Yaşında etkisi var tabii ama daha çok son dönemde o kadar çok proje ile karşılaştık ki, o kadar çok proje ete kemiğe büründü ki artık Türkiye bir noktada şampiyonlar ligine çıktı ve bizim için yapılamayacak hiç bir şey kalmadı fikri herkeste hasıl oldu. Bu da o eski yıllardaki heyecanı azalttı. Tabii yine özellikle bu tür projelerde heyecan her daim oluyor. Dün gece şu fotoğrafı gördüğümde sevgiliyi gören bir aşık gibi heyecanlandım.
Pek öyle olduğunu sanmıyorum. Yani projelerin çokluğu ile alakalı olduğunu sanmıyorum. Öyle olsa bu işe meraklı binlerce genç de olmazdı! Eğer şu an bu konulara yeni merak salmış bir genç olsaydım her şeyi öğrenmeye can atardım. Eskiden olduğu gibi... Bizimkisi dediğim gibi doyum noktasına bağlı. İnsanlar meraklıdır. Zihinlerine takılan konuların detaylarını merak ederler. O konuların bazılarında onları çeken bir yan bulurlar. Ancak yıllar içerisinde merak ettikleri çoğu şeyi öğrendikleri için ilgileri azalır. Doğal bir işleyiş bu.
Son yıllarda savunma sanayine ilgim eskisi gibi değil. O kadar çeşitlilik var ancak çok fazla merak etmiyorum. Falanca füzenin burnundaki sensörün özellikleri şöyleymiş, filanca radarın menzili şu kadarmış vs umurumda değil! Eski patronlarımdan biri bir zam dönemimde az para vermek için yaptığı değersizleştirme çabasında hararetli bir şekilde bana şöyle demişti: "Bir uçağın üzerindeki civatanın bile ne kadar torkla sıkılacağını biliyorsun. Ama işine istediğimiz şekilde hakim değilsin. Senden çok şey bekliyoruz. Senin her şeyi biliyor olman lazım. Ancak bilmiyorsun. Mesela şu konularda hiç bir şey bilmiyormuşuz!"
Ona "uçaklarda civata kullanılmaz, perçin kullanılır" diyecektim. Onun yerine bilmediğimi iddia ettiği işle ilgili konularda kendisinin bile farkında olmadığı kadar bilgiden bahsedip gayet güzel mahcup etmiştim. Özür diledi ama tabi ki istediğim seviyede zam da yapmadı! Nasıl olsa maaşlı köleleriz ya.
Çalışanlarına eleman yerine çalışma arkadaşları, şirketine aile vs derler. Dışarıdan bakınca başka görünürler. Ancak hakkın olanı vermemek için her fırsatta değersizleştirmeye çalışırlar. Bize özgü trajikomik yönetim anlayışı...
Mesela maket yapmayı çok severdim. Evde bir sürü helikopter, uçak vs maketi dolu. Bir an önce tamamlamak için can atardım. Hatta aceleden yanlış yaptığım da olurdu. Şimdi ise hiç hevesim yok. Evde kutu içerisinde yapılmayı yılladır bekleyen bir kaç maketim de var. Bizim ufaklık büyüyünce onunla yapmayı düşünüyorum.
Neyse arkadaşlar, konuyu dağıttım kusura bakmayın.
Bu kadar ilerlemeden sonra bence artık motor konusunda da ciddi gelişmeler yapacağız. Umudum var. Bir arkadaşımızın dediği gibi bu konular artık siyaset üstü ( her ne kadar siyasi reklam malzemesi olarak kullanılıyor olsa da), tamamen ülkemizin geleceği için stratejik konular.