DefenceTURK.com

ULUSLARARASI SAVUNMA SANAYİ VE STRATEJİK DEĞERLENDİRMELER => Genel Askeri Konular Ve Stratejik Değerlendirmeler => Konuyu başlatan: darkevvilboy - 24 Ekim 2011, 18:16:39

Başlık: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: darkevvilboy - 24 Ekim 2011, 18:16:39
Kıbrıs Rum Kesimi'nde zamansız İsrail tatbikatı
22.10.2011 STELYO BERBERAKİS

İsrail, Kıbrıs Rum Kesimi'nde gelecek hafta bir tatbikat yapmaya hazırlanıyor. Doğu Akdeniz'deki sondaj krizinden sonra İsrail'in Kıbrıs'taki zamansız tatbikatı, gerginliği artıracak bir adım olarak görülüyor

Kıbrıs Rum basınında çıkan bir habere göre İsrail, Kıbrıs Rum kesimindeki "Andreas Papandreu" askeri üssünde tatbikat yapmaya hazırlanıyor. Tatbikatların Ekim ayı sonunda gerçekleşeceği iddia edilen haberlerde, İsrail hava kuvvetlerinin, Kıbrıs Rum üssünü kullanması kararının iki ülkenin savunma bakanları arasında imzalanan bir anlaşma ile sağlandığı belirtiliyor.

PLATFORMDA TATBİKAT

Ancak İsrail'in bu tatbikatlara hangi uçaklarla ve hangi tarihte katılacağı konusunda Savunma Bakanlığı'ndan resmi bir açıklama yapılmadı. Rum Cumhurbaşkanlığı'na yakın kaynaklar ise böyle bir anlaşmanın varlığını doğruladılar ancak bu anlaşmanın bütünüyle "arama-kurtarma tatbikatları" çerçevesinde yapılacağını belirttiler.

Bu çerçevede İsrail hava kuvvetlerine ait helikopterlerin Baf'taki askeri üssü kullanabileceği ve aynı anlaşma gereğince Doğu Akdeniz'de doğal gaz aramaları yapılan Rum ve İsrail parsellerindeki platformlarda da iniş-kalkış yapabileceklerine dikkat çektiler. Ancak iki ülke arasında imzalanan bu anlaşmanın ayrıntıları konusunda net bir bilgi henüz edinilemedi. Rum tarafında yapılan yorumlarda, bu anlaşma sayesinde İsrail savaş uçaklarının, Kıbrıs Rum kesimindeki askeri üsleri "Çok amaçlı olarak kullanabileceğinden" söz ediliyor. Söz konusu anlaşmanın, Türkiye'ye verilen bir "mesaj" olarak algılanması gerektiğini iddia edenler de var.

RUS GEMİSİ GELİYOR

Öte yandan Rusya'ya ait uçak gemisi Amiral Kuzn etsov'un öncülüğündeki Kuzey Filosu'nun Kasım ayının ikinci yarısında Doğu Akdeniz'e ineceği açıklandı. Kuznetsov'un Kıbrıs Rum kesimindeki Limasol limanına demirlemesi bekleniyor. Bazı Rum gazeteleri Kuznetsov'un Doğu Akdeniz'deki varlığının da Türkiye'ye verilecek başka bir mesaj olarak görüyor. Buna rağmen bu gibi yorumların ciddiye alınmaması gerektiğine inananlar da bulunuyor. Rum kaynakları "Bazı marjinal Rum gazetelerinin, her fırsatta Türkiye'nin nasırına basacak asılsız haberler yayınladıkları" görüşünü savunuyor.

http://www.sabah.com.tr/Dunya/2011/10/22/kibris-rum-kesiminde-zamansiz-israil-tatbikati
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: darkevvilboy - 24 Ekim 2011, 18:17:43
İsrail Savaş Helikopterleri Kıbrıs Rum Kesiminde
24 Ekim 2011

İsrail Hava Kuvvetleri'nin Güney Kıbrıs'ta gerçekleştirdiği tatbikat çerçevesinde dün 8 İsrail savaş helikopterinin, Kıbrıs Rum Kesimindeki Larnaka Havaalanı'na iniş ve kalkış gerçekleştirdiği bildirildi.

Fileletheros gazetesi, İsrail'in dün Doğu Akdeniz bölgesinde geniş çaplı bir hava tatbikatı gerçekleştirdiğini ve helikopterlerinin Larnaka Havaalanı'na birçok kez iniş ve kalkışta bulunduklarını yazdı. Gazete, dün sabah (23.10.2011) 10 sularında başlayan ve öğleden sonra da devam eden tatbikat çerçevesinde helikopterlerin havaalanına tüm iniş ve kalkış prosedürlerini denediklerini, iki helikopterin ise tam yakıt ikmali yaptıklarını vurguladı.

Türk savaş uçaklarının da "Lefkoşa Hava Sahanlığı"nın sınırlarına kadar gelerek tatbikatı izleme çabasında bulunduklarını iddia eden gazete, İsrail Devlet Başkanı'nın Güney Kıbrıs ziyareti sebebiyle İsrail askeri güçlerinin başka tatbikatlar da gerçekleştirme olasılığından da söz etti.

http://www.haberciniz.biz/israil-savas-helikopterleri-kibris-rum-kesiminde-1179823h.htm
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: altay - 24 Ekim 2011, 20:03:01
aklı sıra bzm gözümüzü korkutmaya çalışıyorlar bence hmn kuzey kıbrısta sınıra çok yakın yerlerde türk tabikatı yapılmalı
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: enes38 - 24 Ekim 2011, 20:03:37
GEREKSİZ  KONU   ,  AYNI KONUDAN  ARKA  ARKAYA  AÇILMIŞ
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 24 Ekim 2011, 21:51:37
Konunun Uluslararası Savunma Sanayinden Haberler bölümüyle alakası ne? Konuları uygun bölümlere açınız. Taşıdım...
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 31 Ekim 2011, 15:16:28
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Libya KKTC'yi tanıdı

Libya'yı yöneten Ulusal Geçiş Konseyi'nin Sağlık Bakanı Abdal Rahman Kıssa, Lefkoşa'ya gidip Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi'yle protokol imzaladı. Protokolle Libya, KKTC'yi resmen olmasa da filen tanımış oluyor.

Kıbrıs ile Libya arasında protokol Anlaşmayı Libya adına Sağlık Bakanı imzaladı.

Libyalı hasta ve yaralıların bir bölümü, Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi görecek. Protokol, ayrıca sadece Türkiye tarafından tanınan KKTC"nin resmen olmasa da fiilen Libya tarafından tanınması anlamına geliyor. Libya'da yönetimi elinde tutan Ulusal Geçiş Konseyi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde önemli bir anlaşmaya imza attı. Anlaşmaya Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Suat Günsel ile Libya adına Geçiş Konseyi'nin Sağlık Bakanı Abdal Rahman Kıssaimza attı. İmza töreninde KKTC Başbakan İrsen Küçük de hazır bulundu.

'KKTC İLE DAHA ÇOK İŞBİRLİĞİ İSTİYORUZ'

KKTC gezisini resmi bir ziyaretten çok dostluk gezisi olarak nitelendiren Kıssa, KKTC'de gördüğü güzellikleri Libya'da anlatacağını ve daha birçok alanda işbirliğine çalışacaklarını söyledi.

LİBYALI HASTALAR BİR HAFTA İÇİNDE GELECEK

Başbakan Küçük de Libya'la her alanda işbirliğine hazır olduklarını belirtti. Anlaşmaya göre Libya'dan yaralı ve hasta kabulü bir hafta içinde başlayacak ve bunun için charter uçak seferleri düzenlenecek.

Acil durumlarda Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin özel uçağı da Libya'ya gönderilecek.

 
http://dunya.milliyet.com.tr/libya-kktc-yi-tanidi/dunya/dunyadetay/31.10.2011/1457505/default.htm?ref=yahoo (http://dunya.milliyet.com.tr/libya-kktc-yi-tanidi/dunya/dunyadetay/31.10.2011/1457505/default.htm?ref=yahoo)
(ntvmsnbc)
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: bertan234 - 31 Ekim 2011, 16:03:46
Fiilen tanıyan bir sürü ülke var resmen tanıması lazım.Kıbrıs Rum kesimi bile fiilen tanıyor resmen tanımıyor.Bizim gazeteler cıvık...
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 03 Ekim 2019, 15:52:12
Rum medyası: Yunan F-16’ları Ankara korkusundan uçamadı

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5d95e5b70f254414fc8a4af8.jpg)

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, 1 Ekim’de kutladığı ’Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş yıl dönümü etkinliğinde, Yunanistan’a ait F-16 savaş uçaklarının Başbakan Kiriakos Miçotakis’in talimatıyla uçmasının engellendiği iddia edildi.
Rum medyasının manşete çektiği habere göre, Miçotakis hükümeti Türkiye’nin tepkisinden korktuğu için F-16’ları Kıbrıs semalarında uçuramadı. 'Atina korktu. Yunan savaş uçakları askeri geçit töreninde uçamadı' manşetini atan Fileleftheros gazetesi, daha önce uçması planlanan F-16’ların tören sabahı alınan ani bir kararla geri çekildiğini yazdı.

Haberde, Miçotakis hükümetinin Ankara’nın baskısından korktuğu belirterek, F-16’ların sembolik olarak uçmasının önemli olduğuna işaret edildi. Gazete, "Türkiye'ye mesaj verilecekti. Ama Miçotakis hükümeti bu sembolik önemdeki eylemde bile bulunmadı. Bu, yeni Yunan hükümetinin, sorun veya arzu edilmeyen gelişmelere neden olacak eylem veya tercihler istememe politikasına tabi mantığı da destekliyor" ifadelerine yer verdi.

Yunanistan’a yönelik sert ifadelerin yer aldığı haberlerde, Yunanistan'ın hem garantör güç sıfatıyla, hem de Rumlarla ilişkileri sebebiyle farklı bir tercihte bulunabileceği görüşü ortaya konuldu. Haberlerde, Yunanistan’ın Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini engelleyemediği de kaydedildi.

Rum medyası: Yunan F-16’ları Ankara korkusundan uçamadı
Konuyla ilgili açıklama yapan Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis de, 'savaş uçaklarının törende uçmaması kararının tamamen Miçotakis hükümetine ait olduğunu' söyledi.

Rum ve Yunan hükümetlerinin aldığı ortak karara göre, Yunanistan’a ait F-16 savaş uçakları Türkiye’ye mesaj vermek amacıyla 1 Ekim’de askeri tören alanında uçuş yapacaktı. Yunanistan’ın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçiliği, aynı gün Rum yönetimine F-16’ların uçuşunun iptal edildiği bilgisini geçti. Rum yönetimi, olaydan duyduğu üzüntüyü ifade etmişti.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 16 Ağustos 1960 yılında 7 Rum ve 3 Türk bakanla kurulmuş olmasına rağmen, Kıbrıs Rum Yönetimi, "Bağımsızlık Günü" adıyla 1 Ekim’de kutluyor.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/rum-medyasi-yunan-f-16lari-ankara-korkusundan-ucamadi-41343321 (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/rum-medyasi-yunan-f-16lari-ankara-korkusundan-ucamadi-41343321)
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 03 Ekim 2019, 15:52:50
Şu helikopterler böyle gösteri uçuşundayken  kilit atmak ne zevkli olur.  ;D ;D
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: fırtına06 - 23 Aralık 2019, 19:26:12
İsrailli askerlerin, Güney Kıbrıs'ta Rumlar'a askeri eğitim verdiği görüntüler sosyal medyanın gündemine oturdu. Geçtiğimiz günlerde de Rum kesimine konuşlandırılan 4 adet İsrail İHA'sı dikkat çekmişti.

http://youtu.be/6dwyoQoqNtQ (http://youtu.be/6dwyoQoqNtQ)

http://video.haber7.com/video-galeri/151315-dikkat-ceken-goruntu-israil-askerleri-kibrista (http://video.haber7.com/video-galeri/151315-dikkat-ceken-goruntu-israil-askerleri-kibrista)
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 23 Aralık 2019, 19:52:57
"2017 tarihinden bu yana Israil komandolari ve RMMO komandolari ortak tatbikatlar yapmakta .Son tatbikat ise  Mayıs 2019  da gerceklestirilmisti "
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Barbatos - 23 Aralık 2019, 22:06:14
Onu bunu bilmem lakin Kıbrıs'taki birliklerimizin kapsamlı bir modernizasyondan geçmesi şart. Kıbrıs'ta askerlik yaptığım için(365.KD olarak Kasım 2016-Nisan 2017 arası ) üç aşağı beş yukarı fikir sahibiyim.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: serkan1976 - 23 Aralık 2019, 22:40:02
Yıllarca dalga geçtiğimiz "İsrail hava kuvvetlerinin ani baskınla Mısır hava kuvvetlerinin 400'e yakın uçağını daha havalanamadan yok etmesi " harekatının bize de uygulanmamasını sağlamalıyız...

Bizim nasıl ki Yunanistan'a karşı bir savaşta stratejimiz  , nereleri nasıl vuracağımız belliyse İsrail'e de karşı bir plan geliştirilmeli ki eminim İsrail'in bize karşı böyle bir saldırı planı mutlaka vardır... Hele ki ilişkiler bu soğukluktayken...
"
Deniz güçleri Yunanlılarla birleşseler bile  bizimle baş edemez , kara sınırımız yok demek ki olası bir saldırı "havadan" ani-yüksek yoğunlukta olacak...

Arap santralleri veya kamplarına yaptıkları  gibi 6-10  tane F-15 ,F-35 saldırısı bizi sinek ısırığı gibi rahatsız eder. Büyük ve haklı bir karşı saldırımıza yol açar.

Bunu bildiklerinden bize çok sürpriz bir veya birkaç noktadan (Yunan üslerinden de olacağı kesin)  ve yüksek sayıda yoğun aralıklı bir saldırı yaparlar... Bizim Kıbrıs'ı HSS olarak daha etkin kullanmamız orayı da kullanarak Bermuda şeytan üçgeni gibi hava savunma şemsiyesine almamız gerekir...
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: カメせ - 18 Eylül 2020, 00:31:45
Alıntı
Dışişleri bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy

Bundan böyle Kıbrıs'da fedarasyonla ilgili konuşacak hiç bir şey kalmamıştır dedi.
https://mobile.twitter.com/temmuz1919/status/1306682359643877376
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 08 Ekim 2020, 14:23:34
İlk adım atıldı: Kapalı Maraş kademeli olarak açılıyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yer alan Kapalı Maraş’ın kademeli olarak açılmasında ilk adım bugün atıldı. 46 yıldır yerleşim ve iskana kapalı tutulan bu bölgede kamuya ait olan sahil bölümünün bir kısmı ve Demokrasi Caddesi halkın kullanımına açıldı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yer alan Kapalı Maraş’ın kademeli olarak açılmasında ilk adım bugün atıldı. 46 yıldır yerleşim ve iskana kapalı tutulan bu bölgede kamuya ait olan sahil bölümünün bir kısmı ve Demokrasi Caddesi halkın kullanımına açıldı.

Hürriyet Gazetesi Lefkoşa Temsilcisi Ömer Bilge, CNN TÜRK’te şu bilgileri paylaştı:

“46 yıldır kapalı tutulan Maraş kentinin önündeyiz. Büyük bir kalabalık var. Son hazırlıklar tamamlandı. Kapalı Maraş’ın askeri statüsü kaldırılmadı. Girişte ve içeride kamera sistemleri kuruldu. Sakinlerinin girişine izin verilecek. Hummalı bir kalabalık var diyebiliriz. Büyük bir kalabalık içeri girmek isteyecek. Uluslararası medyadan da yoğun bir ilgi var. 16.00’da Başbakan Ersin Tatar buraya gelecek ve Kapalı Maraş’a ilk giren kişi olacak. Kapalı Maraş 1974’ten beri kapalı tutuluyor. Kapalı Maraş’ın diğer kısmı Rum sınırı. Kıbrıslı Rumlar Maraş’ın açılması nedeniyle protesto düzenliyorlar. Tarihi bir adım. Önümüzdeki pazar günkü Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin ardından da altyapı çalışmaları başlayacak.”

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-haberi-ilk-adim-atildi-kapali-maras-kademeli-olarak-aciliyor-41631008 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-haberi-ilk-adim-atildi-kapali-maras-kademeli-olarak-aciliyor-41631008)
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 16 Ekim 2020, 23:44:12
Pompeo'dan skandal 'Kapalı Maraş' açıklaması!

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5f89f3f77152d81b709bf21b.jpg)

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Rum Dışişleri Bakanı Nikos Christodoulides'ın telefonda görüşerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) sınırları içerisinde bulunan Kapalı Maraş'ın açılması konusunu ele aldıkları bildirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus tarafından yapılan açıklamada, Pompeo'nun Maraş'ın açılması kararının geri alınması çağrısı yaptığı belirtilirken, BMGK'nin 9 Ekim’deki Maraş toplantısını ve başkanlık açıklamasını hatırlattığı kaydedildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus tarafından yapılan açıklamada, Pompeo ve Christodoulides arasında gerçekleşen görüşmeye ilişkin detaylar paylaşıldı.

Pompeo'nun görüşmede Kapalı Maraş'ın 46 yıl sonra bir bölümünün halkın kullanımına açılmasından duyduğu endişeyi dile getirdiği belirtilen açıklamada, "Bakan Pompeo, bu kışkırtıcı adımın 550 ile 789 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarına karşı olduğu ve uzlaşma görüşmelerine yardımcı olmayacağını ifade etti." değerlendirmesinde bulunuldu.

Bununla birlikte Pompeo'nun Maraş'ın açılması kararının geri alınması çağrısı yaptığı belirtilen açıklamada, BMGK'nin 9 Ekim’deki Maraş toplantısını ve başkanlık açıklamasını hatırlattığı kaydedildi.

Açıklamada, "ABD, adayı iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon olarak yeniden birleştirmek için tüm Kıbrıslılara ve tüm bölgeye fayda sağlayacak kapsamlı bir çözümü desteklemeye devam ediyor." ifadesi kullanıldı.

KKTC Başbakanı Ersin Tatar, 6 Ekim'de Ankara ziyareti sırasında Maraş'ın açılmasına dair hazırladıkları yol haritası doğrultusunda çalışmaları bir aşamaya getirdiklerini ve ilk somut adımı attıklarını belirtmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Kapalı Maraş'la ilgili "Maraş'ın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti toprağı olduğu tartışmasız bir gerçektir. Buradaki tasarruf hakkı da Kıbrıs Türk makamlarına aittir." açıklamasında bulunmuştu. 8 Ekim'de 46 yıl sonra bir bölümünün halkın kullanımına açılan Maraş, bölge halkı tarafından yoğun ilgi görüyor.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-haberi-pompeodan-skandal-kapali-maras-aciklamasi-41638431 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-haberi-pompeodan-skandal-kapali-maras-aciklamasi-41638431)
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Hyperspace - 17 Ekim 2020, 20:51:27
  Bu Pompeo köpeği tam bir Türk düşmanıdır.Bununla birlikte yarınki seçim çok ama çok önemli.Ersün Tatarın yüzde 1 oyla dahi kazanması kabulümüzdür yoksa bu Akıncı denen herifle KKTC nin bir 5 yılı daha boşa gidecektir.İnşallah geçen haftaya göre katılım daha fazla olur sandığa gitmeyen milliyetçi kesim ssndığa gider oyunu verir sağduyu galip gelir ve vatan toprağını verme heveslisi emperyalist rum işbirlikçileri hüsrana uğrar.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 26 Nisan 2021, 12:30:40
İngiltere'nin KKTC'yi tanımayı değerlendirdiği öne sürüldü

İngiltere'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) tanımayı değerlendirdiği, böyle bir adımın İngiltere ile KKTC arasında doğrudan uçuşların başlamasını sağlayabileceği iddia edildi.


İngiliz Sunday Express'te yer alan haberde, İngiltere'nin "Cenevre'de yapılacak görüşmelerde Kıbrıs Adası'nı neredeyse 60 yıldır ikiye bölen siyasi krize barışçıl çözüm bulmada 'tarihi bir fırsat' sunmaya yardımcı olabileceği" belirtildi.

Gazeteye konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiliz hükümetini, görüşmelerde önereceği iki devletli çözümü desteklemeye çağırdığı ifade edildi.

Tatar'ın Brexit'le Avrupa Birliği'nden (AB) kurtulan İngiltere'nin tarafsız garantörlük rolünü yerine getirebileceğine ve Kıbrıslı Rumlara ile Kıbrıslı Türklere eşit şekilde davranılmasını sağlayabileceğine inandığı kaydedildi.

Haberde, hükümet kaynaklarının gazeteye, bakanlarının 1983 yılında kurulan KKTC'yi resmen bağımsız bir ülke olarak tanımayı değerlendirdiklerini söylediği aktarıldı.

Sorunun çözümünün, İngiltere'de yaşayan 300 bin Kıbrıslı Türk'e yardım edeceği ve iki ülke arasında doğrudan uçuşların başlamasını sağlayabileceği vurgulandı.

Ayrıca binlerce İngiliz vatandaşının Kuzey Kıbrıs'ı da daha kolay ziyaret edebileceği ve KKTC'nin güney ile birlikte popüler bir tatil beldesi haline gelebileceği yazıldı.

Aynı zamanda İngiltere'nin Kıbrıs'taki iki askeri üssü konusunda da uzun vadeli bir anlaşma sağlanabileceği belirtildi.

Haberde, Brexit müzakereleri sırasında AB'nin İngiltere'ye baskı uygulamak için Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan İngiliz vatandaşlarının, güneye geçmeleri halinde gözaltına alınma ve para cezası ile tehdit edildiği ileri sürüldü.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/ingilterenin-kktcyi-tanimayi-degerlendirdigi-one-suruldu-41797017 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/ingilterenin-kktcyi-tanimayi-degerlendirdigi-one-suruldu-41797017)
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 26 Nisan 2021, 14:10:43
İngiltere'nin KKTC'yi tanımayı değerlendirdiği öne sürüldü
İngiltere'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) tanımayı değerlendirdiği, böyle bir adımın İngiltere ile KKTC arasında doğrudan uçuşların başlamasını sağlayabileceği iddia edildi.

