DefenceTURK.com
HOBİLERİNİZ, TASARIM VE DİĞER KONULAR => Genel Konular => Konuyu başlatan: darkevvilboy - 25 Mart 2011, 13:54:19
-
24 ihracatçı birliğinin ortaklaşa hazırladığı strateji belgesinde Cumhuriyet'in 100. yılında ihracat hedefi 45 milyar dolar daha artırıldı. 2013'te 167,3, 2018'de 293,4 milyar dolarlık ihracat hedefleniyor. İhracatın altı yılda 3,5 kat artış gösterdiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, bu yıl ihracatın yeniden 130 milyar doların üzerine çıkarak kriz öncesi dönemi yakalayacağını kaydetti.
Türkiye, ihracatta hedef büyüttü. Bugüne kadar Türkiye'nin 2023 ihracat hedefi 500 milyar dolar olarak açıklanırken, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunduğu ihracat strateji belgesinde rakam 545,15 milyara revize edildi. 24 ihracatçı birliğinin ortaklaşa hazırladığı belgede, 2013 yılı için 167,3, 2018'de de 293,4 milyar dolarlık bir ihracat rakamına ulaşılması hedefleniyor. İhracatın 6 yılda 3,5 kat artış gösterdiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, hedeflerinin önümüzdeki 12 yılda bu oranı 4 ve üzeri artırmak olduğunu ifade ederek, "Bu da, bırakınız 500 milyar doları, onun da üzerinde bir rakama tekabül eder." dedi.
Türkiye'nin "2023 İhracat Stratejisinin Uygulamaya Aktarılması ve Performans Yönetimi Projesi''nin tanıtımı Başbakan Erdoğan tarafından yapıldı. Tanıtıma Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) çatısı altında görev yapan ihracatçı birlik başkanları ile sivil toplum örgütlerinin başkan ve bazı yöneticileri katıldı. Programda konuşan Erdoğan, hedeflerinin Cumhuriyet'in 100. kuruluş yıldönümünde 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak olduğunu söyledi. İhracatın önümüzdeki yılların ihtiyaç ve taleplerine göre esnek bir yapıya kavuşturulacağını aktaran Erdoğan, "Üretim yapımızı, ihracat hedeflerimize uygun bir şekilde geliştirecek, bazı alanlarda yeniden oluşturacağız. Stratejimizin kamu bölümünün uygulayıcıları olan kurum ve kuruluşlar, Dış Ticaret Müsteşarlığı'mız ve Devlet Planlama Teşkilatı'mızla işbirliği içinde üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirecekler. Kalkınma planları ve yıllık programlar, bu stratejide yer alan hedeflere uygun şekilde oluşturulacak." diye konuştu. Bu kapsamda işletmelerin ulaşım, lojistik, araştırma geliştirme (Ar-Ge), inovasyon, ucuz ve kaliteli girdi ihtiyacının karşılanması için çeşitli projeler ortaya konulacak. Türkiye'nin ihracatının dünya ticaretinden aldığı payın 2013'te yüzde 0,91'e, 2018'de 1,14'e, 2023'te 1,46'ya ulaştırılması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğine vurgu yapan Başbakan, bunun sağlanması halinde yıllık yüzde 13 oranında artışın yaşanacağını dile getirdi. 2023'te 500 milyar dolar ihracat hedefinin hayal olmadığının altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun ulaşılabilir bir hedef olduğu, esasen son 8 yılda ortaya koyduğumuz performansla kıyaslandığında, daha net anlaşılacaktır. 2002 sonunda Türkiye 36 milyar dolar ihracat gerçekleştirmişti. 2008'de, yani 6 yılda ihracatı üç kattan fazla artırarak 136 milyar dolara yükselttik. Küresel kriz nedeniyle, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ihracat 114 milyar dolara geriledi. Bu yıl ihracatımızın kriz öncesi dönemi yakalayacağını, yeniden 130 milyar doların üzerine çıkacağını planlıyoruz." TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise günübirlik kararlardan ziyade uzun dönemli ihracat stratejileri üzerinde çalıştıklarına dikkat çekerek, bu çalışmanın ilham kaynağını da hükümetin oluşturduğu istikrar ortamından aldıklarını ifade etti. Son sekiz yılda ortaya çıkan istikrarın iş dünyasına güç verdiğine vurgu yapan TİM Başkanı, Başbakan'a hitaben şunları söyledi: "Gözümüzü ufka çeviren liderliğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Sizin liderliğinizde Türkiye, bölgesinin rol modeli oldu. Bizlere tüm dünya ölçeğinde bir mücadele, özgüven örneği oldunuz. Bu belge kendine inanmanın, güvenmenin bir belgesidir."
Hedef pazar Rusya
TİM tarafından ortaya konulan proje iki aşamalı olarak uygulamaya konulacak. Birinci adımda, Türkiye düzleminde 2023 İhracat Stratejisi'nin uygulamaya aktarılması ve performans programı ortaya konulurken, ikinci adımda bunun tüm sektörler için kırılımları ele alınacak. Projede ayrıca iş dünyasında vizyoner, yüksek katma değer elde eden, Ar-Ge ve tasarım yapan, etkin ve verimli bir yapı oluşturulması öngörülüyor. Ayrıca hazırlanan taslakta özellikle tekstil başta olmak üzere bazı sektörlerde dünya markaları çıkarılması için de gerekli adımların atılması planlanıyor. İhracat Strateji Belgesi'nde, hedef pazar olarak da Rusya ön plana çıktı. Öte yandan uzay ve havacılık, savunma sanayii, bilgi ve iletişim teknolojileri, tıbbî hassas optik aletler, hastane ekipmanları ve sarf malzemeleri, yenilenebilir enerji, çevre ve malzeme teknolojileri gibi alanlar da ihracatın artırılabileceği alanlar olarak göze çarpıyor. İhracatçılar ayrıca bazı ülkeleri de sektörel olarak kendilerine hedef seçti. Buna göre, işadamları Rusya'ya 24 farklı sektörle girmeyi hedeflerken, Amerika'ya 22, Almanya'ya 17, Çin, İngiltere, İran ve Suriye'ye 16, Kazakistan, Libya ve Mısır'a ise 15 farklı sektörle girecek. Hindistan, Romanya ve İtalya gibi ülkelere ise 14 farklı alanda ürün satılacak.2023 ihracat hedefi 545 milyar dolara çıkarıldı
BAYRAM KAYA İSTANBUL
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1112509&title=2023-ihracat-hedefi-545-milyar-dolara-cikarildi
-
Çin'e kiraz ihracatının önündeki en büyük engellerden olan "ürünün 16 gün soğuk havada bekletilmesi" şartı kaldırıldı.
