Denktaş ile ilgili tutumlarının nedenini araştırırken şunu anladım.
Türkiye ile duygusal kopuşla Denktaş'a muhalefetin yükselmesi aslında aynı şey.
Kıbrıs'ta Denktaş'a muhalefetin yükselmesini anlamazsanız, o insanların Türkiye'ye bakışını da çözemezsiniz.
çok kabaca özetleyecek olursak, Denktaş siyaseti, bizim bu günkü milliyetçi siyasetimizin çizgisinde ve görmek istediğimiz, gönlümüze hitap eden bir siyaset çizgisidir.
Denktaş'a muhalif siyaset ise, şu an konuştuğumuz, gönlümüzde yer bulamayan ve bizi ada halkıyla duygusal bir kopuşa getiren siyaset çizgisidir.
Denktaş'a muhalif siyasetin sesinin en gür çıkmaya başladığı yıllar ise 2003 ve sonrası olmuştur.
zaten rahmetli Denktaş, 2005 seçimlerinde aday da olmadı.
şu aşağıdaki video 2003 yılında adada yapılan bir miting.
32 dakikadan başlayarak 5 dakika izleyin.
32. dakikadan itibaren izleyin.
https://www.youtube.com/watch?v=ELpLTjE0yVoşunu anladım: adayla ilgili bir sorunun cevabında eğer "Avrupa üyeliği" yoksa, o cevap ya yanlış, ya da eksik.
formül belli, sorulara bulduğumuz cevapta mutlaka Avrupa olmak zorunda.
diğerleri gelip geçici şeyler, çok üzerinde durmaya gerek yok.
örneğin: Kıbrıs halkı Türkiye'den göçenlere neden sıcak davranmıyor?
bu soruya onlarca cevap verilebilir; ama hepsi de günü birlik, bireysel şeylerdir.
bize içinde Avrupa kelimesinin geçtiği bir cevap gerekiyor.
cevap belli, AB üyeliği için Rum ile anlaşmak gerekiyor, Rum adaya Türkiye'den göçenlerin geri gitmesini istiyor.
yani Türkiye'den göçenler adayı terk etmezse Rum ile anlaşma da, Avrupa üyeliği de yok.