ABD KERKÜK’TE TEK GÜL İSTİYOR
Türkiye’ye bir dizi ziyarette bulunan Irak Yüksek İslam Konseyi Başkanı Seyyid Ammar El-Hekim, beraberindeki Irak Ulusal Meclisi Milletvekilleri Redha Jawad Taki, Faryad Omar Abdullah, Muhammed Mehdi Emin ile birlikte Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) ortaklaşa düzenlediği toplantıya katıldılar. El-Hekim toplantıda "Genel Seçimlere Doğru Irak ve Türkiye-Irak İlişkileri" konulu bir konuşma yaptı.
El-Hekim konuşmasında, Türkiye ile Irak'ın ortak çıkarları olduğunu belirterek terörle mücadelede Türkiye ile Irak arasında yapıcı diyalog yolunun izlenmesi gerektiğini,
Irak'ın Arap kimliğinin yadsınamaz bir gerçek olduğunu, Irak'ta diğer milletlere de saygı gösterdiklerini ve tüm haklarını almaları için çaba gösterdiklerini, ancak kimsenin Irak'ın Arap kimliğinden rahatsız olmaması gerektiğini söyledi.
El-Hekim, Türkmenlerin, Irak'ın temel bir milleti olduğunu bildiklerini, yanında 2 Türkmen milletvekili ile Türkiye'yi ziyaret etmekten onur duyduğunu ve Irak'ta istikrarın ancak bütün grupların temsiliyle mümkün olabileceğine dikkat çektikten sonra Kerkük’ün durumuna ilişkin olarak ta “Kerkük küçük bir Irak'tır. Ben Kerkük'ü gül demetine benzetiyorum. Bütün gül kokuları orada vardır ve olmalıdır. Oradaki gruplar arasında uzlaşı sağlanması için çaba harcayacağız. Gönüllerimizi, kalplerimizi açmalı, tarihi hakların hepsini sağlamalıyız” değerlendirmelerinde bulundu.
Sayın El-Hekim yaptığı konuşmalarında Irak için önemli ve bir o kadarda bütünleyici sözler beyan etmiştir. Bu sözler gerçekten de Irak için ve de en önemlisi Kerkük için gerçekleşmesi gönüllerde arzulanan sözlerdir. Maalesef Irak’ta hala ABD’nin yönetimsel ağırlığı ve Kerkük’te ağırlıklı olarak Barzani’nin sözünün geçmesi için uğraş vermektedir. Bunu ABD’li yetkililerinin Irak’ta yapılacak genel seçimlerin zamanında yapılmasına ilişkin baskıcı beyanatlarında ve geçtiğimiz günlerde Irak Meclisinde yapılan seçim oylamasında seçime gözlemci olarak katılan ABD’nin Irak Büyükelçisinin Irak’lı milletvekillerini tehdit etmesinde görmüş olduk. Sizlerinde malumunuz olur ki ABD Irak’ta ki petrolü kendine bağlı olan Irak’ta ki bir grubun elinde olmasını istemektedir ki onun için Kerkük’ün Erbil gibi özerkleşmesi için uğraşmaktadır.
Irak bütün katmanlarıyla gelecek nesillerinin ve de Irak’ın bütünüyle hürriyeti için her ne olursa olsun Kerkük’e sahip çıkmak mecburiyetindedir. Çünkü Kerkük ABD’nin Irak’ta ki karakol bölgesi olan Kürt Bölgesel Yönetiminin başı Barzani’ye bırakılamayacak kadar değerlidir. Kerkük’ün geleceği Irak’ın bütün kesimlerinin bu konuda fikir birlikteliği ve bu fikir birlikteliğini Irak Ulusal Meclisinde de yasalaştırması ile Kerkük’ün Irak’ın bütününün vazgeçilmez bir parçası olduğunu bütün dünyaya beyan etmeleriyle hasıl olacaktır. Irak özerk bölgelere ayrılmamalıdır. Bunu da Şiiler, Sünniler, Türkmenler birlikte tek ses olurlarsa gerçekleştireceklerdir. Herkes kendi hakimiyet alanlarında ki sosyal yapıyı göz önünde bulundurarak seçimlerde ağırlığa yönelmelidir. Bunların olabilmesi için de her kesimin kendi içinde bütünlük arz etmesi gerekmektedir ki asıl önemli hususlardan bir tanesi de budur. Onun için, herkes kendi kesiminin güvenini kazanacak olan kişiler üzerinde mutabakat sağlamalıdır. Irak’ta ki bütün kesimler sözde değil özde Irak’ı oluşturmak için çalışmalıdırlar.
Sağlıcakla kalın.
FİKRET ŞAHİN
20.11.2009
