DefenceTURK.com

HOBİLERİNİZ, TASARIM VE DİĞER KONULAR => Sohbet => Konuyu başlatan: Hawkerx - 22 Ocak 2011, 00:30:23

Başlık: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 22 Ocak 2011, 00:30:23
Arkadaşlar sitemizde bir chatbox yada sohbet odası olsa nasıl olurdu ?
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: BLACKHAWK - 22 Ocak 2011, 10:52:14
Güzel olur pampa.
:D
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 22 Ocak 2011, 11:06:49
yani insanlarla özel mesajla sohbet edşilmiyor herkesözelini msn vb gibide vermek istemiyor.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: BLACKHAWK - 22 Ocak 2011, 11:10:08
yani insanlarla özel mesajla sohbet edşilmiyor herkesözelini msn vb gibide vermek istemiyor.
Bak burda haklısın pampa yarım saat msn bilmem ne ile uğraş çet boks daha iyi.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: nightshade - 22 Ocak 2011, 15:57:02
bence sitenin az da olsa amacından sapmasına neden olur
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 22 Ocak 2011, 16:02:08
bence sitenin az da olsa amacından sapmasına neden olur

Amacından neden sapsın kardeş bu waffdada varve çok iyi. Sorun şu facebook tarzı bir sohbet aracımı yoksa waffdaki gibi bir sohbet aracımı olmalı. Bu sayede sitedeki arkadaşlar arasında iyi ve yeni arkadaşlıklarda kurulabilir. Nede olsa herkesin kafa aynı.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: kanas - 22 Ocak 2011, 17:24:59
Bu waff nedir. Site galiba ama tam adresi nedir?
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Falcon - 22 Ocak 2011, 17:44:25
Bu waff nedir. Site galiba ama tam adresi nedir?
waff world armed forces forum gerçek adı.Google da waff diyer aratırsanız bulabilirsiniz.Evrensel nitelikte bir askeri sitedir.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: nightshade - 22 Ocak 2011, 18:00:21
demek istediğim askeri konulara olan ilgi ister istemez biraz azalır bence.ama yapılırsada fena olmaz hani senin dediğinde doğru tabi
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: EfsaneAsker - 22 Ocak 2011, 18:34:57
Sanki bir ara konuşulmuştu bu chat. Ben pek sıcak bakmıyorum.

Waff yazarsanız google da bulabilirsiniz genel bir site Turkish/Helenic bölümü var bizimkilerin ve hellenlerin takıldıkları yer ama orası da fıçı barut. Millet birbirleri ile dalaşıyor. En son gördüğümde Hellenic Girls şeklinde bizimkilerden birinin açtığı başlık liste başı idi :) müstehcenliğimiz de var :). Genelde biz kendimizi biliyoruz ama Yunan ordusu hakkında bilgi sahibi olabiliyorsun.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 22 Ocak 2011, 20:29:06
Bence çok katkısı olacaktır. zaten bir süre deneme olur istenirse kapanır sohbet
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: QRI - 22 Ocak 2011, 22:20:37
bence iyi olur
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: ist_eternal - 23 Ocak 2011, 09:43:40
hawkers beni yanlış anlama ama anladığım kadarıyla biraz takıntılı birisin senin yerinde olsam zamanımın çoğunu ilgilendiğim konularda daha çok bilgi sahibi olmaya ayırırdım ama senin kararın tabii başarırsan bundan mutlu olurum seni anlıyorum, dil konusunada hakimsin  gir istediğin siteye cevaplar sonsuz araştır ilgilendiğin konuya hakim ol biglilerinide burada paylaş seninle uğraşan insanlara en güzel cevap bu olur,bence bu site gayet iyi ak kara şeklinde ayırımda yok sen anladın onu başarılar.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 23 Ocak 2011, 10:56:45
hawkers beni yanlış anlama ama anladığım kadarıyla biraz takıntılı birisin senin yerinde olsam zamanımın çoğunu ilgilendiğim konularda daha çok bilgi sahibi olmaya ayırırdım ama senin kararın tabii başarırsan bundan mutlu olurum seni anlıyorum, dil konusunada hakimsin  gir istediğin siteye cevaplar sonsuz araştır ilgilendiğin konuya hakim ol biglilerinide burada paylaş seninle uğraşan insanlara en güzel cevap bu olur,bence bu site gayet iyi ak kara şeklinde ayırımda yok sen anladın onu başarılar.

Tamamda sohbetodasıyla ne alakası var.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: TR(B) - 23 Ocak 2011, 16:36:28
Sohbet odalarında kavgalar eksik olmaz. Artı guruplaşmalar olur, buda er geç forma yansır.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 23 Ocak 2011, 16:43:30
Sohbet odalarında kavgalar eksik olmaz. Artı guruplaşmalar olur, buda er geç forma yansır.

Öyle birşeyolmaya başlarsa kapanır korkma.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: TR(B) - 23 Ocak 2011, 16:58:25
Sohbet odalarında kavgalar eksik olmaz. Artı guruplaşmalar olur, buda er geç forma yansır.

Öyle birşeyolmaya başlarsa kapanır korkma.


 Bu forma takılan insanların çoğu farklı görüşleri savunuyor, bir tane ortak yanımız var oda savunma sanayine duyduğumuz ilgidir. Bu yüzden açılmamalı.  Sohbet odalarında tartışma, kavga ve siyaset eksik olmaz... 
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 23 Ocak 2011, 17:19:51
Sohbet odalarında kavgalar eksik olmaz. Artı guruplaşmalar olur, buda er geç forma yansır.

Öyle birşeyolmaya başlarsa kapanır korkma.


 Bu forma takılan insanların çoğu farklı görüşleri savunuyor, bir tane ortak yanımız var oda savunma sanayine duyduğumuz ilgidir. Bu yüzden açılmamalı.  Sohbet odalarında tartışma, kavga ve siyaset eksik olmaz... 

vallahi o kavganın forum sayfalarında yapılmasından iyidir olurbiter forumda 2-3 sayfa işgaletmez en azından. Ayrıca ben defenceturk üyelerine güveniyorum.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: EfsaneAsker - 23 Ocak 2011, 18:42:27
"Pampa", "Liseli", "Anaokulu terk", "Paint terk", "..... var dediler geldik", "Güldürdün lan ....", "Olm 12.5 falndım ben".... Ve türevleri araya karışırsa ben yokum :).
Spam tarzı şeyler chat channellarında bol olur genelde düzgün olacaksa ve hosting şu durumu ile kaldırabilirse ben varım.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: kanas - 24 Ocak 2011, 12:38:56
çet olursa kimse foruma yazılan yazılar azalır
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 24 Ocak 2011, 15:31:22
"Pampa", "Liseli", "Anaokulu terk", "Paint terk", "..... var dediler geldik", "Güldürdün lan ....", "Olm 12.5 falndım ben".... Ve türevleri araya karışırsa ben yokum :).
Spam tarzı şeyler chat channellarında bol olur genelde düzgün olacaksa ve hosting şu durumu ile kaldırabilirse ben varım.

Kabul

çet olursa kimse foruma yazılan yazılar azalır

Neden azalsınki ordaki anlık konuşma burdaki kalıcı yorum paylaşım vs getirirleri götürülerinde çok çok daha fazla bence
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: kanas - 24 Ocak 2011, 18:41:38
Peki o zaman bende varım. İş sana düştü hemşerim :)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 24 Ocak 2011, 21:32:49
Peki o zaman bende varım. İş sana düştü hemşerim :)

Hemşeri ? sivaslımısınız ?
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: SKYWOLF - 24 Ocak 2011, 21:37:18
Yok, o benim hemşehrim. ;)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: BLACKHAWK - 24 Ocak 2011, 21:51:45
"Pampa", "Liseli", "Anaokulu terk", "Paint terk", "..... var dediler geldik", "Güldürdün lan ....", "Olm 12.5 falndım ben".... Ve türevleri araya karışırsa ben yokum :).
Spam tarzı şeyler chat channellarında bol olur genelde düzgün olacaksa ve hosting şu durumu ile kaldırabilirse ben varım.
Hocam yeri geldiğinde kullanırız yahu :D Kötü bir anlamı yok ama fazla abartmadan yani ama kullanmama olursa uyarız yasağa :))
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 24 Ocak 2011, 22:25:11
"Pampa", "Liseli", "Anaokulu terk", "Paint terk", "..... var dediler geldik", "Güldürdün lan ....", "Olm 12.5 falndım ben".... Ve türevleri araya karışırsa ben yokum :).
Spam tarzı şeyler chat channellarında bol olur genelde düzgün olacaksa ve hosting şu durumu ile kaldırabilirse ben varım.
Hocam yeri geldiğinde kullanırız yahu :D Kötü bir anlamı yok ama fazla abartmadan yani ama kullanmama olursa uyarız yasağa :))

Kullanmayalım  bence sonra edepsiz incilerin kulağına gider felan
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: EfsaneAsker - 24 Ocak 2011, 22:43:28
İnci basarsa chati, siteyi belimiz doğrulmaz :). En iyisi uzak durmak. Gerçi iş Sayın Skywolfta bitiyor.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 24 Ocak 2011, 22:49:40
İnci basarsa chati, siteyi belimiz doğrulmaz :). En iyisi uzak durmak. Gerçi iş Sayın Skywolfta bitiyor.

İnciden uzak duralım ama site ünlenir oda ayrı bir mesele. Bu iş olacak hadi biraz daha gayret ve istek. :D
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: kanas - 25 Ocak 2011, 10:42:55
Yok, o benim hemşehrim. ;)
:)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: shielt - 25 Ocak 2011, 11:35:46
Teorik olarak güzel olsada , pratik olsa da çok uygulanabilen birşey değil. Ben de zamanında denedim bu yöntemi. en büyük hadise karşında konuşacak kimseyi bulamıyorsun. bir zaman sonra sıkılıp siteden çıkınca da ve herkes aynı şeyi düşününce konuşacak kimse olmadığından herkes bıkıyor ve siteden soğuyor..

Bunu düşünelim ve ayrıca ek maliyet, server sorunu ve güvenlik konusunuda göz önünde bulundurun.. Özellikle güvenlik çok önemli..Spam botların sevdiği şeyler bunlar..kontrolu zor..
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 25 Ocak 2011, 15:25:17
Teorik olarak güzel
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: kanas - 25 Ocak 2011, 18:35:23
Teorik olarak güzel olsada , pratik olsa da çok uygulanabilen birşey değil. Ben de zamanında denedim bu yöntemi. en büyük hadise karşında konuşacak kimseyi bulamıyorsun. bir zaman sonra sıkılıp siteden çıkınca da ve herkes aynı şeyi düşününce konuşacak kimse olmadığından herkes bıkıyor ve siteden soğuyor..

Bunu düşünelim ve ayrıca ek maliyet, server sorunu ve güvenlik konusunuda göz önünde bulundurun.. Özellikle güvenlik çok önemli..Spam botların sevdiği şeyler bunlar..kontrolu zor..

Ben nöbet tutarım chatte. Kim yanlış yaparsa banlarım, atarım falan :)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Hawkerx - 25 Ocak 2011, 18:45:54
Teorik olarak güzel olsada , pratik olsa da çok uygulanabilen birşey değil. Ben de zamanında denedim bu yöntemi. en büyük hadise karşında konuşacak kimseyi bulamıyorsun. bir zaman sonra sıkılıp siteden çıkınca da ve herkes aynı şeyi düşününce konuşacak kimse olmadığından herkes bıkıyor ve siteden soğuyor..

Bunu düşünelim ve ayrıca ek maliyet, server sorunu ve güvenlik konusunuda göz önünde bulundurun.. Özellikle güvenlik çok önemli..Spam botların sevdiği şeyler bunlar..kontrolu zor..

Ben nöbet tutarım chatte. Kim yanlış yaparsa banlarım, atarım falan :)

Evet chat görevlileri olabili ben de gönüllüyüm.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 01 Ağustos 2019, 14:24:42
Yüksek Askeri Şura Toplantisi Basladi.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 03 Eylül 2019, 13:19:53
Alıntı
bloomberg.com/news/articles/2019-09-02/china-drone-attack-on-crop-eating-monster-shows-98-kill-rate
(https://pbs.twimg.com/card_img/1168454181595709440/NI064PR7?format=jpg&name=900x900)
Çin’n güneyinde mahsulleri yiyip bitiren bir zararlı böcek, “bir drone ordusu” ile yüzde 98 oranında imha edildi.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: UYVAR - 03 Eylül 2019, 16:03:21
Görüyor ve arttiriyorum. 😀

https://youtu.be/TlO2gcs1YvM
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 04 Eylül 2019, 02:43:51
(https://pbs.twimg.com/media/C2z3dRpUAAAUAyq?format=jpg&name=medium)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 05 Eylül 2019, 12:18:17
BMC'nin yeni aracı ortaya çıktı:
@BmcOtomotivTR
 pick up geliştirdi.
(https://pbs.twimg.com/media/EDsDInQWkAEpYJ-?format=jpg&name=small)
youtu.be/Du38noz1SMs (http://youtu.be/Du38noz1SMs)

 
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 25 Eylül 2019, 01:17:00
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/EFHB-kbVUAAb_OQ?format=jpg&name=small)(https://pbs.twimg.com/media/EDe3ZaNU4AAsFPK?format=jpg&name=small)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 19 Ekim 2019, 01:02:29
Alıntı
Dunyanin en buyuk 3D Printer'i ile 72 saatte, 25ft (7.6m) uzunlukta ve 5000lb (2260kg) agirliginda tekne Maine Universitesi Ileri Yapisal ve Kompozit Merkezinde yapilmis.
youtu.be/34F71XqvOjg (http://youtu.be/34F71XqvOjg)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 04 Kasım 2019, 12:29:02
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/EIdxExNXsAILmrQ?format=jpg&name=small)
Çin'den yola çıkıp Marmaray'ı kullanarak Avrupa'ya geçecek ilk yük treni China Railway Express, Kars üzerinden Türkiye'ye giriş yaptı. Trenin 6 Kasım’da Ankara’da olacağı bildirildi.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 04 Kasım 2019, 21:22:29
Alıntı
youtu.be/wskp_DaKwc4 (http://youtu.be/wskp_DaKwc4)
"Tek Kuşak Tek Yol" projesi kapsamında Çin'den Avrupa'ya gidecek ilk yük treni Türkiye'ye geldi.

https://trthaber.com/haber/ekonomi/cinden-gelen-ilk-yuk-treni-turkiyede-439151.html (https://trthaber.com/haber/ekonomi/cinden-gelen-ilk-yuk-treni-turkiyede-439151.html)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Ankhises - 04 Kasım 2019, 21:31:27
Çine giden her kuruşumuz Uygurlu kardeşlerimize dayak işkence olarak geri geliyor diyen çıkmamış mı ? Tüh İsrail olsaydı o trenin önünü keser yerlere coca cola döker sonrada iphone marka telefonlarında selfie çekip yahudi menşeyli facebookta paylaşırlardı. Ne kadar cıvık bir ülkeyiz biz ya
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: ACE - 04 Kasım 2019, 22:20:39
Çine giden her kuruşumuz Uygurlu kardeşlerimize dayak işkence olarak geri geliyor diyen çıkmamış mı ? Tüh İsrail olsaydı o trenin önünü keser yerlere coca cola döker sonrada iphone marka telefonlarında selfie çekip yahudi menşeyli facebookta paylaşırlardı. Ne kadar cıvık bir ülkeyiz biz ya

Bu Doğu Türkistan konusu biraz düşündüğümüzden farklı işliyor gibi. Oralarda dilbilim üzerine çalışma yapan bir arkadaşın aktardığına göre Çinde kötü muamele gördüğü söylenen Türkler esasen El Kaide tarzı yapılaşmalar içinde yer alıyor ve bunlara da Çin yönetimi sert tepki veriyor. Uluslararası platformlarda bu Doğu Türkistan konusunu ortaya çıkaran ve bu konuda en çok para harcayan ülkenin ise Türkiyeden değil Japonya olduğunu görüyorum.

Amerika ile birlikte amaçları Çin’i zayıflatmak ve bunun için soydaşlarımızı kullanıyorlar ancak onda da yine din soslu bir hedefle yola çıkılmış gibi. Halbuki bizim istediğimiz şey Türk olgusu üzerinden hareket edilmesi olmalıdır her daim.

Elbette Türki ulusların kendi devletinde yaşamasını arzu ediyoruz lakin yeterli maddi durum, sosyal altyapı ve zayıflamış bir merkezi yönetim olmadan bu işe girişmek onların zulüm görmesinden başka bir işe yaramaz. Uygun anı kollamalı.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: UYVAR - 04 Kasım 2019, 22:25:13
Cin'in yekpare etnik yapisi kasinmaya imkan tanimiyor. Uygur direnisini ezer Çin.

Ancak ben biraz farkli dusunuyorum. Bu ayaklanmayi Cin'in de istedigini dusunuyorum. İki sebepten oturu: Radikallesmeye yatkin nufusu tesbit edip yoketmek. Dunya'ya "radikaller mucadele eden ulke" imaji çizmek.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Partikül - 05 Kasım 2019, 01:38:38
Doğu Türkistan meselesini kaşıyan ülkeler bellidir. Pantürkizm ve Panislamizm etkisiyle Türkiye' de de taraftar bulmaktadır. Oysaki Türkiye' nin bu şekil bir derdi olmaması lazım. Radikalleşmiş bir Doğu Türkistan' ın kime neye faydası olabilir ki! İnanın, sadece Uygur Türk' üne -kendilerine- zararı olacaktır.

Meselenin birkaç boyutu var... Özellikle batı emperyalizmi, ulus devletlerin etnik ve dini kimliklerini kaşımayı çok sever. Bilindiği kadarıyla Çin' de 56 etnik millet var. Bu etnik yapılar üzerinde, sorunlu bölgeleri yaratmak istenmektedir. Peki, bu politikada üzerinden Türkiye' nin ne gibi bir kazancı olabilir dersek: El Cevap; KOCAMAN BİR HİÇ.

Hiç bir amacı, kazancı ve hedefi olmadan yapılan yanlış hamleler nedeniyle, erişebileceğimiz pek çok olanaktan yoksun kalabiliriz. Çin' in 2025 yılında dünya' nın bir numaralı ekonomisi olması bekleniyor. Ve bu ülke sürekli olarak askeri ve teknolojik kapasitesini geliştirmektedir. Ve aynı zamanda dünya' nın üretim merkezi olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Her sene 250-300 Milyar Dolar bütçe fazlası veriyor ve hali hazırda kullanıma sokabileceği 2,5-3 Trilyon Dolar finans kaynağı olduğu değerlendiriliyor. Bu rakamlar belki afaki olabilir ama her sene bütçe fazlası verdiği ve sürekli büyüyen bir ekonomiye sahip olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Vaziyet bu şekildeyken, Çin' in Doğu Türkistan meselesini kaşımak; hiçbir şekilde Türk evladının işine gelmeyecektir. Bizim işimize yaramadığı gibi Uygur Türk' ünün de işine yaramaz. Çin' den ayrıldıklarını faz edelim; başları göğe mi erecektir! Mevcut şartlarda, etnik ve milli kimliklerini korudukları ölçüde; Çin bünyesinde yaşamaya devam etmeye ve radikalizme/aşırılığa bulaşmamaya özen göstermeleri gerekiyor. Türkiye' nin de bu meseleye karışmaması ve kaşımaması en temel politika olmalıdır. Suriye' de olduğu şekliye Amerikanın oyununa gelmesinler diyoruz.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 08 Kasım 2019, 14:22:21
Alıntı
youtu.be/qD0E5yvNX0I (http://youtu.be/qD0E5yvNX0I)youtu.be/dxujqnt9nvE (http://youtu.be/dxujqnt9nvE)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 09 Kasım 2019, 01:23:19
Alıntı
Afrika'da Fransız frangı kullanan ülkeler, Fransa'daki paralarını geri çekecek.
(https://pbs.twimg.com/media/EI1q_wAWkAAFNij?format=jpg&name=small)
Benin Cumhurbaşkanı Patrice Talon, Batı Afrika ülkelerinin, Fransız merkez bankasında tutulan paralarını geri çekme hususunda uzlaştığını belirtti.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 10 Kasım 2019, 15:39:52
youtu.be/PPzBovbLOJ4 (http://youtu.be/PPzBovbLOJ4)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 15 Kasım 2019, 16:15:07
Alıntı
Bolivya

Morales'ın partisi Mas milletvekilleri halkın yolu açması ile meclise girdi. Yapılan oturumda Yeni meclis başkanı seçildi. Mas seçim için komisyon oluşturdu. Sözde devlet başkanın tüm yetkileri elinden alındı. Karar yasallasti.  Anayasa mahkemesi Meclis kararını jet hızı ile onayladı

Yeni meclis başkanı Eva Copa seçim sürecini yönetecek. Meclis'ın yeni başkanı

Eva Copa ve meclis üyeleri. Meclis üyeleri  seçime kadar 24 saat mecliste kalacaklar.
(https://pbs.twimg.com/media/EJaN6dfWsAEH4yD?format=jpg&name=small)
(https://pbs.twimg.com/media/EJaN62eX0AA69xn?format=jpg&name=small)

Polisler uniformalarini çıkarıyor halk yavaş yavaş yönetimi ele alıyor.

Rusya

Bolivya sözde başkanı Janine Anez'ı tanıdığına dair haberleri yalanladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova Kimse Rusya 'dan yasadışı bir yönetimi tanımasını beklemesin. Kendi kendini başkan ilan edeceklerini Meclis yolu ile ülkeyi seçime götürsünler demiş.

Rusya Bolivya Meclisi karar alırsa her türlü siyasi ve askeri desteği vereceğini açıkladı.
https://mobile.twitter.com/temmuz1071/status/1195295834574934018
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Raptor44 - 15 Kasım 2019, 20:47:19
Yalnız seçimlerde cidden bir katakulli var. Tabi halkın ayaklanmasında ABD etkisi var ancak haksız bir ayaklanma değil
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: UYVAR - 15 Kasım 2019, 20:54:43
Orada iktidara kim gelirse gelsin (abd-ab-Cin) o yerli halkin bir gelecegi yok. Egitilemiyor, kaptitalist duzene uyum saglayamiyorlar. Umarim acisiz olur! 😢
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 15 Kasım 2019, 21:54:54
Alıntı
Ülkenin en büyük işçi ve memur  sendikası Ulke de anayasal düzene en geç Pazartesi donulmemesi halinde süresiz genel grev kararı aldı. Ülkenin farklı şehirlerinden yüz binlerce kişi başkent La paz'a akıyor. Darbecilerden ayrılan bazı askeri birlikler halkla beraber protestolara katılıyor.

Uruguay, Arjantin, Meksika, Venezuela, Rusya, Macaristan, Nikaragua Devletleri Sözde başkan Janine Anez'ı darbeci ilan etti. Tanimadiklarini belirtti.  Bolivya cuntasi zor durumda. Uluslararası destek talep ediyorlar. Desteklenmediklerinden dert yanıyor.  Bolivya genelkurmay başkanı sözde başkan Janine Anez'in  orduya verdigi gösterileri dagitma emrini ret etti .
(https://pbs.twimg.com/media/EJbrN4FX0AALuRz?format=jpg&name=small)
(https://pbs.twimg.com/media/EJbLkmpXkAEdu-G?format=jpg&name=small)
(https://pbs.twimg.com/media/EJb6rghXUAApuvA?format=jpg&name=360x360)
(https://pbs.twimg.com/media/EJb6sUeWwAIhP4N?format=jpg&name=small)
(https://pbs.twimg.com/media/EJb6tONXkAYiM-1?format=jpg&name=360x360)
(https://pbs.twimg.com/media/EJb6u4OWsAEeshM?format=jpg&name=small)
youtu.be/x_YiNWTTHgs (http://youtu.be/x_YiNWTTHgs)
https://mobile.twitter.com/temmuz1071 (https://mobile.twitter.com/temmuz1071)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Raptor44 - 16 Kasım 2019, 00:12:48
Yalnız düşünsenize Rusya'dan yardım istediklerini güney Amerika'da bir Rus üssü daha
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Ankhises - 16 Kasım 2019, 10:48:49
Yalnız düşünsenize Rusya'dan yardım istediklerini güney Amerika'da bir Rus üssü daha
Rusyada her kafasına estiğinde yurtdışında üs açacak para yokki hocam.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Raptor44 - 16 Kasım 2019, 19:56:25
Yalnız düşünsenize Rusya'dan yardım istediklerini güney Amerika'da bir Rus üssü daha
Rusyada her kafasına estiğinde yurtdışında üs açacak para yokki hocam.
Öyle ancak böyle bir fırsatı kaçırıcaklarını sanmıyorum
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 17 Kasım 2019, 14:21:13
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/EJkViS5VAAECUo_?format=jpg&name=small)
Bolivya'da darbeci yönetim, 'iç düzeni sağlama" operasyonlarına katılan silahlı kuvvetler mensuplarını cezadan muaf tutacagını acıkladı.

Halk Başkent La Paz'â giden tüm yolları kesti. Kamyomcular grevi nedeni ile kentte yiyecek ve akaryakıt sıkıntısı var.

Hong Kong Politeknik Üniversitesi öğrencileri, okulun içerisinde seri molotof üretimine geçti.

Polis, öğrencilerin karargah haline getirdiği üniversiteye operasyon başlattı. Hong Kong'da bir polis, protestocular tarafından bacağından okla vuruldu.
(https://pbs.twimg.com/media/EJkbkOOXkAMuGKK?format=jpg&name=small)

Fransız polisinin saldırdığı basın mensubunun son hali.
(https://pbs.twimg.com/media/EJhbsxZXYAEpn3d?format=jpg&name=small)
(https://pbs.twimg.com/media/EJhbsxoX0AAT-4o?format=jpg&name=small)

Şili'de protestocular, Polisini engellemek için lazer kullanıyor.
youtu.be/xLZ3QaVDITI (http://youtu.be/xLZ3QaVDITI)youtu.be/ZL2OJ_jR9y0 (http://youtu.be/ZL2OJ_jR9y0)

İran Haberleşme Bakanı ülkedeki internet hizmetlerinin “güvenlik nedenlerinden dolayı” 24 saatliğine kısıtlandığını açıkladı. 2 günde cok sayida banka atese verildi. İran'ın Kirmanşah şehrinde güvenlik güçleri ve protestocular arasında çıkan çatışmalarda bir polis memuru öldü.
-Al Arabiya-
youtu.be/afl3XMzFrZM (http://youtu.be/afl3XMzFrZM)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: fırtına06 - 18 Kasım 2019, 22:41:29
İKİ yıl önce terör örgütlerinin tuzakladığı patlayıcılar nedeniyle askerlerin şehit olması haberinden etkilenen Mert Delibalta (13), 1 metre yükseklikten uçarak yer altındaki mayınları lazerle tespit edebilen drone üretti. Cumhurbaşkanlığı Özel Ödülü de alan Mert'in drone'undan dördü, Vietnam'da savaş döneminden kalan mayınların tespiti için kullanılıyor.

Uluslararası Yetenekli Çocuklar Eğitim Programları (UYCEP) ve Antalya AKEV Üniversitesi işbirliğiyle, üstün yetenekli ve dahi öğrencilerin Antalya'daki kampına katılan İstanbul Alparslan Ortaokulu 7'nci sınıf öğrencisi Mert Delibalta, yer altındaki mayın ve patlayıcıları bulabilen drone ve Türkiye haritası şeklindeki prototip projelerini anlattı.

(https://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/47/C2W0s_1574101102_7824.jpg)

İki yıl önce terör örgütlerinin tuzakladığı patlayıcılar nedeniyle şehit düşen askerlerin haberlerini izleyen Mert Delibalta, o dönem Muş 2071 Melikşah Ortaokulu beşinci sınıf öğrencisiyken, 1 metre yüksekten yer altındaki patlayıcı ve mayınları lazerle tespit edebilen drone geliştirdi. Bu projesiyle Cumhurbaşkanlığı Özel Ödülü alan Mert Delibalta'nın drone'u, Vietnam'da savaş döneminden kalan mayınların temizlenmesi için Vietnam Konsolosluğu'nun girişimiyle dört adet üretilerek bu ülkeye gönderildi.

(https://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/47/ESu8Q_1574080437_6891.jpg)

CUMHURBAŞKANLIĞI ÖZEL ÖDÜLÜ ALDI

Tasarladığı drone hakkında bilgi veren Mert Delibalta, “Mantığı, yerin 1 metre üstünden yer altındaki patlayıcıları bulmasıydı. Bir gün haber izliyordum, askerlerimiz patlayıcıların tuzaklanması sonucu şehit olmuştu. Bir sonraki gün de aynı şekilde şehit oldukları haberi gördüm ve çözüm bulmak istedim. Yapılan projelere baktım, karadan robotlar var ama çok uzun süre dayanmadığını öğrendim. Ben de neden bunları havadan yapmamayım diye düşündüm. Böyle bir drone tasarladım ve Cumhurbaşkanlığı Özel Ödülü'ne layık görüldüm" dedi.