Bahsi gecen makale KKTC CB Tatarin ,Ingiliz DailyExpress muhabiri ile yapmis oldugu soylesi sonrasinda yayinlandi. " Sn Tatar Ingilterede uzun yillar okumus ve calismis bir kisidir"

Kisisel dusuncem. Birlesik kiralligin KKTC yi tanimasi gibi bir dusuncesi olmadigidir.
" Birlesik kiralligin  AB den ayrilmasi bu taninmayi yapabilmesi icin sadece yeterli degildir. KKTC nin taninmasinan onundeki ana engel BM kararlaridir. Elbette  BM kararlari cignenebilir .Birlesik kiralligin boyle bir adim atabilmesi icin birlesik kirallik yuksek mahkemesine  alinacak kararin hukuki oldugunu isbatlamasi ile ancak gecerli olabilir."  BM  kararlari oldugu surece de boyle bir adimin hukuki mesrutiyeti olmasi zor"

Ancak Birlesik kirallik gerek Kuzey kibrista yasamakta olan vatandaslarinin kolayligi ve gerekse krallik sinirlari dahilinde yasamakta olan yaklasik 300K Kibris Turk kokenli vatandaslarina yonelik bir kolaylik olarak  "Direk CHARTER seferleri ucuslarinin onunu acabilir" Charter sefer kiralanmis ucak demektir yani resmiyeti yoktur.

Direk Charter seferleri dusuncesi 2010 yilindan beri  konusulmakla birlikte konu hakkinda bir ilerleme kaydedilemedi.

1994 yilina dek Birlesik kirallik KKTC pasportlari ile Kirallik sinirlari icerisine girisine imkan kilmakta idi.
1994 yilinda  ozellikle KKTC pasportu temin eden bir cok TC vatandasi Kurdun,birlesik kiralliga ilticasi neticesinde bu islem askiya alindi. " 1994 kadar KKTC pasportunu  resmi olarak tanimasa dahi .KKTC Pasportu yolculuk icin yeterli belge olarak kabul edilip pasport icerisine islem yapilmamakta idi"
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 26 Nisan 2021, 14:29:03
Bir yerde okumuştum, ama bana biraz saçma geldi; AB'den ve tanınmaktan ümidini kesen KKTC'nin Türkiye ile birleşmesine engel olmak için tanınmasından bahsediliyordu.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 26 Nisan 2021, 15:00:44
Bir yerde okumuştum, ama bana biraz saçma geldi; AB'den ve tanınmaktan ümidini kesen KKTC'nin Türkiye ile birleşmesine engel olmak için tanınmasından bahsediliyordu.

Acikcasi benim aklima da pek yatmadi Birlesik kiralligin boyle bir adim atma dusuncesi niyeti. Hele hele TC CB Iletisim baskanin, KKTC Anayasa mahkemesi kararini yanlis yorumlamasi sonrasinda KKTC  Anayasa mahkemesini hedef almasi ve Laiklikle ilgili ders verilmeye calisilmasi,bunun yaninda TRT1 de yayinlanmakta olan "Bir zamanlar Kibris " dizisi gibi sacma sapan bir tarih algisi yaratma oldugu surece uzulerek soylemek gerekirse "birlesik kirallik veya bir baskasinin endise etmesine gerek kalmaz "
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 22 Temmuz 2021, 10:19:38
iyisi kotusu ile birlikte  bir 20 Temmuz daha kutlandi.

1974 baris harekatindan bugunumuze tam dile kolay 47 yil gecmis.Halbuki ben olayi dunmus gibi benligime kazimisim.

kibris Turku olarak onca yil, her turlu baski, zorluk,katliamlara karsin direndik.Nihayetinde sesimizi ve hakli davamizi Anavatanimiz Turiye Cumhuriyetine duyurabildik.

Kibris Turkunun ve Mucahidinin kararli direnci ve mucadelesi sonrasinda Anavatan Turkiye 47 yil once Kibrisa mudahale imkanina kavusabilmistir. Anavatan Turkiyenin mudahalesi olmasaydi bizlerin bugunleri gorebilme imkanimiz olmayabilirdi. Bunca bedel ve goz yasi sonrasinda bu gunlere gelinebildi. Ancak 47 yil sonunda bir turlu istenilen yere gelmekte zorlaniyoruz.

Elbette bu basarisizligin bir cok nedeni vardir. Basarisizligin nedenini sadece Kibrisli Turklerin veya Anavatanin hissesine yazmamizin da mumkunati olamaz.

O zaman basarisiz olmamizin ana nedenleri nelerdir bir onlara bakalim. Oncelikle Kibris Turku  baris harekati sonrasi elde etmis oldugu yeni kaynaklari kullanmakta, yonetmekte, isletebilmekte yeterince tecrube sahibi degildi. Yani Rumlardan kalmis fabrikalari ,turizim isletmelerini vs duzgun calistiramadik.Bu kuruluslarin duzgun calistirilabilmesi icin yeterince gerekli siyasi girisimlerde bulunulmadi.

Turkiye Cumhuriyeti, yavru vatanin dis dunyanin ambargolar nedeni uygalamakta oldugu kisitlamalar nedeni ile Kibris Turkunun yegane ihrac kapisi olabilecek Turkiye bu urunlerin pazarina girebilmesi icin gerekli olanagi saglamadi. Netice itibari ile Kibris Turkunun ciliz olarak tabir edebilecegimiz ekonomisi coktu. Kibris Turkunun ic pazari tamami ile Turkiyeli sirketlerinin ve Turk urunlerine boguldu.

Turizimde Rumlardan kalmis olan mevcut otellerin mulkiyetlerinin hepsi Turkiyedeki buyuk Turizim sirketlerin eline gecti. Endustriyel mamullerin ihraci imkansizlasmis, ithalat patlamisligin yaninda ambargolar nedeni ile olusan yuksek maliyetler distan gelen yabanci turist sayisi minimuma dusmesine sebep oldu.

Turkiyeye gelmekte olan yabanci turistlerin 1% dahi ulkemize getirmek. sureti ile Kibris Turk turizimine katki saglayamadik. Kibris Turk turizimi sadece Turkiyeden gelen turistlere mahkum edildi. Gelen Turkiye turistlerin ana cogunlugu Turkiyeli Turizim sirketlerinin isletmekte oldugu isletmelerde konaklamaktalar. Boyle bir durumda da Kibrisin Turizimden kaynaklanan gelir de hortumlanmis oldu.

Kibristaki Tariminin belini susuzluk yaninda tarimda kullanilan malzemelerin ithal olmasi yaninda pahali iscilik  maliyetlerin artmasina sebep oldu. Devlet tarim ve hayvancilikle ugrasan vatandaslari icin de gerekli  susbansiyonlar ve reformlari yapmadigi icin yerel tarim  tabiri caiz ise coktu. Hayvancilik ve hayvan urunlerinin yeri yine ayni sekilde Turkiye pazarindan gelen mallar tarafindan dolduruldu.  Boylelikle kibris Turk  tarimi ve hayvanciligi da nasiplerini almis oldular.

Ekonomi,Tarim, Hayvancilik, Turizimin cokmesi ile Kibris Turk toplumu tamami ile disa bagimli hale getirildi.
Bu durum adada bulunan  siyasi yapiyi da etkile. Saymis oldugum sektorlerde calismakta olan magdur halk  anavatan Turkiyenin kendilerinin canlarini kurtardigini ancak eknomik olarak  gun asiri kendilerini somurulduklerine gun gectikce sayilari artarak inanmaktalar.

Kibris Turkunun siyasi yelpazesindeki SOL tabir edilen gorusun tabani SAG partilere gore daha kucuk olamsina karsin SAG partilere gore seslerini daha genis bir kitleye ulastirabilecek sekilde organizeler. Kibrista bulunan SOL partilerin, ana siyasi goruslerini benimsemis olan uyelerinin haricinde  belirtmis oldugum magdurlarin da katilimi ile guclerini artirmislardir. " Yani muhalefet denilen"  Su anda Muhalif diye adada tanimlanmakta olan Sol  partilerin ana cekirdek kadrolari federasyon yanlisidir ve federasyon seklindeki bir cozumun sadece kendi siyasal emellerinin cozumu haricinde bircok problemin de anahtari olduguna inaniyorlar.  SOL partilerin cekirdek kadrosunun etrafinda kenetlenmis olan MAGDURLAR kitlesinin tumunun ana siyasi gorusu federasyon olmasa da mevcut durumdan kurtuluslarinin yolunu oyle gormekteler.

Kibristaki SAG partileri son 47 yil icerisinde iktidarda daha faza bulunmuslardir. Mevcut bir cok icraatin ana aktorleri SAG partilerdir. Adada bulunan SAG partilerin iktidarda uzun yillar kalmalari neticesinde daha fazla yozlasmis  ve yipranmislardir. Kibristaki SAG partilerin ana tabanlari genelde memur,is adamlari ve sonradan  KKTC vatandasi olan kisilerden olusmaktadir. Kibristaki SAG siyasi prtilerin ana gorusu Anavatan Turkiye devleti ile paralellik gostermektedir.

47 yilini gecen gun kutlamis oldugumuz  20 temmuz ve Baris ve Ozgurluk bayrami nedeni ile adamizi ziyaret eden Sn Turkiye CB  ve erkaninin bunca gecmis yil goz onune alindigi zaman Kibris Turkunu gercekte ne kadar tanidiklarini veya anlamak istediklerinden acikcasi pek emin degilim. Siyasi ve politik yaklasimlarimiz degisik olabilir. Ancak kibris politikamizin basarili olabilmesinin temel kaidesi Kibris Turk halkinin yasam bicimine ,dusunce yapisina kulturune  saygidan gecer. Kibris turk halkininin kalbini kazanilmadan, kibris Turku ve anavatan arasinda bir kenetlenme olamaz boyle bir durumda da  bizler ne icte ne de dista basarili olamayiz.

#####################

Erdoğan’ın KKTC ziyaretinde üç temel stratejik hata işlenmiştir:

1) Türkiye’de hükümetler Kıbrıs konusunda hep TBMM’yi arkalarına alarak iktidar-muhalefet tüm partilerin desteği ile hareket etmişlerdir: İnönü, Demirel, Ecevit bu politikadan hiç ayrılmayarak başarı sağladılar.

AKP (ve Erdoğan) ise TBMM ve muhalefeti adeta yok sayarak hareket etti: Kıbrıs konusunda bölünmüş bir Türkiye resmi sergiledi.

2) Siyasal İslamcı ideolojiyi Kıbrıs’ta da sürdürme yolunu seçti: Suriye ve Mısır’daki yanlışı tekrarladı. Oysa Kıbrıs Türk toplumu bu konuda olağanüstü bir duyarlılığa sahiptir: iş ters tepecektir.

3) Kıbrıs Türk toplumu içinde, “bölünme ve kutuplaşmaya yol açtı”. Zaten federasyon ve Türk toplumu ve devleti zıtlaşması içindeki Kıbrıs’ta, sorunu çözeceğine daha da derinleştirdi.

Bu üç büyük hata Türkiye’nin ulusal çıkarları ve Kıbrıs Türk toplumunun (ve devletinin) geleceği bakımından çok zararlı tohumlar ekmiştir.

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/erdoganin-kibristaki-stratejik-hatasi-1854360 (https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/erdoganin-kibristaki-stratejik-hatasi-1854360)
 

 
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: serkan1976 - 22 Temmuz 2021, 10:50:53
Bu sayılanlardan ziyade sanki Kıbrıs bizim bir ilimiz gibi davranıldı. " Sizin binalar eski size şöyle yeni binalar yapalım vs...vs" bir algı oluştu...

Yapacak birşey yok.  Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Bunlar böyle iş yapıyor.  Kaç kere uyardılar,eleştirdiler ama maalesef bunların tarzı bu...
İç veya dış siyasette durum pek değişmiyor...
Daha ilginci de çoğu kesim bu tarzı beğeniyor...

Demokrasi bu...
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: ACE - 22 Temmuz 2021, 10:55:16
Bu sayılanlardan ziyade sanki Kıbrıs bizim bir ilimiz gibi davranıldı. " Sizin binalar eski size şöyle yeni binalar yapalım vs...vs" bir algı oluştu...

Yapacak birşey yok.  Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Bunlar böyle iş yapıyor.  Kaç kere uyardılar,eleştirdiler ama maalesef bunların tarzı bu...
İç veya dış siyasette durum pek değişmiyor...
Daha ilginci de çoğu kesim bu tarzı beğeniyor...

Demokrasi bu...

Dış politikamızda kar zarar hesabımız aynen bu sığlıkta.

- Suriyede karışıklık var ne yapalım sizce?
+ Hımm araştırın bir bakalım kaç bina yapabiliriz.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 22 Temmuz 2021, 11:25:07
Elbette her yigidin bir yogurt yiyisi vardir.  Ancak ben buna tamami ile katilmiyorum . Katilmama nedenim ise dis politika yigidin kendisin yogurt yigisine gore sekillenmemeli . Icte ve dista ortak gorus carcevesinde olamali aksi halde simdi oldugu gibi her iki tarafta da yalpalamaya neden olur.

Kibrisin Turkiyenin bir ili olarak gorunmesi yeni bir politika degil, ancak  kibris Turk halkinin iradesinin uzerindeki sekillenme yenidir. Daha onceleri en azindan kibris Turkunun iradesine kultur ve yasasiy sekline saygi vardi.  Mutahitlik konusuna gelince  bu da Turkiyedeki Ikdidarin bakis acisi  yani yeni bir olusum.

Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: korsan - 22 Temmuz 2021, 11:43:30
"kaidesi Kibris Turk halkinin yasam bicimine ,dusunce yapisina kulturune  saygidan gecer. Kibris "

ben saygı duyulacak bir yaşam biçimi göremiyorum.
bazen Kıbrıs tvlerini izliyorum,  özellikle belli bir kesimin dili çok sivri.
onlara göre  halkın menfaati ne pahasına olursa olsun birleşmeden geçiyor.
Türkiye'ye karşı  çok dik konuşuyorlar;  ama başka her konuda her türlü tavizi verecek kadar mülaimler gibi bir izlenim yaratıyorlar.
sürekli bir "Türkiye'den gelenler ve Türkiye iç işlerimize karışıyor"  dırdırı var.
gezegenin her yerinde parayı veren düdüğü çalar,  orada da parayı veren Türkiye ise düdüğü de Türkiye çalacak tabi.
Türkiye'den gelenler konusuysa tam iki yüzlülük, bakarsan hepsinin bir ayağı İstanbul'da,  çoğunun İstanbul'da malı mülkü var.

bizim de hatalarımız var tabi,  en başta Annan planına destek verilmesi hataydı;  hatta son 19 yıldaki dış politika hata zinciri ilk bu şekilde başladı.
bence daha büyük bir hatamız da var,  benim  düşünceme göre bizim oradaki topluluktan bağımsız haklarımız var.
bu hakları  oradaki topluluğun menfaati için pazarlık konusu yapmak zorunda olmamalıyız.
bu durum artık açıkça hissettirilmeli bence.
orada tek bir Türk olmasa bile bizim garantörlük haklarımız var,  sadece bizim de değil,  mesela İngiltere'nin de bu hakkı var ve hiç de pazarlık konusu yapmıyorlar bu hakları.
KKTC kendi haklarından istediği tavizi versin birleşmek için;  ama bu  bizim  haklarımızın pazarlık konusu yapılmasını gerektirmez bence.
madem KKTC ayrı biz ayrı,  madem  onların iç işine karışmamamızı ve saygı duymamızı istiyorlar,  kusura bakmasınlar.  KKTC  hakları ayrı,  Türkiye'nin hakları ayrı.

tabi  dili sivri ve Türkiye'ye karşı dik duran bu kesim bu konuda da hiç tutarlı değil,  birleşmek için bizim garantörlük haklarımızı da pazarlık konusu yapmamayı,  bu konunun  Türkiye'nin iç işi olduğunu akıllarından bile  geçirmiyorlar.
bu kesim  çıkıp "Türkiye'ye gitmeyin,  Türkiye'den mal mülk almayın"  çağırısı  yapmıyorlar mesela.
söylesinler,  İstanbul'da evi olan herkes evleri satsın ve kimse Türkiye'den  mülk almasın  diye açıkça söylesinler.
su Türkiye'den,  uçak gemi Türkiye'den,  insan Türkiye'den,  ünüversite Türkiye'den,  maaş Türkiye'den...
almayınız efendim,  almayınız.

sanki Kıbrıs toplumu çok tutarlı ve çok  potansiyeli olan bir  toplum da biz buna zarar vermişiz.
sanki barış harekatından önce oradaki toplum  Dünya finansını yönetiyordu,  sanki Dünya  turizminde birinciydi,  sanki kendi ayaklarının üstünde duruyordu da,  bunu  biz bozmuşuz.

KKTC Türkiye'yi çok mu anlıyor sanki.
onların haberi yok;  ama Türkiye'de artık hiçbir konuya  30 yıl önceki gibi bakmayan yeni bir nesil yetişiyor,  mesela ben,  yukarıdaki düşüncem asla değişmeyecek.
biz Kıbrıs'taki haklarımızı kimsenin menfaati için  pazarlık konusu yapmak zorunda değiliz işte.
sürekli onları dinlemek veya anlamaya çalışmak zorunda hiç değiliz,  zira  hemen hemen hiçbir konuda tutarlı  değiller.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: serkan1976 - 22 Temmuz 2021, 11:45:47
Elbette her yigidin bir yogurt yiyisi vardir.  Ancak ben buna tamami ile katilmiyorum . Katilmama nedenim ise dis politika yigidin kendisin yogurt yigisine gore sekillenmemeli . Icte ve dista ortak gorus carcevesinde olamali aksi halde simdi oldugu gibi her iki tarafta da yalpalamaya neden olur.

Kibrisin Turkiyenin bir ili olarak gorunmesi yeni bir politika degil, ancak  kibris Turk halkinin iradesinin uzerindeki sekillenme yenidir. Daha onceleri en azindan kibris Turkunun iradesine kultur ve yasasiy sekline saygi vardi.  Mutahitlik konusuna gelince  bu da Turkiyedeki Ikdidarin bakis acisi  yani yeni bir olusum.
Ben de onu diyorum ya işte.. Ne dersek diyelim bu tarzdan vazgeçmiyorlar...

Yiğit: " Ben böyle yerim yoğurdu , işinize  gelirse" diyor...
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 22 Temmuz 2021, 12:42:27
"kaidesi Kibris Turk halkinin yasam bicimine ,dusunce yapisina kulturune  saygidan gecer. Kibris "

ben saygı duyulacak bir yaşam biçimi göremiyorum.
bazen Kıbrıs tvlerini izliyorum,  özellikle belli bir kesimin dili çok sivri.
onlara göre  halkın menfaati ne pahasına olursa olsun birleşmeden geçiyor.
Türkiye'ye karşı  çok dik konuşuyorlar;  ama başka her konuda her türlü tavizi verecek kadar mülaimler gibi bir izlenim yaratıyorlar.
sürekli bir "Türkiye'den gelenler ve Türkiye iç işlerimize karışıyor"  dırdırı var.
gezegenin her yerinde parayı veren düdüğü çalar,  orada da parayı veren Türkiye ise düdüğü de Türkiye çalacak tabi.
Türkiye'den gelenler konusuysa tam iki yüzlülük, bakarsan hepsinin bir ayağı İstanbul'da,  çoğunun İstanbul'da malı mülkü var.

Sn Korsan bizlerin yasam bicimimize saygi duyup duymama sizin kendinizle alakali.

Bir kac defa kibris Tv sini izlemekle bir kac gazete yorumuna  bakmakle  birakin kibrisi anlamayi kendi ulkenizdeki mevcut durumun ne oldugunu dahi anlayamazsiniz.  Biliyorum anlamakta zorluk cekebilek olan bir baska konu ise  nasil olur da boyle haber gorus de yayinlanabilir. Kibristaki  bir cok sey  bulundugunuz ulkedekinden farkli  cok radikal elestirilebilinecek seyler dahi syleyene yazana yayinlayana  ceza uygulanmadan veya sokakta bayirda kahvede konusulabilir. Bu radikal gorus sahipleri daha sonra siyasi goruslerini bir yere birakip pek rahat yiyip icip gezebiliyorlar kimse kimseye  onlar bizler demiyor tartismalar karakollarda savciliklarda son bulmuyor.

Ulkemizde  kimse kimsenin dinin inancini sorgulamiyor, dileyen  camisine , dileyen cem evine dileyen dergahina veya kilsesine rahatlikla gidip gelebiliyor . Yakin gecmise kadar kimseye zorunlu din dersi de vermiyorduk .Yokmu ya aramizda ateistler de var. Yani herkesin kendi inanci ve inancsizligi kendine ait.

Gelelim parayi veririz istedigimizi de yapariz " veya parayi veren dudugu calmasina " evet  bir dereceye kadar parayi veren dudugu calar. Ancak para ile kimsenin ruhunu dusuncesine yasayis tarzina pranga vuramazsiniz.

Kibrislilarin  Turkiyede mulk sahibi olmalari konusuna gelince  evet dogrudur bircok kibrisli Turk Anavatanimiz olarak kabul etmekte oldugumuz ulkenizde misafiriz . Bundan daha dogal ne olabilir anavatanimiz  ve bir cogumuzun atalarinin geldigi diyar. Mulk edinme konusuna gelince  Turkiye cumhuriyetinin ulkesinde bulunan bircok yabanci  tabbaya saglamis olanak cercevesinde bizler de parasini ve vergisini vereke mal sahibi olma hakkina sahibiz.

