Suınırımızı ihlal eden Rus ucaklarıyla başlamış ama aslında gündemimizde olan. F35 ile devam eden eden güzel bir makale...
Sınırımızı ihlal eden Su-30SM'ler!!!
Rusya'nın sınırlarımızı ihlal eden Su-30SM'leri aynı zamanda Hint Hava Kuvvetleri'nde de görev yapıyor. Bundan bir kaç yıl önce F-15'lerle karşılaşan Su-30SM'ler ne yapmıştı?
Suriye sınırımızda uçan ve hava sahamızı ihlal eden Su-30 SM’ler, Amerikan uçakları ile Rus uçaklarının Suriye hava sahasında yakınlaşması ve daha önceki yıllarda Hint Su-30 MKI’lerin EF-2000 ve F-15C’lere tatbikatlar da ezici çoğunlukla angaje olması.
Bütün bu gelişmeler ve gelecekteki muhtemel karşılaşmalar dünya havacılık gündemini zaman zaman “Sukhoi”’ler mi? “Fighters”’lar mı? sorusu ile meşgul eder.
Sukhoi-Fighters çatışmasında kim su koyuverir? Elbette bu soru çok su götürür, belki bir gün geniş dosya şeklinde inceleriz diyerek bazı haberler ışığında kısaca değerlendirmeler yapmak istiyorum.
Okumuşsunuzdur, geçenlerde F-16’nında tasarımcıları arasında bulunan Pierre Syrey Rus ve Amerikan uçakları hakkında ilginç bir demeç verdi. Türk Hava Kuvvetleri ile birlikte ondan fazla ülkenin sahip olacağı F-35 beşinci nesil savaş uçağı, Syrey’e göre 1950’ler de üretilen antika Rus MiG-21 tipi uçakla bile baş edemeyecek kadar kötü ve Rusların dördüncü nesil Su-27, Mig-29 uçakları ile karşılaştığında “dogfight”ta (it dalaşı) kaybeden taraf olacakmış. (Beşinci nesil Rus uçakları ile kıyaslamamış bile)
Russia Today'e (RT) konuşan mühendis Sprey, şunları söyledi: ''Su-27 ve hatta MiG-29'un bile daha geniş kanat alanları ve daha güçlü motorları var. Bu uçaklar daha fazla havadan havaya ve havadan karaya silah taşıyabiliyorlar. Bu nedenle F-35 ikisi karşısında da çaresiz kalır. Zira karşınızda manevra kabiliyeti daha gelişmiş, daha hızlı ve sizden daha iyi silahlanmış bir uçak varsa, başınız dertte demektir.''
Daha güçlü motorları var derken zannımca çift motorlu olduklarından dolayı tek motorlu F-35’den daha fazla güç ürettiklerini kastediyor. Yoksa F-35’in P&W F135 motoru güçsüz değil. Aslında mühendisin MiG-21/29 tezleri bu bağlamda çok inandırıcı değil. Fakat F-35 göreniniz var mı bilmiyorum ama ben İzmir’de ki Hava Kuvvetlerinin 100.kuruluş yıl dönümü kutlamalarında (2011) mokapını gördüm. İlk aklımdan geçirdiğim şey şu idi; ”bu ne kalın uçak”. Oysa Çiğli’de F-4’den EF-2000’e, Mig-29’dan, Tornado’ya kadar dördüncü nesil uçakların çoğu vardı yani rahatlıkla gözünüzle kıyas edebiliyordunuz.
Daha iyi silahlanmış dediği olay ise; Su-27 türevlerinin füzeleri kanat altında taşımasından ötürü, radar görünmezliğinin zedelemek için tüm silahları gövde içinde taşıyan F-35’e nazaran daha fazla füze taşıması. Birazdan bu konuya döneceğim zaten HHF makalelerinde Rus füzelerini uzunca anlatmıştım, geniş dosyalar bölümünde bulabilirsiniz.
Konunun uzman görüşünü uçak mühendisleri verecektir elbette, ancak bir havacılık araştırmacısı olarak birkaç yorum yapmak istiyorum.