(https://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/47/r8tFP_1574080451_4367.jpg)

LAZERLE TESPİT EDİYOR

Drone'da lazer kullanıldığını, yerin üstündeki patlayıcıları 'görüntü işleme' diye tabir edilen şekilde bulduğunu anlatan Delibalta, "Drone üzerine görüntü işleme cihazını yerleştirdim. Bu cihaza barutun elementlerini bilgisayar ortamında java yazılımı desteğiyle kodladım. Kodlanmış görüntü işleme cihazına bağlı kamera, bu elementleri dedektör sistemi sayesinde gördüğünde hemen uyarı sinyali vermeye başlıyor. Barutun nerede olduğunu tespit ediyor. Drone 1 metre derinliğindeki barutu bulabiliyor. Barutun tiplerini tanıtmak için 1107 satır kod yazdım. Bu kodlama işlemi 3 ay sürdü. Drone yerin altındaki patlayıcıları lazerle bulabiliyor" diye konuştu.

(https://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2019/47/YIu2B_1574080469_714.jpg)

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NDAN (Bence Vietnam savaşından kalma) KALAN MAYINLARI BULUYOR

Drone projesiyle ilgili Vietnam Konsolosluğu'nun kendisiyle iletişime geçtiğini belirten Delibalta, “Benden bilgi istediler ve Vietnam'a 4 tane drone gönderdim. Orada savaştan kalmış mayınları buluyor. Türkiye'de ise Jandarma Özel Harekat ile görüşmelerimiz oldu ve çalışmalar devam ediyor. Drone yapmaya karar verdiğimde sıfır bilgiye sahiptim. Türkiye'de drone hakkında bilgiler 2015'te çok azdı. Ben de İngilizce kaynaklardan araştırmalar yaptım. Oralarda da bir şey bulamadık. Deneme yanılma yoluyla aslında buraya kadar geldim" dedi.

TÜRKİYE HARİTALI PROTOTİP

Drone projesi dışında çalışmalar da gerçekleştiren Mert Delibalta, Türkiye haritası şeklinde bir prototip tasarladı. Prototipin üzerinde Türk bayrağı bulunuyor. 'TürkDuino UNO' olarak isimlendirdiği prototip ile istenilen her şeyin yapılabileceğini belirten Delibalta, “Mesela pinine bir tuş atıyoruz ve ışık yakabiliyoruz. İstediğimiz şekilde programlayıp örneğin 'Saat 10.00'a gelince ışığı aç' diyebiliyoruz. Bütün evlerde, iş yerlerinde otomasyon projeleri gibi her şey yapılabilir" dedi.

http://www.haber7.com/teknoloji/haber/2916772-mertin-mayin-bulan-droneu-dunyaya-aciliyor/?detay=1 (http://www.haber7.com/teknoloji/haber/2916772-mertin-mayin-bulan-droneu-dunyaya-aciliyor/?detay=1)

Bence böyle genç beyinlerimize sahip çıkmalı ve onlara her türlü desteği vermeliyiz ki ileride Türkiye'mize daha çok faydaları dokunabilsin bu çok önemli...

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 23 Kasım 2019, 03:12:36
Alıntı
Kolombiya Devlet Başkanı, başkent Bogota'da  sokağa çıkma yasağı ilan etti.
(https://pbs.twimg.com/media/EKA4z1pX0AApdcH?format=jpg&name=small)
https://mobile.twitter.com/RT_com/status/1198019991695757313
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Commander - 23 Kasım 2019, 12:26:56
Amerika gene bir şeyler yapıyor.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 07 Aralık 2019, 15:05:09
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/ELIIhXWXkAEoYtV?format=jpg&name=small)
Turkey concerned about 'disproportionate use of force' in French protests http://v.aa.com.tr/1666290 (http://v.aa.com.tr/1666290)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 17 Ocak 2020, 01:22:20
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/card_img/1217707609605791744/FZUMeC_r?format=jpg&name=900x900)
Güney Afrika'daki Osmanlı aileleri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için başvuruda bulundu.
https://uwidata.com/7177-ottoman-descendants-from-south-africa-apply-for-ancestral-turkish-citizenship-after-150-years/amp/?__twitter_impression=true
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: fırtına06 - 23 Mart 2020, 21:17:45
Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafıyla, atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.
Ne mutlu Türküm diyene!

TÜRK ORDULARI BAŞKOMUTANI
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Bir bu seviyeye bakıyorum ;

Error 404 (Not Found)!!1 ([url]http://www.youtube.com/watch?v=oZhptF0Sigs#[/url])

Birde buna .

Amacım elbet siyaset yapmak değil ancak ülkedeki en aklı başında milliyetçi siyasetçi'de Atatürk'müş vesselam.


Hocam siz bari yapmayın bunu mecbur taşımak zorundayım. Yine ortalık karışacak yoksa.Biz de biliyoruz kimin ne olduğunu  fakat işin içine siyaset karışınca tartışmaların nerelere gittiğini benden iyi bilmeniz lazım paylaşmayın şöyle şeyler.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: SKYWOLF - 23 Mart 2020, 21:25:15
(https://media.giphy.com/media/3oEjHAUOqG3lSS0f1C/giphy.gif)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: metin62 - 23 Mart 2020, 22:55:29
(https://media.giphy.com/media/3oEjHAUOqG3lSS0f1C/giphy.gif)

Muttley in gulmesi meshurdur ;)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Mermi - 24 Mart 2020, 18:45:17
Ulan nasipte S400'leri savunmakta varmış 😂😂


Bir S400 füzesi fiyatına yaklaşık 100 bin tane hastane tipi solunum cihazı alabiliyorsunuz. 
Sadece söylemek istedim...https://twitter.com/Evreki/status/1242454158789292032?s=19
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: fırtına06 - 24 Mart 2020, 19:35:53
Ulan nasipte S400'leri savunmakta varmış 😂😂


Bir S400 füzesi fiyatına yaklaşık 100 bin tane hastane tipi solunum cihazı alabiliyorsunuz. 
Sadece söylemek istedim...https://twitter.com/Evreki/status/1242454158789292032?s=19

Böylelerinin yazdıklarını önemseyip cevap bile yazmaya değmez.Art niyetle ya da cahillikle yazıldığı belli. S-400 ne alaka, solunum cihazı ne alaka?
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: fırtına06 - 24 Mart 2020, 19:51:39
Kokpit.aero uzun zamandır güncellenmiyor. Tolga  Özbek kendi sitesini açmış ne olduki acaba...  ::) ::) ::)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: BATTLESTAR - 24 Mart 2020, 23:02:15
Kokpit.aero uzun zamandır güncellenmiyor. Tolga  Özbek kendi sitesini açmış ne olduki acaba...  ::) ::) ::)

Ortağı ile anlaşamayarak ayrılmış. Kokpit'in artık pek uzun ömürlü olmayacağı söyleniyor.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 25 Mart 2020, 10:56:42
Ben de kokpit sayfasını yenileyip duruyordu. Demek ki site kendini imha etmiş. C4 defence takip ediyorum. Başka bu tip site var mı takip edebileceğimiz?
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Alp - 25 Mart 2020, 11:12:47
İyi yayındı KokpitAero, haftalardır güncellemiyor kendisini bir onu bir de C4defence'i okuyordum birde forumu, sanki günlük az okuyormuşum gibi hissediyorum şu sıralar; ben de açığım yayın tekliflerine...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 06 Nisan 2020, 14:11:44
Alıntı
Çernobil patlamasından sonra mühürlenen bölgede iki ayrı yangın çıktı. Birisi kontrol alında ancak diğeri devam ediyor.
https://mobile.twitter.com/oztrk_aydnTR/status/1247115178388475904
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 14 Nisan 2020, 23:14:07
youtu.be/oxzQ9DWqkaY (http://youtu.be/oxzQ9DWqkaY)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 21 Mayıs 2020, 12:50:06
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/EYVQHHOXgAEm1lx?format=jpg&name=medium)
Osmanlı Devleti'nin kuruluş temellerini atan Kayı Boyu'nun mücadelesini ekranlara taşıyan Diriliş Ertuğrul dizisi 71 ülkeye ihraç edildi.

İhraç edilen Afrika ülkeleri arasında Botsvana, Etiyopya, Gana, Kenya, Sierra Leone, Malavi, Ruanda, Tanzanya,Uganda, Zambia yer alıyor.
How Turkish TV is taking over the world
theguardian.com
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 09 Eylül 2020, 21:47:08
Alıntı
youtu.be/dc_tMRhNGGs (http://youtu.be/dc_tMRhNGGs)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Tigerfish - 09 Eylül 2020, 23:51:29
Dayı gerçekten bizim için güzel PR yapıyor.

Türkiye’ye gelse kendisine onurlu bir karşılama yapılır. :)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 10 Eylül 2020, 00:05:07
Mit ajanı olabilir. Psikolojik harp yapıyor resmen Yunanlılara...
İzleyince ben bile bizim ordudan korktum. Persler gibi anlatıyor Türkleri 😎😎😎
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: BATTLESTAR - 10 Eylül 2020, 10:32:44
Mit ajanı olabilir. Psikolojik harp yapıyor resmen Yunanlılara...
İzleyince ben bile bizim ordudan korktum. Persler gibi anlatıyor Türkleri 😎😎😎

Bence hükümetin bakın Türkler bizi kesecek ekonomik batışımıza aldırış etmeyin hatta silah alırsak ses etmeyin ile yetişin hristiyan gardaşlarım Türkler bizi ezicek bakın nasıl silahları var çığırtkanlığı ile görevli soytarısıdır.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 10 Eylül 2020, 10:37:54
Silâh lobilerine de çalışıyor olabilir...
Sürekli şunu alalım , bunu alalım diyor
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Ankhises - 10 Eylül 2020, 10:53:03
Savunma sanayii konusunda bilgili bir dayi... Yani bizdeki muhabirlerin bu dayı kadar konuya hakim olduklarını düşünmüyorum. Diğer yandan bazı Yunan televizyoncular gibi uluslararasi ilişkilermiş cart curt uğraşmıyor direk "bu silah bizde yok cunki biz yatmayı seviyoruz" diyebilecek kadarda açık sözlü... Yeri geldiğinde eleştiren yeri geldiğinde düşmanın hakkını veren komik süratli helen köylüsü.. Yunanistanin Yalcin abisi... Gururlu apollonun torunu , leonidasin kuzeni , 300 spartalida sıralamaya giremeyen atinalı bir yiğit.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Tigerfish - 10 Eylül 2020, 11:24:49
Savunma sanayii konusunda bilgili bir dayi... Yani bizdeki muhabirlerin bu dayı kadar konuya hakim olduklarını düşünmüyorum. Diğer yandan bazı Yunan televizyoncular gibi uluslararasi ilişkilermiş cart curt uğraşmıyor direk "bu silah bizde yok cunki biz yatmayı seviyoruz" diyebilecek kadarda açık sözlü... Yeri geldiğinde eleştiren yeri geldiğinde düşmanın hakkını veren komik süratli helen köylüsü.. Yunanistanin Yalcin abisi... Gururlu apollonun torunu , leonidasin kuzeni , 300 spartalida sıralamaya giremeyen atinalı bir yiğit.

Kendisi deniz alti subayiydi. Emekli olduktan sonra Mönch basin kurulusunda Yunanistan da yönetici olarak görevliydi.

Yunanlar Türk savunma sanayisinde olan bitende  bizim Türklerin cogundan daha iyi bilgililer. Iannis dayimiz bilgilerini güzelce dile getiriyor.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Ankhises - 10 Eylül 2020, 11:49:01
Savunma sanayii konusunda bilgili bir dayi... Yani bizdeki muhabirlerin bu dayı kadar konuya hakim olduklarını düşünmüyorum. Diğer yandan bazı Yunan televizyoncular gibi uluslararasi ilişkilermiş cart curt uğraşmıyor direk "bu silah bizde yok cunki biz yatmayı seviyoruz" diyebilecek kadarda açık sözlü... Yeri geldiğinde eleştiren yeri geldiğinde düşmanın hakkını veren komik süratli helen köylüsü.. Yunanistanin Yalcin abisi... Gururlu apollonun torunu , leonidasin kuzeni , 300 spartalida sıralamaya giremeyen atinalı bir yiğit.

Kendisi deniz alti subayiydi. Emekli olduktan sonra Mönch basin kurulusunda Yunanistan da yönetici olarak görevliydi.

Yunanlar Türk savunma sanayisinde olan bitende  bizim Türklerin cogundan daha iyi bilgililer. Iannis dayimiz bilgilerini güzelce dile getiriyor.
hmm asker kökenli olduğunu bilmiyordum. Ben açıkçası Yunanistanin Yalçın Çakırı gibi birşey sanıyordum. Yalnız dayının bazı yükselişleri tam bizdeki karacı astsubay başçavuşlara benziyor. Onlarda birden yükselir hemen sakinlesirler. 
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 10 Eylül 2020, 11:56:41
Bu dayı , Türkiye'de ne kadar sevildiğinin farkında mıdır?

Roketsan şunu davet edip füzelerimizi yakından gösterse güzel bir jest olur👌👌👌
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: OKÇULAR - 10 Eylül 2020, 12:31:35
Bu dayı , Türkiye'de ne kadar sevildiğinin farkında mıdır?

Ben sevmiyorum. Anlatım ve söylemleri hoşuma gitse de Hasmın akıllı ve uyanığı hayal dünyasındaki kamuoyunu uyandırır.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 17 Eylül 2020, 20:19:52
Alıntı
youtu.be/e5b6ifUk5E4 (http://youtu.be/e5b6ifUk5E4)(https://pbs.twimg.com/media/EiIZ9MsWsAECgfn?format=jpg&name=medium)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Commander - 17 Eylül 2020, 20:23:38
Bunun bizle alıp veremediği ne acaba varsa yoksa biz
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: fırtına06 - 17 Eylül 2020, 21:20:42
O değilde sayın Yunan spikerin açıkladığı bilgilerde eskik yanlış bilgiler :) Nereden bilecek elde 100 küsür Bayraktar + ANKA İHA/ SİHA olduğunu, yüzbinli sayılara ulaşmış olan MPT 76 oldugunu yada 57 adet ATAK olduğunu ,:)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Gökbörü - 17 Eylül 2020, 23:28:13
Bu adam durma bizle ugrasiyor sabah aksam, kafayi takacak baska memleket yok mu kardesim git Makendonya, Bulgaristanla falan ugras biraz da..:)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 24 Eylül 2020, 21:14:38
Alıntı
youtu.be/cu8XjwTRb0s (http://youtu.be/cu8XjwTRb0s)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: SKYWOLF - 24 Eylül 2020, 21:33:20
Japonların neden böyle robot takıntıları var acaba?
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Merzifonlu - 24 Eylül 2020, 23:43:42
Japonların neden böyle robot takıntıları var acaba?

İşgücü açığı ve yaşlı bakımı nedeniyle robotlara ilgi duyuyorlar diye okumuştum, çoooooook çok uzun zaman evvel. 25 Yıl önce olabilir.

Bu arada, 47 yaşındayım. Evlenmezsem ki evlenmek gibi bir niyetim hiç yok; yakında benim de bakıcı robota ihtiyacım olacak. 8)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Ankhises - 25 Eylül 2020, 01:06:40
Gundam bu ya... Tüm serileri kafamda... Dünyada robot yapacak bir ülke varsa Japonlardir diye düşünürdüm hep lakin gidişat Kore ve Cinliler robotla uçarken Japonlar toyota pikapla gezecek gibi gösteriyor... Ahh ah gundam gibi bir robotla ne hayaller kurardım.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Gökbörü - 25 Eylül 2020, 11:38:26
Japonların neden böyle robot takıntıları var acaba?

İşgücü açığı ve yaşlı bakımı nedeniyle robotlara ilgi duyuyorlar diye okumuştum, çoooooook çok uzun zaman evvel. 25 Yıl önce olabilir.

Bu arada, 47 yaşındayım. Evlenmezsem ki evlenmek gibi bir niyetim hiç yok; yakında benim de bakıcı robota ihtiyacım olacak. 8)

Dogru okumussunuz...Is gucu acigini kapamak icin goc almaya da ragzi degiller ulusal kimligimiz bozulmasin diye, ucuza gocmen alacaklarina robota yatirim yapiyorlar helal olsun..

Bildigim kadariyla Japon vatandasligi kazanmak imkansiza yakin, oyle bir kavramlari yok..isternsen 10 sene orada yasa farketmiyor..

Bu kadar cabuk yaslanan ve dogum oranin bu kadar dusuk oldugu bir yerde gocmen devsirmeden ne kadar devam edebilirler o ayri konu...

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 01 Ekim 2020, 21:24:35
Alıntı
SAVUNMA SANAYİİ KAHRAMANLARI ANİMASYON SERİMİZ BAŞLIYOR
(https://pbs.twimg.com/media/EjQP00qXgAAycp5?format=jpg&name=medium)
Bakü'nün kurtarıcısı Nuri Killigil'in Türk savunma sanayii için canı pahasına vermiş olduğu mücadeleyi konu alan animasyon, izleyiciyle buluşacak.

 4 Ekim Pazar

 08.00 Uhr saat: 20.00

Yayın: SSB Sosyal Medya Hesapları
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 09 Ekim 2020, 18:27:58
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/Ej0GbwIVkAEfY4Q?format=jpg&name=medium)
Kayseri'de su üstünde gidebilen yüksek hızlı toplu taşıma aracının prototipinin denemesi  yapıldı. Deniz aracına Toronto belediyesinden yatırım teklifi geldi.
https://mobile.twitter.com/UretimYerli/status/1314213745804025856
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Commander - 13 Ekim 2020, 21:53:14
Hahhaa valla bu df pkdaki insanlar garip adamla sabahtan beri çin ihalar ile ilgili konuşuyoruz adam diyor türk ihaları şöyle böyle bende dedim türk ihaları üstün yazdım hala geveze diyor :D :D
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 22 Kasım 2020, 02:13:27
Alıntı
Suudi Dışişleri Bakanı Faysal: “Türkiye ile ilişkilerimiz iyi ve dostane. Türk ürünlerine yönelik resmi olmayan bir boykot olduğuna dair elde veri yok.”

Suudi Dışişleri Bakanı Faysal: (Katar krizi) “Katar sorununun çözülmesi meşru güvenlik endişelerinin giderilmesine bağlı. Bir çözüm aramaya devam ediyoruz.”
https://mobile.twitter.com/kamerknc/status/1330239122875805696
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 05 Ocak 2021, 11:10:34
Alıntı
youtu.be/BGUlSJqBeg0 (http://youtu.be/BGUlSJqBeg0)youtu.be/9ylV73Lez8k (http://youtu.be/9ylV73Lez8k)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 05 Ocak 2021, 12:07:54
Seviyorum bu adamı... Bu adamın önerilerini  Yunanlılar'ın dinlemelerini daha çok seviyorum...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Alpars - 03 Şubat 2021, 00:48:08
Dostlar, ülkemizde Kore menşeili moon tarikatı çalışmaları ile ilgili bi yazı denkgeldi  bilgi amaçlı paylaşıyorum.

Sayıları Türkiye'de de Giderek Artan Koreli Misyonerler Kimdir? - https://bundle.app/gtLZaI79
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 03 Mart 2021, 11:27:31
Alıntı
(https://pbs.twimg.com/media/Evf3jGLXMAUGXGt?format=jpg&name=medium)
Dünyanın ilk süpersonik (sesden hızlı) İHA'sı: “Arrow” piyasaya sunuldu.

Singapur merkezli Kelley Aerospace isimli şirket, dünyanın ilk süpersonik silahlı insansız hava aracını piyasaya sürdü.
https://mobile.twitter.com/MiddleastN/status/1366833201071730689
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: tumucin - 03 Mart 2021, 14:14:05
medyada bu ucak icin cok siparis almis diyorlar   ben inanmadim
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: fırtına06 - 24 Ağustos 2021, 22:22:40
Yusuf Akbaba
@ssysfakb
·
23 Ağu

Ambargoya da Ambargo uygulayacaklar yakında.

İran bizim kadar sıkıntı çekmedi...

Anıl ŞAHİN
@aniIsahin
 · 23 Ağu
AESA Radarın alt bileşenlerine dahi ambargo uygulanmış.

Gerçekten enteresan bir ambargo mevsiminden geçiyoruz... Bu bir yandan kritik alt sistemlerin millileştirilmesi yönünden olumlu ancak bir yandan da ekonomik ve program takvimi açısından dezavantaj.

https://twitter.com/ssysfakb/status/1429883269760393217

Üzerimizdeki ambargoların ne kadar ağır olduğunun çarpıcı bir örneği. Kim bilir ne kadar birilerinin damarına bastık ki bir NATO ülkesine böyle davranılıyor. Bu geçirdiğimiz zamanlar tarihte ilk ve tektir.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Gökbörü - 25 Ağustos 2021, 10:04:05
Yusuf Akbaba
@ssysfakb
·
23 Ağu

Ambargoya da Ambargo uygulayacaklar yakında.

İran bizim kadar sıkıntı çekmedi...

Anıl ŞAHİN
@aniIsahin
 · 23 Ağu
AESA Radarın alt bileşenlerine dahi ambargo uygulanmış.

Gerçekten enteresan bir ambargo mevsiminden geçiyoruz... Bu bir yandan kritik alt sistemlerin millileştirilmesi yönünden olumlu ancak bir yandan da ekonomik ve program takvimi açısından dezavantaj.

https://twitter.com/ssysfakb/status/1429883269760393217

Üzerimizdeki ambargoların ne kadar ağır olduğunun çarpıcı bir örneği. Kim bilir ne kadar birilerinin damarına bastık ki bir NATO ülkesine böyle davranılıyor. Bu geçirdiğimiz zamanlar tarihte ilk ve tektir.

Hemen ambargo uygulayan ulkelere paket servis gocmen verelim...her birinin kapsina soyle 50-100 bin gocmen gidip kapimiza yalvarmaya gelince "bende gocmenlere ambargo uyguladim " deriz..

En azindan icimizde kalmaz..
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: metin62 - 25 Ağustos 2021, 18:59:22
IDEF 2021 Fuari ile ilgili epeyi bir gorsel paylasildi .Zamanlarini ayirip bizler icin paylasimda bulunan arkadaslara ayrica tesekkurler. " Sayenizde gitmis kadar olduk "

Ogenmek istedigim bu yilki fuarda sizlerce yeni en can alici sistemler nelerdi?
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 25 Ağustos 2021, 20:05:52
Fuardan görsel ve bilgi paylaşan arkadaşlara teşekkür ederim....
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 24 Ekim 2022, 22:56:09
Alıntı
Çizilmeye ve ateşe dayanıklı, hem sesle hem de aplikasyonla yönetilebiliyor. Diğer ocakların 16 dakikada kaynattığı 1 litre suyu, 4,5 dakikada kaynatıyor.

Dünyada ilk: El yakmayan yerli ocak
youtu.be/O1BTdukI_XY (http://youtu.be/O1BTdukI_XY)https://trthaber.com/haber/ekonomi/el-yakmayan-yerli-ocaga-ilgi-yogun-718472.html
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: カメせ - 24 Nisan 2023, 14:03:46
Alıntı
Brezilya'da, yerli halklardan ailelerinin izni ile çocuklarını alıp dini eğitim veren ve Türkçe öğreten, ardından çocukları Türkiye'ye getiren bir grubun faaliyetlerine son verildi.

https://metropoles.com/materias-especiais/em-nome-de-ala-grupo-islamico-doutrina-e-leva-indigenas-do-amazonas-para-a-turquia
https://twitter.com/turqoisef/status/1650400529464295424?cxt=HHwWgICw_bGis-ctAAAA
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Heartbang - 24 Nisan 2023, 21:32:54
Alıntı
Brezilya'da, yerli halklardan ailelerinin izni ile çocuklarını alıp dini eğitim veren ve Türkçe öğreten, ardından çocukları Türkiye'ye getiren bir grubun faaliyetlerine son verildi.

https://metropoles.com/materias-especiais/em-nome-de-ala-grupo-islamico-doutrina-e-leva-indigenas-do-amazonas-para-a-turquia
https://twitter.com/turqoisef/status/1650400529464295424?cxt=HHwWgICw_bGis-ctAAAA
haydaa, yakışmadı lula'ya...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 24 Nisan 2023, 22:38:13
Önce Türkiye'de düzgün eğitim versinler...Brezilya da kalıversin eksik
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: aydındurmus - 24 Şubat 2024, 19:17:15
Rızıkların dağıtıldığı gece olan BERAT KANDİLİNİN vatanımıza milletimize ve ALEMLERE hayırlı olsun İNŞALLAH.
Bu gece sağlıklı olarak alıcağımız nefesin dahi (RIZKIN) tahsis edildiği gecedir.
Geceniz hayırlara vesile olur inşallah...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 24 Şubat 2024, 20:00:47
Rızıkların dağıtıldığı gece olan BERAT KANDİLİNİN vatanımıza milletimize ve ALEMLERE hayırlı olsun İNŞALLAH.
Bu gece sağlıklı olarak alıcağımız nefesin dahi (RIZKIN) tahsis edildiği gecedir.
Geceniz hayırlara vesile olur inşallah...

Amin...Hayırlı Kandiller...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 27 Şubat 2024, 12:03:05
Niye kimse birşeyler yazmıyor, duruşmalar arası insanın canı sıkılıyor. :)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 27 Şubat 2024, 16:54:31
Bir günde 7 kadın katledilmiş. Benim önerim tehdit hisseden kadınlara % 90 ihtimal ile olumlu sonuçlanan basit bir değerlendirmeden sonra kadınlara silah taşıma ruhsatı verilmeli. Kendi silah satın alana kadar emaneten silah verilmeli ve silah kullanma eğitimi verilmeli. Boşanan kadınlara da 10 yıl silah taşıma ruhsatı verilmeli.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 27 Şubat 2024, 16:57:31
Bir günde 7 kadın katledilmiş. Benim önerim tehdit hisseden kadınlara % 90 ihtimal ile olumlu sonuçlanan basit bir değerlendirmeden sonra kadınlara silah taşıma ruhsatı verilmeli. Kendi silah satın alana kadar emaneten silah verilmeli ve silah kullanma eğitimi verilmeli. Boşanan kadınlara da 10 yıl silah taşıma ruhsatı verilmeli.

Tabi tabi bundan sonra kiralık katil işlerini kadınlara paslarız

İsimlerinede yerli "nikita" deriz..
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 27 Şubat 2024, 17:00:49
Birazda erkekler üç buçuk atsın ne olmuş yani
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 27 Şubat 2024, 17:01:17
Bir günde 7 kadın katledilmiş. Benim önerim tehdit hisseden kadınlara ve boşanan kadınlara silah taşıma ruhsatı verilmeli. Kendi silah satın almazsa emaneten silah verilmeli ve silah kullanma eğitimi verilmeli.

Kadına şiddet, hele silahla şiddet kesinlikle kabul edilemez. İzmir'de infazı bekleyen ana kız olayı beni derinden sarstı. Saçma sapan bir şekilde, şiddet ama, silahlı şiddet meyillisi bir toplum olduk.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 27 Şubat 2024, 18:20:51
Birazda erkekler üç buçuk atsın ne olmuş yani

Doğru söze ne denir kadınlar bizim baştacımızdır.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 27 Şubat 2024, 18:52:31
Af çıkaranların Allah bu Dünya'da da öteki tarafta da belasını versin daha da birşey yazmam...

Hele de o Rahşan Ecevit çok çekecek çok
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: AlicanAli__ - 27 Şubat 2024, 21:40:50
(https://gcdnb.pbrd.co/images/FpQeIFaEgInj.png?o=1)

Aydın abi kızmazsa böyle bir şey yaptım
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: SH - 27 Şubat 2024, 23:49:54
 ;D ;D ;D ;D ;D
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 28 Şubat 2024, 01:53:46
😂😂😂
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 05 Mart 2024, 11:04:57
Hastasıyım bu adamın

Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=nosjY7wYv_Q&t=1187s#)


https://www.youtube.com/watch?v=nosjY7wYv_Q&t=1187s (https://www.youtube.com/watch?v=nosjY7wYv_Q&t=1187s)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 05 Mart 2024, 11:39:27
Bu şarkıyı ilk defa geçen sene Lübnan`dayken Türk lokantasında dinlemiştim. Şarkının sözleri Leyla ve Mecnun eserine kafa tutacak cinsten. Şarkı ve yemek konusunda Türk`ler dünya lokomotifi.

Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=7-_qRtGbCTE#)

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 05 Mart 2024, 12:08:00
Ne işi yapıyosun afedersin Lübnan a gittiğine göre durumlar iyidir
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 05 Mart 2024, 12:57:17
Ne işi yapıyosun afedersin Lübnan a gittiğine göre durumlar iyidir

Turizm falan işte.
Lübnan diğer Arap ülkelerinden farklı ülke. Müslümanı şii/sunni, hristiyanı, yahudisi bir arada yaşayan , artı Hizbullah'ı da katarsak eşi benzeri olmayan toplum.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 05 Mart 2024, 13:09:39
Elektrikli araban varmı
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 05 Mart 2024, 13:28:41
Elektrikli araban varmı

Yok
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Alp - 05 Mart 2024, 15:49:23
Ama Foça da villası olabilir.  ;D ;D ;D

Kusuruma bakmayın, Sohbete biraz mizah katayım dedim,

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 05 Mart 2024, 16:33:24
Foça`ya hiç gitmedim ki ama Türkiye`nin bir çok yerini gezdim. En son İstanbul-Bursa`da olmuştum.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: baryshx - 05 Mart 2024, 16:57:04
Ne işi yapıyosun afedersin Lübnan a gittiğine göre durumlar iyidir

Turizm falan işte.
Lübnan diğer Arap ülkelerinden farklı ülke. Müslümanı şii/sunni, hristiyanı, yahudisi bir arada yaşayan , artı Hizbullah'ı da katarsak eşi benzeri olmayan toplum.
Lübnan ve Tunus arap kökenli değil zaten. Fenikelilerin soyundan gelmeler. Ünlü Kartaca kentlerinden. Hannibal'da Tunus'lu bir Fenikeli.

Fenikeliler Türkiye, İsrail, Suriye, Libya ve Kıbrıs’a da yerleştiler ama esas merkezleri Tunus ve sonrasında Lübnan. Zaten, bu iki ülkedeki dna analizleri de bunu gösteriyor.

Mesela bilinenin aksine Fas ve Cezayir'de eski Amazigh (Berberi) ülkeleri, Moritanya'da aynı şekilde. Herkes arap sanıyor bu ülkeleri ve milletleri. Aynı bizim siyasal islamcıların Türkleri arap olarak tanımlaması ve bunun için uğraşmayalım gibi.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 05 Mart 2024, 17:44:41
Bizi de Arap yapacaklardı yarıda kaldı

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuteybe_bin_M%C3%BCslim (https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuteybe_bin_M%C3%BCslim)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Kapgan - 05 Mart 2024, 19:36:45
Bizi de Arap yapacaklardı yarıda kaldı

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuteybe_bin_M%C3%BCslim (https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuteybe_bin_M%C3%BCslim)

Bunlar 20. yüzyılın yanlış bilgileri. Kuteybe bin Müslim'in işgal edip katliam yaptığı şehirlerde o yüzyılda Türk nüfus yok. Bugünkü Özbekistan ve Türkmenistan bölgelerinin Türkleşmesi daha sonraki çağlarda vuku buluyor.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 05 Mart 2024, 20:08:12
Kimi yapmış peki Moğollar olamaz onlar hala Müslüman değiller Ruslar Ermeniler Gürcüler filanda olamaz. Geriye bir tek İranlılarımı yapmış onları yapsa Sünni olurlardı.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Kapgan - 05 Mart 2024, 21:52:27
O bölge Soğdlar'ın yaşadığı bir bölgedir. Dünyanın en talihsiz halkı olarak adlandırılabilirler. İlk olarak, Emeviler büyük katliamlar gerçekleştirdi. Daha sonra da Cengiz ordusu Emeviler'e rahmet okuttu. Sonuç olarak, hayatta kalanlar Türkleştiler.

Konudan bağımsız olarak, İran zaten Şah İsmail'in iktidarına kadar çoğunlukla Sünni idi.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 06 Mart 2024, 00:32:47
O zaman iyi içim huzur buldu sağol
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 06 Mart 2024, 01:06:33
Yine geldik Türklerin kökeni meselesine,

Bugünkü Türkmenistan bölgesi bronz çağı öncesinde BMAC, Bactira Bölgesi olarak geçiyor. BMAC kültürünün İndo Aryan olduğu konusunda bilim dünyasında genel bir kabul var. Ama işin ilginç tarafı bugünkü Türkmenistan ile Kuzey Hindistan arasındaki bölgenin aslında Sümer Medeniyetinin de eski memleketi olduğu meselesi. Sümerler tarihte Irak medeniyeti olarak ortaya çıkmakta ise de, aslen bu bölgenin insanları ve Türkneistan tarafında bilinen yazılı devir öncesi MÖ 5000 yıllarına giden ve Sümerlerle ortak sanat bağları olan şehir kültürü kalıntıları var. Sümer dili her ne kadar 250 civarı antik Türkçe kelime içerse de aslen bir Dravid/Tamil dili. Yani, İndo Aryanlar bölgeye gelmeden önce bölgede Dravid/Tamil asıllı Sümerler yaşıyorlardı ve onlar kendileri ile de karışmış olan komşuları Türklerle ticaret yapıp beraber yaşıyor olmalılardı ki 250 civarı antik ortak kelime normalde doğrudan akrabalık demek olsa da, Dravid/Tamil kelimelerin çok daha yaygın olması, bizim Sümer akrabalığımızın biraz iç güveysi kaçtığına işaret etmekte. Yani özet olarak tarihi olarak Türkmenistan civarında Türklerin olması kaçınılmaz.

Ondan sonra ise İskitlere değinmek gerekiyor. İskitler bilindiği kadarıyla bir konfederasyon. Batı dünyası genel olarak İskitleri İrani olarak kabul etmekte ise de, kımız içmeleri, kurgan kültürlerinin bulunması, atlı göçebe olmaları, halı kilim düğümlerinin Türk usulü olması kültür olarak onları Türk olarak gösteriyor. Diğewr taraftan henüz hiçbir iskit yazıtı okunamamış olsa da garip bir şekilde batı bilim dünyası bu insanların İrani dil konuştuklarını iddia edip, diğer dillerde kabul edilen İskitçe kelimeleri benzetme yolu ile irani değerlendirmektedirler. Bu bizim ne yaygara-niyagara, arkan saz-arkansas benzetmeleri gibi durum ciddi ciddi kabul görmekte ise de, Heredot gibi tarihçilerin veya Yunan -Roma kültürünün , İrani/pers dili ile İskit dilinin aynı kökenli olup olmadığını bilmesi gerektiği açıktır. Öte yandan Perslerle İskitler dil olarak anlaşamadıkları gibi kültür olarak da anlaşamamaktadırlar ki, düşman toplumlardır.  Bunun ötesinde, gerek Perslerin, gerekse Soğdların kendi alfabeleri olmasına karşın İskitlerin Türkler gibi Runik asıllı Alfabe kullanmış olmaları da bugüne kadar irdelenmemiş, ancak geniş olarak değerlendirilmesi gereken bir husustur.

Diğer bir nokta ise Bulgar Türklerinin, İdil (Volga) boylarına göçmeden önce vatanlarının bugünün Türkmenistan/Özbekistan civarı olması meselesidir. 

Üçüncü mesele Göktürk hakimiyetidir ki,

Bu hususlar Türkmenistan civarında Soğdların devamlı olarak Türk Kültürü ile beraber ve içiçe yaşadıklarını ortaya koyan olgulardır. zaten işin doğalı da budur, zira Soğdlar, barışcıl, ticaret yapan, Türklerle her zaman iyi geçinen bir toplum olmuşlardır. Onlar da İrani olmalarına karşın Persliler ile ise her zaman karşı cephelerde olup, onları koruyup kollayan genelde Türkler olmuştur.

Orta Asya'ya İslam akınları konusuna geri dönersek, İslam akınları ile Türkmenistan bölgesi öncesinde karşılaşan asıl olarak Hazar Kağanlığıdır. Bilindiği üzere, Göktürk/Bizans İttifakını, bir yerde Göktürklerin temsilcisi uç devleti olarak Hazarlar ele almış ve Bizans ile beraber Sasanileri çöküşe götürmüş, ardından Araplara kolayca fethedebilecekleri bir İran bırakmışlardır. Araplar Bölgeye geldiğinde Hazarlar Kafkasya tarafı ile ilgilense de, yine de Göktürklerin bağlı devleti olarak Arap ordularına büyük darbeler vurdular. Araplar geldiğinde Türkmenistan ve Horasan tarafları Göktürklere bağlı idi. Bu bakımdan her de kadar Arap akınları sırasında şehirli halk Soğdlu olup, ganimet peşinde koşan Arap askerleri asıl aolarak Soğdlu şehirlilere, tüccarlara dokunmuş, zararı onlara verip, göçebe Türklerle pek ilgileri olmamış ise de, sonuçta Araplarla savaşanlar da Göktürk bağlı Türk askerler olmuştur.

Soğdların bugünkü temsilcileri Taciklerdir. Tacikler yarıya yakın oranda Türk karışık olmakla birlikte, sonuç olarak İrani bir millettir. Buna karşın Arap ve Moğol akınları ile Soğd/Doğu İranilerin Türklerle karıştığı veya Türklerle beraber göç ettiği de tarihi muhtemel gerçeklik olup, bu insanların dillerini koruyan kısmını Zazalar olarak tahmin etmek mümkün olmakla birlikte, Zazalarda da yoğun bir şekilde Türk karışımına rastlamak şaşırtıcı olmayacaktır.           
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Kapgan - 06 Mart 2024, 04:00:58
Mehmet Bey, Ön Bulgarlar'ın anavatanlarının bugünkü Türkmenistan ve Özbekistan olduğu bilgisini hangi kaynaktan edindiniz? Sadece Bulgarlar değil, "r"li Türkçe konuşan herhangi bir Türk halkının, bahsettiğiniz bölgede tarihin bir döneminde yaşadığına dair kanıt var mı?
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 06 Mart 2024, 08:06:29
Mehmet Bey, Ön Bulgarlar'ın anavatanlarının bugünkü Türkmenistan ve Özbekistan olduğu bilgisini hangi kaynaktan edindiniz? Sadece Bulgarlar değil, "r"li Türkçe konuşan herhangi bir Türk halkının, bahsettiğiniz bölgede tarihin bir döneminde yaşadığına dair kanıt var mı?

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/352662
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 06 Mart 2024, 11:28:48
Ön Türk tarihi bizim için gerçekten bilinmezlikler ile dolu. Ama Türkçe, Sümerce, Macar ilişkileri düşünülüp, antik Türkçe ile antik Moğolca arasında bağın, bu bağlardan çok daha zayıf olduğu değerlendirildiğinde, Türkçe'nin dolayısıyla Türklüğün doğduğu toprakların Güney Urallar ile Türkmenistan -Ozbekistan arası topraklar olması ihtimali bence daha yüksek. Bu bakımdan Türkler İndo -Aryan kültürden farklı olmakla beraber, ilk olarak bu bölgede kendisine has bir bölge halkları geçiş toplumu oluşturmuş olabilir. Tarihi ve genetik kanıtlar, İpek ve baharat yollarının bronz çağı ve öncesinde de önemli göç ve ticaret yolu olduğunu ortaya koyuyor. Türkleri doğu Asyalı olarak kabul eden görüş ise bana göre dil ve genetik olarak cuvalliyor. Her ne kadar çekik göz Orta Asya'da yaygın ise de, Moğollar ile sonradan karıştıkları belli bir iki Türk halkı dışında Türklerin genelde Moğol C genini taşımamaları, yine tüm doğu Asya halklarında olan Çin O geninin Türklerde bulunmaması, tüm Doğu Asya dilleri en az %50 Çince kelime içerirken Türkçede hemen hemen hiç Çince kelime olmaması, Moğolca ile antik kelime ortaklığının çok zayıf olması ve ayrıca Türkçe'nin kendisine has tarım kelimeleri olup, ürünlerin Doğu Asya'da rastlanan ürünler olmaması Türklerin doğu Asya kökenli olma ihtimalini zayıflatıyor. Doğu Asya'lı ve özellikle kuzey doğu Asya ile karışmış isek de burada asıl olarak doğuş noktasını, Türk kültürünün ilk meydana geldiği yeri ifade etmeye çalışıyorum.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Prof. Dogu - 06 Mart 2024, 11:35:16
Mehmet Bey, Ön Bulgarlar'ın anavatanlarının bugünkü Türkmenistan ve Özbekistan olduğu bilgisini hangi kaynaktan edindiniz? Sadece Bulgarlar değil, "r"li Türkçe konuşan herhangi bir Türk halkının, bahsettiğiniz bölgede tarihin bir döneminde yaşadığına dair kanıt var mı?
Bulgarlar turk falan degildir. Bulgarca hint avrupa dil grubunda turkce ural altay grubunda, dil grubumuz bile farkli. Yani japon Korelilere turk dememiz daha mantikli olur.

Hadi macarlara turk falan diyoruz bir yere kadar anlasilabilir buyuk hunlar ortak ata oldugu icin ama bulgarlar turktur demenin hic bir bilimsel yani yok gibi.

https://en.wikipedia.org/wiki/Indo-European_languages
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ural-Altay_dil_ailesi
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 06 Mart 2024, 12:14:12
Doğu Bey, hangi Bulgarlardan bahsediyorsunuz, şimdiki Bulgarlardan mı, yoksa Asparuk'un , Şişman'ın Bulgarlarından mı?
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Prof. Dogu - 06 Mart 2024, 13:56:47
Doğu Bey, hangi Bulgarlardan bahsediyorsunuz, şimdiki Bulgarlardan mı, yoksa Asparuk'un , Şişman'ın Bulgarlarından mı?
Mehmet bey, tum yazilanlari okumadigim icin, gunumuz bulgarlarindan bahsedildigini sanmistim. 1400 sene evvel bir bulgar devleti var turklerin kurdugu soylenen ama onlardan bugune hic bir etnik grup kalmamis ve slav bir halk olan bugunku bulgarlarla bir ilgileri yok.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 06 Mart 2024, 14:50:46
Doğu bey, malesef Bulgarların Slav tarihine etkileri Türk tarihine etkilerinden çok daha fazla.

Ancak Büyük Bulgar hanlığının kurucusu Kubrat Han'ın oğulları ayrı ayrı yerlere dağılıp, devletlerini güçsüzleştirirken, bu insanların nasıl Slav kabilelerinin başına geçip
onlara hükümdar oldukları, karizmaları ise başlıbaşına bir tarih konusudur.

Ana konu olarak Bulgarlara geri dönersek, Kubrat'ın oğullarından Asparuk, adamları ile bugünün Bulgaristan'ına giderek orada balkan Bulgar Devletini kurarken, zaten bölgedeki Traklar gibi kabileleri de hükümranlıkları altına almışlardı. Ancak Slavlaşma, bugünün Ukraynasından yoğun Slav göçmenleri kabul ile başlamışken, hristiyanlaşan Slavlara karşılık, Bulgarlar başta din değiştirmeyip, tengrici, milli dil ve değerlerine sahip yönetici sınıf olmuş ise de, onların da hristiyanlaşması ile dini dil ile Türklüklerini süratle kaybetmeye başlamış, zaten azınlık durumuna düştükleri devletlerinde benliklerini de yitirerek zamanla silinmişlerdir.

Öte taraftan Doğu Almanya'daki Sorblara liderlik ederek onlara Sırp Devleti kurduran yine Kubrat'ın diğer bir oğlu olup, Hırvatları organize ederek onların ilk kralları da yine Kubrat'ın bir diğer oğlunun soyudur.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Kapgan - 06 Mart 2024, 15:28:44
Ön Türk tarihi bizim için gerçekten bilinmezlikler ile dolu. Ama Türkçe, Sümerce, Macar ilişkileri düşünülüp, antik Türkçe ile antik Moğolca arasında bağın, bu bağlardan çok daha zayıf olduğu değerlendirildiğinde, Türkçe'nin dolayısıyla Türklüğün doğduğu toprakların Güney Urallar ile Türkmenistan -Ozbekistan arası topraklar olması ihtimali bence daha yüksek. Bu bakımdan Türkler İndo -Aryan kültürden farklı olmakla beraber, ilk olarak bu bölgede kendisine has bir bölge halkları geçiş toplumu oluşturmuş olabilir. Tarihi ve genetik kanıtlar, İpek ve baharat yollarının bronz çağı ve öncesinde de önemli göç ve ticaret yolu olduğunu ortaya koyuyor. Türkleri doğu Asyalı olarak kabul eden görüş ise bana göre dil ve genetik olarak cuvalliyor. Her ne kadar çekik göz Orta Asya'da yaygın ise de, Moğollar ile sonradan karıştıkları belli bir iki Türk halkı dışında Türklerin genelde Moğol C genini taşımamaları, yine tüm doğu Asya halklarında olan Çin O geninin Türklerde bulunmaması, tüm Doğu Asya dilleri en az %50 Çince kelime içerirken Türkçede hemen hemen hiç Çince kelime olmaması, Moğolca ile antik kelime ortaklığının çok zayıf olması ve ayrıca Türkçe'nin kendisine has tarım kelimeleri olup, ürünlerin Doğu Asya'da rastlanan ürünler olmaması Türklerin doğu Asya kökenli olma ihtimalini zayıflatıyor. Doğu Asya'lı ve özellikle kuzey doğu Asya ile karışmış isek de burada asıl olarak doğuş noktasını, Türk kültürünün ilk meydana geldiği yeri ifade etmeye çalışıyorum.

Gönderdiğiniz makalede Bulgarların bahsi geçen bölgede yaşadığına dair bir ifadeye rastlamadım. Hızlıca göz gezdirdiğim için bu bilgiyi kaçırmış da olabilirim. Dediğiniz gibi Ön Türk tarihi hala büyük ölçüde gizemini koruyor, belki de iddianız doğrudur. Türklerin ilk ana yurdu olarak son yıllarda Ural bölgesi, özellikle de Kazakistan'ın kuzeyi (tarıma uygun alanlar) görüşü giderek yaygınlaşıyor. Ayrıca, Türkçenin Moğolca ile aynı kökten gelmediği artık genel olarak kabul ediliyor. Bu durumda, çok zaman önce terk edilen Ural-Altay tezi gibi Altay dil aileleri tezi de geçersiz kalmış oluyor.

Asıl konuya dönersek, Emevilerin büyük katliamlar yaptığı Talkan ve Curcan şehirleri ve çevresinde İrani gruplar yaşıyordu. Semerkant ve Buhara şehirlerinin tam olarak Türkleşmesi ise Cengiz Han'dan sonra gerçekleşti.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 06 Mart 2024, 16:05:05
Onogurların da içinde yer aldığı Ogurlar, Doğu Avrupa coğrafyasına göç
etmeden önce Mo-tun (209-174) döneminde Asya Hun Devleti’ne tâbi olmuş￾lardı. Üç ayrı kütle halinde bulunan Ogur boylarından Yedisu bölgesinin güneyi,
Sır Derya’nın kaynağı ve Çuy nehirlerinin Issık Göl bölgelerine doğru uzanan
kısımlarında bulunan zümresi Onogurları meydana getirmiştir. İrtiş Nehri’nin
orta ve aşağı kısımlarında yaşayan, sincap derisinin kıymet sayıldığı dönemler￾de ticaretle meşgul olan ve Çin yıllıklarının Ting-ling dediği boylar birliğinin
batı grubundan neşet ettikleri düşünülen Ogurların, Tanrı Dağları havalisini yurt
tutmuş Wu-sun’ların devamı olduğu iddia edilmişse de, tarihlerinin farklı mecra￾larda cereyan etmesinden dolayı bu görüş pek destek bulmamıştır9
. Ayrıca Ting￾ling’lerin güney kolu olabileceği söylenilen Ho-chie boyunun Ogurların ataları
olma ihtimali de seslendirilmiştir10.
Asya Hun Devleti’nin dağılması sonucunda tâbi boylardan bazıları Çin
hâkimiyeti altına girerken bazıları da Sien-pi hücumlarıyla Güney Ural bozkırla￾rını takiben daha batıya gitmişlerdir. Boyların dağılmaları ve yer değiştirmeleri
Moğolistan’dan İtil’e kadar uzanan sahayı etkilemiştir. Bu süreçte Avrasya tarihi
için hayli önem taşıyan hadiseler vuku bulmuştur. Moğolistan’dan İtil’e kadar
uzanan sahadaki etnik yapıda büyük değişiklikler meydana gelmiştir. Çoğunluk￾la bu sahanın bozkırlarında İranî topluluklar, orman-bozkır kuşağında ise Ugor￾lar bulunuyordu. Hun birlikteliğine dahil boylarının göçüyle durum değişmeye
başlamıştır. Bunlar İran asıllı topluluklar ve Ugorları kendi bünyelerine katmaya
başlamışlardır. Ogur boylarının çoğu Kazak bozkırlarında M.S. I. yüzyılın sonun￾dan 350’ye kadar yaşamışlar, devam eden yıllarda Avrupa’ya yönelmişlerdir11.
Ural Dağlarının doğu eteklerinde Macarların ataları Fin-Ogurlar ile 463 yılına
kadar Orta Asya’dan Ural civarına kadar hâkimiyet tesis eden Onogurlar müna￾sebet tesis etmişlerdir12.
Bazı Ogur boylarına daha IV. yüzyıl içerisinde Hazar bozkırları ile batısın￾daki alanlarda rastlanılmıştır. Ogur boylarının Türkistan’dan Doğu Avrupa boz￾kırlarına göçleri Avarların ilerlemesi sonucunda vuku bulmuştur. Nitekim 461-
465 yılları arasında Asya’dan batıya doğru gerçekleşen ilerleme...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 06 Mart 2024, 17:21:36
https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0 (https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Prof. Dogu - 06 Mart 2024, 17:29:58
Doğu bey, malesef Bulgarların Slav tarihine etkileri Türk tarihine etkilerinden çok daha fazla.

Ancak Büyük Bulgar hanlığının kurucusu Kubrat Han'ın oğulları ayrı ayrı yerlere dağılıp, devletlerini güçsüzleştirirken, bu insanların nasıl Slav kabilelerinin başına geçip
onlara hükümdar oldukları, karizmaları ise başlıbaşına bir tarih konusudur.

Ana konu olarak Bulgarlara geri dönersek, Kubrat'ın oğullarından Asparuk, adamları ile bugünün Bulgaristan'ına giderek orada balkan Bulgar Devletini kurarken, zaten bölgedeki Traklar gibi kabileleri de hükümranlıkları altına almışlardı. Ancak Slavlaşma, bugünün Ukraynasından yoğun Slav göçmenleri kabul ile başlamışken, hristiyanlaşan Slavlara karşılık, Bulgarlar başta din değiştirmeyip, tengrici, milli dil ve değerlerine sahip yönetici sınıf olmuş ise de, onların da hristiyanlaşması ile dini dil ile Türklüklerini süratle kaybetmeye başlamış, zaten azınlık durumuna düştükleri devletlerinde benliklerini de yitirerek zamanla silinmişlerdir.

Öte taraftan Doğu Almanya'daki Sorblara liderlik ederek onlara Sırp Devleti kurduran yine Kubrat'ın diğer bir oğlu olup, Hırvatları organize ederek onların ilk kralları da yine Kubrat'ın bir diğer oğlunun soyudur.
+1. 1000'li yillardan once batiya goc eden turk kavimlerinin asimile olduklarini daha sonrakilerin ise gorece benliklerini korudugunu soyleyebiliriz herhalde. Sectikleri dinlerin farkli olusu bunda rol oynamistir belki ama daha sonraki goclerin yogun bir nufusla olmus olmasi herhalde en onemli nedendir.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Kapgan - 06 Mart 2024, 17:52:47
https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0 (https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0)

Bugünkü Kırgızistan, Kazakistan'ın güneyi ve Tacikistan'ın kuzeyinde yaşayan Türk toplulukları, elbette az da olsa Maveraünnehir'e inmişlerdir (hatta çoğu zaman yöneten hanedanlar bile Türk'tür). Ancak, asıl yerel nüfus büyük ölçüde İranî kökenlidir ve belli bir tarihe kadar böyle kalmıştır.

Mevzu bahis Talkan, Curcan ve Buhara bölgelerindeki Emevi katliamlarından açıldığı için, şunu da belirtmekte fayda var: Videodaki Osman Karatay hocamız, bu şehirlerde katliama uğrayan nüfusun İranî kökenli olduğunu söyler.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 06 Mart 2024, 19:17:19
Evet haklısınız öyle olmalı, ben de belirtmiştim, en azından Türkler daha çok kırsalda, steplerde iken, şehirlerdeki, tüccar, esnaf, memur Sogdlar yoğun bir şekilde ganimet avcılarının hedefi olmuş olmalı
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 06 Mart 2024, 21:05:14
https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0 (https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0)

Bugünkü Kırgızistan, Kazakistan'ın güneyi ve Tacikistan'ın kuzeyinde yaşayan Türk toplulukları, elbette az da olsa Maveraünnehir'e inmişlerdir (hatta çoğu zaman yöneten hanedanlar bile Türk'tür). Ancak, asıl yerel nüfus büyük ölçüde İranî kökenlidir ve belli bir tarihe kadar böyle kalmıştır.

Bahsettiğiniz bölgeye devamli gidip gelen, belli bir süre yaşayan, o bölgedeki halkın dilini ve kültürünü yakından tanıyan ve günlük hayatımda bile o topraklara gittiğimde yaşayan ve yerel halkın dilini gramerine kadar öğrenmiş birisi  olarak şunu söyleyebilirim.

Bahsettiğiniz topraklardaki İnsanlar İrani kökenli değil, dış yapısı, kültürü, konuştukları dil bile Farsi dilinden çok uzak, hatta şunu söyleyebilirim Türkçe'de Farsi kelimeleri daha çoktur Kırgızca ve Kazakça'ya göre. İran'ın ve Türkiye'nin bir çok yerini gezdim, bu 2 ülkenin benzer küiltürleri mevcut günlük hayatta bile. Kırgız ve Kazaklar çok farklı,  onlarda göçmen kültürü hala hakimdir, hatta İslama kadar olan Gök Tanrı kültürü damarlarına kadar sinmiştir.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: AlicanAli__ - 07 Mart 2024, 00:18:19
Arkadaşlar avrupanın oyunlarına gelenleri görüyorum gelmeyin.

Şu anda Türkiyenin bir Türk birliğinde birleşmesi, hiçbir ülkenin çıkarına değildir Türklerin dışında, Bunlar salak mı böyle bi şeye destek versinler tabikide engellemek için her şeyi yapıyorlar.

Fonladıkları kuruluşlar aracıyla Türkiyede onlar sizden çok farklı, onlar slavlaştı, siz yunanlaştınız, onlar öyle, siz böyle diye bir ton saçmalık uyandırarak bunu engellemek istiyorlar. Siz bilmeseniz de onlar Türklerin kim olduğunu gayet iyi biliyorlar.

Bunu sadece propaganda ile yapmıyorlar, mesela myheritage diye saçmalık çıktı, gen testi ile Tüm Türkleri yunan gösteriyorlar, oysa bu tamamen yanlış

Örneğin J2 hablogrubunu yunan olarak sayıyorlar, oysa açın Dünya Türkleri haritasını, nerde Türk varsa J2 daha yüksek çıkıyor.

Mesela Saka Türklerini İrani olarak gösteriyorlar, oysa hiçbir irani tarafları yok, neden bunları yapıyorlar çünkü daha köklerinizi irani gösterip her taraftan Türk milletini bölmek istiyorlar.

Eklemeli dil konuşan toplumların çoğu mesela Türki toplumlar, Atatürk zamanında bunu görüp sümerbankı kuruyor, sümerbankı bakın biz anadoluluyuz demek için kurmuyor, Sümerlerin eklemeli dil konuştuğu için Türklerin atalarından biri olduğunu düşünerek kuruyor.

Ki zaten sümerlerin bugünki mezopotamya bölgesinden orta asyaya göçtüğü de düşünülüyor, Sümerlerin İndo-Aryan olduğuna dair hiçbir kanıt olmamasına rağmen, Hatta Sümerceyle Türkçe arasında ortak kelimeler bulunmasına rağmen indo-aryan propagandası yapıyorlar.

Türklerin oluştuğu yer genel olarak hazar denizi çevresi, üstte başkurdistan bölgesi aşağıda da Sümer bölgesi var, bunlar araştırılması gereken konular.

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Kapgan - 07 Mart 2024, 15:04:12
https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0 (https://www.google.com/search?q=osman+karatay+bulgarlar&client=ms-android-telpa-trev2&sca_esv=65cf4aff65164a10&sca_upv=1&sxsrf=ACQVn08NwMjkcUya2C-LGQZWVoil4-7MTQ%3A1709734670935&ei=DnvoZZzQOLiHxc8PpYS2sAQ&oq=bulgarlar+katatay&gs_lp=EhNtb2JpbGUtZ3dzLXdpei1zZXJwIhFidWxnYXJsYXIga2F0YXRheSoCCAAyCBAAGAgYHhgNMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABMgcQIRgKGKABSPxkUJoKWJFQcAF4AZABAJgB8QGgAecfqgEGMC4xOS40uAEByAEA-AEBmAIQoAKZF8ICChAAGEcY1gQYsAPCAgUQIRigAcICBBAhGBXCAgUQIRifBcICBBAjGCfCAgUQABiABMICCxAuGIMBGLEDGIAEwgIIEAAYgAQYsQPCAgsQABiABBixAxiDAcICBxAAGIAEGArCAgYQABgWGB6YAwCIBgGQBgeSBwYxLjEwLjWgB-p9&sclient=mobile-gws-wiz-serp#fpstate=ive&vld=cid:c02aa10b,vid:0vvzuU1Nw3A,st:0)

Bugünkü Kırgızistan, Kazakistan'ın güneyi ve Tacikistan'ın kuzeyinde yaşayan Türk toplulukları, elbette az da olsa Maveraünnehir'e inmişlerdir (hatta çoğu zaman yöneten hanedanlar bile Türk'tür). Ancak, asıl yerel nüfus büyük ölçüde İranî kökenlidir ve belli bir tarihe kadar böyle kalmıştır.

