Son İletiler

Sayfa: [1] 2 3 4 5 6 ... 10
1
 Çernoibil patlaması ile nükleer silahın patlamasını kıyaslayan Sovyet jeofizikçinin 1990 yayınlanmış metni var. Adam Çernobil patlamasından sonra çevreye verdiği zararı araştıran uzman. Google translate ile tercüme ettim, hata varsa kusura bakmayın.

Soru: Çernobil kazasını nükleer test patlamasıyla karşılaştırmak mümkün mü? Sonuçları karşılaştırılabilir mi?

Bu karşılaştırma tamamen doğru değil. Nükleer test patlaması, nükleer silahların testidir ve bu anlamda Çernobil kazasının bununla hiçbir ilgisi yoktur. Ancak bazı Batılı uzmanlar kaza ve patlamalar sonucunda doğal çevreye salınan radyoaktif ürünlerin miktarını ve oluşan hasarı karşılaştırıyor.

Nükleer denemeleri sırasında radyoaktif kalıntılar bulutla birlikte stratosfere karışır ve aylarca hatta yıllarca orada kalır, ardından yavaş yavaş dünya yüzeyine yayılır. Uzun ömürlü parçalar(öncelikle sezyum-137 ve stronsiyum-90), neredeyse tüm dünyanın yüzeyinde yayılarak küresel radyoaktif dalgaları oluşturur. Hesaplamalara göre ortalama seviyeleri yüksek değil: sezyum-137 için 100-150 mCi/km2'ye kadar ve stronsiyum-90 için 50-70 mCi/km2'ye kadar, ancak zamanla her yere yayılırlar ve verdiği zarar Çernobil kazasından kat kat fazladır.

Radyoaktif maddelerin doğal çevreye salınımına gelince, Çernobil kazası dünyadaki en büyüğüdür.

 Küresel dünya üzerinde uzun ömürlü radyasonların yayılmasını önlemek için atmosferde, uzayda ve sualtında nükleer silah testlerini yasaklayan 1963 Moskova Anlaşması imzalandı.

Soru: Çernobil kazasını Hiroşima ve Nagazaki'deki gerçek patlamalarla karşılaştırmak doğru mu? Sonuçları karşılaştırılabilir mi? (Özellikle bu tür karşılaştırmalar yerli ve yabancı basında yer aldığı için).

Böyle bir karşılaştırma ne ahlaki, ne etik, ne de fiziksel nedenlerle geçerli değildir.

Fiziksel karşılaştırma da geçersizdir. Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombaları, fisyon zincirleme reaksiyonuyla ilişkili korkunç hasar verici faktörlerden maksimum düzeyde yararlanacak şekilde atıldı: ışık ve ısı dalgaları, anlık nötron ve gama radyasyonu ve şok dalgaları. İnsanların toplu ölümüne neden olan bu faktörlerdi. Çernobil kazası sırasında, tesisteki insanlar (reaktörde biriken) radyoaktif fisyon ürünlerinden ve yanıklardan kaynaklanan radyasyondan öldüler.

Hiroşima ve Nagazaki'deki atom bombalarının patlaması sırasında, yukarıda belirtilen bombaların özel yöntemi nedeniyle ikincil radyoaktif ürünler nükleer patlama bulutlarıyla birlikte stratosfere taşındı.