Gelelim Turkiye kokenlilerin kibrista hor gorunmeme tezine . Malesef boyle bir sey yok diyemem. Ancak bu durumun olusup gelismesinin de bir takim nedenleri vardir. Konuyu ele alirken onalarin da goz onune alinip konunun oyle irdelenmesi daha dogru bir sonuca ulasilmasina yarar. Yine konu ile alakali olarak evet bu Turkiyeli  sevmeme  karsiti olamayan kitlenin buyuklugu nedir bir arastirdinizmi gercekten ? sayet arastirmadiysaniz ben soyliyeyim kategorik hoslanmayanlar oldukca az sayida bir kitle ancak bu kucuk kitlenin  yaptiklari da aynen  kucuk bir sinegin dahi mide bulandirmasi gibidir. Hele hele bu belli medya guruplari tarafindan da abartilacak tek yanli sekilde yansitiliyorsa.

Ne ise tartismamizin bir faydasi yok ancak kibrislilar ve kibris hakkinda derin bir bilginiz olmadigini dusunuyorum. Halbuki ben Anavatanimi oldukca iyi taniyan, ulkenizi nerede ise yerlisinden fazla karis karis dolasmis calismis bir kisiyim. Son olarak sunu soyleyerek konuyu kapatiyorum  bir ulkeyi ve insanlarini yakinan taniyabilmek icin  okumak ,izlemek yeterli degil o ulkede yasamak halki ile kaynasmak gerekir.
 
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: korsan - 22 Temmuz 2021, 13:27:35

"bir cok sey  bulundugunuz ulkedekinden farkli  cok radikal elestirilebilinecek seyler dahi syleyene yazana yayinlayana  ceza uygulanmadan veya sokakta bayirda kahvede konusulabilir. Bu radikal gorus sahipleri daha sonra siyasi goruslerini bir yere birakip pek rahat yiyip icip gezebiliyorlar kimse kimseye  onlar bizler demiyor tartismalar karakollarda savciliklarda son bulmuyor."

demek KKTC'den bile böyle görünüyor memleketimiz,  acı.


sizce yaşayış tarzınıza pranga vuran uygulamalar hangileri?
Kıbrıs tvsini izlerken birisi "iftar çadırları"  konusundan bahsediyordu.
önceden iftar çadırı yokmuş orada.
başka neler var?
tartışmak için değil de,  anlatın kendinizi,  başkasından yalan yanlış duymayalım.
ama şu uyku izni konusuna kesinlikle hak vermem,  baştan söyleyeyim.

Kıbrıs halkı hangi derin bilgiye dayanarak Annan planını kabul etti?
bu ciddi bir soru,  bunu özellikle  uzun uzun anlatırsanız sevinirim.
hiçbir zaman anlamadım bu işi,  okumadığınız,  içinde ne yazdığını bilmediğiniz  dosyalar dolusu bir plan  halkınızın hangi menfaatine  uygundu da  herkes kabul oyu verdi?


Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Gökbörü - 22 Temmuz 2021, 13:48:38
Kibris'ta yasayan kardeslerimizin dusunceleri, yasam tarzlari, ideolojileri hakkinda bir bilgim yok, onun icin o tarz tarstismalardan uzak duracagim.

Eger olaya genel cerceveden bakarsak, Turkiye ve KKTC, farkliliklar ne olursa olsun anlasmak zorunda diye dusunuyorum.

Madde madde siralarsak.

1. Turkiye, Kibris adasinin Yunan/Rum hukumdarligina girmesine izin vermez. Su ankinden cok daha zayif oldugu zamanda bile buna izin vermedi. Adanin Stratejik onemi herseyden ustun cikacaktir.

2. KKTC Turkiye;nin destegi  olmadan varligini surduremez.

3. KKTC halki "tek Kibris" istiyorsa, bilmelidirki bunun tek yolu Rumlara kulliyen teslim olmaktir. Adim gibi eminimki "Rumlasma" disinda secenekleri kalmayacaktir. Allah korusun Uygularin konumuna bile dusbilirler. Biz bu filmi gormustuk..ayni seyleri tekrarlayip degisik bir sonuc beklemeyelim. "AB uyesi bir pasaport ile istedigin yere gider yasarim" diye bir dusunceleri varsa, onu bile size vermemek icin bir yol bulurlar derim. En nihayetinde karar onlarin.

4. KKTC'nin bagimsizligini kimse tanimayacaktir ya da Taniyan 3-4 "etkisiz" devlet olacaktir. KKTC'nin izolasyonunu kaldirmaya yetmeyecektir.

5. Gelinen noktada, Turkiye'de ve KKTC'de iktidar kim olursa olsun, aklin tek yolu birlesmektir.  Gordion dugumu gibi bir cirpida bir cok sorunu ortadan kaldiracagina inaniyorum. Denmis ya yeni bir dunya duzeni kurulur bizde icinde yerimizi buluruz diye. 50 senedir konusuluyor, bir adim yol alinamiyor cunku karsi taraf pazarlik etmek degil, bizi teslim almak istiyor.



Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: serkan1976 - 22 Temmuz 2021, 14:20:43
KKTC 'nin uluslararası kamuoyunda tanınmasının tek şartı Türkiye 'nin bölgesel bir güç olmasıdır.

Ama şu andaki gibi eften püften " Biz bölgesel gücüz" söylemiyle değil...

Tankını,uçağını ,motorunu,gemisini kendi yapan ekonomik olarak güçlü, vatandaşlarının mutlu olduğu bir durumda olur bu bölgesel güç tanımı.

Böyle bir durumda belli ülkeler emperyalistlerden korkmadan,Türkiye 'nin onlara gerekli korumayı sağlayacağı güvencesiyle KKTC 'yi tanıyacaklardır...

Çünkü biz Kıbrıs meselesinde kesinlikle haklıyız...Bunu Dünya'da biliyor...
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 22 Temmuz 2021, 14:42:04




bir cok sey  bulundugunuz ulkedekinden farkli  cok radikal elestirilebilinecek seyler dahi soleyene yazana yayinlayana  ceza uygulanmadan veya sokakta bayirda kahvede konusulabilir. Bu radikal gorus sahipleri daha sonra siyasi goruslerini bir yere birakip pek rahat yiyip icip gezebiliyorlar kimse kimseye  onlar bizler demiyor tartismalar karakollarda savciliklarda son bulmuyor."
Kisisel gorusum ve demokrasi anlayisima gore  evet Anavatanimda durum kibristakinden farkli . Ancak bun kabullenmek veya kabullenmemek ulkenin kendi halkina ait oldugunu dusunuyorum .


sizce yaşayış tarzınıza pranga vuran uygulamalar hangileri?
Ornegin okullardaki egitim sisteminden baslayabiliriz .  Inanc ozgurlugu kibrista isteyen istedigi sekilde ibadet de edebilir hic etmeye de bilir kimse kimseye dinsiz veya cok dindar bunlar dinsiz demez  hele hele bunu devlet icerisinde mevki sahibi olan kisilerin agzindan duymazdiniz son zamanlara kadar.  Anavatanimdaki gibi ulkemde kimse bas ortusunu ne once ne sonrasinda problem olarak gordu . Kimse  cocuklari camide  namaza tesvik amaci ile bisiklet dagitimina yeltenmedi. Kimse kimseye bizden veya onlar diye siniflastirmaya yeltenmedi.kibrisin yargi sistemine ve bagimsizligina , anayasa mahkemesi olusumuna , Ombustman  yetkileri gibi kurumlarin  Anavatandaki benzeri uygulamalara benzetmek icin yapilan calismalar  bir cok ornek siralanabilir

Kıbrıs tvsini izlerken birisi "iftar çadırları"  konusundan bahsediyordu.
önceden iftar çadırı yokmuş orada.
Iftar cadirinin olup olmamasi beni baglamaz ihtiyac var ise isteyen kurar istemeyen kurmaz . Isteyen gidip katilir veya katilmaz. Kisilerin gorusu degisken.

Uyku izini.
uyku izini diye birsey oldugunu duymadim. Ancak su mevcut  Yaz mesaisi devlet kurumlarinda. Ozell sektor icin de gecerli  bu taabeskilerden gelme bir uygulama diyelim . Ancak bu tur uygulama sadece KKTC icin degil GKRY dahilinde oldugu gibi  bircok Akdeniz ve AB ulkesi icin de gecerli .  " kisisel yorumum  zamaninda  bu cografyalarda ozellikle yaz aylarinda hava sicakligi 40c larda seyrettigi icin ve o zamanlar klima vs de olmadigi gibi ulasim sorunlari acik havada clismanin sakincali oldugu dusuncesi ile halkin ve isleyenlerin bu sure dahilinde calistiklari yerde verimsiz uyuklaya sayikla clismakatansa evlerine gitmeleri icin yaratildigini dusunuyorum.

Annan planin referandum sonucu kabulu.
Bu konu yazilan ve cizilen cok sey mevcut  aslinda ancak  kisisel gorusum su sekilde. Oncelikle Annan planin hazirlanis sekli ve destekcilerini de gorererek  referandumda nasil kabul oyu ciktigini anlamakta yarar vardir.
Annan plani bir ABD plani oldu gayet acik bu planin olusumu ,kabulu icin gercekten sadece siyasi degil muhendilik yapilmistir.  Yani Plan icerisindeki muglakliklar tanimlamar vs diye ozetleyebiliriz.  KKTC nin o zamanki CB rahmetlik R. Denktas  kendisi bana gore Kibris Turkunun en taninmis siyasi lideri. Rauf bey Anan planinin basindan kimin tezgahi oldugunu anlayip  sunulan anlasma taslaklarindaki goruslerin bosluklarini gorerek plana sonuna kadar karsi gorus ifade etmis anacak masadan kalkan olmamistir.  R.Denktas kibris Turkunun yaklasik 40 gorusmeciligi yaninda lideri idi hali ile yillarin vermis oldugu bir siyasi yipranma da soz konusu idi ozellikle kendi toplumuz icerisinde cunku  TMT evelisinden tutun da  o gune ne olup bitmisse hepsinin hayiri de sevabi da onu hissesine yazilip oyle bilindi. Bu nedenle ozellikle KKTC SOL kesim R:D  sin yonetimi ve goruslerinden bikmis cikisin onun liderligi disinda olmasi gerekliligine de inamisti.  Ancak onlerindeki en buyuk engel Anavatan Turkiyenin R:D  gorusunde ve yaninda olmasi idi.  Ne zaman Anavatan Turkiyede iktidar degisimi oldu ve mevcut iktidar once kendi hgelecegini garantilemek icin once AB  sonrasinda da TSK karsi cephe almaya basladi iste o zaman R:D da Turkiyeden gerekli destegi bulmamaya hatta  Anavatandaki iktidar tarafindan cozum onundeki yegane engel olarak lanse edilmeye baslandi.  R:D   yine yilmayip anavatan Turkiye topraklarinda gezip sempozyumlara katilip Annan plani ve gorusleri uzerinde aciklamalr yapmaya baslayinca terim yerinde ise once asagilandi sonrasinda ise Turkiye girisi ve sempozyumlar duzenlemesinin onu kapatildi.TSK zaten kendi icerisinde barindirmakta oldugu sorunlar ve iktidar ile anlazmazliklari surerken R:D  destekten mahrum birakti.  AB her turlu yerel ve Turkiye yayin organlari vasitasi ile gerek Kibris Turkunun gerekse Turkiyenin akli celdi . ABD  referandum sonrasinda kendi agzindan  Annan planin kibrista kabul edilebilmesi icin 35M USD harcamis oldugunu acikladi. AB  nin ne kadar harcamis oldugu aciklanmadi ancak unutmayalim AB nin manipulasyonlarini " karen Fogg  vs " Neticede  Denktas yalniz kaldi kibris solu,Anavatandan gelen destek, ABD ve AB den gelen vaatler ve paralar ile uzun sureden beri iktidarda kalmis ve tum uyumazliklarin babasi olan R:D  dan heasp sormak ve daha muferreh bir dusunce olacagi dusuncesi ile referandumda kabul oyu verdi. " Ne ise Allah bizi acimis ve kibrisli rumlar kabul eylememis . Turkiyedeki iktidar da artik kendilerini saglama aldiklarindan ve Annan planin cikar bir cozum icermedigini gorup anlayip  rahmetlik R:D  gizgisinde bir goruse geri donus yaptilar.


Sanirim Tum sorularinizi yanitlayabildim dilim el verdigince Sn Korsan ;)


Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 23 Kasım 2021, 10:23:42
Alıntı
Sabahattin İsmail
@sabahatinismail
·
7s
@sabahatinismail
 adlı kişiye yanıt olarak
Esasında DİB'nı Çavuşoğlu'nun bu önerisi
o günlerde Türk basınında da"Türkiye'nin garantörlük açılımı" başlığı ile yayınlandı.Son 4 yılda,birçok konferansımda/yazımda bu öneriyi sert şekilde eleştirip protesto ettim,garantörlüğün müzakere-pazarlık konusu olamayacağını belirttim

Yeniçağ gazetesi de önceki günkü sayısında Rum basınında yayınlanan gizli BM tutanaklarını manşetine taşıdı. Aşağıda kırmızı kare içine alınan bölüm garantörlük konusunda verilen korkunç tavizi kanıtlıyor. Dikkati çeken nokta Akıncı ile Çavuşoğlu Crans Montana’da tam uyum içinde

(https://pbs.twimg.com/media/FE1V6kKXMAEYZ1L?format=jpg&name=large)

https://twitter.com/sabahatinismail/status/1462919921109766149

Bağlantıya tıkladığınızda daha fazla bilgiye erişebilirsiniz. Kıbrıs konusunda verilen tavizler gerçekten çok şaşırtıcı. İyi ki Rumlar çok aç gözlü!
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 23 Kasım 2021, 11:27:37
Bağlantıya tıkladığınızda daha fazla bilgiye erişebilirsiniz. Kıbrıs konusunda verilen tavizler gerçekten çok şaşırtıcı. İyi ki Rumlar çok aç gözlü!

Sn SKYWOLF .Dun bu konuya ben de dikkat cekmek istemistim " Dogu Akdeniz Enerji basligi altinda"

Rumlarin cok ac gozlu olmalari konusunda haklisiniz .Bu yaklasimlari ilk degil zaten sorunun bu kadar yil suruncemede kalmasinin ana nedeni de bu (Paylasim ve esitlik istemiyorlar) . Ancak benim dun dikkat cekmek istedigim esas Rumlarin tavri degil bizim tavrimiz idi.  " Akinci evet kendisini federasyona adamis bir siyasi idi ancak mevcut TC iktidarinin tavri asil dusundurucu olan" Burada Akinciyi aklamak gibi dusuncede degilim cunku kibris hakkindaki dusuncem Akincinin gorusu ile ortusmemekte. Ancak Akinci Crans Montanada Toprak  konusunda kendi insiyatifi ile sundugu one surulen plan ve ortaya cikan son belge ele alinildiginda  bir paralellik mevcut. Unutmayalim ki Annan planina da mevcut iktidar olumlu yaklasmakta idi , yillar sonrasi Crans Montanada Garantiler konusunda takindigi tutum da goz onune alinirsa demek ki dusunce yapisinda pek fazla bir degisiklik yok aslinda  her ne kadar simdilerde iki ayri devlet cozumunu one surse de. Kibris konusunda dusuncesi bu mahalde olanlar Mavi vatan konusunda nelerden feragat etmez ki .
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 23 Kasım 2021, 12:24:49
Katılıyorum Metin Bey.

Konu siyasete kayacak, ancak ciddi bir siyasi konu bu. Bu kadar ciddi tavizler vermek esasen Kıbrıs'ı vermekle eşdeğer. Bu çok ciddi bir durum ve nedense medyamız bu konuda tek kelime bile etmiyor. Siyasi durumda yer değişimi olmuş olsa ve bugünkü muhalefettekilerden biri iktidarda olup bu kadar taviz vermiş olsaydı, (ki millete sonra olmadığı için milletin de haberi yok) medya günlerce bunu manşetlerde paylaşır, günlerce tv kanallarında sabahlara kadar tartışılırdı.

Her fırsatta Mavi Vatan, ülkemizin çıkarları, bu çıkarlar nedeniyle Libya'da vs bulunuyoruz diyen bir iktidarın bu kadar çelişkili olması kafaları karıştırıyor!

Bütün bunlara şahit olmak, nefret ettiğim siyasete karşı olan duygularımı daha da kabartıyor. Mide bulantısını çoktan aştık!
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 23 Kasım 2021, 13:28:21
Crans Montana Basına sızan tutanaklar ne anlatıyor?

2017’de Crans Montana’da gerçekleştirilen kritik Kıbrıs Konferansı’na ait Birleşmiş Milletler tutanakları, ortaya konan öneriler ve yapılan tartışmalarla ilgili son derece önemli detayları gün yüzüne çıkarıyor. Esra Aygın, tutanakları sizin için derledi.

https://www.yeniduzen.com/crans-montana-basina-sizan-tutanaklar-ne-anlatiyor-146714h.htm (https://www.yeniduzen.com/crans-montana-basina-sizan-tutanaklar-ne-anlatiyor-146714h.htm)
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: カメせ - 17 Ocak 2022, 18:18:52
Alıntı
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı tarafından, Hava Savunma Birliklerinin katılımıyla, Şehit Er Yakup Güler Kışlası Girne/KKTC'de, “Hava Savunma Erken İkaz ve Komuta Kontrol Sistemi (HERİKKS) Tatbikat Anlayışıyla Eğitim” icra edildi.

(https://pbs.twimg.com/media/FJTvHS9WUAIT_-3?format=jpg&name=large)
(https://pbs.twimg.com/media/FJTvHS8XsAI4xOW?format=jpg&name=large)
https://mobile.twitter.com/tcsavunma/status/1483080526227513346
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: DoganTuran - 27 Mart 2022, 17:57:13
Türkiye'ye, istedikleri gibi hareket etmediği için önce boğazda mayın tuzağını, sonra Yunan askerine Sisam adasında geçit töreni kışkırtmasını yaptıran Batı, bu sefer kozunu KKTC üzerinden oynayacak!

Analizlerin sonucu yüksek olasılıkla, KKTC'de her an bir bahaneyle sokak hareketleri/ayaklanma başlatılabilir... Sokak Hareketleri, Batıca fonlanan sözde sivil toplum kuruluşlarınca başlatılıp, sonra içerde bekleyen hücrelerce yönlendirilecek. KKTC'de yayın yapan Tv ve Sosyal medya kanallarınca da desteklenip, devrim olarak manipüle edilecek . KKTC Devleti, bu birkaç gün uyursa (ki sanmıyorum), istese de sonraki günlerde uyanmakta zorlanabilir.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: DoganTuran - 29 Mart 2022, 22:54:42
29 Mart

(https://www.kibrisgazetesi.com/images/resize/100/656x400/haberler/2022/03/dikmen_ayaklandi_koy_halki_belediyeler_yasasini_protesto_etti_h126535_8d44b.jpg)

(https://www.kibrisgazetesi.com/images/resize/100/656x400/haberler/2022/03/hemsire_ve_ebeler_sendikasindan_eylem_h126518_e3ccf.jpg)

(https://www.kibrisgazetesi.com/images/resize/100/656x400/haberler/2022/03/yaniyoruz_size_boyun_egmeyecegiz_h126492_1daac.jpg)



Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 27 Mayıs 2022, 08:48:20
Rum televizyonunda kan donduran itiraf: 68 Türk'ü vurduk çukura attık

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/628feaae4e3fe11cec85a0f0.jpg)

Ömer BİLGE/LEFKOŞA
Mayıs 27, 2022

Rum terör örgütü EOKA’nın hayattaki iki tetikçisi, Kıbrıs Türklerine yönelik kanlı cinayetlerini “Bir Rum canına karşılık 10 Türk canı aldık” sözleriyle televizyonda itiraf etti.


KIBRIS’ı Yunanistan’a bağlamak amacıyla 1954 yılında kurulan Rum terör örgütü EOKA’nın hayattaki iki tetikçisi, 80’li yaşlardaki Neoptolemos Leftis ve Athos Petridis, 1964’ten başlayarak farklı zamanlarda 68 Türk’ü önce kurşunlayıp sonra şişleyerek öldürdüklerini övünerek Itiraf etti, “Türklerin vurduğu her bir Rum’a karşı 10 Türk canı aldık” dedi.

İki EOKA tetikçisi Rumların son yıllarda “farklı” yayın politikasıyla en çok izlenen televizyonu Omega’ya konuştu. Terör örgütü EOKA’nın Türklere saldırmaya başladığı 1964 yılında Nikos Sampson liderliğindeki grubun üyesi olduklarını belirten Neoptolemos Leftis ve Athos Petridis, kanlı cinayetlerini kamera karşısında anlattı.

‘MEZARLARI BULUNAMAZ’

Neoptolemos Leftis, 1964 yılında Gazimağusa kentinde Türk mevzilerini belirlemeye çalışan 2 Yunan subayı ve bir Rum polisinin öldürülmesinin ardından emir geldiğini belirterek, “Yaklaşık 500 kişilik bir güçtük. Her bir Rum canı için 10 Türk öldürmemiz yönünde emir geldi. Öyle de oldu zaten, bana hâlâ öldürdüğümüz 68 Türk’ü ve mezar yerlerini soruyorlar. Nerede ne bulacaksın ki, o kadar zaman geçmiş” dedi.

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/628feaae4e3fe11cec85a0f2.jpg)

‘MAKARYOS SEVİNMİŞTİ’

Athos Petridis ise işledikleri cinayetlerden bir bölümünü detay vererek şöyle anlattı:

“Biz Eylence köyü yakınlarında (Lefkoşa Rum kesimi yakınında bir köy) yola çıkıyorduk, geçen araçları durduruyorduk. Türkler büyük arabalar, otobüslerle seyahat ediyordu. Araçların içindeki Türkleri indiriyor, önce paralarını alıyorduk. Sonra silahla vuruyor, şişliyor ve çukurlara atıyorduk. Başpiskopos (dönemin Rum devlet başkanı Başpiskopos Makaryos) yaptıklarımızı duyunca çok sevinmişti.”

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/628feaae4e3fe11cec85a0ee.jpg)

TATAR: RUMLAR FIRSAT BULSA YİNE SALDIRIR

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum itiraflarıyla ilgili Hürriyet’e verdiği demeçte, genç nesil Rumların da kin, nefret ve intikam duygularıyla büyüdüğünü belirterek, “Bu zihniyet hiç değişmedi, fırsat bulsalar bugün yine saldıracaklar, Türk askerinden korkuyorlar. Türkiye’nin garantörlüğünün sona erip askerinin gitmesini istiyorlar” dedi.

