DefenceTURK.com

SİLAHLI KUVVETLER VE TERÖRİZM => Türk Silahlı Kuvvetleri => Konuyu başlatan: WOLF - 11 Eylül 2009, 23:22:44

Başlık: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: WOLF - 11 Eylül 2009, 23:22:44
http://www.dsca.mil/PressReleases/36-b/2009/Turkey_09-44.pdf

WASHINGTON, September 9, 2009 Today the Defense Security Cooperation Agency (DSCA) notified Congress of a possible Foreign Military Sale to the Government of Turkey of 13 PATRIOT Fire Units, 72 PATRIOT Advanced Capability (PAC-3) missiles, four PAC-3 Lot Validation Missiles, 197 MIM-104E PATRIOT Guidance Enhanced Missiles-T (GEM-T), four MIM-104E GEM-T Lot Validation Missiles, five PATRIOT Digital Missiles, five Anti-Tactical Missiles and other related support and equipment. The estimated cost is $7.8 billion.


In addition, the potential sale includes eight AN/USQ-140(V)(2)(c) (RT-1785) or AN/USQ-140(V)(11)(c) Multifunctional Information Distribution Systems/Low Volume Terminals (MIDS/LVT-2), 13 AN/MPQ-65 Radar Sets, four Tactical Command Systems, 13 Battery Command Posts, six Communication Relay Groups, 13 Engagement Control Stations, 48 M902 Launching Stations, 52 Antenna Mast Groups, 13 Electronic Power Plant III (EPP), 100 THALES 9310C Very High Frequency (VHF) Voice Radios, 150 THALES 9310C VHF Data Radios, containers, battery and battalion maintenance equipment, prime movers, generators, electrical power units, personnel training and training equipment, trailers, communication equipment, tool and test sets, spare and repair parts, publications and technical documentation, U.S. Government and contractor technical, engineering, and logistics support services, and other related elements of logistics support.

 >:( >:( >:(

Keşke S-400 olsaydı...



http://www.dsca.mil
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: RekarnO - 12 Eylül 2009, 13:24:31
ABD Türkiye’ye 7,8 milyar dolarlık füze satmaya hazırlanıyor


Obama yönetimi yetkilileri ABD meclisine Türkiye’ye 7,8 milyar dolarlık Patriot PAC-3 füzesi satılması ihtimali olduğu yönünde bilgi verdi.


Pentagon’un Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı’ndan yapılan açıklamada satışın 13 Patriot ateşleme ünitesi ve 72 PAC-3 füzesini kapsadığı belirtildi.

   

Satışın ABD’nin yaptığı en büyük devletler arası silah satışlarından biri olacağı öne sürüldü. Eğer satış gerçekleşirse Türkiye’nin ABD’nin silah ihracatındaki en büyük müşteri konumuna geri döneceği ifade edildi.

 

İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRECEK   

 

Türkiye uzmanı analist Soner Çagaptay da bu alışverişin Türkiye-ABD arasındaki askeri ilişkileri güçlendireceğini, Türkiye’yi yeniden ABD’nin önde gelen silah ihracatçılarından biri yapacağını ifade etti.

 

Pentagon’dan yapılan açıklamada Türkiye’nin bu füzeleri savunma kapasitesini güçlendirmek için kullanacağı ve bölgesel tehditlere karşı bir caydırıcı güç oluşturacağı ifade edildi.

 

KONGRE'DEN İPTAL BEKLENMİYOR

 

Kongre’nin bu teklifi reddetmek için 15 günlük süresi olsa da bu tarz tekliflerin bugüne kadar hiç reddedilmemiş olması satışın gerçekleşeceği fikrini güçlendiriyor.

 

Türkiye ABD’nin İran’a komşu olan tek NATO üyesi müttefiki olma özelliğini yıllardır koruyor. Geçtiğimiz ay ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton İranlı liderleri nükleer silah elde etme çabalarının nafile olduğu konusunda uyarmış, ABD’nin Ortadoğu üzerine bir “savunma şemsiyesi” açma ihtimali olduğundan bahsetmişti.

 

ABD’nin sadece Türkiye’ye değil Fas ve Ürdün’e de askeri malzeme satması bekleniyor.


(http://www.boeing.com/defense-space/space/pac3/images/pac-3_DVD-1073-3_300x375.jpg)

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/12464681.asp?gid=229


Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: dreamlistan61 - 12 Eylül 2009, 16:51:17
ABD'nin en büyük müşterisi Türkiye oluyor

Obama yönetimi yetkilileri ABD meclisine Türkiye'ye 7,8 milyar dolarlık Patriot PAC-3 füzesi satılması ihtimali olduğu yönünde bilgi verdi. Pentagon'un Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı'ndan yapılan açıklamada satışın 13 Patriot ateşleme ünitesi ve 72 PAC-3 füzesini kapsadığı belirtildi. Satışın ABD'nin yaptığı en büyük hükümetler arası silah satışlarından biri olacağı öne sürüldü. Eğer satış gerçekleşirse Türkiye'nin ABD'nin silah ihracatındaki en büyük müşteri konumuna geri döneceği ifade edildi.


Pentagon'dan yapılan açıklamada Türkiye'nin bu füzeleri savunma kapasitesini güçlendirmek için kullanacağı ve bölgesel tehditlere karşı bir caydırıcı güç oluşturacağı ifade edildi. Kongre'nin bu teklifi reddetmek için 15 günlük süresi olsa da bu tarz tekliflerin bugüne kadar hiç reddedilmemiş olması satışın gerçekleşeceği fikrini güçlendiriyor. Türkiye ABD'nin İran'a komşu olan tek NATO üyesi müttefiki olma özelliğini yıllardır koruyor. Geçtiğimiz ay ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton İranlı liderleri nükleer silah elde etme çabalarının nafile olduğu konusunda uyarmış, ABD'nin Ortadoğu üzerine bir "savunma şemsiyesi" açma ihtimali olduğundan bahsetmişti. ABD'nin sadece Türkiye'ye değil Fas ve Ürdün'e de askeri malzeme satması bekleniyor.
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: dreamlistan61 - 12 Eylül 2009, 16:53:58
Ben şimdi anlamadım, biz s-300 veya s-400 almıyacakmıydık ?
Bu patriotların menzili ne kadar ? orta menzilmi kısa menzilmi ?
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: FoXhounD - 12 Eylül 2009, 23:25:29
Daha SSM den ses çıkmadı inşallah böyle bişey yoktur.
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: WOLF - 13 Eylül 2009, 01:11:43
Haber fos çıktı... :D(Oh be)

Amerikalılar eğer seçrseniz senatodan rahatça geçer mesajı veriyor...

Aynısını Brezilyaya satmaya çalıştıkları F-18 içinde yaptılar ama Brezilya Rafaleyi seçti...

Bu arada PAC3 ün menzili 15-20 km civarı...
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: yasin_erdogan - 13 Eylül 2009, 20:44:59
Haber fos çıktı... :D(Oh be)

Amerikalılar eğer seçrseniz senatodan rahatça geçer mesajı veriyor...

Aynısını Brezilyaya satmaya çalıştıkları F-18 içinde yaptılar ama Brezilya Rafaleyi seçti...

Bu arada PAC3 ün menzili 15-20 km civarı...

Çook cayırtı kopardılar. Fos degil bencee...
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: SKYWOLF - 13 Eylül 2009, 22:19:05

Tarihin en büyük silahını alıyoruz
13 Eylül 2009 Pazar 21:29
Türkiye, 8 milyar dolarlık füze savunma sistemi almaya hazırlanıyor. Bu Türkiye tarihinin en büyük silah anlaşması;

Barack Obama yönetimi, ABD Kongresi’ne “İran’la sınır komşusu tek NATO ülkesi Türkiye’ye 7.8 milyar dolarlık füzesavar Patriot PAC-3 batarya ve aksamı satabiliriz” bilgisi verdi. Bu satış kesinleşirse, hükümetler arası silah satışının en büyüklerinden birini oluşturacak.

