kurtarırız. anca da biz batırırız. Bu yüzden Çalışacağız. çalışacağız, birlik beraberlikten ayrılmayacağız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 23 Mart 2021, 21:26:32

İrak'a tüm dünyaya ragmen girdi. Ses cikaranlar da bence sırasını bekleyenlerdi.

Bizi natoda kalmak kurtarmaz. Natodan cikmak da batirmaz. Bizi kendimiz kurtarir/batiririz!

Haklısın hocam. bizi anca biz kurtarırız. anca da biz batırırız. Bu yüzden Çalışacağız. çalışacağız, birlik beraberlikten ayrılmayacağız.

Yalniz "BİZ" in kim oldugunu ben belirlerim. Yanimdakine de karsimdekine de ben karar veririm. İstedigim gibi boler, istedigim gibi birlestiririm!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 23 Mart 2021, 21:33:43

İrak'a tüm dünyaya ragmen girdi. Ses cikaranlar da bence sırasını bekleyenlerdi.

Bizi natoda kalmak kurtarmaz. Natodan cikmak da batirmaz. Bizi kendimiz kurtarir/batiririz!

Haklısın hocam. bizi anca biz kurtarırız. anca da biz batırırız. Bu yüzden Çalışacağız. çalışacağız, birlik beraberlikten ayrılmayacağız.

Yalniz "BİZ" in kim oldugunu ben belirlerim. Yanimdakine de karsimdekine de ben karar veririm. İstedigim gibi boler, istedigim gibi birlestiririm!

Bence de bu kadar zor rekabet şartların da işe yaramayanı sırtta taşımaya gerek de yok, zaten buna takat da yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 23 Mart 2021, 22:51:50
Amerika'nın İncirlik üssündeki nükleer bombaları sessizce başka bir yere taşımaya başladığı haberleri var. İncirlik üssünü gözden çıkardılar anlamı çıkabilir mi sizce? Ya da Türkiye'ye karşı bir hazırlık mı var? Biraz beyin fırtınası yapmak lazım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 23 Mart 2021, 23:05:34
Amerika'nın İncirlik üssündeki nükleer bombaları sessizce başka bir yere taşımaya başladığı haberleri var. İncirlik üssünü gözden çıkardılar anlamı çıkabilir mi sizce? Ya da Türkiye'ye karşı bir hazırlık mı var? Biraz beyin fırtınası yapmak lazım.

Kanimca Asparagas bir haber .  Incirlikte bulunan Nukleer bombalar  cift kilit altinda ." Yani biri bizlerden habersiz bir gece Nukleer bombalari bir ucaga atip bir baska diyara tasiyalim diye birsey bana pek mantiki gorunmuyor.

Nukleer bomba nakliyesi, normal koli veya klasik muhimmat nakliyesi gibi yapilmaz. Ek onlemler gecis guzelgahi ve gidecegi ulkenin izni olmasi gerekir ki boyle bir seyde pek gozden kacmamasi lazim. Neticede Incirlik ussu icerisinde bizler de variz. Sadece tel orguyu beklemiyoruz herhalde !

Sayet diyelim ki tasinacak , o zaman da gonderilebilecegi en uygun yer Sigonella ussudur ki o zaman da italyan medyasindan duymus olurduk. " Benim  yazdiklarim kisisel dusuncem Sn firtina06"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 23 Mart 2021, 23:26:39
Amerika'nın İncirlik üssündeki nükleer bombaları sessizce başka bir yere taşımaya başladığı haberleri var. İncirlik üssünü gözden çıkardılar anlamı çıkabilir mi sizce? Ya da Türkiye'ye karşı bir hazırlık mı var? Biraz beyin fırtınası yapmak lazım.

Kanimca Asparagas bir haber .  Incirlikte bulunan Nukleer bombalar  cift kilit altinda ." Yani biri bizlerden habersiz bir gece Nukleer bombalari bir ucaga atip bir baska diyara tasiyalim diye birsey bana pek mantiki gorunmuyor.

Nukleer bomba nakliyesi, normal koli veya klasik muhimmat nakliyesi gibi yapilmaz. Ek onlemler gecis guzelgahi ve gidecegi ulkenin izni olmasi gerekir ki boyle bir seyde pek gozden kacmamasi lazim. Neticede Incirlik ussu icerisinde bizler de variz. Sadece tel orguyu beklemiyoruz herhalde !

Sayet diyelim ki tasinacak , o zaman da gonderilebilecegi en uygun yer Sigonella ussudur ki o zaman da italyan medyasindan duymus olurduk. " Benim  yazdiklarim kisisel dusuncem Sn firtina06"

Benim de düşüncem bu yönde her nakliyat da olan üstü hal gibi önlem alınır. Ben bugüne kadar nükleer bombalarını almadığına şaşırdım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 24 Mart 2021, 00:50:51
O bombalar ya imha edilir ya da israile hibe edilir bence. Uretim yillari nedir, bakim/yenileme gecirdiler mi, sayilari nedir bilmeden soyluyorum.

Tamamen siyasi fikrimdir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 24 Mart 2021, 00:54:07
Amerika'nın İncirlik üssündeki nükleer bombaları sessizce başka bir yere taşımaya başladığı haberleri var. İncirlik üssünü gözden çıkardılar anlamı çıkabilir mi sizce? Ya da Türkiye'ye karşı bir hazırlık mı var? Biraz beyin fırtınası yapmak lazım.

Valla o tasima islemi için en uygun firsat 15 temmuz gecesiydi. O gece yapmadilarsa daha da yapmazlar herhalde.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 24 Mart 2021, 11:23:55
Tasimayi hep "kabiliyet" bakimindan ele almissiniz..yani bizim iznimiz olmadan, haberimiz olmadan seklinde..

Hepsi dogru olabilir, ama birde sunu dusunun, ya izin verildiyse?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 02 Nisan 2021, 09:24:39
ABD’den Türkiye’ye S-400 çağrısı: Elinizde tutmayın.

ABD Savunma Bakanı Lloyd J. Austin ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. ABD Savunma Bakanlığı görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Austin'in Türkiye'ye S-400 sistemini ellerinde tutmamaları çağrısı yaptığını duyurdu.

İŞ BİRLİĞİ GÜÇLENDİRİLMELİ

Karadeniz’de son dönemde yapılan ve USS Monterey ile USS Thomas Hudner’in de katıldığı tatbikatlara dikkat çeken Austin, NATO’nun doğu ve güney bölgelerinde Rusya kaynaklı sorunları Akar’la görüşmesinde gündeme getirdi. Türkiye ve ABD’nin askeri iş birliği alanında bağlarını güçlendirmesi gerektiğini savunan Austin, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 sistemini ellerinde tutmamaları gerektiği çağrısı yaptı.

MSB’DEN GÖRÜŞMEYE İLİŞKİN AÇIKLAMA

Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) Austin-Akar görüşmesine ilişkin açıklamada ise şu ifadeler kullanıldı:

“Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve ABD Savunma Bakanı Lloyd James Austin 1 Nisan 2021’de bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş, görüşmede bölgesel güvenlik ve ikili savunma iş birliği konularında görüş alışverişinde bulunmuşlardır.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar.

Görüşmede her iki bakan tarafından stratejik ilişkilerin önemi, bölgesel ve küresel güvenlik konusunda ortak bir anlayış geliştirilmesi, sorunların stratejik ortaklık ve müttefiklik ruhuna dayalı olarak çözüme kavuşturulması konuları vurgulanmıştır.

Bakan Akar ve Bakan Austin, iki ülke arasındaki askeri ilişkileri güçlendirirken daha yakın işbirliği ve koordinasyona olan bağlılıklarını tekrar teyit etmişlerdir.

Bakan Akar, Savunma Bakanı olarak atanan Bakan Austin’i bir kez daha tebrik etmiştir.”

https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/abdden-turkiyeye-s-400-cagrisi-elinizde-tutmayin-6348722/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber (https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/abdden-turkiyeye-s-400-cagrisi-elinizde-tutmayin-6348722/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber)

*** Telefon konusmasindan her iki ulke savunma bakanindan ayri telden hava caldigi anlasiliyor. ;)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Nisan 2021, 10:20:37
Rusya tehlikeli adımlar atıyor her yerde... Şimdi adamlara sesimizi çıkarmıyoruz hatta  Rusya için aramızı Nato-Batı ile bozuyoruz...

Bu adımları atanlar inşallah ne yaptıklarını biliyordur (Hiç sanmıyorum , tarih bize son 20 yılda bunların yaptıkları hiçbir hareketin doğru olmadığını gösterdi)

Ben hala bu tehlikeli adımları atanların amacının bizi bilinçli olarak batı ve batı değerlerinden uzaklaştırmak için bunu yaptıklarını düşünüyorum...
Kamuoyu da " bakın batının 2 yüzlülüğünü görün , batıdan bize hayır yok" düşüncesine hazırlatılıyor son 10 yıldır özellikle...Forumda da bu tuzağa düşen arkadaşlarımız var maalesef...
İslami bir birlik, uygarlık yaratmak , batıdan uzaklaşmak zaten bu adamların birinci hedefi...

Kendi zümreleri batının tüm imkanlarından yararlanacaklar ama fakir zümrelere sürekli batı karşıtlığını empoze edecekler...Tıpkı Arapların zengin oligarşisi gibi
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 02 Nisan 2021, 10:34:38
Rusya tehlikeli adımlar atıyor her yerde... Şimdi adamlara sesimizi çıkarmıyoruz hatta  Rusya için aramızı Nato-Batı ile bozuyoruz...

Bu adımları atanlar inşallah ne yaptıklarını biliyordur (Hiç sanmıyorum , tarih bize son 20 yılda bunların yaptıkları hiçbir hareketin doğru olmadığını gösterdi)

Ben hala bu tehlikeli adımları atanların amacının bizi bilinçli olarak batı ve batı değerlerinden uzaklaştırmak için bunu yaptıklarını düşünüyorum...
Kamuoyu da " bakın batının 2 yüzlülüğünü görün , batıdan bize hayır yok" düşüncesine hazırlatılıyor son 10 yıldır özellikle...Forumda da bu tuzağa düşen arkadaşlarımız var maalesef...
İslami bir birlik, uygarlık yaratmak , batıdan uzaklaşmak zaten bu adamların birinci hedefi...

Kendi zümreleri batının tüm imkanlarından yararlanacaklar ama fakir zümrelere sürekli batı karşıtlığını empoze edecekler...Tıpkı Arapların zengin oligarşisi gibi

Armiralimiz Cihat Yayci nin lafi var: Biz ne Amerikanciyiz nede Ruscuyuz ve arapciyiz.

Hele Amerikada ki geri zekalilar cenelerini tutsunlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Nisan 2021, 11:47:05
Rusya tehlikeli adımlar atıyor her yerde... Şimdi adamlara sesimizi çıkarmıyoruz hatta  Rusya için aramızı Nato-Batı ile bozuyoruz...

Bu adımları atanlar inşallah ne yaptıklarını biliyordur (Hiç sanmıyorum , tarih bize son 20 yılda bunların yaptıkları hiçbir hareketin doğru olmadığını gösterdi)

Ben hala bu tehlikeli adımları atanların amacının bizi bilinçli olarak batı ve batı değerlerinden uzaklaştırmak için bunu yaptıklarını düşünüyorum...
Kamuoyu da " bakın batının 2 yüzlülüğünü görün , batıdan bize hayır yok" düşüncesine hazırlatılıyor son 10 yıldır özellikle...Forumda da bu tuzağa düşen arkadaşlarımız var maalesef...
İslami bir birlik, uygarlık yaratmak , batıdan uzaklaşmak zaten bu adamların birinci hedefi...

Kendi zümreleri batının tüm imkanlarından yararlanacaklar ama fakir zümrelere sürekli batı karşıtlığını empoze edecekler...Tıpkı Arapların zengin oligarşisi gibi

Hocam burada kimsenin tuzağa düştüğü yok batı evet ikiyüzlü tavrını sürdürüyor ve gerçekler ortada. Hocam Yunanistan bir Avrupa ülkesi değilmi? Biz Akdeniz'de haklı olduğumuz halde körü körüne Yunan tezlerini savunanlar ve bizi sadece kıyılarımıza hapsetmek isteyenler Batı ülkeleri değilmi? ABD'nin  İŞİD'e terör örgütü deyipte PKK - YPG - PYD'ye ortağımız demesi ikiyüzlülük değilmi? NATO ülkesi olduğumuz halde bize en ağır silah ambargolarını uygulayanlar Batı ülkeleri değimi? Daha sayacağım çok şey var ama bunlar yeter bence. Evet birçok konuda biz de yanlış yaptık fakat Batı'nın yaptıkları da görmezden gelinemez.

Rusya'da aynı ikiyüzlülüğünü sürdürmeye devam ediyor Suriye'de, Libya'da, Ukrayna'da, Gürcistan'da yaptıkları ortada. Bizim hatamız başarısız dış politikamız nedeniyle Batı ile Rusya ve Doğu ülkeleri arasındaki dengeyi iyi sağlayamayı becerememiz oldu. Bu da bizi Ortadoğu'da tüm sorunların merkeziymiş gibi göstermeye başladı.

Kimsenin birileri yıllardır empoze etti diye Batı karşıtı olduğu felan yok hocam en azından aklı başındaki insanımız neyin ne olduğunu görüyor bu ülkede. Artık teknoloji ve internet çağındayız dünyada ve ülkemizde olan olaylardan insanların anında haberi oluyor insanlardan birşeyleri saklamak imkansız artık.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Nisan 2021, 12:06:53
Hocam batı ile kastettiğim Avrupa-ABD değil.
Bizi uzaklaştırma çalıştıkları bu medeniyetlerin temsil ettiği değerler. En basiti kadın-erkek eşitliği.

"Şu anki batı yönetimlerinin" iki yüzlülüğü nedeniyle batı değerlerinden , batılılaşma çabalarından vazgeçmemeliyiz diyorum sadece...

Ancaaaak bir kesimin batının bu iki yüzlü davranışlarını fırsat bulup ülkeyi " milli talebe cemiyeti, Ensar , Müslüman kardeşler vb. " fantazileriyle şekillendirmesine , yön vermesine imkan vermemek gerekir.

Bu kafayla doğan, yetişen , ihtiraslanan gerici tayfanın varlığı ve ağırlığı yadsınamaz yaşadığımız şu günlerde...

Sayın fırtına06 , şu anda ülkenin hükümetini " Anayasa mahkemesi kapatılsın "diyen bir lider , zihniyet ayakta tutuyor.Ne demek istediğimi anladınız herhalde...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Nisan 2021, 12:15:05
Hocam batı ile kastettiğim Avrupa-ABD değil.
Bizi uzaklaştırma çabaları bu medeniyetlerin temsil ettiği değerler. En basiti kadın-erkek eşitliği.

"Şu anki batı yönetimlerinin" iki yüzlülüğü nedeniyle batı değerlerinden , batılılaşma çabalarından vazgeçmemeliyiz diyorum sadece...

Ancaaaak bir kesimin batının bu iki yüzlü davranışlarını fırsat bulup ülkeyi " milli talebe cemiyeti, Ensar , Müslüman kardeşler vb. " fantazileriyle şekillendirmesine , yön vermesine imkan vermemek gerekir.

Bu kafayla doğan, yetişen , ihtiraslanan gerici tayfanın varlığı ve ağırlığı yadsınamaz yaşadığımız şu günlerde...

Sayın fırtına06 , şu anda ülkenin hükümetini " Anayasa mahkemesi kapatılsın "diyen bir lider , zihniyet ayakta tutuyor.Ne demek istediğimi anladınız herhalde...

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ebedi liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği yolda ilerlemeye devam eden azımsanmayacak sayıda insanımız var hocam merak etmeyin bu ülkeden medeniyetin, batı değerlerinin silinmesi o kadar kolay değil. İnsanlar, makamlar gelip geçicidir fakat devletimizde devamlılık esastır. Zamanla akan su yolunu bulacaktır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 02 Nisan 2021, 12:19:06
Rusya tehlikeli adımlar atıyor her yerde... Şimdi adamlara sesimizi çıkarmıyoruz hatta  Rusya için aramızı Nato-Batı ile bozuyoruz...

Bu adımları atanlar inşallah ne yaptıklarını biliyordur (Hiç sanmıyorum , tarih bize son 20 yılda bunların yaptıkları hiçbir hareketin doğru olmadığını gösterdi)

Ben hala bu tehlikeli adımları atanların amacının bizi bilinçli olarak batı ve batı değerlerinden uzaklaştırmak için bunu yaptıklarını düşünüyorum...
Kamuoyu da " bakın batının 2 yüzlülüğünü görün , batıdan bize hayır yok" düşüncesine hazırlatılıyor son 10 yıldır özellikle...Forumda da bu tuzağa düşen arkadaşlarımız var maalesef...
İslami bir birlik, uygarlık yaratmak , batıdan uzaklaşmak zaten bu adamların birinci hedefi...

Kendi zümreleri batının tüm imkanlarından yararlanacaklar ama fakir zümrelere sürekli batı karşıtlığını empoze edecekler...Tıpkı Arapların zengin oligarşisi gibi

Armiralimiz Cihat Yayci nin lafi var: Biz ne Amerikanciyiz nede Ruscuyuz ve arapciyiz.


Bu konuda Cihat Bey'e katılıyorum. Kim ne derse desin;

1 -  Batı iki yüzlü. Bugüne kadar dış politikada ciddi hatalar yapmış olsak da  Batı her zaman bize karşı iki yüzlü oldu. 10 sene önce de, 50 sene önce de böyleydi!
2 - Rusya da benzer şekilde değerlendirilebilir. Rusya ile çatışan çıkarlarımız var. Farklı bloklardayız ve pek çok konuda farklı düşünüyoruz. Ancak müttefikimiz olan Batıya göre çok daha güven veriyorlar günümüzde.
3 - İhvancılık ya da dine dayalı zihniyetlerin bize faydası olmaz. Osmanlının çöküşünde bile büyük rol oynayan radikal dinci yapılar ve benzerleri gelişimimize engel olur.
4 - Bir üst maddeye dayalı olarak din kardeşi olarak Arapları görmek, genel olarak kendilerine bile faydaları olmayan Arapları kendimize ayak bağı yapmaktan başka bir işe yaramaz. (Bu tüm Araplar için geçerli değil. Örneğin Katar) İşbirliği içerisine gireceğimiz ülkeler veya gruplarla işbirliği kriteri ortak çıkarlar olmalı. Din veya köken değil! Mesela Bize gerekli teknoloji için Ukrayna veya Güney Kore ile yaptığımız çalışmalar gibi.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Nisan 2021, 13:43:07
Biz Türkiye olarak  hedefimiz ne , hangi topraklara ne amaçla açılacağız , ülkümüz ne?

Yukarıdaki sorulara öncelikle cevap vermemiz gerektiğini düşünüyorum...Zaten cevaba göre kimlerle sıkıntı yaşayacağımız belli olur?
Biz şu anda deli dana gibi her tarafa atlamaya çalışıyoruz...Sorun esas olarak bu...

Her yöne atlayınca da sanki herkes bize düşmanmış , "Türkün Türk'ten başka dostu yok" algısı oluşuyor...



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: UYVAR - 02 Nisan 2021, 13:51:36
Biz Türkiye olarak  hedefimiz ne , hangi topraklara ne amaçla açılacağız , ülkümüz ne?

Yukarıdaki sorulara öncelikle cevap vermemiz gerektiğini düşünüyorum...Zaten cevaba göre kimlerle sıkıntı yaşayacağımız belli olur?
Biz şu anda deli dana gibi her tarafa atlamaya çalışıyoruz...Sorun esas olarak bu...

Her yöne atlayınca da sanki herkes bize düşmanmış , "Türkün Türk'ten başka dostu yok" algısı oluşuyor...





+1
 İşe once kendimizden baslayalim o zaman. Biz kimiz? Bakiniz yayilmaci Almanya kendini önce Alman, sonra Hristiyan olarak tanimliyor. Yayilma alani da otomatikman ortaya cikiyor.

Biz kimiz? Orta asya Türk ulkeleriyle alakamiz bile yok oralari gecin. Peki muslumansak Arap alemini neden otekilestiriyoruz? İcimizdeki bir grup azinligin bati ile iyi iliskileri var. Onun disinda batiyi da sevmiyoruz. Demokrasi ise zaten en basindan beri bize uymayan bir gomlekti

Aynaya bakin gidecebileceginiz cografya güneş gibi yüzünüze dogacaktir!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 02 Nisan 2021, 15:08:46

Biz kimiz? Orta asya Türk ulkeleriyle alakamiz bile yok oralari gecin. Peki muslumansak Arap alemini neden otekilestiriyoruz?

Biz kimiz mi? Elbette ki Türk' üz... Bundan daha güzel bir kimlik olabilir mi?

UYVAR arkadaşımız

Efendim... Biz Müslümansak niye Araplarla münasebetleri geliştirmiyoruz! Bir yerlerden güneş doğacaksa; bu güneş bereketsiz Arap çöllerinden doğacaktır(!) -diyor.

Hocam evet! vakti zamanında Arabistan çöllerinden dünyayı aydınlatabilecek ölçekte bir güneş doğmuştu. Fakat o güneşi çöle gömdüler. Artık o topraklardan bir güneş doğması veya insanlığı aydınlatması mümkün değildir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Nisan 2021, 15:21:03
Ben Türkiye'nin sahip olduğu genç nüfus kapasitesiyle G.Kore gibi bir teknoloji devi olmasını istiyorum...

Savunma sanayi , televizyon , telefon , otomobil üretim merkezi olabilir Türkiye... Doğrudan üretici olmasının yanında ucuz işgücü ve konumuyla da  dünya devi şirketlerin üretim üssü olabilir...

Avrupa niye binlerce kilometre uzaklıktaki Çin,Tayvan,Vietnam'da fabrika açıyor? Aynı şartları biz sağlarsak ucuz işgücü, teşviklerle coğrafi olarak ulaşım ağı daha masrafsız Türkiye'de  üretime kayabilirler...

Ama önce ülkede yatırımcıyı ürkütmeyecek demokratik bir anlayış gelmeli...  Eyyyy , Üyyyy diye korkutulan yatırımcı ülkeye gelmez...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Partikül - 02 Nisan 2021, 15:47:07

Partikül yoldaş (!)

Madem siz Turksunuz, neden cekik gözlü degilsiniz?!

Türklüğün babasi dediginiz adam bile sarışın mavi gozluydu. Arap cografyasinda adim attigi heryerde sadece poz verebildi, zafer getiremedi.

Ben, güneşin Arap cografyasindan dogacagini soylemedim. Ama bir zihniyetin, bir kırma ırkın, bir kast sisteminin gidebilecgi yegane yeri isaret ettim.

Anneleri çağırıyor, geç kalmasinlar! Kalan danalar, kasaplik olurlar.

Göğsünü gere gere ''BEN TÜRK' ÜM'' diyebilen her yurttaşı Türk kabul ederiz hocam. Bunun dışında, her kim ki Türklük namına hayırlı bir iş yapmıştır, bize göre o şahısta da Türk'tür. Kendini Türk sayan herkesi Türk kabul ederiz. Özetle Türklük şuuruyla şuurlanmış her insan Türk'tür. Bu kapsamda istersen sende Türk olabilirsin! İçinden gelerek ''ben Türk' üm'' diyebiliyorsan, Türk'sündür. Bak görüyor musun? Türk olmak ne kadar da kolay!

Ha..! bana gelince, ben iki kere Türk' üm. DNA ile sabittir... Ayrıca badem gözlüyüm. Çinliler çekik gözlü olurlar hocam. Yedi sülalem ve evveliyatını isim isim bilirim. Nereden geldim nereye gittim... hepsini bilirim. Bende ki kayıtlar devlet arşivlerinde bile yoktur. O derece, gelmişimize geçmişimize hakimiz yani.

Büyük Atatürk' e gelince... Bazı densizler Atatürk' e iftira atıyorlar. İnançları gereği, mahşer günü geldiğinde bunun hesabını verebilecekler mi... orasını bilemem! Bana soracak olursan; EN BÜYÜK TÜRK ATATÜRK' TÜR. Ondan daha büyüğü yoktur. Hayatını, varını yoğunu Türk milletine vakfetmiştir. Genetik olarak Türk olmasa bile ( -ki Pomak diyenler var. Kaldı ki Pomaklar da Türk'tür. Bu konuda yapılmış araştırmalar var. Açıp okusunlar.) ondan daha büyük bir Türk olmaz. Çünkü Türklük namına ondan daha büyük iş başaran olmamıştır. Bir milleti yok olmaktan kurtarmıştır. Türklük namına bundan daha büyük bir iş olabilir mi yahu! Ayrıca TÜRK ADIYLA devlet kurmuştur. Bütün kurumları, kuruluşlarıyla... Türklük adına ondan daha mübarek bir insan olamaz.



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 02 Nisan 2021, 16:29:10

Partikül yoldaş (!)

Madem siz Turksunuz, neden cekik gözlü degilsiniz?!

Türklüğün babasi dediginiz adam bile sarışın mavi gozluydu. Arap cografyasinda adim attigi heryerde sadece poz verebildi, zafer getiremedi.

Ben, güneşin Arap cografyasindan dogacagini soylemedim. Ama bir zihniyetin, bir kırma ırkın, bir kast sisteminin gidebilecgi yegane yeri isaret ettim.

Anneleri çağırıyor, geç kalmasinlar! Kalan danalar, kasaplik olurlar.

Göğsünü gere gere ''BEN TÜRK' ÜM'' diyebilen her yurttaşı Türk kabul ederiz hocam. Bunun dışında, her kim ki Türklük namına hayırlı bir iş yapmıştır, bize göre o şahısta da Türk'tür. Kendini Türk sayan herkesi Türk kabul ederiz. Özetle Türklük şuuruyla şuurlanmış her insan Türk'tür. Bu kapsamda istersen sende Türk olabilirsin! İçinden gelerek ''ben Türk' üm'' diyebiliyorsan, Türk'sündür. Bak görüyor musun? Türk olmak ne kadar da kolay!

Ha..! bana gelince, ben iki kere Türk' üm. DNA ile sabittir... Ayrıca badem gözlüyüm. Çinliler çekik gözlü olurlar hocam. Yedi sülalem ve evveliyatını isim isim bilirim. Nereden geldim nereye gittim... hepsini bilirim. Bende ki kayıtlar devlet arşivlerinde bile yoktur. O derece, gelmişimize geçmişimize hakimiz yani.

Büyük Atatürk' e gelince... Bazı densizler Atatürk' e iftira atıyorlar. İnançları gereği, mahşer günü geldiğinde bunun hesabını verebilecekler mi... orasını bilemem! Bana soracak olursan; EN BÜYÜK TÜRK ATATÜRK' TÜR. Ondan daha büyüğü yoktur. Hayatını, varını yoğunu Türk milletine vakfetmiştir. Genetik olarak Türk olmasa bile ( -ki Pomak diyenler var. Kaldı ki Pomaklar da Türk'tür. Bu konuda yapılmış araştırmalar var. Açıp okusunlar.) ondan daha büyük bir Türk olmaz. Çünkü Türklük namına ondan daha büyük iş başaran olmamıştır. Bir milleti yok olmaktan kurtarmıştır. Türklük namına bundan daha büyük bir iş olabilir mi yahu! Ayrıca TÜRK ADIYLA devlet kurmuştur. Bütün kurumları, kuruluşlarıyla... Türklük adına ondan daha mübarek bir insan olamaz.
+1 x ~
Başlık: Ynt: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 03 Nisan 2021, 10:05:55
Bu arada, abd ve avrupa Ukrayna da yine birşeyler yapmaya çalışıyor gibi. Çatışmalar tekrar başlamış. Özelliklede Dombas ta.

Ben rusların geri gitmesini istiyorum fakat, abd ninde ukrayna da etkin olmasını istemiyorum.

Sanırım ukraynada taktik seviyede bi mücadele olacak gibi görünüyor.

Fakat şu ana kadar vekilleri göremedik tam olarak. Milisler deniyor ama gerçekten milisler mi yoksa rus wagner ler mi?

Malum burası karadeniz havzası.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 03 Nisan 2021, 10:10:30
Arkadaslar son iki gundur konu basligimiz ile ilgisi olmayan, hatta bazilari provokatif amacli olmak yaninda bir cogumuzu rencide edici aciklamalari da uzulerek okumaktayim.

Kisilerin dunya bakisi her ne olursa olsun ,uymakta zorunlu oldugu,forumumuzun kurallari mevcuttur.

Benim de dahil olmus oldugum her uye gibi bu forumumuzun kurallarini kabul ettigimizi uyelik baslangicinda onayliyoruz. Bu nedenle uyulmasi gereken kurallar hepimiz icin gecerli.

Bu mahiyette mevcut durumu degerlendirme karari Sn SKYWOLF havale edilmis . Onun verecegi karara dek mevcut konu baslagimiza donulmesinin en dogrusu olacagi dusuncesindeyim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 03 Nisan 2021, 10:32:41
Bu arada, abd ve avrupa Ukrayna da yine birşeyler yapmaya çalışıyor gibi. Çatışmalar tekrar başlamış. Özelliklede Dombas ta.

Ben rusların geri gitmesini istiyorum fakat, abd ninde ukrayna da etkin olmasını istemiyorum.

Sanırım ukraynada taktik seviyede bi mücadele olacak gibi görünüyor.

Fakat şu ana kadar vekilleri göremedik tam olarak. Milisler deniyor ama gerçekten milisler mi yoksa rus wagner ler mi?

Malum burası karadeniz havzası.
ABD Ukrayna'ya gazı veriyor ama Gürcistan gibi ortada bırakabilir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 03 Nisan 2021, 10:37:51
UYVAR adlı üye hakkında karar verilmiş ve forumdan süresiz uzaklaştırılmıştır. Galiba SKYWOLF hocam gece kararını vermiş. Forumumuzda kimsenin kimseye özellikle ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret etmeye hakkı yoktur. Ayrıca konu ile alakası olmayan iletileri de taşıyorum bilginiz olsun arkadaşlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 03 Nisan 2021, 10:49:27
Alıntı
ABD Başkanı’nın eski Uluslararası Koalisyon Özel Temsilci Yardımcısı William Roebuck, eğittikleri gruplar içinde en iyisinin terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri olduğunu söyledi.

Roebuck, verdiği röportajda, DEAŞ'a karşı DSG’yi överken “Kürtler Kuzey Doğu Suriye’deki Araplarla birlikte örgütlenerek DSG’yi kurdu. Biz IŞİD ile savaşı bu grup üzerinden yürüttük. DSG, IŞİD’in yenilgiye uğratılmasında çok önemliydi. Kürt ve Arapların birlikte yer aldığı DSG’nin önemli liderleri Kürt’tü” ifadelerini kullandı.

SON 10 YILDA EN İYİSİ

Roebuck, “Görüştüğüm ABD’li özel güçler ‘DSG savaşçılarının son 10 yılda eğitim verdikleri en iy grup’ olduğunu söylediler. IŞİD ile savaşta tecrübeleri çok gerekliydi. Onlarla birlikte çalıştık. Onları eğiterek silah verdik ve operasyonlar gerçekleştirdik. Savaşın temel dinamikleri onlardı” diye konuştu.

Abd den pkk/ypg ye övgüler devam ediyor. Tabi en iyi grup dersiniz, tam köle olarak kullandırdılar kendilerini ve diğer müdlüman insanları size kıydırdılar. Haçlı zihniyetinize lanet olsun sizin.

ABD'li Uzmandan PKK'ya Övgü - https://bundle.app/PtmrftYc (https://bundle.app/PtmrftYc)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 03 Nisan 2021, 11:04:00
ABD Ukrayna'ya gazı veriyor ama Gürcistan gibi ortada bırakabilir.

Ukrayna konusunda sakin ve tarafsiz davranmak ulkemiz icin en uygun politika olacagi kanisindayim. Gerek Ukrayna gerekse Rusya ile oldukca iyi iliskiler icerisinde oldugumuz kadar her iki ulke de bizim dis politikamiz ve komsuluk iliskileri acisindan onemli ulkeler.

Burada onemli olan ABD veya baskalarinin vaadlerine kapilip mevcut denge politikamizi bozmamak. ABD ozellikle Karadeniz bolgesinde Ukraynayi da golgesine almak sureti ile Rusyaya karsin ayak oyunlari yaptigi kesin. Ulke olarak sakin olalim .ABD veya bir baskasi ile iliskilerimizi yoluna koyacagiz diye Rusyayi da yolda kaybetmeyelim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 03 Nisan 2021, 22:02:23
ABD Ukrayna'ya gazı veriyor ama Gürcistan gibi ortada bırakabilir.

Ukrayna konusunda sakin ve tarafsiz davranmak ulkemiz icin en uygun politika olacagi kanisindayim. Gerek Ukrayna gerekse Rusya ile oldukca iyi iliskiler icerisinde oldugumuz kadar her iki ulke de bizim dis politikamiz ve komsuluk iliskileri acisindan onemli ulkeler.

Burada onemli olan ABD veya baskalarinin vaadlerine kapilip mevcut denge politikamizi bozmamak. ABD ozellikle Karadeniz bolgesinde Ukraynayi da golgesine almak sureti ile Rusyaya karsin ayak oyunlari yaptigi kesin. Ulke olarak sakin olalim .ABD veya bir baskasi ile iliskilerimizi yoluna koyacagiz diye Rusyayi da yolda kaybetmeyelim.

Hem tarafsiz hemde  Washingtonlu dostlarimiza destegimizi uzak tutalim. Misterler senelerce bizi acilen lazim olan hava savunma sistemlerden mahrum ettiler, parasini ödedigimizin ve gelistirmekte ortak oldugumuz kendi ucaklarimi gasp edenler ne halt yediklerini ancak böyle durumlarda gözlerine sokabiliriz.
Konsorsiuma üye olmayan Israile F-35 teknoloji transfer sagla ve onlarda kendi konfigürasyona istedigi gibi ADIR Program adiyla ucaklari özgün sistemle donatsinlar. Haritaya bakiyorumda bizim stratejik olarak bir eksigimiz yok sadece artilarimiz var.


Rusya ile Ukrayna icin bizimkiler arabuluculuk yapsinlar. Bu iki ülkeyle saglam iliskilerimiz var. Hele hele Rusya ile iliskilerimiz her gerilmelere ragmen stratejik oldu artik. Almanlarda artik kendi acilarindan bunu anladilar. Amerikanin tüm santaj tehdidine ragmen Kuzey Akim projesini bitirmekle kararlilar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bukrek - 04 Nisan 2021, 08:14:14
ABD'nin derdi Ukrayna'yı gaza getirerek Donbass bölgesine müdahele etmesini sağlamak. Burada Rusya müdahele etse bir türlü etmese türlü. Dolayısıyla Rusya'nın askeri müdahelesini gerçekleşirse ambargolar başlayacak ve hem Almanya hem Türkiye hem de AB'nin Rusya ile ilgili enerji ithalat projeleri rafa kalkacak. ABD her türlü kazanacak.
Bizim için En iyi senaryolar:
1- Ukrayna kendi kapasitesi ile Rus destekli ayrılıkçıları bastırır ve donbass bölgesinin kontrölünü alır. Bu arada da Rusya müdahele etmez. Sadece Kırım ile yetinmiş olur.
2- Çatışmalar şimdilik yeni bir ateşkes ile sonlandırılır ve bu savaş daha ileri bir tarihe ötelenir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 06 Nisan 2021, 09:14:55
ABD’den Türkiye’ye yaptırım açıklaması: Devreye giriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'ye yönelik yaptırımlarla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada Savunma Sanayii Başkanlığı ve dört isme uygulanacak CAATSA yaptırımlarının yarın devreye gireceği belirtildi.

https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/abdden-turkiyeye-yaptirim-aciklamasi-devreye-giriyor-6356126/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber (https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/abdden-turkiyeye-yaptirim-aciklamasi-devreye-giriyor-6356126/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber)

** ABD civatalari bir miktar sikarak uzerimizdeki baskiyi artirma yolunda.
Ilk yatirim karari Savunma sanayi baskanlarimiza karsin ABD de dolasim ve mulk edinme ile ilgili kisitlama.  ABD baskani mevcut CAATSA listesinden halen dort madde secme yetkisine sahip. Bu listeden sececegi diger 4 madde kapsami kanimca onumuzdeki gunlerde ABD bizlerden beklemekte oldugu taleplere gore sekillenecek. " Karadeniz,Ukrayna,Bogazlar,Ege,Dogu Akdeniz..."
Başlık: Hürjet'in motoru, T-70 projesi, denizcilikteki türbinlerde vs sıkıntı çıkacak.
Gönderen: カメせ - 06 Nisan 2021, 15:35:58
Alıntı
Arda Mevlutoglu: CAATSA 235.a2'ye atfen ifade edilen ihraç lisansının yasaklanması konusu netleştirilmiş; kapsamı genişletilmiş ve derinleştirilmiş. Hürjet'in motoru, T-70 projesi, denizcilikteki türbinlerde vs sıkıntı çıkacak.
https://mobile.twitter.com/aveonjcom/status/1379391177921867779
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 06 Nisan 2021, 18:02:56
HÜRJET'e S-400 motoru takarız....

O da olmazsa yerli Ts-1400'ü de HÜRJET 'e takabiliriz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 06 Nisan 2021, 18:30:58
HÜRJET'e S-400 motoru takarız....

O da olmazsa yerli Ts-1400'ü de HÜRJET 'e takabiliriz...
Sn serkan1976,
İlkinin olamayacağını umarım sizde biliyorsunuzdur.
İkincisini yapmak için ts1400’ün içini eksenel akışlı türbofan’a çevirip bunlardan 2 tane takmak lazım. O bile ancak istenilen itkiye yaklaşır. (Her bir ts1400, 8-9000lbf itkili türbofan olabilir).
Bu durumda ya ej200 için RR’nin kapısı çalınır. Ya da Klimov RD33 alınır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 06 Nisan 2021, 21:32:12
Bu ABD'nin ne yapmaya çalıştığını anlamak mümkün değil...Ya bu Trump-Biden iki geri zekalı ya da gerçekten bir üst akıl bizi yavaş yavaş farklı bir eksene atmaya çalışıyor... ABD'nin bundan ne çıkarı olacak anlamak mümkün değil...

ABD için gerçek savaş Çin ile yaşanacak , bu durumda ABD'nin diğer bölgelerdeki müttefiklerini hoşnut edip arkasını sağlaması gerekirken tam tersi onların tepkisini çekecek hareketlerde bulunuyor...

Türk kamuoyunda ABD'ye karşı bu kadar olumsuz algı varken nasıl oluyor da hala bizi bu CAATSA ile tacize devam ediyor anlaşılır gibi değil...

Bizde olduğu gibi onlarda da aklı başında adamlar etkin mevkilerden uzaklaştırılmış galiba , meydan çılgınlara kalmış...

Yapacak birşey yok  : Eceli gelen köpek cami duvarına işermiş...

Hürjet'te ibre EJ-200'e dönebilir mi bu saatten sonra acaba?

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 06 Nisan 2021, 23:25:03
Abd ne yapmaya çalışıyor!

Hocam herşey apaçık belli değil mi?

Sadece abd değil ki. Tüm haçlı birlik olup bizim belli bir çizgiden daha yukarı güç elde etmemizi engellemeye çalışıyor. Bunu daha nasıl anlatabilirler. Ambargolar, krizler, kur oyunları.

Aramızın en iyi olduğu zaman da bile zaten darbeler, iç çatışmalar, pkk, en sonunda fetö.

Adamlar, bizi belli bir kalıptan fazla istemiyorlar. Çünkü direk onlara rakibiz. Hemde tarihte kanıtlanmış dişli bir rakip.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bukrek - 07 Nisan 2021, 08:45:15
Ukraynanın bir motoru vardı. Şimdi adını unuttum. Bu motor kullanılamaz mı? Kullanılması durumunda çok mu maliyet gerektirir ya da zaman kaybettirir?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 07 Nisan 2021, 08:58:45
Abd'ye dişli rakip dediğiniz ülke Türkiye mi?

Allah iyiliğinizi versin Sayın Alpars , hiç güleceğim yoktu  :D :D :D

Türkiye önce " Aşı orucu bozar mı?"  denilen büyük fizik problemini çözsün...

Adam televizyonda Mars'tan canlı yayın yapıyor ; bizim televizyonlar ise  yolsuzluk yapılmasın diye
 belediye ihalelerini canlı yayınlıyor...

Dişli rakibiz dediğiniz  ABD'den farkımız işte bu kadar  az yani 8) 8) 8)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 07 Nisan 2021, 22:02:06
Abd'ye dişli rakip dediğiniz ülke Türkiye mi?

Allah iyiliğinizi versin Sayın Alpars , hiç güleceğim yoktu  :D :D :D

Türkiye önce " Aşı orucu bozar mı?"  denilen büyük fizik problemini çözsün...

Adam televizyonda Mars'tan canlı yayın yapıyor ; bizim televizyonlar ise  yolsuzluk yapılmasın diye
 belediye ihalelerini canlı yayınlıyor...

Dişli rakibiz dediğiniz  ABD'den farkımız işte bu kadar  az yani 8) 8) 8)

Serkan hocam, ben tarihten gelen kıyasla dedim. Tabi ki, şu an değil. Unutma ki tarih tekerrür edebilir. Çokça ediyor da zaten.

Batılılar bizden bu dönüşü beklemeseler, bu kadar bizi tökezletmeye uğraşmazlar herhal.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 07 Nisan 2021, 22:03:48
Hatta, o kadar çekiniyorlar ki, orta asya yolları bile tutuldu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 26 Nisan 2021, 10:00:10
24 Nisan gunu Biden tarafindan yapilmis olunan 1915 Ermeni soykirimi hakkinda yorum goremedim. “ Belki sitemizin yazilim tabaninda olusan ariza nedeni ile konu atlanmis olabilir”

Kanimca sizlerin bu konu uzerindeki fikir ve goruslerini paylasmanizda yarar vardir. Bu konudaki kisisel dusuncem goruslerinizi ic kamuoyuna donuk olmaktan yana dis dunyadaki bu olguyu nasil degistirebilir veya hafifletiriz.
1.   Sozde Ermeni soykirimini bir asir sonra dahi Devlet olarak dunyaya anlatamiyorsak bir seyleri demek ki ya yanlis veya eksik yapmaktayiz . Bu cercevede yanlisliklarimiz  ve eksikliklerimiz nelerdir?

2.   Dunya ulkelerinin sozde Ermeni soykirimi ithamina karsin ,ulkemizin hakliligini nasil savunmaliyiz? Mevcutta yapilanlara ek olarak  daha neler yapilmali?

3.   ABD Baskanin 24 Nisanda yapmis oldugu aciklamaya karsin devletimiz ne yapmali?

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 26 Nisan 2021, 10:31:13
Bizim hükümet bir sey yapacak gibi gözükmüyor

adana incirlik  kapatmak icin ikinci karaoglan nasim
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 26 Nisan 2021, 12:16:15
Ermenilerin, Büyük Ermenistan hayalini gerçekleştirme yolunda uygulamada oldukları plandır.

Dört T'nin açılımı :

* Tanıtım,
* Tanınma,
* Tazminat talebi,
* Toprak talebi şeklindedir.

Birçok ülke parlementolarında bu soykırım tanınması yapıldı...ABD kongresine bundan sonra Soykırım'ı tanıma tasarısı gelir...

Sonrası malum...Zayıf anında da tazminat-toprak aşamasına geçilir...
Bu Ermeni işini , Demokles'in kılıcı gibi kafamızda sallandıracaklar belli oldu...

Ne yapılmalı ? Vallahi bilmiyorum ... Bizimle çıkarları çatışan her ülke hemen Ermeni soykırım kartına sarılıyor...

Güçlü olacaksın , o zaman diğer aşamalara (tazminat,toprak) geçmeye cesaret edemezler... Aklıma gelen tek çözüm bu...

MMU'yu yaparsak bence sorun kalmaz , MMU demek bağımsız bir devlet olmak demektir ki kimseye eyvallah demek zorunda kalmazsınız... :D :D :D :D
Başlık: Azerbaycan CB Yardımcısı: Türkiye ve İsrail arasında arabulucu olabiliriz
Gönderen: SKYWOLF - 26 Nisan 2021, 12:39:08
Alıntı
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev: Türkiye ve İsrail arasında arabulucu olabiliriz

CNN TÜRK yayınına katılan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımlamasını değerlendirdi. Hacıvev Doğu Akdeniz gerilimiyle ilgili de önemli bir açıklamada bulundu. Hacıyev, Türkiye ve İsrail arasında arabulucu olabiliriz mesajı verdi.


Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, CNN TÜRK yayınına konuk oldu, Hacıyev, Biden’ın Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesini, ABD tarafından yapılan sert ve tarihi yanlışlık olarak niteledi. Alınan kararın tarihin siyasi amaçlar için kullanılmasından başka bir şey olmadığını söyleyen Hacıyev, bunun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğinin altını çizdi. Hacıyev, “Türklerin şanlı tarihinde kimseye karşı böyle bir tavrı olmamıştır,” dedi. 100 yıl önceki sahte bir tarihe bakmaktansa günümüzdeki tarihe bakmanın daha yerinde olacağını söyleyen Hikmet Hacıyev, Ermenistan’ın Karabağ’da yaptığı Hocalı soykırımına Amerika Kongresi ya da yetkilileri hiç zaman ya da dikkat vermediklerine vurgu yaptı:

“ERMENİSTAN’I GERİYE ATMIŞ BİR ADIMDIR”

Burada maksat tarihi siyasete alet olarak kullanmaktır Kardeş Türkiye’ye karşı bir baskı unsuru oluşturmaktır. Ama buradaki en büyük yanlış Ermeni diasporası yapmaktadır. Onlar geleceğe bakmak yerine geçmişin esiri olmuşlardır. Kafkas Bölgesi’nde belki de sınırların açılması yeni iletişim projelerinin hayata geçirilmesi gibi konuların konuşulduğu noktada böyle bir kararın kabul edilmesi Ermenistan’ı yine geriye atmış bir adımdır.

İSRAİL TÜRKİYE İLİŞKİLERİ İÇİN ARABULUCU OLABİLİRİZ

Türkiye ile işbirliği ile biz Azerbaycan gazını Akdeniz pazarına çıkarmış olduklarını söyleyen Hacıyev, soru üzerine Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimle ilgili de konuştu: Bir arabulucuk ihtiyacı olursa Azerbayan’ın bu konuda rol oynayabileceğini belirten Hikmet Hacıyev, eğer Türkiye ve İsrail tarafından böyle bir niyet olursa Azerbaycan’ın da bu konuda destek vermeye hazır olduğunu söyledi.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/azerbaycan-cumhurbaskani-yardimcisi-hikmet-haciyev-turkiye-ve-israil-arasinda-arabulucu-olabiliriz-41797025 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/azerbaycan-cumhurbaskani-yardimcisi-hikmet-haciyev-turkiye-ve-israil-arasinda-arabulucu-olabiliriz-41797025)

Sorunun çözüm yollarından biri bu. Dış siyasette yakın geçmişte  sürekli birilerinden taraf olup diğerlerine düşman olmak yerine, kimseye taraf olmayıp arabulucu olmayı tercih etmiş olsaydık, bugün yaşadığımız sorunların pek çoğu var olmayacaktı!

Trump'ı mumla aratacağını söylediğim bidonun söylemi herkes tarafından bilindiği üzere siyasi bir söylem. Fanatik Ermeniler dışında herkes biliyor ki bu söylem bir palavradan ibaret! Kısacası kral çıplak! Ancak Kralın çıplak olduğunu kabul ettirebilmek için dış siyasetimizi gözden geçirmemiz gerekir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 26 Nisan 2021, 13:01:54
toprak  yerine Türklerin nahini alirnar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 26 Nisan 2021, 14:12:19
24 Nisan gunu Biden tarafindan yapilmis olunan 1915 Ermeni soykirimi hakkinda yorum goremedim. “ Belki sitemizin yazilim tabaninda olusan ariza nedeni ile konu atlanmis olabilir”

Kanimca sizlerin bu konu uzerindeki fikir ve goruslerini paylasmanizda yarar vardir. Bu konudaki kisisel dusuncem goruslerinizi ic kamuoyuna donuk olmaktan yana dis dunyadaki bu olguyu nasil degistirebilir veya hafifletiriz.
1.   Sozde Ermeni soykirimini bir asir sonra dahi Devlet olarak dunyaya anlatamiyorsak bir seyleri demek ki ya yanlis veya eksik yapmaktayiz . Bu cercevede yanlisliklarimiz  ve eksikliklerimiz nelerdir?

2.   Dunya ulkelerinin sozde Ermeni soykirimi ithamina karsin ,ulkemizin hakliligini nasil savunmaliyiz? Mevcutta yapilanlara ek olarak  daha neler yapilmali?

3.   ABD Baskanin 24 Nisanda yapmis oldugu aciklamaya karsin devletimiz ne yapmali?

Konunun "anlatma" ya da "tarihi" bir boyutunun olduguna inanmiyorum....

Istediginiz kadar anlatin, karsi tarafin niyeti anlamamak...

Ozetlersek, bu olayin gundemde kalmasinin ve durmadan kasinmasinin sebepleri bence;

1- Ermeni lobisinin finansal ve oy destegini almak isteyen siyasetciler
2- Bu konuyu Turkiye'ye karsi bir koz, baski ve pazarlik araci olarak kullanmak isteyen dusman devletler
3-  Dusman devletlerin, tarafsiz ya da konu ile ilgisi olmayan devletlere baski yapmasi, ya da tanimlari karsisinda istediklerini vermeleri.
4- Ermenistan devleti ve diasporasi

Olay, tamamen siyasidir..Cozumu de siyasi arenada olacaktir..

Devletimizin, oturup dusunup "CAATSA" tarzi bir yaptirim paketi belirlemesi, bunu ilan etmesi ve bizim kaybimiz olsa dahi bu isi onur meleseli yapip tereddut etmeden bu soykirimi kabul eden herkese uygulamasi gerekmektedir..

Boylece, bu gibi kararlarin bir bedelinin olacagi ortaya cikinca, bugun kadar kolay atip tutamayacaklardir..

Yaptirimlara bir suru ornek verilebilir;
1 - Ermeni lobilerine ve bu lobilerle is yapanlara yaptirimlar (hem kisiler hem kuruluslar)
2-  Siyasetcilere yaptirimlar
3-  Sirketlere yaptirimlar
4- Devletlere yaptirimlar 

Gayri-resmi bile olsa halkin ve sirketlerin organize olarak gayri-resmi olarak tuketici olarak gucunu kullanmasi bile etki edebilir..Cin ornegine bakabilirsiniz..Dogu Turkistanda uretilen pamuklari Uygulara yapilan zulumler sebebiyle kullanmayacagiz diyen butun yabanci giyim markalarinin reklamlari durduruldu, AVMlerdeki dukkanlarindan cikartildilar ve halk boykota basladi..

Guc dengeleri dolayisiyla herkese etki etmeyecektir, ama etki edecegi ya da iki defa dusunmelerini saglayacak devletler mutlaka olacaktir..Gostermelik bile olsa, yaptirimlar mutlaka devereye girmelidir..

Konu burada artik yapilanlarin ne kadar etkili olup olmayacagi degil, caydiricilik yani yapilmasi gerekliligidir..

Hedef, Ermeni soykirimi yalanlarina destek cikan sirket ve kuruluslari is yapamaz, kisileri ise sokaga cikamayacak hale getirmek olmalidir...

ABD ozelinde konusuyorsak, kadar verici ben olsam ivedilikle ilk hamlelerim olarak;

1- NATO gorevlerindeki butun askeri gucumu cekerim
2- Turkiyedeki butun ABD askerlerine ulkeyi terk etmeleri icin 48 saat veririm
3- Incirlik ussunu "tadilat" sebebiyle butun yabanci kuvvetlere kapatirim..
4- Biden ile gorusmeyi iptal ederim.









Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 26 Nisan 2021, 17:10:51
5.maddeyi de ben yazayım... Dolar 10 tl :D :D :D

Şaka bir yana aynen katılıyorum size. Biz de ambargo kartını oynayalım diyeceğim ama ABD bizden aldığı ürünleri başka ülkeden de alır ama biz ABD'den aldıklarımızı başka ülkeden alamıyoruz mesele bu...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 26 Nisan 2021, 18:15:12
hükümet incirligi kapatmazsa secimi kaybetebilir
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 26 Nisan 2021, 18:37:48
Devletimizin dis politika olusturumunda izlemesi gereken temel kurallar sunlar olmalidir.

Dış politika yaparken uluslar arası ilişkilerdeki mevcut çıkar çatışmaları ve güç dengelerini dikkate almak durumundayiz.

Dış politikamizi devletin gücü ve imkanlarını dikkate alarak oluşturmalıyiz.

Uygulama imkanının olmadığı veya uygulansa bile başarı şansının az olduğu bir durum için oluşturulan bir dış politika, retorikten öteye geçmeyecegini bilmeliyiz.

Bu nedenle dis politikamizi olustururken konulara gercekci ve imkan ve kabiliyetimizi goz onunde bulundurmak zorundayiz Dis politika uzun soluklu olmali, kisa soluklu politikalar ulkenin caydiriciligi yaninda sayginligina etki eder.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 26 Nisan 2021, 18:47:01
Devletimizin dis politika olusturumunda izlemesi gereken temel kurallar sunlar olmalidir.

Dış politika yaparken uluslar arası ilişkilerdeki mevcut çıkar çatışmaları ve güç dengelerini dikkate almak durumundayiz.

Dış politikamizi devletin gücü ve imkanlarını dikkate alarak oluşturmalıyiz.

Uygulama imkanının olmadığı veya uygulansa bile başarı şansının az olduğu bir durum için oluşturulan bir dış politika, retorikten öteye geçmeyecegini bilmeliyiz.

Bu nedenle dis politikamizi olustururken konulara gercekci ve imkan ve kabiliyetimizi goz onunde bulundurmak zorundayiz Dis politika uzun soluklu olmali, kisa soluklu politikalar ulkenin caydiriciligi yaninda sayginligina etki eder.

Yani ne yapacağız ABD'ye? Sizin SOMUT öneriniz ne?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 26 Nisan 2021, 19:43:43
Devletimizin dis politika olusturumunda izlemesi gereken temel kurallar sunlar olmalidir.

Dış politika yaparken uluslar arası ilişkilerdeki mevcut çıkar çatışmaları ve güç dengelerini dikkate almak durumundayiz.

Dış politikamizi devletin gücü ve imkanlarını dikkate alarak oluşturmalıyiz.

Uygulama imkanının olmadığı veya uygulansa bile başarı şansının az olduğu bir durum için oluşturulan bir dış politika, retorikten öteye geçmeyecegini bilmeliyiz.

Bu nedenle dis politikamizi olustururken konulara gercekci ve imkan ve kabiliyetimizi goz onunde bulundurmak zorundayiz Dis politika uzun soluklu olmali, kisa soluklu politikalar ulkenin caydiriciligi yaninda sayginligina etki eder.

Teorik olarak haklisiniz, genel anlamda size katiliyorum..

AMA bu ermeni soykirima karsi uyguladigimiz uzun soluklu "biz anlatirsak anlarlar" politikasi basarisiz olmustur..

Ayni hareketi tekrar tekrar yaparak, farkli sonuc beklemek deliliktir...

Yeni bir strateji olusturulmasi ve uygulanmalidir, CAATSA tarzi yaptirim paketleri onerimini bu cercevede degerlendirmenizi rica edecegim..

Sunu da eklemek istiyorum..Eger simdi agir bir hareket yapilmazsa, seneye "Pontus Soykirimi" diye birsey ortaya atip oradan baski uygulamaya baslarlar..

Bir noktada, bedeli ne olursa olsun, direnmek ve bedel odetmek gerekir...

O gunun bu gun oldugunu dusunuyorum..

Kavga cikmis, kafa goz giriyorlar bize, biz hala "aman abi sen yanlis yapiyorsun" diyip dayak yemeye devam mi edecegiz yoksa, kavgadan zararli cikacak bile olsak birkac tokat da biz mi atacagiz? Adam zaten seni dovmeye niyetli, kavga baslamis, nereye "dikkatli" olacagiz artik..?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 26 Nisan 2021, 21:59:49
Tabii ki surekli samar oglani gibi haksiz yere itham ve cezalandirilmaktan tumumuz usandik. Bu nedenle daha aktif bir tavir konulma arzu ve beklentisini de dogal karsiliyorum. Yalniz kirginlik ve kizginligimiz ile hareket etmememiz gerektigine inaniyorum . Yani izleyecegimiz yolu ve koyacagimiz taviri tum yonleri ile degerlendirip uygulamalayiz. Bu tavir ne olmalidir sorusunu da Sn Serkan1976 arkadasimiz bana yoneltmis acikcasi emin degilim desem dogru bir yanit olur .

Bunca yildir karsilasmakta oldugumuz Ermeni sorunu hakkinda yeterince geregini yaptigimizi acikca pek sanmiyorum. Malesef hasimmimiz  dersine bizlerden cok daha fazla zaman harcama yaninda butce ayirmakta.
Bizler simdiye kadar tam olmasa da Yahudi lobisi ve ABD konresinde bulunan bazi Turkiye yandasi agir toplari kullanarak bu problemi bunca yil cogu zaman son dakikada  gol yemekten kurtulduk. Ozellikle bu yil bu Golu yiyecegimiz beklenmekteydi cunku ne bizlere destek verecek lobiler ne de eski agir top kongre uyeleri mevcuttu arkamizda. Bu nedenle aslinda bu sonuc bizler icin supriz olmamali ve bir dereceye kadar elimizde boyle sonuc sonrasinda ne tur tavir takinacagimiza dair bir yol haritasinin mevcut olmasi gerekirdi.

24 Nisan aciklamasini ABD nin geri almasi beklenemez. Burada onemli olan bu sorunu sadece siyasi boyutta kalmasini saglayabilmek bence bizler icin bir hedef olmali. Orta dereceli hedefimiz ise yalnizligimizi gidermek yani ABD de ile ileride karsilasabilecegimiz problemlere karsin Yahudi lobisi ve bizleri destekleyebilek senato ve  kongre uyeleri  arayisina girmeliyiz. Uzun vade ise ABD eyaletleri icerisinde okunan tarih kitaplarina kendi tezlerimizi de icerecek degisiklikler yapilmasi icin calismalar yapmaliyiz.Bunun yaninda  ABD universitelerinde paneller ve seminerler duzenlenmesi icin calismalar yapilmasi gerek. " Bunlarin hepsi uzun vadeli planlar yani yatirim"

CAATSA tarzi bir yaklasim uygulamamiz kanimca bizim icin pek gecerli olmayabilir. Nedeni ABD ye karsin elimizde ekonomik veya finansal fazla enstruman bulunmamakta . Ancak su sekilde bir yaklasim olabilir ismi konulmadan ABD firmalarina karsin devlet ihalelerinde onlem alinabilir.

Savunma sanayinde ve TSK ihtiyaclari icin dis alimlarda oncelikli olarak ABD menseli urunler tercih edilmeyebilinir.

Bogazlar Montro anlasmasi ABD ye karsin esneklik vermeyecek sekilde uygulanabilir. Nato haricinde, ulkemizde bulunan tum ABD askeri calismalarina kisitlama veya bazilarina sonlandirma getirilebilir.

F-35 konusuda son bulduguna gore ve CAATSA uygulamasini da ABD ulkemize karsin baslattigina gore S400 lerin depoda bekletilmesine gerek kalmadigi kanisindayim.

Son olarak da ABD Baskanina "kardesim Biden demekten vazgecebiliriz" ;)



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 26 Nisan 2021, 22:14:43
Ama Biden , cumhurbaşkanımız hastayken evine ziyarete gelmiş Sayın Biden'ı kırmamak gerek.

Bir Bill Murray filmi vardı "Bugün aslında dündü" isimli, kesin izlemişsinizdir. Adam her günü tekrar tekrar yaşıyor bu  sarmaldan kurtulamıyordu bir türlü.

Bizim devlette böyle yönetiliyor 70 senedir. Hep aynı şeyleri yaşıyoruz,hükümetler değişiyor hooop başa dönüp aynı hataya bu sefer yeni hükümet baştan başlıyor.

Bu adamlar neden bu kadar pervasızca bize saldırıyor çünkü ekonomimiz kırılgan, savunma sanayi kritik ürünler batının kontrolünde vs...vs...Kısaca güçlü değiliz.

Demek ki güçlenmek lazım ki bunlar içlerindeki bu nefreti kusacak cesaret , muhatap bulamasınlar...

Rize belediye başkanının makam odası Almanya başbakanının makam odasından daha lüks ise bu anlayışla daha çok  ambargo,soykırım suçlaması yeriz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mimkemal - 27 Nisan 2021, 00:19:27
Türkiye'de kaçak yollardan çalışan yüz bin Ermeni'nin sınır dışı edilmesi koz olarak kullanılabilir. Buradan gönderdikleri paralar olmazsa bakalım sefil yaşamlarına nasıl katlanabilecekler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 27 Nisan 2021, 11:05:12
Dun Aksam Sn CB nin yapmis oldugu uzun konusmasinin ABD ile ilgil kismini dinleme sansim oldu. Bu konusma sonrasinda genel dusuncem Sn CB nin Haziranda Nato toplantisina kadar ABD baskani Sn Biden ile yapacagi gorusmeye kadar mevcut ortami daha da gerecek ABD ye karsin bir adim atmaktan kacinacagi izlenimi aldim.

Sn CB nin  bizlere anlatmis oldugu uzunca Tarih dersi ABD ye karsi olmaktan bir yana daha fazla ice donuktu . "Atilacak karsi adim aciklamasi olmadigi icin bir nevi perdeleme olarak dusunebilirsiniz"  Bizler  Ermeni iddialari ,Asala teroru ile gunumuze kadar gelmis bir nesil oldugumuz gibi bizden daha genc olanlarimiz dahi bu konular hakkinda bilgiye sahipler. Sayet devletimiz ulkemizde bulunan ABD ve sair ulke misyonlarina karsin Ermeni soykirimi iddiasi ve sonrasi ile ilgili tarih dersi /sunumu yapmak gerekliligini goruyorsa o zaman bu konu cok daha degisik sekilde ele alinabilirdi.

Su anki vaziyette bir miktar  aciz kalmisiz izlenimindeyim. Bunun nedenin ulkemizinin mevcut ekonomik durumu ile bagli oldugu varsayimi gercek olma ihtimali  olsada beklentim. TC olarak bir tepki koyabilmemiz olmaligi idi. Su anda resmen ipe un serdik ve Haziran gorusmesinde , ve sonrasinda ABD ile yeni bir saife acilimi icin adeta beklenti icerisindeyiz hatta bunun mesajini bizzat Sn CB dunku konusmasi satir aralarinda vermis bulunuyor.

ABD ile hangi yeni saifeden bahsedildigini acikcasi pek anlayabilmis degilim .ABD ile mevcut sorunlarimiz azlacagina +1 ekleme olmus. Yani ABD ile dostlugumuz cok ama cok mazilerde kalmis bulunuyor.  ABD ile iliskilerimizi keselim ..... gibi radikal adimlar atalim demiyorum ancak pisirikligi da bu millete yakistiramiyorum acikcasi.ABD ye karsin Ekonomimizin cok daha kotu oldugu donemlerde dahi en azindan bir tepki verebilmistik  gecmiste, ta ki 12 Eylule olana kadar.

Eh belki benimkisi hayal kirikligi >:(
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 27 Nisan 2021, 12:06:30
Başarılı komutanlar önce savaşı kazanır sonra savaşa  girer ; başarısız  komutanlar önce  savaşı  kaybeder sonra  savaşa  girip savaşı  kazanmaya çalışır.
                                                                                                                                   SUN  TSU
                                                                                                                                  “SAVAŞ  SANATI”

Sayın Cumhurbaşkanı , kazanamayacağı bir savaşa girmemiştir. İyi de yapmıştır....Sen bütün ihtiyaçlarını karşıladığın ülkeyle rest çekersen önce kendine zarar verirsin...

Yapılacak şey ;bize karşı artık açık açık hasmane tutum içerisinde olduğun ülkeyle bağımlılık ilişkisini bitirmektir zaten bunu da yapıyoruz...Ben yıllardır ABD savunma şirketlerinden çok mecbur kalınmadıkça birşey aldığımızı duymadım varsa da artık  alternatiflere (Ukrayna,Çin,Rusya,AB vb.) yöneliyoruz...

ABD de bunu farkında  , bizim yavaş yavaş bağımsızlaştığımızı fark edip bize sahip olduğu güçlerle ayar vermeye çalışıyor. Hala bazılarının Ermeni meselesinde  kendilerini parçalarcasına haklılıklarını kanıtlama delillerine de şaşırıyorum...Sen ne dersen de adam bunu bize karşı Demokles'in kılıcı gibi kullanacak. Ermeniler Türk köylerini bastı , Ruslarla işbirliği yaptı , dedemi öldürdü, tarihçiler komisyonu kurulsun , arşivler açılsın vb... laflarını duyunca acayip gülüyorum...Adamların gerçekler çıksın diye bir derdi yok ki...


Maksat bağcıyı dövmek ... Velhasıl ; Hızla her alanda bağımsızlaşıp güçlenmeliyiz...Akıl-bilim-eğitim rehberliğinde yaparsak ne ala adam kayırma,popülizm ,particilik,ümmetçilik, irrasyonalite , dincilik ile devam edersek daha çooookkk 24 Nisan'da bu adam ne diyecek diye ABD başkanının ağzına bakmaya devam ederiz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 27 Nisan 2021, 12:24:29
erdogan incirlik icin bir sey yapmiyorise   nasil atabileceek secmenine

mhp milliyetcilere  bu durumda ne diyecek

karaoglan gibi olmak olmamak
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 28 Nisan 2021, 23:50:34
ABD'den S-400 açıklaması.
ABD'nin Rus S-400 hava savunma sistemlerini satın almaktan vazgeçme konusunda Türkiye'ye karşı son derece açık bir uyarı yapıldığını kaydeden Blinken, S-400 savunma sistemlerinin ABD'nin güvenliğini riske ettiğini ;D ileri sürerek, Türkiye'nin ve tüm ABD müttefiklerinin Rus savunma sistemlerini satın almaktan kaçınmasının 'önemli' olduğunu vurguladı.

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/abdden-s-400-aciklamasi-1831854 (https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/abdden-s-400-aciklamasi-1831854)

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Nisan 2021, 00:00:49
Ne S-400'müş arkadaş herşeyi berbat etti... Getirisi ne oldu , neleri götürdü ?

Koca bir hiç... Madem aldın 3-4 batarya daha al da bir işe yarasın bari...

Nerden baksan tutarsızlık ...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 29 Nisan 2021, 00:09:22
Bu geri zekalı Amerikalılar taş devrine evriliyor anlaşılan. Siyasi yöneticileri bu kadar aptal olduktan sonra gerisini hiç sormama gerek kalmaz.

Washington’dan kalkan uçak benim S 400’ler  nasıl bir tehdit oluşuyor seni Bilinken denen Ali okulu mezunu?

Bahane bulmak da bir dansöz bu kadar kıvırsa belli çoktan kırılmıştı. Beni hava savunma sistemi için Ruslara muhtaç eden düşünsün ama İsrail’e gelince atom bombası verilir Şapur şupur F-35’lerin  kaynak kodları verilir ama bize gelince  “ dıt ellenmez”.

Cehenneme kadar yolları var yeter artık.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 29 Nisan 2021, 00:12:19
Ne S-400'müş arkadaş herşeyi berbat etti... Getirisi ne oldu , neleri götürdü ?

Koca bir hiç... Madem aldın 3-4 batarya daha al da bir işe yarasın bari...

Nerden baksan tutarsızlık ...

Duyan zannedecek nükleer bomba tedarik ettik. S- 400 acaba nükleer bomba mı bizim haberimiz yok?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Nisan 2021, 00:13:59
S-400 alımı ile  , Pandora'nın kutusunu açtık galiba
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 29 Nisan 2021, 08:23:46
Ne S-400'müş arkadaş herşeyi berbat etti... Getirisi ne oldu , neleri götürdü ?

Koca bir hiç... Madem aldın 3-4 batarya daha al da bir işe yarasın bari...

Nerden baksan tutarsızlık ...

Dön dolaş aynı şey. Bazılarımız nedense anlamak istemiyor. Örnek Serkan!

Sen halen her şeyi S400 alımının berbat ettiğini düşün! Türkiye'nin neden S400 aldığı sorusu yerine, neden müttefik ülkenin bize istediğimiz sistemi vermediğini sorgulamak çok daha mantıklı! Buna karşın karşı paktta olan bir ülkenin de neden bize bu kadar kolaylık sağladığını da!!! Müttefiklerimiz bize istediklerimizi vermezse, ihtiyacımız olanı kendimiz yaparız, yapamadığımızı da bize satandan alırız. Bu kadar NET VE BASİT!

ABD bu kafayla devam ettiği sürece önümüzde 20-30 yıllık süreçte NATO dahil pek çok konuda taşlar yerinden oynayacak! Ülkemiz, özellikle askeri alanda her geçen gün batıya olan bağımlılığından daha fazla kurtuluyor. Bizleri baskıyla, tehditle, darbelerle baskı altında tutmaya çalışanlar akıllarına göre göre bahaneler uyduruyorlar.

Satranç oyununda neredeyiz. Genelde kötü yönetilen bir dış siyaset ile bağımsızlığımızı geri kazanma yolunda ilerliyoruz. Bu ülke, batıya karşı yapılan savaşlar sonrası tam bağımsız olarak kuruldu. Ancak zaman içerisinde tam bağımsızlık diye bir şey kalmadı! Batının istediği şeyi vermesi, istemediğini vermemesi, verdiklerini onların istediği şekilde kısıtlı kullanmamız, ekonomik yaptırımlar, hemen her alanda engellemeler vs...

Kim ne derse desin bu ülke millet kimsenin kölesi değil! İşbirliği, müttefiklik; karşılıklı çıkar ilişkisi içerisinde olur. Tek taraflı çıkar sağlayacak şekilde olmaz. ABD bunu öğrenmek zorunda. Bunu öğrenmesi bize zarar verecekse, en az onun kadar ABD'ye de zarar verecek!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 29 Nisan 2021, 10:20:56
Kim ne derse desin bu ülke millet kimsenin kölesi değil! İşbirliği, müttefiklik; karşılıklı çıkar ilişkisi içerisinde olur. Tek taraflı çıkar sağlayacak şekilde olmaz. ABD bunu öğrenmek zorunda. Bunu öğrenmesi bize zarar verecekse, en az onun kadar ABD'ye de zarar verecek!

+1

ABD nin Turkiye karsin almis oldugu kesin kararlar ve 2021 uygulamalarini bir hatirlayalim.

* CAATSA uygulamalarinin yururluge koydu. " ilk mueyideler "
* F-35 Projesinden cikarildigimiz bildirimi.
* PYD ye 2021 yili savunma butcesi katkisi.
* Ermeni Soykirimini Tanidi.

2021 ilk dort ayi icerisinde ABD yonetimi uste belirtmis oldugum dort uygulamayi da ulkemize karsin uygulamaya koydu. Ulkemizin bu dort uygulamaya karsin tabiri yerinde ise hic bir sey yapmadigi gibi pek bir yorum dahi yapmadi.

ABD nin halen ulkemize karsin ilan etmis oldugu ve bilinen sair tehdit ve kisitlayici unsurlar.

*CAATSA mueyidelerinin geriye kalan uygulamalarinin devreye alinmasi.
*Ustu ortulu silah ambargosu. " Onaylanmayan"
*S400 sistemin sahada kullanimi engeli yaninda yeni sistemlerin alinimina engel.
*Libyada politikasi uyusmazligi.
*Suriye politikasi uyusmazligi.
*PKK/PYD konusu.
*Dogu Akdeniz politikasi uyusmazligi.
*Ege politikasi uyusmazligi.
*Karadeniz politikasi uyusmazligi.
*Nato icerisinde bizi yalnizlastirma politikasi.
*Kibris politikasi uyusmazligi.








Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Nisan 2021, 12:24:20

Siyaseten de bu yapılan hamle ( S-400) tabiki doğru olabilir. Ama bu haklı hamle sizin doğru bir iş yaptığınızı göstermez.

Kâr-zarar hesabı yaparsınız , getirisine-götürüsüne bakarsınız adımınızı buna göre atarsınız.

Sayın SKYWOLF Hocam;   "Türkiye, S-400 alırsa CAATSA yiyeceğini bilseydi , F-35'ten çıkarılacağını düşünseydi yine de S-400 alır mıydı?"

Bence almazdı , bu hamleyi yaptılar ama ABD blöf yapıyor zannettiler ama ABD açtığımız kartı gördü.
Rezil olacaklarını bildikleri içinde bu S-400 kararından bir türlü dönemediler...

Benim düşüncem bu. 

" S-400 meselesi olmasaydı da ABD bizi bir bahaneyle cezalandırırdı " düşüncesine gelirsek de ben de doğru olabilir diyorum ama ambargo koyup,  F-35 'ten atacak kadar hatta vls bile vermeyecek kadar olur muydu cezası?

Bunu kimse kestiremez...

Mesele " Attığımız taş ürküttüğümüz kuşa değdi mi?"
meselesi.

Siz biz taş atmasaydık da o kuş zaten uçacaktı görüşündesiniz.
Olabilir ama bundan asla kesin emin olamayız ki...
Biz ABD'ye "sen bizim politikamıza karşısın" diye rest çektik , bari rest çekecek bir şey alsaydık diyorum..

3-5 sene sonra zaten kendimizin üreteceği HSS için fazla bedel ödedik gibime geliyor...

Tabi siz de haklı olabilirsiniz size de saygılıyım...

Ama ha ABD ha Rusya bunu da unutmamak lazım...




Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 29 Nisan 2021, 13:04:59

Siyaseten de bu yapılan hamle ( S-400) tabiki doğru olabilir. Ama bu haklı hamle sizin doğru bir iş yaptığınızı göstermez.

Kâr-zarar hesabı yaparsınız , getirisine-götürüsüne bakarsınız adımınızı buna göre atarsınız.

Sayın SKYWOLF Hocam;   "Türkiye, S-400 alırsa CAATSA yiyeceğini bilseydi , F-35'ten çıkarılacağını düşünseydi yine de S-400 alır mıydı?"

Bence almazdı , bu hamleyi yaptılar ama ABD blöf yapıyor zannettiler ama ABD açtığımız kartı gördü.
Rezil olacaklarını bildikleri içinde bu S-400 kararından bir türlü dönemediler...

Benim düşüncem bu. 

" S-400 meselesi olmasaydı da ABD bizi bir bahaneyle cezalandırırdı " düşüncesine gelirsek de ben de doğru olabilir diyorum ama ambargo koyup,  F-35 'ten atacak kadar hatta vls bile vermeyecek kadar olur muydu cezası?

Bunu kimse kestiremez...

Mesele " Attığımız taş ürküttüğümüz kuşa değdi mi?"
meselesi.

Siz biz taş atmasaydık da o kuş zaten uçacaktı görüşündesiniz.
Olabilir ama bundan asla kesin emin olamayız ki...
Biz ABD'ye "sen bizim politikamıza karşısın" diye rest çektik , bari rest çekecek bir şey alsaydık diyorum..

3-5 sene sonra zaten kendimizin üreteceği HSS için fazla bedel ödedik gibime geliyor...

Tabi siz de haklı olabilirsiniz size de saygılıyım...

Ama ha ABD ha Rusya bunu da unutmamak lazım...

Eger 5-10 seneye katmanli ve asagi yukari ayni isleri yapan yerli bir HSS uretebilecek kapasitedeysek bu islere hic girilmemeliydi..

Bu alanda yabanci alim yapmiyoruz diyip yolumuza devam edecektik..

Yaptirimlar sebebiyle de diger projeler tokezlemezdi..tanktan MMU'ya kadar..

Bu 5-10 senede de herseyi yerlilestirmek ve millilestirmek icin tam gaz devam edecektik, kisitlamalar olmadigi icin daha da hizli yol alabilirdik..

Sessiz ve derinden ilerleyerek daha hizli ve etkin yol alinabilirdi..

Bu, dis politika icinde gecerli...dusmanlarimizi birlestirmeden, uyandirmadan, hazirlik yapip haklarimizi daha etkin koruyabilirdik diye dusunuyorum..Bir Misir, bir Israil ile iliskilerimiz iyi olsa cok daha purussuz yurutulebilirdi surec..

2015'ten itibaren basimiza gelenler sebebiyle travma yasandigi icin acele ve sonuclarini tam irdelemeden hareket edildi diye dusunuyorum..

Ses cikartip harekete gecmek gerektiginde susup geri basiyoruz, sessiz kalip perde arkasindan calismamiz gerektiginde ise perde onunde cok konusuyoruz..

Intikam, soguk yenilecek yemektir diye bir laf vardir...biz  kaynarken yemeye kalkiyoruz..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 29 Nisan 2021, 13:45:32
Nedense hep ayni noktada takilip kaliyoruz. " yani demek istedigim su her iki en uc noktaya bakiyor ve ona gore degerlendime yapiliyor sanki"

Oncelikle S400 alinmasinin ana nedeni ne ona bakmaliyiz.
TSK yillardir HSS ihtiyacim var demiyormuydu? "Yillardir bu eksiklik belirtilmekte"
Yapilan ilk ihaleyi kazanan Cinliler olmustu .Sonradan bu ihale ABD nin baskisi nedeni ile iptal edilmisti. Peki niye Cin sistemi tercih edilmisti teknoloji transferi ,fiyat cazibiyeti, ABD den daha bagimsiz bir sisteme kavusabilmek icin ."  2016 darbe girisimi oncesi"

ABD sisteminin tercih edilmeme ana nedenlerini de soyle siralayabiliriz.Fiyat ,teknloji kisitlamasi, onay guclugu olabilecegi, Suriye politikasinda ABD ile uyusamazlik."  2016 darbe girisimi oncesi"

2016 sonrasinda niye S400 alimina karar verildi. "Ana neden TSKnin HSS  ihtiyacinin daha da vahim duruma gelis olmasi. 2016 Yili darbenin gerisinde ABD oldugu gorusu ve alinacak sistemin ABD kontrolunde olmamasi.
Fiyat cazibesi, onay sorunu olmamasi,Sitemin ABD  vs Sistemlere gore kagit uzerinde avantajli tarflarinin oldugu gorulmesi,ilerki donemde belirli oranda teknoloji transferi olasiligi.....ana nedenler olarak siralanabilir.

Gelelim atilan tas ve sonuc itibari ile kusu urkutebildikmi. " kisisel gorusum evet kusu/ ABD urkutuldu" ABD urkmus olmasa bu sekilde santaj ,tehdit ve ic islerimize karismaya yeltenmezdi.Demek ki bir sekilde ABD nin sinir ucuna basildi ki boyle tepkiler verdi. Peki alinan S400 sonrasinda karsilasilan fatura buna deydimi sorusu hakkindaki kisisel dusuncem malesef tamami ile amacimiza tam olarak ulastigimiz soylenemez . Bunun nedeni ise alinan S400 sistemlerinin depodan cikarilamamasi yani TSK nin ihtiyaci olan sistemi aldik ama kullanamiyoruz su an icin bu nedenle nihai amaca ulasilamadi.

ABD nin CAATSA ve F-35 disina ulkemizi itmesinin ana nedeni S400 alimi oldugu seklinde pazarlanmaya calisilsada ana sorunun ve tehditlerin cok daha derinlerde ve cok daha degisik anlasamadigimiz konulardan kayanklandigi dusuncesindeyim. Eskiden direk silah amabargo uygulamasi altinda mueyide uygulamasi tercih modeli idi ABD nin ancak sonraki yillarda bunu daha efektif olabilmesi icin CAATSA adi altinda daha genellestirirek enstruman yelpazesini genisleterek daha efektif isimi kibar olan bir sekle donusturdu." yani kabiliyetini gelistirdi"

Butun bunlar ve uzunca bir sureden beri dillendirmekte oldugumuz tum ana nedenleri alt alta siraladagimiz zaman .S400 alimin dogru bir karar oldugu kanisi yaninda fiiliyatta baska bir alternatifimizin de olmadigi kanisindayim.Nihai hedefimize ulasabilmek icin eksik ancak yapilmasi gereken acil konu alinan S400 uzerinden artik pazarliga son verip alinan sistemi envanterimiz dahilinde kullanima baslamak olmali. Bunun yaninda S400 haricinde Nato sistemlerine entegre edebilecegimiz kendi oz HSS sistemleri gelistirimi ve envantere alma isini hizlandirmaliyiz. Sayet kendi oz HSS sistemlerimizin envantere giris tarihi gecikme veya TSK eldeki HSS sistemlerinin Nato carcevesindeki sorumlulugumuz icin yetersiz oldugu dusuncesinde ise o zaman da SAMP/T direk alimi veya ortak uretimi konusunu da degerlendirmeliyiz.

ABD -Rusyanin veya Rusya-ABD nin alternatifi olamaz her iki ulke de kendi cikarlari ve menfaatleri onceliginde bizimle ikili iliskiler yurutmektedir bu hep boyle olmus ve boyle olmaya da devam edecektir.

Bu sartlar altinda Turkiye Cumhuriyetinin bagimsizligini.Ulkemizin cikarlarini ve onceliklerini.Baska dis guclerin tehdit ve santajlarina karsin her zaman savunmak ve karsi durabilmek bizlerin aramizdaki tum farkli goruslere ragmen ortak olmazsa olmazimiz olmalidir.





Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 29 Nisan 2021, 14:47:57
Türkiye'den ABD'nin S-400 açıklamasına cevap
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in 'Ankara'nın S-400 alımı ABD'nin güvenliğini tehdit ediyor' açıklamasına cevap verdi. Demir, 'Biz gerekli tedbirleri alırız dedik ama bu konuda hiç diyalog olmadı. Umarım bundan sonra olur.' ifadelerini kullandı.

Demir, TV 100 kanalındaki bir program sırasında ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın "Rus S-400 hava savunma sistemleri ABD'nin güvenliğini tehdit ediyor. Türkiye ve bütün ABD müttefiklerinin Rusya savunma sistemlerinden kaçınmaları çok önemli" açıklamasına yönelik soruya cevap verdi.

Böyle bir düşüncelerinin olmadığını dile getiren Demir, "Biz defalarca bunu bize açıklayın, bizi ikna edin dedik. Endişeniz neyse ittifaklık ruhu içinde bir adım atarız dedik. Ben bir toplantıda Milli Güvenlik Danışmanı Bolton'a 'Teknik olarak bizi ikna etmeniz gerekiyor, bize bir açıklama borçlusunuz." dedim. Kendisi de 'Haklısınız size bir açıklama borçluyuz ve bu açıklamayı yapacağız.' dedi. O gün bugündür açıklamayı bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Demir Blinken'ın kendisine iletilen bilgiler doğrultusunda bunu inanarak söylüyor olabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

Ama biz bu bilgileri ileten kişilerin ne kadar samimi olduklarıyla ilgili, hangi parametreleri bildikleriyle ilgili endişe sahibiyiz. Konuştuğumuz zaman biz gerekli tedbirleri alırız dedik ama bu konuda hiç diyalog olmadı. Umarım bundan sonra olur."


https://www.star.com.tr/politika/turkiyeden-abdnin-s-400-aciklamasina-cevap-haber-1626261/ (https://www.star.com.tr/politika/turkiyeden-abdnin-s-400-aciklamasina-cevap-haber-1626261/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 29 Nisan 2021, 14:53:16
Bu iş öyle toplantıda biz şunu dedik, bunu dedik demekle olmuyor. Bunu yazılı olarak demek gerekiyor. Diyaloglar yazılı olmalı. Gerektiğinde o yazı hatırlatılmalı!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 29 Nisan 2021, 14:55:28
Merak eden varmış acaba caatsa yasasi çıkmadan devletler arasi imzalanmış opsiyonu bağlanmış bir antlaşma nasil olarak yasayla iliskilendirilebiliyor.yasa nasil oluyorda geçmişe dönük çalıştırılıyor.dunyada hiçbir ülke yasalarını geçmişe dönük calistirmazken konu Türkiye olunca tüm kanunlar çok rahat cigneniyor.burda bazi forum uyeleri su soruyu kendilerine sormalidir hırsızın hicmi sucu yok.anladik muhalifsiniz ama bu kadar bakar korde olunmazki
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 29 Nisan 2021, 15:07:02
Merak eden varmış acaba caatsa yasasi çıkmadan devletler arasi imzalanmış opsiyonu bağlanmış bir antlaşma nasil olarak yasayla iliskilendirilebiliyor.yasa nasil oluyorda geçmişe dönük çalıştırılıyor.dunyada hiçbir ülke yasalarını geçmişe dönük calistirmazken konu Türkiye olunca tüm kanunlar çok rahat cigneniyor.burda bazi forum uyeleri su soruyu kendilerine sormalidir hırsızın hicmi sucu yok.anladik muhalifsiniz ama bu kadar bakar korde olunmazki

+1

Alıntı
ABD'nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası İran, Kuzey Kore ve Rusya'ya yaptırımlar uygulayan bir Birleşik Devletler federal yasasıdır. Tasarı, Meclis 419-3 oy oranı ile geçtikten sonra 27 Temmuz 2017'de Senato'da 98–2 oy oranı ile kabul edildi.
https://tr.wikipedia.org/wiki/ABD%27nin_D%C3%BC%C5%9Fmanlar%C4%B1na_Yapt%C4%B1r%C4%B1mlarla_Kar%C5%9F%C4%B1_Koyma_Yasas%C4%B1 (https://tr.wikipedia.org/wiki/ABD%27nin_D%C3%BC%C5%9Fmanlar%C4%B1na_Yapt%C4%B1r%C4%B1mlarla_Kar%C5%9F%C4%B1_Koyma_Yasas%C4%B1)

Alıntı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, S-400 anlaşmanın imzalandığını, 25 Temmuz 2017'de AKP Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada açıkladı:

"Ortak üretim imkanı olduğu zaman tercih sebebidir. Biz şu anda Rusya Federasyonu'yla bu konuyla ilgili adımları attık, imzalar atıldı. İnşallah S-400'leri ülkemizde göreceğiz ve bunları ortak üretimle de süreci işleteceğiz."

https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-49204696 (https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-49204696)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 29 Nisan 2021, 15:33:31
Tekrar diyorum : bizi rusların hava savunma sistemlerine muhtaç edenler utansın.