([url]https://pbs.twimg.com/media/EBCT-NcW4AA-GOG?format=png&name=small[/url])
🔗([url]http://ehamedya.com/cinliler-turk-kirazini-sevdi_27023.html[/url] ([url]http://ehamedya.com/cinliler-turk-kirazini-sevdi_27023.html[/url])) ehamedya.com/cinliler-turk-
-
Türkiye Katar'a çıkarma yapacak.
Türk savunma sanayii 21-23 Mart 2022'de Doha'da düzenlenecek olan #DIMDEX2022 savunma fuarına aralarında @aselsan, @MSB_ASFAT, @HAVELSANResmi, @isbirelektrik, @STMDefence ve @TUSAS_TR 'nin de bulunduğu 35 kurum ile katılacak.
(https://pbs.twimg.com/media/FONooH5XoAgbCAz?format=jpg&name=medium)
(https://pbs.twimg.com/media/FONooH6WQAEdIyn?format=jpg&name=medium)
(https://pbs.twimg.com/media/FONooH3XsAQRckv?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/TyrannosurusRex
Makine ihracatı 2 ayda 4 milyar dolara ulaştı.
Türkiye'nin makine ihracatı ilk 2 ayda 2021'in aynı dönemine göre yüzde 12,4 artarak 4 milyar dolara ulaştı.
(https://pbs.twimg.com/media/FOCvsClXEAQE7TG?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/ogzhn_uyg/status/1504395449679159296?cxt=HHwWgIC5vZvs1-ApAAAA
2017-2021 yılları arasında dünyanın en büyük savunma sanayii ihracatçıları sıralamasında Türkiye geçen döneme göre yükseliş göstererek 12’nci sırada yer aldı.
(https://pbs.twimg.com/media/FOJf0yXXECEEXkL?format=jpg&name=medium)
-
Makine ihracatı 10 milyar doları aştı.
Türkiye'nin makine ihracatı yılın ilk 5 ayında 2021'in aynı dönemine göre %8,3 artarak 10,1 milyar $ oldu.
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) verilerine göre, makine imalat sanayisinin ihracatı ocak-mayıs döneminde 10,1 milyar $ ulaştı.
(https://pbs.twimg.com/media/FVyGHPoWUAIiRSq?format=jpg&name=medium)
(https://pbs.twimg.com/media/FVyGHQEXoAIb0Ym?format=jpg&name=medium)
https://mobile.twitter.com/Keremhok
-
REPKON(@Repkon_Inc), F-16'ların mühimmatları arasındaki yer alan MK-82 genel maksat bombasının üretimi için yaklaşık 50 makineden oluşan bir üretim parkurunu yerli olarak geliştirdi ve ihraç etti.
🔗https://defensehere.com/tr/repkon-50-makineden-olusan-bomba-uretim-hattini-ihrac-etti
-
En sonunda geldik işte 2023'e... Bakalım ihracatımız 545 miljar dolar olacak mı?
"Lozanın gizli maddeleri" kalkacak mı?
Hatırlayanlar lütfen sizde benim hatırlayamadığım 2023 hedeflerini yazarsanız memnun olurum.
-
İlk 10 ekonomi arasına girecektik 1950 lerinde gerisine düştük
(https://www.aykiri.com.tr/images/files/2022/04/6260fd1e4f238.png)
-
(https://i.dunya.com/storage/files/images/2023/04/12/mill-gelir-mWMP.jpg)
Enseyi hemen karartma o zaman o veriler tahmindi ve bu günlerimizde revize edildi.
-
Hatırlattığınız için teşekkürler sayın re.
Sanırım yerli ve milli yolcu uçağımız göklerde olacaktı...
Hayaller Paris, gerçekler Adana hürriyet mahallesi...
-
Hürjet ile idare edin ....
-
Sn re nin verdiği tabloya göre yaklaşık 692 milyar dolar ile 23.sırada iken
Sn tigerfish in verdiği tabloya göre 1.092 trilyon dolar ile 19. Sıradayız
hangisi doğru?????
Yani hala G20 demiyiz?
-
Bazılarınızı tekrar okula yollamam gerek okuduğunuzu ve gördüğünüzü tabloyu anlamak için.
Bakın ben baştan dedim sayın re sundu tablo bir tahmin üzeriydi. 2022 senesi bittikten sonra sunduğu veriler tekrar revize edildi ve 19. sırada yerimizi G 20’de kuruduk. 2023 senesinde tahmin 1.092 milli gelire ulaşacağız. Ama Buda revize edilebilir çünkü bu sene Türkiye çok felaketler yaşadı aşağı inebilir de yukarıya çıkabilir de bu rakam sadece tahmin üzeri. Bu rakama ulaşsak da yine 19. sırada yerimizi tutabiliriz ama Buda tahmin üzere. 2022 senesini 905 milyar $ milli gelirler seneyi kapattık.
-
Üzülmeyin 21 sıraya insek bile G20 den atılmıyoruz zaten.
