başlık açamadım; ama kafamdaki bir konuyu sizinle de paylaşıp fikirlerinizi almak istiyorum.
bir süredir Türkiye'nin son 5 yılda enerji alımı yaptığı ülkeler listesine bakıyorum.
verileri bir bütün halinde yorumlamaya çalışıyorum.
açık kaynaklardan elde ettiğim verilerden yola çıkarak şöyle bir yorum yaptım:
ülkemiz son dönemde enerji sepetini oransal bazda değiştirmiş ve bu bir politika olarak da sürecek gibi, şöyle ki, son beş yılda lng alımımız net bir şekilde artmış.
en çok lng aldığımız ülkelerse ilginç, o listede Cezayir, Nijerya ve Katar gibi ülkeler var.
tabi bu lng deniz yoluyla taşınıyor buraya.
boru hatlarından yapılan enerji alımındaysa Rus ve İran gazında ciddi bir miktarda azalma olduğu görülüyor.
https://www.dunya.com/sektorler/enerji/turkiyenin-rusyadan-dogal-gaz-alimi-yuzde-40tan-fazla-azaldi-haberi-477915boru hatlarında özellikle Azerbaycan'ın payı net bir biçimde artmış.
"Türkiye'nin doğalgaz ithalatında 2015'te yüzde 55,31 olan Rusya'nın payı sonraki yıllarda kademeli olarak geriledi ve 2020'nin ilk dört ayında yüzde 23,56'ya kadar düştü. Azeri gazının payı ise 2017'de yüzde 11,85 iken 2020'nin ilk dört ayında yüzde 33,16'ya sıçradı. Spot LNG ithalatının "
https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/dogalgaz-ithalatinda-azeriler-rusyayi-gecti-abdnin-payi-ikiye-katlandi-5911972/kaynakları incelediğimde, son dönemde giderek azalan bir Rus ve İran gazına karşın, giderek artan Azeri gazı ve lng alımı görünüyor.
enerji haritamızın son dönemini incelediğimde, aslında bu haritanın ülkenin dış politikasındaki ortak haritasına da uyduğunu anlıyorum.
şöyle ki, Katar ve Azerbaycan zaten son dönemdeki en önemli ortaklarımız arasında.
buna kısa süre önce en yüksek seviyeden yapılan Afrika ziyaretinde imzalanan ortak savunma ve diğer sözleşmeleri eklediğimizde, tam olarak ülkemizin lng aldığı ülkeleri görüyoruz zaten.
diyeceğim o ki, gerek askeri ve sivil öğrenci değişim programları, gerek ortak tatbikatlar, gerekse iha gibi askeri teknolojilerin giderek ortaklaşması gibi süreçlerin sonunda, aslında epeyi bir pakt kuruyoruz.
bunu da sadece askeri faliyetle değil, enerji gibi çok kritik hususlarda eş güdüm içinde yapıyoruz gibi görünüyor.
tek tek bakıldığında pek bir anlam ifade etmeyen faliyetlerin hepsine baktığımda kendimize hayret ediyorum.
bakmayın siz, bu pakt uzaktan göründüğü kadar boş bir pakt değil, Azerbaycan gaz, Katar lng ve finans deviyken, Pakistan ise atom bombası sahibi.
TSK ise bölgesel bir güç.
bu pakt sonuç üretmeye de başladı, Katar, körfez ülkelerine karşı varlığını korudu, Azeri ordusu Karabağ'ı kurtardı, Türkiye Azerbaycan'dan ucuz gaz alırken Katar ile swap anlaşması imzaladı ve yine Katar'dan lng alımını arttırdı.
aklıma takılanlar şunlar:
1. bu paktın geleceği nasıl olur ve pakt içindeki ülkelerin gelecek on yılda elde etmek isteyecekleri kazanımlara bu paktın nasıl bir katkısı olabilir?
2. bu pakt "kimsesizlerin kimsesi olmak" gibi bir politikayla mı oluşmuştur? yoksa genel olarak başka temel dinamiklere mi dayanmaktadır?
3. Afrika politikamız ve son yapılan anlaşmalar dahilinde, Afrika ülkeleri bu paktın doğrudan içinde kabul edilebilir mi? yoksa Afrika ülkeleriyle harici bir pakt veya ittifak kurulması daha mı muhtemeldir?
4. sizce buna bir pakt demek için şartlar olgunlaşmış mıdır?
5. buna bir pakt dersek adı ne olabilir?