ABD’de Başkan Barack Obama yönetimi, Kongre’ye İran ile sınır komşusu olan tek NATO ülkesi Türkiye’ye, 7.8 milyar dolar değerinde füzesavar Patriot PAC-3 füze bataryaları ve aksamı satabileceğini açıkladı. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’a bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı’nın açıklamasına göre, anlaşma, karadan havaya savunma sistemi içinde, 13 Patriot ateşleme ünitesi, 72 Patriot Advanced Capability-3 (PAC-3) füze bataryası ve aksamını kapsıyor.

En büyük satışlardan biri

Satışın değeri 7.8 milyar doları buluyor. Bu miktar, satış gerçekleşirse hükümetlerarası silah satışının en büyüklerinden biri olarak kayıtlara geçecek. Türkiye ABD’nin önde gelen silah alıcısı konumuna geri dönecek. Türkiye’nin, PAC-3 füze sistemini, bölgesel tehditlere karşı füze savunma kapasitesini artırmak için almak istediğini belirten Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı, şu görüşü öne sürdü: “Türkiye, bölgede barış ve denge unsuru olarak ABD’nin ortağıdır. NATO’nun müttefikinin etkili bir savunma kapasitesine ulaşmasına ve bölgede kabul edilebilir bir askeri denge oluşturmasına yardımcı olmak, ABD’nin yaşamsal ulusal çıkarıdır.”

Kongre’nin 15 günü var

Türkiye’ye Patriot füze satışını, Amerikan Raytheon Co. ve Lockheed Martin Corp. firmaları yapacak. Kongre’nin, Türkiye’ye sözkonusu füze satışını engellemek için 15 gün süresi var. Ancak Kongre’ye yakın çevreler, yönetim tarafından resmen bildirildikten sonra Kongre’nin silah satışını engelleme yoluna gitmediğini ifade ediyorlar. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İran yönetimini, nükleer silah üretme yolunda faaliyetini sürdürmesini “Beyhude çaba” diyerek uyardıktan sonra, İran’a karşı Ortadoğu’da bir savunma şemsiyesi kurma olasılığından söz etmişti.

Kesinleşen bir şey yok

ABD’deki bu gelişme, Türkiye’nin seçimini Patriot’tan yana kullandığı veya kullanacağı anlamına gelmiyor. ABD Savunma Bakanlığı, Türkiye’deki ihaleyi Amerikan şirketi Raytheon’un kazanması durumunda, füzelerin FMS programı ile satılması için yetki vereceğini duyururak, firmanın elini güçlendirmiş oldu. Daha önce benzer bir bildirim Brezilya’ya F/A-18E/F uçaklarının satışı için yapılmış, fakat ihaleyi bir başka firma kazanmıştı.


http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=207152
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: dreamlistan61 - 13 Eylül 2009, 23:48:24
Haber fos felan çıkmadı bütün dünya kanallarında bu haberi veriyorlar

İNŞALLAH kabul etmezler
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: OKÇULAR - 15 Eylül 2009, 23:47:29

İNŞALLAH kabul etmezler

Neden..?

Hava kuvvetleri ülkem için hayati öneme haiz bir sistem için riske girmez . Rus sistemi bizim için her bakımdan kapalı bir kutu.

Biz böyle bir antlaşmadan alacağımız ofset taahütlerine bakalım.

Pac 3 ün kanıtlanmış kabiliyetleri var . Ya S-400 veya S-300 hangi harbe iştirak etti...?



Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: FoXhounD - 15 Eylül 2009, 23:58:04
 Evet Patriot un savaş tecrübesi var ama pek temiz olmayan bir tecrübe bilinen bir şey bu ayrıca History channel da izlediğim körfez savaşıyla ilgili bir belgesel de(o kannal için tabi ne kadar belgesel denilebilirse) Patriot un %40lık bir başarı oranı olduğunu söylüyodu ne kadar dorudur bilemem ama tabi PAC-3 e gelene kadar baya geliştirildi füze ama genede inşallah secilen sistem pac-3 olmaz THAADS da yoldayken.
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: SKYWOLF - 15 Eylül 2009, 23:58:38
Rus sistemi pek de kapalı kutu değil. Epey meşhur bir sistem. Güvenirliliğini kanıtlaması için ille de bir savaştan geçmesine de gerek yok. O sisteme sahip olan bir ülkeye saldırmak gerçekten saldıran için kafa yorulması gereken ciddi bir problem.

Ancak PAC3, ki Patriotların güvenilirliği kullanıldıkları savaşlardaki başarı oranı göz önüne alındığında bana göre tartışılır , belirtildiği şekilde ABD kongresinden geçerse muhtemelen yeni hava savunma sistemimiz olacak gibi. İşin içine FMS krediler vs girerse bu PAC3 için büyük avantaj olacaktır.
Başlık: Rusya’nın dev silah üreticisi Rosoboron Export ihale için “varım” dedi
Gönderen: dreamlistan61 - 16 Eylül 2009, 04:51:21
Füze kalkanı Rusların da iştahını kabarttı

Rusya’nın dev silah üreticisi Rosoboron Export ihale için “varım” dedi

Türkiye’nin Mart 2007 tarihinde açtığı hava savunma füze sistemi alımına ilişkin ihaleye katılan Rusya’nın dev silah üreticisi Rosoboron Export ihale için “varım” dedi. Rus şirketin 3 paketlik bir hava savunma füze sisteminin toplam maliyeti ise 9 milyar dolar.

ABD yönetiminin Türkiye’ye Patriot PAC-3 satışı için Kongre’ye bilgi vermesiyle başlayan tartışma sürüyor. Dev ihale silah şirketlerini de hareketlendirdi. Rusya’nın ünlü silah üreticisi Rosoboron Export’un Basın Danışmanı Leonid Gladchenko kesin zaman vermeksizin Türkiye’ye 3 ayrı paket sunacaklarını söyledi. Gladchenko’nun sorularımızı şöyle yanıtladı:


Rosoboron Export Firması Mart 2007 tarihinde Türkiye’de füze alımına ilişkin açılan ihaleye katıldı mı?
Evet katıldı. Şu ana kadar bir cevap vermedik ancak Türkiye’nin gönderdiği şartnamede uzun menzilli ve son jenerasyon bir hava savunma sistemi istendiği ve paket halinde yani ilişik aparatlarıyla birlikte istendiğine yönelik bir madde var. Dolayısıyla biz de hazırlıklarımızı şu ana kadar beklettik ancak iki hafta içerisinde 3 ayrı paketten oluşan bir teklifte bulunacağız.