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/628feaea4e3fe11cec85a0f5.jpg)

UKRAYNA ÖRNEĞİ

Tatar Kıbrıs’a barışın Türkiye’nin 1974 Barış Harekâtı’yla geldiğine dikkat çekerek, “Bazıları çıkmış, ‘Bu devirde savaş mı olur’ diyor. Dünyanın her tarafında savaş oluyor, birbirleriyle akraba Ukrayna ve Rusya’ya baksınlar. Kıbrıs’ta iki ayrı halk var. Bu nedenle Kıbrıs’ta iki ayrı devlet ve egemenlik temelinde çözüm istiyoruz. Güvenliğimiz çok önemli” ifadelerini kullandı.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/rum-televizyonunda-kan-donduran-itiraf-68-turku-vurduk-cukura-attik-42071072 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/rum-televizyonunda-kan-donduran-itiraf-68-turku-vurduk-cukura-attik-42071072)
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 27 Mayıs 2022, 10:27:17
Rum televizyonuna yapilmis olan itiraf ile alakali olayin ve oldurulmus olan subaylarin kimler ve ne amac hedeflediklerinin ic yuzunu su sekilde idi.

MAGOSA LİMAN YERİNE SURİÇİ’NE GİRİŞ YAPAN YUNAN SUBAYLAR.

11 Mayıs 1964 tarihinde benzeri bir silah ikmalini denetlemek amacıyla,saat 14.20’de BX 294 plakalı Fiat marka bir araçla, polis eri Kostakis Mihail Pandelidis, Kıbrıs’taki Yunan Kontenjan Alayı’ndan Yarbay Vasilis Kapotas, Binbaşı Dimitrios Pulyas, Panayotis Tasullitis yolu şaşırarak limana girecekleri yerde,Canbulat Kapısı’ndan Suriçi’ne gimişlerdir. Canbulat Kapısı’nda görevli Polis Mehmet Küçük, o anda başka bir görev icra ettiğinden Suriçi’ne giren
araca müdahale edememiştir. Rumlar Surlar boyu araclari ile seyretmeye devam etmişlerdir. Akkule Kapısı’ndan geçip Yenikapı’ya Nadir Çocuk Yurdu’na kadar gelmişlerdir. Yenikapı polis nöbetinde Tayfun Salih vardır. Koyu esmer tenli Tayfun’u ve Türk bayrağını gören Rumlar, Türk bölgesinde olduklarını anlayarak geldikleri güzergahtan geri dönmüşlerdir. Canbulat Kapısı’nda aracı durduramayan polis eri, Suriçi’ne şüpheli bir araç girdiğini telefonla
Yenikapı, Akkule kapılarında görevli polis ve Mücahitleri uyararak alarm durumuna geçmelerini sağlamıştır. BX 294 plakalı araç Akkule Kapısı’na geldiğinde (Bugünkü İpeklioğlu mağazası önünde) kapıda görevli polis memurları, 2662 yaka numaralı Tahir İbrahim ile 1089 yaka numaralı Mustafa Hüseyin aracı durdurup, araçtan inmelerini emretmişlerdir. Orada görevli Mücahit Mevlüt Mustafa paniğe kapılarak, aracın sol ve sağ tarafından inenlere kendi inisiyatifi ile ateş açmış, ilk anda şoför polis memuru Kostakis Mihail Pantelides ve Vasilis Kapotas orada hayatlarını
kaybetmişlerdir. İki Yunan subayı ise yaralanmıştır. BX 294 plakalı araçta iki adet uzun namlulu 38 mm. tekerlekli tabanca ve bir adet Sten makinalı tabanca bulunmuştur. Mücahidin açtığı ateş sonucu 50 metre geride, köşede oturmakta olan Hasan Ahmet (Çifte Mazgal Şehitliği’nde defnedilmiştir) de hayatını kaybetmiştir. Bu sıralarda surlar dışında geçmekte olan silahlı Rumların gelişigüzel ateş açmaları sonucu Salih Hamza isimli Mücahit
alnından yaralanmıştır.Kızılhaç sorumlusu Mrs. Chikley ile İrlandalı Barış Gücü askerleri baskı yaparak yaralı olan iki Yunan subayın, ölen iki Rumla beraber Rum tarafına teslim edilmelerini istemişlerdir. Türk makamları ikinci bir hata yaparak, o anda Ada sathında, Türk bölgeleri dışında çeşitli zorluklarla çalışan Türkleri hesaba katmadan yaralı ve ölüleri Rumlara teslim etmişlerdir. Aynı gün vurma olayının Rum bölgesinde duyulması üzerine, ölü ve
yaralılar Rum makamlarına teslim edilir edilmez Mağusa Nafii iş yerine,Larnaka’dan Dikelya’ya gitmekte olan, olaydan habersiz olarak yollarda seyahat etmekte olan birçok Türk yollardan, işyerlerinden toplanıp katledilmiştir. Müteakip günlerde de kaçırma olayları devam etmiş, toplam olarak bu hadiseden sonra 39 Türk kaçırılmış ve bunların akıbetleri meçhul kalmıştır. Hadise günü, silahlı Rum polisi dolu bir Land-rover, Maraş’tan Salamis
yoluna giderken rastladıkları Türklere ve Türk mahallelerine rastgele ateş açmışlardır. Bu ateş neticesinde Salih Hamza isimli bir Türk ağır surette yaralanmıştır.

Yukardaki aciklama O zamanki Magusa komutanlarindan olan Mucahit Hilmi Kilginin anlatimindan alinmistir. Vakti musait olanlar Magusa sancaginin var olus mucadelesini okumalarini tavsiye ederim.

http://i-rep.emu.edu.tr:8080/jspui/bitstream/11129/5301/1/3.%20VAROLU%C5%9E%20M%C3%9CCADELES%C4%B0NDE%20MAGUSA%20SANCA%C4%9EI.pdf (http://i-rep.emu.edu.tr:8080/jspui/bitstream/11129/5301/1/3.%20VAROLU%C5%9E%20M%C3%9CCADELES%C4%B0NDE%20MAGUSA%20SANCA%C4%9EI.pdf)



Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 02 Ekim 2022, 15:41:44
Güney Kıbrıs'ta papazların atış taliminin arkasındaki isim: Vasilios

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/63397c424e3fe10f788826c2.jpg)

Güney Kıbrıs’ta son dönemde papazlar, milletvekilleri ve bakanlar Rum ordusunun birliklerinde atış talimi yapıyor. Bu talimlerde başrolü ise Dünya Ortodoks Kiliseleri Konseyi Başkanı ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde sözde Maraş Metropoliti olan Vasilios oynuyor.

Güney Kıbrıs’ta önce papazlara atış talimi yaptırıldı, ardından Washington'un Güney Kıbrıs'a silah ambargosunu kaldırdığı açıklaması geldi.

Rum Savunma Bakanı ve milletvekilleri, Rum ordusunun silahları ile atış talimlerinde boy gösterdi.

Doğu Akdeniz'de gerginliği tırmandıran bu kışkırtıcı adımların ardında bir isim var: Dünya Ortodoks Kiliseleri Konseyi Başkanı Vasilios.

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63397bff4e3fe10f788826be.jpg)

TRT Haber'de yer alan habere göre, Vasilios, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde sözde Maraş Metropoliti; Maraş’ın Rumlara verilmesi için yapılan tüm provokatif eylemlerin organizatörü.

Rum ordusuna mali destek veriyor, papazların silah kullanma eğitimi almasına önderlik ediyor.

Metropolit Vasilios son dönemde katıldığı atış talimleri ile daha çok gündeme gelmeye başladı.

ATIŞ TALİMCİSİ GENARALİ ÖDÜLLENDİRDİ

Rum generallerin rütbe almasını sağlayan isim de Vasilios; atış talimlerini yaptıran Tümgeneral Lukas Hadjimihail’i ödüllendirdi, din adamlarının ellerinde silahla poz vermesine de "olağan" dedi.

(https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/63397c214e3fe10f788826c0.jpg)

Uzmanlara göre; böyle bir ismin Dünya Ortodoks Kiliseleri Konseyi Başkanı olması dikkati çekici.

Bu düşünce yapısındaki kişilerin, bu kadar etkin görevlerde yer alması, Ada’da Türkler ve Rumların ortak bir devlet kurmasının önünde ciddi bir engel.

Uzmanlar, belirlenmiş sınırlar içinde bile bu zihniyete güvenilmemesi gerektiğini söylüyor.

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/guney-kibrista-papazlarin-atis-taliminin-arkasindaki-isim-vasilios-42146820 (https://www.hurriyet.com.tr/dunya/guney-kibrista-papazlarin-atis-taliminin-arkasindaki-isim-vasilios-42146820)
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: カメせ - 11 Ekim 2022, 21:03:30
Alıntı
Rus medyasında KKTC iddiası.

▪️Rus medyasında yer alan haberlere göre ülke, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yeni bir diplomatik ilişki ağı kurmaya hazırlanıyor.

▪️Üst düzey kaynaklar, KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da konsolosluk açılacağını belirtti.

(https://pbs.twimg.com/media/FeynHVhXkAEGkVA?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/temmuz1919
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 11 Ekim 2022, 23:26:22
Alıntı
Rus medyasında KKTC iddiası.

▪️Rus medyasında yer alan haberlere göre ülke, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yeni bir diplomatik ilişki ağı kurmaya hazırlanıyor.

▪️Üst düzey kaynaklar, KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da konsolosluk açılacağını belirtti.

(https://pbs.twimg.com/media/FeynHVhXkAEGkVA?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/temmuz1919


Bu haber dogru degildir.

RF  Kuzey kibris Girnede KONSOLOSLUK degil temsilcilik acmasi soz konusudur. "  RF KKTC topraklarinda yaklasik 10K vatandasi yasamak yaninda konut sahibidir"
KKTC topraklarinda ABD, Avusturalya, Kanada ,Fransa ,Ingiltere gayri resmi temsilcilikleri mevcuttur. Bu temsilciliklere GKRY topraklarinda bulunan Elciliklerinden haftanin belirli gunleri muhaceret gorevlilileri gelmektedir. Bu temsilcilikler KKTC topraklarinda yaklasik 40 yildan beri calismaktadir.

KKTC yi diplomatik olarak taninmasi soz konusu degildir.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Barbatos - 23 Ekim 2022, 13:47:36
Şunu unutmayın ki Pakistan kötü gün dostu olarak kendisini Türkiye için her zaman göstermiştir. Cumhuriyet kuruluşundan bu yana tarihi tekrar okumanızı öneririm.
Geçmiş geçmişte kaldı madem kötü gün dostu önce KKTC'yi tanısın Pakistan, misal zor günümüzde(Kurtuluş Savaşı'nda) Ruslarda  bize yardım etti onlara da arka çıkalım o zaman!
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Tigerfish - 23 Ekim 2022, 14:46:16
Şunu unutmayın ki Pakistan kötü gün dostu olarak kendisini Türkiye için her zaman göstermiştir. Cumhuriyet kuruluşundan bu yana tarihi tekrar okumanızı öneririm.
Geçmiş geçmişte kaldı madem kötü gün dostu önce KKTC'yi tanısın Pakistan, misal zor günümüzde(Kurtuluş Savaşı'nda) Ruslarda  bize yardım etti onlara da arka çıkalım o zaman!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmammasında sadece Pakistan’ı suçlayamayız daha nice Türkiye yakın ülkeler var bir düşünün bakalım onlar niye tanımadı ama Pakistan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olan Orta Doğu Üniversitesi’nde eğitim gören bir çok Pakistanlı talebeler var. Pakistan’ın desteği eski tarihe sınırlı kalmadı doksanlı yıllarda Irak’ta PKK inlerini bombalarken bir ara Türk hava kuvvetleri nde ciddi mühimmat krizi vardı ve ona sağ olsunlar Pakistanlılar kendi mühimmatlarını vererek bize yetiştirdiler.

Ruslara gelince aslani vur öldür hakkını yeme cumhuriyetin kuruluşunda onlara da bazı konularda bize olan desteklerini gözardı edemeyiz örneğin Türkiye’de Petro kimya ve Çelik Sanayisinin ilk adımlarını rusların yardımıyla ve teknoloji transferi ile atıldı. İsterseniz bunu Hazreti Google’a verip öğrenebilirsiniz. Beni yanlış anlamayın ben sizi yargılamıyorum veya eleştirmiyorum ama Pakistan’ın kritik konularda bugünlere kadar süren çok ciddi destekleri olmuştur cumhuriyet kuruluşundan bu günlerimize kadar. Bu gerçeği bilmeyenler bir çok insanımız var ve sizi bu konuda kesinlikle suçlayam.

Bunu söylemeden eve konuyu kapatamadım ve metin Bey’in uyarısı haklılık içeriyor. Konudan iyice sapıttık.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: putty - 23 Ekim 2022, 15:51:14
Türkiye KKTC'nin tanınmasını istemiyor KKTC ilhakın öncesindeki geçici bir devlettir. Hatay Suriye den ayrıldı bağımsız bir devlet kurdu sonra bir seneden az bir süre içinde kendi meclisinde aldığı karar ile Türkiye ye katıldı. Tut ki bu esnada iyi bir dost ülke o bir kaç aylık bağımsız Hatay devleti varken ben bu devleti tanıyorum deseydi sevinir miydik kızar mıydık, sen nasıl dost ülkesin demez miydik. İşte KKTC'de Hatay devletinin biraz daha konjonktür gereği sürüncemede kalmış halidir. Bize kapalı kapılar ardında KKTC yi illaki birileri sormuştur biz tanımayın demişizdir. Yada onlar zaten leb demeden leblebiyi anlamışlardır hiç görüşmeden bile aklımızdakini yerine getirip KKTC yi tanımamışlardır. Biz zaten Pakistan a başvurup KKTC yi tanıyın demediysek onlar durumun farkına varmışlardır işgüzarlık yapıp KKTC yi tanımazlar.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: baryshx - 23 Ekim 2022, 17:09:59
Türkiye KKTC'nin tanınmasını istemiyor KKTC ilhakın öncesindeki geçici bir devlettir. Hatay Suriye den ayrıldı bağımsız bir devlet kurdu sonra bir seneden az bir süre içinde kendi meclisinde aldığı karar ile Türkiye ye katıldı. Tut ki bu esnada iyi bir dost ülke o bir kaç aylık bağımsız Hatay devleti varken ben bu devleti tanıyorum deseydi sevinir miydik kızar mıydık, sen nasıl dost ülkesin demez miydik. İşte KKTC'de Hatay devletinin biraz daha konjonktür gereği sürüncemede kalmış halidir. Bize kapalı kapılar ardında KKTC yi illaki birileri sormuştur biz tanımayın demişizdir. Yada onlar zaten leb demeden leblebiyi anlamışlardır hiç görüşmeden bile aklımızdakini yerine getirip KKTC yi tanımamışlardır. Biz zaten Pakistan a başvurup KKTC yi tanıyın demediysek onlar durumun farkına varmışlardır işgüzarlık yapıp KKTC yi tanımazlar.
Sen onu bir geç, Hatay ile Kıbrıs aynı konum ve şartlarda mı? Hiç ilgisi yok ikisinin, burada iki ayrı taraf var.

Kıbrıs tanınmalı ve devlet olarak devam etmeli, bunun içinde Türkiye çabalamalı.

Bu arada Kıbrıs derken Türk tarafından bahsediyorum. Benim için Kıbrıs sadece Türk tarafı, öteki taraf nasıl tüm Kıbrıs'ı sahipleniyorsa, bizde öyle yapmalıyız.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: putty - 23 Ekim 2022, 17:25:52
Senin dediğini zaten herkes zannediyor ben değişik bir şey deyip kafanızda bir karşı görüş olsun diye dedim kafanızda tartın edin aklınıza yatarsa yatar yazmazsa zaten kalabalığın zannettiği şeylere inanarak kahrolmaya devam edersiniz Azerbaycan neden tanımıyor diye kahrolursunuz bizi kimse sevmiyor diye mızıklanırsınız. Benim dediğim şeyi koca ülkede zaten bir kaç yüz kişi biliyor sadece tabi ki inanmayacaksınız ilk duyunca.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: mavi1991 - 23 Ekim 2022, 18:22:49
KKTC yi daha bizimkiler devlet olarak tanımıyor
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Archangel99 - 23 Ekim 2022, 21:27:30
Kıbrıs'ın tanınmamasının en büyük nedeni Türkiye'nin istememesi. Orada bedel ödemiş, şehit vermiş bir Türkiye var. BM'nin tanıdığı, AB'ye girebilecek bir Kıbrıs'ı Türkiye ister mi? Bu sefer kafalarına göre hareket edebilecek, Türkiye'nin baskısı ve korkusu olmadan karar alabilecek bir iktidarı Türk devleti istemiyor Kıbrıs'ta.

Akıncı gibi bir Rum aşığı lideri Kıbrıs'ın %49'u destekledi son seçimde. Bağımsız bir Kıbrıs'ı Mustafa Akıncı gibi birinin yönettiğini düşünün şimdi? Adadan askeri çektirirler, AB'ye de girerlerse Türkiye'yi hiç dikkate dahi almazlar. Türkiye bunun gibi nedenlerden ötürü Kıbrıs'ın tanınmasını istemiyor. Tanınmasını ister gibi görünüp tanınmasına engel oluyor. Aksi durumda AB'ye girebilecek bağımsız bir KKTC'nin üzerinde Türkiye'nin tahakkümü kalkmış olur. KKTC'yi ilhak eder gerekirse ama tanınmasını asla istemez Türkiye.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: mavi1991 - 23 Ekim 2022, 22:44:29
Laf aramızda biz çekilirsek rumlar oradaki türkleri yutar, çünkü kktc nin halkı biraz değişik
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: M.B.T - 23 Ekim 2022, 22:56:11
Laf aramızda biz çekilirsek rumlar oradaki türkleri yutar, çünkü kktc nin halkı biraz değişik
Aynen.
Bazı Kktc vatandaşı Türkiyeyi sevmiyor.
Bizzat gidip gözlemlediğim mevzu.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Archangel99 - 24 Ekim 2022, 01:04:18
2 yıl Kıbrıs'ta yaşadım babam subay olduğu için. Şunu söyleyebilirim ki Türkiye Türklerine karşı gerçekten iyi gözle bakmıyorlar. Enteresan şekilde sanki onları biz kurtarmamışız gibi tiksinerek bakıyorlar. Okulda dahi arkadaşlarım hep Subay-Astsubay çocuklarıydı. Hep birlikte takılırdık. Bizlerle kolay kolay arkadaş olmazlardı. İçlerinde gerçekten kaliteli iyi insanlar da var lakin geneli Türkiye düşmanı.

Geçen Kıbrıslı bir vekilin sözlerini hatırlayın nasıl nefret kusuyordu bize. Kendisi HDP PKK aşığı birisi. Rumlarla birleşme isteyen birisi. Ben Kıbrıs'ta 20 yıl önce öğrenciyken hocalarımdan birisi olacak şerefsiz bile Türkiye karşıtı mitinglere katılıyordu. KKTC bağımsız olsa şunlar Türkiye ile ilişkileri bile bitirir. Şimdi bize muhtaç olmalarına rağmen bile bize nefret kusuyorken bağımsız olduklarını düşünün.

O nedenle Türkiye Cumhuriyeti devletinin partiler ve iktidarlardan bağımsız olarak politikası KKTC'nin tanınmamasıdır. KKTC tanınırsa Türkiye, KKTC'yi kaybeder. Rumlarla birleşirler gerekirse ve Türkiye tüm adayı Yunanistan'a kaptırır. O nedenle Türkiye orta vadede KKTC'nin tanınmamasını istiyor.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: mehmet05 - 24 Ekim 2022, 02:17:39
Acaba neden bunu birileri sosyolojik temelde bilimsel inceleyip değerlendirmez.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Kapgan - 24 Ekim 2022, 04:15:25
Bana göre Kıbrıs'ta olan bu sosyolojik değişimin üç sebebi var.

Birincisi, Türk ordusunda görev yapan erlerin bir kısmının yaptığı ahlaka mugayir şeyler.
 
İkincisi, Ankara'nın Kıbrıs'a uyguladığı yanlış göç politikası. Kıbrıs Türklerinin çoğu Toroslardan oraya zorla gönderilen Bektaşi meşrep Yörük soyları. Sen böyle bir coğrafyaya Türkiye'nin medeniyet olarak en geri kalmış yerlerinden nüfus taşırsan o halk sana düşman olur. Bu konuda Ortaylı Hoca Bülent Ecevit'i fena şekilde eleştirip, Kıbrıs'a Bulgaristan'dan gelen Türklerin yerleştirilmesi gerektiğini dile getirmişti. Bence bu konuda çok haklıydı.

Üçüncüsü, ada da oluşturulan gayrı meşru yapılanmalar. En son suikast ile öldürülen Falyalı cinayeti de buna bir örnek. Normal bir cinayet değildi o.


Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Barbatos - 24 Ekim 2022, 11:21:21
Birincisi, Türk ordusunda görev yapan erlerin bir kısmının yaptığı ahlaka mugayir şeyler.
 
