ABD bizi çocuğu olarak görüyor. Ama çocukların da bir gün büyüdüğünü anlayamıyor ya da anlamak istemiyor. Adamların derdi Türkiye'nin kendi sözünden çıkmamasını, çocukların ebeveynlerin sözünden çıkmaması gerektiğini düşünüyor.
Türkiye ise bölgede kendi tezleri ve çıkarları olduğunu, ABD'nin bu tezlere ve çıkarlara kulak kapatmamasını istiyor.
Şimdi Dışişleri bakanlığı sözcüsü açıklama yapıp Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısı yapmış. Şimdi sormak istiyorum: Size ne Osman'dan Ali'den Veli'den? Bu Türkiye'nin iç meselesi? Size mi kaldı Türkiye'nin iç işlerine karışmak.
Lamı cimi yok. ABD, Türkiye'nin iç siyasetine burnunu sokması kabul edilemez. Türkiye'de bir iktidar değişecekse, yahut hukuki meselelerde tutuklu, hükümlü varsa bunda karar verici olan seçmen ve hakimlerdir. Seçmen iktidarı kendi tercihi ile değiştirir. ABD gibi bir vampirin Türk hükümeti ile ilgili açıklamaları olsun, devam eden davalar olsun bunun muhatabı değil ve olamaz.
Batı medyasında çıkan haberlere göre Biden hükümeti, Türk hükümetinin iletişim ve görüşme taleplerine karşılık vermiyormuş. Burada olacak olan benim kanaatime göre bellidir. Hükümet ABD ile olan temasları rutine alacak. Görüşmek istiyorlarsa buyursun gelsinler. Yok, iletişimden kaçıyorlarsa kendileri bilir. Bizimkilerde ısrarla görüşme talebinde bulunmasınlar. Bir noktada zaten iletişim sağlanacak. NATO, BM, G20 vb. toplantılarda zaten muhakkak ayak üstü de olsa görüşme olur.
Biden seçim öncesi ettiği lafların arkasında duruyor gibi görünüyor şimdilik. Yani Türkiye'yi demokrasi ve hukuki adımlarla köşeye sıkıştırma peşinde olacak gibi. Bekleyip görelim. Ama Erdoğan döneminde ilk defa ABD'de seçilen bir başkan ile ilişkiler kopuk başladı. Eski başkanlar ya Türkiye'yi ziyaret etti ya da telefon görüşmesi yaptı. Biden 20 günlük başkanlığında şu ana kadar Türkiye ile her hangi bir temas kurmadı. İlk temas ne zaman olacak hep birlikte göreceğiz.