Bu paketlerin içerisinde hangi savunma sistemlerine ve eklentilerine yer verilecek?
İlk paketimiz S-300V hava savunma sistemi. Bu sistem Dünyadaki en gelişmiş hava savunma sistemlerinden birisi olup büyük hava saldırıları, balistik füzeler, taktik bombardıman uçakları ya da aura-balistik güdümlü füzelere karşı tam etkili mobil bir füze sistemidir. 250 km’lik bir alandaki tüm saldırıları algılayabilir ve 1,100 km’e kadar etkili savunma yapabilir. Aynı anda 24 ayrı hedefe kitlenebilen 48 füzeye sahip bu sistemle birlikte hedef belirleme sistemi, ana sistemi korumak için 4 ayrı yerden-karaya füze bataryası ile füz destek ve teknik sistemler de paketin içinde. Yani bu sistemle birlikte 9S457-1 kumanda merkezi, 9S15MV uydu radar sistemi, 9S19M2 sektörel uydu sistemi de veriliyor. Bu sistemin bir adetinin maliyeti 350 milyon dolar. Biz Türkiye’ye eğer bu paket seçilirse 3 milyar dolarlık sistem satmayı teklif edeceğiz. FAVORIT hava savunma füze sistemi ise daha uzun menzilli ve yine mobil bir sistem. FAVORIT sistemi S-330V sisteminden daha kuvvetli. 300 km’lilk bir alandaki 300 ayrı hedefi belirleyip aynı anda 100 ayrı hedefe kitlenebilme özelliğine sahip. 36 adet aynı anda farklı hedeflere kitlenebilen füze ve 72 adet karadan-havaya füze fırlatabiliyor. Bu sistemle beraber de 54K6E2 kumanda ve kontrol merkezi, 64N6E2 hedef belirleme radarı, 1T12-2M-2 keşif ve radar cihazı ve özel donanımlı koruma panelleri veriliyor. Bu sistem ABD’nin Patriot sisteminden çok daha güçlü ve daha ucuz bir sistem. Sitemin full paket fiyatı 500 milyon dolar. Türkiye’ye 6 milyar dolarlık bir paket önereceğiz. OSA-AKM ise ağırlıkla avcı uçaklar, saldırı helikopterleri, insansız hava araçları ve güdümlü füzeler için etkin bir vurucu güce sahip orta menzilli bir savunma sistemi. 45 km’lik bir alan içerisinde sahip olduğu 6 güdümlü füze ile amfibik hareket kabiliyetine de sahip. Türkiye’ye önereceğimiz pakette 500 milyon dolar değerinde 35 adetin üzerinde OSA-AKM satmayı önereceğiz. Bu sistemle beraber Tek ateşleme bataryası içerisinde dört adet 9A33BM3 hava savunma füzesi ve altı adet 9M33M3 karadan-havaya füze, bakım destek ve hedef sistemleri de veriliyor. Bağımsız bir simlüasyon cihazının da yanında verildiği OSA-AKM sistemi önereceğimiz en son paket.

ABD’nin de 3 ayrı paket önerdiği ve tüm paketlerin değerinin 7,8 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Biz de 3 ayrı paket öneriyoruz. Bu paketlerin toplam değeri ise 9,5 milyar dolar değerinde. Son paketi ihtiyaca göre sunacağız. Böylece ilk aşamada sunacağımız paketin toplam değeri 9 milyar dolar değerinde. Üstelik atış gücü, etki alanı ve füze sayısı ABD’nin önerdiği paketlerin 4-5 katı daha büyük.

‘Komşudan bir tehdit beklemiyoruz’


Dışleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin patriot füzeleri alımı konusundaki haberleri değerlendirirken, “Basına yansıyan haberlerin bütününü doğru kabul etmek doğru olmaz” dedi. “Türkiye’nin komşularıyla sıfır problem ilkesi devam edecek. Türkiye’nin güvenlik politikaları da devam edecek. Bunların ikisi birbirine alternatif değildir” diyen, Dışişleri Bakanı kamuoyundaki tartışmaları şöyle değerlendirdi “Füze alımı herhangi bir komşudan tehdit beklendiği anlamına gelmez.”

Kaynak    http://w9.gazetevatan.com/Fuze_kalkani_Ruslarin_da_istahini_kabartti/259545/1/Gundem
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: dreamlistan61 - 16 Eylül 2009, 04:53:34
Yeni Haber var orayı okuyun RUS'lardan teklif var
Başlık: RUSYANIN TEKLİF HAZIRLIĞI
Gönderen: Subutay - 17 Eylül 2009, 00:22:27
Yıllardır Silah alımında ABD ' ye bağımlı kaldık ..Her defasında kısıtlamalar ve sınırlamalar getirildi..Bu kez Türkiyenin menfaatine olacak şekilde , Teknoloji Transferi ve Türkiyede Üretimi amaçlarına yönelik olarak İhalenin Rusya lehine sonuçlandırırlması temennimdir.  

Söz konusu haber Yeniçağ Gazetesi Web sitesinde de yer almaktadır.
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: SKYWOLF - 17 Eylül 2009, 18:46:41
 Bu habere http://www.defenceturk.com/index.php?topic=1194.new;boardseen#new bakacak olursak, Patriot garanti gibi.  :o
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: SKYWOLF - 18 Eylül 2009, 13:17:41
Tümgeneral Güler, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Toplantıda, uzun menzilli hava savunma füze sistemi tedarikine ilişkin açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak ise Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir ihtiyacın tespiti ve tedarikinin nasıl yapıldığına ilişkin aşamaları anlattı.

Tuğgeneral Gürak, tedarik için önce teklif değerlendirmesi yapıldığını, buna dayalı olarak harekat ihtiyacının belirlendiğini söyledi. Bu ihtiyaçların stratejik hedef planına ve tedarik planına konulduğunu anlatan Tuğgeneral Gürak, kaynak durumuna göre öncelik verilerek tedarik yoluna gidildiğini belirtti.

Tuğgeneral Gürak, bu usul kapsamında Türkiye'nin uzun menzilli hava savunma füze sistemi ihtiyacının belirlendiğini ve 30 Haziran 2006 tarihinde Savunma Sanayii İcra Komitesi kararı alınarak tedarik görevinin Savunma Sanayii Müsteşarlığına verildiğini kaydetti.

Savunma Sanayii Müsteşarlığınca gerekli ön hazırlıklar yapılarak 9 Nisan 2009 tarihinde teklife çağrı dosyaları ile istek mektubu hazırlanarak dağıtıldığını ifade eden Tuğgeneral Gürak, dosyaları ABD, Rus ve Çin firmalarının aldığını söyledi. Bu firmaların tekliflerini 13 Ekim 2009'a kadar Savunma Sanayii Müsteşarlığına vereceğini bildiren Tuğgeneral Gürak, ''Konunun medyaya yansıması; ABD'nin iç mevzuatı gereği ilgili ABD firmasının teklif verebilmek için kongreden ön izin almak zorunda olmasından kaynaklanmaktadır. Hava savunma füzelerinin ne miktarda alınacağı gizli değildir. Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından hazırlanan çağrı dosyasında bellidir'' diye konuştu.

Batarya halinde kullanılan bu silahların bazı komşu ülkelerde mevcut olduğunu, Yunanistan'ın Patriot Hava Savunma Füze Sistemine sahip olduğunu ifade eden Tuğgeneral Gürak, şunları kaydetti:

''Biz 4 batarya tedarik edeceğiz. Gerçek rakam ihale pazarlığında ortaya çıkacak olmakla birlikte yaklaşık maliyetin 1 milyar dolar civarında olacağı değerlendirilmektedir. Projenin ihtiyaç duyulan mali kaynağı, Savunma Sanayii Destekleme Fonu ve Devlet Firma Kredisi yıllara sari olarak, tahminen 6 yıl içerisinde karşılanacaktır. Proje maliyetinin tamamı bir defada ödenmeyecek yani 6 yıl içerisinde ödeme yapılacaktır. Bunlar proje sonuçlandığında belli olacaktır.

Bazı medya organlarında çıkan '7,8 milyar dolar' ifadeleri Türkiye açısından doğru değildir. Çünkü, ABD Savunma Bakanlığınca yapılan kongre bildiriminde, ihtiyaç 13 batarya belirtildiği için maliyet 7,8 milyar dolar ifade edilmiştir.

Yine iddia edildiği gibi, bu füzeler, belli bir ülkeye karşı değildir. Mobildirler ve her cephede kullanılabilirler. Hava ve füze tehdidi nereden gelirse, bu savunma füzeleri de caydırma ve savunma için o bölgeye kaydırılacaktır.''

AA
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: RekarnO - 18 Eylül 2009, 14:02:26
Bu fuzelere verılecek para 8 ıle 10 mılyar dolar arası denılıyor. bu parayı verdıkten sonra BAE nın bıle onune gecmıs oluyoruz. Yanı savunmaya  ınanılmaz bır para harcamız oluyoruz.