Ben Kıbrıs'ta askerlik yaptım ve bu durumu bizzat gördüm. Uzun dönem çocuklardan biri, bir kıza laf attı hemen o çocuğun ağzının payını verdim. Bu tip durumlar yüzünden hafta sonu saat 17:00'a kadar sokakta, kafede doğru düzgün kadın göremezsiniz. Ne yazık ki bu da bizim ayıbımız.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: mavi1991 - 24 Ekim 2022, 11:36:02
Kıbrısta askerlere çarşı izni yok ayrıca terhis olunca da direk gemi ile Mersin e gönderiyorlar
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Barbatos - 24 Ekim 2022, 11:44:42
Kıbrısta askerlere çarşı izni yok ayrıca terhis olunca da direk gemi ile Mersin e gönderiyorlar
Nasıl yok, iki haftada bir çarşı iznimiz vardı bizim hatta personel sayısı az olduğu için nöbetler aksamasın diye hafta içi bile çıkardık çarşıya, gemiyle falan göndermediler bizi uçak biletimizi aldık Ercan Havalimanı'ndan geldim.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: putty - 24 Ekim 2022, 12:03:57
Kıbrıs Türkleri adayı kılıçla fethedip sahip olmadı önce İstanbul'un askerleri orayı aldı sonrada Ankara'nın askerleri aldı. KKTC Mersin in bir ilçesidir kendini buna inandırsa iyi olur.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: korsan2 - 24 Ekim 2022, 12:31:50
"KKTC Mersin in bir ilçesidir kendini buna inandırsa iyi olur. "

sonunda doğru noktaya deyinen birisi çıktı.
onlar Mersin'in değil de,  Avrupa'nın bir  ilçesi olabileceklerini  sanıyorlar.
olursun,  olursun da,  en çok Batı Trakya  kadar  olursun.
hatta belki Batı Trakya kadar bile olamazsın,  onlar savaş sonucu imzalanan bir anlaşmayla varlıkları resmen tanınmış bir topluluktu.
adamlar zaten tek taraflı bir şekilde, Kıbrıs adıyla tanınarak Avrupa Birliği üyesi olmuş.
uluslararası toplumda Kıbrıs'ı  temsil eden onlar.
senin varlığını neden tanısın?
neden  statüko versin?
Rum yönetimi için  bir sorun yok ki.
tıkır tıkır işleyen saati niye kurcalasın?

sen kendini Avrupa'nın bir ilçesi sanıyorsun da,  o adam senin Kıbrıs seçimlerine yoğun katılımını bile istemiyor.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Mehmet75 - 24 Ekim 2022, 12:38:23
Ada halkı özgürlükçü, batılı ve laik bir devlet olarak yaşamayı seviyor. unutmayın ki bu ada hem Roma , hem Haçlılar zamanında, hem Osmanlı'da iken hem ingiltedeyken hem de bağımsız iken ve hatta 2000'li yılların ortasina kadar anavatan Türkiye etkisindeyken de batı kültürü ve Avrupa ile içli dişli yaşadı ve kültürü bu şekilde. Halkının hem günlük yaşayış hem de din anlayışı ve yaşayış şeklinin bugünkü Türkiye'nin ağırlıklı görüşü ve dışardan görünüşü ile alakası yok. Korkuyorlar. Bugün adada atadan Kıbrıslı 200 bin Türk varsa, sadece Londra'da yaşayan ve adaya da gelip giden en az 400 bin Kıbrıslı Türk var. Üstelik adadaki Türklerde de İngiliz ve Avrupa Birliği pasaportu mevcut. Batı ile bağları bitmez.

Yukarıda yazilanlardan farklı olarak 74'ten sonra gidenler doğrudur , eğitimsiz, vasıfsız kesimdir. Ancak bugünlerde kibrisa gidenler parası olup ev alabilen, siyasal İslam'ın baskın olmadığı bir toplumda çocuk büyütmek veya emekliliğini geçirmek isteyen aileler. Dolayısıyla gayet guzel anlasiyorlar.

Sokakta kadın görmeyenler olmuş .. Kıbrıs'ta çarşıda  pazarda hele de gündüzleri yürümek gezmek gibi bir kültür yok. 16 yaşından itibaren herkesin arabası var. Arabayla gidiyor/geliyor. O sıcakta sadece dışardan gelen öğrenciler, Türkiye'den gelen turistler ve  çarşı iznindeki askerler yürür. Yerlisi akşam çıkar, alışverişini ve eğlencesini yapar.

Öğretmenlerin maliye Bakanlığı'nın önünde oturma eylemi ve grev yapabildikleri ; milli eğitim bakanının ise bu eylemlerde en önde öğretmenlerle yürüdüğü , oturduğu bir ülkeden ve toplum yapısından bahsediyoruz. Buradan anlamak biraz zor.


Edit; biz para gondermezsek batarlar diyenler  olabilir. Adadaki casino, otel ve üniversite sahibi şirketleri büyük çoğunluğunun merkezi veya ortağı Türkiye'de ve buralardan alınan belki de milyarlarca dolar vergi alinabiliyorsa Türkiye'ye akıyor. Ada genelinde yol, su şebekesi ve benzeri ihalleler de Türk firmalarına veriliyor ve milyarlar akıyor. Kayıtsız paralar da cabası..

Edit2: KKTC''den bir ilçe olmaz . İllerin yarısından eğitim, nüfus ve zenginlik olarak ilerde.ve kültür farkı da var. Tam ilhak olmaz.. olsa olsa muhtar/özerk cumhuriyet olur.

O da MEB anlaşması olduktan sonra. Çünkü şu anda
eski Kıbrıs cumhuriuetinin bir parçası olarak  adanın 360 derece etrafındaki MEB alanında söz hakkı var KKTC'nin.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Bogü Alp - 24 Ekim 2022, 13:04:16
Kıbrıs'taki Casinolarin bu kadar iş yapmasının sebebi Türkiye de casinolarin kapatılması yoksa İstanbul da İzmir'deki casinolar açılsa bu kadar iş yapamazlar. Sadece bizim zenginler için değil Avrupalılar içinde geçerli büyük bir kısmı Turkiyeye gelir.
Kıbrıs Türkiye'nin gerek finansal gerek siyasi desteğiyle ekonomik refahlik yaşayan bir ülke. Belki tanınmıyor ama truzim ve Türkiye üzerinden yaptıkları narenciye ticaretiyle ülke ekonomileri oldukça iyi.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 24 Ekim 2022, 15:26:55
Daha önce de belirttiğim gibi, KKTC'nin Türkiye'ye ilhakı vs konularını öncelikle oradaki halkın karar vermesi gerekir. Zorla güzellik olmaz. Bazı arkadaşlar oradaki Türklerin Türkiye'ye hoş bakmadığından bahsediyorlar. Acaba bunun nedenleri nedir? Bazı arkadaşlar açıklamaya çalışmışlar ama hepsi bu kadar mı? Herhangi bir Yunan adasındaki Yunan vatandaşlarının Yunanistan yarımadasında yaşayanlar için bu şekilde olumsuz düşünceleri var mıdır? Muhtemelen yoktur. O halde bu konuda hata kimde?
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Kapgan - 24 Ekim 2022, 15:52:40
Daha önce de belirttiğim gibi, KKTC'nin Türkiye'ye ilhakı vs konularını öncelikle oradaki halkın karar vermesi gerekir. Zorla güzellik olmaz. Bazı arkadaşlar oradaki Türklerin Türkiye'ye hoş bakmadığından bahsediyorlar. Acaba bunun nedenleri nedir? Bazı arkadaşlar açıklamaya çalışmışlar ama hepsi bu kadar mı? Herhangi bir Yunan adasındaki Yunan vatandaşlarının Yunanistan yarımadasında yaşayanlar için bu şekilde olumsuz düşünceleri var mıdır? Muhtemelen yoktur. O halde bu konuda hata kimde?

Yunan adasında yaşayan bir Yunan ile Kıbrıs'ın yerleşik Türk'ünü karşılaştırmak doğru olmaz. Ege'deki adalarda yaşayan Yunanlıya sorsan belki Yanya'dan adam çıkmaz der. Belki en iyi Selanikli ölü Selanikli der. Belki Parga'lıya kiralık daire verilmez der. Ama Atina askerini buradan çeksin demez

İkinci cihan harbinden sonra Yunanistan'a geçen adalarda  böyle bir kültür şoku oldu mu bilmiyorum. Olduğunu da zannetmiyorum. Bugün Kıbrıs Türk tarafında oluşan bu zihni bunalımın en büyük sebebi, çapsız siyasetçilerimiz ve bürokratlarımızdır. Zor olan şey adaya askeri harekât düzenlemekti, biz bunu başardık. Ama kolay olan kısmı beceremedik. Kıbrıs'a göz bebeğimiz gibi bakmalıydık, buna göre bir rejim kurmalıydık
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Heartbang - 24 Ekim 2022, 17:33:48
KKTC'nin Türkiye'ye ilhakı vs konularını öncelikle oradaki halkın karar vermesi gerekir.

"oyları kimin verdiği değil oyları kimin saydığı önemlidir."
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 24 Ekim 2022, 20:54:18
Sabret Metin cevap verme arkadaslar genc ya sabir diyorum ama olmuyor. " ille yazdiracaksiniz"

Yazilanlari okuyunca.Bazilarimizin ne Kibris Tarihi .Ne Turkiyenin kibris politikasini.Ne de adada yasamakta olan Kibris Turkunu pek tanimadigi gibi , kibrisin ekonomisini ,kulturunu, inancini, yasam sekli ile pek bir bilgisi olmadigini goruyorum.

"Deyim yerinde ise bilmedigi tanimadigi bir diyar ve orada yillardan beri yasamakta olan insanlari yok sayip Kulaktan dolma ,kisa bir izlenim sonrasi olusan yuzeysel bir bilgi sonrasi adeta konuya vakif olmayan kibris uzmanlarinin son gunlerde turediklerini hayretler icerisinde izlemekteyim.  " Sozlerim elbette herkes icin gecerli degildir"

Simdi aciktan soruyorum o arkadaslara . "Kibris Turkunun Anavataninin haklarini cikarlarini olumsuz etkileyecek her hangi bir tavir aldigini  hic gordunuzmu?  "Var ise lutfen paylasin"

Bence bulamayacaksiniz !

Hatta iddiami daha da ileri goturuyorum Anavatan bizleri Ingilizin eline terk edip giderken dahi biz Anavatanimiza gucenmedik."Osmanli donemi"
Ingilizin egemligi altinda iken de Anavatanin Kurtulus savasini maddi ve manavi olarak destekledik. Anavatanda gerceklesmis olan tum devrimleri Ingilizin postali altinda kabullenip sahiplendik. Her kibris Turku ta ozamanlardan  Ataturk ve devrimlerine gonulden baglidir .

Kibris Turkunun Solcusu, Sagcisi,Muhafazakari dahil tumumuz Ataturk ve Silah arkadaslarini hic bir zaman sorgular olmadik .
Onlar her zaman icin yureklerimizde taht kuranlardir .

 "1950-1960 larda Anavatanimiz idare edenler kibris sorunu olmadigini iddia ederken Ingilizin Kibris konusundaki gercek niyetini anavatanimiza anlatana kadar dilimizde tuy bitti desek yerindedir.

1960-1962 Egreti kibris cumhuriyeti zamaninda ki Lefkosa TC malahatguzari Kibris Turkunun oz savunmasini baskaldiri olarak degerlendirmekte idi.  Maslahatuzara karsin sonunda Ankarada Ozel harp dairesini kibrisin milli bir konu oldugunu ve sorunlar yumaginin her an patlamaya hazir oldugu konusunda ikna edebildik . "Yoksa gucenmeyin ama Uyuyordunuz kaba tabir "

1962-1974 arasi onca yil nice kayiplar verdik,yuz kusur koyumuzden ayrilmak zorunda kaldik cadirlarda yillarca yasadik. Butun bu olaylar dahil Turklugumuzden ve inancimizdan hic bir sey kaybetmedik .Ya Taksim ya Olum dedik daha tasa yazdik. Anavatanin bir gun gelmesini ozlemle bekledik durduk.  1962-1974 arasinda kendi kendimizi anavatandan alinan destekler de dahil olmak sureti ile yonetmeyi ve korumayi becerdik.

Peki Ingilize satilmamizin tek bir ornek oldugunu mu dusunuyorsunuz?  "O Osmanli donemi idi kabul"
Hayir beyler Satiliga cikmamiz sadece o donemle kalmadi. 1964 Achilson planina gore Turkiyenin karpaz burnunda alinacak bir us karsiligi adadaki bircok hakkindan feragat etmeye karali idi ." Makarios tas koydu"
Aynen  2004 Anan planinda oldugu gibi . Su anki iktidar ,Denktasin Anan planina karsi cikip TC de seminerler verip Anan planin tuzaklarini TC vatandaslarina anlatiyor diye adami anavatana girisini yasaklamislardi. "Bakmayin simdi pismis,pismis  Denktasin yillar once anlatmak istedikleri yolu savunduklarina.Karen Fogg ve onun gibi silahsorleri hatirlamaya calisin.

1975 KTFD kuruldu  KTFD kurulma nedeni 1962-1974 kadar Cemaat meclisi yonetimi altinda yonetilmis oldugumuz ve bunun da 1974 sonrasinda idaremiz icin yetersiz kalmasi ana neden idi.  KTFD yeni bir kibris cum semsiyesi altinda iki kesimli iki toplumlu fedaratif sistem  dusuncesi uzerine  KTFD kuruldu.1983 de KKTC kurulana dek bu boyle surdu.

KKTC niye Kuruldu .
KKTC oncelikle kibristaki iki tolumun surdurmekte oldugu muzakerelerden federal bir yapi altinda uzlasiya uzun yillar varamamasi neticesinde kuruldu. Ayrietten TC nin  12 eylul darbesi sonrasi  Kibris politikasi etken seblerden biridir.

KKTC neden taninmadi.
KKTC Kurulusu itibari ile BM tarafindan alinmis olan kararlara istinaden baska ulkeler tarafindan taninmasina engel olundu.
BM kararini dikkate almak taraftari olmayan bazi ulkeler ise AB ve ABD  tarafindan aciktan tehdit edildiler. " Pakistan ,Bangaldes"
"Bazi arkadaslar Azerbaycani niye tanimiyor diye sorguladilar " Azerbaycan KKTC yi taninmasi , veya KKTC ile ust duzeyde gorusmenin kendisinin Karabag politikasini olumsuz etkileyacegi nedeni ile konudan uzk durdu.Peki TC KKTC nin taninmasi icin gercekten tum kanallari  kullandimi ? Hayir . TC KKTC yiresmi olarak taniyan yegane ulkedir. Ancak bugun TC de yasamakta olan yuzbinlece KKTC vatandasi TC devlet mevzuatinda halen bircok konuda evraklari kabul gormemektedir.

Kibrislilarin Turkiyelilere karsi  durus sergilemesi konusuna gelince.
Oncelikle bu konu son otuz yildan  beri  gundemde getirilmekte bir konudur. Evet boyle konu vardir.Kibris Turkleri icerisinde de boyle dusunen bir gurup vardir. Ancak bunu genelleme yapmak dogru degil cunku buyuk cogunlugumuzun boyle bir dusuncesi su asamada yoktur.

Bunca sene yolu gozlenen anavatan Turkiye halkina niye  boyle bir tavir olustu derseniz.
Onun cevabini bulmak icin once Anvatan Turkiyenin kendisini sorgulamasi lazim oldugunu dusunuyorum aceba nerelerde yanlis yaptim ve de halen neleri yanlis yapiyorum!

Ben birkac ornek vereyim.
1974 sonrasi adaya yerel nufusun artirimi icin yapilan goclerdeki getirilen gocmenler ile yerli halkin kultur seviye farkliligi sorun oldu . Insanlarin inanclari vs  sorun olmadi.

Goc politikasi haricinde Anavatandan deyim yerinde ise -Ipini koparan magandadan tutun, azili suclulara, mafya kadar herkes elini kolunu sallayarak geldi. Adi suclardaki   sayilar patlama yapti. KKTC polisi veya muhacereti yillardan beri adaya calismak vadi veya gazinolarda kumar oynamaya gelen ve ada dahilinde suc isleyenleri dahi Anavatana geri postalamakta siyasi nedenlerden dolayi zorlaniiyor.

1974 sonrasi adaya gelmis ve yerlestirilmis olan gocmenlerin artik bir uyumsuzlugu konusu soz konusu yoktur. Hatta bu insanlar Kibrista daha ozgur bir ortamda olduklarini paylasmaktalar . Bir de adamiza yillar sonra gelip yerlesen kultur ve maddi durumu daha iyi TC vatandaslari varir ki onlari da kimse sorgulamiyor .

Kumarhaneler ve buyuk otel isletmelerinin yuzde 90% Turkiyedeki mafya veya kirli para aklayan siyasilere aittirler.
Kumar ve Mafyanin cirit attigi yerde  gece kulupleri ve hayat kadinlari sektoru de hayli gelismis olur bu sektorun arkasinda da anavatan orijinli mafya mevcuttur. Kibristaki yapilan devlet ihalelerinin buyuk bir cogunda kirli isler donmekte. Bu ihalelerden Lokaler ve Anavatandaki bazi imtiyazli kisiler nemalanmaktadirlar.  Hali ile Kibris Turku bu sonuclari kabullenmekte zorlanmaktadir. Hayir diyebilecek halimiz de yoktur .

KKTC ekonomisi tamami ile Turkiye baglidir.  Turkiye nezle olursa bizde zature etkisi yaratir. KKTC nin ana ihrac yapabilecegi tek ulke Turkiyedir . Onda da malesef ihrac etmekte binbir gucluk cekmektedir . " Vergi vs"

KKTC  her turlu ambargo altindadir , buna spor dahil. Birakin dunyanin degisik ulkelerinden taninmamislik yuzunden direk ucus yapilamamasina ve bu nedenle fiyatlarin fahis olmasina . IST,IZM,ANK dahi ucmak istesenizki direk seferdir yine de fahis ucret  odemek zorundasiniz.

Kibrisli Turkleri asil endisenlendiren son yillarda Anavatandaki iktidrin  artan bir sekilde alanen KKTC devletinin ic islerine burnunu sokmasidir. "KKTC devleti siyasi durumdan be mecburiyetten dolayi bir sey soyleyemiyor ancak halk durumdan hosnut degil ve isin farkinda. Ornegin Egitim, Inanc,Yargi ,Saglik. Or. Kibrista adalet Anavatan Turkiyedeki yapidan farkli calistigi gibi adalet anlayisi da farklidir. Bizde adalet bakani yok. Hakimler bagimsizdir  CB  veya basbakan onunde kul pence olmazlar. Simdi mesela bu konu uzerinde calisiliyor : Siz niye Metin Feyzioglunun gorevlendirildigini dusunuyorsunuz?

Ne ise bayagi uzun yazdim .  Arkadaslar elestiri yapin, ancak bir miktar da empati yapin. Azacik da saygi gosterin .
Kibrislilarin hic mi suclari yok onlar zemzem suyu ile yikanmislarmi ?  "Hayir degiliz. Bizlerinde lokalde cok ama cok yanlis yapmis oldugumuz ve halen yapmakta da israr ettigimiz hatalar yanlislar mevcuttur."

Once konulari arastirin her iki tarafin penceresinden bakarak ona gore goruslerinizi sekillendirmeniz daha dogru olacagi kanisindayim.

Bozuk Turkce bana has bir sorundur  ;)

Saygilar
KIBRISLI
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Bogü Alp - 24 Ekim 2022, 21:52:16
Sayın Metin içimi rahatlattı benim yorumum dahil güzel bir eleştiride bulunmuş.
Yalniz Cumhuriyet yeni kurulduğu zaman Anavatan Kıbrıs'ı İngilizlere karşı sahipsiz bırakmadı. Bizzat zati olarak devlet tarafından ada halki desteklendi göç konusuna gelince bizim Osmanlı'dan kalma saçma sapan iskan politikaları maalesef Kıbrıs'a da vurdu.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Gökbörü - 24 Ekim 2022, 22:01:13
Arkadaşlar affınıza sığınarak bir ricam olacak..

Makale uzunluğuna varan yorumlar yazarken iletilerimizi hem şekil (paragraf, bosluk vs) hemde akış ( fikirlerinizi gruplayip basliklar altında toplamak vs) açısından düzenleyebilrisek hepimiz açısından faydası olacak.. 5 10 cumeyi aştimi daldan dala atlayinca takip etmek okumak gerçekten zor oluyor..

Biraz dikkat edersek hem anlayacağız hem anlatabilecegiz..yanlış anlasilmalar ya da yazıların yarısından sonra okumaktan vazgeçip cevap vermeler gibi olayları da asgariye indirmemize faydası olur

Niyetim kompozisyon hocalığı değil kusuruma bakmayın sadece okuduğumu anlayabilmek



Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: SKYWOLF - 24 Ekim 2022, 22:59:10
Metin Bey yine haklı. Kıbrıs konusu bizim için mesela Suriye konusundan daha önemli. Herşeyden önce oradakiler soydaşlarımız, yani gerçek anlamda kardeşlerimiz. Kültürel ve düşüncesel farklılıklar olabilir. Bu anavatanda da mevcut. Anavatandaki bu farklılıkların birbirine düşman olma hastalığını Kıbrıs'taki kardeşlerimizi dahil etmeye çalışmayalım.

Akdeniz'de soydaşlarımızın yaşadığı koca bir ada var. Bizim yerimizde mesela İngiltere vs olsa durum nasıl olurdu?
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Mehmet75 - 24 Ekim 2022, 23:02:21
İşin doğrusu Annan planına ayakları geri geri giderek ve istemeden evet denmesinin sebebi de Türkiyenin o zamanki hükümetinin ısrarlı istegiydi. O zaman Türkiye de dahil tüm tarafların AB üyeliği söz konusuydu.. herkes aynı sınırlar içinde olacak zaten falan deniyordu.

Afrika diye bir gazete var.. Türkiye'nin eski taraf gazetesi gibi bir şey.. abonelerinin ve taraftarlarının sayısı belli.. o kadar da yaygın değil. En son 3-4 bin adetti. o evde 2 seçmen var diyelim..  bir o kadar da gazete okumadan karşı olanlar .. Kabaca seçmenlerin %10+'una denk gelir.  Çan egrisinde o kadar marjinal olur. Türkiye'de de BDP'ye o kadar oy veren var..hatta daha fazla..

Benim evim Girne'de. Siyasiler de dahil yüzlerce Kıbrıs Türkü ile el sıkışıp konuşmuşumdur. bugune kadar daha "demokratik,laik ,sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti" ile prensipte problemi olanı görmedim. Bazılarına karşı olmaları Türkiye'ye karşı olmaları manasına gelmiyor. Ancak değişik sorunlar üzerine birbirinden farklı çözümleri ve fikirlerin olabileceği ve ifade özgürlüğü olması gerektiğini herkes anlayabilmeli. Her farklı fikir sahibi hain değildir. Ters fikirler de bazen faydalı olur.