Nokta.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 29 Nisan 2021, 16:03:44
Ne F-35'miş arkadaş Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir geçenlerde bir açıklama yapmıştı F-35'lerle ilgili buyurun ne diyor adam bu açıklamasının bir kısmı;

F-35’in kusurlu, %100 başarılı çalışamayan ve kendisini üretici ülkeye bağımlı kılan bir uçak olduğu iddia edilen konular hakkında da konuşan DEMİR: “F-35’i uçan bir bilgisayar gibi düşünün ve sistemlerinin her şeyine ana üretici ülke sahip. Yani bağımlılık %100 hatta bazı kritik sistemlerde, örneğin programda kalsa idik motor onarım, bakım konusunda ABD dışında bulunan ilk tesis Türkiye’de olmuş olacak idi, o tesiste dahi sonradan ortaya koydukları yaklaşım ile motor parçalarının muhafaza edileceği depolarda ayrı bir alanda kilitli olarak muhafaza edilmesi ve başında ABD vatandaşı bulunması gibi bir şartı dahi dayatmışlardı.

https://www.savunmasanayist.com/baskan-demir-f-35-son-durum/ (https://www.savunmasanayist.com/baskan-demir-f-35-son-durum/)

İşte biz böyle bir uçağa sahip olacaktık....
Başlık: ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Aliyev ile görüştü.
Gönderen: metin62 - 29 Nisan 2021, 16:29:48
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Aliyev ile görüştü.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıkladı.

Blinken'ın görüşmede ABD-Azerbaycan ikili ortaklığının devam eden önemine vurgu yaptığı belirtilen açıklamada, Blinken ve Aliyev'in bir dizi konuyu ele aldığı ifade edildi.

Görüşmede Blinken, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygının öneminin altını çizerek, AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanlarının Dağlık Karabağ sorununun bölgedeki tüm insanlara fayda sağlayacak kalıcı bir siyasi çözüm için müzakere etmeye devam etmesinin önemine dikkat çekti.

**   Biden nin 24 Nisan Soykirim Aciklamasi sonrasinda, AZB CB ligi tarafindan yapilmis aciklamaya atfen. ABD disisleri bakanliginca AZB  na ustu kapali Santaj dan baska bir seye benzemiyor.

https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/abd-disisleri-bakani-blinken-aliyev-ile-gorustu-6401823/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber (https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/abd-disisleri-bakani-blinken-aliyev-ile-gorustu-6401823/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Nisan 2021, 18:46:01
Merak eden varmış acaba caatsa yasasi çıkmadan devletler arasi imzalanmış opsiyonu bağlanmış bir antlaşma nasil olarak yasayla iliskilendirilebiliyor.yasa nasil oluyorda geçmişe dönük çalıştırılıyor.dunyada hiçbir ülke yasalarını geçmişe dönük calistirmazken konu Türkiye olunca tüm kanunlar çok rahat cigneniyor.burda bazi forum uyeleri su soruyu kendilerine sormalidir hırsızın hicmi sucu yok.anladik muhalifsiniz ama bu kadar bakar korde olunmazki

Arkadaş ; Suriye meselesinde bu rejim karşıtlarını desteklemeyin ,bu Suriye olayları ; Ortadoğu'dan Abd-İsrail karşıtı rejimlerin tasfiyesine amaçlayan Bop'un bir ayağı,  sizin sünnilik hassasiyetinizi  kullanıyorlar dedik.
Yok dinlemediniz , muhalifler yayıldıkça bu bölgeye kürtlerin  yerleşeceğini ,ikinci bir Kuzey Irak oluşturmak istendiğini anladınız , anında  müdahale ettik (24 Ağustos 2016) ama iş işten geçti. Çünkü tuzağa zaten düşmüştük bir kere...

İsid'e en çok kayıp verdiren ülke biz olmamıza rağmen,  İşid ile mücadele eden güçleri yok eden bir Türkiye algısı oluştu Dünya'da.
Dünya bize ambargo koymaya başladı. Haklıyken haksız olduk. ...

Batı'nın BOP tuzağına nihayet anladık ...

Bu sefer ikinci hatayı yapıp Fetö darbesinin etkisiyle,  Fetö'yü kimlerin büyüttüğü,devleti ele geçirmelerine" ne istediniz de vermedik" itirafıyla kimin en çok katkı yaptığını unutarak Batı'ya karşı panikle , tepkiyle       
S-400 aldık ...

Şimdi bu kadar gerçek varken , yapılmış bu kadar öngörüsüz,ideolojik , ümmetçi bakış açısıyla yapılmış siyasi hatalar varken  asıl bakar körün kim olduğunu bilmek , muhalefeti suçlamamak lazım.



 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 29 Nisan 2021, 19:18:10
Merak eden varmış acaba caatsa yasasi çıkmadan devletler arasi imzalanmış opsiyonu bağlanmış bir antlaşma nasil olarak yasayla iliskilendirilebiliyor.yasa nasil oluyorda geçmişe dönük çalıştırılıyor.dunyada hiçbir ülke yasalarını geçmişe dönük calistirmazken konu Türkiye olunca tüm kanunlar çok rahat cigneniyor.burda bazi forum uyeleri su soruyu kendilerine sormalidir hırsızın hicmi sucu yok.anladik muhalifsiniz ama bu kadar bakar korde olunmazki

Arkadaş ; Suriye meselesinde bu rejim karşıtlarını desteklemeyin ,bu Suriye olayları ; Ortadoğu'dan Abd-İsrail karşıtı rejimlerin tasfiyesine amaçlayan Bop'un bir ayağı,  sizin sünnilik hassasiyetinizi  kullanıyorlar dedik.
Yok dinlemediniz , muhalifler yayıldıkça bu bölgeye kürtlerin  yerleşeceğini ,ikinci bir Kuzey Irak oluşturmak istendiğini anladınız , anında  müdahale ettik (24 Ağustos 2016) ama iş işten geçti. Çünkü tuzağa zaten düşmüştük bir kere...

İsid'e en çok kayıp verdiren ülke biz olmamıza rağmen,  İşid ile mücadele eden güçleri yok eden bir Türkiye algısı oluştu Dünya'da.
Dünya bize ambargo koymaya başladı. Haklıyken haksız olduk. ...

Batı'nın BOP tuzağına nihayet anladık ...

Bu sefer ikinci hatayı yapıp Fetö darbesinin etkisiyle,  Fetö'yü kimlerin büyüttüğü,devleti ele geçirmelerine" ne istediniz de vermedik" itirafıyla kimin en çok katkı yaptığını unutarak Batı'ya karşı panikle , tepkiyle       
S-400 aldık ...

Şimdi bu kadar gerçek varken , yapılmış bu kadar öngörüsüz,ideolojik , ümmetçi bakış açısıyla yapılmış siyasi hatalar varken  asıl bakar körün kim olduğunu bilmek , muhalefeti suçlamamak lazım.
+1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 29 Nisan 2021, 20:00:13
Yazdigimla baglanti kurduğun olaylar tamamen alakasiz aşırı saçma ve mantiksiz bir bağ uzerinden yorum kasmissinda ben orada başka bireye vurgu yapmıştım.yasalar ve genel uygulanma prensipleri üzerine eleştirim bu yondeyken sen sunnilikten girmiş isidden cikmissin   
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Nisan 2021, 20:57:55
Hayır , ABD 'nin kanun tanımazlığını eleştirmişsiniz de önce bir dönüp kendimiz aynaya baksak diyorum...

Her hafta Anayasa mahkemesinin kapatılmasının gerektiğini savunan bir ittifak yönetiyor ülkeyi  farketmediniz galiba.

İçeri böyleyken dışarıyı " yahu ABD kanunları  geriye dönük işletiyor , böyle hukuksuzluk olmaz" demek bilemedim ki nasıl bir mantık.

Şunun için söylüyorum,  bu meseleyi hukuki boyutuyla değerlendirirsek işin altından hiç kalkamayız. Malum Suriye iç savaşındaki muhaliflere ilişkilerimizi dünya âlem biliyor...

Size de katılıyorum her şeye muhalefetlik kötü ama daha da kötüsü herşeye biat etmek...

Ama olan oldu.Yapacak birşey yok. Daha büyük hatalar yapmadan akıllıca hareket etmek gerek.Tek bir Türkiye var...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 29 Nisan 2021, 21:32:14
Arkadaslar aramizda gorus ve yaklasim farklilarinin olmasi gayet normal hatta  olmasi gereken de bu. Ancak burada tartisilmakta olan konu Türkiye - ABD İlişkileri.

Kanimca goruslerimizi fikirlerimizi aciklarken ideolojik goruslerimizin esiri olmadan. Dogrulari,yanlislari,eksikleri gorup ister muhalif ister iktidar yanlisi olsak da  saglikli degerlendirebilmemiz gerekliligine inaniyorum.

Ornegi kendimden vereyim mevcut iktidarin dis politikada yapmis oldugu  ve kendimce hatali olduguna inandigim bircok politikasini dikkat etmisseniz katiksiz sekilde elestiriyorum. Ama bu durum beni muhalif yaptigini sanmiyorum. Dogru yapilan ise ideolojik gorusum ne olursa olsun dogru, yanlisa yanlis veya gec olsa da duzeltilmis diyebiliyorum. " Evet diyebilirsiniz sen Kibrislisin bu nedenle " Evet dogru ,ama aynisini Kibris ile ilgili konularda da yapabiliyorum. "Ben yapabiliyorsam sizler hay da hay yapabilirsiniz "

Simdi gelelim S400 le ilgili konuya ki burada sizlerin gorusunden bir miktar farkli dusunuyorum.
 
Oncelikle S400 aliminin bir tercihden yana mecburiyet ve sartlarin gerekliligi nedeniyle alindigini dusunuyorum.Elbette Rus menseli bir sistemin TSK icerisinde uyum ve zorluklarinin olacagi bilinmekte idi. Ancak alternatiflerin ise fiyat ,teknoloji transferi ,satin alinmis olsa dahi onay garantisi olmayabilirligi yaninda belirtildigi gibi 2016 sonrasinda ABD ye karsi olan guven kaybi onemli degerlendirme faktorleri idi.
Bunlarin haricinde Rus ucagini dusurmemiz sonrasinda Rusya ile tekrardan ikili iliskilerin bir baska boyuta tasinmasi amaci hedeflenerek yapilmis bir secim oldugu kanisindayim.

S400 alim karari ABD yi kizidiracagi veya CAATSA turu meyidelere maruz kalinacagi dusunulemedimi  sorusuna gelince . Belirtildigi uzere S400 alim anlasmasi CAATSA kanunlarindan birkac gun once yapilmis olmasi bence pek birsey degistirmez. ABD de buluna diplomatlarimiz ve Dis isleri bakanligimiz ne gune duruyor CAATSA tasarisi oylamasina sayili gunler kaldigini bilip  ulkemizdeki gerekli mercilere bu konudaki olasiliklarin bilgisini ulastirimalari geriyordu .Sayet yapilmamis ise yani biz imzaladik sonradan da CAATSA ortaya cikti demek pek dogru bir yaklasim olmaz.

Ya bizler CAATSA yatirim olasiligini goz onune alarak S400 alimini gerceklestirdik .Ya da olusabilecek riskin agirligi net olarak degerlendiremedik.  Sahsen degerlendirilmenin yeterince yapilamadigini dusunsemde nihai olarak S400 alim kararinin sistemini kullandigimiz surece dogru bir karar oldugu kanisindayim. "Ama sistemi alip butun bu riskleri ve sikintilari gogusleyip alinan S400 depoya kaldirmak veya kullanimi uzerine pazarliga girmenin tamami ile yanlis oldugu dusuncesindeyim. 

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Nisan 2021, 23:49:13
Söylenecek çok şey var da söylenecek bir ortam yok ülkede maalesef...

Bu işler "Benim ihtiyacım vardı , isterlerime uyduğu için X ülkesinden Hss aldım , kimse karışamaz" demekle olmuyor maalesef...

Senin en büyük düşmanın olan Rus askeri uzmanları , Nato ülkesi askeri üssüne girip Hss kuramaz , kurdurmazlar , kurdurursan bedelini ödersin.
Aynı durumda Rusya da Nato sistemlerini örneğin Belarus'a, Ermenistan'a kurdurmaz....

Bunun ABD ile ilgisi yok. Ben bağımsız ülkeyim  istediğim silah sistemi alırım lafı reel dünyada sadece romantik bir rüyadır...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 30 Nisan 2021, 00:24:16
Reel dünyada biz istediğimiz sistemi aldık. Romantik bir rüya falan değil!

Ben de Metin Bey gibi düşünmekteyim. Körükörüne kimseyi eleştirmem. Fanatik değilim. Hükümetin dış politikada yaptığı yanlışlar konusunda buradan defalarca uyarılarda bulundum. Ancak s400 alımı konusunda yanlış yapıldığını hiç sanmıyorum. ABD ile uzun bir süredir müttefik falan değiliz! Müttefiklik, müttefiğinin düşmanlarına silah, para, lojistik destek vermekle olmaz! Müttefiğinin, ihtiyacı olan sistemleri vermemekle olmaz. Müttefiğinin demokrasiyle seçilmiş yönetimini darbeyle indirmeye teşebbüs etmekle olmaz! Başkalarını müttefiğine kışkırtarak olmaz. Müttefiğinin tarihi gerçeklerini görmezden gelerek bir iftirayı gerçekmiş gibi kabul ederek olmaz! Olmayacak o kadar çok şey var ki! ABD ile uzun zamandır müttefik değiliz! Bunun böyle olmasında bizimkilerin de hataları olmuş olabilir. Ancak karşı tarafın hataları yanında devede kulak kalır. Bizim için önce ABD çıkarları değil, kendi çıkarlarımız gelir. O nedenle ABD'nin her istediğini yapmak zorunda değiliz! Artık tek kutuplu bir dünyada değiliz. Biz ne batıdayız ne de doğuda. Hiçbir zaman bu ikisinin içerisinde yer almayacağız. Bizi istediğimiz şekilde eşit şartlarda aralarına almayacaklar. İki taraftan birine karşı diğerinin yanında dururken, yanında durduğumuz sürekli kuyumuzu kazıyorsa yaptığımız sadece vakit kaybı, güç kaybıdır. Biz kimsenin maşası değiliz. Olmayacağız!

S400 bir bahane. Bu ülkenin tamamen kontrollerinden çıkmasından korkuyorlar. Bu amaçla daha önce yaptıklarına benzer girişimlerde bulunuyorlar. Ancak öncekilerden daha farklı bir yapıdayız. Girişimleri sonuç vermiyor. Bu nedenle de rahatsızlar. Biz Japonya veya Güney Kore gibi Çin veya Kuzey Kore benzeri bir baskı altında değiliz. Onlara istediklerini yaptırabiliyorlar. Ancak bize yaptıramıyorlar. Çünkü bize baskı yapması gerekenle aramız iyi durumda. Bizim en büyük sorunlarımızdan biri olan Terör konusunda karşımızdakilere ciddi destek sağladılar ve sağlamaya devam ediyorlar. Kırmızı çizgilerimizi çoktaaan aştılar ve her gün bardağı daha da taşırıyorlar. Metin Bey'in bahsettiği gibi canları çok acıyor olmalı ki halen s400 bahanesini öne sürerek tehditlerine devam ediyorlar. Tarihi geldiğinde de Ermeni soykırımı masalını ortaya sürdüler. Başka bir şey bulamayacak kadar acizler.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ACE - 30 Nisan 2021, 15:06:44
Amerikayla müttefik değiliz. Amerikanın müttefikleri İngiltere İsrail vs olabilir. Amerika bu bir kaç ülke dışında tüm ülkelere soft koloni muamelesi çekiyor. Normalde bir karar alırken müttefiğinin de çıkarlarına uygun olmasına riayet edersin ama Amerikanın kararlarında uzun zamandır salt bir metazori var. Ben güneyimde Kürdistan istemiyorum diyorsun ve Amerika bildiğin “yaw he he” tarzı tepki veriyor. Generalleri kürt birlikler kurup silahlandırıyor. Yunanistanı sana karşı silahlandırıyor. Fetö ile yurt içinde gölge bir yönetim kuruyor. Seni yok sayıyor iç ve dış ilişkilerde.

Amerikanın planına göre Fetö ile kurulan paralel yönetimin başa gelmesi gerekiyordu. Cumhurbaşkanı bu değişiklik talebini gördü ve darbede de bunu reddedip tepki olarak da S-400 alarak bu konuda Rusyayı yanına çekebileceğini göstermek istedi. Senin desteğinle havalanan F-16’yı S-400 ile vururum şeklinde çoklu bir metafordu bu.

Bunu daha önce de dile getirdim ama halen bazı arkadaşlar S-400’ün teknik sebeplerle alındığını ve yine teknik başka sebeplerle yaptırıma uğradığımızı düşünüyor.

Bu fetö belasının hükümetin yanlışları ile bu kadar güçlendiğini ve halen bazılarının ortalıkta gezindiğini düşünüyorum. Bu anlamda acımasızca eleştiriyorum. Amerika güdümünden tam olarak çıkılması için üst katmanlardaki halen gizlenen fetöcülerden kurtulmak gerektiğini ancak Cumhurbaşkanının bu konuda kandırılıyor olabileceğini düşünüyorum.


Bu safralardan kurtulurken Natonun silahlı gücünden de yavaşça çekilmeliyiz ileride. Nato dediğimiz şey Amerikadır ve Amerikanın kararlarıyla ilerler.  Amerikanın Rusyayla olan düşmanlığı bizde yok aslında. Geçmişte Rusyayla kötü olduk mu?  evet; İngiltereyle Fransayla İtalyayla da kötüydük. Güçten düştüğünde ne tarafta olursan ol çöküyorlar. Amerikadan uzaklaşalım derken Rusların kucağına girmeyelim yeter. 

Nato Üyesi olmayan ve Rusya tarafından işgal edilmeyen onca ülke var. Bize dayatılan Rusya korkusundan sıyrılmalıyız. Nato üyesi olmayan bir Ukraynayı bile kolayca yutamayan Rusya 83 milyonluk modern bir ülkeye “Natodan çıkmış hele bir saldırayım” demez. Aptal değiller. Öyle bir cüret olsa İsveç ve Finlandiya gibi öncelikler var. Natodan çıkmakta olan bir ülkeye yapılacak en son şey onlara saldırıp tekrar Nato kucağına atmaktır.

Yapmamız gereken yumuşak üslupla kimseye heyt höyt çekmeden yavaşça Natodaki aktif görevden çıkmaktır. (Soran olursa F-35 ve diğer teknolojik konularda uygulanan yaptırımlar neticesinde Rusya tehdidi karşısında güçten düşürüldüğümüzü ve tehdit algımızın ve önceliklerimizin değiştiğini belirteceğiz) Yeter ki teknolojik bilgi iletişimi ve paylaşımını koparmayalım. GSM operatörünü değiştirir gibi belki de elinden kaçırmamak için cazip tekliflerde bulunacaklardır. Kendimizi nötr bir yere koyup bekleyelim.

Güney Amerika ülkeleri, Güney Kore, Japonya, Pakistan, Hindistan, Tayvan, Tayland, Filipinler, Malezya vs bir sürü ülke var Nato üyesi değil...
Başlık: “Türkiye ABD yüzünden Rusya’dan Savaş Uçağı Almak Zorunda Kalabilir”
Gönderen: fırtına06 - 19 Mayıs 2021, 12:45:12
Türkiye, S-400 hava savunma sisteminin tedariki gerekçe gösterilerek F-35 JSF programından tamamen çıkarıldı; bu durum geçen ay resmi olarak Ankara’ya bildirildi.

Voice of America (Amerika’nın Sesi) internet sitesinde konuya ilişkin yer alan bir haberde, Cumhurbaşkanlığı Dış Politika Danışmanı Mesut Hakkı Caşın’ın “Washington Türkiye’yi Rusya ile askeri ilişkilerini derinleştirmeye zorluyor.” şeklindeki yorumuna yer verildi.

(https://www.c4defence.com/wp-content/uploads/2021/05/New-Project-23-1200x480.png)

Haberde, Mesut Hakkı Caşın’ın dikkat çekici ve uyarı sayılabilecek şu ifadeleri de yer aldı: “Türkiye’nin 200 savaş uçağına ihtiyacı var ancak ABD vermiyor. ABD bu şekilde Türkiye’yi bir anlamda Rusya’dan savaş uçağı almaya zorluyor.”

(https://www.c4defence.com/wp-content/uploads/2021/05/860x394.jpg)

Rusya Federal Askeri Teknik İş Birliği Servisi’nin (FSMTC) “Su-35 için görüşmelere devam etmek istenirse biz hazırız. Su-57 için de aynı şekilde. Türk ortaklarımız ilgilenirse, bu konu üzerine de çalışmaya başlamaya hazırız.” açıklamasının ardından konu gündeme oturmuştu.

Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “Bir ara teklif edildi bu uçaklar. Onlara bakıldı. Ama Rus uçaklarının alımına karar vermek mevcut kurgumuzda müthiş bir sistem değiştirmek anlamına gelir. Pilot eğitiminden uçakların idamesine kadar bir dizi alanda değişikliğe gitmek gerekir. Bu işi bu kadar basite indirgememek gerekir. Yani çok zor durumda kalırsanız ‘olmaz’ demiyoruz ama Rus uçağı almanın kendine göre zorlukları var.” açıklamasını yapmıştı.

(https://www.c4defence.com/wp-content/uploads/2021/05/s.jpg)

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise daha önce yaptığı açıklamalarda, ABD ve müttefikleri vermediği için Türkiye’nin Rusya’dan S-400 Hava ve Füze Savunma sistemi almak zorunda kaldığını belirtmişti.

https://www.c4defence.com/turkiye-abd-yuzunden-rusyadan-savas-ucagi-almak-zorunda-kalabilir/ (https://www.c4defence.com/turkiye-abd-yuzunden-rusyadan-savas-ucagi-almak-zorunda-kalabilir/)

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 19 Mayıs 2021, 14:06:49
VOA Muhabirinin yapmis oldugu yorum mesaj niteliginde oldugu kanisindayim.
 Measajin icerigi su THK F-35 den cikarilmasi ile yaklasik 200 savas ucagina ihtiyaci olacak. ABD  S400 sonrasinda F-35 programindan Turkiyeyi cikarmis olsa da ihtiyac bulunan 200 savas ucagi icin alternatif kaynak OLABILIR." Tabii ki Rusyadan yani sistem alimlarina yonelinmez ise"

THK lerinin Rus menseli direk savas ucagi alimi hakkindaki dusunceleri degisik organlarca dillendirildi. " Su an icin dusunulmuyor"   Kanimca su an icin Rusya ile ortak proje calismasi da dusunulmuyor ve kisisel olarak riskli  goruyorum. Gordugum risk boyle bir adim atmamiz ile su anda devam etmekte olan savunma sanayi  projelerinden ozellikle kendi savas ucagi projelerimizi sikintiya sokabilecegini dusunuyorum.  ABD ile bir birimize  uzun bir sureden beri sasi baktigimiz dogru .Butun bu sorunlarin uzerine S400 alimi ana sorun olarak sunulmaya calisilmakle birlikte her iki ulke de kopruleri savunma sanayi dalinda kokunden  koparmadigi kanisindayim. ABD  kati tutumunu korumakle birlikte ipin ucunu tam kacirmamak ve ilerisini dusunerek  kendisinden degil ama alternatif sair kaynaklardan urun alimini engellemiyor gorunuyor su an icin. " Ornek  Kore ,ingiltere vs" Sayet bizler de nihai hedefimize ulasabilmek icin disimizi sanirim bir miktar daha sikarak alternatiflerden bati menseli sistem parcalarini ve teknolojisini alarak oncelikle kendi yerli savas ucagi ve sair sistemlerini tamamlamaliyiz . " Bir sonraki adimimiz ise uretmis oldugumuz sistemleri tamami ile yerlilestirme olmali"
Başlık: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: korsan - 21 Mayıs 2021, 08:58:58
bizim ABD  ile aramızdaki temel sorun  s400 değil,  hiç bir zaman olmadı.
batı zihninde öteden beri  bir  plan var ve bu planlar bölgedeki ayrılıkçı  akımlar üzerinden    uygulanmaya çalışılıyor.
çekiç güç zamanından bile eskiye dayanan bir düşünce alt yapısı var bunun.


90'larda  virgül koyup rafa  kaldırılan defter tekrar raftan masaya getirildi.
bu seferki daha sert ve daha kararlı tabiki;  ama  ne olursa olsun sonuç değişmiyor.

obama döneminde  iyice kurumsallaşmış olan bu tavır Trump döneminde hafif sarsıldıysa da  yoluna aynen devam ediyor.
adamlar üslenme faliyetlerini bile  bu  politikaya uygun  yürütürken  biz hala  s400  sistemlerini  depoya kaldırmayla  felan  tekrar stratejik ortak olabileceğimizi sanıyoruz.


geçti gülüm,  taraflar geri dönülmez noktayı geçti.


artık projelerde  batı  kaynaklı alt sistemleri  mümkün olduğunca azaltmak gerek,  zira   o  günler geri gelmeyecek.
ekonomiyi  dolara  endeksli olmaktan mümkün olduğunca çıkartmak gerek,
açık vermeyen disiplinli bir bütçe oluşturmak gerek,
kendi yağında kavrulabilen  bir savunma sanayisi gerek...


hepsinden önce  bu  yeni  dönemin anlanması gerek.

2023 seçimlerinde  yeni bir hükümet seçilirse   tüm  bu sorunlarla  yüzleşmek zorunda kalacak.


savunma formu olduğu için  bir örnek verip kapatayım.

tamamen uyduruyorum.
2023'e  kadar  hazır motorlarla  birkaç mmu yapıp  hatta uçurduk diyelim.  seçimlerden sonra da hükümet değişti;  ama  şu yukarda  yazdığım kötü  ihtimaller gerçek oldu.
ABD ile  aramız hala  kötü ve adamlar  başka motor vermediler.
bu  senaryoya  göre   yeni seçilecek olan hükümet  projeyi  batırmakla suçlanır mı?


al  işte sana  örnek olay.














.

Başlık: Ynt: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: serkan1976 - 21 Mayıs 2021, 11:19:00
Ben de bu Trump sevdasını anlamıyorum milletteki...

Yani Türkiye aleyhindeki tüm işlerin altında Trump'in imzası var...
"Efendim Trump aslında iyi ; ama çevresi, Pentagon kötü "

Geçiniz arkadaşlar , lütfen bu kadar saf olmayın. Kitaptaki en eski numarayı yiyiyorsunuz...

İyi Polis (Trump) ; Kötü Polis (Pentagon)

Bizim hatamız,  1950 sonrası ABD yardımlarının rahatlığıyla yatışa geçmemiz üretim mantığı yerine hazır alımlarla gevşememiz...

Kıbrıs ambargosu ile şöyle bir kendimize geldik sonra yatişa tekrar geçtik...

Bu hükümet de Fetö darbesinin arkasında ABD olduğunu farketmeseydi savunma sanayindeki bu atılımları da bu kadar desteklemezdi...

Başlık: Ynt: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: Yasar - 21 Mayıs 2021, 12:03:38
Ben de bu Trump sevdasını anlamıyorum milletteki...

Yani Türkiye aleyhindeki tüm işlerin altında Trump'in imzası var...
"Efendim Trump aslında iyi ; ama çevresi, Pentagon kötü "

Geçiniz arkadaşlar , lütfen bu kadar saf olmayın. Kitaptaki en eski numarayı yiyiyorsunuz...

İyi Polis (Trump) ; Kötü Polis (Pentagon)

Bizim hatamız,  1950 sonrası ABD yardımlarının rahatlığıyla yatışa geçmemiz üretim mantığı yerine hazır alımlarla gevşememiz...

Kıbrıs ambargosu ile şöyle bir kendimize geldik sonra yatişa tekrar geçtik...

Bu hükümet de Fetö darbesinin arkasında ABD olduğunu farketmeseydi savunma sanayindeki bu atılımları da bu kadar desteklemezdi...
+1
Başlık: Ynt: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: korsan - 21 Mayıs 2021, 12:23:30
kimse sizin dediğiniz gibi bir şey demedi zaten.
ortada  uzun yıllara dayanan bir süreç var.  başkan seçildi diye  kimsenin   birşeyleri tek kalemde silmesi  beklenemez.  kabileye başkan  oldu da bizim mi haberimiz  yok?

Suriye'deki  ABD üslerinin  inşaatlarının  başlama ve bitiş dönemleri  açık,  oradaki gruplara  giden tırların  kimin döneminde gitmeye başladığı da açık.


kendisi görev başındayken   bize karşı da  bazı işler  yapmıştır;  ama  sadece şu  yeter.

https://www.youtube.com/watch?v=XY9VjPHwtu4 (https://www.youtube.com/watch?v=XY9VjPHwtu4)

yıllar boyunca  kimler  gelip geçti?
şu cümleyi kullanan bir tane başkan gördünüz mü ki  bu  adama  bu ülkede bile tepki gösteriliyor?


şu anda yaşadığımız  problemlerin de  öyle 1950'li  yıllarla felan hiçbir alakası yok,  harcadığın para  kazandığın parayı  geçmiyorsa bütçen sağlamdır, geçiyorsa  tedbir alman gerekir.


bu kadar basit bir 4. sınıf denklemini  bile   deruni tarihle veya  kuantum  teorileriyle anlamaya veya anlatmaya zorlamamak gerek.
1950'larda verilen bilmem kimin yardımları   sizin  dolar endeksli bir ekonomiden kurtulmak için tedbir almanızı  engellemez  yani.
bütçe disiplini sağlanmasını da engellemez.

peki bu deruni tarihe dayanan analizlerimiz  bu günkü  enflasyonun nedenini nasıl açıklıyor?
mesela Abdülmecid döneminde kağıt para kullanımının başlaması olabilir mi?
Başlık: Ynt: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: serkan1976 - 21 Mayıs 2021, 17:11:15
Siz Trump'ın ne dediğine değil; ne yaptığına bakın lütfen...

Adam videoda ; bırakın Türkiye- Suriye savaşsın, kürtler haksız dedi...Peki ne yaptı? Barış Pınarı sonrası  bize ambargo koydu...Hani burada Türkiye 'ye hak veren tutum?

Bu  ne perhiz bu ne lahana turşusu...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 28 Mayıs 2021, 21:42:37
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Sherman: S-400 yaptırımları için alternatifler sunduk, karar Türkiye'nin

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, Ankara ziyaretinin ardından krize neden olan S-400'lerle ilgili konuştu. Sherman, yaptığı açıklamada, "Türkiye'ye uygulanan S-400 yaptırımları için alternatifler sunduk, karar Türkiye'nin" ifadelerini kullandı.

Joe Biden yönetiminden Türkiye'ye ilk üst düzey ziyaret gerçekleşti. Amerika Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya geldi. Sherman, gündeme ilişkin konuları CNN Türk muhabirine değerlendirdi.

(https://foto.haberler.com/haber/2021/05/28/abd-disisleri-bakan-yardimcisi-sherman-s-400-14163958_1554_o.jpg)

ERDOĞAN-BİDEN GÖRÜŞMESİ

14 Haziran'da gerçekleşmesi beklenen Erdoğan-Biden görüşmesine değinen Sherman, "Bu zirvenin pozitif yönleri vurgulamak için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Başkan endişeleri dile getirecek. İnsan hakları ve demokrasi konusunda özellikle Türkiye'nin nasıl bir yola gittiği konusundaki endişeleri dile getirecek. Türkiye stratejik bir müttefik ve dünyaca tanınan bir güç. Çok yakından çalışıyoruz. Türkiye ile Afganistan-Libya konularında herkesin küresel kurallara uyması için de birlikte çalışıyoruz, küresel dünya düzeni için de" dedi.

"YAPTIRIMIN KALKMASI İÇİN ALTERNATİF SUNDUK"

"Türkiye'ye uygulanan S-400 yaptırımları için alternatifler sunduk, karar Türkiye'nin" diyen Sherman, şunları kaydetti:"S-400'leri almak NATO ittifakında sorun yaratıyor. Alternatif sunduk, tam olarak ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. Umarım ortak bir yol bulabileceğiz. Bu teknik detay bir konu değil, siyasi bir şey değil. Türkiye durumun farkında, atması gereken adımları biliyor. Nasıl bu adımların atılacağını da görüştük, bu Türkiye'nin kararı olacak."

(https://foto.haberler.com/haber/2021/05/28/abd-disisleri-bakan-yardimcisi-sherman-s-400-14163958_7219_m.jpg)

"YPG İLE İLİŞKİNİN TEK AMACI DEAŞ'I YENMEK"

"Amerika Birleşik Devletleri'nin YPG ile ilişkisinin tek amacı DEAŞ'ı yenmek" diyen Wendy Sherman, Suriye'deki son seçimi ve önümüzdeki dönem beklentileri anlattı. Sherman, "Göstermelik seçim olmuyor. Şunu ifade ettik, bu konuda Rusların diyaloga girme niyeti olmadı. Demokratik seçimler için ama böyle olması Suriye halkının yararına" diye konuştu.

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN ÇIKMANIZ ÜZÜNTÜ VERİCİ"

Washington'dan Ankara'ya bakışı da anlatan Sherman, "Cumhurbaşkanı İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeye karar verdiğinde bu kadın hakları için çok kötü oldu. Çok üzüldük, bu tarz şeyler endişe yaratıyor" dedi.

https://www.haberler.com/abd-disisleri-bakan-yardimcisi-sherman-s-400-14163958-haberi/ (https://www.haberler.com/abd-disisleri-bakan-yardimcisi-sherman-s-400-14163958-haberi/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 28 Mayıs 2021, 23:07:58
Lafin kisacasi: Lütfen eski fifi stätüsüne dönün. Yoksa cok oluyorsunuz.
Başlık: Ynt: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: Archangel99 - 29 Mayıs 2021, 01:57:46
Siz Trump'ın ne dediğine değil; ne yaptığına bakın lütfen...

Adam videoda ; bırakın Türkiye- Suriye savaşsın, kürtler haksız dedi...Peki ne yaptı? Barış Pınarı sonrası  bize ambargo koydu...Hani burada Türkiye 'ye hak veren tutum?

Bu  ne perhiz bu ne lahana turşusu...

Trump kafasına göre ambargo koydu diyemeyiz. Adam en başından askerlerini çekmeyi istiyordu çünkü benim rakibim Ortadoğu'da değil pasifikte oraya odaklanacağım dedi. Pentagon adamın kararlarına direnip zorladı. Senatörler sıkıştırdı. Adam basın toplantısında bile Kürtler sanki bize Normandiya çıkarmasında yardım etti de bu kadar bağırıp çağırıyorsunuz. Paralarını gönderdim, silahlarını yolladım daha ne yapayım, Türkiye kendi sınırını korur dedi.

Demokratlar ve Cumhuriyetçiler bir araya gelip Türkiye'ye yaptırım paketleri hazırladı. Trump rasyonel adam. Türkiye ile ticaret yapmayı istiyordu ama aklını kaybetmiş senatörler Türkiye'yi tek düşmanları gibi görüp adamı yaptırım için zorladılar. Trump'ta seçimlerden önce senato ile kavgaya girmek istemediği için onayladı.

Yanlış anlaşılmasın Trump çok kral adamdı, 10 numara insandı demiyorum ama Demokrat sahtekarlardan daha açık sözlüydü. En azından adam açık açık nedir ne değildir söylüyordu, demokratlar gibi yüzüne gülüp arkandan her işi çevirmiyordu. Yüzüne bakarak çeviriyordu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 29 Mayıs 2021, 10:22:38
14 Haziran oncesi ulkemizi ziyarette bulunan bakan ABD  “Savunma bakan yardimcisi nin “ Ankaraya yaptigi on hazirlik mahiyetindeki ziyaret sonrasinda hepsimizin artik alisik medyamiz tarafindan  bizlere defalarca sunulmaktan bikmadan usanilmayan temcit pilavi seanslarinin da fitilini ateslemis oldu. Ne ise Sn hanim efendi ne demis bir de ona bir bakalim. ;)

Oncelikle konuya efendim Turkiye. Afkanistan,Libya…. Vs gibi ulkelerde bizlerle birlikte ayni hedef dogrultusunda buyuk sorumluluklar alan cok onemli ortagimiz bir devlet. “ Once bir parmak bal ”

Ardindan da ,efendim ulkenizdeki Insan haklari,hukuk vs  konularinda sizlerden iyilestirmeler bekliyoruz deyip ilk ev odevimiz mesajini tekrarladi. "Gerci bizler ulkemizde ileri demokrasi ve kurallarinin esit olarak halkimiza sundugumuzu dusunsek de"

Sn bakan yardimcisi , ABD devletinin takmis oldugu gozlukten dolayi olacak ki ulkelerimiz  arasindaki sorunlarin anasi oldugunu dusundugu S400 konusunda .Kibarca biz ABD olarak sizlerin bu konuda neler yapmaniz gerektigi daha onceden defalarca paylasmistik diyip konuyu noktaladi. " Sn Bakan yardimcisi yani gecer not almak istiyorsaniz ,odevi belirtigimiz sekilde hazirlamaniz gerekiyor mesajini kibarca iletti. “
Gerisi artik bizde .Hazirlayacagimiz odevden elde edecegimiz not karsiliginda, ABD de zikredilmeyen  CAATSA cezalirindan indirim secenegine gidilebilecegi belirtildi.

Sn bakan yardimcisi son olarak da sizler SDG /YPG konusunu cok yanlis okuyorsunuz .SDG/YPG esasinda  DEAS in yok edilmesi icin desteklemekteyiz yani baska art niyetimiz yok dedi.
“  DEAS da yok edilmedigine gore SDG/YPG geye de destek devam edilecek yani"

Ben yapilmis olan ziyareti ve deginilen konulari boyle degerlendirdim. Artik Gazeteler ve TV lerde ne anlatilirlar ve sizler nasil anlarsiniz o sizlere kalmis . ;)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Mayıs 2021, 11:20:56
“Delilik, Aynı Şeyi Tekrar Tekrar Yapıp Farklı Sonuçlar Beklemektir”

Bizim yaptığımız da aynı... ABD sana bir öneri getiriyorsa bunu 10 kere düşünmek lazım... Başımıza ne geldiyse hep bu kuralı uygulamadığımızdan geliyor...

Yine bana sallayanlar çıkacak ama şu yukarıda yazılan sorunların %80 'i kendi hatalarımız...


Başlık: Ynt: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: Tigerfish - 29 Mayıs 2021, 11:33:27
Siz Trump'ın ne dediğine değil; ne yaptığına bakın lütfen...

Adam videoda ; bırakın Türkiye- Suriye savaşsın, kürtler haksız dedi...Peki ne yaptı? Barış Pınarı sonrası  bize ambargo koydu...Hani burada Türkiye 'ye hak veren tutum?

Bu  ne perhiz bu ne lahana turşusu...

Trump kafasına göre ambargo koydu diyemeyiz. Adam en başından askerlerini çekmeyi istiyordu çünkü benim rakibim Ortadoğu'da değil pasifikte oraya odaklanacağım dedi. Pentagon adamın kararlarına direnip zorladı. Senatörler sıkıştırdı. Adam basın toplantısında bile Kürtler sanki bize Normandiya çıkarmasında yardım etti de bu kadar bağırıp çağırıyorsunuz. Paralarını gönderdim, silahlarını yolladım daha ne yapayım, Türkiye kendi sınırını korur dedi.

Demokratlar ve Cumhuriyetçiler bir araya gelip Türkiye'ye yaptırım paketleri hazırladı. Trump rasyonel adam. Türkiye ile ticaret yapmayı istiyordu ama aklını kaybetmiş senatörler Türkiye'yi tek düşmanları gibi görüp adamı yaptırım için zorladılar. Trump'ta seçimlerden önce senato ile kavgaya girmek istemediği için onayladı.

Yanlış anlaşılmasın Trump çok kral adamdı, 10 numara insandı demiyorum ama Demokrat sahtekarlardan daha açık sözlüydü. En azından adam açık açık nedir ne değildir söylüyordu, demokratlar gibi yüzüne gülüp arkandan her işi çevirmiyordu. Yüzüne bakarak çeviriyordu.

Bazen gercekten akillar birdir. Bu yazdiklarinizin aynisini bir cok kez yazdim. Dümen Trump´in ellinde degil Pentagonun ve gerizekali kongre üyelerindeydi. Adamin Reis ile güzel diyalogu vardi. Ama Amerikan demokrat terör örgütü bunu sabote etmek icin ellerinden geleni yaptilar.
Japonyada G-20 zirvesinde kameralarin önünde S-400 konusunda Türkiyenin hakliligini Erdoganin yaninda söyledi ve bundan en basta Salak Obama ve Tiffany Clintonun sorumlu oldugunu  yine tekrarladi.

" Ama Trump Türkiyeyi yikacagim dedi " rahibi vermessek. Bundan bir kac gün sonra Türkyenin Celik ürünlerine gümrügü kaldirip ticaret hacmini 100 Miliyar dollara cikaralim demedimi?

" Bak bak Trump yine Twit atti . Yaaa gördünüzmü? Bir Twitlik kadar canimiz kalmis. Dollar yine nerelerde..."
O bir Twittden( o da birtaneydi) sonra artik baska Twitinde piyasalar etkilenmedi. Kurlarin dalganmasinin sebebi yatirimcilarin spekülativ terörü.

Yani bunlari anlamayan ve görmeyen lütfen siyasi konulari hic tartismasin.

Secimleri bekleyip kabinesini temizledikten sonra ucaklarin gelmesini yola koyacakti. Ama adami indirdiler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 29 Mayıs 2021, 11:35:43
“Delilik, Aynı Şeyi Tekrar Tekrar Yapıp Farklı Sonuçlar Beklemektir”

Bizim yaptığımız da aynı... ABD sana bir öneri getiriyorsa bunu 10 kere düşünmek lazım... Başımıza ne geldiyse hep bu kuralı uygulamadığımızdan geliyor...

Yine bana sallayanlar çıkacak ama şu yukarıda yazılan sorunların %80 'i kendi hatalarımız...




Evet ilk sallayan benim. Ama bu konuda cevabimi TFX- MMU baslik altinda bulabilirsin.

Ayni seyleri tekrarlamaktan biktim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Mayıs 2021, 13:26:31
Sizi tenzih ederim Tigerfish hocam...

Sizin sallamadığınız adam yok ki  :D :D :D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 29 Mayıs 2021, 13:32:02

ABD sana bir öneri getiriyorsa bunu 10 kere düşünmek lazım... Başımıza ne geldiyse hep bu kuralı uygulamadığımızdan geliyor...

Ben bu goruse tam olarak katilmiyorum Sn serkan1976.
ABD veya bir baska ulke bize bir oneri yapiyorsa evet 10 defa dusunmemiz konusunda size katiliyorum .
Ancak distan gelen cozumler veya dayatmalar o ulkelerin kendi avantaj ve nihai emellerine hizmet edecek sekilde formule edilir yani ulkemizin cikarlari ve hedefleri ile cogu zaman ortusmeyebilir.

Bu nedenle evet yapilmis olan onerileri hemen elimizin tersi ile ittirmemek dogru .Ancak bu yapilan onerilerin icerisinden kendi ulkemizin uzun vadede cikarlarive hedefleri ile ortusur olanlarini degerlendirerek uzlasi aramamiz en dogrusu . Yani ABD veya baska bir guce ruhumuzu teslim etmek zorunda degiliz.

Bir uzlasma yaparken bizleri yonetenlerin yegane hedefi sadece gunu kurtarmak veya koltugunu azacik  saglamlastirma gudusu olmamali.
Başlık: Ynt: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: serkan1976 - 29 Mayıs 2021, 13:43:22
Trump , ABD tarihinin gelmiş geçmiş en rezil başkanlarından biridir...

Hani biz de " sağcısı da sever solcusu da sever ya da sağcısı da nefret eder solcusu da nefret eder" denilen kişiler,olaylar,olgular var ya işte Trump ABD açısından tam da böyle bir insan...Adamı karısı bile sevmiyor yahu  :D :D :D

ABD kamuoyunu ortak olarak karşısına almış ender şahsiyetlerden birisi... Patavatsız,cahil,ırkçı,siyonist yanlısı bir adam...

Türkiye politikasının da sahte olduğunu düşünüyorum...Siz onun ağzından çıkan "sahte" vaatlere inanmış olabilirsiniz ama ben imzaladığı kararlara bakarım...

Kararlarının hepsi de Türkiye'yi zora sokan kararlar...YERİNE GELEN BİDEN'IN BİZİM AÇIMIZDAN DAHA KÖTÜ KARARLAR ALMASI TRUMP'IN KARARLARININ BİZİM İÇİN KÖTÜ KARARLAR OLDUĞU GERÇEĞİNİ  DEĞİŞTİRMEZ...

Trump iyi ; kurmayları-Pentagon-kongre kötü görüşü bizim gerçekliğini asla bilemeyeceğimiz farazi bir iddia...

Bana göre Trump ; İyi Polis-Kötü Polisi oynuyor gibime geliyor... ÇÜnkü bu emperyalist devletlerin politikası başkanlarını bile aşan derinlikte...

Buna ikna edemeyecekleri adamı da başkan yapmazlar zaten...Trump da bunlardan biri... iYİLİĞİ FELAN HİKAYE YANİ....



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 29 Mayıs 2021, 17:37:40
"“  DEAS da yok edilmedigine gore SDG/YPG geye de destek devam edilecek yani""

doğru;  ama  biraz eksik,  yok edilse bile  destek devam edebilir İran meselesi için.

bu konudaki görüşlerimi tfx başlığında  belirtmiştim.  bu açıklamalar da adeta beni   doğruladı.

şimdi bu hükümetin de,  seçimde  yeni bir hükümet kurulursa onların da  yapabilecekleri fazla birşey yok,  dış politikamızda artık pek de esnek bir manevra alanı kalmadı.

temel fay hatlarına baktığımızda,  hangi hükümet olursa olsun  yapabileceği tek şey  s400 sistemini söküp depoya kapatmak veya bir trafik kazasının baş rolünde kullanmak.
bunun dışındaki kriz alanlarında geri adım atan hükümet sonraki seçimi kaybeder.

bu  s400 konusundaki geri adım da  bizi tekrar stratejik ortak noktasına felan taşıyamaz.

ne olur?

2023 seçimlerinden yeni bir hükümet çıkarsa  caatsa yaptırımları  hafifler ve göz önündeki itiş kakış  sahne arkasına taşınır.

savunma sanayi ambargoları tamamen kalkmaz;  ama ABD  denetiminde olacak bir  yapıda devam ettirilir.

örneğin mmu  için motor verilir;  ama  bu  motorun  yedek parça akışı adeta f35 sistemindeki gibi  ABD  gözlem ve denetiminde olur.

yani öyle fazladan parça sipariş edip depolama yapmamıza  izin verilmez.     tek tek  ve emin olunduktan sonra  gerektiği sayıda parça yollanır.

Hürjet için silahsız modellerde kullanım koşuluyla 404 serisinin   ortalama bir motoru satılır;  ama yine bunda da f35 benzeri bir yedek parça tedarik sistemi oluşturulur.


örnekler bu şekilde uzar;  ama artık stratejik ortaklık felan yok;  iki nato müttefikinin birlikte çalışabileceği bazı ortak konular var.

ABD'nin Suriye ve ortadoğu  planlarında  da kısa vadede radikal bir sapma olmaz.


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 29 Mayıs 2021, 17:54:08
tabi bu iyi senaryo, bir de kötüsü var.

s400 sorunu çözüldükten sonra caatsa  tamamen veya sınırlı da olsa kaldırılabilir;  ama bunun da en fazla ne kadar süreceği  belli değil.

orada sdg adlı bir yapı kuruldu ve donatıldı.
bu halkın  o konudaki düşünceleri de asla değişmez.

bu adamlar şimdilik öyle duruyor;  ama herhalde  dünya döndükçe orada öyle durmaları planlanmamıştır.

kuzeyırak  süreci  ortada. 
tarih tekerrürden  ibaretse biz s400  işini çözsek bile  aralar tekrar soğuyacaktır.

bilemiyorum. 
sizce  bu tarih tekerrürden ibarettir ata sözü doğru mu?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 29 Mayıs 2021, 18:24:16
Guzel yorumlariniz mevcut Sn Korsan .

Benim kisisel dusuncem S400 konusunda ABD nin beklentilerini yerine getirmekten yana degil. Bunu da  biz bagimsiz bir ulke isek ki oyle oldugumuzu dusunuyorum o zaman bir baska ulke bize kendi paramiz ile ne alip ne alamayacagimizi dikte ettiremez dusuncesindeyim yani irademi her ne olursa olsun baskasinin eline birakmam.

Elbette bu bas kaldirmanin bir bedel odemesi olacaktir.Bas kaldirinin bedel odeme buyuklugunu su anda net olarak gorebilme imkanimiz yok .Ancak bu ABD nin ulke olarak bizi ne kadar cezalandirmak isteyecegi yaninda ilerisi icin neler dusundugunun de bir gostergesi olacaktir. S400  butun bunlara degermi diyorsaniz size soyle soyleyim tekniki olarak S400 bilemiyorum ancak aklimi baskasinin yonetmesine veya baskanin ipotegine kesinlikle birakmam bunun bedeli de ne ise oderim.

ABD ulkemiz icin guvenilir bir ortak oldugunu dusunmuyorum . Gecmisten gunumuze kadar bir cok defa  gozumuzun icerisine baka baka bize defalarca kazik atmis bir ortak. Ilerisi icin de acikcasi ben ABD ye bel baglanilmasi taraftari degilim cunku huylu huyundan vazgecmez .

Bu nedenle ABD ye bel baglamak mecburiyetine kalmamak icin ve ABD yatirim santajlarindan daha az etkilenebilmek icin alternatif dengeleyici politikalar uretmek zorundayiz. Bu dediklerime dayanarak ABD ile kopruleri atalim falan anlasilmasin. ABD ye muhtac olmayacak sekilde mumkun oldugunca her iki ulkenin ortak cikarlari carcevesinde iliskimiz olsun diyorum. " Ne ABD nin gozde ortagi, ne stratejik ortagi ,ne de sozde ortak olmak istemiyorum"

Tarih tekerurden ibaretmi diye sorunuz oldu .Bence Tarihten ders almayanlar icin evet tarih tekerurden ibaret bir sekilde .

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 29 Mayıs 2021, 19:25:25
ABD'ye elimizden geldigince sahada ders vermemiz lazim ki, bizsiz hesabin tutmayacagini anlasin

Bizim yerimize ve bize karsi olusturmaya calistirdigi alternatifleri birer birer bertaraf etmemiz lazim..

Her turlu bedel odenmeli ve YPG/SDG is yapamaz hale getirilmeli Suriye'de..

Fazla hareket kabiliyeti taninmayacak sekilde operasyonun baslamasina cok kisa bir sure kala (bir iki saati gecmeden) ABD'ye haber verildikten sonra derinlemesine ve kapsamli bir sekilde Suriye'ye de YPG/SDG alanlarina dalinmasi lazim..

NATO'yu hareket edemeyecek hale getirmek lazim, inadina herseye veto...

Eminim ki hemen bizi sinirlamaya, ekonomik olarak zorlamaya girisecekler, hemen disisleri bakanini tehdide vs gonderecekler ama varsin olsun..zamaninda da durmayacaktik buyuk hataydi..

Simdi yapmadiklari neyi yapacaklar ki? Ambargo mu? Soykirim iddalari mi? Ekonomik baski mi? Dusmanlarimiza dolayli ve dogrudan her turlu destek mi?

Bizimle dogrudan catismaya, mudahale etmeye cesaret edemezler...Dunyanin civisi cikar o zaman..

S-400'e gelince, bence bastan yanlis karar ama simdi donulurse bir daha kimse bizim soyledigimiz hicbir seyi ciddiye almaz ve uluslararsi arena'da girisecegimiz hicbir pazarliktan istedigimiz alamayiz arkasi bos bunlarin dusuncesi olusacagi icin...

Herkesin dusuncesi farkli ama sahsi kanaatimi yazayim...

Dolar 1 TL olup'da BAE, Misir, Yunanistan gibi dizustu yasayacagima 21 TL olsun icabinda ama ayaklarimizin ustunde dik yasayalim..

Geldikleri gibi giderler, ciktigi gibi iner...



Başlık: Ynt: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: Archangel99 - 30 Mayıs 2021, 02:01:20
Trump , ABD tarihinin gelmiş geçmiş en rezil başkanlarından biridir...

Hani biz de " sağcısı da sever solcusu da sever ya da sağcısı da nefret eder solcusu da nefret eder" denilen kişiler,olaylar,olgular var ya işte Trump ABD açısından tam da böyle bir insan...Adamı karısı bile sevmiyor yahu  :D :D :D

ABD kamuoyunu ortak olarak karşısına almış ender şahsiyetlerden birisi... Patavatsız,cahil,ırkçı,siyonist yanlısı bir adam...

Türkiye politikasının da sahte olduğunu düşünüyorum...Siz onun ağzından çıkan "sahte" vaatlere inanmış olabilirsiniz ama ben imzaladığı kararlara bakarım...

Kararlarının hepsi de Türkiye'yi zora sokan kararlar...YERİNE GELEN BİDEN'IN BİZİM AÇIMIZDAN DAHA KÖTÜ KARARLAR ALMASI TRUMP'IN KARARLARININ BİZİM İÇİN KÖTÜ KARARLAR OLDUĞU GERÇEĞİNİ  DEĞİŞTİRMEZ...

Trump iyi ; kurmayları-Pentagon-kongre kötü görüşü bizim gerçekliğini asla bilemeyeceğimiz farazi bir iddia...

Bana göre Trump ; İyi Polis-Kötü Polisi oynuyor gibime geliyor... ÇÜnkü bu emperyalist devletlerin politikası başkanlarını bile aşan derinlikte...

Buna ikna edemeyecekleri adamı da başkan yapmazlar zaten...Trump da bunlardan biri... iYİLİĞİ FELAN HİKAYE YANİ....

ABD'de Türk dostu başkan mı vardı? Trump kötüydü de Obama muhteşem miydi? Trump defalarca IŞİD'i kuran Obama ve Clinton demedi mi? PYD'ye silah ve para yardımını kim başlattı? Trump mı? PYD'nin palazlanmasına Trump mı izin verdi Obama mı?

Dediğim gibi Trump muhteşem adamdı, en kralıydı demiyorum. Peki Ermeni Soykırımı vardır diyen kişi Trump mıydı? Biden çıktı Ermeni Soykırımı ifadesini kullandı. Biden denilen dinozor Türkiye düşmanı olduğunu yaşadığı her saniyede gösterirken Trump en kötüsü yaklaşımı yanlış. Rahmetli Ecevit'in başbakan olduğu 70'li yıllarda bile adamın Türk düşmanı olduğu gazetelere düşmüştü.

Sen Biden'ın Türkiye dostu olduğunu düşünüyorsan düşünmeye devam et. Bu adam Trump'ın yanında yürüyen şeytan kalır.
Başlık: Ynt: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: Archangel99 - 30 Mayıs 2021, 02:14:21
Siz Trump'ın ne dediğine değil; ne yaptığına bakın lütfen...

Adam videoda ; bırakın Türkiye- Suriye savaşsın, kürtler haksız dedi...Peki ne yaptı? Barış Pınarı sonrası  bize ambargo koydu...Hani burada Türkiye 'ye hak veren tutum?

Bu  ne perhiz bu ne lahana turşusu...

Trump kafasına göre ambargo koydu diyemeyiz. Adam en başından askerlerini çekmeyi istiyordu çünkü benim rakibim Ortadoğu'da değil pasifikte oraya odaklanacağım dedi. Pentagon adamın kararlarına direnip zorladı. Senatörler sıkıştırdı. Adam basın toplantısında bile Kürtler sanki bize Normandiya çıkarmasında yardım etti de bu kadar bağırıp çağırıyorsunuz. Paralarını gönderdim, silahlarını yolladım daha ne yapayım, Türkiye kendi sınırını korur dedi.

Demokratlar ve Cumhuriyetçiler bir araya gelip Türkiye'ye yaptırım paketleri hazırladı. Trump rasyonel adam. Türkiye ile ticaret yapmayı istiyordu ama aklını kaybetmiş senatörler Türkiye'yi tek düşmanları gibi görüp adamı yaptırım için zorladılar. Trump'ta seçimlerden önce senato ile kavgaya girmek istemediği için onayladı.

Yanlış anlaşılmasın Trump çok kral adamdı, 10 numara insandı demiyorum ama Demokrat sahtekarlardan daha açık sözlüydü. En azından adam açık açık nedir ne değildir söylüyordu, demokratlar gibi yüzüne gülüp arkandan her işi çevirmiyordu. Yüzüne bakarak çeviriyordu.

Bazen gercekten akillar birdir. Bu yazdiklarinizin aynisini bir cok kez yazdim. Dümen Trump´in ellinde degil Pentagonun ve gerizekali kongre üyelerindeydi. Adamin Reis ile güzel diyalogu vardi. Ama Amerikan demokrat terör örgütü bunu sabote etmek icin ellerinden geleni yaptilar.
Japonyada G-20 zirvesinde kameralarin önünde S-400 konusunda Türkiyenin hakliligini Erdoganin yaninda söyledi ve bundan en basta Salak Obama ve Tiffany Clintonun sorumlu oldugunu  yine tekrarladi.

" Ama Trump Türkiyeyi yikacagim dedi " rahibi vermessek. Bundan bir kac gün sonra Türkyenin Celik ürünlerine gümrügü kaldirip ticaret hacmini 100 Miliyar dollara cikaralim demedimi?

" Bak bak Trump yine Twit atti . Yaaa gördünüzmü? Bir Twitlik kadar canimiz kalmis. Dollar yine nerelerde..."
O bir Twittden( o da birtaneydi) sonra artik baska Twitinde piyasalar etkilenmedi. Kurlarin dalganmasinin sebebi yatirimcilarin spekülativ terörü.

Yani bunlari anlamayan ve görmeyen lütfen siyasi konulari hic tartismasin.

Secimleri bekleyip kabinesini temizledikten sonra ucaklarin gelmesini yola koyacakti. Ama adami indirdiler.

Maalesef Trump'ı Koronavirüs götürdü. Adam oysa ekonomik anlamda oldukça başarılıydı. Obama denilen sahtekarın mahvettiği işleri 4 yılda toparladı. Ama gerek medya baskısı, gerek virüs Trump'ı götürdü.

Trump'ın Türkiye düşmanı olduğunu hiç bir zaman düşünmedim. Öyle olsa Erdoğan ile haftada bir telefon görüşmesi yapmak bir yana, yüzümüze bile bakmazdı. ABD'liler bile Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile doğrudan görüşen birkaç liderden birisi diyordu. Oysa Biden görevi aldıktan 3 ay sonra aradı Erdoğan'ı.

Trump'ın bize zararı oldu mu? Elbette. Ama Trump bize düşman olduğu için değil kendisinin ve ülkesinin gücünü göstermek için bir şey yaptı. Trump ile papaz mevzusu dışında Türkiye'nin ciddi sorunu olduğunu hatırlamıyorum. Barış Pınarı Harekatında bile Trump Senato baskısıyla birkaç laf etti o kadar. Üstelik satır aralarında Türkiye'nin haklı olduğunu da beyan ettiği açıklamaları oldu. S-400 meselesi olsun, Suriye meselesi olsun Trump bu konularda Türkiye'nin tezlerine haklılık veriyordu.

Obama'ydı, Biden'dı bu tür demokratlar ezelden beridir Türkiye düşmanı olmuştur. Bush ve Trump demokratlara nazaran Türkiye'ye daha sıcak liderlerdi. Obama sözde bize yakındı ama arkamızdan çevirmedik iş bırakmadı. PKK ve PYD'ye binlerce tır silah, milyonlarca dolar para akıttı. Biden gelir gelmez sözde Ermeni soykırımını tanıdı.

Trump kalsa 2. döneminde yapmak istediklerini yapacaktı. S-400 meselesini bir şekilde çözecekti. Suriye'den askerlerinin büyük çoğunluğunu çekecekti. Seçilme sorunu da olmayacaktı son dönemi diye. Ama tam işimize yarayacakken adam seçimi kaybetti. Biden bize zarardan başka bir şey getirmeyecek. Trump açık sözlü, gizli ajandası olmayan, düşündüğünü açık açık söyleyen biriydi. Biden'ın gizli ajandasını olmadığını kim iddia edebilir? Adam gölge başkan zaten. Arkasındakiler ipini oynattıkça başkanlık yapacak. Harris, Clinton gibi tipler bir güzel güdecek bunağı. Davutoğlu görevden alındığında ABD'deki demokratlar Türkiye'deki adamımızı kaybettik diye manşet atıyordu. Umarım Demokratlar 2024 seçimlerinde başarısız olur. 2 dönem üst üste demokrat iktidarı bizim aleyhimize.
Başlık: Ynt: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: serkan1976 - 30 Mayıs 2021, 09:28:26
Caatsa'dan da bahsediverin bi zahmet Trumpçılar...

Yahu ben hiç Biden iyi demedim ki... Berbat,bunak,Yunan aşığı bir adam...

Biden'ın Trump'tan daha berbat bir adam olması Trump'ın rezil bir adam olduğu gerçeğini değiştirmez...

Adamı sadece beyaz ırkçılar destekliyor. Herkesi aşağılayan bir adam.

Yahu Trump'ın Türkiye Cumhurbaşkanına yazdığı rezil mektubu okudunuz mu?

1918'de ülkemizi işgal eden ittifak devletleri bile padişaha böyle ültimatom vermemişlerdir...


 
Başlık: Ynt: Ynt: TF-X Milli Jet Eğitim / Savaş Uçağı Projesi
Gönderen: Yasar - 30 Mayıs 2021, 13:19:20
Caatsa'dan da bahsediverin bi zahmet Trumpçılar...

Yahu ben hiç Biden iyi demedim ki... Berbat,bunak,Yunan aşığı bir adam...

Biden'ın Trump'tan daha berbat bir adam olması Trump'ın rezil bir adam olduğu gerçeğini değiştirmez...

Adamı sadece beyaz ırkçılar destekliyor. Herkesi aşağılayan bir adam.

Yahu Trump'ın Türkiye Cumhurbaşkanına yazdığı rezil mektubu okudunuz mu?

1918'de ülkemizi işgal eden ittifak devletleri bile padişaha böyle ültimatom vermemişlerdir...
+1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 30 Mayıs 2021, 15:11:08
"Caatsa'dan da bahsediverin bi zahmet Trumpçılar..."

hazır deyinmişken bizi aydınlatın üstadım.

nedir caatsa?
neleri kapsar?
hangi maddeleri  bize niye uygulanmış ve hangileri bize niye uygulanmamış?

eliniz deymişken  şu swift  konusunu da  açıklığa kavuşturun.

yalnız,  Hürjet'in  bir nakliye uçağı olarak fabrika çıkış töreni yapılmadan önce anlatın bunları.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 30 Mayıs 2021, 16:35:39
"Caatsa'dan da bahsediverin bi zahmet Trumpçılar..."

hazır deyinmişken bizi aydınlatın üstadım.

nedir caatsa?
neleri kapsar?
hangi maddeleri  bize niye uygulanmış ve hangileri bize niye uygulanmamış?

eliniz deymişken  şu swift  konusunu da  açıklığa kavuşturun.

yalnız,  Hürjet'in  bir nakliye uçağı olarak fabrika çıkış töreni yapılmadan önce anlatın bunları.

CAATSA'nın 12 maddesinden en hafif 5 tanesini Trump seçti imasında bulunduğunuzu zannediyorum... Yani bize son bir kıyak geçti Trump...

Trumçılığınıza diyeceğim birşey yok...

Hürjet yorumlarımı okuduğunuzu anlıyorum cümlelerinizden , ben Hürjet'in motorunun ne olacağını çok merak ediyorum  , sizin bir duyumunuz var mı acaba?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 30 Mayıs 2021, 17:22:42
Arkadaslar alinmayin ama aynen bozuk plak gibisiniz . "Ignesi takilmis gramofon ayni seyleri tekrar tekrar caliyor ya aynen oyle" ;)

Bu baslik altinda defalarca ABD nin basinda kim olursa olsun ister Obama, Trump,Biden hic fark etmez  adamlar bizler gibi dis politikalarini kisiler uzerinden planlanlayip uygulamiyorlar. Bu da demektir ki ABD cikarlarini ve hedeflerie gore hareket etmekteler bu nedenle basta kim olursa olsun ABD nin dis politikasi ve cikarlari ulkemizin ki ile ortusmedigi zaman kim basta olursa olsun sonuc degismez.

CAATSA nedir , ABD baskanin  CAATSA uygulanacak ulke bazinda kac yatirimi secebilecegi  gerisinin nasil kabul edildigi vs hepsini bu baslik altinda defalarca tartistik.

Trump in Ulkemizin CB yazmis oldugu yenilir yutulur olmayan mektubu  yazan kadar sus pus kalip yutani da hatirlayalim .

Artik sizleri bilmem ama bana kina geldi ayni konuyu islemekten ABD den dost olmaz ,Stratejik ortak olmaz. ABD de ile ancak ortak cikarlarimiz ortustugu oranda mutefiklik olabiliriz ne fazla ne eksik.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 30 Mayıs 2021, 20:01:59
Günümüzde başta ki iktidarlar devam ettiği sürece iki ülke ilişkileri asgari müşterekde devam edecek gibi.

Belki, 23 de iktidar değişir ve gelecek iktidar maddi, siyasi destek için abd ye güzel tavizler vermek zorunda kalırsa iş de o zaman vesayet dönemi yeniden başlar.

Fakat gelen iktidarda dirayetli durursa işde o zaman abd değişmek zorunda kalabilir. Çünkü anlaşılmış olacak ki Türkiye sadece tek siyasi grup ile değil tüm olarak değişmiş demektir.

Bu nedenle de abd artık daha farklı bir Türkiye politikası arayışına girmek zorunda kalacaktır ki bu da her türlü abd nin gerilemesi demektir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 30 Mayıs 2021, 20:11:55
caatsa ve swift  bağlantısına hiç deyinmeden diğrek  yine Hürjet motorunu sormuşsunuz.
neyse,  konuyu araştıranlar zaten biliyordur.

Hürjet motoru  ile ilgili  katıldığım görüşleri ilgili başlığa yazdım.

gerçi orada da yine  haberler arasında bağlantılar felan kurarak yazdım.
geçen sefer bilim dünyasına kazandırdığınız teori nedeniyle  biraz da çekinerek  cevap vermeye çalıştım üsdat.

kusuruma bakmayın artık;  ama başka türlü olamıyor.

http://www.defenceturk.com/index.php?topic=7887.msg123857#new (http://www.defenceturk.com/index.php?topic=7887.msg123857#new)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 30 Mayıs 2021, 21:57:00
Yok ben kusura bakmam , cevaplarınızdan da gocunmam. Yine soruyorum ;

Hürjet 'in prototiplerinde kullanılması düşünülen F-404 motorları Tusaş'a ulaştı mı?

Evet/ HAYIR tek bilmek istediğim bu
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 31 Mayıs 2021, 12:38:29
https://m5dergi.com/one-cikan/abd-medyasi-michael-rubin-turkiyenin-iha-etkisi-nato-icin-rus-s-400u-kadar-tehlikeli/
Bu yazıda yazanlar doğru ise ABD’nin Türkiye’yi müttefik değil ama has düşman olarak gördüğü ortadadır.
Satır aralarında yatan; bir Üvey Baba’nın kontrolünü kaybettiği Üvey oğlunu yola getirmek için nasıl bir sopa kullanması gerektiği anlatılıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 31 Mayıs 2021, 13:07:01
https://m5dergi.com/one-cikan/abd-medyasi-michael-rubin-turkiyenin-iha-etkisi-nato-icin-rus-s-400u-kadar-tehlikeli/
Bu yazıda yazanlar doğru ise ABD’nin Türkiye’yi müttefik değil ama has düşman olarak gördüğü ortadadır.
Satır aralarında yatan; bir Üvey Baba’nın kontrolünü kaybettiği Üvey oğlunu yola getirmek için nasıl bir sopa kullanması gerektiği anlatılıyor.

Sn Yasar, ABD nin bakis acisi evet bu. Bazi arkadaslar halen efendim su baskan doneminde soyle idi ama sunun zamaninda boyle olduya takiliyorlar. Paylasilmis olan makaleyi yazan kisiyi bir arastirdiginiz zaman goreceksiniz ki oncelikle soy isminden anlasilacagi gibi kokeni belli. Bay Rubini esasinda bizlere yabanci birisi degil ABD nin pentagon kaynakli danismanlarindan birisi Ozellikle Irak savasi ve sonrasinda bolgenin degisiminde ABD nezdinde gorus bildiren birisi. " Yani sunu demek istedim ABD nin Turkiyeye sasi bakmasi oyle bazilarimizin dusundugu gibi yeni birsey degil"  Paylasilan makalede yazim hatasi mevcut onu da belirteyim. Lefkeye IHA/SIHA ussu kurulacagindan bahsedilmekte o yanlis  Lefke bolge cografyasi o tur isleve uygun degildir. Us  Lefkosanin 40Km kadar uzagindaki  Gecitkale hava alani olacak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 31 Mayıs 2021, 13:14:03
https://m5dergi.com/one-cikan/abd-medyasi-michael-rubin-turkiyenin-iha-etkisi-nato-icin-rus-s-400u-kadar-tehlikeli/
Bu yazıda yazanlar doğru ise ABD’nin Türkiye’yi müttefik değil ama has düşman olarak gördüğü ortadadır.
Satır aralarında yatan; bir Üvey Baba’nın kontrolünü kaybettiği Üvey oğlunu yola getirmek için nasıl bir sopa kullanması gerektiği anlatılıyor.

Bu ABD ile eninde sonunda savaşacağız! Hiçbir ülke müttefikine düşman olmaz. Bir ülkenin düşmanı bile bu kadar ileri gidemez! ABD dahil dünyanın büyük çoğunluğu Türk Milletini küçümsüyor. İşin acı yanı Türk Milletinin bir bölümü de kendisini küçümsüyor. Bize kabadayılık edenlere boyun eğmemiz gerektiğini dile getiriyor. Geçmişteki mandacı zihniyet.

ABD'yi yönetimindeki bazı ahmaklar Türk Milletinin çıkarları ile Erdoğan'ı karıştırıyorlar.  Erdoğan'a geri adım attırmak diye bir deyim kullanıyorlar. Oysa Türk Askeri varlığı Cumhurbaşkanı Erdoğan göreve gelmeden çok öncesinden beri Kıbrıs'ta. Akdenizdeki haklarımız bize, yani Türk Milletine ait. Bir şahısa değil!

Dünya üzerinde büyük savaşlar genelde enerji kaynaklarının paylaşılamaması nedeniyle çıkıyor demiştim daha önce. Okyanus ötesindeki aç gözlü şeytanlar yine ortalığı karıştırma hevesindeler.

Bu ortamda bizler sadece savunma alanında değil, her alanda kendimizi hızla geliştirecek atılımları yapmaya mecburuz. Ayrıca dış siyasette gereksiz düşmanlıklar yaratacak söylem ve eylemlerden uzak durmalı, geçmişteki değil, günümüzdeki gerçek düşmanlarımızı net olarak görebilmeliyiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 31 Mayıs 2021, 13:34:22
ABD (Çin,AB,Rusya için de geçerli bu bakış açısı)  yalnız bize karşı değil kendi politikasına uygun hareket etmeyen tüm ülkelere buna benzer yaptırımlar yapar...

Pakistan ... Yıllardır ABD'nin Afganiztan savaşındaki müttefiki... Ordusundaki F-16'lar bizimkilerden bile yeni...

Peki ne oldu? Ladin'i barındırması , Hindistan ile meselesinden dolayı Hindistan'ın düşmanı Çin'e yaklaşmasıyla birden gözden düştü...Ambargo yiyiyor tıpkı bizim gibi...

Bizim sorunumuz "Dünya'yı kendi çevremizde döndüğünü" düşünmemiz ...Türkiye , ABD gazetelerinde bir cümle olarak geçen bir ülke... Ama bizim gazete haberlerinin yarısı ABD ile ilgili...

Demem o ki ABD her zaman aynı ABD'ydi... 

Bizimle çıkarları çatışınca hep aynı tavrı sergiledi.. (Irak,Kıbrıs VB.) Bugün de değişen birşey yok... Daha ileri neden gitmiyor ABD?
Peki ABD ile  neden şu ana kadar savaşmadık? Çünkü aramızda meseleler olsa bile ABD bizim yüzümüzün Batı medeniyetine dönük olduğunu , sorunlarımızın konjektürel olduğunu biliyordu...

Şu andaki fark bu...ABD artık yüzümüzü Batı medeniyet ilkelerinden çevirdiğimizi görüyor...

Tüm Batı medyasını açın Türkiye imgesi nasıl? Artık herkes bizi yayılmacı emelleri olan ,Osmanlı politikası izleyen ,gazetecileri hapse atan , özgürlüklerin kısıtlandığı ,insan haklarının olmadığı  bir devlet olarak görüyor.(Ben değil BAtı öyle görüyor  :D)

Darılmaca , gücenmece yok.... İmajımız bu
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 31 Mayıs 2021, 14:18:36
Biz dünyayı kendi çevremizde dönüyor sanmıyoruz. Dünyayı kendi çevresinde dönüyor sanan ABD. Oysa artık kaçınılmaz şekilde dünya çok kutuplu. Tek süpergüç olma devri kapandı. Kapanmaya da mahkumdu zaten. Artık başında daha fazla dert var. Bu dertlerle baş edebilmek için kendisine müttefikler bulmak yerine mevcut olanları kendine düşman ediyor.

Dünya değil ancak içerisinde bulunduğumuz coğrafya etrafımızda dönüyor. İstesek de istemese de dönüyor. Dünya bizi yayılmacı emelleri olan bir devlet olarak da görebilir. Dünyaya öyle gösteriyor da olabilirler. Ancak bu bizim kimsenin boyunduruğuna girmeyi kabul etmeyeceğimiz gerçeğini değiştirmez. Türkiye'nin yönetenler, yapılan uygulamalar gelir geçer, ama bu gerçek değişmez. Bu bölgede bizim çıkarlarımız okyanus ötesindeki bir ülkeden çok daha fazla. Çünkü burada hak sahibiyiz. Kaba güçle, tehditle bu millete diz çöktüremeyeceklerini tarih boyunca öğrenmiş olmaları gerekir. Buradaki çıkarlarımızı sonuna kadar savunmak zorundayız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 31 Mayıs 2021, 16:27:21
Klasik abd burnundan kıl aldırmama, lafa geldimi mangalda kül bırakmazlar, ama toplantıda "yakın çalışma arzumuz var" derler!?

Derlernde bunu basın önünde söylemezler. Ne oldu şimdi, baktılar ki bizimkiler yüz vermiyor, yavaş yavaş hizaya gelecekler.

Tahminim, bizim hükümet 2023 de devam ederse, bidon dan, "Tayyip kardeşim" ile başlayan bir seçim tebriği açıklaması duyabiliriz ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 31 Mayıs 2021, 18:40:27
Bizi kimse diz çöktüremez , doğru...

Moğollar da , İngilizler de , Ruslar da diz çöktüremedi... Bir kaç nesli yok edip , birkaç yüzbin kilometrekare toprağı alıp gittiler sadece . Cihan imparatorluğundan bu Anadolu toprakları kaldı.

Bu toprakları da yurtta sulh cihanda sulh ile yönetmeliyiz. Ümmetin bize ihtiyacı var diye maceralara atılmak doğru değil.

Beni hep aynı şeyleri tekrarlamaya suçluyorsunuz.Ben siyasi ihtirasları için askerimin ölmesini istemiyorum.

15 Temmuz darbesinin arkasında da ABD var , Suriye olaylarının arkasında ABD var    vs.vs Doğru...

Tamam arkasında ABD var da bu haşşaşilere "Ne istedilerse veren de biziz" değil mi?
Suriye'ye bu cihatçı militanların nasıl gittiği vs.

Demem o ki herkes kafayı kuma gömmüş , bir şeytan bulmuş taşladıkça taşlıyor...

Biz de çok hata yaptık önce bunu kabul edeceğiz...

Futbolda bile bu gavurlar hata yapınca golü atıveriyorlar...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 01 Haziran 2021, 00:12:49
İyide serkan hocam, sen olayı farklı farklı konulara çektin.

Yakın zamanda geçen olaylar tamam yerli yerinde duruyor zaten. Onları öteleyen yok.

Şu an ki abd ile olan ve gelişen olayları düşünür isek Abd nin çaresiz, güç ve tehditden uzak, sessiz tavrı bile bu zamanın ayrı bir keyfi.

Birde şu kur olayını çözersek artık eski abd malı nato nun gladyo dönemine dönmek zorunda kalmayız.

İşin en ilginç tarafı şu ki, abd nin dünya hegomanyasının kilit noktası ülkemiz imiş gibi bir durum oluştu.
Bizz yol vermeyince abd de yol bulamaz oldu. Eli kolu bağlandı, tüm kurtlar piyasaya çıktı ve abd ile beraber av ın bir tarafından diş geçirip tuttu.
Demek ki yolun başında Türkiye varmış, kime yol verirse o yol alıyormuş.

Yine nasrettin hoca haklı çıktı eyimi. Dünyanın merkezi Anadolu imiş. İnanmayan ölçsün:)!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 01 Haziran 2021, 07:47:49
Bizi kimse diz çöktüremez , doğru...

Moğollar da , İngilizler de , Ruslar da diz çöktüremedi... Bir kaç nesli yok edip , birkaç yüzbin kilometrekare toprağı alıp gittiler sadece . Cihan imparatorluğundan bu Anadolu toprakları kaldı.

Bu toprakları da yurtta sulh cihanda sulh ile yönetmeliyiz. Ümmetin bize ihtiyacı var diye maceralara atılmak doğru değil.

Beni hep aynı şeyleri tekrarlamaya suçluyorsunuz.Ben siyasi ihtirasları için askerimin ölmesini istemiyorum.

15 Temmuz darbesinin arkasında da ABD var , Suriye olaylarının arkasında ABD var    vs.vs Doğru...

Tamam arkasında ABD var da bu haşşaşilere "Ne istedilerse veren de biziz" değil mi?
Suriye'ye bu cihatçı militanların nasıl gittiği vs.

Demem o ki herkes kafayı kuma gömmüş , bir şeytan bulmuş taşladıkça taşlıyor...

Biz de çok hata yaptık önce bunu kabul edeceğiz...

Futbolda bile bu gavurlar hata yapınca golü atıveriyorlar...


Tam siyasetçisin. Hani şu tvde kendisine sorulan sorulara alakasız cevaplar verenler gibilerden.  :D :D

Bahsettiğin vahim hataları her zaman eleştiriyoruz. Ancak bunların ABD'nin bize karşı düşmanca davranmasını, bizim çıkarlarımızı hiçe sayarak kendi çıkarları için haydutluk yapmasını haklı çıkarmıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 01 Haziran 2021, 08:09:02
Biz sadece kendi tavırlarımızı değiştirebiliriz ABD'yi değil....ABD ; emperyalist bir devlet , 100 yıl önce de emperyalistti ,şimdi de emperyalist , gelecekte de emperyalist olacak...

Biz ABD ile başımıza gelen tüm olumsuz olaylarda hep bu gerçeği unutarak hareket ettik... Stratejik ortaklık yalanlarına inandık belki de güçsüz olduğumuz için inanmak zorunda kaldık...

ABD bizden çok çok daha güçlü bir ülke... Ben sadece bu gerçeği görerek hareket etmemiz gerektiğini söylüyorum ... Don Kişot gibi yel değirmenlerine saldırmaya gerek yok ...

Bazen birşey yapmak kadar birşey yapmamak da etkili olabilir... Herşeye düşünmeden atlamamak lazım , biraz bize uzatılan tuzaklarda önünü arkasını düşünerek adım atmak ya da atmamak gerekir....

Bu Suriye iç savaşına müdahil olmak , S-400 almak vs. olaylar için de geçerli...

Adamın tuzağına düşüp " yahu biz stratejik ortak değil miydik, bu adamlar niye böyle yapıyor?" diye dövünmek çoğu kez işe yaramıyor , sonra altından kalkamıyoruz...

Yani SKYWOLF hocam ,akıllı siyasetçi havucu uzatanın önce kim olduğunu iyice düşünür hele ki sizin dediğiniz gibi bu uzatan el haydut ABD ise kırk kere düşünür ısırmadan önce...

Zokayı yuttuktan sonra çırpınmanın bir anlamı yok...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 01 Haziran 2021, 09:24:15
Biz sadece kendi tavırlarımızı değiştirebiliriz ABD'yi değil....ABD ; emperyalist bir devlet , 100 yıl önce de emperyalistti ,şimdi de emperyalist , gelecekte de emperyalist olacak...

Biz ABD ile başımıza gelen tüm olumsuz olaylarda hep bu gerçeği unutarak hareket ettik... Stratejik ortaklık yalanlarına inandık belki de güçsüz olduğumuz için inanmak zorunda kaldık...

ABD bizden çok çok daha güçlü bir ülke... Ben sadece bu gerçeği görerek hareket etmemiz gerektiğini söylüyorum ... Don Kişot gibi yel değirmenlerine saldırmaya gerek yok ...

Bazen birşey yapmak kadar birşey yapmamak da etkili olabilir... Herşeye düşünmeden atlamamak lazım , biraz bize uzatılan tuzaklarda önünü arkasını düşünerek adım atmak ya da atmamak gerekir....

Bu Suriye iç savaşına müdahil olmak , S-400 almak vs. olaylar için de geçerli...

Adamın tuzağına düşüp " yahu biz stratejik ortak değil miydik, bu adamlar niye böyle yapıyor?" diye dövünmek çoğu kez işe yaramıyor , sonra altından kalkamıyoruz...

Yani SKYWOLF hocam ,akıllı siyasetçi havucu uzatanın önce kim olduğunu iyice düşünür hele ki sizin dediğiniz gibi bu uzatan el haydut ABD ise kırk kere düşünür ısırmadan önce...

Zokayı yuttuktan sonra çırpınmanın bir anlamı yok...


ABD eskiden çok çok güçlü bir ülkeydi. Artık değil. Şu ABD korkusundan kurtulalım. ABD karşı güç kullanarak yanındaki ülkeleri bile sömürmenin yolunu bulmuş. Yok Rusya'ymış, Yok Çin'miş vs. Onlardan farkı varmış gibi sanki. Baskı ve tehditle her istediğini yaptıran kabadayı kılıklı bir ülke. Siz bir zorbanın her istediğine boyun eğerseniz asla gelişmezsiniz. En fazla olduğunuz yerde sayarsınız. ABD bu davranış şeklini sadece bize karşı uygulamıyor. İsrail ve birkaç müttefiki dışında tüm dünyaya uyguluyor. Bu nedenle ABD karşıtlığı dünyada hızla artıyor. Pek çok ülkeye Fetö benzeri veya farklı şekillerle yerleşmiş durumda. Ancak bu ülkelerde yaşayan insanlar bilinçlenip birleştiklerinde iş değişecek! Bu  zorlukları yaşayan ülkelerle işbirliği içerisine girmemiz gerekir. ABD'yi kendi silahıyla, karşı güç kullanarak, bu güçleri birleştirerek öyle bir zorlarız ki, bize ve bizim gibilere yaptıkları zorlamaları aynen kendilerine yapabiliriz.

Tek eksiğimiz bunu düşünebilecek ve organize edebilecek siyasi zekamız yok.
Şimdilik!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 01 Haziran 2021, 10:35:26
Aynı şeyi söylüyoruz...Siyasi zekamız yokken maceralara girmemeliyiz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 01 Haziran 2021, 10:54:37
ABD ye karsin yapmamiz gereken ancak yapmakta zorlandigimiz odev.

Oncelikle ABD nin  gercekten kim oldugunu bir  taniyalim. " Su anda pek tanidigimizi sanmiyorum"

Efendim ABD nin basinda su baskan olsa bu olsayi birakip. ABD iste boyle diyip bosuna kisilere umut ve bel baglamayi birakmaliyiz. ABD dunyamizin kuresel guclerinden birisi olduguna gore onu dislayici olmadan ancak her iki ulkenin ortak yanlari ortustugu oranda ortaklik ve isbirligi icerisinde olmayi hedeflemeliyiz. " Yani ABD stratejik ortagi falan degil" :)

ABD veya baskalarina hey huyt diyerek dik durulamayacagi yaninda boyle hareketlerin Ulkemize bir faydasi olmadigini defalarca gorduk bu nedenle artik tekrarlamamaliyiz. Ulke olarak bir kuresel guc olan ABD ye uygulanabilir kalici bir dik durus sergilemek istiyorsak o zaman ABD haricindeki tum kuresel gucler yaninda. Ozellikle yakin cografyamizdaki dunya ulkeleri ile onlarin mezhepleri ,yasam sekilleri, kulturleri ve mazimizde de kalan ancak su anda var olmayan husumetlerimizi mukun oldugunca bir yana birakarak ortak uzlasi icerisinde hareket etmeliyiz ki ulkemiz ABD  veya benzeri kuresel guclere karsin basarili olabilsin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 01 Haziran 2021, 11:51:27
Aynı şeyi söylüyoruz...Siyasi zekamız yokken maceralara girmemeliyiz...

Pek aynı şey değil.
Birimiz sadece suçluyor. Diğerimiz olması gerekeni söylüyor.

Dış siyaset ayrı bir bilim dalı gibi ele alınmalı. Bu işin ekonomik, kültürel, tarihsel ve psikolojik etkenleri değerlendirilmeli.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 01 Haziran 2021, 13:01:56
ABD'ye karşı şunu  , şunu , şunu yapmayın diyoruz işe yaramaz diyoruz yine yapıyorlar... Yanlış adım attıklarında  işler sarpa sarınca da kendilerinden başka herkesi suçluyorlar...

Tıpkı Skywolf hocam , sizin dediğiniz gibi "Ekonomik , kültürel , tarihsel , psikolojik etmenleri göze alarak hareket edin" diyoruz etmiyorlar... İdeolojik hırslarla adımlar atıyorlar...
 
Bu konu başlığı "Tavuk mu yumurtadan çıkar , yumurta mı tavuktan çıkar " hikayesine döndü...

Ben neyi tartıştığımızı bile unuttummm ??? ??? ???

Hepimiz ABD'nin haydut , emperyalist bir devlet olduğunu,stratejik ortağımız olmadığını,sadece kendi ulusal çıkarlarını düşünerek adımlar attığını kabul ediyoruz... Eeee tamam...

Ben de bu bilinçle adımlarımızı dikkatli atmalıyız diyorum başka da söylediğim bir şey yok ki...

Maalesef bizimkiler bazı anahtar kelimeleri duyunca tüm sağduyularını yitiriyorlar ,devlet yönettiklerini unutup 5 yaşından beri okudukları kitapların-yaşadıkları siyasi iklimin etkisiyle duygusal adımlar atıyorlar...

