Biri imparatora adanmış devlet yazıtı ve ilk öbürü iki kasabalının sözleşmesi
Burada bizim için çok can sıkıcı bir durum var dimi
Orhun Kitabeleri, imparatora adanmış devlet yazıtı değil; milletine yazılmış öğütlerdir. Okumuyanlar için kısaca özeti şu şekilde; Türk Budunu, yetenekli hakanlar başda iken; dizliye diz çöktürdü başlıya baş eğdirdi. Yeteneksiz hakanlar zamanında ise yok olmanın eşiğine geldi. Ey Türk Budunu, yok olmamak için şunlara,şunlara, şunalar dikkat edin diyor. Müthiş bir kitabedir.
Öteki bulunan kitabe ise yine mükemmel bir kitabe. Tam içeriğini maalesef ki henüz öğrenemedik. Mevcut hukuk terminolojisinde daha önceden bilinmeyen iki terimin varlığından söz ediliyor. İlginç, merakla bekliyorum şahsen; nedir, ne diğildir? diye.
Aslına bakarsanız bu gibi kitabeleri, yazıtları falan; insanlığın ortak mirası olarak düşünmek ve ona göre değerlendirmek gerekir. Yoksa, ''o şunu yaptı da, biz yapamadık'' gibi bir anlayış; sağlıklı bir bakış açısı olmasa gerek. Çünkü her toplumun içinde bulunduğu yaşam koşulları ve kültürleri farklıdır.
Anadolu' da o dönem için yaşayan insanlar site devletler halinde yerleşik bir hayat tarzı geliştimişlerdi ve mülkiyet ilişkişleri de hayatın dayattığı bir gerçeklikti. Oysa ki Türk milleti engin bozkırlarda özgürce at koşturan bir millet olduğu için; inanç sistemleri de, yaşam biçimleri de ona göre şekillenmiştir. O nedenle senin kira kontratın var da benim niye yok (!) şeklinde ki düşünce, doğru bir yaklaşım tarzı değildir. Çünkü Türk milletinin kira kontratına ihtiyacı yoktu. O kadar basit yani