-
Evet acele ve doğru düzgün bakmadan okumuşum tahmin ile tahmin yazmayana bakmamışım problem bende kabul
-
Ihracatimiz 545 milyar dolara ciksa ne olur ki. Ithalat patlamis rekor ustune rekor yaparken. Halkimin alim gucu gun gectikce azalirken. Nufusumuzun kucuk bir zumresi zenginlesirken, orta direk gun gectikce azalirken ,Askari ucretliler ordusunun sozde iyilestirilmis yeni maaslari cebe girmeden erirken .Ulkem G20 de olmus, ihracat patlamis hikayelerini, ne duymak ne de soyleyenlere inanmak icimden geliyor. "Mal kabak gibi ortada tabii gorebilen ve anlayabilenler icin"
-
Enerjiye çok çok çok para harcıyoruz yoksa biz verimsiz bir ihracat yapmıyoruz. Ülkenin geliri enerjiye yetmiyor. Katodaki petrol filan beni umutlandırıyor bir kaç seneye varmaz gaz ve petrol yataklarını dibine kadar kullanarak enerji ithalatını sıfırlayabiliriz bu umut var. Karadeniz'de Akdeniz'de bulmamızı bekleyen bir kaç yatak illaki var buna karada umulmadık son petrol keşifleri eklenince iyi oldu yani onu demek istedim.
Kore Japonya da enerji ithal ediyor ama bizim 90 milyon nüfusumuzun kişi başı ihracatı düşük bu yüzden enerji çok yüksek maliyet yaratıyor çünkü 90 milyon her gün bu ithal enerjiyi tüketiyor ama 90 milyon hepi topu 250 milyar dolar ihracat yapıyor. Bu nüfusun en az 500 milyar dolar ihracat yapması lazımki bu nüfusun enerji ihtiyacını ihracat ile karşılayalım
-
Biz neden Rusya yerine Türki Cumhuriyetleri ile doğal gaz ve petrol karşılığı mal takası ile ticaret yapıp enerji açığımızı kapatmıyoruz...
Üstten Rusya alttan İran'ın kıskacında...
-
İhracatta şöyle bir ilüzyon var ve bu yüzden cari açığımızı asla kapatamıyoruz, diyelim ki 100 liralık mal ihraç ettik , oo mükemmel bir değer filan diyoruz , ama bundaki sorun aslında 70 lirası dış ithalatlı hammaddesi ,10 lira emek, 10 lira enerji, taşıma gideri de 5lira desek bize kar marjı kalakala 5 lira geriye kalıyor ve nitelikli ürün üretip de ihraç edemediğimiz sürece bu kısır döndü devam ediyor, üstüne alabildiğine tutarsız ekonomi politikaları ile bir köşeden öbür köşeye sürükleniyoruz tıpkı küreklerini kaybetmiş rafting botundakiler gibi duvarlara vura vura döne döne gidiyoruz , yüzümüz gözümüş patlamış şeklinde.
Bir dövizi patlatıyoruz gizli acaip dev devaülasyonlara girişiyoruz, sonra pişman oluyoruz faiz zıplatıyoruz, bir ürün üretip ticaret yapmaya kalkanı bezdiriyoruz adamlar paradan para kazanıyor kolayca, en kötüsü de ülkenin yarısı nefes almayı yaşamak zannediyor artık , kaderine razı sorgulamıyor herşeyi kısıtlamış sinmiş köşesine kısıtlı yaşam süresini tamamlamaya çalışıyor , okumuyor gezmiyor , insanlık namına birşey üretmiyor, fikir üretmiyor herhangi bir artı değeri yok sadece tüketiyor ona izin verildiği kadar. Sonra da g20 den filan bahsediyoruz.
Düzeltme : cümle düşüklüğü olmuş özür dilerim
-
İhracatta şöyle bir ilizyon var ve bu yüzden cari açığımızı asla kapatamıyoruz, diyelim ki 100 liralık mal ihraç ettik , oo mükemmel bir değer filan diyoruz , ama bundaki sorun aslında 70 lirası dış ithalatlı hammaddesi 10 lira , emek 10 lira + enerji gideri de 5lira desek bize kar marjı kalakala 5 lira geriye kalıyor ve nitelikli ürün üretip de ihraç edemediğimiz sürece bu kısır döndü devam ediyor, üstüne alabildiğine tutarsız ekonomi politikaları ile bir köşeden öbür köşeye sürükleniyoruz tıpkı küreklerini kaybetmiş rafting botundakiler gibi duvarlara vura vura döne döne gidiyoruz , yüzümüz gözümüş patlamış şeklinde.
Bir dövizi patlatıyoruz gizli acaip dev devaülasyonlara girişiyoruz, sonra pişman oluyoruz faiz zıplatıyoruz, bir ürün üretip ticaret yapmaya kalkanı bezdiriyoruz adamlar paradan para kazanıyor kolayca, en kötüsü de ülkenin yarısı nefes almayı yaşamak zannediyor artık , kaderine razı sorgulamıyor herşeyi kısıtlamış sinmiş köşesine kısıtlı yaşam süresini tamamlamaya çalışıyor , okumuyor gezmiyor , insanlık namına birşey üretmiyor, fikir üretmiyor herhangi bir artı değeri yok sadece tüketiyor ona izin verildiği kadar. Sonra da g20 den filan bahsediyoruz.
+1
Maalesef memleketin hali özetle bu.
Altında yatan eğitimli kesimin sayısının gittikçe azalıyor olması. (Burada kendini eğitimli gören ancak özünde eğitim eksiği olan kesimin de eğitimsiz olduğu gerçeği de dahil).
-
Sen mesela bugün bir şey üretmiyorsun ülkeye ihracat faydan yok yarın Çinden on tane yarı mamülü hammaddeyi ithal edip 100 dolar adamlara versen bir komple mamül üretsen ve onu Almana 110 dolara satsan bu ülke bir önceki güne göre karda mıdır zarar damıdır. Sen istiyorsun ki herşeyi yerli olsun 10 dolar değil 100 dolar kazanalım ama bedavaya gelen bir para bu. Çinliler senin için sabah uyanmış çalışmış sana yarı mamül üretmiş sende iki vida sıkıyon hooop 10 dolar cepte. Bunun iktisaden kötü bir yanı yok hatta bir kişi değil keşke bir milyon kişi bunu yapsa Türkiye de
-
Maalesef memleketin hali özetle bu.