Bahsettiğiniz bölgeye devamli gidip gelen, belli bir süre yaşayan, o bölgedeki halkın dilini ve kültürünü yakından tanıyan ve günlük hayatımda bile o topraklara gittiğimde yaşayan ve yerel halkın dilini gramerine kadar öğrenmiş birisi  olarak şunu söyleyebilirim.

Bahsettiğiniz topraklardaki İnsanlar İrani kökenli değil, dış yapısı, kültürü, konuştukları dil bile Farsi dilinden çok uzak, hatta şunu söyleyebilirim Türkçe'de Farsi kelimeleri daha çoktur Kırgızca ve Kazakça'ya göre. İran'ın ve Türkiye'nin bir çok yerini gezdim, bu 2 ülkenin benzer küiltürleri mevcut günlük hayatta bile. Kırgız ve Kazaklar çok farklı,  onlarda göçmen kültürü hala hakimdir, hatta İslama kadar olan Gök Tanrı kültürü damarlarına kadar sinmiştir.

İlgili mesajımda 1300 sene öncesinden bahsediyordum. Bugünkü etnik yapıdan bahsetmiyorum
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 07 Mart 2024, 15:09:06
Bir çok kişide şöyle düşünüyor.  "Bizi kestiler ama hayırlı bir maksat için kestiler, büyütmeye gerek yok. Kesmeselerdi gavur mu olsaydık, daha mı iyiydi? "
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Kapgan - 07 Mart 2024, 16:09:36
Bir çok kişide şöyle düşünüyor.  "Bizi kestiler ama hayırlı bir maksat için kestiler, büyütmeye gerek yok. Kesmeselerdi gavur mu olsaydık, daha mı iyiydi? "

Evet, iyi yapmışlar diyen akademisyenleri dahi gördü bu gözler. Türklerin Emevi katliamları ile Müslüman olduğunu savunmak bilgisizliktir. Bu sorun değil, insan okur, araştırır ve yanlış bildiğini düzeltir. Ama "bizi kestiler ama iyi de ettiler" demek cehalet değil, gavatlık olur. Bu düzelmez.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Merzifonlu - 07 Mart 2024, 18:00:08
IM Ediz Gürel, Prag'taki satranç turnuvasında hem şampiyon oldu, hem de GM unvanı aldı. Bunları da 15 yaşındayken yaptı! Aferin benden.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: SH - 08 Mart 2024, 01:26:34
IM Ediz Gürel, Prag'taki satranç turnuvasında hem şampiyon oldu, hem de GM unvanı aldı. Bunları da 15 yaşındayken yaptı! Aferin benden.

Forumda Satranç sevenlerin olduğunu görmek güzel. :)

Sırada Yağız var. O daha genç olacak. Pandemi olmasa ikisi de rekor adayıydı. Özellikle Yağız. Bıdığım benim. :)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: baryshx - 08 Mart 2024, 01:41:47
IM Ediz Gürel, Prag'taki satranç turnuvasında hem şampiyon oldu, hem de GM unvanı aldı. Bunları da 15 yaşındayken yaptı! Aferin benden.
GM unvanı aldığı oyunu canlı izledim. Heyecansız, ataksız, beraberliğe razı bir oyundu ama sonuçta istediğini aldı.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Black95 - 08 Mart 2024, 01:49:40
Forum üyeleri arasında lichess.org-da satranç turnuvası yapsak güzel olur bence :)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Alp - 08 Mart 2024, 11:50:02
Forum üyeleri arasında lichess.org-da satranç turnuvası yapsak güzel olur bence :)

Buna benzer bir teklifi arkadaşlar Bilardo için yaptılar bir kaç ay önce tamam dedim, 1-2 oynadık daha da ıstaka vermediler bana sen kenarda otur, biraz izle (bayağı bir izle) dediler kibarca en son….
  :D :D :D ;D :D
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Black95 - 08 Mart 2024, 13:04:32
Forum üyeleri arasında lichess.org-da satranç turnuvası yapsak güzel olur bence :)

Buna benzer bir teklifi arkadaşlar Bilardo için yaptılar bir kaç ay önce tamam dedim, 1-2 oynadık daha da ıstaka vermediler bana sen kenarda otur, biraz izle (bayağı bir izle) dediler kibarca en son….
  :D :D :D ;D :D
  :D Turnuvada her kes eşit sayıda oyun oynayacak(tahminen). Diyelim ki turnuvanın süresi 1 saat olsun(isteğe bağlı olarak değişebilir). 5+0 blitz(her oyuncuya her oyunda 5 dakika süre verilir) olursa en az oynayacak oyuncu minimum 6 oyun oynayacak. Oyununuzu ne kadar hızlı bitirebilirseniz o kadar çok oyun oynarsınız. Oyunlar arasında mola olmayacak(Oyun bittiğinde hemen yeni oyuncuyla oyuna başlarsınız). En çok puan kazanan şampiyon olur :)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 08 Mart 2024, 16:58:34
Arkadaşlar kabalaştık sanki ...

Bugün Dünya Kadınlar günü

Bütün Kadınlarımızın Kadınlar günü kutlu olsun..
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 08 Mart 2024, 18:11:15
Heykellerde ne görüyorlar da nefret ediyorlar ben merak ediyorum. Ben bakınca nefret edecek bir şey göremiyorum. O kadar haklı bir nefret ki onlar için utanmada yok heykeli ayıplarken. İnsanlar dünyayı güzelleştirmeye çalışıyor biz elma papatya kanarya gökkuşağı kar tanesi filan yapamayız bizim yapıp yapabileceğimiz bir şeyler çizeriz boyarız renklendiririz bir şeylerin şeklini zarif yaparız güzel renkler bulur bir birine yakıştırırız çini yaparız bezeriz süsleriz halı kilim yaparız kumaşları güzel yaparız ağacı oyarız taşı oyarız bir güzel şekiller yaparız müzik yaparız şarkı söyleriz bizim maharetimiz bu kadardır biz papatya gökkuşağı filan yapamayız yıldızlar yapamayız. Elimizde dünyayı bezeyecek üç beş güzel şey var nerdeyse hepsine kafayı takmışlar yapma diyorlar iyi değil bunlar. Müzik yapıyoruz çalgı çalıyoruz Eurovizyona katılmıyorlar mümkünse yapma diyorlar kudretleri olunca hiç yaptırtmıyorlar. Heykel yapıyoruz yapma diyorlar resim yapıyoruz yapma diyorlar halı örüyoruz onu yap ama şöyle yapma böyle yapma diyorlar. Parfümle hayatı güzelleştirelim diyoruz ona da karışıyorlar. Nedir kardeşim bu cıvıltı ile meseleniz söyleyin bizde bilelim bu ne asabı bozukluk böyle yıl olmuş 21 yy ayıp değil mi
Takmışlar bu heykele. Heykel işte ne var ki tapmak için mi yaptılar geçerken görünce bir şeyler aklına tekrar gelsin unutma diye dikiliyor. Şehri vatanı kurtarırsan onuruna dikiliyor.

Takmışlar kadınlar gününde açılan bu heykele kafayı. Buna bakınca ne görüyorlar merak ediyorum. Hayatı süsleyen bir eser işte taşı toprağı oyup edip yapmışız papatya yapacak halimiz yok ki ne yapalım başka dımdızlak mı olsun şehrimiz 

(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/03/08/hizmet-degil-heykel-beled-969_2-41.jpg)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 08 Mart 2024, 18:44:18
Güzel bir heykel benim hoşuma gitti.
Bir beğeni ateşledim sana
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 08 Mart 2024, 19:04:22
Çin'den almışlardır bizim heykeltıraşlarda bu zarafet zor. Mikelanjelo gibi heykel kim yapacak bu ülkede bunu. Belli olmaz zamanda değişiyor yeni gençler çok yetenekliler
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 08 Mart 2024, 19:13:58
Heykellerde ne görüyorlar da nefret ediyorlar ben merak ediyorum. Ben bakınca nefret edecek bir şey göremiyorum. O kadar haklı bir nefret ki onlar için utanmada yok heykeli ayıplarken. İnsanlar dünyayı güzelleştirmeye çalışıyor biz elma papatya kanarya gökkuşağı kar tanesi filan yapamayız bizim yapıp yapabileceğimiz bir şeyler çizeriz boyarız renklendiririz bir şeylerin şeklini zarif yaparız güzel renkler bulur bir birine yakıştırırız çini yaparız bezeriz süsleriz halı kilim yaparız kumaşları güzel yaparız ağacı oyarız taşı oyarız bir güzel şekiller yaparız müzik yaparız şarkı söyleriz bizim maharetimiz bu kadardır biz papatya gökkuşağı filan yapamayız yıldızlar yapamayız. Elimizde dünyayı bezeyecek üç beş güzel şey var nerdeyse hepsine kafayı takmışlar yapma diyorlar iyi değil bunlar. Müzik yapıyoruz çalgı çalıyoruz Eurovizyona katılmıyorlar mümkünse yapma diyorlar kudretleri olunca hiç yaptırtmıyorlar. Heykel yapıyoruz yapma diyorlar resim yapıyoruz yapma diyorlar halı örüyoruz onu yap ama şöyle yapma böyle yapma diyorlar. Parfümle hayatı güzelleştirelim diyoruz ona da karışıyorlar. Nedir kardeşim bu cıvıltı ile meseleniz söyleyin bizde bilelim bu ne asabı bozukluk böyle yıl olmuş 21 yy ayıp değil mi
Takmışlar bu heykele. Heykel işte ne var ki tapmak için mi yaptılar geçerken görünce bir şeyler aklına tekrar gelsin unutma diye dikiliyor. Şehri vatanı kurtarırsan onuruna dikiliyor.

Takmışlar kadınlar gününde açılan bu heykele kafayı. Buna bakınca ne görüyorlar merak ediyorum. Hayatı süsleyen bir eser işte taşı toprağı oyup edip yapmışız papatya yapacak halimiz yok ki ne yapalım başka dımdızlak mı olsun şehrimiz 

(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/03/08/hizmet-degil-heykel-beled-969_2-41.jpg)

Bir anda tapabileceklerinden korktukları için heykeli sevmez bunlar...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 08 Mart 2024, 20:45:51
Susuz göl olmaz,
Muslerasız Galatasaray olmaz.
Kerem Demirbay Zirkon füzesi gibi döşedi. TR süper ligi için olağanüstü keyifli maç zon zamanların.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: fırtına06 - 08 Mart 2024, 21:15:47
Susuz göl olmaz,
Muslerasız Galatasaray olmaz.
Kerem Demirbay Zirkon füzesi gibi döşedi. TR süper ligi için olağanüstü keyifli maç zon zamanların.

Bende burada bir Beşiktaşlı olarak BrahMos füzesi gibi Galatasaraylılara nokta atışı süpersonik banlama harekatı mı yapsam ne yapsam ( Şaka tabiki)  ;D  ;D  ;D  ;D
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 08 Mart 2024, 21:42:31
Susuz göl olmaz,
Muslerasız Galatasaray olmaz.
Kerem Demirbay Zirkon füzesi gibi döşedi. TR süper ligi için olağanüstü keyifli maç zon zamanların.

Bende burada bir Beşiktaşlı olarak BrahMos füzesi gibi Galatasaraylılara nokta atışı süpersonik banlama harekatı mı yapsam ne yapsam ( Şaka tabiki)  ;D  ;D  ;D  ;D

Geçen haftanın acısını şimdi bizden mi çıkarmaya çalışıyorsunuz.  ;D
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 08 Mart 2024, 21:57:16
Artık futbol diye bir şey kalmadı. Yoldan 20 li yaşlarda  100 erkek çevirin geçen senenin şampiyonunu bilen 5 kişi çıkmaz. 10 kişiye tuttuğu takımı sorun sonrada takımın antrenörünü sorun bir tane ya çıkar ya çıkmaz bilen
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: baryshx - 08 Mart 2024, 23:47:16
Heykellerde ne görüyorlar da nefret ediyorlar ben merak ediyorum. Ben bakınca nefret edecek bir şey göremiyorum. O kadar haklı bir nefret ki onlar için utanmada yok heykeli ayıplarken. İnsanlar dünyayı güzelleştirmeye çalışıyor biz elma papatya kanarya gökkuşağı kar tanesi filan yapamayız bizim yapıp yapabileceğimiz bir şeyler çizeriz boyarız renklendiririz bir şeylerin şeklini zarif yaparız güzel renkler bulur bir birine yakıştırırız çini yaparız bezeriz süsleriz halı kilim yaparız kumaşları güzel yaparız ağacı oyarız taşı oyarız bir güzel şekiller yaparız müzik yaparız şarkı söyleriz bizim maharetimiz bu kadardır biz papatya gökkuşağı filan yapamayız yıldızlar yapamayız. Elimizde dünyayı bezeyecek üç beş güzel şey var nerdeyse hepsine kafayı takmışlar yapma diyorlar iyi değil bunlar. Müzik yapıyoruz çalgı çalıyoruz Eurovizyona katılmıyorlar mümkünse yapma diyorlar kudretleri olunca hiç yaptırtmıyorlar. Heykel yapıyoruz yapma diyorlar resim yapıyoruz yapma diyorlar halı örüyoruz onu yap ama şöyle yapma böyle yapma diyorlar. Parfümle hayatı güzelleştirelim diyoruz ona da karışıyorlar. Nedir kardeşim bu cıvıltı ile meseleniz söyleyin bizde bilelim bu ne asabı bozukluk böyle yıl olmuş 21 yy ayıp değil mi
Takmışlar bu heykele. Heykel işte ne var ki tapmak için mi yaptılar geçerken görünce bir şeyler aklına tekrar gelsin unutma diye dikiliyor. Şehri vatanı kurtarırsan onuruna dikiliyor.

Takmışlar kadınlar gününde açılan bu heykele kafayı. Buna bakınca ne görüyorlar merak ediyorum. Hayatı süsleyen bir eser işte taşı toprağı oyup edip yapmışız papatya yapacak halimiz yok ki ne yapalım başka dımdızlak mı olsun şehrimiz 

(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/03/08/hizmet-degil-heykel-beled-969_2-41.jpg)

Ohh şehrimde yapılmış. Espark'ın orası, daha görmedim. Baya güzel gözüküyor.

Bazıları bunu görünce tapınıp dinden çıkabilir. Bunların derdi din değil. En dinci, Müslüman benim ayağıyla mürit toplamak, milleti sövüşlemek, cinsel ihtiyaçları gidermek.

“Onlar Süleyman'a isteğine göre yüksek ve görkemli binalar, heykeller, havuz gibi lengerler, yerinden kalkmaz kazanlar imal ederlerdi. Ey Davud ailesi! Şükür için çaba gösterin. Kullarım arasında hakkıyla şükredenler pek azdır.” (Sebe, 34/13)

Bunlara göre haşa Süleyman peygamberde dinden çıkmış bir tip. Heykel ve güzel sanatlar seven bir tipmiş işte. Gerçi, bunu diyenler genelde Kuran okumamış hadisçi ve kulağa ne üfürülürse onu kabul etmiş tipler oluyor. Estetik, sanat, kültür, müzik, spor düşmanı zavallı tipler. Olum sizin için cennet ülkeler var. Bakın Afganistan, Pakistan, Arabistan, İran falan, Türkiye'de niye cehennemi yaşıyorsunuz? ;D :P
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: sahin1 - 08 Mart 2024, 23:57:37
Şahsen benim park, bahçe, heykel vb çalışmalarla bir alıp veremediğim olamaz. Şehirleri güzelleştiren her şeye tamam derim. Lakin kardeşim artık bir Atatürk büstü yapmayı da öğreniverin. Yapılan çalışmaların (eser diyemiyorum.) çoğu Atatürk'e benzemiyor. Ne oran, ne al beni, güzellik namına hiç bir şey yok.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: baryshx - 09 Mart 2024, 00:07:54
Şahsen benim park, bahçe, heykel vb çalışmalarla bir alıp veremediğim olamaz. Şehirleri güzelleştiren her şeye tamam derim. Lakin kardeşim artık bir Atatürk büstü yapmayı da öğreniverin. Yapılan çalışmaların (eser diyemiyorum.) çoğu Atatürk'e benzemiyor. Ne oran, ne al beni, güzellik namına hiç bir şey yok.

Zaten, ülkemizin ihtiyacı heykel veya rozet Atatürkçülüğü değil. Gerçek Atatürkçü vatanını ve Türk milletini seven, onlar için çalışan çabalayandır. Vergisini kaçırmayan, devleti ve vatandaşlarını dolandırmayandır.

Kemalist ve kemalizm din veya mezhep değil, bir ülküdür.

Atatürkçülük; "Doktrin istemem, donar kalırız. Biz bir yürüyüş halindeyiz" sözü ile aslında düşmanları da göstermiştir Atatürk. Her kim ki gelişime, ilerlemeye ve değişime karşı, işte o kişi düşmandır.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 09 Mart 2024, 11:44:28
Şahsen benim park, bahçe, heykel vb çalışmalarla bir alıp veremediğim olamaz. Şehirleri güzelleştiren her şeye tamam derim. Lakin kardeşim artık bir Atatürk büstü yapmayı da öğreniverin. Yapılan çalışmaların (eser diyemiyorum.) çoğu Atatürk'e benzemiyor. Ne oran, ne al beni, güzellik namına hiç bir şey yok.

Zaten, ülkemizin ihtiyacı heykel veya rozet Atatürkçülüğü değil. Gerçek Atatürkçü vatanını ve Türk milletini seven, onlar için çalışan çabalayandır. Vergisini kaçırmayan, devleti ve vatandaşlarını dolandırmayandır.

Kemalist ve kemalizm din veya mezhep değil, bir ülküdür.

Atatürkçülük; "Doktrin istemem, donar kalırız. Biz bir yürüyüş halindeyiz" sözü ile aslında düşmanları da göstermiştir Atatürk. Her kim ki gelişime, ilerlemeye ve değişime karşı, işte o kişi düşmandır.
+1
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 09 Mart 2024, 11:47:36
Defenceturk uzmanlarla sohbetler konusunda
Aerovironmet RQ 20 İHA ya değinmişler ben bunun gimbalini çok beğendim digital zoom yapan eski el kameraları gibi merceği var. Rahat 8-10 km deki büyük bir binaya zoom yapar gibi..bulut altı ihalara önem vermeliyiz galiba bayraktar'ın bulutaltı ihası var.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Tigerfish - 09 Mart 2024, 12:07:19
Şahsen benim park, bahçe, heykel vb çalışmalarla bir alıp veremediğim olamaz. Şehirleri güzelleştiren her şeye tamam derim. Lakin kardeşim artık bir Atatürk büstü yapmayı da öğreniverin. Yapılan çalışmaların (eser diyemiyorum.) çoğu Atatürk'e benzemiyor. Ne oran, ne al beni, güzellik namına hiç bir şey yok.

Zaten, ülkemizin ihtiyacı heykel veya rozet Atatürkçülüğü değil. Gerçek Atatürkçü vatanını ve Türk milletini seven, onlar için çalışan çabalayandır. Vergisini kaçırmayan, devleti ve vatandaşlarını dolandırmayandır.

Kemalist ve kemalizm din veya mezhep değil, bir ülküdür.

Atatürkçülük; "Doktrin istemem, donar kalırız. Biz bir yürüyüş halindeyiz" sözü ile aslında düşmanları da göstermiştir Atatürk. Her kim ki gelişime, ilerlemeye ve değişime karşı, işte o kişi düşmandır.

+1

Merhumu o kadar istismar ediyorlar ki ne yazık yeni nesil kendisinden uzaklaşıyor.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Efes - 09 Mart 2024, 18:50:17
Yok öyle birşey o senin kuruntun.
Hatta tam tersi gençler daha çok sahip çıkıyor ataya
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 09 Mart 2024, 19:06:58
Atatürk ün sevgiye ihtiyacı yok bazı liderlerin sevgiye ideolojileri gereği ihtiyacı olur çok dayatmacı insan fıtratına uymayan işler isterler insandan buda aşkla sadakatla tutku ile bağlanmadan olacak iş değildir. Atatürk böyle bir adam değil sevsek ne sevmesek ne adam işini yapmış düzeni kurmuş sevsekte sevmesekte onun yolunda bu ülke gidiyor işte. Alfabeyi değiştirebiliyor muyuz mesela Atatürk'ü sevmeyenler hadi toplansın alfabeyi eskiye döndürsünler. Biz yapana kadar Arap'lar Latin alfabesine geçmiş olur onu da söyleyim yani. Atatürk'ü sevmeyenlerin asıl öfkesi bu bir şey yapamama çaresizliğidir aslında. Atatürk hayatı normale çevirdi bir şey bize dayatmadı. Normali değiştirmek çok zordur. Atatürk düşman olunması çok umutsuz bir rakiptir sen onu kötülersin torunun illa sever. Adamı gavurlar bile seviyor eninde sonunda herkes Atatürk ile barışacak. Herkesten kasıt ama nedir sen barışacaksın değil senin çocuğun barışacak torunun barışacak bu sen demektir. Atatürk stalin değil saidi nursi filan değil bu adamları sevmek gibi 7 yaşında çocuğu alıp 20 yıl eğitip kafasına kakmak gerekmiyor saçmalıkları. Almanya da Kemalisttir İsviçre'de Kemalisttir Amerika'da Japonya'da. Neyini kötüleyeceksin adamın bütün okulları öğretmenleri kitapları dergileri üniversiteleri gazete tv leri interneti sana verelim kötüle iki yıl geçmeden yine düzelir kendi kendine adamın sicili.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: baryshx - 09 Mart 2024, 20:53:36
Bu arada Dragon Ball yaratıcısı Akira Toriyama ölmüş. Çocukluğumuzun animesi...ülkemizde Ejder Topu diye yayınlanmıştı sanki diye hatırlıyorum.

Büyüyünce bitirmiştim tüm serilerini.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 11 Mart 2024, 16:21:55
İşte bu asıl gurur kaynağı görüntü arkadaşlar. Savunma sanayi kurulur ama ulusal sanayi kurmak trilyon dolar ister bir milyon iyi adam ister onu ha dedimmi yapamazsın. Adını bilmeyiz kendini bilmeyiz firmanın birisi neler yapmış. Roketsan ile Aselsan ile bu işler olsa her ülke yapardı ama o kadar kolay değil ulusal toplam kabiliyet işi bu.

Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=QKb5UXRpEKs#)

https://www.youtube.com/watch?v=QKb5UXRpEKs (https://www.youtube.com/watch?v=QKb5UXRpEKs)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 14 Mart 2024, 18:19:27
İftarda Bursa'da iskender yemeyi yine vakti gelince belki nasip eder. Son defa gittiğimde İstanbul-Bursa arası araba ile 2 saat gibi kısa sürede geçmiştik. Osmangazi küprüsü gördüğüm dünyanın en güzel köprülerinden. Eskiden baya uzun sürerdi İstanbul-Bursa arası. 

Eski Bursa Atatürk stadında Bursaspor - Galatasaray maçını izlemek farklı heyecandı. Kurstaki Türkçe öğretmenimize Yusuf'a selamlar, hepimizi cim bomun taraftarı yaptı, eskiden Galatasaray'ın Türk futbolunu adeta sürkülase ettiği dönemlerdi.

1990'lar ve 2010 kadar olan bana göre Eski Turkiye diyebileceğim dönem farklıydı. Son Orda Doğu'daki karmaşıklar, Süriye savaşı, mülteciler  derken Türk toplumu baya değişmiş. Eskiden ilk defa gittiğim eski Turkıye'den eser yok...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 26 Mart 2024, 13:45:36
Türkün gücü

Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=Wv9IAX75SKE#)
https://www.youtube.com/watch?v=Wv9IAX75SKE (https://www.youtube.com/watch?v=Wv9IAX75SKE)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 27 Mart 2024, 01:19:29
Ülkenin cıvıltısı kaçtı

Türkiye A Milli Futbol Takımı, Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) hazırlıkları kapsamında özel maçta Avusturya’nın konuğu oldu. Ernst Happel Stadyumu’nda oynanan karşılaşmadan Türkiye, 6-1 mağlup ayrıldı.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 28 Mart 2024, 20:52:02
Atmaca 3 mach hızında dedikten sonra videoyu kapattım.

https://youtu.be/8CB36201QPU?t=370
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Efes - 28 Mart 2024, 22:00:03
Beyazıt hoca bi alem. Geçende f16 modernizasyonu için gelecek f110 motorları yedek sanıp muhtemelen Kaan da kullanılacak demişti :-\ zahmet edip satış listesini okumamış bile oklavalı analistimiz
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 28 Mart 2024, 22:47:41
Bunlar işte askeri liselerden oldu hep. İnsanlar askerlik mesleğini liseyi bitirince gönlü ile seçmeli o zaman işte hobiside askerlik olan subaylar ortaya çıkar. Babasının zorla yazdırdığı askeri liseden çıkıp çıkacağı bu işte. Allahtan babalarında bir askerlik geni var da bir tık ortalama dağılımdan fazla iyi asker yinede çıkabiliyor askeri liseden. Gönüllü yazılsalar 100 taneden 95 i doğuştan asker çıkar babası yazdırınca % 2 si iyi çıkar düz lisede arama yapsalar % 1 iyi asker çıkar yani oda bizler oluyoruz işte koca 80 milyonda aha işte toplasan yüz kişi etmeyiz. Bu dünyaya asker olmak için gönderilmiş insanlar var bunları bulmanın en iyi yolunu araştırmak lazım. Askerde general vardı tugay komutanı ona savunma ve havacılık dergisi posta ile gelirdi hediye oalrak yani dergi gönderiyordu yada genel kurmay belki. Ama odasına konurdu poşeti açıp okumazdı belki arasıra bir iki hafta geçer poşet açılırsa ben o dergiyi okurdum öbür türlü yenisi gelince eskisi alınınca okurdum. Ben yanıp tutuşuyorum o dergi için o askeriyenin mühendisi olmuş açıp merak edip okumuyordu. Ben general olmalıydım anlatabiliyormuyum.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Mehmet75 - 28 Mart 2024, 23:52:03
İçeriğini bilmediği konularda bu kadar kesin ifadelerle atıp tutan zor görülür.Adını yazdırılanlar girmedi, KAZANANLAR girdi.

Videosunu paylastığın adam askeri lise kökenli değil mesela. O yüzden tespitin bastan yanlış. O lehceyle askeri liseye giremezdin, girsen de yontarlardı adamı.

Türkiyenin nüfusu 40-50 milyon ve yaş grubunda 300-400bin erkek varken.Yazılı sınava 100bin civarı orta okul mezunu erkek katılıyordu. Gerek parasız yatılı olması, gerek meslek garantisi, gerekse askerlik olması sebebiyle başvuran bu %20-25 sayıdaki çocuk haliyle ya asker çocuğu, ya daha kanaatkar, orta veya az gelirli , daha devlet ve milletperver , kırsal ailelerin çocuklarıydı. Hem yokluk sebebiyle gelecek garantisi olmayan hem de sebatkar, kanaatkar, çalışkan çocuklar.

Sınavı anadolu ve fen lisesi  sınavlarından ayrı bir sınavdı.yazılı sınav, spor testi, mit araştırmasını geçenler sağlık testi ve mülakata alınıyorsu. İlk 1000'e girenler tercih sıralamasına göre kuleli, maltepe ve ışıklara yerlestiriliyordu. Her ne kadar eşit dağıtım yapılırsı diyenler olsa da izmirli beya birsalilar da dahil genelde herkes ilk tercihine kuleli yazdığından , kuleli diğerlerinden farklıydı. En fazla 500.yedeğe kadar gelindiğini gördüm. Asil kazanıp da Katılmayan genelde istediği ya da memleketindeki fen lisesini veya deniz lisesini kazananlardı. ( Deniz lisesinin sınavı  ayrıydı.)

Saint josephi kazanıp, kuleliyi tercih edeni de gördüm, deniz lisesini kazanıp kuleliyi tercih edeni de gördüm. Çünkü o 1000 çocuktan lise sonrasında tercih eden ve testlerden geçen 250 tanesi hava harp okuluna gidiyordu.  Testleri geçmesine rağmen hava harp okulu yerine gataya geçen veya özel kuvveti istediği için kara harp okuluna geçeni de gördüm.

Bir şekilde sansızlıkla veya kılpayı kaçıranlar içinse sivil liselerden sonra da belli oranda katılma hakkı açıktı..