Bu nedenle, Hiroşima ve Nagazaki'deki nükleer patlamalar ile Çernobil kazasından kaynaklanan fiziksel radyasyonu karşılaştırmak anlamsızdır, çünkü bu durumlarda hasar faktörleri fiziksel olarak tamamen farklıydı. Tekrarlayalım: Hiroşima ve Nagazaki'deki patlamalar sırasında radyasyon değil, nükleer patlamanın zarar verici faktörleri kasıtlı olarak kullanıldı ve bu kadar çok sayıda mağdurun oluşmasına neden olan şey buydu.
2
ay yıldızın sorgulandığı yer hastalıklı ruh haline girmiyor galiba
3
Yerli Hava Sistemleri ile İlgili Gelişmeler / Ynt: Akıncı İHA Projesi
« Son İleti Gönderen: SKYWOLF Bugün, 17:21:26 »
çocukça diyenini mi ararsın arabesk diyenini mi, yakışmamış hoş olmamış diyenini mi. mesele ay yıldız ama bazılarında acayip bir rahatsızlık vukuu buluyor. bünyeleri kabul etmiyor. size hangi bayrak lazım siz onu diyin onu çizsinler gökyüzüne.
daha önce siyasi tartışmalarda hdp denen hainlerle kol kolasınız diyordum ama demek ki bu iş artık kol kola seviyesini aşmış bünye tamamen adapte olmuş yeni düzenine. yeni zihniyetine. yazık ki ne yazık. bu vatana ne kadar uzak ne kadar düşmanca bakışlara sahipseniz artık zihnen yabancılaşmış bünyeniz ay yıldızı bile kaldıramıyor bilinç altınızdan dışarı taşıyor nefretiniz.

Çocukça diyen benim. Sözümün de arkasındayım. Eğer Ay Yıldız 19 Mayıs için çizildiyse mantıklı, yoksa İran Cumhurbaşkanının düşen helikopterini arama görevi nedeniyle çizildiyse çocukça dedim ve halen de öyle düşünüyorum. Her görevden sonra çizelim o zaman. Ergenler gibi davranmak bana mantıklı gelmiyor. Bu benim düşüncem. Herkes katılmak zorunda değil.

 hdp denen hainlerle de hiçbir zaman kol kola olmadım. Megri megri diye de tepinmedim mesela! Sadece onlar değil, diğer siyasi gruplarla da işim olmadı! Bu nedenle de vatan hainiymişim gibi davranılmasını kabul etmiyorum. Benim vatanseverliğimi sorgulamak kimsenin haddine değil! Herkes sizinle aynı düşüncede değil diye hain olmak veya birileriyle kol kola olmak zorunda değil! Bu hastalıklı ruh halinden ülkenin acilen kurtulması lazım!
4
Rus Karadeniz Filosuna ait Proje 22800 Karakurt sınıfı Tsiklon korvetinin, 19 Mayıs günü Akyar'da (Sivastopol) limandayken ATACMS füzeleriyle vurulup battığı iddia ediliyordu. Şimdiye kadar somut bilgi ya da kanıt çıkmadı ancak emareler, iddianın doğru olduğu yönünde.
5
Çernobil'de 5 milyon Tbq radyoaktivite yayılımı olmuş. Çernobil ölçeğinde radyoaktif kirlilik oluşturmak için aşağı yukarı 500 tane 50 kilotonluk nükleer bomba patlatmak lazım.
6
Bizim genel sorunumuz prototipleri seri üretime sokmakta bence....

Çok uzun sürüyor....Ya haberi çıksın diye ortada fol yok yumurta yokken yaptık bitti deniyor, sonra aradan 5 sene geçiyor bir haber daha seri üretim sözleşmesi imzalandı...aradan bir 3 dene daha geçiyor envantere alındı gibi...

Sırf motor konusunda değil genel olarak yani....

PD170 aklımda kalmış örnek olarak...Altayi gecen olamaz tabii ama...

Tasarım prototip ile envantere almak arasında bir kopukluk var gibi

Sadece bizim dikkatimizi çekmemiş:

https://haber.aero/surmanset/savunmada-seri-uretim-sorunu/
Genelleme olarak söylediklerinizde haklılık pay var. Ancak bu siparişleri veren kurumlar, büyük oranla, devlet ortaklı ya da devlet kontrolündeler. Hatta siparişi yapacak olan kurumlarda çoğu zaman aynı konumdalar. Bir çok zaman devlet parası ile ön üretim yapılıyor, prototip vs üretiliyor. Düşük oranlı üretim başladıktan sonra bürokrasi yerini bulsun diye üretim kontratı yapılıyor.
Ama gerçek olan bir şey varsa o da gecikmelerin olduğu.
Hala Reis Sınıfı denizaltılarda olumlu gelişme yok. Çok geriden geliyoruz. Piri Reis hala envantere girmedi.
İstif sınıfı gemileri de biraz yavaş ilerliyor.
Altay konusuna hiç girmemek lazım. Çünkü gecikmesi daha olumlu sanki şu aralar. Tankların savaş sahasındaki kullanımı tam bir şekillensin hele bir. Buna rağmen Ordu da tanksın kalmamalı.
Ama Fırtına motoru çok önemli. Topçu sistemlerinin önemi ortaya çıktı ukrayna savaşında.
Gökhan, Bozdoğan, Gökdoğan hala tam envantere giremedi. SOM-C ve SOM-J hala yok ortada. Murad radarının seri üretimi ne zaman? O da tam belli değil.