Kudüs,Filistin,Sünnilik,Siyonizm,Ümmet vb. kelimelerini duyunca rahmetli Kemal Sunal'ın Meraklı Köfteci filminde "Maydanoz" kelimesini duyunca çıldırdığı gibi bodoslama olaylara dalıyorlar... :D :D :D
Normalde İslamcı bir politika izliyoruz ama ironik şekilde en çok İslam devletleriyle problem yaşıyoruz...

Bakın yazmayacağım dedim yine eleştiri yazdım...

Yapılması gereken ;

Rusya-Çin tehditi ile ABD'yi korkutmaya çalışmamalıyız... (Çünkü onlarında ABD'den farkı yok)

Sınırımızda bir Kürt devleti oluşumuna kesinlikle şiddetle cevap vereceğimizi anlatmalıyız...Kafalarındaki Kürt devleti hayalini mutlaka şiddetle yok etmeliyiz...

ABD ve Batı'nın aşırı hassas olduğu konularda dik dik adımlar atmamalıyız... İç siyaset için Batı'ya çemkirmemeliyiz...

Akdeniz'deki enerji kaynaklarının çıkarılması-enerji pazarlarına sunulması için müttefik ülkeler bulmalıyız. Bölgede çok yalnız kaldık. İngiltere-İtalya-İspanya üzerine biraz oynamalıyız. En azından Fransa-Almanya saldırılarına karşı Avrupa'da tutunuruz...

İsrail ile ilişkilerde iç siyaset-dış siyaset dengesini iyi oturtmalıyız... İsrail hava sahasına İHA gönderelim , Mehmetçik Kudüse diyen derin stratejik akılsızlardan uzak durmalıyız...

Bu noktada en önemli mesele İsrail... İsrail ile ilişkileri düzeltmezsek ABD ile ilişkiler düzelmez....






Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 01 Haziran 2021, 13:25:42
ortada stratejik ortaklık yalanı diye bir yalan yok.
bazen nato çatısı altında ta Afganistan'da,  bazen BM  uygulamalarında,  bazen de  ikili ilişkilerde ortaktık.

bizim bu ortaklıkta  kötü hissetmemizin nedeni ortaklık yapısı,  yani  ABD büyük ortakken biz küçük ortaktık.
doğal olarak  bu ortaklıkta ABD hep bizden daha karlı göründü,  büyük ortak olarak  daha büyük pay aldı.

kendinizden hesap edin,  kurban için ortak ineğe girdiğinizi ve sizin 3 hisselik ödeme yaptığınızı düşünün,  siz daha fazla para koyduğunuz halde  diğer küçük hissedarlarla aynı kiloda et mi alacaktınız yani?

bize stratejik ortaklıkta kötü hissettiren  buydu.

 savaş uçaklarını geçtim,  şu anki birçok  zırhlı aracımızda dahi hep ABD motorları var,  zırhlı araçların üzerindeki  uzaktan kumandalı silahların makinalıları dahi bu  ortaklığın  bize açmış olduğu kapılar sayesinde  normalden daha kolay  geliyor.
atak helosunun motoru nereden?
2021 yılının ilk dört ayında  havacılık sanayimiz en çok nereye ihracat yapmış?
milli motorlarımızı üreten TEİ firmasının ortağı kim?
ABD f16'sını Mısır'a nasıl  ihrac  edebildik?
...

neyse,  ABD güzellemesi yapmayacağım da,  bu  stratejik ortaklık lafı sandığımız kadar yalan değildi,  ortaklıkta içimize sindiremediğimiz  şeyi  anlatmak için bu örnekleri verdim.
ABD kadar karlı olamasak da,  biz de ortaklığın faydasını  az çok gördük.

geleyim asıl konuya.
ABD emperyal bir devlet ve  ilgilendiği çok fazla konu var.  bir ülkeyle tamamen aynı  çizgide yürüme  ihtimali  olamaz.
İngiltere ile dahi tamamen aynı çizgide yürüyemezken  tabiki bizlede  yalpalayan ilişkileri olabilir.

ABD  uzaktaki stratejik ortağımızken bazı şeyleri sadece düşünüyordu;  ama  yakınımızdaki stratejik ortak haline geldikçe düşündüğü şeyleri  eyleme dönüştürmeye başladı.
1.  ırak savaşıyla  ufak bir hareket alanı buldu;  ama  bölge  henüz  kıvama gelmemişti.
yıllardır zihin dünyasında  faydalanma planları yaptığı ayrılıkçı akımların  başı ezilmesin diye,  çekiç güç  adlı  bir koruma şemsiyesi oluşturdu ve  bu şemsiye altında geleceğe yatırım yaptı.

bu hazırlıklar sona yaklaşırken bizim  konuya bakışımız hiç de ortağımıza paralel değildi.
bizim bakışımız şöyleydi:
...
"Türkiye'nin müttefiki olan ABD'nin, aynı zamanda Türkiye'nin sınırdaşıve iyi komşuluk ilişkileri bulunan Irak'a karşı bir askeri harekat düşündüğünü kaydeden Ecevit, ''Bu bizi çok tedirgin ediyor, çünkü ABD'nin girişeceği bir harekata biz katılmasak bile -ki katılmak istemeyiz- bu harekatın olumsuz etkileri Türkiye'ye daima yönelik olacaktır'' dedi.�
...
ABD'nin Saddam yönetimine karşı aldığı önlemlerin Kuzey Irak'taki Kürt nüfusunun cesaretini arttırdığını ifade eden Ecevit, ayrı bir devlet kurma eğiliminin göründüğünü söyledi. Ecevit, ''Kesin değil fakat adım adım o yolda ilerliyor Kuzey Iraklı Kürt birlikleri. Bu ciddi bir duruma gelirse biz elbette ciddi önlemlerini almak zorunda kalacağız'' diye konuştu. "

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/ecevit-kuzey-irakta-fiili-devlet-askeri-mudahale-nedeni-102035 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/ecevit-kuzey-irakta-fiili-devlet-askeri-mudahale-nedeni-102035)



beklenen gün geldiğinde ise bizden bir tezkere istendi ve bu tezkere kabul edilmedi.
rahmetli Ecevit haklı çıktı.  müttefikimiz olan  ABD bir harekat yaptı ve Türkiye  bu harekata katılmadığı halde ciddi  zarar gördü.
ABD,  pek de stratejik ortak gibi davranmıyor ve hatta  bu kavramın  telaffuzundan bile mümkün mertebe kaçınıyordu.
 dün çekiç gücün korumasındaki ayrılıkçı akımlar artık  direk büyük güçlerin  korumasındaydı.
bunu  çuval,  Kerkük tapu  kayıtlarının yok edilmesi ve hatta ABD başkanına  yazılan  mektuplar  izledi.
 en sonunda da, malum Kerkük  referandumuna  kadar gelen bir süreç  yaşandı.

bu hikayeye benzer bir süreç de,  10 yıldır Suriye içinde hazırlanıyor.

yani şimdi tüm bu hikayeyi bilen  insan ABD ve Türkiye arasındaki temel sorunun s400 olduğuna inanamaz.
biz o s400 sistemini  ülke dışına çıkarttığımızda  tekrar ABD ile stratejik ortak  olabileceğimiz düşüncesi  absürttür.

ABD'nin  bizim coğrafyamızda  birlikte çalışma  iradesi gösterdiği gruplara   baktığınızda da,  eski müttefikimizin  kurduğu  yeni üslerin haritalarına  dağılımlarına  baktığınızda da,  yapılan  sözlü ve yazılı  açıklamalara  baktığınızda da açık olan bir şey var.


ABD,  kısa ve orta vadede   bu politikaları değiştirmeyi düşünmüyor;  bu yüzden de Türkiye  ile tekrar o eski ılımlı ilişki dönemine giremeyeceklerini  uzun süredir farkında.

milenyum sonrası yavaşça  başladıkları,  "Türkiye ile  ilişki seviyesini düşürme ve Türkiye'ye  alternatif  yeni müttefikler bularak  bu  süreci ABD için  en az zararla atlatma"  planı,  s400  alınmasıyla 
hızlandırıldı.

olan  budur.

ABD'nin  uzun süredir  yürüttüğü;  ama s400 alımı sonrası hız verdiği politikanın adı "Türkiye ile  ilişki seviyesini düşürme ve Türkiye'ye  alternatif  yeni müttefikler bularak  bu  süreci ABD için  en az zararla atlatma"  politikasıdır.

bizim politikamız ne?
ne  olmalı?

bunu konuşmak gerek.
 


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 01 Haziran 2021, 14:22:16
Türkiye-ABD Stratejik Ortaklığı Hakkında Ortak Açıklama, 16 Şubat 2018.

Türkiye Cumhuriyeti ve ABD, müttefik ve stratejik ortak olarak, birbirlerinin güvenliklerine ve savunmalarına karşılıklı ve tartışmasız bağlılıklarını teyit ederler.

65 yıldır NATO müttefikleri ve stratejik ortak olarak, iki halk, ilişkilerini, paylaştıkları hedeflerin ve çıkarların ilerletilmesi, ayrıca dünya genelinde demokrasi, hukukun üstünlüğü ve bireysel özgürlüklerin teşviki için hayati görmektedir.

ABD, Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen hain darbe girişimini kınar ve Türkiye’nin demokratik yollarla seçilmiş hükümetiyle ve Türk halkıyla tam dayanışma içerisinde olduğunu belirtir.

İki devlet, uzun süreli müttefikliğin ışığında, ikili ilişkilerde öne çıkan meseleleri çözme konusundaki vaadini teyit eder. İki taraf, bu amaca yönelik olarak, sonuç odaklı bir mekanizma oluşturulması konusunda anlaşmaya varmıştır. Sözkonusu mekanizma en geç Mart ayı ortasına kadar hayata geçirilecektir.

Ortak gündemin küresel bir gündem olduğu; bunun, terörle mücadele, kitle imha silahlarının yayılmasına karşı koyma, Suriye ve Irak dahil Orta Doğu’ya kalıcı barış ve istikrar getirme, enerji güvenliğini sağlama ve radikalleşme, şiddete varan aşırıcılık ve İslam karşıtlığıyla mücadele gibi birçok kritik konuyu kapsadığı teyit edilir.

Türkiye Cumhuriyeti ve ABD uzun süreli müttefikler olarak, terörizmin her türü ve biçimiyle ortak mücadeleye olan kararlılıklarını teyit ederler. Türkiye ve ABD, DEAŞ, PKK, El Kaide ve diğer tüm terör örgütleri ve bunların uzantılarıyla mücadele konusundaki kararlılıklarını tekrarlarlar. İki taraf, İki ülke halkını doğrudan hedef alan terör tehditlerine karşı meşru müdafaa hakkını tanırlar.

Türkiye ve ABD, Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin muhafazasına olan bağlılıklarını teyit ederler. Bu amaçla, Suriye içerisinde oldubittiler yaratılmasına ve demografik değişimlere yönelik tüm girişimlere kararlılıkla karşı dururlar. Suriye’nin dönüşümü ve istikrarlaştırılması konusunda eşgüdüm içerisinde olmaya kararlıdırlar.

Türkiye ve ABD, Suriye krizi için yalnızca siyasi bir çözümün sözkonusu olabileceği ve bunun yaşayabilir bir siyasi dönüşüm gerektirdiği hususunu teslim ederek, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararında belirtilen yerleşik parametreler ve Cenevre Süreci çerçevesinde, bu sonucun elde edilmesi için işbirliklerini yoğunlaştırmayı kabul ederler.

https://www.mfa.gov.tr/turkiye-abd-stratejik-ortakligi-hk-ortak-aciklama.tr.mfa (https://www.mfa.gov.tr/turkiye-abd-stratejik-ortakligi-hk-ortak-aciklama.tr.mfa)

** Once ABD ile stratejik ortaklikta bizlerin ne anladigi degil Devletimiz ve ABD arasinda anlasilani paylastim. Paylasim icerisinden bazi noktalari  "BOLD" yaparak kendimce nerelerde ABD ile ortusmedigimiz gorulsun. Bu cercevede degerlendirme yapacak oursak iki ulke arasinda Stratejik ortakliktan pek soz edilemeyecegi kanisindayim. Bu paylasim 2018 yilina ait o zamandan simdiye kadar bu koprunun altindan bir o kadar daha su akip gitti . "Olumsuz manada"  artik onlari da sizler dusunun.  Stratejik ortaklik ta kisimlara ayrilabildigi uzere . Bir de konumuz olmayan Ticari ve Ekonomik stratejik ortakliklar mevcut.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 01 Haziran 2021, 16:57:13
ABD'nin söylediği sratejik ortaklık ve müttefiklik yıllardır zaten tek taraflıydı. ABD'nin olur vermediği hiçbir olaya müdahil olamıyorduk. Bunun örneğini 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı'ndaki ABD'nin koyduğu  ambargolardan da anlayabiliriz. Bunun sayesinde de savunma sanayimizin ilk temellerini atmış olduk. O zamanki hükümetin ABD karşısındaki dirayetli duruşu da ABD'nin geri adım atmasına neden olmuştu.

Şimdiki durumda bundan farklı değil. ABD eskisi gibi dayattığı hiçbir şeyi yaptıramadığı için Türkiye'yi her alanda cezalandırma peşinde. Bunun kopma noktası da Irak tezkeresinin TBMM'den geçmemesi oldu. Bence çok şükür geçmedi çünkü o zaman sınırlarımızdan içeri girecek onbinlerce Amerikan askeri bir daha Türkiye'den çıkarmıydı hiç sanmıyorum. Affedersiniz nasıl bir koymuş ABD'ye bu olay ki hala bu olayın intikamını alma peşinde.

Belki de ABD ile ilişkilerin değişmesinin zamanı gelmişti çünkü savunma sanayimizin bu kadar hızlı ve nerdeyse her alanda gelişmesini buna borçluyuz. ABD ile aramız iyi olsa hala hazırcılığa devam edip ABD'nin verdiği seki sistemlerle idare etmeye devam edecektik. Düşünün Türkiye'nin savaş gemisi , tank, uçak, helikopter, İHA imal edeceği kimin aklına gelirdi ya da kim inanırdı? Bırakın dünyayı ülke içinde bile kimse inanmazdı.

Bugün ABD, Türkiye'nin İHA teknolojisini kendine tehdit olarak sayıyorsa biz bir şeyleri başarmışız demektir. Daha geçenlerde BM dünyada ilk otonom drone saldırısını Türkiye'nin geliştirdiği sistemler yaptı diye raporlarında bahsetmişti.

Birde şu dış politikamızı düzeltebilirsek İnşallah daha da iyi olacak biz Türkler zoru seviyoruz nede olsa..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 01 Haziran 2021, 17:17:07
Birde şu dış politikamızı düzeltebilirsek İnşallah daha da iyi olacak biz Türkler zoru seviyoruz nede olsa..

Ne ise konuyu dagitmayim .Spordan tutun da politika. .. . gelistirmekte ancak zora girip sikisinca ugrasmaya basliyoruz? " Halbuki dunyada bu yolu izleyen bir baska gelismis ulke yok"

Biz soru seviyoruz demek guzel  kulaga hos gelir. Ancak her zaman icin pek dogru bir yaklasim oldugunu pek dusunmuyorum. Bu tur cozumler ancak ara cozumler olmali. Diger sekli  oldugunda  bizlere  kaybedilen zaman para ,efor ..... hesaplandiginda  pahaliya gelmekte."Birseyleri yanlis yapiyoruz"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 01 Haziran 2021, 18:19:28
Hicbir anlami kalmayan ve uygulmasi olmayan "dostlar alisveriste gorsun" seklindeki diplomatik bildirileri bir kenara koyalim...

ABD ve Rusya gibi supergucler icin "stratejik muttefik" demek, onlarin hedefleri dogrultusunda calisan, onlarin yuklerini azaltan ve bunlarin karsiliginda pastanin onlarin uygun gordugu kismindan uygun gordugu miktari alan ulke demektir..

Acik ve net bir bicimde, Turkiyenin ve ABD'nin stratejik cikarlari catismakdatir. Catisma artik ustu kapanabilir olmaktan cikmistir, cunku Turkiye'nin varligi dogrudan tehdit altindadir.

ABD politiklarini Turkiye karsisinda duruyor diye degistirmez. Turkiye'ye karsi ve Turkiye'nin yerine olusturulmak istenen butun alternatifleri etkisiz hale getirmedigimiz surece ABD hikaye anlatmaya devam edecektir.

Yunanistan, YPG-PKK, Turkiye Karsiti Dogu Akdeniz koalisyonu vs...

ABD ile mucadele ABD ile mucadele edilerek kazanilmaz

Akilli politikalarla ve gerektiginde guc de kullanarak, bunlari birer birer etkisiz hale getirmedikce ve Israil ile iliskileri normallestirmedikce, sabaha kadar konusun ABD ile,S-400yu balyozlarla parcalayin, isterse 20 baskan daha gelsin gitsin BIRSEY DEGISMEZ..

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 01 Haziran 2021, 18:42:08
ABD ile hısımlık sadece hısımlıkken,  hasım olmak bir paket halinde geliyor.

hısımken sistemin bir başka ağabeyi sana tank motoru satmayı kabul ederken,  hasım olduğunda  paranla bile satmaz,  satabilemez.
kendi motorunu geliştirmek için  çalabileceğin 2 veya 3 kapı da yüzüne kapanıverir.
 yapabiliyorsan oturup kendi motorunu bir şekilde  yaparsın;  amma hısımken 4 senede yapabileceğin işi 10 senede  anca tamamlarsın;  üstelik,  on sene sonra tamamladığın işi belki sen bile beğenmezsin.

hısımlık  tüm dengeleri direk senin lehine  yapmaya yetmezken,  hasımlık tüm dengeleri  üstüne deviriverir.
o arada ABD başkalarına da kızmıştır,  bi de   başkalarının hıncını da fazladan senden almaya kalkarsa  büsbütün kötü işte.
birden bire bir telefon imalatı dahi  bu konularla ilgili hale geliverir.

anlarsın; ama geç anlarsın.

onu uzaktan sevmek sevmelerin en  güzelidir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 01 Haziran 2021, 22:02:48
Hicbir anlami kalmayan ve uygulmasi olmayan "dostlar alisveriste gorsun" seklindeki diplomatik bildirileri bir kenara koyalim...
//quote]

Sn Gokboru bir onceki mesajinizda yapmis oldugunuz goruse katiliyorum.
ABD ye karsin sahadaki gucumuzu kullanabilmek elbette onemli. Ancak sahada atmaya planladigimiz adimin oncesinde .Diplomasinin gerekliliginin yerine getirilmesi birinci derecede onem arz etmektedir.

Yani once yapmayi planladaginiz hareketleri mesrulastirmak zorundasiniz .Bunun icin de o tozlu dolaplardan gerektiginde taraflarca imzalanmis olan mutabakatlara donup onlari referans gostererek mesru zemin hazirlamis oluruz . "Bu nedenle onemliler" 

Burada onemli olan Imzalanmis olunan strateji belgesindeki maddeleri yok sayan ulkeye " Biz sizinle stratejik ortagiz israrindan vazgecip. Nedenilerini diplomatik olarak ilgili merci ve olusumlara aciklamaliyiz .Sonrasi icin de ulke cikarimiz ve ulke guvenligimiz icin gereken adimlari atma gucumuzu gerek gordugumuz zaman kullaniriz dememiz lazim. " Tabii sonrasinda da ne yapacaksak onu aksi halde laf havada kalir ve kimse sizi dikkate almaz"
 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 02 Haziran 2021, 13:36:35
Hicbir anlami kalmayan ve uygulmasi olmayan "dostlar alisveriste gorsun" seklindeki diplomatik bildirileri bir kenara koyalim...
//quote]

Sn Gokboru bir onceki mesajinizda yapmis oldugunuz goruse katiliyorum.
ABD ye karsin sahadaki gucumuzu kullanabilmek elbette onemli. Ancak sahada atmaya planladigimiz adimin oncesinde .Diplomasinin gerekliliginin yerine getirilmesi birinci derecede onem arz etmektedir.

Yani once yapmayi planladaginiz hareketleri mesrulastirmak zorundasiniz .Bunun icin de o tozlu dolaplardan gerektiginde taraflarca imzalanmis olan mutabakatlara donup onlari referans gostererek mesru zemin hazirlamis oluruz . "Bu nedenle onemliler" 

Burada onemli olan Imzalanmis olunan strateji belgesindeki maddeleri yok sayan ulkeye " Biz sizinle stratejik ortagiz israrindan vazgecip. Nedenilerini diplomatik olarak ilgili merci ve olusumlara aciklamaliyiz .Sonrasi icin de ulke cikarimiz ve ulke guvenligimiz icin gereken adimlari atma gucumuzu gerek gordugumuz zaman kullaniriz dememiz lazim. " Tabii sonrasinda da ne yapacaksak onu aksi halde laf havada kalir ve kimse sizi dikkate almaz"

Sn. Metin62

Kuskusuz diplomasi onemli ama bildiride uzerine bastiginiz kisimlari dikkatli incelersek, bu yapilan mutabakati sizin tabirinizle raflardan indirince yapilacak konusmalari tahmin etmek zor degil..

Biz : "Teror orgutleri ve uzantilari ile mucadele ediyoruz" mutabakata gore
ABD: Bildiride YPG-SDG ismi gecmiyor, bize gore teror orgutu degil
Biz: Ama onlar PKK nin uzantisi
ABD:  Kesin olarak ispatlanmis degil
Biz: Demografiyide degistiriyorlar
ABD: Once bir durulsun, cikmaz ayin son carsambasi duzeltiriz..(70 senedir Filistindede duzeltmeyi oneriyorlar)..

VS VS VS..

Mutabakat bastan yanlis bizim acimizdan yani :)

Konusalim konusalim konusalim ikna ederiz bir sekilde.."Dogru Yola " gelirler..Ondan sonra faaliyete geceriz.. :)

Ben diyorum ki konusulacak konusuldu, harekete gecelim sonra konusuruz..

Onlarin kendi dillerinde bir lafi vardir, tercumesi, affiniza siginarak;

"Karsi tarafi hayalarindan yakaladiniz mi, kalpleri ve kafalari arkadan gelecektir"...

Strateji buna gore tasarlanmalidir..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 02 Haziran 2021, 14:24:23
Tamam S400’leri Pandora kutusuna koyalım. Parasını ödediğimiz uçakları bize verecekler mi bu şartlar altında?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Haziran 2021, 16:42:14
"Biz S-400'lerden vazgeçsek bile ABD bir başka bahaneyle  F-35'leri vermez.( Ben de aynı fikirdeyim) "
görüşünde bizimkiler...

S-400'lerin asıl alınma nedenini ancak 10 sene sonra öğrenebiliriz.

Kimse "S-400'lere çok ihtiyacımız vardı" masalına inanmasın...30 senedir Uzun menzilli HSS olmadan Nato güvencesiyle korunuyorduk.

S-400 alımı nasıl ki ABD için bir bahane olduğu apaçık bir gerçekse,  S-400'lerin alınması çok çok hayati bir ihtiyaç olduğu için alındı masalı da aynı derece saçmalığı apaçık bir gerçek...

Bu ileride ortaya çıkacak bir devlet sırrı. Bu işin arkasında birşeyler var

Herkes bu olaya ABD'nin Türkiye 'ye cezalandırma bahanesi diyor peki ya asıl bizimkilerin bir bahanesi ise?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Haziran 2021, 17:19:27
"Biz S-400'lerden vazgeçsek bile ABD bir başka bahaneyle  F-35'leri vermez.( Ben de aynı fikirdeyim) "
görüşünde bizimkiler...

S-400'lerin asıl alınma nedenini ancak 10 sene sonra öğrenebiliriz.

Kimse "S-400'lere çok ihtiyacımız vardı" masalına inanmasın...30 senedir Uzun menzilli HSS olmadan Nato güvencesiyle korunuyorduk.

S-400 alımı nasıl ki ABD için bir bahane olduğu apaçık bir gerçekse,  S-400'lerin alınması çok çok hayati bir ihtiyaç olduğu için alındı masalı da aynı derece saçmalığı apaçık bir gerçek...

Bu ileride ortaya çıkacak bir devlet sırrı. Bu işin arkasında birşeyler var

Herkes bu olaya ABD'nin Türkiye 'ye cezalandırma bahanesi diyor peki ya asıl bizimkilerin bir bahanesi ise?

Hocam zaten açık değilmi düşürdüğümüz uçağın diyetini ödedik S-400'lerle. Bir çeşit kan parası. Ama uzun menzilli hava savunma sistemine ihtiyaç olduğu da bir gerçek tabiki NATO felan hikaye sanki havadan bir saldırıyla karşılaşsak NATO bizi koruyacaktı geçin bu işleri.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Haziran 2021, 17:46:41
50 senedir gidermekte acele edilmeyen HSS ihtiyacı ; bu bedeli ödemeye değmezdi.

Düşürülen Rus uçağının diyeti görüşüne katılmıyorum...Uçağını düşüren ülkeye hem de Nato ülkesine , en modern silah sistemini satmazsın.

Bizdeki bazı çevrelerin bunu kullandığını düşünüyorum.
Kör göze parmak sokar gibi gidip aldık S-400'ü.
Hem de daha birkaç yıl önce Çin yapımı FD-2000 HSS'lerinin Batı'nın baskısıyla iptal ettiğimiz gerçeğine rağmen...Batı'nin bu alıma da tepki göstereceği çok açıktı.

Bence bazı çevreler bunu bilerek , isteyerek yaptı...
Bu bazılarına komplo teorisi gibi görünebilir...

İktidardaki bazı çevrelerin Dünya görüşünü meşrulaştırma isteği olabilir. "Türkiye batı medeniyetini izlemeli " görüşüne alternatif bir tutum için de izlenen bir politika olabilir.
Batı'dan , batı medeniyet değerlerinden  uzaklaşma isteğinin bir bahanesi olarak kullanılmış olabilir bu S-400 krizini bazı çevreler tarafindan...

Bilerek , gereğinden fazla,  bilinçli olarak tırmandırılmaya çalışılıyor bu kriz...

Tabi bazı arkadaşlar "batı bu tepkiyi çoktan haketti"
diyebilir , o da onların hakkı
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 02 Haziran 2021, 18:20:05

S-400 alımı nasıl ki ABD için bir bahane olduğu apaçık bir gerçekse,  S-400'lerin alınması çok çok hayati bir ihtiyaç olduğu için alındı masalı da aynı derece saçmalığı apaçık bir gerçek...

Bu ileride ortaya çıkacak bir devlet sırrı. Bu işin arkasında birşeyler var

Herkes bu olaya ABD'nin Türkiye 'ye cezalandırma bahanesi diyor peki ya asıl bizimkilerin bir bahanesi ise?

Hocam zaten açık değilmi düşürdüğümüz uçağın diyetini ödedik S-400'lerle. Bir çeşit kan parası. Ama uzun menzilli hava savunma sistemine ihtiyaç olduğu da bir gerçek tabiki NATO felan hikaye sanki havadan bir saldırıyla karşılaşsak NATO bizi koruyacaktı geçin bu işleri.
[/quote]

Ben S400 aliminin ,sadece Rusya olan kan parasi odemesi oldugunu sanmiyorum.

Rus ucagini dusurulmesi 24.11 2015 .
S400 alim seruveni baslangici 10.3.2017.
S400 imza tarihi aciklamasi 25.07.2017.
Zeytin dali operasyonu 20.01.2018 *

Ben Turkiyenin  S400 seciminin ana nedeninin 15.07.2016 kalkismasi sonrasi ABD ye duyulan guvensizligin S400 aliminda birincil faktor oldugu kanisindayim.

Ikinci ana faktorun dusurulen Rus ucagi krizi sonrasina kadar olan ikili ilsikilerin  canlandirilmasi yaninda ozellikle Suriyede baslayan ABD ve Rus olusumuna Rusya ile arayi duzeltmek sureti  Zeytin dali operasyonuna olur alinabilmesi icin secilmis oldugunu dusunuyorum.

Tabii HSS ihtiyacimizin yillardan belli olmak yaninda ,ABD ye karsin guven duygusu ve duyulan kizginlik ve ABD nin Patriot satisi onune cikarmis oldugu engeller sayilabilir.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Haziran 2021, 18:31:55
50 senedir gidermekte acele edilmeyen HSS ihtiyacı ; bu bedeli ödemeye değmezdi.

Düşürülen Rus uçağının diyeti görüşüne katılmıyorum...Uçağını düşüren ülkeye hem de Nato ülkesine , en modern silah sistemini satmazsın.

Bizdeki bazı çevrelerin bunu kullandığını düşünüyorum.
Kör göze parmak sokar gibi gidip aldık S-400'ü.
Hem de daha birkaç yıl önce Çin yapımı FD-2000 HSS'lerinin Batı'nın baskısıyla iptal ettiğimiz gerçeğine rağmen...Batı'nin bu alıma da tepki göstereceği çok açıktı.

Bence bazı çevreler bunu bilerek , isteyerek yaptı...
Bu bazılarına komplo teorisi gibi görünebilir...

İktidardaki bazı çevrelerin Dünya görüşünü meşrulaştırma isteği olabilir. "Türkiye batı medeniyetini izlemeli " görüşüne alternatif bir tutum için de izlenen bir politika olabilir.
Batı'dan , batı medeniyet değerlerinden  uzaklaşma isteğinin bir bahanesi olarak kullanılmış olabilir bu S-400 krizini bazı çevreler tarafindan...

Bilerek , gereğinden fazla,  bilinçli olarak tırmandırılmaya çalışılıyor bu kriz...

Tabi bazı arkadaşlar "batı bu tepkiyi çoktan haketti"
diyebilir , o da onların hakkı

Aynı şeyleri defalarca yazdık hocam yine yazıyorum bu S-400 meselesi değil. Zaten S-400 meselesinden önce biz ABD'nin çıkarlarına ters işler yapmaya başlamıştık. Hem sadece ABD ile de değil batı ile açıkça çıkar çatışması yaşıyoruz. Bunda dış politikamızdaki hatalar da etkili yalnız ama batı ve ABD'nin yaptıkları ve yapmak istedikleri de yenilir yutulur cinsten değil. Zaten sebepleri biliyorsunuz yine yazmama gerek yok.

Ben hala siz katılmasanız da  düşülen uçağın S-400 alımının sebeplerinden bir olduğunda ısrar ediyorum. Tabi biraz da ABD'ye sen silah satmazsan alternatiflerin var mesajı da verilmeye çalışıldı. Hatta yazdığınız gibi siyasi olarak ta kullanılıyor.

Bu arada serkan hocam sizde de bir S-400 ya da Rus fobisi görüyorum. Peki size bir soru sizce İsrail ile aramız iyi olsaydı ve S-400 alsaydık ABD yine bu kadar ses çıkarabilirmiydi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Haziran 2021, 19:45:58
Hocam biz ilk defa mı Batı ile çıkar çatışması yaşıyoruz? Hayır... BTÖ'nün kullandığı bütün silahlar Rus menşeili... Rusya'nın her yerinde BTÖ ofisleri var...Suriye'de,Libya'da kimle savaşıyoruz? Rusya ... Rusya daha mı az tehlikeli Batı'dan...


Bu S-400 olayında farklı bir zıtlaşma var... Bile bile kavga çıkarılmak isteniyor bazı çevrelerce Batı ile gibime geliyor...
Dümeni başka bir tarafa çevirmemiz isteniyor (Rusya değil) Türkiye'nin Rusya'nın dümenine girmesi en çok kime zarar verir...ABD'ye...

ABD'nin milyon tane Patriot HSS'i var , istese bedava bile verir...Hatta Rus sistemi almayalım diye alternatifler önerdiklerini bile düşünüyorum...
Rus sistemi almayın , size şunları şunları verelim diye mutlaka gizli kapılar arkasında ikili veya NATO kanalıyla mutlaka ikna girişimleri olmuştur...Ama bazı çevreler ısrarla uzlaşmak istemiyor olabilir...

Siz sayın hocalarım ısrarla " Biz bağımsız bir devletiz istediğimiz silah sistemini alırız , ABD bize karşı hasmane tutum sergiliyor , bize kimse boyun eğdiremez vs...vs..." gibi toplumun büyük çoğunluğunun görmesini istediği yaklaşımı savunuyorsunuz , belki haklısınız ama ben sadece alternatif bir teori ortaya atıyorum... Kesin doğrudur demiyorum...

Ama şu savunduğunuz görüşleri AHaber'de sabahlara kadar izliyoruz , benimsetiliyoruz...

Sadece beyin fırtınası yapıyorum... Ben böyle olaylar olduğu zaman hep aklıma "Birilerinin gizli bir ajandası olabilir" fikri geliyor......

Hüloğğğğ en güçlü biziz , istediğimizi yaparız , biz ne dersek o olur , herkes bize düşman  vb... fikirler en kolayı
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Haziran 2021, 20:33:16
Hocam biz ilk defa mı Batı ile çıkar çatışması yaşıyoruz? Hayır... BTÖ'nün kullandığı bütün silahlar Rus menşeili... Rusya'nın her yerinde BTÖ ofisleri var...Suriye'de,Libya'da kimle savaşıyoruz? Rusya ... Rusya daha mı az tehlikeli Batı'dan...


Bu S-400 olayında farklı bir zıtlaşma var... Bile bile kavga çıkarılmak isteniyor bazı çevrelerce Batı ile gibime geliyor...
Dümeni başka bir tarafa çevirmemiz isteniyor (Rusya değil) Türkiye'nin Rusya'nın dümenine girmesi en çok kime zarar verir...ABD'ye...

ABD'nin milyon tane Patriot HSS'i var , istese bedava bile verir...Hatta Rus sistemi almayalım diye alternatifler önerdiklerini bile düşünüyorum...
Rus sistemi almayın , size şunları şunları verelim diye mutlaka gizli kapılar arkasında ikili veya NATO kanalıyla mutlaka ikna girişimleri olmuştur...Ama bazı çevreler ısrarla uzlaşmak istemiyor olabilir...

Siz sayın hocalarım ısrarla " Biz bağımsız bir devletiz istediğimiz silah sistemini alırız , ABD bize karşı hasmane tutum sergiliyor , bize kimse boyun eğdiremez vs...vs..." gibi toplumun büyük çoğunluğunun görmesini istediği yaklaşımı savunuyorsunuz , belki haklısınız ama ben sadece alternatif bir teori ortaya atıyorum... Kesin doğrudur demiyorum...

Ama şu savunduğunuz görüşleri AHaber'de sabahlara kadar izliyoruz , benimsetiliyoruz...

Sadece beyin fırtınası yapıyorum... Ben böyle olaylar olduğu zaman hep aklıma "Birilerinin gizli bir ajandası olabilir" fikri geliyor......

Hüloğğğğ en güçlü biziz , istediğimizi yaparız , biz ne dersek o olur , herkes bize düşman  vb... fikirler en kolayı

Hocam biz en güçlüyüz, istediğimizi yaparız diye bir durum yok sadece hakkımızı savunuyoruz.

Peki  batı ve ABD ile arayı düzeltmek için ne yapmamız lazım hocam Kıbrıs'tanmı çekilelim? Yada Yunanistan'ın Ege'yi, Akdeniz'i kendi denizleri yapmasına izin verip kendimizi kıyılarımızamı hapis edelim? Irak'ta, Suriye'de terör örgütünün elini kolunu sallaya sallaya her haltı yemesine izinmi verelim? Etliye sütlüye karışmadan öyle sınırlarımızda olan biteni sadece seyretmeklemi yetinelim? Ermenistan'ın, Rusya'nın Azerbaycan'ı ezmesine izinmi verelim?

Bütün bunları yaptıktan sonra batı ve ABD'nin iyi çocuğu olur, sessiz sessiz başının okşanmasına izin verir, orada egemenliğini teslim eder, uydu devlet olarak yaşamaya devam edersin. Buna razı olacak çıkarmı ne ala....

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 02 Haziran 2021, 20:42:50
Hocam biz en güçlüyüz, istediğimizi yaparız diye bir durum yok sadece hakkımızı savunuyoruz.

Peki  batı ve ABD ile arayı düzeltmek için ne yapmamız lazım hocam Kıbrıs'tanmı çekilelim? Yada Yunanistan'ın Ege'yi, Akdeniz'i kendi denizleri yapmasına izin verip kendimizi kıyılarımızamı hapis edelim? Irak'ta, Suriye'de PKK'nın elini kolunu sallaya sallaya her haltı yemesine izinmi verelim? Etliye sütlüye karışmadan öyle sınırlarımızda olan biteni sadece seyretmeklemi yetinelim? Ermenistan'ın, Rusya'nın Azerbaycan'ı ezmesine izinmi verelim?

Bütün bunları yaptıktan sonra batı ve ABD'nin iyi çocuğu olur sessiz, sessiz başının okşanmasına izin verir, orada egemenliğini teslim eder uydu devlet olarak yaşamaya devam edersin.

Ozet olarak Mandacilik gorusu one etilmis diyorsun Sn Firtina06?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Haziran 2021, 20:45:29
Hocam biz en güçlüyüz, istediğimizi yaparız diye bir durum yok sadece hakkımızı savunuyoruz.

Peki  batı ve ABD ile arayı düzeltmek için ne yapmamız lazım hocam Kıbrıs'tanmı çekilelim? Yada Yunanistan'ın Ege'yi, Akdeniz'i kendi denizleri yapmasına izin verip kendimizi kıyılarımızamı hapis edelim? Irak'ta, Suriye'de PKK'nın elini kolunu sallaya sallaya her haltı yemesine izinmi verelim? Etliye sütlüye karışmadan öyle sınırlarımızda olan biteni sadece seyretmeklemi yetinelim? Ermenistan'ın, Rusya'nın Azerbaycan'ı ezmesine izinmi verelim?

Bütün bunları yaptıktan sonra batı ve ABD'nin iyi çocuğu olur sessiz, sessiz başının okşanmasına izin verir, orada egemenliğini teslim eder uydu devlet olarak yaşamaya devam edersin.

Ozet olarak Mandacilik gorusu one etilmis diyorsun Sn Firtina06?

İsteyen istediği sonucu çıkarabilir metin hocam ben sadece gerçekleri yazdım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Haziran 2021, 21:01:47
İngiltere ve İspanya arasında Cebelitarık gerilimi

"İngiltere'nin Muhafazakar Parti eski lideri Michael Howard'ın, İngiliz toprağı olan Cebelitarık konusunda savaşa gitmesi yönünde Theresa May'e tavsiye vermesi üzerine, İspanya Dışişleri Bakanı Alfonso Dastis, İngiltere'ye bu konuda sakin olması gerektiğini söyledi. İngiliz Dışişleri Bakanı, konuya ilişkin açıklamada bulundu.
Muhafazakar Parti eski lideri Michael Howard'ın pazar günü SkyNews'a verdiği röportajda Cebelitarık'ta İngiltere'nin hakları için askeri çözüm kullanması gerektiğini belirtmesi üzerine İspanya Dışişleri Bakanı konuya ilişkin İngiltere'nin sakin olması gerektiğini belirtti."


Hocam İngiltere-İspanya Dünya'nın en medeni iki ülkelerinden , aynı dine mensup , aynı uygarlığın paydaşları ,ikisi de NATO üyesi , ama görüyorsunuz birbirlerinin toprağını bile tanımıyorlar...Savaşalım tehditleri savuruyorlar... Fırkateyn'lerini okyanusta tokuşturup duruyorlar...

Şimdi ülkeler arasında siyasi meseleler her zaman olur...Hakkımızı savunalım diye her meselede silaha sarılmak olmaz...

Silaha sarılmayınca sömürge , mandater yönetim altında mı olmuş oluyoruz...
ABD istediği kadar havlasın gerektiğinde gereken cevap verilir zaten verilmiştir de... Kıbrıs'ta ,K.Irak'ta vsss....

Ben bu S-400 meselesinde , daha büyük resmi göstermeye çalışıyorum.Daha farklı bir ajandası olan çevreler olabilir mi? diye sorguluyorum.... Hakkımı yedirmem de yedirmem nakaratından başka birşeyler düşündürmeye çalışıyorum.

Bizi Atatürk'ün gösterdiği iskikamet ve hedeften ; nereye , hangi istikamete yönlendirmeye çalışıyorlar ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 02 Haziran 2021, 21:18:18
İngiltere ve İspanya arasında Cebelitarık gerilimi

"İngiltere'nin Muhafazakar Parti eski lideri Michael Howard'ın, İngiliz toprağı olan Cebelitarık konusunda savaşa gitmesi yönünde Theresa May'e tavsiye vermesi üzerine, İspanya Dışişleri Bakanı Alfonso Dastis, İngiltere'ye bu konuda sakin olması gerektiğini söyledi. İngiliz Dışişleri Bakanı, konuya ilişkin açıklamada bulundu.
Muhafazakar Parti eski lideri Michael Howard'ın pazar günü SkyNews'a verdiği röportajda Cebelitarık'ta İngiltere'nin hakları için askeri çözüm kullanması gerektiğini belirtmesi üzerine İspanya Dışişleri Bakanı konuya ilişkin İngiltere'nin sakin olması gerektiğini belirtti."


Hocam İngiltere-İspanya Dünya'nın en medeni iki ülkelerinden , aynı dine mensup , aynı uygarlığın paydaşları ,ikisi de NATO üyesi , ama görüyorsunuz birbirlerinin toprağını bile tanımıyorlar...Savaşalım tehditleri savuruyorlar... Fırkateyn'lerini okyanusta tokuşturup duruyorlar...

Şimdi ülkeler arasında siyasi meseleler her zaman olur...Hakkımızı savunalım diye her meselede silaha sarılmak olmaz...

Silaha sarılmayınca sömürge , mandater yönetim altında mı olmuş oluyoruz...
ABD istediği kadar havlasın gerektiğinde gereken cevap verilir zaten verilmiştir de... Kıbrıs'ta ,K.Irak'ta vsss....

Ben bu S-400 meselesinde , daha büyük resmi göstermeye çalışıyorum.Daha farklı bir ajandası olan çevreler olabilir mi? diye sorguluyorum.... Hakkımı yedirmem de yedirmem nakaratından başka birşeyler düşündürmeye çalışıyorum.

Bizi Atatürk'ün gösterdiği iskikamet ve hedeften ; nereye , hangi istikamete yönlendirmeye çalışıyorlar ?

Gerektiğinde gereken cevabı verdiğimiz için işlerine gelmiyorya işte hocam ondan aramız bozuk oluyor işte... Birbirimizle aynı düşünceleri paylaşıyoruz fakat kendimizi ifade etme şeklimiz farklı serkan hocamla :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Haziran 2021, 21:32:02
Benim söylemek istediğim sadece ABD'nin kirli emellerinin olmadığı içeride de kirli emelleri olanlar olabilir...

Dikkati sadece dışarıya vermemek içeriye de dikkat etmek gerek...En kolayı şeytan taşlar gibi ABD'yi taşlamak...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 03 Haziran 2021, 08:20:04
Hocam biz ilk defa mı Batı ile çıkar çatışması yaşıyoruz? Hayır... BTÖ'nün kullandığı bütün silahlar Rus menşeili... Rusya'nın her yerinde BTÖ ofisleri var...Suriye'de,Libya'da kimle savaşıyoruz? Rusya ... Rusya daha mı az tehlikeli Batı'dan...

Mevcut durumda evet!
Rusya'nın başına bir deli geçmedikçe de bu durum değişeceğe benzemiyor. Bunu kullanmak en doğal hakkımız.
Eğer Rusya Suriye'de varlık göstermemiş olsaydı, şu an sınırımız boyunca istemediğimiz bir terör devleti olacaktı mesela. Seversiniz veya sevmezsiniz ancak Suriye konusunda yapılan hatalar sonrası Rusya bu konuda bize denge faktörü oldu. Aynı durumu mesela geçmişte Irak'ta yapamadık! Kuzey Irak'taki geçmişte yaptığımız operasyonları hatırlayalım. Kimler tarafından defalarca engellendiğimizi hatırlayalım.

İngiltere ve İspanya arasındaki sorunlar bizim coğrafyamız için çok da geçerli örnekler değil. Onlar iki bağımsız ülke. Bizim coğrafyamızdaki ülkelerin çoğu bağımsız değil. Başka ülkelerin maşası konumunda. Ve bu coğrafyada ne yazık ki savaşlar, kan ve gözyaşı eksik olmuyor. Burada ayakta durabilmek için gerektiğinde Rusya ile, gerektiğinde ABD ile, gerektiğinde İsrail ile, gerektiğinde Mozambik ile vs anlaşmamız zorunlu. Kimse artık tek başına güçlü değil. Dengeyi sağlamak zorundayız.

Yani biri bize bir şey dayattığında hay hay demek yerine , biz de ona dayatabilmeliyiz!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 03 Haziran 2021, 10:30:18
"Denize düşen yılana sarılır" hikayesinin sonun da yılan genelde adamı sokar...

Hatalı politikalarımız sonucu "denge sağlasın" diye sarıldığımız kurtarıcımız , sınırımıza dayanan Rusya ....Adamlarla ABD ile olan çatışma nedenlerinden daha çok çatışacak noktamız var...

Bir ateşten kurtulalım derken daha büyüğüne girmek üzere olabiliriz ... Yarın birgün Rusların Kürtlerle anlaşmayacağından nasıl emin olabiliriz... Şimdi sınırı istediğimiz gibi delip,vurup çıkıyoruz...Ya Rusya sınıra hakim olursa ne olacak...

BTÖ yatağı haline gelmiş Münbiç kasabasına 10 yıldır ABD var diye giremedik hala da giremedik , unutmayın...


Bir gücü başka bir güçle dengelemek en son Osmanlının son döneminde denenmişti , onun da sonu malum...



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 03 Haziran 2021, 11:29:51
Peki Soruyu soyle sorsam Sn Serkan1976. Siz karar verici bir merci olsaniz nasil bir yol izlerdiniz?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 03 Haziran 2021, 13:02:57
"Denize düşen yılana sarılır" hikayesinin sonun da yılan genelde adamı sokar...

Hatalı politikalarımız sonucu "denge sağlasın" diye sarıldığımız kurtarıcımız , sınırımıza dayanan Rusya ....Adamlarla ABD ile olan çatışma nedenlerinden daha çok çatışacak noktamız var...

Bir ateşten kurtulalım derken daha büyüğüne girmek üzere olabiliriz ... Yarın birgün Rusların Kürtlerle anlaşmayacağından nasıl emin olabiliriz... Şimdi sınırı istediğimiz gibi delip,vurup çıkıyoruz...Ya Rusya sınıra hakim olursa ne olacak...

BTÖ yatağı haline gelmiş Münbiç kasabasına 10 yıldır ABD var diye giremedik hala da giremedik , unutmayın...


Bir gücü başka bir güçle dengelemek en son Osmanlının son döneminde denenmişti , onun da sonu malum...


Sen halen eski düşünce yapısındasın.  Birine karşı denge sağlamak için diğerine köle olmaya gerek olduğunu sanıyorsun. Rusya'ya karşı koruma sağlamak için ABD'nin her istediğini yapalım veya ABD'ya karşı denge sağlamak için Rusya'nın kölesi olalım diye bir şey yok. Çıkarlar karşılıklı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 03 Haziran 2021, 13:16:38
Peki Soruyu soyle sorsam Sn Serkan1976. Siz karar verici bir merci olsaniz nasil bir yol izlerdiniz?

Yukarıda birkaç cümle yazdım. Benim ki daha çok ne yapılmalı ile ilgili değil ne yapılmamalı ile ilgili düşünceler.  Bazen yanlış birşey yapmamak , doğru birsey yapmaktan iyidir.

Mesela ben daha bir yıl önce komşusunu yutan Rusya'ya  güvenip , Nato'nun tepkisini çekecek hareketler yapmazdım.

Ben Rusya'ya güvenmiyorum kısacası.

İngiltere,İspanya, İtalya üçlüsü ile iliskilerimizi guçlendirmeliyiz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 10 Haziran 2021, 09:12:15
Iktidarin dort gozle beklemekte oldugu ABD CB ile 14 Haziranda yapilacak gorusmeye artik gunler kalmisken taraflarin kisaca mevcut duruslarini bir degerlendirelim ve bu gorusme sonrasindaki olasi sonuclari ele alalim.

Oncelikle bu gorusmeyi gozleyen taraf adeta bizleriz. Bunun nedeni de gayet acik Iktidarin ic ve dis politikadaki sikisikliginin ana nedenlerinden birisinin ABD ile olan iliskilere dayandirip buradan cikacak basari sayilabilecek bir cozumun dahi ulkemiz icin bir taze soluk olusturacagi dusuncesi yatmakta. Elbette ABD ile mevcut sorunlarimiz bir gorusme ile cozulebilmesi veya yapilacak bir gorusme sonrasinda isler artik yoluna girecek beklentisine girilmesi beklenemez . " Bu beklenti abartili olur" Ulkemiz ile ABD arasinda  bircok konuda derin farkliliklar mevcut bu farkliliklarin buyuk bir kismi ancak taraflardan birinin simdiye kadar surdurmekte oldugu politikasindan ancak vazgecmesi sureti ile cozulebilir . " Yani  taraflardan birileri o konular uzerinde TAVIZ vermeli" Bu gune kadar iktidar uzerinde bulunan baskiyi bir nebze kaldirabilmek icin degisik fikirler ve teklifler yapmis olsa da ABD yapilan tum tekliflere olumlu yanit verdigi gorulemedi.  Or  FETO konusunda , PYD/SDG Suriye , S400, F-35, Dogu Akdeniz, Ege.....

Bir baska deyisle daha fazla uzlasi arayan bizleriz . ABD de elbette mevcut durumdan pek memnun degil  bu nedenle ABD su anda bizleri abski altina almis oldugu izlenimi versede Turkiye ile kopruleri tamami ile koparacak adimlari atmaktan kacinmaya devam edecektir. ABD ninTurkiye ile ipleri koparmasi ABD nin isine gelmemektedir . " Bu bizlerin vazgecilmez veya eli bukulemeyecek olmamizdan kaynaklanmiyor salt ABD nin isine gelmiyor o nedenle" Bugun belki ABD nin bizlere eskisi gibi ihtiyaci yok. ABD nin yeni planlarinda da konumumuz eskiye oranla daha pasif olabilir. Ancak ABD  ya bir gunu ihtiyacim olursayi dusunerek bizler ile de kopruleri atmiyor.

Bizler ise su anda bu sasi ortakligi nasil duzeltebiliriz ile ugrasmakle mesguluz bunun icindir ki  S400 leri efendim depoya kaldirip cift anahtar altina alalim, katara gonderelim . Gordugunuz uzere aldik ama aktive etmedik ,hatta alinan sistemi nerede ise bir atis haricinde fazla test dahi yapmadik, egitmenleri geri gonderdik..... Dogu Akdeniz konusunda ise uzunca bir sureden beri arastirmalari kestik gemileri bolgeden cektik tabiri caiz ise sakin bir yaz sezonu hedefliyoruz. Suriye konusunda efendim gerektigi yere kadar gideriz sinirimizi koruma ltina alacagiz firatin dogusu vs hepsi durdu ve beklemeye girdi. F-35 konusunda yatirilan kaparonun karsiligini geri alma konusunda dahi tam bir muamma icerisindeyiz artik nasil bir anlasma yapilmis ise.

Yani uzun lafin kisasi 4 gun sonra medyamizin yapilacak toplanti sonrasinda gorusmeyi bizlere basari olarak pazarlamaya calismalarina kanmayin. Bu defa isimiz oldukca zor, ABD ulkemizi zayif bir animizda yakaladi malesef.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 10 Haziran 2021, 09:51:08
oturdular ve gücümüzün biteceği anı beklediler.

dolar 8.65 civarlarına dayanmış, altının gramı 520 üstü,  sıfır oto fiyatları geçen hafta yine zamlandı ve uçtu.

Suriye'deki örgütün sorumlusu kuzey Irak'ta etkisiz hale getirilmiş;  ama bu bile batının Suriye politikasında bir değişim yaratmaya yetmemiş.

liste uzayıp gidiyor da,  gerek yok. 

olacağına varıyor.

dış politikada biraz sessizlik olur en fazla.

 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 10 Haziran 2021, 14:04:04
Demokrat Senatör Robert Menendez ;


1- NATO müttefiki  Türkiye'de bugün daha fazla sayıda gazeteci ve avukat tutuklanmış durumda,

2- Türkiye, Kıbrıs'ı ve münhasır ekonomik bölgesini tehdit ettiğinde, Libya'ya giderek kimse tarafından tanınmayan ama Yunanistan'ın münhasır ekonomik bölgesine müdahale eden bir ekonomik bölge ilan ettiğinde,

3-Azerbaycan üzerinden Ermenistan'a karşı saldırgan davranışlara karıştığında,

4- Libya'da menfur bir rol oynadığında uluslararası hukuku sürekli ihlal ediyor.


Senatör ; sadece ABD'nin gözünden değil Batı Dünya'sından da  Türkiye'nin nasıl göründüğünü harika özetlemiş...

Katılırsınız katılmazsınız maalesef görüntü bu....


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 10 Haziran 2021, 15:13:55
Demokrat Senatör Robert Menendez ;


1- NATO müttefiki  Türkiye'de bugün daha fazla sayıda gazeteci ve avukat tutuklanmış durumda,

2- Türkiye, Kıbrıs'ı ve münhasır ekonomik bölgesini tehdit ettiğinde, Libya'ya giderek kimse tarafından tanınmayan ama Yunanistan'ın münhasır ekonomik bölgesine müdahale eden bir ekonomik bölge ilan ettiğinde,

3-Azerbaycan üzerinden Ermenistan'a karşı saldırgan davranışlara karıştığında,

4- Libya'da menfur bir rol oynadığında uluslararası hukuku sürekli ihlal ediyor.


Senatör ; sadece ABD'nin gözünden değil Batı Dünya'sından da  Türkiye'nin nasıl göründüğünü harika özetlemiş...

Katılırsınız katılmazsınız maalesef görüntü bu....




Bunlar bizim bilmediğimiz şeyler mi?

Ahlaktan yoksun geri zekalı senatörler ve Avrupa parlamenterleri beni ilgilendirmez. Bizim egemen hakkımız tek taraflı değil uluslararası şartlara dayalıdır ama bunu kendileri de çok iyi bildikleri için fetövari  it gibi kuduruyorlar.

Diyalog kapılarını her zaman açık tuttuk müzakerelere platform sağlamaya çalışıldı.

Ahlaksızın biri gelipte kendi evimde beni haydutlukla suçlarsa ben de mutlaka bu tavra karşı önlemimi alırım..

Haklılığını ferzah  ferzah ortaya koysan bile onlar dünkü çantada keklik gibi uyuyan Türkiye’yi hayal ederek davranıyorlar ve davranacaklar.

Biz bu Şantajlara karşı ayağımızı denk alalım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 10 Haziran 2021, 19:35:21
1. Suriye'de daha fazla operasyon yapmayarak
2. Dogu Akdeniz'deki faaliyetlerimizi dondurarak
3. S-400 leri Katar vs gibi ucuncu ulkelere gondermeyi gayri-resmi olsa da tartisarak

Daha muzakerelere baslamadan tornistan etme niyetimizi ortaya koydugumuz icin, ABD hicbir konuyu tartismaya acmadan ultimatomlarini iletir ve masadan kalkar  diye dusunuyorum..gecen gun zaten disisleri bakan yardimcisi mi ne ziyaret etmisti, verdi ultimatomlari "siz bilirsiniz kardesim" diyip cekip gitti..

Keske bizde ornegin ;
1-Bir Sincar ya da Rakka operasyonu baslatarak
2- S-400 leri Rodosun karsisina kurup acarak,
3- NATO'daki butun askeri gucumuzu operasyonlardan cekerek
4- Bati dunyasinin yaptigi ne kadar soykirim varsa taniyarak ve konsolosluklarinin karsisina heykelini dikerek
5- CAATSA cercesinde bize ne yaptirim uygulaniyorsa, sembolik olsa bile aynisi karsi tarafa uygularak
6- Multecilerin geri donusu anlasmasini dondurup milyonlarca multeciyi Avrupaya gondererek
7- Rus donanmasini Bogazlarda bir cay icmeye cagirarak ve hicbir NATO gemisinin bogazlardan gecmesine izin vermeyerek

 "Siz bilirsiniz kardesim" diyebilseydik..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 10 Haziran 2021, 20:31:03
Hayır bu Rus merakını anlamıyorum ben.

BTÖ 'yü yıllarca desteklediler özellikle Çeçen sempatizmimizden dolayı. Moskova'da Ypg büroları var.
60 askerimizi bir seferde şehit ettiler...
Ermenistan'ın en büyük destekçisi ve silah tedarikçisi.
Ukrayna'nın güneydoğusunu bi lokmada yuttu.

Şu yukarıdaki eylemlerin Batı'nın yaptıklarından ne farkı var...?

Turist gönderiyor,parayla doğalgazını satıyor.HSS verdi diye müttefik mı olduk ...?

Rus donanmasını boğazları davet etme teklifi bana 1833 Hünkar iskelesi antlaşması acziyetini hatırlattı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 10 Haziran 2021, 21:27:52
1. Suriye'de daha fazla operasyon yapmayarak
2. Dogu Akdeniz'deki faaliyetlerimizi dondurarak
3. S-400 leri Katar vs gibi ucuncu ulkelere gondermeyi gayri-resmi olsa da tartisarak

Daha muzakerelere baslamadan tornistan etme niyetimizi ortaya koydugumuz icin, ABD hicbir konuyu tartismaya acmadan ultimatomlarini iletir ve masadan kalkar  diye dusunuyorum..gecen gun zaten disisleri bakan yardimcisi mi ne ziyaret etmisti, verdi ultimatomlari "siz bilirsiniz kardesim" diyip cekip gitti..

Keske bizde ornegin ;
1-Bir Sincar ya da Rakka operasyonu baslatarak
2- S-400 leri Rodosun karsisina kurup acarak,
3- NATO'daki butun askeri gucumuzu operasyonlardan cekerek
4- Bati dunyasinin yaptigi ne kadar soykirim varsa taniyarak ve konsolosluklarinin karsisina heykelini dikerek
5- CAATSA cercesinde bize ne yaptirim uygulaniyorsa, sembolik olsa bile aynisi karsi tarafa uygularak
6- Multecilerin geri donusu anlasmasini dondurup milyonlarca multeciyi Avrupaya gondererek
7- Rus donanmasini Bogazlarda bir cay icmeye cagirarak ve hicbir NATO gemisinin bogazlardan gecmesine izin vermeyerek

 "Siz bilirsiniz kardesim" diyebilseydik..

Tabii ki siralamis olduklariniz en azindan hepsi olmasa da bazilarina dahi yapabilmek guzel olurdu Sn Gökbörü.

"kaba tabir ile  kuyrugumuzu kaptirtigimiz ABD ye karsin" Siraladakilarinizi hayata gecirebilmek icin  oncelikle , irade , ikincil olarak da saglam ekonomimizin olmasi lazim. 

Bir onceki yorumumda belirtmis oldugum uuzere. ABD  gelecekte bizi kullanabilirligi dusunerek tamami ile hic bir zaman sik bogaz etmez . Cunku boyle bir durumda kirilma olacagini kendisi de iyi bilir ." yani surundurur ama oldurmez"

Gelelim Sn Serkan1976  yapmis oldugu yorum hakkindaki dusunceme. 
ABD ,Rusya federasyonun alternatifi olamaz. Rusya federasyonu da ABD nin alternatifi olamaz .
Onun icin ABD yi cezalandiralim ve Rusya yanasalim dusuncesine , veya tam tersinin saglikli bir yaklasim olmadigi kanisindayim.

Her iki super guc kendi aralarinda rekabet yaninda karsi kulvarlarda olsalarda biz Turkiye Cumhurriyeti olarak i her iki super guc ile ulke cikarlarimiz ortustugu surece saglikli siyasi ve ekonomik isbirligi yapabilmekten gectigine inaniyorum.




Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 10 Haziran 2021, 21:55:26
işin aslı Hünkar İskelesi ile başlayan mekanizma canlı ve kanlı bir şekilde kendisini gösterdi zaten.
o mekanizma sayesinde Suriye operasyonlarına başlanabildi ve yine  tam da o mekanizma sayesinde Fırat doğusuna ufak da olsa bir tırnak atılabildi.

 bu mekanizmaların hepsinin sonucu dün de belliydi,  bu gün de belli.
bunlar sadece  taktik başarı getiren mekanizmalar.
taktik başarıyı kalıcı bir sonuca dönüştürmek ise planlama istiyor.
yine de,  bu mekanizmalara ve tarihi deneyimlere rağmen,  süreci ne kadar doğru işletebildik?
denge mi kurduk?  yoksa rüzgar nereye eserse oraya savrulmayı denge kurmak mı sandık?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 10 Haziran 2021, 23:21:30
Türkiye abd her istedigini yapmaya mecburmu
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 11 Haziran 2021, 08:31:51
Türkiye abd her istedigini yapmaya mecburmu

Tabi ki Turkiye Cumhuriyeti ABD veya herhangi bir baska ulkenin  her istedigini yerine getirmeye mecbur degildir.

Turkiye Cumhuriyeti olarak tam bagimsiz hareket edebilmek icin de bir takim degerlere sahip olabilmemiz lazim ki bu dis guclere karsin dik durusumuz saglikli uygulanabilsin. Oncelikle irade, ikincil olarak da saglam ekonomi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 11 Haziran 2021, 10:48:50
Hayır bu Rus merakını anlamıyorum ben.

BTÖ 'yü yıllarca desteklediler özellikle Çeçen sempatizmimizden dolayı. Moskova'da Ypg büroları var.
60 askerimizi bir seferde şehit ettiler...
Ermenistan'ın en büyük destekçisi ve silah tedarikçisi.
Ukrayna'nın güneydoğusunu bi lokmada yuttu.

Şu yukarıdaki eylemlerin Batı'nın yaptıklarından ne farkı var...?

Turist gönderiyor,parayla doğalgazını satıyor.HSS verdi diye müttefik mı olduk ...?

Rus donanmasını boğazları davet etme teklifi bana 1833 Hünkar iskelesi antlaşması acziyetini hatırlattı.

Olayin Rus sempatisiyle alakasi yok...Rusya, bize muttefik olacak son devlettir herhalde..

Forumdaki iletilerimi butuncul olarak okursaniz, Rus sempatisinden cok Rus tiksintisi bulursunuz...

Temel prensip, Turk Devletine karsi duran herkese elden geldigince bir bedel odetilmesi, ve bunun herkes tarafindan bilinmesi..

Ruslar 60 askerimizi sehit ettiginde de,  Wagner askerlerine karsi dogrudan ya da dolayli bir misilleme yapilabilirdi ornegin

Ya da Karadeniz'e birkac ABD gemisinin karasularimizda "egitim" yapmasi icin girmesine izin verilebilirdi..

Ukraynaya gostermelikde olsa "egitim amacli" asker gonderilebilirdi..

Uzun vadede Rusya'dan alinacak gaz miktari azaltilabilirdi vs vs

Hamleler ne olmali tartirisirz, onemli olan hamle yapmak, karsi tarafi dusunmeye itecek agirlikta bedel odetmek..



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 11 Haziran 2021, 11:24:19
Ak kuyu iptal edilmeliydi.

insan kaybetmek pek de umurlarında değil;  ama Kırım sonrası yaptırımlar Rus ekonomisini ciddi sıkıntıya soktu.
uzun vadeli ve kesin gelirlere ihtiyaçları var.
s400 tek kalemlik bir gelir olmasına karşın  bu enerji projeleri uzun yıllar sürecek  garantilerle sözleşmeye bağlanıyor.
kesinleştirdikleri bir  kazanç projesini iptal ederek yumuşak ekonomilerine bir yumruk da biz atabilirdik.
hem  gerekli cevap verilmiş olurdu;  hem de batıda puan toplardık işte.

karşılığında en fazla  domatesleri geri yollarlar ve 2 yıl turist yollamazlardı.

tabi o sözleşme de f35 sözleşmesi gibi eli kolu bağlayan bir sözleşme midir?  yoksa bize tek taraflı fesih hakkı veriyor mu?

bilmiyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 11 Haziran 2021, 11:42:20
Hayır bu Rus merakını anlamıyorum ben.

BTÖ 'yü yıllarca desteklediler özellikle Çeçen sempatizmimizden dolayı. Moskova'da Ypg büroları var.
60 askerimizi bir seferde şehit ettiler...
Ermenistan'ın en büyük destekçisi ve silah tedarikçisi.
Ukrayna'nın güneydoğusunu bi lokmada yuttu.

Şu yukarıdaki eylemlerin Batı'nın yaptıklarından ne farkı var...?

Turist gönderiyor,parayla doğalgazını satıyor.HSS verdi diye müttefik mı olduk ...?

Rus donanmasını boğazları davet etme teklifi bana 1833 Hünkar iskelesi antlaşması acziyetini hatırlattı.

Olayin Rus sempatisiyle alakasi yok...Rusya, bize muttefik olacak son devlettir herhalde..

Forumdaki iletilerimi butuncul olarak okursaniz, Rus sempatisinden cok Rus tiksintisi bulursunuz...

Temel prensip, Turk Devletine karsi duran herkese elden geldigince bir bedel odetilmesi, ve bunun herkes tarafindan bilinmesi..

Ruslar 60 askerimizi sehit ettiginde de,  Wagner askerlerine karsi dogrudan ya da dolayli bir misilleme yapilabilirdi ornegin

Ya da Karadeniz'e birkac ABD gemisinin karasularimizda "egitim" yapmasi icin girmesine izin verilebilirdi..

Ukraynaya gostermelikde olsa "egitim amacli" asker gonderilebilirdi..

Uzun vadede Rusya'dan alinacak gaz miktari azaltilabilirdi vs vs

Hamleler ne olmali tartirisirz, onemli olan hamle yapmak, karsi tarafi dusunmeye itecek agirlikta bedel odetmek..

 

Rus ayısı , ABD kovboyu ile oyun olmaz...
Zaten uçaklarını düşürünce  , rahiplerini uçağa bindirip gönderince gururumuzu yeteri kadar ayaklar altına aldık ne misillemesi yahu...


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Haziran 2021, 12:15:37

Rus ayısı , ABD kovboyu ile oyun olmaz...
Zaten uçaklarını düşürünce  , rahiplerini uçağa bindirip gönderince gururumuzu yeteri kadar ayaklar altına aldık ne misillemesi yahu...


Kendi adıma söyleyeyim; ister ayı olsun, ister kovboy olsun, benim evimde kimsenin bana kabadayılık yapma hakkı yok. Asla kimseye biat etmem!!!
Birinin yaptığı yanlışın yanlış olduğunu saçlarının ucundan ayak tırnağına kadar hissettiririm. Hiç kimse vazgeçilmez değildir!
Ülkeler arasında ilişkiler karşılıklı çıkarlara bağlıdır. Bu çıkarlar tek yönlü olursa müttefiklik diye bir şey kalmaz ortada. Bunun üzerine dayatmalar devam ederse düşmanlık başlar. Düşmanımın düşmanı dostumdur mantığı benzeri, senin düşmanlık yaparak çıkarlarıma ters davranman nedeniyle sahip olamadıklarımı gerekirse düşmanından alırım diyebilirim rahatlıkla. Aynı şeyi diğerine de yapabilirim. Biriyle ters düşüp diğeriyle açığı kapatınca, onun kölesi olmayacağız. Bu mantığı unutun! Bu açık bir şekilde eziklik! Sadece çıkarlarımıza göre neye gereksinimimiz varsa onu alacağız. Her şey karşılıklı! Satranç oyunu gibi oynayacağız!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 11 Haziran 2021, 12:46:10
Hayır bu Rus merakını anlamıyorum ben.

BTÖ 'yü yıllarca desteklediler özellikle Çeçen sempatizmimizden dolayı. Moskova'da Ypg büroları var.
60 askerimizi bir seferde şehit ettiler...
Ermenistan'ın en büyük destekçisi ve silah tedarikçisi.
Ukrayna'nın güneydoğusunu bi lokmada yuttu.

Şu yukarıdaki eylemlerin Batı'nın yaptıklarından ne farkı var...?

Turist gönderiyor,parayla doğalgazını satıyor.HSS verdi diye müttefik mı olduk ...?

Rus donanmasını boğazları davet etme teklifi bana 1833 Hünkar iskelesi antlaşması acziyetini hatırlattı.

Olayin Rus sempatisiyle alakasi yok...Rusya, bize muttefik olacak son devlettir herhalde..

Forumdaki iletilerimi butuncul olarak okursaniz, Rus sempatisinden cok Rus tiksintisi bulursunuz...

Temel prensip, Turk Devletine karsi duran herkese elden geldigince bir bedel odetilmesi, ve bunun herkes tarafindan bilinmesi..

Ruslar 60 askerimizi sehit ettiginde de,  Wagner askerlerine karsi dogrudan ya da dolayli bir misilleme yapilabilirdi ornegin

Ya da Karadeniz'e birkac ABD gemisinin karasularimizda "egitim" yapmasi icin girmesine izin verilebilirdi..

Ukraynaya gostermelikde olsa "egitim amacli" asker gonderilebilirdi..

Uzun vadede Rusya'dan alinacak gaz miktari azaltilabilirdi vs vs

Hamleler ne olmali tartirisirz, onemli olan hamle yapmak, karsi tarafi dusunmeye itecek agirlikta bedel odetmek..

 

Rus ayısı , ABD kovboyu ile oyun olmaz...
Zaten uçaklarını düşürünce  , rahiplerini uçağa bindirip gönderince gururumuzu yeteri kadar ayaklar altına aldık ne misillemesi yahu...

Gecmise donup yapilan yanlislari duzeltemeyecegimiz icin,

Madde madde sizce ne yapilmali-yapilabilir yazabilirseniz kendi adima goruslerinizi daha iyi kavramis olurum, daha sagliklik bir fikir alisverisi olabilir..

Ona "olmaz" , buna "olmaz" diyince, haklarimizdan vazgecip onlarin dumen suyuna girmeyi oneriyorsunuz gibi bir izlenim cikabilir, ki sanirim birakmak istediginiz izlenim bu degil..





Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 13 Haziran 2021, 10:22:10
Mavi Vatan’dan geri adım atmamalıyız!
Brüksel’de yarın başlayacak NATO zirvesi ve Erdoğan-Biden görüşmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cem Gürdeniz “29. Zirve, Türkiye’nin kaderini etkileyecek gelişmelere gebedir. Türkiye’ye doğrudan baskılar beklenmelidir” yorumunu yaptı.


https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/mavi-vatandan-geri-adim-atmamaliyiz-6483981/ (https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/mavi-vatandan-geri-adim-atmamaliyiz-6483981/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 13 Haziran 2021, 11:27:43
Hocam yazdım ya... Bize tahakküm kurmaya çalışmayacak ama desteği de bizi baskılardan kurtaracak İngiltere,İtalya, İspanya üçlüsüyle stratejik işbirliğine gitmeliyiz bölge politikalarında....

Sen , seni yutacak güçte emperyalist ülkeleri birbirine kırdırmak türü bir politika geçmişte sonuç vermedi gelecekte de vermez...

Örneğin Akdeniz'e İngiltere, İtalyan,İspanyol petrol-doğalgaz şirketlerine ortaklık önerebiliriz.Bu adım hiç değilse Doğu Akdeniz'de bize  karşı bloğun adımlarını,birlik olmalarını engeller...

Heyt , heyt politikasıyla ile çok  yanlız kaldık mutlaka bizimle çıkarlarını buluşturabileceğimiz müttefik ülkeler bulmalıyız...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 13 Haziran 2021, 12:19:43
yukarıdaki haberde genel olarak çok doğru  tespitler var;  ama açıkçası "Türk Rus ve Türk Çin" ilişkilerine  dair değerlendirmeye katılamıyorum.
Rusya, Kırım yaptırımları nedeniyle  ekonomik olarak  bitik vaziyette ve  anlaşılan bu durum  şiddetlenerek devam edecek.
bir diğer nokta ise,  bizimle olan ilişkilerine verdikleri değerin  nasıl kaygan bir zemine oturduğunu da Suriye'deki o saldırıyla açıkça gösterdiler.

durum bu kadar açıkken Türkiye'nin batı ile yaşadığı sorunlara karşı Rusya ile gerçekçi bir zeminde ve sürdürülebilir bir denge politikası kurabileceğine pek ihtimal veremiyorum.

Çin ilişkilerindeyse,  sanırım o kapı  hava savunma  füze ihalesinin iptaliyle birlikte kapandı.

swift konusu gündeme geldiği tarihlerde bizim bu beşliye katılma söylevlerimiz ise zaten hiç karşılık görmemişti.
yani,  o anda bile  bizi bir Hindistan kadar yakın göremeyen Rusya ve Çin  ile batıyı dengelemek gerçekçi değil.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 13 Haziran 2021, 13:04:17
şunun tarihine bakmak bile yetiyor.

https://www.youtube.com/watch?v=cPR19oymR1s (https://www.youtube.com/watch?v=cPR19oymR1s)

batıdan yüzümüzü dönelim de,  hangi  yönde bize kollarını  açıp yolumuzu gözleyenler var?

ödenecek bedellere baktığımda,  yola batıyla devam etmenin faturası  daha katlanılabilir geliyor bana.
en güncelinden şu aşı işi bile  kimin aşısıyla başladı?   kimin aşısıyla devam ediyor?

yıllar öncesinden hatırlarsınız,  siyasi heyetler yurt dışı yolculuklarında uçaklar dolusu iş adamlarıyla gerçekleştirirdi o ziyaretleri.
bu çabaya rağmen,  bu gün hala batıyla olan ticaretimiz  ciddi ağırlıkta.
daha komiği ise, doğu ile  ticaretimize ve ilişkilerimize baktığımızda,  bu pastanın da önemli bir kısmı doğudaki batı müttefikleri diyebileceğimiz Güney Kore ve Japonya gibi  ülkelerden oluşuyor.

uçaklar dolusu iş adamı ziyaretleri,  siyasi çabalar ve politik gelişmelerin hiç biri Türkiye'yi   doğuya entegre etmeye veya doğuyla bir denge kurabilecek ilişki  düzeyine yükseltmeye yetmemiş.

f35 nedeniyle cebimize girmemiş,  ama girecek olan o paranın kaybına yanıyoruz.  bu gün bile havacılık ve uzay sanayimizde ilk 4 ay en çok ihracat yaptığımız yer ABD.
batıya resti çekip bu tarafa geçtiğimizde kime yapılacak bu ihracat mesela?
Rusya'dan uçak ve savunma araç gereci alan hangi ülke bu tercihi sayesinde yerli sanayisini besleyerek bir noktaya gelmiş?
Çin buna dahil değil;  çünkü  onlar teknoloji transferi veya ortak üretimle değil de çok başka bir yolla kendilerini geliştirdiler.

batı müttefiki olan Türkiye ise bu ortak üretim kapısı sayesinde kendi helolarını üretiyor bu gün.
yine  batı merkezli bir  projeyle milli işlemci sorununa çözüm arayabiliyor.
yine batı motorunun ortak üretim deneyimini temel alarak yerli savaş uçağı motoru iddiasında bulunabiliyor.
gerek sivil gerek askeri projelerde ofset yoluyla bir şekilde   sanayi kurulması mümkün  bu tarafta.

öbür tarafta  kim  kime  bunları nasip etmiş?

bir  nükleer enerji işine girdik,  ona da en çok savunanlar bile  karşı yahu!

düşünmek gerek. 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hornet - 13 Haziran 2021, 13:42:02
NATO zirvesinde CB-Biden görüşmesi neden bu kadar kritik olarak ele alınıyor bunu anlamıyorum. Neyin kritigi bu ? Taviz verdiğimiz takdirde Biden sihirli çubuk ile ekonomimizi mi düzeltecek? Yine sihirli bir şekilde dolar mı düşecek?  Senatoyu görmezden gelip F35 veya patriot mu verecek? Neden kritik bu toplantı ben neden sizin gördüğünüz önemi göremiyorum bu görüşmede? Hicbirsey olmayacak. Biri zaten 1915 olaylarına soykırım demiş diğeri Hristiyanlık için çok önemli ayasofyayi cami yapmış. Darbe kalkismasini amerikadan bilmiş,  feto basini sana teslim etmemiş,  suriyede pkk devletine onay vermiş,  yunani sana karşı desteklemiş Amerikaya taviz versen bacağına sıkarsın,  vermesen dolar daha yükselecek ülke ekonomik kaosa girecek yine ayağına sikacaksın. Ülkedeki siyasi tabanını bile Amerikan düşmanlığı ile ayakta tutuyorsun. Kanka mi olacak amerikayla düşman mı?ikide olmayacak o halde ne önemi var bu kıytırık toplantının. Yarın bir açıklama yaparlar ve iki NATO müttefikinin ilişkileri daha samimi ele alması hakkında görüş birliğine varıldı derler biter.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 14 Haziran 2021, 11:45:11
bizim açımızdan çok önemli değil zaten.
uzun süredir batıya karşı koyabilen rol model bir Türkiye imajı yaratılmak isteniyordu.
bu tavırlar içeride  coşku yaratıyor malum.

az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik. dönüp  dolaşıp  bunun böyle olamayacağını fark etmeye başladık.
şimdi  batıya rağmen iş yapan rol modeli iki adım geriye çekip batıyla  ortak yönleri olan rol modeli öne çıkartmaya başlayacağız becerebilirsek.

onlar için önemli;  çünkü  batı toptan  yeni bir dönem planlıyor.
bu yeni dönemde geçtiğimiz on yıldaki gibi  bölük pörçük hareket etmek  yerine,  olabildiğince birlikte ve organize hareket etmenin  yolları aranacak bu toplantılarda.

Rusya ve Çin içinse Obama ve  Trump döneminde  başlatılan kararsız ama sert  müdahaleler,  daha yumuşak ama daha kararlı ve sistematik bir yola girecek orta vadede.

bize diyecekler ki "yeni dönemde yanımızda mısın?  aslında yanımızda olmanın pek önemi yok,  yanımızda olmamanın hiç önemi yok;  ama artık kararını ver.  denizde giderken bir ayağın bir sandalda öbür ayağın başka bir sandalda olamaz"

bizim vereceğimiz cevap da belli,  zaten toplantıya katılmamız bile cevap niteliğinde.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 16 Haziran 2021, 07:47:33
Görüşmeye kadar forumda konu oldukça yoğun tartışıldı. Görüşmeden sonra tık yok!  ;D ;D

Gündemi fazla takip edemedim. Ancak haberlerde bir ara gördüm; gazeteciler Cumhurbaşkanına Ermeni soykırımı konusunda Biden ile görüşme konusu sordu. Gülümseyerek Hamdolsun hiç konusu geçmedi dedi!  ::)

Oysa görüşmeden önce konuyu Biden ile görüşeceğini söylemişti! Hatta 24 Nisandaki Biden'in açıklamaları sonrası yaptığı konuşmalarda doğrudan Biden'e hitap ederek açıklamalar yapmıştı!

Kısacası bu konuda hesap sorulacak beklentisi içerisinde olanlar için hayal kırıklığı oldu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 16 Haziran 2021, 08:35:02
Biden ile yapilmis olan olan gorusme sonrasi degerlendirmem.

Iki tarf arasinda yillardan beri duyulan guvensizlik ortaminda ,yillarin biriktirmis oldugu onca sorunun detayli gorusulebilmesi veya yeni bir saife acilabilmesinin pek olanak dahilinde olmadigini daha once belirtmistim. Biden ve Sn CB nimiz arasinda yapilan bas basa toplantinin toplamda 45 daki surdugu dusunulurse ve bizlerin siralayabilecegi en az 15 kemiklesmis sorun mevcut oldugu biliniyorsa o zaman bu beklentinin veya ciktigi lanse edilse dahi gercekci olmadigi kesin. " Olumlu taraf iki ulke devlet baskanin gec de olsa yuz yuze gorusebilmeleri yani ilk kontak"

Bu toplantiya gidilmeden  aylar oncesinden bizler zaten oraya kavga etmeye degil uzlasma aramak icin gidecegimizi acikladik. Bu stratejiye dayanarak da gerekse ekonomimizin uzunca bir sureden beri kotuye gitmesi ve nihayet Covid nedeni ile sagliksiz ekonomizin adeta acmaza girmesi nedeni ile isveren ve isci kesiminden gelen ic baskilar. Butun bunlara  bagli olarak paramizin adeta tepe takla deger kaybetmesi sureci . Finansal acigimizi kapatmaktaki sorunlar nedeni ile ABD nin mevcut durumumuzu  daha da kotuye goturebilecegi dusuncesi ile mumkun oldugu surece ABD nin damarina basmadan bir tavir uygulanmaya calisildi. Bunun yaninda dis politikadaki yalnizligimizi da goz onune alarak ,bazi stratejik hedeflerimiz oldugunu belirttigimiz   uygulamalarimizi dahi dondurduk. " Dogu Akdeniz ,Ege....." peki ne yaptik o zaman ABD deye karsin daha yumusak basli bir tavir izledik  . Bu cercevede Onemli bir koz oldugu iddia edilen Afganistan kartini masaya surup belki ABD bu yaklasimla mevcut tavrini bir miktar degistirmesini umduk.

Afganistan konusundaki dusuncemi " Afganistan basligi altinda paylastigim icin burada uzun uzun konuya deginmeyecegim"  Soykirim konusunda attik tuttuk ne Soykirim ilan edildiginde yanit verebildik ne de yuz yuze yapilacak gorusmede Hamdi olsundan baska birsey soyleyemedik.  S-400 konusunda aldik ama kullanmamak icin yapmis oldugumuz onca toplanti oncesi teklifimiz de zaten kabul gormemisti. F-35 konusunda yatirdigimiz kaporonun dahi nasil geri alabilebilecegimizi bilemiyoruz. SDG/YPG konusunda hic bir degisiklik olmadi,CAATSA  zaten sadece Biden bagli olmadigindan pek yapabilecegimiz bir sey yok.  Libya konusu ileriki gunlerde  ne olup bittigini daha net anlayabilecegiz. Goruldugu gibi fazladan yeni bir sey pek yok gibi sizler TV lerde  medyada reklamlarina fazla kanmayin. " Benim gorusum bu sekilde "
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 16 Haziran 2021, 09:27:32
NATO   üyeliğinden çıkmak gibi bir niyetimizin olmadığını söylemiş olduk.   forum eşrafı dahil ötesini bekleyen pek kimse yoktu.
akşam dolar 8.35 seviyelerine kadar düşmüşken sabah kalktığımızda yeniden 8.50 üstüne çıkmıştı.
gram altın da benzer bir dalgalanma yaşadı.
mafya  babalarının youtuberliğe başladığı bir ülkede yaşarken, artık f35 için ödenen parayı da unutmak gerekebilir.
zaten kabul edilmiş olan  Ermeni iddiaları konusuysa niye gündeme gelecekti?
gündeme  gelse de ne değişecekti?

haberlerden anladığımız Akdeniz'de gerilimi düşürmüşüz.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bukrek - 16 Haziran 2021, 09:34:16
Bu görüşmeden sonra "Kemikleşmiş problemler" olduğu gibi duruyor. İki ülkede bu konularda tavrını değiştirmedi. Bu konularda İlerleme sağlanamadı. "Yetkili birimler, dış işleri bakanları görüşsün" denilip geçiştirildi. Peki ne oldu o zaman?
Bana göre iki ülke de zaman kazandı. Diğerini tamamen kaybedecek bir pozisyon almak istemedi. (Bu noktada "Kardeşim Amerika bize karşı Zaten her türlü negatif tutumu almış daha ne yapsın?" diyebilirsiniz ama bence bize zarar verebilecek, ekonomimize ve hükümetimize zarar verebileceği kartları elinde mevcut) Biz Afganistan kartını sürdük ve bu konuda yardımcı olabileceğimizi söyledik, onlar da ekonomimize saldırmayıp, belki de ticaret hacmini biraz arttırmayı önerdiler.
Diğer çözülememiş konularda her iki ülkede yeni bir kırılma anına kadar elinden geleni yapacaktır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 16 Haziran 2021, 10:19:57
Ben görüşme sonrası açıklamaların tamamını izlemedim. O nedenle soruyorum. Hangi konularda ilerleme sağladığımız konusunda açıklama yapıldı? Varsayım değil, net bilgi var mı?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 16 Haziran 2021, 11:18:54
Ben görüşme sonrası açıklamaların tamamını izlemedim. O nedenle soruyorum. Hangi konularda ilerleme sağladığımız konusunda açıklama yapıldı? Varsayım değil, net bilgi var mı?

Sadece görüşmeler olumlu geçtiğini, kesilen diyalog tekrardan canlanması Ve Türkiye NATO’dan ayrılmaz parçası olduğunu bildirdiler.

Onun dışında net bilgi yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 16 Haziran 2021, 12:40:22
1. Boyle kisa sureli ve "ayak ustu" gorusmelerde bu kadar karmasik sorunlarin cozulmesi zaten beklenemez. Bir karar aciklaniyorsa, daha onceden heyetler ve ilgili kurumlar anlasmanin alt yapsisini yapmislardir, liderler sadece adeta basin sozcusu gibi bunlari aciklarlar. Degisik konu basliklarinda bir aciklama yok ise anlasma yok diye de okunabilir.

2. Biden ile gorusebilmek icin epey bir caba sarfedildigi icin, ABD'nin bize bir taviz verecegini beklemek zaten saflik olurdu. Siz daha masaya oturmadan size taviz veren birine taviz vermeye niyetli olurmusunuz? Daha baska ne koparirim diye dusunursunuz...

3. Benim okuyabildigim kadariyla, ABD ile genel olarak izlenen yol, al-veri iceren bir muzakareden cok, ABD'nin "daha ileri gitmemesi " icin tek tarafli taviz vermekten ve iyi niyet gostermekten ibaret. Yani amac, kazanim koparmak degil daha fazla kaybi onlemek. Olumu gorup sitmaya ragzi olmusuz yani..

4. Sonuc olarak sadece gorebildigimizi kismi ile ( karar vericilerin aciklamadigi seyler her zaman olacaktir )"dostlar alisverite gorsun" disinda yeni birsey cikmamistir. Cikmasini beklemekte zaten dedigim gibi safliktir..

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Musti19 - 16 Haziran 2021, 12:43:15
Sedat Peker in videolarının gidişatında anlarız nasıl geçtiğini gibime geliyor hadi hayırlısı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 16 Haziran 2021, 13:42:44
Ben görüşme sonrası açıklamaların tamamını izlemedim. O nedenle soruyorum. Hangi konularda ilerleme sağladığımız konusunda açıklama yapıldı? Varsayım değil, net bilgi var mı?

