Bazı arkadaşlar elimizde ABD gibi 105 mm DU mühimmat var zannediyor galiba. 1980lerin başındaki Sabot Mühimmatlar ile 2000 li yılların başlarındaki Sabot mühimmatlar arasında neredeyse yarı yarıya delme kapasitesi var. Adamlar arada 3-4 nesil sabot değiştirmişler. Bugün hava kuvvetlerinin , sihaların, topçu roketlerinin, tanksavarların başarısından bahsedebiliyorsak bu bir araştırma ve birlikler/kullanıcılardan gelen sıkı geri bildirimler sonucudur. Tankçı ise elindeki ile yetinmeye çalışan disiplinli askerdir. Ancak bazen teknoloji, teknolojinin getirdiği taktir, uygulama yenilikleri disiplinin çok önüne geçer. İstemek, geri bildirim disiplinsizlik değil, çağın gereğidir. Kurtuluş savaşını veren Kurmaylarımız silah imkan ve kaabiliyetlerini çok iyi bilen, askerlik, silahlardaki yenilikleri, taktik değişiklikleri çok iyi takip eden askerlerdi. Ama Nato, ABD teknoloji geri beslemesi, silah sanayimizin doğru düzgün olmayışı bizde bu açıdan eksikliğe yok açtı. Diğer alanlarda silah sanayimizin gelişmesi ile geri bildirim de arttı, ama en son tank yerli tank modernizasyonu 1980 başı, Sabot, Termal Kamera, Stablizasyon bile bizim için büyük adım ise de 40 yıldır, Sabra dışında bir gelişlim maalesef olmadı. Suriye'de girdiğimiz çatışma alanı tanklarımızın ve taktiklerimizin piyade ve tanksavarlara karşı eksik yönlerini ortaya koydu, tedbirleri alındı. Şimdi karşıda tankların da olduğu bir cephe savaşında eksikliklerimizi de görmemiz için de illa bir çatışma gerekmiyordur diye düşünüyorum.