Altında yatan eğitimli kesimin sayısının gittikçe azalıyor olması. (Burada kendini eğitimli gören ancak özünde eğitim eksiği olan kesimin de eğitimsiz olduğu gerçeği de dahil).
Ne yazık ki kendili bilgili sanan ama aslında hiçbirşey bilmeyenlerle dolu bir toplum haline geldik. Her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz.
Konuyla ilgili geçen yaşadığım örneği vereyim. İşe yeni başlayan kaynakçı arkadaş telefonla çağırdı yanına beni. Teknik resimlerde hata var, düzeltmemiz lazım dedi. Ama resimlerde bir hata olmadığına eminim. Gittim yanına, bükümlü bir sac parça. Yerine monte etmeye çalışıyor ama 1 cm kadar çıkıyor dışarıya. Oysa milimetrik olarak tasarlandı. Dedi bak parça uzun, resim hatalı. Oysa resim doğru, parça resimdeki ölçülere göre bükülmemiş. Sordum; resme göre kontrol ettin mi? Resimdeki ölçülere göre mi bükülmüş? Cevap: Hayır. Ama resimleri güncelleyelim.
Hiçbirşey demeden, sinirle döndüm arkamı gittim.
Kalite kontrol zaten yok!
Montajını yapmakta olduğu parçanın uyumsuz olduğunu anlayabilecek kadar zeki, ama o parçanın yanlış bükülmüş olduğunu düşünüp elindeki veriyle karşılaştırmayı akıl edemeyecek kadar zeki değil! Açıkça belirttiğim halde halen resimleri düzeltelim diyecek kadar cahil! Sorarsan ylların ustası, bir sürü iş yapmış, tecrübe abidesi... Gerçekte içi boş teneke... Sadece ses çıkartıyor. Eğitim yok. Bilgi yok!
-
Sen mesela bugün bir şey üretmiyorsun ülkeye ihracat faydan yok yarın Çinden on tane yarı mamülü hammaddeyi ithal edip 100 dolar adamlara versen bir komple mamül üretsen ve onu Almana 110 dolara satsan bu ülke bir önceki güne göre karda mıdır zarar damıdır. Sen istiyorsun ki herşeyi yerli olsun 10 dolar değil 100 dolar kazanalım ama bedavaya gelen bir para bu. Çinliler senin için sabah uyanmış çalışmış sana yarı mamül üretmiş sende iki vida sıkıyon hooop 10 dolar cepte. Bunun iktisaden kötü bir yanı yok hatta bir kişi değil keşke bir milyon kişi bunu yapsa Türkiye de
Sayın re siz buna kar diyorsunuz biz buna hamallık ve montaj sanayi diyoruz ....
Arkadaşlar isteklerinde haklı 10 dolar harcayıp 100 dolar kazanalım istiyorlar...
Ama sizin 10 dolar hesabınız yanlış değil...
Bu ülkede ara eleman yetişmesi zor ustalar elinden mesleğini almayalım diye size işi öğretmek yerine takım taklavat getir etrafı süpür mantığında olduğu sürece bu ülkede ara eleman yetişmez ...
Kendimden biliyorum ben meslek lisesi çıkışlıyım
Askere gitmeden önce PVC makine montajında çalışırken adam bir yere kadar gösterdi tam hassas işe alışacak iken adam yiğenini yanına aldı beni profil taşlamaya verdiler yediğim demir tozları yanıma kar kaldı...
Kısaca yetişmiş personel eksikliği gerek meslek lisesi ve denklerinin eğitim kalitesi gerek ustaların özellikle 40 yaş ve üstündekilerin işsiz kalırım korkusuyla işçi daha doğrusu nitelikli üretim elemanı yetişmemektedir...
Tofaş ve Renault ile işe giriş denetimlerinde oldu başarısız olan bendeniz'in tecrübeleri kısaca bu ülke üretim yapıcak eleman istemiyor...matkap ile taş kullanabilcek presslerde çalışabilen ...hal böyle olunca şirketler hiç ağlanmasın yetişmiş eleman bulamıyoruz diye...
Meslek lisesi çıkışlı ögg personelinin hatıratları buradan Küçük bir kıssa siz pay çıkarın...
-
Sen mesela bugün bir şey üretmiyorsun ülkeye ihracat faydan yok yarın Çinden on tane yarı mamülü hammaddeyi ithal edip 100 dolar adamlara versen bir komple mamül üretsen ve onu Almana 110 dolara satsan bu ülke bir önceki güne göre karda mıdır zarar damıdır. Sen istiyorsun ki herşeyi yerli olsun 10 dolar değil 100 dolar kazanalım ama bedavaya gelen bir para bu. Çinliler senin için sabah uyanmış çalışmış sana yarı mamül üretmiş sende iki vida sıkıyon hooop 10 dolar cepte. Bunun iktisaden kötü bir yanı yok hatta bir kişi değil keşke bir milyon kişi bunu yapsa Türkiye de
Sn re, söyledikleriniz doğru da, biraz eksik.
İtalyan’da ham kumaşı alıyor Çin’den getiriyor, prosesten geçirip yolluyor 3üncü dünya ülkesine dikilmek üzere. Sonra koyuyor markasını üzerine maliyetinin 5 katına satıyor.
Alman makinayı yada parçalarını yaptırıyor Çin’de sonra yolluyor Polonya’ya montaja. Ondan sonra markasını koyup satıyor 5 kat kar ile. Ya da son montajını kendisi yapıp “made in Germany” diyor.
Bunu yapabilmek için eğitim, bilgi birikimi, sanatsal kabiliyet ve bunları destekleyen bir yönetim sistemi olması lazım.
Bunu yapabilmek için markalaşmak lazım. Adınızı kaliteyle özdeşleştirmeniz lazım.