Sımdı soyle dusunursek, bu sıstemın gelmesı nerden baksak 1-2 yıl surer belkı daha az, bu kadar parayı yabancıya verecegımıze yerlı sermayeye yarısını bıle aktarsak bızım ıcın bır hava savunma sıstemı kurulamaz mı. malıyetler ne denlı olur bılmıyorum ama bu kadar parayla bızde bıseyler yapabılırz sanırsam.
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: batuhansafak - 21 Eylül 2009, 14:21:02
S300 veya S400 olması daha iyi olur bence nedeni kaynak kodlarının ve geliştirilmesinde çok faydalı katkılarımız olacağı kanaatindeyim ruslar bizimle ortak üretime gidebilir diye düşünüyorum ama amerikalılar asla izin vermezler buna
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: SKYWOLF - 29 Eylül 2009, 14:30:01
ABD Füzeleri kapıda!
Can İzbul yazdı..

29.09.2009 14:06

18 Eylül’de, “ Füze kalkanı Türkiye’ye mi geliyor?” başlıklı yazımızda, verileri alt alta koymuş, “ABD füze kalkanı kapsamındaki bazı ünitelerin Türkiye’ye kaydırılması mı düşünülüyor?” diye sormuştuk.

19 Eylül’de de konuya ilişkin bazı önemli noktaları başka bir yazımızın başında dikkate sunmuştuk. Malum, ABD, Rusya’yı daha fazla ajite etmemek ve İran konusunda Moskova’nın desteğini sağlayabilmek için, Çek Cumhuriyeti ve Polonya’ya konuşlandırmaktan vazgeçtiği füze kalkanı ünitelerini (radar ve füzeleri) farklı-esnek bir yapıda, Kuzey ve Güney Avrupa’ya kaydırma kararı almış ve Nato müttefikleri nezninde hemen yoklamalara başlamıştı. (detayını sütün altındaki arşiv bölümünden -18,19 Eylül tarihli yazılar-bulabilirsiniz.)

Sorularımıza yanıt, 10 gün sonra, Alman Marshall Fon’undan geldi.

Washington ve Brüksel merkezli faaliyet gösteren ve ABD yönetimi ile çok yakın biçimde çalışan bu düşünce kuruluşunun Ian Lesser imzasıyla hazırladığı “ABD füze sisteminin yeni görünüşü-Türkiye” başlıklı analiz, çok ciddi ve açıkçası bölgesel istikrar açısından düşündürücü maddeler içeriyor.

“İran’ın yarattığı risklerin” ön plana çıkarıldığı “GMF analizi”ndeki temel tespit ve öneriler şöyle; (dikkatinize büyük puntolarla sunuyorum)

““-OBAMA YÖNETİMİ’NİN FÜZE KALKANI PLANLARINI ESNEK YAPI ÇERÇEVESİNDE YENİDEN ELE ALMASININ “TÜRKİYE VE TÜRKİYE-NATO İLİŞKİLERİ” AÇISINDAN ÖNEMLİ SONUÇLARI OLACAKTIR.

-YENİ FÜZE SİSTEMİ İRAN’DAN KAYNAKLANABİLECEK RİSKLERE KARŞI DAHA UYGUN BİR YAPI YARATACAKTIR.

-ABD FÜZE SİSTEMİ; TÜRKİYE’NİN İRAN KAYNAKLI RİSKLERE KARŞI SAVUNULMASINDA DESTEK OLACAKTIR.

-BU DEĞİŞİMİN ARTILARINDAN YARARLANABİLMEK İÇİN ABD VE NATO, YENİ FÜZE SAVUNMA SİSTEMİNİN BAZI UNSURLARININ TÜRKİYE’YE YERLEŞTİRİLMESİ OLASILIĞINI ARAŞTIRMALIDIR.

-NATO’NUN YARDIMIYLA TÜRKİYE, BU YENİ SİSTEMLE DOĞU AKDENİZ’DE FÜZE VE HAVA SAVUNMASINDA LİDER KONUMA GELEBİLİR.

-FÜZELERİN TÜRKİYE’YE YERLEŞTİRİLMESİ KONUSU, TÜRKİYE’NİN; İRAN’IN NÜKLEER BEKLENTİLERİ, GİDEREK ETKİSİZLEŞEN YAPTIRIMLAR VE  MUHTEMEL GÜÇ KULLANIMINA YÖNELİK POLİTİKASINI AÇIĞA ÇIKARACAKTIR.””

Görüldüğü üzere, ABD merkezli düşünce kuruluşları, ABD füzelerinin Türkiye’ye yerleştirilmesi fikrini aşılamaya başlamış durumda.

Bu kuruluşlar, hele de GMF bu tür yayınları boşuna yapmaz. Tek başına da hareket etmez.

Dolayısıyla bu “telkinlerin” bazı “büyük planların” parçası olduğunu düşünmek için çok sebep var.

Dikkatinizi çekerim, GMF’nin bahsettiği füzeler Genelkurmay’ın alacağını duyurduğu yaklaşık 1 milyar dolarlık “patriotlardan farklı”, “doğrudan ABD-Nato füzeleri”.

Yani Türkiye’nin alacağını duyurduğu savunma sisteminden ayrı ama gerektiğinde onunla paralel çalışabilecek bir ABD sisteminden ve ABD’li düşünce kuruluşlarının bakışıyla, İran’ın yavaş yavaş hedefe oturtulmasından bahsediyoruz.

Ne diyorsunuz? Sizce nereye gidiyoruz?

canizbul@haberturk.com
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: Şahinbey - 29 Eylül 2009, 14:36:53
Ben füzeye füze demem kaynak kodu benim olmadıkça ;)
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: SKYWOLF - 29 Eylül 2009, 18:11:58
Ben füzeye füze demem kaynak kodu benim olmadıkça ;)

+1

 ABD'nin füze kalkanı ileride onun sevdiği ama bizim sevmediğimiz bir düşmana karşı bizi koruyacak mı?. Yoksa bu kalkan sadece ABD çıkarlarına mı hizmet edecek?

Mesela gerektiğinde Yunan uçaklarına karşı o sistem çalışmayacaksa ABD'li yetkililer o füzelerini kalkanlarıyla birlikte alıp müsait bir şekilde kullanabilirler.
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: dreamlistan61 - 08 Ekim 2009, 12:30:40
Ve Amerika sonunda itiraf etti

'Türkiye'ye kurulacak Patriot füzeleri, yeni savunma sisteminin bir parçası olabilir'

ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Tauscher: "Türkiye'nin ABD'den Patriot füzesi alacak olmasından mutluyuz. Yeni füze kalkanı sistemi, eskisine oranla Türkiye'ye daha fazla koruma sağlayacak. Türkiye'nin Pac-3 füzeleri yeni sistemin bir parçası olabilir" diye konuştu.

ABD Dışişleri Bakanlığının Silahlanmanın Kontrolü ve Uluslararası Güvenlikten Sorumlu Müsteşarı
Ellen Tauscher, "Türkiye'nin ABD'den patriot füzesi alacak olmasından memnuniyet duyduklarını" söyledi.

ABD'deki düşünce kuruluşu Atlantik Konseyinde düzenlenen konferansta AA muhabirinin sorusunu yanıtlayan Tauscher, Türkiye de dahil olmak üzere tüm NATO müttefiklerini, Obama yönetiminin üzerinde değişikliğe gittiği füze kalkanı projesine katılmaya davet ettiklerini bildirdi. "Yeni sistemin Türkiye'ye, önceki Amerikan yönetiminde öngörülen sisteme oranla daha fazla koruma sağlayacağını" ifade eden Tauscher, "bu, Türkiye için olduğu kadar, bizim için de iyi haber. Çünkü Türkiye bizim çok değer verdiğimiz bir müttefikimiz. Türkiye'de birçok askerimiz var. Türkiye çok stratejik bir ülke" diye konuştu.