Çok proje var. Hepsine para ve insan kaynağı bulmak kolay değil. Bir taraftan da dostlarımız ayak bağı olup tökezletiyor bizi.
7
Bu ay-yıldız meselesine niye bu kadar takıldı millet anlamadım?

İran sınırları içinde değil Türk hava sahasında ay-yıldız çizdik. İster ay-yıldız çizeriz, İster o ney gardaş yarısını bana ver çizeriz.

Hayır İran dediğiniz ülke PKK'ya destek veren, Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki çıkarlarını baltalamaya çalışan bir ülke. Daha 10 gün önce savunma bakanı İran PKK'ya destek veriyor demeye getirdi lafı. Ne çabuk unuttuk? Ay-yıldız çizmişiz çok ayıpmış. Ne ayıbı ya? İran dediğiniz ülke Türk düşmanı bir ülkedir. Kendi cumhurbaşkanlarının helikopterinin enkazını bile bulamayacak kadar geri kalmış kabile devletidir. Hala utanmadan sıkılmadan Türkiye değil biz bulduk diyorlar. Tüm dünya Akıncı'yı izledi sosyal medyada bunlar utanmadan sıkılmadan biz bulduk diyorlar. Hava kararmadan bulamayıp gece bulmuşlar sözde. Ne diye o zaman gece görüş sistemlerine sahip ekipman talep ettiniz bizden? ABD'den bile yardım istemişler yahu.

Ay-yıldıza mı takıldınız? İyi ki çizmişiz. Bunlar her fırsatta bize düşmanlık ederler. Ay-yıldız yapınca mı yanlış yapmış olduk?

+1

Aynen katılıyorum. Ben olsam ülkeme açıktan açığa bu kadar düşmanlık eden bir ülkeye Tahran veya Tebriz üzerinde Ay-Yıldız çizerdim. Bizim operatör yine insaflıymış.
8
Genel Konular / Ynt: Nükleerde sona geldik
« Son İleti Gönderen: marmara Bugün, 15:39:55 »
Bu forumda benden başka nükleer karşıtı yok mu arkadaşlar🙄🙄🙄

Nükleeri seviyoruz, Semipalatinsk poligonunda bunun gibi bir sürü göl var, piknik yaparız oralarda, neden böyle olduğunu gidince söylerim 😀...
Suya balıkları atmışlar, 90% ölmüş, kalanları ise mutasyon süreci geçirmiş ve olağanüstü büyümüşler. O balıklardan kebap yaparız, suyundan içeriz, havalarda sıcak bolca yüzeriz😏.

9
Bizim genel sorunumuz prototipleri seri üretime sokmakta bence....

Çok uzun sürüyor....Ya haberi çıksın diye ortada fol yok yumurta yokken yaptık bitti deniyor, sonra aradan 5 sene geçiyor bir haber daha seri üretim sözleşmesi imzalandı...aradan bir 3 dene daha geçiyor envantere alındı gibi...

Sırf motor konusunda değil genel olarak yani....

PD170 aklımda kalmış örnek olarak...Altayi gecen olamaz tabii ama...

Tasarım prototip ile envantere almak arasında bir kopukluk var gibi

Sadece bizim dikkatimizi çekmemiş:

https://haber.aero/surmanset/savunmada-seri-uretim-sorunu/
10
Genel Konular / Ynt: Nükleerde sona geldik
« Son İleti Gönderen: serkan1976 Bugün, 15:20:16 »
Bu forumda benden başka nükleer karşıtı yok mu arkadaşlar🙄🙄🙄
Sayfa: [1] 2 3 4 5 6 ... 10