Sayin Partikül, mesele Risk almak yada almamak degil.
Mesele Ordumuz icin en önde gelen ve en gelismis Teknoloji kullanmaktir.
Silahlandirilmis Turboprop ucagi Ordumuza hic birsey katmaz. Daha dogrusu ordumuzun modern savas kabiliyetini azaltir ve kaynaklari heba eder.
Allah Allah! Savaş kabiliyetini niye azaltsın yahu ! Turboprop uçak üreterek bir yandan da teknolojik alt yapımızı güçlendiriyoruz. Bir sonra ki aşaması TF/X değil midir? Kendi uçağımızı kendim,z üretiyoruz işte; bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Tasarımı bizden, planlaması bizden, üretimi bizden, elektroniği bizden, mühimmatı bizden; daha Allah' tan ne istenir ki...
En iyi teknolojiyi kullanmak mı; en iyi teknolojiyi üretmek mi?
Bu sorunun cevabını verin.
Diyelim ki Amerika F-22 Raptor' ları bize hediye etti; en gelişmiş teknoloji diyelim. En ihtiyacımız olduğu anda bir sinyal ile işimizi bitiriverir. Kendi teknolojinizi üretmezseniz nasıl mücadele edeceksiniz.
Bakınız bir Yunan yetkili demişti ki; ''şayet Kardak krizinde Türk-Yunan Savaşının çıkma ihtimali kuvvetlenmiş olsaydı; Akdeniz' de devriye gezen Amerikan filosu Sinyal Karıştırma yöntemi ile Türk- Yunan Savaşının çıkmasını engel olacaktı! '' demiştir. Bu açıklama yeteri kadar öğretici olsa gerek.
Demek ki kendi silahımızı üretmemiz gerekiyormuş; bu silah tabanca, top, tüfek de olabilir; MİLGEM, HÜRKUŞ, ANKA da olabilir. Yeter ki milli olsun.
Bir İsveç askeri diyordu ki; başkasından alacağımız 5' nci nesil savaş uçağı kullanmaktansa; kendi ürettiğimiz 4' ncü nesil savaş uçağını kullanmayı tercih ederim! diyordu. Meseleye biraz da bu açıdan bakmak lazım. Teknoloji üretmek için bir yerden başlanması gerekiyordu; O yer de HÜRKUŞ olmuştur. Olmasın mı yani?