Tauscher, ABD'den Türkiye'ye olası patriot füzesi satışına ilişkin olarak da, "görev alanıma giren hususlardan biri de, tüm bu satışları onaylamak. Türkiye'nin patriot füzeleri alacağını görmekten mutluluk duyuyoruz" ifadesini kullandı. "Füze kalkanı konusunda bir önceki sistemde sorumluluk paylaşımının hemen hemen hiç öngörülmediğini, yeni sistemde ise sorumluluk paylaşımı konusunda büyük
bir fırsatın bulunduğunu" kaydeden Tauscher, "önceki sistemde sadece Amerikan varlığının söz konusu olduğunu, şimdiyse, yine Amerikan varlığı kullanılacak olmasına karşın, buna ek olarak, ülkelerin kendi geliştirdikleri, edindikleri ya da satın aldıkları teknolojilerle de, 'tak-kullan' modeliyle yeni sisteme katkı sağlayabileceğini" anlattı. "Örneğin, Türkiye de dahil olmak üzere, ABD'nin bazı müttefiklerinin PAC-3 füzesi satın almakta olduğuna" işaret eden Tauscher, "Türkiye'nin PAC-3 füzelerinin yeni sistemin bir parçası olabileceğini" belirtti.
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: Şahinbey - 08 Ekim 2009, 12:37:17
Abd Dışişleri Müsteşarı PAC-3'ü alacağımızı bizimkilerden önce ilan etmiş oldu. Bu durumda yapılacak olan ihale göstermelik mi olacak?
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: ~~İsmaiL~~ - 08 Ekim 2009, 13:27:03
Hayırlı olsun diyelim ama fazla mutlu olamadım nedense peki sistemin genel özellikleri nedir ?
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: Şahinbey - 08 Ekim 2009, 13:31:50
Hayırlı olsun diyelim ama fazla mutlu olamadım nedense peki sistemin genel özellikleri nedir ?

Sana doğru atılan füzeleri Abd isterse vuruyor ;D, istemezse sapan kullan daha iyi.Kaynak kodu sende olmadıktan sonra bu tür silahlar senin sayılmaz.
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: SKYWOLF - 08 Ekim 2009, 19:00:32
Bu çıkarcı şebekler ne zaman Türkiye bizim çok değerli müttekimiz, stratejik ortağımız, bizim için çok önemli vs vs gibi yağcılığa başladılarsa anlayınki yine bir ABD kazığı yiyoruz. >:(
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: FoXhounD - 08 Ekim 2009, 22:06:36
Eğer PAC-3 ü seçtiysek.. Ne diyim hayallerim yıkıldı. :(
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: Şahinbey - 09 Ekim 2009, 10:07:32
Bu çıkarcı şebekler ne zaman Türkiye bizim çok değerli müttekimiz, stratejik ortağımız, bizim için çok önemli vs vs gibi yağcılığa başladılarsa anlayınki yine bir ABD kazığı yiyoruz. >:(

Doğru söze ne denir..
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: dreamlistan61 - 09 Ekim 2009, 12:38:15
Sadece bize değil israile bile taviz vermiyor ABD



Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: Şahinbey - 09 Ekim 2009, 13:23:20
Sadece bize değil israile bile taviz vermiyor ABD

pardon anlamadım..Abd İsrail'e hangi konuda taviz vermiyor.Hava savunma füzesi konusunu kastediyorsan İsrail Arrow'ları nasıl yaptı sanıyorsun.
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: dreamlistan61 - 11 Ekim 2009, 10:46:54
Mesela f-35 konusunda  yazılım kod'ları ile ilgili   abd vermedi  israilde vaz geçti

Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: levo - 11 Ekim 2009, 15:23:54
Müsteşarımız Sayın Murad BAYAR başkanlığındaki bir heyet, 28-30 Eylül 2009 tarihleri arasında Rusya Federasyonu’na iki günlük resmi bir çalışma ziyareti gerçekleştirmiştir. Ziyaret kapsamında, Rus savunma sanayiini koordine eden devlet holdingi Rossiiskiye Tekhnologii (Russian Technologies) Direktörü ve satış ve pazarlama şirketi Rosoboronexport Direktörü, Rusya Federasyonu Hükümetini temsilen Federal Teknik Askeri İşbirliği Servisleri Direktörü ile görüşmeler yapılmıştır.
 
Ayrıca, toplantılara katılan Almaz Antei ve Oboronprom firmalarının yöneticileri ile yürütülmekte olan projelere ilişkin görüşülmüş, T.C. Moskova Büyükelçiliği de ziyaret edilmiştir.

Hangi sistemin secilecegi henüz bir karara baglanmamis gibi görünüyor...

http://www.ssm.gov.tr/TR/etkinlikler/ziyaretler/Pages/2009rusyayiziyaret.aspx

Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: WOLF - 11 Ekim 2009, 16:46:58
Almaz Antei yanılmıyorsam S-400  ve  S-300ü üreten firma...


 :o

Umraım S-400ler geliyordur...
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: ~~İsmaiL~~ - 11 Ekim 2009, 21:12:00
İnşallah bi süpriz yaparlarda S-400 olur bu süprizi herkez bekler oldu
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: Şahinbey - 12 Ekim 2009, 09:00:06
İnşallah bi süpriz yaparlarda S-400 olur bu süprizi herkez bekler oldu

S-400'lerin füze ve radar sistemlerinin kaynak kodu gelecekmi? Gelmeyecekse ne farkı var ha rus sistemi olmuş ha abd.kaynak kodlarını almadan Rus sistemi seçilirse tek fark son yıllarda abd ye olan nefretimiz tatmin edilmiş olur. Ancak lütfen balık hafızalı bir şekilde tarihe bakmayalım. Atalarımız "ayıdan post, moskofdan dost olmaz" dediyse bir bildiği var, bu sözü söyleten bir mazi var ki söylemiş. o yüzden rus kaynak kodunu verecekse amenna yoksa teknik özellikler bir tarafa hiç farketmez...

Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: SKYWOLF - 12 Ekim 2009, 23:22:30
İnşallah bi süpriz yaparlarda S-400 olur bu süprizi herkez bekler oldu

S-400'lerin füze ve radar sistemlerinin kaynak kodu gelecekmi? Gelmeyecekse ne farkı var ha rus sistemi olmuş ha abd.kaynak kodlarını almadan Rus sistemi seçilirse tek fark son yıllarda abd ye olan nefretimiz tatmin edilmiş olur. Ancak lütfen balık hafızalı bir şekilde tarihe bakmayalım. Atalarımız "ayıdan post, moskofdan dost olmaz" dediyse bir bildiği var, bu sözü söyleten bir mazi var ki söylemiş. o yüzden rus kaynak kodunu verecekse amenna yoksa teknik özellikler bir tarafa hiç farketmez...



Kaynak kodlarını vermezse O sistem kendi uçaklarımızı düşman uçağı olarak görmez mi?
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: orko_8 - 13 Ekim 2009, 08:54:36
Hayır görmez. Kaynak koduyla bir alakası yok çünkü.
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: SKYWOLF - 13 Ekim 2009, 19:37:12
Hayır görmez. Kaynak koduyla bir alakası yok çünkü.