15-20 yıl kadar önce Londra’da Marks and Spencer’de konuşmalarına kulak misafiri olduğum alış veriş yapan bir İngiliz çiftin konuştuklarını aktarayım size: Alacakları giysinin nerede yapıldığını kontrol edip; “ bu Çin’de imal edilmiş. Kalitesiz. Ama bak bu Türkiye’de imal edilmiş daha kaliteli. Bunu alalım” dediklerini anımsıyorum. Bu kadar kaliteli mal yapmamıza rağmen kaymağını İngiliz mağazası yiyor. Bizim hala kendi markamız yok ihraç ettiğimiz.
Bugün hala bizim diyebileceğimiz pek bir markamız yok bir çok sektörde.
BEKO , Avrupa’da bir marka. İngiltere’de en hesaplı ve en iyi satış sonrası servis veren beyaz eşya markası.
Bayraktar ve Anka’da markalaşma yolunda. Hatta Bayraktar oldu bile diyebiliriz.
Tüm üretim ve ihracat yapan sektörlerimizde markalaşma teşvik edilmeli.
O zaman maksimum kar ile ihracat yaparız. Sadece ara ürün ile imalat ve ihracat yapmak bizi 500+ milyar dolar rakamlarına taşımayacağı gibi, ne kadar çok yapsanızda getirisi genede düşük olur.
-
Bunlar farklı mevzular. Benim dediğim bir şeyleri ithal edip onunla katma değer üstüne koyup ihracat yapmak kötü bir şey değildir iktisaden ben onu demek istedim. Marka değeri ile bu konuştuğumuzun ne ilgisi var.
-
Çok ilgisi var, fason üreticilikle asla bu denli büyük bir ülkeyi doyuramayız, ne bangladeş doyurabildi , ne tayvan ne de ötekisi, Çin bile kendi özgün ürünleriyle bir dev olma yolunda yoksa halkın köle olarak kullandırırak 5 dolara aylıkla çalıştırarak başkalarının markalarını üretip sanayi devi haline gelmediler, bu ürünleri kopyalayıp kendi markalarıyla satmaya başladılar marka adına giden kar onlara kalmaya başladı da beli doğrulttular , bu da yetmedi batıya yolladıkları binlerce öğrenci ile kendi mühendis ve tasarım ordularını kurdular özgün mallar çıkmaya başladı. Adam 100 liraya mayo sattı sen bunun üstüne 10 lira kar koyup oturduğun yerden para kazandın 2 gün 3 gün tüm dünya salak değil ya aynı ürünü niye senden 10 lira daha pahallıya alsın gittiler direkt çin’den almaya başladılar sen elin böğüründe kaldın. Adam hammaddeyi bile pahallı pahallı sattı ne yapacaksın tüm tarımın darmadağın ettin , iplik kendisine 5 liraysa sana 15 lira .
Fındığı anlatalım mı ? Acıklı hikayesini. Ya zeytini ?
-
Çok ilgisi var, fason üreticilikle asla bu denli büyük bir ülkeyi doyuramayız, ne bangladeş doyurabildi , ne tayvan ne de ötekisi, Çin bile kendi özgün ürünleriyle bir dev olma yolunda yoksa halkın köle olarak kullandırırak 5 dolara aylıkla çalıştırarak başkalarının markalarını üretip sanayi devi haline gelmediler, bu ürünleri kopyalayıp kendi markalarıyla satmaya başladılar marka adına giden kar onlara kalmaya başladı da beli doğrulttular , bu da yetmedi batıya yolladıkları binlerce öğrenci ile kendi mühendis ve tasarım ordularını kurdular özgün mallar çıkmaya başladı. Adam 100 liraya mayo sattı sen bunun üstüne 10 lira kar koyup oturduğun yerden para kazandın 2 gün 3 gün tüm dünya salak değil ya aynı ürünü niye senden 10 lira daha pahallıya alsın gittiler direkt çin’den almaya başladılar sen elin böğüründe kaldın. Adam hammaddeyi bile pahallı pahallı sattı ne yapacaksın tüm tarımın darmadağın ettin , iplik kendisine 5 liraysa sana 15 lira .
Fındığı anlatalım mı ? Acıklı hikayesini. Ya zeytini ?
+1
-
Sen mesela bugün bir şey üretmiyorsun ülkeye ihracat faydan yok yarın Çinden on tane yarı mamülü hammaddeyi ithal edip 100 dolar adamlara versen bir komple mamül üretsen ve onu Almana 110 dolara satsan bu ülke bir önceki güne göre karda mıdır zarar damıdır. Sen istiyorsun ki herşeyi yerli olsun 10 dolar değil 100 dolar kazanalım ama bedavaya gelen bir para bu. Çinliler senin için sabah uyanmış çalışmış sana yarı mamül üretmiş sende iki vida sıkıyon hooop 10 dolar cepte. Bunun iktisaden kötü bir yanı yok hatta bir kişi değil keşke bir milyon kişi bunu yapsa Türkiye de
Sayın re siz buna kar diyorsunuz biz buna hamallık ve montaj sanayi diyoruz ....
Arkadaşlar isteklerinde haklı 10 dolar harcayıp 100 dolar kazanalım istiyorlar...
Ama sizin 10 dolar hesabınız yanlış değil...
Bu ülkede ara eleman yetişmesi zor ustalar elinden mesleğini almayalım diye size işi öğretmek yerine takım taklavat getir etrafı süpür mantığında olduğu sürece bu ülkede ara eleman yetişmez ...
Kendimden biliyorum ben meslek lisesi çıkışlıyım
Askere gitmeden önce PVC makine montajında çalışırken adam bir yere kadar gösterdi tam hassas işe alışacak iken adam yiğenini yanına aldı beni profil taşlamaya verdiler yediğim demir tozları yanıma kar kaldı...
Kısaca yetişmiş personel eksikliği gerek meslek lisesi ve denklerinin eğitim kalitesi gerek ustaların özellikle 40 yaş ve üstündekilerin işsiz kalırım korkusuyla işçi daha doğrusu nitelikli üretim elemanı yetişmemektedir...
