füze sorunu sadece tankları hedef alan bir tehdit değil, bu yüzden tankları komple kenara bırakmak ta, tank felsefesini değiştirmek te sorunu çözemez.
Ukrayna içinde gördüğünüz durum kuşkusuz üzerinde düşünülmesi gereken bir durum; ama kantarın topuzunu da kaçırmamak, çok uç noktalara savrulmadan bir çözüm geliştirmek gerek.
bunun geride zırhlı personel taşıyıcıları var, obüsleri var, radar araçları var...
var oğlu var,
personeli develere bindirip cepheye gönderecek hali yok kimsenin.
bu sorun çözülmek zorunda, uçarı kaçarı yok.
çevresel farkındalık felan da ikinci planda, kusura bakmayın yani.
binanın temeli çürük, demir kalitesiz, çimento kalitesiz, bu binadaki beşinci katta mütahidin dairesi var ve adam kendi dairesinin 10 şiddetindeki depreme bile dayanıklı olduğunu iddia ediyor.
bu kadar saçma yani.
bu işin zemini, mekanizenin araç üstü koruma sistemlerine sahip olarak sahaya çıkmasıdır.
bir tanka çok sayıda füze atılması konusuysa, çok iyi bilmemekle beraber, üç veya dört araçlık bir tank gurubunda en fazla kaç kere yaşanabilir ki?
uzun süredir kafamı kurcalayan bir konu var.
acaba diyorum, tek tek tüm araçları donatacağımıza 4 takımlık her araç için önde ve arkada işi sadece atgm ve mayın engellemek olan özel koruma araçları konsepti faydalı olamaz mı?
araç üzeri reaktif zırh ve pulat yeterli olabilir bu konseptte.
tanklar ve personel taşıyıcılar, Akkor taşıyıcı araçların arkasından ilk vuruşları yaparlar.
ama ne olursa olsun, bu soruna çözüm bulunmak zorunda yani, hiç kaçarı yok.