Amerikalıların yukarıdaki uçaklardan daha az silah kapasitesi ve manevra kabiliyeti olan F-35’i dizayn ederken yaptıkları tercih birçokları gibi benim içinde çok net değil. Ancak bu bir eksiklik değil tercih meselesi;
-Rusların; zaten “Sukhoi” serisi uçakların kullandığı Kızılötesi Arama ve Takip Sistemi (IRST) radarlara görünmese bile 50 km ve ötesinden Stealth uçakları görüyor, o zaman boşuna kapasiteden ve manevra yeteneğinden fedakarlık etmeye gerek yok mantığı. (IRST tespit sistemi Sukhoi serisi uçaklarda bulunduğundan uçuş anında kullanılıyor. Sabit veya mobil radarlar tarafından F-22 gibi uçakların görülebilmesini kastetmiyorum)
-Amerikalılara baktığımızda ise; “stealth” yani düşük radar görünürlüğü olsun ama silah ve manevra kabiliyetinden fedakarlık yaparız düşüncesi.
Belki de F-35’de şu an bilemediğimiz elektronik/aviyonik süprizler var. Ne olabilir diye tahmin yürütsek EH kabiliyeti desen Ruslar da da var. AESA radar hakeza…
F-35’den daha güçlü motorlar (çift motor) ve daha geniş kanat alanına sahip F-22 Raptor ve rakibi Rus T-50 PAK-FA, F-35 dezanvantajlarına sahip değil. Zaten F-35 çok rollü teknik tabiri ile multi-role bir savaş uçağı. (F-16 gibi).F-22/T-50 ise hava üstünlüğü uçağı(F-15C gibi). Dolayısı ile Rusların F-22 karşısına çıkaracağı rakibi T-50, F-35’in karşılığı ise mühendisin bahsettiği Su-27 serisi ve Mig-29/35.
Diğer yandan dördüncü nesil Mig-29’un (NATO kod adı Fulcrum), F-35 karşısında sahip olduğu eski teknoloji aviyonik, EH sistemleri ve yapısal özellikleri düşünüldüğünde WVR veya BVR menzili içinde dogfight’ta üstünlük sağlayacağını söylemek çok iddialı bir laf olmaktadır. Ben bu kısmında mühendisin politik davrandığını düşünüyorum. Mig-21’den bahsetmeye gerek bile yok.(WVR-görüş menzili içinde yani gözle temas, top ve IR güdümlü füze menzili ,BRW-görüş ötesi menzilde yani AR/SAR radar güdümlü füze menzilinde)
Mühendis aslında “kral çıplak” dedi.
Ancak bahsettiği diğer uçaklara gelince aslında kimsenin dillendirmediği şeyi söyleyerek bir anlamda kral çıplak dedi.(ABD ve dünya kamuoyunda F-35 hakkındaki bu iddia daha önce çok dillendirilmiş olabilir ve ben duymamış olabilirim, bu açıklama üzerinden bir kanıya varmaya çalışıyorum).
Mig-29 rakip olamaz belki ama onun aslında bir nevi yeni sürümü olan yeni motorlar ve radara sahip ve hepsinden de önemlisi hareketli nozulları olan (thrust-vectoring) Mig-29 OVT veya Mig-35 belki mühendisin söylediği kapsama girebilir.
SU-27 FLANKER VE TÜREVLERİ NE YAPABİLİR?
Gelelim Su-27 Flanker ve türevlerine; şurası muhakkak ki en modern Rus havadan havaya füzelerini kullanan Su-27 türevleri kullandığı son teknoloji füzeler ve manevra kabiliyeti ile radar görünmezliği olmasa bile F-35 için çok güçlü bir rakip. Hatta yukarda demek istediğim gibi gördüğümüz ve bildiklerimiz kadarı ile Su-30 ve Su-35 gibi uçaklar ile baş etmesi çok zor. (Daha önceki havadan havaya füzeler makalelerimde anlattığım üzere Rus A-A (HHF) füzeleri ABD’li rakiplerinden menzil olarak ilerde olmakla birlikte bir füzenin kalitesi kaçma-kurtulma yöntemlerine verdiği reaksiyonla yani üzerinde koşan yazılım ile ölçülmektedir. Yoksa Meteor (Avrupa) füzesi ile Vympel R-77 BVRAAM (Rus) arasında AIM-9X (ABD) ile R-73 (Rus) arasında teknik açıdan aşırı bir üstünlük yoktur.)