Sorunuzun cevabi Sn SKYWOLF ortada ilerleme kaydedilen konular hakkinda resmi bir  aciklama yok.
45dk boyle bir toplantidan da boyle bir beklenti bence cok gercekci degil.  Boyle bir aciklamanin yapilabilmesi icin taraflar arasinda onceden altyapinin hazirlanmis olmasi gerekir oldugu dusuncesindeyim ki ya mutabakat veya uzlasmaya varildi denilebilsin. Su asamada her ne kadar da ulkemiz mevcut durumdan bir cikis yolu arayisi icerisinde izlenimi goruntusu versede tamami ile mevcut tezlerinden vazgectigi veya ABD nin istedigi noktalarda degil. Bu nedenledir ki ABD Ulkemiz uzerindeki baskiyi kontrollu olarak devam ettirme yolunu sectigini dusunuyorum. " yani bak gor izle"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 16 Haziran 2021, 13:47:54
1. Boyle kisa sureli ve "ayak ustu" gorusmelerde bu kadar karmasik sorunlarin cozulmesi zaten beklenemez. Bir karar aciklaniyorsa, daha onceden heyetler ve ilgili kurumlar anlasmanin alt yapsisini yapmislardir, liderler sadece adeta basin sozcusu gibi bunlari aciklarlar. Degisik konu basliklarinda bir aciklama yok ise anlasma yok diye de okunabilir.

2. Biden ile gorusebilmek icin epey bir caba sarfedildigi icin, ABD'nin bize bir taviz verecegini beklemek zaten saflik olurdu. Siz daha masaya oturmadan size taviz veren birine taviz vermeye niyetli olurmusunuz? Daha baska ne koparirim diye dusunursunuz...

3. Benim okuyabildigim kadariyla, ABD ile genel olarak izlenen yol, al-veri iceren bir muzakareden cok, ABD'nin "daha ileri gitmemesi " icin tek tarafli taviz vermekten ve iyi niyet gostermekten ibaret. Yani amac, kazanim koparmak degil daha fazla kaybi onlemek. Olumu gorup sitmaya ragzi olmusuz yani..

4. Sonuc olarak sadece gorebildigimizi kismi ile ( karar vericilerin aciklamadigi seyler her zaman olacaktir )"dostlar alisverite gorsun" disinda yeni birsey cikmamistir. Cikmasini beklemekte zaten dedigim gibi safliktir..



Elbette öyle. Ancak 24 Nisandan beri bu konular gündemde konuşuluyor. Muhtemelen dışişleri bakanlığı aracılığıyla karşı tarafla da görüşülmüş olmalı.  Yüzyüze görüşmede netlik kazanması bekleniyordu çoğu şeyin. Ancak açıklamalara bakılırsa elde var sıfır. Net olan tek şey Ermeni soykırımı masalının lafının bile edilmemiş olması. Ki özellikle görüşülecek bir konu olduğu defalarca belirtilmiş olmasına rağmen hamd olsun konuşulmadı dedi cumhurbaşkanı! Nereden nereye gelmişiz düşünmek lazım.

Sedat Peker in videolarının gidişatında anlarız nasıl geçtiğini gibime geliyor hadi hayırlısı.

Dışarıdan bakınca nasıl görünüyoruz biraz düşünelim.  ::)
Mesela bu ileti hakkında ülkenin en ünlü mafya lideri, onu engellemekle görevli olan içişleri bakanının mafya gibi davrandığına dair ciddi iddialarda bulunuyor. Sosyal medya açıklamaları rekorlar kırıyor. Bu iddialar hakkında konuşmak için canlı yayına çıkan bakan program boyunca kendisine yöneltilen soruları cevaplamamak için bol bol farklı konulardan bahsediyor.  Mafya lideri ülkenin muhalefetinin toplamından daha etkili görünüyor. Bu arada 19 senedir ülkeyi yöneten cumhurbaşkanı, yoksulları biraz da ana muhalefet partisi doyursun diyor. Vs...

Her gün ayrı bir macera...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 16 Haziran 2021, 17:10:37
Sonuç: ortak çıkar ve anlayış olan konularda aynen devam. Zıtlık olan konularda da itişmeye devam.

Görüşmenin sonucunu en iyi dolar kurundan anlarsınız. Şu an aynı seviyelerde sabit.  Demek ki eski tas eski hamam.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 17 Haziran 2021, 10:48:59
Hamdolsun her isteğimizi kabul ettirdik stratejik ortağımıza...

Aklı başında konuşan,düşünen herkes zaten büyük bir beklentiye girilmemesi gerektiğini söylemişlerdi.

Bizimkiler piyasaları biraz dizginlryebilmek için bu görüşmeye umut pompalayıp durdular...

Sonuç: Biden mı , Erdoğan mı daha önce ayağa kalktı geyiğiyle bu tarihi de geçirmiş olduk...

Dolar,Euro,Altın 8-10 gün dizginlendi...

MMU'ya yüklenmeye devam edelim , bu ABD'den bir cacık hayır gelmeyeceği iyice belli oldu...l
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Haziran 2021, 11:46:53
ABD'den bir cacık olmayacağı çok uzun zamandır belliydi zaten. ABD bizim gibi ülkeleri belirli bir seviyenin üzerinde gelişmesini istemiyor. Neredeyse her konuda kendilerine bağımlı olmamızı istiyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 17 Haziran 2021, 11:56:01
Yağmurdan kaçıp doluya da tutulmamak lazım. Güzel bir söz var;
"Ayı'yı dansa kaldırırsan , dansın bitmesine de ayı karar verir"
Fazla mayışmayalım Rusya'ya çok yalnız kaldık diye...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Haziran 2021, 12:21:53
Yağmurdan kaçıp doluya da tutulmamak lazım. Güzel bir söz var;
"Ayı'yı dansa kaldırırsan , dansın bitmesine de ayı karar verir"
Fazla mayışmayalım Rusya'ya çok yalnız kaldık diye...

Daha önce defalarca belirttim. Bir kere daha tekrar ediyorum. Birinin baskısından kurtulmak demek bir başkasının baskısı altına girmek demek değildir! ABD'ye kendimizi  o kadar çok bağlamışız ki bugünlere kadar! Bu bağımlılığımızı azaltıp bu bağları koparttıkça aramızda gerilim oluştu. Mesela özellikle askeri alanda kendi yeteneklerimizle üretebileceğimiz pek çok şeyi ABD'den kazık fiyata aldığımız yıllardır dillendiriliyordu. Örneğin ABD'nin hibe ettiği askeri teçhizat için civatasına kadar yedek parçayı oldukça fahiş fiyatlarla aldığımız söylenirdi. Zamanla askeri fabrikalar bu açığı kapatmaya başladı. Sonrasında özel sektör de katıldı. Bugün 10 yıl öncesine göre oldukça iyi seviyedeyiz.

İhtiyacımız olan ve şu an kendi başımıza yapamayacağımız acil gereken sistemler için de, bizim şartlarımız geçerli olmak üzere dışarıdan temin etmek en mantıklı olan seçenek! Burada tedarikçi İngiltere de olabilir, Rusya da olabilir, Çin de olabilir, hatta Uganda bile olabilir. Bu asla yağmurdan kaçarken doluya tutulmak değildir! Bu sadece bir ticaret. Yeterki istediğimizi bizim istediğimiz şartlarda veren birileri olsun! Müşteri biz isek bizim istediğimiz olmalı. Müşteri daima haklıdır çünkü. Hiç bir satıcı müşteriye istemediği bir ürünü kaba kuvvet uygulayarak satmaz. Ya da kendi satmadığı ürünü bir başkasından aldığı için müşteriyi cezalandırmaz. Kimseye minnet etmemize, yalvarmamıza gerek yok. Aksi beklenti içerisinde olanlar da artık bu gerçekleri kabul etmek zorunda.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Haziran 2021, 14:39:12
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden görüşmesinin detaylarını ilk kez anlattı..>>https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-cumhurbaskani-erdogan-biden-gorusmesinin-detaylarini-ilk-kez-anlatti-41834145 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-cumhurbaskani-erdogan-biden-gorusmesinin-detaylarini-ilk-kez-anlatti-41834145)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 17 Haziran 2021, 17:28:04
Asıl söylemesi gereken ; Mısır’ın yeni teslim aldığı 5 adet Su35 uçağının karşılığında neden reaksiyon gösterilmediği olmalıydı.
Biz müttefikiz sözde! Bize sopa , Mısır ve Hindistan’a ses yok!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 17 Haziran 2021, 17:35:57
Asıl söylemesi gereken ; Mısır’ın yeni teslim aldığı 5 adet Su35 uçağının karşılığında neden reaksiyon gösterilmediği olmalıydı.
Biz müttefikiz sözde! Bize sopa , Mısır ve Hindistan’a ses yok!

Misir ve Hindistan'in ABD'nin cikarlarina karsi bir hareketi yok ki..ABD'nin kurdugu duzen icerisinde onlara bicilen rollerde var olmaya ragzilar..

Hindistan'in silahlarinin cogu zaten hep Rusya'dan, yeni birsey degil.. Misir'da bu sene Rusya'dan, onumuzdeki sene ABD'den, ondan sonraki senede Avrupa'dan silah alip herkese eyvallah diyor..

Misir, Israilin guvenligi icin gerekli, Hindistan'da Cin'i dengelemek icin..bu devam ettigi surece ABD birsey demez..

ABD icin "muttefik", "istedigimi yapan" demek..."ortak" demek degil ki..cunku kimseye gercek anlamnda ihtiyaci yok, sadece yukunu hafifletiyor diye muhattap oluyor..zorlasan ve kafaya taksa muttefiksizde yapar istedigini, eger bedelini odemeyi gozden cikardiysa..


Başlık: Beyaz Saray duyurdu! Kabil Havalimanı konusunda mutabakata varıldı
Gönderen: SKYWOLF - 18 Haziran 2021, 08:03:40
Beyaz Saray duyurdu! Kabil Havalimanı konusunda mutabakata varıldı

Beyaz Saray, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan-ABD Başkanı Joe Biden görüşmesinde iki ülkenin Kabil Havalimanı konusunda genel bir mutabakata vardığını ve Biden’ın bu sürece destek vereceğini belirtti.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Beyaz Saray muhabirleri ile bir telefon brifingi gerçekleştirdi.

Erdoğan-Biden görüşmesinde de bulunan Sullivan, görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, "Biden ve Erdoğan görüşmesinde S-400 konusu gündeme geldi. Bu konuda bir çözüme varılamadı ancak diyaloğa devam edilmesi için taahhüt verildi." değerlendirmesinde bulundu.

Sullivan söz konusu görüşmede ABD'nin Afganistan'dan çıkma sürecinde Kabil Uluslararası Havalimanı konusunun da gündeme geldiğini belirterek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan bu havalimanının güvenliğinin sağlanması konusunda belirli desteğe ihtiyaç duyacağını söyledi, Biden da kendilerine destek taahhüdü verdi." ifadesini kullandı.

İki liderin de ekiplerini nihai plan konusunda çalışılması için görevlendirdiğinin altını çizen Sullivan, "Türkiye'nin (Kabil) Hamid Karzai Uluslararası Havalimanının güvenliğinin sağlanmasında öncü rol oynaması konusunda mutabakata varıldı. Şimdi bunu nasıl uygulayacağımız konusunda çalışıyoruz." dedi.

"TÜRKLERİN BU ROLÜN ALTINDAN KALKABİLECEĞİNE GÜVENİYORUZ"

Sullivan, Taliban'ın Kabil çevresindeki diplomatik ve güvenlik alanlarına saldırma ihtimaline karşı duyulan endişeleri ciddiye aldıklarını belirtti.

Türkiye ile Kabil Havalimanı konusunda çalışmaktan dolayı iyi hislere sahip olduğunu belirten Sullivan, "Türklerin bu rolün altından kalkabileceğine güveniyoruz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Biden, 14 Haziran Pazartesi günü Brüksel'de bir araya gelmişti.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-haberi-kritik-gorusmenin-ardindan-beyaz-saray-duyurdu-kabil-havalimani-konusunda-mutabakata-varildi-41834456 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-haberi-kritik-gorusmenin-ardindan-beyaz-saray-duyurdu-kabil-havalimani-konusunda-mutabakata-varildi-41834456)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 18 Haziran 2021, 09:19:14
Bicilen rol mu desem. Yoksa cok risk almayi seven hayaller pesinde kosan bir yonetim alayisina sahip oldugumuz icinmi , yoksa mevcut durumdan yegane cikis yoluna TSK yi derin risklerin bekledigi bir bilinmeyene alet ettigimiz icin mi desem. Hic ama, hic sevinmedim bu habere >:(

Afganistanda gorev yapmis veya yapmakta olan hangi her hangi bir batili ulke niye bu ise bulasma taraftari degil bir dusunmekte yarar vardir. Bu rol icin bize eslik edilmesi dusunulen ancak halen kesin olmayan 2 ulke deha mevcut gorunmekte . Macaristan ve Pakistan.

Macaristan Nato ve AB icerisinde basinda bulunan CB ve onun yonetim sekli ile pek ragbet gormeyen bulundugu organizasyonlar icerisinde yalnizlik pisikolojisi ceken ve en onemlisi bu tur gorev tecrubesi pek bulunmayan bir Nato ve AB uyesi. Macaristanin katkisi bu nedenlerden dolayi oldukca kisitli olacagini dusunuyorum.

Pakistan bir baska yalnizlik girdabindaki musluman , Afganistana komsu bir ulke. Pakistan ABD ile arasini yillardan beri duzeltmeye hevesli ancak ancak bir turlu pek basarili olamayan bir ulke. Pakistan Talibani Terorist diye tanimlayan ancak dolayli yoldan destleyen bir ulke. Pakistan silahli kuvetlerinin sayili yurt disi gorevlerinden en onemlisi Somali idi !

Butun bunlarin haricinde bizlere istihbarat, lojistik vs  destek saglayacak ancak sahada gorunmez olan guvenilmez ortak ABD .

Hade hayirlisi insallah beni korkutan riskler gerceklesmez ve TSK kazasiz belasiz bu rolu de basari ile tamlalar.


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Haziran 2021, 09:26:01

Sullivan söz konusu görüşmede ABD'nin Afganistan'dan çıkma sürecinde Kabil Uluslararası Havalimanı konusunun da gündeme geldiğini belirterek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan bu havalimanının güvenliğinin sağlanması konusunda belirli desteğe ihtiyaç duyacağını söyledi, Biden da kendilerine destek taahhüdü verdi." ifadesini kullandı.

İki liderin de ekiplerini nihai plan konusunda çalışılması için görevlendirdiğinin altını çizen Sullivan, "Türkiye'nin (Kabil) Hamid Karzai Uluslararası Havalimanının güvenliğinin sağlanmasında öncü rol oynaması konusunda mutabakata varıldı. Şimdi bunu nasıl uygulayacağımız konusunda çalışıyoruz." dedi.

"TÜRKLERİN BU ROLÜN ALTINDAN KALKABİLECEĞİNE GÜVENİYORUZ"

Sullivan, Taliban'ın Kabil çevresindeki diplomatik ve güvenlik alanlarına saldırma ihtimaline karşı duyulan endişeleri ciddiye aldıklarını belirtti.

Türkiye ile Kabil Havalimanı konusunda çalışmaktan dolayı iyi hislere sahip olduğunu belirten Sullivan, "Türklerin bu rolün altından kalkabileceğine güveniyoruz." ifadesini kullandı.



Şimdiye kadar bizi pohpohladıkları her konu, bizim değil, kendi çıkarlarına hizmet etmiştir. Yapılan görüşmeden ABD tarafının karlı çıktığı anlaşılmakta!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Haziran 2021, 10:05:00
Eşek olmayı kabul ettikten sonra semer vuran çok olur hele ki meydanda eşekliğe meraklı bu kadar çok koyun olduktan  sonra...

Siyasi tarihimiz taviz verip bu tavizden bir kazanç sağlama örnekleriyle dolu...

Kore,Irak,Suriye vb... Şimdi de Afganistan...

Göndersinler Mehmetçiği Afganistan batağına belki 8-10 F-16 hibe etme lütfunda bulunur Coni'ler
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 18 Haziran 2021, 10:51:38
bu hamle genelde batıyla ortak çalışma alanları olan rol model Türkiye imajını  iki adım öne çıkartma yolunda ilk somut teklif;  ama işin bir diğer  boyutu da sanırım İran.
İran zaman geçtikçe güçleniyor.  yayılmacı politikalarını da bir taktik dahilinde sürdürüyor.
Afganistan'dan yola çıkan mültecilerin bir kısmı Şii  paramiliter örgütlerin insan kaynağı olurken bir kısmı da çeşitli ülkelere yerleşiyor.
bu  yerleşimcilerin küçük bir kısmı dahi kendisini İran'a yakın hissetse ortaya pek ön görülemeyecek bir gelecek  çıkıyor.
İran'ın bu hamleleri şimdilik batı için çok ciddi sorun değil;  ama bizim için sorun.
haberlerde sınırı yürüyerek geçen ve şehir merkezlerine ulaşan Afgan mültecileri sık sık görüyoruz biz.
e bunların onda biri gelecekte İran güdümüne girse ne olacak mesela?

İran'ın bu eylemlerini izlemenin yolu da bu suyun kaynağında olmaktan geçiyor.
suyun kaynağı da Afganistan.
bizim için Afganistan'ın önemi,  İran için önemli bir insan kaynağı ve ve önemli bir güzergah olmasından  kaynaklanıyor  olsa gerek.

bunu ünüformasız adamlarla yapmak daha az riskli olur.
 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Haziran 2021, 12:49:01
Bop , Suriye'yi bize bitirtti . Verdi gazı , verdi gazı başımıza belaların en büyüğünü aldık.

Şimdi de Afganistan'dan gelen mültecilerden Şii militan devşirilebilir diye Afganistan'daki ABD-İsrail'in jandarmacılığını mı yapacak Türkiye?

Adamlar ,Afganistan'daki tutunamadı geriye bir bekçi arıyor siz de bu oyuna geliyorsunuz.

Türkiye sınır ülkelerine karşı akıllı strateji yurutemiyor  Afganistan bataklığı bizim neyimize yahu?

Sonra da "Serkan hep geçmişteki hataları tekrarliyorsun" diyorsunuz...
Söylüyorum işte Afganistan'daki tüm askerini geri çek.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 18 Haziran 2021, 13:13:35

Adamlar ,Afganistan'daki tutunamadı geriye bir bekçi arıyor siz de bu oyuna geliyorsunuz.Afganistan bataklığı bizim neyimize yahu?

Sonra da "Serkan hep geçmişteki hataları tekrarliyorsun" diyorsunuz...


Kizmayin ,Sn Serkan  mutabikiz  ;)

+1

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Haziran 2021, 13:52:12

Adamlar ,Afganistan'daki tutunamadı geriye bir bekçi arıyor siz de bu oyuna geliyorsunuz.Afganistan bataklığı bizim neyimize yahu?

Sonra da "Serkan hep geçmişteki hataları tekrarliyorsun" diyorsunuz...


Kizmayin ,Sn Serkan  mutabikiz  ;)

+1



 :D :D

+1

Oyuna gelmek de ne demek. Hatta balıklama atlıyoruz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 18 Haziran 2021, 14:19:53
sakin olunuz genç adam.

tekrar

"bunu ünüformasız adamlarla yapmak daha az riskli olur."

batıyla çatışarak ve doğuyla bir denge kurarak  kazanan rol model iki adım geri,  batıyla ortak çalışma alanları olan rol model iki adım ileri.

demek ki kafalar hala çok karışık.

batıyla ortak çalışma alanları olan rol modeli bu kafa karışıklığıyla nasıl iki adım öne çıkartacağız?

milli hava savunma sistemlerimiz geliyor ve biz s400 sistemini zaten kimse söylemese bile  kendimiz bir kenara çekeceğiz.
orada kendi halinde bir süre takıldıktan sonra büyük ihtimalle kendi milli ağımıza entegrasyonu tehlikeli bulup komple devre dışı yapacağız.
ben bekliyorum ki bu müzakerelerde "milli sistemlerimiz geldikten sonra zaten kapatılıp depoya konulacak"  denilsin;  ama ilginçtir hala hiçbir demeçte bunu da göremiyoruz.
halbuki zaten olacak olan bu;  ama olacak olanı bile ağzımıza  almadığımız garip bir üslup  sürüyor.

bunun yerine   Afganistan düşünceleri havalarda uçuşuyor.

bu ne kafa karışıklığı?
 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 18 Haziran 2021, 18:06:09
Biz de onu diyoruz siz anlamamakta ısrar ediyorsunuz.
En basit çıkarımı bile yapamıyor bizimkiler ; siz hala Afganistan'daki İran'a akacak Şii militan akını , İran'ı sınırlamak vb...vb...vb...

Biz de bu öngörü kabiliyeti var mı?

Adamlar haritayı açıp Esad giderse bölgedeki güç boşluğunu kim dolduracak onu bile görememiş,  ABD ile satranç oynamaya çalışıyorlar...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 19 Haziran 2021, 12:14:43
Biz de onu diyoruz siz anlamamakta ısrar ediyorsunuz.
En basit çıkarımı bile yapamıyor bizimkiler ; siz hala Afganistan'daki İran'a akacak Şii militan akını , İran'ı sınırlamak vb...vb...vb...

Biz de bu öngörü kabiliyeti var mı?

Adamlar haritayı açıp Esad giderse bölgedeki güç boşluğunu kim dolduracak onu bile görememiş,  ABD ile satranç oynamaya çalışıyorlar...

Neresinde en basit cikar yapamiyorlar?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ACE - 19 Haziran 2021, 13:33:35
Biz de onu diyoruz siz anlamamakta ısrar ediyorsunuz.
En basit çıkarımı bile yapamıyor bizimkiler ; siz hala Afganistan'daki İran'a akacak Şii militan akını , İran'ı sınırlamak vb...vb...vb...

Biz de bu öngörü kabiliyeti var mı?

Adamlar haritayı açıp Esad giderse bölgedeki güç boşluğunu kim dolduracak onu bile görememiş,  ABD ile satranç oynamaya çalışıyorlar...

Neresinde en basit cikar yapamiyorlar?

Bizdeki öngörü ve çıkarımı anlatayım. İnşaat yapmak. Koca ülke inşaata bel bağlamış. Ama düşük teknolojili konut inşaatı. Uluslar arası konuda ne saçmalıyorsun diyebilirsiniz.

Hatırlarsanız Suriyenin yeniden inşası derken yöneticilerimizin demokrasi ve özgürlük değil cidden toki inşaatlarından bahsettiğini görünce afallamıştım.
Irakta bir çok inşaat yaptık.
Aynısını Libyada da dile getirdiler (eskiden de vardı)
Geçen gün Azerbaycanda da aynı durum vardı. (Cengiz ve Limak Azerbaycandaymış)

Yani koca Devletimizin savaşlardan beklediği ne petrol ne maden ne de fabrika iş gücü... Yıkılan şehirlere ev yapıp para kazanalım. Vizyonumuz bu kadar.

Bakın şuraya yazıyorum. Yakında duyarsınız Afganistanda konut yapacağız vs.


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 19 Haziran 2021, 22:31:04
Afganistan da bize biçilen don Hava Alanı İşletmeciliği. Bunun da tek bir sebebi var orada ki insanların grupların bizim askerimize tarihsel nedenlerden ötürü özel bir sevgisinin müsamahasının olması. Yoksa başka bir şey değil.

Ha bu iş Nato içinde yapılırsa bence de uygun değil. Ama Afganistan da ki kardeşlerimiz dilerse isterse koşa koşa gidip yapalım. Ama şu an onlar ülkelerinde hiç kimseyi istemiyorlar. Yada biz öyle biliyoruz. Her neyse, dediğim gibi kardeşlikten ötürü istenirsek gidelim. Ama başka bir nedenle hayır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 20 Haziran 2021, 11:00:47
Taliban , Türk askeri istemiyor. Bunu 1000 defa açıkladılar...

Rusya da bunu dün tekrar belirtti.

İş bu noktada hala Mehmetçik ısrarla Afganistan'da tutulur ve olası bir saldırıya uğrarsa bunun vebalini kimse ödeyemez...

Adamlar ABD ve Rusya'ya diz çöktürdü.

Geçiniz efendim bu kardeşlik hikayesini...Adamlar ülkelerinde hiçbir ülke askeri  istemiyor. Bu kadar zor mu bunu anlamak.

Pakistan,Macaristan,Türkiye; Afganistan'da barış gücü olarak kalabilirmiş bizimkilere göre...

Gerçekten ülkem için üzülüyorum bu öngörüdeki insanların karar verici konumda olmasından.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alpars - 20 Haziran 2021, 11:13:01
Taliban kim sence? Yada kimin adamı?  Taliban afgan değildir sakın yanılmayın. Taliban=Batı=Ypg denklemi sanırım olayı açıklıyordur.

Suriyede de arkadaşlar malumunuz haçlılar ışid ile mücadele ettiler?????  Peki ışid kimin malı idi????? Başında kim vardı??? Sonu ne oldu??? Nasıl susturuldu??? İşde taliban da aynı düzenin ürünü. Taliban dediğiniz el kaidenin elbise değiştirmiş yada yönetimi değişmiş hali. Gerçi ışid de yine el kaidenin alt yapısını kullanıyordu.

Neyse cia nın oyunları tiyatroları bitmeeeez.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 20 Haziran 2021, 11:20:26
"Yakarsa Dünya'yı fakirler yakar"  Müslüm Gürses

Fakir memleketlerden uzak duracaksın...Hele ki ekonomik,siyasi,askeri olarak güçlü değilsen hiç bulaşmayacaksın....



         
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hyperspace - 21 Haziran 2021, 15:53:28
  Enayi gibi abd'nin batının jandarmalığını yapmak gerçekten insana çok koyuyor.Ne umuyoruz bu şekilde davranarak abd'ye şirin gözüküp belli başlı anlaşmazlık konularında lehimize tutum değiştirmesini mi? Geçin bunları böyle birşey olmayacağı aşikar.Bunların yol açtığı mülteci akınını biz göğüsleriz milyar dolarlarımızı harcarız gider Afganistanda bunların bekçiliğini yapmaya soyunuruz.Her konuda kazık her konuda zarar! Yahu neye karşılık yapıyoruz bunları sonuçta savunma sanayinde ağır ambargoları yiyen biz değil miyiz? Daha ne kadar bu batının yükünü biz çekeceğiz?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: OKÇULAR - 22 Haziran 2021, 14:52:28
Taliban kim sence? Yada kimin adamı?  Taliban afgan değildir sakın yanılmayın. Taliban=Batı=Ypg denklemi sanırım olayı açıklıyordur.
Neyse cia nın oyunları tiyatroları bitmeeeez.

Alpars özel servislerin saha eylemleri bitmez. Buna Suriye ve Irakta cirit atan Mit de dahil. Belki bundan sonra Afganistan da da görürüz .

Yalnız Taliban ile daeş-el kaide yapılanmasını aynı yapıda değerlendiremeyiz. Bilindiği gibi Talibanın kuruluşu Sovyet işgalinden sonra Pakistan daki ağırlığını medrese öğrencilerinin oluşturduğu talebe hareketi. Ağırlığı peşdunlardan oluşuyor. Peştunlar Afgan etnik yapısında en büyük güç ve nüfusa sahip. (Afgan Cumhurbaşkanı Karazi'nin bile uzun yıllar başkan olarak kalması peştun asıllı olması ile alakalı)

eL Kaide 1988 de ilk afgan mücahitleri yapısı içinde kimliğe büründü. Ardından Pakistan sınırı Nangarhar bölgesinde yurt dışından gelmiş uygur, keşmir ve radikal selefi arapların katılımı ile bünyesini genişletti. 2000 den sona yapı orta doğuda ses getirip uluslararası bir terör örgütüne döndü. Günümüzde ise Afganistan kuzeyinde 4 bölgeyi kontrol altında tutmaktalar. Tabi olarak selefi/tekfirci örgüt acımasız bağnaz kuralları ile afkan halkı ve taliban ile de ters düştü. Associated Press’e konuşan ABD li uzmanlar bile örgüt ile mücadelede en büyük müttefikin bundan sonra Taliban olacağını açıkça ifade ettiler.

Türkiye ISAF bünyesinde 2003 yılından beri Afganistanda görev ifa etmekte. Kabil de güvenlik, vardar bölgesinde eğitim hizmetleri veriyor. Bölgedeki peştun, tacik, özbek, türkmen ve beluciler Türk halkına dolayısıyla Türk ordusuna saygı duyuyorlar. 18 yıl içerisinde direkt askerimize Taliban tarafından bir saldırı olmaması bunun kanıtı. Hatta kabilde koalisyon-taliban görüşmelerinde Türk askeri heyeti arabuluculuk bile yapmakta. 2009 da bir kamu kuruluşu ile Afganistana gittim. Urduca bilen rehber sayesinde Afkan halkını yakından tanıma imkanım oldu. Bir Türk olmanın imtiyazını inanın Afganistan da yaşadım.

Son gelişmelerle Koalisyon içinde belki Türkiyeden başka Afganistan kabil havalimanında görev yapabilecek başka devlet yok. ABD de bunu çok iyi biliyor. Lakin Afkan halkı ve taliban destekçisi peştunlar ile sorun yaşamasak ta ülkedeki radikal selefiler rahat durmayacaktır. Tabi devletimiz bütün bu riskleri masaya yatırmıştır. Ben öyle düşünmek istiyorum.

 

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 23 Haziran 2021, 12:37:51
https://www.youtube.com/watch?v=m3rEAWHl4uA (https://www.youtube.com/watch?v=m3rEAWHl4uA)


iddialar doğruysa ufukta yeni bir kriz mi var acaba?

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 03 Ağustos 2021, 11:23:41

"ABD merkezli ekonomi ve finans gazetesi olan Wall Street Journal, Avusturya'da tutuklu olan iş insanı Sezgin Baran Korkmaz hakkında dikkat çeken yazı yayınladı. "ABD ve Türkiye, Sezgin Baran Korkmaz'ın iadesi için mücadele içinde" başlığını taşıyan makalede iki ülkenin de Korkmaz'ın iadesi için uğraştığı vurgulandı.
Hakkındaki kara para aklama ve dolandırıcılık suçlamaları nedeniyle kırmızı bültenle aranan
SBK Holding
'in sahibi
Sezgin Baran Korkmaz
 ABD'nin talebi üzerine 19 Haziran'da
Avusturya
'da yakalandıktan sonra tutuklanmıştı. Korkmaz'ın tutukluluk süresi 22
Eylül
'e kadar uzatıldı. ABD'nin
Utah
 eyaletinde görülen davada Sezgin Baran Korkmaz'ın iş ortaklığı yaptığı Kingston Kardeşler ve Lev Aslan Dermen'in (Levon Termendzgyan) vergi bağlantıları ile Amerikan Vergi Dairesi'ni (IRS) dolandırarak elde ettikleri paraları akladıkları iddiaları inceleniyor.
132 MİLYON DOLAR KARA PARA AKLADI
Türkiye
'de
Mali Suçları Araştırma Kurulu
 (MASAK) ve
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı
, geçen yıl SBK Holding ve holdinge bağlı altı şirketin hesaplarında yaptığı incelemelerde 132 milyon dolar kara para aklandığını belirlemişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı
'nca yürütülen soruşturma kapsamında, SBK Holding ve alt şirketlerinde yönetici olan 19 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti. Korkmaz, gerçeğe aykırı belge düzenlemek, kara para aklamak ve ABD hazinesini 511 milyon dolar zarara uğratmak gibi suçlamalardan yargılanıyor. Korkmaz, Türkiye ve ABD tarafından kırmızı bültenle aranıyordu.
KORKMAZ İDDİALARI REDDEDİYOR"

https://www.sondakika.com/haber/haber-wsj-abd-ve-turkiye-sezgin-baran-korkmaz-in-iadesi-14305165/ (https://www.sondakika.com/haber/haber-wsj-abd-ve-turkiye-sezgin-baran-korkmaz-in-iadesi-14305165/)


Başlık: Biden'dan skandal Türkiye mektubu: DAEŞ ile mücadelemize zarar veriyor
Gönderen: fırtına06 - 08 Ekim 2021, 10:08:30
ABD Başkanı Joe Biden, Suriye'deki "acil durum halini" uzattığını belirterek, Türkiye'nin Suriye'de yürüttüğü askeri eylemlerin ve operasyonların DAEŞ ile mücadeleye zarar verdiğini iddia etti.

(https://i20.haber7.net/resize/1240x720/haber/haber7/bigmanset/2021/40/bidendan_skandal_turkiye_mektubu_daes_ile_mucadelemize_zarar_veriyor_1633676574_9459.jpg)

Beyaz Saray'ın kararla ilgili açıklamasında, eski Başkan Donald Trump'ın 14 Ekim 2019'da 13894 sayılı kararnameyle, hem Suriye'deki hem de Suriye ile ilişkili durumların, ABD'nin ulusal güvenliği ve dış politikasına getirdiği alışılmadık ve olağanüstü tehditle baş etmek için "Uluslararası Acil Ekonomik Yetkiler Yasası" uyarınca ulusal acil durum ilan ettiği hatırlatıldı.

Biden'ın da, bu durumun 14 Ekim 2021'den sonra da devam etmesine karar verdiğini kaydetti.

(https://i12.haber7.net//haber/haber7/photos/2021/40/K5DE5_1633674454_5537.jpg)

MEKTUP PELOSİ'YE İLETİLDİ

ABD Başkanı Joe Biden, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'ye Suriye ile ilgili aldığı kararı mektup ile iletti.

Biden'ın Türkiye için kullandığı ifadeler ise tepki çekti.

Suriye'deki "acil durum halinin" uzattığını belirten Biden, Türkiye'nin Suriye'de yürüttüğü askeri eylemlerin ve operasyonların DAEŞ ile mücadeleye zarar verdiğini iddia etti:

"Suriye'deki ve Suriye ile ilişkili durumlar, özellikle de Türkiye Hükümeti'nin kuzeydoğu Suriye'ye askeri saldırı düzenleme eylemleri, DAEŞ'i yenme politikasına zarar veriyor, sivilleri tehlikeye atıyor, bölgedeki barış, güvenlik ve istikrarı zedeleme tehdidi barındırıyor, ABD'nin ulusal güvenliği ve dış politikası için bir tehdit oluşturmayı sürdürüyor. Bu nedenle, Suriye'deki durumla ilgili olarak 13894 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ilan edilen ulusal olağanüstü halin devam ettirilmesi gerektiğine karar verdim."

https://www.haber7.com/dunya/haber/3148936-bidendan-skandal-turkiye-mektubu-daes-ile-mucadelemize-zarar-veriyor (https://www.haber7.com/dunya/haber/3148936-bidendan-skandal-turkiye-mektubu-daes-ile-mucadelemize-zarar-veriyor)

Gel de bu ülkeden F-16 al. ABD bize bu kadar karşıt bir durumdayken hiç bir silah türünü satmaz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 08 Ekim 2021, 18:09:37
Daesi-pkk-ypk-isidi bütün örgütü yaradan sizlersiniz abd

Başlık: Yunanistan ve ABD savunma anlaşması imzalayacak.
Gönderen: カメせ - 11 Ekim 2021, 16:51:24
Alıntı
Yunanistan ve ABD savunma anlaşması imzalayacak.
 
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’ın Washington’a giderek ABD’li mevkidaşı Blinken ile görüşmesi ve anlaşmanın 14 Ekim’de imzalanması bekleniyor.

5 yıllık anlaşma ile ABD, Yunanistan’da daha fazla üssü kullanabilecek.  Hem anlaşma metninde hem de ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in Yunan mevkidaşı Dendias’a göndereceği bir mektupta “ABD’nin Yunan egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunacağının” vurgulanması bekleniyor.
 
@protothema  /  @bedbolukbasi
https://mobile.twitter.com/MiddleastN
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 12 Ekim 2021, 20:14:53
(https://i.resmim.net/qe9Gh.jpg) (https://resmim.net/i/qe9Gh)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 12 Ekim 2021, 22:11:35
(https://i.resmim.net/qe9Gh.jpg) (https://resmim.net/i/qe9Gh)

Yazmayi unuttun galiba  ;)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 13 Ekim 2021, 08:40:14
Şu güzelliğe baksanıza , yoruma gerek var mı :D
Başlık: ABD, Türkiye’nin F-16 talebine neden hayır diyemez?
Gönderen: SKYWOLF - 14 Ekim 2021, 11:40:01
ABD, Türkiye’nin F-16 talebine neden hayır diyemez?

Türkiye 2017’de Rusya ile S-400 almak üzere anlaşma yaptı.

Hindistan Ekim 2018’de Rusya ile S-400 anlaşması yaptı.

Türkiye S-400 füzelerini teslim aldı, Hindistan bu sene sonuna kadar teslim alacak.

Rusya S-400 füzelerinin kullanımı için Türk personele eğitim verdi, Hint personelin eğitimi sürüyor.

Buraya kadar durum bire bir aynı.

***

ABD, Türkiye’yi S-400 füze alımı nedeniyle F-35 programından çıkardı.

Burada iki nokta önemli.

Birincisi, NATO’nun kritik hava yeteneklerinin Rusya’nın eline geçmesi ihtimalinden söz edilmişti.

Türkiye, S-400’lerin NATO’nun komuta kontrol altyapısına entegre edilmeyeceğini açıkladı.

Yani NATO üyesi ülkelerde kullanılan Link 16 yazılımının Ruslar tarafından görülmesi ihtimali ortadan kalktı.

İkinci endişe olarak dile getirilen,  durmadan S-400 radarına girip çıkacak F-35’lerin “görünmezlik” özelliğinin zarar görmesi ve Rusya’nın uçağın radar karakteristiğine dair bilgileri toplama ihtimali.

Mayıs 2018’den beri İsrail Hava Kuvvetleri, Suriye operasyonlarında F-35 uçaklarını kullanıyor ve Rusya’nın Suriye’deki S-400 sistemi yeterince bilgiye sahip oldu ama konumuz o değil.

***

Türkiye, ABD’den yeni F-16 almak ve mevcut F-16 filosundaki uçakları Block-70 seviyesine çıkarmak için talepte bulundu.

ABD’nin şu an bu teklife hayır demesi çok zor.

Bunun sebebi, F-16’ları üreten Lockheed Martin firmasının  Hindistan’da F-16 Block 70 uçağının biraz daha modifiye görmüş hali olan F-21’leri üretecek olması.

Hindistan’ın global markası Tata ile iş birliği yapan Lockheed Martin ile F-21’lerin dışında C-130 Herkül nakliye uçağı, Hindistan donanması için MH-60 helikopteri ve yine Sikorsky S-92 helikopterleri üretecek.

Burada en önemli noktayı da belirtmem lazım:

Lockheed Martin, bu ortaklığın gelecekte Hindistan’ın F-35’lere sahip olmasının da yolunu açacağını söylüyor.

***

Anlaşmanın başka ilginç detayları da var.

Mesela Lockheed Martin F-21 uçaklarını Hindistan’dan başka bir ülkeye satmama sorumluluğunu aldı.

Bu ilk değil aslında.

F-16 Block 60 modeli üretim de araştırma-geliştirme için 5 milyar dolar bağışta bulunan Birleşik Arap Emirlikleri’ne özel üretildi ve dünyada bu uçağı kullanan başka bir hava kuvveti yok.

Şimdi soru şu:

İkisi de Rusya’dan hava savunma sistemi S-400 alan iki ülke var.

Müttefiki olmayan Hindistan’da F-16’ın üst versiyonu F-21’in üretilmesine onay veren Washington,

Müttefiki, NATO’nun Güneydoğu kanadını savunan Türkiye’ye nasıl ve neden hayır diyecek?

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/ozay-sendir/abd-turkiyenin-f-16-talebine-neden-hayir-diyemez-6618917 (https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/ozay-sendir/abd-turkiyenin-f-16-talebine-neden-hayir-diyemez-6618917)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 14 Ekim 2021, 14:13:40
ABD bize F-16 talebimiz için  hayır demeyecek ki zaten... Süreci uzattıkça uzatacak, T-129 motor talebimizi olumlu-olumsuz cevap vermediği gibi....
Tıpkı Almanya'nın Altay tankı için MTU motoruna hayır demediği ama motoru da göndermediği gibi...

Hindistan, Çin'e karşı ABD'nin bu bölgedeki en büyük müttefiği... Yani bu adamlar isterlerse çok güzel bahaneler üretirler...

Hindistan'a sattınız bize niye satmadınız diyemezsin. Mal adamın malı , ister satar ister satmaz...

Onu tüm yumurtaları aynı sepete koymadan önce düşünecektik....

Başlık: Ynt: ABD, Türkiye’nin F-16 talebine neden hayır diyemez?
Gönderen: Gökbörü - 14 Ekim 2021, 17:49:06
ABD, Türkiye’nin F-16 talebine neden hayır diyemez?

Türkiye 2017’de Rusya ile S-400 almak üzere anlaşma yaptı.

Hindistan Ekim 2018’de Rusya ile S-400 anlaşması yaptı.

Türkiye S-400 füzelerini teslim aldı, Hindistan bu sene sonuna kadar teslim alacak.

Rusya S-400 füzelerinin kullanımı için Türk personele eğitim verdi, Hint personelin eğitimi sürüyor.

Buraya kadar durum bire bir aynı.

***

ABD, Türkiye’yi S-400 füze alımı nedeniyle F-35 programından çıkardı.

Burada iki nokta önemli.

Birincisi, NATO’nun kritik hava yeteneklerinin Rusya’nın eline geçmesi ihtimalinden söz edilmişti.

Türkiye, S-400’lerin NATO’nun komuta kontrol altyapısına entegre edilmeyeceğini açıkladı.

Yani NATO üyesi ülkelerde kullanılan Link 16 yazılımının Ruslar tarafından görülmesi ihtimali ortadan kalktı.

İkinci endişe olarak dile getirilen,  durmadan S-400 radarına girip çıkacak F-35’lerin “görünmezlik” özelliğinin zarar görmesi ve Rusya’nın uçağın radar karakteristiğine dair bilgileri toplama ihtimali.

Mayıs 2018’den beri İsrail Hava Kuvvetleri, Suriye operasyonlarında F-35 uçaklarını kullanıyor ve Rusya’nın Suriye’deki S-400 sistemi yeterince bilgiye sahip oldu ama konumuz o değil.

***

Türkiye, ABD’den yeni F-16 almak ve mevcut F-16 filosundaki uçakları Block-70 seviyesine çıkarmak için talepte bulundu.

ABD’nin şu an bu teklife hayır demesi çok zor.

Bunun sebebi, F-16’ları üreten Lockheed Martin firmasının  Hindistan’da F-16 Block 70 uçağının biraz daha modifiye görmüş hali olan F-21’leri üretecek olması.

Hindistan’ın global markası Tata ile iş birliği yapan Lockheed Martin ile F-21’lerin dışında C-130 Herkül nakliye uçağı, Hindistan donanması için MH-60 helikopteri ve yine Sikorsky S-92 helikopterleri üretecek.

Burada en önemli noktayı da belirtmem lazım:

Lockheed Martin, bu ortaklığın gelecekte Hindistan’ın F-35’lere sahip olmasının da yolunu açacağını söylüyor.

***

Anlaşmanın başka ilginç detayları da var.

Mesela Lockheed Martin F-21 uçaklarını Hindistan’dan başka bir ülkeye satmama sorumluluğunu aldı.

Bu ilk değil aslında.

F-16 Block 60 modeli üretim de araştırma-geliştirme için 5 milyar dolar bağışta bulunan Birleşik Arap Emirlikleri’ne özel üretildi ve dünyada bu uçağı kullanan başka bir hava kuvveti yok.

Şimdi soru şu:

İkisi de Rusya’dan hava savunma sistemi S-400 alan iki ülke var.

Müttefiki olmayan Hindistan’da F-16’ın üst versiyonu F-21’in üretilmesine onay veren Washington,

Müttefiki, NATO’nun Güneydoğu kanadını savunan Türkiye’ye nasıl ve neden hayır diyecek?

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/ozay-sendir/abd-turkiyenin-f-16-talebine-neden-hayir-diyemez-6618917 (https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/ozay-sendir/abd-turkiyenin-f-16-talebine-neden-hayir-diyemez-6618917)

"Hayir" demeden hayir demenin yollari var..10-15 sene sonra gelecek F-16yi ben ne yapayim :)

Hindistan ve Turkiye karsilastirmasi yapmak mantikli degil..

1- Hindistan, Cine karsi dengeleme politikasinin en onemli ayaklarindan biri
2- Hintli lobisi ABD ve Avrupada cok etkin. Bizim gibi birbirlerinide yemezler, Cinlilier gibi birbirlerini tutarlar. Sadece birkac ornek vereyim;
- Ingiltere parlementosuda 15 Hint kokenli milletvekili var. Icisleri bakani, Maliye bakani Hint kokenli..
-ABD baskan yardimcisi yari-hintli.
- Dunyadaki en buyuk 500 sirketin yuzde 30%unun CEOsu ya dogurdan hintli, ya da hint kokenli 2. jenerasyon hintli.
- Doktorlar, Avukatlar, Muhendisler (ozellikle bilisim alaninda), Akademisyenler arasinda dolu Hintli var.
3- Hindistanin ana silah aldigi yer Rusya.  Yani ABD silah satarak , ya da satmak icin sartlari daha da kolaylastirarak, pazar kapma pesinde. Bizde durum tam tersi, pazar kaybetmeme pesinde. Ek olarak, birsey aldimi 10lar ile degil, 100lerle aliyor..
4- Hindistan nuklear guc
5- Hindistan ve ABD politiklari genel hatlariyla birbiriyle uyumlu
6- Hindistanin yerine kolay kolay bir ulke koyamazsin. Cin yukselen ve her alanda ABD'ye tehdit olusturabilecek bir guc iken, Rusya zaaflari olan, gerileyen ve ABD'ye ne ideolojik ne ekonomik ne de siyasi olarak dogrudan kapismayi goze alabilecek bir guc. NATO'nun kanadini, hele ki teknoloji dunyasinda, Yunanistan ve kurmaya niyetli oldugu Kurdistan ile de korursun. Cini'i Hindistan olmazsa nasil ne ile dengeleyeceksin?

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 14 Ekim 2021, 18:23:59
Ben Biden nin THK ek F-16 alimi . Mevcut F-16 B40+B50 ust seviyeye cikarilmasi icin gerekli modifikasyon icin istek talebini red etmeyecegini dusunuyorum.  Bunun nedeni ABD  nin TC ile mevcut kotu iliskisini daha da oldugundan cok kotulesmesini istemeyecegi gibi,su anda desteklemekte oldugu Yunanistana karsin da bir B planin olusturabilmek yaninda , Yunanistana ileriki yillarda THK tederigini gostererek ek sistemler satabilmenin  yolunu doseyebilme olanigini hedefliyor.

"Planlanan Yunanistana F-35 satisi yapilmasidir bu taktirde zaten F-16 B70 in F-35 kalibresinde olmamasindan denge Yunanistan lehinde kalacaktir"

Elbette Biden konuya olumlu bakmasi sadece yeterli olmayacagi ve asil ABD kongresinin onayi gerekliligi gerektigi icin Biden nin de kongreye onay karsiliginda TC den bir takim talepleri olacaktir. Or ikinci bir S400 aliminin yapilmamasi, mevcut S400 lerin su anki gibi depoda tutulmasi .
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 14 Ekim 2021, 18:45:53
Ben Biden nin THK ek F-16 alimi . Mevcut F-16 B40+B50 ust seviyeye cikarilmasi icin gerekli modifikasyon icin istek talebini red etmeyecegini dusunuyorum.  Bunun nedeni ABD  nin TC ile mevcut kotu iliskisini daha da oldugundan cok kotulesmesini istemeyecegi gibi,su anda desteklemekte oldugu Yunanistana karsin da bir B planin olusturabilmek yaninda , Yunanistana ileriki yillarda THK tederigini gostererek ek sistemler satabilmenin  yolunu doseyebilme olanigini hedefliyor.

"Planlanan Yunanistana F-35 satisi yapilmasidir bu taktirde zaten F-16 B70 in F-35 kalibresinde olmamasindan denge Yunanistan lehinde kalacaktir"

Elbette Biden konuya olumlu bakmasi sadece yeterli olmayacagi ve asil ABD kongresinin onayi gerekliligi gerektigi icin Biden nin de kongreye onay karsiliginda TC den bir takim talepleri olacaktir. Or ikinci bir S400 aliminin yapilmamasi, mevcut S400 lerin su anki gibi depoda tutulmasi .

S-400 F-16lar icin depoda tutulacaksa, vay halimize derim..

Kullanamayacagimiz bir sistem icin F-35'ten olup, hava ustunlugunu Yunanistana kaptirmis oluruz bu dedikleriniz olursa..

dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak deyiminin ete kemige burunmus hali..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 14 Ekim 2021, 18:51:06
Biz S-400 almadan da yani ABD'nin eline koz vermeden de bize karşı güttüğü politikaya karşı farklı hamleler yapabilirdik...

Biz hangi akıllı tavsiye verdiyse gittik S-400 aldık...50 kere uyardılar almayın ambargo yersiniz dediler...Bizimkiler her zamanki gibi çok yanlış karar verip S-400 tuzağına düştüler...
Ama efendim ABD bize hasmane tutum sergiliyordu...S-400 alınca ABD'nin hasmane tutumu gitti mi?

Heee ABD başka bir bahaneyle F-35 vermezdi vermezdi ama diğer alanlardaki ambargoya maruz kalmazdık...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: th3 - 14 Ekim 2021, 19:09:48
f-35'e 20 milyar dolar harcadıktan sonra ambargo yemek daha kötü bir senaryo olurdu. S400 bu açıdan olumlu denilebilir. Bu aşamada en sağlıklısı ne yeni anlaşmalarla ilişkileri düzeltmeye çalışmak ne de daha da germek olur. Nötr seviyede kısıtlı ilişki en iyi seçenek diye düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 14 Ekim 2021, 19:15:44
Biz S-400 almadan da yani ABD'nin eline koz vermeden de bize karşı güttüğü politikaya karşı farklı hamleler yapabilirdik...

Biz hangi akıllı tavsiye verdiyse gittik S-400 aldık...50 kere uyardılar almayın ambargo yersiniz dediler...Bizimkiler her zamanki gibi çok yanlış karar verip S-400 tuzağına düştüler...
Ama efendim ABD bize hasmane tutum sergiliyordu...S-400 alınca ABD'nin hasmane tutumu gitti mi?

Heee ABD başka bir bahaneyle F-35 vermezdi vermezdi ama diğer alanlardaki ambargoya maruz kalmazdık...

Sanki S-400'den önce her silah sistemini veriyorlardı hocam. 3 tane Cobra helikopteri için bizi yalvartan, İHA vermemek için bin türlü taklalar atan, gemimizi vurup birde dalga geçer gibi bize hurdaya çıkmış Perryleri reva gören bir ülkeden bahsediyoruz.

S-400 olmasa da ABD'nin işine gelmediği sürece ambargoya maruz kalırdın hocam hem de  her konuda kalırdın. Yunanistan'a karşı kullanacaksın diye yine gemiler için silah sistemleri alamazdın mesela. İsrail ile aran kötü diye, Suriye'ye girdin diye, Libya'ya yardım ettin diye, Azerbaycan'a yardım ettin diye, İHA ürettin diye ABD'de bahane çok. Eskiden silah sistemleri almak için ABD Kongresi'nin onayını almamızın sebebi ABD'deki en güçlü lobi olan Yahudi lobisinin Ermeni ve Yunan - Rum lobilerini dengelemesiydi şimdi oda olmayınca böyle avucumuzu yalıyoruz işte. Sağolsunlar sayelerinde neredeyse her silah sistemini yerli üretir hale geldik.

Buyrun işte kanıtı:

https://www.haber7.com/dunya/haber/3151394-abd-ile-imzalar-atildi-dendias-kustahlasti-turkiyeyi-tehdit-etti (https://www.haber7.com/dunya/haber/3151394-abd-ile-imzalar-atildi-dendias-kustahlasti-turkiyeyi-tehdit-etti)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: arch_g - 14 Ekim 2021, 19:45:12
Süper Cobra'lar ve Predatör'ler için yalvarmıştık terörün en kötü zamanlarında.MMU bitene kadar yine de daha sakin cevaplamalı idik sanki.

Benim bir sorum olacak;
Şu an nerede ise her şeyi kendimiz yapmaya talibiz.Harika bir şey bu.
Fakat bir silahın sıfırdan tasarlanması, geliştirilmesi , seri üretimi , idamesi inanılmaz masraflı bir iş.F35 maliyetleri ortada. Sürekli yeni versiyonlari revizyonları lazım.Tüm müttefiklere satıp masraflarını paylaşıyorlar.

Hisar, MMU, Füzelerimiz..vb. bizi çok yormayacak mı ekonomik olarak ?
Bayraktar çok başarılı bir iş oldu. İhracat başarısı da çok yüksek.Fakat görece çok düşük hacimli niş bir iş.

MMU satarken rakiplerimiz direk Rusya, Abd, ingiltere olacak.Onlar siyasi lobide satıyor silah ile.Rekabet şansımız bence az olacak.

Velhasılı civatasına kadar yerli olan bir askeri sanayi sağlıklı mıdır ? Sanki şuan önceki paylaşılan teknolojilerin de ekmeğini yiyoruz. Yakında tüm teknolojileri bağımsız bir şekilde yapmak zorunda kalırmıyız ?
-cnc tezgahı, ham madde, en basit makine gibi ?
Bir de gemi motorlarına da ambargo gelir ise projeler çok etkilenir mi ?
Saygılar.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Ekim 2021, 07:48:46
Biz S-400 almadan da yani ABD'nin eline koz vermeden de bize karşı güttüğü politikaya karşı farklı hamleler yapabilirdik...

Biz hangi akıllı tavsiye verdiyse gittik S-400 aldık...50 kere uyardılar almayın ambargo yersiniz dediler...Bizimkiler her zamanki gibi çok yanlış karar verip S-400 tuzağına düştüler...
Ama efendim ABD bize hasmane tutum sergiliyordu...S-400 alınca ABD'nin hasmane tutumu gitti mi?

Heee ABD başka bir bahaneyle F-35 vermezdi vermezdi ama diğer alanlardaki ambargoya maruz kalmazdık...

Sanki S-400'den önce her silah sistemini veriyorlardı hocam. 3 tane Cobra helikopteri için bizi yalvartan, İHA vermemek için bin türlü taklalar atan, gemimizi vurup birde dalga geçer gibi bize hurdaya çıkmış Perryleri reva gören bir ülkeden bahsediyoruz.

S-400 olmasa da ABD'nin işine gelmediği sürece ambargoya maruz kalırdın hocam hem de  her konuda kalırdın. Yunanistan'a karşı kullanacaksın diye yine gemiler için silah sistemleri alamazdın mesela. İsrail ile aran kötü diye, Suriye'ye girdin diye, Libya'ya yardım ettin diye, Azerbaycan'a yardım ettin diye, İHA ürettin diye ABD'de bahane çok. Eskiden silah sistemleri almak için ABD Kongresi'nin onayını almamızın sebebi ABD'deki en güçlü lobi olan Yahudi lobisinin Ermeni ve Yunan - Rum lobilerini dengelemesiydi şimdi oda olmayınca böyle avucumuzu yalıyoruz işte. Sağolsunlar sayelerinde neredeyse her silah sistemini yerli üretir hale geldik.

Buyrun işte kanıtı:

https://www.haber7.com/dunya/haber/3151394-abd-ile-imzalar-atildi-dendias-kustahlasti-turkiyeyi-tehdit-etti (https://www.haber7.com/dunya/haber/3151394-abd-ile-imzalar-atildi-dendias-kustahlasti-turkiyeyi-tehdit-etti)

Serkan da biliyor bunları. Yukarıdaki örnek gerekçelerin hiç önemi yok. O da S400'ü kötülemek için bahane arıyor işte.  ;D
Nedenleri;
S400 RUS yapımı bir sistem...
Herhangi bir hava hedefini vuruş görüntüsü yok!  ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 15 Ekim 2021, 10:49:30
Arkadasin boyle dusunmesinin nedeni  dedir?

Rus yapisi sistemlere olan olan genel guvensizligimi?
S400 un saha deneyimi veya basarisini kanitlayan gorsel kanitin olmamasimi?
Turk Rus yakinlasmasina, ABD de ile olan iliskilerimize nazaran daha az guven duymasimi?

Bence dusuncesini bir az daha acarak kendisini daha iyi anlamamizi saglayabilir. :)



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 15 Ekim 2021, 11:02:54
Bir Mısırlı ve rus askeri ataşe senin diyaloğu aklıma geldi. Mısırlı generalin iddiası rus sistemlerin batı sistemler kadar efektif olmaması.

Ataşe: vietnamlılar süper güç Amerika’yı sadece bizim silahlarla yendiklerini unutmayın
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 15 Ekim 2021, 15:17:29
Bir Mısırlı ve rus askeri ataşe senin diyaloğu aklıma geldi. Mısırlı generalin iddiası rus sistemlerin batı sistemler kadar efektif olmaması.

Ataşe: vietnamlılar süper güç Amerika’yı sadece bizim silahlarla yendiklerini unutmayın

Savaslar sadece silah ile kazanilsaydi, kimse savasmazdi.

Dizersin excel'e silah asker sayisini, hesap kitap yapar savasi bilgisayarlara yaptirirdin..

AMA tabii ki silah da onemli..

Vietnam kazanmasina kazandi ama , ABD 50 bin civari kayip verdi, Vietnam 3 milyondan fazla...ABD'deye birsey olmadi, Vietnam bombardimandan dumduz oldu, adamlarin uzerinde nuklear bomba disinda denenmeyen silah kalmadi..

Vietnamin elinde batili sistemler kadar etkin sistemler olsaydi, avas daha kisa surebilir, daha az kayip olabilirdi..

Birde o acidan bakin...Pirus zaferi diye bir kavram var..Kazanılan zaferin verilen kayıplardan sonra anlamsız hale gelmesini ifade eder. Tabi bunun kararini Vietnamlilar verir, bize dusmez..

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Ekim 2021, 15:39:32
Bu iş borulardan çıkan füzeler espirisiyle başladı... Ama bir süre sonra " yahu gerçekten de bu S-400'lerin hiç vuruş görüntüsü yok , acep neden?" noktasına getirdi beni...

Sonuçta ; S-400'lerin vuruş görüntülerini görene kadar benim dediğim doğrudur...😎😎😎
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 15 Ekim 2021, 16:52:04
Aslında serkan arkadaşımız bir yönden haklı. Bizim Hisar sistemlerinin bile hedef uçakları vururken çekilmiş videoları varken, S-400'lerin sadece fırlatılırken çekilmiş videoları var gerçekten ilginç. Bizimkiler bile S-400'leri denerken doğru dürüst kayıt göstermediler hep uzaktan fırlatılış görüntüleri var. Demekki Ruslar istemedi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Ekim 2021, 17:46:56
Ruslar bu sistemi satıyor. Satın alanlara sakın kullanmayın demiyorlardır herhalde. Sadece fırlatma görüntüleri olsa bile epey talibi var. Sonuçta mutlaka tatbikatta veya savaşta kullanılacak bu sistem. Ruslar senelerdir hava savunma sistemi üretiyorlar ve bu sistemler örnek gösterilen Vietnam savaşı dahil pek çok çatışmada kullanıldı. Bu sistemlerin geliştirilmesiyle ortaya çıkan S400'ü çöp gibi görmenin mantıklı bir nedeni yok!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 15 Ekim 2021, 18:44:13
S400 kotu bir sistem oladugunu dusunmuyorum. Elimizde S400 olumcul ikna edici goruntu olmadigi bir gercek. Ancak bunun tam tersini de iddia edebilmek icin elimizde kanit yok. Sayet S400 sistemi hakkinda ABD nin bir cekincesi olmasaydi konuya cok daha degisik yaklasacagini dusunuyorum. " Demek istedigim bize F-35 vermemesi ile ilgili degil"

Ancak ben dahil bir miktar konu disina ciktigimiz kanisindayim. Burda tartisilmasi gereken konu Türkiye - ABD İlişkileri olmali. Bu carcevede ben halen THK nin ek F-16 siparisi ve mevcut F-16-B40,B50 upgrade konusunda bizden S400 aktive edilmemesi ve yeni ek sistem siparisi verilmemesi talebinde bulunacagini dusunuyorum.Boylelikle  ABD bizi direk red edmis olmayacagi gibi kabul etmemiz karsiliginda kendisini tekrardan saglama almaya calisacagini dusunuyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Ekim 2021, 19:25:47
Ruslar bu sistemi satıyor. Satın alanlara sakın kullanmayın demiyorlardır herhalde. Sadece fırlatma görüntüleri olsa bile epey talibi var. Sonuçta mutlaka tatbikatta veya savaşta kullanılacak bu sistem. Ruslar senelerdir hava savunma sistemi üretiyorlar ve bu sistemler örnek gösterilen Vietnam savaşı dahil pek çok çatışmada kullanıldı. Bu sistemlerin geliştirilmesiyle ortaya çıkan S400'ü çöp gibi görmenin mantıklı bir nedeni yok!

Çöp demedik ki...Sadece vuruş görüntüleri niye yok dedik... Hisar,Sungur,Bozdoğan,Atmaca  vb. bizim füzelerin bile hedef vuruş görüntüleri var...

Sır olsa ABD balistik füzeyi vuran füze savunma sistemlerinin vuruş görüntülerini bile veriyor , bundan büyük sır mı olur?... Bu Rusların görüntü vermemesinin nedeni ne?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 16 Ekim 2021, 13:34:21
Ruslar bu sistemi satıyor. Satın alanlara sakın kullanmayın demiyorlardır herhalde. Sadece fırlatma görüntüleri olsa bile epey talibi var. Sonuçta mutlaka tatbikatta veya savaşta kullanılacak bu sistem. Ruslar senelerdir hava savunma sistemi üretiyorlar ve bu sistemler örnek gösterilen Vietnam savaşı dahil pek çok çatışmada kullanıldı. Bu sistemlerin geliştirilmesiyle ortaya çıkan S400'ü çöp gibi görmenin mantıklı bir nedeni yok!

Çöp demedik ki...Sadece vuruş görüntüleri niye yok dedik... Hisar,Sungur,Bozdoğan,Atmaca  vb. bizim füzelerin bile hedef vuruş görüntüleri var...


Sonuçta ; S-400'lerin vuruş görüntülerini görene kadar benim dediğim doğrudur...😎😎😎

Nedir senin dediğin? Sana göre doğru olan?

Sır olsa ABD balistik füzeyi vuran füze savunma sistemlerinin vuruş görüntülerini bile veriyor , bundan büyük sır mı olur?... Bu Rusların görüntü vermemesinin nedeni ne?

Bunu kendilerine sormak lazım.
Gerek görmüyor olabilirler mi acaba? Nasıl olsa yıllardır böyle sistemleri peynir ekmek gibi satıyorlar. Alan memnun, satan memnun.

S400 kotu bir sistem oladugunu dusunmuyorum. Elimizde S400 olumcul ikna edici goruntu olmadigi bir gercek. Ancak bunun tam tersini de iddia edebilmek icin elimizde kanit yok. Sayet S400 sistemi hakkinda ABD nin bir cekincesi olmasaydi konuya cok daha degisik yaklasacagini dusunuyorum. " Demek istedigim bize F-35 vermemesi ile ilgili degil"

Ancak ben dahil bir miktar konu disina ciktigimiz kanisindayim. Burda tartisilmasi gereken konu Türkiye - ABD İlişkileri olmali. Bu carcevede ben halen THK nin ek F-16 siparisi ve mevcut F-16-B40,B50 upgrade konusunda bizden S400 aktive edilmemesi ve yeni ek sistem siparisi verilmemesi talebinde bulunacagini dusunuyorum.Boylelikle  ABD bizi direk red edmis olmayacagi gibi kabul etmemiz karsiliginda kendisini tekrardan saglama almaya calisacagini dusunuyorum.


Konuya dönersek; son yıllarda dış politikada ABD yönetiminin bizim dış politika yöantiminden aşağı kalır yanı yok. Genelde her istediğini elde eden güçlü ABD son yıllarda oldukça aciz görüntü sergiliyor. Başaramadığı, planladığı gibi gitmeyen konularda, müttefik konumunda olan ülkeleri bir tehdit ederek iş yapmaya çalışıyor. Buna karşın rakipleri olan Rusya ve Çin gibi ülkelere karşı işbirliğini artıracak atımlar atması gerekirken vandallığının seviyesini artırarak kan kaybetmeye devam ediyor. Pentagon ve ABD kongresi dahil gelmiş geçmiş en kötü yönetim dönemlerini geçiriyor. Bu kafayla devam ederlerse sahayı Çin'e bırakarak kendi anakarasına hapsolacak.

Diğer yandan ülkemize dönersek, çıkarlarımız korumak için Suriye ve Libya'da varlık göstermeye devam ediyoruz. Savunma sanayimizi geliştiriyoruz vs. ABD ile pek çok konuda çıkarlarımız çelişiyor. Bunların çoğu da bizler için çok kritik konular. Bu nedenle heriki ülkenin yönetimlerine daha mantıklı kişiler gelmedikçe aramızın düzelceğiniz sanmıyorum.

F-16 konusunda bile taviz bekleyen müttefik ABD... ::) ::)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 17 Ekim 2021, 12:56:25
Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika ziyareti öncesinde konuştu. Türkiye'nin ABD'den F-16 talep ettiği yönündeki iddialara cevap veren Cumhurbaşkanı, "Arkadaşlar bu konu tabii malum F-35 konusuyla bağlantılı bir konu. Bizim böyle bir durumumuz söz konusu değil. Biz 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık. Bu ödemeler karşısında ABD'nin böyle bir teklifi söz konusu oldu" ifadelerini kullandı.

ABD, F-35 parası yerine F-16 teklif etmiş. Bu iş olduo zaman... Hayırlı olsun...

Hava kuvvetlerinin gelecek yapılanması belli oldu kesinlikle demek ki...F-16 yerine başka tip uçak alımı yok. Yeni Viper ve F-16  modernizasyonu ile MMU beklenecek...

Bu alıma ilave 3 filo MMU için 80 civarı F-110 motor da araya sıkıştırılsa süper olur.TEİ'nin ortağı GE dev bir şirket , onun lobisi devreye sokulup mutlaka 3 filo MMU için motor da tedarik edilsin bence...
Başlık: Kritik Erdoğan - Biden görüşmesi sona erdi... Türkiye ve ABD'den peş peşe açıkla
Gönderen: SKYWOLF - 01 Kasım 2021, 09:06:54
Kritik Erdoğan - Biden görüşmesi sona erdi... Türkiye ve ABD'den peş peşe açıklamalar!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Roma'daki G20 Liderler Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Biden ile yaptığı görüşme sona erdi. 20 dakika olarak planlanan görüşme, yaklaşık 1 saat 10 dakika sürdü. Beyaz Saray'dan görüşmeyle ilgili ilk açıklama geldi. Beyaz Saray, "Türkiye ile yapıcı ilişkileri sürdürmek istiyoruz" ifadesini kullandı. Türk tarafından yapılan açıklamada da görüşmenin pozitif bir atmosferde geçtiği bildirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, zirvenin yapıldığı Nuvola Kongre Merkezi'ndeki temasları çerçevesinde, ikili görüşmeleri devam ediyor.

Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD Başkanı Biden ile yaptığı görüşme, yaklaşık 1 saat 10 dakika sürdü.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Erdoğan ile Biden, İtalya'nın başkenti Roma'da devam eden G-20 Liderler Zirvesi marjında görüştü.

Pozitif bir atmosferde gerçekleşen görüşmede, ikili ilişkiler ve bölgesel konular ele alındı.

Görüşmede iki lider, Türkiye-ABD ilişkilerini daha da güçlendirmek ve geliştirmek için müşterek irade beyanında bulundu. Bu doğrultuda ortak bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldı.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması yönündeki ortak perspektif doğrultusunda karşılıklı atılacak adımların müzakere edildiği görüşmede, NATO ittifakı ve stratejik ortaklık zeminine vurgu yapıldı.

Görüşmede, iklim değişikliği konusunda karşılıklı atılan adımlardan duyulan memnuniyet de dile getirildi.

Görüşmeye Türk heyetinden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yanısıra Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile MİT Başkanı Hakan Fidan katıldı. Biden’e ise ABD Dışişleri Bakanı Tony Blinken, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Ulusal Güvenlik Konseyi Avrupa Direktörü Amanda Sloat eşlik etti.

BEYAZ SARAY'DAN AÇIKLAMA GELDİ

ABD Başkanı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde, Türkiye ile yapıcı ilişkilerin sürdürülmesi, iş birliği alanlarının genişletilmesi ve anlaşmazlıkların etkin biçimde yönetilmesi arzusunu dile getirdi.

Beyaz Saray'dan yapılan basın açıklamasında, Biden ile Erdoğan'ın Roma'da G20 Liderler Zirvesi kapsamında bir araya geldiği belirtildi.

Açıklamada, Biden'ın Türkiye ile yapıcı ilişkilerin sürdürülmesi, iş birliği alanlarının genişletilmesi ve anlaşmazlıkların etkin biçimde yönetilmesi arzusunun altını çizdiği, Türkiye'nin Afganistan'daki NATO misyonuna yaklaşık 20 yıl katkıda bulunmasını takdirle karşıladığını dile getirdiği aktarıldı.

Liderlerin görüşmesinde, Suriye'deki siyasi süreç, Afganistan'da ihtiyaç sahiplerine insani yardımın ulaştırılması, Libya'daki seçimler, Doğu Akdeniz'deki durum ve Kafkasya'nın güneyindeki diplomatik çabaların gündeme geldiği kaydedildi.

ABD Başkanı Biden'ın iki ülke arasında savunma iş birliğini ve Türkiye'nin NATO üyesi olarak önemini teyit ettiği, öte yandan ABD'nin Türkiye'nin Rus S-400 füze savunma sistemine sahip olmasından endişe duyduğuna işaret ettiği bildirildi.

Biden'ın görüşmede ayrıca güçlü demokratik kurumların, insan haklarına saygının, barış ve refah için hukukun üstünlüğünün önemine vurgu yaptığı ifade edildi.

F-16 VE F-35 AÇIKLAMASI

Roma'daki zirveyi başından beri yerinden takip eden Büşra Arslantaş CNN TÜRK canlı yayınında görüşme hakkındaki son gelişmeleri paylaştı.

ABD'den üst düzey kaynaklarına göre, iki lider çok yapıcı bir görüşme gerçekleştirdi. Özellikle Biden'ın bu görüşmede Türkiye ile yapıcı ilişkileri devam ettirmek için net bir mesaj verdiği bilgisinin altı çizildi.

Biden'ın görüş ayrılıkları konusunda 'bunu etkili bir şekilde yönetmemiz gerekiyor' mesajını verdiği belirtildi.

Görüşmede Afganistan, Suriye, Libya doğu Akdeniz ve güney Kafkasya'daki gelişmeler masaya yatırıldı. İklim değişikliği konusuna da yer ayrıldı.

Görüşmede F-16 konusuna da değinildi. ABD'li yetkili Biden'ın bu konuda net olduğunu ve bu sürecin devam etmekte olan bir süreç olduğu mesajını verdiğini belirtti.

ABD basının yetkililere 'Türkiye'ye F-16 satacak mısınız' sorusunu sorduğunu belirten Arslantaş, ABD yetkililerin bu soruya Başkan Biden'ın sürecin devam etmesi yönünde mesaj verdiği cevabını verdiğinin altını çizdi. 

F-35 konusunda 27 Ekim'deki Ankara ziyaretine dikkat çeken ABD'li yetkili bu konudaki sürecin de devam etmekte olduğu bilgisini paylaştı.

FOTOĞRAF ÇEKİMİ ÖNCESİ F-16 YORUMU

Görüşme öncesi fotoğraf çekimi sırasında ABD'li bir gazetecinin 'Türkiye'ye F-16'ları vermeyi planlıyor musunuz?' sorusuna, ABD Başkanı Biden, 'İyi bir görüşme yapmayı planlıyoruz' yanıtını verdi.

Basına kapalı görüşmede, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken de hazır bulundu.

Erdoğan'ın akşam saatlerinde kameraların karşısına geçmesi ve zirvedeki gelişmeleri değerlendirmesi bekleniyor.

İki lider ilk yüz yüze görüşmesini Haziran ayındaki NATO zirvesinde gerçekleştirmişti.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-kritik-erdogan-biden-gorusmesi-sona-erdi-41928861 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-kritik-erdogan-biden-gorusmesi-sona-erdi-41928861)
Başlık: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan G20 Zirvesi sonrası dünyaya çarpıcı mesajlar
Gönderen: SKYWOLF - 01 Kasım 2021, 09:08:45
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan G20 Zirvesi sonrası dünyaya çarpıcı mesajlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sona eren kritik G20 Zirvesi sonrası düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden ile görüşmesinde ABD'nin Suriye'de terör örgütlerine verdiği destekle ilgili olarak, "Şüphesiz Suriye'de bulunan bu terör örgütleri PKK, PYD, YPG gibi bunların özellikle Amerika'dan aldıkları destekler konusunda kendilerine bu desteklerle ilgili üzüntümüzü ifade ettik" dedi. Erdoğan, F-16 konusunda 'Biden'ı olumlu gördüm' diyerek, "Görüşmede, elimizdekilerin modernizasyonu ve yeni F-16 verilmesi gündeme geldi. Savunma bakanlarımız süreci takip ediyorlar" ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca Afganistan'la ilgili olarak, "Yüklü bir göç dalgası Türkiye için şu anda görünmüyor. İçişleri Bakanlığımızın resmi olarak rakamı 300 bindir. Tedbirlerimizi alıyoruz. Bu noktada da yüklü bir göçe kapılarımızı açma niyetinde değiliz" ifadelerini kullandı.

Şüphesiz Suriye'de bulunan bu terör örgütleri PKK, PYD, YPG gibi bunların özellikle Amerika'dan aldıkları destekler konusunda kendilerine bu desteklerle ilgili üzüntümüzü, bu desteklere yönelik NATO üyesi ülkeler olarak bunun bizde meydana getirdiği üzüntüleri ifade ettik. Ve bu konularda bizim dayanışmamızı zedeleyecek adımlar olduğunu da söyledik. Dışişleri Bakanlarımızın karşılıklı sıkı irtibat halinde olmaları konusunda, savunma bakanlarımızın bu noktadaki ilişkilerini gündeme getirdik. Bugüne kadar olan süreç böyle devam etmeyecektir.

AFGANİSTAN

Afganistan konusu gündeme geldi. Brüksel görüşmesinde, Hamid Karzai Havalimanı gündemimizdeydi. Öyle gelişmeler oldu ki, biz askerimizi çekmek durumunda kaldık. Türkiye, Katar gibi, bunu yanında Taliban nasıl bir tavır ortaya koyacak? Onu da zaman içerisinde göreceğiz. Şu anda tabii Taliban bizlerle Afganistan'daki büyükelçiliğimizde bizlerle görüşmelerini yapıyorlar. Ne gibi adımlar atacağız, bunları zaman gösterecek. Kadınlara yönelik eğitim anlayışı nasıl gelişecek? Bizim sosyolojik yaklaşımız ile Taliban'ın yaklaşımı ne kadar örtüşecek? Buna göre de adımlarımızı atmış olacağız.

ABD İLE ORTAK MEKANİZMA KURULACAK

Bu ortak mekanizmadan ifade edilen özellikle şu anda ekonomik ilişkilerde gerek bizim Hazine, Maliye Bakanlığı, gerekse ABD'nın Hazine, Maliye Bakanlığı, aynı şekilde Dışişleri Bakanlarımızın birbiriyle daha sıkı görüşmelerinin gereğini vurguladık. Bİden'la görüşmemiz dar kapsamlıydı. Bu dar kapsamlı görüşmede de F-35'ten kaynaklanan bizim 1.4 milyar dolar bir ödememiz vardı ve bu ödemeden hareketle bu süreci nasıl iyi bir konuma taşırız, bunun üzerinde durduk. Daha çok F-16'lar gündeme geldi. Elimizdekilerin modernizasyonu ve yeni F-16 verilmesi gündeme geldi. Savunma bakanlarımız süreci takip ediyorlar. Biden'ın olumlu yaklaşımını gördüm.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-g20-zirvesi-sonra-erdi-cumhurbaskani-erdogandan-onemli-aciklamalar-41929207 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-g20-zirvesi-sonra-erdi-cumhurbaskani-erdogandan-onemli-aciklamalar-41929207)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 04 Kasım 2021, 22:56:58
Yusuf Akbaba
@ssysfakb

ABD'nin Türkiye'ye yaptırım uygulaması için Türkiye'nin herhangi bir şey yapmasına gerek yok artık. Varlığımız bile yaptırım sebebi.

Alıntı Tweet
Hüseyin Günay
@huseyingunayDC

ABD Savunma Bütçe Tasarısına Türkiye’nin dronlarına ilişkin öneriler sunuldu;

•TR’nin drone programının ABD’nin ulusal güvenliğine etkileri araştırılsın.

•TR’nin drone satışları tehlikeli, bölgeyi istikrarsızlaştırıyor.

•ABD, dronelarda kullanılan parçaları TR’ye satmamalı.

https://twitter.com/ssysfakb/status/1456327505581953025

Bu önerileri yapan ABD'li senatör Bob Menendez. Birde bu resmen Türk düşmanlarıyla dolu kongre ve senatodan F-16 satışı için izin beklentisi içerisindeyiz.

Bende ne zaman harekete geçecekler diye merak ediyordum kıpırdanma başlamış ABD'de. Bizim İHA satışlarımız iyice ABD'ye karın ağrısı olmuş. Demekki doğru yoldayız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 05 Kasım 2021, 11:47:30
Yusuf Akbaba
@ssysfakb

ABD'nin Türkiye'ye yaptırım uygulaması için Türkiye'nin herhangi bir şey yapmasına gerek yok artık. Varlığımız bile yaptırım sebebi.

Alıntı Tweet
Hüseyin Günay
@huseyingunayDC

ABD Savunma Bütçe Tasarısına Türkiye’nin dronlarına ilişkin öneriler sunuldu;

•TR’nin drone programının ABD’nin ulusal güvenliğine etkileri araştırılsın.

•TR’nin drone satışları tehlikeli, bölgeyi istikrarsızlaştırıyor.

•ABD, dronelarda kullanılan parçaları TR’ye satmamalı.

https://twitter.com/ssysfakb/status/1456327505581953025

Bu önerileri yapan ABD'li senatör Bob Menendez. Birde bu resmen Türk düşmanlarıyla dolu kongre ve senatodan F-16 satışı için izin beklentisi içerisindeyiz.

Bende ne zaman harekete geçecekler diye merak ediyordum kıpırdanma başlamış ABD'de. Bizim İHA satışlarımız iyice ABD'ye karın ağrısı olmuş. Demekki doğru yoldayız.

* Bob Mendez ve benzerlerinin Turkiye hakkindaki dusunceleri asikar . IHA satislarimiz ve IHA larimizin basarilari elbette ABD cikarlari ve bu pazardaki payina sekte vurmakta. " Bunlarin hepsi dogru" Ancak bizimhic mi hatamiz yok!

Sabahdan aksama kadar gorsel ve yazi medyamizda IHA/SIHA larimizin basarilari ile carsaf carsaf haberler yapilmakta. Hali ile Bob Mendez ve onun gibilerin ellerine kendi elimizle acik medya araciligi ile doneler sagliyoruz ki bu bilgiler hasimlarimizin siyasileri tarafindan pek kolay sekilde toparlanip bu sahislara ulastirilabiliyor. " Evet SIHA/IHA konusunda epeyi bir yol aldik ancak bu piyasada bizden daha ileri ulkeler de var ki onlarin sattiklari sistemler hakkinda bu kadar reklam bilgi ortalikta paylasilmiyor . Bu ulkeler de elbette  reklam yapmasini bilirler hic olayi bu yonden irdeledikmi? Hele hele  bizlere bu kadar karsit  mutefiklerimiz varken ve bizler imal ettigimiz sistemlerin icerisinde bazi parcalari bu ulke veya yandaslarindan tedarik ederken risk almiyormuyuz . " Imal edilen sistemlerimiz 100% yerli oldugu zaman  daha acik olabiliriz "

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 05 Kasım 2021, 11:59:29
F-16 işini uzatmadan reddederse ABD , bütün ipler kopmuş demektir.

Ama ben sarķıttıkça sarkıtacaklarını düşünüyorum F-16 kararını ABD'nin...

Tıpkı Almanların Altay tankı için motor vermeyi reddetmeyip , motoru vermedikleri gibi...
Başlık: Üst Düzey ABD’li Senatör Türkiye’ye F-16 Satışına Karşı
Gönderen: fırtına06 - 13 Kasım 2021, 18:10:07
Amerikalı üst düzey Senatör Bob Menendez, Türkiye’nin F-16 talebine onay vermediğini açıkladı. Menendez, Türkiye karşıtı bir etkili bir Senatör.

 2006 yılından bu yana ABD Senatosunda Senatör olarak görev icra eden Demokrat Partili Bob Menendez, Türkiye’nin ek F-16 talebine karşı olduğunu açıkladı.

(https://www.savunmasanayist.com/wp-content/uploads/2021/11/20210827070856-6128d33e6d6728652-780x470.jpg)

 New Jersey’de bulunan McGuire Hava Kuvvetleri Üssü’nde Air Force Magazine dergisine özel olarak bir mülakat veren Menendez, şahsen Türkiye’ye F-16 satışına destekçi olmayacağını belirtti.

“Arzu Ettiğimiz Türkiye Bu Değil”

 “Bu konuda cidden bir soruna sahibim. Bu bizim arzu ettiğimiz Türkiye değil. İlerleyebileceğimiz ve ona en gelişmiş savaş ekipmanlarından bazılarını verebileceğimiz şekilde davranan bir NATO müttefiki değil.”

 Menendez aynı zamanda Türkiye’nin insan hakları ihlallerinde bulunduğu ve iki ülkenin dış politikadaki tutumlarının çatıştığını kaydetti.

 “Türkiye dünyada en fazla avukat ve gazeteciyi hapse atan ülke. Aynı zamanda Libya gibi yerlerde ABD çıkarlarına ters pozisyon alıyorlar.”  Menendez: “Bu Türkiye ile ilgili değil, Erdoğan’la ilgili. Günün sonunda yönünü değiştirmesi gerekiyor. Biz ona çıkış yolunu gösterdik.”

Aynı zamanda ABD Senatosunda oldukça etkili bir pozisyon olan Senato Dış İlişkiler Komitesine başkanlık eden Menendez, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın savunma ekipmanları alımında Rusya’ya yönelme olasılığı konusunda da açıklamalarda bulundu.

“Türkiye’nin başka bir yere gideceği tehdidi beni caydırmıyor. Eğer böyle bir şey yaparlarsa biliyorsunuz ki NATO’daki birlikte çalışabilirliğimiz çok ciddi ölçüde azalır ve kendi pozisyonları daha da erir.”

https://www.savunmasanayist.com/ust-duzey-abdli-senator-turkiyeye-f-16-satisina-karsi/ (https://www.savunmasanayist.com/ust-duzey-abdli-senator-turkiyeye-f-16-satisina-karsi/)

Başlık: ABD'den F-35 ve F-16 açıklaması! Dikkat çeken 'Türkiye' mesajı...
Gönderen: SKYWOLF - 19 Kasım 2021, 13:33:08
ABD'den F-35 ve F-16 açıklaması! Dikkat çeken 'Türkiye' mesajı...

ABD'nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Karen Donfried ABD ile yaşanan F-35 krizi ve F-16'ların tedarik sürecine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Donfried, Türkiye ve ABD'nin birçok ortak çıkarı paylaştığını ve birlikte yapabileceği çok şey olduğunu belirterek "Türkiye ile iş birliğimizi derinleştirme konusunda kararlıyız." dedi.

Donfried, AA muhabirine, Ankara ve İstanbul'u kapsayan Türkiye ziyaretini ve ikili ilişkilere dair güncel gelişmeleri değerlendirdi.

Ziyaretinin ve temaslarının kapsamına ilişkin Donfried, "Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevimde nispeten yeniyim. Görev sürem içinde olabildiğince erken bir zamanda Türkiye'yi ziyaret etmek benim için çok önemliydi. Bu da Türkiye'nin köklü ve değerli bir NATO ortağı olduğunun göstergesi. Birçok ortak çıkarı paylaşıyoruz ve birlikte yapabileceğimiz çok şey var. Bundan dolayı Ankara'ya gelip bu görüşmeleri bizzat başlatmak için can atıyordum." ifadelerini kullandı.
Karen Donfried, Türkiye ve ABD arasındaki diyalog mekanizmalarının ne kadar açık olduğunu ve ilişkilerde yoğun bir temas ve diyalog sürecine girilip girilmediğine ilişkin şunları söyledi:

"Ziyaretimin zamanlamasının uygun olmasının bir nedeni de iki ülke cumhurbaşkanlarının, Başkan Biden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G20 kapsamında Roma'da şahsen görüşme fırsatı bulmuş olması. Bu görüşmede, her iki taraf, birlikte etkin bir şekilde çalışabileceğimiz birçok konuda diyaloğumuzu derinleştirmemiz gerektiği hususunda hemfikir oldu. Bundan dolayı (Türk) Dışişleri Bakanlığındaki temaslarımın çoğu, iki ülke cumhurbaşkanlarının yaptığı görüşmeyi somut bir teklifle nasıl destekleyebileceğimize odaklandı ve ben, bu fikir alışverişini sürdürmeyi dört gözle bekliyorum."

ABD VE TÜRKİYE ARASINDA DİYALOG DÜZENLİ ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR

Kendisinin ziyaretinin ardından ABD'den Türkiye'ye planlanan üst düzey ziyaretler olup olmadığına ilişkin Donfried, "Muhakkak, devamlılık arz eden fırsatlar olacaktır. " dedi.

Donfried, yakın zamana bakıldığında, Türkiye ile ABD arasında Yüksek Düzeyli Savunma Grup Toplantısı'nın Washington'da bu hafta düzenlendiğini hatırlatarak şöyle devam etti:

"Dolayısıyla bu diyaloğun ABD ile Türkiye arasında çok düzenli şekilde devam ettiğini belirtmek isterim; bu üst düzey diyalog için bir sonraki fırsat, kasımın sonunda, aralık ayının başında düzenlenecek NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı olacak. Şüphesiz, iki dışişleri bakanımız NATO bağlamında, bizi orada birleştiren çok önemli gündem üzerinde birlikte çalışacak."
ABDden F-35 ve F-16 açıklaması Dikkat çeken Türkiye mesajı...

NATO'nun gelecek 10 yıl için stratejik yönünü belirleyecek yeni bir kavram üzerinde anlaşmaya varacağı bir sonraki liderler zirvesinin haziranda Madrid'de düzenleneceğine dikkati çeken Donfried, "Bence bu, ABD ve Türkiye'ye, tüm NATO müttefiklerimizle birlikte bugün karşı karşıya olduğumuz hem bölgesel hem de küresel zorluklar hakkında stratejik düşünmek için harika bir fırsat sunuyor." diye konuştu.

TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİMİZİ DERİNLEŞTİRME KONUSUNDA KARARLIYIZ

Donfried, "ABD'nin Yunanistan'daki askeri varlığını artırması Türkiye'de rahatsızlık duyulmasına yol açtı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Yunanistan Başbakanı Miçotakis'e Ortak Savunma İş Birliği Anlaşması'nın imzalanmasından sonra gönderdiği mektupta da 'iki ülkenin, barışı tehdit eden eylemlere karşı kararlılığı" ifadesi yer alıyor. ABD, Yunanistan'la birlikte Türkiye'ye karşı bir pozisyon mu alıyor?" sorusu üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunu duyduğuma çok üzüldüm, bunun Türkiye'de endişeye yol açmasına... Çünkü ABD'nin herhangi bir NATO müttefikiyle daha derin angajmanının olmasının iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. ABD, Türkiye'deki iş birliğimizi derinleştirmekle de aynı derecede ilgileniyor. Elbette ziyaretimin amacı, ABD ve Türkiye'nin nasıl daha yakın çalışabileceğini Türk ortaklarımızla birlikte düşünmek. Yunanistan'la iş birliğine de kesinlikle bu açıdan bakılması gerektiğini düşünüyorum.

Hatırlayacaksınız; Başkan Biden göreve geldiğinde 'Amerika yeniden' vurgusuyla ABD'nin kilit müttefiklerimizle ilişkilerimizi derinleştirmek, ittifaklarımızı ve ortaklıklarımızı yeniden canlandırmak arzusunu dile getirdi. ABD'nin, müttefiki Yunanistan'la yaptığı şeyin özünde bu var ve Türkiye ile iş birliğimizi derinleştirme konusunda da kararlıyız."

F-35 AÇIKLAMASI

Donfried, "Türkiye, F-35'ler için 1,4 milyar dolar ödedi. Hem ABD hem de Türkiye'nin, her iki tarafın da bu paranın iade edilmesinde hemfikir olduğu anlaşılıyor. Bir yandan da F16'ların satın alınmasıyla, bu parada mahsuplaşmaya gidilebileceğine ilişkin devam eden görüşmeler var. Bu sürecin adresi Kongre midir? Eğer Kongreden onay alınamazsa ABD yönetimi, bu süreci, kısır döngüyü nasıl yönetecek?" şeklindeki soruya "ABD ve Türkiye, birçok yönü olan sağlam bir savunma ilişkisine sahiptir." yanıtını verdi.

Washington'daki Yüksek Düzeyli Savunma Grup Toplantısı'nda bu konular dahil bir dizi başlığın ele alındığını aktaran ABD'li Bakan Yardımcısı Donfried, "Bence burada önemli olan; ABD ve Türkiye'nin bu konular üzerinde çalıştığı, devam eden bir sürecin olmasıdır. Birlikte çalışarak çözüme ulaşacağımızdan eminim." ifadesini kullandı.
ABDden F-35 ve F-16 açıklaması Dikkat çeken Türkiye mesajı...

CAATSA'NIN YASAL GEREKLİLİKLERİ  FARKLIDIR

Donfried, "CAATSA yaptırımları söz konusu olduğunda, bir yanda ABD'nin, Kuzey Akımı 2 boru hattı projesine yönelik yaptırımlardan feragatı var. Diğer yandan Hindistan'ın S-400 anlaşması söz konusu. Bazı haberlerde, Hindistan için de bir muafiyet veya feragat olacağına dair sinyaller var. Hindistan için bir muafiyet veya feragat söz konusu olursa, Türkiye'nin pozisyonunu göz önünde bulundurduğumuzda bu bir çeşit adaletsizlik, çifte standart adımı olmaz mı?" sorusu üzerine Kuzey Akımı 2 boru hattı projesine ilişkin mevzuatın, Avrupa'nın Enerji Güvenliğini Koruma Yasası (PEESA) olduğunu belirtti.

S-400'ler konusunda, Hindistan'a yönelik olası bir muafiyet ya da feragat haberlerine ilişkin Donfried, şu ifadeleri kullandı:

"Bu konuda alınmış bir karar yok, bunda net olmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda bir müttefik açısından, CAATSA'nın yasal gereklilikleri farklıdır. Dolayısıyla bu mevzuatta Hindistan ve Türkiye'nin farklı muamele görmesini anlamanın da önemli olduğunu düşünüyorum. Bu, karmaşık bir konular dizgesi. Hindistan hakkında bir karar alınmadığını tekrar etmek isterim. CAATSA'yı ele aldığımızda, Hindistan ve Türkiye'yi aynı sepete koymamalıyız. Türkiye'nin ABD'nin bir NATO müttefiki olduğunun ve bunun yasal sonuçlarının hatırlanması bu bağlamda önemli."

F 16 TEDARİKİ

Türkiye'nin ABD'den F16 tedarikine ilişkin süreç hakkında ise Karen Donfried, ABD'nin, Türkiye'nin F16'lara gösterdiği ilgiden memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Donfried, "Yakında Washington'a bu konuda görüşmeye devam edecek bir heyetin geleceğini biliyorum. (Türkiye'nin ABD'den F16 satın alma talebi) Bu talebi, ileriye taşımak için bu teknik süreci sürdüreceğiz." dedi.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/abdden-f-35-ve-f-16-aciklamasi-turkiye-ile-cozume-ulasacagimizdan-eminim-41942839 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/abdden-f-35-ve-f-16-aciklamasi-turkiye-ile-cozume-ulasacagimizdan-eminim-41942839)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 19 Kasım 2021, 14:33:54
Sn Karen Donfried cok sey soylemis ama soyledikerini suzgecten gecirdigimiz zaman ,yeni birsey soylemedigi gibi elle tutulur birsey de soylemedigi net olarak anlasilabilir. " Yani ninni soylemeye devam"
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 19 Kasım 2021, 15:07:25
Biz zaten biliyor , söylüyorduk bunu...
Tıpkı Almanların tank motoru vermeyip ama asla bize tank motoru vermeyeceğini söylemedikleri gibi
Abd de aynı şekilde ne F16 verecek ne de bize F-16 vermeyeceğiz demeyecek...

İşi uzattıkça uzatacak ta ki 2023 secim sonuçlarına kadar...

Tabi bu berbat ekonomi idaresiyle iktidar 2023'e kadar nasıl dayanacak orası da ayrı muamma...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 19 Kasım 2021, 17:14:13
SSB Başkanı İsmail Demir:
(ABD’den F-16 talebi) “Bu konu bir anlamda ABD yönetimi ve Kongrenin Türkiye'ye karşı ne kadar iyi niyetli olduğunun da bir testi olacak diyebiliriz.”
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 20 Kasım 2021, 10:46:04
(ABD’den F-16 talebi) “Bu konu bir anlamda ABD yönetimi ve Kongrenin Türkiye'ye karşı ne kadar iyi niyetli olduğunun da bir testi olacak diyebiliriz.”


İsmail Bey'e saygısızlık etmek istemem ama, bahsettiği şahıs ve grupların Türkiye'ye karşı düşünce ve davranışlarının ne kadar kötü olduğunu artık dünya üzerinde bilmeyen kalmadı! ABD Dışişleri Bakan Yardımcısının son yaptığı gevelemeden de bu gayet net anlaşılıyor.
Başlık: Yunanistan - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 17 Aralık 2021, 09:40:27
Yunanistan ile ABD, Ege ve Akdeniz’de birlikte devriye gezecek.

Yunanistan Sahil Güvenlik ve ABD Sahil Güvenlik Komutanlığı arasında tarihi işbirliği anlaşması Atina’da imzalandı. Bu anlaşmaya göre Yunanistan ve ABD Sahil Güvenlik ekipleri Ege ve Akdeniz’de birlikte devriye gezecekler.

DENİZDE HER ALANDA BİRLİKTE HAREKET EDECEĞİZ

Büyükelçi Pyatt şunları dile getirdi:

“Bugünün Mutabakat Zaptı, ülkelerimizin Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın, güçlerimiz arasında angajman, gemi ziyaretleri ve eğitim hızını daha da hızlandırmasına yardımcı olacak. Bu anlaşma ana hatlarıyla belirtilen deniz güvenliği, operasyonlar, bilgi alışverişi, balıkçılık teftişleri, çevre koruma ve eğitim ABD – Yunanistan Stratejik Diyaloğu ile tamamen uyumludur. İki ülke arasındaki işbirliği, her zaman dostane olmayan bir bölgede ve Yunanistan'ın artık herkes tarafından istikrarın önemli bir unsuru, güvenilir bir NATO müttefiki olarak algılandığı bir bölgede, ittifakımızın güvenilirliğini ve yeteneklerini güçlendirmeye yardımcı oluyoruz. Yunanistan, vatandaşlarımızın istediği ve hak ettiği türden istikrarlı, demokratik bir bölge inşa etme çözümünün parçası olan bir ülkedir.”

https://www.denizhaber.net/yunanistan-ile-abd-ege-ve-akdenizde-birlikte-devriye-gezecek-haber-105817.htm (https://www.denizhaber.net/yunanistan-ile-abd-ege-ve-akdenizde-birlikte-devriye-gezecek-haber-105817.htm)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan - 17 Aralık 2021, 12:05:15
üye olduğum günden beri bunu savunuyorum, bizde halen ABD ile ilişkilerin  başka bir iktidar seçilmesiyle eski konuma geleceğini düşünen  bir kesim var,  baktığın zaman epeyi de kelli felli kalantör amcalar bunlar.
eski halinin  ne olduğu da tartışılır da,  artık ABD ile eskisi gibi stratejik ortak noktasına dönmek mümkün değil.
ABD konum alıyor ve bu konum  muhtemelen 2035'e kadar gözden geçirilmez.

psikolojik harp taktiklerini üzerimizde uyguluyorlar,  taktikleri de bir suçluluk hissi yaratmak üzerine.
bu politikanın  son yirmi  yılda en büyük  iki başlığı oldu.
ilki  tezkerenin reddedilmesiydi.
s400'a kadar olan süreç tezkerenin reddedilmesi ve bunun müttefikliğe zarar verdiği  tantanasıyla geçti.
çuval olayından başlayarak bir çok  sıkıntıda "siz de tezkereyi reddederek bizim planlarımızı  bozdunuz"   mazeretini öne sürdüler.

ikinci başlık ise s400 oldu,  malum.
CAATSA  ve diğer konuları biliyorsunuz,  son yıllardaysa bu ikinci başlık üzerinden bir suçluluk psikolojisi oluşturuluyor.

hedef bizi  bir şekilde  olduğumuz yerde tutmak.
gerisi şimdilik çok şart değil ABD ve batı için.

bu işin dış boyutu,  iç  boyutunuysa bir ara konuşuruz elbet.

 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 17 Aralık 2021, 12:34:04
Karar verici ben olsam, es zamanli olarak;

1. Suriye'de kapsamli yeni bir operasyona baslar
2. Anlasmalara aykiri olarak silahlandirilan adalardan silahlarin 48 saat icinde cekilmedigi taktirde, bu adalardaki Yunanistan egemenligini tanimayacagimi ve gerekli goruldugunde adalari silahsizlandirmak icin gerekli mudahaleyi yapmaya hazir oldugumu ilan ederim.
3. MEB'i ilan ederim
4. Yunanistan ile her hangi bir catisma durumunda, ilan edecegimiz catisma bolgesine bizden izinsiz girecek olan 3. devlet unsurlarinin tarafiz sayilmayacagini ve "guvenligini garanti edemeyecegimi" ilan ederim.
5. NATO'dan cikarmaya calisilan her karari, her uygulamayi veto etmeye baslarim

Hodri meydan...




Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ACE - 17 Aralık 2021, 13:06:17
Nato (Amerikanın üstü örtülü iradesi) içinde bulunmaya devam edebiliriz ama Suriye, Irak Afganistan vb örneklerdeki gibi her operasyona koşarak gitmeyi bırakmalıyız. Fransa daha önce bu durumu öne sürüp askeri kanattan çıktığını belirtmişti uzun bir dönem.

Türkiye de tüm Nato üyelerinin kendisine uyguladığı yaptırımları gerekçe göstererek Müttefiklik olgusunun varlığının zedelendiği iddiasıyla bunu yapabilir.

Ama tabi bu durumda daha önce yaptığımız gibi Rusyanın kucağına oturmayı bırakmalıyız. Her iki kutba da kul olmayan ülkeler mevcut ve kendimizi bu gruba atmalıyız. Düşman olmadan ama caydırıcı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 17 Aralık 2021, 13:34:57
Karar verici ben olsam, es zamanli olarak;

1. Suriye'de kapsamli yeni bir operasyona baslar
2. Anlasmalara aykiri olarak silahlandirilan adalardan silahlarin 48 saat icinde cekilmedigi taktirde, bu adalardaki Yunanistan egemenligini tanimayacagimi ve gerekli goruldugunde adalari silahsizlandirmak icin gerekli mudahaleyi yapmaya hazir oldugumu ilan ederim.
3. MEB'i ilan ederim
4. Yunanistan ile her hangi bir catisma durumunda, ilan edecegimiz catisma bolgesine bizden izinsiz girecek olan 3. devlet unsurlarinin tarafiz sayilmayacagini ve "guvenligini garanti edemeyecegimi" ilan ederim.
5. NATO'dan cikarmaya calisilan her karari, her uygulamayi veto etmeye baslarim

Hodri meydan...

Dolar 16.88 olmuş hocam. Kime rest çekebilirsiniz ki bu ekonomiyle
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: levo - 17 Aralık 2021, 15:24:50
Dolarlami maas aliyorki millet?   ;)
Gecmiste ekonominin en iyi oldugu dönemlerde aynı  siyasetciler bunu yapmadi veya yapmaya cesaret edemedi. Simdi hic yapamazlar. Türkiye cumhuriyeti dis borclarini yakında ceviremeyecek duruma gelebilir ve hatta arjantin gibi iflas ilan edebilir. İste ozaman dış mihraklar borçlarımıza karşı bizden toprak taleb etmeye başlarlar. Anlayacağınız hızlı bir şekilde Avrupa Birliğine giriş yapmış oluruz.  ;)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 17 Aralık 2021, 15:43:21
Atom bombasi patlat ne abd ne rusa nede ab  katilmamiz gerekmez
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 17 Aralık 2021, 16:14:17
Atom bombasi patlat ne abd ne rusa nede ab  katilmamiz gerekmez

Sendeki bu atom bombası aşkını anlamak güç. Nerede patlatacağız atom bombasını? Ve bize ne faydası olacak?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 17 Aralık 2021, 16:54:47
Atom bombasi patlat ne abd ne rusa nede ab  katilmamiz gerekmez

Sendeki bu atom bombası aşkını anlamak güç. Nerede patlatacağız atom bombasını?

 ;D ;D ;D ;D

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 17 Aralık 2021, 18:18:55
Bazen mahallenin kabadayısı bizden rahatsızsa  bize gıcıksa sürekli karşısına çıkmamak , biraz kendini unutturmak lazım...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 17 Aralık 2021, 19:23:43
Atom bombasi patlat ne abd ne rusa nede ab  katilmamiz gerekmez

Sendeki bu atom bombası aşkını anlamak güç. Nerede patlatacağız atom bombasını?

 ;D ;D ;D ;D

Her yan bakana atom bombasi patlatacaksak isimiz zor :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 17 Aralık 2021, 22:30:22
Artık Nükleer Silah Yapma Zamanı Geldi" | Akıl Odası – B15/S06

https://www.youtube.com/watch?v=RA-tTsXailE (https://www.youtube.com/watch?v=RA-tTsXailE)

demekki benim gibi düsünenler var
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 18 Aralık 2021, 12:55:07
Artık Nükleer Silah Yapma Zamanı Geldi" | Akıl Odası – B15/S06

https://www.youtube.com/watch?v=RA-tTsXailE (https://www.youtube.com/watch?v=RA-tTsXailE)

demekki benim gibi düsünenler var

Nükleer silaha sahip olmak başka bir şey, nükleer silahı sağda sola patlatmak başka bir şey!

Silahların öncelikli görevleri öldürmek değil, caydırmaktır! Silahınız ne kadar güçlü olursa o kadar caydırıcılığınız artar. Size karşı yapılabilecek bir saldırı olasılığı o kadar azalır.
O nedenle ülkemizin nükleer slahlara sahip olmasını ben de istiyorum.

Ancak olağanüstü  bir mecburiyet olmadıkça kullanılmaması gerektiğine inanıyorum. Çünkü nükleer silahlar birer kitle imha silahıdır. Haklı-haksız ayrımı yapmaz. İnsan, bitki, hayvan vs ayrımı yapmaz. Etki alanındaki tüm hayatı yok eder. Kimsenin masum varlıkların yaşamını yok etmeye hakkı yok!

Etkisi patladığı zamanla sınırlı değildir. Ortaya çıkan radyasyonun sebep olacağı hastalıklar, mutasyonlar nesiller boyu sürebilir.

Etkisi patladığı alanla da sınırlı değildir. Ortaya çıkan radyasyon yüzlerce kilometre uzak mesafelerdeki canlıları olumsuz etkileyebilir.

Atom bombasi patlat ne abd ne rusa nede ab  katilmamiz gerekmez

Nerede patlatalım? Aramızda ihtilaf olan Yunanistan'a mı atalım? Burnumuzun dibindeki bir yerde bu bombayı patlatmak ile kendimize kurşun sıkmak arasında hiç bir fark yok. Daha uzak bir yere mi atalım? Mesela Rusya'nın uzak bölgelerine, AB içerisinde kıl olduğumuz Fransa gibi ülkelere ya da daha uzaktaki ABD'ye mi? Karşılığında kaç bomba ile cevap alabiliriz?
Başlık: ABD ile ticaret hedefi için yoğun diplomasi
Gönderen: SKYWOLF - 22 Mart 2022, 09:51:05
ABD ile ticaret hedefi için yoğun diplomasi

Türkiye ile ABD arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hedefi kapsamında, İletişim Başkanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinasyonunda ABD'de önemli ticari diplomasi etkinlikleri gerçekleştirildi ve ABD'li yatırımcılar Türkiye’ye davet edildi.

"Transatlantik İhracatında Türkiye'nin Rolünün Artırılmasına Yönelik Panel Serisi ve Ticari Diplomasi Çalıştayları" programı kapsamında, Türkiye'den 14 Mart'ta ABD'ye giden heyet temaslarını tamamladı. Görüşmelerde ve etkinliklerde iki ülke arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi doğrultusunda ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve işbirliğinin önemi vurgulanırken, ABD'li yatırımcılar Türkiye’ye davet edildi.

"EK VERGİLERİN KALDIRILMASI TALEP EDİLDİ"

Türkiye'nin ABD'li yatırımcılar için bir çok fırsatı barındırdığına ve güvenli bir ülke olduğuna dikkat çekilen görüşmelerde, ABD tarafından bazı ürünlere uygulanan ek vergilerin de kaldırılması talep edildi. Program kapsamında ABD Dışişleri Bakanlığı'nı ziyaret eden heyet, burada yapılan toplantıda Türk-Amerikan ilişkilerinin önemini, ticari ilişkiler ile ilgili hususları ve karşılıklı yatırımları ele aldı. Heyetin ABD Ticaret Bakanlığı'nı ziyaretinde de Türk-Amerikan ticari ilişkilerine atfedilen önem, iki ülke ticaretinin önündeki engellerin aşılması ve yatırım konularında istişarelerde bulunuldu.

YUVARLAK MASA TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Program kapsamında ABD Ticaret Odasında "Yeni Fırsatlara Kapılar Açmak: Türk-Amerikan Ticari İlişkileri" konulu yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirildi. Türk heyeti, ticari diplomasi temaslarında resmi kurumların yanı sıra Washington DC'de düşünce kuruluşu Atlantic Council ile görüşmeler gerçekleştirdi.

Ayrıca New York'ta bulunan Türkevi'nde "Türkiye ve Amerika'nın Yeni Ufuklara Yönelik Girişimleri: 100 Milyar Dolarlık Ticaret Hedefi" ve "Refah için Güç Birliği: Türkiye-Amerika İlişkileri" başlıklı çalıştay düzenlendi.

https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/abd-ile-ticaret-hedefi-icin-yogun-diplomasi-6723104 (https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/abd-ile-ticaret-hedefi-icin-yogun-diplomasi-6723104)
Başlık: ABD'den Türkiye'ye olumlu bir adım daha: 13 ay sonra bir ilk
Gönderen: fırtına06 - 09 Nisan 2022, 21:40:53
ABD Başkanı Biden göreve geldikten 13 ay sonra Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan'ı kabul etti. Bu görüşme ilk olarak kayıtlara geçti.

(https://i20.haber7.net/resize/1240x720//haber/haber7/photos/2022/14/abdden_turkiyeye_olumlu_bir_adim_daha_13_ay_sonra_bir_ilk_1649524793_463.jpg)

Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği'nin sosyal medya hesabından, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan'ın ABD Başkanı Joe Biden tarafından Beyaz Saray'da kabul edildiği anın fotoğrafı paylaşıldı.

Büyükelçi Mercan yaptığı açıklamada, “4 Nisan 2022 tarihinde Başkan Biden tarafından kabul edildim” dedi.

ABD Başkanı Biden göreve geldiği 2021 yılından bu yana ilk defa Beyaz Saray'da büyükelçileri kabul etti. Ayrıca 15 Mart 2021 yılında göreve gelen Büyükelçi Mercan ilk defa ABD Başkanı Biden tarafından kabul edildi.

https://www.haber7.com/dunya/haber/3211369-abdden-turkiyeye-olumlu-bir-adim-daha-13-ay-sonra-bir-ilk (https://www.haber7.com/dunya/haber/3211369-abdden-turkiyeye-olumlu-bir-adim-daha-13-ay-sonra-bir-ilk)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 09 Nisan 2022, 22:21:04
Ey Putin sen nelere kadirsin... Adamlar 180 derece U dönüşü yaptı...Az biraz delikanlı ol be ABD...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 10 Nisan 2022, 00:14:54
Ey Putin sen nelere kadirsin... Adamlar 180 derece U dönüşü yaptı...Az biraz delikanlı ol be ABD...

Sözde soykırım palavrasını geri mi çektiler?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 29 Nisan 2022, 02:38:34
ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Türkiye'ye silah satışı daha kolay olmalı

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Türkiye ve Hindistan gibi ülkelere ABD'nin yabancı askeri satış süreçlerinin daha hızlı ve verimli şekilde yapılması gerektiğini söyledi. ABD'nin müttefikleriyle savunma iş birlikleri alanında bıraktığı boşluğun 'Rusya tarafından doldurulduğuna' işaret eden Blinken, ABD'nin bu ülkelere silah satış süreçlerinin daha hızlı yürümesi noktasında Kongre ile daha yakın çalışmaya hazır olduklarını da sözlerine ekledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesindeki bütçe oturumunda Amerikan dış politikasını değerlendirirken ülkesinin, yabancı ülkelere silah satışlarına ilişkin de açıklamalarda bulundu.

"ASKERİ SATIŞLAR GEREKSİZ BÜROKRASİYLE SEKTEYE UĞRUYOR"

Blinken, Güney Carolina Vekili Joe Wilson'ın, "Bana göre bizim yabancı askeri satışlarımız gereksiz bürokrasiyle sekteye uğruyor. Mesela Türkiye ve Hindistan gibi müttefiklerimize yardım edip onlarla çalışmamız için bu bürokrasiyi nasıl aşabiliriz?" şeklindeki sorusuna yanıt verdi.

"BU DURUM YÜRÜTME ERKİNİ İLGİLENDİRİYOR"

ABD'li bakan, "Sizinle aynı fikirdeyim, bizim yabancı satışlarda daha iyisini yapmamız gerekiyor, özellikle aciliyeti olanlarda. Bu durum dürüst olmak gerekirse yürütme erkini ilgilendiriyor, tabii Kongre'yi de. Bu önemli bir nokta çünkü eğer biz bu ülkelere ortak olabilme pozisyonunda olursak Rusya ile öteden beri savunma ilişkisi olan pek çok ülke bu ilişkilerini yeniden gözden geçirir." ifadelerini kullandı.

"BIRAKTIĞIMIZ BOŞLUĞU RUSYA DOLDURUYOR"

ABD'nin müttefikleriyle savunma iş birlikleri alanında bıraktığı boşluğun"Rusya tarafından doldurulduğuna" işaret eden Blinken, ABD'nin bu ülkelere silah satış süreçlerinin daha hızlı yürümesi noktasında Kongre ile daha yakın çalışmaya hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kısa süre önce Kongreye gönderilen bir mektupta, Türkiye'ye F-16 satılmasının ABD çıkarlarına uygun olduğu değerlendirmesi yapılmıştı.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, geçen haftaki bir konuşmasında, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alan Hindistan'a CAATSA (ABD'nin Hasımlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası) yaptırımlarının uygulanıp uygulanmamasına ilişkin henüz nihai kararı vermediklerini açıklamıştı.

Bak sen şu işe. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Türkiye ve Hindistan gibi müttefik ülkelere silah satışının daha kolay olması gerektiği aksi durumda doğan boşluğu Rusya'nın doldurduğunu söylemiş.

Bunu 10 yıldır söylüyoruz beyefendiler yeni uyanmış. Ee günaydın diyelim. Patriot satmadınız, Türkiye'nin istediği pek çok silahı senato reddetti diye vermediniz, şimdi kalkıp Türkiye'ye silah satışını kolaylaştırmalıyız aksi halde gidip Rusya'dan alıyorlar diyorsunuz. İşte dünyayı yöneten ABD aklı. Sen Patriot satsaydın zamanında S-400 meselesi falan olmayacaktı. Kendi ellerinde Türkiye'yi Rusya'ya it, sonra kalk özeleştiri yap.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 29 Nisan 2022, 02:59:08
Aptal yerine konmak buna denir. Beyefendilerin arzuladıkları gibi hava savunma ihalesi nde Çinlileri attık bir de üstüne Kürecik radar üssüne onay verdik. Ama gine yaranamadık yine yaranamadık. Onun yerine rum ve Ermeni böceklerin lafına bakarak her sistemleri ve sevkiyatı baltalasınlar biz de uzaktan öyle seyredelim Şamar yemiş oğlan  gibi. Böyle dost ve müttefik düşman başına.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 29 Nisan 2022, 15:48:57
Olayin çözümü belli..

Savunma sanayii seferberliği ilan edip GSMH nin yüzde 5ini bu işe koyarsin...

Becerisi altyapısı insan kaynağı olan uygun şirketlere verirsin

Yaparsin Patriot ve F-16 muadilini kendin, alırsın envantere...

Birde inat edip zararina bile olsa ABDnin girdigi ihalelere girip alırsın...

Ondan sonra baskanlari konussun, lobiler konussun, bakanlari konussun..."mute" tusuna basıp çay demlemeye gidersin...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 29 Nisan 2022, 16:02:25
Olayin çözümü belli..

Savunma sanayii seferberliği ilan edip GSMH nin yüzde 5ini bu işe koyarsin...

Becerisi altyapısı insan kaynağı olan uygun şirketlere verirsin

Yaparsin Patriot ve F-16 muadilini kendin, alırsın envantere...

Birde inat edip zararina bile olsa ABDnin girdigi ihalelere girip alırsın...

Ondan sonra baskanlari konussun, lobiler konussun, bakanlari konussun..."mute" tusuna basıp çay demlemeye gidersin...
İsminiz çok güzel ama yanlış olmuş; ŞAHİN olmalıydı.
Yazdıklarınız doğruda uygulayacak nerede?
1974’de böyle bir Şahin yöneticimiz vardı. Şimdi de lazım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: safsata00 - 30 Nisan 2022, 08:41:10
ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Türkiye'ye silah satışı daha kolay olmalı

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Türkiye ve Hindistan gibi ülkelere ABD'nin yabancı askeri satış süreçlerinin daha hızlı ve verimli şekilde yapılması gerektiğini söyledi. ABD'nin müttefikleriyle savunma iş birlikleri alanında bıraktığı boşluğun 'Rusya tarafından doldurulduğuna' işaret eden Blinken, ABD'nin bu ülkelere silah satış süreçlerinin daha hızlı yürümesi noktasında Kongre ile daha yakın çalışmaya hazır olduklarını da sözlerine ekledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesindeki bütçe oturumunda Amerikan dış politikasını değerlendirirken ülkesinin, yabancı ülkelere silah satışlarına ilişkin de açıklamalarda bulundu.

"ASKERİ SATIŞLAR GEREKSİZ BÜROKRASİYLE SEKTEYE UĞRUYOR"

Blinken, Güney Carolina Vekili Joe Wilson'ın, "Bana göre bizim yabancı askeri satışlarımız gereksiz bürokrasiyle sekteye uğruyor. Mesela Türkiye ve Hindistan gibi müttefiklerimize yardım edip onlarla çalışmamız için bu bürokrasiyi nasıl aşabiliriz?" şeklindeki sorusuna yanıt verdi.

"BU DURUM YÜRÜTME ERKİNİ İLGİLENDİRİYOR"

ABD'li bakan, "Sizinle aynı fikirdeyim, bizim yabancı satışlarda daha iyisini yapmamız gerekiyor, özellikle aciliyeti olanlarda. Bu durum dürüst olmak gerekirse yürütme erkini ilgilendiriyor, tabii Kongre'yi de. Bu önemli bir nokta çünkü eğer biz bu ülkelere ortak olabilme pozisyonunda olursak Rusya ile öteden beri savunma ilişkisi olan pek çok ülke bu ilişkilerini yeniden gözden geçirir." ifadelerini kullandı.

"BIRAKTIĞIMIZ BOŞLUĞU RUSYA DOLDURUYOR"

ABD'nin müttefikleriyle savunma iş birlikleri alanında bıraktığı boşluğun"Rusya tarafından doldurulduğuna" işaret eden Blinken, ABD'nin bu ülkelere silah satış süreçlerinin daha hızlı yürümesi noktasında Kongre ile daha yakın çalışmaya hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kısa süre önce Kongreye gönderilen bir mektupta, Türkiye'ye F-16 satılmasının ABD çıkarlarına uygun olduğu değerlendirmesi yapılmıştı.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, geçen haftaki bir konuşmasında, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alan Hindistan'a CAATSA (ABD'nin Hasımlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası) yaptırımlarının uygulanıp uygulanmamasına ilişkin henüz nihai kararı vermediklerini açıklamıştı.

Bak sen şu işe. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Türkiye ve Hindistan gibi müttefik ülkelere silah satışının daha kolay olması gerektiği aksi durumda doğan boşluğu Rusya'nın doldurduğunu söylemiş.

Bunu 10 yıldır söylüyoruz beyefendiler yeni uyanmış. Ee günaydın diyelim. Patriot satmadınız, Türkiye'nin istediği pek çok silahı senato reddetti diye vermediniz, şimdi kalkıp Türkiye'ye silah satışını kolaylaştırmalıyız aksi halde gidip Rusya'dan alıyorlar diyorsunuz. İşte dünyayı yöneten ABD aklı. Sen Patriot satsaydın zamanında S-400 meselesi falan olmayacaktı. Kendi ellerinde Türkiye'yi Rusya'ya it, sonra kalk özeleştiri yap.

Sırf bu açıklama bile S400 e verilen paranın sadece hava savunma sistemi için olmadığını ve bundan daha büyük diplomatik ses getirdiğini gösteriyor.BATI ya ne kadar bağlı olduğumuzu,çeşitli misyonlarda defalarca ispatladık.Hatta en son ÇİN sistemlerinin ihaesini bile iptal etmemize rağmen yinede adamlar bize savunma sistemlerini vermediler.Çünkü gözlerinde öyle bir duruma gelmiştikki,verselerde vermeselerde nasıl olsa onların yörüngesinden çıkamayacak durumdaydık.Buna bir yerde dur demek gerekiyordu.Önce RUS uçağında BATI nın tavrı ve hemen ardındanda 15 Temmuzda olanlar bardağı taşırdı haliyle.Böyle bir ortamda verilen cevabın adı S400 oldu.S400 alarak sadece savunma sistemi almış olmadık.Diplomatik uyarı verdik ve bu uyarı S400 e verilen paradan kat kat daha önemliydi.Hatırlayın,burada bile bazı arkadaşlarımız,anlaşamazlar,imzalayamazlar,S400 ler gelmez,gelmiş olabilir ama çalıştıramazlar,çalıştırmış olabilirler ama kullanamazlar diye diye bunların hepsinin gerçekleştiğini gördük.Çünkü biz bile burada,bu yüzden bize uygulanacak ekonomik ve askeri ambargoların büyüklüğünden bahsedip,zaten çok zor durumdayken,bir sürü kriz varken niye birde BATI yla aramızı bozuyoruz yada çok bozulacak diye hükümete verip veriştiriyorduk.
(Gerçi şimdi bundan onlarca kat daha fazla tepki koyacakları yunanistan müdahalesini niye yapmıyoruz diye yazmamızda ironik ama neyse)
S400 ler yüzünden ambargolarmı uygulandı?Çöktükmü?Peki bu blinken ne zırvalıyor o zaman?Yahu bu adamlar daha düne kadar LEO ları G.DOĞU ya sokturmuyor,Irakta 15 gün kalmamızda bile dünyayı ayağa kaldırıyordu.Kullanacak silah bulamayıp,Irak ın ikinci el piyasasından silah topluyor,kovanları kaybetmeyip geri taşıyorduk.

Velhasılı,S400 ler görevini çoktan yaptı.Kaşla göz arasında HİSAR ları bitirirken SİPER ide denedik.SAMP-T gelene kadar tüm sistemlerimizi kurmamız biter bile.Bu saatten sonra zaten SAMP-T yada Patriot alırız söylemleride tamamen politik açıklamalardan başka bir şey değil.Çünkü artık bunları verseler bile karşılığında değeri neyse parasını alırlar başka bir şey alamazlar.Bu yüzden ne onlar verir nede başka bir istek olacağını bile bile biz alırız.S400 ün diplomatik gücü,askeri gücünden çok çok daha büyüktü ve görevini fazlasıyla yaptı.

Bu saatten sonra bir şeyleri farketseler ne olur,farketmeseler ne?Ha istediklerimizi verirlerse 4-5 yıl daha erkene alınır bazı projeler ama vermeselerde onlarca yıldır bekliyoruz.4-5 yıl daha bekleriz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 30 Nisan 2022, 09:14:03
ABD Disisleri bakani Blinkenin yapmis oldugu aciklamayi ben daha degisik okuyorum. " Oncelikle yapilan aciklama ABD nin mevcut sistem ve tutumunun pek islevsel olmadigindan dolayi degistirilmesi gerekliligi seklinde okuyorum" Yani ulkemizin S400 secip almasinin hakliligi degil. S400 alimi ve sonrasinda F-35  projesinden cikarilmasi ve simdilerde ise F-16 lar icin senatorlerin tavrindan dolayi kongrede olasi kilitlenme ile ilgili oldugunu dudunuyorum. Tabii ulkemiz yaninda konu sair etkilenen ulkeler ile genel olarak ele alinmis.

Kisaca ABD sunu diyor ,bu tur ulkelerin buyuk silah alimlarina zorluk cikarmak sureti ile aslinda kendi ekonomimizi olumsuz etkilenmesi bir tarafa  o ulkelerin baska yollardan bu gereksinimlerini bir sekilde karsilamalarinin onu actigimiz gibi aldiklari sistemleri de kontrol edemiyoruz . Halbuki bastan bu ulkelere karsin olumsuz takim takilmaktansa  yapilmis olan alimin belki tesliminde veya satilan sistemlerin oto kontrolunde ,yedek parca bagimliliginda  dolayli sekilde kisitlamalarin getirilmesinin ABD nin menfaatina olabilecegini belirtiyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 30 Nisan 2022, 10:39:25
Olayin çözümü belli..

Savunma sanayii seferberliği ilan edip GSMH nin yüzde 5ini bu işe koyarsin...

Becerisi altyapısı insan kaynağı olan uygun şirketlere verirsin

Yaparsin Patriot ve F-16 muadilini kendin, alırsın envantere...

Birde inat edip zararina bile olsa ABDnin girdigi ihalelere girip alırsın...

Ondan sonra baskanlari konussun, lobiler konussun, bakanlari konussun..."mute" tusuna basıp çay demlemeye gidersin...
İsminiz çok güzel ama yanlış olmuş; ŞAHİN olmalıydı.
Yazdıklarınız doğruda uygulayacak nerede?
1974’de böyle bir Şahin yöneticimiz vardı. Şimdi de lazım.

Aklın yolu şahinlikse varsın olsun :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 30 Nisan 2022, 14:50:10
S400 alımıyla alakalı bir açıklama değil bu.
S400 alımında bizimkiler, ABD ‘nin reaksiyonunun bu kadar sert olacağını hesaplayamadılar. Zaten F35 almamızı istemeyen İsrail’in oyununa düştüler. Devlet aklı yanlış yönlendirildi. Ya da kandırıldılar (nasıl olsa alıştık kandırılmaya). Hindistan ile çıkar işbirliği içinde bir ABD, Hindistan’ın elindeki o kadar Rus silahına ve teknolojisine göz yumuyor ve bizimkinden kat kat daha büyük bir S400 alımına CAATSA yaptırımı getirmiyor. Bizimkilerde, biz ABD ‘nin vazgeçilmez müttefiğiyiz, F35 projesinin ortağıyız bize CAATSA falan uygulamazlar, düşüncesiyle yanıldılar.
Adamlar şimdi de bakıyorlar Rusya belasına karşı Avrupa tek vücut değil. O orduyla başedebilecek bir biz varız. Bizi de yavaş yavaş Hindistan kefesine koyup tartmaya başlıyorlar. “Türkiye, yeterince bedel ödedi” lafı son derece onur kırıcı bir laf. Yarın, seçimlerden sonra F35’ler de gelmeye başlarsa şaşmayın. Bakarsınız o günkü hükümet o uçakları almayı red bile eder.
Batı’nın ve ABD’nin derdi RTE ve yürüttüğü tek adam yönetim şekli. Seçim öncesi F35’leri verip propoganda aleti yapılmaması için seçim sonrasını bekliyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: safsata00 - 30 Nisan 2022, 15:50:19
ABD Disisleri bakani Blinkenin yapmis oldugu aciklamayi ben daha degisik okuyorum. " Oncelikle yapilan aciklama ABD nin mevcut sistem ve tutumunun pek islevsel olmadigindan dolayi degistirilmesi gerekliligi seklinde okuyorum" Yani ulkemizin S400 secip almasinin hakliligi degil. S400 alimi ve sonrasinda F-35  projesinden cikarilmasi ve simdilerde ise F-16 lar icin senatorlerin tavrindan dolayi kongrede olasi kilitlenme ile ilgili oldugunu dudunuyorum. Tabii ulkemiz yaninda konu sair etkilenen ulkeler ile genel olarak ele alinmis.

Kisaca ABD sunu diyor ,bu tur ulkelerin buyuk silah alimlarina zorluk cikarmak sureti ile aslinda kendi ekonomimizi olumsuz etkilenmesi bir tarafa  o ulkelerin baska yollardan bu gereksinimlerini bir sekilde karsilamalarinin onu actigimiz gibi aldiklari sistemleri de kontrol edemiyoruz . Halbuki bastan bu ulkelere karsin olumsuz takim takilmaktansa  yapilmis olan alimin belki tesliminde veya satilan sistemlerin oto kontrolunde ,yedek parca bagimliliginda  dolayli sekilde kisitlamalarin getirilmesinin ABD nin menfaatina olabilecegini belirtiyor.

Zaten mevzu konusunda söylediğimde bu.Biz S400 ü almaya karar verdiğimizde,bir çok ülke,Hindistanda dahil bizi takip etmeye başladı.ABD nin tavrı ne olacak diye.Hemen ardından ORTADOĞU dan ardı ardına gelen sparişleri gördük.ABD,TÜRKİYE nin herzamanki gibi,HSS ler yada İHA larda yıllarca kapılarını tırmaladığımız halde,vermesede istediklerini yapacağımızı,hatta ÇİN HSS leri gibi çok sıkıntı olursa baskı yapıp vazgeçireceklerini düşünüyordu.Yine eskisi gibi TÜRKİYE nin kendi şartlarında alım yapacağını düşündüler.Kısacası ABD de hiç kimse TÜRKİYE nin böyle bir tepki verip,S400 leri alabileceğini hesap etmedi.Hiç olmamıştı böyle bir şey.Üzerine sözleşme iptal edilmedi.Alındı,getirildi,çalıştırıldı,ateşlendi ve o kadar tehdide,hatta F35 lerden vazgeçecek kadar pozisyonda sabit durabileceğini hiç hesap edemediler.Hatta en son SSB den bizim için F35 mevzusu kapanmıştır açıklaması bile geldi.

Üstelik o arada,o kadar tehdit etmesine rağmen,TÜRKİYE hem IRAK,hem SURİYE,hemde LİBYA da askeri operasyonlar yapmaya devam etti.

Diğer ülkelerdede benzer durumlar oluşmaya başlayınca,Bilinken in açıklamalarına benzer açıklamalar gelmeye başladı ABD den.Çünkü artık bu ülkeler,güvenilmezi geçtim,kendilerine tehdit görmeye başladılar ABD yi.Eskiden böyle düşünceler olsada,bu dillendirilmez yada açıktan tavır alamazdı kimse.

Yakında ABD nin tavrında,buna benzer belirgin değişiklikler görmeye başlayacağız.Çünkü ABD,kabaca şirket mantığıyla yönetilip,kar zarar hesabı yapan bir ülke.Mevcut durumun kendine verdiği zararı hesaplayıp,daha karlı bir seçeneği takip edecektir.

LİBYA da yakında olacaklarda bunun göstergesi...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ugurkarakaya25 - 30 Nisan 2022, 17:59:02

"Batı’nın ve ABD’nin derdi RTE ve yürüttüğü tek adam yönetim şekli. "
cidden buna inanıyor olamazsınız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 30 Nisan 2022, 22:30:40

"Batı’nın ve ABD’nin derdi RTE ve yürüttüğü tek adam yönetim şekli. "
cidden buna inanıyor olamazsınız.
Macron ne diyordu; Erdogan Türk halkının hürriyetini engelliyor.
Erdoğan ne diyordu; Fransa için en iyisi Macron’un gitmesi.
https://www.france24.com/en/france/20201206-amid-the-verbal-barbs-macron-and-turkey-s-erdogan-may-be-ideal-foes (https://www.france24.com/en/france/20201206-amid-the-verbal-barbs-macron-and-turkey-s-erdogan-may-be-ideal-foes)
Biden ne diyordu; Erdoğan’a karşı muhalefeti desteklemeliyiz.
Sonra Erdoğan’ı Demokrasi zirvesine çağırmadı.
https://www.thenationalnews.com/world/europe/video-of-joe-biden-s-call-to-back-erdogan-opposition-goes-viral-in-turkey-1.1064223 (https://www.thenationalnews.com/world/europe/video-of-joe-biden-s-call-to-back-erdogan-opposition-goes-viral-in-turkey-1.1064223)
Almanya’daki Türk halkı Merkel’e karşı oy vermeye teşvik eden RTE dir. 
RTE’ye “Kavgacı” (Pugnacious) damgası vuran BBC dir.
Birçok Batı ülkesinde bu ve benzer düşünce mevcut.
Hollanda ile papaz olmamız, zorla oraya bir milletvekilini sokmaya çalışmamız. Bunların sonucu olarak çok negatif bir imajı var Sn Erdoğan’ın.
Bu bir inanç değil gerçek! Adaletin ve Yargının tek bir adamın uhdesinde olduğu bir ülke halinde Türkiye. Batı bunu görüyor ve bunun müsebbibi olarakta RTE’yi ve onun yönetimini sorumlu tutuyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ugurkarakaya25 - 30 Nisan 2022, 22:44:12
Sn.Yaşar;

egede ki ve diğer yerlerde kendi haklarımızı ve çıkarlarımızı savunduğumuz içinde bizi ve mevcut yönetimi oyunbozan, güvenilmez sayıyorlar. kısacası onların çıkarlarına (bizim değil) göre hareket etmezsek, her türlü biz haksızız onlara göre. Türk-Yunan başlığı altında dediğiniz gibi ege deki haklarımızı savunmak için güç kullansak yine saydığınız kişi ve medya organları mevcut yönetim ve kişiyi(RTE) despot ve başka sıfatlarla adlandıracaklar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 01 Mayıs 2022, 00:10:48
Sn.Yaşar;

egede ki ve diğer yerlerde kendi haklarımızı ve çıkarlarımızı savunduğumuz içinde bizi ve mevcut yönetimi oyunbozan, güvenilmez sayıyorlar. kısacası onların çıkarlarına (bizim değil) göre hareket etmezsek, her türlü biz haksızız onlara göre. Türk-Yunan başlığı altında dediğiniz gibi ege deki haklarımızı savunmak için güç kullansak yine saydığınız kişi ve medya organları mevcut yönetim ve kişiyi(RTE) despot ve başka sıfatlarla adlandıracaklar.
Biz ağzımızla kuş tutsak dahi, Batı hiçbir zaman Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde bizden yana olmayacaktır. Bu bir gerçek. Bunun mevcut veya gelecek yönetimlerle bir alakası yok. Bu Batı’nın yapısındaki Eski Grek medeniyeti hayranlığından kaynaklanan ve de din farklılığı dolayısıyla da her zaman bizim aleyhimize tezahür eden bir durumdur.
Ancak Türkiye’nin, Kuzey Kore ve İran gibi “Rogue-state” (Haydut-Devlet) statüsüne konmasına ramak kalmış olmasının da ana nedeni, yukarıda izah etmeye çalıştığım tek adam yönetiminden kaynaklanan, adalet ve yargının bir kişinin iki dudağı arasına sıkışmış olmasıdır. Daha düne kadar kavgalı olmadığımız tek bir ülke neredeyse kalmamıştı. Ukrayna savaşı bir ölçüde, Batı’daki bu anti Türkiye duygusallığını ikinci plana itti. Türkiye’nin ekonomik realiteleri de kavgacı politikayı bırakıp, neredeyse kanlı bıçaklı olduğumuz bir çok ülkeyle yakınlaşma sürecine girmesini gerektirdiğinden, genel hava yumuşamıştır.
Zaten Türk-Yunan ilişkilerinde bizim her zaman karşımızda olacak bir Batı’yı ters taraftan kaşıyan bir RTE yönetimi, maalesef, Batı’da, bizim devamlı aleyhimize kamuoyu oluşmasına sebep olmuştur.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 05 Mayıs 2022, 21:01:15
ABD Kongresinde Türkiye'ye F-16 satışına karşı takınılan tavır olumlu yönde değişmeye başlamış. Bunda tabiki Ukrayna krizinin ve enerji meselesinin büyük etkisi var ama hala şu Menendez denen bunağın satışa karşı tavrında değişiklik yok. Birde adam Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı.

https://www.savunmasanayist.com/abd-kongresi-uyeleri-turkiyeye-f-16-satisinda-tutum-degistiriyor/ (https://www.savunmasanayist.com/abd-kongresi-uyeleri-turkiyeye-f-16-satisinda-tutum-degistiriyor/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 05 Mayıs 2022, 21:09:36
Menendez kim yahu  :D :D :D  Ulusal güvenlik danışmanlarında biter tüm iş... Eğer Türkiye , ABD'den istediği kararlar için Menendez tayfasını ikna etme durumuna düşmüşse vay halimize...

Eğer ABD yönetimi bize " Biz sizin yanınızdaydık ama kongreyi ikna edemedik " diyor biz de bunu yiyiyorsak başımıza gelen her belayı hakediyoruz demektir...

Menendez ; bakanlıkların önünde büfe işletip " Abi, bakanlık personeli çok müşteri abimiz var  , tayin işin felan olursa hallederiz" diyen fasa fiso bir adam...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 05 Mayıs 2022, 21:51:35
Menendez kim yahu  :D :D :D  Ulusal güvenlik danışmanlarında biter tüm iş... Eğer Türkiye , ABD'den istediği kararlar için Menendez tayfasını ikna etme durumuna düşmüşse vay halimize...

Eğer ABD yönetimi bize " Biz sizin yanınızdaydık ama kongreyi ikna edemedik " diyor biz de bunu yiyiyorsak başımıza gelen her belayı hakediyoruz demektir...


Oncelikle sanirim ise suradan baslamakta yarar olduguna inaniyorum.
Mendez veya mendez gibiler icin kim bunlar demeyi bir tarafa birakmakta yarar oldugu kanisindayim.

" Kisisel olarak hic bir zaman ne rakiplerim ne de hasimlarima usten bakmam " Bu tur bakis acisi retorikten ileriye gitmeyen ve hic bir getirisi olmayan bir bakis acisidir. Lafim  genele" Var olan problemleri yok saymak.kisileri ulkeleri hic bir zaman kucumsememeliyiz.

ABD de isletilmekte olan bir kulupte ABD li hanimlar ile dans etmek istiyorsak oncelikle ABD orf adetleri yaninda isletilmekte  olan kulube nasil giris yapabilecegimiz konusunda gerekli kurallar hakkinda azami bilgi sahibi olmamiz beklentimizin olumlu sonuckanabilmesi acisindan onemlidir. ;)

Mendez hakkinda olumlu bir gorusum yoktur" Mendez ve benzerleri kucumsenemeyecek orandadir bu nedenle Mendez ve benzerlerini noturlemenin gecer yolu etkin lobicilik ve networklar sayesinde olabilir. Her iki elzem yapmamiz gereken konusunda da deyim yerinde ise her sene ikmale kaliyoruz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DoganTuran - 05 Mayıs 2022, 23:06:56
Şu analizin, bu kısmını dinlemenizi tavsiye ederim. ABD Gerçeği bu kadar basit.

https://youtu.be/JiRvPYtzYis?t=440
Başlık: Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya resti ABD Kongresi'ni karıştırdı
Gönderen: fırtına06 - 20 Mayıs 2022, 20:12:06
Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya resti ABD Kongresi'ni karıştırdı! Üst düzey isimlerden skandal F-16 mektubu

Türkiye'nin F-16 talebine yönelik olarak ABD Kongresi'nden onay beklenildiği süreçte skandal bir gelişme yaşandı. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine karşı çıkması nedeniyle Türkiye'ye karşı tavırlı olan ABD Kongresi'nden çok sayıda üst düzey isim, Ankara yönetimine silah satışına karşı olduklarını belirten bir mektup gönderdi.

(https://cdnuploads.aa.com.tr/uploads/Contents/2021/07/27/thumbs_b_c_a8882c1157553d686fbc7eb1936c6ee6.jpg)

Abd'de Başkan Joe Biden yönetimi, ABD Kongresi'ne Türkiye'ye F-16 tipi savaş uçağı satışının ABD çıkarlarına hizmet edeceğini belirten bir tavsiye mektubu göndererek, "F-16 satışı, ABD çıkarlarıyla uyumlu ve NATO'nun uzun vadeli planlarına hizmet edecektir" ifadelerini kullanmıştı. Türkiye'nin, Kiev ve Moskova arasında müzakerelere ev sahipliği yapması ve bazı Rus savaş gemilerinin Karadeniz'e girmesini engellemesi ile ABD ile ilişkilerde daha sağlam adımlar atılırken, ABD'nin bu adımı Türkiye'den de olumlu karşılanmıştı.

"UKRAYNA'DAKİ SAVAŞI KULLANMADIĞINDAN EMİN OLMAMIZ LAZIM"

Sözcü'de yer alan habere göre Türkiye'ye yönelik F-16 satışı ile ilgili Yunan ve Ermeni üyeler Kongre'ye yeni bir mektup yazarken, ismini açıklamak istemeyen bir yetkili de süreçle ilgili açıklamalarda bulundu. İsmini vermek istemeyen ve ofisi Türkiye'ye silah satışıyla derinden ilgili olan bir kongre üyesi verdiği demeçte, "Biz ve Kongre'deki diğer birçok kişi, Türkiye'nin silah anlaşmasını ilerletmek için Ukrayna'daki savaşı kullanmadığından emin olmak istiyoruz" dedi.

NATO KRİZİ SONRASI YENİ MEKTUP

Çarşamba günü Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, New York'ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüştü ve Türkiye'nin F-16 savaş uçağı satın alma talebinin gündemin üst sıralarında yer aldığını belirtti. Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımına karşı çıkması, Washington'da rahatsızlık yarattı.

"ERDOĞAN'IN ELİNE GEÇMESİNİ ENGELLEMELİYİZ"

Yunan ve Ermeni Kongre üyeleri ise Biden yönetimine bir mektup göndererek, Türkiye'ye F-16 satışına karşı çıkmalarını istedi. Bugün, Biden yönetimine iletilen bir mektupta, Amerikan Yunan Enstitüsü Türkiye'ye silah satışını "stratejik yanlış uygulamanın zirvesi" olarak nitelendirdi. Mektupta, "Türkiye, Rusya ile olan yakınlığını bir zenginlik olarak maskeledi ve kendisini Rusya ile Ukrayna arasında bir 'arabulucu' olarak tanıttı. Ancak Türkiye, arabuluculuktan çok ötede" ifadeleri yer aldı.

130 KİŞİLİK HELEN GRUBUNUN DA MEKTUPTA İMZASI VAR

Kongre'de Yunan üyelerin yer aldığı 130 kişilik Helen Grubu'nun da mektupta imzasının olduğu bildirildi. Grubun eş başkanlarından Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Gus Billirakis, "Türkiye'ye silah satışına şiddetle karşı" olduğunu söyledi. Biden yönetiminden Demokrat Kongre Üyesi Chris Pappas ise "F-16'ların veya diğer Amerikan yapımı silahların Erdoğan'ın eline geçmesini önlemek için" çalışacağını söyledi.

ÜST DÜZEY İSİMLER DE TEPKİ GÖSTERDİ

Meclis'in yanı sıra, Başkan Biden'in kendi partisinin üyeleri de dahil olmak üzere Senato'da da Türkiye'ye silah satışına karşı çıkan birçok isim bulunuyor. Senato'nun güçlü Dış İlişkiler Komitesi'ne başkanlık eden Demokrat Bob Menendez ve Senatör Chris Van Hollen de bu isimler arasında yer alıyor. ABD'nin eski Türkiye büyükelçisi ve şu anda Wilson Center'da görev yapan James Jeffrey ise Biden yönetimine F-16 satışı için destek veren isimlerden. Jeffrey yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin Ukrayna'daki rolü her açıdan olağanüstüydü. Çatışma herkesi şu noktaya getirdi: ABD, İran ve Rusya gibi bölgedeki büyük aktörlere karşı çıkmak istiyorsanız Türkiye'ye ihtiyacınız vardır." dedi.

ABD-TÜRKİYE ARASINDA F-16 KRİZİ

Geçtiğimiz yıl ekim ayında Türkiye, ABD'den 40 adet F-16 Savaş uçağı ve F-16'lar için 80 adet modernizasyon kiti satın almak için talepte bulunmuştu. Anlaşmanın sağlanabilmesi için ABD hükümetinde onay sürecinin sonuçlanması bekleniyordu. ABD, Türkiye'nin S-400'ler satın almasının ardından Türkiye'ye F16 satılmasına ilişkin talep de yanıtsız kalmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden'la 10 Mart'ta yaptığı telefon görüşmesinde Türkiye'nin savunma sanayisine yönelik tüm "haksız" yaptırımları kaldırmanın zamanının geldiğini ve Türkiye'nin F-16'ları satın alma talebinin mümkün olan en kısa sürede sonuçlanmasını beklediğini söylemişti.

https://www.haberler.com/ekonomi/turkiye-nin-isvec-ve-finlandiya-resti-abd-14957239-haberi/ (https://www.haberler.com/ekonomi/turkiye-nin-isvec-ve-finlandiya-resti-abd-14957239-haberi/)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 20 Mayıs 2022, 20:27:09
Keşke her şey serkan hocamın yazdığı gibi ABD ulusal güvenlik danışmanının ve Savunma Bakanlığının elinde olsaydı. Kongre ve Senato'da aleyhimize bu kadar ağır bir ortam varken Biden'in buna direnebileceğini düşünmüyorum ki Biden'de azılı Türk düşmanı birisi zaten. Ermenistan ve Yunanistan gibi iki kıytırık ülkenin esiri olmuş bir ABD'den de hiç bir şey beklenmez zaten. Türkiye gibi 85 milyonluk dev nüfusuyla stratejik bir öneme sahip ve bölgesinde tüm krizlerin ortasında yer alan ülkeyi bu iki kıytırık ülkeye tercih ediyorsa ABD artık inceldiği yerden kopsun.

Ben olsam enerji krizinde hiçbir Avrupa ülkesine yardım etmem ne halleri varsa görsünler. Yeter artık şamar oğlanına döndü ülkemiz her konuda Türkiye'nin suçlanması ve hor görülmesi artık bardağı taşırmayı geçti. Ukrayna'da insanlar Bayraktar diye şarkılar yazıp çocuklarına bu isimi verirken bizim hala Rusya ile iş tutuyor diye suçlanmamız absürtlüğün daniskası. Bu işine geldiği gibi davranan burnu büyük ülkelere hiçbir konuda destek vermeyeceksin bırakacaksın kışın donsunlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 20 Mayıs 2022, 21:23:07
Ya zaten F-16 bu işin mihenk taşı... F-16 da vermezlerse bu iş bitmiştir zaten... F-16 turnasol kağıdı gibi...Ak mı kara mı belli olacak...


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: baryshx - 21 Mayıs 2022, 01:39:19
Yahudi lobisi yanımızda olursa, çöp Yunan ve ermeniler ağlar ancak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 21 Mayıs 2022, 09:57:09
Yahudi lobisi yanımızda olursa, çöp Yunan ve ermeniler ağlar ancak.

Ben de bunu anlatamıyorum...

Fenerbahçe taraftarı; Jorge Jesus ile İsmail Kartal arasında seçim yapıyor. Yani Mercedes ile Clio'yu kıyaslıyor....😅😅😅

Yahudi lobisi yanında Yunan-Ermeni  lobisinin etkisi gibi...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 21 Mayıs 2022, 15:02:26
Yahudi lobisi yanımızda olursa, çöp Yunan ve ermeniler ağlar ancak.

Ben de bunu anlatamıyorum...

Fenerbahçe taraftarı; Jorge Jesus ile İsmail Kartal arasında seçim yapıyor. Yani Mercedes ile Clio'yu kıyaslıyor....😅😅😅

Yahudi lobisi yanında Yunan-Ermeni  lobisinin etkisi gibi...

Biliyoruz yahudi lobisinin ABD'de nasıl etkin olduğunu fakat İsrail ile ilişkiler en azından bu hükümet döneminde düzelse bile eski haline gelmeyecektir. Eskisi gibi yahudi lobisinin bize  destek olacağını düşünmüyorum. Kongrenin neredeyse tüm üyeleri Yunan başbakan konuşmasını bitirirken ayakta alkışladılar. Bu da kongredeki bize karşı olan havayı yansıtıyor zaten.

F-16 gibi artık bu zamanda demode olmuş bir uçağı bile vermiyorsa ABD ile zaten aramızda her şey bitmiş demektir. ABD eskisi gibi her konuda kendi güdümünde olmamızı istiyor. ABD'nin, PKK 'ymış, bize yapılan haksızlıklarmış, Türkiye'nin çıkarlarıymış zerre umurunda değil. Aynı şey Avrupa konusunda da geçerli. Bize F-16'yı çok gören zihniyet Typhoon gibi uçağı almamıza izin veririmi zannediyorsunuz?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 21 Mayıs 2022, 18:27:10
Biz de çok gevşek davrandık... Hatırlarsanız SSB sürekli ara uçak ihtiyacımız yok yok yok deyip durdu...Şu forumda bile biz sayfalarca ara uçak lazım diye yırtındık...

Yunanlılar Rafale alınca F-16 alalım , hiç değilse Aesa radarlı F-16 denge sağlar dediler...


Aselsan Aesa projesi çok gecikti maalesef. 2 sene önce F-16 block 30'lara takılmalıydı...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: zirfak - 22 Mayıs 2022, 18:54:53
Eğer hücum gibi düşüncemiz yoksa hava savunmamız bu haliyle yeterli bence. Abd bize paramızı versin ve hepsini mmu ya yatıralım . Çıkış yolumuz,mihenk tasimiz MMU
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 22 Mayıs 2022, 19:45:08
Typhoon uçağı çok iyi uçak. Ancak iyice araştırılırsa, Tranche 1 uçaklarının modernizasyon sonucunda, ancak Tranche 2+ haline gelebildikleri ve Aesa radar adaptasyonunun mümkün olmadığı ortaya çıkıyor. Dolayısıyla İngilizlerin satmak istedikleri Tranche 1 Typhoon’lar ancak kabiliyeti arttırılmış f4 görevi görürler. Tranche 3 ve 4 versiyonları asıl iyi olanlar. Tranche 2 alınırsa Aesa radar adaptasyonu mümkün olabilir ve bunlar Tranche 3 ya da 4 versiyonuna yükseltilebilirler.
Onun için bizim hava kuvvetlerinin bu Tranche 1 uçaklara pek olumlu baktıklarını zannetmiyorum.
Bize Almanya’dan izin alıp 80-100 adet Tranche 4 satsınlar, F35’den dahi, daha iyi bir alım olur. Hem de 2025-27 arası tamamı devreye girebilir. Tabii 15 + milyar dolar harcama yapacak bütçemiz varsa!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 22 Mayıs 2022, 20:39:22
Typhoon uçağı çok iyi uçak. Ancak iyice araştırılırsa, Tranche 1 uçaklarının modernizasyon sonucunda, ancak Tranche 2+ haline gelebildikleri ve Aesa radar adaptasyonunun mümkün olmadığı ortaya çıkıyor. Dolayısıyla İngilizlerin satmak istedikleri Tranche 1 Typhoon’lar ancak kabiliyeti arttırılmış f4 görevi görürler. Tranche 3 ve 4 versiyonları asıl iyi olanlar. Tranche 2 alınırsa Aesa radar adaptasyonu mümkün olabilir ve bunlar Tranche 3 ya da 4 versiyonuna yükseltilebilirler.
Onun için bizim hava kuvvetlerinin bu Tranche 1 uçaklara pek olumlu baktıklarını zannetmiyorum.
Bize Almanya’dan izin alıp 80-100 adet Tranche 4 satsınlar, F35’den dahi, daha iyi bir alım olur. Hem de 2025-27 arası tamamı devreye girebilir. Tabii 15 + milyar dolar harcama yapacak bütçemiz varsa!

Sağolsun Almanlar yüzünden Altay tankı konusunda neler çektiğimizi biliyorsunuz. Reis sınıfı denizaltılar bile Almanlar yüzünden gecikmeye uğradı. Savaş uçağı konusunda Almanların bize izin vermesi için kırmızı kar yağması lazım herhalde. Ama ben bu Avrupa ülkelerini kışın göreceğim bir tarafları donunca nasıl Türkiye'nin avucuna düşecekler umarım bizimkiler de bunları süründürür arkalarında.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 22 Mayıs 2022, 21:54:28
Tüm yollar F-16V ile MMU'ya çıkıyor...

Şu Ukrayna-Rus savaşını ve NATO veto kartını akıllıca kullanıp F-16V alalım ; sonra da tüm gücümüz ve bütçemizle MMU+Hürjet'e  yüklenelim...

Az biraz zıplamazsak bu iş olur...Eyyyy , Üyyyy diye iç politikaya meze yapmayalım şu işi
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 23 Mayıs 2022, 00:09:02
Ege'de sular ısınıyor. F-16 falan unutabiliriz. Hatta belki de artık unutmalıyız!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 23 Mayıs 2022, 02:40:11
F-16 işinin oluru yok gibi bir şey. Belki hayırlı da olur. Artık ABD'ye savunma anlamında bağlanmaktan kurtulur ve kendi göbeğimizi kesmenin önemini gerçek manada kavramış olur. Büyük oranda kavradık lakin hala bazı eksiklerimiz nedeniyle elimiz mahkum gidiyoruz istemeye. Bu iş olmazsa zaten ABD-Türkiye ilişkileri bir daha onarılmaz seviyeye gelir. Gelmemeli de. Yıllarca bizi arkamızdan bıçaklayan, sürekli başımıza bela olan, müttefikiz deyip ambargodan ekonomik saldırıya kadar yapmadığını bırakmayan terörist bir ülkeden 50 yıllık bir uçağı almanın da manası yok artık.

Ben orta vadede ne AB'nin ne de NATO'nun bir geleceği olduğunu düşünmüyorum. Her ülke kendi göbeğini kendisinin keseceği bir konsepte dönecek. NATO, AB bunlar gerçekliklerini yitiriyor. İngiltere'nin çıkması zaten sonun başlangıcı. Orta vadede yine çıkışlar olacak. Yine NATO'dan ziyade ikili ülkeler paktlar oluşturacaklar. Sistemleri ortak geliştirip ortak müttefiklik anlaşmaları imzalayacaklar.

Yunanistan kendisini tamamen ABD'ye teslim etti, ABD büyük askeri üsler kuruyor. Burada düşman belli, biziz. NATO üyesi Türkiye hem ABD hem de Yunanistan'ın düşmanı. Zaten NATO'nun beyin ölümü gerçekleşmiş durumda. Macron boşuna demedi bu lafı. Türkiye saldırıya uğrasa Yunanistan mı bize yardım edecek? İlk başta onlar saldırır. ABD anca kınar, Almanlar desen zaten hemen NATO'dan çıkartalım korumayız der vs. Böyle bir ittifak mı olur? 2050'den sonra ben AB'nin tamamen çökeceğini, NATO'nun da ciddi yaralar alıp çıkan ülkeler olacağını düşünüyorum ki adaylardan birisi de biziz.

Yani artık gerçek manada savunma sanayinde kendine yetmeyen ülkelerin geleceği karanlık. Ukrayna dahi bunu gösterdi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ACE - 23 Mayıs 2022, 09:05:46
AB’nin ekonomi üzerine kurulu bir birlik olması belki ömrünü korur ama Rusya tehditi üzerine kurulmuş bir NATO anlamını yitirmeye başladı çünkü Rusyanın aslında çok da güçlü bir tehdit olmadığı görülmeye başlandı.

Üstte de yazdığı gibi hiç biri bize güven vermeyen bir topluluk bu ve açıkçası Rusyaya karşı yıllarca koz olarak kullanılabilir olduğumuz için bize katlandıkları hissini doğuruyor. Her an bize karşı olabilecek bir grup için öncelikle arkamızı (doğu) sağlama almalıydık.

Sovyetlerin dağılmasından sonra Türki Cumhuriyetlerle çok daha ciddi projelerimiz olması  En azından doğalgazın Rusyadan çok Türki cumhuriyetlerden sağlanması gerekirdi. Son yıllarda Azerbaycanla biraz daha yakınlaşır olduk. Doğuda yapılması gereken İrana nefreti maksimum olan İsraille birlikte İranı dağıtıp Güney Azerbaycanı Kuzeye katmak olmalıydı. Ama biz aksine bir grup hedefsiz filistinli Arap için İsraili karşımıza aldık. İrandan Pakistana da Türkmenistana da pay çıkardı.



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 23 Mayıs 2022, 09:38:06
AB’nin ekonomi üzerine kurulu bir birlik olması belki ömrünü korur ama Rusya tehditi üzerine kurulmuş bir NATO anlamını yitirmeye başladı çünkü Rusyanın aslında çok da güçlü bir tehdit olmadığı görülmeye başlandı.

Üstte de yazdığı gibi hiç biri bize güven vermeyen bir topluluk bu ve açıkçası Rusyaya karşı yıllarca koz olarak kullanılabilir olduğumuz için bize katlandıkları hissini doğuruyor. Her an bize karşı olabilecek bir grup için öncelikle arkamızı (doğu) sağlama almalıydık.

Sovyetlerin dağılmasından sonra Türki Cumhuriyetlerle çok daha ciddi projelerimiz olması  En azından doğalgazın Rusyadan çok Türki cumhuriyetlerden sağlanması gerekirdi. Son yıllarda Azerbaycanla biraz daha yakınlaşır olduk. Doğuda yapılması gereken İrana nefreti maksimum olan İsraille birlikte İranı dağıtıp Güney Azerbaycanı Kuzeye katmak olmalıydı. Ama biz aksine bir grup hedefsiz filistinli Arap için İsraili karşımıza aldık. İrandan Pakistana da Türkmenistana da pay çıkardı.
+1 vermek istiyorum. Düşüncelerinizin özüne katılıyorum.
Ancak insancıl açıdan bakıldığında ; başka ülkelerin iç işlerine karışmak, komşu ülkeleri bölmek için çaba harcamak bana biraz yanlış görünse de, bize karşı bu tip davranışta bulunmaktan bir an bile çekinmeyecek bu komşularımıza bizim merhamet göstermemize değmez sonucuna ulaşıyorum. Onun için +1.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 23 Mayıs 2022, 09:40:42
AB’nin ekonomi üzerine kurulu bir birlik olması belki ömrünü korur ama Rusya tehditi üzerine kurulmuş bir NATO anlamını yitirmeye başladı çünkü Rusyanın aslında çok da güçlü bir tehdit olmadığı görülmeye başlandı.

Üstte de yazdığı gibi hiç biri bize güven vermeyen bir topluluk bu ve açıkçası Rusyaya karşı yıllarca koz olarak kullanılabilir olduğumuz için bize katlandıkları hissini doğuruyor. Her an bize karşı olabilecek bir grup için öncelikle arkamızı (doğu) sağlama almalıydık.

Sovyetlerin dağılmasından sonra Türki Cumhuriyetlerle çok daha ciddi projelerimiz olması  En azından doğalgazın Rusyadan çok Türki cumhuriyetlerden sağlanması gerekirdi. Son yıllarda Azerbaycanla biraz daha yakınlaşır olduk. Doğuda yapılması gereken İrana nefreti maksimum olan İsraille birlikte İranı dağıtıp Güney Azerbaycanı Kuzeye katmak olmalıydı. Ama biz aksine bir grup hedefsiz filistinli Arap için İsraili karşımıza aldık. İrandan Pakistana da Türkmenistana da pay çıkardı.
+1 vermek istiyorum. Düşüncelerinizin özüne katılıyorum.
Ancak insancıl açıdan bakıldığında ; başka ülkelerin iç işlerine karışmak, komşu ülkeleri bölmek için çaba harcamak bana biraz yanlış görünse de, bize karşı bu tip davranışta bulunmaktan bir an bile çekinmeyecek bu komşularımıza bizim merhamet göstermemize değmez sonucuna ulaşıyorum. Onun için +1.

Ancak bu konuda bir problem yok mu? Güney Azerbaycan'daki insanlar İran'dan ayrılmak istiyor mu?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 23 Mayıs 2022, 10:31:13
ABD nin Turkiyeye ek F-16 satisi konusunda yeni bir gelisme mi oldu ki F-16 satisi hakkindaki dusunceleriniz olumsuza kaydi?

Turkiyeye F-16 satis olasiliginin zorlugunu muracaat yaparken de biliyorduk. Sayet konu ile ilgili dusuncenizin olumsuza kaymasinin nedenin Yunaistan basbakani Mitstakis gosterilmis olan ihtimam yaninda  Ermeni Yunan lobilerinince desteklenmekte  olan kongre uyelerinin yazip imzalamis olduklari satis yapilmamsi tutumu mu dusuncenizi etkiledi. Yoksa Turkiyenin Natonun genislemesi konusunda Isvec ve Finlandaya karsin Vetosumu?

Sayet dusuncenizin olumsuza donmesindeki etken bunlar ise evet F-16 alimi ile ilgili atmosferin su an icin lehimize gorunmedigi gercek.  Ancak  bu durum ulkemizi yonetenlerinin bekledigi bir durum oldugunu dusunuyorum. ABD nin S400 leri one surerek satin almis oldugumuz F-35 leri vermemesi ve bize projeden dislamasinin gercek sebebinin bu olup olmadigini sinamak icin F-16 ek siparisinin sonucunu beklememiz gerektigini soylemiyormuyduk.

Oncelikle F-16 ek alimi konusunda kongreden cikacak sonuc cikana kadar sabir ile sonucu beklemeliyiz .
Bu sure dahilinde hasimlarimiz yaninda elbette ABD yonetimide  ulkemizden ABD cikarlarina karsi oldugumuz konularda bizim tutumumuzu torpulemeye calisacaktir. Bu da beklene bir tutum olmali.

Burada goz ardi edilmemsi gereken husus bizim ek F-16 lara ne kadar ihtiyacimiz oldugu yaninda , F-16 upgrade leri icin kitler motorlar vs olan ihtiyacimizin gerekliligi olmali. Sayet F-16 konusu ulkemiz icin ehemmiyet arz ediyorsa o zaman konuya daha sakin ve cok boyutlu yaklasmaliyiz. " Or Israil lobisinin destegi"  Disisleri bakanimiz  bu hafta 15 yil aradan sonra Israile gidecek elbette ulu orta konusalim demiyorum ama konu bizler icin onemli ise ve Israilin bu konuda yardimi olacagina inaniyorsak bu kapi rahatlikla denenebilinir. " Daha once bir cok kez bu kapi araciligi ile olumlu sonuc aldik"  elbette boyle bir talepte bulunabilmek icin de cenemizi tutma  yaninda israilin de beklentisin icerigini ogrenmeliyiz. " Yani diplomasi ve networking yapmaliyiz tum hasimlarimiz boyle calismakta"

Kisisel olarak F-16 gereksinimi varmi yokmu degerlendirmesini tekniki olarak yapabilme erkine sahip degilim . Ancak THK su ahli ile envanterimize bakarak. Hasmimiz olan Yunanistan karsisinda su an tam olarak olmasa da onumuzdeki kisa donemde elinde bulundurdugu avantaji kaybedecegi kanisindayim.  Evet bizlerin nihai hedefi kendi milli ucagimizi uretip envanterimize katmaktir. Bunun icin de elimizden geleni yapmaliyiz ancak MMU hazir olup envanterimize gececek zaman ve bu zaman icerisinde karsilasabilecegimiz riskleri gogusleyebilir olmaliyiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 23 Mayıs 2022, 12:56:02
İsmi lazım değil bir Milli Eğitim bakanımız görevden alınınca " Çok şükür , artık en ufak bir işimizde Van'lı bir adam aramaktan kurtulduk" demişti biri...

ABD'den bir işimiz için Yahudi lobisinin gönlünü hoş etmekten de biz bıktık...

Şu ülkeyi kapatın , gece-gündüz savunma sanayi ürünleri üretin de bitsin bu işkence...

 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 23 Mayıs 2022, 17:13:39
AB’nin ekonomi üzerine kurulu bir birlik olması belki ömrünü korur ama Rusya tehditi üzerine kurulmuş bir NATO anlamını yitirmeye başladı çünkü Rusyanın aslında çok da güçlü bir tehdit olmadığı görülmeye başlandı.

Üstte de yazdığı gibi hiç biri bize güven vermeyen bir topluluk bu ve açıkçası Rusyaya karşı yıllarca koz olarak kullanılabilir olduğumuz için bize katlandıkları hissini doğuruyor. Her an bize karşı olabilecek bir grup için öncelikle arkamızı (doğu) sağlama almalıydık.

Sovyetlerin dağılmasından sonra Türki Cumhuriyetlerle çok daha ciddi projelerimiz olması  En azından doğalgazın Rusyadan çok Türki cumhuriyetlerden sağlanması gerekirdi. Son yıllarda Azerbaycanla biraz daha yakınlaşır olduk. Doğuda yapılması gereken İrana nefreti maksimum olan İsraille birlikte İranı dağıtıp Güney Azerbaycanı Kuzeye katmak olmalıydı. Ama biz aksine bir grup hedefsiz filistinli Arap için İsraili karşımıza aldık. İrandan Pakistana da Türkmenistana da pay çıkardı.
+1 vermek istiyorum. Düşüncelerinizin özüne katılıyorum.
Ancak insancıl açıdan bakıldığında ; başka ülkelerin iç işlerine karışmak, komşu ülkeleri bölmek için çaba harcamak bana biraz yanlış görünse de, bize karşı bu tip davranışta bulunmaktan bir an bile çekinmeyecek bu komşularımıza bizim merhamet göstermemize değmez sonucuna ulaşıyorum. Onun için +1.

Ancak bu konuda bir problem yok mu? Güney Azerbaycan'daki insanlar İran'dan ayrılmak istiyor mu?
Sorunuzun cevabı: Ne yazık ki hayır. İran’daki Azerbaycan Türkü nüfus, İran devleti ve idaresi ile bir ölçüde kaynaşmış durumda görünse de, Farsi baskı, Türk yörelerde kendini ara ara göstermekte. Ancak Farsi yönetimden ayrılma tohumlarını atmak ta bize düşer. ABD yapabilse çoktan yapardı. Nasıl Batı, bizim Doğu’yu kaşıyıp karıştırma yönünde çalışıyorsa, bizim de bize kesin düşman olan İran’daki Türk öğeleri bilinçlendirmemiz gerekir.
960 yıllarında Gazneliler ile başlayıp kesintisiz sayılacak bir şekilde 1925’te Pehlevi hanedanına kadar neredeyse 1000 yıl devamlı Türk hanedanlar tarafından yönetilen bir İran’ın büyük bölümünü Kuzey ile birleştirmek ve tekrar Türkleştirmek için çalışmamak yanlış olur.
İran bundan korktuğu için Kuzey’e karşı hasmane davranıyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 01 Haziran 2022, 18:14:05
Bakan Akar: ABD ile F-16 temasları olumlu geçti

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/62977cb84e3fe11f5420d09f.jpg)

Haziran 01, 2022

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, F-16 tedarikine yönelik görüşmelerde olumlu havanın olduğunu belirterek, "Gerek Türkiye'ye gelen ABD heyetleriyle yapılan toplantılarda, gerekse ABD'ye giden heyetin kongre üyeleriyle yaptıkları temaslar olumlu bir havada geçmiş ve temasların devamı için bir zemin de oluşmuştur" dedi.
Haberin Devamı

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türk Hava Kuvvetlerinin 111'inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve beraberindeki Hava Kuvvetleri Komutanlığı personelini kabul etti.

Bakanlık'taki kabulde konuşan Akar, kurulduğu günden bugüne kadar nitelikli personeli, modern teknolojisi ve üstün başarılarıyla asil milletinin daima gurur kaynağı olan Türk Hava Kuvvetlerinin kuruluşunun 111’inci yılını kutladı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkin, caydırıcı ve saygın niteliklerini sağlayan en önemli unsurlardan birini hava kuvvetleri olarak nitelendiren Akar, Hava Kuvvetleri Komutanlığının semaların korunmasından terörle mücadele harekatına, Doğu Akdeniz’deki hak, alaka ve menfaatlerin savunulmasından insani yardım faaliyetlerine kadar birçok alanda elde edilen başarılarda büyük pay sahibi olduğunu vurguladı.

"ABD'NİN DE BU KONUDA TÜRKİYE'NİN BU İHTİYACINI KARŞILAYACAĞINA İNANIYORUZ"

Dünyanın en eski, köklü unsurları arasında yer alan Türk Hava Kuvvetlerinin çağına ayak uyduran önemli bir güç olduğunu belirten Akar, ABD'den tedarik süreci devam eden F-16 uçaklarına ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

"Blok 70 Viper'lerin tedariki ve diğer uçaklarımızın modernizasyonu için belli bir prosedür içinde çalışmalarımızı yaptık. Müttefikimiz ABD'nin de bu konuda Türkiye'nin bu ihtiyacını karşılayacağına inanıyoruz. Kolektif savunma ve birlikte çalışabilirlik bakımından bunun ABD yönetimi tarafından göz ardı edilmeyeceğine inanıyorum. Çünkü bununla ilgili gerek Türkiye'ye gelen ABD heyetleriyle yapılan toplantılarda, gerekse ABD ye giden heyetin kongre üyeleriyle yaptıkları temaslar olumlu bir havada geçmiş ve temasların devamı için bir zemin de oluşmuştur."

"NATO'NUN GÜÇLÜ OLMASI İÇİN ÜYELERİNİN TEK TEK GÜÇLÜ OLMASI GEREKİR"

Bu konunun sadece Türk Hava Kuvvetlerinin değil aynı zaman NATO'nun, Avrupa'nın da konusu olduğunu belirten Akar, " NATO'nun güçlü olması için üyelerinin tek tek güçlü olması gerekir. Bu güç kavramı içinde de en önemli unsur hava unsuru. Bu hava unsurunun da mutlaka güçlenmesi lazım. Bunun da ABD yönetimi tarafından göz ardı edilmeyeceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-bakan-akar-abd-ile-f-16-temaslari-olumlu-gecti-42075345 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-bakan-akar-abd-ile-f-16-temaslari-olumlu-gecti-42075345)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 01 Haziran 2022, 18:31:02
Ukrayna ;Rusya'ya direnmese değil bırakın görüşmelerin olumlu gitmesini, heyetimizle görüşmeyi bile kabul etmezdi ABD...

Şimdi biz Türkiye'de sürekli algı bombardımanında olduğumuz için Dünya'dan nasıl göründüğümüzü bazen göremiyoruz...

Maalesef Türkiye'nin imajı ; haklı veya haksız nedenlerle çok çok çok kötü...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 01 Haziran 2022, 21:07:30
Ukrayna ;Rusya'ya direnmese değil bırakın görüşmelerin olumlu gitmesini, heyetimizle görüşmeyi bile kabul etmezdi ABD...

Şimdi biz Türkiye'de sürekli algı bombardımanında olduğumuz için Dünya'dan nasıl göründüğümüzü bazen göremiyoruz...

Maalesef Türkiye'nin imajı ; haklı veya haksız nedenlerle çok çok çok kötü...

ABD'nin uydusu bir ülke olup ta her dediğini köle gibi yapacağıma,  varsın ülkemin imajı dışarıda kötü olsun. Sayelerinde uyandık ta iyi-kötü yine de bir şekilde gelişen bir savunma sanayi endüstrisi sahibi olduk. Eskiden aramız çok iyiydi de ne oldu sözde müttefik ABD gemimizi vurdu, bir de alay eder gibi  hurda perryleri kakaladı, 3 tane Super Cobra için bizi yalvarttı, terörle mücadelede en ihtiyacımız olduğu dönemde bize İHA/SİHA satmadı.

ABD ve Batı binlerce km öteden gelip sözde çıkarları için Suriye, Irak, Libya'yı kan gölüne çevirirken, Kendi sınırımızı korumak için yaptığımız operasyonlar nedeniyle bize ambargo uyguladı can düşmanımız olan örgüte verdiği binlerce tırlık silahta cabası. İşine geldimmi iyisin, işine gelmedimmi senden kötüsü yok oh ne ala.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 01 Haziran 2022, 22:00:24
bizde de sorun var nükler silahimiz olsaydi

bize karsi gelemezlerdi 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 02 Haziran 2022, 09:15:46
Ukrayna ;Rusya'ya direnmese değil bırakın görüşmelerin olumlu gitmesini, heyetimizle görüşmeyi bile kabul etmezdi ABD...

Şimdi biz Türkiye'de sürekli algı bombardımanında olduğumuz için Dünya'dan nasıl göründüğümüzü bazen göremiyoruz...

Maalesef Türkiye'nin imajı ; haklı veya haksız nedenlerle çok çok çok kötü...

ABD'nin uydusu bir ülke olup ta her dediğini köle gibi yapacağıma,  varsın ülkemin imajı dışarıda kötü olsun. Sayelerinde uyandık ta iyi-kötü yine de bir şekilde gelişen bir savunma sanayi endüstrisi sahibi olduk. Eskiden aramız çok iyiydi de ne oldu sözde müttefik ABD gemimizi vurdu, bir de alay eder gibi  hurda perryleri kakaladı, 3 tane Super Cobra için bizi yalvarttı, terörle mücadelede en ihtiyacımız olduğu dönemde bize İHA/SİHA satmadı.

ABD ve Batı binlerce km öteden gelip sözde çıkarları için Suriye, Irak, Libya'yı kan gölüne çevirirken, Kendi sınırımızı korumak için yaptığımız operasyonlar nedeniyle bize ambargo uyguladı can düşmanımız olan örgüte verdiği binlerce tırlık silahta cabası. İşine geldimmi iyisin, işine gelmedimmi senden kötüsü yok oh ne ala.

Doğru söylüyorsusuz da keşke  bu emperyalist dediğiniz adamlar bize gaz verirken bu aklımızı kullansaydık...Tecavüzcülüğü onlarca kez kanıtlanmış adam diyor ki " Gel sana birşey göstereceğim şuraya gidelim" dediğinde biraz temkinli olsaydık...Suriye'de mesela...Sazan gibi destek vermeseydik...

Tecavüze uğradıktan sonra kafayı kullanmanın manası kalmıyor...
Başlık: ABD'de lobiler F-16 satışına karşı devrede
Gönderen: SKYWOLF - 07 Temmuz 2022, 08:34:22
Biden Türkiye’ye destek sözü vermişti... ABD'de lobiler F-16 satışına karşı devrede

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/62c60a5c4e3fe114c04f1bd9.jpg)

Yorgo KIRBAKİ/ATİNA
Temmuz 07, 2022

ABD Başkanı Biden’ın Türkiye’ye F-16 satışını desteklemesine karşın bu uçakların verilmemesi için Amerikan Kongresi’nde bir grup milletvekili kampanya başlattı. Beyaz Saray ise Türkiye’ye satış yapılması konusunda tutumlarının net olduğunu vurguladı.
Haberin Devamı

ABD’deki Yunan-Rum lobisi, Ermeni ve bölücü destekçileri ile birlikte Türkiye’ye 40 adet F-16 savaş uçağı satışını ve yaklaşık 80 uçağın da modernizasyonunu önlemek amacıyla harekete geçti. Bu çerçevede Amerikan Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi üyesi 10 milletvekili, Türkiye’ye ABD yapımı F-16 satışını ve modernizasyonunu zorlaştıran bir yasa maddesi değişikliği hazırladı.

SAVUNMA YETKİ YASASI

Atina Haber Ajansı’na (ANA) göre, Kongre’de önümüzdeki dönemde oylanacak 2023 için Ulusal Savunma Yetki Yasası’na (NDAA) dahil edilmesi amacıyla hazırlanan yasa maddesi değişikliği önerisinde ABD Başkanı’nın, bir NATO üye ülkesinin (Yunanistan kastediliyor) son 1 yıl içinde egemenliğini ya da toprak bütünlüğünü veya hava sahasını ihlal eden bir başka NATO üye ülkesine (Türkiye kastediliyor) silah satışını onaylamasını yasaklıyor.

