Dağlık Karabağ' da en önemli sorun, yerleşik Ermeni nüfusun ne olacağı sorunuydu. İlham Aliyev; ''Zor olacak belki ama Ermenilerle birlikte yaşamayı öğreneceğiz'' demişti. Öyle anlaşılıyor ki, kırmızı bölgenin Ermenilere bırakılma gerekçesi; orada yerleşik kalan Ermenilerdir. Soru şu; bu Ermeniler ne olacak?
Ya Ermenistan' a göç edecekler ya da Dağlık Karabağ' da kalacaklardı. Karabağ' da ki Ermeni nüfusun yaklaşık 140 Bin kişi olduğu söyleniyor. Savaş başladıktan sonra 40 bin kişisi göç etti desek... geriye kalan yaklaşık 100 Bin Ermeni' ye bir hal çare düşünmek gerek! Paşinyan bu gerçeği bildiği için barış anlaşma imzalamaya mecbur oldu. Aksi taktirde Ermeniler can güvenlikleri açısından Ermenistan' a göç etmek zorunda kalacaklardı. Bu da Ermenistan için felaket olurdu. Neticede herkes Türkiye değil(!) Bırakın 4.5 milyon Suriyeliyi adamlar kendi soydaşlarını yani kendi Ermenilerini dahi kabul etmek istemiyor. Zaten bitik ülke... birde göç nedeniyle Ermenistan' a gelecek 100 bin kişi düşünün. Ermenistan yıllarca iç karışıklıklardan kurtulamayacaktı. Aslında Paşinyan, devlet adamlığı sorumluluğuyla hareket etti. Kendi halkı açısından doğru olanı yaptı.
Azerbaycan açısından konuya bakacak olursak... yerleşik Ermeni nüfusun ne olacağı bilinmediğinden -ki Azerbaycan Ermeniler gibi soykırım yapmayacağından ve yerleşik Ermeni halkıyla çatışma durumu olmasın diye Rus Barış Gücüne evet demek zorunda kalmıştır. Neticede araya kan girdi... Şayet bu iki halk birlikte yaşamaya mecbur olacaklarsa, aradaki kin ve nefret ateşinin küllenmesini beklemeleri gerekecek. Aynen Suriye' deki durum gibi. ÖSO' cular BAAS' çıların aynı çatı altında yaşayabileceklerini düşünebilir misin?
Aslında en temiz olanı, Ermenilerin olduğu gibi Ermenistan' a göç ettirilmesiydi. Azerbaycan' ın dünya kamuoyundan gelecek baskılara direnebilesi güç olduğundan, şimdilik bu şekilde bir ara çözüm bulunduğu anlaşılıyor. Tabi olarak Karabağ' daki Ermeni nüfus, sonradan Azerbaycan' ın başını çok ağrıtır.