Diğer yandan mühendise hak vermemek elde değil
Sonuç olarak geriye uçağın manevra kabiliyeti kalmaktadır. Bu konuda mühendise hak vermemek elde değil. Su-27 türevleri yani ondan türemiş daha üst modelleri olan ve bazıları şu aralar güney sınırımızda cirit atan Su-30MKI, Su-30MS Flanker-C,Su-33 Flanker-D, Su-34 Fullback, Su-35 Flanker-E ve Mig-35 Fulcrum-F uçaklarının F-35 Lightning-II (Şimşek-2) uçağından manevra kabiliyetinin daha fazla olduğunu söylemek için sanırım mühendis olmaya yada her iki uçağı dogfight’ta görmeye gerek yok.
Çiğli’de ki gösterilerde F-16’lardan bile daha keskin manevralar yapan EF-2000 Eurofighter Typhoon uçaklarının delta kanat olmasına rağmen Hint Su-30MKI’larına 12-0 yenilmelerini düşünürsek F-35’in işi çok zor.
Hava savaşını kim kazanır?
Hava savaşı; insan faktörü, manevra kabiliyeti (motor gücü, fly-by-wire, kanat alanı ve hareket kabiliyeti, dizayn, ağırlık, vb.), EH kabiliyeti, füzelerin kalitesi, AWACS desteği, uçağın radarının menzili ve kabiliyeti, stealth-gizlilik, ağ merkezli harp imkanı ve diğer aviyonik sistemlerin modernliği gibi bir çok faktöre bağlıdır.
F-35 mi Sukhoi serisi uçaklar mı hava savaşında galip gelir gibi bir soruya kesin ifadelerle cevap vermek en basitinden cahillik ve dünyanın en kapsamlı teknoloji dalı olan havacılık teknolojisini hiç tanımamak demektir. Çünkü hava savaşında insan değişkeni ihmal edilse bile daha yüzlerce faktör ve değişken vardır. Dolayısı ile henüz ne Amerikalı ne de Rus mühendis ve pilotlarının bile F-35’in Su-30/33/35 karşısında ne yapacağını tam olarak bilemediği bir olaydan bahsediyoruz. Soğuk savaş döneminde birçok Rus uçağı Amerika tarafından bir şekilde temin edilip batılı uçaklarla uçuruldu. ABD’de ki çok göz ününde olamayan üslerde Fighters’la la kapıştırıldı. Almanya’nın birleştirilmesinden sonra Doğu Alman MiG-29’ları ile F-16 lar karşılaştırılabildi. Ancak şu anda batının elinde hiçbir Su-27 türevi yok. Tek örnek Hint Su-30’larının yakın savaşta WVR menzilinde RAF EF-2000 ve USAF F-15’lerini harcamış olduğu.
Yukarıda bahsettiğim dogfight faktörlerini düşündüğümüzde %90’a yakın bir kesinlikler hava savaşında F-16/F-4E kapışmasında F-16 veya F-15/MiG-23/27’de F-15 dediğimiz gibi yada İran-Irak savaşında F-14’lerin Irak Mirage’lerine karşı zaferlerinde olduğu gibi net şu şundan üstündür kesin kazanacaktır demek beşinci ve dörtbuçuğuncu nesiller için çok zor.
Zaten aşağıda anlatacağım olaylar da dünya savunma kamuoyunda şaibeli olarak değerlendirildi. Özetle SU-27 türevlerinin F-35’den daha üstün manevra kabiliyeti olmasından başka elimizde %100 net bir veri yok. Yukarıda bahsettiğim hava savaşındaki diğer faktörler hala daha her iki rakip için bir sır. En azından biz siviller için.