‘6 AY ŞARTI’ ÖNERİLDİ

Aynı öneride bu yasağın, ABD Başkanı’nın söz konusu silah satışının ulusal güvenlik için hayati önem taşıdığını ya da ‘ihlalci’ NATO üyesinin son 6 ayda herhangi bir eylemde bulunmadığını Kongre’ye kanıtlaması halinde geçerli olmayacağı belirtiliyor. Değişiklik önergesine Yunan asıllı ABD’li milletvekili Chris Pappas önayak oldu. Öneriye imza atan vekiller arasında Frank Pallone, John Sarbanis, Dina Titus, Charlie Crist ve Carolyn Maloney de bulunuyor.

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/62c60a694e3fe114c04f1bde.jpg)
BIDEN’A MEKTUP

Hem Demokrat hem Cumhuriyetçi parti üyesi milletvekilleri, Biden’a gönderdikleri mektupta da tüm Yunan-Rum iddialarını sahiplendiler. Atina’nın Türk savaş uçaklarının Ege’deki “ihlal” iddiaları ile ilgili öne sürdüğü sayılara bile yer verilen mektupta Türkiye’nin, Yunan hükümetine karşı düşmanca bir tavır içinde olduğu iddiası da yer aldı. Mektupta, Türkiye’nin, Rus yapımı S-400 hava savunma sistemleri alması nedeniyle ‘ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası’ (CAATSA) kapsamında bulunduğu belirtilerek, ilgili yasanın ABD hükümetine, Türkiye’ye “ön safta kullanılabilecek savunma sistemi satmasına izin vermediği” öne sürüldü. Mektupta, F-35’ler gibi F-16’ların da Türkiye’nin elindeki S-400’ler ile birlikte var olamayacağı öne sürülerek satışın engelleneceği belirtildi.

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/62c60a694e3fe114c04f1bdc.jpg)
BEYAZ SARAY: BU KONUYU GÖRÜŞÜYORUZ

ABD Kongresi’nde Türkiye karşıtı girişimler yapılırken, Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, Türkiye’ye F-16 satışı konusunu birkaç aydır görüştüklerini ve ABD Başkanı Joe Biden’ın bu talebi desteklediğini bildirdi. Jean-Pierre, günlük basın toplantısında, bir grup Demokrat Kongre üyesinin Biden’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Madrid’de yaptığı görüşme sonrası F-16 satışı konusundaki olumlu açıklamalarını eleştirmesini değerlendirdi.

‘BİZ GAYET NETİZ’

Jean-Pierre, “F-16 konusunda gayet netiz. Bu konuda birkaç aydır görüşüyoruz. Biden, bu talebi gerçekten destekliyor. Bunun dışında yeni bir şey yok” dedi. Madrid’de yapılan NATO zirvesi sonrasında 30 Haziran’daki basın toplantısında Biden, F-16 satışını desteklediğnii belirterek Kongre’den de onayın çıkacağını umduğunu söylemişti. Sonrasında Türkiye’ye gelen Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham da satış lehine açıklamalarda bulunmuştu.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/biden-turkiyeye-destek-sozu-vermisti-abdde-lobiler-f-16-satisina-karsi-devrede-42097125 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/biden-turkiyeye-destek-sozu-vermisti-abdde-lobiler-f-16-satisina-karsi-devrede-42097125)
Başlık: Miçotakis: Kongre’nin onaylama niyeti yok
Gönderen: SKYWOLF - 07 Temmuz 2022, 08:35:52
Miçotakis: Kongre’nin onaylama niyeti yok

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/62c608814e3fe114c04f1bd2.jpg)

Yorgo KIRBAKİ/ATİNA
Temmuz 07, 2022

Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ABD Kongresi’nin, bugün itibariyle Türkiye’ye silah satışını onaylamaya niyetli görünmediğini öne sürdü.

Miçotakis, iktidarda üçüncü yılını tamamlaması vesilesiyle parlamentoda yaptığı konuşmada, Madrid’deki NATO zirvesine değinirken “Türkiye ne kazandı? Eğer kazancı ABD’den silah satışı ise bu uzun süreli ve aşamaları olan bir konu. Üstelik bugün itibariyle ABD Kongresi’nin tavrını değiştirmediği müddetçe Türkiye’ye silah satışını onaylamaya hiç niyeti var gibi görünmüyor” dedi. Miçotakis, “Eğer Madrid’deki zirveden Yunanistan zararlı çıktı ise o halde Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemizin içişlerine karışarak neden Yunan halkına Miçotakis’e oy vermemesi çağrısında bulundu” ifadesini kullandı.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/micotakis-kongrenin-onaylama-niyeti-yok-42097123 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/micotakis-kongrenin-onaylama-niyeti-yok-42097123)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 07 Temmuz 2022, 09:57:51
Hepsi hava civa. Başkan isterse 5 dakikada onaylar...

Başkan da istemiyor Sn  Erdoğan'ı... Bu iş seçim sonucunu kadar sürer gider...

İsveç-Finlandiya olayına onay vermeden bu işi bitirecekti Sn. Erdoğan.Nato olayı düşüncelerimi yazarken İsveç-Finlandiya'nın Nato'ya üyeliğinin 100 yılın stratejik bir kazanımı olacağını , bunu kimsenin engelleyemeyeceğıni , Türkiye alabileceğini alsın dedim....F-16V+kısıtlamalar kalkarsa büyük başarı olur dedim.

Ben burada F-16V bile yeterli bir kazanç dedim. Sn. Erdoğan yönetiminin dış Dünya'daki algısının inanılmaz derecede kötü olduğunu bu forumdaki arkadaşlarımıza bunu anlatamıyoruz maalesef...


Mmu , hürjet için prototip motorların gelmesini bile mucize olarak  görüyordum , Rusya- Ukrayna savaşı biraz imdadımıza yetişti neyseki...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 07 Temmuz 2022, 11:38:33
Hepsi hava civa. Başkan isterse 5 dakikada onaylar...

Başkan da istemiyor Sn  Erdoğan'ı... Bu iş seçim sonucunu kadar sürer gider...

İsveç-Finlandiya olayına onay vermeden bu işi bitirecekti Sn. Erdoğan.Nato olayı düşüncelerimi yazarken İsveç-Finlandiya'nın Nato'ya üyeliğinin 100 yılın stratejik bir kazanımı olacağını , bunu kimsenin engelleyemeyeceğıni , Türkiye alabileceğini alsın dedim....F-16V+kısıtlamalar kalkarsa büyük başarı olur dedim.

Ben burada F-16V bile yeterli bir kazanç dedim. Sn. Erdoğan yönetiminin dış Dünya'daki algısının inanılmaz derecede kötü olduğunu bu forumdaki arkadaşlarımıza bunu anlatamıyoruz maalesef...


Mmu , hürjet için prototip motorların gelmesini bile mucize olarak  görüyordum , Rusya- Ukrayna savaşı biraz imdadımıza yetişti neyseki...
+1
RTE’nin tüm Batı dünyasındaki algısı kötü.
Kişisel olarak Batıda sevilmeyen ve güvenilmeyen bir devlet başkanı otomatik olarak ülkeyi de aynı kefeye koyduruyor. Türkiye’nin önündeki en büyük engel bu şu anda.
2023 seçimlerine kadar ABD ve Batı’dan çok fazla bir olumlu hareket beklememek lazım.
Halk Bankası ve benzeri bir çok yolsuzluk belgelerini elinde Demokles’in kılıcı gibi tutan ABD karşısında boynu kıldan ince bir yönetimin de Madrid’den çok kazançlı çıkacağını ummamak gerekirdi zaten.
Bu forumdaki arkadaşları bırakın, Sn Serkan1976, ülkenin üçte birine bunu anlatamazsınız. Sn Merhum Demirel’in dediği gibi tencere sayesinde siyasal iktidar değişinceye kadar sıkıntı yaşayacağımız kesin.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 07 Temmuz 2022, 12:24:59
Ben sadece dışarıdan AKP iktidarının nasıl göründüğünü belirttim. Herhangi bir yargıda bulunmuyorum...

Durup dururken başımızı belaya sokmayalım 😅😅😅
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 07 Temmuz 2022, 13:56:29
Batının her dediğini yapıp sözünden çıkmasa ne kötü algısı kalır ne de başka bir şeyi. Sayın Cumhurbaşkanının dış politikada yaptığı çoğu şeyi bazıları  hariç destekliyorum. Batıyla aramızın düzelmesi için illaki teslimiyetçi bir anlayışla hareket edilmesi mi lazım?  Batının Türkiye'den tamda beklediği bu. Yarın bir gün başka bir parti iktidara gelip bağımsız bir dış politika izlemeye kalksa aynı kötü ve olumsuz şeyler o parti liderine de söylenir emin olun. Avrupa ve ABD kendi çıkarlarına göre hareket etmeyen herkesi her zaman kötülemiştir zaten.

İsrail ile ilişkilerimizin düzelmeye başlaması bizim için bir fırsat haline getirilip acilen Yahudi lobisi ile görüşülmeye başlanması lazım ki perde arkasında mutlaka görüşme yapılıyordur. Bu fırsatı iyi değerlendirmek lazım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 07 Temmuz 2022, 14:27:59
Koltuk sevdasıyla atılan adımlar başka, ülke sevgisiyle atılan adımlar başkadır. Şu anki yönetimin yönü ortada.
Ecevit gibi ulusal çıkarlarımız mevzu olunca, her türlü dik durabilecek ve saygın olacak tavır koyabilecek, siyasal iktidar lazım bize. Batı’dan çatlak sesler gelebilir. Ama bizim doğru bildiğimizi yapmamız lazım. Yanar döner politika olmaz. Devlet saygınlığını kaybedersiniz.
ABD ‘nin gazına gelip BOP hikayesiyle Suriye bataklığına girilmeseydi bugün Kuzey Suriye’deki bölünmüş durum olmayacaktı. Hatay’a yakın olan biri olarak kendi gözlerimle gördüğüm İşid destekçisi bir yönetimden İşidle Suriye içinde savaşan bir yönetime dönüştü Türkiye.
Evet, şu son zamanlarda doğru adımlar atılmaya çalışılıyor görünüyor belki. Ama karizma çizildikten sonra ne yaparsanız yapın boş. ABD’nin eline o kadar çok koz verilmiş durumdaki - hem ekonomik açıdan hem de siyasal açıdan - bağımsız olarak dik durabilecek dayanağımız yok denecek durumda.
Bundan sonraki adım, tabutun son çivisi, IMF olur. Çok ta uzak değil. Gidişat onu gösteriyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 07 Temmuz 2022, 14:34:00
Desteklediğimiz ve iyi yaptılar dediğimiz herşeye dikkat edin yine bizim kendi hatalarımız ile düştüğümüz durumlardı...

Suriye'yi karıştırırlarken Batı'ya destek verdik ; olay bizim başımıza patlayınca yüzlerce şehit verip memleketi kurtarmaya girişince övgüyü yine başımızı bu derde sokanlar alıyor...Bu nasıl iş...

50 sene bu bataklık kurumaz çocuklarımız 2 nesil daha  bu bedeli öder...



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 07 Temmuz 2022, 14:50:53
Desteklediğimiz ve iyi yaptılar dediğimiz herşeye dikkat edin yine bizim kendi hatalarımız ile düştüğümüz durumlardı...

Suriye'yi karıştırırlarken Batı'ya destek verdik ; olay bizim başımıza patlayınca yüzlerce şehit verip memleketi kurtarmaya girişince övgüyü yine başımızı bu derde sokanlar alıyor...Bu nasıl iş...

50 sene bu bataklık kurumaz çocuklarımız 2 nesil daha  bu bedeli öder...

Batının sözüne girince başımız derde giriyor, sözünden çıkınca başımız derde giriyor ne yapmamız lazım o zaman serkan hocam?

Ayrıca dikkatle okuduysanız zaten çoğu şeyi diye yazdım her şeyi değil. Yanlıştan dönülmesi de bir erdemdir ve hiçbirşey yapılmamasından iyidir. Ben mümkün olduğunca siyasetten uzak duran birisiyim ve parti de tutmam ama umarım diğer parti eğer iktidara gelirse Batı ile aramızı düzelteyim derken evdeki bulgurdan olmaz da gelen, gideni aratırmış deyip te dizlerimizi dövmeyiz o zaman da çok geç olur benden demesi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 07 Temmuz 2022, 15:15:45
Koltuk sevdasıyla atılan adımlar başka, ülke sevgisiyle atılan adımlar başkadır. Şu anki yönetimin yönü ortada.
Ecevit gibi ulusal çıkarlarımız mevzu olunca, her türlü dik durabilecek ve saygın olacak tavır koyabilecek, siyasal iktidar lazım bize. Batı’dan çatlak sesler gelebilir. Ama bizim doğru bildiğimizi yapmamız lazım. Yanar döner politika olmaz. Devlet saygınlığını kaybedersiniz.
ABD ‘nin gazına gelip BOP hikayesiyle Suriye bataklığına girilmeseydi bugün Kuzey Suriye’deki bölünmüş durum olmayacaktı. Hatay’a yakın olan biri olarak kendi gözlerimle gördüğüm İşid destekçisi bir yönetimden İşidle Suriye içinde savaşan bir yönetime dönüştü Türkiye.
Evet, şu son zamanlarda doğru adımlar atılmaya çalışılıyor görünüyor belki. Ama karizma çizildikten sonra ne yaparsanız yapın boş. ABD’nin eline o kadar çok koz verilmiş durumdaki - hem ekonomik açıdan hem de siyasal açıdan - bağımsız olarak dik durabilecek dayanağımız yok denecek durumda.
Bundan sonraki adım, tabutun son çivisi, IMF olur. Çok ta uzak değil. Gidişat onu gösteriyor.

Sayın yaşar maalesef bu yorumunuza katılacak en ufak bir satır görmüyorum. Tespitinizde ve analizseniz de tamamen yanılıyorsunuz.

Siz kendinizi lütfen teknik konulara doğru yöneltin. Onun hakkında yorumlarınızı ilgiyle izliyorum ama siyasi görüşünüz yeri geldi mi bazen bir facia.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 07 Temmuz 2022, 15:23:02
Desteklediğimiz ve iyi yaptılar dediğimiz herşeye dikkat edin yine bizim kendi hatalarımız ile düştüğümüz durumlardı...

Suriye'yi karıştırırlarken Batı'ya destek verdik ; olay bizim başımıza patlayınca yüzlerce şehit verip memleketi kurtarmaya girişince övgüyü yine başımızı bu derde sokanlar alıyor...Bu nasıl iş...

50 sene bu bataklık kurumaz çocuklarımız 2 nesil daha  bu bedeli öder...

Batının sözüne girince başımız derde giriyor, sözünden çıkınca başımız derde giriyor ne yapmamız lazım o zaman serkan hocam?

Ayrıca dikkatle okuduysanız zaten çoğu şeyi diye yazdım her şeyi değil. Yanlıştan dönülmesi de bir erdemdir ve hiçbirşey yapılmamasından iyidir. Ben mümkün olduğunca siyasetten uzak duran birisiyim ve parti de tutmam ama umarım diğer parti eğer iktidara gelirse Batı ile aramızı düzelteyim derken evdeki bulgurdan olmaz da gelen, gideni aratırmış deyip te dizlerimizi dövmeyiz o zaman da çok geç olur benden demesi.

Fırtına hocam ben hatalardan ders alındığına asla inanmıyorum...Ders alındığını hissetseydim bu kadar eleştirmezdim gerçekten...
Daha da ileri gideyim iktidarın elden gideceğini hissederlerse daha büyük hasarlara uğratacak maceralara da kalkışabilirler bazıları...
Ne demek istediğimi anlamışsınızdır...

Neyse geri dönmenin , meseleleri keşke şu yapılsaydı vb. demenin anlamı yok...

Batı'nın bize empoze etmek istediği olayları önceden farklı görüşleri dinleyerek , istişare ederek değerlendirmek gerek ... Öncelikle Sünnici,İslamcı,Osmanlıcı bir anlayışla olaylara girince ne oldu gördük...Rasyonel,akılcı bakış gerek... O zaman da bu kitle tatmin olmuyor maalesef...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 07 Temmuz 2022, 17:18:10
Koltuk sevdasıyla atılan adımlar başka, ülke sevgisiyle atılan adımlar başkadır. Şu anki yönetimin yönü ortada.
Ecevit gibi ulusal çıkarlarımız mevzu olunca, her türlü dik durabilecek ve saygın olacak tavır koyabilecek, siyasal iktidar lazım bize. Batı’dan çatlak sesler gelebilir. Ama bizim doğru bildiğimizi yapmamız lazım. Yanar döner politika olmaz. Devlet saygınlığını kaybedersiniz.
ABD ‘nin gazına gelip BOP hikayesiyle Suriye bataklığına girilmeseydi bugün Kuzey Suriye’deki bölünmüş durum olmayacaktı. Hatay’a yakın olan biri olarak kendi gözlerimle gördüğüm İşid destekçisi bir yönetimden İşidle Suriye içinde savaşan bir yönetime dönüştü Türkiye.
Evet, şu son zamanlarda doğru adımlar atılmaya çalışılıyor görünüyor belki. Ama karizma çizildikten sonra ne yaparsanız yapın boş. ABD’nin eline o kadar çok koz verilmiş durumdaki - hem ekonomik açıdan hem de siyasal açıdan - bağımsız olarak dik durabilecek dayanağımız yok denecek durumda.
Bundan sonraki adım, tabutun son çivisi, IMF olur. Çok ta uzak değil. Gidişat onu gösteriyor.

Sayın yaşar maalesef bu yorumunuza katılacak en ufak bir satır görmüyorum. Tespitinizde ve analizseniz de tamamen yanılıyorsunuz.

Siz kendinizi lütfen teknik konulara doğru yöneltin. Onun hakkında yorumlarınızı ilgiyle izliyorum ama siyasi görüşünüz yeri geldi mi bazen bir facia.
O sizin görüşünüz Sn. Tigerfish. Benim görüşümde olanlarda büyük ihtimalle, siyasi olarak sizin gibi düşünenler için nasıl bu kadar dar görüşlü olabilirler diye düşünüyor.
Tabiiki demokratik ve “Hür” bir ülkede yaşıyorsak herkesin görüşüne saygı göstermek zorundayız. Ben hiç bir zaman, katılmasam da, sizin görüşünüz facia demem. Çünkü o görüşte olmanız hür demokratik bir ülkede, saygı kurallarına uymaz. O sizin düşüncenizse, bana göre doğruyu görünceye kadar sizin düşüncenize saygı gösteririm. Karşıdakini susturmak istemek maalesef bu yönetimin ana uygulamalarından ve öyle ki size de bulaşmış görünüyor.
Burası savunma sanayii forumu. Siyasal tartışma forumu değil. Ancak bazen mecbur kalıyor ve Savunma konusunda alınan siyasi kararları ülke siyaseti ile bağdaştırıp yorum yapıyoruz.
Hayırlı günler!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 07 Temmuz 2022, 18:20:22
Tigerfish hocamın üslubu biraz farklı bana da vaktiyle çok laf etmişliği var ama ben onu bu forumun farklı bir rengi olarak görüyorum...
Başlık: Bob Menendez: Türkiye’ye F-16 satışına karşı çıkmayı sürdüreceğim
Gönderen: fırtına06 - 14 Temmuz 2022, 16:26:58
ABD Kongresi’nin Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nun Demokrat Partili Başkanı Senatör Bob Menendez Türkiye’ye F-16 satışı konusunda itirazından geri adım atmayacağını söyledi.

Amerika’nın Politico haber sitesinin ulusal güvenlik ve dış politika konularından sorumlu Kongre muhabiri Andrew Desiderio’ya konuşan Menendez, bu konudaki tutumunun “değişebilir” ya da “koşullara göre şekil verilebilir” bir tutum olmadığını belirtti.

(https://tolgaozbek.com/wp-content/uploads/2022/07/menendez-780x470.jpg)

Demokrat Senatör Bob Menendez daha önce konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda F-16 satışına karşı çıkmasına Türkiye’deki insan hakları durumunu gerekçe göstermişti.

ABD Başkanı Joe Biden, Haziran ayında Madrid’de yapılan NATO zirvesi sırasında yaptığı açıklamada, Türkiye’ye F-16 savaş uçaklarının verilmesini desteklediğini belirtmişti.

Bu açıklama öncesinde Ankara, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine itirazını kaldırmıştı.

Politico’nun konuyla ilgili haberinde Biden yönetiminin Türkiye’nin itirazını kaldırması ve Başkan Biden’ın F-16 açıklaması arasında bir bağlantının olmadığını belirttiği aktarıldı.

Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Bob Menendez’in silah satışları konusunda veto gücü bulunuyor.

Türkiye’ye F-16 satışının gerçekleşebilmesi için Demokrat Partili Menendez ve komisyonun kıdemli Cumhuriyetçi üyesi Senatör Jim Risch’in onayı gerekiyor.

Kongre’de F-16 satışına karşı hazırlık

ABD Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyesi Chris Pappas’ın, NATO müttefiki Yunanistan’la ilgili güvenlik kaygıları nedeniyle, Türkiye’ye olası F-16 savaş uçağı ve ilgili ekipman satışına sıkı denetim getirilmesini içeren bir önerge taslağı hazırladığı bildirilmişti.

Ağırlıklı olarak Kongre haberleriyle öne çıkan Amerikalı haber kuruluşu The Hill’de yer alan habere göre Pappas, 15 imzacısı bulunan taslak metni, Kongre’nin her yıl geçirdiği Ulusal Savunma Yetki Yasası’na (NDAA) ek önerge olarak sunmayı planlıyor.

https://tolgaozbek.com/savunma/bob-menendez-turkiyeye-f-16-satisina-karsi-cikmayi-surdurecegim/

Bu arada bu şartlar Başkan'ın Senato ve Temsilciler Meclisinin Dış İlişkiler ve Silahlı Kuvvetler Komitelerine bu satışın ABD'nin "ulusal çıkarına olduğunun" ve "bu F-16'ların Türkiye tarafından Yunanistan toprakları üzerinde yetkisiz uçuşlar için kullanılmamasını sağlamak için atılan somut adımların ayrıntılı bir izahatını" vermesiymiş. Hala yeni şartlar dayatma peşindeler ve Türkiye'nin bu Yunan şartını kabul etmesi mümkün değil.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Merzifonlu - 14 Temmuz 2022, 16:46:51
Bizimkiler, uçaklar derhal teslim edilecekse, o şartı tereddütsüz kabul etmeliler. Satın alınacak 40 adet F16, (MMU+MİUS) gelene kadar stop gap. Yunanlılar da bunu gayet iyi biliyorlar. O yüzden, şartı kabul etsek bile ölesiye karşı çıkacaklar. ;D
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 14 Temmuz 2022, 18:30:19
Panik yapmayın. Burada ince bir detay var. Hangi Yunan hava sahası. Bize göre biz zaten ihlal yapmıyoruz. Eğer kabul edersek, Yunanistan'ın iddia ettiği hava sahasını da mı kabul ediyoruz? Hava sahası kıta sahanlığının üst yüzeyi ise, Yunan kıta sahanlığını da kabul edip, kendi haklarımızı inkar mı edeceğiz. Sonrasında o F-16larla hangi milli çıkarı savunacağız biz ?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 14 Temmuz 2022, 19:17:47
Nato üyelik vetosu sürecinde bizimkiler F-16 antlaşmasını ABD'lilere imzalatmadıysa bu iş olmaz...Seçim sonrasına kalır...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 14 Temmuz 2022, 21:23:03
Nato üyelik vetosu sürecinde bizimkiler F-16 antlaşmasını ABD'lilere imzalatmadıysa bu iş olmaz...Seçim sonrasına kalır...

Bence de zaten Biden Türkiye'deki seçimlerin sonucunu görmek için bu işi bilerek sürüncemede bırakıyor. Biden'in azılı bir Türk düşmanı olduğunu herkes biliyor. Adam kendine boşuna Bidenopulos demedi. Daha dün İsrail ziyaretinde siyonist olmak için yahudi olmaya gerek yok diye bir açıklama yaptı.

Bu arada umarım bu İsrail'le arayı düzeltme işi yüzeysel olarak kalmaz çünkü yahudi lobisinin yanında Amerika'daki diğer lobiler fasa fiso. Kapalı kapılar ardında önemli görüşmeler yapıldığına eminim ki Amerika'lı senatör Lindsey Graham'ın Türkiye ziyaretindeki açıklamaları bunu kanıtlıyor zaten.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 14 Temmuz 2022, 22:00:13
Türkiye abd iliskisi  F 16 verip vermemesine bagli olacak

hükümete yakin gazeteciler bunu yasmaya basladi
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 14 Temmuz 2022, 22:14:15
Cigeri bes para etmeyen Baskanlarin,Senatorlerin,Meclis uyelerinin. Ulkemiz icin dusundukleri ve uyguladiklari "ACI "politikalarini  burada tartisiyoruz . Aslinda ne kadar onur kirici bir durum.

Ustelik bu durumlara kendi paramiz ile almaya calistigimiz sistemler icin karsilasiyoruz.Yani oyle beles falan verecekler ve onun icin bu hor  gorus, mueyideler konmuyor.

Artik kendi ordumuzun ihtiyaci oldugu sistemleri .Bu kiytirik sozde dost ulkelerin ulkemizi kucumseyen aciklama ve politikalarina imkan vermeden kendimizin yapma zamani coktan gelmistir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 14 Temmuz 2022, 22:27:35
Cigeri bes para etmeyen Baskanlarin,Senatorlerin,Meclis uyelerinin. Ulkemiz icin dusundukleri ve uyguladiklari "ACI "politikalarini  burada tartisiyoruz . Aslinda ne kadar onur kirici bir durum.

Ustelik bu durumlara kendi paramiz ile almaya calistigimiz sistemler icin karsilasiyoruz.Yani oyle beles falan verecekler ve onun icin bu hor  gorus, mueyideler konmuyor.

Artik kendi ordumuzun ihtiyaci oldugu sistemleri .Bu kiytirik sozde dost ulkelerin ulkemizi kucumseyen aciklama ve politikalarina imkan vermeden kendimizin yapma zamani coktan gelmistir.

Şu iletiyi yazmak için kullandığımız bilgisayarlar ve işletim sistemleri bile Amerikan teknolojisi ve üretimi olunca ABD'yi konuşmaya mecbur kalıyorsunuz. Böyle ülkelere muhtaç kalmamak için önce teknoloji ve AR-GE yatırımlarının hızla artması lazım. Teknolojide ileri olmak içinde ülkede eğitim - öğretimin gelişmiş olması lazım ve ülkemizdeki durumu anlatmaya gerek yok onun için ne yazmaya çalışsak boş metin62 hocam. Gerisi politik tartışmalara girmeye kadar varacak onun için yaramızı deşmeye gerek yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 14 Temmuz 2022, 22:46:10
Cigeri bes para etmeyen Baskanlarin,Senatorlerin,Meclis uyelerinin. Ulkemiz icin dusundukleri ve uyguladiklari "ACI "politikalarini  burada tartisiyoruz . Aslinda ne kadar onur kirici bir durum.

Ustelik bu durumlara kendi paramiz ile almaya calistigimiz sistemler icin karsilasiyoruz.Yani oyle beles falan verecekler ve onun icin bu hor  gorus, mueyideler konmuyor.

Artik kendi ordumuzun ihtiyaci oldugu sistemleri .Bu kiytirik sozde dost ulkelerin ulkemizi kucumseyen aciklama ve politikalarina imkan vermeden kendimizin yapma zamani coktan gelmistir.

Şu iletiyi yazmak için kullandığımız bilgisayarlar ve işletim sistemleri bile Amerikan teknolojisi ve üretimi olunca ABD'yi konuşmaya mecbur kalıyorsunuz. Böyle ülkelere muhtaç kalmamak için önce teknoloji ve AR-GE yatırımlarının hızla artması lazım. Teknolojide ileri olmak içinde ülkede eğitim - öğretimin gelişmiş olması lazım ve ülkemizdeki durumu anlatmaya gerek yok onun için ne yazmaya çalışsak boş metin62 hocam. Gerisi politik tartışmalara girmeye kadar varacak onun için yaramızı deşmeye gerek yok.

Yazdiklarinizin tumu gercegin ta kendisi malesef. "Haklisiniz"

+1

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 14 Temmuz 2022, 22:51:55
Geçmiş olsun

https://twitter.com/alicinar/status/1547654106080104450?s=12
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 14 Temmuz 2022, 23:01:30
Geçmiş olsun

https://twitter.com/alicinar/status/1547654106080104450?s=12

Böyle olacağı ta başından belliydi hocam ne bekliyorduk. Bakalım su akar yolunu bulur demişler bu akıntı bizi nerelere kadar götürecek
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 14 Temmuz 2022, 23:14:22
Hayırlı olsun. Ben işe olumlu tarafından bakıyorum. F-35'ler yerine lütufmuş gibi 50 yıllık uçağı bize afedersiniz kakalamaya çalışacaklardı. Temsilciler meclisi sağolsun dur dedi. Kimse bana yok 50 yıllık olur mu öyle değil falan demesin. İstediği kadar yükseltilmiş versiyon olsun bir F-35, bir F-22, inşallah gelecek olan bir TF-X/MMU falan değil Viper Block 70 F-16. Verilse bile uçakların gelmesi en az 5-6 yıl. 2028-2029'da gelecek F-16'nın canı cehenneme.

Artık devleti idare edenler ABD'den medet umulmayacağını anlasın. Şu Surileri, Afganı, Pakisini defedip onlara giden paranın tamamı savunma sanayine aktarılmalı. MMU için devlet canını dişine takmalı. Yoksa bize bu coğrafyada yaşama şansı vermeyecekler.

Sen kritik sistemleri millileştirilemezsen işte böyle ciğeri beş para etmez soytarıların ağzına bakar durursun. ABD ile sadece savunma sanayi değil havacılık noktasında da artık devam edilmemeli. En basitinden Boeing'e bile havayolu şirketlerimiz sipariş vermemeli. Bazı şeylere artık duygusal bakmamız lazım. ABD açık bir şekilde Türk düşmanlığı yapıyor. ABD ile ilişkileri en düşük düzeyde tutmak lazım en azından seçime kadar. Trump gelsin çok şey değişecektir. Amerikan müesses nizamını dahi öttürecek sarı kafa. Öyle böyle kinle gelmeyecek. İşte o zaman F-16'yı geç F-35 bile gelme ihtimali artacak. Şurada Biden denilen pislik pedofilinin defolup gitmesine 2 sene kaldı. Biz kendi işimize bakalım. Demokratlar gidince ilişkiler biraz daha iyi olacaktır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Temmuz 2022, 00:42:37
ABD , F-16 satışını onaylamış işte siz niye celallendiniz ki...
Güzel bir haber....Son yabancı uçak alımımızı yaptık bu bir devrim...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 15 Temmuz 2022, 00:54:44
ABD , F-16 satışını onaylamış işte siz niye celallendiniz ki...
Güzel bir haber....Son yabancı uçak alımımızı yaptık bu bir devrim...

Kim dedi onaylamadı diye elbette onayladı.

- mavi vatani palavra kategorisine alacaksın

- yunana bir daha tuzlu su yutturmak  yok

- benim sevmediğim devlet liderlerle flört etmek bundan sonra yok( nereden çıktı bu Putin belası başımıza)

- kendi başına çok buyruk oldun seni frenleme zamanın geldi geçti

Bu şartlarımı yerine getirirsen F-16’ ları sana koklatırım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Temmuz 2022, 12:16:54
Esas sıkıntı yeni gelen haberlerde F-16'da değil...
Bayraktar'ın Azerbaycan savaşında insan hakları ihlali yaptı mı, ABD menşeli parça kullandı mı? türü bir karar kabul edildi.
Bu daha sıkıntılı
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 15 Temmuz 2022, 12:42:54
Esas sıkıntı yeni gelen haberlerde F-16'da değil...
Bayraktar'ın Azerbaycan savaşında insan hakları ihlali yaptı mı, ABD menşeli parça kullandı mı? türü bir karar kabul edildi.
Bu daha sıkıntılı


Kendilerinin yaptığı insansız hava araçlarını kurbanlarınkanı Afganistan’da daha henüz kurulmadı. Ben bu haberi duydum ve Bu kadar alçaklık olamaz dedim.

Amerikanlar kendi doktrinlerini karşı geliyorlar. Dış siyasette dostluk değil çıkar üzerine kuruludur ama nefret ve kinlik o kadar işlemiş ki artık onu bile bir kenara atıyorlar. Eski Başkan Trumpu Övmek istemiyorum ama bilinki o B.. Menendesi lime lime doğrardı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Temmuz 2022, 12:50:30
Lindsay Graham bizi destekliyor haberleri geliyor...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 15 Temmuz 2022, 13:17:28
Lindsey Graham aynı b..  Kimse onun Türkiye lehine olan çıkışlarına aldanmasın. Başkan Trumpu askerlerini güneye çektiği için onu yerden yere vurdu bizimkiler operasyona başlamadan evel. Onun sicili bob menendes  senatörlerin gibi bozuktur.

Ancak Türkiye’yi tam kaybetmemek için F 16 savaş uçakların teslimatını destekliyor. Yoksa al birini vur ötekine.

Japonya’da G 20 zirvesinde Başkan Trump Türkiye’nin haklılığını medyaya açık açık beyan ederken adamı ondan sonra iyice kıyma makinesinden geçirdiler.

Dediğim gibi Trump ahım şahım bir karaktere sahip değil ama Türkiye lehine en ufak beyanda bulunduğu için  dept state onun ayağını kaydırdı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 15 Temmuz 2022, 15:25:29
Lindsay Graham bizi destekliyor haberleri geliyor...
Yakında  >:( F-16 zaferi yakındır desenize... Atını kaybettirip eşeği zafer gibi sunacaklar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Temmuz 2022, 15:40:23
Lindsay Graham bizi destekliyor haberleri geliyor...
Yakında  >:( F-16 zaferi yakındır desenize... Atını kaybettirip eşeği zafer gibi sunacaklar

Asıl zafer bizim . Kimse farkında değil. Bu bizim alacağımiz son yabancı savaş uçağı.
Bundan sonra akıllı olursak kimsenin nazını cekmeyeceğiz.
Hürjet+MMU ile asıl zafer bizim...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 15 Temmuz 2022, 15:53:22
O değil de yarın bir gün Baykar'a Amerikalılar yaptırım uygulayıp Dünya'da kimseye İHA satamazsın derlerse işte o zaman kıyametin alası kopacak. Böyle iki yüzlü riyakarlık ancak sözde müttefikimiz ABD'nin başının altından çıkar zaten. Kendi İHA/SİHA'larıyla dünyanın çeşitli bölgelerinde ne haltlar yediklerini herkes biliyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 15 Temmuz 2022, 16:08:55
Evet eğer seramik türbin bıçaklarını geliştirebilirsek gerçekten en üst sınıf uçaklarla rekabet edebilecek uçaklar ortaya koyabiliriz. Olmazsa da en azından bir Rusya, Çin uçakları kadar harbe hazırlık oranı sağlayacak motorlu uçakları mevcutta  5-10 sene içinde yapmamak için de bir neden yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 16 Temmuz 2022, 01:03:45
Trump'ı mumla arayacağız dediğimde Trump bize şunu yaptı, bunu yaptı diyenler artık ne demek istediğimi anlamıştır umarım. Trump'ın yaptıkları veya yapamadıkları, onun yerini alanların bize karşı düşmanlıklarının yanında hiç bir şey değil!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 16 Temmuz 2022, 11:23:31
Evet eğer seramik türbin bıçaklarını geliştirebilirsek gerçekten en üst sınıf uçaklarla rekabet edebilecek uçaklar ortaya koyabiliriz. Olmazsa da en azından bir Rusya, Çin uçakları kadar harbe hazırlık oranı sağlayacak motorlu uçakları mevcutta  5-10 sene içinde yapmamak için de bir neden yok.
Yapılamaz demek çok yanlış olur. Ancak kolay yapılabilse GE dışında diğer motor üreticileri de bu işi çoktan becermiş olurlardı. GE bu işi en önde götürenlerden. P&W de çalışıyor geliştirmeye. RR’da Leap motorlarda bu teknolojiyi kullanmaya başlamış durumda.
Ceramic Matrix Composite denince olay bitmiyor. Yapımında kullanılan Karbon, Silisyum Karbür, Silikon dioksit, Alüminyum Oksit gibi içerisinde titanyum da içeren maddelerden oluşan kristalize elyafların ve malzemelerin belli bir şekilde ve değişik oranlarda bir araya getirilmesiyle ve çok yüksek ısıya dayanıklı özel seramik bir Matrix üzerine inşa edilmesiyle imal ediliyor.
Teknolojisi çok karmaşık. Bizde de üniversite kademesinde araştırma ve geliştirme çalışmaları var. Ancak tek parça kristal üretiminde olduğu gibi TEİ gibi endüstriyel bir kuruluşun bu işin elinden tutup destek olması gerekir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 16 Temmuz 2022, 12:39:23
ABD temsilciler meclisi kararı, ABD kamuoyunun, bırakalım Türk Devletini, Türk Vatandaşı ile duygu ve düşünce tarzı bakımından nasıl bir kırılma ve güvenilmezlik içinde olduğunu ortaya koyuyor. ABD kamuoyu şirketleri ve iradesi, için bunu düzeltmek birkaç haftalık iş olsa da, bunu istiyorlar mı o da soru işareti. Bu noktada Rand corp du galiba, 2014 gibi yayımladığı 2035'te iki devletin savaşacağı senaryosunu hatırlıyorum.

Neyse motor konusuna geri dönersek, İngilterenin Japonya işbirliği ilginç, Japonların seramik Matrix konusunda ileri oldukları daha önce gündem olmuştu galiba, yine işlemci, elektronik alanda yetkinlikleri de İngilizler için önemli olabilir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 16 Temmuz 2022, 18:32:46
Trump'ı mumla arayacağız dediğimde Trump bize şunu yaptı, bunu yaptı diyenler artık ne demek istediğimi anlamıştır umarım. Trump'ın yaptıkları veya yapamadıkları, onun yerini alanların bize karşı düşmanlıklarının yanında hiç bir şey değil!

Hocam haklısın da CAATSA'yı Trump çıkardı, F-35'den bizi Trump attı...
2019 Barış Pınarı sonrası ambargolar ,
Fetö darbesi sonrası Rahip Branson doların fırlatasım hep 2017-2021 arası yani Trump dönemi başlatıldı ki...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 16 Temmuz 2022, 20:42:07
Trump'ı mumla arayacağız dediğimde Trump bize şunu yaptı, bunu yaptı diyenler artık ne demek istediğimi anlamıştır umarım. Trump'ın yaptıkları veya yapamadıkları, onun yerini alanların bize karşı düşmanlıklarının yanında hiç bir şey değil!

Hocam haklısın da CAATSA'yı Trump çıkardı, F-35'den bizi Trump attı...
2019 Barış Pınarı sonrası ambargolar ,
Fetö darbesi sonrası Rahip Branson doların fırlatasım hep 2017-2021 arası yani Trump dönemi başlatıldı ki...



Hah işte ben de onu diyorum ama bazıları anlayamıyor. Bütün o başlayanları mumla arayacağız!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 16 Temmuz 2022, 21:23:21
Hangi ABD Başkanı yönetime gelirse gelsin Kongre ve Senato'daki Türkiye karşıtı bu ağır havayı dağıtamadıktan sonra ne yapsak boş. İsrail ile düzelecek ilişkiler bunun için iyi bir fırsat olabilir yoksa tek kurşun bile alamayız bu Conilerden.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 17 Temmuz 2022, 00:14:57
Trump'ı mumla arayacağız dediğimde Trump bize şunu yaptı, bunu yaptı diyenler artık ne demek istediğimi anlamıştır umarım. Trump'ın yaptıkları veya yapamadıkları, onun yerini alanların bize karşı düşmanlıklarının yanında hiç bir şey değil!

Hocam haklısın da CAATSA'yı Trump çıkardı, F-35'den bizi Trump attı...
2019 Barış Pınarı sonrası ambargolar ,
Fetö darbesi sonrası Rahip Branson doların fırlatasım hep 2017-2021 arası yani Trump dönemi başlatıldı ki...

ABD'yi iyi anlamak lazım. Ben de pek iyi bilmememe rağmen Trump'ın ABD derin devletine karşı önemli bürokratlarını teker teker kaybettiğini, istediği gibi karar alıp istediği gibi hareket edemediğini, Türkiye'de her nasıl bir Feto oluşumu varsa ABD'de de benzer oluşumlar olduğu, yine Evangelist tarikatın çok güçlü olduğu, atamaları yükselmeleri ve politikayı açık etkilediği, emekli subay sonradan rahip Bronson'un da, geleneksel olarak dışişleri ve istihbarat işlemleri ile halledilebilir bir mesele iken işin içine yargı sokulmakla, aslında kendimizi de sıkıntıya soktugumuzu söyleyebileceğimi düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 17 Temmuz 2022, 09:51:57
Biz kendi içimizden Fetöcüleri, Süleymancıları,ülkücü mafya örgütlenmesini,çökmecileri temizleyemiyoruz bir de ABD'nin içindeki evangelistleri,bilmem ne tarikat yapısını nasıl etkileyeceğiz Allah aşkına...

50 senedir dandik ermenilerle,yunanlılarla başedemedik.

Yahudileri ürkütecek işler( Hamas,Kudüs başkent) , İran ile yakınlaşma, Esad'a kardeşim vs yaparsan hele ki bunu bağımsız ekonomi-savunma sanayi elde etmeden yaparsan maalesef durum böyle oluyor...

Tabi başka türlü iç siyasette,kendi oy kitlesinden yahudi düşmanlığı yapmadan oy da alamazsın orada ayrı bir mevzu...
Adamın ağzında diş kalmamış , açlıktan 4 yerden sosyal yardım alıyor hala " Kudüs başkent olacak" diye zırlıyor dediğim kitle...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 17 Temmuz 2022, 10:39:35
Konu ABD ise başkan çoğu zaman figürandir.

Sistemleri herhangi bir kişi ya da kurumun kendi başına buyruk iş yapacak kuvveti bulamaması üzerine kuruludur..

ABD de iş yapacaksan temsilciler meclisini ve senatorleri elinde tutacaksın.. Yani seçim kampanyalarına çok bağış yapacaksın, seçim bölgelerinde lobilerin kuvvetli olacak..dediğimi yapmazsan bir dahaki seçime para ya da oy bulamayacak hale gelirsin diyebilecek ağırlığın olacak..

Son olarak da ister beğenelim ister beğenmeyenler ABD bir kale ise kilidi İsrail devleti ve ABD de yerleşik Yahudileridr..Medya, Finans, Hukuk, Tip gibi alanlarda büyük etkileri vardır..

Trump ile aramız iyi Biden ile kötü vs hiçbir anlam ifade etmez..

Bu iki hususu anlayıp, kavrayıp buna göre söylem ve eylem olusturmadigimiz sürece işimiz zor olacaktır..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 17 Temmuz 2022, 11:17:10
Bizim en büyük hatamız sadece bu hükümet döneminde değil geçmiş hükümetler döneminde de ABD'de doğru dürüst lobi çalışması yapmayıp Yahudilere sırtımızı dayamamız oldu. İsrail ile aramız bozulup Yahudi lobisi bize sırtını dönünce de Rumlar ve Ermeniler istedikleri gibi ABD kurumlarını ellerinde oynatmaya başladılar. Adamlar Kongreye milletvekili, Senatoya senatör gönderdiler biz yan gelip yattık. Yumurta kapıya dayanınca da böyle kıvranıyoruz işte.

ABD'de 300 binden fazla Türk yaşıyor fakat Kongrede ve Senatoda nerdeyse her milletten temsilci varken bir tane Türk asıllı Amerikalı yok. Ondan sonrada geliyor 10 milyonluk Yunanistan, 80 milyonluk ülkeye dayılanıyor. Hatayı kendimizde görmek yerine her zaman suçu başkasında bulursak böyle ortada kalırız işte.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: baryshx - 17 Temmuz 2022, 12:54:42
Bakalım, Cumhuriyetçi partiden Mehmet Öz Kasım'da Senatoya seçilebilecek mi?

Görüldüğü üzere Biden ve demokratlardan bize hayır yok, geldikleri günden beri.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 18 Temmuz 2022, 23:40:12
Yunan gazeteleri Washington'da Türkiye'nin önünü kesmek için Yunan lobisinin Yahudi lobisi ile işbirliği yaptığını F-16 kararının da bu şekilde çıktığını yazmış. Bizde tutmuş Yahudilerden medet umuyoruz :/

https://www.milliyet.com.tr/dunya/washingtonda-turk-yunan-lobi-savaslari-6791658 (https://www.milliyet.com.tr/dunya/washingtonda-turk-yunan-lobi-savaslari-6791658)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 20 Temmuz 2022, 23:44:30
ABD Başkanı Biden kansere yakalandığını açıklamış. Görevi  ileride Başkan Yardımcısı Kamala Harris'e devredebilir ve Biden'i aratabilecek bir isim gibi görünüyor çünkü sürekli Türkiye karşıtı kararları desteklemiş bir isim.

https://www.haber7.com/dunya/haber/3243237-abd-baskani-biden-kansere-yakalandigini-acikladi (https://www.haber7.com/dunya/haber/3243237-abd-baskani-biden-kansere-yakalandigini-acikladi)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 20 Temmuz 2022, 23:47:02
ABD Başkanı Biden kansere yakalandığını açıklamış. Görevi  ileride Başkan Yardımcısı Kamala Harris'e devredebilir ve Biden'i aratabilecek bir isim gibi görünüyor çünkü sürekli Türkiye karşıtı kararları desteklemiş bir isim.

https://www.haber7.com/dunya/haber/3243237-abd-baskani-biden-kansere-yakalandigini-acikladi (https://www.haber7.com/dunya/haber/3243237-abd-baskani-biden-kansere-yakalandigini-acikladi)

Komplo teorisyenlerini hızla haklı çıkartıyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 20 Temmuz 2022, 23:58:25
2020 sonu 2021 başı gibi Biden'ın gölge başkan olduğu, asıl başkanın Kamala Harris olduğu iddiaları vardı. Hatta Biden'ın 2 yıl başkanlık yapıp bir bahane ile başkanlık görevini Harris'e devredeceği de iddia ediliyordu. Söylenenler gerçek oluyor gibi. Geçen haftalarda Biden'ın oğlunun skandalı, Biden'ın pedofili olduğuna dair güçlü iddialar derken şimdi de başkan çıkıp kanserim diyor. Resmen Harris'in başkanlığı için giden yola taşlar döşeniyor.

Harris enteresan bir isim. Tam bir sjw. Biden'dan bile tehlikeli birisi. Lakin söylenene göre çok sevilen bir isim değil. 2024'te demokratların adayı olacak gibi görünüyor lakin demokratların son dönemini düşünürsek hiç şansları yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 21 Temmuz 2022, 00:14:05
Bu iş yine Trump'a mı çıkar, yoksa ABD iyice karışır mı? Aslında Biden'ın da Harris'ten çok hoşlanmadığı, gizli rekabet olduğu iddiaları arkalarında da farklı grupların olabileceği hususunu akla getiriyor. Shinzo Abe, Boris, şimdi de belki Biden. Ama Biden'ın hastalığının zaten bilinen birşey olduğu da konuşuluyor. Oğlunun rezillikleri ise hiç bitmedi. Zaten temiz, kullanılamayacak adamı kim ister ki. Güçler şöyle kendilerine bol malzeme veren, kasetleri olan, al gülüm ver gülüm adamları ister. Biden gençliğinden beri yıldızları.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 21 Temmuz 2022, 13:05:05
demokratların hiç mi şansı yok.son seçimleri takip etmedin herhalde.demokrat senatörlerin seçimlerde mektupla oy kullanma diye birşey icat ettikleri yasayı geçirmeleri ve buna trump karşıtı cumhuriyetçi senatörlerinde destek vermesiyle abd seçimlerine alenen şaibe karışmıştı. mahkemelerde de kanıtlanan ölülerin adına gönderilmiş oy pusulalı mektuplar ortaya dökülünce demokratlar ve destekleyen basın haber bile yapmadı texas taki ve bazı trump çı ana akımdan tv lerde heber oldu o kadar üstü kapatıldı.trump boşuna ben başkanım diye çıkmamıştı seçim akşamı. ne olduysa o dakikadan sonra oldu bir anda demokratlar mektupla yapılan oy sayımlarıyla öne geçiverdi.
yani bu dakikadan sonra abd de kim kazanması gerektiğini düşünüyorlarsa o başkan olacak halkın seçimi artık önemli değil.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 28 Temmuz 2022, 19:25:57
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Al-Jazeera televizyonuna konuştu:

"Gördük ki Amerika Birleşik Devletleri Kongresi bu uçakların kullanımı ile ilgili kanun ve şartlar yayınladı.  Biz de Türkiye’nin egemen bir devlet olduğunu ve şartlı bir şekilde uçak almayı kabul etmeyeceğimizi söyledik. Bu şartların daha sonra değişeceğine inanıyoruz. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri, bu uçakları Türkiye’ye satmak için kurumsal davranacaktır. Çünkü biz müttefikiz. Beraber yapacak çok işimiz var." dedi.

https://www.haber7.com/guncel/haber/3245624-milli-savunma-bakani-hulusi-akar-al-jazeera-televizyonuna-konustu (https://www.haber7.com/guncel/haber/3245624-milli-savunma-bakani-hulusi-akar-al-jazeera-televizyonuna-konustu)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan2 - 14 Ekim 2022, 00:51:34
bunu gördünüz mü?
sanırım ülkemizin stratejik önemi artıyor.

https://www.bloomberght.com/turkiye-nin-kuzey-makedonya-ve-bulgaristana-abd-lngsi-saglamasi-gundemde-2316941 (https://www.bloomberght.com/turkiye-nin-kuzey-makedonya-ve-bulgaristana-abd-lngsi-saglamasi-gundemde-2316941)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 14 Ekim 2022, 09:17:51
ABD lng işi biraz karışık, kaya gazından elde edildiği için Ukrayna savaşı öncesi katmerli pahalı olmasına rağmen ABD nin müttefiklerine haraç babında kaktırdığı bir üründü.  Ukrayna savaşı ile özellikle Avrupa mecbur hale geldi bu ürüne.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 20 Kasım 2022, 20:41:01
Özel jetler, tatiller ve lüks hediyeleri kabul etmiş... Türkiye düşmanı senatöre soruşturma!

Türkiye karşıtı sert açıklamaları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki eleştirileriyle bilinen ABD'li Senatör Bob Menendez ve Ermeni asıllı eşi Nadine Arslanian federal soruşturma altında.

Bob Menendez, Türkiye karşıtı sert açıklamalarını peş peşe sıralarken, ABD'nin seçkin gazetelerinden biri olan Wall Street Journal, senatörün soruşturma altında olduğunu ortaya çıkardı. Federal savcılar, Menendez'in eşinin New Jersey'li siyasetçiden iyilik isteyen kişilerden hediye veya hizmet alıp almadığını inceliyor.

Kaynaklar, ABD'nin New York Güney Bölgesi savcılığının Menendez'in 2020'de evlendiği eşi Nadine Arslanian'ın iş ortaklarını mahkemeye celp ettiğini söyledi. Son aylarda çıkarılan mahkeme celplerinde hem Arslanian hem de Menendez hakkında bilgi istendi.

Yetkillerin Arslanian'a olan ilgisi daha önce rapor edilmemişti. Savcıların Arslanyan hakkında tam olarak hangi bilgileri aradıkları tespit edilemedi.

Soruşturma, Bay Menendez'e karşı açtığı ve yanlış yargılamaya yol açan 2015 kamu yolsuzluk davası ile ilişkili değil. Bir Demokrat olan Menendez, 2006 yılından bu yana ABD senatörü ve Senato Dış İlişkiler Komitesi başkanı olarak görev yapıyor.

ABD savcılığının sözcüsü, konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. Arslanian ve Menendez'in avukatları ise, yorum taleplerine yanıt vermedi.

VİZE KARŞILIĞINDA ÖZEL JETLER VE HEDİYELER

Menendez'in temsilcisi, senatörün bir soruşturmadan haberdar olduğunu söylediği önceki bir açıklamaya atıfta bulundu. Menendez'in danışmanı Michael Soliman, "Her zaman olduğu gibi, herhangi bir resmi soruşturma yapılması durumunda, senatör kendisinden veya ofisinden talep edilen her türlü yardımı sağlamaya hazırdır" dedi.

New Jersey'li avukat Antranig Aslanian da soruşturma kapsamında mahkemeye çağrıldı. Aslanian'ın Nadine Arslanian'ın uzun süredir arkadaşı olduğu ve her ikisinin de Ermeni asıllı olduğu bildiriliyor. Aslanian, Journal'a savcıların ne aradığını bilmediğini söyledi.

KARARLARINI KARISI ETKİLİYOR

Menendez'e karşı 2015 yılında açılan davada savcılar, Floridalı göz doktoru Dr. Salomon MelgenWin yabancı kız arkadaşlarına vize alması karşılığında doktordan özel jet uçuşları, tatiller ve diğer hediyeler için yaklaşık 1 milyon dolar kabul ettiğini iddia etti. Müfettişler ayrıca Menendez'in Melgen'in kazançlı hükümet sözleşmelerini güvence altına almasına yardım etmesi karşılığında ağır siyasi bağışlar aldığını ileri sürdü.

New Jersey'nin kıdemli senatörü Menendez, 2006'dan beri görevde ve Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin de başkanı. Nadine Arslanian ile Bob Menendez 2020 yılında evlenmişti. Ermeni Amerikalı Nadine Arslanian, Kongre’de kabul edilen Ermeni Soykırımını Tanıma Yasası’nın mimarı Bob Menendez’in dış politika kararlarını etkileyen biri olarak biliniyor.

Kaynak: Milliyet

Ermeni lobisinin tasmalı iti Menendez'in ipliği pazara çıkartılmış. Hakkındaki iddialar çok büyük. Para karşılığı politika yapmak. Yine pahalı mücevherler, özel jetlerle gidilen pahalı yurt dışı tatilleri karşılığı siyasi meselelerde destek sağlamak gibi çok ciddi suçlamalar var. Ermeni eşi de Mısır'a sattıkları etlere, helal olmamasına rağmen helal sertifikası aldırmış Bob Menendez aracılığıyla. Hem kendisi hem de eşi soruşturma altında.
Başlık: ABD'den flaş F-16 kararı: Satış için kısıtlayıcı koşullar kaldırıldı
Gönderen: SKYWOLF - 07 Aralık 2022, 08:03:45
ABD'den flaş F-16 kararı: Satış için kısıtlayıcı koşullar kaldırıldı

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/639013514e3fe019049278ac.jpg)

ABD'de alınan karar gereği F-16 uçaklarının satışı için kısıtlayıcı maddeler tasarıdan çıkarıldı.
ABD Temsilciler Meclisince sunulan ve Türkiye'ye F-16 satışını kısıtlayıcı koşullara bağlayan maddeler, savunma bütçesi yasa tasarısından tamamen çıkarıldı.

TRT Haber'de yer alan habere göre, ABD Kongresinin iki kanadından senatör ve temsilcilerin yer aldığı konferans komitesi, 857 milyar dolarlık savunma bütçesini de içeren NDAA tasarısına son halini verdi.

Türkiye, ABD’den 40 yeni F-16 Blok 70 savaş uçağı ve envanterindeki 80 uçak için ise modernizasyon kiti talep ediyor.

Tasarının son halinde, Rum lobisine yakınlıklarıyla bilinen New Hampshire Temsilcisi Demokrat Chris Pappas, Florida Temsilcisi Cumhuriyetçi Gus Bilirakis, New York Temsilcisi Cumhuriyetçi Nicole Malliotakis ve New Jersey Temsilcisi Demokrat Frant Pallone dahil 18 temsilci tarafından sunulan ve tasarının Temsilciler Meclisi versiyonuna eklenerek kabul edilen Türkiye’ye F-16 satışlarını kısıtlayıcı koşullara bağlayan maddeler yer almadı.

Söz konusu maddelerin çıkarılmasıyla, Türkiye’nin F-16 alımına yasa gerekçesiyle bazı kısıtlamalar getirme kozu ABD Kongresinin elinden alınmış oldu.

Bu gelişmenin ardından Türkiye'nin ABD'den F-16 alabilmesi için yönetimin sunduğu satış tebligatına kongreden itiraz gelmemesi gerekiyor.

Kongreden bu adımın gelmesinde, Türk diplomatların ve Dışişleri Bakanlığının Washington’daki çabalarının etkili olduğu ifade ediliyor.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/abdden-f-16-karari-42183410 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/abdden-f-16-karari-42183410)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: comanchee - 07 Aralık 2022, 09:27:31
Demekki ABD de hala aklı selim insanlar var .Bu Yunanlıların ve senatodaki yardakçılarının ihlal diye sunduğu 12 mil saçmalığı muteber görülmemiş anlaşılan.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 07 Aralık 2022, 09:48:41
Hele şu F-16'ları bi alalım bu uçaklar Türk Hava Kuvvetlerinin alacağı son yabancı uçaklar olacak inşallah...
Ben F-16 alımına bu açıdan bakıyorum...
Biraz daha bu ayının nazını çekeceğiz biraz daha sabır...
2030 sonrası tüm bu sömürgelikten kurtulacağız...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: İbrahim - 07 Aralık 2022, 09:56:56
Uçakların ne zaman teslim alınmaya başlayacağı da önemli. Hatların dolu olmasından ötürü 2030 gibi nispeten uzak tarihler zikrediliyor. F-35 konusunda olduğu gibi en ufak krizde F-16'lar konusunda bile mırın kırın etmeyeceklerinin garantisi yok. Bunlar 2010'dan önce bize javelin tanksavarlarını bile satmak istemediler. TEKAT/KARAOK projesi öyle başlatıldı.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: baryshx - 07 Aralık 2022, 09:58:10
Bu F16'lar elimizde patlar, Abd ile siyasetimiz bu şekilde gittiği sürece bakım, parça ve motor işlerinde yine ayak diretecektir ileride. Sonuçta 30-40 yıl bizde olacak bu yeni alınanlar

Yrni uçak alımına sıcak bakmıyorum, böyle devam edilmeli, zaten kaç yıl sonra geçecek elimize
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 07 Aralık 2022, 10:01:29
Demekki ABD de hala aklı selim insanlar var .Bu Yunanlıların ve senatodaki yardakçılarının ihlal diye sunduğu 12 mil saçmalığı muteber görülmemiş anlaşılan.

Bu F-16 konusu için nasıl oluyor bilemem ama genel olarak aslında aklı selimlikten çok duygusallık var orda. Yunanlılarda olmayan şeyi fark ettiler belki! Yani tamamen duygusal! Senatörler, lobiler, şunlar, bunlar vs. Oradaki pek çok kişinin banka hesapları vs incelense acaba neler çıkar? ::)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: selcukkocak78 - 07 Aralık 2022, 10:07:49
Demekki ABD de hala aklı selim insanlar var .Bu Yunanlıların ve senatodaki yardakçılarının ihlal diye sunduğu 12 mil saçmalığı muteber görülmemiş anlaşılan.

Bu F-16 konusu için nasıl oluyor bilemem ama genel olarak aslında aklı selimlikten çok duygusallık var orda. Yunanlılarda olmayan şeyi fark ettiler belki! Yani tamamen duygusal! Senatörler, lobiler, şunlar, bunlar vs. Oradaki pek çok kişinin banka hesapları vs incelense acaba neler çıkar? ::)
iyide senatörler bu para akışını saklamıyorlarki. adamların düzeni bu. kim para verirse onun tarafındalar. adamlar paraya ruhlarını şereflerini vatanlarını bile satabilecek yaratıklar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 07 Aralık 2022, 10:28:39
40 adet F16’yı lisans altında Tusaş’ta üretmeliyiz. Bu uçakların 40+ motorunu da TEİ üretmeli.
Yoksa çok ileri tarihlerde elimize geçer bunlar. Kitlerin montaj işini de Tusaş’ta yapacak şekilde bir organizasyon şart.

Türk Hava Kuvvetleri envanteri, devamlı 300+ savaş uçağı mevcut olacak şekilde planlanmıştır. Kaza Kırım ve eskiyen uçakların devre dışı kalmasıyla şu anda 230 kadar f16 ya ilaveten ağzında dişi kalmamış Aslan durumunda 20 kadar F4 ile idare ediyoruz. Etrafımızdaki ülkelerin çoğunda 4+ nesil uçak varken biz hala 3üncü nesil uçaklarla vatanın hava sahasını koruyoruz. 2030’lu yıllara kadar olabilecek kayıpları da hesaplarsak 40 yeni uçak az bile. Bu 40 uçak ve 79 adet V70 kiti ile ve de 30+ Block30 Özgür ile 150 adet 4+ nesil uçağımız olacak. İyi bir planlama ile 2026’ya kadar bu proje tamamlanırsa , 2026’dan 2030’a, TFX filo formatında hizmete girinceye kadar,  aradaki boşluk doldurulmuş olacaktır.
Bu uçaklar ve Özgür modernizasyonu kalan 100 kadar f16, TFX yüksek adetlerde envantere girinceye ve hava sahasını koruma görevini tam üstleninceye kadar hava kuvvetlerimizin bel kemiğini oluşturacaktır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 07 Aralık 2022, 10:36:22
Demekki ABD de hala aklı selim insanlar var .Bu Yunanlıların ve senatodaki yardakçılarının ihlal diye sunduğu 12 mil saçmalığı muteber görülmemiş anlaşılan.

Bu F-16 konusu için nasıl oluyor bilemem ama genel olarak aslında aklı selimlikten çok duygusallık var orda. Yunanlılarda olmayan şeyi fark ettiler belki! Yani tamamen duygusal! Senatörler, lobiler, şunlar, bunlar vs. Oradaki pek çok kişinin banka hesapları vs incelense acaba neler çıkar? ::)
iyide senatörler bu para akışını saklamıyorlarki. adamların düzeni bu. kim para verirse onun tarafındalar. adamlar paraya ruhlarını şereflerini vatanlarını bile satabilecek yaratıklar

Saklamadıkları kısım var. Bence buzdağının altı daha büyük ama.
Başlık: Ynt: ABD'den flaş F-16 kararı: Satış için kısıtlayıcı koşullar kaldırıldı
Gönderen: Yasar - 07 Aralık 2022, 10:39:58
ABD'den flaş F-16 kararı: Satış için kısıtlayıcı koşullar kaldırıldı

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/639013514e3fe019049278ac.jpg)

ABD'de alınan karar gereği F-16 uçaklarının satışı için kısıtlayıcı maddeler tasarıdan çıkarıldı.
ABD Temsilciler Meclisince sunulan ve Türkiye'ye F-16 satışını kısıtlayıcı koşullara bağlayan maddeler, savunma bütçesi yasa tasarısından tamamen çıkarıldı.

TRT Haber'de yer alan habere göre, ABD Kongresinin iki kanadından senatör ve temsilcilerin yer aldığı konferans komitesi, 857 milyar dolarlık savunma bütçesini de içeren NDAA tasarısına son halini verdi.

Türkiye, ABD’den 40 yeni F-16 Blok 70 savaş uçağı ve envanterindeki 80 uçak için ise modernizasyon kiti talep ediyor.

Tasarının son halinde, Rum lobisine yakınlıklarıyla bilinen New Hampshire Temsilcisi Demokrat Chris Pappas, Florida Temsilcisi Cumhuriyetçi Gus Bilirakis, New York Temsilcisi Cumhuriyetçi Nicole Malliotakis ve New Jersey Temsilcisi Demokrat Frant Pallone dahil 18 temsilci tarafından sunulan ve tasarının Temsilciler Meclisi versiyonuna eklenerek kabul edilen Türkiye’ye F-16 satışlarını kısıtlayıcı koşullara bağlayan maddeler yer almadı.

Söz konusu maddelerin çıkarılmasıyla, Türkiye’nin F-16 alımına yasa gerekçesiyle bazı kısıtlamalar getirme kozu ABD Kongresinin elinden alınmış oldu.

Bu gelişmenin ardından Türkiye'nin ABD'den F-16 alabilmesi için yönetimin sunduğu satış tebligatına kongreden itiraz gelmemesi gerekiyor.

Kongreden bu adımın gelmesinde, Türk diplomatların ve Dışişleri Bakanlığının Washington’daki çabalarının etkili olduğu ifade ediliyor.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/abdden-f-16-karari-42183410 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/abdden-f-16-karari-42183410)

Yalnız satır arasında bir not var olduğu yazılıyor:

“Biz NATO müttefiklerinin bir başka NATO müttefikinin hava sahası üzerinde izinsiz uçuş yapmaması gerektiğine inanıyoruz”

Yani kısıtlamaya dönük şartlarla ilgili Metin kaldırılmış. Ama bir mesaj bırakılmış.
Her iki tarafa da gülücük!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 07 Aralık 2022, 11:03:43
Alıntı
Proto Thema gazetesi başarısızlığa rağmen Türkiye'ye F-16 satışının önüne geçilenileceğini öne sürdü.

Gazete Yunanistan'a yakınlığı ile bilinen Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı olan Robert Menendez veto yetkisini elinde bulundurmaya devam ettiğinin altını çizdi.

Başka bir deyişle söz konusu değişiklik sonrası Yunanistan'ın Türkiye'ye F-16 satışını engellemek için elindeki son koz Senatör Menendez oldu.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/yunanistan-resmen-kuplere-bindi-iste-atinanin-turkiyeye-karsi-son-kozu-42183514 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/yunanistan-resmen-kuplere-bindi-iste-atinanin-turkiyeye-karsi-son-kozu-42183514)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ocelot - 07 Aralık 2022, 11:28:09
Bir Nato müttefikinin diğer Nato müttefikinin hava sahasında izinsiz uçuş yapmaması gerektiğine inanıyoruz sözünden neden biz alınalım :) Yunanistan da alınabilir üstüne. Açıkça ülke ismi yazmamaları bile Yunanlılar açısından yenilgidir.

Bu iş Türkiye'ye jet yok lobisi açısından aleni bir yenilgi. Hükümete yakın Yunan gazeteleri kıvranıyor. Komisyonda tek kişinin veto hakkı mı var bir baksınlar Amerikan yasama sürecine.  Suriye harekatımızın ABD'de neden olacağı etki dışında bu satışı hiçbir şey durduramaz artık. Alıyorken pakete ilave f 110 motoru da eklenmiş olsa iyi olurdu. MMU block 1 için..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SH - 07 Aralık 2022, 11:57:44
Menendez hakkinda sorusturma devam ediyor mu? Bu pislikten de kurtulalim artik.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 07 Aralık 2022, 12:46:46
Ek F-16 alimi konusunda her ne kadar da ABD hukumeti, Turkiyeye karsin daha onceki kati siyasi tavrindan vazgecmis gorunur olsa da yine de ince tondan mesajlar vermeye devam eder goruntusu vermeye devam etmektedir. "Bu nedenle Yunanistan bu konuda da basarisiz oldu demek icin henuz vakit cok erken"

Unutmayalim ABD de Hukumet/ Baskan her istedigini yapmakta serbest degildir.Ozellikle Turkiye konusunda ABD Kongresi ve hali ile Turkiye karsiti senatorlerin takinacaklari tavir + Pentagonun tavri nihai kararda etkili olacaktir. Bu kiliti etkisiz kilmanin bir yolu Yahudi lobisinin bize arka cikmasindan gecer. Bunun icin de Israil ile yeni, yeni normallesmeye baslayan siyasi iliskilerimizin tamami ile normallesmesinden gecer.Bu iiskinin normallesmesini her ne kadar biz istekli olsak da ancak karsilikli guven ortaminin tekrardan olusmasi sonrasinda tam destek saglanabilir. Bunun icin de Israilin bolgede siyasi gorusumuz ile ortusmeyen atacagi adimlara verecegimiz tepkide asiriya kacilmamasi ve kisisellestirilmemesi gerekliligi yaninda sureklilik arz eder.

F-16 ek alimi onayi sonrasinda. Ek sistemlerin uretimi ve ulkemize sevkiyati, yillarca sonra yapilacagi dusunulurse. "Bu kadar sure ABD nin nasirina basmadan ve yanimizda Israil lobisini tutabilecekmiyiz ? "

kisisel dusuncem.
ABD den envanterimizde bulunan F-16 lara gerekli olan upgrade kitlerinin alimi yolunu secip. Ek F-16 alimi seceneginden vazgecerim .

Ingiltere den sayet THK istenilen ozelliklerini karsiliyorsa belirli miktar kullanilmis Eurofighter Typhoon alimi ve upgrade yolunu secerim. " Boylelikle THK envanterini 100% ABD bagimliligindan ayistirmis olurum" 

MMU servise girince de daha bagimsiz bir THK envanteri olusmasi ile de daha bagimsiz adimlari daha rahat sekilde atabiliriz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SH - 07 Aralık 2022, 13:05:01
Askeriye halen siyaset üstü bir konumda olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar İngiltere ile aramızda artık ciddi bir stratejik ortaklık bulunsa da HKK halen Amerikan uçaklarında ısrar ediyor. Bunda sanıyorsam FETÖ'den sonra pilot sayımızdaki düşüş de etkili oluyor. Her ne kadar hızlı bir şekilde yetişse de pilotlarımız halen bir eksiklik olabilir.

 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 07 Aralık 2022, 13:15:19
F-16 alımına ek Eurofighter alımınından vazgeçilmemeli. Tamamen Amerikan sistemine bağımlı olmamalıyız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 07 Aralık 2022, 13:25:14
TSK kararını vermiş ve bu uçaklara+modernizasyon kitlerine ihtiyacımız var demiş...
Hâlâ ben 40 uçak almam modernizasyon kitlerini alırım ya da hiç uçak almam veya hem bunları hem de EF alırım tarzı düşünceler beyhude....

Yapılacak olan fazla hengame çıkarmadan-ABD'nin çok kuyruğuna basmadan şu işi halledip son sürat MMU+Hürjet+KE projelerine asılmak...

Köprüyü geçene kadar Ayı'ya Dayı diyeceğiz...

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 07 Aralık 2022, 13:29:11
TSK kararını vermiş ve bu uçaklara+modernizasyon kitlerine ihtiyacımız var demiş...
Hâlâ ben 40 uçak almam modernizasyon kitlerini alırım ya da hiç uçak almam veya hem bunları hem de EF alırım tarzı düşünceler beyhude....

Yapılacak olan fazla hengame çıkarmadan-ABD'nin çok kuyruğuna basmadan şu işi halledip son sürat MMU+Hürjet+KE projelerine asılmak...

Köprüyü geçene kadar Ayı'ya Dayı diyeceğiz...

İngiltere ile MMU motoru istiyorsan İngilizlere de biraz arpa atacaksın.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ocelot - 07 Aralık 2022, 13:50:50
Eğer doğruysa ABD'nin Suriye'deki İran etkisine karşı destek talebini tamamen reddetmemek lazım. Azerbaycan üzerinden de İsrail ve ABD ile İran'a baskı yapılmalı. İran ne ikinci bir Suriye olmalı ne de Batı ile arası iyi bir bölgesel güç. Çok hassas bir çizgide yürütülmeli İran siyasetimiz. Rusya ve İran'ın mevcut durumunu devam ettirmesi bizim dış politikamızda kaldıraç işlevi görüyor ve görecek. Bundan daha fazla yararlanmalıyız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 07 Aralık 2022, 14:59:10
Aslında olay çok basit. İsrail ile ilişkimiz iyiyse ABD de Rum Ermeni lobisi yetmiyor ama kötü ise ABD de hiç bir işimiz olmaz. İsrail ile geri adım attık alttan aldık hemen ABD yansıması görüldü.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: İbrahim - 07 Aralık 2022, 15:07:35
YPG operasyonundan taviz karşılığı da atılmış bir adım olabilir. Eğer böyle bir faraziye doğruysa bir avuç çapulcu, sadece TC'den değil Yunanistan'dan da daha değerli görülüyor demektir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 07 Aralık 2022, 16:33:33
YPG operasyonundan taviz karşılığı da atılmış bir adım olabilir. Eğer böyle bir faraziye doğruysa bir avuç çapulcu, sadece TC'den değil Yunanistan'dan da daha değerli görülüyor demektir.

Nerden biliyorsunuz İbrahim hocam
... olabilir demişsiniz arkasından farazi olaydan gaza gelmişsiniz....
MMU için motor vermese ABD , MMU işi 5 sene otomatikman sarkar...ABD bize , biz ABD'ye mecburuz karşılıklı win-win olayı bu...
Adamlar düşündü, taşındı F-16 vermeseler daha çok zarar edeceklerini gördü hepsi bu...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 07 Aralık 2022, 17:24:17
MMU için motor vermese ABD , MMU işi 5 sene otomatikman sarkar...ABD bize , biz ABD'ye mecburuz karşılıklı win-win olayı bu...
Adamlar düşündü, taşındı F-16 vermeseler daha çok zarar edeceklerini gördü hepsi bu...

Sn Serkan1976 Prototip MMU larda kullanilmasi dusunulen belirli miktardaki F110 motoru teslim alindi. Bu nedenle 5 senelik otomatik sarkma olasiligina su asamada nasil karar kildiniz?

https://www.defenceturk.net/mmunun-ilk-f110-motorlari-teslim-edildi (https://www.defenceturk.net/mmunun-ilk-f110-motorlari-teslim-edildi)

MMU prototip testleri F110 motorlari ile gerceklesecegi ve sonrasinda ise RR ile yurutulmekte olan calisma sonuclaninca .Yerli motor kullanilmasi hedeflendigini anlamistim.

Bu nedenle sayat dediginiz gibi karsilikli bir win win goremiyorum. Bilakis benim gordugum .ABD nin bir sekilde bizi oltada tutabilmek yaninda  olasi sair alternatife karsin hamle yaptigi yonunde.  ;)
 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 07 Aralık 2022, 18:10:50
Sayın Metin MMU için prototip motorlarının ABD'den geldiğini tabi ki biliyorum...:D :D :D

İstese vermeyebilir miydi MMU prototipleri için F-110 motorlarını?

Vermeyebilirdi...Niye verdi ? Öncelikle ABD bu hamlesiyle ufukta gözükmeyen RR motorları gelene kadar 5 sene daha bizi kendisine bağlayıverdi...(ABD win)

Biz bu güçte , teknolojisine-lojistiğine bu kadar hakim olduğumuz bir motor bulamazdık , MMU projesi 5 sene aksamadı... (Türkiye win)

Arkadaşlar uluslararası siyasette işler böyle döner...Beğenseniz de beğenmeseniz de...Ben bunları yazınca neden ABD'ci , Çin'ci  vb... damgası yiyiyorum ki...

F-110 motorlarını Senegal üretse aynı şeyleri Senegal için de yazardım....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 07 Aralık 2022, 19:12:56
Amerika'nın Türkiye gibi bir ülkeyi kaybetme lüksü yok. Bunu da pekala biliyorlar. Evet, ABD içinde bazı senatörler lobilerin tasmalı köpeği olmuş olsa da hala Amerikan çıkarlarına hizmet eden senatörler de var. Özellikle bir lobi var ki bütün lobileri cebinde bozuk para gibi taşıyacak kadar güçlü: Yahudi Lobisi.

İran giderek vites arttırıyor tehditlerine. Sürekli Azerbaycan'ı, Suudi Arabistan'ı, İsrail'i vurduğu animasyonlar yayınlıyorlar. Böyle bir durumda Türkiye, Azerbaycan'ın abisi pozisyonunda. İsrail ile Azerbaycan ilişkileri de yıllardır artarak devam ediyor. Yahudi Lobisi, Türkiye'ye F-16'ların verilmesini destekler. Lockheed Martin bu satışı destekler.

İran tehdidi bir yana giderek büyüyen ve 2. bir soğuk savaşa dönüşmesi kesin olan bir ABD-Çin gerilimi var. Böyle bir dönemde ABD, Türkiye'yi kaybetmeyi asla ve asla göze alamaz. F-35 vermiyoruz, zaten kendi uçağınızı da yakında yapacaksınız. Size o döneme kadar 40 F-16 Block 70 veriyoruz, 80 F-16'nızı da Block 70'e yükselteceğiz. Bu uçaklar sizi bir 10 yıl daha idare eder diyerek kabul etmiştir. ABD şu an NATO'nun tam uyum içinde olmasını ister. Rusya, İran ve Çin

Yunanistan lobisiymiş falan filan inanın ABD'de etkisi çok ama çok kısıtlı. Türkiye kesenin ağzını açıp senatörlere el altından biraz ''bağış'' verse o Yunan lobisinin kanarya severler derneğine dönüşeceğine emin olabilirsiniz.

Menendez'e gelirsek. Sonu yakın. Yemediği halt kalmamış hakkında bir çok soruşturma yürütülüyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 07 Aralık 2022, 21:26:56
Bob Menendez iti yine havlamaya başlamış. Bu satışı onaylamayacağım diye tweet atmış.

Ali Çınar bu sorun 2 şekilde çözülebilir demiş.

1. Biden, Menendez'i Beyaz Saray'a çağırıp ikna etmeye çalışır

2. Kongreyi Bypass ederek anlaşmayı imzalar.

2019'da dönemin başkanı Donald Trump Suudi Arabistan ve BAE'ye 8 milyar dolarlık silah satışını kongreyi bypass ederek onaylamıştı.

Eski ABD Los Angeles büyükelçisi Oğuz Çelikkol, Bob Menendez'in tek başına böyle bir satışı engelleme gibi gücü yok. Kongre bu tür silah satışlarında iktidarın satıştan yanaysa engelleme gibi bir duruma gitmediğini iletmiş. Öyle görünüyor ki Biden ülke çıkarları adına bunu onaylayacak. Onaylamazsa ABD, Türkiye'yi tümden kaybedecek.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Archangel99 - 21 Aralık 2022, 01:44:27
Koskoca Amerika, lobilerin köpeği olmuş senatörleri yüzünden giderek gücünü yitiriyor.

Bob Menendez denilen lobilerin soysuz köpeği yine havlamış ve F-16'ların satışını onaylamayacağını deklare etmiş.

Bob Menendez: Türkiye Doğu Akdeniz'de bir tehdit. Türkiye Kıbrıs'taki askerlerini geri çekmeli. Yunanistan'a karşı yaptığı uçuşları durdurmalı. Türkiye, Azerbaycan'ı silahlandırıyor ve masum Ermenilerin ölmesine neden oluyor. Erdoğan karşıtı olmak benim için bir onurdur. Erdoğan müttefikimiz YPG ve Yunanistan'ı tehdit ediyor. Erdoğan'ın yaptıkları bir savaş suçu ve uluslararası hukuk önüne çıkmalı.

En çok son cümleye güldüm. Milyonlarca insanı işgal ettikleri ülkelerde öldürenler bizi savaş suçlusu olmakla itham ediyor. F-16 işi umarım olmaz. Bundan sonra havacılık şirketlerimiz Boeing'den uçak bile almamalı. Bunlarla ilişkiyi en alt seviyeye indirmek lazım. Valla bunlar adamı Rus ve Çin yanlısı yapar. Valla siz bilirsiniz. Paşa paşa geleceksiniz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 21 Aralık 2022, 02:15:08
Biz zaten Amarika yı kendi derdi ile baş başa bıraktık F16 işi ister olur ister olmaz bizi o kadar ırgalamıyor Amarika düşünsün onu. Olursa yaparız olmazsa da vız gelir tırıs gider. Amarikanın derdi o bizi sözde  cezalandırma ile hem adam edip hem çokta küstürmeden kapının arasında bekletme derdi olan ülke onlar bizim umurumuzda bile değil F16 olmuş olmamış. Bilakis biz kıvranan Amarika ya bir imkan verdik işleri düzeltmesi için F16 isteğimizle. Kapıyı yüzlerine de vurabilirdik o zaman üç buçuk atardı ama bir jest yaptık F16 istedik oda becerebilirse verip arayı soğutmadan tutabilecek. Vermezse keyfi bilir ama bir daha istemeyiz bak ona göre akıllı olsun. Bir kere tüm eşekliğine rağmen istedik ama hep jest yapmayabiliriz
Başlık: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 21 Aralık 2022, 15:52:29
Alıntı
Elon Musk bu sefer Pentagon'u ifşaladı:

— Pentagon, özellikle Ortadoğu'daki askeri meselelerle ilgili Arapça ve Rusça paylaşım yapan onlarca hesabı kontrol etti.

— Ayrıca bu hesaplar sahte görüntülerle yalan içerik üretiyor ve bazı ülkeler hakkında kışkırtıcı paylaşım yaptı.

(https://pbs.twimg.com/media/Fkc0oi7XEAI1FSq?format=jpg&name=small)
https://mobile.twitter.com/temmuz1919
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 21 Aralık 2022, 17:06:09
Bize de bir el atıverse. Sosyal medya trol dolu!
Başlık: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 10 Ocak 2023, 23:31:42
Alıntı
Cem GÜRDENİZ @cemgurdeniznet

🇹🇷NATO üyesi olmadan 1 yıl önce 🇺🇸Yardım Heyeti Başkanı Tuğgeneral Robert Cannon’un Genelkurmay Başkanlığının iç atamasına müdahalesinin evrakı.

(https://pbs.twimg.com/media/FmChpBCX0AEAbMk?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/cemgurdeniznet/status/1612466398386688000
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 11 Ocak 2023, 00:56:12
Menderes zamanı
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DoganTuran - 20 Ocak 2023, 22:37:59
Masada tartışılan,
ABD, Türkiyenin F-16 B-70 talebinin yanısıra, 79 adet B-60 modernizasyon kiti, 900 adet H_H füzesi ve 600 adet H-Y füzesinin satışı talebinin onaylanmasını ancak bunun karşılığında Yunanistan'a 1 filo F-35 satışı yapmak istiyor.
ABD ile Şuan masada bunlar müzakere ediliyor.

Bu durumda; ABD'nin Yunana F-35 satışına karşılık,  İngiltereden typhoon tranche 4, 2 filo istiyoruz ancak İngiltere 1 filo typhoon tranche 3 ve akabinde 1 veya 2 filo da typhoon tranche 4 vermek istiyor...

Benim kanaatim, F-16 işletme-operasyon ve lojistik açısından bildiğimiz alt yapısı hazır bir ürün olduğundan, B-70 ve 79 adet B-60 modernizasyon kiti ara geçiş ihtiyacımızı karşılacaktır. Bunu İranın Su-25 hamlesinide görerek söylüyorum.

Yunan F-35lerinin olası bir saldırısına tedbir olarakda, acil emsal bir fila edinmek için saga sola gitmek yerine, MMU gelene kadar Kara-kara balistik füze yeteneğini vede sayısını artırmanın, Yunan için F-35 den çok daha etkili bir caydırıcılık sağlayacağını düşünmekteyim.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 20 Ocak 2023, 22:46:41
İngiltere ; Eurofighter'ı birlikte ürettikleri  konsorsiyum üyesi Almanya'nın izni olmadan bize nasıl Eurofighter hem de Tranche-4 verecek ki?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bürküt - 20 Ocak 2023, 22:50:44
Hadi bir şekilde konsorsiyum ikna edildi. Bu uçakların idamesinde Almanya'ya ne kadar bağımlı olucaz acaba ::)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DoganTuran - 20 Ocak 2023, 22:51:50
Bildiğim kadarı ile kendi envanterinden typhoon tranche 2 ve 3 verebilir. typhoon tranche 4 ise zor ki zaten sonra denmiş.
Dediğim gibi bence F-16 B-70 ve 79 adet B-60 modernizasyonundan sonra, MMU gelene kadar Balistik füzeye ağırlık vermemiz çok daha isabetli olur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 20 Ocak 2023, 23:12:03
NATO ittifakı Ukrayna da bir sınav veriyor. Gönderdiğimiz siha lar MAM L ler Kirpi ler zırhlar daha neler kimbilir ortada. Psikolojik avantaj bizden yana bu aralar. Kendisine düşen görevi neredeyse ilk savaşta yerine getiren bir ülkeye ambargo artık mahcubiyet yaratıyordur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 21 Ocak 2023, 00:59:42
Masada tartışılan,
ABD, Türkiyenin F-16 B-70 talebinin yanısıra, 79 adet B-60 modernizasyon kiti, 900 adet H_H füzesi ve 600 adet H-Y füzesinin satışı talebinin onaylanmasını ancak bunun karşılığında Yunanistan'a 1 filo F-35 satışı yapmak istiyor.
ABD ile Şuan masada bunlar müzakere ediliyor.

Bu durumda; ABD'nin Yunana F-35 satışına karşılık,  İngiltereden typhoon tranche 4, 2 filo istiyoruz ancak İngiltere 1 filo typhoon tranche 3 ve akabinde 1 veya 2 filo da typhoon tranche 4 vermek istiyor...

Benim kanaatim, F-16 işletme-operasyon ve lojistik açısından bildiğimiz alt yapısı hazır bir ürün olduğundan, B-70 ve 79 adet B-60 modernizasyon kiti ara geçiş ihtiyacımızı karşılacaktır. Bunu İranın Su-25 hamlesinide görerek söylüyorum.

Yunan F-35lerinin olası bir saldırısına tedbir olarakda, acil emsal bir fila edinmek için saga sola gitmek yerine, MMU gelene kadar Kara-kara balistik füze yeteneğini vede sayısını artırmanın, Yunan için F-35 den çok daha etkili bir caydırıcılık sağlayacağını düşünmekteyim.

Yunanistan'a F-35 vermek için bizden izin mi istiyor ABD anlamadım ben!
Yunan'a verecekse bize de F-35 versin! Gemi hazır ama üzerine koyacak uçağımız halen yok!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SATURN - 21 Ocak 2023, 01:32:20
Bildiğim kadarı ile kendi envanterinden typhoon tranche 2 ve 3 verebilir. typhoon tranche 4 ise zor ki zaten sonra denmiş.
Dediğim gibi bence F-16 B-70 ve 79 adet B-60 modernizasyonundan sonra, MMU gelene kadar Balistik füzeye ağırlık vermemiz çok daha isabetli olur.


Sayin Dogan Turan 79 adet B-60 modernizasyon kiti derken... 79 adet B-70 modernizasyon kiti olmiyacakmiydi?....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 21 Ocak 2023, 02:14:14
Typhoon  ucak icin star gazetesi yaznis yandas medya hayirli ugurlu olsun diyelim
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 21 Ocak 2023, 02:27:01
Masada tartışılan,
ABD, Türkiyenin F-16 B-70 talebinin yanısıra, 79 adet B-60 modernizasyon kiti, 900 adet H_H füzesi ve 600 adet H-Y füzesinin satışı talebinin onaylanmasını ancak bunun karşılığında Yunanistan'a 1 filo F-35 satışı yapmak istiyor.
ABD ile Şuan masada bunlar müzakere ediliyor.

Bu durumda; ABD'nin Yunana F-35 satışına karşılık,  İngiltereden typhoon tranche 4, 2 filo istiyoruz ancak İngiltere 1 filo typhoon tranche 3 ve akabinde 1 veya 2 filo da typhoon tranche 4 vermek istiyor...

