Tanka karşı tank mantığı ikinci dünya savaşında vardı. Günümüzde yok. Bu çağda zırhlı birlikleri bir tanktan daha fazla yıpratan çok daha etkili ve ucuz silahlar var. Özellikle Körfez Savaşında ABD gibi güçlü bir ülkenin, düşman hedeflerini risksiz bir şekilde havadan ve denizden vurmak varken, karadan zırhlı birliklerini göndererek macera aramayacağını genelde canlı olarak izledik!
+1. Tanklar ve genel olarak ağır zırhlılar için ana sorun, savaşların giderek daha fazla 3D halini almasıdır. Yani eskisine nazaran, yukarıdan gelen saldırılara daha sıklıkla uğrar oldular. Hatta ve hatta sabot mermiler hariç, neredeyse her tanksavar mühimmatı tepeden saldırabiliyor, buna ağır topçu mühimmatları da dahil.
Sabotlar bile balistik füze başlıklarına demetler halinde sıkıştırılır ve "beam riding" metoduyla güdümlü hale sokulursa, tanklara tepeden dalacaklar. O derece 3D oldu savaş ortamı.
Tepeden gelebilecek saldırılara önlem olarak, tüm yönlerden zırhla kaplanınca da çok hantallaşıyorlar. Lojistik ve mali kâbus oluyorlar resmen...
Bu dinamik savaş ortamında hayatta kalacak zırhlı birliğin dört temel özelliğe sahip olması şart:
a) Kesinlikle ve kesinlikle özellikle hassas güdümlü mühimmatlara karşı yakın hava korumasına sahip olmalılar.
b) Seri ve diğer ordu unsurlarıyla eşgüdümlü olarak yer değiştirebilmeliler.
c) Çok iyi kamufle olabilmeliler.
d) Gerektiğinde tüm cephanelerini kısa sürede kusabilmeliler.
Yoksa işleri yaş. Pasif zırh korumasının çok da bir önemi kalmadı modern savaş sahalarında.
Görünüm desen tıpkı Altay. Top desen Rhenmetall L55, NATO' ysa NATO standartları... motor sa Alman motoru. Almanya vermiyorsa Kore' den alamaz mıyız?
Şüpheli!
Nasıl ki motor için ABD izin vermediğinden T129'ları Pakistan'a satamadıysak, Almanya güç paketi için izin vermezse Kore de bize tank satamaz. Almanya'nın Kore'ye bu izni vereceği ne malum?