Zaten bu sistem sebebiyle ilk hedef olarak görülüp sinavlar, okullara saldirildi, sinavlar çalindi ve sızılmaya çalışıldı.

Bir de hevesli olsa dahi yazılı sinavda, sağlıkta, sporda veya mülakatta  veya mit araştırmasında elenip askeri liseyi kazanamayan veya sınava girmeye tenezzül etmeyenler var.

Konusup yazıp duruyorlar. Sevgili puty seni severim ,sayarım. Out of the box ve zaman zaman sivri cümlelerini de ciddiye alırım. Ama içini bilmediğin sisteme uzaktan sallama.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Efes - 29 Mart 2024, 00:13:15
Uzman çavuşların çoğusu askerlik aşkından değil düzenli bir maaşım olsun,geleceğim garanti olsun diye o işi seçen gariban anadolu çocuklarıdır.

Aslında sorunun temeli çok daha basit;
Toplum neyi duymak istiyorsa o konuşuluyor artık(arz talep meselesi) . Acıda olsa doğru bilgiye ulaşmak isteyen kaç kişi kaldıki! Koskoca savunma sanayi kurduk ama dosdoğru analizini yapan kişi üç beş kişi.bilen yokmu var tabi ama azıcık yapıcı bile eleştirse hain damgası yeme korkusu var. Sadece asker değil genel bir çürüme var ne yazıkki. Örneğin istediği gibi soru soran irdeleyen basın olsa beyazıt hoca dersine çalışmazmıydı
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 29 Mart 2024, 00:19:25
Sayın Mehmet sen beni anlayamadın. Askeri liselere en akıllı çocukların seçildiğine itirazım yok ama askerlik spor sanat gibi alanlar akıl kadar doğuştan sahip olunan dürtüleri kabiliyetleri de gerektiriyor. İnsanlar doğuştan bazı eğilimleri vardır psikopat da olur önder de olur kaşifte olur sanatçı sporcuda olur bu onun ortalama kalabalıktan bu alanlarda bir kaç tık avantajlı olmasını sağlar. Askerlikte böyle bir meslektir içinde askerlik fıtratı olması gerekir sadece matematik bildi diye askerleri seçmek doğru değil. O zor matematiği yine soralım ama lise mezununa soralım o zaman hem akıllı hem ruhunda askerlik olanları toplarız. Özel kabiliyet gerektiren sanat spor gibi ilk okulda bile işaretleri yakalanan eğilimlerde dahil hiç bir insana orta okulda bir meslek dayatılmamalıdır. Buna tornacılır marangozluk gibi meslek liseleri de dahildir. Her meslek liseden sonra seçilmeli ister asker ister doktor ister marangoz olsun.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Mehmet75 - 29 Mart 2024, 00:45:06
Sevgili putty; Yazılı diyorum, mülakat diyorum, sağlık testi heyet raporu diyorum, spor testi diyorum, mit araştırması diyorum, 

Halâ sadece matematik sorusu bilen diyorsun. İlaveten sivil lise sonrası harp okullarına giren de vardı diyorum.. Kendini inandirdiğin bir fikir var.. sana bazı doneler veriyorum ki soru işareti uyansın.

O cocuklardan hava harp okuluna gidenler uçak, makina, bilgisayar mühendisliği;

Deniz harp okuluna devam edenler ; gemi insaat, makina bilgisayar mühendisliği;

Kara harp okuluna devam edenler; inşaat, sistem mühendisliği, kamu yönetimi  vb.,

Gata'ya devam edenler doktorluk okudular.

Tüm dünyada da böyledir. Okullu zabitler ekseriyetle mühendislik veya eşit ağırlık okurlar.

Her zabit okullu değildi ayrıca. Ama kurmaylığa sadece okullular girebiliyordu. Harp okulu mezunu kadar ihtiyaç eksikliğini tamamlamak için ;  çeşitli üniversite ve bölümlerden mezun sözlesmeli alınıp sutasak ile zabit olanlar da vardı. Tarih, türkçe, öğretmenlik, kamu yönetimi vs.


Su anda ise son dönemde her bölümden dış kaynak subay  alıyorlar. Müzik öğretmenliği mezunu piyade teğmen var mesela.. çok sayıda imam hatip lisesi mezunu da var bugünlerde. Onlar size göre askerlik geni olan heveslilerden. Ayrıca Çalışırlarsa kurmaylık yolu da açık artık dış kaynaklilara.. gayet demokratik ve çağa uygun.. Onların da üst rütbelerde olacağı zamanlar gelecek. İstediğin olacak yani,  Yakındır sabredin.

Yukarıda videosunu paylaşıp, üzerinden askeri liselere giydirdiğin videodaki eleman askeri lise mezunu değil mesela..

Okulları kapatan sivil kaynaktan bir kumandandı mesela. O da kültürünü, içini bilmezdi istemezdi..
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 29 Mart 2024, 02:09:12
Siz beni anlamıyorsunuz
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: HKY - 29 Mart 2024, 11:11:35
Putty,nin demek istediği sanırım şu.
Adam asker olmuş, general olmuş, ama teknik bilgisi zayıf. Silahlar taktikler konusunda gelişmeleri takip etmiyor. Mesela Rusya Ukrayna savaşını takip eden var mı bizim orduda ? Takip etmek derken akşam haberleri izlemekten bahsetmiyorum. Sahada silahların taktik ayrıntılı taktik kullanımdan bahsediyorum.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: kojiro_hyuga - 29 Mart 2024, 11:35:49
putty şunu demek istiyor;
Adam asker ama dışı asker, içi asker değil. İsteyerek olmamış, şartlar zorlamış öyle asker olmuş.Memur gibi takılıyor.
Yada burdakiler asker değil ama ruhu asker karakteri asker.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Mehmet75 - 29 Mart 2024, 12:25:31
O zaman ben şöyle diyeyim;

Asker olup da kendi sınıfının gerektirdiği bilgileri takip eden, veya günlük vazifelerini mesaide hakkıyla yerine getiren adam 24 saat yetmez.. başını yastığa koyar , uyur. Ertesi gün erkenden kalkar mesaisine devam eder. Daha fazlası için gece 3'lere kadar internet veya kitap başımda kalması lazım.

Öte yandan  güncel işleri takip eden kurumsal yapı içindeki şubeler vardır. Plan prensipler dairesi, kuvvet gelistirme dairesi, egitim ve doktein komutanlığı, sınıf okullarındaki çalısma grupları, özel projeler için kuvvette kurulan çalısma grupları , ülkelere ait açık kaynak takip masaları, ülkelerdeki askeri ateşelikler gibi.  Buralarda görevi bu olup anlık takip edenler ve proje üretenler mevcut. Aynı zamanda MSÜ harp okulları ve akademisindeki mecburi dönem tezleri, bitirme tezleri , arastırma konuları da var.

Vakti kalıp veya kendine aiy bir uzmanlığı olan da fikir üretip beya bilgi edindiyse bir metin halinde kapalı devre internet (karanet, deniznet , jnet vb) üzerinden bu şubelere düsen notlar yazıp yollayabiliyor.

Muhtesem işliyor demek abartılı olsa da sistem mevcut.

Ha tabi; hakkıyla gelenlerin hakkıyla yükseldigi bir ortamda.

Coğunluk tabi ki sadece kendi mesaisine odaklıdır.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 08 Nisan 2024, 16:44:20
Sırf koKoreç yüzğnden bile Türkiye'ye gidilir.
Yanında da ayran olacak.
Bu yemeğin hiç bir yerde eşi benzeri yoktur.

https://www.youtube.com/shorts/aG4kHAFILas (https://www.youtube.com/shorts/aG4kHAFILas)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 08 Nisan 2024, 19:14:57
Vay be bir Ramazan'ın sonuna da geldik
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 08 Nisan 2024, 21:34:52
Dana koKoreçtir İzmir'de hile olarak çok yapılıyo. O kadar koKoreci İstanbul'da yapsalar bin lira eder iki yarım ekmek. Ben yanlışlıkla bilmeden dana koKoreç yedim. Tadı kötü değildi ama yerken bir kıvam farkı hissettim çok ayıp bir şey oldu bana onu yedirmeleri o günden beri Manisa dan aşağıda koKoreç yemiyorum.

(koKoreç yazınca ortadaki k neden büyük harf oluyor)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 08 Nisan 2024, 21:53:29
Dana koKoreçtir İzmir'de hile olarak çok yapılıyo. O kadar koKoreci İstanbul'da yapsalar bin lira eder iki yarım ekmek. Ben yanlışlıkla bilmeden dana koKoreç yedim. Tadı kötü değildi ama yerken bir kıvam farkı hissettim çok ayıp bir şey oldu bana onu yedirmeleri o günden beri Manisa dan aşağıda koKoreç yemiyorum.

(koKoreç yazınca ortadaki k neden büyük harf oluyor)

Klavyemde Türkçe harfler yok(aslında var ama gözükmüyor). Alt-shift ile klavyenin dilini değiştirirken caps lock'u birlikte tıklamışım. Bazen harflerin yeri değişiyor, başka harfleri koyuyorum, onun için hatalı yazmışım gibi oluyor maalesef...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 09 Nisan 2024, 05:32:30
Dana koKoreçtir İzmir'de hile olarak çok yapılıyo. O kadar koKoreci İstanbul'da yapsalar bin lira eder iki yarım ekmek. Ben yanlışlıkla bilmeden dana koKoreç yedim. Tadı kötü değildi ama yerken bir kıvam farkı hissettim çok ayıp bir şey oldu bana onu yedirmeleri o günden beri Manisa dan aşağıda koKoreç yemiyorum.

(koKoreç yazınca ortadaki k neden büyük harf oluyor)

Klavyemde Türkçe harfler yok(aslında var ama gözükmüyor). Alt-shift ile klavyenin dilini değiştirirken caps lock'u birlikte tıklamışım. Bazen harflerin yeri değişiyor, başka harfleri koyuyorum, onun için hatalı yazmışım gibi oluyor maalesef...

Hata değil bendede aynısı oldu bir şekilde otomotik düzeltme yapıyor ondan sordum
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 10 Nisan 2024, 11:30:00
Herkeze iyi bayramlar
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 10 Nisan 2024, 15:02:06
Akhisar'da Şen koKoreç var çarşının ortasında...
Orada yiyin koKoreç...Pideli de yiyebilirsiniz , küçük pide üstünde
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: aydındurmus - 10 Nisan 2024, 19:40:52
HERKESE HAYIRLI BAYRAMLAR...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: korsan2 - 13 Nisan 2024, 09:57:06
endüstri 4.0 ve toplum 5.0  ile ilgili araştırmalar yapıyorum.
bunları anlamaya çalışıyorum.

anladığım kadarıyla  birbirinden farklı şeyler değiller.  endüstri 4.0 toplum 5.0'ı  oluşturan ana damarlardan birisi.
toplum 5  için  endüstri 4.0  bir araç veya bir aşama.

kısa keseyim,   toplum 5.0  "bilgi toplumu"  nüfus sorunu yaşayan ve sanayileşmesini tamamlamış olan toplumlar  için gayet mantıklı  ve uygulanabilir görünüyor;
ama  sanayileşmesini tamamlayamamış  ülkeler  için de  aynı derecede yararlı mı?
sanayileşmeyi tamamlayamamış ve hatta yolun başındaki toplumları  medeniyete entegre mi edecek?
yoksa medeniyetin dışına  itme olasılığı daha mı yüksek?

endüstri 4.0  teknolojilerini  üreten ve  yaygınlaştırıp  toplum 5  yaşamına evrimleşecek toplumlar  için sorun yok da,  diğer toplumlar  bu teknolojileri sadece tüketen pazarlar  olarak  mı  kalır yoksa?

insanlık,  toplum 5  nedeniyle   üreten ve yine toplum 5  nedeniyle  hep tüketen   şeklinde  ikiye  ayrılır mı?

üstelik nüfusu azalmayan toplumlarda  toplum 5  modelini,  insansız fabrikaları  filan yaygınlaştırmak  o  halkın konforunu  arttırabilir mi?
halk fabrikada çalışmazsa  para kazanır mı?
para kazanmazsa  toplum 5   nimetlerini  nasıl  elde edebilir?
---
sanırım insanlığın   işe gitmeden geçinmenin  bir yolunu  bulması  gerekecek.
aksi taktirde  toplum 5 düzeninin  küresel bir  hal alabileceğini hiç düşünmüyorum ben.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 13 Nisan 2024, 16:52:33
Böyle enteresan garip bir kazada bu aşırı zor kurtarmaların kısa sürede müdahale edilip layığı ile profesyonelce bitirilmesi çok gurur verici. Eli ayağı dolanır ne yapacağını bilemez hazırlıksız olunsa.

(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/04/13/chpnin-teleferik-yalanina-123.jpg)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: DelKu - 13 Nisan 2024, 17:59:16
Bu teleferik sistemleri artık çağdışı, geçmiş yüzyılın teknolojisi, yerine çok daha güvenli sistemler mevcut, belediyelerin artık bu turistik oyuncaklardan vazgeçmesi lazım, aksine biz her bulduğumuz yere bunları dikiyoruz. Çok gereksizler.
Kurtarma çalışmalarının ne kadar zahmetli olduğununa bakmak lazım bir daha ciddi aksilikte çok daha fazla can kayıpları da yaşanabilir. Direk kırıldığı vakit taşıyıcı tel de kopabilirdi, şimdiki üzüntü 100lerle katlanırdı. Ya da havanın fırtınaya döndüğünü düşünün, o vakit çok daha kötü giderdi işler.

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: metin62 - 13 Nisan 2024, 18:50:16
Böyle enteresan garip bir kazada bu aşırı zor kurtarmaların kısa sürede müdahale edilip layığı ile profesyonelce bitirilmesi çok gurur verici. Eli ayağı dolanır ne yapacağını bilemez hazırlıksız olunsa.

(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/04/13/chpnin-teleferik-yalanina-123.jpg)


Kaza> yanlışlıkla ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen, can ve mal kaybı veya zararına neden olan bir eylemdir.
Kisisel dusuncem ustekki tanimlamaya gore Antalyadaki Teleferik olayina kaza denemez bu tur olaylar ancak yapim veya bakim ihmalleri yuzunden olusur.

Kurtarma faaliyetinin basarili olmasi facianin nisbeten hafif atlatilmasina vesile olmus .

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 13 Nisan 2024, 23:36:20
Böyle enteresan garip bir kazada bu aşırı zor kurtarmaların kısa sürede müdahale edilip layığı ile profesyonelce bitirilmesi çok gurur verici. Eli ayağı dolanır ne yapacağını bilemez hazırlıksız olunsa.

(https://imgs.stargazete.com/imgsdisk/2024/04/13/chpnin-teleferik-yalanina-123.jpg)


Kaza> yanlışlıkla ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen, can ve mal kaybı veya zararına neden olan bir eylemdir.
Kisisel dusuncem ustekki tanimlamaya gore Antalyadaki Teleferik olayina kaza denemez bu tur olaylar ancak yapim veya bakim ihmalleri yuzunden olusur.

Kurtarma faaliyetinin basarili olmasi facianin nisbeten hafif atlatilmasina vesile olmus .

+1
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 16 Nisan 2024, 08:41:51
Meksikalı veya Güney Amerikalı birisine Türklerin İstanbul'daki yeni yıl partisi dersen inanır, adamlar halay çekiyorlar.
Müzikleri ve yemekleri de beniyor, aynı coğrafyanın insanları sonuçta.
İran, hatta Ermeni yemekleri de Türk yemeklerine benzer.

Ne güzel komşularınız var Ermeni, Yunan, İran, Süriye ve Irak. Arasan bulamazsın böyle komşuları  ;D

Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=wz6zRZSuBfk#)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Merzifonlu - 16 Nisan 2024, 10:48:03
Ne güzel komşularınız var Ermeni, Yunan, İran, Süriye ve Irak. Arasan bulamazsın böyle komşuları  ;D

Ruslarla veya Fransızlarla veya Hintlilerle komşu olmaktan iyidir! Büyük komşu, büyük bela demektir. Boşver gitsin, böylesi daha iyi.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Tigerfish - 16 Nisan 2024, 11:27:59
Ne güzel komşularınız var Ermeni, Yunan, İran, Süriye ve Irak. Arasan bulamazsın böyle komşuları  ;D

Ruslarla veya Fransızlarla veya Hintlilerle komşu olmaktan iyidir! Büyük komşu, büyük bela demektir. Boşver gitsin, böylesi daha iyi.

Hindistanlılar bela mı görüyorsun? Pakistan onları Chicken Madras yapıyor. Bize bulaştıları zaman onlardan güzel bir tavuk dürüm olur.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Efes - 16 Nisan 2024, 11:31:09
Küçük büyük farketmez işlevi önemli. Komşularda devlet ciddiyeti yoksa asıl o zaman kork
Suriye sınırında askerlik yapmıştım bizde nöbet kulübesi, mayın tarlası falan varken karşı tarafta hiç birşey yoktu nitekim başımıza bela oldular. Irak ona keza terör yuvası
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Merzifonlu - 16 Nisan 2024, 12:21:18
Hindistanlılar bela mı görüyorsun?

10 Yıl sonra sadece bizim değil, tüm dünyanın sorunu olacaklar. "Demişti Merzifonlu" dersiniz, ileride...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: marmara - 16 Nisan 2024, 12:39:51
Tam tersine büyük komşu olsaydı Türkiye göçmen derdiyle uğraşmazdı.
Irak yerine Çin olsaydı ABD mudahale edemezdi, ülke parçalanmazdı ve DAEŞ belası ortaya çıkmazdı. Saddam gitmeseydi, aptal oğulları tahta geçse dahi Irak bu kadar boka saplanmazdı.
Süriye Rusya gibi olsaydı Esad gitsin diyemezdi Türkiye ve batı, size Kürt sorunu bu kadar bela olmazdı. Ülkeyi parçalamak isteyenin kafasını ezerdi.

Saygı ve diplomatik yollarla iyi kötü komşu olunurdu.

İran parçalansın hayalinden uzak durmak iyiydir, diyelim ki parçalandı en büyük zararı Türkiye çeker. Göçmen ve Kürtler ile oralarda da uğraşmak zorunda kalırsın. Yanındaki 3 ülke de yarım yumalak özgürliklerine kavuşmuş olur, en büyük Kürt nufüsü senin topraklarında yaşadığı için sıra sana gelebilir...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 16 Nisan 2024, 12:48:35
Hindistan a düşmanlık bu dönemin dış siyasetindeki bir sürü örneği olan acayipliklerimizden birisi. Mısıra a Suudi Arabistan a düşman olurken Hindistan a şaşırmamak gerek. Pakistan Hindistan ezelden beri meseleli bizde ezelden beri Pakistan dostuz ama ilk defa bu aralar Hindistan ile düşman olduk. Çok saçma ve hiç bir akıl yok arkasında. Şaşıyor muyuz şaşmıyoruz Mısır ile filan niye düşman olduysak ne kadar akıl mantık var idiyse buda öyle. Derin bir şeyler arıyoruz ama yok öyle bir şey savruluyoruz sağa sola buda onlardan birisi. Hindistan ile düşman olmanın hiç lüzumu yok. Onlar bizimle ilişkiyi sıkı tutmaya çalıştı Pakistan ile tamam gemi sat ama bana düşman olmana gerek yok dedi gemi siparişi ondan verildi ama biz sinyali alamadık. Onlarda B planını devreye alıp Ermenistan la filan temas kurdular. Adamlar bize düşman değil bizde onlara düşman değiliz ama böyle bir Pakistan tuzağına düştük anlayıp iyi yönetemedik durduk yerde düşman edindik yok yere.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Merzifonlu - 16 Nisan 2024, 13:21:26
Sayın putty, AKP'nin özensiz dış politikası nedeniyle oluşan durumdan bahsetmiyorum. Hindistan'ın kendisi değişiyor ve faşistleşiyor. Bunu gözden kaçırıyorsunuz.

AKP dikkatli bir dış politika gütseydi, belki bize karşı bu kadar alerjik olmazlardı. Ama yine de bize sorun çıkartırlardı. 10 Yıl sonraysa, herkes için sorun olacaklar.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: DelKu - 16 Nisan 2024, 19:02:34
Daha geçen gün yazdığım bir yazı vardı , hah buldum :

Tuhaf gelecek bazılarınıza ama benim gözümde Hindistan Türkiye için bir tehdittir, komşularının topraklarının ötesine ulaşacak füze geliştirmiş her ülke potansiyel saldırgandır. Normal olmayan zihniyete sahiptir.
Ruh hastalarıyla dolu bir dünyada ne olacağı belirsiz bir döneme tekrardan giriyoruz.
Basit absürd bir senaryo yarın pakistan ile savaş haline gelen hindu tayfasının baykarın fabrikasına balistik füze ile saldırmasının önündeki engel nedir? Ya da Tai tesislerine ?
Daha da ileri gideyim paranoyak senaryo Hindistan Türkiye’ye nükleer füze atsa karşılığı nedir, amerikanın hintlileri aşırı kınaması mı baharat ambargo uygulaması mı? Kim ne yapacak ?
Dünyanın kaşıntısının yeniden tutup , kötü bir zamanlara evrilmeye başladığımız bu tarih diliminde tehdit ve karşı cevap senaryolarımız üzerinde daha çeşitli düşünmeye başlamamızın zamanı geldi sanırsam.

Böcek gibi üreyip çoğalan, medeniyetten nasibini almamış bir toplum tüm dünyanın başına potansiyel tehdittir, çünkü bulundukları petri kabına sığmayıp er geç başka kaynakların peline düşecektir ve bu hayatmayat meselesi olduğu ve herhangi bir etik medeniyet değerine takılmadıkları için bunu gayet vahşi yapma yoluna gideceklerdir.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 16 Nisan 2024, 19:25:41
Hindistan böcek gibi üremiyor. Km 2 ye düşen insan sayısı olarak Hollanda da 395 Hindistan da 336 kişi var yani Hollandalılar daha çok ürüyor bu durumda.
Burada liste var oldukça gerilerde Hindistan. Ülkesi büyük ve üzerinde yaşayanlarda haliyle vatandaşı bu yüzden nüfusu fazla.

https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCfus_yo%C4%9Funluklar%C4%B1na_g%C3%B6re_%C3%BClkeler_listesi
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 16 Nisan 2024, 19:38:09
Kemankeş 2 ortalığa çıkmış niye haberimiz yok burda paylaşılmadı

Üstelik deneme atışı pick up arkası

200+km menzil

Süper iş

Pardon paylasılmış sorun bende😆
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: DelKu - 16 Nisan 2024, 20:22:28
Hindistan böcek gibi üremiyor. Km 2 ye düşen insan sayısı olarak Hollanda da 395 Hindistan da 336 kişi var yani Hollandalılar daha çok ürüyor bu durumda.
Burada liste var oldukça gerilerde Hindistan. Ülkesi büyük ve üzerinde yaşayanlarda haliyle vatandaşı bu yüzden nüfusu fazla.

https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCfus_yo%C4%9Funluklar%C4%B1na_g%C3%B6re_%C3%BClkeler_listesi

Aynı şey mi şimdi bu km2’ye düşen insan sayısıyla üreme oranı ? Hindistandan daha kötü afrikanın gelişmemiş ülkeleri var, bir de başımıza musallat ettiğimiz suriyeliler, ama onların kıtalararası balistik füzeleriyle nükleer bombaları yok ..
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 16 Nisan 2024, 20:35:39
Kemankeş 2 ortalığa çıkmış niye haberimiz yok burda paylaşılmadı

Üstelik deneme atışı pick up arkası

200+km menzil

Süper iş

Pardon paylasılmış sorun bende😆
Kemankeş 2 ortalığa çıkmış niye haberimiz yok burda paylaşılmadı

Üstelik deneme atışı pick up arkası

200+km menzil

Süper iş

Pardon paylasılmış sorun bende😆

O pikaptan ateşleme değil bir çeşit rüzgar tüneli testi gibi bir şey.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Archangel99 - 16 Nisan 2024, 21:39:51
Hindistan böcek gibi üremiyor. Km 2 ye düşen insan sayısı olarak Hollanda da 395 Hindistan da 336 kişi var yani Hollandalılar daha çok ürüyor bu durumda.
Burada liste var oldukça gerilerde Hindistan. Ülkesi büyük ve üzerinde yaşayanlarda haliyle vatandaşı bu yüzden nüfusu fazla.

https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCfus_yo%C4%9Funluklar%C4%B1na_g%C3%B6re_%C3%BClkeler_listesi

Allah aşkına bu nasıl bir analiz?

Hollanda dediğin ülke küçücük, Türkiye'de Sivas, Konya, Ankara kadar bir yer. Hindistan kocaman ülke. Türkiye'nin km2'ye düşen insan sayısı da Hollanda'dan az. Biz daha mı az ürüyoruz şimdi?
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 16 Nisan 2024, 21:50:43
Sn putty'nin nüfus anlayışı metrekare'ye düşen yağmur miktarı gibi...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 16 Nisan 2024, 22:00:00
Ülkenin yüzölçümü büyüdükçe nüfusu da büyür ondan öyle dedim
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Tigerfish - 17 Nisan 2024, 00:08:13
Ülkenin yüzölçümü büyüdükçe nüfusu da büyür ondan öyle dedim

Bu aynısı Bangladeş içinde geçerli mi? Minicik ülkede tıka basa 170 milyon insan yaşıyor. Türkiye’nin 100 ölçümün dörtte biri kadar bile değil
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 17 Nisan 2024, 10:00:54
Azerbaycan ı yarın topraklarımıza katsak nüfusumuzda yüz ölçümümüzle birlikte on milyon artacak. O zaman Türkler dünkünden daha mı çok ürüyor olacak. Hemen bir cevap bulun hiç uzlaşmayalım hep siz kazanın bütün kavgaları başkaları hiç kavga kazanmasın bütün kavgaları kazanın bu hayatta
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Tigerfish - 17 Nisan 2024, 10:34:49
Yahu iyi ki bir şey sorduk. Ben kavga düello  falan yapmıyorum ki
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Prof. Dogu - 17 Nisan 2024, 11:16:37
Sanayi devrimine kadar, nufus yogunlugu (km2'ye dusen insan sayisi) km2'den uretilebilen tahil miktari ile ilgili. Toplumlar ne kadar insani doyurabiliyorsa o kadar uruyorlar dunyanin her yerinde.

Avrupa ulkeleri o zamanlar da nufus olarak yogun, km2'den alinan verim daha yuksek oldugu icin. Avrupa'nin toplam nufusu 130 milyon olarak tahmin ediliyor 1300'lu yillar icin, anadolu 10 milyon mesela o zamanda. Su anda bizden 8-9 kat falan daha fazlalar. Guney dogu asya (banglades cin'in guneyi ve batisi) eskiden de nufus olarak yogun, cok yagis aldigindan km2'de uretilen pirinc ile doyurabilecegin insan sayisi (gorece verimin dusuk oldugu ve bugday uretilen) anadolu'ya gore cok daha fazla. Bununla ilgli meshur Malthus teorisi var.

Sanayi devriminden sonra bu mantik artik islemiyor. Ve devrimi yapan ilk ulkeler olan avrupalilar da nufus muthis hizli artiyor. Mesela hollanda nufusu 2.5 kat artiyor 1800-1900 arasi, anadolu'da hic artis olmazken. Cumhuriyetimiz kuruldugunda almanya'nin nufusu 60 milyon (bizden bes kat fazla), italya 40, biz sadece 10-12. Sanayi toplumuna gecis sureciyle, bizde de nufus hizli artmaya basliyor, ve avrupa/anadolu nufus orani 1300'lerdeki seviyelere yaklasiyor.




Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Prof. Dogu - 17 Nisan 2024, 11:17:14
Silinsin, yanlislikla 2 kere yollandi.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 17 Nisan 2024, 13:08:39
Öliyimde kurtulun
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Tigerfish - 17 Nisan 2024, 13:39:11
Öliyimde kurtulun

Olmaz. Sen bize lazımsın.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: SKYWOLF - 17 Nisan 2024, 14:42:57
Sanayi devrimine kadar, nufus yogunlugu (km2'ye dusen insan sayisi) km2'den uretilebilen tahil miktari ile ilgili. Toplumlar ne kadar insani doyurabiliyorsa o kadar uruyorlar dunyanin her yerinde.

Avrupa ulkeleri o zamanlar da nufus olarak yogun, km2'den alinan verim daha yuksek oldugu icin. Avrupa'nin toplam nufusu 130 milyon olarak tahmin ediliyor 1300'lu yillar icin, anadolu 10 milyon mesela o zamanda. Su anda bizden 8-9 kat falan daha fazlalar. Guney dogu asya (banglades cin'in guneyi ve batisi) eskiden de nufus olarak yogun, cok yagis aldigindan km2'de uretilen pirinc ile doyurabilecegin insan sayisi (gorece verimin dusuk oldugu ve bugday uretilen) anadolu'ya gore cok daha fazla. Bununla ilgli meshur Malthus teorisi var.