 
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Archangel99 - 24 Ekim 2022, 23:32:17
Arkadaşlar affınıza sığınarak bir ricam olacak..

Makale uzunluğuna varan yorumlar yazarken iletilerimizi hem şekil (paragraf, bosluk vs) hemde akış ( fikirlerinizi gruplayip basliklar altında toplamak vs) açısından düzenleyebilrisek hepimiz açısından faydası olacak.. 5 10 cumeyi aştimi daldan dala atlayinca takip etmek okumak gerçekten zor oluyor..

Biraz dikkat edersek hem anlayacağız hem anlatabilecegiz..yanlış anlasilmalar ya da yazıların yarısından sonra okumaktan vazgeçip cevap vermeler gibi olayları da asgariye indirmemize faydası olur

Niyetim kompozisyon hocalığı değil kusuruma bakmayın sadece okuduğumu anlayabilmek

Tam bunu yazacaktım Sn. Gökbörü zaten yazmış.

Değerleri üyelerimiz iletilerini yazarken uzun bir paragraf yerine parça parça, bölüm bölüm yazarsa çok daha okunaklı oluyor. Aksi durumda Sn. Gökbörü'nün de ifade ettiği üzere okunabilirliğini kaybediyor çoğu zaman kişi okumadan geçiyor.

Herkes buna dikkat ederse çok daha güzel olur. Naçizane fikrim bu yönde. :)
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 25 Ekim 2022, 00:01:38
Arkadaşlar affınıza sığınarak bir ricam olacak..

Makale uzunluğuna varan yorumlar yazarken iletilerimizi hem şekil (paragraf, bosluk vs) hemde akış ( fikirlerinizi gruplayip basliklar altında toplamak vs) açısından düzenleyebilrisek hepimiz açısından faydası olacak.. 5 10 cumeyi aştimi daldan dala atlayinca takip etmek okumak gerçekten zor oluyor..

Biraz dikkat edersek hem anlayacağız hem anlatabilecegiz..yanlış anlasilmalar ya da yazıların yarısından sonra okumaktan vazgeçip cevap vermeler gibi olayları da asgariye indirmemize faydası olur

Niyetim kompozisyon hocalığı değil kusuruma bakmayın sadece okuduğumu anlayabilmek

Mesaj Alindi haklisiniz duzeltmeye calistim Sn Gökbörü
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: ACE - 25 Ekim 2022, 05:56:39
Arkadaşlar affınıza sığınarak bir ricam olacak..

Makale uzunluğuna varan yorumlar yazarken iletilerimizi hem şekil (paragraf, bosluk vs) hemde akış ( fikirlerinizi gruplayip basliklar altında toplamak vs) açısından düzenleyebilrisek hepimiz açısından faydası olacak.. 5 10 cumeyi aştimi daldan dala atlayinca takip etmek okumak gerçekten zor oluyor..

Biraz dikkat edersek hem anlayacağız hem anlatabilecegiz..yanlış anlasilmalar ya da yazıların yarısından sonra okumaktan vazgeçip cevap vermeler gibi olayları da asgariye indirmemize faydası olur

Niyetim kompozisyon hocalığı değil kusuruma bakmayın sadece okuduğumu anlayabilmek

Mesaj Alindi haklisiniz duzeltmeye calistim Sn Gökbörü

Uzun ama bilgi dolu bir yazıydı benim için. Hayallerinizden veya beklentilerinizden değil; bizzat içinde yaşadığınız bir toplumdan çok da dillendirilmeyen net bilgiler verdiniz.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Tigerfish - 25 Ekim 2022, 11:38:21
Metin Bey’in yorumumda haklılık payı yüksek. Kendisi bizzat orada yaşadığı için hoşumuza gitmezse da muhalif olamam. Ama şunu söylemem gerek ki yiyor cumhuriyet kuruluşundan daha doksanlı yıllara bulunduğumuz konumuz farklıydı. Bunuda hatırlatmak isterim
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Gökbörü - 25 Ekim 2022, 12:08:48
Arkadaşlar affınıza sığınarak bir ricam olacak..

Makale uzunluğuna varan yorumlar yazarken iletilerimizi hem şekil (paragraf, bosluk vs) hemde akış ( fikirlerinizi gruplayip basliklar altında toplamak vs) açısından düzenleyebilrisek hepimiz açısından faydası olacak.. 5 10 cumeyi aştimi daldan dala atlayinca takip etmek okumak gerçekten zor oluyor..

Biraz dikkat edersek hem anlayacağız hem anlatabilecegiz..yanlış anlasilmalar ya da yazıların yarısından sonra okumaktan vazgeçip cevap vermeler gibi olayları da asgariye indirmemize faydası olur

Niyetim kompozisyon hocalığı değil kusuruma bakmayın sadece okuduğumu anlayabilmek

Mesaj Alindi haklisiniz duzeltmeye calistim Sn Gökbörü

Teşekkür ederim...

Kıbrıs konusuna gelince..

Siyaset ve uluslararası ilişkiler açısından ne olur ayri tartışma ama Kıbrısli kardeşlerimizi üzdüysek bunun sebeplerini anlamalı ve onlari kazanmalıyız..
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: OKÇULAR - 25 Ekim 2022, 12:47:35
Siyaset ve uluslararası ilişkiler açısından ne olur ayri tartışma ama Kıbrısli kardeşlerimizi üzdüysek bunun sebeplerini anlamalı ve onlari kazanmalıyız..

Peki Kıbrıslı soydaşlarımız bizi hiç üzmedi mi? Benim rahmetli dayım Kıbrıs barış harekatında özel birliklerdeydi. Çıkarma öncesi sızma ve boğaz kesme hadiselerine bizzat katılmıştır. Harekat sırasında bir Türk köyünden geçerken canları ağaçlardaki portakallardan çeker. Bulundukları yerde oturup dalından koparıp yerler. Önce köylüler bağırır. Kendilerine Türk askeri olduğumuzu söyleyince bize taş atmaya başladılar derdi. Gerginlik artmasın diye intikale devam ederler. Dayım bu hadiseyi her anlattığında kızardı. "Biz gavurmuyuz lan" derdi.

Ha belki o köylüler savaş esnasında çok badire atlatmıştır ayrı ama Kıbrıs Türklerinin ana vatan insanına tavrının yalnız Türk askeri sebebiyle olduğunu düşünmüyorum. Halkın Rumlar ile iç içe olması bir zaman sonra örf ve ananelerinden sonra milli kimliklerine de sirayet ediyor. Yeterli alt yapı ve şuur olmayınca baskın tarafın etkisi altında kalıyorlar. Devamında dinini ve dilini bile kaybediyorlar.

Aliya İzzzet begoviç Bosna da Sırplar tarafından katliama uğramış bir beldeyi ziyaret eder. Orada vazifeli bir hemşireye hal hatır sorup geçmiş olsun dileklerini iletir. Hemşire ters tepki verip "İyi temenninize ihtiyacımız yok biz bunu hak ettik" der. Aliya sebebini sorduğunda hemşire; Bizler öyle bir hale gelmiştik ki Sırplar ile oturup kalkmaya, Sırplar ile kız alıp vermeye ve çocuklarımıza Sırp isimleri koymaya başlamıştık. Ne zaman savaş çıktı unuttuğumuz kimliğimiz ile yüzleştik.

Şuan Kıbrıs ta bir kimlik problemi var. Sorun o kadar büyük ki Kuzey kıbrıs özgür bir devlet olup tanınsa ilk refarandum da Rumlar ile birleşirler.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: korsan2 - 25 Ekim 2022, 13:45:50
Denktaş ile ilgili tutumlarının nedenini araştırırken şunu anladım.
Türkiye ile duygusal kopuşla  Denktaş'a  muhalefetin yükselmesi aslında aynı şey.
 Kıbrıs'ta Denktaş'a  muhalefetin yükselmesini  anlamazsanız,  o insanların Türkiye'ye bakışını da çözemezsiniz.
çok kabaca özetleyecek olursak, Denktaş siyaseti,  bizim bu günkü  milliyetçi siyasetimizin çizgisinde ve  görmek istediğimiz, gönlümüze hitap eden bir siyaset çizgisidir.
Denktaş'a  muhalif siyaset ise,  şu an konuştuğumuz,  gönlümüzde yer bulamayan ve bizi ada halkıyla duygusal bir kopuşa getiren siyaset çizgisidir.
Denktaş'a  muhalif siyasetin sesinin en gür çıkmaya başladığı yıllar ise 2003 ve sonrası olmuştur.
zaten rahmetli  Denktaş, 2005 seçimlerinde aday da olmadı.
şu aşağıdaki video 2003 yılında adada yapılan    bir miting.
32 dakikadan başlayarak 5 dakika izleyin.


32. dakikadan itibaren izleyin.

https://www.youtube.com/watch?v=ELpLTjE0yVo (https://www.youtube.com/watch?v=ELpLTjE0yVo)

şunu anladım:  adayla ilgili bir sorunun cevabında eğer "Avrupa üyeliği"  yoksa,  o cevap ya yanlış, ya da eksik.
formül belli,   sorulara bulduğumuz cevapta mutlaka Avrupa  olmak zorunda.
diğerleri gelip geçici şeyler,  çok üzerinde durmaya gerek yok.

örneğin: Kıbrıs halkı Türkiye'den göçenlere neden sıcak davranmıyor?
bu soruya onlarca cevap verilebilir;  ama hepsi de günü birlik,  bireysel şeylerdir.
bize içinde Avrupa kelimesinin geçtiği bir cevap gerekiyor.
cevap belli,  AB üyeliği için Rum ile anlaşmak gerekiyor,  Rum adaya Türkiye'den göçenlerin geri gitmesini istiyor.
yani Türkiye'den göçenler adayı terk etmezse Rum ile anlaşma da, Avrupa üyeliği de yok.

Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Tigerfish - 25 Ekim 2022, 14:26:00
Siyaset ve uluslararası ilişkiler açısından ne olur ayri tartışma ama Kıbrısli kardeşlerimizi üzdüysek bunun sebeplerini anlamalı ve onlari kazanmalıyız..

Peki Kıbrıslı soydaşlarımız bizi hiç üzmedi mi? Benim rahmetli dayım Kıbrıs barış harekatında özel birliklerdeydi. Çıkarma öncesi sızma ve boğaz kesme hadiselerine bizzat katılmıştır. Harekat sırasında bir Türk köyünden geçerken canları ağaçlardaki portakallardan çeker. Bulundukları yerde oturup dalından koparıp yerler. Önce köylüler bağırır. Kendilerine Türk askeri olduğumuzu söyleyince bize taş atmaya başladılar derdi. Gerginlik artmasın diye intikale devam ederler. Dayım bu hadiseyi her anlattığında kızardı. "Biz gavurmuyuz lan" derdi.

Ha belki o köylüler savaş esnasında çok badire atlatmıştır ayrı ama Kıbrıs Türklerinin ana vatan insanına tavrının yalnız Türk askeri sebebiyle olduğunu düşünmüyorum. Halkın Rumlar ile iç içe olması bir zaman sonra örf ve ananelerinden sonra milli kimliklerine de sirayet ediyor. Yeterli alt yapı ve şuur olmayınca baskın tarafın etkisi altında kalıyorlar. Devamında dinini ve dilini bile kaybediyorlar.

Aliya İzzzet begoviç Bosna da Sırplar tarafından katliama uğramış bir beldeyi ziyaret eder. Orada vazifeli bir hemşireye hal hatır sorup geçmiş olsun dileklerini iletir. Hemşire ters tepki verip "İyi temenninize ihtiyacımız yok biz bunu hak ettik" der. Aliya sebebini sorduğunda hemşire; Bizler öyle bir hale gelmiştik ki Sırplar ile oturup kalkmaya, Sırplar ile kız alıp vermeye ve çocuklarımıza Sırp isimleri koymaya başlamıştık. Ne zaman savaş çıktı unuttuğumuz kimliğimiz ile yüzleştik.

Şuan Kıbrıs ta bir kimlik problemi var. Sorun o kadar büyük ki Kuzey kıbrıs özgür bir devlet olup tanınsa ilk refarandum da Rumlar ile birleşirler.

Hocam, annemin dayısı Kıbrıs harekatında neler yaşadığını ben bir anlatsam inanın topluca rum katliamına girişirsiniz. Ben her zaman tekrar ve tekrar diyorum bunlarla müzakere imkansız ve hiç bir neticeye varılmaz sonuç karadelik.

Önemli olan bu eziyeti ve katliamı bilhassa bizim soydaşlarımızın kendi ağzından anlatmalarıdır.

@ metin62 geçte kaldıysak ana vatan evlatları oluk oluk kan döktü Kıbrıs topraklarında ve bu kurbanı vermeye her zaman yine de hazırız.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 25 Ekim 2022, 21:37:35
@ metin62 geçte kaldıysak ana vatan evlatları oluk oluk kan döktü Kıbrıs topraklarında ve bu kurbanı vermeye her zaman yine de hazırız.

Sn Tigerfish  evet haklisiniz Vatan evlatlari o gune kadar bilmedikleri  gormedikleri belki de duymadiklari soydaslarini korumak amaci ile a yuzlerce sehit vermis oldugu dogrudur. "Akli basinda olan hic kimse bunu  inkar etmiyor zaten. Mutabikiz"
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 25 Ekim 2022, 23:20:36
Peki Kıbrıslı soydaşlarımız bizi hiç üzmedi mi? Benim rahmetli dayım Kıbrıs barış harekatında özel birliklerdeydi. Çıkarma öncesi sızma ve boğaz kesme hadiselerine bizzat katılmıştır. Harekat sırasında bir Türk köyünden geçerken canları ağaçlardaki portakallardan çeker. Bulundukları yerde oturup dalından koparıp yerler. Önce köylüler bağırır. Kendilerine Türk askeri olduğumuzu söyleyince bize taş atmaya başladılar derdi. Gerginlik artmasın diye intikale devam ederler. Dayım bu hadiseyi her anlattığında kızardı. "Biz gavurmuyuz lan" derdi.

Ha belki o köylüler savaş esnasında çok badire atlatmıştır ayrı ama Kıbrıs Türklerinin ana vatan insanına tavrının yalnız Türk askeri sebebiyle olduğunu düşünmüyorum. Halkın Rumlar ile iç içe olması bir zaman sonra örf ve ananelerinden sonra milli kimliklerine de sirayet ediyor. Yeterli alt yapı ve şuur olmayınca baskın tarafın etkisi altında kalıyorlar. Devamında dinini ve dilini bile kaybediyorlar.

Aliya İzzzet begoviç Bosna da Sırplar tarafından katliama uğramış bir beldeyi ziyaret eder. Orada vazifeli bir hemşireye hal hatır sorup geçmiş olsun dileklerini iletir. Hemşire ters tepki verip "İyi temenninize ihtiyacımız yok biz bunu hak ettik" der. Aliya sebebini sorduğunda hemşire; Bizler öyle bir hale gelmiştik ki Sırplar ile oturup kalkmaya, Sırplar ile kız alıp vermeye ve çocuklarımıza Sırp isimleri koymaya başlamıştık. Ne zaman savaş çıktı unuttuğumuz kimliğimiz ile yüzleştik.

Şuan Kıbrıs ta bir kimlik problemi var. Sorun o kadar büyük ki Kuzey kıbrıs özgür bir devlet olup tanınsa ilk refarandum da Rumlar ile birleşirler.

Sn OKCULAR , Oncelikle rahmetli dayinizin basindan gecmis ve gonlunde yara olusturan portokal olayinin hic bir sartta savunulacak bir tarafi  olmadigini  dusunuyorum . Ancak bu ve benzer olaylar ferdi olaylar oldugunu dusunuyorum.

Benim genele yoneltmis oldugum soru ise su sekilde idi
"Kibris Turkunun Anavataninin haklarini cikarlarini olumsuz etkileyecek her hangi bir tavir aldigini  hic gordunuzmu?  "Var ise lutfen paylasin idi yani kastim resmi politika"

Kibris Turkunun milli tarihi. 1950-1974 arasinda ceryan etmis olan olaylarin tumu. Adadaki taraflar ve garonterlerin Kibris ile izlemekte olduklari resmi ve gayri resmi politikalar.  EOKA nin kurulusu. TMT ve oncesindeki Kibris Turkunun kurmus oldugu savunma org.
1963 Kanli Noel den 1974 baris harekatina ait gecen sure dahilini iceren cok genis bir arsiv yaninda Milli tarihimizin ozel ilgi alanimdir.

Ailem milli kurtulus savasimizin resmi baslangici sayilan "TMT kurulusundan itibaren" Bir cok isimsiz  kibrisli Turk gibi TMT icerisinde gorev almistir.

1964-1974 donemi icerisinde adaya anavatandan gonderilmis olan. Tum askeri birliklerin gucleri. konumlari . Gorev alanlari.Odenmis olan bedellerin icerigini kapsayan belge ve donanima sahibim.

Simdi bizlere bunu niye acikliyorsun sorusu gelebilir oldugundan once ben anlatayimdedim .
Her ulkede oldugu uzere milli davalar sonrasinda olusmus olan milli tarih . Hele bir de bu tarih basarilar ile taclanmis ise bir bakiyorsunuz belirli bir sure sonra .Aynen ulkemde oldugu gibi bir cok sahte TMT ci veya kahramanliklar yaratmis olan Mucahitler ortalara cikiveriyor. Sonradan ortalarda bitiveren bu sahislarin bir cogu. Aslinda ya olaylar ile hic ilgileri yoktu. Ya da anlattiklari sekilde kendilerine bir gorev ve sorumluluk verilmemistir. Bu tur sahislar genelde olaylari mubalaali bir sekilde anlatirlar ki kendilerine de rol cikarabilsinler.

Ornegin bu gun halen hayatta olan bir cok gercek TMT ci onca gecen zmana karsin etmis olduklari yemine sadik kalip pek konusmazlar. Konusurlarsa da konuyu ozet ve abartisiz sekilde anlatirlar .

1974  Baris harekati hakkinda bugunlerde bircok ani icerikli kitaplar mevcuttur.
Ancak bu kitaplarin buyuk bir kismi gercegi tamami ile yansitmadigi. Paylasilan lokasyonlar. Birlik isimleri. Zamanlama. Birlik gucu ve techizati.karsi gucun guc seviyesi hakkinda genelde abartili bilgiler paylasirlar.  Malesef kibris baris harekatina katilan bircok askeri de katilmis olduklari harekatin cografi bilgisine pek vakif olmadiklari icin ve bir miktar da mubelayi sevdikleri icin genelde paylasmakta olduklari bilgilerin tumunu dogru nitelendiremiyoruz.

Bana rahmetli dayinizin. Kibris Baris harekatina Hangi birlik komutasi altinda, gorev yaptigini belirtirseniz .Buyuk ihtimal ile size mensubu buldugu birligin adanin nerelerinde. Ne zaman .Hangi gorevleri icra etmis olduklari. Karsilarinda bulunan gercek RMMO birlik gucu  hakkinda bilgi bulup paylasmaya calisirim.

Paylasiminizda belirtmekte oldugunuz sonuca. Hangi resmi veya gayri resmi kaynaklardan yaralanarak vardiginizi aciklarsaniz sevinirim!
 
"Şuan Kıbrıs ta bir kimlik problemi var. Sorun o kadar büyük ki Kuzey kıbrıs özgür bir devlet olup tanınsa ilk refarandum da Rumlar ile birleşirler."







Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: mehmet05 - 25 Ekim 2022, 23:36:27
Aslında bu yanıtları biraz değerlendirip, konsolide etmek lazım ama bilemiyorum.

Ortaokul'da fen dersimize İnönü Üniversitesi'nden bir Dr Akademisyen geliyordu, Kıbrıslı. Başlangıç'ta o da Malatya'da yeni olduğu için bizleri yadırgadığını düşünüyorum. Ben orta iki sonunda Malatya'dan ayrıldım.  Ama Whatsapp sağolsun sınıf arkadaşlarımla hala görüştüğümde Hocanın hala Malatya'da olup, artık Malatyalı olduğunu anladım. 

Ankara Hukuk'ta da Kıbrıs'tan arkadaşlar vardı. Onlar da kendilerini soyutlarlardı başlarda. Kıbrıslı Ayşe vardı mesela, bizleri çok da sevmediklerini, Adaya da yolsuzluk getirdiğimizi, eksiden kapı, pencereleri kilitli olmayan evlerin, kapı pencerelerinin artık kilitli olduğunu vs söylerdi.  Ama aslolanın şehirleşme ve karışma olup, şehirleşme ve karışma ile bireylerin de topluma yabancılaştıklarını, eskiden Anadolu'da da açık olan kapı pencerelerin artık kapanmaya başladığını vs konuşmaya başladık ve zamanla iyi arkadaş olmuştuk.

Belki aslolan tanış olmaktır, daha yakın olmaktır. Tanış oldukça buzlar erir, daha iyi anlamaya başlarız birbirimizi.

Kıbrıs'ta kara propaganda olduğu ve belki bunlarla beslenenler bile olabileceği veya en azından siyasi rekabetin kimi zaman kin ve nefret getirip, bazen insanların egolarına yenik düştükleri de  açık.

Hata olabilir, ama sistematik olmasın, dönülebilsin. İzmir, Hatay kadar yağmur alan Kıbrıs'ta susuzluk pek anlaşılır değil. Sular nasıl biriktirilemez, yazın susuzluk çekilir anlamıyorum. Balonla su taşıma her seferinde başarısız oldu. Elektrik, Su aşırı pahalı. Elektrik Güney'den Rumlardan ithal ediliyor. Kıbrıs, KKTC bir emanet gibi, Elektrik santrali, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi yatırım yapılacak alan çok.  Kıbrıslı işsiz, işsiz, amaçsız adam , hele adada sıkılır. Ona buna sarar. Öyle besleme ile olmaz. Besleme, Kıbrıs için bütçe ayırma meselelerine de bakmayın, Kıbrıs ekonomik anlamda yük değildir, o ayrılan bütçeyi maddi anlamda karşılayan getirileri de vardır, stratejik/askeri getirisinden bahsetmiyorum.

