Doğu Türkistan meselesini kaşıyan ülkeler bellidir. Pantürkizm ve Panislamizm etkisiyle Türkiye' de de taraftar bulmaktadır. Oysaki Türkiye' nin bu şekil bir derdi olmaması lazım. Radikalleşmiş bir Doğu Türkistan' ın kime neye faydası olabilir ki! İnanın, sadece Uygur Türk' üne -kendilerine- zararı olacaktır.
Meselenin birkaç boyutu var... Özellikle batı emperyalizmi, ulus devletlerin etnik ve dini kimliklerini kaşımayı çok sever. Bilindiği kadarıyla Çin' de 56 etnik millet var. Bu etnik yapılar üzerinde, sorunlu bölgeleri yaratmak istenmektedir. Peki, bu politikada üzerinden Türkiye' nin ne gibi bir kazancı olabilir dersek: El Cevap; KOCAMAN BİR HİÇ.
Hiç bir amacı, kazancı ve hedefi olmadan yapılan yanlış hamleler nedeniyle, erişebileceğimiz pek çok olanaktan yoksun kalabiliriz. Çin' in 2025 yılında dünya' nın bir numaralı ekonomisi olması bekleniyor. Ve bu ülke sürekli olarak askeri ve teknolojik kapasitesini geliştirmektedir. Ve aynı zamanda dünya' nın üretim merkezi olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Her sene 250-300 Milyar Dolar bütçe fazlası veriyor ve hali hazırda kullanıma sokabileceği 2,5-3 Trilyon Dolar finans kaynağı olduğu değerlendiriliyor. Bu rakamlar belki afaki olabilir ama her sene bütçe fazlası verdiği ve sürekli büyüyen bir ekonomiye sahip olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Vaziyet bu şekildeyken, Çin' in Doğu Türkistan meselesini kaşımak; hiçbir şekilde Türk evladının işine gelmeyecektir. Bizim işimize yaramadığı gibi Uygur Türk' ünün de işine yaramaz. Çin' den ayrıldıklarını faz edelim; başları göğe mi erecektir! Mevcut şartlarda, etnik ve milli kimliklerini korudukları ölçüde; Çin bünyesinde yaşamaya devam etmeye ve radikalizme/aşırılığa bulaşmamaya özen göstermeleri gerekiyor. Türkiye' nin de bu meseleye karışmaması ve kaşımaması en temel politika olmalıdır. Suriye' de olduğu şekliye Amerikanın oyununa gelmesinler diyoruz.