Sanayi devriminden sonra bu mantik artik islemiyor. Ve devrimi yapan ilk ulkeler olan avrupalilar da nufus muthis hizli artiyor. Mesela hollanda nufusu 2.5 kat artiyor 1800-1900 arasi, anadolu'da hic artis olmazken. Cumhuriyetimiz kuruldugunda almanya'nin nufusu 60 milyon (bizden bes kat fazla), italya 40, biz sadece 10-12. Sanayi toplumuna gecis sureciyle, bizde de nufus hizli artmaya basliyor, ve avrupa/anadolu nufus orani 1300'lerdeki seviyelere yaklasiyor.


Pek anlayamadım. Gelişmiş ülkelerde nüfus artıyor mu? Yoksa azalıyor mu? Mesela Almanya'da azalıyor diye duyuyoruz yıllardır.

Öliyimde kurtulun

Sakın öleyim deme. Temmuzda ziyaretine geleceğim.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Efes - 17 Nisan 2024, 18:55:34
Defence Türk Forum yazarlarının katıldığı bir etkinlik düzenlense, bu etkinliğe savunma sanayiinin duayen isimlerinden atıyorum Kozan selçuk, arda mevlüt oğlu veya ibrahim sünnetçi falan konuşmacı olsa ne güzel olurdu değilmi
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Prof. Dogu - 17 Nisan 2024, 19:27:39
Sanayi devrimine kadar, nufus yogunlugu (km2'ye dusen insan sayisi) km2'den uretilebilen tahil miktari ile ilgili. Toplumlar ne kadar insani doyurabiliyorsa o kadar uruyorlar dunyanin her yerinde.

Avrupa ulkeleri o zamanlar da nufus olarak yogun, km2'den alinan verim daha yuksek oldugu icin. Avrupa'nin toplam nufusu 130 milyon olarak tahmin ediliyor 1300'lu yillar icin, anadolu 10 milyon mesela o zamanda. Su anda bizden 8-9 kat falan daha fazlalar. Guney dogu asya (banglades cin'in guneyi ve batisi) eskiden de nufus olarak yogun, cok yagis aldigindan km2'de uretilen pirinc ile doyurabilecegin insan sayisi (gorece verimin dusuk oldugu ve bugday uretilen) anadolu'ya gore cok daha fazla. Bununla ilgli meshur Malthus teorisi var.

Sanayi devriminden sonra bu mantik artik islemiyor. Ve devrimi yapan ilk ulkeler olan avrupalilar da nufus muthis hizli artiyor. Mesela hollanda nufusu 2.5 kat artiyor 1800-1900 arasi, anadolu'da hic artis olmazken. Cumhuriyetimiz kuruldugunda almanya'nin nufusu 60 milyon (bizden bes kat fazla), italya 40, biz sadece 10-12. Sanayi toplumuna gecis sureciyle, bizde de nufus hizli artmaya basliyor, ve avrupa/anadolu nufus orani 1300'lerdeki seviyelere yaklasiyor.


Pek anlayamadım. Gelişmiş ülkelerde nüfus artıyor mu? Yoksa azalıyor mu? Mesela Almanya'da azalıyor diye duyuyoruz yıllardır.

Sayin Skywolf, ilk iki paragrafta soylediklerim sanayi devrimi oncesi icin. Almanya gibi ulkelerde nufus 1800lu yillarda muthis artiyor (Amerika'ya milyonlarca goc vermelerine ragmen), dunyanin diger taraflarinda nufus artmazken. O zamanlarda yasayanlar da diyordur bu batililar nasil uruyor diye. Aslinda durum soyle: tum toplumlar ayni donguden geciyor, sadece bazilari donguye yeni basladilar (sanayilesmeye gec gecmelerinden.)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: aydındurmus - 17 Nisan 2024, 19:41:53
Sanayi devrimine kadar, nufus yogunlugu (km2'ye dusen insan sayisi) km2'den uretilebilen tahil miktari ile ilgili. Toplumlar ne kadar insani doyurabiliyorsa o kadar uruyorlar dunyanin her yerinde.

Avrupa ulkeleri o zamanlar da nufus olarak yogun, km2'den alinan verim daha yuksek oldugu icin. Avrupa'nin toplam nufusu 130 milyon olarak tahmin ediliyor 1300'lu yillar icin, anadolu 10 milyon mesela o zamanda. Su anda bizden 8-9 kat falan daha fazlalar. Guney dogu asya (banglades cin'in guneyi ve batisi) eskiden de nufus olarak yogun, cok yagis aldigindan km2'de uretilen pirinc ile doyurabilecegin insan sayisi (gorece verimin dusuk oldugu ve bugday uretilen) anadolu'ya gore cok daha fazla. Bununla ilgli meshur Malthus teorisi var.

Sanayi devriminden sonra bu mantik artik islemiyor. Ve devrimi yapan ilk ulkeler olan avrupalilar da nufus muthis hizli artiyor. Mesela hollanda nufusu 2.5 kat artiyor 1800-1900 arasi, anadolu'da hic artis olmazken. Cumhuriyetimiz kuruldugunda almanya'nin nufusu 60 milyon (bizden bes kat fazla), italya 40, biz sadece 10-12. Sanayi toplumuna gecis sureciyle, bizde de nufus hizli artmaya basliyor, ve avrupa/anadolu nufus orani 1300'lerdeki seviyelere yaklasiyor.


Pek anlayamadım. Gelişmiş ülkelerde nüfus artıyor mu? Yoksa azalıyor mu? Mesela Almanya'da azalıyor diye duyuyoruz yıllardır.

Öliyimde kurtulun

Sakın öleyim deme. Temmuzda ziyaretine geleceğim.

Ölürse gebertirsin değilmi...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 17 Nisan 2024, 19:55:36
Aselsan acilen bu insansı robotlara yatırım yapmalı geleceğin savaşlarını bunlar yapacak. Düşünsenize 10 yıl sonra insandan daha hızlı çevik 3 saat pili olan 150 asker bir meskun mahalde bir mahalleyi ele geçirebilir bence

Error 404 (Not Found)!!1 (http://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M#)

https://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M (https://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: aydındurmus - 17 Nisan 2024, 20:00:57
Aselsan acilen bu insansı robotlara yatırım yapmalı geleceğin savaşlarını bunlar yapacak. Düşünsenize 10 yıl sonra insandan daha hızlı çevik 3 saat pili olan 150 asker bir meskun mahalde bir mahalleyi ele geçirebilir bence

Error 404 (Not Found)!!1 ([url]http://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M#[/url])

[url]https://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M[/url] ([url]https://www.youtube.com/watch?v=29ECwExc-_M[/url])


Bunlardan amerikalılar yapmışlar resime göre fakat em savaşlarına dayanıklımı acaba dediğiniz gibi aselsan yapmalı diyorsunuz bunu birde yanılmıyorsam konya da akın soft yapıyor sanırım robot işini em savaşına dayanıklı olursa dediğiniz gibi sahaların yürüyen tankları olurlar...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 18 Nisan 2024, 19:26:45
ABD B1 Lancer ile eğitim yapmışız ne güzel ne güzel darısı İsrail-Türkiye hava kuvvetlerinin eskisi gibi Konya'da ortak tatbikat yapması...

O zaman ambargo gibi dertlerimizde olmaz

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Efes - 18 Nisan 2024, 20:37:55
ABD B1 Lancer ile eğitim yapmışız ne güzel ne güzel darısı İsrail-Türkiye hava kuvvetlerinin eskisi gibi Konya'da ortak tatbikat yapması...

O zaman ambargo gibi dertlerimizde olmaz
O işler geçti de yapsak bile fena inciniriz
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 19 Nisan 2024, 00:38:17
İçimden bir hissiyat bu aralar Suriyelileri yollayacağız diyor.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 19 Nisan 2024, 00:44:05
İşte onu diyorum dünya bankasından kredi isterken mülteci şartını kabul ettiğimiz söyleniyor bu durumda nasıl göndericez o mültecileri.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 19 Nisan 2024, 02:15:06
Seçimden sonra sorunlara yaklaşım tarzı değişme eğilimine girdi. Ne yapsak yine seçiliriz yaklaşımı vardı ama oy kaybedilince sorunları çözme gereği oluştu. Böyle olunca en büyük sorun nedir say deseler ekonomi dersin sonra mülteciler geliyor. Ekonomi zor iş geriye mülteci sorununa el atabilirler. Hep muhalefet bu sorunu çözer algısı var ama iktidarda talip olabilir bu şu tabloda en kolay kalem belki de. Başkan bir gün çıkacak koşullar düzeldi orada evler yaptık barış bölgesi oluştu artık geri dönme vakti geldi diyecek. Yada mülteci kamplarına yerleştirecek. Bence olabilir bu. Halkı döndürmek için en kolay maddelerden birisi bu aslında. Öbür çözümlerin hepsi akçeli işler ha deyince olacak gibi değil.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: DelKu - 19 Nisan 2024, 06:38:47
Halkı döndürmek kolay filan değil artık , yüzbinlerce çocuk doğdu bu ülkede hiç Suriyeyi bile görmemiş, bunlar artık Türk vatandaşı nerey yolluyoruz, bu çocukları şimdi Suriyeye gitseler orada da ciddi adaptasyon sorunları yaşarlar hep yabancı , bizim almanya doğumlu alamancılar gibi ötekileştirilecekler.
Burada öteki orada öteki, sonuç bu ülkede kalmaya devam edince gettolaşma, 2 gün sonra başka isteklerle karşımızda olacaklar.Bu konuyu hiç yazmayacağım çünkü forumda gene direkt kavga çıkarır
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 19 Nisan 2024, 10:04:40
Türkiyeyi hiç görmemiş olanlar nasıl geldi uyum sağladı ise Anne babası ile tüm gün Arapça konuşanlarda gidince uyum sağlar. Ayrıca savaştan çıkmış bir halk o kadar da sorun yaşasın öleceklerine uyum sorunu yaşıyorlar odamı olmasın akranları kendini patlattı savaşta. Yani benim görüşüm beklenmedik olan gerçekleşecek bu geri göndermeyi AKP başlatacak
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 19 Nisan 2024, 10:35:41
O dönüşümü Akp başlatmayacak sn putty çünkü onlar için oy kapısı niye kendisine güç kazandıran grubu bıraksın ki...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 19 Nisan 2024, 10:41:07
Kuvvetli bir ihtimal değil tabiki ama eskiden sıfır olan ihtimalin ben artık kayda değer bir ihtimale dönüştüğünü düşünüyorum. Halkın desteği için ya ekonomik bir şeyler yapılacak yada ekonomik olmayan bir şeyler yapılacak. Bana ekonomik olamayan tek kalem Suriyelilerin yollanması görünüyor. Ama tabiki yüzdeye vursak dediğimin olma ihtimali bence yarıdan çok daha az şu an için. Size % 10 ihtimal ile büyük ihramiye çıkma ihtimali olsa heyecanlanmaz mısınız onu dedim ben yoksa küçük ihtimal tabi ki
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: SKYWOLF - 19 Nisan 2024, 17:01:20
Halkı döndürmek kolay filan değil artık , yüzbinlerce çocuk doğdu bu ülkede hiç Suriyeyi bile görmemiş, bunlar artık Türk vatandaşı nerey yolluyoruz, bu çocukları şimdi Suriyeye gitseler orada da ciddi adaptasyon sorunları yaşarlar hep yabancı , bizim almanya doğumlu alamancılar gibi ötekileştirilecekler.
Burada öteki orada öteki, sonuç bu ülkede kalmaya devam edince gettolaşma, 2 gün sonra başka isteklerle karşımızda olacaklar.Bu konuyu hiç yazmayacağım çünkü forumda gene direkt kavga çıkarır

Gelenlerin de çoğu hiç Türkiye görmemişti. Burada Türkleşmediler de. Pek uyum sorunu yaşıyor gibi de görünmüyorlar. Uymuyorlar zaten. Hızla çoğalıyorlar. Kültürleri bizden çok farklı. Bu bizim için iyi bir durum değil. Biz onları vatandaşımız olsunlar diye kabul etmedik. Savaştan kaçtıkları için misafir ettik. Artık ortada kaçılacak bir savaş yoksa evlerine geri dönmeliler. Ziyaretin kısası makbuldür.

Almanya'daki Türklerin durumuna benzer diyemeyiz tam olarak. Almanya'daki Türklerle durumları biraz farklı aslında. Oradaki Türkler oraya Almanya'nın işçi açığını kapatmak için Alman Hükümeti tarafından kabul edildiler. Orada ciddi katkı sağladılar.

Bizdeki durum ise tam tersi. Bizde zaten ciddi bir işsizlik sorunu var. Nüfus yoğunluğuna göre yeterli konut yok. Ekonomimiz üretimden çok tüketim üzerine kurulu. Devleti yönetenler kendi vatandaşlarına yeterli hizmeti sağlayamıyor. Yetmiyormuş gibi dışarıdan göç alıyoruz. Bize katkı sağlamayan, aksine yük olan bir göç!
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Prof. Dogu - 19 Nisan 2024, 17:49:32
Gelenlerin de çoğu hiç Türkiye görmemişti. Burada Türkleşmediler de. Pek uyum sorunu yaşıyor gibi de görünmüyorlar. Uymuyorlar zaten. Hızla çoğalıyorlar. Kültürleri bizden çok farklı. Bu bizim için iyi bir durum değil. Biz onları vatandaşımız olsunlar diye kabul etmedik. Savaştan kaçtıkları için misafir ettik. Artık ortada kaçılacak bir savaş yoksa evlerine geri dönmeliler. Ziyaretin kısası makbuldür.

Almanya'daki Türklerin durumuna benzer diyemeyiz tam olarak. Almanya'daki Türklerle durumları biraz farklı aslında. Oradaki Türkler oraya Almanya'nın işçi açığını kapatmak için Alman Hükümeti tarafından kabul edildiler. Orada ciddi katkı sağladılar.

Bizdeki durum ise tam tersi. Bizde zaten ciddi bir işsizlik sorunu var. Nüfus yoğunluğuna göre yeterli konut yok. Ekonomimiz üretimden çok tüketim üzerine kurulu. Devleti yönetenler kendi vatandaşlarına yeterli hizmeti sağlayamıyor. Yetmiyormuş gibi dışarıdan göç alıyoruz. Bize katkı sağlamayan, aksine yük olan bir göç!

Sayin Skywolf, buraya belli yasta gelenlerin turklesmesini zaten beklememeliyiz ama burda dogan veya kucuk yasta gelenler de Turkce konusma cok yaygin. Hatta evde bile anne babalariyla Turkce konusmaya calistiklarini bir cok arastirma da okudum.

Cok cocuk yapma hususuyla ilgili olarak da, merak etmeyin o bir sonraki nesilde cok azalir. 1990'lari hatirlayanlar iyi bilir, o zamanlarda kurtler ileride cogunluk olacak deniyordu. Sonra ne oldu? Turk orani azalmak soyle dursun artti bile.

Ulus devlet ve tek dilli egitimden vazgecilmedigi surece, ben uzun vadede etnik farkliliklarin daha da azalacagini dusunuyorum. Cumhuriyet kuruldugundan beri turk oraninin surekli artmasi aslinda bu konuda cok da kotu olmadigimizi gosteriyor.


Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: SKYWOLF - 19 Nisan 2024, 19:21:54

Sayin Skywolf, buraya belli yasta gelenlerin turklesmesini zaten beklememeliyiz ama burda dogan veya kucuk yasta gelenler de Turkce konusma cok yaygin. Hatta evde bile anne babalariyla Turkce konusmaya calistiklarini bir cok arastirma da okudum.

Cok cocuk yapma hususuyla ilgili olarak da, merak etmeyin o bir sonraki nesilde cok azalir. 1990'lari hatirlayanlar iyi bilir, o zamanlarda kurtler ileride cogunluk olacak deniyordu. Sonra ne oldu? Turk orani azalmak soyle dursun artti bile.

Ulus devlet ve tek dilli egitimden vazgecilmedigi surece, ben uzun vadede etnik farkliliklarin daha da azalacagini dusunuyorum. Cumhuriyet kuruldugundan beri turk oraninin surekli artmasi aslinda bu konuda cok da kotu olmadigimizi gosteriyor.


Bu sizin düşünceniz olabilir. Saygı duyarım. Ancak gerçeği yansıtmadığını da söyleyebilirim. Evet Türkçe konuşma çok yaygın. Ancak bu onlardaki kültürel farklılığı hiç değiştirmiyor. Kendi aralarında, kendi ekosistemlerini kurmuş durumdalar ve değişmiyorlar. Yani etnik farklılıkları azalmıyor. Ayrıca neden değişimi beklemek zorunda olduğumuzu da bilmiyorum. Bu duruma neden katlanmak zorundayız!

Ek olarak nüfuslarının azalmasını bekleyerek kendimizi kandırmak son yıllarda nüfuslarının nasıl hızla arttığı gerçeğine dikkat ederek başımız ağrımadan nasıl önlem alırız diye düşünsek daha iyi olur bence!
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Mehmet75 - 19 Nisan 2024, 19:37:22
Fatura (su,gaz,elektrik,telefon,tv) ; alış veriş taksidi ve kredi taksidi ödemeye başladıkça;

Her geçen yıl ortalama eğitim süresi arttıkça;

İş bulmak icin Türkçe öğrenmek durumunda kalıp ve iş bulduğunda baba evinden ayrılıp geçim dertleri başladıkça;

Mecburen bu sepet herkesi eler bir eder. 12000 yıldır eliyor.

İş ki; milli eğitim, milli savunma, sgk, adalet  sağlam olsun.

Birliği ve milliyeti;  etnisite, din ve mezheb önceleyerek (ve bunları siyasete alet ederek) değil; insan hakları, hukuk ve vatandaşlık üzerinden tanımlamaya ve sağlamayı başarırrsak bu devran sorunsuz geçilebilir.

Ancak kabul edilen bu zorlukların ve emeklerimizin bir bedeli mutlaka suriye, ırak,iran ve arkalarındakilere ödetilmelidir. Bunca uğraşın ve kaybın faturası güney sınırlarında lehimize bir düzenleme ile olabilir. ( Daha kolay kontrol edilebilir coğrafik ilerleme ve petrol/gaz sahasına erişim gibi)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Ocak - 19 Nisan 2024, 22:33:33

 Özellikle 1877 Rus savaşı sonrasından itibaren 1950'li yıllara kadar Gayri Türk olan Balkan ve Kafkas milletleri ülkemiz sınırları içerisinde iskan edilmiştir. Bu unsurlar geldiğinde Türkçe bilmiyorlardı ve adapte olma süreçleri enaz iki nesil sürdü ve halen bu süreç devam ediyor.

 Aynı olay şimdiki Suriyeliler için geçerli.

 Ancak şöyle bir durum var, o zamanlar ülke coğrafyası boştu ve nüfusa ihtiyaç vardı. Şimdi ise coğrafyamız kendi kendine yetemiyor, en son bundan 30 yıl önce ülke nüfusu 60 milyon ve görece turist sayısı minimal iken, tarım ve hayvancılık bize yetiyordu.

 Şu anda iyi bir planlama yapılırsa ülke coğrafyası 300 milyonu bile besler ama bu iyi planlama olayı biraz imkansız.

 Şu durumda 10 milyona yakın göçmen ve 60 milyona yakın turist ile 150 milyona yetmeye uğraşıyoruz, Gıda ürünlerinin pahalı olmasının nedenlerinden biri de bu gerçekliktir yani sanayi toplumu olma yolunda ilerlerken tarım ve hayvancılık üretimimiz görece düştü.

 İkinci olarak sanayi toplumu hatta refah toplumu olmaya doğru gidiyoruz ve maalesef uygulanan yanlış eğitim politikaları nedeniyle de son 10 yıldır sürekli artarak hem Tarım hem Hayvancılık hem de her türlü Sanayi üretimi için ara eleman ve kalifiye eleman sıkıntısı devam ediyor.

  Maalesef gençlerimizi üretime entegre edemedik, işte bu durumda Hayvancılık kısmında özellikle Afganlar olmak üzere, Tekstil sektöründe Pakiler ve hemen hemen her sektörde Suriyeliler istihdam ediliyor hatta bunlar piyasada bilinenin aksine ucuz işçi falan da değil, belki sadece SSK prim ödenmiyor olabilir ama onun haricinde bir Amele veya Usta veya Çoban bir Türk vatandaşı ne kadar alıyorsa aynısını belki sıkı çalışma ile fazlasını alıyorlar.

 Çünkü ucuz işçiden ziyade bize işçi lazım, bizim gençlerimizin ülke şartlarına göre yüksek getirili olan ama yapmadığı tüm işlere bir şekilde istihdam gerekiyor ve hatta bize bir bu kadar daha eleman gerekiyor dolayısıyla üreticiler halen eleman arayışında yani herkes Suriyeliler gitsin diyor ama aslında gördüğüm kadarıyla üreticiler halinden memnun.

 Kısacası Suriyeliler konusu "maalesef" artık ülkemizin bir gerçeği ve istemesek de buna alışmamız lazım ama tabii ki bu kadar cefa cekiyorsak en azından Misak-ı Milli sınırlarına kadar genişlemeliyiz ancak yine şöyle bir durum var ki; bu gelen Suriyeliler bizzat Nutuk'ta yazdığı gibi Osmanlı bakiyesi ve bizden yana olan Arap asıllı tebeanın torunları.

 Ayrıca halihazırda ülke coğrafyası içerisinde zaten milyonlarca Arap asıllı Türk vatandaşımız var ve bildiğiniz üzere bazı il ve ilçelerde çoğunluk durumundalar ama tabii geçen 100 yıllık süreçte ülkemize adapte olmuşlardır.

 Her ne kadar şimdi Suriyeliler ile toplumumuz arası bir çok sorun ve düşmanlık olsa da, iki nesil sonra bunlar unutulur ve kaynaşmış oluruz.

 Şimdi sorulması gereken soru şu; Biz tarihin her döneminde imparatorluk kurmuş ve bu bilinç düzeyinde ve kodlarında bir milletiz, başarısız olmuş bir ulus devlet mi olmak istiyoruz yoksa geçmişteki gibi imparatorluk veya şimdiki adıyla Süper Güç mü olmak istiyoruz?

 Tarihin hiç bir döneminde tek bir Irk'a dayalı bir imparatorluk olmamıştır ve denemeleri de başarısız olmuştur bunun en yakın örneği Alman Nazi denemesidir. Günümüzde Abd, Rusya veya Çin hatta Hindistan, geçmişte Asur, Akad, Roma, Pers veya Cengiz imparatorlukları hatta bizim Hun veya Göktürk devletlerimiz bile çok uluslu ve çok inanışta toplulukları barındıran oluşumlardı.

 Sanırım kimse farkında değil ama kimsenin dilinden Ulus devlet söylemleri düşmüyor ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde Türk ırkına mensup olan vatandaş sayısı maalesef en fazla 35 milyon, gerisi herkesin bildiği 72 millet.

 Sonuç olarak ne istiyoruz sorusuna vatandaşın bir yanıtı yok ama anladığım kadarıyla devlet artık kararını verdi ve Emperyal genlerine dönmeyi düşünüyor daha bugün sayın Bahçeli 2053 vizyonundan bahsetti, daha önce açıklanan 2053 ve 2071 hedeflerini inceleyen var mı acaba?

 Çok uzattım, telefondan yazıyorum, hata yapmışsam affola.

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: SKYWOLF - 20 Nisan 2024, 01:53:30
Türkiye cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir! 72 millet de bunun içerisindedir. Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalanlar da...
Ulus devletin temeli budur.

Emperyalizm hayalleri kuranların soru tarihte hep hüsran olmuştur. İmparatorluklar devri bir asır önce sona ermiştir. Ancak devletlerin birliği olabilir. ABD gibi, AB gibi vs. Bu da günümüzde birliği oluşturanların demokrasiye, eşit haklara, orantılı ekonomik güce ve ortak kültüre sahip olmalarıyla mümkündür. Ülkesinden kaçan vasıfsız ve eğitimsiz milyonlarla değil!
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Kapgan - 20 Nisan 2024, 02:08:51

 Özellikle 1877 Rus savaşı sonrasından itibaren 1950'li yıllara kadar Gayri Türk olan Balkan ve Kafkas milletleri ülkemiz sınırları içerisinde iskan edilmiştir. Bu unsurlar geldiğinde Türkçe bilmiyorlardı ve adapte olma süreçleri enaz iki nesil sürdü ve halen bu süreç devam ediyor.

 Aynı olay şimdiki Suriyeliler için geçerli.

 Ancak şöyle bir durum var, o zamanlar ülke coğrafyası boştu ve nüfusa ihtiyaç vardı. Şimdi ise coğrafyamız kendi kendine yetemiyor, en son bundan 30 yıl önce ülke nüfusu 60 milyon ve görece turist sayısı minimal iken, tarım ve hayvancılık bize yetiyordu.

 Şu anda iyi bir planlama yapılırsa ülke coğrafyası 300 milyonu bile besler ama bu iyi planlama olayı biraz imkansız.

 Şu durumda 10 milyona yakın göçmen ve 60 milyona yakın turist ile 150 milyona yetmeye uğraşıyoruz, Gıda ürünlerinin pahalı olmasının nedenlerinden biri de bu gerçekliktir yani sanayi toplumu olma yolunda ilerlerken tarım ve hayvancılık üretimimiz görece düştü.

 İkinci olarak sanayi toplumu hatta refah toplumu olmaya doğru gidiyoruz ve maalesef uygulanan yanlış eğitim politikaları nedeniyle de son 10 yıldır sürekli artarak hem Tarım hem Hayvancılık hem de her türlü Sanayi üretimi için ara eleman ve kalifiye eleman sıkıntısı devam ediyor.

  Maalesef gençlerimizi üretime entegre edemedik, işte bu durumda Hayvancılık kısmında özellikle Afganlar olmak üzere, Tekstil sektöründe Pakiler ve hemen hemen her sektörde Suriyeliler istihdam ediliyor hatta bunlar piyasada bilinenin aksine ucuz işçi falan da değil, belki sadece SSK prim ödenmiyor olabilir ama onun haricinde bir Amele veya Usta veya Çoban bir Türk vatandaşı ne kadar alıyorsa aynısını belki sıkı çalışma ile fazlasını alıyorlar.

 Çünkü ucuz işçiden ziyade bize işçi lazım, bizim gençlerimizin ülke şartlarına göre yüksek getirili olan ama yapmadığı tüm işlere bir şekilde istihdam gerekiyor ve hatta bize bir bu kadar daha eleman gerekiyor dolayısıyla üreticiler halen eleman arayışında yani herkes Suriyeliler gitsin diyor ama aslında gördüğüm kadarıyla üreticiler halinden memnun.

 Kısacası Suriyeliler konusu "maalesef" artık ülkemizin bir gerçeği ve istemesek de buna alışmamız lazım ama tabii ki bu kadar cefa cekiyorsak en azından Misak-ı Milli sınırlarına kadar genişlemeliyiz ancak yine şöyle bir durum var ki; bu gelen Suriyeliler bizzat Nutuk'ta yazdığı gibi Osmanlı bakiyesi ve bizden yana olan Arap asıllı tebeanın torunları.

 Ayrıca halihazırda ülke coğrafyası içerisinde zaten milyonlarca Arap asıllı Türk vatandaşımız var ve bildiğiniz üzere bazı il ve ilçelerde çoğunluk durumundalar ama tabii geçen 100 yıllık süreçte ülkemize adapte olmuşlardır.

 Her ne kadar şimdi Suriyeliler ile toplumumuz arası bir çok sorun ve düşmanlık olsa da, iki nesil sonra bunlar unutulur ve kaynaşmış oluruz.

 Şimdi sorulması gereken soru şu; Biz tarihin her döneminde imparatorluk kurmuş ve bu bilinç düzeyinde ve kodlarında bir milletiz, başarısız olmuş bir ulus devlet mi olmak istiyoruz yoksa geçmişteki gibi imparatorluk veya şimdiki adıyla Süper Güç mü olmak istiyoruz?

 Tarihin hiç bir döneminde tek bir Irk'a dayalı bir imparatorluk olmamıştır ve denemeleri de başarısız olmuştur bunun en yakın örneği Alman Nazi denemesidir. Günümüzde Abd, Rusya veya Çin hatta Hindistan, geçmişte Asur, Akad, Roma, Pers veya Cengiz imparatorlukları hatta bizim Hun veya Göktürk devletlerimiz bile çok uluslu ve çok inanışta toplulukları barındıran oluşumlardı.

 Sanırım kimse farkında değil ama kimsenin dilinden Ulus devlet söylemleri düşmüyor ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde Türk ırkına mensup olan vatandaş sayısı maalesef en fazla 35 milyon, gerisi herkesin bildiği 72 millet.

 Sonuç olarak ne istiyoruz sorusuna vatandaşın bir yanıtı yok ama anladığım kadarıyla devlet artık kararını verdi ve Emperyal genlerine dönmeyi düşünüyor daha bugün sayın Bahçeli 2053 vizyonundan bahsetti, daha önce açıklanan 2053 ve 2071 hedeflerini inceleyen var mı acaba?