Tofaş ve Renault ile işe giriş denetimlerinde oldu başarısız olan bendeniz'in tecrübeleri kısaca bu ülke üretim yapıcak eleman istemiyor...matkap ile taş kullanabilcek presslerde çalışabilen ...hal böyle olunca şirketler hiç ağlanmasın yetişmiş eleman bulamıyoruz diye...
Meslek lisesi çıkışlı ögg personelinin hatıratları buradan Küçük bir kıssa siz pay çıkarın...
Bir meslek lisesi mezunu olarak diyebilirim ki bunlar hepsi bahane. Okulda teoriyi, 1,5 yıllık stajda da pratiği gayet iyi öğretmişlerdi bize. Kime ne sorduysak cevabını aldık. MErak ettik ve öğrendik.
-
Maalesef memleketin hali özetle bu.
Altında yatan eğitimli kesimin sayısının gittikçe azalıyor olması. (Burada kendini eğitimli gören ancak özünde eğitim eksiği olan kesimin de eğitimsiz olduğu gerçeği de dahil).
Ne yazık ki kendili bilgili sanan ama aslında hiçbirşey bilmeyenlerle dolu bir toplum haline geldik. Her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz.
Konuyla ilgili geçen yaşadığım örneği vereyim. İşe yeni başlayan kaynakçı arkadaş telefonla çağırdı yanına beni. Teknik resimlerde hata var, düzeltmemiz lazım dedi. Ama resimlerde bir hata olmadığına eminim. Gittim yanına, bükümlü bir sac parça. Yerine monte etmeye çalışıyor ama 1 cm kadar çıkıyor dışarıya. Oysa milimetrik olarak tasarlandı. Dedi bak parça uzun, resim hatalı. Oysa resim doğru, parça resimdeki ölçülere göre bükülmemiş. Sordum; resme göre kontrol ettin mi? Resimdeki ölçülere göre mi bükülmüş? Cevap: Hayır. Ama resimleri güncelleyelim.
Hiçbirşey demeden, sinirle döndüm arkamı gittim.
Kalite kontrol zaten yok!
Montajını yapmakta olduğu parçanın uyumsuz olduğunu anlayabilecek kadar zeki, ama o parçanın yanlış bükülmüş olduğunu düşünüp elindeki veriyle karşılaştırmayı akıl edemeyecek kadar zeki değil! Açıkça belirttiğim halde halen resimleri düzeltelim diyecek kadar cahil! Sorarsan ylların ustası, bir sürü iş yapmış, tecrübe abidesi... Gerçekte içi boş teneke... Sadece ses çıkartıyor. Eğitim yok. Bilgi yok!
Hiçbir şey demeden sinirlenip arkanı döndün gittin. Aferin sana tebrik ederim. Bir de özür dileseydin kendisinden.
-
Çok ilgisi var, fason üreticilikle asla bu denli büyük bir ülkeyi doyuramayız, ne bangladeş doyurabildi , ne tayvan ne de ötekisi, Çin bile kendi özgün ürünleriyle bir dev olma yolunda yoksa halkın köle olarak kullandırırak 5 dolara aylıkla çalıştırarak başkalarının markalarını üretip sanayi devi haline gelmediler, bu ürünleri kopyalayıp kendi markalarıyla satmaya başladılar marka adına giden kar onlara kalmaya başladı da beli doğrulttular , bu da yetmedi batıya yolladıkları binlerce öğrenci ile kendi mühendis ve tasarım ordularını kurdular özgün mallar çıkmaya başladı. Adam 100 liraya mayo sattı sen bunun üstüne 10 lira kar koyup oturduğun yerden para kazandın 2 gün 3 gün tüm dünya salak değil ya aynı ürünü niye senden 10 lira daha pahallıya alsın gittiler direkt çin’den almaya başladılar sen elin böğüründe kaldın. Adam hammaddeyi bile pahallı pahallı sattı ne yapacaksın tüm tarımın darmadağın ettin , iplik kendisine 5 liraysa sana 15 lira .
Fındığı anlatalım mı ? Acıklı hikayesini. Ya zeytini ?
+1
-
Çok ilgisi var, fason üreticilikle asla bu denli büyük bir ülkeyi doyuramayız, ne bangladeş doyurabildi , ne tayvan ne de ötekisi, Çin bile kendi özgün ürünleriyle bir dev olma yolunda yoksa halkın köle olarak kullandırırak 5 dolara aylıkla çalıştırarak başkalarının markalarını üretip sanayi devi haline gelmediler, bu ürünleri kopyalayıp kendi markalarıyla satmaya başladılar marka adına giden kar onlara kalmaya başladı da beli doğrulttular , bu da yetmedi batıya yolladıkları binlerce öğrenci ile kendi mühendis ve tasarım ordularını kurdular özgün mallar çıkmaya başladı. Adam 100 liraya mayo sattı sen bunun üstüne 10 lira kar koyup oturduğun yerden para kazandın 2 gün 3 gün tüm dünya salak değil ya aynı ürünü niye senden 10 lira daha pahallıya alsın gittiler direkt çin’den almaya başladılar sen elin böğüründe kaldın. Adam hammaddeyi bile pahallı pahallı sattı ne yapacaksın tüm tarımın darmadağın ettin , iplik kendisine 5 liraysa sana 15 lira .
Fındığı anlatalım mı ? Acıklı hikayesini. Ya zeytini ?
+1
Maalesef bu tür konstrüktif ve yapıcı muhalifliğe kulak veren yok.
-
Gerçekten elimizi sallasak tekstilciye çarpıyor İstanbulda Bursada ama iki tişört bir pantolon tasarlamaktan acizler. Yurtdışından outdoor şirketi sipariş veriyor bizimkiler gayet iyi üretiyor yani teknik öğrenilmiş ama kendi tasarımları hep kolaya kaçan az işçilikli vasat ürünler. Düzgün bir tasarım ve arge ile büyüme vizyonu yok. Tek becerileri lüks yaşamlarını spor arabalarını vergiden düşmek.