F-16’lar F-35’lere kilit atmış
F-16 kadar küçük ve çevik bir uçağı F-35’in kadranda tutması çok zor. Geçtiğimiz aylarda Amerika’da F-35 ile F-16 arasında yapılan dogfight eğitimlerinde F-16’ların ezici çoğunlukla üstün gelmesi F-35 hakkında şüphelerimizi artırmaktadır. (Üstün gelmede kasıt F-16 HUD-Baş üstü ekranı-Heads-up-Display içine F-35 alarak top veya IR güdümlü füze kilitlemesi). Ancak F-16’nın her bir şeyini açık kaynaklardan bildiği gibi F-35’i henüz bilmiyoruz. Belki de kanat alanı, motor gücü ve aerodinamik yapısı gereği Sukhoi serisinden manevra kabiliyeti düşük olan F-35’in elektronik sistemleri bu dezavantajı kapatacak şekilde. Belki diyorum çünkü hayal gücünü zorlayacak bir teori.
ABD gelecek de düşük radar görünürlüğünün her şeyi kapatacak kadar stratejik olduğuna inanıyor olabilir. Oysa Rus ve Çin bilim adamları ise sadece Sukhoi’ler deki termal görüş sisteminin değil ilerde radarlarda ki gelişmelerle de “stealth” teknolojisini boşa çıkacağına inanmakta. Bunun ispatı olan yaptıkları uçaklar ortada; T-50 PAK-FA, J-20. Her ikisinin dizaynının da F-22 ile kıyaslandığında daha fazla radar yansıması yapacağı büyük ihtimal. Çünkü sadece keskin kenarların düzeltilmesi ve boya ile iş bitmiyor görünmezlik örneğin nozulların saklanması vb. bir sürü faktöre bağlı. Oysa Rus ve Çin uçağında nozullar F/A-18 gibi yerinden fırlayacak gibi.
“Stealth” yani gizlilik için sadece düşük radar görünürlüğü yetmez. Ayrıca düşük Görsel, Termal (kızılötesi), Akustik, Elektromanyetik, emisyon gözlenmesi şartı vardır. Tüm bu şartlar yerine geldiğinde ileri gizlene bilirlik özelliği gerçekleşmiş olacaktır.
Ancak yeniden hatırlatmak istiyorum 180 derece kilit 360 derece vuruş (high-off-boresight) yani yüksek yanal sapma açısı çağında IR (ısı) güdümlü füzelerle donatılmış uçaklar, diğer taraftan BWR menzilinin 100 km ye dayandığın AR güdümlü füzelerin takıldığı uçaklar. Manevra kabiliyetinin ne derece önemli olduğu aslında havacılıkta veya hava savaşlarında yeni tartışma konusu. Bu sorunun cevabını vermemiz için beşinci nesil uçakların gerçek bir çatışma da rol almasını beklememiz gerekecek.
HİNT HAVA KUVVETLERİ’NİN RUS YAPISI SU-30MKI UÇAKLARI, İNGİLİZ EF-2000 VE USAF F-15C’LERİNİ FARKLI MAĞLUP ETMİŞ
Rus yapımı Hint Su-30MKI’lar ile Birleşik Krallık Hava Kuvvetleri (RAF) EF-2000 Typhoon savaş uçakları 2015 yılı içinde Indradhanush-2015 tatbikatında karşı karşıya geldiler (EF-2000 radarlara görünmeme özelliği olmadığından dörtbuçuğuncu nesil olarak tanımlanmaktadır ama aslında beşinci nesillerden bu özellik haricinde eksiği yoktur fazlası vardır).
Tabi 100 km menzilli BWRAAM füzesi “Meteor” ile EF-2000, Avrupalılar için tartışmasız bir hava üstünlüğü uçağı iken WVR menzilinde Su-30 yenilgisi şok etkisi yapmış. RAF cephesinde bu sonuca inanmak istemeyenler çoğunlukta.
Diğer bir yenilgi de geçmişte. Hatırladığım kadarı ile en son 2008 yılında Red Flag tatbikatında Nellis Hava Üssüne (ABD) intikal eden Hint Su-30MKI’leri 9-1’lik ezici bir skorla Amerikan F-15C’lerini WVR menzilinde yendiğinde çeşitli spekülasyonlar yapılmıştı. İddiaya göre ABD’de bütçe kesintilerinin gündemde olduğu bu dönemde “bakın işte Rus menşeili uçaklar karşısında durumumuz iyi değil F-22,F-35 gibi uçakları daha çok üretmemiz lazım” babında propaganda yapabilmek için hava kuvvetlerinin kasıtlı davrandığı bir sayılık skoruda ayıp olmasın diye şeref gölü gibi attığı vs.
