Dünyada artık ilişkiler menfatlar üzerine gerçekleşiyor . Yani eski kalıcı dostluklar , stratejik ortaklıkların devri kapandı.
Bizler de Türkiye olarak madem bunu idrak ettiğimizi söylüyoruz o zaman yeni oluşuma göre stratejiler ve politikalar geliştirmeliyiz . Tabi politika ve stratejileri geliştirirken öncelikle devletin iç organlarımızın sağlıklı adil olması ,ekonomizin ve mali durumumumuz oluşabilecek karşı politikalardan mininimum etkilenebilecek şekilde geliştirip düzenlemeliyiz . Tabii bunu sırf dış etkenlerden korunmak amacıyle değil öncelikle kendi halkımız için yapmalıyız. Ne zaman devlet anlayışı ve işleyişi gelişirse o zaman rakiplerimize veya bizlere yıllardan beri şantaj ve tehtitte bulunmakta olan ülkelerin ellerindeki bir takım kozları da kullanılmaz hale getirmiş oluruz.
Belirtmiş olduğum konuları ise ancak gerçekci bir demokrasi anlayışı ile çozülebileceği kanısındayım.
Uzun lafın kısası milletce uyanmalıyız. Hesap sorabilir olmalayız , aksi taktirde önceki iktidarlar veya şimdikiler gibi yönetildiğimiz sürece onlar günü kurtarma yolunu , bizler de burada ABD denin , AB nin veya yarın bir başkasının şantajını tartışmaya devam ederiz.