Devlet tarafından şımartılan Lokomotif sektörümüze bakalım; inşaat. İnşaatta da konut yapmaktan öteye geçemiyoruz. Mühendislik isteyen işleri hep yurtdışından temin ediyoruz. Köprü, tünel, Santral vb çoğu işin ana yüklenicisi Japonlar, Koreliler, Çinliler.
Alanında lider olan hiçbir markamız yok. Koç ve Sabancı gibi ailelere de yazıklar olsun. Milyarlarca para kazandılar yıllarca; ne bir otomotiv ne bir elektronik hiç bir zaman taşın altına ellerini koymadılar. Varsa yoksa dışardan ithalat edip karla satmak. Bakkal kafasından sıyrılamadılar hiç.
Az önce de belirttiğim gibi zenginin lüks yaşamı vergiden düşülememeli. Bunun bir diğer zararı Bodrum Çeşme Bozcaada gibi yerlerde başlayıp yayılan uçuk enflasyon. Zengin adam oturup 500 liraya lahmacun yiyor; onu da faturalandırıp Devlete vermesi gereken paradan düşerek çekiyor. Bunlar sosyal Uçuruma sebep oluyor; halkı rencide ediyor. İnsanlar ülkesinde bazı bölgelere giremez oluyor.
Uçağa gemiye harcansın diye beklediğimiz vergi geliri Zengin ile Gece kulübü sahibi arasında uçup gidiyor.
Öncelikle vergi ve genel adalet sağlanmalı.
-
Onlar hep para meselesi 3 euro ya alınan tişörtü Almanya ile karşılaştırırsak onlar o paraya kumaşı bile kesemezler bırak tişört yapmayı. Ver burdada 50 euro bakalım nasıl tişört satacaklar görürsünüz.
-
Ülkenin sanayicisinin vizyonunu anlamak eskiden kolay değildi. Fikrimiz vardı ama emin olamıyorduk. Şimdi size vereceğim örnek bunun en büyük örneği. Sayın Ali Koç. Bu Beyefendi'nin yönettiği kulübün bir bakkal dükkanından farkı yok. Bir sene yaptığı planlama, daha ortasına gelmeden değişiyor. Her şeyi kendisi biliyor, her şeyi ustası kendisi fakat ne hikmetse bir tane sürdürebilir başarısı yok. Ülkenin diğer takımlarına da bakarsanız benzer şeyler görüyorsunuz. Sanayici yetkili bir abi takımın başında ve sıfır planlama ve sürdürebilir başarı. Sanayicisi böyle olan bir ülke kalkınabilir mi?
-
Sayın SH çok güzel bir konuya değinmiş.
Sürdürebilirlik.. (Devamlılık)
Malesef biz hem millet hemde devlet olarak hiç bir konuda bunu bşaramıyoruz.
Detaya girmeden, örnekler:
Ekonomi, ticaret, eğitim, hukuk, ahlak, dışsiyaset, istihbarat, devlet gelenekleri ve bunun gibi daha neleri...
Batı ülkeleriyle aramızda ki en büyük farkda bu zaten.
Onların liderleri ve hükumetleri değişse bile bu yukarida yazdığım ilkelerin devamlılığı bakidir. Böylelikle örneğin britanya imparatorluk kurmuş ve Osmanlı'yı 100 yıl kadar kısa bir sürede çökertmiştir.
Sürdürebilirlik, devletler ve halkı için en önemli odaklanma ilkesidir.
-
Gerçekten elimizi sallasak tekstilciye çarpıyor İstanbulda Bursada ama iki tişört bir pantolon tasarlamaktan acizler. Yurtdışından outdoor şirketi sipariş veriyor bizimkiler gayet iyi üretiyor yani teknik öğrenilmiş ama kendi tasarımları hep kolaya kaçan az işçilikli vasat ürünler. Düzgün bir tasarım ve arge ile büyüme vizyonu yok. Tek becerileri lüks yaşamlarını spor arabalarını vergiden düşmek.
Devlet tarafından şımartılan Lokomotif sektörümüze bakalım; inşaat. İnşaatta da konut yapmaktan öteye geçemiyoruz. Mühendislik isteyen işleri hep yurtdışından temin ediyoruz. Köprü, tünel, Santral vb çoğu işin ana yüklenicisi Japonlar, Koreliler, Çinliler.
Alanında lider olan hiçbir markamız yok. Koç ve Sabancı gibi ailelere de yazıklar olsun. Milyarlarca para kazandılar yıllarca; ne bir otomotiv ne bir elektronik hiç bir zaman taşın altına ellerini koymadılar. Varsa yoksa dışardan ithalat edip karla satmak. Bakkal kafasından sıyrılamadılar hiç.
Az önce de belirttiğim gibi zenginin lüks yaşamı vergiden düşülememeli. Bunun bir diğer zararı Bodrum Çeşme Bozcaada gibi yerlerde başlayıp yayılan uçuk enflasyon. Zengin adam oturup 500 liraya lahmacun yiyor; onu da faturalandırıp Devlete vermesi gereken paradan düşerek çekiyor. Bunlar sosyal Uçuruma sebep oluyor; halkı rencide ediyor. İnsanlar ülkesinde bazı bölgelere giremez oluyor.
Uçağa gemiye harcansın diye beklediğimiz vergi geliri Zengin ile Gece kulübü sahibi arasında uçup gidiyor.
Öncelikle vergi ve genel adalet sağlanmalı.
+1
-
Pazartesi ihracat açıklanırsa 25 olmuyorsa bari 24 milyar dolar olsun artık. Gına geldi 20-23 milyar dolar aralığına sıkıştık kaldık kaç senedir. Bu sene bari 25 milyar dolar aylık ihracat rakamını görelim. Niye bu ihracat patlamıyor bir türlü anlamıyorum
-
ihracat artiyor dolar neden 30 lira oldu
-
ben bir yerine iki araba satıyorsak ona ihracat artıyor derim
-
ihracat artiyor dolar neden 30 lira oldu
Petrolümüz yok gazımız yok, ondan.