Kıbrıs Türkü zaten aslen Isparta, Burdur, Mersin Yörüğüdür daha çok. Biraz da Maraş tarafı. Gariptir bir ara adaya Rumların çoğunluğunun da Osmanlı tarafından yerleştirildiğine dair bir kaynak okumuştum. Şimdi bulamıyorum. Rumlar da Katolikliğe karşı baya iskan edilmiş adaya. Türkler adayı aslen pek sevmemiş, Osmanlının iskan ettikleri Yörüklerden bir kısmı geri dönmüş. İngiliz egemenliği öncesi yine de Adada Türk sayısı baya fazla imiş, ama İngiliz egemenliği ile gittikçe azalmış. Yani aslında Türklerin kendisi de Adadan çok memnun değil, biraz bizim ruha aykırı gibi.  Ama Adada çok Hataylı ve Mardinli gördüm. Hatta bir dönem üniversitelerinde utanılası bir PKK etkinliği vardı maalesef.    Adaya okumamış, eğitimsiz, köyünden çıkma baya adamı olduğu gibi gönderdiğimiz de açık.

Şimdilik bu saatte benden bu kadar. Ama Adada Türkiye açısından bir sosyo politik sıkıntı var ise, devletin bunu bilimsel temelde inceleyip, gerekli tedbirleri alması gerektiği açık. Öyle salt eleştirmekle, birbirine yabancılaşmakla olmaz bu işler.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: Archangel99 - 25 Ekim 2022, 23:41:12
2004 Annan Planı Referandumu ya da genel kullanılan ismiyle birleşme referandumda KKTC vatandaşlarının %65 gibi çoğunluğu evet demiştir. Yani 18 yıl önce dahi KKTC vatandaşlarının %65'i birleşmeye evet demiştir. Rum tarafı ise birleşmeye %76 oranında hayır demiştir.

Bu açıdan bakarsak Kıbrıs Türk'ünün 18 yıl önce dahi Rumlarla birleşme isteği vardır. Sn. OKÇULAR'ın ifadelerin haklılık payı vardır.

Bu konuda iddiamı hala sürdürüyorum. Türk devleti dersiniz, Türk derin devleti dersiniz, Devletin içinde iktidardan bağımsız karar alıcılar dersiniz ne derseniz deyin Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet aklı KKTC'nin tanınmasına karşıdır. Çünkü dediğim gibi tanınan bir KKTC'nin AB'ye girme ihtimali hayli yüksektir. AB üyesi KKTC'ye Türkiye'nin ne gibi bir dayatma yapacağını söyleyebilir misiniz? AB bizi en başta bir AB üyesi ülkenin iş işlerine karışmakla suçlar ve üstüne yaptırımlar dahi devreye alabilir.

KKTC'nin Rumlarla birleştiğini düşünün? Ortada ne Türk askeri kalır ne de adada bir Türk varlığı. Ne yazık ki adada yaşadığım dönemde yaptığım gözlemler, hatırladığım olaylar neticesinde ifade edebilirim ki KKTC vatandaşları gerçekten de bir kimlik bunalımı içindedir. Ben adada yaşarken Rum tarafına geçilebiliyordu, Çoğu Kıbrıs Türk'ü gidip Rum tarafına geçiyor orada yaşadıklarını mutluluk içinde anlatıyordu. Çoğu genç nüfus üstelik. Bu adamlar daha çocukluktan itibaren adada Türklere yapılan mezalimi bilmiyor, ya da hatırlamıyor/umursamıyor. Çoğu Rumlarla bir ülkede yaşama gayesi içinde.

Şimdi kalkıp Kıbrıs Türk'ünün Anavatanın çıkarlarını olumsuz etkileyecek her hangi bir tavır aldığını gördünüz mü diyorsunuz.

Yukarıdaki yazdıklarımın, Anavatanın çıkarlarını olumsuz etkileyecek tavırlar olduğu kanaatindeyim.

Yani %65 birleşme isteyen bir toplum 50 yıl önce yaşanan mezalimi hatırlamıyor yahut umursamıyor demektir. Elbette yine önemli bir kesim Türkiye'ye karşı büyük sevgi besliyor ama %65 benim için çok büyük bir oran.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: mehmet05 - 25 Ekim 2022, 23:41:40
Aslında bu yanıtları biraz değerlendirip, konsolide etmek lazım ama bilemiyorum.

Ortaokul'da fen dersimize İnönü Üniversitesi'nden bir Dr Akademisyen geliyordu, Kıbrıslı. Başlangıç'ta o da Malatya'da yeni olduğu için bizleri yadırgadığını düşünüyorum. Ben orta iki sonunda Malatya'dan ayrıldım.  Ama Whatsapp sağolsun sınıf arkadaşlarımla hala görüştüğümde Hocanın hala Malatya'da olup, artık Malatyalı olduğunu anladım. 

Ankara Hukuk'ta da Kıbrıs'tan arkadaşlar vardı. Onlar da kendilerini soyutlarlardı başlarda. Kıbrıslı Ayşe vardı mesela, bizleri çok da sevmediklerini, Adaya da yolsuzluk getirdiğimizi, eksiden kapı, pencereleri kilitli olmayan evlerin, kapı pencerelerinin artık kilitli olduğunu vs söylerdi.  Ama aslolanın şehirleşme ve karışma olup, şehirleşme ve karışma ile bireylerin de topluma yabancılaştıklarını, eskiden Anadolu'da da açık olan kapı pencerelerin artık kapanmaya başladığını vs konuşmaya başladık ve zamanla iyi arkadaş olmuştuk.

Belki aslolan tanış olmaktır, daha yakın olmaktır. Tanış oldukça buzlar erir, daha iyi anlamaya başlarız birbirimizi.

Kıbrıs'ta kara propaganda olduğu ve belki bunlarla beslenenler bile olabileceği veya en azından siyasi rekabetin kimi zaman kin ve nefret getirip, bazen insanların egolarına yenik düştükleri de  açık.

Hata olabilir, ama sistematik olmasın, dönülebilsin. İzmir, Hatay kadar yağmur alan Kıbrıs'ta susuzluk pek anlaşılır değil. Sular nasıl biriktirilemez, yazın susuzluk çekilir anlamıyorum. Balonla su taşıma her seferinde başarısız oldu. Elektrik, Su aşırı pahalı. Elektrik Güney'den Rumlardan ithal ediliyor. Kıbrıs, KKTC bir emanet gibi, Elektrik santrali, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi yatırım yapılacak alan çok.  Kıbrıslı işsiz, işsiz, amaçsız adam , hele adada sıkılır. Ona buna sarar. Öyle besleme ile olmaz. Besleme, Kıbrıs için bütçe ayırma meselelerine de bakmayın, Kıbrıs ekonomik anlamda yük değildir, o ayrılan bütçeyi maddi anlamda karşılayan getirileri de vardır, stratejik/askeri getirisinden bahsetmiyorum.

Kıbrıs Türkü zaten aslen Isparta, Burdur, Mersin Yörüğüdür daha çok. Biraz da Maraş tarafı. Gariptir bir ara adaya Rumların çoğunluğunun da Osmanlı tarafından Anadoolo'dan yerleştirildiğine dair bir kaynak okumuştum. Şimdi bulamıyorum. Rumlar da Katolikliğe karşı baya iskan edilmiş adaya. Türkler adayı aslen pek sevmemiş, Osmanlının iskan ettikleri Yörüklerden bir kısmı geri dönmüş. İngiliz egemenliği öncesi yine de Adada Türk sayısı baya fazla imiş, ama İngiliz egemenliği ile gittikçe azalmış. Yani aslında Türklerin kendisi de Adadan çok memnun değil, biraz bizim ruha aykırı gibi.  Ama Adada çok Hataylı ve Mardinli gördüm. Hatta bir dönem üniversitelerinde utanılası bir PKK etkinliği vardı maalesef.    Adaya okumamış, eğitimsiz, köyünden çıkma baya adamı olduğu gibi gönderdiğimiz de açık.

Şimdilik bu saatte benden bu kadar. Ama Adada Türkiye açısından bir sosyo politik sıkıntı var ise, devletin bunu bilimsel temelde inceleyip, gerekli tedbirleri alması gerektiği açık. Öyle salt eleştirmekle, birbirine yabancılaşmakla olmaz bu işler.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 26 Ekim 2022, 13:39:45
2004 Annan Planı Referandumu ya da genel kullanılan ismiyle birleşme referandumda KKTC vatandaşlarının %65 gibi çoğunluğu evet demiştir. Yani 18 yıl önce dahi KKTC vatandaşlarının %65'i birleşmeye evet demiştir. Rum tarafı ise birleşmeye %76 oranında hayır demiştir.

Bu açıdan bakarsak Kıbrıs Türk'ünün 18 yıl önce dahi Rumlarla birleşme isteği vardır. Sn. OKÇULAR'ın ifadelerin haklılık payı vardır.

Bu konuda iddiamı hala sürdürüyorum. Türk devleti dersiniz, Türk derin devleti dersiniz, Devletin içinde iktidardan bağımsız karar alıcılar dersiniz ne derseniz deyin Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet aklı KKTC'nin tanınmasına karşıdır. Çünkü dediğim gibi tanınan bir KKTC'nin AB'ye girme ihtimali hayli yüksektir. AB üyesi KKTC'ye Türkiye'nin ne gibi bir dayatma yapacağını söyleyebilir misiniz? AB bizi en başta bir AB üyesi ülkenin iş işlerine karışmakla suçlar ve üstüne yaptırımlar dahi devreye alabilir.

KKTC'nin Rumlarla birleştiğini düşünün? Ortada ne Türk askeri kalır ne de adada bir Türk varlığı. Ne yazık ki adada yaşadığım dönemde yaptığım gözlemler, hatırladığım olaylar neticesinde ifade edebilirim ki KKTC vatandaşları gerçekten de bir kimlik bunalımı içindedir. Ben adada yaşarken Rum tarafına geçilebiliyordu, Çoğu Kıbrıs Türk'ü gidip Rum tarafına geçiyor orada yaşadıklarını mutluluk içinde anlatıyordu. Çoğu genç nüfus üstelik. Bu adamlar daha çocukluktan itibaren adada Türklere yapılan mezalimi bilmiyor, ya da hatırlamıyor/umursamıyor. Çoğu Rumlarla bir ülkede yaşama gayesi içinde.

Şimdi kalkıp Kıbrıs Türk'ünün Anavatanın çıkarlarını olumsuz etkileyecek her hangi bir tavır aldığını gördünüz mü diyorsunuz.

Yukarıdaki yazdıklarımın, Anavatanın çıkarlarını olumsuz etkileyecek tavırlar olduğu kanaatindeyim.

Yani %65 birleşme isteyen bir toplum 50 yıl önce yaşanan mezalimi hatırlamıyor yahut umursamıyor demektir. Elbette yine önemli bir kesim Türkiye'ye karşı büyük sevgi besliyor ama %65 benim için çok büyük bir oran.

Sn Archangel99
Kibris konusundaki izlenimlerinize ve goruslerinize saygi gostermek yannda tamamina katildigim soylenemez. “ Her zaman kisiler gorus ve bakis acisi farkliliklari olmasi normaldir”

Kibris sorunu gibi cetrefilli ,uzun , derin bir konuya vakif olabilmek icin bir donem adada yasamislik .Veya konu uzerinde kisa bir arastirma yapmakle dogru bilgi sahibi edinmek oldukca iddiali olur . “ Bu herkes icin gecerli bir durum size has soylemiyorum” Boyle bir durumda ancak ve ancak konu hakkinda adada o donemler icerisinde yasayanlarin anlatimindan  veya bulunulmus olan cevredeki kaynaklarin vermis oldugu bilgilerden gorus sahibi olunabilir " Ki kisisel olarak bunun da .Pek yeterli olmadigini dusunuyorum. Adada o gunleri yasamis olan yerli halkin .Buyuk bir bolumunun dahi butun bu olup biteni gunumuze kadar gecen evreleri ve olasi gelecegi net olarak anlamakta zorlandiklari gorusundeyim"

Kibris sorunu baslangicindan bugune kadar gecen sure zarfinda nice nesiller "hayatlar " gelip gecmistir.
Yani bizlerin tartismakta oldugu kibrisin yakin gecmis  tarihi nin sorunlar yumaginin baslangic tarihini 1950 olarak kabul etmis olsak . Sorun tam 67 yasinda olmus olurdu.

Bu da yaklasik olarak uc genc jenerasyon demektir. Hali ile boyle uzun bir zaman evresinde tum olan bitenin tum evreleri anlayabilmek oldukca iddiali olur.

Evet kibris Turk toplumunda bir bikkinlik mevcuttur. Mevcut duruma bakarak bizler bunun icin mi onlarca yil mucadele etmisiz. Hayatlarimizi bosa mi harcadik. Diye dusunen azimsanmayacak bir kitle toplum icerisinde mevcuttur. Ben kisisel olarak bunu gayet normal gormekteyim. Cunku insanlar ellerinden bir takim emeller uguruna. Ki bunlarin bazilari sadece ve sadece kendi ozgurluklerini icermiyor. Hayatlarinin akip giitmekte oldugunu, kendilerinin ve varisleri olan genc nesillere ise aslinda 1974 sonrasinda kavustuklari guvenlik rahatlamasi haric verecekleri pek birsey olmadigini gormekteler ve endisenmekteler.

Yeni nesiller ise . Gecmiste olan biten hakkinda bir miktar bilgi sahibi olsalar da asil hedefleri dogal olarak geleceklerini arayis icerisindeler. Mevcut hayat kalitesinin gun gectikce kotulesmekte oldugu KKTC de ,sadece cogunlukta olan Rumlara  karsin guvende olmak artik insanlar icin yeterli degildir.

Insanlar mutluluk. Daha iyi hayat sartlari. Daha iyi is . Gelecek arayisi icerisindedir.  “ Yani Kibris Turku yeni bir kimlik arayisi veya anavatanlarina karsi olmak dusuncesinde degildir.Kibris Turku bunca gecen zaman icerisinde hayal etmis oldugu gelecegini aramaktadir”

Yillardan beri surmekte olan mevcut belirsizlik Kibris Turkunu rahatsiz etmektedir. Mevcut durum sanki bir akvaryum icerisinde yasam surmesi istenilen baliklari andiriyor. Yani hayatta kalmaniz veya yasam kaliteniz baskalarinin sizin hakkinda verecegi karlara baglidir.
O kisiler sizi iyi akvaryum icerisinde iyi yemleyebilirler . icinde yasamak zorunda birakildiginiz akvaryumu kendi zevklerine gore deKore edebilirler.  Gun gelir yetti artik usandim bu akvaryum ve baliklar artik cok masraf ve sorun cikariyor .baliklari da akvaryumu da kaldiralim atalim da diyebilirler. “Bizim durumumuz da bu sekilde malesef” 

1984 Annan plani konusan gelince .
" Oncelikle bu plana olumlu bakmamis biri olarak plan hakkindaki tumum da olumsuz oldugunu aciklayim"

Uzerinde cok konusulan Annan planin. Lokalde kimler ve hangi sebeplerden dolayi cazip kilinmaya calisilmis oldugunu anlamak icin ustte belirtmis oldugum sikintilari da goz onune alarak bu planin tek cikis kapisi oldugu seklinde pazarlandigini anlamaya calisalim.

Ayni sekilde Anavatan Turkiye bacaginda . Devleti yonetenlerin kimler oldugunu ve  bu plan uzerinden kendi cikar hedeflerinin neler oldugunu siyasi gorusunuzden aritilmis sekilde hatirlamakta yarar vardir.  “ Bu gercekleri sumen alti ederek sadece referendum sonucuna bakarak Kibris Turku Anavatana ve onun haklarina karsidir .Kibrisli Turkler ,Kibrisli Rumlar ile ic ice yasamayi arayis icerisinde demek bir miktar abartili olur dusuncesindeyim”

Kibrista iki taraf arasindaki sinir kapilarinin acilmasi kacinilmaz bir sonuc idi. Sayet kapilar acilmamis olsa aynen  Berlin benzeri gercekten kabullenmekte zorlanmak yaninda dunyaya da aciklamakta zorlanacagimiz olaylarin yasanmasi kacinilmaz olacakti. 

Kibris adasi dunyadaki degisimlerden dogal olarak etkilenmekte.Her iki toplum dahilindeki gocmenlerin birakip gittikleri tasinmazlari gormek istemesinden tutun da diger tarafta ne olup bitiyor. Diger tarafta hayat sartlari nasil ,gibi bircok dogal dusunceler on plana cikmakta idi.

Simdilerde bu merak bitmis yerini  gecim derdi on plana cikmis bulunuyor. Ne acidir ki .Su gun yaklasik 3000 kibrisli Turk her gun guneye gecip  calismaktadir. “ Bu insanlarin buyuk bir kismi karsi tarafta sahip olmus olduklari meslek dalinda degil daha basit olan gunluk islerde askari ucret karsiligi calismaktadirlar. “ Karsi taraftaki asgari ucret yaklasik 1200 euro”

Bunun bir nedeni ise KKTC de memuriyet harici sektorlerde is bulma darligi. Kacak, ucuz, is gucunun kullaniminin yayginligi ana nedenler olarak siralanabilir.

benzer sebeplerden dolayi danin Turk nufusu surekli goc veren durumundadir. Turkiye cumhuriyetinde yaklasik 350.000 Kibrisli Turk ikamet etmektedir.  Birlesik Kirallik, Avusturalya ve dunyanin sair bolgelerinde yaklasik bir o kadar daha kibrisli Turk nufus yasamaktadir.

Bugun KKTC nufusu tam resmi olarak aciklanmasa da yaklasik 400.000 Kadar oldugu tahmin edilmekte. Bu nufusun yaklasik dorte biri kibris kokenlidir. Geriye kalanlar ise vatandasliga hak kazanmis yeni vatandaslarimizdir. Kibris dogumlu Turklerin yani 100.000 kisiden yaklasik ucte birinin kibris cumhuriyeti pasporti mevcuttur. Bu pasport sayesinde bu kisiler ada disina Kibris Rum kesimi uzerinden yapacaklari yolculuklarda vize guclugu cekmek zorunda kalmadan. kuzeyden  Turkiye baglantili yapacaklari yolculugun fiyatin dorte bir fiyatina yapilmasini olanak sagliyor. AB ulkelerinde kalifiye Kibrisli Turk is gucunun calismasina olanak sagliyor. " Olaya bir de bu acidan bakmakta yara vardir.  “

Belki sorarsiniz diye onceden aciklayim . Cumhuriyet donemi cocugu ve hakkim oldugu halde  benim Kibris Cum pasportum olmadigi gibi 1974 yilindan beri de guneye gecmisligim yoktur” 

Burada tekrardan ustune basarak belirtmek isterim. Aynen 1964 Erenkoy olaylarinin baslangicinda oldugu gibi. Ki o zaman yuzlerce kibrisli universite ogrencesi Avusturalya,ingiltere  ve sair ulkelrden Turkiyede ogrenim gorenler ile bulusup. Vatanlari ve ailelerini korumak gerekcesi ile  Antalyaya otobusler dolusu ogrenci yolculuk yaparak. Antalyadaki merkezdeki av tufekleri satan mazayi basip silahlari alan sonrasinda da limandaki balikci gemilerine el koyup Erenkoye gitmek isterken .Olaydan haberdar olan Turk guvenlik guclerine yakalanan yuzlerce universite ogrencilerinin yillar once yapmis oldugu gibi. Adadan ayrilan vatandaslarimiz gereginde geri donmesini de bilirler. “Antalya olayi nasil sonlandi diye sorarsaniz devlet uyandi .Universite ogrencilerini once af ettiler .Sonrasinda ise kisa bir silah egitimi saglayip adaya cikmalarina yardimci oldular”

Ne ise yine uzun bir yazi oldu . En azindan icimi dokmus oldum pek ise yaramayacak olsada ." Kisa ve net aciklamalar bugunlerde uzun makalelere gore daha ragbet ama ne yapalim Kibris da bir tarih kardesim oku oku bitmez anlayan da pek olmaz o baska konu. ;D








Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: sahin1 - 26 Ekim 2022, 14:08:54
Çok kısa katkıda bulunayım. Söz konusu üniversite öğrencilerine eğitim verildiği doğrudur. Bu birliği bile biliyorum. Daha sonra bu gençler gizlice Kıbrıs'a çıkarılmışlardır.
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 31 Ekim 2022, 11:13:51
Rusya, KKTC’ye direkt uçuş haberlerine noktayı koydu "" Rusya, KKTC’ye direkt uçuş haberlerine noktayı koydu

 Bir süreden beri değişik vesileler ve farklı platformlarda konuşulan Rusya’dan KKTC’ye direkt uçuşlara başlanacağına ilişkin haberlere Rusya Dışişleri'nden yapılan açıklama ile nokta koydu. Rum kesiminden Kıbrıs Haber Ajansı’nın (CNA) sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, KKTC'ye Rusya'dan uçak seferlerinin başlayacağına ilişkin medyada çıkan haberleri “fantezi” olarak niteledi, Rusya'nın Kıbrıs politikasında bir değişiklik olmadığını belirterek, “1983 tarihli 541 ve 1984 tarihli 550 numaralı BM Güvenlik Konseyi kararlarına bağlıyız" dedi. KKTC'deki Ruslar için konsolosluk hizmetleri Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko da, Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan Ruslara her türden konsolosluk hizmetlerinin sunulması için Lefkoşa yönetimiyle görüşmeler yürütüldüğünü, ancak Rusya'nın Kuzey Kıbrıs'la uçak seferlerini başlatılacağına ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Sputnik'e demeç veren Gruşko, "Kıbrıslı meslektaşlarımızla uzun süredir istişarelerde bulunuyoruz ve adanın kuzeyinde yaşayan Ruslar için gereken tüm konsolosluk hizmetlerini sağlamamız gerektiği konusunda Kuzey Kıbrıs tarafıyla yaptığımız müzakereler ve istişareler sonucunda bunu resmen ilan ettik" dedi. Kuzey Kıbrıs'la müzakere sürecinin devam ettiğini belirten Gruşko, Lefkoşa yönetimiyle bu konuda mutabakat sağlayacaklarından emin olduklarının söyledi

https://www.halkinsesikibris.com/guncel/rusya-kktcye-direkt-ucus-haberlerine-noktayi-koydu-h186405.html (https://www.halkinsesikibris.com/guncel/rusya-kktcye-direkt-ucus-haberlerine-noktayi-koydu-h186405.html)

Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 07 Kasım 2022, 12:14:28
*** Evet uzun bir paylasim ama eminim Kibris sorunun temelinde yatmakta olan ve dinamitin fitilini ateslemis olan olayin aslini bir cogunuz pek bilmemektedir. Bu nedenle bu cok onemli ayrintiyi sizlerle paylasiyorum.