Hımm öyleydi değil mi?
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: Şahinbey - 14 Ekim 2009, 10:53:01
Kaynak kodları (2)

ERDAL ŞAFAK

Evet; konumuz bugün de ABD'nin öncülüğünde 9 ülkenin ortaklığıyla gerçekleştirilecek ve Türkiye'nin en az 2050 yılına kadar savunma, güvenlik ve dış politikalarında belirleyici etken olacak "F-35 Müşterek Taarruz Uçağı" projesi.
Dün Meclis Genel Kurulu'nun iki birleşiminde CHP ve MHP sözcülerinin yanıt istedikleri soruları aktarmıştık. Özellikle de şu hayati belirsizliği: "Türkiye'nin F-35'lerin yazılım programlarına, yani kaynak kodlarına erişim olanağı olacak mı?"
Bu soruyu yönelten muhalefet sözcüleri (CHP'li Şükrü Elekdağ ve Onur Öymen, MHP'li Kürşat Atılgan) Genel Kurul tutanaklarına geçen ürkütücü ama gerçekten yaşanmış örnekler de verdiler:
-Falkland Savaşı'nın başında Arjantin füzeleri İngiliz uçaklarını kuş gibi avladı. 34 uçak düşürdüler. Hepsinin pilotları öldü. Nedeni şuydu: İngiliz avcı uçaklarının radar uyarı almaçları sadece Sovyet bloku ülkelerinin füzelerini düşman görüyordu. Çünkü İngiliz uçaklarının yazılım kodları buna göre ayarlanmıştı. Oysa Arjantin ordusu Batı füzeleriyle donatılmıştı. O yüzden İngiliz uçaklarının yazılım kodları Arjantin füzelerini dost olarak algılıyor ve hiçbir önlem al(a)mıyordu. Bunun sonucu peş peşe vurulup düştüler.
- ABD 1986'da Türkiye'ye verdiği F16'ların yazılım programının değiştirilmesini engelledi. Bunun sonucu Ege krizinin en gerilimli günlerinde bizim uçaklarımız Yunan uçaklarını "Dost" olarak algıladı ve Hava Kuvvetlerimiz çok ciddi risklerle karşılaştı.
- Türkiye 1.5 milyar dolar ödeyerek Boeing'ten 4 adet "Awacs" aldı. Ancak ABD Savunma Bakanlığı "Awacs" radarlarının görevini istediğimiz anlamda yapmasını sağlayacak yazılım kodlarının verilmesini önledi, bugün de önlüyor.
Bu örnekleri hatırlattıktan sonra bir kez daha sordular: "F-35'lerin de yazılım programına, yani kaynak kodlarına ulaşmamız engellenirse, bu uçaklar ne işe yarayacak?"

"Milli yazılım"ı unutun!
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ısrarla tekrarlanan bu soruları şöyle yanıtladı:
"Doğru; uçağa milli yeterek kazandırılabilmesi için, beyni durumundaki merkezi görev bilgisayarında çalışan yazılıma ve bu yazılımın kaynak kodlarına ihtiyaç var. Ancak bu yazılım ve kodları şu anda ABD'nin gizlilik politikaları gereği Türkiye dahil hiçbir ülkeye açılmıyor. Zaman içerisinde çözmenin daha uygun olacağını düşünüyoruz. Müzakereler sürüyor. Ne kadar teknoloji transfer edebiliriz arayışını sonuna kadar sürdüreceğiz. "
Ve Gönül'ün cevabının "Cuk" noktası: "Neden hep NATO ülkeleriyle bir çatışma halini öne getiriyorsunuz? Bunun dışında savunma endişelerimiz yok mu bizim? NATO ülkelerini elbette dost uçağı olarak algılayacak. Bu bilgisayar böyle programlanıyor. Bundan daha tabii bir şey olamaz."
Bu soruların ve Gönül'ün yanıtlarının anlamı şu: ABD bize "F-35"leri teslim ederken yazılımında kimleri dost saydıysa onlarla dost olacağız, onlarla dost kalacağız. Uçağın yazılım programının, yani "Kaynak kodları"nın düşman olarak algıladıklarını ise hep hasım kabul edeceğiz, etmek zorunda kalacağız.
Bu çerçevede örneğin aramızdaki olası gerilimin boyutları nereye tırmanırsa tırmansın, Yunanistan hep dost kalacak. İlişkilerimiz ne kadar gelişirse gelişsin "F-35"ler örneğin Suriye ve İran'ı hep düşman olarak görecek. Tabii ilişkilerimizin "Stratejik" boyutlar kazandığı belirtilen Rusya'yı da! Yani kiminle dost, kiminle hasım olacağımıza, dolayısıyla dış politikamıza "F-35"lerin kaynak kodları aracılığıyla ABD karar verecek.
Daha da vahimi var. Türkiye şu sıralar bir de karadan karaya atılan füzelere karşı kritik hedeflerin savunmasını güçlendirmek için "Füze savunma sistemleri" ihalesine hazırlanıyor. 4 tedarikçi adayından söz ediliyor: ABD, Rusya, Çin ve İsrail. En şanslıların ABD ve Rusya olduğu belirtiliyor.
Bir an ihaleyi "S-300" ve/veya "S-400" sistemleriyle Rusya'nın kazandığını varsayın. Şöyle bir tablo karşımıza çıkacak: Alacağımız ABD yapımı "F-35"ler, ordumuza katılacak Rus yapımı füze savunma sistemlerini "Düşman" olarak algılayacak! Ve otomatik olarak hedefe kilitlenecek.
Gerisini düşünmek bile istemiyoruz. İsterseniz siz devam edin ve kıyamet senaryolarıyla, hatta komplo teorileriyle renklendirin!

kaynak:   http://arsiv.sabah.com.tr/2008/05/26/safak.html
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: Şahinbey - 14 Ekim 2009, 11:11:52
ABD Teknoloji Transferini Neden Engelliyor ?

Baki Günay

ABD 80'e yakın Türk F-16 savaş uçağına takılacak elektronik karşı-tedbir sistemlerinin üreticisi Amerikan şirketinin, Türkiye'ye sistemle ilgili kritik teknoloji transferi sağlamasına izin vermiyor .F-16 SPEWS-II ALQ-178V5+ anlaşmasında "olmazsa olmaz" şart olan kod transferi ve teknolojik destek ABD hükümeti tarafından resmen engellendi.
 
Birinci Körfez Savaşı'nda Saddam'ın elinde çok güzel silahlar vardı. Çok iyi hava savunma sistemleri vardı. Hiçbirini çalıştıramadı. Bir tek uçak düşüremedi. Çünkü Batı'dan aldığı sistemleri Batılılar elektronik olarak körletti.