 Çok uzattım, telefondan yazıyorum, hata yapmışsam affola.

Ulus devletin ırk ile ne alakası var? 35 milyonu  tek tek saydınız mı? 93 harbinde gelenlerin çoğu etnik olarak Türk'tür hatta hepsi Türk'tür. Boşnaklar ve Müslüman Arnavutlar da Türk olarak görüldükleri için sürüldüler ya da göçtüler. Yazdıklarınıza tek tek cevap vermek zaman kaybı, saçma sapan çocukça şeyler yazmışsınız. Bu kadar uzun yazıp insan bir tane doğru bir cümle kuramaz mı hayret vallahi! Allah akıl fikir versin siz ve sizin gibilere. Memleketin altına dinamit koydunuz..

Devlet Bahçeli'yi şahsen tanıyorsanız ona bilgisayar kullanmayı öğretin, güzel bir strateji oyununda istediği imparatorluğu kursun. Gerçek hayatta bu gayeler büyük kaos ve yıkım getirir.

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Efes - 20 Nisan 2024, 09:49:47
Bahçeli'nin ilk hedefi neydi 2053 topla hepsini yaptı 10, sonraki hedefi 2071 topla bunlarıda buda yaptımı 10 soruyorum bu bir tesadüf müdür. Sayın Bahçeli'nin bilgisayar kullanmayı bilmediğini sananlarada ayrıca teessüf ederim.

Şaka bir yana bu ülke Bahçeli'nin öngörülerine falan kaldıysa eyvahlar olsun acırım halimize
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 20 Nisan 2024, 10:13:47
2053 neyi ifade ediyor? 2071 vizyonu vardı bir de

Toplamları ikisinin de 10 çıkıyor...

2053 , İstanbul'un 1453'deki fethine ;
2071 ise  1071 Malazgirt zaferine bir çağrışım diyebilirsiniz ama iki tarihin toplamının da 10 olması ilginçmiş...

Büyük bir gizem seziyorum ...

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Mehmet75 - 20 Nisan 2024, 10:22:32
Türkiye cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir! 72 millet de bunun içerisindedir. Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalanlar da...
Ulus devletin temeli budur.

Emperyalizm hayalleri kuranların soru tarihte hep hüsran olmuştur. İmparatorluklar devri bir asır önce sona ermiştir. Ancak devletlerin birliği olabilir. ABD gibi, AB gibi vs. Bu da günümüzde birliği oluşturanların demokrasiye, eşit haklara, orantılı ekonomik güce ve ortak kültüre sahip olmalarıyla mümkündür. Ülkesinden kaçan vasıfsız ve eğitimsiz milyonlarla değil!

Yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum. Ancak eksik bilgi vermeyelim. Türklük tanımı 3 ana başlıkta incelenebilir.

1* Madde 66. – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Son cümle mülga: 3.10.2001-4709/23 md.)
Bu maddeye sonradan vatandaş olanlar, yurtdışımda yaşasa da ebeveynlerinden biri Türk olanlar dahil.

2* Kurucu irade tanımlarında ve söylevlerinde "Türkiye cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk denir" ve "Ne mutlu Türküm diyene" ifadelerinde anlamını bulan ;

Kuruluş esnasında sınırlar içerisinde olan her etnisiteden insanı (istanbul rumları ve ermenileri, kürt, la,çerkez, boşnak, levanten ,gürcü, arap v.b. fark etmez) otomatik olarak (çatı millet ismi olarak) Türk ilan eden ; ve baska ülkelerde yaşasa da (almanya, suroye, ırak, azerbaycan, kıbrıs, libya, kızılderili veya sonradan Türkiye'ye gelse de kendisini Türk olarak tanımlayanlarılar da Türktür.

3* Etnisite olarak Türk olup herhangi bir vatandaşlık bağı olmayanlar) kendilerini Türk olarak görmese de genel anlamıyla Türktür. Kazakistan Türkleri, tuva Türkleri, gagavuz Türkleri vb) (bazıları için Türk isminin etnisite ismi de olduğundan çatı millet ismi olarak tanımlanması sorunludur. Ama kurucu irade ve anayasa olarak bunun adı bu şekilde konulmustur. Tartısmalar akademik olarak devam edebilir)

Görüldüğü üzre bizim ulus, millet kavramımız etnik bir anlam içermez tüm insanlığa açıktır.

Burada sorun ; belli bir kurala uymayan, buradaki yasayışı bilmeyen , dili bilmeyen, ne idüğü de belli olmayan çok sayıda yabancının sınavsız, yeminsiz, arastırmadan ve hatta parayla vatandaş yapılması..(suriyeli demiyorum çünkü sorun suriyeli sorunu değil. Afrikalı, arap, afgan, katarlı, rus, ukraynalı bu kapsama giriyor)

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Mehmet75 - 20 Nisan 2024, 10:23:44
2053 neyi ifade ediyor? 2071 vizyonu vardı bir de

Toplamları ikisinin de 10 çıkıyor...

2053 , İstanbul'un 1453'deki fethine ;
2071 ise  1071 Malazgirt zaferine bir çağrışım diyebilirsiniz ama iki tarihin toplamının da 10 olması ilginçmiş...

Büyük bir gizem seziyorum ...

İkisinin toplamı 20 ve ikiyle çarparsan ne buldun:

Gırk (40)..
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Prof. Dogu - 20 Nisan 2024, 10:25:18
Sanırım kimse farkında değil ama kimsenin dilinden Ulus devlet söylemleri düşmüyor ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde Türk ırkına mensup olan vatandaş sayısı maalesef en fazla 35 milyon, gerisi herkesin bildiği 72 millet.

Turk irkini genetik olarak tanimlayamazsiniz, ancak beyan esasli bir tanim yapabilirsiniz. Bununla ilgili cok fazla anket olmasa da, Konda'nin bir iki calismasi var. Turkiye'deki insanlarin %80 civari kendini turk olarak tanimliyorlar bu ankete gore, bu da yaklasik 70 milyon turk'e tekabul ediyor. Agir bir hdp'li olan bekir agirdir bile boyle oldugunu dusunuyor.

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: sahin1 - 20 Nisan 2024, 12:29:05
CIA Factbook'u veri kabul ederseniz Türkiye'deki Türk olmayan unsurların tamamı %20'dir.

Ülkemizde 1965 nüfus sayımında bir tespit yapılmak istendi ve ana dil soruldu. Yanlış hatırlamıyorsam Kürtçeyi ana dil olarak ifade edenler 3.5 milyon kişi idiler. Nüfusumuz ise 31.4 milyon kişi idi. Oranı siz hesaplayın. Zaman içerisinde bölgesel şartlar sonucu Türk olmayan unsurlar oransal olarak artsa bile CIA sonucuna ancak ulaşabiliriz.

Önemli bir konu da ülkemizde yaşanan iç göçtür. 1960'lar ve özellikle 70'ler sonrasında şehirleşmenin artmasıyla batı bölgelerimiz ciddi nüfus aldı. Bugün ülkemizdeki Kürt nüfusun yarıdan çok fazlası batı bölgelerimizde yaşıyor. Nüfus artışı konusunda onlar da ciddi azalma sürecine girdiler. Artık Türk olmayan unsurların zaman içerisinde çoğunluğu ele geçireceği konusundaki iddialara imkansız olarak bakabiliriz.

Ekleyeyim, Suriye ve Irak'tan aldığımız göçler sadece Kürt veya Araplardan ibaret değil. İçerisinde ciddi Türk unsurlar da var.

Nihayet bir tespit ve öneride bulunayım. Artık gençlerimiz hayvancılık ve çiftçilik gibi ağır işleri yapmak istemiyor. Bu işleri yapabilecek ve nüfus dengemize olumlu katkı da sağlayabilecek Afganistan ve Türk Cumhuriyetlerinden Türk kökenli kişileri düzenli ve planlı olarak bu işlerin yapılabileceği yerlerde iskan etmek uygun olur, diye düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Mehmet75 - 20 Nisan 2024, 13:18:28
E ama gelenler erzuruma , karsa ,doğu bayazıta ,vana  yerlesmiyor ki.. sen oraya koysan veya orada iş bulsa bile ilk fırsatta istanbula, izmire, bursaya,antalyaya göçüyorlar. Hatta palazlandıllarında bıraksan avrupaya veya amerikaya kaçacaklar. Hoş bizim gençler ve hatta çocuklar da öyle.

Neden?

Fırsat esitliği ve liyakat, hukuk ve adalet sistemine güven, ifade özgürlüğü, ekonomik stabil durum ve alım gücü, 5G , insana değer veren yönetim sekli, kendin olabilme şansı, kendini gerçeklestirebilme imkânı , özgürlük, kaliteli ve tarikatsiz egitim vs vs..

Gelenler kadar gidenleri de dert etmek ve uygun ortamı sağlamak gerekiyordur belki de
.


Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: sahin1 - 20 Nisan 2024, 13:21:45
Tam öyle değil. Benim bildiğim, Ankara'nın bazı ilçelerinin en ücra köylerinde bile böyleleri çalışıyor. Sizin bahsettiğiniz kesim ayrı.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Prof. Dogu - 20 Nisan 2024, 14:38:05
Ülkemizde 1965 nüfus sayımında bir tespit yapılmak istendi ve ana dil soruldu. Yanlış hatırlamıyorsam Kürtçeyi ana dil olarak ifade edenler 3.5 milyon kişi idiler. Nüfusumuz ise 31.4 milyon kişi idi. Oranı siz hesaplayın. Zaman içerisinde bölgesel şartlar sonucu Türk olmayan unsurlar oransal olarak artsa bile CIA sonucuna ancak ulaşabiliriz.
Sayin Sahin, 1965'te yapilan ana dil sorgusu bir kac nedenden oturu cok guvenli bir veri olarak kabul edilmez. Birincisi, bu soruyu bizzat devlet sordugu icin insanlarin korku veya baska nedenlerden oturu ana dilini dogru ifade etmeyebilecegi. Ikincisi de bircok yerde (ozellikle koylerde) turkce bilenlerin anadili turkce olarak varsayilmis. Mesela, urfa %47 turk cikiyor 1965'te, sehrin ilce ilce demografisini bilenler bunun mumkun olamayacagini bilir.

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: sahin1 - 20 Nisan 2024, 14:42:52
Elbette ki öyledir. Lakin yine de bir veridir. Ayrıca, o tarihlerde terör vs gibi şeyler tam söz konusu değildir. İnsanların belli endişelerle durumlarını gizlemeleri fazla söz konusu değildir. İlaveten, o tarihlerde doğudan batıya tam bir göç de yoktur. Doğu-batı nüfus durumu bile bize belli verileri verebilir.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 20 Nisan 2024, 15:03:12
Maalesef Afgan göçmen dışında çoban bulmak zor. Parayı biraz bulan ağır işlerde çalışmak istemiyor. İnsanoğlunun yapısı.   Ama göçmenler konusunda ben özellikle Güney Asya'dan, Afrika'dan uzak durulması gerektiğini düşünüyorum. Okumaya gelenler ayrı. Kendi kültürümüzün de olumsuz etkilenmemesini düşünmemiz lazım. Sonuçta kalabalık gelenler kendilerinden de etkiler bırakıyor.   


Daha önce paylaştım mı bilmiyorum. Bakım 1000 yıllık bir yolculuğun hikayesi,
http://youtu.be/VmcnVqXz7tY (http://youtu.be/VmcnVqXz7tY)
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 20 Nisan 2024, 15:54:17
Maalesef Afgan göçmen dışında çoban bulmak zor. Parayı biraz bulan ağır işlerde çalışmak istemiyor. İnsanoğlunun yapısı.   Ama göçmenler konusunda ben özellikle Güney Asya'dan, Afrika'dan uzak durulması gerektiğini düşünüyorum. Okumaya gelenler ayrı. Kendi kültürümüzün de olumsuz etkilenmemesini düşünmemiz lazım. Sonuçta kalabalık gelenler kendilerinden de etkiler bırakıyor.   


Daha önce paylaştım mı bilmiyorum. Bakım 1000 yıllık bir yolculuğun hikayesi,
[url]http://youtu.be/VmcnVqXz7tY[/url] ([url]http://youtu.be/VmcnVqXz7tY[/url])



O zaman bu alanda bir işgücü açığı varsa Çobanlık belgesi ile belli sayıda göçmen kabul edersiniz... Ülkelerinde zor durumda insanlar , yazık bunlara diye sınırları açarsanız olmaz...

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 20 Nisan 2024, 18:50:20
Çobanların maaşı asgari ücret olsa bile günde iki vardiya çalıştıkları için pazar günü tatil hesabı ile mesai çift yazılarak ayda 3 tane asgari ücret almalılar. Pazar günüde iki vardiya fazla mesai yaparlar onda çift yaz haftada 4 vardiya mesai eder ada 6 olsa bir asgari ücret ederdi yaklaşık yani ayda toplam aylık 4 asgari ücret maaşları olmalı. Ama işyerinde uyudukları için oda patrona bir harcanan bir fedakarlıktır uyurkende aslında bir vardiya mesai yaparlar bir şeyler vermek gerekir onada patron gönlünden bir vardiya parası vermeli aslında çift vermesi lazım ama uyuduğu için anlaşma ile te kvardiya verir eder 5 asgari ücret maaş. 17x5 70 bin tl maaş verilmeli. Çobanlıkta asgari ücretle yapılacak iş değildir vasıflı eleman işidir maaşı 25 bin tle olsa 125 bin tl maaş vermek gerekir. Sigortası yemeği sigarası filan hariç. Versinler bu parayı Türk de çalışır. Bu hesap alay gibi gelebilir ama size hadi çoban ol deseler kağıdı kalemi alır bir hesap yaparsın güvenlik şirketinde sitede bekçi olmak daha karlı gelir yapmazsın olay bu. O zaman mecbur Afgan alalım denirse bu sefer adam gerçekten güvenlik işine gider bu seferde orada iş gücü fazlası olur. En iyisi Afgan'ı almayıp piyasanın 120 bine çoban çalıştırmasına mecbur etmektir. Aslında Afgan işçi almıyorlar senin benim maaşımı tırtıklıyorlar
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 20 Nisan 2024, 19:13:53
Almanlar işgücü ithal ederken bizi hangi işlerde kullandıysa bizim de amaç aynı ...

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, "mültecilerin kimse gönderemeyeceğini , bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyorlar. Gaziantep sanayisine gidin yüzbinlerce insan en ağır ve en zor işlerde çalışıyorlar" demedi mi?

Sorsan ; Ensar , zor durumda din kardeşlerimiz , Hurmayı paylaş cart curt , ama asıl neden hep aynıdır hiç şaşmaz : Para Konuşur / Money Talks

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 20 Nisan 2024, 19:20:32
Almanya gerçekten iş gücü açığı var da işçi ithal etti biz ise çay toplamak çobanlık yaptırmak için fiyat kırmak için eleman arıyoruz yoksa fazlası ile iş gücümüz var. Afgan yatacak yere razı onu keşfetmiş bizimkiler. Size bir seçenek sunuyorum Amerika'da asgari ücret 1500 dolar diyelim çiftlikte yatacaksın tavıklara bakacaksın ayda sana 2000 dolar verecekler şimdi sundular teklifi kabul et Amerika'da yaşıyor olacaksın kabul eder misin. Kabul edersin bir gideyim iş bulayım imkanları sonra görür tartarım önce bir kapak atayım dersin. Ama bir Amerikalı kabul etmez tüm günü çiftlikte mi geçiricem der en az 5000 dolar ister. Basiretli devlet vatandaşının 5000 dolar istemesine engel olacak önlemler almaz ancak hiç çalışacak adam kalmazsa işçi gelmesine izin verir
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 20 Nisan 2024, 19:25:50

ibrahim Haskoloğlu

Türkiye'de üretim yapan firmalar, Türkleri işten çıkarıp ucuz oldukları için Afrika'dan işçi getiriyor.

Gedik Piliç'in Afrika'dan getirdiği işçilerin Tiktok paylaşımlarından da görülüyor.

Bu olay Afrika'da o kadar yayılmış ki artık, bu tarz videolar Afrika'da trend oluyor.

Az önce gördüm X'te...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Ocak - 20 Nisan 2024, 19:35:04

 Özellikle 1877 Rus savaşı sonrasından itibaren 1950'li yıllara kadar Gayri Türk olan Balkan ve Kafkas milletleri ülkemiz sınırları içerisinde iskan edilmiştir. Bu unsurlar geldiğinde Türkçe bilmiyorlardı ve adapte olma süreçleri enaz iki nesil sürdü ve halen bu süreç devam ediyor.

 Aynı olay şimdiki Suriyeliler için geçerli.

 Ancak şöyle bir durum var, o zamanlar ülke coğrafyası boştu ve nüfusa ihtiyaç vardı. Şimdi ise coğrafyamız kendi kendine yetemiyor, en son bundan 30 yıl önce ülke nüfusu 60 milyon ve görece turist sayısı minimal iken, tarım ve hayvancılık bize yetiyordu.

 Şu anda iyi bir planlama yapılırsa ülke coğrafyası 300 milyonu bile besler ama bu iyi planlama olayı biraz imkansız.

 Şu durumda 10 milyona yakın göçmen ve 60 milyona yakın turist ile 150 milyona yetmeye uğraşıyoruz, Gıda ürünlerinin pahalı olmasının nedenlerinden biri de bu gerçekliktir yani sanayi toplumu olma yolunda ilerlerken tarım ve hayvancılık üretimimiz görece düştü.

 İkinci olarak sanayi toplumu hatta refah toplumu olmaya doğru gidiyoruz ve maalesef uygulanan yanlış eğitim politikaları nedeniyle de son 10 yıldır sürekli artarak hem Tarım hem Hayvancılık hem de her türlü Sanayi üretimi için ara eleman ve kalifiye eleman sıkıntısı devam ediyor.

  Maalesef gençlerimizi üretime entegre edemedik, işte bu durumda Hayvancılık kısmında özellikle Afganlar olmak üzere, Tekstil sektöründe Pakiler ve hemen hemen her sektörde Suriyeliler istihdam ediliyor hatta bunlar piyasada bilinenin aksine ucuz işçi falan da değil, belki sadece SSK prim ödenmiyor olabilir ama onun haricinde bir Amele veya Usta veya Çoban bir Türk vatandaşı ne kadar alıyorsa aynısını belki sıkı çalışma ile fazlasını alıyorlar.

 Çünkü ucuz işçiden ziyade bize işçi lazım, bizim gençlerimizin ülke şartlarına göre yüksek getirili olan ama yapmadığı tüm işlere bir şekilde istihdam gerekiyor ve hatta bize bir bu kadar daha eleman gerekiyor dolayısıyla üreticiler halen eleman arayışında yani herkes Suriyeliler gitsin diyor ama aslında gördüğüm kadarıyla üreticiler halinden memnun.

 Kısacası Suriyeliler konusu "maalesef" artık ülkemizin bir gerçeği ve istemesek de buna alışmamız lazım ama tabii ki bu kadar cefa cekiyorsak en azından Misak-ı Milli sınırlarına kadar genişlemeliyiz ancak yine şöyle bir durum var ki; bu gelen Suriyeliler bizzat Nutuk'ta yazdığı gibi Osmanlı bakiyesi ve bizden yana olan Arap asıllı tebeanın torunları.

 Ayrıca halihazırda ülke coğrafyası içerisinde zaten milyonlarca Arap asıllı Türk vatandaşımız var ve bildiğiniz üzere bazı il ve ilçelerde çoğunluk durumundalar ama tabii geçen 100 yıllık süreçte ülkemize adapte olmuşlardır.

 Her ne kadar şimdi Suriyeliler ile toplumumuz arası bir çok sorun ve düşmanlık olsa da, iki nesil sonra bunlar unutulur ve kaynaşmış oluruz.

 Şimdi sorulması gereken soru şu; Biz tarihin her döneminde imparatorluk kurmuş ve bu bilinç düzeyinde ve kodlarında bir milletiz, başarısız olmuş bir ulus devlet mi olmak istiyoruz yoksa geçmişteki gibi imparatorluk veya şimdiki adıyla Süper Güç mü olmak istiyoruz?

 Tarihin hiç bir döneminde tek bir Irk'a dayalı bir imparatorluk olmamıştır ve denemeleri de başarısız olmuştur bunun en yakın örneği Alman Nazi denemesidir. Günümüzde Abd, Rusya veya Çin hatta Hindistan, geçmişte Asur, Akad, Roma, Pers veya Cengiz imparatorlukları hatta bizim Hun veya Göktürk devletlerimiz bile çok uluslu ve çok inanışta toplulukları barındıran oluşumlardı.

 Sanırım kimse farkında değil ama kimsenin dilinden Ulus devlet söylemleri düşmüyor ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde Türk ırkına mensup olan vatandaş sayısı maalesef en fazla 35 milyon, gerisi herkesin bildiği 72 millet.

 Sonuç olarak ne istiyoruz sorusuna vatandaşın bir yanıtı yok ama anladığım kadarıyla devlet artık kararını verdi ve Emperyal genlerine dönmeyi düşünüyor daha bugün sayın Bahçeli 2053 vizyonundan bahsetti, daha önce açıklanan 2053 ve 2071 hedeflerini inceleyen var mı acaba?

 Çok uzattım, telefondan yazıyorum, hata yapmışsam affola.

Ulus devletin ırk ile ne alakası var? 35 milyonu  tek tek saydınız mı? 93 harbinde gelenlerin çoğu etnik olarak Türk'tür hatta hepsi Türk'tür. Boşnaklar ve Müslüman Arnavutlar da Türk olarak görüldükleri için sürüldüler ya da göçtüler. Yazdıklarınıza tek tek cevap vermek zaman kaybı, saçma sapan çocukça şeyler yazmışsınız. Bu kadar uzun yazıp insan bir tane doğru bir cümle kuramaz mı hayret vallahi! Allah akıl fikir versin siz ve sizin gibilere. Memleketin altına dinamit koydunuz..

Devlet Bahçeli'yi şahsen tanıyorsanız ona bilgisayar kullanmayı öğretin, güzel bir strateji oyununda istediği imparatorluğu kursun. Gerçek hayatta bu gayeler büyük kaos ve yıkım getirir.

 Cerbeze yapacağınıza argümanlarla yanıt verin.

 Kimse kabul etmek istemiyor sanırım ama Cumhuriyetin kuruluşu Türk milletinin üstünlüğüne dayanan bir ideoloji idi.

 Türk tarih tezinden başlar Güneş dil teorisine, Lozan mübadillerinden tut Şark ıslahat kanununa oradan tut kurucu kadroların söylemlerine kadar girerdim ama gördüğüm kadarıyla bilginiz yok fikriniz var.

 Dediğim gibi bu Ulus devlet denemesi başarısız olmuş, 1950'li yıllar sonrası yapılan Anayasa ve kanun değişiklikleri ve akabinde Eğitim sistemi ve diğer Devlet politikaları ile gittikçe yumuşak bir hâl almıştır, AKP hükümetleri sonrasında ise nerdeyse milliyetçilik bitmiş ve tekrar ümmetci ideolojiler baş göstermiştir.

 Konumuza dönecek olursak, bu kadar çok sayıda göçmen almak ve buna göz yummak Cumhuriyetin değerleriyle açıklanamaz.

 "Bence" Devlet aklı ; "Belli bir nüfusa ve güce ulaştım artık eski hesapları açmak gerekiyor" diye düşünüyor.

 Bu eski hesap, ya Misak-ı Milli olur, ya Neo Osmanlı olur, ya Turan birliği olur, bunu zaman gösterecek. Gördüğüm kadarıyla Devlet denemelere başladı ve hangi yönde evrileceğini şu anda burada tartışıyoruz. Bu göçmen konusu da, Filistin konusu da, Türk birliği teşkilatı veya Zengezur meselesi de hep bu konuyla bağlantılıdır.

 2053 ve 2071 vizyon belgesini, cıvık şakalar komiklikler falan yapacağınıza, bir okusaydınız, ne demek istediğimi belki biraz anlayabilirdiniz.
 
 
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: SKYWOLF - 20 Nisan 2024, 21:21:56
Kimse kusura bakmasın da çoban açığı vs gibi nedenlerle öne sürülen işgücü açığı nedeniyle ülkemize eğitimsiz ve kalabalık kaçak göçmen doldurmanın  neresi mantıklı? Bu bir devlet projesiymiş gibi yorumlayan arkadaşlar var. Hatta bazı ''işe yaradığı hiç görülmemiş siyasilerin'' emperyal genlere dönme projesi olduğunu ima edenler bile. Gelenlerin de uyum sağlama sürecinden, asimilasyon vs bahsedenlerden. Yahu biz kendi kendimize yetemezken böyle aptalca bir uygulama olabilir mi? Bu duruma neden katlanmak zorundayız? Ülkelerindeki savaş, ekonomik durum vs nedenlerle her kaçıp gelene kapımızı açmak zorunda mıyız? Tamam olağanüstü durumlarda misafir edebiliriz ama adı üzerinde ''misafir''! Kalıcı değil! Olağanüstü durum neyse sona erdiğinde misafirlik sona erer. Ekonomimizin durumu ortada. Bu kadar kötü olmasının nedeni bazı zayıf akıllıların sandığı gibi üç harfli marketler vs değil! Bu şekilde ima edilen saçma sapan politikalar!

Çok basit bir örnek vereyim. Ev kiraları yüksek. Kiralık ev bulmanın neredeyse imkansız olması en büyük nedeni nedir şu an? Talep fazla, arz ise az. Ekonomi kuralı! Neden böyle? Oturduğum binada 9 daire var. Bunların üçünde TC vatandaşı olmayanlar var. Ben taşındığımda ise hiç yoktu. Şimdi üçte biri. Kendi artan nüfusumuza göre artan talebimize ek olarak %33.33 dışarıdan gelenlerin neden olduğu talep artışı var. Bu durumu bütün diğer alanlarda düşünün.

Bitti mi kardeşim savaş. Tamam artık evine dönebilirsin. Senin ülkende şartlar daha mı kötü, gidip düzeltmek için çaba harcayabilirsin!

Sen Emperyal projeler peşinde koşacağım diye her gelene kucak açıp kendini batıracağına, bölgesel ekonomik işbirliği projeleriyle o ülkelerin ekonomik şartlarını da geliştirecek projeler peşinde koş. Ne oldukları belirsiz göçmenleri kabul etmek yerine o ülkelerden buraya göçü önleyecek projeler için o ülkelerin devlet yönetimleriyle işbirliği yap. Sen de kazan, onlar da kazansın! İmparatorluk hayaliyle tribünlere oynayıp ülkedeki milyonlarca insanın geleceğini riske atacağına, o senin ülkenden daha az gelişmiş olan ülkelerin gelişimine yardım et de herkes kazansın. Tıpkı Avrupa Birliği gibi. Örnek al! Hatta daha iyisini yap. Açıkça akıl vermek gibi olsun!
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 20 Nisan 2024, 21:25:46
Kimse kusura bakmasın da çoban açığı vs gibi nedenlerle öne sürülen işgücü açığı nedeniyle ülkemize eğitimsiz ve kalabalık kaçak göçmen doldurmanın  neresi mantıklı? Bu bir devlet projesiymiş gibi yorumlayan arkadaşlar var. Hatta bazı ''işe yaradığı hiç görülmemiş siyasilerin'' emperyal genlere dönme projesi olduğunu ima edenler bile. Gelenlerin de uyum sağlama sürecinden, asimilasyon vs bahsedenlerden. Yahu biz kendi kendimize yetemezken böyle aptalca bir uygulama olabilir mi? Bu duruma neden katlanmak zorundayız? Ülkelerindeki savaş, ekonomik durum vs nedenlerle her kaçıp gelene kapımızı açmak zorunda mıyız? Tamam olağanüstü durumlarda misafir edebiliriz ama adı üzerinde ''misafir''! Kalıcı değil! Olağanüstü durum neyse sona erdiğinde misafirlik sona erer. Ekonomimizin durumu ortada. Bu kadar kötü olmasının nedeni bazı zayıf akıllıların sandığı gibi üç harfli marketler vs değil! Bu şekilde ima edilen saçma sapan politikalar!

Çok basit bir örnek vereyim. Ev kiraları yüksek. Kiralık ev bulmanın neredeyse imkansız olması en büyük nedeni nedir şu an? Talep fazla, arz ise az. Ekonomi kuralı! Neden böyle? Oturduğum binada 9 daire var. Bunların üçünde TC vatandaşı olmayanlar var. Ben taşındığımda ise hiç yoktu. Şimdi üçte biri. Kendi artan nüfusumuza göre artan talebimize ek olarak %33.33 dışarıdan gelenlerin neden olduğu talep artışı var. Bu durumu bütün diğer alanlarda düşünün.

Bitti mi kardeşim savaş. Tamam artık evine dönebilirsin. Senin ülkende şartlar daha mı kötü, gidip düzeltmek için çaba harcayabilirsin!

