Millet gece gündüz çalışsın, vergisini ödesin; diğeleri de toplanan vergileri cukkala; dünürüne, kaynatasına, amca oğluna peşkeş çeksin! Ohhhhhh...ne güzel dünya be... Ne de olsa din-iman edebiyatı yapmayı iyi biliyorlar. Paparraziler eşliğinden yalandan iki rekat namaz kıl, üstüne hacı sakalı bırak; şu memlekette senden iyisi yok! Avantasını vermek kaydıyla ihaleyi anında götürürsün.
Elbette bunlar mide bulandıran şeyler, onlar ayrı dava da; asıl kerpiç evlerde yaşayan gariban Anadolu insanına üzülüyorum. Fukaralıktan oğlunu askere göndermiş, uzman çavuş yapmış; günün birinde evine şehit haberi geliyor. Ona rağmen şanlı Türk bayrağını kerpiç evinin duvarına asarak; VATAN SAĞ OLSUN diyebiliyor. Diğer KANSIZLAR da, milletin malını hortumlamak için bin türlü dalavere çevirebiliyorlar. Kim bilir, zamanında teslim edilemeyen ALTAY Tankları yüzünden kaç gariban çocuğu şehit düşecek! Türkiye' ye zaman kaybettirdikleri yetmezmiş gibi milletin parasını da çarçur ediyorlar. Üstüne garibanın çocuğu da şehit düşüyor. Etme bulma dünyası demişler... geciken her ALTAY Tankı yüzünden şehit olan askerlerin vebali boyunlarınadır. Adamların daha fabrikası dahi yok yahu...! Kim bilir kaç sene sonra ilk tank TSK' ya teslim edilebilecek? OTOKAR bile ''şu an seri anlaşması imzalasak, en erken iki sene sonra ürün verebiliriz'' -diyordu.