TVC mükemmel bir yönlendirme sistemi olarak görünse de aslında bir yerde uçaklar için, gerekliliği soru işareti olan bir yönlendirme sistemidir. Füzelerde, füze boyunca yüzeysel yönlendirme kanatçıkları ve büyük kanatlar olmadığından en etkin yöntemdir. Ama uçaklarda aerodinamik yapıyı rahatsız etmeden uçağa kıvraklık verebilecek o kadar yüzey olduğundan, TVC ikincil ve kolay çözüm yoludur. İyice irdelenirse, esas olarak delta kanat bazında olan Typhoon, Rafale ve Gripen savaş uçaklarının manevra kabiliyetleri TVC li Rus uçaklarından çok da geri kalmaz. Hatta uygulamada daha etkin oldukları ortaya çıkar.
EF2000 pilotlarını dinlerseniz, Raptor F22’nin TVC özelliğinin gereksizliğini kabul edersiniz. Bunu, Raptor ile yaptıkları it dalaşında göstermişler ve Typhoondan kaçmak için TVC uygulayan Raptorun arkasına geçip kilit atabilmişlerdir. Çünkü kullandıkları EF2000, manevra için çok yüksek enerji potansiyeli ihtiva eden ve manevra sırasında ve sonrasında enerji kaybı çok düşük bir uçaktır.
Hintliler kullandıkları SU34’lerin Rafale karşısında nasıl acınacak duruma düştüğünü görünce düzinelerle Rafale siparişi vermişlerdir. (İngilizler, Hintliler’in TVC sevgisini bildiklerinden pahalı bir TVC’li Ej200 motoru geliştirme hatasını yapıp uçak satışında Rafale’ye pazarı kaptırmışlardır)
İsveç hava kuvvetleri, ellerindeki Gripenler’e o kadar güveniyorlarki Rus uçaklarına karşı başka uçak kullanma ihtiyacı duymuyorlar.
NASA, Langley’de yaptığı denemelerde Super Manoeuvrable F15 STOL/MTD uçağı ile TVC’nin gereksizliğini ve getireceği minimal avantajın maliyet etkinlikten çok uzak olduğunu ve modern savaş jetinin savaşma konseptinde yerinin olmadığını ispatlamışlardır.