Bizim uzun yıllar boyunca iyi bir hava savunma sistemine ihtiyacımız bulunuyor. Bu ihtiyacı gidermek için epey çalışma yapıldı. O kadar çalışmaya rağmen bir arpa boyu yol bile alınamadı. Hatırlarsanız daha önce Çin sistemi tercih edilmişti. Ama vazgeçildi. Çin bu konuda kendi sistemlerini geliştirebildiği halde nedense (!) Rusya'dan S400 alıyor! ABD'den patriot alımı da söz konusuydu. Ama ABD bizim ihtiyacımıza tam olarak cevap vermedi! Zaten ABD'nin silah tedarikindeki siyasi engellemeleri artık bizi fazlasıyla bezdirdi. Yok kongre onayıymış, o onay için Ermeni ve Rum lobilerine karşı lobi faaliyetleriymiş, hepsi rüşvet için alışmış yiyiciler! Onun nazını çek, bunun kahrını çek. Zaten farkındaysanız epey bir süreden beri, ABD'nin elden çıkartıp bizim gibi ülkelere ucuza veya hibe yoluyla dayattığı, ama yedek parça ve diğer hizmetlerde oldukça iyi kazıkladığı sistemleri de tercih etmiyoruz. Her konuda kırk dereden su getiren ABD, artık sadece bizim için de değil, bütün müttefikleri için de "müşterisine iyi ve kaliteli ürün sunan sağlam bir tedarikçi" değil. Tam tersine, müttefiklerini sadece kendisine "kölelik" etmek için kullanan, onları yolunacak tavuklar gibi gören yalnızlığa kendini mahkum eden bir ülke!
Bizim uzun ve maceralı bir yolculuktan sonra acilin de acili olan bir ihtiyacımız vardı. Bu konuda ülkemizde gerçekleştirilmeye çalışılan ABD destekli bir darbe girişiminden sonra ibre kesinlikle ABD'den başka yönlere kaymaya başladı. Patriot sisteminden çok daha gelişmiş bir sistemi, çok daha ucuza ve hiç bir engelle karşılaşmadan almak için anlaştık. Parasını verdik ve başlangıçta belirlenen takvimden bile erken teslim alacağız! Paramızla rezil olmadık. İhtiyacımızı en iyi karşılayabilecek neyse onu aldık. Kimse bize dayatmada bulunmadı! Kim ne derse desin o sistem gelecek ve Anadolu'ya kurulacak. Aktif olarak kullanılacak! ABD bizim patriot almamızı gerçekten istiyorsa, zamanında sesimize kulak tıkamak yerine ucuz hesaplar peşinde koşmayı bırakmalıydı.
Özellikle dış siyasete duyguların karıştırılmamasına kesinlikle inanıyorum. Maalesef ülkemizi yönetenler bu konuda oldukça vahim hatalar yapabiliyorlar. Fakat S400 konusundaki kararlılıklarını takdir ediyorum. Günü kurtarmak değil, ihtiyaç neyse ona cevap vermek gerekir!
Bu konuda duygusal davranan taraf rolünde olan ise sözde müttefikimiz ABD. Özellikle ABD kongresindeki yiyiciler, ortağı olduğumuz F-35 projesinden çıkartılmamız, yaptırımlara tabi tutulmamız gibi küstahça taleplerde bulunuyorlar. Son derece mantıksız davranışlarla ayaklarına kurşun sıkma çabasındalar. Daha önce bize tıkadıkları kulaklarını yine aynı küstahlıkla tıkıyorlar.
Bu konudaki tavrımız da net olmalı. Kimse kimseden zorla bir şey almaya, kimse bir diğerine zorla bir şey dayatmaya mecbur değil! Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimsenin mandası değil! İhtiyacımız olan sistemi vermeyenlere neden yalvaralım! Parasıyla değil mi? Vermezsen para kazanamasın. Ben gider başkasından alırım. Başkasından almama da engel olamazsın!
F-35 projesinden çıkartacaklarmış. Çıkartmaları acaba en çok kimin zararına? Kongredeki senatörlerin cebine girecek birkaç milyon dolar mı ABD için önemli yoksa, F-35'lerin Türkiye'ye satışıyla ABD devleti kasasına girecek milyar dolarlar mı? Trump belki bir çılgın olabilir, ancak ticari yönden zeki bir adam. Bu gerçeğin farkında! Değilse bile acı bir şekilde tecrübe edebilir...
Evet belki bir dönem zorlanırız. Ancak yükselişe geçmek için her zaman öncesinde zorlukla mücadele etmek gerekir. ABD'nin tavrı bizim için bugüne kadar içerisinde tutulduğumuz kafesi parçalamamız için bir itici güç olur. Pek çok yaptırım ve engelleme ile karşılaşırız. Ama bizi o kafeste tutmak için zaten yüzümüze gülerek pek çok engelleme ve yaptırım uygulamıyorlar mı? Onların bize verdikleriyle yetinmek yerine, tam olarak ne istiyorsak ona sahip olmalıyız!