Asagida makalesini paylastigim "Niyazi Kizilyurek" Kibris konusunda cok donanimli ,koyu sol goruslu bir akademisyen ve siyasetci olmakla birlikte. Kendisi kibrisli Turk olarak Avrupa  parlamentosunda yegane kibrisli Turkdur.  " AB parlamentosune guney kibris siyasi partilerinden AKEL " Kominist" Parti kontenjanindan secime girerek AB parlementer uyesi secildi. Kendisi koyu bir Kibris Cum savunucusu olmakle birlikte Federasyon yanlisidir.  Ancak burada onemli olan kimin soyledigi degil ne soyledigi onemlidir!

“Makarios Neden 1963’te 13. Maddeyi Değiştirmeye Kalkıştı?”  “Biz Kıbrıslı Rumlar Nerede Hakikati Söylemiyoruz?

Yukarıdaki başlık, Kıbrıslı Rumların genellikle sormadıkları bir soruyu gündeme getiriyor ve Kıbrıs Rum tarafının hakikati söylemediğini itiraf ediyor. Üstelik bunu yapan, Kıbrıs Rum hariciyesinde uzun yıllar görev yapan ve müsteşarlığa kadar yükselen emekli diplomatlardan Alekos Zinonas’tır.

Zinonas 30 Ekim 2022 tarihinde Politis gazetesine yazdığı uzun bir yazıda Makarios’un 1963 Kasım’ında neden Kıbrıs Anayasasını değiştirmeye kalkıştığını ele aldı ve etraflı bir inceleme yazısı yayınladı. Tarafsız tarihçilerin yaptığı çözümlemelere yeni bir şey katmasa da, bir Kıbrıslı Rum diplomat olan Alekos Zinonas’ın yazdıkları, üzerinde durulmaya değerdir.

Emekli diplomat yazısına, Makarios’un 6-7 Ağustos 1963 tarihinde Filelefteros gazetesinden Kostas Hatziargiris’e verdiği mülakatla başlıyor. Makarios bu mülakatında, Anayasanın ve Zürih-Londra Anlaşmaların yeniden gözden geçirilip değiştirilmesi gerektiğine ve gerekirse Kıbrıs Rum liderliğinin bunu tek yanlı yapmaktan kaçınmayacağını ifade etti.

Gelişmeleri yakından takip eden İngiliz Yüksek Komiser Sir Arthur Clark, Londra’ya geçtiği mesajında, Makarios’un adı geçen mülakatta söylediklerini şu sözlerle özetledi: “If the Turks agree to negotiate, he hopes that solutions will be agreed upon. Bu if not, he is determind to amend the constitution, even if he would appear to be acting unilatarilly.” (“Eğer Türkler müzakere etmeyi kabul ederlerse çözüm bulunabileceğini ümit ediyor. Aksi halde, tek taraflı harekete geçmiş görünse bile, anayasayı değiştirme konusunda kararlıdır.”)

Sir Arthur Clark, mesajında, Makarios’un 1964 yılına kadar ülkeye yeni bir anayasa dayatmak istediğini ve eğer tek yanlı bir girişim olursa, bunun kanlı çatışmalara yol açabileceği endişesini de dile getirdi.

Alekos Zinonas, Makarios’un 1962 Kasım’ında Ankara’ya yaptığı ziyaret esnasında dönemin başbakanı İsmet İnönü’nün Başpiskopos’a anayasayı değiştirmeye kalkışmaması konusunda uyarıda bulunduğunu belirtiyor. İnönü, anayasanın yürürlükte kalması gerektiğini, ileride iki tarafın onayıyla bazı değişikliklerin yapabileceğini ifade ettiğini de söylüyor.

Benzer biçimde, Yunan hükümetleri de (başbakan Karamanlis ve başbakan Pipineli) anayasanın tek taraflı olarak değiştirilmesine karşı olduklarını defalarca Makarios’a bildirdiler. Hatta Karamanlis hükümeti, Makarios’u “engellemesi” için Londra’dan yardım istemişti. Böyle olduğu halde, Makarios Yunanistan’daki hükümet boşluğundan yararlanarak 1963 Kasım’ında 13 Maddelik değişiklik önerisini Türk tarafına sundu.

Büyükelçi Zinonas, Türkiye’nin anayasa değişikliğine kesin sözlerle karşı çıktığı halde neden Kıbrıs Rum liderliğinin böyle bir işe kalkıştığını anlamak için, dönemin önemli siyasetçilerinden Tassos Papadopullos, Spiros Kiprianu ve Stella Soliotis’e yıllar sonra bu soruyu yönelttiğini ve üçünden de söz birliği etmişçesine aynı yanıtı aldığını ifade ediyor. Makarios’un 1963 yılında yakın çalışma arkadaşı olan bu üç şahsiyet, “Türkiye’nin blöf yaptığını” düşündüklerini dile getirdiler.

Alekos Zinonas, böylesi ciddi bir konuda böylesi gayrı ciddi bir yanıt almanın şaşkınlığını ifade etmekten kendini alamadı...

Sir Arthur Clark’ın RolüKıbrıs Rum toplumunda yaygın bir konu ve kanı olan, İngiliz Yüksek Komiseri Sir Arthur Clark’ın, Makarios’un anayasayı değiştirme konusunda oynadığı rolü de ele alan Alekos Zinonas, bu konuya açıklık getiriyor. Clark’ın, kritik dönem olan 1963 Ekim ve Kasım aylarında Kıbrıs Rum yetkililerle ve Makarios ile yoğun temas halinde olduğu biliniyor. Hatta Makarios’un hazırladığı 13 Maddelik değişiklik önerisinin Clark’a önceden ilettiğine kuşku yoktur. Clark da temasları konusunda Londra’yı düzenli olarak bilgilendiriyordu. Fakat Clark’ın, Makarios’u anayasayı değiştirmek için teşvik ettiğini kanıtlayan bir veri yoktur. Öyle anlaşılıyor ki, Sir Arthur Clark, o dönemde İngiliz politikası olan Kıbrıslı Rumlarla iyi geçinme ve Kıbrıs’ta İngiliz üslerini sağlama alma politikasını uyguluyor, Kıbrıslı Rumlarla gerilim istemiyordu. Bu yüzden, Makarios’a anayasa taslağı konusunda ne olumlu ne de olumsuz şeyler söyledi ve meseleyi Londra’ya iletmekle yetindi.

Kıbrıs Rum tarafında bazı çevreler, Clark’ın bu tutumunu anayasa değişikliği için “yeşil ışık yakmak” olarak okudular. Fakat gerçek şudur ki, İngiliz hükümeti Yunanistan ve Türkiye ile ilişkilerini bozmak niyetinde olmadığı gibi, tek yanlı bir girişimle anayasanın değiştirilmesine de karşı çıkıyordu. Nitekim, 1963 yılının sonunda toplumlararası çatışmalar başladığında, İngiliz dışişleri bakanlığı Clark’ı takındığı pasif tavır yüzünden eleştirecekti...

Makarios: “İngilizler Kalsın, Türkiye ile Yunanistan Gitsin!”
Makarios’un Zürih ve Londra Anlaşmalarını tadil etmek ve anayasayı değiştirmek için yaptığı girişimlerden biri de, Türkiye ve Yunanistan’ın garantörlüğüne son vermek ve sadece Birleşik Krallığı’n garantör ülke kalmasını gündeme getirmek oldu. Nitekim dışişleri bakanı Spiros Kiprianu’yu 1963 yılının Mayıs ayında bu mesajı iletmek üzere Londra’ya gönderdi. Kiprianu, İngiliz dışişleri bakanı Douglas-Home ile Londra’da yaptığı görüşmede İngiliz bakana, Türkiye ile Yunanistan’ın garantörlüğüne son verip sadece Birleşik Krallığı’n garantör ülke kalması konusunda ne düşündüğünü sordu. Kiprianu, “Türkiye ile Yunanistan’ın anlamaları gerekir ki, Kıbrıs’tan çıkmaları onların da çıkarınadır” diyordu.

Birleşik Krallığı’n Kıbrıs’la bağları olduğunu ama toplumlardan hiçbiriyle bağları olmadığını ileri süren Kiprianu, Kıbrıs’ın garantörü olarak İngilizlerin kalmasını talep ediyordu. Douglas-Home, diplomatik bir dille Birleşik Krallığı’n Türkiye ve Yunanistan ile ilişkilerini bozamayacağını ve diplomatik olmayan bir dille de ülkesinin “böyle bir komploya karışamayacağını” dile getirdi.

Kıbrıslı Türklerin Azınlık Konumuna İndirgenmesi İsteniyordu
Bir Hınç ve Şiddet Tarihi adlı kitabımda bu konuyu ayrıntılı bir şekilde inceledim. Spiros Kiprianu benzer bir öneriyi Amerikalı meslektaşına da yapmıştı. Kiprianu, 18 Aralık 1963 tarihinde bir araya geldiği Dean Rusk’a, Türkiye ile Yunanistan’ın garantörlük haklarına ihtiyaç duyulmadığını, bağımsız Kıbrıs’ın İngiliz Milletler Topluluğu’nun üyesi olduğunu ve sadece Birleşik Krallığı’n garantör ülke olarak kalmasının yeterli olacağını söylüyordu.

Dean Rusk ise yapılmak istenen değişikliğin mutlaka Türk tarafı ile müzakere edilip, Türk tarafının onayının alınarak yapılmasının şart olduğunu, aksi halde ortalığın karışacağını belirtiyordu.

Kiprianu, bu sözler üzerine, bağımsızlığı “gerçek bir bağımsızlık olması” gerektiğini ve Kıbrıslı Rumların nüfusun %82’sini oluşturduğunu vurguluyor ve “Kıbrıs halkının tek başına karar vermesi gerektiğini” ifade ediyordu.

Aslında Kiprianu bu sözlerle, 13. Maddelik anayasa değişikliğiyle neyin murat edildiğini açıkça ortaya koymuş oluyordu. Nüfusun %82’sini oluşturan Kıbrıslı Rumların ülkeyi tek başına yönetecekleri bir çoğunluk prensibinin hayata geçirilmesi isteniyordu. Başka türlü söylersek, Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğine son vermek ve azınlık konumuna itmekti amaç. Nitekim Makarios’un 13 Maddeliği değişiklik paketinin içeriği tam da bu anlayışı yansıtıyordu. Kıbrıslı Türkler eşit konumdan azınlık statüsüne indirgenmek isteniyordu.

Bunun ne Kıbrıslı Türkler, ne de Türkiye tarafından kabul edilmesi mümkün değildi. Nitekim Türkiye dışişleri bakanı Feridun Cemal Erkin, 1 Ekim 1963 tarihinde Amerikalı meslektaşı Dean Rusk’a siyasi eşitlik konusunda hassas olduklarını belirterek, Kıbrıslı Rumlar için “çoğunluk prensibine” dayalı bir Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Enosis anlamına geldiğini söyledi. Zaten Akritas Planında belirtildiği gibi, amaç da buydu. Önce anayasa değişikliği sağlanacak, arkasından da Garantörlük ve İttifak anlaşmaları sonlandırılacaktı. Kıbrıslı Rumlar tam egemen olduklarında da Enoisis ilan edilecekti...

Bu politikanın Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilmeyeceği elbette biliniyordu. Bu yüzden şiddete başvurmak için planlar yapılmış, Akritas Planı çerçevesinde binlerce Kıbrıslı Rum’a yasadışı olarak silahlı eğitim verilmişti.

Ne var ki, “karşı mahalle” de boş durmuyordu. Kıbrıslı Türkler de silahlı hazırlıklarını sürdürüyordu. Ve Kıbrıslı Rumlar Enosise yönelir yönelmez, Kıbrıslı Türkler de Taksime yönelecekti...

Sonunda, beklenildiği gibi, kavga kuruldu ama ne Enosis gerçekleştirilebildi ne de Taksim...

O gün başlayan kavga artık Enoisis ve Taksim uğruna olmasa da, hala devam ediyor...

Bu anlatının, özellikle Kıbrıs Rum Soluna ders olması gerekiyor. Her fırsatta Makarios’u aklayan ve 1963 yılının sonunda baş gösteren etnik çatışmalardan “Anglo-Amerikan Emperyalizmini” sorumlu tutan solun, Kıbrıs Rum milliyetçiliğini ve Makarios’u haklı gösteren bu “emperyalizm” okumasından vaz geçmesi için yeteri kadar tarihi bilgi mevcuttur. Emperyalizmi her taşın altında aramak, milliyetçiliği aklamaya yaradığı kadar, emperyalizmin Kıbrıs’ta oynadığı gerçek rolü de muammaya dönüştürüyor...   

 https://www.yeniduzen.com/makarios-neden-1963te-13-maddeyi-degistirmeye-kalkisti-biz-kibrisli-rumlar-nerede-ha-19797yy.htm (https://www.yeniduzen.com/makarios-neden-1963te-13-maddeyi-degistirmeye-kalkisti-biz-kibrisli-rumlar-nerede-ha-19797yy.htm)
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: mehmet05 - 07 Kasım 2022, 12:34:31
Bunda pek bilinmeyen yok ki, sadece katliam ve enosis yanında detay kalıyor. Yoksa Rumlar anayasayı ihlalden Anayasa mahkemesi tarafından mahkum da edildiler ama sonrasında Alman Hakimi öldürünce veya adadan kaçırınca ( tam olarak hatırlayamadım) mahkemesinin de bir önemi kalmadı
Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: metin62 - 07 Kasım 2022, 13:36:42
Bunda pek bilinmeyen yok ki, sadece katliam ve enosis yanında detay kalıyor. Yoksa Rumlar anayasayı ihlalden Anayasa mahkemesi tarafından mahkum da edildiler ama sonrasında Alman Hakimi öldürünce veya adadan kaçırınca ( tam olarak hatırlayamadım) mahkemesinin de bir önemi kalmadı

Sn mehmet05,
Belki gozunuzden kacmistir ben de zaten paylasimimin basinda. "Paylasimi bilmeyenler icin yaptigimi belirtmistim"

Anayasa mahkemesi ile ilgili olayi ben size hatirlatiyim.
Makarios Anayasa Mahkemesi’nin Türkler lehine vereceği kararı tanımayacağını bildirerek karşı çıktı ve kendisinin daha önce kabul etmediği Bölge Gelişme Komitesi Kanunu’nu uygulamaya koydu. Anayasa Mahkemesi Türkler lehine karar verdi ama Rumlar bir karşı kampanya başlattı ve hatta Anayasa Mahkemesi Başkanı Alman Prof.Dr. E.Forsthoff ve Sekreteri Dr.Heinze istifa etmek zorunda kaldılar.
Böylece 1960 anayasasının maddeleri altındaki hükümet çalışamaz duruma geldi.

Benim islemek istedigim mesaj ise daha degisik.
Bir gurup da vardir ki " kibrisli sol gorusun radikal kismi" 1960 kibris Cumhuriyetinden Kibrisli Turklerin kopma nedenin Kibrisli Turkleri iki esit kurucu halk statusunden toplum  "Dolayli olarak azinlik " statusune indirgeme nedenini ana kopus oldugunu kabul etmezler ." Iste burada "kizilyuregin paylasimi  hem kibrisli Rum ve Turk sol gorus icin onemlidir"









Başlık: Ynt: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gönderen: mehmet05 - 08 Kasım 2022, 00:10:38
Bunda pek bilinmeyen yok ki, sadece katliam ve enosis yanında detay kalıyor. Yoksa Rumlar anayasayı ihlalden Anayasa mahkemesi tarafından mahkum da edildiler ama sonrasında Alman Hakimi öldürünce veya adadan kaçırınca ( tam olarak hatırlayamadım) mahkemesinin de bir önemi kalmadı

Sn mehmet05,
Belki gozunuzden kacmistir ben de zaten paylasimimin basinda. "Paylasimi bilmeyenler icin yaptigimi belirtmistim"

Anayasa mahkemesi ile ilgili olayi ben size hatirlatiyim.
Makarios Anayasa Mahkemesi’nin Türkler lehine vereceği kararı tanımayacağını bildirerek karşı çıktı ve kendisinin daha önce kabul etmediği Bölge Gelişme Komitesi Kanunu’nu uygulamaya koydu. Anayasa Mahkemesi Türkler lehine karar verdi ama Rumlar bir karşı kampanya başlattı ve hatta Anayasa Mahkemesi Başkanı Alman Prof.Dr. E.Forsthoff ve Sekreteri Dr.Heinze istifa etmek zorunda kaldılar.
Böylece 1960 anayasasının maddeleri altındaki hükümet çalışamaz duruma geldi.

Benim islemek istedigim mesaj ise daha degisik.
Bir gurup da vardir ki " kibrisli sol gorusun radikal kismi" 1960 kibris Cumhuriyetinden Kibrisli Turklerin kopma nedenin Kibrisli Turkleri iki esit kurucu halk statusunden toplum  "Dolayli olarak azinlik " statusune indirgeme nedenini ana kopus oldugunu kabul etmezler ." Iste burada "kizilyuregin paylasimi  hem kibrisli Rum ve Turk sol gorus icin onemlidir"


Metin Bey,
Sizin mesajınızı yerinde buluyorum. Asıl olarak bizim Türkiye'de ana öğretimiz, gördüğümüz, öğrendiğimiz de bu yönde. Rumların ki ancak yaptıklarının sorumluluğunu karşılayan bir çocuk ruh hali olmalı. Üzüntü verici olan ancak Türkler onlara katılıyorsa bu olabilir.

Diğer taraftan bu çocuk ruh halini irdelersek, Rumların bakış açısı, "aslında biz biraz yaramazlık yaptıysak bunlar kabul edilemez şeyler değil, ama siz bizi Sovyetlere yaklaşıp, İngiliz'den uzaklaştık diye cezalandırdınız" okuması karşılığı olabilir muhtemelen. Hayır, biz Türkler olarak, soydaşlarımıza neler yapıyorlar güdüsü, duyguları ile hareket ediyorduk. Şahsen bizim yöneticilerimizin Kıbrıs'ın stratejik konumunu değerlendirip değerlendirmediklerinden bile emin değilim. Dolayısıyla o dönem için Rumlar belki de dikkate almadılar ama, bizim bam telimize bastılar. Hatta bekledik de  gelmedin aymazlığı, şımarıklığı da, belki her zamanki dayılarına güvenen proxy şımarıklığı olabilir. Biz bu Rum/Yunan şımarıklığını bir de Ermenilerde görüyoruz. Batıyı arkasına alıp her türlü haltı yemeye çalışan, ama , dayak yediğinde de yediği haltları görmezden gelip, bize toplu kıyım yapıyorlar, soykırım yapıyorlar aymazlığı.

İşte bu ki, aslında, Proxy bu takımın , bizleri hak, yaşama hakkı sahibi insanlar olarak görmeyip, her türlü kötü muameleye layık görmeleri, her seferinde Batı'daki abilerinin arkasına saklanıp, türlü ahlaksızlıklar ile kazanımları yerinde ve zafer olarak görüp, Batı'daki abilerinin  elinde olmayan sebeplerle, dayak yedikleri anda ise, bu saldırgan takımın, saldıranların kendileri olduğunu inkar edip, bizi soykırımcı ilan etmeleri oyunu karşısında, neden bizi savunmadınız  veryansınıdır aslında bu kifayetsiz, şahsiyetsiz takımın emperyalistleri suçlaması.
Başlık: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Gambiya temasları.
Gönderen: カメせ - 30 Kasım 2022, 21:02:49
Alıntı
Gambiya Başkan Yardımcısı Badara Joof, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı ziyaret etti: İki ülke ilişkilerine dikkat çekti.

 Joof ayrıca Tatar'ı #Gambiya'ya davet etti.

 Ziyaret sırasında ilk kez ulusal bayraklar kullanıldı.

(https://pbs.twimg.com/media/Fi0vKrVXEAAYrT3?format=jpg&name=medium)
 #KKTC #kıbrıs #diplomasi
Başlık: KKTC'ye iniş yapan ilk SİHA.
Gönderen: カメせ - 07 Aralık 2022, 22:37:29
Alıntı
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: KKTC'ye iniş yapan ilk SİHA.

▪️ Geçitkale Havaalanı'nda İHA, İskele-Gazimağusa bölgesinde de deniz üssü kurma çalışmaları devam ediyor. Geçitkale, TSK'ya İHA konuşlandırılması için verilmiştir.

(https://pbs.twimg.com/media/FjZCVrXXwAIl7ek?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/siyah_ordu/status/1600539659595137026?cxt=HHwWhIC-seSVobYsAAAA
Başlık: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti...
Gönderen: カメせ - 27 Şubat 2024, 14:45:52
Alıntı
Kuzey kibris a Arap ve Israil ilgisi artti.


https://www.trhaber.com/dunya/israil-kuzey-kibrisi-satin-aldi-25-bin-donum-iddiasi-ortaligi-karistirdi-h418360.html (https://www.trhaber.com/dunya/israil-kuzey-kibrisi-satin-aldi-25-bin-donum-iddiasi-ortaligi-karistirdi-h418360.html)



Forbes Dergisine göre Dünya da yatirim yapilacak Ada ülkeleri icinde K, K, T, C 1. Sirada gösterildi.

https://www.instagram.com/p/C3xubzMRm-K/?igsh=MXRjaDhyNWhia25ibw== (https://www.instagram.com/p/C3xubzMRm-K/?igsh=MXRjaDhyNWhia25ibw==)