Sen Emperyal projeler peşinde koşacağım diye her gelene kucak açıp kendini batıracağına, bölgesel ekonomik işbirliği projeleriyle o ülkelerin ekonomik şartlarını da geliştirecek projeler peşinde koş. Ne oldukları belirsiz göçmenleri kabul etmek yerine o ülkelerden buraya göçü önleyecek projeler için o ülkelerin devlet yönetimleriyle işbirliği yap. Sen de kazan, onlar da kazansın! İmparatorluk hayaliyle tribünlere oynayıp ülkedeki milyonlarca insanın geleceğini riske atacağına, o senin ülkenden daha az gelişmiş olan ülkelerin gelişimine yardım et de herkes kazansın. Tıpkı Avrupa Birliği gibi. Örnek al! Hatta daha iyisini yap. Açıkça akıl vermek gibi olsun!
+100000000
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 20 Nisan 2024, 21:29:10
Çobanların maaşı asgari ücret olsa bile günde iki vardiya çalıştıkları için pazar günü tatil hesabı ile mesai çift yazılarak ayda 3 tane asgari ücret almalılar. Pazar günüde iki vardiya fazla mesai yaparlar onda çift yaz haftada 4 vardiya mesai eder ada 6 olsa bir asgari ücret ederdi yaklaşık yani ayda toplam aylık 4 asgari ücret maaşları olmalı. Ama işyerinde uyudukları için oda patrona bir harcanan bir fedakarlıktır uyurkende aslında bir vardiya mesai yaparlar bir şeyler vermek gerekir onada patron gönlünden bir vardiya parası vermeli aslında çift vermesi lazım ama uyuduğu için anlaşma ile te kvardiya verir eder 5 asgari ücret maaş. 17x5 70 bin tl maaş verilmeli. Çobanlıkta asgari ücretle yapılacak iş değildir vasıflı eleman işidir maaşı 25 bin tle olsa 125 bin tl maaş vermek gerekir. Sigortası yemeği sigarası filan hariç. Versinler bu parayı Türk de çalışır. Bu hesap alay gibi gelebilir ama size hadi çoban ol deseler kağıdı kalemi alır bir hesap yaparsın güvenlik şirketinde sitede bekçi olmak daha karlı gelir yapmazsın olay bu. O zaman mecbur Afgan alalım denirse bu sefer adam gerçekten güvenlik işine gider bu seferde orada iş gücü fazlası olur. En iyisi Afgan'ı almayıp piyasanın 120 bine çoban çalıştırmasına mecbur etmektir. Aslında Afgan işçi almıyorlar senin benim maaşımı tırtıklıyorlar

+1
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 20 Nisan 2024, 21:30:17
Maalesef Afgan göçmen dışında çoban bulmak zor. Parayı biraz bulan ağır işlerde çalışmak istemiyor. İnsanoğlunun yapısı.   Ama göçmenler konusunda ben özellikle Güney Asya'dan, Afrika'dan uzak durulması gerektiğini düşünüyorum. Okumaya gelenler ayrı. Kendi kültürümüzün de olumsuz etkilenmemesini düşünmemiz lazım. Sonuçta kalabalık gelenler kendilerinden de etkiler bırakıyor.   


Daha önce paylaştım mı bilmiyorum. Bakım 1000 yıllık bir yolculuğun hikayesi,
[url]http://youtu.be/VmcnVqXz7tY[/url] ([url]http://youtu.be/VmcnVqXz7tY[/url])



O zaman bu alanda bir işgücü açığı varsa Çobanlık belgesi ile belli sayıda göçmen kabul edersiniz... Ülkelerinde zor durumda insanlar , yazık bunlara diye sınırları açarsanız olmaz...

+1
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 20 Nisan 2024, 21:31:04
Almanlar işgücü ithal ederken bizi hangi işlerde kullandıysa bizim de amaç aynı ...

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, "mültecilerin kimse gönderemeyeceğini , bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyorlar. Gaziantep sanayisine gidin yüzbinlerce insan en ağır ve en zor işlerde çalışıyorlar" demedi mi?

Sorsan ; Ensar , zor durumda din kardeşlerimiz , Hurmayı paylaş cart curt , ama asıl neden hep aynıdır hiç şaşmaz : Para Konuşur / Money Talks
+1
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 20 Nisan 2024, 22:03:35
Şimdi şöyle söyleyeyim yok işçi yok yok adam bulunmuyor...

Tutturmuşlar bir türkü mevcut iktidar kafası ile konuşuyorlar... Arkadaşlar versinler güzel dolgun ücreti bak ne güzel işçi buluyorlar yada bak kişi bu güzel maaş için kendini nasıl yetiştiriyor

Halbu ki bırakın asgari ücreti ,yapılan mesai de sizden kesilen verginin farkında mısınız?

%15 lik vergi dilimine girerseniz kesinti başka
%20 lik vergi dilimine girerseniz başka

Şu an çalıştığım işyerinde personel eksikliğinden deli gibi mesai yapılıyor fakat kimse bunu yapmak istemiyor zoraki veya hatıren bu işi, bu aylık için idareten yapıyor yada yapacak çünkü kazancına devlet ortak oluyor.Yada bu kazancınızı size elden vermek yerine maaş bordrosuna yansıtılarak vergi dilimine girdirerek kazancınızın düşmesine sebep olunuyor...

Üstelik özveri veriyorsunuz çünkü 16 saat çalışıyorsunuz yada haftalık tatilinizi yapmıyorsunuz

Şimdi normal verginin en çok işçiden alınıp, zenginin aldığı araba,arsa,ev,yediği yemek şirket gideri olarak gösterilip yasallaştırıldığı bir ortamda benim gibi veya herhangi birimiz gibi neden ezilip duruyoruz...Yada ben enayimiyim neden benim mesaime bile el konuluyor da neden ben  bu durumda mesai yapayım..

Türkiyedeki insanlara iş beyenmiyorlar diyeceğinize bunları yazsanıza delikanlı olup.

Hadi ben size kişisel bilgi vereyim.

Şu an özel güvenliğim
23-24 milyar maaşım var
6-6,5 milyar ticket'ım var
Tamamlayıcı sağlık sigortam var.
Normal günlük mesai saatim 8
 ayda 4 gün tatil


Hadi bu şartları yada daha iyisini sağlayacak bir işveren bulun gidip çobanlık yapayım.

Bulabilceniz mi?

İşin özü Türkiyede işçi yok yada işbeyenmiyorlar lafı bahane amaç birinin oy kapısı diğerinin ucuza calıştırdığı ve sigorta ödemediği mülteciyi sahiplenmek için kurduğu uydurmaca sözler..
Nede olsa Suriyeliler devletten sigortası olduğu için sigorta istemiyorlar bunun yerine işverin yeter yada parasını verin diyorlar buda işverenin işine geliyor.

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: sahin1 - 20 Nisan 2024, 22:13:06
Denizci kardeş özelinde arkadaşlardan rica edeyim. Allah aşkına şu nokta, virgül gibi temel dilbilgisi malzemelerini kullanalım. 8 ayda 4 gün izin kullanmak ibaresi insanı biraz afallatıyor.

Şunu eklemek durumundayım. Sayısını, oranını tartışabilirsiniz. Ama emin olun, ülkemizde çalışmak istemeyen bir kitle var. Bunlara değil asgari ücret, 2 misli para verseniz de çalışmazlar. Yakın çevremden biliyorum.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 20 Nisan 2024, 22:18:25
Şimdi oldu mu?

Orda günlük mesai saatimin 8 ,aylık tatilimin 4 gün olduğunu belirttim bunu nasıl karıştırdınız bende buna hayret ettim
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: sahin1 - 20 Nisan 2024, 22:32:25
Evet, şimdi oldu. İşçi statüsündesiniz sanırım.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Efes - 21 Nisan 2024, 09:32:55
Türkiye'de devlet aklı(devlet politikası) malesef yok, kalmadı, bırakmadılar. Eğer olsaydı
_fetö önce dost sonra baş düşman olmazdı
_suriyeye kamyon dolusu silahgönderip istikrarsızlaştırıp
Sonra bundan doğan YPG ye operasyon yapılmak zorunda olunmazdı
_faizi düşürüp milletin anasını ağlatıp, sonra birşey olmamış gibi artırılmazdı
_bedelli askerliği eşitliğe aykırı bulup sonra bu bir müjde olarak açıklanmazdı
_mısırla durduk yere düşman olunmazdı
_rus uçağı düşürülüp sonra paşa paşa özür dilenmezdi
_ver papazı al papazı denip, dolar ikiye çarpınca hem turamptan hakaret duyup hem geri adım atılmazdı
_kaşıkçı için tüm dünyayı ayağa kaldırıp suudlarla küsülür, sonrada hiçbirşey olmamış gibi üç-beş milyar için prensin sırtı okşanmazdı
_anayasa ve ahim kararları çiğnenip hukuk ayaklar altına alınmazdı

Daha saysak akşam olurda, her yanlışa devlet aklı demeyi ezber edenlere az gelir

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 21 Nisan 2024, 17:13:07
O değilde göçmen politikası ve dünya bankasından alınan kredi konusu eleştirilirken unutulan birşey var
Biz şimdi bu krediyi alırken dünya Bankasından bunun mültecilere proje olarak kullanılma şartı getiriliyor.Bizim toplumumuz faizle alınan krediyi mültecilere karşı kullanmak üzere şartıyla alınan bu krediyi ödemek zorunda mı?
Malesef ödemek zorunda bırakıldı

Aaa birde unutulan bazı şeyler var atılıp tutulan..

Eee üü hani asrın liderimiz çıkıp miting meydanlarında İmf'ye borç verecek konuma geldik diyordu...

Ne oldu şimdi dünya bankasından kredi alır konuma geldik hani Rahmetli Ecevit ile dalga geçilirdi ezik büzük denilirdi bizi imf'ye muhtaç etti denilirdi...
Ne oldu şimdi kendileri o konuma düştüler ..
Hamd olsun başka toplumlar ve göçmenler için kredi çekip biz topluma ödetmek sn. Asrın liderine nasip oldu.Bu konuyu da kimseye kaptırmadık.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 21 Nisan 2024, 18:01:24
Türkiye'de devlet aklı(devlet politikası) malesef yok, kalmadı, bırakmadılar. Eğer olsaydı
_fetö önce dost sonra baş düşman olmazdı
_suriyeye kamyon dolusu silahgönderip istikrarsızlaştırıp
Sonra bundan doğan YPG ye operasyon yapılmak zorunda olunmazdı
_faizi düşürüp milletin anasını ağlatıp, sonra birşey olmamış gibi artırılmazdı
_bedelli askerliği eşitliğe aykırı bulup sonra bu bir müjde olarak açıklanmazdı
_mısırla durduk yere düşman olunmazdı
_rus uçağı düşürülüp sonra paşa paşa özür dilenmezdi
_ver papazı al papazı denip, dolar ikiye çarpınca hem turamptan hakaret duyup hem geri adım atılmazdı
_kaşıkçı için tüm dünyayı ayağa kaldırıp suudlarla küsülür, sonrada hiçbirşey olmamış gibi üç-beş milyar için prensin sırtı okşanmazdı
_anayasa ve ahim kararları çiğnenip hukuk ayaklar altına alınmazdı

Daha saysak akşam olurda, her yanlışa devlet aklı demeyi ezber edenlere az gelir

2024 yılın üyesi adayım sizsiniz .... Bir insan bu kadar mı doğru konuşur...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 21 Nisan 2024, 19:23:49
Daha bu hatalar zinciri bitmedi

20 Nisan'da Hamas lideri Haniye ile İstanbul'da basına kapalı görüşme oldu.

Burda konuşulmadı ama negatif olarak geri yansıması olacaktır.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Efes - 21 Nisan 2024, 19:39:17
Türkiye'de devlet aklı(devlet politikası) malesef yok, kalmadı, bırakmadılar. Eğer olsaydı
_fetö önce dost sonra baş düşman olmazdı
_suriyeye kamyon dolusu silahgönderip istikrarsızlaştırıp
Sonra bundan doğan YPG ye operasyon yapılmak zorunda olunmazdı
_faizi düşürüp milletin anasını ağlatıp, sonra birşey olmamış gibi artırılmazdı
_bedelli askerliği eşitliğe aykırı bulup sonra bu bir müjde olarak açıklanmazdı
_mısırla durduk yere düşman olunmazdı
_rus uçağı düşürülüp sonra paşa paşa özür dilenmezdi
_ver papazı al papazı denip, dolar ikiye çarpınca hem turamptan hakaret duyup hem geri adım atılmazdı
_kaşıkçı için tüm dünyayı ayağa kaldırıp suudlarla küsülür, sonrada hiçbirşey olmamış gibi üç-beş milyar için prensin sırtı okşanmazdı
_anayasa ve ahim kararları çiğnenip hukuk ayaklar altına alınmazdı

Daha saysak akşam olurda, her yanlışa devlet aklı demeyi ezber edenlere az gelir

2024 yılın üyesi adayım sizsiniz .... Bir insan bu kadar mı doğru konuşur...
Teşekkür ederim. Elbette Defance Türk  yılın üyesi olmak herkesi onurlandırır. Bu forumdan çok yılın üyesi çıkar, millet zehir gibi maşallah. Çıta yüksek
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 21 Nisan 2024, 22:02:46
Daha bu hatalar zinciri bitmedi

20 Nisan'da Hamas lideri Haniye ile İstanbul'da basına kapalı görüşme oldu.

Burda konuşulmadı ama negatif olarak geri yansıması olacaktır.

"Daha kötüsü olmaz derken daha kötüsü oluyor " sözü bizim ülke için geçerli galiba
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: kdg - 22 Nisan 2024, 06:11:06
Şimdi şöyle söyleyeyim yok işçi yok yok adam bulunmuyor...

Tutturmuşlar bir türkü mevcut iktidar kafası ile konuşuyorlar... Arkadaşlar versinler güzel dolgun ücreti bak ne güzel işçi buluyorlar yada bak kişi bu güzel maaş için kendini nasıl yetiştiriyor

Halbu ki bırakın asgari ücreti ,yapılan mesai de sizden kesilen verginin farkında mısınız?

%15 lik vergi dilimine girerseniz kesinti başka
%20 lik vergi dilimine girerseniz başka

Şu an çalıştığım işyerinde personel eksikliğinden deli gibi mesai yapılıyor fakat kimse bunu yapmak istemiyor zoraki veya hatıren bu işi, bu aylık için idareten yapıyor yada yapacak çünkü kazancına devlet ortak oluyor.Yada bu kazancınızı size elden vermek yerine maaş bordrosuna yansıtılarak vergi dilimine girdirerek kazancınızın düşmesine sebep olunuyor...

Üstelik özveri veriyorsunuz çünkü 16 saat çalışıyorsunuz yada haftalık tatilinizi yapmıyorsunuz

Şimdi normal verginin en çok işçiden alınıp, zenginin aldığı araba,arsa,ev,yediği yemek şirket gideri olarak gösterilip yasallaştırıldığı bir ortamda benim gibi veya herhangi birimiz gibi neden ezilip duruyoruz...Yada ben enayimiyim neden benim mesaime bile el konuluyor da neden ben  bu durumda mesai yapayım..

Türkiyedeki insanlara iş beyenmiyorlar diyeceğinize bunları yazsanıza delikanlı olup.

Hadi ben size kişisel bilgi vereyim.

Şu an özel güvenliğim
23-24 milyar maaşım var
6-6,5 milyar ticket'ım var
Tamamlayıcı sağlık sigortam var.
Normal günlük mesai saatim 8
 ayda 4 gün tatil


Hadi bu şartları yada daha iyisini sağlayacak bir işveren bulun gidip çobanlık yapayım.

Bulabilceniz mi?

İşin özü Türkiyede işçi yok yada işbeyenmiyorlar lafı bahane amaç birinin oy kapısı diğerinin ucuza calıştırdığı ve sigorta ödemediği mülteciyi sahiplenmek için kurduğu uydurmaca sözler..
Nede olsa Suriyeliler devletten sigortası olduğu için sigorta istemiyorlar bunun yerine işverin yeter yada parasını verin diyorlar buda işverenin işine geliyor.

İşverenim, türk olmayan kimseyi çalıştırmıyorum. Piyasadan biraz fazla verdiğinde türk işçi de çok rahat buluyorsun ancak 25 yaş altında genel bir çalışmama isteği var. Telefon veya borç parasını biriktiren çıkıyor. Maaş olarak işin hakkı verildiği takdirde işçi bulamıyorum diyen yalan söyler.

Çobanlık konusu ise kendine has ve pek doğru olmayan örnek, eskiden babamızın zamanında dahi köylerde çoban çok bol bulunmazmış. Aslında bulunmama sebebi de sanılanın aksine beceri isteyen bir iş olmasından, herkes çoban olamaz yani. Afganların tercih sebebi düşük maaş değil. Afganistandan gelenlerin çoğu ya kendi yada ailesinden birisi çobanlık yapmış. Konuya hakim. Bizde çiftçi veya hayvancı çocuğu büyükşehire okumaya yolladığında geri getirtemiyor. İstanbul, izmir, ankara, bursa gören çocuk kastamonuya dönmek istemiyor.

Son olarak afgan çobanlar şimdi whatsapp gruplarında kendi maaşını belirliyor. Öyle karın tokluğuna çalışan yok. 35, 40 dan aşağı çalışan yoktur.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Denizci16 - 23 Nisan 2024, 09:28:26
23 Nisan Ulusal egemenlik Bayramı Kutlu olsun Tüm Çoçuklarımıza...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: selcukkocak78 - 24 Nisan 2024, 12:11:05
Peki utku'nun boyutu belli ise transmisyonu ile birlikte..

O zaman BMC şase ve namlulu olarak üretse gelen motorları ve transmisyonu  o zaman eklese üretim hızlanmaz mı?

Bak sen şu almanın işine 1000 bg motordan ne istediniz hani MTU 883 ü anlarımda bu garip olmuş.

Yerli güç paketinin başarılı olacağı ne malüm?

Ha bu arada Sayın Denizci16; bunlar tarihten okuduğumuz omurgalı Almanlar değildirler. 1946 Yılından itibaren onlar, yumuşakçagillerden (sülük benzeri yani) "Alaman"dır. Alman dediğin, Nazi bile olsa omurgalı adamdır. Kendi kararlarını kendi alıp, bildiği gibi uygular.

Bunların omurgaları, II. Dünya Savaşı sonrasında ABD ve yardakçıları tarafından, cerrahi işlemle itinayla alınmıştır! ABD höt deyince, örneğin Angela Merkel'i koltuğundan uçuruverdiler. :D Çünkü Angela Merkel Doğu Almanya kökenli olduğundan, bir omurgası olduğunu hatırlıyordu...
bırak almanları avrupalıların hangisinde omurga var ki?tarih boyunca da yoktu gelecektede olmayacak.tarihe yıkımlar savaşlar sömürgecilikler katliamlar pislikler ahlaksızlıklar hainlikler şerefsizliklerle geçmiş batı dünyasında değerli hangi erdem varki omurga bu değerlerden sayılsın. tarihte yaptıkları soykırımlar katliamlar yağmaların haddi hesabı yok. tüm zenginlikleri yağma çökme çalma soyma ve kan üzerine inşaa edilmiş. insanlık değerleri aasla gelişmemiş barbarlar sürüsü. bugün pembe çiçek çocukları gibi gözükmeleri midelerinden gelen çürümüşlük ve bok kokusunu saklayamıyor.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Merzifonlu - 24 Nisan 2024, 14:44:07
Fazla nefret akıl sağlığına zararlıdır, Selçuk Bey. Erdemini tartamadığın bir hasıma karşı, müsabakaya 5-0 geride başlarsın!

Matbaa makinesi, teeee Fatih Sultan Mehmet zamanında keşfedildi. Ancak bir kesimce abartılı şekilde övülen Fatih bile, bu makinenin kıymetini doğru tartamadığından, bu keşfin sonuçları Osmanlı için yıkım oldu.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 24 Nisan 2024, 16:48:11
Cennetin krallığı filmindeki bir sahne aklıma geldi yine...

Selahaddin'i çok tedbirli davranıp hemen düşmana saldırmamakla suçlayıp, Allah'ın kendi yanlarında olduğunu söyleyen Arap lidere şöyle demişti Selahaddin Eyyubi:

-Ben gelene kadar Allah size kaç savaş kazandırdı?

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: aydındurmus - 24 Nisan 2024, 16:52:11
Fazla nefret akıl sağlığına zararlıdır, Selçuk Bey. Erdemini tartamadığın bir hasıma karşı, müsabakaya 5-0 geride başlarsın!

Matbaa makinesi, teeee Fatih Sultan Mehmet zamanında keşfedildi. Ancak bir kesimce abartılı şekilde övülen Fatih bile, bu makinenin kıymetini doğru tartamadığından, bu keşfin sonuçları Osmanlı için yıkım oldu.

Matbaanın fatih zamanında gelmemesinin ana sebebi bence şahsi hırs ve çıkarları için dini kendi çıkarları uğruna kullanan MÜNAFIKLAR sebebi ile gelmemiştir bence...
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: selcukkocak78 - 24 Nisan 2024, 18:58:25
Fazla nefret akıl sağlığına zararlıdır, Selçuk Bey. Erdemini tartamadığın bir hasıma karşı, müsabakaya 5-0 geride başlarsın!

Matbaa makinesi, teeee Fatih Sultan Mehmet zamanında keşfedildi. Ancak bir kesimce abartılı şekilde övülen Fatih bile, bu makinenin kıymetini doğru tartamadığından, bu keşfin sonuçları Osmanlı için yıkım oldu.
erdem derken? dur kısa tarih geçeyim sana. romadan başlayalım.
katletmediği kabile toplum kalmadı. gözüne kestirdiği her yerde katliam yaptı. orta çağ ve öncesinde derebeylikler tam bir curcunaydı.gücü yeten yetene. engizisyonun cadı diyerek yaktığı kadın sayısı 15 milyon civarı olduğu söyleniyor tarihçiler tarafından. g. aamerikada ispanyolların katlettiği milyonlarca aztec ve yerel kabileler ne olacak. yada katledilen 90 milyon kızılderili. yada 20 milyon aborjin,4 milyon vietnamlı,4-5 milyon afganistanlı, 4 milyon ıraklı, milyonla cezayirli. belçikanın hollandanın fransanın afrikada kesip biçtiklerinin sayısı bile bilinmiyor. afrikada el kol  ayak kesen beyaz belçikalı şerefsizler leopolda kral diyorlardı. yakın tarihte morada katledilen 90000 müslüman osmanlı ya ne demeli. batının açtığı 2 dünya savaşında kaç milyon insan öldü biliyormusun 70 milyon.nükleer silahla biyolojik ve kimyasal silahla öldürülenlerde ne hikmetse hep batılılar tarafından olmuştur. ingilizlerin hindistanda yada okyanuslardaki sömürgelerinde işlediği cinayetler hangi sınıfta sence.
bak  bunca tarih katliamla dolu hangi erdemle açıklayacaksın bunu. hangi insanlıkla. evangelist püriten kökenli abd li bir şahsın kızılderililerle ilgili söylediği şu cümle inanılmaz erdem barındırıyor.'' biz göçmeden önce topraklarımızda yaşıyorlardı''
sence bunları yapanlarmı benden 5 - 0 önde .yada senin erdem anlayışında arıza var belkide. batı sömürgeleri vasıtasıyla elde ettiği refah dolayısıyla tüm bu canavarlıklarını maskeyle örtmüş gözüküyor olabilir belki senin gibileri kandırıyor da olabilir. ama batılı en ufak sıkıntılı dönem yaşasın nasıl eski alışkanlıkları depreşiyor hepimizin gözlerine sokarcasına gösterirler. ve en ufak da pişmanlık duymazlar.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: selcukkocak78 - 24 Nisan 2024, 19:00:13
Cennetin krallığı filmindeki bir sahne aklıma geldi yine...

Selahaddin'i çok tedbirli davranıp hemen düşmana saldırmamakla suçlayıp, Allah'ın kendi yanlarında olduğunu söyleyen Arap lidere şöyle demişti Selahaddin Eyyubi:

-Ben gelene kadar Allah size kaç savaş kazandırdı?
tarihte öyle bir konuşma geçmediğini biliyorsundur umarım. bu konuşmayı yazan senaristin yumurtlaması sadece
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: selcukkocak78 - 24 Nisan 2024, 19:02:23
ne demişti istiklal şairimiz
MEDENİYET DEDİĞİN TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: serkan1976 - 24 Nisan 2024, 20:35:52
Cennetin krallığı filmindeki bir sahne aklıma geldi yine...

Selahaddin'i çok tedbirli davranıp hemen düşmana saldırmamakla suçlayıp, Allah'ın kendi yanlarında olduğunu söyleyen Arap lidere şöyle demişti Selahaddin Eyyubi:

-Ben gelene kadar Allah size kaç savaş kazandırdı?
tarihte öyle bir konuşma geçmediğini biliyorsundur umarım. bu konuşmayı yazan senaristin yumurtlaması sadece


Bakın sizi asla yargılamıyorum Selçuk hocam , ne okuduğunuz nasıl bir iklimde yetiştiğinizi bilemem , samimiyetinize de inanıyorum... Ama o senaristin yumurtladığı dediğiniz "cümle" şu andaki İsrail-Filistin meselesinin de   , İslam medeniyeti  800-1200 arası Altın Çağ'ını yaşarken nasıl oldu da şimdi Batı'nın ağzına bakıyor meselesinin de bir cümleye sığdırılmış özetidir...

Çok kıymetli bir cümledir o...Senarist William Monahan diyor internette... Ben size şunu söyleyeyim bu senarist bu cümle ile İslam'a çoğu insandan fazla hizmet etmiştir ...

Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: mehmet05 - 24 Nisan 2024, 21:50:57
Mesele ne Selahattin Eyyubi'nin öyle bir ifadesinin olmaması mı? Senaristin İslam'a hizmetleri mı?
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 24 Nisan 2024, 22:02:59
Arapların altın çağı Bizans ın mirasıdır. Onuda süratle yediler bitirdiler normallerine döndüler. Altın çağ aslında bir altın çağ değil muhteşem Bizans medeniyetini yok etme çağıdır. Araplar altın çağ yaşamadı aksine var olan bir altın çağı kullanmak istediler beceremeyip çar çabuk yok ettiler. Af edersiniz Türklerde öyle yaptı. Bizansı aldık hemen sonra Ayasofya kadar muhteşem binalar yaptık ama iki yüz yıl geçti oturacağımız dolmabahçeyi bile yabancı mimarlar yaptı
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: selcukkocak78 - 24 Nisan 2024, 23:17:23
Arapların altın çağı Bizans ın mirasıdır. Onuda süratle yediler bitirdiler normallerine döndüler. Altın çağ aslında bir altın çağ değil muhteşem Bizans medeniyetini yok etme çağıdır. Araplar altın çağ yaşamadı aksine var olan bir altın çağı kullanmak istediler beceremeyip çar çabuk yok ettiler. Af edersiniz Türklerde öyle yaptı. Bizansı aldık hemen sonra Ayasofya kadar muhteşem binalar yaptık ama iki yüz yıl geçti oturacağımız dolmabahçeyi bile yabancı mimarlar yaptı
yani saçmalayan gördümde bu kadar saçmalayanını görmedim. bizans muhteşem bir medeniyet değil romanın devamıdır.aynı adetler aynı vahşilikler. yahu kör yunan eğitim sisteminde bile bizans bu kadar övülmüyordur. siz ne okuyorsunuz yahu tarihmi yoksa ilyada destanı mı. islam toplumlarında bir dönem dehşet bilimsel gelişmeler olmuş, ama dönemin jeopolitik ortamlarının dengesiziliği büyük gelişmeleri durdurmuş. tarihtede aynen böyle geçer. ha sonra ne olmuş batıya aşık tipler idareci olmuş eğitimci olmuş batıya aşık nesiller yetiştirmiş.olayın özeti bu.
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: putty - 24 Nisan 2024, 23:20:03
Alakası yok o güzel günler ele geçirilen Bizans topraklarındaki kalan kırıntı ilimler kültürlerdi. Araplar o bolluğu bir yüzyılda bitirdiler rahatladılar
Başlık: Ynt: Sohbet odası
Gönderen: Efes - 25 Nisan 2024, 11:09:00
Vahşet ve öldürmeye gelince hiç kimse insan oğlunun eline su dökemez. Doğaya bakın bütün hayvanların kendine göre öldürme yöntemi tektir. Aslan boğar yılan sokar. Birde insana bakınki yöntemleri bu sayfaya sığmaz. Yeterince manüple edilmiş insan topluluğunun yapmayacağı kötülükmü var. Bunun doğusu batısı yok. Batıdakiler kötü doğudakiler iyi diye birşeyde yok. Batıyı salt vahşet ve kötülük ile değerlendireceksek insanhakları evrensel beyannamesini nereye koyacağız.