Benim kanaatim, F-16 işletme-operasyon ve lojistik açısından bildiğimiz alt yapısı hazır bir ürün olduğundan, B-70 ve 79 adet B-60 modernizasyon kiti ara geçiş ihtiyacımızı karşılacaktır. Bunu İranın Su-25 hamlesinide görerek söylüyorum.

Yunan F-35lerinin olası bir saldırısına tedbir olarakda, acil emsal bir fila edinmek için saga sola gitmek yerine, MMU gelene kadar Kara-kara balistik füze yeteneğini vede sayısını artırmanın, Yunan için F-35 den çok daha etkili bir caydırıcılık sağlayacağını düşünmekteyim.

Yunanistan'a F-35 vermek için bizden izin mi istiyor ABD anlamadım ben!
Yunan'a verecekse bize de F-35 versin! Gemi hazır ama üzerine koyacak uçağımız halen yok!

Bildiğimiz Amerikan hükümeti. Demeçleri ve açıklamaları kemkümi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 21 Ocak 2023, 14:21:03
Yunanistan'a F35 gittikten sonra  diğer uçak alımlarını da hesaba katinca bizim son model F16 ya da Typhoon almamiz hava üstünlüğünu elde tutmamiza yarayacak mı?

Esas tartışılması gereken soru bu...

Balistik füze yorumlarına katılıyorum...işimize yarayacaksa uçakları alalım ama Yunanlilari füze manyağı yapacak kadar nitelikte ve nicelikte füzemiz olmali
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 21 Ocak 2023, 15:00:54
Arkadaşlar önceki mesajlarımda da sıkça belirttim ama çoğu arkadaşım cevap olarak " İngiltere , kendi filolarından Eurofighter verir , konsorsiyum ülkelerinden izin almasına gerek kalmaz"  dediler...

Ben bunun gercekleşebileceğine hala akıl erdiremiyorum...

Konsorsiyumun izni olmadan bu iş olmazzz.

Olsa bile bunun yedek parçası, lojistiği yine konsorsiyumun iznini gerektirir....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Barbatos - 21 Ocak 2023, 15:17:14
Eğer görüşmeler başladıysa, Almanya'nın sıkıntı çıkartıp çıkartamayacağı görüşmelerde ele alınır hemen karalar bağlamayalım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DoganTuran - 22 Ocak 2023, 01:45:05
Selamlar,
Uçağın üretim aşamasında İngiltere, Almanya, İspanya ve İtalya yer aldı. İngiltere ile sorun yaşanmayacağı gibi, İspanya ile Anadolu dahil birçok iş birliği devam ediyor ve İtalya ile de ciddi platform üretimi dahil bir çok konuda iş birliği devam ediyor. En son Hürjet'in B modelinde kullanılacak Aesa radarın neden İtalya'dan alınacağını anlamış olduk...
Bu şartlar artında, Almanya'nın asidini almak, bizden önce  bu 3 ülkenin önceliğinde olur.

Ancak yine söylüyorum, EF-2000 bizim operasyonel işletmemiz ve lojistik altyapımız  açısından optimize bir ürün değil. 79 adet F-16 blok 60 modernize kiti, Aesa radarı kapsasa bile, tam B-70 modeli seviyesine çıkması söz konusu olmuyor. Yapısal ve örme teknolojisinde farklılıklar mevcut diyeyim kısaca...

Bu nedenle, 40 B-70 + 79 B-60 modernizasyonu bizi tek operasyon işletme ve alt yapı olarak, MMU gelene kadar optimum hizmet seviyesinde tutacaktır. Balistik füze nitelik ve niceliğine yönelmek; Hem yunanı hem de Su-35 alınca kendini süper güç edasında olan İran'a karşı en caydırıcı vede gerektiğinde en yıkıcı hamle olacaktır..


Yunanistan'a F-35 vermek için bizden izin mi istiyor ABD anlamadım ben!
Yunan'a verecekse bize de F-35 versin! Gemi hazır ama üzerine koyacak uçağımız halen yok!

F-16 b-70 satış  ve b-60  modernizasyonunun karşılığında, yunanada F-35 veririz diyorlar. Bana sorarsanız MMU gelişim hızından kaynaklı bir endişenin, diplomatik dışa vurumu bu. Yarın, gelin F-35 projesine sizi şu şartlarda alalım manevrası dahi gelebilir.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: sahin1 - 22 Ocak 2023, 01:48:19
Yalnız şöyle bir şey de var. Mevcut konjonktürde biz sadece niteliğe değil niceliğe de ihtiyaç duyuyoruz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 22 Ocak 2023, 02:02:48
Ben İran'ın Su-35 sahibi olunca bize karşı doğrudan bir tehdit oluşturabileceğini sanmıyorum. Suriye ve Irak'da ciddi şekilde ilerleme sağlamış olsalar da öncelikli hedefleri İsrail ve ABD'nin baskısı etkisiyle bize karşı saçma bir maceraya atılmazlar diye düşünüyorum.

Öte yandan Yunanlılar için ise daha farklı bir düşünceye sahibim. Onlar birilerinin maşası olmaya can atan akıl yoksunu siyasetçiler tarafından yönetiliyorlar. Asla güvenilmezler ve ilk fırsatta oldu bittiye getirerek bugüne kadar baskıladığımız konularda adım atacaklarının sinyallerini veriyorlar. Eskiden düşmanlığı bu kadar açık yapamıyorlardı. Her yüz yılda bir sopa yeme arzuları kabarıyor belki de! Akdeniz'deki kaynakları kendileri için büyük gelir olarak görüyorlar ve Türkiye'yi Ege'den dahi çıkarma hayalleriyle yaşıyorlar. Birileri de iyi gaz veriyor kendilerine.

O nedenle ihtiyaçlarımız için tek kaynağa güvenmememiz yerinde olur.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DoganTuran - 22 Ocak 2023, 02:17:24
Bütün savunma sanayini elimden geldiğince gezerek takip eden biri olarak; Türkiye'nin jeopolitik konumu, gelişen teknolojik angajman riskleri doğrultusunda en başarılı vede etkili doktrini; Uzun menzilli gelişmiş radar (EİS dahil) teknolojisi, bu angajmana bağlı uzun menzilli Hava savunma sistemleri (aynı angajman sektörü DKK içinde satıh-satıh ve sath-hava), ve Taarruz içinse, Gelişmiş güdümlü seyir vede Balistik füzeler olmalıdır.. Bunların akabinde gelecek MMU ve KE ise artı çarpan olacaktır.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 22 Ocak 2023, 03:43:43
Yukarıda yazılı ve Sn Satürn’ün de belirttiği gibi alınacak 79 adet kit Block-70 kitidir.
Block 60 uçağı ve varsa bunun kiti, Birleşik Arap Emirlikleri için özel üretilmiş olan F110GE132 motorlu Block 60 uçaklarına aittirler.
Bizim satın almayı istediğimiz 40 uçak ve 79 kit Block 70 tir. Uçakların ve kitlerin üzerlerinde An-APG83 SABR Aesa radarı vardır. Block 60 uçaklarında, ABD’nin kendi F16’larındaki SABR radarlarından bile üstün AN-APG80 radarı vardır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 22 Ocak 2023, 03:51:49

Bu nedenle, 40 B-70 + 79 B-60 modernizasyonu bizi tek operasyon işletme ve alt yapı olarak, MMU gelene kadar optimum hizmet seviyesinde tutacaktır. Balistik füze nitelik ve niceliğine yönelmek; Hem yunanı hem de Su-35 alınca kendini süper güç edasında olan İran'a karşı en caydırıcı vede gerektiğinde en yıkıcı hamle olacaktır..


Yukarıda yazılı ve Sn Satürn’ün de belirttiği gibi alınacak 79 adet kit Block-70 kitidir.
Block 60 uçağı ve varsa bunun kiti, Birleşik Arap Emirlikleri için özel üretilmiş olan F110GE132 motorlu Block 60 uçaklarına aittirler.
Bizim satın almayı istediğimiz 40 uçak ve 79 kit Block 70 tir. Uçakların ve kitlerin üzerlerinde An-APG83 SABR Aesa radarı vardır. Block 60 uçaklarında, ABD’nin kendi F16’larındaki SABR radarlarından bile üstün AN-APG80 radarı vardır.

İyice karıştı!

Bu arada Halen Yunanistan'a F-35 vermek için neden sanki bizden izin isteniyormuş izlenimi verildiğini anlayamadım! Öyle birşey varsa F-35B almak için bastıralım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DelKu - 22 Ocak 2023, 08:18:31
Yunana F-35 vermek için bizden izin istemekten çok sanki bizim uçaklara taş koymaya kalacak senatörlere bir şantaj gibi anladım ben, bizdeki torba yasalar gibi olmuş galiba,
 F-16 olmazsa sizi tayfa da F35 i unutsun diyor amerikan hükumeti, tabii ayıklayıp hayır deme imkanları vardır orada da ama ya o da olur ya da bu da olmazın kibarcası . (Bu benim düşüncem)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 22 Ocak 2023, 09:36:32
Yunana F-35 vermek için bizden izin istemekten çok sanki bizim uçaklara taş koymaya kalacak senatörlere bir şantaj gibi anladım ben, bizdeki torba yasalar gibi olmuş galiba,
 F-16 olmazsa sizi tayfa da F35 i unutsun diyor amerikan hükumeti, tabii ayıklayıp hayır deme imkanları vardır orada da ama ya o da olur ya da bu da olmazın kibarcası . (Bu benim düşüncem)

+1 Herkesin ağzına bir parmak bal çalıyor aklı sıra ABD...Ayrıca 2 filo MMU için F-110 motoru işi de çoook zor...

Arkadaşlar yine bana karamsar diyeceksiniz ama MMU olayı hızla Altay faciasına doğru gidiyor ... Hâlâ Eurofighter alımında " Bu konsorsiyumun üyeleri İngiltere-İtalya--İspanya ile aramız iyi bu ülkeler diğer üye Almanya'yı bu üyeler ikna eder" mantığındayız...

Arkadaşlar ikna edilmesi gereken ülke ; bizim gibi doları fırlatıp Rahip Bronson'ı elimizden alınan bizim gibi zayıf bir ülke değil , ekonomik dev Almanya...

Gerçekten bu rahatlığını anlamıyorum. Tüm medyada " F-16 olmazsa alternatif hazır , Eurofighter" masalları anlatılıyor maalesef...

Ben gerekirse uçak bile almayıp bu parayı RR'yi motor için ikna etmekten yanayım...

Yani politikamız kesinlikle "bize Eurofighter + Motor ver yerine sadece motor ver İngiltere" olmalı...

Sonuç; TF-1000 motor ailesine hız verilmeli + cimriliği-eveleyip gevelemeyi bırakıp parayı basıp İngiltere'yi ikna etmeliyiz..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: İbrahim - 22 Ocak 2023, 09:54:51
F-16V'de block farkı oluşturan özellik AESA radardır. Bu radar uçaklara takıldıktan sonra F-16'lar block 70 seviyesine yükselmiş olur. AESA radarlar; çoklu sayıda ve aynı anda dar bir ışın huzmesi oluşturarak birden fazla işlevi hassas bir şekilde aynı anda gerçekleştirebilmekte. Artan menzil ve hassasiyetle yüksek çözünürlüklü SAR haritalama, EH, dost düşman sorgulama, deniz yüzeyi araması, çok sayıda hareketli kara ve hava hedeflerini arama ve takip işlevlerinin yanı sıra, bence en önemli özelliği olan gizlilik ve EH direnci. AESA radarlar farklı frekanslardaçalışan birçok T/R modülü kullanır. Bu modüller ile her görev için farklı frekans bandı kullanarak ya da bu frekansları hızlı ve düzensiz şekilde değiştirebildiğinden, doğal bir gizliliğe sahiptir.

MURAD AESA radar, blok 30'lara takıldıktan sonra F-16 Özgürler Yunanistan için B70V'den daha tehlikelidir. Çünkü bu uçağa takılacak olan AESA radarın ne olduğuna dair bilgilere Yunanistan sahip değil. B70V'deki radarın ne olduğunu hem Yunanlı hem de Türkiye bilmiş olacak. O yüzden stratejik önemi daha az.
(https://tolgaozbek.com/wp-content/uploads/2022/12/ozgur-ozellik-11.jpg)
(https://www.defenceturkey.com/images/ASELSAN%20F-16%20AESA%20Kabiliyetler_2.jpg)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 22 Ocak 2023, 10:50:50
Küçük bir mesele var   daha Murad radarı ortada yok...
"Hazır , az kaldı , bitiyor , bu ay entegre edilecek vs...vs..."
Başlık: Haritadaki üslerle kongre raporu birleşince... Haritadaki müthiş soru
Gönderen: SKYWOLF - 22 Ocak 2023, 11:33:47
Haritadaki üslerle kongre raporu birleşince... Haritadaki müthiş soru

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/180x180/562608b967b0a92cf88a2fa3.jpg)
Fatih Çekirge


1) Dün şöyle yazmıştım:

“Biden yönetimi F-16 satışını ‘kongre yokuşu’na sürünce ABD Kongresi’ne sunulan ‘Türkiye 2022 raporu’ çok daha önemli bir hale geldi...”

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63ccd99a4e3fe015e084a5e5.jpg)

Buradan devam edersem...

Önümüze bir harita koyuyorum...

Sonra bu haritayı ABD Kongresi’ne sunulan “Türkiye raporu”ndaki bazı ifadelerle birleştiriyorum. Ortaya müthiş bir soru çıkıyor.

Gelin şimdi önce soruyu soralım, sonra da cevabını arayalım... İlk sorular şöyle:

- ABD son dönemde Yunanistan’da çok kapsamlı askeri üsler kurmaya başladı. Neden?

- Eğer bu üsler Rusya’ya karşı bir NATO ülkesi olan Yunanistan’da kuruluyorsa...

Aynı bölgede en kuvvetli NATO müttefiki olan Türkiye ile neden bir koordinasyon yok?

Ve en önemlisi:

- ABD, Rusya’nın Boğazlar’dan geçip Akdeniz’e inme ihtimaline karşı Dedeağaç’a askeri üs kuruyorsa Boğazlar konusunda Türkiye’ye karşı bir güvensizlik mi var?

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63cc4e5c4e3fe1120c59c015.jpg)

2) DEDEAĞAÇ’TAN GÜNEY KIBRIS’A LİMNİ’DEN GİRİT’E KADAR...

Haritaya dikkatle bakarsak ortada bir güvensizlik olduğu açık.

İşte Dedeağaç... Oradan aşağı doğru inersek Türkiye’nin burnunun dibindeki adaların askerleştirilmesi.

Güneye doğru inerseniz, Güney Kıbrıs’taki ABD askeri üssü. Ve ardından Girit’teki ABD askeri üssü...

Bütün bunlara Suriye ve Irak’taki ABD askeri varlığını eklerseniz ulaştığımız cümle şu olur:

“Dairesel kuşatma.”

Ya da: “Çembere alma.”

İnsan ilk bakışta “Hadi canım” diyebilir.

“Bunca yıllık ABD ‘dostluğu’ ve NATO ‘müttefikliği’ var. ABD Türkiye’yi kuşatacak değil ya?”

Böyle sorabilirsiniz ama harita ve son gelişmeler bu soruları giderek kuvvetlendiriyor.

Dahası, sormamak saflık olur... Çünkü bu soruyu tetikleyen yalnızca haritadaki ABD askeri üsleri değil. Daha önemli gelişmeler var. Başlıklar halinde incelersek...

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63cc4e634e3fe1120c59c017.jpg)

3) GÜVEN MESELESİ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu önceki hafta Washington’da ABD’li mevkidaşı Blinken’la yaptığı görüşmeden hemen sonra aynen şöyle diyor: “Suriye veya başka konularda işbirliği yapabilmek için, bugün de söylediğimiz gibi, öncelikle ABD’ye daha önceki verdiği sözleri tutmadığı için güvenin zedelendiğini söyledik.”

Bir bakan müttefiklik ilişkisi içinde kırılan güveni daha nasıl söylesin...

Resmen “artık güven kırıldı” diyor...

Türkiye ile ABD arasındaki “güven krizi” yalnızca Suriye’de ABD’nin PKK/YPG’ye verdiği destekle kırılmamış...

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63cc4e6c4e3fe1120c59c01a.jpg)
Adalar da askerleştiriliyor

4) RUM KESİMİ LEHİNE DEĞİŞEN DENGE

Dahası var ve Çavuşoğlu yine ABD’nin başkentinde bu krizi açıktan söylüyor: “Rum Kesimi ABD’den silah alabilecek. Kime karşı alacak? Kıbrıs Türklerine karşı, Türkiye’ye karşı. Neymiş kara para aklama konusunda Rum Kesimi daha iyi işbirliği yapmış. Öyleyse Rum Kesimi’ne yönelik başka teşvikler verilebilir, kredi açılabilir. Madem konu kara parayla ilgili, temiz parayla ilgili destek verilebilir. Sonuçta bunun karşılığı Kıbrıs Rum Kesimi’ne silah vermek değil. Bu dengeyi bozmak demektir. Yani ABD’nin denge politikasının bozulduğunu gösteriyor. Aynı şekilde Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde her ne kadar son zamanlarda bazı açıklamalarıyla bunu dengelemeye çalışsalar da fiiliyatta bu dengenin bozulduğunu görüyoruz.”

5) YUNANİSTAN’A F-35’LER TÜRKİYE’YE KONGRE YOKUŞU

Çavuşoğlu’nun şu sözünün altını çiziyorum: “ABD dengeyi Yunanistan lehine değiştiriyor.”  Yani...

- Yunanistan’a F-35’ler...

- Türkiye’ye “Kongre yokuşu”...

- Güney Kıbrıs’a son model silahlar...

- KKTC’ye ambargo...

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63cc4e764e3fe1120c59c01f.jpg)

6) GÜVENSİZLİK TARİHÇESİ

Washington ve Ankara arasındaki “güven çizelgesi” öyle sıkıntılı bir hal almış ki...

F-16’ların Türkiye’yi satışı için oy kullanacak kongre üyelerine sunulan raporda, geçmişte Türkiye ile yaşanan güven krizleri de sıralanmış...

Şöyle diyor: “Hem ABD’nin Türkiye’den askeri varlıkları çekmesi hem de Türkiye’nin ABD’nin topraklarını veya hava sahasını kullanmasını kısıtlaması için tarihi emsaller var:

- 1962, Küba Füze Krizi. Amerika Birleşik Devletleri bu krizin ardından nükleer uçlu Jüpiter füzelerini geri çekti.

- 1975, Kıbrıs. Türkiye, Kongre’nin Türkiye’nin Kıbrıs’a askeri müdahalesine yanıt olarak uyguladığı ABD silah ambargosu sırasında Türkiye’deki ABD savunma ve istihbarat tesislerinin çoğunu kapattı.

- 2003, Irak. Türkiye Parlamentosu’nda yapılan bir oylama, ABD’nin Irak Savaşı’nda Türkiye’den ikinci bir cephe açmasına izin vermedi.”

Şimdi soralım. F-16 satış paketinin oylama öncesinde Kongre üyelerine sunulan raporda 1962’lere kadar uzanan “güven sorunları” neden hatırlatılır acaba?

Devamı da var.

Raporda bir de Kongre üyelerine güvenle ilgili sorular soruluyor:

“Türkiye’deki bir ABD/NATO varlığının maliyet ve faydalarını ve ABD/NATO duruşundaki askeri ödeneklerden veya Kongre gözetiminden etkilenebilecek olası değişiklikleri değerlendiren ABD’li yetkililer ve milletvekilleri, aşağıdaki soruyu dikkate alacaktır:

ABD’nin çıkarlarını güvence altına almak ve korumak için Türkiye topraklarının veya hava sahasının doğrudan kullanımına ne ölçüde güvendiği?

Türkiye’nin dış savunması ve iç istikrarı için ABD/NATO desteğinin ne kadar önemli olduğu ve bu desteğin ABD çıkarlarına ne ölçüde hizmet ettiği?”

ABD Akdeniz ve Doğu Akdeniz Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a yepyeni dev askeri üsler kurarken...

Kongre üyelerine Türkiye’deki Amerikan askeri varlığıyla ilgili bu soruların sorulması rastlantı olabilir mi?Daha bitmedi.

Aynı raporda ABD üsleriyle ilgili şu ifadeler de var: “Bazı raporlar, Yunanistan, Kıbrıs ve Ürdün gibi yerlerdeki potansiyel olarak genişletilmiş ABD askeri varlığının Türkiye ile ilgili endişelerle bağlantılı olabileceğini öne sürüyor.”

Ve bir başka cümle: “Mart 2022’de Alan Makovsky, Türkiye’nin ‘son yıllarda belirsizleşmesinin’ ABD’nin Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan’da askeri tesisler inşa etmesini ve genişletmesini haklı çıkardığını söyledi.”

Makovsky’den alıntı yapılması bile ne çok şey anlatıyor...

Evet arkadaşlar...

Neresinden bakarsanız bakın. Önümüzdeki haritayı Kongre’ye sunulan Türkiye raporundaki ifadelerle birleştirince o müthiş soru ortaya çıkıyor.

Türkiye ile ABD arasında güven krizi belki de tarihin en üst seviyesinde.

Niye?

Çünkü Türkiye, bir zamanlar piyade tüfeği almak için kuyruğa giren ülke değil artık.

Şimdi 5’inci nesil savaş uçağını yapma pazarlığında.

Şimdi önümüzde bir F-16 kararı var.

Eğer Kongre’den “olumsuz bir sonuç” gelirse Türk-Amerikan ilişkileri resmen “buz keser”...

Ama zaten şu “güven krizi” öyle kolay kolay aşılır mı?

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/fatih-cekirge/haritadaki-uslerle-kongre-raporu-birlesince-haritadaki-muthis-soru-42207812 (https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/fatih-cekirge/haritadaki-uslerle-kongre-raporu-birlesince-haritadaki-muthis-soru-42207812)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DoganTuran - 22 Ocak 2023, 19:36:13
Selamlar,
Böyle bir çatışma olasılığının en yüksek olası tarih aralığı 2023 ve 2025 arası olarak öngörülmekte. Burada yalnız Türkiye olarak değil bir çok coğrafyada çatışma ve akabinde sınır dizaynlarının olacağı bir savaşlar bütünlüğünden söz ediliyor. Rusya'nın mevcut Savaşı, bu döneme hazır bir ordu bulundurarak girme isteğinin tezahürü olarak da değerlendiriliyor.
Türkiye'nin  savunma sanayinde yaptığı atılımlarda, böyle bir olasılığa karşı hazırlık mahiyetinde değerlendiriliyor. Çok ekstrem bir bakış açısı mı derseniz; kanaatimce böyle bir olasılık  ihtimali her zamankinden daha fazla mevcut özellikle belirtilen tarihler içerisinde...
B-60 modernizasyonuna gelirsek;
Aesa radar ve bağlı sensörler ile B-60'lar modernize edildiğinde, B-70 seviyesinin Aviyonik ve farkındalık seviyesine ulaşıyor ancak, B-70 yapısal üretim olarak B-60'lardan farklılıkları da kapsıyor. Talep ettiğimiz modernizasyon kiti, bu yapısal (bazı bölgelerde ki örme ve kompozit gibi.) değişimleri de kapsıyor mu bunu görmek gerekiyor.
B-60'ların Ease radar ve bağlı sensör ve aviyonik kabiliyetiyle dahi, B-70 seviyesinde bir etkiye ulaşıyor mu dersek, evet ulaştığını düşünmekteyim. Diger yapısal farklılıklar zaten B-70 lerin sıfırdan üretim özelliğinin getirdiği farklılıklar olarak da görüle bilir.
Düşük irtifa daha etkili manevra vs gibi farklar barındıra bilir, ancak şuanda da F-16 nın bir rafale'yi yüksek irtifaya çekmesi gerektiği göz önüne alındığında, Bizdeki B-60 Modernizasyonu sonra B-70 seviyesini yapısal hariç bile olsa yakalayacak uçaklarımızın, bu nedenle bir operasyonel eksiği olmayacağı kanaatindeyim.

Ek; Şu videonun İngiltere ile yapılan eurofighter typhoon görüşmelerinde yararlı olacağını düşünüyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=PAj0rABVMTU (https://www.youtube.com/watch?v=PAj0rABVMTU)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 22 Ocak 2023, 20:35:12
Alıntı
B-60 modernizasyonuna gelirsek;

Sn Dogan Turan,
Burada bir yanlışlık ve karışıklık var.
Block 60 diye adlandırılan F16 uçakları, motor ve Aesa radarı geliştirme masrafları olan yaklaşık 3 milyar doları kasasından ödeyen Birleşik Arap Emirlikleri için özel üretilmiş uçaklardır.

Block 70 uçakları ise ABD’nin kendisi ve müttefikleri için ürettiği maliyet etkin bir versiyondur.

Aslında Block 60 şu anda en üstün teknik özelliklere sahip f16 uçaklarıdır.

Ama hem ABD’nin hem de müttefiklerinin kullanmayı planladıkları ve ellerindeki düşük block uçakları da aesa radarlı ve  modern aviyonikli hale getiren kitleri içeren block , Block 70 tir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DoganTuran - 22 Ocak 2023, 20:58:38
Yaşar hocam,
 Sanırım benim baz aldığım B-50+ olabilir. Sadece eskiden bir makalede b-70lerin yapısal farklılıklarıda olduğu vs anlatılıyordu. oRadan intiba oluşmuş diyeyim.

 Şuan yeni gelen bilgi ise şu şekilde; TSK, F-16 blok 70 alınsa bile, F-4lerin yerine eurofighter typhoon istediği yününde ve sanırım bir miktar alacağız. Bizim mühimmat kullanımı vs konuşuluyormuş.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 22 Ocak 2023, 21:16:07
Yaşar hocam,
 Sanırım benim baz aldığım B-50+ olabilir. Sadece eskiden bir makalede b-70lerin yapısal farklılıklarıda olduğu vs anlatılıyordu. oRadan intiba oluşmuş diyeyim.

 Şuan yeni gelen bilgi ise şu şekilde; TSK, F-16 blok 70 alınsa bile, F-4lerin yerine eurofighter typhoon istediği yününde ve sanırım bir miktar alacağız. Bizim mühimmat kullanımı vs konuşuluyormuş.

DoğanTuran hocam , MMU motoru ile ilgili konuşma geçmiyor mu bu ziyaret ve alımlarda?
Ben bu  İngiltere ziyaretinin MMU motoru için  olduğunu düşünüyordum , MMU motoru konusu hiç geçmiyor çok ilginç...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DoganTuran - 22 Ocak 2023, 21:26:52
Serkan,
Bazı bilgiler daha var da onlarda bir teyit yok. Söylesek yanıltmış veya Mübalağa olur.
Benim anladığım; SSB ingiltereden motor konusunda destek istemiş ve TSK ise eurofighter typhoon istemiş ve İngilizde karşılığında envanterden çıkaracağı Ty-23 alım şartını masaya koymuş olabilir.

Hatta, ABD masasında; İngiltere seçeneği kozu, İngilterede ise ABD seçeneği kozu kullanılıyorda olabilir. Ama aldığım intiba öyle veya böyle mühimmat atım sorunu çözülmüş en az 40 adet eurofighter typhoon alınacağı yönünde. SSB şu aşamada bunu öncelik görmesede, HKK bunu elzem görüyor... İnşallah envanterde ki 1 veya blok 2 den vermezler... Bekleyip görelim bir iki haftaya netleşir ne döndüğü..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 22 Ocak 2023, 21:42:40
Teşekkürler ayrıntılar özellikle MMU motoru için neler konuşuldu merak ediyoruz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 22 Ocak 2023, 22:17:49
Planlandığı gibi gittiği halde bile MMU iki filo olarak envantere girmesi 2031 yılını bulabilecektir. 9 senelik bir boşluk ve elde sadece uçabilir halde bir filo F-4 kaldı bildiğim kadarıyla . Onlarda da muhtemelen motorlar güven vermiyordur.

B-60 konusunda haklısınız Sayın Yaşar.

Özgür programında problemimiz var mı, yine Blok 40 ve 50ler tarafımızca izin alınmadan Blok 30daki gibi modernize edilebilir mi  bilemiyorum. Ama 79 adet modernizasyon kitinde problem varsa bunlar acaba Blok 50 mi ?

Blok 30'lar tamam da diğer blokların modernizasyonu konusu muamma. 

Sayın Doğan Turan, EF-2000 Trench 1-2 olarak gelirse, kaynak kodları ile beraber radar modernizasyonu elzem olur.   
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Boykaz - 23 Ocak 2023, 00:51:42
Türkiye MMU gelene kadar ara alım yapmak zorunda Türkiyenin hava kuvvetleri eskimeye basladi F4 phantomlar bile ihtiyac var diye emekli edilmiyor.
Önceden iranin bir hava gücü yoktu doguda rahattık rakibimiz yoktu ama simdi iran su34 aliyor israil keza 2.parti f35 ve F15 x aliyor Yunaninstan rafale aldı yani Ortadoguda herkes gucune guc katarken biz 2030 yilinda 2 filo girecek Mmuyu beklersek isimiz yas bizim
Başlık: Ynt: Haritadaki üslerle kongre raporu birleşince... Haritadaki müthiş soru
Gönderen: baryshx - 23 Ocak 2023, 00:53:35
Haritadaki üslerle kongre raporu birleşince... Haritadaki müthiş soru

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/180x180/562608b967b0a92cf88a2fa3.jpg)
Fatih Çekirge


1) Dün şöyle yazmıştım:

“Biden yönetimi F-16 satışını ‘kongre yokuşu’na sürünce ABD Kongresi’ne sunulan ‘Türkiye 2022 raporu’ çok daha önemli bir hale geldi...”

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63ccd99a4e3fe015e084a5e5.jpg)

Buradan devam edersem...

Önümüze bir harita koyuyorum...

Sonra bu haritayı ABD Kongresi’ne sunulan “Türkiye raporu”ndaki bazı ifadelerle birleştiriyorum. Ortaya müthiş bir soru çıkıyor.

Gelin şimdi önce soruyu soralım, sonra da cevabını arayalım... İlk sorular şöyle:

- ABD son dönemde Yunanistan’da çok kapsamlı askeri üsler kurmaya başladı. Neden?

- Eğer bu üsler Rusya’ya karşı bir NATO ülkesi olan Yunanistan’da kuruluyorsa...

Aynı bölgede en kuvvetli NATO müttefiki olan Türkiye ile neden bir koordinasyon yok?

Ve en önemlisi:

- ABD, Rusya’nın Boğazlar’dan geçip Akdeniz’e inme ihtimaline karşı Dedeağaç’a askeri üs kuruyorsa Boğazlar konusunda Türkiye’ye karşı bir güvensizlik mi var?

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63cc4e5c4e3fe1120c59c015.jpg)

2) DEDEAĞAÇ’TAN GÜNEY KIBRIS’A LİMNİ’DEN GİRİT’E KADAR...

Haritaya dikkatle bakarsak ortada bir güvensizlik olduğu açık.

İşte Dedeağaç... Oradan aşağı doğru inersek Türkiye’nin burnunun dibindeki adaların askerleştirilmesi.

Güneye doğru inerseniz, Güney Kıbrıs’taki ABD askeri üssü. Ve ardından Girit’teki ABD askeri üssü...

Bütün bunlara Suriye ve Irak’taki ABD askeri varlığını eklerseniz ulaştığımız cümle şu olur:

“Dairesel kuşatma.”

Ya da: “Çembere alma.”

İnsan ilk bakışta “Hadi canım” diyebilir.

“Bunca yıllık ABD ‘dostluğu’ ve NATO ‘müttefikliği’ var. ABD Türkiye’yi kuşatacak değil ya?”

Böyle sorabilirsiniz ama harita ve son gelişmeler bu soruları giderek kuvvetlendiriyor.

Dahası, sormamak saflık olur... Çünkü bu soruyu tetikleyen yalnızca haritadaki ABD askeri üsleri değil. Daha önemli gelişmeler var. Başlıklar halinde incelersek...

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63cc4e634e3fe1120c59c017.jpg)

3) GÜVEN MESELESİ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu önceki hafta Washington’da ABD’li mevkidaşı Blinken’la yaptığı görüşmeden hemen sonra aynen şöyle diyor: “Suriye veya başka konularda işbirliği yapabilmek için, bugün de söylediğimiz gibi, öncelikle ABD’ye daha önceki verdiği sözleri tutmadığı için güvenin zedelendiğini söyledik.”

Bir bakan müttefiklik ilişkisi içinde kırılan güveni daha nasıl söylesin...

Resmen “artık güven kırıldı” diyor...

Türkiye ile ABD arasındaki “güven krizi” yalnızca Suriye’de ABD’nin PKK/YPG’ye verdiği destekle kırılmamış...

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63cc4e6c4e3fe1120c59c01a.jpg)
Adalar da askerleştiriliyor

4) RUM KESİMİ LEHİNE DEĞİŞEN DENGE

Dahası var ve Çavuşoğlu yine ABD’nin başkentinde bu krizi açıktan söylüyor: “Rum Kesimi ABD’den silah alabilecek. Kime karşı alacak? Kıbrıs Türklerine karşı, Türkiye’ye karşı. Neymiş kara para aklama konusunda Rum Kesimi daha iyi işbirliği yapmış. Öyleyse Rum Kesimi’ne yönelik başka teşvikler verilebilir, kredi açılabilir. Madem konu kara parayla ilgili, temiz parayla ilgili destek verilebilir. Sonuçta bunun karşılığı Kıbrıs Rum Kesimi’ne silah vermek değil. Bu dengeyi bozmak demektir. Yani ABD’nin denge politikasının bozulduğunu gösteriyor. Aynı şekilde Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde her ne kadar son zamanlarda bazı açıklamalarıyla bunu dengelemeye çalışsalar da fiiliyatta bu dengenin bozulduğunu görüyoruz.”

5) YUNANİSTAN’A F-35’LER TÜRKİYE’YE KONGRE YOKUŞU

Çavuşoğlu’nun şu sözünün altını çiziyorum: “ABD dengeyi Yunanistan lehine değiştiriyor.”  Yani...

- Yunanistan’a F-35’ler...

- Türkiye’ye “Kongre yokuşu”...

- Güney Kıbrıs’a son model silahlar...

- KKTC’ye ambargo...

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63cc4e764e3fe1120c59c01f.jpg)

6) GÜVENSİZLİK TARİHÇESİ

Washington ve Ankara arasındaki “güven çizelgesi” öyle sıkıntılı bir hal almış ki...

F-16’ların Türkiye’yi satışı için oy kullanacak kongre üyelerine sunulan raporda, geçmişte Türkiye ile yaşanan güven krizleri de sıralanmış...

Şöyle diyor: “Hem ABD’nin Türkiye’den askeri varlıkları çekmesi hem de Türkiye’nin ABD’nin topraklarını veya hava sahasını kullanmasını kısıtlaması için tarihi emsaller var:

- 1962, Küba Füze Krizi. Amerika Birleşik Devletleri bu krizin ardından nükleer uçlu Jüpiter füzelerini geri çekti.

- 1975, Kıbrıs. Türkiye, Kongre’nin Türkiye’nin Kıbrıs’a askeri müdahalesine yanıt olarak uyguladığı ABD silah ambargosu sırasında Türkiye’deki ABD savunma ve istihbarat tesislerinin çoğunu kapattı.

- 2003, Irak. Türkiye Parlamentosu’nda yapılan bir oylama, ABD’nin Irak Savaşı’nda Türkiye’den ikinci bir cephe açmasına izin vermedi.”

Şimdi soralım. F-16 satış paketinin oylama öncesinde Kongre üyelerine sunulan raporda 1962’lere kadar uzanan “güven sorunları” neden hatırlatılır acaba?

Devamı da var.

Raporda bir de Kongre üyelerine güvenle ilgili sorular soruluyor:

“Türkiye’deki bir ABD/NATO varlığının maliyet ve faydalarını ve ABD/NATO duruşundaki askeri ödeneklerden veya Kongre gözetiminden etkilenebilecek olası değişiklikleri değerlendiren ABD’li yetkililer ve milletvekilleri, aşağıdaki soruyu dikkate alacaktır:

ABD’nin çıkarlarını güvence altına almak ve korumak için Türkiye topraklarının veya hava sahasının doğrudan kullanımına ne ölçüde güvendiği?

Türkiye’nin dış savunması ve iç istikrarı için ABD/NATO desteğinin ne kadar önemli olduğu ve bu desteğin ABD çıkarlarına ne ölçüde hizmet ettiği?”

ABD Akdeniz ve Doğu Akdeniz Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a yepyeni dev askeri üsler kurarken...

Kongre üyelerine Türkiye’deki Amerikan askeri varlığıyla ilgili bu soruların sorulması rastlantı olabilir mi?Daha bitmedi.

Aynı raporda ABD üsleriyle ilgili şu ifadeler de var: “Bazı raporlar, Yunanistan, Kıbrıs ve Ürdün gibi yerlerdeki potansiyel olarak genişletilmiş ABD askeri varlığının Türkiye ile ilgili endişelerle bağlantılı olabileceğini öne sürüyor.”

Ve bir başka cümle: “Mart 2022’de Alan Makovsky, Türkiye’nin ‘son yıllarda belirsizleşmesinin’ ABD’nin Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan’da askeri tesisler inşa etmesini ve genişletmesini haklı çıkardığını söyledi.”

Makovsky’den alıntı yapılması bile ne çok şey anlatıyor...

Evet arkadaşlar...

Neresinden bakarsanız bakın. Önümüzdeki haritayı Kongre’ye sunulan Türkiye raporundaki ifadelerle birleştirince o müthiş soru ortaya çıkıyor.

Türkiye ile ABD arasında güven krizi belki de tarihin en üst seviyesinde.

Niye?

Çünkü Türkiye, bir zamanlar piyade tüfeği almak için kuyruğa giren ülke değil artık.

Şimdi 5’inci nesil savaş uçağını yapma pazarlığında.

Şimdi önümüzde bir F-16 kararı var.

Eğer Kongre’den “olumsuz bir sonuç” gelirse Türk-Amerikan ilişkileri resmen “buz keser”...

Ama zaten şu “güven krizi” öyle kolay kolay aşılır mı?

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/fatih-cekirge/haritadaki-uslerle-kongre-raporu-birlesince-haritadaki-muthis-soru-42207812 (https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/fatih-cekirge/haritadaki-uslerle-kongre-raporu-birlesince-haritadaki-muthis-soru-42207812)

Türkiye'nin İran, Suriye ve Irak'taki mayınlı arazileri temizleyip, sınırları açması da buna dahil mi?

Halbuki bizim mayınlı araziler yanında, elektrikli teller ve surlar, sedler örmemiz gerekirken tüm topraklarımızı açtık. Bu mu acaba ülkemizin stratejik derinliği?

2-3 metrelik duvar örüp, Türk Seddi saçmalıkları ile milleti kandırıyorlar ancak, çocuklar bile geçer o duvarların üzerinden.

Ülkemizi Akdenizden başlayıp, tüm güneydoğu ve  doğuya ve oradan Karadeniz'e kadar devasa duvarlar veya sedler ile ile kapatmalıyız. Metrelerce yerin altına da inen sedler veya duvarlar olmalı. Duvarlardan önce son teknoloji lazerler, mayınlar ve elektrikli tellerde cabası olmalı.

Shingeki no Kyojin izleyenler, demek istediğimi anlar, o devasa duvarları.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 23 Ocak 2023, 01:00:38
İngilizler, Leonardo UK olarak ECRS MK2 Aesa radarını geliştirmişler. Bu radarı sadece kendi uçaklarına takıyorlar. GaAs ve GaN T/R modülleri olan bu hibrit konfigürasyonlu radar, oyun değiştirici özelliğe sahip çok güçlü bir radar.
Güzel tarafı Tranche 3 ve Tranche 2 Typhoon uçaklarına da takılabiliyor. İngilizlerin, ekonomik nedenlerden ötürü, kısıntı nedeniyle daha henüz 2500 saatlik uçuş yapmalarına rağmen emekliye ayırdıkları Tranche 1 uçaklarını, Tranche 2’ye yükseltirsek bu radarları ek aviyoniklerle takmak mümkün olabilir. Bu uçaklar zaten çok maksatlı savaş rolü görevi için modernize edilmiş olduklarından, yeni ECRS MK2 radarı ile bu bölgenin en iyi 4++ nesil uçakları olur. (Katar’ın alacağı uçaklardan çok daha üstün olur) . 
24 adet acil erken duhul olarak Tranche 1 (Tranche 2’ye evrilip yeni Aesa radarı takılarak) alınabilir bu şekilde. 48 adet te Tranche 4 için sipariş verilebilinir.
İngilizler zaten Tranche 1’leri kaynak kodlarıyla birlikte vereceklerinden kendi mühimmatlarımızın entegrasyonu problem olmaz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 23 Ocak 2023, 01:20:20
Mümkün olursa Murad radarını tercih ederim. Ama işin ilginç tarafı ABD ambargosu AVDS motorlarına kadar gelmiş ve alternatif İngiltere'de aranıyor ise F-16 işi de gerçekten zor. Neyse yakında muhtemel  anlaşma içeriği medyaya yansır
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 23 Ocak 2023, 01:46:34
Bu arada Hürjet motoru geldi mi acaba, yoksa bu olanların Hürjet motoru ile de ilgisi var mı? Bir komplo teorisi de benden olsun, Hürjet motoru gelmedi ve savunma sanayinde ve ürünlerinde ABD kaynağından tamamen çıkıyoruz. EJ -200  diyorum bu noktada farklı bir diğer açıdan
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: baryshx - 23 Ocak 2023, 02:32:16
Bu arada Hürjet motoru geldi mi acaba, yoksa bu olanların Hürjet motoru ile de ilgisi var mı? Bir komplo teorisi de benden olsun, Hürjet motoru gelmedi ve savunmasız sanayinde ve ürünlerinde ABD kaynağından tamamen çıkıyoruz. EJ -200  diyorum bu noktada farklı bir diğer açıdan
Aynen öyle, tank motoruda gelmez. Arayışlar bundan dolayı.

Tabii, İngiltere ile ABD ilişkileri de çok iyi, bunu riske atar mı? Abd olaya dahil olur mu soru işareti. İlişki kuracağımız tüm ülkeler Abd'ye bağlı ülkeler. Kore, Japonya, İtalya, İngiltere...Alman'ya ve Fransa'yı zaten geçelim.

ABD'yi dışlayamayız bu dünya düzeninde. Çin, Rusya ve Hindistan ile olmaz bu işler. 20-30 yıl sonra olur ancak bu ülkeler ile. Zaten, o zamana kadar bizde bir yerlere gelmiş oluruz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: DoganTuran - 23 Ocak 2023, 23:40:30
Kaynakları güvenilir olan Özgür Ekşi, şuanki hareketliliği ve olabilecek seçenekleri değerlendirmiş.
https://www.youtube.com/watch?v=_pTNu9RQmAc (https://www.youtube.com/watch?v=_pTNu9RQmAc)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 24 Ocak 2023, 10:07:43
Bu arada Hürjet motoru geldi mi acaba, yoksa bu olanların Hürjet motoru ile de ilgisi var mı? Bir komplo teorisi de benden olsun, Hürjet motoru gelmedi ve savunmasız sanayinde ve ürünlerinde ABD kaynağından tamamen çıkıyoruz. EJ -200  diyorum bu noktada farklı bir diğer açıdan
Aynen öyle, tank motoruda gelmez. Arayışlar bundan dolayı.

Tabii, İngiltere ile ABD ilişkileri de çok iyi, bunu riske atar mı? Abd olaya dahil olur mu soru işareti. İlişki kuracağımız tüm ülkeler Abd'ye bağlı ülkeler. Kore, Japonya, İtalya, İngiltere...Alman'ya ve Fransa'yı zaten geçelim.

ABD'yi dışlayamayız bu dünya düzeninde. Çin, Rusya ve Hindistan ile olmaz bu işler. 20-30 yıl sonra olur ancak bu ülkeler ile. Zaten, o zamana kadar bizde bir yerlere gelmiş oluruz.

Forumda eski mesajlara dönüp dönüp bakmaktan başım döndü..
Şimdi bu son hizmete alınan Cumhurbaşkanının da teslim törenine katıldığı 6 tane Fırtına-2 obüsün motoru ne?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 24 Ocak 2023, 13:54:29
Bu arada Hürjet motoru geldi mi acaba, yoksa bu olanların Hürjet motoru ile de ilgisi var mı? Bir komplo teorisi de benden olsun, Hürjet motoru gelmedi ve savunmasız sanayinde ve ürünlerinde ABD kaynağından tamamen çıkıyoruz. EJ -200  diyorum bu noktada farklı bir diğer açıdan
Aynen öyle, tank motoruda gelmez. Arayışlar bundan dolayı.

Tabii, İngiltere ile ABD ilişkileri de çok iyi, bunu riske atar mı? Abd olaya dahil olur mu soru işareti. İlişki kuracağımız tüm ülkeler Abd'ye bağlı ülkeler. Kore, Japonya, İtalya, İngiltere...Alman'ya ve Fransa'yı zaten geçelim.

ABD'yi dışlayamayız bu dünya düzeninde. Çin, Rusya ve Hindistan ile olmaz bu işler. 20-30 yıl sonra olur ancak bu ülkeler ile. Zaten, o zamana kadar bizde bir yerlere gelmiş oluruz.

Forumda eski mesajlara dönüp dönüp bakmaktan başım döndü..
Şimdi bu son hizmete alınan Cumhurbaşkanının da teslim törenine katıldığı 6 tane Fırtına-2 obüsün motoru ne?
Kaynaklardan kesin açıklama yok ama aşağıdaki linkten bu motorların ne olabileceği belli gibi! Haziran ayında teslimatlarına başlanan motorların (53 adeti 2022 sonuna kadar teslim edilmiş olacaktı) yerlerini bulduğu düşünülürse….

https://www.defenceturkey.com/tr/icerik/firtina-ii-k-m-obusler-icin-1-200bg-motor-teslimati-haziran-2022-de-basliyor-5105 (https://www.defenceturkey.com/tr/icerik/firtina-ii-k-m-obusler-icin-1-200bg-motor-teslimati-haziran-2022-de-basliyor-5105)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 24 Ocak 2023, 14:11:20
Sayın Yaşar nereden öğrenebiliriz bu bilgiyi? Bir de İngiltere ile M60 motor pazarlığı yapıyorsak bu durum Fırtına motorlarına ABD ambargosu geldiğinin kanıtı olabilir mi en azından M60 lara koyulması düşünülen AVDS motorlar için...


https://twitter.com/defenceturkey/status/1440243910572314633
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 11 Şubat 2023, 00:41:58
Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=vTIRgE-Tf-k#)
Başlık: ABD Dışişleri Bakanı Blinken Ankara'da! F-16 ve F-35 sorusuna yanıt
Gönderen: SKYWOLF - 20 Şubat 2023, 12:23:11
ABD Dışişleri Bakanı Blinken Ankara'da! F-16 ve F-35 sorusuna yanıt

Ankara'da kameraların karşısına geçen ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile Dışişleri Bakanı Bakan Çavuşoğlu, F-16 ve F-35'ler için son duruma ilişkin bilgi verdi. İki bakanın gündeminde 10 ili yıkan deprem felaketi de vardı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Dün deprem felaketinden etkilenen bölgede birlikte (Antony Blinken) incelemelerde bulunduk. Birçok ABD kurum ve kuruluşu depremden etkilenen bölgelerde yardım faaliyetlerini devam ettiriyor. Yardım kampanyalarında bulunuyorlar. Çok teşekkür ediyoruz hem ABD yönetimine hem de ABD halkına.

ABD ile geniş bir gündemimiz var. Antony ile bir ay önce Washington'da Stratejik Mekanizma Toplantısı'nı gerçekleştirmiştik. Bu mekanizmanın toplantısını senede iki defa yapmak konusunda hem fikiriz. İkinci toplantıyı bu yılın ikinci yarısında yapmak istiyoruz ve arkadaşlarımız hazırlıklarına devam ediyor. Burada ortak amacımız ilişkilerimizde var olan fırsatları çoğaltarak somut kazanımlara dönüştürmek. Aynı zamanda sorunları ve sınamaları etkin bir şekilde yönetmek istiyoruz. Stratejik Mekanizma'nın temel felsefesi de budur.

100 MİLYAR DOLAR HEDEFİ

Ekonomi ve ticaret olumlu gündemimizin en önemli başlıklarından bir tanesi. Geçen yıl ikili ticaret hacmimiz 32 milyar dolara ulaştı. 100 milyar dolar hedefine ulaşmak için çalışıyoruz. Karşılıklı yatırımlar da artmaya devam ediyor.

YAPTIRIMLARIN KALDIRILMASINI BEKLİYORUZ

Askeri ilişkilerimiz stratejik ortaklığımızın önemli boyutlarından biri. Ancak tek taraflı yaptırımlar nedeniyle savunma sanayiinde işbirliğinde zorluklarla karşılaşıyoruz. Artık bunların aşılması gerekiyor. Yaptırımların da en kısa sürede kaldırılmasını bekliyoruz.

ABD YÖNETİMİ GÜÇLÜ DESTEK VERİYOR

F-16lara ilişkin son durumu ele aldık. ABD yönetimi talebimize güçlü destek veriyor. Bu sürecin süratle tamamlanması iki tarafın da yararınadır. Kongrenin destekleyici bir rol üstlenmesini bekliyoruz.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

ABD halkı burada sizi desteklemek üzere yanınızdadır. Dün ilk durağım olarak İncirlik Üssü'ne gittim, yanımda Sayın Çavuşoğlu vardı. Hatay'daki yıkımı gördüm, bunu tarif etmek çok zor. Yıkımı sözlerle ifade etmek çok zor. Büyük bir felakete tanık olduk.

Başkan Biden, yardımda bulunulması için anında emir verdi. Yüzlerce yetkiliyi felakete müdahale etmesi için bölgeye gönderdik. 1000 ton miktarında bir barınma, mutfak malzemesi gönderdik. Türkiye, bu süreçte uzun bir dönemden geçecek.

Ortak güvenlik konularında her zaman yan yanayız. Karadeniz'deki koruma ve Ukrayna kıyılarının korunmasında Montrö çok önemli. ABD, Türkiye'nin uzun süredir NATO üyeliğini takdir etmekte. Türkiye ve ABD aynı zamanda uluslararası terörizm konusundaki çalışmaları devam etmektedir. Türkiye'nin Yunanistan ve Ermenistan ile ilişkileri çok önemli. Türkiye'nin NATO'nun içerisinde hava gücü çok önemli.

SORU CEVAP

F-16 MÜZAKERELERİ

Bakan Çavuşoğlu: Yönetimin iradesi var, kongrede bazı senatörlerin yazdığı mektuplardan haberdarız. ABD yönetimi kararlı bir duruş sergilerse bunun aşılabileceğini düşünüyorum. İki ülkenin NATO üyeliğinin F-16 alımına şart koşulması doğru bir yaklaşım olmaz. Bizim elimizin kolumuzun bağlanmaması lazım. F-35 konusunda biz programın ortağıydık. Türkiye süreçten çıkarıldı. Türkiye bu programda olmadığından dolayı ödediğimiz paranın geri ödenmesi gerekiyor. Ödediğimiz 1,4 milyar doların geri ödenmesini bekliyoruz. Bu konuda da müzakereler devam ediyor. Özellikle Antony ile 18 Ocak'ta görüşürken uzmanlarımız da F-35 konusunda aynı gün görüşmeler gerçekleştirdi. Bir an önce bunun neticeye ulaşmasında fayda var.

Blinken: Türkiye ve ABD uzun zamandır ikili ilişkiler ve bölgesel konularda ortak çalışmaktadır. F-16 konusunda tarih veremiyorum ama hükümet olarak aynı fikirdeyiz. Bu çok önemli bir konu bizim için, NATO'nun ortak harekat kapasitesinin artırmak için. İsveç ve Finlandiya'nın en kısa sürede katılmasını diliyoruz

SURİYE'DE PKK-YPG VARLIĞI

Blinken: Türkiye'nin güvenlik endişelerini anlıyoruz. Burada yakın işbirliğini sürdüreceğiz. Ancak an itibariyle odağımız insani yardım konusunda. Onlar da çok büyük bir felaketle karşı karşıya. Tek bir resmi sınır kapısı açıktı. Bu çok büyük bir talihsizlik. Şu anda Esad rejiminin iki sınır kapısından daha geçişe izin vereceğine dair bilgi var.

Bakan Çavuşoğlu: PKK-YPG'nin DEAŞ'la mücadele ettiği iddiası doğru değil. Terör örgütüyle iş birliği ölümcül bir hatadır. Dolayısıyla terörün her türlüsüne karşı birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Depremden etkilenen sivillere yardım bizim insanlık görevimiz.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'NIN NATO ÜYELİĞİ

Bakan Çavuşoğlu: Her iki ülkenin Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği konusunda son zamanlarda açıklamalarımızı takip ediyorsunuz, ABD'nin de takip ettiğini biliyoruz. Üçlü bir mutabakatımız var. Burada kim ne yapacak açıkça belirtilmiştir. Finlandiya ile ilgili sorunumuzun görece olarak daha az olduğunu vurguluyoruz. Litvanya'daki NATO Zirvesi ile ilgili verdiğiniz takvimdeki atılacak adımlar aslında özellikle İsveç'in atacağı adımlara bağlı. İsveç bazı olumlu mesajlar verdi, kanun değişikliği yaptı. Fakat maalesef İsveç'te PKK terör örgütü yandaşlarının terörün finansmanı, insan devşirme ve terör propagandası dahil her türlü faaliyetlerini devam ettirdiğini açıkça görüyoruz. Hem de şehrin merkezinde belediye binasının önünde. Onların amacını da biliyoruz. İsveç'in NATO üyeliğini engellemek istiyorlar. Bu faaliyetleri engellemek de İsveç'in elinde. İsveç ne kadar hızlı adım atarsa, biz de Meclisimizi ikna edebilirsek, yani Meclisimizi ve halkımızı ikna edecek adımlar atarlarsa öyle adımlar atılır. Finlandiya konusunda ise ayrı bir yöntem izleyebileceğimizi farklı bir tutum sergileyebileceğimizi Sayın Cumhurbaşkanımız NATO Genel Sekreteri'ne de geçen hafta söylediler. Burada İsveç'in somut adım atması konusunda herkesin İsveç'i teşvik etmesi gerekiyor.

https://www.milliyet.com.tr/gundem/f-16-muzakereleri-bakan-cavusoglu-abd-yonetimi-talebimize-guclu-destek-veriyor-6906289 (https://www.milliyet.com.tr/gundem/f-16-muzakereleri-bakan-cavusoglu-abd-yonetimi-talebimize-guclu-destek-veriyor-6906289)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: baryshx - 20 Şubat 2023, 13:29:16
Hiçbir şey söylememişler. Önümüzdeki zamanlarda olumlu veya olumsuz adımları göreceğiz. Pek bir şey değişeceğini sanmıyorum, ilişkiler aynı düzeyde devam eder. Yani düşük seviyede...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 20 Şubat 2023, 14:07:08
Sn Cavusoglunun soylediklerinin su asamada bir onemi yok. Onemli olan Ziyaretci Blinkenin soyledikleri ki zaten pek de birsey soylememis  bilinen haricinde.

1) Deprem bolgesi uzerinde ucarak depremin boyutunu gordum.
2) ABD yonetimi depremden etkilenenlerin yanidadir. 1000 ton mutfak + barinma yardimi yaptik.
3) Suriye konusunda onceligimiz depremden etkilenenlerdir.
4) F-16 Konusundaki talebinizi destekliyoruz ancak top kongrede. " Kongrenin anahtari ise  Isvec ve Finlandiyanin Natoya girisine bagli"

Gerisi fasa fiso. ;)


Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 20 Şubat 2023, 15:41:13
Sayın Yaşar nereden öğrenebiliriz bu bilgiyi? Bir de İngiltere ile M60 motor pazarlığı yapıyorsak bu durum Fırtına motorlarına ABD ambargosu geldiğinin kanıtı olabilir mi en azından M60 lara koyulması düşünülen AVDS motorlar için...


https://twitter.com/defenceturkey/status/1440243910572314633 (https://twitter.com/defenceturkey/status/1440243910572314633)
Sn Serkan1976,
Sorunuza cevap veremediğim için kusura bakmayın.
Ancak yukarıda paylaştığım bilgiye göre 53 adet motor’dan sonra 2025’de UTKU motoruna dönülecek gibi görünüyor.

https://www.defenceturk.net/firtina-obusunun-yerli-motoru-geliyor (https://www.defenceturk.net/firtina-obusunun-yerli-motoru-geliyor)

Aşağıdaki bilgi de bunu kanıtlıyor.

https://www.defenceturk.net/firtina-obusu-teslimati-arpan-obusu-yerlimotorlu-vuran-mujdesi (https://www.defenceturk.net/firtina-obusu-teslimati-arpan-obusu-yerlimotorlu-vuran-mujdesi)

Tabii ki deprem sonrası İngiltere ile konuşulan ortak savunma projeleri nası şekillenir; bekleyip göreceğiz. 1200hp motor ve L3Harris transmisyon işi nasıl bir çatı altında m60 tank modernizasyonu ile birleşecek; ileriki günlerde aydınlanmaya başlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 20 Şubat 2023, 19:37:20
Sn Cavusoglunun soylediklerinin su asamada bir onemi yok. Onemli olan Ziyaretci Blinkenin soyledikleri ki zaten pek de birsey soylememis  bilinen haricinde.

1) Deprem bolgesi uzerinde ucarak depremin boyutunu gordum.
2) ABD yonetimi depremden etkilenenlerin yanidadir. 1000 ton mutfak + barinma yardimi yaptik.
3) Suriye konusunda onceligimiz depremden etkilenenlerdir.
4) F-16 Konusundaki talebinizi destekliyoruz ancak top kongrede. " Kongrenin anahtari ise  Isvec ve Finlandiyanin Natoya girisine bagli"

Gerisi fasa fiso. ;)




5. Blinken’ in bagajında bol timsah gözyaşları.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 13 Mart 2023, 19:02:36
12 MART 2023

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: “F-35 kapsamında ödediğimiz 1.4 milyar doların geri ödenmesini konuşuyoruz. Şu anda bize zimmetli olan 5 adet F-35 var ABD’de bulunan. Bunun geleceği konusunda görüşmeler yapıyoruz.”

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar (F-35): F-35 konusunda hem hukuki hem de ahlaki anlamda F-35 ile olan birlikteliğimiz bitirildi, ayrıldık.

Şu anda çeşitli görüşmeler yapılıyor. 18 Ocak’ta bir toplantı yapıldı. Bunun mali, siyasi ve teknik konuları konusunda mutabakat sağlandı. Görüşmelere devam edeceğiz.”

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar (F-16 tedariki): “Biraz yavaş gidiyor. En önemli sorunumuz bu. 40 adet F-16 Blok 70 Viper alımımız söz konusu.

Bu F-16’lar ile birlikte elimizdeki F-16’ların modernizasyonu söz konusu. Bu çerçevede yaptığımız bakanlıklar arası görüşmeler, olumlu noktaya geldi. Aynı zamanda bunun Beyaz Saray tarafından desteklendiğini ve  Kongreye gönderildiğini biliyoruz.

Bizim dileğimiz ve temennimiz Kongrenin aklıselim ile bir karar almasını bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde olumlu ve somut adımlar bekliyoruz.”
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 13 Mart 2023, 19:10:02
Seçim sonrasında çözülebilecek sorunları çözülemez bağlayıcılıkta hale getirmeye çalışıyoruz kanısındayım
Amarika bu parayı vermiyor çünkü gönlünde F35 meselesi iptal değil sadece askıya alındı
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 13 Mart 2023, 19:18:18
Bize ait olan 5 adet F-35 ABD Hava Kauvvetleri envanterine katıldı deniyordu demekki hala hangarda bekletiyorlar uçakları. Madem vermeyeceksin niye hala bekletiyorsun. Bu işin altından başka şeyler çıkacak ya bakalım. Geçenlerde de ABD hangarda tuttuğu Türk F-35'lerinden kira parası talep etmişti değişik olaylar dönüyor ABD'nin ne yapmak istediği belli değil.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 13 Mart 2023, 19:25:27
Yazdımya ben sebebini seçimlerden sonra uçaklar basit bir formülle bize gelecek
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 13 Mart 2023, 19:50:32
Yazdımya ben sebebini seçimlerden sonra uçaklar basit bir formülle bize gelecek

Ben kaçırmışım , nasıl olacak o iş?
İktidar değişince mi uçaklar gelecek diyorsunuz?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 13 Mart 2023, 19:56:32
Tabiki iktidar değişince gelecek. Uçaklar bizim Amarika bize değil idareye küskün bizden vazgeçermi amarika hiç akıl var mantık var
Buraya yazıyorumn
2024 de F35 ler THK lerinde uçar
2025 de Anadolu dan F35 uçar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 13 Mart 2023, 20:01:22
iktidar degismiyecek sisman ucak F 35  gelmecek

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 13 Mart 2023, 20:19:31
iktidar degismiyecek sisman ucak F 35  gelmecek

İktidarın değişmeme ihtimali Biden'ın müslüman olma ihtimali kadar ... Enflasyon olmuş %200
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 13 Mart 2023, 20:26:46
İktidar değişir demek istemedim değişrse demek istedim afedersiniz
Başlık: Travmatik beyin hasarı geçirdiler.
Gönderen: カメせ - 14 Nisan 2023, 11:44:26
Alıntı
SDF, PKK değildir.”

Yunus Paksoy  ABD artık Amerikalıların hayatını riske atıp Mazlum Abdi’ye 7/24 kişisel koruma mı sağlıyor nereye giderse gitsin?

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel:

Pentagon, konvoya saldırıyı soruşturuyor. ABD askeri personelinin güvenliğini tehlikeye atacak her eyleme karşı çıkıyoruz.

Paksoy: Mazlum Abdi ile seyahat ediyorlardı. Teyit edebilir misiniz?

Patel: Pentagon’a sorun.

Paksoy: ABD askeri neden oradaydı peki?

Patel: Pentagon’a sorun.

Pentagon sözcüsü Tuğgeneral ile Mazlum Abdi’nin vurulan konvoyunu konuştuk. TRT World’e cevabı

•ABD askerleri SDF’in başı ile seyahat ettiğinde, bu adamın PKK ile onlarca yıldır olan ilişkisinden ötürü, ABD askerlerinin meşru hedef haline geldiğine dair Pentagon’da endişe yok mu? Özellikle en büyük NATO müttefiklerinizden biri için. ABD istihbaratının, PKK ile ilişkilerini gayet iyi bildiğini düşünüyorum

-Hayır! SDF ile 2014-2015’ten beri ortaklığımız var. Uzun süredir ilişkimiz var. Onlar, PKK değil. DAEŞ’i mağlup etmek için ortaklık kurduk. Uzun süredir ortak operasyonlar yapıyoruz. Yani, hayır.

CENTCOM:

ABD askerleri, geçen hafta Irak'ta YPG lideri Mazlum Abdi'ye yönelik düzenlenen insansız hava aracı saldırısı nedeniyle "travmatik beyin hasarı" geçirdi.


Türk SİHA'ları Kamışlı'da YPG'lileri taşıyan aracı vurdu. 2 ölü var.

(https://pbs.twimg.com/media/FtojutTX0AE19nv?format=jpg&name=small)
https://mobile.twitter.com/kimlikci_954/status/1646667649416306689?cxt=HHwWgoCxqZbgkdotAAAA
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bogü Alp - 20 Nisan 2023, 01:20:11
Mevcut iktidar değişse bile Suriye Irak Libya ve Kıbrıs politikalarının bir bedeli olacaktır.
2007den 2013e kadar iyi giden ilişkiler Suriye operasyonlari iyice gerilmeye başladı son olarak 2018deki Zeytin Dalı harekati ile beraber kopma noktasına geldi. Amerikada 3 başkan değişti üçünde de sonuç gene aynı oldu.
Suriyeden çekilmek Iraktaki operasyonlari durdurmak mevcut terör örgütüyle yalancı bir barış yapmak da çok kolay olmaz.
Başlık: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: カメせ - 07 Haziran 2023, 12:43:51
Alıntı
"ABD Kandil'e helikopterle PKK'lı taşıdı"

▪️Terör örgütü PKK’dan kaçıp teslim olan G.G. itirafçı oldu, ABD’nin helikopterle Suriye’den Irak'a PKK'lıları taşıdığını anlattı.

▪️Şeddade’den 25 kişilik grupla CH-47 Chinook helikoptere bindiklerini ifade eden G.G. “Helikopterde ABD’li 2 pilot ve 2 teknisyen görev yapıyordu. Süleymaniye Havalimanı’na indik. Bizi buradan kamyonetle alıp Kandil’e götürdüler” dedi.

▪️G.G. burada genişletme çalışmasına katıldıkları mağaranın uçaksavar, otomatik tüfek, altılı bomba atar ve 2 yıl yetecek kadar erzakla dolu olduğu bilgisini verdi.

(https://pbs.twimg.com/media/Fx_43D7WAAcWkoX?format=jpg&name=small)
https://twitter.com/eha_medya/status/1666325494097125377?cxt=HHwWgoCxvaqN_Z8uAAAA
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 26 Ağustos 2023, 12:45:49
ABD Donanmasına ait dünyanın en büyük uçak gemisi olan USS Gerald R. Ford’un komutanı General Rick Burgess'ın masasında Bayraktar AKINCI ve Bayraktar KIZILELMA var. Muhtemelen Selçuk Bayraktar'ın hediyesi fakat ABD'li bir komutanın yabancı bir ülkenin ürün maketlerini masasının üzerinde fotoların sosyal medyada yayınlanacağını bile bile sergilemesi ilginç. Selçuk Bayraktar'ın Türk komutanlarla beraber ABD uçak gemisine davet edilmesi de ayrı bir ilginçlik barındırıyor zaten.

Bu Türk - Amerikan ilişkilerini anlamak zor...

(https://pbs.twimg.com/media/F4Zf3mPXgAASm-Q?format=jpg&name=medium)

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 26 Ağustos 2023, 12:51:15
Amarikanın en büyük meselesi olan Ukrayna da Baykar ın rolü ortada tabiki gemiye ziyaret konusunda jestleşme normaldir
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 10 Eylül 2023, 19:47:40
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:

“Biden ile ayaküstü de olsa görüştük. F-16 konusu da gündeme geldi. F-16 konusunu İsveç'e bağlamaları doğru değil.”

“Böyle dendiği zaman benim vereceğim bir cevap var. Siz her şeyi ‘kongre, kongre’ diyorsunuz. Benim de kongrem var, benim kongrem TBMM.”

ABD , F-16'lar için İsveç'in üyeliğini onaylamamızı şart koşmuş...Daha önce Bronson , daha önce  S-400 , daha önce Doğu Akdeniz ...Menendez vs...vs....

Şu Tf serisi turbofan motor geliştirme işi artık bir bekaa sorunu ve ülkenin 1.önceliğidir....Bunlar bize ne motor ne de uçak vermez.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 10 Eylül 2023, 20:05:31
Rahat olun Amerika bizim mütteğimizdir bizi dara düşürmez.

Takdir edersiniz ki onlar 24 trilyon dolar ekonomi biz ise 800 milyar dolar...

Ve onlar süper güç..

Dayatçakları bazı şartlar illa olacaktır.

PKK ve Ege, Doğu Akdenizdeki yaşamsal çıkarlarımız hariç kafa kafaya gelmeye yada zıtlaşmaya gerek yok

İsveç'i onaylayalım sürtüşmeye yada krize gerek yok bunun için.

Güç dengesi ABD'nin lehine gerçekçi olalım

F16 versede olur vermesede olur zaten
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 23 Eylül 2023, 16:06:19
Bob Menendez istifa etmiş ...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: ocelot - 23 Eylül 2023, 20:46:13
İstifa ettirildi demek daha doğru olacak. F 16 lar geliyor
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 23 Eylül 2023, 22:53:32
bobun yerine gelecek isimde önemli

Tf10000  cift motorlu Hürjeti envantere alirsak F 16 gelmezede önmeli degil
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 24 Eylül 2023, 02:38:41
Önümüzdeki tek engel Menendez mi? Daha beter birilerini karşımıza çıkarmaları olasılığı var mıdır?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Merzifonlu - 24 Eylül 2023, 04:43:41
Önümüzdeki tek engel Menendez mi? Daha beter birilerini karşımıza çıkarmaları olasılığı var mıdır?

Yahu, müttefik sayıldığı bir ülkede, kriminal tarikat besleyen ve o tarikat üzerinden devleti ele geçirmeye çalışan bir anlayıştan bahsediyoruz burada. Bu zihniyetteki bir devlette, kişilerin değişmesi çok da bir şey fark ettirmez.

Dış politika iç politikanın devamı olduğundan, bu çarpık siyaset yapma huyunun, fazla uzak olmayan bir gelecekte, bizzat ABD halkına zarar vermesi de kaçınılmazdır; yani kendi kuyusunu kazıyor bu devlet. Bu nedenle kafam biraz rahatlıyor, çünkü bu çarpık anlayış fazla uzun ömürlü olmayacak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 24 Eylül 2023, 07:27:42
Önümüzdeki tek engel Menendez mi? Daha beter birilerini karşımıza çıkarmaları olasılığı var mıdır?

Menendez onumuzdeki yegane engel olmadigi asikar. Ne Senato, Ne de temsilciler meclisinde ulkemize olumlu bakanlarin sayisi cogunlukta degildir. Pentagonun ve mevcut ABD dis politikasi veya mevcut ABD Baskanin ulkemize bakis acilari olumlu oldugu soylenemez.

Peki Menendezin gitmesi ne degistirir sorusuna gelince fiiliyatta pek birsey degistirecegini sanmiyorum. Sadece Esi Yunan asilli olan ve Senatorlugunu ABD bulunan Yunan lobisine borclu olan, kariyerini Yunan cikarliri ugruna adamis  ciban basi bir senatorden kurtulma gerceklesiyor.


ABD ile ulkemiz arasindaki  sorunlar tek konu olmadigi icin bir senatorun gidisi veya ulkemize nisbeten daha olumlu bakan baska bir senatorun basa gecmesi ABD disp politikasini lehimize cevirecegini sanmiyorum.Her ikii ulkenin cikar ve menfaatlari bir cok konuda taban tabana zit oldugu surece ABD devlet baskani degisikligi veya Senatodaki Yunan lobisi yanli bir senatorun gidis mevcut durumda bir farklilik yaratacagini dusunmuyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 24 Eylül 2023, 11:10:43
Birşey değişmez...

Esas üzerinde durulmasi gereken ABD sisteminde siyaset kurumunda parayı veren dudugu çalar durumunun doruk noktada olması, ve bunu ipini koparan herkes kullabiliyorken bizim neden kullanamadigimiz ya da kullanmadığımız...

Doğrudan Türkiye ya da dolaylı olarak müttefik ülkeler üzerinden lobicilik faaliyetleri ile ozellikle Türk/Müslüman nüfusun yogun olduğu eyatlerden en az 20-25 temsilciler mesclisi üyesinin (435 tane var)  ve 5 senatorun (100 tane var ) cebimizde olması lazım...özellikle uzun yıllardır dis ilişkiler, silahlı kuvvetler komitelerinde görev yapmış olanlara yogunlasilmasi lazim
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 24 Eylül 2023, 12:11:31
Bob Menendez'in karısı da Ermeni kökenli... Abd-Türkiye ilişkileri sorunlu ama bu adamın da özel bir kini var Türkiye'ye...

Siyasal islamcılarin iktidar olması da adama bolca koz veriyor sonuçta...
Taktir ermek lazım aslında bizim hükümeti hem Yahudi hem Arap hem İran hem Batı ile ilişkileri aynı anda bozabilmek her babayiğidin harcı değil...Hamdolsun bu da bizim hükümetimize nasip oldu :D

Dün bu olayı tartışan kadın profesör yıllardır bu konuda uzmanım ABD-Türkiye ilişkilerinin en kötü dönem tartışmasız Obama dönemidir dedi...
Farklı bir kişilik olarak Trump dışında Cumhuriyetçiler her zaman daha ılımlıdır bize karşı   , Yahudi desteği gidince meydan yunan-ermeni lobisine kalmış anlaşılan...

Yine dış ilişkiler komitesi-senato kargaşa içindeyken F-16'ları geçirmek lazım senatodan tabi MMU'ya F-110 motorları işini de
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 24 Eylül 2023, 12:48:55
Bob Menendez'in karısı da Ermeni kökenli... Abd-Türkiye ilişkileri sorunlu ama bu adamın da özel bir kini var Türkiye'ye...

Siyasal islamcılarin iktidar olması da adama bolca koz veriyor sonuçta...
Taktir ermek lazım aslında bizim hükümeti hem Yahudi hem Arap hem İran hem Batı ile ilişkileri aynı anda bozabilmek her babayiğidin harcı değil...Hamdolsun bu da bizim hükümetimize nasip oldu :D

Dün bu olayı tartışan kadın profesör yıllardır bu konuda uzmanım ABD-Türkiye ilişkilerinin en kötü dönem tartışmasız Obama dönemidir dedi...
Farklı bir kişilik olarak Trump dışında Cumhuriyetçiler her zaman daha ılımlıdır bize karşı   , Yahudi desteği gidince meydan yunan-ermeni lobisine kalmış anlaşılan...

Yine dış ilişkiler komitesi-senato kargaşa içindeyken F-16'ları geçirmek lazım senatodan tabi MMU'ya F-110 motorları işini de

Cumhurbaşkanı Erdoğan BM toplantısı için Newyork'tayken Yahudi lobisinin ve tolumunun üst düzey temsilcileri ile bir araya geldi. Görüşmelerin bayağı bir sıcak atmosferde olumlu gittiği söyleniyor. Hatta ABD Kongresi ve Senato için Yahudi lobisinden destek istendiği Belirtilmişti.

Alıntı
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletler’in (BM) 78. Genel Kurulu sırasında New York’taki Türkevi’nde ağırladığı Amerikan Yahudi Toplumu üyeleriyle yapılan görüşmede önemli birlik mesajları verildiği öğrenildi.
Türkevi’ndeki kabule katılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Amerikan Yahudi toplumu arasındaki görüşmenin detaylarını Hürriyet’e anlatan Haham Marc Schneier, geçmişte de bu formattaki görüşmelere katıldığını ancak şu ana kadar gördüğü “en sıcak, en rahat ve en samimi” buluşmanın çarşamba günü yapılan olduğunu aktardı.

SAYGI GÖSTERİSİYDİ

ABD’deki Yahudi toplumu üyelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeye davet alabilmek için yoğun çaba sarf ettiğini aktaran Schneier, şunları söyledi: “Şunu şahsen biliyorum. Cumhurbaşkanı ile görüşmeye davet almak şu an New York’taki en çok istenen bilet gibi. Bence bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir saygı gösterisiydi çünkü kendisi İsrail ile ilişkiler kurma ve güçlendirme isteğini defalarca içten bir şekilde ortaya koydu. Kendisi (İsrail Cumhurbaşkanı Isaac) Herzog ile yakın bir ilişki kurmuştu. Şimdi de Başbakan Netanyahu ile bir ilişki geliştirmek istiyor.”

WASHINGTON’DA İŞBİRLİĞİ

Schneier, görüşmede masaya yatırılan en önemli noktalardan birinin, Türkiye’nin Biden yönetimi ve ABD Kongresi olan ilişkilerini geliştirmede Amerikan Yahudi toplumunun oynayabileceği rol olduğunu söyledi. Yahudi toplumunun en büyük önceliğinin anti semitizmle mücadele olduğunu belirten Haham, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yahudi düşmanlığının görüldüğü coğrafyalarda sorunun çözümü konusunda rol oynayabileceğini belirttiğini kaydetti.

YARDIMCI OLABİLİRİZ

Son yıllarda ABD’nin başkentinde Türkiye karşıtı lobilerin çalışmalarından ötürü oluşan olumsuz havanın birlikte aşılabileceğini belirten Schneier, şunları aktardı: “Özellikle Washington, ABD Kongresi ve ikili ilişkiler söz konusu olduğunda Amerikan Yahudi topluluğunun yanınızda bulunması çok yardımcı olur ve bana göre bu ittifakın Washington’da şu an bir araya geldiğini görüyoruz.” Schneier, Amerikan Yahudi toplumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türkiye-ABD ilişkileri konusunda yardımcı olmak için samimi bir istek olduğunun altını çizdi.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/erdogan-amerikan-yahudi-toplumu-gorusmesi-new-yorkta-en-cok-istenen-bilet-oldu-42334781 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/erdogan-amerikan-yahudi-toplumu-gorusmesi-new-yorkta-en-cok-istenen-bilet-oldu-42334781)


İsrail ile ilişkilerin bu kadar çabuk düzelmesi ve en üst düzeyde böyle görüşmelerin olması Yahudi lobisinin desteğini yeniden kazanmamıza çok yardımcı olacaktır. Ayrıca Menendez'in istifası da bence ayrı bir olumlu gelişme oldu. Unutmayalım Yahudi lobisi ABD'deki en güçlü lobi diğerler lobilerin Yahudi lobisinin karşısında esamesi bile okunmaz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 24 Eylül 2023, 13:14:34
Yahudi desteği gidince meydan yunan-ermeni lobisine kalmış anlaşılan...

Sadece oradaki meydan değil, bölgemizdeki meydan da Yunanistan'a kaldı.

Her şey "one minute" ile başladı. Önceki siyasetçiler akıl edemiyordu sanki kimlerle nasıl iletişim kuracağını! ABD kongresindeki Ermeni ve Rum lobilerine karşı Yahudi  lobisinin bizi desteklediğini, bu sayede ABD ile ilişkilerin genel olarak aleyhimize dönmediğini bilmiyorlardı galiba!  ::) One minute olayı İsrail'İn bize karşı gerçekleştirdiği herhangi bir olumsuz eylem için olsa hadi anlarım. Ama o da yok!

Benzer durum Sisi için de geçerli! Başkaları için de.

İsrail'in çıkarları bizimle işbirliğini gerektiriyor. Mısır'ın çıkarları bizimle işbirliğini gerektiriyor.

İsrail ve Mısır, Akdeniz'deki enerji kaynaklarının Batıya nakli için Türkiye ile çalışmaya can atıyorlar uzun zamandır. Biz de bu uzun zaman boyunca bu fırsatı değerlendirmemiz gerekir diye defalarca burada yazdık! Ortak çıkarlarıımız bunu gerektiriyor. Peki ne diyordu önceki dışişleri bakanı? İlişkilkerin normalleşmesini bekliyoruz. Bekledikçe kaybettik...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 24 Eylül 2023, 14:43:54
Israil ile iliskiler ABD de bulunan Israil lobisinin de anahtari elbette.

Dogu Akdenizde Gerek Israil ve Misir ile iliskiler de onemli oldugu kada enerji kaynaklarinin ulkemiz uzerinden gecisi acisindan oncelik arz etmekte. Evet bu da israil ve Misirin cikarlari ulkemiz cikarlari ortusuyor demektir. Ancak su asamada halen  bu guzelgahin gerceklesmesi icin karsi tarflarin beklenti icerisinde olduklarini bilmemizde yarar vardir . Yani bask bir deyisle biz bu enerji guzelgahinin gerceklesmesini istiyoruz bu ulkemiz icin onemli ya karsi taraf karsiliginda ne talepte bulunacak onu da hesaba katmaliyiz.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 24 Eylül 2023, 14:46:18
Bölgede gerçek devlet geleneğine sahip 2 devlet var İsrail açısından... Türkiye ve İran

İran-İsrail ilişkileri malum ; İsrail için bölgede Türkiye'nin önemi büyük...Kimse bilmez ama Tel Aviv'den hergün
Türkiye 'ye 8 karşılıklı sefer yapılıyor...

Rusların , Ukrayana savaşında İran  kamikaze İHA'ları alıp İran'a savaş uçağı satması İran-Rusya'ya karşı bizi İsrail'eiyice yaklaştıracaktır...Azerbaycan ordusunu İsrail donatıyor Türkiye ile birlikte...

Şu sünni ideolojik saplantısından kurtulunsa İsrail-Türkiye ilişkileri rayına girer
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 24 Eylül 2023, 23:49:33
Biraz daha sevinelim bari.  ;D ;D

https://www.milliyet.com.tr/dunya/son-dakika-turk-dusmani-menendez-casus-cikti-abd-basini-rezaleti-yazdi-7010027 (https://www.milliyet.com.tr/dunya/son-dakika-turk-dusmani-menendez-casus-cikti-abd-basini-rezaleti-yazdi-7010027)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 25 Eylül 2023, 01:35:15
Vay be ABD de işler yürümesi için demek ki

Rüşvetler dağıtılır,komisyonlar havada uçuşur olması gerekiyormuş....

Durum böyle ise biz ne yaptık bunca yıl...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Bürküt - 25 Eylül 2023, 02:10:59
Biraz daha sevinelim bari.  ;D ;D

https://www.milliyet.com.tr/dunya/son-dakika-turk-dusmani-menendez-casus-cikti-abd-basini-rezaleti-yazdi-7010027 (https://www.milliyet.com.tr/dunya/son-dakika-turk-dusmani-menendez-casus-cikti-abd-basini-rezaleti-yazdi-7010027)

Beter olsun  :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: MeACuLpA - 25 Eylül 2023, 07:10:47
Sanirim yanlis haber uzerine yorum yapiliyor. Menendez istifa etmedi. Istifasi isteniyor fakat etmemekte direniyor
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 25 Eylül 2023, 09:50:49
Sanirim yanlis haber uzerine yorum yapiliyor. Menendez istifa etmedi. Istifasi isteniyor fakat etmemekte direniyor

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Demokrat Schumer, hakkında 'rüşvet' soruşturması yürütülen Menendez'in Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığı'ndan geçici olarak ayrıldığını açıkladı.

Senatörlükten de istifa etmesi isteniyor Türk düşmanının
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 25 Eylül 2023, 10:22:26
Dokunulmazlığı varmı hapse girecekmi
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Alp - 25 Eylül 2023, 11:55:20
Menendez'e vesile;
F-16'ları alıp bir de F-110 ve F-404 mororlarını 40 ar uçaklık alırsak 2030 a kadar soluk alırız...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Türkay - 25 Eylül 2023, 12:14:07
  Menendez in komisyondan ayrılması kanuni zorunluluk. İstifa konusu senatörlükten de ayrıl şeklinde bir baskı.
  F-16 ya da diğer konular sadece Menendez e bağlı değil. Türkiye için tüm senatörler Menendez:)
  İsveç konusunda evet dersek F-16 vb bazı konular ilerler.
  Bana göre, F-16 talebinden vazgeçmeliyiz-ara bir çözümle ilerlemeliyiz-elimizde ne kaynak varsa MMU ya yatırmalıyız.
  İsveç bu konu özelinde sarı öküz. Diğer birçok konuda sarı öküzü verdik peşinden ağladık. Bari burada olmasın  diye temenni ediyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mehmet75 - 25 Eylül 2023, 12:33:48
İçerde kalan 1,4 milyar dolara karsılık (belki üzerine  yeteri kadar daha ekleyerek) ve isvec kartını olumlu yönde kullanarak;

-yeni 40 adet f-16'dan vazgeçerek kaynakları mmuya aktarmak,

- 40 mmu blok-1 için yedekleriyle beraber toplam 100 adet f-100'ü garanti altına almak,

-60 eğitim + 16 akro hürjet için yedekleriyle beraber 100 adet f-404'ü garanti altına almak,

- 29 blok 50+ ve 50 blok-50'miz için blok-70 modernizasyon kiti almak,

-kalan 150+ çesitli blok f-16'larimiz için özgür modernizasyon izni almak,

İzleyeceğimiz yol olmalı.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 25 Eylül 2023, 12:42:51
İsveç'e OK verilmesi için tüm Nato üyesi ülkelerin bize   uyguladığı ambargoların kaldırılması şartı konulmalıdır...

Sarı öküz dediğimiz tavizleri sürekli veriyor bizimkiler. Sürümüzde sarı öküz kalmadı taviz vere vere bari bu İsveç işinde biraz dik dursunlar...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 25 Eylül 2023, 16:00:19
Benim asıl korktuğum iklim yasası. Bu resmen uluslara, uluslarüstü prangadır. Tartışmasız, usulden ilerliyor Paris İklim anlaşması/Uluslarüstü Kripto Para/DSÖ uluslarüstü pilot yapılanması
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 26 Eylül 2023, 13:44:41
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan F-16 ve Menendez Açıklaması:

"Bizim, F-16’larla ilgili bu konuda en önemli sıkıntılarımızdan biri de ABD’li senatör Bob Menendez’in ülkemiz aleyhine faaliyetleriydi.

Dolayısıyla, Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan şu anda bu süreci yakından takip edecek. Zaten ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan üç-dört gün önce Amerika'da görüştüler.

Bu görüşmeler hala devam ediyor. Ama şimdi bu durumu fırsata dönüştürüp kendisiyle tekrar görüşmekte fayda var.

Bu sayede F-16 ile ilgili süreci de belki hızlandırma fırsatımız da olabilir. Sadece F-16 değil, diğer bütün konularda Menendez ve onun zihniyetindekiler bize karşı engelleyici faaliyet yürütüyor."
Başlık: Menendez'in yerine gelen Cardin'den Türkiye'ye F-16 satışı için ilk açıklama
Gönderen: SKYWOLF - 29 Eylül 2023, 11:11:29
Menendez'in yerine gelen Cardin'den Türkiye'ye F-16 satışı için ilk açıklama

(https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/65166d6e4e3fe11cdc273873.jpg)

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu başkanlığını Bob Menendez'den devralan kıdemli Demokrat senatör Ben Cardin ayağının tozuyla Türkiye'ye F-16 satışını değerlendirdi.

Türkiye karşıtı açıklamaları ile tanınan ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez'in hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet suçlamaları nedeni ile görevden ayrılması sonrası yerine Maryland eyaletinden Senatör Ben Cardin getirildi.

16 yıldır komite üyeliğini sürdüren 79 yaşındaki siyasetçi yakın geçmişte Türkiye ile ilgili olumlu açıklamalarıyla dikkat çeken bir isim.

SORULAN İLK SORU F-16'LAR OLDU

Koltuğu Bob Menendez'den devralan kıdemli Demokrat senatör Ben Cardin görevinin ikinci gününde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Türkiye'ye F-16 satışı ile ilgili bir soruyu "Bu konuyla ilgili olarak yönetimle görüşmeliyim çünkü bu sadece tek bir konuyu değil, birçok konuyu içeriyor" şeklinde cevaplayan Cardin Türkiye ile İsveç'in NATO üyeliği konusunu Çarşamba günkü NATO Büyükelçileri toplantısında görüştüklerini vurguladı ve "Türkiye bunun gelecek ayın ilk yarısından hallolacağını söylüyor. Bu olursa en azından NATO sorunu çözülmüş olur. Ama müzakerelerde ilerledikçe buna ek daha birçok konuyu tartışmamız gerekiyor" dedi.