Ayni şekilde tatbikatlarda Hint Su-30 uçaklarının F-22’leri bile yine görüş menzili içinde dogfight’lar da kilitlediği basına sızmış veya sızdırılmıştı. Su-30 uçağının gerek ön kanard ve diğer hareketli arka stabilizeleri ve geniş kanat alanı ile kuyruk kayış (cobra) manevrasını yapabilecek kadar keskin manevra kabiliyeti düşünüldüğünde, skorlar mümkün görülse de aşağıda anlatacağım anekdot gereği bana göre biraz şüpheli. Ancak zihin bulandıran diğer bir şüphemde İzmir’de uçuşunu seyrettiğim Delta kanatlı yani çok geniş kanat alanı olan (Luftwaffe’ye ait)EF-2000 uçağının ön kanard (Eurocanard)’ada sahip olduğu halde Su-30’lara 12-0 nasıl yenildiği.
Burada bir hatıramı aktarmak istiyorum; 1989 Yılında Hava Harp Okulu’nun elemeleri için DUK’a (deneme uçuş kampı) katılmıştım ve bir F-104 pilotumuzla sohbeti koyulaştırdığımız da NATO tatbikatlarında F-14 Tomcat uçağını kilitlediğini söylemişti (Kastının o zaman kullandığı IR füzelerinden atış sinyalimi duymak mı, yoksa top menzilinde artıkılın içinde uçağı görmek mi olduğunu bilmiyorum).Ben de kendisine kanatları dahi açılır kapanır bir uçağı F-104 gibi küçücük kanatları olan bir uçakla nasıl vurdunuz diye sorduğumda, pilotun bir anlık gafleti idi dedi. Yani, yani insan faktörü çok önemli. (Tam tarih aralığını bilmemekle birlikte eskiden 1970-2000 yılları arasından sürekli NATO atış yarışmaları yapılır ve sık sık Türk pilotları birinci olurdu F-104,F-5 ve F-4E’ler ile)
Yukarıya ekleyeceğim diğer bir anektod ise şu, yıllar önce “savunma ve strateji forumunda” Amerika’da yaşayan bir arkadaşımız şunu paylaşmıştı; “Ne zaman ABD’de savunma bütçesi kesintileri gündem olsa New York’ta tüm finans merkezlerinin bulunduğu benimde çalıştığım caddelerde ki metrolarda F-22 reklam ve posterleri ile, dünyanın en iyi uçağını yaptıkları ve çok üretilmesi gerektiği vb. anlatan billboardlar olur ve Su-27/F-15 muhabbetleri basına yansımaya başlar”
Son olarak eklemek istediğim bir görüşte USAF komutanına ait ama belki buda bütçe desteği için verilen demeçlerden, gerçeği bilmek çok zor. Hava Harp Akademisi’nde yapılan ICAP 2015 Uluslararası Hava ve Uzay Gücü Konferans’ında katılımcılar arasında olan ve dinleme fırsatı bulduğumuz USAF AFRICOM komutanı (yani tüm Avrupa ve Afrika hava sahasından ve bu sahalarda yapılan operasyonlardan sorumlu gücün komutanı) Hava Orgeneral Frank Gorenc, geçenlerde Avrupadaki bir konferansda basına verdiği bir demeçte Rusya karşısında havadaki avantajlı durumlarının her geçen gün kaybolduğunu söyleyerek Rus havacılık teknolojisininden bahsetmiş.
Sonuç olarak dünya beşinci nesil uçakların kapışmasına sahne olduğunda bizde yukarıdaki teorilerin hangisinin doğru olduğunu öğreneceğiz. Umarım kimsenin ölmediği sadece birkaç uçağın heba olduğu kısa süreli dalaşmalarla öğreniriz. Soğuk savaş rüzgarlarının yeniden esmeye başladığı bu günlerde geniş çaplı savaşlar veya bir dünya savaşı çıkmasındansa bu soruların cevabını öğrenmemeyi yeğlerim.
hakan.kilic@kokpit.aerohttp://hakankilicaero.blogspot.com.tr/http://kokpit.aero/hakan-kilic-sukhoi-su-30sm