Valla ben Ankara çil kavundan şaşmam. Eve getirince hemen kesmeyeceksin. 1-2 gün dinlendireceksin, erişecek!
Kavun demişken aklıma geldi. Rakı-balık-kavun ayrılmaz uçludur. 3 silahşorler gibi... Son zamanlarda ben de balıkçılığa sardım. Kendi balığımı kendim tutarım taze taze diye. Gittim olta, tabure, yem falan aldım. Millet dedi "yav kafayı mı yedin? Git hazır al" Ben de katır inadı var tabi! Neyse dereler, ırmaklar bize yoldaş oldu. Emek verdik, uyumadık, tuttuk bikaç yavru. Ama çok ufaktı, saldık gerisin geri. Yılmadık!!!
Derken mukafatımızı geçen gün aldık. Yaklaşık 1 metre boyunda, 30-35 kg ağırlığında bir yayın tuttum. Yine milet belki kıskançlıktan, belki çekememezlikten demeye başladı "bu da ufak, sana yakışmaz. Daha büyükleri var, onlardan tut" diye! Bu sefer dayanamadım "hadi len ordan! Bundan büyüğü karta kaçar, işe yaramaz. Asıl k