Ülkenin durumu bu şekilde ise; vatandaşların hiç mi suçu yoktur !? İnsan daha ne ister ki ? Büyük Türk Atatürk; milletine cennet bir vatan, saygın bir milli devlet armağan etmiş... Daha ne isteniyordu ? Sahip çıkacaklarına; 1950' li yıllardan beridir, ülkeyi iş bilmezlere emanet etmediler mi? Vebali boyunlarınadır... A
Aslında milletin pek suçu yok. Önüne sunulan her seçeneği denedi bu millet bu süre boyunca. Gerçekten istenilen gibi bir seçeneği sunacak bir sistem var mı ki!
'' İnsanlar Hak Ettiği Şekilde Yönetilir '' diyorsak eğer; demek ki şuçlusu millettir.
Tabelanın üzerinde ''Demokrat Parti'' veya '' Sosyal Demokrat Halçı Parti'' yazıyor diye Demokrat olunmuyor!
Demokrasi, inilecek durağa kadar gitmek için binilen bir tren değildir (!)
'' Demokrasi odur ki, onun amacı milletin yönetenler üzerinde ki denetimi sayesinde; kendi siyasal hürriyetini güven altına almasıdır. '' Yani yöneten ve yönetilen ilişkisinde yönetilenin kendi hürriyeti ve geleceği için yönetenleri denetlemesi gerekiyor. Yanlış yaptığı yerde uyarmalıdır, baskı oluşturmalıdır. Demokrasi 4-5 yılda bir sandığa gidip rey vermek değildir. Ayrıca Demokrasi her şeyden önce zihinlerde başlar; en küçük sosyal birliktelik olarak kabul edilen çekirdek ailede hayat bulur ve toplumun geneline yayılır. Toplumumuzun geneline sirayet etmemiş, kökleşmemiş, olgunlaşmamış bir demokrasi kavramından bahsediyoruz.
Demokrasi' den bahsedebilmek için; evvela insanların ZİHNEN ÖZGÜR BİREYLER olması gerekiyor. Hacı, hoca takımına biat eden adamlardan demokrat falan olmaz, anca mürit olur; kimlere mürit olduğu bilmeyecek kadar zihinsel özgürlükten mahrum olanlar ise iş bu şekilde dış mihraklara alet olurlar. Tarih de onları VATAN HAİNİ olarak kayıtlarına geçirir... Düşünebiliyor musunuz, darbecilerin isimleri yüzyıllar boyu VATAN HAİNİ olarak yazılacak ve söylenecektir. Oysa ki akıllarını başkalarına emanet etmek yerine, dış mihraklara hizmet etmek yerine VATANA-MİLLETE hizmet etmiş olsalardı; Ömer HALİSDEMİR örneğinde olduğu gibi tarihe VATANSEVER- KAHRAMAN olarak yazılacaklardı.