Yunanı şöyle bir temiz dövüp Mavi Vatan'ı gerçekleştirebilirsek şahlanacağız.
-
Ocak ihracatı 20 milyar 28 milyon dolar olmuş. Hayret bir şey çakıldık kaldık 23 milyar barajı altına. Büyümüyor mu bu ülke anlamadım gitti
-
Özellikli ürün sayımız çok düşük
-
Ocak ihracatı 20 milyar 28 milyon dolar olmuş. Hayret bir şey çakıldık kaldık 23 milyar barajı altına. Büyümüyor mu bu ülke anlamadım gitti
O barajı aşmak için ilk etapta havacılık projelerimizi bitirp hayata geçirmemiz gerekiyor, 2.etapta elektrik elektronik sanayimiz 3.aşamada çok yüksek teknoloji geliştirmeleri yapmamız lazım.
-
Suudi Arabistan ve Türkiye arasinda en büyük savunma sanayii anlasmasi imzalandi. Suudi Arabistan Türkiye den 60 adet Akinci icin 3,1 milyar $ ödeyecek.
(https://pbs.twimg.com/media/F4zOk1YWsAAqB5-?format=jpg&name=medium)
https://www.instagram.com/p/C3N8HRVsCwX/?igsh=MWdya21sNG12Y3hoZQ== (https://www.instagram.com/p/C3N8HRVsCwX/?igsh=MWdya21sNG12Y3hoZQ==) :D
-
Birim maliyeti 60 milyon dolar mı ?
Yoksa mühimmat ,yedek parça, teknoloji transferi,eğitim simülatörü vesaire içerisinde mi?
-
Birim maliyeti 60 milyon dolar mı ?
Yoksa mühimmat ,yedek parça, teknoloji transferi,eğitim simülatörü vesaire içerisinde mi?
Büyük ihtimal hepsi içindedir. Ayrıca bu birim maliyetine şaşırmamak lazım bir MQ-9 Reaper/Predator birim fiyatı 100 milyon doları geçiyor.
-
Birim maliyeti 60 milyon dolar mı ?
Yoksa mühimmat ,yedek parça, teknoloji transferi,eğitim simülatörü vesaire içerisinde mi?
Büyük ihtimal hepsi içindedir. Ayrıca bu birim maliyetine şaşırmamak lazım bir MQ-9 Reaper/Predator birim fiyatı 100 milyon doları geçiyor.
Evet dediğiniz gibi ABD ye göre baya fiyat avantajımız var.
-
Fiyat olarak dikkatli politikaların uygulanması lazım. Yine yurtdışı üretimde de politikalar önemli. Mesela otomotivde ithalata bağlı ihracat deyimi var. Ürettiğimiz ana malzemeler ve yan sanayimizi düşündüğümde, bu ithalatın ne kadarı gerçek ne kadarı marka sahibi şirket merkezine kar aktarma amaçlı gerçekten şüphe duyuyorum.
-
Böyle giderse bir gün Baykar TAI yi özelleştirme adı altında parayı basar satın alır
-
Türkiye'nin silah ihracatı arttı, ithalatı ise düştü.
(https://pbs.twimg.com/media/Fybeg1aWcAoKEiT?format=jpg&name=medium)
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından bugün yayınlanan uluslararası silah transferlerine ilişkin yeni verilere göre, uluslararası silah transferlerinin küresel hacmi 2014-18 ve 2019-23 yılları arasında yüzde 3,3 oranında hafif bir düşüş gösterdi.
Avrupa'daki devletler 2014-2018 ve 2019-2023 yılları arasında büyük silah ithalatlarını neredeyse iki katına çıkarttı (+%94).
En büyük 10 silah ithalatçısından dokuzunun yer aldığı Asya ve Okyanusya ile Orta Doğu'ya 2019-23 döneminde çok daha büyük miktarlarda silah akışı olmuştur.
Amerika Birleşik Devletleri 2014-18 ve 2019-23 yılları arasında silah ihracatını yüzde 17 artırırken, Rusya'nın silah ihracatı yarı yarıya azalmıştır.
Rusya ilk kez Fransa'nın hemen arkasına düşerek en büyük üçüncü silah ihracatçısı oldu.
Türkiye ise 2019-2023 döneminde dünyada en fazla silah ihraç eden 11. ülke oldu.
Türkiye’nin dünya silah pazarındaki ihracat payı 2014-2018’deki %0.7’den %1.6’ya yükseldi. Değişim oranı ise %106 oldu.
Türkiye’nin 2019-2023 döneminde en fazla silah ihraç ettiği ülke ise %15’lik payla BAE oldu. BAE’yi %13’lük payla Katar ve %11 ile Pakistan izledi.
Türkiye’nin silah ithalatında ise düşüş gözlemlendi.
Türkiye, 2019-2023 döneminde dünyada en fazla silah ithal eden 17. ülke oldu. Türkiye’nin dünya silah pazarından ithal payı 2014-2018’deki %2.2’den %1.6’ya düştü. Değişim oranı ise -%29 oldu.
https://gdh.digital/turkiyenin-silah-ihracati-artti-ithalati-ise-dustu-104798
-
Aselsan ile Asya Pasifik bölgesindeki müsterilerle savunma sistemlerinin ihracatina yönelik toplam bedeli 34,957,069 $ tutarinda sözlesme imzalandı.
https://www.instagram.com/reel/C5DVQlWgeHC/?igsh=b3ZoNGVqeTN6b3Bx (https://www.instagram.com/reel/C5DVQlWgeHC/?igsh=b3ZoNGVqeTN6b3Bx)
https://www.instagram.com/reel/C5DVQlWgeHC/?igsh=b3ZoNGVqeTN6b3Bx (https://www.instagram.com/reel/C5DVQlWgeHC/?igsh=b3ZoNGVqeTN6b3Bx)
-
Hadi inşallah. 10 milyar varil petrol eşdeğeri gaz yada petrolü en sonunda toparlıycaz inşallah