SON DÖNEMDE OLUMLU AÇIKLAMALAR YAPMIŞTI

Kongre'de yabancı ülkelere yapılacak askeri yardımlar üzerinde söz sahibi olan Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin uzun süredir başkanı olan Menendez, ABD'nin Türkiye'ye F-16 savaş uçakları satmasına karşı çıkıyordu.

Menendez'in yerine gelen Cardin, geçen yıl Türkiye hakkında yaptığı bir açıklamada iki ülke arasında iyi ilişkiler kurulmasının elzem olduğunu vurgulamış ve “Türkiye önemli bir NATO ortağı. Türkiye ile iyi ilişkiler kurmamız bizim çıkarımızadır” demişti.

6 Şubat’taki depremlerden sonra Senato’da konuşma yapan Cardin, Türkiye’de hayatını kaybedenlerin onuruna konuştuğunu ve ABD’nin her türlü yardıma hazır olduğunu belirtmişti. 15 Temmuz hain darbe girişiminin sonrasında açıklama yayınlayan Cardin, darbe girişimini en şiddetli şekilde kınadığını duyurmuştu.

Ayrıca Cardin, ABD üslerinin ve ülke içinde görev yapan ABD askeri personellerinin güvenliğinin sağlanmasından ötürü Türk makamlarına teşekkür etmişti.

TÜRKİYE KAÇ TANE F-16 İSTİYOR?

Türkiye, ABD’den 40 yeni F-16 savaş uçağı ve mevcut filoları için de 79 adet modernizasyon kiti almak için resmi başvuruda bulunmuştu.

Rusya'nın Şubat 2022'de başlayan Ukrayna işgali sonrası Washington, hem Türkiye hem de NATO’nun hava gücüne destek olacağı gerekçesiyle F-16 satışına destek verdiğini ilan etmişti.

Biden yönetimi son olarak 17 Nisan'da, Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO’ya katılımına onay vermesinin ardından, 259 milyon Dolar değerindeki 'modernizasyon kiti' satışına ilişkin bildirimini ABD Kongresi’ne iletmişti.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/menendezin-yerine-gelen-cardinden-turkiyeye-f-16-satisi-icin-ilk-aciklama-42337877 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/menendezin-yerine-gelen-cardinden-turkiyeye-f-16-satisi-icin-ilk-aciklama-42337877)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 29 Eylül 2023, 11:51:41
Kemkümi bir açıklama olmuş. Değişen bir şey olmadı.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan2 - 29 Eylül 2023, 12:03:17

"ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Türkiye'de F-16 satışına ilişkin açıklama yaptı.
Miller, Türkiye’ye F-16 satışı ve İsveç’in askeri ittifaka katılımı konuları için “Biz bunların bağlantılı olduğuna ya da bağlantılı olması gerektiğine inanmıyoruz” diye konuştu."

https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-f-16-satisi-ve-isvecin-nato-uyeligi-baglantili-degil,-Np5aTYgRkWGa3xvRoCfRg (https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-f-16-satisi-ve-isvecin-nato-uyeligi-baglantili-degil,-Np5aTYgRkWGa3xvRoCfRg)


e daha ne desinler?
umarım İsveç'in  üyeliğini onaylamayız.

bu yukarıdaki açıklamanın karşılığını buldum.
İsveç'in  üyeliğini onaylamayıp,  ABD'nin  İsveç'in  NATO  üyesi  olmasını  istediğine  inanmadığımızı  söylesinler.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 29 Eylül 2023, 12:21:28
Bunlar MMU-Hürjet için motor da vermeyecekler göreceksiniz...

Acil F-110 muadili motor yaparım hem de gözlerine sokar gibi , birebir kopyasını...

Adamlar Vietnam F-16 satmaya uğraşıyor yahu şu Türkiye'nin Vietnam kadar kıymeti yok mu?

Açın Karadeniz'i 1 haftalığına Rus donanmasına.ki Ruslardan nefret eden birisiyim ben...

Bu kadar pasif olunmaz...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 29 Eylül 2023, 13:38:03
Halen Motor konusunda milli bir seferberlik modunda olduğumuzu düşünmüyorum lakin böyle bir seferberliğin acil gerekli olduğu kanaatindeyim

Çim biçme makinesi motorundan tank gemi uçak motorlarına kadar bütün yelpazede

İlk nükleer bomba yapılırken ya da uzaya gitmek aya inmek için rekabet sırasında ABD- Sovyetler nasıl seferber oldularsa ona benzer..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 09 Ekim 2023, 21:23:07
HS haber ajansı
@temmuzhaber

💢ABD'nin düşürdüğü S/İHA hakkında konuşan  Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Bu olay milletimizin hafızasında yer etmiştir ve vakti geldiğinde gereği yapılacaktır."

https://twitter.com/temmuzhaber/status/1711445834112422330

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mavi1991 - 09 Ekim 2023, 23:29:26
Hakikaten ne yapacağız, adamlar sadece motor satmirem dese olduğumuz yere dururuz
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Merzifonlu - 10 Ekim 2023, 00:37:25
Kaynak güvenilir mi ki? İran kaynağı diye biliyorum o ajansı.

Ha, açıklama yapıldıysa ve bu şekildeyse, çok çok aşırı hatalı bir açıklama olmuş. Zayıflık belirtisi olarak algılanır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Karga - 10 Ekim 2023, 00:59:35
18:45 gibi başlıyor https://www.youtube.com/live/m-mDEHBxhfQ (https://www.youtube.com/live/m-mDEHBxhfQ)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Merzifonlu - 10 Ekim 2023, 02:29:07
Çok yazık! Bazen susmak, susmayı becerebilmek daha tehditkar bir duruştur...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 10 Ekim 2023, 09:50:00
Durma kurt geldi kurt geldi diyen çoban vardı ya, biraz onun durumuna düşme ihtimalimiz var...

Cevap vermenin yolu belli...ihasini düşür, tüm ABD üslerini kapat, suriyeye kolordu sok,  NATO nun bütün görevlerinden askerlerini çek...en az 10 tane yolu var..

Cevap vermemenin yolu belli ama...konuşmak..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 10 Ekim 2023, 10:01:10
ABD üstlerini değil, ABD üslerini...

Hani her terör saldırısına "misliyle karşılık" veriyoruz ya! Buna da öyle karşılık vermeliyiz. Operasyon sırasında ve operasyon bölgesinde askeri birliklerimize yaklaşan bir ABD ihasını, ABD'nin açıklamasına benzer bir açıklama ile vurmalıyız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 10 Ekim 2023, 13:24:29
Dış siyasette olmazsa olmaz olan rasyonel öngörüye sahip değiliz ... Her kararımızı siyasal sünni İslamcı ideolojik bir anlayışla alıyoruz ... Nokta
Başlık: Başkan Erdoğan'dan çok sert tepki: ABD uçak gemisinin ne işi var?
Gönderen: fırtına06 - 10 Ekim 2023, 19:30:06
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Avusturya Başbakanı Nehammer ortak basın toplantısı düzenledi. Başkan Erdoğan, Türk SİHA'sını vuran ve İsrail'e uçak gemisi gönderen ABD'ye çok sert tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avusturya Başbakanı Karl Nehammer ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Başkan Erdoğan, AB süreci İsrail-Filistin çatışması ve ABD hakkında dikkat çeken ifadeler kullandı.

(https://i12.haber7.net//haber/haber7/photos/2023/41/QUdus_1696955017_7974.jpg)

AMERİKA'NIN UÇAK GEMİSİNİN NE İŞİ VAR!

Başkan Erdoğan, ABD'nin İsrail'e uçak gemisi göndermesi ve ABD F-16'larının Türk SİHA'nı vurmasına tepki gösterdi.

Erdoğan açıklamasında, ''Ben ikili görüşmemizde şunu da söyledim. Amerika'nın uçak gemisinin İsrail'de ne işi var. Ne yapmaya geliyor? Buraya gelen uçak gemisinin etrafında uçaklarıyla Gazze'nin etrafını vurarak çok ciddi katliamlara adım atacak.  Bakın bir Suriye'de 20'nin üstünde Amerika'nin üssü var. Suriye'de Amerika'nın üslerinin ne işi var? Bu üslerle ne yapılıyor. 23 üs. Bütün bunları da değerlendirmek gerekmiyor mu. Ama Türkiyenin bir insansız hava aracını ABD düşürüyor. İnsansız hava aracını ABD düşürürken bu Türkiye şu anda NATO'da Amerika'nın ortağı değil mi bunu neyle izah edeceğiz. İşimize geldiği zaman ortak, işimize gelmediği zaman bütün terör örgütlerini şu anda ABD eğitiyor. Sonra da maalesef yine Suriye'de Ortadoğu'da buraları kan gölüne çeviriyor. Bunları da görelim. SİHA'mız düşürüldü, hani müttefiktik? Bu durum ortaklığa sığmaz. '' diye tepkisini dile getirdi.

https://www.haber7.com/guncel/haber/3358518-baskan-erdogandan-cok-sert-tepki-abd-ucak-gemisinin-ne-isi-var (https://www.haber7.com/guncel/haber/3358518-baskan-erdogandan-cok-sert-tepki-abd-ucak-gemisinin-ne-isi-var)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 10 Ekim 2023, 19:47:12
O soruyu " Şii Esad halkına eziyet ediyor hadi şunu devirip sünni bir idare kuralı" diyen ABD'nin aklına uymadan önce soracaktık...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 10 Ekim 2023, 21:51:31
Madem öyle hesabını sorcan

Tolga özbekte
Fatih Altaylı da

Sihayı düşüren uçağın İncirlik'den kalktığından bahsetmiş..

Madem öyle gider o pilot ve Amerikan yetkililerden sen nasıl kafana göre uçağı kaldırıp kimseye sormadan açıklama yapmadan bir siha düşürebilirsin diye soruşturma açarsın ...ikili anlaşmalar gereği belki sonuç elde edemiyebilirsin,ama resmi olarak bir suç duyurusu ve tepkide bulunmuş olursun..

Ve bundan sonra incirlikten kalkan her uçak için uçuş rotası,silahlanma durumu,kalkış sebebi gibi kısıtlamalar koyarsın birdaha başına denk gelmez...

Ve yani bir ülkenin yaptığı ihlal yada müttefiklik dışı hareket örtpas edilmeye çalışılmaz..

Ey forum ahalisi hani İncirlik kullanılmamıştı.


Hani Ürdün veya ıraktı..

"F16 lafını duyunca ilk ben İncirlik mı diye sordum çünkü gerek hükümet gerek Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetim anlayışı Türkiye halkına böyle bir skandalı yaşatmaya müsait yapıda olduğunu biliyorum...

Çünkü 2003 de bizim İncirlik'den kalkan ABD uçakları teskeriyi geçirmenize rağmen ırak'ı bombalamıştı... O zamanda örtpas ediliyordu.

Adamlardaki(ABD) rahatlığa bak bizden kalkıp bize ait sihayı vurabiliyorlar.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hyperspace - 13 Ekim 2023, 17:28:28
Türkiye derhal ama derhal bu saatten sonra  KAAN ve Hürjet için F110 ve F404 motorlarının alternatifini bulmak zorundadır.Fırkateynler için LM2500 gaz türbinlerinin de.İster rus olsun ister Çin!Hal böyleyken bu abd'nin bize bunları temin edeceğini düşünmek net gerizekalılıktır kimse kusura bakmasın.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 13 Ekim 2023, 17:40:23
Türkiye derhal ama derhal bu saatten sonra  KAAN ve Hürjet için F110 ve F404 motorlarının alternatifini bulmak zorundadır.Fırkateynler için LM2500 gaz türbinlerinin de.İster rus olsun ister Çin!Hal böyleyken bu abd'nin bize bunları temin edeceğini düşünmek net gerizekalılıktır kimse kusura bakmasın.

+ ... Benim sayfalardır yazdığım şeyler...  Altay motorunda ne yaşadıysak Hürjet-Kaan motorunda da aynısını yaşayacağız...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 13 Ekim 2023, 17:51:42
2028 de 20 adet THK envanterine girecek hemde ABD motoru ile plan böyle bakalım ne olacak.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 13 Ekim 2023, 18:02:39
Ben hep söylüyorum

Ws10 veya Ws15 ile prototip
Al41 ile de prototipi olsun diye

Üreteceğimiz zaman gene ABD motorunu seç ama ABD vermezse o zaman çinden Rusyadan al kim sana kullanımını kısıtlamıyorsa ondan al ..

Topu topu 40 uçak yabancı motorla uçacak zaten yerli motor sonrasında gelecek
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 13 Ekim 2023, 18:19:51
TF-6000 üzerinden yerli motor ailesi geliştirecek mühendislerimiz ve bu cendereden çıkacağız inşallah...

Çin'den alınca ne olacak bu sefer e Çin'in restlerine eyvallah deyip , dişimizi gıcırdatacağız....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 13 Ekim 2023, 18:22:45
Çinle takışman yada itilâf'ın yok ki
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: mehmet05 - 13 Ekim 2023, 18:39:00
ABD açıkça Suriye, Kürt ve Doğu Akdeniz politikalarında diretiyor. Ambargo dışında daha sıkıntılı durumlar da söz konusu olabilir. Ambargo konusunda ise motor dışında yarı mamül sıkıntısı da olabilir. Rus veya Çin bu konularda kaliteli alternatif olabilir mi bilmiyorum. Ama sıkıntı büyüyebilir, o durumda Çin veya Rus alternatifler aynı zamanda geri dönüşü olmayan bir ayrılık anlamına gelecektir. O noktada 1000-2000 saat ömür demeden gereği mecburen yapılacaktır. ABD bin bu Kürdistan BOP meselelerini bu kadar marjinal noktaya kadar taşıması ilginç. Geçen bir akademisyen akıl hastası bunlar diyordu, ama dünya dengeleri Ortadoğu çok hızlı değişiyor .
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 13 Ekim 2023, 18:59:24
Çinle takışman yada itilâf'ın yok ki

Türki Cumhuriyetlere sarkmaya çalışıyor ... Ukrayna'da Rusya'nın müttefiki ... ABD'yi geçtim Avrupa Çin ile yakınlaşmamıza eyvallah mı diyecek ...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 13 Ekim 2023, 19:28:15
abd ile ab müttefik olmaya mecburmuyuz
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 13 Ekim 2023, 19:52:08
Turkiye yerine hazırlanmaya çalışılan seçenekleri ortadan kaldırmadan ABDnin bize olan tavrı değişmez (bayrakları suya indirip dediklerini yapmadığımız sürece)

ABD ne yapıyor değil biz yapmamız gerekenleri yapıyormuyuz tam teşekküllü onu düşünmek lazim
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hyperspace - 13 Ekim 2023, 20:07:57
2028 de 20 adet THK envanterine girecek hemde ABD motoru ile plan böyle bakalım ne olacak.

   Nasıl olacak o iş? Bu saatten sonra sana seri üretim İçin motor mu verecek?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 13 Ekim 2023, 20:21:23
abd ile ab müttefik olmaya mecburmuyuz

Kim ile ittifak kuralım?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 13 Ekim 2023, 20:28:51
Sanki Amerika'yı yaktık yada içinden geçtikte ABD bizim herşeyimizi kısıtlıyacak yada ambargo koycak
Hayırdır kıbrıs adasının tamamını aldıkda ABD ambargosunamı maruz kaldık benim haberim yok sn hyperspace...

Daha önce ABD 90-91 çekiç güç harekatından beri PKK ya destek sağlıyor bunu bilmeyen yok.

Şimdi 90-91 den beri PKK ya destek sağladığına göre

Biz
Öncel2
Öncel3
Öncel4

İle 90-2010 yılları arasında F16lar aldık.o zamanda ABD PKK ya yardım ediyordu...

Şimdi ne değiştide ABD bize f110 ve ge404 vermez bana onu açıklayında onu bileyim..

Hem bizimkiler daha doğrusu G.kurmay düşen Siha için olabilir böyle şeyler demedi mi?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 13 Ekim 2023, 22:51:09
Çinle takışman yada itilâf'ın yok ki

Türki Cumhuriyetlere sarkmaya çalışıyor ... Ukrayna'da Rusya'nın müttefiki ... ABD'yi geçtim Avrupa Çin ile yakınlaşmamıza eyvallah mı diyecek ...

Zaten hiç bir şeye eyvallah dedikleri yok ki! Dışarıdan motor arayışına girersek de bu nedenle gireriz. Önce yerli motor, olmazsa B planı elimizin altında olmalı. Yumurtanın kapıya gelmesini beklemeye gerek yok.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hyperspace - 14 Ekim 2023, 12:16:55
Sanki Amerika'yı yaktık yada içinden geçtikte ABD bizim herşeyimizi kısıtlıyacak yada ambargo koycak
Hayırdır kıbrıs adasının tamamını aldıkda ABD ambargosunamı maruz kaldık benim haberim yok sn hyperspace...

Daha önce ABD 90-91 çekiç güç harekatından beri PKK ya destek sağlıyor bunu bilmeyen yok.

Şimdi 90-91 den beri PKK ya destek sağladığına göre

Biz
Öncel2
Öncel3
Öncel4

İle 90-2010 yılları arasında F16lar aldık.o zamanda ABD PKK ya yardım ediyordu...

Şimdi ne değiştide ABD bize f110 ve ge404 vermez bana onu açıklayında onu bileyim..

Hem bizimkiler daha doğrusu G.kurmay düşen Siha için olabilir böyle şeyler demedi mi?

     Güzel kardeşim artık 90 larda değiliz bir defa önce bunu anla.O zaman da abd'nin yediği haltları biliyorduk ama sesimizi çıkaramıyorduk güçsüzlüğümüzden.O zaman örnek verdiğin projeleri artık yapamıyorsun dikkatini çekerim.Adam sana bırak F-35 vermeyi 50 senelik kıçıkırık F-16 bile vermiyor artık.Onu da geçtik gemilerine MK-41 vermiyor ESSM vermiyor RAM vermiyor ki bunlar savunma amaçlı silahlar.
   Abd-Türkiye ilişkilerinin selası okunalı çok oldu.Abd için Türkiye artık bir müttefik değil bizim için de öyle.Müttefiklik sadece kağıt üstünde bu aşamadan sonra.Bu saatten sonra ya her konuda teslim bayrağını çeker ben ettim sen sen etme ağam paşam affet dersin ya da sonuna kadar direnir başka çıkış yolları ararsın.Başka da yol yok.Herifler pervasızca Anka-S'ini düşürüyor senin yarın birgün F-16'nı düşürüp pilotunu şehit ederse ne olacak ne diyeceksin.O uçak gemileri sadece kıç kadar yer olan Gazze için mi Hamas için mi geliyor Akdeniz'e? Yahu herifler daha birkaç gün önce Türkiye'nin Suriyedeki varlığı abd ulusal güvenliği için tehdittir demedi mi? Ne anlatıyorsunuz siz geçeceksiniz bu işleri
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 14 Ekim 2023, 12:35:46
Peki o bize karşı olan ABD

Nasıl olurda

Ge vasıtasıyla sana katmanlı üretim teknolojisini veriyor.

Nasıl oluyorsa gerekli hidrolik presleri veriyor

Nasıl oluyorda ge404 motorunu veriyor

Nasıl oluyorda f110 motorunu veriyor

Nasıl oluyorda t70 blackhawk üretim lisansı veriyor

Nasıl oluyorda chinook veriyor

Vesaire vesaire

Bunu bize düşman diye lansettiğiniz ABD yapıyor

Ona bakarsanız İngiltere demek ABD demek o ABD bize İngiltere vasıtasıyla bize kaan'da yardımcı oldu
Sonuçta bae uk bae usa sahipler aynı.

Emin olun bizimkiler acele yok diye f110 ve ge404 motorlarını sipariş etmiyorsa müzakere etmiyorsa ben birşey bilmiyorum kongrede araştırma yapabilsek bizim siparişimizin bile olmadığı ortaya çıkar

İki uçak gemisiyle ABD'nin Türkiye'nin hakkından gelebilceğine inanan var mı? Bu forumda

Öyle olsa gemiler Kıbrıs'a yakın olmazdı,Adriyatik'e yakın yada Akdeniz'in girit'in arkasında olurdu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Hyperspace - 14 Ekim 2023, 12:50:16
      F404'ü de F110'u da prototipler için verdi sadece.İlişkiler bu haldeyken ben ilk 2 filo KAAN için yedeklerle 100 tane F110 istiyorum desen verir mi Allah bilir.Altay'a da almanlar prototipler için MTU güç grubu vermişti.Ee sonra ne oldu testler bitip iş seri üretim aşamasına gelince? T-70 projesi ne oldu hani 109 helikopteri kapsıyordu.Şu an tıkanmış olmasın sakın.Türkiye yeni bir Altay sendromu yaşamak istemiyorsa kendisi yerli motorları geliştirene kadar alternatifleri bulmak zorundadır.Nokta!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 14 Ekim 2023, 12:57:11
Anlatmak istediğim motor değil ki sn.hyperspace
ABD de bizimle çalışmak isteyen bizimle ortaklık yapmak isteyen bir güruh var....

Dediğim gibi bizimkileri ciddi manada FMS vesair yollara dayanmayan f110 ge129 siparişi yoktur bile o yüzden farazi konuşuyoruz..

Birde ABD bize f110 vercekken yada verebilme ihtimali varken yok bizde üretilsin üretimde pay sahibi olalım diye biz bile kararın sürecinin gecikmesine sebep oluyoruzdur. Bunu bilemeyiz.

Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 14 Ekim 2023, 14:36:22
Sayın Hyperspace gereken tüm cevapları verdi. Bazı prosedür hakkında fikir değil bilgi sahibi olun
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: inca - 14 Ekim 2023, 18:19:23
Sayın Hyperspace gereken tüm cevapları verdi. Bazı prosedür hakkında fikir değil bilgi sahibi olun
   Çok uzun yıllardır takip ediyorum bu forumu. Çok fazla katılım göstermiyorum daha çok takipçi kapsamındayım ama günde iki üç kez paylaşımları okuyorum. Sadece okuyarak, çok fazla konu hakkında "bilen" arkadaşların verdiği lezzetli bilgilerin tadını çıkarıyorum. Son zamanlarda kakafonik paylaşımların artmaya başladığını görüyorum ve üzülüyorum. Lütfen bilmediğiniz veya doğruluğuna emin olmadığınız paylaşımlar yapmayınız. Teşekkürler  :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Yasar - 14 Ekim 2023, 18:57:24
Sayın Hyperspace gereken tüm cevapları verdi. Bazı prosedür hakkında fikir değil bilgi sahibi olun
   Çok uzun yıllardır takip ediyorum bu forumu. Çok fazla katılım göstermiyorum daha çok takipçi kapsamındayım ama günde iki üç kez paylaşımları okuyorum. Sadece okuyarak, çok fazla konu hakkında "bilen" arkadaşların verdiği lezzetli bilgilerin tadını çıkarıyorum. Son zamanlarda kakafonik paylaşımların artmaya başladığını görüyorum ve üzülüyorum. Lütfen bilmediğiniz veya doğruluğuna emin olmadığınız paylaşımlar yapmayınız. Teşekkürler  :)
+1
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: korsan2 - 31 Ekim 2023, 12:33:18
2. dünya savaşı sonrası kurulan dengeler bozuluyor,  bu doğrudur,  ABD  önümüzdeki 15 yıl boyunca  bu günküne oranla güç kaybedecek ve o boşluğu  mecbur birileri dolduracak,  bu da doğru;  ama   o boşluğu doldurma sırası  kime düşer?  o  pek bilinmez.
öncelikle anlamamız gereken şey şu,  ABD  yeniden  pozisyon alıyor.   Saddam'ın devrilmesiyle başlayan  süreç BOB  projesiyle  yeni bir aşamaya girecekti;  ama bu  sürece  bölgenin tüm kolonları  beklenenden daha ciddi direnç gösterdi.
burada ABD açısından   ziyan olmuş en az on yıl var ve bu  ziyan olan  zamanda  hem dünya değişti;  hem ABD de  birşeyler öğrendi.
ilk öğrendiği şey,  sadece enerji havzalarını  "OPEK"  kontrol etme politikası,  gereğinden fazla  bir gücü ve  mesaiyi  ortadoğuda tutmaya neden oluyor,  bu da  mesela Asya  bölgesindeki gelişmelere  yeterli ve zamanında tepki gösterilememesine neden oluyor.
söz gelimi,  adam gözünün önünde Gürcistan'a  ve Suriye'ye  karışırken  izliyorsun,  sonrasında da Kırım gidiyor.
Çin  bambaşka bir konu zaten.
beri yandan da,  sen  Avrupa'nın jandarmalığını  yapmak için  sürekli askeri harcamalar yaparken,  Avrupa  sana güvenip bu harcamalardan kaçınıyor.  orduya ayırması gereken kaynakları halkına refah olarak yansıtıyor.
e devir iletişim devri,  ABD içindeki halk  bir Avrupa'ya  bakıyor,  bir kendi  hayatına,  bu nasıl süper güçlük diye sormaya başlıyor.
bir bakıyorlar ki,  dünyanın  öcüsü  haline gelmişler;  halbuki  herşeyin içinde olan Avrupa,  hiçbir yerde görünmüyor,   öcülük sadece ABD'ye kalıyor.
Sayın Trump  Avrupa'ya  boşuna  askeri harcamaları yükseltme baskısı yapmadı anlayacağınız.
tüm bu  hikayenin sonunda bir de elektrikli oto dönemi başlıyor ki,  burada 2035 tarihi  artık bir  başka devrenin başlangıcı;  yani  yavaş yavaş petrolün önemi de düşecek.

bu ve bunun gibi birçok  konu ABD'ye, artık eski yaklaşımlarla bu arabanın gitmeyeceğini  öğretti.

bu yeni yaklaşım nedir?
ben bunun adını koymak için çok kıvrandım,  birçok  kavram uydurmakla beraber,  en  uygun gördüğüm tanım "Amerikagil"  oldu.
ABD'nin yeni  konseptinin  herkesi ilgilendiren yönleri var.
mesela Avrupa'yı  ilgilendiren yönü,  askeri harcamaları  yükseltme ve bazı  noktalarda artık kendi göbeğini kendi kesecek hale gelmesi yönündeki Sayın Trump tarafından  fiilen uygulanan  politikadır.
mesela İngiltere'nin  AB'den  ayrılması  ve hatta F35  projesine  ortak olan ülkelerdir.
yani,  yeni dönemde Avrupa'daki Amerikagil  kimdir?  sorusunun cevabı tam olarak  buralarda bulunuyor.

Ortadoğuyu ilgilendiren yönü,  Körfez  bölgesinin "bilhassa OPEK"  grubu ülkelerin  nazının daha az  çekileceğini  hissettiren  politikalardır.
"hem petrol döneminin  sonu;  hem de ABD'de  keşfedilen yeni  kaya gazına  güven"
ortadoğudaki Amerikagil kimdir?  sorusunun cevabı  bu yeni durumda da  fiilen  tek taraflı olarak  bir 20 yıl daha değişmeyecektir;  çünkü  OPEK grubu  başta olmak üzere  birçok ülkenin envanterindeki askeri araçların neredeyse tamamı ABD  malıdır,  bu nedenle  bu envanterin işler durumda tutulması için ABD'den  yedek parça ve bakımcı  personel gelmesi zaruridir.
bu yetmiyormuş gibi ortadoğu  sermayesinin hiç hafife alınmayacak kadar bir kısmı ABD  borsalarında işlem yapmaktadır.
burada  bir tırnak açayım, "ABD  bu gün Predator  ihracatına başlasın,  o ABD'den uzaklaşıyorlar diye saydığınız ülkelerin tamamı ABD'nin kapısında Predator kuyruğuna girer  emin olun"
ortadoğu özelinde,  önümüzdeki 15 20 yıl  boyunca ABD 'ye  bakmaya çalışan;  ama ABD tarafından  nazı çok fazla  çekilmeyecek  bir siyaset devri  başlıyor.
bu dönemde   Körfez ile ABD  tamamen ayrılacak filan değil,  adamlar halen THAAD  peşinde zaten.

Asya bölgesini ilgilendiren kısmı,  yine Sayın Trump dönemiyle  başlayan  ve ABD'nin  oradaki ticari ve askeri faliyetlerini  yeniden düzenleme  politikalarıdır,  burada ortadoğu için harcanan mesainin bir kısmı  artık Asya bölgesine verilecek  ve Asya  bölgesinde   kendisi ve ortakları üzerinden daha belirgin  bir  rol  alacak.
Japonya'ya  F35 satışı, Japonya'nın  o  savaş uçağı  yapma denemesini hatırlayın,  Güney Kore'nin  savaş uçağını göz önüne getirin.  bunlar tesadüfi  bu döneme denk gelmiş şeyler değil.
ABD'nin  Asya'daki stratejik müttefikleri  bunlar  ve  sürekli destekleniyorlar.
demekki  Asya'daki Amerikagil de  iyice belli oluyor.

bizi ilgilendiren kısmı da var tabi.
bizde okumuş kesim bile malesef bu yeni dönemi doğru düzgün anlayabilmiş değil,  malesef çoğu  konuyu CAATSA  ile sınırlı değerlendiriyor.
hayır,  malesef konu CAATSA  ile sınırlı değil,   belki milenyumla temeli atılan,  başkan Obama  döneminde fiilen  hayata geçirilen bir politika var.
Askeri açıdan inceleyecek olursak,
*Suriye'de  Türkiye'nin istemediği gruplara   ekipman ve eğitim desteği
*başta Suriye ve Yunanistan'da   kurulan  yeni ABD üsleri
*Türkiye'nin F35  projesinden çıkartılması
*GKRY  silah ambargosunun kaldırılması
*en sonunda silahlı ihanın  düşürülmesi

tüm  bunların  meali şudur:  ABD  yeni dönemde Türkiye'yi  ortak olarak görmüyor ve daha da önemlisi   bu  yeni  pozisyonun gereğini   adım adım hayata geçiriyor.
önce Yunanistan ve Suriye'de  üsleniyor,  daha sonra Türkiye'deki üslerin faliyetini kademe kademe düşürüyor.
kendisi açısından ne şişi  yanıyor,  ne kebabı.
önce hangi işin yapılacağı ve sonra hangi işin yapılacağı konusunda  şu ana kadar  ABD'nin  başı pek ağrımadı.
bu demek oluyor ki,  bu politikayı fiilen uygulayanlar,  pek de öyle kafası karışık adamlar değil.
maraba televole diyen senatörler  varmış gibi davranmanın lüzumu yok.

seçimlerden önce de hep bunları yazardım,  ABD  gitti artık.  sahilde oturup ufuktan gelecek nazlı yari gözlemesin kimse.
Amerika  bizsiz yaşamayı  planlayıp  uygulamaya geçiriyor,  bunun karşılığı  ABD  ile  sürekli  kavga değil,  ABD  olmadan yaşamanın yollarını keşfetmektir.
yoksa,  ABD  önümüzdeki süreçte zayıflayacak da,  biz  onun yerine süper güç olacağız filan  değil.  süper güç olma sırası bize gelene kadar,  ohooo!
Türk dış politikası  artık yeni güzergahlar keşfetmekten kaçınmamalı,  bunu yaparken de ABD ve batıyla  ayakları yere basan  rutin bir siyaset geliştirmelidir.


ezcümle,  yeni dönem Amerikagil dönemidir ve Amerikagil  kimdir sorusunun cevabını bulmak için ,  bilhassa F35'i ve THAAD sistemlerini  takip etmek  büyük oranda yeterlidir.
 

Başlık: Türkiye yardım etti, ABD top mermisi fabrikası kuruyor
Gönderen: fırtına06 - 14 Şubat 2024, 19:56:50
ABD Büyükelçisi Jeff Flake, ABD'nin bir Türk savunma şirketinin yardımıyla Teksas'ta 155 mm top mermisi üretim hatları kurduğunu açıkladı.

Jeff Flake, ABD Savunma Bakanlığı'nın Teksas'ta bir Türk savunma firmasından satın aldığı üç mühimmat hattını inşa ettiğini açıkladı. Flake, "Önümüzdeki yıl itibariyle, ABD-Türkiye savunma ortaklığı sayesinde Amerika'da üretilen 155 mm'lik mermilerin %30'unun Teksas'taki bu fabrikada üretileceği tahmin ediliyor” dedi.
Flake, her konuda aynı fikirde olmasalar dahi Türkiye'nin ABD'nin "vazgeçilmez bir müttefiki" olduğunu vurguladı.

Deseret News için "Türkiye ile güçlü bir ilişki Amerika'nın çıkarınadır" başlıklı bir makale kaleme alan Flake, Kongre'nin Türkiye'nin F-16 satın alımını onaylama kararını hatırlattı.

ANKARA'NIN OYNADIĞI ROLLERE VURGU YAPTI

Türkiye'nin F-16 filosunun NATO'nun gücü açısından kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Flake, Rusya-Ukrayna Savaşı'na değindiği yazısında şunları aktardı:

"Savaşın küresel gıda güvenliğini tehlikeye atması üzerine Türkiye'nin diplomatları, yaklaşık 33 milyon ton tahılın 40'tan fazla ülkeye güvenli geçişini sağlayan Karadeniz Tahıl Girişimi'ni müzakere etti. Karadeniz'in güçlü ülkelerinden biri olan Türkiye, deniz yollarının açık ve güvenli tutulmasına yardımcı olarak, mayınların tahıl ve diğer temel ürünlerin sürekli taşınması üzerindeki etkisini en aza indirdi."

(https://i12.haber7.net//haber/haber7/photos/2024/07/H9bZj_1707907280_273.jpg)

BORÇ TUZAĞI KURMUYOR

Dünyanın pek çok köşesinde nüfuzunu, tarihi bağlarını ve ekonomik gücünü kullanmak için Türkiye'ye güvendiklerini belirten Amerikan Büyükelçisi, şöyle devam etti:

"Çünkü Türkiye, rakiplerimizle bizim yapamayacağımız yol ve yerlerde diyalog kurma becerisinde eşsiz. Örneğin Türkiye, Gazze'deki ihtilafın çözümünde rol oynayabilecek bir konumda. ABD gibi Türkiye de kalıcı barışa giden en iyi yol olarak Filistin devletinin kurulmasını destekliyor. Borç tuzağı olmadan yüksek kaliteli altyapı arayan ülkeler için Sahraaltı Afrika ve Orta Asya'da Çin Halk Cumhuriyeti'ne uygun bir alternatif olduğunu kanıtladı."
Flake, gelişen ABD-Türkiye ilişkilerinin öneminden söz ettiği yazısında şu ifadeleri kullandı:

"23 milyar dolarlık F-16 anlaşmasına ek olarak, Türkiye'nin insansız hava araçlarından ileri teknoloji bileşenlere, top mermilerine kadar devam eden savunma sektörü dönüşümü, ABD'nin savunma tedarik zincirinin ve NATO ittifakımızın gücünün ayrılmaz bir parçasıdır. Kritik mühimmat stoklarımızı artırmak için Türk savunma sanayisiyle ortaklık yapıyoruz. Teksas'ta Savunma Bakanlığı, bir Türk savunma firmasından satın alınan üç mühimmat hattı inşa ediyor."

THY YENİ ROTALAR AÇMAYA DEVAM EDİYOR

Jeff Flake, ABD-Türkiye savunma ortaklığı sayesinde bir sonraki yıla kadar ABD'de üretilen 155 mm'lik mermilerin yüzde 30'unun Teksas fabrikalarından geleceğinin tahmin edildiğini anlattı.

Sözü ticari havacılığa getiren Flake, Türk Hava Yolları'nın ABD'de yeni rotalar açmaya devam ederken Boeing filosunu da büyük ölçüde genişletmesini "sabırsızlıkla" beklediklerini kaydetti.

ANLAŞMAZLIKLARA DA DEĞİNDİ

ABD ile Türkiye'nin anlaşamadığı konuların da "mutlaka" olduğunu dile getiren Flake, bu duruma örnek verdi:

"DEAŞ'a karşı yaklaşımlarımız her zaman uyumlu olmuyor ancak Türkiye, DEAŞ karşıtı koalisyonun önemli bir parçası. Boşlukları gidermek için bu ve diğer zor konular üzerinde iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz." Kongre üyelerinin Türkiye'ye F-16 satışını onaylamasına atıfta bulunan Flake, "Bu önemli ilişkiyi yeniden canlandırma fırsatını yarattılar. Doğru olanı yaptılar." ifadelerini kullandı.

https://ekonomi.haber7.com/ekonomi/haber/3390969-turkiye-yardim-etti-abd-top-mermisi-fabrikasi-kuruyor
Başlık: Ynt: Türkiye yardım etti, ABD top mermisi fabrikası kuruyor
Gönderen: AlicanAli__ - 14 Şubat 2024, 20:08:59
DEAŞ'a karşı yaklaşımlarımız her zaman uyumlu olmuyor ancak Türkiye, DEAŞ karşıtı koalisyonun önemli bir parçası.
Bu özellikle tehlikeli bir cümle olmuş, uluslararası medyaya sanki biz işide okadar da muhalif değiliz gibi bir algı yaratabilir, aslında demek istediği ypgye olan yaklaşım, ypgyi işide karşı silahlandırıyorlar sözde
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mehmet75 - 14 Şubat 2024, 20:33:03
Öfkeli çocuklar dersen, uyumlu olmuyorsun haliyle.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 14 Şubat 2024, 21:31:21
Kim demişti davutoğlu mu?😁
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: baryshx - 14 Şubat 2024, 23:41:24
Öfkeli çocuklar dersen, uyumlu olmuyorsun haliyle.
O sözün altında büyük stratejik derinlik var. ;D :P
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: aydındurmus - 15 Şubat 2024, 11:43:23
bugün top fabrikası kuralım yarın ypgpkk deaş eliyle bize geri dönsün yazıklar olsun bunlara yatırım yapanlar bana göre vatan hinidirler kim ne derse desin.
Bunlarla askeri konuda iş yapanların kollarından masumların mazlumların kanı akmaktadır.
Bunlardan alacaksın fakat asla vermeyeceksin...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mehmet75 - 15 Şubat 2024, 13:32:37
Vermeden almak tanrıya mahsus.

Al gülüm ver gülüm.

Ne kadar ekmek o kadar köfte.

Alemin tek akıllısı sen misin.

Tuhaf tuhaf ideolojilerin müritleri her yerde.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: aydındurmus - 15 Şubat 2024, 13:57:22
Vermeden almak tanrıya mahsus.

Al gülüm ver gülüm.

Ne kadar ekmek o kadar köfte.

Alemin tek akıllısı sen misin.

Tuhaf tuhaf ideolojilerin müritleri her yerde.

Evet alemin tek akıllısı benim yoksa sadece kendin olduğunumu sanıyordun.

Böyle mürit felan sen ne ayaksın bir söz vardır KİŞİ KENDİNDEN BİLİRMİŞ İŞİ diye.

Sen kimin müridisin ki sağa sola böyle iftira atmayı kendine görev bilmişsin.Ben kimsenin müridi değlim geçmişi analiz edip geleceği yorumlamaya çalışıp o şekilde yorum yapıyorum.

Amerikanın ülkemize uygulamış olduğu siyasi askeri ve ekonomik suikastleri unutacak kadar balık hafızalı görmeyecek kadar kör duymayacak kadar sağır düşünemeyecek kadar cahil değilim.

Daha yakın zamanda coğrafyamızda olandan bitenden habersiz olduğunuz yazınızdan pekala anlaşılıyor.

Umarım bundan sonra insanlara karşı uslubunuzu düzeltirsiniz.Aksi durumda uslubunza karşı tarafımdan sert bir şekilde karşılık verilecektir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 15 Şubat 2024, 15:06:49
Bence bu kadar Amerikan karşıtlığına gerek yok..

90 da beraber hareket edip ırağa girebilirdik

Yada

4 Mart 2003 tezkeresini geçirebilirdik.

Yapmadığımız yada kaçtığımız şeylerin elbette bir bedeli var.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: fırtına06 - 15 Şubat 2024, 15:07:18
Konu yine kişisel ideolojik tartışmaya dönmüş. Eğer devam ederseniz iletileri kaldırıp taşıyacağım.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: aydındurmus - 15 Şubat 2024, 15:25:07
Konu yine kişisel ideolojik tartışmaya dönmüş. Eğer devam ederseniz iletileri kaldırıp taşıyacağım.

ben ideolojik çatışma çıkarma peşinde değilim fakat birileri ideolojik çatışmaya çekme çabaları mevcut.

Zira şahsen bu gibi konularda geçmişe bakıp yarını yorumlamaya çalışmaktayım bunda herhangi bir ideoloji olabilirmi.

Unutmayalımki bize vermedikleri jawelin füzelerini ypgpkk ya veren,uluslar arası anlaşma yaptığımız f-35 projesinden bahaneler uydurup çıkaran ve paramıza el koyan amerikadan bahsediyoruz bugun kurduğumuz top fabrikasındaki hisselerimize ne zaman el koyacakları hangi masum ve mazlumun öldürülmesi için top mermilerini satacağı belli olmayan bir devletle cephane konusunda nasıl ortaklık kurulabilir...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 15 Şubat 2024, 15:42:20
Aynı mantıkla onlarda F16 vermeyebilir

Yada

Kaan ve hürjet vermeyebilir o zaman biz ne yapacağız.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 15 Şubat 2024, 15:46:36
Bence bu kadar Amerikan karşıtlığına gerek yok..

90 da beraber hareket edip ırağa girebilirdik

Yada

4 Mart 2003 tezkeresini geçirebilirdik.

Yapmadığımız yada kaçtığımız şeylerin elbette bir bedeli var.

90'larda aslında epey birlikte hareket ettik. Irak'a saldırı noktalarından biri de ülkemizdi. İzin verdik. Bir koyup üç alacağız derken başka bir şeyle karşılaştık. Gerçekten bir koyup üç almış olsaydık muhtemelen 4 Mart tezkeresi de geçebilirdi. Müttefik olan biz yerine teröristleri seçenlerin tercihi bu.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: aydındurmus - 15 Şubat 2024, 15:50:48
Aynı mantıkla onlarda F16 vermeyebilir

Yada

Kaan ve hürjet vermeyebilir o zaman biz ne yapacağız.

f-16 yı zaten vermediler vermek zorunda kaldıkları için verdiler yoksa türkiyeyi kaybedeceklerdi,hem askeri hem siyasi hem ekonomik kaan ve hürjet konusuna gelirsek eğer motorlarını vermeselerdi türkiye farklı motor seçenekleri ile gidecekti ha proje 1-2 yıl aksayabilirdi fakat biz 1 kaybedersek onlar 10 kaybedeceklerdi o sebepten dolayı onun motorunuda vermek zorunda kaldılar.
muhtemel düşman adayları için Kontrollü düşman kontrolsüz düşmandan daima iyidir prensibi ile hareket etmektedirler.
Aksi durumda hem bizi hemde piyasayı kaybedeceklerinden motoruda vermek zorunda kaldılar.
Daha bir çok konu daha var örneklenecek...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 15 Şubat 2024, 16:34:54
Bence bu kadar Amerikan karşıtlığına gerek yok..

90 da beraber hareket edip ırağa girebilirdik

Yada

4 Mart 2003 tezkeresini geçirebilirdik.

Yapmadığımız yada kaçtığımız şeylerin elbette bir bedeli var.

90'larda aslında epey birlikte hareket ettik. Irak'a saldırı noktalarından biri de ülkemizdi. İzin verdik. Bir koyup üç alacağız derken başka bir şeyle karşılaştık. Gerçekten bir koyup üç almış olsaydık muhtemelen 4 Mart tezkeresi de geçebilirdi. Müttefik olan biz yerine teröristleri seçenlerin tercihi bu.

Benim hatırladığım biz yada özal girmek istiyor ama o zamanın G.kurmay başkanı istifa ediyor..

Yani o zaman koalisyonla beraber 91 de girsek birde 4 temmuz tezkeresi geçse bence teröristleri tercih etmezlerdi ..

Öyle teröristlerede destek verseler bize hertürlü silahı veriyorlardı.

Saldırı helikopteri mesela vermiyorlar dediler halbuki kobralar nerden geldi yada bize apache önerdiler biz pahalı diye istemedik.

Yada hava savunma sistemi vermiyorlar dediler biz loradimis ihalesini açmadan önce iki kere önerdiler biz kimden füze saldırısı gelcek dedik hava savunmasını uçaklarla yapıyoruz dedik reddettik.

Loradamiste patriot önerdiler bizde teknoloji transferi yok diye çin sistemini seçtik yada daha sonra kabul ettiğimiz s400 de ne teknoloji transferi vardı.

Abd ile o kadar kötü olsaydık f35 projesine ortak etmezdi.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: aydındurmus - 15 Şubat 2024, 16:41:23
Bence bu kadar Amerikan karşıtlığına gerek yok..

90 da beraber hareket edip ırağa girebilirdik

Yada

4 Mart 2003 tezkeresini geçirebilirdik.

Yapmadığımız yada kaçtığımız şeylerin elbette bir bedeli var.

90'larda aslında epey birlikte hareket ettik. Irak'a saldırı noktalarından biri de ülkemizdi. İzin verdik. Bir koyup üç alacağız derken başka bir şeyle karşılaştık. Gerçekten bir koyup üç almış olsaydık muhtemelen 4 Mart tezkeresi de geçebilirdi. Müttefik olan biz yerine teröristleri seçenlerin tercihi bu.

Benim hatırladığım biz yada özal girmek istiyor ama o zamanın G.kurmay başkanı istifa ediyor..

Yani o zaman koalisyonla beraber 91 de girsek birde 4 temmuz tezkeresi geçse bence teröristleri tercih etmezlerdi ..

Doğru hatırlıyorsun merhum turgut özal harekata katılmak için genelkurmay başkanına baskı yaptı başkan baskıya karşı istifa etti ve harekata katılmadık turgut özalın hayali ıraktaki mısakı milli sınırını almaktı bize bu vaadde bulunmuşlardı.
Peki bu vaadi tutacaklarmıydı şahsen ben hayır diyorum.
zira adamların mantığı UZAYINCA BUDA KURUYUNCA SULA mantığıydı bizim oraları almamız demek GSMH mizi 2 katına bir anda çıkarır ve çok fazla cari fazla veririz ki buna asla müsade etmezler..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 15 Şubat 2024, 16:47:57
Neyse yapcak birşey yok gerek biz gerek ABD seçimlerimizin ve arzu edilen politikaların bedelini birlikte ödeyeceğiz yapacak birşey yok.

Biz daha yeni bir açıklama yaptık ABD den Terör örgütü ile aranıza mesafe koyun diye ..
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: tumucin - 15 Şubat 2024, 16:59:11
Türkiye abdde fabrika acmakla  hata yapmistir
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 15 Şubat 2024, 17:17:53
Bence doğru yatırım aynı yaklaşımla yaklaşsak onlarında tai'ye bir zamanlar ortaktı. Şimdi ise tei'ye ortaklar .bence bizim yaptığımız doğru adım sonuçta açık bir şeklide düşmanımız değiller.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ocak - 15 Şubat 2024, 17:29:43
Bence bu kadar Amerikan karşıtlığına gerek yok..

90 da beraber hareket edip ırağa girebilirdik

Yada

4 Mart 2003 tezkeresini geçirebilirdik.

Yapmadığımız yada kaçtığımız şeylerin elbette bir bedeli var.

90'larda aslında epey birlikte hareket ettik. Irak'a saldırı noktalarından biri de ülkemizdi. İzin verdik. Bir koyup üç alacağız derken başka bir şeyle karşılaştık. Gerçekten bir koyup üç almış olsaydık muhtemelen 4 Mart tezkeresi de geçebilirdi. Müttefik olan biz yerine teröristleri seçenlerin tercihi bu.

Benim hatırladığım biz yada özal girmek istiyor ama o zamanın G.kurmay başkanı istifa ediyor..

Yani o zaman koalisyonla beraber 91 de girsek birde 4 temmuz tezkeresi geçse bence teröristleri tercih etmezlerdi ..

Öyle teröristlerede destek verseler bize hertürlü silahı veriyorlardı.

Saldırı helikopteri mesela vermiyorlar dediler halbuki kobralar nerden geldi yada bize apache önerdiler biz pahalı diye istemedik.

Yada hava savunma sistemi vermiyorlar dediler biz loradimis ihalesini açmadan önce iki kere önerdiler biz kimden füze saldırısı gelcek dedik hava savunmasını uçaklarla yapıyoruz dedik reddettik.

Loradamiste patriot önerdiler bizde teknoloji transferi yok diye çin sistemini seçtik yada daha sonra kabul ettiğimiz s400 de ne teknoloji transferi vardı.

Abd ile o kadar kötü olsaydık f35 projesine ortak etmezdi.

 Özal ve ABD anlaşmıştı, birlikte Irak'a girseydik kesinlikle misak-milli sınırlarını alabilecektik belki petrolü ABD alırdı ama egemenlik bize geçerdi.Sonucta yüz binlerce kişilik bir orduyla Irak'ta olsaydık kimse bizi oradan söküp atamazdı.

 Çünkü o zamanlar PKK halen Sovyet destekli komünist bir örgüt olarak görülüyordu ayrıca Ülke yönetici kadroları Batı yanlısı idi yani ABD'nin bize teklifi gerçekleşirdi böylelikle hem Saddam tehtidinden kurtulurduk hem de ileride 90'lar boyunca olan terör olayları olmazdı.

 Torumtay paşa istifa etti, Amerika'nın istediği desteği vermedik ve bunun cezasını bize 10 yıl boyunca fena ödettiler.

 Aynı hatayı 2000'li yıllarda yaptık, yine çuval olayı ve sonrası cezalandırıldık.

 Aynı hatayı Obama zamanında Suriye'ye girmemizi istediklerinde yine bu teklifi geri çevirerek yaptık, sonuç söylemeye gerek yok herkes biliyor.

 ABD gibi bir müttefik süper gücü, kendi çıkarımıza gelişmeler olduğu halde defalarca reddettik.

 Bunları söyleyince Amerikancı oluyoruz o nedenle daha fazla yazmak istemiyorum.
 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Şubat 2024, 17:37:38
1 koyup 3 alacağız diyordu Özal ama sonunda tersini aldık....
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 15 Şubat 2024, 17:51:34
Sinirlerinizi hoplatmak istemiyorum ama yıllardır ara ara tekrar etiğim için eminim artık yadırgamazsınız bu düşüncemi. Ben Kuzey Irak daki Kürt devleti sayılabilecek idareyi bizim Kürt terörü sorunumuzda bir çözüm sağladığı kanısındayım. Kürtler bu yer kürede devletsiz halk olma onursuzluğundan Amerika sayesinde kurtulmuşlardır bu bizim için altın tepside tarihin bize sunduğu bir şanstır. Düşünün Irak eski Saddam lı Irak Kürtler için özerk bile olsa hiç bir şekilde aidiyet hissini tatmin edecek idareleri geleceğe kürtlüğü devam ettirecek umutları yok olacaktı. O zaman eskiden olduğu gibi ikna olan her kürt yaşadığı mahallede kürdistan kurmak için çalışmaya uğraşacaktı. Biz körfez savaşından çok karlı çıkmış bir ülkeyiz ama bunu görmek için biraz pragmatik olmak gerek. Dünyada Kürtlerin aidiyet duygusunu tatmin eden bir devlet nüvesi olması bizim kürt sorunumuz açısından tek çözüm şansıdır. Kimse bize bunu tabi hediye etmedi sadece ABD ile İsrail ile menfaatlerimiz örtüştü hiç bir şey yapmadan bu faydayı sağladık. Pkk terör örgütü neden artık duruldu bu yüzden işte artık devletsizlik travması kalmadı sınırlarımız dışında başka öncelikleri oluştu. Bunları biz Amarikaya borçluyuz eğer körfez savaşı olmasa mazallah. Özal 1 koyup 3 alacağız diyordu aslında ölçülebilse 100 aldık ama onu anlayacak akıl kimsede pek yok sadece devletin derin aklı farkında bunların
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Ocak - 15 Şubat 2024, 18:01:38
1 koyup 3 alacağız diyordu Özal ama sonunda tersini aldık....

 Özal'ın dediğini yaptık mı?

 Irak bir bataklık, orduyu oraya sokmam diyen paşa istifa etti ve sonuçta Amerika'nın istediği desteği vermedik ve sonucu hep birlikte acı acı yaşadık, yaşınız gereği o günleri hatırlıyor olmalısınız.

 
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Şubat 2024, 18:36:11
 
Sinirlerinizi hoplatmak istemiyorum ama yıllardır ara ara tekrar etiğim için eminim artık yadırgamazsınız bu düşüncemi. Ben Kuzey Irak daki Kürt devleti sayılabilecek idareyi bizim Kürt terörü sorunumuzda bir çözüm sağladığı kanısındayım. Kürtler bu yer kürede devletsiz halk olma onursuzluğundan Amerika sayesinde kurtulmuşlardır bu bizim için altın tepside tarihin bize sunduğu bir şanstır. Düşünün Irak eski Saddam lı Irak Kürtler için özerk bile olsa hiç bir şekilde aidiyet hissini tatmin edecek idareleri geleceğe kürtlüğü devam ettirecek umutları yok olacaktı. O zaman eskiden olduğu gibi ikna olan her kürt yaşadığı mahallede kürdistan kurmak için çalışmaya uğraşacaktı. Biz körfez savaşından çok karlı çıkmış bir ülkeyiz ama bunu görmek için biraz pragmatik olmak gerek. Dünyada Kürtlerin aidiyet duygusunu tatmin eden bir devlet nüvesi olması bizim kürt sorunumuz açısından tek çözüm şansıdır. Kimse bize bunu tabi hediye etmedi sadece ABD ile İsrail ile menfaatlerimiz örtüştü hiç bir şey yapmadan bu faydayı sağladık. Pkk terör örgütü neden artık duruldu bu yüzden işte artık devletsizlik travması kalmadı sınırlarımız dışında başka öncelikleri oluştu. Bunları biz Amarikaya borçluyuz eğer körfez savaşı olmasa mazallah. Özal 1 koyup 3 alacağız diyordu aslında ölçülebilse 100 aldık ama onu anlayacak akıl kimsede pek yok sadece devletin derin aklı farkında bunların

Hocam tam anlayamadım ne demek istediğinizi... K.Irak'ta özerk bir Kürt idaresinin oluşumunun Kürtlerin bağımsızlık isteklerini azalttığını ve bizim için yararlı olduğunu mu söylüyorsunuz?
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 15 Şubat 2024, 18:46:44
Evet artık devletsizlik psikolojisinden kurtuldukları için başımıza bela olmuyacağını düşünüyor bende aynı şeyi anladım
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 15 Şubat 2024, 18:55:45
Sinirlerinizi hoplatmak istemiyorum ama yıllardır ara ara tekrar etiğim için eminim artık yadırgamazsınız bu düşüncemi. Ben Kuzey Irak daki Kürt devleti sayılabilecek idareyi bizim Kürt terörü sorunumuzda bir çözüm sağladığı kanısındayım. Kürtler bu yer kürede devletsiz halk olma onursuzluğundan Amerika sayesinde kurtulmuşlardır bu bizim için altın tepside tarihin bize sunduğu bir şanstır. Düşünün Irak eski Saddam lı Irak Kürtler için özerk bile olsa hiç bir şekilde aidiyet hissini tatmin edecek idareleri geleceğe kürtlüğü devam ettirecek umutları yok olacaktı. O zaman eskiden olduğu gibi ikna olan her kürt yaşadığı mahallede kürdistan kurmak için çalışmaya uğraşacaktı. Biz körfez savaşından çok karlı çıkmış bir ülkeyiz ama bunu görmek için biraz pragmatik olmak gerek. Dünyada Kürtlerin aidiyet duygusunu tatmin eden bir devlet nüvesi olması bizim kürt sorunumuz açısından tek çözüm şansıdır. Kimse bize bunu tabi hediye etmedi sadece ABD ile İsrail ile menfaatlerimiz örtüştü hiç bir şey yapmadan bu faydayı sağladık. Pkk terör örgütü neden artık duruldu bu yüzden işte artık devletsizlik travması kalmadı sınırlarımız dışında başka öncelikleri oluştu. Bunları biz Amarikaya borçluyuz eğer körfez savaşı olmasa mazallah. Özal 1 koyup 3 alacağız diyordu aslında ölçülebilse 100 aldık ama onu anlayacak akıl kimsede pek yok sadece devletin derin aklı farkında bunların

Hocam tam anlayamadım ne demek istediğinizi... K.Irak'ta özerk bir Kürt idaresinin oluşumunun Kürtlerin bağımsızlık isteklerini azalttığını ve bizim için yararlı olduğunu mu söylüyorsunuz?

Bu oturup kürtlerin kafa kafaya vererek aldıkları bir karar değil tabiki. Kürtler kendilerini bu realitenin içinde buldular ne düşündüklerinin istediklerinin önemi yok sosyoloji işliyor burada uymak zorunda kalacakları değişimler oluyor hayatta. Dünyada 4 ülkede yaşayan kürtler var iken bir kürt olduğunu düşün biri sana yaklaşıyor mesela Irak da Suriye de ve biz bu kadar insanız neden devletimiz yok diyor gel Suriyede Irak da devletimizi kuralım varmısın diyor o kürt buna kolayca ikna oluyordu tabiki. Ama dünyada bir kürt devleti var ise o zama nbu devletsizlik travması motivasyonu ortadan kalkar geriye büyük Kürdistan gibi her ülkede aşağı yukarı olan megola idea kalır. Devlet kurmak ile devleti en büyük sınırlara getirme aynı motivasyonda değildir. Yunanlılar mesela İstanbul için yanıp tutuşuyorlar ama silahlı örgüt kurmak gibi bir motivasyonları yok onun yerine duvara büyük Yunanistan büyük Ermenistan diye megola idea haritaları asmışlar gelecek nesiller bir fırsat yakalarsa diye bekliyorlar. Şu anda Diyarbakır da Kürtler için bu duruma geldi yada gerçekçi olalım o kadar daha değil ama bir gün gelecek. Birde şu var Kürtlerin devleti olduğunda kaybedecek şeyleride oluyor bunu şu anda görüyoruz Suriye de rahat bırakmıyoruz ve ABD gitsin orayı temizleyeceğiz gibi görünüyor. Bu kürtleride Türkiye karşısında denge politikası gütmeye zorluyor. Demek istemiyorum ama pkk bile bu noktaya geldi Türkiye yi öfkelendirmemek için dikkat ediyor artık. Benim burada kürt devletinden kastettiğim tabi Kuzey Irak daki özerk Kürt yönetimi. Suriye yi kastetmiyorum
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Denizci16 - 15 Şubat 2024, 19:04:26
İşin aslı birtek dediğinize katılmıyorum oda PKK PYD gibi örgütlerin bize karşı denge güttüğü politikasına tam tersi bize her fırsatta vurmaktan, kayıp verdirmekten hiç ama hiç çekinmiyorlar.

Aynı şeyleri görüp nasıl bir farklı okuma yaptığınızı anlamış değilim
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 15 Şubat 2024, 19:12:45
Pragmatik bakış farkı o işte herkes aynı şeyleri göremez konuya ayda bir gazetede tv de haber düştükçe kafa yoranla sürekli kafa yoran bir olmaz. Ben boşuna mı yılın üyesi oldum
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Türkay - 15 Şubat 2024, 19:16:31
   Yapılan anlaşmalara da bakmakta fayda var. Güneyimizde bir sınır değişikliği/ülke değişikliği olursa ne gibi bir hakkımız var.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 15 Şubat 2024, 19:24:27
Sinirlerinizi hoplatmak istemiyorum ama yıllardır ara ara tekrar etiğim için eminim artık yadırgamazsınız bu düşüncemi. Ben Kuzey Irak daki Kürt devleti sayılabilecek idareyi bizim Kürt terörü sorunumuzda bir çözüm sağladığı kanısındayım. Kürtler bu yer kürede devletsiz halk olma onursuzluğundan Amerika sayesinde kurtulmuşlardır bu bizim için altın tepside tarihin bize sunduğu bir şanstır. Düşünün Irak eski Saddam lı Irak Kürtler için özerk bile olsa hiç bir şekilde aidiyet hissini tatmin edecek idareleri geleceğe kürtlüğü devam ettirecek umutları yok olacaktı. O zaman eskiden olduğu gibi ikna olan her kürt yaşadığı mahallede kürdistan kurmak için çalışmaya uğraşacaktı. Biz körfez savaşından çok karlı çıkmış bir ülkeyiz ama bunu görmek için biraz pragmatik olmak gerek. Dünyada Kürtlerin aidiyet duygusunu tatmin eden bir devlet nüvesi olması bizim kürt sorunumuz açısından tek çözüm şansıdır. Kimse bize bunu tabi hediye etmedi sadece ABD ile İsrail ile menfaatlerimiz örtüştü hiç bir şey yapmadan bu faydayı sağladık. Pkk terör örgütü neden artık duruldu bu yüzden işte artık devletsizlik travması kalmadı sınırlarımız dışında başka öncelikleri oluştu. Bunları biz Amarikaya borçluyuz eğer körfez savaşı olmasa mazallah. Özal 1 koyup 3 alacağız diyordu aslında ölçülebilse 100 aldık ama onu anlayacak akıl kimsede pek yok sadece devletin derin aklı farkında bunların


Her ne kadar da konu basligi Türkiye - ABD İlişkileri olsada , Sn Putty nin paylasmis oldugu goruse katilmiyorum.

Oncelikle Ozal Irakin isgali konusunda  cok hatali bir siyaset izledigi kanisindayim . Ozal Irak ta Ulkemizin 1 koyup 3 kazanacagi gibi bir saplantisi vardi. Bu nedenledir ki o zamanin ABD baskanina sirin gorunmek ve savas sonrasi pastadan pay alabilmek icin Irak devletini parcalanmasi dahil vahim bir karari tek basina verip ABD ye soz vermistir. TSK G.kurmay baskanin tarihte ilk defa istifasi sonrasi ve TBMM  de tezkerenin kabul edilmemesi sonrasi zaten ulkemize karsin sasi bakmakta olan ABD nin kara defterine yazilmistik olduk.  Sonrasinda ise ucusa yasak bolge , K.Iragin guclendirilmesi Talabaninin Kerkuk uzerindeki planlari ve oyunlari . M.Barzanin kendisini guc sarhosluguna kapilarak Bagimsizlik Referandumuna kadar curret etmesi ve sonrasinda Basta ABD tarafindan caydirilmasi......  Sonrasinda ise Suriyenin aynen Irak benzeri sekilde bolunup parcalanma kurgusu basimiza gelen  sorunlarin bir devamidir. Bir sonraki adim  Kuzey Irak merkez olarak Suriyedeki kurtlerin de once bir federal yapi sonrasinda ise Kuzey Iraktaki Kurtler de dahil  yeni petrol zengini  ve bolgedeki su kaynaklarinin buyuk bolumune sahip bir devlet ortaya cikacagi asikar . Bu oyunun Turkiye parcasina deginmiyorum hem konu uzamis olur he de sizler oyunun ucunun nereye vardirilmak istenecegini sizlerde benim kadar gorebiliyorsunuz.




Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 15 Şubat 2024, 19:29:13
Türkiye'nin menfaati gereği Kürtlere küçükte olsa bir devlet mutlaka olmalı bununda en görünen olmuş hali Kuzey Irak özerk idaresidir. Tabi ki sınırlarımız dışında. Bu yapı her an bağımsız devlet olabilir bu olursa eğer Türkiye bu devletin merkezi Irak yönetimince bastırılmasına mani olup Kürt devletini himayesi altına almalı. Suriye deki olay ise pek geleceği var gibi görünmeyen bir kalkışma ve bize düşen görev oradaki kalkışmanın denize ulaşmasına mani olmaktır onu da yaptık gerisini Suriye kendi düşünsün.

Bizim için asıl büyük sorun Irak ın 4. Murat ile Sünni kılınan yapısının artık en nihayetinde tekrar Şii bir ülke haline gelmiş olmasıdır. Türkiye için bu namus meselesidir orayı biz Sünni yaptık ve Araplar ellerinden tekrar şia ya kaptırdılar. Bizim asıl meselemiz Bağdat ın Şia dan geri alınmasıdır. Güneyimiz bu yüzden İran dan Akdeniz'e Şii hilali ile kapandı Suriye de Nusayri bir ülke folklorik şia yani onlarda. İran artık yürüyerek Akdeniz'e ulaşabiliyor Şii topraklar üzerinden. Tabloya böyle bakınca Kürt ler hala Sünni kalabildiler Irak özelinde yani bizim davamız yanındalar
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: baryshx - 15 Şubat 2024, 19:39:08
Kürt denilen barzani ve talabani aileleri savaşmadan ülke sahibi oldular. Birde petrol zengini oldular.

Saddam'ın uyduruk saldırısı bahane edilerek hayallerindeki devleti orada kurdular. İkinci Mahabad Cumhuriyeti, bu sefer İran değil Irak'ta.  Abd ve İsrail her zamanki gibi başardı.

Şimdi bizim Hükümetimiz ve işadamlaımız ile orayı kalkındırma ve geliştirme projelerinde beraberliklerimiz var.

Troller, cahiller sosyal medyada Atatürk üzerinden Misakı Milli'den dem vura dursunlar, adamlar orada ülke kurdu. Orası yetmedi Suriye'de de kurdular.

Mısır ve Sisi'den sonra Suriye ve Esat ile de iyi olacağız diye düşünüyorum. Yüzlerce şehidimizin ailesi ne düşünür bilemiyorum.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: serkan1976 - 15 Şubat 2024, 19:44:44
Pragmatik bakış farkı o işte herkes aynı şeyleri göremez konuya ayda bir gazetede tv de haber düştükçe kafa yoranla sürekli kafa yoran bir olmaz. Ben boşuna mı yılın üyesi oldum

Yılın üyesi sayın Putty hocam ; eğer dedikleriniz  İRA , ETA gibi örgütler için olsaydı yani Britanya-İspanya gibi bolluk-refah içinde yaşayan ülke insanlarını içerseydi tabiki İngiltere-İspanya'ya karşı daha geniş bir toprak talebinde bulunmak istenmeyebilirdi...

Ama kastettiğiniz bu dandik coğrafyadaki insanlar ; fakfakir , eğitimsiz ,dinsel-ırksal motivasyonla çok kolay manipüle edilebilecek insanlar...Böyle bir topluluğu "Bakın K.Irak'ta bir Kürt devleti var artık devlet özleminiz tatmin olmuştur ,rahat ve bolluk içinde bulunduğunuz ülkelerin içinde yaşıyorsunuz , zaten devlet olunca da pek birşey değişmiyor" diyerek ikna edemezsiniz...Adamların yarısı 500 dolar aylıkla bize karşı düşman ülkelerin desteğiyle bize karşı savaşıyor sadece kürt devleti kuralım motivasyonuyla da değil...

Ben sizi çok iyi anlıyorum .30 milyon insanı devletsiz bu coğrafyada tutmak zor , tabiki bu işi çözmeliyiz ama "Kürtleri kendilerini tatmin edecek özerk bir devlet ile kandırayım-tatmin edeyim" düşüncesi bu coğrafyada işe yaramaz...Çünkü sadece radikal kürt gruplar değil Yunanlılar,Ermeniler,Almanlar,Fransızlar,ABD'liler de bu kozu bize karşı kışkırtmak için bekliyor...

Ben Türkiye düşmanı olsam ilk yapacağım şey Kürtleri kışkırtmak olur ki zaten onların yaptıkları şeyde tam olarak bu...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 15 Şubat 2024, 19:45:47
Ulkemizin izlemesi gereken politika  oncelikli olarak komus ulkelerin bolunmesi oyununa hic bir zaman paydas olmasidir. Buna K.Irak da dahil. K.Irak ilen olan tum iliskiler merkezi Irak hukumeti ile olan iliskileri bozmayacak sekilde olmalidir.  Suriyedeki olay bir kalkisma veya bas kaldiri degil artik o evreler gecti ulke resmi olmasa da fiilen bolunmustur. K.Iragin hamiligi gibi politika basimizi cok agritabilecegi gibi. K.Irak merkez olmak uzere Irak+Suriye dahil petrol +Su zengini bir Kurt devletinin hamileri ABD ve Israil olur .
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 15 Şubat 2024, 19:59:30
Serkan bey bu bir pazarlık ikna meselesi değil Kürtlerin oturupta karar verecekleri bizim rica edip onların kabul edeceği bir orta yol değil dediğim şey. Devleti olan adamın istekleri farklı olur bunu ondan rica etmemize gerek yok bu zaten o koşullarda olmak zorunda kalacakları bir realite. Tabi ki bende biliyorum her kez en büyük haritayı ister ama bunu devletsizken istemek ile devletin varken istemek arasında bir milyon kat fark vardır. Kürtlere devletlerini istemeseler de vereceğiz (zaten verdik körfez savaşı ile) sonrada oturup bir pazarlık yapmayacağız onlar zaten bizim istediğimiz gibi olmak zorunda kalacaklar. Duvarlarına okullarına büyük Kürdistan haritaları asacaklarını bende biliyorum ama kimin yok ki büyük haritası etrafımızdaki tüm ülkelerin büyük megola idea haritaları var. Büyük devlet haritası romantik bir hayaldir amaç diri tutup gelecekteki bir fırsatı kullanma ihtimalidir. Kimse bunun için işleyen düzenini başkentini komşusu ile ilişkisini silip atmaz.

Birde şu var. Mevzuya Amarika İsrail girince biz hep karşısında olacak değiliz. Bu olayda mesela yani Irak savaşında Kürtlere idare verme isteği Amerika İsrail işiydi ve bizim işimize yaradı bedavaya altın tepside bize ödül gibi geldi bu oluşum. Tabi gönlü ümmetin derdi ile yanıp tutuşanlar için Türkiye'nin menfaatleri önceliğini yitirebiliyor bu yüzden her zaman kitlenin sesine kulak vermek doğru değil
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Mehmet75 - 15 Şubat 2024, 20:20:32
Musul ve kerkükü asağıda maddelerini paylastığım Ankara anlasması ile biz "ıraka" verdik. Başka bir devlet kurulamaz. Orada bizim aleyhimize faaliyet gösterilemez maddesini de eklemişiz. Zaten Takip eden ek ve ikili anlasmalarla müdahale hakkımız da mevcut. Irak kendisi düzeni sağlayamazsa  bize bu hakkı da vermiş. Haydar aliyevin vatan toprağı ile ilgili güzel bir sözü vardır. Irak bayrağı altında federasyon mu olacaklar , konfederasyon mu, özerk mi bizi ilgilendirmez ama bağımsız olamazlar .



1926 Ankara Antlaşması Maddeleri

1.Musul ve Kerkük vilayetleri Irak’a verilecektir.
Irak sınırı Milletler Cemiyeti’nin 29 Ekim 1924 yılındaki aldığı kararla kesin olarak belirtilmiştir.
Milletler Cemiyeti’nin belirttiği sınır kararını iki devlet de kabul edecek ve bozmak için herhangi bir eylem hazırlığına girmeyecektir.
Türkiye ve Irak arasında sınır Brüksel hattı olduğu kararlaştırıldı.
Irak Musul’dan elde ettiği petrolün %10’unu 25 yıllık süre boyunca Türkiye’ye verecektir.
Türkiye bu parayı 4 yıl boyunca almıştır ancak kalan 21 yıllık hakkını ise 500.000 Sterlin’e İngiltere lehine vazgeçmiştir.
Irak hükûmeti antlaşma imzalanana kadar kendi halkından Türkiye lehine konuşanlara genel af tanıyacağını söyler.
Türkiye ve Irak, dost devletler arasında yapılan “suçluların iadesi“ için görüşmeye karar vermiştir.
Antlaşmanın 2. faslı yürürlüğe girdiğinden itibaren on sene müddetle yürürlükte kalacaktır.
10 sene sonra taraflardan biri feshetme hakkına sahip olabilecektir.
Maddeler taraflarca tasdik edilecek ve derhal Ankara’ya gönderilecektir.
Antlaşma tasdik edildikten sonra Lozan Antlaşması’nı imzalayan devletlere gönderilecektir.
1936 yılında Irak ile Türkiye arasında 18 Temmuz 1936 gününden itibaren, 1926 Ankara antlaşmasına getirilen bazı hükümler:

Sınır komisyonu 6 ayda bir toplanmaktadır,
Sınır konuları gözden geçirilmektedir,
Antlaşmayı imzalayanlar, sınır bölgesinde diğer devlete karşı olan propagandalara izin vermeyecektir; ancak bu maddeye uyulmamaktadır.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: metin62 - 15 Şubat 2024, 21:59:28
Benim fikrim halen sabit bazi arkadaslarin goruslerine katilmiyorum :)

Oncelikle Komsularimizin ic islerine karismaktan mumkun oldugunca imtima etmeliyiz. Komsularimizin toprak butunlugunun bozulmasina on ayak olmamak yaninda . Emperyalist devletlerin bu tur girisimlerine canak tutmamaliyiz.  " Bu gun komsuna yapilmaya calisilan  yarin basimiza gelir " Bolgedeki Kurt halki her ne kadar da 30M olsa da bu halk 4 ulke sinirlari icerisine dagilmaktadir . Bu nedenle ille de ayri bir bagimsiz devlet kurulmasi zorunlulugu yoktur . " Ayri bir devlet kurtlerin ruyasi olabildigi gibi emperyal devletlerin cikarlarina hizmet eder ancak" Bu oyunun benzeri 1900 lerin baslarinda bolgemizde B.kirallik tarafindan cok guzelce oynandi ,simdi bir benzeri de sahneleniyor. ABD nin Kurt politikasi  Kurt Askindan dolayi degil  bolgedeki enerji kaynaklari yaninda Iran karsi  Israilin guvenligi ile ilgilidir.

ABD +Israil ile tabii ki her zaman tepismeyecegiz ancak ulkelerimizin cikarlari kesistigi noktalarda ve cikarlarimiz bunu gerektirdigi alanlarda her zaman icin karsilikli tepinecegiz bu isin kuralidir. Ulkeler cikarlarini korumak zorundadir.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: aydındurmus - 16 Şubat 2024, 00:19:56
Beyler bizde KÜRT sorunu diye bir şey yoktur PKK sorunu vardır.
Konuyu iyi anlamak için önce konunun kökenine inmek gerek KÜRT diye bir ırk varmı Rus ANTROPOLOK'ların araştırma ve incelemeleri sonucu KÜRT'lerin aslında TÜRK soyundan geldiğini KÜRT kelimesinin farsçada DAĞDA YAŞIYAN İNSANLAR VEYA dağlı insanlar olduğu (bu arada farsçada bu anlamı yazdığımda kürt kelimesi çıkmadı) kürtçe dilinin ise arapça ve farsçanın karışımı bir dil olduğunu belirtmektedirler.

Gelelim asıl meseleye KÜRT'lerin devleti var zaten oda TÜRKİYE dir türkiye ne kadar lazı çerkezi egelisi akdenizlinin is bu ülke onlarındadır.
Eğer bu ülkenin sahibinin kim olduğunu görmek istiyorsak ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİNE bakmak gerek...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SKYWOLF - 16 Şubat 2024, 09:10:26

 Özal ve ABD anlaşmıştı, birlikte Irak'a girseydik kesinlikle misak-milli sınırlarını alabilecektik belki petrolü ABD alırdı ama egemenlik bize geçerdi.Sonucta yüz binlerce kişilik bir orduyla Irak'ta olsaydık kimse bizi oradan söküp atamazdı.

 Çünkü o zamanlar PKK halen Sovyet destekli komünist bir örgüt olarak görülüyordu ayrıca Ülke yönetici kadroları Batı yanlısı idi yani ABD'nin bize teklifi gerçekleşirdi böylelikle hem Saddam tehtidinden kurtulurduk hem de ileride 90'lar boyunca olan terör olayları olmazdı.

 Torumtay paşa istifa etti, Amerika'nın istediği desteği vermedik ve bunun cezasını bize 10 yıl boyunca fena ödettiler.

 Aynı hatayı 2000'li yıllarda yaptık, yine çuval olayı ve sonrası cezalandırıldık.

 Aynı hatayı Obama zamanında Suriye'ye girmemizi istediklerinde yine bu teklifi geri çevirerek yaptık, sonuç söylemeye gerek yok herkes biliyor.

 ABD gibi bir müttefik süper gücü, kendi çıkarımıza gelişmeler olduğu halde defalarca reddettik.

 Bunları söyleyince Amerikancı oluyoruz o nedenle daha fazla yazmak istemiyorum.
 

Ben pek öyle olacağını düşünmüyorum. Hatta bugünkü durumdan farklı olacağını da düşünmüyorum. Batı hiçbir zaman Türkiye'nin belirli bir gelişmişlik seviyesine çıkmasını istemedi. Irak ve sonrasında Suriye'nin parçalanması planlarına dahil olarak Türkiye'nin parçalanması planlarına da katkı sağlamış olacaktık. BOP bu bölgedeki bütün ülkelerin parçalanarak kontrol edilmesi çok daha kolay küçük devletçiklere dönüştürülmesi, İsrail'in yayılmacı politikalarına geniş alan sağlamak için çalıştıkları bir projeydi. O günler bunları söylerken inanmayanlar bugün Filistin'e baksınlar. Yıllardır yahudi soykırımını kullanarak mazlum rolü oynayan İsrail nasıl da soykırım yapıyor ve kimse durduramıyor. Çoğunluk halen farkında değil, İsrail tüm Filistin'i işgal edip Filistinlileri yok etse bile durmayacak! Buna engel olabilecek bütün bölge ülkeleri parçalanıp kolay lokma haline getirilecek. Bu coğrafyada yaşayan haklar çeşitli yöntemlerle birbirine düşürülecek, savaşlar olacak, terör örgütleri türetilecek, insanların cahil kalmaları sağlanacak vs... Irak, Suriye, İran, Türkiye vs, Batının tasma takamadığı bütün ülkeler için belirlenen kader bu.

Bir arkadaşın "Kürtlere sınırlarımız dışında bir devlet kuralım, devletleri olma arzularını böylelikle söndürelim" tezi de pek işe yaramaz bu nedenle. Hayatlarını kendilerine yedirilen ideolojilere göre yaşayan zavallı insanları bu şekilde normale döndüremezsiniz. Terörize olmuş bir beyni, istediğini vererek iyileştiremezsiniz. Pkk ve benzerleri, Suriye'de veya Irak'ta bir devletimiz oldu, artık silah bırakıyoruz demez asla. Kendi sınırları olan bir devlet bile olsa yine sizin sınırlarınız içindeki alanda hak talep edeceklerdir. Ermenistan ve Suriye örneklerinde olduğu gibi.

Bütün bunlar dış güçler dediğimiz Batının sayesinde oluyor. Batı ülkelerinde yaşayan insanların çoğu bu durumdan haberdar bile değil üstelik!
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: aydındurmus - 16 Şubat 2024, 18:26:37
https://www.youtube.com/watch?v=PDn5pO6DWok (https://www.youtube.com/watch?v=PDn5pO6DWok)

Dinlemenizi tavsiye ederim...
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Tigerfish - 09 Mart 2024, 22:37:45
Eniştem bana bugünlerde fazla sulanıyor.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-haberi-turkiye-ve-abdden-ortak-aciklama-42420605 (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-haberi-turkiye-ve-abdden-ortak-aciklama-42420605)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SH - 09 Mart 2024, 23:56:55
Amerika ve İsrail arasındaki ilişkiler ne zaman sıkıntıya girse. Bizimle de aynı oranda düzeliyor. :)
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 10 Mart 2024, 00:15:55
Türkiye hizaya geldi o yüzden Amerika ile ilişkiler düzeldi. Filistin politikamız taktir gördü siyonist kanatta.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: MeACuLpA - 13 Mart 2024, 18:30:41
Cok enteresan bir analiz.
https://youtu.be/fagtI6MOCUo?si=v4zWqc1dgew-Hbeg

Ozetle, ABD'nin Israil, BAE, Katar ve Suudi Arabistan yerine Turkiye ile stratejik ortaliga gidebileceginden bahsediyor. ABD'deki cok etkili yahudi lobisine ragmen bu nasil olur bence hayal ama enteresan bir yorum. ABD'nin Israil'e ragmen yuzen liman kurmasi bu stratejinin bir ayagi olarak gostermis.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: SH - 13 Mart 2024, 19:04:19
Cok enteresan bir analiz.
https://youtu.be/fagtI6MOCUo?si=v4zWqc1dgew-Hbeg

Ozetle, ABD'nin Israil, BAE, Katar ve Suudi Arabistan yerine Turkiye ile stratejik ortaliga gidebileceginden bahsediyor. ABD'deki cok etkili yahudi lobisine ragmen bu nasil olur bence hayal ama enteresan bir yorum. ABD'nin Israil'e ragmen yuzen liman kurmasi bu stratejinin bir ayagi olarak gostermis.

Sevgili MeACuLpA, bunun aynısını geçen gün ima ettim. Her devlet kendi muhalefeti ile beraber yaşıyor. ABD'de bu muhalefet çok daha dengeli bir durumda. ABD'deki Yahudi Lobisi aynı zamanda İsrail demek değildir.

Ne zaman ki İsrail ile ABD arası kötüleşse, Türkiye ile arası iyileşiyor.
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Gökbörü - 13 Mart 2024, 19:40:03
Bu adam meşhur, epey bir kitabı, videosu, konferanslari falan var...

Bazi yorumlari çok spekulatif, "halamin biyigi olsaydı.." tarzinda, bazi konularda cok yüzeysel analizleri var, bazi konularda bilgi eksiklikleri var (Örnek Türk tarihi) ama ilginç analizleri oluyor...

ABD İsraile sirtini falan donmez, azami Netanyahu ile can ciğer olmaz, yerine başkası gelince tekrar devam...

Peter Zeihanin Türkiye ile ilgili en son analizi aşağıda verdim:

https://youtu.be/fruhvf_OWA0?si=vjuTrY63bLQhuq9P
Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: putty - 13 Mart 2024, 19:58:57
Amarika için İsrail in sembolik anlamı var sadece bölge hakimiyeti meselesi değil romantik bir simgesi var İsrail in. Son 2000 yılda İsa dan beri Batı da dünyanın süper gücü hangi ülke ise Kudüs onun hakkı olmuştur. Roma Bizans Türk İngiliz hatta o coğrafyanın sahibi görünen Araplar bile ancak süper güç olduklarında Kudüs e sahip olabilmişlerdir. Nerdeyse gün şaşmaz Kudüs ün el değiştirmesi süper güçlük değiştim mi. Son süper güç ise Amarika'dır ve ve 2. dünya savaşı ile İngilizlerden süper güçlük devralındı ve gün şaşmadan Amarikalılara geçmesi gerekiyordu. Devir değişti gelip alacak hali yok bu şekilde oldu. Bu yüzden Amerika İsrail'i kendi toprağı gibi sahipleniyor. Onun kurulmasını sağladı yani orası onun oldu sembol yerine geldi. Amarika bu günün yeni Roma imparatorluğudur ve buda ona gerçekten tam yakışmaktadır. Roma yıkılınca Almanlar İspanyollar hatta Türklerde yeni Roma biziz dedi ama çok sırtarıyordu Amerika'ya ise çok yakıştı gerçekten Roma imparatorluğuna denk bir güç Amarika.
Filistinliler Kudüs ü istiyormuş hahaha güleyim de boşa gitmesin

(https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSgI-BFo32FEr4U4hBKiGQmGPCxPyIN9af4fA&usqp=CAU)



Başlık: Ynt: Türkiye - ABD İlişkileri
Gönderen: Heartbang - 13 Mart 2024, 21:47:42
Cok enteresan bir analiz.
https://youtu.be/fagtI6MOCUo?si=v4zWqc1dgew-Hbeg

Ozetle, ABD'nin Israil, BAE, Katar ve Suudi Arabistan yerine Turkiye ile stratejik ortaliga gidebileceginden bahsediyor. ABD'deki cok etkili yahudi lobisine ragmen bu nasil olur bence hayal ama enteresan bir yorum. ABD'nin Israil'e ragmen yuzen liman kurmasi bu stratejinin bir ayagi olarak gostermis.
Bu herif Türkleri Ferengilere benzettikten sonra izlemeyi bıraktım. Belli bir zaman dilimine kadar olan analizleri güzel, ama şöhretle nasıl başa çıkacağını bilmiyor belli ki. :/
Başlık: F-35 projesine harcadığımız para var.
Gönderen: カメせ - 13 Mart 2024, 22:31:16
Alıntı
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli: (Bakan Fidan’ın ABD ziyareti)

 ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı kısıtlamalar konusunda Senato'da bazı pozitif mesajlar aldık. F-35 projesine harcadığımız para var bununla ilgili görüşmeler devam ediyor.

 CATSAA yaptırımlarından çıkarılma talebimizi tekraren vurguladık.

https://gdh.digital/gdhdefence?fbclid=PAAaYQtgJ6teie5lNYloYkG8xNHD0dxuGIJQC3_Y2G94O5xi8P6UmMQS3CRFA


Türkiye, Irak Kalkınma Yolu projesini güvence altına almak için Irak'a askeri harekat başlatacak
Planlar hakkında bilgi sahibi kaynaklar Middle East Eye'a Türkiye'nin bu yaz Kuzey Irak'a askeri bir saldırı düzenleyerek PKK’yı güneye itmeyi ve yeni ticaret yolunu güvence altına almayı planladığını söyledi.

Kaynaklar, Türkiye'nin bir dizi operasyonla PKK’yı hedef alacağını belirtti.

Ordu kaynakları geçen yıl MEE'ye Türk ordusunun PKK'nın Türkiye sınırından sızmasını önlemek için yüksek irtifada geçici karakollar kurduğunu vurguladı.

MEE'nin kaynaklarına göre yeni askeri operasyonlar Irak'ın yarı özerk Kürdistan bölgesinin batı kesimlerini hedef alacak.

Bu operasyonlar Ankara'nın müttefiki Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) tarafından kontrol edilen bölgelerin yakınında gerçekleştirilecek ve PKK'nın Musul'a erişimi kesilecek.

"Türkiye'nin asıl amacı çok açık. PKK'nın Metina ve Gara'daki varlığı Irak Kalkınma Yolu Projesi'ni ciddi şekilde tehdit etme potansiyeline sahip" diyen bir güvenlik kaynağı, Körfez'i Irak üzerinden Türkiye'ye bağlaması planlanan 1.200 km'lik otoyol ve demiryolu projesine atıfta bulundu.

"Hem PKK'yı bu iki bölgeden temizlemek hem de projenin inşası için bölgeyi güvenli hale getirerek her iki hedefe de tek adımda ulaşmak istiyoruz."

https://gdh.digital/turkiye-irak-kalkinma-yolu-projesini-guvence-altina-almak-icin-iraka-askeri-harekat-baslatacak-105215