Türkiye semalarında uçan F-16'ların ülke savunmasında önemleri tartışılmaz. Ülke içindeki üslerden kalkan her savaş uçağı düşman gördüğü bilinmeyen her uçağı düşürmeye kabiliyetine sahip olarak semalarımızda uçuyorlar. Fakat Türkiye'ye bu uçakları satan ABD'nin kendisine göre düşman olarak gördüğü ülkeleri bu uçaklarda düşman, dost olarak gördükleri ülkelerde dost görünüyor. Yani bizim zannettiğimiz F16'lar sahibine göre kişniyor. Bu konuyu silahlı kuvvetlerimizin birçok üst düzey yetkilisi gündeme getirmeye devam ediyorlar. En son Emekli Tuğgeneral Aytekin Ziylan bu konuda basınımıza ilgi çekici açıklamalarda bulundu.
SAVAŞ UÇAKLARI MİLLî YAZILIMLA İDARE EDİLMELİ
TAİ tesislerinde ABD ile ortak üretilen F-16'lar için eski hava kuvvetleri komutanı ''Biz F-16 değil, soba boruları uçuruyoruz'' demişti. Çünkü F-16'ın belleği olan kod yazılımlarını ABD Türkiye'ye vermemekte direniyor. İsrail ve İngiltere'ye vermekte sakınca görmeyen ABD, bu kodları bize vermiyor. Yani Türkiye ABD'nin istemediği bir ülke ile savaşa girerse bu uçaklarımız bir ise yaramayacak. ABD çıkarları aleyhine bir devletle veya aşiretle savaş durumunda.ABD elektronik müdahale ile bu sistemleri kör ederse veya kullanılmaz hale getirirse, dünyanın en gelişmiş helikopterlerini ve F-16'larımız hangarda yatacak. Emekli Tuğgeneral Aytekin Ziylan bakın bu konuda ne diyor:'' Şimdi bir savaş uçağı çok farklı düzeylerde ve karmaşıklıkta yazılım gruplarından oluşuyor. Örneğin uçağın manevra kontrol yazılımı ile uçağın donanım teknolojisi ve tasarımı iç içe girmiş durumda. Yani o yazılımı yazmak veya değiştirmek için uçağın tasarımcısı kadar bilginiz olması gerekiyor. Benzer şekilde uçağın yapacağı görevlerin kontrolünü sağlayan bilgisayar üzerindeki yazılımlar da aynı özelliğe sahip. Uçağınızın üzerinde bir kamera veya bir elektronik harp cihazı varsa bunların içinde de ayrıca kendi yazılımları var. Bu nedenle uçak örneğinde tek bir yazılımdan ve tek bir yazılım firmasından bahsedemeyiz. Mesela ATAK helikopterinin görev bilgisayarının yazılımı gizli olması gereken bir sistemdir. Uçakların içinde radar ikaz almaçları var. Bu, uçağa yönelmiş bir füzeyi pilota haber verir. Kendisi otomatikman tedbir alır. Şimdi bu radar ikaz aygıtını yapan yabancı bir firma onun içine küçük bir virüs koyabilir. O virüsü yalnız o bilir ve onu da bulmak imkansız derecede zordur. O virüsü ileride kendisi bir kod göndererek aktif hale getirirse senin o radar ikaz aygıtı çalışmaz. Gelen füzeyi haber vermez. Dolayısıyla bu sistemin ve bu sisteme ait teknolojilerin gizli olması gereken sistem olarak beyan edilmesi lazım''
ABD, İSRAİLVE İNGİLTEREYE İZİN VERİYOR
Her silah kendisini yönlendiren yazılıma göre hareket etmekte. Bir bomba düşmeden önce birçok işlemlerden geçtikten sonra hedefe kitleniyor ve hedefi imha ediyor. Eğer siz silah üreten bir ülke iseniz bir zamanlar dostunuza sattığınız silahlar düşman gördüğünüz iktidarın eline seçtiği anda siz o silahları ve araçları etkisiz hale getirebilir. Yazılımına müdahale ederek uçakların birbirlerini dahi vurmasını yapabilirsiniz. Bu konuyu ister istemez düşünmek gerekiyor. Çünkü Amerikan Kongresi'nde yapılan konuşmalar var.Internet'ten ABD senatosunun zabıtlarında bunlara ulaşmak mümkün. ABD'li senatörler diyorlar ki, "Biz kredilerle başka ülkelere sattığımız silahların yazılımları içine birer tane virüs koyalım. İleride onlar bu silahları bizim amacımızın dışında kullanamasınlar. Ben ABD'nin istemediği bir ülkeye karşı uçağımı kullanmak istersem, ABD buna karşı geleceği için bir kod göndererek o silahı çalıştırmayabilir. Yazar Alvin Toffler "Savaş ve Savaş Karşıtı" kitabında ABD'de konuştuğu generallerin kendisine "Biz herhangi bir uçağı herhangi bir boylamı geçmesi halinde düşecek şekilde önceden ayarlayabiliriz" dediğini yazıyor. Türk ordusunun çok üzerinde durduğu ATAK Projesi'nde görev bilgisayarını TÜBİTAK'taki bir ekip yapacaktı. Fakat ABD "Hayır vermiyoruz, hazır alacaksınız" diye dayatması ile karşı karşıya kaldık.
KOCATEPE SAVAŞ GEMİMİZ BÖYLE BATIRILDI
Kıbrıs ve Kocatepe olayında hepinizin bildiği Kocatepe'nin yunan gemisi olarak batırılması hikayesi'de hala hafızalardadır. Elektronik yönlendirme ile Türk uçaklarına gönderilen yanlış sinyal yönlendirmesi sonucu bölgeye giren Türk savaş gemileri ile savaş uçakları birbirlerini düşman olarak tanımlayarak ateş açmışlardır ve dost ateşi ile Türk gençleri hayatlarını kaybetmişlerdir.Bu olayın 1974'lerde gerçekleştiğini belirtmekte fayda var. Şu anki teknoloji ile bunun çok fazlası yapmak mümkün.
Elektronik karşı-tedbir sistemleri, savaş uçaklarını, düşman radar ve silahlarına karşı koruyor. Yazılım kaynak kodları da, bu sistemlerin en önemli parçası. Türkiye, bu konuda teknoloji transferi verilmesiyle, söz konusu yazılımların, kendi tanımladığı güvenlik ihtiyacını karşılayacak şekilde milli olarak hazırlanmasını istiyordu. Buna izin vermeyen ABD ise, sistemlerin, kendi kurduğu standard şekilde kullanılmasını ve Türk tarafının değişiklik yapamamasını istiyor. Görüldüğü gibi ABD ilerde olacak bir savaşta (olmamasının dileriz tabii) Türk savaş uçakların kontrol etmek istiyor!!
SONUÇ
Unutulmamalıdır ki; satın alındığı takdirde Türkiye kullanıcı olarak kalmaya mahkumdur ve bu sınırlama teknoloji transferinde diğer projelere kötü örnek olabilir. Bu metotta Türkiye doğrudan satın almaya itilirse, yarin ayni metodun diğer projelerde kullanılmayacağı nereden belli ? Ev yapıyorsun ama kapının kilidinin anahtarı başka birinde. Ülke savunmasında kullanılan hangi silah olursa olsun milli yazılım şarttır. Aksi durumda o silah sisteminin güvenirliliği hep tartışılacaktır. Milli yazılıma sahip bir sistemin dahi güvenirliliği yüzde 100 olamaz; zira her kod kırılabilir. Ancak bu harcanacak zaman ve kullanılan teknolojiye bağlı olduğundan, göreceli olarak milli yazılıma sahip sistemler daha güvenlidir.Türk insanı bir gün elbet kendi uçağını da kendi yapacaktır.

 
kaynak:   http://www.ufukotesi.com/yazigoster.asp?yazi_no=20041118
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: Şahinbey - 14 Ekim 2009, 11:49:09
İnşallah bi süpriz yaparlarda S-400 olur bu süprizi herkez bekler oldu

S-400'lerin füze ve radar sistemlerinin kaynak kodu gelecekmi? Gelmeyecekse ne farkı var ha rus sistemi olmuş ha abd.kaynak kodlarını almadan Rus sistemi seçilirse tek fark son yıllarda abd ye olan nefretimiz tatmin edilmiş olur. Ancak lütfen balık hafızalı bir şekilde tarihe bakmayalım. Atalarımız "ayıdan post, moskofdan dost olmaz" dediyse bir bildiği var, bu sözü söyleten bir mazi var ki söylemiş. o yüzden rus kaynak kodunu verecekse amenna yoksa teknik özellikler bir tarafa hiç farketmez...



Kaynak kodlarını vermezse O sistem kendi uçaklarımızı düşman uçağı olarak görmez mi?

Konunun teknik özelliklerini çok ayrıntılı olarak bilmiyorum ama yanlış bilmiyorsam bildiğim kadar  ile kaynak kodları billgisayarın yazılımı hazırlanırken genel olarak yazılımın tamamını yada bilgisayardan yapmasını istediği her görevin yapılışını ayrı ayrı kontrol edebilen kodlardır. Üretici konumundaki ülke isterse uçağın tüm sistemlerini kontrol eden görev bilgisayarını kilitleyebilir böylece uçağı uçurmana engel olur yada uçağın bir füzeyi ateşlemesine engel olabilir.Bu kodların verilmesi demek yazılımın nasıl yapıldığının öğrenilmesi demektir ki diğer nedenler bir tarafa, hiç kimse kolay kolay yorucu ar-ge çalışmaları sonucunda elde etmiş olduğu bilgi ve deneyimin bir başkası tarafından öğrenilmesini istemez.
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: ~~İsmaiL~~ - 14 Ekim 2009, 13:22:35
Durum nekadar vahim hiç yaşamayalım daha iyi böyle rezalet olurmu ya allah sonumuzu hayır etsin F-35 lerin kodu verilmişti diye okumuştum yoksa verilmedimi ? Şu anki F-16 larımızda kaynak kodu bizemi ait ? F-16  Kaynak kodu krizi yıllar önce çözülmüştü diye biliyorum
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: SKYWOLF - 14 Ekim 2009, 23:30:20
Geçmiş yıllarda bu konuda forumlarda yapılan tartışmalarda, Arjantin füzelerinin o zamanlki teknolojiyle kaynak kodunua sahip olmadıkları söylenmişti. Hatta yanılmıyorsam bunu belirten sevgili Orko_8 arkadaşımızdı.

