Eger yapamıyorsak bunun nedeni kendi içimizdeki hainlerde aramalıyız bunlar kim mi? nerede mi aramalıyız?
en basitinden gururumuz dediğimiz ordumuzdan birileri batmakkta olan israil firmasına sıfırı daha ucuz vede
daha iyi olmasına ramen 600 tankımızı modernize etsin diye ihale açıp,şiketi batmaktan kurtarıyor
halbuki ASELSAN milli gururumuz bu konuda oldukça iyi. uzun lafın kısası bunun gibi örnekler çok
kimse bizim mühendislerimize karışması tam destekversin biz amerikalılar,israilliler kadar hatta dahada zeki bir miletiz
Ne alaka? Aselsan neyin kısaltması? Askeri Elektronik Sanayi... Aselsanın görevi tank modernizasyonu mudur? Tabi ki değildir. Olsa zaten ALTAY tankını otokar değil, Aselsan tasarlardı. Tank modernizasyonu yapılmasına karar verildiği dönemlerde bunu istenilen seviyede yapabilecek bilgi ve teknolojiye sahip yerli bir firmamız var mıydı? Gazete haberlerindeki yönlendirme yazılarını yutarak değil, gerçekten bu işlerden anlayanlardan cevap bekliyorum. Bence yoktu. O dönemdeki ekonomik, stratejik, teknolojik vs şartlara bakacak olursak verilen karar hiç de birilerinin şişirdiği gibi abrüst bir karar değil.
Türkiye işsizlik aslında yok iş begenmeme var biraz keskin bir örnek vermek gerekirse şimdi 2 kişi var birisi ODTÜ mezunu digeride okadar pek önem görmeyen bir üniversiteyi bitiriyor.Bu herhangi bir meslek için düşünebiliriz.Şimdi siz bir işletme ve ya holding artık neyse
bir kuruluşun sahibisiniz kimi alırsınız?
Bence iş beğenmeme değil, işsizlik var. Özellikle kriz sonrası için artan işsizlik işverenlerin de belirli çizgileri aşmalarına neden oldu. Sakarya'daki durumu örnek verecek olursak; kriz döneminde pek çok fabrika pek çok işçinin işine son verdi. Ancak kriz bittikten sonra artan iş hacmine bağlı olarak çıkardığı işçilerin yerine yeni eleman almadı. aksine elinde bulunan az sayıdaki elemanı kapasitesinin üzerinde kullanmaya başladılar. Bugün pek çok fabrika işçilerini aynı ücrete veya az bir farkla haftanın 7 günü, günde 12 saat çalıştırıyor. Bu çalışanlar insan, makina değil. Bu tempoya dayanamayanlar iş bırakmak zorunda kalıyorlar. Ama iş yokluğu nedeniyle çoğunluk bu tepmoda çalışmaya gayret ediyor. Başka çareleri yok. Geçindirmek zorunda oldukları aileleri var. İşverenler de çalıştırdıkları az sayıdaki işçi nedeniyle giderlerini önemli ölçüde azalttıkları için kara geçtiler. Bu da ekonominin düzeldiği gibi bir izlenim veriyor. Oysa ezilen yine millet.
Acı gerçek şu; devletin görevi milllete hizmet etmek. Rakamlar, tablolar, veriler vs herşeyi güllük gülistanlık gösteriyor olsa da milletin bundan pek bir fayda gördüğü söylenemez. Sadece bu tablolara bakarak birileri ve yandaşları seviniyor, göz boyuyor.
Yine bazı yerel yönetimlere bakalım. Sürekli çevre düzenlemesi aparak göz boyamaya bayılıyorlar. Oysa bu ülkenin temel sorunu park, bahçe vs düzeni değil, evine ekmek götüremeyen milyonlardır. Yine Sakarya'dan bir örnek; en büyük caddelerden birinde galvaniz sokak lambası direkleri söküldü. Yerlerine krom kaplı farklı şekilli direkler dikildi. Mesleki bilgime dayanarak iki direk arasındaki maliyet farkının çok fazla olduğunu tahmin edebilirim. Peki gerek var mıydı böyle bir değişime? Tabiki hayır. Ama göz boyama için birşeyler yapılması gerekiyor değil mi? Oysa bunun yerine altyapıya yatırım yapılabilir ki her yağmur yağdığında heryer göl oluyor. Geçen üzerine bastığım kaldırım taşının altından sıçrayan çamur paltolonumun dize kadar olan kısmını batırdı. Sağolsun yeni sokak lambalalrımız sorunlarımızı çözdü.
Bizler bu zihniyetten kurtulabilmiş olsaydık zaten çoktan made in Türkiye uçak yapmış olurduk.