Uçaklarda kullanılan kodlarda yine yanılmıyorsam, uçağa takılacak silahların kullanımı için gerekli. Atak projesindeki yerli görev bilgisayarı da yerli  veya kendi tercihimiz olan yabancı bir silah sistemini helikopterde kullanabilmemiz açısından önemli.

Bütün bu konular hakkında Sevgili Orko bilmem kaçıncı defa  açıklama yapacaktır. ::)
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: Şahinbey - 15 Ekim 2009, 09:14:09
LONDRA - Britanya, 1982'de Arjantin'le bir avuç ada için tutuştuğu Falkland Savaşı hakkında 21 yıl sonra tüyler ürperten bir nükleer itirafta bulundu. Londra, 1823'ten beri elinde tutttuğu Arjantin açıklarındaki Falkland Adaları'nı işgal eden Arjantin kuvvetlerine karşı yolladığı donanmasındaki gemilere 'nükleer bombalar' yüklediğini ilk kez resmen kabul etti. Britanya Savunma Bakanlığı, bazı savaş gemilerine 'WEI77' tipi nükleer bombaların yüklendiğini belirtti. Bakanlık sözcüsü "Falkland Savaşı'nda bölgeye bazı nükleer silahlar yollanmış. Bunlar, güvenlik amacıyla ve uluslararası yükümlülüklere uymak için gemiden gemiye aktarılmış. Aktarma sırasında bomba taşıyan yedi konteyner hafif hasar görmüş. Ancak silahların karaya konuşlandırılmadığını tahmin ediyoruz" dedi. Soğuk Savaş'ta savaş gemilerinin nükleer silah taşımasının olağan olduğunda ısrar eden sözcü, söz konusu bombaların hiçbir zaman Falkland Adaları ya da bir Güney Amerika ülkesinin karasularına girmediğini savundu. Kraliyet Donanması'nın savaşın ilk günlerinde batırılan gemilerinde nükleer bomba olup olmadığı yönünde bir açıklama yapılmaması ise 'batık nükleer bomba mı var?' sorusunu doğurdu. Sert bir açıklama yapan Arjantin, batırılan Britanya gemilerinde nükleer silah olmadığının kesin ortaya konmasını istedi. Arjantin hükümeti, "Böyle bir durum bölgede yaşayanlar ve çevre için cok ciddi sonuçlar doğurabilir. Güney Amerika'da bir koloninin korunması için nükleer silahlara başvurmaya kalkışılması ve bunun meşru gösterilmeye çalışılması kabul edilemez" açıklamasını yaptı.

Arjantin beş Britanya gemisi batırmıştı
Arjantin Hava Kuvvetleri savaşın ilk günlerinde Fransız yapımı EXOCET güdümlü füzeleriyle biri Coventry adlı destroyer olmak üzere beş Britanya savaş gemisini batırmıştı. Britanya, Fransa'dan gizlice güdüm sisteminin şifrelerini satın alıp füzeleri etkisiz hale getirmiş ve bu sayede savaşta üstünlüğü ele geçirmişti. 1976-83 yılları arasında Arjantin'de 'terör estiren' askeri cunta, Malvinas adını verdikleri adaları 2 Nisan 1982'de işgal etmişti. Britanya'daki Margaret Thatcher hükümeti donanmayı bölgeye yollayarak karşılık verdi. 74 gün süren savaş, Arjantin'in çekilmesiyle bitti. Bir yıl sonra Arjantin cuntası devrildi


kaynak:    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=98037
Başlık: Ynt: Yoksa PAC3 ü mü seçtik?
Gönderen: Şahinbey - 15 Ekim 2009, 09:41:25
Savunma sanayii sektörü, krize rağmen 2008 yılında istikrarlı büyümesini sürdürdü. Geçen yıl 2 milyar 317 milyon dolarlık ciroya ulaşan sektör, kriz yılında cirosunu 300 milyon dolar artırmayı başardı.

Savunma sanayii şirketleri, 576 milyon dolarlık ihracatla da rekor kırdı. İhracatta hava ve kara araçları başı çekerken, mühimmat ve füze oranı yüzde 9′da kaldı. Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ve Savunma Sanayii İmalatçıları Derneği’nin (SASAD) verilerine göre, sektör için en önemli gelişmelerden biri de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaç duyduğu malzemenin yüzde 44′ünü iç piyasadan alması oldu. Savunma sanayii yetkilileri, bu oranın 2011′e kadar yüzde 50′ye ulaşacağı öngörüsünde bulunuyor.

Müsteşarlık tarafından hazırlanan ‘Sektörel Strateji Raporu’na göre, önümüzdeki dönemde TSK’nın kara platform araçlarının tümünün yurtiçinden karşılanması hedefleniyor. Yine tüm su üstü askerî araçların, insansız hava uçaklarının, elektronik harp ve algılayıcı sistemler ile kısa ve orta menzilli füzelerin de yine yurtiçinde üretilmesi planlanıyor. Müsteşarlığın hedefleri arasında ise şu an, denizaltı, savaş uçakları ve uzun menzilli füzeler gibi projeler yer almıyor. Türkiye’nin savunma sistemleri satın aldığı ülkeler arasında Çin, Fransa, Almanya, İsrail, İtalya, Hollanda, Norveç, Kore Cumhuriyeti, İspanya, İngiltere ve ABD bulunuyor.
Strateji raporunda, kritik teknolojiler alanlarında yurtdışı bağımlılığının en aza indirilmesi, 2011′e kadar savunma sistem ihtiyacının en az yüzde 50’sinin yurtiçinden karşılanması ve KOBİ’lere daha fazla iş verilerek yan sanayi oluşturulması gibi hedefler yer alıyor. Yetkililerin üzerinde durduğu en önemli hususlardan biri ise milli yazılımların geliştirilmesi.

1. Körfez Savaşı sırasında Irak Hava Kuvvetleri’nin savunma kodlarının Fransa tarafından Amerika’ya verilmesiyle Irak’ın düştüğü durum hatırlandığında, milli yazılımın önemi ortaya çıkıyor. Türkiye de özellikle hücum helikopterlerinde milli yazılım için bastırıyor. Zaman’a konuşan bir yetkili, milli yazılımın ne kadar hayati olduğuna dair ilginç bir örnek veriyor: “1979′da İran’daki devrimin ardından, Amerikalı teknisyenler ülkeyi terk ederken, uçakların yedek parçalarına ait bilgileri, numaraları bilgisayarlardan sildiler. İranlılar, 1 milyon yedek parça arasında ne yapacaklarını şaşırdılar.”
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre, geçen yıl dünyadaki toplam askerî harcamalar 1 trilyon 464 milyar doları buldu. Harcamalarda Amerika, 607 milyar dolarla başı çekiyor. Onu Çin 84,9 ve Fransa 65,7 milyar dolarla takip ediyor. Türkiye ise 2008′de askerî harcamalar için yaklaşık 11 milyar dolar ayırdı.


kaynak:   http://www.haber.be/turk-silahli-kuvvetleri.html